Sevgi yerine tüketimin kutsandığı bir gün: 14 Şubat Öğr. Gör. FADİME ŞİMŞEK İŞLİYEN Neredeyse yılın her ayına önemli (!) bir günü sıkıştıran kapitalist sistem, diğerleri arasında boynu bükük kalan şubat ayına, yılın belki de en afili; en manidar gününü armağan ederek şubatın itibarını kurtarmış; namını yürütmüş oldu. Kapitalist sistemin nice uğraş ve emekleri ile nur topu gibi bir 14 Şubat Sevgililer Günümüz doğdu böylece. Hayırlı olsun! Aman ha hediyesiz olmasın! Her önemli gün gibi 14 Şubatın da bir hikâyesi var elbette. Bu hikâyelerden en yaygın olarak bilineni ise eski Roma İmparatorluğu döneminde yaşamış olan Aziz Valentine ile ilgili olanı. Valentine, İmparator II. Claudius döneminde yaşayan ve evlenmenin yasak olduğu o dönemde, çiftlerin gizlice evlenmesine yardım eden bir papazdır. Ve yaptığı gerçekten 'hayır'lı bir iştir. Ancak tahmin edeceğiniz üzere çok geçmeden İmparator bu durumu öğrenir. E, azizim ne de olsa iki kişinin bildiği sır değildir. Ve Valentine bu gerçeği bir diziden değil ne yazık ki yaşadığı bir dizi tecrübeden öğrenir. Ancak bu bilgiyi ömrünün diğer evrelerinde kullanmaya ömrü vefa etmez. Çünkü Aziz Valentine sopa ile dövülerek öldürülür. Tabii o dönemde vefa henüz bir semt adı değildir. Bizzat insanlar tarafından uygulanan bir eylemdir. Bu olayın ardından Valentine adına bir bayram ilân edilir. İşte o günden bu güne evrilerek “Aziz Valentin Günü” “Sevgililer Günü” olur. Bu arada parantez içi bir bilgi; Valentine kelimesinin Batı toplumlarında sevgili/hoşlanılan kişi anlamlarında kullanılmasının gerekçesi de yine bu hikâyeye dayanıyor. Anlayacağınız 14 Şubatın böylesine kutsanması boşuna değil! Dolayısıyla alışveriş merkezlerinin birer mabet haline geldiği, nesnelerin hızla ikonlaştığı ve hazla tüketildiği günümüzde “sevginizi tüketmemek için, sevgiliniz için tüketin” türünden, duyguları kaşıyan propagandaların yapılması çok da anlamsız değil. Bunun içindir ki her 14 Şubatta olduğu gibi bu yıl da vitrinler, gazeteler, dergiler, televizyon kanalları, internet siteleri vs. sevgililer gününe layığı ile hazırlanacak; arkadaş sohbetleri bu konu üzerine inşa edilecek; yer de kırmızı, gök de kırmızı olacak yine ve yeniden. Diyeceğim o ki kapitalizmin ustaca köpürtmesi ile yine bol köpüklü bir 14 Şubat bizleri bekliyor. KAPİTALİZM: BİR AŞK HİKÂYESİ Kapitalizm ve sevgililer gününü ne zaman aynı cümlede kullansam aklıma Michael Moore'nın yönetmenliğini yaptığı “Kapitalizm Bir Aşk Hikâyesi” belgeseli geliyor. Tıpkı şimdi olduğu gibi. Şayet belgesel izlemekten hoşlanıyorsanız hatta hoşlanmıyorsanız bile bu belgeseli izlemelisiniz. Neden? Kapitalizmin maskesini düşürerek ürpertici yüzünü göstermeyi amaç edinen Moore, 127 dakikada sizi nasıl kapitalizme düşman ediyor, görmeniz için. “Yahu yazının içeriği sevgililer günü olur da aşka, sevdaya dair tek satır yazmaz mı insan” diyenler için son söz; “Sevdaluk eyu şeydur!” “Bu yazıyı kimse redakte etmedi mi” diyenler için düzeltme; “Sevdalık iyi şeydir.” Hiçbir şey demeyenler için hatırlatma; yazı sizin için bir önceki paragrafta bitmişti hâlbuki! *Neü Aktüel gazetesinde yayınlanmıştır.
© Copyright 2024 Paperzz