haloperidolün klinik yan etkileri

Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2 :3 ,1992
HALOPERİDOLÜN
KLİNİK YAN
ETKİLERİ
*
Dr. Servet EBRİNÇ **, Dr. Cengiz ERDEN***, Dr. İsmail AK ***,
Dr. Fuat ÖZGEN***
ÖZET
H a lo p e rid o lü n klinik yan etkilerinin araştırılması
amacıyla, şizofreniform bozukluk tanısı alan 21 olguya 1 haf­
ta süreyleplesabo, 4 hafta süreyle haloperidol tedavisi uygu­
lanmıştır. Olgular plasebo döneminin 5., te d a vi döneminin
1, 3, 5. 7, 9, 14,21 ve 28 nci günlerinde Chouinard'ın Ekstrapiram idal Sistem Semptom Derecelendirme Ölçeği (ESDÖ) ve
kliniğimizce geliştirilen Genel Yan Etki D erecelendirme A n­
keti ile değerlendirilmiştir.Ekstrapiramidal Sistem (EPS) yan
etkileri olgulann % 90 ında saptanırken; tedavinin 2 nci haf­
tasından sonra parkinsonizme karşı tolerans gelişme eğilimi
görülmüştür. Sedasyon, ağız kuruluğu, çarpıntı gibi vejetatif
yan etkiler d a h a az sıklık ve şiddette ve tedavinin ilk haftası
içinde ortaya çıkarken; sıkıntı huzursuzluk, apati, yorgunluk,
uyku bozukluğu gibi yan etkiler ise tedavinin ilerleyen h a fta ­
ları içinde, artan sıklık ve şiddette görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Haloperidol, Klinik yan etki,
Antipsikotik Tedavi.
Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 2: 3 (50-53), 1992.
SUMMARY
Clinical Side Effects of Haloperidol
21 Subjects dia g no se d as schizophreniform disorder
were given p la c e b o for one week, then treated with halo­
peridol for 4 weeks with the purpose o f investigating the
clinical side effects o f haloperidol.
Subjects were assessed with Chauinard's Extrapyramidal
Symptoms Rating Scale a n d scale for general side effects
quaastionnaire d e v e lo p e d in our clinic on the 5th d a y o f
p la ce b o a n d on the 1st, 3rd. 5th, 7th, 9th, 14th, 21st a n d 28th
days o f treatment.
Extrapyramidal system (EPS) side effects were fo u n d in
90% o f subjects while a tolerance tendency to parkinson­
* 28. ulusal Psikiyatri kongresinde Bildiri olarak sunulmuştur.
** Psikyitri Uzmanı, Askeri Hastane Psikiyatri Kliniği, Balıkesir
*** Psikiyatri Yrd. Doç., GATA Psikiyatri ABD, Ankara
50
ism was observed a fte r the seco n d w eek o f treatm ent.
Symptoms like sedation, dry mouth, palpitation were o c c a ­
sionally seen during the first week o f the tre a tm e n t while
further treatm ent seem ed to cause anxiety, restlessness,
apathy, fatigue, and sleep disturbances.
Key Words: Haloperidol, Clinical side effect,
Antipsychotic treatment.
Bull. Clin. Psychopharm. 2 : 3 (50-53), 1992.
GİRİŞ
Antipsikotik ilaçlar, kullanıma ilk girdikleri 1950 li
yıllardan itibaren şizofreni ve diğer psikotik bozukluk­
ların tedavisinde bir çığır aşmış olmalarına, hastanede
yatı ve relaps sıklık ve süresini azaltmalarına rağmen;
kısa veya uzun vadede ortaya çıkan, bazen tedaviyi
değiştirme ya da kesmeyi gerektirecek düzeyde
ciddi yan etkileri nedeniyle, hasta tarafından alınmak
istenmeyen ve sık sık reddedilen ilaçlardır (1,2).
Wolf ve ark., hastaneye psikiyatrik müracaatların
% 0.7 sinde ilaç yan etkileri bildirmiş ve bunların % 67
sinde de EPS yan etkileri olduğunu belirtmiştir (3). Psi­
kiyatri kliniklerinde yatan hastalarda Steward ve ark.
% 27; Schmidt ve ark. % 75 gibi büyük oranlarda ilaçla
ilgili problemlerin olduğunu saptamıştır (4,5). Hermesh
ve ark. ise hastaneye yatanların % 7. 5'unda, yatış es­
nasında ilaç yan etkilerinin bulunduğunu ve bu oranın
yansını EPS yan etkilerinin oluşturduğunu bildirmişlerdir
(6).
Bu çalışmada, haloperidolün başta EPS olmak
üzere klinik yan etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır.
Haloperidolün Klinik Yan Etkileri/ EBRİNÇ ve ark.
YÖNTEM
Eylül - Aralık 1991 tarihleri arasında, GATA Psikiya­
tri ABD na yatırılarak takibe alınan, DSM-III-R (7)
ölçütlerine göre skizofreniform bozukluk tanısı alan 21
hasta çalışmaya alınmıştır. Sağlıklı deneklerden
oluşan bir kontrol grubu kullanılmamıştır.
21 olgunun yaş aralığı 20 -22; ortalaması 20.47 ±
0.61 dir.
Çalışmaya alınacak hastalara, DSM - III - R şizofreniform bozukluk tanı ölçütlerine uygun olarak
düzenlenen bir görüşme formu ile iki psikiyatristin bir­
birinden bağımsız yaptıkları görüşmeler sonunda tanı
konulmuştur.
Çalışmaya Alınma Koşullan:
#Genç erişkin erkek hastalar
*En az son bir haftadan beri psikotrop ilaç kul­
lanmayanlar
‘ Anamnez ve fizik muayenede organik pato­
loji saptanmayanlar çalışmaya alınmıştır.
Olgulara 1 hafta süreyle plasebo ve ardından 4
hafta süreyle sabah 5 mg, akşam 10 mg haloperidol
tedavisi uygulanmıştır. Akut distonik reaksiyon
geliştiğinde uygulanan biperiden ampul dışında,
başka bir psikotrop ilaç kullanılmamıştır.
Hastalar plasebo döneminin 5 nci; tedavi
döneminin 1,3, 5, 7,14,21 ve 28 nci günlerinde Arkonaç'ın Türkçe'ye çevirdiği Chouinard'ın Ekstrapiramidal Sistem Semptom Derecelendirme Anketi ve bazı
objektif ölçüm ve muayeneler ile değerlendirilmiştir.
ESDÖ' nin diskinezi ve tardif diskinezi bölümleri kul­
lanılmamıştır. Parkinsonizm ve distoni soru formu (öznel
belirtilerformu) nda her madde 0 ile 3; parkinsonizm
muayene formu (nesnel bulgular formu) ve distoni
muayene formunda, her madde 0 ile 6 arasında pu­
anlandı. Akatizi için özel belirtiler ve nesnel bulgular
formlarındaki ilgili madde puanlarının toplamı alındı.
EPS yan etkileri dışında, toplam 32 yan etkiden 23
ü (sedasyon,gündüz uykululuk, yorgunluk hissi, uykusuz­
luk, sıkıntı, huzursuzluk, baş dönmesi, baş ağrısı, ağızda
tat bozukluğu, iştah azalması, iştah artışı, bulanık
görme, kabızlık, idrar tutukluğu, ağız kuruluğu, burun
tıkanıklığı, bulantı, kusma, cinsel istek azalması, kas
seyirmesi, terleme, dikkat azlığı, unutkanlık). Genel
Yan Etki Derecelendirme anketi ile; 6 sı (yüz solukluğu,
yüz kızarıklığı, cilt kuruluğu, cilt döküntüsü, sebore,
apati) gözlem, inspeksiyon ya da palpasyon ile3 ü
(ortostatik hipotansiyon, hipertermi, taşikardi) objektif
ölçümlerle değerlendirilip; şiddetine göre 0 ile 3
arasında puanlandı.
İstatistiksel analiz: Değerlendirme günlerine ait
ESDÖ ve genel yan etki ortalama puanları, t testi kul­
lanılarak karalaştırılmıştır.
SONUÇLAR
21 olgunun 19 (% 90) unda akut distonik reaksiyon,
14 (% 66) ünde parkinsonizm, 8 (% 38) inde akatizi
gelişmiştir. Distonik reaksiyonların 14 ü ilk 2 gün içinde
ortaya çıkmıştır. Parkinsonizm; olguların 8 inde ağır, 4
ünde orta, 2 sinde hafif düzeyde gelişmiştir. Akatizi
görülen olguların tümünde, sübjektif yakınmalara ob­
jektif bulgular eşlik etmiştir.
Tablo 1 : ESDÖ Toplam ve Altölçek Puan O rtalam ­
aları (n : 21)
Plasebo
Haloperidol
5.g
ig
7-9
14.g
21 g
28.g
ESDÖ toplam
1.95
13.09
25.61
41.09
Öznel bel.
1.52
3.47
5.66
8.04
Nesnel bul.
0.42
5.71
19.47
32.57
Akatizi
0.71
0.71
1.52
2.62
3.76
4.81
Distoni
0
3.76
0.66
0.47
0.47
0.09
46.09 48.28
9.91
9.95
35.95 38.23
Tablo I de ESDÖ toplam ve altölçek puan orta­
lamaları gösterilmiştir. ESDÖ toplam, öznel belirtiler,
nesnel bulgular ve akatizi altölçek puan ortalamaları
tedavinin 1 nci gününden itibaren artarak
yükselirken; distoni altölçek puan ortalaması tedavi­
nin 1 nci günü en yüksek değerini almış ve daha son­
raki günlerde hızla azalmıştır.
Tablo I I : 28. gün ESDÖ Puanlarının Diğer Günlerle
İstatistiksel Olarak Karşılaştırılması (x)
Plasebo
5g
ESDÖ toplam
Haloperidol
ig
7g
14.g
21 g
11.394*
8.217*
4.320*
1.229
0.369
Öznel bel.
7.314*
5.576*
3.108**
1.195
0.307
Nesnel bul.
0.513
12.198*
10.192*
4.604*
1.281
Akatizi
6.696*
6.872*
4.587*
2 .8 8 5 "
1.319
Distoni
1.001
8.217*
1.762
1.284
1.192
(x) Tablodaki sayılar ( t ) değerleridir.
* p < 0.001, * * p < 0.01
Tablo II 'de, tedavinin 28 nci günündeki verilerin
diğer günlerle istatistiksel olarak karşılaştırılması
gösterilmiştir. Tedavinin 28 nci günündeki ESDÖ top­
lam, öznel belirtiler ve nesnel bulgular altölçek puan
ortalamaları; Plasebo 5. gün, tedavinin 1 veya 7.
günlerine göre anlamlı düzeyde yüksek iken, tedavi­
nin 14 ve 21 nci günlerine göre anlamlı düzeyde farklı
bulunmamıştır.
Tablo III 'de, genel yan etki ortalama sayılan ve is­
tatistiksel değerlendirmeleri gösterilmiştir, tedavinin
14,21 ve 28 nci günlerindeki genel yan etki ortalama
sayılan plasebodan; tedavinin 28 nci günündeki gen­
el yan etki ortalama sayısı ise Plase^bo; 1, 3,5, 7 ve 9
ncu günlerdekinden anlamlı düzeyde yüksek bulun­
muştur.
Çalışma süresince, her olguda en az 5; en fazla 20
yan etki saptandı, kusma ve hipertermi hiç görülmedi.
51
Klinik Psikofamnakoloji Bülteni 2 :3 ,1992
Tablo III: Genel Yan Etki ortalama Puanlan ve istatistiksel Değerlendirme (n : 21)
_______________ Pl________ l g
X
1.30
(t)p l.
(t) 28
2.993*
3.g
5.g
7.g
9.g_________ K g ________ 21_g________ 28.g
1.94
1.51
1.27
1.51
1.72
2.45
2.97
3.36
1.540
0.576
0.081
0.631
1.091
2.554*“
3.093*
2.993*
1.908
2.623*
3.030*
2.687*
2.290***
1.213
0.489
*p<0.01
** p<d0.02
*** p<0.05
sıkıntı huzursuzluk, olgulann C%71) inde ortaya çıkmıştır.
Apati 14 (%66); sedasyon, uykusuzluk, cinsel istek azal­
ması 12 (%57); yorgunluk hissi 10 (%47); sebore, 7 (%33);
ağız kuruluğu, baş ağrısı, terleme, ağızda tat bozuk­
luğu, kabızlık, unutkanlık 5 (%24); baş dönmesi, bulanık
görme, çarpıntı, kas seyirmesi, ortostatik hipotansiyon
4 (%19); bulantı 3 (%14); idrar tutukluğu, cilt kuruluğu 2
(%10); cilt döküntüsü 1 C%5) olguda görülmüştür.
TARTIŞMA
ESDÖ toplam, öznel ve nesnel altölçek ortalama
puanlarındaki artşın (Tablo I), tedavinin 14' ncü günün­
den sonra anlamlılığını yitirmesi; haloperidolün EPS
yan etkilerine karşı tolerans gelişimini düşündürmüştür.
Stabil dozlarda antipsikotik uygulanmasıyla EPS yan
etkilerine karşı tolerans gelişebileceği; çünkü tedavi­
nin başlarında yüksek olan beyin omurilik sıvısı HVA
düzeylerinin, tedavinin devamında normale dönme­
ye başladığı gösterilmiştir (9). invitro çalışmalarda, antipsikotiklerle dopam in reseptörlerinde aynı aditif
değişiklikler saptandığı (10); hayvan deneylerinde
günlük stabil dozlarda antipsikotik uygulamasıyla,
daha çok striatum ve daha az nükleus akkumbenste
olmak üzere tolerans gelişimi olduğu bildirilmiştir (11).
Çalışmada, olgulann 19 (%90) unda akut distoni, 14
(%67) ünde parkinsonizm ve 8 (%38) inde akatizi
gelişmiştir. Yani olguların %90 ında herhangi bir EPS
yan etkisi ortaya çıkmıştır. Önceki yıllarda, akut psikotik hastalarda haloperidol ile yapılmış çalışmalarda
Neborsky ve ark. (12) % 95 oranında EPS yan etkileri;
Donlon ve ark. (13) %67 oranında akut distoni; Weiden ve ark. (16) %75 oranında akatizi bildirmiştir. Bulgu­
larımız distoni dışında, yukarıda belirtilen çalışma
sonuçlarıyla uyumlu bulunmuştur. Bulduğumuz yüksek
distoni sıklığı, hasta popülasyonundaki farklılıklardan
kaynaklanabilir. EPS yan etki sıklığının yaş, cinsiyet,
hastalık tanısı, ilacın potensi, dozu, uygulama süresi
gibi birçok faktörün etkilendiği ileri sürülmüştür (1,13).
Günlere göre genel yan etki bildirim sayı ortalam­
aları, tedavinin 14 ncü gününden itibaren plaseboya
göre anlamlı düzeyde artışlar göstermekteysede te­
davinin 28 ncl günündeki yan etki bildirim sayı ortala­
ması; 14 ve 21 nci günlere göre anlamlı düzeyde
yüksek değildir. Buradan, yan etkilere tolerans
gelişme eğilimi olduğu düşünülebilirse de yan etkiler
tek tek ele alındığında; her bir yan etkinin ortaya çıkış
zamanı, devam süresi ve şiddetinin farklı olduğu
görülmüştür.
Sedasyon, gündüz uykusu, ağız kuruluğu, ta t bo­
zukluğu, çarpıntı, yüz solukluğu ya da kızarıklığı gibi
bir grup merkezi ya da periferik vejetatif yan etki, te­
davinin ilk haftası içinde yoğun olarak ortaya çıkmış;
tedavinin ilerleyen haftalarında ise azalıp plasebo
düzeyine gerilemiş ya da kaybolmuştur. Taşikardi, ter­
leme, iştah azalması, burun tıkanıklığı, baş dönmesi,
ortostatik hipotansiyon gibi bir başka grup vejetatif
yan etki ise tedavi süresi boyunca, plaseboya göre
farklı olmayan sıklık ve şiddette ortaya çıkmıştır. Bu
bulgular, haloperidolün vejetatif yan etkilerinin daha
az sıklık ve şiddette ve d ah a çok tedavinin
başlangıcında görüldüğünü ve tolerans gelişimiyle
azaldığım bildiren çalışma sonuçlarıyla uyumludur (12,
13,17). Bu tür yan etkilerin daha az sıklık ve şiddette
olmasının; haloperidolün antihistaminerjik, antikolinerjik, antiserotonerjik ve alfa 1 adrenolitik etkisinin çok
az olmasından kaynaklandığı ileri sürülmüştür (18,19).
Yorgunluk hissi, apati, sebore, cinsel istek azalması,
uykusuzluk ve sıkıntı, huzursuzluk gibi yan etkilerin sıklık
ve şiddetinin, daha çok tedavinin 2 nci haftasından it­
ibaren artarak, 4 ncü hafta sonunda maksimuma
eriştiği dikkati çekmiştir. Bu yan etkiler olguların %43
ile %71 inde görülmüştür. Van Putten yorgunluk ve
apatiyi, akinezinin (2); Lataste seboreyi, parkinsonizmin (20); Emerich ve Sanberg uykusuzluk, sıkıntı ve hu­
zursuzluğu akatizinin klinik ekivalanları olarak
değerlendirir (21). Çalışmamızda yorgunluk, apati ve
sebore daha belirgin olarak parkinsonizm gelişen ol­
gularda saptanırken; uykusuzluk ve sıkıntı - huzursuzluk
ise sadece akatizili değil, aynı zam anda akatizi
gelişmeyen olgularda da ortaya çıkmıştır.
Sonuç olarak, h a lo p e rid o l. ile yapılan bu
çalışmada; EPS yan etkileri ile bunların klinik ekivalanları olan yan etkilerin, vejetatif yan etkilere göre
daha sık ve şiddetli olarak ortaya çıktığı saptanmıştır.
EPS yan etkilerine tolerans gelişimini düşündürecek
bulgular saptanmasına rağmen, ESDÖ puanlarında
düşm e olm am ası; bilhassa g e n ç hasta
popülasyonunda, profilaktik antiparkinsonyen ilaç
tedavisinin yarar ve gerekliliğini göstermektedir.
Haloperidolün Klinik Yan Etkileri/ EBRİNÇ ve ark.
KAYNAKLAR
1- Freyhan FA: Twenty Years Haloperidol. Comprehens
Psychiatry. 1980,21: 251-257.
2- Van Putten T: Why Do Schizophrenic Patients Refuse
to the Their Drugs. Arch Gen Psychiatry, 1974,31: 67-72.
3- Wolf B, Grohman R. Schmidt LG ve ark.: Psychiatric
Admissions due to Adverse Drung Reactions. Comprehens
Psychiatry, 1989,30:534 -545.
4- Steward RG, Springer PK. Adams JE: Drung Related
Admissions to an Inpatient Psychiatric Unit. Am J Psychia­
try, 1980,137: 1093- 1095.
5- Schmidt LG, Grohmann R. Helmchen H ve ark.: A d ­
verse Drung Reactions. An Epidemiological Study a t Psychi­
atric Hospitals. A cta Psychiatr Scand, 1984,70:77 -89.
6- Hermesh H, Shalev A, Munitz H: Contribution o f A d ­
verse Drung Reaction to Admission Rates in an A cute Psy­
chiatric Ward. A cta Psychiatr Scand, 1985,72:104-110.
7- A m erican Psychiatric Association: Diagnostic and
Statistical Manual of Mental Disorders. Third Edition, Revised.
Washington DC APA, 1987.
8- Arkonaç O : Psikiyatrik Semptomlar v g Sendromlar.
Genişletilmiş 2. Baskı Nobel Tıp Kitabevi İstanbul. 1987,524532.
9- Green AT, Brown WA : Prolactin and N euroleptic
Drugs. Neurol Clin, 1988,6: 213-223.
10- Kane JM, Woemer M, Lieberman J : Tardive Dyskine­
sia P revalence, incid a n ce and Risk Factors. J Clin Psychopharmacol. 1988,8 (Suppl 4): 52-56.
11- Csemansky JG, Bellows EP, Barnes DE ve ark.: Sensiti­
zation versus Tolerance to the Dopamine Turnover Elevating
Effects of Haloperidol: The Effect o f Regular/interm ittent
Dosing. Psychopharmacology. 1990,101:519-524.
12- Neborsky P, Janowsky D, Munson E ve ark.: Rapid
Treatment o f A cu te Psychiatric Symptoms with High and
Low dose Haloperidol. Arch Gen Psychiatry. 1981. 38: 195199.
13- Donlon PT, Hopkin JT, Tupin JP ve ark.: Haloperidol for
A cute Schizophrenic Patients. Arch Gen Psychiatry, 1980,
37:691-695.
14- W eiden PJ, Mann JJ, Haas G: Clinical Non Recogni­
tion o f Neuroleptic induced Movem ent Disordes. Am J Psy­
chiatry, 1987,144: 1148-1153.
15- Moleman P, Schmitz PJM, Ladee GA: Extra pyramidal
Side Effects and Oral Haloperidol. J Clin Psychiatry, 1982,43:
492-496.
16- Van Putten T, M ay PRA, m arder SR: Akathisia with
Haloperidol and Thiothixene. Arch Gen Psychiatry, 1984,41:
1036-1039.
17- Freed WJ: The Therapeutic Latency of Neuroleptic
Drugs a nd N onspecific Postjunctional Supersensitivity.
Schizoph Bull, 1988, 14: 269-270.
18- Hoes MJAJM, Van Der Weyn E, Nijdam SJ: Criteria for
the C hoice o f Neuroleptics. Janssen Pharm acetica the
Netherlands, 1989.
19- Hyman SE, Arana GW: Handbook o f Psychiatric Drug
Therapy. Little, Brown and C om pany Boston Toronto, 1987.
20- Lateste X: Parkinson Disease. Sandoz AG Basel, 1982.
21- Emerich DF, Sanberg PR: Neuroleptic Dysphoria. Biol
Psychiatry, 1991,29: 201-203.