Difüz büyük B hücreli lenfoma (DBBHL) erişkinde en sık görülen

KOLESTAZ BULGUSU OLMADAN DİREKT HİPERBİLİRÜBİNEMİ VE DİRENÇLİ ATEŞLE
SEYREDEN NON-HODGKİN LENFOMA OLGUSU
1
2
2
1
Mehmet Dağlı , Mehmet Sözen , Ercüment Öztürk , Ali Kutlucan , İsmail Can Kendir
1
2
2
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bölümü
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı
GİRİŞ
Diffüz büyük B hücreli lenfoma erişkinde en sık görülen hodgkin dışı lenfomadır (HDL).Hastalar genellikle
boyunda, aksiller veya inguinal, ağrısız lenfadenopati (LAP), kilo kaybı, ateş, gece terlemesi gibi semptomlarla
başvururlar. Karaciğer en sık tutulan organlardandır. HDL'de karaciğer tutulumu diffüz infiltratlar ve fokal tümör
kitleleri şeklindeyse tanısı kolaydır; ancak erken hepatik tutulumu saptamada problemler ortaya çıkmaktadır. Bu
bildiride kolestaz bulgusu olmadan direkt bilirubin yüksekliği olan, hızlı seyirli bir diffüz büyük B hücreli
lenfoma olgusu sunuldu.
OLGU
59 yaşında erkek hasta döküntü ve ateş şikayetleriyle bakılan tetkiklerinde CRP:220 mg/L, Prokalsitonin:1.67
ng/ml, Ferritin:1441.2 ng/ml, Sedimantasyon:120 mm/h, WBC:10.9 K/uL, ALT:18 u/L, AST:52 u/L saptanması
üzerine Still hastalığı ön tanısıyla yatırıldı.Fizik muayene ve ultrasonda boyun bölgesinde 1 cm‘yi geçmeyen
multipl LAP saptandı.Lenfomadan şüphelenilerek çekilen BT’de hepatosplenomegali ve batın içi multipl LAP
saptandı. Kemik iliği biyopsisi ve boyun bölgesindeki LAP’a eksizyonel biyopsi yapıldı. Takiplerinde sarılık
gelişen hastada; total bilirubin:5.29 mg/dl, direkt bilirubin:4.14 mg/dl, indirekt bilirubin:1.15mg/dl, ALP:968
u/L, GGT:123 u/L, AST:120 u/L, ALT:31 u/L, LDH:7133 u/L, ürik asit:10,8 mg/dl, CRP:330 mg/L,
Prokalsitonin:4,57 ng/ml, WBC:13,3 K/uL olarak saptanan hastada aktif enfeksiyon odağı bulunamadı. CRP ve
prokalsitonin yüksekliği için imipenem daha sonra vankomisin tedavisi düzenlendi. Tedaviye rağmen yanıt
alınamayınca moksifloksasin, flukonazol, piperasilin-tazobaktama geçilmesine rağmen, enfeksiyon markerları ve
bilirübin değerleri yükselmeye devam etti.Hepatobiliyer ultrasonda; karaciğer 18 cm, parankim ekosu normal
olup, kitle saptanmadı. Kemik iliği biyopsisinde, B hücreli yüksek dereceli lenfoma infiltrasyonu, lenf nodu
biyopsisinde ise, High grade B hücreli Non Hodgkin Lenfoma saptandı. Hastanın genel durumunun kötü
olmasından dolayı kemoterapi planlanamadı. Takiplerinde total bilirubin:36.2 mg/dl, direkt bilirubin:25.2 mg/dl,
indirekt bilirubin:10.9 mg/dl düzeylerine kadar yükselen hasta multiorgan yetmezliğine bağlı gelişen
kardiyopulmoner arrest sonucu kaybedilidi.
TARTIŞMA
Lenfoma olgularında karaciğer tutulumu ve infiltrasyona bağlı biliyer obstruksiyon gözlenebilmektedir.
Hepatomegali ve kemik iliği infiltre olan hastalarda karaciğer tutulumu daha sıktır. Olgumuzda kemik iliği
infiltrasyonu, hepatomegali ve hiperbilirubinemi olmasına rağmen, karaciğer tutulumu görüntüleme yöntemleri
ile saptanamadı. Bu durumun erken evre karaciğer tutulumunda, görüntülenebilir bozukluk ortaya çıkmadan,
hücresel düzeydeki infiltrasyona bağlı olarak ortaya çıkabileceğini düşünülmektedir. Böyle vakalarda karaciğer
biopsisi planlanabilir. Vakamızda olduğu gibi, prokalsitonin, CRP yüksekliği ve ateş, her zaman bakteriyel
enfeksiyona bağlı olmayıp, antibiyoterapiye yanıt alınamayabilir. Böyle olgularda altta yatan malignite gibi
enfeksiyon dışı etyolojilerin de araştırılmasının faydalı olacağı düşüncesindeyiz.