Sekonder FSGS

Focal Segmental Glomerüloskleroz
Patogenez ve Tedavi
Prof.Dr. Kayser Çağlar
Epidemiyoloji
ABD’de FSGS oranı artmaktadır
1974-2003 yılları arasında spesifik
glomerüler hastalıkların insidensi
* Toplam 195 biyopsi değerlendiriliyor
* Ortalama olarak;
IgA %22, FSGS %17, MN %10
* Yıllık insidens oranları
IgA 2.1, FSGS 1.7, MN 1.0 her 100 000/yıl
SDBY ne en sık neden olan GN
Erişkinlerde nefrotik sendromun en sık nedeni, %35
Swaminathan S et al. CJASN 2006;1:483-487
Epidemiyoloji
… ancak Avrupa’da FSGS insidensi son yıllarda önemli bir değişiklik göstermemiştir
• İngiltere’de bir merkezde
son 30 yılda yapılan 1844
böbrek biyopsisinin
sonuçları.
• %49’unda primer
glomerülonefrit saptanmış
• En sık görülen GN, IgA
nefropatisi
50
Zaman içerisinde primer glomerülonefrit
oranlarındaki değişiklikler (%)
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
1976-85
1986-98
IgA
MN
MCD
1996-2005
FSGS
MPGN
Total
Diğer
Nephrol Dial Transplant (2009) 24: 3050–3054
Nefrotik sendrom nedeniyle yapılan böbrek biyopsilerinde primer
glomerülonefrit oranları
Primary GN diagnosed on biopsies for nephrotic syndrome per
million population per year.
McQuarrie E P et al. Nephrol. Dial. Transplant. 2010;25:1009-1010
Son dönem böbrek yetmezliği
FSGS hastalarında daha sık
gelişmektedir
Retrospektif çalışma
1993-2006 yılları arasındaki 987
böbrek biyopsisi yapılıyor
4 majör glomerülonefrit saptanan
580 hasta değerlendirmeye alınıyor
MN 209
FSGS 132
IgAN 130
MCD 109
Ortalama izlem süresi 5.9 yıl
SDBY oranı FSGS de %25.8
Chou Y et al. CJASN 2012;7:1401-1408
Renal survival in patients with the four most common types of
primary glomerulonephritis
Fokal segmental glomerüloskleroz bir hastalık değil histolojik bir
lezyondur.
Hafif düzeyde FSGS
Hücre hasarının bulunduğu bölgede
segmental kapiller kollaps ile birlikte
fokal glomerülosklerozdaki erken
değişiklikler
Normal glomerül
Her kapiller bölgede 1-2 hücre mevcut,
Kapiller lümenler açık, kapiller duvarın
kalınlığı tubuler bazal membrana eşit,
mezengil hücreler ve martrix yumağın
merkezinde veya sapına yakın
Focal segmental glomeruloskleroz
Glomerüler yumağın sol üst bölgesinde
segmental olarak skleroz ile birlikte
kapiller kollaps görünümü
Normal glomerül
Histolojik sınıflama
• Klasik FSGS (NOS-not otherwise specified)
• Kollaps FSGS
• Tip lezyon
• Perihiler
• Selüler
Işık mikroskobisindeki görünümleri farklı
olmasına karşın tümünde ortak olarak
podositlerin ultrastrüktürel yapısında
değişiklik söz konusudur.
Proteinüride podosit disfonksiyonunun rolü
Patogenez
• Son yıllardaki çalışmalar FSGS nin bir podosit
hastalığı olduğunu göstermiştir.
• Primer FSGS hastalarının çoğunda glomerüler
hücre hasarının dolaşımdaki bir faktöre bağlı
olduğu düşünülmektedir.
• Permeabilite artırıcı olarak çeşitli faktörler
suçlanmaktadır.
• Hemopeksin, vasküler endotelyal büyüme
faktörü, Kardiyotropin benzeri sitokin-1, suPAR
• FSGS nin çeşitli genetik formları
tanımlanmıştır.
Brinkkoetter, P. T. et al. (2013) The role of the podocyte in albumin filtration
Nat. Rev. Nephrol. doi:10.1038/nrneph.2013.78
FSGS nin çeşitli genetik formları tanımlanmıştır
•
•
Steroide dirençli olguların önemli bir
bölümünü oluştururlar
Sorumlu genler glomerüler bazal
membran oluşumu ve/veya podosit
fonksiyonu ve diferansiasyonu ile
ilişkilidirler
NPHS-1- nefrin
NPHS-2- podosin
Alfa-aktinin-4
TRCP-6
Inf-2
Myo1e
APOL-1
Tekrarlayan FSGSde dolaşımdaki permeabilite faktörü
glomerüllerin albümine geçirgenliği ile ilişkilidir
Permeabilite faktörü ve FSGS rekürrensi
arasındaki ilişki
Tekrarlayan FSGS olgusunda plazmaferez
öncesi ve sonrası permeabilite faktörü
Savin VJ, N Engl J Med, 1996;334:878-83
Altı transplant hastasında tekrarlayan FSGS nedeniyle yapılan 4-14 seans PP
Savin VJ, N Engl J Med, 1996;334:878-83
sonrası permeabilite ve proteinüri
Transmission of Glomerular Permeability Factor from a Mother to Her Child
35 yaşındaki kadında gebeliğinin 13. haftasında
nefrotik sendrom nedeniyle yapılan böbrek
biyopsisinde FSGS saptanıyor.
33. Haftada C/S doğum yaptırılıyor
İdrarda total protein (mg/dl)
1000
900
800
700
600
500
400
300
200
100
0
1
2
3
4
5
6
Doğumdan sonraki günler
Kemper MJN Engl J Med. 2001;344(5):386
…….Hemopeksin, vasküler endotelyal büyüme faktörü, Kardiyotropin benzeri sitokin-1, ………suPAR
Soluble Urokinase Receptor (suPAR)
Wei ve arkadaşları ilk kez suPAR’ın
dolaşımdaki permeabilite faktörü
olabileceğini ileri sürmüşlerdir.
FSGS li hastaların 2/3 ünde suPAR
düzeyinin yüksek olduğu ve MCD,
idiopatik MN ve preeklampside ise
normal bulunduğu rapor edilmiştir.
suPAR ın podosit üzerindeki β3
integrine bağlanarak aktive ettiği ve
bunun da podosit morfolojisini ve
fonksiyonunu bozduğunu ileri
sürmüşlerdir
Wei C, Nat Med 17: 952–960, 2011
Primer FSGS de dolaşımdaki
suPAR düzeyleri
1. Kontrol grubu : n=150
2. Kuzey Amerika FSGS klinik
çalışması (CT): n=70
3. Avrupa steroide dirençli
nefrotik sendrom grubu
(PodoNet): n=94
3000 pg/ml eşik alındığında FSGS-CT
grubunun %84.3, PodoNet grubunun
%55.3ünde suPAR yüksek bulunuyor.
Kontrol grubu %6
Wei C, J Am Soc Nephrol 23:2051-2059, 2012
FSGS de suPAR düzeyleri ve tedavi ve remisyon ile ilişkisi
26. Haftada tam remisyona ulaşan ve 6 ay stabil kalan
hastalarda suPAR
26. Haftada tam remisyona ulaşan ancak 52. haftada
yeniden proteinüri gelişen hastalarda suPAR
Wei C, J Am Soc Nephrol 23:2051-2059, 2012
Huang J, Kidney Int 84:366-372, 2013
74 primer FSGS
14 sekonder FSGS hastası
Tam remisyon
Kısmi remisyon
Tedaviye cevapsız
• 54 FSGS hastası (biyopsi
tanılı)
• 476 FSGS olmayan
kronik böbrek hastası
Meijers B, Kidney International (2014) 85, 636–640
Urinary protein and serum-soluble urokinase receptor (suPAR) in patients with
glomerular diseases.
Wada T, Kidney International (2014) 85, 641–648;
suPAR çalışma sonuçları:
• Artmış suPAR düzeyleri nefrotik sendromlu veya proteinüri ile
seyreden diğer böbrek hastalığı olanların yarısında yüksek
bulunmaktadır.
• Artmış suPAR primer ve sekonder FSGS’yi veya FSGS ile diğer
glomerüler hastalıkları ayırt etmemektedir.
• suPAR proteinürinin derecesi ile korelasyon göstermemekte ancak
GFR ile zıt korelasyon göstermektedir.
• suPAR ın farklı formlarının ayrı ayrı ölçülmesi yararlı olabilir
Schlöndorff D, Kidney Int 2014 85, 499–501
FSGS sınıflaması
• Glomerüler epitelial hücrelerde primer değişiklikler
• Primer
• Viral hastalıklar
• HCV, parvovirüs B19, HIV nefropatisi
• Genetik hastalıklar
• Podosin, alfa-aktinin 4……
•
•
•
•
•
Genetik
Adaptif
Viral
İlaç ilişkili
Primer
• İlaçlar
• Pamidronat, lityum, anabolik steroidler
• Nefron kütlesinin azalmasına veya glomerüler adaptasyona sekonder
•
•
•
•
•
•
Reflü nefropatisi
Renal displazi
Oligomeganefronia
Obezite ile ilişkili glomerülopati
Sickle cell hastalığı
Primer glomerüler hastalıklar
• Fokal proliferatif glomerülonefritlere sekonder
• Herediter nefropatilere sekonder (Alport sendromu)
Korbet SM JASN 23: 1769-76, 2012
Primer veya sekonder FSGS
Primer FSGS
Sekonder FSGS
• Başlangıç: Akut veya subakut
nefrotik sendrom
• Patoloji:
• Başlangıç: Tedrici olarak ilerleyen
proteinüri ve böbrek yetmezliği
• Ayaksı çıkıntılarda diffüz füzyon
• PAS boyası ile skar dokusu
boyaması yoğun
• Proteinüri sıklıkla nefrotik düzeyde
değil
• Serum albümin düzeyi genellikle
normal
• Periferik ödem genellikle yoktur
• Patoloji: Patolojik anormallikler
fokal
Primer fokal segmental glomerülosklerozda klinik görünüm



Nefrotik düzeyde proteinüri
Hipertansiyon
Hematüri ve proteinüri
Renal yetmezlik
%60-75
%45-65
%30-50
%25-50
Nefrotik hastaların %50’si 5-10 yıl içinde
son dönem böbrek yetmezliği gelişir.
Spontan remisyon < %5
100
Non-nefrotik
80
Renal sağkalım %

60
Nefrotik
40
20
Proteinüri  14 g/gün
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
Yıllar
Korbet, NDT, 1999
UpToDate 2014
10
11
12
Tedavi
Tedaviye başlamadan önce FSGS’nin
primer veya sekonder olduğu ayırt
edilmelidir
Tedavi
Amaçlar
• Proteinüride tam veya parsiyel remisyon sağlamak
• Tam remisyon: Proteinüri < 200-300 mg/gün
• Kısmi remisyon: Proteinürinin %50 den fazla azalması ve < 3.5 g/gün
• SDBY gelişmesini önlemek, geciktirmek
• Tedavinin yan etkilerine maruz bırakmamak
Prognostik faktörler
Klinik parametreler
Histolojik özellikler
• Proteinürinin derecesi
• Renal disfonksiyon
• Tedaviye cevap
• Genetik formlar
• Sklerotik glomerül sayısı
• Histolojik varyant
• Tubulointerstisyel değişiklikler
• Kollaps form
FSGS se prognozun en önemli belirteci tedaviye alınan cevaptır.
Survival from renal failure in patients with complete (CR), partial (PR), and no remission (NR).
Troyanov S et al. JASN 2005;16:1061-1068
……….Proteinürinin derecesi,genetik, cinsiyet, yaş, hipertansiyon, renal
fonksiyonlar…………..
FSGS de prognozun en önemli belirteci tedaviye alınan cevaptır.
Nefrotik FSGS hastalarında remisyon
durumuna göre böbrek sağkalımı
Remisyona giren nefrotik FSGS
hastalarında böbrek sağkalımı
Remisyona girmeyen nefrotik FSGS
hastalarında böbrek sağkalımı
P=0.002
p<0.0001
P=0.61
CS: klasik lezyon,
TL: tip lezyon
CL: Selüler lezyon
Chun M J et al. JASN 2004;15:2169-2177
FSGS tedavisinde kullanılan ajanlar
• Glukokortikoidler
• Kalsinörin inhibitörleri
• Mikofenolat mofetil
• Sitotoksik ilaçlar
• Rituximab
• Adrenokortikotropik hormon
• Plazmaferez modaliteleri
İmmunsupressiv olmayan
tedaviler
• RAS blokajı
• Lipid düşürücü ajanlar
• Tuz kısıtlaması
• Kan basıncı kontrolü
Başlangıç tedavisi
• Glukokortikoidler ve
immunsüpressivler yalnızca
nefrotik sendromlu primer FSGS
olgularında verilmelidirler
• Prednisolon ilk tedavi
seçeneğidir
• Steroidlere rölatif
kontrendikasyonu olanlar veya
yüksek dozu tolere
edemeyenlerde kalsinörin
inhibitörleri ilk tedavi olabilir.
Sekonder FSGS de steroid veya
immunsupressiv tedaviyi
destekleyecek veri yoktur
• RAS blokajı tüm hastalarda
uygulanmalıdır.
FSGS de steroid tedavisine yanıt oranı
Steroid tedavisi
Tam veya kısmi remisyon
≤ 16 hafta
%15
≥ 16 hafta
%61
Meyrier, 1987, HDCN
FSGS de steroid tedavisine yanıt
% remisyon oranları
Tam remisyon
Parsiyel remisyon
70
60
Kısa süreli tedavi
50
28
30
16
41
40
30
20
20
10
36
37
33
20
16
0
Schena 1988
Ponticelli 1999
Chun 2004
Troyanov 2005
Stirling 2005
Glukokortikoidler
• Kısa süreli tedavi (8-12 hafta) %25 hastada remisyon sağlamaktadır
• Uzun süreli tedavi (≥ 6 ay) hastaların en az %60’ında parsiyel veya tam
remisyon sağlamaktadır.
• Nefrotik sendromu olan hastalarda prednisolon en az 12-16 hafta
süreyle verilmelidir.
Glukokortikoid tedavisi
• Başlangıç dozu
• 1mg/kg/gün veya 2 mg/kg/günaşırı (en az 4 hafta, maksimum 4 ay)
• İdame dozu
• Tam remisyon durumunda 1- 2 hafta aynı dozda devam et, sonra haftada bir 5
mg veya 2 haftada bir 10 mg azaltmaya başla. 0.15 mg/kg/gün veya 10
mg/gün olduğunda
• 2-4 haftada bir 2.5 mg azalt
• Tolere edebiliyorsa tedavi 12. aya kadar uzatılabilir
• Parsiyel remisyon durumunda prednisolon 6-9 ayda yavaşça azaltılmalıdır. Bu
sırada proteinüride yeniden artış olursa immunsupressif tedavi eklenebilir.
Glukokortikoid tedavisi
• Relaps durumunda erişkin MDH gibi
tedavi edilmelidir.
• 12-16 haftada proteinüri düzeyinde
gerileme olmayanlar steroide dirençli
olarak kabul edilmelidir.
• Genel öneriler
• Tam dozu sabah 07:00-09:00
arasında verin
• Düşük tuzlu ve kalorisi yüksek
olmayan diyet uygulayın
• Fiziksel aktivite önemli
• Kan basıncı, glisemi ve lipid
düzeyleri kontrol edilmeli
• ACEi veya ATII blokerleri
Kalsinörin inhibitörleri
Bazı olgularda düşük doz prednisolon ile
birlikte başlangıç tedavisi olarak verilebilir.
Steroid toksisitesi olanlardaki relapslarda
veya sık relaps gösterenlerde,
Steroide bağımlı veya dirençli olanlarda
kullanılabilir.
Siklosporin tedavisi
• Randomize kontrollü çalışma
• Steroide dirençli 49 olgu
• 26 hafta süreyle
• Siklosporin + düşük doz prednizon
• Plasebo + prednizon
plasebo
siklosporin
• Ortalama izlem süresi 200 hafta
26. haftada remisyon; tedavi grubunda
%70, plasebo grubunda % 4
Cattran DC, Kidney Int; 56:2220–2226, 1999
Siklosporin tedavisi
Parsiyel remisyon
• Relaps oranı 52. haftada %40,
78. haftada %60
• Bazal CrCl ye göre % 50 azalma
siklosporin grubunda %25,
plasebo grubunda %52
• Relaps oranı yüksek de olsa
siklosporin steroide dirençli
olgularda yararlıdır.
Tam remisyon
Parsiyel remisyon-plasebo
Cattran DC, Kidney Int; 56:2220–2226, 1999
Siklosporin tedavisi
120
100
Toplam 226 olgu
123 yalnızca CsA
103 CsA + steroid
80
60
40
20
0
siklosporin
siklosporin + steroid
tam remisyon
parsiyel remisyon
remisyon yok
Meyrier A, NDT, 19:2437-2444, 2004
Tacrolimus tedavisi
• FSGS ve nefrotik sendromu olan 6
hastada (ilk tedavi olarak) ve CsA
kullanan ve remisyonda olan 5
hastada CsA kesilerek Tac uygulanıyor.
• Serum albumin düzeyleri artıyor
• Tacrolimus kullanan hastalarda proteinüri
11.0 ± 4.5 to 2.8±2.5 g (P = 0.003)
• 26.8±4.6 to 37.7±1.9 g/l (P = 0.003)
• CsA kullananlarda GFR düzeyinde
iyileşme saptanıyor
Duncan N et al. Nephrol. Dial. Transplant. 2004;19:30623067
CNI tedavisi-özet
• Siklosporin steroidlere cevapsız olgularda %50-60 oranında remisyon
sağlamaktadır.
• Başlangıç dozu 2-4 mg/kg/gün olarak planlanmalıdır.
• Tam remisyondan sonra en az 6 ay, parsiyel remisyon sonrası 12 ay
tedavi sürdürülmelidir.
• Düşük dozda (0.15 mg/kg) steroid ile birlikte verilmesi etkinliğini
artırmaktadır.
• Tedavi sonlandırılırken doz tedrici olarak azaltılmalıdır.
• Tacrolimus 0.1 mg/kg/gün dozunda verilebilir.
FSGS de MMF
Randomize çalışma; 21 MN, 33 FSGS hastası
FSGS grubu:
Grup A: MMF 2 g/gün (6 ay) + prednisolon
Grup B: Prednisolon 1 mg/kg/gün (12-24 hf)
• MMF protokolü standart tedaviyle aynı
derecede etkili
• Kümülatif steroid dozu MMF grubunda
daha düşük
• Yan etki profili ve relaps oranı aynı
• MMF tedavisi daha pahalı
Grup A
Grup B
Fokal segmental glomerulosklerozd mikofenolat mofetil tedavisi
• Steroide dirençli 18 FSGS hastası
• %75 i sitotoksik tedeviye ve/veya CNI dirençli
• 6 aylık MMF tedvisi uygulanıyor.
• %44 olguda düzelme görülüyor, tedavi sonrası 1 yıl bu durum devam
ediyor.
• Hiçbir olguda tam remisyon gözlenmiyor
Cattran DC, Clin Nephrol 62: 405-411, 2004
FSGS de MMF
• Yeterli prednisolon tedavisi sonrası dirençli olan olgularda
• Siklosporine cevap vermeyenlerde veya kullanılamayanlarda
• Kısmi cevabı olan ancak steroid veya siklosporin toksisitesi
görülenlerde
kullanılabilir.
FSGS tedavisinde sitotoksik ilaçlarla yapılan tedavilerin
sonuçları tatminkar değildir
• Steroide dirençli olgularda önerilmemektedirler
• Siklofosfamid; steroidlere kısmi cevap gösteren, kalsinörin
nefrotoksisite riski yüksek olan hastalarda uygulanabilir.
• Siklofosfamid kullanılacaksa, steroid kesilmeden başlanmalı ve en
fazla 12 hafta kullanılmalıdır.
• Klorambusil kullanılmamalıdır.
FSGS de Rituximab
Rituximab sonrası 1 yıl ve öncesindeki 1 yılda
relaps oranları
• Steroide bağımlı veya sık
relaps gösteren 10 çocuk, 20
erişkin INS olgusu (8 FSGS
olgusu)
• Olgular 1 veya 2 doz
Rituximab 375mg/m²
uygulanıyor.
• 1. yılın sonunda 18 hasta
tedavisiz ve 15 hastada
relaps olmuyor
Ruggenenti P et al. JASN 2014;25:850-863
FSGS de Rituximab
Steroide bağımlı olgularda yararı gösterilmiştir, ancak steroide dirençli olgulardaki yararı
belirgin değildir
• Steroid ve diğer
immunsupressivlere dirençli 8
FSGS olgusu
• 5 hastada masif proteinüri devam
ediyor, bunların 2 sinde böbrek
fonksiyonları hızla bozuluyor
• 2 hastada proteinüride belirgin
azalma ve böbrek
fonksiyonlarında düzelme
gözleniyor.
• 1 hastada da yararlı ancak geçici
etki gözleniyor
Fresnado FG, Clin J Am Soc Nephrol. 2009 8:1317-23
Smet ED, NDT 24:2938-40,2009
FSGS de RAS
inhibisyonu
Dirençli FSGS hastalarında ARB nin proteinüriye
etkisi
7,0
6,5
6,0
İmmünsupressivlere dirençli 23
hasta
13 hastaya Losartan 50 mg/gün
veriliyor
10 hasta kontrol grubu
Sonuç: Losartan grubunda
proteinüri azalırken , serum total
protein ve albümin düzeyi artıyor,
kontrol grubunda proteinüride artış
gözlenirken serum total protein ve
albümin düzeylerinde değişiklik
gözlenmiyor.
5,0
4,0
4,5
3,6
3,6
3,4
3,0
2,4
2,3
1,9
2,0
1,0
0,0
Bazal
1. ay
Losartan
6.ay
Kontrol
Usta M, J Intern Med, 253: 329-34, 2003
12.ay
Transplantasyon sonrası FSGS
FSG’ye bağlı SDBY gelişen
hastaların yaklaşık %30’nda Tx
sonrası FSG tekrarlamaktadır.
Dolaşımdaki permeabilite
artırıcı faktörün
uzaklaştırılması
proteinüriyi azaltmaktadır
Riskli hastalar
• Genç hastalar
• Primer hastalığı hızlı ilerleyenler
• Önceki allograftta rekürrens
olanlar
N Engl J Med 1994; 330:7.
Transplantasyon sonrası FSG
NAPRTCS çalışması
Pediatrik trasnplant hastaları
1987-2000 arası nakiller
752 FSG, 5732 kontrol
FSGS kadaverik donöre göre canlı
donörden yapılan naklin sağkalım
avantajını ortadan kaldırmaktadır
Baum MA , Kidney Int 2001; 59:328
Plazmaferez Endikasyonları- (ASFA kriterleri - 2010)
J Clin Apheresis 25:83-177,2010
• Kategori I
• Aferezin birinci basamak tedavi olarak kabul edildiği
hastalıklar.
• Kategori II
• Aferezin ikinci basamak tedavi olarak kabul edildiği
hastalıklar.
• Kategori III
• Aferezin tedavideki optimum rolü belirlenmemiş. Karar
hastaya göre verilmeli.
• Kategori IV
• Aferezin etkisiz veya zararlı olabileceği hastalıklar.
Transplantasyonda plazmaferez endikasyonları
Hastalık
Kategori
ABO uyumsuz transplantasyon
Renal transplantasyon
Antikor aracılıklı rejeksiyon
Desensitizasyon, donör spesifik HLA
antikoruna bağlı pozitif crossmatch
Yüksek PRA, kadaverik donör
Tekrarlayan FSGS
II
I
II
III
I
J Clin Apheresis 25:83-177,2010
Tekrarlayan FSGS de yoğun PP tedavisi
• Nonrandomize pilot çalışma
• 2005-2007 yılları arasında yapılan transplantasyonlar, 18 hasta primer FSGS, 10
hastada FSGS tekrarlamış
• FSGS rekürrensi olan 10 hastaya yüksek doz steroid, CsA ve intensiv PP tedavisi
uygulanıyor
• 1997-2005 yılları arasında Tx sonrası FSGS rekürrensi olan 19 hasta ile
karşılaştırılıyor.
Canaud G, AJT, 2009
PP ilk 3 hafta haftada 3 kez, sonraki 3 hafta haftada 2 kez, 3
aya kadar haftada 1 kez, 5. aya kadar ayda 2 kez ve 9 aya
kadar ayda 1 kez %5 albumin replasmanı ile uygulanıyor
Canaud G, AJT, 2009
Tekrarlayan FSGS de yoğun PP tedavisi
Proteinüri erken dönemde
PP ilk 10 günde başlatılıyor
Tüm hastalarda 23 ± 7 gün sonra remisyon
Tam remison çalışma grubunda %90
kontrol grubunda %27
Canaud G, AJT, 2009
Transplantasyon sonrası FSGS
• Riskli hastalar operasyon sonrası 1. gün, taburcu edilmeden önce,
taburcu edildikten sonra ilk ay haftada bir daha sonra ayda bir kez
proteinüri yönünden incelenmelidir.
• Posttransplant proteinüri > 1g/gün olursa biyopsi yapılmalıdır.
• FSGS saptandığında viral nedenler, toksinler, ilaçlar göz önünde
bulundurulmalıdır.
• İmmunsupressiv tedavilerin FSGS nüksünü önlemede birbirlerine
üstünlüklerini gösteren güçlü çalışmalar henüz yoktur.
• RAS blokajına rağmen ilk yıl içinde ciddi proteinürisi olanlarda
plazmaferez tedavisi düşünülmelidir.
Primer FSGS de tedavi
özet-1
• Nefrotik hastalar immunsupressivlerle tedavi edilmelidir
• Steroide kontrendikasyon yoksa prednisolon 1 mg/kg/gün olarak
başlanmalıdır
• Yüksek doz prednisolonu tolere edemeyenlerde siklosporin başlangıç
tedavisi olabilir.
• Biyopside ciddi vasküler ve interstisyel hastalığı olanlarda veya GFR
<40ml/dk olanlarda kalsinörin inhibitörlerinden kaçınılmalıdır.
• Proteinürisi nefrotik düzeyde olmayanlarda immunsupressiv tedavi
verilmemelidir.
Primer FSGS de tedavi
özet-2
• Relaps olgularında; eğer daha önce steroide tam cevap alınmışsa ve
toksisite bulguları yoksa yeniden prednisolon verilebilir. Steroid
toksisitesi varsa veya sık relaps oluyorsa siklosporin denenmelidir.
• Steroide bağımlı veya dirençli olgularda siklosporin , siklosporin
verilemeyenlerde mikofenolat mofetil kulanılabilir.
• Tedavinin ilk 3 ayında 2-4 haftada bir Cr, GFR, proteinüri kontrolü
yapılmalıdır.
• ACEi veya ARB ler her hastada kullanılmalıdır.
….Nefrolojiye emeği geçenlere saygı ile…..
Richard Bright
Jacob Henle
Thomas Addis
Willem Kolff
Belding Scribner
the greatest physician of his day and one of the five or six great physicians of all time
Am Journal Med. 1958; 6: 819–824
Joseph Murray
Primum non nocere