PROGRAM ve ÇALIŞMA GRUPLARI İÇİN TIKLAYINIZ

 ÇALIŞMA GRUPLARI PROGRAMI Başlangıç Saati C Salonu D S alonu 10:00 Dissosiyatif Kimlik Bozukluğunun Psikoterapisi Öztürk Kuramdan Uygulamaya Travma Perspektifinden Ruh Ve Psikodrama: Grup Ve Bireysel Beden Sağlığı Ve Bir EMDR Terapide “Karşılaşma” Uygulaması Özer-­‐Danış Konuk, Zat 13:30 Çocuğa Karşı Şiddetin Tanınması, Değerlendirilmesi Ve Müdahale Yaklaşımları Erol, Savur, Üstün Güllü, Akın, Gül Psikoterapistin Bedeni: Genogramların Gücü: Sistem Dans/Hareket Terapisi Yoluyla Yaklaşımı ile M.K. Atatürk Ve Psikoterapistin Bedensel Ailesini Anlamak Farkındalığının Genişlemesi Işık Çatay E Salonu ÇALIŞMA GRUPLARI Çalışma Grubu Adı DİSSOSİYATİF KİMLİK BOZUKLUĞUNUN PSİKOTERAPİSİ Eğitimci(ler) Doç.Dr.Erdinç Öztürk-­‐ İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Klinik Psikoterapi Birimi Konusu ve Hedefi Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB), çocukluk çağı ruhsal travmalarının oluşturduğu kendine zarar verme, suicide girişimleri, alter kişilik geçişleri ve bilinç kesintileri ile karakterize yaşam boyu psikopatolojiler içerisinde en önde gelenidir. Ancak, yüksek prevelans oranlarına rağmen tedavileri konusunda birçok ülkede klinisyenler arasında bilgi birikimi oldukça sınırlıdır. Psikoterapi ile tam iyilik hali sağlanabilen bu bozukluk grubunda diğer psikiyatrik tablolara oranla ilaç tedavileri ile özgül bir sonuç alınanamaktadır. (DKB) ve eşikaltı DKB tablolarının tedavisi çoğu zaman eş tanılı bir ruhsal hastalık oluşu nedeniyle hem klinik psikiyatrinin ve hem de jenerik psikoterapinin bütün yönlerinin devreye girdiği yoğun ve duyarlı bir çalışmayı gerektirmektedir. DKB’nin polimorf klinik sonuçları genel psikiyatri ilkeleri içersinde dikkate alınır ve yönetilirken, psikoterapisinde bir psikanaliz sürecinden az olmayan ince bir çalışma ve duyarlılık gerekmektedir. Bu aynı zamanda krize müdahele anlamında kısa psikoterapiye özgü oynak bir zemin ile uzun süreli psikoterapilerde alışık olunan bir süreç anlayışının kombinasyonunu gerektirmektedir. Tedavi süreci tüm travma kökenli tablolarda olduğu gibi üç evreye (stabilizasyon-­‐
travma çalışması-­‐ entegrasyon) dayanmakla birlikte DKB psikoterapisinde bu evrelerin her birine ilişkin öğeler parçalar halinde birbirinin içinde yer alabilmektedir. DKB psikoterapisi çok sayıda krizin çözülmesi ile ilerlemektedir. Entegrasyon aşamasından sonra vakalarda psikoterapi ile tam bir “ruhsal iyilik” hali sağlanabilmektedir. Süre Çalışma grubu yöneticisi bu alanla ilgili 18 yıl süreli 1500 hastayı aşan klinik deneyime sahiptir. DKB konusunda, Amerika ve Hollanda gibi Türkiye de en fazla makale üreten ve vaka tedavi eden ülkeler arasındadır. Tüm dünyada DKB tedavisinde klinik psikologlar etkin bir rol üstlenmektedirler. Çalışma grubu teorik çerçeve ve klinik vaka örneklerinden oluşan 90 dakikalık 2 oturumdur. İlk bölümde dissosiyasyonun tanımı, tanı ölçütleri,sınıflandırılması, host (evsahibi) kişilik ve alter kişiliklerin tanımı, alter kişiliklerin çeşitleri, dissosiyasyonu açıklayan teoriler ve tedavi yöntemleri ele alınacaktır. İkinci bölümde ise vaka örneklerine değinilecektir. 90+90 dk Kontenjan 50 kişi Katılım Koşulları Öneriler Çalışma grubuna özellikle mezun psikologlar, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile alana ilgi duyan tüm psikoloji lisans öğrencileri de katılabilirler Çalışma Grubu Adı KURAMDAN UYGULAMAYA PSİKODRAMA: GRUP VE BİREYSEL TERAPİDE “KARŞILAŞMA” Eğitimci(ler) Uzm. Psk.Gözde ÖZER DANIŞ (Ankara Üniversitesi/Psikodramatist, Dr. Abdülkadir ÖZBEK Psikodrama Enstitüsü Yardımcı Eğitmeni) Konusu ve Hedefi Bu çalışmanın amacı; J.L.Moreno’nun 1900’lü yılların başında geliştirdiği Rol Kuramını; kuramın kendine özgü psikodramatik teknikleri ile tanıtarak; bu kuramın gelişimi hakkında bilgi vermek, aynı dönemde ortaya çıkan diğer kuramlarla tartışmalı bir yöntemle karşılaştırmak, rol kuramının terapi ortamlarında vücut bulduğu psikodrama tekniği ve öğeleri hakkında kuramsal bilgi vererek, rol kuramı temel alınarak psikodrama yöntemi ile çalışılmış hem grup (kronik bir hastalığa sahip olan grup/kanser örneği) hem de bireysel terapide vaka örneklerini (yas süreci, travma mağduru, psikopatolojik hastalığa sahip olan) sunarak rol kuramı açısından değerlendirmektir. Ardından katılımcılar ile psikodrama teknikleri ile yapılacak bir yaşantı grubu ile süreç devam edecektir. Katılımcıların soru ve katkıları için zaman tanınarak süreç sonlandırılacaktır. Süre 90+90 dk. Kontenjan 16 kişi Katılım Koşulları Çalışmaya psikoloji 3. ve 4. sınıf öğrencileri ile psikoloji mezunları katılabilecektir. Öneriler Katılımcılar, çalışmanın teorik bölümüne önhazırlık için isteğe bağlı olarak aşağıdaki listede yer alan kaynaklardan bir veya birkaçını okuyabilirler: Psikodrama: Artı Gerçeklik ve İyileştirme Sanatı (ZerkaT.Moreno, LeifDagBlomkvist, Thomas Rützel) Psikodrama Rehberi (MarciaKarp, Paul Holmes, Kate BradshawTauvon) Psikodrama, Kuram ve Uygulamadaki Gelişmeler (ClarkBaim, JorgeBurmeister, ManuelaMaciel) Travmadan SağkalanlarlaPsikodrama-­‐ Acıyı Eyleme Dökmek (Peter FelixKellermann, M. Kate Hudgis) Moreno'dan Bu Yana Psikodrama (Paul Holmes, MarciaKarp, MichaelWatson) Çalışma Grubu Adı TRAVMA PERSPEKTİFİNDEN RUH VE BEDEN SAĞLIĞI VE BİR EMDR UYGULAMASI Eğitimci(ler) Emre KONUK -­‐ DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Zeynep ZAT -­‐ DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Konusu ve Hedefi Her terapi yaklaşımının psikopatolojinin etiyolojisini açıklarken dayandığı bir temeli, görüşü, teorisi vardır. Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR) terapisiAdaptif Bilgi İşleme Modeli’ne (AIP) dayanmaktadır. Bu modelin temel varsayımı, anı ağı içerisinde adaptif şekilde işlenemeden depolanan olumsuz yaşam olaylarının, bir başka değişle travmatik anıların, psikolojik-­‐psikiyatrik sorunların ortaya çıkmasının altında yatan sebep olduğudur. Dolayısı ile psikopatolojinin geçmişte yaşanan olumsuz yaşam olaylarının etkisi ile ortaya çıktığını varsaymaktadır. Bu teoriyi inceleyen araştırmalardan biri, Amerika'da Kaiser Permanente Sağlık Kuruluşu'nun, sonradan Dünya Sağlık Örgütü'nün de (WHO) katıldığı ve toplam 50.000’nin üzerindeki katılımcı ile yürütmüş olduğu Olumsuz Çocukluk Olayları (Adverse Childhood Experiences-­‐ACE) Araştırması’dır. Çalışma çocukluk döneminde yaşanan ‘olumsuz yaşam olaylarının' kişinin sağlığını nasıl etkilediği araştırmak üzere yürütülmüştür. ‘Olumsuz Çocukluk Olayları’ çocukluk döneminde yaşanan fiziksel, psikolojik, cinsel istismar; duygusal ve fiziksel ihmal ve ev içindeki problemleri içeren 10 farklı kategorideki travmatik anılar olarak tanımlanmaktadır. Çalışma, çocukluk döneminde yaşanan travmatik olayların, bireyin ilerleyen yaşamında yalnızca depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, obesite, alkol ve madde bağımlılığı gibi psikiyatrik rahatsızlıklara değil, aynı zamanda, oto-­‐immün bozukluklar, kanser, artirit, diabet, kalp krizi, kalp hastalıkları, böbrek hastalığı, felç gibi tıbbi rahatsızlıklara neden olabildiğini ortaya koymaktadır. Araştırma sonuçları; tedavi söz konusu olduğunda da ‘travma’ odaklı bir psikoterapi yaklaşımının hem ruh hem beden sağlığı için çok önemli role sahip olduğuna işaret etmektedir. Yetişkin ve gençlerin bugünkü problemlerin tedavisinde geçmiş travmaların etkilerinin ortadan kaldırılması ya da en aza indirilmesinde ise Dünya Sağlık Örgütü tarafından EMDR Terapisi ilk sırada önerilen terapilerdendir. Ayrıca, önleyici tıp çalışmalarında yaşam olaylarının göz önünde bulundurulması; bireylerin sağlığını kazanması, sağlık politikalarının oluşturulması ve ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimi için büyük faydalar sağlayabileceğine işaret etmektedir. Bu çalışma grubunda travma, travma perspektifinden psikopatoloji ve travma-­‐sağlık ilişkisi irdelenecektir. Ayrıca EMDR Terapisinin psikopatolojiyi nasıl açıkladığı paylaşılacak ve bir travmatik anının EMDR ile nasıl çalışıldığını baştan sona dek gösteren bir video izlenecektir. Süre -­‐ Kontenjan 20 Kişi Katılım Koşulları -­‐ Öneriler -­‐ Çalışma Grubu Adı YAŞLANMA VE NÖROPSİKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Eğitimci(ler) Yrd. Doç. Dr. Handan CAN -­‐Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Konusu ve Hedefi Çalışma grubunun amacı, alanda çalışan, özellikle klinik değerlendirmede ve tanı aşamasında katkı sağlayan psikologların, çalıştıkları birimlere unutkanlık şikayeti ile başvuran bireyleri bunama (demans) açısından da değerlendirmeleri konusunda farkındalık ve donanımların arttırılmasıdır. Demans ülkemizde, yaşlanma sürecinde sıklıkla karşılaşılan ve çokça ihmal edilen önemli bir halk sağlığı sorunudur. Gelişen teknolojinin getirdiği olanaklarla, yaşam süresi uzamış ve buna bağlı olarak yaşlanma süreci ile görülme sıklığı artan demanslı vaka sayısında önemli bir artış olmuştur. Demans türleri içinde en yaygın gözlenen tip Alzheimer Tipi Demans (ATD) tır. ATD sinsi başlayan ve bireylerde yaşamlarının ilerleyen yıllarında ortaya çıkan bilişsel gerileme ile karıştırılan bir hastalıktır. Bu nedenle erken dönemde hastalığın tanısının konması tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinin planlanabilmesi açısından çok önemlidir. Aynı şekilde yaşlanma sürecine bağlı olarak bireylerde gözlenen bilişsel bozukluk olarak başlayan ancak ilerleyen süreçte çoğunlukla ATD' ye dönüşebilen hafif bilişsel bozukluk (HBB) vakalarının erken dönemde tedavi ve izlemine başlanabilmesi içinde erken tanı çok önemlidir. Bu çalışma grubu kapsamında HBB ve ATD nöropsikolojik özellikleri ile ele alınacak; ve bu bilişsel bozuklukların tanılanmasında kullanılan klinik tanı ve evrelendirme ölçeklerinin seçiminde dikkat edilmesi gereken konular vurgulanacaktır. Ayrıca ATD ve HBB’nin nöropsikolojik değerlendirmesinde kullanılan testler, ölçtükleri işlevler ve ilgili oldukları nöroanatomik yapılar açısından ele alınarak tartışılacaktır. Çalışma grubu süresinde, HBB ve ATD’nin nöropsikolojik özelliklerinin ele alındığı çalışmalara ilişkin bulgular üzerinden gidilmesi ve verilecek eğitimden kalan sürede ise çalışma grubunda yer alan psikologlarla, HBB ve ATD konusunda karşılıklı bilgi ve deneyim paylaşılması planlanmaktadır. Süre 90 dk. Kontenjan 20 kişi Katılım Koşulları Grup çalışmasının alanda konu ile ilgili birimlerde çalışan, çalışmayı planlayan ya da konuya ilgi duyup bu alandaki bilgilenmesini geliştirmek isteyen kişilerle gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Katılımcıların en az psikoloji 4 sınıf öğrencisi ya da mezun olmuş olmasının uygun olacağı düşünülmektedir.Çalışmaya psikoloji dışı konu ile ilgili (nöroloji, psikiyatri vb) katılımcılarda katılabilir. Öneriler -­‐ Çalışma Grubu Adı ÇOCUĞA KARŞI ŞİDDETİN TANINMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ ve MÜDAHELE YAKLAŞIMLARI Eğitimci(ler) Prof. Dr. Neşe EROL -­‐Ankara Üniversitesi Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Psk. Eylem SAVUR -­‐UNICEF Türkiye Ofisi Uzm. Psk. Belgin ÜSTÜNGÜLLÜ -­‐Ankara Üniversitesi Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Uzm. Psk. Duygu Pamir AKIN -­‐Ankara Üniversitesi Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Hesna GÜL -­‐Ankara Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Konusu ve Hedefi Çocuk, on sekiz yaşından küçük, kendini temsil yetkisi olan ve yasalarca tanınmış haklara sahip bir bireydir. Çocuk Hakları, hukuken dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu, eğitim, sağlık, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel bir kavramdır ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmıştır. Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesini onaylamış (1995) 193 ülkeden biri olarak, ülkedeki tüm çocukların haklarını garanti altına almaya, yasaları ve uygulamaları Sözleşme’ye uygun hale getirmeye söz vermiştir. Buna rağmen, birçok hakkın ihlali anlamına gelen, çocuğa karşı şiddet (ÇKS) gelişmiş ve gelişmekte ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de önemli, güncel ve toplumsal bir sorun olmaya devam etmektedir. Şiddet gören çocuklarda fiziksel sağlık sorunları, öğrenmeyle ilgili sorunlar, ağır ruhsal bozukluklar, ilişki problemleri, madde kullanımı gibi yaşam kalitesini etkileyen pek çok sorun gözlenmekte aynı zamanda kuşaklararası bir geçiş de sağladığı için topluma da pahalıya mal olmaktadır. Son dönemde, ÇKŞ’in önlenmesine yönelik çalışmalar dikkati çekmektedir. UNİCEF Türkiye Ofisi, AB finansmanıyla Arnavutluk, Bosna Hersek, Sırbistan ile birlikte ÇKŞ’in izlenmesinde sivil ve kamu kurumları arasındaki iş birliğinin geliştirilmesini hedefleyen bir proje yürütmektedir. Proje ayrıca, devletlerarası organizasyonlar, bağımsız izleme ağları ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) arasında bilgi ve deneyim paylaşımını da amaçlamaktadır. UNICEF, Türkiye ile ÇKŞ’i Önleme Ağı'nın ortak yürüttüğü "Çocuğa Karşı Şiddetin Önlenmesi" çalışması kapsamında Türkiye çapındaki STK’ların "ÇKŞ Göstergeleri, İzleme ve Raporlama" alanlarında kapasitelerinin artırılması amacıyla bir dizi eğitim gerçekleştirmiştir. Bu eğitime Türk Psikologlar Derneği de dahil olmak üzere altmış beş STK katılmıştır. Çalışma Grubu Adı ÇOCUĞA KARŞI ŞİDDETİN TANINMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ ve MÜDAHELE YAKLAŞIMLARI Konusu ve Hedefi Bu çalışma grubunda 1)Kavramlar ve tanımlar: Şiddet, Çocuğa Karşı Şiddet, Şiddet Biçimleri (fiziksel, psikolojik/duygusal, cinsel, ihmal), 2)Göstergeler, İzlem ve Yararları 3)Çocuk Hakları ve Yasal Yükümlülükler 4)ÇKŞ Gösterge Setleri (aile, okul ve eğitim ortamları, kurumlarda çocuğa karşı şiddet, çalışma ortamlarında çocuğa karşı şiddet, sokaklar ve kamusal alanlarda çocuğa karşı şiddet, medya ve internet) 5)Göstergelerle İzleme ve Raporlama 6)Klinik Uygulamada Şiddetin Ele Alınması: Tanı Tedavi ve Bildirim Süreci Eğitim süresince aktarılanlar, olgu örnekleri üzerinden yapılacak çalışmalarla tartışılacaktır. Biz çocuğa karşı şiddetin kabul edilemez ve önlenebilir olduğu bilinciyle, toplum genelinde ve alanda çalışan uzmanların bilgi ve kapasitelerinin arttırmayı, çocuklara yönelik şiddeti normalmiş gibi gösteren değer ve inançları ortadan kaldırmayı ve koruyucu önlemlere ağırlık vermeyi hedefliyoruz. Gelin çocuğa karşı şiddeti “olmadan” önleyelim! Var mısınız? Süre 90+90 dk. Kontenjan 50 kişi Katılım Koşulları Psikoloji, PDR, Sosyal Hizmetler, Çocuk Gelişimi öğrencisi ya da mezunları çalışmaya katılabilir. Öneriler -­‐ Çalışma Grubu Adı GENOGRAMLARIN GÜCÜ: SİSTEM YAKLAŞIMI İLE M. K. ATATÜRK VE AİLESİNİ ANLAMAK Eğitimci(ler) Rengin IŞIK-­‐ M.A.,Ed.M., Koç Üniversitesi Konusu ve Hedefi Bu çalışma grubunun amacı, katılımcılara aile terapisinde kullanılan ‘genogram’ (aile ağacı) adı verilen pratik ve yapılandırılmış bir aracı tanıtmak ve örnekler üzerinden bireyin ve ailenin yaşam döngüsünü anlamaya çalışmaktır. Sistemik terapi yaklaşımının temel kavramlarının açıklanacağı bu çalışmada, ailenin, çevresi ile etkileşimde olan, yaşam döngüsü boyunca dalgalanmalar yaşayan dinamik bir sistem olduğu vurgulanacaktır. Bunu yaparken, örnek vaka olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı ve aile deneyimleri ele alınacak ve O’nun psiko-­‐sosyal gelişiminde aile ve çevresel faktörlerin etkisi tartışmaya açılacaktır. Genogramlar, aile bireyleri ile ilgili pek çok farklı bilgiyi kapsayabilen diyagramlardır. Demografik bilgi, aile üyeleri arasındaki ilişkiler, paternler ve yaşam döngüsündeki önemli anları gösteren bu diyagramlar sayesinde, psikoterapi surecindeki bireyin aile sisteminden nasıl etkilendiği ve o sistemde nasıl bir rol oynadığı konusunda daha hızlı bir şekilde varsayımlar oluşturulabilir. Özellikle karmaşık aile yapılarında, psikoterapi sürecinin başında uygulandığında genogram, hem birey, hem aile, hem de psikoterapist için son derece pratik bir çerçeve sunar. Bu çalışma grubunda, önce genel hatlarıyla genogramların yapılandırılma şekli, önemi, psikoterapide kullanımı, avantaj ve dezavantajları paylaşılacaktır. Katılımcıların sayısına göre, bir egzersiz ile katılımcılardan kendi genogramlarini yapmaları istenecektir. Daha sonra, Atatürk’ün genogramları kronolojik bir sırayla tek tek açıklanacaktır. Atatürk’ün genogramları üzerinden, sistemik terapi yaklaşımında ailenin çevre ile etkileşimi, Atatürk’ün doğduğu ve büyüdüğü Selanik’in tarihin o dönemindeki özel konumu, aile içerisinde kendilik gelişimi ve ayrışma kavramları vurgulanacaktır. Ailenin yaşam döngüsüne, travmalara ve ilişkisel üçgenlere odaklanılarak, Atatürk’ün ailesi örneği üzerinden bir bireyin sistemler topluluğunda belirsizlik, travma, yas, ve ikinci evlilik gibi konularla nasıl başa çıktığı aktarılacaktır. Atatürk ve ailesine dair bazı bilgiler gizli veya kaynaklarda çelişkili olarak aktarıldığı için, belli noktalarda spekülasyonlarda bulunulacak, ancak eksik veya gizli bilgilerin aile döngüsü ve daha sonraki jenerasyonlar üzerindeki rolü tartışılacaktır. Son olarak, soru-­‐cevap ve tartışma için zaman ayrılması planlanmaktadır. Süre 120 Dk. Kontenjan 25 Kişi Katılım Koşulları Herhangi bir sınırlama/önkoşul yoktur. Öneriler Çalışma Grubu Adı PSİKOTERAPİSTİN BEDENİ: DANS/HAREKET TERAPİSİ YOLUYLAPSİKOTERAPİSTİN BEDENSEL FARKINDALIĞININ GENİŞLEMESİ Eğitimci(ler) Zeynep ÇATAY -­‐ İstanbul Bilgi Üniversitesi Konusu ve Hedefi Süre Son yıllarda giderek artan sayıda araştırma beden ve zihin arasındaki karmaşık ilişkileri ortaya koymakta. Duygu dünyamızın farklı boyutları bedensel düzeyde ifade buluyor ve ilişkisel örüntülerimiz beden üzerinden de yaşanıyor. Kişilerarası ilişkilerde de iletişimin çok büyük bir kısmı söz dışı kanallardan akmakta. Sözel psikoterapi sırasında da danışanla ilgili pek çok bilgi aslında sözdışı kanallardan edinilmekte. Son yıllarda sınırlı sayıda yazar sözel psikoterapi ya da analiz sırasında bedendeki farklı duyuları, postürdeki, nefes alışverişteki an be an oluşan değişiklikleri takip etmenin önemi üstüne yazsa da bu alan çoğu kez psikoterapistin farkındalığının dışında kalmakta ve etkin olarak kullanılamamakta (örneğin Knoblauch, 2005; Stern 2004; Aron&Anderson, 1998).Bu çalışma grubunda bedeni temel bir ifade ve iletişim kurma aracı olarak kullanan ve beden ve zihin bağlantısını yeniden kurmayı hedefleyen Dans/Hareket Terapisi yöntemlerinden faydalanılarak katılımcıların bedensel farkındalıklarını arttırmaları ve bedenleri üstünden diğerini ve kendilerini algılama becerilerinin derinleştirilmesi hedeflenecek. Deneyimsel egzersizler sayesinde bedensel farkındalığın duyular, duygular, gibi en temel algı kanallarını açıcı etkisi deneyimlenecek. Terapistin kendi bedenini bir ifade aracı, sembolik bir oyun alanı olarak kullanma ve diğerleriyle bedensel ifade üstünden etkileşime girebilme deneyimlerinin terapi ilişkisinde temel kavramlar olan uyumlanma, kapsama, duygusal ifadeyi karşılama gibi yetileri geliştirmesine katkısı araştırılacak. Aynı zamanda terapistin kendi hareket repertuarını genişletmesi ve terapi odasında farklı ritm ve tınılara uyumlanma kapasitesi arasındaki paralellikler sorgulanacak. 180 dk. Kontenjan 16 kişi Katılım Koşulları Bu çalışma grubu, yeni mezunlar ya da öğrencilerden çok şu anda alanda psikoterapist olarak çalışmakta olan meslektaşlara yönelik olacaktır. Öneriler Katılımcıların bu çalışmaya içinde rahat hareket edebilecekleri giysilerle gelmeleri önemlidir. Çalışma Grubu Adı PSİKOTERAPİ UYGULAMALARI VE ETİK İKİLEMLER Eğitimci(ler) Doç. Dr. Yeşim KORKUT Doç. Dr. Hanna Nita SCHERLER Konusu ve Hedefi Bu atelye çalışması, farklı etik modeller ve fenomenolojik alternatiflerinin kısaca tanıtılmasının yanısıra, katılımcıların kendi etik tutumlarına ilişkin farkındalık kazanmalarının desteklenmesi ve Psikoterapi alanında karşılaşılmış veya karşılaşılabilecek etik ikilem durumlarının tartışılmasını hedeflemektedir. Bir psikoterapistin günlük uygulamaları esnasında karşılaşabileceği sayısız zorlayıcı durum olabilir: Gizliliğin korunması, danışanla terapist arasındaki sınırların tehdit edildiği durumlar, terapistin kendi gerçekliği ve yaşantılarından kaynaklanan sıkıntılar, etik sorumluluk kavramı, yeterlilik ve yeterliliğin sınırlarının belirlenmesine ilişkin sıkıntılar gibi. Bu durumlara ilişkin geliştirilecek etik tutum, geleneksel modeller kadar fenomenolojik alternatifleri ile de daha derinlemesine ele alınabilir. Çalışma yürütücüleri öncelikle TPD Derneği Etik Yönetmeliği çerçevesinde Psikoterapi uygulamaları için uygun olacak maddeleri ve fenomenolojik alternatiflerini katılımcılarla gözden geçireceklerdir. Daha sonra örnek vaka sunumları üzerinden beraberce gidilecek ve bu olgular üzerinden bir tartışma ve öğrenme ortamı oluşturmaya çalışılacaktır. Süre 90 dk. Kontenjan 20 kişi Katılım Koşulları -­‐ Öneriler -­‐