ULUDAĞ GÜZEL SANAT SAHNE SANA DÜNYA Tİ Dünya Tiyat

T.C.
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ
SAHNE SANATLARI BÖLÜMÜ
27 MART2014
DÜNYA TİYATRO G
GÜNÜ
KUTLAMA PROGRAMI
☺ Dünya Tiyatro Günü Bildirisi
☺ Oyunculuk ve Dramatik Yazarlık Anasanat Dalı
Lisans II ve Lisans III Öğrencileri Sunar
Ö N D E R
(Kısa Oyun)
Yazan: E. IONESCO Yön: Prof. Dr. Nurhan TEKEREK
HOŞGELDİN AMERİKA
(Oyun)
Yazan: Haluk IŞIK Yön.: Tülay AKGÜL
AKGÜL-Murat
Murat LİMAN
GECE O KADAR KİRLİYDİ Kİ İKİSİ DE KAYBOLDULAR
(Oyun)
Yazan: P. MARCOS
Yön.: Ali Bircan TEKE
Mudanya-BURSA
Hiç Kimse Düşlerimi Benden Çalamaz!… Çünkü Ben Tiyatroyum…
Haydi gelin bir ülke düşleyelim, bir kent, bir kasaba… Sırtını yeşile
vermiş yüzünü maviye… Her daim güneşin o muhteşem yüzü şefkatle
alnınızda, omuzlarınızda, sırtınızda, bedeninizin her yanında pırıl pırıl
pırıldıyor. İnsanlar coşkulu, insanlar umutlu… Güneş gibi, ay gibi,
masmavi deniz gibi, özgür… Bir o kadar da güvenli ve de cesur!
Devam edelim düşlemeye… Bu kasabanın tiyatroları olsun, kapalı, açık…
Oyun alanları olsun her köşe başında… Opera, konser salonları olsun!
Sergi evleri olsun sıra sıra Picasso’ya inat! İnsanlar sabırsız, insanlar
heyecanlı, insanlar ter temiz… Dolup taşsın insanla her yan!
Olmaz mı dersiniz… Olur, neden olmasın! Olacak, olmalı!... E olduralım o
zaman!... Öyle olduralım demekle olmaz ne yazık ki! Oldurmak için
emek gerek, sabır gerek, azim gerek, inat gerek bitip tükenmeyen!
Özgürlüğü inşa etmek gerek bıkmadan yorulmadan!
Ömrü insanla yaşıt Tiyatro Sanatıdır işte bu gücün kaynağı… Her ne
kadar yönetenler tarafından tarihin her döneminde “kurbağa zehrine
çalınmış bir parmak bal” olarak nitelense de insanda umudu yeşerten,
gücünü tazeleyen bu sanattır. Bu yüzden ütopyamızın üzerine kara bir
örtü örtüyor tarihin her döneminde yönetenler. Biz bunun
ayırdındayız… Ve inadına umudumuzu besliyor, gücümüzü hep canlı
tutuyoruz. Çünkü tiyatro sanatıyla uğraşanlar olarak biliyoruz ki
insana dair her şeyde tiyatro vardır, sanat vardır, güzellik vardır,
zenginlik vardır ve de özgürlük… Umudumuz, gücümüz, geleceğimiz için
“Yaşasın Tiyatro!” demeyi sürdüreceğiz… Ve kimsenin düşlerimizi
çalmasına izin vermeyeceğiz…
Düşlerimiz için,
Güzel ülkemiz için,
Bir tanecik dünyamız için
Ve tüm dünya insanları ve insanlarımız için
Barış için
Kardeşlik için
Dayanışma için
Ve geleceğimiz için
Yaşasın düşlerimiz ve Yaşasın Sanat
Ve de Yaşasın Tiyatro…
İYİ SEYİRLER
Prof. Dr. Nurhan TEKEREK
Sahne Sanatları Bl. Bşk.
U.Ü. G.S.F. Sahne Sanatları Bölümü
Lisans II Öğrencileri
27 Mart 2014, Saat: 14.00
ÖNDER
(Kısa Oyun)
Yazan: Eugene IONESCO
Çevirmen: Genco ERKAL-Ülkü Tamer
Yöneten: Prof. Dr. Nurhan TEKEREK
Yön. Yrd.: Oğuzhan FIÇILAR- Nihayet KÖSE
Reji Asist.: Derya AKTAŞ- PELĐN AKAN
Dramaturgi: Derya AKTAŞ- Pelin AKAN- Yakup HATIRLIDoğa CANBEK- Nihayet KÖSE
Dekor: Prof. Dr. Nurhan TEKEREK- Onur CAMCI- Sergen BÖLÜK- Uğur ÜNSAL
Kostüm: Yüksel HAKVERDĐ- Yakup HATIRLI, Derya AKTAŞ
Sahne Amiri: Elife TUĞRUL- Tuğçe ŞENER- Kerem Can SAN
Projeksiyon: Onur CAMCI- Uğur ÜNSAL
Işık- Efekt: Prof. Dr. Nurhan TEKEREK
Afiş: DOĞA CANBEK
Broşür: Pelin AKAN, Nihayet KÖSE, Derya AKTAŞ
OYUN KĐŞĐLERĐ
SPĐKER: Kerem Can SAN- Sergen BÖLÜK
DELĐKANLI: Onur CAMCI
KIZ: Elife TUĞRUL
HAYRAN: Oğuzhan FIÇILAR- Uğur ÜNSAL
HAYRAN KIZ: Yüksel HAKVERDĐ- Tuğçe ŞENER
ÖNDER: Gizem KARASU-Pelin AKAN
GÜVENLĐK: Hakan Yasin KĐREZ
KALABALIK: Yakup HATIRLI- Nihayet KÖSE- Pelin AKAN- Derya AKTAŞ- Doğa CANBEK- Hakan
Yasin KĐREZ- Gizem KARASU
NE YAZIK KAFASI OLMAYAN ÖNDERLERĐ YARATAN TOPLUMLARA!...
“Hiçbir toplum mutsuzluğa son veremedi, hiçbir politik sistem bizi acı hayat şartlarından çekip
alamadı, ne ölüm korkumuzu yenmemize yardımcı oldu bunlar, ne de mutlak olana duyduğumuz susuzluğu
giderdi; toplumun durumu, yöneten insanlığın durumudur, yoksa bunun tersi değil.” Inesco
- Đkinci dünya savaşı sonrası umutsuzluğa düşmüş olan ĐNSAN, daha iyi bir dünya ülküsü yerine azalmaz bir
biçimde parçalanmışlığın içindedir. Đnsan öznelliğini kaybetmeye başladıkça sıradanlaşır ve toplum içinde eriyen
bir bireye dönüşür. Kendi varlık anlamını kaybetmiş bir kukla… Kurtuluş artık ya bir kahramanda ya da bir
Önder ‘de…
Toplumların önder arayışında sorulması gereken bir soru: Siz kimsiniz? Adınız ne sizin? (Derya Aktaş, Pelin
Akan, Nihayet Köse, Doğa Canbek, Yakup Hatırlı.)
- Halkların bilinçsizce önder bekleyişi, kafasız önderlerin gelmesiyle sonuçlanmaya mahkumdur. (Tuğçe Şener)
- Bir insanı efendileştiren de köleleştiren de yine insandır. (Oğuzhan Fıçılar)
Bir önder yaratma isteği, insanların korkularından dolayı sığınacak bir baba figürü yaratma isteğinden başka bir
şey değildir. (Sergen Bölük)
- Yaşanmış ve yaşanılacak şeylerin ötesinde hayali önder arayan, idealist olmayan kuzular!... (Yüksel Hakverdi)
- Toplumlar önderini huzur ve düzeni korusun diye seçer; mevcut düzeni bozmak için değil. (Uğur Ünsal)
- Ey insanoğlu bir bilsen köle olmadan efendi olmaz. Öndersiz dünyalar için mücadele et. (Elife Tuğrul)
- Halk, medya ve siyaset üçgeninde perde arkasını görmeye var mısınız? (Kerem Can San)
- Kendimize dürüst olduğumuz gün liderlere ihtiyacımız kalmayacak. (Onur Camcı)
U.Ü. G.S.F. Sahne Sanatları Bölümü
Lisans III Öğrencileri
27 Mart 2014, Saat: 14.30
HOŞGELDĐN AMERĐKA
(2 Bölüm)
Yazan: Haluk IŞIK
Yöneten: Dr. Tülay AKGÜL- Murat LĐMAN
Reji Asist.: Serpil CANALAN- Đhsan YILDIRIM- Erdi BĐLTEKĐN- Serdal ÖZÖNALAN
Dramaturgi: Serpil CANALAN- Đhsan YILDIRIM- Erdi BĐLTEKĐN- Serdal ÖZÖNALAN
Dekor: Mehmet Ali AÇIL, Oğuzhan ERDOĞAN
Kostüm: Grup Çalışması
Sahne Amiri: M. Salih SALCAN
Giriş Şarkısı: Doç. Dr. Ayhan HELVACI
Işık- Efekt: Serdal ÖZÖNALAN
Afiş: Erdi BĐLTEKĐN
Broşür: Serpil CANALAN- Đhsan YILDIRIM- Erdi BĐLTEKĐN- Serdal ÖZÖNALAN
OYUN KĐŞĐLERĐ
SARHOŞ: Mehmet Ali AÇIL
HĐDAYET: Nurettin ÖRÜK
HAFĐZE: Didem AKIN
MELAHAT: Gökçe KURT
KADRĐYE: Burcu SARIGÜL
SULTAN: Merve YEL
MADAM: Duygu Nur GÜCENMEZ
SALĐH: Oğuzhan ERDOĞAN
LORD HAYRĐ: M. Salih SALCAN
I. ERKEK: Yiğit ALEMDAR
II. ERKEK: Murat ÖZCÜ
I. GÖREVLĐ: Ali Bircan TEKE
II. GÖREVLĐ: Fatih YAĞCI
MĐLĐTAN: Erdi BĐLTEKĐN
SAHTE BĐR UMUT HER ZAMAN KOYU BĐR UMUTSUZLUKTUR…
Hoşgeldin Amerika oyunu, 1946 yılında ülkemize gelen Missouri donanmasının Đstanbul’a demirlemesiyle
birlikte Ziba genelevinde yaşananları anlatır bizlere. Heyecanlar, hazırlıklar ve bu evdeki kadınların umutsuzluk
içinde “umut” dolu bekleyişleri hazin hikayeleriyle birlikte ele alınmaktadır. Marshall yardımlarıyla bir ülkenin
içine düşürüldüğü durum yine o ülkede geleceklerin çalındığı bir yerden sunulur bizlere.
“Didiklenmiş üzüm salkımıdır her kerhane
Ve hayatı geberesiye severler
Dört sermayelidir Ziba’mız
Madam’ın yedinci cehennemi
Küçümseyip deşmeyin yarasını
Yıl 946
Ziba’lıları yakıp kavurdu
Vatan aşkı!”
Dr. Tülay Yıldız AKGÜL
U.Ü. G.S.F. Sahne Sanatları Bölümü
28 Mart 2014, Saat: 14.00
ÖNDER
Ve
GECE O KADAR KĐRLĐYDĐ KĐ ĐKĐSĐ DE KAYBOLDULAR
(LĐSANS III Öğrenci Projesi)
Yazan: Plinio MARCOS
Çeviren: Orhan GÜNER
Sahneleyen: Ali Bircan TEKE
Dramaturgi: Nazlı BAŞARAN
Teknik: M. Salih SALCAN
Işık: Onur CAMCI
Müzik, Afiş: Oğuzhan ERDOĞAN
Fotoğraflar: Gökçe KURT
OYUN KĐŞĐLERĐ
RECEP: M. Salih SALCAN
AZĐZ: Ali Bircan TEKE
EN ALTTAKĐLER…
Bir apartmanın bodrum katında yaşıyoruz. Burayı çok ucuza kiraladık. Çok temiz bir görünümü
olduğunu söyleyemeyiz. Her yerden borular falan geçiyor işte; kalorifer boruları, kanalizasyon
boruları, elektrik boruları… Ama en önemlisi apartmanın kenef borusu, günün birçok bölümünde onun
içinden akan sesleri duyuyoruz. Yo yo, bir süre sonra alışıyorsunuz. Apartmandaki her dairenin kenefi
bizim evimizde(!) birleşiyor. Bazen o kadar sık kullanıyorlar ki mabatlarını, bize bir mesaj
gönderdiklerini düşünüyoruz. Bazen de yarış halinde oluyorlar. Mesela geçenlerde 14 numara ile 23
numaralı daireler aynı anda başladılar, 23 numara çok hızlıydı ama 14 numarayı geçmeyi başaramadı.
Biri 4. diğeri ise 7. katta… Neyse ki zamanımızın çoğunu pazarda geçiriyoruz. Yok daha neler
alışveriş için değil, hamalız biz.
Biz…
Recep ve Aziz!
Ali Bircan TEKE
Oyunculuk ASD Lisans III Öğrencisi
Gidin, nerde sevinç varsa oraya gidin!
Ve siz sayısız kalabalıklar, çıkarmayın
Size söyleyeceğim sözleri: Küpe olsun kulaklarınıza.
Çünkü şair seyircilere çatmak istiyor şimdi.
Bir haksızlık etmişsiniz kendisine
Şimdiye dek nice hizmetler etmiş size
Başka şairlerin adı arkasında gizlenerek,
Başkalarının karnına girip bir hayli güldürmüş sizi.
Sonra kendi adıyla çıkıp ortaya
Kendi bahtını denemiş karşınızda:
Bırakıp başkalarının atlarını
Kendi şiirinin atlarına binmiş.
Aranızda şanlar, şerefler kazandıktan sonra
Atina’da kimselerin kazanmadığı kadar,
Hiç de burnu büyümemiş, böbürlenmemiş.
Meydanlara çıkıp gençleri tavlamamış,
Sahneyi oyuncak etmelerine razı olmamış
Eski gözdeleriyle uğraşan aşıkların:
Saygı nedir bildiği için sanatına
Aracı kadınlara döndürmemiş şiir perisini.
Ve ilk korolarını kurduğu zaman
Sıradan insanlar değilmiş saldırdıkları.
…
Bari bundan böyle, siz ey tuhaf insanlar,
Şairler çıkıp önünüze
Yeni şeyler söylediler mi size
Sevin, tutun onları.
Alın düşüncelerini, ayvalar gibi,
Saklayın dolaplarınızda:
Böylece üstünüz başınız
SANAT KOKAR BÜTÜN YIL
(ARİSTOPHANES, Eşek Arıları-Yargıçlar)