KASIM 2014 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hal Müdürlüğü E-Bülteni Yıl:04 Sayı: 40 www.halistanbul.com MEYVE SEBZE SEKTÖRÜNDE Soğuk zincir bozulmamalı TÜİK 'e GÖRE TÜİK'e DI Ş DENETİM EKİBİNİN BİR GECESİ HABER OLDU MEYVE ÜRETİMİ AZALACAK SEBZE ÜRETİMİ ARTACAK Değerli okuyucularımız, Bayram Ali ÇAKIROĞLU İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hal Müdürü Yavaş yavaş kış mevsimine doğru yaklaştığımız bugünlerde, yeniden sizlerle E-Bültenimiz aracılığıyla buluşma fırsatı yakalamış olduk. Bu ay ilk olarak meyve sebze sektörünün bir adım daha ileriye gitmesi adına gerçekleştirilmesi gereken bir konu üzerinde duracağım. Tüketiciye ulaştırılıncaya kadar meyve sebzelerin bozulmasından dolayı ülke ekonomimiz büyük kayıp yaşıyor. Bunun minimize edilebilmesi için de artık ülke olarak adım atarak, meyve ve sebzelerin soğuk zincir bozulmadan üretici bölgesinden tüketici bölgesine ulaştırılması gerekiyor. Antalya'da gerçekleştirilen Yaş Meyve Sebze Sektörü Ortak Akıl Toplantısında da sektörün paydaşları, ağırlıklı olarak ürünlerin bozulmadan, kaliteli bir şekilde tüketiciye ulaştırılmasında soğuk zincirin önemine vurgu yaptılar. Bu konuda bütün sektörün bir araya gelerek kalitenin yükseltilmesi, ülkemizin ekonomik kaybının azaltılması adına soğuk zincir bozulmadan meyve sebzelerin lojistiğinin sağlanması için Bakanlıklarla iletişime geçerek, bu yönde adım atılmasını istemeleri gerekiyor. Biz Hal Müdürlüğü olarak bu konuda gerek Belediyemizin üst yönetimine gerekse Bakanlıklara yaşanan bu sıkıntıdan bahsediyoruz. Ancak bunun için sektörün paydaşlarının da adım atması gerekiyor. Ayrıca soğuk zincire geçilmesi ile sadece ekonomik kaybın önüne geçilmekle kalmayacak, bunun yanında hala daha maalesef açık kasa kamyonlarla taşınan meyve sebzenin yol boyunca ağır metallere maruz kalması önlenecek. Bu halkımızın sağlığı için daha önemli bir nokta. Kısa sürede bir adımın atılarak bu yönde de bir gelişme olmasını temenni ediyorum. Çalışmalarımız kapsamında ayrıca İstanbul Hali içerisinde hijyen ve hizmet kalitesinin sağlanması için denetimlerimizi sıkı şekilde sürdürüyoruz. Öncelikli olarak biz şu bilinçle adım atıyoruz; “İstanbul halkının sofrasında hijyenik ürünlerin yer alması gerekli”. Bu çerçevede halimizdeki yazıhanelerde hijyen denetimlerini gerçekleştiriyoruz. İstanbul Halinde kalitenin arttırılması amacıyla kurmuş olduğumuz Kalite Şefliğimiz, bu yöndeki denetimlerini gerçekleştiriyor. Denetimlerimizin içeriğini oluştururken de Avrupa Birliği İçinde Hal Yönetimine Özel İyi Hijyen Uygulamaları standartlarını ele aldık. İstanbul Halinin her geçen gün daha modern daha hijyenik koşullarına ulaşması amacıyla çalışmalarımızı, denetimlerimizi devam ettireceğiz ki İstanbul halkı daha sağlıklı ve temiz ürün tüketebilsin. Sözlerime son verirken esnaflarımıza ve tüm İstanbullulara esenlikler diliyorum… İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER İstanbul Halinde Hijyen Denetimleri sürüyor 13 4 Meyve sebze sektöründe, soğuk zincir bozulmamalı 11 6 Topbaş: Çevreci binalara teşvik verebiliriz 12 Ağaçlar ve Bahçeler 8 Dış Denetim Ekibinin bir gecesi haber oldu 14 “Herkes için erişilebilir İstanbul” İBB'den madde bağımlılığı çalıştayı 15 Mineral deposu; Marul 10 Meyve üretimi azalacak, sebze ürerimi artacak Geçmişten Yansımalar Meyve sebze sektöründe, soğuk zincir bozulmamalı Antalya'da gerçekleştirilen ve yaş sebze meyve ihracatının her yönüyle masaya yatırıldığı Yaş Meyve Sebze Sektörü Ortak Akıl Toplantısında ağırlıklı olarak ürünlerin bozulmadan, kaliteli bir şekilde tüketiciye ulaştırılması noktasında soğuk zincirin önemine değinildi. Antalya'da “Yaş Meyve Sebze Sektörü Ortak Akıl Toplantısı” geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Üç gün boyunca gerçekleştirilen toplantıya Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Mustafa Satıcı, Akdeniz Yaş Sebze Meyve İhracatçılar Birliği (AİB) Başkanı Ali Kavak, Uludağ Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği Başkanı Salih Çalı, Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Şaban Kaan Özdemir, Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Tayfun Kılıç, Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü Daire başkanı Zafer Soylu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol 4 İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 Genel Müdürlüğü Daire başkanı Muharrem Selçuk, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Batı Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdür Yardımcısı Nurullah Erem, birliklerin yönetim kurulu üyeleri ve ihracatçılar katıldı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı'nın yetkililerinin de katıldığı toplantılarda başta Rusya Federasyonu olmak üzere ihracatı artırmak, kalıcı hale getirmek ve yaşanan bürokratik engellerin sona ermesi üzerine görüşmeler yapıldı. Ürünlerin bozulmadan, kaliteli bir şekilde tüketiciye ulaştırılması noktasında soğuk zincirin önemine değinildi. “İhracatı artırmak istiyoruz” Toplantıların sonunda ihracatçılar ve bakanlık yetkilileri ile gerçekleşen oturumlarla ilgili bilgi veren Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı, yaş sebze meyve ihracatının her yönüyle masaya yatırıldığını açıkladı. Toplantıları genel olarak özetleyen BAİB Başkanı Mustafa Satıcı, “Antalya ve Akdeniz bölgesinde sera sezonu başlıyor. Narenciye sezonu ise kısa süre önce başladı. Son dönemde yaşanan gelişmelerin ardından Rusya Federasyonu'na yapılan ihracatı artırmak istiyoruz. İhracatı artırırken de kalıcı halle getirmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu. “Soğuk zincir hiç kırılmayacak” Yaş sebze meyve ihracatçılarının amacının ihracatı artırmak olduğuna vurgu yapan Başkan Satıcı, ihracat işlemleri sırasında yaşanan bürokratik engellere değinerek, “Üç gündür gerçekleşen toplantılarda ihracatta yaşanan bürokratik engellerin iki tarafın iyi ilişkileriyle sağlam zemine oturtmak ve ihracatçının daha rahat ihracat yapması konusunda bütün konular masaya yatırıldı. Görüşmelerde yaşananlara değinildi. Önümüzdeki günlerde görüşmelerin sonuçları alınacaktır. Sektör temsilcileri bu konuda umutlu. Ürünlerin bozulmadan, kaliteli bir şekilde tüketiciye ulaştırılması noktasında soğuk zincir çok önemli. İhracat aşamasında ürünün araçlara yüklenmesinden alıcıya ulaşmasına kadar soğuk zincir hiç kırılmayacak.” dedi. İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 5 Topbaş: Çevreci binalara teşvik verebiliriz UCLG (Dünya Belediyeler Birliği) ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, BM Genel Kurulu için gittiği New York'ta İklim Zirvesi'nde konuştu. Topbaş: “Çevreye duyarlı bina yapanların belirli harçlardan muaf olmasını destekleyebiliriz” dedi. UCLG (Dünya Belediyeler Birliği) ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Birleşmiş Milletler (BM) 69'uncu Genel Kurul toplantıları için Genel Sekreter Ban-Ki Moon'un davetlisi olarak gittiği ABD'nin New York şehrinde düzenlenen İklim Zirvesi'ne katıldı… Kadir Topbaş, İtalya Başbakanı Matteo Renzi ile Habitat İcra Direktörü ve BM Genel Sekreter Yardımcısı Joan Clos'la da görüştü. Johannes Bourg Belediye Başkanı Mpho Parks Tea ve Bonn Belediye Başkanı Jürgen Nimptsch ile ortak Basın Toplantısı düzenleyen Başkan Kadir Topbaş, ekolojik tehditlere dikkat çekerek BM İklim Zirvesi'nde bu tehlikelere karşı çalışma stratejilerinin yeniden gözden geçirildiğini söyledi. Dünyada iklim konusunda bir farkındalığın oluşmasından ve yerel yönetimlerin en üst düzeyde bu sürece dahil edilmesinden duyduğu memnuniyeti belirten Kadir Topbaş, daha önceki iklim zirvelerinde hükümetlerin bir araya gelerek toplantılar yaptığını hatırlattı. “Karbondioksit salınımına karşı metro şart” Başkan Topbaş, “Kentlerin hızla gelişmesi ve cazibesi devam edecektir. Yerel yönetimler olarak bizler bu hassasiyeti bilerek özellikle karbondioksit salınımını azaltmak adına birçok adımlar atmaktayız. İstanbul'da günde 15 bin ton çöp topluyoruz ve bu çöpten 160 bin hanenin ihtiyacını karşılayacak kadar enerji elde ediyoruz. 2030 yılına kadar 1 milyon ton karbondioksit salınımını engellemiş olacağız. Dünyada belki de kendi kaynaklarından metro yapan tek belediye biziz. Buna mecburuz, çünkü kentteki fosil yakıt kullanımı modern toplu ulaşım araçlarıyla bertaraf edilebiliyor” diye konuştu. Topbaş, “Çevreye duyarlı bina yapanların belirli harçlardan muaf olmasını destekleyebiliriz. İmkanları koyarsanız insanların buna gönüllü olacağını düşünüyoruz” dedi. Birçok ülkenin ve şehrin iklim değişikliğini önlemek için ayrı ayrı çalışmalar yürüttüğünü ancak bu çalışmaları bütüncül hale getirmek gerektiğini dile getiren Başkan Topbaş, birlikte kararlar almanın önemine dikkat çekti. “Şehirler iklim değişikliğine hazırlanıyor” Başkan Topbaş, Habitat İcra Direktörü Johan Clos'un da hazır bulunduğu “Şehir Politikaları Oturumu'na da katıldı… Oturumda konuşan Topbaş, İstanbul 6 İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 Boğazı'ndan geçen yakıt tankerlerinin sebep olduğu tehlikeler ve kirlilik hakkında katılımcılara detaylı bilgi verdi… İklim Değişikliği ile birlikte çevre tehditlerine karşı da şehirlerin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirten Topbaş, tüm belediye başkanlarına küresel işbirliği çağrısı yaptı. Seçilmiş kadınlar konferansı İstanbul'da Topbaş zirve sırasında UCLG Eş Başkanı ve Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ile de görüştü. 2015'te Paris'te yapılacak olan İklim Zirvesi ve aynı yıl İstanbul'da yapılacak olan Seçilmiş Kadınlar Konferansı hakkında da fikir alış verişinde bulunan Topbaş ve Hidalgo, New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşme fırsatı buldular. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un danışma kurulu niteliğindeki 26 kişilik 2015 Sonrası Kalkınma Gündemi Seçkin Kişiler Yüksek Düzeyli Paneli'nde görev yapan UCLG Başkanı Kadir Topbaş, Mayıs ayında New York'ta BM Ekonomik ve Sosyal Konsey Toplantısı'na (ECOSOC) katılarak dünya yerel yönetimlerini temsilen bir konuşma yapmıştı. Toplantıda, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon '2016 İnsani Yardım Zirvesi”ne İstanbul'un ev sahipliği yapacağını açıklamıştı. Topbaş, Eylül 2013'te ise yine BM Üst Düzey Siyasi Forumu'nda dünya çapındaki yerel yönetimlerin ortak sesi olarak devlet başkanları, başbakanlar ve bakanlara hitap etmişti. İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 7 Dış Denetim Ekibinin bir gecesi haber oldu Marmara Belediyeler Birliği tarafından yayınlanan Marmara Life Dergisi, Hal Zabıta Amirliğine bağlı olarak görev yapan Dış Denetim Ekibinin bir gecesini hikayesini yayınladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hal Müdürlüğümüz tarafından meyve sebze sektöründeki kayıt dışılığı azaltmak için çalışmalar devam ediyor. Bu çerçevede Hal Zabıta Amirliğine tarafından gerçekleştirilen Dış Denetim çalışması, Marmara Life Dergisine haber oldu. Zor şartlar altından gerçekleştirilen denetimle ilgili yayınlanan haber şöyle; “Her mesleğin kendine göre zorlukları vardır tabii ki. Gecesi ayrıdır gündüzü ayrı. Mesleki konumuz: Zabıtalar. Hani şu TV haberlerinde genelde simitçilerin tezgahlarını alıp götüren “acımasız” diye gördüğümüz veya önyargılı baktığımız zabıtalar. Biz onlarla empati kuralım ve onlara ayna tutalım istedik. Ve bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bayrampaşa Hal Müdürü Bayram Ali Çakıroğlu'nu aradık ve ona amacımızın onların bir gece çalışmasına eşlik ederek gözlemlerimizi aktarmak istediğimizi anlattık. “Hay hay. Buyrun” dedi. İki arkadaş Bayrampaşa Hal Müdürlüğü'ne gittik. Saat 22.30'da oradaydık. Önce bir sohbet ve Komiser Bekir Bayır'ın 8 İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 genel bir bilgilendirmesinin ardından rutin işlerinden birisi olan ekiplerle Ambarlı Limanı'na denetime çıktık. Görev, gemilerle İstanbul'a gelen sebze ve meyvelerinin kayıtlı (künye) olup olmadıklarını tespit etmek. Ekipler Amiri Komiser Bekir Bayır, Komiser Erkan Demirci, Komiser Murat Balcı, Zabıta Memuru Ceyhun Ayvaz ve şoför Sebahattin Gerçek var. Normal bir kontrol olarak düşündüğümüz bu olayda filmlere konu olacak gelişmeler yaşayacağımız hiç aklımıza gelmezdi. İşte size aksiyonu bol olay: Komiser Bekir Bayır yönetimindeki zabıta ekipleri iki araçla yol kenarında yerini alıyor. Limandan kamyonlar bir bir çıkıyor. Zabıtalar sebze ve meyve taşıyan arkası açık kamyonlara bakıyor. Bir kamyon durduruluyor, ardından birisi daha. İki kamyonun evraklarına bakılıyor. Tabii bu trafik denetimi değil, yük (sebzemeyve) denetimi... Gerekli izin kağıtları sağlam, her şey doğru. Şoförler memurlara “Kolay gelsin” diyerek yoluna gidiyor. Ardından büyük bir kamyon durduruluyor. Şoför yorgun, bitkin ve biraz da endişeli. Evrakı isteniyor. Ancak bir gariplik memurların hemen dikkatini çekiyor. Evrağa göre Bursa Karacabey'den çıkışı görünen karpuz ne gariptir ki Adana Seyhan'a gitmesi gerekirken İstanbul'a giriş yapıyor. Memurlar hemen gerekli işlemleri yapıyor, kamyon şoförü durumdan muzdarip. Onun bir suçu olmamasına rağmen kamyoncuların sıkıntısına parmak basıyor: - Abi ben ne yapacağım şimdi? - Mal sahibi, ürün yola çıkmadan bildirim yapmalı idi. Senin de bildirimi olmayan ürünü taşımaman gerek. - İyi de abi satamazsa bu malı yandık. Paramızı alamayız. Yani anlayacağınız şoför şoförlüğü ile kalmıyormuş. Aynı zamanda malın satılması için de dua etmesi gerekiyormuş. Neyse denetim devam ediyor... O sırada bir memur geminin olduğu bölüme gidip gözlemde bulunuyor ve dönüşünde bazı araçların içeriye doğru geri kaçtığı bilgisini veriyor. Komiser Bekir Bey kararlı bir şekilde “Sabaha kadar da olsa bekleyeceğiz. O gemi kalkana kadar buradayız” diyor. Yaklaşık bir yarım saatlik bekleyiş sonrası Komiser Bekir Bey, düğmeye basıyor: - Haydi içeri giriyoruz. Bir kamyonet tam geminin araçları aldığı yerin kenarına durmuş bekliyor. Genç bir memur arkadaş kamyonetin yanına gidiyor ve ön bir tespit yapıyor ve dönüşünde amirini bilgilendiriyor. Ancak sıkıntılı bir durum söz konusu. Genç memur tehdide uğramış. Şoför, saldırmak istemiş. Kamyonetinde kavun yüklü olan şoförün kaçma girişimine karşı yol zabıta memurlarının araçları ile kapatılıyor. Evrakları isteniyor ancak şoför vermiyor. Ve başlıyor sinirli bir şekilde bağırıp çağırmaya. Bakıyorsunuz o da ekmeğinin peşinde... O da bir hayat telaşesinde. Onu da anlamaya çalışıyorsunuz ama söylemleri ile eylemleri birbirini tutmuyor. Deyim yerindeyse Allah'a emanet çıkmış yola. Evrak isteniyor. Yok. Kimlik bilgileri isteniyor. Yok. Ruhsat isteniyor. Yok. Diretiyor... Ve bir yandan da 'kendimi denize atacağım' tarzı deliye vurma yaklaşımları. Bir yandan da memurlara kafa tutma. Tecrübeli komiser Bekir Bey, tansiyonu düşürmek istiyor ama şoför diretiyor da diretiyor. Güçlük çıkarmaya devam ediyor. Komiser Bekir Bey, adamın direnmesine dayanamayarak polis çağırıyor. Polis ekipleri limana geliyor. O ahkâm kesen, kafa tutan şoförün tarzı değişiyor. “Ben ettim siz etmeyin. Ne olur fazla ceza yazmayın. Vallahi memur beye kızmadım, kendime kızdım” söylemleri ve özürleri başlıyor ve sonrasında gerekli işlemler yapılıyor. Bu arada saati merak edenler için söyleyelim: 01.45. İşin ilginç tarafı, zabıta memurlarının bu tarz bir olay karşısında kendilerini koruyacakları ne silahları ne jopları var. Geçmiş olsun. 'Hal'den anlamak “Zabıta memurları iki vardiya şeklinde çalışıyor. Sabah 07.00 ve 15.00 ekibi. Bir de 15.00 ve 07.00 ekibi. Ancak istisnai izin durumlarına göre bu değişim gösteriyor. Ataşehir ile birlikte toplam personel sayısı 70 civarında. Bayrampaşa halinin en yoğun olduğu gece cumayı cumartesiye bağlayan bir de pazarı pazartesiye bağlayan gece. Cumartesi 15.00'ten sonra hal kapanır. Pazar 15.00'e kadar izin yapılır. Hal zabıtaları öyle olaylarla karşılaşıyorlarmış ki; mesela bir gün kamyon şoförü malı hale getirmiş ancak parasını alamamış. Aç-susuz ve cebinde çorba parası bile yok. Zabıtalar yardımcı olmuş. Memurlar “Kanun, nizam ve intizama uygun iş yapan tüccar ve esnaflar görev yapan personele yardımcı oluyorlar. Kaçak ya da gayri yasal olarak çalışanlar görev yapmak isteyenlere zorluk çıkartıyorlar” diyor. “Büyük market grupları hal kayıt sistemine bildirimde bulunmak kaydı ile ve bildirimi tamamlayarak satışa sunmak üzere ürünleri kendi depolarına, paketleme tesislerine sevk ederek orada düzenlendikten sonra marketlerine dağıtıyormuş. Künye belgesi nedir? Bir anlamda ürünün kimlik belgesi. Herhangi bir mal il dışına çıkarılıyorsa onun künye belgesi olmak zorunda. Bu belgede, malın adı, cinsi, malın türü, üretildiği yer, üreticinin adı, gideceği yer, miktar gibi bilgiler yer alır ve bu bilgilerin kamyondaki malların niteliği ve miktarı ile uyuşması gerekir. Künye belgesi bulunmayan ürünlerin ilgilisi hakkında cezai işlem uygulanıyor. Belediye için ciddi kaynak Sebze ve meyve ticaretinde yasalara aykırı davrananlar için zabıta memurları 'cezalı hal rüsumu tutanağı' tutuyor. İzinsiz olarak getirilen ürün değeri üzerinden (hal bülten fiyatı) yüzde 25'i cezalı hal rüsumu olarak kesiliyor. Hal zabıtalarının yazdığı cezaları kim alıyor? Cevap: Belediye. Hal geliri İstanbul'da 2009'da 56 bin 673 TL iken 2010'da hızlı bir ivme kazanmış ve gelir 63 bin 451 TL'ye çıkmış. 2011'de rakam 74 bin 941 bin TL olurken 2012'de (yeni yasa çıkmış) 42 bin 118 TL, 2013'te ise 66 bin 326 TL olmuş. Halde sistem nasıl işliyor? Halde zabıtalar günün 24 saati iç ve dış denetim görevlerini sürdürüyor. Hal içi denetimlerde, meyvesebze ticaretinin yasalara uygun yapılmasına yönelik denetimler, trafik akışını düzenlemek, hal kompleksi içinde yer alan 600 işyerinin Belediye Emir ve Yasaklarının tatbikini amacı ile denetimi. Hal dışı denetimde ise, sebze ve meyvenin üretim noktasından tüketime sunulan son noktaya kadar, nakliyesinde, depolanmasında, paketlenmesinde, ithalat ve ihracatında yer alan tüm araç, tesis ve işletmelerin kontrolünün yapılması.” İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 9 İBB'den madde bağımlılığı çalıştayı “AB Gençlik Politikaları Kapsamında Akıl ve Ruh Sağlığı” çalıştayına katılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, belediye olarak madde bağımlılığı ile mücadeleye büyük önem verdiklerini söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Eurodesk Temas Noktası ile Avrupa Birliği Bakanlığı Türkiye Ulusal Ajansı'nın gençlere Avrupa fırsatlarını tanıtmak amacıyla birlikte düzenlendiği “AB Gençlik Politikaları Kapsamında Akıl ve Ruh Sağlığı” çalıştayı ve paneli Topkapı Eresin Otel'de gerçekleştirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Mustafa Albayrak ile Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek'in açılış konuşmasını yaptığı çalıştayda, İBB AB İlişkileri Müdürü Volkan Çakmak da bilgilendirme sunumu yaptı. İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı da çalıştayı ziyaret ederek katılımcılara teşekkür etti. Baraçlı, İBB olarak AB çalışmalarına ve madde bağlımlığı ile yapılan 10 İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 mücadeleye büyük önem verdiklerini kaydetti. Çalıştayda 6 ayrı çalışma grubunda madde bağımlılığıyla mücadele konusu ele alındı. Çalıştay kapsamında madde bağımlılığıyla mücadelede yapılan çalışmalar konulu bir panel de düzenlendi. Moderatörlüğünü İstanbul AMATEM Uzman Dr. Yeşim Can'ın yaptığı panele İstanbul Emniyet Müdürlüğü Uzman PRD Uğur Evcin, Zeytinburnu RAM Müdürü Volkan Kumaş, Küçükçekmece RAM Müdürü Yasin Şahin ile Rehber Öğretmen Adem Ateş, İBB AB İlişkileri Müdür Yardımcısı Kübra Bayraktar ve Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Güllüçayır konuşmacı olarak katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1997 yılından beni uyuşturucuya karşı mücadele veren Avrupa Şehirleri Teşkilatı (ECAD) üyesi. ECAD Belediye Başkanları Konferansı 2007 yılında İstanbul'da düzenlenmişti. TÜİK'e göre meyve üretimi azalacak, sebze üretimi artacak TÜİK'in 2014 yılı üretim miktarı tahminlerine göre, bu yılki üretim miktarları, bir önceki yıla göre meyvelerde yüzde 6,2 azalırken, sebzelerde ise yüzde 0,7 oranında artış gösterecek. Üretim miktarlarının 2014 yılında yaklaşık olarak sebzelerde 28,7 milyon ton ve meyvelerde 17,1 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin edildi. Türkiye İstatistik Kurumu, 2014 yılında gerçekleşecek meyve sebze üretim miktarları tahminini açıkladı. Sebze ürünleri üretim miktarının 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,7 oranında artarak yaklaşık 28,7 milyon ton olacağı tahmin edildi. Sebze ürünleri alt gruplarında üretim miktarları incelendiğinde, yumru ve kök sebzeler yüzde 4,9 oranında azalırken, başka yerde sınıflandırılmamış diğer sebzelerde yüzde 2,3 oranında, meyvesi için yetiştirilen sebzelerde ise yüzde 1,4 oranında artış olacağı öngörüldü. Sebzeler grubunun önemli ürünlerinden domateste yüzde 1,5, hıyarda yüzde 5,6 oranında artış olurken, sivri biberde yüzde 3,3, dolmalık biberde yüzde 6,9, kuru soğanda yüzde 7,1 oranında azalış olacağı tahmin edildi. Meyvelerde öngörülen veriler Meyve ürünlerinin üretim miktarının 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,2 oranında azalarak 17,1 milyon ton olacağı tahmin edildi. Meyveler içinde önemli ürünlerin üretim miktarlarına bakıldığında, bir önceki yıla göre elmada yüzde 21, şeftalide yüzde 4,5, kirazda yüzde 10,1, kayısıda yüzde 65,4 oranında azalış, muzda yüzde 17,6, zeytinde yüzde 5,5 oranında artış olacağı öngörüldü. Turunçgiller meyvelerinden mandalinanın yüzde 12,1 oranında artacağı, sert kabuklu meyvelerden fındığın yüzde 25, cevizin yüzde 13,9 oranında azalacağı tahmin edildi. Üzüm üretiminde yüzde 4,1 ve incirde ise yüzde 0,5 oranında artış olacağı öngörüldü. İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 11 Ağaçlar ve Bahçeler İstanbul başta olmak üzere, iklim şartlarının uygun olduğu Osmanlı şehirlerinin hemen hepsi, bir baştan bir başa bahçe ve bostanlarla bezenmişti. Bahçeli bostanlı isimlerin yanı sıra, ağaç ve çiçek isimleri taşıyan sokak, mahalle ve semtlerin çokluğu, İstanbul'un nasıl bir yeryüzü cenneti olduğunu gösteren açık belgelerdir. Bazı semtler yetiştirdikleri özel sebze ve meyvelerle ünlüydü ve her İstanbullu bunları çok iyi bilirdi: Tuzla bamyası, Yedikule marulu, Erenköy çavuşüzümü, Arnavutköy çileği, Çengelköy hıyarı, ayvası ve hurması, Göksu patlıcanı, Kavak inciri, Mecidiyeköy dutu, Beykoz fasulyesi, Çekmece domatesi, Darıca enginarı... Büyük mesireler bir yana, istisnasız her evin küçük veya büyük bir bahçesi, bu bahçede birkaç meyve ağacı, kestanesi veya çınarı bulunurdu. Cami veya mescit önlerinde, çeşme başlarında, meydanlarda, mesirelerde, her biri başlı başına bir anıt olan çınarlar, serviler, kestaneler, atkestaneleri, dişbudaklar, çitlembikler, ıhlamurlar, kırmızı yapraklı kayınlar, ender de olsa lâle ağaçları, çamlar, fıstık çamları, sakızlar, sedir ağaçları, İstanbul manzarasının vazgeçilmez unsurlarıydı. Güzellik ve faydayı birlikte düşünen ve yaşadıkları çevrelerde bu iki değerin benzersiz bir sentezini vücuda getiren eski Türkler, meyve ağaçları, hiç olmazsa bir erik, kayısı, kiraz, badem veya cevizi bulunmayan bahçeyi bahçeden saymazlardı. Sadece İstanbul için 12 İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 Hazırlayan: Erol BİLEN değil, bütün Müslüman Türk şehirleri için geçerli bir kaidedir bu. Çiçek günlük hayatın vazgeçilmezlerindendi. Bahçesiz fukara evlerinin bile pencere önlerinde gül, sardunya, karanfil, küpe çiçeği, fesleğen saksıları eksik olmazdı. 19. asır başlarında Türkiye'yi ziyaret eden Julia Pardoe, İstanbul'un o yeşilliğe ve çiçeğe boğulmuş sokaklarını, evlerini, yalılarını görünce hayretler içinde kalmış ve "Keşke Shakespeare, Romeo ve Juliet'in bahçe sahnesini yazmadan önce Boğaziçi'ni görmüş olsa idi" diye hayıflanmıştı. Çiçek kadar, meyve yetiştirmeye meraklı İstanbullular da vardı. Geçen asrın hekimbaşılarından Mustafa Behçet, Abdülhak, Hayrullah ve Salih Efendiler, aynı zamanda tanınmış meyve yetiştiricileriydi. Fakir yada zengin, her evin bahçesinde bir veya birkaç meyve ağacı bulunur, çocuklar mutlaka meyveyi dalından yemenin zevkini tadarlardı. En azından, komşunun bahçesindeki meyve ağaçlarının birinin dalları ya sokağa yahut diğer avlulara taşardı. Bahçelerinde mutlaka birkaç meyve ağacı bulunmasını isteyen ve meyve çiçeklerine "bahar" diyen eski İstanbullular için baharın gelmesi, bir bakıma, manzaranın pembeden beyaza meyve çiçekleriyle donanması demekti. Bahçelerinde meyve ağaçlarının çiçek açtığı, duvarlarından dışarıya mor salkımlar taşan, bir köşede çeşmesinin şırıldadığı, zarif mescidinin bir çınar, atkestanesi yahut çitlembik ağacıyla gölgelenmiş şadırvanlı avlusunda güvercinlerin kanat çırptığı, haziresinin parmaklıkları arasından gelip geçene şaşırtıcı güzellikte görüntüler sunan, sokak köpeklerinin hür bir biçimde gezindiği, her köşesinde farklı bir güzellikle karşılaştığınız, birbirinin mahremiyetini ihlal etmeyen, genellikle bahçeli olduğu için bitişik nizama dönüşmemiş evlerin yarattığı manzarayı gözünüzde canlandırabilirsiniz. *Beşir Ayvazoğlu İstanbul Halinde hijyen denetimleri sürüyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hal Müdürlüğümüz, Hijyen Denetimleri ile Avrupa Birliği İçinde Hal Yönetimine Özel İyi Hijyen Uygulamaları standartlarının İstanbul Halinde gerçekleştirilmesini hedefliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hal Müdürlüğümüz, İstanbul Halinin hizmet kalitesinin yükseltilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. İstanbul halkına meyve sebze sağlayan Bayrampaşa ve Ataşehir Meyve Sebze Hallerinde hijyenin sağlanması, hizmet kalitesinin artırılması amacıyla denetimler sıkı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Hijyen Denetimleri çerçevesinde Avrupa Birliği İçinde Hal Yönetimine Özel İyi Hijyen Uygulamaları standartlarının İstanbul Halinde oluşturulması için gerekli tüm çalışma yapılıyor. Haldeki satış ofislerinde Hal Müdürlüğü Kalite Şefliği tarafından gerçekleştirilen Hijyen Denetimlerinde; dükkan içi zemin ve duvarlarının temizliği, fayansla kaplanıp kaplanmadığı, bozuk zemin veya duvarın olup olmadığı, mutfak ve lavabo kısımlarında hijyenin sağlanıp sağlanmadığı, meyve sebze kasalarının paletlerin üzerine konulup konulmadığı gibi bir çok madde üzerinde duruluyor. Bu denetim çerçevesinde ayrıca çalışma ruhsatı, ilaçlama, yangın tüpü ve kantar ölçümü gibi belgeler de kontrol ediliyor. 4 ayda bir bütün esnaflar denetimden geçirilirken, eksiklikleri bulunanlar hakkında cezai işlem uygulanıyor. İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 13 Büyükşehir'den “Herkes için erişilebilir İstanbul” İstanbul'un önemli müzelerinin, kütüphanelerinin, camilerinin ve saraylarının dâhil olduğu “Erişilebilir Turizm, Engelsiz İstanbul II” projesiyle kentin turizm potansiyelinin artırılması hedefleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Kalkınma Ajansı “Küresel Turizm Merkezi İstanbul Mali Destek Programı” kapsamında hazırladığı “Erişilebilir Turizm, Engelsiz İstanbul II” projesinin ön tanıtımı Emirgan'daki Beyaz Köşk'te gerçekleştirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve proje ortaklarından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü yetkililerin katılımıyla gerçekleşen toplantıya, proje kapsamında yer alan toplam 40 kurumun yönetici ve yetkilileri katıldı. Engellilerin sosyal yaşam alanlarını daha konforlu hale getirmeyi amaçlayan proje kapsamında; 200 kişiye İşaret Dili eğitimi, 250 Kişiye Sosyal Hayata Adaptasyon eğitimi, 4 müzeye ait replikaların yapımı, tanıtım filmlerinin çekilmesi, Erişilebilirlik teknik raporlarının çıkarılması, Kamu Kurumları erişilebilirlik tespit çalışmaları, Dijital Erişilebilirlik haritasının çıkarılması, Müzelere engelli kartı tanıma sisteminin yerleştirilmesi ve STK ziyaretleri yer alıyor. Toplantıda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Mustafa Albayrak, “Projemiz kapsamında bine yakın kurum ve kuruluşun erişilebirlik raporunu hazırlayarak, bizler gibi çalışmalara katkı sağlamak isteyen tüm kesimlere ciddi bir envanter kazandırmayı hedefliyoruz” dedi. Toplantıda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü koordinatörlüğünde 2013 yılında gerçekleştirilmiş olan “Erişilebilir Turizm, Engelsiz İstanbul” projesinin sonuçları paylaşıldı. Ardından, daha geniş kapsamda devamı niteliğinde olan “ 14 İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 Erişilebilir Turizm, Engelsiz İstanbul II” projesinin faaliyet alanını anlatan bir sunum gerçekleştirildi. İstanbul'u “erişilebilir” kılmayı ve küresel turizmde rekabet edebilir düzeye getirmeyi amaçlayan projeye dâhil olan kurum sayısı 12'den 40'a çıkarıldı. Bunların 34'ünün erişilebilir turizm bağlamında çalışması yapılacak. Proje ile ilgili detaylara ise http://erisilebilirturizm.ibb.gov.tr/ adresinden ulaşılabiliyor. Proje faaliyet alanları 21 Müze; Topkapı Sarayı, Ayasofya, Arkeoloji Müzeleri, Kariye Müzesi, Büyük Saray Mozaikleri, Türk İslam Eserleri Müzesi, İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, Rahmi M. Koç Müzesi, İstanbul Modern Sanat Müzesi,Havacılık Müzesi, Sakıp Sabancı Müzesi, İstanbul Oyuncak Müzesi, Yıldız Sarayı Müzeleri, Galata Mevlevihanesi, Miniatürk,Panaroma 1453 Tarih Müzesi,Yere Batan Sarnıcı,Şehir Müzesi,İtfaiye Müzesi,Aşiyan Müzesi,Karikatür ve Mizah Merkezi 8 Kütüphane; Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi, Atatürk Kitaplığı, Ahmet Kabaklı Kütüphanesi, Ahmet Süheyl Ünver Halk ve Çocuk Kütüphanesi, Kadın Eserleri Kütüphanesi, Muallim Cevdet Kütüphanesi, Görme Engelliler Kütüphanesi, İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Cami ve Saraylar; Sultanahmet Cami, Süleymaniye Cami, Eyüp Sultan Cami ve Dolmabahçe Sarayı ile Beylerbeyi Sarayı Mineral deposu; Marul Kalsiyum minerali ile A ve C vitaminleri açısından zengin bir sebze olan marul, kemik erimesinden romatizmaya kadar birçok hastalığa iyi geliyor. Daha çok soğuk ortamlar da ve kış aylarında yetişen marul bitkisi spazm ve balgam söktürücü özelliği ile öne çıkan bir bitki besinidir. Ayrıca insan sağlığı üzerinde ülser, gastrit, kolit, tahrişler, barsak sendromları, kabızlık, uykusuzluk ve anksiyete gibi hastalıklar karşısında yararlı olabilmektedir. Marul gıda zehirlenmelerine sebep olan bakterilere karşı onları etkisiz hale getirebilen enzimler bakımından oldukça zengindir. Bu sayede zehirlenmeleri önlemek amacıyla doğal bir kaynaktır. Marulun Faydaları: - Sinirleri yatıştırır. - Sakinleştirici etkisi ile uykusuzluk çekenler için faydalıdır. - Sinirsel kalp çarpıntılarını keser. - Tansiyonu düşürür. - Hazmı kolaylaştırır. - İştah açar ve sindirimi kolaylaştırır. İdrar söktürücüdür. Kabızlığı giderir. Vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Basur şikâyetlerini azaltır. - Dalak ve karaciğer yetmezliği ile sarılığa karşı etkilidir. Dalak ve karaciğer büyümelerinin önüne geçer. Marul Besin Değeri - Göğsü yumuşatır ve (100 gr) öksürüğü keser. 14 kalori; - Balgamı söker. 0,9 gr. protein; - Kemik erimesi ve 2,9 gr. karbonhidrat; romatizmada faydalıdır. 0 kolesterol; - Kan şekerini düşürücü 0,9 gr. yağ; etkisi ile şeker hastaları için 0,5-0,8 gr. lif; yararlıdır. 22 mgr. fosfor; - Özellikle gelişme çağındaki 20 mgr. kalsiyum; çocukların gelişimini 0,5-0,7 mgr. demir; destekler. 9 mgr. sodyum; - Hastaların iyileşmesini 175-220 mgr. hızlandırır. Cildi güçlendirir potasyum; ve güzelleştirir. 330-355 IU A - Anne sütünü artırır. vitamini, - Kanı temizler. 0,06 mgr. B1 vitamini, - Romatizma ve Nikris'te 0,06 mgr. B2 vitamini, faydalıdır. 0,3 mgr. B3 vitamini, - Karaciğer ve dalak 0,005 mgr. B6 şişliklerini indirir. Böbrek vitamini, iltihaplarında iyidir. 10-55 mcgr. folik asit, - Suyu, ergenlik sivilcelerini 5-6 mgr. C vitamini, giderir. 0,2-0,57 mgr. E - Yüze tazelik ve güzellik vitamini. verir. Lapası; kan çıbanı, apse ve yanıklarda faydalıdır. - Asabi öksürükleri keser. - Kadınlarda adet döneminin, daha sağlıklı, daha az ağrılı ve zamanında olmasına da yardımcı olur. - Cildi güçlendirir ve güzelleştirir. - İçeriğindeki A, C ve E vitaminleri sayesinde katarakt, felç ve kalp krizi riskinden korur. - Mide kanserine yakalanma riskini azaltır. İBB Hal Müdürlüğü / Kasım 2014 15 E-BÜLTENİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hal Müdürlüğü Bayrampaşa Yaş Meyve ve Sebze Hali Bayrampaşa/İSTANBUL Tel : 0(212) 437 12 10 Faks : 0(212) 437 12 16 www.halistanbul.com facebook.com/halistanbul twitter.com/halistanbul halistanbul
© Copyright 2024 Paperzz