MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü) Sayı Konu : 62030549-125[30-2012/72]-422 : Yurt dışındaki firmalardan internet üzerinden yapılan alışverişlerde, yapılan mobil ödemeler için aracılık hizmeti veren şirketin tevkifat sorumluluğu 04/03/2014 İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, Şirketinizin cep telefonu operatörleri üzerinden mobil ödemelere aracılık işi ile iştigal ettiği, aracılık hizmeti verdiğiniz firmaların büyük kısmının yurt dışında mukim firmalar olduğu, Türkiye'de yerleşik nihai kullanıcılara internet üzerinden hizmet veren bu firmaların, tahsilatlarını kredi kartı yanında mobil ödeme aracılığı ile de yapmak istedikleri, bu nedenle Şirketiniz tarafından Türkiye'deki GSM operatörleri ile anlaşılarak, satılan hizmetlerin (oyun içinde tüketilen oyun kredisi, oyun puanı, vb.) tahsilatlarına aracılık edildiği, cep telefonu operatörünün yurt dışındaki firmadan hizmet alan nihai kullanıcının cep telefonu faturasına hizmet bedelini yansıtarak veya mevcut TL bakiyesinden düşerek tahsilat yaptığı, kendisine ait hizmet bedelini kestikten sonra kalan tutarı Şirketiniz hesabına gönderdiği, Şirketinizce bu tutardan Şirketinize ait komisyon tutarı kesilerek kalan tutarın yurt dışındaki firmaya gönderildiği, bu işlemlerle ilgili olarak operatör firma tarafından tahsilat hizmetinin karşılığı olan KDV dahil bedelin Şirketinize fatura edildiği, bu tutara Şirketinizce verilen hizmetin karşılığı olan komisyon ilave edilerek yurt dışındaki firmaya KDV dahil olarak fatura edildiği belirtilerek, yurt dışındaki firmaya aktardığınız bakiye tutar üzerinden kurumlar vergisi ve KDV tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. A) Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların, yalnız Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir. Anılan maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye'de bir işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançların, dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise, bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi ve Türkiye'de daimi temsilci bulundurulması konularında 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir. Buna göre, kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayan mükellefler yalnızca Türkiye'de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilmektedir. Eğer Türkiye'de şube ya da temsilci var ise verginin ödenmesinden bunlar sorumlu olmaktadır. Yurt dışındaki şirketin Türkiye'de temsilci bulundurmadan mal veya [email protected] | www.evrim.com MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ hizmeti kendisinin satması halinde de bu kurumun dar mükellef olma özelliği değişmeyecek, verginin ödenmesinden mal veya hizmeti alan kurum sorumlu olacaktır. Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış; ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılması öngörülmüş olup 12.01.2009 tarih ve 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kesinti oranı %20 olarak belirlenmiş olmakla birlikte, yurt dışında mukim firmaların internet kullanıcılarına verdiği hizmetler karşılığında şirketiniz aracılığıyla tahsil ettiği tutarların anılan maddede sayılan kazançlar kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu kullanıcılara yurtdışındaki bu nitelikteki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; yurtdışında mukim firmaların Türkiye'de yerleşik nihai internet üzerinden verdiği hizmet karşılığında alınan ve şirketinizce tahsiline aracılık edilip hak sahibi firmaya fatura karşılığı ödenen tutarlar, anılan şirketin ticari kazancını oluşturacağından, ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır. Ayrıca, yurt dışında mukim şirketin Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmaması halinde, söz konusu ticari kazancın Türkiye'de vergilendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. B) Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun; 1 inci maddesinin birinci fıkrasında, Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu, 6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği, 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği, 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetlerinin KDV'den istisna olduğu, 12 nci maddesinin ikinci fıkrasında, yurt dışındaki müşteri tabirinin, ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade ettiği ve bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği hükümlerine yer verilmiştir. Hizmet ithali ile ilgili olarak 15 seri no.lu KDV Genel Tebliğinin "C-Yurt Dışından Sağlanan Hizmetler" başlıklı bölümünde, "Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesine göre işlemler Türkiye'de yapıldıkları takdirde vergiye tabi tutulabilecektir. Aynı Kanunun 6/b maddesine göre, Türkiye'de yapılan, değerlendirilen veya faydalanılan hizmetler Türkiye'de ifa edilmiş sayılacaktır. Yurt dışındaki firmalara yaptırılan hizmetlerden bu kapsama girenlerin vergiye tabi olacağı açıktır. Bu gibi hizmet ifalarında mükellef esas olarak yurt dışındaki firma olmakla birlikte, firmanın Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmaması halinde vergi, sözü edilen Kanunun 9 uncu maddesi gereğince hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından bağlı bulunulan vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir." açıklamasına yer verilmiştir. Öte yandan, 08/08/2011 tarih ve KDVK-60/2011-1 sayılı KDV Sirkülerinin "1.1.21 Türkiye'deki İşlemler" başlıklı bölümünde; KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, Türkiye'de gerçekleşen mal teslimleri ile Türkiye'de ifa edilen veya yurt dışında ifa edilmekle birlikte Türkiye'de faydalanılan hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu, bu teslimlerin yabancı firmalara yapılmasının bu durumu değiştirmeyeceği belirtilmiştir. [email protected] | www.evrim.com MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ Dolayısıyla, kanuni merkezi ve iş merkezi yurt dışında olmasına karşın internet yoluyla sunduğu hizmetlerinden Türkiye'de faydalanılan söz konusu firmaların Türkiye'de temsilcilerinin bulunması halinde, temsilciler nezdinde mükellefiyet tesis edilerek vergileme yapılması gerekmektedir. Aksi halde, bu işlemlerden doğan KDV'nin faydalananlar tarafından Kanunun 9/1 inci maddesi uyarınca sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi gerekmektedir. Buna göre, Türkiye'deki internet kullanıcıları tarafından yurt dışında yerleşik firmadan (Şirketiniz aracılığıyla) alınan hizmetler için hesaplanan KDV'nin Şirketinizce işlemin gerçekleştiği döneme ait 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilmesi ve ödenmesi gerekmekte olup sorumlu sıfatıyla beyan ederek ödeyeceğiniz KDV'nin aynı döneme ait 1 no.lu KDV beyannamenizde indirim konusu yapabileceği tabiidir. Öte yandan, yurt dışında yerleşik firmanın internet üzerinden verdiği hizmetler ile ilgili olarak bu firmaya Şirketiniz tarafından verilecek aracılık hizmetinden Türkiye'de faydalanıldığından, bu hizmet, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmeyecek ve Şirketinizce alınan komisyonlar, genel hükümlere göre KDV'ye tabi olacaktır. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımızla,Best Regards Evrim Haberleri; Gümrük mevzuatı, Dış Ticaret, Lojistik, muhasebe, vergi, yatırım, danışmanlık alanlarında veya diğer türlü profesyonel anlamda yayınlanan Kanun,Yönetmelik,Tebliğ,Genelge,Tasarruflu yazı, mevzuat taslakları en hızlı şekilde yayınlanmakta ve bilgileri sunulmaktadır. Yayınlanan Gümrük ,Dış Ticaret, Haberler ile ilgili bilgiler belli bir konunun veya konuların çok geniş kapsamlı bir şekilde ele alınmasından ziyade genel çerçevede bilgi verme amacını taşımaktadır. Yayınlanan Bilgileri konusuna hakim profesyonel bir Gümrük Müşavirine, Mevzuat Danışmanına, başvurmanız tavsiye edilir. Bilgiler, oldukları şekliyle sunulmaktadır. Evrim Yazılım ve Danışmanlık. [email protected] | www.evrim.com
© Copyright 2024 Paperzz