Fehmi SALIK “YÜCESİN GÖNÜL ”

Fehmi SALIK
SERBEST VEZİN ŞİİR YARIŞMASI BİRİNCİSİ
Rumuz: “ÇALAP”
YÜCESİN GÖNÜL
Güzel gönül
Hoş gönül
Uluların dilinde
Kaleminde şairin
Büyüklüğün/zenginliğin
bal damlası gibi süzülmüş dudaklardan:
“Hatayi hal çağında
Hak, gönül alçağında
Yüz bin Kâbe yapmaktır
Bir gönül al çağında…”
Nasıl bir dil
Nasıl bir us
Yüzyıllar önce ses vermiş
O koca Yunus:
“Gönül Çalap’ın tahtı
Çalap gönüle bahtı
İki cihan bedbahtı
Kim gönül yıkar ise…”
Güzel gönül
Hoş gönül
Sınırsız bir umman
tükenmez bir yolsun sen
Zaptı güç bir küheylan
aşılmaz bir dağsın sen
Çiftçinin beklediği yağmur
yoksulun teştinde yoğrulan
hamur gibisin
Yoksulda varsın/varsılda varsın
Bu fani bedene sığar
koca dünyaya sığmazsın
Boyun ölçülmez
Daran alınmaz
Kefe kaldırmaz
O denli ağırsın…
Güzel gönül
Hoş gönül
Işık hızı, sıfır kalır yanında
İnsanın olduğu yerde sen varsın
An olur havalanır uçarsın birden
Yıldız toplarsın gökyüzünde
An olur köşkler/ saraylar kurarsın yeryüzünde
Süleyman olur taht’a geçersin an olur
Cariyeler/ köleler fır döner yörende
Gözünün önüne gelir oğul Mustafa
Tiksinir inersin tahttan
Uzak durursun saraydan/padişahtan…
Güzel gönül
Hoş gönül
Dağı deldiren sensin Ferhat’a
Kays’ı Mecnun eden sensin
Aslı için Kerem’i
Arzu için Kamber’i
yakıp kül edensin…
Güzel gönül
Hoş gönül
Bir barış güvercinisin
Hacı Bektaş’ın koynunda
sevgisin/ umutsun
Pir Sultan’da sazsın/ sözsün
sıkılı bir yumruksun
inersin haksızın kafatasına
Direnir başkaldırırsın
asana/ kesene/ yakana…
Güzel gönül
Hoş gönül
Şiirin hası olursun Nâzım’da
Bal olur damlarsın dudaklardan
Emeksin/ alınterisin artık
süzülür/inersin yanaklardan
Irk/renk
Cins/ mezhep bilmezsin
İnsanda varsın sadece
İnsanda bir hazinesin…
Güzel gönül
Hoş gönül
Şairler seni anlatır
sevgililer seni
Fırından yeni çıkmış
buğulu ekmek gibisin
Sözün özü gönül
Gül dalında bülbül
bülbülde ötüş
sevgili dudağında
gülüş gibisin…