09.05.2014

İL
: SAMSUN
TARİH : 09.05.2014
ٰ َ‫َوق‬
‫ضى َرب َُّك ا َ اَّل ت َ ْعبُد ُوا ا اَِّل ِايااه ُ َو ِب ْال َوا ِلدَي ِْن‬
‫سانًا ِا اما َي ْبلُغ اَن ِع ْندَ َك ْال ِك َب َر ا َ َحدُهُ َما ا َ ْو ِك ََلهُ َما‬
َ ‫ا ِْح‬
‫ف َو ََّل ت َ ْن َه ْرهُ َما َوقُ ْل لَ ُه َما قَ ْو ًَّل‬
ٍّ ُ ‫فَ ََل تَقُ ْل لَ ُه َما ا‬
‫ك َٖري ًما‬
‫سو ُل ه‬
‫س ل هم‬
ُ ‫قال ر‬
َ ُ‫صلّى هللا‬
َ ‫علَ ْي ِه و‬
َ ‫اَّلل‬
ُ ‫س َخ‬
‫َط‬
ِ ‫سخ‬
‫ط ه‬
‫ضا ه‬
َ ‫الربّ ِ فِي ِر‬
َ ‫ِر‬
َ ‫الربّ ِ فِي‬
َ ‫ َو‬،ِ‫ضا ْال َوا ِلد‬
‫ْال َوا ِل ِد‬
ANNENE ÖF BİLE DEME
Değerli Kardeşlerim!
Okuduğum ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle
buyuruyor: “Rabbin, kendisinden başkasına asla
ibadet etmemenizi, anaya babaya iyi davranmanızı
kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her
ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın
onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı
ve güzel söz söyle.” 1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber
Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Allah’ın rızası,
anne ve babanın rızâsındadır. Allah'ın gazabı da
anne ve babanın gazabındandır.” 2 Zira annelerimizin
bizler üzerinde pek çok hakları vardır. Allahü Teala
Kur'an-ı Kerimde: “İnsana da, anne babasına iyi
davranmasını emrettik. Annesi, onu her gün biraz
daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Onun
sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. (İşte onun için)
insana şöyle emrettik: “Bana ve anne babana şükret.
Dönüş banadır.”3 buyurmaktadır.
Kardeşlerim!
"Öf" nidası bıkkınlığı ifade eder. Kızgınlığın ve
bunalmanın ilk aşamasında bu sözcüğü kullanırız.
Yani yüce Allah bizlere annemize karşı en basit
sinirlenme cümlelerini kullanmayı bile yasaklamıştır.
Kaldiki bağırmak, kalplerini incitici sözler söylemek
ve azarlamak kesinlikle yasaktır. Yaşlılık dönemine
girmiş olan annelerimiz elbetteki bazen çocukça
hareketler edecek ve isteklerde bulunacaklardır. Bu
onların yaşlılık halleriyle alakalıdır ve normaldir.
Böyle durumlarda asla onları kırmamalı ve tatlı dilli
olmaya özen göstermeliyiz.
Değerli kardeşlerim!
Annemizin helalliğini almak bizler için çok
önemlidir. Onların rızasını kazanmak için elimizden
geleni yapmaya gayret göstermeliyiz.
Bizleri onca sıkıntılar çekerek karnında
taşıması, geceleri güzel uykusundan uyanarak bizi
beslemesi gibi sebeplerden dolayı annelerimizin bizim
üzerimizde hakları vardır. Bu haklarından dolayıdır ki
annelerimizi asla kırmamalı, incitmemeli ve onlara
“öf” bile dememeliyiz.
Kardeşlerim!
Bizleri sevgiyle büyüten, yetişmemiz için emek
harcayan annelerimize hak ettikleri değeri vermeliyiz.
Yaşlılık dönemlerinde onları yalnızlığa terk
etmemeli, e v i m i z i n en değerli ferdi olarak baş tacı
etmeliyiz. Huzur evleri ve yaşlı bakım evlerinin
revaçta olduğu günümüzde asla onları bu gibi yerlere
götürmeyi aklımıza bile getirmemeliyiz. Eğer bunu
yaparsak sevgili Peygamberimizin bedduasına
muhatap olacağımızı bi lm el i yi z . Zira Peygamber
Efendimiz (s.a.v) “Anne ve babasına veya onlardan
sadece birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete
giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun,
perişan
olsun.”4
sözleriyle,
yaşlandıklarında
anneleriyle ilgilenmeyenlere adeta beddua etmiştir.
Kıymetli Kardeşlerim!
Aciz olarak yaratılmışken bizlere emek veren
annelerimizin değerini b i l m e l i ve onlara her zaman
minnettar olmalıyız.
Annelerimiz bizleri nasıl tehlikelerden korumak
için titizlik göstermişlerse aynı hassasiyeti bizler de
onlara karşı göstermeliyiz.
Hutbemi bir ayet mealiyle bitirmek istiyorum:
“Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de
ki: “Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup
yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.” 5
_____________________________________
1
.İsra, 17/23.
.Tirmizi, Birr, 3. IV. 311.
3
.Lokman, 31/14.
4.
Müslim. Birr, 9. 10.
5
.İsra, 17/24.
2
Hazırlayan : Rasimegül USTA TOKUR Kur’an Kursu Öğreticisi
Redaksiyon : İl İrşat Kurulu