Aile İçi Şiddet

2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM
YILILI
PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK
SERVİSİ
HACI ŞAKİR MELİHA NİLÜFER ÖZ
ORTAOKULU
İlkk şidde
det eyllemi; şşiddette
ma
aruz kalan
k
tarafın
t
ndan şiddet
ş
t
ola
arak algılanm
a
maz, aancak
k şidde
eti
uyg
ygulaya
anda şiddet
ş
t artma
ma
eği
ğilimi gösteri
g
rir. BAN
NU ŞENE
ER
PSİKOLO
OJIK DAN
NIŞMAN
AİL
LE VE EVLİLİK DA
ANIŞMAN
NI
PSİKODRA
P
AMA TER
RAPİSTİ
AİLE İÇİ Ş
ŞİDDET
T-1
ŞİD
DDETİN NEDENLE
ERİ
Biy
yolojik N
Nedenler:
Psikolojik
P
k nedenler:
Sosya
al nedenler:
na maruz ka
alma
*Şiddet uygulamasın
r davranıştırr)
(şiddet ööğrenilen bir
*Toplum tarafından paylaşılan bir
değer
*Erk
keklik
horm
monlarının
(tesstosteron gib
bi) etkisi
*Şiz
zofreni, parranoid bozukluk gibi
psik
kiyatrik hasttalıklar
*Antisosyal vey
ya
narsistiik kişilik
bozu
uklukları
*Alk
kol ve madde
e kullanımı
*Dürtü kontrol bozuklukları
*Duygusal
*
bask
kı
ve
e
sorumlulukla
s
ardan kurtulma
*Çözüm
*
yoluu olarak
*Hayal
*
kırıkklıkları için
n çıkış yolu
u
bulma
b
*İsteklerini
*
gerçekleştiirme
*Empati
*
yete
eneğinin olm
maması
*Aile
*
içi şid
ddetin olduğ
ğu bir ailede
e
büyüme
b
yargısı
olması
("kıızını
dövmeyenn dizini dö
över", "kad
dının
karnındann sıpayı, sırtından sopayı
meyeceksin"" anlayışlarıı ve
eksik etm
annesini, kız kardeşini döven errkek
çocuğunuun itibar görmesi gibi)
*İletişim
m becerilerinin yetersiz
zliği
(duygularr ifade edilemez, şidd
dete
başvuruluur)
*Hatalı nnamus ve ahlak
a
anlayışşları
(namus ciinayetleri)
*Yoksulluuk ve eğitims
sizlik
*Ekonom ik bağımlılık
k (kadında)
*Kadının
mesleğinin
n
daha iyi oolması
ve
gelirrinin
İlk şiddet eylemi şiddete maruz kalan tarafından şiddet olarak algılanmaz, ancak şiddeti
uygulayanda şiddet artma eğilimi gösterir.
Şiddete uğrayan kişide;
•
Duygusal bağlar zayıflar, mağdurda korku oluşur.(boşanma halinde daha büyük bir
şiddetle karşılaşma korkusu)
•
Mağdurda utanma(çevrenin ve ailesinin muhtemel tepkileri nedeniyle) duyguları gelişir.
•
Şiddette en ciddi maliyet boşanmanın gerçekleşmesi olduğu için şiddetin dozu
artırılarak boşanma engellenir.
Şiddete başvuran kişide görülen bazı özellikler:
•
Karşısındaki kişinin davranışlarını kontrol etme isteği
•
Kıskançlık
•
Kendi ihtiyaç ve isteklerinin daha önemli olduğuna inanma
•
Alınganlık
•
Gerçekçi olmayan beklentiler
•
Düşük benlik algısı
•
Sorunları için başkalarını suçlama eğilimi
•
Ani duygusal tepkiler
•
Dürtüsellik
•
Yanlış davranışlarını kabul etmeme
Şiddete maruz kalan bireylerin yaşamında
uzun dönemde görülen
etkileri:
 Düşük benlik saygısı
 Saldırganlık
 Bazen yasal olmayan davranışlar
 Öfke ve intikam duyguları
 Kendine yönelik zarar verici davranışlar
 Kaygı, korku
 Okul sorunları ve başarısızlık
 Mutsuzluk ya da depresyonun diğer belirtileri
 Madde bağımlılığı
 Evden kaçma
ŞİDDETİN SONUÇLARI
Ruhsal sonuçları: Fiziksel sonuçlardan Daha önemlidir; tedavisi zordur ve uzun süre etkilidir.
•
Depresyon
•
Korku bozuklukları
•
Kişilik bozuklukları
•
Alkol ve madde bağımlılığı
•
İntihar eğilimi
•
Şiddet eğilimi
•
Cinsel işlev bozuklukları
•
Uyku bozuklukları
DUYGUSAL ŞİDDET NEDİR?
•
Reddetme
•
Umursamama…… Aldırmazlık
•
Yıldırma
•
Yoksun bırakma
•
Sözel olarak saldırganlık
•
Aşırı baskı
•
Davranış bozukluklarına göz yumma
•
Güvensizlik
•
Zayıf benlik saygısı
•
İçe kapanma
•
Temel becerilerin gelişmemesi
•
Alkol ya da madde bağımlılığı
•
İntihar
•
ilişki kurmada zorluk
.
Yıkıcı davranışlar
•
Duygusal şiddet sistemli bir şekilde çocuğun aşağılanması ya da görmezlikten
gelinmesi gibi ,onun sağlıklı gelişmesini ciddi bir biçimde etkileyen davranış kalıpları
olarak kabul edilir.
•
Duygusal şiddet En sık görülen ancak en zor anlaşılan şiddet biçimidir.
•
Duygusal şiddet;ihmal, fiziksel, istismar ve cinsel istismar gibi tüm şiddet türlerine
eşlik eder.
Saldırganlık ve şiddet öğrenilmiş davranışlardır.
Saldırganlığın öğrenilir olduğuna dair yapılan araştırmalarda; sadece izlemenin bile
saldırganlığı arttırdığı görülmektedir.
Yapılan kontrollü deneylerde çocuklara, oyuncak bebeğe şiddet uygulayan bir
yetişkinin filmi izlettirilmiş, daha sonra çocuklar aynı bebekle bir odaya bırakıldıklarında aynı
davranışları taklit ettikleri, hatta daha fazlasıyla saldırgan davranışlar sergiledikleri
görülmüş.
Bu filmi izlemeyen diğer bir grup çocuğun aynı bebekle saldırganlık göstermeden
oynadıkları görülmüş. Baskıcı ve kötü ebeveyn çocuk ilişkisi çocukta saldırgan davranışların
gelişmesine yol açtığı için, çocuk akranları arasına katılmakta da sorun yaşayabilmektedir.
Çevresindeki arkadaş grubuna alınmayan çocuk kendisi gibi saldırgan çocuklardan oluşan ve
kabul gördüğü bir arkadaş grubuna katılır. Bu arkadaşlık bir kez oluştu mu diğer ergenlerde
olduğu gibi ortak eylemlere katılarak birbirlerini ödüllendirmiş olurlar. Ancak bu arkadaşlık,
birlikte çok vakit geçirmelerine rağmen diğer ergenlerin arkadaşlıklarına oranla duygusal
açıdan
pek
Ergenlik
ve
olmamaktadır(Steinberg,
yakın
arkadaşlıklar
üzerine
uzun
süredir
çalışmalar
1999).
yapılmaktadır.
Bu
çalışmalarda, ergenlerin benzerlik nedeniyle mi birbirlerini seçtikleri (seleksiyon), yoksa
birbirlerini etkileyerek benzer hale mi geldikleri (sosyalizasyon) ya da her ikisinin
kombinasyonun mu etkili olduğu üzerinde durulmuştur. Anababalar çocuklarının yanlış
davranışları
için
arkadaş
gruplarını
suçlama
eğilimindedir.
Ancak
bu
araştırmalar
göstermektedir ki, seleksiyon ve sosyalizasyon hap kullanımında aynı derecede etkiliyken,
saldırganlıkta ve çocuk suçluluğunda seleksiyon, başka bir ifadeyle kendisi gibi kişileri
seçme, daha etkili olmaktadır (Steinberg, 1999).
Keskin ve arkadaşlarının (2000) bir grup ergen üzerinde ailelerin benimsediği terbiye
yöntemine çocukların tepkisini incelediği araştırmada, azar ve dayağın, sadece %2 oranında
caydırıcı etkiye sahipken, deneklerin %32'sinde nefret ve intikam arzusu uyandırdığı
görülmüştür.
Benzer şekilde Savaşır (1975), tarafından çocuklardaki saldırganlık ve
kışkırtıcı tutumlarla ilgili değer yargıları üzerine yapılan, bir araştırmada, üç ayrı yaş grubu
alt ve üst olmak üzere iki ayrı sosyo-ekonomik düzeyde incelenmiş, saldırgan davranışların
oluşumunda ana baba tutumlarının, ceza ve pekiştirme gibi normların birlikte etkili olduğu
sonucuna
varılmıştır.
Okman, ergenler üzerinde yaptığı araştırmada ergenlerin dışa vurulmuş öfkelerinin Yine
babalarının eğitim düzeyine göre farklılaştığını bulmuştur. Anneleri yüksek öğrenim mezunu
olan ergenlerin, ilkokul mezunu veya okur yazar olan ergenlere oranla dışa vurulmuş öfkeyi
daha rahat ortaya koyabildikleri saptanmıştır. Diğer yandan babaları yüksek öğrenim görmüş
ergenlerin öfkelerini kontrol altında tutma düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür
(Okman, 1999).
SAĞLIKSIZ AİLEDE ÖFKE NASIL YAŞANIR…

İYİYİ OYNARKEN ÖFKEYİ İÇE ATMA (SUÇLULUK VE DEPRESYON)

ASLA YETERLİ OLAMIYORUM (PİŞMANLIK, SUÇLULUK, DEPRESYON)

YOĞUN ÖFKE KRONİK DÜŞMANLIKLARA DÖNÜŞEBİLİR

İÇE ATILAN ÖFKELER ZAMANLA AŞIRI VE ANİ TEPKİLERE VE PATLAMALARA
YOL AÇAR

İÇE ATILAN ÖFKE ZAMANLA DUYGUSAL DUYARLILIĞIN KAYBOLMASINA VE
BAŞKLARINI SUÇLAMAYA YOL AÇAR

BİRİKEN
ÖFKE
YERİNİ
ŞİDDETE
CEZALANDIRILMASINA YOL AÇAR

EVDEN KAÇMA
BIRAKARAK
AİLE
ÜYELERİNİN

KENDİNİ DUYGUSAL OLARAK SOYUTLAMA

AİLE DIŞI İHTİAÇLARIN GİDERİLMESİ
KAYNAKÇA:
T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı (2000).Aile içi şiddetin sebep
ve sonuçları. Ankara.
 Özmen, S. K. (2004). Aile içinde öfke ve saldırganlığın yansımaları. Ankara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 37, 27-39.
• İçli, T. G. (1994). Aile içi şiddet: Ankara, İstanbul ve İzmir örneği. Hacettepe
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 11, 7-20.
 İlkkaracan, P., Gülçür, L. ve Arın, C. (1996). Sıcak yuva masalı.İstanbul: Metis
Yayınları.
 Polat,O.(2001).Çocuk ve şiddet.Der yayınları
 Banu Şener.Aile içi şiddete son semineri.Maslak,İstanbul.(2005)
 2001 Yılı Aile Raporu.(2002)Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu.Ankara
 R.Yenibaş-A.Şirin.(2007).Ailede Çocuğun İstismarı ve Umutsuzluk.Nobel
Yayınevi.Ankara
 Okman.S Ergenlik dönemindeki öfke ifade tarzlarının kendilik imgesi bağlamında
incelenmesi.Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, (1999)
•