MEVLANA VE YEDİ ÖĞÜDÜ ÜZERİNE BİR DENEME* Mevlana

MEVLANA VE YEDİ ÖĞÜDÜ ÜZERİNE BİR DENEME
Mevlana İslam düşüncesinin en önemli şahsiyetlerinden biridir. Onun asıl adı
Muhammed Celâleddin'dir. Mevlânâ ve Rûmî, kendisine sonradan verilen isimlerdendir.
Efendimiz anlamına gelen Mevlana ismi ona daha pek genç iken Konya'da ders
okutmaya başladığı tarihlerde verilir. Bu ismi Şemseddin-i Tebrizî ve Sultan Veled'den
itibaren Mevlana'yı sevenler kullanmış, âdeta, adı yerine sembol olmuştur. Mevlana'nın
doğum tarihi, 30 Eylül 1207'dir, vefat tarihi ise 1273’tür.1
Mevlana’nın düşüncesinin özünün Allah ve insan sevgisi olduğunu söyleyebilirim.
Onun bilgeliğinin sevgi ve akıl üzerine kurulduğunu belirtebilirim. Onun İslam dininin
barındırdığı sevgi ve akıl anlayışını en güzel biçimde ortaya koymuş olduğunu dile
getirebilirim. Buna göre Mevlana’da İslam dininin güzelliğini görebiliriz. Onun, Kur'anı Kerim’in ve sevgili Resul-i Ekrem’in dile getirdiği hakikatleri sevgi ve akıl temelinde
anlamaya çalışmış olduğunu ifade edebilirim. Onun düşüncesindeki İslam dini, her
şeyin varlık nedeni ve yaratıcısı olan Yüce Allah’a sevgiyle yakınlaşmayı temele alır.
Bunlara göre dinin özünün sevgi olduğunu, öyle ki tüm varlığa sevgiyle bakıldığını
söyleyebilirim.
Mevlana, İslam’ın insana verdiği değeri göstermeye çalışmıştır. İslam’ın insana güzel
bakışını, Kur’an-ı Kerim’de şu ayetlerde görebiliriz: “Ona belirli bir biçim verip de
ruhumdan üflediğim zaman onun önünde yere kapanın”2 “Biz gerçekten insanı en güzel
bir biçimde yarattık.”3
Mevlana, İslam’ın sıklıkla dile getirdiği hakikatleri/gerçeklikleri özlü bir biçimde bir
şiirinde şöyle ifade eder:
Şefkatte, merhamette güneş gibi ol
Ayıpları örtmekte gece gibi ol
Keremde, cömertlikte akarsu gibi ol

Yakup Özkan, 2012, Sakarya.
Bakınız, Semazen.net; ayrıca Mevlana maddesi, DİA, Cilt XXIX, s. 441.
2
15/29; 38/72.
3
95/4; ayrıca bakınız, 64/3.
1
Tevazuda, alçak gönüllülükte toprak gibi ol
Hoşgörüde deniz gibi ol
Öfkede, asabiyette ölü gibi ol
Ya olduğun gibi görün,
Ya göründüğün gibi ol
Mevlana, bu özlü ifadeleriyle şefkatli, merhametli, cömert, hoşgörülü ve alçak
gönüllü olmayı vurgular. Ayrıca o, ayıpları açığa vurmamayı, kusur aramamayı ve
öfkelenmemeyi önemle dile getirir. Mevlana, şiirinin son ifadesinde ise dürüst olmayı
vurgular.
Bütün bu gerçeklikler Kur’an-ı Kerim’de ve sevgili Resul-i Ekrem’in sözlerinde sıkça
ve açıkça dile getirilir. Kur’an-ı Kerim’de, iki yerde Yüce Allah’ın, rahmeti ve şefkati
kendisine ilke edindiği ifade edilir4. Bu, İslam’ın nasıl bir din olduğunu ve müminlerin
neyi ilke edinmesi gerektiğini anlatan muazzam bir gerçekliktir. Bu nedenle, besmelede,
Allah’ın rahman ve rahim sıfatlarının yer alması, tesadüfî değildir.
4
6/12, 54; ayrıca bakınız, 7/156. Ve bu ayetlerdeki anlam, Hz. Peygamber'in bir Hadis'inde de ifadesini
bulmuştur: Hz. Peygamber'e göre Allah kendisi hakkında "Benim rahmetim gazabımı aşar" buyurmuştur
(Buhârî ve Müslim).