TEKNE FACİASI MI? UMUT TACİRLERİ Mİ? İNSANLIK SUÇU MU?

07.11.2014
Basın Açıklaması
TEKNE FACİASI MI? UMUT TACİRLERİ Mİ? İNSANLIK SUÇU MU?
Türkiye’nin en önemli ekonomik, kültürel, siyasal ve tarihsel noktasında yani İstanbul Boğazı
sularında yaşanan insanlık trajedisinde kaybettiğimiz kadın-çocuk ağırlıklı umut yolcularının
dramatik ölümlerini sadece haber olarak geçiştirmek, insanlığın vardığı nokta ve insanlığın
geleceği açısından bakıldığında yaşanan bu dram ve trajediden daha vahimdir.
En son alınan bilgilere göre 25 kişi hayatını kaybetmiş ve 12 kişiye halen ulaşılamamıştır.
İstanbul Boğazı sularına gömülen insanların ölümüne ve kaybına yol açan nedenler
sorgulanmadan, kaybedilen her bireyin son nefesine kadar yaşadığı dram ve trajediler
bilinmeden, son zamanlarda oldukça sık karşılaştığımız bu üzücü olaylarda her birey, her
kurum, her kuruluş ve her devlet kendine düşen pay ve sorumluluğunu sorgulamadan
insanlıktan söz edilebilir mi?
Türkiye’nin kalbi sayılan İstanbul’da çoğunluğu kadın ve çocuk toplam 42 umut yolcusu bir
araya getirilecek, günler sonra köhne ve küçük bir sandala bindirilecek, sonra bütün İstanbul
sularını kat edecek ve boğazın sularına gömülerek yaşamları sona erecek. Suçlu ve
sorumlular kim?
Biz insana ve insanlığa adanmış bir mesleğin temsilcileri olarak, umut yolculuğuna mahkum
edilmiş insanların yine insanlık dışı bir yolculuk macerası sırasında yaşamlarını
kaybetmelerini kabullenmiyoruz, kabullenemiyoruz. Umut tacirlerinin pervasızca
gerçekleştirdikleri bu insanlık dışı olayları kınıyoruz, lanetliyoruz.
Umut tacirleri ülkemizin kalbi sayılacak İstanbul Boğazı sularında bu insanlık suçunu işlerken,
ülkeyi yönetenlerin bu olaydaki sorumluluğunu yok sayabilir miyiz?
İnsan ticareti ve köleliğin modern biçimi olarak nitelendirilebilecek bu olayın ülkemizde
meydana gelmiş olması, hızla artan işçi cinayetleri, uyuşturucu bağımlılığı, fuhuş sektörü ve
organ ticaretinden bağımsız düşünülebilir mi?
Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ülkede, hangi koşullarda yaşıyorsa yaşasın insanlık
bu yolda devam ettikçe her insan, her millet, her halk potansiyel bir göçmen, bir mülteci, bir
sığınmacı ve potansiyel bir umut yolcusudur. Hatta ve hatta potansiyel Boğaz yolcusudur!
Umuda yolculuk çaresizliğinin olmadığı, herkesin beklentilerini yaşadığı topraklarda
gerçekleştirebildiği bir dünya için, tüm insanları duyarlı olmaya, yöneticileri sorumluluklarını
yerine getirmeye çağırıyor, olayın faillerinin ve katkıda bulunanların bir an önce ortaya
çıkarılarak cezalandırılmasını talep ediyoruz.
İSTANBUL TABİP ODASI