Oyunu Yazar : un adı : Ka : Sabahat ahvede Şen tin Kudret nlik Var t

Oyunu
un adı : Ka
ahvede Şen
nlik Var Yazar :: Sabahattin Kudrett Aksal GARSON
N : Ne güzel bir gün! Nee güzel bir gü
ün sayın… Sevvgili seyircile
er! Öyle değil mi bayan? Öyle değil m
mi bayım? be, dedim. Bee, dedim, özü
ür dilerim. Bilerek söyleddim, istedim ki… Öyle değğil mi be! Öyyle değil mi b
Neyse, isstediklerimi bir solukta söylemeyeyim
m, daha iyi. SSırası gelince söyleyeceğiim nasıl olsa. ayrı ya da ikiiniz üçünüz b
bir arada, işin
nizden, evini zden, sokağıınızdan Siz sevgili seyirciler, hepiniz ayrı a
pısında, bir şe
eyleri bıraktınnız. Bu günü, birçok kalktınız geldiniz burraya. Kapıda, şu bizim tiyaatronun kap
belki de. günleri b
Biliyor m
musunuz, ben
n bir saatten bu yana hepp sizi düşünü
üyordum işte
e diyordum, şşimdi: Bayan
n A bulaşıklaarını kuruladı, kahvesinin
n son yudumuunu içti sokaağa çıkmak üzere. Bay B ssinir içinde kızının okul ödeevini bitirmessini, daha da
a beteri karıssının hazırlan
nmasını bekliyor. Ama eveet, boşunaym
mış umutsuzzluğu, hazırlaandı işte. Onlar da sokağaa çıkmak üze
ere. Bayan C’’nin sevgilisi karşı kaldırım
mda beliriverrdi, buraya biirlikte gelme
ek için sözleş mişlerdi. Şöyyle bir aynaya baktı, boyaasını yeniledi. nı aldı, sokağa çıkmak üze
ere. Şu işe baakın, hepsi so
okağa çıkmak üzere! Heppiniz ayrı Çantasın
sokaklarrdan, ayrı düşşüncelerden, ayrı duygullardan kopup
p geldiniz… B
Bir birlik olduunuz karşımd
da. Ama durun, b
ben de bir birliğim! Şu eşşyalarla, şu ışşıklarla, dah
ha görmediğiiniz içeridekiilerle bir birllik. Öyle olsun. B
Burası ne, biliyor musunu
uz? Bir kahvee. Yazlık bir kahve. Bir tiyatro kahveesi. Tiyatrolarda bugüne değin gördüğğünüz bin bir kahveden bbir kahve. Bir tepenin üsttünde. Uzaktta deniz. Siz bir erçekten daha gerçek ollduğunu biliyyor musunuzz? Ben biliyoorum. Ben be
elki tiyatro kkahvesinin ge
sadece b
bunu biliyoru
um. Buna ina
anıyorum. Yaa siz? Siz de inanıyor musunuz bir tiyyatro kahvessinin gerçek b
bir kahveden
n daha gerçek olduğuna?? Siz bayım, iinanıyor mussunuz? Ya sizz bayan? Be,
demeyecceğim. Ya inanmıyorsanız? Öyleyse nne yaparım ben? dürmeyi, gözzlerinize soğğan sürerek a
ağlatmayı, ik
ki kez ikinin kkaç ettiğini ssorarak Sizi gıdıkklayarak güld
düşündü
ürmeyi bilmiiyorum ben. Sonra… Sonnra… Karşınızda ağğladım. Bir ooyuncunun ggözyaşlarıyla ağladım karrşınızda. Soyyunma Gene özür dilerim. K
akyajım? Makkyajım ne oldu? Oh, odam daa değildi buraası. Birdenbire nasıl olduu, ben de anlaamadım. Ma
ne iyi, du
uruyor. Siz aldırmayın gene. Söyledim
m ya, bunlar bir oyuncunun gözyaşlarrı! Ama belkii de anladınız beni. Ne der size bir oyyuncunun göözyaşları? Bilmem orasın
nı. Ama bildiğğim bir şey var. Bir anızı istiyoru
um. İnanmayyanları istem
miyorum. tiyatro kkahvesinin geerçekten de ggerçek olduğğuna inanma
Hamlet’ee inanmayan
nları istemiyyorum. Burassı bir kahve! Ben de onun
n garsonuyu m.