AİLE ÇİFTÇİLİĞİ KÜRESEL FORUMU VE FUARI (4

MACARİSTAN KIRSAL
KALKINMA BAKANLIĞI
AİLE ÇİFTÇİLİĞİ KÜRESEL FORUMU VE FUARI
(4-6 Mart 2014, Budapeşte)
ÖZET SONUÇLAR
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Filipinler ile Dünya Kırsal Forumu’nun girişimleri sonucunda
2014 yılını “Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı” ilan etmiştir. Bu çerçevede, BM Gıda ve Tarım
Örgütü (FAO) ve Macaristan Kırsal Kalkınma Bakanlığı çeşitli siyaset, politika, iş etmenleri ile
sosyal etmenlerin, aile çiftliklerinin faaliyet gösterdiği kapsamlı alana etkilerini teşhis etmek
amacı ile Küresel Forum düzenlemiştir. Forumun genel hedefi: milli ve bölgesel ekonomiler
ile toplulukların, aile çiftliklerinin gıda üretimi, doğal kaynakların yönetimi, bio-çeşitlilik,
insan ilişkileri ve kültürel mirasın korunması alanında temsil ettiği değerlerden
faydalanmanın yollarını araştırmaktır.
İki gün süren etkinlik kapsamında gerçekleştirilen bakanlar arası yuvarlak masa toplantısı ve
paralel üç panel tartışması neticesinde ortaya çıkan sonuçlar aşağıdadır:
Aile çiftlikleri bölgeden bölgeye farklılık gösterse de tüm milletlerde aile çiftliklerinin
paylaştığı ortak değerler ve aşılması gereken ortak sorunlar mevcuttur.
Çoğu küçük ölçekli çiftlikler aile emeğine dayalıdır. Bu çiftlikler, küresel gıda ve beslenme
güvenliğine kayda değer katkı sağlamaktadır. Aile çiftliklerinin sorunlarına yönelik çözüm
önerileri, bu çiftliklerin bulunduğu ülke şartlarını ve kültürel değerleri göz önünde
bulundurmalıdır.
Çiftçiler, daha iyi bir yaşam umuduyla şehirlere göç etme ihtiyacı duymadan kırsal kesimde
yaşamlarını sürdürmeye yetecek kadar yüksek bir gelire ihtiyaç duymaktadır. Bu doğrultuda,
çiftçilerin ürünleri ve sundukları hizmetler için makul fiyatlar sağlanmalıdır.
Araziye, doğal kaynaklara, bilgiye, eğitime ve finansmana sınırlı erişim; aile çiftçiliğinin
gelişimini küresel olarak engellemektedir. Bu sorunların çözümüne ilişkin en iyi uygulamalar
geniş ölçekte yaygınlaştırılmalıdır.
İlgili paydaşlar arasında işbirliği; aile çiftliklerinin yatırım olanaklarına, teknolojiye ve
piyasalara erişimini kolaylaştırarak bu çiftlikleri sürdürülebilir hale getirebilir. Açık ve basit bir
mevzuat ile uygun vergilendirme sistemini içeren kolaylaştırıcı bir ortam, kooperatifler ile
1
çiftçi örgütlerinin gelişmesi için elzemdir. Sivil toplum örgütleri ve özel sektör ile sosyal
sorumluluk kapsamında kurulacak ortaklıklar, bu işbirliğinin teşvik edilmesinde önemli rol
oynayabilir.
Kadınlar aile çiftliklerinin omurgasını oluşturmakta; ancak kadınların katkıları gelir dağılımı
ve üretim kaynaklarına erişimde karşılığını bulamamaktadır. Kadınlar ve erkeklerin üretim
kaynaklarına yeterli erişimi sağlanabilirse kırsal topluluklar daha dirençli hale gelebilir.
Kadınların karar verme süreçlerine anlamlı katkı vermesine olanak sağlanmalıdır. Kadınların
aile çiftliklerinin yönetimindeki rollerine ilişkin bilinçlendirme çalışmalarına devam etmeli ve
kadınların araziye, krediye, eğitime, teknolojiye, iş çevreleri ile sosyal çevrelere ve karar
verme süreçlerine eşit erişimini teşvik etmeliyiz.
Gençler tarıma ilgilerini gün geçtikçe kaybetmekte ve başka sektörlerde iş aramak için
kırsaldan göç etmektedirler. Genç çiftçilere, makul yaşam standartları ve uygun gelir
sağlamak için hedefe yönelik programlar, politikalar ve projeler geliştirilmesi esastır.
İfade edilen görüşlerin birleştiği ortak zemin, aile çiftçiliğinin sürdürülebilir tarımda oynadığı
temel role işaret etmektedir. Tarım sistemlerimizin ve kırsal ağlarımızın sürekliliğini sağlamak
için aile çiftçiliğini desteklemeliyiz.
Ekonomik sürdürülebilirlik aile çiftçiliği için elzemdir. Devamlılık arz eden çiftçilik, gençleri
çiftliklerde tutmaktadır. Bu konuda özellikle devlet, iş çevreleri, çiftçiler ve sivil toplum gibi
farklı paydaşlar arasında pragmatik işbirliğine ihtiyacımız vardır.
Çevre düzenlemeleri, aile çiftliklerinin ölçülmüş ve içselleştirilmiş pozitif ve negatif
dışsallıklarını hesaba katmalıdır. Geleneksel aile çiftçiliği çevresel sürdürülebilirliğe güçlü
katkı sağlamaktadır. Yeni çevre sorunları; aile çiftliklerini de göz önünde bulunduran katılımcı
araştırmalar, bilgi aktarımı ve Yaşam Boyu Öğrenme yoluyla çözülmelidir.
Aile çiftçiliğinin sosyal sürdürülebilirliği; yeni nesillerin çiftçiliğe yönelik ilgisine, isteğine ve
toplumun geleneksel aile çiftçiliği kültürüne değer vermesine bağlıdır.
2