Doğan HASOL Y. Müh. - Mimar na, eklektisizme yol açmıştır. Bu sanat ve kültür dengesizliğinin mimariyi etkilememesi beklenemezdi. Nitekim bir XIX. Yüzyıl mimarlığı b ö y l e bir ortam içinde doğdu ve gelişti. Daha sonraki devirlerde çeşitli düşünür ve sanatçıların d a olumlu endüstri ve mimarlığımız ç a b a l a r ı sonucunda, XVIII. Yüzyılda başl a y a n endüstri devriminin insan hayatına getirdiği yenilikler, yeni mimarlığın yö- nünü tayin etmekte gecikmedi. M o d e r n mimariyi belirleyen başlıca hususlar, teknolojideki değişiklik, malzemedeki değişiklik, konulardaki değişiklik, sosyal y a p ı d a k i değişiklik o l a r a k özetlenebilir. Endüstri devrimi ile birlikte or- t a y a çıkan bütün bu yeniliklerin ve mimariyi etkilememesi M o d e r n mimarinin de sanatı beklenemezdi. bu zorunluluğun sonucu olarak ortaya çıktığı son derece açıktır. Aksi h a l d e modern mimariyi, mod a y a uygun yeni f o r m l a r dizisi o l a r a k kabul etmek, bunu yeni teknoloji ve malzeme i m k â n l a r ı n d a n , sosyal y a p ı d a k i ve çoğu kere çağdaş k o n u l a r d a k i değişikliklerden kopuk o l a r a k düşünmek, en azınÇağımız bir devrimler çağının bütün ni- ki devirlere n a z a r a n inanılmayacak teliklerine sahip bulunuyor. dar a z a l m a k z o r u n d a kalmıştır. 1760 l a r d a başladığını s ö y l e y e b i l e c e ğ i m i z endüstri devrimi, y ı l l a r d a n beri statik h a l d e kalmış bulunan h a y a t şartlarını birdenbire ve köklü bir şekilde değiştirdi. Makina u y g a r l ı ğ ı n d a n önceki devirlerde insanoğlunun h a y a t ı n d a ve kültüründe, aşağı yukarı bütün müelliflerin üzerinde birleştikleri iki büyük ve kesin değişiklik lür (1). Bunlardan birincisi, devirde göçebelikten görü- prehistorik toprak uygarlığı- na, ikincisi ise t o p r a k u y g a r l ı ğ ı n d a n endüstriye geçiştir. topum hayatı, Her iki sıçrayışta ekonomik da değişikliklerin yanısıra, büyük sosyal ve kültürel değişikliklere sahne o l u y o r d u . Ancak birinci geçiş y ü z y ı l l a r b o y u süren çok yavaş bir gelişme içinde ve bölgesel karakterde ka- G ö r ü l ü y o r ki z a m a n , makinanın insanın M i m a r î , sosyal y a p ı d a k i değişikliğin or- yerini alacağını ve böylelikle t a y a çıkardığı sayısız sorun, ve yeni tek- sefalet getireceğini savunan insanlara kimselerin haklı olmadıklarını, aksine iyi yöneltilen bir makina uygarlığının insanlara refah tün d ü n y a mimarlığına sonsuz denecek k a d a r büyük sorumluluk yüklemiş oluyor. dî i m k â n l a r ve refah a r t m a k t a , makina- Dünya mimarlığının modern mimariyi y a - laşma ve ratmak ve beslemek otomasyon dolayısiyle artan bir imtihan geçirmiş o l d u ğ u n u söyleyebi- ça sosyal güvenlik, d a h a iyi yaşama ve liriz. çalışma, eğitim, sağlık, eğlenme ve din- pı sanatının üçüncü sektör lenme imkânları d o ğ m a k t a y a n i sosyal hizmet yönünden d i ğ e r üretici sektörlere ve kültürel kalkınma a y a k u y d u r a m ı y a c a k k a d a r geri durum- sağlanmaktadır». (2). mak y ö n ü n d e yeni ufuklar açmaktadır. değiştirdi. rüklediği modern mimari tekrar atom çekirdeğinin parçalanması ve otomasyon sayesinde ikinci endüstri devri- mine girmiş b u l u n a n ileri Batı ülkelerinin birçoğu, tarım üçüncü uygarlık edilen ve endüstriden sonra devresi o l a r a k kabul üçüncü sektör atmış b u l u n m a k t a d ı r . uygarlığına adım Endüstri ve maki- nalaşmanın getirdiği refah, üçüncü sektörün, y a n i hizmetler sektörünün geliş- mesini a d e t â zorunlu kılmıştır. Entansif tarım ve otomasyon sonucu o l a r a k ta- rım ve endüstride çalışan insan sayısı es- A n c a k , mimarinin ve bilhassa y a - da bulunduğu ortadadır. yal tamamlamış, yönünden başarılı nüfus d a hizmetler sektörüne aktarıldık- Endüstri devriminin sürüklediği yeni sos- endüstri devrimini Yeni Böylelikle üretici sektörler o l a n ta- derece süratli o l a r a k d ü n y a n ı n çehresini birinci hına yönelmek zorunda kalmıştır. rım ve endüstri kesimleri geliştikçe «mad- rinden t a m a m e n f a r k l ı bir şekilde ve son hemen hemen suretiyle yor. rı, insanların birçok ihtiyaçlarını karşıla- Bugün artık yararlanmak i m k â n l a r ve yeni ihtiyaçlar böylelikle bü- sel bir mahiyet taşıyordu. Bilhassa için- nik i m k â n l a r d a n bir fantezi o l m a k t a n çıkmış, toplum refa- getireceği gerçeğini o r t a y a koymuş olu- Devrin çok geniş o l a n endüstri imkânla- son yüz yıl diğerle- kavraya- mamak demektir. olurken, ikinci geçiş çok süratli ve evrende bulunduğumuz d a n modern mimarinin özünü sorunlar dolayısıyla, çağımızın sügözden geçirilmek d u r u m u n d a d ı r . uygarlığına Bu, başka bir deyişle, mimarlık, sanatçı görevini tam o l a r a k yerine g e t i r d i ğ i halde, toplumcu görevini ihmal etmiş demektir. Bugün ikinci endüstri devrimini yaşamakta olan Batı dünyasında d a h i y a p ı endüstrisin- den çok y a p ı tekniğinden söz edilmesi, y a p ı a l a n ı n d a henüz teknikten endüstriye atlayışın tam o l a r a k gelişememiş ol- Endüstri ihtilâli ile birlikte Batı dünyası- ması gerçeğini o r t a y a k o y a n nın toplumsal dengesi bozulmuş ve uzun örnektir. süreden beri sanat ve kültür en güzel Polonyalı Profesör Jerzy Hry- alanında niewiecki UIA Londra Kongresine v e r d i ğ i zevklerini kabul ettirmiş bulunan iki bü- r a p o r d a , «Tam bir endüstrileşmenin bü- yük sınıfa (kilise ve asiller), bir üçüncüsü tün belirtilerini taşıyan bir devirde (burjuvazi) or- men hemen yalnız mimarî, meslek ve za- tam içinde sanat ve kültürel gelişme d e naat bilim ve ilkelerine körükörüne yapış- insicamını maktadır. eklenmiştir. Bu karışık k a y b e t m e ğ e , ve yeni isteklerine b o y u n eğmek suretiyle suzlaşmağa başlamıştır. sınıfın Bugün endüstri he- asıllı birçok soy- Yeni sınıf, eği- tilmemiş zevklerinin etkisi ve eski devirlerin ihtişamının özlemiyle sanat kaosu- (1) M a x PETSCH, La Revolution (2) Plânlı k a l k ı n m a d a Industrielle. ulusal amaca önleyen nedenler. S. 11. ulaşılmasını den başarılı bir imtihan geçirdiğini söy- Bunun sebepleri çok çeşitlidir. ğımız halde, en modern tesislerde b i l e lemiştik. ra k a d a r şehirlerde d a h i kendini hissetti- plân ve y a p ı kurma yöntemlerimiz hiçbir deyi Türk mimarlığı için kullanamıyaca- ren teknik eleman y o k l u ğ u n d a n , devirde o l m a d ı ğ ı ğımızı, bu konuda f a z l a derinleşmeden, dahi henüz bu k o n u l a r a -yeni y a p ı yön- Esas, üzerinde d u r m a k temlerine- eğilen teknik eleman azlığına yeni ve mükemmel malzemeyi diyor. kadar kullandı- b a t t a l d ı r » . (3) Kongrede bu r a p o r u n tartışılma- A y n ı devreler içinde a y n i ifa- belirtmek isteriz. Son yıllabugün sı sırasında o r t a y a atılan çeşitli düşünce- istediğimiz husus işin bu y a n ı olmadığın- k a d a r birçok sebepleri saymak mümkün- lerin gözden geçirilmesi, yetersiz duru- d a n , endüstrileşme, şehirleşme ve d o l a - dür. koymakta- yısıyla yeni bir yaşama tarzı karşısında da mevcut o l a n aksaklıklar, halkın refa- mimarlığımızın durumunun hını ve yaşama seviyesini en mu bütün açıklığıyla o r t a y a dır. Çeşitli ülkelerden gelmiş bulunan mimarların, b u g ü n y a p ı endüstrisi niteliğ i y l e karşımıza çıkan tek yöntem prefabrikasyonu bile şüphe ile olan karşıla- maları, hâlen d ü n y a mimarlığının, teorik t a r a f ı n d a d a h i olumlu bir birliğine varamamış olduğunu işin görüş ortaya k o y m a k t a d ı r . (4) incelenmesi- ne geçelim. la hissedilmektedir. Türkiye'nin y a p ı a l a n ı n d a k i sorunlarını ulusal p l â n l a m a d a n , malzeme ve d e t a y a k a d a r inen çok geniş bir dizi içinde müt a l â a etmek ve ele almak gerektiği kanısındayız. Bütün bu sorunlar önce birlik- te ve sonra d a birer birer ele alınıp çözümlenmediği sürece yatırımların yerinde lışma yapılması k a b u l edilmiş o l a n hu- yapılması, ulaşılmak suslar şöyle sıralanmıştır = varılması bir h a y â l o l m a k t a n öteye geçemiyecektir. trileşmesi yönünden yapının endüsele alınmak zo- runluluğu, — M i m a r , y a p ı endüstrisi ve diğer meslek k a l k m arasındaki ilgili işbirliğinin d a h a sıkılaştırılması için gerekli y o l l a rın etüd edilmesi, — Çağdaş teknik gelişmelere ait sonuç- yakından ilgilendiren sosyal y a p ı l a r d a d a h a Yine ayni kongre sonunda üzerinde ça- — M i m a r l ı k öğretiminin, İnşaat sektörünün bütün a l a n l a r ı n - istenen hedeflere Meseleyi genel hatları ile bu şekilde o r t a y a k o y d u k t a n sonra, bu- «Şehir faz- konutlarının % 30 u o t u r u l a m ı y a c a k d u r u m d a d ı r . En büyük üç şehirdeki nüfusun % 30 u tek o d a l ı evlerde yaşamaktadır. dularda yaşayan yondur» (5). Gecekon- insan sayısı 1,2 mil- Ö t e y a n d a n köy konutları- nın durumu, şehir konutlarının en kötüleriyle bile kıyaslanamıyacak k a d a r fecidir. Bütün bu problemler ortada dururken Türk M i m a r l ı k t o p l u l u ğ u n u n görevi, gü- r a d a bu dizinin ancak b i r k a ç sorununa nün modasına uygun f o r m l a r ı n araştırıl- eğilmek imkânını bulabileceğiz. masından çok, toplumumuzun gerçek ihtiyaçlarına ve memleketin teknik imkân- Türkiye, birinci endüstri devrimine yeni girmekte o l a n bir ülke yeni niteliğiyle, larına uygun y a p ı l a r ı n araştırılması yolunda o l m a l ı d ı r . Yani, bugün dillerden XIX. Yüzyıl Avrupa'sının karşılaştığı bü- düşürmediğimiz araştırma sözünü formel yük sosyal problemlerle karşı karşıyadır. bir araştırma o l a r a k a n l a m a k hatasından Şehirleşme hareketi, endüstrileşmenin Maalesef XIX. Yüzyıldan beri Türk Mimarlığının kurtulmak zorundayız. kade- ların incelenmesi, ve bunların özellik- sonucu o l a r a k le o gelişmelerden f a y d a a n a c a k kim- mektedir. senin y ö n ü n d e n ele alınması. y ı l d a % 3 lük bir nüfus artışı sosyal kal- form araştırmaları ile yoğurulmuştur. Son kınma y ö n ü n d e büyük yılların en bariz modası ise, Batı'nın ön- G ö r ü l d ü ğ ü g i b i , üçüncü u y g a r l ı k devresine adım atmış birçok ileri ülkede d a h i y a p ı a l a n ı n d a k i endüstrileşmenin tam ol a r a k sağlam bir temele oturtulduğunu söylemek güçtür. başlamış ve hızla geliş- Ayrıca şehirleşmenin yanısıra maktadır. Bugün, güçlükler y a r a t - memleketimiz XVIII. Yüzyıl İngiltere'sinin geçirdiği sosyal kri- ri, eklektisist ve a k a d e m i k anlamdaki cü mimarlarının eserlerinin körü körüne ve anlamsız k o p y a l a r ı n ı n ötesine geçe- ze aynen sahne o l m a k t a , endüstri geli- memiştir. Batı kültürünün, teknik imkân- şimiyle birlikte işçiler şehirlere akın et- larının tamamen dışında bulunduğumuza mekte ve şehir dışındaki gecekondu ma- ve ihtiyaçlarımız genellikle çok f a r k l ı ol- Türkiye'ye g e l i n c e . . . Yapı endüstrisi ala- halleleri ile mantar g i b i bitmektedir. Tür- d u ğ u n a göre, kötü bir formel kopyacılı- nında durum çok d a h a kötüdür. Hattâ, kiye'de çalışan nüfusun henüz % 75,5 i- ğın mimarlığımıza son y ı l l a r d a gelişmekte ve çok yeni olan nin tarım, buna karşılık 9,12 sinin endüs- mümkün olamaz. bir kısım malzeme imalâtı bir kenara bı- tri a l a n ı n d a çalıştığı yıllar ilerledikçe nü- rakılırsa, y a p ı malzemesi fusun t a r ı m d a n endüstriye ve hizmetlere endüstrisinden d a h i söz etmek mümkün değildir. nun nedenlerini, y a p ı Bu- endüstrisi a l a n ı n a mimarların el atmamış o l m a l a r ı n d a n çok, kayaccğı göz önüne alınırsa, çözümü yeni ufuklar açması İhtiyaç ve imkân tesbitinin ilk beş yıllık kalkınma plânı ile birlikte önem kazan- hayli güç bir şehirleşme hareketi ile kar- dığını görüyoruz. şı karşıya lışmaların çeşitli etkenler dolayısıyla tam olduğumuzu söylemek fazla A n c a k bütün b u ça- endüstrinin Türkiye'deki yeri ve durumu- karamsarlık sayılmamalıdır. na b a ğ l a m a k çok d a h a isabetli bir görüş tı'nın hâlen içinde bulunduğu geçiş dev- çektir. Memleketimizdeki endüstrileş- resinden ve geçirdiği büyük tecrübeler- çok geniş a n l a m d a ele alınması gerekti- me hareketi Batı dünyasındakinden çok den y a r a r l a n m a k en büyük şansımızdır ğine inanıyoruz. d a h a geç ve f a r k l ı a n l a m d a başlamıştır. denebilir. Sanayileşmenin Türkiye'de şuurlu bir şe- mesindeki görev ve sorumluluklar, kilde ele alınması Cumhuriyet sonrası yıl- reci, şehirci ve m i m a r l a r a larına rastlar G e n e l yerleşme plânlaması içinde şehir- M i m a r l ı k çabalarımızı, teknik imkânların yıllarındaki leşme hareketleri ve y a p ı konularına pa- arttırılması, -malzeme memleket sanayii, Haliç'teki derme çat- ralel o l a r a k , ekonomik, sosyal faktörler hattâ y a p ı endüstrisinin geliştirilmesi- ve ma birkaç a t ö l y e ve tersaneden ibaretti. ve y a p ı tekniği öncelikle ele alınmak du- asgarî süre içinde, en ekonomik şartlar- Bu k a d a r geç başlayan bir endüstrileş- rumundadır. la, en uygun y a p ı y ı arzetmek olacaktır. 1927). (Teşvik-i Sanayi kanunu, Cumhuriyet öncesi Ancak Ba- Bütün bu sorunların çözümlenida- düşmektedir. me içinde, kuruluş hazırlıkları en f a z l a p l â n l a m a isteyen y a p ı endüstrisinin de hedefe ulaşamamış o l d u ğ u d a bir gerİhtiyaç ve imkân araştırmasının Ekonomik yön kadar sosyal ve teknik yönlerin d e incelenmesi zorunluluğu vardır. Bizim görevimiz bü- yük ölçüde bu a l a n a inhisar ve edecektir. teknolojinin, yönünde geliştirmek zorundayız. Bugün memleketimizdeki y a p ı l a r nitelik (3) Jerzy Hrynierwiecki, M i m a r l ı k ve Sanat lâyık o l d u ğ u y e r i alması beklenemezdi. ve nicelik b a k ı m ı n d a n yetersiz, y a p ı tek- Daha y u k a r ı d a , d ü n y a mimarlığının mo- niği ise son derece ilkeldir. dern mimariyi y a r a t m a k ve beslemek yö- nız köy y a p ı l a r ı için d e ğ i l , şehir y a p ı l a - tışmalar. S. 199. nünden, y a n i işin form ve moral yönün- rının büyük çoğunluğu için d e b ö y l e d i r . (5) Birinci beş y ı l l ı k kalkınma p l â n ı S. 2. Durum yal- 4-5, S. 19?. (4) M i m a r l ı k ve Sanat 4-5, Raporlarla ilgili tar-
© Copyright 2024 Paperzz