11. uluslar arası gençlik buluşması raporu

11. ULUSLAR ARASI GENÇLİK BULUŞMASI
RAPORU
Sakarya, 2014
1
İÇİNDEKİLER
AÇILIŞ PROGRAMI ................................................................................................................. 3
FORUM PROGRAMI I. GÜN.................................................................................................. 5
FORUM PROGRAMI II. GÜN ................................................................................................. 9
FORUM PROGRAMI III. GÜN .............................................................................................. 12
KAPANIŞ PROGRAMI .......................................................................................................... 14
11. ULUSLARARASI GENÇLİK BULUŞMASI SAKARYA DEKLERASYONU ............. 15
2
AÇILIŞ PROGRAMI
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB)'nin düzenlediği farklı coğrafyalardan,
farklı milletlerden, farklı ırklardan, farklı ten renklerine sahip ve farklı dilleri konuşan gençler
11. Uluslararası Gençlik Buluşmasında Türkiye’nin Sakarya ilinde bir araya geldi. Tüm
farklılıklara rağmen gençlerin kendilerini tek bir vücut halinde hissederek, hiç görmedikleri
din kardeşlerinin sorunları üzerinde kafa yordukları bu toplantı, geleceğe ümitle bakmak
açısından büyük önem arz etmektedir. İyi niyet ve halisane duygularla gerçekleştirilen
program, adil bir geleceğin gelmesini sabırsızlıkla bekleyen ve bir günü diğerine eşit olmayan
gençleri bir çatı altında toplamayı amaçlamaktadır.
Bu duygularla 11. Uluslararası Gençlik Buluşması 45 ülkeden 150 genç ile 21 Haziran
Cumartesi akşamı açılış programıyla başlamıştır. Kendi alanında uzman 12 konuşmacının ve
25 farklı ülkeden sunumlar yapacak katılımcıların katkı sağladığı buluşma, “Sivil Toplum
Kuruluşlarında Gençliğin Rolü” başlığı altında devam etmiştir.
Bu gayelerle gerçekleştirilen buluşma, Genç İDSB Başkanı Fatih COŞAR’ın açılış
konuşmasıyla başladı. Konuşmasına İslam Dünyası’nda yaşanan son gelişmelere değinerek
başlayan Fatih COŞAR: “Çeşitli alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, bu dava
adına sorunluluk almayı gaye edinen sivil toplum kuruluşları, ümmeti bir araya getirecek
çekirdeği inşa etmede hayati derecede bir role sahip olacaktır. Bu kuruluşların içerisinde de
biz gençlere ayrı bir sorumluluk düşmektedir. İslam dünyasının birliğini, sorunlarına karşı
çözümlerimizi ve bu onur mücadelesini sürdürecek olan biz gençlerin bu davanın da
merkezinde yer alıyoruz.” belirtti.
Fatih COŞAR’ın ardından söz alan Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Mütevelli Üyesi Emrah
ATİLA,
gençliğin
rolünden
ve
Genç
İDSB’nin
geçmiş
Uluslararası
Gençlik
Buluşmaları’ndan bahsetti.
Bir sonraki konuşmacı İDSB Genel Sekreteri Av. Ali KURT ise konuşmalarında şu noktalara
değindi: “İslam Dünyası’nın gençliğinin omuzlarında Suriye’nin, Mısır’ın, Filistin’in, Irak’ın
kutlu mücadelelerinin sorumlulukları bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı gençler hikmet, iffet
ve şecaat sahibi olarak bu kutlu davanın mücadelesini daha yüksek yerlere taşımalıdırlar.”
3
Son olarak söz alan Sakarya Üniversitesi Rektörü Muzaffer Elmas, Sakarya üniversitesinin
eğitim faaliyetlerinden ve Sakarya Üniversitesinin İslam Dünya’sının gençlerine kapılarının
sonuna kadar açık olduğunu beyan etti.
4
FORUM PROGRAMI I. GÜN
11. Uluslararası Gençlik Buluşması’nın ilk gününde SETA’dan Faruk Yaslıçimen’in
moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda sözü öncelikle program koordinatörü Cihat
Adıgüzel alarak bir giriş konuşması gerçekleştirdi. Ardından sözü alan Omer Elkabti Abd’de
yaşayan Müslüman komünitenin haklarının nasıl savunulduğundan bahsederek bu konuda
yürütülen çalışmaları ve projelerini aktardı. Ardından sözü alan Yasemin Bozkurt toplumsal
bir sınıf olarak gençliği ele alarak dünyada bulunduğu konuma dikkat çekti. Bunun yanında
günümüzde geldiği konum ve maruz kaldığı manipülasyona değinen Yasemin Bozkurt,
özellikle Avrupa Müslüman gençliğinin durumundan hareketle yaşanılan sorunları, siyasete
angaje olmuşluğu, şekilciliği, lider eksenli bakış açısını eleştirerek tasavvuf gibi bir bilgiyi
hale dönüştüremediğimiz takdirde başaramayacağımıza değindi. Sonrasında sözü alan Mohd
Faiz bin Mohd Yusop Gençliğin Asya-Pasifik bölgesindeki rolüne değindi. Konuşmasında bir
çerçeve çizmek gerektiğinden pasifizm veya extremizm değil haddi vasatın uygulanması
gerekliliğinden söz etti.
Programa verilen aranın ardından 54. Dönem Refah Partisi Rize Milletvekili ve usta bir hatip
olan Şevki Yılmaz’ın konuşmasıyla devam edildi. Peygamberimizin ashabının fakiri ve
5
gencinin yaşlı ve zengininden çok olduğuna değinerek başladı. Dünya nüfusundan, tarihinden
bilgiler ve örneklerle anlatımına renk katan Şevki Yılmaz, dünya sömürü düzeninin nasıl
olduğundan ve ne üzerinde durduğundan bahsetti. Bu sömürü düzeninin çaresini gençlerde
gören Şevki Yılmaz dünya barışının sağlanması adına “dünya nöbetinin” devralınması
gerektiğinden bahsetti. İslam ülkelerinin kendi kaynaklarını kullanması durumunda dahi bu
sıkıntıdan kurtulacağını ve sömürü düzeninin çökeceğini söyleyerek, bu gelişmeye ahlakın,
kötü alışkanlıkların terkinin, namazın eşlik etmesi gerektiğini ifade etti.
Sivil toplumun ise bir takım olarak ancak başarı kazanabileceğini, bu nedenle gerek İslam
aleminin gerek onun içindeki STK’ların birlikte hareket etmelerinin önemine değindi. İslami
temsilin ise bize Yezid ile giren bir hastalık olduğunu belirterek, hiçbir grubun ya da şahsın
İslamiyet’i tekeline almaması gerektiğinden bahsetti ve gençleri kardeş kavgasına çağıran
örgütlere girmemeyi tavsiye etti. Gençlerin İslam Dünyası’nın artık geri kalmışlıktan ve
sömürüden kurtulması için ticaret ve ilme önem vermesi gerektiğini, kapitalizmin ve bu
sömürü düzeninin ancak evrensel İslam dininin çare olacağını söyledi.
Bir sonraki oturumda sözü alan İhsan Şenocak hoca ise sohbetiyle foruma ilmi, fikri açıdan
gençlerin diliyle konuşarak önemli noktalara değindi. İnsanlığın onur ve özgürlüğünün
6
İslam’da olduğunu söyleyen İhsan hoca, köleliğin kaldırılmasının ilk önce İslam ile
başladığına dikkat çekti. Peygamber efendimize Abdullah ibn Ummi Mektum’un geldiğinde
Mekke eşrafını gözetmemesi söylendiği gibi bundan böyle insanların önü açılacaksa kalbi
Allah’a yakın olanının gelmesi gerektiğini ifade etti. Zayıfların korunması, milliyetçiliğin
ırkçılığın terkedilmesi gerektiğini söyleyen İhsan Şenocak “Bizi birleştiren kelimeyi
bulmamanız gerekli.” dedi.
Konferanslardan sonra ise verilen aranın ardından sunumlarla devam edildi. Endonezya’da
Salam University adına konuşan Agastya Harjunadhi Endonezya’da demokratik sivil toplum
çalışmalarından ve bu yolla yaptıkları İslam hizmetlerinden bahsetti. Sonrasında söz alan
“Youth Without Frontiers” yapılan çalışmaları aktardı. Romanya Müslümanlar Birliği’nden
gelen Dan Michi ise kendi tecrübeleri ışığında Romanya Müslümanlarının durumu ve
derneğin yaptığı çalışmaları aktardı. Watan Syria, Suriye’nin yeniden yapılanması konusunda
insiyatif alan bir sivil toplum örgütü olarak ülkesi için neler yaptığını ve planlarını anlattı.
7
Verilen aranın ardından söz alan Ardhmeria Foundation ise Arnavutluk ile ilgili bir sunum
yaparken, Rusya’dan gelen Rus Kültür ve Eğitim Sosyal Organizasyonlar Birliği derneğinin
temsilcileri pek bilinmeyen Rus Müslümanlarını, özellikle Moskova’da yaşayanların
durumlarını, derneğin faaliyetlerini ve cami faaliyetlerini anlattı. Son olarak Eqraa Foundation
gençlik için yapılan çalışmalardan bahsetti.
8
FORUM PROGRAMI II. GÜN
Orhan AYDIN’ın modertörlüğü ile başlayan ikinci günde Afrika ve Ortadoğu bölgesinden
sunumlar dinlendi. İlk oturumda Mussab Alawad’ın Afrika Müslüman gençliği ile ilgili
yaptığı sunumun ardından, Abdülhamit Cemal ve Yasser Raşid Ortadoğu’da gençliğin
STK’lar aracılığıyla neler yaptığından bahsetti. Verilen molanın ardından AK Parti Sakarya
Milletvekili Ali İhsan Yavuz “Gençlik ve Gelecek” konulu bir konuşma gerçekleştirdi.
Gençliğin öneminin karşılıksız sevmesinde, çekinmeyişinde ve önemli değişimlere öncülük
etmesinde olduğunu söyleyen Yavuz insanın 4 tevazu, dönüştürme, tevekkül ve cömertlik
olarak saydığı unsurlardan mürekkep olduğunu belirtti. Gençlere ayrıntıyı yakalamalarını ve
tefekkürü bu anlamda tavsiye etti.
Öğleden sonraki oturumda ise İyilik Köprüsü derneği adına konuşan Alper Ahmedov
Bulgaristan’da Müslüman nüfusun özellikle göçlerle giderek azaldığını söyledi. İslami bir
eğilimi olan gruplardan toplumun devlet baskısı nedeniyle adeta şeytan görmüş gibi kaçtığını
ifade etti. Bunun yanında devletin tanımlamadan yasaklama çabası içinde olduğundan, bu
nedenle de Bulgaristan’da İslami STK’nın mümkün olmadığından ancak kültürel faaliyet
çerçevesi altında bu faaliyetleri gerçekleştirebildiklerinden bahsetti. Ve son olarak ise tarih
9
kitaplarında Osmanlı’nın utanç verici bir şekilde anlatıldığının, bunun da Türk toplumu için
aşağılayıcı bir durum oluşturduğunu sözlerine ekledi.
Ardından “Doğu Türkistan’da Genç Olmak” konulu sunumu ile Abdüsselam Teklimakan söz
aldı ve bölgeden yapılan Çin zulmünü anlattı. Baskının ve zulmün daha çocukken başladığını
söyleyerek hamile kadınların çocuğunun kürtaj edilme riskinin olduğundan bahsetti. Öğrenci
olmanın zorunlu olduğu Çin’de Ramazan’da öğle yemeği yemek zorunda bırakılan çocukları
anlattı ve Çince’nin empoze edilip Uygur Türklerinin kendi dillerini öğrenemediklerini
aktardı. Zulmün bununla da kalmadığını rüşvetle girilen üniversitelerde farklı fikir ve
mezheplerin empoze edildiğini, başörtülü kadınların taksiye hastaneye alınmadığını ve
kızların 18-19 yaşlarında fuhşa zorlandığını ve Çinlilerle evlenmeye teşvik edildiğini söyledi.
Sonrasında Bangladeş’ten Refah ve Kalkınma için Sosyal Ajans’tan Abdullah El Mamun
yüzde 90’ı Müslüman olan Bangladeş’in Sivil toplum yapısının gelişmemiş demokrasisi
nedeniyle nasıl zorluklarla karşı karşıya olduğunu anlattı. Genç Hareket adına konuşan Mesut
Kanat kendi derneklerini ve faaliyetlerini dinleyicilerle paylaştı.
Verilen aranın ardından Irsad Islah Islamic Association, Youth Employment Corporation ve
Endonezya’dan Young Islamic Leaders sunumlarını gerçekleştirdiler. Avrupalı Müslüman
Türklerin platformu olan UETD’den Ali Osman Manav, Sibel Han ve Mahmut Sami Sarp
10
Avrupalı gençler adına yapılan faaliyetleri ve vizyonlarını anlattılar. Programın 2. Günü bu
sunumla sonlandı.
11
FORUM PROGRAMI III. GÜN
Programın 3. Gününe Ahmet Uysal’ın moderatörlüğünde ve Kazakistan’dan İhlashan
Mailan’ın sunumu ile başlandı. Kazakistan Müslümanlarının durumlarını ve medrese
usulünde yapılan eğitim faaliyetlerini dinleyicilere anlattı. Sonrasında sözü alan Merve
Armağan Türkiye Entelektüel Kadın Hareketi olarak yaptıkları çalışmalardan ve kendi
duruşlarından bahsetti. Kafkaslar’daki Gençlerin STK’lardaki rolü üzerine konuşan Adalet
Demirov’un ardından Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin toplumun inşasında
gençliğin rolü üzerine dinleyicilere açıklayıcı ve kapsamlı bir konuşma yaptı.
Öğleden sonraki oturumunda ise, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Türkiye İnsan Hakları
Temsilcisi Dr. İbrahim Altan Orta Afrika’da yaşanan krizden, Prof. Dr. Kemal İnat
Türkiye’nin Ortadoğu Politikası’ndan ve son olarak R4BIA Platfomu Koordinatörü Cihangir
İşbilir Müslüman STK’ların Ortadoğu Barış Sürecinde ne gibi roller üstlenmesi gerektiği
konusunda konuşmalarını yaptılar.
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Türkiye İnsan Hakları Temsilcisi Dr. İbrahim Altan Orta
Afrika’da yaşanan krizden bahsederken "Orta Afrika Cumhuriyetinde yardım yapabilmekten
başka müdahale edebilecek ve oradaki Müslümanları çekip çevirecek, müminleri
12
toparlayacak bir din adamımız yok. Orta Afrika Cumhuriyeti ve diğer İslam coğrafyalarında
akan gözyaşı ve kanın durdurulması için siz gençlere çok görev düşmektedir.” dedi.
Prof Dr. Kemal İnat "Hele bugünkü İslam dünyasına, yakın coğrafyamıza baktığımızda
Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Mısır'da yaşananlara baktığımızda, Batılıların buldukları bu
formülü neden bizim bulamadığımızı sorgulamamız gerekiyor. Tıpkı 200-250 yıl önce onlar
gelişme ve kalkınmanın formülünü bulduğunda İslam dünyası nasıl uyuduysa, bir şekilde
ıskalamışsa, onlara ayak uyduramamışsa, onların sanayi devrimiyle yaşadıkları kalkınmaya
ayak
uydurmayıp
geri
kalmışsa
ve
İslam
dünyasının
büyük
bir
çoğunluğunun
sömürgeleşmesine yol açmışsa, onların ikinci dünya savaşı sonrasında bulmuş oldukları o
barış formülünü keşfedemediğimiz için bir kez daha üzülmemiz gerekiyor." diyerek
Türkiye’nin Ortadoğu politikalarına değindi.
Cihangir İşbilir konuşmalarında İslam Dünyası STK’ların Barış İnşasında üstlenmesi gereken
rollerden şöyle bahsetti: "Sadece kanayan yere yardım götüren değil, oraya gidip müdahale
edebilecek, oradaki çatışmayı çözebilecek, söz gelimi kabileler arasında çatışmaları
çözebilecek birini bekliyorlar. Irak'taki aşiretlere bu kadar ırak olmasaydık bugün 'ne oluyor'
demezdik. IŞİD denen örgüt ortaya çıkınca bütün gazeteciler internetten araştırma yaparak
yorum yapmaya kalkışıyorlar. İstanbul Mısırlı, Suriyeli, Iraklı kaynıyor. Yazarlar ve
akademisyenler bu insanlarla konuşmuyor, internetten araştırma yaparak bu bölgelerle ilgili
analizler yapıyorlar. Böyle olursa biz barış inşaasına katkıda bulunamayız."
13
KAPANIŞ PROGRAMI
Forum programı uzman konuşmacılar ve ülke sunumları ile tamamlandı. Kapanış
programında mehteran gösterileri ile başladı. Ardından bütün konuşmacıların ortak sesini
gösteren 11. Uluslararası Gençlik Buluşması Sakarya Deklarasyonu Forum Koordinatörü M.
Şerif SARIKAYA tarafından okundu. Deklarasyonun okunmasının ardından Program
koordinatörü Cihat ADIGÜZEL kapanış konuşmalarını gerçekleştirdiler. Konuşmalarında
“Uluslararası Gençlik Buluşmalarının önemine ve İslam Dünyasında yaşanan zulümlerin sona
ermesi için gençlerin alması gereken görev ve sorumluluklardan bahsetti.
14
11. ULUSLARARASI GENÇLİK BULUŞMASI SAKARYA DEKLERASYONU
40 ülkenin 150 genç temsilcileri olarak inanmaktayız ki,
1- İslam aleminin geleceği olan gençlik içerisinde bulunduğu toplumda İslamiyet’i yaşayarak,
tebliğ ederek, sorunlarını paylaşarak ve çözümler üreterek hareket ettiği takdirde dinini
yaşama ve yaşatma şansına sahip olacaktır.
2- Müslümanların içerisinde bulunduğu koşulları göze alarak hareket etmesi ve kendi
duruşundan
taviz
vermeksizin
gerçekçi
çözümler
üretmesi
gerekmektedir.
Özünü
kaybetmeyen fakat içinde bulunduğu şartları doğru okuyan bir gençlik gerekmektedir.
3- Gençlik günümüz dünyasında en çok istismar edilen, kullanılmaya çalışılan ve üzerinde
oyunlar
oynanan
toplumsal
sınıftır.
Bu
nedenle
gençliğin
kültürlenmesinin
ve
bilinçlenmesinin kati surette önemsenmesi gerekmektedir.
4- Batı’da ayrımcılık ve Doğu’da zulüm gören Müslüman Gençlerin birbirleri arasında
kuracakları bağ, birbirini anlaması ve sorunlarına ortak çözümler üretmeye çalışmaları onların
asıl çıkış noktası olacaktır. Zira Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenen kişidir.
5- Gençliğin İslam’ı anlaması ve yaşaması için sosyal faaliyetlerin kullanılması entelektüel
derinlik, kültür ve tarih bilinci yoluyla onlara İslam kültürünün aşılanması gerekmektedir.
15
6- Etnik ayrımcılığın ve milliyetçilik tefrikasının halen devam ettiği dünyamızda Müslüman
gençler hiçbir dil, ırk ve mezhep ayrımı gözetmeden insanlığa bakmak, Müslüman kardeşini
gözetmek, İslamiyeti yaşamak ve anlatmak mecburiyetindedir.
7- Ilımlı veya radikal ayrımından uzakta, bu tuzağa düşmeyen fakat farkında olan şuurlu,
cesur ve bilgili bir gençliğe ihtiyacımız vardır.
8- Dünyanın kimlik krizinde olduğu bu zamanda, Müslüman kimliğinin kıymetini bilen,
yaşayan ve sahip çıkan gençler olarak İslam hizmetlerini Sivil Toplum Kuruluşları yoluyla
yapmak ve duyurmak en önemli gayemizdir.
9- Bu nedenle Müslüman gençlerin sivil toplum faaliyetlerinde mümkün olduğunca rol
almaları, kendi dinlerini yaşamaları ve yaşanmasına vesile olmaları açısından mühimdir.
10- Dünyanın büyük güçlerinin birleştiği bir zamanda tevhid dini olan İslam’ın mensupları
Müslümanların ayrı kalması kabul edilemez. Müslüman gençler Sivil Toplum Kuruluşları
başta olmak üzere birçok yoldan birleşmenin yollarını ve çarelerini aramakla mükelleftirler.
11- Batı medeniyetinin dünyevi haz ve ahlaksızlık vadeden, insanları bireyselleştiren, tek
tipleştiren ve toplumu felakete sürükleyen hastalıklarından tek çıkış yolu olan İslam’ın
anlaşılması, yaşanması ve tanıtılması için Gençler Sivil Toplum Kuruluşlarında yapacakları
faaliyetlerle ellerinden geleni yapacaklardır.
12- Bilgi dezenformasyonunun, kültürel yozlaşmanın ve yanlış yönlendirmenin önüne
geçmek ancak Müslüman gençlerin kendilerini yetiştirmeleri ve birbiriyle dayanışma
içerisinde olmaları ile mümkündür.
13- Emperyalizmin Müslümanları helen sömürüldüğü dünyamızda Müslüman gençler olarak
Sivil Toplum Kuruluşları yoluyla farkındalık yaratmak, bu haksızlığa dur demek için
elimizden geleni yapmak, akılcı fakat kararlı bir yol izlemek gerekmektedir.
14- Bütün insanlığa rahmet olan İslam, nasıl dünyanın farklı bölgelerinde yaşanıyorsa aynen
toplumda da yaşlı genç demeden yaşanmalı ve anlaşılmalıdır. Bu bilincin verilmesi için
Müslümanlar Sivil Toplum faaliyetlerini gerçekleştirmelidir, Müslüman gençlerin üzerine
bilhassa eğilmelidir.
15- Müslümanlar, ülkelerinde yaşadıkları sıkıntıları Sivil Toplum faaliyetleri yoluyla siyasette
baskı grupları oluşturarak aşmak ve kendi kimliklerini bu şekilde muhafaza etmek
durumundadırlar. Gençliğin dinamizminin ve etkinliğinin farkına varılması önemli
değişimlerin kapısını aralayacak ve geleceği şekillendirecektir.
16- Gençliğin sınır gözetmeksizin birbiri arasında etkileşime geçmesi, ortak projeler üretmesi
ve faaliyetler yapması ile ortaya çıkacak olan büyük etki dünya siyasetine nüfuz edecektir. Bu
imkanın ve fırsatın değerlendirilmesi önemlidir.
16
17- İslamafobiden, mezhep çatışmalarından ve hizipçilikten Müslüman gençlerin kurtularak
ortak faaliyetlerle, derin bir bakış açısı ve hoşgörüyle kurtulmaları için adımlar atılmalı, bu
amaçla Sivil Toplum faaliyetleri yürütülmelidir.
18- Sivil Toplum faaliyetleri Müslüman gençlerin birbirlerini anlamaları, işbirliği yapmaları,
sorunlarına beraber çözüm üretmeleri ve harekete geçmelerine vesile olmalıdır.
17