2 MART 2015 SALI 8 OCAK172015 PERŞEMBE Baksı Müzesi için yeni dönem başlıyor 2014 Yılı Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nü 22 ülkeden 73 müzeyi geride bırakarak Türkiye’ye taşıyan Baksı Müzesi, başarılarla geçen 10 yılı geride bırakmanın mutluluğunu ve haklı gururunu yaşıyor. 2015 yılı boyunca 10. Yılını kutlayacak olan Baksı Müzesi, yine yıl boyunca çok konuşulacak ve sanata artı değer katacak bir dizi etkinliğe ev sahipliği yapacak. Baksı kültür sanat Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı, Prof. Dr. Hüsamettin Koçan Baksı Müzesi’nin 2015 yılında gerçekleştireceği projeler ve etkinlikleri değerlendirdi. Otel Bayburt Konaklama’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Koçan, vakfın Bayburt ve Baksı’ya kazandıracağı Kadın İstihdam Merkezi, sinema, amfi tiyatro, helikopter pisti, Baksı konukevi gibi projeler ve 2015 yılında gerçekleştirilecek olan etkinliklerinin detayını verdi. 2014 yılının Baksı açısından olağanüstü başarılı bir yıl olarak geçtiğini kaydeden Koçan şunları söyledi: “Tahmin etmiyorduk” “2014 yılı Baksı Müzesi açısından olağanüstü başarılı bir yıl olarak geçti. Doğrusunu isterseniz bu kadar başarılı bir yıl olacağını biz tahmin etmiyorduk. Onun için 2014 yılı Baksı tarihi için önemli bir yıl olmakla birlikte geleceğimiz açısından ve sürdürülebilirliğimiz açısından da son derece önemli. Biliyorsunuz Baksı Müzesi,2014 yılı Avrupa Konseyi Müze Ödülünü aldı hemen onun arkasından TBMM Baksı Müzesi nedeniyle bana ‘Yılın Onur Ödülü’nü verdi. Hemen onun arkasından uluslar arası bakımdan önemli ve yaygın bir dergi olan El Dergisi Baksı’yı Türkiye’nin en güzel mekanı seçti. Geçen günde Atatürk Tarih Yüksek Kurulundan bir mektup aldım. Beni Atatürk Merkezleri Onur Kurulu’na seçmişler. Doğrusunu isterseniz bütün bu olup bitenler bizim beklediğimiz şeyler değildi. Ama bu bütün olup bitenler Baksı’nın insanlar üzerinde oluşturduğu pozitif bir sonuçtur. ‘Öğrenci Şenliği’ sponsorluğunu SOCAR yapacak “Biz 2005’te kurulduk. 2005’te Baksı Kültür Sanat Vakfı’nı kurduk. Şimdi 2015 bizim bu sene 10’uncu yılımız bu sebeple bir takım etkinlikler düzenledik. Bizim biliyorsunuz etkinliklerimizin çok sürdürülebilir kategorileri var. Onlardan bir tanesi öğrenci şenliğimiz. Milli Eğitim Müdürlüğü ile konuştuk öğrenci şenliğiyle ilgili afişlerimiz dağıtıldı. Mayıs ayı içerisinde de öğrenci şenliğinin workshopları yapılacak ve onunla ilgili burslar yapılacak. Öğrenci şenliğimizin sponsorluğunu Ülker yapmıştı, bu yıl ise sponsorluğu Socar yapacak. Değerli hemşehrimiz Kenan Yavuz’da bu projeye bir süreklilik kazandıracak. ” Kadın İstihdam Merkezi Bayburt taşından yapılacak Kadının istihdamına son derece önem verdiklerini belirten Koçan şunları ifade etti: “Bizim aslında hiç vazgeçmediğimiz projelerden birisi kadın. Oda kadının istidamı ve eğitim projesidir. Çünkü bize göre kadın kültürün taşıyıcısı erkek daha çok gurbete gidiyor, daha savaşçı. Kadın ise, yuvayı bir arada tutan. Onun için bugün kadim kültürde ne kaldıysa onu kadınlar ayakta tutmuştur. Biz erkeklerin o işte çok büyük bir payımız yok doğrusunu isterseniz. Onun için de kadın istihdamına çok önem veriyoruz. Bu sene bize Hüsami Köklü diye kıymetli bir hemşerimiz Kaleardı’nda bin 150 metre arazisini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlamış kadınla ilgili bir şey yapılsın diye. Onlarda yapamamışlar. Aradan zaman geçince vali bunu Baksı yapsın demiş. İşte karşılıklı görüşerek, anlaşarak şimdi Kaleardı’nda imarlı bin 150 metrekarelik bir alanımız var. Araziye kadın istihdam merkezi yapıyoruz. Şimdi şu günlerde inşaat başladı. Ben biliyorsunuz biraz yaptığım şeyler içerisinde hem yeni olsun isterim hem de bizim eskiyi taşısın isterim. Yani o kültürel süreklilik bizim için önemli. Onun için oturduk bir karar aldık ne yapalım ne edelim, nasıl olsun diye. Bu binana beyaz taştan yapılmış bir bina olacak. Bizim Bayburt taşını orada kullanacağız. Modern bir anlayışla kullanacağız. “Bayburt kökenli bina üreteceğiz” “Bayburt taşını kalede nasıl kullanmışlarsa onları da işin içerisine katarak bizim geleneğimizden ve geleneksel malzememizden yola çıkarak yeni bir Bayburt kökenli bina üreteceğiz. Şimdi mimarlar bu proje ile ilgili çalışıyorlar bu projeyi gerçekleştireceğiz. Ve bu projeyi alıp uluslarası fonlara götüreceğiz. Kısmet olursa işte ruhsat işlemlerini bitirebilirsek inşallah bu sonbaharda kazmasını vururuz. Önümüzdeki senede kabasını toplarız. Yaklaşık 1 milyon maliyette bir bina. Bura neler olacak? Burada ehram, kilim gibi geleneksel ürünlerimiz devam edecek. İkincisi sürekli olarak dışarıdan gelen genç kızları ve kadınları eğitecek bir eğitim merkezi olacak. Onun içerisinde bir kütüphanesi sergi alanı olacak.” “İnşallah etkilenirler” “Niyetimiz şu; bizim buradan çıkmış her şeyi en organik hale getirerek çok kaliteli hale getirmek ve dünya pazarında bir marka oluşturmak. Kadın istidam merkezinin hedefi budur. Onun içinde hem mimari açıdan bir örnek vermek ve inşallah etkilenirler. Bizim Baksı’dan hiç etkilenip böyle bir bina yapan yok. Yine benim gördüğüm böyle TOKİ binaları yapılıyor etrafta. Bizim Bayburt’la hiç ilgisi yok bunların ben size söyleyeyim. Ben belediye başkanına da söyledim valiye de söyledim. Bizim şehrimizin bir kimliği olması lazım. Çünkü bizim şehrimizin bir kimliği bir kültürü, bir derinliği var onu kullanalım diye hep söyleyeceğiz. İnşallah bu sene tutmaz seneye bir 20 yıl 30 yıl içerisinde bunun etkisi olacak diye düşünüyorum. Bundan çok umutluyum” Helikopter pisti, konser alanı, amfi tiyatro Yine bu yıl bizim hep bir helikopter pisti sorunumuz vardı biliyorsunuz. Bir konser verileceği zaman halkın rahat girip çıkabileceği bir yer lazımdı. Dedik ki, bu yıl öyle bir şey yapalım ki, bir platform yapalım aynı zamanda helikopter pisti olsun. Aynı zamanda bu sahne olsun. Çünkü bu yıl Baksı’da konserler verdirmeyi düşünüyoruz. Bir amfi tiyatro yapalım orada. O projemizi orada yine bir yenilik olarak gerçekleştireceğiz.” “Konukevi yeterli değil” “Ve bizim konuk evimiz bizim oraya gelen paket ziyaretçimiz için yetmiyor. Yani bizim bir paket izleyicimiz var aşağı yukarı 20 ile 40 arası biz hep kendimize göre orada bir 40 yatak olursa diye düşünüyoruz. Ama pek oturtamıyoruz. Bir adım ileri iki adım geri gidiyoruz. Biliyorsunuz köyde biz bir konak restore ettik. Arkadaş vermiyor evini bize evinin kullanılması konusunda sorun çıkarmaya başladı. Onun için şimdi bütün bunları ortadan kaldırmak amacıyla o yamaçta şimdi 10 odalı bir taş yapı yapacağız. Bu sene bu 10 yatak kapasitesi daha ilave ediyoruz. Onunda sponsoru Polimex. Biliyorsunuz Polimex bizim eskiden beri sponsorluğumuzu yapan Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından bir tanesi. ‘Siz merak etmeyin biz bunu yaparız’ dediler. Bu inşaat devam ediyor.” Öğrenci etkinliği aynen devam ediyor. Biz bu sene etkinliğin şu tarafını daha vurgulamak istiyoruz. Geçtiğimiz yıllarda çok fazla katkı yoktu onun için ideal düzeyde değil. Onun için bunu biraz daha yukarıya doğru kaldıracağız. Sayı olarak bin 500, 2 bin dolayında bir katılım bekliyoruz. Ve biliyorsunuz bizimkinin özelliği şu; daha önce burs verdiğimiz öğrenciler bize dosya ile başvurabiliyorlar. Bu 15 burs dışında eğer çocuklar gelişiyorsa onlara tekrar burs veriyoruz. Yani şunu yapmak istiyoruz; gelişmek isteyeni biz başvurusuna her an açık tutmak istiyoruz. Ve orada o gelişebilirliği desteklemek istiyoruz. Bütün amacımız o. “Kendi kültürlerini değerli bulsunlar istiyoruz” “Biz çocuk şenliğinde şunu yapıyoruz; benim bütün mesele insanlar kendi hayatlarını değerli bulsunlar. Kendi kültürlerini değerli bulsunlar istiyoruz. Onun içinde biz geçen sene çocuklara dedik ki, bize evini anlat. Biz bu sene dedik ki hayalinizdeki Bayburt. Çocuklarımız nasıl bir Bayburt hayal ediyor. Şunu göreli istiyoruz. Böylece çocukları kendi hayatları üzerine düşünmeye de sevk etmek istiyoruz. İşte televizyonun karşısına geçiyor, çocuğun zihinsel alanı parçalanıyor onu çözmek istiyoruz.” Baksı’da konserler Onun dışında bizim 10’uncu yıl etkinlikleri kapsamında sergiler var yayınlar var, kutlama etkinlikleri var, konserler var. Bizim Erkan Oğur’la daha önceden Bayburt Türkülerinin yorumlanması, bir cd yapılması ön görüşmemiz vardı. Eğer gerçekleştirilirse bu sene onu da yapmak istiyoruz yani 10 tane Bayburt türküsü yorumlatıp, CD haline getirip onu çoğaltmak istiyoruz. Zannediyorum bu öğrenci sanat etkinliğinin son gününe Socar, Kıraç’ı getirecek, öyle bir konserde yapacağız diye düşünüyorum. Bunlar gerçekleşecek. Ayrıca Mercan Dede ve Burhan Öçal’dan da söz aldık onlarda konser için gelecek” “Avrupa ve Asya’nın bütün müzeleri katılmak istiyor” Sergimiz var büyük bir sergimiz olacak. ‘Gri Zemin’ diye. Bu Gri Ze- min dediğimiz şey şu; bizim hani modern çağdaş güncel dediğimiz ne varsa bunların hepsini bir araya getiriyoruz. Bunu da bizim özelliğimiz bir sınır koymuyoruz. Bu sınır koymama meselesi dünya müzeciliği açısından son derece önemli bir mesele haline geldi. Biz bu sene bir niyetimiz vardı sinema yapacaktık ama bunun bütçesi çok kabarık çıktı. Onun yerine gri zemin dediğimiz sergiyi yapacağız. Bizim depomuzda ne varsa bunların hepsini topluyoruz yeni bir sergi oluşturuyoruz. Bu sergi aslında çokta denk düştü, çünkü bu sene bizim Baksı Müzsi’nde çok değerli bir etkinlik yapılacak. Dünya Müzeciler Birliği için biz bir proje hazırladık gönderdik. Bu Dünya Müzeciler Birliği alt başlıkları ilginç olan müzelerin yaşayan kültürle ve bölgeyle kurabileceği bağlantılar, somut ve somut olmayan kültürel varlıklar ve müzeler bağlamı, yerel potansiyelin üretme dönüştürülmesi, müzeler üretim istidam, müzeler uluslararası pazar, müzeler üretim istihdam bölgesel kültürün sürdürülebilmesi ve yenilenmesi ve yaşama katılımı başlıklı. Burada workshop yapacaklar buna Avrupa ve Asya’nın bütün müzeleri katılmak istiyor. Sorun biz onları burada ağırlayabilir miyiz? İşte ona da konaklama yerimiz yetmiyor. Bu konuda TURSAP başkanı ile konuştuk Tursap Başkanı bize dedi ki; ‘hocam biz bu işin götürün getirini yaparız.’ TURSAP ziyaretçileri Trabzon’dan alacak gezdire gezdire Bayburt’a getirecek. Burada iki gün kalacaklar ve yine Erzurum’a gidip buradan gidecekler. Bu Bayburt açısından, bu bölge için ve müzecilik açısından olağanüstü imkandır. Bunun ev sahibi kuruluşu Baksı. Bu müzecilik açısından çok önemli.” “Uluslararası ortamdan olağan üstü davetler” Bizim Baksı şu günlerde uluslar arası ortamdan olağan üstü davetler alıyor. Yani biz yetişemiyoruz. İşte İngiltere’de bir şey var aman ne olur sen gel işte yuvarlak masa toplantısı yapılacak. İşte bu çok önemlidir falan. Bu son derece önemli bir etkinliktir bölge açısından son derece önemlidir. Bu insanları burada etkilemeyi başarırsak uluslararası ortamda son dere önemli sonuçlar alabiliriz. Şimdi Comminicating The Museum konferansı diye bir konferans var. Bu dünyadaki müzelerin en önemli müzelerin iletişimini sağlayan bir şirket. Bunlar Kültür Bakanlığı ile bu işi yapıyorlar. Bunlar bizim Baksı’ya partnerlik önerdiler. Bu işi organize yapalım diye. Ben doğrusu bundan çekindim. Bu kadar yaygın bir organizasyondan çıkamayız diye bütün bunlar olur olmaz bunlar benim enerjime bağlı. Ama bunlar 9-11 eylül tarihleri arasında Baksı’ya geliyorlar. Buda bizim uluslararası etkinliklerimiz arasında son derece önemlidir diye düşünüyorum.” Yavuz mütevelli, Özbek onur üyesi “Ben biliyorsunuz ben tek mütevelliydim. Bu sene mütevelli heyet sayısını artırıyoruz. Bundan sonraki mütevelli heyeti içerisinde Ali Güleli, Erol Tabanca, Faruk Malhan, İskender Atakan, Mehmet Kurukahveci, Mustafa Taviloğlu, Oya Eczacıbaşı, hemşehrimiz Kenan Yavuz, Turgay Artan, Vuslat Doğan Sabancı var. Birde onur üyeliğimiz var. Bizin vakfın geçmişinde kritik destek vermiş insanlardan seçtik. Eski Kültür Bakanımız Ertuğrul Günay bizim onur üyemiz. Bayburt eski Valimiz Kerem Al,milletvekilimiz Bünyamin Özbek onur üyemiz. Her şeyin çıkmaza girdiği bir dönemde çok büyük destekleri oldu. Her sene biz onur üyeliğini artıracağız.” Beşir Kelleci (BS) Trabzon’da “6. Arıcılık Paneli” yapıldı Türkiye Arı Yetiştiriciliği Birliği Genel Başkanı Bahri Yılmaz, Türkiye’nin Çin’den sonra arı sayısı ve bal üretimi yönünden dünyanın ikinci büyük ülkesi olduğunu bildirdi. Y ılmaz, Trabzon Arı Yetiştiriciliği Birliğince Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezinde düzenlenen “6. Arıcılık” panelinde yaptığı konuşmada, Türkiye’de arıcılığın desteklenmesi gereken bir sektör olduğunu belirtti. “Türkiye’de 79 birliğimiz var. Bu birliklerin 56 bin profesyonel üyesi var” diyen Yılmaz, “Türkiye bal üretiminin büyük bölümü olan 94 bin tonunu bu üyeler yapıyor. 5,9 milyon aktif arı kovanımız, 6,5 milyon da etiketli arı kovanımız var. Bunların dışında bir kısmı da aktif değil” ifadelerini kulandı. Dünya arıcılığında da Türkiye’nin önemli konumda olduğuna işaret eden Yılmaz, “Türkiye, Çin’den sonra arı sayısı ve bal üretimi yönünden dünyanın ikinci büyük ülkesi. Bu durum Avrupa pazarının bal açığının fazla olması nedeniyle pazar arayışını da etkiliyor. Önemli olan bizim satabileceğimiz düzgün balı üreterek, pazara getirebilmemiz. Bu kapsamda da birliklerimizin 28’i markalaştı. Türkiye’de en az 60 birliğimizin markalaşmasını istiyoruz ve bunu da kısa dönemde sağlayacağız” diye konuştu. Anadolu’nun arı çeşitliliği yönünden zengin olduğuna dikkati çeken Yılmaz, dünyadaki bal arılarının yüzde 22’sini Türkiye’deki türlerin oluşturduğunu ifade etti. “Dünyada ve Türkiye’de propolisle ilgili çalışmalar arttı” Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Değer ise arı ürünlerinin ikiye ayrıldığını belirterek, “Bunlardan birincisi arının doğadan toplayarak, kendi sıvısıyla karıştırıp sunduğu bal, polen ve propolistir. İkincisi ise arının kendi beden salgısı olarak dışarıya salgıladığıdır. Bunlar da arı sütü, bal mumu ve arı zehiridir” dedi. Propolisin, kovanın savunması anlamına geldiğini ifade eden Değer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada ve Türkiye’de propolisle ilgili çalışmalar arttı. Yapılan çalışmalara baktığımızda ise günümüzde iyi noktalara gelindiğini görüyoruz. Propolis antik çağlardan beri biliniyor. Milattan önce 2 bin ile 3 binli yıllardan beri yara iyileştirmesinde kullanılıyor. Bunun dışında ateş düşürücü olarak kullanılıyor. Mısırlılar zamanında da mumyalamada kullanılmış. 17 yüzyılda resmi ilaç olarak kullanıldı. Ülkemizde de birçok bölgede halk hekimleri tarafından ilaç olarak kullanıldı. Günümüzde sağlık açısından hala tercih ediliyor. Bu kapsamda da propolisin faydaları hakkında da çalışmalarımız devam ediyor.” “Arı alerjileri arıcı ve ailelerinde daha yüksek görülüyor” KTÜ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Orhan da arı alerjisi konusunda toplumun fazla bilgisi olmadığına işaret ederek, “Yurt dışından ulaşılan rakamlara göre toplumun yüzde 75’i herhangi bir zamanda arı sokmasıyla karşı karşıya kalıyor. Bu yüksek bir rakam. Arıcılıkla uğraşmasak da arı sokmasıyla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bunların yaklaşık 5’te birinde arı zehirine karşı alerji gelişiyor. Arı alerjileri arıcı ve ailelerinde daha yüksek görülüyor. Türkiye’de yine bu konu hakkında veri yok ama Amerika’da her yıl arı sokmalarına bağlı 500’e yakın ölüm oluyor” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından panel, soruların yanıtlanmasıyla sona erdi. MART 2015 SALI 8 OCAK172015 PERŞEMBE Çoban Değil “Sürü Yönetimi Elemanı Bayburt Yudum ve Muhsin Bayburtlu ile coştu Bayburt AK Parti Kadın Kolları tarafından düzenlenen konserle ünlü Türkücü Yudum ve Muhsin Bayburtlu hayranlarını coşturdu. G iresun’da “Sürü Yönetimi Elemanı Benim Projesi” kapsamında Dereli İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve İŞKUR İl Müdürlüğü işbirliği ile ilçenin Hapan ve Güdül köylerinde 25’ er kişilik kursiyerlerden oluşan toplamda 120 saat sürecek olan eğitimler başladı. Kurslarda eğitici olarak görevlendirilen veteriner hekim Yavuz Güngör ve veteriner hekim Niyazi Açar tarafından sürü yönetimi elemanı veya sürü yönetimi elemanı olmaya aday kişilere koyun-keçi ağılı kurabilme, koyun-keçi ırklarını seçebilme, küçükbaş hayvanların besleme ve bakımını yapabilme, çoğaltabilme, bulaşıcı hastalıklara karşı koruyabilme ve mücadele edebilme, kırkım ve sağım yapabilme yeteneği kazandırılması gibi konularda teorik ve pratik eğitim verileceği bildirildi. Proje kapsamında eğitimlere katılanlara ’Sürü yönetimi elamanı’ sertifikası verilecek, bu eğitimi alan kişileri istihdam eden işletmelere ise destek sağlanacak. Kırsal alanda sürü yönetimi elemanlığı daha cazibeli bir meslek haline gelecek ve eski adıyla çobanlık yeni bir statü kazanacak. Giresun’da küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin gelişmesine de olumlu katkılar sağlaması için Bulancak, Eynesil ve Yağlıdere ilçelerinde de proje kapsamında kurslar düzenleneceği belirtildi. Üniversiteli Annelerin Sinema Keyfi Atatürk Üniversitesi Kadın Sorunlarını Araştırma Merkezinin eğitim tarafını üstlendiği, tüm masrafları Yakutiye Belediyesi tarafından karşılanan Anne Üniversitesine devam eden kadınlar hafta sonu dersin ardından sinemaya gittiler Atatürk Üniversitesi Kadın Sorunlarını Araştırma Merkezinin eğitim tarafını üstlendiği, tüm masrafları Yakutiye Belediyesi tarafından karşılanan Anne Üniversitesine devam eden kadınlar hafta sonu dersin ardından sinemaya gittiler. Çarşı Pazar filmini izleyen anneler, etkinliklerden ve derslerden memnuniyetlerini dile getirdiler.Anne Üniversitesinin he anlamda verimli olduğunu belirten anne öğrenciler, derslerin yararlı, eğitici ve faydalı olduğunu söylediler. Yakutiye Belediyesinin sağladığı imkanların da keyifli bir sürece katkı sağladığını ifade eden anneler, “Hafta sonu ders yapıyoruz. Üniversiteyi, ortamı tanıyoruz. Bu hafta sonu Yakutiye belediyesi bize jest yaptı. Sinemaya götürdüler. Eğlendik, güldük. Yani kısacası keyifli bir sürecimiz var. Hocalarımıza, Yakutiye Belediyemize, Ali Korkut’a destekleri için teşekkür ediyoruz” dediler. 3 K apalı Spor Salonu’nda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak düzenlenen konsere Milletvekili Bünyamin Özbek, Belediye Başkanı Mete Memiş, AK Parti İl Başkanı Hakan Kobal, Koral Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Alaattin Koral, Bayburt AK Parti milletvekili aday adayları Erol Koral, Ufuk Kalekahyası, Veysel Akbaş, Raci Bayrak, Selim Budak, partililer ve çok sayıda Bayburtlu katıldı. Bir saat gecikmeli başlayan kon- serde ilk olarak sahneye çıkan Bayburt gençlik Merkezi Folklor ekibinin gösterisi izleyenleri mest etti. Ardından sahnedeki yerini alan Muhsin Bayburtlu, yüzlerce hayranına müzik şöleni yaşattı. Konserde zaman zaman seyircilerle diyaloğada giren Bayburtlu, Bayburt’u çok sevdiği için soy ismini değiştirerek Bayburtlu yaptığını belirtti. Sahnede Bayburt’a özgü fıkralarda anlatan Bayburtlu, seyircileri güldürdü. Ve gecenin assolisti Türk Halk Müziği’nin sevilen ismi Yudum, alkışlarla sahneye çıktı. Birbirinden güzel Türkülerini hayaranları için söyleyen Yudum, salondaki kalabalığı coşturdu. Yudum’un hareketli parçalarıyla coşan seyirciler, zaman zaman ünlü Türkücüye eşlik etti. Türkülerinin çoğunu seyircilerin arasında söyleyen Yudum, eşi AK Parti Bayburt milletvekili aday adayı Erol Koral’ın yanına oturarak bir süre şarkılarını buradan seslendirdi. Yudum’un Türküleriyle coşan Bayburtlular ise, sahnede halay çemberi oluşturarak doyasıya eğlendi. Bir ara eline bağlamayıda alan ünlü Türkücü, seslendirdiği parçalarıyla dinleyicilerini mest etti. Gecenin assolisti ‘Yudum’ Konser sonunda Hakan Kobal ve AK Parti Kadın kolları Başkanı Müge Köse, her iki sanatçıya süs eşyası ve buket çiçek takdim ederken, Hakan Kobal, yudum ve Muhsin Bayburtlu’nun unutulmaz bir gece yaşattığını belirterek , her iki sanatçıya ve Yudum’un eşi Erol Koral’a organizasyona katkısından dolayı teşekkür etti. Beşir Kelleci (BS) YGS sonuçları cuma günü açıklanabilir YGS’deki Türkçe, Matematik ve Sosyal Bilimler testlerinin geçen yıllara kıyasla daha zor olduğunu belirten Burak Kılanç, adaylara sınav sonuçları açıklanana kadar LYS çalışmalarına ara vermeden 3-5 gün de olsa zaman kaybetmemeleri uyarısında bulundu. Üniversiteye giriş maratonunun ilk durağı olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), 2 milyon 46 bin 716 adayın katılımıyla Türkiye genelinde 171 sınav merkezinde, 7 bin 31 binada ve 109 bin 393 salonda gerçekleşti. ÖSYM Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda sınava ait soruların tamamından rastgele seçilen yüzde 20’si, kurumun web sitesinden erişime açıldı. Adaylardan gelen geri bildirimler ve açıklanan sorular ise Türkçe, Matematik ve Sosyal Bilimler testlerinin geçen yıllara kıyasla daha zor olduğunu gösterdi. Bu üç testin beklenenden zor olmasından kaynaklanan moral bozukluğu yaşamamak gerektiğini belirten Nişantaşı Üniversitesi İcra Kurulu Üyesi ve Üniversite Tercih Merkezi Direktörü Burak Kılanç, adaylara sınav sonuçları açıklanana kadar LYS çalışmalarına ara vermeden 3-5 gün de olsa zaman kaybetmemeleri uyarısında bulundu. Sınavda ter döken adayların özellikle Türkçe ve Coğrafya sorularında zorlandığını belirten, “ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, bu sene 10 bin yeni soru hazırlatıldığını söylemişti. Bu sorular da biraz farklı türden adayların karşısına çıktı. Bundan kaynaklanan bir zorlanma olabilir. Sadece Fen testinin nispeten kolay geçtiğiyle ilgili geri bildirimler var. Birkaç gün içerisinde sınav sonuçları açıklanıp ortalamalar ve standart sapmalar belli olduktan sonra da genel bir değerlendirme yapabiliriz” dedi. Sınav sonuçlarının Cuma günü açıklanabileceğini de söyleyen Kılanç, “ÖSYM bizi her sene şaşırtıyor ve hızını arttırıyor. Ben sonuçların Cuma günü ya da ayın 20’sini, 21’ine bağlayan gece açıklanabileceği düşünüyorum. Ama Cuma’dan önce açıklanması da kimseyi şaşırtmamalı” diye konuştu. Adayların tercih yaparken puanları değil, sıralamayı dikkate almaları gerektiğini hatırlatmasında bulunan Burak Kılanç, “Arz-talep dengesine göre yerleştirmenin yapıldığı sistemlerde adayların ne kadar önde yer aldığı önem taşımaktadır. Önemli olan puanlar değil, ilk ikide olmaktır. Üniversite yerleştirmede de durum böyledir. Puanlar her sene ortalamalara ya da standart sapmalara göre değişiklik gösterebilir ama sıralama çok daha önemli bir göstergedir” dedi.YGS’ye hazırlanan adayların bu süreçteki en büyük yardımcılarında biri de Üniversite Tercih Merkezi tarafından geliştirilen ve geçmiş yıllardaki ÖSYM sınavlarında çıkan soruları bir oyun formatında sunan YGS Mania uygulaması olmuştu. Adayların doğru bildikleri her soru için bir aşama kaydettikleri YGS Mania uygulamasında, sınavdan bir gün önce yani saatler 14 Mart 21:00’ı gösterdiğinde her test için ilk üçe giren öğrencilere tablet bilgisayar hediye edileceğini belirten Burak Kılanç, “YGS Mani uygulaması öğrencilerden yoğun ilgi gördü. Biz de söz verdiğimiz gibi Türkçe, Matematik, Sosyal ve Fen testlerinin her birinde ilk üçe giren adaylara hediye edeceğimiz tablet bilgisayarları en kısa sürede ulaştıracağız. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün resmi tercih platformu olan Üniversite Tercih Merkezi’nde adayların ihtiyaç duydukları tüm bilgilere soru cevap, video kayıtları ve yazılımlarla yanıt vereceklerini belirten Burak Kılanç, “Adaylar, Üniversite Tercih Merkezi’ndeki Puan Matik aracılığıyla puanlarını tahmini olarak hesaplayabilirler. Onları daha iyi yönlendirebilmek adına bir üyelik sistemi yayına almıştık ancak daha fazla adaya ulaşabilmek için üyelik sistemini bir süreliğine durdurduk. Adaylar gayet rahat bir şekilde Puan Matik’e ulaşabilecekler” dedi. 4 MART 2015 SALI 8 OCAK172015 PERŞEMBE Gurbetçilerin kira beyanname şartları belirlendi Bayburt’ta 4 ambulans hizmete girdi Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünce gönderilen 4 yeni ambulans törenle hizmete girdi. 112 Komuta Kontrol Merkezi bahçesinde düzenlenen törene, Vali Vekili Abdulhamit Karaca, AK Parti BayburtMilletvekili Bünyamin Özbek, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, İl Genel Meclisi Başkanı Yusuf Elçi, İl Sağlık Müdürü Zülkarni Özbek, AK Parti İl Başkanı Hakan Kobal ile sağlık çalışanları katıldı. Törende konuşan İl Sağlık Müdürü Özbek, Bayburt’ta 8 istasyonda 20 ambulansla vatandaşlara hizmet verdiklerini belirterek, “Bu istasyonlarımızda personel ve araç gereç açısından hiçbir eksiğimiz bulunmamaktadır. Bayburt 112 Başhekimliği olarak hastalarımıza mükün olan en kısa sürede ulaşmaya çalışıyoruz. Hastaya ulaşma süresinde bakanlığımızın öngördüğü süre kırsalda 30, kent merkezinde ise 10 dakika. Biz ilimizde vakaların yüzde 90’ına bu öngörülen sürelerde ulaşıyoruz. Bu anlamda ilimiz her ne kadar yaygın bir ağda olsa da biz hastalarımıza belirlenen sürelerde ulaşmakta sıkıntı yaşamıyoruz” dedi.Sağlık Bakanlığı tarafından hibe edilen bir ambulansın ortalama maliyetinin 250 bin lira civarında olduğunu ifade eden Özbek, şunları söyledi:“Bayburt Sağlık Müdürlüğü ambulans filosuna 2011 yılından itibaren 17 yeni ambulans dahil edildi. Yine ilimizde sağlık alanında 2011 yılından itibaren Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi en modern şekliyle halkımızın hizmetine sunuldu. Bununla birlikte 50 yataklı Kadın Doğum Hastanesi yine halkımızın hizmetine açıldı. Bakanlığımızın talimatlarıyla her ilde olduğu gibiBayburt’ta Milletvekili Özbek ise bazı yatırımların zaman zaman pek bilinmediğini kaydederek, “Örneğin son 4 yılda Sağlık Müdürlüğü ambulans filosuna 17 yeni ambulans ekledik. Bunun yaklaşık maliyeti 7 bin lira civarında olduğunu söyledi. şubat ayında yaptığımız hasta ev ziyaretlerimiz oldu. Bu ziyaretlerde de gördük ki hastalarımızın yüzde 90’ından fazlası bizden ve verdiğimiz hizmetlerden çok memnun kalmış. Ben bu vesileyle bu memnuniyeti bizlere sağlayan başta doktorlarımız olmak üzere tüm sağlık personellerimize teşekkür ediyorum.”AK Parti Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek ise bazı yatırımların zaman zaman pek bilinmediğini kaydederek, “Örneğin son 4 yılda Sağlık Müdürlüğü ambulans filosuna 17 yeni ambulans ekledik. Bunun yaklaşık maliyeti 7 bin lira civarında. Ben bu ambulansların hizmete alınması vesilesiyle İl Sağlık Müdürüne, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterine, 112 Başhekimliğine ve tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ediyorum. Çünkü yaptığım hastane ziyaretinde hastaların sağlık personelinden memnuniyetini bizzat gördüm. Bu memnuniyet beni çok sevindirdi” diye konuştu. AA Aşılama Kampanyaları Başladı Erzincan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü 2015 yılı ilkbahar dönemi aşılama kampanyalarını başlattı. E rzincan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü 2015 yılı ilkbahar dönemi aşılama kampanyalarını başlattı. 2014 yılını başarılı aşılama kampanyaları ile tamamlayan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2015 yılı aşılama kampanyaları için gerekli hazırlıkları tamamladı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Erzincan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü, 2015 yılı aşılama kampanyaları için tüm hazırlıklarını tamamladıklarını söyledi. İl Müdürü Yılmaz “2014 yılını hayvan hastalıkları ile mücadele çalışmalarını başarılı bir şekilde kapatan İl Müdürlüğümüz 2015 yılı için de çalışmalarına hızlı başladı. 2015 yılı ilk altı aylık süre için Şubat-Mart-Nisan ve Mayıs aylarını kapsar biçimde bir planlama yapılmıştır. Bu süreçte il genelindeki yaklaşık 93.000 büyükbaş hayvan iki defa LSD Hastalığına(Sığır Çiçeği) bir defada şap hastalığına karşı aşılanacak, yaklaşık 200.000 küçükbaş hayvanımız ise PPR-Koyun Keçi Vebası Hastalığına karşı aşılanacaktır. İlk Aşılama çalışmamız olan LSD aşı programımız 24 Şubatta başlamış olup hafta sonları da devam etmek üzere 20 gün içerisinde bitirilmesi planlan- mıştır.LSD aşı programının bitmesini müteakip hemen Şap Hastalığına karşı aşılama gerçekleştirilecektir. Bu iki hastalık da ülkemizde yoğun görülüp ciddi kayıplara yol açmakta olup, aşılama çalışmaları ile önüne geçilebilmektedir. Ayrıca 2015 yılında bu iki aşı uygulaması yapılmadan hayvanların iller arası nakil edilmesi yasaklanmıştır. Aşı uygulamaları hastalıklarla mücadele açısından çok önemli olup, aşı yaptırmayanlara miktarı yüksek olan cezai işlem uygulanabilmektedir. Yetiştiricilerimizin mağdur olmamaları için, sabah erken saatte 10 kişilik teknik ekiple gerçekleştirilen aşı uygulamalarına gerekli titizliği ve kolaylığı göstermelerini rica ediyoruz” diye konuştu. Yurtdışında yaşayan vatandaşlar Türkiye’de elde ettikleri gelirlerinin sadece tamamı stopaja tabi tutulmuş işyeri kira gelirlerinden ibaret olması halinde, kira gelirinin tutarı ne olursa olsun Türkiye’de beyan etmeyecekler. Ancak konut kira geliri elde etmeleri halinde 3 bin 300 lirayı aşıyorsa beyan etmek zorundalar.Oturma veya çalışma izni alarak yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’deki gayrimenkullerinden elde ettikleri kira gelirlerini Türkiye’de beyan edip etmeyecekleri, elde ettikleri kira gelirinin işyeri ve konut kira geliri olmasına göre değişiyor. Altı aydan fazla süreyle oturma ve çalışma izni alarak yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları “dar mükellef” olarak vergilendiriliyorlar.Dar mükellefiyet kapsamında vergilendirilen yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız, Türkiye’de elde ettikleri gelirlerinin sadece tamamı stopaja tabi tutulmuş işyeri kira gelirlerinden ibaret olması halinde, kira gelirinin tutarı ne olursa olsun Türkiye’de beyan etmeyecekler. Dolayısıyla gelir vergisi ödemeyecekleri gibi, vergi iadesi almaları da söz konusu olmayacak. Örneğin; Almanya’da çalışan Ahmet Bey, İstanbul Akmerkez’de bulunan işyerinden 2014 yılında 120 bin TL kira geliri elde etmiş olması halinde, kira geliri için Türkiye’de beyanname vermeyecek. Kira geliri üzerinden kiracı tarafından yapılan 24 bin TL gelir vergisi kesintisi (stopaj) nihai vergi olacak.Yurtdışında çalışan veya oturan Türk vatandaşlarının da Türkiye’de yerleşik olanlar gibi 2014 yılında elde ettikleri konut kira gelirlerinin 3 bin 300 TL’si gelir vergisinden müstesna. Türkiye’de elde edilen konut kira gelirinin tutarı 3 bin 300 TL’yi aşmıyorsa Türkiye’de beyan etmeyecekler, aşıyorsa beyan etmeleri gerekiyor.Konut kira geliri istisnasından yararlanabilmek için yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın da elde ettikleri konut kira gelirlerini tam ve zamanında beyan etmeleri gerekiyor. Kira gelirlerini hiç beyan etmeyenler ve eksik beyan edenler bu istisnadan yararlanamazlar. Yurtdışındaki vatandaşımızın Türkiye’de bulunan konutunu çocuğuna, ana-baba veya kardeşine, kira almadan oturmaları için tahsis etmiş olması halinde, bu konutlar için herhangi bir kira geliri hesaplanmayacak ve beyanname verilmeyecek. Ancak bunların dışındaki kişilere konut olarak tahsis edilmesi halinde, kira alınmasa dahi “emsal kira bedeli” esasına göre kira geliri beyan etmeleri gerekecek. Çocuk, ana-baba, kardeş ya da akraba, hısım, arkadaş vb. kişilere kira almadan işyeri tahsis edilmesi halinde, örneğin dükkânın, kime olursa olsun bedelsiz olarak tahsisi halinde, yine “emsal kira bedeli” esasına göre kira geliri beyan etmeleri gerekiyor. Türkiye’de sahibi oldukları konutları kiraya verip yurtdışında oturanların, yurtdışında ödedikleri konut kirasını Türkiye’deki konut kira gelirlerinden indirimi Gelir İdaresi tarafından kabul edilmiyor. Ancak açılan davalarda yargı, “Konut olarak kiralanan gayrimenkulün mahallinin yurtiçinde veya dışında bulunmasının sonucu etkileyeceğine dair kanunda bir açıklık bulunmadığı gerekçesi ile yurtdışında işçi olarak çalışanların da bulundukları ülkelerdeki konutları için ödedikleri kira giderlerini, Türkiye’de elde ettikleri kira gelirlerinden indirebileceklerine” karar veriyor. 5 MART 2015 SALI 8 OCAK172015 PERŞEMBE Arapların gözdesi Doğu Karadeniz Doğu Karadeniz Turizmi İçin Beyin Fırtınası Yapıldı Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından yürütülen Black Sea TourNET projesi kapsamında turizm sektörü için yeni fırsatlar ve sektörün rekabet gücünü arttırmaya yönelik eğitimler gerçekleştirildi. ENPI Karadeniz Havzası’nda Sınır Ötesi İşbirliği programınca desteklenen Black Sea TourNet (BS NST) projesi ile “Turizm Sektöründe Sürdürülebilirlik ve Rekabet Modelleri Eğitimi” “Ekoturizm, Doğa Turizmi, Agro Turizm Yönetimi Eğitimi” ve “Turizm’de Destinasyon Pazarlaması ve Dijital Araçların Kullanımı” eğitimleri verildi.Black Sea TouNet Projesi eğitimleri; Doğu Karadeniz’in tüm illerinden gelen birçok tur operatörü, turizm firması, Valilik, Belediye, Ticaret ve Sanayi Odası personelleri ile ekoturizm, sağlık turizmi gibi alanlarda çalışan ve turizm ile ilgilenen STK’lardan 100’den fazla katılımcı ile gerçekleştirildi. Eğitimlerde konusunda uzman eğitmenler Turizm Değer Zinciri ve Pazar Bölümleri, Turizm İşletmelerinde Başarılı İş Modellerinin üretilmesi, Turizm Sektöründe Kamu-Özel Sektör işbirliği ile yeni yatırım alanlarının geliştirilmesi, Ekoturizm Ürünü Geliştirme, Destinasyon Pazarlaması, müşteri profili analizi ve segmentasyon, Pazarlama stratejisi, pazarlamada dijital araçlar ve sosyal medya stratejisi gibi alanlarında bilgi ve deneyimlerini katılımcılar ile paylaşırken yapılan grup çalışmaları ile bu alanda Doğu Karadeniz için yapılabilecekler ele alındı. 950 yaylaya sahip, 70 tanesi bilininirliği ve turizm faaliyetleri ile bilinen ve Türkiye’de Turizm Merkezi ilan edilen 36 yaylanın 26 tanesine sahip Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Arap turizmini geliştirmek, gelen turist sayısını arttırmak amacıyla Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) İdaresi Başkanlığı tarafından ‘Strateji Raporu’ hazırlandı. 2010 yılında 30 bin, 2011 yılında 65 bin, 2012 yılında 130 bin, 2013 yılında 190 bin ve 2014 yılında 260 bin Arap turistin ziyaret ettiği Doğu Karadeniz Bölgesinin Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Kuveyt ağırlıklı olan Arap turizminden daha çok pay alabilmesi amacıyla hazırlanan raporda, 2018 yılına kadar bu stratejilere başlanması veya geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.DOKAP tarafından hazırlanan strateji raporu özetle şöyle:Arap Turizmi için bölgede özel gündem oluşturulmalıdır. Arap turizmi açısından ülkemiz cazip bir destinasyondur. Yıllara göre büyüme hızı oldukça büyüktür. Doğu Karadeniz Bölgesi ise Arap turizminde en uygun ve en çok tercih edilen destinasyonlardandır. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde hızla gelişen Arap turizmi ivedilikle ulusal ve yerel kurumların işbirliğine dayanan bir politika yürütülerek stratejiler oluşturulmalı ve uygulama noktasında ortak irade beyan edilmelidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Başbakanlık Yatırım Ajansı ile Valilikler, Belediyeler, İl Müdürlükleri ve Kalkınma Ajansı ortak çalışmalıdır. Doğu Karadeniz Bölgesi Özel Teşvikli Turizm Bölgesi ilan edilmelidir.Konaklama imkanları çeşitlendirilmeli ve yatak sayısı artırılmalıdır. Mevcut konaklama kapasitesinin sezonda yüzde 100 oranında doluluğa ulaştığı bölgede son yıllardaki yatırımların hızıyla konaklama ihtiyacının giderilmesi mümkün görünmemektedir.Yalnızca Arap turistlerin gelecek 3 yıl içerisinde 2 katına çıkabilecek olmalı bölge turizmi açısında açmaza ve kayıt dışına neden olabilir. Arap turistlerin tercihi olan 4 ve 5 yıldızlı konaklama tesislerinin yetersizliği turizmi olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, farklı turist grupları için de konaklama imkanlarının dağ otelleri, yayla tatil köyleri, apartlar, dağ evleri vs. gibi farklı türlerde konaklama imkanları yaygınlaştırılmalıdır. Hava ulaşımı geliştirilmeli Hava ulaşımı altyapısı geliştirilmelidir. Bölge havalimanı konumundaki Trabzon ili Türkiye’nin en yoğun havalimanıdır. Arap turistlerin turizm hareketinde hava ulaşımı olan bölgeleri tercih etmektedirler. Bu nedenle havalimanı ulaşımı geliştirilmelidir. Ordu Giresun Havalimanı’nın yakın zamanda faaliyete geçecek olması Trabzon merkezli turizm hareketini Ordu ve Giresun illerine yayılmasını sağlayacaktır. Etüt fizibilitesi tamamlanan Trabzon Havalimanı Paralel Pist Projesi hayata geçirilmelidir. Ayrıca Rize-Artvin aksına inşa edilecek muhtemel bir havalimanı yine Arap turistlerin Rize ve Artvin illerine daha kolay ulaşmasını sağlayacaktır.Son 4 yıldır Suudi Arabistan’dan charter seferlerle Trabzon’a doğrudan uçuşlar sağlanmaktadır. 2014 yılında 66 olarak gerçekleşen charter seferleri için 2015 hedefi 360 uçak olarak belirlenmiştir. Ayrıca sezonun uzamasını ve yılın tamamına yayılmasını sağlayacak olan yeni uçuşlar, Dubai, Kuveyt, Katar, Cidde vs. yeni destinasyonlara tarifeli ve tarifesiz uçuşların sağlanması gerekmektedir. Türk Hava Yolları’nın bu konuda katalizör olması beklenmektedir.Tanıtım ve pazarlama faaliyetleri artırılmalıdır. Körfez ülkelerine yönelik tanıtım faaliyetlerinde Doğu Karadeniz Bölgesi’nin tanıtımı önceliklendirilmelidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, TURSAB yurtdışı temsilcilikleri ve Türk Hava Yolları’nın işbirliği ile Körfez Bölgesi ülkelerinin tamamında fuar, internet, tanıtma gezisi (famtrip), roadshow vs. etkinlikler ve araçları gerçekleştirilmelidir. Kış turizmi cazip hale getirilmeli Kış turizmi altyapısı geliştirilmelidir.Bölgenin sahip olduğu turizm potansiyelini çeşitlendirmek ve turizmi yıla yayarak mevsimselliği azaltmak amacıyla kış turizmi potansiyeli hayata geçirilmelidir. Bölge genelinde faal olan Zigana, Kaçkarlar, Atabarı kayak merkezleri ancak ölçek olarak küçük olup cazibe yaratmakta yetersiz kalmaktadır. Sağlık turizmi geliştirilerek Körfez pazarına tanıtılmalıdır. Başta Suudi turistler olmak üzere Körfezli Araplar yoğun olarak yurtdışında sağlık turizmine katılmaktadırlar. Ülkemizde de son yıllarda gelişen sağlık turizmi için önemli pazardır. Doğu Karadeniz Bölgesi’ne gelen Arap turistlerin bölgede sağlık turizmine katılma potansiyelleri yüksektir.Arap turistlerin ilgisini çeken ve alternatif faaliyetleri artırıcı eğlence merkezleri (Disneyland, Vialand vs.), tema parklar, botanik parklar, teleferik sistemleri, müze, kültür kompleksleri gibi yapılar faaliyete sokulmalıdır. Özellikle genç turist grubu başta olmak üzere her yaş grubundan Arap turistin ilgisini çeken bu yapılar hizmet kalitesi, kalış süreleri ve memnuniyeti artırdığından turizm harcamalarını ve bölgenin turistik cazibesini de artırmak- tadır.Bölge’de Körfez Bölgesi ülkelerine yönelik fuar, kongre, toplantı vs. organizasyonlar düzenlenmelidir. Arap dünyasının dikkatini bölgeye çekmek ve böylece yatırım yapmalarını sağlamak amacıyla başta İstanbul olmak üzere ülkemizde düzenlenen bazı iş toplantıları, bürokratik ve siyasi organizasyonlar, iş zirveleri, kongreler, sınır ötesi işbirlikleri gibi etkinliklerin Doğu Karadeniz’de yapılması sağlanmalıdır. Doğal güzellikleriyle Doğu Karadeniz Bölgesi Arap Dünyasının Davos’u olma potansiyeline sahiptir. Bölgeye yat ve kurvaziyer limanı kazandırılmalıdır. Bölgede henüz bir kurvaziyer limanı ile yüksek standartlara sahip yat limanı/marina bulunmamaktadır. Körfez ülkelerinin sahip olduğu zenginlik dikkate alındığında bu bölgelerde hemen her şehirde yat limanı olduğu görülmektedir. Lükse olan talepleriyle tanınan Arap turistler uzun süreli konaklamalarda ve gayrimenkul alma sonucu uzun kalışlarında yat turlarıyla ilgilenmektedirler. Bunlar bizzat kendi yatları olabildiği gibi kiralama ve herkese açık yat turları gibi etkinlikler olabilmektedir. Bunun yanısıra kurvaziyer hacmi her yıl artan Trabzon’da yeni bir liman inşa edilmesi gerekmektedir.Bölgenin tarihi dokusunu öne çıkaracak kentsel dönüşüm ve restorasyon faaliyetleri hızlandırılmalıdır. Doğu Karadeniz Bölgesi illeri Türkiye genelinde en önemli tarihi yapı dokularına sahiptir. Mevcut yapıların yenileme ile otantik yapının ortaya çıkarılması ve turizme kazandırılması böylece yeni merkezlerin kazandırılması ihtiyacı öne çıkmaktadır.Özel sektörü destekleyici proje fonları artırılmalıdır. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı ve Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, Doğu Karadeniz’de turizm alanında özel sektörün yatırım yapma ve kapasite artırmalarını destekleyici proje fonlarına sahip olup proje desteklemeleri yapmaktadırlar. Yalnızca DOKA tarafından bugüne dek projeye destek sağlanmış ve 100 milyon TL’ye yakın yatırım yapılması sağlanmıştır. Arapların gayrimenkul yatırımları teşvik edilmelidir. 2014 yılında Trabzon’dan 5000 ‘e yakın gayrimenkul alımı sözleşmesi yapılmıştır. Turizmin sürüklediği bu yatırımların artması sayesinde turizmin devamlılığı da sağlanmış olacaktır. Bu amaçla, bölgede Arap turistlerin yaşam tarzına uygun gayrimenkullerin inşa edilerek hedef pazarlarda pazarlanması ve gayrimenkul alımlarını teşvik edecek ve kolaylaştıracak politikalar geliştirilmelidir.Kış turizm merkezleri, çay adası, turizm adası, yayla koridoru, tarihi Süleymaniye Gümüşkent projesi, mavi rota, yeşil rota, çikolata park, Karadeniz Park projelerinin fizibiliteleri tamamlanmalıdır.Mevcut altyapının yeni ve konsept yatırımlarla güçlendirilerek bölgenin özellikle Körfez pazarlarına yönelik olarak futbol, kayak, hava sporları, su sporları vs. gibi alanlarda marka değerine ulaştırılması sağlanmalıdır. Coğrafi ve iklimsel şartları sayesinde Doğu Karadeniz Bölgesi Arapların spor aktivitelerinde kamp merkezi olmak için uygundur.Arap turistlere yönelik alışveriş imkanları artırılmalı ve ürün konseptleri geliştirilmelidir. Arap turistler için alışveriş önemli bir etkinlik ve harcama kalemidir. Tekstil ürünleri, yöresel el sanatları ve yöresel tatlar en çok tercih edilen alışveriş ürünleridir. Bölge illerinde yeni alışveriş merkezlerinin inşa edilmesi ya da mevcut çarşıların güzelleştirilerek turistik alışveriş alanlarına dönüştürülmesi önemli bir kazanım olacaktır. Arapça tabelalar yaygınlaşmalı İller düzeyinde ulaşım akslarında, şehir ve turizm merkezlerinde Arapça tabelalandırma gerekmektedir. Ayrıca havalimanlarında ve turizm merkezlerinde Arapça bilen personelin konulması, danışma ofislerinin kurulması ve materyallerin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Arapça yayın yapan periyodik gazete ve dergilerin teşvik edilmesi faydalı olacaktır. Restoran ve otellerde Arapça bilgilendirmesi zorunlu hale getirilmelidir. Arap turizm hareketinin diğer alanlara yayılması için tedbirler alınmalıdır.Turizmin yoğun olduğu bölgelerde, turizme bağlı olarak alt hizmet dallarında, yatırımlarda, gayrimenkul alımlarında, ticarette, eğitimde ve sosyal hayatta gelişmelerin yaşandığı görülmektedir. Helal turizm geliştirilmeli Bölgede “Helal Turizm” uygulamaları gerçekleştirilmeli ve geliştirilmelidir. Başta Malezya olmak üzere dünyada ve Türkiye’de helal turizm pazarı genişliyor. İslami hassasiyeti yüksek olan turist grupları için geliştirilen konsept gayrimüslim ülkelerde de uygulanmaktadır. Özellikle Körfez Bölgesi’nin zengin turistini çekebilmek için Avustralya, Yeni Zelanda, Tayland ve Japonya’ da helal turizm uygulamaları geliştirilmektedir. Helal turizm açısından en çok tercih edilen ülke Malezya’dır. Helal turizm yemekten kıyafete, otelden yaşanan çevreye kadar tüm alanlarda uygulamaları olan bir turizm türüdür. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde de otellerde ve turizm merkezlerinde bu uygulamanın başlatılması Arap turizminin gelişimi için etkileyici olacaktır. (BS) 6 Erik fiyatı dudak uçuklatıyor 8 OCAK172015 PERŞEMBE MART 2015 SALI Özbek: Hiç bir siyasi partiden ses çıkmadı Milletvekili Bünyamin Özbek, AK Parti’nin mahalle ve köy temsilcileri ile yaptığı toplantıda konuştu. Edirne’de bir manavda tezgahta sergilenen paket haldeki erikler, fiyatıyla adeta dudak uçuklatıyor. Kalkınma Bakanlığı’nca uygulanan Sosyal Destek Programı (SODES) 2015 yılı teklif çağrıları 13 Mart 2015 tarihi itibari ile başlamış olup, 2015 yılı Uygulama Usul ve Esasları gereğince hazırlanacak olan projelerin son başvuru tarihi15 Nisan 2015’dir. E dirne’de Eriğin kilosu 500 TL’den satışa sunuluyor. Durum böyle olunca esnaf eriği alıcısına 50 gramlık küçük paketler halinde satıyor. Tezgahta 50 gram ağırlığında ortalama 6-7 tane eriğin bulunduğu paket, müşterilerine 25 TL’den satışa sunuluyor.Manavın sahibi Cemal Altındağ, dükkanında 50 gramlık paketler halinde eriklerin olduğunu söyleyerek, “Erik bu mevsimde genelde pahalı oluyor. Dükkanımıza kilo kilo erik alıp satmak mümkün değil, çünkü eriğin kilosu 500 lira. Biz de küçük paketler halinde müşterilerimize satıyoruz. Genelde aş eren hamile kadınlar eriğe bu mevsimde talep gösteriyor. Günde sadece 2,3 paket erik satabiliyoruz” diye konuştu Yaş 70, iş bitmemiş Türkiye genelinde gerçekleştirilen YGS’de birçok öğrenci ter dökerken, İnegöl’de 70’inde okuma azmini yakalayan Çaykara Taşkıranlı Ali Çelebi torunları yaşındaki öğrencilerle aynı sırada sınav heyecanı yaşadı. Eğitimin beşikten mezara olduğunun altını çizen aday Bayram Ali Çelebi, İnegöl İmam Hatip Lisesinde ilk kez YGS heyecanı yaşadı. Kazanması halinde hukuk fakültesini seçeceğini belirten Çelebi, “İlk kez YGS sınavına girdim. Beşikten mezara kadar ilim tahsil etmek lazım. Ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirdim. Sınavda 70 soru yaptım. İnşallah kazanırım. Sorular zor değildi. Ama bizim kültürümüzle ilgisi olmayan sorular vardı.Hukuk bölümünü seçeceğini aktaran Çelebi, “Hukuk dalında tecrübelerim fazla. O yüzden o bölümü seçeceğim. Gerekirse yurt dışında okuyacağım. İmkanım var. Yabancı dil olarak İngilizcem de var” dedi. Trabzon’un Çaykara ilçesinde ikamet ettiğini aktaran Çelebi, “İşlerim nedeniyle İnegöl’de bulundum. Biraz daha İnegöl’de kalacağım için sınav yeri olarak İnegöl’ü seçtim. Eğer barajı aşarsam LYS’ye Trabzon’da girebilirim” dedi. 2015 Yılı Sodes Proje Başvuruları Başladı Ö zbek, “Önceki hükümetler Bayburt’a bizim yaptığımız yatırımların yüzde birini yaptı iseler ben aday olmayacağım” iddiasını tekrar dile getirdiği konuşmasında, muhalefet partilerinin eleştirdiği İŞKUR sayesinde Bayburt’a 4 yılda 120 milyon lira girdiğini belirtti. AK Parti Bayburt il teşkilatı seçim çalışmaları kapsamında mahalle ve köy temsilcileri ile bir toplantı gerçekleştirdi. Gençlik Merkezi’nde yapılan toplantıya; Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek, Belediye Başkanı Mete Memiş, AK Parti İl Başkanı Hakan Kobal, İl Genel Meclisi Başkanı Yusuf Elçi, Arpalı Belediye Başkanı Şadi Terzi, teşkilat mensupları ve temsilciler katıldı. Toplantıda açılış konuşması yapan AK Parti İl Başkanı Hakan Kobal, birlik ve beraberlik mesajı verdiği konuşmada, “Bu davanın taşları sizlersiniz. Si- Özbek:İşkur’un 4 yıllık katkısı 120 milyon lira girdiğini belirtti zinle bu yolda yürüdüğüm için Allah’a hamd olsun. Rabbim muhabbetimizi eksiltmesin. AK Parti farklılıklarını zenginlik olarak gören demokrasiyi içine sindiren toprağıyla değerleri ile barışık bir partidir. Allah’ım bu birliğimiz daim etsin” diye konuştu. TBMM’nin yoğun gündeminden fırsat buldukça teşkilat ile bir araya geldiğini söyleyen Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek ise, AK Parti’nin kuruluşundan bugüne kadar Türkiye’ye çağ atlatan parti olduğunu belirterek, “Bu hizmetlerin temelinde sizler varsınız. Sizlerden gücünü alan iktidarımız var. Bu hizmetlerinin anahtarı sizlersiniz. Bu memlekete Kop Tüneli, Araklı Tüneli, hastaneler, barajlar, okullar, üniversiteler, göletler, duble yollar ve daha sayamadığım tüm hizmetler sizlerin verdiği destekle yapılıyor” dedi. Bayburt’un her alanda gelişmeye devam ettiğini söyleyen Özbek, “Diğer partilerimiz eleştiriyor ama İŞKUR’un bu memlekete getirdiği ekonomik gelir ortada. Dört yılda Bayburt’ta kattığı ekonomik katkı 120 milyondur. Bu ne nimettir artık bir düğmeye basıyoruz, doğalgaz evimizde. Ben kadın kolları kongresinde dediğim gibi bugünde buradan tekrarlıyorum. Bizden önceki hükümetler Bayburt’a bizim yaptığımız yatırımların yüzde 1’ini yaptı iseler ben aday olmayacağım. Henüz hiç bir siyasi partiden bir ses çıkmadı.Artık gelişen bir Türkiye var gelişen bir Bayburt var. Sizler olduğu müddetçe Recep Tayyip Erdoğan var olacak, Ahmet Davutoğlu var olacaktır” şeklinde konuştu. Bayburt Şehitlerine Yürüyor Bayburt Belediyesi 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Günü kapsamında Kop Dağı Şehitlik Anıtı’na yürüyüş etkinliği düzenliyor. 18 Mart Çarşamba Günü gerçekleşecek yürüyüş için saat 14.00’te Belediye hizmet binasının önünden araç kaldırılacak. 18 Mart’ta tüm vatandaşlarımız bekliyoruz Konuyla ilgili kısa bir açıklama yapan Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş şunları söyledi: ‘Kop Savunması bizim İstiklâl Harbi’nde çok önemli bir yer tutmuştur ve çeşitli etkinliklerle gelecek nesillere hatırlatılmalıdır. İstiklal Harbi’nin kazanılmasında, Kuva-yi Milliye’nin toplanmasında Kop Savunması’nın Rus askerinin durdurulması açısından bizim tarihimizde çok önemli bir yeri vardır. 18 Mart’ta düzenleyeceğimiz yü- rüyüşe tüm hemşehrilerimizi bekliyoruz. 2. Plevne olarak nitelendirilen Kop Savunması’nın tarihimizde şanlı bir yeri vardır. Düzenleyeceğimiz yürüyüşte onun şanına uygun olarak hayat bulacaktır.” (BS) Kalkınma Bakanlığı’nca uygulanan Sosyal Destek Programı (SODES) 2015 yılı teklif çağrıları 13 Mart 2015 tarihi itibari ile başlamış olup, 2015 yılı Uygulama Usul ve Esasları gereğince hazırlanacak olan projelerin son başvuru tarihi15 Nisan 2015’dir. Yerel dinamikleri harekete geçirerek yoksulluk, göç ve kentleşmeden kaynaklanan sosyal sorunları gidermek, değişen sosyal yapının ortaya çıkardığı ihtiyaçlara karşılık vermek, toplumsal dayanışma ve bütünleştirmeyi güçlendirmek, toplumun dezavantajlı kesimlerinin ekonomik ve sosyal hayata daha aktif katılmalarını sağlamak amacıyla, Kalkınma Bakanlığınca uygulanan ve istihdam, sosyal içerme ve kültür, sanat ve spor alanlarındaki projeleri destekleyen SODES Programı 2015 yılı başvuru süreci başlamıştır. SODES kapsamında sosyal içerme, istihdam ve kültür, sanat ve spor alanlarında hazırlanan projeler desteklenecektir. Bakanlığa teklif edilecek projelerin SODES destek tutarının bütçe büyüklüğünün alt sınırı 100.000,00 TL, üst sınırı ise 500.000,00 TL’dir.Genel bütçe kapsamında yer alan kamu idareleri ve özel bütçeli kurumlar projelere eş finansman katkısı sağlamayacaklardır.Belediyeler, il ve ilçe özel idareleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarınca teklif edilen projelerde SODES destek tutarının en az %10’u oranında eş finansman katkısı zorunludur.Kamu kuruluşlarının il müdürlükleri en fazla 10, ilçe müdürlükleri ise en fazla 3 proje teklifinde bulunabilir. SODES kapsamında sosyal yardım mahiyetindeki projeler desteklenmez. SODES kapsamında okul derslerini takviye amaçlı etüt faaliyetleri ve sınavlara hazırlık amacı taşıyan kurs projeleri desteklenmez. Projeler kapsamında üniversitelere ait alanlarda herhangi bir tadilat, kiralama ve tefrişat işlemi gerçekleştirilemez. Açık hava spor alanı, semt sahası, halı saha, yürüyüş parkuru ve fitness odası içeren projeler faaliyet odaklı olması ve ilin toplam ödenek tutarının yüzde 15’ini geçmemesi kaydıyla desteklenecektir. SODES Programı, illerin altyapı ihtiyaçlarını gidermekten ziyade mevcut altyapıyı sanatsal, sportif, kültürel, eğitim ve istihdam benzeri faaliyetlerle harekete geçirecek biçimde uygulanmaktadır. Bu açıdan çocuk parkı yapımı, tiyatro/sinema/konferans salonu oluşturulması gibi projeler müstakil bir proje olarak teklif edilemez. Ancak faaliyet içeren ve geniş kapsamlı projelerin bir bileşeni olarak bütçelendirilebilirler. Söz konusu projelerde tadilat ve tefrişat giderleri toplam proje bütçesinin yüzde 30’unu geçemez. Proje teklifleri geçmiş yıllarda olduğu gibi SODES-BİS aracılığıyla sisteme yüklenip alınan çıktılar onaylanarak Valiliğe teslim edilecektir. Daha önce başvuru yapmış kuruluşlar aynı şifreleri kullanarak SODES-BİS aracılığıyla sisteme proje yüklenebileceği gibi SODES resmi internet sitesinden yeni şifrede alabileceklerdir. 7 MART 2015 SALI 8 OCAK172015 PERŞEMBE Akbaş, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı Depresyona meydan okuyan vitaminler Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, beslenmenin depresyon üzerindeki etkisine dikkat çekerek, “Sağlıklı beslenmek birçok psikolojik soruna karşı direncinizi artırır” dedi. Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözem Akgül, depresyonun duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerle kendisini gösteren bir durum olduğunu, en dikkat çekici belirtisinin ise çökmüş bir ruh hali ile ilgi ve zevk almada görülen belirgin azalmalar olduğunu, ayrıca depresyondaki kişilerin duygusal açıdan mutsuz, karamsar ve ümitsiz olduklarını ifade etti. Depresyonun giderek çoğalan ve kronikleşen ciddi bir sağlık sorunu olarak önümüze çıktığını söyleyen Akgül, bireylerin beslenme alışkanlıkları ve vitamin-mineral eksikliklerinin depresyonu önemli ölçüde etkilediğini söyledi. Özellikle B grubu ve D vitamini eksikliklerinin depresyona girmede etkili olduğunun belirten Akgül, “Araştırmalar, Amerika Birleşik Devletleri’nde yetişkin nüfusunun yaklaşık yüzde 6.7’sinin, Türkiye’de ise yüzde 11.6’sının depresyonda olduğunu söylüyor. 2020 yılına kadar depresyonun dünyadaki sağlık sorunları içinde ikinci sıraya yükseleceği de öngörülüyor. Aynı araştırmalar, vitamin-mineral eksiklikleri giderildiğinde depresyon oranlarının düştüğünü de bize gösteriyor” dedi. SAĞLIKLI BESLENME DEPRESYONA ÇARE OLABİLİYOR Yeterli ve dengeli beslenmenin depresyon üzerinde etkisi olduğunu vurgulayan Akgül, “Örneğin B-12 vitamini eksikliği depresyon, hafıza kaybı, zihinsel işlev bozukluğu, baş ağrısı, yorgunluk, unutkanlık ve benzeri bilişsel işlev yetersizliklerine sebep olabiliyor. B-12 vitamini de balık, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi hayvansal kaynaklı besinlerde bolca bulunuyor. B vitaminleri ayrıca sinir sistemi ve kırmızı kan hücrelerinin yapımı, normal tat duyusu, iyi görme ve sağlıklı bir cilt yapısı için de önemli” diye konuştu. B grubu vitaminlerden olan tiaminin ise en zengin kaynaklarının buğday, bulgur, rafine edilmemiş un, nohut, mercimek ve kuru fasulye olduğunu söyleyen Akgül, “Depresyona karşı etkili olan seratonin birçok metabolik süreçte görev alıyor ve bu döngünün bozulması depresyona neden olabiliyor” şeklinde konuştu. DEPRESYONDA D VİTAMİNİ DE ETKİN Merkezi sinir sistemi için en önemli vitaminlerden biri olan D vitamininin depresyon üzerinde de etkili olduğunu kaydeden Akgül, en zengin D vitamini kaynakları olarak balık, yumurta, mantar, süt ve süt ürünleri ile günde 10-15 dakika güneş ışınlarına gösterecek şekilde omuz ve kolları açıkta bırakmanın yeterli olacağını söyledi. Folik asit eksikliğinin depresyon gelişmesi olasılığını yükselttiğini ve kişiye ek olarak folik asit takviyesi yapıldığında antidepresan ilaçların etkisini arttırdığını söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, “Folikasitin en yoğun bulunduğu besinler ise kuru baklagiller ve yeşil yapraklı sebzelerdir. Beslenme alışkanlıklarımız sonucunda alınan folik asit miktarındaki azalmanın depresyon gelişmesi riskini arttırdığı saptanmıştır” dedi. AK Parti Bayburt Milletvekili aday adayı Veysel Akbaş, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Bayburt Devlet Hastanesi personeli ve servislerde yatan hastaları ziyaret etti. A K Parti Bayburt Milletvekili aday adayı Veysel Akbaş, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Bayburt Devlet Hastanesi personeli ve servislerde yatan hastaları ziyaret etti. Akbaş, çalışan sağlık personeliyle sohbet ederek bayramla- rını tebrik etti. Akbaş burada yaptığı konuşmada, “İnsanı yaşatmayı, insanın acısını azaltmayı ve insanlığa daha sağlıklı bir yaşam sunmayı ilke edinen, bu kutsal saygın ve onurlu mesleği büyük fedakârlıkla yerine getiren, en güç koşullarda bile sağlık hizmetlerinin her alanında özveriyle çalışan, başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramını içtenlikle kutlar, bu kutsal mesleğe verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ederim” dedi. Akbaş, ziyaretinde hastaları da gezerek geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Sınav emanetçilere yaradı Erzurum’da üniversiteye giriş sınavının birinci basamağı olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) başlarken sınav girişindeki yoğun güvenlik önlemi nedeniyle emanetçilerin yüzü güldü. Erzurum genelinde binlerce öğrenci, üniversitenin kapısını aralamak için YGS sınavına girdi. Sabah saat 10.00’da sınava girecekleri okulların bahçesinde hazır bulunan öğrenciler, büyük bir heyecanla dersliklere geçti. Üniversiteye giriş sınavlarının birinci basamağı olan YGS sınavının başlamasının ardından öğrenciler içeride ter dökerken, aileler de okul bahçesinde Kur’an-ı Kerim okuyup dua ederek ter döktü. Heyecanlı bir şekilde dışarıda beklediklerini ifade eden aileler, “Çocuklarımız içeride ter Erzurum’da üniversiteye giriş sınavının birinci basamağı olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) başlarken sınav girişindeki yoğun güvenlik önlemi nedeniyle emanetçilerin yüzü güldü. EMANETÇİLERİN YÜZLERİ GÜLDÜ döküyor bizde burada stresli bir şekilde bekliyoruz. İnşallah iyi sonuçlar alırlar ve güzel bir üniversite kazanırlar” dediler. Öte yandan, ÖSYM tarafından yapılan YGS sınavında güvenlik düzeyi üst seviyede tutuldu. Sınava girecek olan öğrenciler giriş kapısında görevliler tarafından didik didik aranarak içeriye alındı. Bazı öğrenciler içeriye alınmayan eşyalarını ailelerine teslime ederken, sınava tek gelen öğrenciler ise 2 TL karşılığında eşyalarını emanetçilere teslim etmek zorunda kaldı. Son zamanlarda sınav tedbirlerinin artmasıyla adeta bir sektör haline gelen emanetçiler, 2 TL karşılığında öğrencilerin eşyalarını alarak sakladı. Sınav kapısında öğrencilerin eşyalarını emanet alan Emrah Durmaz, insanlara kolaylık sağlamak amacıyla böyle bir şey başlattıklarını belirterek vatandaşların eşyalarına gözü gibi baktığını söyledi. Gümüşhane’de mermerin efendisi bir kadın Gümüşhane’de üç yıldan beri babasının mermer işletmesini çalıştıran 2 çocuk annesi Nazmiye Güven Yazıcı, Türk kadının isterse bütün işleri başaracağını söyledi. Gümüşhane’de üç yıldan beri babasının mermer işletmesini çalıştıran 44 yaşındaki 2 çocuk annesi Nazmiye Güven Yazıcı, Türk kadının isterse bütün işleri başaracağını söyledi. Merkeze bağlı İkisu köyü sınırları içerisinde, GümüşhaneTrabzon karayolu kenarında babasına ait mermer işletmesinde üç yıldır yöneticilik yapan Yazıcı, yeri geldiğinde işletmedeki bütün işleri kendisi yapıyor.İşletmede bulunan iş makinelerini kullanan, mermer KADIN İSTERSE BÜTÜN İŞLERİ BAŞARIR kesiminden şekil verilmesine kadar üretimin her aşamasında çalışan Yazıcı, üretmekten büyük zevk aldığını söyledi.Üç yıldan beri Gümüşhane’de ki işletmenin başında bulunduğunu belirten Yazıcı, mermer ve taş işleme sanatının çok keyifli olduğunu belirterek, 15 yıllık sektör geçmişinde her aşama- da görev yaptığını kaydetti. Üretmenin keyif ve zevk veren birşey olduğunu, onun için de genelde erkek işi olarak bilinen “mermer” sektöründe çalışırken hiç “benim burada ne işim var” diye düşünmediğini ifade eden Yazıcı, anıttan kaplamaya kadar mermer ve taşla ilgili akla gelebilecek her türlü mamulü üret- tiklerini dile getirdi.Bazı arkadaşlarının kendisine “mermerin efendisi” veya “taşa hükmeden kadın” diye seslendiklerini kaydeden Yazıcı, “Ocaktan tutun da son mamule kadar işin her safhasında olmaya çalışıyorum. Firmada aslında yöneticiyim fakat işi sevdiğim için her alanında oluyorum. Gerektiğinde üretimde, gerektiğinde kesimde, ithalat yaptığımız için de teslimat aşamasında birebir işin başında duruyorum.” dedi. Bütün kadınların en iyi yere gelmesi temennisinde bulunan Yazıcı, kadınlara meziyetlerini saklamamaları tavsiyesinde bulunarak şunları söyledi: En büyük başarı kişinin meziyeti, kabiliyeti ve başarabileceği, bildiği işi yapmasıdır. Sevdikleri işleri yapsınlar. Hiçkimsenin engeline maruz kalmasınlar. Kadına göre zor iş yoktur. Kadın isterse bütün işleri başarır.” SPOR 17 MART 2015 SALI 8 Keçe Külahlılar Atlı İlim Derneği, Erzurum’daki şube açılışında cirit gösterisi yaptı Bediüzzaman Said Nursi’nin talebeleri tarafından kurulan Keçe Külahlılar Atlı İlim Derneği, Erzurum’daki şube açılışında cirit gösterisi yaptı. M erkezi Bitlis’te bulunan dernek, Bediüzzaman Said Nursi komutasındaki “Keçe Külahlılar” adı verilen milis alayının Birinci Dünya Savaşı’nda Erzurum’u düşman işgalinden kurtarmak için 101 yıl önce verdiği mücadelenin hatırlatılması ve sonraki nesillere aktarılmasını sağlamak amacıyla Erzurum’da şube açtı. Dernek üyeleri, Erzurum Uzmanlar Atlı Spor Kulübü ile yapılan işbirliği sonunda, Yakutiye ilçesindeki cirit sahasında sırtlarında Bediüzzaman Said Nursi’nin resminin bulunduğu pelerin ve keçe külahlarıyla gösteri maçı yaptı. Keçe Külahlılar Atlı İlim Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Korkusuz, yaptığı açıklamada, Bediüzzaman’ın, Rus ve Ermenilere karşı 1914’te Erzurum’da 5 bin atlıyla verdiği mücadeleyi anlatmak ve yaşatmak için burada olduklarını belirterek, “Biz de onların kıyafetlerini giyip, ilmi faaliyetlerinde ise onun telif etmiş olduğu Risale-i Nur külliyatının hafızlığına, ayrıca hatmi Kur’an üzerine yazılıp, yazdırılmasına çalışıyoruz” dedi. Erzurum Uzmanlar Atlı Spor Kulübü başkanı Cüneyt Sayım da “Keçe Külahlılar”ın o dönemde milletin fedaisi olduklarını, vatan savunmasında başarılı olmuş bir birlik olduğunu söyledi. Sayım, “Bu dernek de içinde bulunduğumuz yüzyılda bunun devamını getirmek amacıyla kurulmuş. Biz de 2015 yılı faaliyet programı içerisinde bu derneği kulübümüzün bünyesinde bir ek faaliyet olarak gösterdik” diye konuştu.
© Copyright 2024 Paperzz