08.05.2015

İL: BALIKESİR
TARİH: 08 / 05 /2015
‫الرِحي ِم‬
َّ ‫الر ْْحَ ِن‬
َّ ‫بِ ْس ِم اللَّ ِه‬
ٍ ‫وع َونَ ْق‬
‫ص ِّم َن األ ََم َو ِال‬
ِ ُ‫اْل‬
ْ ‫وف َو‬
ْ ‫َولَنَْب لَُونَّ ُك ْم بِ َش ْي ٍء ِّم َن‬
ْ َ‫اْل‬
ِ ‫س والثَّمر‬
‫الصابِ ِرين‬
َّ ‫ات َوبَ ِّش ِر‬
َ َ َ ِ ‫َواألن ُف‬
ِ ُ ‫ال رس‬
:‫صلَّى اللَّهُ َعلَْي ِه َو َسلَّ َم‬
َ ‫ول اللَّه‬
ُ َ َ َ‫ق‬
ِ ِ ِ
‫ضتُهُ ِمْن ُه َما‬
َ َ‫إِ َّن اللَّهَ ق‬
ْ ‫صبَ َر َع َّو‬
ُ ‫ال إِذَا ابْتَ لَْي‬
َ َ‫ت َعْبدي ِبَبِيبَتَ ْيه ف‬
ْ
َ‫اْلَنَّة‬
ENGELLİ HAKLARI
Kıymetli Müslümanlar !
Okuduğum ayet-i kerimede Allâh-u Teala:
"Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık;
mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz
azaltma (fakirlik) ile deneriz. Sabredenleri
müjdele!"1 buyurmaktadır.
Okuduğum kutsi hadiste ise Peygamber
efendimiz (s.a.s.): Yüce Allah : "İki sevgilisi (olan
gözlerini almak suretiyle) kulumu sınadığmda
sabrederse, bu ikisine karşılık cenneti veririm."2
buyurmaktadır.
Engelli, doğuştan veya sonradan bedensel,
zihinsel, ruhsal ve duygusal yeteneklerinin
tamamını veya bir kısmını kaybederek toplumsal
hayatta zorluklarla karşılaşan kimsedir.
İster engelli, ister sağlıklı olsun her insan şan
ve şeref sahibi3 olarak en güzel biçimde yaratılmış4
ve Allah'a yakınlığı takva ile5 değrlendirilmiştir.
Kardeşlerim !
Yüce dinimiz her insanı gücünün yettiği
kadarı ile sorumlu tutmuş6 kolaylık dilemiş zorluk
dilememiştir.7 "Âmaya vebal yoktur, topala vebal
yoktur, hastaya vebal yoktur, kim Allah'a ve
Peygamberine itaat ederse Allah onu altlarından
ırmaklar akan cennetlere koyar."8 ilahi mesajı bu
gerçeğin ifadesi olup ağır zihinsel engellilerden
sorumluluk kaldırılmıştır.9 İbadet yerine kadar
yürüyemeyecek derecede rahatsız olan kötürüm
cumadan muaftır. Farz namazları ayakta kılmaya
güç yetiremeyen namazını oturarak kılar.
Sahabeden görme engelli olan İtban b. Malik
Hz. Peygamber (s.a.s)'e gelerek, mescide
gelemediğini söylemiş, efendimizden evine
gelmesini ve orada namaz kılmasını istemişti.
Efendimiz bu sahabeyi kırmamış evinde Hz. Ebu
Bekir'le beraber namaz kılarak, ikram edilen
yemeği yemiş ve İtban'a kendi evinde namaz
kılmasına izin vermişti.10
Kıymetli kardeşlerim!
İslamda hayat hakkı esastır. Her insanın hatta
her canlının yaşam hakkı vardır. Engelli
kardeşlerimiz topluma emanettir. Onlara destek
olmak ve güçlerine uygun istihdam alanı
oluşturmak toplumsal bir görevdir. Hatta
yeteneklerine uygun bir şekilde hassas görevlerde
bile değerlendirilebilirler. Tıpkı efendimizin yaptığı
gibi. Zira Hz. Peygamber (s.a.s) ama Abdullah b.
Ümmü Mektum'u seferlere giderken defalarca
Medine'de yerine vekil bırakmış11 bir ayağı aksak
olan Muaz b. Cebel'i Yemen'e zekat memuru ve
kadı tayin etmiştir.12
Kardeşlerim!
Hayatımızda nasıl sevinç duyabileceğimiz
şeylerle karşılaşmak mümkünse, bizi üzecek
şeylerle karşılaşmakda mümkündür. Hayatın akışı
içinde hoşlanmadığı şeylerle karşılaşan insan,
sabretmesini bilmeli ve hastalıktan ayağına batan
dikene varıncaya kadar çektigi her sıkıntının kendisi
için bağışlanma vesilesi13 oldugunu unutmamalıdır.
Unutmayalım ki Kuran'a göre gerçek engelli,
kalbiyle hakkı kavrayamayan, gözleriyle hakkı
göremeyen, ve kulaklarıyla hakkı işitemeyen
insandır.14
1
Bakara, 2/ 155.
Buhârî, Merda,7.
3
İsrâ, 17/ 70.
4
Tîn, 95/ 4.
5
Hucurat, 49/ 13.
6
Bakara, 2/ 286.
7
Bakara, 2/ 175.
8
Fetih, 48/ 17.
9
Buhârî VIII 21.
10
Müslım, Mesâcid, 263.
11
İbnü'l-Esîr, Câmiu'l-Usûl, XII, 617.
12
Buhârî, Cihâd, 164.
13
Buhârî, Merda,1; Müslim, Birr, 52.
14
Araf, 7/ 179.
2
Hazırlayan: Emrullah SAYAR İlçe Vaizi
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu