Talasemiler ve Diğer Hemoglobin Hastalıkları

Moleküler tanılamanın avantajları
nelerdir?
Standart laboratuvar teknikleri ile talaseminin tüm
türlerini kesin olarak tespit etmek mümkün değildir.
Alfa talaseminin karmaşık veya hafif seyreden
çeşitlerinin moleküler testler ile açıklığa kavuşturulması
gerekmektedir. Ayrıca önleyici nitelikteki araştırma
taleplerinde de genetik incelemeler uygundur. Bu
incelemeler, prenatal tanılamayı ve talasemi teşhis
edilmiş olan hastaların yakınlarının ve çocuklarının
taşıyıcı olup olmadıklarının belirlenmesini
kapsamaktadır. Mutasyonun tam türü, bir şekilde
belirlenmesi hastalığın beklenen belirginliğine dair
bilgiler verir. Klinik olarak dikkat çekici özellikte
olmayan talasemi taşıyıcılarında bile partnerlerin
genetik statüsü, doğacak bebeklerin riskinin
hesaplanması açısından aile planlamasında büyük
önem taşımaktadır.
Gereğinde genetik bilgilendirme görüşmesi eşliğinde
bir moleküler genetik inceleme tavsiye edilmektedir.
Böyle bir görüşme kapsamında danışanın ve
akrabalarının taşıdığı risk hesaplanabilmektedir. Ayrıca
bu zemin üzerinde tanılamanın gerçekleştirilip
gerçekleştirilmemesi hususunda uygun bir karar
verilebilmesi için moleküler genetik tanının sunduğu
olanaklar ve sınırlar, fayda ve riskler de açıklanır.
Burada “Bilmeme hakkı“ geçerlidir, yani genetik
muayenelerin gerçekleştirilmesi kişinin kendi kararına
bağlıdır.
• alfa- talasemi minima (aa/-a): Genellikle klinik
açıdan dikkat çekici değildir.
• alfa- talasemi minör (aa/--): Genellikle klinik açıdan
dikkat çekici değildir.
• HbH hastalığı (-a/--): Kısmen transfüzyon gerektirir.
• Hb Bart hastalığı (--/--): Hidrop fetalis (ölümcül).
Pozitif bulgunun sonuçları nelerdir?
Doğru tanı doğru tedavinin rehberidir. Genellikle tedavi
gerektirmeyen hafif seyirli talasemi türlerinde, bulgular
ayırıcı tanının yanı sıra (örn. bir aneminin) öncelikle aile
planlaması için önem taşımaktadır. Eşlerin her ikisinde
de mutasyon teşhis edilmişse, bunların çocuğa
kalıtılacağı ihtimali hesaba katılabilir ve gerekirse
prenatal (doğum öncesi) bir araştırma yapılabilir.
Hastalığın şiddeti, kalıtılan genlerin durumuna göre,
çocuğun rahim içinde ölümüne yol açan hidrops
fetalise varıncaya kadar değişik şekillerde
seyredebilmektedir.
İnceleme sonucunun negatif olması
ne anlama gelir?
Negatif olarak değerlendirilen bir inceleme sonucu,
analiz edilen genlerde herhangi bir mutasyon veya
delesyona (silinme) rastlanmadığını ifade eder. Bu
durumda talasemi ihtimali kesin bir şekilde ekarte
edilemez, zira mutasyon nadir durumlarda analiz
edilmemiş gen bölgelerinde veya şimdiye kadar
tanınmayan genlerde bulunabilir.
Talep ve numune materyaline ilişkin
önemli bilgiler
TALASEMİLER
ve Diğer
Hemoglobin
Hastalıkları
444 6 522
MERKEZ LABORATUVARLAR
İSTANBUL
ANKARA
İZMİR
ŞUBELERİMİZ
NİŞANTAŞI ŞUBESİ
Teşvikiye Mahallesi, Güzelbahçe Sokak Yonca Apt.
No.25 D:4, 34367 Nişantaşı, Şişli - İstanbul
FENERYOLU ŞUBESİ
Bağdat Caddesi, No.147 D.2,
Feneryolu - İstanbul (Dünya Göz Hastanesi çaprazı)
ANADOLUHİSARI ŞUBESİ
Atatürk Caddesi, No: 7/2, Anadolu Hisarı,
Beykoz - İstanbul (Finansbank yanı)
YENİKÖY ŞUBESİ
Köybaşı Caddesi, No. 80 D:1,
Yeniköy - İstanbul (Tarihi Yeniköy Fırını yanı)
BALGAT ŞUBESİ
Ceyhun Atıf Kansu Caddesi
No:135/A Balgat - Ankara
• Numune materyali:
5-10 ml EDTA’lı kan örneği
• İnceleme süresi:
Yaklaşık 2 hafta
KIZILAY ŞUBESİ
Kızılay Mahallesi Meşrutiyet Caddesi
No:9 D:9/10 Kızılay - Ankara
İZMİR ŞUBESİ
Kıbrıs Şehitleri Caddesi No:152 B/02
Aksoy Plaza, Alsancak - İzmir
www.synevo.com.tr
HIGH - QUALITY CLINICAL LABORATORY DATA - On Time. On Budget. Guaranted.
Synevo Central Lab - the European Network of Innovative Central Laboratories
Turkiye • Germany • Poland • Romania • Ukraine • Belarus • Moldova • Bulgaria • Georgia • Serbia
Uluslararası Akreditasyon
Belgelendirme Kuruluşu
Hemoglobin hastalıkları
(hemoglobinopati) nelerdir?
Kana rengini veren ve kan hücrelerimizin içinde
bulunan hemoglobin hayati bir proteindir.
Hemoglobinin kalıtsal bozuklukları hemoglobinopati
olarak adlandırılır. Dört tane protein zincirinden oluşan
hemoglobin molekülü kan ile dokulara oksijen
taşınmasından sorumludur. Bu proteinde oluşan
bozukluklar, dokulara yeterince oksijen taşınamaması
ile sonuçlanır ve klinik olarak hafif bulgulardan ağır
bulgulara kadar ilerleyen bir hastalık yelpazesi olarak
karşımıza çıkar.
Resim: β talasemi majörün yaygın olarak
görüldüğü başlıca bölgeler (taranmış). Öncelikle
malaryanın (sıtma) yaygın olduğu ve eskiden
yaygın olduğu bölgeler de görülmektedir. Talasemi
taşıyıcıları malarya infeksiyonlarına karşı kısmi bir
korumaya sahiptirler, kan hücreleri sıtma
mikrobunun gelişimine zaman vermeden yıkılırlar.
Bu sebeple bu bölgelerdeki talasemi taşıyıcıları
belli bir korunma avantajına sahiptir.
Yaygın olarak görülen hemoglobinopatiler, talasemi
(Akdeniz anemisi) ve orak hücreli anemidir. Bunların
dışında Hemoglobin (HbE, HbC ve HbD hastalığı) gibi
nadir görülen pek çok hemoglobinopati türü mevcuttur.
Talasemiler genellikle otozomal resesif kalıtım
gösterirler ve dünya çapında tek gene bağlı en yaygın
hastalıklar arasında yer alırlar. Esas olarak iki farklı
talasemi türünden bahsedilmektedir: Alfa-Globin zincir
üretiminde azalma ile karakterize olan alfa-talasemi, ve
ßeta-Globin zincirlerinin üretiminde bozukluklar görülen
betatalasemi. Hastalık tablolarının belirginliği oldukça
çeşitlidir ve ilgili gen kopyalarının sayısına ve
mutasyonun türüne bağlıdır (şimdiye kadar 1000’in
üzerinde farklı mutasyon tanımlanmıştır). Talaseminin
hafif türleri genellikle klinik olarak dikkat çekmezler ve
sadece hafif bir kansızlık belirtisi gösterirler. Ağır
türlerinde kan nakli (transfüzyon) gereklidir.
Anemi nedir?
Talasemi riski ne kadar yüksektir?
Talasemi nasıl teşhis edilir?
Anemi, oksijen taşıma kapasitesinin azalmasına sebep
olan kandaki hemoglobin yoğunluğunun azalması
olarak tanımlanır. Halk dilinde kansızlık olarak da
bilinen anemi, daima sebeplerinin açıklığa
kavuşturulmasını gerektiren bir durumdur. Tipik
belirtileri yorgunluk, solgunluk, konsantrasyon
azalması ve genel performansta düşüklüktür. Anemi,
dokulara yeterli oksijen taşınamamasına yol açar ve
böylece klinik belirtilerin oluşmasına sebep olabilir.
Aneminin en yaygın sebebi, tüm anemi vakalarının
büyük bir bölümünden sorumlu olan ve demir alımı ile
tedavi edilebilen demir eksikliğidir. Bununla birlikte
hemoglobinopatiler de sıklıkla anemiye neden
olabilirler.
Talasemilerin görülme sıklığı (yaygınlığı) etnik kökene
bağlıdır. Ataları Akdeniz ve Arap ülkelerinden veya
Asya ve Afrika’nın belli ülkelerinden gelen kişilerin
taşıyıcı olma riski çok daha fazladır. Bundan dolayı
muayene ve laboratuvar istemlerinde etnik kökenin
belirtilmesi büyük önem taşımaktadır. Toplam olarak
ülkelerde insanların yaklaşık % 4,5’i talasemi veya
başka bir hemoglobin anomalisi taşıyıcısıdır.
Bir anemi şüphesinde öncelikle doktorunuzun
önereceği laboratuvar tetkikleri gerçekleştirilir. Tetkik
sonuçlarının talasemiyi işaret etmesi durumunda farklı
hemoglobin türlerinin bileşimini gösteren hemoglobin
elektrofezi testi gerçekleştirilir. Bu yöntem bir talasemiyi
veya orak hücre anemisini tespit etmek için genellikle
yeterli olmaktadır. Ancak talaseminin bazı türleri
(örneğin; alfa- talasemiminima ve minör) bu yöntemle
tespit edilememektedir. Bu durumda moleküler
genetik analiz gerçekleştirilir.