Hidrolik Motorlar - İş Makinaları Mühendisleri Birliği

İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERGİSİ
4
6
22
28
32
İş Makinaları Mühendisleri Birliği Derneği yayın organıdır.
Üç ayda bir yayınlanır.
ISSN 1306-6943
2014 Ağustos Sayı: 47
İMMB Adına Sahibi
Duran KARAÇAY
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Bayramali KÖSA
Yayın Komisyonu
Duran KARAÇAY
Mustafa SİLPAĞAR
Bayramali KÖSA
Murtaza BURGAZ
Halil OLKAN
Halide RASİM
Selami ÇALIŞKAN
Faik SOYLU
Turgay KARGIN
Tuğba DEMİRBAĞ
Gülderen ÖÇMEN
Yazışma Adresi
Uzayçağı Caddesi No: 62/7 Ostim / ANKARA
Tel: 0.312 385 78 94 • Faks: 0.312 385 78 95
www.ismakinaları.org.tr
e-posta: [email protected]
Grup-e-posta: [email protected]
Grup e-posta üyelik adresi:
[email protected]
Tasarım ve Baskı
Bizim Grup Basımevi
Mithatpaşa Cad. 62/11 Kızılay / ANKARA
Tel: 0.312 418 18 03 - 0.312 418 10 89
Faks: 0.312 418 10 69
e-posta: [email protected]
www.bizimgrup.com.tr
Grafik Tasarım
Hasan ERKAN
Grafik Asistanı
Burak ÖNEN
Yayının Türü: Yerel
Basım Tarihi: 03 Eylül 2014
Bu dergi üyelerine ilgili kurum ve kuruluşlara
ücretsiz olarak dağıtılır.
Yayınlanan yazılardaki sorumluluk yazarlarına, ilanlardaki
sorumluluk ilan veren kurum ve kişilere aittir.
Yayınlanan yazılara ücret ödenmez.
Yayınlanmayan yazılar geri iade edilmez.
39
48
52
58
ÖNSÖZ
Hidrolik Motorlar
Sığınma İstasyonları Güvenli Olduklarından Emin
Olmak
Sahtecilik
Lastik Depo ve Depolama
Koşulları
El-Kol Titreşimi Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Enerji ve Malzeme Giderlerinin Azaltılmasında
Eğitimin Önemi
İsraf ve Tasarruf Üzerine
Hidrolik Hortumlar ve Hortumdaki
Kaçakların Tehlikeleri
Reklam İndeksi
ALPEM (Arka Kapak İçi Karşısı)
ANADOLU ELEKTRİK
55
ANADOLU FLYGT
15
60
Avrupa Birliği’nde Sivil Toplum Kuruluşlarının Yeri ve Lobi Faaliyetlerinin Önemi?
66
Su Yatak Arızasına Nasıl Sebep
Olur
70
Elektronik Haberleşme Güvenliği
Yönetmeliği
GÜRİŞ47
73
74
76
79
80
86
Maymuncuğun Açamadığı Tek
Kapı
HPKON65
Toprağa ve Suya Hücum
Diyet Hakkında Doğru Bilinen
Yanlışlar
Eğlence Zamanı
TeknikTerimler Sözlüğü
Etkinlikler Sektör Haberleri ve
Eğitimler
ANİŞMAK (Önsöz Karşısı)
ARUSDER69
BP CASTROL
95
DAS OTOMOTİV (Ön Kapak İçi)
EXXON MOBİL (Arka Kapak İçi)
HAKMAK57
HİDROMEK (İçindekiler Karşısı)
İMMB EĞİTİM İLANI
34
İMMB HİDROLİK
89
İMMB OPR. İLANI
30
İNS MAKİNA
25
KALARA HİDROLİK
27
KASTAŞ11
KOMATSU13
ÖZBEKOĞLU31
ÖZÇELİKLER51
PETLAS17
PİMMAKSAN21
PMS45
PROFİMAK50
SANDVIK (Ön Kapak İçi Karşısı)
SEMIX41
TEKNO ASFALT
19
TEKNO VİNÇ
43
TETA35
TİTAN MAKİNA (Arka Kapak)
Önsöz
Önsöz
Duran KARAÇAY
İMMB Yönetim Kurulu Başkanı
Değerli Okuyucular;
Yoğun geçen bir yaz döneminin ardından Ağustos 2014 sayısı ile yine sizlere merhaba
demenin mutluluğunu İMMB olarak yaşıyoruz. Hepimizin bildiği gibi Milletimizin top yekün
olarak verdiği Kurtuluş Savaşı mücadelesinin 30 Ağustos 1922 de zaferle taçlandığı günün
92. Yılını kutluyoruz. Bu kurtuluş mücadelesini veren Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak
üzere tüm vatan evlatlarını saygıyla anıyor ve milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyoruz.
Bölgemizdeki son gelişmeler ve olaylar; bize ülkemizin birliğini, iç ve dış barışımızı korumak için her alanda daha çok çalışmamız ve daha güçlü olmamız gerektiğini adeta belleğimize işliyor.
İlk defa halkın oyları ile 10 Ağustos 2014 te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini ülkemiz
açısından önemli bir gelişme olarak görüyoruz. Bu seçim sonucunun ülkemiz ve milletimiz
için hayırlı olmasını diliyoruz.
İMMB Nedir?
İMMB; İş makinaları konusunda uzmanlaşmış makina
mühendisleri tarafıdan 1998 yılı Ağustos ayında kuruldu.
Farklı sektörlerden (inşaat firmaları, maden firmaları, iş makinası üreticileri, iş makinası temsilcileri ve servisler) gelen profesyonellerin ortak amaçla toplandığı bir dernektir.
İMMB’nin Amacı Nedir?
İMMB’nin amacı; çoğunluğu ithal ürünler olan iş makinalarının tanınmasını, ulusal servetimiz olan bu üretim
makinalarının iyi işletilmesini ve ekonomik ömürlerinin verimli bir şekilde sürdürülmesini sağlamaktır.
Amacımız; verimliliği sağlayacak bilgi kaynaklarına
en kısa sürede ulaşmak, bu kaynaklara ihtiyaç duyacak
nitelikli insan potansiyelinin güç birliğini oluşturmaktır. Bu
bilgilerin teknik alt kadrolara ulaştırılmasıyla da en yaygın
şekilde paylaşımını sağlamaktır.
İMMB; Üyelerine her yıl düzenli seminerler vermek suretiyle, üyelerinin bilgi düzeyinin yükseltilmesini sağlamaktadır. Bu seminerler aynı zamanda sektördeki insanların bir araya gelerek tanışmalarını sağlamaktadır ki bu da gelişimi ivmelendirmektedir.
İMMB’nin internet ortamındaki grup mailinde üyeler ihtiyaçlarını gruba duyurmak suretiyle yardımlaşmayı sürdürmektedir.
Derneğin her üç ayda yayınladığı İMMB dergisi ilgili kurumlar, şirketler ve bireylere ücretsiz olarak gönderilmektedir.
Sektörümüzde bu yıl az da olsa bir daralma olduğu
görülmekte.. Bu daralma da yerel seçimlerin ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin az da olsa etkisi de var. Seçimler bitmiştir, yatırımlara hız verilmeli, etrafımızdaki
riskli ülkelerde kaybedilen yatırım ve iş olanaklarının
yerine yeni pazar ülkeler ve alternatif iş alanları geliştirmeliyiz.
Bu dönemde daha çok birliğe beraberliğe ihtiyacımız var. Her değişiklikte daha karmaşık bir hale gelen
bir türlü oturtulamayan eğitim ve sınav sisteminin bu
yeni dönem de ülkenin ve sektörlerin ihtiyacına göre
nitelikli eğitim programları ve düzenlemeler ile hepimizin istediği kalite ve seviyelere çıkartılmasını bir kez
daha vurgulamak istiyorum.
Ağustos 1998 tarihinde kurulan İMMB nin 16. Yılını
kutlamanın gurunun yaşıyoruz. Bu gurur tüm üyelerimize aittir. Başta Kurucu Başkanımız Murtaza Burgaz,
Onursal Başkanımız Kaya Gürsoy ve önceki başkanımız Muzaffer Köylü olmak üzere tüm kurucu üyelerimize ve önceki dönemlerde yönetim ve denetim kurulu
üyelikleri yaparak hizmet veren tüm arkadaşlarımıza
yönetim kurulumuz adına saygı ve teşekkürlerimizi
sunuyorum. İMMB bundan sonra da hedeflerine ulaşmak için tüm üyeleri ve sektör temsilcilerinin desteği
ile çalışmaya devam edecektir.
Saygılarımla..
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Hidrolik
Motorlar
Hidrolik motorlar, hidrolik
enerjiyi, mekanik enerjiye
çevirmek için kullanılır.
Hidrolik pompalarda olduğu
gibi, çeşitli tip ve tasarımlarda
hidrolik motorlar vardır.
Tek başına, beklentilerin
tamamını optimum bir şekilde
karşılayabilecek bir motor
olmadığı için aşağıdaki
kriterlere göre sisteme en
uygun motor seçilir.
Ahmet İpek / İzmir Şube Yöneticisi/ HİDROPAKS
1.Temel Kavramlar
Hız
Hem çok düşük hızlarda, hem de 1000 D/dak’ nın üstündeki yüksek hızlarda çalışabilen motorların sayısı birkaç taneyi geçmez.
Bu nedenle hidromotorlar, yüksek hız, (n=500 ila 10000 D/dak’ya kadar)
motorları ve düşük hız (n=0 ila 500 D/dak’ya kadar) motorları şeklinde sınıflandırılabilirler.
Moment
Motor tarafınca üretilen moment, motorun deplasmanına ve motordaki
basınç düşümüne bağımlıdır. Düşük hız motorları, düşük hızlarda yüksek
moment üretecek şekilde tasarlanmışlardır. Bu LSHT diye adlandırılan (İngilizce “düşük hız-yüksek moment” deyiminin baş harflerinden oluşturulmuş)
motorlar ilerde ayrı bir bölümde işlenecektir.
Güç Çıkışı
Motorlar tarafınca üretilen güç, debiye ve motordaki basınç düşümüne
bağımlıdır. Güç, basınç ile orantılı olduğu için; yüksek basınçlı motorlar, yüksek güç çıkışı gerektiren uygulamalar için uygundur.
2.Temel Tasarım
Şekil1: Dişli motor
6
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Şekil 2: Çemberdişli veya episiklik dişli motor
Şekil 4: İçten kamlı radyal
pistonlu motor
Şekil 7: Eğik disk prensipli eksenel
pistonlu motor
Şekil 3: Paletli motor
Şekil 5: Dıştan kamlı çok stroklu radyal
pistonlu motor
Şekil 8: Döner gövdeli çok stroklu
eksenel pistonlu motor
Şekil 6: Eğik eksen prensipli
eksenel pistonlu motor
Şekil 9: Döner şaftlı çok stroklu
pistonlu motor
3.Çalışma Prensipleri
3.1 Dişli Motorlar
Dişli motorlar, tasarım olarak dişli pompalara çok benzer. Aralarındaki fark basınç alanları ve de değişken dönüş
yönüne göre tasarlandıkları için gövdelerinde sızıntı portu
olmasıdır.
Hidrolik motorlardan geçen akışkan dişlilerle etkilidir.
Üretilen moment, çıktı olarak motor milinden alınır.
Dişli motorlar çoğunlukla mobil hidrolik sistemlerde ve
zirai araçlarda, götürücü bantların tahriğinde, vantilatörlerde vidalı götürücülerde, fan tahriğinde, eleklerde kullanılır.
Şekil 10: G2 tipi dişli motor
Dişli Motorlar İçin Önemli Parametreler
Deplasman
1’den 200 cm³ e kadar
Mak. çalışma basıncı
300 bara kadar
Hız aralığı
500 ila 10000 D/dak
Dişli motorlar ve eksenel pistonlu motorlar yüksek hız
motorlarıdır. Hızlı motorlar 500 D/dak’nın üstündeki hızlarda kullanılır. Düşük hız gerektiren uygulamalarda, ya düşük
Şekil 11: Dişli Motorlar
7
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Şekil 12: Episiklik dişli motorlar
Şekil 13: MZD tipi episiklik dişli moto
hız motorları kullanılır ya da dişli kutusuyla birlikte yüksek
hız motorları veya LSHT (lowspeed-hightorgue=düşük hızyüksek moment) motorları, en iyi özelliklerini ve verimlerini
500 D/dak’ın altındaki hızlarda sergilerler.
3.2 LSHT Motorlar (düşük hız hidrolik motorlar)
3.2.1 Episiklik Dişli Motorlar (Merkezi milli)
MZ tipi hidrolik motorlar episikloid dişli motorlar grubuna girer. Bu gruptaki motorların ana özelliği,ufak boyutlarına karşın büyük deplasmanlar sunabilmeleridir.
Bu, çıkış milinin her bir dönüşünde gerçekleştirilen çok
sayıdaki deplasman işlemi sayesinde başarılır.
Çalışması aşağıdaki gibidir: (Şekil 13)
Gövdenin (1) içine preslenmiş komütatörde (2), 2 halkasal kanal (13) ve 16 adet eksenel delik yardımıyla kontrol
diskinden (10) akışkan hem beslenir he de alınır. Kontrol
plakası şafta (4) frezeli geçme ile bağlanmıştır. Rotor (6) ve
kontrol diski (10) aynı hızla döner. (Şekil 13)
Komütatör (2) ile deplasman odacıkları arasındaki bağlantı, kontrol diski üzerindeki radyal kontrol yarıkları (11)
ile sağlanır. Deplasman odacıkları, iç dişlinin (7) iç yüzeyi,
rotorun (6) dış yüzeyi ve içteki masur bilyalar (8) tarafınca
oluşturulur. (Şekil 13)
Komütatördeki, 16 eksenel deliğin yarısı yüksek basınca diğer yarısı da düşük basınca bağlıdır.
Hacimleri artma eğiliminde olan tüm deplasman odacıkları kontrol pleyti yardımıyla yüksek basınç tarafına bağ-
Şekil 14
8
lanır. Hacimleri azalma eğiliminde olan tüm deplasman
odacıkları ise düşük basınç tarafına bağlanır.
Bu odacıklardaki basınç rotora etkiyen bir kuvvet yaratır
ve bu da momenti oluşturur. İç dişli (7) dış masurbilyalar (9)
tarafınca yataklanır.
En büyük veya en küçük odacık hacmi oluştuğu her sefer, kontrol, değiştirilir. Şaftın her bir dönüşünde, odacık başına 8 hacim değişmesi olur. Böylece şaftın her dönüşünde
7 odacık *8 =56 deplasman işlemi gerçekleşir. Dönüş başına oldukça yüksek deplasmanın sebebi budur.
Merkezi çıkış şaftına,tutma freni monte etmek veya bu
ikinci şaftı dönü hareketi çıkışı almak için tandem çıkışı kullanmak mümkündür.
İç sızıntıları o andaki düşük basınç hattına aktarmak
için dahili çek valfler kullanılır. Eğer bu bölgedeki basınç
müsade edilen değerleri geçecek ise, bu durumda gövdedeki sızıntı portunun tanka bağlanması gerekmektedir.
3.2.2 Episiklik Dişli Motorlar (Kardan Milli)
Bu tip motorlarda moment; dönen rotordan (2), çıkış
şaftına (3) iç dişli yerine motorun içindeki iç tahrik şaftı yardımıyla aktarılır. (Şekil 14)
Motora gelen akışkan çıkış şaftındaki delikler (4) yardımıyla gövdedeki delikler üzerinden deplasman odacıklarına aktarılır. Akışkan yine aynı yolla motordan dışarı aktarılır.
(Şekil 15)
Şekil 15
Bu motorlar çok çeşitli tiplerde üretilmektedir.
Şekil 16
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Şekil 17
Episiklik Dişli Motorlar İçin Önemli Parametreler
Deplasman
takriben 10 ila 1000cm³
Mak. çalışma basıncı 250 bara kadar
Hız aralığı
takriben 5 ila 1000 D/dak arası
3.2.3 Çok Stroklu Pistonlu Motorların Temel Prensibi
Bu tip motorlarda her piston, şaftın her bir dönüş esnasında birkaç çalışma stroku gerçekleştirir. Bu nedenle, bu
tip motorlarda yüksek momentler elde edilebilir.
Kontrol pencereleri (3), motorun besleme ve dönüş taraflarına boru hatları (1) ve kontrol (2) aracılığı ile bağlanır.
Bulundukları konuma bağlı olarak, silindir odacıkları ya doludur ya boştur. (Şekil 18)
Piston, bir bilya veya masurbilya (7) vasıtası ile strok
kamı (8) tarafınca taşınır.
Momente dönüştürülen (FT) kuvveti, FA kuvvetine (piston
alanı x sistem basıncı) ve strok kamındaki (a) açısına bağlıdır.
Motorun tasarımına bağlı olarak, çıkış dönen bir gövde
olabilir; şaftına entegre kontroller takılabilir ve borubağlantıları sökülebilir bir şekilde makinaya bağlanabilir. Diğer
yandan silindirler ve pistonlar çıkış şaftına bağlanabilir.
Şekil 18
Bu durumda kontrol ve strok kamı ,motorun sabit gövdesine yerleştirilir. (Şekil 19)
Çok stroklu hidrolik motorlar, çok iyi düşük hız karakteristiğine sahiptir ve çeşitli uygulamalarda kullanılır.
3.2.3.1 Döner Gövdeli Çok Stroklu
Eksenel Pistonlu Motorlar
Bu motorlar çok küçük hacimlere sığabilir. (Şekil 20)
Kontrol ve boru bağlantıları motor şaftına entegre edilmiştir.
İki kam (4), şafta (1) sökülebilir bir bağlantıya sabitlenir.
Rotor/piston grubu, strok kamları tarafınca eksenel olarak
yataklanır ve moment dönen gövdeye iletilir. (Şekil 21)
Yaylar (3), çalışma sürecinin herhangi bir anında pistonların kamlar ile devamlı temasta kalmasını sağlar,şayet
yaylar kaldırılırsa ve gövde içinde düşük basınç (1 bar)
oluşturulursa, bu motorlarda serbest dönüş (free-wheeling)
gerçekleştirilebilir.
Çok ufak hacime ihtiyaç duyduklarından, bu tip motorlar dişli kutularında veya vinç tamburlarında kullanım için
idealdir.
Şekil 19
9
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Şekil 20
Döner Gövdeli Çok Stroklu Eksenel Pistonlu
Motorlar İçin Önemli Parametreler
Deplasman
200 ila 1000cm³
Maks. çalışma basıncı 250 bara kadar
Hız aralığı
5 ila 300 D/dak
Maks. Moment
3800 Nm ye kadar
3.2.3.2 Döner Milli Çok Stroklu Eksenel Pistonlu Motorlar
Şekil 21
Bu motorlarda kontrol ve boru bağlantıları (6) gövdeye
(5) konmuştur.
İlaveten, strok kamı sökülebilir bir şekilde gövdeye (2)
bağlanmıştır. Rotor/piston grubu (3) ise çıkış miline (1) frezeli geçme ile bağlanmıştır. (Şekil 23)
Her piston, şaftın her bir dönüşü için birkaç strok gerçekleştirir.
Bu tip motorlar tutma freni veya ikinci bir çıkış için, bir
tandem şaftıyla donatılabilirler.
3.2.4 Çok Stroklu Radyal Pistonlu Motorlar
Bu tip motorlarda radyal olarakyerleştirilen pistonlar,kam
(4) üzerindeki masurbilyalar, (8) tarafınca taşınır. Kontrol (5)
üzerindeki, eksenel delikler vasıtasıyla, silindir odacıkları
akışkan ile beslenir. Her piston şaftın dönüş sayısı ile kam
üzerindeki kam sayısının çarpımı kadar akışkan ile doldurulur ve boşaltılır. Kamın eğrisinden kaynaklanan moment,
rotor piston grubundan (3) bir frezeli geçme (6) ile çıkış
şaftına (7) aktarılır. (Şekil 25)
Şekil 22
Gövdeye(1), yüksek radyal ve eksenel kuvvetleri karşılayabilecek konik masuralıbilya konmuştur. Kontrol gövdesine (2) ilave şaft ile çok diskli fren (9) takılabilir. Frenin
Şekil 23
Döner Milli Çok Stroklu Eksenel Pistonlu Motorlar
İçin Önemli Parametreler
10
Deplasmanlar
00 ila 1500cm³ arası
Maks. basınç
250 bar
Hız aralığı
5 ila 500 D/dak
Maks. Moment
5000 Nm’ye kadar
Şekil 24
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
3.2.4.1 İçten Eksantrikli Radyal Pistonlu
Motorlar (Tek Strok)
Şekil 25
halkasal odasındaki (10) açma basıncı,belli bir değerin altına düşerse, tabak yay (11) fren disklerini sıkıştırır. Böylece
fren çalıştırılmış olur.
Şayet açma basıncı gerekli değeri geçerse, fren pistonu (13) tabak yaya doğru itilir. Böylece diskler birbirinden
ayrılır ve fren bırakılmış olur.
Serbest Dönüş
Eğer A ve B portları çok düşük bir basınca bağlanırsa
ve aynı anda “L” portundan gövdeye 2 barlık bir basınç
uygulanırsa, rotor/piston grubundaki pistonlar içeri itilir. Bilyalar artık strok kamı üzerinde değildir. Dolayısıyla da şaft
serbestçe dönebilir.
Şekil 27
Şekil 26
Yarım Deplasmanlı Devre
Bazı radyal pistonlu motorlarda deplasman yarıya
düşürülebilir,bu yalnızca, bir strok esnasında pistonların
yarısının akışkan ile beslenesi ile sağlanır. Bu, kontroldeki
bir valf ile yapılmaktadır. Kalan pistonlar motorun tank hattına bağlanmıştır. Bu motor, bir hidrolik sisteme bağlandığında iki kat hızla döner ancak momenti yarı yarıya düşer.
Radyal Pistonlu Motorlar İçin Önemli
Parametreler
12
Deplasmanlar
200 ila 8000cm³
Maks.Çalışma basıncı
450 bara kadar
Hız aralığı
1 ila 300 D/dak
Maks. Moment
45 000 Nm’ye kadar
Şekil 28
Silindir ve pistonlar, bir yıldız gibi merkezi eksantrik şaftın etrafına yerleştirilmiştir.
Eksantrik şaftın konumuna bağlı olarak 5 (10) pistonun
2 veya 3 (6) tanesi besleme tarafına (basınç tarafı), kalan
pistonlar ise dönüş tarafına (tank tarafı) bağlanır.
Silindir odaları kontrol (1) yardımıyla akışkan ile beslenir.
Kontrol, esas olarak kontrol pleyti (2) ve dağıtım valfinden (3) oluşur.
Kontrol pleyti pimler ile gövdeye tutturulduğundan gövde ile beraber hareket eder, dağıtım valfi ise eksantrik şaft
ile aynı hızda döner.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Kontrol pleytine ve oradan da piston odalarına bağlantı,
dağıtım valfi üzerindeki delikler yardımıyla olur.
Kuvvet pistonlardan eksantrik şafta çeşitli metodlarla
aktarılabilir:
Şekil 28’ de gösterilen modelde, pistonlar gövde içene
oturmakta ve eksantrik şaft üzerindeki özel şekilli halka tarafından taşınmıştır.
Şaftın dönüşü esnasında piston ile halka arasında izafi bir
hareket oluşur. Sürtünmeyi en aza indirgemek için pistonun
halkaya temas eden yüzeyi hidrostatik olarak yataklanmıştır.
3.2.4.2 Motor Olarak Çalışan Eğik
Disk Rotari Grubu
Fonksiyonel tanımlamada da açıklandığı gibi piston,
pompanın gönderdiği akışkan ile beslenir ve bu suretle
eğik düzlem üzerine doğru itilir.
Eğik düzlemle temas noktasındaki (kaymalı yatak) kuvvetlerindağılımından bir yatak kuvveti ve bir moment kuvveti bileşeni (FN ve FT) elde edilir. Piston eğik düzlem boyunca aşağı doğru kayarak strok hareketini gerçekleştirir
ve bu arada silindir bloğunu ve tahrik milini de beraberinde çeker. Ancak piston,silindir bloğundaki delik içerisinde
eğilebileceğinden (boşluğun elverdiği kadar),ünitenin kalkışında, normal strok hareketinden daha büyük sürtünme
dirençleri oluşur (stick/slip=tutma/bırakma). Bu çift kuvvet
dağılımı,eğik disk tasarımlı motorların kalkış verimlerinin,
eğik eksen tasarımlı motorlardaki basit kuvvet dağılımıyla kıyaslandığında biraz daha düşük olmasının sebebidir.
Pratikte, bahsi geçen kalkış verimi motor olarak çalışmada
önemlidir. Pompa olarak çalışmada önemli değildir.
4. Elemanlar
4.1 Eğik Eksen Tasarım Sabit Deplasmanlı
Motor ve Pompalar
Motor olarak hem açık hem de kapalı çevrimli devrelerde çalıştırılabilir. Hidrostatik güç aktarımı için sabit debiye
ihtiyaç duyulan herhangi bir mobil veya sabit endüstriyel
uygulamada kullanılabilir.
4.1.2 Sabit Deplasmanlı Pompa
Uygun bir port pleyti sayesinde A2FM tipi bir motor,
A2FO tipi bir pompaya dönüştürülebilir. Bu pompa açık
çevrimli devrelerde kullanım için uygun olup sağlam, güvenilir, uzum ömürlü ve gürültüsüz çalışma özelliklerine
sahiptir.
4.1.3 Kamyon Üstü Uygulamalar İçin Sabit
Deplasmanlı Pompalar
Bu pompa, kamyonlarda kullanılabilmesi için özel karakteristiklere ve bağlantı ölçülerine sahiptir.250 ila 350
barlık bir basınç aralığı için tasarlanmıştır. Dönüş yönünün
değişmesi gerektiğinde (örneğin, farklı bir şanzumanla karşılaşıldığında); pompanın tahrik yönü, port pleytinin döndürülmesiyle değiştirilebilir.
4.2 Açık Ve Kapalı Çevrimli Devreler İçin Eğik Eksen
Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Motorlar:
Özellikleri :
• Değişken deplasmanlı motorlar yardımıyla hidrostatik tahriklerde daha geniş kontrol aralığı
• Daha yüksek hız ve moment ihtiyaçlarının karşılanması
• Çevrim oranı yüksek dişli kutularından tasarruf edilerek maliyetin düşürülmesi veya daha küçük pompaların kullanılabilmesi olanağı
• Düşük güç ağırlığı
Özellikleri:
• İyi kalkış karakteristiği
• Konik pistonlar vasıtasıyla silindir bloğunun direkt
tahriği
• Çeşitli ayar ve kontrol aygıtları
• Sızdırmazlık için piston segmanlarına sahip konik
pistonlar
• 400 bar’a kadar varan çalışma basıncı değeri
• Uzun kullanım ömürlü sağlam konik makaralı rulmanlar
• İSO ve SAE standardında flanş ve mil uçları
• Standart olarak iki adet sızıntı portu
• Frenleme valfinin direkt montajına uygun
• Özel kullanım durumları için model çeşitliliği
• 400 bar’a kadar çalışma basıncı değeri
• 450 bar’a kadar kısa süreli basınç tepelerine karşı
dayanıklılık
14
4.1.1 Sabit Deplasmanlı Motor
• Tek yönde eğim açısı değiştirme imkanı
• 450 bar’a kadar kısa süreli basınç tepelerine karşı
dayanıklılık
4.2.1 Yüksek Basınca Bağlı Otomatik Ayar Aygıtı
A6VM değişken deplasmanlı motoru,eğik eksen prensibine göre çalışan bir rotari gruba sahiptir. Moment direkt
olarak tahrik milinde meydana gelir. Silindir bloğu konik
pistonlar vasıtasıyla doğrudan tahrik edilir. Rotari grubun
eğim açısı, bir konumlama pistonu yardımıyla kontrol merceğinin dairesel bir yörünge üzerinde hareket ettirilmesiyle
değiştirilir.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Pompa debisinin ve yüksek basıncın değişmeden kalması halinde aşağıdakiler geçerlidir:
• Açı küçüldüğünde hız artar fakat mümkün olan moment azalır
• Açı büyüdüğünde moment artar fakat mümkün olan
hız azalır
“HA” tanımlaması, motorun yüksek basınca bağlı olarak
ayarlandığını belirtir. Deplasman, çalışma basıncına bağlı
olarak otomatik olarak ayarlanır. Kontrol valfinde ayarlanan
çalışma basıncına ulaşıldığında (A ve B den dahili olarak
ölçülür), motor Vgmin den Vgmaks a hareket eder. Ayar
değerinin altında motor,minimum eğim açısında kalır.
4.3 Açık Çevrimli Devreler İçin Eğik Eksen
Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar
Özellikleri :
• Eksenel konik pistonlu rotari grup
• Konik pistonlar vasıtasıyla silindir bloğunun doğrudan tahriği
• Uzun ömürlü sağlam rulmanlar
• Vg0 dan Vgmaks ‘a kadar debi ayarlama imkanı
• Tam hiperbolik çalışma eğrisi ile güç kontrolü
• Basınç kontrolü, hidrolik ve elektrik ayarlamalı üniteler, yük algılamalı çalışma imkanı
• 350/400 bar’a varan yüksek basınç değerlerinde çalışabilme
• Mobil ve endüstriyel uygulamalarda kullanılabilme
4.3.1 Yüksek Basınç Bölgelerinde Uygulama
Değişken deplasmanlı pompa A7VO, dahili sızıntı
yağı dönüşlü, açık çevrimli devre pompasıdır. Eğik eksen
prensibine göre çalışan rotari grup, sağlamlık ve iyi emiş
özelliklerini olumlu bir şekilde birleştirmiştir. Tahrik milinin
rulmanları harici kuvvetlerikarşılamada kullanılır. Gelen
kuvvetler ve çalışma ömrü için daha yüksek değerler talep
edilmesi halinde, daha güçlü yataklamalı özel rotari grup
(A7VTO) temin edilebilir.
Pozisyonlama pistonu yardımıyla rotari grubunun eğim
açısı değiştirilebilir.
Rotari grubun eğim açısı, bir konumlama pistonu yardımıyla kontrol merceğinin dairesel bir yörünge üzerinde
hareket ettirilmesiyle değiştirilir.
Eğim açısı arttırılırsa, pompa debisi ve gerekli tahrik
momenti artar. Eğim açısı azaltılırsa pompa debisi ve gerekli tahrik momenti azalır. Maksimum eğim açısı, mesela
25° veya 26,5°; minimum ise 0° olmaktadır.
Pompa, çalışma basıncına bağımlı olarak veya harici
kontrol sinyali ile ayarlanır. Gerekli konumlama enerjisi basınç tarafından alınır.
16
4.2.2 Lr Güç Kontrolü (Yaylı Kontrol Hiperbolik
Kotrolün Karşılaştırılması)
Kontrol aygıtı, alınan momentin T (Nm) sabit tutulmasını sağlar. Sabit bir tahrik devri n (d/dak) ile bağlantılı olarak güç kontrolü fonksiyonu gerçekleştirilir. Belirli mekanik
tahrik gücü P=T.n (kw), hidrolik çıkış gücü P=Q.p (kw)
ye karşılık gelmektedir. Çalışma basıncı p (bar) değerinin
yüke bağımlı olmasına karşın debi Q (L/dak) eğim açısı ile
değiştirilebilir.
Bir bilgisayara benzer şekilde güç kontrol aygıtı sürekli olarak basınç ve debi değerlerini çarpıp çıkan neticeyi
ayar edilen değerle karşılaştırır. Şayet pozitif bir sapma olmuşsa eğim açısı küçültülür, şayet sapma negatif ise eğim
açısı büyültülür. Güç kontrol aygıtı istenen bir değere göre
ayarlanabilir (ayar vidasının içeriye girecek şekilde döndürülmesi = ayar değerinin arttırılması). Kontrol,maksimum
eğim açısından başlatılır. Kontrolün bittiği andaki konum,
maksimum basınç tarafından belirlenir. İlaveten, her iki sınır
değerde olabilecek sapmalar, sınırlama vidaları yardımıyla
mekanik olarak da sınırlandırılabilir. Dikkat: Maksimum açı
ayarının arttırılması halinde; pompalarda kavitasyon, motorlarda da aşırı hız tehlikesi söz konusu olur. Eğer minimum açı ayarı arttırılırsa, tahrik motoru yüksek basınç bölgesinde aşırı yüklenebilir.
Çalışma basıncı, ölçücü piston yardımıyla konumlama pistonu üzerindeki manivelaya etki eder. Bu kuvvete, harici olarak ayarlanan ve güç değerini belirleyen
bir yay kuvveti karşı koyar. Eğer p çalışma basıncı, güç
formülü P=Q.p (kw) ile hesaplanan izin verilebilir değeri
geçerse, manivela yardımıyla kontrol valfi çalıştırılır ve
pompanın eğim açısı ufaltılır (pompa geri alınır).q.p’nin
çarpımı, tekrar mevcut güç seviyesine gelinceye kadar
debi düşürülür. Böylelikle hiperbolik eğri yakalanmış olur
ve “güç kontrolü” sayesinde tahrik aşırıyüklenmemiş
olur. Bunun tersine, çalışma basıncına bağlı olarak, geri
getirme yayı yardımıyla pompa debisi maksimum değerine arttırılabilir.
Özellikler:
• Yay paketlerinin değişimi sayesinde güç uyumu olanağı
• Taralı bölgelerde nispeten az güç kayıpları
• Sıfır strokkonumu mevcut değil, yani yüksek basınç
değerlerinde artık debi nedeniyle oluşan ısı kaybı
sözkonusu.
Özellikler:
• Kademesiz olarak ayarlanabilen, harici yay kuvveti
ilemükemmel güç uyumu
• Sıfır strok konumu, yani artık debi yok
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
4.3.3 2 Paralel Eğik Eksen Tasarımlı Rotari Gruba
Sahip İkili Değişken Deplasmanlı Pompa
Değişken deplasmanlı iki pompa-bir tahrik. Bu, iki ayrı
pompanın, bir bölücü dişli kutusu ile tek bir gövdede toplanmasıyla gerçekleştirilmiş avantajlı bir kombinasyondur.
İlave hidrolik devrelerin beslenmesi için yedek tahrik
çıkışlı ve/veya ilave üçüncü bir pompalı modellerin, günümüzde özellikle mobil uygulamalarda kullanımı standartlaşmıştır.
Tek bir pompada gerçekleştirilen güç kontrolü, A8v…
,SR pompasının iki paralel devresinde, toplam güç kontrolü
uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Bu, tahrik gücünün, basınçları oranında her iki devreye taksim edilmesi anlamına
gelmektedir.
Toplama valfinde oluşturulan yüksek basınç sinyali, ölçüm değeri olarak kullanılır.
İdeal güç kontrol eğrilerine, güç kontrol aygıtındaki manivelaya etkiyen moment kuvvetleri dengelendiğinde erişilebilir.
Yüksek basınç kuvveti FH ve s açısal deplasmanından
oluşan hidrolik momentin, ancak ayarlanmış yay kuvveti FF
ve sabit kaldıraç kolu a ile elde edilen mekanik moment
kadar büyük olmasına izin verilebilir.
P çalışma basıncını hidrolik sitem belirlendiğinden ve
pompa sadece kendi debisini (Q) değiştirebildiğinden, kurulu güç aşıldığında pompanın eğim açısı otomatik olarak
azaltılır.Açısaldeplasman, elde edilen hidrolik moment değeriyle aynı oluncaya kadar azaltılır.
Uygulamada bağımsız ve kombine kontroller kullanılmaktadır. En yaygın kullanılanlara örnek olarak yük sınırlamalı kontrol, üç nokta kontrol, yük algılama kontrolleri
verilebilir.
4.4 Genel Uygulamalar İçin Eğik Eksen
Tarsarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar
Değişken deplasmanlı A2V tipi pompa; açık, kapalı ve
yarı-kapalı çevrimli devrelerde genel kullanıma uygundur.
Deplasmanını değiştirmek için çeşitli kontrol tipleri mevcuttur. Tandem masurbilyalıyataklama veya kaymalı yataklama (çok uzun yatak ömrü için) ile donatılmış tipleri özellikle
endüstriyel uygulamalarda tercih edilir.A2V tipi pompa,
valfler ve yedek pompalar ile donatılarak A2P temel güç
ünitesine dönüştürülür.
4.5 Orta Basınç Aralığında Çalışan Açık
Çevrimli Sistemler İçin Eğik Disk Tasarımlı
Değişken Deplasmanlı Pompalar
A10V tipi eksenel pistonlu pompalar, 250/315 bar basınç değerlerine kadar mobil ve endüstriyel uygulamalarda
kullanılabilirler. Değişken deplasmanlı pompalar enerji ta-
18
sarrufu açısından sabit deplasmanlı pompalara göre avantajlıdır. Örneğin, birleştirilmiş basınç ve debi kontrol aygıtı
ile o an için gerekli kuvvete (basınç) ve hıza (debi) otomatik
olarak uyum sağlayarak enerji tasarrufu sağlarlar.
Eğik disk tasarımının avantajı sadece kompakt bir tasarım olması değil aynı zamanda düşük güç ağırlığı, uzun
ömür ve düşük gürültü seviyesidir. İlave pompaların ardarda takılmasını mümkün kılan, ara-tahrik olanağının da
önemli bir özellik olduğunu unutmamak gerekir.
4.6 Basit Kapalı Çevrimli Sistem Gerektiren
Mobil Uygulamalarda Kullanıma Uygun,
Eğik Disk Tasarımlı Değişken Deplasmanlı
Pompalar
A11VG tipi hidrolik pompa,eğik disk tasarımlı değişken
deplasmanlı kapalı çevrimli hidrostatik tahrik devreleri için uygun bir pompadır. Gerekli tüm valfler ve beslenme pompası,
üzerinde entegre bir şekilde mevcuttur. Tasarıma bağlı olarak,
kolaylıkla çoklu pompaya dönüştürülebilir.Rotarigrubun eğim
açısı, pompanın üzerindeki dönebilen bir muylu yardımıyla,
kuvvet katlamasına gerek kalmadan direkt olarak değiştirilebilir.
Sıfır konumda, pompa debiside sıfırdır. Sıfır konumu
sağa ve sola doğru geçildiğinde debi akış yönü ve miktarıda kademesiz olarak değişir.
Eğer döner muyluyla el ile kumanda edilecek ise muylu, rotari grubun eğik diskine direkt olarak bağlanır. Döner
muylunun dönüş açısı, tam olarak pompanın eğim açısına
karşılık gelir. El veya ayak ile uygulanan deplasman momenti yüksek basınca ve eğim açısına bağlıdır. Konumlama mekanizmasında deplasman veya açının sınırlanması,
gerektiğinde sıfır konumunun tekrar yakalanması, konumlama mekanizması ile yapılmalıdır.
Döner muylu, el ile ayarlanabildiği gibi, hidrolik kontrol
mekanizması ile de ayarlanabilmektedir.
4.7 Açık Çevrimli Sistem Gerektiren Mobil
Uygulamalarda Kullanıma Uygun, Eğik Disk
Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar
Aşağıda gösterilen A4VO tipi pompaların kontrol fonksiyonları, birlikte ya da birbirinden bağımsız fonksiyonlar
olarak çalıştırılabilirler.
• Hiperbolik çalışma eğrisiyle güç kontrolü
• Çek valf yardımıyla basınç kontrolü
• Yük basıncının ∆p kontrolü şeklinde, yük algılama
(Load Sense=LS) kontrolü
4.7.1 Güç Kontrol Aygıtı
Güç kontrol aygıtı, çalışma basıncına bağlı olarak pompanın debisini kontrol ederek sabit tahrik devir sayısında,
ayarlanan tahrik gücünün aşılmamasını sağlar
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
4.7.2 Basınç Komtrol Aygıtı
Basınç kontrol aygıtının görevi, maksimum çalışma basıncına ulaşıldığında pompayı Vg=0, yani sıfır strok konumuna doğru döndürmektir. Bu fonksiyon, güç kontrolüne
göre önceliklidir.
4.7.3 Yük Algılama (L-S) Kontrol Aygıtı
Yük algılama kontrol aygıtı, yük basıncı tarafınca uyarılan debi tüketim kontrol aygıtı gibi çalışır ve pompa debisini kullanıcı tarafından talep edilen debiye uyarlar. Pompa
debisi devredeki yön valflerinin yağ geçiş aralıklarının kesit
alanına bağlıdır, ancak güç eğrisinin altında kalan bölgede
yük basıncından etkilenmez. Güç ve basınç kontrolü, yük
algılama (LS) fonksiyonuna göre önceliklidir.
4.8 Yüksek Basınçlı, Kapalı Çevrimli Hidrostatik Araç Tahrik Devrelerinde Kullanıma
Uygun, Eğik Disk Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar
A4VG tipi pompa, kapalı çevrimli devreler için gerekli
tüm elemanları üzerinde toplayan komple güç ünitesidir.
Hidrolik olarak ayarlanan ünite, çeşitli kontrol aygıtlarıyla
birlikte tipik bir mobil pompasını oluşturur. Şayet bu pompa sabit veya değişken deplasmanlı bir motora bağlanırsa
otomatik hidrostatik araç tahriği sistemi oluşur.
Bu, hıza bağımlı, otomatik kapalı çevrimli sistemdir.
Pompa tahrik devir sayısından, çalışma basıncından ve
elektriki olarak da 2 bobinden uyarılar alır. Konumlama
enerjisi, besleme devresinden alınır. Pompanın konumlama
hızı orifisler aracılığıyla sönümlenir.
Hıza bağımlı otomatik kontrol sistemi, içten yanmalı
motorlu hidrostatik tahrik sistemleri için tasarlanmıştır. İçten
yanmalı motorlarda hız arttıkça momentin arttığı ve şayet
moment aralığının üst sınırında motora yüklenilirse bir hız
kaybının (motorun bayılması) olduğu göz önünde bulundurulmuştur. İçen yanmalı motorun güç tüketimi yeterli bir
hassasiyetle o anki devir sayısıyla belirlenebilmektedir. Şayet uygun bir hidrolik sistem seçilip uygulanırsa mükemmel
kontrollü, hidrostatik araç tahrik sistemi oluşturulur.
4.9 Açık Çevrimli Endüstriyel Uygulama
Devrelerinde Kullanıma Uygun, Eğik Disk
Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar
Özellikle endüstriyel uygulamalar için geliştirilen A4VSO pompası eğik disk tasarımının bilinen avantajlarının
yanısıra uzun servis ömürlü yatakları ile de oldukça avantajlıdır. Yük algılama kontrolü, halat kontrolü (mooring)
ve sekonder- kontrol bu tip pompa ile gerçekleştirilebilir.
Basınç kontrollü bir pompa ile birlikte sekonder kontrollü
bir motor kullanılarak gerçekleştirilen sekonder hız kontrol
20
sistemi, yüksek dinamik kontrol cevaplama hızına, tam bir
hız kontrolüne, düşük kayıplara ve enerjiyi geriye kazanma
özelliğine sahiptir.
DS1 hız kontrolü; ayar ünitesini, talep edilen hızda istenen momenti sağlayacak şekilde kontrol eder.
Bu moment (hemen hemen sabit basınç koşullarında),
deplasman hacmi ve dolayısıyla da eğim açısıyla orantılıdır.
Eğim açısı (konum) endüktif konum algılayıcısı ile, devir
sayısı ise bir tako jeneratör ile ölçülür.
4.10 Kapalı Çevrimli Endüstriyel Uygulama
Devrelerinde Kullanıma Uygun, Eğik Disk
Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar
Değişken deplasmanlı, eğik disk tasarımlı ancak, kapalı
çevrimli devrelerde çalışmaya uygun diğer bir pompa.
Endüstriyel uygulamalarda, A4VSG tipi pompalara uygun valf bloğu, beslenme pompası, filtre, yağ tankı, soğutucu takılarak komple bir hidrolik güç ünitesine dönüştürülür.
Anti kavitasyon çek valfleri kullanarak, yarıkapalı çevrimli
devrede oluşturmak mümkündür. Bu valfler sayesinde hacimsel farkların giderilmesi mümkün olmaktadır. Örneğin,
tek milli silindirlerin tahriği.
4.11 Eksenel Pistonlu Ünitelerde Sık
Kullanılan Kontrol Tiplerine Genel Bakış
Sinyal kuvvetlendiricisi olarak kullanılan elektronik devre elemanları (yükselticiler) aşağıdaki açıklamalarda yer
almamaktadır.
Çeşitli ayarlama tipleri arasındaki farklar aşağıya çıkarılmıştır.
• Kontrol devresi tipi
• Kuvvet aktarımı (hidrolik veya mekanik)
• Çalışma tipi (direkt veya pilot kumandalı)
• Çalışma eğrisi (konum ve ayar)
• Açık çevrim (geri beslemesiz)
• mekanik: el kumandalı
• mekanik: elektriksel
• hidrolik: mekanik
• hidrolik: elektriksel
• hidrolik: hidrolik
• Kapalı çevrim (geri beslemeli)
• hidrolik: mekanik
• hidrolik: elektriksel
Kaynaklar :
Rexroth Akışkanlar Tekniğinin Temel Esasları ve Elemanları Cilt 1
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Sığınma İstasyonları
Güvenli Olduklarından Emin Olmak
Ben Johnson / Pazarlama Müdürü / MineARC Systems
Sığınma istasyonları birçok
yeraltı madeninde yaygın
olarak kullanılan bir güvenlik
önlemidir, ancak acil durumda
en iyi güvenlik standartlarını
sağlamak için çok dikkatli
bir planlama ve hesaplama
gereklidir.
Uluslararası bir sığınma istasyonu uzmanı olarak MineARC, dünyanın ve Türkiye’nin ileri gelen madenlerinde, hem sabit hem de taşınabilir
sığınma istasyonlarını ihtiyaca göre tasarlamış ve kurulumunu gerçekleştirmiştir.
Sabit bir sığınma istasyonu, taşınabilir alternatiflerinin aksine, özel tasarlanmış ve tam yalıtımı sağlanmış güvenli bir girişi (sızdırmaz kapı ve
hava kilit sistemi gibi.) olan geniş yeraltı odası veya cepten oluşmaktadır.
Sabit sığınma istasyonları güvenlik konusunda, aynı anda çok sayıda
insanın yer altında belirli alanlarda görev yaptığı, çok fazla yer değişikliğinin olmadığı, düşük kazı maliyetli madenler için çok daha güvenli ve
ekonomik çözüm olmaktadır. Ayrıca yer altında yemekhane ve dinlenme
alanı olarak da kullanılabilmektedir.
MineARC Genel Müdürü Mike Lincoln sığınma istasyonları ile ilgili
şöyle belirtmiştir;
“Madenlerin deneyimli, gerçek bir sığınma istasyonu uzmanıyla tüm
etkenleri göz önüne alarak çok dikkatli bir çalışma yapması hayati önem
taşır.”
22
“Bir sığınma istasyonunun başarılı olabilmesi, insanların
aniden çıkan bir yangın, duman veya toksik gaz tehdidinden hızlıca kaçarak istasyona ulaşabilmesine bağlıdır
“Sabit sığınma istasyonları genellikle temel koruma ihtiyaçlarını karşılayabilse de, sığınacak kişiler istasyona vardıktan sonra kapıyı kapatıp kendilerini dış ortamdan yalıttıklarında güvende olduklarından emin olmalıdırlar.”
“Tam bu noktada şu soruları sormanız gerekmektedir;
eğer maden havası yangından veya mekanik bir arızadan
kaynaklı (güncel olayda olduğu gibi) kesilirse ne olacak?
Maden hava hattından sığınma istasyonu içerisine karbon
monoksit gazı dolarsa içerideki insanlar ne yapacaklar? Bu
koşullarda oksijen desteği nerden sağlanacak ve ne kadar
oksijen gerekli? Eğer sığınan insanlar 12, 18, 36 saat veya
daha fazla istasyonu kullanmaları gerekirse? Bunlar kesin
olarak hesaplama gerektiren çok önemli sorulardır.”
“Bu riskleri en aza indirebilmek için MineARC, ilk incelemeden, test ve kurulum tasarımına kadar bütün konuları
kapsayan tam bir çözüm sağlamaktadır.”
Sabit sığınma istasyonu kurulumunda göz önüne alınması gereken bir biri ile bağlantılı dört ana risk bulunmaktadır.
1. Maden Havası Kesilmesi
Yangın ve göçük sırasında maden havasının kesilmesi
sıra dışı bir durum değildir. Bu senaryo oluştuğunda, duman ve karbon monoksitin maden hava hattından sığınma
Her bir sığınmacı saatte 400 btu (117watt) metabolik ısı
üretir. Çok kısa bir zaman aralığında ortam ölümcül duruma gelebilir.
3.
istasyonuna girmesi veya sistemin içerisine sızması kaçınılmazdır. Oksijen miktarı giderek azalınca, pozitif basınç
kaybı yaşanacak ve toksik gazların sığınma istasyonu dışına çıkışı bu andan itibaren mümkün olmayacaktır.
2. Isı
Sığınma istasyonunun içinde birçok ısı kaynağı mevcuttur. Bunlar, madendeki ortam sıcaklığı, elektrik ekipmanları,
son olarak da en önemlisi sığınan kişilerin kendileridir.
Karbon Dioksit (CO2)
Dinlenme durumunda her bir insan saatte yaklaşık olarak 24-30 L CO2 üretebilir. CO2 miktarının artmasıyla beraber, solunum sıklığı da artacağı için ortama salınan CO2
miktarı da daha yüksek oranlara çıkacaktır (30 ile 50L/saat
aralığına). Bu durum çığ etkisi yaratarak sürekli artan bir
salınıma sebep olacaktı. Eğer CO2 sığınma istasyonu içerisinden atılamazsa gaz seviyeleri kabul edilebilen %1 konsantrasyonunun – 10,000ppm – üzerine çıkacaktır.
• 2% değerinde solunum yetersizliği semptomları görülür.
• 5% CO2 seviyesindeki ortamda uzun süre kalmak
bilinç kaybına ve ölüme sebep olabilir.
• 10% değerinde genellikle 60 saniye içesinde bilinç
kaybı ve ölüm gerçekleşir.
23
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Sabit sığınma istasyonunda göz önünde bulundurulması gereken diğer ana önemli maddeler şu şekildedir;
• Madenin genel tasarımı,
• Mevcut acil durum planı ve prosedürü,
• İş planı ve aktif çalışma alanları,
• Aynı anda yer altında bulunan maksimum insan sayısı,
• Çıkarılan madenin teknik özelliği ve kendine özgü
yapısı, (örn. yanıcılık özellikleri, gaz veya toksin salınımı ve kimyasal özellikleri)
• Acil durumdaki sığınma süresi gereksinimi,
• Maden ortam sıcaklığı,
4. Karbon Monoksit (CO)
Karbon monoksit, arızalı hava hatları ya da sigara içme
alışkanlığı olan (o an sigara içilmese bile) kişilerin nefes
alması sırasında ortama salınabilir. Sigara içen kişilerin
kanlarında, karboksihemoglobin kompleksi olarak %4-20
oranında karbon monoksit bulunduğunu biliyor muydunuz?
(sigara içmeyenlerde % 0,4-0,7 )
• 100 ppm seviyelerindeki CO, 2-3 saat içerisinde baş
ağrısı ve karar verme güçlüğüne neden olur
• 800 ppm seviyesi, 45 dakika içerisinde baş dönmesi, mide bulantısı ve kasılmalara neden olur
• 2.000 ppm seviyesi, hızlı bir şekilde baş ağrısı ve
baş dönmesi başlar. 2 saat içerisinde ölüm kaçınılmazdır.
24
• Maden kaya tipi ve sıcaklığı,
• Sığınma istasyonu için ayrılacak hacim ve alan miktarı,
Sığınma istasyonu içerisinde doğru ekipmanın mevcut
olması da hayati önem taşır. MineARC, maden havası filtre
sistemi, karbondioksit (CO2) ve karbon monoksit (CO) tutucu sistemler, gaz takip sistemleri, iklimlendirme sistemi,
ikincil oksijen destek sistemleri, maksimum koruma sağlayan şasi, yalıtımlı kapı ve tahliye valfleri ile birlikte basınçlı
hava kilit sistemleri gibi dünyadaki en gelişmiş sığınma istasyonu ekipmanlarını üretir.
Hemen hemen tüm sistemler ve ekipmanlar özel talebe,
maden boyut ve şartlarına göre tasarlanabilmektedir.
MineARC aşağıdaki koşullar ve şartları göz önüne alarak hesaplamaları kesin olarak yapar;
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
edilebilen, hava miktarı sığınma istasyonu içerisindeki insan sayısına göre ayarlanabilen ve filtreden
geçirilerek ortama verilebilen şekilde olmalıdır.
• İkincil Oksijen (O2) Desteği: Medikal oksijen tüpleri,
planlanan sığınma istasyonu kapasitesine göre kişi
başına dakikada 0.5 L oksijen sağlayacak şekilde olmalıdır. Sodyum klorit oksijen mumunun üçüncü bir
oksijen kaynağı olarak sığınma istasyonu içerisinde
bulundurulması şiddetle tavsiye edilmektedir.
• Karbon Dioksit (CO2) Tutucu: Temizleme sistemi
içerideki CO2 miktarını %1 in altından tutabilmek için
kişi başına saatte 30 litre CO2 temizleyebilecek kapasitede olmalıdır.
• Karbon Monoksit (CO) Tutucu: CO tutucu sistem
içerideki CO oranını maksimum 25ppm seviyesinin
altında tutabilecek kapasitede olmalıdır: Kullanılacak soğutma sistemi minimum kişi başı 130 W kapasiteye sahip olacak şekilde, sığınma istasyonu içerisinde sığınan insanların ve diğer etkenlerin ürettiği
ısıyı, nemi dengeleyebilecek kapasitede olmalıdır.
• Gaz Takip Sistemleri: Sığınma istasyonu içerisindeki O2, CO2 ve CO gazlarının takibini sağlamak olmazsa olmaz bir durumdur. Ayrıca olası bir acil durumda
sığınma istasyonunun bulunduğu ortamdaki gaz takibinin de sağlanabilmesi tavsiye edilmektedir.
• Batarya Destek Sistemi: Olası bir acil durumda
maden enerji beslemesinin arızalanması veya kesilmesi halinde, söz konusu yaşam destek sistemlerine
sürekli enerji sağlayabilmek için uygun kapasiteli ve
güvenli bir batarya güç destek ünitesi bulunmalıdır.
• Sığınma istasyonu için gerekli CO/CO2 temizleme
sistemi kapasitesi,
• Sığınma istasyonu için gerekli maden havası akış
miktarı,
• Sığınma istasyonu için gerekli soğutma kapasitesi,
• İkincil oksijen destek kaynağı gereksinimleri,
• Güç ve enerji gereksinimleri,
• Basınçlı hava kilit sistemi ile sığınma istasyonu kapısı
ve duvarı gereksinimleri,
• Gerekli olduğu durumlarda koltuk ve depolama alanı
gereksinimleri.
MineARC bir sığınma istasyonunda minimum olarak
aşağıdaki özelliklerin olmasını önermektedir;
• Dışarıdan Maden Havası Desteği: Birincil solunum
için gerekli oksijen kaynağı olarak kullanılan maden
havası içerideki oksijenin yenilenmesini ve toksik
gazların dışarı atılmasını sağlar. Minimum olarak,
maden havası, acil bir durumda istasyondan izole
26
Not: Daha fazla bilgi için MineARC Systems Türkiye
Distribütörü PENAmaden ile iletişime geçebilirsiniz.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Sahtecilik
Musa ATA / Teknik Servis Müdürü/ TeknoVinç
Kule Vinç (Tanım)
Malzemeleri ya da yükleri kaldırma, yeni bir yöne dönerek veya hareket ederek aktarma, yerlerini değiştirme, yükleme, boşaltma işlerinde kullanılan makinelere vinç veya crane
(kreyn) denilmektedir. Vinçler düşey ve yatay hareketleri sayesinde genel anlamda her türlü yükün yerini değiştirebilen
makinelerdir. Bu makineler genellikle ağır yüklerin kaldırılmasında kullanılır. Bom uzunlukları 10 - 40 - 60 - 100 m., kapasiteleri de 10 – 60 - 100 - 200 ton arasında değişir. Döner tabla
üzerine monte edilmiş dişli sayesinde 360 derece dönebilen
tipleri olduğu gibi 180°’lik dönüş yapan çeşitleri de kullanılır.
Önemli Gündem Konusu;
Kule Vinçte Sahte Aksamlar
Ülkemize rahatlıkla giriş yapan taklit kule vinçlerin ve
sahte aksamların iş ve insan sağlığı açısından ne kadar
güvensiz ve kalitesiz olduğu ortaya çıkan kazalar ile anlaşılmaktadır. Sahte aksamlar, pimler, gövde elemanları
ve zemin ankraj setleri gibi kule vinç için çok önemli olan
ekipmalanlarda daha sıklıkla gözlemlenmektedir. Sahte
aksamları üreten firmaların, ürün ölçülerini ve görüntülerini
birebir yakalayabildikleri fakat ürün kalitesine yaklaşamadıkları oluşan kazalar sonucu görülebilmektedir.
Gerekli metalürjik özelliklere sahip Premium çelik yerine, vasıfsız çelik ile üretilen taklit kule vinç ve sahte yedek
aksamlar, gerekli emniyet toleranslarını düşürerek ölümlü
kazalara, yaralanmalara, maddi zararlara ve iş sürecinin
aksamasına neden olmaktadır.
28
Hatta bu aksamlar yüzünden istenen kaldırma kapasitelerine erişilemediği gibi; kötü işçilik, vasıfsız ve kalitesiz
kaynak işlemleri yüzünden de kule vinçler devrilerek maddi manevi zararlar doğurmaktadır.
Kule vinç piyasasında bulunan ve yasal olmayan yollardan kopyalanan sahte kule vinç aksamları; patent ve marka tescili gibi yasal sözleşmeleri dahi çiğneyerek, Asya ve
Ortadoğu’dan sonra ülkemizi de hedef almıştır.
ABD ve Avrupa gibi kalite ve güvenliği ön planda tutan
ülkelerde, bu tarz sahtecilik kanunlar ile önlenmektedir.
Küçük Kazançlar İçin Büyük Kayıplar
Piyasa’da bulunan aksamlar;
• Pimler
• Mastlar
• Sabit ayaklar
• Motorlar
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
sahte aksamlar kullanıldığında, hak sahibi olunan sigorta
hakkı da ortadan kalkmış olmaktadır. Orijinal aksamların
maliyetini azaltmak için kullanılan sahte aksamlar yüzünden bütün hukuki haklar kaybedilmektedir.
Orijinal Tasarlanmış ve Standartlara Uygun Yapılan Kule Vinçler
Kullanıcılar almış oldukları sahte kule vinç aksamlarını,
orijinal vinçlere takarak büyük riskleri üstlenmiş olmaktadırlar. Orijinal kule vincin kaldırabileceği yük ağırlığı, sahte
aksam kullanımı ile olumsuz etkilenmektedir. Kötü imalat
ve kalitesiz çelikten yapılan ürünler vince yüklenen ağırlığı
kaldıramayıp gövdede, ayaklarda, pimlerde ve mastlarda
çatlaklar oluşturarak büyük problemler doğurmaktadır.
Standartlara uygun olmayan taklit kule vinç ve kule vinç
aksamlarını, orijinalinden ayırt edebilen tek özellik kullanılan çelik olmaktadır. Orijinalinde kullanılan Premium çeliğin
maliyetli olması sebebi ile, taklit kule vinçlerde bu çelik
kullanılmamaktadır. Premium çelik ile yapımı tamamlanmış
kule vinç ve aksamlarının görsel olarak sahtelerden ayrımı
Taklit Kule Vinç Kullanımı,
Tüketiciye Zarar Vermektedir
Sahteciliği, dolandırıcılığı piyasada can ve mal güvenliğini düşünmeden yapan kişiler kullanıcılara satmış oldukları taklit kule vinçler ile zararın büyümesine sebep olmaktadır. Sahte aksamların kullanımı arttıkça vinçlerde bulunan
kaldırma ünitelerinin güvenlik kat sayıları düşmektedir.
Özellikle kule vinçte bulunan en önemli etken kaldırma
ekipmanlarının güvenlik katsayılarının yüksek olma zorunluluğudur. Kule vinçlerde kalitesiz ve taklit malzeme kullanıldığı zaman bu katsayıda ciddi azalma yaşanmaktadır.
Kule vinç kazalarının, uygun olmayan parça veya uygun olmayan altyapıdan dolayı gerçekleştiğine sıklıkla rastlanmaktadır. Bilinçsizce kullanılan sahte parçalar ölümlü
kazalara, yaralanmalara, maddi zararlara yol açmaktadır.
Oluşan can kayıplarının yanı sıra, orijinal kule vinçlerde
çok zor olmaktadır. Orijinal parçaların üzerinde bulunan,
kule vinç gövdelerine kaynaklanan ve üretici firmanın, üretim tarihinin, kaynakçının isimlerinin yazdığı bir parça bulunmaktadır. Gövde üzerinde bulunan bu parça kule vincin
orijinalliğinin bir ispatıdır.
Taklit Kule Vinçlere ve Sahte Akşamlara
Karşı Önlemler Alınmalıdır
Tüketicinin, kullandığı ürünler hakkında bilinçli olması
gerekmektedir. İnşaatlarda kullanılan tüm vinçlerin, aksam
ve yedek parçaların, orijinalliği ve garantisi olan yetkili distribütörlerden tedarik edilmesi en çok dikkat edilmesi gereken unsurlardır. Kısa zaman içerisinde yasal düzenlemenin
gerçekleşmesi ile bu alandaki sahteciliğe ve taklitlere son
verilmesi gerekmektedir.
29
Lastik
Depo ve Depolama
Koşulları
Sadettin ATAMAN / Lastik Magazin
Depo Koşulları
• Depoların; dış ortam koşullarına, özellikle ortam ısısına (aşırı yükselme veya düşme), hava akımı ve su
sızıntısına karşı koyacak dış/iç yalıtımı (izolasyonu)
olmalıdır.
• Depolar; kuru, serin, tozsuz ve havalandırma sistemli olmalıdır.
• Depolar lastiklerin doğrudan güneş ışınları ile temasını önleyecek bir pencere ve çatı sistemine sahip
olmalıdır.
• Pencere camları; gün ışığı içindeki ultraviyole (mor
ötesi) ışınlarını emme özelliği yüksek, özel cam boyalarıyla ya da sarı veya turuncu rengi boyalarla boyanmalıdır. İç ışıklandırmada ise düşük ultraviyole ve
infrared (kızıl ötesi) ışınlar yayan lambalar kullanılmalıdır. Bu nedenle florasan veya LED tipi lambalar
kullanılabilir. Cıva tip lamba, sadece özel işlemden
geçirilmiş ve ultraviyole ışınlarının % 90’ını emebilen
bir cam örtüyle kullanılmalıdır.
• Depo içinde ozon kaynakları; örneğin elektrik motorları, doldurulan aküler, elektrikli kaynak makineleri,
fotokopi makineleri, video terminalleri vb. bulunmamalıdır.
Lastikler, zararlı dış etkenlere (elektrik akımı, ısı, kimyasal madde, güneş, nem vb.) uzun süre maruz kalırsa olumsuz etkilenir.
• Sertleşme,
• Kauçuk bileşenlerinde kimyasal bozulma
• Depolanış şekline bağlı olarak fiziksel bozulma,
• Kılcal çatlama…
meydana gelir. Bu nedenle, depolama, lastikler için son
derece önemli bir konudur.
32
• Depo temizleme yöntemleri lastiğin görünümünü
olumsuz etkilememelidir (toz, yağ, gres, solvent,
mazot, su ve pas gibi).
• Lastiklerin üstüne bez, metal gibi yabancı maddeler
konulmamalıdır.
• Lastiklerin depolandıkları zemin üzerinde yanaklara
hasar verecek yabancı maddeler bulunmamalıdır.
• Depoda hasarlı lastikler de mevcut ise bunlar diğer
lastiklerden ayrı tutulmalı, ayrı bölgelere alınıp tanıtıcı
kartla veya üstlerine gerekli bilgiler yazılarak depolanmalıdır.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Depo Sıcaklığı
Depo sıcaklığı 35 °C’nin altında olmalıdır. Ola ki, ortam ısısı
eksilere inmeye başladı, depodan çıkarılan lastiğin takılacağı
yerde yaklaşık 1 saatten 4 saate kadar beklemesi gerekir. Ortam ısısı ne kadar düşerse süre de o kadar artar. Çünkü lastik
de o kadar sertleşir, esneme özelliğini yitirir. Eğer bekleme yapılmadan hemen janta takılmak istenirse, özellikle topuk bölgesinde kılcal çatlamalar olur. Takma esnasında lastik topuğu
gerilerek jantın damağını (flanj) aşar. Sonrasında şişirilirken
janttaki tubeless setini yine zorlanarak aşar ve jant damağına
hızla vurur. Biraz abartırsak, bu çatlamaları önce iyi bir büyüteçle sonraları ise çıplak gözle de görebiliriz.
Tersi durumdaysa yani ortam ısısı 35 derecenin üstüne
çıkmaya devam ediyorsa lastik bileşenleri yumuşayacaktır.
Lastikler yatay olarak istiflendiyse ve düzenli olarak en alttaki lastik en üste gelecek şekilde yer değiştirme yapılmadıysa. Bu durumda da en alttaki lastikte şekil değişiklikleri
ortaya çıkar. Hatta sezon sonunda bu yaz lastiğini janta
takmak ve şişirmek biraz ustalık ister
Depolama Kriterleri
Uzun süreli depolama (6 ayı aşan süreli depolama)
Dış lastikleri depolamanın en iyi sekli rafta, dik pozisyonda ve tek sıra istiflemektir. Raflar yerden en az 10 cm
yukarıda olmalıdır ki, lastiğin tabanı zemine değmesin.
Diğer önemli konu ise lastik yanaklarının birbirine baskı yapmayacak şekilde durabilmesi için raftaki lastiklerin
adedinin ayarlanmasıdır. İdeali bir rafa aynı ebat lastiklerin
dizilmesidir.
Raftaki lastiklerin deforme olmalarını önlemek için ayda
bir, çevrelerinin 1/4‘ü ya da 1/2’si oranında (çeyrek veya yarım tur) döndürmek gereklidir. Aylarca aynı noktaların rafa
değmesi yani, lastiğin rafa değen bölgesinin rafın şeklini
alması engellenmelidir. Bu engellenmezse lastikte dengeleme (balans) sorunu ortaya çıkabilir.
Kısa süreli depolama (3 ay)
Lastik sektöründe malın depoda bekletilmesi yerine
sürekli devir yapması ilk tercihtir. Ancak şartlar gereği lastikler, bazen, depolarda bekletilebiliyor. İşte bu durumda,
süreleri çok fazla zorlamamak gereklidir.
Kısa süreler için dış lastikler yerde, üst üste istif edilebilir. İstiflerin yükseklikleri 1,25 m’yi aşmamalıdır. Her hafta,
zor gelecekse her on beş günde bir kez, istifteki lastikler
sırasıyla, en üstteki en alta, en alttaki en üste gelecek şekilde yer değiştirilmelidir. Bu tip depolama yöntemi aşağıdaki
lastik grupları için geçerlidir:
Depolama Şekilleri
Dikey istifleme
Dikey istifleme, uzun süreli depolanması gereken dış lastikler için yapılan bir istifleme şekli olup en ideal depolama şeklidir. Dikey istiflemede, lastiklerin ebatlarına göre uygun raflar
kullanılır. Büyük ebatlı lastikler en altta, küçük ebatlı lastikler en
üstte olacak şekilde kademeli olarak bu raflara istiflenir.
Yatay istifleme
Bu tip istifleme, küçük ebatlı lastiklerde (otomobil lastiklerinde) uygulanan ve kısa süreli depolama işlemlerinde kullanılan
bir depolama şeklidir. Bu tür bir depolama tavsiye edilmeyen
bir depolama şeklidir. Yatay istifleme, sadece lastik depo raflarının bulunmadığı ya da dolu olduğu durumlarda kullanılır.
Nisan ayında değişime başlayacak olan kış lastikleri yaklaşık 6 ay kadar depolanacak. Bu da uzun süreli depolamaya
girer. Hepimizin bildiği gibi, büyükçe bir naylon torba içine 4
lastik konur. Sığmazsa 2 adet konur. Bir kâğıda araç plakası
yazılır ve torbaların üzerine bantlanır. Etiket yapıştırılırsa düşme tehlikesi en aza indiğinden daha güvenli olur. Lastiklerin
karıştırılma olasılığı ortadan kalkar. Sonra ne olur bu lastik dolu
torbalara bir hatırlayalım. Depolama hizmeti verenin deposunun fiziksel koşullarına terk edilir. Naylon torba içinde olanlar,
torbasız durumda depolananlara oranla daha iyi koşullardadır. Sorunlar ise; yersizlik nedeniyle üst üste konulmaları, üstünkörü/gelişi güzel yerleştirilmelerinden kaynaklanır. Sezon
sonuna değin en altta kalan lastiklerin canı çıkmasa bile anası
ağlar! “E, dile kolay altı ay” da denilebilir. “Nedir ki, çabucacık
geçer” de. Güneş alan bir bölgede, siyah renkli bir naylon
torbada iseler biraz kötü. Çünkü aşırı rutubet lastik bileşimlerinin çatlamasına neden olur. En uygun nemlilik oranı % 65’in
altıdır. Dikkat edin, genelde, kimse aracını güneş alnına park
etmez. Gölge bir yer arar. Konu lastik olursa…
Radyal binek lastikleri (sadece hız sembolü S, T olanlar)
Minibüs, kamyonet lastikleri
Kamyon, otobüs lastikleri
33
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
El-Kol
Titreşimi
Hakkında
Bilmeniz
Gerekenler
İşbaşı İSG Konuşmaları
(Toolbox Talks)
Düzenleyen: Hilal KINLI
El-kol titreşimi nedir?
El-kol titreşimi elle tutulan elektrikli/elektriksiz iş aletleri
kullanırken el ve kolunuza iletilen titreşim demektir. El-kol
titreşimine çok fazla maruz kalınması el-kol titreşimi sendromu (HAVS) ve karpal tünel sendromuna yol açabilir.
Yüksek titreşimli aletler kullanmaya devam ederseniz
bu belirtiler muhtemelen daha kötüleşir, örneğin:
El-kol titreşimi sendromu nedir?
• ellerinizdeki uyuşma sürekli bir hale gelebilir ve elinizde tuttuğunuz şeyleri hiç hissedemezsiniz;
• HAVS; sinirleri, kan damarlarını, el, bilek ve kol kasları ve eklemlerini etkiler.
• vida ya da çivi gibi küçük şeyleri tutup kaldırmakta
zorlanırsınız;
• İhmal edilirse insanı çok sakatlayıcı bir hal alabilir.
• titreşimden meydana gelen beyaz parmak daha sık
oluşabilir ve daha çok sayıda parmağınızı etkileyebilir.
• Etkilenen parmaklarda şiddetli ağrıya neden olabilen
titreşimli beyaz parmak (vibration white finger) buna
dahildir.
Karpal tünel sendromu nedir?
Karpal tünel sendromu elin bazı kısımlarında ağrı, karıncalanma, uyuşma ve zayıflık görülebilen ve başka şeylerin
yanı sıra titreşime maruz kalmaktan kaynaklanabilen bir sinir hastalığıdır.
Dikkat edilmesi gereken ilk işaret ve
belirtiler nedir?
• Parmaklarda karıncalanma ve uyuşma (uyku rahatsızlıklarına neden olabilir).
• Parmaklarınızın tuttuğunuz şeyleri hissedememesi.
• Ellerinizden güç kaybı (ağır şeyleri kaldırmanız ya da
tutmanız zorlaşabilir).
36
• Soğuk ve ıslak olunca parmak uçlarınızın önce ağarıp ardından kızarması ve eski haline dönünce acıması (titreşimli beyaz parmak).
Ne zaman risk altında olurum?
Düzenli olarak elle tutulan ya da elle yönlendirilen aşağıdaki gibi elektrikli aletler ve makineler kullanıyorsanız risk
altındasınız demektir:
• beton kırıcılar, beton deliciler;
• zımpara, taşlama ve kesme aletleri;
• darbeli matkaplar;
• balyozlar;
• zincir testereler, fırçalı kesme aletleri, çit budama
aletleri, elektrikli çim biçme makineleri;
• polisaj makineleri veya iğne tabancaları.
Ayaklı taşlama aletleri gibi elektrikli makineler tarafından işlenmekte olan malzemeleri tuttuğunuzda da risk altındasınız demektir.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Risklerin azaltılmasını nasıl sağlayabilirim?
Sizin HAVS ve karpal tünel sendromundan korunmanız
işvereninizin sorumluluğundadır. Ama bu konuda siz de bir
şeyler yapmalı ve öncelikle yaptığınız işinizin titreşimli alet
ve makineler kullanmaksızın başka bir şekilde yapılıp yapılamayacağını sormalısınız. Eğer yapılamıyorsa:
• Uygun bir düşük titreşimli alet kullanılmasını isteyin.
• Her zaman işe uygun (işi daha çabuk yapacak ve
sizi daha az el-kol titreşimine maruz bırakacak) doğru aleti kullanın.
• Kullanmadan önce aletleri kontrol ederek arızalar ya da
genel yıpranma nedeniyle titreşimin artmaması açısından bakımlarının doğru yapılıp onarıldığından emin olun.
Başka neler yapabilirim?
• HAVS’ın ilk işaret ve belirtilerinin nasıl fark edileceğini öğrenin.
• Belirtileri hemen işvereninize ya da sağlık kontrollerinizi yapan kişiye bildirin.
• HAVS riskinin azaltılması için işvereninizin uygulamaya koyduğu kontrol önlemlerine uyun.
• Sendika sağlık temsilcinize ya da personel temsilcinize danışın.
HAVS ve karpal tünel sendromunu sizin için sorun haline gelmeden durdurabilmesi için işvereninize yardımcı
olun.
• Verimli çalışmaları açısından kesici aletlerin keskin
durumda olduğundan emin olun.
Yararlanılan Kaynak:
• Arada başka işler yaparak aletle bir defada çalışma
sürenizi azaltın.
http://www.hse.gov.uk/pubns/turkish/indg296.pdf
HSE Türkçe Broşürler: El Kol Titreşimi
http://www.hse.gov.uk/pubns/indg296.pdf
• Bir aleti ya da malzemeyi gerektiğinden daha fazla
kavramayın ve zorlamayın.
• Aletleri tekrar kullanıldıklarında sapları çok soğuk olmayacak şekilde saklayın.
• İyi bir kan dolaşımı olmasını sağlamak için:
- sıcak ve kuru kalmaya dikkat edin (gerekirse, eldiven, şapka, su geçirmez kıyafet ve varsa sıcak
tutucu yastıklar kullanın);
- sigara içmek kan akışını yavaşlattığından sigarayı
bırakın ya da azaltın; ve
- iş aralarında parmaklarınıza masaj ve egzersiz yapın.
37
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Titreşime Bağlı Gelişen Beyaz Parmak Hastalığı
Belirtiler ve Bulgular
Beyaz parmak hastalığı ataklarını tetikleyen faktörler
genellikle soğuk havalar veya soğuk nesnelerle temastır.
Hastalığın ilk evresinde genel olarak parmaklarda hissizlik
ve karıncalanma görülür. Bu durum çoğu zaman makine
kullanıldıktan sonra dahi devam eder.
Beyaz parmak hastalığı, yaygın olarak El Kol Vibrasyonu Sendromu diye bilinen bir rahatsızlığın bir bölümünü
oluşturur. Beyaz parmak hastalığı, damarlarda, sinirlerde,
kas ve eklemlerde oluşan, iş göremezliğe yol açan ağrılı
bir rahatsızlıktır. Ellerin titreşim yayan donanımlardan etkilenmesi sonucunda oluşan ve tekrar eden bir rahatsızlıktır.
Bir sonraki evrede parmak uçlarından biri geçici olarak
beyazlaşacaktır ve ağrımaya başlayabilir. Sonraları parmak
uçları daha sık beyazlayacaktır. Sonunda, diğer parmaklar
da beyazlamaya başlar; ancak, başparmağın etkilenme
olasılığı azdır. Birkaç parmak beyazladığında, bu hastalık
büyük olasılıkla geri döndürülemez bir aşamaya gelmiştir. Hastalar, sayıları gittikçe artan ve günün herhangi bir
saatinde ortaya çıkan ağrı nöbetleri geçirir. Hastalar parmaklarında dokunma duyusunu kalıcı olarak yitirebilir; bu
hastalar için bozuk para tutmak, düğme iliklemek, iğne iplik
kullanmak ve çivi, vida benzeri küçük nesneleri tutmak gibi
gündelik işleri yapmak olanaksız hale gelebilir.
Metal iş kolunda beyaz parmak hastalığı genellikle döner el aletleri, taşlama makineleri, darbeli el aletlerinin özellikle kalafatlama, balyozlama, döküm temizleme işlerinde
kullanılması sonucu ortaya çıkar. Aynı zamanda, dönel
aletlerle taşlaması yapılan, kumlanan veya cilalanan metal malzemelerin tutulması da bu rahatsızlığın oluşmasında
etkilidir.
Hastalığın şiddeti, titreşim maruziyetinin özelliğine, çalışma yöntemine, kişinin geçmişi ve alışkanlıkları gibi başka
birkaç etkene daha bağlıdır. Titreşimin el üzerindeki etkisini
belirleyen faktörler aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Önlem
• Çalışma yöntemleri daha düşük düzeyde titreşim yayan
başka bir alternatifle değiştirildiğinde, yapılan değişikliğin
yararı incelenerek gözlenmelidir. Kullanılan donanım söz
konusu işe her zaman uygun olmalı; çalışanın maruziyet
süresinin mümkün olduğunca kısa tutulması için donanım
çalışma süresi boyunca tam performans göstermelidir.
• El-kol vibrasyonunu azaltmanın bir yolu da donanımın
elle temas eden kısımlarının (sapının) titreşimi azaltan
pedlerle kaplanmasıdır. Bu tür saplar titreşim kaynağından, yani makineden mümkün olduğunca ayrılır. Makinenin üreticisine bağlı olarak, dekuplaj mekanizması
yaylı, süngülü veya titreşimi dengeleyen sistemler şeklinde tasarlanmış olabilir. Donanımın saplarının teknolo-
Fiziksel Faktörler
Biyodinamik Faktörler
Bireysel Faktörler
Titreşimin hızlanması
Tutma gücü – çalışanın titreşim yayan donanımı ne kadar sıkı kavradığı,
Operatör’ ün aleti kontrolü,
Titreşim frekansı
Yüzey alanı, bulunduğu yer ve ellerin titreşim
kaynağı ile temas eden kısımları,
Makine çalışma oranı,
Her bir iş günü içindeki etkilenim süresi
El aletleri ile temas edilen malzemenin sertliği, örneğin taşlama ve çapak alma işlemleri
yapılan metaller,
Beceri ve verimlilik,
İşte titreşim etkileniminin yaşandığı yıllar
El ve kolların vücuda göre konumu,
Bireyin titreşime duyarlılığı,
Aletlerin bakım durumu
Ele uyumlu ve yumuşak saplı araç-gerece
karşılık sert malzemeler,
Sigara ve uyuşturucu ve bazı ilaçların (ergo
türevleri, metiserjit, ß-adrenerjik reseptör
blokörleri, bleomisin vb.) kullanımı. Diğer
fiziksel ve kimyasal ajanlara maruziyet.
Eldiven, ayakkabı, çalışma-dinlenme süreleri
dâhil koruyucu uygulamalar ve donanımlar.
Hastanın öyküsünde parmaklarda ve ellerde
oluşmuş yaralanmalar, özellikle donma
Parmaklarda veya ellerde önceden var
olan hastalık veya yaralanma.
38
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
jik bakımdan yenilenmiş olması durumunda, üreticinin
verdiği bilgilere uyulması çok önemlidir. Avuç taşlama
makineleri gibi bazı makineler otomatik dengeleyicilerle
donatılmıştır, bu donanımlar dengesiz kütlelerin yarattığı
sıkıntıyı giderir. Bu dengeleme, dönen şaftın üzerindeki
bir kutunun içinde serbest hareket eden çelik bilyeler
yardımıyla yapılır. Bir dengesizlik oluşursa, bilyeler otomatik olarak söz konusu ağırlığın karşı istikametinde toplanarak oluşan dengesizliği bir ölçüde ortadan kaldırır.
Titreşim de vibrasyonu emen saplarla azaltılabilir.
• Uygun araç-gereç aparatlarının seçiminin de titreşim
maruziyeti üzerinde etkisi vardır. Eşmerkezliliğe ve
zımpara taşının olası denge bozukluğuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Keskinliğini kaybetmiş kesici ve
testerelerin zamanında değiştirilmesi veya bilenmesi
gerekir. Matkap uçlarının hangi malzemeden olduğu
ve geometrisi de titreşimin azaltılmasında etkili olabilir.
• Makineyi kullanırken el üzerinde etkili olan kavrama
ve besleme kuvveti azaltılırsa, titreşime bağlı etkilenme de azaltılır. Bu nedenle işçiyle titreşim yayan
makine arasındaki teması azaltılmak ya da ortadan
kaldırmak amacıyla iş prosesini değiştirmenin yolları üzerinde düşünülmelidir. Örneğin, tavana ya da
duvarlara delik açarken destek ya da dayanakların
kullanılmasıyla maruziyet azaltılabilir. İnşaat mühendislerinin kullanımı için uzaktan kumandalı kanal
kompaktörleri geliştirilmiştir. Bu kompaktörleri kullanan kişiler titreşime neredeyse hiç maruz kalmazlar.
• Vibrasyon sönümlendirici eldivenler yüksek frekanslı
titreşimi azaltabilir. Ancak, eldiven kullanımı aynı zamanda tutuş kuvvetini de arttıracağından bir ölçüde
koruyucu özelliğini olumsuz etkileyecektir.
Kaynak: Çalışma Yaşamında Sağlık Gözetimi Rehberi sayfa 134
Daha önce kanunla, tüzükle, yönetmelikle ilgili yasal düzenlemeler mevcuttu. Son olarak
"Çalışanların Titreşimle ilgili Risklerden Korunlalarına dair 22.08.2013 tarih ve 28743 sayılı
yönetmelik" ile çalışanların titreşimle ilgili risklerden korunması yasay güvence altına alınmıştır.
Titreşimle İlgili Risklerden
Korunmalarına Dair Yönetmelik
Resmi Gazete Tarihi: 22.08.2013 Resmi Gazete Sayısı: 28743
Birinci Bölüm
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, çalışanların
mekanik titreşime maruz kalmaları sonucu oluşabilecek
sağlık ve güvenlik risklerinden korunmalarını sağlamak için
asgari gereklilikleri belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki
işyerlerinde uygulanır.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik,
a) 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği
Kanununun 30 uncu maddesine dayanılarak,
b) 25/6/2002 tarihli ve 2002/44/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifine paralel olarak,
hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bütün vücut titreşimi: Vücudun tümüne aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan, özellikle
de bel bölgesinde rahatsızlık ve omurgada travmaya yol
açan mekanik titreşimi,
b) El-kol titreşimi: İnsanda el-kol sistemine aktarıldığın-
39
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
da, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan ve özellikle de damar, kemik, eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol
açan mekanik titreşimi,
(2) Çalışanın el-kol titreşimine maruziyetinin ölçümü,
Ek-1’deki ve bütün vücut titreşimine maruziyetinin ölçümü
Ek-2’deki 2 nci maddeye uygun olarak yapılır.
c) Maruziyet eylem değeri: Aşıldığı durumda, çalışanın
titreşime maruziyetinden kaynaklanabilecek risklerin kontrol altına alınmasını gerektiren değeri,
(3) Mekanik titreşime maruziyet düzeyi değerlendirilirken aşağıdakiler dikkate alınır:
ç) Maruziyet sınır değeri: Çalışanların bu değer üzerinde bir titreşime kesinlikle maruz kalmaması gereken
değeri,
ifade eder.
İkinci Bölüm
Maruziyet Sınır Değerleri ve Maruziyet Eylem Değerleri
Maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri
MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanması bakımından, maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri
aşağıda verilmiştir:
a) El-kol titreşimi için;
1) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri: 5 m/s2.
2) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet eylem değeri: 2,5 m/s2.
b) Bütün vücut titreşimi için;
1) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri: 1,15 m/s2.
2) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet eylem değeri: 0,5 m/s2.
Üçüncü Bölüm
İşverenin Yükümlülükleri
Maruziyetin belirlenmesi
MADDE 6 – (1) İşveren, çalışanların maruz kaldığı
mekanik titreşim düzeyini, işyerinde gerçekleştirilen risk
değerlendirmesinde ele alır, gerekiyor ise ölçümler yaptırarak mekanik titreşime maruziyeti belirler. Bu ölçümler,
20/08/2013 tarihli ve 28741 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizi Yapan Laboratuvarlar Hakkında Yönetmeliğe göre yapılır.
40
a) Kullanılan ekipmanla yapılan çalışmalardan elde edilen gözlem sonuçları.
b) Ekipmanın üreticisinden elde edilecek bilgi de dahil
olmak üzere, ekipmanda veya ekipmanın kullanıldığı özel
koşullarda oluşabilecek titreşimin büyüklüğü hakkındaki
bilgiler.
(4) Üçüncü fıkradaki değerlendirme özel aygıt ve uygun yöntem kullanılarak yapılacak ölçüm yerine geçmez.
(5) Değerlendirme ve ölçüm sonuçları, gerektiğinde
kullanılmak ve denetimlerde gösterilmek üzere uygun bir
şekilde saklanır.
Risk değerlendirmesi
MADDE 7 – (1) İşveren; 29/12/2012 tarihli ve 28512
sayılı Resmî Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren İş
Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği
uyarınca işyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesinde, mekanik titreşimden kaynaklanabilecek riskleri
değerlendirirken aşağıda belirtilen hususlara özel önem
verir;
a) Aralıklı titreşim veya tekrarlanan şoklara maruziyet
de dahil maruziyetin türü, düzeyi ve süresine,
b) Maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerlerine,
c) Başta özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanlar olmak üzere tüm çalışanların sağlık ve güvenliklerine
olan etkilerine,
ç) Mekanik titreşim ile çalışma ortamı arasındaki veya
mekanik titreşim ile diğer iş ekipmanları arasındaki etkileşimlerin, çalışanların sağlık ve güvenliğine olan dolaylı etkisine,
d) İş ekipmanlarının mekanik titreşim düzeyi hakkında,
ilgili mevzuat uyarınca imalatçılardan sağlanan bilgilere,
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
e) Mekanik titreşime maruziyet düzeyini azaltacak şekilde tasarlanmış alternatif bir iş ekipmanının bulunup bulunmadığına,
f) Bütün vücut titreşimine maruziyetin, işverenin sorumluluğundaki normal çalışma saatleri dışında da devam edip
etmediğine,
g) Düşük sıcaklık gibi özel çalışma koşullarına,
ğ) Sağlık gözetiminden elde edilen uygun en güncel
bilgilere.
Maruziyetin önlenmesi veya azaltılması
MADDE 8 – (1) Riskler ile kaynağında mücadelenin
uygulanabilirliği ve teknik gelişmeler dikkate alınarak, mekanik titreşime maruziyetten kaynaklanabilecek riskler kaynağında yok edilir veya en aza indirilir.
(2) Maruziyetin önlenmesi veya azaltılmasında 6331
sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yer alan risklerden korunma ilkelerine uyulur.
(3) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde belirtilen
maruziyet eylem değerlerinin aşıldığının tespit edilmesi
halinde; işveren, mekanik titreşime ve yol açabileceği
risklere maruziyeti en aza indirmek için özellikle aşağıdaki hususları dikkate alarak teknik ve organizasyona
yönelik önlemleri içeren bir eylem planı oluşturur ve uygulamaya koyar:
a) Mekanik titreşime maruziyeti azaltan başka çalışma
yöntemlerini seçmek.
b) Yapılan iş göz önünde bulundurularak, mümkün olan
en düşük düzeyde titreşim oluşturan, ergonomik tasarlanmış uygun iş ekipmanını seçmek.
c) Titreşime maruziyeti azaltmak için bütün vücut titreşimini etkili bir biçimde azaltan oturma yerleri, el-kol sistemine aktarılan titreşimi azaltan el tutma yerleri ve benzeri
yardımcı ekipman sağlamak.
ç) İşyeri, işyeri sistemleri ve iş ekipmanları için uygun
bakım programları uygulamak.
d) İşyerini ve çalışma ortamını uygun şekilde tasarlamak ve düzenlemek.
e) Mekanik titreşime maruziyetlerini azaltmak amacıyla,
iş ekipmanını doğru ve güvenli bir şekilde kullanmaları için
çalışanlara gerekli bilgi ve eğitimi vermek.
f) Maruziyet süresi ve düzeyini sınırlandırmak.
Maruziyetin sınırlandırılması
MADDE 9 – (1) Çalışanın maruziyeti, hiçbir koşulda bu
Yönetmeliğin 5 inci maddesinde belirtilen maruziyet sınır
değerlerini aşmayacaktır. Bu Yönetmelikte belirtilen tüm
kontrol tedbirlerinin alınmasına rağmen, maruziyet sınır değerinin aşıldığının tespit edildiği durumlarda, işveren;
a) Maruziyeti, maruziyet sınır değerinin altına indirmek
üzere gerekli olan tedbirleri derhal alır.
b) Maruziyet sınır değerinin aşılmasının nedenlerini belirler ve bunun tekrarını önlemek amacıyla, koruma ve önlemeye yönelik gerekli tedbirleri alır.
Çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitimi
MADDE 10 – (1) İşveren; işyerinde mekanik titreşime maruz kalan çalışanların veya temsilcilerinin, işyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonuçları ve özellikle de aşağıdaki konularda bilgilendirilmelerini ve eğitilmelerini sağlar;
a) Mekanik titreşimden kaynaklanabilecek riskleri önlemek veya en aza indirmek amacıyla alınan önlemler,
b) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde belirtilen maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri,
c) Mekanik titreşimden kaynaklanabilecek risklerin
değerlendirilmesi ve ölçüm sonuçları ile kullanılan iş ekipmanlarından kaynaklanabilecek yaralanmalar,
ç) Mekanik titreşime bağlı yaralanma belirtilerinin niçin
ve nasıl tespit edileceği ve bildirileceği,
d) İlgili mevzuata göre, çalışanların hangi şartlarda
sağlık gözetimine tabi tutulacağı,
e) Mekanik titreşime maruziyeti en aza indirecek güvenli çalışma uygulamaları.
Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının
sağlanması
MADDE 11 – (1) İşveren, 6331 sayılı Kanuna göre bu
Yönetmeliğin kapsadığı konular ile ilgili çalışanların veya
temsilcilerinin görüşlerini alır ve katılımlarını sağlar.
Dördüncü Bölüm
Sağlık Gözetimi ve Özel Koşullar
Sağlık gözetimi
MADDE 12 – (1) Mekanik titreşime maruziyet sonucu
ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının önlenmesi ve erken
tanı amacıyla, işveren;
g) Yeterli dinlenme aralarıyla çalışma sürelerini düzenlemek.
a) Çalışanların aşağıdaki koşullarda sağlık gözetimine
tabi tutulmalarını sağlar:
ğ) Mekanik titreşime maruz kalan çalışana soğuktan ve
nemden koruyacak giysi sağlamak.
1) 6331 sayılı Kanunun 15 inci maddesi ve ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken durumlarda.
(4) İşveren; bu Yönetmeliğe göre alınacak önlemlerin,
6331 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi uyarınca özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumlarına
uygun olmasını sağlar.
2) İşyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonuçlarına göre gerektirmesi halinde.
42
3) Bu Yönetmelikte belirtilen maruziyet eylem değerlerini aşan mekanik titreşime maruziyetin olduğu her durumda.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
b) Sağlık gözetimi sonuçlarını dikkate alarak, gerekli
koruyucu önlemleri alır.
(2) Sağlık gözetimi, aşağıdakilere uygun olarak yürütülür;
a) Sağlığa zararlı bir etki ya da belirli bir hastalık ile maruziyet arasında bir ilişki olduğu tespit edilebildiği durumlarda çalışanların titreşime maruziyeti,
b) Hastalığın veya etkilenmenin çalışanın özel çalışma
koşullarından ortaya çıkma ihtimalinin olması,
c) Hastalık veya etkilenmenin saptanması için geçerli
yöntemlerin bulunduğu durumlar.
(3) Sağlık gözetimi sonucunda, çalışanda mekanik titreşime maruz kalmanın sonucu olarak tanımlanabilir bir
hastalık veya olumsuz bir sağlık etkisi saptanması halinde:
a) Çalışan, işyeri hekimi tarafından kendisi ile ilgili sonuçlar hakkında bilgilendirilir. Çalışanların özellikle, maruziyetin sona ermesinin ardından yapılacak sağlık gözetimi ile
ilgili bilgi ve önerileri alması sağlanır.
b) İşveren, tıbbi gizlilik dikkate alınarak, sağlık gözetiminde saptanan dikkate değer bulgular hakkında bilgilendirilir.
c) İşveren;
1) İşyerinde yapılan risk değerlendirmesini gözden geçirir,
2) Riskleri önlemek veya azaltmak için alınan önlemleri
gözden geçirir,
3) Çalışanın titreşime maruz kalmayacağı başka bir işte
görevlendirilmesi de dahil, riskleri önlemek veya azaltmak
için gerekli tüm tedbirleri alır,
4) Benzer biçimde maruz kalan çalışanların sağlık
durumunun gözden geçirilmesi için düzenli bir sağlık
gözetiminin uygulanmasını sağlar. Böyle durumlarda işyeri hekimi, maruz kalan çalışanlar için tıbbi muayene
isteyebilir.
Özel koşullar
MADDE 13 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanması bakımından özel koşullar aşağıda belirtilmiştir:
a) Deniz ve hava taşımacılığında; çalışanların sağlık ve
güvenliğinin korunmasıyla ilgili genel ilkelere uyulması koşuluyla, bütün vücut titreşimi bakımından, işin ve işyerinin
özellikleri açısından, alınan tüm teknik ve idari önlemlere
rağmen maruziyet sınır değerlerine uyulmasının mümkün
olmadığı koşullarda, bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesi uygulanmaz.
b) Çalışanın mekanik titreşim maruziyetinin genellikle
5 inci maddede belirtilen maruziyet eylem değerlerinin altında olduğu ama zaman zaman belirgin değişiklikler gösterdiği ve maruziyet sınır değerini aştığı durumlarda, bu
Yönetmeliğin 9 uncu maddesi uygulanmaz. Bu durumda;
44
40 saatlik ortalama maruziyet değeri, maruziyet sınır değerinden düşük olmalı ve çalışma ortamındaki farklı kaynakların neden olacağı toplam riskin, maruziyet sınır değerine
ulaşıldığında oluşabilecek riskten daha az olduğu kanıtlanmalıdır.
c) Yukarıda (a) ve (b) bentlerinde belirtilen uygulamaya, özel koşullar dikkate alınarak ortaya çıkan risklerin en
aza indirildiğinin ve ilgili çalışanların uygun sağlık gözetimine tabi tutulduklarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerince tespit edilmesi halinde dört yıl için izin
verilebilir. Mevcut durum, iyileştirici koşullar en kısa sürede
sağlanarak ortadan kaldırılır.
Beşinci Bölüm
Çeşitli ve Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 14 – (1) 23/12/2003 tarihli ve 25325 sayılı
Resmî Gazete`de yayımlanan Titreşim Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
EK 1
EL – KOL TİTREŞİMİ
1. Maruziyetin değerlendirilmesi
El-kol titreşiminde maruziyet düzeyinin değerlendirilmesi sekiz saatlik bir referans döneme A(8) normalize
edilen günlük maruziyet değerinin hesaplanmasına dayalı olarak, frekans ağırlıklı ivme değerlerinin karelerinin
toplamının (rms) (toplam değer) kare kökü olarak ifade
edilen, TS EN ISO 5349-1 “Mekanik Titreşim – Kişilerin
Maruz Kaldığı Elle İletilen Titreşimin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi-Bölüm 1: Genel Kurallar” ile TS EN ISO
5349-2 “Mekanik Titreşim – Kişilerin Maruz Kaldığı, Elden Vücuda İletilen Titreşimin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi – Bölüm 2: İşyerlerinde Ölçme Yapmak için Pratik
Kılavuz” standartlarına ve bu standartların en güncel
hallerine göre yapılır.
2. Ölçüm
Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesine göre yapılan ölçümde aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
a) Kullanılan yöntemler mekanik titreşime maruz kalan
çalışanların kişisel maruziyetini belirleyebilecek nitelikte
olacaktır.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
b) TS EN ISO 5349-1 ve 2 standartlarına ve bu standartların en güncel hallerine göre, kullanılan cihazlar ve yöntemler, ölçülecek mekanik titreşimin karakteristiğine, çevresel
etkilere ve ölçüm aygıtlarının özelliklerine uyumlu olacaktır.
c) Çift elle kullanılan aygıtlarda, ölçümler her el için ayrı
ayrı yapılacaktır. Maruziyet, her iki eldeki en yüksek değer
esas alınarak belirlenecek ve diğer el ile ilgili bilgiler de
verilecektir.
3. Etkileşim
Mekanik titreşim, elle yapılan ölçümleri veya göstergelerin okunmasını etkiliyor ise bu Yönetmeliğin 7 nci maddesi birinci fıkrasının (ç) bendi dikkate alınacaktır.
4. Dolaylı riskler
Mekanik titreşim özellikle yapıların dayanıklılığını veya
bağlantı yerlerinin güvenliğini etkiliyor ise bu Yönetmeliğin
7 nci maddesi birinci fıkrasının (ç) bendi dikkate alınacaktır.
5. Kişisel koruyucular
El-kol titreşimine karşı kullanılan kişisel koruyucu donanım, bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında
belirtilen önlemler ile ilgili eylem planına dahil edilebilir.
EK 2
Bütün Vücut Titreşimi
1. Maruziyet değerlendirmesi
Bütün vücut titreşiminde maruziyet düzeyinin değerlendirilmesi, günlük maruziyet değerinin hesaplanmasına
dayalı olarak sekiz saatlik dönemde A(8) sürekli ivme eşdeğeri cinsinden tanımlanan en yüksek (rms) değeri olarak
hesaplanan, TS EN 1032+A1:2011 “Mekanik Titreşim – Tit-
46
reşim Emisyon Değerinin Belirlenmesi Amacıyla Hareketli
Makinelerin Deneye Tabi Tutulması” ile TS ISO 2631-1 “Mekanik Titreşim ve Şok-Tüm Vücut Titreşime Maruz Kalma
Değerlendirilmesi-Bölüm 1:Genel Kurallar” standartlarına
ve bu standartların en güncel hallerine göre yapılır.
Deniz taşımacılığında, 1 Hz`in üzerindeki titreşimler değerlendirmeye alınacaktır.
2. Ölçüm
Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesine göre yapılan ölçümde kullanılan yöntemler, söz konusu mekanik titreşime maruz kalan çalışanların kişisel maruziyetini belirleyebilecek
nitelikte olacaktır. Kullanılan yöntemler; ölçülecek mekanik
titreşimin özelliklerine, çevresel etkilere ve ölçüm aygıtlarının özelliklerine uygun olacaktır.
3. Etkileşim
Mekanik titreşim, elle yapılan ölçümleri veya göstergelerin okunmasını etkiliyor ise bu Yönetmeliğin 7 nci maddesi birinci fıkrasının (ç) bendi dikkate alınacaktır.
4. Dolaylı riskler
Mekanik titreşim özellikle yapıların dayanıklılığını veya
bağlantı yerlerinin güvenliğini etkiliyor ise bu Yönetmeliğin
7 nci maddesi birinci fıkrasının (ç) bendi dikkate alınacaktır.
5. Maruziyetin kapsamı
Özellikle, yapılan işin doğası gereği çalışanın, işverenin gözetimindeki dinlenme tesislerinden yararlandığı yerlerde, bu Yönetmeliğin 7 nci maddesi birinci fıkrasının (f)
bendi uygulanacaktır. Bu tesislerdeki bütün vücut titreşimi,
"zorunlu haller" dışında kullanım amaçlarına ve koşullarına
uygun düzeye indirilecektir.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Enerji ve Malzeme Giderlerinin
Azaltılmasında
Eğitimin Önemi
Günümüzde geniş bir kullanım alanına
sahip olan içten yanmalı motorlar,
kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye
çeviren makinalardır. Bu motorlar,
blok şekillerine, kullanılan yakıtın
cinsine, soğutma sistemlerine göre vb.
şekillerde sınıflandırılmaktadır. Hangi
sınıfta olursa olsun, bütün içten yanmalı
motorlarda yanma, silindir içerisinde
gerçekleşmektedir.
Ahmet ÖZCAN/ Makina Eğt. Müh. Teknik Elemanı/ Karayolları Akköprü Atölye Müd.
Enerji dönüşümünün gerçekleşebilmesi için motorlarda
dört evre meydana gelmekte ve bu evreler de “zaman” olarak ifade edilmektedir.
Pratik Otto çevriminde emme zamanında silindir içerisine yakıt-hava karışımı veya sadece hava alınır. Sıkıştırma
zamanında, bir önceki zamanda alınan hava veya karışım
pistonun AÖN’den (Alt ÖlüNokta) ÜÖN’ye (Üst Ölü Nokta)
hareketi ile sıkıştırılır. Benzinli motorlarda yanma, sıcaklığı
ve basıncı yükselen karışımın buji ile ateşlenmesi sonucunda sağlanır. Dizel motorlarda ise basıncı ve sıcaklığı yükselmiş olan hava içerisine yakıt enjekte
edilerek yanma oluşturulur.Yanmanın
gerçekleşmesi ile iş zamanı meydana
gelir. Yanma sonucunda silindir içi basınç, yanma reaksiyonuna giren maddelerin miktarına ve motor ayarlarına
bağlı olarak değişiklik gösterir.
Oluşan yüksek basınç, pistonu
AÖN’ye doğru iterek krank mili döndürme kuvvetinin kuvvet parametresini oluşturur. Pistonun AÖN’ye gelmesi
ile de silindir içerisinde hacim genişlemesi neticesinde basınç düşer. Çev-
48
riminin devamında yanma sonucu oluşan ürünlerin dışarı
atılması için egzoz zamanı başlar. Egzoz zamanında piston
hareketi AÖN’den ÜÖN’ye doğrudur. Pistonun ÜÖN’ye gelmesiyle bir çevrim tamamlanmış olur. Bir çevrim krank mili
üzerinde iki tam tura, bir başka ifade ile 7200 ‘ye karşılık
gelmektedir.
Yukarıdaki bilgileri göz önüne alarak 4 zamanlı (emme,
sıkıştırma, iş, egzoz) bir motorun 2000 d/d ile döndüğünü düşünelim. Bu durumda motorun 1 saniyedeki devri 2000/60=33,3 d/s olarak belirlenir. Bir başka ifade ile
piston, silindir içerisinde bir saniyede 33,3 defa yukarıaşağı (ÜÖN-AÖN ve tekrar ÜÖN arası) hareket eder. Bir
devir ise 1/33,3= 0,030 s/d sürede gerçekleşir. Bir strok
yani pistonun ölü noktalar arasında aldığı yol derece cinsinden 180°’ye eşittir. Bu hesaplamalara göre bir strok
0,030/2=0,015 s sürede gerçekleşmiş olur.
Piston hızları açısından karşılaştırma yapmak amacıyla,
farklı piston stroklarına sahip olan Mitsubishi 6D 14C model
motor ile Volvo 930-960 serisi greyder motorları karşılaştırılmıştır.Her iki motorda da motor devri 2000 d/d alınarak
aşağıdaki hesaplar yapılmıştır.
Mitsubishi 6D 14C model motor:
Motor stroku uzunluğu: 115 mm
Piston Hızı=
Strok Uzunluğu
Strok Zamanı
= 0,115m =7,7m/s
0,015s
Volvo 930-960 serisi greyder motoru:
Motor stroku uzunluğu: 130 mm8,6 m/s
Piston=
Strok Uzunluğu
Strok Zamanı
= 0,130m =8,6m/s
0,015s
Hesaplamalar sonucu farklı motor modellerine göre
piston hızlarının motor devri aynı bile olsa değişiklik göstereceği belirlenmiştir.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Motorun doğru devirlerde çalıştırılmaması veya uzun
süre rölanti devrinde çalıştırılması neticesinde ciddi düzeyde motor aşıntıları görülebilmektedir.
Soğuk motorda pistonların fiziksel ölçülerine bakıldığında hem oval hem de konik olduğu görülecektir. Bu durumda iken motorda aşıntıların daha fazla olduğu bilinmektedir.
Pistonun sıcaklıkla genleşmesi sonucu fiziksel değişikliğe
uğrayıp tam silindirik hale gelmesi, motorun rejim sıcaklığında gerçekleşmekte ve aşıntılar minimize olmaktadır.
Teknolojinin ve enerjinin büyük bir bölümünü satın aldığımız iş ve inşaat makinaları sektöründe eldeki değerleri
optimum seviyede kullanmak ve kullandırmak zorundayız.
Bunun için makine, imalat ve işletme zincirindeki tüm çalışanların gerek bilimsel temel ilkeleri almaları gerekse iş ve
inşaat makinalarının kullanımı ve bakımı konusunda bilgilendirilmeleri son derece yararlı olacaktır. Bununla beraber
iyileştirme ve geliştirme faaliyetleri açısından geri bildirimler de büyük önem taşımaktadır.
Mühendisliğin temel prensiplerinden biri ölçüm ve
kontroldür. Enerji tasarruf çalışmalarının ülke ekonomisine,
enerji üretimine yönelik yatırımlardan çok daha büyük getirisi olduğuda bilinen bir gerçektir. Enerji tasarrufu ile ilgili
bireysel çözümün makinanın kullanımında ve bakımında
olduğu da bilinmektedir.
Özellikle iş ve inşaat makinalarında rölanti devir sayıları
genellikle 550 - 800 d/d arasında değişiklik göstermektedir. Soğuk motoru çalışmaya hazırlarken en uygun yöntem
1-2 dakika titreşimsiz çalışabileceği devirlerde boşta çalıştırmaktır. Ancak uygulamada genellikle kullanıcı veya
operatörün,soğuk motoru uygun devirde ve uygun sürede
çalışmaya hazırlamadığı gözlemlerle sabittir.
Titreşimsiz çalışacağı devir, mevsim koşullarına,motor
silindir sayısına, motor yağının özelliklerinevs. bağlı olarak
değişmektedir. Elektronik kontrol sistemlerinin motor kumanda sistemlerinde kullanılması ile rölanti devirleri kontrol
edilebilmektedir. Ancak; ne yazık ki motorun ne kadar süre
rölantide ya da hangi devirde çalışacağına yine kullanıcı
veya operatör karar vermektedir.
Makine, üretim ve işletme sektörü, önleyici tedbirler ve
koruyucu politikalar geliştirdiğinde,makine ve elemanlarının ömürleri ile işletme giderlerinde, üreticiler tarafından
hesaplanan teorik değerleri yakalamak mümkün olacaktır.
Bu tedbir ve politikalar, çalışanlara planlı eğitimler ile davranış değişikliği kazandırılmak suretiyle hayat bulacaktır.
En ucuz enerji, tasarruf edilen enerjidir.
Kaynaklar:
1. MEB, Motor Çevrimi ve Yakıtlar Ankara-2013
2. Anadolu Ü. Enerji ve Çevre Yayın No: 2790
3. Volvo İş Makinaları, Ref.no_MG 001 2011.04
4. Mitsubishi 6 D 14 C Teknik dökümanlar
5. İMMB Şubat 2014 sayısı
Örneğin, Mitsubishi 6D 14C model motorun rölanti devrinin 600 d/d olduğunu kabul edersek bu durumda motor
bir saniyede 600/60= 10 d/s yapar. Yani piston, silindir
içerisinde bir saniyede 10 defa ÜÖN–AÖN arası hareket
eder. Aynı motor çalışma sıcaklığına gelmeden örneğin
1200 d/d’ya çıkarıldığında piston 20 defa ÜÖN– AÖN arası hareket edecektir. Detaylı düşünüldüğünde devrin 2 kat
artması, yakıt tüketimi, yağ tüketimi, yağ ömrü, pistonun birim zamanda aldığı yoldaki artış ve motor ömrü açısından
artan oranlarda sakıncalı ve pahalı bir çalıştırma olduğu
gerçeğini ortaya çıkaracaktır.
49
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
İsraf ve Tasarruf
Kaya GÜRSOY / Makina Yüksek Mühendisi
4. İmalathanelerde Hurdaya
Yol Açan Etkenler
4.7. Parçanın tezgaha yanlış bağlanması.
4.8. Uygun ve yeterli araç gereç olmaması.
4.1. Kesici takımın körlenmesi.
4.9. Parçayı aparatı temizlemeden bağlama.
4.2. Operatörlerin dikkatsizliği.
4.10. Çalışanın dalgınlığı ve uykusuz çalışma.
4.3. Ölçü aletlerinin ayarsızlığı.
4.11. Tezgahların eksikliği.
4.4. Ham maddenin istenen vasıfta olmaması.
4.12. Tabladaki aşırı salgı.
4.5. Tezgah kızaklarının arasına giren pislikler nedeni ile
bozulması.
4.13. Sandık, palet ve seperatör sıkıntısı.
4.6. Tezgahların aşırı yüklenmesi.
4.15. Parçayı ölçmeden tezgaha bağlama.
52
4.14. Bilgi ve eğitim noksanlığı.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
4.23. Uygun olmayan kesici alet kullanılması.
4.24. Hatalı ölçme.
4.25. Hidrolik yağının bozulması.
4.26. Tezgah hatası.
4.27. İşleme esnasında çakının kırılması.
4.28. Çalışanın aşırı iş yükü.
4.29. Rotalama hatası, eksik operasyonla parça işleme.
4.30. Hatalı istifleme.
4.31. Kesici aletlerin uygun bilenmemesi.
4.32. Parçanın aparatla fazla sıkıştırılması.
4.33. Amirlerin işi acilleştirip hataya meydan verilmesi.
4.34. Taşlama hatası işe uygun olmayan taş.
4.35. Setlemenin hatalı oluşu.
4.36. İş parçasında döküm hatası.
4.37.Çalışanlar arasındaki iletişim eksikliği veya bozukluğu.
4.38. Aydınlatma yetersizliği.
4.39. Operatörün kullandığı tezgahı tanımaması.
4.40.Tezgahın uygun yere koyulmaması. Tezgahı titreşimli
yere konması.
4.41. Kalite Kontrol esnasında yapılan hatalar.
4.42. Operatörün telaşı, aşarı heyecanı, aceleciliği.
4.43. Stoklamanın, ambarlamanın iyi yapılmayışı.
4.44.Yetkisiz tezgah kullanma, tezgahı iyi tanımamadan
kaynaklanan hatalar.
4.45.Operatörün ölçme tekniği konusunda yetersiz bilgi
sahibi olması.
Üzerine
46. Sayı 44. sayfadaki makalenin devamıdır.
4.16. Taşlamada parçanın çarpması.
4.17. Puntaların salgılı olması.
4.18. Malzeme üzerindeki iş emri veya bilgi kartında yeterli
bilgi olmayışı.
4.19. Tolerans dışı parça bağlanması.
4.20. Soğutma sıvısının özelliğini kaybetmesi.
4.21.kalibre edilmemiş veya kalibrasyonu bozuk mastarın
kullanılması.
4.22. Yeterli ölçü aleti olmaması.
53
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
4.74. Yöneticilerin, amirlerin anlayışsızlığı.
4.75. Montaj hataları.
4.76. Tecrübesizlik ve deneyim eksikliği.
4.77. Ekip ve takım çalışması olmayışı.
4.78. Bağlama aparatının işlem esnasında gevşemesi.
4.79. Tezgah veya makine yağlarının eksik olması.
4.80. Bakım akabinde tezgah ayarlarının bozulması.
4.81. Tezgah bakımlarının zamanında yapılmaması.
4.82. Kalite kontrol grubu ile olan iletişimsizlik.
4.83. Malzemenin karışması.
4.84. İş ortamının aşırı soğuk olması.
4.85. Kalite Kontrol Grubunun görevini yapmaması.
4.46. Operatörün yeterli teknik bilgiye sahip olmaması, resmi okuyamaması.
4.47. Mastar kontrolü yapmadan çalışma yapmak.
4.48. Tezgahta elektrik kaçağı, elektrik arkı olması.
4.49. Soğutma sıvısının uygun yere akmaması.
4.50. Çalışanın maddi manevi tatmin edilmemesi.
4.51. Parça üzerinde ölçme esnasında yapılan hatalar.
4.52. Yanlış kesici takım kullanılması.
4.53. Isıl işlemden doğan hatalar.
4.54. Malzeme sertliğinin uygun olmaması.
4.55. Aparatın deforme olması.
4.86.Kişisel koruyucu malzemelerin uygun ve zamanında
verilmemesi.
4.87. Sık yapılan proje değişiklikleri değişikliklerin yapılmasındaki zamanlama hataları.
4.88. Ortamdaki toz vb. olumsuzluklar.
5. İmalathanelerde Zeminin
(Açık ve Kapalı) Yağlanma Nedenleri.
5.1. Tezgahlardaki ve makinalardaki yağ kaçakları.
5.2. Forklift vb. taşıyıcıların tekerlerine zeminden bulaşan
veya kendinden kaynaklanan yağ kaçaklarının diğer
yerlere taşınması.
4.56. Tezgahta uygun soğutma sıvısı kullanılmaması.
5.3. Üretimden çıkan talaşların koyulduğu sandıklardaki
yağ sızıntısı.
4.57. Taşıma ve servis hataları.
5.4. Buharlaşan yağın yoğuşarak zemine çökmesi.
4.58. Elektrik kesilmesinden oluşan titreşimler ve olumsuzluklar.
4.59. Dişli kesmede bağlama çakısının ters bağlanması.
5.5. Tezgahlardaki ve makinalardaki yağ rekorlarının sızdırması.
4.60. Forklift operatörünün yanlış parça taşıması.
5.6. Tezgah oluklarından sızan yağlar.
4.61. Operatörün tezgah başından ayrılması.
5.7. Fabrika zemininin bozukluğu (çukurlar eşikler vb.)
4.62. Operasyon safhalarının yeterli netlikte olmaması.
5.8. Temizlik malzemesinin yetersizliği veya eksikliği.
4.63. Ambalaj hataları.
5.9. Tezgahlara ve makinalara seviyesinden daha çok
yağ koyulması.
4.64. Eksik operasyonlar.
4.65. Önlem konusunda yönetim hatası
4.66. Parçanın düşme veya çarpma sonucu hasar görmesi.
4.67. Çalışanlardaki motivasyon eksikliği.
4.68. Operasyonlar arasında zaman olmaması.
4.69.Operatör veya vardiya değişikliliklerinde yeterli bilgi
verilmemesi.
4.70.Ambardan veya takımhaneden yanlış çakı vb. verilmesi.
4.71. Operatörün sık-sık hasta olması.
4.72. İş güvencesi olmaması.
4.73. İş emniyeti eksikliği.
54
5.10.Genel tezgahlardaki gerek makinalardaki dişli kutularının yağ boşaltma tapaları contalarındaki yağ kaçak
ve sızıntıları. Bunun oluş nedeni tapanın altındaki bakır
veya alüminyum pulun her seferinde yenilenmeyişi.
5.11. Talaş arabalarından, taşan yağlar.
5.12. Forklift, mobil vinç, vb. araçlardan sızan yağlar.
5.13.Çalışanların ayakkabıları ile daha önce oluşan yağ
kirliliğinin temiz yerlere taşınması.
5.14.Forklift, transpalet gibi araçlarla parça taşınmasında
parçalardan sızan yağlar.
5.15.Tezgahın çalışması esnasında koruyucuların kullanılmaması nedeni ile sıçrayan yağlar.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
5.16. Tezgah ve makinaların yapılan yağ dolum ve boşalım
sırasında dökülen yağlar.
Sonuç olarak; israf ve tasarruf konusu özellikle verimlilik ve kalite ile yakından ilgilidir.
5.17. Soğutma sıvılarının merkezi sistemle dağıtılmaması.
KALİTE sözü üzerinde durursak; bugün dünyada kaliteyi neyin oluşturduğu konusunda fikir birliği yoktur. En geniş
kapsamda sözcüğü yorumlarsak “iyileştirilebilen her şeydir.”
Konuya bir başka bakış açısı ile bakarsak; KALİTE, sadece
ürün ve hizmette değil aynı zamanda kişilerin nasıl çalıştıklarını, makinaların nasıl işletildikleri, tezgahların nasıl programlandığı, sistem ve prosedürlerin nasıl yürütüldüğü ile de
ilgilidir. Bunu daha da genişletebiliriz. Konu İNSAN DAVRANIŞLARINI her yönü ile içermektedir. Bu nedenle KALİTE,
VERİMLİLİK gibi sözcükler yerine İYİLEŞTİRME, GELİŞTİRME gibi deyimler kullanmak daha doğru olur. Burada iyileştirme bir çok kurumda algılandığı şekliyle donanımın iyileştirilmesi değil; insan ile ilgili her türlü öğeleri de kapsamaktadır.
İYİLEŞTİRME herkesin her türlü faaliyetine uygulanabilir.
5.18. Zeminin yeteri kadar temizlenmemesi.
5.19. Yağcıların taşıma esnasında döktüğü yağlar.
5.20.Operatörlerin çalışmasındaki düzensizlik ve disiplinsizlik.
5.21. Tezgah ve makine bakımlarının düzensiz ve programsız oluşu.
5.22.Bakım onarımda olan tezgahların, makinaların makine aksamlarının taşınması esnasında sızan ve dökülen yağlar.
5.23. Tezgahların ve makinaların eski olması.
5.24. Tezgah kapak ve camlarının kırık olması.
5.25.Yağcıların zamanında olumsuzluklara müdahale etmemesi.
5.26. Kullanılan bezlerden kaynaklanan yağlar.
5.27. Kesici takımın değişmesi sırasında sızan yağlar.
5.28. Yağ tanklarının talaşla dolarak yağ taşırması.
5.29. İdareci ve yöneticilerin ilgisizliği.
5.30. Tezgahlarda soğutma sıvı göstergesinin olmaması.
5.31. Çalışan tezgahta yağ hortumunun çıkması.
5.32.Tezgah setleme esnasında sökülen aparattan sızan
yağlar.
5.33.Soğutma sıvı vanalarının düzenli çalışmaması, arızalı
olması.
5.34. Talaşların tezgahtan talaş arabasına boşaltılması sırasında akan yağlar.
5.35. Ani hidrolik hortumların patlaması.
5.36.Tezgahta gerek kesme sıvıları gerek yağlardan oluşan buharın dışarı atılmaması.
5.37. Yetersiz ve plansız bakım ve onarım.
5.38. Bakımla veya tamirle ilgili yetersiz yedek parça sıkıntısı.
5.39.Yağ kaçaklarının ilgili operatör tarafından zamanında
bildirilip gereğini yapılmaması.
5.40. Dolan talaş sandığının zamanında değiştirilmemesi.
5.41.Kullanılan ataşman, aparat, ölçüm aletleri vb.den sızan yağlar.
5.42.Bu işlerle görevli yağcı ve temizlikçilerin görevlerini
ihmal etmesi.
5.43.Bakım ve onarım esnasında sökülen parçalardan sızan yağlar.
5.44. Tezgah yağ tavalarının olmaması.
5.45. Yağlı temizlik bez ve üstüpülerin, tahta parçaların yere
atılması.
5.46. Merkezi bir yıkama yağlama yerinin olmayışı.
56
Ürün yönünden kaliteye baktığımızda kalite proseste oluşur. Bu yönü ile her türlü imalatımızda proseslerimizi yakından
gözden geçirmeliyiz. Hatta daha ileri giderek değişen ve giderek güç beğenir hale gelen müşterinin isteklerini karşılamak
için kalitenin proje aşamasında oluşturulması gereği vardır.
Bunun için pazarlamadan, satış sonrası hizmetlerden müşteri
şikayetleri konusunda projeye geri besleme yapılmalıdır. Buralardan gelen bilgiler çok önemli olup, gecikmeden gereği
yapılmalıdır.
Kurumda çalışanların her günü bir önceki günden farklı
olmalıdır. Bunun olabilmesi ise ancak her türlü aktivitemizin
faaliyetimizin İYİLİEŞTİRİLMESİ ile mümkün olur.
Ürün kalitesi üretim esnasında oluşur. Kalite proseste oluşur. Kalite tasarım aşamasında ortaya çıkar, müşterinin istekleri göz önüne alınır.
Kalitenin güvenliği ve devamlılığı kurumun çok önemli bir
parçasıdır.
Kalite kontrol imalat esnasında da kritik aşamalarda yapılmalıdır. İmalat bittikten sonra çıkan ürünün kalitesi konusunda emin olunmalıdır.
Hidrolik Hortumlar ve
Hortumdaki Kaçakların Tehlikeleri
İşbaşı İSG Konuşmaları (Toolbox Talks)
Tercüme: Dr. Tevfik Severengiz
Belki inanmayacaksınız, hidrolik hortum aksamı ve
bağlantıları kaçak veya sızıntı yapsınlar diye tasarlanmıyor,
ama buna rağmen kaçırıyorlar.
Onlarda kaçak varsa, o zaman bir hata söz konusudur.
Yüksek basınçlı hidrolik hatlardaki kaçaklar sadece keyfe keder bir pislik olmayıp, ayni zamanda tehlikelidir de.
Kaçaklar, kayma, düşme ve yangın tehlikesi oluşturabilir,
çevreyi kirletebilir. Kaçaklar vücutta cilt yanıklarına neden
olabildikleri gibi yüksek basınçla sıvılar cilde de nüfuz
edebilirler. Hortumlardaki sızıntıların en yaygın nedenleri
aşınmalar, sıyrıklar ve hatalı montajdır. Hidrolik hortumlarla
çalışıyorsanız, oluşabilecek sorunları önceden bilebilmek,
bunları önlemek ve giderilmeleri konusunda beceri kazanmış olmanız gerekir.
Problemlerin önlenmesi: Aşınmaların önlenebilmesi
için hortumların doğru uzunluk ve çapta olmaları zorunludur. Hortumların, makina üreticilerinin kullanılması öngörülen askı, destekleme ve mandal malzemeleri ile kullanıldığından emin olunuz. Başlangıçta var olan aşınma
koruyucuları eksik ise, bunların yenilenmesi gerekir. Dış
katmandaki bir hasarı katiyen göz ardı etmeyiniz. Böyle bir
58
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
hasar, hortumun basınca dayanıklılığını sağlayan örgü sisteminin su ile nemlenerek paslanmasına, paslanmalar ise
hortumun iş göremez hale gelmesine neden olabilir.
Kaçaklar tespiti ve giderilmesinde yapılan yanlışlıklar: Bağlantılarda bir kaçağın tesbit edilmesi halinde neler
yapılır? Bir anahtar bulup bağlantıyı bir diş daha mı sıkarsınız? Bu fazla sıkılaştırma daha büyük bir sızıntıya, hatta
bağlantının artık iş göremez hale gelmesine neden olabilir.
Kaçağın yerini tespit için elinizi kullanmayınız. Bunun yerine bir parça karton veya tahtadan yararlanabilirsiniz. Hidrolik sıvı sıcak olup cildinizi yakabilir. Bir iğne deliği kadar ki
kaçak nedeniyle, sıvı basınçla derinizin altına enjekte olabilir, zehirlenmeye, enfeksiyona sebep olarak, yaşamınız ve
uzuvlarınız için büyük bir tehlike oluşturabilir. Böyle vakalar
görülmüştür.
Sızdırmazlık Testi: Test yapılmadan önce, makinayı
kapatınız ve sistemin hidrolik basıncını düşürünüz. Hortum bağlantılardan sıyrılır veya bağlantılar basınç altında
koparsa, kızgın hidrolik yağının aniden açığa çıkması nedeniyle, ağır yaralanmalar ve yangınlar oluşabilir. Kaçaklar
genellikle yanlış montaj ve sistemin hasar görmesi nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
Şu hususlara bilhassa dikkat ediniz:
1. İki ucun da içerden ve dışardan temiz olmasına, hiç
bir fiziksel hasarın mevcut olmamasına,
2.Yeni contaların kullanılmasına, bağlantı kurulmadan
temiz ve yağlanmış olmalarına,
3.Contaların ve kovanların tahrip olmamasına, metal
yorgunluğuna, çatlaklara neden olmamak için aşırı
derecede sıkılmamasına,
4.Armatürlere bağlantılar genelde kendi aralarında
uyumludur. Lakin birbirinden o kadar farklı bağlantı
uçları vardır ki, bunlar bazen takriben uyumlu olabiliyorlar, tam olarak değil.
Hortum uçlarının uygun bir biçimde montajları çok
önemlidir. Basınç altındaki hortumların bağlantılardan kurtulmaları halinde, onlar büyük bir güçle kırbaç gibi geri
sıçrar ve büyük miktarda kızgın hidrolik yağın çevreye
dağılmasına neden olurlar. Armatür bağlantılarında kaçak oluşmasının nedenlerini, yiv dişlerinin yeterince sıkılmaması, hortumun iyice ve temiz olarak kesilmemesi, kök
bağlantılarının hortum içine yeterince oturtulmaması olarak
sayabiliriz. Şayet hortumları kendiniz monte ediyorsanız,
kullanılan sıkıştırmalı montaj yanaklarının aşınmamış olmalarına dikkat ediniz. Bazı sıkıştırma makinelerinin yanakları
aşındıkları taktirde, sıkılan bölüm gevşek kalabiliyor. Basınçlı hidrolik sistemlerde vidalı tip kelepçeler kullanılmamalıdır.
Her türlü sıvı iletişimi boru sistemi ile çalışan kişiler
tehlikeli sızıntıları önlemek için temiz, özenli bir işçilik gerektiğini bilirler. Eğer bir sızıntı görürseniz, derhal bildiriniz.
İşiniz bu tür kaçakları tamir etmek ise, bunu tamiratı özenle
ve güvenli yapınız.
Kaynak:http://www.toolboxtopics.com/Gen%20Industry/
Hydraulic%20Hoses%20and%20the%20Danger%20of%20Leaks.htm
İMMB Söyleşi
Avrupa Birliği'nde Sivil Toplum
Kuruluşlarının Yeri ve
Lobi Faaliyetlerinin Önemi?
Türk kuruluşları neden Brükselde kendini daha fazla göstermeli?
Türkiyenin AB'ye yönelik lobi faaliyetleri?
‘Lobi’ kavramı bilindiği üzere Türkiye’de tam karşılığını
bulmuş kavramlardan biri değil henüz. Bu nedenle de lobi
faaliyetleri de düzenli ve oturmuş bir sistem üzerinden yürümüyor. Ancak Türkiye’nin de aday ülke ve
Gümrük Birliği’ne üye konumunda bulunduğu Avrupa Birliği’nde ise durum oldukça farklı. Lobi tam da
sistemin merkezinde yer alıyor ve büyük önem taşıyor,
zira tüm yapı bilgi alışverişi üzerine kurulmuş vaziyette. Avrupa Birliği kurumları, sektörel bilgi ihtiyaçlarını
lobiciler üzerinden sağlıyorlar. Bu nedenle de Brüksel’de
30.000i aşkın lobici Avrupa Birliği kurumlarıyla sürekli iletişim halinde.
Ekonominin lokomotifi olarak gösterilen temel sektörlerin de Avrupa Birliği kurumları nezdinde haklarını iyi savunmaları, pozisyonlarını iyi anlatmaları ve sürekli iletişim
kurmaları elzem olarak değerlendiriliyor. Hem Komisyon’un
hem de Avrupa Parlamentosu’nun fikrine en çok değer verdiği kitlelerin başında ise STK’lar geliyor.
Lobicilik ve Avrupa Birliği konulu söyleşimizde sorularımızı EUROHUB Consultancy Group Kurucu Ortakları Ali
TÜRKELLİ1 ve Evrim TAN2 yanıtladılar…
-EUROHUB Consultancy Group ve faaliyetleri hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?
- EUROHUB Consultancy Group, uzun yıllardır lobi sektöründe gerek akademik gerekse profesyonel olarak çalışan genç ve dinamik bir ekibin bir araya gelmesiyle 2012
yılında kuruldu. Bu ekibi bir araya getiren temel motivasyon, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) nezdindeki profesyonel
lobi ihtiyacına dair gördüğümüz eksiklik ve bu boşluğu doldurmaya çalışmak oldu.
Bugün Brüksel’de AB’ye akredite toplam 400 danışmanlık firması var ve toplamda 30.000 civarında aktif lobici
çalışıyor. Sizlerin de bildiği üzere Türkiye de AB nezdinde
devlet kurumları ve işadamı dernekleri tarafından ağırlıklı
olarak temsil ediliyor. Ancak sadece AB’ye odaklı çalışan,
tanıtım ve etkinlik düzenlemekten ziyade teknik anlamda
bu işi yapan profesyonel lobi firması eksikliği hissedilmekteydi. Biz bu gerçeklikten hareketle ekip olarak bir araya
geldik ve EUROHUB’ı oluşturduk. Böylelikle, doğrudan
60
AB’ye yönelik çalışan 400 akredite firma arasındaki kurucuları Türk
tek AB firması olduk.
EUROHUB’da gerek ortaklar gerekse ekip
arkadaşlarımız, herkesin güçlü akademik altyapıları (en
düşük eğitim seviyesi yüksek lisans) ve profesyonel tecrübesi var. Bu özelliğimiz bizlere çeşitli alanlarda aynı anda
1
1982 yılında Ankara’da doğan Ali Türkelli, lise eğitimini Robert Kolej’de tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu.
Brüksel’de TÜSİAD ve CEPLIS’te Avrupa Birliği üzerine çalışmalar yaptıktan sonra Türkiye’ye dönerek The Marmara Hotels
& Residences’ın Pazarlama Yönetmenliği görevini yürüttü. Profesyonel hayatının yanı sıra akademik çalışmalarını da devam
ettiren Türkelli, önce Boğaziçi Üniversitesi’nden daha sonra da
Jean Monnet Bursiyeri olarak gittiği Belçika’nın Katholieke Leuven
Üniversitesi’nden sırasıyla Avrupa Çalışmaları ve Avrupa Birliği
Politikaları Yüksek Lisans derecelerini aldı. Daha sonra Avrupa
Batı Trakya Türk Federasyonu’nun AB nezdindeki temsilciliğini
yürüten Ali Türkelli, 2012 yılından bu yana profesyonel yaşamını
kurucu ortaklarından olduğu EUROHUB Consultancy Group bünyesinde Yönetici Ortak olarak sürdürmekte ve aynı zamanda Gent
Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Bölümü’nde Avrupa Birliği ve Lobicilik üzerine doktora çalışmalarını yürütmektedir.
1986 yılında İstanbul’da doğan Evrim Tan, lise eğitimini Sankt
Georg Avusturya Lisesi’nde tamamladıktan sonra eğitimine ODTÜ
Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde devam etti. Lisans eğitimini burada tamamladıktan sonra yüksek lisans için gittiği Belçika’da,
Katholieke Leuven Üniversitesi’nde Avrupa Birliği Politikaları
Yüksek Lisans Programına devam etti. Türkiye’deki belediyeler
üzerine akademik çalışmalar gerçekleştiren ve çeşitli uluslararası
yayınları bulunan Tan, 2012 yılından bu yana profesyonel yaşamını kurucu ortaklarından olduğu EUROHUB Consultancy Group
bünyesinde Yönetici Ortak olarak sürdürmekte ve aynı zamanda
Katholieke Leuven Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi alanında ‘yerel
yönetişimde kapasite ve yerelleşme arasındaki ilişki’ konulu doktora çalışmasını yürütmektedir.
2
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
faaliyet gösterme imkânı tanıyor, bu nedenle de geniş bir müşteri yelpazemiz
var. Uluslararası, ulusal ve yerel kuruluşlarla çalışıyoruz. Avrupa’dan sektör sivil
toplum kuruluşları (STK) ve özel şirketlerle
Türkiye’den de ağırlıklı olarak belediyeler,
üniversiteler, sektör STK’ları çatı kuruluşlar
ve KOBİ’lerle birlikte çalışıyoruz. Müşterilerimiz adına onların AB kurumları ve yetkilileri ile olan ilişkilerini düzenliyor, onları AB
nezdinde temsil ediyoruz. Önce AB vizyonları
çerçevesinde bir strateji belirliyor, sonra da
bunu uygulamaya koyuyoruz. Strateji müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre özel olarak şekillendiriliyor. Uygulama aşamasına geçildiğinde
ise onlar adına görüşmeler gerçekleştiriyor ya
da görüşmeleri esnasında nasıl ve ne şekilde
iletişim kurmaları gerektiği konusunda kendilerini bilgilendiriyoruz. Komite toplantılarına katılıyor,
müşterilerimizi buradaki gelişmelerden anında
haberdar ediyor ve ona göre pozisyon almaları
için yardımcı oluyoruz. Benzer şekilde müşterilerimizin mesajlarını doğrudan yasa yapıcılara iletiyoruz. Yürüttüğümüz
lobi aktivitelerinin bir diğer kolu ise AB finansal desteklerine yönelik. Burada da Brüksel merkezli AB kaynaklarının
kazanılması için çaba gösteriyor, hem karar alıcılarla hem
de müşterilerimizi dâhil ettiğimiz konsorsiyumlarla sürekli
iletişim halinde bulunuyor, onların haklarını savunarak maksimum fayda elde etmelerini sağlıyoruz.
Lobi henüz Türkiye’de
tam anlamını bulmuş bir kavram
değil. Biraz anlam kaymasına uğramış
diyebiliriz, ABD ve AB’de anlaşıldığı
şekilde anlaşılmıyor. Lobi denilince akla
genelde örgütler, kapalı kapılar ardında
yapılan pazarlıklar ya da Türkiye aleyhine
yurtdışındaki siyasi örgütlenmeler geliyor.
-Lobi yapmak sizce neden önemli?
-Lobi, “siyasi karar vericileri ikna etmeye yönelik iletişim
aracı” olarak tanımlanıyor genellikle. Bunu yaparken de
doğrudan iletişim, gelişmeleri sürekli takip ederek analiz,
gerek siyasi gerekse hukuki strateji ve taktikler kullanılıyor
ve bunların hepsinin koordinasyonu sağlanıyor. Biz işimizi tanımlarken kısaca ikna etmek diyoruz. AB yetkililerini
müşterilerimiz için ikna ediyoruz özetle.
AB çerçevesinde değerlendirecek olursak milyar Avroluk bir endüstriden söz ediyoruz. Binlerce danışmanlık firması, banka, hukuk büroları ve ticaret örgütleri bu endüstriyi
oluşturuyor. Zaten dünyadaki kurumların yüzde 75’i doğrudan ya da dolaylı olarak Brüksel’de temsil ediliyor. Bunun
temel sebebi AB üyelerini ve aday üyelerini doğrudan etkileyen yasaların yüzde 80’inin Brüksel çıkışlı olmasıdır. Çıkan
bu yasaların yüzde 75’inde de lobicilerin doğrudan etkileri
var. Bu nedenle AB yasalarına doğrudan etkiden söz etmek
mümkün.AB’nin tüm ticari ilişkileri bu kanunlar çerçevesinde
düzenlendiğinden ekonomik etkisi oldukça fazla. Stratejik
etki de benzer şekilde, AB başkentinde lobi yaptığınız zaman aynı anda tüm üye ülkelere ve kurumlarına ulaşabiliyorsunuz. Sadece ülkeler değil elbette, dünyadaki kurumların
yüzde 75’ine doğrudan ulaşabiliyorsunuz demektir bu.
- Türkiye’de lobi faaliyetlerinin çok gelişmediğini ve
hatta pek benimsenmediğini görüyoruz. Bu konudaki
değerlendirmeniz nedir?
-Lobi henüz Türkiye’de tam anlamını bulmuş bir kavram değil. Biraz anlam kaymasına uğramış diyebiliriz, ABD ve AB’de
anlaşıldığı şekilde anlaşılmıyor. Lobi denilince akla genelde örgütler, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar ya da Türkiye
aleyhine yurtdışındaki siyasi örgütlenmeler geliyor. Kavram,
olumsuz, karanlık bir anlam ifade ediyor. Uygulamaya bakacak
olursanız lobi faaliyetleri elbette var, ancak çok sınırlı ve daha
önce tanımladığımız anlamda değil. Yoksa bir işadamının bir
milletvekili ya da bakanla iş için görüşmesi de lobi, vatandaşların toplu olarak isteklerini yerelde dile getirmeleri de. Türkiye’de
gerçekleştirilen lobi faaliyetlerini de çoğunlukla iş dünyası ve
dernekler yürütüyor. Profesyonel bir lobi anlayışı henüz gelişmiş değil. Bu nedenle de bu faaliyetler henüz yasalarla denetlenmiyor, AB ve ABD’deki gibi şeffaf değil. Son yıllarda AB ve
ABD’de lobicilikte şeffaflık sağlanmasına yönelik atılan önemli
Türkiye için de yol gösterici olabilir.
Bunlara ek olarak siyasi sistem olarak da son derece
merkezi bir yapı var. Yasa oylamalarında partiler daha ziyade blok olarak oy veriyor, o zaman da parti başkanı ya da
61
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
ona çok yakın 3-5 kişi dışında lobi yapılacak kimse kalmıyor. Parti içi demokrasi geliştikçe ve sistem daha çok sese
izin verdikçe ikna edilmek istenen kişi sayısı artacak bu da
lobi faaliyetlerinin sayısını doğrudan etkileyecek. Biraz arz
talep meselesi yani.
Son olarak bizce Türkiye’de Anglo-Sakson tarzı liberal
bir ekonominin olmayışı da buna etken. Toplumda da bu
tarz bir ekonomik anlayışın kabul görmemesi ABD’dekinin
aksine geniş yelpazede hizmetlerin satış ve pazarlamasının yapılmasını zorlaştırıyor. Özellikle de bilgiye dayalı
hizmetlerin. Türkiye’de bilgi ve aracılığa dair yapılan hizmetlerin pek bir karşılığı yok, olduğu zamanda ölçülebilme
sorunu var. Bu konuda henüz bir piyasa oluşmuş değil,
daha somut şeyler değerlendirmeye tabi tutuluyor. Yardımlaşma kültürü gelişmiş bir toplum olduğumuz için de bu
tip hizmetler daha ziyade yardım olarak algılanıyor ve bu
doğal kabul ediliyor.
-Sizce uluslararası arenadaki lobi faaliyetlerinde Türkiye neden yok? Avrupa ve Amerika ile karşılaştırdığınızda neredeyiz?
-Türkiye’yi doğrudan ABD ya da AB ile karşılaştırmadan
önce altını çizmek gerekir ki AB ve ABD sistemleri birbirlerinden oldukça farklı. Çok kısaca bahsedecek olursak
ABD’deki sistem çok daha agresif, savunmaya yönelik,
pek çok zaman kanunların çıkmasını engellemeye çalışan,
mali desteklerin mümkün olduğu bir sistem. Avrupa’da ise
62
sistem konsensüs üzerine dayalı, danışmanlık ve fikir alışverişinin ağır bastığı ve uzun vadeli güven ilişkilerinin olduğu bir sistem. AB sisteminde aslında tüm yapı bilgi alışverişi üzerine kurulu. Lobici olarak ne kadar bilgi sağlarsanız
dinlenme ve nüfuz etme ihtimaliniz de o kadar artar. Bu
şekilde oluşan ve güvene dayanan, sermayenin bilgi olduğu bir sistem var.
Türkiye ve Türk kurumları da AB ile olan ilişkilerinde
ne kadar çok bilgi sağlarlarsa o kadar etkin olurlar. Ancak temsilin hem nicelik hem de nitelik açısından zayıf
kalması AB kurumlarına nüfuz etmemizi zorlaştırıyor maalesef. Bu sektörel temsilden bölgesel temsile kadar aynı.
Almanya’nın örneğin 29 tane bölgesel temsilciliği var
Brüksel’de. Hollanda’nın 20, İngiltere’nin 19 tane. İlginçtir
Belçika’nın bile Brüksel’de 10 tane bölgesel temsilciliği var,
kendi başkentinde. Türkiye bu resimde maalesef yok. Bu
sadece bölgesel temsilciliklerden örnek. Bu nedenle aslında oldukça gerideyiz.
-Konu uluslararası lobi ve lobi faaliyetleri olduğunda
Türkiye sizce nasıl bir yol izlemeli? Uluslararası arenada
lobiciler ve STK’lar Türkiye’yi nasıl temsil etmeli?
-Türkiye’nin bizce temsili tümevarım mantığıyla gerçekleşmeli. Sadece üst düzey siyasilerin ya da bürokratların
değil, üniversitelerin, bölgesel yönetimlerin, iş grupları ve
çatı örgütlerinin en önemlisi de STK’ların mutlaka bir şekilde AB nezdinde pozisyonlarını anlatmaları ve buradaki
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
bilgi ağından ve ekonomik imkânlardan faydalanmaları
gerekiyor. Bunu için de kısa vadede en ekonomik çözüm
bu işi yapan profesyonellerle çalışmak ve onlardan destek
almak. Kendi alanında daha çok kurum burada doğrudan
ya da dolaylı olarak girişimlerde bulunursa, daha çok hibe
başvurusu olursa ve daha çok Türk kurumu uluslararası
konsorsiyumlara dâhil olursa büyük çerçevede en büyük
kazanç yine Türkiye’nin olacaktır. Ancak bunun yolu da
Brüksel’de olmaktan geçiyor.
- Türkiye’nin AB’ye yönelik lobi faaliyetleri hakkında
ne düşünüyorsunuz? Bugün sıkışılan noktada sizce çözüm nasıl olmalıdır?
-Daha önce de ifade etmeye çalıştığımız gibi Türkiye
farklı şekillerde sürekli AB nezdinde gözükmeli, AB süreci
desteklenmeli. Bu da yukarından aşağıya doğru değil aşağıdan yukarıya doğru yapılmalı.
Türkiye, AB ile iletişim alanında önemli bir tecrübe geliştirmekle birlikte, bugün gelinen noktada, ülkenin son
dönemde geçtiği zorlu süreç AB nezdinde olumsuz bir
algı meydana getirmiştir. Bu olumsuz algının iyileştirilmesi,
Türkiye’nin hızlı değişen gündeminin ve yapısal-hukuksal
değişikliklerinin AB’nin ilgili kurumlarına zamanında etkin
bir şekilde iletilmesiyle gerçekleştirilebilir. Bu durum reaktif
bir tutumdan proaktif adımlara geçilmesini zorunlu kılmaktadır.
AB’de karar alma mekanizmalarında rol alan kişileri
ikna etmek ve onları etkilemek, Türkiye tarafından aktarılan
bilgilerin zamanında eksiksiz ve doğru formatta sunulmasına bağlıdır. AB Başkenti Brüksel üzerinden yürütülecek
lobi faaliyetleri, Türkiye’nin mesajlarının AB kurumları ve
bunlara etki eden diğer kurumlara ulaştırılmasına yardımcı
olacaktır. Bu faaliyetlerin doğru yöntem ve araçlarla, doğru
zamanlama ve yetkin insan kaynağı desteği ile bahsi geçen kurumlara giden etkin kanallar kullanılarak yapılması
gerekmektedir.
AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu başta olmak
üzere AB kurumları görevlerini yapabilmek için bilgiye ihtiyaç duymaktadır. Bu bilgiyi de sürekli irtibatta olduğu kişi
ve kurumlardan sağlamaktadır. Türkiye’nin kendisini doğrudan ve dolaylı ilgilendiren konularda karar alma süreçlerinde etkin rol alabilmesi için, sürekli bilgi kaynağı rolünü
üstlenecek irtibat noktalarının belirlenmesi ve harekete geçirilmesi gerekmektedir.
Türkiye’nin hâlihazırda yaşadığı temel sıkıntıların başında AB karar alma süreçleri ile ilgili bilgiye zamanında ulaşamamak ve bilgiyi zamanında aktaramamak gelmektedir.
Karar alma süreçleri tamamlandıktan sonra gerçekleştirilen
temaslar istenen etkiyi yaratmamaktadır. Arzu edilen etkinin yaratılabilmesi için Türkiye’nin sürecin başından sonuna kadar karar alıcılarla sürekli iletişim ve bilgi alışverişi halinde olması gerekmektedir. AB takvimi çerçevesinde yer
alan toplantıların (komite, grup, hazırlık, vb. ) düzenli takibi,
bir sonraki toplantının gündemine ilişkin hazırlık çalışmalarının yapılması ve karar alıcılarla sürekli iletişim halinde
olunması zamanlama konusunda proaktif olunmasını sağlayacaktır.
Bilgi iletişimindeki eksikler nedeniyle Türkiye, karar
alıcıları besleyen doğrudan (asistan, bürokrat, danışman)
ve dolaylı bilgi kaynaklarına (üniversiteler, düşünce kuruluşları, basın, vb. ) yeterli etkide bulunamamaktadır. Bilgi
kaynaklarının tespiti, bu kaynaklara Türkiye hakkında doğru, hızlı ve öncü bilgi akışının sağlanarak karar alıcıların en
başından itibaren doğru bilgilerle hareket etmesine zemin
hazırlanacaktır.
AB düzeyinde sağlıklı iletişim kurulabilmesi AB’nin aşina olduğu formatlarda hazırlık yapmak ve ortak literatürü
kullanmakla mümkündür. Bu şekilde karar alıcıların çalışmalarına destek verecek bilgilerin tespiti ve paylaşımı işbirliğinin artmasını sağlayacaktır.
- Türkiye, yurtdışında yaşayan vatandaşlarından oluşan potansiyelini lobi faaliyetleri açısından sizce nasıl
değerlendirebilir?
-Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, Brüksel’de lobi milyarlarca Avroluk bir endüstri. Washington’da bu rakam neredeyse ikiye katlanıyor. Zaten bu iki şehir 1-Washington
2-Brüksel olmak üzere dünyanın iki lobi başkenti. Sadece Brüksel, AB Komisyonu’nun 31.000 çalışanına karşılık
30.000 civarında lobicinin çalıştığı, yani neredeyse her Komisyon görevlisine bir lobicinin düştüğü, Avrupa kanunlarının yüzde 75’ini etkileme gücüne sahip dev bir endüstri.
Türkiye maalesef bu endüstrinin henüz oturmuş bir parçası değil. Bizim faaliyetlerimiz daha ziyade kısa süreli tanıtım faaliyetleri ve sürdürebilirlikten uzak. Bu nedenle de
ne sistemde istediğimiz gibi bir oyuncu olabiliyoruz ne de
AB’den çıkan fonlardan yeterli oranlarda faydalanabiliyoruz.
Bu değişmeyecek bir şey değil elbette, hem de istenirse çok
kısa sürede değişebilir. Ancak önce bakış açımızı değiştirmemiz ve bu meseleye bir iş olarak bakmamız gerekiyor.
Burada yapılan çalışmalara bir iş perspektifinden bakıp, yatırım olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye’de AB nezdindeki çalışmalar maalesef daha ziyade tanıtım ve reklam
olarak değerlendiriliyor. Bir diğer yanlış algı da AB fonlarıyla
ilgili. Bu fonlardan yararlanmak isteyen kurumlar hiçbir sorumluluk altına girmeden ve yatırım yapmadan AB’den kendilerine büyük kaynaklar yönlendirileceğini zannediyorlar.
Kurumlar istiyorlar ki hiç bir maddi yatırım yapmadan hemen
AB’den fon alsınlar ve bunları dilediğince kullansınlar.
Hâlbuki aynı lobi gibi AB fonları da bilgiye ve networke
dayanan son derece teknik bir mesele ve hem maddi yatırım hem de vakit gerektiriyor. Araştırmasından, yazımına,
AB kurumlarıyla yapılacak pazarlıklarına ve sonrasında takibine kadar önemli mesai gerektiren işler.
63
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Bu bakış açısını değiştirdikten sonra, yurtdışındaki Türk
nüfus eğitimli ve bilinçli olduğu ölçüde elbette ki büyük bir
güç. Ancak bu gücün örgütlü olması lazım. Siyasi ya da
ideolojik yaklaşımlardan ziyade çok daha somut meseleler
üzerinde uzlaşarak bir stratejiyle karar alıcıların karşılarına
çıkmaları gerekiyor. Mesajlarını kısa sürede doğru vermeleri ve kurumlarla ortak bir noktada uzlaşmaları gerekiyor.
AB için konuşacak olursak Türkiye’nin en büyük avantajı
Avrupa’da yaşayan Türkler. Her şeyden önce AB vatandaşı
oldukları için oy verme hakkına sahip olan bu kişilerin ellerinde ciddi fırsatlar var, vatandaş olarak muhataplarını etkileme şansları çok daha yüksek. Bir Alman ya da Fransız’la
eşit olarak rekabet edebilirler. Ancak bunu yapabilmek için
eğitimlerine öncelik vermeli, bu meseleyi siyasi değil teknik
bir iş olarak algılamalı ve son olarak da örgütlenip AB’ye
akredite olmalı ve sürdürülebilir çalışmalara imza atmalılar.
Yurtdışında bilinçli ve eğitimli nüfus demek çok daha güçlü
bir Türkiye demek.
sahnelerde boy göstermeleri Türkiye’ye de büyük fayda
sağlayacaktır. Türkiye’nin Gümrük Birliği üyeliğinden ötürü
Avrupa ve hatta artık pek çok 3. ülke ile yaptığımız ticaret
Brüksel’den çıkan kanunlara tabi. Ancak bu kanunların oluşum sürecinde Türk kurumları çok fazla boy göstermiyor ve
destek olmuyorlar. Hatta pek çok durumda pek çok kurumumuz son dakikada öğreniyor ve ondan sonra ilgili uyum
süreci çok keskin ve maliyetli hale geliyor. Hâlbuki örneğin
İş Makineleri sektörünü temsil eden STKlarımız Brüksel’de
kendi alanları ile ilgili gelişmeleri birinci elden takip etseler,
kanunlar daha yapılırken AB Komisyonu’na bilgi sağlasalar
ve kendi lehlerine kanunlara şekil vermeye çalışsalar bundan hem kendileri hem de Türkiye büyük kazanç sağlayacaktır. Biz şu anda derse girmeyen ama sınavda tüm konulardan sorumlu öğrenci konumuna düşürüyoruz kendimizi.
-Ülkemizdeki sektör kuruluşlarının “baskı grubu” olma, lobicilik faaliyetlerini değerlendirir misiniz?
STK’ları hangi yöntemleri kullanmalı, sektörümüzde ulusal ve uluslararası alanda nasıl bir lobicilik başarılı olur?
-İş makineleri sektörü sadece Türkiye’de değil, Avrupa Birliği’nde de madenden ulaşıma kadar farklı sektörlere
hizmet vermesiyle önemli sektörlerden biri. Bu nedenle de
hakkını iyi savunması, pozisyonunu iyi anlatması ve güçlü
bir iletişim kurması çok önemli. Lobi faaliyetlerine verilen
önem ve bu alana yapılan yatırım arttıkça sadece yurtiçinde kalınmayacak uluslararasılaşma süreci de beraberinde gelecektir. Örneğin Brüksel’de AB nezdinde bir Türk
İş Makineleri lobisi her şeyden önce
Türkiye’ye ciddi bir know-how kazandıracaktır. Bununla da kalmayıp kendi
know-how’ını Brüksel üzerinden 30’dan
fazla ülkeye aynı anda ihraç edecek,
ülkeler arasındaki paylaşım ve networkün daha da gelişmesini sağlayacaktır.
Network’un oluşması ve gelişmesi demek Türk firmaları için yeni pazarlar yaratmak ve mevcut pazarlarda da daha
kolay hareket edebilme yetisi kazanmak
demektir. İş makineleri gibi ithal edilen
ürünlerin bakım ve servis maliyetlerinin düşmesi, ömürlerinin uzaması ve
sürdürülebilir olması demektir. Yeni pazarlarla birlikte yeni işbirlikleri doğacak,
bu işbirliklerinden doğacak ortaklık ve
hatta oluşturulacak konsorsiyumlarla
AB finansal desteklerinden çok daha
kolay şekilde çok daha büyük oranlarda faydalanmak mümkün olacaktır. Bu
da hem sektöre finansal katkı yapacak
hem de Türkiye’nin henüz istediği kapasiteye ulaşamadığı Ar-Ge çalışmalarına
doğrudan kaynak sağlayacaktır.
-Türk sektör temsilcileri bizce sadece Türkiye ile sınırlı
kalmamalı, daha küresel düşünmeli ve artık sınırların olmadığı bir kıtada uluslararası arenaya mümkün olduğunca
açılmalılar. Onları başta AB olmak üzere çeşitli uluslararası
64
-Türkiye İş Makineleri sektörü lobicilik faaliyetlerine
ağırlık vererek yurtiçi ve yurtdışında ne gibi kazanımlara
sahip olabilir?
Su
Yatak Arızasına
Nasıl Sebep Olur
Tercüme eden: Mehmet KARATATAR / Kaynak: Lube-tips Newsletter (Noria)
Yağlama konusunda zaman harcayan bizlerin çoğuna,
az miktarda suyun (500 ppm’den az) döner eleman yataklarının servis ömrünü önemli ölçüde azalttığı söylenmiştir.
Gerçekten de bu iddiayı destekleyen çok sayıda araştırma
vardır. Bunun aksini iddia etmek mümkün değildir. Şartlara
bağlı olarak suyun yataklar üzerindeki tahrip edici etkileri,
parçacık kirlenmesi kadar hatta ondan daha fazla tahrip
edici olabilir.
Bu sebeple burada, suyun zarar verip vermediğinden
ziyade nasıl zarar verdiği konu edilecektir. Suyun nasıl etki
ettiği ve nasıl hasar verdiğinin bilinmesi, sudan korunma
tedbirlerinin alınması yanında arıza oluşumundan sonra
yapılacak araştırmalara da yardımcı olacaktır. Ayrıca, su ile
kirlenme kaçınılmaz ise, suyun sebep olduğu arıza biçimlerinin anlaşılması, savunma maksadıyla optimum yağ, yatak
ve sızdırmazlık elemanı seçiminde önem taşıyacaktır.
Makinalarımızın Belalısı
Sudan daha karmaşık, daha güçlü ve daha şaşırtıcı
bir kirletici yoktur. Suyun yağla bir arada bulunma şekilleri, servis sırasında ortaya çıkan kimyasal ve fiziksel dönüşümlerini de kapsayan nedenler ile ilgili çalışmalar halen
devam etmektedir. Tek başına veya beraberce, nemden
kaynaklanan problemler hem yağa hem de makinaya zarar verir ve bunu yavaş yavaş veya beklenmedik şekilde
yatakların işlevsel arızaları takip edebilir. Suyun saldırı potansiyeli asla hafife alınmamalıdır.
66
Bir olaylar dizisi yoluyla ve genellikle değişik yardımcı
etkenlerle birlikte su, makine yüzeylerine doğrudan zarar
verebilir. Pek çok durumda en şiddetli hasar, dalga dalga
gelen veya zincirleme reaksiyon arızalarıdır. Örneğin, su
baz yağın öncelikle erken oksidasyonuna yol açabilir. Akabinde oksitler daha fazla su ile birleştikçe, korozif bir asidik
sıvı ortamı oluşur.
Ayrıca oksidasyon yağ içinde çözünmeyen çamurumsu
bir maddeyi ortaya çıkarabilir ve yağın viskozitesini artırabilir (akışkanlık azalır). Her iki etken de yağ akışını engelleyerek yatak hasarlarının ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Suyun ve oksitlenmiş ortamın havayı yağ içinde askıda
tutabileceği, bunun da yağlama problemlerini daha da artırabileceği göz ardı edilmemelidir. Bir makinada bozulma
başladığında, bozulmanın gittikçe hızlanacağı genellikle
doğru bir tespittir. Bütün bunları başlatan ise sudur.
Arıza Biçimleri
Bu yazının uygun uzunluk ve kapsamda olması için,
aşağıda belirtilen arıza biçimlerine kısa ve doğrudan değinilecektir. Ancak ilmi gerçeklerden ziyade yerleşmiş anlayışlara dayanan hususlar yanında, gerçeklik payı az olan
veya teknik hipotezlere dayanan hususlara değinilmemiştir.
Listede, büyük ölçüde tahminlerden elde edilmiş, inanılırlığı yüksek bazı arıza biçimlerine de yer verilmiştir.
Aşağıdaki arıza biçimleri sıralanırken yaygınlık veya
önem derecesi dikkate alınmamıştır.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Hidrojenin Sebep Olduğu Çatlaklar:
Genellikle hidrojen kırılganlığı veya blistering olarak
isimlendirilir. Bu, yatak imalatçılarının da farkında olduğu,
belki de pek çok aşındırıcıdan daha vahim ve daha yaygın
bir arıza biçimidir. Hidrojenin kaynağı elektroliz ve korozyon
(suyun yardımcı olduğu) yanında suyun kendisi de olabilir.
Suyun, bilyalar veya masuralardaki mikroskopik yorulma
çatlaklarına, kılcal kuvvetler tarafından çekildiği konusunda
kanıtlar vardır. Su, çatlak içindeki serbest metalle temas ettikten sonra parçalanır ve hidrojen atomları serbest kalır. Bu
durum, kırılmalara ve çatlakların ilerlemesine sebep olur.
En büyük risk yüksek gerilmeli çeliklerde ortaya çıkar. Katkı maddelerindeki (yüksek basınç, aşınma vb.) ve mineral
yağlardaki kükürt ile ortamdaki hidrojen sülfit, çatlakların
ilerlemesini hızlandırabilir. Risk, hem yağ içinde çözünmüş
sudan hem de serbest sudan kaynaklanabilir.
Korozyon:
Pas oluşumu için su gerekir. Yağ içinde çözünmüş su
bile pas oluşumuna sebep olabilir. Su, asitlere en büyük
korozyon potansiyelini verir. Yatak kanallarında ve yuvarlanma elemanlarında korozyondan kaynaklanan aşınmış ve
karıncalanmış yüzeyler, yatak yağlarına aşınma ve temas
yorulmasını kontrol etmek için gerekli film dayanımını sağlayan kritik elastohidrodinamik yağ filminin yırtılmasına yol
açar. Bunun yanında, statik aşınma ve yıpranma serbest su
tarafından hızlandırılır.
Oksidasyon:
Birçok yatak sadece sınırlı bir yağlama hacmine sahiptir ve bu küçük hacim çok az miktarda antioksidan içerir.
Metal parçacıklar ve su tarafından desteklenen yüksek
sıcaklıklar antioksidanları çabucak yakıp bitirebilir ve yağ
için gerekli olan oksidasyon koruyucu ortam ortadan kalkabilir. Yağın oksidasyona uğramasının, korozyon, çamur
oluşumu, yağlama yüzeylerinde ince tabaka halinde sertleşmiş birikinti oluşumu, yağ akışının azalması gibi çok sayıda olumsuz neticesi vardır.
Katkı Maddelerinin Tükenmesi:
Yukarıda bahsettiğimiz gibi su antioksidanların tükenmesine sebep olur. Aynı zamanda su, aşınma önleyici, pas
önleyici, dispersan, temizleyici ve çözücü gibi diğer katkı
maddelerinin mevcudiyetini ve performansını da bozabilir
veya azaltabilir. Su, bazı katkı maddelerini hidrolize edebilir, bazılarını bir araya toplayabilir veya yağdan ayırarak
yağ deposunun dibinde çamur halinde sıvanmasına sebep
olabilir. Su ile kükürt-fosforlu yüksek basınç katkılarının birleşimi, sülfirik asit ve fosfor asitlerine dönüşebilir ve yağın
asit derecesini yükseltebilir.
Yağ Akışının Kısılması:
Suyun oldukça fazla bir çekim gücü vardır. Kendileri de
çekim gücüne sahip yağ içindeki kirleri (oksitler, ölü katkı maddeleri, partiküller, ince karbonlar ve reçine gibi) bir
araya toplar ve çamur topları ve emülsiyonlar oluşturur. Bu
şekilsiz süspansiyonlar, yataklara yağlama yağının girişini
sağlayan boğaz ve orifisler gibi kritik yağ geçişlerine girebilir. Çamur yağ geçişini kısıtladığında, yataklar gerekli yağı
alamaz ve arıza kaçınılmaz hale gelir. Buna ilave olarak,
asılı haldeki çamur ile kaplanan yağlama sistemi filtreleri
kısa ömürlü olacaktır. Sıcaklığın düşük olduğu don şartları
oluştuğunda, serbest su yağ akışını bozan buz kristalleri
oluşturabilir.
67
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
olan dayanıklılığa (basınç-viskozite katsayısı ile belirtilir)
sahiptir (genellikle 500 000 psi’den daha fazla).
Ancak, suyun viskozitesi sadece bir santistoktur ve bu
viskozite yükten bağımsız olarak hemen hemen aynı kalır.
Bu, yüksek yatak yükleri için olumsuz bir durumdur. Sonuçta film mukavemeti zayıflar ve yorulma çatlakları, karıncalanma ve pul pul dökülmeler meydana gelir. Ayrıca su, yatağın yük bölgelerinde, yağ filminin aniden yırtılmasına ve
potansiyel olarak yüzey çatlamasına sebep olacak şekilde,
aşırı ısınmış buhar halinde parlayabilir veya patlayabilir.
Mikrobik Kirlenme:
Hava Girişi ve Köpüklenme:
Su, yağın yüzey gerilmesini zayıflatır. Bunun sonucunda yağa hava girişi kolaylaşır ve köpüklenme oluşur. Yaklaşık 1000 ppm su, yatağın yağlama hacmini bir köpük
banyosuna dönüştürebilir. Hava, yatakların sonunu getirecek şekilde yağ filmlerini zayıflatabilir, sıcaklığı artırabilir,
oksidasyona, kavitasyona sebep olabilir, yağ akışını aksatabilir. Yağa hava girişi ve köpüklenme aynı zamanda yağ
sapanlarının ve çarpmalı yağlama sistemlerinin verimini
düşürebilir.
Yağ Filmi Mukavemetinin Zayıflaması:
Döner elemanlı yataklarda, yük altında elemanlar arasındaki kritik boşluk yağın vizkozitesine bağlıdır. Yük çok
fazla ise hızlar çok düşük veya viskozite çok incedir. Bu
durumda yatağın yorulma ömrü kısalır. Küçük su damlacıkları yük bölgesine girdiğinde, döner elemanlar arasındaki
boşluk çoğunlukla kaybolur ve karşılıklı yüzeyler (bilyalar
ile bilya kanalı gibi) birbirine çarpar veya sürtünür. Yağlar
normal olarak, çalışma yüklerine dayanmak için gerekli
68
Su, mantar ve bakteriler gibi mikroorganizmaların gelişebileceği bir ortam olarak bilinir. Zamanla bu mikroorganizmalar yağ içinde askıda duran kalın canlı kütleler oluşturabilir ve filtreleri tıkayarak yağ akışını kısıtlayabilir. Mikrobik
kirlenme aynı zamanda koroziftir.
Yıkama:
Gresler su ile kirlendiğinde yumuşayabilir ve yataktan
dışarı akabilir. Aynı zamanda su spreyleri, gresin kalınlık
katkılarına ve şartlara bağlı olarak, gresi yataktan doğrudan yıkayabilir.
Sudan kaynaklanan problemlere karşı tek çözüm, yağa/
grese ve yatak bölgesine suyun girişini engelleyen önleyici
tedbirlerdir. Hasara sebep olmayan yegane su, sisteminizi
ele geçirmeyen sudur. Kirleticileri dışarıda tutma taktikleri
her zaman için akıllı bir bakım yatırımıdır.
Yataklar hala kalan bir kullanım ömrüne sahipken, risk
faktörlerini bugünden kontrol ederek uzun vadeli düşünmek gerekir. Suyu yağdan ayırmanın ve/veya sebep olduğu hasarların giderilmesinin maliyeti, sisteme su girişini önlemek için yapılacak yatırımın çok üzerindedir. Bu sebeple,
kirletici kontrol tedbirleri için cimri davranmamak gerekir.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan:
Elektronik Haberleşme
Güvenliği Yönetmeliği
20 Temmuz 2008, Resmî Gazete Sayı: 26942
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler Amaç
MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı, elektronik haberleşme güvenliğine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 - (1) Bu Yönetmelik, işletmecilerin fiziksel
alan güvenliği, veri güvenliği, donanım-yazılım güvenliği
ve güvenilirliği ile personel güvenilirliğinin sağlanması için
tehditlerden ve/veya zafiyetlerden kaynaklanan risklerin
bertaraf edilmesi veya azaltılmasına ilişkin olarak alacakları
tedbirlere yönelik usul ve esasları kapsar.
(2) Kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunması,
bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.
Dayanak
MADDE 3 - (1) (Değişik:R.G.-2/3/2009-27157) Bu Yönetmelik, 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayüı Elektronik Haberleşme Kanununun 4 üncü maddesinin birici fıkrasının (1)
bendi ve 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 - (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a)Donanım-yazılım: Elektronik haberleşme altyapısı,
bilgisayarlar, veri kaydetmek için kullanılan taşınabilir ve
sabit diskler ile bunlarda kullanılan yazılım bileşenlerini,
b) Elektronik haberleşme: Elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik,
elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer iletim sistemleri
vasıtasıyla iletilmesini, gönderilmesini ve alınmasını,
c)Elektronik haberleşme altyapısı: Elektronik haberleşmenin, üzerinden veya aracılığıyla gerçekleştirildiği
70
anahtarlama ekipmanları, donanım ve yazılımlar, terminaller
ve hatlar da dahil olmak üzere her türlü şebeke birimlerini,
ç) Elektronik haberleşme hizmeti: Elektronik haberleşme tanımına giren faaliyetlerin bir kısmının veya tamamının
hizmet olarak sunulmasını,
d) Elektronik haberleşme şebekesi: Bir veya daha fazla nokta arasında elektronik haberleşmeyi sağlamak için bu
noktalar arası bağlantıyı teşkil eden anahtarlama ekipmanları
ve hatlar da dahil olmak üzere her türlü iletim sistemleri ağını,
e) Güvenlik hassasiyetli alan: Elektronik haberleşme
altyapısının işletmeci kontrolündeki bölümlerini,
f) İşletmeci: Kurum tarafından yapılan bir yetkilendirme çerçevesinde elektronik haberleşme hizmeti sunan ve/
veya elektronik haberleşme şebekesi sağlayan ve alt yapısını işleten sermaye şirketini,
g) (Değişik:R.G.-2/3/2009-27157) Kurul: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulunu,
ğ) (Değişik:R.G.-2/3/2009-27157) Kurum: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunu,
h) Şifreleme: Veri muhteviyatının, yalnızca yetkili kişi ya
da kurumlarca veya haberleşmeyi gerçekleştiren taraflarca
bilinmesini sağlamak ve üçüncü şahıslarca elde edilmesini
önlemek üzere, söz konusu verinin formunun özel bir şablona göre değiştirilmesini,
ı) Veri: Abone ya da kullanıcının elektronik haberleşme şebekesi üzerindeki konum, zaman, trafik bilgileri ile
elektronik haberleşmenin içeriğini,
i) Veri güvenliği: Verinin gizliliği, bütünlüğü ve devamlılığının sağlanmasını ifade eder.
İlkeler
MADDE 5 - (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında aşağıda belirtilen temel ilkeler gözetilir:
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
a) Objektif nedenler aksini gerektirmedikçe, niceliksel
ve niteliksel devamlılık, ayrım gözetmeme, düzenlilik, şeffaflık ve kaynakların etkin kullanılması,
b) Tüketici haklarının korunması,
c) Hizmet kalitesinin yükseltilmesi,
ç)Ulusal düzenleme ile ulusal ve/veya uluslararası
standartların dikkate alınması.
Fiziksel alan güvenliği
MADDE 7 - (1) Bina içi güvenlik hassasiyetli alanlarda
aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Giriş ve erişim yetkisi ile bu yetkinin kapsamı işletmeci tarafından önceden tanımlanarak, giriş ve erişim sadece yetkili kişilerle sınırlandırılır.
İKİNCİ BÖLÜM
b) Ziyaretçi giriş ve çıkışlarında gerekli kontroller yapılarak, tarih, saat ve kimlik gibi bilgiler kaydedilerek, her ziyaretçinin sadece izin verilen yerlere girişi ve çıkışı sağlanır.
Elektronik Haberleşme Güvenliği Usul ve
Esasları Tehdit ve zafiyetler
c) Tüm personel ve personel harici kişiler, kimlik bilgilerini, yetki ve erişim seviyelerini açık bir şekilde görünür
kılacak giriş veya kimlik kartı taşır.
MADDE 6 - (1) Elektronik haberleşmeye ilişkin başlıca
tehditler;
a) Yetkisiz olarak veya yetki aşımıyla güvenlik hassasiyetli alana girilmesi,
b)Yetkisiz olarak veya yetki aşımıyla silme, ekleme,
değiştirme, geciktirme, başka bir ortama kaydetme veya
ifşa etme yoluyla veri gizliliğinin, bütünlüğünün ve/veya devamlılığının bozulması,
c) Donanım-yazılım bileşenlerinin ulusal düzenleme ile
ulusal ve/veya uluslararası standartlar uyarınca belirlenen
gereklilikleri yerine getirmesinin kısmen veya tamamen engellenmesi,
ç) Deprem, sel, su baskını, yangın gibi doğal afetler ile
grev ve lokavt hali,
d) Kullanıcıyı yanıltarak doğru tarafla elektronik haberleşmede bulunduğu izleniminin verilmesi,
e) Elektronik haberleşmenin yasal olmayan bir şekilde
izlenmesi ve/veya dinlenmesi,
f) Doğru olmayan bir bilgi üretilerek bu bilginin başka
bir taraftan alındığının iddia edilmesi veya başka bir tarafa
gönderilmesi,
g) Elektronik haberleşme altyapısının kısmen veya tamamen hizmet veremez hale getirilmesi veya altyapıya ait
kaynakların, hizmet sunumunu aksatacak şekilde tüketilmesidir.
(2) Elektronik haberleşmeye ilişkin başlıca zafiyetler;
a) Gelecekte gerçekleşmesi muhtemel tehditlerin öngörülememesi,
b) Bir sistem veya protokolün tasarımında yapılan yanlışlıklar,
c) Bir sistem veya protokolün kurulumu sırasında oluşan problemler,
ç) Geliştiricilerin hataları,
d) Uygulayıcıların hataları,
e)Sistemin işletimi sırasında oluşan uygunsuzluklar
veya yetersizliklerdir.
ç) Güvenlik hassasiyetli alanlara giriş ve erişim yetkisi, düzenli olarak gözden geçirilerek güncellenir ve gerekli
değilse iptal edilir.
(2)Bina dışı güvenlik hassasiyetli alanlarda aşağıdaki
hükümler uygulanır:
a) Sahada yer alan, elektronik haberleşme altyapısını
içeren bina, kule, dolap ve kutu gibi güvenlik riski oluşturabilecek alt yapı bileşenlerine erişim kontrol altında tutulur
ve yetkisiz kişilerin kolaylıkla erişim sağlayamayacağı şekilde tesis edilir.
b)Elektronik haberleşme maksatlı kullanılan kule ve
saha dolapları, yetkisiz kişilerin müdahale etmesini engellemek amacıyla uyarıcı levhalar ile donatılır.
(3)Güvenlik hassasiyetli alanlarda ilave olarak aşağıdaki tedbirler alınır:
a) Kötü niyetli faaliyetleri engellemek amacıyla planlanmamış çalışmalardan kaçınılır.
b) Ses ve/veya video kayıt cihazlarının güvenlik hassasiyetli alanlara, izinsiz olarak girişini engellemek amacıyla
gerekli önlemler alınır.
c) Güvenlik hassasiyetli alanların, tehditlere karşı korunması amacıyla fiziki güvenlik tedbirleri planlanır ve gerekli önlemler alınır.
Personel güvenilirliği
MADDE 8 - (1) Elektronik haberleşme altyapısında istihdam edilen teknik personel, konusunda yeterli mesleki
deneyime sahip ya da eğitim almış olmalıdır. Bu personelin
görev tanım ve sorumlulukları açıkça belirlenmelidir.
(2)Elektronik haberleşme altyapısında istihdam edilecek personel hakkında adli sicil kaydı belgesi istenir.
(3)Personelin haberleşme gizliliğine, milli güvenliğe ve
kamu düzenine aykırı davranışta bulunmaması için her türlü önlem alınarak, işlerin ve hizmetlerin düzenli yürütülmesi
sağlanır.
Veri güvenliği
MADDE 9 - (1) Veri güvenliği aşağıdaki hükümler uyarınca sağlanır:
71
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
a) Veri erişim yetkisi ve bu yetkinin kapsamı, veri türüne göre önceden belirlenir ve kayıt altına alınır.
b) Yetki sınırlan dahilinde erişim sağlanması için kullanılacak teknolojilerin seçimi, işletmecinin tasarrufundadır.
Donanım-yazılım güvenliği ve güvenilirliği
MADDE 10 - (1) Elektronik haberleşme altyapılarında
kullanılan donanım-yazılım güvenliği ve güvenilirliği aşağıdaki hükümler uyarınca sağlanır:
a) Donanım-yazılımın ulusal düzenleme ile ulusal ve/
veya uluslararası standartlara uygun olması sağlanır.
b)Aynı fiziksel alanda ve/veya farklı fiziksel alanlarda bulunan donanım-yazılım bileşenleri arasındaki iç
haberleşmeyi sağlayan kablolu ve/veya kablosuz ağ yönetimi sadece yetkili kişiler tarafından erişilecek şekilde şifrelenir.
c) Donanım-yazılım bileşenleri, herhangi bir güvenlik
tehdidinin gerçekleşmesini önlemek üzere kontrol ve izleme
altında tutulur.
ç)Donanım-yazılım bileşenlerinin, yasal olmayan
elektronik haberleşme dinleme ve/veya izleme tehdidi
oluşturacak unsurları içerip içermediğini belirlemek üzere
satın alma, kullanım, bakım ve onarım sırasında kontrolleri
yapılır. Donanım-yazılım bileşenlerinde bu tür bir unsurun
varlığının saptanması durumunda ilgili bileşenin kullanımına son verilir. Bu durum kayıt altına alınarak raporlanır ve
oluşan tehdidi bertaraf edecek önlemler ivedilikle alınır.
d)İşletmeci, elektronik haberleşmenin gizliliği, bütünlüğü ve devamlılığının sağlanması için kritik donanımyazılım bileşenlerinin tespitini yapar. Tespit edilen kritik donanım-yazılım bileşenlerinin yedekli çalışması esastır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İşletmecilerin Yükümlülükleri
Elektronik haberleşme güvenliğini sağlama
yükümlülüğü
MADDE 11 - (1) İşletmeci, TS ISO/IEC 27001 veya ISO/
IEC 27001 standardına uygunluğu sağlamakla yükümlüdür.
Yetkilendirilen işletmeciler yetkilendirme tarihinden itibaren
bir yıl içerisinde söz konusu standarda uygunluğu sağlar.
Belirtilen süre içerisinde söz konusu standarda uygunluğu
sağlayamayan işletmecilere Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde ilave süre verilebilir.
(2)İşletmeci, elektronik haberleşme güvenliği kapsamında, başta 6 ncı maddede belirtilen tehdit ve zafiyetler
olmak üzere, kendi teknik ve idarî yapılanmasına göre yılda
en az bir kez risk analizi yapar veya bu analizi tarafsız kuruluşlara yaptırır. Bu çerçevede tespit edilen tehdit ve zafiyetlere ilişkin riski değerlendirerek gerekli önlemleri alır.
Kuruma bilgi verme yükümlülüğü
MADDE 12 - (Değişik:R.G.-9/2/2013-28554) (1) Elektronik haberleşme güvenliğine ilişkin rapor işletmeci tarafın-
72
dan her yıl hazırlanır ve istenildiğinde Kuruma gönderilmek
ve/veya Kurum tarafından yapılan denetimlerde ibraz edilmek üzere 5 yıl süreyle muhafaza edilir. Söz konusu rapor,
bunlarla sınırlı olmamak üzere, en az;
a) 11 inci madde kapsamında yapılan risk analizinde
tespit edilen tehdit ve zafiyetler ile bunların yüksek, orta veya
düşük şeklinde tasnifi ile gerçekleşme olasılıkları ve önlemleri,
b) Bir tehdit ve/veya zafiyetin gerçekleşmesi durumunda yürütülecek faaliyetleri ve bu faaliyetlerde görev alacak
personel ile bunların yetki ve sorumluluklannın neler olacağını içeren iş akış diyagramları ve acil eylem planlarını,
c) Donanım-yazılım bileşenlerinin kurulumu, kullanımı
ve işletimi ile bakım ve onarımı sırasında ortaya çıkan ve
raporlanan problem ile uygunsuzluktan,
içerir
Alt yüklenici Armadan sorumlu olma yükümlülüğü
MADDE 13 - (1) Alt yüklenici firma ile çalışılması halinde, alt yüklenici firma tarafından bu Yönetmelik hükümlerinin ihlal edilmesi durumunda söz konusu ihlalin işletmeci
tarafından yapıldığı kabul edilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Müeyyideler
MADDE 14 - (Mülga:R.G.-2/3/2009-27157)
Standarda uygunluğu sağlama
GEÇİCİ MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin yayımlanmasından önce yetkilendirilen işletmeciler, Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde 11 inci maddede
belirtilen standarda uygunluğu sağlar. Belirtilen süre içerisinde söz konusu standarda uygunluğu sağlayamayan işletmecilere Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde ilave
süre verilebilir.
Yürürlük
MADDE 15 - (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 16 - (1) (Değişik:R.G.-2/3/2009-27157) Bu Yönetmelik hükümlerini Kurul Başkanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
20/07/2008
26942
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Mevzuatın Yayımlandığı
Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
1.
2/3/2009
27157
2.
9/2/2013
28554
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Maymuncuğun
Açamadığı Tek Kapı
Rıza BAKIR / Makina Mühendisi
Acısıyla, tatlısıyla hayatın gerçeklerine belli bir zaman
sonunda alışıyoruz. Ama önemli olan bunlardan çıkaracağımız dersler olmalı. Kimimiz buna evet, kimimiz ise hayır
diye yanıt veriyor. Ya da çok daha değişik bir açıdan bakarak acı ve tatlının hayatımıza kattığı anlamlarla yaşayıp
gidiyoruz.
İlk bakışta hepimize ters gelse de iş hayatında kariyerimizde basamaklar önümüzde uzayıp gidiyor. Hızlıca
bu basamakları tırmanma gereği duyuyoruz. Ama bazen
basamakları dinlene dinlene çıkmanın bizi rahatlattığını
fark ediyoruz. Durup düşünmeye başlıyoruz. Bu süreçte
hayatımız bütün hızıyla devam ediyor. Ama düşünmekten
kendimizi alıkoyamıyoruz. Bir şeylerin eksik kaldığını hissediyoruz ve başlıyoruz aramaya. Ararken düşünüyor, düşünürken aramaya devam ediyoruz. Ama halen neyi aradığımızı tam olarak bulamıyoruz. Arayıp bulamadığımız bilginin
kendisi değil mi? Bilginin sonsuzlukla eşdeğer olan kapılarından içeriye , hepimiz hayata adım atar atmaz girmeye
çalışmıyor muyuz?
Bilginin sonsuzluğu hayatın kendisi. Öğrenecek ne kadar çok şey var. Peki ya zaman, işte hepimizin ortak bir
noktası. Bilgiye ulaşmada zamanın sınırlı olması. Peki bu
konuda ne yapıyoruz? Zamanımızı nasıl yönetiyoruz? Yoksa zaman mı bizi yönetiyor. Sadece zamanda değil bizi
yöneten; hayatın kendisi ve bildiklerimiz yön vermeye başlıyor. İnsan bildiğini yaşar , bilmediğini öğrenir. Öğrenirken
yaşar, yaşarken öğrenir. Ve bu döngü devam edip gider.
Sadece içine bazı soruları alarak genişler. Ne, nasıl, niçin,
nerede, ne zaman ve kim 5N1K ile öğreniriz. Yine çıktı
karşımıza 5N1K dediğinizi duyuyorum. Ben de ne zaman
karşılaşsam aynı tepkiyi veriyorum. Demek ki insan olarak
hepimiz aynı yolda ilerliyoruz. Sadece hızımız farklı; hızı
ayarlamakta tamamen bizim kontrolümüzde değil.
Bir otomobille yol alırken bir çok değişken olduğu gibi
öğrenmede de birçok değişken söz konusu. Hızı hepimiz
yol çarpı zaman olarak biliyoruz. Yolu kişisel gelişimimiz
olarak alırsak zamanda ömrümüz olur. Kişisel gelişimimiz
ile bilginin uçsuz bucaksız denizlerinde yüzmeye başlarız.
Bu denizde yüzerken temel ihtiyaçlarımızı yerine getirmek
için çıktığımızda bu denize bir daha ne zaman döneriz kim
bilir. İnsanlarla olan etkileşimimiz ile birlikte belki bir havuzda, belki bir nehir de belki de bir gölde yüzmeye devam
ederiz. Zamanın bizi götürdüğü yere. Zamanımızı yönetebilmeyi başarabilmişsek.
Zamanın her zaman yönetilmeye ihtiyacı vardır. Yoksa
akıp gider. Bir bakmışız ömrümüz yol olup gitmiş, hızını
ayarlayamadan. Geriye kalan ise tecrübelerdir. Herkesin
farklı yol ve zamanı olduğu için hızı da farklıdır, istekleride,
tecrübeleride. ‘’Tecrübe, istediğinizi elde edemediğinizde
kazandıklarınızdır.’’
Bir şeyi isteyip elde edememe duygusu bilgi ile dolu
odanın kapısını açan anahtardır. Maymuncuğun açamadığı
tek kapıdır bu. Bu anahtarın yedeği yoktur ve kişiye özeldir.
73
Toprağa
ve
Suya
Hücum
Prof.Dr. Mehmet MERT/ Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Dünya nüfusunun hızlı artışı, buna bağlı olarak artan kentleşme ve
sanayileşme, giderek hızlanan teknolojik gelişme süreçleri, dünyanın doğal kaynaklarının hızla tükenmesine, doğal dengenin bozulmasına ve tarım alanlarının daralmasına neden olmuşlardır. Ayrıca
küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olarak yaşanan kuraklık ve
sel baskınları, tarımsal üretimi tehdit etmektedir. Önümüzdeki dönemlerde bu tehdidin artarak devam edeceği kesindir. İklim değişiklikleri ile birlikte yeraltı su kaynaklarının azalması da gelecekte
tarımsal arzı olumsuz etkileyecek faktörler arasındadır.
74
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Son yıllarda enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, insanları alternatif enerji arayışlarına itmiştir. Bunlardan, bitkilerden elde edilebilen biyoyakıtlar öne çıkanlar arasındadır.
Tarımsal alanların beslenme amacı dışında tahsisi, var olan
tarımsal arz sorununu daha da daraltacağı anlamına gelmektedir.
Bütün bu gelişmeler, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Prof.Dr. Bülent Gülçubuk’un
bildirdiğine göre, ülkeleri gıda ve su güvenliği telaşı içine sokuyor. Sonuçta, başka ülkelerin
topraklarına ve suyuna hücum başlıyor.
2013 yılında yayınlanmış “Global
land and water grabbing” isimli bilimsel çalışmaya göre 41 ülke başka
ülkelerden toprak kiraladı (kapatan), 62 ülke ise topraklarını ikinci
bir ülkeye kiraya verdi (kapatılan).
Bu şekilde, dünyada kapatılan arazi
miktarı 47 milyon hektar. Yani ülkemiz
tarım alanlarının nerdeyse iki katına eşit
bir alan. En çok arazi kapatan ülkelerin
başında, sırasıyla İngiltere, ABD, Çin, Birleşik
Arap Emirliği, İsrail, Mısır, Güney Kore, Hindistan;
en çok kapatılanların başında ise Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Endonezya, Filipinler, Sudan, Avustralya, Brezilya,
Tanzanya, Mozambik, Ukrayna, Etiyopya, Uganda, Liberya
gibi ülkeler geliyor. En çok kapatılan arazilerin Afrika, Asya,
Avustralya, Güney Amerika ülkelerinde olması dikkat çekiyor. Aynı kapatma durumu su için de geçerli.
Sabah Gazetesi’nin 29 Nisan Tarihli haberinden öğrendiğimize göre arazi kiralama yarışına ülkemizde katıldı. Haberde Sudan'dan 99 yıllığına, 780 bin hektarlık tarım arazisi
kiralandığı, bu alanın Türkiye Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve özel sektöre açıldığı bildiriliyor. Bu arada
ülkemizle ilgili olarak son 10 yılda milyonlarca
hektar tarım arazisinin, çeşitli nedenlerle
üretim dışı kaldığını belirtelim.
Günümüzün tarım ve suyla ilgili
fotoğrafı bu. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal İstihbarat Direktörlüğü, 'Küresel Eğilimler 2030: Alternatif Dünyalar' başlıklı raporunda
2030’da gıda, su ve enerji ihtiyacının, dünya nüfusu ve genişleyen orta
sınıfın tüketim alışkanlıklarındaki yükselişinden dolayı, sırasıyla yüzde 35, 40 ve
50 oranın üzerinde artacağını öngörüyor. Bu
öngörüye göre, gıdanın ve suyun daha da stratejik
önem kazanacağı önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde bu fotoğraf nasıl şekillenecek hep birlikte göreceğiz.
İMMB Sağlık
Diyet
Hakkında
Doğru
Bilinen
Yanlışlar
Dr. Dyt. İrem OLCAY EMİNSOY / Beslenme ve Diyet Ünitesi / Başkent Üni.Hastanesi
Sağlıkta Adres Başkent Dergisi Sayı: 12 Sayfa: 36
Düşük karbonhidrat yüksek
proteinli diyetler yararlıdır,
protein ve karbonhidratı
ayıralım, diyet ürünler
şişmanlatmaz, Limonlu su
yağları eritir, süt ne kadar
çok kaynatılırsa o kadar
çok mikrop ölür, pastörize
ve UHT süt yerine sokak
sütü kullanın, çiğ yumurta
sese iyi gelir, dinçlik verir,
hangi tuz daha iyi, tereyağı
kullanın, salata zayıflatır,
karpuz- peynir kilo
aldırmaz…
76
Bu ve benzeri pek çok bilgi ile her gün karşılaşmaktayız, tüm yayım organlarında her gün diyet, beslenme, sağlıkla ilgili pek çok program yapılmakta ve herkes farklı bir bakışı doğruyu savunmakta ama bunların hangileri ne kadar doğru
ve bu bilgi kaynakları gerçekten güvenilir mi? İşte bu bilgi çağında yaşanan en
önemli sorun bu galiba… Güvenilir bilgi hangisi? Neye, ne kadar güvenebiliriz?
Hemen hemen herkes şu ya da bu sebeple hayatında bir defa diyet yapmıştır, bazen aldığı bir iki kilodan kurtulmak için bazen de kendilerini yapılacak olan
farklı tahlil veya tetkikler için. Genel edindiğimiz bilgilere bir bakalım, bugüne
kadar doğru sandığımız yanlışları beraber inceleyelim.
Besin ögeleri; proteinler, yağlar, karbonhidratlar, vitaminler ve minerallerden
oluşur. Bu besin ögelerinin sağlıklı olabilmemiz için beraber çalışmaları gerekmektedir. Bir tanesinin aşırı verilmesi veya kısıtlanması ile vücut çalışmasında
aksaklıklar meydana gelir. Proteinin çok tüketilip, karbonhidratın aşırı kısıtlanmasının sürekli kötü bir ruh hali yaşamanıza sebep olması yanında, uzun dönem etkileri çoktur. Karbonhidratlar yerine konulan et ve peynir gibi yüksek proteinli ve
doymuş yağlı yiyecekler kolesterolünüzü yükseltip, kalp hastalıklarına yol açabilir. Proteinler vücuttan atılmak için kalsiyuma ihtiyaç duyarlar, bu da kemiklerden
kalsiyum çekilmesi ve uzun dönemde kemik erimesine neden olabilmektedir. Zayıflayayım derken diğer hastalıklara davetiye çıkarmamak gerekir. Vücudun sıvıelektrolit dengesi bozulur. Kalpte ritim bozuklukları gelişir. Böbreklere yük getirir.
Konsantrasyon bozuklukları, sinirlilik, yorgunluk, bulantı, kusma, safra ve böbrek
taşları, adet düzensizliği, kuru cilt, saç dökülmesi, mineral-elektrolit dengesizliğine neden olur. Günlük olarak sağlıklı ara öğünler ve yeterli ve dengeli bir akşam
yemeği yemek ağırlık kazanımına neden olmaz. Aksine sağlığımızı korumamıza
yardımcıdır.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Uzun süreli açlık zayıflamayı zorlaştırır. Uzun süre aç
kalınarak yapılan diyetlerde, vücut korunma sistemini çalıştırır, bu da alınan yiyeceklerin vücutta yağ olarak depolanması ile sonuçlanır. Kilo vermek isterken, yağ dokusunun
artmasına neden oluruz. Çok kısıtlayıcı diyetler bunun en
önemli nedenidir. Limonlu suyun şu ana kadar yapılan çalışmalarda yağları erittiğine dair bir bulgu elde edilememiştir. Ayrıca maydonoz, lahana, kiraz sapı gibi bazı bitkilerin
idrar söktürücü veya laksatif etkileri söz konusudur. İdrar
çıkışı ile vücutta su kaybı meydana gelir, oysa ağırlık kaybetmek için vücuttaki yağ dokularından kayıpların meydana gelmesi gerekmektedir.
Diyet ürünlerin farklı özellikleri vardır. Bazı ürünlerin
yağı azaltılır, bazılarının içine şeker yerine farklı tatlandırıcılar konulur, bazılarının da posa miktarı artırılır. Posa miktarı artırılmış bir ekmek enerjisi azalmaz, ama posa içeriği
arttığı için daha tok tutar. Yağı azaltılmış ürenler, yağsız
süt veya yoğurt gibi, daha az doymuş yağ alımı açısından
önemlidir. Şeker yerine kullanılan iki tür tatlandırıcı vardır.
Bunlardan bir grubu enerji verir, diğer grubu ise vermez.
Tatlandırıcıların ise kullanım dozları önemlidir. Bu nedenle
tüketilen diyet ürünlerinde mutlaka etiketi okunmalı, içeriğinin de neler olduğuna dikkat edilmelidir.
Son dönemde pastörize edilmiş veya UHT yöntemi
uygulanmış sütlerle ilgili pek çok haber görmekteyiz. Her
hangi bir işlem görmemiş sütlerin kullanılması bir anlamda hastalığa davetiye çıkarmaktır. Pastörizasyon; Sütteki
patojen mikroorganizmaların vejetatif formlarının tamamının, diğer mikroorganizmaların büyük bir kısmının sayısını
indirmek amacı ile yapılan, sütün raf ömrünü uzatan, en
az seviyede fiziksel, kimyasal ve duyusal değişikliklerle
sonuçlanan ve en az 72 °C `de 15 saniye veya 63 °C’de
30 dakika veya diğer eşdeğer şartlarda gerçekleştirilen ısıl
işlemdir. UHT(Oda sıcaklığında saklanabilen ticari olarak
steril bir ürün üretmek amacı ile normal depolama şartlarında bozulmaya neden olacak tüm mikroorganizmaları ve sporlarını yok eden, en az 135 °C’de
1 saniyede, uygun zaman sıcaklık kombinasyonunda yüksek sıcaklıkta kısa süreli sürekli akış
altında uygulanan ısıl işlemdir.
Bazı satıcıların sütün içine daha yağlı göstermek için
margarin koyduğu veya kıvamını artırmak rengini beyazlatmak için nişasta koyduğu bilinmekte, miktarını artırmak için
süte su veya soda katıldığı bilinmektedir. Siz hangi sütü
tercih edersiniz, içinde zararlı mikroorganizma olmadığını
bildiğiniz sütü mü yoksa mikroorganizma dahil margarin,
nişasta ya da su eklenmiş olma ihtimali olan sütü mü?
Bazı besinlerin çiğ olarak tüketilmesi uygun değildir. Et,
tavuk, yanı sıra bu grubun içine yumurta da girmektedir.
Çiğ yumurtanın beyazında bulunan bir madde biotin adlı
vitaminin emilmesini engellemektedir. Yumurtayı pişirmekle bu maddenin vitamin emilimini engelleme etkisinden de
kurtulmuş oluruz. Fakat yumurtayı çok uzun süre haşlamak
da uygun değildir. Haşlama esnasında 20-30 dakikadan
itibaren yumurta içindeki demir ve sülfür etkileşime girer ve
demir sülfür halkası oluşur. Yumurta sarısı etrafındaki çok
pişmeden kaynaklanan yeşilimsi renkli kısım bu şekilde
oluşmaktadır. Yumurtayı kullanacağız anda yıkamak gerekmektedir. Yıkayıp, buzdolabında beklettiğimizde, yumurta
kabuğundaki gözenekler açılmakta, bu da yumurtanın içine mikroorganizmaların kolay girmesine neden olmaktadır.
Et veya tavuğun da iyi pişmiş olması gerekmektedir. Tuz
dünyada genel olarak üç yöntemle elde edilmektedir. Deniz suyunun kurutulmasıyla elde edilen deniz tuzu. Deniz
Çiğ sütü evlerimize aldığımızda en fazla kaynatabiliriz, peki kaynatma süresi nedir? Kaynatma süresi
uzadıkça sütün içindeki besin öğelerinde de kayıplar
meydana gelmeye başlamaktadır. Bir araştırmacının 70 yıl önce kediler üzerinde pastörize süt vererek yaptığı araştırmaya dayanarak, pastörize süt
veya UHT süt yerine, çiğ süt kullanmak büyük
hatadır. Çiğ sütten insana geçebilecek pek çok
hastalık söz konusudur (brucella, e.coli gibi).
Hastalık sağlık kısmını bir yana bıraktığımızda, aslında sokaktan satın aldığımız çiğ sütün içinde ne var
ne yok çok da bilgimiz olmayabiliyor.
77
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
güneş enerjisiyle buharlaştırılıp, arta kalan tuz alınarak elde
edilir. Neredeyse bütün deniz tuzları rafine edilmektedirler.
Rafine edilmiş tuzun kaynağı; deniz ve kaya tuzudur. Bu
doğal tuzlar rafine edilerek içerisindeki 82 element ve iz
elementler alınır, geriye sadece saf sodyum klor kalır. Böylece rafine tuzun doğal tuzla hiçbir ilişkisi kalmaz. Bundan
dolayı sofra tuzunun insan vücuduna faydasından çok zararı
vardır. Kaya tuzu, hemen hemen dünyanın pek çok yerinde
bulunup çıkarılmaktadır. Ancak kristal tuza şu ana kadar dünyanın pek az yerinde rastlanmıştır. Kristal tuzların en önemlisi;
Pakistan sınırları içinden geçen Himalaya sıradağlarının altında bulunan Himalaya Kristal Tuzudur. Himalaya Kristal Tuzu,
yaklaşık olarak 250 milyon yıl önce ana denizin kuruması
sonucu oluşmuştur. Himalaya Kristal Tuzunu kaya tuzundan
ayıran en önemli özelliği ise; yüksek basınç altında kristalleşmiş olmasıdır. Rafine edilmiş tuzların besin değeri açısından
birbirlerinden farkları yoktur. Sınırlı miktarda kullanımı gerekmektedir. Tuzu azaltmak için alınabilecek önlemler arasında;
sofrada tuzluk kullanmamak (%15 azaltır), yemeklerin tadına
bakmadan tuz kullanma alışkanlığından vazgeçmek ya da
baharat, maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen
gibi aroma sağlayıcıları tuz yerine tercih etmek sayılabilir.
Bizim tavsiyelerimiz kompleks
karbonhidratların ve posanın miktarının
artırılması, tek bir besine dayalı
beslenme programlarından ise uzak
durulması, böylece yeterli ve dengeli
beslenmenin sağlanması yönündedir.
Tüm besin gruplarından ihtiyacımız
kadarını almak sağlık açısından önemlidir.
Sağlıklı beslenmek, sağlıklı yaşamak
demektir. Sağlıklı yaşam için doğru bilgi
gereklidir. Bilgi çağında yanlış bilgilerin
değerlendirilmesi iyi yapılmalıdır.
veya kaya tuzunun rafine edilmesiyle elde edilen sofra tuzu
(Saf Sodyum Klorür). Dünyanın farklı böltgelerinde çıkarılan kaya tuzu veya kristal tuz. Dünyamızın yaklaşık %70’ini
denizler oluşturur. Deniz suyunda yaklaşık olarak %3,5 oranında tuz bulunmaktadır. Bu oran, denizden denize %1 ile
%4,5 arasında değişiklik göstermektedir. Denizlerden tuz
elde etme yöntemi en eski yöntemlerden biridir. Deniz kenarlarına suni göller yapılır, deniz suyu bu suni göllere alınır,
78
Doymuş yağ asitlerinden zengin besinler LDL kolesterolünü artırmaktadır. LDL kolesterol ile aterosklerosizin
arasında da doğrusal bir bağlantı bulunmaktadır. Doymuş
yağlar, hayvansal kaynaklı yağlarda yüksek oranda bulunmaktadır. Kuyruk yağı ve tereyağ bunlardan bazılarıdır.
Sabah kahvaltısında yaptığınız tosttaki yağı bile azaltmak,
yağın ciddi anlamda az tüketilmesini sağlamaktadır. Yapılan bir araştırmada özellikle çocukların ihtiyaçlarının iki katı
doymuş yağ tükettikleri bulunmuştur. Bu durumda tereyağ
tüketiminin desteklenmesi çok doğru bir yaklaşım değildir.
Tabii ki beslenme yetersizliği söz konusu ise farklı tavsiyeler olabilir. Ama kalp damar hastalıklarından korunmak
için hayatımızdaki doymuş yağları azaltmak gerekmektedir. Salata her öğünde rahatlıkla yiyebileceğimiz, vitamin
ve mineraller açısından zengin bir besin olmakla beraber
çeşitli soslar eklendiğinde durum farklılaşmaktadır. Salatanıza 1 tatlı kaşığı kadar zeytinyağı eklemekte her hangi bir
sakınca yoktur, lezzetini arttırır, yağda eriyen vitaminlerin
emilimini kolaylaştırır. Fakat mayonezle hazırlanan soslar
kullandığımızda yediğimiz salatanın yağ oranı çok artmaktadır. Salataların sosunun uygun seçimiyle diyeti kolaylaştırması, alınan posa miktarının artırılması söz konusudur.
Karpuz-peynir zayıflatır iddiasına yönelik olarak; karpuz
glisemik indeksi yüksek bir meyvedir ve basit karbonhidrat
içerir. Glisemik indeks, yendikten 2 saat sonra besinlerin
gösterdikleri glikoz yanıtlarının standart olarak alınan ekmeğin gösterdiği yanıta göre yüzde değeridir. Peynir ise
protein ve yağ oranı yüksek bir besindir. Karpuz peynir
diyeti ile basit şekeri ve yağ oranı yüksek bir örüntü oluşturulur.
Fıkra Köşesi
Eğlence Zamanı...
Köprü Fıkrası:
Bir gün cehennem ve cennet arasına köprü yapmaya karar verilir,yarısını cennettekiler yarısınıda cehennemdekiler yapacaktır,köprü yapımı başladıktan 1 ay sonra
bakılırki cehhennem tarafından çok güzel geniş bir köprü yapılmıştır,ama cennetten tık yok,zebaniler meleklere
sorar"Siz neden köprü yapmıyorsunuz?" diye. Melek cevap
verir"Nasıl yapalım bütün mühendisler sizde"!!!
Hesaplama Hatası Fıkrası:
Dünyanın en komik kazası:
Bir duvarcı ustasının şantiyede başına gelen kaza ile ilgili şefine yazdigi mektup:
Sayın şantiye şefim; İş kazası tutanağına planlama hatası diye
yazmıştım. Bunu yeterli görmeyerek ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz. Şu anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen
aşağıda anlattığım gibi olmuştur
.Bildiğiniz gibi ben bir duvar ustasıyım. İnşaatın altıncı katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı. Yaklaşık
250kg kadar olduğunu tahmin ettiğim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu,
.Aşağı indim, bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım ve
ardından altıncı kata çıktım.
.İpi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya saldım.
.Tekrar aşağıya indim ve ipi çekerek varili altıncı kata çıkardım.
.İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp tekrar yukarı çıktım.
.Bütün tuğlaları varile doldurdum.
.Aşağı indim, bağladığım ipin ucunu çözdüm.
.İpi çözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasıl bulmayayım? Ben yaklaşık 70 kiloyum. 250 kilogramlık varil
süratle aşağıya düşerken beni yukarı çekti. Heyecan ve saşkınlıktan ipi bırakmayı akıl edemedim.
.Ben yukarı çıkarken yolun yarısında, aşağı inmekte olan tuğla
dolu varille çarpıştık. Sağ iki kaburgamın kırıldığını hissetim.
.Tam yukarı çıkınca, iki parmağım iple beraber çıkrığa sıkıştı;
Parmaklarım da bu sırada kırıldı.
.Bu esnada yere çarpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı. Varil hafifleyince, bu sefer ben aşağı inmeye varil ise
yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık!
Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı.
.Yere inince can havli ile ipi bırakmayı akıl ettim. Bu sefer de
başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin süratle üzerime geldiğini gördüm! Kafatasımın da böyle çatladığını sanıyorum. Bayılmışım, gözümü hastanede açtım.
Ustalık Bedeli Fıkrası:
Bir fabrikada imalat hattındaki çok önemli olan ana makinalardan
biri arızalanınca fabrikadaki tüm üretim de durdu. Mevcut teknisyenler makineyi çalıştırmak için çok uğraştılar,
ancak ne yaptılarsa nafile, bir türlü başaramadılar. Sonunda dışarıdan uzman
çağırdılar.
Uzman gelip makineyi inceledi. Durumuna baktı. Sonra
çantasından
bir çekiç çıkardı. Elinde çekiçle makineye yaklaştı. Makinenin
belli bir noktasına elindeki çekiçle dikkatlice sert bir
vuruş yaptı. Makine hemen çalışmaya başladı ve hiçbir
arıza olmamış gibi devam etti. Fabrika tekrar harekete
geçti. Uzman fabrikadan ayrıldıktan iki gün sonra faturasını gönderdi :
"Hizmet bedeli karşılığı 1.000 USD (bin dolar)" Fabrika
müdürü bu faturaya çok kızdı. Tepesi attı ve bir çekiç
darbesi için bin doları çok buldu. Uzmandan ayrıntılı fatura göndermesini istedi. Uzmandan bir gün sonra aşağıdaki ayrıntılı fatura geldi :
Makineye cekiçle vurma bedeli.............. 1 $
Nereye vuracağını bilme bedeli........... 999 $
Toplam....................................... 1.000 $
Mühendisler Fıkrası:
Bir Makine Mühendisi, Bir Elektrik Mühendisi ve bir Bilgisayar Mühendisi bir gün eski bir araba ile yola çıkmışlar. Issız bir otobandan geçerken, araba aniden durmuş,
baktılar çalışmıyor, Makine Mühendisi
- Ben simdi hallederim!" diyerek atılmış, önce arabanın
altına yatmış, kaputu açmış, bir kaç girişi sıkıştırıp, bir
kaç yere çekiçle filan vurmuş ama tik yok! Başı eğik arabaya geri dönmüş.
Bunun üzerine Elektrik Mühendisi atılmış hemen, o da
elektrik girişlerini, sigortaları kontrol etmiş, kablolarla oynamış ama hareket yok! Bunun üzerine ikisi birden
dönüp,
Bilgisayar Mühendisine bakmışlar. Sıranın kendisine geldiğini anlayan Bilgisayarcı,
- Eeee şey, arabadan bir çıkıp tekrar girsek?
79
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
TeknikTerimler Sözlüğü
Bu sözlüğün hazırlanmasında iş makinaları
tatbikatında şantiyelerde çalışanların gündelik
hayatlarında kullanmak gereği duyacağı
ingilizce kelime ve deyimlerin türkçe
karşılıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
Akademik bir karşılıktan ziyade, her
seviyeden insanın anlayacağı ve de
halihazırda kullanılan ifadelerin seçilmesine
gayret edilmiştir. Burada bulunmayan deyim
/ kelimeler ve farklı kullanılışlar ile ilgili
önerilerinizi derneğimizin bilgi@ismakinalari.
org.tr e-posta adresine bildirmenizi rica
ederiz. Saygılarımızla.
Mustafa SİLPAĞAR / Makina Yüksek Mühendisi/ Limak İnşaat, Sanayi ve Tic. A.Ş
A / An
Bir
ABC Automatic Blade Control
Grayderde Otamatik Bıçak Kontrolü
Ability
Kabiliyet, yetenek
Abnormal
Anormal, olağan dışı
AboutHakkında
AboveÜstünde
Abrasion
Aşınma, aşınmış kısım, sürtünme aşınması
Abrasion resistance
Aşınma direnci
Abrasive
Aşındırıcı, zımparalama / taşlama malzemesi
AbrasivenessAşındırıcılık
AbsoluteMutlak
Absorb
Emme, yutma, soğurma
Absorbent
Emici, soğurucu
AbsorberSönümleyici
A.C Alternative Current / Three phasa
Alternatif akım, Dalgalı akım / Üç fazlı
Acceleration
İvmelendirme, hızlandırma, gaza basma
Accelerator
Hızlandırıcı (beton katkılarında)
Accelerator pedal / throotle pedal
Gaz pedali
Acceptable
Alınabilir, kabul edilebilir
Access
Girmek, ulaşmak
Access door
Ulaşım / servis kapısı
Accessory
Avadanlık, aksesuar, yardımcı şey
AccidentKaza
According to
Göre
Accumulator
Akümülatör, Biriktirici, Batarya
Accuracy
Hassasiyet, doğruluk
Accurate
Doğru, tam, hassas
AcidAsit
Acorn nut / blind nut
Kör somun
Across
Ortasından,içinden veya üstünden karşı tarafa geçmek
ActionHareket
Action lamp
İkaz lambası
Activate
Harekete geçirme
Activated
Hareketli, tahrik olmuş
Activating
Hareket halinde
80
Activation control lever
Emniyet levyesi
Activating memory
Hafızayı çalıştırma
Actual
Gerçek, asıl, fiili
Actuator
Hareket veren, harekete geçirici (motor), çalıştırıcı
AdaptableUyabilir
Adapted
Uydurulmuş olan
Adapter (tool)
Adaptör, geçiş ara parçası (takım)
Add
İlave etmek, eklemek
Added
İlave edilmiş
Addition İlave
Additional
İlave olarak
Additives
Katkı maddeleri
Additive drop out
Katkı miktarının belirlenmiş değerinden aşağı inmesi
Adequate
Elverişli, yeterli
Adhesive
Yapıştırıcı, yapışkan
Adjuster / Track adjuster
Ayarlayıcı / Palet gergi
Adjusting shim
Ayar şimi
AdjustmentAyarlama
Adjust plate
Ayar plakası
Adsorption
Yüzeyde elektriksel bağla moleküler malzeme tutmaADV
(Anti Drainback Valve)
(Yağ filtrelerinde dik ve yatay montajlarda) Geri boşalma önleyici süpab
Advance
Avans, öne almak (Motorlarda ateşlemeyi / püskürmeyi)
Advance timing
Avans zamanlaması
Advantage
Üstünlük, avantaj
AerationHavalandırma
Aerobic bacteria
Oksijen ortamında yaşayan bakteri (Yakıt filtrelemesinde)
After / Afternoon
Sonra / Öğleden sonra
Aftercooler
Hava soğutucusu (su ile hava soğutma)
AgainTekrar
Against
Karşı, aykırı, zıt
AgitatorKarıştırıcı
Aging / Age hardening
Yaşlanma, yıpranma / Yaşlanma sertleştirmesi
Agregate Taş (kum,çakıl vs.) malzeme, mıcır All in agregate
Tüvenan mıcırı
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Angular agregate
Kırma taş, köşeli taş
Artificial aggregate Yapay agrega
Agricultural tractor = farm tractor
Zirai dozer / traktör
Aid / first aid
Yardım / ilk yardım
Aim
Amaç, gaye, hedef alma
Air / Air induction system
Hava / Hava emme sistemi
Air fuel control (AFC)
Hava yakıt kontrolü (Cummins motorlarda)
Air fuel ratio (AFR)
Hava yakıt oranı
Air bleeding
Hava tahliyesi, hava boşaltma, havasını alma
Air bubble
Hava kabarcığı
Air cleaner / dry type / Oil bath / Panel typeHava filtresi / kuru tip / Yağ banyolu / Düz filtre
Air conditioner A/C
Klima
Air connector
Hava bağlantı parçası
Air dryer
Nem giderici, hava kurutucu
Air end (Air compressor)
(Vidalı hava kompresöründe) rotor grubu
Air filter / main air filter = outer air filter Hava filtresi / Dış hava filtresi Safety air filter = inner air filter
İç hava filtresi
Air flow meter
Hava debi ölçer
Air flow sensor
Hava akış müşiri
Air oil separation
Basınçlı havadan yağı ayırma (Vidalı kompresörlerde)
Air service indicator
Hava filtresi kirlilik göstergesi (Vakum tarzı çalışan)
Air tank
Hava tankı
Alarm (back up)
Geri vites kornası
Alert
Uyarmak, tetikte olmak
Alert indicator
Alarm göstergesi
AlignHizalamak
Alignment / misalignment
Hizalanma, ayarlama / Ayarsızlık, kaçık olma
AllHepsi
All wheel drive
Dört çeker / Arazi tahrikli
Allen wrench
Alyen anahtarı / İmbus anahtarı
Allow
İzin vermek
Allowance
Tolerans, Ayar boşluğu
Alloy steel /Carbon steel
Alaşımlı çelik / Karbon çelik
Almost
Hemen hemen
Already
Şimdiden ,zaten
Along
Boyunca, müddetince
Also
dahi, de
Alternator
Şarz dinamosu / (Jenaratörde) Elektrik üreten kısım
Altitude
İrtifa, Rakım, deniz seviyesinden yükseklik
AluminumAlüminyum
AmbientÇevre
AmmeterAmpermetre
AmountMiktar
Amperage (A) / Ampere
Amper değeri (A) / Amper
Amplitude
Titreşim genliği ,
AnalysisAnaliz
AnchorÇapa
Anchorage Ankraj, temel donatı saplaması
AndVe
Anemometer
Rüzgar ölçer
ANFO Ammonium Nitrate / Fuel oil
Amonyum nitrat (Gübre) / fuel oil karışımından oluşan patlayıcı madde
AngleAçı
Angle dozer
Açılı dozer, angıl dozer
Angle gauge
Açıölçer
Angular / Angular contact ball bearing
Açısal / Açısal temaslı habbe bilyalı rulman
Annealing / Annealing oven
Tavlama (yumuşatma öngörerek) / Tavlama fırını
Anodic coating Anodik (+ uçta kaplama)
AntennaAnten
Anticreep slide
Kemer ayar kızağı
AntifreezeAntifriz
Anti-drainback valve
Geri boşalmayı önleyici valf (Baş aşağı bağlanan yağ/yakıt
filtrelerinde)
Anti-friction bearing
Sürtünmesiz yatak
Anti-pivot pin
Belden kırma emniyet pimi
Anti-rust cover
Pas önleyici kaplama
Anti-seize (Compound)
Diş kaptırmaz - sardırmaz (Bileşim) (vida dişlerinde)
Any
Herhangi, hiç
ApartAyrı
API American Petrolium Institute
Amerikan Petrol Enstitüsü
Applicable
Tatbik edilebilir, uygulanabilir.
Application
Tatbikat, uygulama
ApproveOnaylamak
ApprovedOnaylanmış
Approximate
Yaklaşık, takriben
Approximately
Yaklaşık olarak, takribi
Apron
Kapak (Skrayperde)
Apron bracket
Kapak desteği
Apron pivot
Kapak menteşesi
Apron reel tower
Kapak makara kulesi
APS (Automatic Preheheating System) Otomatik önısıtma sistemi (Komatsu makinalarda)
Aproved
Onaylı, kabul edilmiş
Arc welding
Ark (kıvılcım) kaynağı
Arctic lubricant
Kutup (soğuk iklim) yağı
AreaAlan
ARM Abrasion Resistant Material
Aşınmaya mukavim malzeme (Tungsten karbürlü malz.)
(Tırnaklarda)
Arm
Kol (Ekskavatörde kovanın bağlandığı kısım)
Arm rest
Kol desteği
Armature
Endüvi, sargı, rotor
Arm crowd force
Kol kopartma gücü
AroundEtrafında
Arrangement / Arrgt. no Düzenleme, tanzim / Düzenleme no' su
Article
Nesne, eşya, makale
Articulate / Articulated
Belden kırma / mafsallı, belden kırmalı
Articulated Dump Truck ADT
Belden kırma damperli kamyon
Articulated pivot pins
Belden kırma pimleri
Allowed
Müsaade edilmiş
AsGibi
AsbestosAsbest
Ash / Volcanic ash / Coal ash
Kül / Volkanik kül, volkanik toz / Kömür külü
AshtrayKüllük
Asphalt / Asphalt plant
Asfalt / Asfalt tesisi
Asphalt concrete Asfalt betonu
Asphaltene
Yakıtın oksitlenmesinden oluşan katranımsı malzemeler
Aspiration / Natural Aspiration (engine) Emerek havalandırma / Tabii emişli (motor)
Assembling
Toplama , bütünleştirme, komple hale getirme
Assembled
Toplanmış, monteli
Assembly (Assy) / Starter motor assy
Toplu, grup , birleşik parça, monte edilmiş
/ Yekpare marş motoru
AssistanceYardım
At
De, da
ATF Automatic Transmission Fluid
Otomatik şanzuman yağı
Atmosphere
Atmosfer, hava küre
Atmospheric dust
Atmosferik (havadaki) toz Atomize
Zerrelere ayırarak püskürtme
Attachment
Bağlantı, ataşman, ilave edilebilen, bağlantılanan edavat
AugerHelezon
Auger blade
Helezon yaprağı (Asfalt finişerinde)
AuthorizationYetkilendirme
Auto deceleration system
Otomatik yavaşlatma sistemi , otomatik rölantiye alma
Automatic / Semi automatic
Otomatik / Yarı otomatik
Automaticaly
Otomatik olarak
Automatic blade control
Otomatik bıçak kontrol
Automotive
Otomotiv (Cummins motorlarda kara nakliyesinde çalışan)
Autoshift
Otomatik vites değiştirme
AuxilaryYardımcı
Auxilary controller
Yardımcı kontrol
Auxilary start receptacles
Takviye kablo fişi
Available
Hazır, mevcut
AvarageOrtalama
Awereness
Farkına varma , uyarma
81
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
AwayUzak
Axial / Axialy
Eksenel / Eksenel olarak
Axial load
Eksenel yük
Axial play
Eksenel gezinti, eksenel boşluk
Axle / Axle load
Aks , eksen, dingil / Dingil yükü
Axle housing Dingil , aks kovanı
Axle oscillation bearing
Aks salınım yatağı
Babbit
Motor yataklarında kullanılan yumuşak metal alaşımıdır. Bileşenleri% 83 kurşun, % 15 Antimon, % 1 Kalay ve
% 1 arsenik
Back / Steel back
Arka, geri / Çelik destek (kaymalı yataklarda)
Back hoe (Excavator)
Beko (Ekskavatör, kazıyıcı)
Back lash
Dişli boşluğu
Back order
Arta kalan sipariş, bekleyen sipariş
Back pressure
Art basınç, karşı basınç, geri tepme basıncı
Back rest
Arkalık, sırt dayama
Backup alarm = Backup warning unit
Geri vites kornası
Backup light
Geri vites lambası
Backup ring
Destek halkası, dayanma halkası
Backup switch
Geri vites anahtarı
Backhoe loader
Bekoloder, traktör kepçe
Bacteria
Bakteri (Yakıt ve hidrolik yağlarda bulunabilir)
Backwards
Arkaya, geriye (Gitme,makina hareketi)
BadKötü
BadlyKötüce
Baffle plate (engine oil pan)
Ayırma / yönlendirme plakası (motor yağ karterinde)
Bag
Çanta, torba filtre
Baghouse = Dust collector
Toz filtre sistemi (Asfalt tesisinde)
Bail
Skrayperde çekme kanca düzeni
Balance
Denge, terazi
Balancer
Dengeleyici, balans mili
Balancer gear
(4 cycle Engine / screening plant)
Dengeleme dişlileri (4 zamanlı motor / Eleklerde)
Bale Balya (Ambalaj)
Ball
Bilya,habbe, top, küre
Ball bearing
Bilyalı rulman, bilyalı yatak
Ball joint
Bilyalı (küresel) mafsal
Ball peen hammer
Yuvarlak başlı çekiç
Ball stud (blade lift)
Küresel saplama (bıçak kaldırma)
Ball valve
Küresel vana
Band
Bant (konveyor nakil hattı)
Banjo nipple
İçi delikli küresel başlı nipel (Yakıt hatlarında-)
Bank
Yığma, yığıntı (hafriyat)
BarÇubuk
BargeMavna
Barrel (Packing)
Fıçı (Ambalaj)
Barrel
Pistonlu pompa veya hidromotorda piston bloku, pompa silindir bloku
BasaltBazalt
Base
Tabla, Ana gövde, esas, üs (yerleşim olarak)
Base
Binder (Asfalt kaplaması olarak binder)
Base edge
Ana ağız (Kovalarda)
Base of filter
Filtre tablası
Basic
Ana, temel, esas
Basically
Esasen, esasında
Basis
Esas, ilke
Batch
Harman, belirli süreli karışım hazırlama (Asfalt tesisi, beton santrali tipi)
Battery / maintanence free
Akü, batarya / bakım gerektirmeyen
Shipped dry
Kuru şarzlı sevkedilmiştir.
Shipped wet
Sulu şarzlı sevkedilmiştir.
Cold Cranking Ampers
Soğuk çalıştırma amperi
Digital Battery Analyzer
Dijital akü test (voltaj) cihazı
Battery load tester
Akü amper-volt değer ölçüm cihazı
Battery voltmeter
Akü şarz ölçüm cihazı Battery box
Akü kutusu
82
Battery cable terminals
Akü kablo başı
Battery disconnect switch / main switch Çatal kontak (Caterpillar da), ana kontak
Battery post / Battery post brush
Akü kutupbaşı / Akü kutupbaşı temizleme tel fırçası
Battery relay
Akü rölesi
BauxiteBoksit
Be / being / been
Olmak / olarak / olmuş
Bead weld
Kordon kaynağı, kök pasosu
Beam
Işık hüzmesi, kiriş
Bearing / Bearing seal
Yatak, rulman / yatak keçesi
Bearing,connecting rod
Kol yatak (motorlarda)
Bearing,main / upper-lower half
Ana yatak (motorlarda) / Üst - Alt yarım Bearing cage
Yatak zarfı
Bearing mount
Rulman tespitleyici kimyasalı
BecauseÇünkü
BecomeOlmak
Bedrock
Ana kaya
Before
Önce, evvel
BehindArkasında
Bellcrank
Üç köşeli krank, mafsallı levye
Belleville washer
Yaylı rondela
BellowsKörük
BelowAşağı
Belt
V Kayışı - Konveyor kayışı Belt cleaner
Band sıyırıcılar
Belt tracking
Kılavuz makaraları
Idler / Rollers
Avare tambur / Makaralar - rulolar
Belt feeder
Dozaj bandı (Beton santrali, Asfalt tesisi, mekanik plentte)
Belt tension
Kayış gerginliği
Bench
Tezgah, Banket, Palye
Bench height
Palye yüksekliği (Kazı dolgu işlerinde)
Bend / bending / bent
Bükmek, eğmek / bükme / bükülmüş
Benefit
Fayda, yarar
Best / Better / Good
En iyi / daha iyi / İyi
Beta ratio
Beta katsayısı (filtre geçirgenliğinde)
BetweenArasında
BevelKonik
Bevel gear
Ayna dişli
Bevel groove
Konik kanal
Bevel pinion
Mahruti dişli
BeyondÖtesinde
BHP Brake Horse Power
Fren beygir gücü (Motor volantından alınan güc)
Bid
Teklif,teklif mektubu
Big / middle - mid / small
Büyük / Orta / Küçük
Bill
Pusula, makbuz
Bill of lading
Yükleme kayıdı, konşimento
Bimetal stripe
İki metalli şerit
Bin Silo (Asfalt tesisinde)
Cold feed bin / Hot bin / Storage bin
Soğuk besleme silosu / Sıcak silo / Yükleme silosu Binder
Bağlayıcı madde, Cilt (Kitap için)
Biocide
Biyosit (Yakıttaki mantar ve bakteri için kullanılan katkı)
Biodegradable
Biyolojik ayrıştırılabilir
Bio-chemicalBiyokimyasal
Biological
Biyolojik Bit (drill) Uç (matkap,delme) Button bit
Habbeli (misketli) matkap ucu
Cross bit / X bit
Haç (istavroz) matkap ucu / X (çapraz) matkap ucu
Bit (end)
Uç (Hafriyat makinalarında bıçak kenarlarındaki)
BitumenBitüm
Foamed bitumen
Köpüklü bitum (Su ve basınçlı hava ile şişirilmiş bitüm)
Bitumen coating Bitümlü kaplama
Bituminous surface Bitümlü satıh kaplama
BlackSiyah
Blade
Bıçak (Dozer iş ataşmanı), kanat (turboşarj ve kompresörlerde)
Straight / Angle / Universal/ Semi Universal Düz / Angıl (Açılı) / Genel / Yarım genel
Blade bowl
Bıçak haznesi,çanağı
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Blade lift
Bıçak kaldırma
Blade sideshift
Bıçak yana kaydırma
Blade penetration
Bıçak dalması
Blade stabilizer
Bıçak dengeleyici
Blast / Blasted rock Patlatmak / Patlatılmış kaya
BlastingPatlatma
Bleeding air
Hava alma
Bleed port
Tahliye deliği
Bleeder plug
Hava alma tıpası
BleedingHavalandırma
BlendKarışım
Blind plug
Kör tapa
Blink
Yanıp sönme, çakma, göz kırpma
Block (Cylinder)
Silindir bloğu
Blow-by crankcase
Karter üfürmesi, Sıkıştırma kaçağından oluşan karter içi basınç
Blower
Blover (İki zamanlı motorlarda aşırı doldurma sistemi), üfleyici, körük
BlueMavi
Blue print
Ozalit
Bobbin
Bobin, elektrik makarası
BodyGövde
Body (dump)
Damper kasası
Body valve
Valf gövdesi
Body shop
Kaportacı
Dolly
Kaportacı dayaması
Bogie
Boji, vagon dingil sistemi
Boil
Kaynamak, kaynatmak
Boiling point
Kaynama noktası
Bolster
Dingil başı
Bolster hitch
Dingil başı mafsalı
BoltCıvata
Hex socket head screw / 12 points Head bolt Altı köşe alyen başlı cıvata / yıldız başlı cıvata
Hex head bolt / Phosphate coated / Oil coated Altı köşe başlı civata / Fosfat kaplı / Yağ kaplı
Track bolt / Split master link bolts / Cutting edge bolt
Palet civatası / Palet ek yeri civatası /
Bıçak civatası
Zinc Dichromate Plate
Çinko - 2 Krom - 7 Oksijenden oluşan Altın - Sarı kaplama
Bolt on rim (sprocket)
Civatalı cer dişlisi
Bolt head
Cıvata başı
Bolt hole
Civatalı deliği
Bolt on adapter
Cıvata bağlantılı adaptör
Bolt on cutting edge
Cıvata bağlantılı ağız bıçağı
Bond
Yapışma, yapıştırma, bono, senet
Bonnet
Baca külahı
Book / handbook
Kitap / elkitabı
Boom / monoboom -one piece boom
Bom / tek parça -yekpare bom
Boom base pins
Bom pimleri (ana gövdeye bağlantı)
Boom cylinder
Bom (kaldırma) silindiri
Boom drum
Bom kampanası (halat sarımlı vinç mekanizmalarında)
Boom kick out
Bom otomatiği
Boost
Kuvvetlendirmek, basıncını arttırmak
Boost pressure
Emme manifold basınçı
Boot
Pabuç, çarık
Booster cable
Takviye kablosu
Bore
Delik, çap
Boring
Baralamak, delik delme
Boss
Pim yuva gövdesi, yatak
Both
Her ikiside
BottleŞişe
Bottom
Alt, dip
Bottom dead center (B.D.C)
Alt ölü nokta (AÖN) (Pistonlu motorlarda)
Bottom dump
Alttan boşaltmalı (kömür kamyonlarında bir çeşit damper)
Bound water
Bağlı su, bünyede bulunan su
BoxKutu
Box-end wrench
Yıldız anahtar
Box section
Kutu kesit, Bowl
Kazan (skrayperde)
Bowl, fuel water separator filter
Çanak (su ayırıcılı yakıt filtresinde)
Bowl, cylinder
Hidrolik silindirde gövde
Brace
Gergi, bağ, destek (dozerlerde)
Bracket
Destek, dirsek
Bracket (carrier roller)
Şasi (taşıyıcı makara)
Brake / Brake fluid
Fren / Fren yağı
Brake actuator
Fren tahriki, fren çalıştırıcısı
Brake band
Frenleme bandı
Brake antifreeze
Fren alkolu
Brake booster / brake rotochamber
/ brake servo
Fren kuvvetlendirme
Brake chamber / Brake pot
Fren körüğü
Brake control valve
Fren kontrol valfi
Brake disc
Fren diski
Brake drum
Fren kampanası
Brake Horse Power BHP
Volanttan alınan net güç
Brake lining Fren balatası
Brake linkage
Fren bağlantıları
Brake master cylinder / Wheel cylinder Fren ana merkezi / Tekerlek fren silindiri
Brake pedal
Fren pedalı
Brake shoe
Fren pabucu
Branch
Dal, kol
Brass
Sarı, prinç malzeme
Break
Kırmak, kırılmak
Break out force
Koparma gücü
BreakageKırılma
Breaker bar
Mafsallı lokma kolu
Breather
Nefeslik, havalandırma
Brick
Briket, tuğla
Bridge / bridge circuit
Köprü / köprü devresi
BrightParlak
Brittle
Kırılgan, gevrek
Broach
Şişleme, broşlama
Bronze
Bronz, tunç
BrownKahverengi
Brush / Scratch brush / paint brush
Fırça / tel fırça / boya fırçası
Brush
Kömür Brush guard
Fırça muhafazası
Brush holder
Kömür tutucu
Bubble (Bubble point test)
Kabarcık (Hidrolik filtrelerde kabarcık oluşma testi ISO
2942)
BTU British Thermal Unit
İngiliz ısı ölçüm miktarı (metrikte karşılığı olarak kcal)
BucketKova
Standart duty bucket
Normal hizmet kovası
Heavy duty bucket
Ağır hizmet kovası
Extreme service bucket Özel ağır hizmet kovası
Bucket controls
Kova kontrolu
Bucket cylinder
Kova silindiri
Bucket dump / close
Kova boşaltma / toplama
Bucket fill factors
Kova doldurma faktörü
Bucket for genaral purpose
Genel maksatlı kova
Bucket for multipurpose
Çok amaçlı kova
Bucket for rock
Kaya tipi kova
Bucket for slag
Cüruf kovası
Bucket pin
Kova pimi
Bucket positioner
Kova otomatiği
Bucket side cutter
Kovakenar bıçağı
Bucket with side dump
Yandan boşaltmalı kova
Buckle of seat belt
Emniyet kemer tokası
Building
Bina, yapı
Build up
Birikme, oluşma
Buffer
Tampon, dayama
Bulb Ampül
Bulk
Kitle, hacim, demet
Bulk
Dökme yük (nakliyede), gevşek yığın (hafriyat)
83
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Bulk density
Gevşek yığın birim ağırlığı
Bulldozer
Buldozer. Ağır hizmet tipi dozer
Bumper
Tampon (araç)
Buna-N rubber
Buna-N kauçuk
Bundel
Deste (Ambalaj)
Bunker / Aggregate bunker
Bunker, hazne / Çakıl
Buoyance
Yüzdürme gücü,yüzme yeteneği
Burn Yanma Burnt
Yanık, yanmış
Burner Brülör,ocak, şaluma
BurrÇapak
Burst / Burst pressure
Patlama / Patlama basıncı
BushingBurç
Business
İş, ticaret yapma
BusyMeşgul
ButFakat
Button
Düğme, delici matkap uçlarında kesici habbe / misket
Butt welding
Düz kaynak, düz el kaynağı
Buzzer
Sesli uyarı, ikaz düdüğü
By
ile, tarafından
By pass
Hava veya sıvının normal akışının dışından akması, kestirme geçiş
By pass filter Hassas filtreleme için normal hattan alınan yağ için ilave filtre
By pass valve
Kısa yol (akışkanı süzmeden sisteme gönderen) valfCab /
Tilt cab
Kabin / Devrilebilir kabin
Cab dome light / interior lamp
Kabin iç aydınlatma lambası
Cab internal clearance
Kabin içi boşluğu
Cabin heater
Kabin ısıtıcısı, kalorifer
Cable / cable ties / coiled cables
Kablo, halat, telgraf / kablo bağı / sarmal kablo (Tır kablosu)
Cable control
Halat kontrolu
CAF (Cabin Air Filter) - Polen filter
Kabin Hava Filtresi
Cage (bearing)
Kafes (rulmanlarda)
Cake
Kek, hava filtrelemesinde filtrede biriken yığınlaşmış toz
Calcareous Kalkerli
Calcium Kalsiyum
CalculateHesaplamak
CalenderTakvim
Calibrate
Ayarlamak, kalibre etmek
Caliche
Kaliç (jeolojik oluşum)
Caliper
Kumpas, disk üzerinde frenleme sistemi
Caliper gauge
İç çap komparatörü
Cam
Eksantrik kulağı, lob
Big cam / Small cam
Büyük / küçük eksantrik kulaklı (Cummins motorlarda)
Cam,brake
Fren eksantriği (Havalı araç fren devresinde)
Camshaft / overhead camshaft
Eksantrik mili / Üstten baskılı eksantrik
Camshaft gear
Eksantrik dişlisi
Can
Yapabilme, muktedir olma
Can
Teneke kutu, konserve , Metalik filtre haznesi
Canal
Kanal, ark, mecra. Su yolu
Cancel / Canceled
İptal / İptal edilmiş
Canopy
Açık kabin, tente
Canopy (ROPS)
Devrilmeye karşı koruyucu yapılı kabin
Cap / Filler cap
Kapak / Doldurma kapağı
Capability
Yapabilme, becerebilme, gücü yetme
Capacitor
Meksefe, kondansatör
CapasityKapasite
Cap bolt
Kapak civatası
Capillary / Capillarity / Capillary permeability Kılcal / Kılcallık / Kılcal geçirgenlik
Capillar void Kılcal boşluk
Capillary pressure/ Capillary water Kılcal basınç / Kılcal su
Capital
Ana para, sermaye
Cap nut
Kapak somunu
CapscrewCıvata
Carbody
Karoseri - Ekskavatörde üst gövde
Carbon
Karbon, kömür
Carbon steel
Karbonlu çelik
84
Carboy
Damacana (Kimyasal madde naklindeki ambalaj)
CarburationKarbonlama
Carefull / Carefully
Dikkatli / dikkatlice
Cargo / General cargo / Project cargo
Kargo, yük / Genel yük / Proje yükü
Dry Bulk / Big Bag
Kuru yük / Büyük çuval
Carpet
Paspas, halı
CarriageTaşıyıcı
Carrier roller
Taşıyıcı makara
Carry
Taşıma, götürme
Cartridge
Kartriç, eleman
CartoonKarton
Case
Sandık, hazne
Case (final drive),
Cer kapağı, beşik
Case hardening
Semantasyon
Cash / Cash payment / cash money
/ cash price
Peşin / Peşin ödeme / peşin para / Peşin fiyat
Casing
Muhafaza, sondaj borusu (zarfı)
Caster angle
Kaster açısı
Casting Döküm
Cast concrete
Dökme beton / Kalıba dökülmüş beton
Cast iron
Dökme demir
Cast steel
Çelik döküm
Castle / castle nut
Kale / Taçlı somun
CatalyzerKatalizör
CatcherMandal
Category
Sınıf, basamak
Caterpillar
Tırtıl, kırkayak, İş makine markası
Cathode
Katod, eksi uç
Cause
Sebeb, neden
Caution
Dikkat, uyarı
Caution lamp / Caution plate
Uyarı lambası / Uyarı etiketi
Cave
Mağara, in, oymak
Cavitate
Oymak, içini boşaltmak
Cavitation Kavitasyon / Oyma, içini boşaltma, boşlum
CBR California Bearing Ratio
Kaliforniya taşıma katsayısı
(Yol yapımında bir toprak test metodu)
Cell
Hücre, göz
Cellulose
Selüloz (filtreleme malzemesi)
Cement
Çimento / lastik tamir yapıştırıcısı
/ Zamanla kür alan kimyasallar
Cementation
Semantasyon, tavlama (ısıl işlem)
Center
Merkez, orta
Center bearing (Drive shaft)
Şaft askı yatağı
CenteringMerkezleme
Center of gravity
Ağırlık merkezi
Centerless grinding
Puntasız taşlama
Centershift
Ortaya kaydırma
CentigradeSantigrad
Centimeter (cm)
Santimetre
Centrifugal / centrifugal pump
Merkezkaç / santrifüj pompa
CeramicsSeramik
Certificate
Sertifika, katılım belgesi
Certificate of origin
Menşei şehadatnamesi
Cetane number
Setan sayısı
C frame
Hamut
C frame pivot
Hamut mihveri
Chain Zincir (tahrik mekanizmasında) / lastiklerde koruyucu zincir Snow chain
Kar zinciri
Chain wheel Zincir tahrik dişlisi
Chain dog
Kancalı zincir
ChalkTebeşir
Chamber
Oda, hazne
Chamber of commerce
Ticaret odası
Chamfer / Chamfered
Yiv, oluk, şev / Keskin köşelerde pah kırılmış
Change / Changed
Değiştirmek / Değişmiş
ChannelKanal
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
CharacteristicÖzellik
Charge
Doldurma, besleme, şarj
Charger / Portable charger
Akü şarz cihazı / taşınabilir akü şarz cihazı
Charging pump
Doldurma pompası, pilot pompa
Charging rate
Doldurma oranı,şarz hızı
ChartTablo,cetvel
Chasis / Chasis Record Index
Şase / Aracın montesinde kullanılan aksamın listesi
Check
Kontrol etmek
Check valve
Tek yön akış valfı, kontrol süpabı, çekvalf
Chemical
Kimyevi madde
Chemical analysis Kimyasal analiz
Chimney
Baca (Asfalt tesisinde)
Chips
Talaş parçaçıkları
ChiselKeski
ChoiceSeçenek,seçim
Choke
Jigle, boğulma
Chloride / Chlorine Klorür / klor
ChromeKrom
Chuck
Başlık, ayna
Chute Dökme ağzı, Boşaltma kanalı
(Beton, Eleme,Asfalt vs Sabit tesislerde)
Cigarette lighter
Çakmak
Cinders
Cüruf, parça lav oluşumları
CircleDaire
Circle drawbar
Daire dönüş bağlantı demiri
CirclipSegman
Circuit / Open circuit / Closed Circuit
Devre / Açık devre / Kapalı devre
Circuit breaker
Devre kesici, otomatik sigorta
Circuit card
Devre kartı
Circuit diagram
Devre şeması
Circuit opening relay
Devre kesici (açıcı) röle
Circuit tester
Devre kontrol cihazı
Circulation
Devirdaim, dolaşım, sirkülasyon
Circumference
Daire çevre uzunluğu
Cladding
Kapama (Beton, Asfalt tesislerinde çevre koruma için kapama)
Claim
Talep, iddia etmek
ClampKelepçe
Clamping force
Tutma kuvveti
Clamshell bucket
Çift çeneli kova
Class
Sınıf, basamak,cins
Claw hammer
Ayakkabıcı çekici
Clay / Natural bed
Kil / doğal yatağında
CleanTemiz
Cleaner / Contact cleaner / Brake cleaner Temizleyici / Kontak temizleyici (Elektriki) / Balata temizleyici
Cleaning fluid
Temizleme sıvısı
Clear / Clearly
Açık / Açıkca
Clearance
Boşluk, tolerans
ClerkMemur
Clevis
Kopilya emniyetli mapa pimi (pimde diş yok)
Cliff
Yar, uçurum
Climb / Climbing form
Tırmanma, çıkma / Tırmanan kalıp (Beton)
ClipKelepçe
Clockwise
Saat istikametinde
CloggingTıkanıklık
CloseKapatmak
Closed circuit
Kapalı devre (Konkasörde elekten geri beslemeli çevrim)
Closed circuit
Kapalı devre (Elektrik ileten devre)
ClothBez
Cloud point
Donma (Bulutlanma) noktası (Dizel yakıtlarda)
Clutch
Kavrama, debriyaj
Clutch disc
Kavrama diski
Clutch housing
Kavrama gövdesi
Clutch piston
Kavrama pistonu
Clutch plate
Kavrama plakası
Clutch shaft
Kavrama mili
CNG (Compressed Natural Gas)
Sıkıştırılmış Doğal gaz
Coal / Anthracite / Coal mine
Kömür / antrasit / Kömür ocağı
Coalescence
Birleştirici (yağ damlalarının birleşerek büyümesi)
Coarse
Kaba, iri
Coarse aggregate / Coarse gravel
İri -kaba mıcır / İri çakıl
Coarse grained İri taneli
Coarse screen
Kaba elek
Coarse thread (UNC)
Kalın diş
Coasting
Kendi kendine gitme, kayma
Coat
Örtü, kaplama
Coating
Kaplama (metalik işlem)
Coefficient of permeability
Geçirgenlik katsayısı
CockMusluk
Cock, drain
Boşaltma musluğu
CodeKod
Coefficient / Coefficient of traction Katsayı, emsal / Çekme katsayısı
CohesionYapışkanlık
Cohesive
Yapıştırıcı, yapışkan
Coil
Bobin, sarım
Coil heater
Kangal resitanslı ısıtıcı, kangal (borulu) ısıtıcı
Coil spring
Helezon yay, sarmal yay
Cold /cold water
Soğuk / Soğuk su
Cold drawn steel
Soğuk çekilmiş çelik
Cold mix paving
Soğuk karışım asfalt (Soğuk kaplama - Satıh kaplama)
Cold Rolling Soğuk haddeleme
Colder
Daha soğuk
Collapse
Çökmek, yığılmak
Collar
Kovan, Bilezik, yaka, manşet
CollectToplamak
CollectorToplayıcı
Color /Colour
Renk
Colered
Renkli / Argoda zenci
ColumnKolon,sütun
Combination
Bileşik, birleşme,karışım
Combination wrench
Kombine anahtar
Combined circuit arrangment
Birleşik devre düzenlenmesi
CombustionYanma
Combustion chamber
Yanma odası
ComeGelmek
ComfartableRahat
Command control steering
Kumanda kontrollu direksiyon
CommercialTicari
Common
Müşterek, ortak
Common fasteners
Adi bağlama elemanları
Common Rail Müşterek Manifold (Yakıt sisteminde)
Communication
Haberleşme, iletişim, muhaberat
Commutator
Çevirici, akım çevirici, kollektör, kutup değiştirici
Compact / Compaction time
Sıkı, sıkıştırımış / Sıkıştırma zamanı
Compactability Sıkıştırılabilme
Compactness Doluluk, sıkılık
Compacted layer thichness
Sıkıştırılmış tabaka kalınlığı
Compactor = roller / Vibratory soil compactor Silindir / Vibrasyonlu toprak silindiri
Compactor tips -Compactor feet
Keçi ayakları (silindirde)
Company
Şirket (Anonim)
ComparatorKomperatör
Comparison
Karşılaştırma, mukayese
Compartment
Bölme,Hazne, Kompartman
Compatibility Uygunluk (Kaymalı yataklarda)
Compensation
Dengeleme, düzenleme, ödeme, yerine koyma
CompetitionRekabet
Competitive
Rekabetle ilgili
Competive
Rakip edilir,emsal görülür
Competitor
Rakip Complete (Cpl)
Tam, bütün, komple parça
Completely
Tamamen, bütün olarak
ComplicatedKarmaşık
85
Etkinliklerimiz
“İş Makinaları Mühendisleri Birliği (İMMB) Bilgi Paylaşımı İçin Değişik Seminer Organizasyonları
İle Üyelerini ve Sektör Temsilcilerini Biraraya Getirmeye Devam Ediyor”
Mayıs ayındaki ikinci etkiliğimizi 13 Mayıs 2014 tarihinde Rixos
Grand Ankara Otel’de, Sanko Holding Onursal Başkanı Abdülkadir
Konukoğlu’ nun tecrübe paylaşım toplantısıyla gerçekleştirdik.
Toplantı, İş Makinaları Mühendisleri Birliği Derneği
(İMMB) Başkanı Duran Karaçay’ın tüm konukları selamlayan açılış konuşmasıyla başladı.
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta,
İstanbul Milletvekili Oktay Saral, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek,
Devlet Hava Meydanları Genel Müdür Yardımcısı Celal
Özuğur, Sanko İş ve Tarım Makinaları Grup Başkanı Sami
Konukoğlu, Sanko Makina Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Hamud, Sanko İş ve Tarım Genel Müdür Yardımcısı
86
Aydın Karlı ve Sanko İş ve Tarım Ankara Direktörü Harun
Arab ile İMMB Üyeleri ve iş makinası kullanan inşaat firmaları yöneticilerinin yoğun bir katılım gösterdiği tecrübe
paylaşım toplantısı tüm konuklar tarafından büyük bir ilgiyle izlendi.
Abdülkadir Konukoğlu Gaziantep’in ekonomisini ve ekonomide sağladığı başarıları, SANKO’nun tarihçesini ve kendisinin yarım asırlık iş tecrübesini salondakilerle paylaştı.
Toplantı sonrasında verilen akşam yemeği davetinde
tüm katılımcılar Sanko Holding’in konuğu oldular…
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Derneğimiz ANKOMAK Fuar’ının
Medya Sponsorları Arasında Yer Aldı…
21-25 Mayıs 2014 tarihleri arasında İstanbul
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen
“Uluslararası İş Makinaları, Yapı Elemanları ve İnşaat Teknolojileri Fuarı” ANKOMAK, 20. kez sektörün en önemli buluşma etkinliklerinden biri oldu.
Türkiye’nin “İş Makinası Fuarı” olarak bilinen
ANKOMAK Fuarı ITE Group Plc.’nin Türkiye Ofisi
E Uluslararası Fuar A.Ş. organizasyonuyla 2014’te
yeni yeri Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.
Standımızla yer aldığımız fuarda katılımcı firmalara yaptığımız ziyaretlerde ve derneğimizin
ziyaretçileriyle yaptığımız görüşmelerimizde dernek faaliyetlerimiz özellikle eğitim faaliyetlerimiz
hakkında detaylı bilgilendirme yapıldı.
Bu yıl fuarda; iş makineleri, tünel açma makineleri, yol açma makineleri, delme ekipmanları,
madencilik ekipmanları, taş üretim ekipmanları,
kaldırıcı, yükseltici, taşıyıcı ekipmanlar kısaca inşaat ve iş makineleri sektörünün önde gelen firmalarının ürünleri sergilendi...
88
Sektörden Haberler
HPKON 2014 Hazırlıklarında
Sona Yaklaşıldı
Derneğimizin destekleyici kuruluşları arasıda yer aldığı,
ülkemizdeki Hidrolik ve Pnömatik Sektörü‘nün en önemli organizasyonlarından biri olan Ulusal Hidrolik Pnömatik
Kongreleri‘nin yedincisi olan “VII.Ulusal Hidrolik Pnömatik
Kongresi ve Sergisi” 22-25 Ekim 2014 tarihlerinde Askeri
Müze ve Kültür Sitesi - Harbiye İstanbul‘da düzenlenecektir.
Kongre hazırlık sürecinde şimdiye kadar;
• 66 adet Bildiri Özeti,
• 23 adet Workshop,
• 4 Adet Eğitim Kursu
başvurusu kabul edilmiştir. Kongre başta Cetop olmak üzere ulusal ve uluslararası olmak üzere 21 kurum ve
16 basın kuruluşu tarafından desteklenmektedir. İlk sayısı
10.000 adet olarak basılmış ve ilgili kişi kurum ve kuruluşlara gönderilmiş olan kongre bülteni‘ne Kongre web sayfası
www.hpkon.mmo.org.tr ulaşabilir ve kongre sekreterinden
kongre hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Hidrolik Pnömatik Kongresi‘nde gerçekleştirilecek özel
oturumlar, yuvarlak masa toplantıları ve kursların belirlenmesine devam ediliyor.
Kongre Yürütme Kurulu, kongre kapsamında tasarımdan imalata, ithalattan ihracata, ARGE‘den ÜRGE‘ye,
mesleki etikten eğitime, bir çok konunun inceleneceği ve
bugüne kadar Akder başkanlarının davet edildiği “Sektörün Geleceği, Gelişmeler, Beklenti ve Talepler” konulu bir
Panel düzenlenecektir.
Ayrıca Kongrede;
• “Tasarım ve Uygulamada Enerji Verimliliği ve Çevre
Güvenliği” ve
• “Sektörde Mühendislik Hizmetlerinin Önemi ve Rekabet Koşulları” Yuvarlak Masa toplantılarında ele alınacaktır.
• “Hidrolik ve Pnömatikte Standartlar” konusunda Akder Ayna Komitesi sunumuyla bir özel oturum planlanmıştır.
• “Sektörde Nostalji”,
• “Yabancı Sermayeli Şirket Yöneticileriyle Söyleşi”,
• “Akademisyenler ve sektör temsilcileriyle sabah kahvaltısı”,
• “Öğrenciler İçin Kariyer Olanakları”
başlıklarında oturum ve forumlar ile
• “ Temel Hidrolik”,
• “Temel Pnömatik” ve
• “Mekatronik” kursları belirlenmiştir.
90
HPKON 2014 Uluslararası katılımlıdır ve kongrede gerçekleştirilecek oturumlarda simültane çeviri yapılacaktır.
Bu nedenle yurt içinden ve yurt dışından önceki kongrelere göre yoğun olarak Bildiri, Work Shop ve Kurs talepleri
gelmekte ve Kongre Kurulları tarafından değerlendirmeye
alınıp, sunulmak için uygun bulunması durumunda kongre
programında yer alacaktır.
HPKON 2014 Sergisi için büyük küçük tüm sektör bileşenlerinin bulunması adına standlar 25 m2 ile sınırlandırılmıştır. Sektörün önde gelen firmaları şimdiden yerini almış
olduğu sergide stand satışları hızla devam etmektedir. Web
sitesinden sergi alanlarının güncel halini inceleyebilir ve
sizde yerinizi alabilirsiniz.”
Hidrolik Pnömatik sektöründe çalışan, ürün-hizmet-bilgi üreten tüm kişi ve kurumları, bilhassa meslektaşlarımızı;
atölye çalışmaları, kurslar, seminerler gibi birçok bilimsel
etkinlikten indirimli olarak faydalanmak, kongre çantası, bildiriler kitabı, CD/Usb bellek, kongre programı, yaka kartı,
sergi kataloğu, çay kahve ikramları, öğle yemekleri, kokteyller ve sosyal etkinliklerden ücretsiz yararlanmak için
sizleri”Uluslararası Katılımlı Hidrolik Pnömatik Kongre ve
Sergisi” HPKON 2014‘e katkıda bulunmaya, destek olmaya
ve delege olarak katılmaya davet ediyoruz.
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
PETLAS, TİM “Türkiye İhracatçılar Meclisi”
2013 Yılı İhracatında 60.000 İhracatçı Firma
Sıralamasında 73. Sırada Yer Aldı…
Dünyada yüzün üzerinde ülkeye
ihracat yapan ve yurt genelinde
850 aşkın bayisi ile hizmet
veren PETLAS “TÜRKİYENİN
LASTİĞİ” sloganı ile ülkemizi
dünyada kara yollarında en iyi
şekilde temsil etmeye devam
ediyor.
PETLAS, 2.000.000 m2’lik alan üzerinde yer alan
350.000 m2’lik kapalı alana sahip fabrikada her türlü kara
taşıtı lastiğinin yanı sıra savaş uçağı lastiği de üretiyor.
PETLAS 73. Sırada yer alarak bir kez daha kalitesini ve gü-
PETLAS yüzde yüz türk sermayesi olup, ülke ekonomisine ciddi katkıda bulunmaktadır. Avrupa standartlarının
üstünde bir hizmet ağı oluşturmak ve tüketiciye sorunsuz
hizmet vermek amacıyla hareket etmektedir. İstihdam konusunda ise ülkemizin önde gelen kuruluşlarından birisidir.
1968 yılında 100 Büyük Sanayi Kuruluşu olarak başlattı-
Geçtiğimiz günlerde Türkiye ihracatının çatı örgütü
olan TİM “Türkiye İhracatçılar Meclisi” 2013 yılı ihracatında
60.000 ihracatçı firma arasından ilk 100 firma içine giren
Sermayesi ve yatırımları ile adından sıkça söz ettiren
venilirliğini kanıtlamış oldu.
PETLAS, ayrıca, İstanbul Sanayi Odası’nın, ilk defa
ğı ve kendini geliştirerek 45 senedir sürdürmekte olduğu
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasının 2013
yılı sonuçlarına göre 109. Sıraya yerleşmiştir.
PETLAS her mevsim ve her koşul için lastik üreterek Ar-Ge
ye de ciddi yatırımlar yapmıştır.
91
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
AKDER ve UAGEM Yeni Yerinde
Akışkan Gücü Derneği (AKDER) çatısı
altında eğitim hizmetlerine devam eden
Ulusal Akışkan Gücü Eğitim Merkezi (UAGEM); AKDER üyelerine ve ülkemizin
değerli sanayi kuruluşlarına daha iyi bir
eğitim hizmeti sunabilmek amacıyla yeni
eğitim merkezine taşındı.
AKDER ile aynı çatı altında birleşen
UAGEM, yine İstanbul Perpa’da bulunan;
ancak çok daha konforlu ve geniş bir donanıma sahip merkezde hizmet vermeye
başladı. Yeni eğitim merkezinde düzenlenen ilk eğitim, Hidrolik Seviye-1 eğitimi
oldu. Değişik firmalardan katılan 10 kişiyle
düzenlenen eğitimde, hidrolik sistemlerde kullanılan devre elemanlarının çalışma
prensipleri anlatılarak, deney setlerinde
katılımcılarla uygulamalar yapıldı.
AKDER ile Aynı çatı altında
birleşen UAGEM yine İstanbul
Perpa’da Bulunan: Ancak çok
daha konforlu ve geniş bir
donanıma sahip merkezde
hizmet vermeye başladı
92
Eğitimlerimiz
Operatör Eğitimleri
Haziran 2014 Forklift
Temmuz 2014 Vinç
93
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ
Operatör Eğitimleri
Ağustos 2014 Forklift
Ağustos 2014 Zemin Delgi
94