Nisan-Mayıs-Haziran 2014 - YTÜ TTO Admin Panel Girişi

Nisan-Mayıs-Haziran 2014
Teknoloji Transfer Ofisi
tto.yildiz.edu.tr
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin Üç Aylık Resmi Yayın Organıdır | Sayı:3
AKADEMİSYEN, SANATÇI, MUCİT:
PROF. DR. İLHAN ÖZKEÇECİ
Kuluçka Merkezi Açılışı
s,12
Girişimcilik Akademisi
YILDIZ’DA RÜZGAR GİBİ ARABA
PROJE, BULUŞ, İNOVASYON s,2
TTO’ya Ödül
TTO HABERLER s,17
TAM ZAMANI s,18
Yeni fikirler ve genç girişimcilere destek olmak için kurulan ve bünyesinde 36 kuluçka
firması bulunan Kuluçka Merkezimiz açıldı!
s,6
YILDIZ-SEM organizasyonunda Teknoloji
Transfer Ofisi ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi işbirliğiyle geliştirilen proje kapsamında Üniversitemizin düzenleyeceği Girişimcilik
Eğitimleri 3 yıl süreyle Tübitak tarafından
% 100 oranında desteklenecektir.
s,7
Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek, Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık tarafından, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji
Transfer Ofisi çalışmaları nedeniyle ödüle
layık görüldü.
s,16
s,13
Nisan-Mayıs-Haziran 2014
2
Gazetto
PROJE, BULUŞ, İNOVASYON
Baca Gazı Arıtma
Filtresi Üretildi
“TÜBİTAK destekli projeyle kükürt dioksit,
azot oksitler ile karbon monoksit / karbon dioksit gazlarının çevreye yayılmasını
engelleyen filtre geliştirildi. Gazları tutarak doğaya salınmasını engelleyen sistem
gazı işleyerek gübre haline getiriyor.”
Sanayici Nihat Güçlü, 7 ay çalıştığı Afşin
Elbistan Kömür Santrali’nin çevreye ve
insanlara verdiği zararı gördükten sonra,
proje ekibi ile birlikte Türkiye’nin ilk yüzde
yüz yerli ‘Baca Gazı Arıtma Filtresi’ni üretti.
Kükürt dioksitin %98, azot oksitlerin %70
ile karbon monoksit karbon dioksit gazlarının %70 oranında salınımını engelleyen ilk
cihazı geliştirdiklerini söyleyen Nihat Güçlü,
prototip üretimi yapıklarını ve patent aldıklarını belirtti. Filtre üretiminin dünyada belli
başlı bazı ülkeler tarafından yapıldığını dile
getiren Güçlü, projenin Türkiye’deki santrallerde kullanılması için ise Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı’yla birlikte TÜBİTAK
KAMAG projesi başlatılması kararı aldıklarını belirtti. Filtre üretiminin dünyada belli
başlı bazı ülkeler tarafından yapıldığını dile
getiren Güçlü, projenin Türkiye’deki santrallerde kullanılması için ise Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı’yla birlikte TÜBİTAK
KAMAG projesi başlatılması kararı aldıklarını dile getirdi. TEYDEB desteğiyle geliştirilen filtre sistemi hakkında bilgi veren
proje yürütücüsü Selami Bekmezci, projenin Türkiye’de bu alanda yapılan ilk çalışma
olduğunu belirterek, “Biz projeyle havayı
kirleten maddeleri tek ünitede yeni ve
yerli bir sistemle atık bırakmadan arıtmayı hedefleyerek çalışmalarımıza başladık.
Bizim için çevrenin korunması önemli bir
konuydu. Şu an faaliyet gösteren sistemlerde enerji santrallerinde her gün binlerce
ton baca gazı arıtım atığının alçı taşı balçığı
halinde atık depolama alanına nakledilmesi ile yüzlerce hektar arazi kullanılmaz hale
geliyor.
Biz sistemle arıtım maliyetlerini düşürdük
ve arıtılan maddelerden de katma değere sahip ürün elde ettik. Sistemle doğaya
salınan karbon oksit gazlarının 2050 yılı
kriterlerinin tamamı tutuluyor. Geliştirilen
beş yüzün üzerinde testte karbonu % 9496 seviyelerinde tuttuğumuzu kanıtladık”
dedi. Türkiye’de Maliyetler Onda Birine
Düşecek Filtre sisteminin uygulanmasına
yönelik de bilgi veren Bekmezci, ortalama
100-150 milyon dolara yapılan bir arıtma
sisteminin maliyetinin geri kazanılması
eski yöntemlerde mümkün değil iken bu
sistemle yatırım maliyetlerinin de sistemlerin kapasitesine göre geri kazanılabileceğini açıkladı. Bekmezci, cihazın yapılışında
kullanılan malzemeler hakkında şunları
belirtti: “Oluşan baca gazı, ıslak yıkama
kulesinde mineralli kimyasalımız ile yıkamaya tabi tutuluyor. Reaksiyon sonucu
oluşan arıtım atığı sistemin alt kısmından
sıvı gübre olarak alınıyor. Yanan kömüre ve
çıkan gaza göre baca sistemini geliştirdik.
Cihazda püskürtme ve skada sistemlerini
de kullandık.” Depolanan Karbondan Gübre Üretiliyor Türkiye’de kullanılan mevcut
arıtma sistemlerinde binlerce ton baca
gazı arıtım atığının oluştuğunu dile getiren
Bekmezci, TEYDEB desteğiyle geliştirdikleri sistemle, baca gazı atığının gübreye
dönüştürüldüğünü dile getirdi. Bekmezci,
kendi yaptıkları testlerde gübrenin bitkiler
için oldukça faydalı olduğunu tespit ettiklerini ancak bilimsel sonuçlar alabilmek
için Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı ile
TAGEM Projesi başlattıklarını ifade etti.
Projenin geliştirilmesi için yapılan çalışmalar hakkında ise proje Koordinatörü Halil
Kazaz bilgi verdi. Kazaz, en büyük amaçlarının sistemi Türkiye’de endüstriyel alanda
kullanmak olduğunu ve bu amaçla Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile KAMAG projesine başladıklarını söyledi. Kazaz, “filtre
sistemini Türkiye’de kamu ve özel sektörde
ihtiyaç duyulan alanlarda kullanmak istiyoruz. Böylece hem çevreyi korumak hem de
mevcut sistemler için harcanan çok yüksek meblağları engellemek istiyoruz” dedi.
Sistemi kömür ve petrol kullanan, başta
termik santraller olmak üzere asfalt üretim tesisleri, toplu konut ısıtma sistemleri,
gemiler, demir-çelik sektörü gibi pek çok
alanda kullanılması ile elde edilecek gübre
ile de tarımda rekabetin daha iyi şartlarda oluşması sağlanmış olacak. Bu sistem
ile termik santraller hakkındaki olumsuz
sağlık ve sosyal tepkilerde azalmış olacak.
(Kaynak: www.tubitak.gov.tr)
YILDIZ TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ ADINA
SAHİBİ:
REKTÖR PROF. DR. İSMAİL YÜKSEK
YAYINA HAZIRLAYAN:
YTÜ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ
YAZI İŞLERİ:
BİLSER DÖNMEZ, GÜROL ÜZENÇ
GRAFİK TASARIM:
YTÜ Teknoloji Transfer Ofisi
Yıldız Teknik Üniversitesi
Davutpaşa Yerleşkesi, Teknoloji Geliştime
Bölgesi, B2 Blok No:115 34220
Esenler – İstanbul Türkiye
Tel : 0(212) 483 70 06
FACEBOOK.COM/YTU.TTO
TWİTTER.COM/YTU_TTO
TTO EKİBİ
TTO Koordinatörü: Prof. Dr. Mesut Güner
Proje Yürütücüsü: Prof. Dr. Cengiz Kaya
Kurumsal İletişim Birimi:
Bilser Dönmez, Gürol Üzenç
Proje Destek Birimi:
Yard. Doç. Dr. Murat Hüdaverdi, Hasan
Kahraman, Gülşah Göymen
Filtre sisteminden
elde edilecek gübre ile
tarımda rekabet şartları
iyileştirilecek.
“Türkiye’nin ilk %100 yerli
Baca Gazı Arıtma Filtresi’ni
ürettik.”
Çevreye ve insanlara zarar
veren gazların, doğaya
salınmasını engelliyoruz.
Üniversite-Sanayi İşbirliği Birimi:
Prof. Dr. Ahmet Ekerim, Başar Kaya,
Mahmut Yumurtacı
Patent Birimi:
Prof. Dr. Cengiz Kaya, Ozan Kara,
Zeynep Elif Cansap
Girişimcilik Birimi:
Prof. Dr. Mesut Güner
3
Marmara Araştırma Gemisi Çalışmalarına
Devam Ediyor
Yerli kaynaklarla inşa edilen TÜBİTAK MARMARA Araştırma Gemisi, denizlerdeki
görevini başarıyla sürdürüyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin Üç Aylık Resmi Yayın Organıdır
TÜBİTAK ARDEB tarafından yaklaşık 150 bin TL’lik destekle başladıkları projede geliştirdikleri yoğunlaştırmalı tip rüzgar türbin sisteminin Türkiye’de ilk olduğunu ve dünyada
sayılı çalışmalar arasında yer aldığını dile getiren Vardar, “Bu projeyle Türkiye’nin bilimsel
ve teknolojik araştırma gücüne önemli bir katkı sağladığımızı düşünüyoruz. Çalışmalar
sonucunda geliştirdiğimiz, küçük ölçekli yoğunlaştırmalı tip rüzgâr türbin sistemlerinin
verimlilik, güç ve enerji üretim kapasitesi açısından yaygın olarak kullanılan rüzgâr türbinleriyle rekabet edebilecek düzeyde olduğu görülüyor. Bu durum, söz konusu sistemlerin yaygınlaşmasına katkı sağlayacak” dedi.
Projeyle rüzgar hızı potansiyeli düşük bölgelerde rüzgar enerjisinden faydalanmayı sağlamayı amaçladıklarını söyleyen Vardar, farklı koşul ve kombinasyonlara bağlı olarak yoğunlaştırmalı tip rüzgar türbinlerinden güç olarak yüzde 600’e kadar verim elde ettiklerini söyledi.
Proje kapsamında elde edilen ürünler ile ilgili olarak patent başvurusu yaptıklarını dile
getiren Vardar, geliştirilen yoğunlaştırmalı tip rüzgâr türbin sistemlerinin daha da geliştirilerek Türkiye’nin her bölgesinde kullanılabilecek hale getirilmesini hedeflediklerini
belirtti. (Kaynak: www.tubitak.gov.tr)
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü’nce yürütülen ve Kalkınma Bakanlığı ile TÜBİTAK’ın desteklediği “Deniz Araştırmaları Mükemmeliyet Merkezi Altyapı Projesi” kapsamında inşa edilen araştırma gemisi, Türk deniz sularındaki araştırma araştırmalarına devam ediyor. Araştırma gemisi, 41,2 metre boyunda,
10,6 metre genişliğinde ve 500 gros ton ağırlığında. Yürütülen çalışmalar hakkında bilgi
veren gemi sorumlusu Kerim Şafak Özcan, geminin farklı projeler kapsamında değişik
noktalarda birçok ölçüm yaptığını belirtti. Özcan, “Teslim aldığımız tarihten itibaren çalışmaya başlayan araştırma gemimiz 2 defa Marmara Denizi Bütünleşik İzleme Projesi
kapsamında Marmara Denizi’nde 56 noktadan ölçümler yaptı. 2 sefer de İzmit Körfezi
Bütünleşik İzleme Projesi kapsamında İzmit Körfezi’nde mevsimlik deniz, akıntı ve dere
ölçüm seferleri yapıldı” dedi. 2014 yılında İzmit Körfezi’ne 4 sefer planladıklarını ve bu
kapsamda Şubat ayı başında birinci seferi tamamladıklarını dile getiren Özcan, geminin
şu an 3. seferi için Karadeniz’e açıldığını söyledi.
Nükleer Santral İçin Sinop’ta Araştırma Yapıyor
Özcan, su altı araştırmalarında kullanılan ıslak ve kuru laboratuvarlar ile bilgisayar odası
gibi donanımlara sahip olan geminin ilk görevinde önemli bir projede yer aldığını belirtti.
Gemimiz, Sinop Nükleer Güç Santralinin gereksinimi olan soğutma suyunun denizden
alınıp tekrar deniz ortamına verilmesi planlamaları kapsamında oşinografik parametrelerin zamansal ve alansal dağılımlarının saptanması amacı ile bir yıl içinde 2 ay ara ile 6
sefer Sinop’a gidecek. Gemimiz aynı proje kapsamında ilk 2 seferini başarıyla tamamladı.”
Geminin 11 bilim adamı ve 12 mürettebatıyla faaliyet göstererek Türkiye’de önemli bir
eksikliği doldurduğunu dile getiren Özcan, “Boğazlar başta olmak üzere deniz kirliliğinin
izlenmesi, boru hatlarını gözlemleme, canlı yaşam alanlarının izlenmesi, tür çeşitliliğinin
gözlemlenmesi, deniz dibi haritalarının çıkarılması, kaza ve afetlere destek verilmesi ile
ülkemizin uluslararası alanda temsili TÜBİTAK MARMARA Araştırma Gemisi’nin başlıca
uygulama alanları arasında yer alıyor” dedi. (Kaynak: www.tubitak.gov.tr)
Rüzgârı Yoğunlaştıran Türbin Sistemi
Geliştirildi
TÜBİTAK desteğiyle yoğunlaştırmalı tip rüzgar türbin sistemi geliştirildi. Türkiye’de ilk
olan bu sistemle rüzgar gücünün düşük olduğu yerlerde de rüzgardan enerji üretilebilecek.
Rüzgâr enerjisi alanında çalışmalar yapan Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ali Vardar,
rüzgar yoğunluğunun az olduğu bölgelere yönelik çalışmaları sonucunda verimliliği yüzde 600’e kadar artıran sistemi geliştirdi. Günümüzde rüzgar enerjisi teknolojisinin daha
çok rüzgar hızı potansiyelinin yüksek olduğu yerlere kurulduğunu belirten proje yürütücüsü Vardar, “Türkiye’nin bütün bölgeleri rüzgar enerjisinden yararlanılabilecek seviyede.
Ancak mevcut rüzgar enerjisi teknolojisinin yüksek güçte rüzgarlara göre tasarlanması
ve maliyetinin yüksek olması kullanımı kısıtlıyor. Bu nedenle de rüzgâr potansiyeli düşük
olan kırsal kesimlerde ve özellikle de tarımsal amaçlı olarak rüzgâr enerjisinin kullanımına yönelik rüzgâr türbin sistemlerinin geliştirilmesi gerekiyordu. Yaptığımız çalışmalarla
bu sistemi geliştirdik” dedi.
4
Gazetto
Nisan-Mayıs-Haziran 2014
Elektronik Uçuş Çantası’yla Rötarlar
En Aza İndirecek
TÜBİTAK Destekli Projede Sağlık
Haberciliğinin Fotoğrafı Çekildi
Uçuşlarda kullanılan bütün bilgi ve dokümanlar TÜBİTAK destekli projeyle elektronik
ortama aktarıldı. Geliştirilen sistemle uçuş öncesi ve uçuş esnasındaki işlemler çok kısa
sürede yapılarak rötar süreleri en aza indiriliyor.
Türkiye’de sağlık konulu yayıncılığın yerinin ve durumunun betimlenmesi, yayın içeriklerinin irdelenmesi ve bu yayınlara ilişkin kamuoyunun algı ve değerlendirmelerinin
ortaya konulması için başlatılan proje sonuçlandı.
Günümüzde mobil teknolojiler birçok
alanda etkin rol oynuyor ve insan hayatını kolaylaştırıyor. Son yıllarda havacılık
sektöründe, son kullanıcılara yönelik yaklaşımlarla birlikte operasyonel çalışmaları
kolaylaştıracak ve uçuş maliyetlerini azaltmaya yönelik mobil teknoloji kullanımları
da ortaya çıkmaya başladı. Bu çalışmalardan birini de Ankara’da faaliyet gösteren
Savunma Teknolojileri Mühendislik ve
Ticaret A.Ş. yaptı. Geliştirilen sistem hakkında bilgi veren proje yürütücüsü Emre
Barış Aksu, dünyada yeni yeni yaygınlaşan
bu alanda Türkiye’de çalışan ilk firma olduklarını belirterek sistemin birçok yararı
olduğunu söyledi. TÜBİTAK TEYDEB’ten aldıkları yaklaşık 250 bin TL’lik destekle proje çalışmalarına başladıklarını ve tamamen
yurt dışı kaynaklı olan sistemi yerli olarak
geliştirdiklerini söyleyen Aksu, “Yaklaşık bir
yıllık çalışma sonucunda Elektronik Uçuş
Çantası (Electronic Flight Bag -EFB) projesini bitirdik.
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın ve Yayın Bölüm Başkanı Prof.
Dr. Erkan Yüksel’in yürütücülüğünü üstlendiği projede, Selçuk Üniversitesi İletişim
Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof.
Dr. Ahmet Yalçın Kaya, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Abdullah Koçak ve Anadolu Üniversitesi
Açıköğretim Fakültesi Dekan Yardımcısı
Yrd. Doç. Dr. Sinan Aydın araştırmacı olarak
görev aldı. Proje yürütücüsü Prof. Dr. Erkan
Yüksel, araştırmanın Türkiye’de iletişim bilimi alanında gerçekleştirilen en kapsamlı
çalışma olduğunu söyledi.
EFB pilotların uçuş sırasında ihtiyaç duydukları ve kağıt üzerinde sakladıkları bilgileri elektronik ortamda tutan, uçaktaki
aviyonik sistemler ile entegre olabilen,
uçuş sırasında oluşturulan dokümanların
elektronik ortamda oluşturulmasına ve
yönetilmesine imkan veren sistem olarak
tanımlanıyor. EFB genel anlamda, pilotların uçuşlarda taşıdıkları, kullandıkları ve
kokpitte sabit olarak bulunabilen, içinde
uçak işletim kılavuzu, kabin ekibi işletim
kılavuzu, uçuş öncesi ve uçuş sırasında
pilotların kullanabilecekleri seyir çizelgelerini de içeren ve yine “Uçuş Çantası”
olarak adlandırılan basılı referans dokümanlarının da yavaşça yerini alıyor. Bunun
yanında EFB, normalde elle yürütülen ve
uçuş için oldukça önemli olan uçuş öncesi
performans analizi gibi hesaplamaların da
otomatik yapılmasını sağlayan alt uygulamaları da barındırıyor” dedi.
Ele alınan örneklem büyüklükleri ve çalışma ekibinin sayısı bağlamında araştırmanın benzersiz olduğunu belirten Yüksel,
“Çalışmada önce medyadaki sağlık konulu
yayınların fotoğrafını çekmeye çalıştık. Ardından konunun uzmanı medya ve sağlık
profesyonelleriyle görüşerek onların değerlendirmelerini aldık. Sağlık konulu yayınlarla ilgili kişi ve kurum temsilcilerini iki
kez bir araya getirerek bulgularımızı tartışmaya açtık” dedi.
“İlginç veriler ortaya çıktı”
Hava yolu şirketleri sistemi kullanmaya başladı
Sistemin ticari boyuta ulaştığını belirten
Aksu, EFB’nin şuanda Atlasjet tarafından
kullanıldığını dile getirdi. Sistemin kullanımı ve yararları hakkında ise Atlasjet’ten
kaptan pilot Cemal Sancak bilgi verdi.
Sancak, sistemin pilotlara uçuş sürecinde
yardımcı olacak şekilde “kağıtsız kokpit”
konseptine göre geliştirilmiş olduğunu
belirterek, “Geliştirilen sistem, uçuş sürecinin güvenli şekilde gerçekleştirilmesine
ve iniş - kalkış prosedürlerinin güvenli şekilde kullanımına imkan veriyor.
EFB sistemi sayesinde, uçuşla ilgili çeşitli
bilgiler detaylı olarak biz pilotlara sunulabiliyor. En önemli avantajlarının başında
ise; havayolu süreçlerine uygun olarak
hazırlanan uçuş planının elektronik olarak
3G/WiFi gibi kablosuz iletişim ağları üzerinden uçağa aktarımı geliyor. Uçağın güvenli bir şekilde kalkış ve inişinin gerçekleştirilmesi için gerekli olan performans
hesapları hızlı ve etkin bir şekilde sistem
üzerinden yapılabiliyor” diye konuştu.
Rötarları en aza indiriyor
Yaptıkları uçuşlarda bütün bilgilerin kağıt üzerinde bulunduğunu belirten Sancak, bu
sistemle kağıt ve dokümanlardan kurtulduklarını belirterek, “Gideceğimiz yer için hangi
güzergahı kullanacağımıza kadar her şey kağıt üzerinde olurdu. Son dakikada herhangi
bir güncelleme gelmesi durumunda zor durumda kalırdık. Veriler güncellenecek, tekrar
elimize gelecek ve biz onu uygulayacağız. Bu da uzun bir süre alıyordu. Ama şimdi uçuş
süresince kullanılması gereken dokümanlara ve bilgiye mobil uygulama üzerinden elektronik ortamda hızlıca erişim sağlanabiliyor. Bu sayede, uçuş zamanımızı daha verimli bir
şekilde kullanıyoruz. Güncelleme olsa bile internet üzerinden anında yapıyoruz. Bu da
uçuşun vaktinde yapılmasını sağlıyor. Böylece kalkışlardaki gecikmeler en aza iniyor ve
yolcularımız mağdur olmuyor” dedi. (Kaynak: www.tubitak.gov.tr)
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yalçın
Kaya ise araştırma sonucuna ilişkin şunları söyledi: “Ciddi bir rahatsızlıkla karşılaşan vatandaşların yüzde 94’ü doktora gitmeyi doğru buluyor. Doktordan öğrendikleri bilgiye güvenenlerin oranı yüzde 75. Medyadan bilgi alanların ilk tercihi yüzde 13 ile internet, sağlık
konulu yayınlarda, TV yüzde 40 ile en çok güvenilen iletişim organı oldu. Ankete katılanların yüzde 9’u“sağlık konulu medya içeriklerinin tıp doktorlarına güvenlerini azalttığını”
ifade etti. Medya’da yer alan tedavi yöntemlerini “hiçbir zaman uygulamam”diyenlerin
oranı yüzde 63. Katılımcıların yüzde 61’i gazete ya da dergilerdeki, yüzde 40’ı televizyondaki, yüzde 73’ü de internetteki sağlık konulu yayınları “hiç” takip etmiyor. Görüşülen sağlık profesyonellerinin yüzde 38’i ve medya profesyonellerinin yüzde 24’ü medyada yer
alan sağlık konularının içeriklerinin denetlenmediğini düşünüyor.”
Sağlık haberlerine güvenilirlik
Sağlık yayıncılığına duyulan güven üzerine yaptıkları çalışmalarda ilginç sonuçlara ulaştıklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, “Sağlık profesyonellerinin yüzde 21’i, medya profesyonellerinin ise yüzde 12’si medyada yer alan sağlık konulu haber ve yazıları kesinlikle “güvenilmez” buluyor. Sağlık profesyonellerinin yüzde 62’si, doğru ve güvenilir sağlık bilgileri
verilmediğine inanıyor. Gazetelerde yer alan sağlık konulu haber ve yazılardaki bilgilere
“hiçbir zaman” güvenmediğini söyleyenlerin oranı yüzde 7. Güvenilirlik oranı internet takipçileri arasında yüzde 5 iken televizyon izleyicileri arasında yüzde 6’ya ulaşıyor. Ankete
katılanların yüzde 27’si gazetelerde yer alan sağlık konulu haber ve yazılara “her zaman”
ve “çoğunlukla” güvendiğini belirtirken, interneti takip edenlerin yüzde 36’sı, televizyon
izleyicilerinin yüzde 40’ı tercih ettiği iletişim kanalındaki haberlere güveniyor” dedi.
5
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin Üç Aylık Resmi Yayın Organıdır
3D Uygulamalarında Yeni Görüntüleme ve
İzleme Teknolojileri
Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hakan Ürey, Wear3D isimli ERC Projesi kapsamında; artırılmış gerçeklik ve 3 boyutlu uygulamalar için yeni görüntüleme ve izleme teknolojilerinin geliştirilmesini hedefliyor. Gözlük gibi giyilebilir ekranlara yeni bir boyut kazandıran
proje, çok yüksek ışık verimi ve geniş görüş alanı elde ederek, ileride akıllı mobil cihazlar
ile büyük ekran tecrübesini birleştirecek. Bu gelişmeler sayesinde insan-bilgisayar etkileşiminde çığır açıcı yeni araştırma alanlarının önü açılacak. Bu tür ekranlar sayesinde
ileri derece göz kusurları olan bazı hastaların daha rahat görmeleri sağlanabilecek. Prof.
Ürey, projesi için Advanced Grant kategorisinde 2,5 milyon Avro’luk destek alacak. Bu
proje Türkiyede yürütülecek olan ilk Advanced Grant Projesi olma özelliğini taşıyor. Wear3D projesi kapsamında yetiştirilecek insan gücü ile Türkiye’de display endüstrisinin ileri
araştırma yeteneği kazanmasına ve güçlenmesine de katkı sağlanacak. Projenin, ileride
ülkemizde “Advanced Display Technologies” konusunda bir araştırma merkezi kurulması
konusunda öncülük yapması öngörülüyor. Böylece display, LCD TV ve yeni ekran teknolojilerinde dışa bağımlılık daha da azaltılabilecek. (Kaynak: www.tubitak.gov.tr)
Prof. Dr. HakanÜrey: 1987 yılında İzmir
Fen Lisesi’nden, 1992’de ODTÜ Elektrik ve
Elektronik Mühendisliği bölümünde mezun oldu. Yüksek lisans ve doktora derecelerini ABD’deki Georgia Institute of
Technology’den aldı. ABD’de Microvision
Inc. şirketinde araştırma mühendisi olarak
çalıştı. 2001’den itibaren Koç Üniversitesi
Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi olarak görevini sürdürüyor.
Proje bütçesi
1,8 milyon €
Proje süresi:
01.02.2014 - 31.01.2019
Nanometrik Çözünürlükte 3D Yazıcılar
Gerçek Olacak
Bilkent Üniversitesi Fizik ve Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümleri’nden Doç. Dr. F.
Ömer İlday, 2 milyon Avro’luk ERC Consolidator Grant almaya hak kazandı. İlday, “Doğrusal
Olmayan Lazer Litografisi (NLL)” isimli ERC projesinde ultrahızlı lazer atımları ve mikroplazma jetleri kullanarak malzemelerin önce 2 boyutta, ardından 3 boyutta kendiliğinden oluşum mekanizmalarıyla nano yapılandırılmalarını hedefliyor. Bu projede, lazer ile litografiye
farklı bir yaklaşım getirilerek, doğrusal olmayan etkileşim mekanizmalarından yararlanarak, elektronikteki büyük öneme sahip olan, düz olmayan, esneyebilen, kırışık ya da pürüzlü
yüzeylerin yüksek hassasiyetle yapılandırılmasına yönelik önemli ilerlemeler hedefleniyor.
Bir sonra ki adım olarak, 2 boyutlu katman yapılarından hareketle, 3 boyutlu olarak malzemenin lazer ile nanometrik skalada şekillendirilmesi, bir nevi dijital olarak sentezlenmesi
arzulanıyor.
Proje bütçesi
2,5 milyon €
Proje süresi:
01.01.2014 – 31.12.2018
Nanoağlar, Sinir Sistemi Tedavilerinde
Işık Tutacak
Koç Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Özgür Barış Akan, 1,8 milyon Avro’luk ERC
Consolidator Grant almaya hak kazandı.
Prof. Akan’ın MINERVA isimli ERC Projesi
kapsamında, biyolojikesinli nanoağlar ve bilişim-esinli nörolojik tedavi için sinir sisteminin haberleşme kuramsal temellerinin incelenmesi hedefleniyor. İnsan vücudundaki
sinir sisteminin temellerinin haberleşme
ve ağ kuramları ile anlaşılabilmesi projenin
çıkış noktasını oluşturuyor. Bu sayede, hem
ileri biyolojik sistemlerin çalışmalarından
esinlenen nano haberleşme teknolojileri
tasarlanacak hem de halen tedavisi mümkün olmayan haberleşme temelli nörolojik
sorunlara bilişim tabanlı çözüm yaklaşımlarının geliştirilmesinin önü açılacak.
Prof. Dr. Özgür Barış Akan: Lisans ve yüksek lisans derecelerini Bilkent Üniversitesi
ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)
Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümleri’nden aldı. Doktora eğitimini ise Georgia
Institute of Technology’de Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği alanında 2004 yılında
tamamladı. Türkiye’ye dönerek ODTÜ’de
göreve başladı. 2012 senesinde kendi araştırma alanında en genç profesör olma ünvanını elde eden Dr. Akan, 2010’dan beri
Koç Üniversitesi bünyesinde çalışmalarına
devam ediyor.
Ayrıca, halen tedavi edilemeyen omurilik
felci gibi sinir sistemi hastalıkları için haberleşme yetenekli nano-implant geliştirilmesi de hedefleniyor. MINERVA projesinde
insan vücudundaki sinir sistemi bir nano
haberleşme ağı olarak ele alınıp, öncelikle
iki nöron arasındaki tekli, daha sonra çok
sayıdaki nöron arasındaki çoklu haberleşme kanallarının enformasyon, haberleşme
ve ağ kuramları ile incelemesi gerçekleştirilecek ve nöral nano haberleşme kanal ve
nanoağ modelleri elde edilecek. Gelecek
nesil nano haberleşme ağları için haberleşme kuramsal temeller ve biyolojik-esinli
çözümlerin geliştirilmesi sayesinde; vücut
içi akıllı ilaç dağıtımı, yan etkisiz kanser tedavisi, hücresel doğrulukta sürekli sağlık izleme, halen tedavi edilemeyen sinir sistemi
hastalıkları için haberleşme yetenekli nano
implant geliştirme gibi pek çok gelecek nesil
medikal uygulamaların yanı sıra, gıda ve su
kalitesi kontrolü gibi çok sayıda ileri çevresel
ve endüstriyel nano-sensör ağı uygulamalarının geliştirilmesi mümkün olacak.
(Kaynak: www.tubitak.gov.tr)
Proje bütçesi
2 milyon €
Proje süresi:
01.06.2014 - 31.05.2019
NLL projesi sayesinde nanoelektronikte potansiyel olarak büyük getirileri olabilecek bir
teknik Türkiye’de geliştirilecek ve bu tekniğin nanoelektronik, yüksek teknoloji camlar gibi
alanlarda uygulamaya aktarılabilecek. Ayrıca devrimsel olabilecek 3 boyutlu yazıcı teknolojilerine bir aday olarak ultrahızlı lazer ile nanometrik skaladan başlayarak 3 boyutlu yapıların
sentezlenmesi ve ultrahızlı lazer teknolojisinin Türkiye’deki gelişimi desteklenmiş olacak.
Doç. Dr. F. Ömer İlday: 1998 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümünü birincilikle bitirdi. 2004 yılında uygulamalı fizik ve elektrik mühendisliği alanlarında doktorasını ABD’deki
Cornell Üniversitesi’nde tamamlandı. Doktorasını aldıktan sonra yine ABD’deki MIT Elektrik
Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimi bölümünde çalıştı. 2006 yılında Bilkent Üniversitesi Fizik
Bölümü’ne katıldı. Temel bilim ve mühendislik arasında geniş bir alanı tarayan araştırmaları
nedeniyle, 2014 yılında üniversitenin Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde de görev yapmaya başladı. (Kaynak: www.tubitak.gov.tr)
Nisan-Mayıs-Haziran 2014
Gazetto
Kalp ve Damar Hastalıklarına
Yeni İlaç Umudu
Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Ebru Erbay,
1,5 milyon Avro’luk ERC Starting Grant almaya hak kazandı. Erbay, METARNAFLAMMATION isimli ERC projesinde damar sertliği ve kalp krizinin tedavisi için moleküler biyolojiye
dayalı yeni ilaç hedeflerinin geliştirilmesini amaçlıyor. Proje kapsamında;
1. Metabolik yüklenme ile hücre içi protein ve yağlar için önemli bir organel olan endoplazmik retikulumun yaydığı stres sinyallerinin bağışıklık sistemi hücreleri ve inflamasyonu
hangi mekanizmalar ile tetiklediği ve damar sertliğine neden olduğu modern moleküler
biyoloji temelli teknolojilerin kullanılması ile aydınlatılacak.
2. Hücre içinde yüksek yağ konsantrasyonlarının endoplazmik retikulumun yaydığı stres
sinyallerine bağlı olarak ortaya çıkardığı proteine kodlanmayan RNA moleküllerinin Kalp
ve Damar Hastalıklarına Yeni İlaç Umudu yüksek rezolüsyonlu, kuantitatif yeni nesil sekanslama yöntemleri ile tanımlanacak.
3. Yüksek yağlara maruz kalan endoplazmik retikulum sinyal yolağı tarafından kontrol
edildiği tespit edilen ve inflamasyonu etkileyebilen seçilmiş mikroRNA’lara karşı aterosklerotik fare modellerinde kilitli nükleik asit teknolojisiyle geliştirilmiş antogomirlerle damar sertliğinin ilerleyişi durdurulmaya çalışılacak.
6
YILDIZ KULUÇKA
MERKEZİ AÇILDI!
Yeni fikirler ve genç girişimcilere destek olmak için kurulan ve bünyesinde 36 kuluçka
firması bulunan Kuluçka Merkezimiz açıldı!
21 Şubat’ta yapılan açılışımıza Rektörümüz Sayın Prof. Dr. İsmail YÜKSEK, Teknopark Genel Müdürü Dr. Mahmut KARAMAN, YTÜ-SEM Müdürü ve Teknopark Eğitim Koordinatörü
Yrd. Doç. Dr. Hakan KARATAŞ, TTO Koordinatörümüz Prof. Dr. Mesut GÜNER ile 36 kuluçka firmamızın yöneticileri ve birçok misafirimiz katıldı.
Açılışta konuşma yapan Sayın Yüksek, “Teknopark ve bünyesindeki Kuluçka Merkezi, üniversitemizde ve ülkemizde Ar-Ge ve girişimcilik kültürünün güçlenmesi için önemli bir
rol oynayacaktır” diyerek bu merkezin önemine vurgu yaptı. Ayrıca, sanayi kuruluşlarının da Ar-Ge’ye yatırım yaparak para kazanmayı öğrenmesi gerektiğini de vurgulayarak
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde Teknopark inşaatlarının devam ettiğini ve bu Teknoparkta da Kuluçka Merkezi açılacağını belirtti.
Sayın Karaman ise “Kuluçka Merkezimizdeki genç girişimcilerin, Teknoparkımızda yer
alan başarılı ve deneyimli girişimcilerin bilgi ve deneyimlerinden istifade edebilmeleri
için mentorlük programları, seminerler ve kahvaltı organizasyonları düzenliyoruz. Teknoparkı, kuluçka firmalarımızın büyüyüp gelişebileceği, sıcak ve samimi bir ortam haline
getirmek için gayret ediyoruz. Kuluçkadaki firmalarımızın ülkemiz için ne kadar değerli
olduğunun farkındayız” dedi.
TTO olarak, Kuluçka Merkezimizdeki tüm firmalarımıza başarılar diliyor, yeni fikirleri her
zaman destekleyeceğimizi belirtmek istiyoruz.
METARNAFLAMMATION Projesi metabolizma ile bağışıklık sisteminin kesiştiği moleküler nodların tanımlanmasında önem taşıyacak. Diyabet, kanser, damar sertliği gibi birçok
kompleks hastalığın moleküler patolojisinin aydınlatılmasında faydalı olacak. ERC projesi
sayesinde Erbay, Türkiye’nin birincil derecede ölümlerine ve hastalığa bağlı ekonomik güç
kaybı sebeplerinden olan kalp ve damar hastalıkları için ilaç geliştirilmesine öncülük edecek.
Proje bütçesi
1,5 milyon €
Proje süresi:
01.01.2014 – 31.12.2018
Yrd. Doç. Dr. Ebru Erbay: 1998’de Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu.
Illinois Üniversitesi, UrbanaChampaign’de
Hücre ve Yapısal Biyoloji Bölümü’nde doktora çalışmalarını tamamladı. Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar
Bölümü’nde 2004-2010 tarihleri arasında doktora sonrası araştırmacı, 2010’ da
araştırmacı bilim insanı olarak çalıştı. Eylül
2010’da Bilkent Üniversitesi, Fen Fakültesi,
Moleküler Biyoloji Bölümü’nde göreve başladı. (Kaynak: www.tubitak.gov.tr)
7
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin Üç Aylık Resmi Yayın Organıdır
YTÜ GİRİŞİMCİLİK AKADEMİSİ
YTÜ Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü
Yard. Doç. Dr. Hakan Karataş
1601 Yenilik ve Girişimcilik Alanlarında Kapasite Artırılmasına
Yönelik Destek Programı, Ar-Ge, yenilik ve girişimcilik alanlarında sağlanan kamu desteklerinin daha etkin ve verimli kullanılmasını sağlayacak mekanizmaların desteklenmesi ile ulusal
yenilik ve girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesini hedefleyen
bir çağrı olarak TÜBİTAK tarafından duyurulmuştur.
1601 programı kapsamında üniversitelerin, girişimcilik alanında Sertifika Programları
başlatmasını ve yürütmesini teşvik edecek çağrı kapsamında TÜBİTAK, üniversitelerde
girişimcilik ve yenilikçilik algısının yerleşmesi ve başarılı iş fikirlerinin erken dönemlerde
hayata geçirilmesi amacıyla; üniversitelerin, öğrencilerine ve öğretim elemanlarına yönelik uzun dönemli bir girişimcilik sertifika programı başlatmasını hedeflemektedir. Bu
program dahilinde verilecek eğitimler Üniversite Girişimcilik ve Yenilikçilik endeksi hesaplamasında dikkate alınacaktır.
1601 kodlu TÜBİTAK Yenilik Girişimcilik Alanlarında Kapasite Artırılmasına Yönelik Destek
Programı çağrısı kapsamında 48 üniversite başvurusu değerlendirilmiş ve 14 üniversitenin başvurusu destek almaya hak kazanmıştır. Üniversitemiz başvurusu desteklenen
üniversiteler arasında bulunmaktadır.
Bu proje aracılığıyla, Üniversitemiz lisans ve lisansüstü öğrencileri ve akademisyenleri
girişimcilik eğitimlerinden ücretsiz olarak faydalanacaklardır. YILDIZ-SEM organizasyonunda Teknoloji Transfer Ofisi ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi işbirliğiyle geliştirilen proje kapsamında Üniversitemizin düzenleyeceği Girişimcilik Eğitimleri 3 yıl
süreyle Tübitak tarafından % 100 oranında desteklenecektir.
Proje ekibinde bulunan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan AYDIN
programın akademik kontrolü ve öğretim elemanlarının görevlendirilmesi; Yrd. Doç. Dr.
Bülent ALCI sertifika programının zaman çizelgesinin hazırlanması, uygulanması, performansın ölçülmesi ve değerlendirilmesi; Yrd. Doç. Dr. İlyas İSTİF program kapsamında
düzenlenecek olan seminerler, şirket ve sektör gezileri ve panel organizasyonundan ve
Öğr. Gör. Nihal YURTSEVEN müracaatların değerlendirilmesi, öğrenci kayıtlarının yapılması ve takibi ve derslik planlaması konularından sorumlu olacaktır.
Girişimcilik Sertifika Programının hedef kitlesi, üniversitenin kendi lisans ve lisansüstü
öğrencileri ile öğretim elemanlarıdır. Program, üniversite öğrencilerinin öğrenim süreleri
boyunca, öğretim elemanlarının ise özel program dahilinde tamamlayabilecekleri modüler bir yapı içerecektir. Girişimcilik Sertifika Programını oluşturan Eğitim Modülleri zorunlu ve seçmeli modüller olmak üzere toplamda en az 120 saat olacaktır. Zorunlu modüller
Girişimcilik ve Kişsel Gelişim olmak üzere iki farklı grupta toplanmıştır. Proje kapsamında
açılacak gruplar en az 15 ve en fazla 40 öğrenciden oluşacaktır. Eğitimler haftaiçi ve
haftasonu olmak üzere iki farklı alternatifte sunulacaktır. Girişimcilik Sertifika Programı
sonunda tüm modülleri başarı ile tamamlayanlara katılımcılara TÜBİTAK tarafından sertifika verilecektir. TÜBİTAK, eğitim programlarını değerlendirme ölçütü olarak eğitime
katılanlar tarafından üretilen proje başvurularını ön plana çıkarmaktadır.
YILDIZ-SEM, Girişimcilik Akademisi projesinin destek sonrası da sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla önemli adımlar atmaktadır. Öncelikle, TÜBİTAK tarafından belirlenen
modüllere ek olarak her bir eğitim programı içerisinde girişimcilik konusunda 3 seminer, 1 panel, 1 vizyon toplantısı ve 1 sektör ziyareti düzenleyecektir. Girişimcilik Akademisi
web sayfası hazırlanmış ve öğrencilerin devam, başarı durumunun takip edileceği, mail
ve mesaj yoluyla duyuruların yapılacağı, öğretim elemanlarının sunum ve materyallerini
paylaşacağı yazılım tamamlanmak üzeredir.
Türkiye’de istihdamın büyük bir kısmının KOBİ’ler tarafından karşılandığı düşünüldüğünde, girişimciliğin önemi hem istihdam hem de üretim açısından karşımıza çıkmaktadır.
Bir ülkede teknoloji politikaları ne kadar isabetli olursa olsun, eğer belirlenen politikaları
uygulayacak girişimciler mevcut değilse, yeni yatırımların gerçekleşmesi imkansızlaşır.
Girişimcilik, işsizlik sorununa önemli bir çözüm olanağı sunduğu gibi ekonomik büyümenin de önemli bir bileşenidir. Bu yönüyle girişimci, toplumsal fayda yaratan ekonomik bir
aktördür.
Gençlerin girişimcilik çerçevesi içinde sektörlere dahil olması, üniversite-sanayi işbirliği
kavramına yeni bir boyut kazandıracaktır. Üniversiteler, araştırmalar yapacak girişimciler yetiştirerek, kendi projelerine destek olabilecek sanayi ortakları yetiştirmiş olacaktır.
Böylelikle, öğrencilerin kariyer planlaması yaptığı bir dönemde, alışılagelmiş alternatifler
dışında, girişimciliği önlerine bir seçenek olarak sunmayı ve üniversitelerde girişimcilik
kültürünün yaygınlaşmasını sağlamayı amaçlamaktayız.
YILDIZ-SEM organizasyonunda
Teknoloji Transfer Ofisi ve İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi işbirliğiyle
geliştirilen proje kapsamında
Üniversitemizin düzenleyeceği
Girişimcilik Eğitimleri 3 yıl süreyle
Tübitak tarafından % 100 oranında
desteklenecektir.
Nisan-Mayıs-Haziran 2014
8
Gazetto
YTÜ AKADEMİK ÖDÜL TÖRENİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Yıldız Teknik Üniversitesi’ni
bilim dünyasında başarıyla
temsil eden akademisyenlere
ödülleri takdim edildi.
Üniversitemize; 2013 yılında bilimsel araştırmaları ve uluslararası yayınları ile
katkıda bulunan öğretim elemanlarımızı desteklemek amacıyla 19 Şubat
2014 Çarşamba günü Saat 13.30’da, Davutpaşa Kampüsü 2010 Avrupa Kültür
Başkenti Kongre Kültür Merkezinde “Akademik Ödül Töreni” gerçekleştirildi.
1 Ekim 2012 - 30 Eylül 2013 tarihleri arasında, Science Citation Index, Science Citation Expanded Index, Social Sciences Citation Index, Arts and Humanities Citation Index kapsamında yer alan dergilerde yayınlanan makalelerin
değerlendirilmesiyle ödüller sahiplerini buldu.
Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek, Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, YTÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Turgut Kocatürk,
Prof. Dr. Salim Yüce, Prof. Dr. Yusuf Ayvaz ile fakülte dekanları, bölüm başkanları
ve çok sayıda akademik personelin katıldığı ‘Akademik Ödül Töreni’nde yayın,
proje başvurusu ve kabulü, kitap, yarışmalar, doktora bitirme, yüksek lisans ve
doktora tezleri gibi konularda çalışma yapan öğretim elemanlarına ödülleri verildi.
“YAYIN SAYISI VE PROJE BÜTÇELERİNDE
BÜYÜK ARTIŞ”
Rektörümüz yaptığı konuşmada yayın sayısı ve proje bütçelerinde büyük artış
gerçekleştiğini aktardı. Yıldız Teknik Üniversitesi olarak 2008 yılındaki 198 olan
yayın sayısının bu yıl 770’e yükseldiğini, yine 2008 yılında 49 olan toplam proje
sayısının bu yıl 5’i uluslararası olmak üzere 74 projenin kabul edildiğini belirtti.
TÜBİTAK, SANTEZ, BAP gibi tüm projelere ait bütçenin ise 2008 yılında 8.5 milyonken bu yıl 16.4 milyona yükseldiğini vurguladı. Bu değerler ve değişimin Yıldız
Teknik Üniversitesi’nin Ar-Ge potansiyeli için gerçekten umut verici bir gelişme
olduğunu aktaran Yüksek, “Özellikle öğretim elemanlarımızın proje ve yayın yapma konusundaki istekliliği bizleri gelecek için çok umutlandırıyor.” dedi.
“AKADEMİSYENLERE TEŞVİK 3 YILDA 3 KAT
ARTARAK 506 BİN LİRAYA ULAŞTI”
Prof. Dr. İsmail Yüksek, “2010 yılında yayınladıkları makaleler ve gerçekleştirdikleri projeler için 360 öğretim elemanımıza yaklaşık 150 bin TL, 2011 yılında 235 bin TL, 2012
yılında 360 öğretim elemanımıza yaklaşık 300 bin TL teşvik vermiştik. Bu yıl 450 öğretim
elemanımıza 490 bin TL teşvik veriyoruz. 3 yıl içerisinde teşvik miktarını 150 binden 490
bin’e çıkartarak 3 kattan fazla artış sağladık” dedi.
Son dönemde mesaisinin büyük bir kısmını Teknopark’a ayırdığını ve bu sebeple akademisyen arkadaşlarını ihmal ettiğinin farkında olduğunu aktaran Yüksek, Teknopark’a
harcanan sürenin üniversitenin geleceği için çok önemli olduğunu aktardı.
Teknopark çalışmasında güzel sonuçlar aldıklarını aktaran Prof. Dr. İsmail YÜKSEK,
YTÜ Teknopark’ta 200’ün üzerinde firma ile 3 bine yakın Ar-Ge mühendisi ile Ar-Ge
çalışmalarına katılan 150’ye yakın akademisyen ile kuluçka merkezlerinde faaliyet gösteren 20’ye yakın öğrenci ve 20’nin üzerinde akademisyenin kendi ofislerini açarak
çalışmaya başladıklarını dile getirdi.
KAYNAKÇA
http://www.hurriyet.com.tr/ik/25967810.asp
http://www.yildiz.edu.tr/haberler/2014-Akademik-%C3%96d%C3%BCl-T%C3%B6reni/643
http://www.memurlar.net/haber/186580/
https://www.iha.com.tr/ytu-akademisyenlerini-odullendirdi-gundem-336940
“LİBYA ÜNİVERSİTESİ’NİN ÖĞRETİM
ELEMANLARINI YTÜ YETİŞTİRECEK”
Libya’da faaliyet gösteren bir üniversitenin tüm öğretim elemanlarının Üniversitemiz
tarafından yetiştirilmesi konusunda protokol imzalanma aşamasına geldiğine değinen
Rektör Yüksek şunları söyledi: “300-400 araştırma görevlisi, lisanstan 200-300, doktora, doktora üstü çalışma yapacak öğretim elemanlarını biz üniversitemizde yetiştirip
oraya göndereceğiz.” Bu çalışmanın YTÜ Öğretim Elemanları’ na ciddi bir mali destek
sağlayacağını vurguladı.
Rektör Yüksek’in konuşmasının ardından bilimsel çalışmaları ile ödül almaya hak kazanan üniversitemiz öğretim elemanlarına ödülleri verildi.
2012-2013 dönemlerinde en çok yayın yapan bölümlerimiz sırasıyla Gıda Mühendisliği,
Biyomühendislik ve Kimya Mühendisliği oldu. En çok yayın yapan profesörlerimiz Sabriye
Pişkin, Nüket Öcal, Surkay Akbarov, Nergis Arsu, Vatan Karakaya; ağırlıklı (yazar sayısı)
ortalamaya göre en çok yayın yapan profesörlerimiz sırasıyla Surkay Akrabov, Melike
Bildirici ve Sabriye Pişkin olarak belirlenmiş ve ödüllerini almışlardır.
Ödül döneminde en çok yayın yapan doçentler Mustafa Tahsin Yılmaz, Osman Sağdıç,
İbrahim Doymaz ve Mehmet Çakmakçı olmakla beraber ağırlıklı (yazar sayısı) ortalamaya
göre en çok yayın yapan doçentlerimiz ise İbrahim Doymaz, Mustafa Tahsin Yılmaz, Kaan
Yetilmezsoy, Osman Sağdıç olarak belirlenmiştir.
Üniversitemizi Uluslararası Yarışmalarda
Temsil Edip Derece Alan Proje Yürütücüleri
Yrd. Doç. Dr. Sırma Yavuz (RoboCup 2013 Dünya Şampiyonası İkincilik Ödülü, Virtual
Robot Competition, Rescue Simulation League, Takım Lideri, Hollanda, 2013 ;RoboCup
İranOpen 2013 Birincilik Ödülü, Virtual Robot Competition, Robocup İranOpen 2013, Rescue Simulation League, Takım Lideri, İran, 2013.)
Üniversitemizi Ulusal Yarışmalarda Temsil Edip Derece Alan Proje Yürütücüleri
• Prof. Dr. Özgen Ümit Çolak (1)
• Öğr. Gör. Yavuz Ateş
• Prof. Dr. Ayşe Nur Ökten
• Doç. Dr. Mehmet Uzunoğlu
• Yrd. Doç. Dr. Utku Büyükşahin
Üniversitemiz İnşaat Mühendisliği Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Çeçen,
Avrupa İnşaat Sektöründe Eğitim Ağı Uzaktan Eğitimin Reforme Projesine Adaptasyonu
çalışması; Doç. Dr. Erkan Meşe, Hibrit Araç Uygulaması İçin Kuplajsız Çift Sargılı Elektrik
Makinesi Tasarımı ve Denetimi konulu TÜBITAK projesiyle törenin dikkat çeken isimleri
oldular.
Ödül törenindeki TÜBITAK projelerinin bazılarıysa şöyle:
• “Prof. Dr. Ferruh Ertürk, Deniz Aerosollerinden Kaynaklanan Klorürün İstanbul Atmos
ferindeki Partikül Madde Oluşumu ve Boyut Dağılımı Üzerine Olan Etkisinin İncelenmesi,
• Doç. Dr. Afife Binnaz Hazar, Biyometrik Hidroksiapatit Kalojen/Nanotüp Katkılı Dental
Kompozitlerin Üretimi,
• Doç. Dr. Aslan Saral, 1- İstanbul’da Atmosferik Uçucu Organik Bileşik (Voc) Kirliliğinin
Kaynaklarının Belirlenmesi: Pilot Ölçekli Çalışma, 2- Kentsel Alanlarda Kalıcı Organik
Kirleticilerin Atmosferik Konsantrasyonlarının Araştırılması,
• Ar. Gör. Fatma Noyan, Süpermarketlerde Müşteri Sadakatini Etkileyen Faktörlerin
Belirlenmesi.”
9
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin Üç Aylık Resmi Yayın Organıdır
TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ TRANSFERİ:
ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ
Amerika’da 1950’lerde Silikon Vadisi’nin
oluşumuyla başlayan “Teknoloji Transfer” sürecinin hikâyesi, içinde “teknoloji”
barındıran pek çok konuda da olduğu gibi
ülkemizde yeşermeye başlaması bir hayli
zaman almıştır. Bu hikayenin girizgahını
oluşturan ilk somut adımların atılması
1990’lı yıllara rastlamaktadır.
GÜROL ÜZENÇ
[email protected]
Kurumsal İletişim Uzmanı
YTÜ Teknoloji Transfer Ofisi
Bu yıllarda akademik araştırmaları
desteklemek ve genç araştırmacıları teşvik
etmek amacıyla 1963 yılında kurulan
Tübitak’ın sanayi Ar-ge destek sistemlerinde değerlendirme ve izleme faaliyetlerin
için akademisyenlerle çalışmaya başlaması
milat oluşturmaktadır..
1991 yılında faaliyete giren Teknoloji Geliştirme
Vakfı da üniversite-sanayi işbirliği faaliyetlerinin
oluşmasına önemli katkılar sağlamış ve halen bu
yönde faaliyetlerini icra etmektedir.
Bu adımı takiben Tübitak 10 yıl süren Üniversite-Sanayi Ortak Araştırma Merkezleri Programını (ÜSAMP)
yürürlüğe sokarak Teknoloji Transferine ivme
kazandırmıştır. Bu programla; sanayicilerden ve devletten sağlanan kaynakların, üniversite-sanayi işbirliğini
özendirici yönde ve sanayicinin benimsediği ve gereksinim duyduğu araştırma ve geliştirme konularında
kullanılması, etkileşimli Ar-Ge faaliyetlerinin endüstriyel
ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda yoğunlaştırılarak
bilgi birikimi sağlanması, bu konularda deneyimli mezunlar yetiştirilmesini, üniversitenin araştırma potansiyelinin arttırılması, belli bir süre sonunda sanayici ve diğer
kaynaklardan sağlanan fonlar ve verdiği servisler karşılığı sağladığı kaynaklar ile kendi
içinde yeterli merkezlerin oluşturulması amaçlanmıştır. [2]
2000 yılında yürürlüğe giren 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile pek çok
üniversite bünyesinde teknoparklar kurulmaya başlanmıştır. Teknoloji Geliştirme Bölgesi
yada Teknokent veya Teknopark; yeni veya ileri teknolojide mal ve hizmet üretmek isteyen
girişimcilerin, araştırmacı ve akademisyenlerin sınaî ve ticari faaliyetlerini üniversitelerin
yanında veya yakınında yürütebilmelerine ve bu üniversitelerden yararlanabilmelerine
imkan vermek için kurulmuş akademik, sosyal ve kültürel organizasyonlardır.
Aralık 2013 tarihi itibariyle 52 adet Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulmuştur. Faaliyette
geçen Teknoloji Geliştirme Bölgesi sayısı 39’dur. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde faaliyet
gösteren firma sayısı Aralık 2013 sonu itibariyle 2.569’a ulaşmıştır.
Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde, Aralık 2013 sonu itibariyle toplam 27.224 personele
istihdam sağlanmıştır. Bölgelerde yürütülen toplam Ar-Ge proje sayısı Aralık 2013 sonu
itibariyle 6.997 adettir. Biten Proje Sayısı ise 11.247’dir. [3] (http://sagm.sanayi.gov.tr/)
Bölgelerde faaliyet gösteren firmalar tarafından 2013 yılı sonuna kadar;
Patent Tescil Sayısı (Ulusal/Uluslararası)
268
Patent Başvuru Sayısı (Süreç devam ediyor)
432
Faydalı Model Tescil Sayısı
79
Faydalı Model Başvuru Sayısı (Süreç devam ediyor)
16
Endüstriyel Tasarım Tescil Sayısı
12
Endüstriyel Tasarım Başvuru Sayısı (Süreç devam ediyor)
3
Yazılım Telif Hakkı (Alınan)
32
Yazılım Telif Hakkı Başvuru Sayısı (Süreç devam ediyor)
6
YENİ BİR SAYFA: TÜBİTAK 1513 TEKNOLOJİ
TRANSFER OFİSLERİ DESTEKLEME PROGRAMI
Bilim Teknoloji Yüksek Kurulunun 27 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen 23.
toplantısında, üniversite sanayi işbirliğinin gelişimine katkı sağlayacak, teknolojinin
ticarileşme sürecini destekleyecek ve akademik araştırmalara lojistik destek sağlayacak
bir arayüz olan teknoloji transfer ofislerinin etkinliğinin artırılması ve yaygınlaştırılması
amacıyla kamu kaynakları ile desteklenmesine karar verilmiştir. Bu amaçla oluşturulan
1513 - Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı ile Teknoloji Transfer Ofislerinin
proje esaslı olarak üniversitedeki bilginin ticarileştirilmesine katkı sağlayacak çeşitli faaliyetlerinin desteklenmesi amaçlanmaktadır. TÜBİTAK Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO)
Destekleme Programı (1513 kodlu), üniversitelerdeki bilgi ve teknolojinin, uygulamaya
dönüştürülerek ticarileştirilmesi, üniversite ve özel sektör kuruluşları arasında işbirliği
oluşturulması ve sanayinin ihtiyaç duyduğu bilgi ve teknolojinin üniversitede üretilmesine yardımcı olunması amacıyla faaliyet gösteren TTO’ların desteklenmesini hedefleyen
bir destek programdır.
Hangi faaliyetler desteklenmektedir?
Program kapsamında, üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde; Ar-Ge projeleri oluşturma,
geliştirme ve lojistik destek sağlama faaliyetleri fikri ve sınai mülkiyet haklarının tescili ve
korunması, pazarlanması, ticarileştirilmesi girişim sermayesi desteği, kuluçka merkezi
kurma, iş rehberliği, danışmanlık ve eğitim hizmetleri sağlama bu konularda bilinçlenme
oluşturacak etkinlikler düzenleme, yayınlar yapma konularında Türkiye’de kurulmuş
veya kurulacak teknoloji transfer ofislerinin projelerinin geri ödemesiz (hibe) olarak
desteklenmesi hedeflenmektedir.
Nasıl desteklenmektedir?
Program kapsamında TTO’lar, 10 yıl süre ile ve yıllık bütçe planlamalarına göre ön ödemeli
ve hibe şeklinde desteklenecektir. Destek oranı ilk 5 yıl %80, ikinci 5 yıl %60’tır. Destek
miktarı yıllık üst sınırı 2012 yılı için 1 milyon TL’dir. Programa başvurular, açılacak olan çağrı
dönemlerinde proje şeklinde yapılacaktır.
Nisan-Mayıs-Haziran 2014
10
Gazetto
ÜNİVERSİTELERDE TEKNOLOJİ TRANSFER
OFİSLERİ DÖNEMİ ve ÖNCESİ
İlk dönem 1513 destek programı kapsamında başvurusu onaylanan Teknoloji Transfer
Ofisleri aşağıdaki gibidir:
1. Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi
Proje Destek Ofisi, Üniversitemizin “Araştırma ve Geliştirme” alt yapısını güçlendirmek, proje yapma kültür ve kapasitesini arttırmak ve bu bağlamda, üniversitede araştırma yapan öğretim üyeleri / elemanlarının ve öğrencilerin araştırma
projelerine destek sağlayan kurumların kaynaklarından en verimli biçimde faydalanabilmelerini sağlamak amacıyla Temmuz 2010’da kurulmuştur.
Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü (BAPK), Uygulama Araştırma Merkezleri (UYGAR) ve şu anda faaliyetlerini sürdürmeyen Kosgeb Tekmer de bu
yönde faaliyetleri yürütmüş ve yürüten önemli yapılardandır.
YTÜ Teknoloji Transfer Ofisi, Proje Destek Ofisi’nden devraldığı entelektüel mirasla birlikte, Tübitak 1513 TTO Destek Programına ilgi çekici bir projeyle başvurarak
bu desteği alamaya hak kazanmıştır.
2. Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi
Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO), üniversitenin sanayiye teknoloji transferini sağlayarak ekonomik değer yaratması ve bu değerin üniversiteye
geri dönmesi amacıyla Aralık 2012’de kurulmuştur.
Akademisyen, öğrenci ve girişimcilerden TTO’ya gelen proje teklifleri, Danışma
ve Değerlendirme Kurulları tarafından değerlendirilir. Proje teklif sahibi ile karşılıklı anlaşmaya varılması ile TTO bünyesindeki HayalEt Ön Kulukça ve Hızlandırma Merkezi’ne kabul edilir. Merkezdeki proje ekiplerine, iş modeli geliştirme,
iş fikrinin pazarlanması, doğru yatırımcı ile buluşturma, girişimcilerin sermaye
bulmasına yardımcı olma, fikri mülkiyet haklarını koruma, şirket kurma eğitimleri
verilmesi ve girişimcilerin faydalanabileceği fon olanakları hakkında bilgilendirme
gibi konularda destek sağlar. Şirketleşme için gerekli hukuki danışmanlık hizmeti
verir. [4]
3. Ege Üniversitesi Bilim Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (EBİLTEM)
EBİLTEM’ in 1994 tarihinde, Ege Üniversitesi’ndeki temel ve uygulamalı müspet
bilimler alanındaki Araştırma-Geliştirme faaliyetlerini merkezi bir organizasyon
çerçevesinde düzenleyerek rekabete dayalı, yaratıcı, verimli bir araştırma ortamı
oluşturmak sureti ile bu faaliyetleri nitelik ve nicelik yönünden artırmak amacı
ile kurulduğu açıklanmaktadır. 1999 yılında Türk Patent Enstitüsü ile imzalanan
protokol kapsamında fikri haklar konusunda bilgi ve doküman sağlayan “TPE-Ege Üniversitesi Bilgi ve Dokümantasyon Birimi” EBİLTEM bünyesinde faaliyete
geçmiştir. EBİLTEM, 2002 yılından sonra da uluslararası ilişkileri ile, uzmanlarını
WIPO, TPE ve TÜBİTAK’ın düzenlediği eğitimlere göndererek teknoloji lisanslama konusunda bilgi kazanmalarını sağlamış ve bu konularda bölge sanayicilerine
hizmet vermeye başlamıştır. EBİLTEM bünyesinde bulunan “Teknoloji Lisanslama
– TPE Bilgi ve Dokümantasyon Birimi” Avrupa Patent Ofisi üyesi devletlerin ulusal patent ofisleri ve bölgesel patent bilgi merkezlerinin birleşimiyle ortaya çıkan
PATLIB ağına da dâhildir. Birim, verilen hizmetler aracılığı ile sanayicileri ve ilgilileri
FSHM konusunda bilgilendirmekte ve bu konuda bölgede farkındalık yaratmak
üzere çalışmalar gerçekleştirmektedir. [5]
4. Gazi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (Gazitto)
Gazi Üniversitesi, teknoloji transferi ve üniversite-sanayi işbirliği kapsamında 2012
yılı sonuna kadar farklı birimler altında yürüttüğü faaliyetlerini 2013 yılı başı itibari
ile tek bir çatı altında birleştirerek Gazi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’ni (Gazi
TTO) hayata geçirmiştir.
2008 yılından beri faaliyette olan ve öğrenci ve akademisyenlerin girişimcilik ve
şirketleşme faaliyetlerine Kuluçka Merkezi yoluyla önemli destekler veren Gazi
Teknopark, 2007 yılından beri faaliyette olan ve Türk Patent Enstitüsü işbirliği
ile örnek bir uygulama olarak oluşturulan Gazi Üniversitesi Patent Destek Birimi,
2010 yılından beri faaliyette olan ve özellikle uluslararası destek programlarına
yönelik yoğun faaliyet gösteren Gazi Üniversitesi Proje Koordinasyon Uygulama
ve Araştırma Merkezi (Proje Ofisi), KOSGEB desteklerini girişimciler ve KOBİ’lerle buluşturan Gazi Üniversitesi KOSGEB TEKMER Müdürlüğü, Bilimsel Araştırma
Projelerini destekleyen Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Birimi ile hizmet vermektedir. [6]
5. Koç Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi
Koç Üniversitesi Araştırma ve Proje Geliştirme (APG) Direktörlüğü, 2009 yılında
Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Rektör Yardımcılığı’na bağlı olarak kuruldu.
Direktörlüğün faaliyetleri sonucunda özel sektör ile yapılan işbirliklerinin artması
ile birlikte, üretilen teknolojilerin ticarileştirilmesi ve buna bağlı olarak fikri ve sınai mülkiyet haklarının etkin yönetimi gündeme geldi.
2013 yılında TÜBİTAK tarafından Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı
kapsamında desteklenen 10 Üniversite arasına girdi. 2013 yılı başından itibaren
yeni bir yapılanmaya giderek teknoloji transferi çalışmalarına ağırlık verildi. [7]
6. Özyeğin Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi
Özyeğin Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi araştırma projelerinin sözleşme
öncesi ve sonrası bütün işlemlerinden sorumludur. Üniversitenin fikri ve sinai
mülkiyet hakları süreçlerinin yönetilmesi de ÖzÜ TTO sorumluluğu altındadır. Bu
konuda TTO buluş bildirim formları ile ifşa edilen fikri ve sınai mülkiyet hakları
çıktılarının değerlendirilmesini sağlar ve patent ya da lisans başvuru süreçlerini
takip ederek, ticari açılım için uygun stratejileri belirler. Böylelikle ÖzÜ TTO, araştırma çıktılarının toplum yararına transfer edilmesinde üniversite içinde “inovasyon yönetim” sürecini yürüterek katkı sağlar.[8]
7. Selçuk Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi
Selçuk Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi, 2006 yılında Konya Teknokent bünyesinde kurulmuş olup, geçen sürede üniversite-sanayi işbirliği konusunda yürüttüğü faaliyetleri ile ülkemizdeki en başarılı Teknoloji Transfer Ofisleri’nden biri
konumuna ulaşmıştır. Nitekim bu kapsamda Selçuk Üniversitesi Rektörü Sayın
Prof. Dr. Hakkı GÖKBEL’in onay ve teşviki ile hazırlanan kapsamlı bir proje ile 1513
TTO Destek Programına başvurmuş ve desteklenen ilk 10 TTO’dan birisi olma başarısını göstermiştir. [9]
8. ODTÜ Teknokent (METUTECH - TTO)
2007 yılında kurulan ve ODTÜ Teknoparkına (Metutech) bağlı olarak faaliyet
gösteren teknoloji transfer ofisi (Metutech TTO) tarafından verilen başlıca hizmetler olarak; başvuran akademisyenlerden ön-değerlendirilmesi ticarileşmeye
uygun bulunanlarının patent ve marka başvurularının yapılması, Patent sürecinde gerekli olan finansman ihtiyacının, ticarileşme süreci tamamlanınca tazmini
koşulu ile karşılanması, Bu amaçla gerekli patent vekilleri ile aracılık hizmetleri
sağlanması, Akademisyenlerin şirket kurabilmeleri için idari destek sağlanması,
Akademisyenlerin kurdukları şirketlere, Teknokent kuluçka merkezinde ofis alanı
sağlanması, Akademisyenlerin kurdukları şirketlere, başlangıç ve erken dönem
finansman desteği için aracılık (METUTECH-BAN), Şirketlerin müşterileri ile yapacakları lisanslama, royalty ve diğer her tür sözleşmede hukuki destek sağlanması. [10]
9. Sabancı Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi
Sabancı Üniversitesi, üniversiteler ve sanayi arasındaki işbirliğini güçlendirmek,
araştırma çalışmalarına fon desteğini arttırmak için ticari projeleri ve danışmanlık
projelerini etkin olarak desteklemektedir. SU bu nedenle taraflara değer katmayı,
araştırma için kaynak oluşturmayı, teknoloji transferini gerçekleştirmeyi ve araştırma sonuçlarını ekonomik değere dönüştürmeyi hedefleyen ortak araştırma
çalışmalarını destekler. TTO, ticari Ar-Ge projelerinin, bireysel danışmanlık projelerinin ve sanayi hizmetlerinin geliştirilmesine, proje çıktılarıyla ilgili entelektüel
varlık süreçlerinin takibine destek verir. TTO ayrıca proje çıktılarının teknoloji ve
işletme alanında uygulanması fırsatını sağlar ve üniversitelerde geliştirilen teknolojilerin ve iş fikirlerinin ticarileştirilmesine destek olur. [11]
10. Hacettepe Üniversitesi Teknoloji Transfer Merkezi
Hacettepe Üniversitesi Teknokent A.Ş. bünyesinde, Temmuz 2008’de faaliyete
başlayan HT TTM, 2009 Nisan ayında ayrı bir şirket haline gelmiştir. Aynı tarihte
Almanya merkezli Steinbeis Vakfı ile bir işbirliği sözleşmesi imzalayarak, Steinbeis
Teknoloji Transfer Ağı’nın 50’den fazla ülkeye yayılan 800’e yakın temsilcisinden
biri olmuştur. [12]
KAYNAKÇA
[1](http://kurumsal.library.atilim.edu.tr/pdfs/121108_1k.pdf)
[2](http://www.ttgv.org.tr/content/docs/usi_kitap.pdf)
[3] (http://sagm.sanayi.gov.tr/)
[4] https://tto.boun.edu.tr/
[5] http://ebiltem.ege.edu.tr/
[6] http://gazitto.com/
[7] http://tto.ku.edu.tr/
[8] http://www.ozyegin.edu.tr/RESEARCH/Technology-Transfer-Office
[9] Selçuk Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Tanıtım Kitapçığı
[10] http://odtuteknokent.com.tr/
[11] http://rgp.sabanciuniv.edu/tr/teknoloji-transfer-ofisi
[12] http://www.hacettepettm.com/
11
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin Üç Aylık Resmi Yayın Organıdır
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NDE
BİR AB PROJESİ: PROF. DR. HALUK GÖRGÜN
Avrupa Birliği 609543 no’lu ‘Empowering Trans-Mediterranean Renewable energy Research Alliance for Europe 2020 Challanges’ başlıklı projemizin kısa adı
ETRERA 2020 dir. ETRERA2020 nin bütçesi 999.367 Avro, süresi ise 36 ay olup
altı iş paketinden oluşmaktadır. Projemizin 9 farklı ülkeden toplam 12 ortağı vardır.
ETRERA2020’nin temel hedefi geleceğin enerji ihtiyacına yönelik özellikle
yenilenebilir enerji kaynakları için gerekli bilgi birikimi ve donanımları sağlamak
üzere Avrupa-Akdeniz araştırma ittifakını oluşturmak ve bu alanda araştırma ve
endüstri işbirliğini geliştirmektir. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, hidrojen teknolojileri ve yakıt hücreleri, ve akıllı şebekeler konu başlıkları ETRERA2020 projesinin
ilgisi dahilindir.
Proje özeline inildiğinde; yenilenebilir enerji kaynakları konularında insan kaynağını
artırmak ve Avrupa-Akdeniz ülkeleri araştırma ve geliştirme imkanlarını belirlemek, kamu ve özel şirketler arasında ortaklıkları geliştirmek, araştırma
laboratuarlarına erişimi kolaylaştırmak, proje/ortak görünürlüğünü ortaya
çıkartarak araştırma/endüstri ilişkilerinin gelişimine katkıda bulunmaktır.
ETRERA2020’nin PROJE ORTAKLARI
Araştırma Merkezleri
• Institute of Advanced Tecnologies for Energy “Nicola Giordano” of CNR, Italy
• Polytech Nantes, France.
• Centre for Renewable Energy Sources and Saving, Greece
• Yildiz Technical University; Turkey
• The Scientific and technological Research Council of Turkey, Turkey
• The Centre of Research for Energy Technologies, Tunisia
• Al Najah University – Energy Research Centre, Palestine
• Cadi Ayyad University, Morocco
Inovasyon Desteği ve Teknoloji Transfer Merkezleri
• Innova BIC, Italy
• European Renewable Energy Centres Agency, Belgium
Teknopark ve Kuluçka Merkezleri
• Madrid Network - The Network of Clusters and Technological Parks, Spain
• European Business & Innovation Centre Network – EBN
ETRERA2020 projesinde , proje ortakları araştırma olanaklarının katologlanarak araştrma
kapasitesinin ekipmanların ve test imkanlarının ortaya çıkartılacak, ortak Ar-Ge stratejisi ve yol haritasını finansal planı ile birlikte geliştirilecek, piyasa ve risk yatırımları, finansal fırsatlar gibi konularda çalışmalar yapılacaktır. Meta-kümelerin oluşturulacak,
teknoloji Ar-Ge servisleri ile iş geliştirme danışmanlıkları sağlanacaktır. Proje süresince
iki uluslararası brokerage event, bir uluslar arası konferans, Akdeniz-Avrupa seviyesinde
yenilenebilir enerjilerde inovasyon konusunda bölgesel geçiş ağı organize edilecektir.
Nisan-Mayıs-Haziran 2014
12
Gazetto
NATIONAL NEWS
AKADEMİSYEN, SANATÇI, MUCİT:
PROF. DR. İLHAN ÖZKEÇECİ
1980’de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi’nden mezun oldu. 1991’de Mimar Sinan Üniversitesi’nde Tezhip-Süsleme Dalında sanatta yeterlik unvanı aldı.
1996’da Tezhip Anasanat dalında doçent,
2003’te profesör oldu. Hat, Tezhip ve Musıki alanlarında üstadlardan dersler aldı,
çalışmalarda bulundu, eğitim verdi. Yurt
içinde ve yurtdışında pek çok merkezde pek çok sergi açtı, sempozyumlara katıldı,
konserler verdi, bilimsel araştırma projeleri yönetti. Türk ve İslam sanatları alanında
çeşitli kitaplar yayımladı. Özkeçeci halen
Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım
Fakültesi Dekanı olarak görev yapmakta ve
sanatın; tarihi, kaynakları, tekniği ve felsefesi hakkındaki ilmi çalışmalarına devam
etmektedir.
Prof. İlhan Özkeçeci tarafından 1985 yılından başlayarak uzun yıllar üzerinde çalışma yapılarak tanzim edilen bir musiki aletidir. Tanbur ve Rebab kelimelerinin hece
birleşimlerinden meydana gelen TA-R-AB
ismini önermiş ve Tarab kelimesi aynı zamanda Arapça bir isim olarak; sevinç, ferah, coşku, sevinçten gelen coşkunluk gibi
manalara da gelmektedir. Tarabya, şevku
tarab gibi kelimelerde kullanılmıştır.
YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. İlhan ÖZKEÇECİ
“Bir sihr-i tarab nağme-i sazındaki te’sir Hep yareli seslerle eder ruhumu teshir..
(Suzinak makamında bir şarkı)
KAYNAKÇA
http://www.ktsv.com.tr/sanatkarlar/166-ilhan-ozkececi
http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=1638
http://www.kalemguzeli.org/index.php?go=main&KNO=209
http://www.ilhanozkececi.com.tr/ana_sayfa.asp?gorev=ana_sayfa
Türk musikisi enstrümanları arasında yaylı
olarak çalınabilen bir sazdır. Şekil itibariyle yuvarlak bir tekne ve ince uzun bir kola
sahip olması açısından Orta Asya sazlarına benzer. Tarab, şekil itibariyle mevcutta
olan Rebab’a benzemekte ancak ebatlar,
tel ve perdeleri olması bakımından ondan
çok farklı bir saz özelliği göstermektedir.
Uzak Doğu, Orta Asya ve Hindistan coğrafyasında görülen benzer yaylı ve telli
enstrümanlar bulunmaktadır. Tarab bu
aileden kabul edilebileceği gibi, ses kapasitesi ve rengi, bunun yanında icra kolaylığı
ve müzikalitesi onu etnik bir sazdan ayıran
özelliklerin başında gelir.
60 cm’lik uzunluğundaki klavyeye perde bağlanması tuşeyi ve notasyonu daha
kolay ve isabetli hale getirmiştir. Tek tel
üzerinde yaylı tanburun sahip olduğu iki
oktavlık ses kapasitesine Tarab’da da başarıyla ulaşılmıştır. Aynı zamanda üç oktav
ses barındıran Tarab, viyolonsel teli gibi
metal veya gümüş sarımlı teller kullanılmasıyla yüksek ses verebilmektedir (94
desibel). Ses rengi açısından klasik kemençe ile yaylı tanbur arasında bir yere
oturmaktadır.
Tarab, kültürümüz ve müziğimiz adına
hem sanatsal hem ergonomik kolaylıkları
birlikte sağlama çabasının bir ürünüdür.
Orkestral olarak yaylı bir Türk sazı olma
anlamında ve bas altyapıya ve vokale vereceği destekle müziğimizde önemli bir
boşluğu dolduracaktır. Tarab; bugüne kadar pek çok yurtiçi ve yurtdışı kültür etkinliklerinde yer aldı. Prof. İlhan Özkeçeci
tarafından 14-16 Ocak 2014 tarihlerinde
Hindistan Yeni Delhi’de gerçekleştirilen
“International Congress of Asian Philosophical Assocation (ICAPA-2014)” adlı konferans çerçevesinde icra edilen bir resitalle
bilim ve sanat âlemine tanıtıldı.
Enstrumantal Klasik Türk Musikisi alanında yaylı sazlar kategorisinde klasik
kemençeden başka bir isimden söz
edilemez. Batı kaynaklı keman ailesini (Keman, Viola, Violonsel) bir kenara
bırakırsak, Türk musikisinde yaylı sazlar kategorisinde klasik kemençe ön
plandadır. Bu nedenle daha bas seslerle
mutrıbı (saz topluluğu) destekleyen bir
diğer saza ihtiyaç kendisini gösterir. Diğer taraftan Yaylı Tanbur, Türk müziği
icra topluluklarında kendisine yaygın
bir yer bulamamış, daha çok sahne ortamlarında icra edilmiştir. Genel perspektiften bakıldığında Klasik anlamda
bir Türk musıkisi icrasında elimizde
Klasik Kemençe’den başka alternatif
olmadığı görülür.
13
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin Üç Aylık Resmi Yayın Organıdır
YILDIZ TEKNİK’ ten RÜZGAR GİBİ OTOMOBİL
Shell Eco-Maraton’da önceki yıllarda sergiledikleri performanslarla dünya devleri arasına
girmeyi başaran Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ekibi, bu sene de müsabakalara iddialı
hazırlanıyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Ae2 Project ekibi, dünyanın farklı üniversitelerinden birçok takımın mücadele edeceği alternatif enerji sistemli araçların mücadele ettiği Shell
Eco-Maraton’a iddialı hazırlanıyor. Yarışmada önceki yılarda sergiledikleri performansla
dünya devleri arasına girmeyi başaran YTÜ ekibi, bu seneki müsabakalarda derece yapmaya hazırlanıyor.
YTÜ EKİBİ 25 KURUŞA
700 KİLOMETRE HEDEFLİYOR
Shell’in, enerji alternatifleri ile çalışan araçları teşvik etmek için her yıl düzenlediği Shell
Eco-marathon’a bu sene Türkiye’den 20 ekip katılma hakkı kazandı. 15-19 Mayıs tarihleri
arasında Roterdam’da gerçekleştirilecek yarışmanın içinde olan Shell Eco-maraton’un
iddialı ekiplerinden Yıldız Teknik Üniversitesi Ae2 Project Ekibi, bu sene de yarışmaya
hummalı bir şekilde hazırlanıyor. 2011 yılında tasarladığı araçla 25 kuruşluk enerji ile 437
kilometre yol kat etmeyi başaran Yıldızlı öğrenciler, bu sene mesafeyi en az iki katına
çıkarmayı hedefliyor.
YTÜ ARACI KABLOSUZ TEKNOLOJİ İLE
DONATILACAK
YILDIZLI ÖĞRENCİLER
GÜVENLİK ÖDÜLÜNE DE GÖZ KOYDU
Shell Eco-marathon için 29 kişilik ekiple yola koyulan YTÜ Ae2 Project öğrencileri, YTÜ
Öğretim Üyesi Dr.Engin Ayçiçek danışmanlığında çalışmalarında da sona yaklaştı. Yarışlarda en çok karşılaşılan ve diskalifiye olmaya sebep olan kazaları göz önüne alan YTÜ
ekibi otomatik fren sistemi (ESP) de geliştirdi. Buna göre 4,5 metrelik bir alanı sürekli tarayan araç herhangi bir nesneye daha fazla yaklaşıldığında otomatik olarak durabilecek.
On binlerce liralık otomobillerde bulunan özelliği araçlarına uyarlayan YTÜ’lü öğrenciler
bu sayede Shell Eco-marathon’da güvenlik dalında verilen ödülü kazanmayı hedefliyor.
Araçta yine önemli teknolojik eklentiler de olacak. Akıllı viraj sistemi ile donatılacak araca yerleştirilecek aynı zamanda telemetri sistemi ile hızı, batarya sıcaklıkları ve doluluk
oranları gibi pek çok veri pit bölgesindeki bilgisayardan takip edilebilecek.
Aracın kaportasını da özel yöntemlerle imal eden YTÜ’lü öğrenciler bu sayede önemli bir
ağırlık avantajı sağlamış durumdalar. Bir önceki araçlarını 58 kilo olarak tasarlayan Yıldızlı
öğrencilerin yeni araçları ise 7 kg ağırlığındaki kabuğu sayesinde 40 kilo civarında olacak
güvencesini veriyor.
Yeniliklerin ve yaratıcı teknolojilerin sergilendiği bir platform olan Shell Eco-marathon,
yarışlara katılan yaklaşık 3 bini aşkın öğrencinin yanı sıra, takımları desteklemek ve Shell
Enerji Laboratuvarı’nı ziyaret etmek için Rotterdam’a gelen 50 binden fazla ziyaretçiye ev
sahipliği yapacak. Türkiye’de elektrikli araçlar konusunda adından sıkça bahsettiren Yıldız
Teknik Üniversitesi gelişimine önem verdiği öğrencilerden çok memnun. Ae2 Proje Ekibi
hakkında merak ettikleriniz için www.ae2project.com sitesini takipte kalın..- İSTANBUL
Çalışmalara aylar öncesinden başlayan YTÜ öğrencileri, arabaları ile ilgili teknik güncellemeler yapmaya başladı. Öğrencilerin geliştirdiği bu seneki araç, hem geçen seneden
daha hafif olacak hem de güvenlikten, kablosuz iletişime kadar pek çok teknolojik yeniliği
barındıracak.
KULUÇKA MERKEZİMİZİN YILDIZI: AHMET ALPAT
Katı Hal Elektronik Arge A.Ş, anahtar teslimi donanım, gömülü sistem, elektronik devre ve kart tasarımı, üretimi ve uygulamaları yapmaktadır. Özel
faaliyet alanı ise 3D printer argesi ve üretimidir.
Ahmet Alpat tarafından Mayıs 2013’te kurulmuştur. Katı Hal Elektronik Arge A.Ş, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ta, İTÜ Teknopark’ta, Bilkent
Cyberpark’ta faaliyet gösteren yazılım ve donanım
şirketleriyle ortak projeler geliştirmektedir. Katı
Hal Elektronik Arge A.Ş tarafından geliştirilen ve
sosyal medya ile entegre çalışan elektronik cihazlar, Katı Hal Elektronik Arge A.Ş’nin alanında tanınmasını sağlamıştır.
Kısa vadeli hedefi yerli üretim 3D printerlarla, Türkiye’de 3D printer pazarının öncüsü olmak ve pazarı büyütmek; orta vadede dünya pazarında rekabet edebilir 3D printer teknolojileri geliştirmek ve uzun vadede uzay ve biyoteknoloji alanında kullanılan 3D printer
teknolojilerinde en büyük 5 üreticiden biri olmak, Katı Hal Elektronik Arge A.Ş’nin 3D
printer eksenindeki hedefleridir.
Katı Hal Elektronik Arge A.Ş’nin kurucusu Ahmet Alpat, Elektrik Mühendisidir. Evli ve 1
kız çocuk babasıdır. İngilizce, Arapça konuşabilmekte ve İspanyolca öğrenmektedir. ahmetalpat.com, elektrikmedya.com, arduinoturkiye.com sitelerinin kurucusu ve yazarıdır.
Elektronikçi ve yazılımcılar için ortak çalışma alanı olarak kullanılan Istanbul Hackerspace
adlı ortak proje atölyesinin kurucularındandır. Çeşitli etkinliklerde 3D printerlar, “yazılımcılar için donanım tasarımı” konulu sunumlar yapmakta ve atölyeler düzenlemektedir.
Türkiye’deki önde gelen üniversitelerde “Donanım Tabanlı Ürün Geliştirmek ve Donanım
Girişimciliği” konulu seminerler vermektedir.
University of Warwick-YTÜ ortaklığında sürdürülen master programına devam etmektedir. Yakın zamanda İngiltere Ticaret ve Yatırım Bakanlığı’ndan girişimlerini İngiltere’de
devam ettirmesi için davet almıştır. Bu davet sonucunda ürün geliştirme faaliyetlerinin
bir kısmını İngiltere’ye taşımak için Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı ile görüşmelerini sürdürmektedir.
Nisan-Mayıs-Haziran 2014
Gazetto
14
Bilimsel Araştırma Projeleri
Koordinatörlüğü (BAPK) projeler
için tahsis edilen kaynakları
üniversitelerin temel ilkeleri doğrultusunda stratejik amaçlara
ulaşma yolunda etkili ve verimli bir şekilde kullanarak
bilimsel ve sanatsal projeleri desteklemek ve üniversitelerde
proje kültürünü ve niteliğini arttırmak için kurulmuş küçük
bütçeli araştırma projeleridir.
Projelere Destek
YTÜ BAPK’dan
Bu nedenle son yönergemizde bulunan BAPK projeleri dört kısımdan oluşmaktadır:
YÜLAP (7.000,00 TL destekli, yüksek lisans çalışmalarına destek amaçlı)
DOP (15.000,00 TL destekli, doktora çalışmalarına destek amaçlı)
GEP (15.000,00 TL destekli, genç araştırmacılara destek amaçlı)
KAP (25.000,00 TL destekli, kapsamlı araştırma projelerine destek amaçlı)
Bu projelere başvurular BAPK tarafından belirlenen tarihlerde yapılmaktadır. Duyuruları
BAPK web sayfasında yer almaktadır. BAPK projeleri Maliye ve özel ödenekten desteklenmektedir. Maalesef istediğimiz ödeneğin tamamını alma şansına sahip olmadığımız
için çok büyük bütçelerle projeleri destekleyemiyoruz ya da yılda bir kez proje alımına
çıkmak zorunda kalıyoruz. Bu da BAPK’ ya proje gönderecek öğretim elemanları için sıkıntı oluşturmaktadır.
YÜLAP ve DOP’lara başvuran öğretim üyeleri aynı zamanda danışman oldukları için
sundukları projeler yönetim kurulu tarafından değerlendirilmektedir. GEP projeleri ise
genç araştırmacılara destek olmak ve proje yazma tecrübesi kazandırmak amacıyla verildiği için bu projeler de yönetim kurulu tarafından değerlendirilmektedir. KAP projeleri
ise yönetim kurulu tarafından tespit edilen 2 asil ve 2 yedek olmak üzere Yıldız Teknik
Üniversitesi dışındaki alanındaki öğretim üyelerine gönderilmektedir. BAPK için fakülte
temsilcileri en fazla dört yıllığına atanmaktadır. Yeni düzenlediğimiz yönerge doğrultusunda fakülte temsilcileri birer alt grubunu oluşturmuştur ve bu grupla beraber proje
yürütücülerinin vermiş olduğu gelişme ve bitirme raporlarının değerlendirmesini yapmaya başlamışlardır. Gelişme raporları 1 Ocak-30 Haziran ve 1 Temmuz-31 Aralık olmak
üzere yılda iki dönem alınmaktadır. Bitirme raporları belirlenen sürede teslim edilmelidir,
teslim edilmediği taktirde gelişme raporları tamamsa proje süresinin yarısı kadar ek süre
proje yürütücüsü alabilir.
KAP projelerinin bütçesi küçük aletlerin alınmasına olanak sağlayacak şekilde planlanmıştır. Ancak proje yürütücüleri proje yazdıkları sırada belirttikleri cihaz ve malzemeler
dışında alım yapamamaktadır. Bu nedenle projeler planlanırken buna dikkat edilmelidir.
2013-1 dönemi itibariyle projelerin tüm işlemleri bulut.yildiz.edu.tr adresteki portal üzerinden yürütülmeye başlanmıştır. Projeye ilk kez başvuracak öğretim elemanlarının
BAPK dan sisteme giriş için şifre almaları gerekmektedir.
Portalın nasıl işleyeceği hakkında yardım menüsü bulunmakta olup hazırlanan klavuzlarla araştırmacılara destek olunmaktadır.
15
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin Üç Aylık Resmi Yayın Organıdır
LAYIK GÖRÜLEN ÖDÜL İÇİN
TEŞEKKÜRLERİMİZLE..
Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık tarafından, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi çalışmaları nedeniyle ödüle layık
görüldü.
0-11 Ocak 2014 tarihlerinde, İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde yapılan “Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı” nda Rektörümüz Prof.Dr. İsmail
YÜKSEK Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen TTO Destek
Programı kapsamında desteklenen, YTÜ
Teknoloji Transfer Ofisi’nin (YTÜ TTO) “ArGe çıktılarının ticarileştirilmesi ve genel
TTO hizmetleri alanındaki yoğun çalışmaları” nedeniyle ödül almaya hak kazanmıştır.
“2023’e 10 Kala Ar-Ge ve Yenilikte İstanbul” temasıyla başlayan Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı’na
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri
Işık, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu,
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. İsmail Yüksek, İstanbul Sanayi Odası
Başkanı Erdal Bahçıvan ile iş adamları,
akademisyenler ve çok sayıda girişimci
katıldı.
“DÜNYANIN EN GÜÇLÜ DEVLETLERİNDEN
BİRİ OLACAĞIZ ”
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da yaptığı konuşmada, “İnanıyorum ki cumhuriyetimizin 100’üncü yılında inşallah dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olacağız.
Bilim, sanayi, teknoloji ve ekonomik gücümüzle dünyanın en güçlü devletlerinden biri olacağız.” dedi.
“Türkiye’nin bu hedeflerine ulaşabilmesi
için de üniversitelerimizin ürettiği bilgi,
kamu desteği ve sanayicimiz bir araya
gelmeli” diyen Vali Mutlu; tarihiyle, kültürüyle, doğal güzellikleriyle, insanıyla, üretimiyle ve potansiyel gücüyle Türkiye’nin
bunu başarabileceğine inandığını söyledi.
Ödülü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Fikri IŞIK rektörümüze takdim etmiştir.
Sayın rektörümüz ayrıca düzenlenen birinci Panel oturumunda Üniversite-Sanayi işbirliklerinin oluşturulmasında gerekli
olan yol haritası, problemler ve çözümler
konusunda da bir sunuş yapmıştır.
“AR-GE OLMADAN 2023 HEDEFİ OLMAZ”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, programın açılış konuşmasında kamu, üniversite ve sanayinin el ele vermesiyle Türkiye’nin uluslararası rekabete açıldığını ifade
ederek, “Milli gelirimiz 800 milyar dolar seviyesine, ihracatımız 152 milyar dolara geldi.
Ar-Ge’ye ayrılan pay, İstihdam ve üretim arttı. Hedefi olmayan bir ülke dümeni kırık gemiye benzer. 2023 için temel hedefimiz 500 milyar dolarlık ihracat. Bunları gerçekleştirmek için GSMH’ nın yüzde 3’ü oranında Ar-Ge bütçesi hedefliyoruz. Ar-Ge’ye yatırım
yapmazsanız bu hedeflere ulaşmanız zor” dedi.
“ÜNİVERSİTELER DESTEKLENECEK”
Rekabetçi ekonomi ve toplumsal refah için üniversitelerin birikimini sanayi ile buluşturmak zorunda olduklarını ifade eden Bakan Işık, üniversitelerimize de hedef göstererek, “Sanayi ile çok daha sıkı bir işbirliği yapın, biz sizi sonuna kadar destekleyeceğiz.
Sanayicimiz TÜBİTAK’a bir proje getirdiğinde eğer bir üniversite partner değilse reddediyoruz. Çünkü bu işin sürdürülebilir olması için mutlaka bilim ayağı sağlam olmalı.
Eğer bir projeye yüzde 30 oranında destek veriyorsak ve projede üniversite ayağı varsa
o destek oranını yüzde 40’a çıkarıyoruz. Akademik Ar-Ge’ye çok ciddi destek veriyoruz,
vermeye de devam edeceğiz. Bakanlık olarak bu yıl Ar-Ge’ye ayırdığımız kaynak 1 milyar 576 milyon liradır” diye konuştu.
Türkiye’nin dışa bağımlılığının her geçen gün daha da azaldığını da ifade eden Bakan
Işık, milli savunmada yerli sanayi üretiminin yüzde 24’den yüzde 50’nin üzerine çıktığını
söyledi.
KAYNAK
www.yildiz.edu.tr
İhlas Haber Ajansı
http://www.haberler.com/
REKTÖR YÜKSEK, ÖDÜLÜNÜ
BAKAN IŞIK’IN ELİNDEN ALDI
Program çerçevesinde düzenlenen panelde “Üniversite-Sanayi işbirliklerinin
oluşturulmasında gerekli olan yol haritası,
problemler ve çözümler” konusunda da
bir sunum yapan Rektörümüz Prof. Dr.
İsmail Yüksek, tüm dünyada ekonomik,
sosyal ve politik alanda gelişme sağlanabilmesinin teknolojik gelişmelerle mümkün olduğunu söyledi.
Teknolojik gelişmenin temelinde ise bilim ve teknoloji alanında yapılan buluşlar ve sağlanan gelişmelerin uygulanabilir olmasının yattığını belirten Prof. Dr.
Yüksek, “Bilimsel bilgilin üretildiği yerler
olan üniversitelerde, sadece temel araştırma geliştirme yapmak yerine, uygulamalı araştırma geliştirme çalışmaları da
yapılmalıdır. Üniversitelerde yapılan bu
bilimsel çalışmaların sonuçları sanayiye
aktarılarak bilimsel bilgilinin kullanıldığı
teknoloji tabanlı bir üretim gerçekleştirilmelidir” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Kamu-Üniversitesi-Sanayi İşbirliği çalışmalarına destek
verenlere ödülleri verildi. Rektörümüz
Prof. Dr. İsmail Yüksek de Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen
TTO destek programı kapsamında desteklenen YTÜ TTO’nun “Ar-Ge çıktılarının
ticarileştirilmesi ve genel TTO hizmetleri
alanındaki yoğun çalışmaları” nedeniyle
ödül almaya hak kazandı.
Temmuz-Ağustos-Eylül 2013
Nisan-Mayıs-Haziran
2014
16
Gazetto
TTO’dan
Haberler
PATENT WORKSHOPLARI
1001 ATELYELERİ
Tübitak’ın 1001 numaralı Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’na yönelik akademisyenlerimizle birlikte 1001 Atelyeleri gerçekleştirdik. Bu etkinliklerde, akademisyenlerimizin projelerini, oluşturmuş olduğumuz hakem heyeti
tarafından incelenerek başvuru öncesi olası eksik yönleri tartışılmış, proje ve hakem
raporları üzerinden grup çalışmaları yapılıp projelerin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu
sayede projeler, ön değerlendirmeden geçirilmiş olup, daha güçlü hale getirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca başvurusu sırasında sıkça yapılan hatalar konusunda bilgilendirme de
yapılmıştır.
Tüm fakülteleri dolaşarak bilimsel çalışmaların tescil edilmesi amacıyla akademisyenlere yönelik tam günlük bir eğitim düzenliyoruz.
“Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü - OECD ‘ye göre patent dokümanlarında yer
alan bilgiler dünyadaki teknik bilginin %80’ini oluşturuyor! Patentlerin dışında kalan
akademik çalışmalar, bilimsel yayınlar, kitaplar teknik bilginin sadece %20’sine karşılık
geliyor.”
Araştırmacıları makaleden ziyade patent araştırması ile tanıştırmayı arzu ediyoruz.
Son olarak programımızın üçüncü serisinde Elektrik-Elektronik Fakültesi, Gemi İnşaatı
ve Denizcilik Fakültesi öğretim görevlilerine özel 25 Nisan 2014 tarihinde, Proje Destek
Ofisinde gerçekleştirilmiştir
EĞİTİM ANA BAŞLIKLARI
SOSYAL BİLİMLERDE
PROJE HAZIRLAMA TAKTİKLERİ EĞİTİMİ
Sosyal Bilimlerde yapılan proje sayısını ve niteliğini arttırmak amacıyla 12 Mart 2014
tarihinde Yıldız Yerleşkesi Hünkar Salonu’nda gerçekleştirilmiştir. Güncel örnekler üzerinden gerçekleştirilen anlatıda, Tübitak 1001, 1003, 3001 numaralı destekler, İstanbul
Kalkınma Ajansı Başvuruları, AB Horizon 2020 Proje Çağrılarının da tanıtımı yapılmıştır.
FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI NELERDİR?
PATENT NASIL OKUNUR?
PATENT NASIL ARAŞTIRILIR?
PATENT NASIL YAZILIR?
PATENT VERİTABANLARI NELERDİR?
PATENT YAZARKEN
NELERE DİKKAT EDİLİR?
YTÜ SEM VE YILDIZ TEKNOPARK
İŞBİRLİĞİ İLE ÇARŞAMBA SEMİNERLERİ
Yıldız Teknik Üniversite Sürekli Eğitim Merkezi (YTÜ SEM) ve Yıldız Teknopark ile birlikte iştirakçisi olduğumuz Çarşamba Seminerleri etkinlik dizisi, teknopark firmalarının mevcut ihtiyaç ve taleplerine göre belirlenip, organize edilmektedir. Seminerler
iki haftada bir Çarşamba günleri 10:00 – 12:00 saatleri arasında YTÜ Kongre ve Kültür
Merkezinde gerçekleştirmektedir. Şu ana kadar düzenlenen etkinlikler Müşteri İlişkileri Yönetimi, Girişimcilerin Finansmana Erişimi, Kosgeb Destekleri, Limitet Şirketler ve
Anonim Şirketler Arasındaki Farklar-Avantaj ve Dezavantajlar, Sosyal Medya Yönetimi
ve Uluslararası Markalaşma başlıklarından oluşmaktadır.
PROJE EĞİTİMLERİ
Doktorada yeterlilik aşamasını geçmiş öğrenciler, doktorasını tamamlamış ve 1001 projesine hiç başvuruda bulunmamış ya da başvurusu olumsuz sonuçlanmış araştırmacılara yönelik olarak konusunda uzman akademisyenler tarafından TÜBİTAK’ın 2237
proje desteği kapsamında uygulamalı 17-18-19 Ocak ve 4-5-6 Nisan tarihlerinde üçer
günlük proje yazımı ve yönetimi eğitimleri verilmiştir. Eğitimin konu başlıkları, projelerin tanıtılması, hazırlanması, yürütülmesi, sonuçlandırılması ve projeler sonucunda
ortaya çıkan fikri sinai mülkiyet haklarının yönetilmesi’nden oluşmaktadır. Gerçekleştirilen eğitimlere 40 YTÜ akademisyenin yanı sıra, Anadolu’da yer alan üniversitelerde
görev yapan 10 akademisyen de katılım göstermiştir.
YEREL YÖNETİMLER PROJE YAZMA EĞİTİMİ
Yerel Yönetimler ve kamu kurumları ile
ilgili geliştirmiş olduğumuz işbirlikleri dahilinde ortak proje başvurusu yapmanın
yanı sıra, kurumlar arası bilgi paylaşımını
arttırmak amacıyla etkinlikler düzenlemekteyiz. 17 Nisan 2014 tarihinde yerel
yönetimlerde proje alanında istihdam
olan yerel yönetim ve kamu kurumları
personeline ofisimizde proje yazma eğitimi proje yazma eğitimi gerçekleştirmiş
bulunmaktayız.
17
TAM ZAMANI
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin Üç Aylık Resmi Yayın Organıdır
100.000 TL’YE KADAR GERİ ÖDEMESİZ
SERMAYE DESTEĞİ
012 yılında başlatılan TÜBİTAK 1512 Girişimcilik Aşamalı Destek Programı’nın 2014 yılı başvuruları alınmaya başlandı. 2012 yılından itibaren 239 girişimciyi destekleyen TÜBİTAK, yeni
çağrı dönemiyle birlikte girişimcilerin hayallerini gerçeğe dönüştürmeye devam edecek.
1512 Girişimcilik Aşamalı Destek Programı 4 aşamadan oluşuyor. Programın ilk aşamasında
girişimci adayları iş fikrini TÜBİTAK’a sunuyor. Seçilen fikirlere uzaktan eğitim, webiner, bilgi
günü ve iş rehberi desteği sağlanarak, girişimci adayına iş planı hazırlatılıyor.
İkinci aşamada ise iş planları değerlendiriliyor. TÜBİTAK’ın desteklemeye uygun bulduğu
iş planları için girişimci adayının kuracağı sermaye şirketine 100.000 TL’ye kadar geri
ödemesiz sermaye desteği ve firmaya özel iş hayatında deneyimli bir iş rehberi (mentor)
sağlanıyor. Bu destekle ön prototip, demo, benzetim, yazılım algoritması gibi çıktılar geliştiriliyor.
Üçüncü aşamada ise geliştirilen çıktılar değerlendiriliyor ve daha fazla Ar-Ge çalışması yapması gereken firmaların 550.000 TL’ye kadar olan bütçeli projeleri TÜBİTAK 1507 KOBİ ArGe Başlangıç Destek Programı kapsamında %75 oranında destekleniyor.
Programın dördüncü aşamasında ise TÜBİTAK, iş fikirlerinin ticarileşmesine yönelik proje
pazarlarının düzenlenmesi, girişim sermayesi firmalarıyla bağlantıya geçilmesi gibi çeşitli
faaliyetler gerçekleştiriyor.
İş fikri başvuruları http://eteydeb.tubitak.gov.tr adresindeki Proje Değerlendirme ve İzHorizon 2020 Güvenli Toplumlar: Avrupa ve Vatandaşlarının Güvenliğinin ve Bağımsızlığı- leme Sistemi (PRODİS) uygulaması üzerinden alınmaktadır. Çağrı kapsamında herhangi bir
nın Korunması 2014 çağrısı 25 Mart 2014 tarihinde açılmıştır. Çağrıda, terörizm ve organize konu ve sektör ayrımı gözetilmeksizin, tüm teknoloji alanlarından teknoloji odaklı iş fikri
suçlar ile mücadele, krizler ve doğal afetlerle mücadele, sınır güvenliği ve siber güvenlik başvuruları kabul edilmektedir. Çağrı 23 Mayıs saat 17:00’de kapanacaktır.
başlıkları altında yer alan 29 konuya yönelik olarak hazırlanacak projeler desteklenecektir.
Ayrıntılı çağrı bilgileri ile aktivite ve konuların içeriği, Güvenli Toplumlar Alanı 2014-2015 yılKimler başvurabiliyor?
ları çalışma programında yer almaktadır.
Horizon 2020 - Güvenli Toplumlar Alanı
2014 Çağrısı
Çağrı Açılış Tarihi : 25 Mart 2014
Çağrı Kapanış Tarihi : 28 Ağustos 2014 (Brüksel yerel saati ile 17:00)
H2020 Güvenli Toplumlar Alanı Ulusal İrtibat Noktası:
TÜBİTAK AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon Ofisi
Pınar ÇETİN
Tel
: 0 312 468 53 00 / 2252
Faks : 0 312 427 40 24
e-posta : [email protected]
Horizon 2020 Bilgi ve
İletişim Teknolojileri Çağrıları
Bilgi ve İletişim Teknolojileri Alanı 2014 yılı çağrıları 11 Aralık 2013 tarihinde açılmıştır. Son
başvuru tarihleri çağrı alt başlıklarına göre değişiklik göstermektedir. Çağrıda başlıca; Yeni
Nesil Bileşen ve Sistemler,Geleceğin İnterneti,İçerik Teknolojileri ve Bilgi Yönetimi, Robotbilim, Fotonik, Siber Güvenlik konuları desteklenecektir.
7. ÇP ICT Ulusal İrtibat Noktası
TÜBİTAK AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon Ofisi
Ezgi BENER
Tel
: 0 312 468 53 00 / 2580
Faks : 0 312 427 40 24
e-posta : [email protected]
URL
: www.fp7.org.tr/ict
Programa 01 Ocak 2014 tarihi itibariyle 45 yaşından gün almamış en az lisans mezunu
girişimci adayları başvuru yapabilecek. Doktora derecesine sahip adaylarda ise yaş
sınırı aranmıyor. Ayrıca girişimci adaylarının, başvurunun yapıldığı tarihte, herhangi
bir işletmenin ortaklık yapısında bulunmaması gerekiyor.
Horizon 2020 Değişen Dünyada Avrupa
Kapsayıcı, Yenilikçi, Yansıtıcı Toplumlar
Alanı 2014 - 2015 Çağrıları
Değişen Dünyada Avrupa: Kapsayıcı, Yenilikçi, Yansıtıcı Toplumlar Alanı 2014-2015
çağrıları 11 Aralık 2013 tarihinde açılmıştır. Son başvuru tarihleri çağrı alt başlıklarına göre
değişiklik göstermektedir.
Çağrılar kapsamında;
• Sosyo-ekonomik ve siyasal bütünleşme,
• Kültürlerarası dinamikler,
• Bölgeler arası sosyal farklılıkların azaltılması,
• Teknoloji ve yenilikçilik konusunda daha sıkı işbirliği,
• Avrupa’nın küresel rolü (insan hakları ve yargı konuları),
• Katılımcı, açık ve yaratıcı toplumlar,
• Araştırma ve yenilikçilik konularında toplumsal aktörlerin aktif katılımı,
• Avrupa’nın 3. ülkelerle ilişkileri,
• Avrupa kültür mirası, Avrupalılık kimliği, kültürel çalışmalar vb. konularında faaliyetler
desteklenecektir. Ayrıntılı çağrı bilgileri ve konuların içeriği alan çalışma programında yer
almaktadır.
7.ÇP Değişen Dünyada Avrupa
Kapsayıcı, Yenilikçi, Yansıtıcı Toplumlar Alanı Ulusal irtibat Noktası
TÜBİTAK AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon Ofisi
Selda ULUTAŞ AYDOĞAN
Tel : 0 312 468 53 00 / 2599
e-posta: [email protected]
Temmuz-Ağustos-Eylül 2013
Nisan-Mayıs-Haziran
2014
Horizon 2020 Nanoteknoloji, İleri Malzemeler
ve İleri İmalat ve İşleme teknolojileri (NMP)
Alanı 2014-2015 Yılı çağrıları
Horizon 2020 kapsamında Nanoteknoloji, İleri Malzemeler ve İleri İmalat ve İşleme teknolojileri (NMP) Alanı 2014-2015 Yılı çağrılarına yönelik başvurular devam etmektedir. Son
başvuru tarihleri çağrı alt başlıklarına göre değişiklik göstermektedir.
Açılan çağrılarda,
Çalışma programı ve diğer tüm dokümanlara Avrupa Komisyonu’nun resmi bilgilendirme
sitesi Participant Portal sayfasından ulaşılabilmektedir. Ayrıca bu adresten alan bazlı arama yaparak konu başlıklarını inceleyebilirsiniz.
TÜBİTAK NCP NANO İrtibat Noktası
Tel
: +90 312 468 53 00 / 3461 veya 3288
Faks : +90 312 427 40 24
e-mail : [email protected]
Horizon 2020 Toplum ile ve Toplum için
Bilim Alanı 2014-2015 Çağrıları
Bilim ve toplum arasında ilişkiyi güçlendirmeyi, bilim faaliyetlerine ilişkin toplumdaki farkındalığı artırmayı, bilim için yeni yeteneklerin desteklenmesine yönelik faaliyetleri tetiklemeyi hedefleyen Toplum ile ve Toplum için Bilim Alanı 2014-2015 Çağrıları 11 Aralık
2013 tarihinde açılmıştır. Söz konusu çağrılar kapsamında bilgi temelli toplumlar yaratmak
adına bilim eğitimi ve kariyerinin genç insanlar için cazip hale getirmek; araştırma ve yenilik
alanında kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği azaltmak; vatandaşların değerleri, çıkarları ve
beklentilerini bilim, teknoloji ve yenilik aktivite ve politikalarına daha iyi entegre etmek adına faaliyetler desteklenecektir.
Toplum ile ve Toplum için Bilim Alanı Ulusal İrtibat Noktası
TÜBİTAK AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon Ofisi
Tel
: 0 312 468 53 00 / 2781
e-mail : [email protected]
Horizon 2020 Programı Akıllı, Temiz ve
Entegre Ulaşım Alanı 2014-2015 çağrıları
“Mobility for Growth” başlığı kapsamında havacılık ve havayolu ulaşımı, demiryolu ulaşımı,
karayolu ulaşımı, denizyolu ulaşımı, şehiriçi ulaşım, lojistik, akıllı ulaşım sistemleri, altyapı,
ulaştırma politikaları için sosyo-ekonomik araştırmalar ile ilgili konular, “Clean Vehicles”
başlığı kapsamında elektrikli ve hibrit araçlar ile ilgili konular ağırlıklı olarak desteklenecektir.
Kapanma yılları (2014, 2015), aşama sayısı (1 aşamalı, 2 aşamalı), proje türleri (araştırma ve
yenilik-A, koordinasyon ve destek-B) şeklinde gruplandırılan “Mobility for Growth” ve
“Clean Vehicles” çağrılarına ait detaylara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Horizon 2020 Akıllı, Temiz ve Entegre Ulaşım Alanı Ulusal İrtibat Noktası
TÜBİTAK AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon Ofisi
Serhat Melik
Horizon 2020 Uzay Teknolojileri
2014-2015 Çağrıları
Uzay Teknolojileri Alanı 2014 ve 2015 çağrıları 11 Aralık 2013 tarihinde açılmıştır.
Çağrılar çok geniş kapsamlı olmakta ve elektrik-elektronik, makine, bilgisayar, fizik, malzeme bilimi gibi pek çok farklı disiplinin birlikte çalışabileceği alanları kapsamaktadır.
Uzay Teknolojileri Ulusal İrtibat Noktası
Ulusal Koordinasyon Ofisi
Mina YEŞİLYURT, Pınar ÇETİN
• Nanotıp ve Biyomalzemeler,
• Nanobaskılama (2D,3D),
• Nanokompozitler,
• Enerji verimliliği için Nanomalzemeler,
• Sürüdürebilir Nanomalzemler,
• Nanomalzemelerin güvenlik konuları,
• Endüstriyel üretime yönelik uygulamalar gibi Ar-Ge alanları desteklenmektedir.
İlter HALİLOĞLU
18
Gazetto
Tel: 0 312 468 53 00 /1984
e-posta: [email protected]
URL: www.fp7.org.tr/transport
Tel
: 0312 468 53 00 / 4571 - 2252
E-mail : [email protected]
Era-MIN Projesi 2014 Yılı Çağrısı
Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı kapsamında, TÜBİTAK’ın da katıldığı bir proje olan ERAMIN projesi, madencilik ve mineral hammadde kaynaklarının sağlanması ve minerallerin
geri dönüşüm alanının geliştirilmesi amacıyla oluşturulmuştur.
ERA-MIN kapsamında, madencilik, metalurji ve mineral hammadde kaynakları konusundaki Ar-Ge projelerinin destekleneceği uluslararası bir çağrı açılmıştır. Türkiye’de yerleşik sermaye şirketlerinin de başvurabileceği çağrı 17 Haziran 2014 17:00 CEST (Central
European Summer Time) tarihinde kapanacaktır.
Çağrıyla ilgili ayrıntılı bilgi: http://www.era-min-eu.org/
TÜBİTAK 1512 Girişimcilik Aşamalı
Destek Programı Başvuruları Başladı
2012 yılında başlatılan TÜBİTAK 1512 Girişimcilik Aşamalı Destek Programı’nın 2014 yılı başvuruları alınmaya başlandı. 2012 yılından itibaren 239 girişimciyi destekleyen TÜBİTAK, yeni
çağrı dönemiyle birlikte girişimcilerin hayallerini gerçeğe dönüştürmeye devam edecek.
1512 Girişimcilik Aşamalı Destek Programı 4 aşamadan oluşuyor. Programın ilk aşamasında
girişimci adayları iş fikrini TÜBİTAK’a sunuyor. Seçilen fikirlere uzaktan eğitim, webiner, bilgi
günü ve iş rehberi desteği sağlanarak, girişimci adayına iş planı hazırlatılıyor.
İkinci aşamada ise iş planları değerlendiriliyor. TÜBİTAK’ın desteklemeye uygun bulduğu
iş planları için girişimci adayının kuracağı sermaye şirketine 100.000 TL’ye kadar geri
ödemesiz sermaye desteği ve firmaya özel iş hayatında deneyimli bir iş rehberi (mentor)
sağlanıyor. Bu destekle ön prototip, demo, benzetim, yazılım algoritması gibi çıktılar geliştiriliyor.
Üçüncü aşamada ise geliştirilen çıktılar değerlendiriliyor ve daha fazla Ar-Ge çalışması yapması gereken firmaların 550.000 TL’ye kadar olan bütçeli projeleri TÜBİTAK 1507 KOBİ ArGe Başlangıç Destek Programı kapsamında %75 oranında destekleniyor.
Programın dördüncü aşamasında ise TÜBİTAK, iş fikirlerinin ticarileşmesine yönelik proje
pazarlarının düzenlenmesi, girişim sermayesi firmalarıyla bağlantıya geçilmesi gibi çeşitli
faaliyetler gerçekleştiriyor.
İş fikri başvuruları http://eteydeb.tubitak.gov.tr adresindeki Proje Değerlendirme ve İzleme
Sistemi (PRODİS) uygulaması üzerinden alınmaktadır. Çağrı kapsamında herhangi bir konu
ve sektör ayrımı gözetilmeksizin, tüm teknoloji alanlarından teknoloji odaklı iş fikri başvuruları kabul edilmektedir. Çağrı 23 Mayıs saat 17:00’de kapanacaktır.
Kimler başvurabiliyor?
Programa 01 Ocak 2014 tarihi itibariyle 45 yaşından gün almamış en az lisans mezunu
girişimci adayları başvuru yapabilecek. Doktora derecesine sahip adaylarda ise yaş
sınırı aranmıyor. Ayrıca girişimci adaylarının, başvurunun yapıldığı tarihte, herhangi bir
işletmenin ortaklık yapısında bulunmaması gerekiyor.
19
BOREN - Borlu Malzemeler ve Bor
Kimyasallarının Geliştirilmesi Çağrısı
BOREN, ülkemiz bor kaynaklarından
milli ekonomiye sağlanacak katkıyı
artırmak amacıyla; borun farklı teknolojik uygulama alanlarında kullanımını
yaygınlaştıracak yeni bor ürünleri geliştirilmesi, mevcut bor ürünlerine yeni
kullanım alanları bulunması ve ülkemiz
değer zinciri açısından bora dayalı uygulanabilir teknolojik çözümler geliştirilmesine yönelik Ar-Ge çalışmalarına
odaklanmıştır.
Bu doğrultuda başlatılan proje çağrısı kapsamında; borlu malzemeler ve bor kimyasalları
alanlarında ürün ve teknoloji geliştirmeye yönelik proje önerileri alınacaktır. Proje önerileri, BOREN Proje Çağrıları İle İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönerge uyarınca değerlendirilerek desteklenecektir.
Çağrı Başlığı
Çağrı No
Borlu Malzemeler ve Bor Kimyasallarının Geliştirilmesi
PÇ.2014/1
Borlu malzemeler ve bor kimyasalları alanlarında;
Çağrı Kapsamı
Çağrı Kapsamı Dışındaki
Alanlar
Yüksek ticarileşme ve ekonomik katkı potansiyeline sahip,
Sonuçları itibariyle bor kullanımını yaygınlaştıracak ve/veya
bora dayalı rekabet avantajı sağlayacak, ürün ve teknoloji
(yöntem/süreç) geliştirilmesi.
Tarım, Çevre ve İnsan Sağlığı
Ürün ve teknoloji geliştirmeyi hedefleyen uygulama odaklı
proje önerileri desteklenecektir.
Proje Nitelikleri
Kimler Başvurabilir
Temel araştırma içerikli ve altyapı yatırımına ve/veya
doğrudan endüstriyel üretime yönelik proje önerileri
desteklenmeyecektir.
Kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve özel kuruluşlar
bünyesinde yürütülmek üzere; anılan kuruluş çalışanları
veya projenin anılan kuruluşlarda yürütülebileceğine dair
taahhüt almış olmak kaydıyla diğer gerçek kişiler.
Önerilecek projelerin bütçesi 1.000.000 TL’yi ve süresi 36
ayı aşamaz.
Proje Bütçesi/Süresi
Kabul edilen projelerin onaylanan bütçesinin tamamı
desteklenecektir.
BOREN bütçe olanakları çerçevesinde, belirli sayıda nitelikli proje desteklenecektir.
Çağrı İlan Tarihi
03.03.2014
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin Üç Aylık Resmi Yayın Organıdır
TÜBİTAK Projelerinde Görev Alabilme
Limitlerinde Artış Gerçekleştirildi
TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından yürütülmekte
olan programlar kapsamındaki projelerde görev alabilme limitlerinde önemli iyileştirmeler
yapılmıştır.
Yürütücü olmaya engel idari görevi olmayan diğer idari görevlilerin (*) projelerde görev alabilme limitleri kaldırılmıştır. Bu görevleri yürüten bilim insanları, hiç bir idari görevi olmayan
tam zamanlı bir bilim insanı ile aynı limitlere sahip olacaktır (1007 programı hariç).
Ayrıca, hiçbir idari görevi olmayan tam zamanlı bir bilim insanının projelerde görev alabilme limitleri de %50 oranında arttırılmıştır. Bundan böyle; hiçbir idari görevi olmayan tam
zamanlı bir bilim insanı; aynı anda en fazla, TÜBİTAK destekli (**) üç projede yürütücü veya
altı projede araştırmacı veya bir projede yürütücü dört projede araştırmacı veya iki projede
yürütücü iki projede araştırmacı olarak yer alabilecektir.
Bunlara ek olarak, HORIZON 2020 kapsamında proje başvurusu yapmış ve eşik değeri geçmiş olan araştırmacılara ise; 1001/1003/1007 programlarından herhangi birinde bir
proje yürütücüsü daha olma hakkı sağlanacaktır.
Uygulama, 01/03/2014 tarihinden sonra proje başvurusunda bulunacak araştırmacılar
için geçerli olacaktır.
TÜBİTAK 3001 - Başlangıç Ar-Ge Projeleri
Destekleme Programı
Programın amacı, Ar-Ge projesi hazırlama ve yürütme kültürünün yaygınlaşmasını sağlamak için, ARDEB tarafından desteklenen projelerde yürütücü olarak görev almamış olan,
üniversite, kamu kurum/kuruluşu veya özel kuruluşlardaki araştırmacıların sunacakları
Ar-Ge projelerini desteklemektir.
Kimler Başvurabiliyor?
Programa yürütücü olarak, daha önce veya başvuruyu yaptığı sırada ARDEB tarafından
desteklenen herhangi bir projede yürütücü olarak görev yapmamış olanlar başvurabilir.
Proje Süresi: Proje süresi en fazla 24 aydır.
Proje Bütçesi
2014 yılı için, Başlangıç Ar-Ge Projeleri destek üst limiti (Proje Teşvik İkramiyesi (PTİ) ve
Kurum Hissesi hariç) yıllık bütçe sınırlaması olmaksızın toplam 60.000 TL’dir.
Ön Başvuru Tarihleri
12.05.2014-03.06.2014
Öngörülen Kesin Başvuru
05.08.2014
Son Tarihi
Öngörülen Proje Başlangıç
03.11.2014
Tarihi
Ön başvuru, BOREN Proje Ön Başvuru Formu kullanılarak 03.06.2014 tarihine kadar elden
veya posta yoluyla yazılı ve elektronik ortamda (CD) BOREN’e yapılacaktır.
Aylık 1.800 TL’ye kadar burs desteği sağlanmaktadır.
Yurt içi/yurt dışı bilimsel toplantılara katılım/çalışma ziyareti amaçlı seyahatler için
10.000 TL’ye kadar, proje yayılım giderleri (Proje çıktılarının ilgili paydaşlar ve potansiyel yararlanıcılar ile paylaşılmasına yönelik yapılacak toplantı, çalıştay vb. çalışmalar)
için 5.000 TL’ye kadar destek verilmektedir.
Başvuru Tarihleri:
Başvurularda herhangi bir zaman kısıtlaması yoktur. Yıl boyunca başvuru yapılabilir.
NOT: Basılı olarak gönderilmesi gereken belgelerin online başvurunun yapıldığı tarihten
itibaren en geç 10 (on) gün içerisinde aşağıda belirtilen iletişim adresimize ulaştırılmış
olması gerekmektedir.
Temmuz-Ağustos-Eylül 2013
Nisan-Mayıs-Haziran
2014
20
Gazetto
GİRİŞİMCİLİĞİN YOLU
İLK İŞİM GİRİŞİM’LE BAŞLIYOR
Neden katılmalıyım?
Kendi işinin patronu olabilmek ve Çalık Holding ana sponsorluğunda büyük miktarlarda
yatırım desteği alıp, YTÜ Kuluçka Merkezi’nde 1 sene ücretsiz ofis imkânından yararlanıp
iş kurabilmek için katılabilirsin.
Yarışma süreci nasıl işleyecek?
Tüm projeler 50*70 cm ebatlarında postere basılıp etkinlik günü sergilenecektir.
Tüm projeler oluşturduğumuz kurul tarafından değerlendirilip 10 adet proje asil, 10 adet
proje yedek olarak finale seçilecektir. Finale seçilen projeler etkinlik günü sahiplerince
sahnede sunulacak ve jüri tarafından oylanacaklardır.
Seçici kurul kimlerden oluşacaktır?
Seçici kurul; ülkemizin seçkin üniversitelerinde görevli akademisyenler ile sektörün
önde gelen temsilcilerinden oluşacaktır.
Finale seçilen 10 asil ve yedek proje ne zaman açıklanacaktır?
Etkinlik günü, canlı yarışma başlamadan açıklanacaktır.
Canlı yarışma nedir?
Finale seçilen 10 projenin, sektörün önde gelen temsilcilerinden oluşan 6 kişilik jüri karşısında proje sunumlarının yapılacağı programdır / etkinliktir.
Asil finalist ve yedek finalist nedir?
Finale kalan 10 asil üye, etkinlik günü etkinlik yerinde bulunmaması durumunda hakkı
sırayla yedek üyelere devredilecektir.
Canlı yarışmayı herkes izleyebilir mi?
Canlı yarışmayı tüm ziyaretçiler izleyebilir ve beğendikleri projeye manevi destek verebilirler.
Canlı yarışmada bir projenin sunuşu ne kadar sürecektir?
10 dakika. Jüri üyeleri sorularla istedikleri taktirde süreyi sorularla uzatabilir veya kısaltabilir.
Canlı yarışmada sunumlar nasıl yapılabilir?
Tarafımızca bastırılan posterler (50*70) üzerinden, getirilen basılı materyallerden veya
ppt formatında barkovizyona yansıtma halinde gerçekleştirilebilir. Sunum teknikleri proje sahiplerinin insiyatifi dahilindedir.
Canlı yarışmada bir ekipten en fazla kaç kişi sunum yapabilir?
En fazla 2 kişi.
Finale seçilmeyen projeler ne olacak?
YTÜ Otağ-ı Hümayun bahçesinde poster şeklinde sergileneceklerdir. Bu sayede projelerini yatırımcıya, akademik camiaya, potansiyel partnerlerine tanıtabileceklerdir. Ayrıca
tüm projeler bir kitapta toplanarak dağıtımı gerçekleştirilecektir.
Proje çıktısı olarak ortaya çıkacak üründe hak dağıtımı
nasıl gerçekleşecektir?
Fikri ve sınaî haklar kapsamında bütün sorumluluk fikir sahibine aittir. Fikir daha önce
ödül almamış veya uygulanmamış olmalıdır.
Yarışma nerede gerçekleştirilecek?
Canlı yarışma ve sergi, etkinlik günü YTÜ Davutpaşa Kampüsü Otağ-ı Hümayun’da gerçekleştirilecektir.
Yarışmaya kimler katılabilir?
Canlı yarışma (final) sonuçları ne zaman açıklanacaktır?
Herkes. Üniversite öğrencisi, mezunlar ve sanayi alanında çalışmakta olan gerçek kişiler.
Tüm başvuru sahiplerimizin davetli olduğu etkinlik günü akşamında gerçekleştirilecek
Gala yemeğinde sonuçlar açıklanıp, ödül töreni düzenlenecektir.
Projemi Hangi Formatta İleteceğim? Proje Dokümanı
Hazırlayacak mıyım?
Yarışma Değerlendirme Kriterleriniz Neler?
Girişim.yildiz.edu.tr adresinden indirebileceğiniz Word ve powerpoint formatlarındaki
başvuru dökümanlarını uygun şekilde doldurup tarafımıza iletebilirsin.
Birden Fazla Proje Gönderebilir miyim?
Yarışmamıza bir gerçek şahıs en fazla 2 fikir/projede yer alabilir.
Yarışmaya ekip olarak başvurabilir miyiz?
Evet. Yarışmaya katılacaklar bireysel veya isterlerse ekip halinde başvuru yapabilirler.
Yarışmaya hangi konularla katılabilirim?
Yarışmada fikir ve konu sınırlaması yoktur.
• Ticarileşebilmesi
• Yenilikçi ve Özgün Yönü
• Uygulanabilirliği
Yarışmaya en son ne zaman başvuru yapabilirim?
13 Mayıs 2014 mesai bitimine (saat:18:00) kadar.
Yarışma konusunda tavsiyeleriniz neler olabilir?
Projenize güveniyorsanız ve büyük ödüllerden biri kazanmak istiyorsanız, canlı yarışmada projenizi sunuş yapma ihtimaline karşın hazırlıklı olmanızı tavsiye edebiliriz. Sunuşunuzu bizim hazırladığımız 50*70 postere ek olarak, basılı materyallerle ve ppt formatında dijital sunumla gerçekleştirebilirsiniz.