Hedef 30 Bin - Ankara Üniversitesi Bültenleri

01-30 Nisan 2014 • Basım Tarihi: 16 Mayıs 2014 • Sayı: 173 • www.ankara.edu.tr
Türkiye’nin İlk
Çocuk
Dostu Sokağı
Açıldı 2’de
Gölbaşı 50. Yıl
Yerleşkesi’ne
Üç Bin Fidan Daha
Hedef 30 Bin
22’de
İslamiyet-Hıristiyanlık
Kavramları Sözlüğü
Almanya’dan
Sonra
Türkiye’de
Tanıtıldı 4’te
Biyoloji Bölümü’nün
Hazinesi Görücüye Çıktı
Sosyal
Mekanlarımız
Güzelleşiyor
TÖMER’in Yabancı
Öğrencilerini
Çanakkale’de
Gezdirdik 14’te
6’da
Doktora ve Yüksek
Lisans Öğrencilerinden
21. Kültür ve
Toplumsal
Sanat Günleri 28’de Cinsiyet
Çalışmaları
Üniversiteli
Kongresi 25’te
Engelliler
Spor Festivali 33’te
En İyi
Tezlere
Ödül Verildi 27’de
Biyoloji
Bölümü’nün
kuruluşundan
itibaren, Türkiye ve
Dünyanın değişik
yerlerinden
toplanan
örnekler, 28-30 Nisan
tarihlerinde sergilendi. 32’de
Edebiyat
Ödülleri
Vereceğiz
DTCF Psikoloji
Bölümü
75 Yaşında 9’da
Yeni Egzersiz
Salonu Açıldı
36’da
7’de
Üniversitemiz ve Mamak Belediyesi’nin İşbirliğiyle Gerçekleşen
Türkiye’nin İlk
Çocuk Dostu Sokağı Açıldı
A
nkara Üniversitesi
ve Mamak Belediye
Başkanlığı’nın işbirliğiyle
Mamak’ta yaşama
geçirilen Türkiye’nin ilk
Çocuk Dostu Sokağı,
3 Nisan 2014 tarihinde
açıldı. Ankara Üniversitesi,
verdiği bilimsel desteğin
yanı sıra, Çocuk Dostu
Sokak için Kalkınma
Ajansı desteğiyle iki halatlı
tırmanma oyun grubu, çok
işlevli çocuk oyun grubu,
dere yatağı üzerine köprü,
giriş kapıları, oyun evi,
eğitici oyun duvarı, piknik
masaları, iki kaydırak ve
200 metrelik kauçuk yol
yaptırdı.
Çocukların İsteklerine
Göre Tasarlandı
Ankara Üniversitesi
Çocuk Bilim Merkezi
Koordinatörü Prof. Dr.
Neriman Aral, Ankara
Kalkınma Ajansı tarafından
finanse edilen Çocuk Dostu
Sokak Projesi’nin, Ankara
Üniversitesi ile Mamak
Belediyesi ve Kadın Eğitimi
ve İstihdamı Derneği’nin
ortaklaşa çalışması
sonucunda oluştuğunu
ş:
Rektör Prof. Dr. Erkan İbi
ura
çam
an,
bas
a
“Toprağ
bulanan, ağaca tırmanan
çocuk istiyoruz.”
2
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
söyledi. Proje kapsamında
bölgede bulunan çocuklarla
odak görüşmeler
yapılarak çocukların alan
hakkındaki düşünceleri
ve hangi oyun alanlarının
olması gerektiğiyle ilgili
katılımlarının sağlandığını
anlatan Prof. Dr. Neriman
Aral, konuyla ilgili iki
çalıştay gerçekleştirildiğini,
İstanbul’daki oyun
alanlarıyla Hollanda’daki
çocuk dostu sokak
alanlarının incelendiğini,
peyzaj mimarlarıyla çocuk
gelişimcilerinin birlikte
çalıştığını ve projenin
oluşturulduğunu açıkladı.
Projenin eğitim ekibinin
ise çocuk dostu sokak
eğiticilerinin eğitimi için
rehber kitap hazırladığını,
bu rehber doğrultusunda
Mamak’taki ilkokullarda
görev yapan anasınıfı,
birinci ve ikinci sınıf
öğretmenlerine bilgiler
verildiğini, yaklaşık
iki bin çocukla alanda
uygulamalı çalışmalar
gerçekleştirildiğini belirtti.
“Çocuk Müzesi’ni de
Yakında Açacağız”
Mamak Belediye
Başkanı Mesut Akgül de
projenin, kurumlararası
işbirliğinin güzel bir
örneği olduğunu belirterek;
“Hedefimiz, özgür
çocukların yaşayacağı
bir Mamak. Çocuk
Dostu Sokak, bunun ilk
örneği olacak. Ankara
Üniversitesi ile protokolünü
imzaladığımız Türkiye’nin
ilk çocuk müzesi projesini
de bu yılın sonuna doğru
gerçekleştirip açılışını
yapacağız. Şu anda fiziki
binaları bitti, içinin
donatımıyla ilgili çalışmalar
başladı” dedi.
“Mutlaka Çocuklara
Kulak Verilmeli”
Üniversitemiz Rektörü
Prof. Dr. Erkan İbiş de
çocukların gelişimleri
konusunda, mutlaka onlara
kulak verilmesi, onların
isteklerine, heyecanlarına,
arzularına, keşfetme,
araştırma isteklerine cevap
verecek projeler ortaya
koymak gerektiğini söyledi.
Ankara Üniversitesi’nin
“Çocuk Dostu” bir
üniversite olduğunu ve
Üniversitemizde her
yıl çocuklara yönelik
yüzlerce proje ve etkinlik
gerçekleştirildiğini anlatan
Prof. Dr. Erkan İbiş;
“Toprağa basan, çamura
bulanan, ağaca tırmanan,
gerektiği zaman düşmesini,
oynamasını, koşmasını
bilen, doğayla etkileşen
çocuk istiyoruz” dedi.
Üniversitemiz Anaokulu ve
Çocuk Kulübü’ndeki
Miniklerin Bilim Şenliği
Ü
niversitemiz Anaokulu ve Çocuk Kulübü’nde eğitim
alan minikler, kendileri için 21 Nisan’da düzenlenen
bilim şenliğinde hem çok sayıda yeni bilgi öğrendiler
hem de aileleriyle hoş vakit geçirdiler. Çocuk Bilim
Merkezimizin okullarından Böcek Şenlik Okulu’nun
eğitim materyalleri ve eğlenceli matematik düzenekleri
miniklerin büyük ilgisini çekti.
Minik Öğrencilere
Diş Sağlığı Eğitimi
Ü
niversitemiz Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Gürkan Gür ve üçüncü sınıf öğrencisi
Osman Ulaşlı, sosyal sorumluluk projesi kapsamında
Kırıkkale’nin Ahılı Köyü ve Çullu Mahallesi
öğrencilerine ağız bakımı ve diş sağlığı eğitimi verdi.
Osman Ulaşlı, hastalara uygulanan tedavi
yöntemlerini kısa videolar ile minik öğrencilerle
paylaşırken, Prof. Dr. Gürkan Gür, bütün hastalıklarda
olduğu gibi ağız ve diş sağlığı ile ilgili problemlerde
de erken tanı konulup tedavi edilirse başarılı olma
şansının arttığını söyledi. Prof. Dr. Gürkan Gür;
“Düzenli diş fırçalama, doğru beslenme, koruyucu
uygulamalar ve düzenli diş hekimi kontrolü ağız diş
sağlığının temelini oluşturmaktadır” dedi.
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
3
Üniversitemiz ve Eugen-Biser Vakfı İşbirliğiyle Yayımlanan
“İslamiyet-Hıristiyanlık Kavramları Sözlüğü”
Almanya’dan Sonra
Türkiye’de Tanıtıldı
Hıristiyan ve İslam dünyası arasında kavram karmaşalarının
önüne geçerek iki din ve iki kültür arasında doğru
anlaşılmanın yolunu açmayı amaçlayan “İslamiyetHıristiyanlık Kavramları Sözlüğü”nün tanıtım toplantısına,
Türkiye ve Almanya’dan madde yazarları ile Almanya’nın
Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl katıldı.
A
nkara Üniversitesi
İlahiyat Fakültemiz
ile Almanya’da bulunan
Eugen-Biser Vakfı
işbirliği ile sekiz yıllık
bir çalışmanın sonunda
geçtiğimiz aylarda
yayımlanan “İslamiyetHıristiyanlık Kavramları
Sözlüğü”nün tanıtımı,
Almanya’dan sonra bu kez
de 10 Nisan 2014 tarihinde
Üniversitemizde yapıldı.
“Kültürlerarası ve
Dinlerarası Çalışma”
Sözlüğün
editörlerinden, İlahiyat
Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Mualla Selçuk,
2005 sonbaharında başlayan
çalışmalar kapsamında
altı çalıştay yapıldığını,
bu çalışmalar sonucunda
bu sözlükle birlikte “İnsan
Onuru”, “Din Devlet
İlişkisi”, “Monoteizim”
4 Ankara
Üniversitesi
Bülteni
ve “Vahiy” adlı kitapların
ortaya çıktığını, “Din
ve Otorite” ve “Akıl ve
Din İlişkisi Üzerine” adlı
çalışmaların ise kitaplaşma
aşamasında olduğunu
belirtti. Bu kitapların
hepsinin birer kültürlerarası
ve dinlerarası çalışma
olduğunu kaydeden Prof.
Dr. Mualla Selçuk; Sözlükte
her kavramın kendi
alan uzmanı tarafından
tanımlandığını ve ortalama
300 kelimelik bir makale
şeklinde kaleme alındığını;
her iki dinin iman, ibadet,
ahlak boyutunu anlatan
kavramların yanı sıra
sosyal ve kültürel yönü
olan kavramlara da yer
verildiğini söyledi.
“Dinlerarası Barışı
Desteklemeyi Hedefliyor”
Prof. Dr. Mualla Selçuk,
eserin, kültürlerarası ve
dinlerarası barışı bilimsel
bilgiyle desteklemeyi
amaçladığını, önyargıları
gidermeyi ve karşılıklı
anlamayı hedeflediğini,
birlikte yaşama ve iletişim
kültürünü geliştirmeyi
öngördüğünü de sözlerine
ekledi.
“Dünyada İlk
Çalışma”
Türk-Alman Bilim Yılı
kapsamında düzenlenen bu
etkinliğin, Üniversitemiz
için gurur verici olduğunu
söyleyen Rektörümüz
Prof. Dr. Erkan İbiş ise
sözlüğün hazırlanması
aşamasında bir araya gelen
bilim insanlarının, iki dinin
önemli ortak noktalarını
esas aldıklarını, bunların;
“Vicdanlı olmak, insani
değerlere önem vermek,
iyilik yapmak, kötülükten
uzak kalmak, yardım etmek,
Sözlük projesinde
İslamiyet madde
yazarları olarak 54,
Hıristiyanlık madde
yazarları olarak 24 olmak
üzere toplam 78 bilim
insanı görev aldı. İslam’a
ait 336, Hıristiyanlığa
ait 338 kavram temel
özellikleriyle tanıtıldı.
temiz olmak” olduğunu
belirtti. Bu çalışmanın
dünyada ilk olduğunu,
önümüzdeki yıllarda
pek çok dile çevrilerek
yaygınlaşacağına inandığını
ifade etti.
“Kadın Yazarlarımız
Beni Gururlandırdı”
Prof. Dr. Erkan İbiş,
Almanya’da düzenlenen
tanıtım toplantısında,
Alman Meclis Başkanı’nın,
Alman yazarlar arasında
kadın olmamasına rağmen
Ankara Üniversiteli
yazarlar arasında kadın
yazarlar bulunmasıyla ilgili
saptamasını da izleyicilerle
paylaşarak; “Bu da beni çok
gururlandırdı. Bu aslında
ülkemizin bir gururu” dedi.
“Diyaloğu Daha da
Geliştirecek
Almanya’nın Ankara
Büyükelçisi Eberhard Pohl
de bu sözlüğün, iki ulus
arasındaki diyaloğu daha
da geliştireceğini söyledi.
Alman Hükümeti’nin,
Almanya ve Türkiye’de
dinlerarası diyalog için
çaba gösterdiğini belirten
Büyükelçi Eberhard Pohl,
ifade özgürlüğü ve düşünce
çoğulculuğunun sağlanması
gerektiğini sözlerine ekledi.
İlahiyat Fakültesi
Dünya Dinleri Bölümü
öğrencisi Zeynep Yazıcı
ise Almanya’da Türk
ve Alman öğrencilerin
ortaklaşa katıldıkları “Bahar
Akademisi” hakkında
bilgi verdi. Zeynep Yazıcı;
“Oluşturduğumuz gruplarla
sözlük maddelerini
değerlendirirken, aynı
zamanda kendimiz de
yeni şeyler üretmeye
çalışıyorduk. Hıristiyan
ve İslam teolojisi üzerine
çalışma yapan genç
meslektaşlarımızla bir
arada geçirdiğimiz bu
zaman diliminin bize
hissettirdiği en heyecan
verici duygulardan biri aynı
dili konuştuğumuz hissiydi”
dedi.
“Din, İnsanı
Etkilemeye Devam
Ediyor”
“Türk-Alman
İlişkilerinin Teolojik
Boyutu” başlıklı bir
konuşma yapan İlahiyat
Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Cemal Tosun,
teolojik boyutun, diğer
alanlar kadar eski
olmadığını ama Alman
öğretim üyelerinin
Ankara Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi’nde
dersler verdiğini, ortak
bilimsel sempozyumlar
düzenlendiğini kaydetti.
Ludwig Maximilian
Üniversitesi Katolik Teolojisi
Fakültesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Richard Heinzmann,
sözlüğün Hıristiyan bakış
açısını anlattı. Sözlüğün
ortaya konması için verilen
bilimsel çabaların herkes
tarafından desteklendiğini
belirten Prof. Dr. Richard
Heinzmann, günümüzde
dinin insanı etkilemeye
devam ettiğini, dinin özünü
kavramak gerektiğini, öze
yoğunlaştığında engellerin
kendiliğinden ortadan
kalkacağını söyledi.
“Sorunlar Dinden Çok
Kültürden Kaynaklanıyor”
Editörlerin
değerlendirmelerinin
sunulduğu panelde konuşan
Prof. Dr. Halis Albayrak,
çalışmalar sırasında
‘insandaş’ kavramını
ürettiklerini; Ludwig
Maximilian Üniversitesi
Katolik Teolojisi Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Martin Thurner, bin yıldır
olmamış öncü bir projeyi
gerçekleştirdiklerini, bu
yüzden geleceğe daha
iyimser baktığını ama
amaçlarının ortak bir din
yaratmak olmadığını,
amacın ortak bir temel
yaratarak barış içinde
yaşamak ve bunu zenginlik
olarak görmek olduğunu;
Leibniz Üniversitesi Teoloji
ve Din Bilimi Enstitüsü
öğretim üyesi Prof. Dr.
Peter Antes, hiçbir ortaklık
olmadığını düşündükleri
yerlerde bile ortaklıklar
olduğunu gördüklerini,
sorunların dinden çok
kültürden kaynaklandığını
düşündüklerini; Prof. Dr.
Mahmut Ay da sözlüğün,
karşılıklı bir değer aktarımı
olduğunu söyledi.
Alman Bilim
İnsanlarının
Üniversitemize
Katkıları, Kitap Olacak
A
nkara Üniversitesi’ne ve Üniversitemizi oluşturan
fakültelere, kuruluşlarından itibaren bilimsel
destek veren Alman bilim insanlarının katkıları, “2014
Türk-Alman Bilim Yılı” kapsamında kitap olarak
yayınlanacak. Kitabın içeriğinin nasıl olması gerektiğiyle
ilgili olarak, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Kasım
Karakütük ve fakültelerden temsilcilerin katılımıyla
16 Nisan 2014 tarihinde bir toplantı yapıldı. Prof. Dr.
Kasım Karakütük, kitabın adının “Alman Bilim İnsanları
ve Mimar-Sanatçılarının Ankara Üniversitesi’ne ve
Ankara’ya Katkıları” olabileceğini söyledi. Kitabın
bölümlerinin de “Ankara Üniversitesi’ne Katkılar”,
“Eğitim, Bilim, Sanat, Mimarlık, Yönetim, Sağlık,
Yayın Alanlarına Katkılar”, “Öğrencilerin Yetişmesine
Katkılar”, “Öğrencilerin Gözüyle Alman Hocalar”,
“Alman Bilim İnsanlarının Türkiye’ye Geldikleri
Dönemde Türkiye ve Dünya’da Durum” olabileceğini
kaydetti.
Toplantıda, TÖMER’den Esma Durak, çevirisini
yaptığı, Türkiye’ye gelen Alman bilim insanlarıyla
ilgili Almanca yayımlanan “Deutcshe Wissenschaftler
im Türkischen Exil: Die Wissenschaftsmigration in die
Türkei 1933-1945” adlı kitapla ilgili bilgi verirken, Prof.
Dr. Halis Albayrak “İslamiyet-Hıristiyanlık Kavramları
Sözlüğü”nü anlattı. Prof. Dr. Alp Can, Prof. Dr. Nejat
Akar’la birlikte hazırladıkları “Prof. Albert Eckstein ile
Anadolu’da 15 Yıl, 1935-1950” adlı kitabı, Prof. Dr.
Musa Kadıoğlu, DTCF ile Almanya arasında yayımlanan
kitapları, Prof. Dr. Cemalettin Çiftçi de Yüksek Ziraat
Enstitüsü’nde Alman bilim insanlarının katkısıyla
yayımlanan kitapları anlattı.
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
5
Üniversitemizin
Sosyal Mekanları
Güzelleşiyor
Ziraat Fakültesi Muhlis Erkmen Kütüphanesi ile
Yıldırım Beyazıt Kız ve Erkek Öğrencievleri Yenilendi
Ü
niversitemizin Dışkapı
Yerleşkesi’nde
öğrencilere hizmet eden
birimlerden Muhlis Erkmen
Kütüphanesi ile Yıldırım
Beyazıt Kız ve Erkek
Öğrencievleri, Rektörlüğün
yaptığı çalışmalarla
yenilendi. Çalışmalar
kapsamında ortak kullanım
alanları olan tuvaletler,
banyolar, çalışma salonları
ve zeminler yenilendi;
odalar boyanarak daha
hijyenik yaşam alanları
oluşturuldu. Yenilenen
birimler, 15 Nisan 2014
tarihinde, Üniversitemiz
yöneticileri ve öğrencilerin
katıldığı bir törenle açıldı.
Kütüphanenin Tarihi
Masaları, Yenilenerek
Korundu
Muhlis Erkmen
Kütüphanesi’ndeki
yenileme çalışmaları,
Ziraat Fakültesi’nde
yapılan bakım onarım işleri
kapsamında gerçekleştirildi.
Çalışmalar kapsamında
2013 Ağustos ayında
altyapının geliştirilmesi
ve daha kaliteli hizmet
6
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
sunulması için kütüphane
okuma salonları, teknik
hizmetler ofisi ve Veteriner
Fakültesi Öğrenci İşleri,
ofislerin zeminleri ve
aydınlatması yenilendi.
Çalışma alanlarının
duvarları ve pencereleri
boyandı. Kütüphanedeki
tarihi ahşap çalışma
masaları bakım yapılarak
korundu. Üst kattaki
okuma salonuna yeni raflar
konularak dergi ve kitap
koleksiyonunun bir kısmı
açık raf sistemiyle hizmete
sunuldu. Bu yenileme
ile birlikte Kütüphane ve
Veteriner Fakültesi Öğrenci
İşleri ofislerinde yeni bir
düzenleme yapılarak,
Öğrenci İşleri üst kata
alındı. Her iki katta bulunan
lavabolar da restore edildi.
Muhlis Erkmen
Kütüphanesi, 65770 kitap,
2268’i yüksek lisans ve
958’i doktora olmak üzere
toplam 3226 tez, 217 ciltli
süreli yayın, 224 adet
CD ile tarım ve yaşam
bilimlerinde önemli bir
birikime sahip.
Yıldırım Beyazıt Kız ve Erkek Öğrencievi’nde Kalan
Öğrencilerle Akşam Sohbeti
Ü
niversitemiz Rektörü
Prof. Dr. Erkan
İbiş, Rektör Yardımcıları
ve Sağlık Kültür ve
Spor Dairesi Başkanlığı
yetkilileri, 15 Nisan 2014
tarihinde Yıldırım Beyazıt
Kız ve Erkek Öğrencievleri
ile Yabancı Öğrencievi’nde
kalan öğrencilerle akşam
bir toplantı yaparak istek ve
şikayetlerini dinledi.
Öğrenciler,
kütüphanelerde gece
ders çalışanlar için çorba
çıkarılmasını isterken,
Rektörümüz Prof. Dr. Erkan
İbiş de bunun hibe yoluyla
sağlanabileceğini söyledi.
Öğrencievlerinde akşam
ve hafta sonları da yemek
çıkarılması konusunda bir
çalışma yapıldığını belirtti.
Prof. Dr. Erkan
İbiş, öğrencilerden
katkı payı alınmaması
nedeniyle devletin verdiği
bütçenin yüzde 80 gibi
bir bölümünün yemek
desteklerine gittiğini,
bu nedenle de kültür
ve sanat harcamalarına
yeterli para kalmadığını
söyledi. Öğrencilerin
oluşturduğu kültür ve sanat
gruplarını desteklediklerini
ama yüksek ücretlerle
profesyonel sanatçı
getirilmesine karşı
olduklarını da kaydetti.
Öğrenciler, ortasından
Samsun Yolu geçen Ziraat
Fakültesi yerleşkelerini
birbirine bağlayacak üst
geçit projesiyle ilgili
gelişmeleri de sordu. Prof.
Dr. Erkan İbiş, üst geçitin
Büyükşehir Belediyesi
tarafından yapılacağını ama
şu anda bu konudaki kararın
Kültür Varlıkları Koruma
Kurulu’nda olduğunu,
oradan çıkacak karara göre
hareket edileceğini ifade
etti.
Yabancı öğrenciler ise
Erasmus öğrencilerinin
kimlik sorunu olduğunu
belirtirken, bazı öğrenciler
de öğrencievlerine spor
aletleri istediklerini
söylediler. SKS’nin
düzenlediği gezilerdeki
kontenjanın arttırılmasını
istediler.
Gıda Mühendisliği
Bölümü için Gölbaşı’nda
bir bina yapılacağını,
önümüzdeki aylarda
inşaatın başlayacağını da
anlatan Prof. Dr. Erkan İbiş,
öğrencilerden, gördükleri
aksaklıkları e-posta yoluyla
yöneticilere bildirmelerini
isteyerek, “Siz sahiplendikçe
birçok şey düzelir” dedi.
Bu yaz eşyasını bırakmak
isteyenler için öğrencievlerinde
yer ayarlanacağını sözlerine
ekledi.
Ankara Üniversitesi,
Edebiyat Ödülleri
Vermeyi Kararlaştırdı
Ü
niversitemiz, nitelikli
yapıtların oluşmasına,
okurla buluşmasına ve
üniversite ortamında
sanatçı-okur etkileşimine
olanak sağlamak amacıyla
yetişkin edebiyatı (roman,
öykü, şiir vd.) ile çocuk
ve gençlik edebiyatı
alanlarında “Ankara
Üniversitesi Edebiyat
Ödülleri” vermeyi
kararlaştırdı.
Ödüller her yıl, yetişkin
edebiyatı ile çocuk ve
gençlik edebiyatı alanında
bir yıl yapıta, bir yıl da
sanatçıya verilecek.
İlki bu yıl
gerçekleştirilecek olan
yarışmada; “Ankara
Üniversitesi Roman Ödülü”
ve “Ankara Üniversitesi
Çocuk ve Gençlik Edebiyatı
Roman Ödülü” olmak üzere
iki alanda ödül verilecek.
Ankara Üniversitesi,
önümüzdeki yıllarda müzik,
resim, heykel, fotoğraf,
karikatür gibi türlerde de
ödüller vermeyi planlıyor.
Yarışmaların son
başvuru tarihi 31 Temmuz
2014 olarak belirlendi.
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
7
Hepatoloji Enstitüsü’nden
TÜBİTAK Destekli Proje
110 proje arasından kabul edilerek
desteklenmeye uygun bulunan projede,
Hepatit B, C ve Delta virüslerinin moleküler
tanılarında kullanılan yöntemler için kalite
kontrol serumlarının ve Ulusal Kalite Kontrol
Programlarının geliştirilmesi hedefleniyor.
Prof. Dr. Cihan Yurdaydın
Ü
niversitemiz Hepatoloji
Enstitüsü’nün,
TÜBİTAK’ın 2013
yılında çağrıya çıkmış
olduğu ve iki aşamalı bir
değerlendirmeden geçen
öncelikli alanlar Ar-Ge
projelerinden, “Tıbbi
Tanı Kitleri, Kitlerle
İlgili Cihaz, Yazılım ve
Referans Materyallerin
Geliştirilmesi” çağrısına
sunduğu proje önerisi,
110 proje arasından kabul
edilerek desteklenmeye
uygun bulundu.
Projede, “Hepatit B,
C ve Delta virüslerinin
moleküler tanılarında
kullanılan yöntemler için
kalite kontrol serumlarının
ve Ulusal Kalite
Kontrol Programlarının
geliştirilmesi” hedefleniyor.
Bu projeyle ülkemizde
ilk kez, bugüne kadar
yurt dışındaki çeşitli
merkezlerden sağlanan
moleküler tanı testleri için
kalite kontrol serumları
geliştirilecek ve bu
serumlarla yine ilk kez
ulusal bir kalite kontrol
8
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
programı uygulanacak.
İki yıl sürecek program
çıktıları, Türkiye
Halk Sağlığı Kurumu,
Mikrobiyoloji Referans
Laboratuvarları Daire
Başkanlığı tarafından
başlatılan “Ulusal
Mikrobiyoloji Dış Kalite
Değerlendirme Programı”
ile paylaşılacak ve süreklilik
kazandırılacak.
Hepatoloji Enstitüsü,
2013 yılında da
Almanya’dan Paul Ehrlich
Enstitüsü öncülüğünde
Dünya Sağlık Örgütü’ne
(WHO) bir proje sundu
ve hepatit delta virüs
RNA’sı için ilk kez bir
WHO referans plazması
hazırlanmasına ve tüm
dünyanın kullanımına
sunulmasına olanak sağladı.
“Hepatoloji Enstitüsü
Öncü Rol Oynuyor”
Hepatoloji Enstitüsü
Müdürü olan ve 2013
TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü
kazanan Prof. Dr. Cihan
Yurdaydın ve Proje
Yürütücüsü Prof. Dr. Mithat
Bozdayı, ülkemizde ve
dünyada çok önemli bir halk
Prof. Dr. Mithat Bozdayı
sağlığı problemi olan viral
hepatitlerle ilgili olarak
Hepatoloji Enstitüsü’nün
son 20 yılda öncü bir rol
oynadığını belirti.
Ülkemize ait viral
moleküler epidemiyoloji
bilgilerinin ortaya
çıkarılması, yeni moleküler
tanı yöntemlerinin
geliştirilmesi, anti-viral
ilaç direnç genlerinin
bulunması ve patentlenmesi,
anti-viral moleküllerin
geliştirilmesi ve faz 2
ve 3 çalışmalarına katkı
sunulması gibi bilimsel
araştırmaların, ülkemizin
ve tüm dünyanın bu sorunla
baş etme çabalarına çok
önemli katkıları olduğunu
belirterek, Hepatoloji
Enstitüsü’nün, Ankara
Üniversitesi adını yurt
içinde ve yurt dışında en
önlere taşıdığını söyledi.
Ankara Üniversitesi
Hepatoloji Enstitüsü,
Biyoteknoloji Enstitüsü ile
işbirliği yaparak pek çok
doktora ve yüksek lisans
öğrencisi yetişmesine de
olanak sağlıyor.
Gençleri
Yaşatan
Proje Tamamlandı
Kazan Kaymakamlığı ve DTCF
Psikoloji Bölümü’nün işbirliğiyle
yürütülen ihtihar davranışlarını
önlemeye yönelik proje kapsamında,
risk grubunda olabileceği düşünülen
159 öğrenci belirlendi. Bu öğrenciler ile
yapılan bireysel görüşmeler sonrasında, öğrencilerin bir
kısmı ilgili kurumlara yönlendirildi, bir kısmına ise psikolojik
danışmanlık ve terapi hizmeti sunuldu.
Ü
niversitemiz Dil
ve Tarih-Coğrafya
Fakültesi Psikoloji
Bölümü ve Kazan İlçesi
Kaymakamlığı’nın işbirliği
ile yürütülen, gençlik
dönemi intihar davranışlarını
önlemeye yönelik proje
tamamlandı.
Çalışmada 2831
öğrenciye, intiharı
önlemeye yönelik bir model
çerçevesinde ulaşıldığını
bildiren Prof. Dr. Ayşegül
Durak Batıgün şunları
şöyledi:
“Ruh sağlığı alanının
en büyük problemlerinden
biri intihar davranışlarıdır.
Özellikle gençler arasında
en büyük ruh sağlığı
problemleri içinde yer alan
bu davranışları önlemeye
yönelik yürütülecek
olan Koruyucu Ruh
Sağlığı çalışmaları önem
taşımaktadır.
Bilindiği üzere
koruyucu ruh sağlığı,
bireyin psikolojik yapısının
sağlıklı gelişimi, örseleyici
faktörlerin belirlenmesi,
bunlara ilişkin risklerin
azaltılması ve direncin
artırılması, zorlanan bireye
destek sağlanması ve
hastalık belirtilerinin erken
fark edilmesi çalışmalarını
kapsar. Bu çerçevede,
Kazan Kaymakamlığı’ndan
gelen istem üzerine DTCF
Psikoloji Bölümü ve Kazan
Kaymakamlığı ile bir
araştırma projesi planlanmış
ve Ocak 2013 tarihinde
imzalanan bir protokol ile
çalışmalar başlatılmıştır.
Klinik Psikoloji
Anabilim Dalı öğretim
üyelerinden Prof. Dr.
Ayşegül Durak Batıgün
koordinatörlüğünde, Doç.
Dr. Banu Yılmaz, Psk. Dr.
Ebru Akün ve Uzm. Psk.
Fatma Boyraz tarafından
yürütülen proje, Kazan
Devlet Hastanesi’nde çalışan
sosyal hizmet uzmanları,
psikologlar ve hekimler
ile işbirliği içerisinde
yürütülmüştür.
Bir yıl süren çalışma
sürecinde intihar davranışları
ile ilişkili olan bazı
değişkenlere ilişkin veriler
toplanmış ve bu verilerin
analizi sonucunda risk
grubunda olabileceği
düşünülen 159 öğrenci
belirlenmiştir. Bu öğrenciler
ile yapılan bireysel görüşmeler
sonrasında, öğrencilerin
bir kısmı ilgili kurumlara
yönlendirilmiş, bir kısmına
ise psikolojik danışmanlık ve
terapi hizmeti sunulmuştur.
İlgili öğrencilerin takibi
Kazan Devlet Hastanesi’nde
çalışan uzmanlar tarafından
yürütülmektedir.”
DTCF Psikoloji Bölümü 75 Yaşında
D
TCF Psikoloji
Bölümü’nün 75.
kuruluş yıldönümü çeşitli
etkinliklerle kutlanıyor.
Bu etkinliklerden biri de
Muzaffer Şerif paneli oldu.
Muzaffer Şerif, 1939 yılında
Fakültenin Felsefe bölümü
içerisinde yer alan Psikoloji
Kürsüsü’nün kurucusudur
ve ABD’de (Harvard ve
Columbia Üniversiteleri)
derece alan, dünyaca ünlü
ilk Türk bilim insanıdır.
Şerif, 1939-1945 yılları
arasında kürsü başkanlığı
yapmıştır.
“Mesleki ve Sosyal
Yaşamıyla Bir Aydının
Portresi: Muzaffer Şerif”
adı altında 21 Nisan 2014
tarihinde gerçekleştirilen
panel, Psikoloji Bölümü
tarafından hazırlanan ve
Muzaffer Şerif’in tüm
yaşam öyküsünün aktarıldığı
bir belgesel gösterimi
ile başladı. Oturum
başkanlığını Cumhuriyetin
İlk Kültür Bakanı Prof.
Talat Halman’ın yürüttüğü
panele, Prof. Dr. Nebi
Sümer (ODTÜ) “Muzaffer
Şerif’in Yolundan Bugünün
Türkiye’sine”, Prof. Dr.
Kurtuluş Kayalı (Ankara
Üniversitesi) “Türkiye
Coğrafyasında Entelektüel
Kimliğin Siyasetle Sınavını
Muzaffer Şerif Başoğlu’nun
Metinleri Bağlamında
Okumayı Denemek” ve
Prof. Dr. Olcay İmamoğlu
(ODTÜ) “Muzaffer Şerif’i
Düşünürken Anılar ve
Anlamlar Üzerine” başlıklı
sunumları ile katkı sağladı.
Psikoloji Bölümü,
Ekim 2014’te yapılacak
olan 75. yıl anma toplantısı
ve kutlamasına mezunlar,
öğretim elemanları ve yolu
DTCF Psikoloji’den geçen
herkesi davet ediyor.
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
9
Veteriner Fakültesi’nden
Tiftik Projesi
Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı tarafından
desteklenen “Tiftik Keçisi
Yetiştiricilik İşletmelerinin
Sosyo-Ekonomik Analizi
ile Sektörel Gelişim ve
Destekleme Stratejilerinin
Belirlenmesi” başlıklı
projede, üretimde artış
sağlayıcı sektörel gelişim ve
destekleme stratejilerinin
saptanması hedefleniyor.
T.C. Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı,
Tarımsal Araştırmalar
ve Politikalar Genel
Müdürlüğü (TAGEM)
2013 Yılı Ar-Ge Destek
Programı kapsamında kabul
edilen ve yürütücü kurum
olarak Rektörlüğümüz
ile TAGEM arasında
sözleşmesi imzalanan
TAGEM-13/ARGE/36 kod
numaralı ve “Tiftik Keçisi
Yetiştiricilik İşletmelerinin
Sosyo-Ekonomik Analizi
ile Sektörel Gelişim ve
Destekleme Stratejilerinin
Belirlenmesi” başlıklı
projenin başlangıç
toplantısı 2 Nisan
2014 tarihinde Ankara
Üniversitesi Veteriner
10
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Fakültesi Dekanlığı’nda
gerçekleştirildi.
Toplantıya, Tarımsal
Araştırmalar ve Politikalar
Genel Müdürlüğü
(TAGEM) Genel Müdür
Yardımcısı Dr. Necati
Tuygar, Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı
Ankara İl Müdürü Muhsin
Temel, TİFTİKBİRLİK
Yönetim Kurulu Başkanı
Ahmet Yavuz ve Yönetim
Kurulu Üyesi Başkan
Vekili Yakup Kademderesi,
Veteriner Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Rıfkı Hazıroğlu ve
Dekan Yardımcısı Prof. Dr.
Kemal Küçükersan, Hayvan
Sağlığı Ekonomisi ve
İşletmeciliği Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Engin
Sakarya ve Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Yavuz Cevger ile
projede araştırmacı olarak
yer alan akademik personel
katılarak proje hakkında
ayrıntılı görüş alışverişinde
bulunuldu.
Proje başlangıç
toplantısında, proje
yürütücülüğünü üstlenen
Hayvan Sağlığı Ekonomisi
ve İşletmeciliği Anabilim
Dalı öğretim üyesi Doç.
Dr. Yılmaz Aral’ın yaptığı
sunum sonrasında; Ankara
Keçisi yetiştiricilik
işletmelerinde öncelikle
sektörde baş gösteren
sorunların temelinde yatan
ekonomik faktörlerin
saptanması, sürdürülebilirlik
yönünde tiftik üretiminde
maliyeti düşürücü, yetiştirici
yararı ve ürün satış gelirini
yükseltici, sanayi ile
bütünleşmeyi sağlayan
politikalar geliştirilmesi
gerektiği üzerinde duruldu.
Araştırma 9 İlde
Gerçekleşecek
Tiftik keçisi
yetiştiriciliğinin ve hayvan
varlığının yoğunluğu
bakımından ülke genelini
temsil edebilecek bir yapıya
sahip Ankara ve çevresindeki
sekiz ilde gerçekleştirilmesi
planlanan araştırmada,
temel olarak tiftik keçisi
yetiştiricilik işletmelerinin
mali, ekonomik ve sosyoekonomik analizlerinin
yapılması amaçlanıyor.
Çalışma kapsamında
üreticilerin işletme ölçeği,
sürü ve yetiştiricilik
özelliklerinin belirlenmesi,
ülkemizde tiftik için
uygulanan destekleme
politikaları ve etkinliğinin
araştırılması, mevcut tiftik
piyasası, örgütlenme ve
pazarlama sistemine ilişkin
yetiştirici düşüncelerinin
ortaya konulması sonucu
üretimde artış sağlayıcı
sektörel gelişim ve
destekleme stratejilerinin
saptanması hedefleniyor.
Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi
Çorum ve Zonguldaklı Çocuklara
Gökbilim Eğitimi Verdi
A
nkara Üniversitesi
Çocuk Bilim Merkezi
Koordinatörlüğü eğitim
programlarından biri olan
ve Ankara Üniversitesi
Kreiken Gözlemevi
yerleşkesinde çalışmalarını
sürdüren Gökbilim Okulu,
etkinliklerine devam
ediyor. Gökbilim Okulu,
5 Nisan 2014 ve 11 Nisan
2014 tarihlerinde Çorum
ve Zonguldak Bilim Sanat
Merkezi’nden gelen 10-12
yaş grubundan toplam
52 katılımcıyı ağırladı.
Çocuklara gökbilimine
ilişkin bilgi kazandırmak
ve kazandırılan bilgilerin
deney ortamına, ardından
da günlük yaşama
uygulanmasını sağlama
hedefine sahip Gökbilim
Okulu eğitim programı,
“Güneş Sistemi, Yıldızlar,
Takımyıldızlar ve
Galaksiler” gibi gökbilim
konularını içeriyor ve bu
konuları çeşitli sunumlar,
atölye çalışmaları ve
dramalarla derinlemesine
ele alıyor. Program, Ankara
Üniversitesi Kreiken
Rasathanesi’nde bulunan
teleskopların kullanımına
da olanak sağlıyor. Bu
kapsamda katılımcılara,
gündüz Güneşi, gece ise
Güneş Sistemi Üyelerini
ve derin uzay cisimlerini
teleskopla görme fırsatı
sunuluyor.
Çorum ve Zonguldak
BİLSEM’den gelen
katılımcılar için sabah
saatlerinde başlayan
etkinlik, akşam saatlerine
kadar devam etti.
Etkinliğin ilk yarısında,
katılımcılar gökcisimlerini
ve teleskopları tanıma şansı
buldular. Yaptıkları Güneş
Saati yardımıyla zamanı
ölçtüler. Ardından kendi
teleskoplarını kendileri
yaparak hem yaptıkları
teleskoplarla hem de Ankara
Üniversitesi Kreiken
Gözlemevi teleskopları ile
Güneş gözlemi yaptılar.
Etkinliğin ikinci
yarısında, Güneş Sistemi
ve Üyelerine ilişkin, görsel
malzemeler eşliğinde
gerçekleştirilen sunumu
dinledikten sonra, bir Güneş
Sistemi maketi oluşturdular.
Etkinlik, yıldızlar ve
takımyıldızların tanıtımı
ile devam etti. Programın
son kısmında yer alan
gökyüzü gözlemi, havanın
kapalı olması nedeniyle
yapılamadı.
Program, öğrencilere
katılımcı sertifikaları
verilerek son buldu.
Sertifika töreni boyunca,
katılımcılar Gökbilim Okulu
Eğitim Programını başarı
ile tamamlamanın verdiği
mutluluk ve etkinliğin
bitmesinin verdiği hüznü bir
arada yaşadı.
11
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Biyoteknoloji Enstitüsü Öğrencilerinden,
TÜBİTAK Başarısı
T
ÜBİTAK’ın,
bilim insanlarının
yetiştirilmeleri ve
geliştirilmeleri için
olanaklar sağlamak; gerek
yurt içinde gerek yurt
dışındaki öğrencilere,
öğrenim ve öğrenim
sonrasında üstün başarısıyla
kendini gösteren kişileri
izleyerek onların yetişme ve
gelişmelerine yardım etmek
amacıyla kurulan BİDEB
(Bilim İnsanı Destekleme
Daire Başkanlığı) her yıl,
yılda iki dönem olmak
üzere çeşitli destek ve burs
programları düzenliyor.
2013-Eylül BİDEB
başvuru programında
sunduğu proje ile başarılı
bulunan Ankara Üniversitesi
Biyoteknoloji Enstitüsü
doktora öğrencisi Selen
Peker, 2014 dönemi
itibariyle 6 ay süresince,
çalışmalarına Harward
Medical School&Brigham
Womens Hospital’da
(ABD) devam etmek üzere
“Yurtdışı Doktora Sırası
Araştırma Bursu” almaya
hak kazandı.
2013 Kasım
dönemi başvurularında
enstitü yüksek lisans
öğrencilerinden Alp Aydos,
Ceren Can, Gamze Çağatay,
Pelin Kolçak, Senem Noyan
ve Yasemin Öztemur’un
projeleri ilk yüz içerisinde
yer alma başarısı göstererek,
Mart 2014 dönemi itibariyle
1 yıl süresince “Öncelikli
Alanlara Yönelik Yurtiçi
Bursu” almaya hak kazandı.
Ankara Üniversitesi’nden
“Temiz Çevre, Engelsiz Hayat”
Projesine Destek
A
nkara Üniversitesi
Çevre Planlama ve
Geliştirme Koordinatörlüğü
ile Türkiye Çevre
Koruma Vakfı arasında,
“Bitkisel Atık Yağların
Geri Dönüşümü Projesi”
kapsamında, 2 Nisan 2014
tarihinde protokol imzalandı.
Protokolün önemiyle
ilgili bilgi veren Ankara
Üniversitesi Çevre Planlama
ve Geliştirme Koordinatörü
Doç. Dr. Duygu Özel
Demiralp, bitkisel atık
yağların, en yoğun su
kirleticileri arasında yer
aldığını belirterek; “Bir litre
bitkisel atık yağ, yaklaşık
bir milyon litre içme
suyunu kirletebilmektedir.
Toksik özelliğe sahip bu
yağlar en önemli içme suyu
kaynağımız olan yeraltı
sularına karışarak kısıtlı
olan temiz su kaynaklarını
12
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Zürich
Üniversitesiyle
içilemez hale getirmektedir.
Kızartmalarda kullanılan
bitkisel yağların tekrar
kullanılması da mide
ve kolon kanseri gibi
hastalıklara neden olmakla
birlikte, kalp-damar
hastalıklarına yakalanma
riskini büyük ölçüde
arttırabilmektedir” dedi.
Kampanya Başladı
Çevre Planlama ve
Geliştirme Koordinatörlüğü,
“Engelsiz Ankara
Üniversitesi” için bitkisel
yağ atıklarını toplama
kampanyası düzenliyor.
Kampanya kapsamında
bitkisel yağ atıklarının
Üniversitemizdeki
bitkisel yağ geri dönüşüm
kumbaralarına atılması
isteniyor. Kampanyadan
toplanacak yağların
değerlendirilmesiyle,
Üniversitemizin engelli
paydaşlarının gereksinimleri
karşılanacak.
Akademik
İşbirliği
Z
ürich Üniversitesi
Veteriner Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Brigitte
von Rechenberg, 17
Nisan 2014 tarihinde
Üniversitemizi ziyaret
ederek, Rektör Prof. Dr.
Erkan İbiş’le, her iki
üniversite arasındaki
akademik işbirliği
olanaklarını görüştü.
Prof. Dr. Osman İlhan
WAA
Başkan
Yardımcısı
Seçildi
LAMER, Kolombiyalı Gazeteci-Yazar
Carlos Gustava Álvarez’i Ağırladı
K
olombiyalı GazeteciYazar Carlos
Gustavo Álvarez, 2 Nisan
2014 tarihinde Ankara
Üniversitesi Latin Amerika
Çalışmaları Araştırma ve
Uygulama Merkezi’ne
(LAMER) konuk olarak,
“Kolombiya Popüler
Kültüründe Ortadoğu ve
Türkiye Algısı” başlıklı bir
konferans verdi.
Açılış konuşması
LAMER Müdürü Prof.
Dr. Mehmet Necati Kutlu
tarafından yapılan ve
Kolombiya Büyükelçisi
Fernando Panesso Serna,
Lübnan Büyükelçisi
Mansour Abdallah, Arap
Ligi Temsilcisi Mohamed
El Fatah Naciri, İspanya
Büyükelçiliği Müsteşarı
José María Davó Cabra,
İspanya Büyükelçiliği
Eğitim Ataşesi Francisco
Javier Menéndez,
öğretim üyeleri ve
öğrencilerin katılımlarıyla
gerçekleştirilen konferansta,
Ortadoğu ve Türkiye’ye
ait edebi eserler, şarkılar
ve görsel ürünlerin,
Kolombiya popüler
kültürü üzerinde bıraktığı
etkilerden söz edildi.
1957’de Jorge Tadeo
Lozano Üniversitesi’nden
mezun olan ve birçok
farklı derginin de
editörlüğünü yapmakta
olan yazar Carlos Gustavo
Álvarez Guzmán, halen
Toplumsal Refah Dairesi
(DPS) ve Ulusal Altyapı
Ajansı’nda (ANI) Stratejik
İletişim Danışmanlığı
yapıyor.
T
ıp Fakültemiz
Hematoloji Bilim Dalı
öğretim üyesi Prof. Dr.
Osman İlhan, ABD’nin
San Francisco şehrinde
2-6 Nisan 2014 tarihleri
arasında yapılan Dünya
Aferez Birliği’nin (World
Apheresis Association-WAA)
16. Kongresi’nde yapılan
Genel Kurul’da WAA Başkan
Yardımcılığına seçildi.
Prof. Dr. Osman İlhan,
daha önce de Türk Aferez
Derneği Kurucusu ve
Onursal Başkanı olarak,
“15. European Society
for Hemapheresis (2005)”
ve “12. World Apheresis
Association (2012)”
kongrelerine de başkanlık
yaptı.
Arjantin Dio de la Plata Yükseköğretim Vakfı
Yöneticileri Üniversitemizdeydi
L
atin Amerika
Çalışmaları Araştırma
ve Uygulama Merkezi
(LAMER), 17 Nisan 2014
tarihinde Latin Amerika
Dostluk ve Eğitim Derneği
aracılığıyla ülkemize gelen
Arjantin Río de la Plata
Yükseköğretim Vakfı’nı
ağırladı. Vakıf Başkanı
Gracíela N. Adán ve Başkan
Yardımcısı Marcelo López
Alfonsín’in de aralarında
bulunduğu 19 kişilik heyetle
yapılan görüşmelerde,
Arjantin’in en önemli
Üniversitesi olan Buenos
Aires Üniversitesi ve Río
de la Plata Yükseköğretim
Vakfı ile Ankara Üniversitesi
arasında akademik
işbirliğinin geliştirilmesi
amacıyla anlaşmalar
imzalanması konusunda
ortak mutabakata varıldı.
Bu kapsamda, LAMER ile
Arjantin Río de la Plata
Yükseköğretim Vakfı
arasında bir akademik
çerçeve anlaşması imzalandı.
Ankara Üniversitesi ile
Arjantin Buenos Aires
Üniversitesi arasında da
bir akademik çerçeve
anlaşması ve bir Mevlana
anlaşmasının imzalanmasının
temelleri atıldı. Anılan
tüm anlaşmaların 2015
yılında yürürlüğe girmesi
planlanıyor.
Arjantin Río de la Plata
Üniversitesi Vakfı 1970
yılında gençleri siyasi,
ekonomik ve sosyal alanda
geliştirmek amacıyla
kuruldu. Şimdiye kadar 15
burslu öğrencisini yurtdışına
gönderdi ve onların çeşitli
kurs ve seminerlerle
eğitilmesini sağladı. Vakfın
1000 kişiye yakın katılımcısı
bulunuyor.
13
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Deney Hayvanlarını Nasıl
Kullanacaklarını Öğreniyorlar
A
nkara Üniversitesi
Sürekli Eğitim Merkezi
(ANKÜSEM) ve Hayvan
Deneyleri Yerel Etik Kurulu
işbirliğiyle düzenlenen “8.
Deney Hayvanları Kullanım
Sertifikası Programı”nı
bitirenlere belgeleri, 9 Nisan
2014 tarihinde Rektörlükte
düzenlenen törenle verildi.
Törende bir konuşma
yapan ANKÜSEM Müdürü
Prof. Dr. Mualla Selçuk,
disiplinlerarası verilen
bu eğitimde Veteriner ve
Tıp Fakültesi öğretim
üyeleri, Yerel Etik Kurul ve
ANKÜSEM’in yer aldığını
belirterek; “Hayattaki
her varlık insana emanet
edilmiştir. Emaneti taşımak
kolay değildir. Bu, bilgi
ve etik değerler ister.
Kursiyerler, bu programda
hem etik değerleri bir kez
daha gözden geçirdi, hem
bilgilendi” dedi.
Hayvan Deneyleri Yerel
Etik Kurulu Başkanı Prof.
Dr. Oğuz Sarımehmetoğlu
da hayvanlar üzerinde deney
yaparken dikkat edilmesi
gerekenleri anlattı. Deney,
canlı hayvan dışında başka
bir şeyle yapılabilecekse
onunla yapılmasının, en
az sayıda canlı hayvan
kullanılmasının ve deney
yapılan hayvanların
refahının en üst düzeyde
tutulmasının gerektiğini dile
getirdi.
Veteriner Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Rıfkı
Hazıroğlu ise bundan 30-40
yıl önce hayvanlarla deney
yaparken şimdiki kuralların
olmadığını belirterek;
“Hayvanları sanıyorum
katlediyorduk. Şimdi
düşününce o kadar büyük
üzüntü duyuyorum ki” diye
konuştu.
Üniversitemiz Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Kasım
Karakütük, Üniversitemizde
dört etik kurul olduğunu,
dördünün de amacının aynı
olduğunu söyledi. Hayvan
çalışmalarının aslında insan
sağlığı için çok önemli
olduğunu belirten Prof.
Dr. Kasım Karakütük;
“Bu çalışmalardan biz de
Rektörlük olarak büyük
gurur duyuyoruz ve
destekliyoruz. Bu programa,
Türkiye’nin her yerindeki
TÖMER’in Yabancı Öğrencilerini
Çanakkale’de Gezdirdik
A
nkara Üniversitesi
Türkçe ve Yabancı Dil
Uygulama ve Araştırma
14Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Merkezi (TÖMER)
Bursa Şubesi, Suriye,
Irak, Afganistan, Somali,
40 saati kuramsal, 40 saati
de uygulama olmak üzere
80 saat olan programda,
araştırıcılara deney hayvanları
ile çalışırken uymaları
gereken mevzuat, etik
kurallar, hayvanların anatomi,
fizyoloji, histolojileri ve
biyokimyasal özellikleri
gibi derslerin yanı sıra,
hastalıkları, bakım besleme
ve üremeleri ile ilgili bilgiler,
temel ve özel çalışma
modelleri ile denemelerde
uygulanan yöntemler
uygulamalı olarak veriliyor.
kamu ve özel sektör
kuruluşlarından katılım var,
bu da bizim için gurur verici
bir şey” dedi.
Ukrayna, Pakistan, Sincan
Uygur Özerk Bölgesi,
Azerbaycan, Bosna Hersek,
Karadağ, Kazakistan,
Kırgızistan, Endonezya,
Filipinler, Mısır, Moriutus
gibi birçok farklı ülkeden
Türkçe öğrenmek üzere
gelen 88 öğrenciye
Çanakkale’yi gezdirdi.
Geziye katılan öğrenciler
şehitlikleri, anıt mezarları
ve savaş alanlarını gezerek
bol bol fotoğraf çekti.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri
ile TBMM Arasında Sağlık Protokolü İmzalandı
T
BMM Başkanlığı İdari
Teşkilatı ile Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastaneleri arasında,
işbirliği amaçlı protokol
imzalandı. Protokolü
Üniversitemiz Rektörü Prof.
Dr. Erkan İbiş ile TBMM
Genel Sekreteri Dr. İrfan
Neziroğlu imzaladı.
TBMM’de 28 Mart 2014
tarihinde gerçekleştirilen
imza töreninde konuşan
Dr. İrfan Neziroğlu,
çeşitli üniversiteler ile
sağlık alanında işbirliği
protokolleri imzaladıklarını
belirterek, Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi
ile yapılan protokolün
sağlık alanında imzalanan
bir işbirliği olduğunu ancak
bu işbirliğinin iki kurum
arasında başka alanlarda
da büyüyerek gelişmesini
istediklerini belirtti.
TBMM olarak her
türlü deneyimlerini bütün
üniversiteler ile paylaşmaya
hazır olduklarını dile getiren
Dr. İrfan Neziroğlu; “Bizim
genel olarak üniversiteler
ile işbirliklerini arttırma
yönünde çabalarımız
var. Akademik alanda da
işbirliği yapalım istiyoruz.
Üniversitelerimizin, yüksek
lisans ve doktora tezleri
noktasında Meclis’ten
daha fazla yararlanmasını
arzu ediyoruz. Meclis’teki
yasama, dış ilişkiler, basın
yayın ve halkla ilişkiler
faaliyet çalışmalarının
bunlara konu olmasını
istiyoruz. Araştırmacılar ve
öğrenciler TBMM’ye gelip
incelemeler ve araştırmalar
yapsınlar, yazdıkları tezler
hem onların, hem de bizim
işimize yarasın istiyoruz.
Biz de bu şekilde onların
yaptığı bu çalışmalardan
yararlanarak kurumu
daha da iyiye götürmek
arzusundayız” dedi.
Üniversitemiz
Rektörü Prof. Dr. Erkan
İbiş, bu protokol ile
milletvekillerine bir
ayrıcalık tanınmadığını,
protokolün karşılıklı
olarak her iki tarafın
da yararına olacağına
inandığını belirterek;
“Üniversitemiz ve Yüce
Meclis arasında imzalanan
bu protokol sadece
sağlık alanında sınırlı
kalmayacak. İşbirliğimiz
ve birlikteliğimiz eğitim,
uygulama, araştırma,
kültür ve sanat gibi birçok
konuyu da içerecektir”
dedi.
Üniversitemizde Bir Sejong Enstitüsü Birimi Daha...
A
nkara Üniversitesi
Türkçe ve Yabancı Dil
Araştırma ve Uygulama
Merkezi (TÖMER)
Bursa Şubesi bünyesinde
Sejong Enstitüsü Birimi
açıldı. TÖMER Müdürü
Doç. Dr. Ertan Gökmen,
şubede düzenlenen törende
yaptığı konuşmada,
Türkiye’de Korece öğretim
etkinliklerinin 1989 yılında
Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih-Coğrafya
Fakültesi’nde Kore Dili
ve Edebiyatı Bölümü’nün
kurulmasıyla başlatıldığını
belirterek, günümüzde
Kore dilini öğrenmek
isteyenlerin sayısında artış
olduğunu söyledi. Sejong
Enstitüsü’nün, dünyanın
çeşitli yerlerinde bir
kültür merkezi şeklinde
dili, kültürü ve Kore’yi
tanıtmak amacıyla
kurulduğunu belirten
Doç. Dr. Ertan Gökmen,
Kore Cumhuriyeti Kültür
Bakanlığı ve Türkiye’nin
Kore Cumhuriyeti
Büyükelçiliği’nin
işbirliğiyle Türkiye’de
de Sejong Enstitüsü
Birimlerinin açılmasına
başlandığını anlattı. Doç.
Dr. Ertan Gökmen, Ankara,
İstanbul, İzmir’in ardından
dördüncü enstitü birimini
Bursa’da açtıklarını,
beşincisini yine İstanbul’da
açacaklarını dile getirerek,
Bursa’da Korece öğrenmek
isteyenlerin, Sejong
Enstitüsü kurslarına katılması
gerektiğini söyledi. Kore
Cumhuriyeti Büyükelçiliği
Müsteşarı DongWoo Cho
ise Türkiye’nin, Kore
Cumhuriyeti’nin kardeş
ülkelerinden biri olduğunu
bildirdi. DongWoo Cho,
Ankara Üniversitesi
iş birliğiyle Bursa’da
Sejong Enstitüsü Birimi
açılmasından büyük
mutluluk duyduğunu
sözlerine ekledi.
15
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Ceride-i Kantar
Ödülleri Verildi
A
nkara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi
öğrenci topluluklarından
“Birleşik Hukukçular
Kulübü”nün her yıl
geleneksel olarak verdiği
“Ceride-i Kantar Ödülleri”
sahiplerini buldu.
Hukuk Fakültesi
öğrencilerinin oyları
ile belirlenen ve çeşitli
kategorilerde verilen
ödüllerde, Ankara Barosu
Başkanı Avukat Sema
Aksoy, “Yılın Hukukçusu”
ödülüne layık görüldü.
Hukuk Fakültesi
Cemil Birsel Konferans
Salonu’nda 16 Nisan
2014 tarihinde düzenlenen
törende ödülünü Dekan
Prof. Dr. Arzu Oğuz’dan
alan Sema Aksoy, “Birçok
plaket aldım ama benim için
aynı sıralarda okuduğum
gençler tarafından bu
anlamlı ödüle layık
görülmenin yeri apayrı”
dedi. Öğrencilerin
sorularını yanıtlayan Sema
Aksoy, Türkiye’de siyaset
ve toplumsal hayatın
hukukla şekillendirilmeye
çalışıldığını belirterek,
şunları söyledi:
“Biz hukukçulara çok
büyük görevler düşüyor. Bu
anlamda verdiğimiz sınavı,
avukatlar ve barolar olarak
geçtiğimizi düşünüyorum.
Barolar ve avukatlar, hiçbir
zaman birinin yandaşı ya
da muhalifi olamaz. Biz
avukatlar sadece hukukun
tarafındayız.”
Ceride-i Kantar ödül
töreninde, haberci İrfan
Değirmenci, yazar Yekta
Kopan ve oyuncu Ali Sunal
da ödüle layık görüldü.
Törende ayrıca, tiyatro
oyunu dalında “Hayvan
Çiftliği”, yılın dizisi dalında
“Beni Böyle Sev”, yılın
filmi dalında “Düğün
Dernek”, yılın komedi
programı dalında “Güldür
Güldür” ve yılın spor
programı dalında “Spor
Artı” ödül aldı.
Ziraat Fakültesi’nde
10. Cansuyu Bayramı
Ü
niversitemiz Ziraat Fakültesi’nin geleneksel öğrenci
etkinliklerinden Cansuyu Bayramı’nın 10’uncusu,
18 Nisan 2014 tarihinde düzenlenen çok sayıda etkinlikle
kutlandı. İzci Topluluğu’nun gösterisiyle başlayan
etkinlikler kapsamında
Ziraat Fakültesi Halk
Oyunları Topluluğu
ve Büyükşehir
Belediyesi Seymen
Ekibi gösterisi, çeşitli
yarışma ve oyun
turnuvaları yapıldı;
öğrenci gruplarının
müzik dinletileri
ve Grup Badem’in
konseri yer aldı.
16
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Emekli Öğretim Üyemizden Güzel Bir Kitap:
“Evimiz Afganistan’da Kaldı Anne”
BİR DOKTORUN YAŞAM YOLCULUĞU
“
Çocukluğum
Afganistan’da Geçti,
Profesör Olana
Kadar Aşçı Yamağı
Kadrosunda
Çalıştım
rof. Dr. Uğur Karagöl,
yetiştirdiği öğrenciler
ve tedavi ettiği hastalar
ile Türk tıbbına ve
Ankara Üniversitesi Tıp
Fakültesi’ne değer katan
öğretim üyelerimizden biri.
Ankara Üniversitesi Tıp
Fakültesi Çocuk Sağlığı
ve Hastalıkları Anabilim
Dalı’nda 1991 yılında Çocuk
Nörolojisi Bilim Dalı’nı
kuran ve 1999 yılında da
aynı bilim dalının başkanı
iken emekli olan Prof. Dr.
Uğur Karagöl, Ankara’dan
başlayıp Afganistan’a,
oradan İngiltere’ye uzanan
eğitim yaşamı ile İstanbul
ve Ankara’da sürdürdüğü
doktorluk günlerini
kaleme aldığı “Evimiz
Afganistan’da Kaldı Anne.
Bir Doktorun Yaşam
Yolculuğu” adlı kitabını
yayımladı.
Uzun yıllardır hayalini
kurduğu kitabı yazarken,
annesinin yönlendirmesiyle
çocukluğundan itibaren günü
gününe tuttuğu günlüklerden
yararlandığını belirten Prof.
Dr. Uğur Karagöl’ün, bir
solukta okunacak kitabının
satır araları, insanı zaman
zaman şaşırtan, zaman
zaman da güldüren anılarla
dolu.
Türkiye’nin, Atatürk
zamanından
başlayarak,
1966’ya kadar
Afganistan’ı
askeri ve yüksek
eğitim yönünden
desteklediğini,
uzmanlar
gönderdiğini,
oradan da
Türkiye’ye burslu
öğrenciler geldiğini
hatırlatan Prof.
Dr. Uğur Karagöl
şunları söyledi:
“Babam 1949
yılında Türk askerî
heyetiyle Kabil’e
gönderilmiş
elemanlardan biriydi.
Sonraki yıllarda Afganlar
kendisinin hizmetlerini çok
sevdiler. Toplam 17 yıl orada
kaldı. Benim de çocukluğum
orada geçti. Afganistan’da
çocuklar yabancılara ‘harici,
harici’ diye tempo tutarken
sadece Türklere Türki
derler, yabancı görmezlerdi.
Hayatımın çok renkli ve
güzel yılları Kabil’de
geçtiğinden kitapta ağırlıkla
bahsettim. Kitapta aslında
tüm hayatımı anlatıyorum.
Ama tabii ki en çok ilgi
çeken bölüm, 1949’ların
Afganistan’ı. Günlük
hayatımı yazdım. Annemin
yol göstermesiyle 1 Ocak
1953’ten itibaren günlük
tutmuştum. Annem her
günlüğümü bir ev ödeviymiş
gibi kontrol ederdi. Çok
ilginç anekdotlar var. Tam
bir yaramaz çocuk olarak
ailemin başına iş açtığım
Afganistan hatıralarım var.
Balkona çıkıp, bütün Afgan
halkının huzurunda Kral’a
ağır sözler söylemiştim.
Onun tek bir karşılığı vardı,
derhal sınırdışı edilmek.
Allah’tan Kral’ın oğlu
babamın öğrencisiydi.
Onun sayesinde sınırdışı
edilmedik. Ben de 11 yıl
Afganistan’da kaldım.
Kitapta İstanbul
Cerrahpaşa Tıp
“
P
Fakültesi’ndeki
öğrenciliğimi, Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Kliniği’ndeki ihtisas
yıllarımı, İngiltere’ye burs
kazanarak gittiğim çocuk
nörolojisi yıllarımı anlattım.
Uzun yıllar boyunca,
Rektörlüğün verebildiği aşçı
yamağı kadrosuyla çalıştım.
Aşçı yamağı kadrosuyla
İngiltere’ye gittim, bilgi
ve görgümü arttırdım; aşçı
yamağı kadrosuyla doçent
oldum, profesör oldum,
sonra kadro bulundu. Şimdi
belki gülüyoruz ama kadro
yoktu. Bizim için döner
sermaye falan rüya gibiydi.
Yıllar böyle geçti.
Çocuk kliniğine her
sabah 06.00’da giderdim,
uyuyan gececi hademeleri
uyandırırdım. Çünkü
daha önce çok zor günler
geçirmiştim. İstanbul’da
gönüllü doktorluk vardı. Ben
o şekilde doktorluk yaptım.
Çalışmalarınız ihtisasa
sayılmaz, bir tek kuruş
maaş alamazsınız, askerden
kaçaksınızdır ama hocaların
gözüne girmek için o yılları
doldurmak zorundasınızdır.
Ankara Tıp’ta Allah’tan
o yoktu. Rahmetli Prof.
Dr. Bahtiyar Demirağ’la
tanıştıktan sonra sınava girip
herkesle ortak yarıştım.”
17
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
“Sigara veya Sağlık Sempozyumu”
Onkoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fikri İçli, Tıp Fakültesi
öğrencileriyle hemşireler arasında sigara içme oranlarının düştüğünü söyledi.
A
nkara Üniversitesi
Onkoloji Uygulama ve
Araştırma Merkezi Sigara
Savaş Grubu’nun bu yıl
Diş Hekimliği Fakültesi’yle
ortaklaşa düzenlediği
“7. Sigara veya Sağlık
Sempozyumu”, 4 Nisan
2014 tarihinde Rektörlük
100. Yıl Konferans
Salonu’nda gerçekleştirildi.
“Sigara, AIDS’ten
Fazla Öldürüyor”
Diş Hekimliği
Fakültesi öğrencilerinin
eserlerinden oluşan “Sigara
ve Ağız Sağlığı” konulu
fotoğraf sergisinin de
açıldığı sempozyumun
açılış konuşmasını yapan
Onkoloji Uygulama ve
Araştırma Merkezi Müdürü
Prof. Dr. Fikri İçli; “Sigara
içenlerin yaklaşık yarısı,
verimli olacakları ve mutlu
yaşayacakları bir dönemde,
35-70 yaş arasında sigaraya
bağlı bir hastalıktan
ölüyorlar. ABD’de AIDS’ten
ölüm bir yıl içinde 17
bin, sigaradan 430 bin.
Sigaraya bağlı ölümlerin
yüzde 35’i kanserden.
Akciğer kanserinin yüzde
90’ı sigaradan. Her dört
sigara bir gen mutasyonu
yapıyor. Eğer o mutasyon
kanser oluşturan bir bölgeye
rastlarsa yandınız. Kanserli
Toplantıya katılan Türkiye
Sanayici ve İşadamları Vakfı
Başkanı Veli Sarıtoprak ile
Doğa Koruma Vakfı Başkanı
Nevzat Ceylan toplantıda
sigarayı bıraktıklarını açıkladı.
18
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
hücre oluşması için bir adım
atılmış demektir. Onun
için şimdi başlayıp ilerde
bırakmayı planlamayın.
Sakın başlamayın” dedi.
“Sigara Emperyalist
Silah”
Tıp Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk
de sigaranın emperyalist
bir silah olduğunu, son 40
yılda gelişmiş ülkeler sigara
üretim ve tüketimlerini yarı
yarıya azaltırken gelişmekte
olan ülkelerin sigara üretim
ve tüketimlerini iki katına
çıkardıklarını, sigara
tröstlerinin yalnızca reklama
yılda 10 milyar dolar
harcadıklarını söyledi.
“Önlem Alınmazsa
10 Milyon Kişi Ölecek”
Diş Hekimliği Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Gürkan
Gür ise gerekli önlemler
alınmazsa 2020 yılında
dünyada 10 milyon kişinin
sigaraya bağlı hastalıklar
nedeniyle öleceğini ve bu
ölümlerin orta yaşlarda
gerçekleşeceğini kaydetti.
“Gelecekte Hiç Sigara
İçilmeyen Bir Üniversite”
Üniversitemiz
Rektörü Prof. Dr. Erkan
İbiş de Türkiye’de son
yıllarda yapılan yasal
düzenlemelerle sigara
içme oranının düştüğünü
“Öğrencilerde Sigara İçme Oranı Azalıyor”
T
ıp Fakültesi 4-5-6. sınıf
öğrencileri üzerinde
2006 yılından itibaren
yaptıkları anketlerin
sonuçlarını paylaşan
Onkoloji Uygulama
ve Araştırma Merkezi
Müdürü Prof. Dr. Fikri İçli,
2006’da tüm öğrencilerin
yüzde 25’inin, son sınıf
öğrencilerinin de yüzde
35’inin sigara içtiğini,
bunların yüzde 60’ının da
Tıp Fakültesi’nde sigaraya
başladıklarını belirterek;
“Çalışmalarımız sonucunda
son sınıflarda yüzde 35
olan sigara içme oranı,
2009’da yüzde 22’ye,
2012’de de yüzde 9’a indi.
Artık fakültede birinci sınıf
ile 6. sınıf arasında sigara
içme oranlarında artış yok.
Gelecek beş yılda bunu
aşağı doğru indireceğiz.
Sigara içerek gelenler de
bırakacaklar” diye konuştu.
Hemşireler arasında da
sigara içenlerin azaldığını
sözlerine ekledi.
belirterek; “Bizdeki bu
konudaki güçlü mevzuat
bazı batılı meslektaşlarımızı
imrendiriyor” dedi.
Ankara Üniversitesi’nin
gelecekte tüm açık ve
kapalı mekanlarında
hiç sigara içilmeyen bir
üniversite olabileceğini de
dile getiren Prof. Dr. Erkan
İbiş; “Genç nesiller sağlık
içinde olmalı. Rakamlar
gösteriyor ki o bilinçli
nesiller giderek sigaradan
arınıyor. Çoğunlukla bilinçli
gençler, ebeveynlerine baskı
yapıyorlar, baskı yapmaya
da devam edecekler ki
ondan sonraki kuşaklar
tümüyle bu sorundan
arınmış olsun” dedi.
“İki Sigara Bırakma
Polikliniğimiz Var”
Sempozyumda Prof. Dr.
Kadirhan Sunguroğlu ve
Prof. Dr. Uğur Gönüllü’nün
moderatörlüğünü yaptıkları
“Sigara veya Sağlık”
oturumunda Prof. Dr.
Muharrem Gerçeker
sigaranın ült solunum
yollarına verdiği zararları
anlattı. Aynı Oturumda
Uzm. Psk. Şenay Ölmez,
Üniversitemizde Göğüs
Hastalıkları Anabilim
Dalı “Sigara Bırakma
Polikliniği” ile Sağlık
Kültür ve Spor Daire
Başkanlığı’na bağlı
“Sigara Bırakma”
polikliniklerinin hizmet
verdiğini belirtti. Prof. Dr.
Mehmet Ali Kılıçarslan
ile Prof. Dr. Nurhan
Özalp’in moderatörlüğünü
yaptığı “Sigara veya
Ağız Sağlığı” başlıklı
oturumda ise Prof. Dr. Kaan
Orhan “Ağızda Görülen
Prekanseröz Lezyonlar”,
Prof. Dr. Murat Akkaya
ise “Sigaranın Kozmetik
Etkisi ve Sigaranın Dental
Tedavilerde Prognoza
Etkisi”ni anlattı.
Ankara Tıp’ı Omuzlayan
Öğretim Üyeleri Plaketle Ödüllendirildi
A
nkara Üniversitesi
Tıp Fakültesi,
Fakülteye uzun yıllar emek
veren öğretim üyelerini
onurlandırmak için son
yıllarda düzenli olarak plaket
töreni düzenliyor. Fakültenin
‘büyük’ öğretim üyeleri ile
meslekte 30-35-40 yılını
tamamlayan öğretim üyeleri
için bu yıl da 16 Nisan 2014
tarihinde tören düzenlendi.
Tıp Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk,
bugün plaket alan öğretim
üyelerinin, eğitim ve rol
model olma anlamında çok
büyük katkıları olduğunu,
hepsine şükranlarını
sunduğunu söyledi.
Üniversitemiz
Rektörü Prof. Dr. Erkan
İbiş de hekim olmanın,
yaşam boyu öğrenme ve
öğretme, sürekli çalışma,
empati, insan sevgisi ve
yurtseverlik anlamına
Öğrencilerimiz Mücevher Fuarında
Ü
niversitemiz
Beypazarı Meslek
Yüksekokulu Kuyumculuk
ve Takım Tasarım Programı
öğrencileri, El Sanatları
Bölümü Başkanı Öğr.
Gör. Aliye Kurnaz, Moda
Tasarım Bölüm Başkanı
Öğr. Gör. M. Muhammed
Güldür, Öğr. Gör. Gülhan
Güldür ve Yüksekokul
Sekreteri Zülfikar Portakal
ile birlikte, 20-23 Mart 2014
tarihleri arasında İstanbul’da
düzenlenen
Uluslararası
Mücevherat,
Saat ve
Malzemeleri
Fuarı “İstanbul
Jewelery Show
Mart”a katılarak,
hem Kuyumculuk ve Takı
Tasarım Programı’nın hem
tanıtımını yaptılar hem
de bölümdeki tasarım ile
kuyumculuk atölyelerine
gerekli olan malzeme
ve makineleri yerinde
incelediler.
Beypazarı
Meslek
Yüksekokulu
Takı Tasarımı
standını İstanbul
Kuyumcular Odası
Başkanı Norayr İşler,
Başkan Yardımcısı Mustafa
Tiryaki,Yönetim Kurulu
Üyeleri Murat Turaç, Aziz
Akbulut ve Genel Yönetmen
Hayati Karakullukçu
ziyaret etti. Öğrencilerimiz
de Mücevher İhracatçıları
Birliği JTR’yi ziyaret edip
JTR Sektör Danışmanı Oğuz
Özdemir’le görüşmeler yaptı
ayrıca Mahrec Sanatevi’ni
kuran kuyumculuk ve
mücevher ustası Hıraç
Arslanyan’ı da atölyesinde
ziyaret ederek kendilerine
İstanbul Kuyumcular Odası
aracılığıyla gönderdiği
atölye malzemeleri için
teşekkür yazısını sundular.
Ünlü kalemkar ustası Berç
Melikyan’ı da atölyesinde
ziyaret ederek Yüksekokula
davet ettiler.
geldiğini belirterek, “Tüm
bunları yaşam boyu
hisseden grubuz” dedi.
Yaşlanmanın olgunlaşmak
olduğunu, yaşlanmakla
birlikte dinginlik geldiğini
belirten Prof. Dr. Erkan
İbiş, “Yüzlerine baktığım
zaman bunu çok rahat
görebiliyorum. İnsani
değerlerin giderek
geliştiğini, hakkaniyet,
adalet kavramının daha da
yerleştiğini, oturduğunu,
entelektüel düzeyin
daha yukarılara doğru
tırmandığını görüyorum”
dedi.
Üniversitemizde
düzenlenen törenlerin,
geleneklerin kuşaktan
kuşağa aktarıldığı, tarihi
birikimlerin ve değerlerin
gündemde tutulduğu
arenalar olduğunu
vurgulayan Prof. Dr. Erkan
İbiş, “Gururla söyleyebilirim
ki Tıp Fakültemiz,
gelenekleriyle Üniversitemiz
içinde her zaman öncü ve
örnek olmuş çok değerli
bir fakültemiz. Ben de bu
fakültenin bireyi olmaktan
mutluluk duyuyorum” dedi.
Törende, Prof. Dr. Hasan
Yener ve Prof. Yeşim Alkaya
Yener’in oluşturduğu “Yener
Alkaya Duo” ile Zeynep
Erkan Aran, Erkan Özbek ve
Prof. Yeşim Alkaya Yener’in
oluşturduğu “Liber Trio”
dinleti; Üniversitemiz Devlet
Konservatuvarı öğrencileri
de dans gösterisi sundu.
19
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
ANKÜDEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu:
“Sınav Kaygısı, Psikolojik Şiddete ve
Tehdide Dönüşüyor”
Ü
niversitemiz Ölçme
ve Değerlendirme
Uygulama ve Araştırma
Merkezi (ANKÜDEM),
lise ve üniversiteye girecek
çocukları ve onların
velilerini ilgilendiren
sınavları mercek altına aldı.
ANKÜDEM, 17 Nisan 2014
tarihinde Rektörlük 100. Yıl
Salonu’nda “Ortaöğretimden
Yükseköğretime Geçiş
Sınavları Çıkmazı” başlıklı
bir panel düzenledi. Rektör
Yardımcımız Prof. Dr.
Kasım Karakütük’ün açılış
konuşmasıyla başlayan
panele Üniversitemiz emekli
öğretim üyesi Prof. Dr.
Süleyman Çetin Özoğlu,
Bahçeşehir Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Ali Baykal, Hacettepe
Üniversitesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Ferhunde Öktem,
Gazi Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Ziya Selçuk
ve ANKÜDEM Müdürü Yrd.
Doç. Dr. Ömer Kutlu katıldı.
Prof. Dr. Ziya
Selçuk, toplumun ölçme
sonuçlarından değil,
ölçme sonuçlarına bağlı
yerleştirmelerden rahatsızlık
duyduğunu söyledi.
Ülkemizde 210 bin derslik
ve 128 bin öğretmen açığı
olduğunu savunan Pro f. Dr.
Ziya Selçuk, öğrencilere yılda
harcanan paranın da yetersiz
olduğunu, OECD ortalaması 5
bin dolarken, Türkiye’de 2150
dolar harcandığını söyledi.
Bazı çocukların, soruları
yeterli sürede çözemedikleri
için başarısız sayıldığını, bir
soruya bir dakika değil, iki
dakika verildiğinde çözülen
soru sayısının yüzde 82
arttığını sözlerine ekledi.
“Öğretmen Yetiştirme
Sistemi Düzenlenmeli”
Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu
da Türkiye’de ortaokuldan
başlayan ve lise son sınıfa
giden yarışmacı sınav
anlayışının hem bireylerde
kendini ve çıkarlarını düşünen
bir anlayış oluşturduğunu
hem de geleceğin Türk
toplumunu olumsuz yönde
biçimlendirdiğini; sınav
anlayışının oluşturduğu
kaygının, bireyler üzerinde
neredeyse psikolojik
bir şiddete ve tehdide
Prof. Dr. Ünal Aytür’den Konferans:
“Şiirin Gücü”
D
il ve Tarih-Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve
Edebiyatı Anabilim Dalı’nın 17 Nisan 2014 tarihinde
düzenlediği etkinlikte, Anabilim Dalı Başkanlığı ve uzun
süre Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanlığı yapmış,
emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ünal Aytür, Muzaffer
Göker Salonu’nda “Şiirin Gücü” başlıklı konuşmasıyla
meslektaşları ve öğrencileriyle buluştu. Prof. Dr. Ünal
Aytür, şiirsel dil kullanımlarını Türk, İngiliz ve Amerikan
şiirlerinden seçme örneklerle renklendiren ve “şiirin
gücünü” vurgulayan etkileyici bir konuşma yaptı.
20
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
dönüştüğünü belirtti. Yrd.
Doç. Dr. Ömer Kutlu,
öğretmen yetiştirme sisteminin
düzenlenmesi, öğretmen
yetiştirme sisteminde popülist
ve arzı gereksiz yere arttıran
uygulamalardan vazgeçilmesi
ve donanımlı öğretmen
yetiştirme anlayışının
güçlendirilmesi gerektiğini
söyledi. Yrd. Doç. Dr. Ömer
Kutlu şu önerilerde bulundu:
“Ortaöğretim kademesi,
‘okul türüne’ dayalı bir
yapılanmadan ‘program
türüne’ dayalı bir yapılanmaya
dönüştürülmelidir. Genel ve
Mesleki-Teknik ortaöğretim
ana yapıları korunmalı ve
her aşamada yatay geçişlere
olanak verilmelidir. Test
geliştirme süreçlerinde etkin
olan merkezler, konunun
gerçek uzmanlarınca
yönetilmelidir. Hem Milli
Eğitim Bakanlığı’na bağlı
sınav dairesi başkanlığı
hem de ÖSYM, ölçme ve
değerlendirme/psikometri
alanında uzmanlarca
yönetilmelidir.”
Üniversitemizde
Robotik
Cerrahi
Toplantısı
T
ürk Kalp ve Damar
Cerrahisi Derneği’nin
Minimal İnvazivRobotik Cerrahi ve Renal
Yetmezlikte Damar Erişimi
Çalışma Grupları Ortak
Sertifikasyon Toplantısı
28 Mart 2014 tarihinde
Ankara Üniversitesi Tıp
Fakültesi Cebeci Yerleşkesi
50. Yıl Amfisi’nde başarıyla
gerçekleşti.
Toplantının
açılış konuşmalarını,
Üniversitemiz Tıp Fakültesi
Kalp Damar Cerrahisi
Anabilim Dalı Başkanı Prof.
Dr. Adnan Uysalel, Türk
Kalp ve Damar Cerrahisi
Derneği Genel Sekreteri
Prof. Dr. Rüçhan Akar ve
Ankara Üniversitesi Tıp
Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Şehsuvar Ertürk yaptı.
Tıp Fakültesi’ni
Ankara Üniversitesi’nde
tamamlayan ve ülkemizde
damar cerrahisinin
kurucularından Prof. Dr.
Erkmen Böke anısına
düzenlenen anı saatinde
ise Türk Kalp ve Damar
Cerrahisi Derneği Başkanı
Prof. Dr. Ali Gürbüz
moderatörlüğünde Prof.
Dr. Cevat Yakut, Prof.
Dr. İbrahim Ceylan, Prof.
Dr. Ünsal Ersoy, Prof.
Dr. Bülent Kaya ve Prof.
Dr. Bora Farsak, Prof.
Dr. Erkmen Böke ile
ilgili anılarını paylaştı.
Sonrasında, Türk Kalp ve
Damar Cerrahisi camiasına
yaptığı eşsiz katkılardan
dolayı ailesine plaket
verildi. Bilimsel program
sabah endoskopik ven
çıkarılması kursu ve öğleden
sonra renal yetmezlikte
damar erişimi kursları
yapılarak tamamlandı.
Anne ve Babaların Katılımıyla
Otizm Farkındalık Toplantısı
A
nkara Üniversitesi
Otistik Çocuklar
Tanı, Tedavi, Eğitim,
Araştırma ve Uygulama
Merkezi’nin kuruluşunun
25. yılı nedeniyle Cebeci
Yerleşkesi’nde 4 Nisan 2014
tarihinde toplumla buluşma
etkinliği düzenlendi.
Merkez Müdürü Prof.
Dr. Ayla Aysev, otistik
çocuklara verilen eğitimin
sadece eğitim ortamı ile
sınırlandırılmaması, ailelerin
de eğitime katılmalarının
sağlanması gerektiğini
söyledi. 2008 yılından bu
yana 2 Nisan gününün
“Dünya Otizm Günü” olarak,
Nisan ayının ise “Otizm
Farkındalık Ayı” olarak ilan
edildiğini belirten Prof. Dr.
Ayla Aysev, otizmli çocuğu
olan ailelerin günlük pek çok
zorlukla karşılaştıklarını, bu
nedenle hem bilgi paylaşımı
yapmak hem de ailelerin
birbirinden ve alanda çalışan
diğer profesyonellerden
destek almalarını sağlamak
amacıyla bu grup
etkinliğinin düzenlendiğini
dile getirdi.
Üniversitemiz Tıp
Fakültesi Çocuk ve Ergen
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
Anabilim Dalı öğretim
üyesi Prof. Dr. Ayşe
Melda Akçakın da otistik
çocukların eğitiminde
ailenin rolünün çok önemli
olduğuna işaret ederek;
“Eğer aileyi işin içine
katmazsak çocukta gelişim
sağlanır ama maksimum
fayda sağlamak için
ailenin de eğitimin içinde
olması gerekiyor” dedi.
Konuşmaların ardından
konferansa katılan aileler,
otistik çocuklarına ilişkin
sorunlar ve çözüm önerilerini
diğer katılımcılarla paylaştı.
Doç. Dr. Kağan Gürkan
ise otizmli çocuğu olan
aileler tarafından sıkça
sorulan alternatif tedaviler
konusunda ailelere güncel
bilgileri aktararak bu konuda
hekimlerine danışmalarının
önemini vurguladı.
Prof. Dr. Ayla
Aysev, öncelikli olarak
ailelerin katılımına
izin vererek, ailelerin
çocuklarıyla yaşadığı
sorunların paylaşıldığı
grup etkinliklerini yönetti.
Etkileşim sonunda aileler
ve alanda çalışan diğer
profesyoneller etkinlik için
memnuniyetlerini bildirdiler.
Gelecek yıllarda etkinliğin
tekrarlanmasını dilediler.
21
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
ş:
Rektör Prof. Dr. Erkan İbi
fidan
e
yer
her
z
mu
ğu
“Boş buldu
.”
ruz
yo
dikmek isti
Gölbaşı 50. Yıl Yerleşkesi’ne
Üç Bin Yeni Fidan
Fidan dikme etkinliğine,
TÖMER’de Türkçe öğrenen yabancı
öğrencilerimiz yoğun ilgi gösterdi.
22
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Ü
niversitemizin Gölbaşı 50. Yıl Yerleşkesi’ndeki
Hızlandırıcı Enstitüsü yanındaki 50 dönüm araziye,
Orman ve Su işleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’nün
katkılarıyla üç bin fidan dikilerek “Öğretim Üyesi Ormanı”
oluşturuldu. 17 Nisan 2014 tarihinde düzenlenen etkinliğe
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Orman
ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfü Akçay,
Orman Genel Müdür Yardımcısı Yunus Şeker
ve Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay,
öğretim üyeleri ve öğrenciler yoğun ilgi
gösterdi.
“2.5 Milyon Fidan Diktik”
Orman Genel Müdür Yardımcısı
Yunus Şeker, geçen yıl Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı
kampanya çerçevesinde 2014 yılı
sonuna kadar 5 milyon üniversite
öğrencisi için 5 milyon fidan
dikimini tamamlayacaklarını,
kampanyanın başlamasından bugüne
60 üniversiteyle protokol yaptıklarını
ve 2.5 milyon fidan diktiklerini söyledi.
“Ağaçlandırmada, Dünyada
Üçüncüyüz”
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Müsteşarı Prof. Dr. Lütfü Akçay da 2010
OECD raporuna göre ağaçlandırmada Çin
ve Hindistan’dan sonra en başarılı üçüncü
ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Orman
varlığını 21.7 milyon hektara ulaştırdıklarını,
bu süreçte 27393 okul bahçesini, 9826
ibadethane ve mezarlığı, 10577 km karayolu ve
köyyolunu, 1095 hastane ve sağlık ocağı bahçesini
ağaçlandırdıklarını belirten Prof. Dr. Lütfü Akçay,
109 milyon adet fidanı da kurumlara ve vatandaşlara
dağıttıklarını kaydetti. Ormanların ekonomiye de
katkı sağlaması için bal ormanları kurduklarını, ceviz,
badem ve trüf mantarı eylem planlarını da bölgesel olarak,
ulusal çerçevede ilgili kurumlarla birlikte yürüttüklerini,
Üniversitelerin bu çalışmalara gösterdiği ilgiden mutlu
olduklarını kaydetti.
“Ankara Üniversitesi’nde Hedefimiz 30 Bin Fidan”
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de Ülkemizde
son yıllarda ağaçlandırma ve yeşillendirmeyle ilgili muazzam
bir dönüşüm yaşandığını belirterek; “Gelecek kuşaklara ne
kadar yeşil bir dünya bırakabilirsek en büyük iyiliğimiz bu
olacaktır” dedi. Ormancıların, Cumhuriyetin kuruluşundan
beri ülkeye büyük katkıları olduğunu, 90-100 yıl önceki kıraç
Anadolu’nun yeşillendirildiğini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş;
“Orman bir kültürdür. Birlik ve beraberliğin, kardeşliğin
ifadesidir. Uygarlığın ta kendisidir. Bize sabrı, umudu aşılayan
çok değerli temel varlıklardan biridir” diye konuştu.
Ankara Üniversitesi’nin yerleşkelerine son 1.5 yılda
Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve belediyelerin destekleriyle
10 bin ağaç dikildiğini, hedefin ise 30 bin olduğunu
kaydeden Prof. Dr. Erkan İbiş, ODTÜ’nün kuruluş yıllarında
öğrencilerin ve vatandaşların desteğiyle binlerce dönüm
araziyi ağaçlandıran kurucu Rektör rahmetli Prof. Dr. Kemal
Kurdaş’ın yaptığı hizmeti de övdü ve Aşık Veysel, Atatürk,
Nazım Hikmet, Fatih Sultan Mehmet, Hz. Muhammed,
Franklin Roosevelt’in ağacın önemine işaret eden sözlerinden
örnekler verdi.
23
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Adli Tıp Enstitüsü’nün
Bahçesi Yeşillendi
Ü
niversitemiz Adli Tıp
Enstitüsü’nde 21 Nisan
2014 tarihinde ağaç dikme
şenliği gerçekleştirildi.
Etkinliğe Enstitü öğretim
elemanları ile farklı
disiplinlerde eğitimlerini
sürdüren yüksek lisans ve
doktora öğrencileri geniş
katılım gösterdi. Jandarma
Kriminal Dairesi personeli
olan lisansüstü öğrencilerimiz
de bu çerçevede Jandarmanın
kuruluşunun 175.
yıldönümünü fidan dikerek
kutladı.
YAŞAM’dan
Fidan Dikme Şenliği
“Yaşayan Çınarlar, Büyüyen Fidanlar”
S
ağlık Dernekleri Federasyonu, Evde Sağlık ve Sosyal
Hizmetler Derneği (EVSAD) tarafından Sağlık
Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Orman ve
Su İşleri Bakanlığı, Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları
Uygulama ve Araştırma Merkezi (YAŞAM) ile birçok sivil
toplum örgütünün işbirliği ile 5 Nisan 2014 tarihinde “Fidan
Dikme Şenliği” düzenlendi.
“Yaşayan Çınarlar, Büyüyen Fidanlar” sloganı ile
gerçekleştirilen etkinliğe yaşlı, engelli ve evde sağlık
hizmeti alan hasta ve hasta yakınları ile Dr. Sencer Çörtoğlu
liderliğinde Ankara Üniversitesi Çevre Gönüllüsü gençler
katıldı. Açılışı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Dr. Gazi Alataş, YAŞAM Müdürü Prof.Dr. Emine
Özmete, Sağlık Dernekleri Federasyonu ve EVSAD Başkanı
Dr. Orhan Koç tarafından yapılan fidan dikme şenliğinde çok
sayıda yaşlı, genç ve çocuk bir arada 1000 adet fidan dikti.
Fen Bilimleri Enstitüsü Gençler ve Yaşlılar
Ağaç Bayramını Kutladı Birlikte Fidan Dikti
Ü
niversitemiz Fen
Bilimleri Enstitüsü,
1 Nisan 2014 tarihinde her
personel için birer adet
olmak kaydıyla ağaç dikimi
yaptı. Eğlenceli ve neşeli
şekilde yapılan ağaç dikimi
sonrası kısa bir konuşma
yapan Enstitü Müdürü Prof.
24
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Dr. İbrahim Demir, yeşilin
ve doğanın korunmasından
ve Ankara Üniversitesi’nin
bu konuda gösterdiği
çabalara destek vermekten
mutluluk duyduğunu
belirtti. Ağaç Bayramı,
Enstitü’de yapılan irmik
helvası ikramıyla son buldu.
Y
aşlılara Saygı Haftası dolayısıyla Ankara Büyükşehir
Belediyesi Yaşlılara Hizmet Merkezi’ne üye olan
yaşlılar ile Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Sosyal Hizmet Bölümü öğrencileri, “Bir dikili ağacın olsun”
sloganı ile Söğütözü Fidanlığı’nda ağaç dikti. Ankara
Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma
Merkezi Müdürü Prof. Dr. Emine Özmete ve Ankara
Büyükşehir Belediyesi Yaşlılara Hizmet Merkezi Sosyal
Hizmet uzmanı Aylin Koyuner danışmanlığında, öğrenciler
Muhammet Sert ve Yusuf Telli tarafından organize edilen
ağaç dikme şenliğine çok sayıda yaşlı ve genç ilgi gösterdi.
Kuşaklararası dayanışma ve aktif yaşlanma için güzel bir
örneğin gerçekleştiği şenlikte yaşlılar ve gençler hep birlikte
öğle yemeği yiyerek, sohbet ettiler ve eğlendiler.
Yüksek Lisans
ve Doktora
Öğrencilerimizden
Bir İlk:
Toplumsal
Cinsiyet
Çalışmaları
Kongresi
A
nkara Üniversitesi
Kadın Sorunları
Araştırma ve Uygulama
Merkezi’nin (KASAUM)
20. kuruluş yıldönümü
etkinlikleri kapsamında,
24-25 Nisan 2014
tarihlerinde Türkiye’de ilk
kez “Toplumsal Cinsiyet
Çalışmaları Öğrenci
Kongresi” düzenlendi.
Ankara Üniversitesi
Kadın Çalışmaları yüksek
lisans ve doktora öğrencileri
Atilla Barutçu, Beyhan
Yeni, Elif Gürpınar,
Hatice Kül, Tolga Ulusoy
ve Naz Hıdır tarafından
düzenlenen ve toplumsal
cinsiyet alanında yapılan
veya yapılması planlanan
tez, tezden bölümler,
makaleler ve diğer
araştırmaların paylaşıldığı
kongreye Türkiye’nin
birçok üniversitesinden,
özellikle İstanbul, Anadolu,
Galatasaray, Dokuz Eylül ve
Mersin Üniversitelerinden
toplam 117 bildiri
başvurusu yapıldı. Bu
bildirilerden, bilim
kurulunun değerlendirmeleri
ile 78 bildirinin sunumu
gerçekleşti.
Kongrede, “Feminist
Kuram-Tarih”, “Edebiyat”,
“Erkeklik Çalışmaları”,
“Queer Çalışmaları”,
“Beden/Cinsellik”,
“Sinema”, “Medya
Çalışmaları”, “Taciz/Şiddet/
Ayrımcılık”, “Ekonomi/
İstihdam”, “Sanat”,
“Mekan”, “Siyaset ve
Uluslararası İlişkiler”,
“Hukuk ve Sosyal Hizmet”,
“Eğitim”, “Dil/Söylem/
Hegemonya”, “Göç” ve
“Aile” ana başlıklarında
bildiriler sunuldu.
Toplantının açılışına
katılarak bir konuşma
yapan KASAUM Müdür
Yardımcısı Prof. Dr. Funda
Ş. Cantek, KASAUM’da
alışıldık hoca öğrenci
ilişkisinin ötesinde eğitim
verdiklerini belirterek;
“Feminist pedagoji
hepimizin inandığı, hayata
geçirmeye çalıştığımız
bir öğretim metodu.
Öğrencilerimizle aynı
zamanda arkadaşız.
Birbirimizi anlamaya,
birbirimizden öğrenmeye
çalışıyoruz ve öğrenme
sürecini, sınıflarla,
derslerle sınırlı
tutmamaya
çalışıyoruz” dedi.
Ayrımcılığa ve nefret
söylemine maruz
kalan, ötekileştirilen
ve haksızlığa uğrayan
her kesimden, her
cinsel kimlikten
insanın yanında
olmaya, onlara destek
vermeye çalıştıklarını
kaydetti.
Kadın Çalışmaları
Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr.
Alev Özkazanç da
Anabilim Dalı’nın
kuruluşundan
bugüne geçen
20 yılda yapılan
çalışmalar hakkında
bilgi verdi.
Şu ana kadar,
aralarında farklı
üniversitelerden
öğretim üyelerinin
de bulunduğu toplam
45 öğretim üyesinin
ders verdiğini, 60’a
yakın farklı ders
açıldığını ama şu
andaki akademik
kadrolarının 13
kişiden oluştuğunu
belirten Prof. Dr.
Alev Özkazanç;
“1996’dan günümüze
kadar 96 mezun vermişiz.
66 tane tez yazılmış. Şu
anda 183 öğrencimiz
var. Bunların 8’i doktora
öğrencisi. Son birkaç yıldır
kadın çalışmaları master ve
doktora giriş programına
her yıl Türkiye’nin her
yerinden 150 civarında
gerçekten istekli insan
başvuruyor. Buna rağmen
bir nedenle seçmek zorunda
olduğumuz için 30 kişilik
bir sınıf oluşturuyoruz”
dedi.
Toplantıda, Prof. Dr.
Çiler Dursun da Avrupa’nın
yedi farklı ülkesinden
üniversitelerin ortak olduğu
“Araştırma ve Yenilikte
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
İçin Örgüt Kültürünü
Geliştirmek-GENOVATE”
başlıklı proje hakkında
bilgi verdi. Prof. Dr.
Çiler Dursun, kadınların
meslekte yükselmelerinde
karşılaştıkları görünmez
engellerin ‘cam tavan’
olarak adlandırıldığını,
bu projeyle engellerin
görünür hale getirilmesini
ve ortadan kaldırılmasını
amaçladıklarını kaydetti.
25
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
“
“
Öğretim Üyeleri İçin de
Eğiticilerin Eğitimi Programı
Düzenleyeceğiz
HİZMETİÇİ EĞİTİM KOORDİNATÖRÜ PROF. DR. İNAYET AYDIN,
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE YAPILACAK EĞİTİMLERİ ANLATTI.
Ü
niversitemizde 2012
yılında kurulan Hizmet
İçi Eğitim Koordinatörlüğü,
yaptığı çalışmalar
kapsamında, Üniversitemizin
değişik birimlerinde çalışan
paydaşlar ile aralarında
Rektör, Rektör Yardımcıları,
Dekanlar ve Müdürlerin de
olduğu yöneticilere yönelik
çok sayıda eğitim programı
gerçekleştirdi. Hizmet İçi
Eğitim Koordinatörü Prof.
Dr. İnayet Aydın yaptıkları
çalışmalar ve önümüzdeki
dönemlerde gerçekleştirmeyi
planladıkları eğitimler
hakkında Bülten’e bilgi
verdi.
“Hizmetiçi Eğitim
Emekliliğe Kadar Devam
Eder”
Hizmet içi eğitimin,
herhangi bir meslek
elemanının, mesleğine
başladığı ilk günden
mesleği bıraktığı son güne
kadar, kişisel ve mesleki
açıdan devamlı olarak
yetiştirilmesi ve geliştirmesi
olduğunu belirten Prof.
Dr. İnayet Aydın; “Hizmet
içi eğitim yetişkinlere
yönelik bir eğitim olduğu
için geleneksel pedagojik
yaklaşımların yerine
‘andragojik’ yaklaşımın
kullanılmasını gerektirir.
Bu nedenle öğrenmeyi pasif
bir yaklaşım ve öğretmen
merkezli olmaktan çıkarıp,
26
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
yetişkinlerin de katılımının
sağlandığı ve aktif olduğu
yöntemlerin kullanılmasını
hedefliyoruz” dedi. Prof. Dr.
İnayet Aydın şunları söyledi:
“Gelişmiş ülkelere
baktığımızda, personelin
eğitimi ve geliştirilmesi
için büyük kaynaklar
ayrıldığı görülmektedir.
Kişi başına ayrılan eğitim
ödenekleri, eğitim izinleri,
eğitim belgelerinin kariyer
gelişiminde dikkate
alınması gibi teşvikler
sağlanmaktadır. Hizmet içi
eğitimin sürekli, sistemli ve
ihtiyaçlara dayalı olması,
öğrenilenlerin işe transferini
artırabilmek açısından
çok önemlidir. Bu nedenle
Üniversitemizde Hizmet İçi
Eğitim Koordinatörlüğü’nün
kuruluşundan hemen sonra
hizmet içi eğitim döngüsü
olarak tanımlanan eğitim
ihtiyaçlarının saptanması,
uzun ve kısa dönemli eğitim
planlarının hazırlanması,
eğitim programlarının
hazırlanması ve uygulanması
ile eğitim etkinliklerinin
değerlendirmesinden oluşan
çalışmalara bilimsel yöntem
ve teknikler kullanılarak
başlanmıştır.
‘Personel, Sorunlarını
Anlatma Olanağı Buldu’
Hizmet İçi Eğitim
Koordinatörlüğü ilk
olarak hizmet içi eğitim
çalışmalarının en
önemli aşaması olan
‘eğitim ihtiyaçlarının
saptanması’ çalışmalarında
Rektörlüğümüzün destekleri
ile kısa zamanda önemli bir
aşama kaydetmiştir. Eğitim
ihtiyaçlarını ve performans
sorunlarını saptamak üzere
farklı görev ve unvanda
personelin katıldığı 13
toplantı gerçekleştirmiştir.
Bu toplantılara katılan
personel, bir araya gelme
ve sorunlarını, görüşlerini
dile getirme fırsatı verildiği
için memnuniyetlerini ifade
etmişlerdir. Bu çalışmaların
sonunda Ankara Üniversitesi
Hizmet İçi Eğitim Planı
(2014-2016) hazırlanarak
uygulamaya konulmuştur.
Hem idari hem de
akademik personel için
‘Ankara Üniversitesi
Personel El Kitabı’
hazırlanarak tüm yeni
başlayan personele
dağıtılması konusunda
önemli adımlar atılmıştır.
Hizmet İçi Eğitim
Koordinatörlüğünün web
sayfası oluşturulmuş (hie.
ankara.edu.tr) ve ayrıca
koordinatörlüğümüz için bir
logo tasarlanmıştır. Telefon
ve internette uyulacak görgü
kurallarını içeren ‘Günaydın
Ankara Üniversitesi’
kitapçığı hazırlanmış
ve personele dağıtımı
yapılmak üzere basım
aşamasına getirilmiştir.
Ankara Üniversitesi Hizmet
İçi Eğitim Yönetmeliği
hazırlanmış, Devlet
Personel Başkanlığı’nın
incelemesinden geçmiş,
Senatomuz’da kabul edilerek
yürürlüğe girmiştir.
‘Yöneticilere de Eğitim
Verdik’
Üniversitemizde
2014 yılının Ocak ve
Nisan aylarında üst
yöneticilere, müdürlere,
makam sekreterlerine,
kütüphaneci kadrosu
dışında kütüphanelerde
çalışan personele, hastane
danışma ve kayıt birimi
çalışanlarına, şoförlere,
santral memurlarına,
öğrenci işleri memur ve
şeflerine, öğretim üyeleri
ve araştırma görevlilerine
seminerler verildi. Ayrıca
çalışanlarımıza yönelik
temel bilgisayar eğitimi
ve bilgi edinme kanunu
eğitimleri de gerçekleştirildi.
Bu eğitimlere 386 personel
katıldı. Bu yılın sonuna
kadar öğretim üyeleri ve
araştırma görevlilerine
yönelik de eğiticilerin eğitimi
programını düzenleyeceğiz.
‘İş Sağlığı ve Güvenliği
Eğitimi Vereceğiz’
2014 yılı sonuna kadar
yapacağımız eğitimleri de
planladık.
Mayıs’ta hemşirelere
ve kütüphaneci kadrosunda
çalışanlara eğitim vereceğiz.
Ayrıca Temel Mesleki
İngilizce Eğitim Programı’nı
da gerçekleştireceğiz.
Haziran’da koruma ve
güvenlik görevlilerine temel
eğitim ve ihale komisyonu
üyelerine eğitim programı
yapacağız. Ayrıca, iş
sağlığı ve güvenliği eğitimi
sunacağız. Temmuz ve
Ağustos aylarında ara
vereceğimiz eğitimlere Eylül
ayında yeniden başlayacağız.
Bu ayda oryantasyon
eğitimi ile dekan yardımcısı
ve müdür yardımcılarına
yönelik, yönetici geliştirme
eğitim programını
gerçekleştireceğiz. Ekim’de
eğiticilerin eğitimi ve
personel işleri şeflerine
yönelik eğitimler; Kasım
ayında aday memurlara
yönelik eğitim, Aralık
ayında ise görevde 25 yılını
tamamlamış personele
motivasyon eğitimi ile
mali işler şeflerine eğitim
vereceğiz.
‘Teşekkür Ederim’
Yaptığımız çalışmalarla
ilgili bize her zaman destek
olan Üniversitemiz üst
yöneticileri ile pek çok başka
işin yanında hizmet içi eğitim
çalışmalarını da büyük özveri
ile yürüten Şube Müdür
Vekili Remziye Çelikbaş’a,
Şef Onur Taşkın’a ve Memur
Rıdvan Ceren’e, hizmet içi
eğitim çalışmalarına değerli
zamanlarını ayırarak ve hiçbir
karşılık beklemeden ders
verme görevini kabul eden
tüm Ankara Üniversitesi
akademik personeline,
kendisini mesleki ve
kişisel anlamda geliştirmek
üzere hizmet içi eğitim
çalışmalarına büyük bir
istekle katılan ve görüşlerini
koordinatörlükle paylaşan
idari personelimize teşekkür
ederim.”
Fen Bilimleri Enstitüsü’nde Tamamlanan
En İyi Tezler Ödüllendirildi
Ü
niversitemiz Fen Bilimleri Enstitüsü’nde
2013 yılında tamamlanan tezlerde
en yüksek puan alan tez öğrencileri ve
tez danışmanları, 28 Nisan 2014 tarihinde
düzenlenen törenle ödüllendirildi.
Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Anabilim
Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Filiz Ertunç’un
öğrencisi Dr. Didem Canik Orel, Peyzaj
Mimarlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.
Dr. Hayran Çelem’in öğrencisi Dr. Canan
Baştemur, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı
öğretim üyesi Prof. Dr. Halil Fidan’ın öğrencisi
Dr. Fethi Şaban Özbek, Tarla Bitkileri
Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bilal
Gürbüz’ün öğrencisi Dr. Kiarash Afsharpour
Rezaeieh, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme
Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Günay
Erpul’un öğrencisi Dr. Feras Youssef, Zootekni
Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zahide
Kocabaş’ın öğrencisi Dr. Şenol Çelik, Ev
Ekonomisi Beslenme Bilimleri Anabilim Dalı
öğretim üyesi Prof. Dr. A. Özfer Özçelik’in
öğrencisi Dr. Yahya Özdoğan; Fen Fakültesi
Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.
Dr. Reyhan Çolak’ın öğrencisi Dr. Gül Olgun
Karacan, Fizik Anabilim Dalı öğretim üyesi
Prof. Dr. Bekir Sıtkı Kandemir’in öğrencisi
Dr. Aybey Moğulkoç, İstatistik Anabilim Dalı
öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşen Apaydın’ın
öğrencisi Dr. Furkan Başer, Kimya Anabilim
Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynel Kılıç’ın
öğrencisi Dr. Aytuğ Okumuş, Matematik
Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr.
Yusuf Yaylı’nın öğrencisi Dr. Evren Zıplar;
Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik
Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç.
Dr. Murat Efe’nin öğrencisi Dr. Serdar Tuğaç,
Fizik Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim
üyesi Prof. Dr. Yalçın Elerman’ın öğrencisi Dr.
Ercüment Yüzüak, Gıda Mühendisliği öğretim
üyesi Prof. Dr. Recai Ercan’ın öğrencisi
Dr. Yaşar Karaduman, Jeoloji Mühendisliği
Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan
Aydal’ın öğrencisi Dr. Önder Kayadibi,
Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim
üyesi Doç. Dr. M. Emin Candansayar’ın
öğrencisi Dr. N. Yıldırım Gündoğdu, Kimya
Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi
Prof. Dr. Hale Hapoğlu’nun öğrencisi Dr.
Saidat Olanipekun Giwa ödüllendirildi.
Törende Çukurova Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş “Üniversite,
Bilim ve Bilim İnsanı” konulu bir seminer
sundu.
27
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Üniversitemizde 21 Yıldır Devam Eden Gelenek:
Kültür ve Sanat Günleri
İçinde bir de Tiyatro
Festivali bulunan Kültür ve
Sanat Günleri kapsamında
çok sayıda sergi
gerçekleştirildi.
Ü
niversitemizde
geleneksel olarak
devam eden Kültür ve
Sanat Günleri’nin 21’incisi
31 Mart-30 Nisan 2014
tarihleri arasında, öğrenci
topluluklarının sunduğu
çok sayıda etkinlikle
gerçekleştirildi.
AGFO’nun Konseriyle
Başladı
Etkinlikler kapsamında
fotoğraf, ebru, resim,
minyatür, heykel ve grafik
sergileri, felsefe ve drama
gösterisi, halk oyunu
şöleni, sinema ve tiyatro
gösterileri, Türk Halk
Müziği, Türk Sanat Müziği
ve Türk Müziği konserleri,
salon dansları gösterileri,
münazara etkinliği, bağlama
dinletileri ve vurmalı çalgılar
gösterisi gerçekleştirildi.
Etkinlikler, 31 Mart 2014
tarihinde DTCF Farabi
Salonu’nda gerçekleştirilen
“Ankara Üniversitesi
Genç Filarmoni Orkestrası
ve Çoksesli Korosu
Topluluğu’nun (AGFO)
konseriyle başladı.
Üniversitemiz Rektörü
Prof. Dr. Erkan İbiş, kültür
ve sanatın insanlık tarihi
28
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
boyunca varolduğunu ve
cahilliğin en büyük düşmanı
olduğunu söyledi. Kültür ve
sanatın, insanca yaşamanın,
hayatı yüceltmenin,
birlikte yaşamanın, insanın
kendisini geliştirmesinin,
yenilemesinin, yaşam
disiplini oluşturmasının
temel kaynaklarından biri
olduğunu belirten Prof.
Dr. Erkan İbiş; “Kültür
ve sanatın amacı ve aracı
kardeşlik, barış, birlikte
yaşamak, paylaşmak ve
dostluktur” dedi.
“Kültür ve Sanat
Bilinci Yüksek Mezun
Yetiştirmek İstiyoruz”
Ankara Üniversitesi’nin
sadece bilimde değil, kültür,
sanat ve sosyal boyutlu
etkinliklerde; öğrencilerinin
ve paydaşlarının bu alanda
gelişimini sağlamada da
öncü bir üniversite olduğunu
anlatan Prof. Dr. Erkan
İbiş; “Üniversite sadece
bilgiyi üretmez. Kültür ve
sanatı da üretir, geliştirir,
yaşatır, yaygınlaştırır,
gelecek kuşaklara aktarır.
Ankara Üniversitesi, bu
konuda elinden gelen
çabayı dün de gösteriyordu,
bugün de gösteriyor, yarın
da gösterecek, sonsuza
kadar gösterecek” dedi.
Öğrencilerimizin bu
etkinlikler içinde yer
alması için her türlü çabayı
gösterdiklerini belirten
Prof. Dr. Erkan İbiş;
“Entelektüel düzeyi, kültür
ve sanat bilinci yüksek
öğrenci, mezun, meslektaş
yetiştirebilmek için kültür
ve sanat hedefli 40’tan fazla
etkinlik düzenliyoruz” diye
konuştu.
Azerbaycan, Kerkük
ve Rumeli’den Türküler
Seslendirdiler
Etkinlikler kapsamında
düzenlenen Kültür ve
Turizm Bakanlığı Ankara
Devlet Türk Halk Müziği
Gençlik Korosu konseri
büyük ilgi çekti. Hasan
Basri Dumlupınar’ın
yönetimindeki koro,
ülkemizin çeşitli
yörelerinden söylediği
türkülerle dinleyicilere
zaman zaman halay
çektirirken zaman zaman da
hüzünlü anlar yaşattı.
Üniversitemizin 20 farklı
bölümünden 31 öğrencinin
oluşturduğu, Cemil Kayacı
yönetimindeki
Ankara Üniversitesi
SKS Türk Halk
Müziği Korosu’nun
konserinde de
Farabi Salonu
tıklım tıklım doldu.
Koristler arasında
Uluslararası Öğrenci
Şarkı Yarışması’nda
(UNIVISION) jürilik
yapan Mehmet Yiğit
ve Uluslararası
Gençlik Şarkı
Yarışması’nda beşinci
olan Cihan Bektaş’ın
da bulunduğu koronun
konserinde ülkemizin çeşitli
yöreleri ile Azerbaycan,
Kerkük ve Rumeli’den
türküler seslendirildi. Koro,
Van yöresinden “Menşure
Hanım” ve Diyarbakır
yöresinden “Kar Yağar
Kar Üstüne” parçalarını
dinleyicilerle birlikte
söyleyip halay çekerek
konserine son verdi.
Üniversitemiz Kültür
Sanat Koordinatörü Doç.
Dr. Ömer Adıgüzel,
bu tür konserlerin en
yakın zamanda Ankara
Üniversitesi’nin yerleşkeleri
bulunan Beypazarı,
Haymana,
Elmadağ, Kalecik
ve Nallıhan’da da
tekrarlanacağını
söyledi.
Bağlama
Dinletisi
Sağlık, Kültür
ve Spor Dairesi
Başkanlığı’nın
düzenlediği
bağlama
kursuna katılan
öğrenciler, bir
yıllık emeklerini
sergilediler.
Hukuk Fakültesi’nde
gerçekleştirilen etkinlik,
Yusuf Ziya Kuzu ve Derya
Kahveci’nin seslendirdiği
“Metrisin Önünde”
şarkısıyla başladı. Ardından
Anadolu Ozanlarını anarak
ve onların türkülerini
seslendirerek devam edilen
programda Aşık Veysel
Şatıroğlu’ndan “Uzun
İnce Bir Yoldayım”, Aşık
Mahzuni Şerif’ten “İşte
Gidiyorum Çeşmi Siyahım”
ve Neşet Ertaş’tan “Bahça
Duvarını Aştım” gibi
eserlere de yer verildi.
Nevzat Çelik’in kaleme
aldığı, Ahmet Kaya
tarafından da seslendirilen
“Şafak Türküsü” solist
Yusuf Ziya Kuzu
tarafından seslendirildi ve
dinleyicilerce çok beğenildi.
Programın sonunda
ise Tamire Tekgöz, Tokat
yöresine ait olan ve ülkesi
için mücadele eden, edecek
olan tüm insanlara mal
edilen “Hey On Beşli
On Beşli” türküsünün
hikayesinin anlatımını yaptı.
Öğrenci ve Öğretim
Üyelerinden Konser
Öğrenci ve öğretim
elemanlarının oluşturduğu
Mühendislik Fakültesi Türk
Müziği Topluluğu güzel
bir performans sergiledi.
Prof. Dr. Metin Atamer’in
yönetimindeki koronun
konseri, geçtiğimiz ay
yaşamını kaybeden Şevket
Tümer’in anısına gerçekleşti.
Konserde Nihavend,
Hicazkâr, Muhayyer Kürdi
makamlarındaki eserler
seslendirildi.
Tiyatro Festivali
Kültür ve Sanat günleri
kapsamında 18 Nisan 2014
tarihinde “5. Tiyatro Şenliği”
Dil ve Tarih-Coğrafya
Fakültesi Farabi Salonu’nda
düzenlenen törenle başladı.
Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Sibel Ayşıl Özkan,
baharın geldiği şu günlerde
Farabi Salonu’nun sanata
açılan bir kapı olduğunu;
Cumhuriyetin ilk üniversitesi
olan Üniversitemizin, tiyatro
alanında da ilk bölüm açan
üniversite olduğunu belirtti.
Ankara Üniversitesi
Tiyatro Topluluğu
Akademik Danışmanı Araş.
Gör. İhsan Metinnam da
festival bildirisini okudu.
Konuşmaların ardından
İstanbul Aydın Üniversitesi
Drama ve Oyunculuk
Bölümü’nün hazırladığı,
Aristophanes’e ait, tiyatro
tarihinin ilk savaş karşıtı
oyunlarından biri olarak
değerlendirilen “Lysistrata”
oyunu sahnelendi.
Açık Deniz’de ANETİT
Eczacılık Fakültesi
Tiyatro Topluluğu
(ANETİT) oyuncuları,
Slowomir Mrozek’in Açık
Denizde oyununu sahneledi.
Genel yönetmenliğini
Neşet Erdem’in yaptığı
oyunda yerel seçimlere
yönelik güncel göndermeler
izleyenlerce çok beğenildi.
MİFTOK oyuncuları
Konuğumuz
Marmara Üniversitesi
Tiyatro Kulübü (MİFTOK)
oyuncuları, 24 Nisan’da
Eczacılık Fakültesi 50. Yıl
Salonu’nda izleyicilerle
buluşarak Boris Vian’ın
kaleme aldığı “İmparatorluk
Kuranlar Yahut Şümürz”
oyununu sergiledi.
Halk Dansları Şöleni
Kültür ve Sanat Günleri,
Cebeci Spor Salonu’nda
gerçekleşen Halk Dansları
Şöleni ile sona erdi.
Etkinlikte, farklı
fakültelerden öğrenciler,
çeşitli yörelere ait
performanslarını sergiledi.
Mühendislik Fakültesi
öğrencileri Burdur ve
Trabzon yöresi, Veteriner
Fakültesi öğrencileri Ankara
Seğmen, Eğitim Bilimleri
Fakültesi Adana yöresi, Spor
Bilimleri Fakültesi Burdur
yöresi ve SKS Halk Oyunları
Topluluğu da Kırklareli
yöresine ait performanslarını
sergilediler. İzlemeye
gelenler de yer yer kendilerini
tutamayarak öğrencilerin
başarılı performanslarına
tribünlerden eşlik etti.
29
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Ziraat Fakültesi Öğrencilerinden,
“10. Sektörle Buluşma ve Kariyer Günleri”
Ü
niversitemiz Ziraat
Fakültesi’nde
öğrenciler tarafından, bu
yıl 10’uncusu düzenlenen
“Sektörle Buluşma ve
Kariyer Günleri”, 1416 Nisan 2014 tarihleri
arasında gerçekleştirildi.
Etkinlikte, Türkiye’nin
önde gelen firmalarının
sunumları, iş başvurusu
yaparken uyulması gereken
kurallar, kişisel gelişim ve
yurt dışı eğitim programları,
girişimcilik, iletişim
ve liderlik konularında
sunumlar, mesleğinde
zirveye çıkmış ünlü kişilerle
söyleşiler yer aldı.
Kariyer Planlama
Komisyonu Başkanı Prof.
Dr. Sonay Sözüdoğru Ok;
“Meslek açısından kendinize
koyduğunuz hedefleri
gerçekleştirmek için hem
iş hem de sosyal konularda
kendinizi eğitmeniz size
aslında kariyer sağlıyor.
Önce kendinizi tanımamız
gerekiyor. Yetenekleriniz,
ilgi alanlarınız, nasıl bir iş
istediğiniz. Bunları kendinize
sorduktan sonra aldığınız
cevaplar meslek yolunuzu
çizmenize yardımcı olacak”
dedi.
Ziraat Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Ahmet
Çolak, öğrencilere verilen
vizyon sayesinde artık
daha fazla öğrencilerinin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı’nın teknogirişim
desteğini aldığını belirterek;
“Başlatmış olduğumuz
sektörle buluşma ve
kariyer günleri artık
mezunlarımızın yalnızca
devlet sektöründe değil,
özel sektörde de önemli bir
yerinin olduğunun, hatta
mezunlarımızın artık özel
sektör olma yolunda son
derece kararlı birer girişimci
olarak fakültemizden
mezun olduklarının da bir
göstergesidir” dedi. Prof. Dr.
Ahmet Çolak şunları söyledi:
“Öğrencilerimizi daha
donanımlı hale getirebilmek
için yeni programlar
açıyoruz. İki ingilizce
programımız Fakülte Kurulu
ve Üniversite Senatosu’ndan
geçti ve YÖK’e ulaştı. Bu
programlara, Türkiye’nin
yakın coğrafyasından çok
sayıda öğrenci geleceğini
umut ediyoruz. Bu program
kendi öğrencimize de açık. Dil
bilen mezunları yetiştirerek
bir rekabeti de beraberinde
getirmeyi düşünüyoruz.”
Türk Ziraat Yüksek
Mühendisleri Birliği Başkanı
Fehmi Kiraz da önümüzdeki
yıllarda su ve gıdanın
enerjiden daha önemli
hale geleceğini ve ziraat
mühendislerinin öneminin
daha da artacağını belirterek,
öğrencilerin başka ülkeleri de
tanımalarını ve yabancı dil
öğrenmelerini istedi.
Ziraat Mühendisleri
Odası Başkanı Özden Güngör
ise kariyerin, tüm meslek
yaşamını kapsayacağını
belirterek, öğrencilerin
fakülte bittikten sonra da
fakülteleriyle bağlarını
koparmamalarını istedi.
Sağlık Hizmetleri MYO’dan Öğrenciler İçin
Alana Hazırlık Seminerleri
S
ağlık Hizmetleri MYO,
öğrencilerin mezuniyet
sonrasına hazırlanmasına
yönelik çok sayıda etkinlik
düzenliyor. Bu etkinlikler
kapsamında Alp Ertunga
Kızıldağ, “İşitme Testlerine
Farklı Yaklaşım” konulu bir
30
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
konferans vererek, fizik ve
istatistik bilimlerinin klinik
odyoloji ile birlikteliğni
anlattı. Konferansta ayrıca,
işitme testi sonuçlarının
yorumlanmasındaki farklı
bakış açıları ele alındı.
Yüksekokul’da 13 Mart
2014 tarihinde de “Rheo
Knee 3 ve Aktif Vakum
Sistemi” kursu düzenlendi.
Kursta, manyetoreolojik
sıvı ile yürüyüşün destek ve
salınım fazlarının kontrol
edildiği mikroişlemci diz
olarak bilinen Rheo dizlerin
en son tipi olan Rheo 3 ve
özellikleri tanıtıldı. Kursta,
Rheo 3’ün salınım fazında
daha az rezistans göstermesi
ve bu fazın başlatılmasında
sağladığı kolaylık ve daha
az enerji tüketimine yol
açması sebebiyle düşük ve
yüksek aktivite düzeyindeki
hasta grubu için uygunluğu
tartışıldı. Ayrıca kurs
sırasında Rheo 3 eklemin
transfemoral amputasyonlu
hastanın yürüyüş, rampa
ve merdiven inip çıkma
aktivitelerine sağladığı
kolaylıklar değerlendirildi.
Protez ve Ortez
programı öğrencileri ayrıca,
aktif vakum sitemlerinin
özellikleri ve işleyişi
konusunda Irene Rodriguez
Mortimer tarafından
bilgilendirildi.
Adölesan Çağındaki Çocukların (11-14 Yaş) Beslenme Alışkanlıkları İncelendi
“Çok TV İzleyen Çocuklar Daha Şişman”
İ
çişleri Bakanlığı Dernekler
Dairesi’nin işbirliği,
Ankara Üniversitesi,
Ankara İl Milli Eğitim
Müdürlüğü ve Flavius Kilo
Yönetim Merkezleri’nin
katkıları ile Medikal
Estetik Hekimleri Derneği
tarafından gerçekleştirilen
“Adölesan Çağındaki
Çocuklar (11-14 Yaş),
Velileri ve Öğretmenlerinin
Beslenme Alışkanlıklarının
Değerlendirilmesi Projesi”
sonuçlandı.
3028 Çocuğa Ulaşıldı
Ankara’daki 12 okuldan
3028 öğrenci, 3051 veli
ve 130 öğretmenle yapılan
araştırmadan elde edilen
veriler, 30 Nisan 2014
tarihinde Rektörlükte
düzenlenen bir toplantıyla
kamuoyuna duyuruldu.
“Obezitenin Birçok
Nedeni Var”
Üniversitemiz Rektörü
Prof. Dr. Erkan İbiş, 11-14
yaş arasındaki adölesan
çağının, çocukların gelişim
süreci içerisinde kimlik
arayışlarına, fiziksel
algılarına ya da özgün
davranış geliştirmelerine
yönelik bir dönem olduğunu;
bu dönemin birtakım
sonuçlarının toplum ya
da kendileri için olumsuz
olabildiğini söyledi.
Çalışmanın ana konusunu
oluşturan obezitenin birçok
nedeni bulunduğunu
belirten Prof. Dr. Erkan İbiş,
bunlardan birinin dengesiz
beslenme olduğunu, onun da
bedensel gelişim eksikliğini,
vitamin eksikliklerini,
anemik hastalıkları, dikkat
ve algı eksikliğini, güven
bunalımını beraberinde
getirdiğini vurguladı.
“Obeziteyle Mücadele
İçin Hiçbirşey Yapılmıyor”
Proje Koordinatörü
Uzm. Dr. Sinan İbiş de
çalışmayla, çocukların
obez olmasında ailelerin
ve öğretmenlerin rolü ile
okullardaki eksiklikleri
de araştırdıklarını söyledi.
Türkiye’de obeziteyle
mücadele anlamında hiç bir
şey yapılmadığını ifade eden
Uzm. Dr. Sinan İbiş; “Ama
inanıyorum ki bizim bu
çalışmamız, ulusal obezite
çalışmalarını tetikleyen
bir çalışma olacak. Burada
özellikle öğretmenlerimize
çok büyük bir görev
düştüğünü anladık” dedi.
Çalışmanın yürütülmesinde
Ankara Üniversitesi
Rektörlüğü, Tıp Fakültesi,
Fen Fakültesi İstatistik
Bölümü, İletişim Fakültesi
ve Sağlık Bilimleri Fakültesi
Beslenme ve Diyetetik
Bölümü’nün büyük katkı
sağladığını vurguladı.
“Geç Yatanlar Kilolu ya
da Obez”
Uzm. Dr. Sinan İbiş,
çalışmaya katılan çocukların
uyku saatleri ile kiloları
arasında paralellik olduğunu,
23.00-01.00 arasında
yatan çocukların büyük
kısmının kilolu ya da obez
olduğunu kaydetti. Kardeşi
olmayan çocuklarda hafif
kilo fazlalığı ve obezitenin
daha fazla görüldüğünü,
ailedeki üçüncü sıradaki
çocukların da birinci sıradaki
çocuklara göre daha fazla
hafif kilolu ya da daha fazla
obez olduğunu belirten Uzm.
Dr. Sinan İbiş, çocukların,
anne babalarıyla kahvaltı
yapmasının da normal kiloda
önemli rolü olduğunu dile
getirdi.
“Kabızlık Obeziteyi
Arttırıyor”
Uzm. Dr. Sinan İbiş
şunları söyledi:
“Akşamları evlerinde
sofra düzeni olmayan
çocuklarda hafif şişman
olma oranı % 1.5, obez
olma oranı ise % 2.7 daha
fazla olmaktadır. Anne ve
babasından önce yemeğini
yiyen çocuklarda obezite
oranı % 6.9, anne ve babası
ile birlikte yemek yiyen
çocuklarda % 4.9, anne ve
babasından sonra yemek
yiyen çocuklarda obezite
oranı % 5 bulunmuştur.
Evlerinde çocuklar için
özel yemek pişirilmeyen
çocuklarda hafif kilolu
olma oranı % 1.5, obez
olma oranı ise % 2 oranında
daha fazladır. Çok su içmek
ve hiç su tüketmemek de
obeziteyi arttırmaktadır.
Her gün düzenli tuvalete
çıkan çocuklarda hafif
kilolu olanlar % 5.4, obez
olanlar ise % 5.2 oranında
bulunurken, sürekli kabız
olanlarda hafif kilolu olanlar
% 22.2, obez olanlar ise
% 5.6 oranında görülmüştür.
Hafta içi günlük bir
saatten az bilgisayar
kullanmadığını ifade
edenlerde obezite oranı
% 6.9 iken, bir saatten az
bilgisayar kullandığını ifade
edenlerde obezite oranı
% 4.2 görülmüştür.
Çocuklarda günlük televizyon
izleme süresi uzadıkça obez
olma oranı da artmaktadır.”
“Dışarda Yemek
Obeziteyi Arttırıyor”
Araştırmanın velilerle
ilgili bölümünde de ilgi
çekici sonuçlar çıktığını
belirten Uzm. Dr. Sinan
İbiş, velilerin ev dışında
yemek yeme sıklıkları
arttıkça obezite oranlarının
da arttığını, öğrenim
seviyeleri yükseldikçe kilolu
ve obez olma durumlarının
azaldığını kaydetti. Günlük
olarak çok öğün tüketen
insanların hafif kilolu
olduğunu, öğün saatlerini
aç geçiren ya da az öğün
tüketen insanlarda obezite
oranının arttığını ifade
eden Uzm. Dr. Sinan İbiş,
araştırmanın öğretmenlerle
ilgili bölümüyle ilgili olarak
da şunları söyledi:
“Öğretmenlerin % 38.5’i
kantinlerin kontrol edildiğini,
% 48.5’i ise kantinlerin
kontrol edilmediğini,
% 26.2’si eğitim müfredatına
obezite eğitiminin
alınması gerektiğini,
% 9.2’si kantinlerdeki
besin unsurlarının gözden
geçirilmesi gerektiğini,
% 6.2’si ise okullardaki
öğlen yemek menülerinin
dizayn edilmesi gerektiğini
belirtmişlerdir.”
31
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Biyoloji Bölümü’nün Hazinesi
Görücüye Çıktı
Ü
niversitemiz Biyoloji
Bölümü’nde, Bölümün
kuruluşundan itibaren
öğretim üyeleri tarafından
Türkiye ve Dünyanın
değişik yerlerinden toplanan
örnekler, 28-30 Nisan
tarihlerinde düzenlenen
sergiyle öğrencilerin ve
meraklıların incelemesine
sunuldu. Sergiyi,
Üniversitemiz Rektörü Prof.
Dr. Erkan İbiş ve öğretim
üyeleri de ziyaret etti.
Hazırlanmasında
ve sunumunda Biyoloji
Bölümü öğrencilerinin
görev aldığı sergide
“Çiçekli Bitkiler”, “Çiçek
Tozları”, “Tohumlar”,
“Likenler”, “Mantarlar”,
“Böcekler”, “Balıklar”,
“Kuşlar”, “Sürüngenler”,
“İki Yaşamlılar”, “Memeli
Hayvanlar”, “Sucul Memeli
Canlılar”, “Işık Veren Sucul
Canlılar”, “Tatlı Su ve
Deniz Balıkları”, “Zehirli
Balıklar”, “Kabuklular”,
“Ülkemizde Yok Olan
Sucul Canlılar” sergilendi.
Öğrenciler ayrıca, “Küresel
Isınma”, “Ayak İzi”, “Etçil
32
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Bitkiler”, “Geri Dönüşüm”,
“Sera Gazları” “Işık
Kirliliği”, “Klonlama”,
“İnsan Genomu”, “DNA’nın
Gizemi”, “Mikroalgler
ve Biyoteknoloji”,
“Bilinen Hastalıkların
Bilinmeyenleri”,
“Nobel Ödülleri”,
“Yenilenebilir
Enerji”, “İnsan
Mikrobiyom
Projesi” ve
“Endüstriyel
Mikroorganizmalar”
konularında
hazırladıkları
posterlerle
izleyicilere bilgi
verdiler.
Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’yla Ortak
Üniversiteli Engelliler Spor Festivali
A
nkara Üniversitesi
ve Türkiye
Üniversite Sporları
Federasyonu,
17 Nisan
2014 tarihinde
Üniversitemiz
Spor Bilimleri
Fakültesi’nde
“Üniversiteli Engelliler
Spor Festivali” adıyla bir
etkinlik düzenleyerek engelli
sporcuların sorunlarını
kamuoyunun gündemine
taşıdı. Festivalde Tekerlekli
Sandalye Basketbol
Milli Takım Antrenörü
Sedat İncesu “Tekerlekli
Sandalye Basketbol”,
Ampüte Futbol Milli
Takım Teknik Direktörü
Halil İbrahim Köprülü
“Ampute Futbol”, Tekerlekli
Sandalye Tenis Milli Takım
Antrenörü Ayhan Çelik
“Tekerlikli Sandalye Tenis”
konularında atölyeler
düzenlerken, Volkan
Hatunoğlu ile Mehmet
Özçetin de “Paralimpik
Yelken” konusunda bir
sunum gerçekleştirdi.
Spor Bilimleri Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Mitat
Koz’un moderatörlüğünü
yaptığı “Engellilerde Spor
Aktiviteleri” konulu panele
ise Türkiye Bedensel
Engelliler Spor
Federasyonu
Sağlık
Kurulu
Başkanı
Prof. Dr.
Nevin
Ergun,
Türkiye
Bedensel Engelliler
Spor Federasyonu Başkanı
Demirhan Şerefhan,
Türkiye Görme Engelliler
Spor Federasyonu Başkanı
Abdullah Çetin, İşitme
Engelliler Spor Federasyonu
Başkanı Osman Arslan ve
Ampute Futbol Milli Takım
Oyuncusu Rahmi Özcan
katıldı.
Festivalin açılışına
katılan Rektörümüz Prof.
Dr. Erkan İbiş, Türkiye’de
8.5 milyon engelli olduğunu
belirterek, empati yaparak,
toplumsal içselleştirmeyle ve
anlayışla her türlü sorunun
çözülebileceğini söyledi.
Spor Bilimleri Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Koz ise
toplumun önemli kısmını
oluşturan engelli bireylerin
topluma kazandırılması
için üniversitelere birçok
görev düştüğünü ifade
etti. Prof. Dr. Mitat Koz,
“Spor, engelli bireyleri
engelsizlerle sosyalleştirir.
Engelsiz Üniversite
İçin Teşekkür
E
ngellilerin sorunlarının
çözümlenmesi için
gönüllü çalışmalar yürüten,
kendisi de görme engelli,
İstanbul Üniversitesi
Sosyoloji Bölümü öğrencisi
Cüneyt Arat, 28 Nisan 2014
tarihinde Üniversitemiz
Rektörü Prof. Dr. Erkan
İbiş’i ziyaret ederek,
Ankara Üniversitesi’ndeki
“Engelsiz Üniversite”
çalışmaları için teşekkür
etti.
Bu organizasyonlar bize, iyikötü, kazanmak-kaybetmek,
heyecan-hayal kırıklığı gibi
yaşamın içindeki duyguları
paylaşmayı öğretir” dedi.
Türkiye Üniversite
Sporları Federasyonu
Başkanı Prof. Dr. Kemal
Tamer ise festivalin ‘birlikte
yaşamayı öğrenmek’
olgusuyla da anılması
gerektiğini ifade ederek,
ilki gerçekleştirilen
organizasyonun gelişerek
devam etmesi dileğinde
bulundu.
Engelli dalış eğitmeni
Ufuk Koçak sunumunda
hayatından örnekler vererek,
engelli bireylerin aslında
sağlıklı bireyler tarafından
nasıl engellendiğini anlattı.
Karşılaştırmalı Medeniyet ve Barış
Çalışmaları Araştırma ve Uygulama
Merkezi’nden Panel:
Dünden Bugüne
Kültürel Etkileşim
A
nkara Üniversitesi Karşılaştırmalı Medeniyet ve
Barış Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi
(KAMMER), 30 Nisan 2014 tarihinde “Dünden Bugüne
Kültürel Etkileşim” başlıklı bir panel düzenledi.
KAMMER, akademisyen ve öğrencilerden büyük ilgi
gören panelin organizasyonunda, yine disiplinlerarası
ve uluslararası bir tasarımı hayata geçirdi. KAMMER
Müdürü Prof. Dr. Neşe Özden, Rusya ve Avusturya’nın
Türk tarihi ile hem barış hem de savaş dönemlerindeki
yoğun irtibatından bahsetti. Dünyanın merkez gücünde
yer alan bu üç ülkenin imparatorluk dönemlerinin aynı
süreçte sonlandığını, Birinci Dünya Savaşı sonunda
Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve
Rus Çarlığı’nın dünya haritasından silindiğini hatırlattı.
Bu dönüşümün, Avrupa ve Asya coğrafyalarındaki
etkilerinin yanısıra, tarihsel ve güncel olarak, Türkiye,
Rusya ve Avusturya’nın, insan, doğal/kültürel miras ve
bilimsel bilgi birikiminin zenginliğine de dikkat çekti.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi
Doç. Dr. İbrahim Maraş’ın moderatörlüğünü yaptığı
panelde Avusturya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde ElçiMüsteşar olan Sabine Kroissenbrunner, “Dialogue
of Cultures and Religions: Theoretical and Practical
Perspectives from Austria”, Erzincan Üniversitesi
Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Natalia
Chernichenkina ise “Türkiye ve Rusya: Medeniyet ve
Kültürel Benzerliği” başlıklı konuşmaları yaptı.
33
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi’yle
AYÖS İşbirliği
A
nkara Üniversitesi
Ölçme ve
Değerlendirme Uygulama
ve Araştırma Merkezi
(ANKÜDEM), Ankara
Üniversitesi Yabancı
Uyruklu Öğrenci Sınavı’nı
(AYÖS) 2011 yılından
itibaren düzenli olarak
Azerbaycan’da da (Bakü)
yapıyor. Sınavı Bakü Devlet
Üniversitesi’nin salonlarında
yapan ANKÜDEM,
Ankara Üniversitesi ile
Bakü Devlet Üniversitesi
arasındaki dostluk ilişkisinin
gelişmesine de katkıda
bulunuyor.
Bu yıl sınav için
yapılan ön ziyaret, Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Kasım
Karakütük, ANKÜDEM
Müdürü Yrd. Doç. Dr.
Ömer Kutlu ve Hukuk
Fakültesi öğretim üyesi Doç.
Dr. Cavid Abdullahzade
tarafından 31 Mart -3
Nisan 2014 tarihlerinde
gerçekleştirildi. Görüşmeye
Bakü Devlet Üniversitesi
Rektör Yardımcıları Prof.
Dr. Aliyeva Irade Nureddin
qızı, Prof. Dr. Kazımzade
Aydın Hesen oğlu, Prof.
Dr. Memmedova Şelale
Rafik qızı ve Bakü Devlet
Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dekan Yardımcısı Doç. Dr.
Okçularımızın Başarısı
Ü
niversitemiz Salon
Okçuluğu Takımı,
26-29 Mart 2014 tarihleri
arasında Anadolu
Üniversitesi’nde yapılan
yarışmalarda önemli
sonuçlar aldı. Karşılaşmalar
sonucunda 108 sporcu
arasında öğrencilerimizden
Arman Javanshir, “Makaralı
Yay”da ikinci olurken,
Batuğhan Yıkmaz ise
“Klasik Yay”da 11. oldu.
T
34
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Bakü Devlet Üniversitesi
tarafından arzu edildiği
taktirde hem Bologna
sürecinde tanımlanan
yeterliklerin ölçülmesi
hem de Azerbaycan’da
yükseköğretime öğrenci seçme
ve yerleştirme süreçlerine yön
veren merkezle işbirliği içinde
çalışabileceklerini belirtti.
İki üniversite arasındaki
akademik ilişkilerin
gelişmesini istediklerini
belirten Prof. Dr. Aliyeva Irade
Nureddin qızı da açılan ortak
programlara iki Üniversitenin
de daha fazla sahip çıkması
gerektiğini vurguladı.
Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. İsmail Doğan’dan,
Tayland’dan
Konuklarımız Vardı
ayland Prens Songkla
Üniversitesi’nin
parlamento temsilcisi Prof.
Dr. Kanok Wongtrangan
ve Üniversite’nin
Başkanı Doç. Dr. Chusak
Limsakul başkanlığında,
Üniversitenin önde gelen
yöneticilerinden oluşan
bir heyet 28 Mart 2014
tarihinde Rektörümüz Prof.
Server Süleymanlı katıldı.
Prof. Dr. Kasım
Karakütük, Rektörümüz
Prof. Dr. Erkan İbiş’in,
Ankara Üniversitesi’nin,
Bakü Devlet Üniversitesi’yle
kurduğu olumlu ilişkileri
geliştirme dileğini içeren
mesajını ileterek, Türkiye’de
eğitim almak isteyen
daha fazla Azerbaycan’lı
gence ulaşmak için uygun
görüldüğü taktirde Bakü
Devlet Üniversitesi’nde bir
temsilcilik oluşturmanın
önemini belirtti.
ANKÜDEM Müdürü
Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu,
Dr. Erkan İbiş’i ziyaret
ederek iki üniversite
arasında yapılabilecek
akademik işbirliği
ve öğrenci değişimi
olanaklarını görüştüler.
Sinop Üniversitesi’nde
Konferans
Ü
niversitemiz
Eğitim Bilimleri
Fakültesi öğretim
üyesi Prof. Dr. İsmail
Doğan, Dünya Kadınlar
Günü dolayısıyla
Sinop Üniversitesi’nde
“Değişen Türkiye’de
Aile ve Kadın: Sorunlar
ve Çözüm Önerileri”
konulu bir konferans sundu.
Prof. Dr. İsmail Doğan,
Türk ailesinin uzak
geçmişten gelen özellikleri
ve uzak geçmişin Türk ailesi
üzerinde etkilerinin varlığını
sürdürdüğünü belirtti.
Sinop Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Recep
Bircan, öğretim görevlileri
ve öğrencilerin ilgiyle
takip ettikleri konferans
sonrasında Sinop Valisi
Yavuz Selim Köşger günün
anısına Prof. Dr. İsmail
Doğan’a bir plaket sundu.
Nisan 2014’te Emekli Olan Akademik ve İdari Personelimiz
Üniversitemizden,
Nisan 2014 tarihinde
10 kişi emekliye ayrıldı.
Ankara Üniversitesi’ne
verdikleri değerli
hizmetlerden dolayı,
emekli olan hocalarımıza
ve personelimize
teşekkürlerimizi ve
saygılarımızı sunar; sağlık
ve mutluluk dolu günler
dileriz.
Kaybettiğimiz
Ankara
Üniversiteliler
D
TCF’nin önceki
dekanlarından Prof.
Dr. Oğuz Erol ile Prof.
Dr. Pulat Otkan ve Diş
Hekimliği Fakültesi idari
personeli Ahmet Dikbayır
vefat etti.
Prof. Dr. Oğuz Erol,
Prof. Dr. Pulat Otkan
ve Ahmet Dikbayır’a
Allah’tan rahmet, kederli
ailelerine başsağlığı
dileriz.
Akademik Personel
ADI SOYADI
BİRİMİ
EMEKLİLİK TARİHİ
Prof. Dr. Aziz Ekşi
Mühendislik Fakültesi
05 Nisan 2014
Prof. Dr. Teksin Eryılmaz
Tıp Fakültesi
07 Nisan 2014
Prof. Dr. Nihat Arıkan
Tıp Fakültesi
07 Nisan 2014
Prof. Dr. Hatice Sekine Karakaş
DTCF
19 Nisan 2014
Prof. Dr. Memet Erdal Anadol
Tıp Fakültesi
21 Nisan 2014
Prof. Dr. Mazhar Semih Baskan
Tıp Fakültesi
29 Nisan 2014
Okt. Sami Aydoğan
Yabancı Diller Y.O.
17 Nisan 2014
İdari Personel
ADI SOYADI
BİRİMİ
EMEKLİLİK TARİHİ
Yaşar Dinç
Rektörlük
07 Nisan 2014
Fatma Güzel
Tıp Fakültesi
16 Nisan 2014
Emirel Koçak
Tıp Fakültesi
21 Nisan 2014
Türkiye’nin İlk Elektron Mikroskobu
Üniversitemizde Sergileniyor
T
Üniversitesi, sahip olduğu
tarihi değerlerle de ön plana
çıkıyor. Bu değerlerimizden
biri de Tıp Fakültemiz
Morfoloji Binası’nda
sergilenen, Türkiye’nin
ilk ve en eski elektron
mikroskobu.
Zamanın Alman
Cumhurbaşkanı Theodor
Heuss tarafından 5 Kasım
1959 tarihinde Türkiye
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Celal Bayar’a armağan
edilen, Cumhurbaşkanı Celal
Bayar tarafından da Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Histoloji-Embriyoloji
Kürsüsü’ne verilen elektron
mikroskop, 1996 yılına
kadar çalıştıktan sonra şimdi
de müze materyali olarak
hizmet veriyor. Mikroskobun
yanındaki tablolarda da
bağışla ilgili olarak zamanın
gazetelerinde yer alan
haberler sergileniyor.
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:
Özkan Kıymaz
[email protected]
Yayın İdare Merkezi Telefon:
(0 312) 212 79 08
(0 312) 212 60 40 / 2055
Faks: (0 312) 221 16 43
www.ankara.edu.tr
Baskı: Ankara Üniversitesi
Basımevi, İncitaşı Sok. No:10,
Beşevler/Ankara
Tel: (0 312) 213 66 55, 222 28 40
ürkiye’de daima ilklere
imza atan Ankara
Yeni Genel
Sekreter
Yardımcımız
Ü
niversitemizin ikinci
Genel
Sekreter
Yardımcılığı
görevine
Belgin
Taşkıran
atandı.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü
Yayın Organıdır. Parayla satılmaz.
Ankara Üniversitesi Adına Sahibi:
Prof. Dr. Erkan İbiş (Rektör)
Genel Yayın Yönetmeni:
Prof. Dr. Sibel Ayşıl Özkan
Dağıtım Koordinasyon:
Ufuk Koyuncu
Yayın İdare Merkezi:
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü,
Basın Halkla İlişkiler Birimi,
Tandoğan 06100, Ankara
Yayının Türü:
Yerel Süreli Yayın
(8000 adet basılmıştır)
Basım Tarihi: 16 Mayıs 2014
Renk Ayrımı: Vadi Grafik
Matbaacılar Sitesi. 35. Cad. No: 76,
Ostim/Ankara
35
Ankara
Üniversitesi
Bülteni
Tandoğan Yerleşkesi’ne
Yeni Egzersiz Salonu Açıldı
Piri Reis Meydanı’nda yer
alan “Egzersiz Salonu”,
Üniversitemizin değişik
birimlerinden paydaşların
bir arada bulunacağı bir
sosyal mekan.
Ü
niversitemiz Tandoğan
Yerleşkesi’nde
eski Beden Eğitimi ve
Spor Yüksekokulu’nun
kullandığı spor salonunun
bir bölümünde yeni
oluşturulan “Piri Reis
Egzersiz Salonu”, 9 Nisan
2014 tarihinde düzenlenen
törenle açıldı.
Sağlık Kültür ve
Spor Daire Başkanı
Prof. Dr. Onur Özsoy,
egzersiz salonundaki
spor malzemelerinin SKS
tarafından, inşaat işlerinin
ise Elifsu Temizlik Şirketi
tarafından yaptırıldığını
söyledi.
Üniversitemiz Rektörü
Prof. Dr. Erkan İbiş de bu
tür salonların ve buralardan
yararlananların sayısı
arttıkça yönetim olarak
mutluluk duyduklarını
söyledi. Egzersiz salonunda,
her türlü egzersize hitap
edecek 22 alet ve cihaz
olduğunu belirten Prof. Dr.
Erkan İbiş, “Ama bu tür
alanların sadece egzersiz
alanı olarak düşünülmemesi
gerekir. Aslında bir
paylaşım ve birliktelik
alanı. Bu mekanları
Üniversitemizin değişik
birimlerinden paydaşların
bir arada bulunduğu, iletişim
içerisinde olduğu alanlar
olarak görüyorum, bu yanını
daha çok önemsiyorum.
Bu paylaşım sırasında işin
içine spor ve egzersiz de
girecektir. Bu tür mekanların
sayısının artmasını
diliyorum” dedi.