Türkiy e Mayıs 2012 irliği rB ğlıklı Kentle Sa 2005 dergisi •ABANA •ADALAR •AKÇAY •ALTINOVA •AMASRA •ANTALYA •AVANOS •AYDIN •BALÇOVA •BANDIRMA •BUHARKENT •BURSA •ÇANKAYA •DENİZLİ •DERİNCE •DİDİM •GEBZE •GÖLCÜK •ISPARTA •İSTANBUL •İZMİR •İZMİT •KADIKÖY •KADİRLİ •KAHRAMANMARAŞ •KARŞIYAKA •KIRIKKALE •KIRŞEHİR •KOCAELİ •MARDİN •MUDANYA •MUĞLA •NİLÜFER •ODUNPAZARI •ORDU •SULTANHİSAR •OSMANCIK •OSMANGAZİ •TARSUS •TEPEBAŞI •TRABZON • URLA •ÜRGÜP •YALOVA •YENİPAZAR Sağlıklı Kentlerde Kentsel Tarım Sağlıklı Kentler Trabzon’da buluştu DSÖ Dubrovnik’te toplandı SKB, ‘Sağlıklı Kentleşme ve Kentsel Dayanıklılık’ gündemiyle Trabzon’da biraraya geldi. DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ulusal Ağları Hırvatistan’ın Dubrovnik kentinde toplandı. SKB çevreci tesisleri ödüllendirdi Yeni kent ekolojisi SKB, çevreye saygılı yatırımlar yapan firma ve OSB'lere ‘Çevreci Tesis’ ödülü verdi. Prof. Dr. Hasan Ertürk, sanayileşen kentlerde tarımın önemini kaleme aldı. SAĞLIKLI BİR ŞEHİR, www.skb.org.tr ğlıklı Kentle Sa irliği rB Şehirlere sağlıklı dokunuş Türkiy e ORGANİK TARIMI DESTEKLER. 2005 Başkan’dan Her şey sağlıklı bir çevre için Değerli birlik üyesi arkadaşlarım, Recep Altepe Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Dünya nüfusunun yarısı, Türkiye’nin ise yüzde 80’ni kentlerde yaşıyor. Uzmanların 2050’li yıllarda öngördüğü ise bizim daha şimdiden geçtiğimiz, yüzde 75’ler. Bu nedenle kentlerimizi yaşanılır kılmak ve onlara nefes aldırmak, bizlerin çevre konusunda sürdürülebilir projeleri hayat geçirdiğimiz sürece mümkün olacaktır. Bildiğiniz gibi Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği olarak üzerinde durduğumuz ve projeler geliştirdiğimiz en hassas konu çevre. Bu kapsamda kent yaşamının ayrılmaz bir parçası olan sanayi sektöründe üretim yapan firmaları teşvik etmek ve çevre duyarlılığını artırmak amacıyla yeni bir ödüllendirme sistemi başlattık. Çevreyi kirletmeyen kurum ve Organize Sanayi Bölgeleri’ne ödül vererek, gerçekleştirilen güzel uygulama ve çalışmaları mükafatlandırmak ve bu örnek çalışmaları tanıtmak, duyurmak istedik. İlkini Bursa’da gerçekleştirdiğimiz bu projenin üye belediyelerimiz tarafından da en kısa sürede uygulanacağına inanıyorum. Mayıs ayında “Sağlıklı Kentleşme ve Kentsel Dayanıklılık” gündemiyle Trabzon’da biraraya geldik. Kentlerimizin olası bir afet karşısında hazırlıklı olup olmadığı, yapılması gerekenler ve koordinasyon ana başlıklarında birbirinden değerli akademisyenlerimiz bilgi ve tecrübelerini paylaştı. Toplantımıza Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’ın da katılması bizleri ayrıca onurlandırdı. Bu vesile ile örnek bir evsahipliği sergileyen Trabzon Belediyemize de teşekkür ederim. Ayrıca birliğimize yeni katılan İstanbul Adalar, Mersin Tarsus ve İzmir Urla Belediyelerimize de hoşgeldiniz demek ve birliğimizin üye sayısının 45’e çıktığını sizlerle sevinçle paylaşmak isterim. Saygılarımla. www.skb.org.tr kentli dergisi 3 ğlıklı Kentle Sa irliği rB Türkiy e Künye 2005 dergisi İmtiyaz Sahibi Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği adına, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve SKB Başkanı Recep ALTEPE Yayın Direktörü (Sorumlu) A. Nalan FİDAN Genel Yayın Yönetmeni Gonca YERLİYURT Yayına Hazırlayanlar Melike SUCU, Ercüment YILMAZ, Murat AR Katkıda Bulunanlar Bursa Büyükşehir Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kırıkkale Belediyesi, Muğla Belediyesi, Trabzon Belediyesi, Çankaya Belediyesi, Gebze Belediyesi, Kadıköy Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Osmangazi Belediyesi Editör Grafik Tasarım Erhan BEDİR Talha BIYIK Danışma Kurulu Erdem SAKER, Prof. Dr. Handan TÜRKOĞLU, Prof. Dr. Nilüfer AKINCITÜRK, Prof. Dr. Barış MATER, Prof. Dr. Cengiz GİRİTLİOĞLU, Prof. Dr. Hasan ERTÜRK, Doç. Dr. Emel İRGİL, Doç. Dr. Ertuğrul AKSOY, Doç. Dr. Ali Fuat AYDIN, Yrd. Doç. Dr. Arzu Başaran UYSAL, Yrd. Doç. Dr. Alpaslan TÜRKKAN, Mehmet Ali MERİÇ Yapım Bursa Kiraz Halkla İlişkiler Ltd. Şti. Kükürtlü Mah. Cevizli Sok. No: 1/6 Osmangazi / Bursa Tel: 0224 232 20 40 • www.kiraziletisim.com Baskı Akmat A.Ş. Organize Sanayi Bölgesi AOS Bulvarı 2. Sok. No: 11 Nilüfer/Bursa Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Bursa Büyükşehir Belediyesi Acemler Tesisleri B Blok 2. Kat / BURSA 0224 234 00 87 • 0224 235 23 99 www.skb.org.tr • [email protected] Yıl 2 • Sayı 7 • Mayıs 2012 Yerel, süreli yayın. ISSN 2146-0566 Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği resmi yayın organı olan Kentli Dergisi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. Dergimizde yer alan yazı ve makaleler kaynak gösterilerek yayınlanabilir. Makalelerin sorumluluğu yazarına aittir. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin ücretsiz yayınıdır. Üç ayda bir yayınlanır. YENİDEN KULLANALIM, GERİ DÖNÜŞTÜRELİM Çevreye yapabileceğiniz en kolay katkı, okunmuş dergi ve gazetelerin geri dönüştürülmesidir. Sağlıklı Kentler Birliği, Kentli Dergisi okurlarını ağaç kesimlerini azaltmak için kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor. 4 kentli dergisi İçindekiler Bu sayıda Sağlıklı Kentler Trabzon’da buluştu Sağlıklı Kentler Birliği, ‘Sağlıklı Kentleşme ve Kentsel Dayanıklılık’gündemiyle Trabzon’da biraraya geldi. 08 DSÖ Dubrovnik’te toplandı DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ulusal Ağları Hırvatistan’ın Dubrovnik kentinde toplandı. 14 SKB çevreci tesisleri ödüllendirdi Sağlıklı Kentler Birliği, çevreye saygılı yatırımlar yapan firma ve OSB'lere ‘Çevreci Tesis’ ödülü verdi. 16 18 www.skb.org.tr projeler ve çevreci tesisler 15 İzmir’de 3. Kadın Festivali 20 Bursa kentiçi ulaşım sistemleri raporu 22 Trabzon Belediyesi’nden 23 Kırıkkale’den “Şehrimin Kimliği Projesi” 24 Muğla suyuna sahip çıkıyor 25 belediyecilik 26 12 Yıldızlı Kent: Gebze 27 Kadıköy'den 28 “Sera Gazı Projesi” Odunpazarı termal 30 turizme inanıyor 42 Yeni kent ekolojisi SKB Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Ertürk, sanayileşen kentlerde tarımın önemine dikkat çekti. Danışma Kurulu’nda gündem Çankaya’da yaşlı dostu Tasarımcı gözüyle kentsel tarım İTÜ Kent Tasarımcısı Y. Mimar Sara Rasouli, kent topraklarının tarımsal amaçlı kullanımını dergimiz için kaleme aldı. 06 organik beslenme evde sağlık ve bakım hizmeti Kentsel tarıma ilgi artıyor Kentsel tarım, Amerika, İngiltere, İspanya ve Tayvan gibi dünyanın birçok farklı ülkesinde giderek yükselen bir eğilim olarak dikkat çekmeye devam ediyor. Kentte tarım olanakları ve 52 Avrupa Konseyi’ne kültürel sunum 31 Masal şehri Trabzon 32 “Kentsel Tarım” potansiyeli 36 Kentsel Tarım 42 Yeni kent ekolojisi 52 kentli dergisi 5 Hakkımızda Kentte tarım olanakları ve organik beslenme A. Nalan Fidan Yüksek Şehir Plancısı Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü U zun geçen kışın ardından, baharın yeniden uyanışı, tüm nefes kesiciliği ile ağaç- ların tomurcuklanması, yeşilin kendi içinde rengarenk doğayı bezemesi ile yeni bir sayı ve konu başlığıyla karşınızdayız. Bu sayımızın konusunu dünyada yükselen bir eğilim haline gelen “Kentsel Tarım” başlığına ayırdık. Kentlerin yeni alışkanlıkları olarak göze çarpan kentsel tarım, özellikle tükettiği gıdaların kaynağının ve nasıl yetiştirildiğini bilmek isteyenler için alternatifler sunmakta ve hızlı kentleşmeyle uzaklaşılan doğa ile ilişkileri yeniden canlandırmaktadır. Kentsel tarım, özellikle son yıllarda gündemden düşmeyen hızlı ve plansız kentleşmenin beraberinde getirdiği ekonomik ve sosyal sorunlara karşı geliştirilen (ya da yenilenen ve etkinleştirilen) güncel bir kavram. Kentlerimizde tarım yapabilmek için uygun arazi bulmak oldukça güç olmakla birlikte, uygun yerlere kurulan bahçeler ise ailelere maddi olanaklar sağlayabilmektedir. Dünyada milyonlarca insanın sebze meyve ihtiyacının önemli bir bölümünü karşıladığı kent bahçelerinin İstanbul’da oluşturulması için de adımlar atılıyor. Terasları ve bahçeleri olan, kendi sebzesini yetiştirmek isteyen kentlilere ücretsiz fideler dağıtılarak “kentsel tarım gönüllüleri” teşvik ediliyor. Kentsel tarıma paralel organik beslenme duyarlılığı da son zamanlarda kentlerde tartışılan gündem konularından biri. Organik gıda tüketiminin temelinde, sadece organik ürünler 6 kentli dergisi tercih etmek değil, aynı zamanda çevre dostu olmak, doğaya ve ekosisteme fayda sağlayacak işleri desteklemek ve birey olarak uygulamak yatıyor. Elimizden geldiğince geri dönüşebilen, çevreyi kirletmeyen malzemelerden üretilmiş ürünleri tercih etmek, çöpleri ayırıp cam şişeleri ve plastikleri özel toplama kutularına atmak, kağıtları biriktirip kağıt toplayıcılarının alabileceği şekilde düzenlemek, biten pilleri özel atık istasyonlarına götürmek “Kentli ve çevre bilincinde” olmanın temelinde yatıyor. Günümüzün ekonomik ve sosyal koşulları sebebiyle kentsel tarımın yeni bir anlayışla ele alınması konusunun gerekliği ile ilgili makaleleri bu sayımızda bulacaksınız. Karadeniz’in incisi Trabzondaydık Trabzon Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen buluşmamızda; afetler, afet yönetimleri, kentsel riskler, elektromanyetik radyasyon ve kente etkileri başlıklı sunumlar, ülkemizin gerçeklerini tekrar hatırlamamız açısından çok önemliydi. Buluşmada üzerinde konuşulan bir diğer konu da Bursa’da ilki gerçekleştirilen “Çevreci Tesis Ödülü” ile ilgiliydi. Sağlıklı kentleşmenin gereği sağlıklı çevre için arıtma tesislerini kuran ve bunları ilgili yasal mevzuat kriterlerine uygun olarak işleten çevreye duyarlı sanayi tesislerine verilen bu ödül Sağlıklı Kentler Birliği’nin bu konu da misyonunu yerine getirdiği ve ödüllendirdiği ilk faaliyettir. Dergimize katkı sağlayan herkese tüm çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz. Sahip olduklarının farkındadır; kültürel mirasına sahip çıkar. Eşitsizliklerin önüne geçer; dayanışmayı ve yardımlaşmayı yaygınlaştırır. Sağlıklı şehir Sağlıklı bireyler yetiştirir; dengeli beslenmeyi teşvik eder. Tüm engelleri kaldırır; herkes için yaşanabilir şehirler oluşturur . Üretkenliği yaşam biçimi sayar; yaşayanlarını eğitir, hayatın içine katar. ğlıklı Kentle a S irliği rB Türkiy e Trafik ve park sorununu azaltır; toplu taşıma araçlarını yaygınlaştırır. 2005 Kent sağlığına önem verir; sokak hayvanlarına sahip çıkar. SKB Trabzon’da toplandı Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, ‘Sağlıklı Kentleşme ve Kentsel Dayanıklılık’ gündemiyle Trabzon’da biraraya geldi. Akademisyenlerin bilgi ve tecrübelerini paylaştığı toplantıda üç yeni üye birliğe katıldı. T rabzon Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde yapılan ve Sağlıklı Kentler Birliği’ne üye belediyelerin başkan ve yöneticilerinin yoğun ilgi gösterdiği toplantıya, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun ve Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu da katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Türkiye’nin deprem bölgesi olması nedeniyle toplantının ana gündemini ‘Sağlıklı Kentleşme ve Kentsel Dayanıklılık’ olarak belirlediklerini söyledi. 8 kentli dergisi “Dersimizi aldık” Depremin hep unutulduğu bir dönemde ve hiç beklenmedik anlarda kendini gösterdiğini hatırlatan Başkan Altepe, geçen yıl da Van Erciş’te yaşanan depreme karşı kentleri daha dayanıklı ve sağlıklı hale getirmeye çalıştıklarını vurguladı. Özellikle 1999’da yaşanan Marmara Depremi’nin herkes için büyük bir ibret olduğunu hatırlatan Başkan Altepe, “Orada kentlerimizin halini gördük. Bu depremin ardından devrim niteliğinde çalışmalar yapıldı. Planlar donduruldu, zemin çalışmaları yapıldı, yapı denetimi gibi kurumlar oluşturuldu, deprem ölçüm istasyonları kuruldu. Bundan sonra yapıların sağlıklı gelişmesi ve güvenli inşa edilmesi konusunda faaliyet başladı. Hepimiz dersimizi aldık. Daha Birlik Buluşmaları Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Doğa turizmi, inanç turizmi, kongre turizmi ve kış turizmi gibi bütün bu alanları Türkiye’nin turizm sunumu içine katarak; maviyi kirletmeden yeşili yok etmeden turizm odaklı bir kalkınma hedeflemeliyiz” dedi. sağlam konutlara geçtik. Belediyeler Birliği olarak afet sonrası koordinas- başta olmak üzere tüm kurumlar yonun sağlanması amacıyla çalış- üzerine düşeni yaptı. Sağlık Bakanlığı malar hastaneleri, Milli Eğitim okulları ve yaşandığı tüm yenin ne tür yardım götüreceğinin kurumlar binalarını gözden geçirdi” dedi. “Afet sonrası koordinasyon” Sağlıklı Kentler Birliği başta olmak üzere tüm yerel yönetim birliklerinin Van depreminde önemli bir sınav verdiğini ve ilk andan itibaren bölgeye yaptıklarını söyledi. Deprem zaman hangi beledi- önceden belirleneceğini dile getiren Başkan Altepe, “Afet bölgesine hangi belediye elektrik, hangi belediye su, hangi belediye yiyecek götürecek, bu önceden belirli olacak. Kimseden emir beklemeye gerek kalmadan yar- her türlü yardımın kısa zamanda ulaş- dımlar bölgeye ulaştırılacak. Böylece tırıldığını dile getiren Başkan Altepe, deprem sonrası yaşanan yardım kar- Türkiye Belediyeler Birliği, Marmara gaşasının önüne geçeceğiz” diye Belediyeler Birliği ve Sağlıklı Kentler konuştu. www.skb.org.tr “Sağlıklı kent için sağlıklı çevre” Deprem olduğu kadar sağlıklı bir çevrenin sağlanmasının da önemli gündemlerinden biri olduğunu hatırlatan Başkan Altepe, çevreyi koruma yönünde Bursa’da hayata geçirdikleri çalışmalardan örnekler verdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak zehirli atıklarını doğaya bırakan firmalara yönelik önemli yaptırımlar uyguladıklarını ve bugüne kadar 58 firmanın kapatıldığını kaydeden Başkan Altepe, “Bunun yanında Sağlıklı Kentler Birliği olarak örnek üretim yapan firmalarımızı teşvik etmek için de bir ödüllendirme sistemi başlattık. kentli dergisi 9 İlkini Bursa’da gerçekleştirdik ve bunu Türkiye geneline yaymayı hedefliyoruz. Sağlıklı bir şehir ancak sağlıklı bir çevre ile sağlanır. Bunu kesinlikle unutmamalıyız” dedi. “Turizmde Dünya 6.’sıyız” Karadeniz programı kapsamında Trabzon’a gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da ilk olarak Sağlıklı Kentler Birliği Toplantısı’na katıldı. Burada üye belediye başkanlarına seslenen Bakan Günay, 2011 yılı sonu verilerine göre Türkiye’nin turist sayısı bakımında İngiltere’yi geçerek 7’nci sıradan 6’ncı sıraya yükseldiğini söyledi. Turizmin deniz turizmi olarak güneye sıkıştığını dile getiren Bakan Günay, “Bizim yeşili de turizmin içine katmamız gerekli. Sağlık turizmi üzerinden yeni bir alan geliştirmeliyiz. Yaşlanan Avrupa için kalitesi yüksek sağlık imkanları bizim için son derece önemli. İnanç turizmi, kongre turizmi ve kış turizmi gibi bütün bu alanları Türkiye’nin turizm sunumu içine katarak; maviyi kirletmeden yeşili yok etmeden turizm odaklı bir kalkınma hedefliyoruz. Bu açıdan Sağlıklı Kentler Birliği’nin çevreye duyarlılığı ile bizim aramızda önemli bir paralellik var. Topyekün yaşam kalitesini yukarıya çekmeye çalışıyoruz” diye konuştu. “Hala altyapı eksiğimiz var” Türkiye’nin zengin bir doğaya sahip olduğunun altınızı çizen Bakan Günay, geçmiş yıllarda Türkiye’nin mütevazı, yaşanabilir kentleri olduğunu ancak kolay yapı malzemelerinin gelişmesiyle plansız kentleşmenin ortaya çıktığını vurguladı. Yapılan antik kazılarda ortaya çıkan 2000 yıllık kentlerde kanalizasyon sistemleri, su dağıtım mekanizmaları bulunduğunu 10 kentli dergisi Birlik Buluşmaları Bursa Büyükşehir Belediye ve SKB Başkanı Recep Altepe Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta hatırlatan Günay, “Ancak 40-50 yıl önce kurulan köylerimizde kasabalarımızda hala alt yapının olmadığını görüyoruz. Tarihsel dokuları bozmuşuz. Kent merkezlerini yıkıp, hiçbir estetiği olmayan kentler kurmaya başlamışız. Türkiye siyaseti şimdilerde estetiğe dayanan kentleşmeyi yeni yeni konuşmaya başladı. Bu sefer rant kavgası başladı. Bu konuda tavizkar olmamamız gerekli. Küçük bir gruba verdiğimiz taviz, gelecek kuşaklara karşı büyük haksızlığa dönüşebilir” dedi. deydi. 20. dakikada Ankara’da kriz Tosun, hastanelerin hem iç hem de dış mekanlarını insanlara nefes aldıran mekanlar haline getirmeyi amaçladıklarını söyledi. merkezindeydim. Birinci saatte bakanımız helikopterle bölgedeydi. Gece 12’ye kadar 700 civarında kurtarma ekibimiz bölgedeydi” dedi. “Hedefimiz her alanda sağlık” Sağlıklı Kentler Birliği’nin çalışmalarına Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta ise bakanlık olarak sadece sağlıklı kentler değil, sağlıklı köyler, sağlıklı meralar, sağlıklı yay- benzer olarak Sağlık Bakanlığı’nın da sağlık kentleri kurulması yönünde çalışmalara devam ettiğini dile getiren “Afete müdahalede ilk sıradayız” Daha sonra konuşan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun ise afete müdahale, afet sırası ve sonrasında ilkyardım desteği açısından dünyadaki en güçlü sağlık birimlerinin Türkiye’de olduğunu vurguladı. Van’da yaşanan depremde 4 binin üzerinde enkaz altındaki hastaya serum takıp müdahale edildiğini ifade eden Tosun, ‘Van’da 40. dakikada UMKE ekiplerimiz köyler- www.skb.org.tr kentli dergisi 11 Birlik Buluşmaları Buluşmaya katılan akademisyenler, ‘Sağlıklı Kentleşme ve Kentsel Dayanıklılık’ başlığı altında bilgi, birikim ve tecrübelerini birliğe üye belediyelerin başkan ve yöneticileriyle paylaştılar. lalar oluşturmak için de çalıştıklarını söyledi. Örgütü Bölge Ofisi’nde, 66 ülkede, 220 kent ve Türkiye’de 1950 sonrası yaşanan hızlı göçün 55 Avrupa kentinde devam eden Sağlıklı Kentler çarpık kentleşmeye yol açtığını ifade eden Balta, hareketi, bu üyeliklerle Türkiye’de 42 olan üye göçle birlikte kentlerde baş gösteren işsizlik, sayısını da 45’e çıkarmış oldu. Toplantıda ayrıca gecekondulaşma, eşitsizlik, kirlilik gibi birçok Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin bir sonraki olumsuz etkeni ortadan kaldırmaya yönelik pro- buluşmasının Eylül ayında Yalova’nın ev sahipli- jeler geliştirdiklerini kaydetti. ğinde yapılması kararlaştırıldı. “Yol haritamızı oluşturuyoruz” Afete akademik bakış Toplantıya evsahipliği yapan Trabzon Belediye Sağlıklı Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ise, Sağ- Toplantısı’nın ardından yapılan ilk oturumda lıklı Kentler Birliği toplantısına ev sahipliği yap- “Afetler ve Kentsel Alanlara Etkileri” konusu ele maktan dolayı mutluluk duyduklarını ifade alındı. İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge ederek, “İnsanlarımızın daha yaşanabilir kent- Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz lerde barınması için bilgi birikimi, deneyim ve Giritlioğlu’nun başkanlığında yapılan oturumda tecrübelerin paylaşıldığı, projelerin geliştirildiği Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü Başkanı Sağlıklı Kentler Birliği toplantıları kapsamında Prof. Dr. Nilüfer Akıncıtürk, afetlerin kentlere ve düzenlenen programlarda Türkiye şehirlerinin daha yaşanılır hale getirilmesi hedefleniyor. Gelecek kuşaklara iyi kentler bırakmak için yapılan bilgi paylaşımları bizlere yol haritası olacaktır. Buluşmaya katılan tüm konuklara teşekkür ediyorum” diye konuştu. Meclis Toplantısı Açılış konuşmalarının ardından Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 16. Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Yoğun gündem maddesiyle yapılan meclis toplantısında İstanbul Adalar Belediyesi, Mersin Tarsus Belediyesi ve İzmir Urla Belediyesi’nin birlik üyeliği için yaptığı başvuru oybirliği ile kabul edildi. Dünya Sağlık 12 kentli dergisi Kentler Birliği Olağan Meclis yapılara etkilerini anlattı. Marmara Dalı Başkanı Prof. Dr. Barış Mater de ve Van depremlerinde çektiği fotoğ- ‘Kentsel planlamada yerbilimi çalış- raflarla felaketi gözler önüne seren maları ve etkileri’ konulu bir sunum Akıncıtürk, deprem dışında İstanbul, yaptı. Konya ve Bursa İntam’da meydana Zağnos Vadisi’nde teknik gezi Trabzon buluşmasının ikinci günün son buluşmasının başkanlığını ise İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge gelen bina göçükleri ve yapıların Kentsel Risklerin azaltılması Planlama Bölüm Başkanı Prof. Dr. afetlere dayanıklılıkları konusunda SKB’nin Trabzon’da gerçekleşen ve iki rumda da değerlendirmelerde bulundu. İTÜ Afet Yönetim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise belediyelerde afet yönetimi konusunu işledi. Kadıoğlu, depremlerin kimseyi öldürmediğini, insanların ölümüne yol açan etmenlerin binalar, beton yığınları ve eşyalar olduğuna vurgu yaptı. İstanbul Üniversitesi Fiziki Coğrafya Anabilim www.skb.org.tr gün süren oturumların son gününde “Kentsel Risklerin Azaltılması” konusu masaya yatırıldı. Bursa Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Erdem Saker’in Handan Türkoğlu yaptı. Son otuKaradeniz Teknik Üniver- sitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cenap Sancar “Kentsel Vadilerde Doğal Afet Riskleri ve Tedbirleri”, Çanakkale 18 Mart Üni- başkanlığında gerçekleştirilen son versitesi Şehir ve Bölge Planlama günün ilk oturumunda Uludağ Üni- Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Arzu versitesi Kamu Yönetimi Bölümü Başaran Uysal “Doğal Afet Riski ve Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Kent Yoksulları: Çanakkale Örneği” ve Ertürk, “Kentsel Risklerin Azaltılması İTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Açısından Kent Ekolojisi’nin önemi” Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Seda konulu bir sunum yaptı. Uludağ Kundak’da “Afetlere Karşı Kentsel Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Direncin Oluşturulması” konulu birer Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Alpaslan sunum Türkkan ise “Elektromanyetik Alan- Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan ların Kent Sağlığına Etkileri” konulu Fevzi Gümrükçüoğlu toplantıya katı- bir sunum yaparak bu alanda bugüne larak bilgi ve tecrübelerini paylaşan kadar gerçekleştirilmiş araştırma ve tüm akademisyenlere birer plaket makaleleri paylaştı. İnşaat Mühen- vererek teşekkür etti. Bilimsel sunum- disleri Odası Trabzon Şube Başkanı ların ardından birliğe üye belediye- Mustafa Yaylalı’da “Bina Üretim Süre- lerin başkan ve yöneticileri, Trabzon cinde ve Yapı Stoğunun Geleceğe Belediyesi tarafından hayata geçirilen Taşınmasında Bilinçlendirme” ve tüm Türkiye’ye örnek bir proje olan konulu bir sunum yaparak konukları Zağnos Vadisi kentsel dönüşüm çalış- bilgilendirdi. masını yerinde incelediler. yaptılar. Toplantı sonrası kentli dergisi 13 Birlikten Haberler Sağlıklı Şehirler Dubrovnik’te buluştu DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ulusal Ağları 21-23 Mart 2012 tarihlerinde Hırvatistan’ın Dubrovnik kentinde toplandı. D ünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ulusal Ağları 21-23 Mart 2012 tarih- rovnik ile genel bilgiler veren Vla- neler öğrenilmesi gerektiği konu- husic, Hırvatistan’da artık savaşın sunda görüşmeler yapıldı. DSÖ 2011 unutulduğunu ve çocuklar için sağ- yılı Yıllık Raporlama Şablonu ile ilgili lerinde Hırvatistan’ın Dubrovnik ken- lıklı bir gelecek oluşturulması ama- koordinatörlerin sorular hakkında tinde toplandı. Ulusal Ağlar arasında cıyla çaba harcanması gerektiğini düşünceleri ve St. Petersburg toplan- bilgi paylaşımı ve eğitimi içeren top- vurguladı. Gerçekleştirilen toplan- tısında iletmek istedikleri maddeler lantıya Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tının amacı, ulusal ağların görevleri paylaşıldı. Avustralya Deakin Üniver- Başkanlığı’ndan, Birlik Müdürü Nalan ve St. Petersburg toplantısının ulusal sitesinden Prof. Evelynne de Leeuw Fidan ağlar için gündem maddeleri konu- e-learning modüllerinin üye şehirler sunda görüşlerini belirten Sogoric üzerinde ve Birlik Sekretaryasından Ercüment Yılmaz ve Murat Ar katıldı. Toplantı ev sahibi Dubrovnik Belediye Başkanı Andro Vlahusic ve Hırvatistan Sağlıklı Kentler Ulusal Ağ koordinatörü Selma Sogori’nin konuşmasında İngiltere, Almanya, Fransa ve Norveç’in de yer aldığı 19 Avrupa Ulusal Ağ koordinatörünün toplantıya katıldığını söyledi. nasıl uygulanabileceği konusunda bir sunum gerçekleştirdi. Sunumun ardından Ulusal Ağ koordinatörlerinin her birinin kendi ülke birliklerindeki üye sayıları ve iletişim açılış konuşmaları ile başladı. Yaptığı Ulusal Ağlar olarak 2010 yılı Yıllık konusunda yapılan faaliyetler konu- konuşmada Hırvatistan ve Dub- Raporlama Şablonu bulgularından sunda bilgilendirmeler yapıldı. 14 kentli dergisi Birlikten Haberler Danışma Kurulu’nda gündem projeler ve çevreci tesisler B aşkanlığını ve sekretaryasını Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü Sağlıklı Kentler Birliği, diyesi eski Başkanı Erdem Saker, Uludağ Danışma Kurulu üyeleri ile Ulusal Bölüm Başkanı ve Yapı Bilgisi Anabilim Medya Planlaması ve Çevreci Tesis Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Akıncıtürk, Ödülü konularında görüşülmesi için İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü Bursa Merinos Park Gönül Dostları Toplantı Salonu’nda bir araya geldi. Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı, Mimarlık Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Barış Mater, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Kamu Yönetimi Bölümü Kentleşme ve üyelerinden Bursa Büyükşehir Bele- Çevre Sorunları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Ertürk, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel İrgil, Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertuğrul Aksoy, Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi Eski Genel Müdürü Mehmet Ali Meriç, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Alpaslan Türkkan ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Basın Koordinatörü Fehim Ferik’in katılımları ile gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü Nalan Fidan yaptı. Toplantı sonunda tüm katılımcılar sağlıklı kentler hareketinin daha geniş kitlelere ulaştırılması, halkla ilişkiler ünitesi, çocukluk yaşlarından itibaren sağlıklı yaşam alışkanlıklarının yaygınlaştırılması, daha temiz çevre, daha iyi beslenme alışkanlıkları, daha çevreci sanayi tesislerinin oluşturulması ve sağlıklı kent temalarından kentsel dönüşüm, deprem, sağlıklı konut ve bina kriterleri konularında görüşlerini paylaştı. Alınan bu görüşler Sağlıklı Kentler Birliği’nde ulusal projeler oluşturulması ve yol göstermesi amacıyla kullanılacak. ‘SKB Üyesidir’ tabelaları hazır S ağlıklı Kentler Birliği tarafından üye belediyelerin talebiyle, hem birliğe kurumsallık kazandırmak hem de diklerini söyleyen Sağlıklı Kentler Birliği üye belediyelerin ve birliğin tanınırlığını diyeler arasında farkındalık yaratmak. artırmak amacıyla her üye belediyeye Sağlıklı Şehirler hareketinin yaygınlaş- “Sağlıklı Kentler Birliği Üyesidir” tabe- tırılmasının sağlanması ve sağlıklı şehir laları hazırlandı. Sağlıklı Kentler Birliği bilincinin oluşturulması amacıyla birlik üyesi 45 belediye yıl sonuna kadar bir- olarak reklam filmleri hazırlattık. Ayrıca liğin tabelalarını belediye binalarında birlik olarak da Ulusal Medya Planı en güzel yere asarak farkındalık yara- için Dörtok&Bersay İletişim firması ile tacak. Sağlıklı Kentler Birliği’nin tüm anlaşma yaparak birliğimizi ve faliyetle- Türkiye genelinde tanınırlığının artması rimizin tanınırlığını arttırmak için çalış- amacıyla bir dizi projenin de startını ver- malarımıza başladık” dedi. www.skb.org.tr Müdürü Nalan Fidan, “Amacımız yeni tabelalarımız ile 45 üyemizin diğer bele- kentli dergisi 15 Birlikten Haberler Çevreci tesisler ödüllendirildi Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği örnek üretim yapan firmaları teşvik etmek ve çevre duyarlılığını artırmak amacıyla yeni bir ödüllendirme sistemi başlattı. İ 16 kentli dergisi lki Bursa’da gerçekleştirilen ve Türkiye genelinde uygulamanın hedeflendiği “Çevreci Tesis Ödülleri’ Bursa Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde yapılan törenle sahiplerini buldu. Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende ödül- Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği; Bursa’da ülke ekonomisine önemli katkılar sağlarken, çevreye saygılı yatırımları ön planda tutan 4 firma ile arıtma tesislerine önemli yatırımlar yapan 3 organize sanayi bölgesini ‘Çevreci Tesis’ ödülüne layık gördü. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu tarafından ödüle layık görülen firmalar, Atatürk Kongre “Çevreye saygı insanlık görevimiz” lerini Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin elinden aldı. Törende konuşan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, çevrenin en kutsal değerlerden biri olduğunu, sağlıklı bir çevre bırakmanın hem gelecek kuşaklar hem de insanlık adına önemli bir görev olduğunu söyledi. Birlikten Haberler Marmara sından Bölgesi’nin en hassas çevre açı- bölgelerden biri olduğunu vurgulayan Başkan Altepe, 2,5 milyonu bulan nüfus ve Türkiye ekonomisinin yüzde 60’ını oluşturan bölgedeki sanayi kuruluşlarının ülke ekonomisi açısından büyük önem taşıdığını ancak bunun yanında çevre açısından da önemli bir tehdit unsuru olduğunu kaydetti. Marmara ve Karadeniz’deki kirliliğinin gün geçtikçe arttığını ve bu kirliliğin yüzde 90’ının karasal kaynaklı olduğunu ifade eden Başkan Altepe, balık türü sayısının Karadeniz’de yarıya, Marmara’da ise yüzde ona kadar düşmesinin tehlikenin boyutlarını en iyi şekilde gösterdiğini ifade etti. Milyonlarca metreküp suyu kirletmek için bir veya iki litre atık yağın yeterli olduğunu ifade eden Başkan Altepe, “Bu kadar kolay kirlettiğimiz çevreyi temizlemek hiç de kolay değil. Ancak yapılan olumlu çalışmaları da unutmamalı. Düne kadar hiç balığın yaşamadığı İzmit Körfezi’nde yeniden hayat başladı. Yanından geçerken burnunuzu kapattığınız Haliç’de şimdi balıklar yaşıyor, insanlar denize giriyor” dedi. www.skb.org.tr “Önceliğimiz kirletmemek” “Çevremizi önce kirletmemek için çalışmalıyız” diyen Başkan Altepe, “Kirlenen bölgeyi temizlemek yıllar ve milyonlarca liraya mal olabilir. Bu yüzden önceliğimiz kirletmemek bu nedenle de çevresini kirletmeyen kurum ve OSB’lere ödül vererek, gerçekleştirilen güzel uygulama ve çalışmaları mükafatlandırmak ve örnek çalışmaları Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak istiyoruz. Sağlıklı Kentler Birliği bugün 42 üyesi ile toplam 28 milyon nüfusuyla büyük bir aile. En küçük üyemiz 3 bin nüfusuyla Kastamonu Abana Belediyesi, en büyük üyemiz ise 13 milyonu aşan nüfusuyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’dir. Birlik olarak 2020 hedefimiz Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterler doğrultusunda 60 üyeye ulaşmaktır” şeklinde konuştu. “Bursa’da 58 firma kapatıldı” Çevre kirliliğinin önüne geçme konusunda Bursa’nın örnek bir kent olması için bu dönem radikal tedbirler aldıklarını ve bu konudaki yasaları kararlılıkla uyguladıklarını belirten Başkan Altepe, son iki yılda yasalara ve kurallara uymayarak çevreyi kirleten 58 firmanın kapatıldığını söyledi. Bunun yanında 10’larca firmanın da dosyalarının Cumhuriyet Savcılığı’nda karar aşamasında olduğunu hatırlatan Başkan Altepe, “Bu işletmeler arıtma kullanmadıkları için bir taraftan doğayı ve yer altı sularımızı kirletirken, diğer taraftan da haksız rekabete yol açıyor. Arıtma tesislerini için büyük yatırım yapan firmaların üretim maliyetleri yükselirken, arıtmasız çalışan firmalar ise daha ucuza üretim yapıp, haksız bir kazanç sağlıyor. Bu tabloyu ortadan kaldırmak amacıyla başlattığımız mücadele sürerken, diğer taraftan da örnek yatırımlarıyla çevreye saygılı olan firmaları teşvik etmek için ödüllendirme sistemi başlattı. Pilot olarak Bursa’da başlattığımız bu uygu- lamayı Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından tüm ülkede yaygınlaştıracağız. Çevreye duyarlı firmalarımızı ön plana çıkarıp, herkesi bu yönde teşvik edeceğiz. Birliğimiz Danışma Kurulu üyeleri tarafından yapılan incelemede ödüle layık görülen tüm firmaları kutluyorum” diye konuştu. kentli dergisi 17 Kentsel tarıma ilgi artıyor Kentsel tarım; Amerika, İngiltere, İspanya ve Tayvan gibi dünyanın birçok farklı ülkesinde giderek yükselen bir eğilim olarak dikkat çekmeye devam ediyor. S on yıllarda tükettiğimiz gıdalarda artan farkındalık düzeyi kentlilerin alışkanlıklarını gözden geçirmesi konusunda etkili oluyor. Özellikle tükettiğimiz hazır gıdaların güvenilirliğinin sorgulanması gıdaların kaynağının ve nasıl yetiştirildiğini bilmek isteyenlerin sayısında artış bu durumun göstergeleri olarak kabul edilebilir. Bu süreçte kentli geçen yüzyılda kentleşme ile beraber uzaklaştığı doğa ile ilişkilerini de yeniden yorumlayan, toprağa dokunabileceği, yeşili hissedebileceği, tükettiği ürünlerin üretim sürecine dahil olabileceği bir formül arayışıyla kentsel tarımı alternatif olarak hayata geçiriyor. Komşuluk ilişkileri gelişiyor Kent koşullarına göre çeşitlilik gösteren bu yeni 18 kentli dergisi tarımsal yapılanmalar kentlerde yaşayanlara taze gıda ürünleri sağladığı gibi komşuluk ilişkileri, topluluk ruhu ve aidiyet hissini de geliştiriyor. Sırt sırta vermiş beton yığınlarına karşı omuz omuza vermiş insanlar, beslenmeden sosyal ilişkilere uzanan geniş bir ölçekte, günümüz kent yaşamında eksik olan pek çok algıyı yeniden inşa etmekteler. Kentsel tarımın yapıldığı kent çeperlerinde yeralan çiftliklerden, çok katlı yapılarda yaşayan kentliler için arka bahçeler, hobi bahçeleri, gerilla bahçeleri, ev ve apartmanların çatısında ya da terasında, balkonlarında yetiştirilen taze ve organik gıdalara kadar çok çeşitli örnekleri bulunan kentsel tarım arayışları sağlıklı beslenmek isteyen ve sayıları her geçen gün artan insanların tercihi olabilmektedir. Dosya Konusu Kentsel Tarım yüzde 20 büyüdü Yapılan araştırmalara göre kentsel tarım son yıllarda yüzde 20’ye yakın bir artış gösterdi. Arka bahçesi ya da uygun çatısı olan binalarda oluşturulan bahçeler artık aileler için de belirli bir gelir kaynağı oluşturmaya başladı. Bunda, kentsel kesime göçün etkisi de yadsınamaz. Ayrıca kentin ihtiyacı olan ürünün yerinden hasat edilmesi, ulaşım maliyetlerini büyük ölçüde düşürdüğünden bu işi oldukça cazip kılıyor. Tarımın yanında, tavuk üreticiliği de kentsel nüfusun ilgi merkezine girmiş durumda. Araş- tırmalar sonucunda kentsel alanlarda tavuk üreticiliği, geçen iki yıla oranla yüzde 24 artmış durumda. Hem yumurtasından hem de etinden faydalanılan tavuklar için bahçelerde küçük alanlar oluşturuluyor ve besleniyor. Pencere çiftlikleri Şehirlerde tarım için uygun arazi bulmak oldukça zor; ancak bu zorluk yaratıcı fikirlerin doğması açısından tetikleyici de oluyor. Kentli insan ufacık da olsa bulduğu her alana yeşil bir dokunuşla hayat getirmeye çalışıyor; bahçeler, çatılar, teraslar, balkonlar kendi domateslerini, biberlerini, yeşilliklerini yetiştirmek isteyenlerin mini çiftliklerine dönüşüyor. Brooklyn’de hayata geçirilen “Pencere Çiftlikleri Projesi” ise kentsel tarımı yaşam alanlarından bir adım daha içeriye, pencerelere taşıyor. Ekoloji konusunda son yıllarda artan farkındalık kentli insanın alışkanlıklarını gözden geçirmesi konusunda etkili oluyor. Özellikle tükettiği hazır gıdaların güvenilirliğini sorgulamaya başlayan; kaynağını, nasıl yetiştirildiğini bilmek isteyen insanların sayısı her geçen gün artıyor. Bu süreçte uzaklaştığı doğa ile ilişkilerini de yeniden yorumlayan kentli insan, toprağa dokunabileceği, yeşili hissedebileceği, tükettiği ürünlerin üretim sürecine dahil olabileceği bir formül arayışıyla kentsel tarım alanında alternatif olacak modeller hayata geçiriyor. Kaynak: www.naturallifemagazine.com www.cityfarmer.org/greenpotential.html www.skb.org.tr kentli dergisi 19 İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir’de 3. Kadın Festivali İ zmir Büyükşehir Belediyesi, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü 6 gün 6 gece süren etkinliklerle, yine çok zengin bir programla kutladı. 5-10 Mart 2012 tarihleri arasında gerçekleşen ve teması sağlık olan festivalde konserden defileye, söyleşiden tiyatroya kadar pek çok aktivite yer Festival 6 gün 6 gece kutlandı İzmir’i “söylemde değil eylemde kadın dostu” olarak tanımlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, insan hakları vurgusu ve ezilenlere sahip çıkma çağrısı yaptığı konuşmasında “sıra bize gelinceye kadar susarsak, larla öne çıkarttıklarını, kadın- ların sahiplenmesi ile bu festivalin giderek büyüyeceğini ve Türkiye’de yaşanan kadına yönelik olumsuzlukların giderilmesine katkı koyacağını söyledi. Şiddete ‘dur’ demeliyiz aldı. Birleşmiş Milletler tarafından yarın sıra bize geldiğinde yanı- Söylemde değil, eylemde kadın “Kadın Dostu Kent” seçilen İzmir, “3. mızda kimseyi bulamayız” dedi. dostu bir kent olmak için tüm Kadın Festivali” ile adını tüm dünyaya Üç yıldır düzenlenen bu festi- kadınlara çağrıda bulunan Başkan bir kez daha duyurdu. valde kadın emeğini açılan stant- Aziz 20 kentli dergisi Kocaoğlu, “Ne yaparsak İzmir Büyükşehir Belediyesi yapalım, kadın haklarına yönelik etkinlikler, sizin desteğiniz olmadan şovdan öteye geçmeyecektir. Son dönemde kadına yönelik şiddetlerin çok büyük bir çarpanla arttığını endişe ile izliyoruz. Toplumun her kesimi, başta her kademeden yöneticilerin bu işe ‘dur’ demesi gerekiyor. Bugün aile içerisinde ve toplumda şiddete maruz kalan, hayatını kaybeden kadınlarımızın kadın hakkı mücadelesindeki öncü güç olduğuna inanıyorum” diye konuştu. 500 kadından karma sergi 6 gün 6 gece süren 3. Kadın Festivali’nde 100. Yıl Olgunlaşma Enstitüsü’nün “Geçmişten Günümüze Kadın” konulu defilesi yapıldı. Atatürk’ün kadına verdiği önemi gösteren fotoğraflarla renklenen defilenin sonunda İzmirli kadınlar tarafından hazırlanan el ürünlerinin sergilendiği stantların açılışı Kültürpark 3 nolu Hol’de yine kadınlar tarafından yapıldı. Ayrıca kentin 9 bölgesinde tam 95 branşta; özellikle kentin alt gelir gruplarında yer alan kadın ve gençlere yönelik olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan meslek edindirme kurslarında eğitim gören 500 kişinin hazırladığı kıyafetler de sergilenerek, satışa sunuldu. Festival kapsamında söyleşi, konser, tiyatro ve daha pek çok etkinlik gerçekleştirildi. www.skb.org.tr Atatürk’ün kadına verdiği önemi gösteren fotoğraflarla renklenen defilenin sonunda İzmirli kadınlar tarafından hazırlanan el ürünlerinin sergilendiği stantların açılışı Kültürpark 3 nolu Hol’de yine kadınlar tarafından yapıldı. kentli dergisi 21 Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa’nın hava kalitesi mercek altında Şehircilik İl Müdürlüğü katılımı ile Bursa’da trafikten kaynaklanan NO2 (Azotoksit ) ve BTX (Benzen, Toluen, Xsilen) kirlilik değerlerinin ölçülmesine yönelik eğitim ve saha çalışmasını başlattı. Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Şube Müdürlüğü’nün koordinasyonunda yürütülen projede, Marmara Bölgesi’nde hava kalitesi değerlendirme ve yönetim sisteminin oluşturularak hava kalitesi alanında izleme, yaptırım ve kurumsal güçlendirme amaçlanıyor. 24 saat ölçüm Proje kapsamında Bursa’da mevcut 3 adet olan hava kalitesi ölçüm ve izleme istasyonuna 5 tane daha ilave edilmesine karar verildi. Daha önce İzmir yolu, Yıldırım ve Osmangazi’deki ölçüm istasyonlarına ilave olarak Kültürpark, Altıparmak Caddesi, Görükle Kampüsü, Kestel ve İnegöl’e de yeni ölçüm istasyonları kuruldu. Günün 24 saati ölçüm yapılacak olan istasyonlara yerleştirilen tüplerde biriken hava, 14 günde bir alınarak laboratuvar ortamında incelenecek B ve trafikten kaynaklı kirliliğin miktarı belirursa’da yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla her alanda projeler üreten Bursa Büyükşehir Belediyesi, trafikten kaynak- lanan kirlilik değerlerinin belirlenmesi amacıyla kentin farklı noktalarına ölçüm istasyonları yerleştirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) Programının 1. Bileşeni altında 2007 Programlaması kapsamındaki ‘Marmara Bölgesi’nde Hava Kalitesi Alanında Kurumsal Yapılanma Projesi’nde Bursa pilot il seçildi. Bu konuda da koordinasyon görevi üstlenen Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Marmara Temiz Hava Merkezi ile Çevre ve 22 kentli dergisi lenecek. Mart ayına kadar devam edecek ölçümlerden elde edilecek verilerle Bursa’nın ‘temiz hava eylem planları’ önümüzdeki yılın Eylül ayında hazırlanmış olacak. Trabzon Belediyesi Trabzon Belediyesi’nden evde sağlık ve bakım hizmeti T rabzon Belediyesi, İl Sağlık Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Müftülük ve Muhtarlıklar ile birlikte gerçekleştirdiği “Evde, Sağlık ve Bakım Hizmetleri Projesi” kapsamında yaşlılara yönelik evde bakım ve temizlik hizmetleri vermeye devam ediyor. Trabzon Belediyesi tarafından sürdürülen evde bakım hizmeti çalışmaları yaşlı ve yatalak hastaları mutlu ediyor. Belediye ekipleri yaşlı ve hastaların bizzat ayaklarına giderek her türlü ihtiyaçlarını karşılıyor. Projenin başlamasıyla tahsis edilen iki özel araçla birlikte yaşlı ve bakıma muhtaç vatandaşların evlerine giderek bakım hizmeti yapan belediye ekipleri 250 kişiye evde bakım hizmeti götürüyor. Bakıma muhtaç ve yaşlı kimselere gıda yardımı yanında ayrıca ihtiyaca göre ev eşyası da veriliyor. Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu Trabzon halkına verdikleri sözleri yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Bakıma muhtaç kişilerin evde bakım hizmetini sürdürüyoruz. Bizlerde bir gün www.skb.org.tr onların yerinde olacağız. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı ve Trabzon Valiliği’nin evde sağlık hizmetini başlatmasından sonra bu projeleri bir arada yürütüyoruz. Bakıma muhtaç yaşlı ve hastalarımızın bizzat ayağına giderek, imkânlarımız ölçülerinde tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Ekiplerimiz Trabzon’un dört bir köşesine ulaşıyor. Sosyal belediyeciliğin gereği olan bu çalışmalarımız bundan sonra da artarak devam edecek” dedi. Engelli vatandaşların hayat standartlarının yükseltilmesi için çalışmalarını sürdürdükleri söyleyen Başkan Gümrükçüoğlu, “Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın katkılarıyla belediyemize kazandırdığımız 45 akülü, 44 manuel aracı engelli kardeşlerimize verdik. Belediye olarak üç yıl içerisinde 500 vatandaşımıza engelli aracı ve çeşitli engelli aparatını ulaştırdık. Engelliler toplumumuzun bir parçasıdır. Bu nedenle engellilerimizin yaşam şartlarının iyileştirilmesi için Trabzon Belediyesi olarak azami özen gösteriyoruz" dedi. kentli dergisi 23 Kırıkkale Belediyesi Kırıkkale’den “Şehrimin Kimliği Projesi” tek tek uygulamaya sundu. Bu projeler halkasına son olarak “Şehrimin Kimliği Projesi”ni ekleyen Başkan Veli Korkmaz, Kırıkkale Cumhuriyet’in kurulmasından sonra Top ve Mühimmat Fabrikaları’nın çekici gücüyle aldığı yoğun göçler sonucunda nüfusu hızla arttığını ve bu nüfus artışı ile ortaya çarpık kentleşmenin çıktığını belirtti. İşe Hürriyet Caddesi’nden başladık Kırıkkale’nin şu an tüm dünyaya egemen olan sağlıklı ve enerji verimliliği yüksek olan çevreye duyarlı yapı tasarımı kriterlerinden uzak olduğunu söyleyen Başkan Korkmaz, “Bu sebepten dolayı hava ve çevre kirliliği, sağlıksız iç mekanlar ve enerji kaybı yüksek oranda yaşanmaktadır. Bu sorundan yola çıkılarak yapılan çalışmalarda, bir noktadan başlayarak şehir görüntüsünün değiştirilmesine ve halkın bilinçlendirilmesine karar verdik. Bu proje olgunlaştırılırken devreye ısı yalıtım yönetmeliği ve bina enerji performans kriterleri girmiş, kapsam boya K ırıkkale’nin estetik olarak en büyük sorunu mimari niteliği olmayan yapıların oluşturduğu sağlıksız beton yığınları olarak gösteriliyor. Her balkonun, her cephenin farklı bir renkle boyandığı, şehirleri adeta renk cümbüşü haline getiren apartmanlar, dış sıvası bile yapılmamış binalar, bütün Türkiye gibi Kırıkkale’nin de en büyük sorunlarının başında geliyor. Bu sorunlara hava ve çevre kirliliği, sağlıksız iç mekanlar ve enerji kaybıda eklenince Kırıkkale’nin sağlıklı yaşam konusunda AB standartlarının çok altında kaldığı uzmanlar tarafından hazırlanan raporlarla ortaya çıkarıldı. Göç çarpık kentleşmeyi getirdi Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz, göreve geldiği ilk günden itibaren Kırıkkale’nin çehresini değiştirmek adına çok önemli projeleri 24 kentli dergisi ve ısı yalıtımı olarak genişlettik. İşe şehrimizin girişi olan Hürriyet Caddesi pilot bölge olarak seçerek fizibilite çalışmalarına başladık. Tüm dünyada yankı uyandıran enerjinin etkin kullanılmasına yönelik çalışmalar bu projenin ana temasını oluşturdu” şeklinde konuştu. Proje amacına ulaştı Şehir kimliğinin oluşumunda, halk katılımının önemine dikkat çeken Başkan Veli Korkmaz, Kırıkkale Belediyesi olarak vatandaşlarımızla projeye destek veren firma sahiplerini biraraya getirdiklerini belirterek, “Sorunu hep birlikte çözmek için bizler sadece gerekli olan kıvılcımı yaktık. Sonra duyarlı vatandaşlarımız ve özverili firma sahiplerimiz ile projemizin startını verdik. Nisan 2010’da 71 bina ile başlayan proje, Atatürk Bulvarı’nda yer alan 250 binanın proje kapsamına alınmasıyla devam etti. Muğla Belediyesi Muğla suyuna sahip çıkıyor D ünya Bankası Kredisi ile Türkiye’nin en modern tesislerinden biri olan Atıksu Arıtma Tesisi’ni Muğla’ya kazandıran Muğla Belediyesi, Güney Ege Kalkınma Ajansı’ndan aldığı hibe ile çevreci projelerinden birini daha hayata geçirmeye başladı. Projeler hakkında bilgi veren Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Güney Ege Ajansı’ndan alınan Arıtılmış Su ile Park ve Bahçelerin Sulanması Hibe Projesi ile 2040 yılına kadar Muğla’nın atıksu sorununu çözmeyi planladıklarını söyledi. Atıksu Arıtma Tesisi’nin aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belirlediği AB standartlara uygun arıtılmış suyun park ve bahçelerde kullanımı için gerekli materyalin temin edilmesini sağlayacağını belirten Başkan Dr. Osman Gürün, “150 milyon liraya gerçekleştirilen projenin yaklaşık yüzde 53’nün Güney Ege Kalkınma Ajansı’ndan aldığımız hibe ile gerçekleştirdik. Orhaniye Mahallesi’nde bulunan Kışla www.skb.org.tr Parkı, Kışla Parkı Yamaç Alan, Mevhibe İnönü Parkı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi önü yeşil alanlar ve Emek Sitesi Parkları daha önceden şebeke suyuyla sulanırken, artık bu parklar arıtmadan gelen sular ile sulanacak ve tek damla suyumuzu boşa harcamamış olacağız” dedi. bin ton suda ise yüzde 64 gibi önemli Belediyelere örnek olacak sında olduğuna da değinerek kendi- Arıtılmış Su ile Park ve Bahçelerin Sulanması Projesi’nin kapsadığı bu parkların toplam yeşil alan miktarının 40 bin 590 m2 olduğunu belirten Başkan Gürün, “Su tasarrufu ile maliyetlerin düşmesi ve elde edilen kaynakların diğer öncelikli yatırımlara aktarılmasıyla halkımıza daha iyi ve kaliteli hizmet sunmak imkânı da doğacak. Proje ile günlük 406 ton, yıllık ise 73 bin ton su tasarrufu sağladık. Özellikle yaz aylarında günlük yaklaşık olarak 8 bin 93 ton su kullanılan belediyemiz sınırları içerisinde, günlük yüzde 5; parklarımızın sulanmasında kullanılan yılda yaklaşık 114 bir oranda su tasarrufu yapılacak ve bu sıkıntıyı yaşayan diğer belediyeler için örnek bir proje olacaktır” dedi. Başkan Gürün proje sayesinde Muğlalıların küresel ısınma konusunda bilinci daha da arttırılarak bu oranları yukarıya çekmenin öncelikleri aralerine her konuda destek olan tüm vatandaşlara teşekkür etti. kentli dergisi 25 Çankaya Belediyesi Ankara Ç Çankaya’da yaşlı dostu belediyecilik ankaya Belediyesi, yaşlı dostu belediyecilik anlayışı ile yaşlılara yönelik evde bakım ve temizlik hizmetlerini kesintisiz biçimde sürdürüyor. Gelen talepler üzerine bizzat evlere giderek verilen sağlık hizmetlerinde yaşlı vatandaşların sağlık durumundaki gelişmeler de düzenli biçimde izleniyor ve değerlendiriliyor. Çankaya Belediyesi ağır kış koşullarının yaşlıların sağlığını çok daha fazla olumsuz etkilediği ve bu nedenle bakım hizmetlerinin sık periyodlar içinde yaşlı hastaların evle- rinde gerçekleştiriyor. Bugünlerin mimarı yaşlılarımızdır Yaşlıların bugünlerin mimarı olduğunu ve aynı zamanda dün ile bugün arasında önemli bir köprü olduğunu söyleyen Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Çankaya Belediyesi olarak yaşlı vatandaşlarına her şart ve koşulda hizmet etmeye devam edeceklerini belirterek, “Bizleri bugünlere getiren anne ve babalarımızdır. Onların sayesinde büyüdük, okuduk ve yetiştirildik. Şimdi de onlara hizmet etme sırası bizde. Özellikle de kimsesi olmayan ve bakıma ihtiyacı olan tüm yaşlılarımıza hizmeti ayaklarına kadar götürmek bizlerin 26 kentli dergisi görevidir. Unutmayalım ki bizlerde 2011 yılında yaşlılara yönelik olarak birgün yaşlanacağız” dedi. 924 nakil, 570 enjeksiyon, 79 nabız Evde hasta bakım ve temizlik ekibi alma, bin 122 pansuman, 85 serum, 113 değerlendirme olmak üzere iki bin 893 kez evde bakım hizmeti ve Başkan Bülent Tanık, belediye bün- 610 kez de yaşlılara yönelik evde yesinde oluşturdukları evde hasta temizlik hizmeti gerçekleştirdiklerini bakım ve temizlik ekipleri sayesinde de sözlerine ekledi. Gebze Belediyesi Kocaeli 12 Yıldızlı Kent: Gebze G ebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından verilen “12 Yıldızlı Kent Ödülü”nü Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen törenle aldı. Köşker’e 12 Yıldızlı Kent Belgesi’ni Avrupa Konseyi Kongre Başkanı Keith Withmore verdi. Her yıl Ekim ayında düzenlenen Avrupa Yerel Demokrasi Haftası etkinliklerine yapılan başvuruları değerlendiren Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi, insan hakları ve yerel demokrasiyi geliştirici faaliyetlerinden dolayı Gebze ile birlikte ülkemizden Gaziantep, Muğla, Lüleburgaz ve Tarsus’u “12 Yıldızlı Kent” ünvanına layık gördü. katkı sağlayacak. Bu ödül sadece bir belediye haline geldiğini belirten yerel demokrasi ve insan hakları ala- Başkan Köşker, “Gebze hızla deği- nında değil, diğer alanlardaki kentsel şiyor ve gelişiyor. Sadece fiziki alanda hizmet standartlarımızı da yükseltici değil, çağdaş belediyecilik uygulama- bir rol oynayacaktır” dedi. larında da hizmet kalitemiz hızla yük- Gebze dünyaya açılıyor seliyor. Yaptığımız her çalışmada, her projede ilgili tarafların ve vatandaşla- Sanayisi ile zaten dünyaya açık, küresel rımızın sesine kulak veriyoruz. Onların bir şehir olan Gebze’nin “12 Yıldızlı önerileri ve ikazları doğrultusunda Kent” ünvanını alarak yerel yönetim hareket ediyoruz. Herkesi dinliyor, her alanında da kabuğunu kırmaya başla- kesime hizmet ediyoruz. Aldığımız bu dığını ve Avrupa çapında ödüle layık ödül tesadüfi değil” diye konuştu. Değişim ve gelişimin meyvesi Türkiye’den sadece 5 kentin aldığı ödülün Gebze’de son yıllarda gerçekleşen değişim ve gelişmenin bir meyvesi olduğunu söyleyen Başkan Adnan Köşker, “sanayisi ile bir marka olan Gebze’ye verilen “12 Yıldızlı Kent” ünvanı şehrimizin tanınmasına büyük www.skb.org.tr kentli dergisi 27 Kadıköy Belediyesi İstanbul Kadıköy'den “Sera Gazı Projesi” T ürkiye’de ilk defa bir ilçe belediyesi olarak Kadıköy Belediyesi, “Sera Gazı Salımlarının Hesaplanması Projesi”ne dâhil oldu. Proje kapsamında Bölgesel Çevre Merkezi ile bilimsel çalışmalar gerçekleştirilecek, Kadıköy’ün sera gazının etkilerine maruz kalmaması için stratejiler belirlenecek ve uygulamaya geçilecek. ğıyla Kadıköy Belediyesi’nin Sera Gazı Salımlarının Hesaplanması Projesi ile Türkiye’de ilk kez bir yerel yönetim, kurumsal düzeyde envanter çalışması yapmış oldu. Bu çalışmalar gelecek için de alt yapı niteliği taşıyor. Proje Sürecinde İklim Değişikliği ve Yerel Yönetimler İlişkisi Semineri, Kurumsal Sera Gazı Envanteri Eğitimi ile veri toplama, işleme çalışmaları yapıldı. Kadıköy Belediyesi, Bölgesel Çevre Merkezi (REC) koordinasyonunda 14 belediye ile birlikte katıldığı “Bölgesel İklim Dostu Kentler Kampanyası” kapsamında çevre kirliliğini önlemek için çalışmalara başladı. Söz konusu kampanya doğrultusunda birtakım çalışmalar ve projeler yürürlüğe kondu, stratejik planda da konuya yer verildi. Proje kapsamında belediye, önce kendi kurumsal sera gazı envanterini çıkardı. Belediye projelerinde oluşacak yeni sera gazlarının hesaplanma alt yapısını oluşturdu. Bölgesel Çevre Merkezi (REC) ortaklı- Alınacak tedbirler masaya yatırıldı Proje kapsamında düzenlenen çalıştayda; hızla artmakta olan nüfus ve kentleşmeye dikkat çekilerek, alınacak tedbirler, filo yönetimi, toplu taşımanın yaygınlaştırılması kentin mevcut bilançosu, mevcut durumu ve hangi sektör ne kadar salım yapıyor gibi konular ele alınarak kurumların sera gazının hesaplanmasının olumlu yönleri üzerinde duruldu. Belediye kurum binalarında yapılan salımlar; iklimlendirme sistemleri, elektrik sar- fiyatları, ulaşım, imalat ve üretim, park ve bahçeler, taşeron vb. hizmetler, kapsamına göre değerlendirilerek, kurum bazında karbon etiketlendirilmesi yapılarak, “ölç, azalt ve dengele sistemi” oluşturuldu. Uzman kuruluşların desteğiyle belediyeye ait 77 binanın doğalgaz ve elektrik tüketimleri, 36 parka ait elektrik tüketimi, 11 yutak bölgesi olarak kabul edilmesi muhtemel yeşil alan miktarı, 173 aracın yakıt tüketim miktarı ve diğer kullanılan malzeme miktarları tespit edilerek, projenin veri toplama basamağı tamamlandı. Depre ve çevre öncelikli konumuz Kadıköy Belediyesi’nin bu tür bir çevre çalışmasına katılan ilk yerel yönetim olduğunu söyleyen Kadıköy 28 kentli dergisi Belediye Başkanı Av. Selami Öztürk, likte binalarda kömür kullanılması, kali- yordu. Bu bakımdan Kadıköy Belediyesi “Çevre ve depreme hazırlık en önce- tesiz fuel oil kullanılması gibi unsurlar bundan sonra bu saydığımız husus- likli sorunlarımız arasındadır. Kentin da etkili oluyor. Şimdi her şey tersine larda çalışmalar yapacak. Türkiye’de ilk oksijenini arttıracağız. Keşke yeşil alan- dönmeye başladı. Bütün dünya ‘çevre’ kez bir ilçe belediyesi bu ölçümü yap- larımızı arttırma olanağımız olsaydı. diyor. Dolayısıyla ülkemizde de çevre tırıyor. Sonuçlar sınırda olup olmadı- Kentimizin sağlıklı geleceği için bu sorunları son derece öne çıkmaya ğımızı gösterecek” diye konuştu. çalışmaya katıldık” dedi. başladı” şeklinde konuştu. Her geçen gün yaşlanan dünyada artan Gelecek için hazırlık yapmalıyız nüfusun, gelişen teknolojinin beraberinde çevresel felaket ve sorunları 2009 seçimlerindeki sloganlarından da getirdiğini, son yıllarda hortumlar, bir tanesinin çevreye dair olduğunu tsunamiler ve çeşitli doğal felaket- ifade eden Başkan Öztürk, “Şimdi yap- lerin artarak devam ettiğini söyleyen tığımız iş de bütün bu olumsuzlukları Öztürk, “Bazen teknoloji adına bazen azaltabilecek ortamı hazırlamak ve de kişisel çıkarlar adına çevre kirleti- geleceğe sağlıklı, yaşanabilir bir kent liyor. O nedenle büyük kentlerde en bırakmaktır. Kentimizdeki karbon salı- büyük olay aslına bakarsanız araçların nımının ne boyutlarda olduğu önemli. salgılamış olduğu egzoz gazlarıdır. Bu Sonraki yıllarda yapılacak olan çalış- gazlar kent içerisinde ciddi şekilde malarla karbon salınımının ne kadar sağlık sıkıntısı yaratmakta. Bununla bir- azaltılabileceği ve tabii tescili gereki- Odunpazarı Belediyesi Eskişehir Odunpazarı termal turizme inanıyor O dunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, Esopya Projesi'nin kentin ve Türkiye'nin gelecek vizyonuna katkı sağlayacağını söyledi. Sakallı "Türkiye, jeotermal kaynaklar bakımından dünyanın en şanslı ülkelerinden biri. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Cumhuriyetin 100. yıl projeksiyonunda Türkiye'de 9 ayrı bölgeyi termal turizm bölgesi olarak ilan etti. Bu bölgelerden Eskişehir'in içinde bulunduğu bölge Frigya Termal Turizm Bölgesi olarak belirlendi” dedi. Başkan Burhan Sakallı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kızılinler Bölgesi’nde plan yapma yetkisini bölge sınırları içinde kalan ilgili belediyelere verdiğini söyleyerek, Kızılinler Projesi’nin bölge itibarıyla hem Tepebaşı, hem de Odunpazarı Belediye sınırları içinde olduğunu hatırlattı. Belediye Başkanı Sakallı kendilerinin, 110 milyon metrekarelik bölgede Odunpazarı Belediyesi sınırları içinde yer alan 16 milyon metrekarelik alanda çalışma yaptıklarını söyledi. Proje kapsamında kentteki ilgili bütün kurumların görüşlerinin alındığını anlatan Sakallı, şunları söyledi: "Odunpazarı Belediyesi’nin yaptığı bu proje, Tepebaşı’nın planlamasına rakip bir planlama değil, aksine, birbirini tamamlayan planlamalardır. Eskişehir’in geleceğinin tasarlanması, bu bölgenin değerlendirilmesiyle doğru orantılıdır. Zaten KızılinlerEşenkara projesi sadece bir belediyenin değil Tüm Eskişehir'in ortak projesidir. Bölgedeki termal turizm alanlarını ve kullanma dengesini korumak için çalışıyoruz. Bu proje Eskişehir'in gelecek tasarımındaki en önemli projektörlerden biridir. Eskişehir'deki atanmışlar ve seçilmişler kısacası herkes bu projeye destek verirse Eskişehir'in kaderi değişir. Eskişehir ya burada bir kırılma noktası meydana getirebilecek ya da daha önce kaçırdığımız birçok fırsat gibi bunu da kaçıracağız. Ben ümit ediyorum ki kentteki herkes Eskişehir'e çağ atlatacak bu projeyi layıkıyla değerlendirir." 12 ay turizm yapılabilecek Yapmış oldukları planlamayla, Kızılinler-Eşenkara Termal Sağlık Kenti bünyesinde bölgede 12 ay süreyle turizm yapılabileceğini ifade eden Başkan Burhan Sakallı, “Termal turizmin yanı sıra, kamping, kür parkı, rekreasyon, günübirlik kullanım, doğa turizmi, su sporları ve alternatif turizm türlerinin bütünleşmesini amaçlıyoruz. Bin 600 hektarlık bölgede seyir terasları ve oteller ile alışveriş merkezlerini planlıyoruz. Amacımız ortaya çıkacak Termal Sağlık Kenti’nden günde 10 bin kişinin faydalanmasını sağlamaktır” dedi. 30 kentli dergisi Osmangazi Belediyesi Bursa Avrupa Konseyi’ne kültürel sunum S trazburg’ta düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler 22. Genel Kurulu’nda Türkiye adına konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Anadolu’daki barış ve kardeşlik iklimini anlattı ve bunu tüm batı ülkelerine örnek gösterdi. Türkiye’nin Avrupa’ya açılan yüzü olan Osmangazi Belediyesi, uluslararası organizasyonlarda ülkemizi temsil etmeyi sürdürüyor. Fransa’nın Strazburg’ta kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler 22. Genel Kurulu’nda konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Çok kültürlü şehirleşme ve kent kimliğinin oluşumu” konusunda 30 ülkeden 200 belediye başkanı ve yerel siyasetçiye sunum yaptı. Sunumda Dündar, Bursa’nın çok kültürlü yapısının olumlu ve olumsuz etkenlerinden, kent kimliğinin oluşumundan, huzur ve barış ortamının www.skb.org.tr sağlanmasına kadar pek çok konu hakkında bilgi verirken, “Farklılığımız zenginliğimizdir. Farklı kültürleri hamur yapıp yoğurduk, onu barış tohumu yaptık. Bu barış tohumunu toprağa ektik ve bu tohumdan sevgi ve kardeşlik fışkıracaktır. Sizde Avrupa Konseyi felsefesine uygun bu barış tohumunu ekin” dedi. Anadolu eşsiz bir coğrafya Başkan Dündar büyük beğeni toplayan konuşmasını şöyle sürdürdü; “Anadolu, yüzyıllardan beri sayısız medeniyete ev sahipliği yapan ve hali hazırda da birçok kültürü barındıran eşsiz bir coğrafyadır. Asya ile Avrupa kıtaları arasındaki coğrafi konumu gereği bir geçiş ve köprü görevi üstlenen bu coğrafyada Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi büyük ve köklü medeniyetler yaşamıştır. Kentimizde Mevlana felsefesi hâkimdir. Gel, ne olursan ol yine gel. Bizim felsefemizde hümanizm var. Bu toprak- larda barış, dostluk, kardeşlik temaları işlene gelmiştir. Değişik etni-siteler ve farklı kültürler, bir arada barış içerisinde yaşamışlardır. Tarih boyunca birçok medeniyeti ağırlayan bu topraklar, günümüzde de değişik etnik grupları ve kültürleri uyumlu bir şekilde bir araya getirmektedir.” Farklılıklar arasında iletişim kurulmalı Farklı kültürler, farklı yaşayış biçimleri demek olduğunu söyleyen Dündar, “Farklı kültürler, farklı hayatlar ve farklı tipte insanlar demektir. Her bir farklılık genele bir katma değer getirmektedir. Söz konusu değerlerin toplamıyla oluşan milli benlik ise elbette ki yine halkın tüm kademeleri tarafından istifade edilen bir membaa haline gelmektedir. Ancak burada esas başarıya ulaşabilmek için yapılması gereken, bu farklılıklar arasında iletişimi kurabilmektir. Zira değişik özelliklere sahip bireyleri veya grupları tek amaç uğruna bir çatı altında birleştirebilirsek, o zaman toplum içerisinde kalıcı ve sürdürülebilir bir refaha ulaşabiliriz. Bu nedenle de çoğunlukçu değil, çoğulcu bir demokrasi anlayışını tutturabilmeliyiz” şeklinde konuştu. kentli dergisi 31 Masal şehri Trabzon Anadolu’nun en eski ticaret ve liman kentlerinden biri olan, coğrafi ve stratejik konumu, doğal güzelliği ile pek çok roman, şiir ve türküye esin kaynağı olan "Karadeniz’in Masal Şehri Trabzon” T arih içinde pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış, kol kanat germiş bir şehir Trabzon. Kendisine emanet edilen mirasın büyük bölümünü bugünlere kadar taşımayı başarmış, tarihi mirası ve doğal güzellikleri ile beklentilerden çok daha fazlasını sunan bir kent. Tarihi İpek Yolu üzerinde, öncelikle gemilerle ulaşılan bir liman, ardından deve kervanlarıyla Maçka, Zigana, Bayburt ve Erzurum yolu ile aşılması zorunlu bir menzil, bir geçit. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Erzurum-Ankara tren yolunun yapılması ile ticari önemini kaybetmekle birlikte, tarihi ve kültürel önemini her zaman muhafaza eden bir kent. Hırçın Karadeniz’in kıyısında, deniz mavisi ile yeşilin iç içe geçerek gergef misali işlendiği Anadolu’nun şampiyon kenti Trabzon. 32 kentli dergisi Yavuz Sultan Selim'in valilik yaptığı, batılılarca "Muhteşem" olarak anılan Kanuni Sultan Süleyman'ın doğup büyüdüğü kent, Erzurum Kongresi'nin toplanmasına öncülük etmesiyle de, milli mücadele meşalesini ilk yakan Anadolu kenti olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk, üç kez ziyaret Karadenizin gizemli kenti Anadolu’nun en eski ticaret ve liman kentlerinden biri olan Trabzon; coğrafi ve stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca çeşitli mücadelelere konu olmuştur. Kafkaslar üzerinden Karadeniz'e gelen Türk kavimlerince kurulan Trabzon; Miletler, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Komnenoslar'ın egemenliğinden sonra 26 Ekim 1461 tarihinde Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Yavuz Sultan Selim'in valilik yaptığı, batılılarca "Muhteşem" olarak anılan Kanuni Sultan Süleyman'ın doğup büyüdüğü kent, Erzurum Kongresi'nin top- lanmasına öncülük etmesiyle de, milli mücadele meşalesini ilk yakan Anadolu kenti olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu www.skb.org.tr ederek ulusal tarih anlayışı ve Türkçe ibadet konularındaki devrim hamlelerine ilişkin buyrukları burada vermiş, mal varlığını Türk ulusuna bağışlama kararını da Trabzon'da almış ve uygulamıştır. Sanatı ve sanatkarlarıyla ünlü şehir Trabzon; sanatı ve sanatkarlarıyla da ünlü bir kenttir. Mahir elleriyle bakıra hayat veren Trabzon ustaları, hasır bilezik, telkari ve kazazlıktaki becerileriyle de sanat tarihine not düşmüşlerdir. Kanuni döneminde sarayın vazgeçilmez giysilerinden biri olan Trabzon bezi, geleneksel biçimiyle sürdürülen keşan-peştemal dokumacılığı ve yün dokumacılığı anılmaya değer el sanatlarımızdandır. Ahşap işçiliğinin çoğunlukla camilerde kentli dergisi 33 Tarihi ve kültürel önemini her zaman muhafaza eden bir kent. Hırçın Karadeniz’in kıyısında, deniz mavisi ile yeşilin iç içe geçerek gergef misali işlendiği Anadolu’nun şampiyon kenti Trabzon. 34 kentli dergisi görülebilecek özgün örnekleri, kimi sivil mimari eserlerde de bütün ihtişamıyla yaşamaktadır. Sürmene bıçaklarının ünü ise artık ülke sınırlarını aşmış, yurt dışına ulaşmıştır. kaplıdır. 1972 yılında örenyeri olarak ziyarete Sumela Manastırı Gülbahar Hatun Camii Trabzon’un en önemli tarih turizmi yapılarından bir olan Sumela Manastırı; il merkezine 30 km., Maçka İlçesine ise 15 km. uzaklıkta olup deniz seviyesinden bin 200 metre yüksekliktedir. Vadiden, zikzaklar çizen patika yoldan yaya olarak ulaşılabilen Manastırın 500 metre batısına araç ile de ulaşmak mümkündür. Manastır, Altındere köyü sınırları içinde Karadağ üzerinde sarp bir tepenin orta kesimindeki mağara etrafında kurulmuştur. Kuruluş tarihinin 4. yüzyıla kadar indiğine ilişkin çeşitli rivayetler bulunmakla birlikte bugün ayakta bulunan kalıntılar en erken 13-14. yüzyılllara aittir. Manastır topluluğunu; ana kaya kilisesi (mağara), iki şapel, ayazma, hizmet birimleri, keşiş ve öğrenci odaları ile misafirhane oluşturmaktadır. Kaya kilisesi ve ona bağlı şapellerin iç ve dış duvarları İncil’den ve Eski Ahit’ten alınan konuların işlendiği fresklerle Trabzon’daki en eski Osmanlı Camisi Yavuz açılan Sümela Manastırı Kültür Bakanlığı’nın uzun yıllar sürdürülen restorasyon çalışmaları sonucu eski görünümüne kavuşturulmuştur. Sultan Selim tarafından annesi Gülbahar Hatun adına 1514 tarihinde yaptırılmıştır. Büyük İmaret veya Hatuniye Camii olarak da bilinen yapı medrese, mektep, imaret ve hamamın da içinde bulunduğu bir külliye içinde yeralmaktaydı. Bu külliyeden günümüze ancak cami ve türbe ulaşabilmiştir. Ayasofya Müzesi Anıt müze olan yapı, Trabzon’daki Bizans devri yapılarının en önemli örneklerinden biridir. Trabzon’daki Komnenos Krallığı döneminde 1250-1260 yıllarında kilise olarak yapıldığı kabul edilmektedir. Trabzon’un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethinden sonra 1573 yılında camiye çevrilmiştir. Uzun yıllar cami olarak kullanılan Trabzon yapı 1864 yılında köklü bir onarım geçirmiştir.1958-1962 yılları arasında köklü bir onarım geçiren yapı 1964 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. Müzenin 25 metre batısında yeralan çan kulesi 1427 yılında yapılmıştır. Trabzon Müzesi Trabzon’un varlıklı kişilerinden, banka sahibi Kostaki Teohyplaktos tarafından 19. yüzyılın sonlarında yaptırılan dört katlı bina devrin Avrupa mimari özelliklerini yansıtmaktadır. Trabzon’daki 19. yüzyıl sivil mimarlık örneklerinin en önemlilerinden biri olan binanın bodrum katı dışındaki bütün katları alçı ve kalem işiyle süslenmiştir. 1916-1918 Rus işgali yıllarında işgal kuvvetleri karargahı olarak kullanılan bina, daha sonra Nemlizadeler tarafından satın alınmıştır. 1927’de kamulaştırılan bina, çeşitli amaçlarla kullanıldıktan sonra 1987 yılında müzeye dönüştürülmek amacıyla Kültür Bakanlığına devredilmiştir. Uzun yıllar süren restorasyon çalışmaları sonunda 22 Nisan 2001 tarihinde Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Atatürk Köşkü Trabzon’un mesire yerlerinden biri olan Soğuksu semtinde Trabzonlu bankerlerden Konstantin Kabayanidis’in yazlık konutu olarak 1890 tarihinde yapılmıştır. 1923 yılında hazineye geçen köşk, 15 Eylül yılında satın alınarak Atatürk Müzesi 1924 tarihinde Trabzon’a yaptığı ilk olarak ziyarette Atatürk tarafından gezilmiş açılmıştır. ve çok beğenilmiştir. Bunun üzerine düzenlenmiş ve ziyarete köşk, Trabzon İl Daimi Encümeninin Trabzon’un tarihi eserleri 18.05.1931 tarih ve 361 sayılı kararıyla Trabzon’un diğer tarihi cami, hamam, Trabzonluların bir armağanı olarak Atatürk adına temlik ettirilmiştir. Atatürk’ün ölümü üzerine kardeşi Makbule Hanım’a intikal eden köşk, Trabzon Belediyesi tarafından 1943 çeşme ve hanları ise şöyle sıralanır; Ortahisar Fatih Camii, Yenicuma Camii, Ahi Evren Dede Camii Ve Türbesi, İskender Paşa Camii, Çarşı Camii, Musa Paşa Camii, Hamza Paşa Camii, Hızır Bey Camii, Müftü Camii, Konak Camii, Hacı Kasım Camii, Erdoğdu Bey Camii, Molla Siyah-Nakip Camii, Kudrettin Camii, Hüsnü Köktuğ Camii. İskender Paşa Hamamı, Sekiz Direkli Hamam, Tophane Hamamı, Hacı Arif Hamamı, Meydan Hamamı. İskender Paşa Çeşmeleri, Abdullah Paşa Çeşmesi, Seyit Mehmet Çeşmesi, Kethüdazade Emin Ağa Çeşmesi. Taşhan, Alaca Han ve Vakıf Han. www.skb.org.tr kentli dergisi 35 Analiz İstanbul metropoliten alanının sürdürülebilir kentsel gelişmesinde “Kentsel Tarım” potansiyeli K entsel tarım kavramı, sürdürülebilir kentsel gelişme politikaları içinde üretken kentsel alanların değerlendirilmeyen ve kentsel yer- oluşturulmasına ve kendini besleyen rekreasyon alanı olarak kullanıla- kentlerin yaratılmasına yönelik önemli Doç. Dr. Azime Tezer bilen ve kentsel estetik değerlere stratejilerden biridir (Kaldjian, 2005). katkı veren bir faaliyet olarak görül- İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü Özellikle son yıllarda gündemde olan, mektedir (UNDP, 2001). Kentlerde hızlı ve plansız kentleşmenin bera- ve özellikle metropoliten alanlarda berinde getirdiği ekonomik, ekolojik artan nüfus ve hızlı kentleşme baskısı ve sosyal sorunlara karşı etkin olarak altında doğal yaşam alanlarının hızla kullanılan kentsel tarım kavramı, hızla kaybedilmeye başlaması, ekosistem kentleşen dünyada, açlık ve yetersiz işlevlerinde bozulmalara, tarım top- beslenmenin görüldüğü ekonomik raklarının açıdan az gelişmiş ülkeler ile; ciddi gıda güvenliğini tehdit eden pek çok çevresel problemlerin gelişmeye neden olmaktadır. Tüm yaşandığı gelişmiş ve gelişmekte olan bu gelişmeler kent sağlığının bozul- ülkelerde giderek önem kazanmak- masını tetiklemektedir. Kentsel alan- tadır (UNDP, 2001). larda kentin sosyal ve ekonomik kay- Bu çalışmada hızlı ve plansız kent- naklarını yeniden kullanarak, yine Behice Bilgi Solduk Yüksek Şehir Plancısı Van İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ve sosyal leşme baskısı altındaki metropoliten alanlarda yaşanan sosyal, ekonomik ve çevresel problemler karşısında sürdürülebilir kentsel gelişmenin sağlanmasında kentsel tarımın bir araç olarak kullanılabileceği, gerekçeleri ile birlikte ortaya konulmaya çalışıla- liyetlerden ayrılan, bunların yanısıra azalmasına ve benzeri o kentin ihtiyacını kısmen de olsa sağlayacak gıda ürünlerini yetiştirip işlemek ve dağıtmak kentsel tarımı ifade etmektedir (Mougeot, 2000). Dolayısıyla günümüzde kentsel tarım, sürdürülebilir kentsel gelişmenin sağlanması açısından önemli bir araç caktır. Bu çalışmada ‘kentsel tarım’ın olarak görülmektedir. kavramsal çerçevesi ile İstanbul met- Uluslararası kurumlar tarafından ropoliten alanında kentsel sürdü- uygulamaya yönelik tanımlama- rülebilirliğin sağlanmasında sosyal, larda, kentsel alan içindeki yeri, ekonomik ve ekolojik nitelikleri göz sosyal kakınma politakaları açısından önünde önemi, atık ve kaynak yönetimine bulundurularak taşıdığı potansiyelleri değerlendirilecektir. 1. Kentsel tarım kavramının kapsamı ve gelişimi katkıları, tarımsal üretime yönelik yeni teknolojilerin yaygınlaştırılabilmesindeki etkin rolü, kentsel rekreasyon ve estetik değerlere katkısı öne alanlarda çıkan konular arasında yer almak- önemli bir ekonomik faaliyet olarak tadır (UNDP, 1996; OECD, 1998; RUAF, Kentsel 36 kentli dergisi leşmelerdeki baskın ekonomik faa- tarım, kentsel Analiz 2009; CAST, 2002; FAO, 2009). Kentlerde gıda üretiminin aniden önem kazandığı koşullar, genellikle yaygın yoksullukla veya kırsaldan ya da ithal edilen gıdalara ulaşma olanaklarının azalmasıyla yaşanan sosyo-ekonomik sorunlara dayalı olarak ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte kentli nüfusun gıda üreticiliği yapmasının geleneğe ve alışkanlıklara dayalı nedenleri (Asya ve Afrika ülkeleri gibi) ya da Londra ve Havana örneklerinde olduğu gibi, düzenli olarak bu uygulamayı gerekli kılan siyasal ve ekonomik faktörler de söz konusu olabilmektedir (Nugent, 2000). Günümüzde kentsel alanlar yoğun yerleşimlere sahip olmasına rağmen tarım konusunda büyük potan- siyele sahiptir. Bu konuda UNDP (1996) tarafından yapılan çalışmada, 1980 ABD nüfus sayımında, ülkedeki tarımsal üretimin, dolar olarak değerinin % 30’unun kentsel metropoliten alanlarda üretildiği tespit edilmiştir. 1990 yılına kadar bu rakam % 40’a ulaşmıştır. Aynı şekilde Berlin Belediyesi sınırları içinde halk bahçeleri için 80.000 kentli çiftçi mevcut olup, 16.000 kişi ise bu olanaktan faydalanmak için sırada beklemektedir. Singapur’da et ihtiyacının tamamı ve sebze ihtiyacının da %25’i kentsel alanlarda üretilmektedir. Dünyanın en hızlı büyüyen kentlerinden biri olan Daresselam’da 1967 yılında ailelerin % 18’i tarım ile uğraşmakta iken günümüzde bu oran % 67’ye yükselmiştir. Moskova’da da çiftçilikle ilgilenen ailelerin oranı 1970 yılında % 20 iken, bu oran bugün % 65’e yükselmiştir (Deelstra ve Girardet, 2000). www.skb.org.tr Gıda güvenliği, sağlıklı ve yeterli beslenme, ekonomik gelir sağlama, iş imkanı yaratma, boş zamanların değerlendirilmesi, sosyal bütünleşme ve rehabilitasyon, eğitim, kentsel açık alanların üretken kullanımı, kentsel katı ve sıvı atıkların işlenmesi ve geri kazanımı, ekolojik ayak izinin azaltılması, hava kalitesinin arttırılması, mikro-klimanın iyileştirilmesi, biyoçeşitliliğin korunması, çevrenin korunması gibi konular kentsel tarımın kentsel alanda bilinen en önemli etkileri arasında sayılabilir. 2. Kentsel tarımın bileşenleri ve özellikleri Kentsel tarımı sıradan bir tarımsal faaliyetten ayıran, kavramın önemli bileşenleridir. Bunlar, kentsel tarım aktörlerinin özellikleri, kentsel tarımın yapıldığı alanlar, ekonomik faaliyet türleri, gıda ve gıda dışı ürün kategorileri, üretim sistemi tipleri, ürünün hedefi ve ürün miktarıdır (Mougeot, 2000). Kentsel tarım kapsamında yapılan üretimler çok çeşitli tarımsal ürünleri kapsamaktadır ve bu ürünler gıda ve gıda dışı ürün kategorilerini içerebilmektedir. Gıda amaçlı olarak üretilen ürünler arasında; tahıllar, köklü gıdalar, sebze-meyve üretimi, aromatik ve tıbbi otlar, her biçim ve boyutta hayvansal ürünler yer alırken; gıda-dışı ürün kategorisinde ise, genellikle süs bitkileri, yakacak odun ve sınai tarım kapsamında kullanılan ürünler yer almaktadır (Mougeot, 2000). Kentsel tarım faaliyetinin yeri RUAF (Resource Centre for Urban Agriculture and Food Security) tarafından yapılan çalışmada; konutların çevresi (örneğin arka bahçelerde), topluluk bahçeleri, kent içerisinde kullanılmayan ya da rezerv edilmiş özel ve kamusal alanlar, yol kenarları, dere kenarları ve taşkın yatakları, su havzaları ve sulak alanlar, yüksek eğimli alanlar ve kent çevresi olarak tanımlanmıştır. Kentsel tarımı gerçekleştiren aktörler arasında; kaynak, girdi ve hizmet sağlayıcılar, üreticiler, taşıma ve işleme işleri ile uğraşanlar, perakendeciler ve tüketiciler, teşvik ve yönetim noktalarında bulunanlar yer almaktadır. Bu aktörler hem kamu sektörüne, hem de özel sektöre yanı sıra hem resmi hem de gayri resmi ekonomiye yayılmış durumdadırlar (Mougeot, 2000). Gelişmekte ve az gelişmiş ülkelerde kentsel tarımda çalışanlar genellikle düşük gelir grubunda yer almaktadır. Kentsel tarımda çalışan düşük gelirli çiftçiler genellikle gıda ihtiyaçlarını (hane içi tüketim) karşılama ve artan ürünleri pazarlarda ya da marketlere satarak ilave gelir yaratmak amacıyla tarım yapmaktadırlar. Kentsel tarımın ölçeği, evlerde küçük ölçekli üretimden, topluluk bahçelerine, kamusal alanlardaki uygulamalardan, özelleşmiş kentsel tarım ve ağaç üretimine, küçük ölçekli balıkçılık, kümes hayvancılığı gibi uygulamalardan büyük ölçekli tarımsal işletmeciliklere kadar çok fonksiyonlu ve ölçekli uygulamalardan oluşmaktadır. Kentsel tarım ekonomik olarak üç genel evreden oluşmaktadır. Bunlar; üretim öncesi aşama, üretim aşaması ve üretim sonrası aşamadır. Üretim öncesi aşamada; kentsel tarımın ihtiyaç duyduğu kaynaklara (su ve toprak), girdilere (gübre, tohum, araç, vb.) ve kentli dergisi 37 Analiz hizmetlere (eğitim, bilgi, vb.) ulaşma önem kazanmaktadır. Bu aşamadan sonra yapılan üretimin amacına göre üretim sonrası ekonomik faaliyetler farklılaşmaktadır. Kentsel tarımın bütün bu özelliklerinin yanında, kentlerdeki diğer faaliyetlerden ayıran bir diğer önemli özelliği, uygulandığı kentsel alanlarda yapılan tarımsal aktivitenin amacına, ölçeğine, faaliyet türüne, kimler tarafından, kentin hangi bölgelerinde ve nasıl bir yasal uygulama aracı ile yapıldığına bağlı olarak farklı sosyal, ekonomik, çevresel ve mekansal etkiler yaratabilmesidir. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerdeki hızlı kentleşme ve göç hareketi, şehirlerde yeni iş ve eşit yaşam koşulları sağlanması için artan bir talep yaratmaktadır. Kentlerde yaşayan kentli yoksulların (özellikle kadın çiftçiler) ve kayıt dışı sektörde çalışanların sayısı hızla artmakta ve pek çoğu geçimlerini sürdürmek için tarımla ilgilenmektedirler. Kentsel tarım özellikle RUAF, IDRC, FAO, UN, WB gibi uluslar arası kuruluşlar tarafından geliştirilen programlar çerçevesinde merkezi ve yerel yönetimin yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ile yapılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ise kentsel tarım politikalarında ekolojik ayak izini azaltma, atıkların geri dönüşümü, atık yönetimi, kentsel alanlarda yaşanan sosyal ayrışma ve rehabilitasyon, suç önleme, sağlıklı gıda tüketimi, kentsel dönüşüm, kentsel yayılmayı önleme, rekreasyon, eğitim ve biyoçeşitliliğin korunması gibi çevresel ve sosyal konular öne çıkmaktadır. Ayrıca gelişmiş ülkelerde kentsel tarım kurumsallaşmış olup, yasal düzenlemelerle ve ülke kalkınma politikaları ile güvence altına alınmıştır (Solduk, 2010). Küresel düzeyde kentsel tarım uygulamalarının yapıldığı ülkelerin 38 kentli dergisi YÖNLENDİRİCİ NEDENLER DESTEKLEYECİ KOŞULLAR • • • • • • • • • • • • • Uygun toprak özellikleri • Elverişli iklimsel ve meteorolojik koşullar • Tarımsal arazi kullanımı • Tarımsal üretim miktarı • Tarımsal işgücü ve istihdam • Sosyo-kültürel özellikler (kültürel geçmiş, v.b.) Yeterli, ulaşılabilir ve sağlıklı gıda ihtiyacı Plansız kentsel yayılmanın kontrolü Hızlı nüfus artışı İşsizlik Kentsel yoksulluk Yüksek göç oranı Sosyal çatışmalar Atık geri dönüşümü/azaltma/yönetimi Kentsel dönüşüm gereksinimi Kentsel rekreasyon alanı ihtiyacı Kentsel biyoçeşitliliğin korunması Suça eğilimin engellenmesi Tablo 1. Kentsel tarımı ortaya çıkaran faktörler incelenmesi sonucunda elde edilen bulgular ışığında kentsel tarımı ortaya çıkaran koşulların İstanbul’un kentleşme dinamikleri ile birebir örtüşmesi nedeniyle, bu uygulamanın İstanbul’da yaygınlaştırılmasını destekleyici koşulların değerlendirilmesi önem kazanmaktadır (Solduk, 2010). Çünkü kentsel tarımın söz konusu yönlendirici nedenler yanı sıra geliştirilebilmesi için tarımın yapılmasını kolaylaştırıcı, destekleyici koşulların da bulunması gerekmektedir. 3. İstanbul Metropoliten Alanında Kentsel Tarım Potansiyeli Üzerine Bir Değerlendirme İstanbul, özellikle 1950’ler başlayan ve günümüze değin süren hızlı büyüme süreci içinde, yer yer planlı olmakla beraber, büyük oranda plansız yapılaşmalarla şekillenen bir kentsel gelişme süreci yaşamaktadır. Kentsel yayılma ve saçaklanma şeklinde kendini gösteren kentsel gelişme süreci, ilk etapta doğu - batı doğrultusunda lineer bir yapıda iken, 1980’lerden sonra kentin kuzeyine doðru bir eğilim göstermiþtir. Kentin kuzeye doğru gelişimi ise, Ýstanbul’un sahip olduğu orman alanları, içme suyu havzaları, su toplama havzaları ve birinci sınıf tarım alanları gibi doğal kaynakların tahrip edilmesine neden olmakta ve kentin yaşam destek sistemlerini ciddi boyutlarda tehdit eden bir gelişme eğilimi göstermektedir. İstanbul metropoliten alanında sürdürülebilir kentsel gelişmenin sağlanması için kentsel tarımın bir araç olarak kullanılabilme potansiyeli, kentsel tarımı ortaya çıkaran yönlendirici ve destekleyici koşullar açısından değerlendirildiğinde, yüksek göç ve hızlı nüfus artışı, gelir dağılımı dengesizliği, kentsel yoksulluk, istihdam sorunları ve işsizlik, eğitim düzeyindeki yetersizlikler, kontrolsüz kentsel yayılma (alan miktarı), hava kalitesi, atık geri dönüşümü, atık azaltma veya atık yönetimi konularının yeterince etkin değerlendirilmemesi İstanbul metropoliten alanında kentsel tarımı ortaya çıkaran yönlendirici koşullar arasında sıralanabilir. Bunlara ek olarak, uygun toprak özellikleri ve nitelikli tarım arazilerinin varlığı, elverişli iklim koşulları, tarımsal faaliyetlerin mevcut faaliyetler arasında yer alması, genç nüfus profili ve istihdama katılabilecek kadın nüfusunun yaygınlığı, sosyo kültürel nitelikler açısından göçle gelen nüfusun tarımsal faaliyetlere yatkınlığı ve sosyo-ekolojik toplumsal Analiz KENTSEL TARIM MAHALLE BAHÇELERİ/ TİPOLOJİSİ ÖZEL MÜLK BAHÇELERİ KİRALIK BAHÇELERİ KAMU / ÖZEL KURUM BAHÇELERİ KENT ÇİFTLİKLERİ Girdiler Şebeke suyu, mutfak Arıtılmış atık su, kompost Şebeke suyu, mutfak Arıtılmış atık su, kompost artıkları, tohum v.b. atık (organik gübre), tohum, artıkları, tohum, v.b. atık (organik gübre), organik ilaçlar, v.b. Üreticiler Mülk sahibi veya kiracı. tohum, organik ilaçlar, v.b. Bağımsız kullanıcılar Kadınlar, hastalar, Mülk sahibi bağımsız (göçmenler, kadınlar, işsizler, hükümlüler, kimsesiz kullanıcılar ve ücretli işçiler. kentli yoksullar, gıda güvencesi çocuklar, öğrenciler, olmayanlar, yaşlılar, engelliler, engelliler. hastalar, suçlular). Ölçek Amaç Mülk büyüklüğüne göre Mevcut alan büyüklüğüne Kurum büyüklüğüne Üretim miktarına göre değişebilir. göre değişebilir. göre değişebilir değişebilir. Ek gelir, sağlıklı gıda Ek gelir, gıda ihtiyacı, istihdam, İlave gelir, gıda ihtiyacı, Ticaret amaçlı. ihtiyacı, hobi amaçlı, hobi amaçlı, rehabilitasyon, hobi amaçlı, boş hediyelik v.b. sosyalleşme, toplumsal zaman değerlendirme, bütünleşme, kadın işgücüne rehabilitasyon, katılım, yönetişim. sosyalleşme, eğitim, toplumsal bütünleşme, kadın işgücüne katılım. Üretim Tipi Pazarlama Sebze, meyve, süs bitkileri. Sebze, meyve, süs bitkileri, Sebze, meyve, süs Her türlü bitkisel ve tıbbi bitkiler bitkileri, tıbbi bitkiler. hayvansal üretim. Hane içi tüketim, bireysel Hane içi tüketim, bireysel Kurumsal tüketim, Yerel pazarlarda satış tüketim, semt pazarlarında tüketim, restoran ve marketlere restoran ve marketlere amaçlı, hane içi tüketim, satış amaçlı. satış, semt pazarlarında satış. ticari amaçlı. satış, semt pazarlarında satış. Yönetim Bireysel İBB’ye bağlı Kentsel Tarım Araştırma ve Geliştirme Yerel yönetimler (İBB, Kurum yetkilileri, Mülk sahipleri, özel STK'lar, mahalle dernekleri, Yerel yönetimler şirketler, kamu kurumları muhtarlıklar, üniversiteler). (İBB, STK'lar, mahalle ve kuruluşları,Yerel dernekleri, muhtarlıklar, yönetimler (İBB, STK'lar, üniversiteler). mahalle dernekleri, Müdürlüğü muhtarlıklar, üniversiteler). İlçeler Ümraniye, Ataşehir, Bağcılar, Kadıköy K.Çekmece, Söz konusu kurumların Çatalca, Silivri, Şile, G.Osmanpaşa, Bağcılar, Pendik, Ümraniye, Sultangazi bulunduğu her ilçede Arnavutköy, Tuzla, Avcılar, Eyüp, Beylikdüzü, Esenler, Maltepe, Fatih yer alabilir. Beykoz, Sultanbeyli ve Maltepe Başakşehir, Gaziosmanpaşa, Üsküdar, özel mülk bahçelerinin Esenler, Sancaktepe, Bahçelievler, Sarıyer, Güngören, uygulanabileceği ilçeler Sarıyer, Çekmeköy, Sultanbeyli Güngören, Sultangazi, B.Çekmece Tablo 2. İstanbul metropoliten alanı kentsel tarım uygulaması öneri çerçevesi (Solduk, 2010) Kentsel tarım uygulamalarını yönlendiren ve destekleyen faktörlerin İstanbul metropoliten alanı ölçeğinde değerlendirilmesi sonucunda, faaliyetin ölçeğine ve sosyo-ekonomik profil niteliklerine bağlı olarak, çevre ilçelerde daha büyük ölçekli kentsel tarım faaliyeltleri yapılabilecekken; hemen hemen merkez ilçelerin tümünde konut bahçelerinde ya da çatılarda küçük çaplı kentsel tarım faaliyeti söz konusu olabilir (Harita 1.). Kentsel tarım, nitelikli tarım arazilerinin rasyonel yönetiminin yanı sıra, kent yoksulu nüfusun sosyo-ekonomik yaşam kalitesi için de önemli fırsatlar taşımaktadır. İstanbul’un sosyo-ekonomik ve ekolojik niteliklerinin sürdürülebilirliğinde ve kentsel dayanıklılığının sağlanmasında, kentsel tarım politikalarının ve uygulamalarının yaygınlaşması kentsel gelişme politikaları içinde etkin olarak yerini almalıdır. www.skb.org.tr kentli dergisi 39 Analiz Harita 1. İstanbul metropoliten alanı için kentsel tarım uygulama modeli öneri haritası hafızanın korunması gerekliliği destekleyici koşullar arasında yer alabilir. 4. Sonuç ve öneriler Sürdürülebilir kentsel gelişme yaklaşımı çevresel, sosyal, ekonomik, mekansal ve yönetsel boyutları olan çok yönlü bir stratejidir. Çalışma kapsamında amaçlanan İstanbul metropoliten alanında sürdürülebilir bir kentsel gelişmeyi sağlamak için kentsel tarımın bir politika olarak kullanılabilme potansiyeli yapılan detaylı analizlerle ortaya çıkarılmış olup, bu analizlere göre İstanbul metropoliten alanında kentsel tarımın uygulanması durumunda, nasıl bir organizasyon ve yönetim sürecinin geliştirilmesi gerektiği açıklanmaya çalışılmıştır. Bu çalışma kapsamında yapılan sosyal, mekansal ve çevresel analizlerin değerlendirilmesi sonucunda elde edilen kentsel tarım örnek uygulama modelinin metropoliten alanda uygulanabilmesi için yerel yönetimler başta olmak üzere, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve bireylerin katılımları önem taşı40 kentli dergisi maktadır. Özellikle yerel yönetimler kentsel alanda politikaların uygulanabilirliği konusunda temel bir role sahiptir. Bu noktadan hareketle, çalışma kapsamında oluşturulan kentsel tarım örnek uygulama modelinin, İstanbul metropoliten alanında sürdürülebilir kentsel gelişmeyi destekleyecek bir kentsel politika olarak ele alınması gerekmektedir. Söz konusu modelin uygulanması için aşağıdaki belirtilen konuların dikkate alınması gerekmektedir (Tablo 2): • İBB bünyesinde “Kentsel Tarım Araştırma ve Geliştirme Müdürlüğü”nün kurulması • Söz konusu müdürlük ve üniversitelerin işbirliği ile metropoliten alanın bütününde ayrıntılı potansiyel kentsel tarım arazi envanterinin çıkarılması, • Mahalle ölçeğinde sosyo-ekonomik profilin değerlendirilmesi, • Üst ölçekli sosyo-ekonomik ve mekansal planlar ile alt ölçekli nazım ve uygulama imar planlarında kentsel tarım işlevinin • • • • • • planlamaya entegre edilmesi, Planlama disiplinin kentsel tarımı, bir kentsel politika olarak ele alması ve uygulama araçları ile entegre etmesi, Kentsel tarımın uygulandığı bölgelerde teknik ve maddi desteğin İBB ve ilgili belediyeler tarafından sağlanması, İBB ve ilçe belediyelerinde sertifikalı yada bilgilendirme amaçlı eğitim programlarının yaygınlaştırılması, Organik katı atıkların kompostlanarak organik gübre haline getirilmesi için gerekli altyapı ve bilinçlendirmenin yaygınlaştırılması, Atık yönetimi ile ilgili olarak atık suların doğal ortama deşarj edilmeden arıtıldıktan sonra sulama amaçlı kullanımı konusunda gerekli altyapının ilgili kurumlar tarafından geliştirilmesi, Kentsel tarımın uygulanması ve yürürlüğe girmesi için yasal araçlara yönelik gerekli çalışmaların yapılması. Analiz Kaynaklar 1. Binns, T. ve Lynch, K., 1998. Feeding Africa’s growing cities into the 21st century: the potential of urban agriculture, Journal of International Development, Vol. 10, p. 777-793. 14.Mougeot, L. J. A., 2005. Agropolis the Social, Political and Environmental Dimensions of Urban Agriculture, IRDC, Canada. 15.Mougeot, L. J. A., 2006. Growing Beter Cities: Urban Agriculture for Sustainable Development, IRDC, Canada. 2. Barnard, C. H. ve Heimlich, R. E., 1992. Agricultural adaptation to urbanization: farm types in northeast metropoliten areas, Northeastern Journal of Agricultural and Resource Economics, Vol. 21 (1), p. 50-60. 16.Nasr, J. ve Smith, J., 1992. Urban agriculture for sustainable cities: using wastes and idle land and water bodies as resource, Environment and Urbanizastion, Vol. 4 (2), p. 141-152. 3. Deelstra T. ve Girardet H., 2000. Urban Agriculture And Sustainable Cities, Growing Cities, Growing Food: Urban Agriculture on the Policy Agenda: A Reader on Urban Agriculture, 11-15 Ekim, DSE CTA Sida GTZ, Havana, Küba. 17.Nugent, R., 1997. The Signifance of Urban Agriculture, City Farmer, Canada. 4. FAO, 1996. Urban agriculture: An Oxymoron? In: The state of food and agriculture, Rome. 5. Garnett, T., 2000. Urban Agriculture in London: Rethinking Our Food Economy, Growing Cities, Growing Food: Urban Agriculture on the Policy Agenda: A Reader on Urban Agriculture, 11-15 Ekim, DSE CTA Sida GTZ, Havana, Küba. 6. Grimm, J., 2009. Food Urbanism, Landscape Architecture and Environmental Studies, Lowa State University, Ames, USA. 7. İBB, 2006. 1/100.000 Ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı Analitik ve Sentez Raporu, İstanbul 8. İBB, 2009. 1/100.000 Ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Plan Raporu, İstanbul 18.Nugent, R., 2000. The Impact of Urban Agriculture on the Household and Local Economies, Growing Cities, Growing Food: Urban Agriculture on the Policy Agenda: A Reader on Urban Agriculture, 11-15 Ekim, DSE CTA Sida GTZ, Havana, Küba. 19.S olduk, B.B., 2010. Sürdürülebilir Kentsel Gelişmenin Sağlanması Açısından Kentsel Tarımın Rolü, “İstanbul Metropoliten Alan” Örneği, Yüksek Lisans Tezi, İTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. 20.TÜİK, 2007 - 2009. Nüfus, Demografik, İş gücü, Gelir Analizleri, Ankara. 21.UNDP, 1996. Urban Agriculture: Food, Jobs and Sustainable Cities, Habitat II Series, UN., First Edition. 22.UNDP, 2001. Urban Agriculture: Food, Jobs and Sustainable Cities, Habitat II Series, UN., Second Edition. 9. İstanbul İl Çevre ve Orman Bakanlığı, 2009. İl Çevre Durum Raporu, İstanbul 10.İstanbul İl Tarım Müdürlüğü, 2006. İstanbul İl Tarım Master Planı, İstanbul 11.K aldjian, P., 1997. Istanbul: Opportunities in urban agriculture, Arid Lands Newsletter, Vol.42, Arizona University, USA. 12.Lamba, D., 1993. Urban Agriculture Research in East Africa: Record, Capacities and Opportunities, Cities Feeding People Report Series, IRDC, Canada . 13.Mougeot, L. J. A., 2000. “Urban Agriculture: Definition, Presence, Potentials And Risks, Growing Cities, Growing Food: Urban Agriculture on the Policy Agenda: A Reader on Urban Agriculture, 11-15 Ekim, DSE CTA Sida GTZ, Havana, Küba. www.skb.org.tr kentli dergisi 41 Analiz Kent Topraklarının Tarımsal Amaçlı Kullanımı: Kentsel Tarım Sara RASOULİ Yüksek Mimar Kent Tasarımcısı (İTÜ) G elişmekte olan ülkelerde ulusal ve yerel yönetimlerin gündemlerine alınan kentsel taşınmıştır. Metropoliten alanların en tarım, Kuzey Amerika, Avrupa ve siyel alanların bulunmasına rağmen, Avustralya’da uzun yıllardan beri des- taze besinlerin yüzlerce ve hatta bin- teklenerek çeşitli uygulama ve araş- lerce kilometre yol kat ederek tüke- tırmalara konu olmaktadır. Günümüz ticilere ulaşması, tazeliği, aroma ve koşulları nedeniyle kentsel tarımın besin değerinin yitirilmesine sebep yeni bir anlayışla ele alınması kaçı- olmaktadır. nılmaz görünürken, hangi yöntemler ile ve ne ölçüde kentlerle yeniden bütünleştirilmesi sorusu yapılmakta olan araştırmalarda tartışılmaktadır. Gıda erişilebilirliği insan yerleşiminde her zaman en önemli etkenlerden biri olmuştur ve bundan dolayı gıda kaynakları ilkel yerleşimlerde kentsel yapıyla doğrudan bağlantılı ğında, kentsel tarımın yüzyıllarca olarak yer almıştır. Endüstriyel geliş- kentler ile bütünleşmiş bir biçimde meler, tarım ticareti, ucuz taşıma- uygulandığı, şehirlerin cılık ve gıda koruma teknolojilerinin tarımdan gelen üretim fazlası ve hatta ilk ortaya çıkmasıyla birlikte tarımsal pazar ekonomisinden dolayı ortaya arazi ve pazarlar arasındaki mesafe çıktığı görülmektedir. Sanayileşme, hız ile artarak bugün mevcut yapı- kent içi arazi değerinin artması ve laşmış çevrenin biçiminden dolayı, tarımın ekonomik olarak düşük gelir gıda üretim sistemlerine kentsel alan sağlaması, kent içi ve kent merkezle- içinde yer verilmemektedir (Gorgo- rinde bulunan arazilerin daha yüksek lewski ve diğerleri, 2011). tahsis edilmesine sebep olmuştur. Sonuç olarak tarımsal arazı günü- 42 kentli dergisi kentsel tarım faaliyetleri için potan- Tarih boyu medeniyetlere bakıldı- ekonomik getirisi olan faaliyetlere 20. yüzyıldan itibaren tarım kentlerde kaybolmaya başlamış ve küçük tarımsal faaliyetler kentliler tarafından göz ardı edilerek kent dışına taşınmıştır. yoğun bölgelerinde bile çok sayıda müzde kent çeperlerine ve hatta yüzlerce kilometre uzaklıkta olan alanlara yerleşerek, kent merkezlerinde yaşayanların sağlıklı ve taze besinlere erişimini zorlaştırmakta, ekonomik olarak da yüksek maliyet taşımaktadır. Bugün metropollerde yaşayan düşük gelirli aileler ise sağlıklı beslenmekten mahrum kalmış olarak, çevresel ve fiziksel açıdan düşük standartlar taşıyan ortamlarda yaşamaktadırlar. Gıda üretimi konusu tarih boyunca öncü modernist plancı ve teorisyenler tarafından sorgulanmıştır. Bu soruna ilk olarak dikkat çeken yaklaşım ise Ebenezer Howard’ın Bahçeşehir teorisi olmuştur. Howard’ın tüm şehir önerilerinde 5/6’i tarımsal faaliyetlere arazinin ayrıl- mıştır (Howard, 1965). Howard’ın ideal kenti, 1902 yılında yayınladığı “Garden Cities of To-Morrow” kitabında ve ayrıca çizdiği diyagramlarda ortaya çıkmaktadır. Howard genellikle şehir ve tarımın karışımından 20. yüzyıldan itibaren tarım kent- oluşan bir kenti ideal kent olarak gös- lerde kaybolmaya başlamış ve küçük termiştir. Kent ve tarım arasındaki tarımsal faaliyetler kentliler tara- ilişki Howard gibi 20. yüzyılın başla- fından göz ardı edilerek kent dışına rında öncül bir teorisyen olan Patrick Analiz Geddes’in çalışmalarının da temel lerinin tasarımı ve master planlarında, fikrini oluşturmuştur. Geddes’in arazi gıda üretimi için öngörülen mekanlar kullanım kesiti kavramı (transect), tasarımcı, plancı ve yöneticiler tara- üretim alanları ve şehir merkezlerinin fından göz ardı edilmiştir. Tarımsal ilişkisine açıklık getirmek amacıyla politikalar küresel pazarlara yönelik ortaya çıkmıştır (Geddes, 1915). değişime uğramış ve tarım, kentsel Genel olarak tarımın önemi, birinci ve ikinci dünya savaşları süresince politika ve tasarım arasındaki ilişki tamamen kaybolmaya başlamıştır. teorisyen, tasarımcı ve plancılar tara- Şehirlerin gıda kaynaklarından ayrımı fından Tamamen bugün dünyada karşı karşıya kaldı- farklı bir yaklaşımı olan Frank Lloyd ğımız çok sayıda sorunun temel kay- Wright, tarımı düşük yoğunluğa sahip nağıdır. İklim değişiklikleri, enerji kay- Broadacre City’de kent ile bütünleş- naklarının güvenlik sorunu, yoksulluk tirmiştir (Wright, 1958). Benzer bir ve sağlık sorunları bunlardan bazıla- biçimde Le Corbusier 1922 yılında rıdır. Mevcut endüstriyel gıda üretim Contemporary City önerisinde kenti sistemlerinde doğal çevrenin zarar üç farklı gıda üretim alanına bölmüş görmesi, tarımsal ürünlerin düşük ve arazinin yönetim ve kontrolü için besin kalitesi ve gıda taşımacılı- bir model önerisinde bulunmuştur ğında kat edilen uzun mesafelerden (Le Corbusier, 1987). dolayı yüksek oranda enerji tüketimi vurgulanmıştır. İkinci dünya savaşı sırasında çeşitli ülkelerde kentsel mekanların üretim alanlarına dönüşmesiyle birlikte, gıda üretiminde yeterlilik ve sürekliliğin sağlanması için planlamaya dayalı bir sistemin gerektiği, yönetimler ve halk tarafından benimsenmiştir. “Potager” veya sebze bahçelerinden “Victory” veya zafer bahçelerine ve hatta günümüzde var olan ve büyük ölçüde gıda üreten Havana (Küba) şehir bahçelerine kadar tarih boyunca kentsel gıda üretiminin, sürdürülebilirliği sağladığı görülmektedir. Kavramsal açıdan gıda üretiminin kent işlevleriyle bütünleşmesi yaklaşımı ikinci bu sistemlere yönelik eleştirilere yol açmaktadır. Petrol gibi ucuz enerji kaynaklarının tükenmesi, gıda üretimini büyük ölçüde etkilemek- tedir ve bundan dolayı geçmişten bugüne üretim biçimi sürekli değişmekte olup, kimyasal ve koruyucu maddeler üretime dahil edilerek gıda sağlığı tehlike altına girmektedir. Gıda üretim garantisinin giderek zorlaştığı, üretimin pahalı olduğu ve taşımacılık yöntemlerinin çevreye zarar verdiğinden dolayı yerel üretim sistemlerinin desteklenmesi, şehirleri gıda krizi durumlarına karşı esnek kılabilmektedir. dünya savaşı sonrası hızla kaybolan Kentsel tarım ayrıca sosyal eşitlik ve bir yaklaşım olmuş, tarıma dayalı ekonomik açılardan da değerli bir ticaret ve üretim alanlarının kent- araç olmaktadır. Genel olarak kentsel lerde azalmasıyla birlikte bu faali- tarım gıda üretim faaliyetlerini, belli yetler kişisel ölçüde devam etmiştir. sayıda var olan üretim tesislerinden, Bu sürecin sonucunda ise batı kent- çok sayıda bulunan kent sakinlerine www.skb.org.tr devretmeyi öngörmektedir. Yerel gıdanın üretimi, işlenmesi, satış, pişirme ve geri dönüştürülmesi gibi faaliyetler ekonomik olarak aileler için gelir sağlayan, sosyal katılım ve bağdaşlaşmayı destekleyen ve ayrıca beslenmenin kültürel yönlerini ortaya çıkaran etkenler olmaktadırlar. Bu konuda yönetimler ve sivil toplum kuruluşları tarafından sağlık, beslenme ve kültür konularında gereken eğitim ve alt yapı olanaklarının sağlanması önemli bir role sahip olmaktadır. Bu çalışmada yaratıcı ve uyarıcı tasarım önerilerinin geliştirilmesiyle, kent içinde bulunan çeşitli potansiyel alanların, düzensiz ve karışık alanlar durumundan, yeşil, yenilebilir ve çekici alanlara dönüştürülmesi, kullanıcıların estetik açıdan tatmini, mevcut çevresel ve sosyal sorunlara karşın gıda zincirinin kısaltılıp güçlendirilmesi, üretim ve dağıtım hizmetlerini yerel kaynaklar ve pazarlara yöneltmek ve bu süreçte yerel farkındalık ve bilincin yanı sıra ekonomiyi de güçlendirerek, toplumun çevresel ve sosyal gereksinimlerine yönelik yaratıcı yöntemlerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Kentsel tarımın tarihsel serüveni Planlamanın kentsel tarıma yönelik destekleyici veya önleyici yaklaşımlarına rağmen, kentsel tarım yüzyıllarca çeşitli süreçlerde kent hayatının bir parçası olmuştur. Özellikle ABD’de sömürge döneminden itibaren tarım, kentlerin ekonomik büyümesinin temel kaynağı olarak planlamaya dahil edilmiş, 19. yüzyılın sanayileşmesi sonucunda kentsel arazinin kentli dergisi 43 Analiz Çizelge 1: Kentsel tarımın tipolojileri, 2011 APA Raporu verileri kapsamında düzenlenmiştir. KATEGORİ TÜR Özel Bahçeler AÇIKLAMA ÖRNEK UYGULAMA Tek veya çok aile konutlarının ön veya arka bahçe, çatı, balkon, duvar kenarı, cam kenarı ve bodrumlarında gıda üretimi veya kişisel çalışma olarak yapılan faaliyetlerdir. Üretilen ürünler genellikle kişisel tüketim için kullanılmaktadır. National Gardening Association (www.garden. org), American Horticultural Society (www.ahs.org), Organic Gardening (www.organicgardening. com). Toplum Bahçeleri TİCARİ OLMAYAN Kurumsal Bahçeler Küçük veya orta ölçekli gıda üretme ve süs bitkileri yetiştirme bahçeleri olarak, bitişik veya ayrık parseller halinde konut bölgeleri, kamu veya özel araziler üzerinde gruplar tarafından ekilip, biçilmekte ve yönetilmektedir. Küçük, orta veya büyük gıda üretme, süs bitkileri veya meyve bahçeleri olarak özel veya kamuya ait kurumların arazilerinde kurum veya işyeri tarafından ekilip, biçilip ve yönetilmektedir. Çalışmalar eğitim, terepatik veya kamusal hizmet amacıyla yapılıp, üretilen ürünler bağış ve kişisel tüketim için kullanılmaktadır. Yerel yönetimin yasalarına bağlı olarak satış doğrudan bahçe içinde, pazarlarda veya kuruma ait mağazalarda yapılmaktadır. American Community Gardening Association (http://acga.localharvest.org), P-Patch Community Gardens (www. seattle.org/neighborhoods/ppatch), Neighborhood Gardens Association (www.ngalandtrust.org). Edible Schoolyard Garden (Berkeley, Calif.; www.edibleschoolyard.org), Google Corporation Organic Garden (Mountain View, Calif.; www.google.com/corporate/green/ employee-benefits.html), Harvard Pilgrim Health Care Employee Garden (Wellesley, Mass.). Gösteri Bahçeleri Küçük gıda üretim bahçeleri olarak özel veya kamusal alanlarda topluma gösteriş için yerel hükümet, kurum veya işyerleri tarafından yapılmaktadır. Üretilen ürünler genel olarak bağış için toplanılmaktadır. Baltimore City Hall Vegetable Garden, San Francisco City Hall Victory Garden, Not a Cornfield (Los Angeles; http://notacornfield.com ), Public Farm One (New York; www.publicfarm1.org). Yenilebilir Peyzaj Tasarım Konut, ticaret ve karma kullanımlı alanlarda gıda üretim çalışmaları dış mekanların tasarımında şahıslar veya işyerleri tarafından peyzaj objeleri olarak kullanılmaktadır. Üretilen ürünler genel olarak kişiler tarafından tüketilmektedir. Edible Estates (www.fritzhaeg.com/garden/ initiatives/edibleestates/main.html) , South East False Creek Mixed Use Development (Vancouver, B.C.; http://vancouver.ca/commsvcs/southeast/docments/pdf/designingUA.pdf ). Gerilla Bahçeleri Kişi veya gruplar tarafından izinsiz olarak, terkedilmiş veya boş alanlarda gıda üretimi veya süs bitkileri yetiştirme faaliyetleridir. Üretilen ürünler genellikle mahallenin yeniden canlandırmasına yönelik kullanılmaktadır. Los Angeles Guerilla Gardening (www.laguerillagardening.org) Kişisel kullanım için ufak boyutta özel bahçe, arsa, parklarda veya çatılarda yapılmaktadır. Üretilen ürünler kişisel tüketim, eğitim veya bağış için kullanılmaktadır. City Hall Bees (Vancouver, B.C.; http://vancouver. ca/commsvcs/socialplanning/initiatives/foodpolicy/projects/beekeeping.htm), New York City Beekeepers Association (www.nyc-bees.org). Hobi Amaçlı Arıcılık 44 kentli dergisi SoCal Guerilla Gardening (http://socalguerillagardening.org), Green Guerillas (New York; www.greenguerillas.org). Analiz TİCARİ KATEGORİ TÜR AÇIKLAMA ÖRNEK UYGULAMA Urban Growth Farm (Cleveland; www.urbangrowthfarms.com), Fresh Roots farm (Atlanta; www.freshrootsfarm.com). Pazara Yönelik Tarım Özel veya kamusal arazilerde toprak içi, topraksız, konteynır ve hidroponik sistemler gibi çeşitli üretim tekniklerini kullanarak ticaret amaçlı küçük, orta ve büyük ölçekli gıda üretimi veya süs bitkileri yetiştirme, arıcılık, su ürünleri, kümes hayvancılığı ve büyükbaş hayvancılık olarak yapılmaktadır. Üretilen ürünler alan içi, pazarlarda veya mağazalarda satılmaktadır. Kent Çiftliği Genellikle Pazar çiftliklerinden daha büyük ölçekte gıda üretiminin yanı sıra süs bitkilerinin yetiştirildiği, arıcılık, su ürünleri üretimi, kümes ve küçük/orta büyüklükte haynacılığın da yapıldığı ve ürünlerin ticaret amacıyla üretildiği alanlardır. Üretim teknikleri çeşitli yatay ve dikey sistemlerden oluşarak toprakta, topraksız, konteynır ve hidroponik yetiştirme sistemleri içermektedir. Üretilen ürünler genel olarak çiftlikte veya çiftlik dışı tezgahlarda, pazarlarda veya mağazalarda satılmaktadır. Çiftliklerin yeterli büyüklükte olduklarında ise dağıtım modeli için, “Community Supported Agriculture’ (CSA) veya Toplum Destekli Tarım yapılabilmektedir. Söz konusu modelde tarımsal faaliyetler tüketicilerce tarım sezonunda yapılmakta ve bu kişilerin tarımının içerdiği risklerede de ortak olmaları gerekmektedir. Greensgrow farm (Philadelphia; www. greensgrow.org), Red Planet Vegetables (Providence,R.I.;http://redplanetvegetables.wordpress.com), Springdale Farm (Austin, Tex.; http://springdalefarmaustin.com), Brooklyn Grange Farm (Brooklyn, N.Y.;http://brooklyngrangefarm. com) Potomac Vegetable Farms (Vienna,VA.;www. potomacvegetablefarms.com), Full Circle Farm (King County, Wash.; www.fullcirclefarm.com). Kent Çeperi Çiftliği Tarımsal faaliyetler şehir dışı veya metropollerin yeşil kuşak alanlarında yapılmakta ve geleceğe yönelik kentsel gelişme ve yayılmalar açısından risk taşımaktadır. Büyük ölçüde gıda üretiminin yanı sıra süs bitkilerinin yetiştirildiği, arıcılık, su ürünleri üretimi, kümes ve büyükbaş haynacılığın da yapıldığı ve ürünlerin ticaret amacıyla üretildiği alanlardır. Üretim teknikleri çeşitli yatay ve dikey sistemlerden oluşarak toprakta, topraksız, konteynır ve hidroponik yetiştirme sistemleri içermektedir. Söz konusu çiftlikler tarımsal ticaret olarak, organik yöntemler veya CSA modeliyle yönetilmektedir. Üretilen ürünlerin pazarlama ve dağıtımı genel olarak etrafta bulunan yakın metropoliten alanlarda yapılmaktadır Orta veya büyük ölçekte ticari amaçlar için arıcılık olarak konut, ticaret, karma kullanımlı ve endüstriyel alanların içinde kentsel bahçeleri, parklar, çatılar ve atıl alanlarda yapılmaktadır. Backyard Bees (Southern Calif.; http://backyardbees.net), Burgh Bees (Pittsburgh; www.burghbees.com), Earthworks Urban Farm (Detroit;www.cskdetroit. org/EWG/apiary.cfm). Gıda üretimi, süs bitkilerinin yetiştirilmesi, arıcılık, su ürünleri, kümes hayvancılığı, büyükbaş hayvancılık ve diğer çeşitli tarımsal faaliyetlerin farklı kombinasyonları sonucu ortaya çıkan uygulamar olarak, kişisel tüketim, eğitim, bağış ve satış için yapılmaktadır. 21 Acres (King County, Wash.; http://21acres. org), Hollygrove Market and Farm (New Orleans;www.hollygrovemarket. com), Growing Power (Milwaukee, Wis.; www.growingpower.org), Lynchburg Grows (Lynchburg, Va.; www.lynchburggrows.org), GROWHAUS (Denver; www.thegrowhaus.com). Arıcılık HİBRİT Hibrit Kentsel Tarım www.skb.org.tr kentli dergisi 45 Analiz dışında bırakılmasına rağmen, 20. yüzyılda savaşlardan dolayı ortaya çıkan ekonomik, psikolojik ve nüfus kaybı gibi sorunları aşabilmek amacıyla boş kentsel araziler üzerinde kent bahçeleri olarak devam etmiştir. Gıda üretimi faaliyetleri sömürge yerleşimlerin temel ekonomik kaynağı olarak, Kuzey Amerikan eyaletlerinin eski kentlerinde, plancılar tarafından merkezi alanlara yerleştirilmiştir. 19. yüzyılın sanayileşmesinden dolayı, tahıl ve et ağırlıklı tarımsal faaliyetlerin büyük ölçüde kent dışı arazilerde yapılması çiftçilerin rekabet güçlerinin kaybolmasına yol açmıştır. Ayrıca büyük marketlerin yaygınlaşmasıyla kentliler artık kendi gıdalarını üretmekten vazgeçip, ticari pazarlara yönlendirilmişlerdir. Bunun sonucunda kentsel tarım bir gereksinim olarak kent sakinleri tarafından uygulanmaktansa, rekreatif faaliyetler şeklinde devam ettirilmiştir. Büyük şehir parkları değişik tarımsal özelliklerle dönemin plancıları tarafından tasarlanmıştır. 1893 yılında yaşanan ekonomik kriz sonrası ortaya çıkan işsizlik ve yoksulluk, kentsel tarımın ekonomik yönlerini ön plana çıkarmıştır. Örneğin 1894 yılında Detroit belediye başkanı Hazen S. Pingree tarafından uygulanan boş arazi değerlendirme programı kapsamında “Potato Patches” adlı kent bahçeleri şehir içi alanlarda yer almıştır. İki yıl içerisinde Detroit’ta yaşayan halkın yarısı çeşitli büyüklükte ve genellikle kent çeperlerinde bulunan kent bahçelerinde kendileri için gıda üretmeye başlamışlardır. Detroit tecrübesi hızlı bir şekilde yayılarak diğer şehirlerde de uygulamaya geçmiş, Philadelphia halkı tarımdan gelen üretim fazlasını pazarlara taşıma amacıyla “Vacant Lot Cultivation Association” adlı bir tarım derneği oluşturmuşlardır. 1898 yılında 46 kentli dergisi “New York Association for Improving the Condition of the Poor” tarafından yayınlanan raporda söz konusu faaliyetlerin ABD’nin 19 şehrinde uygulandığı bildirilmiştir (Lawson, 2005). Ayrıca bu çalışmalar, kent tarımını dünya savaşları ve “Büyük Bunalım” sırasında harekete geçirmek için halk arasında temel oluşturmuştur (Hodgson ve diğerleri, 2011). Birinci ve ikinci dünya savaşları süresince yaşanan gıda kıtlığına karşı ve ayrıca Amerika halkına moral desteği vermek üzere hükümetin kentsel ve kırsal alanlarda tarımı desteklemesi sonucu “savaş bahçeleri” veya “savunmak için gıda bahçeleri” olarak da bilinen “zafer bahçeleri” ilk kez ortaya çıkmıştır (Vitiello ve diğerleri, 2011). 1930’lı yıllarda “zafer bahçeleri” ve “bunalım bahçeleri”, Büyük Bunalım döneminde devletin uyguladığı en kapsamlı kentsel tarım çalışmaları olarak nitelendirilen kurtarma programlarının bir parçası olmuştur. 1943 yılında özel bahçeler, çatılar, kent parkları ve boş arazi dahil olmak üzere, ülke çapında 20 milyonun üzeri kent bahçesi oluşturulmuştur. Bu sayıda kent bahçesi 9-10 milyon tona yakın, ülkenin yıllık sebze ve meyve üretiminin % 41’i kadar sebze ve meyve üretmiştir (Reinhardt, t.y.). Belirli sayıda “zafer bahçesi” bugün hala korunmaktadır. Örneğin “Boston’s Fenway Victory Gardens” olarak bilinen ve geçmişte 2 bin 500 aile tarafından kullanılan bahçe, bugün 500 parsellik bir kent bahçesi olarak yüksek kesime hizmet vermektedir (Kaufman ve Bailkey, 2000). İkinci dünya savaşı sonrası ekonomik büyüme ve şehirlerin hızlı yayılması sonucu, kentsel tarım şehirlerden uzaklaştırılmış, 20. yüzyılın ortalarında ise kentlerin zoning kodlarında, artık tarım bir şehirsel arazi kullanımı olarak tanımlanmamanın yanı sıra, gelişmekte olan konut alanlarının şehir içi tarımsal araziler üzerine yerleşmesiyle kentsel tarım özellikle modernist plancılar tarafından şehir yaşamının dışında bir faaliyet alanı olarak görülmeye başlanmıştır. Ayrıca endüstriyel gelişmeler sayesinde, kimyasallar ve koruyucu maddeler yardımıyla gıda üretimi uluslararası bir faaliyete dönüşerek, artık yerel ölçeğini kaybetmeye başlamıştır. Mevcut modernist planlama yaklaşımlarına rağmen savaş sonrası ortaya çıkan özel sosyo-ekonomik koşullar sonucu kentsel tarımın gelişimi ve yeni nesil tarımsal girişimlerin ortaya çıkması küçük çapta olmuştur. Örneğin 1953 yılında “Philadelphia’s Neighborhood Gardens Association” adlı kuruluş tarafından ABD’nin Philadelphia kentinde yatırımı teşvik eden, ırksal değişim sorunlarını karşılamaya çalışan ve çeşitli kentsel krizlere çözüm arayan sosyal programlar uygulanmıştır. Günümüz kentsel tarım yaklaşımının temelleri 1970’li yıllarda toplum bahçelerinin metropoliten alanlarda yaygınlaşmasıyla birlikte halk tarafından ABD’de atılmıştır (Hodgson ve diğerleri, 2011). Toplum bahçeleri şehirsel alanlarda bulunan terk edilmiş sanayi tesislerinin değerlendirilmesine, nüfus azalmasının önlenmesine, kent içi büyük boş arazilerin verimli kullanılmasına yol açmış, göç sebebiyle ortaya çıkan sorunlara ve başarısız kentsel yenileme çalışmalarına bir çözüm aracı olarak üretilmiştir (Vitiello ve Nairn, 2009). Hükümetler tarafından uygulanan destek programları toplum bahçecilik yaklaşımını farklı düzeylere taşımayı başarmıştır. 1977 ve 1996 yılları arasında “ABD Tarım Bakanlığı” tarafından başlatılan “Kent Bahçeleri Programı”, kentlilere tarımsal ve teknik destek veren programlara Analiz Çizelge 2: Kentsel tarım uygulamaları için gerekli alt yapı bileşenleri, 2011 APA Raporu kapsamında yeniden düzenlenmiştir. ALT YAPI BİLEŞENLERİ AÇIKLAMA Yardımcı Yapı ve Malzemeler Topraktan kaldırma, konteynır ve benzeri yetiştirme sistemleri; ekim ve dikim hazırlık evleri ve Yetiştirme benzeri yapılar; seralar ve üretim sezonunu uzatmaya yardımcı olan benzeri yapılar; hidroponik sistem gereksinimleri. Sulama Hortum, kova, varil ve diğer bahçe veya çiftlik sulama ekipmanları Kompost Çöp kutusu, solucan, elek ve malzeme girdisi (ev, restoran, gıda hizmetleri, bahçe çöpleri), gübre. Arı, Kümes ve Büyükbaş Hayvanlar Arı kovanları, kümes, kafes, ahır ve ambarlar; çit ve diğer kuşatma malzemeleri. Balık ve Su Ürünleri Suya dayalı faaliyetler için ekipman ve yapılar. Depolama Baraka, hangar, kuru ve soğuk depolama odaları ve benzeri yapılar. Alanda Satış Tezgah, perakende satış mağazaları ve benzeri yapılar Diğer Banklar, gölgelik ve çadırlar, dinlenme olanakları, idari işler alanları, piknik masaları, çocuk oyun alanları, ve diğer yapı ve mekanlar. Gıda İşleme Olanakları Gıdanın hazırlanması, korunması veya paketlenmesi için ortak kullanımlı kısmi veya tamamen donatılmış mutfaklardan oluşmaktadır. Ticari olmayan donatılar kişisel tüketime yönelik kullanılıp, Toplum Mutfakları kilise, toplum merkezi veya serbest alanlar gibi çeşitli işlevler içeren alanlarda yapılabilmektedir. Ticari işletmeler ise, ürünlerin işlenmesi, korunması, paketlenme ve perakende satış noktalarına taşınması gibi konularda etkin role sahip yapılardır. Kent sakinleri tarafından kiralanabilir çeşitli ekipmanlarıyla küçük ölçekli donatıdır. Kentliler için Toplumsal Gıda İşleme Merkezi kendileri tarafından üretilen ham gıdaların işlenmesi, paketlenme, perakende satış noktalarına taşınma ve katma değer getirilerin elde edilmesi gibi konularda önemli bir etkendir. Dağıtım Çeşitli üreticilerin ürünlerini taşıma araçlarından indirip, alıcıların ürün yüklemeleri için yapısal Gıda Merkezi açıdan olanak sağlayan, ayrıca yerel ürünlerin satışı için perakende alışveriş imkanı sunan; online olarak üretici, satıcı ve alıcıların buluşma yeri niteliği taşıyan merkezi fiziksel ve sanal yapılar. Perakende Satış Noktaları Küçük perakende satış yerlerinde satış işlemleridir. Tüketicilere yönelik tek bir çiftçi tarafından Çiftlik İçi/Kapısında Tezgahlar bahçe veya pazar yerinde ve kent veya kent çeperi çiftliklerinde doğrudan yapılmaktadır. Tüketicilere doğrudan satış yapma amacıyla çeşitli çiftçiler tarafından perakende satış olarak belirli Çiftçi Pazarları ve sabit bir alanda yapılmaktadır. Üretici-tüketici ilişkilerinde doğrudan satış ve dağıtıma dayalı, ortak harcama, ortak sorumluluk ve Toplum Destekli Tarım ortak riskleri vurgulayan bir modeldir. Üreticiler ekim sezonu başlangıcından itibaren tarım alanlarını kişiler veya aileler ile paylaşıp, haftalık veya iki haftalık aralıklara tarım sezonu boyunca üretilen ürünleri ortakların evleri, işyerleri veya belirli aktarma noktalarına ulaştırmaktadırlar. Üye-sahipliliği, üye-denetmenliği ve yönetimi altında yapılan gıda üretim işlemleri, genellikle Gıda Kooperatifleri üretici ve tüketici ilişkilerinden oluşan bir sisteme sahiptir. Üyeler için belirli üyelik ücretleri veya kooperatif için çalışmak vasıtasıyla ürünlerin indirimli fiyatlarla doğrudan alış işlemini tasarlanmış mağazalarda sağlamaktadır. Diğer www.skb.org.tr Restoranlar, Catering işletmeleri, barlar, mobile gıda hizmetleri, küçük veya büyük mağazalar. kentli dergisi 47 Analiz örnek verilebilir. 1990’lı yılların ortalarında New York ve Philadelphia kentlerinin her birinde gıda ve süs bitkileri sağlayan 1000’den fazla kent bahçesi bulunmuştur (Hodgson ve diğerleri, 2011). Kentlerin savaşlar ve ekonomik krizlerin etkilerinden kurtulmaları ve arsa geliştirme baskılarının artmasıyla, toplumun bahçeciliğe olan ilgisi azalmaya başlamıştır. Bu yıllarda New York’ta gayrimenkul sektörünün hızlı yükselişi sonucunda, söz konusu bahçeler, kamu ve özel sektör ile birlikte plancılar tarafından da arazı kullanımı açısından orta seviyeli ve geçici faaliyetler olarak görülmeye başlamış ve sonuç olarak yüzlerce toplum bahçesi yeni gelişmekte olan faaliyetler ile yer değiştirmiştir. Aynı koşullarda Philadelphia’da da finansal desteğin kesilmesi ve eski toplum bahçe yöneticilerin ölümüyle, kent bahçelerinin sayısı büyük ölçüde azalmış, 1996 ve 2008 yılları arasında gıda üreten kent içi toplum bahçelerinin sayısı 501’den 226’ya inmiştir (Vitiello ve Nairn, 2009). Bazı şehirlerde yaşanan söz konusu değişkenlikler, kamu ve özel kuruluşları, arazi koruma odaklı faaliyetlere yönlendirmiştir. Örneğin 1981 yılında Rhode Island eyaletinin başkenti Providence’ta kurulan “Southside Community Land Trust” geleceğe yönelik kentsel tarım faaliyetlerinin yapılmasını öngörerek, mevcut toplum bahçeleri için arazi kullanımı açısından “değişmez” kararı almıştır (Hodgson ve diğerleri, 2011). Philadelphia’da ise “The Neighborhood Gardens Association” tarafından toplum bahçelerinin mahalle ve kamusal mekanlarda arttırıcı etkilerinden dolayı şehir merkezinde arazilerin korunduğu görünmektedir (Vitiello ve Nairn, 2009). Seattle’da 1974 yılından beri faaliyet gösteren, “P-Patch” olarak bilinen toplum bahçeleri, halen 70’den fazla bahçe ve 2000 parsel sahibiyle, toplum bah- 48 kentli dergisi çeleri arasında en başarılı örneklerdendir. P-Patch adı ise 1973 yılında ilk bahçe olarak ortaya çıkan “Picardo Farm” adından gelmektedir (Hucka, 2004). Chicago’da ise 1996 yılında kent yönetimi tarafından 60 toplum bahçesini kapsayan “Komşu Alanı” adlı arsa koruma çalışması uygulamaya girmiştir. Çeşitli boyutlarıyla kentsel tarım 20. yüzyılda yapılan çalışmalara rağmen kentsel tarım bugün hala geçici ve orta seviyede arazi kullanım biçimi olarak çok sayıda kent yönetimi tarafından tanımlanmaktadır. Bugün ABD’de yapılan kentsel tarım faaliyetleri genellikle yerel ve şehir ölçekli olarak, vergiden muaf ve kar amacı gütmeyen örgütler tarafından yürütülmektedir. Söz konusu örgütler şehir çapında tarımı destekleyen programlar yürütmenin yanı sıra, gerekli araç ve malzemenin sağlanması, gençler için özel eğitim programlarının sunulması, yerel tarım ticaret ağının yaygınlaşması ve göçmenlere yönelik tarımsal ve pazarlama becerilerinin geliştirilmesi gibi alanlarda faaliyet göstermektedirler. Kentsel tarım bugün özel bahçeler ve toplum bahçelerini kapsamanın dışında, daha geniş çaplı bir alan olarak tanımlanmakta, genellikle yerel tüketim ve satış amaçlı meyve, sebze, hayvan ve balık yetiştirme faaliyetlerini içermektedir. Sistemin daha bütünsel bir yaklaşım çerçevesinde ele alınmasının temel nedeni, kentsel tarımın büyük bir gıda ağı ile ilişiği ve çeşitli ekonomik, sosyal ve çevresel kaynaklarla etkileşimidir. Kentsel tarım; “Kent içinde ve kent çeperlerinde yapılan tarımsal faaliyetleri, metropollerin merkezi alanlarında gıda ve diğer ilgili ürünlerin üretim, dağıtım ve pazarlamasını kapsamaktadır. Geniş çaplı bir bakışta ise, söz konusu çalışmalar toplumsal gıda güvenliğini, mahalle ve komşuluk gelişimini, çevresel sürdürülebilirliği, arazi kullanımı planlamasını, tarım ticaret ağları ve gıda ağlarını, tarımsal arazilerin korunmasını ve diğer ilgili konuları içermektedir.” (Community Food Security Coalition, 2007) Kentsel tarımı kavramsal açıdan yapılandıran bileşenler kapsamlı bir araştırma sonucu, Mougeot (2000) tarafından açıklanmıştır. Söz konusu bileşenler ekonomik faaliyet türleri, gıda ve gıda dışı ürün kategorileri ile ilgili alt gruplar, kent içi ve kent etrafında bulunan alanların konumu, uygulama alanlarının tipolojisi, üretim sistemi türleri, üretimin ölçeği ve ürünlerin varış noktaları olarak gruplandırılmıştır. Kentsel tarım çeşitli şekillerde yapılabilmektedir. Bu çalışma kapsamında kentsel tarım ticari, ticari olmayan ve hibrit uygulamalar olmak üzere üç grupda ele alınmaktadır. Ticari olmayan uygulamalar, özel, toplumsal, kurumsal, gösteri ve gerilla bahçeleri, yenilebilir peyzaj uygulamaları, hobi olarak yapılan arıcılık ve kümes hayvancılığı; ticari uygulamalar ise pazara yönelik yapılan uygulamaları, ayrıca kentsel ve kent çeperlerinde bulunan çiftlikleri, arıcılığı, topraksız ve hidroponik sistemleri ve gıda ürünlerinin işlenme, dağıtım ve satışı için gerekli donanım, malzeme ve alt yapıyı kapsamaktadırlar. Hibrit uygulamalar ise gıdanın üretimi, işlenmesi, dağıtımı ve pazarlamasından oluşan sosyal faaliyetler, ayrıca sosyal, ekonomik veya çevresel amaçlara yönelik çeşitli kurumlar tarafından yapılan ücretsiz eğitim faaliyetlerini kapsamaktadır. Ayrıca perakende satışına yönelik tarla, çiftçi pazarları, çiftlik üyeleri ve yerel perakende ticaret birimleri yoluyla ekonomik faaliyetler yapılabilir. Bu kategoride çocuklar, gençler, Analiz yetişkinler, evsizler veya suçlular gibi özel gruplara yönelik eğitim programları sağlanabilmektedir (Hodgson ve diğerleri, 2011). Kentsel tarımın devamlılığının sağlanması için yardımcı yapı ve malzemeler, dağıtım, gıda işleme olanakları ve perakende satış noktaları gibi alt yapı çalışmaları gerekmektedir. Örneğin kirletilmemiş toprak, kompost ve su kaynaklarının yanı sıra yardımcı malzemeler, ayrıca ticari kentsel tarım için işleme olanakları, dağıtım şebekeleri ve doğrudan satış noktaları da gerekmektedir. Kentsel tarım yerel ölçekte toplumun gıda ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, çevresel sürdürülebilirlik, sağlık, beslenme ve sosyal etkileşim gibi farklı boyutlarda da arttırıcı etkilere sahiptir. Ayrıca yerel ölçekte gıda üretim faaliyetleriyle ilgili iş olanakları sağlayarak, ekonomik gelişimi, toplumsal katılımı, bütünleşmeyi ve güçlenmeyi desteklemektedir. Son yıllarda WHO, FAO, UNICEF ve APA gibi çeşitli örgüt ve kuruluşlar tarafından yürütülen araştırmalar, kentsel tarımın, taze sebze ve meyvelere erişilebilirliği arttırarak, özellikle gıda erişiminin sınırlı olduğu düşük gelirli aile ve kişiler için, sağlıklı ve maddi olarak karşılanabilir gıdanın sağladığını göstermektedir. Kentsel tarım sağlık programları ve beslenme konularında bilinçlendirme uygulamaları vasıtasıyla ayrıca toplumsal farkındalık oluşturmaktadır (Bellows ve diğerleri, 2004). Örneğin “Denver Urban Gardens” tarafından yürütülen “Aurora” ve Colorado’da konumlanan “DeLaney Community Farm” projesi, taze meyve ve sebze erişimini sağlamanın yanı sıra düşük gelirliler ve bölgedeki diğer yaşayanlar için beslenme konusunda eğitim olanakları sağlamaktadırlar. Eğitim programları gıda üretimi ve tüketimi sürecinde yetiştirme, hazırlama, pişirme ve paylaşım gibi konularda kapsamlı bir www.skb.org.tr deneyim sunmaktadırlar. Kentsel tarım ayrıca terepatik açıdan da değer taşımaktadır. Örneğin Manhattan’a 80km uzaklıkta New York’un kuzeyinde Garrison bölgesinde bulunan “Renewal Farm” bir kent çeperi bahçesi olarak, uyuşturucu bağımlıları ve alkolik kişilere yönelik iyileştirme programları sunmanın yanı sıra, etrafta bulunan restoranlara da gıda sağlamak amacıyla çeşitli sebzeler yetiştirmektedir. Kentsel tarım, doğrudan pazarlama stratejileri ve toplum bahçeleri ile farklı etnik kökenler ve yaş grupları arasında bulunan ilişkileri, toplumsal katılımı, sosyal etkileşimi güçlendirerek, sağlık ve çevre konularında da sağladığı eğitimler ile pozitif etkiler yaratabilmektedir (Hodgson ve diğerleri, 2011). Öte yandan doğrudan pazarlama stratejileri, çiftçiler ve tüketiciler arasında iletişim kurarak, toplumsal ölçekte ekonomik güvence sağlamaktadır. Kentsel tarım toplumsal gelişmeye yönelik karşılıklı sorumluluk, güven, paylaşım, huzur ve dostluk sağlayarak, ayrıca boş arazilerin yeniden kullanılması açısından da bir alternatif oluşturmakta ve bundan dolayı suç işleme, yasadışı çöp yığma, yangın ve benzeri gibi toplumda tehlike oluşturan olasılıkları azaltmaktadır (Lyson, 2005; Teig ve diğerleri, 2009; Bellows ve diğerleri, 2004; Kaufman ve Bailkey, 2000; Veenhuizen, 2006). Örneğin ABD’nin Connecticut eyaletinde New Britain kentinde bulunan “Urban Oak Organic Farm” eski sanayi alanı üzerinde kurularak, etrafında bulunan mahallenin yeniden canlandırmasında önemli rol oynamaktadır. Organik bahçecilik, sürdürülebilir tarım, organik tarım teknikleri, organik gübre üretimi ve diğer ekolojik tarımsal yöntemler konularında mahalle sakinleri ve okullar için eğitim kursları sunmaktadır. Ayrıca çiftliğin içinde ve etrafında çiftçi pazarları kurularak toplumsal açıdan da mahalle sakinleri arasında ilişkiler pozitif yönde ilerlemektedir (Hersh ve diğerleri, 2010). Kentsel tarım birçok ekonomik fırsat sunabilmektedir. Kamusal alanların bakım giderlerinin azaltılması, yerel istihdam ve gelir sağlayıcı fırsatların artması, kullanılmayan kaynakların işlenmesi (örn. çatılar, yol kenarları, kamu hizmetlerine ayrılan yerler ve boş araziler), mülk değerlerinin artması gibi konularda etkin olmakta, ayrıca işletme tesisleri, restoranlar, çiftçi pazarları, ulaşım ve dağıtım teçhizatları gibi unsurlar vasıtasıyla çoğaltıcı etkiler yaratabilmektedir (Veenhuizen, 2006; Kaufman ve Bailkey, 2000). Tüketime yönelik üretimin yapılması, hane için gıda masraflarını azaltarak, gelirin farklı şekillerde harcanmasına izin verebilmektedir. Örneğin, Philadelphia’daki toplum ve gerilla bahçeleri 2008 yılında yaz sebzelerinden $4.9 milyonluk yani tüm Philadelphia’nın çiftçi pazarları ve kent çiftliklerinin toplam üretiminden daha fazla bir gelir elde etmiştir (Vitiello ve Nairn, 2009). New York kentindeki bahçelerle ilgili olarak yapılan bir araştırma, bahçenin açılmasından 5 yıl içerisinde, çevredeki mülklerin değerinin % 9.4’e kadar arttığını ve artmaya devam ettiğini göstermektedir. Bu araştırmaya göre yoksul mahalleler değer artışını daha çok hissetmiştir. Bunun yanında, toplum bahçelerinin 20 yıllık bir dönemde bahçe başına $500,000 kadar bir vergi geliri getirdiğini gözlemlenmiştir (Voicu ve Been, 2008). St. Louis, Missouri’de 54 toplum bahçesinin mahallelere olan etkilerini değerlendiren farklı bir araştırma, bahçenin açılmasından sonra, ilgili kentli dergisi 49 Analiz sayım alanının yakın çevresindeki ortalama kira ve konut giderleri ve ev sahipliği oranının arttığını ortaya koymaktadır (Voicu ve Been, 2008). Kentsel tarım çevre yönetimi açısından, özellikle kirlenmiş arazilerin üretken bir biçimde yeniden kazandırılmasında katkıda bulunabilmektedir. Artan bitki örtüsü sayesinde, kentsel tarım yağmur suyu akıntıları ve hava kirliliğinin azaltılmasına katkıda bulunurken, kentsel biyo çeşitliliği artırmakta olup, türlerin korunmasına yardımcı olmaktadır (Kaufman ve Bailkey 2000; Veenhuizen 2006). Kentsel tarımın çevresel boyutları sınırlı sayıda olan projeler dışında bugüne kadar sayısallaştırılmamış ve analiz edilmemiştir. Kentsel tarıma olan ilgi artmaya devam etmek ile birlikte, yerel yönetimler söz konusu faydaların belgelendirilmesinde üniversiteler ve yüksek öğretim kurumlarıyla ortaklıklar kurarak, konu ile ilgili araştırmaların ilerlemesinde etkin rol alabilmektedirler. Kentsel tarım çeşitli ekonomik, sosyal ve çevresel yararların yanı sıra sağlık ve çevresel açılardan riskler içerebilmektedir. Kentsel tarım faaliyetlerinin sanayi, trafik ve diğer kirletici unsurlara olan yakınlıkları söz konusu risklerden örneklerdir. Tarımsal faaliyetler için kullanılan toprak ve su, sanayi atıkları ve ağır metaller, asitler ve bazlar, asbest, solventler veya patolojik organizmalar ile kirlenme riskini taşımaktadır. Alanın değerlendirme, temizleme veya karantina işlemlerinde eksiklik veya yetersizlik görülmesiyle, kirlenmiş toprak ve suya temas veya kirlenmiş gıdaların tüketilmesi yoluyla üreticiler ve tüketiciler ciddi sağlık tehditleriyle karşı karşıya kalabilmektedirler (Tixier ve Bon 2006). Gübre tesislerinin uygun olmayan biçimlerde yönetilmesi, kimyasal 50 kentli dergisi gübre ve ilaçlamanın kullanımı, bilinçsiz yapılan hasat, yetiştirme, hayvan ve kuş bakım uygulamaları gürültü ve koku sorunlarına neden olabilir. Söz konusu risklere karşı düzenleyici yapılandırmanın öngörülmesi, kentsel tarımın diğer arazi kullanım biçimlerine fayda sağlamasının yanı sıra, toprak kullanımı, suya erişim kısıtlamaları ve yetersiz fonlama, kentsel tarımın başarısı konusunda ciddi riskler ve sorunlar oluşturabilmektedir (Hodgson ve diğerleri, 2011). Kentsel tarım aynı zamanda arazi kullanımı konusunda anlaşmazlıklara neden olabilmektedir. Ayrıca birçok kentsel tarım faaliyeti kamuya açık şekilde yapılmakta olduğundan dolayı mülk, gıda veya teçhizatın vandalizme uğrama tehlikesi ile potansiyel bir tehdit olarak devamlı karşı karşıya kalmaktadır. Söz konusu tehditler, genellikle kentsel tarımı sınırlayamamıştır. Bu gibi tehditlerin azaltılması için, kentsel tarımda araç gereç ve teçhizatın koruma altına alınmasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Çiftliklerin çoğu çitlerle çevrili olsa da, işletmeciler çevre halkına kapının açılması ve alanın gezdirilmesiyle güvenlik hissinin pekiştirilebileceğini öğrenmiştirler. Aynı şekilde kent çiftlikleri ile birlikte, komşuların toplum için faydalı olduğunu düşündükleri bir şeyi korudukları, “sokaktaki gözler” fenomeni kentsel tarım alanları için de gözlemlenmiştir (Nordahl, 2009). mamaktadır. Örneğin Milwaukee’nin Lindsay Heights mahallesinde yer alan “Walnut Way Çevre Koruma” firmasının çevrilmemiş hibrit kent tarımı bahçeleri, ürün hasadını paylaşan kurum personeli ve komşular tarafından korunmaktadır. Programa dahil olan işletme personeli gündüz ve akşamüstü saatlerinde açık kapı politikası uygulayarak, yemek pişirme, bahçıvanlık, yoga sınıfları ve akşam etkinlikleri düzenlemektedir. Bu gibi çözümlerin yeterli olmadığı durumlarda, kentsel tarım kuruluşları yerel güvenlik güçleriyle ortaklık kurup, çiftlik veya bahçelerinin tasarımında özel uygulamaları izleyebilmektedirler. Sigortaya yatırım yapmak, çalınan veya zarar gören araç gereçlerin yerine konması için diğer bir yol olmaktadır, ancak olumlu toplumsal ilişkilerin oluşturulmasının yerini başka araçlar tuta- Tarım ve tarıma bağlı faaliyetler günümüzde büyük ölçüde kentlerden uzak tutulduğundan dolayı, özellikle yüksek yoğunluklu kent merkezleri ve banliyöler, tarımsal gıda üretimi alanlarından yoksun kalmıştır. Söz konusu kentsel alanların en yoğun bölgelerinde bile belirli sayı ve çeşitli ölçülerde kentsel tarım faaliyetleri açısından potansiyel boş arazilerin bulun- Kentsel tarımın başarısı, geleneksel kırsal tarımda olduğu gibi, çeşitli faktörlere dayanmaktadır (Tixier ve Bon, 2006; Veenhuizen, 2006). Bunlar, iklim, hava koşulları, ışık, böcekler, arazi ve diğer yetiştirme alanları, arazi kullanım hakkı, sağlıklı ve temiz toprak veya diğer yetiştirme ortamı, su, işçilik, işletme fonları, finansal ve teknik destek, tarımsal bilgi ve beceriler, işleme ve taşıma altyapısı, dağıtım kanalları, tüketici talebi, uygun pazarlar olarak sıralanabilir. Yapılan uygulamara yönelik, plancılar ve yerel yönetimler, çalışma alanlarına erişim, arazi kullanım hakları ve politikaları, finansal ve teknik destek fırsatları, tarımsal bilgi ve becerileri artırmak için gerekli eğitim programlarının düzenlenmesi, üretim, işleme, dağıtım ve taşıma altyapısı gibi çeşitli kamusal politikalar ve programlar yardımıyla kentsel tarım konusunda destekleyici rol alabilmektedirler. Değerlendirme ve sonuç Analiz masına rağmen, kentlilerin günlük gıda tüketim ihtiyaçları, kimyasal, koruyucu, işleme ve taşıma gibi çeşitli nedenlerden dolayı besin değeri ve tazeliğini yitirmiş şekilde uzak mesafelerden kentlere ulaştırılmaktadır. Kentsel tarım toplumsal gıda sisteminin bir parçası olarak kırsal alanlar, kent çeperleri, banliyöler ve kentsel alanların bütünleştirilmesinde önemli role sahip olmaktadır. Topluma dayalı gıda sistemleri toplum içinde gıda güvenliği, toplumsal sağlık ve eşitlik, çevresel sağlık ve iyileştirmenin yanı sıra ekonomik olarak da verimli ve dayanıklı ekonomik faaliyet olanakları sağlamaktadır. Kentsel tarımın mekana dayalı olması, ekolojik açıdan duyarlılığı, ekonomik olarak verimliliği, sosyal açıdan bütünleştiriciliği ve gıda üretimi ve erişimi konusunda güven sağlaması, söz konusu yaklaşımın çeşitli yönlerini ortaya çıkarmaktadır. Özellikle post-endüstriyel kentlerde, nüfusun kaçışı ve yatırımların azalması gibi çeşitli etkenlerden dolayı ortaya çıkan büyük ölçüdeki boş araziler, kentsel tarım faaliyetleri için potansiyel alanlar oluşturarak, söz konusu faaliyetlerin yoğun kentsel alanlarda önemli bir arazi kullanım biçimi olarak yeniden değerlendirilmesine yol açmaktadır. Kentsel tarımın arazi kullanım planlaması gibi çeşitli uzmanlık alanları ile bulunan güçlü bağlantıları kentsel tarımın sosyo ekonomik ve mekansal boyutlarını bütüncül biçimde destekleyerek, sağlıklı ve karşılanabilir gıda erişimi gibi sağlık konularında değerli bir araç ve yenilikçi bir yaklaşım olarak görülmeli ve çeşitli fiziksel, mekansal, sosyal, ekonomik ve çevresel boyutları plancı, tasarımcı ve gıda üreticileri için ortak faaliyet alanları sağlayarak, etkin bir planlama ve tasarım aracı olarak değerlendirilmelidir. www.skb.org.tr Kaynaklar 1. American Planning Association (APA)., ( 2007). Policy Guide on Community and Regional Food Planning, Alındığı tarih: 17.09.2011, adres: www.planning.org/policy/ guides/adopted/food.htm 2. Bellows, A. C., Brown, K., and Smit, J., (2004). Health Benefits of Urban Agriculture, Community Food Security Coalition’s North American Initiative on Urban Agriculture, Alındığı tarih: 11.08.2011, adres: www. foodsecurity.org/UAHeathArticle.pdf 3. Community Food Security Coalition., (2007). The North American Urban and PeriUrban Agriculture Alliance, Alındığı tarih: 13.09.2011, adres: www.foodsecurity.org/ NAUPAA_description_Nov_2007.pdf. 4. FAO. (1996). Urban agriculture: an oximoron? In The state of food and agriculture, Food and Agriculture Organization, Rome, 43-57. 5. Geddes, S. P., (1915).Cities in Evolution, London, Williams and Norgate. 6. Gorgolewski, M., Komisar, J. and Nasr, J., (2011). Carrot City Creating Places for Urban Agriculture , Random House, Inc., NY. 7. Hersh, R., Morley, D., Schwab, J. and Solitare, L., (2010). Creating CommunityBased Redevelopment Strategies, American Planning Association, Chicago, IL. 8. Hodgson, K., Campbell, M.C. and Bailkey, M., (2011). Urban Agriculture: Growing Healthy, Sustainable Places, American Planning Association, Planning Advisory Service Report, 563, Chicago, IL. 9. Howard, E., (1965). Garden Cities of To-Morrow, Cambridge, Mass., M.I.T. Press. 10.Hucka, J., (2004). Piccardo, Passion and People: 30 Years of P-Patching, Seattle Department of Neighborhoods, Alındığı tarih: 17.09.2011, adres: www.seattle.gov/ neighborhoods/ppatch/aboutPpatch. htm#part1. 11.K aufman, J., and Bailkey, M., (2000). Farming Inside Cities: Entreprenneurial Urban Agriculture in the United States, Lincoln Institute of Land Policy Working Paper, Alındığı tarih: 14.03.2011, adres: www. lincolnist.edu/pubs/dl/95_Kaufmanbaikey00. pdf. 12.Lawson, L. J., (2005). City Bountiful: A Century of Community Gardening in America, Berkeley, University of California Press. 13.Le Courbusier, (1987). The City of To-Morrow and Its Planning, New York, Dover Publications. 14.Lyson, T. A., (2005). Civic Agriculture and Community Problem Solvind, Culture and Agriculture, Cilt 27, sayı. 2, 92-98. 15.Mougeot, L. J. A. (2000). Urban Agriculture: Definition, Presence, Potentials And Risks, Growing Cities, Growing Food: Urban Agriculture at the Policy Agenda: A Reader on Urban Agriculture, Eds. Bakker, N., Dubbeling, M., Guendel, S., Koschella, U., Zeeuw, H., DSE ZEL, Feldafing, Germany. 16.Nordahl, D., (2009). Public Produce: the New Urban Agriculture, Washington, D.C.:Island Press. 17.Reinhardt, C., (n.d). Farming in the 1940s: Victory Gardens, York,Neb.: Wessele Living HistoryFarm, Alındığı tarih: 07.09.2011, adres: www.livinghistoryfarm.org/faremin ginthe40s/crop_ 02.html. 18.Teig, E., Amulya, J., Bardwell, L., Buchenau, M., Marshall, J. A., and Litt. J. S., (2009). Collective Efficacy in Denver, Colorado:Strengthening Neighborhoods and Health through Community Gardens, Health & Place, Cilt 15, sayı.4,1115-22. 19.Tixier, P., and Bon, H. D., (2006). Urban Horticulture, 11, Ed. Veenhuizen, R. V., Alındığı tarih: 16.09.2011, adres: www.idrc.ca/ openebook/ 20.UN, (1992). Rio Declaration on Environment and Development, Rio Conference, United Nations, Rio de Janeiro. 21.UNDP, (1996). Urban Agriculture: Food, jobs and Sustainable Cities, Habitat II Series, United Nations. 22.Veenhuizen, R. V., (2006). Cities Farming for Feature: Urban Agriculture for Green and Productive Cities, Silang, Cavite (Philippines), International Institute of Rurel Reconstruction and ETC Urban Agriculture. , Alındığı tarih: 05.08.2011, adres: www.idrc.ca/ openebook/216-3. 23.Vitiello, D., and Morley, D., (2011). History of Urban Agriculture in Urban Agriculture PAS Report, 563, p. 10-13, Eds. Hodgson, K., Campbell, M. C. and Bailkey, M., American Planning Asso. Pub., Chicago, IL. 24.Vitiello, D. and Nairn, M., (2009). “Community Gardening in Philadelphia: 2008 Harvest Report.” Penn Planning and Urban Studies, University of Pennsylvania, Alındığı tarih: 07.09.2011, adres: http://sites.google. com/site/urbanagriculturephiladelphia/ home. 25.Voicu, I., and Been, V., (2008). The Effect of Community Gardens on Neighboring Property Values, Real Estate Economics, 36, 41-83, Alındığı tarih: 19.09.2011, adres: http:// furmancenter.org/files/publications/The_ Effect_of_Community_Gardens.pdf. 26.Wright, F. L., (1945). The Living City, Chicago, University of Chicago Press. kentli dergisi 51 Bilimsel Bakış Yeni kent ekolojisi B ilindiği gibi, insanlığın kültürel evrim sürecinde en önemli olgularından biri, sanayi dev- riminden bu yana kentlerin hızla büyümesidir. İnsanlığın ilk önemli dönüşümü olan tarım devrimi sonucu ortaya çıkan kentler, sanayi devrimi Prof. Dr. Hasan ERTÜRK Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Anabilim Dalı Başkanı SKB Danışma Kurulu Üyesi ile birlikte hızlı bir büyüme süreci içine girmişlerdir. Bu süreçte kentler, hızlı ekonomik büyümenin sağladığı ekonomik olanakların yanı sıra ekolojik sistemlerdeki bozulmanın ve çevre sorunlarının yoğun biçimde yaşandığı mekânlar haline gelmiştir. Ne yazık ki uzun yıllar kentlerin kültürel, ekonomik ve sosyal birer yaşam alanı olmalarının yanı sıra, ekolojik sistemlerin birer parçası olduğu gerçeği dikkate alınmamıştır. Oysa kentler, kültürel (yapay) çevre ile doğal çevre unsurlarının iç içe geçtiği ve etkileşim halinde olduğu, karmaşık birer ekolojik sistemdirler. Bu bağlamda kentler, kültürel ve yapay çevreden oluşan organize yaşam alanlarıdır. Bir ekolojik sistem olarak kentlerde de tüm ekolojik sistemler için geçerli olan ekolojik ilkeler geçerlidir. Odum, kentleri diğer ekosistemler içerisinde parazit olan teknoekosistemler olarak ta-nımlamaktadır. Teknoekosistemler, ileri teknoloji ve enerji kaynakları sayesinde, doğal ekosistemlerin yapısını önemli ölçüde değiştirebilmektedirler. Bu bağlamda birer teknoeko-sistem olan kentler, kültürel çevrenin doğal çevreye baskın geldiği mekânlardır. Kentlerde, ekolojik sistemlerin taşıma kapasitesini dikkate almadan yoğunlaşan üretim ve tüketim et-kinlikleri, 52 kentli dergisi ekosistemler üzerinde önemli baskılar yaratmaktadır. Özellikle de kentler, enerji-nin yoğun olarak kullanıldığı, bu bağlamda dışa bağımlı ve çok miktarda artığın ortaya çık-tığı ekosistemlerdir. Bir başka anlatımla kentler, “ekolojik ayak izi” diğer yerleşim alanlarına ve doğal ekosistemlere oranlara çok daha fazla olan ekolojik sistemlerdir. XX. yüzyılda kentlerin hızla büyümesi, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde gerçek-leşen dengesiz kentleşme, kentlerdeki yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltmıştır. Kentler, yararlandıkları ekolojik sistemlerin taşıma kapasitesini dikkate almadan plansız ve kontrolsüz bir biçimde büyümektedirler. Kentlerin plansız ve kontrolsüz bir biçimde büyümeleri, kent ekosistemleri üzerinde olumsuzluklar yaratmanın yanı sıra onları, ekolojik açıdan sür-dürülebilir olmaktan uzaklaştırmaktadır. Sürdürülebilir kentler için, ekonomik ve toplumsal olanla ekolojik olanın birlikte ele alındığı, bütünsel bir planlama anlayışına gerek duyul-maktadır. Bu anlamda kentler, sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının, mekânsal bir birleşimi olmaktadır. Sürdürülebilir kentler için de ekolojik planlama önemli bir araç haline gelmek-tedir. Ekolojik Sistemler Ekoloji sözcüğü ilk kez, 1869 yılında Alman biyoloji bilgini Ernst Haeckel tarafından önerilmiştir. Eski Yunanca oikos (ev) ve logos (bilim, araştırma) sözcüklerinin birleştirilmesi ile türetilen ekoloji sözcüğü “canlı- Bilimsel Bakış ların birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerinin araştırılması” olarak tanımlanmaktadır (Odum, Barrett, 2; Ertürk 2009, 3). Boughey ekolo-jiyi basitçe, ekolojik sistemlerin (ekosistemlerin) incelenmesi olarak tanımlamaktadır (Bo-ughey, 4). Bilim dalı olarak ekolojiyi, diğer bilim dallarından ayıran önemli özellik pozitif bilimlerin indirgemeci yaklaşımı yerine, bilimsel olarak bütünsel yaklaşımı kullanmasıdır (Ertürk 2009, 27-43). Ekolojinin bütünsel yaklaşımı, sistem ekolojisi anlamına gelmektedir (Capra 1994, 334; Capra, 1992, 304; Ertürk 2009, 27-29). Sistem, bir bütün oluşturacak biçimde karşılıklı olarak birbirine bağlı unsurların tümü olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlamadan da anlaşılaca¬ğı gibi, tüm sistemlerin ortak özelliğini unsurlar ve ilişkiler oluşturmaktadır. Ancak bir araya gelmiş unsurların ve unsurlar arası ilişkilerin bir sistem oluşturabilmesi için şu iki koşulun gerçekleşmesi gerekmektedir. 1) Sistem içindeki unsurlar, bir eylemi gerçekleştirmek üzere sürekli ve düzenli ilişkiler sağlayacak biçimde bir araya gelmelidir. 2) Her unsurun sistem içinde özgün bir işlevi bulunmalıdır. Sistem yaklaşımı, karmaşık bir yapıyı anlama isteğinin göstergesidir. Sistem yaklaşı-mında karmaşık ilişkileri incelemek, sorunları çözmek ve modeller geliştirebilmek için, sistemin unsurlarını ve ilişkilerini bir bütün olarak düşünmek ve ele almak gerekmektedir. Diğer yandan bir sistemin alt sistemlerini kendi başına bir sistem olarak ele almak mümkün olduğu gibi, aynı sistem daha geniş bir sistemin bir alt sistemi olarak www.skb.org.tr düşünülebilir. Odum ve Barrett ekolojik sistemleri dört temel grup altında sınıflandırmaktadır (Odum, Barrett, 71-72;76;412-458). Deniz ekosistemleri: tatlısu ekosistemleri; karasal ekosistemler; insan tasarımlı ve insanoğlunun yönettiği ekosistemler. İnsan tasarımlı ve insanoğlunun yönettiği ekosistemler ise, tarımsal ekosistemler ve teknoekosistemler olarak ikiye ayrılmaktadır. Teknoekosistemler ise kentler ve endüstriyel alanlardır. değişik biçimlerde de olsa, ekolojik Teknoekosistem olarak kentler çekleştirildiği ikinci aşamadaki etki, Teknoekosistemler, Sanayi Devriminden sonra oluşan, kentsel-sanayi toplumlarının yaşadığı ve doğal ekosistemlerin yeniden düzenlenmesiyle oluşturulan ekolojik sistemlerdir. Teknoekosistemler, doğal ekosistemlerdeki yaşam ve destek sisteminin yapısını, ileri teknoloji ve enerji kaynakları sayesinde değiştirebilmektedirler. olan farklı kimyasal birleşimler şek- Bir teknosistem olarak sanayi kenti, ağırlıklı olarak sanayi üretiminin gerçekleştiril-diği ve bu bağlamda insan toplumlarının yoğunlaştığı ve bu yoğunlaşmaya paralel olarak tüketim etkinliklerinin de yoğunlaştığı yerleşimlerdir. Bir başka deyişle sanayi kentleri, ekonomik etkinliklerin yoğunlaştığı alanlardır. Madde dengesi modeline göre ekonomik etkinliklerin gerçekleştirildiği ekonomik sistemler (ve bu bağlamda kentler) bir ekolojik sistemin parçası olarak düşünülebilir(Ertürk 2009, 63-67; Hutman, 43-44). Modele göre, ekolojik sistemler için geçerli olan temel ilkeler, herhangi bir ekonomik sistem içinde ge-çerlidir. Ekonomik etkinlikler için, ekolojik sistemlerden elde edilen maddelerin ve enerjinin, sistemlere geri döneceği temel bir ilke olarak kabul edilmektedir. Bilindiği gibi ekonomik etkinlikler, üretim ve tüketim olarak iki ana etkinliğe ayrı-lırlar. İnsan ekolojik sistemlerdeki döngülere, üretim etkinlikleri nedeniyle üç aşamada et-kide bulunmaktadır. Birinci aşamadaki etki, bir metaryalin döngüden çekilmesi veya sis-temdeki enerjinin akımından alıkonulmasıyla ortaya çıkmaktadır. Kimyasal ve fiziksel iş-lemlerin gerekolojik sisteme uyum kabiliyeti az lindeki yapay maddelerin ortaya çıkmasıyla oluşmaktadır. Nitekim bu maddeler tüketilirken, tüketiciye yararlı olmayanları atık olarak çevreye bıra-kılmaktadır. Son aşamada ise, tüketiciye sunulamayan ve genellikle de doğal ortamdakin-den farklı bazı yapay maddeler atılma yoluyla, ekolojik sistemdeki döngülere karışmakta-dır. Enerji ve madde üretiminde, tüketime sunulamayan bir çok fazlalık, atık ürünler olarak tekrar ekolojik sisteme bırakılmaktadır. Tüketimde ise, sunulan ürünlerin tamamı yok edil-meyip, bir çoğu atık madde biçiminde ekolojik sisteme bırakılmaktadır. Böylece, ekolojik sistemden alınan mineraller ve enerji kullanım değeri çok düşük ve döngülere intibak kabi-liyeti az olan bir biçimde tekrar çevre sisteme verilerek, döngü kapatılmaktadır. Döngülerin kapanması, birinci termodinamik yasasının gereğidir. Üretim faaliyetleri sonucu ortaya çıkan yapay maddeler, ekolojik döngüler yoluyla ekolojik sistemde dolaşıma başlamakta ve DDT; radyoaktif maddeler örneklerinde olduğu gibi, canlıları kentli dergisi 53 Bilimsel Bakış çeşitli biçimlerde etkilemektedirler. emme Termodinamiğin sınırlıdır. birinci yasasına göre, enerji kapalı bir sistemde yok olmayıp, diğer bir şekle dönüşmektedir. İkinci termodinamik yasasına göre de enerji, daima daha yoğun ve düzenli bir biçimden, daha az yoğun ve dağınık bir şekle dönüşmektedir. Buna göre, bir ekolojik sistemde, eko- ve özümseme kapasitesi 4o - Doðal çevre insanlara yaşam ortamı olarak hizmet etmektedir. Nitekim bozul-mamıþ ve özgünlüğünü koruyan bir doğa parçasının insanlara psikolojik katkısı çok önemli bir işlevdir. nomik etkinlikler nedeniyle enerji Ekolojik kullanımı arttıkça, yararsız enerji tilen hizmetleri temin eden insan miktarı artmakta bu da sistem içinde toplumları¬nın günü-müzde bu sis- düzensizlik (entropi) yaratmaktadır. temleri "uygun" bir biçimde yönettiği Benzer biçimde bir ekolojik sistemde söylenemez. XX. yüzyıl, insanların eko- düzenli ve kullanım değeri yüksek bir lojik sistemler üzerindeki baskılarının biçimde bulunan mineralle¬rin bir giderek yoğunlaştığı ve bu bağlamda kısmının, üretim ve tüketim süreçleri da çevre sistem-lerde önemli denge- sonunda, düşük kullanım değerine sizliklerin ortaya çıktığı bir yüzyıldır. sahip atıklara dönüşmesiyle, sis- Gerçekten de XX. yüzyılda, nüfu-sun temdeki düzensizlikler artmaktadır. hızla artışının yanısıra, bilimsel ve tek- Kısaca ekonomik etkinlikler (üretim nolojik gelişmenin insanlara önemli ve tüketim süreçleri) ekolojik sistem- bir üretim ve tüketim gücü kazan- lerdeki düzensizliği arttırmaktadır. dırması oranında ekolojik sistemlerin Madde Dengesi Modeli çerçeve- sistemlerden belir- bozulmaya uğradığı görülmektedir. sinde, ekolojik sistemler gereksin- Boughey, küresel boyutta yaşanan melerin karşılanması için çeşitli hiz- çevre krizinin tümüyle kentli halk- metleri sunan yeniden üretilemez ların dolaylı ve-ya dolaysız biçimdeki sermaye malı olarak düşünülebilir. doymak bilmez taleplerinden doğ- Ekolojik sistemin insana sunduğu hiz- duğunu metler dört ana başlık altında topla- viii). Boockhin ise, kentlerin ortaya nabilir (Freeman, Haveman, Kneese, çıkışı ile birlikte toplumsal yaşamın 12-19; Hultman, 42). biyolojik boyutunun hemen hemen 1º - Ekolojik sistemler insana önce- bütünüyle darmadağın olduğunu likle besin ve oksijen kaynağı olarak hizmet eder. Bu hizmetin kaliteli bir düzeyde elde edilmesi insan yaşamının devam ettirilmesi açısından önemlidir. 2o- Ekolojik sistemler, insanlara diğer gereksinmelerini karşılamak üzere gerçekleş-tireceği üretim ve tüketim etkinlikleri için gerekli enerji ve mineral girdileri sağlamaktadır. belirtmektedir (Boughey, belirtmektedir (Bookchin, 169). Bir milyonluk tipik bir modern kentte, günde 500.000 ton lağım pisliği, 2000 ton süprüntü ve 950 ton gaz ve partikül ekolojik sisteme bırakılmaktadır (Edington, Edington, 35). Bu zararlı unsurlar sistemde iki yönlü sorunlar yaratmaktadır. Bir kısmı yaşam ve sağlığa zararlı olduklarından, bir kısmı da virüsler, parazitler ve hastalık taşıyıcıları güçlendirdiğinden topluma 3o - Ekolojik sistemler, insanlara çeşitli önemli zararlar vermektedirler. Kent- etkinliklerden arta kalan atıkların alıcı lerin ekolojik sistemleri zarara yol ortamı olarak hizmet etmektedir. açan sis-temlerin ortaya çıkardığı Ancak ekolojik sistemlerin atıkları güçlüklerle karşı karşıya kalmışlardır. 54 kentli dergisi Odum ve Barrett birer teknoekosistem olan kentleri ve sanayi alanlarını, bir çeşit pa-razit ekosistemler olarak tanımlamaktadır (Odum, Barrett, 458). …Çünkü bu tip ekosistemler kendilerine yeterli değildir ve yaşamdestek kaynağı bakımından biyosferde başka ekosistemlere bağımlıdır. Teknoekosistemler; ne yazık ki, biyosferdeki yaşam destek sisteminin temel ilkelerine uymadan, hızlı ve rastgele bir şekilde yayılmaktadır. Düzensizliğin bu şekilde devam etmesi halinde, bu yapay ekosistemlerin kendi gelişimlerini sür-dürmek için gerekli ve zorunlu olan biyolojik alt yapıyı bozup tüketmesinden endişe edilmektedir. Ülkeler ve ilgili kurum ve kuruluşlar, teknoekosistemlerin kaliteli bir şekilde devamını sağlamak için daha geniş düzeyde-özellikle şehircilik ve peyzaj planlaması alanlarında bazı ciddi adımlar atmak zorundadır. Toplumsal sistem olarak kentlere ekolojik bakış İnsan toplumları, tarihsel süreç içerisinde, karmaşık ve birbirleriyle bağlantılı fiziksel, kimyasal ve biyolojik süreçlerden geçmiştir ve bu süreçler halen devam etmektedir. Güneş enerjisi, elementlerin dolaşımı, jeofizik süreçler ve iklim değişimlerini düzenleyen etkenler bu süreçleri oluşturmaktadır. Bu süreçler, insan toplumları da dahil ekolojik sistemlerdeki çeşitli bitki ve hayvan türlerinin karmaşık ve birbiriyle bağlantılı toplumlar oluşturmalarında en önemli etkenlerdir. Bir ekolojik sistemdeki bütün unsurlar, kendiliklerinden dengeye gelen döngüler, geri bildirim mekanizmaları ve besin zinciri bağlantılarından oluşan karmaşık bir yapı ile birbirlerine bağlanırlar. Ekolojik sistemler, kendile- Bilimsel Bakış Nüfus 1,000-10,000 10,000-40,000 100,000-3,000,000 Ortalama Enerji Değerleri -2000 -20 (2,000,000) Gruplar 1) Ek desteksiz, sadece güneş enerjili doğal ekosistemler 2) Güneş enerjisine ek olarak doğal yolla ek enerji ana ekosistem 3) İ nsan tarafından ek enerji desteği verilen güneş enerjili ekosistemler 4) Yakıt-enerjisiyle çalışan kentsel-endüstriyel teknoekosistemler Örnekler 1) Açık denizler ve okyanuslar, yüksek rakımlarda yetişen ormanlar, otlaklar 2) Gel-git zonunda bulunan kıyı bataklıkları, haliçler, deltalar; bazı tropikal yağmur ormanları 3) Tarım alanları, su ürünleri yetiştirilen çiftlikler 4) K entler, banliyöler, endüstri bölgeleri Tablo 1. Enerji kaynağı ve enerji düzeylerine göre ekolojik sistemler (1) Bu ekosistemler, bir “uzay gemisi” olan Yarıkürede temel yaşam destek sistemini (doğal sermayeyi) oluşturular (2) Bu ekosistemler, kendi doğal özellikleri nedeniyle verimli sistemlerdir; hem çok mik-tarda canlı barındırma kapasitesine sahiptirler, hem de çok miktarda organik madde üre-terek bu organik maddenin bir kısmını depolar ya da başka ekosistemlere aktarırlar. (3) Bunlar, insanlar tarafından sağlanan diğer enerji sübvansiyonlarıyla veya yedek yakıt-larla desteklenen, gıda ve lif üreten sistemlerdir. (4) Bunlar, başlıca enerji kaynağı olarak güneş yerine yakıt kullanan ve para kazandıran (ve bunu yaparken aynı zamanda kirlilik yaratan) ekosistemlerdir. Bu ekosistemler, ya-şamın devamlılığı, gıda ve enerji için başka ekosistemlere bağımlıdır (bir bakıma bu ekosistemler, başka ekosistemler üzerinden geçinen parazit ekosistemlerdir). Kaynak: Collins ve diğerleri, s.416; Odum, s.133. rinden daha büyük bir bütün olan dünyamızın bir parçasıdırlar (Ponting, 7-15). Dünyada yaşayan canlılar açısından en büyük ekolojik sistemi ekosfer (biyosfer) oluşturmaktadır. Ekosfer, yer küreyi saran atmosferin alt tabakaları ile hidrosferin arasında kalan, canlıların en yoğun yaşadığı alandır. Denizlerde 200 metreye kadar olan derinlikler, karalarda ise 130 metreye kadar olan yükseklikler canlıların yoğun olduğu alanlardır. Ekos-fer adı verilen bu katmanlarla alışverişleri içeren, ekolojik ilişkiler içinde yaşamlarını sürdü-rürler (Ertürk 2009, 29-30). İnsan toplumları, diğer tüm canlılar gibi, ekosfer ile etkileşim içinde olan bir unsurdur. İnsan ve ekosfer ara- www.skb.org.tr sındaki ilişkiler bütünsellik, bağımlılık ve karşılıklı etkileşim içinde gerçekleşir. İnsan, ekosferden biyofiziksel gereksinmelerinin yanı sıra kültürel gereksinimleri için gerekli olan kaynakları temin eder. İnsan açısından ekosfer; zihinsel ve duyumsal etkinliklerin gerçekleştiği psişik evren (psikosfer), usun kavramı olan düşün evreni (noosfer), toplumsal kavramları ve ilişkileri içeren toplumsal evren (sosyosfer) olmak üzere üç evrenden oluşur (Kayır, 47-54). Toplumsal kurumlar, toplumsal evren içerisinde sürekli olarak bilgi alışverişinin yanı sıra, enerji ve madde alışverişini gerçekleştirirler. Bu ilişkiler, ekolojik sistemlerin özelliklerine benzer biçimde örgütlü, bağımlı ve görece uyumlu ilişki ve etkileşim ağları içinde gerçekleşir. Toplumsal olguların örgütlenme ve işleyişleri ekolojik sistemlerdeki döngülerle benzerlikler gösterdiğinden, toplumsal yaşam ile ekolojik yaşam arasında benzerlikler vardır. İnsan açısından yerleşim alanları, yaşamın temel işlevlerinin gerçekleştiği ekolojik sistemlerdir. Bu bağlamda kentler de, sürekli bağımlılık ve etkileşimlerin oluştuğu, devingen bir bütün olarak, birer ekolojik sistemdir. Kentler yoğun bir insan topluluğunu barındıran ve insan etkinliklerinin gerçekleştiği ekolojik sistemlerdir. Çok çeşitli ekolojik koşulları bünyesinde barındıran kentler, ekosferde en çok değişime uğrayan ekolojik sistemlerdir. Tüm ekolojik sistemler işlevlerini yerine geti-rebilmek için enerjiye gereksinim duyarlar. Enerji kentli dergisi 55 Bilimsel Bakış tüm ekolojik sistemlerin ortak bir özelliğidir (Collins ve diğerleri, 88; Odum, Barrett, 73). Dengeli ekolojik sistemlerde enerji girdiği ile çıktısı oransal olarak az çok dengededir. İnsan etkinliklerinin yoğunlaştığı kent ekosistemlerinde ise, geleneksel anlamda denge söz konusu değildir. sistemlere bağımlıdırlar. Odum ve ve su ekolojik sistemlerinin büyük- Barrett kentleri, düşük enerjili kırsal lüğünü ifade etmektedir. Buna göre, alanlar üzerinden beslenen para- kentlere kaynak temin eden orman zitler olarak nitelemektedir. Ekosfer ve tarım alanları, su kütleleri, doğal açısından, gelişmiş ve gelişmekte ve yarı doğal nitelikteki diğer eko- olan ülkelerde mega kentlerin ortaya lojik sistemler bir kentin ekolojik ayak çıkması ve aşırı büyümeleri, ekosis- izi alanlarını oluşturmak-tadır. Eko- temler üzerinde baskıların artışı açı- lojik ayak izi kentlerin atıklarının yok Tablo 1’de farklı ekolojik sistemlerin enerji kaynakları ve kullandıkları enerji düzey-leri verilmiştir. Sadece girdi olarak güneş enerjisinin kullanıldığı doğal ekosistemlerde, ba-rındırdığı canlılar için gerekli olandan daha fazla üretim yoktur. Bu sistemlerde yılda m2 başına tüketilen enerji miktarı 1.000 ila 10.000 kkal olup, yıllık ortalama enerji tüketimi m2 başına 2.000 kkal’dir. Doğal yolla veya insan tarafından ek enerji desteği verilen güneş enerjili ekolojik sistemlerde ise, yılda m2 başına tüketilen enerji miktarı 10.000-40.000 kkal olup, yıllık ortalama enerji tüketimi ise m2 başına 20.000 kkal’dir. İnsan egemen teknoeko-sistemlerde ise yıllık enerji tüketimi m2 başına 10.000 ila 3.000.000 kkal olup, yıllık ortalama enerji tüketimi m2 başına 2.000.000 kkal’dir. Bu verilerden de anlaşılacağı gibi kent ekosistemlerinde, doğal ekosistemlere oranla ortalama 1000 kat, tarım alanlarına göre de 100 kat daha fazla enerji tüketilmektedir. Yoğun olarak fosil yakıtların kullanıldığı kent ekosistemlerinde yıllık enerji yoğunluğu m2 başına 3.000.000 kilokaloriye kadar ulaşabil-mektedir. sından özellikle tehdit oluşturan edilmesi de dahil olmak üzere tüm konuların başında gelmektedir. gereksi-nimlerinin karşılanması için Kent ekolojik sistemleri, enerji açısından yoğun oldukları kadar, dışa bağımlı sis-temlerdir. Bir teknoekosistem olarak kent, varlığını sürdürebilmek için, enerji yoğunluğu düşük doğal kırsal ekolojik sistemlere gereksinim duyar. Tarımsal üretimin görece çok az gerçekleştiği kentler, besin ve su kaynakları açısından kırsal ekolojik 56 kentli dergisi Teknosistem olarak kentler, yaşamdestek sistemleri için gerekli olan girdilerin önemli ölçülerde dışarıdan elde edildiği ve buna karşın çok miktardaki atığın dışarı verildiği eko- gerekli olan ekolojik sistem alanlarını ölçmeye yarayan bir araçtır. Bu araç sayesinde herhangi bir ülkenin veya kentin ne kadar biyolojik alan kullandı-ğının belirlenmesi olanaklıdır. lojik sistemlerdir. Ekosferde karaların Dünya Koruma Vakfı verilerine göre sadece %2’sini kaplayan kentler, her (WWF, Yaşayan Gezegen Raporu yıl kaynak-ların %75’ini tüketirken, 2010), dün-yadaki ekolojik ayak izi karbondioksit salınımı, kirlilik, gürültü 1961 ile 2007 yılları arasında iki katına v.b. birçok ekolojik sorunun başlıca çıkmıştır. Ekolojik ayak izinin yarı- kaynağı olmaktadırlar (Gül, Polat,). sından fazlasını oluşturan karbon Bir kentteki üretim ve tüketim etkin- ayak izi ise son on yılda 3 katı artış liklerinin gerçekleşmesi için gerekli göstermiştir. olan ve kent dışında elde edilen kay- kapasitesi 11,9 milyar küresel hektar nakların bulunduğu verimli ekolojik (gha) olarak hesaplanmaktadır. Buna sistemler “ekolojik ayak izi” olarak göre dünyada kişi başına düşen biyo- tanımlanmaktadır Barrett, lojik kapasite 1,8 gha’dır. Şekil 1. den 74-75; Collins ve diğerleri, 418-419; de izlene-bileceği gibi, 2007 yılında Levy,3; Özer, 82-83; WWF, “Ekolojik insanlığın toplam ayakizi, dünyanın Ayakizi”). Ekolojik ayakizi, bir top- biyolojik kapasitesini % 50 aşarak lumun üretim için gerekli kaynak- 18 milyar gha’ya ve kişi başına 2,7 larının elde edilmesi ve atıklarının gha’ya ulaşmıştır. Bu verilere göre, yok edilmesi için gerekli olan kara günümüzde insanlık için 1,5 dünya (Odum, Şekil 1. Dünya küresel ayak izi (1961-2007) Kaynak: WWF, Yaşayan Gezegen Raporu 2010, s.7 Dünyanın biyolojik Bilimsel Bakış gezegenine gereksinim varken, ayakizindeki artışın bu şekilde devam etmesi halinde, 2030 yılında 2; 2050 yılında ise 2,8 gezegene gereksinim olacağı ileri sürülmektedir. Kent ekolojisinde paradigma değişimi Daha önce de belirtildiği gibi kentler, ekolojik sistemlerden yararlanılarak, sosyo-kültürel ve ekonomik etkinliklerin yoğun biçimde gerçekleştiği alanlardır. Kentler, bir yaşam alanı olarak, doğal ve yapay çevreden oluşan birer tekno¬eko¬sistemlerdir. Bu bağlamda kentler yapay çevrenin, doğal çevreye baskın geldiği alanlardır. Ancak bu durum, kentlerin ekolojik sistemlerin bir parçası olduğu gerçeğini yok etmez. Kentlerde de ekolojik sistemle-rin işleyiş ilkeleri geçerlidir. Bütünlük, öz denetim, sınırlılık, çeşitlilik, yok olmama, bedelsiz yarar olmaz ilkeleri ekolojik sistemlerin işleyişinde geçerli olan ilkelerdir (Ertürk 2009, 29-42). Bir ekolojik sistemde dayanışma içinde karşılıklı ilişkilerden oluşan bir bütünsellik vardır. Ekolojik sistemlerde, denge durumundaki sapmaları düzeltecek geri besleme meka-nizmaları bulunmaktadır. Ancak bu sistemlerde sınırlılık (taşıma kapasitesi) söz konusu olup, taşıma kapasitesi aşıldığında sistemin dengesi bozulmaktadır. Sistemin dengesi ile sistemin çeşitliliği arasında doğru yönlü bir ilişki olup, çeşitlilik sistemin sigortasını oluşturmaktadır. Ekolojik sistemlerde termodinamik yasalarına uygun olarak, sistemde var olan enerji ve madde bir şekilden diğerine dönüşebilmekte, ancak bu sistemden yok olmamaktadır. Sistemden yok olmayan enerji, her dönüşümde daha az yoğun ve dağınık biçime dö-nüşmektedir. Benzer şekilde döngülerden çekilen maddeler de biçim değiştirerek sisteme geri dön- www.skb.org.tr mektedir. Taşıma kapasitesinin sınırlı olduğu ekolojik sistemlerde, sistemlere yapılan aşırı müdahaleler sonucu oluşan bozulmalar, sistemlerin tepkisel çıktıları olarak, insanlığı olumsuz biçimlerde etkilemektedir. XIX. yüzyılın ortalarında gerçekleşen sanayi devrimi sonrasında, ekonomik ve top-lumsal değişmelerin fiziksel mekana yansıması ile sanayi kentleri ortaya çıkmıştır. Sjoberg’e göre, sanayi kenti ile sanayi öncesi kentleri ayıran temel unsur teknoloji, örgütlenme ve sosyal kontroldür (Ertürk, Sam, 95-101). Sanayi kentinin belirleyici özelliği üretim yapısıdır. Sanayi kentinde ağırlıklı olarak tarımsal olmayan üretim yapılırken, hem tarımsal hem de tarımsal olmayan üretimin kontrol ve dağıtımının toplandığı mekânlardır. Bu bağlamda sanayi kenti, hinterlandı ile yakın ilişkiler içindedir. Bu ilişki sadece ekonomik ve sosyal boyutlarda olmayıp, ekolojik ilişkileri de içermektedir. Sanayi kentinin teknolojik gelişmişliği, bu mekanlarda, belirli bir büyüklük ve yoğunlaşmayı oluşturmanın yanı sıra, sosyolojik açıdan türdeş olmayan, ancak işbölümü içinde bütünleşebilen toplumsal yapıları oluşturmaktadır. Bir süreç olarak kentleşme kırda çözülme ve kentlerdeki yoğunlaşma ve iki mekan arasındaki akımlar ile gerçekleşmektedir. Erken sanayileşen ülkelerde gerçekleşen kentleşme, sanayinin çekim gücüne dayalı bir süreç içinde dengeli gerçekleşirken, gelişmekte olan ülkelerde kırın itici gücüne dayalı dengesiz bir süreç olarak gerçekleşmektedir. Dengesiz gerçekleşen kentleşme birçok ekonomik ve toplumsal nitelikli sorunların yanı sıra, plansız ve düzensiz kentlerin ortaya çıkmasına ve ekolojik sistemde olumsuzlukların artmasına yol açmaktadır (Ertürk, Sam, 10-25). Odum ve Barrett (409), büyümeyi des- tekleyecek ve devam ettirecek alt yapı olmaksı-zın gerçekleşen hızlı büyümenin, hızlı bir çöküşle sonuçlanacağını belirtmektedir. Onlara göre, ekolojik sistemlerin taşıma kapasitesini dikkate almadan plansız ve kontrolsüz gerçek-leşen her süreç olumsuzlukla sonuçlanacaktır. Nitekim kentlerdeki bu nitelikteki gidişe dur diyebilmek için toplumun kent planlaması ile yakından ilgilenmesi gerekmektedir . Kentler, bağımlı birer ekosistem olarak, ayak izleri kendi büyüklüklerinden kat kat daha fazla olan mekânlardır. Aynı zamanda kentler, yerkürede en fazla değişime uğrayan ekosistemlerdir (Collins ve diğerleri, 416). Kentlerin ekolojik sistemler üzerinde taşıma kapasitesini aşan ölçülerde oluşturduğu baskı, bu alanlarda çevre sorunları olarak adlandırılan ve istenmeyen sonuçlara yol açmaktadır (Ertürk 2009, 93-163; Cunningham, Saigo, 526-529). Hava kirli-liği, su kirliliği, toprak kirliliği, katı atıklar, gürültü gibi olumsuzluklar kentlerde yaşam kalitesini azaltmaktadır (Schreiber, Clemmer, 258-302; Richardson, 280-307; Seneca, Taussing, 322-343, Watt, 282). Kışlalıoğlu ve Berkers’e göre, kentlerde yaşam kalitesi kavramsal olarak, hem mimari ve estetik anlamı, hem de kentin havası, suyu, yeşil alanları ile kentli yurttaşın çevre sağlığı anlamını içermektedir. Kent ekolojisi, estetik ve işlevselliği bir arada içerecek biçimde, kentin yaşanacak yer olarak kalitesini tanımlamaktadır (Kışlalıoğlu, Berkes, 132-151). On-lara göre ekolojinin “en uygun çözümü doğa bulmuştur” kuralına paralel olarak, yöresel ve geleneksel mimari, doğaya uygun bir yapım tarzıdır. Oysa günümüzün kentlerinde ve yapı-larında, geleneksel mimarinin geliştirdiği doğa ile uyumlu yapım tarzları yok olmuştur. Hızla büyüyen kentlerde kent toprağının hızlı değer artışına paralel olarak oluşan rant ve spekü-lasyon, kent- kentli dergisi 57 Bilimsel Bakış lerin planlı ve ekolojik ilkelere uygun biçimde gelişmesini engelleyici etkiler ortaya çıkarmaktadır (Ertürk, Sam, 161165). Örneğin kent toprağının değerindeki artışa paralel olarak, yeşil alanlar azalmakta ve tarım toprakları tarım dışı amaçlar için kullanıl-maktadır. Konut yerleşimi ve sanayi alanlarında yapılaşma olabildiğince fazla tutularak, yeterince yeşil alan ayrılmamaktadır. KAYNAKLAR 15.Freeman A. Myrick, Haveman Tarihi: Çevre ve Uygarlıkların 1. Altuğ Fevzi, Ertürk Hasan, Robert H., Kneese Allen V., The Çöküşü, Çev: Ayşe Başcı Sander, “Kentsel Çevre Sorunları ve Politika Economics of Envira-mental Policy, İstanbul:Sabancı Üniversitesi, 2000. Araçları” Şehircilik Hukuk Ve Newyork: John Wiley and Sons, 29.Redclift, M., Sustainable Yönetim İlişkileri, Türkiye 12. Dünya Inc., 1973. Development: Exploring Şehircilik Günü Kolokymu, Ankara: 16.Gül Atilla ve Polat Erkan, the Contradictions, London: SBF, ss: 148-164. “Kentlerin Gelecegi icin Bir Rout-ledge,1987. 2. Boockhin Muray, Özgürlügün Zorunluluk (BEY)” http:/ide.sdu. 30.Richardson, Harry W. Urban Ekolojisi: Hiyerarşinin Ortaya Çıkışı edu.tr/tam metinler/kalkınma/ Economics, Middlesex: Penguin, ve Çözülüşü, Çev: Alev Türker, kalkınma18.pdf (05.08.2011). 1971. İstanbul: Ayrıntı,1994. 17.Harvey, David. Postmodernliğin 31.Richardson, Harry W. Urban 3. Boughey Arthur Durumu, çev: Sungur Savran, Economics, Illinois: The Dryden Klasik kentsel ekoloji kuramı betimleyici iken, (Ertürk, Sam, 83-94) yeni ekolojik ku-ram normatif bir nitelik taşımaktadır. Yeni kent ekolojisi kuramı, kentsel gelişimin açık-lanması ve betimlenmesi yerine, kentlerin nasıl olması gerektiğini tartışmaktadır (Naess, 58-59). Bu tartışma, kentlerin gelişiminin ekolojik sistemler ile uyumu üzerine temellen-mektedir. Bu düşünce, bir yandan değişen paradigmayla bağlantılı iken, diğer yandan kent-lerde yaşam kalitesindeki azalma ile bağlantılıdır. S.;Fundamental Ecology, New york: İstanbul: Metis Yayınları, 1997. Press, 1978. Thomes Y.Crowell Company, 1971. 18.Hultman, Johan. “Approaches 32.Schreiber, A.F.; Clemmer, R.B. 4. Barde J.P,”The Path to and Method In Urban Ecology” Economics of Urban Problems: sustainable Development” The Human Geography, vol:75, no:1, An Introduction, 3.ed., Boston: OECD Observer, 164,June-Jully 1993,ss:41-49 http://www.jstor.org/ Houghton Mifflin Company, 1982. 1990,ss:33-37. stable/490606 (03.07.2011) 33.Seneca J.J., Taussing M.K., 5. Capra Fritjot, “Systems Theory 19.Karadağ Arife,”Kentsel Ekoloji: Environmental Economics, 2.ed., andthe New Paradigm” Ecology: Kentsel Çevre Analizlerinde Coğrafi New Jersey: Prentice Hall, Inc.,1979. Key Concepts in Critcal Theary Yaklaşım” İzmir: Ege Cografya 34.Sılaydın M. Burcu, Ergin Şenel, ed:Carolyn Merahant, New Jersey: Dergisi, 18 (1-2), 2009, ss,31-47. Efe Mercan, “Ekolojik Planlama Humanities Pres, 1994, ss:334-341. 20.Kayır Gülser Ö., Doğaya Dönüş: Kavramının Teorik ve Pratik 6. Capra Fritjof, Batı Düşüncesinde Topluma Ekolojik Bakış, Ankara: Anlamı” Ekoloji ve Çevre, İzmir: Dönüm Noktası, Çev: Mustafa Bağlam, 2003. Biyologlar Derneği, IV. Ulusal Armağan, İstanbul: İn-san 21.Kışlalıoglu Mine, Berkes Fikret, Ekoloji ve Çevre Kongresi 5-8 Ekim Yayınları, 1992. Çevre ve Ekoloji ,10.b. İstanbul: 2001, Bodrum, ss: 647-650 7. Collins J.P ve Digerleri, “A Remzi Kitabevi, 2007 35.Tisdell, Clem,”Sustainable New Urban Ecology” American 22.Levy Jaques, “The City is Development: Differing Paradigmadaki değişime paralel olarak, kent ekolojisi yaklaşımı da değişime uğra-maktadır. Kent ekolojisi, insan egemen sistemlerdeki yapı ve süreçleri de kapsayacak ölçüde genişlemektedir. Bu anlamda kent ekolojisi, kentsel büyümenin ekolojik yaklaşımla planlanmasıdır (Collins ve diğerleri, 423-424; Karadağ, 32). Bu bağlamda kent ekolojisi, toplumsal yapılarla bağlantılı bir hal almakta ve toplumsal olanla, ekolojik olanın birlikte ele alındığı bütünsel bir yaklaşım söz konusu olmaktadır. Kent ekolojisinde bütünsellik anlayışı, kentleri var eden tüm sistemlerin kentlerin yaşam kalitesi ile ilintili olarak ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Kent ekolojisi, mimariyi, estetiği, işlevselliği, sağlığı içerecek biçimde kentin yaşam kalitesini tanımlamaktadır. Kentlerin yaşam kalitesi ve kent ekolojisi, kentlerin sürdürülebilirliği ile yakından ilişkilidir. Scinentist, 88, September-October Sustainable Develompent” çev: Perspectires of Ecologist and 2000, ss: 416-425. Eric Rosencantz, http://www. Ecenomist and Relevance to LDCS” 8. Cunningham W.P., Saigo metropolitigues.eu/ IMG/pdf/ MET- World Development, vol:16, no:3, B.W., Environmental Science: A Levy-Eng.pdf. (26.02.20011) 1998, ss: 373-384. Global Concern, 3.ed., London: 23.Molbert, Bjorn, “To Improve 36.Watt K.E.F., Understanding the Wm.C.Brown Publishers, 1995. Urban Life-About Policy for Enwironment, Boston: Allyn and 9. Edington J.M, Edington A.M., Planning and Implementation” Bacon Inc., 1982. Ecology and Environmental Urban Ecology, UNECE, 37.WCED, Our Common Future, Policy, London: J.W. Ar-rowsmith Seventh Conferance on Newyork, Oxford University Ltd.,1981. Urban and Regional Research Press,1987. 10.Ertürk Hasan, “Kentsel Çevre ,Ankara:29 Haziran - 3 38.WWF, “Ekolojik Ayak izi” http:// Sorunlarının Çözümü Açısından Temmuz,1992,ss:116-125. www.wwf.org,tr/page.php? Ekolojik İlkeler” Kent ve Çevre 24.Naess Petter, “Urban ID=3498 MID=343 (05.08.20011). “Planlamaya Ekolojik Yaklaşım” Development and Environmental 39.WWF,Yaşayan Gezegen Raporu İstanbul: M.S.Ü. Şehir ve ölge Philosophy” Urban Ecology, UNECE 2010, http://www.wwf. org.tr/ Planlama Bölümü, 1995,ss: 49-58. Seventh Conferance on Ankara: 29 page.php?ID=349 (03.08.2011). 11.Ertürk Hasan, “Sürdürülebilir Haziran-3 Temmuz, 1992 ,ss: 54-70. 40.Yılmaz Oğuz, Duman Ülkü, Kentler” Yeni Türkiye Habitat II Özel 25.Odum E.P ve Barrett G.W., “Yeni Yerleşim Alanlarının sayısı, yıl:2, sayı: 8, Mart – Nisan Ekolojinin Temel İlkeleri, Çeviri Planlanmasında Ekolojik Planlama 1996, ss:174-178. editörü: Kani Işık, Ankara: Palme İlkelerinin İrdelenmesi” Ekoloji ve 12.Ertürk Hasan, Çevre Politikası, Yayıncılık, 2008. Çevre, İzmir: Biyologlar Derneği, IV. Bursa : Ekin Kitabevi Yayınları, 2011. 26.Özer Zuhal, “Ekolojik Ayak İzi” Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi 13.Ertürk Hasan, Çevre Bilimleri, Bilim ve Teknik,Ekim 2002, ss:82-83. 5-8 Ekim 2001. Bodrum, ss:443-456 4. b., Bursa: Ekin Kitabevi Yayınları, 27.Pearce, D.W., Economic 2012. Insentives and Renewable Natural 14.Ertürk Hasan, Sam Neslihan, Resources Mangment, Paris: Kent Ekonomisi,4.b., Bursa : Ekin OECD,1989. Kitabevi Yayınları,2011. 28.Ponting Clive, Dünyanın Yeşil 58 kentli dergisi Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Üyeleri Abana Belediyesi / Kastamonu Tel: 0366 564 11 65 Web: www.abana-bld.gov.tr Adalar Belediyesi / İstanbul Tel: 0216 382 78 50 Web: www.adalar.bel.tr Akçay Belediyesi / Balıkesir Tel: 0266 385 13 00 Web: www.akcay.bel.tr Altınova Belediyesi / Yalova Tel: 0226 461 29 40 Web: www.altinova.bel.tr Amasra Belediyesi / Bartın Tel: 0378 315 10 81 Web: www.amasra.bel.tr Antalya Büyükşehir Belediyesi Tel: 0242 249 50 00 Web: www.antalya.bel.tr Avanos Belediyesi / Nevşehir Tel: 0384 511 40 64 Web: www.avanos.bel.tr Aydın Belediyesi Tel: 0256 226 63 52 Web: www.aydin-bld.gov.tr Balçova Belediyesi / İzmir Tel: 0232 455 20 00 Web: www.balcova.bel.tr Bandırma Belediyesi / Balıkesir Tel: 0266 711 11 11 Web: www.bandirma-bld.gov.tr Buharkent Belediyesi / Aydın Tel: 0256 391 30 05 Web: www.buharkent.bel.tr Bursa Büyükşehir Belediyesi Tel: 0224 234 00 87 Web: www.bursa.bel.tr Çankaya Belediyesi / Ankara Tel: 0312 488 88 00 Web: www.cankaya.bel.tr Denizli Belediyesi Tel: 0258 265 21 37 Web: www.denizli.bel.tr Derince Belediyesi / Kocaeli Tel: 0262 239 40 15 Web: www.derince.bel.tr Didim Belediyesi / Aydın Tel: 0256 811 26 60 Web: www.didim.bel.tr Gebze Belediyesi / Kocaeli Tel: 0262 642 04 30 Web: www.gebze.bel.tr Gölcük Belediyesi / Kocaeli Tel: 0262 412 10 12 Web: www.golcuk.bel.tr Isparta Belediyesi Tel: 0246 211 61 61 Web: www.isparta.bel.tr İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tel: 0212 455 14 00 – 01 Web: www.ibb.gov.tr İzmir Büyükşehir Belediyesi Tel: 0232 482 11 70 Web: www.izmir.bel.tr İzmit Belediyesi / Kocaeli Tel: 0262 444 41 00 Web: www.izmit.bel.tr Kadıköy Belediyesi / İstanbul Tel: 0216 542 50 55 Web: www.kadikoy.bel.tr Kadirli Belediyesi / Osmaniye Tel: 0328 718 10 39 Web: www.kadirli.bel.tr Kahramanmaraş Belediyesi Tel: 0344 223 50 72 Web: www.kahramanmaras.bel.tr Karşıyaka Belediyesi / İzmir Tel: 0232 399 43 03 Web: www.karsiyaka.bel.tr Kırıkkale Belediyesi Tel: 0318 224 27 61 Web: www.kirikkale-bld.gov.tr Kırşehir Belediyesi Tel: 0386 213 44 85 Web: www.kirsehir.bel.tr Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Tel: 0262 318 10 10 Web: www.kocaeli.bel.tr Mardin Belediyesi Tel: 0482 212 13 48 Web: www.mardin.bel.tr Mudanya Belediyesi / Bursa Tel: 0224 544 16 50 Web: www.mudanya.bel.tr Muğla Belediyesi Tel: 0252 214 18 46 Web: www.mugla.bel.tr Nilüfer Belediyesi / Bursa Tel: 0224 441 16 03 Web: www.nilufer.bel.tr Odunpazarı Belediyesi / Eskişehir Tel: 0222 217 30 30 Web: www.odunpazari.bel.tr Ordu Belediyesi Tel: 0452 225 01 04 Web: www.ordu.bel.tr Sultanhisar Belediyesi / Aydın Tel: 0256 213 30 72 Web: www.sultanhisar.bel.tr Osmancık Belediyesi / Çorum Tel: 0364 611 43 23 Web: www.osmancik.bel.tr Osmangazi Belediyesi / Bursa Tel: 0224 270 70 70 Web: www.osmangazi.bel.tr Tarsus Belediyesi / Mersin Tel: 0324 616 25 15 Web: www.tarsus.bel.tr Tepebaşı Belediyesi / Eskişehir Tel: 0222 320 54 54 Web: www.tepebasi.bel.tr Trabzon Belediyesi Tel: 0462 322 46 01 Web: www.trabzon.bel.tr Urla Belediyesi / İzmir Tel: 0232 754 10 88 Web: www.urla.bel.tr Ürgüp Belediyesi / Nevşehir Tel: 0384 341 70 76 Web: www.urgup.bel.tr Yalova Belediyesi Tel: 0226 813 98 46 Web: www.yalova.bel.tr Yenipazar Belediyesi / Aydın Tel: 0256 361 30 04 Web: www.yenipazar.bel.tr Türkiy e irliği rB ğlıklı Kentle a S 2005 Şehirlere sağlıklı dokunuş www.skb.org.tr
© Copyright 2024 Paperzz