Yayını Görüntüle - bursa büyükşehir belediyesi yayınları

Türkiy
e
Mayıs 2012
irliği
rB
ğlıklı Kentle
Sa
2005
dergisi
•ABANA •ADALAR •AKÇAY •ALTINOVA •AMASRA •ANTALYA •AVANOS •AYDIN •BALÇOVA •BANDIRMA •BUHARKENT •BURSA •ÇANKAYA •DENİZLİ •DERİNCE •DİDİM
•GEBZE •GÖLCÜK •ISPARTA •İSTANBUL •İZMİR •İZMİT •KADIKÖY •KADİRLİ •KAHRAMANMARAŞ •KARŞIYAKA •KIRIKKALE •KIRŞEHİR •KOCAELİ •MARDİN •MUDANYA
•MUĞLA •NİLÜFER •ODUNPAZARI •ORDU •SULTANHİSAR •OSMANCIK •OSMANGAZİ •TARSUS •TEPEBAŞI •TRABZON • URLA •ÜRGÜP •YALOVA •YENİPAZAR
Sağlıklı Kentlerde
Kentsel Tarım
Sağlıklı Kentler Trabzon’da buluştu
DSÖ Dubrovnik’te toplandı
SKB, ‘Sağlıklı Kentleşme ve Kentsel Dayanıklılık’
gündemiyle Trabzon’da biraraya geldi.
DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ulusal Ağları Hırvatistan’ın
Dubrovnik kentinde toplandı.
SKB çevreci tesisleri ödüllendirdi
Yeni kent ekolojisi
SKB, çevreye saygılı yatırımlar yapan firma ve
OSB'lere ‘Çevreci Tesis’ ödülü verdi.
Prof. Dr. Hasan Ertürk, sanayileşen kentlerde
tarımın önemini kaleme aldı.
SAĞLIKLI BİR ŞEHİR,
www.skb.org.tr
ğlıklı Kentle
Sa
irliği
rB
Şehirlere sağlıklı dokunuş
Türkiy
e
ORGANİK TARIMI DESTEKLER.
2005
Başkan’dan
Her şey
sağlıklı bir çevre için
Değerli birlik üyesi arkadaşlarım,
Recep Altepe
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı
Dünya nüfusunun yarısı, Türkiye’nin ise yüzde 80’ni kentlerde yaşıyor. Uzmanların 2050’li yıllarda öngördüğü ise bizim daha şimdiden geçtiğimiz, yüzde 75’ler.
Bu nedenle kentlerimizi yaşanılır kılmak ve onlara nefes aldırmak, bizlerin çevre
konusunda sürdürülebilir projeleri hayat geçirdiğimiz sürece mümkün olacaktır.
Bildiğiniz gibi Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği olarak üzerinde durduğumuz ve projeler geliştirdiğimiz en hassas konu çevre. Bu kapsamda kent yaşamının ayrılmaz
bir parçası olan sanayi sektöründe üretim yapan firmaları teşvik etmek ve çevre
duyarlılığını artırmak amacıyla yeni bir ödüllendirme sistemi başlattık. Çevreyi
kirletmeyen kurum ve Organize Sanayi Bölgeleri’ne ödül vererek, gerçekleştirilen güzel uygulama ve çalışmaları mükafatlandırmak ve bu örnek çalışmaları
tanıtmak, duyurmak istedik. İlkini Bursa’da gerçekleştirdiğimiz bu projenin üye
belediyelerimiz tarafından da en kısa sürede uygulanacağına inanıyorum.
Mayıs ayında “Sağlıklı Kentleşme ve Kentsel Dayanıklılık” gündemiyle Trabzon’da
biraraya geldik. Kentlerimizin olası bir afet karşısında hazırlıklı olup olmadığı,
yapılması gerekenler ve koordinasyon ana başlıklarında birbirinden değerli akademisyenlerimiz bilgi ve tecrübelerini paylaştı. Toplantımıza Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’ın da katılması bizleri ayrıca onurlandırdı. Bu vesile
ile örnek bir evsahipliği sergileyen Trabzon Belediyemize de teşekkür ederim.
Ayrıca birliğimize yeni katılan İstanbul Adalar, Mersin Tarsus ve İzmir Urla Belediyelerimize de hoşgeldiniz demek ve birliğimizin üye sayısının 45’e çıktığını sizlerle sevinçle paylaşmak isterim.
Saygılarımla.
www.skb.org.tr
kentli dergisi 3
ğlıklı Kentle
Sa
irliği
rB
Türkiy
e
Künye
2005
dergisi
İmtiyaz Sahibi
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği adına,
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve SKB Başkanı
Recep ALTEPE
Yayın Direktörü (Sorumlu)
A. Nalan FİDAN
Genel Yayın Yönetmeni
Gonca YERLİYURT
Yayına Hazırlayanlar
Melike SUCU, Ercüment YILMAZ, Murat AR
Katkıda Bulunanlar
Bursa Büyükşehir Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi,
Kırıkkale Belediyesi, Muğla Belediyesi, Trabzon Belediyesi,
Çankaya Belediyesi, Gebze Belediyesi, Kadıköy Belediyesi,
Odunpazarı Belediyesi, Osmangazi Belediyesi
Editör
Grafik Tasarım
Erhan BEDİR
Talha BIYIK
Danışma Kurulu
Erdem SAKER, Prof. Dr. Handan TÜRKOĞLU,
Prof. Dr. Nilüfer AKINCITÜRK, Prof. Dr. Barış MATER,
Prof. Dr. Cengiz GİRİTLİOĞLU, Prof. Dr. Hasan ERTÜRK,
Doç. Dr. Emel İRGİL, Doç. Dr. Ertuğrul AKSOY,
Doç. Dr. Ali Fuat AYDIN, Yrd. Doç. Dr. Arzu Başaran UYSAL,
Yrd. Doç. Dr. Alpaslan TÜRKKAN, Mehmet Ali MERİÇ
Yapım
Bursa Kiraz Halkla İlişkiler Ltd. Şti.
Kükürtlü Mah. Cevizli Sok. No: 1/6 Osmangazi / Bursa
Tel: 0224 232 20 40 • www.kiraziletisim.com
Baskı
Akmat A.Ş.
Organize Sanayi Bölgesi AOS Bulvarı 2. Sok. No: 11 Nilüfer/Bursa
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği
Bursa Büyükşehir Belediyesi
Acemler Tesisleri B Blok 2. Kat / BURSA
0224 234 00 87 • 0224 235 23 99
www.skb.org.tr • [email protected]
Yıl 2 • Sayı 7 • Mayıs 2012
Yerel, süreli yayın.
ISSN 2146-0566
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği resmi yayın organı olan
Kentli Dergisi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.
Dergimizde yer alan yazı ve makaleler kaynak gösterilerek
yayınlanabilir. Makalelerin sorumluluğu yazarına aittir.
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin ücretsiz yayınıdır.
Üç ayda bir yayınlanır.
YENİDEN KULLANALIM, GERİ DÖNÜŞTÜRELİM
Çevreye yapabileceğiniz en kolay katkı, okunmuş dergi ve
gazetelerin geri dönüştürülmesidir. Sağlıklı Kentler Birliği,
Kentli Dergisi okurlarını ağaç kesimlerini azaltmak için kendi
yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.
4 kentli dergisi
İçindekiler
Bu sayıda
Sağlıklı Kentler
Trabzon’da buluştu
Sağlıklı Kentler Birliği, ‘Sağlıklı Kentleşme ve Kentsel
Dayanıklılık’gündemiyle Trabzon’da biraraya geldi.
08
DSÖ Dubrovnik’te toplandı
DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ulusal Ağları
Hırvatistan’ın Dubrovnik kentinde toplandı.
14
SKB çevreci tesisleri
ödüllendirdi
Sağlıklı Kentler Birliği, çevreye saygılı yatırımlar
yapan firma ve OSB'lere ‘Çevreci Tesis’ ödülü verdi.
16
18
www.skb.org.tr
projeler ve çevreci tesisler
15
İzmir’de 3. Kadın Festivali
20
Bursa kentiçi
ulaşım sistemleri raporu
22
Trabzon Belediyesi’nden
23
Kırıkkale’den
“Şehrimin Kimliği Projesi”
24
Muğla suyuna sahip çıkıyor
25
belediyecilik
26
12 Yıldızlı Kent: Gebze
27
Kadıköy'den
28
“Sera Gazı Projesi”
Odunpazarı termal
30
turizme inanıyor
42
Yeni kent ekolojisi
SKB Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Ertürk,
sanayileşen kentlerde tarımın önemine dikkat çekti.
Danışma Kurulu’nda gündem
Çankaya’da yaşlı dostu
Tasarımcı gözüyle
kentsel tarım
İTÜ Kent Tasarımcısı Y. Mimar Sara
Rasouli, kent topraklarının tarımsal amaçlı
kullanımını dergimiz için kaleme aldı.
06
organik beslenme evde sağlık ve bakım hizmeti
Kentsel tarıma
ilgi artıyor
Kentsel tarım, Amerika, İngiltere, İspanya ve Tayvan
gibi dünyanın birçok farklı ülkesinde giderek yükselen
bir eğilim olarak dikkat çekmeye devam ediyor.
Kentte tarım olanakları ve
52
Avrupa Konseyi’ne
kültürel sunum
31
Masal şehri Trabzon
32
“Kentsel Tarım” potansiyeli
36
Kentsel Tarım
42
Yeni kent ekolojisi
52
kentli dergisi 5
Hakkımızda
Kentte tarım olanakları
ve organik beslenme
A. Nalan Fidan
Yüksek Şehir Plancısı
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü
U
zun geçen kışın ardından,
baharın
yeniden
uyanışı,
tüm nefes kesiciliği ile ağaç-
ların tomurcuklanması, yeşilin kendi
içinde rengarenk doğayı bezemesi
ile yeni bir sayı ve konu başlığıyla karşınızdayız. Bu sayımızın konusunu
dünyada yükselen bir eğilim haline
gelen “Kentsel Tarım” başlığına ayırdık.
Kentlerin yeni alışkanlıkları olarak
göze çarpan kentsel tarım, özellikle
tükettiği gıdaların kaynağının ve nasıl
yetiştirildiğini bilmek isteyenler için
alternatifler sunmakta ve hızlı kentleşmeyle uzaklaşılan doğa ile ilişkileri
yeniden canlandırmaktadır.
Kentsel tarım, özellikle son yıllarda gündemden düşmeyen hızlı
ve plansız kentleşmenin beraberinde getirdiği ekonomik ve sosyal
sorunlara karşı geliştirilen (ya da yenilenen ve etkinleştirilen) güncel bir
kavram. Kentlerimizde tarım yapabilmek için uygun arazi bulmak
oldukça güç olmakla birlikte, uygun
yerlere kurulan bahçeler ise ailelere
maddi olanaklar sağlayabilmektedir.
Dünyada
milyonlarca
insanın
sebze meyve ihtiyacının önemli bir
bölümünü karşıladığı kent bahçelerinin İstanbul’da oluşturulması için de
adımlar atılıyor. Terasları ve bahçeleri
olan, kendi sebzesini yetiştirmek
isteyen kentlilere ücretsiz fideler
dağıtılarak “kentsel tarım gönüllüleri”
teşvik ediliyor.
Kentsel tarıma paralel organik beslenme duyarlılığı da son zamanlarda
kentlerde tartışılan gündem konularından biri. Organik gıda tüketiminin
temelinde, sadece organik ürünler
6 kentli dergisi
tercih etmek değil, aynı zamanda
çevre dostu olmak, doğaya ve ekosisteme fayda sağlayacak işleri desteklemek ve birey olarak uygulamak
yatıyor. Elimizden geldiğince geri
dönüşebilen, çevreyi kirletmeyen
malzemelerden üretilmiş ürünleri
tercih etmek, çöpleri ayırıp cam
şişeleri ve plastikleri özel toplama
kutularına atmak, kağıtları biriktirip kağıt toplayıcılarının alabileceği
şekilde düzenlemek, biten pilleri özel
atık istasyonlarına götürmek “Kentli
ve çevre bilincinde” olmanın temelinde yatıyor. Günümüzün ekonomik
ve sosyal koşulları sebebiyle kentsel
tarımın yeni bir anlayışla ele alınması
konusunun gerekliği ile ilgili makaleleri bu sayımızda bulacaksınız.
Karadeniz’in incisi Trabzondaydık
Trabzon Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen buluşmamızda;
afetler, afet yönetimleri, kentsel
riskler, elektromanyetik radyasyon
ve kente etkileri başlıklı sunumlar,
ülkemizin gerçeklerini tekrar hatırlamamız açısından çok önemliydi.
Buluşmada üzerinde konuşulan bir
diğer konu da Bursa’da ilki gerçekleştirilen “Çevreci Tesis Ödülü” ile ilgiliydi.
Sağlıklı kentleşmenin gereği sağlıklı
çevre için arıtma tesislerini kuran ve
bunları ilgili yasal mevzuat kriterlerine uygun olarak işleten çevreye
duyarlı sanayi tesislerine verilen bu
ödül Sağlıklı Kentler Birliği’nin bu
konu da misyonunu yerine getirdiği
ve ödüllendirdiği ilk faaliyettir.
Dergimize katkı sağlayan herkese
tüm çalışmalarından dolayı teşekkür
ederiz.
Sahip
olduklarının
farkındadır;
kültürel
mirasına sahip
çıkar.
Eşitsizliklerin
önüne geçer;
dayanışmayı ve
yardımlaşmayı
yaygınlaştırır.
Sağlıklı
şehir
Sağlıklı
bireyler
yetiştirir;
dengeli
beslenmeyi
teşvik eder.
Tüm engelleri
kaldırır;
herkes için
yaşanabilir
şehirler
oluşturur .
Üretkenliği
yaşam biçimi
sayar;
yaşayanlarını
eğitir, hayatın
içine katar.
ğlıklı Kentle
a
S
irliği
rB
Türkiy
e
Trafik ve park
sorununu
azaltır;
toplu taşıma
araçlarını
yaygınlaştırır.
2005
Kent sağlığına
önem verir;
sokak
hayvanlarına
sahip çıkar.
SKB Trabzon’da toplandı
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, ‘Sağlıklı Kentleşme ve Kentsel
Dayanıklılık’ gündemiyle Trabzon’da biraraya geldi. Akademisyenlerin
bilgi ve tecrübelerini paylaştığı toplantıda üç yeni üye birliğe katıldı.
T
rabzon Hamamizade İhsan Bey Kültür
Merkezi’nde yapılan ve Sağlıklı Kentler
Birliği’ne üye belediyelerin başkan ve
yöneticilerinin yoğun ilgi gösterdiği toplantıya,
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çevre
ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta,
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun
ve Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi
Gümrükçüoğlu da katıldı. Toplantının açılış
konuşmasını yapan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği
ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep
Altepe, Türkiye’nin deprem bölgesi olması
nedeniyle toplantının ana gündemini ‘Sağlıklı
Kentleşme ve Kentsel Dayanıklılık’ olarak belirlediklerini söyledi.
8 kentli dergisi
“Dersimizi aldık”
Depremin hep unutulduğu bir dönemde ve hiç
beklenmedik anlarda kendini gösterdiğini hatırlatan Başkan Altepe, geçen yıl da Van Erciş’te
yaşanan depreme karşı kentleri daha dayanıklı
ve sağlıklı hale getirmeye çalıştıklarını vurguladı.
Özellikle 1999’da yaşanan Marmara Depremi’nin
herkes için büyük bir ibret olduğunu hatırlatan Başkan Altepe, “Orada kentlerimizin halini
gördük. Bu depremin ardından devrim niteliğinde çalışmalar yapıldı. Planlar donduruldu,
zemin çalışmaları yapıldı, yapı denetimi gibi
kurumlar oluşturuldu, deprem ölçüm istasyonları kuruldu. Bundan sonra yapıların sağlıklı
gelişmesi ve güvenli inşa edilmesi konusunda
faaliyet başladı. Hepimiz dersimizi aldık. Daha
Birlik Buluşmaları
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay,
“Doğa turizmi, inanç turizmi, kongre
turizmi ve kış turizmi gibi bütün bu
alanları Türkiye’nin turizm sunumu
içine katarak; maviyi kirletmeden
yeşili yok etmeden turizm odaklı bir
kalkınma hedeflemeliyiz” dedi.
sağlam konutlara geçtik. Belediyeler
Birliği olarak afet sonrası koordinas-
başta olmak üzere tüm kurumlar
yonun sağlanması amacıyla çalış-
üzerine düşeni yaptı. Sağlık Bakanlığı
malar
hastaneleri, Milli Eğitim okulları ve
yaşandığı
tüm
yenin ne tür yardım götüreceğinin
kurumlar
binalarını
gözden
geçirdi” dedi.
“Afet sonrası koordinasyon”
Sağlıklı Kentler Birliği başta olmak
üzere tüm yerel yönetim birliklerinin
Van depreminde önemli bir sınav verdiğini ve ilk andan itibaren bölgeye
yaptıklarını söyledi. Deprem
zaman
hangi
beledi-
önceden belirleneceğini dile getiren
Başkan Altepe, “Afet bölgesine hangi
belediye elektrik, hangi belediye su,
hangi belediye yiyecek götürecek,
bu önceden belirli olacak. Kimseden
emir beklemeye gerek kalmadan yar-
her türlü yardımın kısa zamanda ulaş-
dımlar bölgeye ulaştırılacak. Böylece
tırıldığını dile getiren Başkan Altepe,
deprem sonrası yaşanan yardım kar-
Türkiye Belediyeler Birliği, Marmara
gaşasının önüne geçeceğiz” diye
Belediyeler Birliği ve Sağlıklı Kentler
konuştu.
www.skb.org.tr
“Sağlıklı kent için sağlıklı çevre”
Deprem olduğu kadar sağlıklı bir çevrenin sağlanmasının da önemli gündemlerinden biri olduğunu hatırlatan Başkan Altepe, çevreyi koruma
yönünde Bursa’da hayata geçirdikleri çalışmalardan örnekler verdi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak
zehirli atıklarını doğaya bırakan firmalara yönelik önemli yaptırımlar
uyguladıklarını ve bugüne kadar
58 firmanın kapatıldığını kaydeden
Başkan Altepe, “Bunun yanında Sağlıklı Kentler Birliği olarak örnek üretim
yapan firmalarımızı teşvik etmek için
de bir ödüllendirme sistemi başlattık.
kentli dergisi 9
İlkini Bursa’da gerçekleştirdik ve bunu Türkiye
geneline yaymayı hedefliyoruz. Sağlıklı bir şehir
ancak sağlıklı bir çevre ile sağlanır. Bunu kesinlikle unutmamalıyız” dedi.
“Turizmde Dünya 6.’sıyız”
Karadeniz programı kapsamında Trabzon’a
gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay
da ilk olarak Sağlıklı Kentler Birliği Toplantısı’na
katıldı. Burada üye belediye başkanlarına
seslenen Bakan Günay, 2011 yılı sonu verilerine göre Türkiye’nin turist sayısı bakımında
İngiltere’yi geçerek 7’nci sıradan 6’ncı sıraya yükseldiğini söyledi. Turizmin deniz turizmi olarak
güneye sıkıştığını dile getiren Bakan Günay,
“Bizim yeşili de turizmin içine katmamız gerekli.
Sağlık turizmi üzerinden yeni bir alan geliştirmeliyiz. Yaşlanan Avrupa için kalitesi yüksek sağlık
imkanları bizim için son derece önemli. İnanç
turizmi, kongre turizmi ve kış turizmi gibi bütün
bu alanları Türkiye’nin turizm sunumu içine
katarak; maviyi kirletmeden yeşili yok etmeden
turizm odaklı bir kalkınma hedefliyoruz. Bu
açıdan Sağlıklı Kentler Birliği’nin çevreye duyarlılığı ile bizim aramızda önemli bir paralellik var.
Topyekün yaşam kalitesini yukarıya çekmeye
çalışıyoruz” diye konuştu.
“Hala altyapı eksiğimiz var”
Türkiye’nin zengin bir doğaya sahip olduğunun altınızı çizen Bakan Günay, geçmiş yıllarda Türkiye’nin mütevazı, yaşanabilir kentleri
olduğunu ancak kolay yapı malzemelerinin
gelişmesiyle plansız kentleşmenin ortaya çıktığını vurguladı. Yapılan antik kazılarda ortaya
çıkan 2000 yıllık kentlerde kanalizasyon sistemleri, su dağıtım mekanizmaları bulunduğunu
10 kentli dergisi
Birlik Buluşmaları
Bursa Büyükşehir Belediye ve SKB Başkanı
Recep Altepe
Trabzon Belediye Başkanı
Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı
Muhammet Balta
hatırlatan Günay, “Ancak 40-50 yıl
önce kurulan köylerimizde kasabalarımızda hala alt yapının olmadığını
görüyoruz. Tarihsel dokuları bozmuşuz. Kent merkezlerini yıkıp, hiçbir
estetiği olmayan kentler kurmaya
başlamışız. Türkiye siyaseti şimdilerde
estetiğe dayanan kentleşmeyi yeni
yeni konuşmaya başladı. Bu sefer rant
kavgası başladı. Bu konuda tavizkar
olmamamız gerekli. Küçük bir gruba
verdiğimiz taviz, gelecek kuşaklara
karşı büyük haksızlığa dönüşebilir”
dedi.
deydi. 20. dakikada Ankara’da kriz
Tosun, hastanelerin hem iç hem de
dış mekanlarını insanlara nefes aldıran
mekanlar haline getirmeyi amaçladıklarını söyledi.
merkezindeydim. Birinci saatte bakanımız helikopterle bölgedeydi. Gece
12’ye kadar 700 civarında kurtarma
ekibimiz bölgedeydi” dedi.
“Hedefimiz her alanda sağlık”
Sağlıklı Kentler Birliği’nin çalışmalarına
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı
Muhammet Balta ise bakanlık olarak
sadece sağlıklı kentler değil, sağlıklı
köyler, sağlıklı meralar, sağlıklı yay-
benzer olarak Sağlık Bakanlığı’nın da
sağlık kentleri kurulması yönünde
çalışmalara devam ettiğini dile getiren
“Afete müdahalede ilk sıradayız”
Daha sonra konuşan Sağlık Bakanlığı
Müsteşarı Nihat Tosun ise afete
müdahale, afet sırası ve sonrasında ilkyardım desteği açısından
dünyadaki en güçlü sağlık birimlerinin Türkiye’de olduğunu vurguladı. Van’da yaşanan depremde
4 binin üzerinde enkaz altındaki
hastaya serum takıp müdahale edildiğini ifade eden Tosun, ‘Van’da 40.
dakikada UMKE ekiplerimiz köyler-
www.skb.org.tr
kentli dergisi 11
Birlik Buluşmaları
Buluşmaya katılan
akademisyenler, ‘Sağlıklı
Kentleşme ve Kentsel
Dayanıklılık’ başlığı
altında bilgi, birikim ve
tecrübelerini birliğe üye
belediyelerin başkan ve
yöneticileriyle paylaştılar.
lalar oluşturmak için de çalıştıklarını söyledi.
Örgütü Bölge Ofisi’nde, 66 ülkede, 220 kent ve
Türkiye’de 1950 sonrası yaşanan hızlı göçün
55 Avrupa kentinde devam eden Sağlıklı Kentler
çarpık kentleşmeye yol açtığını ifade eden Balta,
hareketi, bu üyeliklerle Türkiye’de 42 olan üye
göçle birlikte kentlerde baş gösteren işsizlik,
sayısını da 45’e çıkarmış oldu. Toplantıda ayrıca
gecekondulaşma, eşitsizlik, kirlilik gibi birçok
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin bir sonraki
olumsuz etkeni ortadan kaldırmaya yönelik pro-
buluşmasının Eylül ayında Yalova’nın ev sahipli-
jeler geliştirdiklerini kaydetti.
ğinde yapılması kararlaştırıldı.
“Yol haritamızı oluşturuyoruz”
Afete akademik bakış
Toplantıya evsahipliği yapan Trabzon Belediye
Sağlıklı
Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ise, Sağ-
Toplantısı’nın ardından yapılan ilk oturumda
lıklı Kentler Birliği toplantısına ev sahipliği yap-
“Afetler ve Kentsel Alanlara Etkileri” konusu ele
maktan dolayı mutluluk duyduklarını ifade
alındı. İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge
ederek, “İnsanlarımızın daha yaşanabilir kent-
Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz
lerde barınması için bilgi birikimi, deneyim ve
Giritlioğlu’nun başkanlığında yapılan oturumda
tecrübelerin paylaşıldığı, projelerin geliştirildiği
Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü Başkanı
Sağlıklı Kentler Birliği toplantıları kapsamında
Prof. Dr. Nilüfer Akıncıtürk, afetlerin kentlere ve
düzenlenen programlarda Türkiye şehirlerinin
daha yaşanılır hale getirilmesi hedefleniyor.
Gelecek kuşaklara iyi kentler bırakmak için
yapılan bilgi paylaşımları bizlere yol haritası olacaktır. Buluşmaya katılan tüm konuklara teşekkür
ediyorum” diye konuştu.
Meclis Toplantısı
Açılış konuşmalarının ardından Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 16. Olağan Meclis Toplantısı
gerçekleştirildi. Yoğun gündem maddesiyle
yapılan meclis toplantısında İstanbul Adalar
Belediyesi, Mersin Tarsus Belediyesi ve İzmir
Urla Belediyesi’nin birlik üyeliği için yaptığı
başvuru oybirliği ile kabul edildi. Dünya Sağlık
12 kentli dergisi
Kentler
Birliği
Olağan
Meclis
yapılara etkilerini anlattı. Marmara
Dalı Başkanı Prof. Dr. Barış Mater de
ve Van depremlerinde çektiği fotoğ-
‘Kentsel planlamada yerbilimi çalış-
raflarla felaketi gözler önüne seren
maları ve etkileri’ konulu bir sunum
Akıncıtürk, deprem dışında İstanbul,
yaptı.
Konya ve Bursa İntam’da meydana
Zağnos Vadisi’nde teknik gezi
Trabzon buluşmasının ikinci günün
son buluşmasının başkanlığını ise
İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge
gelen bina göçükleri ve yapıların
Kentsel Risklerin azaltılması
Planlama Bölüm Başkanı Prof. Dr.
afetlere dayanıklılıkları konusunda
SKB’nin Trabzon’da gerçekleşen ve iki
rumda
da değerlendirmelerde bulundu. İTÜ
Afet Yönetim Araştırma ve Uygulama
Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat
Kadıoğlu
ise
belediyelerde
afet
yönetimi konusunu işledi. Kadıoğlu,
depremlerin kimseyi öldürmediğini,
insanların ölümüne yol açan etmenlerin binalar, beton yığınları ve eşyalar
olduğuna vurgu yaptı. İstanbul Üniversitesi Fiziki Coğrafya Anabilim
www.skb.org.tr
gün süren oturumların son gününde
“Kentsel Risklerin Azaltılması” konusu
masaya yatırıldı. Bursa Büyükşehir
Belediyesi eski Başkanı Erdem Saker’in
Handan Türkoğlu yaptı. Son otuKaradeniz Teknik
Üniver-
sitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölüm
Başkanı Doç. Dr. Cenap Sancar
“Kentsel Vadilerde Doğal Afet Riskleri
ve Tedbirleri”, Çanakkale 18 Mart Üni-
başkanlığında gerçekleştirilen son
versitesi Şehir ve Bölge Planlama
günün ilk oturumunda Uludağ Üni-
Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Arzu
versitesi Kamu Yönetimi Bölümü
Başaran Uysal “Doğal Afet Riski ve
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan
Kent Yoksulları: Çanakkale Örneği” ve
Ertürk, “Kentsel Risklerin Azaltılması
İTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
Açısından Kent Ekolojisi’nin önemi”
Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Seda
konulu bir sunum yaptı. Uludağ
Kundak’da “Afetlere Karşı Kentsel
Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim
Direncin Oluşturulması” konulu birer
Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Alpaslan
sunum
Türkkan ise “Elektromanyetik Alan-
Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan
ların Kent Sağlığına Etkileri” konulu
Fevzi Gümrükçüoğlu toplantıya katı-
bir sunum yaparak bu alanda bugüne
larak bilgi ve tecrübelerini paylaşan
kadar gerçekleştirilmiş araştırma ve
tüm akademisyenlere birer plaket
makaleleri paylaştı. İnşaat Mühen-
vererek teşekkür etti. Bilimsel sunum-
disleri Odası Trabzon Şube Başkanı
ların ardından birliğe üye belediye-
Mustafa Yaylalı’da “Bina Üretim Süre-
lerin başkan ve yöneticileri, Trabzon
cinde ve Yapı Stoğunun Geleceğe
Belediyesi tarafından hayata geçirilen
Taşınmasında
Bilinçlendirme”
ve tüm Türkiye’ye örnek bir proje olan
konulu bir sunum yaparak konukları
Zağnos Vadisi kentsel dönüşüm çalış-
bilgilendirdi.
masını yerinde incelediler.
yaptılar.
Toplantı
sonrası
kentli dergisi 13
Birlikten Haberler
Sağlıklı Şehirler
Dubrovnik’te buluştu
DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ulusal Ağları 21-23 Mart 2012 tarihlerinde
Hırvatistan’ın Dubrovnik kentinde toplandı.
D
ünya Sağlık Örgütü (DSÖ)
Avrupa Sağlıklı Şehirler Ulusal
Ağları 21-23 Mart 2012 tarih-
rovnik ile genel bilgiler veren Vla-
neler öğrenilmesi gerektiği konu-
husic, Hırvatistan’da artık savaşın
sunda görüşmeler yapıldı. DSÖ 2011
unutulduğunu ve çocuklar için sağ-
yılı Yıllık Raporlama Şablonu ile ilgili
lerinde Hırvatistan’ın Dubrovnik ken-
lıklı bir gelecek oluşturulması ama-
koordinatörlerin sorular hakkında
tinde toplandı. Ulusal Ağlar arasında
cıyla çaba harcanması gerektiğini
düşünceleri ve St. Petersburg toplan-
bilgi paylaşımı ve eğitimi içeren top-
vurguladı. Gerçekleştirilen toplan-
tısında iletmek istedikleri maddeler
lantıya Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği
tının amacı, ulusal ağların görevleri
paylaşıldı. Avustralya Deakin Üniver-
Başkanlığı’ndan, Birlik Müdürü Nalan
ve St. Petersburg toplantısının ulusal
sitesinden Prof. Evelynne de Leeuw
Fidan
ağlar için gündem maddeleri konu-
e-learning modüllerinin üye şehirler
sunda görüşlerini belirten Sogoric
üzerinde
ve
Birlik
Sekretaryasından
Ercüment Yılmaz ve Murat Ar katıldı.
Toplantı
ev
sahibi
Dubrovnik
Belediye Başkanı Andro Vlahusic ve
Hırvatistan Sağlıklı Kentler Ulusal
Ağ koordinatörü Selma Sogori’nin
konuşmasında İngiltere, Almanya,
Fransa ve Norveç’in de yer aldığı 19
Avrupa Ulusal Ağ koordinatörünün
toplantıya katıldığını söyledi.
nasıl
uygulanabileceği
konusunda bir sunum gerçekleştirdi.
Sunumun ardından Ulusal Ağ koordinatörlerinin her birinin kendi ülke
birliklerindeki üye sayıları ve iletişim
açılış konuşmaları ile başladı. Yaptığı
Ulusal Ağlar olarak 2010 yılı Yıllık
konusunda yapılan faaliyetler konu-
konuşmada Hırvatistan ve Dub-
Raporlama Şablonu bulgularından
sunda bilgilendirmeler yapıldı.
14 kentli dergisi
Birlikten Haberler
Danışma Kurulu’nda gündem
projeler ve çevreci tesisler
B
aşkanlığını ve sekretaryasını
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin
yürüttüğü Sağlıklı Kentler Birliği,
diyesi eski Başkanı Erdem Saker, Uludağ
Danışma Kurulu üyeleri ile Ulusal
Bölüm Başkanı ve Yapı Bilgisi Anabilim
Medya Planlaması ve
Çevreci Tesis
Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Akıncıtürk,
Ödülü konularında görüşülmesi için
İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü
Bursa Merinos Park Gönül Dostları
Toplantı Salonu’nda bir araya geldi.
Üniversitesi
Mühendislik-Mimarlık
Fakültesi Dekan Yardımcısı, Mimarlık
Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Barış Mater, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu
Kamu Yönetimi Bölümü Kentleşme ve
üyelerinden Bursa Büyükşehir Bele-
Çevre Sorunları Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Hasan Ertürk, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Emel İrgil, Uludağ Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki
Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Ertuğrul Aksoy, Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi Eski Genel Müdürü
Mehmet Ali Meriç, Uludağ Üniversitesi
Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Alpaslan Türkkan ve Bursa
Büyükşehir Belediyesi Basın Koordinatörü Fehim Ferik’in katılımları ile
gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü
Nalan Fidan yaptı. Toplantı sonunda
tüm katılımcılar sağlıklı kentler hareketinin daha geniş kitlelere ulaştırılması,
halkla ilişkiler ünitesi, çocukluk yaşlarından itibaren sağlıklı yaşam alışkanlıklarının yaygınlaştırılması, daha temiz
çevre, daha iyi beslenme alışkanlıkları,
daha çevreci sanayi tesislerinin oluşturulması ve sağlıklı kent temalarından
kentsel dönüşüm, deprem, sağlıklı
konut ve bina kriterleri konularında
görüşlerini paylaştı. Alınan bu görüşler
Sağlıklı Kentler Birliği’nde ulusal projeler oluşturulması ve yol göstermesi
amacıyla kullanılacak.
‘SKB Üyesidir’ tabelaları hazır
S
ağlıklı Kentler Birliği tarafından üye
belediyelerin talebiyle, hem birliğe
kurumsallık kazandırmak hem de
diklerini söyleyen Sağlıklı Kentler Birliği
üye belediyelerin ve birliğin tanınırlığını
diyeler arasında farkındalık yaratmak.
artırmak amacıyla her üye belediyeye
Sağlıklı Şehirler hareketinin yaygınlaş-
“Sağlıklı Kentler Birliği Üyesidir” tabe-
tırılmasının sağlanması ve sağlıklı şehir
laları hazırlandı. Sağlıklı Kentler Birliği
bilincinin oluşturulması amacıyla birlik
üyesi 45 belediye yıl sonuna kadar bir-
olarak reklam filmleri hazırlattık. Ayrıca
liğin tabelalarını belediye binalarında
birlik olarak da Ulusal Medya Planı
en güzel yere asarak farkındalık yara-
için Dörtok&Bersay İletişim firması ile
tacak. Sağlıklı Kentler Birliği’nin tüm
anlaşma yaparak birliğimizi ve faliyetle-
Türkiye genelinde tanınırlığının artması
rimizin tanınırlığını arttırmak için çalış-
amacıyla bir dizi projenin de startını ver-
malarımıza başladık” dedi.
www.skb.org.tr
Müdürü Nalan Fidan, “Amacımız yeni
tabelalarımız ile 45 üyemizin diğer bele-
kentli dergisi 15
Birlikten Haberler
Çevreci tesisler
ödüllendirildi
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği örnek üretim yapan firmaları
teşvik etmek ve çevre duyarlılığını artırmak amacıyla yeni bir
ödüllendirme sistemi başlattı.
İ
16 kentli dergisi
lki Bursa’da gerçekleştirilen ve Türkiye genelinde uygulamanın hedeflendiği “Çevreci
Tesis Ödülleri’ Bursa Atatürk Kongre Kültür
Merkezi’nde yapılan törenle sahiplerini buldu.
Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende ödül-
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği; Bursa’da ülke
ekonomisine önemli katkılar sağlarken,
çevreye saygılı yatırımları ön planda tutan 4
firma ile arıtma tesislerine önemli yatırımlar
yapan 3 organize sanayi bölgesini ‘Çevreci
Tesis’ ödülüne layık gördü. Türkiye Sağlıklı
Kentler Birliği Danışma Kurulu tarafından
ödüle layık görülen firmalar, Atatürk Kongre
“Çevreye saygı insanlık görevimiz”
lerini Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Bursa
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin
elinden aldı.
Törende konuşan Türkiye Sağlıklı Kentler
Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı
Recep Altepe, çevrenin en kutsal değerlerden biri olduğunu, sağlıklı bir çevre bırakmanın hem gelecek kuşaklar hem de insanlık
adına önemli bir görev olduğunu söyledi.
Birlikten Haberler
Marmara
sından
Bölgesi’nin
en
hassas
çevre
açı-
bölgelerden
biri olduğunu vurgulayan Başkan
Altepe, 2,5 milyonu bulan nüfus ve
Türkiye ekonomisinin yüzde 60’ını
oluşturan bölgedeki sanayi kuruluşlarının ülke ekonomisi açısından
büyük önem taşıdığını ancak bunun
yanında çevre açısından da önemli
bir tehdit unsuru olduğunu kaydetti. Marmara ve Karadeniz’deki
kirliliğinin gün geçtikçe arttığını ve
bu kirliliğin yüzde 90’ının karasal
kaynaklı
olduğunu
ifade
eden
Başkan Altepe, balık türü sayısının
Karadeniz’de yarıya, Marmara’da ise
yüzde ona kadar düşmesinin tehlikenin boyutlarını en iyi şekilde gösterdiğini ifade etti. Milyonlarca metreküp suyu kirletmek için bir veya iki
litre atık yağın yeterli olduğunu ifade
eden Başkan Altepe, “Bu kadar kolay
kirlettiğimiz çevreyi temizlemek hiç
de kolay değil. Ancak yapılan olumlu
çalışmaları da unutmamalı. Düne
kadar hiç balığın yaşamadığı İzmit
Körfezi’nde yeniden hayat başladı.
Yanından
geçerken
burnunuzu
kapattığınız Haliç’de şimdi balıklar
yaşıyor, insanlar denize giriyor” dedi.
www.skb.org.tr
“Önceliğimiz kirletmemek”
“Çevremizi önce kirletmemek için
çalışmalıyız” diyen Başkan Altepe,
“Kirlenen bölgeyi temizlemek yıllar
ve milyonlarca liraya mal olabilir. Bu
yüzden önceliğimiz kirletmemek bu
nedenle de çevresini kirletmeyen
kurum ve OSB’lere ödül vererek, gerçekleştirilen güzel uygulama ve çalışmaları mükafatlandırmak ve örnek
çalışmaları Türkiye’ye ve dünyaya
tanıtmak istiyoruz. Sağlıklı Kentler
Birliği bugün 42 üyesi ile toplam 28
milyon nüfusuyla büyük bir aile. En
küçük üyemiz 3 bin nüfusuyla Kastamonu Abana Belediyesi, en büyük
üyemiz ise 13 milyonu aşan nüfusuyla
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’dir.
Birlik olarak 2020 hedefimiz Dünya
Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterler
doğrultusunda 60 üyeye ulaşmaktır”
şeklinde konuştu.
“Bursa’da 58 firma kapatıldı”
Çevre kirliliğinin önüne geçme
konusunda Bursa’nın örnek bir kent
olması için bu dönem radikal tedbirler aldıklarını ve bu konudaki
yasaları kararlılıkla uyguladıklarını
belirten Başkan Altepe, son iki yılda
yasalara ve kurallara uymayarak
çevreyi kirleten 58 firmanın kapatıldığını söyledi. Bunun yanında
10’larca firmanın da dosyalarının
Cumhuriyet Savcılığı’nda karar aşamasında olduğunu hatırlatan Başkan
Altepe, “Bu işletmeler arıtma kullanmadıkları için bir taraftan doğayı
ve yer altı sularımızı kirletirken,
diğer taraftan da haksız rekabete
yol açıyor. Arıtma tesislerini için
büyük
yatırım
yapan
firmaların
üretim maliyetleri yükselirken, arıtmasız çalışan firmalar ise daha ucuza
üretim yapıp, haksız bir kazanç sağlıyor. Bu tabloyu ortadan kaldırmak
amacıyla
başlattığımız
mücadele
sürerken, diğer taraftan da örnek
yatırımlarıyla çevreye saygılı olan
firmaları teşvik etmek için ödüllendirme sistemi başlattı. Pilot olarak
Bursa’da
başlattığımız
bu
uygu-
lamayı Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği
tarafından tüm ülkede yaygınlaştıracağız. Çevreye duyarlı firmalarımızı
ön plana çıkarıp, herkesi bu yönde
teşvik edeceğiz. Birliğimiz Danışma
Kurulu üyeleri tarafından yapılan
incelemede ödüle layık görülen tüm
firmaları kutluyorum” diye konuştu.
kentli dergisi 17
Kentsel tarıma ilgi artıyor
Kentsel tarım; Amerika, İngiltere, İspanya ve Tayvan gibi
dünyanın birçok farklı ülkesinde giderek yükselen bir eğilim
olarak dikkat çekmeye devam ediyor.
S
on yıllarda tükettiğimiz gıdalarda artan
farkındalık düzeyi kentlilerin alışkanlıklarını gözden geçirmesi konusunda etkili
oluyor. Özellikle tükettiğimiz hazır gıdaların
güvenilirliğinin sorgulanması gıdaların kaynağının ve nasıl yetiştirildiğini bilmek isteyenlerin
sayısında artış bu durumun göstergeleri olarak
kabul edilebilir. Bu süreçte kentli geçen yüzyılda kentleşme ile beraber uzaklaştığı doğa
ile ilişkilerini de yeniden yorumlayan, toprağa
dokunabileceği, yeşili hissedebileceği, tükettiği
ürünlerin üretim sürecine dahil olabileceği bir
formül arayışıyla kentsel tarımı alternatif olarak
hayata geçiriyor.
Komşuluk ilişkileri gelişiyor
Kent koşullarına göre çeşitlilik gösteren bu yeni
18 kentli dergisi
tarımsal yapılanmalar kentlerde yaşayanlara
taze gıda ürünleri sağladığı gibi komşuluk ilişkileri, topluluk ruhu ve aidiyet hissini de geliştiriyor. Sırt sırta vermiş beton yığınlarına karşı
omuz omuza vermiş insanlar, beslenmeden
sosyal ilişkilere uzanan geniş bir ölçekte,
günümüz kent yaşamında eksik olan pek çok
algıyı yeniden inşa etmekteler. Kentsel tarımın
yapıldığı kent çeperlerinde yeralan çiftliklerden,
çok katlı yapılarda yaşayan kentliler için arka
bahçeler, hobi bahçeleri, gerilla bahçeleri, ev
ve apartmanların çatısında ya da terasında, balkonlarında yetiştirilen taze ve organik gıdalara
kadar çok çeşitli örnekleri bulunan kentsel
tarım arayışları sağlıklı beslenmek isteyen ve
sayıları her geçen gün artan insanların tercihi
olabilmektedir.
Dosya Konusu
Kentsel Tarım yüzde 20 büyüdü
Yapılan araştırmalara göre kentsel
tarım son yıllarda yüzde 20’ye yakın
bir artış gösterdi. Arka bahçesi ya
da uygun çatısı olan binalarda oluşturulan bahçeler artık aileler için de
belirli bir gelir kaynağı oluşturmaya
başladı. Bunda, kentsel kesime
göçün etkisi de yadsınamaz. Ayrıca
kentin ihtiyacı olan ürünün yerinden
hasat edilmesi, ulaşım maliyetlerini
büyük ölçüde düşürdüğünden bu işi
oldukça cazip kılıyor. Tarımın yanında,
tavuk üreticiliği de kentsel nüfusun
ilgi merkezine girmiş durumda. Araş-
tırmalar sonucunda kentsel alanlarda tavuk üreticiliği, geçen iki yıla
oranla yüzde 24 artmış durumda.
Hem yumurtasından hem de etinden
faydalanılan tavuklar için bahçelerde küçük alanlar oluşturuluyor ve
besleniyor.
Pencere çiftlikleri
Şehirlerde tarım için uygun arazi
bulmak oldukça zor; ancak bu zorluk
yaratıcı fikirlerin doğması açısından
tetikleyici de oluyor. Kentli insan
ufacık da olsa bulduğu her alana
yeşil bir dokunuşla hayat getirmeye
çalışıyor; bahçeler, çatılar, teraslar,
balkonlar
kendi
domateslerini,
biberlerini, yeşilliklerini yetiştirmek
isteyenlerin mini çiftliklerine dönüşüyor. Brooklyn’de hayata geçirilen
“Pencere Çiftlikleri Projesi” ise kentsel
tarımı yaşam alanlarından bir adım
daha içeriye, pencerelere taşıyor.
Ekoloji konusunda son yıllarda artan
farkındalık kentli insanın alışkanlıklarını gözden geçirmesi konusunda
etkili oluyor. Özellikle tükettiği hazır
gıdaların güvenilirliğini sorgulamaya
başlayan; kaynağını, nasıl yetiştirildiğini bilmek isteyen insanların sayısı
her geçen gün artıyor. Bu süreçte
uzaklaştığı doğa ile ilişkilerini de
yeniden yorumlayan kentli insan,
toprağa dokunabileceği, yeşili hissedebileceği, tükettiği ürünlerin üretim
sürecine dahil olabileceği bir formül
arayışıyla kentsel tarım alanında
alternatif olacak modeller hayata
geçiriyor.
Kaynak: www.naturallifemagazine.com
www.cityfarmer.org/greenpotential.html
www.skb.org.tr
kentli dergisi 19
İzmir Büyükşehir Belediyesi
İzmir’de
3. Kadın
Festivali
İ
zmir Büyükşehir Belediyesi, “8
Mart Dünya Kadınlar Günü”nü 6
gün 6 gece süren etkinliklerle,
yine çok zengin bir programla kutladı.
5-10 Mart 2012 tarihleri arasında gerçekleşen ve teması sağlık olan festivalde konserden defileye, söyleşiden
tiyatroya kadar pek çok aktivite yer
Festival 6 gün 6 gece kutlandı
İzmir’i “söylemde değil eylemde
kadın dostu” olarak tanımlayan
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz
Kocaoğlu,
insan
hakları
vurgusu ve ezilenlere sahip çıkma
çağrısı yaptığı konuşmasında “sıra
bize
gelinceye
kadar
susarsak,
larla
öne
çıkarttıklarını,
kadın-
ların sahiplenmesi ile bu festivalin
giderek büyüyeceğini ve Türkiye’de
yaşanan kadına yönelik olumsuzlukların giderilmesine katkı koyacağını söyledi.
Şiddete ‘dur’ demeliyiz
aldı. Birleşmiş Milletler tarafından
yarın sıra bize geldiğinde yanı-
Söylemde değil, eylemde kadın
“Kadın Dostu Kent” seçilen İzmir, “3.
mızda kimseyi bulamayız” dedi.
dostu bir kent olmak için tüm
Kadın Festivali” ile adını tüm dünyaya
Üç yıldır düzenlenen bu festi-
kadınlara çağrıda bulunan Başkan
bir kez daha duyurdu.
valde kadın emeğini açılan stant-
Aziz
20 kentli dergisi
Kocaoğlu,
“Ne
yaparsak
İzmir Büyükşehir Belediyesi
yapalım, kadın haklarına yönelik etkinlikler, sizin desteğiniz olmadan şovdan öteye geçmeyecektir. Son
dönemde kadına yönelik şiddetlerin çok büyük bir
çarpanla arttığını endişe ile izliyoruz. Toplumun her
kesimi, başta her kademeden yöneticilerin bu işe
‘dur’ demesi gerekiyor. Bugün aile içerisinde ve toplumda şiddete maruz kalan, hayatını kaybeden kadınlarımızın kadın hakkı mücadelesindeki öncü güç
olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
500 kadından karma sergi
6 gün 6 gece süren 3. Kadın Festivali’nde 100. Yıl
Olgunlaşma Enstitüsü’nün “Geçmişten Günümüze
Kadın” konulu defilesi yapıldı. Atatürk’ün kadına
verdiği önemi gösteren fotoğraflarla renklenen defilenin sonunda İzmirli kadınlar tarafından hazırlanan
el ürünlerinin sergilendiği stantların açılışı Kültürpark
3 nolu Hol’de yine kadınlar tarafından yapıldı. Ayrıca
kentin 9 bölgesinde tam 95 branşta; özellikle kentin
alt gelir gruplarında yer alan kadın ve gençlere
yönelik olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından
açılan meslek edindirme kurslarında eğitim gören 500
kişinin hazırladığı kıyafetler de sergilenerek, satışa
sunuldu. Festival kapsamında söyleşi, konser, tiyatro
ve daha pek çok etkinlik gerçekleştirildi.
www.skb.org.tr
Atatürk’ün kadına verdiği
önemi gösteren fotoğraflarla
renklenen defilenin sonunda
İzmirli kadınlar tarafından
hazırlanan el ürünlerinin
sergilendiği stantların açılışı
Kültürpark 3 nolu Hol’de yine
kadınlar tarafından yapıldı.
kentli dergisi 21
Bursa Büyükşehir Belediyesi
Bursa’nın hava kalitesi
mercek altında
Şehircilik İl Müdürlüğü katılımı ile Bursa’da
trafikten kaynaklanan NO2 (Azotoksit ) ve
BTX (Benzen, Toluen, Xsilen) kirlilik değerlerinin ölçülmesine yönelik eğitim ve saha
çalışmasını başlattı. Büyükşehir Belediyesi
Çevre Koruma Şube Müdürlüğü’nün koordinasyonunda yürütülen projede, Marmara
Bölgesi’nde
hava
kalitesi
değerlendirme
ve yönetim sisteminin oluşturularak hava
kalitesi alanında izleme, yaptırım ve kurumsal
güçlendirme amaçlanıyor.
24 saat ölçüm
Proje kapsamında Bursa’da mevcut 3 adet
olan hava kalitesi ölçüm ve izleme istasyonuna 5 tane daha ilave edilmesine karar
verildi. Daha önce İzmir yolu, Yıldırım ve
Osmangazi’deki ölçüm istasyonlarına ilave
olarak
Kültürpark,
Altıparmak
Caddesi,
Görükle Kampüsü, Kestel ve İnegöl’e de yeni
ölçüm istasyonları kuruldu. Günün 24 saati
ölçüm yapılacak olan istasyonlara yerleştirilen tüplerde biriken hava, 14 günde bir alınarak laboratuvar ortamında incelenecek
B
ve trafikten kaynaklı kirliliğin miktarı belirursa’da yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla her alanda projeler üreten Bursa
Büyükşehir Belediyesi, trafikten kaynak-
lanan kirlilik değerlerinin belirlenmesi amacıyla kentin farklı noktalarına ölçüm istasyonları
yerleştirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca Avrupa
Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA)
Programının 1. Bileşeni altında 2007 Programlaması kapsamındaki ‘Marmara Bölgesi’nde
Hava Kalitesi Alanında Kurumsal Yapılanma
Projesi’nde Bursa pilot il seçildi. Bu konuda
da koordinasyon görevi üstlenen Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,
Marmara Temiz Hava Merkezi ile Çevre ve
22 kentli dergisi
lenecek. Mart ayına kadar devam edecek
ölçümlerden elde edilecek verilerle Bursa’nın
‘temiz hava eylem planları’ önümüzdeki yılın
Eylül ayında hazırlanmış olacak.
Trabzon Belediyesi
Trabzon Belediyesi’nden
evde sağlık ve bakım hizmeti
T
rabzon Belediyesi, İl Sağlık Müdürlüğü, Aile ve Sosyal
Politikalar İl Müdürlüğü, Müftülük ve Muhtarlıklar
ile birlikte gerçekleştirdiği “Evde, Sağlık ve Bakım
Hizmetleri Projesi” kapsamında yaşlılara yönelik evde bakım
ve temizlik hizmetleri vermeye devam ediyor. Trabzon
Belediyesi tarafından sürdürülen evde bakım hizmeti çalışmaları yaşlı ve yatalak hastaları mutlu ediyor. Belediye
ekipleri yaşlı ve hastaların bizzat ayaklarına giderek her
türlü ihtiyaçlarını karşılıyor. Projenin başlamasıyla tahsis
edilen iki özel araçla birlikte yaşlı ve bakıma muhtaç vatandaşların evlerine giderek bakım hizmeti yapan belediye
ekipleri 250 kişiye evde bakım hizmeti götürüyor. Bakıma
muhtaç ve yaşlı kimselere gıda yardımı yanında ayrıca
ihtiyaca göre ev eşyası da veriliyor.
Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu
Trabzon halkına verdikleri sözleri yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Bakıma muhtaç kişilerin evde bakım hizmetini sürdürüyoruz. Bizlerde bir gün
www.skb.org.tr
onların yerinde olacağız. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı ve
Trabzon Valiliği’nin evde sağlık hizmetini başlatmasından
sonra bu projeleri bir arada yürütüyoruz. Bakıma muhtaç
yaşlı ve hastalarımızın bizzat ayağına giderek, imkânlarımız
ölçülerinde tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Ekiplerimiz Trabzon’un dört bir köşesine ulaşıyor. Sosyal belediyeciliğin gereği olan bu çalışmalarımız bundan sonra da
artarak devam edecek” dedi.
Engelli vatandaşların hayat standartlarının yükseltilmesi
için çalışmalarını sürdürdükleri söyleyen Başkan Gümrükçüoğlu, “Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın katkılarıyla
belediyemize kazandırdığımız 45 akülü, 44 manuel aracı
engelli kardeşlerimize verdik. Belediye olarak üç yıl içerisinde 500 vatandaşımıza engelli aracı ve çeşitli engelli
aparatını ulaştırdık. Engelliler toplumumuzun bir parçasıdır. Bu nedenle engellilerimizin yaşam şartlarının iyileştirilmesi için Trabzon Belediyesi olarak azami özen gösteriyoruz" dedi.
kentli dergisi 23
Kırıkkale Belediyesi
Kırıkkale’den
“Şehrimin Kimliği Projesi”
tek tek uygulamaya sundu. Bu projeler halkasına
son olarak “Şehrimin Kimliği Projesi”ni ekleyen
Başkan Veli Korkmaz, Kırıkkale Cumhuriyet’in
kurulmasından
sonra
Top
ve
Mühimmat
Fabrikaları’nın çekici gücüyle aldığı yoğun
göçler sonucunda nüfusu hızla arttığını ve bu
nüfus artışı ile ortaya çarpık kentleşmenin çıktığını belirtti.
İşe Hürriyet Caddesi’nden başladık
Kırıkkale’nin şu an tüm dünyaya egemen
olan sağlıklı ve enerji verimliliği yüksek olan
çevreye duyarlı yapı tasarımı kriterlerinden
uzak olduğunu söyleyen Başkan Korkmaz, “Bu
sebepten dolayı hava ve çevre kirliliği, sağlıksız
iç mekanlar ve enerji kaybı yüksek oranda yaşanmaktadır. Bu sorundan yola çıkılarak yapılan
çalışmalarda, bir noktadan başlayarak şehir
görüntüsünün değiştirilmesine ve halkın bilinçlendirilmesine karar verdik. Bu proje olgunlaştırılırken devreye ısı yalıtım yönetmeliği ve bina
enerji performans kriterleri girmiş, kapsam boya
K
ırıkkale’nin estetik olarak en büyük sorunu
mimari niteliği olmayan yapıların oluşturduğu sağlıksız beton yığınları olarak
gösteriliyor. Her balkonun, her cephenin farklı
bir renkle boyandığı, şehirleri adeta renk
cümbüşü haline getiren apartmanlar, dış sıvası
bile yapılmamış binalar, bütün Türkiye gibi
Kırıkkale’nin de en büyük sorunlarının başında
geliyor. Bu sorunlara hava ve çevre kirliliği, sağlıksız iç mekanlar ve enerji kaybıda eklenince
Kırıkkale’nin sağlıklı yaşam konusunda AB standartlarının çok altında kaldığı uzmanlar tarafından hazırlanan raporlarla ortaya çıkarıldı.
Göç çarpık kentleşmeyi getirdi
Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz, göreve
geldiği ilk günden itibaren Kırıkkale’nin çehresini değiştirmek adına çok önemli projeleri
24 kentli dergisi
ve ısı yalıtımı olarak genişlettik. İşe şehrimizin
girişi olan Hürriyet Caddesi pilot bölge olarak
seçerek fizibilite çalışmalarına başladık. Tüm
dünyada yankı uyandıran enerjinin etkin kullanılmasına yönelik çalışmalar bu projenin ana
temasını oluşturdu” şeklinde konuştu.
Proje amacına ulaştı
Şehir kimliğinin oluşumunda, halk katılımının
önemine dikkat çeken Başkan Veli Korkmaz,
Kırıkkale Belediyesi olarak vatandaşlarımızla
projeye destek veren firma sahiplerini biraraya
getirdiklerini belirterek, “Sorunu hep birlikte
çözmek için bizler sadece gerekli olan kıvılcımı
yaktık. Sonra duyarlı vatandaşlarımız ve özverili
firma sahiplerimiz ile projemizin startını verdik.
Nisan 2010’da 71 bina ile başlayan proje, Atatürk
Bulvarı’nda yer alan 250 binanın proje kapsamına alınmasıyla devam etti.
Muğla Belediyesi
Muğla suyuna sahip çıkıyor
D
ünya Bankası Kredisi ile
Türkiye’nin en modern tesislerinden biri olan Atıksu Arıtma
Tesisi’ni Muğla’ya kazandıran Muğla
Belediyesi, Güney Ege Kalkınma
Ajansı’ndan aldığı hibe ile çevreci
projelerinden birini daha hayata
geçirmeye başladı. Projeler hakkında bilgi veren Muğla Belediye
Başkanı Dr. Osman Gürün, Güney
Ege Ajansı’ndan alınan Arıtılmış Su
ile Park ve Bahçelerin Sulanması Hibe
Projesi ile 2040 yılına kadar Muğla’nın
atıksu sorununu çözmeyi planladıklarını söyledi. Atıksu Arıtma Tesisi’nin
aynı zamanda Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nın belirlediği AB standartlara uygun arıtılmış suyun park
ve bahçelerde kullanımı için gerekli
materyalin temin edilmesini sağlayacağını belirten Başkan Dr. Osman
Gürün, “150 milyon liraya gerçekleştirilen projenin yaklaşık yüzde 53’nün
Güney Ege Kalkınma Ajansı’ndan
aldığımız hibe ile gerçekleştirdik.
Orhaniye Mahallesi’nde bulunan Kışla
www.skb.org.tr
Parkı, Kışla Parkı Yamaç Alan, Mevhibe
İnönü Parkı, Gazi Mustafa Kemal
Atatürk Kültür Merkezi önü yeşil
alanlar ve Emek Sitesi Parkları daha
önceden şebeke suyuyla sulanırken,
artık bu parklar arıtmadan gelen sular
ile sulanacak ve tek damla suyumuzu
boşa harcamamış olacağız” dedi.
bin ton suda ise yüzde 64 gibi önemli
Belediyelere örnek olacak
sında olduğuna da değinerek kendi-
Arıtılmış Su ile Park ve Bahçelerin
Sulanması Projesi’nin kapsadığı bu
parkların toplam yeşil alan miktarının
40 bin 590 m2 olduğunu belirten
Başkan Gürün, “Su tasarrufu ile maliyetlerin düşmesi ve elde edilen kaynakların diğer öncelikli yatırımlara
aktarılmasıyla halkımıza daha iyi ve
kaliteli hizmet sunmak imkânı da
doğacak. Proje ile günlük 406 ton,
yıllık ise 73 bin ton su tasarrufu sağladık. Özellikle yaz aylarında günlük
yaklaşık olarak 8 bin 93 ton su kullanılan belediyemiz sınırları içerisinde,
günlük yüzde 5; parklarımızın sulanmasında kullanılan yılda yaklaşık 114
bir oranda su tasarrufu yapılacak ve
bu sıkıntıyı yaşayan diğer belediyeler
için örnek bir proje olacaktır” dedi.
Başkan Gürün proje sayesinde Muğlalıların küresel ısınma konusunda
bilinci daha da arttırılarak bu oranları
yukarıya çekmenin öncelikleri aralerine her konuda destek olan tüm
vatandaşlara teşekkür etti.
kentli dergisi 25
Çankaya Belediyesi Ankara
Ç
Çankaya’da
yaşlı dostu
belediyecilik
ankaya Belediyesi, yaşlı dostu
belediyecilik anlayışı ile yaşlılara yönelik evde bakım ve
temizlik hizmetlerini kesintisiz
biçimde sürdürüyor. Gelen talepler
üzerine bizzat evlere giderek verilen
sağlık hizmetlerinde yaşlı vatandaşların sağlık durumundaki gelişmeler de düzenli biçimde izleniyor ve
değerlendiriliyor. Çankaya Belediyesi
ağır kış koşullarının yaşlıların sağlığını
çok daha fazla olumsuz etkilediği ve
bu nedenle bakım hizmetlerinin sık
periyodlar içinde yaşlı hastaların evle-
rinde gerçekleştiriyor.
Bugünlerin mimarı
yaşlılarımızdır
Yaşlıların
bugünlerin
mimarı
olduğunu ve aynı zamanda dün ile
bugün arasında önemli bir köprü
olduğunu söyleyen Çankaya Belediye
Başkanı Bülent Tanık, Çankaya Belediyesi olarak yaşlı vatandaşlarına
her şart ve koşulda hizmet etmeye
devam edeceklerini belirterek, “Bizleri
bugünlere getiren anne ve babalarımızdır. Onların sayesinde büyüdük,
okuduk ve yetiştirildik. Şimdi de
onlara hizmet etme sırası bizde. Özellikle de kimsesi olmayan ve bakıma
ihtiyacı olan tüm yaşlılarımıza hizmeti
ayaklarına kadar götürmek bizlerin
26 kentli dergisi
görevidir. Unutmayalım ki bizlerde
2011 yılında yaşlılara yönelik olarak
birgün yaşlanacağız” dedi.
924 nakil, 570 enjeksiyon, 79 nabız
Evde hasta bakım ve
temizlik ekibi
alma, bin 122 pansuman, 85 serum,
113 değerlendirme olmak üzere iki
bin 893 kez evde bakım hizmeti ve
Başkan Bülent Tanık, belediye bün-
610 kez de yaşlılara yönelik evde
yesinde oluşturdukları evde hasta
temizlik hizmeti gerçekleştirdiklerini
bakım ve temizlik ekipleri sayesinde
de sözlerine ekledi.
Gebze Belediyesi Kocaeli
12 Yıldızlı Kent: Gebze
G
ebze Belediye Başkanı Adnan
Köşker, Avrupa Yerel ve
Bölgesel Yönetimler Kongresi
tarafından verilen “12 Yıldızlı Kent
Ödülü”nü Fransa’nın Strasbourg
kentinde düzenlenen törenle aldı.
Köşker’e 12 Yıldızlı Kent Belgesi’ni
Avrupa Konseyi Kongre Başkanı Keith
Withmore verdi. Her yıl Ekim ayında
düzenlenen Avrupa Yerel Demokrasi
Haftası etkinliklerine yapılan başvuruları değerlendiren Avrupa Yerel ve
Bölgesel Yönetimler Kongresi, insan
hakları ve yerel demokrasiyi geliştirici
faaliyetlerinden dolayı Gebze ile birlikte ülkemizden Gaziantep, Muğla,
Lüleburgaz ve Tarsus’u “12 Yıldızlı
Kent” ünvanına layık gördü.
katkı sağlayacak. Bu ödül sadece
bir belediye haline geldiğini belirten
yerel demokrasi ve insan hakları ala-
Başkan Köşker, “Gebze hızla deği-
nında değil, diğer alanlardaki kentsel
şiyor ve gelişiyor. Sadece fiziki alanda
hizmet standartlarımızı da yükseltici
değil, çağdaş belediyecilik uygulama-
bir rol oynayacaktır” dedi.
larında da hizmet kalitemiz hızla yük-
Gebze dünyaya açılıyor
seliyor. Yaptığımız her çalışmada, her
projede ilgili tarafların ve vatandaşla-
Sanayisi ile zaten dünyaya açık, küresel
rımızın sesine kulak veriyoruz. Onların
bir şehir olan Gebze’nin “12 Yıldızlı
önerileri ve ikazları doğrultusunda
Kent” ünvanını alarak yerel yönetim
hareket ediyoruz. Herkesi dinliyor, her
alanında da kabuğunu kırmaya başla-
kesime hizmet ediyoruz. Aldığımız bu
dığını ve Avrupa çapında ödüle layık
ödül tesadüfi değil” diye konuştu.
Değişim ve gelişimin meyvesi
Türkiye’den sadece 5 kentin aldığı
ödülün Gebze’de son yıllarda gerçekleşen değişim ve gelişmenin bir
meyvesi olduğunu söyleyen Başkan
Adnan Köşker, “sanayisi ile bir marka
olan Gebze’ye verilen “12 Yıldızlı Kent”
ünvanı şehrimizin tanınmasına büyük
www.skb.org.tr
kentli dergisi 27
Kadıköy Belediyesi İstanbul
Kadıköy'den
“Sera Gazı Projesi”
T
ürkiye’de ilk defa bir ilçe belediyesi olarak Kadıköy Belediyesi,
“Sera
Gazı
Salımlarının
Hesaplanması Projesi”ne dâhil oldu.
Proje kapsamında Bölgesel Çevre
Merkezi ile bilimsel çalışmalar gerçekleştirilecek,
Kadıköy’ün
sera
gazının etkilerine maruz kalmaması
için stratejiler belirlenecek ve uygulamaya geçilecek.
ğıyla Kadıköy Belediyesi’nin Sera Gazı
Salımlarının Hesaplanması Projesi ile
Türkiye’de ilk kez bir yerel yönetim,
kurumsal düzeyde envanter çalışması
yapmış oldu. Bu çalışmalar gelecek
için de alt yapı niteliği taşıyor. Proje
Sürecinde İklim Değişikliği ve Yerel
Yönetimler İlişkisi Semineri, Kurumsal
Sera Gazı Envanteri Eğitimi ile veri
toplama, işleme çalışmaları yapıldı.
Kadıköy Belediyesi, Bölgesel Çevre
Merkezi (REC) koordinasyonunda 14
belediye ile birlikte katıldığı “Bölgesel
İklim Dostu Kentler Kampanyası” kapsamında çevre kirliliğini önlemek için
çalışmalara başladı. Söz konusu kampanya doğrultusunda birtakım çalışmalar ve projeler yürürlüğe kondu,
stratejik planda da konuya yer verildi.
Proje kapsamında belediye, önce
kendi kurumsal sera gazı envanterini çıkardı. Belediye projelerinde
oluşacak yeni sera gazlarının hesaplanma alt yapısını oluşturdu. Bölgesel Çevre Merkezi (REC) ortaklı-
Alınacak tedbirler
masaya yatırıldı
Proje kapsamında düzenlenen çalıştayda; hızla artmakta olan nüfus ve
kentleşmeye dikkat çekilerek, alınacak tedbirler, filo yönetimi, toplu
taşımanın yaygınlaştırılması kentin
mevcut bilançosu, mevcut durumu
ve hangi sektör ne kadar salım yapıyor
gibi konular ele alınarak kurumların
sera gazının hesaplanmasının olumlu
yönleri üzerinde duruldu. Belediye
kurum binalarında yapılan salımlar;
iklimlendirme sistemleri, elektrik sar-
fiyatları, ulaşım, imalat ve üretim,
park ve bahçeler, taşeron vb. hizmetler, kapsamına göre değerlendirilerek, kurum bazında karbon etiketlendirilmesi yapılarak, “ölç, azalt ve
dengele sistemi” oluşturuldu.
Uzman kuruluşların desteğiyle belediyeye ait 77 binanın doğalgaz ve
elektrik tüketimleri, 36 parka ait
elektrik tüketimi, 11 yutak bölgesi
olarak kabul edilmesi muhtemel yeşil
alan miktarı, 173 aracın yakıt tüketim
miktarı ve diğer kullanılan malzeme
miktarları tespit edilerek, projenin
veri toplama basamağı tamamlandı.
Depre ve çevre öncelikli konumuz
Kadıköy Belediyesi’nin bu tür bir
çevre çalışmasına katılan ilk yerel
yönetim olduğunu söyleyen Kadıköy
28 kentli dergisi
Belediye Başkanı Av. Selami Öztürk,
likte binalarda kömür kullanılması, kali-
yordu. Bu bakımdan Kadıköy Belediyesi
“Çevre ve depreme hazırlık en önce-
tesiz fuel oil kullanılması gibi unsurlar
bundan sonra bu saydığımız husus-
likli sorunlarımız arasındadır. Kentin
da etkili oluyor. Şimdi her şey tersine
larda çalışmalar yapacak. Türkiye’de ilk
oksijenini arttıracağız. Keşke yeşil alan-
dönmeye başladı. Bütün dünya ‘çevre’
kez bir ilçe belediyesi bu ölçümü yap-
larımızı arttırma olanağımız olsaydı.
diyor. Dolayısıyla ülkemizde de çevre
tırıyor. Sonuçlar sınırda olup olmadı-
Kentimizin sağlıklı geleceği için bu
sorunları son derece öne çıkmaya
ğımızı gösterecek” diye konuştu.
çalışmaya katıldık” dedi.
başladı” şeklinde konuştu.
Her geçen gün yaşlanan dünyada artan
Gelecek için hazırlık yapmalıyız
nüfusun, gelişen teknolojinin beraberinde çevresel felaket ve sorunları
2009 seçimlerindeki sloganlarından
da getirdiğini, son yıllarda hortumlar,
bir tanesinin çevreye dair olduğunu
tsunamiler ve çeşitli doğal felaket-
ifade eden Başkan Öztürk, “Şimdi yap-
lerin artarak devam ettiğini söyleyen
tığımız iş de bütün bu olumsuzlukları
Öztürk, “Bazen teknoloji adına bazen
azaltabilecek ortamı hazırlamak ve
de kişisel çıkarlar adına çevre kirleti-
geleceğe sağlıklı, yaşanabilir bir kent
liyor. O nedenle büyük kentlerde en
bırakmaktır. Kentimizdeki karbon salı-
büyük olay aslına bakarsanız araçların
nımının ne boyutlarda olduğu önemli.
salgılamış olduğu egzoz gazlarıdır. Bu
Sonraki yıllarda yapılacak olan çalış-
gazlar kent içerisinde ciddi şekilde
malarla karbon salınımının ne kadar
sağlık sıkıntısı yaratmakta. Bununla bir-
azaltılabileceği ve tabii tescili gereki-
Odunpazarı Belediyesi Eskişehir
Odunpazarı termal
turizme inanıyor
O
dunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı,
Esopya Projesi'nin kentin ve Türkiye'nin
gelecek vizyonuna katkı sağlayacağını
söyledi. Sakallı "Türkiye, jeotermal kaynaklar
bakımından dünyanın en şanslı ülkelerinden
biri. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Cumhuriyetin
100. yıl projeksiyonunda Türkiye'de 9 ayrı
bölgeyi termal turizm bölgesi olarak ilan etti.
Bu bölgelerden Eskişehir'in içinde bulunduğu
bölge Frigya Termal Turizm Bölgesi olarak belirlendi” dedi.
Başkan Burhan Sakallı, Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nın Kızılinler Bölgesi’nde plan yapma
yetkisini bölge sınırları içinde kalan ilgili belediyelere verdiğini söyleyerek, Kızılinler Projesi’nin
bölge itibarıyla hem Tepebaşı, hem de Odunpazarı Belediye sınırları içinde olduğunu hatırlattı. Belediye Başkanı Sakallı kendilerinin, 110
milyon metrekarelik bölgede Odunpazarı Belediyesi sınırları içinde yer alan 16 milyon metrekarelik alanda çalışma yaptıklarını söyledi.
Proje kapsamında kentteki ilgili bütün kurumların görüşlerinin alındığını anlatan Sakallı,
şunları söyledi: "Odunpazarı Belediyesi’nin
yaptığı bu proje, Tepebaşı’nın planlamasına
rakip bir planlama değil, aksine, birbirini
tamamlayan planlamalardır. Eskişehir’in geleceğinin tasarlanması, bu bölgenin değerlendirilmesiyle doğru orantılıdır. Zaten KızılinlerEşenkara projesi sadece bir belediyenin değil
Tüm Eskişehir'in ortak projesidir. Bölgedeki
termal turizm alanlarını ve kullanma dengesini
korumak için çalışıyoruz. Bu proje Eskişehir'in
gelecek tasarımındaki en önemli projektörlerden biridir. Eskişehir'deki atanmışlar ve seçilmişler kısacası herkes bu projeye destek verirse
Eskişehir'in kaderi değişir. Eskişehir ya burada
bir kırılma noktası meydana getirebilecek ya da
daha önce kaçırdığımız birçok fırsat gibi bunu
da kaçıracağız. Ben ümit ediyorum ki kentteki
herkes Eskişehir'e çağ atlatacak bu projeyi layıkıyla değerlendirir."
12 ay turizm yapılabilecek
Yapmış oldukları planlamayla, Kızılinler-Eşenkara
Termal Sağlık Kenti bünyesinde bölgede 12
ay süreyle turizm yapılabileceğini ifade eden
Başkan Burhan Sakallı, “Termal turizmin yanı
sıra, kamping, kür parkı, rekreasyon, günübirlik
kullanım, doğa turizmi, su sporları ve alternatif
turizm türlerinin bütünleşmesini amaçlıyoruz.
Bin 600 hektarlık bölgede seyir terasları ve oteller
ile alışveriş merkezlerini planlıyoruz. Amacımız
ortaya çıkacak Termal Sağlık Kenti’nden günde
10 bin kişinin faydalanmasını sağlamaktır” dedi.
30 kentli dergisi
Osmangazi Belediyesi Bursa
Avrupa Konseyi’ne
kültürel sunum
S
trazburg’ta
düzenlenen
Avrupa Konseyi Yerel ve
Bölgesel Yönetimler 22. Genel
Kurulu’nda Türkiye adına konuşan
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa
Dündar, Anadolu’daki barış ve kardeşlik iklimini anlattı ve bunu tüm
batı ülkelerine örnek gösterdi.
Türkiye’nin Avrupa’ya açılan yüzü
olan Osmangazi Belediyesi, uluslararası
organizasyonlarda
ülkemizi
temsil etmeyi sürdürüyor. Fransa’nın
Strazburg’ta kentinde düzenlenen
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel
Yönetimler 22. Genel Kurulu’nda
konuşan Osmangazi Belediye Başkanı
Mustafa Dündar, “Çok kültürlü şehirleşme ve kent kimliğinin oluşumu”
konusunda 30 ülkeden 200 belediye
başkanı ve yerel siyasetçiye sunum
yaptı. Sunumda Dündar, Bursa’nın çok
kültürlü yapısının olumlu ve olumsuz
etkenlerinden, kent kimliğinin oluşumundan, huzur ve barış ortamının
www.skb.org.tr
sağlanmasına kadar pek çok konu
hakkında bilgi verirken, “Farklılığımız
zenginliğimizdir. Farklı kültürleri
hamur yapıp yoğurduk, onu barış
tohumu yaptık. Bu barış tohumunu
toprağa ektik ve bu tohumdan sevgi
ve kardeşlik fışkıracaktır. Sizde Avrupa
Konseyi felsefesine uygun bu barış
tohumunu ekin” dedi.
Anadolu eşsiz bir coğrafya
Başkan Dündar büyük beğeni toplayan konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Anadolu, yüzyıllardan beri sayısız
medeniyete ev sahipliği yapan ve hali
hazırda da birçok kültürü barındıran
eşsiz bir coğrafyadır. Asya ile Avrupa
kıtaları arasındaki coğrafi konumu
gereği bir geçiş ve köprü görevi üstlenen bu coğrafyada Roma, Bizans,
Selçuklu ve Osmanlı gibi büyük ve
köklü medeniyetler yaşamıştır. Kentimizde Mevlana felsefesi hâkimdir.
Gel, ne olursan ol yine gel. Bizim felsefemizde hümanizm var. Bu toprak-
larda barış, dostluk, kardeşlik temaları
işlene gelmiştir. Değişik etni-siteler
ve farklı kültürler, bir arada barış içerisinde yaşamışlardır. Tarih boyunca
birçok medeniyeti ağırlayan bu topraklar, günümüzde de değişik etnik
grupları ve kültürleri uyumlu bir
şekilde bir araya getirmektedir.”
Farklılıklar arasında
iletişim kurulmalı
Farklı kültürler, farklı yaşayış biçimleri
demek olduğunu söyleyen Dündar,
“Farklı kültürler, farklı hayatlar ve
farklı tipte insanlar demektir. Her
bir farklılık genele bir katma değer
getirmektedir. Söz konusu değerlerin toplamıyla oluşan milli benlik
ise elbette ki yine halkın tüm kademeleri tarafından istifade edilen bir
membaa haline gelmektedir. Ancak
burada esas başarıya ulaşabilmek
için yapılması gereken, bu farklılıklar arasında iletişimi kurabilmektir.
Zira değişik özelliklere sahip bireyleri
veya grupları tek amaç uğruna bir
çatı altında birleştirebilirsek, o zaman
toplum içerisinde kalıcı ve sürdürülebilir bir refaha ulaşabiliriz. Bu nedenle
de çoğunlukçu değil, çoğulcu bir
demokrasi anlayışını tutturabilmeliyiz” şeklinde konuştu.
kentli dergisi 31
Masal şehri
Trabzon
Anadolu’nun en eski ticaret ve liman kentlerinden biri olan, coğrafi
ve stratejik konumu, doğal güzelliği ile pek çok roman, şiir ve
türküye esin kaynağı olan "Karadeniz’in Masal Şehri Trabzon”
T
arih içinde pek çok uygarlığa ev sahipliği
yapmış, kol kanat germiş bir şehir Trabzon.
Kendisine emanet edilen mirasın büyük
bölümünü bugünlere kadar taşımayı başarmış,
tarihi mirası ve doğal güzellikleri ile beklentilerden çok daha fazlasını sunan bir kent. Tarihi
İpek Yolu üzerinde, öncelikle gemilerle ulaşılan
bir liman, ardından deve kervanlarıyla Maçka,
Zigana, Bayburt ve Erzurum yolu ile aşılması
zorunlu bir menzil, bir geçit. Cumhuriyet’in
ilk yıllarında Erzurum-Ankara tren yolunun
yapılması ile ticari önemini kaybetmekle birlikte, tarihi ve kültürel önemini her zaman
muhafaza eden bir kent. Hırçın Karadeniz’in
kıyısında, deniz mavisi ile yeşilin iç içe geçerek
gergef misali işlendiği Anadolu’nun şampiyon
kenti Trabzon.
32 kentli dergisi
Yavuz Sultan Selim'in valilik yaptığı,
batılılarca "Muhteşem" olarak anılan Kanuni
Sultan Süleyman'ın doğup büyüdüğü
kent, Erzurum Kongresi'nin toplanmasına
öncülük etmesiyle de, milli mücadele
meşalesini ilk yakan Anadolu kenti
olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk, üç kez ziyaret
Karadenizin gizemli kenti
Anadolu’nun en eski ticaret ve liman
kentlerinden
biri
olan
Trabzon;
coğrafi ve stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca çeşitli mücadelelere konu olmuştur. Kafkaslar
üzerinden Karadeniz'e gelen Türk
kavimlerince
kurulan
Trabzon;
Miletler, Persler, Romalılar, Bizanslılar
ve Komnenoslar'ın egemenliğinden
sonra 26 Ekim 1461 tarihinde Fatih
Sultan Mehmet tarafından Osmanlı
topraklarına katılmıştır. Yavuz Sultan
Selim'in valilik yaptığı, batılılarca
"Muhteşem" olarak anılan Kanuni
Sultan Süleyman'ın doğup büyüdüğü
kent,
Erzurum
Kongresi'nin
top-
lanmasına öncülük etmesiyle de,
milli mücadele meşalesini ilk yakan
Anadolu kenti olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu
www.skb.org.tr
ederek ulusal tarih anlayışı ve Türkçe
ibadet konularındaki devrim hamlelerine ilişkin buyrukları burada
vermiş, mal varlığını Türk ulusuna
bağışlama kararını da Trabzon'da
almış ve uygulamıştır.
Sanatı ve sanatkarlarıyla
ünlü şehir
Trabzon; sanatı ve sanatkarlarıyla da
ünlü bir kenttir. Mahir elleriyle bakıra
hayat veren Trabzon ustaları, hasır
bilezik, telkari ve kazazlıktaki becerileriyle de sanat tarihine not düşmüşlerdir. Kanuni döneminde sarayın
vazgeçilmez giysilerinden biri olan
Trabzon bezi, geleneksel biçimiyle
sürdürülen keşan-peştemal dokumacılığı ve yün dokumacılığı anılmaya
değer el sanatlarımızdandır. Ahşap
işçiliğinin
çoğunlukla
camilerde
kentli dergisi 33
Tarihi ve kültürel önemini
her zaman muhafaza
eden bir kent. Hırçın
Karadeniz’in kıyısında,
deniz mavisi ile yeşilin iç
içe geçerek gergef misali
işlendiği Anadolu’nun
şampiyon kenti Trabzon.
34 kentli dergisi
görülebilecek özgün örnekleri, kimi sivil mimari
eserlerde de bütün ihtişamıyla yaşamaktadır.
Sürmene bıçaklarının ünü ise artık ülke sınırlarını
aşmış, yurt dışına ulaşmıştır.
kaplıdır. 1972 yılında örenyeri olarak ziyarete
Sumela Manastırı
Gülbahar Hatun Camii
Trabzon’un en önemli tarih turizmi yapılarından
bir olan Sumela Manastırı; il merkezine 30 km.,
Maçka İlçesine ise 15 km. uzaklıkta olup deniz
seviyesinden bin 200 metre yüksekliktedir.
Vadiden, zikzaklar çizen patika yoldan yaya olarak
ulaşılabilen Manastırın 500 metre batısına araç
ile de ulaşmak mümkündür. Manastır, Altındere
köyü sınırları içinde Karadağ üzerinde sarp bir
tepenin orta kesimindeki mağara etrafında
kurulmuştur. Kuruluş tarihinin 4. yüzyıla kadar
indiğine ilişkin çeşitli rivayetler bulunmakla birlikte bugün ayakta bulunan kalıntılar en erken
13-14. yüzyılllara aittir. Manastır topluluğunu;
ana kaya kilisesi (mağara), iki şapel, ayazma,
hizmet birimleri, keşiş ve öğrenci odaları ile
misafirhane oluşturmaktadır. Kaya kilisesi ve ona
bağlı şapellerin iç ve dış duvarları İncil’den ve
Eski Ahit’ten alınan konuların işlendiği fresklerle
Trabzon’daki en eski Osmanlı Camisi Yavuz
açılan Sümela Manastırı Kültür Bakanlığı’nın
uzun yıllar sürdürülen restorasyon çalışmaları
sonucu eski görünümüne kavuşturulmuştur.
Sultan Selim tarafından annesi Gülbahar Hatun
adına 1514 tarihinde yaptırılmıştır. Büyük İmaret
veya Hatuniye Camii olarak da bilinen yapı
medrese, mektep, imaret ve hamamın da içinde
bulunduğu bir külliye içinde yeralmaktaydı.
Bu külliyeden günümüze ancak cami ve türbe
ulaşabilmiştir.
Ayasofya Müzesi
Anıt müze olan yapı, Trabzon’daki Bizans devri
yapılarının en önemli örneklerinden biridir.
Trabzon’daki Komnenos Krallığı döneminde
1250-1260 yıllarında kilise olarak yapıldığı kabul
edilmektedir. Trabzon’un Fatih Sultan Mehmet
tarafından fethinden sonra 1573 yılında camiye
çevrilmiştir. Uzun yıllar cami olarak kullanılan
Trabzon
yapı 1864 yılında köklü bir onarım
geçirmiştir.1958-1962 yılları arasında
köklü bir onarım geçiren yapı 1964
yılında müze olarak ziyarete açılmıştır.
Müzenin 25 metre batısında yeralan
çan kulesi 1427 yılında yapılmıştır.
Trabzon Müzesi
Trabzon’un varlıklı kişilerinden, banka
sahibi Kostaki Teohyplaktos tarafından 19. yüzyılın sonlarında yaptırılan dört katlı bina devrin Avrupa
mimari özelliklerini yansıtmaktadır.
Trabzon’daki 19. yüzyıl sivil mimarlık
örneklerinin en önemlilerinden biri
olan binanın bodrum katı dışındaki
bütün katları alçı ve kalem işiyle süslenmiştir. 1916-1918 Rus işgali yıllarında işgal kuvvetleri karargahı olarak
kullanılan bina, daha sonra Nemlizadeler tarafından satın alınmıştır.
1927’de kamulaştırılan bina, çeşitli
amaçlarla kullanıldıktan sonra 1987
yılında müzeye dönüştürülmek amacıyla Kültür Bakanlığına devredilmiştir. Uzun yıllar süren restorasyon
çalışmaları sonunda 22 Nisan 2001
tarihinde Trabzon Müzesi olarak
ziyarete açılmıştır.
Atatürk Köşkü
Trabzon’un
mesire
yerlerinden
biri olan Soğuksu semtinde Trabzonlu
bankerlerden
Konstantin
Kabayanidis’in yazlık konutu olarak
1890 tarihinde yapılmıştır. 1923
yılında hazineye geçen köşk, 15 Eylül
yılında satın alınarak Atatürk Müzesi
1924 tarihinde Trabzon’a yaptığı ilk
olarak
ziyarette Atatürk tarafından gezilmiş
açılmıştır.
ve çok beğenilmiştir. Bunun üzerine
düzenlenmiş
ve
ziyarete
köşk, Trabzon İl Daimi Encümeninin
Trabzon’un tarihi eserleri
18.05.1931 tarih ve 361 sayılı kararıyla
Trabzon’un diğer tarihi cami, hamam,
Trabzonluların bir armağanı olarak
Atatürk adına temlik ettirilmiştir.
Atatürk’ün ölümü üzerine kardeşi
Makbule Hanım’a intikal eden köşk,
Trabzon Belediyesi tarafından 1943
çeşme ve hanları ise şöyle sıralanır;
Ortahisar
Fatih
Camii, Yenicuma
Camii, Ahi Evren Dede Camii Ve
Türbesi, İskender Paşa Camii, Çarşı
Camii, Musa Paşa Camii, Hamza
Paşa Camii, Hızır Bey Camii, Müftü
Camii, Konak Camii, Hacı Kasım
Camii, Erdoğdu Bey Camii, Molla
Siyah-Nakip Camii, Kudrettin Camii,
Hüsnü Köktuğ Camii. İskender Paşa
Hamamı,
Sekiz
Direkli
Hamam,
Tophane Hamamı, Hacı Arif Hamamı,
Meydan Hamamı. İskender Paşa Çeşmeleri, Abdullah Paşa Çeşmesi, Seyit
Mehmet Çeşmesi, Kethüdazade Emin
Ağa Çeşmesi. Taşhan, Alaca Han ve
Vakıf Han.
www.skb.org.tr
kentli dergisi 35
Analiz
İstanbul metropoliten alanının
sürdürülebilir kentsel gelişmesinde
“Kentsel Tarım”
potansiyeli
K
entsel tarım kavramı, sürdürülebilir kentsel gelişme politikaları
içinde üretken kentsel alanların
değerlendirilmeyen ve kentsel yer-
oluşturulmasına ve kendini besleyen
rekreasyon alanı olarak kullanıla-
kentlerin yaratılmasına yönelik önemli
Doç. Dr. Azime Tezer
bilen ve kentsel estetik değerlere
stratejilerden biridir (Kaldjian, 2005).
katkı veren bir faaliyet olarak görül-
İstanbul Teknik Üniversitesi
Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü
Özellikle son yıllarda gündemde olan,
mektedir (UNDP, 2001). Kentlerde
hızlı ve plansız kentleşmenin bera-
ve özellikle metropoliten alanlarda
berinde getirdiği ekonomik, ekolojik
artan nüfus ve hızlı kentleşme baskısı
ve sosyal sorunlara karşı etkin olarak
altında doğal yaşam alanlarının hızla
kullanılan kentsel tarım kavramı, hızla
kaybedilmeye başlaması, ekosistem
kentleşen dünyada, açlık ve yetersiz
işlevlerinde bozulmalara, tarım top-
beslenmenin görüldüğü ekonomik
raklarının
açıdan az gelişmiş ülkeler ile; ciddi
gıda güvenliğini tehdit eden pek çok
çevresel
problemlerin
gelişmeye neden olmaktadır. Tüm
yaşandığı gelişmiş ve gelişmekte olan
bu gelişmeler kent sağlığının bozul-
ülkelerde giderek önem kazanmak-
masını tetiklemektedir. Kentsel alan-
tadır (UNDP, 2001).
larda kentin sosyal ve ekonomik kay-
Bu çalışmada hızlı ve plansız kent-
naklarını yeniden kullanarak, yine
Behice Bilgi Solduk
Yüksek Şehir Plancısı
Van İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü
ve
sosyal
leşme baskısı altındaki metropoliten
alanlarda yaşanan sosyal, ekonomik
ve çevresel problemler karşısında sürdürülebilir kentsel gelişmenin sağlanmasında kentsel tarımın bir araç
olarak kullanılabileceği, gerekçeleri
ile birlikte ortaya konulmaya çalışıla-
liyetlerden ayrılan, bunların yanısıra
azalmasına
ve
benzeri
o kentin ihtiyacını kısmen de olsa
sağlayacak gıda ürünlerini yetiştirip
işlemek ve dağıtmak kentsel tarımı
ifade etmektedir (Mougeot, 2000).
Dolayısıyla günümüzde kentsel tarım,
sürdürülebilir
kentsel
gelişmenin
sağlanması açısından önemli bir araç
caktır. Bu çalışmada ‘kentsel tarım’ın
olarak görülmektedir.
kavramsal çerçevesi ile İstanbul met-
Uluslararası
kurumlar
tarafından
ropoliten alanında kentsel sürdü-
uygulamaya
yönelik
tanımlama-
rülebilirliğin sağlanmasında sosyal,
larda, kentsel alan içindeki yeri,
ekonomik ve ekolojik nitelikleri göz
sosyal kakınma politakaları açısından
önünde
önemi, atık ve kaynak yönetimine
bulundurularak
taşıdığı
potansiyelleri değerlendirilecektir.
1. Kentsel tarım kavramının
kapsamı ve gelişimi
katkıları, tarımsal üretime yönelik
yeni teknolojilerin yaygınlaştırılabilmesindeki etkin rolü, kentsel rekreasyon ve estetik değerlere katkısı öne
alanlarda
çıkan konular arasında yer almak-
önemli bir ekonomik faaliyet olarak
tadır (UNDP, 1996; OECD, 1998; RUAF,
Kentsel
36 kentli dergisi
leşmelerdeki baskın ekonomik faa-
tarım,
kentsel
Analiz
2009; CAST, 2002; FAO, 2009). Kentlerde gıda üretiminin aniden önem
kazandığı koşullar, genellikle yaygın
yoksullukla veya kırsaldan ya da ithal
edilen gıdalara ulaşma olanaklarının azalmasıyla yaşanan sosyo-ekonomik sorunlara dayalı olarak ortaya
çıkmaktadır. Bununla birlikte kentli
nüfusun gıda üreticiliği yapmasının
geleneğe ve alışkanlıklara dayalı
nedenleri (Asya ve Afrika ülkeleri gibi)
ya da Londra ve Havana örneklerinde
olduğu gibi, düzenli olarak bu uygulamayı gerekli kılan siyasal ve ekonomik faktörler de söz konusu olabilmektedir (Nugent, 2000).
Günümüzde kentsel alanlar yoğun
yerleşimlere sahip olmasına rağmen
tarım
konusunda
büyük
potan-
siyele sahiptir. Bu konuda UNDP
(1996) tarafından yapılan çalışmada,
1980 ABD nüfus sayımında, ülkedeki
tarımsal üretimin, dolar olarak değerinin % 30’unun kentsel metropoliten alanlarda üretildiği tespit edilmiştir. 1990 yılına kadar bu rakam
% 40’a ulaşmıştır. Aynı şekilde Berlin
Belediyesi sınırları içinde halk bahçeleri için 80.000 kentli çiftçi mevcut
olup, 16.000 kişi ise bu olanaktan faydalanmak için sırada beklemektedir.
Singapur’da et ihtiyacının tamamı
ve sebze ihtiyacının da %25’i kentsel
alanlarda üretilmektedir. Dünyanın
en hızlı büyüyen kentlerinden biri
olan Daresselam’da 1967 yılında ailelerin % 18’i tarım ile uğraşmakta iken
günümüzde bu oran % 67’ye yükselmiştir. Moskova’da da çiftçilikle ilgilenen ailelerin oranı 1970 yılında %
20 iken, bu oran bugün % 65’e yükselmiştir (Deelstra ve Girardet, 2000).
www.skb.org.tr
Gıda güvenliği, sağlıklı ve yeterli
beslenme, ekonomik gelir sağlama,
iş imkanı yaratma, boş zamanların
değerlendirilmesi, sosyal bütünleşme
ve rehabilitasyon, eğitim, kentsel açık
alanların üretken kullanımı, kentsel
katı ve sıvı atıkların işlenmesi ve geri
kazanımı, ekolojik ayak izinin azaltılması, hava kalitesinin arttırılması,
mikro-klimanın iyileştirilmesi, biyoçeşitliliğin
korunması,
çevrenin
korunması gibi konular kentsel
tarımın kentsel alanda bilinen en
önemli etkileri arasında sayılabilir.
2. Kentsel tarımın
bileşenleri ve özellikleri
Kentsel tarımı sıradan bir tarımsal faaliyetten ayıran, kavramın önemli bileşenleridir. Bunlar, kentsel tarım aktörlerinin özellikleri, kentsel tarımın
yapıldığı alanlar, ekonomik faaliyet
türleri, gıda ve gıda dışı ürün kategorileri, üretim sistemi tipleri, ürünün
hedefi ve ürün miktarıdır (Mougeot,
2000). Kentsel tarım kapsamında
yapılan üretimler çok çeşitli tarımsal
ürünleri kapsamaktadır ve bu ürünler
gıda ve gıda dışı ürün kategorilerini
içerebilmektedir. Gıda amaçlı olarak
üretilen ürünler arasında; tahıllar, köklü
gıdalar, sebze-meyve üretimi, aromatik
ve tıbbi otlar, her biçim ve boyutta
hayvansal ürünler yer alırken; gıda-dışı
ürün kategorisinde ise, genellikle süs
bitkileri, yakacak odun ve sınai tarım
kapsamında kullanılan ürünler yer
almaktadır (Mougeot, 2000).
Kentsel tarım faaliyetinin yeri RUAF
(Resource Centre for Urban Agriculture and Food Security) tarafından yapılan çalışmada; konutların
çevresi (örneğin arka bahçelerde),
topluluk bahçeleri, kent içerisinde
kullanılmayan ya da rezerv edilmiş
özel ve kamusal alanlar, yol kenarları,
dere kenarları ve taşkın yatakları,
su havzaları ve sulak alanlar, yüksek
eğimli alanlar ve kent çevresi olarak
tanımlanmıştır.
Kentsel tarımı gerçekleştiren aktörler
arasında; kaynak, girdi ve hizmet sağlayıcılar, üreticiler, taşıma ve işleme
işleri ile uğraşanlar, perakendeciler
ve tüketiciler, teşvik ve yönetim noktalarında bulunanlar yer almaktadır.
Bu aktörler hem kamu sektörüne,
hem de özel sektöre yanı sıra hem
resmi hem de gayri resmi ekonomiye
yayılmış durumdadırlar (Mougeot,
2000). Gelişmekte ve az gelişmiş
ülkelerde kentsel tarımda çalışanlar
genellikle düşük gelir grubunda yer
almaktadır. Kentsel tarımda çalışan
düşük gelirli çiftçiler genellikle gıda
ihtiyaçlarını (hane içi tüketim) karşılama ve artan ürünleri pazarlarda ya da marketlere satarak ilave
gelir yaratmak amacıyla tarım yapmaktadırlar. Kentsel tarımın ölçeği,
evlerde küçük ölçekli üretimden,
topluluk bahçelerine, kamusal alanlardaki uygulamalardan, özelleşmiş
kentsel tarım ve ağaç üretimine,
küçük ölçekli balıkçılık, kümes hayvancılığı gibi uygulamalardan büyük
ölçekli tarımsal işletmeciliklere kadar
çok fonksiyonlu ve ölçekli uygulamalardan oluşmaktadır. Kentsel tarım
ekonomik olarak üç genel evreden
oluşmaktadır. Bunlar; üretim öncesi
aşama, üretim aşaması ve üretim
sonrası aşamadır. Üretim öncesi
aşamada; kentsel tarımın ihtiyaç
duyduğu kaynaklara (su ve toprak),
girdilere (gübre, tohum, araç, vb.) ve
kentli dergisi 37
Analiz
hizmetlere (eğitim, bilgi, vb.) ulaşma
önem kazanmaktadır. Bu aşamadan
sonra yapılan üretimin amacına göre
üretim sonrası ekonomik faaliyetler
farklılaşmaktadır.
Kentsel tarımın bütün bu özelliklerinin yanında, kentlerdeki diğer faaliyetlerden ayıran bir diğer önemli
özelliği, uygulandığı kentsel alanlarda
yapılan tarımsal aktivitenin amacına,
ölçeğine, faaliyet türüne, kimler tarafından, kentin hangi bölgelerinde
ve nasıl bir yasal uygulama aracı ile
yapıldığına bağlı olarak farklı sosyal,
ekonomik, çevresel ve mekansal
etkiler yaratabilmesidir. Gelişmekte
olan ve az gelişmiş ülkelerdeki hızlı
kentleşme ve göç hareketi, şehirlerde yeni iş ve eşit yaşam koşulları
sağlanması için artan bir talep yaratmaktadır. Kentlerde yaşayan kentli
yoksulların (özellikle kadın çiftçiler)
ve kayıt dışı sektörde çalışanların
sayısı hızla artmakta ve pek çoğu
geçimlerini sürdürmek için tarımla
ilgilenmektedirler.
Kentsel tarım özellikle RUAF, IDRC,
FAO, UN, WB gibi uluslar arası kuruluşlar tarafından geliştirilen programlar çerçevesinde merkezi ve yerel
yönetimin yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ile yapılmaktadır.
Gelişmiş ülkelerde ise kentsel tarım
politikalarında ekolojik ayak izini
azaltma, atıkların geri dönüşümü, atık
yönetimi, kentsel alanlarda yaşanan
sosyal ayrışma ve rehabilitasyon, suç
önleme, sağlıklı gıda tüketimi, kentsel
dönüşüm, kentsel yayılmayı önleme,
rekreasyon, eğitim ve biyoçeşitliliğin
korunması gibi çevresel ve sosyal
konular öne çıkmaktadır. Ayrıca
gelişmiş ülkelerde kentsel tarım
kurumsallaşmış olup, yasal düzenlemelerle ve ülke kalkınma politikaları
ile güvence altına alınmıştır (Solduk,
2010). Küresel düzeyde kentsel tarım
uygulamalarının yapıldığı ülkelerin
38 kentli dergisi
YÖNLENDİRİCİ NEDENLER
DESTEKLEYECİ KOŞULLAR
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
• Uygun toprak özellikleri
• Elverişli iklimsel ve
meteorolojik koşullar
• Tarımsal arazi kullanımı
• Tarımsal üretim miktarı
• Tarımsal işgücü ve istihdam
• Sosyo-kültürel özellikler
(kültürel geçmiş, v.b.)
Yeterli, ulaşılabilir ve sağlıklı gıda ihtiyacı
Plansız kentsel yayılmanın kontrolü
Hızlı nüfus artışı
İşsizlik
Kentsel yoksulluk
Yüksek göç oranı
Sosyal çatışmalar
Atık geri dönüşümü/azaltma/yönetimi
Kentsel dönüşüm gereksinimi
Kentsel rekreasyon alanı ihtiyacı
Kentsel biyoçeşitliliğin korunması
Suça eğilimin engellenmesi
Tablo 1. Kentsel tarımı ortaya çıkaran faktörler
incelenmesi sonucunda elde edilen
bulgular ışığında kentsel tarımı
ortaya çıkaran koşulların İstanbul’un
kentleşme dinamikleri ile birebir
örtüşmesi nedeniyle, bu uygulamanın
İstanbul’da yaygınlaştırılmasını destekleyici koşulların değerlendirilmesi
önem kazanmaktadır (Solduk, 2010).
Çünkü kentsel tarımın söz konusu
yönlendirici nedenler yanı sıra geliştirilebilmesi için tarımın yapılmasını
kolaylaştırıcı, destekleyici koşulların
da bulunması gerekmektedir.
3. İstanbul Metropoliten
Alanında Kentsel Tarım
Potansiyeli Üzerine Bir
Değerlendirme
İstanbul, özellikle 1950’ler başlayan ve günümüze değin süren
hızlı büyüme süreci içinde, yer
yer planlı olmakla beraber, büyük
oranda plansız yapılaşmalarla şekillenen bir kentsel gelişme süreci yaşamaktadır. Kentsel yayılma ve saçaklanma şeklinde kendini gösteren
kentsel gelişme süreci, ilk etapta
doğu - batı doğrultusunda lineer
bir yapıda iken, 1980’lerden sonra
kentin kuzeyine doðru bir eğilim
göstermiþtir. Kentin kuzeye doğru
gelişimi ise, Ýstanbul’un sahip olduğu
orman alanları, içme suyu havzaları,
su toplama havzaları ve birinci sınıf
tarım alanları gibi doğal kaynakların
tahrip edilmesine neden olmakta ve
kentin yaşam destek sistemlerini ciddi
boyutlarda tehdit eden bir gelişme
eğilimi göstermektedir. İstanbul metropoliten alanında sürdürülebilir
kentsel gelişmenin sağlanması için
kentsel tarımın bir araç olarak kullanılabilme potansiyeli, kentsel tarımı
ortaya çıkaran yönlendirici ve destekleyici koşullar açısından değerlendirildiğinde, yüksek göç ve hızlı nüfus
artışı, gelir dağılımı dengesizliği,
kentsel yoksulluk, istihdam sorunları
ve işsizlik, eğitim düzeyindeki yetersizlikler, kontrolsüz kentsel yayılma
(alan miktarı), hava kalitesi, atık geri
dönüşümü, atık azaltma veya atık
yönetimi konularının yeterince etkin
değerlendirilmemesi İstanbul metropoliten alanında kentsel tarımı ortaya
çıkaran yönlendirici koşullar arasında
sıralanabilir. Bunlara ek olarak, uygun
toprak özellikleri ve nitelikli tarım arazilerinin varlığı, elverişli iklim koşulları,
tarımsal faaliyetlerin mevcut faaliyetler arasında yer alması, genç nüfus
profili ve istihdama katılabilecek
kadın nüfusunun yaygınlığı, sosyo
kültürel nitelikler açısından göçle
gelen nüfusun tarımsal faaliyetlere
yatkınlığı ve sosyo-ekolojik toplumsal
Analiz
KENTSEL
TARIM
MAHALLE BAHÇELERİ/
TİPOLOJİSİ ÖZEL MÜLK BAHÇELERİ KİRALIK BAHÇELERİ
KAMU / ÖZEL
KURUM BAHÇELERİ
KENT ÇİFTLİKLERİ
Girdiler
Şebeke suyu, mutfak
Arıtılmış atık su, kompost
Şebeke suyu, mutfak
Arıtılmış atık su, kompost
artıkları, tohum v.b.
atık (organik gübre), tohum,
artıkları, tohum, v.b.
atık (organik gübre),
organik ilaçlar, v.b.
Üreticiler
Mülk sahibi veya kiracı.
tohum, organik ilaçlar, v.b.
Bağımsız kullanıcılar
Kadınlar, hastalar,
Mülk sahibi bağımsız
(göçmenler, kadınlar, işsizler,
hükümlüler, kimsesiz
kullanıcılar ve ücretli işçiler.
kentli yoksullar, gıda güvencesi
çocuklar, öğrenciler,
olmayanlar, yaşlılar, engelliler,
engelliler.
hastalar, suçlular).
Ölçek
Amaç
Mülk büyüklüğüne göre
Mevcut alan büyüklüğüne
Kurum büyüklüğüne
Üretim miktarına göre
değişebilir.
göre değişebilir.
göre değişebilir
değişebilir.
Ek gelir, sağlıklı gıda
Ek gelir, gıda ihtiyacı, istihdam,
İlave gelir, gıda ihtiyacı,
Ticaret amaçlı.
ihtiyacı, hobi amaçlı,
hobi amaçlı, rehabilitasyon,
hobi amaçlı, boş
hediyelik v.b.
sosyalleşme, toplumsal
zaman değerlendirme,
bütünleşme, kadın işgücüne
rehabilitasyon,
katılım, yönetişim.
sosyalleşme, eğitim,
toplumsal bütünleşme,
kadın işgücüne katılım.
Üretim Tipi
Pazarlama
Sebze, meyve, süs bitkileri.
Sebze, meyve, süs bitkileri,
Sebze, meyve, süs
Her türlü bitkisel ve
tıbbi bitkiler
bitkileri, tıbbi bitkiler.
hayvansal üretim.
Hane içi tüketim, bireysel
Hane içi tüketim, bireysel
Kurumsal tüketim,
Yerel pazarlarda satış
tüketim, semt pazarlarında
tüketim, restoran ve marketlere restoran ve marketlere
amaçlı, hane içi tüketim,
satış amaçlı.
satış, semt pazarlarında satış.
ticari amaçlı.
satış, semt pazarlarında
satış.
Yönetim
Bireysel
İBB’ye bağlı Kentsel Tarım
Araştırma ve Geliştirme
Yerel yönetimler (İBB,
Kurum yetkilileri,
Mülk sahipleri, özel
STK'lar, mahalle dernekleri,
Yerel yönetimler
şirketler, kamu kurumları
muhtarlıklar, üniversiteler).
(İBB, STK'lar, mahalle
ve kuruluşları,Yerel
dernekleri, muhtarlıklar,
yönetimler (İBB, STK'lar,
üniversiteler).
mahalle dernekleri,
Müdürlüğü
muhtarlıklar, üniversiteler).
İlçeler
Ümraniye, Ataşehir,
Bağcılar, Kadıköy K.Çekmece,
Söz konusu kurumların
Çatalca, Silivri, Şile,
G.Osmanpaşa, Bağcılar,
Pendik, Ümraniye, Sultangazi
bulunduğu her ilçede
Arnavutköy, Tuzla,
Avcılar, Eyüp, Beylikdüzü,
Esenler, Maltepe, Fatih
yer alabilir.
Beykoz, Sultanbeyli ve
Maltepe Başakşehir,
Gaziosmanpaşa, Üsküdar,
özel mülk bahçelerinin
Esenler, Sancaktepe,
Bahçelievler, Sarıyer, Güngören,
uygulanabileceği ilçeler
Sarıyer, Çekmeköy,
Sultanbeyli
Güngören, Sultangazi,
B.Çekmece
Tablo 2. İstanbul metropoliten alanı kentsel tarım uygulaması öneri çerçevesi (Solduk, 2010)
Kentsel tarım uygulamalarını yönlendiren ve destekleyen faktörlerin İstanbul metropoliten alanı ölçeğinde değerlendirilmesi sonucunda, faaliyetin
ölçeğine ve sosyo-ekonomik profil niteliklerine bağlı olarak, çevre ilçelerde daha büyük ölçekli kentsel tarım faaliyeltleri yapılabilecekken; hemen
hemen merkez ilçelerin tümünde konut bahçelerinde ya da çatılarda küçük çaplı kentsel tarım faaliyeti söz konusu olabilir (Harita 1.). Kentsel
tarım, nitelikli tarım arazilerinin rasyonel yönetiminin yanı sıra, kent yoksulu nüfusun sosyo-ekonomik yaşam kalitesi için de önemli fırsatlar taşımaktadır. İstanbul’un sosyo-ekonomik ve ekolojik niteliklerinin sürdürülebilirliğinde ve kentsel dayanıklılığının sağlanmasında, kentsel tarım politikalarının ve uygulamalarının yaygınlaşması kentsel gelişme politikaları içinde etkin olarak yerini almalıdır.
www.skb.org.tr
kentli dergisi 39
Analiz
Harita 1. İstanbul metropoliten alanı için kentsel tarım uygulama modeli öneri haritası
hafızanın korunması gerekliliği destekleyici koşullar arasında yer alabilir.
4. Sonuç ve öneriler
Sürdürülebilir kentsel gelişme yaklaşımı çevresel, sosyal, ekonomik,
mekansal ve yönetsel boyutları olan
çok yönlü bir stratejidir. Çalışma kapsamında amaçlanan İstanbul metropoliten alanında sürdürülebilir
bir kentsel gelişmeyi sağlamak için
kentsel tarımın bir politika olarak kullanılabilme potansiyeli yapılan detaylı
analizlerle ortaya çıkarılmış olup, bu
analizlere göre İstanbul metropoliten
alanında kentsel tarımın uygulanması
durumunda, nasıl bir organizasyon
ve yönetim sürecinin geliştirilmesi
gerektiği açıklanmaya çalışılmıştır.
Bu çalışma kapsamında yapılan
sosyal, mekansal ve çevresel analizlerin değerlendirilmesi sonucunda
elde edilen kentsel tarım örnek
uygulama modelinin metropoliten
alanda uygulanabilmesi için yerel
yönetimler başta olmak üzere, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları
ve bireylerin katılımları önem taşı40 kentli dergisi
maktadır. Özellikle yerel yönetimler
kentsel alanda politikaların uygulanabilirliği konusunda temel bir
role sahiptir. Bu noktadan hareketle,
çalışma kapsamında oluşturulan
kentsel tarım örnek uygulama modelinin, İstanbul metropoliten alanında
sürdürülebilir kentsel gelişmeyi destekleyecek bir kentsel politika olarak
ele alınması gerekmektedir. Söz
konusu modelin uygulanması için
aşağıdaki belirtilen konuların dikkate
alınması gerekmektedir (Tablo 2):
• İBB bünyesinde “Kentsel
Tarım Araştırma ve Geliştirme
Müdürlüğü”nün kurulması
• Söz konusu müdürlük ve
üniversitelerin işbirliği ile
metropoliten alanın bütününde
ayrıntılı potansiyel kentsel tarım
arazi envanterinin çıkarılması,
• Mahalle ölçeğinde
sosyo-ekonomik profilin
değerlendirilmesi,
• Üst ölçekli sosyo-ekonomik
ve mekansal planlar ile alt
ölçekli nazım ve uygulama imar
planlarında kentsel tarım işlevinin
•
•
•
•
•
•
planlamaya entegre edilmesi,
Planlama disiplinin kentsel
tarımı, bir kentsel politika
olarak ele alması ve uygulama
araçları ile entegre etmesi,
Kentsel tarımın uygulandığı
bölgelerde teknik ve maddi
desteğin İBB ve ilgili belediyeler
tarafından sağlanması,
İBB ve ilçe belediyelerinde
sertifikalı yada bilgilendirme
amaçlı eğitim programlarının
yaygınlaştırılması,
Organik katı atıkların
kompostlanarak organik gübre
haline getirilmesi için gerekli
altyapı ve bilinçlendirmenin
yaygınlaştırılması,
Atık yönetimi ile ilgili olarak
atık suların doğal ortama
deşarj edilmeden arıtıldıktan
sonra sulama amaçlı kullanımı
konusunda gerekli altyapının ilgili
kurumlar tarafından geliştirilmesi,
Kentsel tarımın uygulanması
ve yürürlüğe girmesi için
yasal araçlara yönelik gerekli
çalışmaların yapılması.
Analiz
Kaynaklar
1. Binns, T. ve Lynch, K., 1998. Feeding
Africa’s growing cities into the 21st century:
the potential of urban agriculture, Journal
of International Development, Vol. 10, p.
777-793.
14.Mougeot, L. J. A., 2005. Agropolis the Social,
Political and Environmental Dimensions of
Urban Agriculture, IRDC, Canada.
15.Mougeot, L. J. A., 2006. Growing Beter
Cities: Urban Agriculture for Sustainable
Development, IRDC, Canada.
2. Barnard, C. H. ve Heimlich, R. E., 1992.
Agricultural adaptation to urbanization:
farm types in northeast metropoliten areas,
Northeastern Journal of Agricultural and
Resource Economics, Vol. 21 (1), p. 50-60.
16.Nasr, J. ve Smith, J., 1992. Urban
agriculture for sustainable cities: using wastes
and idle land and water bodies as resource,
Environment and Urbanizastion, Vol. 4 (2), p.
141-152.
3. Deelstra T. ve Girardet H., 2000. Urban
Agriculture And Sustainable Cities, Growing
Cities, Growing Food: Urban Agriculture on the
Policy Agenda: A Reader on Urban Agriculture,
11-15 Ekim, DSE CTA Sida GTZ, Havana, Küba.
17.Nugent, R., 1997. The Signifance of Urban
Agriculture, City Farmer, Canada.
4. FAO, 1996. Urban agriculture: An
Oxymoron? In: The state of food and
agriculture, Rome.
5. Garnett, T., 2000. Urban Agriculture in
London: Rethinking Our Food Economy,
Growing Cities, Growing Food: Urban
Agriculture on the Policy Agenda: A Reader on
Urban Agriculture, 11-15 Ekim, DSE CTA Sida
GTZ, Havana, Küba.
6. Grimm, J., 2009. Food Urbanism,
Landscape Architecture and Environmental
Studies, Lowa State University, Ames, USA.
7. İBB, 2006. 1/100.000 Ölçekli İstanbul İl
Çevre Düzeni Planı Analitik ve Sentez Raporu,
İstanbul
8. İBB, 2009. 1/100.000 Ölçekli İstanbul İl
Çevre Düzeni Plan Raporu, İstanbul
18.Nugent, R., 2000. The Impact of Urban
Agriculture on the Household and Local
Economies, Growing Cities, Growing Food:
Urban Agriculture on the Policy Agenda: A
Reader on Urban Agriculture, 11-15 Ekim, DSE
CTA Sida GTZ, Havana, Küba.
19.S olduk, B.B., 2010. Sürdürülebilir Kentsel
Gelişmenin Sağlanması Açısından Kentsel
Tarımın Rolü, “İstanbul Metropoliten Alan”
Örneği, Yüksek Lisans Tezi, İTÜ, Fen Bilimleri
Enstitüsü, İstanbul.
20.TÜİK, 2007 - 2009. Nüfus, Demografik, İş
gücü, Gelir Analizleri, Ankara.
21.UNDP, 1996. Urban Agriculture: Food, Jobs
and Sustainable Cities, Habitat II Series, UN.,
First Edition.
22.UNDP, 2001. Urban Agriculture: Food, Jobs
and Sustainable Cities, Habitat II Series, UN.,
Second Edition.
9. İstanbul İl Çevre ve Orman Bakanlığı, 2009.
İl Çevre Durum Raporu, İstanbul
10.İstanbul İl Tarım Müdürlüğü, 2006. İstanbul
İl Tarım Master Planı, İstanbul
11.K aldjian, P., 1997. Istanbul: Opportunities
in urban agriculture, Arid Lands Newsletter,
Vol.42, Arizona University, USA.
12.Lamba, D., 1993. Urban Agriculture
Research in East Africa: Record, Capacities and
Opportunities, Cities Feeding People Report
Series, IRDC, Canada .
13.Mougeot, L. J. A., 2000. “Urban Agriculture:
Definition, Presence, Potentials And Risks,
Growing Cities, Growing Food: Urban
Agriculture on the Policy Agenda: A Reader on
Urban Agriculture, 11-15 Ekim, DSE CTA Sida
GTZ, Havana, Küba.
www.skb.org.tr
kentli dergisi 41
Analiz
Kent Topraklarının Tarımsal Amaçlı Kullanımı:
Kentsel Tarım
Sara RASOULİ
Yüksek Mimar
Kent Tasarımcısı (İTÜ)
G
elişmekte
olan
ülkelerde
ulusal ve yerel yönetimlerin
gündemlerine alınan kentsel
taşınmıştır. Metropoliten alanların en
tarım, Kuzey Amerika, Avrupa ve
siyel alanların bulunmasına rağmen,
Avustralya’da uzun yıllardan beri des-
taze besinlerin yüzlerce ve hatta bin-
teklenerek çeşitli uygulama ve araş-
lerce kilometre yol kat ederek tüke-
tırmalara konu olmaktadır. Günümüz
ticilere ulaşması, tazeliği, aroma ve
koşulları nedeniyle kentsel tarımın
besin değerinin yitirilmesine sebep
yeni bir anlayışla ele alınması kaçı-
olmaktadır.
nılmaz görünürken, hangi yöntemler
ile ve ne ölçüde kentlerle yeniden
bütünleştirilmesi sorusu yapılmakta
olan araştırmalarda tartışılmaktadır.
Gıda erişilebilirliği insan yerleşiminde
her zaman en önemli etkenlerden
biri olmuştur ve bundan dolayı
gıda kaynakları ilkel yerleşimlerde
kentsel yapıyla doğrudan bağlantılı
ğında, kentsel tarımın yüzyıllarca
olarak yer almıştır. Endüstriyel geliş-
kentler ile bütünleşmiş bir biçimde
meler, tarım ticareti, ucuz taşıma-
uygulandığı,
şehirlerin
cılık ve gıda koruma teknolojilerinin
tarımdan gelen üretim fazlası ve
hatta
ilk
ortaya çıkmasıyla birlikte tarımsal
pazar ekonomisinden dolayı ortaya
arazi ve pazarlar arasındaki mesafe
çıktığı görülmektedir. Sanayileşme,
hız ile artarak bugün mevcut yapı-
kent içi arazi değerinin artması ve
laşmış çevrenin biçiminden dolayı,
tarımın ekonomik olarak düşük gelir
gıda üretim sistemlerine kentsel alan
sağlaması, kent içi ve kent merkezle-
içinde yer verilmemektedir (Gorgo-
rinde bulunan arazilerin daha yüksek
lewski ve diğerleri, 2011).
tahsis edilmesine sebep olmuştur.
Sonuç olarak tarımsal arazı günü-
42 kentli dergisi
kentsel tarım faaliyetleri için potan-
Tarih boyu medeniyetlere bakıldı-
ekonomik getirisi olan faaliyetlere
20. yüzyıldan
itibaren tarım
kentlerde
kaybolmaya
başlamış ve küçük
tarımsal faaliyetler
kentliler tarafından
göz ardı edilerek
kent dışına
taşınmıştır.
yoğun bölgelerinde bile çok sayıda
müzde kent çeperlerine ve hatta yüzlerce kilometre uzaklıkta olan alanlara
yerleşerek, kent merkezlerinde yaşayanların sağlıklı ve taze besinlere
erişimini zorlaştırmakta, ekonomik
olarak da yüksek maliyet taşımaktadır.
Bugün metropollerde yaşayan düşük
gelirli aileler ise sağlıklı beslenmekten
mahrum kalmış olarak, çevresel ve
fiziksel
açıdan
düşük
standartlar
taşıyan ortamlarda yaşamaktadırlar.
Gıda üretimi konusu tarih boyunca
öncü modernist plancı ve teorisyenler tarafından sorgulanmıştır. Bu
soruna ilk olarak dikkat çeken yaklaşım ise Ebenezer Howard’ın Bahçeşehir teorisi olmuştur. Howard’ın
tüm
şehir
önerilerinde
5/6’i
tarımsal
faaliyetlere
arazinin
ayrıl-
mıştır (Howard, 1965). Howard’ın
ideal kenti, 1902 yılında yayınladığı
“Garden Cities of To-Morrow” kitabında ve ayrıca çizdiği diyagramlarda
ortaya çıkmaktadır. Howard genellikle şehir ve tarımın karışımından
20. yüzyıldan itibaren tarım kent-
oluşan bir kenti ideal kent olarak gös-
lerde kaybolmaya başlamış ve küçük
termiştir. Kent ve tarım arasındaki
tarımsal faaliyetler kentliler tara-
ilişki Howard gibi 20. yüzyılın başla-
fından göz ardı edilerek kent dışına
rında öncül bir teorisyen olan Patrick
Analiz
Geddes’in çalışmalarının da temel
lerinin tasarımı ve master planlarında,
fikrini oluşturmuştur. Geddes’in arazi
gıda üretimi için öngörülen mekanlar
kullanım kesiti kavramı (transect),
tasarımcı, plancı ve yöneticiler tara-
üretim alanları ve şehir merkezlerinin
fından göz ardı edilmiştir. Tarımsal
ilişkisine açıklık getirmek amacıyla
politikalar küresel pazarlara yönelik
ortaya çıkmıştır (Geddes, 1915).
değişime uğramış ve tarım, kentsel
Genel olarak tarımın önemi, birinci
ve ikinci dünya savaşları süresince
politika ve tasarım arasındaki ilişki
tamamen kaybolmaya başlamıştır.
teorisyen, tasarımcı ve plancılar tara-
Şehirlerin gıda kaynaklarından ayrımı
fından
Tamamen
bugün dünyada karşı karşıya kaldı-
farklı bir yaklaşımı olan Frank Lloyd
ğımız çok sayıda sorunun temel kay-
Wright, tarımı düşük yoğunluğa sahip
nağıdır. İklim değişiklikleri, enerji kay-
Broadacre City’de kent ile bütünleş-
naklarının güvenlik sorunu, yoksulluk
tirmiştir (Wright, 1958). Benzer bir
ve sağlık sorunları bunlardan bazıla-
biçimde Le Corbusier 1922 yılında
rıdır. Mevcut endüstriyel gıda üretim
Contemporary City önerisinde kenti
sistemlerinde doğal çevrenin zarar
üç farklı gıda üretim alanına bölmüş
görmesi, tarımsal ürünlerin düşük
ve arazinin yönetim ve kontrolü için
besin kalitesi ve gıda taşımacılı-
bir model önerisinde bulunmuştur
ğında kat edilen uzun mesafelerden
(Le Corbusier, 1987).
dolayı yüksek oranda enerji tüketimi
vurgulanmıştır.
İkinci dünya savaşı sırasında çeşitli
ülkelerde kentsel mekanların üretim
alanlarına dönüşmesiyle birlikte, gıda
üretiminde yeterlilik ve sürekliliğin
sağlanması için planlamaya dayalı bir
sistemin gerektiği, yönetimler ve halk
tarafından benimsenmiştir. “Potager”
veya sebze bahçelerinden “Victory”
veya zafer bahçelerine ve hatta günümüzde var olan ve büyük ölçüde gıda
üreten Havana (Küba) şehir bahçelerine kadar tarih boyunca kentsel
gıda
üretiminin,
sürdürülebilirliği
sağladığı görülmektedir. Kavramsal
açıdan gıda üretiminin kent işlevleriyle bütünleşmesi yaklaşımı ikinci
bu sistemlere yönelik eleştirilere yol
açmaktadır. Petrol gibi ucuz enerji
kaynaklarının tükenmesi, gıda üretimini
büyük
ölçüde
etkilemek-
tedir ve bundan dolayı geçmişten
bugüne üretim biçimi sürekli değişmekte olup, kimyasal ve koruyucu
maddeler üretime dahil edilerek gıda
sağlığı tehlike altına girmektedir. Gıda
üretim garantisinin giderek zorlaştığı,
üretimin pahalı olduğu ve taşımacılık yöntemlerinin çevreye zarar
verdiğinden dolayı yerel üretim sistemlerinin desteklenmesi, şehirleri
gıda krizi durumlarına karşı esnek
kılabilmektedir.
dünya savaşı sonrası hızla kaybolan
Kentsel tarım ayrıca sosyal eşitlik ve
bir yaklaşım olmuş, tarıma dayalı
ekonomik açılardan da değerli bir
ticaret ve üretim alanlarının kent-
araç olmaktadır. Genel olarak kentsel
lerde azalmasıyla birlikte bu faali-
tarım gıda üretim faaliyetlerini, belli
yetler kişisel ölçüde devam etmiştir.
sayıda var olan üretim tesislerinden,
Bu sürecin sonucunda ise batı kent-
çok sayıda bulunan kent sakinlerine
www.skb.org.tr
devretmeyi öngörmektedir. Yerel
gıdanın üretimi, işlenmesi, satış,
pişirme ve geri dönüştürülmesi gibi
faaliyetler ekonomik olarak aileler
için gelir sağlayan, sosyal katılım
ve bağdaşlaşmayı destekleyen ve
ayrıca beslenmenin kültürel yönlerini ortaya çıkaran etkenler olmaktadırlar. Bu konuda yönetimler ve sivil
toplum kuruluşları tarafından sağlık,
beslenme ve kültür konularında
gereken eğitim ve alt yapı olanaklarının sağlanması önemli bir role sahip
olmaktadır.
Bu çalışmada yaratıcı ve uyarıcı
tasarım önerilerinin geliştirilmesiyle,
kent içinde bulunan çeşitli potansiyel alanların, düzensiz ve karışık
alanlar durumundan, yeşil, yenilebilir
ve çekici alanlara dönüştürülmesi,
kullanıcıların estetik açıdan tatmini,
mevcut çevresel ve sosyal sorunlara
karşın gıda zincirinin kısaltılıp güçlendirilmesi, üretim ve dağıtım hizmetlerini yerel kaynaklar ve pazarlara
yöneltmek ve bu süreçte yerel farkındalık ve bilincin yanı sıra ekonomiyi
de güçlendirerek, toplumun çevresel
ve sosyal gereksinimlerine yönelik
yaratıcı yöntemlerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır.
Kentsel tarımın tarihsel serüveni
Planlamanın kentsel tarıma yönelik
destekleyici veya önleyici yaklaşımlarına rağmen, kentsel tarım yüzyıllarca çeşitli süreçlerde kent hayatının
bir parçası olmuştur. Özellikle ABD’de
sömürge döneminden itibaren tarım,
kentlerin ekonomik büyümesinin
temel kaynağı olarak planlamaya
dahil edilmiş, 19. yüzyılın sanayileşmesi sonucunda kentsel arazinin
kentli dergisi 43
Analiz
Çizelge 1: Kentsel tarımın tipolojileri, 2011 APA Raporu verileri kapsamında düzenlenmiştir.
KATEGORİ TÜR
Özel Bahçeler
AÇIKLAMA
ÖRNEK UYGULAMA
Tek veya çok aile konutlarının ön veya arka bahçe, çatı,
balkon, duvar kenarı, cam kenarı ve bodrumlarında
gıda üretimi veya kişisel çalışma olarak yapılan faaliyetlerdir. Üretilen ürünler genellikle kişisel tüketim için
kullanılmaktadır.
National Gardening Association (www.garden.
org),
American Horticultural Society
(www.ahs.org),
Organic Gardening (www.organicgardening.
com).
Toplum
Bahçeleri
TİCARİ OLMAYAN
Kurumsal
Bahçeler
Küçük veya orta ölçekli gıda üretme ve süs bitkileri
yetiştirme bahçeleri olarak, bitişik veya ayrık parseller halinde konut bölgeleri, kamu veya özel araziler üzerinde gruplar tarafından ekilip, biçilmekte ve
yönetilmektedir.
Küçük, orta veya büyük gıda üretme, süs bitkileri veya
meyve bahçeleri olarak özel veya kamuya ait kurumların arazilerinde kurum veya işyeri tarafından ekilip,
biçilip ve yönetilmektedir. Çalışmalar eğitim, terepatik veya kamusal hizmet amacıyla yapılıp, üretilen
ürünler bağış ve kişisel tüketim için kullanılmaktadır.
Yerel yönetimin yasalarına bağlı olarak satış doğrudan
bahçe içinde, pazarlarda veya kuruma ait mağazalarda
yapılmaktadır.
American Community Gardening Association
(http://acga.localharvest.org),
P-Patch Community Gardens (www.
seattle.org/neighborhoods/ppatch),
Neighborhood Gardens Association (www.ngalandtrust.org).
Edible Schoolyard Garden (Berkeley, Calif.; www.edibleschoolyard.org),
Google Corporation Organic Garden (Mountain
View, Calif.; www.google.com/corporate/green/
employee-benefits.html), Harvard Pilgrim
Health Care Employee Garden (Wellesley, Mass.).
Gösteri
Bahçeleri
Küçük gıda üretim bahçeleri olarak özel veya kamusal
alanlarda topluma gösteriş için yerel hükümet, kurum
veya işyerleri tarafından yapılmaktadır. Üretilen ürünler
genel olarak bağış için toplanılmaktadır.
Baltimore City Hall Vegetable Garden, San Francisco City Hall Victory Garden, Not a Cornfield (Los Angeles; http://notacornfield.com
),
Public Farm One (New York;
www.publicfarm1.org).
Yenilebilir
Peyzaj Tasarım
Konut, ticaret ve karma kullanımlı alanlarda gıda üretim
çalışmaları dış mekanların tasarımında şahıslar veya
işyerleri tarafından peyzaj objeleri olarak kullanılmaktadır. Üretilen ürünler genel olarak kişiler tarafından
tüketilmektedir.
Edible Estates (www.fritzhaeg.com/garden/
initiatives/edibleestates/main.html)
,
South East False
Creek Mixed Use Development (Vancouver, B.C.;
http://vancouver.ca/commsvcs/southeast/docments/pdf/designingUA.pdf ).
Gerilla
Bahçeleri
Kişi veya gruplar tarafından izinsiz olarak, terkedilmiş
veya boş alanlarda gıda üretimi veya süs bitkileri yetiştirme faaliyetleridir. Üretilen ürünler genellikle mahallenin yeniden canlandırmasına yönelik kullanılmaktadır.
Los Angeles Guerilla Gardening (www.laguerillagardening.org)
Kişisel kullanım için ufak boyutta özel bahçe, arsa, parklarda veya çatılarda yapılmaktadır. Üretilen ürünler
kişisel tüketim, eğitim veya bağış için kullanılmaktadır.
City Hall Bees (Vancouver, B.C.; http://vancouver.
ca/commsvcs/socialplanning/initiatives/foodpolicy/projects/beekeeping.htm), New York City
Beekeepers Association (www.nyc-bees.org).
Hobi Amaçlı
Arıcılık
44 kentli dergisi
SoCal Guerilla Gardening (http://socalguerillagardening.org),
Green
Guerillas (New York; www.greenguerillas.org).
Analiz
TİCARİ
KATEGORİ TÜR
AÇIKLAMA
ÖRNEK UYGULAMA
Urban Growth Farm (Cleveland; www.urbangrowthfarms.com), Fresh Roots farm (Atlanta;
www.freshrootsfarm.com).
Pazara Yönelik
Tarım
Özel veya kamusal arazilerde toprak içi, topraksız, konteynır ve hidroponik sistemler gibi çeşitli üretim tekniklerini kullanarak ticaret amaçlı küçük, orta ve büyük
ölçekli gıda üretimi veya süs bitkileri yetiştirme, arıcılık,
su ürünleri, kümes hayvancılığı ve büyükbaş hayvancılık
olarak yapılmaktadır. Üretilen ürünler alan içi, pazarlarda veya mağazalarda satılmaktadır.
Kent Çiftliği
Genellikle Pazar çiftliklerinden daha büyük ölçekte gıda
üretiminin yanı sıra süs bitkilerinin yetiştirildiği, arıcılık,
su ürünleri üretimi, kümes ve küçük/orta büyüklükte
haynacılığın da yapıldığı ve ürünlerin ticaret amacıyla
üretildiği alanlardır. Üretim teknikleri çeşitli yatay ve
dikey sistemlerden oluşarak toprakta, topraksız, konteynır ve hidroponik yetiştirme sistemleri içermektedir.
Üretilen ürünler genel olarak çiftlikte veya çiftlik dışı
tezgahlarda, pazarlarda veya mağazalarda satılmaktadır.
Çiftliklerin yeterli büyüklükte olduklarında ise dağıtım
modeli için, “Community Supported Agriculture’ (CSA)
veya Toplum Destekli Tarım yapılabilmektedir. Söz
konusu modelde tarımsal faaliyetler tüketicilerce tarım
sezonunda yapılmakta ve bu kişilerin tarımının içerdiği
risklerede de ortak olmaları gerekmektedir.
Greensgrow farm (Philadelphia; www.
greensgrow.org), Red Planet Vegetables (Providence,R.I.;http://redplanetvegetables.wordpress.com),
Springdale Farm (Austin, Tex.; http://springdalefarmaustin.com),
Brooklyn Grange
Farm (Brooklyn, N.Y.;http://brooklyngrangefarm.
com)
Potomac Vegetable Farms (Vienna,VA.;www.
potomacvegetablefarms.com),
Full Circle Farm (King County, Wash.; www.fullcirclefarm.com).
Kent Çeperi
Çiftliği
Tarımsal faaliyetler şehir dışı veya metropollerin yeşil
kuşak alanlarında yapılmakta ve geleceğe yönelik
kentsel gelişme ve yayılmalar açısından risk taşımaktadır. Büyük ölçüde gıda üretiminin yanı sıra süs bitkilerinin yetiştirildiği, arıcılık, su ürünleri üretimi, kümes
ve büyükbaş haynacılığın da yapıldığı ve ürünlerin
ticaret amacıyla üretildiği alanlardır. Üretim teknikleri
çeşitli yatay ve dikey sistemlerden oluşarak toprakta,
topraksız, konteynır ve hidroponik yetiştirme sistemleri
içermektedir. Söz konusu çiftlikler tarımsal ticaret
olarak, organik yöntemler veya CSA modeliyle yönetilmektedir. Üretilen ürünlerin pazarlama ve dağıtımı
genel olarak etrafta bulunan yakın metropoliten alanlarda yapılmaktadır
Orta veya büyük ölçekte ticari amaçlar için arıcılık
olarak konut, ticaret, karma kullanımlı ve endüstriyel
alanların içinde kentsel bahçeleri, parklar, çatılar ve atıl
alanlarda yapılmaktadır.
Backyard Bees (Southern Calif.; http://backyardbees.net),
Burgh
Bees (Pittsburgh; www.burghbees.com),
Earthworks Urban Farm (Detroit;www.cskdetroit.
org/EWG/apiary.cfm).
Gıda üretimi, süs bitkilerinin yetiştirilmesi, arıcılık, su
ürünleri, kümes hayvancılığı, büyükbaş hayvancılık ve
diğer çeşitli tarımsal faaliyetlerin farklı kombinasyonları
sonucu ortaya çıkan uygulamar olarak, kişisel tüketim,
eğitim, bağış ve satış için yapılmaktadır.
21 Acres (King County, Wash.; http://21acres.
org),
Hollygrove Market
and Farm (New Orleans;www.hollygrovemarket.
com),
Growing
Power (Milwaukee, Wis.; www.growingpower.org),
Lynchburg Grows
(Lynchburg, Va.; www.lynchburggrows.org),
GROWHAUS (Denver; www.thegrowhaus.com).
Arıcılık
HİBRİT
Hibrit Kentsel
Tarım
www.skb.org.tr
kentli dergisi 45
Analiz
dışında bırakılmasına rağmen, 20.
yüzyılda savaşlardan dolayı ortaya
çıkan ekonomik, psikolojik ve nüfus
kaybı gibi sorunları aşabilmek amacıyla boş kentsel araziler üzerinde
kent bahçeleri olarak devam etmiştir.
Gıda üretimi faaliyetleri sömürge yerleşimlerin temel ekonomik kaynağı
olarak, Kuzey Amerikan eyaletlerinin
eski kentlerinde, plancılar tarafından
merkezi alanlara yerleştirilmiştir. 19.
yüzyılın sanayileşmesinden dolayı,
tahıl ve et ağırlıklı tarımsal faaliyetlerin büyük ölçüde kent dışı arazilerde yapılması çiftçilerin rekabet
güçlerinin kaybolmasına yol açmıştır.
Ayrıca büyük marketlerin yaygınlaşmasıyla kentliler artık kendi gıdalarını üretmekten vazgeçip, ticari
pazarlara yönlendirilmişlerdir. Bunun
sonucunda kentsel tarım bir gereksinim olarak kent sakinleri tarafından
uygulanmaktansa, rekreatif faaliyetler
şeklinde devam ettirilmiştir. Büyük
şehir parkları değişik tarımsal özelliklerle dönemin plancıları tarafından
tasarlanmıştır.
1893 yılında yaşanan ekonomik kriz
sonrası ortaya çıkan işsizlik ve yoksulluk, kentsel tarımın ekonomik yönlerini ön plana çıkarmıştır. Örneğin
1894 yılında Detroit belediye başkanı
Hazen S. Pingree tarafından uygulanan boş arazi değerlendirme
programı
kapsamında
“Potato
Patches” adlı kent bahçeleri şehir içi
alanlarda yer almıştır. İki yıl içerisinde
Detroit’ta yaşayan halkın yarısı çeşitli
büyüklükte ve genellikle kent çeperlerinde bulunan kent bahçelerinde
kendileri için gıda üretmeye başlamışlardır. Detroit tecrübesi hızlı bir
şekilde yayılarak diğer şehirlerde de
uygulamaya geçmiş, Philadelphia
halkı tarımdan gelen üretim fazlasını
pazarlara taşıma amacıyla “Vacant Lot
Cultivation Association” adlı bir tarım
derneği oluşturmuşlardır. 1898 yılında
46 kentli dergisi
“New York Association for Improving
the Condition of the Poor” tarafından
yayınlanan raporda söz konusu faaliyetlerin ABD’nin 19 şehrinde uygulandığı bildirilmiştir (Lawson, 2005).
Ayrıca bu çalışmalar, kent tarımını
dünya savaşları ve “Büyük Bunalım”
sırasında harekete geçirmek için
halk arasında temel oluşturmuştur
(Hodgson ve diğerleri, 2011).
Birinci ve ikinci dünya savaşları süresince yaşanan gıda kıtlığına karşı ve
ayrıca Amerika halkına moral desteği
vermek üzere hükümetin kentsel
ve kırsal alanlarda tarımı desteklemesi sonucu “savaş bahçeleri” veya
“savunmak için gıda bahçeleri” olarak
da bilinen “zafer bahçeleri” ilk kez
ortaya çıkmıştır (Vitiello ve diğerleri,
2011). 1930’lı yıllarda “zafer bahçeleri” ve “bunalım bahçeleri”, Büyük
Bunalım döneminde devletin uyguladığı en kapsamlı kentsel tarım çalışmaları olarak nitelendirilen kurtarma
programlarının bir parçası olmuştur.
1943 yılında özel bahçeler, çatılar,
kent parkları ve boş arazi dahil olmak
üzere, ülke çapında 20 milyonun
üzeri kent bahçesi oluşturulmuştur.
Bu sayıda kent bahçesi 9-10 milyon
tona yakın, ülkenin yıllık sebze ve
meyve üretiminin % 41’i kadar sebze
ve meyve üretmiştir (Reinhardt,
t.y.). Belirli sayıda “zafer bahçesi”
bugün hala korunmaktadır. Örneğin
“Boston’s Fenway Victory Gardens”
olarak bilinen ve geçmişte 2 bin
500 aile tarafından kullanılan bahçe,
bugün 500 parsellik bir kent bahçesi
olarak yüksek kesime hizmet vermektedir (Kaufman ve Bailkey, 2000).
İkinci dünya savaşı sonrası ekonomik
büyüme ve şehirlerin hızlı yayılması
sonucu, kentsel tarım şehirlerden
uzaklaştırılmış, 20. yüzyılın ortalarında ise kentlerin zoning kodlarında, artık tarım bir şehirsel arazi kullanımı olarak tanımlanmamanın yanı
sıra, gelişmekte olan konut alanlarının şehir içi tarımsal araziler üzerine
yerleşmesiyle kentsel tarım özellikle
modernist plancılar tarafından şehir
yaşamının dışında bir faaliyet alanı
olarak görülmeye başlanmıştır. Ayrıca
endüstriyel gelişmeler sayesinde,
kimyasallar ve koruyucu maddeler
yardımıyla gıda üretimi uluslararası
bir faaliyete dönüşerek, artık yerel
ölçeğini kaybetmeye başlamıştır.
Mevcut modernist planlama yaklaşımlarına rağmen savaş sonrası ortaya
çıkan özel sosyo-ekonomik koşullar
sonucu kentsel tarımın gelişimi
ve yeni nesil tarımsal girişimlerin
ortaya çıkması küçük çapta olmuştur.
Örneğin 1953 yılında “Philadelphia’s
Neighborhood Gardens Association”
adlı kuruluş tarafından ABD’nin Philadelphia kentinde yatırımı teşvik
eden, ırksal değişim sorunlarını karşılamaya çalışan ve çeşitli kentsel
krizlere çözüm arayan sosyal programlar uygulanmıştır.
Günümüz kentsel tarım yaklaşımının
temelleri 1970’li yıllarda toplum bahçelerinin metropoliten alanlarda
yaygınlaşmasıyla birlikte halk tarafından ABD’de atılmıştır (Hodgson
ve diğerleri, 2011). Toplum bahçeleri şehirsel alanlarda bulunan terk
edilmiş sanayi tesislerinin değerlendirilmesine, nüfus azalmasının önlenmesine, kent içi büyük boş arazilerin
verimli kullanılmasına yol açmış, göç
sebebiyle ortaya çıkan sorunlara ve
başarısız kentsel yenileme çalışmalarına bir çözüm aracı olarak üretilmiştir (Vitiello ve Nairn, 2009).
Hükümetler tarafından uygulanan
destek programları toplum bahçecilik yaklaşımını farklı düzeylere
taşımayı başarmıştır. 1977 ve 1996
yılları arasında “ABD Tarım Bakanlığı”
tarafından başlatılan “Kent Bahçeleri Programı”, kentlilere tarımsal
ve teknik destek veren programlara
Analiz
Çizelge 2: Kentsel tarım uygulamaları için gerekli alt yapı bileşenleri, 2011 APA Raporu kapsamında yeniden düzenlenmiştir.
ALT YAPI BİLEŞENLERİ
AÇIKLAMA
Yardımcı Yapı ve Malzemeler
Topraktan kaldırma, konteynır ve benzeri yetiştirme sistemleri; ekim ve dikim hazırlık evleri ve
Yetiştirme
benzeri yapılar; seralar ve üretim sezonunu uzatmaya yardımcı olan benzeri yapılar; hidroponik
sistem gereksinimleri.
Sulama
Hortum, kova, varil ve diğer bahçe veya çiftlik sulama ekipmanları
Kompost
Çöp kutusu, solucan, elek ve malzeme girdisi (ev, restoran, gıda hizmetleri, bahçe çöpleri), gübre.
Arı, Kümes ve Büyükbaş
Hayvanlar
Arı kovanları, kümes, kafes, ahır ve ambarlar; çit ve diğer kuşatma malzemeleri.
Balık ve Su Ürünleri
Suya dayalı faaliyetler için ekipman ve yapılar.
Depolama
Baraka, hangar, kuru ve soğuk depolama odaları ve benzeri yapılar.
Alanda Satış
Tezgah, perakende satış mağazaları ve benzeri yapılar
Diğer
Banklar, gölgelik ve çadırlar, dinlenme olanakları, idari işler alanları, piknik masaları, çocuk oyun
alanları, ve diğer yapı ve mekanlar.
Gıda İşleme Olanakları
Gıdanın hazırlanması, korunması veya paketlenmesi için ortak kullanımlı kısmi veya tamamen
donatılmış mutfaklardan oluşmaktadır. Ticari olmayan donatılar kişisel tüketime yönelik kullanılıp,
Toplum Mutfakları
kilise, toplum merkezi veya serbest alanlar gibi çeşitli işlevler içeren alanlarda yapılabilmektedir.
Ticari işletmeler ise, ürünlerin işlenmesi, korunması, paketlenme ve perakende satış noktalarına
taşınması gibi konularda etkin role sahip yapılardır.
Kent sakinleri tarafından kiralanabilir çeşitli ekipmanlarıyla küçük ölçekli donatıdır. Kentliler için
Toplumsal Gıda İşleme Merkezi
kendileri tarafından üretilen ham gıdaların işlenmesi, paketlenme, perakende satış noktalarına
taşınma ve katma değer getirilerin elde edilmesi gibi konularda önemli bir etkendir.
Dağıtım
Çeşitli üreticilerin ürünlerini taşıma araçlarından indirip, alıcıların ürün yüklemeleri için yapısal
Gıda Merkezi
açıdan olanak sağlayan, ayrıca yerel ürünlerin satışı için perakende alışveriş imkanı sunan; online
olarak üretici, satıcı ve alıcıların buluşma yeri niteliği taşıyan merkezi fiziksel ve sanal yapılar.
Perakende Satış Noktaları
Küçük perakende satış yerlerinde satış işlemleridir. Tüketicilere yönelik tek bir çiftçi tarafından
Çiftlik İçi/Kapısında Tezgahlar
bahçe veya pazar yerinde ve kent veya kent çeperi çiftliklerinde doğrudan yapılmaktadır.
Tüketicilere doğrudan satış yapma amacıyla çeşitli çiftçiler tarafından perakende satış olarak belirli
Çiftçi Pazarları
ve sabit bir alanda yapılmaktadır.
Üretici-tüketici ilişkilerinde doğrudan satış ve dağıtıma dayalı, ortak harcama, ortak sorumluluk ve
Toplum Destekli Tarım
ortak riskleri vurgulayan bir modeldir. Üreticiler ekim sezonu başlangıcından itibaren tarım alanlarını kişiler veya aileler ile paylaşıp, haftalık veya iki haftalık aralıklara tarım sezonu boyunca üretilen ürünleri ortakların evleri, işyerleri veya belirli aktarma noktalarına ulaştırmaktadırlar.
Üye-sahipliliği, üye-denetmenliği ve yönetimi altında yapılan gıda üretim işlemleri, genellikle
Gıda Kooperatifleri
üretici ve tüketici ilişkilerinden oluşan bir sisteme sahiptir. Üyeler için belirli üyelik ücretleri veya
kooperatif için çalışmak vasıtasıyla ürünlerin indirimli fiyatlarla doğrudan alış işlemini tasarlanmış
mağazalarda sağlamaktadır.
Diğer
www.skb.org.tr
Restoranlar, Catering işletmeleri, barlar, mobile gıda hizmetleri, küçük veya büyük mağazalar.
kentli dergisi 47
Analiz
örnek verilebilir. 1990’lı yılların ortalarında New York ve Philadelphia kentlerinin her birinde gıda ve süs bitkileri
sağlayan 1000’den fazla kent bahçesi
bulunmuştur (Hodgson ve diğerleri,
2011). Kentlerin savaşlar ve ekonomik
krizlerin etkilerinden kurtulmaları ve
arsa geliştirme baskılarının artmasıyla, toplumun bahçeciliğe olan ilgisi
azalmaya başlamıştır. Bu yıllarda New
York’ta gayrimenkul sektörünün hızlı
yükselişi sonucunda, söz konusu bahçeler, kamu ve özel sektör ile birlikte
plancılar tarafından da arazı kullanımı
açısından orta seviyeli ve geçici faaliyetler olarak görülmeye başlamış ve
sonuç olarak yüzlerce toplum bahçesi
yeni gelişmekte olan faaliyetler ile
yer değiştirmiştir. Aynı koşullarda
Philadelphia’da da finansal desteğin
kesilmesi ve eski toplum bahçe yöneticilerin ölümüyle, kent bahçelerinin
sayısı büyük ölçüde azalmış, 1996
ve 2008 yılları arasında gıda üreten
kent içi toplum bahçelerinin sayısı
501’den 226’ya inmiştir (Vitiello ve
Nairn, 2009). Bazı şehirlerde yaşanan
söz konusu değişkenlikler, kamu ve
özel kuruluşları, arazi koruma odaklı
faaliyetlere yönlendirmiştir. Örneğin
1981 yılında Rhode Island eyaletinin başkenti Providence’ta kurulan
“Southside Community Land Trust”
geleceğe yönelik kentsel tarım faaliyetlerinin yapılmasını öngörerek,
mevcut toplum bahçeleri için arazi
kullanımı açısından “değişmez” kararı
almıştır (Hodgson ve diğerleri, 2011).
Philadelphia’da ise “The Neighborhood Gardens Association” tarafından toplum bahçelerinin mahalle
ve kamusal mekanlarda arttırıcı etkilerinden dolayı şehir merkezinde arazilerin korunduğu görünmektedir
(Vitiello ve Nairn, 2009). Seattle’da
1974 yılından beri faaliyet gösteren,
“P-Patch” olarak bilinen toplum bahçeleri, halen 70’den fazla bahçe ve
2000 parsel sahibiyle, toplum bah-
48 kentli dergisi
çeleri arasında en başarılı örneklerdendir. P-Patch adı ise 1973 yılında
ilk bahçe olarak ortaya çıkan “Picardo
Farm” adından gelmektedir (Hucka,
2004). Chicago’da ise 1996 yılında
kent yönetimi tarafından 60 toplum
bahçesini kapsayan “Komşu Alanı”
adlı arsa koruma çalışması uygulamaya girmiştir.
Çeşitli boyutlarıyla kentsel tarım
20. yüzyılda yapılan çalışmalara
rağmen kentsel tarım bugün hala
geçici ve orta seviyede arazi kullanım biçimi olarak çok sayıda kent
yönetimi tarafından tanımlanmaktadır. Bugün ABD’de yapılan kentsel
tarım faaliyetleri genellikle yerel ve
şehir ölçekli olarak, vergiden muaf
ve kar amacı gütmeyen örgütler tarafından yürütülmektedir. Söz konusu
örgütler şehir çapında tarımı destekleyen programlar yürütmenin
yanı sıra, gerekli araç ve malzemenin
sağlanması, gençler için özel eğitim
programlarının sunulması, yerel
tarım ticaret ağının yaygınlaşması
ve göçmenlere yönelik tarımsal ve
pazarlama becerilerinin geliştirilmesi
gibi alanlarda faaliyet göstermektedirler. Kentsel tarım bugün özel bahçeler ve toplum bahçelerini kapsamanın dışında, daha geniş çaplı bir
alan olarak tanımlanmakta, genellikle
yerel tüketim ve satış amaçlı meyve,
sebze, hayvan ve balık yetiştirme
faaliyetlerini içermektedir. Sistemin
daha bütünsel bir yaklaşım çerçevesinde ele alınmasının temel nedeni,
kentsel tarımın büyük bir gıda ağı
ile ilişiği ve çeşitli ekonomik, sosyal
ve çevresel kaynaklarla etkileşimidir.
Kentsel tarım; “Kent içinde ve kent
çeperlerinde yapılan tarımsal faaliyetleri, metropollerin merkezi alanlarında gıda ve diğer ilgili ürünlerin
üretim, dağıtım ve pazarlamasını kapsamaktadır. Geniş çaplı bir bakışta ise,
söz konusu çalışmalar toplumsal gıda
güvenliğini, mahalle ve komşuluk
gelişimini, çevresel sürdürülebilirliği,
arazi kullanımı planlamasını, tarım
ticaret ağları ve gıda ağlarını, tarımsal
arazilerin korunmasını ve diğer ilgili
konuları içermektedir.” (Community
Food Security Coalition, 2007)
Kentsel tarımı kavramsal açıdan yapılandıran bileşenler kapsamlı bir araştırma sonucu, Mougeot (2000) tarafından açıklanmıştır. Söz konusu
bileşenler ekonomik faaliyet türleri,
gıda ve gıda dışı ürün kategorileri
ile ilgili alt gruplar, kent içi ve kent
etrafında bulunan alanların konumu,
uygulama
alanlarının
tipolojisi,
üretim sistemi türleri, üretimin ölçeği
ve ürünlerin varış noktaları olarak
gruplandırılmıştır. Kentsel tarım
çeşitli şekillerde yapılabilmektedir.
Bu çalışma kapsamında kentsel tarım
ticari, ticari olmayan ve hibrit uygulamalar olmak üzere üç grupda ele
alınmaktadır.
Ticari olmayan uygulamalar, özel,
toplumsal, kurumsal, gösteri ve
gerilla bahçeleri, yenilebilir peyzaj
uygulamaları, hobi olarak yapılan
arıcılık ve kümes hayvancılığı; ticari
uygulamalar ise pazara yönelik
yapılan uygulamaları, ayrıca kentsel
ve kent çeperlerinde bulunan çiftlikleri, arıcılığı, topraksız ve hidroponik sistemleri ve gıda ürünlerinin
işlenme, dağıtım ve satışı için gerekli
donanım, malzeme ve alt yapıyı kapsamaktadırlar. Hibrit uygulamalar ise
gıdanın üretimi, işlenmesi, dağıtımı
ve pazarlamasından oluşan sosyal
faaliyetler, ayrıca sosyal, ekonomik
veya çevresel amaçlara yönelik çeşitli
kurumlar tarafından yapılan ücretsiz
eğitim faaliyetlerini kapsamaktadır.
Ayrıca perakende satışına yönelik
tarla, çiftçi pazarları, çiftlik üyeleri
ve yerel perakende ticaret birimleri
yoluyla ekonomik faaliyetler yapılabilir. Bu kategoride çocuklar, gençler,
Analiz
yetişkinler, evsizler veya suçlular gibi
özel gruplara yönelik eğitim programları sağlanabilmektedir (Hodgson
ve diğerleri, 2011). Kentsel tarımın
devamlılığının sağlanması için yardımcı yapı ve malzemeler, dağıtım,
gıda işleme olanakları ve perakende
satış noktaları gibi alt yapı çalışmaları
gerekmektedir. Örneğin kirletilmemiş
toprak, kompost ve su kaynaklarının
yanı sıra yardımcı malzemeler, ayrıca
ticari kentsel tarım için işleme olanakları, dağıtım şebekeleri ve doğrudan satış noktaları da gerekmektedir. Kentsel tarım yerel ölçekte
toplumun gıda ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, çevresel sürdürülebilirlik, sağlık, beslenme ve sosyal etkileşim gibi farklı boyutlarda da arttırıcı
etkilere sahiptir. Ayrıca yerel ölçekte
gıda üretim faaliyetleriyle ilgili iş olanakları sağlayarak, ekonomik gelişimi,
toplumsal katılımı, bütünleşmeyi ve
güçlenmeyi desteklemektedir.
Son yıllarda WHO, FAO, UNICEF ve
APA gibi çeşitli örgüt ve kuruluşlar
tarafından yürütülen araştırmalar,
kentsel tarımın, taze sebze ve meyvelere erişilebilirliği arttırarak, özellikle gıda erişiminin sınırlı olduğu
düşük gelirli aile ve kişiler için, sağlıklı
ve maddi olarak karşılanabilir gıdanın
sağladığını göstermektedir. Kentsel
tarım sağlık programları ve beslenme
konularında bilinçlendirme uygulamaları vasıtasıyla ayrıca toplumsal
farkındalık oluşturmaktadır (Bellows
ve diğerleri, 2004). Örneğin “Denver
Urban Gardens” tarafından yürütülen
“Aurora” ve Colorado’da konumlanan
“DeLaney Community Farm” projesi,
taze meyve ve sebze erişimini sağlamanın yanı sıra düşük gelirliler ve
bölgedeki diğer yaşayanlar için beslenme konusunda eğitim olanakları
sağlamaktadırlar. Eğitim programları
gıda üretimi ve tüketimi sürecinde
yetiştirme, hazırlama, pişirme ve paylaşım gibi konularda kapsamlı bir
www.skb.org.tr
deneyim sunmaktadırlar.
Kentsel tarım ayrıca terepatik açıdan
da değer taşımaktadır. Örneğin
Manhattan’a 80km uzaklıkta New
York’un kuzeyinde Garrison bölgesinde bulunan “Renewal Farm” bir
kent çeperi bahçesi olarak, uyuşturucu bağımlıları ve alkolik kişilere
yönelik iyileştirme programları sunmanın yanı sıra, etrafta bulunan restoranlara da gıda sağlamak amacıyla
çeşitli sebzeler yetiştirmektedir.
Kentsel tarım, doğrudan pazarlama
stratejileri ve toplum bahçeleri ile
farklı etnik kökenler ve yaş grupları
arasında bulunan ilişkileri, toplumsal
katılımı, sosyal etkileşimi güçlendirerek, sağlık ve çevre konularında
da sağladığı eğitimler ile pozitif
etkiler yaratabilmektedir (Hodgson
ve diğerleri, 2011). Öte yandan doğrudan pazarlama stratejileri, çiftçiler ve tüketiciler arasında iletişim
kurarak, toplumsal ölçekte ekonomik
güvence sağlamaktadır. Kentsel tarım
toplumsal gelişmeye yönelik karşılıklı
sorumluluk, güven, paylaşım, huzur
ve dostluk sağlayarak, ayrıca boş
arazilerin yeniden kullanılması açısından da bir alternatif oluşturmakta
ve bundan dolayı suç işleme, yasadışı
çöp yığma, yangın ve benzeri gibi
toplumda tehlike oluşturan olasılıkları azaltmaktadır (Lyson, 2005;
Teig ve diğerleri, 2009; Bellows ve
diğerleri, 2004; Kaufman ve Bailkey,
2000; Veenhuizen, 2006).
Örneğin ABD’nin Connecticut eyaletinde New Britain kentinde bulunan
“Urban Oak Organic Farm” eski sanayi
alanı üzerinde kurularak, etrafında
bulunan mahallenin yeniden canlandırmasında önemli rol oynamaktadır. Organik bahçecilik, sürdürülebilir tarım, organik tarım teknikleri,
organik gübre üretimi ve diğer ekolojik tarımsal yöntemler konularında mahalle sakinleri ve okullar için
eğitim kursları sunmaktadır. Ayrıca
çiftliğin içinde ve etrafında çiftçi
pazarları kurularak toplumsal açıdan
da mahalle sakinleri arasında ilişkiler
pozitif yönde ilerlemektedir (Hersh ve
diğerleri, 2010).
Kentsel tarım birçok ekonomik fırsat
sunabilmektedir.
Kamusal
alanların bakım giderlerinin azaltılması,
yerel istihdam ve gelir sağlayıcı fırsatların artması, kullanılmayan kaynakların işlenmesi (örn. çatılar, yol
kenarları, kamu hizmetlerine ayrılan
yerler ve boş araziler), mülk değerlerinin artması gibi konularda etkin
olmakta, ayrıca işletme tesisleri, restoranlar, çiftçi pazarları, ulaşım ve
dağıtım teçhizatları gibi unsurlar vasıtasıyla çoğaltıcı etkiler yaratabilmektedir (Veenhuizen, 2006; Kaufman
ve Bailkey, 2000). Tüketime yönelik
üretimin yapılması, hane için gıda
masraflarını azaltarak, gelirin farklı
şekillerde harcanmasına izin verebilmektedir. Örneğin, Philadelphia’daki toplum ve gerilla bahçeleri
2008 yılında yaz sebzelerinden $4.9
milyonluk yani tüm Philadelphia’nın
çiftçi pazarları ve kent çiftliklerinin
toplam üretiminden daha fazla bir
gelir elde etmiştir (Vitiello ve Nairn,
2009).
New York kentindeki bahçelerle ilgili
olarak yapılan bir araştırma, bahçenin
açılmasından 5 yıl içerisinde, çevredeki mülklerin değerinin % 9.4’e
kadar arttığını ve artmaya devam
ettiğini göstermektedir. Bu araştırmaya göre yoksul mahalleler değer
artışını daha çok hissetmiştir. Bunun
yanında, toplum bahçelerinin 20 yıllık
bir dönemde bahçe başına $500,000
kadar bir vergi geliri getirdiğini gözlemlenmiştir (Voicu ve Been, 2008).
St. Louis, Missouri’de 54 toplum bahçesinin mahallelere olan etkilerini
değerlendiren farklı bir araştırma,
bahçenin açılmasından sonra, ilgili
kentli dergisi 49
Analiz
sayım alanının yakın çevresindeki
ortalama kira ve konut giderleri ve ev
sahipliği oranının arttığını ortaya koymaktadır (Voicu ve Been, 2008).
Kentsel tarım çevre yönetimi açısından, özellikle kirlenmiş arazilerin
üretken bir biçimde yeniden kazandırılmasında katkıda bulunabilmektedir.
Artan bitki örtüsü sayesinde, kentsel
tarım yağmur suyu akıntıları ve hava
kirliliğinin azaltılmasına katkıda bulunurken, kentsel biyo çeşitliliği artırmakta olup, türlerin korunmasına
yardımcı olmaktadır (Kaufman ve
Bailkey 2000; Veenhuizen 2006).
Kentsel tarımın çevresel boyutları
sınırlı sayıda olan projeler dışında
bugüne kadar sayısallaştırılmamış ve
analiz edilmemiştir. Kentsel tarıma
olan ilgi artmaya devam etmek ile
birlikte, yerel yönetimler söz konusu
faydaların belgelendirilmesinde üniversiteler ve yüksek öğretim kurumlarıyla ortaklıklar kurarak, konu ile ilgili
araştırmaların ilerlemesinde etkin rol
alabilmektedirler.
Kentsel tarım çeşitli ekonomik, sosyal
ve çevresel yararların yanı sıra sağlık
ve çevresel açılardan riskler içerebilmektedir. Kentsel tarım faaliyetlerinin sanayi, trafik ve diğer kirletici
unsurlara olan yakınlıkları söz konusu
risklerden örneklerdir. Tarımsal faaliyetler için kullanılan toprak ve su,
sanayi atıkları ve ağır metaller, asitler
ve bazlar, asbest, solventler veya
patolojik organizmalar ile kirlenme
riskini taşımaktadır. Alanın değerlendirme, temizleme veya karantina
işlemlerinde eksiklik veya yetersizlik
görülmesiyle, kirlenmiş toprak ve
suya temas veya kirlenmiş gıdaların
tüketilmesi yoluyla üreticiler ve tüketiciler ciddi sağlık tehditleriyle karşı
karşıya kalabilmektedirler (Tixier ve
Bon 2006).
Gübre tesislerinin uygun olmayan
biçimlerde yönetilmesi, kimyasal
50 kentli dergisi
gübre ve ilaçlamanın kullanımı,
bilinçsiz yapılan hasat, yetiştirme,
hayvan ve kuş bakım uygulamaları
gürültü ve koku sorunlarına neden
olabilir. Söz konusu risklere karşı
düzenleyici yapılandırmanın öngörülmesi, kentsel tarımın diğer arazi
kullanım biçimlerine fayda sağlamasının yanı sıra, toprak kullanımı,
suya erişim kısıtlamaları ve yetersiz
fonlama, kentsel tarımın başarısı
konusunda ciddi riskler ve sorunlar
oluşturabilmektedir (Hodgson ve
diğerleri, 2011). Kentsel tarım aynı
zamanda arazi kullanımı konusunda
anlaşmazlıklara neden olabilmektedir. Ayrıca birçok kentsel tarım
faaliyeti kamuya açık şekilde yapılmakta olduğundan dolayı mülk, gıda
veya teçhizatın vandalizme uğrama
tehlikesi ile potansiyel bir tehdit
olarak devamlı karşı karşıya kalmaktadır. Söz konusu tehditler, genellikle kentsel tarımı sınırlayamamıştır.
Bu gibi tehditlerin azaltılması için,
kentsel tarımda araç gereç ve teçhizatın koruma altına alınmasına dikkat
edilmesi gerekmektedir. Çiftliklerin
çoğu çitlerle çevrili olsa da, işletmeciler çevre halkına kapının açılması
ve alanın gezdirilmesiyle güvenlik
hissinin pekiştirilebileceğini öğrenmiştirler. Aynı şekilde kent çiftlikleri
ile birlikte, komşuların toplum için
faydalı olduğunu düşündükleri bir
şeyi korudukları, “sokaktaki gözler”
fenomeni kentsel tarım alanları için
de gözlemlenmiştir (Nordahl, 2009).
mamaktadır. Örneğin Milwaukee’nin
Lindsay Heights mahallesinde yer
alan “Walnut Way Çevre Koruma” firmasının çevrilmemiş hibrit kent
tarımı bahçeleri, ürün hasadını paylaşan kurum personeli ve komşular
tarafından korunmaktadır. Programa
dahil olan işletme personeli gündüz
ve akşamüstü saatlerinde açık kapı
politikası uygulayarak, yemek pişirme,
bahçıvanlık, yoga sınıfları ve akşam
etkinlikleri düzenlemektedir.
Bu gibi çözümlerin yeterli olmadığı
durumlarda, kentsel tarım kuruluşları
yerel güvenlik güçleriyle ortaklık
kurup, çiftlik veya bahçelerinin tasarımında özel uygulamaları izleyebilmektedirler. Sigortaya yatırım
yapmak, çalınan veya zarar gören
araç gereçlerin yerine konması
için diğer bir yol olmaktadır, ancak
olumlu toplumsal ilişkilerin oluşturulmasının yerini başka araçlar tuta-
Tarım ve tarıma bağlı faaliyetler günümüzde büyük ölçüde kentlerden uzak
tutulduğundan dolayı, özellikle yüksek
yoğunluklu kent merkezleri ve banliyöler, tarımsal gıda üretimi alanlarından yoksun kalmıştır. Söz konusu
kentsel alanların en yoğun bölgelerinde bile belirli sayı ve çeşitli ölçülerde
kentsel tarım faaliyetleri açısından
potansiyel boş arazilerin bulun-
Kentsel tarımın başarısı, geleneksel
kırsal tarımda olduğu gibi, çeşitli
faktörlere dayanmaktadır (Tixier ve
Bon, 2006; Veenhuizen, 2006). Bunlar,
iklim, hava koşulları, ışık, böcekler,
arazi ve diğer yetiştirme alanları,
arazi kullanım hakkı, sağlıklı ve temiz
toprak veya diğer yetiştirme ortamı,
su, işçilik, işletme fonları, finansal
ve teknik destek, tarımsal bilgi ve
beceriler, işleme ve taşıma altyapısı,
dağıtım kanalları, tüketici talebi,
uygun pazarlar olarak sıralanabilir.
Yapılan uygulamara yönelik, plancılar
ve yerel yönetimler, çalışma alanlarına erişim, arazi kullanım hakları ve
politikaları, finansal ve teknik destek
fırsatları, tarımsal bilgi ve becerileri
artırmak için gerekli eğitim programlarının düzenlenmesi, üretim, işleme,
dağıtım ve taşıma altyapısı gibi çeşitli
kamusal politikalar ve programlar
yardımıyla kentsel tarım konusunda
destekleyici rol alabilmektedirler.
Değerlendirme ve sonuç
Analiz
masına rağmen, kentlilerin günlük
gıda tüketim ihtiyaçları, kimyasal,
koruyucu, işleme ve taşıma gibi çeşitli
nedenlerden dolayı besin değeri ve
tazeliğini yitirmiş şekilde uzak mesafelerden kentlere ulaştırılmaktadır.
Kentsel tarım toplumsal gıda sisteminin bir parçası olarak kırsal alanlar,
kent çeperleri, banliyöler ve kentsel
alanların bütünleştirilmesinde önemli
role sahip olmaktadır. Topluma dayalı
gıda sistemleri toplum içinde gıda
güvenliği, toplumsal sağlık ve eşitlik,
çevresel sağlık ve iyileştirmenin
yanı sıra ekonomik olarak da verimli
ve dayanıklı ekonomik faaliyet olanakları sağlamaktadır. Kentsel tarımın
mekana dayalı olması, ekolojik açıdan
duyarlılığı, ekonomik olarak verimliliği, sosyal açıdan bütünleştiriciliği
ve gıda üretimi ve erişimi konusunda
güven sağlaması, söz konusu yaklaşımın çeşitli yönlerini ortaya çıkarmaktadır. Özellikle post-endüstriyel
kentlerde, nüfusun kaçışı ve yatırımların azalması gibi çeşitli etkenlerden
dolayı ortaya çıkan büyük ölçüdeki
boş araziler, kentsel tarım faaliyetleri için potansiyel alanlar oluşturarak, söz konusu faaliyetlerin yoğun
kentsel alanlarda önemli bir arazi kullanım biçimi olarak yeniden değerlendirilmesine yol açmaktadır.
Kentsel tarımın arazi kullanım planlaması gibi çeşitli uzmanlık alanları
ile bulunan güçlü bağlantıları kentsel
tarımın sosyo ekonomik ve mekansal
boyutlarını bütüncül biçimde destekleyerek, sağlıklı ve karşılanabilir gıda erişimi gibi sağlık konularında değerli bir araç ve yenilikçi bir
yaklaşım olarak görülmeli ve çeşitli
fiziksel, mekansal, sosyal, ekonomik
ve çevresel boyutları plancı, tasarımcı ve gıda üreticileri için ortak
faaliyet alanları sağlayarak, etkin bir
planlama ve tasarım aracı olarak
değerlendirilmelidir.
www.skb.org.tr
Kaynaklar
1. American Planning Association (APA).,
( 2007). Policy Guide on Community and
Regional Food Planning, Alındığı tarih:
17.09.2011, adres: www.planning.org/policy/
guides/adopted/food.htm
2. Bellows, A. C., Brown, K., and Smit, J.,
(2004). Health Benefits of Urban Agriculture,
Community Food Security Coalition’s North
American Initiative on Urban Agriculture,
Alındığı tarih: 11.08.2011, adres: www.
foodsecurity.org/UAHeathArticle.pdf
3. Community Food Security Coalition.,
(2007). The North American Urban and PeriUrban Agriculture Alliance, Alındığı tarih:
13.09.2011, adres: www.foodsecurity.org/
NAUPAA_description_Nov_2007.pdf.
4. FAO. (1996). Urban agriculture: an
oximoron? In The state of food and
agriculture, Food and Agriculture
Organization, Rome, 43-57.
5. Geddes, S. P., (1915).Cities in Evolution,
London, Williams and Norgate.
6. Gorgolewski, M., Komisar, J. and Nasr, J.,
(2011). Carrot City Creating Places for Urban
Agriculture , Random House, Inc., NY.
7. Hersh, R., Morley, D., Schwab, J. and
Solitare, L., (2010). Creating CommunityBased Redevelopment Strategies, American
Planning Association, Chicago, IL.
8. Hodgson, K., Campbell, M.C. and Bailkey,
M., (2011). Urban Agriculture: Growing
Healthy, Sustainable Places, American
Planning Association, Planning Advisory
Service Report, 563, Chicago, IL.
9. Howard, E., (1965). Garden Cities of
To-Morrow, Cambridge, Mass., M.I.T. Press.
10.Hucka, J., (2004). Piccardo, Passion and
People: 30 Years of P-Patching, Seattle
Department of Neighborhoods, Alındığı
tarih: 17.09.2011, adres: www.seattle.gov/
neighborhoods/ppatch/aboutPpatch.
htm#part1.
11.K aufman, J., and Bailkey, M., (2000).
Farming Inside Cities: Entreprenneurial
Urban Agriculture in the United States,
Lincoln Institute of Land Policy Working
Paper, Alındığı tarih: 14.03.2011, adres: www.
lincolnist.edu/pubs/dl/95_Kaufmanbaikey00.
pdf.
12.Lawson, L. J., (2005). City Bountiful: A
Century of Community Gardening in America,
Berkeley, University of California Press.
13.Le Courbusier, (1987). The City of
To-Morrow and Its Planning, New York, Dover
Publications.
14.Lyson, T. A., (2005). Civic Agriculture and
Community Problem Solvind, Culture and
Agriculture, Cilt 27, sayı. 2, 92-98.
15.Mougeot, L. J. A. (2000). Urban Agriculture:
Definition, Presence, Potentials And Risks,
Growing Cities, Growing Food: Urban
Agriculture at the Policy Agenda: A Reader on
Urban Agriculture, Eds. Bakker, N., Dubbeling,
M., Guendel, S., Koschella, U., Zeeuw, H., DSE
ZEL, Feldafing, Germany.
16.Nordahl, D., (2009). Public Produce:
the New Urban Agriculture, Washington,
D.C.:Island Press.
17.Reinhardt, C., (n.d). Farming in the 1940s:
Victory Gardens, York,Neb.: Wessele Living
HistoryFarm, Alındığı tarih: 07.09.2011,
adres: www.livinghistoryfarm.org/faremin
ginthe40s/crop_ 02.html.
18.Teig, E., Amulya, J., Bardwell, L.,
Buchenau, M., Marshall, J. A., and Litt. J.
S., (2009). Collective Efficacy in Denver,
Colorado:Strengthening Neighborhoods and
Health through Community Gardens, Health
& Place, Cilt 15, sayı.4,1115-22.
19.Tixier, P., and Bon, H. D., (2006). Urban
Horticulture, 11, Ed. Veenhuizen, R. V., Alındığı
tarih: 16.09.2011, adres: www.idrc.ca/
openebook/
20.UN, (1992). Rio Declaration on
Environment and Development, Rio
Conference, United Nations, Rio de Janeiro.
21.UNDP, (1996). Urban Agriculture: Food,
jobs and Sustainable Cities, Habitat II Series,
United Nations.
22.Veenhuizen, R. V., (2006). Cities Farming
for Feature: Urban Agriculture for Green
and Productive Cities, Silang, Cavite
(Philippines), International Institute of Rurel
Reconstruction and ETC Urban Agriculture. ,
Alındığı tarih: 05.08.2011, adres: www.idrc.ca/
openebook/216-3.
23.Vitiello, D., and Morley, D., (2011). History
of Urban Agriculture in Urban Agriculture
PAS Report, 563, p. 10-13, Eds. Hodgson, K.,
Campbell, M. C. and Bailkey, M., American
Planning Asso. Pub., Chicago, IL.
24.Vitiello, D. and Nairn, M., (2009).
“Community Gardening in Philadelphia: 2008
Harvest Report.” Penn Planning and Urban
Studies, University of Pennsylvania, Alındığı
tarih: 07.09.2011, adres: http://sites.google.
com/site/urbanagriculturephiladelphia/
home.
25.Voicu, I., and Been, V., (2008). The Effect
of Community Gardens on Neighboring
Property Values, Real Estate Economics, 36,
41-83, Alındığı tarih: 19.09.2011, adres: http://
furmancenter.org/files/publications/The_
Effect_of_Community_Gardens.pdf.
26.Wright, F. L., (1945). The Living City,
Chicago, University of Chicago Press.
kentli dergisi 51
Bilimsel Bakış
Yeni kent ekolojisi
B
ilindiği gibi, insanlığın kültürel
evrim sürecinde en önemli
olgularından biri, sanayi dev-
riminden bu yana kentlerin hızla
büyümesidir. İnsanlığın ilk önemli
dönüşümü olan tarım devrimi sonucu
ortaya çıkan kentler, sanayi devrimi
Prof. Dr. Hasan ERTÜRK
Uludağ Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Kamu Yönetimi Bölümü Anabilim Dalı Başkanı
SKB Danışma Kurulu Üyesi
ile birlikte hızlı bir büyüme süreci
içine girmişlerdir. Bu süreçte kentler,
hızlı ekonomik büyümenin sağladığı
ekonomik olanakların yanı sıra ekolojik sistemlerdeki bozulmanın ve
çevre sorunlarının yoğun biçimde
yaşandığı mekânlar haline gelmiştir.
Ne yazık ki uzun yıllar kentlerin kültürel, ekonomik ve sosyal birer yaşam
alanı olmalarının yanı sıra, ekolojik sistemlerin birer parçası olduğu gerçeği
dikkate alınmamıştır. Oysa kentler,
kültürel (yapay) çevre ile doğal çevre
unsurlarının iç içe geçtiği ve etkileşim halinde olduğu, karmaşık birer
ekolojik sistemdirler. Bu bağlamda
kentler, kültürel ve yapay çevreden
oluşan organize yaşam alanlarıdır.
Bir ekolojik sistem olarak kentlerde
de tüm ekolojik sistemler için geçerli
olan ekolojik ilkeler geçerlidir.
Odum, kentleri diğer ekosistemler
içerisinde parazit olan teknoekosistemler olarak ta-nımlamaktadır. Teknoekosistemler, ileri teknoloji ve
enerji kaynakları sayesinde, doğal
ekosistemlerin
yapısını
önemli
ölçüde değiştirebilmektedirler. Bu
bağlamda
birer
teknoeko-sistem
olan kentler, kültürel çevrenin doğal
çevreye baskın geldiği mekânlardır.
Kentlerde, ekolojik sistemlerin taşıma
kapasitesini dikkate almadan yoğunlaşan üretim ve tüketim et-kinlikleri,
52 kentli dergisi
ekosistemler üzerinde önemli baskılar yaratmaktadır. Özellikle de
kentler, enerji-nin yoğun olarak kullanıldığı, bu bağlamda dışa bağımlı
ve çok miktarda artığın ortaya çık-tığı
ekosistemlerdir. Bir başka anlatımla
kentler, “ekolojik ayak izi” diğer yerleşim alanlarına ve doğal ekosistemlere oranlara çok daha fazla olan
ekolojik sistemlerdir.
XX. yüzyılda kentlerin hızla büyümesi,
özellikle de gelişmekte olan ülkelerde
gerçek-leşen dengesiz kentleşme,
kentlerdeki yaşam kalitesini önemli
ölçüde azaltmıştır. Kentler, yararlandıkları ekolojik sistemlerin taşıma
kapasitesini dikkate almadan plansız
ve kontrolsüz bir biçimde büyümektedirler. Kentlerin plansız ve kontrolsüz bir biçimde büyümeleri, kent
ekosistemleri üzerinde olumsuzluklar
yaratmanın yanı sıra onları, ekolojik
açıdan sür-dürülebilir olmaktan uzaklaştırmaktadır. Sürdürülebilir kentler
için, ekonomik ve toplumsal olanla
ekolojik olanın birlikte ele alındığı,
bütünsel bir planlama anlayışına
gerek duyul-maktadır. Bu anlamda
kentler, sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının, mekânsal bir birleşimi
olmaktadır. Sürdürülebilir kentler için
de ekolojik planlama önemli bir araç
haline gelmek-tedir.
Ekolojik Sistemler
Ekoloji sözcüğü ilk kez, 1869 yılında
Alman biyoloji bilgini Ernst Haeckel
tarafından önerilmiştir. Eski Yunanca
oikos (ev) ve logos (bilim, araştırma) sözcüklerinin birleştirilmesi
ile türetilen ekoloji sözcüğü “canlı-
Bilimsel Bakış
ların birbirleriyle ve çevreleriyle olan
ilişkilerinin araştırılması” olarak tanımlanmaktadır (Odum, Barrett, 2; Ertürk
2009, 3). Boughey ekolo-jiyi basitçe,
ekolojik sistemlerin (ekosistemlerin)
incelenmesi olarak tanımlamaktadır
(Bo-ughey, 4). Bilim dalı olarak ekolojiyi, diğer bilim dallarından ayıran
önemli özellik pozitif bilimlerin indirgemeci yaklaşımı yerine, bilimsel
olarak bütünsel yaklaşımı kullanmasıdır (Ertürk 2009, 27-43). Ekolojinin
bütünsel yaklaşımı, sistem ekolojisi
anlamına gelmektedir (Capra 1994,
334; Capra, 1992, 304; Ertürk 2009,
27-29).
Sistem, bir bütün oluşturacak biçimde
karşılıklı olarak birbirine bağlı unsurların tümü olarak tanımlanmaktadır.
Bu tanımlamadan da anlaşılaca¬ğı
gibi, tüm sistemlerin ortak özelliğini
unsurlar ve ilişkiler oluşturmaktadır.
Ancak bir araya gelmiş unsurların
ve unsurlar arası ilişkilerin bir sistem
oluşturabilmesi için şu iki koşulun
gerçekleşmesi gerekmektedir.
1) Sistem içindeki unsurlar,
bir eylemi gerçekleştirmek
üzere sürekli ve düzenli ilişkiler sağlayacak biçimde
bir araya gelmelidir.
2) Her unsurun sistem içinde
özgün bir işlevi bulunmalıdır.
Sistem yaklaşımı, karmaşık bir yapıyı
anlama
isteğinin
göstergesidir.
Sistem yaklaşı-mında karmaşık ilişkileri incelemek, sorunları çözmek
ve modeller geliştirebilmek için, sistemin unsurlarını ve ilişkilerini bir
bütün olarak düşünmek ve ele almak
gerekmektedir. Diğer yandan bir sistemin alt sistemlerini kendi başına
bir sistem olarak ele almak mümkün
olduğu gibi, aynı sistem daha geniş
bir sistemin bir alt sistemi olarak
www.skb.org.tr
düşünülebilir. Odum ve Barrett ekolojik sistemleri dört temel grup
altında sınıflandırmaktadır (Odum,
Barrett, 71-72;76;412-458). Deniz
ekosistemleri: tatlısu ekosistemleri;
karasal ekosistemler; insan tasarımlı
ve insanoğlunun yönettiği ekosistemler. İnsan tasarımlı ve insanoğlunun yönettiği ekosistemler ise,
tarımsal ekosistemler ve teknoekosistemler olarak ikiye ayrılmaktadır. Teknoekosistemler ise kentler ve endüstriyel alanlardır.
değişik biçimlerde de olsa, ekolojik
Teknoekosistem olarak kentler
çekleştirildiği ikinci aşamadaki etki,
Teknoekosistemler, Sanayi Devriminden sonra oluşan, kentsel-sanayi
toplumlarının yaşadığı ve doğal ekosistemlerin yeniden düzenlenmesiyle oluşturulan ekolojik sistemlerdir. Teknoekosistemler, doğal
ekosistemlerdeki yaşam ve destek
sisteminin yapısını, ileri teknoloji ve enerji kaynakları sayesinde
değiştirebilmektedirler.
olan farklı kimyasal birleşimler şek-
Bir teknosistem olarak sanayi kenti,
ağırlıklı olarak sanayi üretiminin
gerçekleştiril-diği ve bu bağlamda
insan toplumlarının yoğunlaştığı
ve bu yoğunlaşmaya paralel olarak
tüketim etkinliklerinin de yoğunlaştığı yerleşimlerdir. Bir başka deyişle
sanayi kentleri, ekonomik etkinliklerin yoğunlaştığı alanlardır. Madde
dengesi modeline göre ekonomik
etkinliklerin gerçekleştirildiği ekonomik sistemler (ve bu bağlamda
kentler) bir ekolojik sistemin parçası
olarak düşünülebilir(Ertürk 2009,
63-67; Hutman, 43-44). Modele göre,
ekolojik sistemler için geçerli olan
temel ilkeler, herhangi bir ekonomik
sistem içinde ge-çerlidir. Ekonomik
etkinlikler için, ekolojik sistemlerden
elde edilen maddelerin ve enerjinin,
sistemlere geri döneceği temel bir
ilke olarak kabul edilmektedir.
Bilindiği gibi ekonomik etkinlikler,
üretim ve tüketim olarak iki ana
etkinliğe ayrı-lırlar. İnsan ekolojik sistemlerdeki döngülere, üretim etkinlikleri nedeniyle üç aşamada et-kide
bulunmaktadır. Birinci aşamadaki etki,
bir metaryalin döngüden çekilmesi
veya sis-temdeki enerjinin akımından
alıkonulmasıyla ortaya çıkmaktadır.
Kimyasal ve fiziksel iş-lemlerin gerekolojik sisteme uyum kabiliyeti az
lindeki yapay maddelerin ortaya çıkmasıyla oluşmaktadır. Nitekim bu
maddeler
tüketilirken,
tüketiciye
yararlı olmayanları atık olarak çevreye
bıra-kılmaktadır. Son aşamada ise,
tüketiciye sunulamayan ve genellikle de
doğal
ortamdakin-den
farklı bazı yapay maddeler atılma
yoluyla, ekolojik sistemdeki döngülere
karışmakta-dır.
Enerji
ve
madde üretiminde, tüketime sunulamayan bir çok fazlalık, atık ürünler
olarak tekrar ekolojik sisteme bırakılmaktadır. Tüketimde ise, sunulan
ürünlerin tamamı yok edil-meyip, bir
çoğu atık madde biçiminde ekolojik
sisteme bırakılmaktadır. Böylece, ekolojik sistemden alınan mineraller ve
enerji kullanım değeri çok düşük ve
döngülere intibak kabi-liyeti az olan
bir biçimde tekrar çevre sisteme verilerek, döngü kapatılmaktadır. Döngülerin kapanması, birinci termodinamik yasasının gereğidir. Üretim
faaliyetleri sonucu ortaya çıkan yapay
maddeler, ekolojik döngüler yoluyla
ekolojik sistemde dolaşıma başlamakta ve DDT; radyoaktif maddeler
örneklerinde olduğu gibi, canlıları
kentli dergisi 53
Bilimsel Bakış
çeşitli biçimlerde etkilemektedirler.
emme
Termodinamiğin
sınırlıdır.
birinci
yasasına
göre, enerji kapalı bir sistemde yok
olmayıp, diğer bir şekle dönüşmektedir. İkinci termodinamik yasasına
göre de enerji, daima daha yoğun ve
düzenli bir biçimden, daha az yoğun
ve dağınık bir şekle dönüşmektedir.
Buna göre, bir ekolojik sistemde, eko-
ve
özümseme
kapasitesi
4o - Doðal çevre insanlara yaşam
ortamı olarak hizmet etmektedir.
Nitekim bozul-mamıþ ve özgünlüğünü koruyan bir doğa parçasının
insanlara psikolojik katkısı çok önemli
bir işlevdir.
nomik etkinlikler nedeniyle enerji
Ekolojik
kullanımı arttıkça, yararsız enerji
tilen hizmetleri temin eden insan
miktarı artmakta bu da sistem içinde
toplumları¬nın günü-müzde bu sis-
düzensizlik (entropi) yaratmaktadır.
temleri "uygun" bir biçimde yönettiği
Benzer biçimde bir ekolojik sistemde
söylenemez. XX. yüzyıl, insanların eko-
düzenli ve kullanım değeri yüksek bir
lojik sistemler üzerindeki baskılarının
biçimde bulunan mineralle¬rin bir
giderek yoğunlaştığı ve bu bağlamda
kısmının, üretim ve tüketim süreçleri
da çevre sistem-lerde önemli denge-
sonunda, düşük kullanım değerine
sizliklerin ortaya çıktığı bir yüzyıldır.
sahip atıklara dönüşmesiyle, sis-
Gerçekten de XX. yüzyılda, nüfu-sun
temdeki düzensizlikler artmaktadır.
hızla artışının yanısıra, bilimsel ve tek-
Kısaca ekonomik etkinlikler (üretim
nolojik gelişmenin insanlara önemli
ve tüketim süreçleri) ekolojik sistem-
bir üretim ve tüketim gücü kazan-
lerdeki düzensizliği arttırmaktadır.
dırması oranında ekolojik sistemlerin
Madde Dengesi Modeli çerçeve-
sistemlerden
belir-
bozulmaya uğradığı görülmektedir.
sinde, ekolojik sistemler gereksin-
Boughey, küresel boyutta yaşanan
melerin karşılanması için çeşitli hiz-
çevre krizinin tümüyle kentli halk-
metleri sunan yeniden üretilemez
ların dolaylı ve-ya dolaysız biçimdeki
sermaye malı olarak düşünülebilir.
doymak bilmez taleplerinden doğ-
Ekolojik sistemin insana sunduğu hiz-
duğunu
metler dört ana başlık altında topla-
viii). Boockhin ise, kentlerin ortaya
nabilir (Freeman, Haveman, Kneese,
çıkışı ile birlikte toplumsal yaşamın
12-19; Hultman, 42).
biyolojik boyutunun hemen hemen
1º - Ekolojik sistemler insana önce-
bütünüyle darmadağın olduğunu
likle besin ve oksijen kaynağı olarak
hizmet eder. Bu hizmetin kaliteli bir
düzeyde elde edilmesi insan yaşamının devam ettirilmesi açısından
önemlidir.
2o- Ekolojik sistemler, insanlara diğer
gereksinmelerini karşılamak üzere
gerçekleş-tireceği üretim ve tüketim
etkinlikleri için gerekli enerji ve
mineral girdileri sağlamaktadır.
belirtmektedir
(Boughey,
belirtmektedir (Bookchin, 169). Bir
milyonluk tipik bir modern kentte,
günde 500.000 ton lağım pisliği, 2000
ton süprüntü ve 950 ton gaz ve partikül ekolojik sisteme bırakılmaktadır
(Edington, Edington, 35). Bu zararlı
unsurlar sistemde iki yönlü sorunlar
yaratmaktadır. Bir kısmı yaşam ve
sağlığa zararlı olduklarından, bir kısmı
da virüsler, parazitler ve hastalık taşıyıcıları güçlendirdiğinden topluma
3o - Ekolojik sistemler, insanlara çeşitli
önemli zararlar vermektedirler. Kent-
etkinliklerden arta kalan atıkların alıcı
lerin ekolojik sistemleri zarara yol
ortamı olarak hizmet etmektedir.
açan sis-temlerin ortaya çıkardığı
Ancak ekolojik sistemlerin atıkları
güçlüklerle karşı karşıya kalmışlardır.
54 kentli dergisi
Odum ve Barrett birer teknoekosistem olan kentleri ve sanayi alanlarını, bir çeşit pa-razit ekosistemler
olarak
tanımlamaktadır
(Odum,
Barrett, 458).
…Çünkü bu tip ekosistemler kendilerine yeterli değildir ve yaşamdestek kaynağı bakımından biyosferde başka ekosistemlere bağımlıdır.
Teknoekosistemler; ne yazık ki, biyosferdeki yaşam destek sisteminin
temel ilkelerine uymadan, hızlı ve
rastgele bir şekilde yayılmaktadır.
Düzensizliğin bu şekilde devam
etmesi halinde, bu yapay ekosistemlerin kendi gelişimlerini sür-dürmek
için gerekli ve zorunlu olan biyolojik alt yapıyı bozup tüketmesinden
endişe edilmektedir. Ülkeler ve ilgili
kurum ve kuruluşlar, teknoekosistemlerin kaliteli bir şekilde devamını sağlamak için daha geniş düzeyde-özellikle şehircilik ve peyzaj planlaması
alanlarında bazı ciddi adımlar atmak
zorundadır.
Toplumsal sistem olarak
kentlere ekolojik bakış
İnsan toplumları, tarihsel süreç içerisinde, karmaşık ve birbirleriyle bağlantılı fiziksel, kimyasal ve biyolojik
süreçlerden geçmiştir ve bu süreçler
halen devam etmektedir. Güneş
enerjisi, elementlerin dolaşımı, jeofizik süreçler ve iklim değişimlerini
düzenleyen etkenler bu süreçleri
oluşturmaktadır. Bu süreçler, insan
toplumları da dahil ekolojik sistemlerdeki çeşitli bitki ve hayvan türlerinin karmaşık ve birbiriyle bağlantılı toplumlar oluşturmalarında
en önemli etkenlerdir. Bir ekolojik
sistemdeki bütün unsurlar, kendiliklerinden dengeye gelen döngüler,
geri bildirim mekanizmaları ve besin
zinciri bağlantılarından oluşan karmaşık bir yapı ile birbirlerine bağlanırlar. Ekolojik sistemler, kendile-
Bilimsel Bakış
Nüfus
1,000-10,000
10,000-40,000
100,000-3,000,000
Ortalama Enerji Değerleri -2000
-20
(2,000,000)
Gruplar
1) Ek desteksiz, sadece
güneş enerjili doğal
ekosistemler
2) Güneş enerjisine ek
olarak doğal yolla ek
enerji ana ekosistem
3) İ nsan tarafından ek enerji
desteği verilen güneş
enerjili ekosistemler
4) Yakıt-enerjisiyle çalışan
kentsel-endüstriyel
teknoekosistemler
Örnekler
1) Açık denizler ve
okyanuslar, yüksek
rakımlarda yetişen
ormanlar, otlaklar
2) Gel-git zonunda bulunan
kıyı bataklıkları, haliçler,
deltalar; bazı tropikal
yağmur ormanları
3) Tarım alanları, su ürünleri
yetiştirilen çiftlikler
4) K entler, banliyöler,
endüstri bölgeleri
Tablo 1. Enerji kaynağı ve enerji düzeylerine göre ekolojik sistemler
(1) Bu ekosistemler, bir “uzay gemisi” olan Yarıkürede temel yaşam destek sistemini (doğal sermayeyi) oluşturular
(2) Bu ekosistemler, kendi doğal özellikleri nedeniyle verimli sistemlerdir; hem çok mik-tarda canlı barındırma kapasitesine sahiptirler, hem de çok
miktarda organik madde üre-terek bu organik maddenin bir kısmını depolar ya da başka ekosistemlere aktarırlar.
(3) Bunlar, insanlar tarafından sağlanan diğer enerji sübvansiyonlarıyla veya yedek yakıt-larla desteklenen, gıda ve lif üreten sistemlerdir.
(4) Bunlar, başlıca enerji kaynağı olarak güneş yerine yakıt kullanan ve para kazandıran (ve bunu yaparken aynı zamanda kirlilik yaratan) ekosistemlerdir. Bu ekosistemler, ya-şamın devamlılığı, gıda ve enerji için başka ekosistemlere bağımlıdır (bir bakıma bu ekosistemler, başka ekosistemler
üzerinden geçinen parazit ekosistemlerdir).
Kaynak: Collins ve diğerleri, s.416; Odum, s.133.
rinden daha büyük bir bütün olan
dünyamızın bir parçasıdırlar (Ponting,
7-15).
Dünyada yaşayan canlılar açısından
en büyük ekolojik sistemi ekosfer
(biyosfer) oluşturmaktadır. Ekosfer,
yer küreyi saran atmosferin alt tabakaları ile hidrosferin arasında kalan,
canlıların en yoğun yaşadığı alandır.
Denizlerde 200 metreye kadar olan
derinlikler, karalarda ise 130 metreye
kadar olan yükseklikler canlıların
yoğun olduğu alanlardır. Ekos-fer
adı verilen bu katmanlarla alışverişleri içeren, ekolojik ilişkiler içinde
yaşamlarını sürdü-rürler (Ertürk 2009,
29-30).
İnsan toplumları, diğer tüm canlılar
gibi, ekosfer ile etkileşim içinde olan
bir unsurdur. İnsan ve ekosfer ara-
www.skb.org.tr
sındaki ilişkiler bütünsellik, bağımlılık ve karşılıklı etkileşim içinde gerçekleşir. İnsan, ekosferden biyofiziksel
gereksinmelerinin yanı sıra kültürel
gereksinimleri için gerekli olan kaynakları temin eder. İnsan açısından
ekosfer; zihinsel ve duyumsal etkinliklerin gerçekleştiği psişik evren (psikosfer), usun kavramı olan düşün
evreni (noosfer), toplumsal kavramları ve ilişkileri içeren toplumsal
evren (sosyosfer) olmak üzere üç
evrenden oluşur (Kayır, 47-54). Toplumsal kurumlar, toplumsal evren
içerisinde sürekli olarak bilgi alışverişinin yanı sıra, enerji ve madde alışverişini gerçekleştirirler. Bu ilişkiler, ekolojik sistemlerin özelliklerine benzer
biçimde örgütlü, bağımlı ve görece
uyumlu ilişki ve etkileşim ağları içinde
gerçekleşir.
Toplumsal olguların örgütlenme ve
işleyişleri ekolojik sistemlerdeki döngülerle benzerlikler gösterdiğinden,
toplumsal yaşam ile ekolojik yaşam
arasında benzerlikler vardır. İnsan
açısından yerleşim alanları, yaşamın
temel işlevlerinin gerçekleştiği ekolojik
sistemlerdir.
Bu
bağlamda
kentler de, sürekli bağımlılık ve etkileşimlerin oluştuğu, devingen bir
bütün olarak, birer ekolojik sistemdir.
Kentler yoğun bir insan topluluğunu
barındıran ve insan etkinliklerinin
gerçekleştiği
ekolojik
sistemlerdir.
Çok çeşitli ekolojik koşulları bünyesinde barındıran kentler, ekosferde
en çok değişime uğrayan ekolojik
sistemlerdir. Tüm ekolojik sistemler
işlevlerini yerine geti-rebilmek için
enerjiye gereksinim duyarlar. Enerji
kentli dergisi 55
Bilimsel Bakış
tüm ekolojik sistemlerin ortak bir
özelliğidir (Collins ve diğerleri, 88;
Odum, Barrett, 73). Dengeli ekolojik
sistemlerde enerji girdiği ile çıktısı
oransal olarak az çok dengededir.
İnsan etkinliklerinin yoğunlaştığı
kent ekosistemlerinde ise, geleneksel
anlamda denge söz konusu değildir.
sistemlere bağımlıdırlar. Odum ve
ve su ekolojik sistemlerinin büyük-
Barrett kentleri, düşük enerjili kırsal
lüğünü ifade etmektedir. Buna göre,
alanlar üzerinden beslenen para-
kentlere kaynak temin eden orman
zitler olarak nitelemektedir. Ekosfer
ve tarım alanları, su kütleleri, doğal
açısından, gelişmiş ve gelişmekte
ve yarı doğal nitelikteki diğer eko-
olan ülkelerde mega kentlerin ortaya
lojik sistemler bir kentin ekolojik ayak
çıkması ve aşırı büyümeleri, ekosis-
izi alanlarını oluşturmak-tadır. Eko-
temler üzerinde baskıların artışı açı-
lojik ayak izi kentlerin atıklarının yok
Tablo 1’de farklı ekolojik sistemlerin enerji kaynakları ve kullandıkları enerji düzey-leri verilmiştir.
Sadece girdi olarak güneş enerjisinin
kullanıldığı doğal ekosistemlerde,
ba-rındırdığı canlılar için gerekli
olandan daha fazla üretim yoktur. Bu
sistemlerde yılda m2 başına tüketilen
enerji miktarı 1.000 ila 10.000 kkal
olup, yıllık ortalama enerji tüketimi
m2 başına 2.000 kkal’dir. Doğal
yolla veya insan tarafından ek enerji
desteği verilen güneş enerjili ekolojik
sistemlerde ise, yılda m2 başına tüketilen enerji miktarı 10.000-40.000 kkal
olup, yıllık ortalama enerji tüketimi
ise m2 başına 20.000 kkal’dir. İnsan
egemen
teknoeko-sistemlerde
ise yıllık enerji tüketimi m2 başına
10.000 ila 3.000.000 kkal olup, yıllık
ortalama enerji tüketimi m2 başına
2.000.000 kkal’dir. Bu verilerden de
anlaşılacağı gibi kent ekosistemlerinde, doğal ekosistemlere oranla
ortalama 1000 kat, tarım alanlarına
göre de 100 kat daha fazla enerji
tüketilmektedir. Yoğun olarak fosil
yakıtların kullanıldığı kent ekosistemlerinde yıllık enerji yoğunluğu m2
başına 3.000.000 kilokaloriye kadar
ulaşabil-mektedir.
sından özellikle tehdit oluşturan
edilmesi de dahil olmak üzere tüm
konuların başında gelmektedir.
gereksi-nimlerinin karşılanması için
Kent ekolojik sistemleri, enerji açısından yoğun oldukları kadar, dışa
bağımlı sis-temlerdir. Bir teknoekosistem olarak kent, varlığını sürdürebilmek için, enerji yoğunluğu düşük
doğal kırsal ekolojik sistemlere gereksinim duyar. Tarımsal üretimin görece
çok az gerçekleştiği kentler, besin ve
su kaynakları açısından kırsal ekolojik
56 kentli dergisi
Teknosistem olarak kentler, yaşamdestek sistemleri için gerekli olan girdilerin önemli ölçülerde dışarıdan
elde edildiği ve buna karşın çok miktardaki atığın dışarı verildiği eko-
gerekli olan ekolojik sistem alanlarını
ölçmeye yarayan bir araçtır. Bu araç
sayesinde herhangi bir ülkenin veya
kentin ne kadar biyolojik alan kullandı-ğının belirlenmesi olanaklıdır.
lojik sistemlerdir. Ekosferde karaların
Dünya Koruma Vakfı verilerine göre
sadece %2’sini kaplayan kentler, her
(WWF, Yaşayan Gezegen Raporu
yıl kaynak-ların %75’ini tüketirken,
2010), dün-yadaki ekolojik ayak izi
karbondioksit salınımı, kirlilik, gürültü
1961 ile 2007 yılları arasında iki katına
v.b. birçok ekolojik sorunun başlıca
çıkmıştır. Ekolojik ayak izinin yarı-
kaynağı olmaktadırlar (Gül, Polat,).
sından fazlasını oluşturan karbon
Bir kentteki üretim ve tüketim etkin-
ayak izi ise son on yılda 3 katı artış
liklerinin gerçekleşmesi için gerekli
göstermiştir.
olan ve kent dışında elde edilen kay-
kapasitesi 11,9 milyar küresel hektar
nakların bulunduğu verimli ekolojik
(gha) olarak hesaplanmaktadır. Buna
sistemler “ekolojik ayak izi” olarak
göre dünyada kişi başına düşen biyo-
tanımlanmaktadır
Barrett,
lojik kapasite 1,8 gha’dır. Şekil 1. den
74-75; Collins ve diğerleri, 418-419;
de izlene-bileceği gibi, 2007 yılında
Levy,3; Özer, 82-83; WWF, “Ekolojik
insanlığın toplam ayakizi, dünyanın
Ayakizi”). Ekolojik ayakizi, bir top-
biyolojik kapasitesini % 50 aşarak
lumun üretim için gerekli kaynak-
18 milyar gha’ya ve kişi başına 2,7
larının elde edilmesi ve atıklarının
gha’ya ulaşmıştır. Bu verilere göre,
yok edilmesi için gerekli olan kara
günümüzde insanlık için 1,5 dünya
(Odum,
Şekil 1. Dünya küresel ayak izi (1961-2007)
Kaynak: WWF, Yaşayan Gezegen Raporu 2010, s.7
Dünyanın
biyolojik
Bilimsel Bakış
gezegenine gereksinim varken, ayakizindeki artışın bu şekilde devam
etmesi halinde, 2030 yılında 2; 2050
yılında ise 2,8 gezegene gereksinim
olacağı ileri sürülmektedir.
Kent ekolojisinde
paradigma değişimi
Daha önce de belirtildiği gibi kentler,
ekolojik sistemlerden yararlanılarak,
sosyo-kültürel ve ekonomik etkinliklerin yoğun biçimde gerçekleştiği
alanlardır. Kentler, bir yaşam alanı
olarak, doğal ve yapay çevreden
oluşan birer tekno¬eko¬sistemlerdir.
Bu bağlamda kentler yapay çevrenin,
doğal çevreye baskın geldiği alanlardır.
Ancak bu durum, kentlerin ekolojik sistemlerin bir parçası olduğu gerçeğini
yok etmez. Kentlerde de ekolojik
sistemle-rin işleyiş ilkeleri geçerlidir.
Bütünlük, öz denetim, sınırlılık, çeşitlilik, yok olmama, bedelsiz yarar olmaz
ilkeleri ekolojik sistemlerin işleyişinde
geçerli olan ilkelerdir (Ertürk 2009,
29-42).
Bir ekolojik sistemde dayanışma içinde
karşılıklı ilişkilerden oluşan bir bütünsellik
vardır.
Ekolojik
sistemlerde,
denge durumundaki sapmaları düzeltecek geri besleme meka-nizmaları
bulunmaktadır. Ancak bu sistemlerde
sınırlılık (taşıma kapasitesi) söz konusu
olup, taşıma kapasitesi aşıldığında sistemin dengesi bozulmaktadır. Sistemin dengesi ile sistemin çeşitliliği
arasında doğru yönlü bir ilişki olup,
çeşitlilik sistemin sigortasını oluşturmaktadır. Ekolojik sistemlerde termodinamik yasalarına uygun olarak, sistemde var olan enerji ve madde bir
şekilden
diğerine
dönüşebilmekte,
ancak bu sistemden yok olmamaktadır.
Sistemden yok olmayan enerji, her
dönüşümde daha az yoğun ve dağınık
biçime dö-nüşmektedir. Benzer şekilde
döngülerden çekilen maddeler de
biçim değiştirerek sisteme geri dön-
www.skb.org.tr
mektedir. Taşıma kapasitesinin sınırlı
olduğu ekolojik sistemlerde, sistemlere
yapılan aşırı müdahaleler sonucu
oluşan bozulmalar, sistemlerin tepkisel çıktıları olarak, insanlığı olumsuz
biçimlerde etkilemektedir.
XIX. yüzyılın ortalarında gerçekleşen
sanayi devrimi sonrasında, ekonomik
ve top-lumsal değişmelerin fiziksel
mekana yansıması ile sanayi kentleri
ortaya çıkmıştır. Sjoberg’e göre, sanayi
kenti ile sanayi öncesi kentleri ayıran
temel unsur teknoloji, örgütlenme
ve sosyal kontroldür (Ertürk, Sam,
95-101). Sanayi kentinin belirleyici
özelliği üretim yapısıdır. Sanayi kentinde ağırlıklı olarak tarımsal olmayan
üretim yapılırken, hem tarımsal hem
de tarımsal olmayan üretimin kontrol
ve dağıtımının toplandığı mekânlardır.
Bu bağlamda sanayi kenti, hinterlandı ile yakın ilişkiler içindedir. Bu ilişki
sadece ekonomik ve sosyal boyutlarda olmayıp, ekolojik ilişkileri de içermektedir. Sanayi kentinin teknolojik
gelişmişliği, bu mekanlarda, belirli
bir büyüklük ve yoğunlaşmayı oluşturmanın yanı sıra, sosyolojik açıdan
türdeş olmayan, ancak işbölümü
içinde bütünleşebilen toplumsal
yapıları oluşturmaktadır.
Bir süreç olarak kentleşme kırda
çözülme ve kentlerdeki yoğunlaşma
ve iki mekan arasındaki akımlar ile
gerçekleşmektedir. Erken sanayileşen ülkelerde gerçekleşen kentleşme, sanayinin çekim gücüne dayalı
bir süreç içinde dengeli gerçekleşirken, gelişmekte olan ülkelerde kırın
itici gücüne dayalı dengesiz bir süreç
olarak gerçekleşmektedir. Dengesiz
gerçekleşen kentleşme birçok ekonomik ve toplumsal nitelikli sorunların
yanı sıra, plansız ve düzensiz kentlerin
ortaya çıkmasına ve ekolojik sistemde
olumsuzlukların artmasına yol açmaktadır (Ertürk, Sam, 10-25).
Odum ve Barrett (409), büyümeyi des-
tekleyecek ve devam ettirecek alt yapı
olmaksı-zın gerçekleşen hızlı büyümenin, hızlı bir çöküşle sonuçlanacağını belirtmektedir. Onlara göre,
ekolojik sistemlerin taşıma kapasitesini
dikkate almadan plansız ve kontrolsüz
gerçek-leşen her süreç olumsuzlukla
sonuçlanacaktır. Nitekim kentlerdeki
bu nitelikteki gidişe dur diyebilmek
için toplumun kent planlaması ile
yakından ilgilenmesi gerekmektedir .
Kentler, bağımlı birer ekosistem olarak,
ayak izleri kendi büyüklüklerinden kat
kat daha fazla olan mekânlardır. Aynı
zamanda kentler, yerkürede en fazla
değişime uğrayan ekosistemlerdir
(Collins ve diğerleri, 416). Kentlerin ekolojik sistemler üzerinde taşıma kapasitesini aşan ölçülerde oluşturduğu
baskı, bu alanlarda çevre sorunları
olarak adlandırılan ve istenmeyen
sonuçlara yol açmaktadır (Ertürk 2009,
93-163; Cunningham, Saigo, 526-529).
Hava kirli-liği, su kirliliği, toprak kirliliği,
katı atıklar, gürültü gibi olumsuzluklar
kentlerde yaşam kalitesini azaltmaktadır (Schreiber, Clemmer, 258-302;
Richardson, 280-307; Seneca, Taussing,
322-343, Watt, 282).
Kışlalıoğlu ve Berkers’e göre, kentlerde yaşam kalitesi kavramsal olarak,
hem mimari ve estetik anlamı, hem
de kentin havası, suyu, yeşil alanları ile
kentli yurttaşın çevre sağlığı anlamını
içermektedir. Kent ekolojisi, estetik ve
işlevselliği bir arada içerecek biçimde,
kentin yaşanacak yer olarak kalitesini tanımlamaktadır (Kışlalıoğlu,
Berkes, 132-151). On-lara göre ekolojinin “en uygun çözümü doğa bulmuştur” kuralına paralel olarak, yöresel
ve geleneksel mimari, doğaya uygun
bir yapım tarzıdır. Oysa günümüzün
kentlerinde ve yapı-larında, geleneksel mimarinin geliştirdiği doğa ile
uyumlu yapım tarzları yok olmuştur.
Hızla büyüyen kentlerde kent toprağının hızlı değer artışına paralel olarak
oluşan rant ve spekü-lasyon, kent-
kentli dergisi 57
Bilimsel Bakış
lerin planlı ve ekolojik ilkelere uygun
biçimde gelişmesini engelleyici etkiler
ortaya çıkarmaktadır (Ertürk, Sam, 161165). Örneğin kent toprağının değerindeki artışa paralel olarak, yeşil alanlar
azalmakta ve tarım toprakları tarım dışı
amaçlar için kullanıl-maktadır. Konut
yerleşimi ve sanayi alanlarında yapılaşma olabildiğince fazla tutularak,
yeterince yeşil alan ayrılmamaktadır.
KAYNAKLAR
15.Freeman A. Myrick, Haveman
Tarihi: Çevre ve Uygarlıkların
1. Altuğ Fevzi, Ertürk Hasan,
Robert H., Kneese Allen V., The
Çöküşü, Çev: Ayşe Başcı Sander,
“Kentsel Çevre Sorunları ve Politika
Economics of Envira-mental Policy,
İstanbul:Sabancı Üniversitesi, 2000.
Araçları” Şehircilik Hukuk Ve
Newyork: John Wiley and Sons,
29.Redclift, M., Sustainable
Yönetim İlişkileri, Türkiye 12. Dünya
Inc., 1973.
Development: Exploring
Şehircilik Günü Kolokymu, Ankara:
16.Gül Atilla ve Polat Erkan,
the Contradictions, London:
SBF, ss: 148-164.
“Kentlerin Gelecegi icin Bir
Rout-ledge,1987.
2. Boockhin Muray, Özgürlügün
Zorunluluk (BEY)” http:/ide.sdu.
30.Richardson, Harry W. Urban
Ekolojisi: Hiyerarşinin Ortaya Çıkışı
edu.tr/tam metinler/kalkınma/
Economics, Middlesex: Penguin,
ve Çözülüşü, Çev: Alev Türker,
kalkınma18.pdf (05.08.2011).
1971.
İstanbul: Ayrıntı,1994.
17.Harvey, David. Postmodernliğin
31.Richardson, Harry W. Urban
3. Boughey Arthur
Durumu, çev: Sungur Savran,
Economics, Illinois: The Dryden
Klasik kentsel ekoloji kuramı betimleyici iken, (Ertürk, Sam, 83-94) yeni
ekolojik ku-ram normatif bir nitelik
taşımaktadır. Yeni kent ekolojisi
kuramı, kentsel gelişimin açık-lanması
ve betimlenmesi yerine, kentlerin
nasıl olması gerektiğini tartışmaktadır (Naess, 58-59). Bu tartışma, kentlerin gelişiminin ekolojik sistemler ile
uyumu üzerine temellen-mektedir. Bu
düşünce, bir yandan değişen paradigmayla bağlantılı iken, diğer yandan
kent-lerde yaşam kalitesindeki azalma
ile bağlantılıdır.
S.;Fundamental Ecology, New york:
İstanbul: Metis Yayınları, 1997.
Press, 1978.
Thomes Y.Crowell Company, 1971.
18.Hultman, Johan. “Approaches
32.Schreiber, A.F.; Clemmer, R.B.
4. Barde J.P,”The Path to
and Method In Urban Ecology”
Economics of Urban Problems:
sustainable Development” The
Human Geography, vol:75, no:1,
An Introduction, 3.ed., Boston:
OECD Observer, 164,June-Jully
1993,ss:41-49 http://www.jstor.org/
Houghton Mifflin Company, 1982.
1990,ss:33-37.
stable/490606 (03.07.2011)
33.Seneca J.J., Taussing M.K.,
5. Capra Fritjot, “Systems Theory
19.Karadağ Arife,”Kentsel Ekoloji:
Environmental Economics, 2.ed.,
andthe New Paradigm” Ecology:
Kentsel Çevre Analizlerinde Coğrafi
New Jersey: Prentice Hall, Inc.,1979.
Key Concepts in Critcal Theary
Yaklaşım” İzmir: Ege Cografya
34.Sılaydın M. Burcu, Ergin Şenel,
ed:Carolyn Merahant, New Jersey:
Dergisi, 18 (1-2), 2009, ss,31-47.
Efe Mercan, “Ekolojik Planlama
Humanities Pres, 1994, ss:334-341.
20.Kayır Gülser Ö., Doğaya Dönüş:
Kavramının Teorik ve Pratik
6. Capra Fritjof, Batı Düşüncesinde
Topluma Ekolojik Bakış, Ankara:
Anlamı” Ekoloji ve Çevre, İzmir:
Dönüm Noktası, Çev: Mustafa
Bağlam, 2003.
Biyologlar Derneği, IV. Ulusal
Armağan, İstanbul: İn-san
21.Kışlalıoglu Mine, Berkes Fikret,
Ekoloji ve Çevre Kongresi 5-8 Ekim
Yayınları, 1992.
Çevre ve Ekoloji ,10.b. İstanbul:
2001, Bodrum, ss: 647-650
7. Collins J.P ve Digerleri, “A
Remzi Kitabevi, 2007
35.Tisdell, Clem,”Sustainable
New Urban Ecology” American
22.Levy Jaques, “The City is
Development: Differing
Paradigmadaki
değişime
paralel
olarak, kent ekolojisi yaklaşımı da
değişime uğra-maktadır. Kent ekolojisi, insan egemen sistemlerdeki yapı
ve süreçleri de kapsayacak ölçüde
genişlemektedir. Bu anlamda kent
ekolojisi, kentsel büyümenin ekolojik
yaklaşımla planlanmasıdır (Collins ve
diğerleri, 423-424; Karadağ, 32). Bu
bağlamda kent ekolojisi, toplumsal
yapılarla bağlantılı bir hal almakta ve
toplumsal olanla, ekolojik olanın birlikte ele alındığı bütünsel bir yaklaşım
söz konusu olmaktadır. Kent ekolojisinde bütünsellik anlayışı, kentleri
var eden tüm sistemlerin kentlerin
yaşam kalitesi ile ilintili olarak ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Kent ekolojisi, mimariyi, estetiği, işlevselliği,
sağlığı içerecek biçimde kentin yaşam
kalitesini tanımlamaktadır. Kentlerin
yaşam kalitesi ve kent ekolojisi, kentlerin sürdürülebilirliği ile yakından
ilişkilidir.
Scinentist, 88, September-October
Sustainable Develompent” çev:
Perspectires of Ecologist and
2000, ss: 416-425.
Eric Rosencantz, http://www.
Ecenomist and Relevance to LDCS”
8. Cunningham W.P., Saigo
metropolitigues.eu/ IMG/pdf/ MET-
World Development, vol:16, no:3,
B.W., Environmental Science: A
Levy-Eng.pdf. (26.02.20011)
1998, ss: 373-384.
Global Concern, 3.ed., London:
23.Molbert, Bjorn, “To Improve
36.Watt K.E.F., Understanding the
Wm.C.Brown Publishers, 1995.
Urban Life-About Policy for
Enwironment, Boston: Allyn and
9. Edington J.M, Edington A.M.,
Planning and Implementation”
Bacon Inc., 1982.
Ecology and Environmental
Urban Ecology, UNECE,
37.WCED, Our Common Future,
Policy, London: J.W. Ar-rowsmith
Seventh Conferance on
Newyork, Oxford University
Ltd.,1981.
Urban and Regional Research
Press,1987.
10.Ertürk Hasan, “Kentsel Çevre
,Ankara:29 Haziran - 3
38.WWF, “Ekolojik Ayak izi” http://
Sorunlarının Çözümü Açısından
Temmuz,1992,ss:116-125.
www.wwf.org,tr/page.php?
Ekolojik İlkeler” Kent ve Çevre
24.Naess Petter, “Urban
ID=3498 MID=343 (05.08.20011).
“Planlamaya Ekolojik Yaklaşım”
Development and Environmental
39.WWF,Yaşayan Gezegen Raporu
İstanbul: M.S.Ü. Şehir ve ölge
Philosophy” Urban Ecology, UNECE
2010, http://www.wwf. org.tr/
Planlama Bölümü, 1995,ss: 49-58.
Seventh Conferance on Ankara: 29
page.php?ID=349 (03.08.2011).
11.Ertürk Hasan, “Sürdürülebilir
Haziran-3 Temmuz, 1992 ,ss: 54-70.
40.Yılmaz Oğuz, Duman Ülkü,
Kentler” Yeni Türkiye Habitat II Özel
25.Odum E.P ve Barrett G.W.,
“Yeni Yerleşim Alanlarının
sayısı, yıl:2, sayı: 8, Mart – Nisan
Ekolojinin Temel İlkeleri, Çeviri
Planlanmasında Ekolojik Planlama
1996, ss:174-178.
editörü: Kani Işık, Ankara: Palme
İlkelerinin İrdelenmesi” Ekoloji ve
12.Ertürk Hasan, Çevre Politikası,
Yayıncılık, 2008.
Çevre, İzmir: Biyologlar Derneği, IV.
Bursa : Ekin Kitabevi Yayınları, 2011.
26.Özer Zuhal, “Ekolojik Ayak İzi”
Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi
13.Ertürk Hasan, Çevre Bilimleri,
Bilim ve Teknik,Ekim 2002, ss:82-83.
5-8 Ekim 2001. Bodrum, ss:443-456
4. b., Bursa: Ekin Kitabevi Yayınları,
27.Pearce, D.W., Economic
2012.
Insentives and Renewable Natural
14.Ertürk Hasan, Sam Neslihan,
Resources Mangment, Paris:
Kent Ekonomisi,4.b., Bursa : Ekin
OECD,1989.
Kitabevi Yayınları,2011.
28.Ponting Clive, Dünyanın Yeşil
58 kentli dergisi
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Üyeleri
Abana Belediyesi / Kastamonu
Tel:
0366 564 11 65
Web: www.abana-bld.gov.tr
Adalar Belediyesi / İstanbul
Tel:
0216 382 78 50
Web: www.adalar.bel.tr
Akçay Belediyesi / Balıkesir
Tel:
0266 385 13 00
Web: www.akcay.bel.tr
Altınova Belediyesi / Yalova
Tel:
0226 461 29 40
Web: www.altinova.bel.tr
Amasra Belediyesi / Bartın
Tel:
0378 315 10 81
Web: www.amasra.bel.tr
Antalya Büyükşehir Belediyesi
Tel:
0242 249 50 00
Web: www.antalya.bel.tr
Avanos Belediyesi / Nevşehir
Tel:
0384 511 40 64
Web: www.avanos.bel.tr
Aydın Belediyesi
Tel:
0256 226 63 52
Web: www.aydin-bld.gov.tr
Balçova Belediyesi / İzmir
Tel:
0232 455 20 00
Web: www.balcova.bel.tr
Bandırma Belediyesi / Balıkesir
Tel:
0266 711 11 11
Web: www.bandirma-bld.gov.tr
Buharkent Belediyesi / Aydın
Tel:
0256 391 30 05
Web: www.buharkent.bel.tr
Bursa Büyükşehir Belediyesi
Tel:
0224 234 00 87
Web: www.bursa.bel.tr
Çankaya Belediyesi / Ankara
Tel:
0312 488 88 00
Web: www.cankaya.bel.tr
Denizli Belediyesi
Tel:
0258 265 21 37
Web: www.denizli.bel.tr
Derince Belediyesi / Kocaeli
Tel:
0262 239 40 15
Web: www.derince.bel.tr
Didim Belediyesi / Aydın
Tel:
0256 811 26 60
Web: www.didim.bel.tr
Gebze Belediyesi / Kocaeli
Tel:
0262 642 04 30
Web: www.gebze.bel.tr
Gölcük Belediyesi / Kocaeli
Tel:
0262 412 10 12
Web: www.golcuk.bel.tr
Isparta Belediyesi
Tel:
0246 211 61 61
Web: www.isparta.bel.tr
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Tel:
0212 455 14 00 – 01
Web: www.ibb.gov.tr
İzmir Büyükşehir Belediyesi
Tel:
0232 482 11 70
Web: www.izmir.bel.tr
İzmit Belediyesi / Kocaeli
Tel:
0262 444 41 00
Web: www.izmit.bel.tr
Kadıköy Belediyesi / İstanbul
Tel:
0216 542 50 55
Web: www.kadikoy.bel.tr
Kadirli Belediyesi / Osmaniye
Tel:
0328 718 10 39
Web: www.kadirli.bel.tr
Kahramanmaraş Belediyesi
Tel:
0344 223 50 72
Web: www.kahramanmaras.bel.tr
Karşıyaka Belediyesi / İzmir
Tel:
0232 399 43 03
Web: www.karsiyaka.bel.tr
Kırıkkale Belediyesi
Tel:
0318 224 27 61
Web: www.kirikkale-bld.gov.tr
Kırşehir Belediyesi
Tel:
0386 213 44 85
Web: www.kirsehir.bel.tr
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi
Tel:
0262 318 10 10
Web: www.kocaeli.bel.tr
Mardin Belediyesi
Tel:
0482 212 13 48
Web: www.mardin.bel.tr
Mudanya Belediyesi / Bursa
Tel:
0224 544 16 50
Web: www.mudanya.bel.tr
Muğla Belediyesi
Tel:
0252 214 18 46
Web: www.mugla.bel.tr
Nilüfer Belediyesi / Bursa
Tel:
0224 441 16 03
Web: www.nilufer.bel.tr
Odunpazarı Belediyesi / Eskişehir
Tel:
0222 217 30 30
Web: www.odunpazari.bel.tr
Ordu Belediyesi
Tel:
0452 225 01 04
Web: www.ordu.bel.tr
Sultanhisar Belediyesi / Aydın
Tel:
0256 213 30 72
Web: www.sultanhisar.bel.tr
Osmancık Belediyesi / Çorum
Tel:
0364 611 43 23
Web: www.osmancik.bel.tr
Osmangazi Belediyesi / Bursa
Tel:
0224 270 70 70
Web: www.osmangazi.bel.tr
Tarsus Belediyesi / Mersin
Tel:
0324 616 25 15
Web: www.tarsus.bel.tr
Tepebaşı Belediyesi / Eskişehir
Tel:
0222 320 54 54
Web: www.tepebasi.bel.tr
Trabzon Belediyesi
Tel:
0462 322 46 01
Web: www.trabzon.bel.tr
Urla Belediyesi / İzmir
Tel:
0232 754 10 88
Web: www.urla.bel.tr
Ürgüp Belediyesi / Nevşehir
Tel:
0384 341 70 76
Web: www.urgup.bel.tr
Yalova Belediyesi
Tel:
0226 813 98 46
Web: www.yalova.bel.tr
Yenipazar Belediyesi / Aydın
Tel:
0256 361 30 04
Web: www.yenipazar.bel.tr
Türkiy
e
irliği
rB
ğlıklı Kentle
a
S
2005
Şehirlere sağlıklı dokunuş
www.skb.org.tr