Türkiy e Temmuz 2011 irliği rB ğlıklı Kentle Sa 2005 dergisi •ABANA •AKÇAY •ALTINOVA •AMASRA •ANTALYA •AVANOS •AYDIN •BANDIRMA •BUHARKENT •BURSA •ÇANKAYA •DENİZLİ •DERİNCE •DİDİM •GEBZE •GÖLCÜK •ISPARTA •İSTANBUL •İZMİR •İZMİT •KADIKÖY •KADİRLİ •KAHRAMANMARAŞ •KARŞIYAKA •KIRIKKALE •KIRŞEHİR •KOCAELİ •MARDİN •MUDANYA •MUĞLA •NİLÜFER •ODUNPAZARI •ORDU •SULTANHİSAR •OSMANCIK •OSMANGAZİ •TEPEBAŞI •TRABZON •ÜRGÜP •YALOVA •YENİPAZAR Avrupa'nın 2020 sağlık politikasını Kentler şekillendiriyor Sağlıklı kentler Bursa’da buluştu DSÖ Sağlıklı Şehirler Ağı Belçika’da toplandı Sağlıklı Kentler Birliği, “Kentleşme ve Kentlerde Yaşam” temasıyla Bursa’da toplandı. DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı 5’inci Faz’daki üçüncü toplantısı Belçika’nın Liege Şehri'nde yapıldı. Başkan Altepe güven tazeledi "Değişime ayak uydurmalıyız" Recep Altepe, SKB'nin 14. Olağan Toplantısı'nda yeniden birlik başkalığına seçildi. DSÖ Danışmanı Ron Gould ile değişim ve şehirleri 2020’de bekleyen tehlikeleri konuştuk. SAĞLIKLI BİR ŞEHİR, www.skb.org.tr ğlıklı Kentle Sa irliği rB Şehirlere sağlıklı dokunuş Türkiy e TRAFİK SORUNUNU AZALTIR. 2005 Başkan’dan Şehirler arası işbirliğini geliştiriyoruz Değerli birlik üyesi arkadaşlarım, Recep Altepe Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Kültürel, sosyal, ekonomik ve ruhsal açıdan dengeli, eşit bir yaşam sürmek her bireyin doğuştan elde ettiği haklardır. Bir kentin tam anlamıyla “kent” olması içindeki bireylerin sürdürülebilir refah ortamında mutlu ve sağlıklı yaşamalarından geçmektedir. Çünkü bireyler kentlerin vazgeçilmezleridir. Sağlıklı Şehirler Projesi bir şehrin ne olduğu ve sağlıklı şehrin ne olması gerektiğinden yola çıkar. Sağlık, yaşam tarzı değişikliklerinden, farkındalığın sağlanmasına, bireysel ve toplumsal davranışların iyi yönde değiştirilmesine ve kentlerde destekleyici yönetim anlayışına kadar birçok anlamı da içinde barındırmaktadır. Bizler de bugüne kadar, bireyselliği değil işbirliğini esas alarak yapılan her çalışmada insanı ve insana verilen değer ile yaşam alanlarının iyileştirilmesi için çalıştık. Çünkü; sağlıklı bir şehir adına değişiklik yapacak yapılanmaya giderek sağlıklı şehirler geliştirmek, daha fazla şehre yaymak ve şehirler arasında işbirliğini ve sürdürülebilirliliğini sağlamak yerel yönetimler olarak bizlerin en temel görevlerindendir. Bu amaçla kurulmuş olan Birliğimiz’de, ulaşmak istediğimiz hedefler için iletişimin ve paylaşımın vizyonlarımızı geliştirmede ki önemini asla yadsıyamayız. Birbirinden verimli toplantılarımızdan birini daha geçtiğimiz ay geride bırakmış bulunmaktayız. “Kentleşme ve Kentlerde Yaşam” temasıyla Bursa’da toplanan Birliğimiz insana yatırım yapan hedeflerin öngördüğü ölçüde en yüksek verimlilikle fikirler ve öneriler paylaşmış ve kentlerin gelişimi için sürekli büyüyen bir katılımla toplantımızı gerçekleştirmiştir. Bursa ev sahipliğinde bu değerli buluşmayı gerçekleştirmenin haklı gururunu da yaşadığımı özellikle belirtmekten mutluluk duymaktayım. Değerli dostlar, yaşadığımız kentleri geleceğe miras bırakabilecek, sağlıklı, daha da yaşanabilir bir hale getirmek için elbirliği ile çok çalışmalıyız… Birlikteliğin ve bütünlüğün daim olmasını dilerim… www.skb.org.tr kentli dergisi 3 ğlıklı Kentle Sa irliği rB Türkiy e Künye 2005 dergisi İmtiyaz Sahibi Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği adına, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve SKB Başkanı Recep ALTEPE Yayın Direktörü (Sorumlu) A. Nalan FİDAN Genel Yayın Yönetmeni Gonca YERLİYURT Yayına Hazırlayanlar Melike SUCU, Ercüment YILMAZ, Mehtap TAŞKIRAN Katkıda Bulunanlar Antalya Büyükşehir Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Aydın Belediyesi, Kahramanmaraş Belediyesi, Ordu Belediyesi, Trabzon Belediyesi, Akçay Belediyesi, Avanos Belediyesi, Bandırma Belediyesi, Derince Belediyesi, Nilüfer Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Osmangazi Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi Editör Grafik Tasarım Erhan BEDİR Talha BIYIK Danışma Kurulu Prof. Dr. Handan TÜRKOĞLU Doç. Dr. Emel İRGİL Erdem SAKER Yapım Bursa Kiraz Halkla İlişkiler Ltd. Şti. Kükürtlü Mah. Cevizli Sok. No: 1/6 Osmangazi / Bursa Tel: 0224 232 20 40 • www.kiraziletisim.com Baskı Furkan Ofset Yeni Yalova Yolu Panayır Mevkii No: 490 Osmangazi / Bursa Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Bursa Büyükşehir Belediyesi Acemler Tesisleri B Blok 2. Kat / BURSA 0224 234 00 87 • 0224 235 23 99 www.skb.org.tr • [email protected] Yıl 1 • Sayı 4 • Temmuz 2011 Yerel, süreli yayın. ISSN 2146-0566 Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği resmi yayın organı olan Kentli Dergisi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. Dergimizde yer alan yazı ve makaleler kaynak gösterilerek yayınlanabilir. Makalelerin sorumluluğu yazarına aittir. YENİDEN KULLANALIM, GERİ DÖNÜŞTÜRELİM Çevreye yapabileceğiniz en kolay katkı, okunmuş dergi ve gazetelerin geri dönüştürülmesidir. Sağlıklı Kentler Birliği, Kentli Dergisi okurlarını ağaç kesimlerini azaltmak için kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor. 4 kentli dergisi İçindekiler Bu sayıda Sağlıklı kentler Bursa’da buluştu Kentleri daha sağlıklı bir geleceğe taşımak amacıyla çalışmalarını sürdüren Sağlıklı Kentler Birliği, “Kentleşme ve Kentlerde Yaşam” temasıyla Bursa’da toplandı. 08 Avrupa’nın 2020 sağlık politikasını kentler şekillendiriyor DSÖ tarafından Belçika’nın Liege kentinde sağlıklı şehirler ve ulusal ağlara yönelik olarak düzenlenen konferansta “Avrupa 2020 Sağlık Politikaları” masaya yatırıldı. 14 Değişime ayak uydurmalıyız Dergimizin bu sayısında DSÖ Danışmanı ve Liverpool Belediyesi eski Başkanı Ron Gould ile değişim ve şehirleri 2020’de bekleyen tehlikeler hakkında sohbet ettik. 18 Türkiye’de depremsellik ve sağlıklı kent ilişkisi U.Ü. Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Yadigar Doğan, 1. derecede deprem kuşağında olan Türkiye’nin depremsellik ve sağlıklı kent ilişkisine farklı bir bakış açısı getirdi. 24 Kentlerde ulaşım planlamasının evrensel boyutu Sağlıklı şehirlerde önceliğin yaşam ortamı olduğu söyleyen SKB Danışma Kurulu Üyesi Erdem Saker, kentlerde ulaşım planlamasının ve dünyada örneklerini kaleme aldı. 50 Şehir planlama ve afet risklerinin azaltılması İTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Handan Türkoğlu, beton yığınına dönüşen kentlerin planlama ve afet risklerinin nasıl azaltılacağı konusunda bilgiler verdi. www.skb.org.tr Stratejik iletişim planımız bizi daha da güçlendirecek 06 Başkan Altepe, güven tazeledi 13 Sağlıklı Kentler Birliği’nden “Sağlıklı Şehirler En İyi Uygulama Ödülü 2011” 17 Prof. Dr. Mustafa Akaydın: “Antalya’yı yeniden yaratıyoruz” 20 Kahramanmaraş’a anlamlı ödül 23 Aziz Kocaoğlu: “İzmir’in vizyonunu değiştiriyoruz” 26 Ordu teleferiğe kavuştu 29 Çarşı Deresi Gemlik’in vitrini oluyor 30 Bursa deniz kenti kimliğine kavuşuyor 32 Benimle oynar mısın? 33 Akçay’da naylon poşet kullanımı yasaklandı 34 Bandırma semaları uçurtmalarla renklendi 35 Dr. Aziz Alemdar: “Derince’nin umudu gençler” 36 Nilüfer’den “Bizim Ev” 38 Odunpazarı’nda değişim başladı 39 Dr. Mustafa Körükçü: “Avanos cazibe merkezi olacak” 40 İhtiyaç sahiplerine 100 bin ilaç 42 Tepebaşı 7. Yıl Konferansı’na hazır 43 52 Özlem Çerçioğlu: “Aydınlılar güneş ışığımız oldu” 44 Prussa’dan Bursa’ya 46 kentli dergisi 5 Hakkımızda Stratejik iletişim planımız bizi daha da güçlendirecek A. Nalan Fidan Yüksek Şehir Plancısı Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü 7 -8-9 Nisan 2011 tarihlerinde Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştir- diğimiz “Sağlıklı Kentler Birliği Bursa Buluşması”nın ardından Birliğimizin gelişimine katkı koyacak yeni fikirlerle çalışmalarımızı hızlandırdık. Sağlıklı Kentler Birliği’nin ulusal ve uluslararası düzeyde tanınırlığının artırılmasını sağlamak, kent sağlığı alanında üstlendiği bu güzel misyonu yaygınlaştırmak amacıyla 2 yıllık Stratejik İletişim Planı hazırlıklarına başladık. Birliğimizin Türkiye Sağlık Politikaları üzerinde daha etkin rol üstelenmesi ve Türkiye’de sağlığın gelişimine daha fazla katkı sağlaması için Stratejik Planımız ile vizyonumuzu çok daha geliştireceğimize inanmaktayım. Yaşanabilir ve sağlıklı kentler için sağlık ve sağlığı ilgilendiren tüm kentsel ve çevresel konularda eşitsizlikleri azaltmak ve kent yoksulluğu ile mücadele etmek amacıyla var gücüyle çalıştığına inandığım Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği üyeleri arasındaki işbirliği ve paylaşım gün geçtikçe sağlamlaşmaktadır. Başarının yolu gideceğimiz yolda hedeflerimizi doğru belirlemekten geçmektedir. İşte tam da bu noktada “22-23-24 Eylül” tarihlerinde Tepebaşı Belediyesi ev sahipliğinde “2020 Sağlık Politikası ve Yerel Yönetimler” konulu Sağlıklı Kentler Birliği 7. Yıl 6 kentli dergisi Konferansı gerçekleşecektir. Sosyal, kültürel, çevresel, toplumsal ve ekonomik bütün kavramların şekillendirdiği kentlerimizde sürdürülebilir başarıyı yakalayabilmek için en önemli görev yerel yönetimlere düşmektedir. Bizler de bu vesileyle bilgi, görüş ve tecrübelerimizi paylaşarak “Sağlıklı Kentler Birliği” hareketinin Türkiye’de güçlenmesine ve kentlerimiz için önemli gelişimleri hayata geçirmesine katkı sağlayacağız. Şehrimizin “sağlık” beklentilerine; gözümüzü, kulağımızı ve de yüreğimizi açarak cevap vermeye çalıştığımız projelerimizin yer aldığı “Kentli” dergimizin 4.sayısını sizlere sunmaktan dolayı büyük mutluluk duymaktayım. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı üyeliği kabul edilen Yalova ve Trabzon Belediyeleri ile İstanbul Büyükşehir Belediyesini tebrik ediyorum. Birlikteki üye sayımızın 15’e çıkması ile ülkemizin DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’nda daha da güçlendiğini ve bu sayede birlik içindeki etkinliğimizin artacağını düşünüyorum. Ayrıca DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı üyeliği bekleyen aday şehirlerimiz Avanos ve Eskişehir Odunpazarı Belediyelerimizin de birliğe üyeliklerini sabırsızlıkla bekliyorum. Katkıları ve destekleri için bütün belediyelerimize ve uzmanlarımıza teşekkür ediyorum. Sağlıklı şehir, sağlıklı insan gibidir. Mutludur Huzurludur Planları vardır Güvendedir Sever Sevildiğini hisseder Sorumluluklarını bilir Haklarını bilir Çalışır Üretir Paylaşır Katılımcıdır Yüreklidir Geçmişine sahip çıkar Geleceğini kurgular Hedefi vardır Hevesi vardır Gücü vardır Bilinci vardır Heyecanları vardır Bakımlıdır Temizdir Güler yüzlüdür Saygılıdır Koşar Yürür Fark yaratır Ruhunu ve bedenini besler Değer bilir Değeri bilinsin ister Sağlıklı şehir sağlıklı insan gibidir Sevgiyle beslenir Saygıyla büyür Sağlıklı kentler Bursa’da buluştu Kentleri daha sağlıklı bir geleceğe taşımak amacıyla çalışmalarını sürdüren Sağlıklı Kentler Birliği, ‘Kentleşme ve Kentlerde Yaşam’ konusuyla Bursa’da toplandı. S 8 kentli dergisi ağlıklı Kentler Birliği (SKB) “Kentleşme ve Kentlerde Yaşam” temasıyla 7-9 Nisan tarihlerinde Bursa’da toplandı. Bursa Büyükşehir Korkmaz, Yalova Belediye Başkanı Yakup Bilgin Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Dr. Metin Oral, Nevşehir Avanos Belediye Başkanı toplantıya; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mustafa Körükçü, İstanbul Bayrampaşa Recep Altepe, Denizli Belediye Başkan Yardımcısı Belediye Başkanı Atilla Aydıner, Aydın Buharkent Mustafa Gökoğlan, Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Belediye Başkanı Kadri Ölçenoğlu, Kocaeli Koçal, Kastamonu Abana Belediye Başkanı Rıdvan Oyar, Yalova Altınova Belediye Başkanı Birlik Buluşmaları Bursa Valisi Şahabettin Harput Derince Belediye Başkanı Dr. Aziz Alemdar, Kocaeli Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, Kocaeli Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, İzmir Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Bursa Mudanya Belediye Başkanı Hasan Aktürk, Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Çorum Osmancık Belediye Başkanı Bekir Yazıcı, Kocaeli İzmit Belediyesi Başkan Yardımcısı İbrahim Bulut, Aydın Yenipazar Belediye Başkanı Yüsran Erden katıldılar. Atatürk Kongre Kültür Merkezi Hüdavendigar Salonu’nda yapılan toplantının açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Recep Altepe, “Bursa hızla büyüyor ama bizler bu yoğun tempo- www.skb.org.tr da büyümenin farkına varamıyoruz. Türkiye’de çok hızlı bir değişim var. Yerelde kentler hızlıca kalkınıyor, birbirimizden alacağımız çok güzel örnek çalışmalar var. Bu süreçte karşılıklı bilgi ve deneyim paylaşımı çok önemli. Her çalışma gelişmiş ülkelerdeki örnekler incelenerek hayata geçiriliyor” diye konuştu. “Küresel ısınma en büyük tehdit” Küresel ısınma nedeniyle dünya genelinde yaşanan olumsuzluklara dikkat çeken Başkan Recep Altepe, “İnsanlar başta barınma ve beslenme olmak üzere yaşamsal ana unsurlardan mahrum kalıyorlar. Bu da bugüne kadar yaşanan tahribattan kaynaklanıyor. Geleceğe bırakacağımız Harput, “Tarihi ülkelerin kimliğini şehirler, şehirlerin kimliğini de yerel yönetimler belirliyor. Sahip olduğumuz sorumluluk bizi hem geçmişe hem geleceğe karşı ciddi olarak düşündürmeli” dünyayı sağlıklı bir şekilde oluştura- kentli dergisi 9 Altepe, “Kendimize olduğu kadar çevremize de önem verelim ki sürdürülebilirliği sağlayalım. Bizler geleceğimiz için çevremize sahip çıkalım.” lım istiyoruz. Kendimize olduğu gibi çevremize de önem verelim ki sürdürülebilirliği sağlayalım. Dünya ve insan geleceğinin en büyük tehdidi küresel ısınma. Bizler geleceğimizi düşünüyorsak çevremize sahip çıkmalıyız” dedi. Şehirler arasında koordinasyon ve bilgi alışverişinin olması gerektiğine vurgu yapan Başkan Altepe, “Birikimlerimizi daha da geliştirmek için çalışmalarını sürdüren sağlıklı kentler hareketi, kentlerimizi daha da sağlıklı hale getirmiştir. Bu birlik, uluslararası arenada da önem kazanmış olan, kent ve insan sağlığı adına kurulan en önemli birliklerden biridir. Tüm kentlere ayrıcalık yaşatmak için çalışıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü örnek alınarak yapılan çalışmalarımız diğer belediyelere de örnek oluyor. Yaşadığımız kentleri geleceğe miras bırakabilecek, sağlıklı, daha yaşanabilir bir hale getirmek için gerekeni yapacağız” şeklinde konuştu. Konuşmasına Bursa’nın daha sağlıklı bir kent haline gelmesi için yapılan çalışmalardan örnekler vererek devam eden Başkan Altepe, “Bursa’da, 10 kentli dergisi dünyada uygulaması olmayan projelerimizi görebilirsiniz. Bursa son 50 yılda 20 kat büyüyerek metropol bir şehir oldu. Bizler Bursa’nın sağlıklı bir kent olması için çalışıyoruz. Bursa, sağlıklı kent alanında yoğun uygulamaların olduğu örnek bir şehir. Bursa’da yoğun yapılaşmanın olduğu bölgelerde binaları yıkarak yeni yollar açıyor, meydanlar yapıyoruz. Bu sayede şehri daha sağlıklı ve yaşanabilir hale getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu. “Başkanların sorumlulukları büyük” Bursa Valisi Şahabettin Harput da, bir kentin sağlıklaştırılması adına belediye başkanlarının çok önemli görevler üstlendiklerini ifade ederek, “Tarihi ülkelerin kimliğini şehirler, şehirlerin kimliğini de yerel yönetimler belirliyor. Nüfusun yüzde 85’lere yakınının kentlerde yaşadığı bugünlerde sağlıklı yaşam çok önem taşıyor. Bu sadece beden değil, ruh sağlığı ve güvenliğini de kapsıyor. Sahip olduğumuz sorumluluk bizi hem geçmişe hem geleceğe karşı ciddi olarak düşündürmeli” diye konuştu. Birlik Buluşmaları içinde şoförlerin hıza teşvik edildiğini de vurgu yapan Bülay, “2008 yılında Türkiye’de meydana gelen yayaya çarpma kazalarının yüzde 90’ı şehir içinde meydana gelmiştir. Çözüm, toplu taşımaya, bisiklete ve yaya alt yapısına yatırım yapmaktır. Dünyanın en güvenli ve çevreci ulaşım aracı olan bisikleti özendirmek gerekir. Kent içinde hız artırıcı çalışmalara son verilmeli. Ulaşım politikaları geliştirirken vatandaşın sesine kulak verilmeli” Avrupa’daki modern ve sağlıklı şehirleşmeden örnekler veren Vali Harput, “Geleceğe karşı sorumluluğumuzun farkında olarak, sahip olduğumuz değerleri bilerek, şehirleri kimlikli şehirler haline getirmek için çalışmalıyız. İnsanlar artık yeşili, doğayı, güzel bir çevreyi istiyor. Şehirleri bu anlayışa göre imar etmek şehrin sahip olduğu değerlerin ne olduğunu bilip ona göre davranmalıyız” dedi. “Kentleşme ve Kentlerde Yaşam” Toplantının öğleden sonraki oturumunda ise, ‘Kentleşme ve Kentlerde Yaşam’ konusu masaya yatırıldı. Yoğun katılımın yaşandığı oturumlarda EMBARQ Türkiye Sürdürülebilir Ulaşım Merkezi Direktörü Sibel Bülay “Sürdürülebilir Ulaşım”, İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikololji Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Timuçin Oral “Kentte Ruh Sağlığı”, Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Mimar Murat Uluğ “Estetik” ve İstanbul Şehir Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Eda Ünlü Yücesoy da “Birlikte Yaşamak” konulu sunumlar yaptı. alanların yok olması insanın yaşam kalitesini ve sağlığını bozuyor” dedi. Trafikten kaynaklanan gürültü, hava kirliliği ve insan için alanların yok olmasının kentlerde yaşam kalitesini ve kamu sağlığını bozduğunu anlatan Bülay, “Dünya Sağlık Örgütü, her yıl 2 milyon kişinin hava kirliliğinin tetiklediği sağlık sorunlarından öldüğünü açıkladı. Buna göre kentler insan ömrünü kısaltıyor. Ulaşım emisyonlarının bunda büyük payı var. Buna rağmen tüm kentlerde öncelik araç hareketlerine veriliyor. Acaba üst geçitler yaya güvenliği için mi, yoksa arabalar rahat geçsin diye mi yapılıyor?” dedi. Kentlerde vatandaşın yüzde 40’ından fazlasının yürüdüğünü, halkın büyük çoğunluğunun metro, otobüs ve minibüs gibi toplu taşıma araçları kullandığını söyleyen Bülay, buna rağmen ulaşım yatırımlarının araçlara göre yapıldığına dikkat çekti. Kent şeklinde konuştu. “Kentleşme ruh sağlımızı bozuyor” İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Timuçin Oral da, “Kent yaşamında ruh sağlığımız” konulu bir sunum yaptı. Türkiye nüfusunun yüzde 70’nin kentlerde yaşadığına ve hızlı kentleşmenin yarattığı ruhsal çöküntünün insanları yalnızlığa ittiğine dikkat çeken Oral, “21. Yüzyıl modern dünyası en büyük tehdidi ile mücadelesini yine birlikte el ele vererek kazanabilir” dedi. Hızlı kentleşmenin insan sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Oral, bu yapı sonucu oluşan aşırı kalabalık, işsizlik, suç, çevre kirliliği, yabancılaşma, ailelerin parçalanması, çocukların çalışmak zorunda kalması, gelecek belirsizliği ve trafiğin ruh sağlığını bozduğunu söyledi. EMBARQ Türkiye Sürdürülebilir Ulaşım Merkezi Direktörü Yük. Makine Mühendisi Sibel Bülay, yaptığı konuşmada “Kentlerde trafikten kaynaklanan gürültü, hava kirliliği ve insan için www.skb.org.tr kentli dergisi 11 Birlik Buluşmaları Bursa’nın tarihi ve turistlik yerlerini gezen birlik üyeleri, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği örnek projeleri de yakından incelediler. Kentli insanlarda oluşan depresyon algısına da değinen Oral, “Kentte birey olmadan yalnız kaldık ve mutsuzluğumuzu depresyon sanıyoruz. Gerçek depresyon elbette bir hastalıktır. Elbette tedavi edilmesi gerekir. Ancak her şeye hastalık olarak bakılıp sadece tanı ve tedavi sağlanması çözüm için yeterli değildir. Ruh sağlığı çalışanlarının yanında, çevrecilerin, sosyal bilimcilerin, mimarların ve halk sağlığı çalışanlarının katkısına, birlikte ve çok boyutlu değerlendirmeye gereksinim var. 21. Yüzyıl modern dünyası en büyük tehdidi ile mücadelesini yine birlikte el ele vererek kazanabilir” diye konuştu. Birlik üyeleri Bursa’yı gezdi Öte yandan, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Sağlıklı Kentler Birliği’nin “Kentleşme ve Kentlerde Yaşam” konulu toplantısının ardından ertesi gün Birlik üyesi başkan ve temsilcileri yoğun geçen çalışma programının yorgunluğunu Bursa Büyükşe- 12 kentli dergisi hir Belediyesi’nin organize ettiği gezi ile attılar. Bursa’nın tarihi ve turistlik yerlerini gezen birlik üyeleri, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği örnek projeleri de yakından incelediler. Bursa Botanik Parka hayran kalan birlik üyeleri, parkta yer alan bazı evcil hayvanları elleriyle beslediler. Daha sonra Sukayağı Tesisleri’ne geçen Birlik üyeleri burada hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaştılar. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Mehteran Takımı’nın marşları eşliğinde karşılanan Birlik üyeleri, bu sürpriz karşısında oldukça şaşırdı. Mehteran Takımı’nı bol bol fotoğraflayan Birlik üyeleri, daha sonra da restore ettirilen Ördekli Hamamı ile Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osmangazi ve oğlu Orhangazi’nin Tophane semtindeki türbelerini ziyaret ettiler. Bir güne sığdırdıkları Bursa gezisinden oldukça mutlu ayrılan Birlik üyeleri, örnek bir ev sahipliğine imza atan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye teşekkür ettiler. Birlik Buluşmaları Başkan Altepe güven tazeledi Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, SKB’nin 14. Olağan Meclis Toplantısı’nda güven tazeleyerek, yeniden birlik başkanlığına seçildi. B ursa Atatürk Kongre Kültür Merkezi Hüdavendigar Salonu’nda yapılan toplantıda Birlik Başkanvekilliği’ne Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ve Yalova Belediye Başkanı Yakup Bilgin Koçal seçildi. Birliğin asil katip üyeliklerine Derince Belediye Başkanı Aziz Alemdar ve Çankaya Belediyesi Meclis Üyesi Haydar Han, yedek katip üyeliklerine de Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ve Gebze Belediye Meclis Üyesi Nazmiye Höbek ların artık kentlerde yaşadığını belirten Başkan Altepe, “Bursa nüfusunun yüzde 88’i kentlerde, getirildi. yüzde 12’si köylerde yaşıyor. Bu rakamlar yerel SKB görev dağılımı büyük olduğunu da gösteriyor. Kalabalık kent- Sağlıklı Kentler Birliği encümen üyeliklerine de Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Recep Demirhan, Odunpazarı Belediyesi Meclis üyesi Ahmet Süzer, Denizli Belediyesi Meclis üyesi Turgay Besim, Tepebaşı Belediyesi Meclis üyesi yöneticiler olan bizlerin görevlerinin ne kadar lerde sıkıntılar da buna paralel olabiliyor. Yerel yönetimler olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Şehirlerimizin gelişmesi için adımlar atıyoruz. İmkanlar arttıkça belediyeler gelişiyor. Bizler de tarihi değerlerimizi fark ediyor, insan odaklı çalışmalara yoğunlaşıyoruz” dedi. Füsun Şenis ve Çankaya Belediyesi Meclis üyesi Toplantının sonunda Sağlıklı Kentler Birliği’nin Haydar Han seçildi. Açık oylama yoluyla birliğin Eylül buluşmasının, Eskişehir’de, Tepebaşı ve Plan ve Bütçe Komisyonu’nu da Muğla Beledi- Odunpazarı ilçe belediyelerinin ortak organi- yesi Meclis üyesi Arif Yılmaz, Gölcük Belediyesi zasyonuyla Meclis üyesi Nazım Usta ve Bursa Büyükşehir karar verildi. gerçekleştirilmesine oybirliğiyle Belediyesi Meclis üyesi Celal Demir oluşturdu. Güven tazeleyerek yeniden birlik başkanlığına seçilen Başkan Recep Altepe, birlik üyelerine teşekkür etti. Amaçlarının şehirleri daha sağlıklı ve yaşabilir bir hale getirmek olduğuna değinen Başkan Altepe, Bursa ve Sağlıklı Kentler Birliği olarak şehirleri daha sağlıklı ve yaşabilir bir hale getirmek için yapılacak her türlü çalışmaya gereken desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti. Çağın kentlerin çağı olduğunu, insan- www.skb.org.tr kentli dergisi 13 DSÖ Liege Konferansı Avrupa’nın 2020 sağlık politikasını kentler şekillendiriyor DSÖ tarafından 15-18 Haziran 2011 tarihleri arasında Belçika’nın Liege kentinde Sağlıklı Şehirler ve Ulusal Ağlara yönelik olarak düzenlenen konferansta “Avrupa 2020 Sağlık Politikaları” masaya yatırıldı. Üç gün sürmesi planlanan konferans DSÖ’nün Avrupa Bölgesi’ndeki üye devletlerinin sağlık bakanlarına yönelik Bakü’de gerçekleştirilecek bölge komitesi toplantısında sunulacak olan Avrupa’nın yeni sağlık politikası “Sağlık 2020” görüşmeleri sebebiyle dördüncü güne uzadı. Görüşmeler kapsamında DSÖ üyesi tüm belediyelerin “Sağlık 2020 Politikası” oluşturması yönünde karar alındı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Liege Üniversitesi Rektörü Bernard Rentier, Liege şehrinde üniversite, Valilik ve Liege Belediyesi arasında kurulan işbirliğinin önemine vurgu yaptı. 21. yüzyılda yeni yönetim anlayışı Cenevre (İsviçre) Uluslararası Araştırmalar Küresel Enstitüsünden Prof. Ilona Kikcbush tarafından gerçekleştirilen sunumda üyelere 21. yüzyılda D ünya Sağlık Örgütü’nün her yıl “Sağlıklı Şehirler ve Ulusal Ağlara” yönelik olarak gerçekleştirdiği yıllık çalışma toplantısı ve teknik konferans Belçika’nın Liege şehrinde yapıldı. 15-18 Haziran 2011 tarihlerinde gerçekleştirilen toplantıda “Avrupa 2020 Sağlık Politikası” masaya yatırıldı. 26 ulusal ağ ve 75 şehir delegasyonunun katıldığı toplantıda Türkiye’den 12 üye şehrin başkan ve başkan yardımcılarının yanı sıra 300’ün üzerinde katılımcı hazır bulundu. Toplantıda deneyim ve görüşlerini paylaşan belediyelerin yanı sıra DSÖ’nün 38 uzmanı da yer aldı. Üç gün süren toplantılarda Türkçe’nin de yer aldığı dört farklı dilde simultane tercüme hizmeti verilmesi dikkat çekti. 14 kentli dergisi sağlıkta yönetişim kavramı anlatıldı. 21. yüzyılda tüm dünyanın büyük bir değişim yaşadığını söyleyen Kickbush, tüm sektörleri kapsayan ve tüm aktörleri bir araya getiren yönetişim kavramının öneminin her geçen gün daha fazla arttığına vurgu yaptı. Kickbush, Ottowa Şartı’nın sağlığı geliştirme eylemindeki araçlarının; sağlıklı halk politikası oluşturma, destekleyici çevreler oluşturma, topluluk eylemlerinin güçlendirilmesi, kişisel yeteneklerin geliştirilmesi ve sağlık hizmetlerinin yeniden yönlendirilmesi olduğunu belirterek “Bu yüzden yeni tür liderlikler, yeni müdahale şekilleri ve yeni bir demokrasi şekli ortaya çıkıyor. Bu farklı yönetim kısa sürede tüm dünyada hakim olacaktır” dedi. DSÖ Liege Konferansı Ülkeler arasında eşitsizlik kalkmalı Üyelerimiz çalışmalarını paylaştı Avrupa Komisyonu Sağlık ve Tüketici- tirilen oturumlarda Sağlıklı Kentler ler Genel Müdürlüğü’nü temsil eden Birliği Üyesi belediyeler kentlerinde komisyon üyesi Charles Price ise, Avrupa 2020 stratejileri kapsamında sağlık alanındaki eşitsizlikler ve kronik hastalıklar kapsamında yapılan çalışmalardan örnekler verdi. Ortalama yaşam ömrünün Avrupa’da artmakta olduğu- Konferans kapsamında gerçekleş- yürüttükleri çalışmaları aktarma fırsatı buldular. “Sağlık ve Esenlik için Bütüncül Toplum Yaklaşımı” başlığı altında düzenlenen oturumda Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık nu belirten Price; Almanya, Fransa ve konuşmacı olarak yer alırken, Yalova Birleşik Krallıkta 2005 sonrasında do- Belediyesi Proje Koordinatörü Metin ğan vatandaşların yüzde 50’sinin 100 Beyazıt “Organik Ulaşım”, İzmir Büyük- yaşından fazla yaşayabileceğini buna şehir Belediyesi’nden Gözde Erbay karşın ülkeler arasında ciddi eşitsizlik- “Kardeş Aile Projesi” ve Pınar Özmen ler bulunduğunu söyledi. Bu farkların, “Kadifekale Kentsel Dönüşüm Proje- yaşam beklentisinin en yüksek oldu- si”, Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nden ğu ülkelerle, en düşük olduğu ülkeler arasında 18 yıla kadar çıktığına vurgu yapan Price, “Yaşam beklentisinde en büyük belirleyici eğitim ve eğitimle belirlenen gelir seviyesidir. Fakirliğin kötü sağlığın sebebi olmaması gere- Miray Korkmaz ise “Cinsiyet Eşitliği için İlk Sivil Protokol”, Denizli Belediyesi Proje Koordinatörü Sündüz Naza “Bilgi Evleri ve Kurs Merkezleri” ve “Aktif Yaşa, Egzersiz Yap, Sağlıkla Ödüllen”, kir. Bu yüzden yerel yönetimlerin sağ- Aydın Belediyesi Proje Koordinatörü lık alanındaki eşitsizlikleri azaltmada Didem Evci “Yürümek-Koşmak- Şehir önemli bir rolü bulunuyor” diye ko- Merkezi’nde Fitness” konularında DSÖ nuştu. üyelerine çalışmalarını paylaştılar. www.skb.org.tr Konferansın açılış konuşmasını yapan Liege Üniversitesi Rektörü Bernard Rentier, Liege şehrinde üniversite, Valilik ve Liege Belediyesi arasında kurulan işbirliğinin önemine vurgu yaptı. kentli dergisi 15 DSÖ Liege Konferansı Liege Konferansı; pek çok Avrupa ülkesinden yüzlerce şehrin işbirliğiyle, “Herkes için Sağlık” prensibiyle, sürdürülebilir topluluklar yaratılmasını ve herkesin eşit yaşam koşullarına sahip olmasını hedefleyen “Sağlık 2020 politikası” için önemli bir başlangıç oldu. Sağlığın sosyal belirleyicileri: Şehirler neler yapabilir? Toplantının ikinci günü “Avrupa’nın Yeni Sağlık Politikası: Sağlık 2020 için yerel yönetimlerle yapılacak ilk müzakereler” başlıklı oturumla başladı. Agis Tsouros’un başkanlık ettiği oturumda; yaptığı çalışmalar ve özellikle sağlığı etkileyen sosyal belirleyiciler hakkındaki araştırmalarıyla dünyanın her yerinden birçok kente önemli katkılar sağlayan Sör Prof. Dr. Michael Marmot, “Sağlık 2020 ve Sağlığın Sosyal Belirleyicileri” konusunda bilgiler aktardı. Sör Marmot; giderek artan eşitsizliklerin azaltılması, adil bir toplum ve sağlıklı yaşam için 6 politik hedefin bulunması gerektiğini belirterek bunları şöyle sıraladı: Her çocuğa hayata en iyi başlangıç imkanı sağlanması; Tüm çocukların, gençlerin ve erişkinlerin yeteneklerinin en üst seviyeye çıkarmaları için fırsatlar sunulması ve yaşamlarının kontrollerini ellerinde tutmalarına imkan verilmesi; Herkes için adil bir istihdam ve iyi çalışma koşullarının ve yüksek standartlarda bir yaşam imkanının sağlanması; Sağlıklı ve sürdürülebilir mekan ve topluluklar oluşturulması ve geliştirilmesi; Önleyici sağlık hizmetlerinin rolünün ve etkisinin arttırılması. 16 kentli dergisi Michael Marmot konuşmasında, bütünlükçü bir yaklaşımla tüm kurumlarla işbirliği içerisinde çalışılması gerektiğinin de altını çizdi. Yerel Yönetimler daha yetkin olmalı Oturumun ardından konferans katılımcıları gruplara ayrıldı ve Sağlık 2020 Politikası hakkında önceden dağıtılmış olan dört soru üzerinde tartışmak üzere paralel oturumlarda buluştu. Paralel oturumlarda şehirlerin Sağlık 2020 Politikası’nın oluşturulmasında izlenecek yol ve yerel yönetimlerin katkıları konusunda bilgi alışverişinde bulunuldu. Oturumda konuşan Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü Nalan Fidan, Türkiye Ulusal Ağı olan Sağlıklı Kentler Birliği’nin 41 üyesi bulunduğunu ve bunun ülke nüfusunun yaklaşım yüzde 32’sini temsil ettiğini belirterek, “Dünya Sağlık Örgütü ulusal ağların etkinleştirilmesine önem vermelidir. Tüm yerel yönetimlerin sağlık alanında alabilecekleri önemli roller var. Bu anlamda yerel yönetimlerin DSÖ’nün sağlık bakanlıkları nezdinde savunucusu olması ve yerel yönetimlerin bu politika kapsamında etkinliğinin sağlanması gerekir” dedi. Sağlık için iş birliği Konferans boyunca ele alınan tüm konular oturumlarda görevlendirilen raportörler tarafından raporlanarak taslak önerilerin oluşturulması için bir araya getirildi. Konferansın politikacılar oturumunda da değerlendirilen “Sağlık 2020” politikası ile ilgili bir bildiri hazırlanarak Sağlık Bakanlıkları’na sunma kararı da alındı. Belçika’nın Liege şehrinde gerçekleştirilen DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı ve Ulusal Ağları Yıllık Çalışma ve Teknik Konferansı dört gün boyunca yapılan müzakere ve konferansın değerlendirilmesini içeren raportörlerin bilgilendirmesiyle son buldu. Duyuru ğlıklı Kentle a S irliği rB Türkiy e Sağlıklı Kentler Birliği’nden “Sağlıklı Şehirler En İyi Uygulama Ödülü 2011” da hazırlanması, sosyal, ekonomik, çevresel alanlardaki gündemi birleştirebilmesi ve yeni ortaklıkları devreye sokması, geniş bir çevre ile ilişkili olması, yaratıcı olması, yüksek etki potansiyeline sahip olması, toplum katılımını desteklemesi, sürdürülebilir 2005 Ş ehirde yaşayan ve çalışan insanların fiziki, psikolojik ve çevresel refahlarını geliştirmeyi amaçlayan Sağlıklı Kentler Birliği, en iyi sağlıklı şehir projelerini ödüllendirecek. “Sosyal Sorumluluk Projesi”, “Sağlıklı Yaşam” ve “Sağlıklı Şehir Planlaması ve Çevre” gibi üç ayrı kategorilerinde değerlendirilecek yarışmada projelerin özgün olmasının yanı sıra, uygulamaya başlamış olması veya 2010 yılında tamamlanmış olması şartı aranıyor. Yarışma sonuçları, 22-24 Eylül 2011 tarihlerinde Eskişehir Tepebaşı’nda düzenlenecek Sağlıklı Kentler Birliği 7. Yıl Konferansı’nda açıklanacak. Yarışma projelerinde değerlendirme kriterlerden bazıları ise şöyle; "Tüm Politikalarda Sağlık ve Sağlık Alanında Eşitlik” konusuna özel bir önem verilmesi, şehrin mevcut ihtiyaç ve beklentilerine cevap vermesi, sağlığın geliştirilmesine katkıda bulunması, sağlıklı Şehir ilke ve prensipleri doğrultusun- www.skb.org.tr olması, katma değer yaratması… Yarışmanın jüri üyeliğini Bursa Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve aynı zamanda SKB Danışma Kurulu Üyesi Erdem Saker, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş, SKB Danışma Kurulu Üyesi ve İTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Handan Türkoğlu, SKB Danışma Kurulu Üyesi ve Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel İrgil, Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Sağlıklı Kentler Birliği, birlik üyesi belediyeleri sağlıklı şehir için politika, plan ve stratejiler üretmede ve bunları uygulamaya koymada motive etmek, özendirmek amacıyla “Sağlıklı Şehirler En İyi Uygulama Ödülü 2011” veriyor. Dr. Feza Karaer, TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Nizamettin Kaya ve SKB Müdürü ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Etüd ve Projeler Dairesi Başkanı Nalan Fidan yer alıyor. Yarışmaya katılmak isteyen birlik üyeleri eserlerini 1 Ağustos 2011 tarihine kadar Sağlıklı Kentler Birliği Başkanlığı Bursa Büyükşehir Belediyesi Acemler BUSKİ Tesisleri B Blok 2. Kat adresine elden ya da posta yolu ile teslim edilebilir. kentli dergisi 17 Söyleşi Dünya Sağlık Örgütü Danışmanı ve Liverpool Belediyesi eski Başkanı Ron Gould: “Değişime ayak uydurmalıyız” Dünya Sağlık Örgütü Danışmanı Ron Gould, şehirleri 2020’de bekleyen en büyük tehlikenin obezite, diyabet, ruh sağlığı, stres gibi sorunlar olacağını söyledi. Sağlıklı şehirler hareketi hakkında geniş deneyime sahip bir politikacı olarak, hareketin bugüne kadar ki başarıları hakkında ne düşünüyorsunuz? Buna verilecek cevap farklı insanları bir araya getirerek diyalog kurmalarını sağlamayı başarmış olmaktır. Bu sayede diğerlerinin sorunlarının neler olduğunu anlayabiliyoruz ve benzeri problemleri zaten çözmüş olanlar da diğerlerine sorunlarını çözmede yardımcı olabiliyor. Yönetişim sizin için ne ifade ediyor? Bence “governance” (yönetişim) teriminin anlaşılması ana dili İngilizce olmayanlar için son derece zor. Yönetişim direk olarak merkezi otoritelerden gelen ve yerel yönetimlere inen bir süreci anlatıyor ve bizler İngiltere’de bu şekilde çalışmaya son derece alışkınız. Bence bu kelime ana dili İngilizce olmayanlar için sorunlar yaratabilir. 18 18 kentli kentlidergisi dergisi Söyleşi Dünya Sağlık Örgütü ise governance (yönetişim) kelimesini daha iyi karşılayacak bir terim üzerinde çalışıyor. Yerel yönetimlerin sağlık eşitsizliklerini çözmek için tek başına bir gücü olduğunu düşünüyor musunuz? Kesinlikle hayır. Çünkü tüm Avrupa büyük bir değişim yaşıyor. İnsanlar doğudan batıya hareket ediyor. İnsanlar Afrika’dan Avrupa’ya göç ediyor. Yeni hastalıklar, yeni sorunlarla tanışıyoruz. Yani yerel yönetimler kesinlikle bu tür sorunlarla tek başına mücadele edemez. Her seviyede sektörler arası çalışmaya ihtiyaç var. değişmekte olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Sadece sağlık mı? Hayır tüm dünya her konuda hızlı bir değişim süreci içerisinde. Bu konuda vermek istediğim mesaj değişime uygun eylemlere girişmemiz gerektiği. Obezite, diyabet, ruh sağlığı, stres gibi sorunların 2020’de karşı karşıya kalacağımız sorunlar olduğunu ve bu tür sorunların hem daha büyük, hem de daha karmaşık olacağını bilmemiz gerekiyor. Tıp alanında daha etkin müdahale yöntemlerimiz var; belki daha da etkin yöntemlerin geliştirilmiş olması gerektiğini düşünebilirsiniz, fakat bu olmadı. Bunun sebebi sisteme dahil olan ve her geçen gün artan şe- Şehirlerde farklı sektörlerdeki işbirliğini arttırmak için neler önerirsiniz? hirlerde yaşayan insan sayısı. Şehirler İşin özü konuşmak, bilgiyi yaymak ve şimdi sizinle yaptığımız gibi iletişim içinde olmaktır. İster Twitter, Myspace, Facebook, e-posta, ister telefon görüşmeleri olsun elimizdeki tüm iletişim araçları kullanmak lazım. Fakat en önemlisi, tabii politikacının gücüne bağlı olarak ki ben de güçlü bir politikacıydım, yüz yüze görüşmeler yapmak. İnsanlarla bizzat kendiniz yüz yüze görüşemezseniz hiçbir şeyi başaramazsınız. Bu yüzden bu soruya vereceğim ce- Liege konferansı boyunca sağlık ile ilgili sorunların çok karmaşık olduğu vurgulandı. Böyle karmaşık bir ortamda politikacılar aldıkları kararların doğru hedefte olduğundan ve beklenen sonuçları vereceğinden nasıl emin olabilirler? Evet, bu çok zor bir soru ve benim de DSÖ’nün uzmanlarından birisi olmamın altında yatan sebeplerden birisi de bu. Öncelikle Avrupa’da sağlığın www.skb.org.tr “Dünya hızla değişiyor, bu değişime kentler de ayak uydurmak zorundadır” ise bununla mücadele edebilmek için ellerindeki tüm kaynakları aktarıyor. vap değişime hazır olmak zorunda olduğumuz. Siz gençsiniz, ben ise yaşlıyım. 2020 yılına geldiğimizde sizler benim pozisyonumda olacaksınız bu yüzden size bunu şimdi öğretmemiz gerekiyor. 2020 sağlık politikasına yerel yönetimlerin en önemli katkısının ne olacağını düşünüyorsunuz? Yerelde karşı karşıya kaldığınız sorunları ölçebilmek ve bunları bölgesel seviyedeki meslektaşlarınızla paylaşabilmek ve ardından bunları ulusal hükümetlere ulaştırabilmek. Bunu daha önce de söylemiştim, birbirimizle konuşmak zorundayız. Bunu bir asansöre de benzetebilirsiniz. Bilgiler bir yandan asansör gibi yukarıdan aşağıya akmalı ve diğer yandan da alttan yukarıya akmalı. Bilgiyi bu şekilde paylaşmadan 2020 yılında yerimizde sayıyor olacağız. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’ne üye şehirlerimiz için önerileriniz nelerdir? Dünya Sağlık Örgütü’nde bunca senedir elde ettiğim tecrübelerden sonra şunu söylemek zorunda hissediyorum kendimi. Türk şehirlerinin bu güne kadar kat ettiği yol beni de gerçekten çok etkiledi. Türkiye İngilizler için çok özel bir yere sahip. Türkiye, İngilizlerin sürekli gittikleri tatil mekanlarından birisi haline geldi. Bizler Türk insanlarını da çok seviyoruz. Ben ve ailem de özellikle Türk insanlarını çok seviyoruz. Yani söyleyeceğim şey şu; bu güne kadar ne yapıldıysa aynısını yapmaya devam etmek ve DSÖ’nün size sunabileceği deneyimden yararlanmak. Sanırım bu konu eksik kısımlardan birisi, umarım bunu söylediğim için beni bağışlarsınız. Beni Avrupa’nın her yerinden konuşma yapmam için çağırıyorlar ve daha yeni Japonya’dan döndüm. Daha yeni Japonya, Finlandiya, İsveç, Norveç ve İtalya’da bulundum. Türk şehirleri DSÖ tarafından sunulabilecek deneyimden yeterli kadar yararlanmıyor. Siz de bunu kullanmak zorundasınız. Size büyük bir maliyeti de olmaz. Uzmanlıktan yararlanmak için sadece insanları davet etmeniz yeterli. Bunu göz ardı etmeyin. DSÖ ile iyi ilişkiler kurmak ve işin içerisinde yer alabilmek. Ve son olarak izin verirseniz Bursa’yı çok sevdiğimi eklemek istiyorum. kentli dergisi 19 Söyleşi Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın: “Antalya’yı yeniden yaratıyoruz” bulabildikleri bir yaşam alanı ise ‘sağlıklı kent’, yerel yönetimlerin en önemli hedefi ve görevi olmalıdır. Sağlıklı kent, insana ve yaşadığı şehre dair her şeydir. Kuşkusuz biz de bu hedefle yola çıktık; Antalya’yı yaşanabilir bir kent yapmak adına Büyükşehir Belediyesi yönetimine talip olduk ve halkımızın desteğiyle göreve geldik. Hepinizin bildiği gibi Antalya sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en gözde turizm bölgeleri arasında yer alıyor. Doğası, iklimi, tarihi zenginlikleriyle bir yeryüzü cenneti. Ancak, Antalya’nın tüm bu güzelliklerini korumak ve geliştirmek adına bugüne kadar yapılanları pek sağlıklı bir yere koyamıyoruz. 1980’li yıllardan itibaren ortaya çıkan rant yağmasından nasibini fazlasıyla almış bir kent Antalya... Bugün hala bu yağmanın derin izlerini taşıyor. Y aşanabilir bir kent oluşturma hedefiyle yola çıktıklarını söyleyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, “İnsan odaklı projelerimizi, çevreci ve bilimsel değerlere göre harmanlayarak, Antalya’yı yeniden yaratıyoruz. Sonraki seçime değil, bu kentin geleceğine yönelik çalışıyoruz” diyor. Sağlıklı kenti nasıl tanımlarsınız? Bu tanıma çok şeyi sığdırmak mümkün. Yaşanabilir bir kent adına; ulaşımdan kültür sanata, sosyal hizmetlerden çevreci uygulamalara kadar birçok başlık bu tanımın dahilindedir. Burada kastedilen, insanların refah içinde mutlu bir şekilde yaşadıkları, kamu hizmetlerinden eksiksiz biçimde faydalandıkları, temel gereksinimler dışında kültürel ve sosyal projelerde kendilerini 20 kentli dergisi Antalya’nın son 30 yılda sağlıklı bir kent olamadığını söylemek durumundayız. Antalyalıların ‘fiziki, psikolojik ve çevresel refahlarını geliştirmek’ adına herhangi bir mesafe kat edilemeyen bu dönemde, uzun vadeli akılcı ve bilimsel projelerin yerini ranta dayalı projeler ve popülist politikalar almış, kentin ve kentlinin geleceği ipotek altına alınmıştır. Antalya’nın yeniden sağlığına kavuşması gerekiyor. Sağlıklı bir kentten söz edebilmek adına 30 yıl boyunca yetersiz beslenmiş, yatağa düşmüş, teşhisi ve tedavisi yanlış yapılmış bir hastayı, akılcı ve bilimsel projelerle yeniden hayata döndürmeye çalışıyoruz. Antalya, sağlıklı kent olma yolunda nasıl ilerliyor? Antalya’da son iki yılda çok önemli gelişmeler yaşandı. Yaşanabilir bir kent oluşturma hedefiyle yola çıktığımız günden bu yana, insan odaklı yönetim anlayışıyla halkçı projeler ürettik ve üret- Söyleşi meye devam ediyoruz. Geriye dönüp baktığımızda iki yıllık sürede hayata geçirdiğimiz projelerin bu kenti daha yaşanabilir bir yer yapma yolunda umut vaat ettiğini söylememiz gerekiyor. Yatırımlarımızın büyük bölümü- “Yaptığınız her işte, attığınız her adımda şehrin ve sakinlerinin geleceğini düşünmek durumundasınız.” nü altyapıya ayırarak bu konuda ciddiyetimizi ispatladık. Altyapıya 2 yılda 275 milyon lira harcayarak Antalya’nın geleceğini garanti altına almaya çalışıyoruz. Bu yönde yeni yatırımlara hazırlanıyoruz. Antalya, Akdeniz’in incisi... En başta bu zenginliğin korunması gerekiyor. Bizden önceki yönetimler tarafından hayata geçirilen arıtma sistemini geliştiriyoruz. Hurma İleri Atık Su Arıtma Sistemi’nin kapasitesini 500 bin nüfustan 1 milyon 400 bine yükselttik. Yine bu tesiste yaptığımız önemli bir yatırımla, arıtmadan elde edilen atık su çamurunu biyogaza dönüştürerek elektrik üretiyoruz. Tesisin enerji ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak bu yöntemle yılda yaklaşık 3 milyon lira tasarruf sağlıyoruz. Enerji üretiminden kalan atıklar ise kurutularak gübre haline getiriliyor. Lara Bölgesindeki arıtma tesisinde ise Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek atık su pompa istasyonlarını yerin altına inşa ettik. Koku problemini ortadan kaldıran bu uygulama sayesinde kazandığımız binlerce metrekarelik alanı yeşillendirerek kente kazandırdık. Kentin ürettiği katı atıklar konusunda da örnek bir projemiz var. Kızıllı’da bulunan çöp depolama tesislerinde uygulamaya geçireceğimiz yeni sistemde çöpler mekanik olarak ayrıştırılacak. Cam, metal, kağıt ve plastik gibi maddeler geri dönüşüme gidecek. Ayrıca yeni depolama ünitesiyle sterilize edilen tıbbi atıklar tuğlaya dönüştürülecek. www.skb.org.tr Mehmet Akif Caddesi’nde yenileme çalışmaları sürerken, Atatürk ve Güllük Caddeleri için projelerimiz hazır. Hedefimiz, büyük beğeni toplayan güzelleştirme çalışmalarını kentin tamamına yaymak. Ayrıca Yivli Minare'yi çevresini düzenleyen meydanla bütünleştirdik. Düden Çayı’nın denize döküldüğü yerde 105 bin metrekarelik alanı düzenliyoruz. Düden Park’ı yaza yetiştireceğiz. Türkiye’nin en doğal hayvanat bahçesini örnek bir projeyle yeniliyoruz. Çocuklar için yeni hayvanat bahçesinin yapımı devam ediyor. Sarısu’da 34 hektarlık alanı halkın kullanımına yönelik doğal bir tatil cenneti haline getiriyoruz. Yeniden düzenlediği- miz Minicity ziyaretçilerin ilgi odağı olurken, hemen yanında Türkiye’nin en büyük akvaryumunu yapmak için çalışmalara başladık. 10 bin metrekarelik kapalı alanda, içinde 1.100 çeşit deniz canlısının bulunacağı dev akvaryum, Antalya’nın en prestijli projesi olacak. Kaleiçi Yat Limanı’nı, tarihi Haşim İşcan, Balbey ve Yüksekalan Mahalleleri'ni, Doğu Garajı’nı kente kazandıracak çok önemli projeleri hayata geçirmek için gün sayıyoruz. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak engelli vatandaşlarımızı çok önemsiyoruz. Türkiye’nin en büyük Engelli Rehabilitasyon Merkezi’ni hizmete açtık. Burada engellilerimiz için eğitim, barınma, sağlık, kültürel akti- kentli dergisi 21 Söyleşi viteler gibi birçok başlıkta hizmet veriliyor. Belediye olarak tüm projelerimizde engellileri düşünerek hareket ediyoruz. Sosyal belediyeciliğin en ileri modelini uyguluyoruz. 2 yılda 62 binin üzerinde ayni yardım yaptık. Aşevimizle, huzurevimizle, sağlık görevlilerimizle, evde bakım ekiplerimizle ihtiyacı olanın yanında olmaya devam edeceğiz. Büyükşehir Belediyesi İstihdam Ofisi’ne başvuran 10 binin üzerinde vatandaşımızın 3 bin 500’ünü işe yerleştirdik. Antalya Sanat ve Meslek Edindirme Kursları’nın sayısını her geçen gün artırıyoruz. Hiç kuşkusuz kültür sanat da sağlıklı kentin olmazsa olmazlarından biri. Bu alanda yaptığımız sayısız etkinlikle, Antalya’yı bir kültür sanat kenti yapma yolunda önemli mesafeler kat ettik. Altın Portakal Film Festivali’ni bölgeye yaydık, halkın geniş katılımını sağladık. Piyano Festivali, Antalya Televizyon Ödülleri, Octoberfest, gençlik ve çocuk festivalleri, Liselerarası Tiyatro Şenliği gibi önemli etkinliklere imza attık. Gezici Etkinlik Aracı’yla tiyatroyu halkın ayağına götürüyoruz. Antalya’yı bir müzeler kenti haline getireceğiz. Türkiye’nin ikinci Oyuncak Müzesi’ni Antalya’da açtık. Çok yakında Bilim Müzesi, El Yazmaları Müzesi, Müjdat Gezen Kültür Merkezi ve Tiyatro Müzesi, Doğan Hızlan Kütüphanesi, Atatürk Fotoğraf Galerisi ve Çanakkale Savaşı Fotoğraf Galerisi’ni Antalyalıların beğenisine sunacağız. Ayrıca Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Akdeniz Sanayi Sitesi’nde 100 yatak kapasiteli Kültür ve Gençlik Merkezi’ni hizmete açıyoruz. SKB’nin faaliyetleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Sağlıklı Kentlerin yaygınlaşması gerektiğini düşünüyoruz. Belediyeler 22 kentli dergisi arasında fikir alışverişlerinin buna katkısı olacağına inanıyoruz. Bu yönde üretilen projeleri önemsiyoruz. Sağlıklı Kentler Birliği’nin faaliyetlerini yakından takip ediyoruz. Sağlıklı kent olmanın öncelikli koşulları neler? Sağlıklı kent olmanın öncelikli koşulu elbette insan odaklı yönetim anlayışıdır. Yaptığınız her işte, attığınız her adımda şehrin ve sakinlerinin geleceğini düşünmek durumundasınız. Akılcı ve bilimsel projeler üretirken mutlaka halkın görüşlerini almalı, sivil toplum örgütlerinin katkısıyla geliştirmelisiniz. Ben yaptım oldu mantığıyla yapılan her iş, kentin ve kentlinin sağlığını tehlikeye atacaktır. Kısacası kenti yönetirken, halkçı, çevreci ve bilimsel davranmak durumundasınız. Belediyelerin görev alanları içerisinde yer alan faaliyetlerle, sağlıklı kent olmak için yapılanların arasında bir ayrım var mı? Yukarda da söylediğimiz gibi, altyapı hizmetlerinden ulaşıma, sosyal belediyecilikten kültür-sanata kadar birçok başlıkta yapılanlar, sağlıklı kent olmaya hizmet eder. Her biri ayrı alanlarda kentte yaşayanların huzur ve refahını yükseltir. Kenti daha yaşanabilir bir yer kılar. Ama tabii ki bunların amacına hizmet edebilmesi için yerel yönetimlerin yola çıkarken önüne koyduğu hedef çok önemlidir. Siz eğer sağlıklı bir kent için yola çıktıysanız, tüm yaptıklarınız bu doğrultuda ilerler. Önümüzdeki yıllarda kentleri bekleyen en önemli sorunlar neler olacak? Kentleri bekleyen sorunlar bölgelere göre farklılık arz edecektir. Antalya için konuşmak gerekirse, bu kenti bekleyen önemli sorunlar arasında, hükümetlerin yerel yönetimlere yönelik tutumu, göç ve turizmle birlikte artan nüfusa oranla belediye gelirlerinin yetersiz kalması, araç sayısındaki artış, çevre kirliliği gibi başlıkları sıralamak mümkün. Şehirlerin sağlığını etkileyen faktörleri önem derecesine göre sıralamanız gerekse ilk beşe hangilerini koyardınız? Kentlilik bilincinin yaygınlaşamaması, çevresel faktörler, trafik, yeşil alan ve sosyal donatı alanlarının azlığı, işsizlik. SKB’ye hangi amaçlarla üye oldunuz? Sağlıklı Kentler Birliği’ne üye olduk, çünkü Antalya’yı sağlıklı bir kent yapma yolunda her türlü bilgi ve deneyimden faydalanmak istiyoruz. Hayata geçirdiğimiz projeleri Türkiye’nin, hatta dünyanın diğer kentleriyle paylaşmak arzusundayız. SKB’nin bu konuda önemli bir görevi yerine getirdiğine inanıyoruz. Kahramanmaraş Belediyesi Kahramanmaraş’a anlamlı ödül K ahramanmaraş Belediyesi sosyal ve kültürel belediyecilik alanında gerçekleştirdiği hizmetlerden dolayı Avrupa Gazeteciler Derneği tarafından “Medya Oscarları” ödülüne layık görüldü. Avrupa Gazeteciler Derneği’nin 10. Geleneksel Jülide Gülizar “Medya Oscar’ları” ödülleri geçtiğimiz günlerde İstanbul Esma Sultan Yalısı’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Gecede 2002 yılından bu yana Sosyal ve kültürel belediyecilik alanında gerçekleştirdiği büyük projelerle Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, Sosyal ve Kültürel Belediyecilik ödülüne layık görüldü. Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz törende yaptığı konuşmada, “2002 yılında ilk göreve geldiğimizde önce insan dedik ve insanları esas alarak birçok güzel proje üretip hayata geçirdik. Bu güzellikler dolayısıyla bizi ödüle layık gören herkese çok teşekkür ederiz” dedi. Başkan Mustafa Poyraz, Kahramanmaraş’ta bir inanılmazı gerçekleştirdiklerini belirterek, “Kentteki yeşil alan miktarını her yıl arttırdık. Bu sayede beton yapılar arasında sıkışıp kalan Kahramanmaraş halkının rahat bir nefes almasını sağladık. Kılavuzlu Mesire Alanından, Çamlık Parkına, Muhsin Yazıcıoğlu Rekreasyon alanından, Engelliler Sevgi Parkına kadar büyüklü küçüklü parklarla Kahramanmaraş, tüm Türkiye’ye örnek bir kent haline geldi” şeklinde konuştu. www.skb.org.tr kentli dergisi 23 Analiz Türkiye’de depremsellik ve sağlıklı kent ilişkisi Dr. Yadigar Doğan Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi S üresi saniyelerle ifade edilen yer veya yerkabuğu hareketi olarak tanımlanan deprem; yer- kabuğunun kırılması veya magmada biriken enerjinin yerin zayıf alanlarından yüzeye çıkmasıyla oluşmaktadır. Çoğunlukla kabuk tabakasında, az sayıda üst mantoda oluşan depremler, büyük fayların olduğu alanlarla sıkı şekilde ilişkilidir. Depremler belli merkezlerde olmakta ve buradan yüzeyde suya atılan taşların oluşturduğu dalgalar gibi çevreye yayılmaktadır. Dünyanın yüzeyini saran katı kabuk, magmanın üzerinde adeta bir sal gibi yüzer. Magmada oluşan hareketlere bağlı olarak da kabuk tabakası yatay ve dikey doğrultuda çeşitli yönlere doğru hareket eder. Bu olay sonucu kabuk tabakası şekillenir. Yerkabuğundaki hareketlerin nedeni yerin çekirdek kısmıdır. Levhalar arasında boşluk olmaması yüzünden türüne ve hareket yönüne göre etkileşim farklı biçimlerde gerçekleşir. Türkiye yeryüzünde sürekli ve yıkıcı depremlerin olduğu Alp-Himalaya kuşağına girmekte, dolayısıyla birinci derecede deprem bölgesinde bulunmaktadır. 24 kentli dergisi Bu kuram sayesinde volkanizma ve depremle ilgili konulara açıklık getirilmiştir. Türkiye yeryüzünde sürekli ve yıkıcı depremlerin olduğu Alp-Himalaya kuşağına girmekte, dolayısıyla birinci derecede deprem bölgesinde bulunmaktadır. Ege Denizi ve çevresi, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde sismik etkinliğin yoğun olarak gözlendiği Alp-Himalaya dağ kuşağının oluşturduğu bir bölgede yer almaktadır. Marmara Bölgesi'nin ne kadar büyük bir deprem riski ile iç içe yaşadığını görmek mümkündür. Marmara denizi çökelme havzasını sınırlayan bu kırık bölgelerinde oluşan ve gelecekte oluşabilecek depremlerde 5-25 km uzaklıktaki yerleşim birimlerinde ağır hasarlar görmek olasıdır. Ülkemizde çok yüksek ve yıkıcı bir sismik aktivite de vardır. Yerkabuğunda 10-15 kilometreye kadar inebilen kırıklar olan faylar sürekli basınç altındadır. Depremler arasında geçen zaman dilimlerinde, derinliklerdeki yavaş hareketler sonucu faylar bir yay gibi gerilirler. Türkiye’de birçok yerde, fay hatları ve ezik bölgeler boyunca sıcak su kaynaklan mevcuttur. Kuzey Anadolu Fayı da en büyük fay kuşaklarındandır. Doğuda Varto'dan batıya kadar 1500 km uzunluğunda sağ yanal atılımlı bir faydır. Batıda üç kola ayrılmaktadır. Güney kol; Yenişe- Analiz hir, Bursa, Mustafakemalpaşa, Gönen ve Edremit arasında uzanırken, orta kol; Geyve, İznik, Gemlik, Bandırma, Bayramiç arasında uzanmaktadır. Buradan da anlaşılacağı gibi Bursa ve yöresi tektonik açıdan birinci derecede deprem bölgesindedir. Bursa İline ilişkin raporlara bakıldığında başta Gemlik Körfezi olmak üzere doğu-batı yönlü aktif nitelikli faylar gözlenir ve bundan dolayı da tektonik bir yapılaşma görülür. Sismik dalgaların farklı zeminlerden geçerken değişikliğe uğramaları nedeni İle zemin özellikleri depremsellik açısından önem kazanır. Bursa ve yöresinin zemin bakımından büyük bölümü, depremsellik açısından tehlikelidir. Özellikle göl ve dere çökellerinin olduğu kesimlerde zemin sağlam değildir. Ahşap binalarda bile yıkılma, hasar görme oranı sert zeminden yumuşak zeminlere doğru gidildikçe artar. Olası bir depremde risk taşıyan zeminlerin belirlenmiş olması yapılaşma, yerleşme ve şehirleşmede önemli olan bir konudur. Yerel deprem kayıt ağı sismolojik izleme mekanizmasının yaygınlaştırılması ile can ve mal kaybının azaltılması hedeflenmektedir. Tarih boyunca Kuzey Anadolu Fayı (KAF), Doğu Anadolu Fayı ve Batı Anadolu Grabenler Bölgesi boyunca yıkıcı depremler olmuştur. Türkiye'nin büyük bir bölümünün aktif deprem kuşağı içinde yer alması mühendislik çalışmalarında zemin yapısının bilinmesini gerekli kılmaktadır. Sarsıntı bölgelendirme çalışması tüm Marmara kıyı kuşağı ve Trakya illerini kapsayacak biçimde Bursa'da da yürütülmüştür. Bursa iline ilişkin raporlara bakıldığında Gemlik Körfezi'nde doğu-batı yönlü aktif nitelikli faylar gözlenmektedir. Bunlar KAF'ın uzantısı durumundadır. Bursa www.skb.org.tr Sağlıklı şehir, sorumlulukların paylaşıldığı ve sorunların fark edildiği şehirdir. Güven içinde olma duygusu insanlar için olduğu kadar şehirler için de önemlidir. ovası alüvyonlarla kaplı tektonik bir çukurluktur. 1939 Erzincan depremiyle batıya göçe başlayan Kuzey Anadolu Kuşağı depremleri Marmara'ya kadar gelmiştir. Bütün bunlardan da anlaşılacağı gibi Bursa ve yöresi tektonik açıdan birinci derecede deprem bölgesindedir. Bütün bunlara rağmen ülkemizde KAF boyunca çok hızlı sosyo¬ekonomik değişimler ve gelişmeler yaşanmıştır. Ankara, İstanbul, Adapazarı, Bursa, İzmit gibi metropoller civarında nüfus ve zenginlik birikimi oluşmuştur. Bu alanda karayolu, demiryolu, sulama sistemleri, barajlar ve enerji nakil hatları gibi alt yapı elemanları inşa edilmiştir. Ülke nüfusumuzun % 90’ından fazlası en tehlikeli, sağlıksız bölgelerde yerleşmiştir. Diğer taraftan sağlıklı şehir anlayışında sağlıklı yerleşim kavramı da önem kazanmaktadır. Depreme hazırlıklı olmak bu güven ortamını oluşturacaktır. Deprem doğal bir afettir. Zamanını, süresini bilmek engellemek mümkün değildir. Ancak olumsuzlukları azaltmak için eğitim, bilgi, bilinçli olma, tedbir ve doğru yaşam tarzlarını benimsemek gerekmek- tedir. Sağlıklı şehir, sorumlulukların paylaşıldığı ve sorunların fark edildiği şehirdir. Güven içinde olma duygusu insanlar için olduğu kadar şehirler için de önemlidir. kentli dergisi 25 Söyleşi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu: “İzmir’in vizyonunu değiştiriyoruz” İzmir’i değişen ve gelişen bir şehre dönüştürdüklerini söyleyen Kocaoğlu, “Yerel yöneticilerin görevi sadece kentin değişimine ayak uydurmak değil, kentin değişimine yön vererek geleceği bugünden gören kent vizyonunu geliştirmektir” diyor. Sağlıklı kent dendiğinde ne anlıyorsunuz? SKB’ye hangi amaçlarla üye oldunuz? İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak insanların ilişkin tüm verilerin tek bir merkezde toplanması esenlik içinde, yaşamaktan zevk duyacağı ve sonucu doğru kararlar alınmasını, doğru yatırım- hayat kalitesinin yüksek olduğu sağlıklı bir İzmir lar yapılmasını, dolayısıyla sınırlı olan kaynakların kentinin sürdürülebilirliğini yaratmak en büyük doğru kullanılmasını ve en önemlisi İzmir halkına hedefimizdir. Herkes için sağlık prensibiyle hare- verilen hizmetlerin eşitlik ilkesi çerçevesinde ve ket ederek tüm projelerimizi insanların esenliğini yaşam kalitesini yükseltme doğrultusunda ger- yükseltmek amacıyla ve sağlığa adamış olarak çekleşmesini sağlamak esas amacımız. SKB’ye planlıyor ve gerçekleştiriyoruz. Şehir içerisinde sağlığın arttırılması için stratejiler, müdahale programları ve hedefler ortaya konmalı. Tüm sektörlerin sağlık ve yaşam kalitesi konusunda odaklanmalarını teşvik ederek, ortak bir platform gelişmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla da kurumlar arası uyum, eşgüdüm, destek ve yardımlaşmanın mümkün olabilmesi için Türkiye’deki benzerleri arasında bazı konularda ilk uygulamaları gerçekleştirerek İzmir Büyükşehir Belediyesi; İzmir Valiliği, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi ile proje ortaklı- 26 kentli dergisi İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak; kent sağlığına üye olmaktaki bir diğer önemli amacımız da kentteki karar vericilerin sağlık konusunu gündemin ilk sıralarına yerleştirebilmesini sağlamak. Bu hedeflerle 2006’da SKB’ye üye olduk. Sağlıklı Kentler üyesi olarak belediyenizin özellikle bu kapsamdaki projelerinden bahsedebilir misiniz? İzmir halkının verdiği gücü, eşitlik ve güvenle mayalayıp belediyecilik hizmeti olarak tüm kente taşımak olan hizmet felsefesiyle ve uygarlıkların mirasını geleceğe taşıyan, Akdeniz’in zenginliklerini kentlisine ve dünyaya sunan İzmir Büyükşehir Belediyesi, hızla çalışmalarına devam etmek- ğı oluşturup 2007 yılında Çerçeve Anlaşması im- tedir. Bu konuyla ilgili birçok projemiz mevcuttur. zaladık. Hedefimiz eşitlik temelinden yola çıkarak Birkaç örnek sunacak olursak; Türkiye’nin tek din, dil, ırk, kültür, sınıf ve düşünce farkı gözet- belediye hastanesi olma özelliğine sahip İzmir meksizin İzmir halkına eşit ve kaliteli bir yaşam Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanemiz, ortamı sağlamak ve sağlığı daha iyiye götürmek 1908 yılından bu yana İzmir kenti için hizmet için çabalamaktır. vermektedir. Toplumun her kesimine koruyucu “Vatandaşlarımızın sağlıklı bir ortamda, yüksek yaşam standartlarına kavuşmuş olarak yaşamalarının en büyük insan hakkı olduğuna inanıyorum. ” hekimlik ve tedavi hizmetlerini verebilen, yüksek teknoloji ile donatılmış, hizmet açısından genişlemeye açık bir sağlık kuruluşu olarak hizmetini devam ettirmektedir. Hastanemizde, sosyal güvencesi olmayanlara tüm sağlık hizmetleri kesintisiz olarak sunulmaktadır. Çeşitli projeler geliştirerek dezavantajlı olan kişilerin yaşama ve çalışma koşullarının geliştirilmesini sağlama, fiziksel ve sosyal çevrelerinin daha şanslı olan grupların düzeyine yükseltmek amacıyla eşitlik politikaları uygulanmış ve vatandaşların sağlık potansiyellerini tam olarak kullanmaları hakları ve olanakları sağlanmıştır. çalışmalarına başlamıştır. Bu sayede vatandaşlarımıza sunduğumuz des- dezavantajlı grupların yönetimde söz teklerimiz de hız kesmeden devam sahibi olarak beklentilerinin yöne- etmektedir. Engellilere yönelik çalışmalarıyla Türkiye’ye örnek olan ve 2010 yılını “Engelliler Yılı” olarak ilan ederek “İzmir Engelleri Kaldırıyor” projesini de hayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediyemizdir. 5378 sayılı yasanın öngördüğü, engellilerin kamu hizmetlerine ve kamusal alanlara erişiminin sağlanması yolunda çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. yaşamla bütünleştirmeye yönelik rek- Katılımcı yönetim anlayışına sahip olan belediyemiz çocuk, gençlik, kadın ve engelli meclislerini oluşturmuş, www.skb.org.tr timle paylaşımının kolaylaşması ve uygulanabilirliğinin arttırılması hedeflenmiştir. İzmir Büyükşehir bütününde sosyalekonomik farklılıkları olan ve kent yaşamına katılım düzeyleri arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak eşitsizlikler bulunan aileler arasında sağlıklı kent planlaması, kentsel dönü- “Kardeş Aile” bağı oluşturarak sosyal şüm, kentsel kirliliğin azaltılması, ula- dayanışma sağlanmıştır. Uygulamak- şım, yeşil dokunun geliştirilmesi, kör- ta olduğumuz bu proje ile kentimize fez temizliği, atık yönetimi, hayvan ve göçle gelen aileler ile kent merkezin- bitkilere ilişkin koruyucu çalışmalarla de oturan aileleri bir araya getirerek, birlikte çevreye duyarlı tüm unsurları sahip oldukları potansiyellerin birbi- kapsayan hedeflerimiz, gelecek adına rine akmasına yardımcı olunması he- İzmir’in çevresel yaşam kalitesini arttı- deflenmiştir. racaktır. Kentin yoğun yaşamını doğal reasyonel düzenlemelerimiz devam etmektedir. Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği (EAZA) tarafından örnek gösterilen İzmir Doğal Yaşam Parkı, Homeros Vadisi gibi birçok farklı ortamda yer alan bitki ve hayvanları barındıran doğal alanların sayısı ve çeşitliliği arttırılacaktır. Engelli vatandaşlarımızın kent içerisinde ve sosyal hayatlarında engelsizce yaşa- Çeşitli Kentsel Dönüşüm Projeleri gerçekleştirilmektedir. Tarihi Kadifekale çevresindeki heyelan bölgelerinde yer alan gecekondu ve kaçak yapılar temizlenerek tasfiye edilmiş ve bölge, rekreasyon alanı olarak düzenlenmektedir. Ayrıca, göç nedeniyle sağlıksız yapılaşmış olan mahallelerde sağlıklaştırma ve yenileme çalışmaları devam etmekte ve bu kapsamda Kentsel Dönüşüm Projeleri hazırlanmaktadır. yabilmeleri için yapmakta olduğumuz Belediyemizce hazırlanan İzmir Ula- altyapısal düzenlemeler ve engelli şım Ana Planı’na bağlı olarak uzun kentli dergisi 27 Söyleşi “Tüm insanlık için kaynakların adil paylaşıldığı, savaşların, çatışmaların yaşanmadığı daha huzurlu bir dünya diliyorum.” aldık; bu dönem yenilerini yapıyoruz. Körfezimizin temizlenmesine büyük önem veriyor bu konuda üniversitelerimiz ile işbirliği halinde çalışıyoruz. İnsanlarımıza sağlıklı ve temiz su sunmak önemli; bu nedenle yer altı ve yerüstü su kaynaklarımızın korunmasına büyük önem veriyor ve özen gösteriyoruz. vadede ulaşım çözümleri için, deniz ulaşımını etkinleştirmek amacıyla mevcut iskelelerin geliştirilmesinin yanı sıra yeni iskele ve marinalar yapılacak ve alınacak deniz araçlarıyla da deniz ulaşımı cazip hale getirilecektir. İzmir Ulaşım Ana Planı çerçevesinde alternatif ulaşım türleri arasında entegrasyonu sağlayan raylı toplu taşıma sistemleri oluşturularak kentsel erişimin kolaylaştırılması amaçlanmıştır. Kent içi ulaşımda karayolu trafik yükünü azaltmak için raylı sistem yatırımları yapılmakta, bu kapsamda metro ve banliyö yatırımları sürdürülmektedir. Yürütmekte olduğumuz metro ve banliyö yatırımlarına ilave olarak Ulaşım Ana Planında ön gördüğümüz dört bölgedeki tramvay sisteminin proje çalışmaları devam etmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi 2011 Mart ayında T.C.Devlet Demiryolları işbirliğiyle Aliağa-Menderes arasındaki 80 kilometrelik demiryolu hattını metro standardına yükselterek Türkiye’nin en büyük kent içi raylı toplu ulaşım sistemini de İzmirlilere sunmuştur. Geçtiğimiz dönem 9 adet ileri biyolojik atıksu arıtma tesisi kurup işletime 28 kentli dergisi Sağlıklı kent olmanın sizce öncelikli koşulları nelerdir? Günümüzde kentleşmenin artması ve yoğun göçler nedeniyle, kent ve kentli sağlığı, dünya gündeminin öncelikli konularından biri haline gelmiştir. Kentlerdeki nüfus yoğunluğunun beraberinde getirdiği yetersizlikler, insanların sağlıklı koşullarda hayatlarını sürdürebilmesi için alınması gereken önlemlerin önemini daha da artırmaktadır. Yoksulluk, şiddet, kirlilik ve sağlıksız yerleşim planlaması olarak sıralayabileceğimiz olumsuzluklar, kentimiz için olduğu gibi dünyamız için de giderek artan bir tehdit oluşturmaktadır.Tüm bu sorunların üstesinden gelebilmek için sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda, “kentteki tüm bireylere yüksek standartlı bir yaşam sağlamak ve her alanda sağlıklı kentler yaratabilmek” için yoğun biçimde çalışan Dünya Sağlık Örgütü, Sağlıklı Kentler projesi ile kentte yaşayanların “kentin olanaklarından eşit biçimde yararlanması”nı hedeflemektedir. Özellikle yerel yönetimlerin bu konuda yapmaları gereken önemli çalışmalar vardır. Kentte yaşayan vatandaşların, ulaşım, barınma, beslenme, eğitim ve sağlık gibi temel gereksinimlerinin yanı sıra; kültür, sanat, spor gibi sosyal alanlarda da ihtiyaçlarının giderilmesi için altyapıların sağlanması gerekmektedir. Bu ihtiyaçların giderilmesinin süreklilik arz etmesi ve yaşam kalitesinin artması için çıta her zaman daha da yukarıda tutulmalıdır. Sizce önümüzdeki yıllarda kentleri bekleyen en önemli sorunlar neler olacak? Özellikle metropollere yönelik yoğun göç, istihdam sorunu ve giderek derinleşen gelir adaletsizliğini ülkemiz ve kentleri açısından önemli sorunlar olarak görüyorum. Şehirlerin sağlığını etkileyen faktörleri önem derecesine göre sıralamanız gerekse ilk beşe hangilerini koyardınız? Hızlı nüfus artışı, geçmiş yıllarda yaşanmış sağlıksız yapılaşma, çevre sorunları, işsizlik, eşitsizlikler. Son olarak ne eklemek istersiniz? Tüm ülkemizdeki vatandaşlarımızın ve dünya insanlığının sağlıklı bir ortamda, yüksek yaşam standartlarına kavuşmuş olarak yaşamalarının en büyük insan hakkı olduğuna inanıyorum. Dünyamızın bize sunmuş olduğu nimetlerden de tüm insanlığın adil bir şekilde yararlanması, paylaşımın eşitlikçi bir anlayış ile sağlanması, insanlığın mutluluğu için önemli. Tüm insanlık için kaynakların adil paylaşıldığı, savaşların, çatışmaların yaşanmadığı daha huzurlu bir dünya diliyorum. Ordu Belediyesi Ordu teleferiğe kavuştu K ültürel yapısı ve doğal güzellikleriyle dünyanın ender şehirlerinden biri olan Ordu, teleferik projesiyle yerli ve yabancı turistleri bu güzel şehre çekmeye hazırlanıyor. Ordu Belediyesi tarafından Boztepe’ye çıkmayı kolaylaştırmak amacıyla yapılan teleferik hattı hizmete girdi. Sahil kıyısı olan Atatürk Parkı’ndan Boztepe’ye uzanan yaklaşık 2 kilo- metrelik teleferik hattı, deniz ve şehir manzarasıyla da kent turizmine önemli katkılar sağlıyor. Karadeniz Bölgesi’nin turizm açısından diğer bölgelere oranla geri kaldığını söyleyen Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, “Amacımız Ordu’nun turizmde hak ettiği ilgiyi görmesidir. Bu amaçla teleferik hattını şehrimizin do- Seyit Torun; “Teleferikler kentlerin marka değerleri olmada önemli yere sahiptir” ğal güzelliklerinin ve eşsiz deniz manzarasının en iyi şekilde görülebileceği bu bölgeye yaptık. Teleferik projesinin gerçekleşmesi ile Ordu’nun turizm renkliliği artacak ve turizm yatırımlarına uygun altyapı oluşacaktır.” dedi. Ordu’nun tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerinin teleferik projesiyle daha güzel izlenebileceğini belirten Başkan Torun, “Teleferik aynı zamanda eski Ordu Mahalleleri’ninüzerinden geçtiği için bir anlamda kentin tarihi gelişimi de panoramik olarak izlenebilmektedir. Bu anlamda birçok dünya kentinde olan ve ziyaretçiler tarafında ilgiyle kullanılan “teleferikler” kentlere marka değeri yaratmada önemli bir yere sahiptir” diye konuştu. www.skb.org.tr kentli dergisi 29 Bursa Büyükşehir Belediyesi Çarşı Deresi Gemlik’in vitrini oluyor Büyükşehir’in varlığının Gemlik’in de her köşesinde hissedileceğini kaydeden Başkan Altepe, Çarşı Deresi Rekreasyonu Projesi’nin Gemlik için bir vizyon proje olduğunu söyledi. B ursa Büyükşehir Belediyesi, Gemlik’i daha sağlıklı ve yaşanabilir hale getirmek amacıyla lanan bir projeyi daha başlattı. Çevre- ilçenin merkezindeki Çarşı Deresi’ne Deresi’ni ayrıcalıklı bir rekreasyon ala- yeniden hayat verecek rekreasyon nı haline getirecek olan projenin te- projesinin startını verdi. meli törenle atıldı. Kent merkezinin yanı sıra merkeze Gemlik’in gelişmesi için çok sayıda bağlı ilçelerin de daha sağlıklı ve ya- projenin startını verdiklerini ve çalış- şanabilir hale getirilmesi amacıyla malarının süreceğini söyleyen Büyük- yoğun bir çalışma başlatan Bursa Bü- şehir Belediye Başkanı Recep Altepe, yükşehir Belediyesi, Gemlik için hazır- “Gemlik’i adına yakışır bir sahil kenti ye yaydığı kötü kokular nedeniyle ilçe sakinlerinin tepkilerine yol açan Çarşı haline getirmek için altyapı başta olmak üzere her alanda yatırımlarımız devam ediyor. İçme suyu, kanalizasyon hattı, yağmur suyu hattı ve dere ıslah çalışmaları gibi altyapı yatırımlarına 2 yılda 13 milyon TL yatırım yaptık. Son 6 yılda Gemlik’e yapılan yatırım 33 milyon TL. Sadece 2 arıtma tesisi işi 50 milyon TL’yi buluyor. Bunlar da tamamlandığında Gemlik Büyükşehir’den toplam 120 milyon TL’lik yatırım almış olacak” dedi. Büyükşehir’in varlığının Gemlik’in de her köşesinde hissedileceğini kaydeden Başkan Altepe, Paşa Konağı, Yalı Konak, Kurşunlu Manastırı gibi 30 kentli dergisi “Gemlik’i adına yakışır bir sahil kenti haline getirmek için altyapı başta olmak üzere her alanda yatırımlarımız devam ediyor. ” değerlerin Büyükşehir eliyle ilçeye kazandırılacağını hatırlattı. Kale içi sur projesine başladıklarını dile getiren Başkan Altepe, heyelanlı bölgede evlerini tahliye eden vatandaşlar için başlattıkları kira yardımlarının, yeni evler teslim edilene kadar süreceğini belirtti. Sahil bandındaki tüm iskelelerin bir bir yenilendiğinin altını çizen Başkan Altepe, Kurşunlu’daki 500 bin metrekare alan üzerine yapılacak olan Bölge Parkı ile ilgili çalışmaların startını verdiklerini söyledi. üzerinde 4’ü kapalı, 4’ü açık 8 köprü yapılacağını, 9 bin 500 metrekare alanda da yeşil alan düzenlemesi gerçekleştirileceğini dile getiren Başkan Altepe, 1 yıl içinde tamamlanması planlanan projenin 3 milyon TL’ye mal olacağını da sözlerine ekledi. Çarşı Deresi Rekreasyonu Projesi’nin de Gemlik için bir vizyon proje olduğunu hatırlatan Başkan Altepe, pis kokular nedeniyle vatandaşların en önemli şikayet konusu olan Çarşı Deresi’nin ayrıcalıklı bir rekreasyon alanı haline geleceğini belirtti. Dere tabanının temizleneceğini ve dere www.skb.org.tr kentli dergisi 31 Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa deniz kenti kimliğine kavuşuyor B ursa Büyükşehir Belediyesi’nin Bursa’yı deniz kenti kimliğine kavuşturacak sahil projesi Karacaali’den başlayıp, Kumla, Gemlik Gemsaz, Kumsaz ve Kurşunlu’dan Mudanya’ya uzanan 525 bin metrekarelik bölgeyi kapsıyor. Yaz aylarında “Körfez Turu” düzenleyip, Bursalıları denizle buluşturan Büyükşehir Belediyesi, şimdi de Gemlik’ten Mudanya’ya uzanan sahil projesini hayata geçiriyor. Bursa’nın sahillerdeki değerini ortaya çıkarmayı amaçladıklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, “Var olup da kullanamadığımız sahillerimizi, herkesin yararlanabileceği hatta rahatlıkla denize girebileceği plajlarla donatacağız. Amacımız, Bursa’nın denizden ibaret olduğunu göstermektir” dedi. Bursa’nın bu yönünün ortaya çıkarılması durumunda projenin kente önemli bir vizyon katacağını söy- 32 kentli dergisi leyen Başkan Recep Altepe, “Proje 2013 yılında tamamlanacak. Gemlik Karacaali’den başlayıp Mudanya sahiline kadar uzanan proje, aynı zamanda deniz sahilindeki tarihi, yeşil alan ve orman gibi değerlerin korunması açısından da büyük önem taşıyor. Bu kapsamda Mudanya ve Gemlik sahil bandındaki tüm yerleşim birimleri ayrı ayrı ele alınıyor. Bakımsızlık nedeniyle çürüyen, yer yer kırılan iskeleler yeniden onarılarak halkın kullanımına açılacak” şeklinde konuştu. Mudanya’ya özel ilgi Sahil projesini kapsayan ilçeler arasında Mudanya dikkati çekiyor. Projede yer alan Güzelyalı Feribot İskelesi-Mudanya balıkçı barınakları arası “Sahil Bandı Kentsel Tasarım Projesi” bölgenin çehresini tamamen değiştirecek. Ayrıca Güzelyalı’dan başlayarak Mudanya Armutköy Balıkçı Barınağı'na kadar olan 8 kilometrelik sahil şeridindeki bölgeye farklı özelliklere sahip 11 ayrı meydan oluşturulacak. Bunlar, kentin ana odak noktası ve kent meydanı olan Mudanya Meydanı, Mütareke Meydanı, kentin denize açılım noktalarındaki günlük ihtiyaçların karşılanacağı toplanma alanlarından oluşan meydanlar. Bu arada bürokratik engellerin ortadan kaldırılmasıyla proje kapsamına dahil edilen İmralı Adası ile ulaşımın sağlandığı askeri iskele de halkın kullanımına açılacak. Kurşunlu’ya park Gençali ve Kurşunlu yerleşimleri arasında kalan yaklaşık 525 bin metrekare alan üzerinde projelendirilen bölgede karavan kamp ve çadırlı kamp, piknik, spor, konser ve balık tutma alanları, açık hava sineması, çim anfi, kafeler, fotoğraf çekme cebi gibi mekanlar yer alacak. Çalışmalar kapsamında bazı bölümleri yıkık ve kullanılamaz olan sahil güzergahındaki Karacaali, Narlı ve Kurşunlu’da ki tüm iskeleler yenilenecek. Trabzon Belediyesi Benimle oynar mısın? larına okul öncesi eğitim verilmesine katkı sağlıyoruz. Bu proje kapsamında ayrıca oluşturacağımız ‘Gezici Mobil Oyun Evi’ ile belirlediğimiz 9 pilot mahallede hem çocuklarımızın oyun oynamalarını sağlıyor, hem de onları sağlık taramalarından geçiriyoruz” şeklinde konuştu.S 50 Kadın meslek sahibi oldu Trabzon Belediyesi sosyal belediyecilik anlayışı gereği AB hibe fonlarından yararlanarak hazırladığı bir diğer projesi olan “İşsiz Kadınların Çocuk Bakımı Eğitimiyle İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması” projesi kapsamında 50 işsiz kadın eğitim gördü. Proje kapsamında bilinçli çocuk bakımının yanında kadınların iş edinmelerini amaçlayan toplam 137 bin Euro’luk proje kapsamında 20-40 yaş arası 50 kadına 12 ay boyunca teorik ve uygu- T rabzon Belediyesi çocukların okul öncesi eğitimlerine katkı sağlamak amacıyla hazırladığı “Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Hibe Programı” ile 3 ve 4 yaş arası çocukları geleceğe hazırlıyor. AB hibe fonlarından yararlanılarak hayata geçirilen programla birlikte belediyeden yardım alan ailelerin çocuklarına okul öncesi eğitim veriliyor. Belediye Çocuk ve Gençlik Eğitimi Merkezi’nde verilen ve 6 ay sürecek eğitim programına 48 çocuk katıldı. Program kapsamında ayrıca “Benimle Oynar mısın?” projesiyle oluşturulan www.skb.org.tr lamalı eğitim aldı. “Gezici Mobil Oyun Evi” ile Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nden yardım alan ailelerin çocuklarına belirlenen 9 mahallede belli aralıklarla oyun oynama imkanı veriliyor. “Mobil Oyun Evi’nde” aynı zamanda çocuklara yönelik sağlık taramaları da yapılırken, program kapsamında aileleri ilgilendiren çeşitli eğitim programları da sunuluyor. Sertifika töreninde konuşan Başkan Projeyle ilgili bilgili veren Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, “Belediyemizden yardım alan ailelerin 3 ve 4 yaşındaki çocuk- edilebilirliklerine katkıda bulunmayı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, “İşsiz Kadınların Çocuk Bakımı Eğitimiyle İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması” yönünde hazırladıkları projeyle 50 kadını meslek sahibi yaptıklarını belirterek, “Sosyal belediyecilik anlayışıyla özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik sosyal projeler geliştirme gayreti içerisindeyiz. Bizler işsiz kadınlarımızı meslek sahibi yapmak ve istihdam amaçladık” diye konuştu. Konuşmaların ardından kursta eğitim gören 50 kadın sertifikalarını törenle aldı. kentli dergisi 33 Akçay Belediyesi Balıkesir Akçay’da naylon poşet kullanımı yasaklandı Akçay Beldesi, naylon poşetlerin çevreye verdiği kirlilik, doğada uzun yıllar erimemesi ve sağlık açısından tehlikeli olması nedeniyle naylon poşet kullanımını yasakladı. A kçay’da naylon poşet kullanımının yasaklanması dolayısı ile Kent Konseyi tarafından yürütülen “Naylon Poşete Hayır” kampanyası da tüm hızıyla devam ediyor. “Naylon Poşete Hayır” kampanyası çerçevesinde vatandaşlara Akçay Kent Konseyi tarafından file, zabıta ekipleri tarafından da bez çanta dağıtılıyor. Akçay Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu ile Turizm ve Tanıtma Çalışma Grubu üyeleri kampanya kapsamında Akçay Halk Pazarı’nda stant açarak vatandaşları naylon poşet kullanımın önlenmesi konusunda bilgilendirmek için bin adet file dağıttılar. Akçay Belediyesi zabıta ekipleri de pazaryerine alışverişe gelen vatandaşlara 2 bin adet bez çanta dağıtarak alışverişlerinde naylon poşetler yerine, bez çanta, file, kese kâğıdı gibi ürünler 34 kentli dergisi kullanmaları konusunda uyarıda bulundular. Akçay Belediye Başkanı Cahit İnceoğlu, gelecek kuşaklara sağlıklı bir çevre bırakmak için, yurttaşlara naylon ürünlerin kullanımından hızla uzaklaşmaları çağrısında bulundu. Başkan İnceoğlu, naylon poşetlerin doğada yüzlerce yıl kalarak gelecek için önemli bir çevre kirliliği olduğunu vurgulayarak, “Gelecek kuşaklara temiz bir çevre bırakmak hepimizin yurttaşlık görevlerinden birisi. Hem kendi sağlımız için hem de gelecek kuşaklara sağlıklı bir çevre bırakabilmek için her türlü alış verişimizde naylon poşetler yerine, file, bez çanta, kese kâğıdı, kâğıt torba gibi ürünler kullanalım” dedi. Bandırma Belediyesi Balıkesir Bandırma semaları uçurtmalarla renklendi B andırma Belediyesi ve Kent Konseyi işbirliği ile düzenlenen Geleneksel 2. Kent Konseyi Uçurtma Şenliği yeni sahil bandında yapıldı. Uçurtma seven Bandırmalılar’ın katılımıyla başlayan şenlikte, birbirinden güzel uçurtmalar gökyüzünü renklendirdi. 7’den 70’e tüm çocuk ve çocukluğunu yaşamak isteyen Bandırmalılar’ın katıldığı 2. Uçurtma Şenliği’nde; en güzel uçurtma, en yaratıcı uçurtma ve en yükseğe çıkan uçurtma yarışması yapılarak dereceye girenlere çeşitli ödüller verildi. Başkan Pekel'den öğrencilere destek Bandırma Belediyesi olarak ihtiyaç Bandırma Belediyesi ekonomik sıkıntı yaşayan ailelere yönelik sosyal projelerine hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda Çalışkanlar İlköğretim Okulu’nu ziyaret eden Belediye Başkanı Sedat Pekel, ihtiyaç sahibi öğrencilerin yüzünü güldürdü. Belediye Başkanı Pekel, Çalışkanlar İlköğretim Okulu öğretmeni ve muhtarı tarafından belirlenen ihtiyaç sahibi öğrencilere, kıyafet, ayakkabı ve kırtasiye yardımında bulundu. ğince destek olmaya çalıştıklarını be- www.skb.org.tr sahibi vatandaşlara ellerinden geldilirten Belediye Başkanı Sedat Pekel, “Göreve geldiğimizden günden bu yana sosyal projelerde önceliğimiz, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza bir nebze olsun kol kanat germekti. Bugün de minik öğrencilerimizin yüzlerini güldürmek için buradayız. Öğrencilerimize ve ailelerine destek olmak için kırtasiye ve kıyafet yardımında bulunuyoruz” diye konuştu. Mualla Can’dan resim sergisi Bandırma Belediyesi kültür ve sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen Mualla Can'nın yağlı boya resim sergisi Bandırma Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde açıldı. Serginin açılışını gerçekleştiren Belediye Başkanı Sedat Pekel; Bandırma’nın bu tür sergilerle kültür ve sanat yaşamında önemli değer kazandığını söyledi. Pekel; “Belediye olarak bu tür sanat etkinliklerini destekliyor ve bu serginin açılışında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. kentli dergisi 35 Söyleşi Derince Belediye Başkanı Dr. Aziz Alemdar: “Derince’nin umudu gençler” Derince nüfusunun yüzde 40’nı 15 yaş altı gençlerin oluşturduğunu söyleyen Derince Belediye Başkanı Dr. Aziz Alemdar, “Gençler bizim geleceğimiz. Belediye çatısı altında kurduğumuz spor kulübü ile gençlerimizin bedensel ve ruhsal gelişimine katkı sunuyoruz” diyor. Bir hekim olarak sağlıklı kent dendiğinde aklınıza ne geliyor? Herkesin aklına gelen insan sağlığı gelmiyor. Hekim olmam dolayısıyla bütün insanların sağlıklı olması için uğraşıyoruz zaten. Belediye başkanı olarak sağlıklı kenti birebir insan organizmasına benzeterek şehri bütün yönleriyle, patolojilerin ortadan kalktığı, insan vücut dinamizminin, huzurun ve mutluluğun olduğu bir şehir yaratmak diye düşünüyorum. Biz bu kavram için biraz geç kaldık. Türkiye için de kendi bölgem için de aynı şeyi, çok geride olduğumuzu söyleyebilirim. Bizler şehri planlayamadığımız için planlamasını bugün yapamadığımız için çarpık yapılaşma sonucunda daha sağlıklı hale getirmek için uğraşıyoruz. Sağlıklı hale getirmek demek; şehrin yollarının, caddelerinin, bulvarlarının, ticaret alanlarının, yeşil alanlarının, spor alanlarının, kültür faaliyetlerinin yapılacağı merkezlerin planlanmış olması demek. Canlı organizmada kaslar, kemikler, damar yolları nasıl bir fonksiyon içinde yaratılmışsa, şehrin bu tür yapılarının da aynı şekilde çok iyi planlanmış olması gerekir. Dolayısıyla birçok şehirde olduğu gibi bizim şehrimizde de bunlar eksik. Bir yandan bunları tamamlarken bir yandan da gerçek manada özürlümüzün, gencimizin, yaşlımızın, kadınlarımızın imkânlarımızdan daha çok faydalanmasını sağlayacak çalışmalar yapıyoruz. Derince olarak sağlıklı kent olma yolunda ne tür adımlar atıyorsunuz? Bizim şehrimizin hem genç hem de yaşlı bir nüfusu var. 15 yaşın altında 50 bin nüfus var. Bu da nüfusun yaklaşık yüzde 40’ı. Bir o kadar da 50 yaş üzerinde nüfus var. Ara yaş nüfus daha az. Dolayısıyla biz belediye olarak, gençlerimize eğitim fırsatları yaratmak açısından çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Bunun yanında çocuklarımızın bedensel ve ruhsal gelişimleri için hem Belediyespor’un hem diğer kulüplerimizin hem de okullarımızın spor imkânlarının geliştirilmesine katkı sağlıyoruz. Eğitime de ayrı bir katkı 36 kentli dergisi sunuyoruz. Fiziki mekânların güzelleştirilmesinin ötesinde çocuklarımızın yaşıtlarıyla rekabet edebilecek çalışmalar yapması için çalışıyoruz. Ayrıca Özürlü Destek Merkezi adı altında özürlülerimiz ve onların aileleri için de bir çalışma başlattık. Bir kaç aydır faaliyette. Derincemiz’deki tüm özürlülerin gerek doğumsal, gerek genetiksel, gerekse sonradan oluşan engellerine destek oluşturacak bir merkez olmak istiyoruz. Yaşlılara yönelik de bu tür çalışmalarımız devam ediyor. Sağlıklı kent olma yolunda önünüze çıkan en önemli sorunlar neler? Başta da söylediğim gibi bizim en büyük eksikliğimiz planlama. Yeni kurulan şehirlerimizi dünya şehirleriyle kıyasladığımız zaman hiçbir eksiği yok, fazlası var. Ama eski şehirlerimizi organize ederken maliyet sıkıntımız, bütçe sıkıntımız var. Kamulaştırma yapma ihtiyacı duyuyoruz. Diğer yönüyle eğitim, sosyal etkinlikler kültürel faaliyetler konusunda çok iyi değiliz. İnsanlarımızın bilinçlendiril- www.skb.org.tr mesi önemli bir sorun. Mesela çevreye yaptığımız güzelliklerin yanında, bunu korumak için de ayrı bir maliyet hesaplamamız lazım. Bu da eğitimle, kültürel yaklaşımla çok alakalı. Aile içi eğitim, okulda yapılan eğitimler ve insanımızın bilinçlenmesi noktasında çok eksiğimiz olduğunu görüyorum. Bana göre en önemli iki konu bu. Sağlıklı Kentler Birliği’nin faaliyetlerini genel anlamda nasıl buluyorsunuz? Çok fazla rutini aşamadık açıkçası. Ben başkan olmadan önce de bu birliğin çalışmalarından haberdardım. Zaten ilk meclis kararlarımızdan biri de birliğe üye olmaktı. Ama şunu görüyorum, biz yurtdışında yapılan toplantılara da katılıyoruz, ülkemizin çeşitli yörelerine de bu vesileyle gittik. Ülkede belli bir standart oluşmaya başladı, belli bir yarışma var, şehirlerimiz dünya şehirleriyle yarışıyor. Dünyada olan bazı çalışmaları biz de uygulamaya başladık. Önde olduğumuz alanları da görüyoruz. Bizim sosyo kültürel yapımız açıkçası onlardan daha iyi ve bu anlamda; belediye olarak faaliyet- leri sivil toplum örgütleri ve diğer kesimler de içine katacak şekilde yapma şansına sahibiz. Ben inanıyorum ki bir kaç yıl içerisinde Türkiye dünyaya model oluşturacak projeleri hayata geçirecektir. Biraz bölgesel bir birlik olarak kaldı şu anda. Türkiye’nin birçok değişik bölgesinden üyelerimizin olması için birlik yönetimimiz gerekli çalışmayı yapacaktır sanırım. Kentlerin sağlığını etkileyen faktörleri düşündüğümüzde bir sıralama yaparsak en önemli 5 faktör nedir sizce? Birincisi, ulaşım bizi en çok yoran konu budur. İkincisi, işsizlik ve buna bağlı olarak gelişen ve bizim de müsaade etmek durumunda kaldığımız çarpık kentleşme. Bunun yanında sosyal mekân eksikliği ve bizim yapamadığımız, başaramadığımız kültürel faaliyetler. Bu faaliyetler yapılıyor ama çok göstermelik. Bizim belediyemizde de böyle, birçok belediye de böyle. Ve gençliğin genç nüfusun taleplerine yetişememek. Ona yetişemiyoruz. Genç nüfus çok fazla. Çağı yakalamakta zorlanıyoruz. kentli dergisi 37 Nilüfer Belediyesi Bursa Nilüfer’den “Bizim Ev” B ursa’da engellilere yönelik pek çok projeyi hayata geçiren Nilüfer Belediyesi, şimdi de Engelliler Sosyal Yaşam Destek Merkezi olarak kullanılacak “Bizim Ev” projesini uygulamaya sundu. Bünyesindeki Engelliler Danışma Masası ile bugüne kadar Nilüfer’deki her tür engelli yurttaşa danışma hizmeti veren, görme engelliler için bilgisayar eğitimi, kentsel düzenlemelerde engellilerin de gözetilmesini hedef alan ‘Engelsiz Nilüfer’ projesini hayata geçiren ve Bursa’nın tek görme engelliler kütüphanesini Akkılıç Kütüpha- 38 kentli dergisi nesi bünyesinde hizmete açarak engellilerin bilgiye ulaşımını kolaylaştıran Nilüfer Belediyesi, engelli yurttaşlara yönelik çalışma alanını genişletti. Nilüfer Belediyesi, ‘Bizim Ev’ adını verdiği Engelliler Sosyal Yaşam Destek Merkezi’ni törenle hizmete sundu. Açılışa Mithat Enç İlköğretim Okulu ve İpek Eğitim Uygulama Okulu öğrencileri şarkılarıyla renk katarken, Nilüfer İş Okulu öğrencileri de ritm şov yaptılar. Merkezin 9 yaş üzeri fiziksel, zihinsel, görme ve işitme engellilere randevulu sistemle gündüz bakım hizmeti vereceğini kaydeden Başkan Bozbey, “Merkez, engelli çocuklarını bırakacak kimse bulamadıkları için alışverişe bile çıkamayan engelli ailelerine önemli destek sağlayacak. İsteyen görme engellilere bilgisayar kullanımı, baston kullanımı, dış mekânlarda bağımsız hareket edebilme ve kişisel idare eğitimlerinin verileceği Bizim Ev’de, zihinsel ve bedensel engellilere de bakım hizmeti verilecek. Spor odası, serbest etkinlik odası, uyku odası, TV odası gibi bölümlerin bulunduğu merkezde sadece Nilüfer’de oturan engelliler ile ailelerine ve ücretsiz hizmet verilecek” dedi. Odunpazarı Belediyesi Eskişehir Odunpazarı’nda değişim başladı T ürkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm projesi olma özelliğini taşıyan Eskişehir Odunpazarı’ndaki Karapınar Vadisi Dönüşüm Projesi’ne start verildi. bölgede 7 bin 500 kişi yaşıyor olacak. Salaş görüntü sona erdiği gibi şehir hak ettiği güzellikte bir yerleşim alanına kavuşacak” dedi. Karapınar Vadisi projesinin 300 mil- Eskişehir'in en eski mahalleleri olan yon TL değerinde olduğunu ifade Karapınar, ve eden Sakallı, “Projenin ilk etabını 2012, Alanönü'nde gecekondu dönüşüm Erenköy, Huzur ikinci etabını ise 2013'te tamamlama- projesine, bin gecekondunun yıkımı yı planlanıyoruz. Türkiye'de örneği az gerçekleştirilerek başlandı. görülecek bir durum yaşandı. İnsan- Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, TOKİ işbirliği ile gerçekleştirilen proje kapsamında, yıkılan bin gecekondunun yerine bin 536 konut, 5 yıldızlı bir otel, kongre merkezi, ilkokul, AVM, sağlık ocağı ve camiden oluşan modern bir yaşam alanı kuracaklarını belirtti. Şehre adeta yeni bir lar gecekondularını yıkmak istemez, çatılara çıkar. Bizde ise herkes evini kendi yıktı. Hatta biz tören için birkaç tane kalsın diye hak sahiplerinden evleri korumak durumunda bile kaldık. Hak sahiplerinin evleri teslim olana kadar onlara 250 TL kira yardımında da bulunuyoruz” şeklinde konuştu. ilçe kazandıracaklarını söyleyen Baş- Eskişehir'in konum olarak en güzel kan Burhan Sakallı, “Proje bittiğinde yerlerinden biri olan bu bölgenin www.skb.org.tr kent ile yeninden bütünleşerek, aktif yeşil alanları ile huzur veren, zengin bir sosyal hayat sunan, nitelikli ve değerli bir yaşam alanına dönüşeceğine dikkat çeken Sakallı, “Bölgede 220 bin metrekarelik rekreasyon ve yeşil alanıyla modern, çağdaş, beş yıldızlı bir yaşam alanı oluşturulacak. Gösteri alanları, seyir terasları, dinlenme alanları, çocuk bahçeleri, çocuk oyun alanları, spor alanları, aktif ve pasif su öğeleri, yürüyüş ve bisiklet parkurları ve açık-kapalı botanik bahçeleri yer alacak” diye konuştu. kentli dergisi 39 Söyleşi Avanos Belediye Başkanı Dr. Mustafa Körükçü: “Avanos cazibe merkezi olacak” Körükçü, Avanos’u ikiye bölen ve yıllardır atıl halde çevreye zarar veren Kızılırmak Nehri’ni cazibe merkezi haline dönüştürmek için gece gündüz çalıştıklarını söyledi. Avanos Belediye Başkanı Dr. Mustafa Körükçü Kentli dergimizin sorularını cevapladı. Sağlıklı şehir kavramı sizce ne ifade ediyor? Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlığa ilişkin bir tanımı var. “Sağlık; kişinin ruhen bedenen tam bir iyilik halidir” diye tanımlar. Sağlıklı Kentler Birliği de kişi için yapılmış bu sağlık tanımını yaşadığımız beldelerde tatbik etmek üzere kurulmuş bir birlik. Ve fiziki mekan olarak sosyal etkinlikler olarak kentlerde yaşayan bireylerin, bedenen ruhen ve sosyal olarak iyilik halini temin etmek amacı üzerine kurulu. Artık sadece soluduğumuz hava40 kentli dergisi nın temiz olması, kullandığımız suların içilebilir olması bugünün insanı için yeterli değil. Sağlıklı kentler yeşil alanlarıyla, toplu taşımacılığıyla, çocuk oyun alanlarıyla, yaşlı bakım merkezleriyle, çıtası daha yükseğe konulmuş sosyal ve kültürel belediyeciliğin unsurlarından biri olarak kabul edilmeye başlandı. Dolayısıyla sağlıklı şehir kavramı; içerisinde fiziki sosyal tüm unsurları ihtiva eden şehirlerin oluşturulması anlamına geliyor. Sağlıklı Kentler Birliği’nin faaliyetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Böyle bir Birlik’in kurulmuş olması, Dünya Sağlık Örgütü içinde ve ağa bağlı olması bile tek başı- Söyleşi na önemli bir gelişme. En azından az önce söylediğimiz kavramların bilinmesi ve yerleşmesinin göstergesi. Bu toplantılarda, seminerlerde bahsettiğimiz konulara tekrar değinmeyi ve farkındalık yaratmayı sağlıyor. Birlik, daha sağlıklı kentlerin olabilmesi için deneyimlerimizi aktardığımız, paylaştığımız ve kendimizi bir kez daha gözden geçirdiğimiz ve geçirme fırsatı bulduğumuz bir ortam sağlıyor. Bu açıdan da Sağlıklı Kentler Birliği’ni çok önemsiyorum. Sağlıklı Kentler Birliği’nin bakış açısı çerçevesinde belediye olarak neler yapıyorsunuz? Yapmakta olduğumuz ve önümüzdeki dönemde yapacağımız projelerden hemen bir kaç örnek vereyim. Şehrimizin ortasından geçen Kızılırmak nehri yıllardır atıl vaziyette kalmış bir doğa harikasıydı. Burada aşağı yukarı 200 dönüme yakın bir yeşil alan uygulaması oluşturmaya çalışıyoruz. Burayı insanların mesai saati bitiminde, hafta sonu gelip gezebilecekleri bir mesire yeri, gezi alanı haline getirmiş olacağız. Kızılırmak Nehri cazibe merkezine dönüşecek. Az önce ifade ettiğim gibi, yeşil ve yaşanabilir bir ortamda insanların vakitlerini geçirmesini sağlayacağız. Çok önemli bir başka proje de; ilçemizde hava kirliliğinin önlenmesi. İlçemiz 2 bin nüfuslu küçük bir yer olmasına rağmen doğalgaz uygulamasına geçildi. Önümüzdeki yıl kamu kuruluşları, konutlar ve sanayi kuruluşları doğalgaz kullanmaya başlayacak. bilir su standartlarına ulaştık. Yaşlılarımızın bakım ve rehabilitasyonu için huzurevi projemiz var. İnsanlarımıza hem fiziki yönden hem de sosyal yönden daha rahat yaşayabilecekleri bir ortam yaratmaya çalışıyoruz. Gelecekte sağlıklı kentleri bekleyen en önemli sorunlar sizce neler? En önemli sorun, özellikle şehirlerde odaklanan bir nüfus yığılması, içme ve kullanma sularında giderek azalma “Artık sadece soluduğumuz havanın temiz olması, kullandığımız suların içilebilir olması bugünün insanı için yeterli değil.” ve kirlenme. Keza soluduğumuz hava da kirleniyor. Sanayi tesisleri sebebiyle, global ısınma (küresel ısınma) gelecekte bizi tehdit edecek unsurlar diye düşünüyorum. Sağlıklı kentler için sorun yaratan en önemli 5 faktörü sıralarsak siz neleri bu sıralamaya koyarsınız? Birincisi kırsaldan kente olan göç. Bu beraberinde pek çok sorunu da birlikte getiriyor. İşsizlik, belli bölgelerdeki yığılmalardan kaynaklanan sosyal hadiselere sebep oluyor. İçme ve kullanma sularındaki yetersizlik, hava kirliği ve küresel ısınma sayabileceğim sorunlar. Ve önümüzdeki yıllarda da kentleri tehdit edecek unsurlar bunlardır. Bir diğer önemli konu da içme suyu. İçme sularımızda, özellikle bölgemizde arsenik tespit edilmişti. Önceki yıl yapmaya başladığımız arıtma tesisimiz sayesinde; Dünya Sağlık Örgütü’nün ve Avrupa Birliği’nin içile- www.skb.org.tr kentli dergisi 41 Osmangazi Belediyesi Bursa İhtiyaç sahiplerine 100 bin ilaç O smangazi Belediyesi Kent Konseyi, ilaç toplama kampanyası rekora koşuyor. 100 bin ilaç hedefi ile başlayan örnek projede, toplanan ilaçlar ihtiyaç sahibi vatandaşlara umut oluyor. İlçe genelinde düzenlenen ilaç toplama kampanyasıyla büyük bir başarı sağlayan Osmangazi Kent Konseyi, bir ay içinde 10 bin ilaç topladı. Yılsonuna kadar devam edecek proje kapsamında hedef 100 bin ilacı ihtiyaç sahibine ulaştırmak. İlaçlar, Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Zeki Eker ve kampanya sorumlusu Genel Sekreter Mehmet Vural tarafından Bursa İl Sağlık Müdürü Doktor Özcan Akan’a teslim edildi. Toplanan ilaçlar, İlaç ve Eczacılık Şube Müdürlüğü ekiplerince incelenirken ilaçların özellikle tansiyon, öksürük, antibiyotik, kalp, şeker, kemik erimesi, mide ve romatizmal hastalıklarla ilgili olduğu tespit edildi. İlaçları teslim alan Bursa İl Sağlık Müdürü Doktor Özcan Akan, kampanyanın sosyal sorumluluk anlamında büyük bir adım olduğunu belirterek, “Amacımız evlerde kullanılmayan Yılsonuna kadar devam edecek proje kapsamında hedef 100 bin ilacı ihtiyaç sahibine ulaştırmak. 42 kentli dergisi ilaçları toplayarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak. Bu duyarlı hizmete katkı koyan Osmangazi Kent Konseyi çalışanlarına ve vatandaşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum” dedi. “ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor” Osmangazi Kent Konseyi tarafından Osmangazi ilçesindeki muhtarlıklardan toplanan ilaçların denetimden geçtikten sonra Aile Sağlığı ve Toplum Sağlığı Merkezleri’ne dağıtılacağını açıklayan Akan “Toplanan ilaçlar özellikle ilaç alma durumu olamayan, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırılacak” diye konuştu. Bu başarının duyarlı Osmangazililer tarafından sağlandığını dile getiren Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Zeki Eker ise, “Kampanyayı bizler başlattık ancak bunu muhtarlarımızın, sivil toplum kuruluşlarının ve halkımızın büyük desteği sayesinde başarıyla sürdürüyoruz.” dedi. Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Mehmet Vural ise kampanyada hedefin 100 bin ilaca ulaşmak olduğunu ve bu örnek girişime herkesin destek vermesini beklediklerini söyledi. Tepebaşı Belediyesi Eskişehir Tepebaşı 7. Yıl Konferansı’na hazır Sağlıklı Kentler Birliği’nin 7. Yıl Konferansı’na ev sahipliği yapacak olan Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, hazırlıklarını tamamladı S ağlıklı Kentler Birliği 7. Yıl Konferansı 22-23-24 Eylül 2011 tarihleri arasında Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nin ev sahipliğinde Anemon Otel’de yapılacak. “2020 Sağlık Politikası ve Yerel Yönetimler” konularının masaya yatırılacağı toplantılar için hazırlıklarını tamamlayan Tepebaşı Belediyesi, ‘Sağlıklı bir kent’ için yürüttüğü çalışmaları da üye belediyeler ile paylaşacak. Sağlıklı Kent Programı kapsamında ilk olarak mahallelerde; güçlü, dayanışma içinde, kendi yaşamını etkileyen kararları alabilen bir toplum için “Belde Evleri” kurduklarını söyleyen Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Bugün 10 adet Belde Evimiz var. Ayrıca Çocuk Sanat ve Kültür Merkezi, www.skb.org.tr Kültür ve Sanat Merkezi, Engelliler Sosyal Yaşam Merkezi, Aş Evi, Doğal Yaşam Merkezimiz de mevcut. Yakında açılacak olan Gençlik Merkezimizle beraber tüm bu tesislerde; halkımızla dayanışma içinde, sanat ve kültürle iç içe bir toplum için faaliyetler düzenlemektedir” dedi. Tepebaşı Belediyesi olarak sağlık bir toplum için özellikle de kadının, güçlü temsili için çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Başkan Ahmet Ataç, daha sosyal ve sanatla iç içe bir yaşam için her yıl Ulusal Sanat Çalıştayları ve Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu düzenleyerek vatandaşları sanatçı ve bilim insanlarıyla bir araya getirdiklerini sözlerine ekledi. Ambalajların geri dönüşümü, bitkisel atık yağlar, küresel iklim değişikliği, pillerin toplanması, zararlı atıkların takibi gibi çevre sorunları ve ekosistem eğitimleriyle çevre bilincini geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Başkan Ataç, “Daha sağlıklı bir toplum ve gelecek için çocuklarla beraber hareket ediyoruz. Çocuklarla Çevre Uyum Programı ve Eko-Okullar uygulamamız da ilköğretim öğrencileriyle birlikte yürüttüğümüz çevre, sosyal sorumluluk ve kentlilik bilincinin kazandırılmasını hedefleyen çalışmalarımızın başında geliyor” diye konuştu. Toplum sağlığını ve çevreyi koruyucu yeni uygulamalar geliştirmeye devam ettiklerini ifade eden Ataç, sağlıklı ve yaşanabilir bir kent oluşturabilmek için temiz güvenli ve kaliteli gıdalara herkesin ulaşabilmesi için Ekolojik Pazar’ı kurduklarını da kaydetti. kentli dergisi 43 Söyleşi Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu: “Aydınlılar güneş ışığımız oldu” A ydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu “Hizmet Ağı projesiyle halkımıza ulaşmayı başardık. Vatandaşlarımızın bizi karşılama pırıltısı, bizde güneş ışığı etkisi yarattı” diyor. Aydın Belediyesi’nin Sağlıklı Kentler Birliği içindeki yerini nasıl görüyorsunuz? Aydın sağlıklı kent olma yolunda nasıl ilerliyor? Aydın “sağlıklı şehirler” arasında yer alan en önemli şehirlerden biri. Bir kentin sağlıklı kent haline getirilmesi sadece sağlık sektörünün geliştirilmesiyle ilgili değil, topyekûn kalkınmasıyla ilişkilidir. Aydın’ın sağlıklı şehir stratejilerini tespit ederken öncelikle şehrin “sağlık profilini” belirleyerek, şehir halkının sağlığı ile ilgili doğru, güncel, tarafsız ve bağımsız bilgileri tek bir yerde topladık. Daha sonra da bu alanda çalışmış tecrübeli çalışma arkadaşlarımızla birlikte Aydın’ın daha sağlıklı bir şehir olması yolunda çözümler ürettik. Sağlıklı şehir sizce nedir? Sağlıklı şehir; belirli bir sağlık düzeyine ulaşmış şehir değil, sağlık bilincine sahip ve onu geliştirmek için çaba harcayan şehirdir. Çevresini geliştirebilen ve kaynaklarını genişletebilen şehirdir. Sağlıklı şehir bir sonuç değil, aynı zamanda bir yöntemdir. Sağlıklı şehir projesini, yerel yönetimlerdeki halk sağlığı için uzun vadeli bir kalkınma projesi olarak görüyorum. Şehirde yaşayan insanların fiziki, psikolojik ve çevresel refahlarını geliştirmeyi amaçlıyor. Sağlıklı şehir, sağlıklı düşünen insanları gerektirir. Sağlıklı şehir, şehir sağlığı bilincinin yerleşmesi ile mümkündür. 44 kentli dergisi Sağlıklı şehir olmak kolay değil, ama hayal de değil. Sağlık politikalarını yerel baz da inceleyen ve planlayanlar olarak, Dünya Sağlık Örgütü’nün “Herkes İçin Sağlık stratejisini” iyi inceledik ve bu projeyi şehrimiz için uygulanabilir safhasına getirdik. Aydın Belediyesi Hizmet Ağı projemizle; çocuklarımıza, gençlerimize, kadınlarımıza, yaşlılarımıza, ailelere, dezavantajlı vatandaşlarımıza ulaşmayı amaçladık ve bunu da başardık. Vatandaşlarımızın bizi karşılama pırıltısı, bizde güneş ışığı etkisi yarattı. Gücümüze güç kattı. Çok çalışıyoruz, hiç yorulmuyoruz. Sağlıklı Kentler Birliği üyesi olarak belediyenizin özellikle bu kapsamdaki projelerinden bahsedebilir misiniz? Proje ve çalışmalarımız, DSÖ Sağlıklı Şehirler Ağı V. Faz Ana Konularına yani destekleyici çevreler; sağlıklı yaşam, sağlıklı kentsel tasarım, planlama ve çevreye uygun olarak yapılmaktadır. Yollar, alt Söyleşi Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Sağlıklı şehir, sağlıklı düşünen insanları gerektirir.” ve üst geçitler, parkların yapımı, fiziksel aktivite çalışmaları devam ediyor. Aydın Belediyesi Sosyal Hizmet Ağı faaliyetlerimiz, El Emeği Üretim Merkezi, El Emeği Teşhir Mağazası gibi projelerle de kadınlarımızın yanında yer alıyoruz. Aydın Kent Meydanı, Belediye Sarayı, Yeni Oto Terminal Tesisi, Kültür ve Sanat Sokağı önemli projelerimiz arasında yer alıyor. Sizce önümüzdeki yıllarda kentleri bekleyen en önemli sorunlar neler olacak? Sağlıklı kent olmanın sizce öncelikli koşulları nelerdir? geleceğine inanıyorum. Ayrıca köy ve Sağlık göstergeleri, çevresel göstergeler, sosyo ekonomik göstergeler sağlıklı kent olmanın öncelikli koşuludur. Rakamlar her şeyi ortaya koymaktadır. Yapılan her hizmet de bu göstergelere yansımaktadır. Belediye olarak hangi hizmeti yaparsak yapalım, sonucu bir şekilde sağlıkla sonuçlanır. İnsan sağlığı, kentin sağlığından etkilenmektedir. Sağlığın fiziksel, zihinsel, ruhsal boyutu olmasından, her hizmet bir şekilde hem insan sağlığına hem kent sağlığına olumlu katkı sağlar. www.skb.org.tr Enerji sorunu kentlerin en büyük sorunu olacağını düşünüyorum. Çevrenin hızla kirlenmesi, toprağın ve suyun bilinçsizce kullanımı ve hızlı sanayileşme ile soluduğumuz havanın kirlenmesi bu sorunlar önümüzdeki yıllarda kentleri bekleyen en önemli sorunların başında kasabalardan büyük kentlere olan göç ise kentlerin mücadele etmesi gereken bir başka sorun olarak görünüyor. çevre kirliliği şehir sağlığını etkileyen en önemli faktörlerin başında geliyor. Sağlıklı Kentler Birliği’ne hangi amaçlarla üye oldunuz? Yaşanabilir ve sağlıklı şehirler için tüm kentsel ve çevresel konularda eşitsizlikleri azaltmak ve yoksulluk ile mücadele etmek amacıyla üye şehirler ile işbirliği sağlamak, deneyimlerini paylaşmak ve güç birliği oluşturmak için üye olduk. Yaşam kalitesini yükseltmeyi görev edinerek güven ve huzur ortamı içinde çevre, insan sağlığı ve kültürel varlıklara saygılı, nite- Şehirlerin sağlığını etkileyen faktörleri önem derecesine göre sıralamanız gerekse ilk beşe hangilerini koyardınız? likli kentsel altyapıya sahip, estetik ve İstihdam düzeyi, eğitim, kültür, sosyal paylaşmalarını, sorunları aktarmalarını, durum, hava, su, toprak kalitesi, şehir ortak projeler geliştirmelerini, ulusla- yaşam mekanları, yeşil alanlar, yaya rarası düzeyde temsil edilebilmelerini yolları, bisiklet yolları, spor alanları, ve ortak ihtiyaçlarının çözümlerini çok sosyal tesisler ve ulaşım. Öte yandan önemsiyoruz. Bu birliğin tüm Türkiye’ye hızlı sanayileşme su ve toprağımızın yayılması ve alınan kararları daha etkin hovardaca kullanılması, giderek artan kılmak için hep birlikte çalışacağımız. konforlu bir kent yaratmaya katkıda bulunmak. Üye şehirlerin aktif olarak deneyimlerini kentli dergisi 45 Prussa’dan Bursa’ya B ursa; sahip olduğu kültürel, tarihi ve doğal zenginlikleri, yarattığı katma değer ve ekonomik gücüyle bugün Türkiye’nin lokomotif şehirlerinden biridir. tüccarların ve gezginlerin akınına uğramıştır. Evliya Çelebi’nin ifadesiyle bir su şehridir Bursa, Bithynia, Osmanlı’nın temelini oluşturmuş, ilk altı Osmanlı Roma, Bizans dönemlerine ait antik eserler ve padişahı ile pek çok hak dostunu, devlet ve sa- Osmanlı’ya başkentlik yapmış bir şehir olmanın nat adamını bağrında yaşatmıştır. kazandırdığı önemli değerlere sahiptir. Adını Bithynia kralı 1. Prusias’dan alan Bursa’nın tarihi Neolitik (M.Ö. 8000-5000-Cilalı Taş Devri), Kalkolitik (M.Ö. 5500-3000-Bakır-Taş Devri) dönemlere kadar inmektedir. 46 kentli dergisi her köşesinden gelen bilginlerin, sanatçıların, Eteklerinde şehrin kurulduğu Uludağ, tarihte ilk keşişlerin inzivaya çekildikleri yerleşim yerlerinden biridir. Uludağ, Türkiye’nin en büyük kış ve doğa sporları merkezlerinden biri olma özelliğini, dört mevsim boyunca sürdürmektedir. Tarih Binlerce yıllık kültür mirasıyla kendine özgü bir boyunca önemli ulaşım ağlarının üzerinde bu- kimlik kazanan Bursa; korunması gereken anıt- lunması ve temel ihtiyaç mallarının temini için sal, dinsel, kültürel ve sivil yapıları, yeşil dokusu, hammadde kaynaklarının varlığı, Bursa’nın her Uludağ’dan beslenen pınarları, tarihe şahitlik dönemde ticari bir merkez olmasını sağlamıştır. eden muhteşem çınarları ve şifalı kaplıcaları ile İpekböceği üretimiyle bir dönem dünyanın en yıllar boyu “Yeşil Bursa” olarak anılmıştır. Bursa çok aranılan atlas ve ipekli kumaşlarının üretildiği günümüzde olduğu gibi geçmişte de dünyanın Bursa, günümüzde otomotiv, makine, tekstil ve Bursa Binlerce yıllık kültür mirasıyla kendine özgü bir kimlik kazanan Bursa, tarihi ve doğal zenginlikleri, yarattığı katma değer ve ekonomik gücüyle bugün Türkiye’nin lokomotif şehirlerinden biridir. gıda sanayinde ülke çapında söz sahibi olmuştur. Bursa ekonomik gücü ve yarattığı katma değerle bugün Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biridir. 2 milyon 600 bini aşan nüfusa sahip Bursa, ihracatta İstanbul’dan sonra Türkiye'de ikinci sırada gelmektedir. cı turistlerin ilgisini çekmektedir. Bu sa ve ilçelerinde onlarca kilise, sina- özellikleri ile Uludağ dört mevsim gog ve cami bulunurken, bunlardan turizme hizmet veren bir doğaya sa- bir kısmı hala işlevini sürdürmektedir. Uludağ Uludağ’ın Bursa denince akla gelen ilk simgelerden biri olan ve 2 bin 543 metre yüksekliğindeki Uludağ, ülkemizin en gözde kış sporları merkezidir. Eşsiz güzellikleri, flora ve faunasının zenginliği ile 1961 yılında Milli Park ilan edilen Uludağ, kış turizminin yanı sıra yaz aylarında da, kampçılık, trekking ve günübirlik piknik etkinliklerine olanak sağlamasıyla yerli ve yaban- www.skb.org.tr hiptir. Kış sporlarının gözde tatil merkezi Uludağ, ulusal ve uluslararası pek çok organizasyona ev sahipliği yaparken, yılın 8 ayının karla kaplı kaldığı ziyaretçilerine sunduğu olağanüstü güzelliklerden biri de teleferik ulaşımıdır. İnanç merkezleri ve Ulucami Osmanlı mimarisinin şaheserlerinden olan ve İslam dünyasının en önemli 5 mabedinden biri olarak gösterilen Ulu Cami, Bursa’nın en büyük ve en görkemli yapısıdır. İslam’da en yüksek mertebeli ibadethane Mekke’deki Mescid-i Haram’dır (Kabe). Burayı Mescid-i Nebevi (Medine), Mescid-i Aksa (Kudüs) ve Mescid-i Emeviye Bursa, geçmişten günümüze dinlerin (Şam) izler. Bu dört caminin ardından ve inançların birlikte yaşadığı bir barış mertebe bakımından 5. sırada Bursa ve hoşgörü kentidir. Kentin dört bir Ulu Cami yer alır. Atatürk Caddesi’nde yanında ibadethaneler ve dini me- Hanlar Bölgesi’ne komşu olan Ulu kanlar bazen iç içe, bazen yan yana Cami, gerek mimarisi gerekse işçiliği yüzyılları beraber geçirebilmiştir. Bur- ile döneminin de en önemli eserle- kentli dergisi 47 geometrik ve çiçek desenleri camiinin güzelliğine güzellik katan unsurlardan bir tanesidir. İznik İznik, Hristiyan dünyası için çok önemli dini merkezlerden biridir. Hristiyanlığın ana ilkelerinin belirlendiği Birinci Konsül, 228 piskoposun katılımıyla 325 yılında İznik’te Senatus Sarayı’nda toplanmıştır. Hristiyan dünyasınca bugün de inanılan “Hz. İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğu” tezi uzun tartışmalardan sonra İznik’de kabul görmüştür. Hristiyanlıkla ilgili yortu günleri ve İznik Kanunları adı rinden biridir. Yüksek iki minaresi ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış bir şehir olan Bursa, Bithynia, Roma ve Bizans dönemlerine ait izleri de halen üzerinde taşıyor. 48 kentli dergisi benzer boyutlarda yirmi kubbesi olan Ulu Cami, çok ayaklı cami şemasının klasik ve abidevi bir örneğidir. Mimarisiyle abide bir yapı olan Ulu Cami, olağanüstü güzellikteki minberi, duvarlarındaki el yazmaları, ortasındaki abdest alınabilen havuzlu şadırvanı, gizemli haç ile Yahudi yıldızı ve içerisindeki kendine özgü harika özellikleri ile de Türk ve İslam sanatı için son derece önemli bir eserdir. ile bilinen 20 maddelik metin bu Konsülden sonra kabul edilmiştir. Bundan dolayı İznik 1962 yılında Vatikan’da toplanan 19. konsülde Kudüs ve Vatikan’dan sonra üçüncü kutsal kent ilan edilmiştir. İznik’de 7. Konsül’in toplandığı ve 1331’de camiye dönüştürülen Ayasofya Kilisesi, adını yeşil çinili ve tuğlalı minaresinden alan Yeşil Cami gibi hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar için kutsal kabul edilen pek çok yapı vardır. Öte yandan çini süslemelerinin en Kaplıcalar güzel örneklerini sergileyen Yeşil Doğanın son derece cömert davran- Camii’de Bursa’nın görülmesi gere- dığı bir şehir olan Bursa, şifalı sular ve ken dinsel merkezlerin başında gelir. kaplıcalar bakımından da çok zengin Camii’nin süslemelerinde kullanılan bir kenttir. Uzun yıllardır Türkiye’nin Bursa en önemli termal merkezlerinden biri olan Bursa’da, ünlü Çekirge ve Kükürtlü kaplıcalarından başka, Gemlik, İnegöl, Orhangazi ve Mustafakemalpaşa ilçelerindeki ılıca ve kaplıca merkezleri günümüzde de yerli ve yabancı gezginlerin ilgisini çekmektedir. Kaplıcaların suları banyo olarak romatizmal sendromlara, hareket sistemlerinin ağrılı hastalıklarına, damar tıkanıklıklarına, diyabet, gut ve metabolizma bozukluklarına, içme kürleri olarak da mide, bağırsak, karaciğer ve safra yolları hastalıklarına iyi gelmektedir. Kaplıcaların su sıcaklıkları bazı bölgelerde 40, bazılarında ise 80 santigrat dereceye kadar yükselmektedir. mirasına da sahip olan kent, göçlerle büyüyüp zenginleşen lezzet kültürünün izlerini de taşır. Bugün Bursa’da bulunan onlarca restoran ve lokantada, bu mutfağın eşsiz lezzetlerini tatmak mümkündür. Bursa mutfağı Tarihi boyunca, başta İpek Yolu olmak üzere, önemli ticaret yolları üzerinde bulunan Bursa, alışveriş geleneğini modern hayata da taşımıştır. Osmanlı Devleti’nin ilk bedesteni olan Kapalıçarşı’nın iç bölümlerinde nadide mücevherlerin bulunduğu kuyumcular; dış tarafında ise ayakkabıcılar çarşısı bulunmaktadır. Kapalıçarşı’da karşılıklı olarak sıralanmış dükkânlarda Bursa’nın meşhur havluları ve çeyizlik ürünler satılmaktadır. Geleneksel taş mimarinin seçkin örnekleri olan Koza Han, Pirinç Han gibi hanlarda yer alan dükkânlarda benzersiz Bursa ipeğinden eşarp, şal, kravat ve gömlekleri bulmak mümkündür. Bursa, çok zengin bir mutfağa ve köklü bir yeme içme kültürüne sahiptir. Bursa denince akla ilk gelen İskender kebap, kestane şekeri, İnegöl köfte ve Kemalpaşa tatlısı dışında; zeytinyağlılardan etli yemeklere, balık türlerinden tatlı ve çorbalara kadar birbirinden nefis yiyecekler, Bursa mutfağında yer alır. Farklı kültürlerin bir arada harmanlanmasıyla oluşan zengin mutfak kültürüyle Bursa, Türk mutfağına tadına doyulmaz lezzetler hediye etmiştir. Osmanlı Devleti’ne başkentlik etmiş olması nedeniyle, saray yemekleri www.skb.org.tr Bursa, bereketli topraklarında yetişen meyve ve sebzeleriyle de ünlü bir kenttir. Meşhur şeftali, Bursa’nın simgelerinden birisidir ve kentte farklı şeftali çeşitleri de yetiştirilmektedir. İncir, Bursa’da yetişen vazgeçilmez tatlardan biridir. Bunun yanında, Mudanya ve Gemlik gibi kıyı semtlerinde zeytin yetiştiriciliği çok gelişmiştir. Bursa’da alışveriş geleneği Eski ile yeninin, geleneksel ile modernin harmanlandığı bir kent olan Bursa’da, modern yapılardan oluşan alışveriş merkezlerinde dünya markalarına ulaşmak da mümkündür. Modanın yakından takip edildiği bir alışveriş kenti olan Bursa’nın birçok noktasında bulunan, çağdaş mimariye sahip alışveriş merkezlerinde alışveriş yapmanın yanında; yemek, eğlence ve sinema gibi her türlü ihtiyaç da karşılanabilmektedir. kentli dergisi 49 Analiz Kentlerde Ulaşım Planlamasının Evrensel Boyutu Erdem SAKER Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi S ağlıklı şehir oluşumunda, önce insanın yaşam ortamının sağlıklı olması gereğine inananlar- danım. Bu ortamın sağlıklı olmasını etkileyen unsurların başında da, yaşamın vazgeçilmez gereksinimleri olan, su-gıda-hava üçlüsünün temizliği geldiğine sizler de katılırsınız herhalde. Özellikle solunan havanın temizliğinin önemi, geçen yüzyılın son çeyreğinden itibaren insanlığın farkına varmaya başladığı ve bugün sadece kendisinin değil, yerküre üzerindeki tüm canlı yaşamın varlığını tehlikeye sokacak büyüklükteki tehlikenin, iklim değişikliğinin, önde gelen tetikleyicisi olmasının anlaşılmasıyla, ölçülere sığmayacak boyutta artmıştır. Konu, 1992 Birleşmiş Milletler Rio Zirvesinden itibaren dünya kentlerinin gündeminde ön sıralara yerleşmiş ve kent yönetimleri, kentlerinde yaşayanlarla kol kola girerek çözümler üretme yolunda adımlar atmaya baş- Halkımızla beraber, kent içi ulaşım sistemlerimizi önümüze yayarak, bizim için, kentimiz için ve de insanlık için en sağlıklı ulaşım modelini oluşturmalıyız lamışlardır. Bu adımların ana hedefi, iklim değişikliği yaratan ve özellikle dünya nüfusunun büyük hızla aktığı kentlerde (ki, şu anda 7 milyar insanın yarısı kentlerde yaşamaktadır, 2050’lerde bu oranın yüzde 80’lere çıkacağı tahmin edilmektedir,) üretilen sera gazlarının azaltılmasıdır. Kentlerden salınan sera gazlarının büyük bölümü ulaşım sistemleri tarafından üretilmektedir, bu nedenle gerek kent içinde yaşayan insanlar için sağlıklı ortamları oluşturmak, gerekse iklim değişikliğinin hızını kesmek amacıyla 50 kentli dergisi kent yönetimleri, ulaşım sistemlerinde en az CO2 üretmeyi hedef alan planlamalar ve uygulamalar yapma yolunda etkin adımlar atmaktadırlar. Bu etkin adımları atan kentlerden biri de, özel arabaların yaşamlarının kopmaz bir parçası olduğunu iddia eden 13,5 milyon insanın yaşadığı, dev dünya kenti New York’tur. Kent yönetimi, uzmanlar ve halk bir araya gelerek, hem kendi sağlıklarını korumak, hem de yer küre üzerindeki yaşamın varlığını yok olma tehlikesinden arındırmak hedefi ile ve dünya kentlerine örnek olacak evrensel boyutta bir çözümü planlamışlardır. Önce ‘New York Metropoliten Ulaşım Konseyi’ uzmanları, kentlerinde ulaşım nedeniyle üretilen CO2 miktarını 2023 yılına kadar yüzde 30 azaltmayı hedefleyen çalışmanın iskeletini oluşturmuşlar ve bu iskeleti çalışmanın çeşitli kademelerinde bölge toplantıları düzenleyerek halkla beraber doldurmuşlar ve Ağustos/2009’da da, Eyalet Meclisi’nden geçirerek uygulamaya sokmuşlardır. Aslında New York’un uygulamaya soktuğu planın bu temel hedefi, ulaşımda planlamanın evrensel bir boyutunu dünya toplumlarının önüne sermektedir ve toplumlara, iklim değişikliğinin etkin nedeni olan CO2 salınımlarını en aza indirme çağrısı yapmaktadır. Halen New York’ta her sabah 4,3milyon insan Manhattan Adası'na işleri için gelmekte ve akşam evlerine dönmektedir. Bu geliş-dönüşlere ka- Analiz tılanların yüzde 50’si toplu taşım araçlarını, yüzde 33’ü özel araçlarını kullanmaktadır, özel arabaların 2/3’ünde ise sadece sürücüler bulunmaktadır, Metro dışındakiler CO2 üretmektedirler. Planın iskeleti, CO2 üretenlerin sayısını azaltma üzerine oturtulmuştur. lar, ‘…biz burada yaşıyoruz, burada Bu hedefin güçlü bir ayağı, adaya her gün gelip dönen 4,3 milyon insanın 2 milyonunun, Manhattan’da sürekli yaşamasını sağlayacak yeni yerleşim alanlarının oluşturulması üzerine oturtulmuştur, diğer bir deyimle, şehir planlaması ile ulaşım planlaması kol kola verilmiştir. Bu gün New York’ta, kent içinde uy- Diğer bir önemli ayakta metro ağını genişletmek, toplu taşımda CO2 üreten araçları azaltmak, insanları özel araçlarından kopartmaktır. rimleri, ortaya konulan yeni fikirlere Üçüncü ayak ise, o araba tutkunu New Yorklularca çok benimsenerek istenen, kent içinde güvenli yaya-bisiklet yolları ağının genişletilmesidir, kent merkezinde yaya bölgeleri oluşturulmasıdır. bisiklet yolları yapımı için Federal büt- Her üçayağın oluşumuna yönelik uygulamalar sürecinde de halkla beraber olmak, çözümleri kolaylaştırmakta, yeni oluşumlarla zenginleştirmektedir. New York Metropoliten Ulaşım Konseyi bu anlamda bakın neler yapıyor. 13,5 milyon insanın yaşadığı kentin 10 bölgesinde halkın katıldığı çalışma toplantıları düzenliyor. Bu toplantılarda, bölgesel ve yerel ulaşımla ile ilgili yeni fikirlerin toplanması, ulaşım sistemlerinin birbirleriyle bütünleştirilmesi, özel araç kullanımın azaltılması, kent içinde bisiklet kullanımın ve yürümenin desteklenmesi gibi konular karşılıklı tartışılıyor, uygulamada etkin olacak kolaylaştırıcı çözümler üretiliyor. Toplantılara katılım ve oluşan enerjinin inanılmaz boyutta olduğu işaret ediliyor. bültenlerini Bir toplantıya katılan o kadar etkileniyor ki, bir sonraki toplantıya mutlaka başkalarını da getiriyor ve şöyle diyor- ze yayarak, bizim için, kentimiz için www.skb.org.tr çalışıyoruz, burada konuşulan-tartışılan her konunun içindeyiz, örneğin, yaya ulaşımını nasıl geliştiririz? İnsanları arabalarından nasıl koparabiliriz? Onları toplu taşım sistemlerine nasıl yönlendiririz?’ gulanmakta olan bazı ulaşım sistem- Sağlıklı şehir oluşumunda, önce insanın yaşam ortamının sağlıklı olması gereğine inananlardanım. leri bu toplantıların ürünü, halkın önerdiği çözüm yolları, örneğin, transit otobüs hatları-Brooklyn kent merkezinde trafiğin yavaşlatılması-Times Meydanı’nın yayalaştırılması gibi… Kentin uygulamalardan sorumlu bidayalı bu tür projeler için, gerek yerel, gerekse federal finans kaynaklarını harekete geçiriyorlar. Örneğin, yeni çeden 2,5milyon dolar temin ediliyor. Tüm bu etkinliklerin, hem New Yorklular’a hem de dünyaya duyurulduğu, New York Ulaşım Konseyi incelediğinizde, kent içinde bisiklet ve yaya ulaşımının güçlendirilmesi alanında çok yoğun çalışıldığı görülüyor. New Yorklular’ın bu iki ulaşım modelinin kendilerini arabalarından koparacağına, toplu taşım sistemlerini kullanmalarında, kolaylaştırıcı-bütünleştirici rol oynayacağına inandıkları anlaşılıyor. Halen kent merkezinde bu iki sistemin kullanımının yüzde 21’e ulaştığı, ağırlıklı bileşenin ise yürümek olduğu görülüyor. Amerika genelinde, kentlerdeki ulaşım modelleri üzerinde yapılan tüm çalışmalarda, kent içi ulaşımın belli bir bölümünün bisiklet-yaya yürüyüşe çevirmenin hedeflendiği gözlemlenmektedir. Ne dersiniz, biz de halkımızla beraber, kent içi ulaşım sistemlerimizi önümüve de insanlık için en sağlıklı ulaşım modelini oluşturamaz mıyız? kentli dergisi 51 Analiz Şehir planlama ve afet risklerinin azaltılması Prof. Dr. Handan Türkoğlu İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü Öğretim Görevlisi SKB Danışma Kurulu Üyesi Doğal afetlerin yarattığı risklerin azaltılmasında şehir planlama araçlarının etkin kullanımı olası zararları azaltma açısından önem taşımaktadır. 52 kentli dergisi H ızla şehirleşen ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin büyük kentlerinde yaşayan dünya nüfusu deprem, sel, fırtına gibi doğal afetlerle karşı karşıya kalmakta çoğu kez zarara uğramaktadır. Doğal afetlerin yarattığı risklerin azaltılmasında şehir planlama araçlarının etkin kullanımı olası zararları azaltma açısından önem taşımaktadır. Gelecekte nüfusun şehirlerde yığılacağını, özellikle gelişmekte olan ülkelerin büyük kentlerinin nüfusun çekim odağı olma durumunun devam edeceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Öte yandan 1990 lı yıllardan beri kentsel arazi üretiminin kısıtlı olması nedeni ile ekolojik yönden hassas alanlar hızla yapılaşmaya açılmaktadır. Bu durum doğal afetlerin olası risklerini artırmaktadır. arazi kullanım kararları ile uyumlu Şehirlerin sağlıklı, dirençli ve sürdürülebilir olması için şehir planlama kapsamında göz önüne alınması gereken başlıca konular aşağıda belirtilmektedir (Türkoğlu ve Tezer, 2009). yerleşmeler doğal tehlikelere karşı Bütünleşik planlama yaklaşımı: Şehirsel alanlarda doğal tehlikelere bağlı risklerin azaltılması ancak geniş kapsamlı bütünleşik bir yaklaşımla mümkün olabilir. Bu kapsamda sosyo-ekonomik gelişme ve çevre koruma konuları bütüncül bir yaklaşımın en önemli parametreleri olarak kabul edilmektedir. Doğal çevrenin korunması: Su havzaları, sulak alanlar, kıyılar, ormanlar gibi hassas doğal alanların korunması, yerleşmelerin bu alanlarla ilişkileri, planlaması, koruma-kullanma dengesinin gözetilmesi gerekmektedir. Uygun arazi kullanımı, nufus ve yapılaşma kontrolü: Doğal açıdan hassas alanların yapılaşmaması ve mevcut alanların etkin olarak kullanılması, yerleşmenin gelişme alanlarının tehlikeli olmayan bölgelere yönlendirilmesi ve şehirlerin yayılmalarının önlenmesi amacıyla arazi kullanım politikaları geliştirilmelidir. Şehirsel ve yapısal risklerin azaltılması için önlemler: Hem yapısal boyutta, hem de yerleşme ölçeğinde arazi kullanım kontrolü, ulaşım-altyapı planlaması, şehirsel dönüşüm ve yenileme uygulamaları ve yeterli açık alan temini ile riskler azaltılarak daha dayanıklı hale getirilebilecek önlemlerin alınması gerekmektedir. Acil durumda görev alacak olan servislerin güçlendirilmesi risk azaltma kapsamında yerleşmenin direncinin artırılması açısından önemlidir. Kaynakların eşit paylaşımı: Olası afet zararlarının giderilmesi konusunda mevcut kaynakların kamusal yarar ilkesinden hareketle bölgede yaşayanlarca eşit olarak paylaşımı ve bu konuda devlet politikalarının yönlendirici bir şekilde oluşturulması gerekmektedir. Toplumsal bilincinin güçlendirilmesi: Afetlere karşı direncin geliştirilmesinde yerel halk önem taşır. Halkın Analiz bilinçlendirilmesi, risk azaltma ve müdahale için organizasyon yeteneğinin güçlendirilmesi direncin artırılması için önem taşımaktadır. Genel olarak yaşam kalitesinin artırılması: Sağlıklı bir kent ekonomisi ve istihdam olanaklarının sağlanması ve fiziksel yaşam kalitesinin artırılması yerleşmenin direncinin artırılması açısından önem arzetmektedir. Afet risklerini azaltmaya yönelik şehir planlama kapsamında şehrin gelişimi ile ilgili senaryolar dikkate alınarak, Çevre Düzeni Planı’ndan il ve şehir düzeyindeki stratejik mekansal planlara ve şehirsel ölçekte uygulanan nazım ve uygulama imar planlarına kadar makro ve mikro düzeylerde bölgeyi etkileyen tehlike ve risklerle tutarlı strateji ve politikalar geliştirilmeli ve birbirleriyle ilişkilendirilmelidir (Tezer ve Türkoğlu, 2008). Bu kapsamda yer seçim kararları ülkesel ve bölgesel ölçekte doğal tehlikelere yönelik veriler ışığında yönlendirilmeli, farklı ölçeklerdeki planlar birbiriyle uyumlu olmalı, çevre ve toplum arasındaki dengeli etkileşimi sağlayacak politikalar üretilmelidir (Türkoğlu ve Tezer, 2009). Planlama sürecinde alınacak geleceğe ilişkin kararların afet riskinin azaltabilmesi, planlama sürecinin her aşamasında risk analizine bağlı olarak alınacak önlemlere göre şekillenmelidir. Bu kapsamda, yerel veri toplanması ve analiz edilmesi önemlidir. 5393 sayılı Belediye Kanunu afete hazırlık/acil durum planının yaptırılması konusunda İl Özel İdaresini, belediyeleri ve köyleri yetkili kılmaktadır. Bu yasa kapsamında “Kentsel Dönüşüm” uygulamasına yer verilmektedir. Kentsel dönüşüm olası afet zararlarının azaltılmasında önemli bir uygulama aracı potansiyeli taşımaktadır. Kentsel dönüşüm, sosyal gelişim, ekonomik kalkınma, çevre koruma www.skb.org.tr ve demokratik örgütlenme ile birlikte bütüncül bir yaklaşımla düşünülmelidir (Ataöv ve Osmay, 2007). Dönüşüm alanlarında, fiziksel değişim ile birlikte, alanın bağlamsal özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre farklılaşan, sosyal ve ekonomik politikalar uygulanabilir. Bu süreç, genel anlamda istihdam olanakları sağlamalı, toplumsal güçlenmeyi desteklemeli, fiziksel iyileştirme ve güvenli yapılaşmayı sağlamalıdır. Yerel yönetim yasaları planlama kapsamında afet zararlarının azaltılması ile ilgili ilkeler yanında, planlama sürecinde katılımla da ilgili ilkeler öngörmektedir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5301 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, yerel yönetimlerin yerel aktörlerin katılımıyla mekansal ve kurumsal stratejik planları üretmesini şart koşmaktadır. Yeni yerel yönetim kanunları her ne kadar karar verme süreçlerine tam katılım ile ilgili belirsiz ifadeler içeriyor olsa da, yerel yönetim süreçlerine katılımı bir şekilde somut yaptırımlarla öngörmektedir. Yerel yönetim yasaları planlama kapsamında afet zararlarının azaltılması ile ilgili ilkeler yanında, planlama sürecinde katılımla da ilgili ilkeler öngörmektedir. Yerel yönetimlerin olası afet zararlarının azaltılmasına yönelik faaliyetlerinin başında imar planlarını hazırlanmak, yapı denetimi yapmak, can ve mal güvenliğini koruyacak diğer önlemleri almak ve uygulamak gelmektedir. Halkı, can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan riskler konusunda bilinçlendirmek ise diğer önemli bir sorumluluk alanıdır. Bunun yanında, risk azaltma faaliyetleri toplumun desteğini ve katılımını gerektirir. Olası afet zararlarını azaltmaya yönelik şehirsel çevre ile ilgili stratejiler risk analizi sonucunda ortaya çıkan bulgulara göre geliştirilmelidir. Buna göre, risk analizi ile belirlenen olası zararların azaltılması için alınacak önlemler için eylem planları oluşturulmalı ve önceliklendirilmelidir. Yerleşmenin özellik- kentli dergisi 53 Analiz KAYNAKLAR 1. Ataöv, A. ve Osmay, S. (2007). Türkiye’de Kentsel Dönüşüme Yöntemsel bir Yaklaşım. ODTÜ Mimarlık Fakültesi, 24 (2), 57-82. 2. Kadıoğlu, Mikdat, Türkoğlu Handan, Okay Nilgün, Tezer Azime, Gezici Ferhan, Trabzon, Levent, İskender, Hikmet, Akman, Nazan, Okumuş, Gökçer, Irk, Arzu, Yaman, Fatih, Atabek Uğur, (2010) Küçükçekmece İlçesinde Afet Risk Yönetimi Kapasitesinin Geliştirilmesi, Araştırma Projesi, Küçükçekmece Belediyesi ve İTÜ Afet Yönetim Merkezi, İstanbul. 3. Tezer, A. ve Türkoğlu, H. (2008) Afet Zararlarını Azaltmanın Temel İlkeleri, T.C. İçişleri Bakanlığı ve JICA, Miktad Kadıoğlu ve Emin Özdamar (Editörler), JICA Türkiye Ofisi Yayın No: 2, Mart 2008, Ankara 4. Türkoğlu Handan, Tezer Azime, Kundak Seda, İlki Alper (2009) Istanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (ISMEP), Afet Zararlarının Azaltılması, Şehir Planlama ve Yapılaşmanın Önemi Teknik Elemanlar için Eğitim Rehberi, Istanbul Proje Koordinasyon Birimi (IPKB) ve Beyaz Gemi Eğitim Hizmetleri, Istanbul, 2009 54 kentli dergisi lerine gore afet riskini azaltmaya yönelik olarak geliştirilecek stratejilerin arazi kullanım, ulaşım ve altyapı ile ilgili bazı temel konulara odaklanması gerekir. Arazi kullanımına ilişkin stratejiler genel olarak yer seçimi ve yapı yoğunluğu, ulaşım ve altyapı stratejileri ise ulaşım ve altyapının güçlendirilmesi ve erişimi artırmaya yönelik stratejileri içerir. ulaşım ve altyapı stratejileri (Türkoğlu Şehir planlama kapsamında afet risklerini azaltmak amacıyla geliştirilecek arazi kullanım stratejileri (Türkoğlu ve Tezer 2009): • Tehlikelerin saptanması, ve etkilenebilecek alanların belirlenmesi, • Yerleşmenin ve gelişme alanlarının bilinen tehlikelere göre gözden geçirilmesi, • Riskli alanlarda yapılaşmanın engellenmesi, mevcut riskli alanlarının aşamalı olarak güvenli alanlara taşınması, yeni gelişme alanlarının tehlikeli alanlardan uzak alanlara yönlendirilmesi için stratejilerin oluşturulması, • Konut binaları, ofis binaları, okullar, hastaneler vb. yapıların yapısal risklerin azaltılması için stratejilerin geliştirilmesi; • Yeni tehlikeli sanayi’lerden kaçınılması; mevcut tehlikeli sanayiler için, kabul edilebilir risklere bağlı emniyet seviyesinin tanımlanması; • Yeterli açık alan rezervinin sağlanması; • Kıyı alanlarında ve sulak alanlar, içme suyu havzaları, orman alanları, nehir koruma kuşakları gibi hassas doğal alanların yapılaşmaya açılmaması ve koruma için gerekli önlemlerin alınması ve havza yönetim çalışmaların yapılması, tehlikelerin etkilerinin azaltılması, Şehir planlama kapsamında afet risklerini azaltmak amacıyla geliştirilecek ve Tezer 2009): • Doğal önlemlerin yetersiz kaldığı durumlarda dere islah çalışmaları, güçlendirilmiş altyapı uygulamaları ve benzer mühendislik uygulamalarının tercih edilmesi, • Yapısal uygulamaların yanısıra şev stabilizasyonu, yarı-doğal şevler gibi sistemleri kullanarak doğal • Riskli alanlara gelişmeyi teşvik etmemek için yol, kanalizasyon, elektrik gibi hizmetlerin sınırlandırılması, • Yollar ve altyapının depreme karşı güçlendirilmesi, altyapı sisteminin bütünüyle çökmesini engellemek için alternatiflerin yaratılması. Ülkemizi tehdit eden doğal tehlikelerin başında depremler ve seller gelmektedir. Türkiye’deki sel ve taşkınlarda sel yataklarındaki plansız yapılaşmalar nedeni ile her yıl pek çok can ve mal kaybı meydana gelmektedir. Artan yapılaşma, yollar ve otomobiller için parklar inşa edilmesiyle doğal bitki örtüsü yok edilmekte ve şehirsel alanlarda yağışın toprağa sızmasının mümkün olmadığı bir durum oluşarak şehirsel alanlarda sellere neden olmaktadır. Doğru arazi kullanım politikaları, hidro-meteorolojik gözlem ağları, meteoroloji radarı, otomatik akım ve yağış istasyonları ve hidro-meteorolojik modeller ile doğru ve erken nehir, göl, deniz su seviye tahminleri ve uyarıları ile can ve mal kayıpları en aza indirgenebilmektedir. Heyelan bölgeleri, sel yatakları hidro-meteorolojik analiz ve modeller ile ayrıntılı bir şekilde belirlenip sel risk haritaları hazırlanmalı ve bu alanlarda yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemeli, yanlışlıkla imara açılmış olan bölgeler yerleşim birimlerinden arındırılmalıdır (Kadıoğlu ve diğerleri, 2010) Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Üyeleri Abana Belediyesi / Kastamonu Tel: 0366 564 11 65 Web: www.abana-bld.gov.tr Akçay Belediyesi / Balıkesir Tel: 0266 385 13 00 Web: www.akcay.bel.tr Altınova Belediyesi / Yalova Tel: 0226 461 29 40 Web: www.altinova.bel.tr Amasra Belediyesi / Bartın Tel: 0378 315 10 81 Web: www.amasra.net Antalya Büyükşehir Belediyesi Tel: 0242 249 50 00 Web: www.antalya.bel.tr Avanos Belediyesi / Nevşehir Tel: 0384 511 40 64 Web: www.avanos.bel.tr Aydın Belediyesi Tel: 0256 226 63 52 Web: www.aydin-bld.gov.tr Bandırma Belediyesi / Balıkesir Tel: 0266 714 27 27 Web: www.bandirma-bld.gov.tr Buharkent Belediyesi / Aydın Tel: 0256 391 30 05 Web: www.buharkent.bel.tr Bursa Büyükşehir Belediyesi Tel: 0224 234 00 87 Web: www.bursa.bel.tr Çankaya Belediyesi / Ankara Tel: 0312 488 88 00 Web: www.cankaya.bel.tr Denizli Belediyesi Tel: 0258 265 21 37 Web: www.denizli.bel.tr Derince Belediyesi / Kocaeli Tel: 0262 239 40 15 Web: www.derince.bel.tr Didim Belediyesi / Aydın Tel: 0256 811 26 60 Web: www.didim.bel.tr Gebze Belediyesi / Kocaeli Tel: 0262 642 04 30 Web: www.gebze.bel.tr Gölcük Belediyesi / Kocaeli Tel: 0262 412 10 12 Web: www.golcuk.bel.tr Isparta Belediyesi Tel: 0246 211 61 61 Web: www.isparta.bel.tr İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tel: 0212 455 14 00 – 01 Web: www.ibb.gov.tr İzmir Büyükşehir Belediyesi Tel: 0232 482 11 70 Web: www.izmir.bel.tr İzmit Belediyesi / Kocaeli Tel: 0262 444 41 00 Web: www.izmit.bel.tr Kadıköy Belediyesi / İstanbul Tel: 0216 542 50 55 Web: www.kadikoy.bel.tr Kadirli Belediyesi / Osmaniye Tel: 0328 718 10 39 Web: www.kadirli.bel.tr Kahramanmaraş Belediyesi Tel: 0344 223 50 72 Web: www.kahramanmaras.bel.tr Karşıyaka Belediyesi / İzmir Tel: 0232 399 43 03 Web: www.karsiyaka.bel.tr Kırıkkale Belediyesi Tel: 0318 224 27 61 Web: www.kirikkale-bld.gov.tr Kırşehir Belediyesi Tel: 0386 213 44 85 Web: www.kirsehir.bel.tr Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Tel: 0262 318 10 10 Web: www.kocaeli.bel.tr Mardin Belediyesi Tel: 0482 212 13 48 Web: www.mardin.bel.tr Mudanya Belediyesi / Bursa Tel: 0224 544 16 50 Web: www.mudanyabelediyesi.bel.tr Muğla Belediyesi Tel: 0252 214 18 46 Web: www.mugla.bel.tr Nilüfer Belediyesi / Bursa Tel: 0224 441 16 03 Web: www.nilufer.bel.tr Odunpazarı Belediyesi / Eskişehir Tel: 0222 217 30 30 Web: www.odunpazari.bel.tr Ordu Belediyesi Tel: 0452 225 01 04 Web: www.ordu.bel.tr Sultanhisar Belediyesi / Aydın Tel: 0256 213 30 72 Web: www.sultanhisar.bel.tr Osmancık Belediyesi / Çorum Tel: 0364 611 43 23 Web: www.osmancik.bel.tr Osmangazi Belediyesi / Bursa Tel: 0224 270 70 70 Web: www.osmangazi.bel.tr Tepebaşı Belediyesi / Eskişehir Tel: 0222 320 54 54 Web: www.tepebasi.bel.tr Trabzon Belediyesi Tel: 0462 322 46 01 Web: www.trabzon.bel.tr Ürgüp Belediyesi / Nevşehir Tel: 0384 341 70 76 Web: www.urgup.bel.tr Yalova Belediyesi Tel: 0226 813 98 46 Web: www.yalova.bel.tr Yenipazar Belediyesi / Aydın Tel: 0256 361 30 04 Web: www.yenipazar.bel.tr Türkiy e irliği rB ğlıklı Kentle a S 2005 Şehirlere sağlıklı dokunuş www.skb.org.tr
© Copyright 2024 Paperzz