Meryap Dergi

Mart - Mayıs 2014 - SAYI: 8
2
www.meryap.org.tr
www.meryap.org.tr
3
içindekiler
2010
MERYAP
İmtiyaz Sahibi
Mersin Yapı Müteahhitleri
Derneği Adına
Yönetim Kurulu Başkanı
Nesim EKİNCİ
Adres: Ekinci İnşaat Fuat
Morel Mah. 2818 Sok. No:2
Yenişehir / MERSİN
Sorumlu Müdür
Servet ERATALAY
Adres: Adnan Menderes Blv.
32/1 Mersin
Yayın Kurulu
Nesim EKİNCİ
Mustafa GÜLER
Doğan KALKANCI
Genel Yayın Yönetmeni
Lilyan MİLAS
Haber ve Röportajlar
Yusuf ŞAHİN
Meltem AHATOĞLU
Fotoğraflar
Yusuf ŞAHİN
KAPAK
KONUSU
SEKTÖREL ANALİZ AKTÜEL
2013’te Konut Satışları
Yükseldi
56
Yönetim Yeri
MERYAP
Adres: Adnan Menderes Blv.
Barboros Mh. Kırmaz apt.
Kat: 2/4 Yenişehir / MERSİN
Tel: 0324 326 02 51
GAYRİMENKUL
SEKTÖRÜNDE
KÖKLÜ
DEĞİŞİKLİKLER
8-28
BASINDA BİZ
74-79
MERSİN
Tarihi Yerleri
92
32
DOSYA HABER
“ULUSLARARASI
REKABETE AÇIK
İHALELERDE
UYGULANABİLECEK
YENİLİKÇİ İHALE
YÖNTEMLERİ”
82
110
Yayına Hazırlayan
BASINDA BİZ
Tasarım
Tayfun ÇOKYAŞAR
99
MEGA PROJE
“ALDAR GÖKDELENİ”
Yayın Türü
3 Aylık Süreli Yayın
Basıldığı Yer
MATTEK Matbaacılık
Ağaç İşleri San.Sitesi
1354 Cad.1362 Sk.No:35
Yenimahaller-İvedik/ANKARA
TEL :0312 433 23 10
FAKS :0312 434 03 56
4
Dergimizde yer alan KARE KODLARI telefonunuza veya tabletlerinize okutabilirsiniz.
Android için; QR & BARCODE,
IOS için; QR READER uygulamalarını kullanabilirsiniz.
www.meryap.org.tr
www.meryap.org.tr
5
6
www.meryap.org.tr
BAŞKANDAN
NESİM EKİNCİ
MERYAP YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Değerli
meslektaşlarım;
Sevgili Mersinliler…
4 yıl önce kurduğumuz Mersin Yapı Müteahhitleri Derneğimize ait dergimizin yeni
sayısında sizlerle bir kez daha buluşmaktan duyduğum memnuniyeti dile getirerek,
yeni sayımızın Mersinimize ve mesleğimize
hayırlı olmasını temenni ediyorum.
4 sene önce çıktığımız bu yolda, bizlere
destek veren herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.
Bu süreç içerisinde Mersin’deki müteahhitlerin sesi olan MERYAP, sektörün ve sektör
paydaşlarının yaşadığı sorunları çözebilmek adına kamu ve özel alanda bir çok çalışma yürütmüş, başarıyla sonuçlanan çok
sayıda projeye imza atmıştır.
Bundan sonraki süreçte de aynı şekilde çalışmalarımız devam edecek.
www.meryap.org.tr
Değerli Mersinliler;
Sevgili meslektaşlarım..
Bildiğiniz gibi, 29 Mart’taki yerel seçimlerin ardından Mersin’de Büyükşehir Belediyesi’nde başkan
değişimi yaşandı.
Bizler yeni dönemden sektörümüz ve Mersinimiz
adına umutluyuz.
Geçtiğimiz hafta yaptığımız genel kurulumuzun
ardından güven tazeleyen yönetimimizle birlikte
Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Burhanettin
Kocamaz’a yaptığımız ziyarette kendisine hayırlı
olsun dileklerimizi ilettik ve Mersin’i de yakından
ilgilendiren taleplerimizi kendisiyle paylaştık.
Çözüm bekleyen öncelikli konuların başında gelen
imar planları ve çevre planı ile ilgili Büyükşehir
Belediyemizin çalışma başlatmış olduğunu memnuniyetle öğrendik.
Mersin için geç kalmış 1/5 binlik nazım imar planlarının ivedilikle hayata geçirilmesi, kent ekonomisinin büyümesi açısından da büyük bir önem taşıyor. Bu süreçte oluşturulacak komisyonda, Mersin
Yapı Müteahhitleri Derneği olarak bilgi birikimlerimiz ve fikirlerimizle etkin rol almayı arzu ediyoruz.
Bizler Mersinli müteahhitler olarak Mersin’i ileriye
taşıyacak her projede elimizi taşın altına koyacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Başta Mersin’imize olmak üzere; derneğimize ve
dergimize katkı sunan, destek veren herkese teşekkür ediyorum.
Saygılarımla
7
AKTÜEL
Burhanettin KOCAMAZ Meryap’ı
Ziyaret Etti.
MHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve Tarsus Belediye Başkanı
Burhanettin Kocamaz Meryap’ı (Mersin
Yapı Müteahhitleri Derneği) ziyaret etti.
Yönetim Kurulu başkanı Nesim Ekici
tarafından karşılanan Burhanettin Kocamaz ile yapılan toplantı yaklaşık bir
buçuk saat sürdü. Meryap üyeleri Burhanettin Kocamaz ile Mersin’in geleceğini konuştular.
Mersin’de ki en büyük sorunun işsizliktir
diye söze başlayan Kocamaz sorunları ortaya çıkartarak üzerinde durulması
gereken konulardan bahsetti. Mersin’in
hak ettiği yerde olmadığını belirten Burhanettin Kocamaz yerel yönetimler olarak kentin sorunlarını kendimize görev
bilmeliyiz diyerek herkese büyük görev-
8
ler düştüğünü belirtti.
Mersin’in altyapı noktasında çok büyük
sıkıntılar çektiğini belirten Kocamaz
konuşmasına şöyle devam etti. ‘Mersin merkez yarıçapı 20 km’dir. Problemler her geçen gün büyüyor. Mersin
emin ellere teslim edilmezse daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz.
Mersin’in eksikliklerini biliyoruz ve ona
göre hareket ediyoruz. ’diye konuştu.
Mersin’in yıllardır terör bölgesi olarak
lanse edilmesinden rahatsızlığını dile
getiren Burhanettin Kocamaz ‘ Geceleri sokağa çıkmaya cesaret edemeyen insanlar var. Bu bölge yıllardır terör
bölgesi ilan edildi. Bunun sonucunda
iş adamları yatırımlarını bölgeden uzak
tuttular. Yatırımları Mersin’e getirmek
için herkesle beraber bu sorunu, bu al-
gıyı ortadan kaldırmalıyız.
Mersin’in en önemli sorunlarından biri
olan Kentsel Dönüşüme de değinen
Burhanettin Kocamaz burada müteahhitlere büyük görev düştüğünü belirtti.
Biz kentsel dönüşümün yapılması için
insanları teşvik ediyoruz diyen Kocamaz ‘Kentsel Dönüşümle ilgili testler
yaptırılmalı çünkü bunun sonucunda
çok büyük felaketlere sebebiyet verilebilir. Bunun vebalini kimse ödeyemez
diye konuştu.
Meryap’ı ziyaretinden hoşnut olduğunu
belirten Burhanettin Kocamaz’a Meryap Yönetim Kurulu Başkanı Nesim
Ekici teşekkür etti.
www.meryap.org.tr
AKTÜEL
MERYAP Sever’i ağırladı
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği, Ak Parti Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa
Sever’i ağırladı. Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği
Başkanı Nesim Ekinci,”Sever’e kendilerini ziyaret
ettikleri için teşekkür ettiklerini belirterek, ”Derneğimize hoşgeldiniz. Adaylığınız hayırlı uğurlu olsun.
İnşallah hayırlı hizmetlere vesile olur. Sektörümüzün
sorunları var. Mersin’in bir planlamaya ihtiyacı var”
dedi.
Dernek Başkan Nesim Ekinci ve yönetim kurulu
üyelerinin ilgiyle karşıladığı Sever,”23 yıldır devlette çalışmış biriyim bu bilgi birikim ve tecrübemi
Mersin’e aktarmak istiyorum. Mersin’e hizmet etmek istiyorum. Mersin’i hep beraber imar ve inşa
edeceğiz. Mersin’i temiz denize kavuşturacağız.
Zenginle fakir arasındaki uçurumun en fazla olduğu il Mersin’dir bu farkı kaldıracağız” dedi.
10
Herkese ve her yere eşit hizmet götüreceklerini
vurgulayan Sever, ”kim hangi ırktan dinden olursa
olsun benim için tüm insanlar birdir. Herkesin hizmetkarı olacağım. İnşallah Mersin ve ilçelerini çok
güzel hizmetlerle tanıştıracağız. Mersin’i çağdaş
ve hizmetkar belediyecilik anlayışıyla buluşturacağız. Mersin’i Tarımla, Turizmle, Ticaretle, İhracatla,
Yatırımla, üretimle ve istihdamla buluşturacağız. El
ele gönül gönül’e verip başaracağız. Büyükşehir
çalışacak Mersin canlanacak biz de buna hazırız.
Çıktığımız bu anlamlı yolda hepinizin desteğini ve
duasını istiyorum” diye konuştu.
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği Başkanı Nesim
Ekinci ise, Sever’e kendilerini ziyaret ettikleri için teşekkür ettiklerini belirterek; Ekinci, sektörleriyle ilgili
ve beklentileriyle ilgili 2 sayfalık bir dosyayı Sever’e
verdi.
www.meryap.org.tr
www.meryap.org.tr
11
AKTÜEL
İnşaat İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği konulu
konferans MTSO’da gerçekleştirildi
Şubat ayı itibari ile İş Teftiş Kurulu
Başkanlığına ait denetim elemanları
Mersin’de iş sağlığı ve güvenliği kapsamında mesaiye başlamışlardı.
İş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin
daha hızlı işleyebilmesi ve bölgemizde
yer alan müteahhitlere daha hızlı ulaşılabilmesi adına T.C Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Daire Başkanı Sayın Mehmet Tezel ile görüşen MERYAP, bu doğrultuda çözüm
ortağı olmak isteyip bilgilendirme toplantısı talep etmiştir.
MTSO’da gerçekleştirilen toplantının
sunumuna TC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı İnşaat Yüksek
Mühendisi İş Müfettişi Sayın Erdem Tosun katıldı.
Toplantıda şu konulara değinildi.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
1)4857 sayılı kanununun mülga 81 inci
14
maddesi kapsamında çalışanlar hariç
kamu kurumları ile 50’den az çalışanı
olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/1/2014 tarihinde, diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay
sonra yürürlüğe girecektir.
Mühendis, mimar ve teknik öğretmen
unvanlı şantiye şefinin 1/1/2020 tarihine
kadar 4857 sayılı iş kanununa uygun iş
güvenliği uzmanlığı belgesi alması zorunludur. İş güvenliği uzmanlarından C
sınıfı belgeye sahip olanlar az tehlikeli
sınıfta, B sınıfı belgeye sahip olanlar
az tehlikeli ve tehlikeli sınıflarda A sınıfı
belgeye sahip olanlar ise bütün tehlike
sınıflarında yer alan işyerlerinde çalışabilirler.
İş Güvenliği Uzmanı Çalışma Süreleri;
a- 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli
www.meryap.org.tr
sınıfta yer alan işyerlerinde çalışan başına yılda en 60 dakika
b- Diğer işyerlerinden:
1- Az tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 6 dakika
2- Tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan
başına ayda en az 8 dakika
3- Çok tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 12 dakika
Aynı yapı alanında birden fazla işveren veya alt işverenin bulunması durumunda, işveren veya proje sorumlusu,
sağlık ve güvenlik konularında bir veya
daha fazla sağlık ve güvenlik koordinatörü görevlendirir.
İşveren veya proje sorumlusu, hazırlık
aşamasında sağlık ve güvenlik planını
hazırlar veya hazırlanmasını sağlar.
Sağlık Ve Güvenlik Planı’nın içinde şunlar yer alır.
1-Alınacak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri
2-Organizasyon yapısı
3-Çalışma yöntemleri
4-İş Planı
İşveren veya proje sorumlusu tarafından hazırlanan veya hazırlanması
sağlanır. Sağlık ve güvenlik koordinatör
atanmış ise planı hazırlar.
İnşaat devam ederken sağlık ve güvenlik bilgilerini içeren sağlık ve güvenlik
dosyası hazırlanır.
Destek Elemanı ve İlk Yardım
Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 30 çalışana, tehlikeli sınıfta yer alan
işyerlerinde 40 çalışana ve az tehlikeli
sınıfta yer alan işyerlerinde 50 çalışana
kadar arama, kurtarma ve tahliye yangınla mücadele konularında birer destek elemanı görevlendirilir.
Korkuluklarda;
a- Platformdan en az bir metre yükseklikte ve herhangi bir yönden gelebilecek en az 125 kilogramlık yüke dayanıklı ana korkuluk,
b- Platforma bitişik, en az 15 santimetre yüksekliğinde topuk levhası,
c- Topuk levhası ile ana korkuluk arasında açıklıklar 47 santimetreden fazla
olmayacak şekilde konulan ara korkuluk, bulunması sağlanır
İskelede Güvenli Çalışma
İskeleler ehil bir kişi tarafından kontrol
edilir ve kontrol raporu hazırlanır.
Kullanılmaya başlamadan önce, haftada en az bir kez, üzerinde değişiklik
www.meryap.org.tr
yapıldığında, belli bir süre kullanılmadığında, sismik sarsıntı, kuvvetli rüzgarlar
gibi olumsuz hava şartlarına veya denge ve sağlamlığını etkileyecek diğer
koşullara maruz kaldığında iskeleler
kontrol edilmelidir.
AKTÜEL
Müteahhitler kahvaltıda buluştu
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği üyeleri Yasemin Garden’da
düzenlenen kahvaltıda bir araya gelerek sektörün sorunlarını ve
çözüm önerilerini masaya yatırdı.
MERYAP üyeleriyle iletişimi geliştirmek ve sektör içi sorunları
değerlendirmek amacıyla düzenlenen kahvaltıda konuşan MERYAP Başkanı Nesim Ekinci, Mersin’de müteahhitlik sektörünün
oldukça geliştiğini ve kaliteli konutlarla kentin adından söz ettirir
bir konuma ulaştığını söyledi. Ekinci, müteahhitlerin sorunlarını
bir çok platformda dile getirdiklerini hatırlatarak, çözüm önerilerinin de yetkililer tarafından bir an önce gündeme alınmasını
istedi.
BİR
MUTFAK
NASIL
YAPILIR
?
Evlerdeki yaşam ve iletişim merkezi olan
mutfakların tasarımlarını
“form fonksiyonu izler” ilkesi ile yapar.
T
asarıma başlamadan önce
ilk olarak mutfağıneksiksiz
ölçüleri alınır ve mekanın
fiziksel durumu analiz edilir. Kullanıcınınyaşam tarzı dikkate alınarak
bir stil belirlenirve tasarım çalışması başlar. Sistema evlerdeki yaşam
ve iletişim merkezi olanmutfakların
tasarımlarını “form fonksiyonu izler” ilkesi ile yapar. Bu sayede kullanıcıların maksimum verim elde
ettiği fonksiyonel, konforlu ve estetik projeler hazırlanır.Sistema için
estetik kavramı; mutfaktageçirilen
vaktin daha keyifli kılınması formülüdür. Farklı beğeniler ve farklı
tercihler Sistema’da her zaman bir
www.meryap.org.tr
karşılık bulur. Onlarca farklı model,
yüzlerce kapak seçeneği sunabilen
Sistema fonksiyonelliği konforla pekiştiren aksesuarlar kullanarak hayallerdeki mutfakları 4 hafta içinde
üretir. Zamanında ve özenlimontaj
sonrasında artık yeni bir mutfaktamamlanmış olur.
17
AKTÜEL
MERYAP
‘Nesim EKİNCİ’ ile devam dedi
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği, olağan genel kurulunu yaptı. Tek listeyle
gidilen seçimde mevcut Başkan Nesim
Ekinci ve yönetim kurulu ile devam kararı alındı.Genel kurulda derneğe yeni
katılan üyelere de plaket takdim edildi.
Derneğin denetim kurulu raporu ile gelirgider raporlarının okunarak oylanması ile
başlayan genel kurulda konuşan MERYAP Başkanı Nesim Ekinci, inşaat sektöründe faaliyet gösteren kuruluşları bir
çatı altında toplamak amacıyla kurulan
derneğin, inşaat sektörüne kalifiye eleman yetiştirmenin yanı sıra, çeşitli kurum
ve kuruluşlarla iş birliği yaparak eğitimler
verdiğini söyledi. MERYAP’ın son 4 yılda
müteahhitlerin sesi olduğunu ifade eden
Ekinci, sektöre ve derneğe katkılarından
dolayı tüm üyelere teşekkür etti.
Başkan Ekinci’nin konuşmasının ardından gidilen genel kurulda mevcut yönetim kurulu güven tazeledi.
18
www.meryap.org.tr
AKTÜEL
2010
MERYAP
YA
P
YÖNETİM KURULU ÜYELERİMİZ
Nesim EKİNCİ
M
ER
(Başkan)
Mehmet İNANÇ
Göksel ÇAT
Necat AKYILDIZ
Haluk NAYCI
(Genel Sekreter)
(Basın Sözcüsü)
20
10
(Sayman)
(Başkan Vekili)
Ömer KÖRÜKÇÜ
(Üye)
www.meryap.org.tr
Hüseyin Koral KURT
(Üye)
19
AKTÜEL
2010
MERYAP YENİ
ÜYELERİMİZ
Ayrıca Genel Kurul’umuzda Yeni Üyelerimizide karşıladık.
Mehmet Ali AKDEMİR
CEMAH İNŞAAT
M
ER
YA
P
AKDEMİRLER LTD.
Erhan ALACA
20
20
1
ÖZALTIN AHŞAP & MOBİLYA
Denizhan YETİKER
0
Özkan ALTIN
SNS MİMARLIK
www.meryap.org.tr
MAKALE
KISACA HALK
DİLİNDE
“6306 KENTSEL
DÖNÜŞÜM”
Kentsel gelişmenin yarattığı sorunların ve çarpık yapılaşmanın çağdaş şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların
sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi sağlamak üzere yıkıp
yeniden yapma, canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden
yapılandırma için kentsel dönüşüm projelerinin en sonuncusu olarak 31 Mayıs 2012 tarih ve 28309 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6306 sayılı “AFET RİSKİ
ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA
KANUN” ile Türkiye de kentsel dönüşüm hareketleri gündeme gelmiştir. Kanunun asıl amacı riskli alanlardaki yapılar ile münferit olarak riskli olduğu teknik yönden belirlenen
yapıların herhangi bir afete maruz kalmadan yıktırılmasıdır.
Ülke nüfusun şehir merkezlerinde yoğunlaşmasının getirdiği olumsuz baskılar; plansız kentleşmeyi, tarım alanlarının
tahribini, ulaşım ve altyapı yetersizliklerini, çevre kirliliğini ve
kaçak yapılaşma gibi problemleri de beraberinde getirmiştir.
Kent içinde kaçak yapılaşma alanları ile ekonomik ömrünü
doldurmuş bulunan çöküntü alanlarının gerekli tüm kentsel
ve sosyal donatı hizmetlerinin getirilerek olası tüm doğal
afet riskleri de bertaraf edilecek şekilde yeniden fenni ve
sıhhi standartlara haiz bir şekilde yapılandırılması veya özetle kentsel dönüşüm bir kentin dokusun bozan sorunların gi-
22
İbrahim ÜNVER
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü
derilmesi manasına gelmektedir.
Kentsel dönüşüm projeleri ile depremlerdeki can kaybı önlenirken, ülke ekonomisinin en az zarar görmesi sağlanacak
ve yeni istihdam alanları açılarak, inşaat sektörünün canlanmasına katkı sağlanacaktır.
Türkiye de tahminen 20 milyon konut stoku bulunmaktadır.
Risk taşıyan 5,5 milyon konutun önümüzdeki 20 yıl içinde
öncelikle yenilenmesi düşünülmektedir. 6306 sayılı Kentsel
Dönüşüm Kanunu üç bölümden oluşmaktadır.1.Riskli Yapı
2.Riskli Alan 3.Konut Rezerv Alanı olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır
Kentsel dönüşüm yapılabilmesi için çalışacak olan ortak
paydaşlar öncelikle Hak Sahipleri (Yapı malikleri ve kiracılar), Valilik (Çevre ve Şehircilik İl Md,) ( İl Altyapı ve Kentsel
Dönüşüm Müd.) , Riskli Bina Tespit Yetkisi Olan Kurumlar
(Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Yetki Lisansı alan; Belediyeler, Üniversiteler, Yapı Denetim veya Özel Yapı Firmaları), Belediyeler (İlçe ve Büyükşehir), Müteahhit Firmalar,
TOKİ ‘dir.
6306 sayılı kanunun içinde gönüllülük ilkesi bulunmaktadır.
Biz vatandaşlarımızdan ilk önce bu gönüllük çerçevesinde
rahat uyuyabilmesi için, çocuklarını evde yalnız bıraktığı zaman huzur içinde olması için, riskli yapıların öncelikle malikleri tarafından tespit ettirilmesini istenmekteyiz.
www.meryap.org.tr
Kentsel Dönüşüm kanunu kapsamına girmiş riskli binanın
mülk sahipleri veya kiracıları için kredi veya kira yardımı teşvikleri vardır.
Mülk sahipleri için Riskli binanızı yıkıp yeni binanızı yaptırırken eğer imkanınız yok ise 24 ay ila 120 ay vadeli, faiz
destekli Bağımsız Bölüm Başı 100.000 TL. Kentsel Dönüşüm Kredisi kullanarak istediğiniz bir inşaat şirketine yeni
binanızı taahhüt yolu ile yaptırabilirsiniz.
Kentsel dönüşüm kredisine ihtiyacınız yok ise inşaat süresince veya en fazla18 ay boyunca geri ödemesiz aylık Kira
yarımından yararlanabilirsiniz. Aynı anda hem kentsel dönüşüm kredisi hem de kira yardımı kullanamazsınız bunlardan
1 tanesini seçmeniz gerekmektedir.
www.meryap.org.tr
Eğer riskli binanın yerine yapılacak binada mülk sahibi olarak kredi ve kira yardımı kullanmıyorsanız başka bir yerden
kendinize daire alırken riskli binadan dolayı hak sahibi oldukları kentsel dönüşüm kredisini bu daireyi alırken kullanabilirler böylece ciddi bir finansman da sağlamış olurlar.
Kiracılar için Riskli Binada en az 1 yıl kiracı olduklarını belgeleyen kiracılar evlerini boşalttıktan sonra başka bir binadan
daire almak istediklerinde Mülk sahipleri gibi 100.000 TL 24
ay ila 120 ay vadeli faiz deskdekli Kentsel dönüşüm Kredisi
kullanabilirler. Yada Binayı boşaltırken 2 aylık kira bedeline
eşit geri ödemesiz Taşınma Yardımı alabilirler.
Kentsel Dönüşüm Kredisi bakanlık ile anlaşmalı Bankalardan, Kira & Taşınma yardımı ise Valilik (Çevre ve Şehircilik İl
Md,)( İl Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müd.) başvuru ile alınmaktadır.
Ayrıca Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16 ncı maddesinin 9
uncu fıkrasında yer aldığı şekliyle;
a) İlgili kurum veya gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince
yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alman harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye
ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle
lehe alınacak paralar ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaftır.
b) Riskli alanlarda gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerince, İlgili kurum adına değil de kendi adlarına uygulamada
bulunulması halinde, riskli alanlardaki yapıların mevcut
23
mevcut alanları için daha önce belediyelerce alman harç ve
ücretlere ilave olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret
farkları alınır.
c) Uygulama alanındaki mevcut yapıların İmar Mevzuatına
uygun olup olmadığına bakılmaksızın, (a) ve (b) bentlerinde
belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır.
ç) Alınmaması gereken harç, vergi ve ücretler şunlardır.
1) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci
maddesi uyarınca alınan noter harçları.
2) Harçlar Kanununun 57 nci maddesi (4 sayılı tarife) uyarınca alınan tapu ve kadastro harçları.
3) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 79 uncu, 80 inci, 84 üncü ve Ek 1 inci maddesi uyarınca
belediyelerce alınan harçlar.
4) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisine tâbi kâğıtlar sebebiyle alınan damga
vergisi.
5) 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi
Kanunu uyarınca alınan veraset ve intikal vergisi.
6) Kurum ve kuruluşlarca döner sermaye ücreti adı altında alınan bütün ücretler; Belediye Gelirleri Kanununun 86
ncı, 87 nci, 88 inci ve 97 nci maddeleri ile 3/5/1985 tarihli
ve 3194 sayılı İmar Kanununun 21 inci ve 23 üncü maddeleri uyarınca alınan her türlü ücret ve riskli olarak tespit
edilen binaya ilişkin olarak 1/7/1993 tarihli ve 21624 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Otopark Yönetmeliği uyarınca
alınanlar da dahil olmak üzere, belediye meclisi kararı ile
belirlenen ve alınan her türlü ücret.
7) Kullandırılacak kredilerden dolayı lehe alınacak paralar
sebebiyle 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınması gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi.”
İlimizde Riskli Bina Tespitleri kanun yürürlüğe girdiğinden
bu yana devam etmektedir. İlimiz genelinde 69 binanın
24
riskli bina tespiti yapılmış olup, bu Riskli Bina Tespit Raporlarından 46 adedinin incelemesi tamamlandıktan sonra
A.R.A.A.D.NET sistemi üzerinden kabulü yapılarak Riskli
Bina şerhinin düşülmesi ve maliklere tebligatının yapılması için ilgili tapu müdürlüğüne ve ilgili belediyesine yazıları
yazılmıştır.
Depremde yok olan her projenin altında mühendislerin imzası vardır. Özellikle de üst üste tost gibi yıkılan veya karton
gibi devrilen çok katlı binaların altında art niyetliler mi? Kesinlikle hayır. Bu kendimizi avutmak için yaptığımız bir bakış
açısıdır. Çünkü, aldıkları eğitimi yeterli görüp, kendisini geliştirmek ve yerinde uygulamaları düzgün yapabilmek için
araştırma yapmayan teknik elemanlar ve imalat aşamalarında çalışan insanlar vardır.
Depremlerden sonra dünyada ve ülkemizde hazırlanan raporlarla defalarca ispatlanmış bir teorem vardır. “İnsanları
depremler değil, bilim ve teknolojiden uzak şekilde sağlıksız
yapılan binalar öldürmektedir.” Unutulmamalıdır ki bir deprem anında yüzyıllar önce yapılmış binalar ayakta kalırken
bilimin ve teknolojinin geliştiğine inandığımız günümüzde
yeni yapılmış binalar yıkılmaktadır. Bu nedenle insanlarımızın başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmesi gereken en
acı konulardan biridir. Çünkü “Deprem kimseye torpil geçmez ve taviz vermez”
Ayrıca ülkemiz de söylenen bir söz vardır “Bir ağlarsa anam
ağlar gerisi yalan ağlar.” Bundan dolayı bırakın analarımızın
bir damla göz yaşının akmasını, olacak bir deprem anında
analarımızı ve insanlarımızı yaşatmak için bilimin ve teknolojinin ışığında güvenli ve sağlıklı uzun bir yaşam için bilgimizi,
emeğimizi ve paramızı hep beraber ağlatalım.
Unutulmamalıdır ki ülkemizin ve çoluk çocuğumuzun geleceği için kentsel dönüşüme karşı çıkmak yerine, her koşulda fikirlerimizi söylemek veya herkesle fikirlerimizi tartışmak
kaydıyla, ne olur sonuna kadar destek çıkalım.
www.meryap.org.tr
AKTÜEL
İnşaat Malzemesinde Bir İlk Hazırlanıyor
Türkiye İMSAD açıklamasına göre, bu yıl 30’uncu yaşını kutlayan Türkiye İMSAD’ın, 32. Olağan Mali Genel Kurul toplantısı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği merkezinde yapıldı.
İnşaat malzemesi sektöründe Türkiye’nin ilk sanayi endeksinin Nisan 2014’te kamuoyuna açıklanacağının belirtildiği
genel kurul toplantısında, Türkiye ekonomisi, inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünün 2014 yılı beklentileri değerlendirildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye İMSAD Başkanı
Dündar Yetişener, İnşaat Malzemesi Sanayi Endeksi çalışması ile inşaat malzemesi sanayi faaliyetlerinin ve gelecek
beklentilerinin aylık olarak ölçüleceğini kaydederek, “Amacımız, inşaat malzemeleri sanayinde faaliyet gösteren işletmeler, ülkemizin ekonomi yönetimi ve sektörün ilgili tüm ta-
www.meryap.org.tr
rafları ile sağlıklı bilgi akışını sağlamak, böylece ekonominin
dinamizm kaynağı olan inşaat malzemeleri sanayinin nabzını tutarak, projeksiyonlarımızı bu veriler ışığında yapmaktır”
dedi.
Yetişener, genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada,
bu yıl 30’uncu yaşını kutlayan Türkiye İMSAD’ın, 60 yaşını
dolduran köklü sanayi kuruluşları ve yeni üretime başlayan
genç sanayici üyeleriyle Türkiye ekonomisinin sanayi tarafında önemli gücünü oluşturduğunu aktardı. Yetişener, 76
sanayici üyesi, 29 dernek, 8 katılımcı üyesi ve 21 bin üretici-bayi ağı ile Türkiye İMSAD’ın bugün 1,5 milyon istihdam
gerçekleştirdiği ve toplam nüfusun yüzde 7,5’ini oluşturduğu bilgisini verdi.
25
AKTÜEL
Türkiye
Türkiye
TürkiyeGenelinde
Genelinde
Genelinde6,5
6,5
6,5Milyon
Milyon
MilyonBina
Bina
Bina
Deprem
Deprem
DepremRiski
Riski
RiskiAltında
Altında
Altında
Büyük bölümü birinci derece deprem
bölgesi içinde yer alan Türkiye’de,
düzensiz yapılaşma ve düşük yapı
kalitesi, can kayıplarının en büyük sebebi olarak görülüyor. Deprem Haftası
nedeniyle yanlış bilinenlere dikkat çeken Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan
Erel, “dayanıklılık için binaların ağır
malzemelerle inşa edilmesi gibi yanlış
bir bilgi var, aksine can kurtarmanın
yolu hafif yapılardan geçiyor” dedi.
Bugüne kadar ağır kayıpların yaşandığı deprem felaketleri, Türkiye’nin deprem kuşağı içinde yer alan bir deprem
ülkesi olduğu gerçeğini bizlere her seferinde acı bir şekilde hatırlatıyor.
26
Yüzölçümünün yüzde 90’ı deprem
kuşağı içinde yer alan bir ülke olarak,
deprem konusundaki bilincin artırılması ve sağlam konut bilincinin oluşturulması büyük önem taşıyor. Deprem
konusunda doğru bilinen yanlışların
başında ise dayanıklılık için binaların
ağır malzemelerle inşa edilmesi gerektiği geliyor. Aksine can kurtarmanın yolu hafif yapılardan geçiyor. Türk
Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel 1-7
Mart Deprem Haftası’nın deprem bilincini artırmak, sağlıklı ve güvenli binaların önemine dikkat çekmek için önemli
bir fırsat olduğunun altını çiziyor.
www.meryap.org.tr
Kentsel Dönüşüm Önemli Bir Fırsat
Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel,
Türkiye’de yüzde 45’i oturulamaz durumda, 6,5 milyonu acilen yenilenmesi
gereken binalar için, kentsel dönüşümün önemli bir fırsat olduğunu vurguluyor. Kentsel dönüşüm sürecinde en
önemli kavram olan yapı güvenliğinin,
özellikle ülkemiz için depreme karşı
alınması gereken önlemler açısından büyük önemi taşıdığını
ifade eden Erel, “depremlerin
neden olduğu can kayıplarını
incelediğimizde, düzensiz yapılaşmanın ve düşük yapı kalitesinin kötü sonuçlar doğurduğunu görebiliyoruz” dedi.
Binaların 50 yılda bir yenilenmesi gerektiğini ifade eden
Erel, yenileme sırasında ise
binaların depreme dayanıklı
olduğu kadar ısı yalıtımlı, çevreye duyarlı ve olabildiğince
hafif yapı malzemeleri ile inşa
edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Kentsel dönüşüm konusunda bir konunun gözden kaçırıldığını işaret eden
Erel, “kentsel dönüşüm çalışmalarında
sadece yapılara odaklanıp, kent planwww.meryap.org.tr
lama, arazi, çevresel etki değerlendirmeleri gibi noktaların kapsamlı ele
alınmaması, yapılan çalışmaların bütünlüğünü olumsuz etkiliyor” dedi.
Malzeme Hayati Önem Taşıyor
Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan
Erel, “Hem devlet hem de toplum olarak artık güvenli binalar inşa edilmesi
noktasında geçmiş yıllara göre daha
titiz davranıyoruz. Devlet yönetmeliklerinin güvenli yapı inşa edilmesini
zorunlu kılan uygulamaları sevindirici. Depreme dayanıklı yapılaşmada
en hayati rolü ise inşaatta kullanılan
malzemenin oynadığı unutmamalıyız.
Bu noktada malzemeler hafifliği ile binaların toplam ağırlığının, dolayısıyla
depremde maruz kalacağı kuvvetlerin
azalmasına yardımcı olmalıdır.
Yangın riski unutulmamalı
Depremlerde yıkım kadar deprem sonrası çıkan yangınlar da can kayıplarına
sebep olmaktadır. Kimi deprem felaketlerinden kurtulan afetzedelerin bu yangınlarda
yaşamlarını kaybettiklerini biliyoruz. Bu noktada
binalarda yanmaz yapı
malzemelerinin kullanılması önem kazanıyor. Bu
tip malzemeler ile yapılan
duvarların yangına dayanımı, diğer yapı elemanlarından oluşturulan duvarlara nazaran çok daha
fazla oluyor. Malzemede
dikkat edilmesi gereken
bir diğer özellik ise, deprem sonrası çıkacak yangınlarda zehirli gaz açığa çıkarmıyor olmasıdır. Bu
özellikler bir araya geldiğinde deprem
sonrası can kayıplarının en aza indirilmesi mümkün oluyor.
27
AKTÜEL
Müteahhitlerden
‘Büyükşehir Belediyesi
kendi imar yönetmeliğini çıkartsın’ talebi
‘Kentin önü açılsın’
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği Başkanı Nesim Ekinci ve
yönetim kurulu üyeleri Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ı ziyaret ederek 1/100 binlik çvre
düzeni planı ve 5 binlik imar planları ile ilgili taleplerini dile
getirdi ve Kocamaz’a hayırlı olsun temennilerini iletti.
16 Eylül 2013 tarihinde onaylanan Mersin -Adana Planlama
bölgesi 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planının aksaklıklarının giderilerek yenilenmesini istediklerini ifade eden MERYAP Başkanı Nesim Ekinci, ayrıca Mersin için geç kalmış
1/5binlik nazım imar planlarının ivedilikle hayata geçirilmesinin kent ekonomisinin büyümesi açısından da büyük bir
önem taşıdığını kaydetti.
28
www.meryap.org.tr
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği olarak bu süreçte oluşturulacak komisyonda, etkin rol almayı arzu ettiklerini dile getiren Ekinci, belediyelerden öncelikli beklentinin; birbirleriyle
çelişen planlar yapmamaları olduğunu söyledi. “Tüm ili kapsayan durum tespiti yapılmalı” diyen Ekinci sözlerini şöyle
sürdürdü: “ Kısa, orta ve uzun vadeli plan ve programlar
yapılmalı. İmar planları kentin talepleri doğrultusunda acilen
yapılmalı, onaylanmayanların onay süreçleri hızlandırılmalı.
Alanların imara açılmadan önce tüm altyapı çalışmaları tamamlanmış olmalı”
Ekinci, Büyükşehir Belediyesinin kentin koşullarını dikkate
alarak kendi imar yönetmeliğini çıkartmasının da, yaşanan
aksaklıkların ciddi anlamda önünü keseceğini sözlerine ekledi.
Şehrin önünü açacağız
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise, kentin
önünü tıkayan her türlü problemi sivil toplum örgütleri
www.meryap.org.tr
ile birlikte istişare yaparak aşacaklarını vurguladı. İmar
planları ve çevre planıyla ilgili harekete geçtiklerini
kaydeden Kocamaz, önümüzdeki günlerde kentin paydaşlarıyla bir araya gelip konuyu değerlendireceklerini
söyledi. Kocamaz, seçim öncesinde vaat ettikleri projeleri de hızlı bir planlamayla hayata geçireceklerini ifade
ederek, “Mersin gerçekten birçok alanda yapması gereken atılımı yapamamış. İnşallah hep birlikte kenti daha
ileriye taşıyacağız” dedi.
Belediye binası kent girişine yapılacak
Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz,
belediye binasını kent girişine ‘kompleks’ şeklinde yapacaklarını belirterek, taş binayı ise müze yapacaklarını
söyledi. Hafif raylı sistem, ulaşım master planı revizasyonu ve imar planları ile çevre düzeni planlarının bir an
önce hayata geçmesi için harekete geçtiklerini anlatan
Kocamaz, Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsallaşmasının da öncelikleri arasında olduğunu sözlerine ekledi.
29
MEVZUAT
GAYRİMENKUL
SEKTÖRÜNDE
KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER
28 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, gayrimenkul
sektöründe de köklü değişikler yaratacak.
Yürürlüğe girecek yeni yasaya göre;
1- Ruhsat almadan ev satılamayacak.
2- Konut satın alanlar 14 gün içinde
herhangi bir bedel ödemeden firmaya
iade edebilecek.
3- Maketten konut satışına düzenleme
yapılacak.
ÖN ÖDEMELİ KONUT SATIŞI
Yürürlüğe girecek kanunla; henüz ortada konut yokken, inşaata başlanmamışken veya inşaat devam ederken konut
satılması ve bu nedenle tüketicilerin mağdur edilmesinin
önüne geçilmesi amaçlanıyor.
ÖNCE RUHSAT ALINACAK
Müteahhit firmanın tüketiciye konut satış sözleşmesini imzalatabilmesi için;
1. Öncelikle yapı ruhsatını alması ve sözleşme kurulmadan
en az 1 gün önce de Bakanlıkça tespit edilecek hususları
içeren ‘ön bilgilendirme formu’nun ‘’ tüketiciye ibraz edilmesi
32
zorunlu kılındı.
2. Bu formla müteahhit taşınmazla ilgili bilgilendirmeyi yaparken, tüketici ise bu durumu bilerek taşınmazı satın aldığını kabul edecek.
3. Tüketici ile ön ödemeli konut satış sözleşmesinin imzalanabilmesi için bu iki ön şartın gerçekleştirilmesi zorunlu oldu.
4. Bilgilendirme formunun detayları ile yönetmelik çıkarılarak
düzenlenecek.
CAYMA HAKKI GELDİ
Yeni kanunda tüketiciye sözleşmenin imza tarihinden itibaren 14 gün içinde herhangi bir tazminat vb. ödemeksizin
www.meryap.org.tr
sözleşmeden cayma hakkı tanındı.
Konutun kısmen veya tamamen krediyle alınması durumunda ise; konut
finansman kredi sözleşmesinin maddeleri devreye giriyor.
Kanunun 43/2 maddesi bu problemi,
konut finansman sözleşmesinin, konut satış sözleşmesini kurulduğu tarihte hüküm doğuracağı ancak cayma
hakkının süresinin bitiminden itibaren
yürürlüğe gireceğini ve bankanın cayma hakkını kullanan tüketiciden faiz,
komisyon, yasal yükümlülük vb. isimler
altında hiçbir masraf talep edemeyeceğini hüküm altında alıyor.
NOTER HUZURUNDA YAPILACAK
Satış vaadi sözleşmelerinde tapuya
şerh koymak zorunlu oldu.
Ön ödemeli konut sözleşmesi ve satış vaadi sözleşmelerinin tapuda tescil
edilmesi, satış vaadi sözleşmelerinin
ise noterde düzenlenerek yapılması zorunluluğu yasaya eklendi.
Bu düzenlemeyle yüksek meblağlı
ödemelerin yapıldığı bu tip satışlarda
www.meryap.org.tr
özellikle eğitim seviyesi düşük tüketicilerin dolandırılmasının önüne geçip,
resmi bir kurum tarafından tüm süreç
boyunca tüketicilerin bilgilendirilmeleri
amaçlanıyor.
Proje inşaatının tamamlanamaması
veya firmanın iflas etmesi gibi durumlarda tüketicilerin büyük mağduriyetlere uğraması nedeniyle kanunun 42’nci
maddesiyle bina tamamlama sigortası
getirildi.
Buna göre satıcının, ön ödemeli konut satışına başlamadan önce koşulları ve uygulama esasları Hazine
Müsteşarlığı’nca belirlenen bina tamamlama sigortasını yaptırması veya
Bakanlıkça belirlenen diğer teminat ve
şartlarını sağlaması zorunlu kılındı.
Bu maddeyle proje sahibi projeyi tamamlayamasa da, bina tamamlama
sigortası veya diğer teminatlarla binanın tamamlattırılarak tüketicinin konut
sahibi olması sağlanacak veya projenin yarıda kalması dolayısıyla zarara
uğraması engellenecek.
%2 TAZMİNAT ALMA HAKKI TANINDI
Cayma hakkının yanı sıra dönme hakkı
da yeni düzenlemede yer alıyor.
45’inci maddeyle düzenlenen dönme
hakkında, tüketici konutun teslim tarihine kadar konutu iade edebilir.
Fakat bu durumda satıcı, tüketiciden
konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç
ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflarla sözleşme bedelinin en
fazla yüzde 2’sini tazminat olarak talep
edebilir.
Bu tazminat ‘dönme cezası’ olarak
adlandırılırken, 45’inci maddenin ikinci
fıkrasında 4 istisna yer alıyor. Bu istisnaların herhangi birinin gerçekleşmesi
halinde ise tüketici dönme cezası olmadan da sözleşmeden dönebiliyor.
Bu istisnalar neler?
1. Satıcı, yükümlülüklerini hiç yada gereği gibi yerine getiremezse tüketiciden
herhangi bir bedel talep edemez.
2. Tüketicinin ölmesi durumunda
3. Tüketicinin kazanç elde etmekten
33
sürekli olarak yoksun kalması sebebiyle ön ödemeleri yapamayacak duruma
düşmesi
4. Sözleşmenin yerine olağan koşullarla yapılacak bir taksitle satış sözleşmesinin konulmasına ilişkin önerisinin,
satıcı tarafından kabul edilmemesi
36 Ay içinde alıcıya kat irtifakı tapusu
verilmesi zorunluluğu getirildi.
Buna göre sözleşmenin imzalanmasından itibaren en fazla 36 ay içinde
satıcının, tüketici adına tapuda kat
irtifakını tescil ettirip, tapuyu vererek
zilyetliğini tüketiciye devretmesi gerekliliğini zorunlu tutuldu.
ÖN ÖDEMELİ KONUT SATIŞINI YENİ
YASAYA GÖRE MADDELER İSEK;
Ön Ödemeli satış sözleşmesi; tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış
bedelini önceden peşin veya taksitle
ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir.
Tüketicilere sözleşmenin kurulmasın-
34
dan en az 1 gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır.
Yapı Ruhsatı alınmadan, tüketicilerle
ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz.
Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise; noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur.
Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim
altında ödeme yapmasını veya tüketici
borç altına sokan herhangi bir belge
vermesini isteyemez.
Belli büyüklükteki projeler için ön ödemeli konut satışlarına başlamadan
önce, inşaat firmalarının binayı tamamlayamama ihtimali gerekçesiyle , bina
tamamlama sigortası yaptırmak durumundadır.
Tüketici 14 gün içerisinde herhangi bir
gerekçe göstermeksizin ve cezai şart
ödemeksizin ön ödemeli konut satış
sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir.
Ön ödemeli konut satışında teslim
süresi en fazla 30 aydır. Kat irtifakı ve
konutun tüketiciye teslimi halinde, 30
aylık süre tamamlanmış sayılır.
Ön ödemeli konut satışında, devir
veya teslim tarihine kadar tüketicinin
herhangi bir gerekçe göstermeden
sözleşmeden dönme hakkı vardır.
Böyle bir durumda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi , harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar
ile sözleşme bedelinin % 2sine kadar
tazminatın ödenmesini isteyebilir.
Sözleşmeden dönülmesi durumunda,
tüketiciye iade edilmesi gereken tutar
ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya
ulaştığı tarihten itibaren en geç 90 gün
içinde tüketiciye geri verilir.
KONUT KREDİSİ
YAZILI OLMAYAN KONUT KREDİSİ
SÖZLEŞMELERİ GEÇERLİ SAYILMAYACAK
Konut kredisi sözleşmelerinin mutlaka
www.meryap.org.tr
yazılı olarak gelişmesi gerekmektedir.
Bazı istisnai durumlarda aceleye getirilen sözleşme öncesi bilgi formunun
tüketiciye gönderilmesi de yasaya dahil edildi.
Konut finansmanı kuruluşu bu formu
tüketiciye makul bir süre önce vermek
zorunda olacak ve tüketici eğer form ile
ilgili bir problem yaşarsa banka bundan sorumlu olacak.
Öte yandan sözleşme öncesi bilgilendirme, sözleşmenin zorunlu içeriği,
kapsam dışı sözleşmeler, tüketici ile
kredi verenin hak ve yükümlülükleri,
cayma hakkı, erken ödeme, efektif yıllık
faizin hesaplanması, tüketici kredilerine
ilişkin reklamların zorunlu içeriği, fesih
hakkının kullanılması, temerrüt, kredinin devri, bağlı kredi ile diğer hususlara
ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek.
ÖDEME GÜNÜ GELMİŞ TAKSİTLER
HESAPLANIRKEN FAİZ, KOMİSYON
VB. MASRAFLAR DİKKATE ALINMAYACAK
www.meryap.org.tr
Tüketici taksitlerini ödemede zorluk yaşarsa konut kredisini sağlayan kuruluş,
kalan borcun tamamının ödenmesini
talep etme hakkını saklı tutabilir.
Ancak bu haktan yararlanmak için kuruluşun talep edeceği tüm ödemeleri
belgelemiş olması ve tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksidini ödeyememesi gerekmektedir.
Buna ek olarak yasa ile birlikte bankanın tüketiciye en az 30 gün süre vermesi zorunluluğu da göz ardı edilmemelidir.
Öte yandan ödeme günü gelmiş taksitlerin hesaplanmasında faiz, komisyon
ve benzeri masraflar dikkate alınmayacak.
Konut kredisini sağlayan kuruluş kalan
borcun tamamını talep etmek üzere
konut kredisi sözleşmesini feshettiği
takdirde, bahsi geçen konut satışa çıkarılabilinecek.
Gerçekleşen konut satışından elde
edilen bedel eğer kalan borcu aşarsa,
aşan kısım tüketiciye ödenecek.
BAĞLI KREDİLERDE KONUTUN TESLİM EDİLMEMESİ DURUMUNDA SORUMLU, KONUT KREDİSİ KURULUŞU
OLACAKTIR
Bağlı kredilerde, konutun teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin, tüketici
seçimlik haklarından birini kullanması
halinde, satıcı, sağlayıcı ve konut kredisi kuruluşu durumdan sorumlu olacak.
Yönetmelikte kuruluşun sorumluluğu
ise şöyle ifade edilmiş: “Konut kredisi kuruluşunun sorumluluğu, konutun
teslim edilmemesi durumunda, satış
sözleşmesinde ya da bağlı kredi sözleşmelerinde belirtilen konut teslim tarihinden itibaren kullanılan kredi miktarı
ile sınırlı olmak üzere 2 yıl olacak.
Konutun teslim edilmesi durumunda,
konutun teslim edildiği tarihten itibaren
kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak
üzere aynı süre esas alınacak.
FAİZ ORANININ DURUMU, KONUT
KREDİSİ SÖZLEŞMESİNDE KESİNLEŞTİRİLECEK VE SONRASINDA DEĞİŞTİRİLEMEYECEK
35
Yeni düzenleme ile faiz oranlarındaki
sabit ya da değişken veya her iki yöntem esasları da yasaya dahil edildi.
Sözleşmede belirtilmek şartıyla faiz
oranları farklı seçeneklerde, farklı düzenlemeleri beraberinde getirecek.
Faiz oranının sabit kalması halinde,
sözleşmenin kurulduğu tarihte belirlenen oran, tarafların rızası dışında değiştirilemeyecek.
Oranın değişken olarak belirlenmesi
halinde ise, başlangıçta sözleşmede
belirlenen oran, dönemsel geri ödeme
tutarı, başlangıçta sözleşmede belirlenen azami dönemsel geri ödeme
tutarını aşmamak koşuluyla ve sözleşmede belirlenecek yurtiçinde veya
yurtdışında genel kabul görmüş ve
yaygın olarak kullanılan bir endeks baz
alınarak değiştirilebilecek.
Öte yandan faiz oranlarının değişken
olarak belirlenmesi durumundan kaynaklanacak olası etkileri tüketiciyle
paylaşılması zorunlu olacak.
Referans edilecek endeksler Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenecek.
ERKEN ÖDEME CEZASI KALDIRILIYOR
Düzenlemeye göre; tüketici, vadesi
gelmemiş bir veya birden çok taksit
36
ödemesinde bulunabileceği gibi, konut kredisi borcunun tamamını erken
ödeyebilecek.
Bu hallerde, konut kredisi kuruluşu,
erken ödenen miktara göre gerekli faiz
ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirim yapmakla yükümlü olacak.
Bir diğer açıdan eğer faiz oranı sözleşmede sabit olarak belirlenmişse
ve tüketici birden fazla ödemesini vadesinden önce yaparsa, konut finansmanı kuruluşu bu durumda tüketiciden
erken ödeme cezası talep edebilecek.
Düzenlemede erken ödeme cezasının
hesaplanma şekli ise şöyle;
“Erken ödeme tazminatı gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici
tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın, kalan vade
sayısı 36’yı aşmayan kredilerde yüzde
birini, vade sayısı 36 ayı aşan kredilerde ise yüzde 2’yi geçemeyecek.”
TÜKETİCİ İSTEDİĞİ KURULUŞTAN
KONUTA İLİŞKİN SİGORTA YAPTIRABİLECEK
Konut kredisi kullanırken tüketiciden
bir çok sigorta yaptırması beklenmekte. Bankadan bankaya değişen bu
uygulama tüketiciye ek masraf çıkarmakta.
Sözleşme Öncesi Bilgilendirme For-
munda belirtilen bu sigortalar artık
tüketicinin açık talebi olmaksızın yaptırılmayacak. Eğer tüketici, sigorta yaptırmak isterse bunu istediği bir sigorta
şirketinden sağlayabilecek. Şirketin
sağladığı teminatla ise yaptırılan sigorta, konut kredisi kuruluşu tarafından
kabul edilmek zorunda olacak
İL VE İLÇELERDE TÜKETİCİ HAKEM
HEYETLERİ OLUŞTURULACAK
Tüketici ile bankalar arasında yaşanan
uyuşmazlıklardan dolayı bakanlık il ve
ilçe merkezlerine en az bir tüketici hakem heyeti oluşturacak.
Bu hakem heyetlerinin görev sınırları yine yasada belirlenmiş durumda.
Değeri 2 bin liranın altında bulunan
uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem
heyetlerine, 3 bin lira altında bulunan
uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılacak. Öte yandan büyükşehir kapsamındaki illerde 2
bin ve 3 bin lira arasındaki uyuşmazlıklara yine il tüketici hakem heyeti bakacak.
Tüketici hakem heyetinin kararına karşı
tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde yapılan başvurular değerlendirmeye alınacakken tüketici mahkemesinin vereceği karar kesin olacak.
www.meryap.org.tr
www.meryap.org.tr
37
MERS-İN
SÜPER LİG HAYIRLI OLSUN
PTT 1. Lig Play-off final maçında
Samsunspor’la karşılaşan Mersin İdman Yurdu rakibini 2-0’lik skorla mağlup ederek Spor Toto Süper Lig’e yükselmeyi başardı.
İstanbul Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu
Stadı’nda oynanan maçta kendilerine
ayrılan bölümü hınca hınç dolduran
taraftarlarının önünde müthiş bir mücadele örneği sergileyen Kırmızı-Lacivertli ekibimiz 42. Dakikada Güven ve
87. Dakikada Cem’in golleriyle zafere
ulaştı ve şampiyonluk kupasını evine
götüren takım oldu.
Karşılaşmayı protokol tribününde izleyen Valimiz, alınan önemli galibiyetin
coşkusunu Mersin İdman Yurdu camiasıyla paylaştı. Atılan gollerde büyük
bir sevinç yaşayan Valimiz, Play-off ilk
turunda Orduspor engelini aşan ve finalde Samsunspor karşısında zafere
38
ulaşan futbolcularımızı kutladı. Valimiz,
“Binlerce Mersinli futbolseverin, Mersin İdman Yurdu’na gönül veren seyircilerimizin desteğiyle Samsunspor gibi
güçlü bir rakibi mağlup eden kulübümüzün bu başarısını kutluyor, başta
teknik ekip ve futbolcular olmak üzere
başkan ve yöneticilerimiz ile emeği geçen herkese teşekkür ediyorum’ dedi.
Valimiz, “Mersin İdman Yurdu’nun yerinin Super Lig olduğunu birçok kez dile
getirdim. Bugün burada takımımızın 1
yıl aradan sonra Süper Lig’e yükselme
hedefine ulaştığını görmekten büyük
bir mutluluk duyuyorum. Stadı doldurarak takımlarına destek veren tüm
seyircilerimize teşekkür ediyor, verdiğimiz ve verilen desteklerin, harcadıkları
emeklerin heba olmamasını sağlayan
futbolcularımızı, teknik ekibi, yöneticilerimizi ve tüm Mersin İdman Yurdu
camiasını bir kez daha kutluyor, Mersin İdman Yurdumuza Spor Toto Süper
Lig’de başarılar diliyorum’ şeklinde konuştu.
Statta bulunan taraftarlar Mersin İdman
Yurdu’nun zaferini doyasıya kutlarken,
ilimizde de vatandaşlarımız yüzlerce
araçlık konvoylar ve Mersin İdman Yurdu Meydanı başta olmak üzere cadde
ve meydanlarda yaptıkları sevinç gösterileri ile şampiyonluğun coşkusunu
yaşadı.
www.meryap.org.tr
MERS-İN
ÇUKUROVA KALKINMA AJANSI 40 MİLYON TL HİBE DESTEĞİ VERİLECEK
PROJELERİ BELİRLEMEK İÇİN VALİMİZ BAŞKANLIĞINDA
TOPLANDI
Çukurova Kalkınma Ajansı Mayıs Ayı
Toplantısı Valimiz Sayın Hasan Basri
Güzeloğlu’nun başkanlığında gerçekleştirildi.
Valiliğimiz Toplantı Salonu’nda düzenlenen oturuma Adana Valisi Sayın
Hüseyin Avni Coş, Adana Büyükşehir
Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Adana Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Atila Menevşe,
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut ile Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Zekeriya
Şarbak katıldı.
30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin
ardından ilk toplantının yapıldığını ifade eden Valimiz, “Toplantımızın hayırlı
olmasını, illerimiz için hayırlı hizmetlere
vesile olmasını ve Adana ve Mersinimizin gelişmesine ve kalkınmasına katkıda bulunmasını içtenlikle diliyorum”
dedi.
Valimiz, “Kalkınma ajansları, bölgesel
ölçekte sosyal, toplumsal ve ekonomik
kalkınmayı sağlayacak, yerel kaynakları
harekete geçirecek, kalkınmanın temel
etkenleri ve kurumsal yapıları arasında
ilişkileri tesis edecek ve ülkemizin son
10 yılda gerçekleştirdiği büyük kalkınma ve gelişme sürecine anlamlı katkılar
sunacak olan kurumlardır. Türkiye’nin
ilk kurulan ajanslarından biri olan Çukurova Kalkınma Ajansımız da kurulduğundan bu yana Adana ve Mersin’de
son derece başarılı ve hayırlı çalışmalar
gerçekleştirmiş, bölge kalkınmasına
kobi ölçeğinden başlayarak, sosyal,
toplumsal ve turizm alanındaki projelere kadar önemli katkılar sağlamıştır”
www.meryap.org.tr
şeklinde görüş belirtti.
2008 yılından bu yana
531 projeye toplam
151 milyon
tl’lik kaynak
sağlandığını bildiren
Valimiz, “Bu
çerçevede
bölgesel
rekabet,
üretim ve çevre altyapısı ile kentsel ve
kırsal altyapıların iyileştirilmesi başlıkları altında Çukurova’da yaşanabilir bir
çevre, yaşam düzeyi ve sürdürülebilir
bir kalkınma persperktifine dönük çok
önemli katkılar ve kazanımlar elde edilmiştir” diye konuştu.
Valimiz, ajansın denetim raporlarının da
görüşüleceği toplantıda Mali Destek
Programları kapsamında destek için
başvurusu yapılan projelerin değerlendirileceğini ve seçilecek projelerin
14 Mayıs 2014 tarihinde saat 14.00’da
Akdeniz İhracaatçı Birlikleri Toplantı
Salonu’nda düzenlenen törenle kamuoyuna ilan edileceğini açıkladı.
Valimiz yerel seçimlerin ardından Mersin Büyükşehir Belediyesi başkanlığına
seçilen Burhanettin Kocamaz ile Adana Büyükşehir Belediyesi başkanlığına
seçilen Hüseyin Sözlü’yü tebrik ettiğini
dile getirerek, “Yeni üyelerimize hoş
geldiniz diyorum. Yapılan son değişiklikle il Genel Meclisi Başkanı olarak
görev yapan ancak artık görev üstlenemeyecek olan tüm eski İl Genel Mec-
lisi başkanlarına teşekkür ediyorum.
Toplantının her iki ilimize, bölgemize
ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum”
sözleriyle konuşmasını noktaladı.
Toplantıda yapılan 2014 yılı Mali Destek Programı proje çağrısı sonucunda
40 milyon tl’lik toplam bütçe için 292
başvuru yapıldığı açıklandı. Bu başvuruların 239’unun Bölgesel Rekabet
ve Yenilik Mali Destek Programı kapsamında olduğu, bütçenin ise 25 milyon tl
olduğu ifade edilirken, Üretim ve Çevre
Altyapısının İyileştirilmesi Mali Destek
Programı kapsamında 10 milyon tl’lik
hibe desteği için 32 başvuru yapıldığı ve son olarak 5 milyon tl’lik destek
için 21 başvurunun Kırsal Ortak Üretim
Altyapısının Geliştirilmesi Mali Destek
Programı kapsamında yapıldığı bildirildi.
Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında ise 1 milyon tl hibe desteği için
başvurusu yapılan “Torosların Nadide
Çiçekleri” isimli proje teklifinin de toplantıda karara bağlanacağı bilgisi verilirken, ajansın 2012 yılı Sayıştay denetiminden başarıyla geçtiği öğrenildi.
39
MERS-İN
DEV SAĞLIK YATIRIMI
MERSİN ENTEGRE ŞEHİR HASTANESİ’NİN TEMELİ
BAKANIMIZ VE VALİMİZİN KATILDIĞI TÖRENLE ATILDI
Günde 10 bin hasta bakımının gerçekleştirileceği, 3 bin Mersinli’ye iş kapısı olacak olan Mersin Entegre Şehir
Hastanesi’nin temeli Sağlık Bakanımız
Sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu ve Valimiz Sayın Hasan Basri Güzeloğlu’nun
katıldığı törenle atıldı.
Toroslar İlçesi Güneykent Mahallesi’nde
yapılan temel atma törenine Mersin
Milletvekilleri Ahmet Tevfik Uzun, Zafer
Çağlayan ve Çiğdem Münevver Ökten,
il ve ilçe protokolü ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Bakanımız, “Böyle güzel havada ışıl ışıl
parlayan bir günde sizlerle olmaktan gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Çok önemli bir hizmetin, bin 250 yataklı
Mersin Şehir Hastanesi’nin temel atma
törenini gerçekleştirmenin mutluluğuyla
bu dev eserimizin Mersin’e, Mersinli siz
değerli vatandaşlarımıza, ülkemize ve
milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
Bakanımız, “Bundan 11 yıl önce SSK’lısı
ayrı sıkıntı çekiyordu. Emeklisi ayrı sıkın-
40
tı çekiyordu. Memuru sıkıntı çekiyordu.
Fakir fukaranın ise Allah yardımcısı olsun diyorduk. Ancak bugün SSK’lısı da
emeklisi, işçisi, memuru, fakir fukarası
da sağlık alanında yapılan devrimlerle sağlık hizmetlerinden istediği anda
faydalanabilmekte. Sağlık teknolojisinin
her alanında herhangi bir engelle karşılaşmadan yolumuza, yürüyüşümüze
devam ediyoruz” şeklinde görüş belirtti.
11 YILDA SAĞLIK ALANINDA RÜYALAR
GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ11 yıllık süreçte sağlık alanında yaşanan reforma dikkat çeken Bakanımız,
bazı rakamlar verdi. Bakanımız, “Bebek
yoğun bakım sayımız 671’e yükseldi. 7
binin üzerinde de yeni doğan ünitemiz
var. Bugün Tarsus Ağız ve Diş Sağlığı
Merkezimizin açılışını gerçekleştirdik.
2002 yılında 14 olan ağız ve diş sağlığı
merkezimiz tam 134’e ulaştı. Ambulans
sayımız 11 yıl önce 630’du. Bu yıl tüm illerimize 2 bin 10 ambulans dağıttık. Ambulans helikopterler, ambulans uçaklar
da vatandaşımızın hizmetinde bugün.
2002’de 20 bin kişiye 1 poliklinik düşü-
yordu, bugün 2 bin kişiye bir poliklinik
düşüyor. Ayrıca 10 milyon çocuğumuza
da diş macunu ve fırçası dağıtacağız”
dedi.
“HEDEFİMİZ SAĞLIK TURİZMİNDE 10
MİLYAR DOLAR GELİR ELDE ETMEK”Geliri yüksek olan vatandaşların yurtdışında 1 buçuk milyar dolar tedavi
parası verdiğini aktaran Bakanımız,
bugün Türkiye’nin 2 buçuk milyar dolar sağlık turizminin olduğunu aktardı
ve “5 yıl sonra inşallah bu rakamı 10
milyar dolara çıkaracağız. 2023’de ise
bölgemizde 1 milyar insana sağlık hizmeti verecek bir ülke haline geleceğiz.
Sağlık Bakanlığı olarak bu imkanlarla
Amerika’da ne varsa, Türkiye’de de
o olacak, Almanya’da, İngiltere’de ne
varsa o olacak diyoruz. Türkiye ancak
bu hedeflerin peşinde koşarsa, muasır
medeniyetler seviyesinde bir ülke olur.
Bu millet artık Amerika’ya bakmıyor,
İngiltere”ye bakmıyor, Almanya’ya bakmıyor. Bu millet, özgüvenini kazandı.
Ben büyük milletim, ben büyük ülkeyim
diyor” şeklinde görüş belirtti.
www.meryap.org.tr
BAKANIMIZ AÇILIŞ İÇİN YÜKLENİCİ
FİRMADAN SÖZ ALDI, AÇILIŞ TARİHİ:
23 NİSAN 2016
Bakanımız konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sağlıkta doktora, eğitime, hizmete, radyolojiye, tomografiye, ilaca
ulaşmada engel bırakmadık. Yeni bir
hedefe koşuyoruz. Dünya standartlarının üzerinde yeni bir hedefe Mersin’de
yeni bir boyutla dev şehir hastanesi ile
ulaşacağız. Hastane bölümleri ile onkoloji, kardiyoloji, çocuk bölümleriyle, kötü
alışkanlıklarla mücadelede Amatem ile
birlikte inşallah sizlerle beraber 2023’te
yeniden Türkiye dünyanın en gelişmiş
ülkeleri arasına girecek. Bugün burada
temelini atacağımız Mersin Şehir Hastanemizin sizler için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İnşallah 23 Nisan 2016’da
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış ve
çocuk bayramımızın yıldönümünde inşaatı tamamlanacak”
250 YATAKLI TOROS DEVLET HASTANESİ, 600 YATAKLI TARSUS DEVLET
HASTANESİ YAPILIYORBakanımız, “Mersin’in dinamiklerine
yeni yatırımlar eklemek istiyoruz” diyerek, 250 yataklı Toros Devlet Hastanesi
inşaatının tamamlanmak üzere olduğu
ve 600 yataklı Tarsus Devlet Hastanesinin de temelinin yakında atılacağı müjdesini verdi. Bakanımız, “İnşallah önü-
www.meryap.org.tr
müzdeki aylarda bu hastanelerimizin
de açılışın ve temel atma törenlerini hep
beraber yaparız” sözleriyle konuşmasına nokta koydu.
Mersin Şehir Hastanesi’nin temel atma
töreni ile hizmet kalitesinde dünyayı
aşan ölçüde bir yatırımın, bir heyecanın
temelinin atıldığını aktaran Valimiz ise,
“Devleti insan için var eden ve devleti
insan için yaşatan bir anlayışla insanın
en temel ihtiyacı olan bir nefes sıhhati
yani sağlığını ona sunan hastane değil
hastaneler zincirini içeren Entegre Mersin Şehir Hastanesi’nin temelini atıyoruz” dedi.
Valimiz, “Dünyanın hiçbir ülkesinde bu
denli entegre, insanın yaşam kalitesini bu denli düşünen bir projeye çok az
rastlanır. Hükümetimizin başlattığı sağlıktaki dönüşümün zirvesi olan bu projede 2023 hedeflerini zenginleştiren il olan
Mersin sadece kendisi değil çevresinin
ve Doğu Akdeniz’in sınır ötesi diğer ülke
insanlarına da hizmet verecek kapasite ve kaliteye ulaşacak. Samsun’dan
Mersin’e, doğudan batıya ülkenin her
köşesinde devam eden hizmet kervanı
bugün Mersin’de sağlık alanında taçlanıp zirveye ulaşıyor” şeklinde konuştu.
VALİMİZ: “BAŞBAKANIMIZA VE BAKANIMIZA BU PROJEYİ MERSİN’LE
BULUŞTURDUKLARI İÇİN TEŞEKKÜR
EDİYORUM”
Valimiz konuşmasını şöyle noktaladı:
“Sağlık Bakanımıza çok özenli çalışmaları ve gayretler için sizler adına teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Hükümetimizin başlattığı bu dönüşüme Mersin’i
dahil ettikleri için, bu denli büyük projeyi Mersin’le buluşturdukları için Başbakanımıza teşekkür etmek istiyorum.
Şüphesiz Mersin’in tüm meselelerine
gönlünü koyan milletvekillerimize, kamu
yöneticilerine, yerel yöneticilere teşekkür ediyor, bu tesisin insanımıza Mersinimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”
Konuşmaların ardından Bakanımız ve
Valimiz protokol üyeleri ile birlikte havai
fişekler eşliğinde temel atma törenini
gerçekleştirdi.
MERSİN ŞEHİR HASTANESİ
Mersin Şehir Hastanesi’nde helikopter
ambulans alanı, Genel cerrahi ve onkoloji servisi 453, kalp damar hastalıkları ve
psikiyatri servisinde 386, kadın doğum
servisinde 383 olmak üzere toplam bin
259 yatak kapasitesine sahip. 330 dönüm kapalı alanı bulunacak olan Mersin
Entegre Kampus Hastenesi’nin tamamlanması ile birlikte 2 bin 210 olan yatak
kapasitesi 3 bin 469’a çıkacak. 603 olan
nitelikli yatak sayısı da bin 862’ye yükselecek. Yoğun bakım yatak sayısı 471’e
çıkacak. 4 bin araç kapasitesi ile 10 bin
hasta bakımı gerçekleşecek olan Şehir
Hastanesi’nde 264 poliklinikte 3 bin personel çalışacak. Yanık merkezi, talasemi laboratuarı, 84 acil yatağı, 42 yataklı
poliklinik, 48 ameliyathane, 240 yoğun
bakım yatağı da hastanenin diğer özellikleri arasında yer almakta.
41
MERS-İN
Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar
Ağı Sempozyumu Mersin
Üniversitesi’nde yapıldı.
Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü tarafından düzenlenen
Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar Ağı
sempozyumu Mersin Üniversitesi ev
sahipliğinde gerçekleştirildi. Neo-Liberalizm Sonrası Mekansal Müdahale
Biçimleri ve Yansımaları ana başlığı
altında toplanan sempozyum, 28-30
Kasım tarihleri arasında yapıldı.
Sempozyumun Prof. Dr. Uğur Oral
Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen açılışına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürol
Emekdaş, Mimarlık Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Cana Birsel’in yanı sıra öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. İlhan Tekeli, Doç. Dr. Tarık Şengül gibi
alanında önemli isimleri de ağırlayan
sempozyumda Türkiye’nin farklı şehirlerinden öğretim elemanları ve uzmanlar yer aldı.
Prof. Dr. Emekdaş açılışta yaptığı konuşmada Mimarlık Fakültesi’nin faaliyetlerini birçok disiplini bir araya getiren
faaliyetler olarak çok önemsediklerine
dikkat çekerek, “Toplumu ilgilendiren
42
projelerde çoklu disiplinlerin bir araya
gelmesi kaçınılmaz. Onun için mimarlık
fakültemizin etkinlikleri birçok alanın bir
araya toplanmasını sağlaması açısından bizim için önemli. Bu sempozyum,
Mimarlık, Güzel Sanatlar ve İletişim fakülteleri ile Kamu Yönetimi Bölümü ve
Sosyoloji Bölümü’nden arkadaşlarımızı aynı potada eritme başarısını ortaya
koydu. Kent dinamiklerini sorgular hale
geldiler. Artık yönetim modellerinde öz
değerlendirme dediğimiz bir şey var.
Yapmış olduğumuz tüm icraatlarda,
ister siyasi erkte olalım isterse alanda olalım, mutlaka öz değerlendirme
yapmamız gerekiyor. Son zamanlarda
ülkemizdeki kentsel ve bölgesel planlamaya yönelik uygulamaların masaya
yatırılması gerekiyordu. Arkadaşlarımızın yapmış oldukları bu organizasyonla, bu konuda başarıya ulaşacaklarına
inanıyorum” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Cana Bilsel ise tartışıla gelen
yeni dünya düzeni olan neoliberalizmin, son yıllarda hızla biçim değiştirerek farklı bir evreye geçtiğini söyledi. 20’nci yüzyılın ulus devletlerinde
küreselleşmeyle birlikte yerel demokrasinin güç kazanacağı yönünde bir
ışığın belirdiğini ifade ede eden Prof.
Dr. Bilsel, sarkacın yeniden merkezi
otorite olarak devletin tüm karar verme
süreçlerinde egemen olduğu bir “Otoriter Kapitalizm”e doğru savrulduğu bir
evreye geçildiğini söyledi ve “Bunun
çevre ve yaşadığımız mekan üzerinde
önemli ve hızlı etkileri söz konusudur”
dedi.
Neoliberal düzenin, yaşadığımız bölgeden yaşam birimine kadar her
ölçekteki mekân üzerinde önemli
dönüşümlere neden olduğunu yineleyen Prof. Dr. Bilsel, bunun ötesinde
www.meryap.org.tr
mekânın neoliberal politikaların önemi
bir aracı haline geldiğini kaydetti. “Merkezi otoritenin mekana yönelik karar
verme süreçlerine yeniden büyük ölçüde belirleyici olduğuna ancak bunu yaparken kamu yararı, çevre hukuku gibi
değerler yerine ekonomik büyümenin ön plana çıktığına tanık oluyoruz”
şeklinde konuşan Prof. Dr. Bilsel sempozyum süresince tüm bunların çeşitli
ölçeklerde mekana yansımalarını farklı
boyutlarıyla anlamak için gerekli kavramsal çerçeve ve araçları oluşturmak
yolunda birlikte düşünme süreci ve tartışmaların önemli bir aşama olduğunu
belirtti.
Doç. Dr. Tarık Şengül : “Kentler
meta haline geldi”
Doç. Dr. Tarık Şengül ise metalaştırma
kavramı üzerinde durdu. Metalaştırma
sürecinin hayati bir biçimde sermaye
birikim sürecinin içinde olduğunu söyleyen Doç. Dr. Şengül, bunun önemli
ölçüde kent mekanının metalaşması
şeklinde geliştiğini kaydetti. “Kapitalizmin kendi tarihi içinde meta, kentte üretilir bir şeyken giderek artan bir
biçimde kentin kendisinin meta olduğu bir duruma gidiyoruz. Dolayısıyla
kentin mekânlarıyla, kamusal ve özel
alanlarıyla meta mantığını taşıdığı bir
mantıktan bahsediyorum. Bu mantığın
iyi okunması gerekir” şeklinde konuşan Doç. Dr. Şengül, bunun sadece
ekonomik değil siyasal form için de uygulandığını belirtti. Siyasi iktidarın kent
ile ilişkisini bu mantığa dayandırdığını
kaydeden Doç. Dr. Şengül, bunun da;
www.meryap.org.tr
hız tutkusunu, tüketimi ve kapitalizmin
kendi tarihine ve coğrafyasına katamadığı alanlara saldırmasını yani şiddeti
içinde barındırdığını savundu. Yaşanan
sürecin bireyi ve kamu yararını dışladığını, böyle bir durumda demokrasiden
söz edilemeyeceğini söyleyen Doç. Dr.
Şengül, “Demokrasi ancak karşı mücadele verilirse ve toplum gerçekten
bilinçli bir biçimde sürece karşı dik durursa gerçekleşir” dedi. Konuşmaların
ardından konuşmacılar katılımcılardan
gelen soruları yanıtladılar.
Üç gün boyunca devam eden sempozyum kapsamında; “Devletin Müdahale Biçimleri”, “Devlet Müdahalesi-
nin Sonuçları”, “Raci Bademli Anısına:
Ankara’nın Kentleşme ve Planlama Tarihi Üzerine Konuşmalar”, “Afet”, “Koruma”, “Neoliberal Kentleşme”, “Neoliberal Planlama”, “Kentsel Dönüşüm”,
“Çevre ve Enerji”, “Neoliberal Ekonomi”, “Ekonomi ve Mekansal Örgütlenme”, “Kentsel Gelişme-Büyüme ve
Mekansal Örgütlenme”, “Neoliberalizme Tepkiler ve Alternatif Kavramsallaştırmalar”, “İşyerleri ve Mekansal Örgütlenme”, “Yerel Katılım ve Demokrasi”,
“Büyük Ölçekli Projeler ve Marka Kentler” başlıklı oturumlarla kentsel ve bölgesel sorunlar alanlarında uzman kişilerce masaya yatırıldı.
43
MERS-İN
MERSİN KENTİ EDEBİYAT ÖDÜLÜ SAHİBİNİ BULDU.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın
7.mersin Kenti Edebiyat Ödülü bu yıl
şair yazar Demir Özlü’ye verildi. Demir
Özlü, ödülünü MTSO Başkanvekili Kasım Tanrıöver ile seçici kurulda bulunan Celal Soycan ve Özdemir İnce’nin
elinden aldı.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen törene, MTSO Başkanvekili
Kasım Tanrıöver, Mersin Devlet Opera
ve Balesi Müdürü Erdoğan Şanal, Mersin Kültür ve Turizm İl Müdürü Bahattin
44
Kabahasanoğlu, yazar Özdemir İnce,
Murat Katoğlu, Latife Tekin, İpek Ongun, Celal Soycan ile çok sayıda davetli katıldı.
Törende konuşan MTSO Başkanvekili Kasım Tanrıöver, Kent Edebiyat
Ödülü’nün Mersin’in kültürel tanıtımının yanı sıra hayatını edebiyata adayanlara karşı başlatılan bir etkinlik olduğunu kaydetti. Yaşadığı toplumu ve
toprağı bir sanatçıdan başka kimsenin
daha iyi tanımayacağını vurgulayan
Tanrıöver, “Bu ödülün verilme gerekçelerinde çok önemli maddeler var.
Bu ödülün en önemli parçası dilimize
yaptığı katkılar anlamında görüyorum.
Her millet kendi dil kökleri ile düşünür.
Kendi oyunlarını anlatmak için yarattığı kelimelerle düşünceyi üretir. Başka
milletlerle etkileşimleri sonucunda her
dil birbirinden mutlaka etkilenir. Bu da
gayet doğaldır. Anca bu etkileşim kendi dilinin yok olma seviyesine kadar
gelirse büyük sorunlar ortaya çıkar.
www.meryap.org.tr
Her toplum kendi kelimeleri ile düşünür, kendinize ait olmayan bir kelime ile düşünemezsiniz. Eğer düşünce üretemezseniz felsefede,
sanatta, bilimde hatta finans dünyanızda bile
gelişme gösteremezsiniz. Bu anlamda felsefede, sanatta, bilimde ilerlemek istiyorsak önce
hazinemiz olan dilimizde kelime köklerimize
sahip çıkmalıyız” dedi.
Şair ve yazarlar Murat Katoğlu, Latife Tekin ve
Celal Soycan’ın Demir Özlü’nün sanatını değerlendirdiği törende konuşan dünyaca ünlü
Mersinli yazar Özdemir İnce ise yıllar önce bu
ödül töreninin yapılmasının kendisine sunulduğunda bir garip olduğunu belirterek, “O zaman MTSO Başkanı rahmetli Kadri Şaman ile
Meclis Başkanı Faik Burakgazi bana Mersin’de
bir edebiyat ödülü kursak nasıl olur diye sordular. Ben acayip oldum. Çünkü bu müthiş
bir aşama, aydınlanmaydı. Bu 2 Mersinli çocuğun böyle bir şeyi düşünmesi beni müthiş
heyecanlandırdı. Elbette dedim. İşte o günden
beri yapıyoruz. Şu anda benim görüşüme göre
Türkiye’nin en önemli ödülüdür. Çünkü üzerinde en ufak bir kuşku yoktur. Bu ödül torpilli
verilir, şuna verilir, buna verilir diye bir şey söz
konusu değildir. Bizim ödül verdiğimiz yazarlarımızın hepsi dünya çapında yazarlardır. En
iyi dünya yazarlarından bir sigara kağıda daha
az değillerdir. O bakımdan ben yaptığımız işle
iftihar ediyorum. Bu çalışmayı ortaya atan rahmetli Kadri Şaman ile Faik Burakgazi’ye çok
teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından sahneye davet edilen
Demir Özlü’ye seçici kurulda bulunan Celal
Soycan, Özdemir İnce, İpek Ongun ve MTSO
Başkanvekili Kasım Tanrıöver birlikte ödülünü verdi. Ödülünü alan Demir Özlü, siyaset,
toplum ve dil ilişkisini konuştu. Özlü, yazmaya başladığındaki amacının Türkçeyi iyi bir dil
haline getirmek olduğunu belirterek, “Batıdaki
en iyi edebiyat yapıtları ölçüsünde, yaşamsal
yaratıcı yapıtlar ortaya koymak gerçekleştirmeye çalıştık. Gerçekleştirebildik mi, elbette
ben bilemem. Bu da eleştirmenlerin, edebiyat
tarihçilerinin ve entellektüllerin cevaplayacağı
bir soruydu. Beni bu ödülle layık görenleri çok
teşekkür ederim” diye konuştu.
www.meryap.org.tr
45
RÖPORTAJ
Yapı Türk inşaat
firmasından
Hüseyin Koral KURT
ile Mersin inşaat
sektörü ve kentsel
dönüşümü konuştuk.
Samimi ortamda
Birlikte kalkınma, birlikte paylaşma, birlikte
sosyal yaşamı
şekillendirme girişimi olarak
gerçekleşen
görülebilecek bu paradigma, merkezi hüküröportajımızda
metin kalkınma
kurgusu ve kalkınma ajanslarının kuruluş amaçlarıyla da örtüşmektedir.
Hüseyin
Koral KURT iş
hayatından ve tecrübelerinden bahsetti.
Soru: Öncelikle Hüseyin Koral Kurt’u kısaca tanıyabilir miyiz?
Cevap: 1996 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat mühendisliği bölümünden mezun oldum. 1996’dan bu yana
Mersin’de mimarlık ve mühendislik
projeleri , Mersin üniversitesi inşaat
meslek yüksekokulu ve mimarlık fakültesinde öğretim görevliliği, laboratuarda da binaların depreme dayanıklılık
ve güçlendirmesi hakkında danışman
olarak görev yaptım. Aynı zamanda
banka eksperliğini yürüttüm. 1990 yılından bu yana da aile şirketimiz olan
YAPITÜRK İNŞAAT kimliğiyle müteahhitlik konusunda projeler üretmekteyiz.
Bu süre içerisinde çok sayıda konut ve
48
iş merkezi projeleri bitirdik ve devam
etmekteyiz.
Soru: Peki iş hayatına nasıl atıldınız?
Cevap: İş hayatına 1996 yılında mezuniyetimin ardından; mimarlık mühendislik bürosu olarak başladım .
Öğretim görevliliği , banka eksperliği,
müteahhitlik şeklinde devam ettim.
Soru: İş hayatına 1996 yılında mezuniyetimin ardından; mimarlık mühendislik
bürosu olarak başladım . Öğretim görevliliği , banka eksperliği, müteahhitlik
şeklinde devam ettim.
Cevap: Mersin’deki inşaat sektörü diğer büyük şehirlere nazaran arzı fazla,
talebi azdır. İnşaat kalitesi, diğer şehirlerden fazladır, ama satış fiyatları çok
düşüktür. Ulusal yatırımcı gelmediği
sürece de hem iş merkezleri hem konutlar acısından fiyatlar hiçbir zaman
gerçek değerini bulamayacaktır. Kriz
dönemlerinde bile Mersin’de her dönem satış yavaşta olsa büyük şehirlere
göre devam etmiş, hiçbir zaman tamamen kilitlenmemiştir. Sıcak para az
da olsa girmiştir. Yalnız son dönemde
özellikle tarım ve ihracatın durmasıyla
;Arap ülkeleri ve Rusya ihracatının da
durması sebebiyle tarım sektörüne giren sıcak para azalmış , Mersin’de de
konut satışlarına kötü yönde etkilemiştir.
www.meryap.org.tr
Soru: Peki ulusal yatırımcılar gelmiyor
dediniz, yatırımcıları çekmek için neler
yapılabilir Mersin’de İnşaat sektörü adına?
Cevap: Ulusal yatırımcıların gelebilmesi
için önce Mersin’deki imar planın yapılması gerekmektedir. Yatırımcıya uygun
arsa ve iş merkezleri ile ilgili sürekli engeller konmuştur. Yeni yatırımcıya ,Büyükşehir Belediyesinin yönetmelikleri
ve idari engelleri kısıtlamalar getirmiştir.
Yatırımcıya zorluk çıkarılmıştır. Aksine
yatırımcıyı teşvik edip onlara kolaylık
sağlamak gerekmektedir. Genel olarak
Mersin’de ulusal yatırımcıya sağlık, organize sanayi, fabrika vs her türlü ticari yatırıma uygun arsa yada imar planı
yetersizdir.
Soru: Peki siz Meryap’ı ve İnşaat sektöründe olarak Mersin’e neler katıyorsunuz?
Cevap: Meryap olarak biz Mersin’e inşaat standartları yüksek, sosyal alanları
ve toplum ihtiyaçlarına cevap veren,
kenti güzelleştiren projelere imza atıyoruz. Mersin deki inşaat sektörüyle ilgili
kendimizin sorunlarını, hem de çevreye
duyarlılıkla ilgili toplumsal projelerle ilgili problemleri, imar yönetmeliklerinin
sıkıntılarını çözmeye çalışıyoruz. Kısacası Meryap modern Mersinin geleceğini şekillendirmeye çalışıyor.
Soru: Mersin kentinde çok önemli bir
noktada bulunan kentsel dönüşüm projelerine katkıda bulunuyor musunuz?
Kentsel dönüşüm hakkında Mersin’de
kentsel dönüşüm hangi noktada, nerede
görüyorsunuz?
Cevap: Mersin’de kentsel dönüşüm
henüz başlamadı ama çok büyük ve
acil yapılması gereken bir ihtiyaç. Özellikle inşaat mühendisi olarak çok sayıda yapıyı, üniversite yada bakanlığa
bağlı inşaat laboratuarlarıyla
tahkik
ettiğimizden ; eski binaların ,70’li yıllarda yapılan binaların, artık ömrünü
tamamladığı tespitindeyiz. Bu yapılar
hem ekonomik hem de can güvenliği
acısından artık sosyal dokuya zarar
vermektedir. Burda yaşayan insanların
otopark, sosyal çevre, bahçe vs. rekreasyon alanları, spor alanları oluşturulmamış. Bu sebeple hem konutların
www.meryap.org.tr
yenilenmesi hem de Mersin çevresinin
değişmesi acısından kentsel dönüşüme olumlu bakıyorum. Özellikle 70’li
yıllarda yapılmış olan Pozcu, Adnan
Menderes sahil bölgelerinin can güvenliği açısından çok acil yenilenmesi
gerekmektedir.
Soru: İnşaat sektörünü bir yana bırakıp
sizin özel hayatınızla ilgili sorularıma
geçmek istiyorum. Siz en çok neyi yapmaktan keyif alırsınız?
Cevap: Gezmeyi, yeni yerler tanımayı,
seyahat etmeyi seviyorum. Onun dışında sinemayı seviyorum.
Soru: Kentsel dönüşüm için şuan içinde
bulunduğunuz bir proje var mı? Belediyeyle ortaklaşa çalıştınız mı hiç?
Cevap: Henüz belediyelerle ilgili özellikle Mersin merkez belediyeleri ile ilgili
kentsel dönüşümle alakalı bir çalışma
tarafımıza sunulmamıştır. Meryap olarak veya müteahhitler olarak belediyelerin henüz seçim dönemi olduğu için
seçimden sonra belediyelerin mutlaka
desteğini bekliyoruz. Belediyeler olmadan tek başına yapılacak bir kentsel
dönüşümün başarıya hızlıca ulaşma
sansı yoktur.
Soru: En son izlediğiniz bir film var mı?
Cevap: Sihirbazlar Çetesini izlemiştim.
Soru: Hobileriniz arasında neler vardır?
Cevap: Sinema, seyahat etmek, spor
yapmak, kitap okumak, oyun oynamak
ayrıca; tavla oynamayı seviyorum.
Soru: Aylık bir limitiniz var mı kitap okumada mesela?
Cevap: Kitap okumada çok fazla yok.
Ayda bir iki tane okuyabiliyorum. Ama
haftada en az üç tane film seyrediyorum. Özellikle yeni filmleri.
Soru: Türkiye’deki İnşaat gündemini de
takip ediyorsunuzdur. İnşaat sektöründe
Türkiye’de kentsel dönüşüm büyük bir
sorun biliyorsunuz, kentsel dönüşümün
olumlu bir şekilde ilerlemesi için müteahhitlere düşen görev ve kentsel dönüşüme katkı sağlayacak unsurlar sizce
nelerdir? Çözüm yolları nelerdir?
Cevap: Kentsel dönüşüme müteahhitler zaten sıcak bakıyor. Yalnız sıcak ba-
49
kabilmesi müteahhitlerin de bunu daha
çok sahiplenmesi için imar yönetmelikleri acısından müteahhitlerin önünün
açılması gerekiyor. Bu yüzden de hem
yoğunluk hem imar dokularında hem
de teşviklerle ilgili devletin yaptığı bazı
kolaylıklar vardır. Otopark harcı, ruhsat
harcı vs. gibi kolaylıklar sağlandığı için
bu mutlaka yönetmeliğe açacaktır. Ayrıca yoğunluğu az olan bölgelerde değer artısı olabilmesi için normal devletten bir bedel çıkmadan müteahhitlerin
bunu başarabilmesi için çeşitli imar yönetmeliklerinin kolaylaştırılması, teşvik
edici olması gerekiyor.
Soru: Yapı-Türk olarak şuan içinde bulunduğunuz projelerden bahsetmek ister
misiniz?
Cevap: Yapıtürk olarak son üç yılda iki
adet büyük proje bitirdik. Sehr-i Ardıç
ve Neoflat Sitesi Şehr-i Ardıç; 56 dai-
50
re ve 3500 metre iş merkezinden oluşmaktadır. Neoflat Sitesi ise dört bloktur, iki blok ticari işmerkezi (31 adet ofis
ve işyeri ) iki blok konut ( 56 adet daire)
9000 metrekare ticari alanı vardır. Konutlar teslim edildi. İş merkezi de 2 aya
kadar bitmek üzere. Yeni bir projemize
başladık. İki bloklu 48daire+1000 metrekare iş yeri olmak üzere iki bloklu bir
sitedir. İki yıl içerisinde de teslim edeceğiz.
Soru: Nerede peki bu konutlar?
Cevap: Nevit Kodallı caddesinde. (26
nci cadde Stada giden otoban bağlantısı ) Daha önce aynı anda üç veya dört
tane inşaatı bir arada yürütüyorduk. Piyasaların daralmasından dolayı biz de
imalatlarımızı yavaşlattık.
Soru: Genç iş adamlarına, müteahhitlere
çalışma hayatında neler önerirsiniz?
Cevap: Öncelikle iyi bir eğitim almaları
lazım. Aldıkları eğitime göre amaçlarını
belirlemeli, bu amaçları doğrultusunda
donanımlarını güçlendirmelidir. Kişinin
hem potansiyel olarak kendi eğitimi
çevresi ve kullanabildiği maddi manevi
değerlerinin güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirerek güçlü yönler üzerinde bir
amaç belirleyip bu amaç üzerinde çok
çalışarak sabırlı ve gayretli ve istikrarlı
bir şekilde devam ederse başaracaklardır mutlaka..
Soru: Peki özel olarak sizin asla yapmam dediğiniz şeyler var mıdır?
Cevap: En son yapacağımız şey ticari
hayatta güvensizlik yaratmaktır. Çünkü
müteahhidin sattığı en büyük sermaye
itibardır. Alıcının hayatta aldığı en pahalı
malsa konuttur.
Teşekkür Ederiz...
www.meryap.org.tr
MİMARİZM
YAZA GİRDİK,
ŞİMDİ MUTFAKLARI YENİLEME
ZAMANI…
Şimdi artık mutfaklar sadece pişirim, yemek alanı olarak düşünülmüyor, aynı zamanda da evin kalbi, yaşam alanlarına
dönüşüyor…
Şehrimizde de yeni yapılan konutlarda mimarlar, müteahhitler bu yaşam alanlarını daha da kaliteli hale getirmek için
projeler üretiyorlar… aynı zamanda profesyonel mutfak
üreticileri,depolama mekanizmalarını üreten firmalar, mutfakta kullanılan beyaz eşya- ankastre cihaz üreticileri gün
geçtikçe kullanıcıların talepleri doğrultusunda yeni modeller
üretmeye devam ediyorlar…
Aynı zamanda şehirli insan geleneksel yemek pişirme tarzlarının yanı sıra yemek pişirme kursları, yemek kitapları
doğrultusunda da farklı mutfak kültürlerini deniyor. Yemek
pişirmenin sanat olduğunu keşfediyor ve yemek hazırlamayı zevk alacağı, fonksiyonel mekânlarda yapmayı tercih
ediyor ve artık mutfaklar sadece kadınların çalışma mekânı
olmaktan çıktı, gerek iş yaşamlarının yoruculuğu, gerekse
52
erkeklerin de yemek yapmayı sevmesi, birlikteliklerin ev işlerini paylaşmakla daha da güzel olabileceğinin anlaşılmasıyla erkekler de kadınlar kadar mutfak kullanıcıları olmaya
başladı ve öyle ki profesyonel firmalar mutfak kapaklarında
daha maskülen görsellik sağlayan alüminyum kapaklar gibi
yeni malzemeler de ürün gamlarına yerleştirdiler.
Klasik mutfağın kalbindeki yemek masası evin en sihirli bölümüdür, anneler masada hazırlık işlemlerini tamamlar, kahve içme keyifleri yapılır, okuldan gelen çocuk anne yemeği
hazırlarken onun kontrolünde ödev yapar, çekirdek aile yemeklerini yerken günlük sohbetlerini yapar, sabah kahvaltıları güne keyifli biçimde başlamak için hazırlanır…
Yaşamımızda bizlere mutluluk veren bu mekânı daha da
özel hale getirmek elinizde… Her zaman mutfağınızı değiştiremezsiniz ama yeni bir masa örtüsü, vazoya konulmuş
bahçeden koparılmış bir çiçek bile o gün mutluluğu yakalamanıza göz kırpar…
www.meryap.org.tr
Tarzınıza karar verin
Kişisel zevkleriniz ve evin bütünüyle
uyumlu bir mutfak modeli düşündüğünüzde Hayalinizdeki mutfağa Sahip
olmanız daha kolay olacaktır.
Mutfak dolap kapaklarında tercih edilen
malzemeler laminant, polimer kapaklar,
alüminyum, cam, lake, doğal ahşaptır.
Hangi malzemeden yapılan mutfak dolaplarının Sizin hayalinizde olduğunu
keşfedin… Mutfağınızı tasarlarken boy
dolapları, buzdolabı gibi yüksek boylu
cihazların bir arada olması mutfağınızı
daha düzenli gösterir.
Bütçenizi belirleyin
Birçok mutfak firması farklı kapaklarla
aynı formda farklı fiyatlar hazırlıyor. Piyasa araştırması yapın. Mutfaktaki ihtiyaçlarınız ile bütçenizi denk getirmeye
çalışın. Profesyonel firmalar veya mesleğinde profesyonel kişilerle çalışmanız
daha sonra ortaya çıkabilecek hataları
engeller. Profesyonel kişilerle çalışmak
en dayanıklı malzemeleri ,kullanım
alanlarında maksimum çözümleri ortaya çıkarır. Üstelik mutfağınızı yenileme-
www.meryap.org.tr
nin sadece mutfak dolaplarından ibaret
olmadığını, gerek elektrik – su tesisatlarının önceden hazırlanmasını, gerekse
daha sonradan monte edilecek aydınlatma, ankastre cihazlar gibi ürünlerin
seçiminin Yapılmasında profesyonel
kişilerle çalışmak faydalıdır.
İhtiyaçlarınızı belirleyin
Mutfak mekânında acık mutfak olarak
mı kullanacağınızı yoksa kapalı mekân
mı tercih edeceğinize karar verin. Depolama alanlarınızı belirleyin ve yeni
mutfağınızı tasarlarken fazla kullanmadığınız eşyalardan kurtulun.
Mutfağınızı tasarlarken seçeceğiniz ankastre cihazların kullanımınıza ve genel
mekânla renk uyumuna dikkat edin.
Mutfağınızdaki tüm alanları verimli kullanabilmek için akıllı depolama çözümlerine yer verin. Yemek masası kullanacaksanız aydınlatmada tezgâh üzerini
aydınlatan aydınlatmalar ile birlikte yemek masasının üzerinden sarkan aydınlatma kullanabilirsiniz.
Eğer geleneksel tarzda yemek pişiriliyorsa koku etkenini göz önüne alıp,
daha güçlü motoruna sahip davlumbazları tercih edin. Davlumbazların filtreli seçenekleri olsa bile, daha önceden
baca tesisatını çekmenize imkân varsa,
tesisatını hazırlamaya önem gösterin.
Fonksiyonel depolama çözümlerinde
eviye altındaki modülün kapaklı yerine
geniş sürgü çekmeceli düşünülmesi bu
modülü daha fonksiyonel hale getirir.
Boy kiler dolaplarında
Tek hareketle komple çekilen mekanizma yerine, tek tek çekilen sürgülü sistemler tercih ederseniz daha kullanışlı
çözüm elde edersiniz.
Tesisatların çekilmesi sırasında eğer
ocağınızı doğal gaz ile kullanacaksanız, ocağın gaz çıkış yönünde doğal
gaz tesisatınızı önceden hazırlamanız
gereklidir.
Ankastre buzdolabı kullanacaksanız,
yeni çıkan modellere bakmanızı, üreticilerin daha geniş, daha kullanışlı ankastre buzdolapları ve boy dipfrizeler
üretmeye başladıklarını belirtmekte yarar var…
Hazırlayan: Mimar Bilgi Onur
53
BAŞARI STRATEJİSİ
Yalnız kaldığınızı
düşündüğünüzde.....
Yalnızlık ve Bağlantının Spirituel Anlamını Bulun
Benım uzun zamandır terk edilmiş bir inancım var,
Bu uzun yalnız yol kadar uzun
başka bir sunak daha yoktu.
Bob Dylan
Çocukluğumda her zaman “farklıymışım” ve hiçbir yere uymuyormuşum
gibi hissederdim. Geceleri yıldızlara
bakıp, gökten inecek bir uzay gemisinin beni evine götüreceğini fantezisini
kurardım. Kendimi bana ait olmayan
yabancı bir dunyaya düşmüş bir uzaylı
gibi hissederdim. Eminim ki erken yaşta hissettiğim bu önseziler ve doğumum sırasında annemin hastalanması
benim kendimi dışlanmış hissetmeme
katkıda bulundu. Yine de bu hisler,
olanların otesindeydi. Buraya ait olmadığım konusunda çok önemli hislerim
vardı ve gerçek evime özlem duyuyordum.
Artık bir doctor olarak yalnızlığın, insanda bu duyguları uyandırabilecek spiritüel bir yönü olduğunu fark ediyorum.
“ Nereden geldik?” ve “ Bu evrendeki
yerimiz nedir?” soruları temel insani
sorulardır. Çalışma grupları sırasında benim çocukluğumda yaşadığım
gibi anlam veremedikleri bir yalnızlık
çwkwn okadar çok insan tanımıştım ki.
Bu spiritüel yalnızlığın var olan sosyal
ağımızdan cok, sonunda nereyi yuvamız bellediğimizle alakası var. İşte
size bircok kişinin hiç düşünmediği bir
parka bilgi. Fiziksel şekilde var olmak,
54
ruhlarımızın kökenlerinin geldiği ucsuz
bucaksızlık düşünülürse, insanı yalnız
ve klostrofobik hissettirebilir. Bu duygu
tamamen doğaldır fakat ne yazık ki olması gerektipi ne psikoterapide ne de
çocuk yetiştirirken göz önünde bulundurulmaz. Ruhsal varlığa nazaran bir
bedenin içinde olmak daha sınırlayıcı
bir şekil olduğundan alışmayı gerektirir.
Malesef bu ayrılıkla nasıl başa çıkacağımız büyürken bizle3 öğretilmez ama
bu konunun öğretilmemesi özellikle de
sezgisel olarak hassas çcocuklar için
zarar verici olabilir. Dolayısıyla kendi
bedenimizin içinde asla tam olarak
kendi evimizdeymişiz gibi hissetmesek de bunun sebebini hiçbir zaman
bilemeyebiliriz.
Bunun bir “akıl sağlığı meselesi” olduğunu ya da derinlerdeki karanlık bir
psikolojik yaraya dayandığına karar
vermekte aceleci davranmamalıyız.
Spritüel yanlızlığın çözümü kalbinizle
ve kutsal olanla baplantı kurmak ve
sürekli olarak onların yardımına açık
olmaktır. Eviniz bu dünyada bir yer olabilir: bir milliyet duygusu, aile, toplum,
fiziksel olarak yaşadığnız yer gibi. Fakat eviniz ayrıca spritüel bir yer olabilir,
oraya nasıl ulaşacağınızı sizinle paylaşacağım.
Adalet Bağdu
[email protected]
Spritüellik sizing için her an nöbet tutmaktadır. O şimdi ve burada sokağında yaşar. Ben diyorum ki, yalnızlık hissetiğinizde ona gidin ve içinizi sonsuz
şefkatle doldurmasına izin verin. Bazıları, “eğer sen Tanrı ile konuşuyorsan
spritüel bir insansın ama eğer Tanrı
senle konuşuyorsa psikozlusun” der.
Eğer bu evrensel bir doğru olsaydı ben
çok uzun bir zaman önce akıl hatanesine kapatılmış olurdum. Tanrı ile konuşmak asıl meseledir: Tanrısal olan ile
konuşmak ve onu dinlemek yapacağınız en zekice şeylerden biri olacaktır.
Bu dialogu başlatın. “hayatım boyunca
yalnız olacağım” paniği size geceleri
uykunuzdan alıkoyduğunda nereye
gideceğinizi bilmiş olursunuz. Sizden
daha yüce bir gücün her zaman orada olduğunu sezimlemek gerginliğinizi
azaltır ve spritüel olarak yalnız kalma
korkusunun sadece zihninizin bir ürünü olduğunu görmenizi sağlar. Önemli
olduğunuzu ve sizinle ilgileneceğini bilerek derin bir nefes alabilrisiniz.
Bir sonraki hareket adımı yalnızlık ile
savaşmanıza yardımcı olacak. Nasıl
spritüel bir yuva hissi bulacağınızı ve
daha bağlantıda hissedeceğinizi öğreneceksiniz. Bu tekniklerin tümü hızlı
çalışır ve pratiktir.
www.meryap.org.tr
DUYGUSAL HAREKET
ADIMI
Yalnızlık hakkında bir
sorunuz varsa onu
ruhunuza sorun.
Bunu uyanıkken
yapabilir
ya da rüyalarınızda
sorabilrisiniz.
www.meryap.org.tr
Bu spritüel çözümlerle yalnızlığı dönüştürün.
Ne kadar yalnız olduğunuza takılıp kalmak yerine:
1. Yuvanız üzerine meditasyon yapın.
Asıl yuvanız olan Ruh ile iletişim kurmak için en az birkaç dakika harcayın.
Orası hem geldiğiniz hem de geri gideceğiniz yerdir. Bu yuvanın nasıl bir yer
olduğuna dair detayları hayal etmek
kendinizden daha yüce bir güç ve içinizdeki Tanrı bağlantınızı somutlaştıracaktır. Yoğun gününüze başlamadan
önce veya bir ara verdiğiniz sırada
gözlerinizi kapatın. Birkaç derin nefes
alın ve iyice yerleşin. Sonar içsel olarak, “manevi yuvamı deneyimlememe
izin ver” diye istekte bulunun. Neler
sezdiğinize dikkat edin. Yuvanızda olmak nasıl bir duygu? Belki ılık, güvenli,
gerçekten ait olduğunuzu hissettiğiniz
bir yer var. ya da belki karşılıksız olarak
sevildiğiniz ve anlaşıldığınız bir yer. Ayrıca ne kadar basma kalıp olursa olsun
yuvanız ile özleştirdiğiniz görsellerin
neler olduğuna da dikkat edin. Sıcak
bir ocak. Aile. Kahkahalar. Mumlar. Altın sarısı nergis çiçeklerinden oluşan
bir ortam. Bu çok kullnaılan bağdaştırmalar mutluluk dolu manevi yuvanızın içine göz atmanızı kolaylaştırcaktır.
Kendinizi fantezilere bırakın. “bir şeyler
uyduruyor” olmaktan korkmayın. Yuvanıza dönmenin verdiği neşe sizin en
uçuk hayallerinizi bile aşan birşeydir.
Bunun üzerinde düzenli olarak meditasyon yapınç Dorothy karakterinin “ev
gibisi yok” diye sürekli tekrar ederek
kendini Kansas’a gönderdiği Oz Büyücüsünde yaptığını yapın. Yuvanız
üzerinde meditasyon yapmak manevi
benliğinizin köklerini hatırlamasına izin
verir.
2. Sezgilerinizi dinleyin. Yalnızlık hakkında bir sorunuz varsa onu ruhunuza
sorun. Bunu uyanıkken yapabilir ya da
rüyalarınızda sorabilrisiniz. Odaklanmış bir durumda konuşlmayı başlatın.
Örneğini “annemle aramı nasıl düzeltebilirm? Onu çok özlyüroum.” Bunu
söyledikten sonar sezgilerinizin ya da
rüyalarınızın neler söyleyeceğine kulak
verin. Bazı olası cevaplarda telefonu
elinize alıp onu aradığınızı görebilrisiniz. Ya da öfkenizi bir kenara bırakmanız haline içinizde bir ampulün söndüğünü hissedebilirsiniz. Aldığınız cevap
ne olursa olsun, ona dikkat edin ve harekete geçin. Bunun yalnızlığınızı nasıl
azalttığını gözlemleyin.
3. Minnetkar olma alıştırması yapın.
Sevdiğiniz ve size seven insanlara
odaklanın. Bu ilişkileri sevgi ile anmak
için zaman ayırın. Ayrıca bir öinnet
günlüğü tutun ve hayatınızdaki güzellikleri buraya kaydedin. Örneğin, sabah yürüyüşünüz, sağlınız ya da siz acı
çektiğiniz sırada size dinleyen ir arkadaşınız hakkında yazabilirsiniz. Sonar
bu minnetttarlığın tadını çıkarmak için
kendinize en az birkaç dakika ayırın.
4. Başkalarına yardım edin. Birilerine
yardımcı olmak sizin “ben” dünyasından çıkıp “onlar” dünyasına geçmenizi sağlar. Bu ilahiyatçı Martin Buber’in
bir öğretisidir. Birileirne yardım etmek,
kenarda bir yerlerde reddedilmiş hissetmektense, size yeniden insan bağlantısının içine sokar. Başka birisi için
haytaı birazcıkta olsa kolaylaştırmak
hem sizing hem de onların yanlızlığını azaltıcaktır. Birilerine yardım ali
uzatmak için neler yapabileceğiniz
konusunda meditasyon yapın. Hangi
ihtimallerin size heyecanlandırdığına
bakın.
Üçüncü dönüşüm yanlızlığınıza hiatp eden bir formüldür. –ben- liğinizle, ruhunuzla ve başkalarıyla bağlanı
kurmak – gerekli dengeyi bulmanızı
sağlar. Bu olmadan manevi olarak iyi
durumda olsanız da hala çok yalnız
hissedebilirsiniz. Bir çok farklı kaynaktan sevgi alın. Rehberim şöyle der:
“manevi yolculuk her zaman tek başına yapılır ama yalnız olmak zorunda
değilsinizdir. “ bizim arayışımız bir yuva
arayışıdır. Bu ihtiyaç o kadar temel bir
ihtiyaçtır ki bunun için yüzyıllar boyunca savaşlar yapılmıştır. Bağlantımızın
yoğun olduğu anlar bizi oraya götürebilir.
55
SEKTÖREL ANALİZ
2013’te Konut Satışları Yükseldi
Yapı-Endüstri Merkezi tarafından Türk yapı sektörünün yıllık
performansına dair en geniş değerlendirmeyi sunan Türk
Yapı Sektörü Raporu 2013 yayımlandı. Sektör profesyonellerini uzman konuşmacılarla buluşturan “Türk Yapı Sektörü
Analizi ve Yakın Coğrafyalarda Fırsatlar” başlıklı toplantı ile
sunulan raporda yapı sektörü; büyüme ivmesi, gayrimenkul
sektörü, üretim, tüketim, ihracat ve ithalat büyüklükleri gibi
çok çeşitli veri ve etkenler ışığında, önceki yıllarla karşılaştırmalı olarak analiz edildi.
Türk Yapı Sektörü Raporu 2013’e göre 2013 yılının ilk dokuz
ayında toplam konut satışları 862 bin 651 olarak gerçekleşti.
2012 yılının ilk dokuz ayında 488 bin 693 olarak kaydedilen
konut satışları ile karşılaştırıldığında yüzde 76 oranında ciddi
bir yükselme yaşandığı gözlendi.
Yapı dünyasının bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi tarafından hazırlanan Türk Yapı Sektörü Raporu 2013 açıklandı.
Rapor, Türk yapı sektörünün 2013 yılının ilk üç çeyreğini geniş kapsamlı ve derinlikli analizleri ile değerlendirirken, Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeler ışığında gelecek
beklentilerine ve hedeflerine de yer veriyor.
56
Konut satışları 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 76
oranında yükseldi!
Türk Yapı Sektörü Raporu 2013’e göre 2013 yılının ilk dokuz
ayında toplam konut satışları 862 bin 651 olarak gerçekleşti.
2012 yılının ilk dokuz ayında 488 bin 693 olarak kaydedilen
konut satışları ile karşılaştırıldığında yüzde 76 oranında ciddi
bir yükselme yaşandığı gözlendi.
Kamu inşaat harcamaları 2013’te inşaat sektörünü ayağa kaldırdı
Türk Yapı Sektörü Raporu’nda özellikle 2013 yılında inşaat
sektörünün gösterdiği büyüme performansında, kamu inşaat harcamalarındaki sıçramanın üstlendiği rol dikkat çekti.
Rapora göre, Türkiye’de inşaat sektörü 2010 yılında yüzde
18,3 ve 2011 yılında yüzde 11,3 gibi yüksek hızlarla büyüdükten sonra 2012 yılında sadece yüzde 0,6 oranında büyüme
gösterdi. Ekonomik yavaşlamaya bağlı olarak inşaat sektörünün büyüme performansında da önemli bir yavaşlama ortaya çıktı. Ancak 2013 yılında inşaat sektöründeki büyüme
www.meryap.org.tr
özellikle kamu inşaat harcamalarındaki önemli sıçrama ile
yeniden hızlandı. 2013 yılının ilk dokuz ayında inşaat sektörü
yüzde 7,4 oranında büyüme gösterdi. Aynı dönemde kamu
inşaat harcamaları reel olarak yüzde 38,8 oranında büyürken özel sektör inşaat harcamalarının yüzde 3,5 oranında
küçülmesi dikkat çekti.
Rapora göre ayrıca 2013 yılında konut satışlarında gerçekleşen artış ile birlikte konut üreticileri yeni konut ruhsatları
alımlarını artırdılar.
İnşaat sektörünün kullandığı kredilerde büyüme hızlandı...
Türk Yapı Sektörü Raporu’na göre 2013 yılında inşaat sektöründe, hem nakdi kredilerde, hem de gayri nakdi kredilerde
büyüme yeniden hızlandı. 2013 yılının ilk on bir ayında inşaat
sektörünün kullandığı nakdi krediler yüzde 42,9, gayri nakdi
krediler ise yüzde 32,7 oranında artış gösterdi. İnşaat sektörünün kullandığı nakdi krediler Kasım ayı sonu itibariyle 65
milyar 700 milyon TL’ye ulaştı.
Küresel inşaat harcamaları 2013’te 8 trilyona yaklaştı...
2013’te inşaat sektörünü etkileyen önemli gelişmeler…
Türk Yapı Sektörü Raporu’na göre 2013 yılında İnşaat sektörünü doğrudan etkileyen beş önemli gelişmeden biri kamu
inşaat harcamalarındaki sıçratmayı yaratan ve kentsel dönüşüm yasası çıkarıldıktan sonra 2013 yılında fiili uygulamaların artmaya başlaması ile ivme kazanan çoğu büyük ölçekli
olan kamu alt yapı yatırımları oldu.
Diğer bir gelişme olan 2B arazilerinin satışları da yasal çerçevesi içinde 2012 yılında gerçekleştirilmişti. Ancak satışlar
beklentilerin altında kaldı ve inşaat sektörüne etkisi sınırlı
oldu. Rapora göre sektörü etkileyen bir diğer gelişme de
yabancılara gayrimenkul satışında mütekabiliyet koşulunu
kaldıran yasanın hayata geçirilmesi. Böylece yabancıların
gayrimenkul alımları da kademeli olarak artmaya başladı.
Konutlardaki KDV uygulamalarındaki belirsizliğin ortadan
kalkması da diğer bir etken olarak değerlendirildi. Yüzde 1
KDV oranı olanağından yararlanmak isteyenlerin yarattığı ilave bir talep oluştu.
www.meryap.org.tr
Raporda, dünya inşaat sektörünün büyüme performansına
dair verilen rakamlara göre ise küresel inşaat sektörü 2009
daralmasının ardından 2010 ve 2011 yıllarını durağan geçirirken, 2012 yılında küresel inşaat harcamalarında yüzde 4
oranında büyüme yaşandı. Dünya inşaat sektöründe 2012
ve 2013 yıllarında toparlanma devam etti. Yıl kapanışına dair
tahminlerle 2013 yılında dünya inşaat sektöründeki büyüme
oranının 4,5 olarak kaydedileceği ve küresel inşaat harcamalarının da 7 trilyon 850 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.
“Türk Yapı Sektörü Analizi ve Yakın Coğrafyalarda Fırsatlar”
başlıklı toplantıda, Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel tarafından sunulan raporda sağlanan veriler ışığında, mimarlık hizmetleri veren firmalar için yakın coğrafyaların sunduğu iş ve
yatırım fırsatları da YEM Stratejik Pazarlama ve İş Geliştirme
Koordinatörü Banu Uçak’ın moderatörlüğündeki oturumda ele alındı., Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler, Yurtdışı
Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Çağrı
Köseyener, Öncüoğlu+ACP Mimarlık Şehircilik İcra Kurulu
Başkanı, Mimar Enis Öncüoğlu ve Evrenol Architects Kurucu
Ortağı, Mimar Mehpare Evrenol gibi alanında uzman isimlerin konuşmacı olarak katıldığı toplantı katılımcılardan yoğun
ilgi gördü.
57
MERS-İN
Rakamlarla
Mersin İnşaat
Sektörüne Bakış…
Mersin İnşaat Sektörü altın yılını yaşadı…
Türkiye istatistik Kurumu’nun (TÜİK)
açıkladığı 2013 yılı konut satış rakamlarına göre; Türkiye genelinde konut
satışlarında 2012 yılına kıyasla 443 bin
368 adet artarak 702.000 ‘den 1 milyon
145 bine yükseldi. Artış oranı % 63 olarak istatistiklere geçti. Hatta bir başka
ifadeyle 2013 yılında Türkiye’de 2009
ve 2010 yılları toplamından daha fazla
konut satılmış oldu. Bu durum Türkiye
ve Mersin ilinde konut üreticilerine bahar havası yaşattı. İnşaat sektörü 2014
yılına girerken hedeflerini daha da yükseltti.
2013 yılındaki bu olumlu havanın nedenleri, konut kredisi faiz oranların 1
seviyesinin altında olması, yeni KDV
düzenlemesinin netleşmesi, ekonominin istikrarlı seyri ve son olarak da
yabancıya konut satışının önünün açılmasıyla konut satışlarının arttığı görülmüştür.
58
2012 yılında konut sektöründe 800 bin
adet konut stoğu vardı. Aynı yıl hali hazırda üretilen konutlarla bu sayının 1
milyonu geçeceği ön görülüyordu. Bu
durumda 2012 yılı baz alınarak yılda
maksimum 500 bin konut satışı öngörülürken ilerleyen yıllara konut stoku
birikmesi ve inşaat sektöründeki bu
durumdan ekonomide daralma olması
bekleniyordu.
2013’de beklenen olmadı,
Öngörüler 2013 yılında yerle bir oldu,
satışlar patladı. Birikmiş olan 800 bin
konut stoku ve üretilen diğer konutların
%85’den fazlası satılmış oldu. Mersin
ilinde 2011 ve 2012 yılında temelleri
atılmış ve 2013 yılında satışa hazır hale
gelen 70 bin TL ile 220 bin TL arası
konutların %90’dan fazlasının tapuda satışı gerçekleşti. 250 bin TL üzeri
olan konsept projelerdeki dairelerinde
%70’inden fazlası konut alıcısı ile tapuda buluştu.
2013 yılında Mersin ilinde toplam konut
satışları içinde ipotekli konut satışı oranı (konut kredisi kullandırılarak) %40
civarı, diğer satışların payı %60 civarında gerçekleşti. Bu durum yatırımcıları,
altın ya da yabancı paradan daha güvenli olan; yüksek kar marjlı konut alımına teşvik etti.
Mersin, İnşaat Sektöründe 2013’de
atağa kalktı…
Mersin’in 2012 yılında Türkiye genelinde toplam konut satış oranı 2,63 ilken,
bu rakam 2013 yılında %2,95’e çıkarak;
Mersin’i iller arasında 6. Sıraya yerleştirdi. Bu sonuç da büyük iller sıralamasında İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerden sonra Mersin’i en çok konut satılan
iller arasına sokmuş oldu.
Mersin ilinde, 2012 yılında
toplamda 18.447 konut satışı gerçekleşmiştir. 2013 yılında ise 32.229 adet
konut satışına istinaden %74’lük ciddi
bir artış olmuştur.
www.meryap.org.tr
Mersin ili yıllara göre konut satışları ve ipotek oranları;
Mersin ili için 2011, 2012, 2013 yıllarında konut satış oranları ve ipotekli satış grafiği;
2014’de konut sektörü heyecanlı girdi
fakat...
2014 yılında siyasi istikrarın
sürmemesi direkt olarak ekonomiye
yansıdı. Takibinde Merkez’in faiz artırımı konut ve inşaat sektörünü negatif
yönde etkiledi. Nitekim kararın hemen
ardından konut kredisinde aylık faizler
yüzde 0.85’ten yüzde 1.15’lere kadar
çıktı. Bu durumda 17 Ocak’tan sonra
100 bin TL kredi çeken kişiler 10 ila 20
bin TL arası fark ödemek zorunda kalacaklardır.
Faiz artışının asıl etkisi, inşaat maliyetlerinde yaşanmaya başlanmıştır. Müteahhitle, inşaat harcamalarını genel-
www.meryap.org.tr
likle banka kredisi kullanarak finanse
ettikleri için faizden yansıyan maliyeti,
fiyatlara yansıtmak durumunda kalabileceklerdir.
Bu da demek oluyor ki konut maliyetleri önümüzdeki dönemde artış gösterecek. Ancak, maliyetlerin artması
fiyatlara aynen yansıyacağı anlamına
gelmemeli. Finansman yönünden dışa
bağımlı olmayan müteahhitler, öz kaynaklarıyla yatırım yapacakları için maliyet artışından daha az etkileneceklerdir.
Kat karşılığı arsa alma, taşeronlarla
işbirliği yapma ve inşaatın her aşamasında daire satışıyla inşaat projesini
finanse eden müteahhitler, bu durakla-
ma neticesinde ya iflas edecek ya da
zararına daire satmak zorunda kalacaklardır. Bu da zaten şuan için karışık
olan konut piyasasını zora sokacağı
öngörülmektedir.
Son olarak da, konutta KDV oranını
%1’den değil de %8 ya da %18’den
ödemek zorunda kalacak konut üreticileri için konut satışları onlar için daha
da bir zor olacak.
Türkiye, bu tip iniş çıkışlara çok hızlı
reaksiyon gösterdiği ve alışkın olduğu
için muhtemelen bu çalkantılı dönem,
seçimlerden sonra konut üretim ve satışlarında yerini istikrara bırakacaktır.
59
2012 yılında Kullanım amacına göre tamamen veya kısmen biten yeni ve ilave yapılar tablosu;
Mersin ilinde 2012 yılında 10.183 adet daire üretilmiştir. 2013 yılı konut üretim rakamları daha açıklanmadığı için, 2013 yılı
konut satış oranı %74 ile orantılanır ise ortalama 17.000 adet konut üretilmiş diyebiliriz.
Arsa sıkıntısı başladı,
2014 yılında Mersin’de özellikle Fuat Morel’den başlayıp, yeni açılan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesine kadar olan bölgenin
(Kuzey Mersin) çok değerlenmiş olması, arsa fiyatlarına yansımıştır. Bir de bölgede arsa sıkıntısı yaşanmaya başlanmıştır.
Müteahhitlerin bunun öncesinde, ortalama %25-30 oranında arsa karşılığı ile inşaat başlattıkları yerler için, şu anda %45
gibi rakamlar telaffuz edilmeye başlanmıştır. Arsa fiyatlarındaki bu artış ister istemez konut m2’lerine yansımış durumdadır.
Kuzey Mersin’deki arsa fiyatlarındaki artış, müteahhitleri; Mezitli Opel Gedizler ile Soli Kuzey taraflarına yönlendirmiş
durumdadır. Kuzey Mersin’deki konsept projelerin fiyatları 300 bin TL’den başlayıp yükselirken, Mezitli Soli civarı 160-250
Bin TL civarındaki fiyatlarıyla alıcı aramaktadır.
Mersin Yenişehirde 2013’de ticari amaçlı 237 adet inşaat ruhsatı alındı.
Mersin ilinde, son 3 yılda inşaat ruhsatı alım sayılarında çok ciddi bir değişim olmamasına rağmen, konsept ve 100 dairenin
üstünde projeler üretilmeye başlanmıştır. En fazla inşaat ruhsatı Toroslar ilçesinde alınsa da yarısından çoğu tadilat ya da
başka sebeplerden alınan ruhsatlar olmuştur. Yenişehir ve Mezitli’deki ruhsat alımlarının %97’den fazlası ticari amaçlı inşaat
proje ruhsatı olmuştur. Mersin ilinde 2013 yılında toplamda 1.233 ruhsat alınmış bunlardan 739 adet civarı ticari amaçlı
alınmıştır.
YILLARA GÖRE MERSİN Merkez İlçelerinde inşaat ruhsatı (TİCARİ) alım oranları;
YENİŞEHİR
MEZİTLİ
TOROSLAR
AKDENİZ
2011
228 Ad.
122 Ad.
264 Ad.
229 Ad.
843 AD.
TOPLAM
2012
182 Ad.
160 Ad.
260 Ad.
208 Ad.
810 AD.
2013
237 Ad.
124 Ad.
255 Ad.
123 Ad.
739 AD.
Mersin ili yıllara göre İnşaat
ruhsat alım grafiği;
Dip Notlar:
-Mezitli’de 2012 yılında 2951 adet Konut (mesken) 284 Ad. Dükkan üretilmiştir.
2013 yılında;
*Yenişehir’de toplam 494 ad. inşaat ruhsatı
verilirken; 237 ad. civarı Ticari İnşaat Proje
Ruhsatıdır.
* 1.233 Ad. Genel İnşaat Ruhsatı verildi. Bu
rakamın %60 civarı ticari inşaat proje ruhsatıdır.
60
www.meryap.org.tr
Mersin’in nüfusu çok hızlı artıyor,
GİYODER 2023 öngörülerinde; 10 yılda Mersin’in nüfusunun 1.775.289 rakamına ulaşacağını öngörürken, Mersin 2013 yılı
itibariyle 1.705.774 kişiye ulaşarak büyük bir metropol olma yolunda hızla ilerlemektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Sonuçlarına göre son rakamlar baz alınarak Mersin
ili nüfus artış ve rakamları şu şekilde:
“
Yıllara Göre Türkiye ve Mersin ili Nüfus Artışı
YILLAR
MERSİN
ARTIŞ FARKI
KIR
ŞEHİR
2010
1.647.899
-
2011
1.667.939
+ 20.040
2012
1.682.848
+ 14.909
%22
%78
2013
1.705.774
+ 22.926
%21
%79
Mersin yıllara göre grafik olarak nüfus artışı tablosu;
Mersin İlçe, Belediye ve Köy nüfuslarının yıllara göre sayıları ve artış sayıları.
YILLAR
YENİŞEHİR
Artış Fark
MEZİTLİ
Artış Fark
2011
198.912
2012
212.813
+13.901
151.394
+18.016
276.420
+23.714
281.157
+6.473
2013
224.895
+12.082
158.482
+7.088
277.658
+1.238
279.383
-1.774
133.378
TOROSLAR
Artış Fark
252.706
2013 yılı artış fark toplamı:
AKDENİZ
Artış Fark
274.684
18.634 kişi
Mersin Büyükşehir ilçelerinden en fazla nüfus artışı olan ilçe, 12.082 kişilik artışıyla
224.895 kişiye ulaşan Yenişehir İlçesi olmuştur. Takiben 7.088 kişilik artışıyla 158.482 kişiye ulaşan Mezitli ilçesi en fazla artış gösteren
2. İlçe olmuştur. Akdeniz ilçesinde ise ,göç
nedeniyle nüfus da 1.774 kişilik azalma olmuştur. Mersin merkez ilçelerinde bir önceki yıla göre 18.634 kişilik artışıyla nüfusunu
1.682.848 kişiden (2012) 1.705.774 kişiye
çıkarmıştır.
www.meryap.org.tr
61
Mersin merkez ilçelerinde yıllara göre nüfus sayıları;
Mersin ilinin, 2012 yılında verdiği göç sayısı 53.253 kişi iken aldığı göç sayısı 46.721 kişi olmuştur. Ayrıca Mersin ilinde 2011
yılında 13.847 çift evlenmiştir. Takip eden 2012 yılında bu rakam çok az artarak 13.934 çifte ulaşmıştır.
Buradan şu yorumu yapabiliriz; Mersin ilinde evlenen her çift için bir adet konut ihtiyacı olacağı düşünülürse Mersin ilinde
yıllık 13.934 çift evlenirken, göçten dolayı oluşan 2000 ailenin eksilmesinden dolayı oluşan açık çıkarılır ise Mersin ilinde yıllık
12.000 Bin konut ihtiyacı doğmaktadır. Sadece Mersin merkez ilçeleri baz alınırsa bu rakam 9.500 -10.000 bin konut arası
olarak öngörülebilir. Mersin merkez ilçelerinde 2013 yılında 739 adet inşaat proje ruhsatı alındığına göre, ortama her projede
18 daire olduğunu varsayarsak 2014 yılında satışa sunulacak 13.300 konut olacağı varsayıla bilinir.
Mersin ili ve ilçelerinde evlenme sayıları;
Mersin ili yıllara göre aldığı ve verdiği göç sayıları;
62
www.meryap.org.tr
Mersin il ve ilçe merkezleri ile belde köyler içindeki nüfus oranı;
Suriyeli zengin vatandaşların gözdesi Mersin;
Bu hızlı artışın yanında bir de Suriyeli göçmenlerin Mersin’e yerleşmeye başlaması, nüfusun gelecek yıllarda daha da artacağını göstermektedir. Bu durumun, konut sektörüne destek veren bir yanı olması nedeniyle Suriyeli alıcılar konut sektöründe
mimari yapıya bile yön vermeye başlamıştır. Türk aile yapısına genelde 2+1 ile 3+1 daireler hitap ederken, Suriyeli aile
yapılarına uygun olan 4+1 ve üstü daire yapısında inşaatlar yapılmaya başlanmıştır.
Kent kalabalıklaştıkça haliyle kira fiyatları ve konut fiyatları da artış gösterecektir. Bu daha şimdiden kira fiyatlarına % 10 ile
20 artış yansırken, daire alım fiyatlarında çok fazla bir değişim olmamıştır.
Türk aile yapısı değişiyor mu?
1980’li yıllarda aile yapısı en az 3 ve üstü çocuklu, büyükbaba ve anneannelerin bir arada yaşadığı yapıyken, 2014’de artık
yerini tek ya da 2 çocuklu ailelere bıraktı. Ayrıca evlenmelere oranla boşanmaların daha da artığı iller arasında yer alan
Mersin’de aile yapısı, ister istemez değişmeye yüz tutmuştur. Bu değişim konut taleplerinde de farklılaşmalara yol açmıştır.
Türkiye’deki toplam aile sayısının % 24,66’sı iki çocuklu ailelerden, % 21,60’ı da tek çocuklu ailelerden oluşmaktadır. Daha
da dikkat çekici olan, Türkiye’deki 100 aileden 8,62’si tek yetişkinli ( anne ve baba ayrı yaşayan) ailelerden oluşmaktadır
.
Bu tip küçük aile yapısına uygun olan ,1+1 hatta 1+0 dairelerin daha da trend haline geleceğine kesin gözüyle bakılmaktadır. Mersin’deki birçok konut üreticisi, özellikle; Çiftlikköy ve Üniversite civarında bu tip talepleri karşılamak için konut üretmektedir. 2014 yılı itibariyle 1+1 daireler, bu bölgelerde konseptlerine göre 80-130 bin TL arasındaki fiyatlarıyla alıcılarıyla
buluşmaktadır. Bu tip konutları çoğunlukla yatırım amaçlı alan yatırımcılar da çoğunluktadır. Bu tip konutlar eşyalı olarak çok
rahatlıkla 650-700 TL civarında kiraya verilebilmektedir.
www.meryap.org.tr
63
Türkiye’de kentlerde yaşayan Hanehalkı ve aile yapısının konut tip/satışlarına etkisi;
Mersin ilinde ortalama hane halkı oranları (Kaç Kişilik Aile)
Mersin’de Yatırımcı için güvenli liman konut,
GİYODER’in araştırmasına göre en güvenli yatırım aracı olan altının son yıllardaki tutarsız seyri, diğer yatırım araçlarının da
güvenli görülmemesi; yatırımcıları her zaman kazandıracak olan konut yatırımına yönlendirmiştir. Türkiye’de yaşanan siyasi
kriz ve faiz yükselişi konut sektörü için farklı yatırımcıları ortaya çıkarmıştır. Kredi çeken kişi sayısının düştüğü bugünlerde
nakit alım yapabilecek; parasını güvenli bir limana taşımak isteyen kişileri harekete geçirmiştir. Tabi ki bu durum konut sektörüne kısa süreli bir can suyu etkisi yapsa da, kredi çekerek konut sahibi olacak kişilerin, faizler düşmediği sürece harekete
geçemeyeceği kesindir.
64
www.meryap.org.tr
Yabancılar için cazibe merkezi Mersin,
Türkiye’de konut talebine ilişkin belirleyici yeni ve önemli bir unsur da yabancıların konut talebidir. Bunun en net göstergesi
de 2013 yılında satılan konutun yaklaşık %10’unu (110 bin adet) yabancıya satılmıştır. Mersinde sahil kesimlerindeki konutlara taleplerin çoğu yabancı ülke vatandaşlarından gelmektedir. Yeni düzenleme ile birlikte ilave 42 ülkenin daha vatandaşları,
“karşılıklılık ilkesi” aranmaksızın Türkiye’den konut satın alabileceklerdir. Yabancı konut alıcılarının öncelikli taleplerini, güney
ve deniz kenarı olan şehirler oluşturmaktadır. Mersin, deniz kenarı olan şehirlere nazaran konut fiyatlarında hala cazibesini
korumaktadır. Bu da yabancıların konut alımlarında Mersini tercih etmeleri; Mersin’i cazibe merkezine çevirmektedir.
Mersin bir uçtan diğer uca şantiye alanı;
Mersin merkez ilçelerinde 2014 yılı itibariyle 1000’den fazla inşaat projesi mevcuttur. Konut alıcısı sıfır bir daireyi bir inşaat
projesinden almak isterse, istediği mahallede 100’e yakın inşaat projesini tek tek gezmesi gerekmektedir.
Eğer belirli bir semtten konut almak isterse o zaman işler daha bir karışık hale geliyor, en az 300 projeyi tek tek ziyaret edip
fiyat ve kalite karşılaştırması yapmak zorundadır.
Bu karmaşayı önlemek için konut alıcısı bölgedeki tüm inşaat projelerinin detaylı bir listesine ihtiyaç duymaktadır. Bu detaylı
proje listesi herhangi bir ortamda olmadığı için konut alıcısı çoğunlukla zor şartlarda şantiye, şantiye dolaşmak zorunda
kalmaktadır. Konut alıcısı bu zor duruma daha fazla dayanamadığı için mutlaka bir aracıya (Emlak Danışmanına) ihtiyaç duymak zorunda kalıyor. Aracı hizmetler hem konut alıcısı hem de konut satıcısı için bazen sıkıntılı süreçler doğurabilmektedir.
Peki Mersin için bu konuda çözüm nedir?
Konut alıcısına; Mersin ilinde 1000’e yakın konut projesini internet ortamında bir web sitesinde bulabilme imkanı verilebilirse
ve rahatlıkla bütçe ve taleplerine göre filtrelemeler yapıp doğru projelere yönelebilirse, hem vakit kaybetmesini engellemiş
olacak hem de alım yaptıklarında akıllarına ‘’acaba daha iyisi ve uygun fiyata olanı var mıydı?’’ sorusu gelmeyecektir.
Bu soruna en uygun çözüm olarak tasarlanan ve Mersin’e özel “Yeni İnşat Proje Rehberi” KONUT CENTER hayata geçirilmiş
durumdadır. www.konutcenter.com üzerinden Mersin inşaat projelerini Ocak 2014 itibariyle listelemeye başlayan “Konut
CENTER” Mersin ekibi yeni inşaat projesi olan firmalara tek tek ziyaretlerde bulunup inşaat projelerini sistemlerine yüklemeye başlamışlardır. Daha şimdiden 100’e yakın firma üye olup 100’den fazla proje konut alıcılarına yayınlanmaya başlamıştır.
Konut CENTER projesinin gerçek anlamda konut alıcılarına ve konut satıcılarına fayda sağlaması için Mersin’deki inşaat
projelerinin %100’üne yakınının sisteme yüklenmesi büyük önem taşımaktadır.
KONUTCENTER Mersin’de bir konut Pazar yeri oluşturabilmesi isteğiyle, en kısa sürede 1000’e yakın projeyi sistemlerine
yükleyip; siz değerli Mersin halkına sunma gayretindedir. Sektörde “Konut almak ve satmak çok pratik” sloganıyla çalışmaktadır. İnşaat projesini yükletmek isteyen firmalar 0 324 999 1424 nolu telefondan iletişime geçebilirler.
Olcay CANTÜRK
Proje Sahibi
www.meryap.org.tr
65
Serüvenine 1993 yılında Özka Yapı Ltd. Şti ile aile şirketi olarak başlayan Banio Yapı Market, Hızla gelişen teknoloji ile sınırsız insan ihtiyaçlarını karşılamak için 2008 yılında 2000 m kapalı alanı, yöneticisi
olan beş kardeş ve uzman personeli ile Banio Yapı Market adı altında Yapı Market sektörüne ilk adımını
atmıştı.
Binlerce çeşit ürünle müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verebilmek için yapı markette beyaz eşyadan
küçük ev aletlerine, mobilyadan tesisat malzemelerine, çiçekten ev tekstiline, bahçe ürünlerinden boyaya
kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Banio Yapı Market, Mersin’deki 5. şubesiyle 5. yılına erişmenin mutluluğunu yaşıyor.
Sektörde yenilikçilik ve güvenilirlik güden bir anlayışla çalışmalarına devam etmekte olan Banio Yapı Market atılımlarına devam etmekte olup kısa vadede ulusal, orta ve uzun vadede ise uluslar arası bir marka
oluşturmanın arzusu ve motivasyonu ile çalışmalarına devam ediyor.
Adres:
Limonluk Mah. İsmet İnönü Bulvarı
Motiva İş Merkezi No : 316 / A Yenişehir Mersin
Telefon: 0 324 325 91 10 -11
banioyapimarket.com
banioyapimarket.com
REKONSTRÜKSİYON
Odunpazarı Evleri Yaşatma Projesi
Bazı tarihçilere göre Karacaşehir olarak bilinen Odunpazarı; Eskişehir’in güney
kesimindeki tepelerin üzerine kurulmuştur. Eskişehir’de 1905 yılında çıkan büyük
yangın kentin aşağıda bulunan esnaf bölgesini ortadan kaldırınca, ticarethaneler
ve kamu yapılarının bu bölgeye doğru kaydığı “Odunpazarı” ismini alan bölge,
aynı zamanda; lületaşı ustaları, bakırcılar ve demirciler gibi geleneksel el sanatlarının isimleriyle anılan sokakların kurulmasına sahne olmuştur. Osmanlı sivil mimari örneklerini koruyan kent, kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları, ahşap süslemeli
bitişik düzenli, cumbalı evleri ile örf, adet ve geleneklerini koruyarak bir bütün
olarak günümüze kadar gelmiştir.
Odunpazarı’nda dinsel ve sosyal
amaçlı yapılar, kamu yapıları ve ticari yapılar bulunmaktadır. Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Çoban Mustafa Paşa tarafından 1525’de bir
külliye halinde yapılmıştır. Akoğlan
Camii, Müftü Camii, Tiryakizade
Hasan Paşa Camii, Sivrioğlu Camii, şeyh Şahabettin Türbesi, dini
yapıların en önemlileridir. Kamu
yapılarının başında Birinci Ulusal
Mimarlık Dönemi üslup ve yapısal
68
özellikleri taşıyan Atatürk Lisesi,
Cumhuriyet Tarihi Müzesi (eski Askerlik şubesi) ve Mal Hatun ilköğretim okulu gelmektedir. Odunpazarı
Semti, “Odunpazarı Tarihi ve Kentsel Sit Alanı” olarak tescil edilerek
korunmaya alınmıştır.
Gizemli
Odunpazarı
Evleri
Odunpazarı’nda evler, tipik Türk
mimarisinin özgün örneklerinden
olan ahşap, çatılar arasına doldu-
rulan kerpiçlerle yapılmış cumbalı
evler, yapılanmışlıklarına rağmen
yüzümüze gülümsüyor adeta.
Odunpazarı’nda gezerken birbirine
bakan pencereler, sokaklar arasında gezerken bir bakıyorsunuz
devasa bir konak, bir bakıyorsunuz yanında beton yığını bir yapı.
Beton yığınına baktıkça üşüyor,
konağa baktıkça içiniz ısınıyor. O
konağın terk edilmeden önceki hali
gözünüzün önüne geliyor ve içi-
www.meryap.org.tr
niz burkuluyor. Bir şehrin sokakları
bu kadar mı güleç yüzlü olur bunu
Odunpazarı’nda fark ediyorsunuz
Orta mahalle, Cunudiye, Dede mahallelerini birbirlerine açılan odalar
gibi adete. Çoban Çeşme Sokağı,
Yeğilefendi Sokağı, Kalender sokak
derken bir de bakıyoruz mahallenin
ortasında mezarlığın yanından geçiyoruz. Burada imdadınıza, gönüllerin dil mimarı, sevginin, kardeşliğin, evrensel insan hassasiyetini
her dem yüreğinde gül gibi taşıyan
ve Eskişehir’in dünyada övünç kay-
www.meryap.org.tr
Eski Hali
Yeni Hali
nağı Yunus Emre yetişiyor. “Bunlar
bir vakit beyler idi, kapıcılar korlar
idi. Gel imdi gör, bilmeyesin, bey
hangisidir ya kulları” Odunpazarı bütün gizemi ve ihtişamı ile görenleri kendine hayran bırakan,
Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakalı’nın “kültürün Başkenti”
yapmaya kararlı olduğu bir bölge.
Yüzyıllardır ihmal edilen bu bölge
yeniden eski ihtişamına döndürülmeye çalışılıyor. Odunpazarı evleri,
Safranbolu ve Beypazarı evlerine
göre daha otantik, daha gösterişli.
Osmanlı’nın son döneminde zengin
ailelerin oturdukları konaklar, Başkan Burhan Sakallı’nın “Odunpazarı Evleri Yaşatma Projesi” ile yeniden Yaşanılacak mekanlar haline
getiriliyor.
Bu evler Osmanlı’nın son dönemine yakın gelir düzeyi yüksek aileler tarafından yaptırılmış. Ayakta
kalan evlerin büyük bir bölümünde
insanlar oturuyor. Bazıları yıkılmış
yerine yenileri yaptırılmış, bazıları
da bakımsızlıktan kaderlerine terk
edilmiş.
Yeniden restore edilmiş konaklara
girdiğinizde kendinizi alamıyorsunuz. içlerinde 3-4 neslin Yaşadığı
bu evlerde kim bilir ne hikayeler Yaşanmıştır diye düşünüyor ve vaktin
nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
Gez Türkiye’yi Gör Odunpazarı’nı
Safranbolu ve Beypazarı’nı gezmiş olanlar, Odunpazarı’nın bu iki
yerden daha özgün ve otantik mimariye sahip olduğunu farkederler.
Ortak miras olarak kabul ettiğimiz
bu kültürel değerlerimizi gelecek
kuşaklara aktarmak için kollarını sıvayan Odunpazarı Belediye
Başkanı Burhan Sakallı, geçmişten aldığı mirası gelecek kuşaklara bırakmak için harekete geçmiş.
Sakallı, Odunpazarı’nı bir turizm
kenti yaparak Eskişehir’e yılda 250
bin turist, 5000 kişiye iş istihdamı
ve 50 milyon ytl. ekonomik girdi
sağlamayı amaçlıyor. Odunpazarı
Belediye Başkanı Burhan Sakallı,
Odunpazarı’nın tarihi dokusunu ve
içindeki tüm sivil mimari özellikleri
ile canlandırıp, bölgeyi tarihi, kültürel ve sosyal yönüyle Türkiye genelinde bir markaya dönüştürmek
istediğini aktarıyor ve “Doğduğum
topraklarla ödeşiyorum, mirası miras olarak bırakıyorum” diyor. Çok
yakın bir gelecekte bu çalışmalar
semeresini verecek ve Odunpazarı; çarşıları, hanları, arastaları, kır kıraathaneleri, restoranları,
butik otelleri, ışıl ışıl sokakları ve
Türkiye’nin en iyi korunmuş tarihi
mimari dokusuyla yerli ve yabancı
turistlerin ilgi odağı haline gelecek. Odunpazarı’na ayak basınca
yemeğinizi yiyebilecek, çayınızı
içecek, el sanatları ürünleri satın
alabilecek, butik otellerde konaklayabileceksiniz. Camilerin, şadırvanların, kervansarayların ve 300
yıllık evlerin bulunduğu Odunpazarı
bölgesi restorasyon çalışmaları bittiğinde turizme açılacak ve sosyal
hayat bugünkünden daha canlı ve
hareketli olacak; bu da hiç kuşkusuz bölgenin ve şehrin ekonomik
hayatına olağanüstü katkılar sağlayacaktır.
Odunpazarı Geçmişi Kadar Görkemli Bir Geleceğe Hazırlanıyor
Eskişehir’de şehir merkezinde yapılaşma başlayınca Odunpazarı
bölgesindeki tarihi evlerde oturan
ve maddi durumu iyi olanlar daha
modern bir Yaşam beklentisiyle evlerini terk etmişler. Aslında bu evlerde Osmanlı döneminde ve Cumhuriyetin ilk yılarında varlıklı insanlar
yağıyormuş. Bu evler boş kalınca
69
Yeni Hali
Eski Hali
köyden kente göçen fakir insanlarımız zamanla bu evlere yerleşmişler,
evlerde oturdukları süre içerisinde
hiçbir bakım ve onarım yapmayınca zamanla bu tarihi evler deyim
yerindeyse birer harabe görünümü
kazanmış. Sonuçta bu tarihi bölge
kimsesizlerin ve sahipsizlerin mekanı olmuş. Uzun yıllar ihmal edilen bu bölge kaderine terk edilmiş.
Odunpazarı’nda oturan insanların bu bölgeye girmesi neredeyse
imkansız hale gelmiş. Odunpazarı Belediyesi, bu içler acısı duruma son vermek için iki yıl boyunca hummalı bir çalışma yürütüyor.
Belediye Başkanı Burhan Sakallı,
çalışmalarının meyvesini şimdiden
almaya başlamış, bu yok olmayla
karşı karşıya kalan tarihi ve kültürel
mirasımızı Türkiye’ye kazandırmaya çalıyor.
En Büyük Restorasyon Projesi
Bugün beş ayrı sokakta devam eden
çalışmaları da kapsayan “Odunpa-
70
zarı Evleri Yaşatma Projesi”nin en
önemli ayağını Beyler Sokak Sağlıklaştırması oluyor. Türkiye’nin en
büyük restorasyon çalışmasının
başlatıldığı Beyler Sokakta bulunan 27 ev adeta yeniden yapılmış.
Buradaki birbirinden güzel tarihi
evlerde ünlü konuklar ağırlanmaya
başlamış bile. Tiryaki Hasan Paşa
Sokağına bakan üç katlı bina Kurtuluş Savaşı yıllarında Yunan komutanın karargahı ve cephaneliği
olarak kullanılmış. Arif Nihat Asya
“Bayrak” şiirini bu evde yazmış.
Aynı sokaktaki bir Başka eve buncan üç asır önce Evliya Çelebi misafir olmuş. Geçmişte ünlü kişileri
ağırlayan bu evler yeniden hayata
geçirilerek misafirlerini ağırlamaya
hazırlanıyorlar.
Geleneksel El Sanatları Yeniden
Hayat Buluyor
Atlı Han, tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte çok eskilere dayanan
bir çarşı. Odunpazarı’na gelen tüc-
carlar, seyyah ve yolcuların konakladıkları kervansaray türü bir yer.
Ancak uzun yıllar kullanılmayınca
harabeye dönmüş, bakımsızlıktan
dolayı tamamen yıkılan han, orijinal yapısından esinlenerek yine
Odunpazarı Belediyesi tarafından
yeniden inşa edilerek geleneksel el
sanatları çarşısına dönüştürülmüş.
Zemin ve birinci kattan oluşan Atlı
Han, içerisinde sanat atölyeleri ile
lületaşı, gümüş ve geleneksel el
sanatları ürünlerinin üretilip teşhir
ve satışının yapıldığı bölümlerin
yanı sıra, restoran ve kafeterya ile
sosyal hayata kazandırılarak ticari
bir merkez olarak hizmet veriyor.
Otantik Film Platoları Odunpazarı
Belediyesi, restorasyonu yapılan
ve yapılacak bölgelerin altyapısını bir daha kazı yapılmamak üzere
tamamıyla değiştiriyor. içme suyu,
yağmur suyu, kanalizasyon, elektrik ve telefon hatları yenileniyor,
doğalgaz döşeniyor. Tüm sokaklar
yenilenerek Arnavut kaldırımları-
www.meryap.org.tr
Eski Hali
na dönüşüyor. Karşınızda gerçek
bir film platosu, bütün ihtişamıyla
sizleri tarihin derin sayfaları arasına götürüyor. Burhan Sakallı:
“şimdi Türkiye’nin Yeni Bir Markası
Var” Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, 2007 mayıs ayı
itibariyle 100 evin restorasyonunu
bitirmiş olacaklarını söylüyor. 2008
yılına kadar ise 200 evin restorasyon çalışmalarını bitirmeyi planladıklarını ifade eden Başkan Sakallı, restorasyon bölgesinde Yaşayan
vatandaşların özellikle bayanların
sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik
durumlarını iyileştirmek için çeşitli
projeleri hayata geçirdiklerini kaydetti. Burhan Sakallı: “Restorasyon
yaptığımız bölgelerdeki özellikle
kadınları meslek sahibi yapmak
için KOSGEB ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile işbirliği
yapıyoruz. Onları kursa gönderiyoruz. Yeni restorasyon bölgesinde
işyeri açmak isteyen hemşehrilerimize hibe kredisi veriyor ve demirbaş yardımı yapıyoruz. Mimari
dokuyu iyileştirmekle kalmıyor aynı
zamanda bölgemizin sosyo-ekonomik yapısını da iyileştiriyor, restore
ediyoruz” diye konuştu. Size tavsiyem, yolunuz Eskişehir’e düşerse,
Odunpazarı evlerini mutlaka gezin,
tarihin gün yüzüne çıkışına şahit
olun. Odunpazarı Osmanlı’dan günümüze tanınan mimari dokusu ve
bütün ihtişamıyla yeniden ayağa
kalkıyor.
www.meryap.org.tr
Yeni Hali
ODUNPAZARI EVLERİ
YAŞATMA PROJESİ’NİN
ÖZELLİKLERİ:
Eski Hali
Yeni Hali
- Bir ortak akıl projesidir.
- Bir Eskişehir ve Odunpazarı
projesidir.
- Bir kültür ve medeniyet projesidir.
- Bir marka projedir.
- Sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik bir projedir.
- İstihdam sağlayan ve katma
değer üreten bir projedir.
- Bir referans ve rol model
projedir.
- Kamu-yerel-özel işbirliğinin
Türkiye’deki en iyi örneklerinden biridir.
- Kültürel değerleri canlandıran
bir projedir.
- Şehre kimlik kazandıran ve
farkındalık yaratan bir projedir.
- Mahalle ve sokak kültürü
insan ilişkileri ile birlikte muhafaza edilmektedir.
- Belediye bütçesi kullanılmadığı gibi sokak sakinlerinden
de hiçbir maddi talepte bulunulmamaktadır.
- Projenin tüm safhaları, sürekli
eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri ile desteklenmektedir.
71
ÖDÜLLÜ PROJELER
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı,
Adıyaman Aktif Yaşam Merkezi
Ulusal Mimari Proje Yarışması (2. Ödül)
Proje Müellifleri:
Ünal ŞAHİN (Mimar, Gazi Ü.)
Hüseyin YAVUZ (Mimar, Mersin Ü.)
Rıdvan FİL (Mersin Ü.)
Danışman: (Yrd.Doç.Dr.Fikret Zorlu, ODTÜ)
72
Yardımcılar:
Niazi INAYAT GROUNI (Mimar, Private Unv. Of Science and Arts)
Hatice ÖZŞARİK (Mimar, Maltepe Ü.)
Mühendislik Raporları :
Statik: A.Emir BOZKURT (İnş. Müh.)
Mekanik: Gönül GÖKÇEL (Mak. Müh.)
Elektrik: Yaşar OĞUZ (Elk. Müh.)
www.meryap.org.tr
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılması planlanan Aktif Yaşam
Merkezi’nin mimari projesinin ulusal
yarışma yoluyla elde edilmesine karar
verilmiştir. Türkiye’deki ilk örneği olarak
planlanan merkez Adıyaman kent merkezinin 8km. güneyinde 28.000 m2 parsel üzerinde kurulması öngörülmüştür.
Proje kapsamında toplam 18.300m2
kapalı alanda eğitim birimleri, rehabilitasyon birimleri, üretim atölyeleri, konferans salonu, sergi salonu, kütüphane, sağlık merkezi, misafirhane, sosyal
destek birimleri, idari birimler ile spor
alanı ve açık mekan düzenlemeleri yer
almaktadır.
Her mimarın hayalidir; yarışmaya
katılmak ve kazanmak…
Mimari yarışma kültürü ülkemizde her
ne kadar oluşmasa da, son yıllarda yapılan yarışma sayısındaki artış dikkat
çekicidir. Yarışmayla düzenlemenin bir
yapı tasarımı elde etmedeki en doğru yol olduğu tartışmasız bir gerçektir.
Mimari yarışmalardaki beklentiler son
yıllarda değişim göstermektedir. Modern dönem akım ve üsluplarının et-
www.meryap.org.tr
kisi 2000’li yıllara kadar etkisini güçlü
bir şekilde hissettirmiştir. Günümüze
baktığımız zaman yarışmalarda imge
oluşturmak, konforlu mekan üretmek,
çevreye ve kente uyum, iklim, ritim ve
denge konuların yanına sürdürülebilirlik, ekolojik tasarım, plastik etki ve proje
sunumu gibi yeni başlıklar ve beklentiler eklenmiştir.
1-Çevre Analizleri ve Tasarıma Girdi
Oluşturan Veriler
Proje alanında tasarlanacak merkezin
doğal çevreye duyarlı, sürdürülebilirlik
ilkelerine uygun tasarlanması gerektiği
düşünülmektedir. Proje arazisi kentsel
yerleşme alanının 8 km. güneyinde bulunmaktadır. Gelecekte kentin bu yönde yoğun biçimde gelişmesi beklenmemektedir.
Adıyaman kentsel gelişimi ve dokusu incelendiğinde ana hatlarıyla 3 ayrı
doku görülmektedir. Birincisi tarihi kent
merkezinde Adıyama Kalesi çevresinde
bulunan tarihi-geleneksel kent dokusudur. Bu dokuda iklimin ve üretim-yaşam
ilişkisinin önemli bir etken olduğu anlaşılmaktadır. Yaz aylarında aşırı sıcaklara
karşı korunma sağlayan gölgeli mekan-
lar elde edilmiştir. Dar sokaklar, küçük
ön bahçeler ve avlular tipolojik özellikleri oluşturmaktadır. Yapılar 1-2 katlı ve
yöresel malzeme olan taş ve ahşaptan
yararlanılmıştır.
Kentin güney ve doğu bölgelerinde geleneksel tipolojide konut bölgeleri mevcuttur. Bu dokularda 1-2 katlı yapılar,
ön veya arka bahçeler, ızgara biçimli
dar sokaklar, avlular mekanı oluşturan
temel elemanlar olarak görülmektedir.
Yaşam alanları ve duvarlar dış mekanın, sokağın çeperini tanımlamaktadır.
Yağışın az olması nedeniyle bitkiler ve
yeşil alan oranı düşük olmakla beraber
avlulardaki ağaçlar dokunun önemli bir
parçası olarak gölge sağlamakta ve yaşama canlılık katmaktadır. İklimsel ve
kültürel verilerin bir ürünü olan bu doku
tasarımda veri olarak alınmış ve yeniden yorumlanarak bir yaşam çevresi
önerisi hazırlanmıştır.
Geleneksek kent dokusu incelenerek
avlu, sokak, meydan, bahçe gibi mekanlar tasarımda yeniden yorumlanmış
ve kullanılabilir, yaşayan mekanlar elde
edilmeye çalışılmıştır.
73
2-Tasarım Anlayışı ve Kurgusu
Tasarım önerisi, kullanıcıların (çocuklar, yaşlılar, gaziler ve desteğe ihtiyacı olan bireylerin) yaşam
sevincine katılmak, destek olmak
düşüncesine dayanmaktadır. Kullanıcıların ve mekanlarının, yaşam
alanlarının, doğayla birlikte yaşaması fikrine dayanmaktadır. Yapı ve
açık mekanlar bütününde doğayla
etkileşim, kentsel ve doğal olanın
uzlaşması amaçlanmıştır.
Aktif Yaşam Merkezi’nin, insana
duyarlı, iklime ve ekolojiye uygun
olması ve kültürel yaşamı zenginleştirme amacını karşılayacak bir
mimari kurgu oluşturulmaya ve
mekansal denge yakalanmaya çalışılmıştır. Rüzgar, güneş ve doğa
temel etkenler olurken yapıların
diziliminde geleneksel mekan kur-
74
gusunun yorumu elde edilmeye çalışılmıştır.
Tasarım yaklaşımı temelde iki eksen
üzerinde kurgulanmıştır. Bu eksenler işlevsel, niteliksel ve ayrışmaları
ve ilişkileri temsil etmektedir. Yatay
Eksen: Tasarım önerisinde kentsel
ve doğal çevrenin birlikteliği ve bütünleşme olanaklarını göstermek,
diğer yandan kentsel çevre ile doğal çevre arasındaki ayrım çizgisini
hissettirmek amaçlanmıştır. Yaşam
mekanları, ofisler, eğitim birimleri,
atölyeler ve bakım birimleri yatay
eksen üzerinde yerleştirilmiştir. İşlevlerin birbirleriyle olan ilişkileri,
erişim, ses, sessizlik, yoğunluk
faktörleri dikkate alınarak doğu batı
ekseninde dizilen yapılar kapalı
sokak üzerinde dizilmektedir. Dikey Eksenler: Yapılardan, kullanım
alanlarından güneydeki gölete eri-
şim sağlayan açık sokak ve bahçe
şeritleri tasarımın dikey eksenlerini
oluşturmaktadır.
Kentsel yaşam yoğunluğu içinde
espas (ara, nefes arası, duraklama
anı, aralık) vermek için tasarlanan
gölet aynı zamanda doğanın işlevselliğini ve potansiyelini de temsil
etmektedir. Kentsel yaşamda en
fazla ihtiyaç duyulan dinlenme, günümüzde yeterince karşılanamamaktadır. Kentsel mekandaki açık
alanlar ve parklar karmaşa oluşturmakta, bireyleri yormaktadır.
Geliştirilen
öneride
dinginliğe
önem verilmiştir. Göletin ve doğal
çevrenin dinginliğini sağlamak için
olabildiğince sade ve durağan bir
dil tercih edilmiştir. Yapılar, kapalı sokak ile gölet arasında görsel
ilişki kurulmuş, gölet kenarında ge-
www.meryap.org.tr
zinti ve dinlenme alanları önerilerek
bireylerin gölet kenarındaki doğal
çevreyi ve atmosferi daha yakından
hissedebilmesi amaçlanmıştır. Yapı
ve çevresinin imgesinin oluşumu
doğayla barışık yaşam, bu bağlamda özellikle suyla birlikte yaşamak fikrine dayanmaktadır. Tasarım kurgusunda yağmur suyundan
yararlanma ve bu suyun mekanın
bir parçası olarak kullanılması önerilmiştir. Gölet, yağmur suyunun
toplanma haznesi olarak da işlev
görecektir.
3. Yakınsanan Mekanlar:
Tasarımda küçük ölçekli, insan ihtiyaçlarına uygun, kavranabilir, yakınsama duyuran mekanlar önerilmiştir. Sokaklar, avlu, iç bahçe,
galeriler ve dış ara bahçeler yapılar
bütününde bir çeşitlilik, ritim sağla-
www.meryap.org.tr
makta insanlara etkileşim, kullanım
ve dinlenme olanağı sunmaktadır.
Küçük mekanlar aidiyet duygusu
vermektedir. Tasarımda açık-kapalı
mekan oranında bir denge yakalanmaya çalışılmıştır. Kitlelerin mekanda hissedilebilirliği ve açık mekan
tanımlaması için dikey birimler ve
ara mekanlar önerilmiştir. Açık mekan oranı maksimize edilirken mekanların tanımlı ve işlevsel olması
sağlanmaya çalışılmıştır.
Yakınsanan mekanların (sokak, iç
sokak, iç bahçe, ara bahçe ve açık
sokak) yaz güneşinden korunması,
kış güneşinden yararlanması, yağmurdan korunması için en uygun
derinlik, boy ve yükseklik oranları
elde edilmeye çalışılmış detay çözümler önerilmiştir.
Gölet, suya dokunmaya, suyu hissetmeye, suyla yaşamaya, suyun
doğal halini, bitkileri deneyimlemeye yönelik olarak tasarlanmıştır.
Tasarım önerisinde kentsel referanslar, iklim özellikleri, arazi verileri, ve doğaya ve insana duyarlı
olma ilkeleri referans alınmıştır.
Bu bağlamda mekan kurgusunda
güneş, rüzgar, algı, erişim ve işlevsel ilişkiler, üçüncü boyutta yapı ve
açık mekan kurgusunu oluşturmaktadır. Teknolojiye en az düzeyde
bağımlı, doğal iklimlenme sağlayan
mekanlar elde edilmeye çalışılmıştır.
4. İşlevsel Çözümler
Yapı grubunun servis mekanları,
ıslak hacimler ve dikey dolaşım
alanları kuzeyde konumlandırılmış-
75
tır. Yapının yaz aylarında doğal yoldan serinlemesi,
denetimli rüzgar alınması için koridorlardan dışa açılan pencereler önerilmiştir. Dolaşım mekanları rüzgar
almaya uygun tasarlanmıştır. Mekanların tasarımında
gün ışığından maksimum yararlanmaya uygun bir yerleşim sağlanmıştır. Ofis, derslik, konaklama, atölye
ve bakım mekanları güney yönünde, servis ve dikey
dolaşım mekanları kuzey yönünde yerleştirilmiştir. İç
mekan en boy oranlarının belirlenmesinde güneş ışığından azami yararlanmaya çalışılmıştır.
5. Cephe Tasarımı
Proje birçok işlevin biraraya getirilmesiyle oluşmuştur.
Bu oluşum da farlı ışık gereksinimlerini doğurmustur.
Her mekanın faklı ölçekte ışık istemesi ve güneş ışınlarının günün saatlerine değişiklik göstermesi problem
olarak belirlenip buna uygun çözüme gidilmiştir. Cephe tasarımında farklı 4 modülün kombinasyonları ile
oluşturulmuştur. Modül tasarımı 300x150x5 cm lik bir
dikdörgen prizmanın içinde olusturulan dikdörgen-kare şeklindeki boşluklar ile tasarlanmıştır. Oluşturulan
modüller çelik profillere oturtulmuştur. Modüller istenildiğinde profiller üzerinde hareket ettirilebilecektir.
Modüllerin malzemesi ise ahşaptır. Yapı kompleksinin
kuzey cephesi ise ağırlıklı olarak kapalıdır. Burada ise
duvar malzemesi olarak bürüt beton kullanılmıştır.
6. Bitkilendirme ve açık mekan düzenlemeleri
Bölgede yer alan endemik bitki türlerinin, ve doğal
malzemelerin kullanımı, çevre dostu malzemelerin seçimi ve fonksiyonların etkin kullanımına önemle dikkat
edilmiştir. Bu kapsamda az su tüketen ve yağmur suyundan yararlanan bitkilere öncelik verilmiştir. Yapıla-
76
rın çevresindeki bitkilerin tür seçiminde ve Adıyaman
doğal çevresine özgü endemik türlerin kullanımı ile
kentin çevresinde var olan doğal çevre; su izinin (göletin) yarattığı doğal kimlik; toprak-iklim- ve biyosfer
alan değerlerinin birlikteliğinin gücü olan işlevsel ilişki;
su izinin üzerinden gelişen görsel değer; suyun varlığı ve bütünleşmiş olduğu doğal ortam ile arkasında
yarattığı kimlik ile projenin peyzajı içinde barındırdığı
bunca değeri harmanlamaktadır. Proje alanında sert
zemin malzemesi olarak washbeton (meydan) ve yer
örtücüler yumuşak sınırlarla kullanılacaktır. Sert zemin
uygulanmayan alanlarda (doğu kısımda) oturma birimleri konularak, vurgulanmak istenilen kırsal alanda ki
doğal bütünlüğün korunması amaçlanmıştır, ancak her
koşulda kullanıma uygun olması açısından özellikle
gölet etrafında görselliğe hakim alanlar yer almaktadır.
İç mekan zenginliği sağlamak ve projenin dinginlik temasına uygun olarak galeri boşluklarında güneş alan
zeminlerde seyrek bitkilendirme önerilmiştir.
www.meryap.org.tr
www.meryap.org.tr
77
MERS-İN
Çukurova Havalimanı ile Türkiye’de
bütün yollar Mersin’e çıkacak
İstanbul’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük
havalimanı Çukurova Havalimanı’nın temeli
Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali
Yıldırım, Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in katılımıyla
atıldı. Koçoğlu İnşaat tarafından üstlenen ve
357 milyon Euro’ya mal olacak havalimanının 36
ayda tamamlanması bekleniyor. Yap-işlet-devret
modeliyle yapılacak havalimanı Türkiye’nin önemli
bir lojistik üssü olan Çukurova’nın dünyaya açılan
kapısı olacak.
78
Bakan Yıldırım, Tarsus ilçesine
bağlı Yenice beldesinde yapılan
Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın
temel atma töreninde yaptığı konuşmada, havalimanı için 1 yıl boyunca inşaatın yeriyle ilgili hesaplar yapıldığını anlattı.
Ortak aklın galip geldiğini ve inşaatın Adana ile Mersin arasına yapıldığını ifade eden Yıldırım, “Çünkü
bu iki şehirde çok büyükşehirler.
Çukurova’nın bereketli topraklarında yapılan ürünlerin dünyaya dağıtılması,
Adana ve Mersin’in insanlarının
dünyanın her yerine ulaştırılabilmesi için böyle bir karar aldık. 2003
www.meryap.org.tr
yılında havalimanlarındaki yolcu
sayısı 780 bindi. Bugün havalimanlarımızdan seyahat eden yolcu sayısı 4 milyon. Başbakanımız boşa
‘havayolu halkın yolu olacak’ demiyordu. Artık Adana ve Mersin’in tek
havaalanıyla gelişmelere karşılık
vermesi mümkün değil. O yüzden
bu bölgesel havalimanını yapmaya
karar verdik. Çukurova havalimanı
bu yöreyi 2023 hedefine ulaştıracak” diye konuştu.
Havalimanın yapılmasında iki şehrin eski valileriyle eski bakan Kürşad Tüzmen’in de önemli katkılarının olduğuna işaret eden Yıldırım,
“Katkı veren herkesten Allah razı
olsun. Ama en büyükkatkı ‘havayolunu imtiyaz olmaktan ihtiyaca döndüreceğiz’ diyen, bu uğurda bize
talimat veren sayın Başbakanımız
Recep Tayyip Erdoğan’ın” dedi.
Yıldırım, son 10 yılda Türkiye’de 80
yılda yapılamayanların yapıldığını,
bölünmüş yollarla ülkenindoğusuyla batısının, kuzeyiyle güneyinin
birleştirildiğini bildirdi.
Adana ve Mersin’deki yatırımlar
Temeli atılan havalimanıyla Mersin’i
ve Adana’yı 2023’e taşıyacak çok
önemli bir kararınverildiğini kayde-
www.meryap.org.tr
den Yıldırım, şöyle devam etti:
“Yapılacak sanayi ve turizm tesisleri ülkemizi ve bölgemizi 2023’e
taşıyacak en önemlieserlerimiz olacak. Biz millete efendilik yapmaya
gelmedik, hizmet etmeye geldik.
‘Bu ülkeninefendisi, millete hizmet
edendir’ dedik ve ‘durmak yok yola
devam’ diyerek hizmet ettik. Adana ve Mersin için yaptığımız altyapı
yatırımı, yollar, demiryolları, havaalanları ve iletişimyatırımlarının toplamın 3.5 milyar lira. Siz Türkiye’nin
geleceğini, aşını, işini sağlayan
bekerekli tohprakların hayırlı insanlarısınız. Devam eden projelerimizin toplamı da 4 milyar liradır.
Sadecebu havaalanı için 2,5 yılda
yapılacak yatırım 800 milyon liradır.
Bu bölgeeki arazi kamulaştırılması
için 150 milyon liraya yakın bedel
ödedik. Bu para bölgenin insanına
refah getirdi. Yol olmayan yerde ticaret olmaz, turizm olmaz, ekonomi olmaz, kısacası hayat olmaz.
Herşey yolların etrafındadır.”
Adana-Mersin arası yarım saate
düşüyor
Bakan Yıldırım, Mersin’de 2 yıl önce
bölgenin en iyi yat limanını hizmete açtıklarını hatırlatarak, “Mersin-
Adana demiryolunu tamamen elden geçirdik. Şimdi 4’üncü hattı da
yapmaya karar verdik. Artık Adana
ve Mersin arası yarım saatin altına
düşecek” diye konuştu.
Geçen haftalarda havalimanı inşaatının yapıldığı yerde hortum
yaşandığını anımsatan Yıldırım,
olayda hayatını kaybeden işçiye de
Allah’tan rahmet diledi.
“İstanbul’a yeni inci”
Yıldırım, yarın İstanbul’un fethinin
yıl dönümü olduğunu hatırlatarak,
konuşmasını şöyle tamamladı:
“Peygamberimizin fethini müjdelediği İstanbul’a yeni bir inci, boğaza
yeni bir gerdanlık takıyoruz. Temelini yarın atıyoruz. Ülkemize ve İstanbulumuza hayırlı olsun. Türkiye öyle
bir hale geldi ki, meteliğe muhtaç
olan bir ülkeden, dünyanın en büyük ihalesini yapan bir ülke haline
geldik. İşte istikrarın ve güvenin
adresi budur. Şimdi buna bir de huzur ekleniyor. Nasıl Çanakkale’de,
Sakarya’da, Sarıkamış’ta omuz
omuza verdiysek, birbirimizi kardeş bildiysek bundan sonra da ayyıldızlı bayrak altında tek devlet ve
millet olarak yolumuza devam edeceğiz.”
79
Havalimanı Çukurova’ya faydalar
getirecek
Bakan Çağlayan ise, havalimanının Çukurova’ya yatırımdan üretime, ihracattan istihdama kadar her
alanda faydalar getireceğini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik
ile komşu iki ilin milletvekili olarak
il ayrımı yapmadan Çukurova için
çalıştıklarını dile getiren Çağlayan,
Mersin ve Adana’daki geçmişinin
çok eskiye dayanmadığını ancak
en az bir Çukurovalı kadar yöreyi
tanıdığını ve sevdiğini, bundan da
onur duyduğunu anlattı.
Zaman zaman gerçekleştirilen toplantılarda bazı vaatlerde bulunduklarını, vaatlerini hayata geçirdiklerini, yapamayacaklarının ise sözünü
vermediklerini ifade eden Çağlayan, “Bugün de bir sözümüzü yerine getiriyoruz. Akdeniz Oyunları da
bunlardan birisi. Önümüzdeki günlerde bunu da başarıyla yapacağız.
Geçen sene verdiğimiz sözleri teker teker hayata geçiriyoruz” dedi.
Havalimanı yapmak için söz verdiklerinde bazı kesimlerin bunu başaramayacaklarına dair söylemlerde
80
bulunduklarını anımsatan Çağlayan, şöyle konuştu:
“Bugün ‘olmaz, yapılamaz’ denen
havalimanının 3 bakanla temelini
atıyoruz. Bizim yaptıklarımıza bazılarının hayalleri bile yetişemez.
Buradaki havalimanı sadece yolcu
taşımayacak. Yöre için çok önemli olan tarımsal üretimler de taşınacak. Çiftçimizin ürettiği çilek,
muz kanatlanıp dünyaya uçacak.
Çiftçimiz, köylümüz daha fazla
kazanacak. Bu havalimanı sadece yolcu getirmeyecek. Bölge için
verdiğimiz söz vardı. Burayı Akdeniz havzasının lojistik merkezi
yapacağımızı söylemiştik. Bu sözümüzün bir aşaması da bu havalimanı. Burası yapıldığında çiftçinin
ürünleri daha fazla para edecek,
esnafımız daha fazla para kazanacak. Nereden nereye? 28 Mayıs’ta
ihtilal yaparlardı. Şimdi biz temel
atıyoruz. Türkiye’nin ikinci büyük
havalimanının temelini atıyoruz.
Yarın 29 Mayıs. Bu tarih bizim için,
tarihimiz için çok önemli. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği
tarih. Bugün Türkiye elde ettiği is-
tikrarla, İstanbul’da ve Türkiye’nin
her tarafında yeni yeni yatırımlar
yapıyor ve yarın İstanbul’da Başbakanımızın katılımlarıyla 2.5 milyar dolardan daha fazla yatırımla 3.
boğaz köprüsünün temeli atılacak.”
Çağlayan, Akdeniz Oyunları’nın da
bölgeye çok önemli katkılar sağlayacağını ifade ederek “Maalesef
en baştan beri bu işin yetişmemesi
için elinden geleni yapanlar vardı.
‘Tesisler yetişmeyecek’ deniyordu.
Ama yetişmeyen tesisler değil, onların zihniyeti. Yeni bir şölene hazır
olun. 9 Haziran’da Akdeniz Oyunları için yapılan tesislerin açılışını hep
birlikte yapacağız. Toplu açılışa hepinizi bekliyorum” diye konuştu.
“Türkiye pasaportu
şeref duydum”
taşımaktan
Bakan Çağlayan, siyasete atılmadan önce sanayi odası başkanı
olarak IMF’den 1 milyar dolar borç
alabilmek için geziye katıldıklarını
anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aramızda bir çok iş adamı vardı. Polisler tek tek üst baş arama-
www.meryap.org.tr
sı yaptı. Köpeklerini yanlarına alarak Türk iş adamlarının
üstünü oturdukları yeri adeta
esrar kaçakçısı gibi aradılar.
O günü hiç unutamam. Çünkü
borç alıyorduk. Nereden nereye? Geçtiğimiz günlerde yine
ABD’ye ziyaret gerçekleştirdik. 10 yıl önceki karşılamanın
dağlar kadar farklısını görerek
karşılandık. Evelallah Türkiye
doğru yoldadır, emin ellerdedir.
Şükürler olsun Türkiye dünyaya
meydan okuyan bir ülke olmuştur. Başbakanımızın ABD’ye
düzenlediği gezinin ardından
bir kez daha Türkiye pasaportu
taşımaktan onur ve şeref duydum. Daha önce köpeklerle
aranan Türk iş adamları, pasaportunu bile cebinden çıkarmadan, Amerika’ya gidip geliyor.”
Çukurova Bölgesel
Havalimanı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 2023 hedefleri arasında yer alan 30 milyon
kapasiteli iki havaalanından birisi olarak planlanan Çukurova
Bölgesel Havalimanının Adana
ve Mersin’in yanı sıra bölgeye
hitap etmesi hedefleniyor.
İhaleyi kazanan firma, proje
www.meryap.org.tr
kapsamında, pist, ihtiyaç halinde pist olarak da kullanılabilecek paralel taksi yolu, ana pist
sonlarında 60x60 metre emergency pist, emniyet sahaları ve
onların sonunda RESA sahaları, apron, özel hangarlar bölgesi apronu, kargo terminal apronu, yer hizmet araçları park
alanı, iç ve dış hatlar terminal
binası, havaalanı oteli, otopark
ve bağlantı yolları, VIP binası,
CIP binası, kule, kaza yangın
istasyonu binası, genel hizmetler-özel hizmetler araç garajı,
kara araçları akaryakıt ikmal
tesisleri, su deposu, ısı ve güç
merkezi, kargo terminali, havaalanı giriş kontrol noktası, apron bariyer binası, çöp toplama
ve ayıklama merkezi, regülatör
binaları, çevre güvenlik yolu ile
sistem ve tesisler ile uçak yakıt
hidrant sistemini yapacak.
Kamulaştırılan 8 milyon metrekarenin üzerindeki alanda yapılan havalimanı, yer teslimi yapıldıktan sonra 36 ayda inşaat
çalışmalarını tamamlayacak firma tarafından işletilecek. İşletme süresi bittikten sonra havalimanının işletmesi için yeniden
ihale düzenlenecek.
DOSYA HABER
ULUSLARARASI REKABETE AÇIK
İHALELERDE UYGULANABİLECEK
YENİLİKÇİ İHALE YÖNTEMLERİ
Bir ihalenin
uluslararası ihale
sayılabilmesi için,
ihaleye iştirak eden
müteahhitlerin
işveren ile ayrı
milliyetlerde olmaları
ve ihale bedelinin
bağlı bulunduğu para
biriminin projenin
tatbik edildiği
ülkeden serbestçe
transfer edilemeyip
tamamının veya bir
kısmının transfer
şartlarının belirlenmiş
olması veya
ödemelerin değişik
para birimleri ile
yapılması gereklidir.
82
“Avrupa Uluslararası Müteahhitler
Birliği (EIC), aşağıda bahsedilen
yenilikçi ihale yöntemlerinin uygulanmasının yaygınlık kazanmasının
işveren idarelere fayda sağlayacağını açıklamıştır” (Bkz. EIC, Blue
Book on Sustainable Procurement
-Sürdürülebilir İhale Sistemi/Mavi
Kitap-,Germany,November 2004,
s.11-13):
1. Birinci seçeneği, geleneksel
ihale sürecinde teklif verenlerin
kaliteye dayalı olarak seçilmesi uygulamasına daha fazla yer vermektedir. Ön yeterlilik, ihale belgeleri,
sözleşme koşulları ve teminatlara
ilişkin yöntemlerin iyileştirilmesinin
yanısıra idareler, en düşük bedel
yerine “ekonomik olarak en avantajlı teklif”, uygun yerlerde “alternatif teklifler” için çağrıda bulunma ve
“çift zarf sisteminin uygulanması”
gibi çeşitli alternatif kriterleri uygulayarak makul tekliflerin sunulmasını teşvik edebilirler.
2. İşveren idarenin ikinci seçeneği, anahtar teslim ya da tasarla-yap
Dr.Jur.Tunay KÖKSAL
Uluslararası Ticaret ve Lojistik Hukuku Öğretim Üyesi
(www.tunaykoksal.org)
projeleri için ihale açarak, tasarım
aşamasında teklif sahiplerinin becerilerinden daha fazla faydalanmaktır.
Sözkonusu ihale yönteminde işveren idare, “iş sahibinin gereklilikleri” başlığı altında teklif verenleri,
projenin parametreleri konusunda
bilgilendirmekte ve seçme sürecini
iki aşamaya ayırmaktadır. Bu sayede farklı görüş ve düşüncelerin
teklif verenler tarafından dile getirilmesine olanak sağlayan tartışmalar için de belirli bir esneklik ortamı
oluşturabilmektedir.
3. İşveren idarenin üçüncü seçeneği, ihalenin girdilerden ziyade sonuçlara odaklanarak belirli bir performans düzeyine ulaşan müteahhit
firmaya verilmesini sağlayacak bir
sözleşme şeklini kullanmaktır. Bu
düzenleme “ tasarla-yap” ya da
“anahtar teslim” projelere benzemekle birlikte işveren idare, bu ilkeyi genişletip planlama, yapım, yenileme, bakım ve işletme unsurlarını
www.meryap.org.tr
da içeren uzun süreli sözleşmelerle
hizmetin tamamını özel sektördeki
üçüncü taraf hizmet sağlayıcılarına
devredebilir.
Genel kural olarak, söz konusu
“performansa dayalı ihale” yöntemi
ile gerçekleştirilen işlerin tasarım,
yapım ya da işletme aşamasında
meydana gelen her türlü kusur, müteahhidin sorumluluğunda olacaktır.
4. İdarenin dördüncü seçeneği ise,
“kamu-özel sektör ortaklığı” modelini kullanmak ve kamu hizmetlerinin
temini işini “dış kaynak kullanımı” ile
özel sektöre devretmek olacaktır.
Kamu-özel sektör ortaklığı, altyapı işlerinin yerine getirilmesi ve/
veya kamu hizmetlerinin sağlanması bağlamında, özel sektörün mali,
ticari ya da teknik kaynaklarının
kullanılabilmesi amacıyla, kamu ve
özel sektör arasında yapılan bir dizi
resmi anlaşma ve düzenlemeleri
kapsamaktadır.
Kamu-özel sektör ortaklığı modelleri şu anda altyapı sektöründe oldukça yaygın bir uygulama olup,
aynı şekilde kamu binalarının yapım
işlerinde de uygulanabilir. Bu projelerin ortak özelliği, yapım ve/veya
yenileme işi için büyük miktarda
başlangıç sermayesi gerektirmesi
ve yapım aşamasının tamamlanmasının ardından, hükümetin çok fazla
borçlanmasını gerektirmeyen bakım ve işletme masraflarının ortaya
çıkmasıdır. Söz konusu maliyetler,
kullanıcı ödemeleri ya da devlet tarafından yapılan tek seferde ödeme
ile, projenin hizmet ömrü süresince
yeniden finanse edilmektedir.”
“Avrupa Uluslararası Müteahhitler
Birliği, sürdürülebilir ihalenin etkin
bir ön yeterlilik aşaması ile başlaması ve yüksek kaliteli belgelere ve
dengeli sözleşme koşullarına dayanan bir ihale süreci ile devam etmesi
görüşündedir.Teklifin sunulması ile
başlayan ve sözleşme yürürlüğe girinceye kadar geçen süre, yalnızca
ihalenin en az kuralcı değil, aynı zamanda en az faydalanılan kısmıdır.
Bu süre içerisinde müteahhidin tek-
www.meryap.org.tr
lifi, işveren idarenin gerekliliklerini
tam olarak karşılayıp karşılamadığının anlaşılması için, dikkatli biçimde
incelenmelidir. Nihayet, işveren idareler, en düşük bedelle en yüksek
kaliteyi sağlayabilmek için, nitelikli
teklif verenlerin rekabete uzmanlıklarını taşıyabilmelerine izin veren
yenilikçi ihale yöntemlerini daha sık
kullanmalıdırlar” (EIC, a.g.e., s.13).
“Geleneksel olarak uluslararası ölçekte finanse edilen inşaat işlerinde
izlenen standart bir yol vardır. İş sahibi idare, ihale çağrısına dahil edilmek üzere kapsamlı şartname ve
belgelerin hazırlanması için bir müşavir mühendis görevlendirir. İstekliler, bu belgeleri incelerler ve tekliflerini sunarlar”(EIC, a.g.e., s.13).
“Geçmişte tekliflerin değerlendirilmesinde esas alınan ölçüt, projenin
toplam işletme masraflarının optimize edilmesinden ziyade altyapı
tesisi için teklif edilen en düşük yapım bedeliydi. Gelenekçi ihale yöntemi aşağıdaki gibi bazı sorunları
içerisinde barındırmaktadır” (EIC,
a.g.e., s.16-17):
“-Makul olmayan tekliflerin sunulması ve dolayısıyla genelde danışmanlık hizmetleri için yetersiz
finansman ayrılması (bunun da ön
etütlerin kötü yapılmasıyla sonuçlanması) ve/veya hazırlık çalışmalarının yapıldığı tarih ile işin fiilen
uygulandığı tarih arasında çok fazla
zaman geçmesi (bunun da ihale belgelerinin belirsiz olmasıyla sonuçlanması) nedeniyle risk için ayrılan
karşılıkların maliyeti çok artırması,
-İdarenin, yapılabilecek yenilikler,
katma verimlilik ve değer mühendisliği gibi alanları, teklif sahipleriyle
tartışma ve seçenekleri değerlendirme beceresi gösterememesi,
-Belli başlı kaynak yatırımlarının
idare tarafından önceden yapılması
gereği.”
“Çok taraflı kalkınma bankalarının
kredileri ile finanse edilen altyapı
projelerinin, uluslararası rekabetçi
ihale yöntemleri ile tasarla - ihale et
- yap projeleri olarak gerçekleştirilmesi geçmişe dayanan bir gelenek-
tir. İşveren idare, genellikle tasarım
işlerini yürütmek için bir müşavir
mühendisi görevlendirir ve ardından
ihale belgelerini hazırlar. Müşavir
mühendis, yapım işlerini tasarlarl
ve tanımını çizim, şartname ve diğer
benzeri dökümanlar ile yapar. Müteahhit ise, müşavir mühendis tarafından hazırlanan tasarım ve belgelere
tam uyum sağlayarak yapım işlerini
gerçekleştirir” (EIC, a.g.e.,s.18).
“İhale dosyası, genellikle ön yeterliliği geçmiş olanlar olmak üzere ilgili
tüm taraflara dağıtılır ve ardından
istekli firmalar tekliflerini hazırlarlar.
Teklifler, aynı zamanda teslim alınır ve tamamı aynı ihale belgeleri
ve bilgilerinden oluşur. Daha sonra
teslim alınan teklifler, ihale gerekliliklerine uygunlukları açısından
kontrol edilir ve ardından işveren
idare tarafından değerlendirilir. Bazı
durumlarda sınırlı açıklamalar talep
edilmekle birlikte, istekliler ile herhangi bir pazarlık yapılmaz. Uygun
olmayan teklifler reddedilir ve ihale
her zaman “değerlendirilen en düşük teklifi” yani “en düşük yapım
bedelini” veren müteahhide verilir”
(EIC, a.g.e.,s.19).
EIC’nin görüşüne göre, “uluslararası yapım işi projelerine kredi sağlayan çok taraflı kalkınma bankaları,
ihale sorumluluğunun tamamını
işveren idareye bırakmamalı ve gerek ihale sonucu gerekse projenin
uygulaması aşamasındaki temel
adımları yakından inceleyerek bu
sorumluluğu paylaşmalıdırlar. Bunu
gerçekleştirmenin bir yolu, müşavir
mühendis ya da iş sahibinin temsilcisini, ihalelerdeki tüm uygunsuz
durumları bankaya bildirme konusunda yükümlü kılmaktır. Yürütme
aşamasında yapım sözleşmesi
uyarınca gerçekleşen herhangi bir
maddi temerrüt hali ve sözleşmede
öngörülen değişiklikler izlenmelidir. Bu tür uygulamalar, ön yeterlilik
aşamasında başlamalı ve herhangi
bir anlaşmazlık çözümlenene kadar
devam etmelidir” (EIC, a.g.e.,s.19).
“Proje kredisini temin eden kalkınma bankaları, işveren idare projeye
83
devam kararı almadan önce fizibilite etütlerinin kalitesini kontrol etmelidir. Bu bankalar aynı zamanda,
kredi anlaşmalarında veya hibelerde
yapılan değişiklikler ve süre uzatımlarının uygulanması süresince etkin
rol oynamalıdırlar. Buna ilaveten,
proje kredisini temin eden kalkınma
bankaları, sözleşme tarafı olmasa
da, bu bankaların uyguladığı ihale
kuralları, işveren idarenin temerrüde
düşmesi ya da kredi anlaşmasında
müteahhidi üçüncü taraf lehdar olarak göstermek suretiyle söz konusu
kredi anlaşmasındaki bazı hakların
müteahhide temlik edilmesi hallerinde, müteahhide doğrudan ödeme yapılması olanağını da sağlamalıdır. Bu seçenek, krediyi temin eden
bankaların projeye olan taahhüdünü
gösterecek ve önemli bir temerrüt
hali ortaya çıktığında, projeyi kendi
çıkarlarına göre kontrol etmek konusunda daha elverişli bir konumda
olabileceklerdir. Bu durum, aynı zamanda işveren idarenin müteahhide
ödemeleri konusunda algılanan riski
de azaltacaktır” (EIC, a.g.e., s.19).
“Anahtar teslim, tasarla-yap, performansa dayalı ihale ve kamu-özel
84
sektör ortaklıkları dahil olmak üzere
modern ihale yöntem ve stratejilerinin çok taraflı kalkınma bankalarının standart ihale belgelerine
uyarlanması, Avrupa Uluslararası
Müteahhitler Birliğinin tavsiye ettiği
bir uygulama olacaktır. Zira, Birlik,
sözleşme tarafları arasında karşılıklı
güvenin tesis edilmesinde kalkınma
bankalarının öncülük etmesi gerektiği düşüncesindedir” (EIC, a.g.e,
s.20).
-Çevresel etki değerlendirmesi raporu,
-Güvenlik ve çevre standart ve
normları.”
EIC’ye göre, “işveren idareler ellerindeki ilgili tüm veri ve bilgileri teklif
sahipleriyle paylaşmalıdırlar. Dolayısıyla işveren idareler, yapım sözleşmelerine ilişkin ihale belgelerine
en azından aşağıda yer alan bilgileri
dahil etmekle yükümlü olmalıdırlar “
(EIC, a.g.e., s.20):
“Geleneksel yapım işlerinde müşavir mühendisler iki görev üstlenmektedir: Yapım işlerinin tasarlanması,
proje uygulamasının denetlemesi
aşamasında işveren idarenin temsilcisi olarak hareket etmek ve maliyet,
onaylar ile değişiklikler konusunda
tarafsız karar verme yetkisini dengeli bir şekilde kullanmak. Zaman
içerisinde bu ikilem, müşavir mühendisin müşterisi idareye hizmet
verme görevi ile tarafsız bir şekilde
sözleşme ile ilgili konularda karar
verme görevi arasında kendi içinde
çelişen bir durumu ortaya çıkarmıştır. Müşavir mühendisin bu ikili
görevi, gerek işveren idare ve müteahhit gerekse projenin finansmanını
“-Jeo-teknik koşullar dahil, ilgili tüm
teknik bilgi,
-Tasarım ve yapım aşamasının süresi,
-Gerçekleştirilecek yapım işinin
özellikleri ve miktarı,
-Kalite kontrolü için gerekli bilgiler,
-Yapım şartnamesi, standartları ve
normları,
“İşveren idareler; gümrük, ithalat
ve ihracat izinlerinin alınmasından,
liman, depolama ve ulaştırma yönetmelikleri hükümlerinden, ulusal
mevzuatla uyum içinde kalarak, yabancı müteahhitleri muaf tutmalıdır”
(EIC, a.g.e., s.21).
www.meryap.org.tr
sağlayan kuruluşlar açısından çok
sayıda sorunu da beraberinde getirmiştir” (EIC, a.g.e., s.22).
“Müşavir mühendis ister doğrudan
proje finansörü kuruluş isterse işveren idare tarafından görevlendirilsin,
müşavirlerin açık ve son teknikleri
içeren şartnameler ve çizimler dahil olmak üzere güvenilir ihale belgeleri hazırlama kabiliyetlerine göre
seçilmeleri çok önemlidir; çünkü bu
türden belgeler, projenin kapsam
ve teknik gerekliliklerini belirlediklerinden, bir inşaat projesinin başarılı
bir şekilde uygulanmasının esasını
oluşturmaktadır. Nihai ihale belgelerinde yer alan herhangi bir belirsizlik, kaçınılmaz olarak projenin ilerleyen aşamalarında ciddi sorunların
doğmasına neden olacaktır. Zira,
inşaat projelerinde yaşanan sorunların çoğunun ana nedeni, ihale
hazırlık sürecindeki yetersiz bütçe
sonucunda geliştirilen standart dışı
ihale belgeleridir” (EIC, a.g.e., s.22).
“Yapım işlerinin özellikleri ve kapsamının, şartnameler ve belirtilen miktarlar esasında istekliler tarafından
doğru bir şekilde değerlendirilmesine imkan sağlamak için, kapsamlı
bilgi ve veriler yeterli ayrıntıda sağlanmalıdır. Müteahhit tarafından temin edilecek malzemelerin kalitesi
ve işçilik standartları açıkça tanımlanmalıdır”
(EIC, a.g.e., s.22).
“İşveren idare, projenin tasarlanması ve ihalenin yönetilmesi için bir
müşavir mühendis, proje uygulamasının denetlenmesi ve sözleşme
gereklerinin yerine getirilmesi için
bir başka müşavir mühendis görevlendirilebilir. Taraflardan herhangi
birinin ihmali ya da hatası nedeniyle
uygulama sırasında sorunların ortaya çıkması halinde ayrı bir kontrol
mühendisi, tasarımcı mühendis ile
müteahhit arasında tarafsız bir rol
üstlenebilir. Diğer taraftan, tasarım
ve kontrol işlevlerinin aynı mühendis
tarafından üstlenilmesi ise, tasarımcının kendi tasarım fikirlerinin doğru
bir şekilde hayata geçirilip geçirilmediğini kontrol etmesine imkan
www.meryap.org.tr
sağlayacaktır” (EIC, a.g.e., s.22).
EIC’nin bir tavsiyesi de, “sözleşme
koşullarına bir “Anlaşmazlık Kurulu” hükmünün ilave edilmesidir. Söz
konusu kurul, sözleşmenin hemen
başlangıcında atanmalı ve projenin
tasarımı ya da uygulanması ile ilgili
olarak müşavir mühendis ile müteahhit arasında herhangi bir görüş
ayrılığı çıktığında bağlayıcı karar
verme yetkisi ile donatılmalıdır”
(EIC, a.g.e., s.22).
“Uluslararası inşaat sektörünün
başlangıç zamanlarında yapım işleri, çoğu zaman geleneksel yöntemle, en rekabetçi teklifi sunan
müteahhitlere verilmekteydi. Ancak
günümüzde tasarla-yap ve anahtar
teslim projeler ve hatta müteahhidin
yalnızca projenin tasarım ve yapımından değil bazı durumlarda aynı
zamanda projenin yürütülmesi ve
finansmanından da sorumlu olduğu
performansa dayalı ihale yöntemi
ve kamu-özel sektör ortaklıkları gibi
yöntemler çok daha yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Zira, yalnızca
en düşük bedeli esas alan bir rekabet ortamında, öngörülen bütçe
içerisinde ve belirlenen sürede etkin
bir şekilde tasarlanmış yüksek kaliteli yapım eserlerini gerçekleştirmek
mümkün değildir” (EIC, a.g.e., s.23).
“Ön yeterlilik sürecinin bazı unsurları gereksiz yere karmaşık, maliyetli
ve zaman alıcıdır. Ön yeterlilik soru
formları genelde gereksiz formaliteleri içeren taleplerde bulunmakta
olup; bunlar, sözleşmenin tabi olduğu hukuk düzeni açısından gerekli
olmadıkça, istenmesinden kolaylıkla vazgeçilebilecek belgelerdir. Bu
tür belgelere örnek olarak aşağıdakiler verilebilir” (EIC, a.g.e.,s.24-25):
“-Her türlü ön yeterlilik ve teklif için,
denetçilerin imza asıllarının bulunduğu yıllık bildirimler,
-Her bir ön yeterlilik ve teklif için,
banka yetkililerinin imza asılları bulunan banka referans yazıları,
-Yeminli çevirmen tarafından yapı-
lan ve bazen çevirmenin imzası ile
birlikte noter tasdiki istenen çeviriler,
-Noter tasdikli ve tasdik şerhi iliştirilmiş vekaletname,
-Projede kullanılması öngörülen
ekipmanların menşe bildirimleri ya
da menşe belgeleri,
-Ülkelerin çoğunda noterlik sisteminin yaygın olmaması nedeniyle noter tasdiki yaptırmanın zor olmasına
rağmen noter tasdikli çeşitli belgeler.”
“Bunun da ötesinde günümüzde artan sayıda ihale çağrısı, ön yeterlilik
başvurusunda bulunan müteahhide
ek yükler getiren gereklilikler içermektedir” (EIC, a.g.e., s.25-26):
“-Projeye özel kredi imkanının bulunduğunu teyit eden banka beyanı
(maliyet getiren ve kredi imkanının
tamamını bloke eden ve aynı zamanda proje tekliflerinin altı aydan
daha uzun bir süre sonra verileceği
ön yeterlilik süreçlerinde anlamlı olmayan bir uygulamadır.
-Listelenen personel ve ekipmanın
münhasıran ilgili projede kullanılacağına dair müteahhit beyanı (aynı
zamanda birden fazla lot için teklif
verilmesini güçleştirmekte ve hattta
imkansız kılmaktadır),
-Kiralanmış ya da kirala-satınal anlaşmaları yada diğer finansman anlaşmaları uyarınca edinilmiş olanların aksine, projede kullanılacak olan
ekipmanların tamamı ya da yarısının
müteahhidin mülkiyetinde bulunması gerekliliği,
-Müteahhidin elinde normal şartlarda bulunmayan ve müteahhidin
ibraz etmekle yükümlü olduğu konu
ile ilgili olmayan bilgiler ( “teklif sahibinin daha önce temerrüde düştüğü
sözleşmeler” ya da “şirket varlıkları
üzerinde bulunan alacak talepleri
ve konu oldukları dava süreçleri”
gibi bilgilerin ihale süreciyle ilgileri
halen anlaşılamamıştır. Ayrıca, tek-
85
lif sahipleri, bu türden bilgilerin ön
yeterlilik aşamasında idare tarafından nasıl kullanılacağı konusunda
genelde bilgilendirilmediklerinden
dolayı, değerlendirme sürecinin
subjektif olacağı yönünde şüpheler
doğmaktadır).”
“EIC, ön yeterlilik ölçütlerinin nesnel
olmasını, ihale duyurusunda açıkça belirtilmesini ve yayınlanmasını
tavsiye etmektedir. Bu ölçütler olası
tüm teklif sahiplerine eşit uygulanmalıdır. EIC, aşağıda belirtilen bilgilerin ön yeterlilik değerlendirmesi
için sunulmasının yeterli olduğu görüşündedir” (EIC, a.g.e., s.26):
“-Ticaret kaydı, yıllık bildirimler,
banka referansları ve benzeri belgelerin fotokopileri,
-Noter tasdiki yerine tasdiksiz çeviriler,
-Müteahhidin imzaladığı vekaletname,
-Projede kullanılacak ekipmanlara
ait uygun olan ülkelerdeki menşe
belgelerinin verileceğine dair bir beyan,
-Belge asılları, sertifikalar ve tasdikli imzaların zorunlu olması halinde,
teklif değerlendirme sürecinin sonunda ihale üzerinde kalan teklif
sahibi (ya da kısa listeye kalan sınırlı
sayıda telif veren) tarafından ibraz
edilmeleri yeterli olmalıdır.”
“Uluslararası ihale çağrısında bulunan işveren idareler, toplam proje
sermaye maliyetlerinin ortalamada
yaklaşık yüzde 3’ünü, ihalenin tasarım ve teklif belgelerinin hazırlanmasına harcamaktadır. Bu oran, güncel
fizibilte etüdlerinin hazırlanması için
yeterli olmamaktadır. İhale belgelerinin yetersiz düzeyde hazırlanması,
çoğu zaman projenin de başarısız
olmasıyla
sonuçlanabilmektedir”
(EIC, a.g.e, s.27).
EIC, teklifler alınmadan seçilen müşavir mühendis tarafından hazırlanan etüt, şartname, çizim ve benze-
86
ri belgelerin kalite ve yeterliliğinden
tamamen işveren idarelerin sorumlu
tutulmasını tavsiye etmektedir (EIC,
a.g.e, s.27).
A. ULUSLARARASI REKABETE
AÇIK YAPIM İHALELERİ İÇİN
ÖNGÖRÜLEN TEMİNATLAR
“Uluslararası yapım işleri sözleşmelerinde, projenin bütçe dahilinde
ve zamanında tamamlanması için
kamu ve özel sektör işverenlerini teminat altına almak için standart bir
gereklilik söz konusudur. Bir banka
tarafından düzenlenen koşulsuz teminat, genellikle sözleşme bedelinin
yaklaşık yüzde 10’u tutarında olup,
uluslararası müşterilerin karşılıklı teminat talebini yerine getirmek için
kullanılmaktadır” (EIC, a.g.e., s.30).
“Kefalet şirketleri tarafından sözleşme teminatı olarak verilen sözleşme
senetlerinin kullanılması, uluslararası taahhüt işlerinde yaygın bir
uygulama değildir. Kefalet senedi
sisteminde garantör, sözleşme teminatının yalnızca mali unsurlarını
taahhüt etmemekte aynı zamanda
iş sahibine, müteahhidin yapım işleri sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getireceğine yani
yapım işinin tamamlanacağına dair
bir güvence de vermektedir. Kefalet senetleri; kesin teminat, avans
teminatı ve alıkoyma serbest bırakma mekanizması gibi müteahhidin
sözleşmeden kaynaklanan teminat
yükümlülüklerinin tamamının karşılanması amacıyla düzenlenebilir”
(EIC, a.g.e., s.30-31).
“Kefalet senedi sisteminin müteahhide sağladığı başlıca avantajlar
şunlardır:
1. Kefalet senedi, müteahhidin kredi imkanını etkilemez.
2. Müteahhit haksız taleplere karşı
korunur.
3. Kefalet, projenin geliştirilme aşamasını da içerdiğinden, genelde
anlaşmazlıklar berteraf edilir” (EIC,
a.g.e., s.31).
“Kefalet senedi sistemi, bir teminat
şekli olarak aynı zamanda projeyi
finanse eden kuruluşlar için de caziptir; çünkü yatırımın güvenilirliği,
projenin tamamlanacağı güvencesi
ile teminat altındadır” (EIC, a.g.e.,
s.31).
“Uluslararası Ticaret Odası (ICC),
“Talep Teminatları ve Sözleşme Teminatları için Yeknesak Kuralları” yayınlamıştır. Üye devletler tarafından
onaylanan bu kurallar, söz konusu
mali araçların uygunsuz kullanımına
karşı borçlu ve garantörleri korumaktadır” (EIC, a.g.e., s.31).
“EIC, proje finansörü kalkınma bankalarının ihale belgelerinde, projeye
bağlı olarak talep teminatı ya da
sözleşme teminatının kullanılmasına ilişkin hükümlerin yer almasını
önermektedir. Buna alternatif uygulamalar, ilgili masraflar sözleşme
bedeline dahil edilmek zorunda olduğundan daha düşük nihai bedellerin oluşmasına katkıda bulunabilir.
Temin edilmeleri genelde daha ucuz
olduğundan ve idare için de avantaj sağladığından, kefalet şirketleri
tarafından düzenlenen teminatların
kullanılması önerilmektedir. Ayrıca,
teminat ya da senet metninde ICC
yeknesak kurallarına atıfta bulunulması, taraflar için zorunlu kılınmalıdır” (EIC, a.g.e., s.31).
B. ULUSLARARASI REKABETE
AÇIK YAPIM İŞLERİ İHALE
SÜRECİNİN
MODERNLEŞTİRİLMESİ
1. EKONOMİK OLARAK EN
AVANTAJLI TEKLİF
EIC’ye göre, “en düşük bedelli teklif
yerine işveren idarelerin makul teklif anlayışını “ekonomik olarak en
avantajlı teklif” (bir başka deyişle,
teknik performans, maliyet etkililiği,
esneklik, çevresel etki, yerel halka
yönelik yatırım, sosyal sorumluluk
ve benzeri unsurların en makul birleşimini içeren teklif) bağlamında
değerlendirmeleri uygun olacaktır.
Ancak fiilen genelde yalnızca “en
düşük bedel” dikkate alınmaktadır
www.meryap.org.tr
çünkü işveren idare, “düşük bedel”
ile “ekonomik olarak en avantajlı
teklif” arasındaki farkı değerlendiremeyecek olan üst düzey yetkililerine
karşı sorumludur” (EIC, a.g.e.,s.35).
Avrupa Adalet Divanının aldığı son
karara göre, “en düşük bedel” nesnel bir ölçüt olarak kabul edilmiştir
(Bkz. ECJ, C-247/02). Ancak, en
düşük bedel, işveren idare tarafından tek karar ölçütü olarak seçildiğinde, idare her sözleşmenin
kendine özgü özelliklerini değerlendirmeye alamamakta, serbest rekabet için en uygun ölçütleri seçememekte ve dolayısıyla ihaleyi en iyi
teklif sahibine verememektedir. Açık
ve belli teklif sahipleri arasında ihale
yöntemleri ile gerçekleştirilen kamu
ihalelerine ilişkin çerçeve kanunun
yalnızca en düşük bedel esasına
dayandırılması, Avrupa Birliği Hukukuna aykırıdır” (EIC, a.g.,e, s.35).
www.meryap.org.tr
“Uluslararası kalkınma bankaları tarafından finanse edilen projelerdeki
en düşük bedel sorununu çözmek
için EIC’nin önerisi, bu bankaların,
işveren idareleri “ekonomik olarak
en avantajlı teklif” esasında ihaleleri
sonuçlandırmaları yönünde teşvik
etmeleridir” (EIC, a.g.e., s.35).
“Ekonomik olarak en avantajlı teklif,
ihale dosyasında belirtilen mekanizmalar uyarınca kalite, bedel ve işletme maliyeti gibi unsurlara uygun
ağırlıklar verilerek belirlenmelidir.
Ancak, ihale çağrısında bedel dışında kalite, performans şartnameleri,
tasarım gereklilikleri, tamamlama
süresi, işletme maliyeti ve başka
ölçütlerin de esas alınması halinde,
bu tür tekliflerin değerlendirilmesi
çok daha karmaşık ve biraz da öznel olabilecektir” (EIC, a.g.e.,s.36).
“ İşveren idareler tarafından genelde
izlenmesi gereken safhalar, aşağıda
belirtilen beş aşamayı kapsamaktadır (EIC, a.g.e., s.36):
-Bedele ek olarak belirlenecek ihale
kararı ölçütlerinin seçilmesi,
-Ölçütlerin herbirinin ağırlıklarının
belirlenmesi,
-Ölçütlerin herbiri esas alınarak tekliflerin değerlendirilmesi,
-Aşırı düşük tekliflerin reddedilmesi,
-Tekliflerin nihai olarak sıralanması.”
2. ALTERNATİF TEKLİFLER
“Alternatif teklifler, teklif verenin,
işveren idarenin ihtiyaçlarını karşıladığını düşündüğü ancak ihale belgelerindeki gerekliliklerle tam olarak
eşleşmeyen tekliflerdir. Teknik yenilikleri, projenin maliyetini düşüren
ya da performansını artıran diğer
yaklaşım değişikliklerini içerebilirler” (EIC, a.g.e., s.37).
87
“EIC, müteahhitlerin ihale dışı bırakılmadan teknik alternatifler sunabilme
seçeneğine sahip olması gerektiği
düşüncesindedir. Zira, teklif verenlerden biri, projenin gerçekleştirilmesi ile ilgili olarak ihale belgelerinde
belirtilen çözümden farklı bir çözümü sunma bilgi ve becerisine sahip
olabilir. Bu nedenle en pratik çözüm,
maliyeti düşürmesi, yapım süresini
kısaltması ya da projenin daha iyi
uygulanmasına imkan sağlaması
kaydıyla, teklif sahiplerini alternatif
teklifler sunmaya davet etmektedir”
(EIC, a.g.e., s.37).
3. ÇİFT ZARF SİSTEMİ
“Aşırı düşük teklif verilmesi riskini
bertaraf etmek için bazı ülkerede
teknik ve mali tekliflerin iki ayrı zarf
içinde sunulması talep edilmektedir.
Bu sayede ihale makamı idareler,
mali unsurların etkisi altında kalmadan tekliflerin teknik kalitesini değerlendirebilmektedirler” (EIC, a.g.e.,
s.37).
“Çift zarf sisteminin avantajı, öncelikle teknik tekliflerin değerlendirilmesine imkan sağlanması ve işveren
idarenin ilgisini en çok çeken teknik
çözümlerin, çözümüne ilişkin bedel
işveren idare tarafından bilinmeden,
88
tarafsız bir biçimde seçilebilmesidir.
Bazı durumlarda, iyi bir teknik çözüm ihtiyacı, bunun için gereken bedelden daha önemlidir” (EIC, a.g.e.,
s.37).
“Bu yöntemin şeffaf uygulanması
için taraflardan her biririn teknik tekliflerine karşılık gelen mali tekliflerini
içeren ikinci zarfların tamamı, noter
veya avukat gibi bağımsız bir tarafa
teslim edilmeli ve yalnızca tatmin edici teknik çözümlere ait mali teklifler,
söz konusu üçüncü tarafların huzurunda açılmalıdır. Mali teklif, idarenin
bütçesini aşıyorsa, tatmin edici bulunan en iyi ikinci teknik çözüme ait
mali zarf açılmalı ve seçim yapılana
kadar uygulamaya bu şekilde devam
edilmelidir. Açılmayan zarflar, ihalenin sonuçlandırılmasının ardından
başarısız olan teklif sahiplerine geri
gönderilmelidir” (EIC,a.g.e.,s.37-38).
4. İKİ AŞAMALI İHALE SİSTEMİ
“EIC, büyük ölçekli altyapı projelerinin ihalesinde “anahtar teslim” ya da
“tasarla-yap” yöntemlerinin, proje finansörü kuruluşlar ve işveren idareler tarafından ciddi olarak ele alınmasını tavsiye etmektedir. Zira, tasarım
ve yapım işlerine ait sorumluluğun
birlikte tek elde toplanması, projenin
tamamlanma süresini kısaltacaktır.
Ayrıca, tasarım ve yapım sürecindeki
verimlilik, proje bedellerini de düşürebilecektir” (EIC, a.g.e., s.38).
“Anahtar teslim proje ihalelerinin
yanlış tanımlanmış iş sahibi gerekliliklerine göre tek aşamalı ihale
yöntemi esasında sonuçlandırıldığı
olumsuz örnekler dikkate alındığında, ihale sürecinin etkin yürütülmesi
ve uzun sürmemesi kaydıyla, bu tür
projelerde iki aşamalı ihale sisteminin kullanılması için geçerli nedenler bulunmaktadır. Birinci aşamada
seçilenlerden bir kısa liste oluşturulacak ve bunlardan, gözden geçirilmiş eşit şartlara göre mali tekliflerini
sunmaları istenecektir” (EIC, a.g.e.,
s.38-39).
5. PERFORMANSA DAYALI İHALE
SİSTEMİ
“Performansa dayalı ihale yaklaşımı, hizmetin temini işini özel sektöre
devrederek ve subvansiyon ödemesini hedeflenen gruplara verilen hizmete bağlayarak, hizmet kalitesini
artırmaya çalışmaktadır. Geleneksel
projelerde idare, örneğin bir su arıtma tesisi (ya da kara yolunun) yapımı
için talimat vermekte ve tesisi yaptırmaktadır. Ancak performansa dayalı
www.meryap.org.tr
ihale sistemiyle gerçekleştirilen projelerin çoğunda bir hizmet (örneğin
arıtılmış suyun temini ya da bakım
ve işletme sorumluluğu da dahil olmak üzere bir kara yolunun hizmete
açılması) satın alınmaktadır” (EIC,
a.g.e., s.39).
“Teklif sahiplerinin yalnızca bedelle
sınırlı olmamak üzere geniş bir ihale
karar ölçütleri yelpazesi içinde rekabete girmelerine imkan verdiğinden
EIC, genel anlamda performansa
dayalı ihale sistemini desteklemektedir. Dolayısıyla EIC, Dünya Bankası tarafından yürütülen ve çok taraflı
kalkınma bankaları ile iki taraflı bağışcı kuruluşlar tarafından finanse
edilen büyük ölçekli karmaşık projelerin performansa dayalı ihale sistemi ile gerçekleştirilmesi yaklaşımının
analiz edildiği araştırma çalışmasını,
tamamen desteklemektedir. Özellikle enerji üretimi, su ve kanalizasyon ve diğer kamu hizmetleri gibi alt
yapı projeleri ile sınırlı olan bu çalışma şu sonuca varmıştır: “Belirtilen
proje türlerinde performansa dayalı
ihalenin benimsenmesinde ilgili tüm
tarafların sağlayacağı bir dizi fayda
bulunmaktadır. Büyük ölçekli karmaşık projelerde bu faydalar, olası
olumsuzlukların çok ötesine geçmektedir” (Bkz. Uluslararası Finans
www.meryap.org.tr
Kuruluşları ve Bağışçılar Tarafından
Finanse Edilen Büyük Ölçekli Karmaşık Projelerin Performansa Dayalı İhale Sistemi ile Gerçekleştirilmesi konulu çalışma-Nihai Rapor,
29 Mart 2004,s.14).
“Nihai raporun ana sonuçları aşağıdaki gibidir:
-Müteahhitler, kendilerine ait daha
yeni, daha verimli ve bazen daha
ucuz teknoloji çözümlerini önerebilmelidirler;
-Dünya Bankasının İhale Klavuzu ya
da standart ihale belgelerinde performans ya da işleve dayalı şartnamelerin kullanılmaması yönünde bir
ifade yoktur;
-Ön yeterlilik ardından iki aşamalı
ihale en uygun yöntemdir;
-Avrupa deneyimlerine bakıldığında, iş sahiplerinin nitelikli ve deneyimli personeli ile tamamlanan
tesisleri devraldığı ve işlettiği çok
sayıda iyi işleyen performansa dayalı ihale ile gerçekleştirilen proje
bulunmaktadır;
-Gelişmekte olan ve geçiş ekonomisindeki ülkelerde, iş sahibinin uygun
eğitimli işletme ve bakım personeline sahip olmadığı durumlarda, tamamlanan tesisin işletme faaliyetlerinden, bir başka deyişle yalnızca
tesisin yapımı değil kullanıcılara
hizmet temini faaliyetlerinden de
müteahhidin sorumlu olması, daha
tatmin edici sonuçların elde edilmesini sağlayabilir;
-İşleve dayalı şartnamelerin hazırlanması ve ilgili tekliflerin değerlendirilmesi, yetkin ve deneyimli teknik
personele sahip müşavir mühendislerin görevlendirilmesini gerektirmektedir.” (Nihai Rapor, s.14).
“Performansa dayalı ihale sisteminde kullanılacak teminatlar, standart
projelerin teminatlarından çok daha
önemli olacaktır. Zira, bu uygulamada müteahhitler çok daha uzun bir
süre boyunca daha büyük ölçekli bir
yatırımı üstlenmekte ve dolayısıyla
müteahhit ve kefalet sektörü üzerine
önemli bir yük getirmektedir. Ayrıca,
geleneksel sözleşmelere göre çok
daha uzutılmış sürelerin söz konusu
olduğu performansa dayalı ihalelerde, ödeme konusu gelişmekte olan
ülkelerde sorunlara neden olmaktadır. Dolayısıyla, performansa dayalı
ihaleler için kısmi risk teminatları
gibi yeterli araçlar geliştirilmelidir”
89
(EIC, a.g.e., s.41).
6. KAMU-ÖZEL SEKTÖR ORTAKLIKLARI
“Kamu özel sektör ortaklığı” genel
terimi altında, amaçları projelere
özel sektör katılımını sağlamak olan
çok sayıda proje modeli (özel finans
girişimi, tasarla-yap-finanse etişlet, yap-işlet-devret, yap-devralişlet-devret v.b.) geliştirilmiş olup bu
modeller halen uygulanmaktadır”
(Bu konuda bkz. Gelişmekte Olan
ve Geçiş Ekonomisindeki Ülkelerde
Kamu-Özel Sektör Ortaklıkları-Mevcut Deneyimlerin Eleştirel Değerlendirilmesi ve Bağışçı Müdahelesi
Olasılıklarının Analizi, Avrupa Komisyonu Çalışma Belgesi, 30 Temmuz 2004).
“İyi tasarlanmış kamu-özel sektör
ortaklığı modelleri, aslında altyapı
hizmetlerinin kalite ve miktarını iyileştirmekte ve aynı zamanda önemli
verimlilik kazanımları sağlamaktadır.
Rekabet ya da etkili düzenleyici bir
çerçeve ile risklerin kamudan özel
sektöre kaydırılması yöntemiyle
harcanan paranın karşılığının daha
fazla alınması sağlanabilir” (EIC,
a.g.e.,s.42).
90
“Sürdürülebilir ihale sistemi, etkin
bir ön yeterlilik aşaması ile başlamakta ve yüksek kaliteli belgelere
ve dengeli sözleşme koşullarına
dayanan bir ihale süreci ile devam
etmektedir. En düşük bedelle en
yüksek kaliteyi sağlamak için proje
finansörü çok taraflı kalkınma bankaları, yeterliliği almış teklif sahiplerinin uzmanlıklarını yeterli düzeyde
rekabete taşıyabilmelerine imkan
sağlayacak yenilikçi ihale yöntemlerini daha sık uygulamalıdır. Anahtar
teslim, tasarla-yap, performansa
dayalı ihale ve kamu özel sektör
ortaklıkları gibi yenilikçi ihale modelleri kullanılarak aşağıda belirtilen
katma değerler elde edilebilir” (EIC,
a.g.e., s.44-45):
“1. Gelişmekte olan pazarlara yatırım yapılması,
2. Bilginin yerel müteahhitlere aktarılması,
3. Müteahhitlerin projenin erken
aşamalarında devreye girmesi ile
verimliliğin artması,
4. İşletme masraflarının optimize
edilmesi,
5. Sosyal sorumluluk taşıyan işletme anlayışı dahil olmak üzere sürdürülebilir kalkınma ilkelerine uyum
sağlanması.”
“Özellikle büyük ölçekli projelerin, işi yapmak için gereken beceri
ve kaynaklara sahip ve uygun olan
yerlerde işi yerel taşeronlara devredecek yabancı müteahhit firmalara
verilmesi halinde; yurt dışı müteahhitlik hizmetleri sektöründe uluslararası ve yerel çıkarların çatışması sorunu yaşanmayacaktır” (EIC,
a.g.e., s.45).
SONUÇ
Yirmibirinci yüzyılın başında, uluslararası müteahhitlik hizmetleri sektörü, inşaatla ilgili yan servisler ve
yardımcılar ve ortaklar aracılığıyla
faaliyette bulunan özgün yapısı ile,
aynı zamanda hem fırsatlar ile hem
de zorluklar ile karşı karşıya bulunmaktadır.
Uluslararası müteahhitlik hizmetleri sektörünün yurtdışındaki iş olanaklarını etkileyen geniş faktörler
yelpazesinde; altyapı projelerinin
uluslararası finansmanı, uluslararası
ihale prosedürleri ve standart sözleşme formları, uluslararası tahkim
www.meryap.org.tr
ve uyuşmazlıkların alternatif çözüm
mekanizmaları, ihracat kredisi sigortası ve yabancı inşaat pazarlarına giriş engellerinin kaldırılması
hususları önceliğe sahip meseleler
olarak öne çıkmaktadır.
anda şantiyede çözülebilmesini temin edebilecek alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarına, özellikle de uluslararası inşaat projelerinde
inşaat sanayinin özel ihtiyacı bulunmaktadır.
Global ölçekte altyapı ihtiyacı her
geçen gün artmakla birlikte, dünya
çapında altyapı alanında yeni inşaat ve bakım faaliyetleri için gereken
fonları bulmakta genel olarak güçlük çekildiği gözlenmektedir. Bu durum karşısında yeni bir finansman
yöntemi olarak, altyapı yatırımlarının
finansmanında ve alt yapı hizmetlerinin yürütülmesinde kamu-özel
sektör ortaklığı (Public-Private Partnership) modeline daha fazla işlerlik kazandırmak güncel bir çözüm
yolu olarak ortaya çıkmaktadır.
Günümüzdeki uygulamada ihracat
kredisi sigortası şirketlerinin sağladığı sigortaların kapsamı politik ve
ticari riskler ile sınırlı olup; çevresel,
sosyal ve kültürel riskleri azaltma
kapasiteleri ihmal edilebilir düzeydedir. Geleneksel inşaat faaliyeti,
işverenlerin ve onların müşavir mühendislerinin belirlediği teknik kriterlere ve şartlara dayanan talimatları yerine getirdiği için, müteahhitin
inşaat işinin çevresel boyutlarını
etkileme kapasitesi, üçüncü taraflar tarafından hazırlanan ihale dökümanları ve dizaynlar (çizimler) ile
inşaatın yapılmakta olduğu yabancı
ülkedeki ulusal mevzuat ile sınırlıdır.
FIDIC tarafından 1999 yılında yayınlanan 5’inci baskı yeni kırmızı,sarı
ve gümüş renkli kitapların (genel ve
özel şartnamelerin), diğer bir deyişle
standart sözleşme formlarının, geçmişte olduğundan daha fazla olarak
inşaat riskini müteahhite yüklediği
görülmektedir. Ancak Asya, Afrika
ve Latin Amerika ülkelerinin çoğunda halen 1987 yılında yayınlanan
4’üncü baskı kırmızı kitap, inşaat
sözleşmelerinin hazırlanmasında ve
uluslararası ihalelerde yaygın olarak kullanılmakta olup; yeni baskı
FIDIC tip şartnamelerinin bu eski
baskı versiyonunun tamamen yerini
almasının biraz daha zaman alacağı
anlaşılmaktadır.
Modern bir ihale sistemi, başvuran isteklilerin etkili bir ön yeterlilik değerlendirrnesine alınmasıyla
başlamalı ve yüksek kaliteli ihale
dökümanlarına dayanan bir ihale
prosedürü ve işveren ile müteahhit arasında gelecekteki muhtemel
riskleri adil olarak dağıtan dengeli
sözleşme şartları ile devam etmelidir.
İnşaat projelerine ilişkin uyuşmazlıkların hızlı, hatta mümkünse çıktığı
www.meryap.org.tr
Haziran 2003’de dünyanın en büyük
ve en ünlü özel finans kuruluşlarından bazıları Ekvador Prensiplerini
kabul etmişlerdir. Bu yol gösterici
prensipler, kredi veren kuruluşların
finanse ettikleri inşaat projelerinin
sosyal açıdan sorumlu ve çevresel açıdan sakıncasız gelişmesini
garanti etmeyi amaçlamaktadır.
Nitekim, Avrupa Uluslararası Müteahhitler Birliği Genel Kurulu’nun 15
Nisan 2004 tarihinde İstanbul’daki
konferansının konusunun “İhracat
Kredi Sigortası ve Proje Finansmanında Çevresel ve Sosyal Standartlar” olarak seçilmesi, gelişmekte
olan ülkelerdeki altyapı projeleri için
uluslararası finansman sağlamada
yeni standartların önemini vurgulamaktadır.
2001 yılında Dünya Ticaret Örgütüne üye olan Çin, taahhütlerinin aksine, kabul ettiği yeni hukuki düzenlemeler ile yabancı müteahhitlerin
Çin’in inşaat pazarına girmelerinin
önünde yeni giriş engelleri yaratmıştır. Avrupa Komisyonu’nun ve
diğer uluslararası kuruluşların işbir-
liği içinde yürüttükleri Çin Hükümeti
nezdindeki ikna çabalarının kısmen
başarılı olması sonucunda, Çin inşaat pazarına uluslararası inşaat
şirketlerini daha fazla çekebilmek
için, Çin’in yeni mevzuatının yabancı
müteahhitler için öngördüğü ikamet
şartı, yabancı mühendis sayısına
getirilmiş olan sınırlamalar, belirli sermaye getirme mecburiyetleri
gibi pazara giriş engeli niteliğindeki
kısıtlamalar yumuşatılmıştır.
Yukarıda uluslararası müteahhitlik
sektörünün gündemindeki son gelişmeler böylece değerlendirildikten sonra, konuyu ülkemizin yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörü
açısından ele aldığımızda sektörün
gündemindeki başlıca sorunlar olarak başlıca şu hususlar dikkati çekmektedir: Bürokraside daha etkin
bir koordinasyon oluşturma gereği,
finansman bulma ve teminat mektubu temin etme güçlüğü, sosyal
güvenlik, dış pazarlar hakkında bilgi edinme zorluğu, tanıtım eksikliği,
sektörün belli bölgelerde yoğunlaşması ve yeni pazarlara açılamaması,
iş alınarak faaliyet gösterilen tüm ülkeler ile “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi” ve “Yatırımların Karşılıklı
Teşviki ve Korunması” anlaşmalarının henüz tamamlanamamış olması,
Türk teknik müşavirlik ve mühendislik firmalarının yurtdışında yeterince
etkin olamaması, teknik ve tecrübe
bakımından yetersiz Türk inşaat firmalarının yurtdışında iş üstlenmesi
nedeniyle sektörün olumlu imajının
zedlenmesi.
Yukarıda özetlenen sorunlar biran
önce halledilerek, ülkemizin halihazırda oldukça yüksek olan mevcut
cari açığını kapatabilmek için, geleneksel olarak döviz kazandırıcı ihracat ve turizm sektörlerinin yanısıra,
önündeki engellerin kaldırılması ve
mümkün olan her türlü hukuki, mali
desteğin sağlanması suretiyle acilen yurtdışı müteahhitlik hizmetleri
sektörünün önünün açılması zarureti bulunmaktadır.
91
MERS-İN
Meryap Dergisi olarak sizler için
Mersin’in tarihi yerlerini ve önemli
mekanları analiz
ettik. Mersin’in tarihi
mekanlarını kısaca tanıyalım.
92
www.meryap.org.tr
St . Pa ul Ku yu su
St. Paul Kilisesi
Tarsus ilçe merkezinde Çarşıbaşı mevkiindeki St. Paul
Kilisesi’nin 1102 yılında St. Paul Katedrali olarak yapıldığı söylenmektedir. Kilise bahçesine batı yönde bulunan ve
cephesi oldukça süslü bir kapıdan girilir. Yapı bu bahçe içerisinde yaklaşık 460 m2.lik bir alanı kapsamaktadır. Kesme
taşlarla inşa edilen yapının dış uzun cephelerinde kör kemerler bulunmaktadır. Batıdaki ana kapıdan girilen salonun
genişliği 19.30 m. uzunluğu 17.50 m.dir. Girişin sağında ve
solunda birer yarım plaster sütun ve bu sütunların hizasında
salonu üç sahına (nef) ayıran, ikişerli iki sıra halinde dört serbest sütun yer alır. Kuzey ve güney duvarlarda da yine yarım
sütunlar bulunmaktadır. Aslında bu sütunlar gri renkli granit olup, antik çağ yapılarına ait olmaları muhtemeldir. Orta
salonun genişliği 12.60 m. olup, üzeri tonozludur. Tavanın
merkezine rastlayan bölümde, ortada Hz. İsa olmak üzere
doğuda Yohannes ve Mattaios, batıda Marcos ve Lucas’ın
freskleri bulunmaktadır. Yapının kuzey-batı köşesinde İse bir
çan kulesi yer almaktadır. Yapı ve çevresi yıl içerisinde oldukça büyük bir yenileme görmüş, çevresi çevre düzenlemesi
ve İstimlâk ile düzenlenmiştir.
St. Pau l Kili ses i
www.meryap.org.tr
Mahallesinde, CumTarsus ilçe merkezinde, Kızılmurat
ar kuzeyinde, eski
huriyet Alanının yaklaşık 300 m. kad
ede, öteden beri
Tarsus evlerinin yoğun olduğu bölg
edilen bir avluda
ul
St.Paulus’un evinin yeri olarak kab
olarak bilinir. Bu evin
bulunan kuyu, St.Paul us Kuyusu
yapılan küçük bir kazı
bahçesinde yakın zamana kadar
çıkarılmıştır. St. Paul
çalışmasında bazı duvarlar ortaya
lı olarak, bu kalıntılaus’un Hıristiyanlık için önemine bağ
al sayılması, kentrın ve kuyunun çok eskiden beri kuts
Hıristiyan cemaatinin
te yakın zamana kadar yaşayan
ktadır.
inancının izleri olarak yorumlanma
istimlâkları yapılmış
Halen çevre düzenlemesi ve çevre
taşının silindir biçiolan kuyunun çapı 1.15 m.dir. Ağız
desi kare biçimligöv
minde olmasına karşın, asıl kuyu
Derinliği 38 m.
ştır.
ılmı
dir ve dörtgen kesme taşlarla yap
Kudüs’e hacı
z.
ilme
olan kuyunun suyu yaz-kış hiç eks
al sayılan
kuts
ca
nlar
olmak için yöreden geçen Hıristiya
kazı çaılan
yap
sıra
ı
bu kuyu suyundan içilir. Bunun yan
tahmin
ak
olar
ev
u
lışmalarında St. Paul us’un doğduğ
en yahem
’nun
usu
edilen evin taş duvarları St. Paul Kuy
nında gün ışığına çıkarılmıştır.
St. Pau l Kili ses i
93
Alahan Manastırı
Mut ilçesinin 20 km. kuzeyinde Orman Ürünleri deposunun
yanından sağa sapılan 4-5 km.lik bir yolla ulaşılan Geçimli
(Malya) köyü civarındadır.1000-1200 m. yükseklikte Göksu
Vadisine bakan dik bir yamaç üzerindedir.
Hıristiyanlığın Kapadokya ve Konya’da yayılması sırasında
bu yeni dini kabul edenlerin takibe uğraması, inanmayanlar
tarafından öldürülme korkusu, Hz. İsa’ya inananları dağlık
bölgelerde mağaralarda kaya oyuklarında ibadete zorlamıştır. İsa’nın havarilerinden olan St. Paul ve yine Tarsus’ta yaşamış Hıristiyan öncülerinden Barnabas İS441 yılında Hıristiyanlığı yaymak için Konya ve Kapadokya’yı dolaşmışlardır.
Alahan Manastırının Barnabas’ın ziyareti anısına yapıldığı
söylenmektedir.
İS440-442 yıllarında yapılmış olduğu tahmin edilen Alahan
Manastır Külliyesi, Batı Kilisesi, Manastır, Doğu Kilisesi, Kayalara oyulmuş Keşiş Odacıkları ve çevredeki mezarlardan
oluşmaktadır. Kilise binaları Ayasofya Müzesi ile ortak özellikler göstermektedir. Süslemelerinde usta bir taş oymacılığı
göze çarpmaktadır. İlk Kilise Korint başlıklı iki dizi sütunla
üç nef’e ayrılmıştır. Narteksten ana mekâna geçilen kapının atkı ve yan dikmeleri üzerinde St. Paul, St. Pierce figürlerinden başka bir çelengi taşıyan altışar kanatlı Cebrail,
Mikail’in simgesel yaratıkları ezişi, kükreyen aslan, kartal ve
öküz sembolleri, İncil yazarlarının tasvirleri, üzüm salkımları, asma yaprakları ve balık motiflerini gösteren kabartmalar
yer almaktadır.
94
Kanlıdivane(Kanytelleıs)
allesinden kuErdemliye 17 km uzaklıktaki Yemişkumu mah
yolun sağ taBu
zeye sapan 3 km.lik yolla ulaşılmaktadır.
lmiş halde
devri
ında
rafında mezar anıtları vardır. Sol taraf
büyük
Şehir
tedir.
silindir formlu büyük bir kitabe görülmek
larda
Toros
ur.
muşt
bir obruğun etrafında ve kuzeyinde kurul
rçuku
l
doğa
gelen
çok rastlanan karst olayıyla meydana
beri
n
arda
Çağl
İlk
ların en büyüklerinden olan bu obruğun
Hıristiyanlık
kutsal görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu kutsallığın
rındaki
kena
ait
mine
döneminde de sürdüğü, Bizans döne
e ve
iklerl
yeşill
içi
dört kiliseden anlaşılmaktadır. Obruğun
y
Güne
.
üştür
düşm
bitkilerle kaplıdır. Bazı kalıntılar yukarıdan
opolig
li
biçim
kare
kenarındaki yolun sonunda yarısı yıkık,
döneme tanal duvar örgü tekniğinde yapılmış Helenistik
tırmanan
den
dibin
y
rihlenen bir kule vardır. Obruğun kuze
tedir. Bu
lmek
görü
ı
kayadan oyulmuş iki merdivenin varlığ
a bitorad
ve
akta
merdivenlerden batıdaki mağaraya çıkm
ilerle
en
içind
tünel
mekte, öteki İse kısmen açıktan, kısmen
ye
kilise
aralı
num
IV
yerek yerleşmenin en önemli yapısı olan
I ve II numadoğru uzanmaktadır. Obruğun batı tarafında
kilise tam
aralı
num
I
ralı kiliselerin kalıntıları uzanmaktadır.
ayakta
esi
ceph
olarak obruğun güney batısındadır. Doğu
aralı
num
II
dır.
unda
kalmıştır. Sütun başlıkları korinth üslub
ç
sarnı
bir
ında
taraf
kilise birinci kilisenin kuzeyindedir ve üst
nin
kilise
aralı
num
III
vardır. Obruğun kuzeybatı köşesindeki
eks önündeki
güney duvarları yıkılmıştır. Üç kemerli narth
avluya iki süı,
Batıs
mahzenin kemeri ve ağzı görülmektedir.
vardır. Nartatrium
tunlu üç kemerle açılmaktadır. Etrafında
duvarınbatı
nin
kilise
heksin üzerinde ahşap bir kat olduğu,
Papylas
tadır.
ılmak
da sıralanan bir sıra taş konsoldan anlaş
ek için
ödem
unu
borc
adındaki bir kişinin bu kiliseyi bir adak
buda
Bura
dır.
yazılı
yaptırdığı, lentonun üzerindeki kitabede
r iz
hiçbi
müze
günü
lunduğu belirtilen V numaralı kiliseden
kalmamıştır.
www.meryap.org.tr
Soli-Viranşehir (Soloi- Pompeipolis)
Mersin’in 14 km batısında, deniz kenarında bulunan Soloi
antik kenti, MÖ 7. Yüzyılda Rodoslu koloniciler tarafından
kurulmuş, kente güneş anlamına gelen Soloi adı verilmiştir. Darius( MÖ 521-485) zamanında, Klikyayı ele geçiren
persler için Soloi önemli bir liman kenti olmuş ve adına sikke
darp edilmiştir. Pers- Yunan savaşları sırasında, MÖ 449 yılında Klikyayı bir süre işgal eden Atinalılar, Soloi’yi yönetim
merkezi yapmışlarsa da, bir yıl sonra yapılan Kilyos Barışı ile
burayı Perslere geri vermişlerdir. MÖ 333 de Asya seferine
çıkan Aleksander, Soloi yi Pers işgalinden kurtarmıştır. Filozof Chrysippoz ile takımyıldızları ve Fenomenler hakkında
öğretici şiirler yazan matematikçi ve astronom Aratos, MÖ 3.
Yüzyılda Soloi’de yaşamışlardır.
Soloi antik çağlarda Kıbrıs Adası ve Mısır’a yapılan ticaretle
zenginleşti. Kent Seleukos
Krallığı’nın son yıllarında Klikya korsanlarının denetiminde
kaldı. Roma yönetimi Akdeniz’deki korsan faaliyetlerine son
vermek amacıyla, MÖ 64 yılında Pompeius’u görevlendirdi,
İtalya’dan başlayarak Yunanistan ve Kilikya’ya kadar olan
bölgelerde korsan faaliyetlerine son vererek Soloi’ye geldi.
Burayı da korsanlardan temizledi. Yürüttüğü büyük operasyonun zaferi anısına, kenti yeniden imar ederek, adını Pompeipolis olarak değiştirdi.
www.meryap.org.tr
Bizans döneminde, Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul
edilmesinin ardından, Soloi, Piskoposluk merkezi yapıldı.
Kent 527 yılında meydana gelen büyük yer sarsıntısı ile tamamen harap oldu. Yeniden inşa edilmeye çalışılsa da bu
yüzyıldan sonra yoğunlaşan Sasani ve Müslüman Arap akınları nedeniyle yeniden eskisi gibi imar edilemedi ve terk edildi. Bu nedenle ören yerine Viranşehir de denilmektedir.
Pompeipolis kentinde liman, sütunlu cadde, tiyatro, Roma
hamamı, kent duvarları, nekropol su kemeri gibi yapılar bulunmaktaydı. Günümüzde dağ kapısından deniz kapısına
kadar uzanan korint başlıklı 200 sütunlu yoldan, 41 adet sütun ayakta kalmıştır. Bunlardan 33 tanesi başlıklı olup insan
aslan ve kartal kabartmaları ile süslenmiştir. Ayrıca liman,
hamam kalıntıları, su kemeri bugüne kadar ulaşabilmiş kalıntılar arasındadır. Mersin Müzesinde kente ait eserler sergilenmektedir. Petersburg Hermitage Müzesinde, Bizans dönemine ait bir kiliseden götürüldüğü anlaşılan altın ve gümüş
objeler bulunmaktadır.
2003 yılı kazı sezonunda ortaya çıkarılan mermer Dionyzos,
pan(satyr) ve leopar üçlü kompozisyon grup heykeli ve bir
başka ikili heykel grubu ve bir başı olmayan bayan mermer
heykeli bulunarak Mersin Müzesine nakledilmiştir.
95
Kız Kalesi
Erdemli Korikos sahil kalesinin 200 m. açığındaki küçük
adacık üzerindeki kaleye Kız Kalesi denir.
Büyük bölümü ayakta olan Kızkalesinin kuzey ve güney uçları sekiz kuleyle korunmuştur. Kalenin dış çevre uzunluğu
192 m. dir. Kızkalesi ile sahildeki kale denizden bir yolla bağlanmış, denizden gelecek saldırılara karşı önlem alınmıştı.
Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından 1448 yılında onarılan
Kızkalesi bugün İçel turizminin sembolü haline gelmiştir.
Ayaş
Mersin’e 55 km. uzaklıkta, Erdemli - Silifke karayolu
üzerindedir. Kent önce ada üzerinde kurulmuş, daha
sonra Roma ve Bizans döneminde bugünkü Ayaş köyünün bulunduğu yerde gelişmiştir.
Başlıca kalıntıları tiyatro, tapınak, liman kompleksi, su
deposu ve su kemeri, hamamlar, lahitler, anıt mezarlar
ile Bizans döneminden kalma bazilikalardır. Kapadokya
Kralı Arkeolos’un sarayının ada üzerinde olduğu söylenir.
Ada ile kara arasında deniz, zamanla dolarak bugünkü
duruma gelmiştir.
96
Korikor Kalesi
inde Kızkalesi
Mersin-Erdemli-Silifke karayolunun 60. Km’s
yoğun olmak
nde
beldesindedir. Roma ve Bizans dönemleri
.
üzere, İslami devirlerde de iskan görmüştür
da ilk yerleşiNekropol alanından çıkarılan eserlerden bura
1.yüzyılda
MÖ
tır.
min M.Ö 4. yüzyıla ait olduğu anlaşılmış
Gorges
kenti
bu
kendi adına sikke darbettirmiştir. Herodot
Kilikya
os,
Korik
r.
adında Kıbrıslı bir prensin kurduğunu yaza
tir.
tirmiş
değiş
el
bölgesinin bir liman kenti olduğundan çok
ni
kenti
e
Silifk
dor
M.Ö 4. yüzyılın sonunda Seleukhos Nika
72
MS
,
Kent
tır.
kurduğunda, Korikos’u yönetimi altına almış
Roma yönetiyılında Roma egemenliğine girmiş ve 450 yıl
büyük bir
nda
alanı
mine bağlı kalmış, bu dönemde tarım
ştur.
olmu
ezi
gelişme göstererek zeytinyağı ihraç merk
etrafı kuvvetli
Bizanslılar zamanında Arap istilalarına karşı
Krallıkları döni
surlarla çevrilmiştir. 13. yüzyılda Kilikya Erme
ve Venedik
viz
Cene
neminde önemli bir ticaret limanı olmuş,
iştir.
gemilerinin uyğrak limanı durumuna gelm
tarafından
Korikos 1448 yılında Karamanoğlu İbrahim Bey
ele geçeirilerek, yeniden imar edilmiştir.
su kemerleri,
Örenyerinde iç ve dış kale kiliseler, sarnıçlar,
a yolları kısRom
kaya mezarları, lahetler ve taş döşemeli
r.
ktadı
men ayakta dır. Adını, adadaki kaleden alma
ır. Etrafı
aktad
oluşm
Kare planlı kale, içiçe iki sıra surdan
yan
olma
ut
mevc
n
hendekle çevrilmiştir. Kaleye giriş bugü
kale,
le
haliy
nkü
hareketli bir köprüyle sağlanmakta idi. Bugü
tipik Orta Çağ mimari özelliklerini yansıtmaktadır.
www.meryap.org.tr
Helenistik Kule
Şehri çevreleyen surların kuzeydoğu kenarında bulunan 5
katlı kule 16x13 m. oturumunda ve 23 m. yüksekliğinde olup
yapımında hiç harç kullanılmamıştır. Her katı kendi içinde bölümlere ayrılmış olan kule, yöneticilerin yaşadığı bir mekan
olduğu kadar, tehlike anında halkın sığındığı ve şehir hazinesinin korunduğu güvenli bir yer olarak ta kullanılmaktaydı.
Kule kapısı üzerindeki yazıttan, M.S III. yüzyılın 2. Yarısında
Tarkyares tarafından yaptırılmış olduğu anlaşılan kule, geçirdiği yangın sonucu vali Petronius’un emriyle M.S III. yüzyıl
sonlarında onarım görmüştür.
Eski paraların üstünde amblem olarak kullanılan bu gözetleme ve barınma kulesi yüksek oluşu nedeniyle bugünkü beldenin ( Uzuncaburç ) ismine de kaynak olmuştur.
Mamure Kalesi
6 km.
Silifke - Anamur karayolu üzerinde, Anamur’un
ure
Mam
güneydoğusunda deniz kenarında yer alan
Kalesi’nin oturumu 23.500 m² dir.
olan kale,
M.S IV. Yüzyılda Romalılar tarafından yapılmış
letilmişsonraları Bizanslılar ve Haçlılar zamanında geniş
1221
tir. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından
nbügü
e
yılında ele geçirildiği sırada yıkılan kalenin yerin
rı
ğulla
kü kale yapılmıştır. Daha sonra burası Karamano
ünde
nüm
ve Osmanlılara geçmiştir. Bir kervansaray görü
kentlerinolu
Anad
muş
korun
iyi
en
si,
Kale
olan Mamure
tadır.
den biridir. Kuleler, surlar, mazgalları ile hala ayak
ekitab
tek
Kalenin beden duvarının üzerinde bulunan
dır.
yazılı
de 1450 (Karamanoğlu İbrahim Zamanı) tarihi
rler tarafınŞikari tarihine göre Anamur ve Taşeli’nin Kagı
ğlu Mahdan zapt ve harap edilmesi üzerine Karamano
düşmanı
mut Bey (1300-1308) 36.000 kişilik ordusuyla
edip, adını
bozguna uğratıp, kaleyi ele geçirmiş, mamur
Mamuriye koymuştur. kaydı geçer.
avludan
Bir hendekle çevrili bulunan 36 kuleli kale, üst
onarım
oluşmuştur. Batı avlusunda halen ibadete açık,
adır. İki bögörmüş tek minareli tarihi bir cami bulunmakt
r üzerinde
lümden oluşan kalede, iç içe iki sur ve surla
a geçişi
kaleyi bütünüyle dolaşan ve bir taraftan bir taraf
nde
üzeri
sağlayan burçlar arasında bir yol vardır. Bu yıl
adır.
makt
35 normal, 4 büyük olmak üzere 39 kule bulun
97
Mamure Kalesi
www.meryap.org.tr
Zeus Tapınağı
Üç ayrı dönemde hizmet vermiş olan bu tapınak tanrıların
babası Zeus’un dev ejderha Typhon’a karşı kazandığı zaferin bir simgesi olarak yapılmıştır.
Kuzey yan duvarının doğusundaki taşlarda Helenistik ve
Roma dönemlerinde görev yapmış 130 din ve devlet adamının isimleri kazınarak yazılmıştır. Bu bilgiler ışığında, tapınağın geç Helenistik veya erken Roma döneminde yapılmış
olduğu düşünülebilir.
Hristiyanlık döneminde tümüyle yıkılarak, kendi taşları ile kiliseye çevrilmiştir.
Kimin adına ve ne zaman yapıldığı kesin bilinmeyen kilise
en erken IV. yüzyıl en geç V. yüzyıldan kalmadır.
Aya Thekla ( Meryem-Hagıa Thekla)
inde 4.km.den sağa
Silifke ilçesinin Taşucu Beldesi yolu üzer
e Hıristiyanlığın en
dönülen 1 km.lik bir yolla ulaşılan bölg
Meryemlik’e ulaşılır.
eski ve en önemli merkezlerinde olan
ya gelişi ile başlar.
Meryemlik’in tarihi Azize Thekla’nın bura
Yaklaşık İ550 yılında kurulmuştur.
St. Paul’un vaazlaİsa Peygamber’in havarilerinden olan
la kendini Hıristirı dinleyerek etkilenen 17 yaşındaki Thek
i olan Azize Thekla
yanlık dinine adar. St. Paul’un öğrencis
tiyanlığı yaymak
yörede(Konya, Yalvaç, Kapadokya) Hıris
lılar) baskılarına
için çalışma yaparken paganların(Roma
rak Silifke’ye gelir.
maruz kalıp öldürüleceğini anlayınca kaça
istenen Theckla
Babası tarafından ateşe atılarak yakılmak
de kurtulur. Yer alyağmurun yağması sonucu bu ölümden
dinini yaymaya detında bulunan bu mağarada saklanır ve
şifa dağıtmaktadır.
vam eder. Bunun yanı sıra hastalara da
a kaybolduğuna
Yine öldürüleceği bir sırada bu mağarad
inanılır.
onun kayboluşunAya Thekla’nın içinde yaşadığı mağara
sayılmış, İS312 yıdan sonra Hıristiyanlarca kutsal yerlerden
bir ibadet yeri olalında din serbest bırakılıncaya kadar gizli
daha sonra IV. yy.da
rak kullanılmıştır. Bu mağara bölümü
r. Üzerinde bugün
kiliseye (yeraltı Kilisesi) dönüştürülmüştü
la Kilisesi, Üç Nefli
sadece apsisinin bir bulunan Azize Thek
l Alanı ve Kutsal
Thekla Bazilikası, Büyük Sarnıç, Nekropo
Yol görülecek yerlerdendir.
98
www.meryap.org.tr
BASINDA BİZ
Plan çözülürse Mersin
kazanır
MERSİN Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) Başkanı Nesim Ekinci, inşaat sektörünün, istihdam yaratması ve ihracatı artırması
ile kalkınması çabaları içindeki Türk ekonomisinin lokomotifi sektörlerinden biri olduğunu söyledi. İnşaat sektörünün 150 yan sektörü beslediğinin altını çizen Ekinci, sektörün
Mersin’de de ciddi öneme sahip olduğunu
vurguladı. Ekinci, 1/100 binlik ve 1/5binlik
imar planı sıkıntılarının çözülmesiyle birlikte
Mersin’in sektörde büyüme başarısını çok
daha ileriye taşıyabileceğini kaydetti.
HER YIL YÜZDE 50 ARTIŞ
Mersin’in, inşaat yatırımlarının yoğunluğu
ve turizm amaçlı yapılaşmanın büyümesine
paralel olarak inşaat sektöründe büyük bir
pazar oluşturduğunu belirten Ekinci, kentte
her yıl yüzde 50’nin üzerindeki artış oranıyla yapı ruhsatı verildiğini ve bu ruhsatların
yüzde 75’inin konutlar için olduğunu aktardı.
Ekinci, kentte ulaşım kolaylığı ve yazları daha
yaşanılabilir olması nedeniyle yaz sıcaklığından korunma alanları haline gelen yerleşim
birimlerinin gelir düzeyi yüksek kesimin rağbet ettiği ikinci konut alanları haline geldiğini
de dile getirdi.
TİCARİ GELİŞİM SAĞLANAMIYOR
Mersin’de, 1/100 binlik ve 1/5 binlik plan sıkıntılarının çözülmesiyle birlikte kentin sektörde büyüme başarısının çok daha ileriye
taşıyabileceğini ifade eden Ekinci, ‘Planların
Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçmemesi nedeniyle, 5 yıldır yaşanan arsa sıkıntısı
maksimum düzeye çıkmış ve arsa sorunundan kaynaklı olarak inşaat sektörü kilitlenmiştir. Hal böyleyken kentmizde ticari gelişim
sağlanmamaktadır’ diye konuştu.
Mersinli Müteahhitlerin Önceliği
5000’lik Plan
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ı ziyaret eden Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) Yönetim Kurulu Üyeleri, 1/5000’lik nazım imar planının büyük önem taşıdığını
belirterek, ivedilikle hayata geçirilmesini beklediklerini söyledi. Ziyarette Başkan Kocamaz’a inşaat sektörünün yerel yöneticilerden
beklentilerini aktaran Meryap Başkanı Nesim Ekinci, 16 Eylül 2013
tarihinde onaylanan Mersin-Adana Planlama bölgesi 1/100.000
ölçekli çevre düzeni planının aksaklıklarının giderilerek yenilenmesini istediklerini kaydetti.
www.meryap.org.tr
Planlar Çelişmemeli
Ekinci ayrıca, Mersin için geç kalmış 1/5000’lik nazım imar planlarının ivedilikle hayata geçirilmesinin kent ekonomisinin büyümesi açısından da büyük bir önem taşıdığını kaydetti. Bu süreçte oluşturulacak komisyonda, MERYAP olarak bilgi birikimleri ve fikirleriyle etkin
rol almayı arzu ettiklerini dile getiren Ekinci, belediyelerden öncelikli
beklentinin; birbiriyle çelişen planlar yapmamaları olduğunu söyledi.
Durum Tespit Edilmeli
Ekinci sözlerini şöyle sürdürdü: Tüm ili kapsayan durum tespiti yapışmalı. Kısa, orta ve uzun vadeli programlar yapılmalı. İmar planları
kentin talepleri doğrultusunda acilen yapılmalı, onaylanmayanların
onay süreçleri hızlandırılmalı. Alanların imara açılmadan önce tüm
altyapı çalışmaları tamamlanmış olmalı. Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise, kentin önünü tıkayan her türlü problemi sivil toplum örgütleri ile birlikte istişare yaparak aşacaklarını
vurguladı.
99
BASINDA BİZ
Mersin, inşaatta büyük projeler için imar
bekliyor
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) Başkanı Nesim Ekinci, Mersin’de kente
damga vuracak projelere imza atılabilmesi
için imar sorununun çözümlenmesi gerektiğini
söyledi. 2009’dan beri kentte imar sorunu yaşadığına dikkat çeken Ekinci, “Şehirde yatırım
alanlarının belirlenmemesi nedeniyle insanların
beklentiye girmesi sonucu arsa fiyatlarında yüzde 40’lara varan suni artışlar yaşanmakta. Bu
sorun çözümlenmeli.” Dedi. Yerel seçimler sonrasında göreve gelecek olan belediye başkanının
önceliği bu sorunun çözümüne verip 1/100 bin
ve 1/5 binlik imar planlarını çıkarması gerektiğini
vurgulayan Ekinci, şunları söyledi; “Mersin mevcut
haliyle 100 daire ve üzeri, kente değer katacak projeler üretemez. Müteahhitlerimiz 1-2 blokluk, günü
kurtaracak çalışmalara imza atabiliyor. Ancak biz
artık, 10-20 bloktan oluşan ses getirecek, kent ekonomisini yönlendirecek projeler istiyoruz.”
İmar sorununun çözümlenmemesi nedeniyle kentte
inşaat sektörünün beklenen hızla ilerlemediğini vurgulayan Ekinci, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya’da sektörde canlılığın sürdüğünü anlattı. İstanbul’da bir proje
için 500 dönümlük tek parsellik temin edilebildiğini kaydeden Ekinci, ”İstanbul’da nitelikli konutların metrekaresi 7 bin dolarken Mersin’de fiyat 600 doların üzerine
çıkamıyor. Kalite bakımından çok önde olmamıza karşın
nitelikli projelere imza atamamızın sıkıntısını yaşıyoruz.”
İfadelerini kullandı.
Mersin’de inşaat kalitesinin her geçen yıl yükseldiğini dile
getiren Ekinci, son beş yıldır Türkiye’nin en iyi konutlarını üreten
iller arasında yer aldıklarını bildirdi. İmar sorununun çözümü
sonrasında büyük adalar oluşturulup büyük parsellerin imara
açılması halinde bu kalitenin nitelikli projelerle birleşeceğini
anlatan Ekinci, “Eğer bu şartlar sağlanırsa Mersin inşaat sektöründe şahlanacaktır. Şu anda sektörümüzde bunu yapabilecek altyapı bulunmakta” değerlendirmesini yaptı. Son dönemlerde iş merkezi ve 2+1 konut inşaatlarına yönelim olduğuna da
değinen Ekinci, halen 1 milyon nüfuslu bir kent için iş merkezi
inşaatlarının yeterli olmadığını anlattı. 3-4 tane nitelikli iş merkezi bulunduğunu, bunun sayısının da artırılması gerektiğini
kaydeden Ekinci, 2+1 ve 1+1 dairelerde ise belli bir doygunluğa ulaşıldığını söyledi.
“Kentsel dönüşüm de yerel yönetimle bağlantılı”
100
B u
yıl Mersin’de kentsel
dönüşümün başlamasının beklendiğine
de değinen Ekinci, bu çalışmadan da istenilen sonucun
alınabilmesinin yerel yönetimin tutumuna bağlı olduğunu ifade
etti.”Devlet desteği olsa da kentsel dönüşüm tamamen yerel
yönetimin desteğiyle sağlanabilecek bir konu” diyen Ekinci, şu
bilgileri de verdi:
“Belediy destek vermez, imar adaları olusturulmaz, altyapı
geliştirilmezse kentsel dönüşümden de bir sonuç alınamaz.
İnsanlara yeni ev verecekseniz altyapı oluşturmalısınız ki yüklenici firma da kazanç elde edebilsin. Çay, Çilek, Özgürlük
mahallelerinde kentsel dönüşüm yapılmasının bir albenisi yok.
Mevcut haliyle rantabl değil. Kentsel dönüşüm olacaksa Adnan Menderes Bulvarı, Palmiye Mahallesi, Gazi, Bahçelievler
mahalleleri kentsel dönüşüme aday gösterilmeli ki rant getirsin
ve hem mal sahipleri hem de yüklenici firmalar memnun olsun.
Bu da tamamen yerel yönetimlerle, elbirliğiyle çözülmesi gereken bir konudur.”
www.meryap.org.tr
BASINDA BİZ
Mersin, yatırımlar cazibe merkezi olacak
Nesim Ekinci Mersin Yapı Müteahhitleri
Derneği (MERYAP) Başkanı
Mersin gelecege umutla bakan bir il.
Dört ana sektör olan tarım, ticaret, lojistik ve turizm alanında yapılacak yatırımlarla daha önemli bir cazibe merkezi
olacak. Özellikle belirtmek gerekir ki;
Mersin’in il olarak küresel rekabet içinde
bir cazibe merkezine dönüşebilmesi ve
kaynaklardan sağlıklı yararlanabilmesi
için ulusal kalkınma politikaları ile uyumlu ve üstünlüklü olan sektörlerini öne
çıkarması hayati önem taşıyor. Böylece
ilde yatırımların önünün açılması, bürokraside karşılaşılan sorunların aşılması ve
yatırımların desteklenmesi süreci daha
da hızlanacak ve ilimiz kaynaktan daha
etkin değerlendirilebilecektir.
Ekonomi Bakanımız ve Mersin Milletvekili Sayın Zafer Çağlayan’ın yönetimindeki bakanlık birimlerinin hazırladığı il
dış tivaret potansiyeli raporunda Mersin, nitelikli sıçrama kabiliyeti sırala-
www.meryap.org.tr
masında ilk 20 il arasına girmiştir. Bunu
çok önemsiyor ve kentimizin geleceği
açısından da umut verici buluyoruz.
Mersin’in ev sahipliğinde yapılan 2013
Akdeniz Oyunları kapsamındaki yatırımlar, Çukurova Uluslar arası Havaalanı, Lojistik İhtisas OSB, ikinci liman ve
turizm projelerinin hayata geçirilmesinin
Mersin’in marka şehir yapacağına inanıyoruz. Elbette bu gelişim, bölgemizde
işsizliği azaltacak, istihdam ve iş kolllarını arttıracaktır. Bizler de Mersin’in
geleceğini şekillendirecek tüm proje ve
yatırımların ivedilikle hayata geçirilmesi noktasında sağlanacak iş birliğinde
öncü ve katkı koyucu olacağız.
Mersin’in yıldızı kruvaziyer destinasyonları içinde parlıyor
Akdeniz çanağının kruvaziyer destinasyonları için giderek yükselmekte olan
bir yıldız olduğu göz önüne alındığında,
hem Mersin’in hem de Çukurova yöresinin performansı azımsanamayacak
değerler taşıyor. Türkiye Turizm Stratejisi
2023 kapsamında Mersin Uluslar arası
Liman İşletmeciliği A.Ş’nin (MIP), kente
kazandırmayı planladığı rıhtım projesinde, 300 metrelik iki kruvaziyer gemisinin
aynı anda rıhtıma yanaşabileceğine yönelik gelişmeler bizleri heyacanlandırmış, kruvaziyer turizminin geleceğine
dönük umutlarımızı arttırmıstır. Daha
önce de vurguladığımız gibi kentimize gelen turistler sadece Mersin değil,
Adana, İskenderun ve Gaziantep’e kadar uzanan bir yelpazede turistik faaliyetlerini gerçekleştirecektir.
Mersin’i dünyaya ne kadar iyi tanıtırsak, önümüzdeki hedeflere ulaşabilmemizin yolu o kadar kısalacaktır. Ulusal ve
uluslararası fuarlar, tanıtım organizasyonları ve festivallerin bu sürece katkı
sağlayacağını düşünüyoruz. Mersin yeterli sermaye gücüne ve bu sermayeyi
yatırıma dönüştürecek sosyal sermayeye sahiptir. Yeter ki kentlerimize, bölgelerimize, ülkemize karşı sorumluluğumuzu bilerek girişimci ve evrensel bakış
açımızı, kalkınma odaklı kullanalım.
101
AKTÜEL
ÜYEMİZ AKKOYUNCU İNŞAAT,
TURKEYBUILD İSTANBUL’DAYDI...
2008 yılında
Mersin’de kurulmuş
olan Akkoyuncu İnş.
San. ve Tic. Ltd. Şti.
profesyonel çalışma
anlayışı ve deneyimli
teknik kadrosuyla
önemli ve kaliteli
projelere imza atmaya
devam etmektedir.
102
2013 yılında kurucusu ve ortağı olduğu Deckon Asma Tavan Yönetim
Kurulu, ŞEMS Metal A.Ş. çatısı altında Kayseri 1.OSB’de Türkiye’nin
en büyük kapasiteli alüminyum
metal asma tavan üretimine de
başlamıştır.
Türk yapı sektörünün ve bölgenin
en büyük fuarı 37. Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul’ a Deckon Asma
Tavan Sistemleri olarak katılan Akkoyuncu İnşaat, standıyla büyük
ilgi gördü.
Rockfon Asma Tavan Panelleri
distribütörlüğü ile İstanbul merkez olmak üzere Kayseri ve Mersin Bölgelerinde 6 yıl önce hizmet
vermeye başlayan Deckon Asma
Tavan Sistemleri, 2 yıldır kendi tesislerinde üretime başlayarak kendi
sektöründeki konumu güçlendirmiştir.
En son yenilik ve teknolojileri barındıran ürün çeşitliliği ile fuarda göz
dolduran Akkoyuncu İnşaat, yepyeni konut projeleri ve asma tavan
üretimi ile inşaat sektörüne değer
katmaya devam etmektedir.
www.meryap.org.tr
KİTAPSTRATEJİLERİ
TANITIMI
BAŞARI
2014 Yılı İnşaat ve Tesisat Birim
Fiyatları Kitabı Yayınlandı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından her sene yayınlanan İnşaat ve Tesisat Birim Fiyatları Kitabı yenilenerek
hazırlandı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından her sene yayınlanan İnşaat ve Tesisat Birim Fiyatları Kitabı yenilenerek
hazırlandı.
2014 Yılı İnşaat ve Tesisat Birim Fiyatları Kitabı Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlandığı ve kitabın
alınması için ise İller Bankası Matbaası ile temasa geçilmesi kaydedildi.
Bakanlığımız Yüksek Fen Kurulu Başkanlığınca hazırlanan 2014 Yılı İnşaat ve Tesisat Birim Fiyatları Kitabı yayınlanmıştır.
Kitap temini için İller Bankası Matbaası Opera - Ulus /
ANKARA Tel: 0312 508 74 73 adresine müracaat ediniz.
www.meryap.org.tr
103
SEKTÖREL HABER
İnşaat
yasağının
kapsamı
genişledi
KÜLTÜR ve Turizm
Bakanlığı’nın 15 Mayıs
- 15 Ekim tarihleri arasını kapsayan inşaat
yasağı genelgesinde,
iklim değişikliğinin de
etkisiyle ülkedeki turizm faaliyetinin 12 aya
yayıldığı, bu nedenle
turizmi olumsuz etkileyecek etkenlere karşı
alınacak kararların da
yıl genelini kapsaması
gerektiği belirtildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, 15 Mayıs
- 15 Ekim tarihleri arasını kapsayan
inşaat yasağı genelgesi yayımlandı. Bu
yıl ilk defa 81 il valiliğine gönderilen
genelgede ‘iklim değişikliğine’ işaret
edildi ve turizm faaliyetlerini olumsuz
etkileyecek faktörlere ilişkin kararların
yıl genelini kapsama zorunluluğunun ortaya çıktığı vurgulandı.
Bakanlığın Yatırım ve İşletmeler Genel
Müdürlüğü’nce 14 Mayıs 2014 tarihli
genelgesi uyarınca, 15 Mayıs-15 Ekim
tarihleri arasında turizm bölgelerinde
inşaat yasağının başladığı ilan edildi.
Daha önce ilgili genelgenin dağıtımı Ankara, Antalya, Aydın, Aksaray, Adıyaman,
Balıkesir, Bursa, Denizli, Kocaeli, Muğla,
Mersin, Nevşehir, İzmir, İstanbul ve Yalova valiliklerine yapılırken, genelge bu
yıl 81 il valiliğine gönderildi.
Genelgede, 15 Mayıs - 15 Ekim arasında
uygulanan inşaat yasağının ‘turizmin
sürdürülebilir niteliğe kavuşturulması
ve marka haline getirilip, kalıcı niteliğe
sahip olmasının sağlanması’ amacıyla
uygulandığına dikkat çekildi.
Bu uygulamayla eski genelgelerdeki
‘otel rezervasyonu iptaline kadar uzanan’
şeklinde tarif edilen olumsuzlukların or-
tadan kaldırıldığı vurgulanırken, Bakanlık
bu yıl ilk defa, iklim şartlarında yaşanan
değişikliklere ve 12 ay turizm faaliyetinin gerçekleşmeye başladığına vurgu yaptı. Turizmi etkileyecek faktörlere
ilişkin kararların yıl genelini kapsama
zorunluluğu ortaya çıktığı belirtildi.
Bakanlık ilgili genelgesinde konuya
ilişkin şu ifadelere yer verdi:
“İklim şartlarında değişiklikler ülkemiz
turizm potansiyeliyle tesis, hizmet, ürün
kalitesini bir araya gelmesiyle birlikte,
ülkemizin bazı bölgelerinde 12 ay turizm
faaliyeti gerçekleşmeye başlamış, başka
bir anlatımla turizm faaliyetlerini olumsuz etkileyecek faktörlere ilişkin alınacak
olan kararların yıl genelini kapsaması
zorunluluğu ortaya çıkmıştır.”
İnşaat yasağının turizm sezonu olarak
tanımlanan Mayıs - Ekim aylarında aktif
olarak uygulanması gerektiğine vurgu
yapan genelgede, yıl genelinde de turistik yörelerde yürütülen inşaatların gürültü, çirkin görüntü, çevreyi kirletme gibi
olumsuz etkisi olan ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetlerine valiliklerin yetkileri dahilinde inşaat yasağı
uygulanmasına devam edilmesi istendi.
SEKTÖREL ANALİZ
İNŞAAT SEKTÖRÜ
Üretim artışından
temkinli duruşa geçiyor…
İnşaat sektörü 2012 yılında yaşanan duraklama döneminden
sonra 2013’ün 3. çeyreğinde %8.7, yılın ilk dokuz ayl ı k dönemi nde i se %7.4 oranı nda büyüme kaydet mi şt i r. Hı zl
ı topar l anma olarak tanımlanabilecek olan bu performans
artışı yılın ilk dokuz aylık döneminde %38.8 oranında artmış
olan kamu inşaat yatırımları sayesinde gerçekleşmiştir. Aynı
dönemde özel sektör yatırımları ise %3.5 gerilemiştir.
Ancak, Yap-İşlet-Devret ve Kamu-Özel Sektör Ortaklığı modelleri ile gerçekleştirilmekte olan büyük ölçekli yatırım projelerinin, Türkiye’de son dönemde yaşanan siyasi ve sosyal
gelişmelerin uluslararası kamuoyuna yansımaları, ülkenin
yatırım ortamına ilişkin yapılmaya başlanan olumsuz değerlendirmeler ve tersine gelişmeler yaşanması olasılığı beliren
ülke risk değerlendirmeleri nedeniyle negatif etkileneceği
değerlendirilmektedir. Büyümeye önemli katkıda bulunan ve
bulunacak olan bu büyük yatırımların, ayrıca, döviz kurların-
da Aralık 2013-Ocak 2014 döneminde gözlenen, bu kadar
kısa sürede yaşanması hiç beklenmeyen derecede yüksek
artışın gerilememesi durumunda yüklenilecek ek maliyetler
nedeniyle ayrı sorunlarla karşı karşıya kalması söz konusudur.
Bina inşaatlarına ilişkin TÜİ K tarafından açıklanan verilere
göre, 2013 yılının Ocak-Eylül döneminde Yapı Ruhsatı verilen
yapıların yüzölçümü %9.3, Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen
yapıların yüzölçümü ise %29.1 artmıştır.
17 Aralık 2013 sonrasındaki siyasi ve ekonomik yönden dalgalı konjonktürde sektördeki yatırım iştahının yerini kaygılı bir
bekleyişe ve temkinli duruşa bıraktığı gözlenmekte, devam
etmesi halinde bu durumun 2013 yılında inşaat üretiminde
kaydedilmiş olan hızlı büyüme trendini aşağı yönde etkileyebileceği düşünülmektedir.
GSYH - İnşaat Sektörü Gelişme Hızları (%)
20
18.5
13.9
9.4
6.2
4.9
9.3
6.9
GSYH
5.7
2.2
4.7
-3.4
-8.1
2011
2010
-4.8
-5.7
4.0
0.6
2009
2008
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
1999
0.7
-3.1
7.4
8.8
8.4
5.3
11.5
9.2
2013/9 a
7.8
6.8
0
14.1
2012
10
18.3
(%)
t Sektörü
(%)
-10
-16.1
-17.4
-20
Kaynak: TÜİK
www.meryap.org.tr
Y
105
Kamu ve Özel Sektör - İnşaat Yatırımları Gelişme Hızları (%)
50
38.8
40
t Sektörü
30
7.4
-10
(%)
0.2
2012
-1
2011
2010
2009
0.6
1.8
-8.1
2013/9 a
3.4
2008
0
Kamu Sektörü
t Ya
11.5
10.6
5.7 4.5
16.7
6.2
2007
10
(%)
18.3 19.1 17.7
20
Özel Sektör
t Ya
-3.5
(%)
-12.4
-20
-16.1
-21.9
Kaynak: TÜİK
-30
Yapı İzinleri: 2013 İlk Dokuz ayında yapı izni verilen yapıların yüzölçümü arttı.
2013 yılının ilk dokuz ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Ruhsatı verilen yapıların bina sayısı %13.4, yüzölçümü %9.3, değeri %13.8, daire sayısı %10.8 oranında artmıştır. 2013 yılının ilk dokuz ayında Yapı Ruhsatına göre yapıların
yüzölçümü 120,029,711 m2 iken bunun 69,937,388 m2’si (%58.3) konut, 30,648,571 m2’si (%25.5) konut dışı ve 19,443,752
m2’si (%16.2) ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşmiştir.
Yapı Ruhsatı, Ocak-Eylül Ayları Toplamı, 2013
Göstergeler
Kaynak: TÜİK
Bina Sa
Yüzölçümü (m²)
er (TL)
Daire sa
Bir Önceki Y
Gör
uz A
2013
2012
2011
2013
2012
83 319
73 494
67 727
13.4
8.5
120 029 711
109 802 833
82 301 827
9.3
33.4
85 834 445 349
75 422 817 695
53 097 203 585
13.8
42.0
591 014
533 221
431 240
10.8
23.6
2013 yılının ilk dokuz ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların bina sayısı
%24.4, yüzölçümü %29.1, değeri %36.8, daire sayısı %31.2 oranında artmıştır. 2013 yılının ilk dokuz ayında Yapı Kullanma
İzin Belgesine göre yapıların yüzölçümü 92,392,922 m2 iken bunun 57,293,622 m2’si (%62.0) konut, 22,474,378 m2’si
(%24.3) konut dışı ve 12,624,922 m2’si (%13.7) ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşmiştir.
106
www.meryap.org.tr
Yapı Kullanma İzin Belgesi, Ocak-Eylül Ayları Toplamı, 2013
Göstergeler
Kaynak: TÜİK
uz A
2013
2012
2011
2013
2012
80 883
64 994
69 984
24.4
-7.1
92 392 922
71 546 958
74 923 734
29.1
-4.5
64 841 905 805
47 403 469 399
46 903 119 779
36.8
1.1
490 990
374 138
392 663
31.2
-4.7
Bina Sa
Yüzölçümü (m²)
er (TL)
Bir Önceki Y
Gör
Daire sa
İnşaat Sektörü Ciro Endeksi: 2013 I I I. çeyrekte arttı.
İnşaat sektöründe Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Sektörü Ciro Endeksi 2013 yılı I I I. Çeyreğinde bir önceki
çeyreğe göre %4.6 oranında artmıştır.Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksinde ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %16.4 oranında artış kaydedilmiştir.
İnşaat Üretim Endeksi: 2013 I I I. çeyrekte arttı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi 2013 yılı I I I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %1.9 oranında, takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %8.2 oranında artmıştır.
t Ciro ve Üre
Endeksleri ve
Or
(2010=100), III. Çeyrek 2013
Mevsim ve Takvim Etkilerinden
Takvim E
Endeks
2013/lll
Endeks
2012/lll
Endeks
2013/lll
Endeks
2012/lll
Ciro
134.4
115.5
134.4
115.5
Üre
135.3
125.0
135.6
125.3
Gösterge
t Ciro ve Üre
Endeksleri ve
Or
Y
Endeks
2013/lll
Endeks
2013/ll
16.4
134.8
128.9
4.6
8.2
123.6
121.2
1.9
(2010=100), II. Çeyrek 2013
Mevsim ve Takvim Etkilerinden
Takvim E
Endeks
2013/ll
Endeks
2012/ll
Endeks
2013/ll
Endeks
2012/ll
Ciro
114.1
98.4
114.1
Üre
129.7
121.7
129.3
Gösterge
Çeyreklik
Y
Endeks
2013/ll
Endeks
2013/l
Çeyreklik
98.4
15.9
128.0
129.5
-1.2
121.2
6.7
120.5
117.6
2.4
Bina İnşaatı Maliyet Endeksi: Bina inşaat maliyetleri yükseliyor.
Bina İnşaatı Maliyet Endeksi (Bİ ME), Ekim–Kasım–Aralık aylarını kapsayan 2013 yılı dördüncü çeyreğinde, toplamda bir
önceki çeyreğe göre %1.2, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7.2 ve dört çeyrek ortalamalarına göre ise %5.1 artmıştır.
Bİ ME’de 2013 yılı dördüncü çeyreğinde işçilik endeksi bir önceki çeyreğe göre %1.3, malzeme endeksi ise %1.1 artmıştır.
Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre işçilik endeksinde %7.3, malzeme endeksinde ise %7.1 artış kaydedilmiştir.
17 Aralık 2013 sonrasındaki süreçte yaşanan Dolar kuru ve ÖTV artışlarına bağlı olarak inşaat maliyetlerinin yükselişe geçeceği, bu yükselişin özellikle ithal girdi kullanan markalı konut üretiminde daha da hızlı seyredeceği beklentisi güçlenmiştir.
www.meryap.org.tr
107
İnşaat ve İşgücü: İstihdam azalıyor, brüt ücret-maaş artıyor.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat İstihdam
Endeksi 2013 yılı I I I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre
%1.4 oranında azalmış, takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat İstihdam Endeksinde ise bir önceki yılın aynı çeyreğine
göre %5.9 oranında azalma kaydedilmiştir.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Çalışılan
Saat Endeksi 2013 yılı I I I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe
göre %1.4 oranında, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre ise
%6.9 oranında azalmıştır.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Brüt ÜcretMaaş Endeksi ise 2013 yılı I I I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %2.1 oranında artmıştır. Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Brüt Ücret-Maaş Endeksinde ise bir önceki yılın
aynı çeyreğine göre %9.1 oranında artış kaydedilmiştir.
Ocak 2014’de inşaat sektöründe güven arttı.
TÜİ K tarafından 27 Ocak 2014’de açıklanan Sektörel Güven
Endekslerine göre mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat
sektörü güven endeksinde %4.6 artış kaydedilmiş, bir önceki ayda 84.8 olan inşaat sektörü güven endeksi 88.7 değerine yükselmiştir. İnşaat sektörü güven endeksindeki artış,
alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi ve gelecek üç aylık
dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endekslerindeki iyileşmeden kaynaklanmıştır. Söz konusu endekslerde bir
önceki aya göre sırasıyla %8.4 ve %2 artış kaydedilmiştir.
Bilindiği gibi Sektörel Güven Endeksleri 0-200 aralığında değer alabilmekte, endeksin 100’den büyük olması sektörün
mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini, 100’den küçük olması ise kötümserliğini göstermektedir.
Konut Maliyetleri Artıyor.
2013 yılının 3. çeyreğinde konut sektöründe satışlar yılın 2.
108
çeyreğine kıyasla az da olsa gerilemiştir. Fiyatlarda ise Aralık
ayında bir önceki aya göre %0.28 oranında, geçen yılın aynı
dönemine göre ise %13.62 oranında artış gerçekleşmiş,
tüketici güveni aşağı yönlü trendini sürdürmüştür.
T.C Merkez Bankası tarafından açıklanan Ekim 2013 Konut Fiyat Endeksi verileri ise konut fiyatlarında 2013 Eylül
ayına göre %0.73, bir önceki yılın Ekim ayına göre %13.04
oranında artış olduğunu göstermiştir.
TÜİ K tarafından 24 Ocak 2014’de yayınlanan konut satış
istatistiklerine göre: 2013’ün 3. çeyreğinde Türkiye genelinde 282,835 konut satış sonucu el değiştirmiş, ipotekli
konut satış sayısı 95,482, diğer satış türleri sonucunda el
değiştiren konut sayısı ise 187,353 olmuştur.
Konut satışlarında İstanbul 58,318 konut satışı ile en yüksek paya (%20.6) sahip olmuş, İstanbul’u 31,785 konut
satışı (%11.2) ile Ankara; 17,316 konut satışı (%6.1) ile İzmir
izlemiştir.
Türkiye genelinde toplam konut satışları içinde ipotekli satışın
payı %33.8 olmuştur. En yüksek ipotekli satış 23,696 konut
ile İstanbul’da gerçekleşmiş, İstanbul %24.8 ipotekli satış
payı ile Türkiye sıralamasında ilk sırayı almıştır. İstanbul’daki
toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı ise %40.6
olmuştur. Diğer konut satışlarında da İstanbul 34,622 konut
satışı ve %18.5 pay ile ilk sıraya yerleşmiştir.
İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların
payı %59.4 olmuştur.
Siyasi belirsizlikler, döviz kuru ve inşaat maliyetlerindeki
artışlar nedeniyle 2014 yılında konut fiyatlarında
artış beklenmektedir. Türkiye’deki konutların %60’ı yatırım
%40’ı ise oturma amaçlı satılmakta, sektörde
yabancı yatırımcıların payı giderek artmaktadır. Halen
Avrupa’lı yatırımcıların önde olmasına karşın 1-2
yıl içerisinde Arap yatırımcıların Avrupa’lıları geçeceği tahmin
edilmektedir.
www.meryap.org.tr
Aralık 2013 Konut İstatistikleri (REIDIN GYODER)
REIDIN GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi sonuçlarına göre,endeks Aralık ayında bir önceki aya göre %0.28 oranında,
geçen yılın aynı dönemine göre ise %13.62 oranında artış göstermiştir. Aralık ayında satışı gerçekleştirilen konutların %20
.1’i bitmiş konutlardan oluşurken %80’i bitmemiş konutlardan oluşmuştur.
Yeni Konut Fiya
150.0
ve Konut Kredisi Faiz Or
%1.50
REIDIN .com
125.0
%1.25
100.0
%1.00
75.0
%0.75
50.0
Ara.10A
ra.11A
ra.12A
ra.13
Konut Kr
Ortalama Faiz
sen)
Or
Türkiye Yeni Konut
Fiyat Endeksi
(Sol Eksen)
%0.50
Kaynak: REIDIN
Yeni Konut Fiya
150.0
ve Konut Kredisi Hacmi
120 milyar TL
Copyright © REIDIN.com
100 milyar TL
125.0
80 milyar TL
100.0
60 milyar TL
40 milyar TL
75.0
20 milyar TL
50.0
Ara.10A
ra.11
Ara.12A
ra.13
Konut Kredisi Hacmi
sen)
Türkiye Yeni Konut
Fiyat Endeksi
(Sol Eksen)
0 TL
Kaynak: REIDIN
Yeni Konut Fiya
150.0
e Tüke
en Endeksi
100.0
REIDIN .com
125.0
Tüke
100.0
75.0
75.0
50.0
Ara.10
Kaynak: REIDI N
www.meryap.org.tr
Ara.11
Ara.12
Ara.13
sen)
si
Türkiye Yeni Konut
Fiyat Endeksi
(Sol Eksen)
50.0
109
MEGA
MEGA PROJELER
PROJELER
ALDAR
Gökdeleni
’nin
p Emirlikleri
Birleşik Ara
i Aldar
u Dhabi’dek
başkenti Ab
deki
Sikke şeklin
ı.
s
a
in
b
h
a
kararg
rafından
Architects ta
bu bina MZ
açıldı.
010 yılında
2
ve
ı
d
n
a
rl
tasa
lindeki
dairesel şek
Dünyanın ilk
rekoru
larak da bir
gökdeleni o
duruyor.
elinde bulun
110
www.meryap.org.tr
Abu Dhabi emiri ve Birleşik Arap
Emirlikleri’nin devlet başkanı Şeyh
Halife’nin (Halife bin Zayid El Nahyan)
bankada 25 milyar doları bulunuyor.
Ve bu parayı cesurca harcıyor.Abu
Dabi’nin siluetini Londra, Newyork
ve HongKong gibi elit şehirlerinkine
benzetmek istiyor.
Bina iki betonerme çekirdek kulenin
etrafını çepeçevre saran çelik bir
daireden oluşuyor.
Bina 2010 yılında bitirildi.
50 yıl kadar önce Abu Dhabi bir çöl
vahasıydı.Ta ki 1958 yılında petrol
keşfedilip Emir Şeyh Zaid e büyük
paralar kazandırana kadar. Petrol
sayesinde dolarlar akdıkça köy
evleri yıkıldı yüksek binalar kuruldu.
Dünyanın en büyük 5. petrol rezervinde bulunan Abu Dabi bugün
gelişmekte olan bir metropol ancak
petrol tek başına kenti süper şehir
yapmaya yetmez.Bunun için şehrin
inşası ve süper yapıların kurulup
turistlerin dikkatini çekmesi gerek…
Aldar Merkez Binasıda bunlardan
sadece biri..
www.meryap.org.tr
111
TANITIM
112
www.meryap.org.tr
www.meryap.org.tr
113
114
www.meryap.org.tr
www.meryap.org.tr
115
AJANDA
YURTİÇİ FUAR AJANDASI
MAYIS
TARİH
FUAR
KONU
YER
FİRMA
21.05.2014
25.05.2014
EVTEKS 2014 20.İstanbul Ev Tekstili Fuarı
Ev Tekstili
İstanbul
İSTANBUL
FUARCILIK
A.Ş.
22.05.2014
25.05.2014
Best Gayrimenkul 14 Fuarı
Gayri Menkul
İstanbul
Yayıncılık Fuar ve
Tan. Hizm. A.Ş.
23.05.2014
25.05.2014
INELEX 9.Asansör ve Asansör Teknolojileri Fuarı
Asansör ve Asansör Teknolojileri
İZMİR
EFOR EGE
Halı, Mobilya, Ev Tekstili,
Dayanıklı Tüketim Malları,
Aksesuar, Mutfak Malzemeleri
MERSİN
Forza Fuarcılık
ve
Organizasyon
Hizmetleri A.Ş.
Natural Stone 2014 11.Uluslararası Mermer,
Doğal Taş Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı
Ev Tekstil Ürünleri, Döşemelik
Kumaş, Ev- Ofis-bahçe
Mobilyaları, Züccaciye,
Aydınlatma, Beyaz Eşya, Yapı
ve Dekorasyon Malzemeleri
Donanımları
İSTANBUL
TÜYAP
MODEF EXPO
WIN Surface Treatment ‘14 8.Yüzey
İşleme Teknolojileri Fuarı
Yüzey İşleme Teknolojileri
24.05.2014
31.05.2014
MEÇEF ‘14 - Mersin 8.Mobilya, Evlilik
ve Çeyiz Fuarı
BILEŞIM
HAZİRAN
04.06.2014
07.06.2014
05.06.2014
08.06.2014
12.06.2014
15.06.2014
13.06.2014
17.06.2014
Afyon Mermer Fuarı
4.Yapı ve Dekorasyon Fuarı
İDME- Afet Yönetimi Fuarı
04.09.2014
07.09.2014
Best Bina Elektrik, Elektronik, Mekanik ve
Kontrol Sistemleri Fuarı 2014
116
HANNOVER
MESSE BILEŞIM
FUARCILIK A.Ş.
04.09.2014
07.09.2014
18.09.2014
21.09.2014
İSTANBUL
18.Uluslararası Isaf -Fire & Rescue Fuarı
Mermer Doğaltaş ve Teknolojileri
İSTANBUL
TÜYAP
Yapı Elemanları, İnşaat, İç Mimari, Tesisat ve Yalıtım,
MALATYA
FUARCILIK HIZMET.
KÜLTÜR VE SANAT
Afet Yönetimi İnsani Yardım,
Acil Durum, İlk Yardım, Arama,
Kurtarma
İSTANBUL
TRIO İSTANBUL
FUAR YAPIM
A.Ş.
Bina Elektrik, Elektronik, Mekanik ve Kontrol Sistemleri
İSTANBUL
BILEŞIM
YAYINCILIK
FUAR VE TAN.
HIZM. A.Ş.
İSTANBUL
MARMARA
TANITIM
FUARCILIK
ORG. REK. VE
TIC. LTD. ŞTI.
Yangın, Acil Durum, Arama ve
Kurtarma,
MALATYA
BELEDIYESI
ETKINLIK. TIC. A.Ş.
www.meryap.org.tr
YURTDIŞI FUAR AJANDASI
YURTDIŞI FUARLARI
01.06 2014
30.06 2014
HOSPITAL BUILD
Hastane Yapı Teknolojileri ve
Makineleri, İç İnşaat Fuari
DUBAI
DUBAI
03.06.2014
07.06.2014
CTT 2014:
15. Uluslar arası İnşaat Makine,
Ekipman ve Teknolojileri İhtisas
Fuarı
MOSCOW
RUSSIA
03.06.2014
06.06.2014
MIR STEKLA
Yapı Teknolojileri ve Makineleri, İç Dizayn Fuari
MOSCOW
RUSSIA
06.06.2014
09.06.2014
SITAP
Emlak Fuari
PARIS
FRANCE
27.06.2014
30.06.2014
E.R.E.F Erbil Real Estate
Uluslararası Erbil Emlak ve
Yatırım Fuari
ERBIL
IRAQ
08.07.2014
11.07.2014
CBD 2014
16.Uluslararasi Yapı Dekorasyon Fuarı
Guangzhou
Guangzhou
18.07.2014
21.07.2014
Stone QD 2014
8.Çin Qingdao Uluslararası
Doğaltaş Ürünleri ve Makine
Fuarı
Qingdao
CHINA
26.08.2014
29.08.2014
Cachoiro Stone
37.Uluslararası Mermer ve
Granit Fuarı
Espírito Santo
SPAIN
27.08.2014
29.08.2014
Concrete Show South America
Uluslararası Latin Amerika
Çimento&Beton Teknolojileri
Fuarı
Sao Paulo
BRAZILIA
KazBuild
21.Yapı Fuarı
Almatı
KAZAKHISTAN
10.09.2014
12.09.2014
Baltic Build 2014:
18. Uluslararası İnşaat ve Yapı
Fuarı
St.Petersburg
RUSSIA
11.09.2014
13.09.2014
The Big 5 Construct India
Uluslararası Yapı Ve İnşaat
Fuarı
Mumbai
INDIA
15.10.2014
17.10.2014
BuildTechAsia 2014
Uluslararası Yapı ve Inşaat
Fuarı
Singapur
SINGAPUR
02.09.2014
05.09.2014
www.meryap.org.tr
117
FUAR HABER
37. Yapı Fuarı – Turkeybuild
İstanbul’a Büyük İlgi
37. Yapı Fuarı
Turkeybuild
İstanbul’da Güney
Kore – Türkiye İnşaat
Forumu gerçekleştirildi, Altın Mıknatıs
Ödülleri sahiplerini
buldu!
118
Yapı malzemeleri sektöründe
dünyanın en büyük beş fuarından
biri olan Yapı Fuarı - Turkeybuild
İstanbul kapsamında gerçekleşen etkinliklerden diğeri de Altın Mıknatıs
“Stand Tasarım Ödülleri Töreni”
oldu. Fuar katılımcılarının standları
arasında bağımsız bir jüri ile yapılan
değerlendirme sonucunda en iyi
stand tasarımları ödüllendirildi.
81.000 m²’lik 12 salon ve açık
alanında, 1.150 katılımcı firmanın
ürün ve hizmetlerini bir araya getiren
ve 10 Mayıs Cumartesi gününe kadar
devam edecek olan Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul’da 111.000’i aşkın
ziyaretçinin ağırlanması bekleniyor.
Fuar kapsamında 7 Mayıs günü
düzenlenen Güney Kore – Türkiye
İnşaat Forumu’nda “Güney Kore Türkiye için rol model olur mu?” sorusu
değerlendirildi.
Katılımcılardan büyük ilgi gören
Forum’da açılış konuşmaları; YEM
Fuarcılık Genel Müdürü Burcu Başer,
TMB Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve
DEİK Türk-Afgan İş Konseyi Başkanı
Cihan Candemir, Güney Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Tae Dong, Jeon tarafından yapılan yapıldı.
Her geçen yıl büyüyerek sektöre olan
katkısını artıran fuarda bu yıl da;
binlerce ürün çeşidi, yeni teknoloji
ve hizmet yer alıyor. Yapı malzemeleri sektöründe dünyanın en büyük
beş fuarından biri olan Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul aynı zamanda
“Türkiye’nin de içinde bulunduğu
Balkanlar, BDT ülkeleri, Orta Doğu ve
Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgenin en
büyük yapı malzemeleri fuarı” olma
özelliğini taşıyor.
www.meryap.org.tr
Selvi Prestij
“Kalite ve Estetiğin Güvenle Buluştuğu Yer”
Adres:
Menteş Mah. 2543 Sk. Yenişehir Evleri 2-B/1 MERSİN
Tel: 0324 326 46 89
Faks: 0324 326 46 90
www.selviplaza.com
[email protected]
[email protected]