Mart - Mayıs 2014 - SAYI: 8 2 www.meryap.org.tr www.meryap.org.tr 3 içindekiler 2010 MERYAP İmtiyaz Sahibi Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği Adına Yönetim Kurulu Başkanı Nesim EKİNCİ Adres: Ekinci İnşaat Fuat Morel Mah. 2818 Sok. No:2 Yenişehir / MERSİN Sorumlu Müdür Servet ERATALAY Adres: Adnan Menderes Blv. 32/1 Mersin Yayın Kurulu Nesim EKİNCİ Mustafa GÜLER Doğan KALKANCI Genel Yayın Yönetmeni Lilyan MİLAS Haber ve Röportajlar Yusuf ŞAHİN Meltem AHATOĞLU Fotoğraflar Yusuf ŞAHİN KAPAK KONUSU SEKTÖREL ANALİZ AKTÜEL 2013’te Konut Satışları Yükseldi 56 Yönetim Yeri MERYAP Adres: Adnan Menderes Blv. Barboros Mh. Kırmaz apt. Kat: 2/4 Yenişehir / MERSİN Tel: 0324 326 02 51 GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER 8-28 BASINDA BİZ 74-79 MERSİN Tarihi Yerleri 92 32 DOSYA HABER “ULUSLARARASI REKABETE AÇIK İHALELERDE UYGULANABİLECEK YENİLİKÇİ İHALE YÖNTEMLERİ” 82 110 Yayına Hazırlayan BASINDA BİZ Tasarım Tayfun ÇOKYAŞAR 99 MEGA PROJE “ALDAR GÖKDELENİ” Yayın Türü 3 Aylık Süreli Yayın Basıldığı Yer MATTEK Matbaacılık Ağaç İşleri San.Sitesi 1354 Cad.1362 Sk.No:35 Yenimahaller-İvedik/ANKARA TEL :0312 433 23 10 FAKS :0312 434 03 56 4 Dergimizde yer alan KARE KODLARI telefonunuza veya tabletlerinize okutabilirsiniz. Android için; QR & BARCODE, IOS için; QR READER uygulamalarını kullanabilirsiniz. www.meryap.org.tr www.meryap.org.tr 5 6 www.meryap.org.tr BAŞKANDAN NESİM EKİNCİ MERYAP YÖNETİM KURULU BAŞKANI Değerli meslektaşlarım; Sevgili Mersinliler… 4 yıl önce kurduğumuz Mersin Yapı Müteahhitleri Derneğimize ait dergimizin yeni sayısında sizlerle bir kez daha buluşmaktan duyduğum memnuniyeti dile getirerek, yeni sayımızın Mersinimize ve mesleğimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. 4 sene önce çıktığımız bu yolda, bizlere destek veren herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu süreç içerisinde Mersin’deki müteahhitlerin sesi olan MERYAP, sektörün ve sektör paydaşlarının yaşadığı sorunları çözebilmek adına kamu ve özel alanda bir çok çalışma yürütmüş, başarıyla sonuçlanan çok sayıda projeye imza atmıştır. Bundan sonraki süreçte de aynı şekilde çalışmalarımız devam edecek. www.meryap.org.tr Değerli Mersinliler; Sevgili meslektaşlarım.. Bildiğiniz gibi, 29 Mart’taki yerel seçimlerin ardından Mersin’de Büyükşehir Belediyesi’nde başkan değişimi yaşandı. Bizler yeni dönemden sektörümüz ve Mersinimiz adına umutluyuz. Geçtiğimiz hafta yaptığımız genel kurulumuzun ardından güven tazeleyen yönetimimizle birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Burhanettin Kocamaz’a yaptığımız ziyarette kendisine hayırlı olsun dileklerimizi ilettik ve Mersin’i de yakından ilgilendiren taleplerimizi kendisiyle paylaştık. Çözüm bekleyen öncelikli konuların başında gelen imar planları ve çevre planı ile ilgili Büyükşehir Belediyemizin çalışma başlatmış olduğunu memnuniyetle öğrendik. Mersin için geç kalmış 1/5 binlik nazım imar planlarının ivedilikle hayata geçirilmesi, kent ekonomisinin büyümesi açısından da büyük bir önem taşıyor. Bu süreçte oluşturulacak komisyonda, Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği olarak bilgi birikimlerimiz ve fikirlerimizle etkin rol almayı arzu ediyoruz. Bizler Mersinli müteahhitler olarak Mersin’i ileriye taşıyacak her projede elimizi taşın altına koyacağımızın bilinmesini istiyoruz. Başta Mersin’imize olmak üzere; derneğimize ve dergimize katkı sunan, destek veren herkese teşekkür ediyorum. Saygılarımla 7 AKTÜEL Burhanettin KOCAMAZ Meryap’ı Ziyaret Etti. MHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz Meryap’ı (Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği) ziyaret etti. Yönetim Kurulu başkanı Nesim Ekici tarafından karşılanan Burhanettin Kocamaz ile yapılan toplantı yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Meryap üyeleri Burhanettin Kocamaz ile Mersin’in geleceğini konuştular. Mersin’de ki en büyük sorunun işsizliktir diye söze başlayan Kocamaz sorunları ortaya çıkartarak üzerinde durulması gereken konulardan bahsetti. Mersin’in hak ettiği yerde olmadığını belirten Burhanettin Kocamaz yerel yönetimler olarak kentin sorunlarını kendimize görev bilmeliyiz diyerek herkese büyük görev- 8 ler düştüğünü belirtti. Mersin’in altyapı noktasında çok büyük sıkıntılar çektiğini belirten Kocamaz konuşmasına şöyle devam etti. ‘Mersin merkez yarıçapı 20 km’dir. Problemler her geçen gün büyüyor. Mersin emin ellere teslim edilmezse daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Mersin’in eksikliklerini biliyoruz ve ona göre hareket ediyoruz. ’diye konuştu. Mersin’in yıllardır terör bölgesi olarak lanse edilmesinden rahatsızlığını dile getiren Burhanettin Kocamaz ‘ Geceleri sokağa çıkmaya cesaret edemeyen insanlar var. Bu bölge yıllardır terör bölgesi ilan edildi. Bunun sonucunda iş adamları yatırımlarını bölgeden uzak tuttular. Yatırımları Mersin’e getirmek için herkesle beraber bu sorunu, bu al- gıyı ortadan kaldırmalıyız. Mersin’in en önemli sorunlarından biri olan Kentsel Dönüşüme de değinen Burhanettin Kocamaz burada müteahhitlere büyük görev düştüğünü belirtti. Biz kentsel dönüşümün yapılması için insanları teşvik ediyoruz diyen Kocamaz ‘Kentsel Dönüşümle ilgili testler yaptırılmalı çünkü bunun sonucunda çok büyük felaketlere sebebiyet verilebilir. Bunun vebalini kimse ödeyemez diye konuştu. Meryap’ı ziyaretinden hoşnut olduğunu belirten Burhanettin Kocamaz’a Meryap Yönetim Kurulu Başkanı Nesim Ekici teşekkür etti. www.meryap.org.tr AKTÜEL MERYAP Sever’i ağırladı Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği, Ak Parti Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sever’i ağırladı. Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği Başkanı Nesim Ekinci,”Sever’e kendilerini ziyaret ettikleri için teşekkür ettiklerini belirterek, ”Derneğimize hoşgeldiniz. Adaylığınız hayırlı uğurlu olsun. İnşallah hayırlı hizmetlere vesile olur. Sektörümüzün sorunları var. Mersin’in bir planlamaya ihtiyacı var” dedi. Dernek Başkan Nesim Ekinci ve yönetim kurulu üyelerinin ilgiyle karşıladığı Sever,”23 yıldır devlette çalışmış biriyim bu bilgi birikim ve tecrübemi Mersin’e aktarmak istiyorum. Mersin’e hizmet etmek istiyorum. Mersin’i hep beraber imar ve inşa edeceğiz. Mersin’i temiz denize kavuşturacağız. Zenginle fakir arasındaki uçurumun en fazla olduğu il Mersin’dir bu farkı kaldıracağız” dedi. 10 Herkese ve her yere eşit hizmet götüreceklerini vurgulayan Sever, ”kim hangi ırktan dinden olursa olsun benim için tüm insanlar birdir. Herkesin hizmetkarı olacağım. İnşallah Mersin ve ilçelerini çok güzel hizmetlerle tanıştıracağız. Mersin’i çağdaş ve hizmetkar belediyecilik anlayışıyla buluşturacağız. Mersin’i Tarımla, Turizmle, Ticaretle, İhracatla, Yatırımla, üretimle ve istihdamla buluşturacağız. El ele gönül gönül’e verip başaracağız. Büyükşehir çalışacak Mersin canlanacak biz de buna hazırız. Çıktığımız bu anlamlı yolda hepinizin desteğini ve duasını istiyorum” diye konuştu. Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği Başkanı Nesim Ekinci ise, Sever’e kendilerini ziyaret ettikleri için teşekkür ettiklerini belirterek; Ekinci, sektörleriyle ilgili ve beklentileriyle ilgili 2 sayfalık bir dosyayı Sever’e verdi. www.meryap.org.tr www.meryap.org.tr 11 AKTÜEL İnşaat İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği konulu konferans MTSO’da gerçekleştirildi Şubat ayı itibari ile İş Teftiş Kurulu Başkanlığına ait denetim elemanları Mersin’de iş sağlığı ve güvenliği kapsamında mesaiye başlamışlardı. İş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin daha hızlı işleyebilmesi ve bölgemizde yer alan müteahhitlere daha hızlı ulaşılabilmesi adına T.C Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Daire Başkanı Sayın Mehmet Tezel ile görüşen MERYAP, bu doğrultuda çözüm ortağı olmak isteyip bilgilendirme toplantısı talep etmiştir. MTSO’da gerçekleştirilen toplantının sunumuna TC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı İnşaat Yüksek Mühendisi İş Müfettişi Sayın Erdem Tosun katıldı. Toplantıda şu konulara değinildi. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 1)4857 sayılı kanununun mülga 81 inci 14 maddesi kapsamında çalışanlar hariç kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/1/2014 tarihinde, diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girecektir. Mühendis, mimar ve teknik öğretmen unvanlı şantiye şefinin 1/1/2020 tarihine kadar 4857 sayılı iş kanununa uygun iş güvenliği uzmanlığı belgesi alması zorunludur. İş güvenliği uzmanlarından C sınıfı belgeye sahip olanlar az tehlikeli sınıfta, B sınıfı belgeye sahip olanlar az tehlikeli ve tehlikeli sınıflarda A sınıfı belgeye sahip olanlar ise bütün tehlike sınıflarında yer alan işyerlerinde çalışabilirler. İş Güvenliği Uzmanı Çalışma Süreleri; a- 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli www.meryap.org.tr sınıfta yer alan işyerlerinde çalışan başına yılda en 60 dakika b- Diğer işyerlerinden: 1- Az tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 6 dakika 2- Tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 8 dakika 3- Çok tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 12 dakika Aynı yapı alanında birden fazla işveren veya alt işverenin bulunması durumunda, işveren veya proje sorumlusu, sağlık ve güvenlik konularında bir veya daha fazla sağlık ve güvenlik koordinatörü görevlendirir. İşveren veya proje sorumlusu, hazırlık aşamasında sağlık ve güvenlik planını hazırlar veya hazırlanmasını sağlar. Sağlık Ve Güvenlik Planı’nın içinde şunlar yer alır. 1-Alınacak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri 2-Organizasyon yapısı 3-Çalışma yöntemleri 4-İş Planı İşveren veya proje sorumlusu tarafından hazırlanan veya hazırlanması sağlanır. Sağlık ve güvenlik koordinatör atanmış ise planı hazırlar. İnşaat devam ederken sağlık ve güvenlik bilgilerini içeren sağlık ve güvenlik dosyası hazırlanır. Destek Elemanı ve İlk Yardım Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 30 çalışana, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 40 çalışana ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 50 çalışana kadar arama, kurtarma ve tahliye yangınla mücadele konularında birer destek elemanı görevlendirilir. Korkuluklarda; a- Platformdan en az bir metre yükseklikte ve herhangi bir yönden gelebilecek en az 125 kilogramlık yüke dayanıklı ana korkuluk, b- Platforma bitişik, en az 15 santimetre yüksekliğinde topuk levhası, c- Topuk levhası ile ana korkuluk arasında açıklıklar 47 santimetreden fazla olmayacak şekilde konulan ara korkuluk, bulunması sağlanır İskelede Güvenli Çalışma İskeleler ehil bir kişi tarafından kontrol edilir ve kontrol raporu hazırlanır. Kullanılmaya başlamadan önce, haftada en az bir kez, üzerinde değişiklik www.meryap.org.tr yapıldığında, belli bir süre kullanılmadığında, sismik sarsıntı, kuvvetli rüzgarlar gibi olumsuz hava şartlarına veya denge ve sağlamlığını etkileyecek diğer koşullara maruz kaldığında iskeleler kontrol edilmelidir. AKTÜEL Müteahhitler kahvaltıda buluştu Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği üyeleri Yasemin Garden’da düzenlenen kahvaltıda bir araya gelerek sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerini masaya yatırdı. MERYAP üyeleriyle iletişimi geliştirmek ve sektör içi sorunları değerlendirmek amacıyla düzenlenen kahvaltıda konuşan MERYAP Başkanı Nesim Ekinci, Mersin’de müteahhitlik sektörünün oldukça geliştiğini ve kaliteli konutlarla kentin adından söz ettirir bir konuma ulaştığını söyledi. Ekinci, müteahhitlerin sorunlarını bir çok platformda dile getirdiklerini hatırlatarak, çözüm önerilerinin de yetkililer tarafından bir an önce gündeme alınmasını istedi. BİR MUTFAK NASIL YAPILIR ? Evlerdeki yaşam ve iletişim merkezi olan mutfakların tasarımlarını “form fonksiyonu izler” ilkesi ile yapar. T asarıma başlamadan önce ilk olarak mutfağıneksiksiz ölçüleri alınır ve mekanın fiziksel durumu analiz edilir. Kullanıcınınyaşam tarzı dikkate alınarak bir stil belirlenirve tasarım çalışması başlar. Sistema evlerdeki yaşam ve iletişim merkezi olanmutfakların tasarımlarını “form fonksiyonu izler” ilkesi ile yapar. Bu sayede kullanıcıların maksimum verim elde ettiği fonksiyonel, konforlu ve estetik projeler hazırlanır.Sistema için estetik kavramı; mutfaktageçirilen vaktin daha keyifli kılınması formülüdür. Farklı beğeniler ve farklı tercihler Sistema’da her zaman bir www.meryap.org.tr karşılık bulur. Onlarca farklı model, yüzlerce kapak seçeneği sunabilen Sistema fonksiyonelliği konforla pekiştiren aksesuarlar kullanarak hayallerdeki mutfakları 4 hafta içinde üretir. Zamanında ve özenlimontaj sonrasında artık yeni bir mutfaktamamlanmış olur. 17 AKTÜEL MERYAP ‘Nesim EKİNCİ’ ile devam dedi Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği, olağan genel kurulunu yaptı. Tek listeyle gidilen seçimde mevcut Başkan Nesim Ekinci ve yönetim kurulu ile devam kararı alındı.Genel kurulda derneğe yeni katılan üyelere de plaket takdim edildi. Derneğin denetim kurulu raporu ile gelirgider raporlarının okunarak oylanması ile başlayan genel kurulda konuşan MERYAP Başkanı Nesim Ekinci, inşaat sektöründe faaliyet gösteren kuruluşları bir çatı altında toplamak amacıyla kurulan derneğin, inşaat sektörüne kalifiye eleman yetiştirmenin yanı sıra, çeşitli kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak eğitimler verdiğini söyledi. MERYAP’ın son 4 yılda müteahhitlerin sesi olduğunu ifade eden Ekinci, sektöre ve derneğe katkılarından dolayı tüm üyelere teşekkür etti. Başkan Ekinci’nin konuşmasının ardından gidilen genel kurulda mevcut yönetim kurulu güven tazeledi. 18 www.meryap.org.tr AKTÜEL 2010 MERYAP YA P YÖNETİM KURULU ÜYELERİMİZ Nesim EKİNCİ M ER (Başkan) Mehmet İNANÇ Göksel ÇAT Necat AKYILDIZ Haluk NAYCI (Genel Sekreter) (Basın Sözcüsü) 20 10 (Sayman) (Başkan Vekili) Ömer KÖRÜKÇÜ (Üye) www.meryap.org.tr Hüseyin Koral KURT (Üye) 19 AKTÜEL 2010 MERYAP YENİ ÜYELERİMİZ Ayrıca Genel Kurul’umuzda Yeni Üyelerimizide karşıladık. Mehmet Ali AKDEMİR CEMAH İNŞAAT M ER YA P AKDEMİRLER LTD. Erhan ALACA 20 20 1 ÖZALTIN AHŞAP & MOBİLYA Denizhan YETİKER 0 Özkan ALTIN SNS MİMARLIK www.meryap.org.tr MAKALE KISACA HALK DİLİNDE “6306 KENTSEL DÖNÜŞÜM” Kentsel gelişmenin yarattığı sorunların ve çarpık yapılaşmanın çağdaş şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi sağlamak üzere yıkıp yeniden yapma, canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden yapılandırma için kentsel dönüşüm projelerinin en sonuncusu olarak 31 Mayıs 2012 tarih ve 28309 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6306 sayılı “AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN” ile Türkiye de kentsel dönüşüm hareketleri gündeme gelmiştir. Kanunun asıl amacı riskli alanlardaki yapılar ile münferit olarak riskli olduğu teknik yönden belirlenen yapıların herhangi bir afete maruz kalmadan yıktırılmasıdır. Ülke nüfusun şehir merkezlerinde yoğunlaşmasının getirdiği olumsuz baskılar; plansız kentleşmeyi, tarım alanlarının tahribini, ulaşım ve altyapı yetersizliklerini, çevre kirliliğini ve kaçak yapılaşma gibi problemleri de beraberinde getirmiştir. Kent içinde kaçak yapılaşma alanları ile ekonomik ömrünü doldurmuş bulunan çöküntü alanlarının gerekli tüm kentsel ve sosyal donatı hizmetlerinin getirilerek olası tüm doğal afet riskleri de bertaraf edilecek şekilde yeniden fenni ve sıhhi standartlara haiz bir şekilde yapılandırılması veya özetle kentsel dönüşüm bir kentin dokusun bozan sorunların gi- 22 İbrahim ÜNVER Çevre ve Şehircilik İl Müdürü derilmesi manasına gelmektedir. Kentsel dönüşüm projeleri ile depremlerdeki can kaybı önlenirken, ülke ekonomisinin en az zarar görmesi sağlanacak ve yeni istihdam alanları açılarak, inşaat sektörünün canlanmasına katkı sağlanacaktır. Türkiye de tahminen 20 milyon konut stoku bulunmaktadır. Risk taşıyan 5,5 milyon konutun önümüzdeki 20 yıl içinde öncelikle yenilenmesi düşünülmektedir. 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu üç bölümden oluşmaktadır.1.Riskli Yapı 2.Riskli Alan 3.Konut Rezerv Alanı olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır Kentsel dönüşüm yapılabilmesi için çalışacak olan ortak paydaşlar öncelikle Hak Sahipleri (Yapı malikleri ve kiracılar), Valilik (Çevre ve Şehircilik İl Md,) ( İl Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müd.) , Riskli Bina Tespit Yetkisi Olan Kurumlar (Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Yetki Lisansı alan; Belediyeler, Üniversiteler, Yapı Denetim veya Özel Yapı Firmaları), Belediyeler (İlçe ve Büyükşehir), Müteahhit Firmalar, TOKİ ‘dir. 6306 sayılı kanunun içinde gönüllülük ilkesi bulunmaktadır. Biz vatandaşlarımızdan ilk önce bu gönüllük çerçevesinde rahat uyuyabilmesi için, çocuklarını evde yalnız bıraktığı zaman huzur içinde olması için, riskli yapıların öncelikle malikleri tarafından tespit ettirilmesini istenmekteyiz. www.meryap.org.tr Kentsel Dönüşüm kanunu kapsamına girmiş riskli binanın mülk sahipleri veya kiracıları için kredi veya kira yardımı teşvikleri vardır. Mülk sahipleri için Riskli binanızı yıkıp yeni binanızı yaptırırken eğer imkanınız yok ise 24 ay ila 120 ay vadeli, faiz destekli Bağımsız Bölüm Başı 100.000 TL. Kentsel Dönüşüm Kredisi kullanarak istediğiniz bir inşaat şirketine yeni binanızı taahhüt yolu ile yaptırabilirsiniz. Kentsel dönüşüm kredisine ihtiyacınız yok ise inşaat süresince veya en fazla18 ay boyunca geri ödemesiz aylık Kira yarımından yararlanabilirsiniz. Aynı anda hem kentsel dönüşüm kredisi hem de kira yardımı kullanamazsınız bunlardan 1 tanesini seçmeniz gerekmektedir. www.meryap.org.tr Eğer riskli binanın yerine yapılacak binada mülk sahibi olarak kredi ve kira yardımı kullanmıyorsanız başka bir yerden kendinize daire alırken riskli binadan dolayı hak sahibi oldukları kentsel dönüşüm kredisini bu daireyi alırken kullanabilirler böylece ciddi bir finansman da sağlamış olurlar. Kiracılar için Riskli Binada en az 1 yıl kiracı olduklarını belgeleyen kiracılar evlerini boşalttıktan sonra başka bir binadan daire almak istediklerinde Mülk sahipleri gibi 100.000 TL 24 ay ila 120 ay vadeli faiz deskdekli Kentsel dönüşüm Kredisi kullanabilirler. Yada Binayı boşaltırken 2 aylık kira bedeline eşit geri ödemesiz Taşınma Yardımı alabilirler. Kentsel Dönüşüm Kredisi bakanlık ile anlaşmalı Bankalardan, Kira & Taşınma yardımı ise Valilik (Çevre ve Şehircilik İl Md,)( İl Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müd.) başvuru ile alınmaktadır. Ayrıca Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16 ncı maddesinin 9 uncu fıkrasında yer aldığı şekliyle; a) İlgili kurum veya gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alman harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paralar ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaftır. b) Riskli alanlarda gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerince, İlgili kurum adına değil de kendi adlarına uygulamada bulunulması halinde, riskli alanlardaki yapıların mevcut 23 mevcut alanları için daha önce belediyelerce alman harç ve ücretlere ilave olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farkları alınır. c) Uygulama alanındaki mevcut yapıların İmar Mevzuatına uygun olup olmadığına bakılmaksızın, (a) ve (b) bentlerinde belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır. ç) Alınmaması gereken harç, vergi ve ücretler şunlardır. 1) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesi uyarınca alınan noter harçları. 2) Harçlar Kanununun 57 nci maddesi (4 sayılı tarife) uyarınca alınan tapu ve kadastro harçları. 3) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 79 uncu, 80 inci, 84 üncü ve Ek 1 inci maddesi uyarınca belediyelerce alınan harçlar. 4) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisine tâbi kâğıtlar sebebiyle alınan damga vergisi. 5) 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu uyarınca alınan veraset ve intikal vergisi. 6) Kurum ve kuruluşlarca döner sermaye ücreti adı altında alınan bütün ücretler; Belediye Gelirleri Kanununun 86 ncı, 87 nci, 88 inci ve 97 nci maddeleri ile 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 21 inci ve 23 üncü maddeleri uyarınca alınan her türlü ücret ve riskli olarak tespit edilen binaya ilişkin olarak 1/7/1993 tarihli ve 21624 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Otopark Yönetmeliği uyarınca alınanlar da dahil olmak üzere, belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücret. 7) Kullandırılacak kredilerden dolayı lehe alınacak paralar sebebiyle 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınması gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi.” İlimizde Riskli Bina Tespitleri kanun yürürlüğe girdiğinden bu yana devam etmektedir. İlimiz genelinde 69 binanın 24 riskli bina tespiti yapılmış olup, bu Riskli Bina Tespit Raporlarından 46 adedinin incelemesi tamamlandıktan sonra A.R.A.A.D.NET sistemi üzerinden kabulü yapılarak Riskli Bina şerhinin düşülmesi ve maliklere tebligatının yapılması için ilgili tapu müdürlüğüne ve ilgili belediyesine yazıları yazılmıştır. Depremde yok olan her projenin altında mühendislerin imzası vardır. Özellikle de üst üste tost gibi yıkılan veya karton gibi devrilen çok katlı binaların altında art niyetliler mi? Kesinlikle hayır. Bu kendimizi avutmak için yaptığımız bir bakış açısıdır. Çünkü, aldıkları eğitimi yeterli görüp, kendisini geliştirmek ve yerinde uygulamaları düzgün yapabilmek için araştırma yapmayan teknik elemanlar ve imalat aşamalarında çalışan insanlar vardır. Depremlerden sonra dünyada ve ülkemizde hazırlanan raporlarla defalarca ispatlanmış bir teorem vardır. “İnsanları depremler değil, bilim ve teknolojiden uzak şekilde sağlıksız yapılan binalar öldürmektedir.” Unutulmamalıdır ki bir deprem anında yüzyıllar önce yapılmış binalar ayakta kalırken bilimin ve teknolojinin geliştiğine inandığımız günümüzde yeni yapılmış binalar yıkılmaktadır. Bu nedenle insanlarımızın başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmesi gereken en acı konulardan biridir. Çünkü “Deprem kimseye torpil geçmez ve taviz vermez” Ayrıca ülkemiz de söylenen bir söz vardır “Bir ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar.” Bundan dolayı bırakın analarımızın bir damla göz yaşının akmasını, olacak bir deprem anında analarımızı ve insanlarımızı yaşatmak için bilimin ve teknolojinin ışığında güvenli ve sağlıklı uzun bir yaşam için bilgimizi, emeğimizi ve paramızı hep beraber ağlatalım. Unutulmamalıdır ki ülkemizin ve çoluk çocuğumuzun geleceği için kentsel dönüşüme karşı çıkmak yerine, her koşulda fikirlerimizi söylemek veya herkesle fikirlerimizi tartışmak kaydıyla, ne olur sonuna kadar destek çıkalım. www.meryap.org.tr AKTÜEL İnşaat Malzemesinde Bir İlk Hazırlanıyor Türkiye İMSAD açıklamasına göre, bu yıl 30’uncu yaşını kutlayan Türkiye İMSAD’ın, 32. Olağan Mali Genel Kurul toplantısı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği merkezinde yapıldı. İnşaat malzemesi sektöründe Türkiye’nin ilk sanayi endeksinin Nisan 2014’te kamuoyuna açıklanacağının belirtildiği genel kurul toplantısında, Türkiye ekonomisi, inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünün 2014 yılı beklentileri değerlendirildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, İnşaat Malzemesi Sanayi Endeksi çalışması ile inşaat malzemesi sanayi faaliyetlerinin ve gelecek beklentilerinin aylık olarak ölçüleceğini kaydederek, “Amacımız, inşaat malzemeleri sanayinde faaliyet gösteren işletmeler, ülkemizin ekonomi yönetimi ve sektörün ilgili tüm ta- www.meryap.org.tr rafları ile sağlıklı bilgi akışını sağlamak, böylece ekonominin dinamizm kaynağı olan inşaat malzemeleri sanayinin nabzını tutarak, projeksiyonlarımızı bu veriler ışığında yapmaktır” dedi. Yetişener, genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, bu yıl 30’uncu yaşını kutlayan Türkiye İMSAD’ın, 60 yaşını dolduran köklü sanayi kuruluşları ve yeni üretime başlayan genç sanayici üyeleriyle Türkiye ekonomisinin sanayi tarafında önemli gücünü oluşturduğunu aktardı. Yetişener, 76 sanayici üyesi, 29 dernek, 8 katılımcı üyesi ve 21 bin üretici-bayi ağı ile Türkiye İMSAD’ın bugün 1,5 milyon istihdam gerçekleştirdiği ve toplam nüfusun yüzde 7,5’ini oluşturduğu bilgisini verdi. 25 AKTÜEL Türkiye Türkiye TürkiyeGenelinde Genelinde Genelinde6,5 6,5 6,5Milyon Milyon MilyonBina Bina Bina Deprem Deprem DepremRiski Riski RiskiAltında Altında Altında Büyük bölümü birinci derece deprem bölgesi içinde yer alan Türkiye’de, düzensiz yapılaşma ve düşük yapı kalitesi, can kayıplarının en büyük sebebi olarak görülüyor. Deprem Haftası nedeniyle yanlış bilinenlere dikkat çeken Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, “dayanıklılık için binaların ağır malzemelerle inşa edilmesi gibi yanlış bir bilgi var, aksine can kurtarmanın yolu hafif yapılardan geçiyor” dedi. Bugüne kadar ağır kayıpların yaşandığı deprem felaketleri, Türkiye’nin deprem kuşağı içinde yer alan bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini bizlere her seferinde acı bir şekilde hatırlatıyor. 26 Yüzölçümünün yüzde 90’ı deprem kuşağı içinde yer alan bir ülke olarak, deprem konusundaki bilincin artırılması ve sağlam konut bilincinin oluşturulması büyük önem taşıyor. Deprem konusunda doğru bilinen yanlışların başında ise dayanıklılık için binaların ağır malzemelerle inşa edilmesi gerektiği geliyor. Aksine can kurtarmanın yolu hafif yapılardan geçiyor. Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel 1-7 Mart Deprem Haftası’nın deprem bilincini artırmak, sağlıklı ve güvenli binaların önemine dikkat çekmek için önemli bir fırsat olduğunun altını çiziyor. www.meryap.org.tr Kentsel Dönüşüm Önemli Bir Fırsat Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, Türkiye’de yüzde 45’i oturulamaz durumda, 6,5 milyonu acilen yenilenmesi gereken binalar için, kentsel dönüşümün önemli bir fırsat olduğunu vurguluyor. Kentsel dönüşüm sürecinde en önemli kavram olan yapı güvenliğinin, özellikle ülkemiz için depreme karşı alınması gereken önlemler açısından büyük önemi taşıdığını ifade eden Erel, “depremlerin neden olduğu can kayıplarını incelediğimizde, düzensiz yapılaşmanın ve düşük yapı kalitesinin kötü sonuçlar doğurduğunu görebiliyoruz” dedi. Binaların 50 yılda bir yenilenmesi gerektiğini ifade eden Erel, yenileme sırasında ise binaların depreme dayanıklı olduğu kadar ısı yalıtımlı, çevreye duyarlı ve olabildiğince hafif yapı malzemeleri ile inşa edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Kentsel dönüşüm konusunda bir konunun gözden kaçırıldığını işaret eden Erel, “kentsel dönüşüm çalışmalarında sadece yapılara odaklanıp, kent planwww.meryap.org.tr lama, arazi, çevresel etki değerlendirmeleri gibi noktaların kapsamlı ele alınmaması, yapılan çalışmaların bütünlüğünü olumsuz etkiliyor” dedi. Malzeme Hayati Önem Taşıyor Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, “Hem devlet hem de toplum olarak artık güvenli binalar inşa edilmesi noktasında geçmiş yıllara göre daha titiz davranıyoruz. Devlet yönetmeliklerinin güvenli yapı inşa edilmesini zorunlu kılan uygulamaları sevindirici. Depreme dayanıklı yapılaşmada en hayati rolü ise inşaatta kullanılan malzemenin oynadığı unutmamalıyız. Bu noktada malzemeler hafifliği ile binaların toplam ağırlığının, dolayısıyla depremde maruz kalacağı kuvvetlerin azalmasına yardımcı olmalıdır. Yangın riski unutulmamalı Depremlerde yıkım kadar deprem sonrası çıkan yangınlar da can kayıplarına sebep olmaktadır. Kimi deprem felaketlerinden kurtulan afetzedelerin bu yangınlarda yaşamlarını kaybettiklerini biliyoruz. Bu noktada binalarda yanmaz yapı malzemelerinin kullanılması önem kazanıyor. Bu tip malzemeler ile yapılan duvarların yangına dayanımı, diğer yapı elemanlarından oluşturulan duvarlara nazaran çok daha fazla oluyor. Malzemede dikkat edilmesi gereken bir diğer özellik ise, deprem sonrası çıkacak yangınlarda zehirli gaz açığa çıkarmıyor olmasıdır. Bu özellikler bir araya geldiğinde deprem sonrası can kayıplarının en aza indirilmesi mümkün oluyor. 27 AKTÜEL Müteahhitlerden ‘Büyükşehir Belediyesi kendi imar yönetmeliğini çıkartsın’ talebi ‘Kentin önü açılsın’ Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği Başkanı Nesim Ekinci ve yönetim kurulu üyeleri Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ı ziyaret ederek 1/100 binlik çvre düzeni planı ve 5 binlik imar planları ile ilgili taleplerini dile getirdi ve Kocamaz’a hayırlı olsun temennilerini iletti. 16 Eylül 2013 tarihinde onaylanan Mersin -Adana Planlama bölgesi 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planının aksaklıklarının giderilerek yenilenmesini istediklerini ifade eden MERYAP Başkanı Nesim Ekinci, ayrıca Mersin için geç kalmış 1/5binlik nazım imar planlarının ivedilikle hayata geçirilmesinin kent ekonomisinin büyümesi açısından da büyük bir önem taşıdığını kaydetti. 28 www.meryap.org.tr Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği olarak bu süreçte oluşturulacak komisyonda, etkin rol almayı arzu ettiklerini dile getiren Ekinci, belediyelerden öncelikli beklentinin; birbirleriyle çelişen planlar yapmamaları olduğunu söyledi. “Tüm ili kapsayan durum tespiti yapılmalı” diyen Ekinci sözlerini şöyle sürdürdü: “ Kısa, orta ve uzun vadeli plan ve programlar yapılmalı. İmar planları kentin talepleri doğrultusunda acilen yapılmalı, onaylanmayanların onay süreçleri hızlandırılmalı. Alanların imara açılmadan önce tüm altyapı çalışmaları tamamlanmış olmalı” Ekinci, Büyükşehir Belediyesinin kentin koşullarını dikkate alarak kendi imar yönetmeliğini çıkartmasının da, yaşanan aksaklıkların ciddi anlamda önünü keseceğini sözlerine ekledi. Şehrin önünü açacağız Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise, kentin önünü tıkayan her türlü problemi sivil toplum örgütleri www.meryap.org.tr ile birlikte istişare yaparak aşacaklarını vurguladı. İmar planları ve çevre planıyla ilgili harekete geçtiklerini kaydeden Kocamaz, önümüzdeki günlerde kentin paydaşlarıyla bir araya gelip konuyu değerlendireceklerini söyledi. Kocamaz, seçim öncesinde vaat ettikleri projeleri de hızlı bir planlamayla hayata geçireceklerini ifade ederek, “Mersin gerçekten birçok alanda yapması gereken atılımı yapamamış. İnşallah hep birlikte kenti daha ileriye taşıyacağız” dedi. Belediye binası kent girişine yapılacak Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, belediye binasını kent girişine ‘kompleks’ şeklinde yapacaklarını belirterek, taş binayı ise müze yapacaklarını söyledi. Hafif raylı sistem, ulaşım master planı revizasyonu ve imar planları ile çevre düzeni planlarının bir an önce hayata geçmesi için harekete geçtiklerini anlatan Kocamaz, Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsallaşmasının da öncelikleri arasında olduğunu sözlerine ekledi. 29 MEVZUAT GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER 28 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, gayrimenkul sektöründe de köklü değişikler yaratacak. Yürürlüğe girecek yeni yasaya göre; 1- Ruhsat almadan ev satılamayacak. 2- Konut satın alanlar 14 gün içinde herhangi bir bedel ödemeden firmaya iade edebilecek. 3- Maketten konut satışına düzenleme yapılacak. ÖN ÖDEMELİ KONUT SATIŞI Yürürlüğe girecek kanunla; henüz ortada konut yokken, inşaata başlanmamışken veya inşaat devam ederken konut satılması ve bu nedenle tüketicilerin mağdur edilmesinin önüne geçilmesi amaçlanıyor. ÖNCE RUHSAT ALINACAK Müteahhit firmanın tüketiciye konut satış sözleşmesini imzalatabilmesi için; 1. Öncelikle yapı ruhsatını alması ve sözleşme kurulmadan en az 1 gün önce de Bakanlıkça tespit edilecek hususları içeren ‘ön bilgilendirme formu’nun ‘’ tüketiciye ibraz edilmesi 32 zorunlu kılındı. 2. Bu formla müteahhit taşınmazla ilgili bilgilendirmeyi yaparken, tüketici ise bu durumu bilerek taşınmazı satın aldığını kabul edecek. 3. Tüketici ile ön ödemeli konut satış sözleşmesinin imzalanabilmesi için bu iki ön şartın gerçekleştirilmesi zorunlu oldu. 4. Bilgilendirme formunun detayları ile yönetmelik çıkarılarak düzenlenecek. CAYMA HAKKI GELDİ Yeni kanunda tüketiciye sözleşmenin imza tarihinden itibaren 14 gün içinde herhangi bir tazminat vb. ödemeksizin www.meryap.org.tr sözleşmeden cayma hakkı tanındı. Konutun kısmen veya tamamen krediyle alınması durumunda ise; konut finansman kredi sözleşmesinin maddeleri devreye giriyor. Kanunun 43/2 maddesi bu problemi, konut finansman sözleşmesinin, konut satış sözleşmesini kurulduğu tarihte hüküm doğuracağı ancak cayma hakkının süresinin bitiminden itibaren yürürlüğe gireceğini ve bankanın cayma hakkını kullanan tüketiciden faiz, komisyon, yasal yükümlülük vb. isimler altında hiçbir masraf talep edemeyeceğini hüküm altında alıyor. NOTER HUZURUNDA YAPILACAK Satış vaadi sözleşmelerinde tapuya şerh koymak zorunlu oldu. Ön ödemeli konut sözleşmesi ve satış vaadi sözleşmelerinin tapuda tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmelerinin ise noterde düzenlenerek yapılması zorunluluğu yasaya eklendi. Bu düzenlemeyle yüksek meblağlı ödemelerin yapıldığı bu tip satışlarda www.meryap.org.tr özellikle eğitim seviyesi düşük tüketicilerin dolandırılmasının önüne geçip, resmi bir kurum tarafından tüm süreç boyunca tüketicilerin bilgilendirilmeleri amaçlanıyor. Proje inşaatının tamamlanamaması veya firmanın iflas etmesi gibi durumlarda tüketicilerin büyük mağduriyetlere uğraması nedeniyle kanunun 42’nci maddesiyle bina tamamlama sigortası getirildi. Buna göre satıcının, ön ödemeli konut satışına başlamadan önce koşulları ve uygulama esasları Hazine Müsteşarlığı’nca belirlenen bina tamamlama sigortasını yaptırması veya Bakanlıkça belirlenen diğer teminat ve şartlarını sağlaması zorunlu kılındı. Bu maddeyle proje sahibi projeyi tamamlayamasa da, bina tamamlama sigortası veya diğer teminatlarla binanın tamamlattırılarak tüketicinin konut sahibi olması sağlanacak veya projenin yarıda kalması dolayısıyla zarara uğraması engellenecek. %2 TAZMİNAT ALMA HAKKI TANINDI Cayma hakkının yanı sıra dönme hakkı da yeni düzenlemede yer alıyor. 45’inci maddeyle düzenlenen dönme hakkında, tüketici konutun teslim tarihine kadar konutu iade edebilir. Fakat bu durumda satıcı, tüketiciden konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflarla sözleşme bedelinin en fazla yüzde 2’sini tazminat olarak talep edebilir. Bu tazminat ‘dönme cezası’ olarak adlandırılırken, 45’inci maddenin ikinci fıkrasında 4 istisna yer alıyor. Bu istisnaların herhangi birinin gerçekleşmesi halinde ise tüketici dönme cezası olmadan da sözleşmeden dönebiliyor. Bu istisnalar neler? 1. Satıcı, yükümlülüklerini hiç yada gereği gibi yerine getiremezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. 2. Tüketicinin ölmesi durumunda 3. Tüketicinin kazanç elde etmekten 33 sürekli olarak yoksun kalması sebebiyle ön ödemeleri yapamayacak duruma düşmesi 4. Sözleşmenin yerine olağan koşullarla yapılacak bir taksitle satış sözleşmesinin konulmasına ilişkin önerisinin, satıcı tarafından kabul edilmemesi 36 Ay içinde alıcıya kat irtifakı tapusu verilmesi zorunluluğu getirildi. Buna göre sözleşmenin imzalanmasından itibaren en fazla 36 ay içinde satıcının, tüketici adına tapuda kat irtifakını tescil ettirip, tapuyu vererek zilyetliğini tüketiciye devretmesi gerekliliğini zorunlu tutuldu. ÖN ÖDEMELİ KONUT SATIŞINI YENİ YASAYA GÖRE MADDELER İSEK; Ön Ödemeli satış sözleşmesi; tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Tüketicilere sözleşmenin kurulmasın- 34 dan en az 1 gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. Yapı Ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz. Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise; noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketici borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Belli büyüklükteki projeler için ön ödemeli konut satışlarına başlamadan önce, inşaat firmalarının binayı tamamlayamama ihtimali gerekçesiyle , bina tamamlama sigortası yaptırmak durumundadır. Tüketici 14 gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin ön ödemeli konut satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir. Ön ödemeli konut satışında teslim süresi en fazla 30 aydır. Kat irtifakı ve konutun tüketiciye teslimi halinde, 30 aylık süre tamamlanmış sayılır. Ön ödemeli konut satışında, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Böyle bir durumda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi , harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme bedelinin % 2sine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç 90 gün içinde tüketiciye geri verilir. KONUT KREDİSİ YAZILI OLMAYAN KONUT KREDİSİ SÖZLEŞMELERİ GEÇERLİ SAYILMAYACAK Konut kredisi sözleşmelerinin mutlaka www.meryap.org.tr yazılı olarak gelişmesi gerekmektedir. Bazı istisnai durumlarda aceleye getirilen sözleşme öncesi bilgi formunun tüketiciye gönderilmesi de yasaya dahil edildi. Konut finansmanı kuruluşu bu formu tüketiciye makul bir süre önce vermek zorunda olacak ve tüketici eğer form ile ilgili bir problem yaşarsa banka bundan sorumlu olacak. Öte yandan sözleşme öncesi bilgilendirme, sözleşmenin zorunlu içeriği, kapsam dışı sözleşmeler, tüketici ile kredi verenin hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, erken ödeme, efektif yıllık faizin hesaplanması, tüketici kredilerine ilişkin reklamların zorunlu içeriği, fesih hakkının kullanılması, temerrüt, kredinin devri, bağlı kredi ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek. ÖDEME GÜNÜ GELMİŞ TAKSİTLER HESAPLANIRKEN FAİZ, KOMİSYON VB. MASRAFLAR DİKKATE ALINMAYACAK www.meryap.org.tr Tüketici taksitlerini ödemede zorluk yaşarsa konut kredisini sağlayan kuruluş, kalan borcun tamamının ödenmesini talep etme hakkını saklı tutabilir. Ancak bu haktan yararlanmak için kuruluşun talep edeceği tüm ödemeleri belgelemiş olması ve tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksidini ödeyememesi gerekmektedir. Buna ek olarak yasa ile birlikte bankanın tüketiciye en az 30 gün süre vermesi zorunluluğu da göz ardı edilmemelidir. Öte yandan ödeme günü gelmiş taksitlerin hesaplanmasında faiz, komisyon ve benzeri masraflar dikkate alınmayacak. Konut kredisini sağlayan kuruluş kalan borcun tamamını talep etmek üzere konut kredisi sözleşmesini feshettiği takdirde, bahsi geçen konut satışa çıkarılabilinecek. Gerçekleşen konut satışından elde edilen bedel eğer kalan borcu aşarsa, aşan kısım tüketiciye ödenecek. BAĞLI KREDİLERDE KONUTUN TESLİM EDİLMEMESİ DURUMUNDA SORUMLU, KONUT KREDİSİ KURULUŞU OLACAKTIR Bağlı kredilerde, konutun teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin, tüketici seçimlik haklarından birini kullanması halinde, satıcı, sağlayıcı ve konut kredisi kuruluşu durumdan sorumlu olacak. Yönetmelikte kuruluşun sorumluluğu ise şöyle ifade edilmiş: “Konut kredisi kuruluşunun sorumluluğu, konutun teslim edilmemesi durumunda, satış sözleşmesinde ya da bağlı kredi sözleşmelerinde belirtilen konut teslim tarihinden itibaren kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere 2 yıl olacak. Konutun teslim edilmesi durumunda, konutun teslim edildiği tarihten itibaren kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere aynı süre esas alınacak. FAİZ ORANININ DURUMU, KONUT KREDİSİ SÖZLEŞMESİNDE KESİNLEŞTİRİLECEK VE SONRASINDA DEĞİŞTİRİLEMEYECEK 35 Yeni düzenleme ile faiz oranlarındaki sabit ya da değişken veya her iki yöntem esasları da yasaya dahil edildi. Sözleşmede belirtilmek şartıyla faiz oranları farklı seçeneklerde, farklı düzenlemeleri beraberinde getirecek. Faiz oranının sabit kalması halinde, sözleşmenin kurulduğu tarihte belirlenen oran, tarafların rızası dışında değiştirilemeyecek. Oranın değişken olarak belirlenmesi halinde ise, başlangıçta sözleşmede belirlenen oran, dönemsel geri ödeme tutarı, başlangıçta sözleşmede belirlenen azami dönemsel geri ödeme tutarını aşmamak koşuluyla ve sözleşmede belirlenecek yurtiçinde veya yurtdışında genel kabul görmüş ve yaygın olarak kullanılan bir endeks baz alınarak değiştirilebilecek. Öte yandan faiz oranlarının değişken olarak belirlenmesi durumundan kaynaklanacak olası etkileri tüketiciyle paylaşılması zorunlu olacak. Referans edilecek endeksler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenecek. ERKEN ÖDEME CEZASI KALDIRILIYOR Düzenlemeye göre; tüketici, vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksit 36 ödemesinde bulunabileceği gibi, konut kredisi borcunun tamamını erken ödeyebilecek. Bu hallerde, konut kredisi kuruluşu, erken ödenen miktara göre gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirim yapmakla yükümlü olacak. Bir diğer açıdan eğer faiz oranı sözleşmede sabit olarak belirlenmişse ve tüketici birden fazla ödemesini vadesinden önce yaparsa, konut finansmanı kuruluşu bu durumda tüketiciden erken ödeme cezası talep edebilecek. Düzenlemede erken ödeme cezasının hesaplanma şekli ise şöyle; “Erken ödeme tazminatı gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın, kalan vade sayısı 36’yı aşmayan kredilerde yüzde birini, vade sayısı 36 ayı aşan kredilerde ise yüzde 2’yi geçemeyecek.” TÜKETİCİ İSTEDİĞİ KURULUŞTAN KONUTA İLİŞKİN SİGORTA YAPTIRABİLECEK Konut kredisi kullanırken tüketiciden bir çok sigorta yaptırması beklenmekte. Bankadan bankaya değişen bu uygulama tüketiciye ek masraf çıkarmakta. Sözleşme Öncesi Bilgilendirme For- munda belirtilen bu sigortalar artık tüketicinin açık talebi olmaksızın yaptırılmayacak. Eğer tüketici, sigorta yaptırmak isterse bunu istediği bir sigorta şirketinden sağlayabilecek. Şirketin sağladığı teminatla ise yaptırılan sigorta, konut kredisi kuruluşu tarafından kabul edilmek zorunda olacak İL VE İLÇELERDE TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ OLUŞTURULACAK Tüketici ile bankalar arasında yaşanan uyuşmazlıklardan dolayı bakanlık il ve ilçe merkezlerine en az bir tüketici hakem heyeti oluşturacak. Bu hakem heyetlerinin görev sınırları yine yasada belirlenmiş durumda. Değeri 2 bin liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, 3 bin lira altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılacak. Öte yandan büyükşehir kapsamındaki illerde 2 bin ve 3 bin lira arasındaki uyuşmazlıklara yine il tüketici hakem heyeti bakacak. Tüketici hakem heyetinin kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde yapılan başvurular değerlendirmeye alınacakken tüketici mahkemesinin vereceği karar kesin olacak. www.meryap.org.tr www.meryap.org.tr 37 MERS-İN SÜPER LİG HAYIRLI OLSUN PTT 1. Lig Play-off final maçında Samsunspor’la karşılaşan Mersin İdman Yurdu rakibini 2-0’lik skorla mağlup ederek Spor Toto Süper Lig’e yükselmeyi başardı. İstanbul Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda oynanan maçta kendilerine ayrılan bölümü hınca hınç dolduran taraftarlarının önünde müthiş bir mücadele örneği sergileyen Kırmızı-Lacivertli ekibimiz 42. Dakikada Güven ve 87. Dakikada Cem’in golleriyle zafere ulaştı ve şampiyonluk kupasını evine götüren takım oldu. Karşılaşmayı protokol tribününde izleyen Valimiz, alınan önemli galibiyetin coşkusunu Mersin İdman Yurdu camiasıyla paylaştı. Atılan gollerde büyük bir sevinç yaşayan Valimiz, Play-off ilk turunda Orduspor engelini aşan ve finalde Samsunspor karşısında zafere 38 ulaşan futbolcularımızı kutladı. Valimiz, “Binlerce Mersinli futbolseverin, Mersin İdman Yurdu’na gönül veren seyircilerimizin desteğiyle Samsunspor gibi güçlü bir rakibi mağlup eden kulübümüzün bu başarısını kutluyor, başta teknik ekip ve futbolcular olmak üzere başkan ve yöneticilerimiz ile emeği geçen herkese teşekkür ediyorum’ dedi. Valimiz, “Mersin İdman Yurdu’nun yerinin Super Lig olduğunu birçok kez dile getirdim. Bugün burada takımımızın 1 yıl aradan sonra Süper Lig’e yükselme hedefine ulaştığını görmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Stadı doldurarak takımlarına destek veren tüm seyircilerimize teşekkür ediyor, verdiğimiz ve verilen desteklerin, harcadıkları emeklerin heba olmamasını sağlayan futbolcularımızı, teknik ekibi, yöneticilerimizi ve tüm Mersin İdman Yurdu camiasını bir kez daha kutluyor, Mersin İdman Yurdumuza Spor Toto Süper Lig’de başarılar diliyorum’ şeklinde konuştu. Statta bulunan taraftarlar Mersin İdman Yurdu’nun zaferini doyasıya kutlarken, ilimizde de vatandaşlarımız yüzlerce araçlık konvoylar ve Mersin İdman Yurdu Meydanı başta olmak üzere cadde ve meydanlarda yaptıkları sevinç gösterileri ile şampiyonluğun coşkusunu yaşadı. www.meryap.org.tr MERS-İN ÇUKUROVA KALKINMA AJANSI 40 MİLYON TL HİBE DESTEĞİ VERİLECEK PROJELERİ BELİRLEMEK İÇİN VALİMİZ BAŞKANLIĞINDA TOPLANDI Çukurova Kalkınma Ajansı Mayıs Ayı Toplantısı Valimiz Sayın Hasan Basri Güzeloğlu’nun başkanlığında gerçekleştirildi. Valiliğimiz Toplantı Salonu’nda düzenlenen oturuma Adana Valisi Sayın Hüseyin Avni Coş, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Adana Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Atila Menevşe, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut ile Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Zekeriya Şarbak katıldı. 30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından ilk toplantının yapıldığını ifade eden Valimiz, “Toplantımızın hayırlı olmasını, illerimiz için hayırlı hizmetlere vesile olmasını ve Adana ve Mersinimizin gelişmesine ve kalkınmasına katkıda bulunmasını içtenlikle diliyorum” dedi. Valimiz, “Kalkınma ajansları, bölgesel ölçekte sosyal, toplumsal ve ekonomik kalkınmayı sağlayacak, yerel kaynakları harekete geçirecek, kalkınmanın temel etkenleri ve kurumsal yapıları arasında ilişkileri tesis edecek ve ülkemizin son 10 yılda gerçekleştirdiği büyük kalkınma ve gelişme sürecine anlamlı katkılar sunacak olan kurumlardır. Türkiye’nin ilk kurulan ajanslarından biri olan Çukurova Kalkınma Ajansımız da kurulduğundan bu yana Adana ve Mersin’de son derece başarılı ve hayırlı çalışmalar gerçekleştirmiş, bölge kalkınmasına kobi ölçeğinden başlayarak, sosyal, toplumsal ve turizm alanındaki projelere kadar önemli katkılar sağlamıştır” www.meryap.org.tr şeklinde görüş belirtti. 2008 yılından bu yana 531 projeye toplam 151 milyon tl’lik kaynak sağlandığını bildiren Valimiz, “Bu çerçevede bölgesel rekabet, üretim ve çevre altyapısı ile kentsel ve kırsal altyapıların iyileştirilmesi başlıkları altında Çukurova’da yaşanabilir bir çevre, yaşam düzeyi ve sürdürülebilir bir kalkınma persperktifine dönük çok önemli katkılar ve kazanımlar elde edilmiştir” diye konuştu. Valimiz, ajansın denetim raporlarının da görüşüleceği toplantıda Mali Destek Programları kapsamında destek için başvurusu yapılan projelerin değerlendirileceğini ve seçilecek projelerin 14 Mayıs 2014 tarihinde saat 14.00’da Akdeniz İhracaatçı Birlikleri Toplantı Salonu’nda düzenlenen törenle kamuoyuna ilan edileceğini açıkladı. Valimiz yerel seçimlerin ardından Mersin Büyükşehir Belediyesi başkanlığına seçilen Burhanettin Kocamaz ile Adana Büyükşehir Belediyesi başkanlığına seçilen Hüseyin Sözlü’yü tebrik ettiğini dile getirerek, “Yeni üyelerimize hoş geldiniz diyorum. Yapılan son değişiklikle il Genel Meclisi Başkanı olarak görev yapan ancak artık görev üstlenemeyecek olan tüm eski İl Genel Mec- lisi başkanlarına teşekkür ediyorum. Toplantının her iki ilimize, bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” sözleriyle konuşmasını noktaladı. Toplantıda yapılan 2014 yılı Mali Destek Programı proje çağrısı sonucunda 40 milyon tl’lik toplam bütçe için 292 başvuru yapıldığı açıklandı. Bu başvuruların 239’unun Bölgesel Rekabet ve Yenilik Mali Destek Programı kapsamında olduğu, bütçenin ise 25 milyon tl olduğu ifade edilirken, Üretim ve Çevre Altyapısının İyileştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında 10 milyon tl’lik hibe desteği için 32 başvuru yapıldığı ve son olarak 5 milyon tl’lik destek için 21 başvurunun Kırsal Ortak Üretim Altyapısının Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında yapıldığı bildirildi. Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında ise 1 milyon tl hibe desteği için başvurusu yapılan “Torosların Nadide Çiçekleri” isimli proje teklifinin de toplantıda karara bağlanacağı bilgisi verilirken, ajansın 2012 yılı Sayıştay denetiminden başarıyla geçtiği öğrenildi. 39 MERS-İN DEV SAĞLIK YATIRIMI MERSİN ENTEGRE ŞEHİR HASTANESİ’NİN TEMELİ BAKANIMIZ VE VALİMİZİN KATILDIĞI TÖRENLE ATILDI Günde 10 bin hasta bakımının gerçekleştirileceği, 3 bin Mersinli’ye iş kapısı olacak olan Mersin Entegre Şehir Hastanesi’nin temeli Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu ve Valimiz Sayın Hasan Basri Güzeloğlu’nun katıldığı törenle atıldı. Toroslar İlçesi Güneykent Mahallesi’nde yapılan temel atma törenine Mersin Milletvekilleri Ahmet Tevfik Uzun, Zafer Çağlayan ve Çiğdem Münevver Ökten, il ve ilçe protokolü ile çok sayıda vatandaş katıldı. Bakanımız, “Böyle güzel havada ışıl ışıl parlayan bir günde sizlerle olmaktan gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Çok önemli bir hizmetin, bin 250 yataklı Mersin Şehir Hastanesi’nin temel atma törenini gerçekleştirmenin mutluluğuyla bu dev eserimizin Mersin’e, Mersinli siz değerli vatandaşlarımıza, ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi. Bakanımız, “Bundan 11 yıl önce SSK’lısı ayrı sıkıntı çekiyordu. Emeklisi ayrı sıkın- 40 tı çekiyordu. Memuru sıkıntı çekiyordu. Fakir fukaranın ise Allah yardımcısı olsun diyorduk. Ancak bugün SSK’lısı da emeklisi, işçisi, memuru, fakir fukarası da sağlık alanında yapılan devrimlerle sağlık hizmetlerinden istediği anda faydalanabilmekte. Sağlık teknolojisinin her alanında herhangi bir engelle karşılaşmadan yolumuza, yürüyüşümüze devam ediyoruz” şeklinde görüş belirtti. 11 YILDA SAĞLIK ALANINDA RÜYALAR GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ11 yıllık süreçte sağlık alanında yaşanan reforma dikkat çeken Bakanımız, bazı rakamlar verdi. Bakanımız, “Bebek yoğun bakım sayımız 671’e yükseldi. 7 binin üzerinde de yeni doğan ünitemiz var. Bugün Tarsus Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimizin açılışını gerçekleştirdik. 2002 yılında 14 olan ağız ve diş sağlığı merkezimiz tam 134’e ulaştı. Ambulans sayımız 11 yıl önce 630’du. Bu yıl tüm illerimize 2 bin 10 ambulans dağıttık. Ambulans helikopterler, ambulans uçaklar da vatandaşımızın hizmetinde bugün. 2002’de 20 bin kişiye 1 poliklinik düşü- yordu, bugün 2 bin kişiye bir poliklinik düşüyor. Ayrıca 10 milyon çocuğumuza da diş macunu ve fırçası dağıtacağız” dedi. “HEDEFİMİZ SAĞLIK TURİZMİNDE 10 MİLYAR DOLAR GELİR ELDE ETMEK”Geliri yüksek olan vatandaşların yurtdışında 1 buçuk milyar dolar tedavi parası verdiğini aktaran Bakanımız, bugün Türkiye’nin 2 buçuk milyar dolar sağlık turizminin olduğunu aktardı ve “5 yıl sonra inşallah bu rakamı 10 milyar dolara çıkaracağız. 2023’de ise bölgemizde 1 milyar insana sağlık hizmeti verecek bir ülke haline geleceğiz. Sağlık Bakanlığı olarak bu imkanlarla Amerika’da ne varsa, Türkiye’de de o olacak, Almanya’da, İngiltere’de ne varsa o olacak diyoruz. Türkiye ancak bu hedeflerin peşinde koşarsa, muasır medeniyetler seviyesinde bir ülke olur. Bu millet artık Amerika’ya bakmıyor, İngiltere”ye bakmıyor, Almanya’ya bakmıyor. Bu millet, özgüvenini kazandı. Ben büyük milletim, ben büyük ülkeyim diyor” şeklinde görüş belirtti. www.meryap.org.tr BAKANIMIZ AÇILIŞ İÇİN YÜKLENİCİ FİRMADAN SÖZ ALDI, AÇILIŞ TARİHİ: 23 NİSAN 2016 Bakanımız konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sağlıkta doktora, eğitime, hizmete, radyolojiye, tomografiye, ilaca ulaşmada engel bırakmadık. Yeni bir hedefe koşuyoruz. Dünya standartlarının üzerinde yeni bir hedefe Mersin’de yeni bir boyutla dev şehir hastanesi ile ulaşacağız. Hastane bölümleri ile onkoloji, kardiyoloji, çocuk bölümleriyle, kötü alışkanlıklarla mücadelede Amatem ile birlikte inşallah sizlerle beraber 2023’te yeniden Türkiye dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasına girecek. Bugün burada temelini atacağımız Mersin Şehir Hastanemizin sizler için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İnşallah 23 Nisan 2016’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış ve çocuk bayramımızın yıldönümünde inşaatı tamamlanacak” 250 YATAKLI TOROS DEVLET HASTANESİ, 600 YATAKLI TARSUS DEVLET HASTANESİ YAPILIYORBakanımız, “Mersin’in dinamiklerine yeni yatırımlar eklemek istiyoruz” diyerek, 250 yataklı Toros Devlet Hastanesi inşaatının tamamlanmak üzere olduğu ve 600 yataklı Tarsus Devlet Hastanesinin de temelinin yakında atılacağı müjdesini verdi. Bakanımız, “İnşallah önü- www.meryap.org.tr müzdeki aylarda bu hastanelerimizin de açılışın ve temel atma törenlerini hep beraber yaparız” sözleriyle konuşmasına nokta koydu. Mersin Şehir Hastanesi’nin temel atma töreni ile hizmet kalitesinde dünyayı aşan ölçüde bir yatırımın, bir heyecanın temelinin atıldığını aktaran Valimiz ise, “Devleti insan için var eden ve devleti insan için yaşatan bir anlayışla insanın en temel ihtiyacı olan bir nefes sıhhati yani sağlığını ona sunan hastane değil hastaneler zincirini içeren Entegre Mersin Şehir Hastanesi’nin temelini atıyoruz” dedi. Valimiz, “Dünyanın hiçbir ülkesinde bu denli entegre, insanın yaşam kalitesini bu denli düşünen bir projeye çok az rastlanır. Hükümetimizin başlattığı sağlıktaki dönüşümün zirvesi olan bu projede 2023 hedeflerini zenginleştiren il olan Mersin sadece kendisi değil çevresinin ve Doğu Akdeniz’in sınır ötesi diğer ülke insanlarına da hizmet verecek kapasite ve kaliteye ulaşacak. Samsun’dan Mersin’e, doğudan batıya ülkenin her köşesinde devam eden hizmet kervanı bugün Mersin’de sağlık alanında taçlanıp zirveye ulaşıyor” şeklinde konuştu. VALİMİZ: “BAŞBAKANIMIZA VE BAKANIMIZA BU PROJEYİ MERSİN’LE BULUŞTURDUKLARI İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM” Valimiz konuşmasını şöyle noktaladı: “Sağlık Bakanımıza çok özenli çalışmaları ve gayretler için sizler adına teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Hükümetimizin başlattığı bu dönüşüme Mersin’i dahil ettikleri için, bu denli büyük projeyi Mersin’le buluşturdukları için Başbakanımıza teşekkür etmek istiyorum. Şüphesiz Mersin’in tüm meselelerine gönlünü koyan milletvekillerimize, kamu yöneticilerine, yerel yöneticilere teşekkür ediyor, bu tesisin insanımıza Mersinimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” Konuşmaların ardından Bakanımız ve Valimiz protokol üyeleri ile birlikte havai fişekler eşliğinde temel atma törenini gerçekleştirdi. MERSİN ŞEHİR HASTANESİ Mersin Şehir Hastanesi’nde helikopter ambulans alanı, Genel cerrahi ve onkoloji servisi 453, kalp damar hastalıkları ve psikiyatri servisinde 386, kadın doğum servisinde 383 olmak üzere toplam bin 259 yatak kapasitesine sahip. 330 dönüm kapalı alanı bulunacak olan Mersin Entegre Kampus Hastenesi’nin tamamlanması ile birlikte 2 bin 210 olan yatak kapasitesi 3 bin 469’a çıkacak. 603 olan nitelikli yatak sayısı da bin 862’ye yükselecek. Yoğun bakım yatak sayısı 471’e çıkacak. 4 bin araç kapasitesi ile 10 bin hasta bakımı gerçekleşecek olan Şehir Hastanesi’nde 264 poliklinikte 3 bin personel çalışacak. Yanık merkezi, talasemi laboratuarı, 84 acil yatağı, 42 yataklı poliklinik, 48 ameliyathane, 240 yoğun bakım yatağı da hastanenin diğer özellikleri arasında yer almakta. 41 MERS-İN Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar Ağı Sempozyumu Mersin Üniversitesi’nde yapıldı. Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü tarafından düzenlenen Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar Ağı sempozyumu Mersin Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Neo-Liberalizm Sonrası Mekansal Müdahale Biçimleri ve Yansımaları ana başlığı altında toplanan sempozyum, 28-30 Kasım tarihleri arasında yapıldı. Sempozyumun Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen açılışına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürol Emekdaş, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cana Birsel’in yanı sıra öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. İlhan Tekeli, Doç. Dr. Tarık Şengül gibi alanında önemli isimleri de ağırlayan sempozyumda Türkiye’nin farklı şehirlerinden öğretim elemanları ve uzmanlar yer aldı. Prof. Dr. Emekdaş açılışta yaptığı konuşmada Mimarlık Fakültesi’nin faaliyetlerini birçok disiplini bir araya getiren faaliyetler olarak çok önemsediklerine dikkat çekerek, “Toplumu ilgilendiren 42 projelerde çoklu disiplinlerin bir araya gelmesi kaçınılmaz. Onun için mimarlık fakültemizin etkinlikleri birçok alanın bir araya toplanmasını sağlaması açısından bizim için önemli. Bu sempozyum, Mimarlık, Güzel Sanatlar ve İletişim fakülteleri ile Kamu Yönetimi Bölümü ve Sosyoloji Bölümü’nden arkadaşlarımızı aynı potada eritme başarısını ortaya koydu. Kent dinamiklerini sorgular hale geldiler. Artık yönetim modellerinde öz değerlendirme dediğimiz bir şey var. Yapmış olduğumuz tüm icraatlarda, ister siyasi erkte olalım isterse alanda olalım, mutlaka öz değerlendirme yapmamız gerekiyor. Son zamanlarda ülkemizdeki kentsel ve bölgesel planlamaya yönelik uygulamaların masaya yatırılması gerekiyordu. Arkadaşlarımızın yapmış oldukları bu organizasyonla, bu konuda başarıya ulaşacaklarına inanıyorum” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Cana Bilsel ise tartışıla gelen yeni dünya düzeni olan neoliberalizmin, son yıllarda hızla biçim değiştirerek farklı bir evreye geçtiğini söyledi. 20’nci yüzyılın ulus devletlerinde küreselleşmeyle birlikte yerel demokrasinin güç kazanacağı yönünde bir ışığın belirdiğini ifade ede eden Prof. Dr. Bilsel, sarkacın yeniden merkezi otorite olarak devletin tüm karar verme süreçlerinde egemen olduğu bir “Otoriter Kapitalizm”e doğru savrulduğu bir evreye geçildiğini söyledi ve “Bunun çevre ve yaşadığımız mekan üzerinde önemli ve hızlı etkileri söz konusudur” dedi. Neoliberal düzenin, yaşadığımız bölgeden yaşam birimine kadar her ölçekteki mekân üzerinde önemli dönüşümlere neden olduğunu yineleyen Prof. Dr. Bilsel, bunun ötesinde www.meryap.org.tr mekânın neoliberal politikaların önemi bir aracı haline geldiğini kaydetti. “Merkezi otoritenin mekana yönelik karar verme süreçlerine yeniden büyük ölçüde belirleyici olduğuna ancak bunu yaparken kamu yararı, çevre hukuku gibi değerler yerine ekonomik büyümenin ön plana çıktığına tanık oluyoruz” şeklinde konuşan Prof. Dr. Bilsel sempozyum süresince tüm bunların çeşitli ölçeklerde mekana yansımalarını farklı boyutlarıyla anlamak için gerekli kavramsal çerçeve ve araçları oluşturmak yolunda birlikte düşünme süreci ve tartışmaların önemli bir aşama olduğunu belirtti. Doç. Dr. Tarık Şengül : “Kentler meta haline geldi” Doç. Dr. Tarık Şengül ise metalaştırma kavramı üzerinde durdu. Metalaştırma sürecinin hayati bir biçimde sermaye birikim sürecinin içinde olduğunu söyleyen Doç. Dr. Şengül, bunun önemli ölçüde kent mekanının metalaşması şeklinde geliştiğini kaydetti. “Kapitalizmin kendi tarihi içinde meta, kentte üretilir bir şeyken giderek artan bir biçimde kentin kendisinin meta olduğu bir duruma gidiyoruz. Dolayısıyla kentin mekânlarıyla, kamusal ve özel alanlarıyla meta mantığını taşıdığı bir mantıktan bahsediyorum. Bu mantığın iyi okunması gerekir” şeklinde konuşan Doç. Dr. Şengül, bunun sadece ekonomik değil siyasal form için de uygulandığını belirtti. Siyasi iktidarın kent ile ilişkisini bu mantığa dayandırdığını kaydeden Doç. Dr. Şengül, bunun da; www.meryap.org.tr hız tutkusunu, tüketimi ve kapitalizmin kendi tarihine ve coğrafyasına katamadığı alanlara saldırmasını yani şiddeti içinde barındırdığını savundu. Yaşanan sürecin bireyi ve kamu yararını dışladığını, böyle bir durumda demokrasiden söz edilemeyeceğini söyleyen Doç. Dr. Şengül, “Demokrasi ancak karşı mücadele verilirse ve toplum gerçekten bilinçli bir biçimde sürece karşı dik durursa gerçekleşir” dedi. Konuşmaların ardından konuşmacılar katılımcılardan gelen soruları yanıtladılar. Üç gün boyunca devam eden sempozyum kapsamında; “Devletin Müdahale Biçimleri”, “Devlet Müdahalesi- nin Sonuçları”, “Raci Bademli Anısına: Ankara’nın Kentleşme ve Planlama Tarihi Üzerine Konuşmalar”, “Afet”, “Koruma”, “Neoliberal Kentleşme”, “Neoliberal Planlama”, “Kentsel Dönüşüm”, “Çevre ve Enerji”, “Neoliberal Ekonomi”, “Ekonomi ve Mekansal Örgütlenme”, “Kentsel Gelişme-Büyüme ve Mekansal Örgütlenme”, “Neoliberalizme Tepkiler ve Alternatif Kavramsallaştırmalar”, “İşyerleri ve Mekansal Örgütlenme”, “Yerel Katılım ve Demokrasi”, “Büyük Ölçekli Projeler ve Marka Kentler” başlıklı oturumlarla kentsel ve bölgesel sorunlar alanlarında uzman kişilerce masaya yatırıldı. 43 MERS-İN MERSİN KENTİ EDEBİYAT ÖDÜLÜ SAHİBİNİ BULDU. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın 7.mersin Kenti Edebiyat Ödülü bu yıl şair yazar Demir Özlü’ye verildi. Demir Özlü, ödülünü MTSO Başkanvekili Kasım Tanrıöver ile seçici kurulda bulunan Celal Soycan ve Özdemir İnce’nin elinden aldı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen törene, MTSO Başkanvekili Kasım Tanrıöver, Mersin Devlet Opera ve Balesi Müdürü Erdoğan Şanal, Mersin Kültür ve Turizm İl Müdürü Bahattin 44 Kabahasanoğlu, yazar Özdemir İnce, Murat Katoğlu, Latife Tekin, İpek Ongun, Celal Soycan ile çok sayıda davetli katıldı. Törende konuşan MTSO Başkanvekili Kasım Tanrıöver, Kent Edebiyat Ödülü’nün Mersin’in kültürel tanıtımının yanı sıra hayatını edebiyata adayanlara karşı başlatılan bir etkinlik olduğunu kaydetti. Yaşadığı toplumu ve toprağı bir sanatçıdan başka kimsenin daha iyi tanımayacağını vurgulayan Tanrıöver, “Bu ödülün verilme gerekçelerinde çok önemli maddeler var. Bu ödülün en önemli parçası dilimize yaptığı katkılar anlamında görüyorum. Her millet kendi dil kökleri ile düşünür. Kendi oyunlarını anlatmak için yarattığı kelimelerle düşünceyi üretir. Başka milletlerle etkileşimleri sonucunda her dil birbirinden mutlaka etkilenir. Bu da gayet doğaldır. Anca bu etkileşim kendi dilinin yok olma seviyesine kadar gelirse büyük sorunlar ortaya çıkar. www.meryap.org.tr Her toplum kendi kelimeleri ile düşünür, kendinize ait olmayan bir kelime ile düşünemezsiniz. Eğer düşünce üretemezseniz felsefede, sanatta, bilimde hatta finans dünyanızda bile gelişme gösteremezsiniz. Bu anlamda felsefede, sanatta, bilimde ilerlemek istiyorsak önce hazinemiz olan dilimizde kelime köklerimize sahip çıkmalıyız” dedi. Şair ve yazarlar Murat Katoğlu, Latife Tekin ve Celal Soycan’ın Demir Özlü’nün sanatını değerlendirdiği törende konuşan dünyaca ünlü Mersinli yazar Özdemir İnce ise yıllar önce bu ödül töreninin yapılmasının kendisine sunulduğunda bir garip olduğunu belirterek, “O zaman MTSO Başkanı rahmetli Kadri Şaman ile Meclis Başkanı Faik Burakgazi bana Mersin’de bir edebiyat ödülü kursak nasıl olur diye sordular. Ben acayip oldum. Çünkü bu müthiş bir aşama, aydınlanmaydı. Bu 2 Mersinli çocuğun böyle bir şeyi düşünmesi beni müthiş heyecanlandırdı. Elbette dedim. İşte o günden beri yapıyoruz. Şu anda benim görüşüme göre Türkiye’nin en önemli ödülüdür. Çünkü üzerinde en ufak bir kuşku yoktur. Bu ödül torpilli verilir, şuna verilir, buna verilir diye bir şey söz konusu değildir. Bizim ödül verdiğimiz yazarlarımızın hepsi dünya çapında yazarlardır. En iyi dünya yazarlarından bir sigara kağıda daha az değillerdir. O bakımdan ben yaptığımız işle iftihar ediyorum. Bu çalışmayı ortaya atan rahmetli Kadri Şaman ile Faik Burakgazi’ye çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sahneye davet edilen Demir Özlü’ye seçici kurulda bulunan Celal Soycan, Özdemir İnce, İpek Ongun ve MTSO Başkanvekili Kasım Tanrıöver birlikte ödülünü verdi. Ödülünü alan Demir Özlü, siyaset, toplum ve dil ilişkisini konuştu. Özlü, yazmaya başladığındaki amacının Türkçeyi iyi bir dil haline getirmek olduğunu belirterek, “Batıdaki en iyi edebiyat yapıtları ölçüsünde, yaşamsal yaratıcı yapıtlar ortaya koymak gerçekleştirmeye çalıştık. Gerçekleştirebildik mi, elbette ben bilemem. Bu da eleştirmenlerin, edebiyat tarihçilerinin ve entellektüllerin cevaplayacağı bir soruydu. Beni bu ödülle layık görenleri çok teşekkür ederim” diye konuştu. www.meryap.org.tr 45 RÖPORTAJ Yapı Türk inşaat firmasından Hüseyin Koral KURT ile Mersin inşaat sektörü ve kentsel dönüşümü konuştuk. Samimi ortamda Birlikte kalkınma, birlikte paylaşma, birlikte sosyal yaşamı şekillendirme girişimi olarak gerçekleşen görülebilecek bu paradigma, merkezi hüküröportajımızda metin kalkınma kurgusu ve kalkınma ajanslarının kuruluş amaçlarıyla da örtüşmektedir. Hüseyin Koral KURT iş hayatından ve tecrübelerinden bahsetti. Soru: Öncelikle Hüseyin Koral Kurt’u kısaca tanıyabilir miyiz? Cevap: 1996 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat mühendisliği bölümünden mezun oldum. 1996’dan bu yana Mersin’de mimarlık ve mühendislik projeleri , Mersin üniversitesi inşaat meslek yüksekokulu ve mimarlık fakültesinde öğretim görevliliği, laboratuarda da binaların depreme dayanıklılık ve güçlendirmesi hakkında danışman olarak görev yaptım. Aynı zamanda banka eksperliğini yürüttüm. 1990 yılından bu yana da aile şirketimiz olan YAPITÜRK İNŞAAT kimliğiyle müteahhitlik konusunda projeler üretmekteyiz. Bu süre içerisinde çok sayıda konut ve 48 iş merkezi projeleri bitirdik ve devam etmekteyiz. Soru: Peki iş hayatına nasıl atıldınız? Cevap: İş hayatına 1996 yılında mezuniyetimin ardından; mimarlık mühendislik bürosu olarak başladım . Öğretim görevliliği , banka eksperliği, müteahhitlik şeklinde devam ettim. Soru: İş hayatına 1996 yılında mezuniyetimin ardından; mimarlık mühendislik bürosu olarak başladım . Öğretim görevliliği , banka eksperliği, müteahhitlik şeklinde devam ettim. Cevap: Mersin’deki inşaat sektörü diğer büyük şehirlere nazaran arzı fazla, talebi azdır. İnşaat kalitesi, diğer şehirlerden fazladır, ama satış fiyatları çok düşüktür. Ulusal yatırımcı gelmediği sürece de hem iş merkezleri hem konutlar acısından fiyatlar hiçbir zaman gerçek değerini bulamayacaktır. Kriz dönemlerinde bile Mersin’de her dönem satış yavaşta olsa büyük şehirlere göre devam etmiş, hiçbir zaman tamamen kilitlenmemiştir. Sıcak para az da olsa girmiştir. Yalnız son dönemde özellikle tarım ve ihracatın durmasıyla ;Arap ülkeleri ve Rusya ihracatının da durması sebebiyle tarım sektörüne giren sıcak para azalmış , Mersin’de de konut satışlarına kötü yönde etkilemiştir. www.meryap.org.tr Soru: Peki ulusal yatırımcılar gelmiyor dediniz, yatırımcıları çekmek için neler yapılabilir Mersin’de İnşaat sektörü adına? Cevap: Ulusal yatırımcıların gelebilmesi için önce Mersin’deki imar planın yapılması gerekmektedir. Yatırımcıya uygun arsa ve iş merkezleri ile ilgili sürekli engeller konmuştur. Yeni yatırımcıya ,Büyükşehir Belediyesinin yönetmelikleri ve idari engelleri kısıtlamalar getirmiştir. Yatırımcıya zorluk çıkarılmıştır. Aksine yatırımcıyı teşvik edip onlara kolaylık sağlamak gerekmektedir. Genel olarak Mersin’de ulusal yatırımcıya sağlık, organize sanayi, fabrika vs her türlü ticari yatırıma uygun arsa yada imar planı yetersizdir. Soru: Peki siz Meryap’ı ve İnşaat sektöründe olarak Mersin’e neler katıyorsunuz? Cevap: Meryap olarak biz Mersin’e inşaat standartları yüksek, sosyal alanları ve toplum ihtiyaçlarına cevap veren, kenti güzelleştiren projelere imza atıyoruz. Mersin deki inşaat sektörüyle ilgili kendimizin sorunlarını, hem de çevreye duyarlılıkla ilgili toplumsal projelerle ilgili problemleri, imar yönetmeliklerinin sıkıntılarını çözmeye çalışıyoruz. Kısacası Meryap modern Mersinin geleceğini şekillendirmeye çalışıyor. Soru: Mersin kentinde çok önemli bir noktada bulunan kentsel dönüşüm projelerine katkıda bulunuyor musunuz? Kentsel dönüşüm hakkında Mersin’de kentsel dönüşüm hangi noktada, nerede görüyorsunuz? Cevap: Mersin’de kentsel dönüşüm henüz başlamadı ama çok büyük ve acil yapılması gereken bir ihtiyaç. Özellikle inşaat mühendisi olarak çok sayıda yapıyı, üniversite yada bakanlığa bağlı inşaat laboratuarlarıyla tahkik ettiğimizden ; eski binaların ,70’li yıllarda yapılan binaların, artık ömrünü tamamladığı tespitindeyiz. Bu yapılar hem ekonomik hem de can güvenliği acısından artık sosyal dokuya zarar vermektedir. Burda yaşayan insanların otopark, sosyal çevre, bahçe vs. rekreasyon alanları, spor alanları oluşturulmamış. Bu sebeple hem konutların www.meryap.org.tr yenilenmesi hem de Mersin çevresinin değişmesi acısından kentsel dönüşüme olumlu bakıyorum. Özellikle 70’li yıllarda yapılmış olan Pozcu, Adnan Menderes sahil bölgelerinin can güvenliği açısından çok acil yenilenmesi gerekmektedir. Soru: İnşaat sektörünü bir yana bırakıp sizin özel hayatınızla ilgili sorularıma geçmek istiyorum. Siz en çok neyi yapmaktan keyif alırsınız? Cevap: Gezmeyi, yeni yerler tanımayı, seyahat etmeyi seviyorum. Onun dışında sinemayı seviyorum. Soru: Kentsel dönüşüm için şuan içinde bulunduğunuz bir proje var mı? Belediyeyle ortaklaşa çalıştınız mı hiç? Cevap: Henüz belediyelerle ilgili özellikle Mersin merkez belediyeleri ile ilgili kentsel dönüşümle alakalı bir çalışma tarafımıza sunulmamıştır. Meryap olarak veya müteahhitler olarak belediyelerin henüz seçim dönemi olduğu için seçimden sonra belediyelerin mutlaka desteğini bekliyoruz. Belediyeler olmadan tek başına yapılacak bir kentsel dönüşümün başarıya hızlıca ulaşma sansı yoktur. Soru: En son izlediğiniz bir film var mı? Cevap: Sihirbazlar Çetesini izlemiştim. Soru: Hobileriniz arasında neler vardır? Cevap: Sinema, seyahat etmek, spor yapmak, kitap okumak, oyun oynamak ayrıca; tavla oynamayı seviyorum. Soru: Aylık bir limitiniz var mı kitap okumada mesela? Cevap: Kitap okumada çok fazla yok. Ayda bir iki tane okuyabiliyorum. Ama haftada en az üç tane film seyrediyorum. Özellikle yeni filmleri. Soru: Türkiye’deki İnşaat gündemini de takip ediyorsunuzdur. İnşaat sektöründe Türkiye’de kentsel dönüşüm büyük bir sorun biliyorsunuz, kentsel dönüşümün olumlu bir şekilde ilerlemesi için müteahhitlere düşen görev ve kentsel dönüşüme katkı sağlayacak unsurlar sizce nelerdir? Çözüm yolları nelerdir? Cevap: Kentsel dönüşüme müteahhitler zaten sıcak bakıyor. Yalnız sıcak ba- 49 kabilmesi müteahhitlerin de bunu daha çok sahiplenmesi için imar yönetmelikleri acısından müteahhitlerin önünün açılması gerekiyor. Bu yüzden de hem yoğunluk hem imar dokularında hem de teşviklerle ilgili devletin yaptığı bazı kolaylıklar vardır. Otopark harcı, ruhsat harcı vs. gibi kolaylıklar sağlandığı için bu mutlaka yönetmeliğe açacaktır. Ayrıca yoğunluğu az olan bölgelerde değer artısı olabilmesi için normal devletten bir bedel çıkmadan müteahhitlerin bunu başarabilmesi için çeşitli imar yönetmeliklerinin kolaylaştırılması, teşvik edici olması gerekiyor. Soru: Yapı-Türk olarak şuan içinde bulunduğunuz projelerden bahsetmek ister misiniz? Cevap: Yapıtürk olarak son üç yılda iki adet büyük proje bitirdik. Sehr-i Ardıç ve Neoflat Sitesi Şehr-i Ardıç; 56 dai- 50 re ve 3500 metre iş merkezinden oluşmaktadır. Neoflat Sitesi ise dört bloktur, iki blok ticari işmerkezi (31 adet ofis ve işyeri ) iki blok konut ( 56 adet daire) 9000 metrekare ticari alanı vardır. Konutlar teslim edildi. İş merkezi de 2 aya kadar bitmek üzere. Yeni bir projemize başladık. İki bloklu 48daire+1000 metrekare iş yeri olmak üzere iki bloklu bir sitedir. İki yıl içerisinde de teslim edeceğiz. Soru: Nerede peki bu konutlar? Cevap: Nevit Kodallı caddesinde. (26 nci cadde Stada giden otoban bağlantısı ) Daha önce aynı anda üç veya dört tane inşaatı bir arada yürütüyorduk. Piyasaların daralmasından dolayı biz de imalatlarımızı yavaşlattık. Soru: Genç iş adamlarına, müteahhitlere çalışma hayatında neler önerirsiniz? Cevap: Öncelikle iyi bir eğitim almaları lazım. Aldıkları eğitime göre amaçlarını belirlemeli, bu amaçları doğrultusunda donanımlarını güçlendirmelidir. Kişinin hem potansiyel olarak kendi eğitimi çevresi ve kullanabildiği maddi manevi değerlerinin güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirerek güçlü yönler üzerinde bir amaç belirleyip bu amaç üzerinde çok çalışarak sabırlı ve gayretli ve istikrarlı bir şekilde devam ederse başaracaklardır mutlaka.. Soru: Peki özel olarak sizin asla yapmam dediğiniz şeyler var mıdır? Cevap: En son yapacağımız şey ticari hayatta güvensizlik yaratmaktır. Çünkü müteahhidin sattığı en büyük sermaye itibardır. Alıcının hayatta aldığı en pahalı malsa konuttur. Teşekkür Ederiz... www.meryap.org.tr MİMARİZM YAZA GİRDİK, ŞİMDİ MUTFAKLARI YENİLEME ZAMANI… Şimdi artık mutfaklar sadece pişirim, yemek alanı olarak düşünülmüyor, aynı zamanda da evin kalbi, yaşam alanlarına dönüşüyor… Şehrimizde de yeni yapılan konutlarda mimarlar, müteahhitler bu yaşam alanlarını daha da kaliteli hale getirmek için projeler üretiyorlar… aynı zamanda profesyonel mutfak üreticileri,depolama mekanizmalarını üreten firmalar, mutfakta kullanılan beyaz eşya- ankastre cihaz üreticileri gün geçtikçe kullanıcıların talepleri doğrultusunda yeni modeller üretmeye devam ediyorlar… Aynı zamanda şehirli insan geleneksel yemek pişirme tarzlarının yanı sıra yemek pişirme kursları, yemek kitapları doğrultusunda da farklı mutfak kültürlerini deniyor. Yemek pişirmenin sanat olduğunu keşfediyor ve yemek hazırlamayı zevk alacağı, fonksiyonel mekânlarda yapmayı tercih ediyor ve artık mutfaklar sadece kadınların çalışma mekânı olmaktan çıktı, gerek iş yaşamlarının yoruculuğu, gerekse 52 erkeklerin de yemek yapmayı sevmesi, birlikteliklerin ev işlerini paylaşmakla daha da güzel olabileceğinin anlaşılmasıyla erkekler de kadınlar kadar mutfak kullanıcıları olmaya başladı ve öyle ki profesyonel firmalar mutfak kapaklarında daha maskülen görsellik sağlayan alüminyum kapaklar gibi yeni malzemeler de ürün gamlarına yerleştirdiler. Klasik mutfağın kalbindeki yemek masası evin en sihirli bölümüdür, anneler masada hazırlık işlemlerini tamamlar, kahve içme keyifleri yapılır, okuldan gelen çocuk anne yemeği hazırlarken onun kontrolünde ödev yapar, çekirdek aile yemeklerini yerken günlük sohbetlerini yapar, sabah kahvaltıları güne keyifli biçimde başlamak için hazırlanır… Yaşamımızda bizlere mutluluk veren bu mekânı daha da özel hale getirmek elinizde… Her zaman mutfağınızı değiştiremezsiniz ama yeni bir masa örtüsü, vazoya konulmuş bahçeden koparılmış bir çiçek bile o gün mutluluğu yakalamanıza göz kırpar… www.meryap.org.tr Tarzınıza karar verin Kişisel zevkleriniz ve evin bütünüyle uyumlu bir mutfak modeli düşündüğünüzde Hayalinizdeki mutfağa Sahip olmanız daha kolay olacaktır. Mutfak dolap kapaklarında tercih edilen malzemeler laminant, polimer kapaklar, alüminyum, cam, lake, doğal ahşaptır. Hangi malzemeden yapılan mutfak dolaplarının Sizin hayalinizde olduğunu keşfedin… Mutfağınızı tasarlarken boy dolapları, buzdolabı gibi yüksek boylu cihazların bir arada olması mutfağınızı daha düzenli gösterir. Bütçenizi belirleyin Birçok mutfak firması farklı kapaklarla aynı formda farklı fiyatlar hazırlıyor. Piyasa araştırması yapın. Mutfaktaki ihtiyaçlarınız ile bütçenizi denk getirmeye çalışın. Profesyonel firmalar veya mesleğinde profesyonel kişilerle çalışmanız daha sonra ortaya çıkabilecek hataları engeller. Profesyonel kişilerle çalışmak en dayanıklı malzemeleri ,kullanım alanlarında maksimum çözümleri ortaya çıkarır. Üstelik mutfağınızı yenileme- www.meryap.org.tr nin sadece mutfak dolaplarından ibaret olmadığını, gerek elektrik – su tesisatlarının önceden hazırlanmasını, gerekse daha sonradan monte edilecek aydınlatma, ankastre cihazlar gibi ürünlerin seçiminin Yapılmasında profesyonel kişilerle çalışmak faydalıdır. İhtiyaçlarınızı belirleyin Mutfak mekânında acık mutfak olarak mı kullanacağınızı yoksa kapalı mekân mı tercih edeceğinize karar verin. Depolama alanlarınızı belirleyin ve yeni mutfağınızı tasarlarken fazla kullanmadığınız eşyalardan kurtulun. Mutfağınızı tasarlarken seçeceğiniz ankastre cihazların kullanımınıza ve genel mekânla renk uyumuna dikkat edin. Mutfağınızdaki tüm alanları verimli kullanabilmek için akıllı depolama çözümlerine yer verin. Yemek masası kullanacaksanız aydınlatmada tezgâh üzerini aydınlatan aydınlatmalar ile birlikte yemek masasının üzerinden sarkan aydınlatma kullanabilirsiniz. Eğer geleneksel tarzda yemek pişiriliyorsa koku etkenini göz önüne alıp, daha güçlü motoruna sahip davlumbazları tercih edin. Davlumbazların filtreli seçenekleri olsa bile, daha önceden baca tesisatını çekmenize imkân varsa, tesisatını hazırlamaya önem gösterin. Fonksiyonel depolama çözümlerinde eviye altındaki modülün kapaklı yerine geniş sürgü çekmeceli düşünülmesi bu modülü daha fonksiyonel hale getirir. Boy kiler dolaplarında Tek hareketle komple çekilen mekanizma yerine, tek tek çekilen sürgülü sistemler tercih ederseniz daha kullanışlı çözüm elde edersiniz. Tesisatların çekilmesi sırasında eğer ocağınızı doğal gaz ile kullanacaksanız, ocağın gaz çıkış yönünde doğal gaz tesisatınızı önceden hazırlamanız gereklidir. Ankastre buzdolabı kullanacaksanız, yeni çıkan modellere bakmanızı, üreticilerin daha geniş, daha kullanışlı ankastre buzdolapları ve boy dipfrizeler üretmeye başladıklarını belirtmekte yarar var… Hazırlayan: Mimar Bilgi Onur 53 BAŞARI STRATEJİSİ Yalnız kaldığınızı düşündüğünüzde..... Yalnızlık ve Bağlantının Spirituel Anlamını Bulun Benım uzun zamandır terk edilmiş bir inancım var, Bu uzun yalnız yol kadar uzun başka bir sunak daha yoktu. Bob Dylan Çocukluğumda her zaman “farklıymışım” ve hiçbir yere uymuyormuşum gibi hissederdim. Geceleri yıldızlara bakıp, gökten inecek bir uzay gemisinin beni evine götüreceğini fantezisini kurardım. Kendimi bana ait olmayan yabancı bir dunyaya düşmüş bir uzaylı gibi hissederdim. Eminim ki erken yaşta hissettiğim bu önseziler ve doğumum sırasında annemin hastalanması benim kendimi dışlanmış hissetmeme katkıda bulundu. Yine de bu hisler, olanların otesindeydi. Buraya ait olmadığım konusunda çok önemli hislerim vardı ve gerçek evime özlem duyuyordum. Artık bir doctor olarak yalnızlığın, insanda bu duyguları uyandırabilecek spiritüel bir yönü olduğunu fark ediyorum. “ Nereden geldik?” ve “ Bu evrendeki yerimiz nedir?” soruları temel insani sorulardır. Çalışma grupları sırasında benim çocukluğumda yaşadığım gibi anlam veremedikleri bir yalnızlık çwkwn okadar çok insan tanımıştım ki. Bu spiritüel yalnızlığın var olan sosyal ağımızdan cok, sonunda nereyi yuvamız bellediğimizle alakası var. İşte size bircok kişinin hiç düşünmediği bir parka bilgi. Fiziksel şekilde var olmak, 54 ruhlarımızın kökenlerinin geldiği ucsuz bucaksızlık düşünülürse, insanı yalnız ve klostrofobik hissettirebilir. Bu duygu tamamen doğaldır fakat ne yazık ki olması gerektipi ne psikoterapide ne de çocuk yetiştirirken göz önünde bulundurulmaz. Ruhsal varlığa nazaran bir bedenin içinde olmak daha sınırlayıcı bir şekil olduğundan alışmayı gerektirir. Malesef bu ayrılıkla nasıl başa çıkacağımız büyürken bizle3 öğretilmez ama bu konunun öğretilmemesi özellikle de sezgisel olarak hassas çcocuklar için zarar verici olabilir. Dolayısıyla kendi bedenimizin içinde asla tam olarak kendi evimizdeymişiz gibi hissetmesek de bunun sebebini hiçbir zaman bilemeyebiliriz. Bunun bir “akıl sağlığı meselesi” olduğunu ya da derinlerdeki karanlık bir psikolojik yaraya dayandığına karar vermekte aceleci davranmamalıyız. Spritüel yanlızlığın çözümü kalbinizle ve kutsal olanla baplantı kurmak ve sürekli olarak onların yardımına açık olmaktır. Eviniz bu dünyada bir yer olabilir: bir milliyet duygusu, aile, toplum, fiziksel olarak yaşadığnız yer gibi. Fakat eviniz ayrıca spritüel bir yer olabilir, oraya nasıl ulaşacağınızı sizinle paylaşacağım. Adalet Bağdu [email protected] Spritüellik sizing için her an nöbet tutmaktadır. O şimdi ve burada sokağında yaşar. Ben diyorum ki, yalnızlık hissetiğinizde ona gidin ve içinizi sonsuz şefkatle doldurmasına izin verin. Bazıları, “eğer sen Tanrı ile konuşuyorsan spritüel bir insansın ama eğer Tanrı senle konuşuyorsa psikozlusun” der. Eğer bu evrensel bir doğru olsaydı ben çok uzun bir zaman önce akıl hatanesine kapatılmış olurdum. Tanrı ile konuşmak asıl meseledir: Tanrısal olan ile konuşmak ve onu dinlemek yapacağınız en zekice şeylerden biri olacaktır. Bu dialogu başlatın. “hayatım boyunca yalnız olacağım” paniği size geceleri uykunuzdan alıkoyduğunda nereye gideceğinizi bilmiş olursunuz. Sizden daha yüce bir gücün her zaman orada olduğunu sezimlemek gerginliğinizi azaltır ve spritüel olarak yalnız kalma korkusunun sadece zihninizin bir ürünü olduğunu görmenizi sağlar. Önemli olduğunuzu ve sizinle ilgileneceğini bilerek derin bir nefes alabilrisiniz. Bir sonraki hareket adımı yalnızlık ile savaşmanıza yardımcı olacak. Nasıl spritüel bir yuva hissi bulacağınızı ve daha bağlantıda hissedeceğinizi öğreneceksiniz. Bu tekniklerin tümü hızlı çalışır ve pratiktir. www.meryap.org.tr DUYGUSAL HAREKET ADIMI Yalnızlık hakkında bir sorunuz varsa onu ruhunuza sorun. Bunu uyanıkken yapabilir ya da rüyalarınızda sorabilrisiniz. www.meryap.org.tr Bu spritüel çözümlerle yalnızlığı dönüştürün. Ne kadar yalnız olduğunuza takılıp kalmak yerine: 1. Yuvanız üzerine meditasyon yapın. Asıl yuvanız olan Ruh ile iletişim kurmak için en az birkaç dakika harcayın. Orası hem geldiğiniz hem de geri gideceğiniz yerdir. Bu yuvanın nasıl bir yer olduğuna dair detayları hayal etmek kendinizden daha yüce bir güç ve içinizdeki Tanrı bağlantınızı somutlaştıracaktır. Yoğun gününüze başlamadan önce veya bir ara verdiğiniz sırada gözlerinizi kapatın. Birkaç derin nefes alın ve iyice yerleşin. Sonar içsel olarak, “manevi yuvamı deneyimlememe izin ver” diye istekte bulunun. Neler sezdiğinize dikkat edin. Yuvanızda olmak nasıl bir duygu? Belki ılık, güvenli, gerçekten ait olduğunuzu hissettiğiniz bir yer var. ya da belki karşılıksız olarak sevildiğiniz ve anlaşıldığınız bir yer. Ayrıca ne kadar basma kalıp olursa olsun yuvanız ile özleştirdiğiniz görsellerin neler olduğuna da dikkat edin. Sıcak bir ocak. Aile. Kahkahalar. Mumlar. Altın sarısı nergis çiçeklerinden oluşan bir ortam. Bu çok kullnaılan bağdaştırmalar mutluluk dolu manevi yuvanızın içine göz atmanızı kolaylaştırcaktır. Kendinizi fantezilere bırakın. “bir şeyler uyduruyor” olmaktan korkmayın. Yuvanıza dönmenin verdiği neşe sizin en uçuk hayallerinizi bile aşan birşeydir. Bunun üzerinde düzenli olarak meditasyon yapınç Dorothy karakterinin “ev gibisi yok” diye sürekli tekrar ederek kendini Kansas’a gönderdiği Oz Büyücüsünde yaptığını yapın. Yuvanız üzerinde meditasyon yapmak manevi benliğinizin köklerini hatırlamasına izin verir. 2. Sezgilerinizi dinleyin. Yalnızlık hakkında bir sorunuz varsa onu ruhunuza sorun. Bunu uyanıkken yapabilir ya da rüyalarınızda sorabilrisiniz. Odaklanmış bir durumda konuşlmayı başlatın. Örneğini “annemle aramı nasıl düzeltebilirm? Onu çok özlyüroum.” Bunu söyledikten sonar sezgilerinizin ya da rüyalarınızın neler söyleyeceğine kulak verin. Bazı olası cevaplarda telefonu elinize alıp onu aradığınızı görebilrisiniz. Ya da öfkenizi bir kenara bırakmanız haline içinizde bir ampulün söndüğünü hissedebilirsiniz. Aldığınız cevap ne olursa olsun, ona dikkat edin ve harekete geçin. Bunun yalnızlığınızı nasıl azalttığını gözlemleyin. 3. Minnetkar olma alıştırması yapın. Sevdiğiniz ve size seven insanlara odaklanın. Bu ilişkileri sevgi ile anmak için zaman ayırın. Ayrıca bir öinnet günlüğü tutun ve hayatınızdaki güzellikleri buraya kaydedin. Örneğin, sabah yürüyüşünüz, sağlınız ya da siz acı çektiğiniz sırada size dinleyen ir arkadaşınız hakkında yazabilirsiniz. Sonar bu minnetttarlığın tadını çıkarmak için kendinize en az birkaç dakika ayırın. 4. Başkalarına yardım edin. Birilerine yardımcı olmak sizin “ben” dünyasından çıkıp “onlar” dünyasına geçmenizi sağlar. Bu ilahiyatçı Martin Buber’in bir öğretisidir. Birileirne yardım etmek, kenarda bir yerlerde reddedilmiş hissetmektense, size yeniden insan bağlantısının içine sokar. Başka birisi için haytaı birazcıkta olsa kolaylaştırmak hem sizing hem de onların yanlızlığını azaltıcaktır. Birilerine yardım ali uzatmak için neler yapabileceğiniz konusunda meditasyon yapın. Hangi ihtimallerin size heyecanlandırdığına bakın. Üçüncü dönüşüm yanlızlığınıza hiatp eden bir formüldür. –ben- liğinizle, ruhunuzla ve başkalarıyla bağlanı kurmak – gerekli dengeyi bulmanızı sağlar. Bu olmadan manevi olarak iyi durumda olsanız da hala çok yalnız hissedebilirsiniz. Bir çok farklı kaynaktan sevgi alın. Rehberim şöyle der: “manevi yolculuk her zaman tek başına yapılır ama yalnız olmak zorunda değilsinizdir. “ bizim arayışımız bir yuva arayışıdır. Bu ihtiyaç o kadar temel bir ihtiyaçtır ki bunun için yüzyıllar boyunca savaşlar yapılmıştır. Bağlantımızın yoğun olduğu anlar bizi oraya götürebilir. 55 SEKTÖREL ANALİZ 2013’te Konut Satışları Yükseldi Yapı-Endüstri Merkezi tarafından Türk yapı sektörünün yıllık performansına dair en geniş değerlendirmeyi sunan Türk Yapı Sektörü Raporu 2013 yayımlandı. Sektör profesyonellerini uzman konuşmacılarla buluşturan “Türk Yapı Sektörü Analizi ve Yakın Coğrafyalarda Fırsatlar” başlıklı toplantı ile sunulan raporda yapı sektörü; büyüme ivmesi, gayrimenkul sektörü, üretim, tüketim, ihracat ve ithalat büyüklükleri gibi çok çeşitli veri ve etkenler ışığında, önceki yıllarla karşılaştırmalı olarak analiz edildi. Türk Yapı Sektörü Raporu 2013’e göre 2013 yılının ilk dokuz ayında toplam konut satışları 862 bin 651 olarak gerçekleşti. 2012 yılının ilk dokuz ayında 488 bin 693 olarak kaydedilen konut satışları ile karşılaştırıldığında yüzde 76 oranında ciddi bir yükselme yaşandığı gözlendi. Yapı dünyasının bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi tarafından hazırlanan Türk Yapı Sektörü Raporu 2013 açıklandı. Rapor, Türk yapı sektörünün 2013 yılının ilk üç çeyreğini geniş kapsamlı ve derinlikli analizleri ile değerlendirirken, Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeler ışığında gelecek beklentilerine ve hedeflerine de yer veriyor. 56 Konut satışları 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 76 oranında yükseldi! Türk Yapı Sektörü Raporu 2013’e göre 2013 yılının ilk dokuz ayında toplam konut satışları 862 bin 651 olarak gerçekleşti. 2012 yılının ilk dokuz ayında 488 bin 693 olarak kaydedilen konut satışları ile karşılaştırıldığında yüzde 76 oranında ciddi bir yükselme yaşandığı gözlendi. Kamu inşaat harcamaları 2013’te inşaat sektörünü ayağa kaldırdı Türk Yapı Sektörü Raporu’nda özellikle 2013 yılında inşaat sektörünün gösterdiği büyüme performansında, kamu inşaat harcamalarındaki sıçramanın üstlendiği rol dikkat çekti. Rapora göre, Türkiye’de inşaat sektörü 2010 yılında yüzde 18,3 ve 2011 yılında yüzde 11,3 gibi yüksek hızlarla büyüdükten sonra 2012 yılında sadece yüzde 0,6 oranında büyüme gösterdi. Ekonomik yavaşlamaya bağlı olarak inşaat sektörünün büyüme performansında da önemli bir yavaşlama ortaya çıktı. Ancak 2013 yılında inşaat sektöründeki büyüme www.meryap.org.tr özellikle kamu inşaat harcamalarındaki önemli sıçrama ile yeniden hızlandı. 2013 yılının ilk dokuz ayında inşaat sektörü yüzde 7,4 oranında büyüme gösterdi. Aynı dönemde kamu inşaat harcamaları reel olarak yüzde 38,8 oranında büyürken özel sektör inşaat harcamalarının yüzde 3,5 oranında küçülmesi dikkat çekti. Rapora göre ayrıca 2013 yılında konut satışlarında gerçekleşen artış ile birlikte konut üreticileri yeni konut ruhsatları alımlarını artırdılar. İnşaat sektörünün kullandığı kredilerde büyüme hızlandı... Türk Yapı Sektörü Raporu’na göre 2013 yılında inşaat sektöründe, hem nakdi kredilerde, hem de gayri nakdi kredilerde büyüme yeniden hızlandı. 2013 yılının ilk on bir ayında inşaat sektörünün kullandığı nakdi krediler yüzde 42,9, gayri nakdi krediler ise yüzde 32,7 oranında artış gösterdi. İnşaat sektörünün kullandığı nakdi krediler Kasım ayı sonu itibariyle 65 milyar 700 milyon TL’ye ulaştı. Küresel inşaat harcamaları 2013’te 8 trilyona yaklaştı... 2013’te inşaat sektörünü etkileyen önemli gelişmeler… Türk Yapı Sektörü Raporu’na göre 2013 yılında İnşaat sektörünü doğrudan etkileyen beş önemli gelişmeden biri kamu inşaat harcamalarındaki sıçratmayı yaratan ve kentsel dönüşüm yasası çıkarıldıktan sonra 2013 yılında fiili uygulamaların artmaya başlaması ile ivme kazanan çoğu büyük ölçekli olan kamu alt yapı yatırımları oldu. Diğer bir gelişme olan 2B arazilerinin satışları da yasal çerçevesi içinde 2012 yılında gerçekleştirilmişti. Ancak satışlar beklentilerin altında kaldı ve inşaat sektörüne etkisi sınırlı oldu. Rapora göre sektörü etkileyen bir diğer gelişme de yabancılara gayrimenkul satışında mütekabiliyet koşulunu kaldıran yasanın hayata geçirilmesi. Böylece yabancıların gayrimenkul alımları da kademeli olarak artmaya başladı. Konutlardaki KDV uygulamalarındaki belirsizliğin ortadan kalkması da diğer bir etken olarak değerlendirildi. Yüzde 1 KDV oranı olanağından yararlanmak isteyenlerin yarattığı ilave bir talep oluştu. www.meryap.org.tr Raporda, dünya inşaat sektörünün büyüme performansına dair verilen rakamlara göre ise küresel inşaat sektörü 2009 daralmasının ardından 2010 ve 2011 yıllarını durağan geçirirken, 2012 yılında küresel inşaat harcamalarında yüzde 4 oranında büyüme yaşandı. Dünya inşaat sektöründe 2012 ve 2013 yıllarında toparlanma devam etti. Yıl kapanışına dair tahminlerle 2013 yılında dünya inşaat sektöründeki büyüme oranının 4,5 olarak kaydedileceği ve küresel inşaat harcamalarının da 7 trilyon 850 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. “Türk Yapı Sektörü Analizi ve Yakın Coğrafyalarda Fırsatlar” başlıklı toplantıda, Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel tarafından sunulan raporda sağlanan veriler ışığında, mimarlık hizmetleri veren firmalar için yakın coğrafyaların sunduğu iş ve yatırım fırsatları da YEM Stratejik Pazarlama ve İş Geliştirme Koordinatörü Banu Uçak’ın moderatörlüğündeki oturumda ele alındı., Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Çağrı Köseyener, Öncüoğlu+ACP Mimarlık Şehircilik İcra Kurulu Başkanı, Mimar Enis Öncüoğlu ve Evrenol Architects Kurucu Ortağı, Mimar Mehpare Evrenol gibi alanında uzman isimlerin konuşmacı olarak katıldığı toplantı katılımcılardan yoğun ilgi gördü. 57 MERS-İN Rakamlarla Mersin İnşaat Sektörüne Bakış… Mersin İnşaat Sektörü altın yılını yaşadı… Türkiye istatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 2013 yılı konut satış rakamlarına göre; Türkiye genelinde konut satışlarında 2012 yılına kıyasla 443 bin 368 adet artarak 702.000 ‘den 1 milyon 145 bine yükseldi. Artış oranı % 63 olarak istatistiklere geçti. Hatta bir başka ifadeyle 2013 yılında Türkiye’de 2009 ve 2010 yılları toplamından daha fazla konut satılmış oldu. Bu durum Türkiye ve Mersin ilinde konut üreticilerine bahar havası yaşattı. İnşaat sektörü 2014 yılına girerken hedeflerini daha da yükseltti. 2013 yılındaki bu olumlu havanın nedenleri, konut kredisi faiz oranların 1 seviyesinin altında olması, yeni KDV düzenlemesinin netleşmesi, ekonominin istikrarlı seyri ve son olarak da yabancıya konut satışının önünün açılmasıyla konut satışlarının arttığı görülmüştür. 58 2012 yılında konut sektöründe 800 bin adet konut stoğu vardı. Aynı yıl hali hazırda üretilen konutlarla bu sayının 1 milyonu geçeceği ön görülüyordu. Bu durumda 2012 yılı baz alınarak yılda maksimum 500 bin konut satışı öngörülürken ilerleyen yıllara konut stoku birikmesi ve inşaat sektöründeki bu durumdan ekonomide daralma olması bekleniyordu. 2013’de beklenen olmadı, Öngörüler 2013 yılında yerle bir oldu, satışlar patladı. Birikmiş olan 800 bin konut stoku ve üretilen diğer konutların %85’den fazlası satılmış oldu. Mersin ilinde 2011 ve 2012 yılında temelleri atılmış ve 2013 yılında satışa hazır hale gelen 70 bin TL ile 220 bin TL arası konutların %90’dan fazlasının tapuda satışı gerçekleşti. 250 bin TL üzeri olan konsept projelerdeki dairelerinde %70’inden fazlası konut alıcısı ile tapuda buluştu. 2013 yılında Mersin ilinde toplam konut satışları içinde ipotekli konut satışı oranı (konut kredisi kullandırılarak) %40 civarı, diğer satışların payı %60 civarında gerçekleşti. Bu durum yatırımcıları, altın ya da yabancı paradan daha güvenli olan; yüksek kar marjlı konut alımına teşvik etti. Mersin, İnşaat Sektöründe 2013’de atağa kalktı… Mersin’in 2012 yılında Türkiye genelinde toplam konut satış oranı 2,63 ilken, bu rakam 2013 yılında %2,95’e çıkarak; Mersin’i iller arasında 6. Sıraya yerleştirdi. Bu sonuç da büyük iller sıralamasında İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerden sonra Mersin’i en çok konut satılan iller arasına sokmuş oldu. Mersin ilinde, 2012 yılında toplamda 18.447 konut satışı gerçekleşmiştir. 2013 yılında ise 32.229 adet konut satışına istinaden %74’lük ciddi bir artış olmuştur. www.meryap.org.tr Mersin ili yıllara göre konut satışları ve ipotek oranları; Mersin ili için 2011, 2012, 2013 yıllarında konut satış oranları ve ipotekli satış grafiği; 2014’de konut sektörü heyecanlı girdi fakat... 2014 yılında siyasi istikrarın sürmemesi direkt olarak ekonomiye yansıdı. Takibinde Merkez’in faiz artırımı konut ve inşaat sektörünü negatif yönde etkiledi. Nitekim kararın hemen ardından konut kredisinde aylık faizler yüzde 0.85’ten yüzde 1.15’lere kadar çıktı. Bu durumda 17 Ocak’tan sonra 100 bin TL kredi çeken kişiler 10 ila 20 bin TL arası fark ödemek zorunda kalacaklardır. Faiz artışının asıl etkisi, inşaat maliyetlerinde yaşanmaya başlanmıştır. Müteahhitle, inşaat harcamalarını genel- www.meryap.org.tr likle banka kredisi kullanarak finanse ettikleri için faizden yansıyan maliyeti, fiyatlara yansıtmak durumunda kalabileceklerdir. Bu da demek oluyor ki konut maliyetleri önümüzdeki dönemde artış gösterecek. Ancak, maliyetlerin artması fiyatlara aynen yansıyacağı anlamına gelmemeli. Finansman yönünden dışa bağımlı olmayan müteahhitler, öz kaynaklarıyla yatırım yapacakları için maliyet artışından daha az etkileneceklerdir. Kat karşılığı arsa alma, taşeronlarla işbirliği yapma ve inşaatın her aşamasında daire satışıyla inşaat projesini finanse eden müteahhitler, bu durakla- ma neticesinde ya iflas edecek ya da zararına daire satmak zorunda kalacaklardır. Bu da zaten şuan için karışık olan konut piyasasını zora sokacağı öngörülmektedir. Son olarak da, konutta KDV oranını %1’den değil de %8 ya da %18’den ödemek zorunda kalacak konut üreticileri için konut satışları onlar için daha da bir zor olacak. Türkiye, bu tip iniş çıkışlara çok hızlı reaksiyon gösterdiği ve alışkın olduğu için muhtemelen bu çalkantılı dönem, seçimlerden sonra konut üretim ve satışlarında yerini istikrara bırakacaktır. 59 2012 yılında Kullanım amacına göre tamamen veya kısmen biten yeni ve ilave yapılar tablosu; Mersin ilinde 2012 yılında 10.183 adet daire üretilmiştir. 2013 yılı konut üretim rakamları daha açıklanmadığı için, 2013 yılı konut satış oranı %74 ile orantılanır ise ortalama 17.000 adet konut üretilmiş diyebiliriz. Arsa sıkıntısı başladı, 2014 yılında Mersin’de özellikle Fuat Morel’den başlayıp, yeni açılan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesine kadar olan bölgenin (Kuzey Mersin) çok değerlenmiş olması, arsa fiyatlarına yansımıştır. Bir de bölgede arsa sıkıntısı yaşanmaya başlanmıştır. Müteahhitlerin bunun öncesinde, ortalama %25-30 oranında arsa karşılığı ile inşaat başlattıkları yerler için, şu anda %45 gibi rakamlar telaffuz edilmeye başlanmıştır. Arsa fiyatlarındaki bu artış ister istemez konut m2’lerine yansımış durumdadır. Kuzey Mersin’deki arsa fiyatlarındaki artış, müteahhitleri; Mezitli Opel Gedizler ile Soli Kuzey taraflarına yönlendirmiş durumdadır. Kuzey Mersin’deki konsept projelerin fiyatları 300 bin TL’den başlayıp yükselirken, Mezitli Soli civarı 160-250 Bin TL civarındaki fiyatlarıyla alıcı aramaktadır. Mersin Yenişehirde 2013’de ticari amaçlı 237 adet inşaat ruhsatı alındı. Mersin ilinde, son 3 yılda inşaat ruhsatı alım sayılarında çok ciddi bir değişim olmamasına rağmen, konsept ve 100 dairenin üstünde projeler üretilmeye başlanmıştır. En fazla inşaat ruhsatı Toroslar ilçesinde alınsa da yarısından çoğu tadilat ya da başka sebeplerden alınan ruhsatlar olmuştur. Yenişehir ve Mezitli’deki ruhsat alımlarının %97’den fazlası ticari amaçlı inşaat proje ruhsatı olmuştur. Mersin ilinde 2013 yılında toplamda 1.233 ruhsat alınmış bunlardan 739 adet civarı ticari amaçlı alınmıştır. YILLARA GÖRE MERSİN Merkez İlçelerinde inşaat ruhsatı (TİCARİ) alım oranları; YENİŞEHİR MEZİTLİ TOROSLAR AKDENİZ 2011 228 Ad. 122 Ad. 264 Ad. 229 Ad. 843 AD. TOPLAM 2012 182 Ad. 160 Ad. 260 Ad. 208 Ad. 810 AD. 2013 237 Ad. 124 Ad. 255 Ad. 123 Ad. 739 AD. Mersin ili yıllara göre İnşaat ruhsat alım grafiği; Dip Notlar: -Mezitli’de 2012 yılında 2951 adet Konut (mesken) 284 Ad. Dükkan üretilmiştir. 2013 yılında; *Yenişehir’de toplam 494 ad. inşaat ruhsatı verilirken; 237 ad. civarı Ticari İnşaat Proje Ruhsatıdır. * 1.233 Ad. Genel İnşaat Ruhsatı verildi. Bu rakamın %60 civarı ticari inşaat proje ruhsatıdır. 60 www.meryap.org.tr Mersin’in nüfusu çok hızlı artıyor, GİYODER 2023 öngörülerinde; 10 yılda Mersin’in nüfusunun 1.775.289 rakamına ulaşacağını öngörürken, Mersin 2013 yılı itibariyle 1.705.774 kişiye ulaşarak büyük bir metropol olma yolunda hızla ilerlemektedir. Türkiye İstatistik Kurumu, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Sonuçlarına göre son rakamlar baz alınarak Mersin ili nüfus artış ve rakamları şu şekilde: “ Yıllara Göre Türkiye ve Mersin ili Nüfus Artışı YILLAR MERSİN ARTIŞ FARKI KIR ŞEHİR 2010 1.647.899 - 2011 1.667.939 + 20.040 2012 1.682.848 + 14.909 %22 %78 2013 1.705.774 + 22.926 %21 %79 Mersin yıllara göre grafik olarak nüfus artışı tablosu; Mersin İlçe, Belediye ve Köy nüfuslarının yıllara göre sayıları ve artış sayıları. YILLAR YENİŞEHİR Artış Fark MEZİTLİ Artış Fark 2011 198.912 2012 212.813 +13.901 151.394 +18.016 276.420 +23.714 281.157 +6.473 2013 224.895 +12.082 158.482 +7.088 277.658 +1.238 279.383 -1.774 133.378 TOROSLAR Artış Fark 252.706 2013 yılı artış fark toplamı: AKDENİZ Artış Fark 274.684 18.634 kişi Mersin Büyükşehir ilçelerinden en fazla nüfus artışı olan ilçe, 12.082 kişilik artışıyla 224.895 kişiye ulaşan Yenişehir İlçesi olmuştur. Takiben 7.088 kişilik artışıyla 158.482 kişiye ulaşan Mezitli ilçesi en fazla artış gösteren 2. İlçe olmuştur. Akdeniz ilçesinde ise ,göç nedeniyle nüfus da 1.774 kişilik azalma olmuştur. Mersin merkez ilçelerinde bir önceki yıla göre 18.634 kişilik artışıyla nüfusunu 1.682.848 kişiden (2012) 1.705.774 kişiye çıkarmıştır. www.meryap.org.tr 61 Mersin merkez ilçelerinde yıllara göre nüfus sayıları; Mersin ilinin, 2012 yılında verdiği göç sayısı 53.253 kişi iken aldığı göç sayısı 46.721 kişi olmuştur. Ayrıca Mersin ilinde 2011 yılında 13.847 çift evlenmiştir. Takip eden 2012 yılında bu rakam çok az artarak 13.934 çifte ulaşmıştır. Buradan şu yorumu yapabiliriz; Mersin ilinde evlenen her çift için bir adet konut ihtiyacı olacağı düşünülürse Mersin ilinde yıllık 13.934 çift evlenirken, göçten dolayı oluşan 2000 ailenin eksilmesinden dolayı oluşan açık çıkarılır ise Mersin ilinde yıllık 12.000 Bin konut ihtiyacı doğmaktadır. Sadece Mersin merkez ilçeleri baz alınırsa bu rakam 9.500 -10.000 bin konut arası olarak öngörülebilir. Mersin merkez ilçelerinde 2013 yılında 739 adet inşaat proje ruhsatı alındığına göre, ortama her projede 18 daire olduğunu varsayarsak 2014 yılında satışa sunulacak 13.300 konut olacağı varsayıla bilinir. Mersin ili ve ilçelerinde evlenme sayıları; Mersin ili yıllara göre aldığı ve verdiği göç sayıları; 62 www.meryap.org.tr Mersin il ve ilçe merkezleri ile belde köyler içindeki nüfus oranı; Suriyeli zengin vatandaşların gözdesi Mersin; Bu hızlı artışın yanında bir de Suriyeli göçmenlerin Mersin’e yerleşmeye başlaması, nüfusun gelecek yıllarda daha da artacağını göstermektedir. Bu durumun, konut sektörüne destek veren bir yanı olması nedeniyle Suriyeli alıcılar konut sektöründe mimari yapıya bile yön vermeye başlamıştır. Türk aile yapısına genelde 2+1 ile 3+1 daireler hitap ederken, Suriyeli aile yapılarına uygun olan 4+1 ve üstü daire yapısında inşaatlar yapılmaya başlanmıştır. Kent kalabalıklaştıkça haliyle kira fiyatları ve konut fiyatları da artış gösterecektir. Bu daha şimdiden kira fiyatlarına % 10 ile 20 artış yansırken, daire alım fiyatlarında çok fazla bir değişim olmamıştır. Türk aile yapısı değişiyor mu? 1980’li yıllarda aile yapısı en az 3 ve üstü çocuklu, büyükbaba ve anneannelerin bir arada yaşadığı yapıyken, 2014’de artık yerini tek ya da 2 çocuklu ailelere bıraktı. Ayrıca evlenmelere oranla boşanmaların daha da artığı iller arasında yer alan Mersin’de aile yapısı, ister istemez değişmeye yüz tutmuştur. Bu değişim konut taleplerinde de farklılaşmalara yol açmıştır. Türkiye’deki toplam aile sayısının % 24,66’sı iki çocuklu ailelerden, % 21,60’ı da tek çocuklu ailelerden oluşmaktadır. Daha da dikkat çekici olan, Türkiye’deki 100 aileden 8,62’si tek yetişkinli ( anne ve baba ayrı yaşayan) ailelerden oluşmaktadır . Bu tip küçük aile yapısına uygun olan ,1+1 hatta 1+0 dairelerin daha da trend haline geleceğine kesin gözüyle bakılmaktadır. Mersin’deki birçok konut üreticisi, özellikle; Çiftlikköy ve Üniversite civarında bu tip talepleri karşılamak için konut üretmektedir. 2014 yılı itibariyle 1+1 daireler, bu bölgelerde konseptlerine göre 80-130 bin TL arasındaki fiyatlarıyla alıcılarıyla buluşmaktadır. Bu tip konutları çoğunlukla yatırım amaçlı alan yatırımcılar da çoğunluktadır. Bu tip konutlar eşyalı olarak çok rahatlıkla 650-700 TL civarında kiraya verilebilmektedir. www.meryap.org.tr 63 Türkiye’de kentlerde yaşayan Hanehalkı ve aile yapısının konut tip/satışlarına etkisi; Mersin ilinde ortalama hane halkı oranları (Kaç Kişilik Aile) Mersin’de Yatırımcı için güvenli liman konut, GİYODER’in araştırmasına göre en güvenli yatırım aracı olan altının son yıllardaki tutarsız seyri, diğer yatırım araçlarının da güvenli görülmemesi; yatırımcıları her zaman kazandıracak olan konut yatırımına yönlendirmiştir. Türkiye’de yaşanan siyasi kriz ve faiz yükselişi konut sektörü için farklı yatırımcıları ortaya çıkarmıştır. Kredi çeken kişi sayısının düştüğü bugünlerde nakit alım yapabilecek; parasını güvenli bir limana taşımak isteyen kişileri harekete geçirmiştir. Tabi ki bu durum konut sektörüne kısa süreli bir can suyu etkisi yapsa da, kredi çekerek konut sahibi olacak kişilerin, faizler düşmediği sürece harekete geçemeyeceği kesindir. 64 www.meryap.org.tr Yabancılar için cazibe merkezi Mersin, Türkiye’de konut talebine ilişkin belirleyici yeni ve önemli bir unsur da yabancıların konut talebidir. Bunun en net göstergesi de 2013 yılında satılan konutun yaklaşık %10’unu (110 bin adet) yabancıya satılmıştır. Mersinde sahil kesimlerindeki konutlara taleplerin çoğu yabancı ülke vatandaşlarından gelmektedir. Yeni düzenleme ile birlikte ilave 42 ülkenin daha vatandaşları, “karşılıklılık ilkesi” aranmaksızın Türkiye’den konut satın alabileceklerdir. Yabancı konut alıcılarının öncelikli taleplerini, güney ve deniz kenarı olan şehirler oluşturmaktadır. Mersin, deniz kenarı olan şehirlere nazaran konut fiyatlarında hala cazibesini korumaktadır. Bu da yabancıların konut alımlarında Mersini tercih etmeleri; Mersin’i cazibe merkezine çevirmektedir. Mersin bir uçtan diğer uca şantiye alanı; Mersin merkez ilçelerinde 2014 yılı itibariyle 1000’den fazla inşaat projesi mevcuttur. Konut alıcısı sıfır bir daireyi bir inşaat projesinden almak isterse, istediği mahallede 100’e yakın inşaat projesini tek tek gezmesi gerekmektedir. Eğer belirli bir semtten konut almak isterse o zaman işler daha bir karışık hale geliyor, en az 300 projeyi tek tek ziyaret edip fiyat ve kalite karşılaştırması yapmak zorundadır. Bu karmaşayı önlemek için konut alıcısı bölgedeki tüm inşaat projelerinin detaylı bir listesine ihtiyaç duymaktadır. Bu detaylı proje listesi herhangi bir ortamda olmadığı için konut alıcısı çoğunlukla zor şartlarda şantiye, şantiye dolaşmak zorunda kalmaktadır. Konut alıcısı bu zor duruma daha fazla dayanamadığı için mutlaka bir aracıya (Emlak Danışmanına) ihtiyaç duymak zorunda kalıyor. Aracı hizmetler hem konut alıcısı hem de konut satıcısı için bazen sıkıntılı süreçler doğurabilmektedir. Peki Mersin için bu konuda çözüm nedir? Konut alıcısına; Mersin ilinde 1000’e yakın konut projesini internet ortamında bir web sitesinde bulabilme imkanı verilebilirse ve rahatlıkla bütçe ve taleplerine göre filtrelemeler yapıp doğru projelere yönelebilirse, hem vakit kaybetmesini engellemiş olacak hem de alım yaptıklarında akıllarına ‘’acaba daha iyisi ve uygun fiyata olanı var mıydı?’’ sorusu gelmeyecektir. Bu soruna en uygun çözüm olarak tasarlanan ve Mersin’e özel “Yeni İnşat Proje Rehberi” KONUT CENTER hayata geçirilmiş durumdadır. www.konutcenter.com üzerinden Mersin inşaat projelerini Ocak 2014 itibariyle listelemeye başlayan “Konut CENTER” Mersin ekibi yeni inşaat projesi olan firmalara tek tek ziyaretlerde bulunup inşaat projelerini sistemlerine yüklemeye başlamışlardır. Daha şimdiden 100’e yakın firma üye olup 100’den fazla proje konut alıcılarına yayınlanmaya başlamıştır. Konut CENTER projesinin gerçek anlamda konut alıcılarına ve konut satıcılarına fayda sağlaması için Mersin’deki inşaat projelerinin %100’üne yakınının sisteme yüklenmesi büyük önem taşımaktadır. KONUTCENTER Mersin’de bir konut Pazar yeri oluşturabilmesi isteğiyle, en kısa sürede 1000’e yakın projeyi sistemlerine yükleyip; siz değerli Mersin halkına sunma gayretindedir. Sektörde “Konut almak ve satmak çok pratik” sloganıyla çalışmaktadır. İnşaat projesini yükletmek isteyen firmalar 0 324 999 1424 nolu telefondan iletişime geçebilirler. Olcay CANTÜRK Proje Sahibi www.meryap.org.tr 65 Serüvenine 1993 yılında Özka Yapı Ltd. Şti ile aile şirketi olarak başlayan Banio Yapı Market, Hızla gelişen teknoloji ile sınırsız insan ihtiyaçlarını karşılamak için 2008 yılında 2000 m kapalı alanı, yöneticisi olan beş kardeş ve uzman personeli ile Banio Yapı Market adı altında Yapı Market sektörüne ilk adımını atmıştı. Binlerce çeşit ürünle müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verebilmek için yapı markette beyaz eşyadan küçük ev aletlerine, mobilyadan tesisat malzemelerine, çiçekten ev tekstiline, bahçe ürünlerinden boyaya kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Banio Yapı Market, Mersin’deki 5. şubesiyle 5. yılına erişmenin mutluluğunu yaşıyor. Sektörde yenilikçilik ve güvenilirlik güden bir anlayışla çalışmalarına devam etmekte olan Banio Yapı Market atılımlarına devam etmekte olup kısa vadede ulusal, orta ve uzun vadede ise uluslar arası bir marka oluşturmanın arzusu ve motivasyonu ile çalışmalarına devam ediyor. Adres: Limonluk Mah. İsmet İnönü Bulvarı Motiva İş Merkezi No : 316 / A Yenişehir Mersin Telefon: 0 324 325 91 10 -11 banioyapimarket.com banioyapimarket.com REKONSTRÜKSİYON Odunpazarı Evleri Yaşatma Projesi Bazı tarihçilere göre Karacaşehir olarak bilinen Odunpazarı; Eskişehir’in güney kesimindeki tepelerin üzerine kurulmuştur. Eskişehir’de 1905 yılında çıkan büyük yangın kentin aşağıda bulunan esnaf bölgesini ortadan kaldırınca, ticarethaneler ve kamu yapılarının bu bölgeye doğru kaydığı “Odunpazarı” ismini alan bölge, aynı zamanda; lületaşı ustaları, bakırcılar ve demirciler gibi geleneksel el sanatlarının isimleriyle anılan sokakların kurulmasına sahne olmuştur. Osmanlı sivil mimari örneklerini koruyan kent, kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları, ahşap süslemeli bitişik düzenli, cumbalı evleri ile örf, adet ve geleneklerini koruyarak bir bütün olarak günümüze kadar gelmiştir. Odunpazarı’nda dinsel ve sosyal amaçlı yapılar, kamu yapıları ve ticari yapılar bulunmaktadır. Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Çoban Mustafa Paşa tarafından 1525’de bir külliye halinde yapılmıştır. Akoğlan Camii, Müftü Camii, Tiryakizade Hasan Paşa Camii, Sivrioğlu Camii, şeyh Şahabettin Türbesi, dini yapıların en önemlileridir. Kamu yapılarının başında Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi üslup ve yapısal 68 özellikleri taşıyan Atatürk Lisesi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi (eski Askerlik şubesi) ve Mal Hatun ilköğretim okulu gelmektedir. Odunpazarı Semti, “Odunpazarı Tarihi ve Kentsel Sit Alanı” olarak tescil edilerek korunmaya alınmıştır. Gizemli Odunpazarı Evleri Odunpazarı’nda evler, tipik Türk mimarisinin özgün örneklerinden olan ahşap, çatılar arasına doldu- rulan kerpiçlerle yapılmış cumbalı evler, yapılanmışlıklarına rağmen yüzümüze gülümsüyor adeta. Odunpazarı’nda gezerken birbirine bakan pencereler, sokaklar arasında gezerken bir bakıyorsunuz devasa bir konak, bir bakıyorsunuz yanında beton yığını bir yapı. Beton yığınına baktıkça üşüyor, konağa baktıkça içiniz ısınıyor. O konağın terk edilmeden önceki hali gözünüzün önüne geliyor ve içi- www.meryap.org.tr niz burkuluyor. Bir şehrin sokakları bu kadar mı güleç yüzlü olur bunu Odunpazarı’nda fark ediyorsunuz Orta mahalle, Cunudiye, Dede mahallelerini birbirlerine açılan odalar gibi adete. Çoban Çeşme Sokağı, Yeğilefendi Sokağı, Kalender sokak derken bir de bakıyoruz mahallenin ortasında mezarlığın yanından geçiyoruz. Burada imdadınıza, gönüllerin dil mimarı, sevginin, kardeşliğin, evrensel insan hassasiyetini her dem yüreğinde gül gibi taşıyan ve Eskişehir’in dünyada övünç kay- www.meryap.org.tr Eski Hali Yeni Hali nağı Yunus Emre yetişiyor. “Bunlar bir vakit beyler idi, kapıcılar korlar idi. Gel imdi gör, bilmeyesin, bey hangisidir ya kulları” Odunpazarı bütün gizemi ve ihtişamı ile görenleri kendine hayran bırakan, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakalı’nın “kültürün Başkenti” yapmaya kararlı olduğu bir bölge. Yüzyıllardır ihmal edilen bu bölge yeniden eski ihtişamına döndürülmeye çalışılıyor. Odunpazarı evleri, Safranbolu ve Beypazarı evlerine göre daha otantik, daha gösterişli. Osmanlı’nın son döneminde zengin ailelerin oturdukları konaklar, Başkan Burhan Sakallı’nın “Odunpazarı Evleri Yaşatma Projesi” ile yeniden Yaşanılacak mekanlar haline getiriliyor. Bu evler Osmanlı’nın son dönemine yakın gelir düzeyi yüksek aileler tarafından yaptırılmış. Ayakta kalan evlerin büyük bir bölümünde insanlar oturuyor. Bazıları yıkılmış yerine yenileri yaptırılmış, bazıları da bakımsızlıktan kaderlerine terk edilmiş. Yeniden restore edilmiş konaklara girdiğinizde kendinizi alamıyorsunuz. içlerinde 3-4 neslin Yaşadığı bu evlerde kim bilir ne hikayeler Yaşanmıştır diye düşünüyor ve vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Gez Türkiye’yi Gör Odunpazarı’nı Safranbolu ve Beypazarı’nı gezmiş olanlar, Odunpazarı’nın bu iki yerden daha özgün ve otantik mimariye sahip olduğunu farkederler. Ortak miras olarak kabul ettiğimiz bu kültürel değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarmak için kollarını sıvayan Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, geçmişten aldığı mirası gelecek kuşaklara bırakmak için harekete geçmiş. Sakallı, Odunpazarı’nı bir turizm kenti yaparak Eskişehir’e yılda 250 bin turist, 5000 kişiye iş istihdamı ve 50 milyon ytl. ekonomik girdi sağlamayı amaçlıyor. Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, Odunpazarı’nın tarihi dokusunu ve içindeki tüm sivil mimari özellikleri ile canlandırıp, bölgeyi tarihi, kültürel ve sosyal yönüyle Türkiye genelinde bir markaya dönüştürmek istediğini aktarıyor ve “Doğduğum topraklarla ödeşiyorum, mirası miras olarak bırakıyorum” diyor. Çok yakın bir gelecekte bu çalışmalar semeresini verecek ve Odunpazarı; çarşıları, hanları, arastaları, kır kıraathaneleri, restoranları, butik otelleri, ışıl ışıl sokakları ve Türkiye’nin en iyi korunmuş tarihi mimari dokusuyla yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelecek. Odunpazarı’na ayak basınca yemeğinizi yiyebilecek, çayınızı içecek, el sanatları ürünleri satın alabilecek, butik otellerde konaklayabileceksiniz. Camilerin, şadırvanların, kervansarayların ve 300 yıllık evlerin bulunduğu Odunpazarı bölgesi restorasyon çalışmaları bittiğinde turizme açılacak ve sosyal hayat bugünkünden daha canlı ve hareketli olacak; bu da hiç kuşkusuz bölgenin ve şehrin ekonomik hayatına olağanüstü katkılar sağlayacaktır. Odunpazarı Geçmişi Kadar Görkemli Bir Geleceğe Hazırlanıyor Eskişehir’de şehir merkezinde yapılaşma başlayınca Odunpazarı bölgesindeki tarihi evlerde oturan ve maddi durumu iyi olanlar daha modern bir Yaşam beklentisiyle evlerini terk etmişler. Aslında bu evlerde Osmanlı döneminde ve Cumhuriyetin ilk yılarında varlıklı insanlar yağıyormuş. Bu evler boş kalınca 69 Yeni Hali Eski Hali köyden kente göçen fakir insanlarımız zamanla bu evlere yerleşmişler, evlerde oturdukları süre içerisinde hiçbir bakım ve onarım yapmayınca zamanla bu tarihi evler deyim yerindeyse birer harabe görünümü kazanmış. Sonuçta bu tarihi bölge kimsesizlerin ve sahipsizlerin mekanı olmuş. Uzun yıllar ihmal edilen bu bölge kaderine terk edilmiş. Odunpazarı’nda oturan insanların bu bölgeye girmesi neredeyse imkansız hale gelmiş. Odunpazarı Belediyesi, bu içler acısı duruma son vermek için iki yıl boyunca hummalı bir çalışma yürütüyor. Belediye Başkanı Burhan Sakallı, çalışmalarının meyvesini şimdiden almaya başlamış, bu yok olmayla karşı karşıya kalan tarihi ve kültürel mirasımızı Türkiye’ye kazandırmaya çalıyor. En Büyük Restorasyon Projesi Bugün beş ayrı sokakta devam eden çalışmaları da kapsayan “Odunpa- 70 zarı Evleri Yaşatma Projesi”nin en önemli ayağını Beyler Sokak Sağlıklaştırması oluyor. Türkiye’nin en büyük restorasyon çalışmasının başlatıldığı Beyler Sokakta bulunan 27 ev adeta yeniden yapılmış. Buradaki birbirinden güzel tarihi evlerde ünlü konuklar ağırlanmaya başlamış bile. Tiryaki Hasan Paşa Sokağına bakan üç katlı bina Kurtuluş Savaşı yıllarında Yunan komutanın karargahı ve cephaneliği olarak kullanılmış. Arif Nihat Asya “Bayrak” şiirini bu evde yazmış. Aynı sokaktaki bir Başka eve buncan üç asır önce Evliya Çelebi misafir olmuş. Geçmişte ünlü kişileri ağırlayan bu evler yeniden hayata geçirilerek misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyorlar. Geleneksel El Sanatları Yeniden Hayat Buluyor Atlı Han, tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte çok eskilere dayanan bir çarşı. Odunpazarı’na gelen tüc- carlar, seyyah ve yolcuların konakladıkları kervansaray türü bir yer. Ancak uzun yıllar kullanılmayınca harabeye dönmüş, bakımsızlıktan dolayı tamamen yıkılan han, orijinal yapısından esinlenerek yine Odunpazarı Belediyesi tarafından yeniden inşa edilerek geleneksel el sanatları çarşısına dönüştürülmüş. Zemin ve birinci kattan oluşan Atlı Han, içerisinde sanat atölyeleri ile lületaşı, gümüş ve geleneksel el sanatları ürünlerinin üretilip teşhir ve satışının yapıldığı bölümlerin yanı sıra, restoran ve kafeterya ile sosyal hayata kazandırılarak ticari bir merkez olarak hizmet veriyor. Otantik Film Platoları Odunpazarı Belediyesi, restorasyonu yapılan ve yapılacak bölgelerin altyapısını bir daha kazı yapılmamak üzere tamamıyla değiştiriyor. içme suyu, yağmur suyu, kanalizasyon, elektrik ve telefon hatları yenileniyor, doğalgaz döşeniyor. Tüm sokaklar yenilenerek Arnavut kaldırımları- www.meryap.org.tr Eski Hali na dönüşüyor. Karşınızda gerçek bir film platosu, bütün ihtişamıyla sizleri tarihin derin sayfaları arasına götürüyor. Burhan Sakallı: “şimdi Türkiye’nin Yeni Bir Markası Var” Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, 2007 mayıs ayı itibariyle 100 evin restorasyonunu bitirmiş olacaklarını söylüyor. 2008 yılına kadar ise 200 evin restorasyon çalışmalarını bitirmeyi planladıklarını ifade eden Başkan Sakallı, restorasyon bölgesinde Yaşayan vatandaşların özellikle bayanların sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik durumlarını iyileştirmek için çeşitli projeleri hayata geçirdiklerini kaydetti. Burhan Sakallı: “Restorasyon yaptığımız bölgelerdeki özellikle kadınları meslek sahibi yapmak için KOSGEB ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile işbirliği yapıyoruz. Onları kursa gönderiyoruz. Yeni restorasyon bölgesinde işyeri açmak isteyen hemşehrilerimize hibe kredisi veriyor ve demirbaş yardımı yapıyoruz. Mimari dokuyu iyileştirmekle kalmıyor aynı zamanda bölgemizin sosyo-ekonomik yapısını da iyileştiriyor, restore ediyoruz” diye konuştu. Size tavsiyem, yolunuz Eskişehir’e düşerse, Odunpazarı evlerini mutlaka gezin, tarihin gün yüzüne çıkışına şahit olun. Odunpazarı Osmanlı’dan günümüze tanınan mimari dokusu ve bütün ihtişamıyla yeniden ayağa kalkıyor. www.meryap.org.tr Yeni Hali ODUNPAZARI EVLERİ YAŞATMA PROJESİ’NİN ÖZELLİKLERİ: Eski Hali Yeni Hali - Bir ortak akıl projesidir. - Bir Eskişehir ve Odunpazarı projesidir. - Bir kültür ve medeniyet projesidir. - Bir marka projedir. - Sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik bir projedir. - İstihdam sağlayan ve katma değer üreten bir projedir. - Bir referans ve rol model projedir. - Kamu-yerel-özel işbirliğinin Türkiye’deki en iyi örneklerinden biridir. - Kültürel değerleri canlandıran bir projedir. - Şehre kimlik kazandıran ve farkındalık yaratan bir projedir. - Mahalle ve sokak kültürü insan ilişkileri ile birlikte muhafaza edilmektedir. - Belediye bütçesi kullanılmadığı gibi sokak sakinlerinden de hiçbir maddi talepte bulunulmamaktadır. - Projenin tüm safhaları, sürekli eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri ile desteklenmektedir. 71 ÖDÜLLÜ PROJELER Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adıyaman Aktif Yaşam Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması (2. Ödül) Proje Müellifleri: Ünal ŞAHİN (Mimar, Gazi Ü.) Hüseyin YAVUZ (Mimar, Mersin Ü.) Rıdvan FİL (Mersin Ü.) Danışman: (Yrd.Doç.Dr.Fikret Zorlu, ODTÜ) 72 Yardımcılar: Niazi INAYAT GROUNI (Mimar, Private Unv. Of Science and Arts) Hatice ÖZŞARİK (Mimar, Maltepe Ü.) Mühendislik Raporları : Statik: A.Emir BOZKURT (İnş. Müh.) Mekanik: Gönül GÖKÇEL (Mak. Müh.) Elektrik: Yaşar OĞUZ (Elk. Müh.) www.meryap.org.tr Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılması planlanan Aktif Yaşam Merkezi’nin mimari projesinin ulusal yarışma yoluyla elde edilmesine karar verilmiştir. Türkiye’deki ilk örneği olarak planlanan merkez Adıyaman kent merkezinin 8km. güneyinde 28.000 m2 parsel üzerinde kurulması öngörülmüştür. Proje kapsamında toplam 18.300m2 kapalı alanda eğitim birimleri, rehabilitasyon birimleri, üretim atölyeleri, konferans salonu, sergi salonu, kütüphane, sağlık merkezi, misafirhane, sosyal destek birimleri, idari birimler ile spor alanı ve açık mekan düzenlemeleri yer almaktadır. Her mimarın hayalidir; yarışmaya katılmak ve kazanmak… Mimari yarışma kültürü ülkemizde her ne kadar oluşmasa da, son yıllarda yapılan yarışma sayısındaki artış dikkat çekicidir. Yarışmayla düzenlemenin bir yapı tasarımı elde etmedeki en doğru yol olduğu tartışmasız bir gerçektir. Mimari yarışmalardaki beklentiler son yıllarda değişim göstermektedir. Modern dönem akım ve üsluplarının et- www.meryap.org.tr kisi 2000’li yıllara kadar etkisini güçlü bir şekilde hissettirmiştir. Günümüze baktığımız zaman yarışmalarda imge oluşturmak, konforlu mekan üretmek, çevreye ve kente uyum, iklim, ritim ve denge konuların yanına sürdürülebilirlik, ekolojik tasarım, plastik etki ve proje sunumu gibi yeni başlıklar ve beklentiler eklenmiştir. 1-Çevre Analizleri ve Tasarıma Girdi Oluşturan Veriler Proje alanında tasarlanacak merkezin doğal çevreye duyarlı, sürdürülebilirlik ilkelerine uygun tasarlanması gerektiği düşünülmektedir. Proje arazisi kentsel yerleşme alanının 8 km. güneyinde bulunmaktadır. Gelecekte kentin bu yönde yoğun biçimde gelişmesi beklenmemektedir. Adıyaman kentsel gelişimi ve dokusu incelendiğinde ana hatlarıyla 3 ayrı doku görülmektedir. Birincisi tarihi kent merkezinde Adıyama Kalesi çevresinde bulunan tarihi-geleneksel kent dokusudur. Bu dokuda iklimin ve üretim-yaşam ilişkisinin önemli bir etken olduğu anlaşılmaktadır. Yaz aylarında aşırı sıcaklara karşı korunma sağlayan gölgeli mekan- lar elde edilmiştir. Dar sokaklar, küçük ön bahçeler ve avlular tipolojik özellikleri oluşturmaktadır. Yapılar 1-2 katlı ve yöresel malzeme olan taş ve ahşaptan yararlanılmıştır. Kentin güney ve doğu bölgelerinde geleneksel tipolojide konut bölgeleri mevcuttur. Bu dokularda 1-2 katlı yapılar, ön veya arka bahçeler, ızgara biçimli dar sokaklar, avlular mekanı oluşturan temel elemanlar olarak görülmektedir. Yaşam alanları ve duvarlar dış mekanın, sokağın çeperini tanımlamaktadır. Yağışın az olması nedeniyle bitkiler ve yeşil alan oranı düşük olmakla beraber avlulardaki ağaçlar dokunun önemli bir parçası olarak gölge sağlamakta ve yaşama canlılık katmaktadır. İklimsel ve kültürel verilerin bir ürünü olan bu doku tasarımda veri olarak alınmış ve yeniden yorumlanarak bir yaşam çevresi önerisi hazırlanmıştır. Geleneksek kent dokusu incelenerek avlu, sokak, meydan, bahçe gibi mekanlar tasarımda yeniden yorumlanmış ve kullanılabilir, yaşayan mekanlar elde edilmeye çalışılmıştır. 73 2-Tasarım Anlayışı ve Kurgusu Tasarım önerisi, kullanıcıların (çocuklar, yaşlılar, gaziler ve desteğe ihtiyacı olan bireylerin) yaşam sevincine katılmak, destek olmak düşüncesine dayanmaktadır. Kullanıcıların ve mekanlarının, yaşam alanlarının, doğayla birlikte yaşaması fikrine dayanmaktadır. Yapı ve açık mekanlar bütününde doğayla etkileşim, kentsel ve doğal olanın uzlaşması amaçlanmıştır. Aktif Yaşam Merkezi’nin, insana duyarlı, iklime ve ekolojiye uygun olması ve kültürel yaşamı zenginleştirme amacını karşılayacak bir mimari kurgu oluşturulmaya ve mekansal denge yakalanmaya çalışılmıştır. Rüzgar, güneş ve doğa temel etkenler olurken yapıların diziliminde geleneksel mekan kur- 74 gusunun yorumu elde edilmeye çalışılmıştır. Tasarım yaklaşımı temelde iki eksen üzerinde kurgulanmıştır. Bu eksenler işlevsel, niteliksel ve ayrışmaları ve ilişkileri temsil etmektedir. Yatay Eksen: Tasarım önerisinde kentsel ve doğal çevrenin birlikteliği ve bütünleşme olanaklarını göstermek, diğer yandan kentsel çevre ile doğal çevre arasındaki ayrım çizgisini hissettirmek amaçlanmıştır. Yaşam mekanları, ofisler, eğitim birimleri, atölyeler ve bakım birimleri yatay eksen üzerinde yerleştirilmiştir. İşlevlerin birbirleriyle olan ilişkileri, erişim, ses, sessizlik, yoğunluk faktörleri dikkate alınarak doğu batı ekseninde dizilen yapılar kapalı sokak üzerinde dizilmektedir. Dikey Eksenler: Yapılardan, kullanım alanlarından güneydeki gölete eri- şim sağlayan açık sokak ve bahçe şeritleri tasarımın dikey eksenlerini oluşturmaktadır. Kentsel yaşam yoğunluğu içinde espas (ara, nefes arası, duraklama anı, aralık) vermek için tasarlanan gölet aynı zamanda doğanın işlevselliğini ve potansiyelini de temsil etmektedir. Kentsel yaşamda en fazla ihtiyaç duyulan dinlenme, günümüzde yeterince karşılanamamaktadır. Kentsel mekandaki açık alanlar ve parklar karmaşa oluşturmakta, bireyleri yormaktadır. Geliştirilen öneride dinginliğe önem verilmiştir. Göletin ve doğal çevrenin dinginliğini sağlamak için olabildiğince sade ve durağan bir dil tercih edilmiştir. Yapılar, kapalı sokak ile gölet arasında görsel ilişki kurulmuş, gölet kenarında ge- www.meryap.org.tr zinti ve dinlenme alanları önerilerek bireylerin gölet kenarındaki doğal çevreyi ve atmosferi daha yakından hissedebilmesi amaçlanmıştır. Yapı ve çevresinin imgesinin oluşumu doğayla barışık yaşam, bu bağlamda özellikle suyla birlikte yaşamak fikrine dayanmaktadır. Tasarım kurgusunda yağmur suyundan yararlanma ve bu suyun mekanın bir parçası olarak kullanılması önerilmiştir. Gölet, yağmur suyunun toplanma haznesi olarak da işlev görecektir. 3. Yakınsanan Mekanlar: Tasarımda küçük ölçekli, insan ihtiyaçlarına uygun, kavranabilir, yakınsama duyuran mekanlar önerilmiştir. Sokaklar, avlu, iç bahçe, galeriler ve dış ara bahçeler yapılar bütününde bir çeşitlilik, ritim sağla- www.meryap.org.tr makta insanlara etkileşim, kullanım ve dinlenme olanağı sunmaktadır. Küçük mekanlar aidiyet duygusu vermektedir. Tasarımda açık-kapalı mekan oranında bir denge yakalanmaya çalışılmıştır. Kitlelerin mekanda hissedilebilirliği ve açık mekan tanımlaması için dikey birimler ve ara mekanlar önerilmiştir. Açık mekan oranı maksimize edilirken mekanların tanımlı ve işlevsel olması sağlanmaya çalışılmıştır. Yakınsanan mekanların (sokak, iç sokak, iç bahçe, ara bahçe ve açık sokak) yaz güneşinden korunması, kış güneşinden yararlanması, yağmurdan korunması için en uygun derinlik, boy ve yükseklik oranları elde edilmeye çalışılmış detay çözümler önerilmiştir. Gölet, suya dokunmaya, suyu hissetmeye, suyla yaşamaya, suyun doğal halini, bitkileri deneyimlemeye yönelik olarak tasarlanmıştır. Tasarım önerisinde kentsel referanslar, iklim özellikleri, arazi verileri, ve doğaya ve insana duyarlı olma ilkeleri referans alınmıştır. Bu bağlamda mekan kurgusunda güneş, rüzgar, algı, erişim ve işlevsel ilişkiler, üçüncü boyutta yapı ve açık mekan kurgusunu oluşturmaktadır. Teknolojiye en az düzeyde bağımlı, doğal iklimlenme sağlayan mekanlar elde edilmeye çalışılmıştır. 4. İşlevsel Çözümler Yapı grubunun servis mekanları, ıslak hacimler ve dikey dolaşım alanları kuzeyde konumlandırılmış- 75 tır. Yapının yaz aylarında doğal yoldan serinlemesi, denetimli rüzgar alınması için koridorlardan dışa açılan pencereler önerilmiştir. Dolaşım mekanları rüzgar almaya uygun tasarlanmıştır. Mekanların tasarımında gün ışığından maksimum yararlanmaya uygun bir yerleşim sağlanmıştır. Ofis, derslik, konaklama, atölye ve bakım mekanları güney yönünde, servis ve dikey dolaşım mekanları kuzey yönünde yerleştirilmiştir. İç mekan en boy oranlarının belirlenmesinde güneş ışığından azami yararlanmaya çalışılmıştır. 5. Cephe Tasarımı Proje birçok işlevin biraraya getirilmesiyle oluşmuştur. Bu oluşum da farlı ışık gereksinimlerini doğurmustur. Her mekanın faklı ölçekte ışık istemesi ve güneş ışınlarının günün saatlerine değişiklik göstermesi problem olarak belirlenip buna uygun çözüme gidilmiştir. Cephe tasarımında farklı 4 modülün kombinasyonları ile oluşturulmuştur. Modül tasarımı 300x150x5 cm lik bir dikdörgen prizmanın içinde olusturulan dikdörgen-kare şeklindeki boşluklar ile tasarlanmıştır. Oluşturulan modüller çelik profillere oturtulmuştur. Modüller istenildiğinde profiller üzerinde hareket ettirilebilecektir. Modüllerin malzemesi ise ahşaptır. Yapı kompleksinin kuzey cephesi ise ağırlıklı olarak kapalıdır. Burada ise duvar malzemesi olarak bürüt beton kullanılmıştır. 6. Bitkilendirme ve açık mekan düzenlemeleri Bölgede yer alan endemik bitki türlerinin, ve doğal malzemelerin kullanımı, çevre dostu malzemelerin seçimi ve fonksiyonların etkin kullanımına önemle dikkat edilmiştir. Bu kapsamda az su tüketen ve yağmur suyundan yararlanan bitkilere öncelik verilmiştir. Yapıla- 76 rın çevresindeki bitkilerin tür seçiminde ve Adıyaman doğal çevresine özgü endemik türlerin kullanımı ile kentin çevresinde var olan doğal çevre; su izinin (göletin) yarattığı doğal kimlik; toprak-iklim- ve biyosfer alan değerlerinin birlikteliğinin gücü olan işlevsel ilişki; su izinin üzerinden gelişen görsel değer; suyun varlığı ve bütünleşmiş olduğu doğal ortam ile arkasında yarattığı kimlik ile projenin peyzajı içinde barındırdığı bunca değeri harmanlamaktadır. Proje alanında sert zemin malzemesi olarak washbeton (meydan) ve yer örtücüler yumuşak sınırlarla kullanılacaktır. Sert zemin uygulanmayan alanlarda (doğu kısımda) oturma birimleri konularak, vurgulanmak istenilen kırsal alanda ki doğal bütünlüğün korunması amaçlanmıştır, ancak her koşulda kullanıma uygun olması açısından özellikle gölet etrafında görselliğe hakim alanlar yer almaktadır. İç mekan zenginliği sağlamak ve projenin dinginlik temasına uygun olarak galeri boşluklarında güneş alan zeminlerde seyrek bitkilendirme önerilmiştir. www.meryap.org.tr www.meryap.org.tr 77 MERS-İN Çukurova Havalimanı ile Türkiye’de bütün yollar Mersin’e çıkacak İstanbul’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük havalimanı Çukurova Havalimanı’nın temeli Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım, Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in katılımıyla atıldı. Koçoğlu İnşaat tarafından üstlenen ve 357 milyon Euro’ya mal olacak havalimanının 36 ayda tamamlanması bekleniyor. Yap-işlet-devret modeliyle yapılacak havalimanı Türkiye’nin önemli bir lojistik üssü olan Çukurova’nın dünyaya açılan kapısı olacak. 78 Bakan Yıldırım, Tarsus ilçesine bağlı Yenice beldesinde yapılan Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, havalimanı için 1 yıl boyunca inşaatın yeriyle ilgili hesaplar yapıldığını anlattı. Ortak aklın galip geldiğini ve inşaatın Adana ile Mersin arasına yapıldığını ifade eden Yıldırım, “Çünkü bu iki şehirde çok büyükşehirler. Çukurova’nın bereketli topraklarında yapılan ürünlerin dünyaya dağıtılması, Adana ve Mersin’in insanlarının dünyanın her yerine ulaştırılabilmesi için böyle bir karar aldık. 2003 www.meryap.org.tr yılında havalimanlarındaki yolcu sayısı 780 bindi. Bugün havalimanlarımızdan seyahat eden yolcu sayısı 4 milyon. Başbakanımız boşa ‘havayolu halkın yolu olacak’ demiyordu. Artık Adana ve Mersin’in tek havaalanıyla gelişmelere karşılık vermesi mümkün değil. O yüzden bu bölgesel havalimanını yapmaya karar verdik. Çukurova havalimanı bu yöreyi 2023 hedefine ulaştıracak” diye konuştu. Havalimanın yapılmasında iki şehrin eski valileriyle eski bakan Kürşad Tüzmen’in de önemli katkılarının olduğuna işaret eden Yıldırım, “Katkı veren herkesten Allah razı olsun. Ama en büyükkatkı ‘havayolunu imtiyaz olmaktan ihtiyaca döndüreceğiz’ diyen, bu uğurda bize talimat veren sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın” dedi. Yıldırım, son 10 yılda Türkiye’de 80 yılda yapılamayanların yapıldığını, bölünmüş yollarla ülkenindoğusuyla batısının, kuzeyiyle güneyinin birleştirildiğini bildirdi. Adana ve Mersin’deki yatırımlar Temeli atılan havalimanıyla Mersin’i ve Adana’yı 2023’e taşıyacak çok önemli bir kararınverildiğini kayde- www.meryap.org.tr den Yıldırım, şöyle devam etti: “Yapılacak sanayi ve turizm tesisleri ülkemizi ve bölgemizi 2023’e taşıyacak en önemlieserlerimiz olacak. Biz millete efendilik yapmaya gelmedik, hizmet etmeye geldik. ‘Bu ülkeninefendisi, millete hizmet edendir’ dedik ve ‘durmak yok yola devam’ diyerek hizmet ettik. Adana ve Mersin için yaptığımız altyapı yatırımı, yollar, demiryolları, havaalanları ve iletişimyatırımlarının toplamın 3.5 milyar lira. Siz Türkiye’nin geleceğini, aşını, işini sağlayan bekerekli tohprakların hayırlı insanlarısınız. Devam eden projelerimizin toplamı da 4 milyar liradır. Sadecebu havaalanı için 2,5 yılda yapılacak yatırım 800 milyon liradır. Bu bölgeeki arazi kamulaştırılması için 150 milyon liraya yakın bedel ödedik. Bu para bölgenin insanına refah getirdi. Yol olmayan yerde ticaret olmaz, turizm olmaz, ekonomi olmaz, kısacası hayat olmaz. Herşey yolların etrafındadır.” Adana-Mersin arası yarım saate düşüyor Bakan Yıldırım, Mersin’de 2 yıl önce bölgenin en iyi yat limanını hizmete açtıklarını hatırlatarak, “Mersin- Adana demiryolunu tamamen elden geçirdik. Şimdi 4’üncü hattı da yapmaya karar verdik. Artık Adana ve Mersin arası yarım saatin altına düşecek” diye konuştu. Geçen haftalarda havalimanı inşaatının yapıldığı yerde hortum yaşandığını anımsatan Yıldırım, olayda hayatını kaybeden işçiye de Allah’tan rahmet diledi. “İstanbul’a yeni inci” Yıldırım, yarın İstanbul’un fethinin yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, konuşmasını şöyle tamamladı: “Peygamberimizin fethini müjdelediği İstanbul’a yeni bir inci, boğaza yeni bir gerdanlık takıyoruz. Temelini yarın atıyoruz. Ülkemize ve İstanbulumuza hayırlı olsun. Türkiye öyle bir hale geldi ki, meteliğe muhtaç olan bir ülkeden, dünyanın en büyük ihalesini yapan bir ülke haline geldik. İşte istikrarın ve güvenin adresi budur. Şimdi buna bir de huzur ekleniyor. Nasıl Çanakkale’de, Sakarya’da, Sarıkamış’ta omuz omuza verdiysek, birbirimizi kardeş bildiysek bundan sonra da ayyıldızlı bayrak altında tek devlet ve millet olarak yolumuza devam edeceğiz.” 79 Havalimanı Çukurova’ya faydalar getirecek Bakan Çağlayan ise, havalimanının Çukurova’ya yatırımdan üretime, ihracattan istihdama kadar her alanda faydalar getireceğini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile komşu iki ilin milletvekili olarak il ayrımı yapmadan Çukurova için çalıştıklarını dile getiren Çağlayan, Mersin ve Adana’daki geçmişinin çok eskiye dayanmadığını ancak en az bir Çukurovalı kadar yöreyi tanıdığını ve sevdiğini, bundan da onur duyduğunu anlattı. Zaman zaman gerçekleştirilen toplantılarda bazı vaatlerde bulunduklarını, vaatlerini hayata geçirdiklerini, yapamayacaklarının ise sözünü vermediklerini ifade eden Çağlayan, “Bugün de bir sözümüzü yerine getiriyoruz. Akdeniz Oyunları da bunlardan birisi. Önümüzdeki günlerde bunu da başarıyla yapacağız. Geçen sene verdiğimiz sözleri teker teker hayata geçiriyoruz” dedi. Havalimanı yapmak için söz verdiklerinde bazı kesimlerin bunu başaramayacaklarına dair söylemlerde 80 bulunduklarını anımsatan Çağlayan, şöyle konuştu: “Bugün ‘olmaz, yapılamaz’ denen havalimanının 3 bakanla temelini atıyoruz. Bizim yaptıklarımıza bazılarının hayalleri bile yetişemez. Buradaki havalimanı sadece yolcu taşımayacak. Yöre için çok önemli olan tarımsal üretimler de taşınacak. Çiftçimizin ürettiği çilek, muz kanatlanıp dünyaya uçacak. Çiftçimiz, köylümüz daha fazla kazanacak. Bu havalimanı sadece yolcu getirmeyecek. Bölge için verdiğimiz söz vardı. Burayı Akdeniz havzasının lojistik merkezi yapacağımızı söylemiştik. Bu sözümüzün bir aşaması da bu havalimanı. Burası yapıldığında çiftçinin ürünleri daha fazla para edecek, esnafımız daha fazla para kazanacak. Nereden nereye? 28 Mayıs’ta ihtilal yaparlardı. Şimdi biz temel atıyoruz. Türkiye’nin ikinci büyük havalimanının temelini atıyoruz. Yarın 29 Mayıs. Bu tarih bizim için, tarihimiz için çok önemli. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği tarih. Bugün Türkiye elde ettiği is- tikrarla, İstanbul’da ve Türkiye’nin her tarafında yeni yeni yatırımlar yapıyor ve yarın İstanbul’da Başbakanımızın katılımlarıyla 2.5 milyar dolardan daha fazla yatırımla 3. boğaz köprüsünün temeli atılacak.” Çağlayan, Akdeniz Oyunları’nın da bölgeye çok önemli katkılar sağlayacağını ifade ederek “Maalesef en baştan beri bu işin yetişmemesi için elinden geleni yapanlar vardı. ‘Tesisler yetişmeyecek’ deniyordu. Ama yetişmeyen tesisler değil, onların zihniyeti. Yeni bir şölene hazır olun. 9 Haziran’da Akdeniz Oyunları için yapılan tesislerin açılışını hep birlikte yapacağız. Toplu açılışa hepinizi bekliyorum” diye konuştu. “Türkiye pasaportu şeref duydum” taşımaktan Bakan Çağlayan, siyasete atılmadan önce sanayi odası başkanı olarak IMF’den 1 milyar dolar borç alabilmek için geziye katıldıklarını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aramızda bir çok iş adamı vardı. Polisler tek tek üst baş arama- www.meryap.org.tr sı yaptı. Köpeklerini yanlarına alarak Türk iş adamlarının üstünü oturdukları yeri adeta esrar kaçakçısı gibi aradılar. O günü hiç unutamam. Çünkü borç alıyorduk. Nereden nereye? Geçtiğimiz günlerde yine ABD’ye ziyaret gerçekleştirdik. 10 yıl önceki karşılamanın dağlar kadar farklısını görerek karşılandık. Evelallah Türkiye doğru yoldadır, emin ellerdedir. Şükürler olsun Türkiye dünyaya meydan okuyan bir ülke olmuştur. Başbakanımızın ABD’ye düzenlediği gezinin ardından bir kez daha Türkiye pasaportu taşımaktan onur ve şeref duydum. Daha önce köpeklerle aranan Türk iş adamları, pasaportunu bile cebinden çıkarmadan, Amerika’ya gidip geliyor.” Çukurova Bölgesel Havalimanı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 2023 hedefleri arasında yer alan 30 milyon kapasiteli iki havaalanından birisi olarak planlanan Çukurova Bölgesel Havalimanının Adana ve Mersin’in yanı sıra bölgeye hitap etmesi hedefleniyor. İhaleyi kazanan firma, proje www.meryap.org.tr kapsamında, pist, ihtiyaç halinde pist olarak da kullanılabilecek paralel taksi yolu, ana pist sonlarında 60x60 metre emergency pist, emniyet sahaları ve onların sonunda RESA sahaları, apron, özel hangarlar bölgesi apronu, kargo terminal apronu, yer hizmet araçları park alanı, iç ve dış hatlar terminal binası, havaalanı oteli, otopark ve bağlantı yolları, VIP binası, CIP binası, kule, kaza yangın istasyonu binası, genel hizmetler-özel hizmetler araç garajı, kara araçları akaryakıt ikmal tesisleri, su deposu, ısı ve güç merkezi, kargo terminali, havaalanı giriş kontrol noktası, apron bariyer binası, çöp toplama ve ayıklama merkezi, regülatör binaları, çevre güvenlik yolu ile sistem ve tesisler ile uçak yakıt hidrant sistemini yapacak. Kamulaştırılan 8 milyon metrekarenin üzerindeki alanda yapılan havalimanı, yer teslimi yapıldıktan sonra 36 ayda inşaat çalışmalarını tamamlayacak firma tarafından işletilecek. İşletme süresi bittikten sonra havalimanının işletmesi için yeniden ihale düzenlenecek. DOSYA HABER ULUSLARARASI REKABETE AÇIK İHALELERDE UYGULANABİLECEK YENİLİKÇİ İHALE YÖNTEMLERİ Bir ihalenin uluslararası ihale sayılabilmesi için, ihaleye iştirak eden müteahhitlerin işveren ile ayrı milliyetlerde olmaları ve ihale bedelinin bağlı bulunduğu para biriminin projenin tatbik edildiği ülkeden serbestçe transfer edilemeyip tamamının veya bir kısmının transfer şartlarının belirlenmiş olması veya ödemelerin değişik para birimleri ile yapılması gereklidir. 82 “Avrupa Uluslararası Müteahhitler Birliği (EIC), aşağıda bahsedilen yenilikçi ihale yöntemlerinin uygulanmasının yaygınlık kazanmasının işveren idarelere fayda sağlayacağını açıklamıştır” (Bkz. EIC, Blue Book on Sustainable Procurement -Sürdürülebilir İhale Sistemi/Mavi Kitap-,Germany,November 2004, s.11-13): 1. Birinci seçeneği, geleneksel ihale sürecinde teklif verenlerin kaliteye dayalı olarak seçilmesi uygulamasına daha fazla yer vermektedir. Ön yeterlilik, ihale belgeleri, sözleşme koşulları ve teminatlara ilişkin yöntemlerin iyileştirilmesinin yanısıra idareler, en düşük bedel yerine “ekonomik olarak en avantajlı teklif”, uygun yerlerde “alternatif teklifler” için çağrıda bulunma ve “çift zarf sisteminin uygulanması” gibi çeşitli alternatif kriterleri uygulayarak makul tekliflerin sunulmasını teşvik edebilirler. 2. İşveren idarenin ikinci seçeneği, anahtar teslim ya da tasarla-yap Dr.Jur.Tunay KÖKSAL Uluslararası Ticaret ve Lojistik Hukuku Öğretim Üyesi (www.tunaykoksal.org) projeleri için ihale açarak, tasarım aşamasında teklif sahiplerinin becerilerinden daha fazla faydalanmaktır. Sözkonusu ihale yönteminde işveren idare, “iş sahibinin gereklilikleri” başlığı altında teklif verenleri, projenin parametreleri konusunda bilgilendirmekte ve seçme sürecini iki aşamaya ayırmaktadır. Bu sayede farklı görüş ve düşüncelerin teklif verenler tarafından dile getirilmesine olanak sağlayan tartışmalar için de belirli bir esneklik ortamı oluşturabilmektedir. 3. İşveren idarenin üçüncü seçeneği, ihalenin girdilerden ziyade sonuçlara odaklanarak belirli bir performans düzeyine ulaşan müteahhit firmaya verilmesini sağlayacak bir sözleşme şeklini kullanmaktır. Bu düzenleme “ tasarla-yap” ya da “anahtar teslim” projelere benzemekle birlikte işveren idare, bu ilkeyi genişletip planlama, yapım, yenileme, bakım ve işletme unsurlarını www.meryap.org.tr da içeren uzun süreli sözleşmelerle hizmetin tamamını özel sektördeki üçüncü taraf hizmet sağlayıcılarına devredebilir. Genel kural olarak, söz konusu “performansa dayalı ihale” yöntemi ile gerçekleştirilen işlerin tasarım, yapım ya da işletme aşamasında meydana gelen her türlü kusur, müteahhidin sorumluluğunda olacaktır. 4. İdarenin dördüncü seçeneği ise, “kamu-özel sektör ortaklığı” modelini kullanmak ve kamu hizmetlerinin temini işini “dış kaynak kullanımı” ile özel sektöre devretmek olacaktır. Kamu-özel sektör ortaklığı, altyapı işlerinin yerine getirilmesi ve/ veya kamu hizmetlerinin sağlanması bağlamında, özel sektörün mali, ticari ya da teknik kaynaklarının kullanılabilmesi amacıyla, kamu ve özel sektör arasında yapılan bir dizi resmi anlaşma ve düzenlemeleri kapsamaktadır. Kamu-özel sektör ortaklığı modelleri şu anda altyapı sektöründe oldukça yaygın bir uygulama olup, aynı şekilde kamu binalarının yapım işlerinde de uygulanabilir. Bu projelerin ortak özelliği, yapım ve/veya yenileme işi için büyük miktarda başlangıç sermayesi gerektirmesi ve yapım aşamasının tamamlanmasının ardından, hükümetin çok fazla borçlanmasını gerektirmeyen bakım ve işletme masraflarının ortaya çıkmasıdır. Söz konusu maliyetler, kullanıcı ödemeleri ya da devlet tarafından yapılan tek seferde ödeme ile, projenin hizmet ömrü süresince yeniden finanse edilmektedir.” “Avrupa Uluslararası Müteahhitler Birliği, sürdürülebilir ihalenin etkin bir ön yeterlilik aşaması ile başlaması ve yüksek kaliteli belgelere ve dengeli sözleşme koşullarına dayanan bir ihale süreci ile devam etmesi görüşündedir.Teklifin sunulması ile başlayan ve sözleşme yürürlüğe girinceye kadar geçen süre, yalnızca ihalenin en az kuralcı değil, aynı zamanda en az faydalanılan kısmıdır. Bu süre içerisinde müteahhidin tek- www.meryap.org.tr lifi, işveren idarenin gerekliliklerini tam olarak karşılayıp karşılamadığının anlaşılması için, dikkatli biçimde incelenmelidir. Nihayet, işveren idareler, en düşük bedelle en yüksek kaliteyi sağlayabilmek için, nitelikli teklif verenlerin rekabete uzmanlıklarını taşıyabilmelerine izin veren yenilikçi ihale yöntemlerini daha sık kullanmalıdırlar” (EIC, a.g.e., s.13). “Geleneksel olarak uluslararası ölçekte finanse edilen inşaat işlerinde izlenen standart bir yol vardır. İş sahibi idare, ihale çağrısına dahil edilmek üzere kapsamlı şartname ve belgelerin hazırlanması için bir müşavir mühendis görevlendirir. İstekliler, bu belgeleri incelerler ve tekliflerini sunarlar”(EIC, a.g.e., s.13). “Geçmişte tekliflerin değerlendirilmesinde esas alınan ölçüt, projenin toplam işletme masraflarının optimize edilmesinden ziyade altyapı tesisi için teklif edilen en düşük yapım bedeliydi. Gelenekçi ihale yöntemi aşağıdaki gibi bazı sorunları içerisinde barındırmaktadır” (EIC, a.g.e., s.16-17): “-Makul olmayan tekliflerin sunulması ve dolayısıyla genelde danışmanlık hizmetleri için yetersiz finansman ayrılması (bunun da ön etütlerin kötü yapılmasıyla sonuçlanması) ve/veya hazırlık çalışmalarının yapıldığı tarih ile işin fiilen uygulandığı tarih arasında çok fazla zaman geçmesi (bunun da ihale belgelerinin belirsiz olmasıyla sonuçlanması) nedeniyle risk için ayrılan karşılıkların maliyeti çok artırması, -İdarenin, yapılabilecek yenilikler, katma verimlilik ve değer mühendisliği gibi alanları, teklif sahipleriyle tartışma ve seçenekleri değerlendirme beceresi gösterememesi, -Belli başlı kaynak yatırımlarının idare tarafından önceden yapılması gereği.” “Çok taraflı kalkınma bankalarının kredileri ile finanse edilen altyapı projelerinin, uluslararası rekabetçi ihale yöntemleri ile tasarla - ihale et - yap projeleri olarak gerçekleştirilmesi geçmişe dayanan bir gelenek- tir. İşveren idare, genellikle tasarım işlerini yürütmek için bir müşavir mühendisi görevlendirir ve ardından ihale belgelerini hazırlar. Müşavir mühendis, yapım işlerini tasarlarl ve tanımını çizim, şartname ve diğer benzeri dökümanlar ile yapar. Müteahhit ise, müşavir mühendis tarafından hazırlanan tasarım ve belgelere tam uyum sağlayarak yapım işlerini gerçekleştirir” (EIC, a.g.e.,s.18). “İhale dosyası, genellikle ön yeterliliği geçmiş olanlar olmak üzere ilgili tüm taraflara dağıtılır ve ardından istekli firmalar tekliflerini hazırlarlar. Teklifler, aynı zamanda teslim alınır ve tamamı aynı ihale belgeleri ve bilgilerinden oluşur. Daha sonra teslim alınan teklifler, ihale gerekliliklerine uygunlukları açısından kontrol edilir ve ardından işveren idare tarafından değerlendirilir. Bazı durumlarda sınırlı açıklamalar talep edilmekle birlikte, istekliler ile herhangi bir pazarlık yapılmaz. Uygun olmayan teklifler reddedilir ve ihale her zaman “değerlendirilen en düşük teklifi” yani “en düşük yapım bedelini” veren müteahhide verilir” (EIC, a.g.e.,s.19). EIC’nin görüşüne göre, “uluslararası yapım işi projelerine kredi sağlayan çok taraflı kalkınma bankaları, ihale sorumluluğunun tamamını işveren idareye bırakmamalı ve gerek ihale sonucu gerekse projenin uygulaması aşamasındaki temel adımları yakından inceleyerek bu sorumluluğu paylaşmalıdırlar. Bunu gerçekleştirmenin bir yolu, müşavir mühendis ya da iş sahibinin temsilcisini, ihalelerdeki tüm uygunsuz durumları bankaya bildirme konusunda yükümlü kılmaktır. Yürütme aşamasında yapım sözleşmesi uyarınca gerçekleşen herhangi bir maddi temerrüt hali ve sözleşmede öngörülen değişiklikler izlenmelidir. Bu tür uygulamalar, ön yeterlilik aşamasında başlamalı ve herhangi bir anlaşmazlık çözümlenene kadar devam etmelidir” (EIC, a.g.e.,s.19). “Proje kredisini temin eden kalkınma bankaları, işveren idare projeye 83 devam kararı almadan önce fizibilite etütlerinin kalitesini kontrol etmelidir. Bu bankalar aynı zamanda, kredi anlaşmalarında veya hibelerde yapılan değişiklikler ve süre uzatımlarının uygulanması süresince etkin rol oynamalıdırlar. Buna ilaveten, proje kredisini temin eden kalkınma bankaları, sözleşme tarafı olmasa da, bu bankaların uyguladığı ihale kuralları, işveren idarenin temerrüde düşmesi ya da kredi anlaşmasında müteahhidi üçüncü taraf lehdar olarak göstermek suretiyle söz konusu kredi anlaşmasındaki bazı hakların müteahhide temlik edilmesi hallerinde, müteahhide doğrudan ödeme yapılması olanağını da sağlamalıdır. Bu seçenek, krediyi temin eden bankaların projeye olan taahhüdünü gösterecek ve önemli bir temerrüt hali ortaya çıktığında, projeyi kendi çıkarlarına göre kontrol etmek konusunda daha elverişli bir konumda olabileceklerdir. Bu durum, aynı zamanda işveren idarenin müteahhide ödemeleri konusunda algılanan riski de azaltacaktır” (EIC, a.g.e., s.19). “Anahtar teslim, tasarla-yap, performansa dayalı ihale ve kamu-özel 84 sektör ortaklıkları dahil olmak üzere modern ihale yöntem ve stratejilerinin çok taraflı kalkınma bankalarının standart ihale belgelerine uyarlanması, Avrupa Uluslararası Müteahhitler Birliğinin tavsiye ettiği bir uygulama olacaktır. Zira, Birlik, sözleşme tarafları arasında karşılıklı güvenin tesis edilmesinde kalkınma bankalarının öncülük etmesi gerektiği düşüncesindedir” (EIC, a.g.e, s.20). -Çevresel etki değerlendirmesi raporu, -Güvenlik ve çevre standart ve normları.” EIC’ye göre, “işveren idareler ellerindeki ilgili tüm veri ve bilgileri teklif sahipleriyle paylaşmalıdırlar. Dolayısıyla işveren idareler, yapım sözleşmelerine ilişkin ihale belgelerine en azından aşağıda yer alan bilgileri dahil etmekle yükümlü olmalıdırlar “ (EIC, a.g.e., s.20): “Geleneksel yapım işlerinde müşavir mühendisler iki görev üstlenmektedir: Yapım işlerinin tasarlanması, proje uygulamasının denetlemesi aşamasında işveren idarenin temsilcisi olarak hareket etmek ve maliyet, onaylar ile değişiklikler konusunda tarafsız karar verme yetkisini dengeli bir şekilde kullanmak. Zaman içerisinde bu ikilem, müşavir mühendisin müşterisi idareye hizmet verme görevi ile tarafsız bir şekilde sözleşme ile ilgili konularda karar verme görevi arasında kendi içinde çelişen bir durumu ortaya çıkarmıştır. Müşavir mühendisin bu ikili görevi, gerek işveren idare ve müteahhit gerekse projenin finansmanını “-Jeo-teknik koşullar dahil, ilgili tüm teknik bilgi, -Tasarım ve yapım aşamasının süresi, -Gerçekleştirilecek yapım işinin özellikleri ve miktarı, -Kalite kontrolü için gerekli bilgiler, -Yapım şartnamesi, standartları ve normları, “İşveren idareler; gümrük, ithalat ve ihracat izinlerinin alınmasından, liman, depolama ve ulaştırma yönetmelikleri hükümlerinden, ulusal mevzuatla uyum içinde kalarak, yabancı müteahhitleri muaf tutmalıdır” (EIC, a.g.e., s.21). www.meryap.org.tr sağlayan kuruluşlar açısından çok sayıda sorunu da beraberinde getirmiştir” (EIC, a.g.e., s.22). “Müşavir mühendis ister doğrudan proje finansörü kuruluş isterse işveren idare tarafından görevlendirilsin, müşavirlerin açık ve son teknikleri içeren şartnameler ve çizimler dahil olmak üzere güvenilir ihale belgeleri hazırlama kabiliyetlerine göre seçilmeleri çok önemlidir; çünkü bu türden belgeler, projenin kapsam ve teknik gerekliliklerini belirlediklerinden, bir inşaat projesinin başarılı bir şekilde uygulanmasının esasını oluşturmaktadır. Nihai ihale belgelerinde yer alan herhangi bir belirsizlik, kaçınılmaz olarak projenin ilerleyen aşamalarında ciddi sorunların doğmasına neden olacaktır. Zira, inşaat projelerinde yaşanan sorunların çoğunun ana nedeni, ihale hazırlık sürecindeki yetersiz bütçe sonucunda geliştirilen standart dışı ihale belgeleridir” (EIC, a.g.e., s.22). “Yapım işlerinin özellikleri ve kapsamının, şartnameler ve belirtilen miktarlar esasında istekliler tarafından doğru bir şekilde değerlendirilmesine imkan sağlamak için, kapsamlı bilgi ve veriler yeterli ayrıntıda sağlanmalıdır. Müteahhit tarafından temin edilecek malzemelerin kalitesi ve işçilik standartları açıkça tanımlanmalıdır” (EIC, a.g.e., s.22). “İşveren idare, projenin tasarlanması ve ihalenin yönetilmesi için bir müşavir mühendis, proje uygulamasının denetlenmesi ve sözleşme gereklerinin yerine getirilmesi için bir başka müşavir mühendis görevlendirilebilir. Taraflardan herhangi birinin ihmali ya da hatası nedeniyle uygulama sırasında sorunların ortaya çıkması halinde ayrı bir kontrol mühendisi, tasarımcı mühendis ile müteahhit arasında tarafsız bir rol üstlenebilir. Diğer taraftan, tasarım ve kontrol işlevlerinin aynı mühendis tarafından üstlenilmesi ise, tasarımcının kendi tasarım fikirlerinin doğru bir şekilde hayata geçirilip geçirilmediğini kontrol etmesine imkan www.meryap.org.tr sağlayacaktır” (EIC, a.g.e., s.22). EIC’nin bir tavsiyesi de, “sözleşme koşullarına bir “Anlaşmazlık Kurulu” hükmünün ilave edilmesidir. Söz konusu kurul, sözleşmenin hemen başlangıcında atanmalı ve projenin tasarımı ya da uygulanması ile ilgili olarak müşavir mühendis ile müteahhit arasında herhangi bir görüş ayrılığı çıktığında bağlayıcı karar verme yetkisi ile donatılmalıdır” (EIC, a.g.e., s.22). “Uluslararası inşaat sektörünün başlangıç zamanlarında yapım işleri, çoğu zaman geleneksel yöntemle, en rekabetçi teklifi sunan müteahhitlere verilmekteydi. Ancak günümüzde tasarla-yap ve anahtar teslim projeler ve hatta müteahhidin yalnızca projenin tasarım ve yapımından değil bazı durumlarda aynı zamanda projenin yürütülmesi ve finansmanından da sorumlu olduğu performansa dayalı ihale yöntemi ve kamu-özel sektör ortaklıkları gibi yöntemler çok daha yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Zira, yalnızca en düşük bedeli esas alan bir rekabet ortamında, öngörülen bütçe içerisinde ve belirlenen sürede etkin bir şekilde tasarlanmış yüksek kaliteli yapım eserlerini gerçekleştirmek mümkün değildir” (EIC, a.g.e., s.23). “Ön yeterlilik sürecinin bazı unsurları gereksiz yere karmaşık, maliyetli ve zaman alıcıdır. Ön yeterlilik soru formları genelde gereksiz formaliteleri içeren taleplerde bulunmakta olup; bunlar, sözleşmenin tabi olduğu hukuk düzeni açısından gerekli olmadıkça, istenmesinden kolaylıkla vazgeçilebilecek belgelerdir. Bu tür belgelere örnek olarak aşağıdakiler verilebilir” (EIC, a.g.e.,s.24-25): “-Her türlü ön yeterlilik ve teklif için, denetçilerin imza asıllarının bulunduğu yıllık bildirimler, -Her bir ön yeterlilik ve teklif için, banka yetkililerinin imza asılları bulunan banka referans yazıları, -Yeminli çevirmen tarafından yapı- lan ve bazen çevirmenin imzası ile birlikte noter tasdiki istenen çeviriler, -Noter tasdikli ve tasdik şerhi iliştirilmiş vekaletname, -Projede kullanılması öngörülen ekipmanların menşe bildirimleri ya da menşe belgeleri, -Ülkelerin çoğunda noterlik sisteminin yaygın olmaması nedeniyle noter tasdiki yaptırmanın zor olmasına rağmen noter tasdikli çeşitli belgeler.” “Bunun da ötesinde günümüzde artan sayıda ihale çağrısı, ön yeterlilik başvurusunda bulunan müteahhide ek yükler getiren gereklilikler içermektedir” (EIC, a.g.e., s.25-26): “-Projeye özel kredi imkanının bulunduğunu teyit eden banka beyanı (maliyet getiren ve kredi imkanının tamamını bloke eden ve aynı zamanda proje tekliflerinin altı aydan daha uzun bir süre sonra verileceği ön yeterlilik süreçlerinde anlamlı olmayan bir uygulamadır. -Listelenen personel ve ekipmanın münhasıran ilgili projede kullanılacağına dair müteahhit beyanı (aynı zamanda birden fazla lot için teklif verilmesini güçleştirmekte ve hattta imkansız kılmaktadır), -Kiralanmış ya da kirala-satınal anlaşmaları yada diğer finansman anlaşmaları uyarınca edinilmiş olanların aksine, projede kullanılacak olan ekipmanların tamamı ya da yarısının müteahhidin mülkiyetinde bulunması gerekliliği, -Müteahhidin elinde normal şartlarda bulunmayan ve müteahhidin ibraz etmekle yükümlü olduğu konu ile ilgili olmayan bilgiler ( “teklif sahibinin daha önce temerrüde düştüğü sözleşmeler” ya da “şirket varlıkları üzerinde bulunan alacak talepleri ve konu oldukları dava süreçleri” gibi bilgilerin ihale süreciyle ilgileri halen anlaşılamamıştır. Ayrıca, tek- 85 lif sahipleri, bu türden bilgilerin ön yeterlilik aşamasında idare tarafından nasıl kullanılacağı konusunda genelde bilgilendirilmediklerinden dolayı, değerlendirme sürecinin subjektif olacağı yönünde şüpheler doğmaktadır).” “EIC, ön yeterlilik ölçütlerinin nesnel olmasını, ihale duyurusunda açıkça belirtilmesini ve yayınlanmasını tavsiye etmektedir. Bu ölçütler olası tüm teklif sahiplerine eşit uygulanmalıdır. EIC, aşağıda belirtilen bilgilerin ön yeterlilik değerlendirmesi için sunulmasının yeterli olduğu görüşündedir” (EIC, a.g.e., s.26): “-Ticaret kaydı, yıllık bildirimler, banka referansları ve benzeri belgelerin fotokopileri, -Noter tasdiki yerine tasdiksiz çeviriler, -Müteahhidin imzaladığı vekaletname, -Projede kullanılacak ekipmanlara ait uygun olan ülkelerdeki menşe belgelerinin verileceğine dair bir beyan, -Belge asılları, sertifikalar ve tasdikli imzaların zorunlu olması halinde, teklif değerlendirme sürecinin sonunda ihale üzerinde kalan teklif sahibi (ya da kısa listeye kalan sınırlı sayıda telif veren) tarafından ibraz edilmeleri yeterli olmalıdır.” “Uluslararası ihale çağrısında bulunan işveren idareler, toplam proje sermaye maliyetlerinin ortalamada yaklaşık yüzde 3’ünü, ihalenin tasarım ve teklif belgelerinin hazırlanmasına harcamaktadır. Bu oran, güncel fizibilte etüdlerinin hazırlanması için yeterli olmamaktadır. İhale belgelerinin yetersiz düzeyde hazırlanması, çoğu zaman projenin de başarısız olmasıyla sonuçlanabilmektedir” (EIC, a.g.e, s.27). EIC, teklifler alınmadan seçilen müşavir mühendis tarafından hazırlanan etüt, şartname, çizim ve benze- 86 ri belgelerin kalite ve yeterliliğinden tamamen işveren idarelerin sorumlu tutulmasını tavsiye etmektedir (EIC, a.g.e, s.27). A. ULUSLARARASI REKABETE AÇIK YAPIM İHALELERİ İÇİN ÖNGÖRÜLEN TEMİNATLAR “Uluslararası yapım işleri sözleşmelerinde, projenin bütçe dahilinde ve zamanında tamamlanması için kamu ve özel sektör işverenlerini teminat altına almak için standart bir gereklilik söz konusudur. Bir banka tarafından düzenlenen koşulsuz teminat, genellikle sözleşme bedelinin yaklaşık yüzde 10’u tutarında olup, uluslararası müşterilerin karşılıklı teminat talebini yerine getirmek için kullanılmaktadır” (EIC, a.g.e., s.30). “Kefalet şirketleri tarafından sözleşme teminatı olarak verilen sözleşme senetlerinin kullanılması, uluslararası taahhüt işlerinde yaygın bir uygulama değildir. Kefalet senedi sisteminde garantör, sözleşme teminatının yalnızca mali unsurlarını taahhüt etmemekte aynı zamanda iş sahibine, müteahhidin yapım işleri sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getireceğine yani yapım işinin tamamlanacağına dair bir güvence de vermektedir. Kefalet senetleri; kesin teminat, avans teminatı ve alıkoyma serbest bırakma mekanizması gibi müteahhidin sözleşmeden kaynaklanan teminat yükümlülüklerinin tamamının karşılanması amacıyla düzenlenebilir” (EIC, a.g.e., s.30-31). “Kefalet senedi sisteminin müteahhide sağladığı başlıca avantajlar şunlardır: 1. Kefalet senedi, müteahhidin kredi imkanını etkilemez. 2. Müteahhit haksız taleplere karşı korunur. 3. Kefalet, projenin geliştirilme aşamasını da içerdiğinden, genelde anlaşmazlıklar berteraf edilir” (EIC, a.g.e., s.31). “Kefalet senedi sistemi, bir teminat şekli olarak aynı zamanda projeyi finanse eden kuruluşlar için de caziptir; çünkü yatırımın güvenilirliği, projenin tamamlanacağı güvencesi ile teminat altındadır” (EIC, a.g.e., s.31). “Uluslararası Ticaret Odası (ICC), “Talep Teminatları ve Sözleşme Teminatları için Yeknesak Kuralları” yayınlamıştır. Üye devletler tarafından onaylanan bu kurallar, söz konusu mali araçların uygunsuz kullanımına karşı borçlu ve garantörleri korumaktadır” (EIC, a.g.e., s.31). “EIC, proje finansörü kalkınma bankalarının ihale belgelerinde, projeye bağlı olarak talep teminatı ya da sözleşme teminatının kullanılmasına ilişkin hükümlerin yer almasını önermektedir. Buna alternatif uygulamalar, ilgili masraflar sözleşme bedeline dahil edilmek zorunda olduğundan daha düşük nihai bedellerin oluşmasına katkıda bulunabilir. Temin edilmeleri genelde daha ucuz olduğundan ve idare için de avantaj sağladığından, kefalet şirketleri tarafından düzenlenen teminatların kullanılması önerilmektedir. Ayrıca, teminat ya da senet metninde ICC yeknesak kurallarına atıfta bulunulması, taraflar için zorunlu kılınmalıdır” (EIC, a.g.e., s.31). B. ULUSLARARASI REKABETE AÇIK YAPIM İŞLERİ İHALE SÜRECİNİN MODERNLEŞTİRİLMESİ 1. EKONOMİK OLARAK EN AVANTAJLI TEKLİF EIC’ye göre, “en düşük bedelli teklif yerine işveren idarelerin makul teklif anlayışını “ekonomik olarak en avantajlı teklif” (bir başka deyişle, teknik performans, maliyet etkililiği, esneklik, çevresel etki, yerel halka yönelik yatırım, sosyal sorumluluk ve benzeri unsurların en makul birleşimini içeren teklif) bağlamında değerlendirmeleri uygun olacaktır. Ancak fiilen genelde yalnızca “en düşük bedel” dikkate alınmaktadır www.meryap.org.tr çünkü işveren idare, “düşük bedel” ile “ekonomik olarak en avantajlı teklif” arasındaki farkı değerlendiremeyecek olan üst düzey yetkililerine karşı sorumludur” (EIC, a.g.e.,s.35). Avrupa Adalet Divanının aldığı son karara göre, “en düşük bedel” nesnel bir ölçüt olarak kabul edilmiştir (Bkz. ECJ, C-247/02). Ancak, en düşük bedel, işveren idare tarafından tek karar ölçütü olarak seçildiğinde, idare her sözleşmenin kendine özgü özelliklerini değerlendirmeye alamamakta, serbest rekabet için en uygun ölçütleri seçememekte ve dolayısıyla ihaleyi en iyi teklif sahibine verememektedir. Açık ve belli teklif sahipleri arasında ihale yöntemleri ile gerçekleştirilen kamu ihalelerine ilişkin çerçeve kanunun yalnızca en düşük bedel esasına dayandırılması, Avrupa Birliği Hukukuna aykırıdır” (EIC, a.g.,e, s.35). www.meryap.org.tr “Uluslararası kalkınma bankaları tarafından finanse edilen projelerdeki en düşük bedel sorununu çözmek için EIC’nin önerisi, bu bankaların, işveren idareleri “ekonomik olarak en avantajlı teklif” esasında ihaleleri sonuçlandırmaları yönünde teşvik etmeleridir” (EIC, a.g.e., s.35). “Ekonomik olarak en avantajlı teklif, ihale dosyasında belirtilen mekanizmalar uyarınca kalite, bedel ve işletme maliyeti gibi unsurlara uygun ağırlıklar verilerek belirlenmelidir. Ancak, ihale çağrısında bedel dışında kalite, performans şartnameleri, tasarım gereklilikleri, tamamlama süresi, işletme maliyeti ve başka ölçütlerin de esas alınması halinde, bu tür tekliflerin değerlendirilmesi çok daha karmaşık ve biraz da öznel olabilecektir” (EIC, a.g.e.,s.36). “ İşveren idareler tarafından genelde izlenmesi gereken safhalar, aşağıda belirtilen beş aşamayı kapsamaktadır (EIC, a.g.e., s.36): -Bedele ek olarak belirlenecek ihale kararı ölçütlerinin seçilmesi, -Ölçütlerin herbirinin ağırlıklarının belirlenmesi, -Ölçütlerin herbiri esas alınarak tekliflerin değerlendirilmesi, -Aşırı düşük tekliflerin reddedilmesi, -Tekliflerin nihai olarak sıralanması.” 2. ALTERNATİF TEKLİFLER “Alternatif teklifler, teklif verenin, işveren idarenin ihtiyaçlarını karşıladığını düşündüğü ancak ihale belgelerindeki gerekliliklerle tam olarak eşleşmeyen tekliflerdir. Teknik yenilikleri, projenin maliyetini düşüren ya da performansını artıran diğer yaklaşım değişikliklerini içerebilirler” (EIC, a.g.e., s.37). 87 “EIC, müteahhitlerin ihale dışı bırakılmadan teknik alternatifler sunabilme seçeneğine sahip olması gerektiği düşüncesindedir. Zira, teklif verenlerden biri, projenin gerçekleştirilmesi ile ilgili olarak ihale belgelerinde belirtilen çözümden farklı bir çözümü sunma bilgi ve becerisine sahip olabilir. Bu nedenle en pratik çözüm, maliyeti düşürmesi, yapım süresini kısaltması ya da projenin daha iyi uygulanmasına imkan sağlaması kaydıyla, teklif sahiplerini alternatif teklifler sunmaya davet etmektedir” (EIC, a.g.e., s.37). 3. ÇİFT ZARF SİSTEMİ “Aşırı düşük teklif verilmesi riskini bertaraf etmek için bazı ülkerede teknik ve mali tekliflerin iki ayrı zarf içinde sunulması talep edilmektedir. Bu sayede ihale makamı idareler, mali unsurların etkisi altında kalmadan tekliflerin teknik kalitesini değerlendirebilmektedirler” (EIC, a.g.e., s.37). “Çift zarf sisteminin avantajı, öncelikle teknik tekliflerin değerlendirilmesine imkan sağlanması ve işveren idarenin ilgisini en çok çeken teknik çözümlerin, çözümüne ilişkin bedel işveren idare tarafından bilinmeden, 88 tarafsız bir biçimde seçilebilmesidir. Bazı durumlarda, iyi bir teknik çözüm ihtiyacı, bunun için gereken bedelden daha önemlidir” (EIC, a.g.e., s.37). “Bu yöntemin şeffaf uygulanması için taraflardan her biririn teknik tekliflerine karşılık gelen mali tekliflerini içeren ikinci zarfların tamamı, noter veya avukat gibi bağımsız bir tarafa teslim edilmeli ve yalnızca tatmin edici teknik çözümlere ait mali teklifler, söz konusu üçüncü tarafların huzurunda açılmalıdır. Mali teklif, idarenin bütçesini aşıyorsa, tatmin edici bulunan en iyi ikinci teknik çözüme ait mali zarf açılmalı ve seçim yapılana kadar uygulamaya bu şekilde devam edilmelidir. Açılmayan zarflar, ihalenin sonuçlandırılmasının ardından başarısız olan teklif sahiplerine geri gönderilmelidir” (EIC,a.g.e.,s.37-38). 4. İKİ AŞAMALI İHALE SİSTEMİ “EIC, büyük ölçekli altyapı projelerinin ihalesinde “anahtar teslim” ya da “tasarla-yap” yöntemlerinin, proje finansörü kuruluşlar ve işveren idareler tarafından ciddi olarak ele alınmasını tavsiye etmektedir. Zira, tasarım ve yapım işlerine ait sorumluluğun birlikte tek elde toplanması, projenin tamamlanma süresini kısaltacaktır. Ayrıca, tasarım ve yapım sürecindeki verimlilik, proje bedellerini de düşürebilecektir” (EIC, a.g.e., s.38). “Anahtar teslim proje ihalelerinin yanlış tanımlanmış iş sahibi gerekliliklerine göre tek aşamalı ihale yöntemi esasında sonuçlandırıldığı olumsuz örnekler dikkate alındığında, ihale sürecinin etkin yürütülmesi ve uzun sürmemesi kaydıyla, bu tür projelerde iki aşamalı ihale sisteminin kullanılması için geçerli nedenler bulunmaktadır. Birinci aşamada seçilenlerden bir kısa liste oluşturulacak ve bunlardan, gözden geçirilmiş eşit şartlara göre mali tekliflerini sunmaları istenecektir” (EIC, a.g.e., s.38-39). 5. PERFORMANSA DAYALI İHALE SİSTEMİ “Performansa dayalı ihale yaklaşımı, hizmetin temini işini özel sektöre devrederek ve subvansiyon ödemesini hedeflenen gruplara verilen hizmete bağlayarak, hizmet kalitesini artırmaya çalışmaktadır. Geleneksel projelerde idare, örneğin bir su arıtma tesisi (ya da kara yolunun) yapımı için talimat vermekte ve tesisi yaptırmaktadır. Ancak performansa dayalı www.meryap.org.tr ihale sistemiyle gerçekleştirilen projelerin çoğunda bir hizmet (örneğin arıtılmış suyun temini ya da bakım ve işletme sorumluluğu da dahil olmak üzere bir kara yolunun hizmete açılması) satın alınmaktadır” (EIC, a.g.e., s.39). “Teklif sahiplerinin yalnızca bedelle sınırlı olmamak üzere geniş bir ihale karar ölçütleri yelpazesi içinde rekabete girmelerine imkan verdiğinden EIC, genel anlamda performansa dayalı ihale sistemini desteklemektedir. Dolayısıyla EIC, Dünya Bankası tarafından yürütülen ve çok taraflı kalkınma bankaları ile iki taraflı bağışcı kuruluşlar tarafından finanse edilen büyük ölçekli karmaşık projelerin performansa dayalı ihale sistemi ile gerçekleştirilmesi yaklaşımının analiz edildiği araştırma çalışmasını, tamamen desteklemektedir. Özellikle enerji üretimi, su ve kanalizasyon ve diğer kamu hizmetleri gibi alt yapı projeleri ile sınırlı olan bu çalışma şu sonuca varmıştır: “Belirtilen proje türlerinde performansa dayalı ihalenin benimsenmesinde ilgili tüm tarafların sağlayacağı bir dizi fayda bulunmaktadır. Büyük ölçekli karmaşık projelerde bu faydalar, olası olumsuzlukların çok ötesine geçmektedir” (Bkz. Uluslararası Finans www.meryap.org.tr Kuruluşları ve Bağışçılar Tarafından Finanse Edilen Büyük Ölçekli Karmaşık Projelerin Performansa Dayalı İhale Sistemi ile Gerçekleştirilmesi konulu çalışma-Nihai Rapor, 29 Mart 2004,s.14). “Nihai raporun ana sonuçları aşağıdaki gibidir: -Müteahhitler, kendilerine ait daha yeni, daha verimli ve bazen daha ucuz teknoloji çözümlerini önerebilmelidirler; -Dünya Bankasının İhale Klavuzu ya da standart ihale belgelerinde performans ya da işleve dayalı şartnamelerin kullanılmaması yönünde bir ifade yoktur; -Ön yeterlilik ardından iki aşamalı ihale en uygun yöntemdir; -Avrupa deneyimlerine bakıldığında, iş sahiplerinin nitelikli ve deneyimli personeli ile tamamlanan tesisleri devraldığı ve işlettiği çok sayıda iyi işleyen performansa dayalı ihale ile gerçekleştirilen proje bulunmaktadır; -Gelişmekte olan ve geçiş ekonomisindeki ülkelerde, iş sahibinin uygun eğitimli işletme ve bakım personeline sahip olmadığı durumlarda, tamamlanan tesisin işletme faaliyetlerinden, bir başka deyişle yalnızca tesisin yapımı değil kullanıcılara hizmet temini faaliyetlerinden de müteahhidin sorumlu olması, daha tatmin edici sonuçların elde edilmesini sağlayabilir; -İşleve dayalı şartnamelerin hazırlanması ve ilgili tekliflerin değerlendirilmesi, yetkin ve deneyimli teknik personele sahip müşavir mühendislerin görevlendirilmesini gerektirmektedir.” (Nihai Rapor, s.14). “Performansa dayalı ihale sisteminde kullanılacak teminatlar, standart projelerin teminatlarından çok daha önemli olacaktır. Zira, bu uygulamada müteahhitler çok daha uzun bir süre boyunca daha büyük ölçekli bir yatırımı üstlenmekte ve dolayısıyla müteahhit ve kefalet sektörü üzerine önemli bir yük getirmektedir. Ayrıca, geleneksel sözleşmelere göre çok daha uzutılmış sürelerin söz konusu olduğu performansa dayalı ihalelerde, ödeme konusu gelişmekte olan ülkelerde sorunlara neden olmaktadır. Dolayısıyla, performansa dayalı ihaleler için kısmi risk teminatları gibi yeterli araçlar geliştirilmelidir” 89 (EIC, a.g.e., s.41). 6. KAMU-ÖZEL SEKTÖR ORTAKLIKLARI “Kamu özel sektör ortaklığı” genel terimi altında, amaçları projelere özel sektör katılımını sağlamak olan çok sayıda proje modeli (özel finans girişimi, tasarla-yap-finanse etişlet, yap-işlet-devret, yap-devralişlet-devret v.b.) geliştirilmiş olup bu modeller halen uygulanmaktadır” (Bu konuda bkz. Gelişmekte Olan ve Geçiş Ekonomisindeki Ülkelerde Kamu-Özel Sektör Ortaklıkları-Mevcut Deneyimlerin Eleştirel Değerlendirilmesi ve Bağışçı Müdahelesi Olasılıklarının Analizi, Avrupa Komisyonu Çalışma Belgesi, 30 Temmuz 2004). “İyi tasarlanmış kamu-özel sektör ortaklığı modelleri, aslında altyapı hizmetlerinin kalite ve miktarını iyileştirmekte ve aynı zamanda önemli verimlilik kazanımları sağlamaktadır. Rekabet ya da etkili düzenleyici bir çerçeve ile risklerin kamudan özel sektöre kaydırılması yöntemiyle harcanan paranın karşılığının daha fazla alınması sağlanabilir” (EIC, a.g.e.,s.42). 90 “Sürdürülebilir ihale sistemi, etkin bir ön yeterlilik aşaması ile başlamakta ve yüksek kaliteli belgelere ve dengeli sözleşme koşullarına dayanan bir ihale süreci ile devam etmektedir. En düşük bedelle en yüksek kaliteyi sağlamak için proje finansörü çok taraflı kalkınma bankaları, yeterliliği almış teklif sahiplerinin uzmanlıklarını yeterli düzeyde rekabete taşıyabilmelerine imkan sağlayacak yenilikçi ihale yöntemlerini daha sık uygulamalıdır. Anahtar teslim, tasarla-yap, performansa dayalı ihale ve kamu özel sektör ortaklıkları gibi yenilikçi ihale modelleri kullanılarak aşağıda belirtilen katma değerler elde edilebilir” (EIC, a.g.e., s.44-45): “1. Gelişmekte olan pazarlara yatırım yapılması, 2. Bilginin yerel müteahhitlere aktarılması, 3. Müteahhitlerin projenin erken aşamalarında devreye girmesi ile verimliliğin artması, 4. İşletme masraflarının optimize edilmesi, 5. Sosyal sorumluluk taşıyan işletme anlayışı dahil olmak üzere sürdürülebilir kalkınma ilkelerine uyum sağlanması.” “Özellikle büyük ölçekli projelerin, işi yapmak için gereken beceri ve kaynaklara sahip ve uygun olan yerlerde işi yerel taşeronlara devredecek yabancı müteahhit firmalara verilmesi halinde; yurt dışı müteahhitlik hizmetleri sektöründe uluslararası ve yerel çıkarların çatışması sorunu yaşanmayacaktır” (EIC, a.g.e., s.45). SONUÇ Yirmibirinci yüzyılın başında, uluslararası müteahhitlik hizmetleri sektörü, inşaatla ilgili yan servisler ve yardımcılar ve ortaklar aracılığıyla faaliyette bulunan özgün yapısı ile, aynı zamanda hem fırsatlar ile hem de zorluklar ile karşı karşıya bulunmaktadır. Uluslararası müteahhitlik hizmetleri sektörünün yurtdışındaki iş olanaklarını etkileyen geniş faktörler yelpazesinde; altyapı projelerinin uluslararası finansmanı, uluslararası ihale prosedürleri ve standart sözleşme formları, uluslararası tahkim www.meryap.org.tr ve uyuşmazlıkların alternatif çözüm mekanizmaları, ihracat kredisi sigortası ve yabancı inşaat pazarlarına giriş engellerinin kaldırılması hususları önceliğe sahip meseleler olarak öne çıkmaktadır. anda şantiyede çözülebilmesini temin edebilecek alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarına, özellikle de uluslararası inşaat projelerinde inşaat sanayinin özel ihtiyacı bulunmaktadır. Global ölçekte altyapı ihtiyacı her geçen gün artmakla birlikte, dünya çapında altyapı alanında yeni inşaat ve bakım faaliyetleri için gereken fonları bulmakta genel olarak güçlük çekildiği gözlenmektedir. Bu durum karşısında yeni bir finansman yöntemi olarak, altyapı yatırımlarının finansmanında ve alt yapı hizmetlerinin yürütülmesinde kamu-özel sektör ortaklığı (Public-Private Partnership) modeline daha fazla işlerlik kazandırmak güncel bir çözüm yolu olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüzdeki uygulamada ihracat kredisi sigortası şirketlerinin sağladığı sigortaların kapsamı politik ve ticari riskler ile sınırlı olup; çevresel, sosyal ve kültürel riskleri azaltma kapasiteleri ihmal edilebilir düzeydedir. Geleneksel inşaat faaliyeti, işverenlerin ve onların müşavir mühendislerinin belirlediği teknik kriterlere ve şartlara dayanan talimatları yerine getirdiği için, müteahhitin inşaat işinin çevresel boyutlarını etkileme kapasitesi, üçüncü taraflar tarafından hazırlanan ihale dökümanları ve dizaynlar (çizimler) ile inşaatın yapılmakta olduğu yabancı ülkedeki ulusal mevzuat ile sınırlıdır. FIDIC tarafından 1999 yılında yayınlanan 5’inci baskı yeni kırmızı,sarı ve gümüş renkli kitapların (genel ve özel şartnamelerin), diğer bir deyişle standart sözleşme formlarının, geçmişte olduğundan daha fazla olarak inşaat riskini müteahhite yüklediği görülmektedir. Ancak Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin çoğunda halen 1987 yılında yayınlanan 4’üncü baskı kırmızı kitap, inşaat sözleşmelerinin hazırlanmasında ve uluslararası ihalelerde yaygın olarak kullanılmakta olup; yeni baskı FIDIC tip şartnamelerinin bu eski baskı versiyonunun tamamen yerini almasının biraz daha zaman alacağı anlaşılmaktadır. Modern bir ihale sistemi, başvuran isteklilerin etkili bir ön yeterlilik değerlendirrnesine alınmasıyla başlamalı ve yüksek kaliteli ihale dökümanlarına dayanan bir ihale prosedürü ve işveren ile müteahhit arasında gelecekteki muhtemel riskleri adil olarak dağıtan dengeli sözleşme şartları ile devam etmelidir. İnşaat projelerine ilişkin uyuşmazlıkların hızlı, hatta mümkünse çıktığı www.meryap.org.tr Haziran 2003’de dünyanın en büyük ve en ünlü özel finans kuruluşlarından bazıları Ekvador Prensiplerini kabul etmişlerdir. Bu yol gösterici prensipler, kredi veren kuruluşların finanse ettikleri inşaat projelerinin sosyal açıdan sorumlu ve çevresel açıdan sakıncasız gelişmesini garanti etmeyi amaçlamaktadır. Nitekim, Avrupa Uluslararası Müteahhitler Birliği Genel Kurulu’nun 15 Nisan 2004 tarihinde İstanbul’daki konferansının konusunun “İhracat Kredi Sigortası ve Proje Finansmanında Çevresel ve Sosyal Standartlar” olarak seçilmesi, gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı projeleri için uluslararası finansman sağlamada yeni standartların önemini vurgulamaktadır. 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütüne üye olan Çin, taahhütlerinin aksine, kabul ettiği yeni hukuki düzenlemeler ile yabancı müteahhitlerin Çin’in inşaat pazarına girmelerinin önünde yeni giriş engelleri yaratmıştır. Avrupa Komisyonu’nun ve diğer uluslararası kuruluşların işbir- liği içinde yürüttükleri Çin Hükümeti nezdindeki ikna çabalarının kısmen başarılı olması sonucunda, Çin inşaat pazarına uluslararası inşaat şirketlerini daha fazla çekebilmek için, Çin’in yeni mevzuatının yabancı müteahhitler için öngördüğü ikamet şartı, yabancı mühendis sayısına getirilmiş olan sınırlamalar, belirli sermaye getirme mecburiyetleri gibi pazara giriş engeli niteliğindeki kısıtlamalar yumuşatılmıştır. Yukarıda uluslararası müteahhitlik sektörünün gündemindeki son gelişmeler böylece değerlendirildikten sonra, konuyu ülkemizin yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörü açısından ele aldığımızda sektörün gündemindeki başlıca sorunlar olarak başlıca şu hususlar dikkati çekmektedir: Bürokraside daha etkin bir koordinasyon oluşturma gereği, finansman bulma ve teminat mektubu temin etme güçlüğü, sosyal güvenlik, dış pazarlar hakkında bilgi edinme zorluğu, tanıtım eksikliği, sektörün belli bölgelerde yoğunlaşması ve yeni pazarlara açılamaması, iş alınarak faaliyet gösterilen tüm ülkeler ile “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi” ve “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması” anlaşmalarının henüz tamamlanamamış olması, Türk teknik müşavirlik ve mühendislik firmalarının yurtdışında yeterince etkin olamaması, teknik ve tecrübe bakımından yetersiz Türk inşaat firmalarının yurtdışında iş üstlenmesi nedeniyle sektörün olumlu imajının zedlenmesi. Yukarıda özetlenen sorunlar biran önce halledilerek, ülkemizin halihazırda oldukça yüksek olan mevcut cari açığını kapatabilmek için, geleneksel olarak döviz kazandırıcı ihracat ve turizm sektörlerinin yanısıra, önündeki engellerin kaldırılması ve mümkün olan her türlü hukuki, mali desteğin sağlanması suretiyle acilen yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörünün önünün açılması zarureti bulunmaktadır. 91 MERS-İN Meryap Dergisi olarak sizler için Mersin’in tarihi yerlerini ve önemli mekanları analiz ettik. Mersin’in tarihi mekanlarını kısaca tanıyalım. 92 www.meryap.org.tr St . Pa ul Ku yu su St. Paul Kilisesi Tarsus ilçe merkezinde Çarşıbaşı mevkiindeki St. Paul Kilisesi’nin 1102 yılında St. Paul Katedrali olarak yapıldığı söylenmektedir. Kilise bahçesine batı yönde bulunan ve cephesi oldukça süslü bir kapıdan girilir. Yapı bu bahçe içerisinde yaklaşık 460 m2.lik bir alanı kapsamaktadır. Kesme taşlarla inşa edilen yapının dış uzun cephelerinde kör kemerler bulunmaktadır. Batıdaki ana kapıdan girilen salonun genişliği 19.30 m. uzunluğu 17.50 m.dir. Girişin sağında ve solunda birer yarım plaster sütun ve bu sütunların hizasında salonu üç sahına (nef) ayıran, ikişerli iki sıra halinde dört serbest sütun yer alır. Kuzey ve güney duvarlarda da yine yarım sütunlar bulunmaktadır. Aslında bu sütunlar gri renkli granit olup, antik çağ yapılarına ait olmaları muhtemeldir. Orta salonun genişliği 12.60 m. olup, üzeri tonozludur. Tavanın merkezine rastlayan bölümde, ortada Hz. İsa olmak üzere doğuda Yohannes ve Mattaios, batıda Marcos ve Lucas’ın freskleri bulunmaktadır. Yapının kuzey-batı köşesinde İse bir çan kulesi yer almaktadır. Yapı ve çevresi yıl içerisinde oldukça büyük bir yenileme görmüş, çevresi çevre düzenlemesi ve İstimlâk ile düzenlenmiştir. St. Pau l Kili ses i www.meryap.org.tr Mahallesinde, CumTarsus ilçe merkezinde, Kızılmurat ar kuzeyinde, eski huriyet Alanının yaklaşık 300 m. kad ede, öteden beri Tarsus evlerinin yoğun olduğu bölg edilen bir avluda ul St.Paulus’un evinin yeri olarak kab olarak bilinir. Bu evin bulunan kuyu, St.Paul us Kuyusu yapılan küçük bir kazı bahçesinde yakın zamana kadar çıkarılmıştır. St. Paul çalışmasında bazı duvarlar ortaya lı olarak, bu kalıntılaus’un Hıristiyanlık için önemine bağ al sayılması, kentrın ve kuyunun çok eskiden beri kuts Hıristiyan cemaatinin te yakın zamana kadar yaşayan ktadır. inancının izleri olarak yorumlanma istimlâkları yapılmış Halen çevre düzenlemesi ve çevre taşının silindir biçiolan kuyunun çapı 1.15 m.dir. Ağız desi kare biçimligöv minde olmasına karşın, asıl kuyu Derinliği 38 m. ştır. ılmı dir ve dörtgen kesme taşlarla yap Kudüs’e hacı z. ilme olan kuyunun suyu yaz-kış hiç eks al sayılan kuts ca nlar olmak için yöreden geçen Hıristiya kazı çaılan yap sıra ı bu kuyu suyundan içilir. Bunun yan tahmin ak olar ev u lışmalarında St. Paul us’un doğduğ en yahem ’nun usu edilen evin taş duvarları St. Paul Kuy nında gün ışığına çıkarılmıştır. St. Pau l Kili ses i 93 Alahan Manastırı Mut ilçesinin 20 km. kuzeyinde Orman Ürünleri deposunun yanından sağa sapılan 4-5 km.lik bir yolla ulaşılan Geçimli (Malya) köyü civarındadır.1000-1200 m. yükseklikte Göksu Vadisine bakan dik bir yamaç üzerindedir. Hıristiyanlığın Kapadokya ve Konya’da yayılması sırasında bu yeni dini kabul edenlerin takibe uğraması, inanmayanlar tarafından öldürülme korkusu, Hz. İsa’ya inananları dağlık bölgelerde mağaralarda kaya oyuklarında ibadete zorlamıştır. İsa’nın havarilerinden olan St. Paul ve yine Tarsus’ta yaşamış Hıristiyan öncülerinden Barnabas İS441 yılında Hıristiyanlığı yaymak için Konya ve Kapadokya’yı dolaşmışlardır. Alahan Manastırının Barnabas’ın ziyareti anısına yapıldığı söylenmektedir. İS440-442 yıllarında yapılmış olduğu tahmin edilen Alahan Manastır Külliyesi, Batı Kilisesi, Manastır, Doğu Kilisesi, Kayalara oyulmuş Keşiş Odacıkları ve çevredeki mezarlardan oluşmaktadır. Kilise binaları Ayasofya Müzesi ile ortak özellikler göstermektedir. Süslemelerinde usta bir taş oymacılığı göze çarpmaktadır. İlk Kilise Korint başlıklı iki dizi sütunla üç nef’e ayrılmıştır. Narteksten ana mekâna geçilen kapının atkı ve yan dikmeleri üzerinde St. Paul, St. Pierce figürlerinden başka bir çelengi taşıyan altışar kanatlı Cebrail, Mikail’in simgesel yaratıkları ezişi, kükreyen aslan, kartal ve öküz sembolleri, İncil yazarlarının tasvirleri, üzüm salkımları, asma yaprakları ve balık motiflerini gösteren kabartmalar yer almaktadır. 94 Kanlıdivane(Kanytelleıs) allesinden kuErdemliye 17 km uzaklıktaki Yemişkumu mah yolun sağ taBu zeye sapan 3 km.lik yolla ulaşılmaktadır. lmiş halde devri ında rafında mezar anıtları vardır. Sol taraf büyük Şehir tedir. silindir formlu büyük bir kitabe görülmek larda Toros ur. muşt bir obruğun etrafında ve kuzeyinde kurul rçuku l doğa gelen çok rastlanan karst olayıyla meydana beri n arda Çağl İlk ların en büyüklerinden olan bu obruğun Hıristiyanlık kutsal görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu kutsallığın rındaki kena ait mine döneminde de sürdüğü, Bizans döne e ve iklerl yeşill içi dört kiliseden anlaşılmaktadır. Obruğun y Güne . üştür düşm bitkilerle kaplıdır. Bazı kalıntılar yukarıdan opolig li biçim kare kenarındaki yolun sonunda yarısı yıkık, döneme tanal duvar örgü tekniğinde yapılmış Helenistik tırmanan den dibin y rihlenen bir kule vardır. Obruğun kuze tedir. Bu lmek görü ı kayadan oyulmuş iki merdivenin varlığ a bitorad ve akta merdivenlerden batıdaki mağaraya çıkm ilerle en içind tünel mekte, öteki İse kısmen açıktan, kısmen ye kilise aralı num IV yerek yerleşmenin en önemli yapısı olan I ve II numadoğru uzanmaktadır. Obruğun batı tarafında kilise tam aralı num I ralı kiliselerin kalıntıları uzanmaktadır. ayakta esi ceph olarak obruğun güney batısındadır. Doğu aralı num II dır. unda kalmıştır. Sütun başlıkları korinth üslub ç sarnı bir ında taraf kilise birinci kilisenin kuzeyindedir ve üst nin kilise aralı num III vardır. Obruğun kuzeybatı köşesindeki eks önündeki güney duvarları yıkılmıştır. Üç kemerli narth avluya iki süı, Batıs mahzenin kemeri ve ağzı görülmektedir. vardır. Nartatrium tunlu üç kemerle açılmaktadır. Etrafında duvarınbatı nin kilise heksin üzerinde ahşap bir kat olduğu, Papylas tadır. ılmak da sıralanan bir sıra taş konsoldan anlaş ek için ödem unu borc adındaki bir kişinin bu kiliseyi bir adak buda Bura dır. yazılı yaptırdığı, lentonun üzerindeki kitabede r iz hiçbi müze günü lunduğu belirtilen V numaralı kiliseden kalmamıştır. www.meryap.org.tr Soli-Viranşehir (Soloi- Pompeipolis) Mersin’in 14 km batısında, deniz kenarında bulunan Soloi antik kenti, MÖ 7. Yüzyılda Rodoslu koloniciler tarafından kurulmuş, kente güneş anlamına gelen Soloi adı verilmiştir. Darius( MÖ 521-485) zamanında, Klikyayı ele geçiren persler için Soloi önemli bir liman kenti olmuş ve adına sikke darp edilmiştir. Pers- Yunan savaşları sırasında, MÖ 449 yılında Klikyayı bir süre işgal eden Atinalılar, Soloi’yi yönetim merkezi yapmışlarsa da, bir yıl sonra yapılan Kilyos Barışı ile burayı Perslere geri vermişlerdir. MÖ 333 de Asya seferine çıkan Aleksander, Soloi yi Pers işgalinden kurtarmıştır. Filozof Chrysippoz ile takımyıldızları ve Fenomenler hakkında öğretici şiirler yazan matematikçi ve astronom Aratos, MÖ 3. Yüzyılda Soloi’de yaşamışlardır. Soloi antik çağlarda Kıbrıs Adası ve Mısır’a yapılan ticaretle zenginleşti. Kent Seleukos Krallığı’nın son yıllarında Klikya korsanlarının denetiminde kaldı. Roma yönetimi Akdeniz’deki korsan faaliyetlerine son vermek amacıyla, MÖ 64 yılında Pompeius’u görevlendirdi, İtalya’dan başlayarak Yunanistan ve Kilikya’ya kadar olan bölgelerde korsan faaliyetlerine son vererek Soloi’ye geldi. Burayı da korsanlardan temizledi. Yürüttüğü büyük operasyonun zaferi anısına, kenti yeniden imar ederek, adını Pompeipolis olarak değiştirdi. www.meryap.org.tr Bizans döneminde, Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinin ardından, Soloi, Piskoposluk merkezi yapıldı. Kent 527 yılında meydana gelen büyük yer sarsıntısı ile tamamen harap oldu. Yeniden inşa edilmeye çalışılsa da bu yüzyıldan sonra yoğunlaşan Sasani ve Müslüman Arap akınları nedeniyle yeniden eskisi gibi imar edilemedi ve terk edildi. Bu nedenle ören yerine Viranşehir de denilmektedir. Pompeipolis kentinde liman, sütunlu cadde, tiyatro, Roma hamamı, kent duvarları, nekropol su kemeri gibi yapılar bulunmaktaydı. Günümüzde dağ kapısından deniz kapısına kadar uzanan korint başlıklı 200 sütunlu yoldan, 41 adet sütun ayakta kalmıştır. Bunlardan 33 tanesi başlıklı olup insan aslan ve kartal kabartmaları ile süslenmiştir. Ayrıca liman, hamam kalıntıları, su kemeri bugüne kadar ulaşabilmiş kalıntılar arasındadır. Mersin Müzesinde kente ait eserler sergilenmektedir. Petersburg Hermitage Müzesinde, Bizans dönemine ait bir kiliseden götürüldüğü anlaşılan altın ve gümüş objeler bulunmaktadır. 2003 yılı kazı sezonunda ortaya çıkarılan mermer Dionyzos, pan(satyr) ve leopar üçlü kompozisyon grup heykeli ve bir başka ikili heykel grubu ve bir başı olmayan bayan mermer heykeli bulunarak Mersin Müzesine nakledilmiştir. 95 Kız Kalesi Erdemli Korikos sahil kalesinin 200 m. açığındaki küçük adacık üzerindeki kaleye Kız Kalesi denir. Büyük bölümü ayakta olan Kızkalesinin kuzey ve güney uçları sekiz kuleyle korunmuştur. Kalenin dış çevre uzunluğu 192 m. dir. Kızkalesi ile sahildeki kale denizden bir yolla bağlanmış, denizden gelecek saldırılara karşı önlem alınmıştı. Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından 1448 yılında onarılan Kızkalesi bugün İçel turizminin sembolü haline gelmiştir. Ayaş Mersin’e 55 km. uzaklıkta, Erdemli - Silifke karayolu üzerindedir. Kent önce ada üzerinde kurulmuş, daha sonra Roma ve Bizans döneminde bugünkü Ayaş köyünün bulunduğu yerde gelişmiştir. Başlıca kalıntıları tiyatro, tapınak, liman kompleksi, su deposu ve su kemeri, hamamlar, lahitler, anıt mezarlar ile Bizans döneminden kalma bazilikalardır. Kapadokya Kralı Arkeolos’un sarayının ada üzerinde olduğu söylenir. Ada ile kara arasında deniz, zamanla dolarak bugünkü duruma gelmiştir. 96 Korikor Kalesi inde Kızkalesi Mersin-Erdemli-Silifke karayolunun 60. Km’s yoğun olmak nde beldesindedir. Roma ve Bizans dönemleri . üzere, İslami devirlerde de iskan görmüştür da ilk yerleşiNekropol alanından çıkarılan eserlerden bura 1.yüzyılda MÖ tır. min M.Ö 4. yüzyıla ait olduğu anlaşılmış Gorges kenti bu kendi adına sikke darbettirmiştir. Herodot Kilikya os, Korik r. adında Kıbrıslı bir prensin kurduğunu yaza tir. tirmiş değiş el bölgesinin bir liman kenti olduğundan çok ni kenti e Silifk dor M.Ö 4. yüzyılın sonunda Seleukhos Nika 72 MS , Kent tır. kurduğunda, Korikos’u yönetimi altına almış Roma yönetiyılında Roma egemenliğine girmiş ve 450 yıl büyük bir nda alanı mine bağlı kalmış, bu dönemde tarım ştur. olmu ezi gelişme göstererek zeytinyağı ihraç merk etrafı kuvvetli Bizanslılar zamanında Arap istilalarına karşı Krallıkları döni surlarla çevrilmiştir. 13. yüzyılda Kilikya Erme ve Venedik viz Cene neminde önemli bir ticaret limanı olmuş, iştir. gemilerinin uyğrak limanı durumuna gelm tarafından Korikos 1448 yılında Karamanoğlu İbrahim Bey ele geçeirilerek, yeniden imar edilmiştir. su kemerleri, Örenyerinde iç ve dış kale kiliseler, sarnıçlar, a yolları kısRom kaya mezarları, lahetler ve taş döşemeli r. ktadı men ayakta dır. Adını, adadaki kaleden alma ır. Etrafı aktad oluşm Kare planlı kale, içiçe iki sıra surdan yan olma ut mevc n hendekle çevrilmiştir. Kaleye giriş bugü kale, le haliy nkü hareketli bir köprüyle sağlanmakta idi. Bugü tipik Orta Çağ mimari özelliklerini yansıtmaktadır. www.meryap.org.tr Helenistik Kule Şehri çevreleyen surların kuzeydoğu kenarında bulunan 5 katlı kule 16x13 m. oturumunda ve 23 m. yüksekliğinde olup yapımında hiç harç kullanılmamıştır. Her katı kendi içinde bölümlere ayrılmış olan kule, yöneticilerin yaşadığı bir mekan olduğu kadar, tehlike anında halkın sığındığı ve şehir hazinesinin korunduğu güvenli bir yer olarak ta kullanılmaktaydı. Kule kapısı üzerindeki yazıttan, M.S III. yüzyılın 2. Yarısında Tarkyares tarafından yaptırılmış olduğu anlaşılan kule, geçirdiği yangın sonucu vali Petronius’un emriyle M.S III. yüzyıl sonlarında onarım görmüştür. Eski paraların üstünde amblem olarak kullanılan bu gözetleme ve barınma kulesi yüksek oluşu nedeniyle bugünkü beldenin ( Uzuncaburç ) ismine de kaynak olmuştur. Mamure Kalesi 6 km. Silifke - Anamur karayolu üzerinde, Anamur’un ure Mam güneydoğusunda deniz kenarında yer alan Kalesi’nin oturumu 23.500 m² dir. olan kale, M.S IV. Yüzyılda Romalılar tarafından yapılmış letilmişsonraları Bizanslılar ve Haçlılar zamanında geniş 1221 tir. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından nbügü e yılında ele geçirildiği sırada yıkılan kalenin yerin rı ğulla kü kale yapılmıştır. Daha sonra burası Karamano ünde nüm ve Osmanlılara geçmiştir. Bir kervansaray görü kentlerinolu Anad muş korun iyi en si, Kale olan Mamure tadır. den biridir. Kuleler, surlar, mazgalları ile hala ayak ekitab tek Kalenin beden duvarının üzerinde bulunan dır. yazılı de 1450 (Karamanoğlu İbrahim Zamanı) tarihi rler tarafınŞikari tarihine göre Anamur ve Taşeli’nin Kagı ğlu Mahdan zapt ve harap edilmesi üzerine Karamano düşmanı mut Bey (1300-1308) 36.000 kişilik ordusuyla edip, adını bozguna uğratıp, kaleyi ele geçirmiş, mamur Mamuriye koymuştur. kaydı geçer. avludan Bir hendekle çevrili bulunan 36 kuleli kale, üst onarım oluşmuştur. Batı avlusunda halen ibadete açık, adır. İki bögörmüş tek minareli tarihi bir cami bulunmakt r üzerinde lümden oluşan kalede, iç içe iki sur ve surla a geçişi kaleyi bütünüyle dolaşan ve bir taraftan bir taraf nde üzeri sağlayan burçlar arasında bir yol vardır. Bu yıl adır. makt 35 normal, 4 büyük olmak üzere 39 kule bulun 97 Mamure Kalesi www.meryap.org.tr Zeus Tapınağı Üç ayrı dönemde hizmet vermiş olan bu tapınak tanrıların babası Zeus’un dev ejderha Typhon’a karşı kazandığı zaferin bir simgesi olarak yapılmıştır. Kuzey yan duvarının doğusundaki taşlarda Helenistik ve Roma dönemlerinde görev yapmış 130 din ve devlet adamının isimleri kazınarak yazılmıştır. Bu bilgiler ışığında, tapınağın geç Helenistik veya erken Roma döneminde yapılmış olduğu düşünülebilir. Hristiyanlık döneminde tümüyle yıkılarak, kendi taşları ile kiliseye çevrilmiştir. Kimin adına ve ne zaman yapıldığı kesin bilinmeyen kilise en erken IV. yüzyıl en geç V. yüzyıldan kalmadır. Aya Thekla ( Meryem-Hagıa Thekla) inde 4.km.den sağa Silifke ilçesinin Taşucu Beldesi yolu üzer e Hıristiyanlığın en dönülen 1 km.lik bir yolla ulaşılan bölg Meryemlik’e ulaşılır. eski ve en önemli merkezlerinde olan ya gelişi ile başlar. Meryemlik’in tarihi Azize Thekla’nın bura Yaklaşık İ550 yılında kurulmuştur. St. Paul’un vaazlaİsa Peygamber’in havarilerinden olan la kendini Hıristirı dinleyerek etkilenen 17 yaşındaki Thek i olan Azize Thekla yanlık dinine adar. St. Paul’un öğrencis tiyanlığı yaymak yörede(Konya, Yalvaç, Kapadokya) Hıris lılar) baskılarına için çalışma yaparken paganların(Roma rak Silifke’ye gelir. maruz kalıp öldürüleceğini anlayınca kaça istenen Theckla Babası tarafından ateşe atılarak yakılmak de kurtulur. Yer alyağmurun yağması sonucu bu ölümden dinini yaymaya detında bulunan bu mağarada saklanır ve şifa dağıtmaktadır. vam eder. Bunun yanı sıra hastalara da a kaybolduğuna Yine öldürüleceği bir sırada bu mağarad inanılır. onun kayboluşunAya Thekla’nın içinde yaşadığı mağara sayılmış, İS312 yıdan sonra Hıristiyanlarca kutsal yerlerden bir ibadet yeri olalında din serbest bırakılıncaya kadar gizli daha sonra IV. yy.da rak kullanılmıştır. Bu mağara bölümü r. Üzerinde bugün kiliseye (yeraltı Kilisesi) dönüştürülmüştü la Kilisesi, Üç Nefli sadece apsisinin bir bulunan Azize Thek l Alanı ve Kutsal Thekla Bazilikası, Büyük Sarnıç, Nekropo Yol görülecek yerlerdendir. 98 www.meryap.org.tr BASINDA BİZ Plan çözülürse Mersin kazanır MERSİN Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) Başkanı Nesim Ekinci, inşaat sektörünün, istihdam yaratması ve ihracatı artırması ile kalkınması çabaları içindeki Türk ekonomisinin lokomotifi sektörlerinden biri olduğunu söyledi. İnşaat sektörünün 150 yan sektörü beslediğinin altını çizen Ekinci, sektörün Mersin’de de ciddi öneme sahip olduğunu vurguladı. Ekinci, 1/100 binlik ve 1/5binlik imar planı sıkıntılarının çözülmesiyle birlikte Mersin’in sektörde büyüme başarısını çok daha ileriye taşıyabileceğini kaydetti. HER YIL YÜZDE 50 ARTIŞ Mersin’in, inşaat yatırımlarının yoğunluğu ve turizm amaçlı yapılaşmanın büyümesine paralel olarak inşaat sektöründe büyük bir pazar oluşturduğunu belirten Ekinci, kentte her yıl yüzde 50’nin üzerindeki artış oranıyla yapı ruhsatı verildiğini ve bu ruhsatların yüzde 75’inin konutlar için olduğunu aktardı. Ekinci, kentte ulaşım kolaylığı ve yazları daha yaşanılabilir olması nedeniyle yaz sıcaklığından korunma alanları haline gelen yerleşim birimlerinin gelir düzeyi yüksek kesimin rağbet ettiği ikinci konut alanları haline geldiğini de dile getirdi. TİCARİ GELİŞİM SAĞLANAMIYOR Mersin’de, 1/100 binlik ve 1/5 binlik plan sıkıntılarının çözülmesiyle birlikte kentin sektörde büyüme başarısının çok daha ileriye taşıyabileceğini ifade eden Ekinci, ‘Planların Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçmemesi nedeniyle, 5 yıldır yaşanan arsa sıkıntısı maksimum düzeye çıkmış ve arsa sorunundan kaynaklı olarak inşaat sektörü kilitlenmiştir. Hal böyleyken kentmizde ticari gelişim sağlanmamaktadır’ diye konuştu. Mersinli Müteahhitlerin Önceliği 5000’lik Plan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ı ziyaret eden Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) Yönetim Kurulu Üyeleri, 1/5000’lik nazım imar planının büyük önem taşıdığını belirterek, ivedilikle hayata geçirilmesini beklediklerini söyledi. Ziyarette Başkan Kocamaz’a inşaat sektörünün yerel yöneticilerden beklentilerini aktaran Meryap Başkanı Nesim Ekinci, 16 Eylül 2013 tarihinde onaylanan Mersin-Adana Planlama bölgesi 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının aksaklıklarının giderilerek yenilenmesini istediklerini kaydetti. www.meryap.org.tr Planlar Çelişmemeli Ekinci ayrıca, Mersin için geç kalmış 1/5000’lik nazım imar planlarının ivedilikle hayata geçirilmesinin kent ekonomisinin büyümesi açısından da büyük bir önem taşıdığını kaydetti. Bu süreçte oluşturulacak komisyonda, MERYAP olarak bilgi birikimleri ve fikirleriyle etkin rol almayı arzu ettiklerini dile getiren Ekinci, belediyelerden öncelikli beklentinin; birbiriyle çelişen planlar yapmamaları olduğunu söyledi. Durum Tespit Edilmeli Ekinci sözlerini şöyle sürdürdü: Tüm ili kapsayan durum tespiti yapışmalı. Kısa, orta ve uzun vadeli programlar yapılmalı. İmar planları kentin talepleri doğrultusunda acilen yapılmalı, onaylanmayanların onay süreçleri hızlandırılmalı. Alanların imara açılmadan önce tüm altyapı çalışmaları tamamlanmış olmalı. Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise, kentin önünü tıkayan her türlü problemi sivil toplum örgütleri ile birlikte istişare yaparak aşacaklarını vurguladı. 99 BASINDA BİZ Mersin, inşaatta büyük projeler için imar bekliyor Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) Başkanı Nesim Ekinci, Mersin’de kente damga vuracak projelere imza atılabilmesi için imar sorununun çözümlenmesi gerektiğini söyledi. 2009’dan beri kentte imar sorunu yaşadığına dikkat çeken Ekinci, “Şehirde yatırım alanlarının belirlenmemesi nedeniyle insanların beklentiye girmesi sonucu arsa fiyatlarında yüzde 40’lara varan suni artışlar yaşanmakta. Bu sorun çözümlenmeli.” Dedi. Yerel seçimler sonrasında göreve gelecek olan belediye başkanının önceliği bu sorunun çözümüne verip 1/100 bin ve 1/5 binlik imar planlarını çıkarması gerektiğini vurgulayan Ekinci, şunları söyledi; “Mersin mevcut haliyle 100 daire ve üzeri, kente değer katacak projeler üretemez. Müteahhitlerimiz 1-2 blokluk, günü kurtaracak çalışmalara imza atabiliyor. Ancak biz artık, 10-20 bloktan oluşan ses getirecek, kent ekonomisini yönlendirecek projeler istiyoruz.” İmar sorununun çözümlenmemesi nedeniyle kentte inşaat sektörünün beklenen hızla ilerlemediğini vurgulayan Ekinci, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya’da sektörde canlılığın sürdüğünü anlattı. İstanbul’da bir proje için 500 dönümlük tek parsellik temin edilebildiğini kaydeden Ekinci, ”İstanbul’da nitelikli konutların metrekaresi 7 bin dolarken Mersin’de fiyat 600 doların üzerine çıkamıyor. Kalite bakımından çok önde olmamıza karşın nitelikli projelere imza atamamızın sıkıntısını yaşıyoruz.” İfadelerini kullandı. Mersin’de inşaat kalitesinin her geçen yıl yükseldiğini dile getiren Ekinci, son beş yıldır Türkiye’nin en iyi konutlarını üreten iller arasında yer aldıklarını bildirdi. İmar sorununun çözümü sonrasında büyük adalar oluşturulup büyük parsellerin imara açılması halinde bu kalitenin nitelikli projelerle birleşeceğini anlatan Ekinci, “Eğer bu şartlar sağlanırsa Mersin inşaat sektöründe şahlanacaktır. Şu anda sektörümüzde bunu yapabilecek altyapı bulunmakta” değerlendirmesini yaptı. Son dönemlerde iş merkezi ve 2+1 konut inşaatlarına yönelim olduğuna da değinen Ekinci, halen 1 milyon nüfuslu bir kent için iş merkezi inşaatlarının yeterli olmadığını anlattı. 3-4 tane nitelikli iş merkezi bulunduğunu, bunun sayısının da artırılması gerektiğini kaydeden Ekinci, 2+1 ve 1+1 dairelerde ise belli bir doygunluğa ulaşıldığını söyledi. “Kentsel dönüşüm de yerel yönetimle bağlantılı” 100 B u yıl Mersin’de kentsel dönüşümün başlamasının beklendiğine de değinen Ekinci, bu çalışmadan da istenilen sonucun alınabilmesinin yerel yönetimin tutumuna bağlı olduğunu ifade etti.”Devlet desteği olsa da kentsel dönüşüm tamamen yerel yönetimin desteğiyle sağlanabilecek bir konu” diyen Ekinci, şu bilgileri de verdi: “Belediy destek vermez, imar adaları olusturulmaz, altyapı geliştirilmezse kentsel dönüşümden de bir sonuç alınamaz. İnsanlara yeni ev verecekseniz altyapı oluşturmalısınız ki yüklenici firma da kazanç elde edebilsin. Çay, Çilek, Özgürlük mahallelerinde kentsel dönüşüm yapılmasının bir albenisi yok. Mevcut haliyle rantabl değil. Kentsel dönüşüm olacaksa Adnan Menderes Bulvarı, Palmiye Mahallesi, Gazi, Bahçelievler mahalleleri kentsel dönüşüme aday gösterilmeli ki rant getirsin ve hem mal sahipleri hem de yüklenici firmalar memnun olsun. Bu da tamamen yerel yönetimlerle, elbirliğiyle çözülmesi gereken bir konudur.” www.meryap.org.tr BASINDA BİZ Mersin, yatırımlar cazibe merkezi olacak Nesim Ekinci Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) Başkanı Mersin gelecege umutla bakan bir il. Dört ana sektör olan tarım, ticaret, lojistik ve turizm alanında yapılacak yatırımlarla daha önemli bir cazibe merkezi olacak. Özellikle belirtmek gerekir ki; Mersin’in il olarak küresel rekabet içinde bir cazibe merkezine dönüşebilmesi ve kaynaklardan sağlıklı yararlanabilmesi için ulusal kalkınma politikaları ile uyumlu ve üstünlüklü olan sektörlerini öne çıkarması hayati önem taşıyor. Böylece ilde yatırımların önünün açılması, bürokraside karşılaşılan sorunların aşılması ve yatırımların desteklenmesi süreci daha da hızlanacak ve ilimiz kaynaktan daha etkin değerlendirilebilecektir. Ekonomi Bakanımız ve Mersin Milletvekili Sayın Zafer Çağlayan’ın yönetimindeki bakanlık birimlerinin hazırladığı il dış tivaret potansiyeli raporunda Mersin, nitelikli sıçrama kabiliyeti sırala- www.meryap.org.tr masında ilk 20 il arasına girmiştir. Bunu çok önemsiyor ve kentimizin geleceği açısından da umut verici buluyoruz. Mersin’in ev sahipliğinde yapılan 2013 Akdeniz Oyunları kapsamındaki yatırımlar, Çukurova Uluslar arası Havaalanı, Lojistik İhtisas OSB, ikinci liman ve turizm projelerinin hayata geçirilmesinin Mersin’in marka şehir yapacağına inanıyoruz. Elbette bu gelişim, bölgemizde işsizliği azaltacak, istihdam ve iş kolllarını arttıracaktır. Bizler de Mersin’in geleceğini şekillendirecek tüm proje ve yatırımların ivedilikle hayata geçirilmesi noktasında sağlanacak iş birliğinde öncü ve katkı koyucu olacağız. Mersin’in yıldızı kruvaziyer destinasyonları içinde parlıyor Akdeniz çanağının kruvaziyer destinasyonları için giderek yükselmekte olan bir yıldız olduğu göz önüne alındığında, hem Mersin’in hem de Çukurova yöresinin performansı azımsanamayacak değerler taşıyor. Türkiye Turizm Stratejisi 2023 kapsamında Mersin Uluslar arası Liman İşletmeciliği A.Ş’nin (MIP), kente kazandırmayı planladığı rıhtım projesinde, 300 metrelik iki kruvaziyer gemisinin aynı anda rıhtıma yanaşabileceğine yönelik gelişmeler bizleri heyacanlandırmış, kruvaziyer turizminin geleceğine dönük umutlarımızı arttırmıstır. Daha önce de vurguladığımız gibi kentimize gelen turistler sadece Mersin değil, Adana, İskenderun ve Gaziantep’e kadar uzanan bir yelpazede turistik faaliyetlerini gerçekleştirecektir. Mersin’i dünyaya ne kadar iyi tanıtırsak, önümüzdeki hedeflere ulaşabilmemizin yolu o kadar kısalacaktır. Ulusal ve uluslararası fuarlar, tanıtım organizasyonları ve festivallerin bu sürece katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Mersin yeterli sermaye gücüne ve bu sermayeyi yatırıma dönüştürecek sosyal sermayeye sahiptir. Yeter ki kentlerimize, bölgelerimize, ülkemize karşı sorumluluğumuzu bilerek girişimci ve evrensel bakış açımızı, kalkınma odaklı kullanalım. 101 AKTÜEL ÜYEMİZ AKKOYUNCU İNŞAAT, TURKEYBUILD İSTANBUL’DAYDI... 2008 yılında Mersin’de kurulmuş olan Akkoyuncu İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. profesyonel çalışma anlayışı ve deneyimli teknik kadrosuyla önemli ve kaliteli projelere imza atmaya devam etmektedir. 102 2013 yılında kurucusu ve ortağı olduğu Deckon Asma Tavan Yönetim Kurulu, ŞEMS Metal A.Ş. çatısı altında Kayseri 1.OSB’de Türkiye’nin en büyük kapasiteli alüminyum metal asma tavan üretimine de başlamıştır. Türk yapı sektörünün ve bölgenin en büyük fuarı 37. Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul’ a Deckon Asma Tavan Sistemleri olarak katılan Akkoyuncu İnşaat, standıyla büyük ilgi gördü. Rockfon Asma Tavan Panelleri distribütörlüğü ile İstanbul merkez olmak üzere Kayseri ve Mersin Bölgelerinde 6 yıl önce hizmet vermeye başlayan Deckon Asma Tavan Sistemleri, 2 yıldır kendi tesislerinde üretime başlayarak kendi sektöründeki konumu güçlendirmiştir. En son yenilik ve teknolojileri barındıran ürün çeşitliliği ile fuarda göz dolduran Akkoyuncu İnşaat, yepyeni konut projeleri ve asma tavan üretimi ile inşaat sektörüne değer katmaya devam etmektedir. www.meryap.org.tr KİTAPSTRATEJİLERİ TANITIMI BAŞARI 2014 Yılı İnşaat ve Tesisat Birim Fiyatları Kitabı Yayınlandı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından her sene yayınlanan İnşaat ve Tesisat Birim Fiyatları Kitabı yenilenerek hazırlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından her sene yayınlanan İnşaat ve Tesisat Birim Fiyatları Kitabı yenilenerek hazırlandı. 2014 Yılı İnşaat ve Tesisat Birim Fiyatları Kitabı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlandığı ve kitabın alınması için ise İller Bankası Matbaası ile temasa geçilmesi kaydedildi. Bakanlığımız Yüksek Fen Kurulu Başkanlığınca hazırlanan 2014 Yılı İnşaat ve Tesisat Birim Fiyatları Kitabı yayınlanmıştır. Kitap temini için İller Bankası Matbaası Opera - Ulus / ANKARA Tel: 0312 508 74 73 adresine müracaat ediniz. www.meryap.org.tr 103 SEKTÖREL HABER İnşaat yasağının kapsamı genişledi KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı’nın 15 Mayıs - 15 Ekim tarihleri arasını kapsayan inşaat yasağı genelgesinde, iklim değişikliğinin de etkisiyle ülkedeki turizm faaliyetinin 12 aya yayıldığı, bu nedenle turizmi olumsuz etkileyecek etkenlere karşı alınacak kararların da yıl genelini kapsaması gerektiği belirtildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, 15 Mayıs - 15 Ekim tarihleri arasını kapsayan inşaat yasağı genelgesi yayımlandı. Bu yıl ilk defa 81 il valiliğine gönderilen genelgede ‘iklim değişikliğine’ işaret edildi ve turizm faaliyetlerini olumsuz etkileyecek faktörlere ilişkin kararların yıl genelini kapsama zorunluluğunun ortaya çıktığı vurgulandı. Bakanlığın Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nce 14 Mayıs 2014 tarihli genelgesi uyarınca, 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri arasında turizm bölgelerinde inşaat yasağının başladığı ilan edildi. Daha önce ilgili genelgenin dağıtımı Ankara, Antalya, Aydın, Aksaray, Adıyaman, Balıkesir, Bursa, Denizli, Kocaeli, Muğla, Mersin, Nevşehir, İzmir, İstanbul ve Yalova valiliklerine yapılırken, genelge bu yıl 81 il valiliğine gönderildi. Genelgede, 15 Mayıs - 15 Ekim arasında uygulanan inşaat yasağının ‘turizmin sürdürülebilir niteliğe kavuşturulması ve marka haline getirilip, kalıcı niteliğe sahip olmasının sağlanması’ amacıyla uygulandığına dikkat çekildi. Bu uygulamayla eski genelgelerdeki ‘otel rezervasyonu iptaline kadar uzanan’ şeklinde tarif edilen olumsuzlukların or- tadan kaldırıldığı vurgulanırken, Bakanlık bu yıl ilk defa, iklim şartlarında yaşanan değişikliklere ve 12 ay turizm faaliyetinin gerçekleşmeye başladığına vurgu yaptı. Turizmi etkileyecek faktörlere ilişkin kararların yıl genelini kapsama zorunluluğu ortaya çıktığı belirtildi. Bakanlık ilgili genelgesinde konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi: “İklim şartlarında değişiklikler ülkemiz turizm potansiyeliyle tesis, hizmet, ürün kalitesini bir araya gelmesiyle birlikte, ülkemizin bazı bölgelerinde 12 ay turizm faaliyeti gerçekleşmeye başlamış, başka bir anlatımla turizm faaliyetlerini olumsuz etkileyecek faktörlere ilişkin alınacak olan kararların yıl genelini kapsaması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.” İnşaat yasağının turizm sezonu olarak tanımlanan Mayıs - Ekim aylarında aktif olarak uygulanması gerektiğine vurgu yapan genelgede, yıl genelinde de turistik yörelerde yürütülen inşaatların gürültü, çirkin görüntü, çevreyi kirletme gibi olumsuz etkisi olan ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetlerine valiliklerin yetkileri dahilinde inşaat yasağı uygulanmasına devam edilmesi istendi. SEKTÖREL ANALİZ İNŞAAT SEKTÖRÜ Üretim artışından temkinli duruşa geçiyor… İnşaat sektörü 2012 yılında yaşanan duraklama döneminden sonra 2013’ün 3. çeyreğinde %8.7, yılın ilk dokuz ayl ı k dönemi nde i se %7.4 oranı nda büyüme kaydet mi şt i r. Hı zl ı topar l anma olarak tanımlanabilecek olan bu performans artışı yılın ilk dokuz aylık döneminde %38.8 oranında artmış olan kamu inşaat yatırımları sayesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde özel sektör yatırımları ise %3.5 gerilemiştir. Ancak, Yap-İşlet-Devret ve Kamu-Özel Sektör Ortaklığı modelleri ile gerçekleştirilmekte olan büyük ölçekli yatırım projelerinin, Türkiye’de son dönemde yaşanan siyasi ve sosyal gelişmelerin uluslararası kamuoyuna yansımaları, ülkenin yatırım ortamına ilişkin yapılmaya başlanan olumsuz değerlendirmeler ve tersine gelişmeler yaşanması olasılığı beliren ülke risk değerlendirmeleri nedeniyle negatif etkileneceği değerlendirilmektedir. Büyümeye önemli katkıda bulunan ve bulunacak olan bu büyük yatırımların, ayrıca, döviz kurların- da Aralık 2013-Ocak 2014 döneminde gözlenen, bu kadar kısa sürede yaşanması hiç beklenmeyen derecede yüksek artışın gerilememesi durumunda yüklenilecek ek maliyetler nedeniyle ayrı sorunlarla karşı karşıya kalması söz konusudur. Bina inşaatlarına ilişkin TÜİ K tarafından açıklanan verilere göre, 2013 yılının Ocak-Eylül döneminde Yapı Ruhsatı verilen yapıların yüzölçümü %9.3, Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların yüzölçümü ise %29.1 artmıştır. 17 Aralık 2013 sonrasındaki siyasi ve ekonomik yönden dalgalı konjonktürde sektördeki yatırım iştahının yerini kaygılı bir bekleyişe ve temkinli duruşa bıraktığı gözlenmekte, devam etmesi halinde bu durumun 2013 yılında inşaat üretiminde kaydedilmiş olan hızlı büyüme trendini aşağı yönde etkileyebileceği düşünülmektedir. GSYH - İnşaat Sektörü Gelişme Hızları (%) 20 18.5 13.9 9.4 6.2 4.9 9.3 6.9 GSYH 5.7 2.2 4.7 -3.4 -8.1 2011 2010 -4.8 -5.7 4.0 0.6 2009 2008 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 2000 1999 0.7 -3.1 7.4 8.8 8.4 5.3 11.5 9.2 2013/9 a 7.8 6.8 0 14.1 2012 10 18.3 (%) t Sektörü (%) -10 -16.1 -17.4 -20 Kaynak: TÜİK www.meryap.org.tr Y 105 Kamu ve Özel Sektör - İnşaat Yatırımları Gelişme Hızları (%) 50 38.8 40 t Sektörü 30 7.4 -10 (%) 0.2 2012 -1 2011 2010 2009 0.6 1.8 -8.1 2013/9 a 3.4 2008 0 Kamu Sektörü t Ya 11.5 10.6 5.7 4.5 16.7 6.2 2007 10 (%) 18.3 19.1 17.7 20 Özel Sektör t Ya -3.5 (%) -12.4 -20 -16.1 -21.9 Kaynak: TÜİK -30 Yapı İzinleri: 2013 İlk Dokuz ayında yapı izni verilen yapıların yüzölçümü arttı. 2013 yılının ilk dokuz ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Ruhsatı verilen yapıların bina sayısı %13.4, yüzölçümü %9.3, değeri %13.8, daire sayısı %10.8 oranında artmıştır. 2013 yılının ilk dokuz ayında Yapı Ruhsatına göre yapıların yüzölçümü 120,029,711 m2 iken bunun 69,937,388 m2’si (%58.3) konut, 30,648,571 m2’si (%25.5) konut dışı ve 19,443,752 m2’si (%16.2) ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşmiştir. Yapı Ruhsatı, Ocak-Eylül Ayları Toplamı, 2013 Göstergeler Kaynak: TÜİK Bina Sa Yüzölçümü (m²) er (TL) Daire sa Bir Önceki Y Gör uz A 2013 2012 2011 2013 2012 83 319 73 494 67 727 13.4 8.5 120 029 711 109 802 833 82 301 827 9.3 33.4 85 834 445 349 75 422 817 695 53 097 203 585 13.8 42.0 591 014 533 221 431 240 10.8 23.6 2013 yılının ilk dokuz ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların bina sayısı %24.4, yüzölçümü %29.1, değeri %36.8, daire sayısı %31.2 oranında artmıştır. 2013 yılının ilk dokuz ayında Yapı Kullanma İzin Belgesine göre yapıların yüzölçümü 92,392,922 m2 iken bunun 57,293,622 m2’si (%62.0) konut, 22,474,378 m2’si (%24.3) konut dışı ve 12,624,922 m2’si (%13.7) ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşmiştir. 106 www.meryap.org.tr Yapı Kullanma İzin Belgesi, Ocak-Eylül Ayları Toplamı, 2013 Göstergeler Kaynak: TÜİK uz A 2013 2012 2011 2013 2012 80 883 64 994 69 984 24.4 -7.1 92 392 922 71 546 958 74 923 734 29.1 -4.5 64 841 905 805 47 403 469 399 46 903 119 779 36.8 1.1 490 990 374 138 392 663 31.2 -4.7 Bina Sa Yüzölçümü (m²) er (TL) Bir Önceki Y Gör Daire sa İnşaat Sektörü Ciro Endeksi: 2013 I I I. çeyrekte arttı. İnşaat sektöründe Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Sektörü Ciro Endeksi 2013 yılı I I I. Çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %4.6 oranında artmıştır.Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksinde ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %16.4 oranında artış kaydedilmiştir. İnşaat Üretim Endeksi: 2013 I I I. çeyrekte arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi 2013 yılı I I I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %1.9 oranında, takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %8.2 oranında artmıştır. t Ciro ve Üre Endeksleri ve Or (2010=100), III. Çeyrek 2013 Mevsim ve Takvim Etkilerinden Takvim E Endeks 2013/lll Endeks 2012/lll Endeks 2013/lll Endeks 2012/lll Ciro 134.4 115.5 134.4 115.5 Üre 135.3 125.0 135.6 125.3 Gösterge t Ciro ve Üre Endeksleri ve Or Y Endeks 2013/lll Endeks 2013/ll 16.4 134.8 128.9 4.6 8.2 123.6 121.2 1.9 (2010=100), II. Çeyrek 2013 Mevsim ve Takvim Etkilerinden Takvim E Endeks 2013/ll Endeks 2012/ll Endeks 2013/ll Endeks 2012/ll Ciro 114.1 98.4 114.1 Üre 129.7 121.7 129.3 Gösterge Çeyreklik Y Endeks 2013/ll Endeks 2013/l Çeyreklik 98.4 15.9 128.0 129.5 -1.2 121.2 6.7 120.5 117.6 2.4 Bina İnşaatı Maliyet Endeksi: Bina inşaat maliyetleri yükseliyor. Bina İnşaatı Maliyet Endeksi (Bİ ME), Ekim–Kasım–Aralık aylarını kapsayan 2013 yılı dördüncü çeyreğinde, toplamda bir önceki çeyreğe göre %1.2, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7.2 ve dört çeyrek ortalamalarına göre ise %5.1 artmıştır. Bİ ME’de 2013 yılı dördüncü çeyreğinde işçilik endeksi bir önceki çeyreğe göre %1.3, malzeme endeksi ise %1.1 artmıştır. Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre işçilik endeksinde %7.3, malzeme endeksinde ise %7.1 artış kaydedilmiştir. 17 Aralık 2013 sonrasındaki süreçte yaşanan Dolar kuru ve ÖTV artışlarına bağlı olarak inşaat maliyetlerinin yükselişe geçeceği, bu yükselişin özellikle ithal girdi kullanan markalı konut üretiminde daha da hızlı seyredeceği beklentisi güçlenmiştir. www.meryap.org.tr 107 İnşaat ve İşgücü: İstihdam azalıyor, brüt ücret-maaş artıyor. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat İstihdam Endeksi 2013 yılı I I I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %1.4 oranında azalmış, takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat İstihdam Endeksinde ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %5.9 oranında azalma kaydedilmiştir. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Çalışılan Saat Endeksi 2013 yılı I I I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %1.4 oranında, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre ise %6.9 oranında azalmıştır. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Brüt ÜcretMaaş Endeksi ise 2013 yılı I I I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %2.1 oranında artmıştır. Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Brüt Ücret-Maaş Endeksinde ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %9.1 oranında artış kaydedilmiştir. Ocak 2014’de inşaat sektöründe güven arttı. TÜİ K tarafından 27 Ocak 2014’de açıklanan Sektörel Güven Endekslerine göre mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksinde %4.6 artış kaydedilmiş, bir önceki ayda 84.8 olan inşaat sektörü güven endeksi 88.7 değerine yükselmiştir. İnşaat sektörü güven endeksindeki artış, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi ve gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endekslerindeki iyileşmeden kaynaklanmıştır. Söz konusu endekslerde bir önceki aya göre sırasıyla %8.4 ve %2 artış kaydedilmiştir. Bilindiği gibi Sektörel Güven Endeksleri 0-200 aralığında değer alabilmekte, endeksin 100’den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini, 100’den küçük olması ise kötümserliğini göstermektedir. Konut Maliyetleri Artıyor. 2013 yılının 3. çeyreğinde konut sektöründe satışlar yılın 2. 108 çeyreğine kıyasla az da olsa gerilemiştir. Fiyatlarda ise Aralık ayında bir önceki aya göre %0.28 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre ise %13.62 oranında artış gerçekleşmiş, tüketici güveni aşağı yönlü trendini sürdürmüştür. T.C Merkez Bankası tarafından açıklanan Ekim 2013 Konut Fiyat Endeksi verileri ise konut fiyatlarında 2013 Eylül ayına göre %0.73, bir önceki yılın Ekim ayına göre %13.04 oranında artış olduğunu göstermiştir. TÜİ K tarafından 24 Ocak 2014’de yayınlanan konut satış istatistiklerine göre: 2013’ün 3. çeyreğinde Türkiye genelinde 282,835 konut satış sonucu el değiştirmiş, ipotekli konut satış sayısı 95,482, diğer satış türleri sonucunda el değiştiren konut sayısı ise 187,353 olmuştur. Konut satışlarında İstanbul 58,318 konut satışı ile en yüksek paya (%20.6) sahip olmuş, İstanbul’u 31,785 konut satışı (%11.2) ile Ankara; 17,316 konut satışı (%6.1) ile İzmir izlemiştir. Türkiye genelinde toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı %33.8 olmuştur. En yüksek ipotekli satış 23,696 konut ile İstanbul’da gerçekleşmiş, İstanbul %24.8 ipotekli satış payı ile Türkiye sıralamasında ilk sırayı almıştır. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı ise %40.6 olmuştur. Diğer konut satışlarında da İstanbul 34,622 konut satışı ve %18.5 pay ile ilk sıraya yerleşmiştir. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %59.4 olmuştur. Siyasi belirsizlikler, döviz kuru ve inşaat maliyetlerindeki artışlar nedeniyle 2014 yılında konut fiyatlarında artış beklenmektedir. Türkiye’deki konutların %60’ı yatırım %40’ı ise oturma amaçlı satılmakta, sektörde yabancı yatırımcıların payı giderek artmaktadır. Halen Avrupa’lı yatırımcıların önde olmasına karşın 1-2 yıl içerisinde Arap yatırımcıların Avrupa’lıları geçeceği tahmin edilmektedir. www.meryap.org.tr Aralık 2013 Konut İstatistikleri (REIDIN GYODER) REIDIN GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi sonuçlarına göre,endeks Aralık ayında bir önceki aya göre %0.28 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre ise %13.62 oranında artış göstermiştir. Aralık ayında satışı gerçekleştirilen konutların %20 .1’i bitmiş konutlardan oluşurken %80’i bitmemiş konutlardan oluşmuştur. Yeni Konut Fiya 150.0 ve Konut Kredisi Faiz Or %1.50 REIDIN .com 125.0 %1.25 100.0 %1.00 75.0 %0.75 50.0 Ara.10A ra.11A ra.12A ra.13 Konut Kr Ortalama Faiz sen) Or Türkiye Yeni Konut Fiyat Endeksi (Sol Eksen) %0.50 Kaynak: REIDIN Yeni Konut Fiya 150.0 ve Konut Kredisi Hacmi 120 milyar TL Copyright © REIDIN.com 100 milyar TL 125.0 80 milyar TL 100.0 60 milyar TL 40 milyar TL 75.0 20 milyar TL 50.0 Ara.10A ra.11 Ara.12A ra.13 Konut Kredisi Hacmi sen) Türkiye Yeni Konut Fiyat Endeksi (Sol Eksen) 0 TL Kaynak: REIDIN Yeni Konut Fiya 150.0 e Tüke en Endeksi 100.0 REIDIN .com 125.0 Tüke 100.0 75.0 75.0 50.0 Ara.10 Kaynak: REIDI N www.meryap.org.tr Ara.11 Ara.12 Ara.13 sen) si Türkiye Yeni Konut Fiyat Endeksi (Sol Eksen) 50.0 109 MEGA MEGA PROJELER PROJELER ALDAR Gökdeleni ’nin p Emirlikleri Birleşik Ara i Aldar u Dhabi’dek başkenti Ab deki Sikke şeklin ı. s a in b h a kararg rafından Architects ta bu bina MZ açıldı. 010 yılında 2 ve ı d n a rl tasa lindeki dairesel şek Dünyanın ilk rekoru larak da bir gökdeleni o duruyor. elinde bulun 110 www.meryap.org.tr Abu Dhabi emiri ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin devlet başkanı Şeyh Halife’nin (Halife bin Zayid El Nahyan) bankada 25 milyar doları bulunuyor. Ve bu parayı cesurca harcıyor.Abu Dabi’nin siluetini Londra, Newyork ve HongKong gibi elit şehirlerinkine benzetmek istiyor. Bina iki betonerme çekirdek kulenin etrafını çepeçevre saran çelik bir daireden oluşuyor. Bina 2010 yılında bitirildi. 50 yıl kadar önce Abu Dhabi bir çöl vahasıydı.Ta ki 1958 yılında petrol keşfedilip Emir Şeyh Zaid e büyük paralar kazandırana kadar. Petrol sayesinde dolarlar akdıkça köy evleri yıkıldı yüksek binalar kuruldu. Dünyanın en büyük 5. petrol rezervinde bulunan Abu Dabi bugün gelişmekte olan bir metropol ancak petrol tek başına kenti süper şehir yapmaya yetmez.Bunun için şehrin inşası ve süper yapıların kurulup turistlerin dikkatini çekmesi gerek… Aldar Merkez Binasıda bunlardan sadece biri.. www.meryap.org.tr 111 TANITIM 112 www.meryap.org.tr www.meryap.org.tr 113 114 www.meryap.org.tr www.meryap.org.tr 115 AJANDA YURTİÇİ FUAR AJANDASI MAYIS TARİH FUAR KONU YER FİRMA 21.05.2014 25.05.2014 EVTEKS 2014 20.İstanbul Ev Tekstili Fuarı Ev Tekstili İstanbul İSTANBUL FUARCILIK A.Ş. 22.05.2014 25.05.2014 Best Gayrimenkul 14 Fuarı Gayri Menkul İstanbul Yayıncılık Fuar ve Tan. Hizm. A.Ş. 23.05.2014 25.05.2014 INELEX 9.Asansör ve Asansör Teknolojileri Fuarı Asansör ve Asansör Teknolojileri İZMİR EFOR EGE Halı, Mobilya, Ev Tekstili, Dayanıklı Tüketim Malları, Aksesuar, Mutfak Malzemeleri MERSİN Forza Fuarcılık ve Organizasyon Hizmetleri A.Ş. Natural Stone 2014 11.Uluslararası Mermer, Doğal Taş Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı Ev Tekstil Ürünleri, Döşemelik Kumaş, Ev- Ofis-bahçe Mobilyaları, Züccaciye, Aydınlatma, Beyaz Eşya, Yapı ve Dekorasyon Malzemeleri Donanımları İSTANBUL TÜYAP MODEF EXPO WIN Surface Treatment ‘14 8.Yüzey İşleme Teknolojileri Fuarı Yüzey İşleme Teknolojileri 24.05.2014 31.05.2014 MEÇEF ‘14 - Mersin 8.Mobilya, Evlilik ve Çeyiz Fuarı BILEŞIM HAZİRAN 04.06.2014 07.06.2014 05.06.2014 08.06.2014 12.06.2014 15.06.2014 13.06.2014 17.06.2014 Afyon Mermer Fuarı 4.Yapı ve Dekorasyon Fuarı İDME- Afet Yönetimi Fuarı 04.09.2014 07.09.2014 Best Bina Elektrik, Elektronik, Mekanik ve Kontrol Sistemleri Fuarı 2014 116 HANNOVER MESSE BILEŞIM FUARCILIK A.Ş. 04.09.2014 07.09.2014 18.09.2014 21.09.2014 İSTANBUL 18.Uluslararası Isaf -Fire & Rescue Fuarı Mermer Doğaltaş ve Teknolojileri İSTANBUL TÜYAP Yapı Elemanları, İnşaat, İç Mimari, Tesisat ve Yalıtım, MALATYA FUARCILIK HIZMET. KÜLTÜR VE SANAT Afet Yönetimi İnsani Yardım, Acil Durum, İlk Yardım, Arama, Kurtarma İSTANBUL TRIO İSTANBUL FUAR YAPIM A.Ş. Bina Elektrik, Elektronik, Mekanik ve Kontrol Sistemleri İSTANBUL BILEŞIM YAYINCILIK FUAR VE TAN. HIZM. A.Ş. İSTANBUL MARMARA TANITIM FUARCILIK ORG. REK. VE TIC. LTD. ŞTI. Yangın, Acil Durum, Arama ve Kurtarma, MALATYA BELEDIYESI ETKINLIK. TIC. A.Ş. www.meryap.org.tr YURTDIŞI FUAR AJANDASI YURTDIŞI FUARLARI 01.06 2014 30.06 2014 HOSPITAL BUILD Hastane Yapı Teknolojileri ve Makineleri, İç İnşaat Fuari DUBAI DUBAI 03.06.2014 07.06.2014 CTT 2014: 15. Uluslar arası İnşaat Makine, Ekipman ve Teknolojileri İhtisas Fuarı MOSCOW RUSSIA 03.06.2014 06.06.2014 MIR STEKLA Yapı Teknolojileri ve Makineleri, İç Dizayn Fuari MOSCOW RUSSIA 06.06.2014 09.06.2014 SITAP Emlak Fuari PARIS FRANCE 27.06.2014 30.06.2014 E.R.E.F Erbil Real Estate Uluslararası Erbil Emlak ve Yatırım Fuari ERBIL IRAQ 08.07.2014 11.07.2014 CBD 2014 16.Uluslararasi Yapı Dekorasyon Fuarı Guangzhou Guangzhou 18.07.2014 21.07.2014 Stone QD 2014 8.Çin Qingdao Uluslararası Doğaltaş Ürünleri ve Makine Fuarı Qingdao CHINA 26.08.2014 29.08.2014 Cachoiro Stone 37.Uluslararası Mermer ve Granit Fuarı Espírito Santo SPAIN 27.08.2014 29.08.2014 Concrete Show South America Uluslararası Latin Amerika Çimento&Beton Teknolojileri Fuarı Sao Paulo BRAZILIA KazBuild 21.Yapı Fuarı Almatı KAZAKHISTAN 10.09.2014 12.09.2014 Baltic Build 2014: 18. Uluslararası İnşaat ve Yapı Fuarı St.Petersburg RUSSIA 11.09.2014 13.09.2014 The Big 5 Construct India Uluslararası Yapı Ve İnşaat Fuarı Mumbai INDIA 15.10.2014 17.10.2014 BuildTechAsia 2014 Uluslararası Yapı ve Inşaat Fuarı Singapur SINGAPUR 02.09.2014 05.09.2014 www.meryap.org.tr 117 FUAR HABER 37. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’a Büyük İlgi 37. Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul’da Güney Kore – Türkiye İnşaat Forumu gerçekleştirildi, Altın Mıknatıs Ödülleri sahiplerini buldu! 118 Yapı malzemeleri sektöründe dünyanın en büyük beş fuarından biri olan Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul kapsamında gerçekleşen etkinliklerden diğeri de Altın Mıknatıs “Stand Tasarım Ödülleri Töreni” oldu. Fuar katılımcılarının standları arasında bağımsız bir jüri ile yapılan değerlendirme sonucunda en iyi stand tasarımları ödüllendirildi. 81.000 m²’lik 12 salon ve açık alanında, 1.150 katılımcı firmanın ürün ve hizmetlerini bir araya getiren ve 10 Mayıs Cumartesi gününe kadar devam edecek olan Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul’da 111.000’i aşkın ziyaretçinin ağırlanması bekleniyor. Fuar kapsamında 7 Mayıs günü düzenlenen Güney Kore – Türkiye İnşaat Forumu’nda “Güney Kore Türkiye için rol model olur mu?” sorusu değerlendirildi. Katılımcılardan büyük ilgi gören Forum’da açılış konuşmaları; YEM Fuarcılık Genel Müdürü Burcu Başer, TMB Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve DEİK Türk-Afgan İş Konseyi Başkanı Cihan Candemir, Güney Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Tae Dong, Jeon tarafından yapılan yapıldı. Her geçen yıl büyüyerek sektöre olan katkısını artıran fuarda bu yıl da; binlerce ürün çeşidi, yeni teknoloji ve hizmet yer alıyor. Yapı malzemeleri sektöründe dünyanın en büyük beş fuarından biri olan Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul aynı zamanda “Türkiye’nin de içinde bulunduğu Balkanlar, BDT ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgenin en büyük yapı malzemeleri fuarı” olma özelliğini taşıyor. www.meryap.org.tr Selvi Prestij “Kalite ve Estetiğin Güvenle Buluştuğu Yer” Adres: Menteş Mah. 2543 Sk. Yenişehir Evleri 2-B/1 MERSİN Tel: 0324 326 46 89 Faks: 0324 326 46 90 www.selviplaza.com [email protected] [email protected]
© Copyright 2024 Paperzz