Deniz Ticareti Dergisi Mayıs 2014 Sayısı

DENİZ TİCARETİ
Mayıs 2014 | Yıl 22 | Sayı 264
Soma Faciası Türkiye’yi Yasa Boğdu
Ölümle Dans: Mayıs 1938 Atatürk’ün Mersin’e Son Ziyareti
Tekne Raf Park Sistemleri
Mualla Erkut: “Anadolu ve onu çevreleyen denizlerin sahibi iseniz, yapacak o kadar çok iş var ki!”
Gündoğumunda limada bir offshore gemisi ve
sondaj kulesi
MDTO’nın Aylık Yayın Organı
Mayıs 2014 Yıl: 22 Sayı: 264
MDTD Basın Meslek İlkelerine Uyar.
İÇİNDEKİLER
5
Soma Faciası
Bütün Türkiye’yi Yasa Boğdu
7-10
TOBB 70. Mali Genel Kurulu’nu
gerçekleştirdi
12-17
MDTO’dan Haberler
19-21
Kısa Kent Haberleri
23-28
Denizcilik Haberleri
30-31
Hatıra Kent Mersin
33
Deniz Feneri
35-37
Tekne Raf Park Sistemleri
38-42
Gemilerin Elastik Titreşim
Analizi İçin Geliştirilen Bir
Hidroelastisite Metodu
44-45
Mersin İli Ticari Profili ve
Yatırım Olanakları
47-49
“Anadolu ve onu çevreleyen
denizlerin sahibi iseniz,
yapacak o kadar çok iş var ki!”
50
İstatistik
SOMA’nın acısı,
TOBB’un Mali Genel Kurulu ve HUZUR!..
Türkiye felaketler ülkesi mi?
Bu sorunun yanıtını vermek çok güç!..
Çünkü, yurdum insanı gün geçmiyor ki felaket haberleri ile derinden sarsılmasın.
Aslında kaderci bir toplumuz.
Bunun sonucu her şeyi kadere bağlayarak sorumluluktan kurtulduğumuzu sanırız.
Biliriz ki Allah insana akıl vermiştir!
Ve de insan düşünen bir varlıktır!
Bu nedenle her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmek ve önlemini ona göre almak zorundadır.
Nedense kimimiz bunu yapar kimimiz yapmayız.
Sonunda da yaşanan olaylardan ders çıkarmaya çalışırız.
Tıpkı “Temel fıkrası”nda olduğu gibi...
“Temeli idama mahkum etmişler.
İdam saati gelmiş ve temeli sandalyeye çıkarıp, ilmiği boynundan geçirmişler.
Cellat Temel’e son arzusunu sormuş...
Temel biraz düşündükten sonra, ‘Bu bana ders olsun’ demiş!
İşte böyle bir şeydir bizim yaşamımız.
13 Mayıs’ta Soma’da yaşanan maden faciası sonrasında 300’ü aşkın yurdum insanı yaşamını yitirdi.
Bir o kadar kadın dul, bine yakın çocuk ise babasız kaldı!
Kazanın nedeni kimine göre madenlerde yeterli denetimin yapılmaması ve gerekli önlemlerin alınmaması,
kimine göre ise “işin fıtratında” olması!
Gel işin içinden çık, çıkabilirsen!..
Velhasıl ölen öldüğüyle kalır, geride kalanlar için yaşam devam eder. Kural böyledir çünkü!
Bu nedenle ahlarla vahlarla geçen günlerden sonra yavaş yavaş unutulur yaşanan acılar...
Küllenmeye başlar verilen sözler ve yapılan uyarılar.
Sonrasında gün olur aynı acılar tekrar yaşanır. Kısır döngü devam eder gider.
Bu benim yurdumda böyledir.
Soma acısı yüreğimizi dağlamışken, 22 Mayıs’ta TOBB’un 70. Mali Genel Kurulu yapıldı...
Genel Kurul konuşmalarına Soma’da yaşanan facia damgasını vurdu...
Tabi ki ekonomi de konuşuldu.
Özellikle iş adamlarının yaşadığı sıkıntılar TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu tarafından dillendirildi...
Sanırım konuşmasındaki en önemli nokta ise Türkiye’nin en önemli sıkıntısını vurgulaması açısından dikkat
çekiciydi.
Hisarcıklıoğlu, “Bu yıl 2 önemli seçim süreci yaşadık, yaşıyoruz. Yerel seçimlerde milletimiz, kendine yakışan bir olgunlukla demokrasiye sahip çıktı ve iradesini ortaya koydu. Şimdi önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var. İlk defa halkoyuyla seçilecek olmasından dolayı farklı bir önemde. Biz bu seçim sürecinin,
itidalli bir şekilde tamamlanacağına inanıyoruz. İnşallah seçim sonucu, ülkemizde “yeni bir toplumsal
mutabakatın” oluşmasına vesile olur. Zira en çok “huzura” ihtiyacımız var. Huzur bulalım ki, hepimiz
işimize odaklanalım” dedi...
Ne finans sektöründe ne de bürokraside yaşanan sıkıntı önemliydi, konuşmanın can alıcı noktası burasıydı...
Bana göre Türkiye’nin fotoğrafını çeken bir konuşmaydı.
Zaman zaman hepimizin dilindedir, “Paraya pula ihtiyacım yok huzura ihtiyacım var” deyişi...
Zira huzurun olmadığı yerde barış da olmaz iş de olmaz!
Saygıyla
Ali ADALIOĞLU
Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü (MDTO adına): M. Cihat LOKMANOĞLU
Genel Koordinatör: Ali ADALIOĞLU
Yayın Kurulu: M. Cihat LOKMANOĞLU, Jozef ATAT, Atahan ÇUKUROVA, Mişel ŞAŞATİ, İskender BOTROS,
Bedii CANATAN, Özcan BARUT, Korer ÖZBENLİ
Yayın Planlama Yönetimi: Tetis Medya Ajansı
Basım Yeri: Alev Dikici Basım & Ambalaj Ltd. Şti Tel : 0322 436 13 13 Fax : 0 322 436 34 81
Adres: Döşeme Mahallesi Cumhuriyet Cad. No:133 01130 Adana Basım Tarihi: Mayıs 2014
Yönetim Yeri: Pirireis Mah. İsmet İnönü Bulvarı No: 13 33110 Pk: 45 Mersin/Türkiye
Tel: 0324 327 70 00 (pbx) Faks: 0324 329 52 30 E-posta: [email protected]
[email protected] www.mdto.org.tr
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
Soma Faciası
Bütün Türkiye’yi Yasa Boğdu
Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkiinde bulunan ve
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen kömür
madeninde, 13 Mayıs 2014 Salı günü saat 15.10'da bir
maden faciası meydana geldi. Madende çıkan yangın nedeniyle 301 işçimiz yaşamını yitirdi.
Soma Holding şirketlerinden Soma Kömür İşletmeleri
A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında, yangının vardiya değişimi sırasında meydana geldiği ve patlama sırasında 787 işçinin yer altında olduğu belirtildi.
Kazadan 4 gün sonra, 17 Mayıs 2014 tarihinde, madende
486 işçinin kurtarıldığı toplam 301 kişinin hayatını kaybettiğini ve içeride kimse kalmaması sebebiyle kurtarma çalışmalarının sona erdiği bildirildi. Madenin kapısına duvar
örüldü.
4
Soma faciası, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can
kaybı ile sonuçlanan madencilik kazası olarak kayıtlara geçti. Facianın ardından Türkiye'de üç günlük ulusal yas ilan edildi.
İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerinin yaptığı incelemelere dayanarak Soma'da maden faciası yaşanan
ocakta bütün faaliyetler durduruldu.
Tüm Ülkemizin Başı Sağ Olsun
Soma’da hayatını kaybeden tüm işçilerimize Allah’tan
rahmet, geride kalanlara, ailelerine ve yakınlarına sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Böyle bir facianın tekrar
yaşanmaması dileklerimizle tüm ülkemize baş sağlığı
dileriz.
5
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
TOBB 70. Mali Genel Kurulu’nu
gerçekleştirdi
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 70. Mali Genel Kurulu’nda konuşan TOBB Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, özel sektörün gelecekten umutlu olduğunu ifade ederken, yeni
bir büyüme modeli ve yeni yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu söyledi.
TOBB 70. Mali Genel Kurulu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkan
Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, bakanlar,
delegeler ve çok sayıda basın mensubunun katılımıyla TOBB Ekonomi ve Teknoloji
Üniversitesi’nde (ETÜ) gerçekleştirildi. 70.
Mali Genel Kurul’a MDTO delegeleri Jan
Taşçı, Cihat Lokmanoğlu, Jozef Atat, Levent Dipçin, Bedii Canatan, Atahan Çukurova, Özcan Barut, Kahraman Yavuz, Haldun Kancaal, Münir Atat, Korer Özbenli ve
Ali Adalıoğlu katıldılar.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Genel Kurul
konuşmasına Soma’da yaşanan felaket ne-
6
deniyle duyduğu acıyı ifade ederek başladı.
“Şehit maden işçilerimizin aileleri artık bizlere emanettir” diyen Hisarcıklıoğlu, iş dünyasını Soma’da hayatını kaybeden işçilerin aileleri için başlattıkları yardım kampanyasına
destek olmaya çağırdı.
Konuşmasında TOBB’nin 2013 yılı faaliyetlerini değerlendiren Hisarcıklıoğlu, geride
kalan 2013 yılına bakıldığında özel sektör
olarak, gelecek için umut veren bir tablo
gördüklerini söyledi. Yurtiçinde ve yurtdışında yaşanan çeşitli olumsuz gelişmelere
rağmen, özel sektörümüz pek çok alanda
rekor kırmaya devam etti” diye konuşan
TOBB Başkanı, özel sektörün üretim hac-
mini, yatırım miktarını ve istihdamı artırdığını
belirterek işadamlarına teşekkür etti.
Dünyada 2014 ve sonrasında, alışkın olunandan daha farklı bir küresel ekonomik
ortamın düşündüğünü söyleyen Rifat Hisarcıklıoğlu “Oyunun kurallarını yeniden belirleyecek ve dünyayı değiştirecek 7 küresel
trendin ortaya çıktığını görüyorum” diyerek
şu ifadeleri kullandı:
Küresel finansman iklimi
değişiyor
Birincisi, küresel finansman iklimi değişiyor.
Küresel kriz sonrasında parasal genişleme
7
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
ve bol likidite dönemi başlamıştı. ABD Merkez Bankası FED, her sene piyasaya yaklaşık 1 trilyon dolar veriyordu. Bu sayede
ülkeler, şirketler ve hatta bireyler rahatça
borçlanıp, yatırım ve harcama yapıyorlardı.
Ekonomiler büyüyordu.
Ama bu dönem sona eriyor. FED, piyasaya
verdiği parayı azaltıp, tamamen sonlandıracak. Şimdi, hem şirketlerimiz, hem de vatandaşlarımız artık daha tedbirli, daha temkinli hareket etmek zorunda. Kamu ve özel
sektör olarak, bu yeni ortama nasıl uyum
sağlayacağımıza birlikte odaklanmalıyız.
Küresel ticaret ve yatırım
ortamı değişiyor
İkincisi, küresel ticaret ve yatırım ortamı değişiyor. Dünyada bölgeselleşme hız kazanıyor. Bunda öncülüğü ABD yapıyor. Önce
pasifik ülkeleri ile “Transpasifik” Ortaklık
Anlaşması başlatıldı. Burada ABD, Japonya, Kore gibi önemli ülkeler var.
Öte yandan ABD geçen sene AB ile “Transatlantik” Ticaret ve Yatırım Ortaklığı girişimine de hız verdi. Bu iki girişim dünya ekonomik gücünün üçte ikisine denk geliyor.
Bu ortaklıklar küresel ticaretin ve yatırımların yönünü belirleyecek. Bununla da kalmayacak, üretim standartlarını belirleme konusunda da büyük bir güç elde edecekler.
Bakın size çok çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. Şu an bizim ürettiğimiz ürünler 220
volta göredir. Eğer bu ülkeler 110 volt’un
standart olmasına karar verirse, ya tüm üretim yapımızı değiştirmek zorunda kalacağız, ya da bu pazarlara mal satamayacağız.
Bir başka deyişle, bu yeni küresel sistemin
içinde olanlar, dışarda kalanlara göre büyük
avantaj sağlayacak. Türkiye olarak, bu oluşumun içinde yer almak zorundayız.
8
Enerji haritası değişiyor
Üçüncü önemli trend değişen enerji haritası. Gelişen teknoloji sayesinde “Kaya Gazı”,
giderek daha ucuz ve daha fazla üretilir
hale geliyor. Bu sayede ABD’deki doğal
gaz fiyatı son 5 yılda yüzde 60 geriledi.
ABD’nin yakın gelecekte doğal gazda, net
ihracatçı olması bekleniyor. Bu gelişme
dünyadaki yatırım tercihleri dâhil her kararı
kökünden değiştirecek. Enerjide dışa bağımlı bir ülke olarak, bizim de, şimdiden bu
konuya odaklanmamız gerekiyor.
Ülkelerarası rekabette
“Girişimcilik” ana unsur
haline geliyor
Silikon Vadisindeki girişimcilerin %52’si
ABD dışında doğmuş. Demek ki ABD geleceğe hazırlık yapıyor. Tüm dünyadan yenilikçi girişimcileri kendine çekiyor. İnovasyon
şirketleri ABD’ye yerleşiyor.
Niye, çünkü daha çok girişimci çeken, yenilikçi fikirleri elinde tutan, yarının kazananı
olacak. Zira “icat çıkartan” kazanıyor. Kardeşlerim, bu topraklarda, bizim genç ve
dinamik bir nüfusumuz var. Ne duruyoruz?
Girişimciliği cazip hale getirelim, gençleri
girişimci olmaya yönlendirelim, onlara destek verip dünyada hak ettiğimiz yeri alalım.
İnternet ekonominin
belkemiği haline geliyor
Dördüncü küresel trend ülkelerarası rekabette “girişimciliğin” ana unsur haline gelmesidir. Tüm ülkeler, “yenilikçi girişimcileri”
kendi topraklarına çekmek için mücadele
veriyor.
Beşinci trend internetin ekonominin belkemiği haline gelmesidir. Ne yazık ki biz
interneti sadece sosyal medya gibi, hatta
kahvehane gibi kullanıyoruz. Oysa özellikle
KOBİ’ler için internet maliyetleri düşürme
ve dünyaya açılma fırsatıdır.
Çarpıcı bir örnek daha vereyim. Amerika’da,
İnternet sayesinde her KOBİ, dağıtım ağına
muhtaç olmadan tüm dünyaya ulaşabilir.
Bakın İnegöl’ün mobilyası, Gaziantep’in
baklavası, internet üzerinden dünyaya satılıyor. İşte tek tuşla dünya elimizin altından.
Ne duruyoruz, bu dev pazarı keşfedelim.
Orta sınıf büyüyor
Altıncı küresel trend tüm dünyada “orta sınıfın” büyümesidir. Bunun önemini göstermek için bir rakam vereceğim. Her yıl dünyada orta sınıfa 150 milyon kişi dâhil oluyor.
Yani 2 Türkiye ekleniyor. Bugün orta sınıfın
mevcudu takriben 2 milyar kişi. Sadece 6 yıl
sonra, 2020’de 3 milyara ulaşacak.
Küresel orta sınıfın bugün yaptığı harcama
yılda 7 trilyon dolar. 2020’de bu harcama
3’e katlanacak ve 20 trilyon dolara yükselecek. İşte bu talebi karşılayacak, altyapı
lazım, üretim lazım. Bu pazarlara ulaşıp,
daha fazla mal satabilmek için; biz de sanayi politikalarımızı buna göre gözden geçirmeliyiz.
Şehirler öne çıkıyor
Yedinci küresel trend ekonomide “şehirle-
rin” öne çıkması. Çünkü büyüyen orta sınıf
şehirlerde toplanıyor. Dikkatinizi çekiyorum.
Bugün dünyanın en büyük 600 şehrinde 1,5
milyar kişi yaşıyor. Bu şehirlerin ekonomik
hacmi dünya ekonomisinin yaklaşık yarısı.
10 yıl sonra bu şehirlerde yaşayanların sayısı, 2 milyara yükselecek. Üretimleri, dünya
ekonomisinin, yüzde 60’ına ulaşacak.
Bunun anlamı şu. Artık dünyada sadece
ülkeler değil, şehirler birbiriyle rekabet ediyor. Bakın çok ilginçtir, geçenlerde yabancı
bir yayında gördüm. Rekabette öne çıkmak
isteyen yabancı bir şehir, dünyanın en hızlı
internet altyapısını kuruyor. Böylece ileri teknoloji alanındaki şirketleri şehrine çekiyor,
şehir hızla zenginleşiyor.
İşte biz de, şehirlerimizin cazibesini artırmalıyız. Bunun için şehirlerimizin markalaşmasına, çevre duyarlılıklarının artmasına ve
“akıllı şehir” olmalarına ihtiyaç var.
Değerli dostlarım işin özü, işte dünya bunları tartışıyor ve hazırlık yapıyor. Zira bu
trendlere göre politika belirleyen ülkeler
öne çıkacak. Kazanan onlar olacak. Bizim
de bütün bu gelişmeleri gündemimize alıp,
tartışıp, fikir üretmemiz gerekiyor.”
Konuşmasında fert başına düşen milli gelirin son 6 yıldır 10 bin dolarda takılı kaldığına
dikkat çeken Rıfat Hisarcıklıoğlu, 2023’de,
2 trilyon dolar milli gelir hedefini yakalamak
için, her yıl yüzde 8 civarında büyüme oranı
tutturmak gerektiğini belirterek “Yüksek büyümeyi sürdürebilmeliyiz. Ancak, üretmek
için cari açık veren, büyümek için borçlanan bir ülke olarak bunu başaramayız” ifadelerini kullandı.
Yeni bir büyüme modeline ihtiyaç olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, bunun için
gereken yapısal reformları “ vergi reformu,
cari açığı azaltacak sanayi stratejisi, istihdamın teşviki, girdi maliyetlerinin azaltılması
ve reel sektörün bankalarla çalışma ortamının iyileştirilmesi” şeklinde sıraladı.
Konuşmaların ardından, komisyonların 1
Ocak-31 Aralık 2013 bütçe dönemi harcamaları ve kesin hesapları ile 1 Ocak-31 Aralık 2015 dönemi bütçe teklifleri onaylandı.
9
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
Botros ve Şaşati
Yine Vergi Rekortmenleri Listesinde
Mersin’in 2013 yılı gelir vergisinde ilk 100’e giren vergi rekortmenleri
açıklandı. Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) Yönetim Kurulu Üyelerinden İskender Botros Mersin’in vergi rekortmeni olurken Mişel Şaşati
rekortmenler listesinde 5. sırada yer aldı.
Mersin Vergi Dairesi Başkanı Osman
Çelik, Mersin’in 2013 yılı gelir vergisi rekortmenlerini, düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Buna göre, Mersin’de
gelir vergisinde ilk 5’e giren mükelleflerin isimleri şöyle:
Osman Çelik
2012 yılında ikinci sırada yer alan ve
2013’te 3 milyon 513 bin 538 lira gelir
beyan eden Botros Nakliyat Yönetim
Kurulu Başkanı ve MDTO Yönetim Kurulu Üyesi İskender Botros, 1 milyon 222
İskender Botros
10
bin 583 liralık vergiyle Mersin’in vergi
rekortmeni oldu. 3 milyon 108 bin 344
TL matrah, 1 milyon 80 bin 765 TL tahakkuk eden vergiyle ikinci sırada yer
alan mükellef ise isminin açıklanmasını
istemedi. Gelir vergisinde 3’üncü sırada 885 bin TL vergiyle Fuat Soylu yer
alırken, 607 bin 263 TL vergiyle 4’üncü
olan mükellef de isminin açıklanmasını
istemedi. 2012 yılında 3’üncü sırada
yer alan Mitaş Uluslararası Nakliyat ve
Gemi Acenteliği Sahibi ve MDTO Yönetim Kurulu Üyesi Mişel Şaşati de 2013’te
524 bin 451 TL ile 5’inci sırada yer aldı.
maların olumlu neticelerinin alındığını
göstermekte olup, gelecekte yapılacak
çalışmalara ışık tutacak niteliktedir”
diye konuştu.
Gayrimenkul kira gelirleri başta olmak
üzere tüm gelir vergisi mükelleflerinin
eksik beyanda bulunmuş olması veya
hiç beyanda bulunulmamış olması durumunda cezalı işleme muhatap olmadan
pişmanlıkla beyanname verebileceklerini dile getiren Çelik, “Meskenlerini kiraya vermek suretiyle kira geliri elde eden
vatandaşlarımız, 2013 yılında elde ettiği
Toplantıda konuşan Mersin Vergi Dairesi Başkanı Osman Çelik, yıllık gelir vergisi, gayrimenkul sermaye iradı ve basit
usulde ticari kazanca göre vergi ödeyen
mükelleflerin beyan ettikleri matrah tutarının 2013 yılında 600 milyon 38 bin 21
TL olduğunu ve geçen yıla göre yüzde
6,42’lik bir artış gerçekleştiğini söyledi.
Çelik, “Tahakkuk eden vergi ise 2013
yılında 133 milyon 29 bin 527 TL’ye
yükselmiştir ve yüzde 8’lik bir artış olmuştur. 2013 yılı gelirlerinde bir önceki
yıla göre önemli artışlar gerçekleşmiştir” dedi.
Gayrimenkul sermaye iradı elde eden
mükelleflerin 2013 yılında 13 bin 402
adet beyanname verdiklerini ifade eden
Çelik, vergi matrahında yüzde 9,26,
hesaplanan vergide ise yüzde 12,56
oranında artış olduğu bilgisini verdi.
Çelik, “İlimizde kayıt dışılığın boyutları da dikkate alındığında, gerçekleşen
tahakkuk ve tahsilat artışlarının daha
üst seviyede olması gerekmekle birlikte
alınan sonuçlar kayıt dışılığın önlenmesi
ve verginin tabana yayılması bakımından son derece önemlidir. Gelir vergisi
oranlarında sağlanan önemli indirimlere
rağmen bu sonuçların alınması kayıt dışıyla mücadelede önemli bir başarı elde
edildiğini ve son yıllarda yapılan çalış-
Mişel Şaşati
gelirinin 3 bin 200 TL’lik kısmını beyana konu etmeyerek kalan tutarı beyan
edecektir. Ancak kira gelirinin beyan
edilmemesi durumunda, söz konusu 3
bin 200 TL’lik istisna tutarından yararlanılması mümkün değildir. Ayrıca, beyan
edilmeyen gelirleri için cezalı işleme
muhatap tutulacaktır” şeklinde konuştu.
Çelik Mersin’in tahsilat toplam tutarında
Türkiye’de 6., tahsilat oranında ise 4. sırada yer aldığını da bildirdi.
11
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
MDTO’DAN HABERLER
UTİKAD Heyeti Mersin’de
Bir dizi temas ve incelemelerde bulunmak üzere Adana ve Mersin’i ziyaret eden UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin ve
beraberindeki heyet Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetimi ile de görüştü.
MDTO’DAN HABERLER
MDTO Yönetiminden Belediye
Başkanlarına ‘Hayırlı Olsun’ Ziyareti
Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) Yönetimi 30 Mart yerel seçimlerinin ardından göreve başlayan belediye başkanlarını ziyaret etti.
Cihat Lokmanoğlu başkanlığındaki MDTO heyeti
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin
Kocamaz, Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç,
Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna ile Akdeniz
Belediyesi Eş Başkanları M. Fazıl Türk ve Yüksel
Mutlu’yu makamlarında ziyaret etti.
Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarına hayırlı olsun dileklerini ileterek başarılar dileyen heyet, MDTO
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, Yönetim Kurulu
üyeleri Kaan Gürgenç, Kosta Sandalcı, Hacer Uyarlar, Mehmet
Ali Emekli, Kayıhan Özdemir Turan, Emre Eldener ile Genel Müdür Cavit Uğur’dan oluşan UTİKAD Heyeti, Mersin programları
kapsamında MDTO’yu da ziyaret ederek MDTO Yönetim Kurulu
Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Oda Sekreteryası ile görüştü.
Toplantıda coğrafi konumu nedeniyle önemli lojistik avantajlara
sahip olan Mersin’in lojistik potansiyeli, sorunları, gelişim alanları
ve çözüm önerilerine yönelik görüş alışverişinde bulunuldu, sorunların çözümünde sektör ve sivil toplum kuruluşları arasındaki
işbirliğinin önemine dikkat çekildi.
Turgut Erkeskin başkanlığındaki UTİKAD heyeti, daha sora Mersin
Limanı’nı ziyaret ederek MIP Genel Müdürü İsmail Hakkı Tas’tan
limanda yürütülen genişletme çalışmalarına ilişkin bilgi aldı.
Yönetimi olarak kentin gelişmesini sağlayacak her
türlü çalışmaya katkı sunmaya hazır olduklarını iletti.
Silifke Belediye Başkanlığı görevine yeni seçilen Dr.
Mustafa Turgut’u da ziyaret eden MDTO Yönetimi,
Başkan Mustafa Turgut’un iyi bir başkanlık dönemi
geçireceğine inandıklarını kaydetti. Başkan Turgut
ise, belediye olarak sivil toplum kuruluşları ile ortaklaşa çalışmalar yürüteceklerini söyledi.
Gün boyunca süren ziyaret ve inceleme gezilerinin ardından
MDTO ev sahipliğinde UTİKAD üyesi firmalar ile bölgede faaliyet
gösteren lojistik firmalarının katılımıyla bir tanıtım ve bilgilendirme
toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Erkeskin,
“Karayolu taşımacılığı yapan firmalarımız intermodal taşımacılıktan korkmasınlar. Çünkü intermodal taşımacılık karayolu taşımacılığı yapan firmalarımızın işlerinin azalmasına değil, dış ticaretimiz
artarken firmalarımızın hacimlerinin artmasına destek olacaktır”
şeklinde konuştu.
Türk hava kargo taşımacılığındaki hızlı büyümeye de dikkat çekerek UTİKAD üyesi Pegasus’un hava navlunu ve ekstra ücretlerde
tek fiyat uygulamasına geçtiğini hatırlatan Erkeskin, uygulamanın
diğer hava kargo firmaları tarafından da kullanılması yönündeki
talepleri dile getirdi.
MDTO Yabancı Yatırımcıları Ağırladı
MDTO yetkilileri 21 Mayıs 2014 Çarşamba günü International Port Management (IPM) Danışmanı
Niyazi Zalgı ve Mersin Uluslararası Liman İşletmesi AŞ (MIP) temsilcisi ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda’dan gelen yatırımcılar da eşlik etti.
Toplantıda Kuzey Irak’ta inşa edilecek
büyük çaplı lojistik merkez konusu ele
alınarak Mersin Limanı üzerinden gelen/
giden yüklerin bu merkezde stoklanma-
12
sı ve Irak içinde dağıtımının yapılmasına
yönelik sistem üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu.
mamlanmak üzere olan Mersin Lojistik
MDTO yetkilileri kuruluş çalışmaları ta-
geldiği konularında da bilgi verdi.
Merkez’ine ilişkin bilgilerin yanı sıra Mersin transit kargonun hangi ülkelere gidip
13
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
MDTO’DAN HABERLER
MESİAD Yönetim Kurulu MDTO’yu Ziyaret Etti
Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz ve
Yönetim Kurulu Üyeleri Mersin Deniz Ticaret Odası’nı (MDTO) ziyaret ederek kent gündemindeki konular hakkında görüş alışverişinde bulundu.
20 Mayıs 2014 tarihinde MDTO’yu ziyaret eden MESİAD Heyeti,
Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri ve İdari Yöneticiler tarafından karşılandı.
Kent gündemindeki konuların görüşüldüğü ziyarette Girne’ye sefer yapan deniz otobüslerinin Kumkuyu ve Çamlıbel’den kalkmasına yönelik çalışma yapılması gerektiği belirtilerek, Mersin kıyı
şeridinin envanterinin çıkarılması ve sahil kesiminin denizin daha
fazla kullanılmasına yönelik rehabilite edilmesi konuları tartışıldı.
Tüm kıyı şeridinin işgalden kurtulması gerektiğinin vurgulandığı
toplantıda ayrıca Balıkçı Barınağı’nın Karaduvar yerine Adnan
Menderes Bulvarı’na taşınması konusundaki endişeler de dile
getirildi.
MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz, kentin geleceğini ilgilendiren önemli kararlarda müşterek toplantılar yapılması
gerektiğini ve MDTO’nun Mersin Ekonomi Platformu’na dahil olmasını istediklerini kaydetti.
MDTO’DAN HABERLER
MIP, İş Sağlığı ve Güvenliği
Özel Talimatı Yayımladı
Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ. (MIP), firma çalışanlarının can ve mal emniyetini sağlamak amacıyla, İş Sağlığı ve Güvenliği Özel Talimatı hazırlandığını bildirdi.
MIP tarafından Mersin Deniz Ticaret Odası’na gönderilen yazıda
“MIP, sınırları içinde ticari amaçla faaliyet gösteren tüm çalışma arkadaşlarımızın, iş sonrası evlerine, ailelerine sağlıklı olarak
dönmelerini sağlamak, bakmakla yükümlü oldukları yakınlarına
karşı olan sorumluluklarını yerine getirmelerine yardımcı olmak
temel ilkemiz olup, arkadaşlarımızın liman içindeki her türlü faaliyetlerinde can ve mal güvenliği için en emniyetli ortamı sağlamak şirket politikamız olarak benimsenmiştir” denildi.
Söz konusu yazıda, çalışanların can ve mal emniyetini sağlamak
amacıyla, İş Sağlığı ve Güvenliği Özel Talimatı’nın hazırlandığı,
Mersin Liman Mülki İdare Amirliği’nin de onayı alınarak yayımlandığı ve talimatta yer alan “Kişisel Koruyucu Ekipman Kullanım Zorunluluğu” başta olmak üzere belirlenen tüm kurallara
uyulması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiği
belirtilerek , 1 Haziran 2014 tarihinden itibaren kurallara uymayanlar hakkında cezai işlem uygulanacağı vurgulandı.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖZEL TALİMATI
1. Liman içerisinde bulunan tüm kuruluşların
çalışanları, günübirlik giriş yapan kamyon/
TIR şoförlerinin Kişisel Koruyucu Ekipman
(baret, reflektif yelek) kullanmaları zorunlu
olup, kişisel koruyucu ekipman kullanmayan personelin çalışma sahalarına girmeleri,
rıhtımlara, gemi yanına, vinç altına park etmeleri, asılı yük altında durmaları tehlikeli ve
yasaktır.
2. Liman içerisindeki trafik uyarı işaret ve levhalarına titizlikle riayet edilecek, uyulmaması
halinde gerekli cezai işlem uygulanacaktır.
3. Liman sahasına kasksız motosiklet girişine izin verilmeyecektir.
4. Araç hız limiti 30 km/saat olup, hız limitine
riayet edilecektir.
5. Özel araçlar, kamyon/TIR şoförleri tuvalet,
yemek gibi zorunlu haller dışında araçlarını
uzun süreli olarak terk etmeyeceklerdir. Zorunlu olarak terk etmeleri durumunda kendilerine ulaşılabilecek telefon numaralarını
araç üzerinde okunabilecek bir yere bırakacaklardır. Araçların iş makinesi yürüme alanına park edilmesi tehlikeli ve yasaktır.
14
6. Kamyon şoförleri yükleme sırası beklerken aracını terk etmeyecek ve operasyon
sahasında dolaşmayacaktır.
7. Anayol üzerinde trafik akış tarafında oturmak, ocak veya tüp yakmak, yemek yemek,
çay vs. yapmak tehlikeli ve yasaktır.
8. Operasyon sırasında iş makinesi çalışırken operatörün bilgisi olmadan kasa üzerine
çıkmak tehlikeli ve yasaktır.
9. Sıra beklerken, araç ile ilgili bakım-tutum
yapmak, temizlik yapmak yasaktır.
10. Yükleme-boşaltma sahalarına kamyon,
TIR, iş makinesi haricindeki araçların girmesi
tehlikeli ve yasaktır.
11.Konteyner istif sahalarında konteyner
aralarında yaya dolaşmak, konteyner yanlarına oturmak, uyumak, yemek yemek tehlikeli ve yasaktır.
12. Rıhtım personeli/görevlisi haricindeki
ilgisiz kişilerin, rıhtımlarda dolaşması, balık
tutması, araç park etmesi yasaktır.
13. Asılı yüklerin altında durulması yasaktır.
14. Taşeron, gemi acentesi, gümrük müşavi-
ri ve gümrük komisyoncuları temsilcilerinden
SGK Sigorta kaydı olmayan ve 19 yaşından
gün almamış personelin liman sahasında
çalıştırılması yasaktır.
15. 15. Liman sahasına alkollü içki getirmek,
alkollü içki bulundurmak, içmek ve alkollü
olarak liman sahasında dolaşmak, çalışmak
tehlikeli ve yasaktır.
16. Çevre kirliliğine neden olunmayacaktır.
17. İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarına uyarı
levhalarına riayet edilecektir.
18. Mersin Limanı’nda bulunduğunuz sürece emniyet kurallarına, size yapılan uyarılara
dikkat ediniz.
19. Mersin Mülki İdare Amirliğinin 30.06.2008
tarih ve SAYI:74 sayılı kararı ile Liman Sahası içerisinde kurallara uymayanlar hakkında
tutanak düzenlenmesi, cezai işlemin yürütülmesi maksadıyla Gümrük Muhafaza Müdürlüğüne sevk edilmesi için Mersin Uluslararası liman İşletmeciliği Çevre, İş Sağlığı, ve
Güvenliği Müdürlüğü personeli yetkilendirilmiştir. Yukarıda belirtilen kurallara uymayanlar hakkında cezai işlem yapılacaktır.
15
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MDTO’DAN HABERLER
MAYIS 2014
Amatör Denizci Belgesi Olmadığı Halde
Özel Tekne Kullananlara 2 bin 500 TL Ceza
2.3.2008 tarihli ve 26804 sayılı Özel Teknelerin Donatımı ve Kullanacak Kişilerin Yeterlikleri Hakkında Yönetmelikte değişiklik yapıldı. Yönetmelik 8 Mayıs tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, Amatör Denizci Belgesi (ADB) olmadan özel tekne kullanan
kişilere 2 bin 500 Türk Lirası idari para cezası verilecek. Amatör Denizci
Belgesi ile ticari faaliyette bulunan kişilere ise 2bin 500 500 Türk Lirası idari
para cezası uygulanıp, faaliyetin tekrarı halinde para cezasına ilaveten, kişi-
Resmî Gazete
8 Mayıs 2014 PERŞEMBE
Sayı : 28994
YÖNETMELİK
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından:
ÖZEL TEKNELERİN DONATIMI VE KULLANACAK KİŞİLERİN
YETERLİKLERİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 2/3/2008 tarihli ve 26804 sayılı Özel Teknelerin Donatımı ve Kullanacak Kişilerin Yeterlikleri
Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(o) bendi ile 28 inci madde hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“c) İdare: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünü,”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (c) bendi eklenmiş ve diğer bent
buna göre teselsül ettirilmiştir.
“c) İdare tarafından elektronik ortamda verilen uzaktan eğitim programını tamamlamak.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 10 – (1) ADB sınavları İdare tarafından yapılır ya da yaptırılır. Bu sınavlar, belirlenen sınav yer ve
tarihlerinde, yazılı veya internet ortamında bilgisayarda çevrimiçi olmak üzere en az dört seçenekli çoktan seçmeli test
yöntemiyle tek oturumda yapılır.
(2) Sınava başvuru yöntemi, sınav öncesi ve sonrası işlemleri ile sınav kuralları İdarenin resmi internet
sitesinde duyurulur.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 11 – (1) Sınav başarı notu 100 üzerinden 60’tır. Sınavda; seyir, denizde çatışmayı önleme kuralları,
gemicilik ve tekne kullanma, meteoroloji, denizde güvenlik ve denizde haberleşme, ilk yardım, deniz hukuku ve
uluslararası sözleşmeler, tekne, motor ve elektrik bilgisi gibi konuları içeren en az 50 soru sorulur.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 13– (1) İdare, ADB sınavını yapmak, eğitimini vermek, belge düzenlemek ve amatör denizci
kütüğünü ve kayıtlarını tutmak üzere kurum ve kuruluşları sözleşme ile yetkilendirebilir. Yetkilendirilen kurum ve
kuruluşun düzenlediği ADB, İdare tarafından onaylanmadıkça sahibine teslim edilmez.
(2) Yetkilendirmeye esas kriterler ile yetkilendirme usul ve esasları İdare tarafından belirlenir.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı yürütür.”
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki “Ek Madde 3” eklenmiştir.
“İdari yaptırımlar ve cezalar
EK MADDE 3 – (1) ADB belgesi olmadığı halde özel tekne kullanan kişilere 2500 Türk Lirası idari para
cezası uygulanır.
(2) ADB belgesi ile ticari faaliyette bulunan kişilere 2500 Türk Lirası idari para cezası uygulanır. Faaliyetin
tekrarı halinde ise ayrıca, kişinin Amatör Denizci Belgesi iki yıl süreyle askıya alınır.”
MADDE 10 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 11 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı yürütür.
12-
16
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
2/3/2008
26804
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
13/9/2009
27348
2/10/2009
27364
nin Amatör Denizci Belgesi iki yıl süreyle askıya alınacak.
2/3/2008 tarihli ve 26804 sayılı Özel Teknelerin Donatımı ve Kullanacak Kişilerin Yeterlikleri Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Yatırımlarda Devlet
Yardımları Hakkında
Kararın Uygulanmasına
İlişkin Tebliğde Değişiklik
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğde (Tebliğ
No:2012/1) Değişiklik yapılmasına Dair Tebliğ
(No:2014/2), 8 Mayıs2014 tarih ve 28994 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlandı.
Buna göre; Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’in 6.maddesinin, 1.fıkrasının (f) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirildi:
“3.10.2013 tarihli 28784 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel
Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı
veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı şartı aranması gereken yatırım konuları için
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından
alınan karar ve/veya Karara ilişkin
yazı.
Aynı Tebliğ’in 20. Maddesine aşağıdaki 12. fıkra eklendi:
(12) Teşvik belgesi kapsamında temin edilmiş olan makine ve
teçhizatın tamamı veya bir kısmı
finansal kiralama şirketi tarafından
bizzat kiracıdan satın alınarak da
(sat ve geri kirala) finansal kiralama
işlemine konu edilebilir. Ancak tamamlama vizesi yapılmış olmakla
birlikte satış için asgari süreleri doldurmayan veya tamamlama vizesi
yapılmamış teşvik belgeleri kapsamındaki makine ve teçhizat için
Genel Müdürlüğün izni gerekir.”
Aynı Tebliğ’in Geçici 1. maddesine
aşağıdaki 2. fıkra eklendi:
(2) Bu Tebliğin 11. maddesinin 1.
fıkrası, 16. maddesinin 2.fıkrası ile
20.maddesinin 5. ve 12. fıkralarında yer alan hükümler daha önceki
kararlara istinaden düzenlenen
yatırım teşvik belgelerine de uygulanır.
Aynı Tebliğin eki (Ek-2) de değiştirildi. Yapılan değişiklik ile Ek-2’de
“Yatırımın Karakteristiğine Bağlı
Olarak Teşvik Belgesi Talebinde
Bulunulmadan Önce İlgili Mevzuatı Gereği Diğer Kamu Kurum ve
Kuruluşlarından Alınması Gereken
Bilgi ve Belgeler” belirtildi. Ek-2’de
belirtilenler arasında sektörümüzü
ilgilendiren Yatırımlar arasında yer
alan;
MDTO’DAN HABERLER
Tehlikeli Madde
Güvenlik Danışmanlığı Hakkında Tebliğ
Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: Tmkdgm-01) 22
Mayıs 2014 tarih ve 29007 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.
Tehlikeli maddeleri taşıyan, gönderen, paketleyen, yükleyen,
dolduran ve boşaltan işletmelerin yaptıkları işlemleri insan sağlığına, diğer canlı varlıklara ve çevreye zarar vermeden, güvenli
bir şekilde taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar ve ilgili mevzuat hükümleri kapsamında yapmaları için işletmelere yardımcı
olmak amacıyla istihdam edilecek veya hizmet alınacak tehlikeli
madde güvenlik danışmanlarının (TMGD) nitelikleri, eğitimleri ve
belgelendirilmeleri ile görev, yetki ve sorumluluklarına dair usul
ve esasları düzenlemek üzere yayımlanan tebliğde aşağıdaki
hususlara dikkat çekildi.
tablodaki taşıma kategorisi sıfır olan tehlikeli maddelerle iştigal
eden ve tehlikeli madde taşımacılığı sürecinde yer alan gönderen, paketleyen, yükleyen, dolduran ve boşaltan olarak faaliyette bulunan işletmeleri
“Tebliğin ikinci maddesi gereği bu Tebliğ,
Aynı madde gereği bu Tebliğ,
a) Tehlikeli madde taşımacılığı sürecinde yer alan ve bir takvim
yılı içerisinde net elli ton ve üstü miktarlarda işlem yapan, gönderen, paketleyen, yükleyen, dolduran ve boşaltan olarak faaliyette bulunan işletmeler ile toplam araç taşıma kapasitesi elli
ton ve üzerinde olan taşımacılık işletmelerini
a) Türk Silahlı Kuvvetlerine (Jandarma Genel Komutanlığı dahil)
ait olan ya da Türk Silahlı Kuvvetlerinin temsilcilerinin refakat ettiği taşıtlarla yapılan taşıma işlemlerini ,
b) Miktarlarına bakılmaksızın ADR Bölüm 1.1.3.6.3.’te yer alan
c) İşletmeler tarafından istihdam edilecek ve danışmanlık hizmeti alacak TMGD’leri
d) Tehlikeli madde taşımacılığında görev alacak TMGD’lere yönelik eğitim verecek kuruşlar ile yapılacak eğitim ve sınavları
kapsar.
b) Emniyet Genel Müdürlüğüne ait olan ya da Emniyet Genel
Müdürlüğü temsilcilerinin refakat ettiği taşıtlarla yapılan taşıma
işlemlerini kapsamaz.”
6. Atıkların bertaraf edilmesine yönelik yatırımlarda
7.Atıkların geri kazanımına yönelik
yatırımlarda
11.Turizm yatırımlarında,
12.İskele, rıhtım, balıkçı barınağı ve
liman yatırımlarında,
18. Kamu kurum ve kuruluşları ile
belediyeler tarafından yapılacak
yatırımlarda
20.Lojistik hizmetleri yatırımlarında,
25. Lisanslı depoculuk yatırımlarında
teşvik belgesi talebinde bulunulmadan önce ilgili mevzuatı gereği
diğer kamu kurum ve kuruluşlarından alınması gereken bilgi ve belgeler belirtildi.
17
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
KISA KENT HABERLERİ
19 Mayıs İçin Buruk Kutlama
Mersin’de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Soma’daki maden faciasında 301
kişinin yaşamını yitirmesi nedeniyle buruk kutlandı. Törende, Soma’da hayatını kaybeden şehitler
için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
19 Mayıs dolayısıyla tüm Türkiye’de olduğu gibi Mersin’de de hüzünlü bir tören gerçekleştirildi. Mersin Gençlik Hizmetleri ve Spor
İl Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen çelenk sunma törenine, Milletvekili Aytuğ Atıcı, Büyükşehir Belediye
Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç, Gençlik Hizmetleri
ve Spor İl Müdür Vekili Ahmet Tarakçı, öğrenciler ve vatandaşlar
katıldı.
Soma'da yaşamını yitiren şehitler için 1 dakikalık saygı duruşu ile
başlayan törende, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Gençlik
Hizmetleri ve Spor İl Müdür Vekili Tarakçı, Atatürk Anıtı'na çelenk
sundu. Tarakçı, törende yaptığı konuşmada, “19 Mayıs 1919, bir
milletin bağımsızlığına koştuğu gündür. 20 Mayıs 1938 tarihinde çıkan kanunla bayram olarak kutlanmaya başlayan 19 Mayıs Gençlik
ve Spor Bayramı, büyük Ata’nın ülkemizin geleceğini emanet ettiğimiz gençlerimize armağanıdır” dedi.
Tören, öğrencilerin günün anlam ve önemini belirten şiirler okumasıyla sona erdi.
Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da, 19 Mayıs’ın, Mustafa Kemal Atatürk'ün istiklal mücadelesinin meşalesini tutuşturduğu, milletin bağımsızlık yürüyüşünü başlattığı gün olduğunu vurguladı.
Vali Güzeloğlu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı
dolayısıyla yayınladığı mesajında 19 Mayıs 1919’un, Türk milleti ve
ülke için büyük bir geleceğe doğru atılan ilk adım olduğunu belirtti.
Güzeloğlu, 19 Mayıs 1919’da başlayan istiklal mücadelesinin zaferle sonuçlanarak, eşsiz bir mücadele sonunda cumhuriyetin temellerinin atıldığını ve bu kahramanlık destanının 29 Ekim 1923’te
Cumhuriyet’le taçlandığını kaydetti. Mesajında, “Aziz milletimiz
ve bilhassa gençlerimiz, 19 Mayıs ruhuyla birlikte istiklalimize ve
istikbalimize, demokrasimize ve Cumhuriyetimize ilelebet sahip
çıkacaktır” diyen Güzeloğlu, istiklal şuuruyla yetişmiş olan gençlerin, istikbalin de sembolü ve güvencesi olduklarının altını çizdi.
Türkiye'nin istikbalinin, gençlerin omuzları üzerinde olduğunu ifade
eden Güzeloğlu, “İnanıyorum ki gençlerimiz, tarihimizden aldıkları
ilhamla medeniyet yürüyüşümüzü çok daha ileri mesafelere taşıyacaklardır. Genç Cumhuriyetimizin müjdecisi olan bugünün Cumhuriyetimizin gençlerine ve spora adanan bir bayram olarak armağan
edilmesi de son derece anlamlıdır. Gençlerimizin yüzlerindeki ışıkta, gözlerindeki pırıltıda her geçen gün daha da güçlenen Türkiye'mizin aydınlık geleceğini görüyoruz. Gençlerimizi, milletimizin en
büyük zenginliği olarak kabul ediyor, onlara güveniyoruz, birlikte
geleceği inşa ediyoruz. Kararları birlikte alıyor, adımları birlikte atıyoruz” dedi.
Gençlerin dışa açık, hoşgörülü, çevresine saygılı, milletine sadık,
modernleşmenin ancak demokrasiyle mümkün olduğu şuuruna
sahip, çalışkan insanlar olmalarının öncelikli hedefleri olduğunu
dile getiren, şunları kaydetti: “Mersin’de de bu doğrultuda başlattığımız çalışmalar büyük bir hızla devam etmektedir. 17’inci Akdeniz
Oyunları kapsamında ilimize kazandırılan spor tesisleri ile olimpiyatlara sporcu yetiştirme merkezi ilan edilen ilimizde çok daha
büyük spor atılımlarını gerçekleştireceğimize ve burada yetişecek
gençlerimizle Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en büyük ve en
güçlü ilk 10 ülkesi olma hedefine Mersin olarak daha büyük katkı
sağlayacağımıza olan inancımı paylaşıyorum. Büyük Atatürk başta
olmak üzere Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını rahmet, saygı
ve şükranla anıyorum. Gençlerimizin ve tüm milletimizin 19 Mayıs
Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyor, selam ve sevgilerimi sunuyorum.”
Mersin’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve İşçi Partisi ve Eğitim-İş Sendikası üyeleri ile Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) de aralarında bulunduğu
bir grup, resmi törenin ardından Atatürk Anıtı’na çelenk koyarak, 19
Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla alternatif kutlama töreni düzenlediler.
18
19
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
KISA KENT HABERLERİ
Mersin İdmanyurdu Tekrar Süper Ligde
PTT 1. Lig Play-off final maçında Samsunspor’u
2-0 yenen Mersin İdmanyurdu, Spor Toto Süper
Lig’e yükselen son takım oldu.
PTT 1. Lig Play-off finalinde Samsunspor'u 2-0 mağlup eden ve
Spor Toto Süper Lig'e yükselen son takım olan Mersin İdmanyurdu, kupasını aldı. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanan Play-off finalinin bitimiyle Mersin İdmanyurdulu futbolcular ve teknik heyet büyük sevinç yaşadı. Mücadelenin ardından
Mersin ekibine kupasını Türkiye Futbol Federasyonu 1. Başkan
Vekili Servet Yardımcı verdi.
çıkmayı kutladı.
Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Hakan Kutlu mali sıkıntılar yaşayan iki takımın da çok iyi mücadele ettiğini söyledi. “Keşke
ikisi de süper lige çıkabilseydi. Bugün burada sevinen takım biz
olduk” diye konuşan Kutlu, kırmızı-lacivertli ekibin süper ligde
kalıcı olmasını diledi. (İHA)
Mersin İdmanyurdu, Spor Toto Süper Lig'e yükselen son takım
oldu. Maçın ardından Mersin’de büyük bir sevinç yaşanırken,
taraftarlar Mersin İdmanyurdu Meydanı’nda yeniden süper lige
çıkmanın coşkusunu doyasıya yaşadı.
KISA KENT HABERLERİ
Vali Güzeloğlu Başkan Mazak’ı ve Yönetim
Kurulu Üyelerini Kabul Etti
İstanbul’da kurulan Mersin İşadamları Yöneticileri, Sanatçıları ve Akademisyenleri Derneği Başkanı Mehmet
Mazak, Vali Hasan Basri Güzeloğlu’nu makamında ziyaret etti.
Ziyarete dernek üyeleri ile birlikte gelen Başkan Mehmet Mazak,
derneklerinin yeni kurulduğunu ve bu oluşumu Mersin’de tanıtmak
amacıyla Vali Güzeloğlu'nu ziyaret ettiklerini aktardı. İstanbul’da 55
binden fazla Mersinlinin yaşadığını belirten Mazak, “Çalışmalarımız
hakkında bilgi vermek, Valimizin değerli görüşlerini almak ve faaliyetlerimize destek istemek amacıyla Sayın Valimizi ziyaret ettik. Sayın Valimize bizi kabul ettikleri için şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
İstanbul Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda oynanan Mersin İdmanyurdu - Samsunspor maçını, Mersinliler'in birçoğu Adnan Menderes Bulvarı üzerinde bulunan Mersin İdmanyurdu
Meydanı’na kurulan dev ekranda izledi. Burada 90 dakika boyunca heyecan yaşayan taraftarlar, maçın son düdüğü ile adeta
kendinden geçti. Maçın ardından havai fişek gösterisi yapılırken,
taraftarlar da meşaleler ve tezahüratlarla Spor Toto Süper Lig'e
Mersin’de psikolog Yaşam Yanardağ Çelik ve fotoğraf sanatçısı MonikaKuki tarafından hazırlanan, ‘Aramızda
Kalan Bir Farkındalık’ projesi kapsamında ruhsal sorunların anlatıldığı bir fotoğraf sergisi açıldı.
insanlarımızın psikolojik sorunlarla ilgili biraz daha bilinçlenmesini
sağlamak. Çünkü aslında çok ciddi ruhsal problemlerin yaşandığı
bir ülkedeyiz. Fakat insanlar ya görmezden gelerek ya yok sayarak
ya da etiketlenme kaygısıyla ne derler bana deli derler mi veya farklı
gözle bakarlar mı kaygısı ile uzmanlardan destek almaya çok yanaşmıyorlar. Bizim amacımız bu tür sorunların aslında çok normal,
hayatın içinden sorunlar olduğunu onlara aktarmak, bunu da alanın
içinde çalışan insanlarla yapmak. Bu zaten projeyi daha ayrıcalıklı
kılıyor. Psikiyatri ve psikolog arkadaşlarımız bize gönüllü modellik
yaptılar. Bizde depresyondan sosyal fobiye kadar pek çok hastalığı
fotoğraflarla anlatmaya çalıştık" diye konuştu.
Fotoğrafların üstüne kısa kısa açıklamalarda yazdıklarını vurgulayan Çelik, "Psikolojinin çok ciddi bir etik kuralı vardır. Konuşulan her
şey psikolog ile danışan arasında gizli kalır. Buna atıf yapmak için
Aramızda Kalan ismini koyduk. Projemiz tamamen farkındalık kazandırmak için yapılmış bir çalışma. 16 görselimiz var. Hepsi alanda çalışan psikiyatri, psikolog. Bu sayede 16 hastalığı fotoğraflarla
anlatmaya çalıştık. Amacımız ayna olmak, ayna tutmak. Çünkü bir
insanı kulağının ağrıması ne kadar doğalsa kulağı ağrıdığı için doktora gitmesi ne kadar normalse ruhsal bir problem yaşaması da o
kadar normal ve ruhsal bir problemden dolayı da destek alması gerekir. Korkmamaları için bu çalışmayı yaptık" şeklinde konuştu.(İHA)
20
Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Mersin adına yapılan bu çalışmalardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Türkiye’nin 6’ıncı büyük
ekonomisine sahip, dış ticaret hacmi olarak Türkiye’nin 2’nci büyük
liman kenti olan Akdeniz’in incisi, güzel Mersinimizin, İstanbul gibi
ekonominin, ticaretin, sanatın ve her türlü sosyal, kültürel faaliyetin
merkezi olan bir ilimizde tanıtım çalışmaları gerçekleştiren derneğimizi başkanımızın şahsında tebrik ediyorum” diye konuştu.
İstanbul’da yapılması planlanan Mersin günlerinin de çok anlamlı
ve önemli olduğunu vurgulayan Güzeloğlu, “Mersin’in tanıtılması,
İstanbul’da yaşayan Mersinli vatandaşlarımızın hem kaynaşması
hem Mersin için tek bir vücut olarak bir araya gelmesini değerli
bulduğumu ifade etmek istiyorum. Dernek Başkanımıza ve tüm
üyelerine çalışmalarında başarılar diliyor, hayırlı hizmetler gerçekleştirmelerini temenni ediyorum” şeklinde konuştu. (İHA)
Ruhsal Hastalıkları Fotoğraflarla Anlattılar
Sergide, ruhsal sorunların da normal bir olay olduğu anlatılmaya
çalışıldı. 16 psikiyatri ve psikologun fotoğraflamasını yapan Yaşam
Yanardağ Çelik ve Monika Kuki, ruhsal hastalıkları bu fotoğraflarla
anlatmaya çalıştı. Fotoğraf sergisi ile ilgili açıklamalarda bulunan
Yaşam Yanardağ Çelik, bu serginin Aramızda Kalan Bir Farkındalık
projesinin sonucu olarak ortaya çıktığını kaydederek, "Amacımız
Mazak, Mayıs ayında İstanbul’da Mersinliler gecesi düzenleyeceklerini, 27-30 Kasım tarihleri arasında ise büyük bir Mersin buluşmasını gerçekleştirmek istediklerini sözlerine ekledi.
Mersin’de 1 Mayıs
Binlerin Katılımıyla Kutlandı
Mersin’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, her kesimden binlerce kişinin katılımıyla kutlandı. Kent halkının yoğun ilgi gösterdiği kutlamada, grupların İstasyon Meydanı’ndan Cumhuriyet
Meydanı’na yürüyüşleri yaklaşık 2,5 saat sürdü.
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu
tarafından düzenlenen 1 Mayıs kutlamaları için sendikalar, siyasi partiler,
odalar, sivil toplum örgütleri, kadın ve
gençlik örgütlerine üye binlerce kişi İstasyon Meydanı’nda toplandı. İstiklal
Caddesi’nin her iki yönünü de kapatan
gruplar, attıkları sloganlarla İstanbul’daki
1 Mayıs eylemlerinde yaşananları protesto ettiler. İstiklal ve Sakarya caddelerinin
trafiğe kapatıldığı kutlamada rengarenk
giysileri, taşıdıkları pankartlar ve dövizlerle dikkat çeken gruplar, davul zurna eşliğinde halaylar çektiler. Emniyet güçlerinin
geniş güvenlik önlemi aldığı kutlamada,
grupların yürüyüşü DİSK önderliğinde
saat 15.00’te başladı. İstiklal Caddesi ve
Sakarya Caddesi’ni takiben Cumhuriyet
Meydanı’na ulaşanlar tek tek aranarak
alana alınırken, tüm grupların girişi yak-
laşık 2,5 saat sürdü. 1 Mayıs kutlamalarına CHP Mersin milletvekilleri ve CHP’li
belediye başkanları da katılarak, işçilere
destek verdi.
Genç, yaşlı, kadın, erkek, çocuk, engelli
her kesimden katılımın olduğu 1 Mayıs
kutlamalarının Cumhuriyet Meydanı’ndaki bölümü saygı duruşu ile başladı. Tertip Komitesi adına bir konuşma yapan
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu
Dönem Sözcüsü ve DİSK Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy,
hükümetin politikalarını eleştirdi. Yeni bir
başlangıç yapmak için emek, özgürlük ve
demokrasi güçlerinin ortak adımlarını sıklaştırmaları gerektiğini söyleyen Göksoy,
“Gün mücadele günüdür. Şimdi hamle
sırası emek ve demokrasi güçlerindedir.
Bunun için emekçiler ve ezilenlerin seçe-
neğini yaratmak, birleşik toplumsal mücadeleyi büyütmemiz gerekmektedir. Bugün
işsizliğe, yoksulluğa, kölece çalışmaya, iş
cinayetlerine, zorunlu mesailere, işten atmalara, taşeronlaştırmaya dur demek için
1 Mayıs’ı birlikte haykıralım diyoruz” dedi.
Göksoy, konuşmasında sendikasızlaştırmadan inançlar üzerindeki baskıya,
kadın cinayetlerinden HES’ler ve nükleer
santrallere, Kürt sorunundan Ukrayna’da
yaşananlara, özelleştirmeden kayıt dışı
çalıştırmaya, Gezi Parkı eylemlerinden
Taksim’e kadar pek çok konuda taleplerini dile getirendi ve emekçilere seslerini
yükseltmeleri çağrısında bulundu.
Konuşmaların ardından Mersin’e gelen
Kardeş Türküler grubu meydanı dolduran
binlerce kişiye konser verdi. (İHA)
21
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
DENİZCİLİK HABERLERİ
Savunma Sanayii Cirosu
5 Milyar Doları Aştı
Türk savunma ve havacılık sektörünün 2013 cirosu, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 6 artarak 5
milyar doları aştı.
Toplam savunma ve havacılık sektörü cirosu, bir önceki yıla kıyasla yüzde 5,75
artışla 5,08 milyar dolara ulaşırken, sektörün sürdürülebilirliği açısından kritik
önem taşıyan savunma ve havacılık ürünleri ihracatı da 1,5 milyar dolar civarında
gerçekleşti.
SSM, özellikle son dönemlerde çalışmalarına hız verirken, bu kapsamda 2013
itibariyle yürürlükteki proje sayısı 334’e,
sözleşmeye bağlanmış proje bedellerinin toplamı ise 50 milyar liraya yaklaştı.
Tüm bu faaliyetlerinin yanı sıra Ar-Ge’ye
de büyük önem veren Müsteşarlık, 2013
içerisinde yaklaşık 350 milyon lira tutarın-
22
da 21 Ar-Ge projesi imzaladı. Diğer taraftan savunma firmalarının özkaynaklarıyla
gerçekleştirdikleri Ar-Ge yatırımları 237
milyon dolar, dış finansman dahil gerçekleştirdikleri toplam Ar-Ge harcamaları ise
927 milyon dolar oldu.
İnsan Kaynakları
Müsteşarlığın ve savunma sanayisi sektörünün tanıtımı ve nitelikli iş gücü tarafından farkındalığın artırılması amacıyla,
2009 yılından itibaren üniversitelerde düzenlenen kariyer fuarlarına ve sektör tanıtım günlerine 2013’te de katılım sağlandı. Geçen yıl itibariyle SSM çalışanlarının
yaklaşık yüzde 40’ını destek personeli,
memur ve sözleşmeliler oluştururken,
yüzde 46’sının uzman personelden oluştuğu görüldü.
Sektördeki son 4 yıllık gelişim
Yıllar Ciro
İhracat (bin dolar)
2010
3.707 836
2011
4.381 1.090
2012
4.756 1.262
2013
5.076 1.391
(denizhaber.com.tr)
23
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
Dünya Marinalar Konferansı Gerçekleştirildi
Uluslararası Denizcilik Endüstrisi Dernekleri Konseyi (ICOMIA) organizatörlüğünde düzenlenen Dünya Marinalar Konferansına İSPARK ev sahipliği yaptı.
Dünya Marinalar Konferansı’nın açılışında konuşan İSPARK Genel Müdürü
Mehmet Çevik, “İSPARK karada yakaladığı başarıyı denizde de devam ettirecek.
Yeni tekne parklarla kıyıların çehresini değiştireceğiz ”dedi.
nıyorum ki siz değerli katılımcıların bilgi
ve proje paylaşımıyla marina sektöründe
bizim tekne park adını verdiğimiz sistemle ortak işbirliği ve yeni gelişmelere ışık
tutacağız. Ortak proje ve fikirlerin ilk adımını atacağız.” dedi.
İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik
Swis Otel’de gerçekleştirilen konferansta
konuşmacı olarak yer aldı. Katılımcılara
İstanbul’da hayata geçirilen ve yeni yapılacak tekne parklarla ilgili sunum yaptı.
Çevik, “İstinye ve Tarabya’nın ardından Bebek, Paşabahçe, Beykoz ve
Kuruçeşme’de olmak üzere yeni projeleri hayat geçireceğiz. Bu 4 noktada tüm
işlemlerimizi tamamladık. Kısa zamanda
start vereceğiz. Hemen ardından aralarında Çengelköy, Çubuklu ve Arnavutköy’ün
de olduğu 10’un üzerinde yaklaşık 100
milyon TL’lik bir yatırımla yeni tekne parklar hizmete açacağız. ”dedi.
“100 milyon TL tekne park
yatırımı yapacağız”
Farklı ülkelerde yer verilen “Dünya Marinalar Konferansı’nın” medeniyetlerin
başkenti İstanbul’da düzenlenmesi ve ev
sahibi olunması dolayısıyla büyük mutluluk duyduklarını belirterek sözlerine
başlayan İSPARK Genel Müdürü Mehmet
Çevik, “İki kıtanın birleşme merkezi olan
İstanbul marinalar sektörüne yön verecek
konuma ve avantajlara sahip bir kent.
İstanbul’un kıyı uzunlukları marina faaliyetlerinin yapılması için uygun bir yapıya
sahip. Yatırımcıların bu koyları değerlendirerek proje geliştirmesi sektörün gelişmesine büyük katkı sağlayacak. İna-
24
DENİZCİLİK HABERLERİ
DENİZCİLİK HABERLERİ
Çevik, İstinye ve Tarabya’da hizmete
açılan ‘’Tekne Park’’ projesi ile ilgili katılımcılara bilgi verdi. Akdeniz çanağında
başarıyla uygulanan marina faaliyetlerinin turizm gelirlerinin önemli bir ayağını
oluşturduğunu belirten Çevik, ülkemizde
ve İstanbul’da yapılacak marinaların ekonomik anlamda turizmi daha da canlandıracağını vurguladı.
Geleceğin Marinaları...
Bu yıl sekizincisi düzenlenen dünyaca
ünlü konferansın ana temasının “Geleceğin Marinaları” olduğunu da söyleyen
Çevik, Bu organizasyon geniş bir bilgi
birikimi ve uygulama alanına sahip konuşmacıları bir araya getirmenin yanı sıra
marina sektöründeki ürünlerin ve son gelişmelerin ortaya çıkacağı ideal bir platform olacak.” diye sözlerine ekledi.
Çevik ayrıca, Türkiye’de marinacılık sektörünün gelişimi, sorunları ve çözüm
yolları, ekonomik ve ticari gelişimi, turizmdeki payı, İstanbul’da marina park
faaliyetleri, marina ihtiyaç ve beklentileri
gibi konuları katılımcılarla paylaştı.
2-4 Haziran tarihleri arasında fikir ve projelerin paylaşılması amacıyla düzenlenen konferansta; İSPARK Genel Müdürü
Mehmet Çevik, DENTUR Yönetim Kurulu
Başkanı Alpaslan Sirkecioğlu, Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü
Cemalettin Şevli, OBE Peter Methven,
Westrec Marina Gary Groenewold,Doğuş
Marina Mattew Bate,Uluslararası Yat Limanları Birliği Julian Goldie’nin de aralarında bulunduğu dünyanın dört bir yanından alanında uzman konuşmacılar yer
aldı.(www.denizhaber.com.tr)
Türkiye, Yat Kiralamada Cazibe Merkezi Oldu
Türkiye kıyıları, yat sahipleri kadar yabancı yat kiralama şirketleri için de yeni cazibe noktası oldu.
6-8 kişinin konaklayabileceği bir teknenin haftalık kirası mevsime ve teknik özelliklerine göre 1500
ile 3500 Euro arasında değişiyor.
İşletmelere göre, Türkiye’de yat sahibi olmak ve yatını işletmeye verip gelir elde
etmek isteyen çok sayıda insan var. Fakat
tekne yatırımı için Türkiye’de uygun finansman koşulları bulunmuyor. Yat üreticileri,
bankalar ve kiralama şirketlerinin oluşturacağı paketlerin ülkede kişi başı düşen tekne
oranlarını arttıracağına inanılıyor.
Dünya’dan Murat Erdoğan’ın haberine
göre, Türkiye’nin özellikle ege ve güney
sahilleri yat kiralayıp tatil yapmak isteyenlerin yeni rotası olduğu kadar, bu hizmeti
veren yerli ve yabancı firmaların da yatırım
bölgesi oldu. Bu pazardan pay almak için
şirket kurmaya da gerek yok. Yat sahipleri,
teknelerini kullanmadıkları zamanlarda kiralama şirketlerine verip işleterek gelir elde
edebiliyor.
Wealth-X’in raporuna göre; yatçılık, ultra
zenginlerin lüks harcamalarında üst sıralarda yer alıyor. Kimi zenginler yat sahibi
olarak, kimi de kiralayarak tatilini denizde
geçirmeyi tercih ediyor. Dünyada yat kiralamaya artan talep daha büyük yat siparişlerini de beraberinde getirdi. Bugün dünyadaki
yat üreticilerinin üretim bandında 24 metreden büyük 735 yat inşası devam ediyor. Bu
yatların 70 tanesi ise Türkiye’deki üreticilerin sipariş defterinde bulunuyor. İnşa edilen
teknelerin en büyüğü 141 metrelik uzunluğa sahip. Dream Ship Victory tersanesinde
devam eden Dream Symphony adı verilen
yelkenli tekne suya indirildiğinde dünyanın
en büyük ahşap yelkenli teknesi unvanını
alacak.
Yerli turist talebi artışta
Türkiye’de inşa edilen mega yatların sahipleri yabancı. Çünkü yat kiralama pazarı dünyada çok hızlı büyüyor. Fakat görüşlerine
başvurduğumuz yat işletmeleri Türkiye’de
de yat kiralayıp tatil yapma kültürünün geliştiğinin altını çiziyor. Ege Yat Yat Kiralama
Müdürü Ayşe Özer, önceki yıllarda daha
çok yabancı misafirlere yelken kiraladıklarını belirterek son yıllarda teknelerle yapılan
tatillerin çok da pahalı olmadığını gören
yerli misafirlerde artış olduğunu vurguluyor.
Yüksek Yatçılık Satış ve Pazarlama Müdürü
Neriman Serbest de yelkenli teknelerle tatili
seçen Türk misafirlerin de oranının her ge-
çen gün yabancılara yaklaştığını söylüyor.
Golden Yatçılık Genel Müdürü Esat Ege de
yabancıların çoğunlukta olduğunu kabul
ediyor fakat bunun yanında, yaygınlaşan
yelken okullarının sayesinde gittikçe artan
bir iç talep olduğuna da dikkat çekiyor.
Tekneden kazanmak mümkün
Türkiye’de yat sahibi olmak lüks yaşamın
bir göstergesi olarak kabul edilir. Fakat
doğru bir konsept içinde kullanılırsa teknenin çok iyi bir yatırım aracı olacağını düşünenler var. Sailfleet kurucusu Ahmet Haznedar, yelkenli bir teknenin doğru bir yatırım
aracı olduğunu belirterek şunları söylüyor:
“İnsanlar bir tekne alarak tatillerini bu teknede yapabilirler. Tekneyi kullanmadıkları
dönemlerde de işletmeye vererek marina
masrafları gibi çeşitli giderleri ödemeyip
gelir elde edebilirler. Böylelikle alınan tekne
yaklaşık 7-9 yıl içinde Euro bazında finansın
geri dönüşünü sağlar. Tekne alıp işletmeye
vermek isteyen çok insan var fakat yatırım
için Türkiye’de uygun finansman imkanı
bulunmuyor.”(denizhaber.com.tr)
25
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
DENİZCİLİK HABERLERİ
Türk P&I Sigorta’nın Resepsiyonu
Deniz Müzesi’nde Yapıldı
18 Şubat 2014 tarihinde kabotaj hattında çalışan gemilere sorumluluk sigortası yapmaya başlayan
Türk P&I Sigorta A.Ş., Beşiktaş Deniz Müzesi’nde düzenlediği bir resepsiyonla kuruluşunu sektör
paydaşları ile kutladı.
Türk P&I Resepsiyonu’na Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski
Bakanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Armatörler Birliği Başkan
Vekili Erol Yücel, Türk Loydu Başkanı Mustafa Zorlu, İstanbul Liman
Başkanı Hüseyin Gani Aygün, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim
Kurulu Üyesi Alev Tunç ve denizcilik sektörü temsilcileri katıldı.
Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA), 2013 yıllık deniz suyu kalite raporunda, Kıbrıs plajları
mükemmel olarak sınıflandırıldı.2013’te % 95’inden fazlası çok az ihtiyaçla Avrupa deniz suyu, nehirleri ve gölleri de genel olarak yüksek kaliteli olarak belirlendi.
Raporda yer alan verilere göre karadaki yüzülebilecek sulara göre kıyılar biraz
daha iyi durumda bulunuyor.
Türk P&I’ın kuruluşu esnasında dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın büyük desteği olduğunu dile
getiren Genel Müdür Ufuk Teker, UDHB Müsteşar Yardımcısı Suat
Hayri Aka’nın ve Deniz Ticareti Genel Müdürü Barış Tozar’ın Türk
P&I Sigorta’nın kuruluşunda büyük katkısı olduğunu dile getirdi.
2013’te Kıbrıs’ta hepsi kıyıda olmak üzere 112 yüzülebilecek su bulunduğu rapor
edildi.
Kabotaj Hattında Bir Boşluk Dolduruldu
Sektörde faaliyet gösteren denizcilerin teminatlarını Türk sigorta
piyasasından temin edemedikleri için yurtdışına yönlendirilmek
zorunda kaldıklarını dile getiren Aret Taşçıyan, yurtdışından temin
ettikleri sigortaların da finansal açıdan sakıncaları olduğundan, ayrıca yabancı hukuk kurallarına bağlı olarak çalıştıklarından bir kaza
veya anlaşmazlık esnasında denizcilerimizin ciddi sorunlarla karşıladıklarını söyledi.
Avrupa Çevre Ajansı’nın, 2013 Yıllık
Deniz Suyu Kalite Raporu Açıklandı
Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA), 2013 yıllık
deniz suyu kalite raporunda, Kıbrıs plajları mükemmel olarak sınıflandırıldı.2013’te
% 95’inden fazlası çok az ihtiyaçla Avrupa
deniz suyu, nehirleri ve gölleri de genel
olarak yüksek kaliteli olarak belirlendi.
Resepsiyonunda açılış konuşmasını yapan Türk P&I Genel Müdürü
Ufuk Teker, şirketin kuruluşu hakkında kısa bir bilgi vererek, sektörün yaptığı katkıları ve Türk P&I Sigorta A.Ş.’ye sahiplenmelerinden
dolayı paydaşlara teşekkür etti.
Deniz Müzesi’ndeki resepsiyonda kürsüye gelen Türk P&I Sigorta A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aret Taşçıyan, Türk P&I Sigorta
A.Ş.’nin kurulmasında hayati önemde destek sağlayan dönemin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Türk P&I Sigorta’nın, öncelikle
kabotaj hattında çalışan küçük tonajlı su araçlarına sorumluluk sigortası sağlamak üzere yola çıktığını belirtti.
DENİZCİLİK HABERLERİ
Türk P&I Sigorta’nın verdiği teminat çerçevesinde herhangi bir
kaza veya ihtilaf halinde, Türk hukukuna göre çözüleceğinden bu
sorunun ortadan kalktığını ifade eden Türk P&I Sigorta A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Taşçıyan, sektörü tonaj açısından küçük ama
mali ve ticari açıdan çok büyük olan Kabotaj ticaretindeki hayati bir
boşluğu doldurduklarını kaydetti.
Sezon boyunca her yüzülebilecek sudan
ortalama dokuz örnek olmak üzere toplam 967 örnek alındı ve bütün yüzülebi-
lecek suyun 2013’te en azından yeterli
kaliteye sahip olduğu saptandı.
Sezon boyunca hiç bir plajın kapatılmadığı belirtilen raporda, Kıbrıs ve Lüksemburg’daki bütün plajların ‘mükemmel’ olduğu kaydedildi.
Kıbrıs ve Lüksemburg’u Malta (% 99 mükemmel), Hırvatistan (% 95) ve Yunanistan (%93) izledi.
Ölçeğin öteki ucunda Avrupa Birliği’ne
üye ülkelerde en yüksek ‘zayıf’ statüde
bulunan ülkeler de Estonya (% 6), Hollanda (% 5), Belçika (% 4), Fransa (% 3),
İspanya (% 3) ve İrlanda (% 3) şeklinde
sıralandı.
Avrupa Çevre Komiseri Janez Potočnik,
raporla ilgili olarak “Avrupa’daki deniz suyunun yüksek standartta olmaya devam
etmesi iyi bir şey. Ancak su gibi çok değerli bir kaynağa ilgisiz kalamayız. Bütün
plajlarla içme sularının , ayrıca su eko sistemlerinin tam anlamıyla korunduğundan
emin olmaya devam etmeliyiz” dedi.
Avrupa Çevre Ajansı İcra Direktörü Hans
Bruyninckx ise, Avrupa’da yüzülecek suyun kalitesinin son yirmi yılda arttığını,
artık yüksek miktarda lağım sularının yüzülecek sulara karışmadığını, bugünkü
sıkıntının şiddetli yağmur ve sellerin yarattığı kısa süreli kirlenmeden geldiğini
anlattı. (www.virahaber.com.tr)
Taşçıyan, Türk P&I Sigorta’nın önünde çok daha büyük hedefler olduğunu, Türk P&I Sigorta’nın Akdeniz, Karadeniz ve Ege’de, daha
sonra da dünya denizlerinde ticaret yapan uluslararası gemilere
sorumluluk sigortası vermeyi amaçladıklarını söyledi.
Teminat Limiti 1 Milyar Dolar Olacak
40 yıl önce Türk ticaret filosunun ağırlıklı koster olarak 5-6 milyon
DWT civarındayken, o zamanki filonun hedefinin Akdeniz’i bir Türk
gölü haline getirmek olduğunu söyleyen Türk P&I Sigorta A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aret Taşçıyan, bugün 26 milyon DWT kapasitesi ile Akdeniz’in Türk armatörüne dar geldiği, dünyanın en büyük
tersanelerine gemi siparişleri verildiğini ifade etti.
Türk P&I Sigorta’nın halihazırda teminat limitinin 500 milyon dolar
olduğunu ve önümüzdeki dönem 1 milyar dolara çıkarmak için çalışmalar başladıklarını söyleyen Aret Taşçıyan sözlerine şöyle devam etti;
“Halihazırda 500 milyon dolar olan teminat limitini, önümüzdeki yıl
gerekirse 1 milyar dolara çıkarmak için çalışmalar başlamış durumda. P&I teminatının dışında özellikle gemi personelinin yaşam
şartlarını daha güvenli hale getirmek için teminatlar da var ve daha
çeşitli pek çok, denizde sorumluluğa yönelik çalışmalar gündemde
düşünülmektedir.” (www.denizhaber.com.tr)
26
27
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
DENİZCİLİK HABERLERİ
Mavi Bayraklı Plaj ve Marinalar Belli Oldu
Uluslararası Mavi Bayrak Programı kapsamında yürütülen çalışmayla bu yıl Türkiye’den
397 plaj ve 22 marina “mavi bayrak” almaya hak kazandı.
diğer ülkelerden daha titiz davrandığını
belirterek, "Kurallara uymayan kuruluşların
bayrakları hemen geri çekiliyor. Eğer bu
özeni göstermeseydik. Bu yıl kesinlikle ikinciliğe yükselirdik" ifadelerini kullandı.
Turizm sektöründe en çok
bilinen ödül
Uluslararası alanda ve turizm sektöründe
en çok bilinen, kullanılan ve her yıl verilen
ödül olan "mavi bayrak", çevrenin ve doğanın korunması ile plaj ve marinayı kullananların sağlığı ve güvenliğini korumayı
hedefliyor.
Türkiye'den 397 plaj ve 22 marina "mavi
bayrak" almaya hak kazandı.Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre, merkezi Kopenhag'da bulunan Foundation for
Environmental Education (FEE) ile Türkiye
Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülen Uluslararası Mavi Bayrak
Programı'nın 2014 yılı için mavi bayrak alan
plaj ve marinaları belli oldu.
28
Türkiye'den 397 plaj ve 22 marina "mavi
bayrak" almaya hak kazandı. Böylelikle Türkiye, 44 ülkede yapılan uygulamayla İspanya ve Yunanistan'ın ardından 397 plaj ile 3.
sırada yer aldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜRÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Epikmen, Türkiye'nin mavi bayrak konusunda
Plajlar için 33, marinalar için 24 kriteri bulunan Uluslararası Mavi Bayrak Programı,
çevrenin ve doğanın korunmasını amaçlayan çevre bilinçlendirme etkinlikleri yapılmasını sağlıyor.
Böylece plajı kullananlar, işletmelerin personeli ve plajın yakın çevresindeki kişilerde
çevre bilinci oluşturulmasına katkıda bulunuluyor. (www.virahaber.com.tr)
N
E
Y
E
R
İ
A
L
K
G
M
C
E
EL
!
K
E
29
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
Hatıra Kent Mersin
“Ölümle Dans”
Bu değerlendirme Atatürk’ün çok yakını Kılıç Ali’den.
Ziyaretinin nedeni Hatay meselesiydi.
Mayıs 1938
Mersin’e Son
Ziyareti
Bu normal bir gezi olmadığı gibi; ne kadar gizlenirse gizlensin, halkımız Atatürk’ün rahatsızlığı
yanında Hatay meselesinin nasıl sonuçlanacağı
endişesini de sürüyordu.
Yenice tren hattında değişiklik yapılacak,
Ankara’dan gelen tren Yenice’ye uğramadan doğrudan Mersin hattına bağlanacak,
Mersin’de şimdiki limanın olduğu yerde
özel bir istirahat yeri hazırlanacak, tren
hattı buraya uzatılacak, özel treni buraya
getirilecek ve Atatürk uygun bir bahar döneminde en az bir ay burada mutlak bir
istirahata kavuşturulacaklardı.
Profesör Fissinger Paris’ten Türkiye’ye tekrar
dönmüş ve hastalığın siroz olduğu kesinleşmişti.
O günleri sırdaşı, yakını Kılıç Ali şöyle anlatıyor:
“Hatay meselesi heyecanlı bir safhaya girmişti.
Fransızlar Atatürk’e nüzul indiği ve ölmek üzere
olduğuna dair bu kabil münasebetsiz beyanat
ve neşriyat da bulmaya başlamışlardı. İstirahatı
mutlaka ihtiyacı bulunan ve bilhassa Atatürk gibi
hassas, kılı kırk yaran bir şefe günün bu siyasi dedikodularından hasta bir halde iken bahsetmek
ve onu bu münasebetsiz propagandalardan günü
gününe ve hatta saati saatine haberdar edip tahrike ve tehyice sevk etmemek akıl ve mantık icabı iken, maalesef bu yapılmadı… Bu neşriyattan
ve Hatay meselesinden çıkarılan müşkülatlardan
müteessir olarak sinirlenen Atatürk, bu vaziyet
karşısında o günün akşamı derhal Mersin’e gitmeye karar vermişti.”
Atatürk, Fransızların yayınlarından duyduğu üzüntüyü, Fransız sefiri M. Ponso’ya şöyle anlatıyor
(Ruşen Eşref Ünaydın’dan özetle):
“1798 Fransız İhtilali gibi… Türkiye’de büyük ve
önemli bir inkılap gerçekleştirdi… Fransız milletinin öteden beri takdirkarıyım. Ona duygum
dostanedir… Ona bu şuurla ben de dostluk elimi uzatmak istiyorum. O da benim dostluğumun
değerini bilmelidir. Buna aynı ehemmiyetle mukabele etmelidir… Ben toprak büyütmek niyetlisi
değilim. Barış bozma alışkanlığım yoktur. Ancak
muahedeye dayanan hakkımızın isteyicisiyim…
Büyük Meclisin kürsüsünden milletime söz verdim. Hatay’ı alacağım”
Atatürk Misafirimiz
Tren 20 Mayıs Cuma günü saat 13.30’da Mersin’deydi. Vali, Belediye Başkanı, komutanlar
30
tazimlerini sundular. Kırk dakika süren askeri bir
geçit resmini ayakta izlemelerinden yorgunluğunu
gören Kılıç Ali şöyle anlatıyor:
“…Bir ara arkadaşım Salih’le birlikte dayanamadık, hareketimizden dolayı belki de hiddetleneceklerini göze alarak yanlarına sokulduk, usulcacık kimseler duymadan bize dayanmasını istedik.
Bunu yapmadılar. Yalnız resmigeçidin bitmesi için
“Marş Marş” kumandası verdiler ve resmigeçidin
neticesini aldılar”
Atatürk’ü Mersin gezisinin üç gününde de devamlı izleme imkanını buldum.
Ben o tarihte Adana Lisesi’nde okuyordum.
Hatay’dan Adana Lisesi’ne gelecek talebeler nedeniyle lise birinci sınıfı Hataylı talebelere tahsis
edilmiş, başka birinci sınıf kalmamıştı. Maarif Vekaletine başvurarak bir sınıf daha açtırıp eğitime
başlamıştık. Bazen Adana’da kalıyor, sık sık da
Mersin’de oluyorduk. Atatürk’ün dört günlük Mersin ziyaretinin üç günü okulda değil, Mersin’deydim.
Atatürk’ün Mersin’e geleceği söylentisi vardı. Ancak bu söylenti Hatay meselesi ile ilgili olmayıp
Prof.Dr. Fissinger’ın “Bir ay süreyle Mersin sahilinde tam istirahat tavsiyesi” şeklindeydi…
Mersin’de bazı çalışmaların yapıldığını da biliyorduk.
Yukarıda belirttiklerimden bazıları yapılmış.
Nitekim, Atatürk trenden indikten sonra
Vali Konağı’ndan önce buraya uğramış.
Yapılanlardan dolayı Nafıa Vekili Ali Çetinkaya teşekkürlerini iletmiş. Tasavvur olunan tesisler tamamlanmış ve Atatürk de
bahar aylarında burada istirahat imkanını
bulmuş olsa, belki sağlığında olumlu etki
olabilirdi.
Ata dört gün boyunca Vali Konağı’nda
ağırlandı.
Vali Konağı 1937 yılında yeni yapılmıştı.
Atatürk Kasın-1937 Mersin ziyaretlerinde
binayı görmüş ve o zaman Mersin Valisi
olan Rüknattin Nasuhioğlu’na
-Vali Bey, konağı tefriş ettiriniz. Her yıl Nisan ayını Mersin’de geçireceğim, demişlerdi.
Ama bu da kısmet olmamıştı.
Atatürk Vali Konağı’nın balkonunda sohbet
anında ve oradan arabaya binip kent gezisine çıktıkları sırada karşı kaldırımdan her
haliyle izledim…
Çok yakınından olmasa da ben Atatürk’ü
geçmiş yıllarda birkaç kez görmüştüm.
Bundan önceki görüşüm 1936 yılında oldu.
Bir okul meselesi için gittiğim Ankara’dan
Mersin’e dönüyordum. Garın giriş salo0nuna girilmiyordu. Atatürk İstanbul’a
gidecekmiş. Girişteki camlı yerden içeriyi rahat görüyorduk. Cama yakın yerde
sekiz-on kişilik bir gurupla ayakta sohbet
ediyorlardı. Çok sağlıklı bir görünüşü vardı. Açık renkli ve özellikle ışıktan iyice parlamış sarı saçlı zarif bir salon insanı olarak
hafızamda yerleşen halini hep hatırlarım.
Bu sefer de oldukça yakından görebiliyordum. Atatürk o gün gördüğüm Atatürk’ten
biraz farklıydı.
Bariz hasta bir hali yoktu ama yüz renginde eski canlılık görülmediği gibi, çehrede
biraz esmer renge dönüş fark ediliyordu.
Açık söylemek gerekirse balkonda otururken, arabaya binip inerken güldüğüne değil, tebessüm eder haline bile rastlamadık.
Hep fötr şapkalı olduğundan o parlak sarı
saçları da görülmüyordu.
Mersin’de geçen dört gün içerisinde, Profesör Necdet Ömer hep yanında olmuş. İlk
günlük istasyon yorgunluğu dışında doktorların tavsiyesine uygunluğu nedeniyle
bir yorulma olmamış genelde günler istirahatla geçmiş. Konakta yalnız olduğu zamanlarda gramofon hazırlatıp gazel dinlemekle zamanı değerlendiriyormuş. Akşam
yemeklerinde yakınları bulunduğu gibi,
Vali, kumandan ve davet ettikleri kişilerle
de yemekte birlikte olunuyormuş.
21 Mayıs Cumartesi günü otomobil gezintisi yapılmış, Viranşehir harabeleri görülmüş. Akşam yemeği esnasında burnundan birkaç damla kan gelmesi havanın
sıcaklığına hamledilmiş ise de, bu hal önce
de olmuş ve hastalığın bir özelliği imiş.
Bu arada şu konuşma geçmiş (Gündüz
Artan’dan naklen)
Mitat Toroğlu’nun
-Atam bu sıcaklar Yörük kaçıran sıcağı!,
demesi üzerine Atatürk güler yüzle
-Hayır çocuğum Cumhurbaşkanı kaçıran
olmalı, diye yanıt vermişti.
Motor gezileri Pazar günü de devam etmiş.
Kılıç Ali bu gezintilerden bir olayı anlatıyor.
Evvelce Reisicumhur Alaturka Musiki Gurubunda Hafız Mehmet isminde, içli sesli
bir hanende varmış. Vefat eden bu zatın
gazelleri Atatürk’ü çok etkilermiş. Gezi sırasında Atatürk yanlarındaki gramofondan
plak çalınmasını istemiş. Hafız Mehmet’in
plağı tesadüf etmiş. Atatürk dalgın ve düşünceli olarak gazeli dinlemiş ve
-Çocuklar, bu kubbede kalan meğer yalnız
bir hoş seda imiş, diyebilmiş
Kılıç Ali bunu, Atatürk’ün yakın bir tarihte
fani dünyadan çekilip gideceği düşüncesinin bir sonucu olarak gördüğünü belirtiyor.
Atatürk 23 Mayıs Pazartesi günü Mersin ziyaretini sonlandırarak kısa bir süre
Tarsus’ta kalıp
Oradan da Adana’ya geçmiştir.
Adana’da da Mersin’de olduğu gibi bir
saat yirmi dakika süren askeri geçit resmi yapılmış. Aynı yorgunluk bu esnada
da gerçekleşmiş. Adananın sıcağında zor
dayanabilmişler ve vagona girdiklerinde
ayakta duracak halleri de kalmamış.
31
MERSİN DENİZ TİCARETİ
DENİZ FENERİ
MAYIS 2014
Yarını iyileştirmenin tek yolu
bugün neyi yanlış yaptığını bilmektir.
Robin Sharma
21. yüzyılın cahil
leri okuma-yazm
a bilmeyenler değil, okum
ayanlar, öğrend
ikleri yanlış
bilgileri değiştirm
eyenler ve yenid
en öğrenemeyenler olacak
tır.
yaşanan
Yarım anlaşılan kültürün, yarım
ıdır.
hayatın düşman
Adorno
Alwin Toffler
Her şey bir nedenle olur. Eğer olm
uyorsa onun da bir nedeni vardır.
iki
önemlidir. İlk
İlk izlenim çok
var
ği
re
yü
r
bi
an
dakika kocam
kbir ömür o yüre
a
nr
So
.
ın
rs
nı
sa
ararsın.
te ilk iki dakika
Arnon Grunberg
İlhan Berk
kendini
İnsan saldırılara karşı
karşı
ara
savunabilir ama iltifatl
.
savunmasızdır
Bir anne yüreği dibinde daima af bulunan bir
uçurumdur.
Sigmund Freud
Maksim Gorki
Honore de Balzac
ey yapna bir ş
e
F
.
rır
ft
a
tuh
ecek olu
İnsanlar
ı hissed
n
nı
rı
rı
la
k
la
u
n
a
ld
makta o ka ev evvel vicd
tla
ar.
larsa mu bir sebep bulurl
k
a
c
ra
sustu
il
a Uşaklıg
Halit Ziy
Tuhaf, tüm duyu
ların merkezi olan
beyin, acı hissetm
eyen tek organdır.
Adam Fawer
rken
rünü ikiye böle
Doğa insan tü
.
tir
iş
em
çekm
çizgiyi ortadan
nhauer
Arthur Schope
Hep ileriye giden
insan ölüme gide
n insandır.
Zaman zaman ar
kana dönüp bakm
azsan yaşayamazsın.
sevildiğini
Dünyada biricik acı,
sanmamaktır.
.
Hitap, muhataba biçilen kıymettir
Nazan Bekiroğlu
Emile Zola
32
33
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
Ali Yavuz
MDTO Turizm ve Proje Danışmanı
Tekne Raf Park Sistemleri
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı,
kuruluşu olan İSPARK İstinye ve Trabya’da
hizmete açtığı 400 kapasiteli tekne parklardan sonra, 2014 yılı içinde Bebek’te
250, Kuruçeşme’de 85, Beykoz’da 310
ve Paşabahçe’de 165 tekne ve yat bağlama kapasiteli tekne parkları açmaya
karar verdiğini duyurmuştur. Çubuklu,
Kanlıca, Anadolu Hisarı, Çengelköy ve
Arnavutköy’de yapılacak Tekne Parklarla
İstanbul’da 5 bin tekne ve yat bağlama
kapasitesinin yaratılacağı açıklanmıştır.
Yüzer iskelelerden oluşan Tekne Parkların yanında, orta ve küçük tekneler için
Kuruçeşme’de 150 tekne kapasiteli Raf
Park Projesinin hayata geçirileceği de
bildirilmiştir. ABD, Kanada ve Avrupa ül-
kelerinde 1950’lerde kullanılmaya başlayan tekne raf sistemleri, düşük inşa
maliyetinin yanında, yerden de tasarruf
sağlamaktadır. Örneğin bir dönümlük alana boyu 7 metreye kadar olan 360 tekne
park edilebilmektedir.
TEKNE PARK SİSTEMİ
NEDİR?
Küçük ve orta boy tekne sahipleri teknelerini kullanmadıkları zamanlarda teknelerini bağlayabilecekleri veya bırakabilecekleri bir yere ihtiyaç duyarlar. Bunun
için çeşitli seçenekler mevcuttur. Bu seçeneklerden en ucuzu teknenin kendi evlerinin arka bahçesine, evlerinin önündeki
caddeye veya boş alana römork üzerinde
park edilmesidir. Bu olanak bütün tekne
sahipleri için geçerli olmadığı gibi, bazı
yerlerde belediyeler, tekneler gibi büyük
araçların yollarda, alanlarda park edilmesine ve yollarda taşınmasına müsaade etmemektedirler. Tekne sahibi olarak geriye
tek seçenek kalmaktadır: Teknenin marinada bağlanması.
ABD, Kanada gibi gelişmiş ülkelerde
1950’lerde tekne sahiplerinin artması ve
marinalarda bağlama ücretlerinin pahalı
olması yanında, bağlama için uygun yer
kalmadığından sorunlar çıkmaya başlamıştır. Birçok marina sahibi depolama
alanlarının, küçük ve hafif teknelerin dikey
istiflenerek daha verimli kullanılabileceğini fark ettiler. Başlangıçta dikey istifleme
ağaç raflara, standart forkliftlerle yapıldı.
1970’lerde raflarda istifleyerek depolama,
teknelerin şekil ve ağırlıklarına göre özel
raflar ve forkliftler yapılarak gelişti. Yeni
forkliftlere zeminden aşağıya indirebilme
özelliği kazandırıldı. Böylece bu forkliftler
tekneleri zeminden aşağıda olan denize
indirebildiler. Ayrıca çelik üreticileri dörtlü,
beşli, altılı yükseklikte raflara sahip büyük
çelik ambarlar imal ettiler.
1980’lerde ve 1990’larda çelik ambarlar
daha estetik hale getirildiler ve restoranlar, tekne yedek parça mağazaları ve otellerle bir arada yapıldılar. En nihayetinde
de raflardaki yerler kiralama yerine, tekne
sahiplerine satıldı.
TEKNE RAF PARK
SİSTEMLERİ VE BİNA
ÇEŞİTLERİ
Tekne raf park sistemlerinde gelişmeler
devam etmekte olup halen üç çeşit istif-
34
35
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
üç kat istif yapılır. Bu tesisler diğer tesislerle aynı kolaylıkları sağlar örneğin; teknenin yıkanması, önceden yakıtını konulması ve bazılarının bina müştemilatında
deniz malzemeleri mağazası dahi vardır.
GELECEKTE OLABİLECEKLER
Dikey Tekne Park Sistemleri, 80 feet’e (
24,38 m ) ve 45 tona kadar tekneleri iklim kontrollü, toz girmeyen, fırtınalara dayanıklı yapılarda elleçleyebilmektedir. Bu
tesislerde suya indirme ve rafa koyma,
altı dakika kadar kısa bir zamanda yapılabilmektedir.
her durumda tekne raf sistemi ücretleri
marina ücretlerine göre daha düşüktür.
SAHİLDEN UZAKTAKİ TEKNE
RAF PARK SİSTEMLERİ
leme ve bina mevcuttur.
1 – Geleneksel İstifleme Binaları: Ortasında forklift için boşluk olan, her iki tarafta
rafların yer aldığı büyük çelik ambarlardır.
Raflar müstakil olabildiği gibi, kuvvetli
rüzgarların olduğu yerlerde çatıyla bütünleşik de olabilir. Bu tip ambarlarda genel
olarak küçük ve orta boy
(35-40 feet) tekneler elleçlenmekle birlikte, yeni yapılanlarda daha büyük tekneler
(80 feet’e kadar ) elleçlenmektedir.
2 – Sundurmalar: Genellikle üç tarafı duvarlarla çevrili ve çatılı yapılar olup sadece çatısı olan sundurmalar da vardır. Sundurmalarda tekneler baş tarafları birbirine
bakacak şekilde ortada istiflenir, teknelerin kıç tarafları forkliftin çalışabilmesi için
boşluktur. Sundurmalarda 36 feet’e kadar
tekneler elleçlenebilmektedir.
3 – Müstakil Raf Park Üniteleri : Müstakil
her bir ünite üç veya dört katlı sütun halinde olup, bazılarında çatı olabilir ve tekne
boyutlarına göre ayarlanabilir. Bu üniteler
forklift ile taşınabilir olduklarından değişik
yerlere konulabilirler. Bu ünitelerde genellikle 30 feet’e kadar küçük tekneler istif
edilir.
36
- Kullanımı kolaydır. Önceden telefon
ederek teknenizin suya indirilmesini hatta
yakıtının da konulmasını isteyebilirsiniz.
Böylece marinaya vardığınızda tekneniz
hazır olduğundan hemen denize/göle
açılabilirsiniz. Marinaya döndüğünüzde
teknenizi belirtilen yere yanaştırıp oradan
ayrılabilirsiniz. Marina teknenizi yıkar ve
rafına koyar.
- Daha ucuzdur. Bir römorkunuz olmadığından yakıt, suya atma, römork üzeri bakım ve tekne devamlı suda olmayacağından her yıl karina bakım-boya masrafları
olmayacaktır.
- Tekne raf park sistemi teknenizi daha iyi
durumda muhafaza eder. Çünkü tekne
güneşin ultraviyole ışınlarının tesiri altında
kalmayacaktır. Tekne sundurmada veya
müstakil raf ünitesinde istiflendiğinde bir
miktar güneş ışınlarının tesiri altında kalabilir.
- Tekneniz için iyi korunaklıdır. Ekseri yapılar hırsızlığa ve tahriplere karşı elektronik
emniyet sistemlerine sahiptirler. Yeni yapılarda yangına karşı su ve köpük (foam)
püskürtme sistemleri de vardır.
TEKNE RAF PARK SİSTEMİ
KULLANMA AVANTAJLARI
- Tekne raf park sistemleri, büyük yatlara
yer açabilmek için marina sahipleri tarafından marinadan çıkarılan tekne sahipleri için iyi bir alternatiftir.
Tekne raf park sistemlerini kullanmanın
birçok avantajı vardır.
- Tekne raf park sistemleri çevresel yönden de bazı koşullarda daha iyidir. Şöyle
ki; tarama ihtiyacını azaltır, su kalitesinin
artmasına ve tekne karinasının sucul organizmalarla temasını azaltır.
Son zamanlarda bazı firmalar tekne raf
park sistemlerini, azalan ve pahalılaşan
deniz kıyılarından daha içerilere alma
fikrini geliştirdiler. Bu tesislerin ekseriyeti
denize/göle 15-30 dakika uzaklıkta olup
sadece teknelere değil karayolu vasıtalarına da hitap etmektedirler. Aynı uygulamalar burada da geçerli olup, önceden
telefon ettiğinizde tekneniz hazırlanacaktır. Yalnız bu durumda bir römork ve çekiciye ihtiyacınız olacaktır. Bu park tesisleri
teknenizi römork üzerinde depolar, bazen
Yeni forklifler tekneleri kendi boylarının
en fazla 10 feet fazlası aralıklarda istifleyebilmektedirler. Bu forkliftlerde operatör konsolu operasyon anında operatöre
açık bir görüş sağlamak maksadıyla hareket ederek uygun pozisyon alabilmektedir. Forkliftlerin bu özelliği raflara istiflemede ve almada emniyeti ve operasyon
hızını arttırmaktadır.
NOT: Yazı içeriği Raymond Rose-(BoatUS
Consumer Protection Bureau) ve Richard
Graves makalelerinden alınmıştır.
- Tabii ki avantajlarına rağmen tekne raf
park sistemlerinin bazı dezavantajları vardır. Ekseri yerler günde bir defa suya indirme, bir defa sudan alma şartı koyarlar.
Suya indirme yoğunluk nedeniyle uzun
zaman alabilir. Genel olarak tesiste teknenizin suda bağlayacağı ve gece boyunca
kalacağı bir yer bulunmaz. Aynı zamanda
tesiste teknenizin bulunduğu yere gidemez ve teknenizde tamirat yapamazsınız.
Ekseri tesisler tekne sahiplerinin tesisin
içinde kendi teknelerinde çalışmalarına
izin vermezler.
TEKNE RAF PARK SİSTEMİ
ÜCRETLERİ
Tekne raf park sistemlerinde ücretler marinalarda olduğu gibi kalış süresine (aylık,
üç aylık veya yıllık) ve kapsadığı alana
(en x boy) bağlı olarak hesaplanır. Ücretler doğal olarak tesisin bulunduğu yer ve
ihtiyaçtan etkilenmektedir.
Başlangıç kiralama (veya satın alma) fiyatına ek olarak teknenin normalden fazla
yüksekliği veya genişliği ek ücret tahakkukuna sebep olabilir. Ekseri marinalar
kiralama ücreti içine teknenin yıkama bedelini de dahil ederler. Bununla beraber
bazıları tank yıkama ve motor temizleme
için ekstra ücret tahakkuk ettirirler. Ancak
37
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
lemi asal koordinatlar, p (t) cinsinden aşağıdaki gibi yazılabilir
(Bishop ve Price [8]):
(1)
(N×N) matrisler olan a, b ve c sırasıyla genelleştirilmiş kütle, sönüm ve rijitliği tarif etmektedir. Q (t) ise elastik yapıyla onu çevreleyen akışkan ortamındaki etkileşimden doğan genelleştirilmiş
akışkan – yapı etkileşim kuvvetleri ile diğer zorlayıcı kuvvetleri
(dalga kuvvetleri, pervane tarafından yaratılan basınç, ana makina tahrik kuvvetleri, v.b.) temsil etmektedir. N ise elastik yapının
tepkisel davranışlarını doğru olarak tahmin etmek için hesaba
katılması gereken asal koordinat sayısını göstermektedir.
Prof. Dr. Ahmet ERGİN
İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi
Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları Bölümü
Gemilerin Elastik Titreşim Analizi İçin
Geliştirilen Bir Hidroelastisite Metodu
Gemi titreşim problemleri, gemi yapısıyla
yüzdüğü akışkan (deniz suyu) arasındaki dinamik etkileşim dolayısıyla oldukça karmaşık bir problem arz etmektedir. Elastik gemi
titreşimleri gemi etrafındaki akışkana hareket vererek, basınç alanını değiştirmekte ve
buna karşılık ıslak gemi yüzeyine akışkan
– yapı etkileşim kuvvetleri etkimektedir. Bu
nedenle, gemi titreşim problemleri bir akışkan – yapı etkileşim problemi olup, akışkan
ve yapı hareket denklemlerinin birlikte çözülmesini gerektirmektedir. Fakat bazı kabüller
altında akışkan ve yapı hareket denklemleri
ayrıştırılabilir. Örneğin, ISSC 2006 dinamik
teknik komitesinin hazırlamış olduğu raporda [1] bir kıç pik tank perdesinin doğal titreşim karakteristikleri ile zorlanmış titreşim
davranışları, çeşitli akışkan – yapı etkileşim
modelleri kullanılarak incelenmiştir. Bu makalede sunulan sonuçlar, adı geçen rapor
kapsamında İTÜ’de yapılan sayısal çalışmalar neticesinde elde edilmiştir.
Sonlu elemanlar metodu dinamik akışkan
– yapı etkileşim problemlerinin çözümünde yaygın olarak uygulanan metodlardan
birisidir. Akışkan alanının sonlu elemanlar
ile modellendiği durumda, genellikle akışkan parçacık deplasmanı, basınç veya
hız potansiyeli ana bilinmeyen olarak tanımlanmaktadır. Bu prosedür, özellikle sınırlandırılmış hacimlerde başarıyla uygulanmaktadır. Diğer yandan sınır elemanlar
ve sonlu elemanlar metodları birarada
başarıyla kullanılmaktadır. Akışkan – yapı
etkileşim problemi için genellikle sınır
38
integral metodu akışkan hareketi, sonlu elemanlar metodu ise yapısal hareket
denklemleri için uygulanmaktadır. Örneğin Röhr ve Möller [2] sonlu elemanlar ve
sınır elemanlar metodlarını global ve lokal
gemi titreşim analizleri için kullanmışlardır. Diğer yandan Ergin ve Temarel [3],
Ergin ve Uğurlu [4, 5], ve Uğurlu ve Ergin
[6] tarafından gerçekleştirilen çalışmalarda bir hidroelastisite metodu sunulmuş
olup, metod başarıyla gemilerin hidroelastik analizinde kullanılmaktadır. Ergin
ve diğerleri [7] tarafından bir konteyner
gemisinin hidroelastik titreşim analizi gerçekleştirmiştir.
Bu makalede, bir gemi kıç pik tank perdesi için gerçekleştirilen hidroelastik titreşim
analiz sonuçları verilmektedir. Çalışma,
tank perdesinde kısa zaman aralıklarıyla
gözlemlenen yorulma problemini araştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Tank
iki farklı durum (tam dolu ve boş) için
incelenmiştir. Söz konusu tank perdesi 5. postada yer almakta olup, pervane
düzlemine yakındır. Çatlaklar, merkezden
5245 ve 6095 mm mesafeleri arasında yer
alan levha alanında ve adam geçme delikleri çevresinde oluşmuştur. Tank ve perdeler kabuk elemanlar kullanılarak sonlu
elemanlar ile ayrıklaştırılmıştır. Kullanılan
kabuk elemanlar eğilme, membran ve
kayma etkisini yansıtabilmektedir. Sonlu
eleman hesaplaması neticesinde tank ve
perdeler için doğal titreşim davranışları
(doğal titreşim frekansları ve modları) be-
lirlenmiştir. İkinci bir grup hesaplama ise
İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesinde Prof. Dr. A. Ergin başkanlığındaki bir çalışma grubunun geliştirdiği sınır
elemanlar programı yardımıyla yapılmıştır. Sınır elemanlar metodu kullanılarak,
akışkan-yapı ara yüzeyi ayrıklaştırılarak,
akışkan-yapı etkileşim kuvvetleri hesaplanmıştır. Etkileşim kuvvetleri akışkan atalet etkisini yansıtan genelleştirilmiş eksu
kütlesi cinsinden hesaplanmıştır. Daha
sonraki aşamada ise dolu tankın rezonans davranışı ile zorlanmış titreşim seviyeleri belirlenmiştir.
Bu makalede gemi inşaatı sektörü için
son derece önemli olan bir hidroelastik gemi titreşim problemi ele alınmıştır.
Dünyada az sayıda kuruluşun yüksek
ücretler talep ederek, çözüm getirebildiği
bu problem için oldukça önemli bir bilgi
birikimine ihtiyaç vardır. Bu bilgi ve becerinin araştırma kurumlarımızda (İTÜ Gemi
İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi) mevcut olması kıvanç vericidir. Böylece özel
sektör daha uygun maliyetlerle problemlerine çözüm bulabileceği gibi, MİLGEM
v.b. stratejik öneme sahip projeler için
yurtiçinden destek sağlamak mümkün
olacaktır.
2. MATEMATİK MODEL
Hidroelastisite teorisinde, dış kuvvet tarafından zorlanan elastik bir yapının tepkisel davranışlarını tarif eden hareket denk-
mıştır.
Tankın dolu olduğu durumda 5. postadaki perde, merkezden 5245
mm’deki boyuna perde ve dip her iki taraftanda akışkanla temas
halindedir. 1. ve 8. postalardaki enine perdeler ile merkezden 2677
ve 7783 mm’deki boyuna perdeler sadece iç kısımlarından ıslak
kabul edilmiştir. Tank %99 dolu kabul edilmiş olup, akışkan serbest
yüzeyi mevcuttur.
Genelleştirilmiş akışkan – yapı etkileşim ve zorlayıcı kuvvet matrisi Q (t) aşağıdaki formda ifade edilebilir:
(2)
(N×N) matrisler A, B ve C sırasıyla genelleştirilmiş eksu kütlesi,
hidrodinamik sönüm ve akışkan rijitliğini temsil etmektedir.
(t) ise dalga, pervane, v.b. tarafından yaratılan genelleştirilmiş
zorlayıcı dış kuvvetdir. A, B ve C matrisleri matematik modelde
kullanılan asal koordinatlar arasındaki hidrodinamik etkileşimi
de içermektedir.
Elastik yapıya herhangi bir (x0, y0, z0) pozisyonunda uygulanan
bir F (t) dış kuvveti, kuvvetin genliği ile ilgili titreşim modunun o
pozisyondaki deplasman genliğine bağlı olarak aşağıdaki gibi
ifade edilebilir.
(3)
F (t) dış tahrik kuvvetini zamanın bir fonksiyonu olarak tarif etmektedir. u (x0, y0, z0) modal deplasman vektörüdür.
Asal koordinatlar (1) nolu denklemin çözümüden elde edilirken,
her hangi bir (xa, ya, za) pozisyonundaki deplasman, hız ve
ivme tepkileri sırasıyla aşağıdaki formda hesaplanabilir;
Şekil 1. Kıç pik tank enine perdesi (çatlak oluşan bölge taralı
olarak gösterilmiştir).
4. SONLU ELEMANLAR MODELİ
Sonlu eleman ile modellemede ANSYS [9] sonlu elemanlar ticari
programı kullanılmıştır. Sonlu elemanlar modeli, boş tank için
20 ile 80 Hz arasında, dolu durumda ise 10 ile 40 Hz arasında titreşim seviyelerini doğru verecek şekilde oluşturulmuştur.
Düşey perde stifnerlerinin boyuna doğrultudaki dip stifnerlerine
kaynakla bağlandığı kabul edilmiştir. Tank perde ve stifnerleri
eğilme, membran ve kayma etkisini yansıtan kabuk elemanlar
ile modellenmiştir. Şekil 2’de kıç pik tankının hazırlanan sonlu
elemanlar modeli görülmektedir. Hazırlanan sonlu elemanlar
modeli 124 662 serbestlik derecesine sahiptir. Böylesine detaylı
model ile özellikle çatlakların oluştuğu tank perdesinin, titreşim
davranışlarının doğru olarak tahmin edilmesi hedeflenmiştir.
(4)
pr (t) r’incı asal koordinatı, ur (xa, ya, za) ise (xa, ya, za) pozisyonundaki r’incı modal deplasman vektörüdür.
3. TANKIN YAPISAL ÖZELLİKLERİ
Bu çalışmada kullanılan tank perdesi Şekil 1’de gösterilmektedir.
Özellikle Şekil 1’de taralı olarak gösterilen levha alanının titreşim
davranışları ve zorlanmış titreşim seviyeleri yakından incelenmiştir.
Söz konusu perde levhası kıç pik tankı içerisinde yer almaktadır.
Perde 5. postada yerleştirilmiş olup, pervane düzlemine yakındır.
Perdedeki çatlaklar merkezden 5245 ve 6095 mm mesafeleri arasında bulunan levha alanında ve adam geçme delikleri etrafında
oluşmuştur.
Hesaplamalar tankın tamamiyle boş ve %99 dolu durumları için
gerçekleştirilmiştir. Boş durumda tüm tank duvarlarının kuru olduğu kabul edilmiştir. Yalnızca tank dip levhaları dışarıdan deniz ile
temasta olduğu için ıslak alınmıştır. Islak bölgeler için akışkan-yapı
etkileşim kuvvetleri, sınır elemanlar metodu kullanılarak hesaplan-
Şekil 2. Kıç pik tankı sonlu elemanlar modeli
39
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
5. SINIR ELEMANLAR MODELİ
Sınır eleman hesaplamaları için İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesinde, Prof.Dr. A. Ergin yönetiminde geliştirilen
program kullanılmıştır. Tank ıslak yüzeyleri hidrodinamik paneller
olarak isimlendirilen sınır elemanlar ile ayrıklaştırılmıştır. Akışkanın ideal, sıkıştırılamaz ve hareketinin irrotasyonel olduğu kabul
edilmiştir. Elastik tankın doğal titreşim modlarında akışkan ile
temastayken titreştiği kabul edilerek, her doğal titreşim moduna ait basınç alanı hesaplanmıştır. Her bir titreşim moduna ait
akışkan etkisi genelleştirilmiş eksu kütlesi cinsinden hesaplanmıştır. Ayrıca doğal titreşim modları arasındaki hidrodinamik etkileşim de genelleştirilmiş eksu kütlesi cinsinden ifade edilmiştir.
Akışkan - yapı ara yüzeyinde süreklilik şartı uygulanarak, bu
yüzeydeki akışkan ve yapısal hızların normal bileşenlerinin birbirine eşit olduğu kabul edilmiştir. Serbest akışkan yüzeyinde ise
göreceli olarak yüksek kabul edilebilecek elastik titreşimler için
dinamik akışkan basınç değeri sıfır olarak uygulanmıştır. Hidrodinamik panellerle yapılan ayrıklaştırılmalarda, akışkan – elastik
yapı ara yüzeyinde yer alan her bir sonlu elemana bir sınır elemanı karşı gelmektedir.
6. SAYISAL SONUÇLAR VE
DEĞERLENDİRMELER
Sonlu eleman ve sınır eleman hesaplamalarında, çatlak oluşumu gözlemlenen kıç pik tank perdesinin problemli bölgesi hedef
alınmıştır. Çatlak oluşan levha alanı için rezonans frekans değerleri hesaplanmış ve bu frekans değerlerine karşı gelen titreşim
formları belirlenmiştir. Şekil 3’de 5. postadaki problemli perdede
oluşan modal titreşim formları boş tank durumu için görülmektedir. Kıç pik tankı pervane düzlemine yakın olduğundan, özellikle
bu titreşim formlarına ait frekans değerleri ile pervane kanat frekansı ve harmoniklerinin çakışması önlenmelidir.
Titreşim hesaplamaları %99 dolu tank için tekrarlanmıştır. Akışkanın atalet etkisi nedeniyle rezonans frekansı değerleri önemli
ölçüde küçülmüştür. Tankın boş ve dolu durumları için problemli
levha bölgesinde tahmin edilen rezonans frekansları Tablo 1’de
verilmektedir. Sonuçlar sadece çatlak oluşumunun gözlemlendiği levha bölgesinin rezonans durumları ve ilk üç titreşim modu
için gösterilmektedir. Tablo 1’den görüldüğü üzere boş tank
durumunda levha bölgesindeki ilk rezonans 62.0 Hz civarında
görülmektedir. Dolu durumda ise ilk rezonans değeri akışkanın
atalet etkisi nedeniyle 14.0 Hz civarında oluşmaktadır. Sorunlu levha bölgesi için hesaplanan ve Şekil 4’de sunulan mobility
değerlerinden görüldüğü üzere, en güçlü tepkisel davranış ise
25.5 Hz civarında oluşmaktadır. Çatlak gözlemlenen levha alanının hemen sınırında yer alan stifner için rezonans frekans değerleri yine Tablo 1’ de görülmektedir. Tankın dolu durumu için levha ile stifner aynı frekans değerlerinde rezonansa girmektedir.
Şekil 4 Levha alanındaki bir pozisyon için hesaplanan mobility değerleri
Çalışmanın bir sonraki aşamasında tankın tabanına pervane kaynaklı ve 3.5 kPa değerinde harmonik bir basınç alanı
uygulanmıştır. Uygulanan basınç neticesinde, problemli perde levhasının orta noktası için hesaplanan yapısal hız tepki
değerleri, frekansa bağlı olarak Şekil 5’de gösterilmektedir.
Bu değerler yapısal hız değerlerinin genlikleridir. Şekil 5’de
görüldüğü üzere en büyük tepkisel değerler yine 21.1 ve 25.5
Hz civarında oluşmaktadır. Bu frekans değerleri civarında
oluşabilecek pervane kaynaklı tahrik mekanizmaları kontrol
edilmelidir.
Şekil 3. Tank perdesi ile düşey stifnerlerde modal titreşim formları (boş tank durumu).
40
41
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
Şekil 5. Tank tabanına uygulanan 3.5 kPa harmonik basınç alanı için hesaplanan hız genlik değerleri.
7. SONUÇ
şim değerleri belirlenmiştir.
Bu çalışmada gemilerin titreşim analizi için geliştirilen bir hidroelastisite analiz metodu tanıtılmış olup, metod gerçek bir gemiye ait
problemli kıç pik tank perdesi titreşim analizi için kullanılmıştır. Çatlak
gözlemlenen levha alanı için rezonans davranışları ile zorlanmış titre-
Kaynaklar
[1] M.L. Kaminski, F. Besnier, S. Du, A.
Ergin, O.A. Hermundstad, S.Y. Hong, R.
Iaccarino, J.H. Liu, H. Mumm, L.I. Murawski, H. Shuri, Dynamic Response,
Committee II.2; Technical Report, 16th
International Ship and Offshore Structures Congress, 20-25 August 2006, Southampton, U.K.
[2] U. Röhr, P. Möller, Hydroelastic vibration analysis of wetted thin-walled
structures by coupled FE-BE procedure,
Structural Engineering and Mechanics,
Cilt.12, No: 1, 2001, 101-118.
[3] A. Ergin, P. Temarel, Free vibration
42
Gemilerin hidroelastik titreşim analizi için oldukça önemli bir bilgi birikimi ile deneyim gerekmektedir. İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri
Fakültesinde gerçekleştirilen bu çalışmada, gerekli bilgi birikimi ve
deneyimin üniversitemizde mevcut olduğu gösterilmektedir.
of a partially liquid-filled and submerged, horizontal cylindrical shell, Journal
of Sound and Vibration, Cilt.254, 2002,
951-965.
[4] A. Ergin, B. Uğurlu, Linear vibration
analysis of cantilever plates partially
submerged in fluid, Journal of Fluids
and Structures, Cilt.17, 2003, 927-939.
[5] A. Ergin, B. Uğurlu, Hydroelastic
analysis of fluid storage tanks by using
a boundary integral equation method,
Journal of Sound and Vibration, Cilt.275,
2004, 489-513.
[6] B. Uğurlu, A. Ergin, A hydroelasticity
method for vibrating structures contai-
ning and/or submerged in flowing fluid,
Journal of Sound and Vibration, Cilt.290,
2006, 572-596.
[7] A. Ergin, B. Uğurlu, L. Kaydıhan, A
Hydro-elastic vibration analysis of a
container ship using finite element and
boundary element methods, The 36th International Congress and Exhibition on
Noise Control Engineering, 28-31 Ağustos 2007, İstanbul.
[8] R.E.D. Bishop, W.G. Price, Hydroelasticity of Ships, Cambridge University
Press, Oxford, İngiltere, 1979.
[9] ANSYS, User’s Guides, 2002.
43
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
Meryem Boğa
MDTO Proje Finans Uzmanı
Mersin İli Ticari Profili ve
Yatırım Olanakları
Mersin ili 9000 yıllık bir tarihe ve kültüre
sahiptir. Hititler, Asurlar, Persler, Yunanlılar, Araplar ve Selçuklular gibi birçok medeniyetin bir parçası olmuş ve çok eski
zamanlardan beri ticaret kültürünü geliştirmiş bir kenttir.
Mersin ili; verimli toprakları, jeopolitik konumu ve kozmopolit kültürel yapısı nedeni ile her daim ticaretle iç içe olmuş bir
kenttir. Özellikle 19.yy ortalarında pamuk
üretiminin arttırılması ve üretilen pamuk-
ların taşınması için demir yolu ve deniz
yolunun kullanılması şehrin daha hızlı büyümesine katkı sağlamıştır. Bugün
ise Mersin; 13 ilçesi, 55 belediyesi, 510
köyü ile bir metropol kenttir. Türkiye İsatistik Enstüsü 31 Aralık 2013 tarihi itibari
ile Türkiye nüfusunun 76 milyonu aştığını
açıklamıştır. Yine aynı kurumun verilerine
göre Mersin ili nüfusu ise 1,648 milyon olmuştur ve bu oran ile ülkemizin 9. büyük
ilidir.
Gayri safi yurt içi hasılası 800 milyar $’a
yaklaşmış olan Türkiye’de kişi başına
düşen GSYİH yıllık 10,666 $ olarak açıklanmaktadır (2012). Mersin ilinde kişi başı
yıllık gelir ise 18,285 $ hesaplanmaktadır.
Mersin ilinin Türkiye’ye GSYİH’ya katkısı
%2,7 (30,131,838,000 $) olarak belirtilmektedir. Bu büyüklük ile Mersin, en çok
katkı yapan 7. il konumundadır.
TÜİK tarafından yapılan araştırmalarda
illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıra-
lamasına göre Mersin ili 22. sırada yer
almaktadır. Bununla birlikte Dış Ticaret
Müsteşarlığı tarafından yaptırılan “ İl İl Dış
Ticaret Potansiyeli Araştırması’nda illerin
nitelikli sıçrama yapabilme kabiliyetine
göre yapılan sıralamada Mersin 8. sırada
yer almaktadır. Bunun anlamı doğru yatırımlar, yetişmiş insan gücü planlaması ve
kaynakların verimli kullanılması sağlanırsa
Mersin ilinin bugünkünden çok daha fazla gelişebileceğidir.
Mersin ili ticari profiline baktığımızda ithalat ve ihracat açısından ürün çeşitliliğinin
çok olduğunu görebiliriz. İllerin ihraç ettikleri mal çeşitliliği açısından değerlendirme yapıldığında, Mersin’in sıradan olmayan ürünler ihraç ettiği, çok fazla ürün
çeşitliliğine sahip olduğu görülmekte ve
bu sıralamada 6. sırada yer almaktadır.
Mersin’den en çok ihraç edilen ürünler:
Narenciye, çimento, cam ve cam ürünleri, mermer, halı, mobilya, gıda maddeleri,
temizlik malzemesi, beyaz eşya, kumaş,
meyve sebzedir.
Mersin’den en çok ihracat yapılan ülkeler: Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya,
İngiltere, İsviçre, RusyaFed., Azerbeycan,
A.B.D., Birleşik Arap Emirlikleri’dir.
Mersin’e en çok ithal edilen ürünler: Tarım, gıda ve içecek, tekstil, plastik, kauçuk ürünleri, motorin, k.benzin, fuel oil,
peynir, deri, boya, içki, muz ve demir-çelik
olarak sıralanmaktadır.
Mersin’e en çok ithalat yapan Ülkeler:
Hollanda, Almanya, Endonezya, Rusya,
İtalya, İsrail, KKTC’dir.
Mersin ili ile ilgili ticari bilgilerden sonra
Türkiye ve Mersin için yatırım olanakları-
44
nın çeşitliliği konusundaki bilgilere geçebiliriz.
Dünya Bankası verileri incelendiğinde
Türkiye’nin GSYİH’sının %12’sinin lojistik
ve lojistik sektörü ile ilgili faaliyetlerde kullanıldığı görülmektedir. Güncel araştırmalar neticesinde; yapılan iş her ne olursa
olsun; işin maliyetinin ortalama %10’unu
lojistik maliyetlerinin oluşturduğu tespit
edilmiş ve lojistik faaliyetleri içinde taşımacılığın ortalama %50-60 oranı ile en
yüksek maliyet kalemini oluşturduğu oraya konulmuştur. Lojistik faaliyetleri içinde; %25-40’ını depolama hizmetleri; %
5-10’unu bilişim ve iletişim maliyetleri; %
5-10’unu yönetim maliyetleri oluşturmaktadır. Lojistik maliyetini oluşturan en büyük kalem taşıma maliyetidir. Taşıma maliyetinin azalması için en ekonomik taşıma
modları (deniz ya da demir yolu), kombine taşımacılık, profesyonel taşıma hizmeti
veren firmalardan hizmet satın alınması;
en yakın liman ya da otoyollara ulaşılması maliyetleri azaltılabilir ancak en önemli
etken ithalat ve ihracatta deniz yolunu kullanmak ve en yakın limanlara ulaşmaktır.
Dolayısıyla Mersin ili lojistik imkanlar açısından oldukça zengin bir ildir.
Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması ve Türkiye’deki taşımaların
%88’inin denizyolu ile yapılması limanların
önemini giderek arttırmaktadır. Türkiye’de
yurt içi dağıtım ağırlıklı olarak karayolu ile
gerçekleşmektedir. Demiryolu ulaşımı sınırlırdır ancak demir yollarının limanlara
bağlanması için çalışmalar yapılmaktadır.
Bu bağlamda Mersin Limanı, demir yolu
bağlantılı sayılı limanlardan biri olarak
bazı avantajlara sahiptir. Mersin lojistik
imkanları oldukça önemli fırsatlar sunmaktadır.
15 bin km2’lik bir alana kurulu olan Mersin, Akdeniz Bölgesi’nin önemli ticaret
merkezlerinden biridir. Bunun yanı sıra
tarımsal ürün üretimi ve sanayi verimlilik
oranları açısından Mersin ili Türkiye ortalamasının üzerinde kalmaktadır. Ticari
anlamda güçlü bir alt yapı ve ticaret geleneğine sahip olan Mersin, liman ve serbest bölgelere sahip olmasıyla Türkiye dış
ticaretine ciddi katkılar sağlamaktadır.
Mersin ili çevresinde bulunan Konya, Kayseri, Karaman, Niğde, Hatay ve Adana
gibi ticari potansiyeli yüksek olan illerin
deniz yolu bağlantısı olmaktadır. Özellikle ticaret potansiyeli yüksek olan bu iller,
hammadde ithal edip ürettikleri ürünleri
Mersin’in lojistik altyapısını kullanarak ihraç etmektedirler.
Tarım, sanayi ve ticaret sektörleri alanında yerli, yabancı ve kamusal yatırımları
kendine çeken Mersin ili gelecekte lojistik
anlamında çok daha büyük bir potansiyele sahip olacaktır. Mersin’de kurulması
planlanan lojistik merkez ve havaalanı, ilin
lojistik potansiyelini arttıracaktır. Mersin
Serbest bölgesi, Mersin Tarsus Organize
Sanayi Bölgesi, Teknopark, İhtisas Organize Tarım Bölgesi Projesi, Mersin Küçük
Sanayi Sitesi ve Mersin Toptancı Hali gibi
destekleyici oluşumlar Mersin ilini ticari
anlamda bir üst basamağa taşıyacak oluşumlar olarak anılmaktadır.
Sonuç olarak Mersin’de yaşayan yetişlmiş insan gücü, ilin ticari olanakları ve
alt yapısı, yerli ve yabancı yatırımcılara
bir çok imkan sunmaktadır. Uluslararası ticaret ağlarına yakın olan ilin var olan
potansiyelini geliştirerek daha çok yerli ve
yabancı yatırım çekmesi beklenmektedir.
45
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
SÖYLEŞİ
“Anadolu ve onu çevreleyen
denizlerin sahibi iseniz, yapacak
o kadar çok iş var ki!”
Onlar tarih araştırmaları yapan bir ekip. “Canlandırma projeleri” olarak tanımladıkları ilginç projelere
imza atıyorlar. Örneğin, antik döneme ait gemileri yeniden inşa edip, bu gemilerle tarihi yolculukların izini sürüyorlar. Deneysel arkeoloji alanında çalışmalaryapan bu araştırma gurubunun temel hedefi, Anadolu’nun unutulmaya yüz tutan tarihi önemini hatırlatmak... Mersin Deniz Ticareti dergisinin
bu ayki konuğu 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mualla Erkut.
360 Derece Tarih Araştırmaları Derneğini kurma fikri nasıl
gelişti? Kurulma öyküsünden bahseder misiniz?
Tarih ve arkeoloji bizler için çok önemli. Deniz deseniz tam bir
tutku. Bu iki merak bir araya gelince, birde Anadolu ve onu çevreleyen denizlerin sahibi iseniz, yapacak o kadar çok iş var ki.
Hayatımızı idame ettirmek için yaptığımız işlerin dışında, gelecek kuşaklara ışık tutacak, bilime ve insanlığa belki de yeni bir
bilgi kazandıracak işler yapmalıyız diye düşündük. Bir araya
geldik ve bu amaçla adımızı 360 Derece Tarih Araştırmaları
Grubu koyduk. Çalıştığımız konulara tüm yönleriyle bakabilmek
ana prensibimiz. İzmir-Urla’da, konuşmaktan öteye üretmeye,
konuştuklarımızı elle tutulur hale getirmeye başladık. Her geçen gün artan sayıda gönüllü ile çalışıyoruz. Birçok meslekten
arkadaşımız var.
360 Derece Araştırma Grubunun temel amaçları nelerdir?
Amacımız ve hedefimiz, projelerimizle ülkemizin tarihini ve arkeolojisini önce kendi insanımıza, sonrada dünyaya anlatmak
ve tanıtmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. İnsanlık tarihinin başladığı bu topraklar maalesef uzun zamandır en şanssız dönemini yaşıyor. Ama bizler kaderciliği bırakıp önümüze, denizcilerin
dediği gibi pruvamıza bakıyoruz.
Ekip olarak, Uluburun Reanimasyon Projesi, İzmir-Foça
Marsilya Tarihe Yolculuk Projesi gibi oldukça ilginç ve değerli çalışmalara imza attınız. Bu projelerden ve gündeminizde olan diğer projelerden bahsedebilir misiniz?
Kaş ilçesinin Uluburunmevkiinde 1982 yılında bir süngerci tarafından bulunan Uluburun Batığı, dünyada bilinen en eski
deniz batığıdır. Batığın bulunması yirminci yüzyılın en önemli bilimsel keşifleri arasında gösterildi. 1984 yılında, Bodrum Sualtı Müzesi, INA (Institute of NauticalArchaeology) ve
NationalGeographicSociety’nin katılımıyla sualtı kazısı başladı.
Kazı başkanlığını Prof. Dr. Cemal Pulak’ın yaptığı bu mükemmel
kazıda, 22.400’den fazla dalış gerçekleştirildi. MÖ. 14 yy. ait bu
batıktan çıkan malzemeler, 10 ayrı medeniyet ve geminin rotası
hakkında bilgiler vermektedir. En önemli yükü 10 ton bakır ve
1 ton kalay. Ayrıca yük buluntularının kehribardan altına, Miken
kaplarından fildişine, Nefertiti’nin mühründen, Kıbrıs çömleklerine kadar çeşitlilik göstermesi nedeniyle bir ilktir.
360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği olarak, dünyanın bilinen
en eski teknesi olan Uluburun Batığından yola çıkarak bu deneysel arkeoloji projesini oluşturduk.
Deniz kültürü konusunda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Anadolu’nun tarihi önemi uzun zamandır unutuldu. Tarihle bağlarımızın koptuğu, yaşadığımız toprakların geçmiş değerlerini
bilenler için bile, unuttuğumuz, ama esas olarak, yeni yetişen
nesillerin bunları hiç bilmediği bir dönemdeyiz.
Deniz tarihi ve arkeolojisiyle ilgili üniversiteler ve konu ile ilgili
kurumlarla beraber bilimsel temelli projeler oluşturuyoruz. Her
projenin danışman kadroları oluyor. Biz bunlara canlandırma
projeleri diyoruz. Projelerimizle deneysel arkeoloji adına araştırmalar yapıyoruz.
Proje sonunda deneyimlerimizin kitap yada makale olarak yayınlanması bizler için çok önemli. Projelerimizin belgesel filmlerini çekiyoruz. Geriye kalan kitap ve belgesel film.
Uluburun II Akdeniz yolculuğu, 2005
46
47
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
Uluburun II adını verdiğimiz gemi, sualtı kazısından elde edilen bilgilerden ve ikonografilerden faydalanılarak, kavela-zıvana
yöntemiyle 8 ayda İzmir-Urla’da inşa edildi. 2005 yılında denize
inen Uluburun II, Türkiye kıyıları, Akdeniz ve Kıbrıs olmak üzere
3000 deniz mili yol yaptı.
len ve Türk Loydu Vakfı tarafından imalatı denetlenen tekneye
Kybele adı verdik.
Kayıklardan bir tanesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde “Karşıdan Karşıya – MÖ 3. Binde Kiklad Adaları ve Batı Anadolu'' sergisinin
önemli bir parçası olarak 23 Mayıs-31 Ekim 2011 tarihleri arasında sergilendi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Yunanistan
Kültür Bakanlığı, Atina Milli Arkeoloji Müzesi, N. P. Goulandris
Vakfı Kiklad Sanatı Müzesi işbirliğiyle yapılan serginin açılışına
dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Yunanistan
Kültür Bakanı PavlosGerulanos katıldılar. Sergiyle ilgili bir kitap
hazırlandı, Türkçe ve İngilizce olarak basıldı.
değerlerimiz ortaya çıkarmak, tanıtmak,yaymak, paylaşmak en
büyük amacımız.
Bu kış, insanlık tarihinin en eski deniz araçlarından biri olan
“SazTekne’’ projemizi uyguladık. Önümüzdeki aylarda deniz
denemelerini yapacağız. Daha bir çok projemiz var. Bunlara
www.360derece.info adresinden bakabilirsiniz.
Alanya Belediyesi ile birlikte yürüttüğünüz Tarihi Selçuklu
tersanesine yönelik bir çalışmanız var. Bu çalışma hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Uluburun II
Bu yolculuklar sırasında, antik dönem rotaları, navigasyon teknikleri, antik yelken kullanımı konularında araştırmalar yapıldı.
Bu araştırmalar ulusal ve uluslararası sempozyumlarda sunuldu.
360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği, Ekim 2005-15 Temmuz
2006 tarihleri arasında, Almanya BochumBergbau Müzesinde
yapılan, 9 ay süren, 500 bin kişinin gezdiği, ‘’Uluburun Gemisi
ve Üçbin Yıllık Dünya Ticareti’’ adlı sergiye partner olarak katılmıştır. Sergiyle aynı adlı kitap, Almanca ve Türkçe baskı olarak
yayınlanmıştır.
Kybele Gemisi 2009
‘’Foça-Marsilya Tarihe Yolculuk” projesi, T.C. Dışişleri Bakanlığı
ve Fransız Kültür ve İletişim Bakanlığının himayesinde yapılan
“Fransa’da Türkiye Mevsimi Temmuz 2009 - Mart 2010” ‘’Büyük
Etkinlikler’’ kapsamında önemli proje seçilerek ‘’Label’’ unvanı
aldı.
Kybele ile, 2009 yılı haziran ayında Foaa’dan yola çıkıp Yunanistan, İtaya ve Fransa kıyılarını takip ederek, 54 günde Marsilya
Limanı’na vardık. 1700 deniz mili süren bu yolculukla, Yunanistan ve İtalya ve Fransa da, Phokaialı’ların kurduğu koloniler olan,
Velia, Aleria, Nice, Antipolis limanlarına uğrayarak Marsilya’ya
kadar süren tarihsel yolculuğun yeniden yaşanması sağladık.
Yunanistan, İtalya ve Fransa’da ülkemizin tanıtımı ve bir çok etkinlik yaptık. Kybele, 2010 yılında Türkiye’ye döndü ve İstanbul
2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında çeşitli etkinlikler yaptı
Şimdi Urla’da yeni yolculukları bekliyor.
Arkeolojik Araştırma ve Uygulama Merkeziyle birlikte “Kiklad
Kayıkları Canlandırma Projesi’’ yaptık.
KikladAdaları, Ege Denizi’nin orta kısmında, kuzeyden güneye
doğru sıralanan adalar topluluğu.(Amargos,Anafe,Andros,Anti
paros,Delos,İos,Milos,Mikonos,Naksos, Paros,Folegandros,Sef
iros,Sifnos,Syros,Tenos,Santorini)
Kybele Mürettebatı
Foça-Marsilya Tarihe Yolculuk projemiz
ise geniş çaplı,
Anadolu’nun insanlık kültüründeki izlerini ve etkilerini anlatan bir
proje.Batı Ege’de yaşayan İonyalı’ların Akdeniz ve bugünkü
Avrupa’nın oluşumundaki varlığını ve göç sırasında taşıdığı
kültürü, bilgisi ve malzemeleri ile bugüne uzanan bağların araştırıldığı ve ortaya çıkarıldığı bir proje. Projemize, uzun yıllar süren
bir araştırmalardan sonra, Nisan 2007’de başladık. Phokaia
Kazı Başkanlığının danışmanlığında, arkeolojik verilere dayanarak, dönemin tarihsel özelliklerine uygun, antik tekne tipolojisinde Bireme olarak bilinen 20 kürekli ve yelkenli tekne seçtik.
Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından planları çizi-
48
Kıta Yunanistan’da, Kiklad Adaların’da, Girit Adası ve Batı
Anadolu’da yapılan arkeolojik kazılarda çıkan bulgular, Ege Denizi uygarlıklarının, etrafındaki ana karalarla her zaman bağlantılı
olduğunu göstermiştir. Bu kazı bulguları, günümüzden 4500 yıl
önce, Ege bölgesinde Kiklad Adaları kültürünün baskın bir kültür olduğunu ortaya çıkarmıştır. Kullanım yada ticaret amacıyla
adalar arasında ve karalar ile bağlantı kurmak için kullanıldığını
tahmin ettiğimiz bu teknelerden 19 metrelik iki adet 14metrelik
bir adet olmak üzere toplam üç adet kayık imal ettik. Bu kayıkların en önemli özellikleri omurga konulduktan sonra kaplama
tahtalarının birbirine bitkisel liflerle dikilerek oluşturulmasıdır.
Şimdilik,Kiklad Adalarına gidemedik ama epey yol yaptık bu teknelerle.
Selçuklu Döneminde (1227) inşa edilen Alanya Tersanesi, dünyada sağlam olarak ayakta kalan tek örnektir. Alanya Belediyesi,
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Alanya Müzesi işbirliğiyle, restorasyonu yapılan bu yapıda ‘’Denizcilik ve GemiMüzesi’’ projesi uygulanmaktadır. 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği’nin danışmanlığında yapılan bu projede, Osmanlı İmparatorluğu’nun
her döneminde kullanılan, Çekevele adlı,15 m boyunda bir tekne, imalat aşamalarını gösteren haliyle sergilenmektedir. Aynı
dönemlerde kullanılan bir vinç, mancınık, koç boynuzu, toplar,
tekne imalat aletleri ve Osmanlı döneminde taşımacılıkta kullanılan Pazar Kayığı sergilenmektedir.
Kiklad Kayığı 2011
Gündeme aldığınız bir projenin gerek hazırlık gerekse uygulama sürecinde ne tür çalışmalar yapıyorsunuz. Bu anlamda yaşadığınız zorluklar nelerdir ?
Bir projeyi oluşturmak için gerekli olan araştırma süreci çok
uzun oluyor. Kitaplar taranıyor, ilgili kişi ve kurumlarla irtibata
geçiliyor. Zorluk olmasa da süre uzun.
Yaptığınız araştırmalardan ve kazılardan sizin için ilginç
olan bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Proje teknelerimizle gittiğimiz limanlarda inanılmaz bir ilgiyle karşılanıyoruz. Yunanistan’da bir limana girerken hayreteler
içinde bize bakarak yola devam eden bir motosikletin denize
düşmesi, İtalya’da tekneyi seyretmek için yolda duran bir aracın
arkasından zincirleme kaza olması (hafif çarpışmalar),bu tekne
kaç senelik diye soranlara verdiğimiz 3300 sene öncesine ait
cevabına; “Aaa!.. çok iyi bakmışsınız bu kadar zamandır” denmesi ve daha bir çok güzel anılarımız var.
Kiklad Kayığı Dikiş Tekniği
Yaptığınız çalışmalarda kamu ve sivil toplum örgütlerinden
destekler alıyor musunuz? Başka derneklerle veya gruplarla ortaklaşa çalışmalar yaptınız mı ?
Tabi ki alıyoruz, projelerimiz sponsorluklarla ve gönüllülükle
yapılıyor. Evet, proje alanlarına göre başka derneklerle ortak
çalışmalar yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Birlikten ve paylaşmaktan güç doğar diye düşünüyoruz.
Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
Başında da dediğim gibi çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. Bizler
bu ülkeye karşı kendimizi sorumlu hissediyoruz. Özel ve güzel
Alanya Tekne
49
MERSİN DENİZ TİCARETİ
MAYIS 2014
MERSİN CHAMBER OF SHIPPING
PORT OF
MONTH OF
PORT STATISTICS
CARGO MOVEMENT - INWARDS/ OUTWARDS
LOADED (IN TONS)
COMMODITIES
DOMESTIC
EXPORT
: MERSİN
: MARCH- 2014
DISCHARGED (IN TONS)
TRANSIT
TRSHPMNT TOTAL
COMMODITIES
DOMESTIC
IMPORT
TRANSIT
TRSHPMNT TOTAL
CEMENT8,135 64,599 16,443 89,177 CEMENT873873
CEREALS
8,928 159 46 9,133 CEREALS
87,009
231
458
87,699
CHEMICALS70,605
2,645 2,848 76,099 CHEMICALS235,196
5,886
2,436
243,519
CITRUS3,473 11964,669 CITRUS6,1006,100
CNTR32,510 32,510 CNTR17,89717,897
CONST. MACHINERY542 542 CONST. MACHINERY4,243
8025,045
COTTON7,519 651 8,170 COTTON53,511
16953,680
FERTILIZERS
9,563 118 23 9,704 FERTILIZERS
7,252
FOOD STUFF
148,518 4,181 602 153,302 FOOD STUFF
25,108
232
32,592
100,694
5,387
106,709
628
FROZEN MEAT27 27 FROZEN MEAT1,209
9,46310,672
FRUITS
18,269 365 24 18,657 FRUITS
15,961
16,764
52
32,777
GENERAL CARGO
206,618 24,109 1,795 232,523 GENERAL CARGO
263,498
40,153
2,051
314,121
8,419
GLASS20,803 140 20,943 GLASS2,883
792,962
LEGUMES20,877 214 21,091 LEGUMES54,672
50655,178
MACHINERY51277 5,134 MACHINERY10,187
1,592
7
11,787
MINERALS
21 176,993 124 104 177,242 MINERALS
4,183
456
104
4,743
PETR.PRODUCTS36,989 36,989 PETR.PRODUCTS
32,245
267,877
5,335305,458
RICE21,772 21,772 RICE49,319
3,58852,907
SODIUM CARB.35,66235,662 SUGAR28,77428,774
SUGAR88 409 497 TEXTILE80,219
4,904
25
85,148
TEXTILE
42,431 1,669 55 44,156 TIMBER
5,794
615
113
6,522
TIMBER
831 1,505 92 2,428 VEGETABLE OIL
74,025
519
336
74,880
VEGETABLE OIL
9,878 706 336 10,920 VEHICLES
6,620
6,549
13,169
VEHICLES2,148 853 6
3007
TOTAL
8,136 912,327 87,997 5,939 1,014,419 TOTAL
47,917
1,377,954
121,129
TOTAL (LOADED & DISCHARGED) = 2.567.629 TONS
LOADED
num.
D+E+T TRSHPMNT TOTAL
DISCHARGED
D+I+T
num.
TRSHPMNT TOTAL
15,451130 15,58113,880140
2,0710
2,0713,6270
17,011158 17,16921,459138
6,8060
6,8062,6300
32,462288 32,75035,339278
8,8770
8,8776,2570
49,473446 49,91956,798416
15,6830
15,6838,887 0
41,339288 41,62741,596278
65,156446 65,60265,685416
50
PASSENGER SHIP
G. TOTAL
num.
14,02029,601
3,6275,698
21,59738,766
2,6309,436
35,61768,367
6,25715,134
57,214107,133
8,887 24,570
41,87483,501
66,101131,703
6,210
1,553,210
25