DENİZ TİCARETİ Mayıs 2014 | Yıl 22 | Sayı 264 Soma Faciası Türkiye’yi Yasa Boğdu Ölümle Dans: Mayıs 1938 Atatürk’ün Mersin’e Son Ziyareti Tekne Raf Park Sistemleri Mualla Erkut: “Anadolu ve onu çevreleyen denizlerin sahibi iseniz, yapacak o kadar çok iş var ki!” Gündoğumunda limada bir offshore gemisi ve sondaj kulesi MDTO’nın Aylık Yayın Organı Mayıs 2014 Yıl: 22 Sayı: 264 MDTD Basın Meslek İlkelerine Uyar. İÇİNDEKİLER 5 Soma Faciası Bütün Türkiye’yi Yasa Boğdu 7-10 TOBB 70. Mali Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi 12-17 MDTO’dan Haberler 19-21 Kısa Kent Haberleri 23-28 Denizcilik Haberleri 30-31 Hatıra Kent Mersin 33 Deniz Feneri 35-37 Tekne Raf Park Sistemleri 38-42 Gemilerin Elastik Titreşim Analizi İçin Geliştirilen Bir Hidroelastisite Metodu 44-45 Mersin İli Ticari Profili ve Yatırım Olanakları 47-49 “Anadolu ve onu çevreleyen denizlerin sahibi iseniz, yapacak o kadar çok iş var ki!” 50 İstatistik SOMA’nın acısı, TOBB’un Mali Genel Kurulu ve HUZUR!.. Türkiye felaketler ülkesi mi? Bu sorunun yanıtını vermek çok güç!.. Çünkü, yurdum insanı gün geçmiyor ki felaket haberleri ile derinden sarsılmasın. Aslında kaderci bir toplumuz. Bunun sonucu her şeyi kadere bağlayarak sorumluluktan kurtulduğumuzu sanırız. Biliriz ki Allah insana akıl vermiştir! Ve de insan düşünen bir varlıktır! Bu nedenle her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmek ve önlemini ona göre almak zorundadır. Nedense kimimiz bunu yapar kimimiz yapmayız. Sonunda da yaşanan olaylardan ders çıkarmaya çalışırız. Tıpkı “Temel fıkrası”nda olduğu gibi... “Temeli idama mahkum etmişler. İdam saati gelmiş ve temeli sandalyeye çıkarıp, ilmiği boynundan geçirmişler. Cellat Temel’e son arzusunu sormuş... Temel biraz düşündükten sonra, ‘Bu bana ders olsun’ demiş! İşte böyle bir şeydir bizim yaşamımız. 13 Mayıs’ta Soma’da yaşanan maden faciası sonrasında 300’ü aşkın yurdum insanı yaşamını yitirdi. Bir o kadar kadın dul, bine yakın çocuk ise babasız kaldı! Kazanın nedeni kimine göre madenlerde yeterli denetimin yapılmaması ve gerekli önlemlerin alınmaması, kimine göre ise “işin fıtratında” olması! Gel işin içinden çık, çıkabilirsen!.. Velhasıl ölen öldüğüyle kalır, geride kalanlar için yaşam devam eder. Kural böyledir çünkü! Bu nedenle ahlarla vahlarla geçen günlerden sonra yavaş yavaş unutulur yaşanan acılar... Küllenmeye başlar verilen sözler ve yapılan uyarılar. Sonrasında gün olur aynı acılar tekrar yaşanır. Kısır döngü devam eder gider. Bu benim yurdumda böyledir. Soma acısı yüreğimizi dağlamışken, 22 Mayıs’ta TOBB’un 70. Mali Genel Kurulu yapıldı... Genel Kurul konuşmalarına Soma’da yaşanan facia damgasını vurdu... Tabi ki ekonomi de konuşuldu. Özellikle iş adamlarının yaşadığı sıkıntılar TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu tarafından dillendirildi... Sanırım konuşmasındaki en önemli nokta ise Türkiye’nin en önemli sıkıntısını vurgulaması açısından dikkat çekiciydi. Hisarcıklıoğlu, “Bu yıl 2 önemli seçim süreci yaşadık, yaşıyoruz. Yerel seçimlerde milletimiz, kendine yakışan bir olgunlukla demokrasiye sahip çıktı ve iradesini ortaya koydu. Şimdi önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var. İlk defa halkoyuyla seçilecek olmasından dolayı farklı bir önemde. Biz bu seçim sürecinin, itidalli bir şekilde tamamlanacağına inanıyoruz. İnşallah seçim sonucu, ülkemizde “yeni bir toplumsal mutabakatın” oluşmasına vesile olur. Zira en çok “huzura” ihtiyacımız var. Huzur bulalım ki, hepimiz işimize odaklanalım” dedi... Ne finans sektöründe ne de bürokraside yaşanan sıkıntı önemliydi, konuşmanın can alıcı noktası burasıydı... Bana göre Türkiye’nin fotoğrafını çeken bir konuşmaydı. Zaman zaman hepimizin dilindedir, “Paraya pula ihtiyacım yok huzura ihtiyacım var” deyişi... Zira huzurun olmadığı yerde barış da olmaz iş de olmaz! Saygıyla Ali ADALIOĞLU Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü (MDTO adına): M. Cihat LOKMANOĞLU Genel Koordinatör: Ali ADALIOĞLU Yayın Kurulu: M. Cihat LOKMANOĞLU, Jozef ATAT, Atahan ÇUKUROVA, Mişel ŞAŞATİ, İskender BOTROS, Bedii CANATAN, Özcan BARUT, Korer ÖZBENLİ Yayın Planlama Yönetimi: Tetis Medya Ajansı Basım Yeri: Alev Dikici Basım & Ambalaj Ltd. Şti Tel : 0322 436 13 13 Fax : 0 322 436 34 81 Adres: Döşeme Mahallesi Cumhuriyet Cad. No:133 01130 Adana Basım Tarihi: Mayıs 2014 Yönetim Yeri: Pirireis Mah. İsmet İnönü Bulvarı No: 13 33110 Pk: 45 Mersin/Türkiye Tel: 0324 327 70 00 (pbx) Faks: 0324 329 52 30 E-posta: [email protected] [email protected] www.mdto.org.tr MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 Soma Faciası Bütün Türkiye’yi Yasa Boğdu Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkiinde bulunan ve Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen kömür madeninde, 13 Mayıs 2014 Salı günü saat 15.10'da bir maden faciası meydana geldi. Madende çıkan yangın nedeniyle 301 işçimiz yaşamını yitirdi. Soma Holding şirketlerinden Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında, yangının vardiya değişimi sırasında meydana geldiği ve patlama sırasında 787 işçinin yer altında olduğu belirtildi. Kazadan 4 gün sonra, 17 Mayıs 2014 tarihinde, madende 486 işçinin kurtarıldığı toplam 301 kişinin hayatını kaybettiğini ve içeride kimse kalmaması sebebiyle kurtarma çalışmalarının sona erdiği bildirildi. Madenin kapısına duvar örüldü. 4 Soma faciası, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan madencilik kazası olarak kayıtlara geçti. Facianın ardından Türkiye'de üç günlük ulusal yas ilan edildi. İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerinin yaptığı incelemelere dayanarak Soma'da maden faciası yaşanan ocakta bütün faaliyetler durduruldu. Tüm Ülkemizin Başı Sağ Olsun Soma’da hayatını kaybeden tüm işçilerimize Allah’tan rahmet, geride kalanlara, ailelerine ve yakınlarına sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Böyle bir facianın tekrar yaşanmaması dileklerimizle tüm ülkemize baş sağlığı dileriz. 5 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 TOBB 70. Mali Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 70. Mali Genel Kurulu’nda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, özel sektörün gelecekten umutlu olduğunu ifade ederken, yeni bir büyüme modeli ve yeni yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu söyledi. TOBB 70. Mali Genel Kurulu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, bakanlar, delegeler ve çok sayıda basın mensubunun katılımıyla TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde (ETÜ) gerçekleştirildi. 70. Mali Genel Kurul’a MDTO delegeleri Jan Taşçı, Cihat Lokmanoğlu, Jozef Atat, Levent Dipçin, Bedii Canatan, Atahan Çukurova, Özcan Barut, Kahraman Yavuz, Haldun Kancaal, Münir Atat, Korer Özbenli ve Ali Adalıoğlu katıldılar. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Genel Kurul konuşmasına Soma’da yaşanan felaket ne- 6 deniyle duyduğu acıyı ifade ederek başladı. “Şehit maden işçilerimizin aileleri artık bizlere emanettir” diyen Hisarcıklıoğlu, iş dünyasını Soma’da hayatını kaybeden işçilerin aileleri için başlattıkları yardım kampanyasına destek olmaya çağırdı. Konuşmasında TOBB’nin 2013 yılı faaliyetlerini değerlendiren Hisarcıklıoğlu, geride kalan 2013 yılına bakıldığında özel sektör olarak, gelecek için umut veren bir tablo gördüklerini söyledi. Yurtiçinde ve yurtdışında yaşanan çeşitli olumsuz gelişmelere rağmen, özel sektörümüz pek çok alanda rekor kırmaya devam etti” diye konuşan TOBB Başkanı, özel sektörün üretim hac- mini, yatırım miktarını ve istihdamı artırdığını belirterek işadamlarına teşekkür etti. Dünyada 2014 ve sonrasında, alışkın olunandan daha farklı bir küresel ekonomik ortamın düşündüğünü söyleyen Rifat Hisarcıklıoğlu “Oyunun kurallarını yeniden belirleyecek ve dünyayı değiştirecek 7 küresel trendin ortaya çıktığını görüyorum” diyerek şu ifadeleri kullandı: Küresel finansman iklimi değişiyor Birincisi, küresel finansman iklimi değişiyor. Küresel kriz sonrasında parasal genişleme 7 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 ve bol likidite dönemi başlamıştı. ABD Merkez Bankası FED, her sene piyasaya yaklaşık 1 trilyon dolar veriyordu. Bu sayede ülkeler, şirketler ve hatta bireyler rahatça borçlanıp, yatırım ve harcama yapıyorlardı. Ekonomiler büyüyordu. Ama bu dönem sona eriyor. FED, piyasaya verdiği parayı azaltıp, tamamen sonlandıracak. Şimdi, hem şirketlerimiz, hem de vatandaşlarımız artık daha tedbirli, daha temkinli hareket etmek zorunda. Kamu ve özel sektör olarak, bu yeni ortama nasıl uyum sağlayacağımıza birlikte odaklanmalıyız. Küresel ticaret ve yatırım ortamı değişiyor İkincisi, küresel ticaret ve yatırım ortamı değişiyor. Dünyada bölgeselleşme hız kazanıyor. Bunda öncülüğü ABD yapıyor. Önce pasifik ülkeleri ile “Transpasifik” Ortaklık Anlaşması başlatıldı. Burada ABD, Japonya, Kore gibi önemli ülkeler var. Öte yandan ABD geçen sene AB ile “Transatlantik” Ticaret ve Yatırım Ortaklığı girişimine de hız verdi. Bu iki girişim dünya ekonomik gücünün üçte ikisine denk geliyor. Bu ortaklıklar küresel ticaretin ve yatırımların yönünü belirleyecek. Bununla da kalmayacak, üretim standartlarını belirleme konusunda da büyük bir güç elde edecekler. Bakın size çok çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. Şu an bizim ürettiğimiz ürünler 220 volta göredir. Eğer bu ülkeler 110 volt’un standart olmasına karar verirse, ya tüm üretim yapımızı değiştirmek zorunda kalacağız, ya da bu pazarlara mal satamayacağız. Bir başka deyişle, bu yeni küresel sistemin içinde olanlar, dışarda kalanlara göre büyük avantaj sağlayacak. Türkiye olarak, bu oluşumun içinde yer almak zorundayız. 8 Enerji haritası değişiyor Üçüncü önemli trend değişen enerji haritası. Gelişen teknoloji sayesinde “Kaya Gazı”, giderek daha ucuz ve daha fazla üretilir hale geliyor. Bu sayede ABD’deki doğal gaz fiyatı son 5 yılda yüzde 60 geriledi. ABD’nin yakın gelecekte doğal gazda, net ihracatçı olması bekleniyor. Bu gelişme dünyadaki yatırım tercihleri dâhil her kararı kökünden değiştirecek. Enerjide dışa bağımlı bir ülke olarak, bizim de, şimdiden bu konuya odaklanmamız gerekiyor. Ülkelerarası rekabette “Girişimcilik” ana unsur haline geliyor Silikon Vadisindeki girişimcilerin %52’si ABD dışında doğmuş. Demek ki ABD geleceğe hazırlık yapıyor. Tüm dünyadan yenilikçi girişimcileri kendine çekiyor. İnovasyon şirketleri ABD’ye yerleşiyor. Niye, çünkü daha çok girişimci çeken, yenilikçi fikirleri elinde tutan, yarının kazananı olacak. Zira “icat çıkartan” kazanıyor. Kardeşlerim, bu topraklarda, bizim genç ve dinamik bir nüfusumuz var. Ne duruyoruz? Girişimciliği cazip hale getirelim, gençleri girişimci olmaya yönlendirelim, onlara destek verip dünyada hak ettiğimiz yeri alalım. İnternet ekonominin belkemiği haline geliyor Dördüncü küresel trend ülkelerarası rekabette “girişimciliğin” ana unsur haline gelmesidir. Tüm ülkeler, “yenilikçi girişimcileri” kendi topraklarına çekmek için mücadele veriyor. Beşinci trend internetin ekonominin belkemiği haline gelmesidir. Ne yazık ki biz interneti sadece sosyal medya gibi, hatta kahvehane gibi kullanıyoruz. Oysa özellikle KOBİ’ler için internet maliyetleri düşürme ve dünyaya açılma fırsatıdır. Çarpıcı bir örnek daha vereyim. Amerika’da, İnternet sayesinde her KOBİ, dağıtım ağına muhtaç olmadan tüm dünyaya ulaşabilir. Bakın İnegöl’ün mobilyası, Gaziantep’in baklavası, internet üzerinden dünyaya satılıyor. İşte tek tuşla dünya elimizin altından. Ne duruyoruz, bu dev pazarı keşfedelim. Orta sınıf büyüyor Altıncı küresel trend tüm dünyada “orta sınıfın” büyümesidir. Bunun önemini göstermek için bir rakam vereceğim. Her yıl dünyada orta sınıfa 150 milyon kişi dâhil oluyor. Yani 2 Türkiye ekleniyor. Bugün orta sınıfın mevcudu takriben 2 milyar kişi. Sadece 6 yıl sonra, 2020’de 3 milyara ulaşacak. Küresel orta sınıfın bugün yaptığı harcama yılda 7 trilyon dolar. 2020’de bu harcama 3’e katlanacak ve 20 trilyon dolara yükselecek. İşte bu talebi karşılayacak, altyapı lazım, üretim lazım. Bu pazarlara ulaşıp, daha fazla mal satabilmek için; biz de sanayi politikalarımızı buna göre gözden geçirmeliyiz. Şehirler öne çıkıyor Yedinci küresel trend ekonomide “şehirle- rin” öne çıkması. Çünkü büyüyen orta sınıf şehirlerde toplanıyor. Dikkatinizi çekiyorum. Bugün dünyanın en büyük 600 şehrinde 1,5 milyar kişi yaşıyor. Bu şehirlerin ekonomik hacmi dünya ekonomisinin yaklaşık yarısı. 10 yıl sonra bu şehirlerde yaşayanların sayısı, 2 milyara yükselecek. Üretimleri, dünya ekonomisinin, yüzde 60’ına ulaşacak. Bunun anlamı şu. Artık dünyada sadece ülkeler değil, şehirler birbiriyle rekabet ediyor. Bakın çok ilginçtir, geçenlerde yabancı bir yayında gördüm. Rekabette öne çıkmak isteyen yabancı bir şehir, dünyanın en hızlı internet altyapısını kuruyor. Böylece ileri teknoloji alanındaki şirketleri şehrine çekiyor, şehir hızla zenginleşiyor. İşte biz de, şehirlerimizin cazibesini artırmalıyız. Bunun için şehirlerimizin markalaşmasına, çevre duyarlılıklarının artmasına ve “akıllı şehir” olmalarına ihtiyaç var. Değerli dostlarım işin özü, işte dünya bunları tartışıyor ve hazırlık yapıyor. Zira bu trendlere göre politika belirleyen ülkeler öne çıkacak. Kazanan onlar olacak. Bizim de bütün bu gelişmeleri gündemimize alıp, tartışıp, fikir üretmemiz gerekiyor.” Konuşmasında fert başına düşen milli gelirin son 6 yıldır 10 bin dolarda takılı kaldığına dikkat çeken Rıfat Hisarcıklıoğlu, 2023’de, 2 trilyon dolar milli gelir hedefini yakalamak için, her yıl yüzde 8 civarında büyüme oranı tutturmak gerektiğini belirterek “Yüksek büyümeyi sürdürebilmeliyiz. Ancak, üretmek için cari açık veren, büyümek için borçlanan bir ülke olarak bunu başaramayız” ifadelerini kullandı. Yeni bir büyüme modeline ihtiyaç olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, bunun için gereken yapısal reformları “ vergi reformu, cari açığı azaltacak sanayi stratejisi, istihdamın teşviki, girdi maliyetlerinin azaltılması ve reel sektörün bankalarla çalışma ortamının iyileştirilmesi” şeklinde sıraladı. Konuşmaların ardından, komisyonların 1 Ocak-31 Aralık 2013 bütçe dönemi harcamaları ve kesin hesapları ile 1 Ocak-31 Aralık 2015 dönemi bütçe teklifleri onaylandı. 9 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 Botros ve Şaşati Yine Vergi Rekortmenleri Listesinde Mersin’in 2013 yılı gelir vergisinde ilk 100’e giren vergi rekortmenleri açıklandı. Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) Yönetim Kurulu Üyelerinden İskender Botros Mersin’in vergi rekortmeni olurken Mişel Şaşati rekortmenler listesinde 5. sırada yer aldı. Mersin Vergi Dairesi Başkanı Osman Çelik, Mersin’in 2013 yılı gelir vergisi rekortmenlerini, düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Buna göre, Mersin’de gelir vergisinde ilk 5’e giren mükelleflerin isimleri şöyle: Osman Çelik 2012 yılında ikinci sırada yer alan ve 2013’te 3 milyon 513 bin 538 lira gelir beyan eden Botros Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı ve MDTO Yönetim Kurulu Üyesi İskender Botros, 1 milyon 222 İskender Botros 10 bin 583 liralık vergiyle Mersin’in vergi rekortmeni oldu. 3 milyon 108 bin 344 TL matrah, 1 milyon 80 bin 765 TL tahakkuk eden vergiyle ikinci sırada yer alan mükellef ise isminin açıklanmasını istemedi. Gelir vergisinde 3’üncü sırada 885 bin TL vergiyle Fuat Soylu yer alırken, 607 bin 263 TL vergiyle 4’üncü olan mükellef de isminin açıklanmasını istemedi. 2012 yılında 3’üncü sırada yer alan Mitaş Uluslararası Nakliyat ve Gemi Acenteliği Sahibi ve MDTO Yönetim Kurulu Üyesi Mişel Şaşati de 2013’te 524 bin 451 TL ile 5’inci sırada yer aldı. maların olumlu neticelerinin alındığını göstermekte olup, gelecekte yapılacak çalışmalara ışık tutacak niteliktedir” diye konuştu. Gayrimenkul kira gelirleri başta olmak üzere tüm gelir vergisi mükelleflerinin eksik beyanda bulunmuş olması veya hiç beyanda bulunulmamış olması durumunda cezalı işleme muhatap olmadan pişmanlıkla beyanname verebileceklerini dile getiren Çelik, “Meskenlerini kiraya vermek suretiyle kira geliri elde eden vatandaşlarımız, 2013 yılında elde ettiği Toplantıda konuşan Mersin Vergi Dairesi Başkanı Osman Çelik, yıllık gelir vergisi, gayrimenkul sermaye iradı ve basit usulde ticari kazanca göre vergi ödeyen mükelleflerin beyan ettikleri matrah tutarının 2013 yılında 600 milyon 38 bin 21 TL olduğunu ve geçen yıla göre yüzde 6,42’lik bir artış gerçekleştiğini söyledi. Çelik, “Tahakkuk eden vergi ise 2013 yılında 133 milyon 29 bin 527 TL’ye yükselmiştir ve yüzde 8’lik bir artış olmuştur. 2013 yılı gelirlerinde bir önceki yıla göre önemli artışlar gerçekleşmiştir” dedi. Gayrimenkul sermaye iradı elde eden mükelleflerin 2013 yılında 13 bin 402 adet beyanname verdiklerini ifade eden Çelik, vergi matrahında yüzde 9,26, hesaplanan vergide ise yüzde 12,56 oranında artış olduğu bilgisini verdi. Çelik, “İlimizde kayıt dışılığın boyutları da dikkate alındığında, gerçekleşen tahakkuk ve tahsilat artışlarının daha üst seviyede olması gerekmekle birlikte alınan sonuçlar kayıt dışılığın önlenmesi ve verginin tabana yayılması bakımından son derece önemlidir. Gelir vergisi oranlarında sağlanan önemli indirimlere rağmen bu sonuçların alınması kayıt dışıyla mücadelede önemli bir başarı elde edildiğini ve son yıllarda yapılan çalış- Mişel Şaşati gelirinin 3 bin 200 TL’lik kısmını beyana konu etmeyerek kalan tutarı beyan edecektir. Ancak kira gelirinin beyan edilmemesi durumunda, söz konusu 3 bin 200 TL’lik istisna tutarından yararlanılması mümkün değildir. Ayrıca, beyan edilmeyen gelirleri için cezalı işleme muhatap tutulacaktır” şeklinde konuştu. Çelik Mersin’in tahsilat toplam tutarında Türkiye’de 6., tahsilat oranında ise 4. sırada yer aldığını da bildirdi. 11 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 MDTO’DAN HABERLER UTİKAD Heyeti Mersin’de Bir dizi temas ve incelemelerde bulunmak üzere Adana ve Mersin’i ziyaret eden UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin ve beraberindeki heyet Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetimi ile de görüştü. MDTO’DAN HABERLER MDTO Yönetiminden Belediye Başkanlarına ‘Hayırlı Olsun’ Ziyareti Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) Yönetimi 30 Mart yerel seçimlerinin ardından göreve başlayan belediye başkanlarını ziyaret etti. Cihat Lokmanoğlu başkanlığındaki MDTO heyeti Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna ile Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları M. Fazıl Türk ve Yüksel Mutlu’yu makamlarında ziyaret etti. Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarına hayırlı olsun dileklerini ileterek başarılar dileyen heyet, MDTO UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, Yönetim Kurulu üyeleri Kaan Gürgenç, Kosta Sandalcı, Hacer Uyarlar, Mehmet Ali Emekli, Kayıhan Özdemir Turan, Emre Eldener ile Genel Müdür Cavit Uğur’dan oluşan UTİKAD Heyeti, Mersin programları kapsamında MDTO’yu da ziyaret ederek MDTO Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Oda Sekreteryası ile görüştü. Toplantıda coğrafi konumu nedeniyle önemli lojistik avantajlara sahip olan Mersin’in lojistik potansiyeli, sorunları, gelişim alanları ve çözüm önerilerine yönelik görüş alışverişinde bulunuldu, sorunların çözümünde sektör ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğinin önemine dikkat çekildi. Turgut Erkeskin başkanlığındaki UTİKAD heyeti, daha sora Mersin Limanı’nı ziyaret ederek MIP Genel Müdürü İsmail Hakkı Tas’tan limanda yürütülen genişletme çalışmalarına ilişkin bilgi aldı. Yönetimi olarak kentin gelişmesini sağlayacak her türlü çalışmaya katkı sunmaya hazır olduklarını iletti. Silifke Belediye Başkanlığı görevine yeni seçilen Dr. Mustafa Turgut’u da ziyaret eden MDTO Yönetimi, Başkan Mustafa Turgut’un iyi bir başkanlık dönemi geçireceğine inandıklarını kaydetti. Başkan Turgut ise, belediye olarak sivil toplum kuruluşları ile ortaklaşa çalışmalar yürüteceklerini söyledi. Gün boyunca süren ziyaret ve inceleme gezilerinin ardından MDTO ev sahipliğinde UTİKAD üyesi firmalar ile bölgede faaliyet gösteren lojistik firmalarının katılımıyla bir tanıtım ve bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Erkeskin, “Karayolu taşımacılığı yapan firmalarımız intermodal taşımacılıktan korkmasınlar. Çünkü intermodal taşımacılık karayolu taşımacılığı yapan firmalarımızın işlerinin azalmasına değil, dış ticaretimiz artarken firmalarımızın hacimlerinin artmasına destek olacaktır” şeklinde konuştu. Türk hava kargo taşımacılığındaki hızlı büyümeye de dikkat çekerek UTİKAD üyesi Pegasus’un hava navlunu ve ekstra ücretlerde tek fiyat uygulamasına geçtiğini hatırlatan Erkeskin, uygulamanın diğer hava kargo firmaları tarafından da kullanılması yönündeki talepleri dile getirdi. MDTO Yabancı Yatırımcıları Ağırladı MDTO yetkilileri 21 Mayıs 2014 Çarşamba günü International Port Management (IPM) Danışmanı Niyazi Zalgı ve Mersin Uluslararası Liman İşletmesi AŞ (MIP) temsilcisi ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda’dan gelen yatırımcılar da eşlik etti. Toplantıda Kuzey Irak’ta inşa edilecek büyük çaplı lojistik merkez konusu ele alınarak Mersin Limanı üzerinden gelen/ giden yüklerin bu merkezde stoklanma- 12 sı ve Irak içinde dağıtımının yapılmasına yönelik sistem üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. mamlanmak üzere olan Mersin Lojistik MDTO yetkilileri kuruluş çalışmaları ta- geldiği konularında da bilgi verdi. Merkez’ine ilişkin bilgilerin yanı sıra Mersin transit kargonun hangi ülkelere gidip 13 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 MDTO’DAN HABERLER MESİAD Yönetim Kurulu MDTO’yu Ziyaret Etti Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz ve Yönetim Kurulu Üyeleri Mersin Deniz Ticaret Odası’nı (MDTO) ziyaret ederek kent gündemindeki konular hakkında görüş alışverişinde bulundu. 20 Mayıs 2014 tarihinde MDTO’yu ziyaret eden MESİAD Heyeti, Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri ve İdari Yöneticiler tarafından karşılandı. Kent gündemindeki konuların görüşüldüğü ziyarette Girne’ye sefer yapan deniz otobüslerinin Kumkuyu ve Çamlıbel’den kalkmasına yönelik çalışma yapılması gerektiği belirtilerek, Mersin kıyı şeridinin envanterinin çıkarılması ve sahil kesiminin denizin daha fazla kullanılmasına yönelik rehabilite edilmesi konuları tartışıldı. Tüm kıyı şeridinin işgalden kurtulması gerektiğinin vurgulandığı toplantıda ayrıca Balıkçı Barınağı’nın Karaduvar yerine Adnan Menderes Bulvarı’na taşınması konusundaki endişeler de dile getirildi. MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz, kentin geleceğini ilgilendiren önemli kararlarda müşterek toplantılar yapılması gerektiğini ve MDTO’nun Mersin Ekonomi Platformu’na dahil olmasını istediklerini kaydetti. MDTO’DAN HABERLER MIP, İş Sağlığı ve Güvenliği Özel Talimatı Yayımladı Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ. (MIP), firma çalışanlarının can ve mal emniyetini sağlamak amacıyla, İş Sağlığı ve Güvenliği Özel Talimatı hazırlandığını bildirdi. MIP tarafından Mersin Deniz Ticaret Odası’na gönderilen yazıda “MIP, sınırları içinde ticari amaçla faaliyet gösteren tüm çalışma arkadaşlarımızın, iş sonrası evlerine, ailelerine sağlıklı olarak dönmelerini sağlamak, bakmakla yükümlü oldukları yakınlarına karşı olan sorumluluklarını yerine getirmelerine yardımcı olmak temel ilkemiz olup, arkadaşlarımızın liman içindeki her türlü faaliyetlerinde can ve mal güvenliği için en emniyetli ortamı sağlamak şirket politikamız olarak benimsenmiştir” denildi. Söz konusu yazıda, çalışanların can ve mal emniyetini sağlamak amacıyla, İş Sağlığı ve Güvenliği Özel Talimatı’nın hazırlandığı, Mersin Liman Mülki İdare Amirliği’nin de onayı alınarak yayımlandığı ve talimatta yer alan “Kişisel Koruyucu Ekipman Kullanım Zorunluluğu” başta olmak üzere belirlenen tüm kurallara uyulması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiği belirtilerek , 1 Haziran 2014 tarihinden itibaren kurallara uymayanlar hakkında cezai işlem uygulanacağı vurgulandı. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖZEL TALİMATI 1. Liman içerisinde bulunan tüm kuruluşların çalışanları, günübirlik giriş yapan kamyon/ TIR şoförlerinin Kişisel Koruyucu Ekipman (baret, reflektif yelek) kullanmaları zorunlu olup, kişisel koruyucu ekipman kullanmayan personelin çalışma sahalarına girmeleri, rıhtımlara, gemi yanına, vinç altına park etmeleri, asılı yük altında durmaları tehlikeli ve yasaktır. 2. Liman içerisindeki trafik uyarı işaret ve levhalarına titizlikle riayet edilecek, uyulmaması halinde gerekli cezai işlem uygulanacaktır. 3. Liman sahasına kasksız motosiklet girişine izin verilmeyecektir. 4. Araç hız limiti 30 km/saat olup, hız limitine riayet edilecektir. 5. Özel araçlar, kamyon/TIR şoförleri tuvalet, yemek gibi zorunlu haller dışında araçlarını uzun süreli olarak terk etmeyeceklerdir. Zorunlu olarak terk etmeleri durumunda kendilerine ulaşılabilecek telefon numaralarını araç üzerinde okunabilecek bir yere bırakacaklardır. Araçların iş makinesi yürüme alanına park edilmesi tehlikeli ve yasaktır. 14 6. Kamyon şoförleri yükleme sırası beklerken aracını terk etmeyecek ve operasyon sahasında dolaşmayacaktır. 7. Anayol üzerinde trafik akış tarafında oturmak, ocak veya tüp yakmak, yemek yemek, çay vs. yapmak tehlikeli ve yasaktır. 8. Operasyon sırasında iş makinesi çalışırken operatörün bilgisi olmadan kasa üzerine çıkmak tehlikeli ve yasaktır. 9. Sıra beklerken, araç ile ilgili bakım-tutum yapmak, temizlik yapmak yasaktır. 10. Yükleme-boşaltma sahalarına kamyon, TIR, iş makinesi haricindeki araçların girmesi tehlikeli ve yasaktır. 11.Konteyner istif sahalarında konteyner aralarında yaya dolaşmak, konteyner yanlarına oturmak, uyumak, yemek yemek tehlikeli ve yasaktır. 12. Rıhtım personeli/görevlisi haricindeki ilgisiz kişilerin, rıhtımlarda dolaşması, balık tutması, araç park etmesi yasaktır. 13. Asılı yüklerin altında durulması yasaktır. 14. Taşeron, gemi acentesi, gümrük müşavi- ri ve gümrük komisyoncuları temsilcilerinden SGK Sigorta kaydı olmayan ve 19 yaşından gün almamış personelin liman sahasında çalıştırılması yasaktır. 15. 15. Liman sahasına alkollü içki getirmek, alkollü içki bulundurmak, içmek ve alkollü olarak liman sahasında dolaşmak, çalışmak tehlikeli ve yasaktır. 16. Çevre kirliliğine neden olunmayacaktır. 17. İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarına uyarı levhalarına riayet edilecektir. 18. Mersin Limanı’nda bulunduğunuz sürece emniyet kurallarına, size yapılan uyarılara dikkat ediniz. 19. Mersin Mülki İdare Amirliğinin 30.06.2008 tarih ve SAYI:74 sayılı kararı ile Liman Sahası içerisinde kurallara uymayanlar hakkında tutanak düzenlenmesi, cezai işlemin yürütülmesi maksadıyla Gümrük Muhafaza Müdürlüğüne sevk edilmesi için Mersin Uluslararası liman İşletmeciliği Çevre, İş Sağlığı, ve Güvenliği Müdürlüğü personeli yetkilendirilmiştir. Yukarıda belirtilen kurallara uymayanlar hakkında cezai işlem yapılacaktır. 15 MERSİN DENİZ TİCARETİ MDTO’DAN HABERLER MAYIS 2014 Amatör Denizci Belgesi Olmadığı Halde Özel Tekne Kullananlara 2 bin 500 TL Ceza 2.3.2008 tarihli ve 26804 sayılı Özel Teknelerin Donatımı ve Kullanacak Kişilerin Yeterlikleri Hakkında Yönetmelikte değişiklik yapıldı. Yönetmelik 8 Mayıs tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, Amatör Denizci Belgesi (ADB) olmadan özel tekne kullanan kişilere 2 bin 500 Türk Lirası idari para cezası verilecek. Amatör Denizci Belgesi ile ticari faaliyette bulunan kişilere ise 2bin 500 500 Türk Lirası idari para cezası uygulanıp, faaliyetin tekrarı halinde para cezasına ilaveten, kişi- Resmî Gazete 8 Mayıs 2014 PERŞEMBE Sayı : 28994 YÖNETMELİK Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından: ÖZEL TEKNELERİN DONATIMI VE KULLANACAK KİŞİLERİN YETERLİKLERİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 2/3/2008 tarihli ve 26804 sayılı Özel Teknelerin Donatımı ve Kullanacak Kişilerin Yeterlikleri Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (o) bendi ile 28 inci madde hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.” MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “c) İdare: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünü,” MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (c) bendi eklenmiş ve diğer bent buna göre teselsül ettirilmiştir. “c) İdare tarafından elektronik ortamda verilen uzaktan eğitim programını tamamlamak.” MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 10 – (1) ADB sınavları İdare tarafından yapılır ya da yaptırılır. Bu sınavlar, belirlenen sınav yer ve tarihlerinde, yazılı veya internet ortamında bilgisayarda çevrimiçi olmak üzere en az dört seçenekli çoktan seçmeli test yöntemiyle tek oturumda yapılır. (2) Sınava başvuru yöntemi, sınav öncesi ve sonrası işlemleri ile sınav kuralları İdarenin resmi internet sitesinde duyurulur.” MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 11 – (1) Sınav başarı notu 100 üzerinden 60’tır. Sınavda; seyir, denizde çatışmayı önleme kuralları, gemicilik ve tekne kullanma, meteoroloji, denizde güvenlik ve denizde haberleşme, ilk yardım, deniz hukuku ve uluslararası sözleşmeler, tekne, motor ve elektrik bilgisi gibi konuları içeren en az 50 soru sorulur.” MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 13– (1) İdare, ADB sınavını yapmak, eğitimini vermek, belge düzenlemek ve amatör denizci kütüğünü ve kayıtlarını tutmak üzere kurum ve kuruluşları sözleşme ile yetkilendirebilir. Yetkilendirilen kurum ve kuruluşun düzenlediği ADB, İdare tarafından onaylanmadıkça sahibine teslim edilmez. (2) Yetkilendirmeye esas kriterler ile yetkilendirme usul ve esasları İdare tarafından belirlenir.” MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı yürütür.” MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki “Ek Madde 3” eklenmiştir. “İdari yaptırımlar ve cezalar EK MADDE 3 – (1) ADB belgesi olmadığı halde özel tekne kullanan kişilere 2500 Türk Lirası idari para cezası uygulanır. (2) ADB belgesi ile ticari faaliyette bulunan kişilere 2500 Türk Lirası idari para cezası uygulanır. Faaliyetin tekrarı halinde ise ayrıca, kişinin Amatör Denizci Belgesi iki yıl süreyle askıya alınır.” MADDE 10 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 11 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı yürütür. 12- 16 Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 2/3/2008 26804 Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 13/9/2009 27348 2/10/2009 27364 nin Amatör Denizci Belgesi iki yıl süreyle askıya alınacak. 2/3/2008 tarihli ve 26804 sayılı Özel Teknelerin Donatımı ve Kullanacak Kişilerin Yeterlikleri Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğde Değişiklik Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğde (Tebliğ No:2012/1) Değişiklik yapılmasına Dair Tebliğ (No:2014/2), 8 Mayıs2014 tarih ve 28994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre; Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’in 6.maddesinin, 1.fıkrasının (f) bendi aşağıdaki şekilde değiştirildi: “3.10.2013 tarihli 28784 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı şartı aranması gereken yatırım konuları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından alınan karar ve/veya Karara ilişkin yazı. Aynı Tebliğ’in 20. Maddesine aşağıdaki 12. fıkra eklendi: (12) Teşvik belgesi kapsamında temin edilmiş olan makine ve teçhizatın tamamı veya bir kısmı finansal kiralama şirketi tarafından bizzat kiracıdan satın alınarak da (sat ve geri kirala) finansal kiralama işlemine konu edilebilir. Ancak tamamlama vizesi yapılmış olmakla birlikte satış için asgari süreleri doldurmayan veya tamamlama vizesi yapılmamış teşvik belgeleri kapsamındaki makine ve teçhizat için Genel Müdürlüğün izni gerekir.” Aynı Tebliğ’in Geçici 1. maddesine aşağıdaki 2. fıkra eklendi: (2) Bu Tebliğin 11. maddesinin 1. fıkrası, 16. maddesinin 2.fıkrası ile 20.maddesinin 5. ve 12. fıkralarında yer alan hükümler daha önceki kararlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgelerine de uygulanır. Aynı Tebliğin eki (Ek-2) de değiştirildi. Yapılan değişiklik ile Ek-2’de “Yatırımın Karakteristiğine Bağlı Olarak Teşvik Belgesi Talebinde Bulunulmadan Önce İlgili Mevzuatı Gereği Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarından Alınması Gereken Bilgi ve Belgeler” belirtildi. Ek-2’de belirtilenler arasında sektörümüzü ilgilendiren Yatırımlar arasında yer alan; MDTO’DAN HABERLER Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Hakkında Tebliğ Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: Tmkdgm-01) 22 Mayıs 2014 tarih ve 29007 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Tehlikeli maddeleri taşıyan, gönderen, paketleyen, yükleyen, dolduran ve boşaltan işletmelerin yaptıkları işlemleri insan sağlığına, diğer canlı varlıklara ve çevreye zarar vermeden, güvenli bir şekilde taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar ve ilgili mevzuat hükümleri kapsamında yapmaları için işletmelere yardımcı olmak amacıyla istihdam edilecek veya hizmet alınacak tehlikeli madde güvenlik danışmanlarının (TMGD) nitelikleri, eğitimleri ve belgelendirilmeleri ile görev, yetki ve sorumluluklarına dair usul ve esasları düzenlemek üzere yayımlanan tebliğde aşağıdaki hususlara dikkat çekildi. tablodaki taşıma kategorisi sıfır olan tehlikeli maddelerle iştigal eden ve tehlikeli madde taşımacılığı sürecinde yer alan gönderen, paketleyen, yükleyen, dolduran ve boşaltan olarak faaliyette bulunan işletmeleri “Tebliğin ikinci maddesi gereği bu Tebliğ, Aynı madde gereği bu Tebliğ, a) Tehlikeli madde taşımacılığı sürecinde yer alan ve bir takvim yılı içerisinde net elli ton ve üstü miktarlarda işlem yapan, gönderen, paketleyen, yükleyen, dolduran ve boşaltan olarak faaliyette bulunan işletmeler ile toplam araç taşıma kapasitesi elli ton ve üzerinde olan taşımacılık işletmelerini a) Türk Silahlı Kuvvetlerine (Jandarma Genel Komutanlığı dahil) ait olan ya da Türk Silahlı Kuvvetlerinin temsilcilerinin refakat ettiği taşıtlarla yapılan taşıma işlemlerini , b) Miktarlarına bakılmaksızın ADR Bölüm 1.1.3.6.3.’te yer alan c) İşletmeler tarafından istihdam edilecek ve danışmanlık hizmeti alacak TMGD’leri d) Tehlikeli madde taşımacılığında görev alacak TMGD’lere yönelik eğitim verecek kuruşlar ile yapılacak eğitim ve sınavları kapsar. b) Emniyet Genel Müdürlüğüne ait olan ya da Emniyet Genel Müdürlüğü temsilcilerinin refakat ettiği taşıtlarla yapılan taşıma işlemlerini kapsamaz.” 6. Atıkların bertaraf edilmesine yönelik yatırımlarda 7.Atıkların geri kazanımına yönelik yatırımlarda 11.Turizm yatırımlarında, 12.İskele, rıhtım, balıkçı barınağı ve liman yatırımlarında, 18. Kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler tarafından yapılacak yatırımlarda 20.Lojistik hizmetleri yatırımlarında, 25. Lisanslı depoculuk yatırımlarında teşvik belgesi talebinde bulunulmadan önce ilgili mevzuatı gereği diğer kamu kurum ve kuruluşlarından alınması gereken bilgi ve belgeler belirtildi. 17 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 KISA KENT HABERLERİ 19 Mayıs İçin Buruk Kutlama Mersin’de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Soma’daki maden faciasında 301 kişinin yaşamını yitirmesi nedeniyle buruk kutlandı. Törende, Soma’da hayatını kaybeden şehitler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. 19 Mayıs dolayısıyla tüm Türkiye’de olduğu gibi Mersin’de de hüzünlü bir tören gerçekleştirildi. Mersin Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen çelenk sunma törenine, Milletvekili Aytuğ Atıcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdür Vekili Ahmet Tarakçı, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Soma'da yaşamını yitiren şehitler için 1 dakikalık saygı duruşu ile başlayan törende, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdür Vekili Tarakçı, Atatürk Anıtı'na çelenk sundu. Tarakçı, törende yaptığı konuşmada, “19 Mayıs 1919, bir milletin bağımsızlığına koştuğu gündür. 20 Mayıs 1938 tarihinde çıkan kanunla bayram olarak kutlanmaya başlayan 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, büyük Ata’nın ülkemizin geleceğini emanet ettiğimiz gençlerimize armağanıdır” dedi. Tören, öğrencilerin günün anlam ve önemini belirten şiirler okumasıyla sona erdi. Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da, 19 Mayıs’ın, Mustafa Kemal Atatürk'ün istiklal mücadelesinin meşalesini tutuşturduğu, milletin bağımsızlık yürüyüşünü başlattığı gün olduğunu vurguladı. Vali Güzeloğlu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında 19 Mayıs 1919’un, Türk milleti ve ülke için büyük bir geleceğe doğru atılan ilk adım olduğunu belirtti. Güzeloğlu, 19 Mayıs 1919’da başlayan istiklal mücadelesinin zaferle sonuçlanarak, eşsiz bir mücadele sonunda cumhuriyetin temellerinin atıldığını ve bu kahramanlık destanının 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’le taçlandığını kaydetti. Mesajında, “Aziz milletimiz ve bilhassa gençlerimiz, 19 Mayıs ruhuyla birlikte istiklalimize ve istikbalimize, demokrasimize ve Cumhuriyetimize ilelebet sahip çıkacaktır” diyen Güzeloğlu, istiklal şuuruyla yetişmiş olan gençlerin, istikbalin de sembolü ve güvencesi olduklarının altını çizdi. Türkiye'nin istikbalinin, gençlerin omuzları üzerinde olduğunu ifade eden Güzeloğlu, “İnanıyorum ki gençlerimiz, tarihimizden aldıkları ilhamla medeniyet yürüyüşümüzü çok daha ileri mesafelere taşıyacaklardır. Genç Cumhuriyetimizin müjdecisi olan bugünün Cumhuriyetimizin gençlerine ve spora adanan bir bayram olarak armağan edilmesi de son derece anlamlıdır. Gençlerimizin yüzlerindeki ışıkta, gözlerindeki pırıltıda her geçen gün daha da güçlenen Türkiye'mizin aydınlık geleceğini görüyoruz. Gençlerimizi, milletimizin en büyük zenginliği olarak kabul ediyor, onlara güveniyoruz, birlikte geleceği inşa ediyoruz. Kararları birlikte alıyor, adımları birlikte atıyoruz” dedi. Gençlerin dışa açık, hoşgörülü, çevresine saygılı, milletine sadık, modernleşmenin ancak demokrasiyle mümkün olduğu şuuruna sahip, çalışkan insanlar olmalarının öncelikli hedefleri olduğunu dile getiren, şunları kaydetti: “Mersin’de de bu doğrultuda başlattığımız çalışmalar büyük bir hızla devam etmektedir. 17’inci Akdeniz Oyunları kapsamında ilimize kazandırılan spor tesisleri ile olimpiyatlara sporcu yetiştirme merkezi ilan edilen ilimizde çok daha büyük spor atılımlarını gerçekleştireceğimize ve burada yetişecek gençlerimizle Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en büyük ve en güçlü ilk 10 ülkesi olma hedefine Mersin olarak daha büyük katkı sağlayacağımıza olan inancımı paylaşıyorum. Büyük Atatürk başta olmak üzere Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını rahmet, saygı ve şükranla anıyorum. Gençlerimizin ve tüm milletimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyor, selam ve sevgilerimi sunuyorum.” Mersin’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve İşçi Partisi ve Eğitim-İş Sendikası üyeleri ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) de aralarında bulunduğu bir grup, resmi törenin ardından Atatürk Anıtı’na çelenk koyarak, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla alternatif kutlama töreni düzenlediler. 18 19 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 KISA KENT HABERLERİ Mersin İdmanyurdu Tekrar Süper Ligde PTT 1. Lig Play-off final maçında Samsunspor’u 2-0 yenen Mersin İdmanyurdu, Spor Toto Süper Lig’e yükselen son takım oldu. PTT 1. Lig Play-off finalinde Samsunspor'u 2-0 mağlup eden ve Spor Toto Süper Lig'e yükselen son takım olan Mersin İdmanyurdu, kupasını aldı. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanan Play-off finalinin bitimiyle Mersin İdmanyurdulu futbolcular ve teknik heyet büyük sevinç yaşadı. Mücadelenin ardından Mersin ekibine kupasını Türkiye Futbol Federasyonu 1. Başkan Vekili Servet Yardımcı verdi. çıkmayı kutladı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Hakan Kutlu mali sıkıntılar yaşayan iki takımın da çok iyi mücadele ettiğini söyledi. “Keşke ikisi de süper lige çıkabilseydi. Bugün burada sevinen takım biz olduk” diye konuşan Kutlu, kırmızı-lacivertli ekibin süper ligde kalıcı olmasını diledi. (İHA) Mersin İdmanyurdu, Spor Toto Süper Lig'e yükselen son takım oldu. Maçın ardından Mersin’de büyük bir sevinç yaşanırken, taraftarlar Mersin İdmanyurdu Meydanı’nda yeniden süper lige çıkmanın coşkusunu doyasıya yaşadı. KISA KENT HABERLERİ Vali Güzeloğlu Başkan Mazak’ı ve Yönetim Kurulu Üyelerini Kabul Etti İstanbul’da kurulan Mersin İşadamları Yöneticileri, Sanatçıları ve Akademisyenleri Derneği Başkanı Mehmet Mazak, Vali Hasan Basri Güzeloğlu’nu makamında ziyaret etti. Ziyarete dernek üyeleri ile birlikte gelen Başkan Mehmet Mazak, derneklerinin yeni kurulduğunu ve bu oluşumu Mersin’de tanıtmak amacıyla Vali Güzeloğlu'nu ziyaret ettiklerini aktardı. İstanbul’da 55 binden fazla Mersinlinin yaşadığını belirten Mazak, “Çalışmalarımız hakkında bilgi vermek, Valimizin değerli görüşlerini almak ve faaliyetlerimize destek istemek amacıyla Sayın Valimizi ziyaret ettik. Sayın Valimize bizi kabul ettikleri için şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. İstanbul Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda oynanan Mersin İdmanyurdu - Samsunspor maçını, Mersinliler'in birçoğu Adnan Menderes Bulvarı üzerinde bulunan Mersin İdmanyurdu Meydanı’na kurulan dev ekranda izledi. Burada 90 dakika boyunca heyecan yaşayan taraftarlar, maçın son düdüğü ile adeta kendinden geçti. Maçın ardından havai fişek gösterisi yapılırken, taraftarlar da meşaleler ve tezahüratlarla Spor Toto Süper Lig'e Mersin’de psikolog Yaşam Yanardağ Çelik ve fotoğraf sanatçısı MonikaKuki tarafından hazırlanan, ‘Aramızda Kalan Bir Farkındalık’ projesi kapsamında ruhsal sorunların anlatıldığı bir fotoğraf sergisi açıldı. insanlarımızın psikolojik sorunlarla ilgili biraz daha bilinçlenmesini sağlamak. Çünkü aslında çok ciddi ruhsal problemlerin yaşandığı bir ülkedeyiz. Fakat insanlar ya görmezden gelerek ya yok sayarak ya da etiketlenme kaygısıyla ne derler bana deli derler mi veya farklı gözle bakarlar mı kaygısı ile uzmanlardan destek almaya çok yanaşmıyorlar. Bizim amacımız bu tür sorunların aslında çok normal, hayatın içinden sorunlar olduğunu onlara aktarmak, bunu da alanın içinde çalışan insanlarla yapmak. Bu zaten projeyi daha ayrıcalıklı kılıyor. Psikiyatri ve psikolog arkadaşlarımız bize gönüllü modellik yaptılar. Bizde depresyondan sosyal fobiye kadar pek çok hastalığı fotoğraflarla anlatmaya çalıştık" diye konuştu. Fotoğrafların üstüne kısa kısa açıklamalarda yazdıklarını vurgulayan Çelik, "Psikolojinin çok ciddi bir etik kuralı vardır. Konuşulan her şey psikolog ile danışan arasında gizli kalır. Buna atıf yapmak için Aramızda Kalan ismini koyduk. Projemiz tamamen farkındalık kazandırmak için yapılmış bir çalışma. 16 görselimiz var. Hepsi alanda çalışan psikiyatri, psikolog. Bu sayede 16 hastalığı fotoğraflarla anlatmaya çalıştık. Amacımız ayna olmak, ayna tutmak. Çünkü bir insanı kulağının ağrıması ne kadar doğalsa kulağı ağrıdığı için doktora gitmesi ne kadar normalse ruhsal bir problem yaşaması da o kadar normal ve ruhsal bir problemden dolayı da destek alması gerekir. Korkmamaları için bu çalışmayı yaptık" şeklinde konuştu.(İHA) 20 Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Mersin adına yapılan bu çalışmalardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Türkiye’nin 6’ıncı büyük ekonomisine sahip, dış ticaret hacmi olarak Türkiye’nin 2’nci büyük liman kenti olan Akdeniz’in incisi, güzel Mersinimizin, İstanbul gibi ekonominin, ticaretin, sanatın ve her türlü sosyal, kültürel faaliyetin merkezi olan bir ilimizde tanıtım çalışmaları gerçekleştiren derneğimizi başkanımızın şahsında tebrik ediyorum” diye konuştu. İstanbul’da yapılması planlanan Mersin günlerinin de çok anlamlı ve önemli olduğunu vurgulayan Güzeloğlu, “Mersin’in tanıtılması, İstanbul’da yaşayan Mersinli vatandaşlarımızın hem kaynaşması hem Mersin için tek bir vücut olarak bir araya gelmesini değerli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Dernek Başkanımıza ve tüm üyelerine çalışmalarında başarılar diliyor, hayırlı hizmetler gerçekleştirmelerini temenni ediyorum” şeklinde konuştu. (İHA) Ruhsal Hastalıkları Fotoğraflarla Anlattılar Sergide, ruhsal sorunların da normal bir olay olduğu anlatılmaya çalışıldı. 16 psikiyatri ve psikologun fotoğraflamasını yapan Yaşam Yanardağ Çelik ve Monika Kuki, ruhsal hastalıkları bu fotoğraflarla anlatmaya çalıştı. Fotoğraf sergisi ile ilgili açıklamalarda bulunan Yaşam Yanardağ Çelik, bu serginin Aramızda Kalan Bir Farkındalık projesinin sonucu olarak ortaya çıktığını kaydederek, "Amacımız Mazak, Mayıs ayında İstanbul’da Mersinliler gecesi düzenleyeceklerini, 27-30 Kasım tarihleri arasında ise büyük bir Mersin buluşmasını gerçekleştirmek istediklerini sözlerine ekledi. Mersin’de 1 Mayıs Binlerin Katılımıyla Kutlandı Mersin’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, her kesimden binlerce kişinin katılımıyla kutlandı. Kent halkının yoğun ilgi gösterdiği kutlamada, grupların İstasyon Meydanı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüşleri yaklaşık 2,5 saat sürdü. Mersin Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen 1 Mayıs kutlamaları için sendikalar, siyasi partiler, odalar, sivil toplum örgütleri, kadın ve gençlik örgütlerine üye binlerce kişi İstasyon Meydanı’nda toplandı. İstiklal Caddesi’nin her iki yönünü de kapatan gruplar, attıkları sloganlarla İstanbul’daki 1 Mayıs eylemlerinde yaşananları protesto ettiler. İstiklal ve Sakarya caddelerinin trafiğe kapatıldığı kutlamada rengarenk giysileri, taşıdıkları pankartlar ve dövizlerle dikkat çeken gruplar, davul zurna eşliğinde halaylar çektiler. Emniyet güçlerinin geniş güvenlik önlemi aldığı kutlamada, grupların yürüyüşü DİSK önderliğinde saat 15.00’te başladı. İstiklal Caddesi ve Sakarya Caddesi’ni takiben Cumhuriyet Meydanı’na ulaşanlar tek tek aranarak alana alınırken, tüm grupların girişi yak- laşık 2,5 saat sürdü. 1 Mayıs kutlamalarına CHP Mersin milletvekilleri ve CHP’li belediye başkanları da katılarak, işçilere destek verdi. Genç, yaşlı, kadın, erkek, çocuk, engelli her kesimden katılımın olduğu 1 Mayıs kutlamalarının Cumhuriyet Meydanı’ndaki bölümü saygı duruşu ile başladı. Tertip Komitesi adına bir konuşma yapan Mersin Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü ve DİSK Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, hükümetin politikalarını eleştirdi. Yeni bir başlangıç yapmak için emek, özgürlük ve demokrasi güçlerinin ortak adımlarını sıklaştırmaları gerektiğini söyleyen Göksoy, “Gün mücadele günüdür. Şimdi hamle sırası emek ve demokrasi güçlerindedir. Bunun için emekçiler ve ezilenlerin seçe- neğini yaratmak, birleşik toplumsal mücadeleyi büyütmemiz gerekmektedir. Bugün işsizliğe, yoksulluğa, kölece çalışmaya, iş cinayetlerine, zorunlu mesailere, işten atmalara, taşeronlaştırmaya dur demek için 1 Mayıs’ı birlikte haykıralım diyoruz” dedi. Göksoy, konuşmasında sendikasızlaştırmadan inançlar üzerindeki baskıya, kadın cinayetlerinden HES’ler ve nükleer santrallere, Kürt sorunundan Ukrayna’da yaşananlara, özelleştirmeden kayıt dışı çalıştırmaya, Gezi Parkı eylemlerinden Taksim’e kadar pek çok konuda taleplerini dile getirendi ve emekçilere seslerini yükseltmeleri çağrısında bulundu. Konuşmaların ardından Mersin’e gelen Kardeş Türküler grubu meydanı dolduran binlerce kişiye konser verdi. (İHA) 21 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 DENİZCİLİK HABERLERİ Savunma Sanayii Cirosu 5 Milyar Doları Aştı Türk savunma ve havacılık sektörünün 2013 cirosu, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 6 artarak 5 milyar doları aştı. Toplam savunma ve havacılık sektörü cirosu, bir önceki yıla kıyasla yüzde 5,75 artışla 5,08 milyar dolara ulaşırken, sektörün sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşıyan savunma ve havacılık ürünleri ihracatı da 1,5 milyar dolar civarında gerçekleşti. SSM, özellikle son dönemlerde çalışmalarına hız verirken, bu kapsamda 2013 itibariyle yürürlükteki proje sayısı 334’e, sözleşmeye bağlanmış proje bedellerinin toplamı ise 50 milyar liraya yaklaştı. Tüm bu faaliyetlerinin yanı sıra Ar-Ge’ye de büyük önem veren Müsteşarlık, 2013 içerisinde yaklaşık 350 milyon lira tutarın- 22 da 21 Ar-Ge projesi imzaladı. Diğer taraftan savunma firmalarının özkaynaklarıyla gerçekleştirdikleri Ar-Ge yatırımları 237 milyon dolar, dış finansman dahil gerçekleştirdikleri toplam Ar-Ge harcamaları ise 927 milyon dolar oldu. İnsan Kaynakları Müsteşarlığın ve savunma sanayisi sektörünün tanıtımı ve nitelikli iş gücü tarafından farkındalığın artırılması amacıyla, 2009 yılından itibaren üniversitelerde düzenlenen kariyer fuarlarına ve sektör tanıtım günlerine 2013’te de katılım sağlandı. Geçen yıl itibariyle SSM çalışanlarının yaklaşık yüzde 40’ını destek personeli, memur ve sözleşmeliler oluştururken, yüzde 46’sının uzman personelden oluştuğu görüldü. Sektördeki son 4 yıllık gelişim Yıllar Ciro İhracat (bin dolar) 2010 3.707 836 2011 4.381 1.090 2012 4.756 1.262 2013 5.076 1.391 (denizhaber.com.tr) 23 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 Dünya Marinalar Konferansı Gerçekleştirildi Uluslararası Denizcilik Endüstrisi Dernekleri Konseyi (ICOMIA) organizatörlüğünde düzenlenen Dünya Marinalar Konferansına İSPARK ev sahipliği yaptı. Dünya Marinalar Konferansı’nın açılışında konuşan İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik, “İSPARK karada yakaladığı başarıyı denizde de devam ettirecek. Yeni tekne parklarla kıyıların çehresini değiştireceğiz ”dedi. nıyorum ki siz değerli katılımcıların bilgi ve proje paylaşımıyla marina sektöründe bizim tekne park adını verdiğimiz sistemle ortak işbirliği ve yeni gelişmelere ışık tutacağız. Ortak proje ve fikirlerin ilk adımını atacağız.” dedi. İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik Swis Otel’de gerçekleştirilen konferansta konuşmacı olarak yer aldı. Katılımcılara İstanbul’da hayata geçirilen ve yeni yapılacak tekne parklarla ilgili sunum yaptı. Çevik, “İstinye ve Tarabya’nın ardından Bebek, Paşabahçe, Beykoz ve Kuruçeşme’de olmak üzere yeni projeleri hayat geçireceğiz. Bu 4 noktada tüm işlemlerimizi tamamladık. Kısa zamanda start vereceğiz. Hemen ardından aralarında Çengelköy, Çubuklu ve Arnavutköy’ün de olduğu 10’un üzerinde yaklaşık 100 milyon TL’lik bir yatırımla yeni tekne parklar hizmete açacağız. ”dedi. “100 milyon TL tekne park yatırımı yapacağız” Farklı ülkelerde yer verilen “Dünya Marinalar Konferansı’nın” medeniyetlerin başkenti İstanbul’da düzenlenmesi ve ev sahibi olunması dolayısıyla büyük mutluluk duyduklarını belirterek sözlerine başlayan İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik, “İki kıtanın birleşme merkezi olan İstanbul marinalar sektörüne yön verecek konuma ve avantajlara sahip bir kent. İstanbul’un kıyı uzunlukları marina faaliyetlerinin yapılması için uygun bir yapıya sahip. Yatırımcıların bu koyları değerlendirerek proje geliştirmesi sektörün gelişmesine büyük katkı sağlayacak. İna- 24 DENİZCİLİK HABERLERİ DENİZCİLİK HABERLERİ Çevik, İstinye ve Tarabya’da hizmete açılan ‘’Tekne Park’’ projesi ile ilgili katılımcılara bilgi verdi. Akdeniz çanağında başarıyla uygulanan marina faaliyetlerinin turizm gelirlerinin önemli bir ayağını oluşturduğunu belirten Çevik, ülkemizde ve İstanbul’da yapılacak marinaların ekonomik anlamda turizmi daha da canlandıracağını vurguladı. Geleceğin Marinaları... Bu yıl sekizincisi düzenlenen dünyaca ünlü konferansın ana temasının “Geleceğin Marinaları” olduğunu da söyleyen Çevik, Bu organizasyon geniş bir bilgi birikimi ve uygulama alanına sahip konuşmacıları bir araya getirmenin yanı sıra marina sektöründeki ürünlerin ve son gelişmelerin ortaya çıkacağı ideal bir platform olacak.” diye sözlerine ekledi. Çevik ayrıca, Türkiye’de marinacılık sektörünün gelişimi, sorunları ve çözüm yolları, ekonomik ve ticari gelişimi, turizmdeki payı, İstanbul’da marina park faaliyetleri, marina ihtiyaç ve beklentileri gibi konuları katılımcılarla paylaştı. 2-4 Haziran tarihleri arasında fikir ve projelerin paylaşılması amacıyla düzenlenen konferansta; İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik, DENTUR Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Sirkecioğlu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli, OBE Peter Methven, Westrec Marina Gary Groenewold,Doğuş Marina Mattew Bate,Uluslararası Yat Limanları Birliği Julian Goldie’nin de aralarında bulunduğu dünyanın dört bir yanından alanında uzman konuşmacılar yer aldı.(www.denizhaber.com.tr) Türkiye, Yat Kiralamada Cazibe Merkezi Oldu Türkiye kıyıları, yat sahipleri kadar yabancı yat kiralama şirketleri için de yeni cazibe noktası oldu. 6-8 kişinin konaklayabileceği bir teknenin haftalık kirası mevsime ve teknik özelliklerine göre 1500 ile 3500 Euro arasında değişiyor. İşletmelere göre, Türkiye’de yat sahibi olmak ve yatını işletmeye verip gelir elde etmek isteyen çok sayıda insan var. Fakat tekne yatırımı için Türkiye’de uygun finansman koşulları bulunmuyor. Yat üreticileri, bankalar ve kiralama şirketlerinin oluşturacağı paketlerin ülkede kişi başı düşen tekne oranlarını arttıracağına inanılıyor. Dünya’dan Murat Erdoğan’ın haberine göre, Türkiye’nin özellikle ege ve güney sahilleri yat kiralayıp tatil yapmak isteyenlerin yeni rotası olduğu kadar, bu hizmeti veren yerli ve yabancı firmaların da yatırım bölgesi oldu. Bu pazardan pay almak için şirket kurmaya da gerek yok. Yat sahipleri, teknelerini kullanmadıkları zamanlarda kiralama şirketlerine verip işleterek gelir elde edebiliyor. Wealth-X’in raporuna göre; yatçılık, ultra zenginlerin lüks harcamalarında üst sıralarda yer alıyor. Kimi zenginler yat sahibi olarak, kimi de kiralayarak tatilini denizde geçirmeyi tercih ediyor. Dünyada yat kiralamaya artan talep daha büyük yat siparişlerini de beraberinde getirdi. Bugün dünyadaki yat üreticilerinin üretim bandında 24 metreden büyük 735 yat inşası devam ediyor. Bu yatların 70 tanesi ise Türkiye’deki üreticilerin sipariş defterinde bulunuyor. İnşa edilen teknelerin en büyüğü 141 metrelik uzunluğa sahip. Dream Ship Victory tersanesinde devam eden Dream Symphony adı verilen yelkenli tekne suya indirildiğinde dünyanın en büyük ahşap yelkenli teknesi unvanını alacak. Yerli turist talebi artışta Türkiye’de inşa edilen mega yatların sahipleri yabancı. Çünkü yat kiralama pazarı dünyada çok hızlı büyüyor. Fakat görüşlerine başvurduğumuz yat işletmeleri Türkiye’de de yat kiralayıp tatil yapma kültürünün geliştiğinin altını çiziyor. Ege Yat Yat Kiralama Müdürü Ayşe Özer, önceki yıllarda daha çok yabancı misafirlere yelken kiraladıklarını belirterek son yıllarda teknelerle yapılan tatillerin çok da pahalı olmadığını gören yerli misafirlerde artış olduğunu vurguluyor. Yüksek Yatçılık Satış ve Pazarlama Müdürü Neriman Serbest de yelkenli teknelerle tatili seçen Türk misafirlerin de oranının her ge- çen gün yabancılara yaklaştığını söylüyor. Golden Yatçılık Genel Müdürü Esat Ege de yabancıların çoğunlukta olduğunu kabul ediyor fakat bunun yanında, yaygınlaşan yelken okullarının sayesinde gittikçe artan bir iç talep olduğuna da dikkat çekiyor. Tekneden kazanmak mümkün Türkiye’de yat sahibi olmak lüks yaşamın bir göstergesi olarak kabul edilir. Fakat doğru bir konsept içinde kullanılırsa teknenin çok iyi bir yatırım aracı olacağını düşünenler var. Sailfleet kurucusu Ahmet Haznedar, yelkenli bir teknenin doğru bir yatırım aracı olduğunu belirterek şunları söylüyor: “İnsanlar bir tekne alarak tatillerini bu teknede yapabilirler. Tekneyi kullanmadıkları dönemlerde de işletmeye vererek marina masrafları gibi çeşitli giderleri ödemeyip gelir elde edebilirler. Böylelikle alınan tekne yaklaşık 7-9 yıl içinde Euro bazında finansın geri dönüşünü sağlar. Tekne alıp işletmeye vermek isteyen çok insan var fakat yatırım için Türkiye’de uygun finansman imkanı bulunmuyor.”(denizhaber.com.tr) 25 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 DENİZCİLİK HABERLERİ Türk P&I Sigorta’nın Resepsiyonu Deniz Müzesi’nde Yapıldı 18 Şubat 2014 tarihinde kabotaj hattında çalışan gemilere sorumluluk sigortası yapmaya başlayan Türk P&I Sigorta A.Ş., Beşiktaş Deniz Müzesi’nde düzenlediği bir resepsiyonla kuruluşunu sektör paydaşları ile kutladı. Türk P&I Resepsiyonu’na Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Armatörler Birliği Başkan Vekili Erol Yücel, Türk Loydu Başkanı Mustafa Zorlu, İstanbul Liman Başkanı Hüseyin Gani Aygün, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Alev Tunç ve denizcilik sektörü temsilcileri katıldı. Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA), 2013 yıllık deniz suyu kalite raporunda, Kıbrıs plajları mükemmel olarak sınıflandırıldı.2013’te % 95’inden fazlası çok az ihtiyaçla Avrupa deniz suyu, nehirleri ve gölleri de genel olarak yüksek kaliteli olarak belirlendi. Raporda yer alan verilere göre karadaki yüzülebilecek sulara göre kıyılar biraz daha iyi durumda bulunuyor. Türk P&I’ın kuruluşu esnasında dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın büyük desteği olduğunu dile getiren Genel Müdür Ufuk Teker, UDHB Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka’nın ve Deniz Ticareti Genel Müdürü Barış Tozar’ın Türk P&I Sigorta’nın kuruluşunda büyük katkısı olduğunu dile getirdi. 2013’te Kıbrıs’ta hepsi kıyıda olmak üzere 112 yüzülebilecek su bulunduğu rapor edildi. Kabotaj Hattında Bir Boşluk Dolduruldu Sektörde faaliyet gösteren denizcilerin teminatlarını Türk sigorta piyasasından temin edemedikleri için yurtdışına yönlendirilmek zorunda kaldıklarını dile getiren Aret Taşçıyan, yurtdışından temin ettikleri sigortaların da finansal açıdan sakıncaları olduğundan, ayrıca yabancı hukuk kurallarına bağlı olarak çalıştıklarından bir kaza veya anlaşmazlık esnasında denizcilerimizin ciddi sorunlarla karşıladıklarını söyledi. Avrupa Çevre Ajansı’nın, 2013 Yıllık Deniz Suyu Kalite Raporu Açıklandı Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA), 2013 yıllık deniz suyu kalite raporunda, Kıbrıs plajları mükemmel olarak sınıflandırıldı.2013’te % 95’inden fazlası çok az ihtiyaçla Avrupa deniz suyu, nehirleri ve gölleri de genel olarak yüksek kaliteli olarak belirlendi. Resepsiyonunda açılış konuşmasını yapan Türk P&I Genel Müdürü Ufuk Teker, şirketin kuruluşu hakkında kısa bir bilgi vererek, sektörün yaptığı katkıları ve Türk P&I Sigorta A.Ş.’ye sahiplenmelerinden dolayı paydaşlara teşekkür etti. Deniz Müzesi’ndeki resepsiyonda kürsüye gelen Türk P&I Sigorta A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aret Taşçıyan, Türk P&I Sigorta A.Ş.’nin kurulmasında hayati önemde destek sağlayan dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Türk P&I Sigorta’nın, öncelikle kabotaj hattında çalışan küçük tonajlı su araçlarına sorumluluk sigortası sağlamak üzere yola çıktığını belirtti. DENİZCİLİK HABERLERİ Türk P&I Sigorta’nın verdiği teminat çerçevesinde herhangi bir kaza veya ihtilaf halinde, Türk hukukuna göre çözüleceğinden bu sorunun ortadan kalktığını ifade eden Türk P&I Sigorta A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Taşçıyan, sektörü tonaj açısından küçük ama mali ve ticari açıdan çok büyük olan Kabotaj ticaretindeki hayati bir boşluğu doldurduklarını kaydetti. Sezon boyunca her yüzülebilecek sudan ortalama dokuz örnek olmak üzere toplam 967 örnek alındı ve bütün yüzülebi- lecek suyun 2013’te en azından yeterli kaliteye sahip olduğu saptandı. Sezon boyunca hiç bir plajın kapatılmadığı belirtilen raporda, Kıbrıs ve Lüksemburg’daki bütün plajların ‘mükemmel’ olduğu kaydedildi. Kıbrıs ve Lüksemburg’u Malta (% 99 mükemmel), Hırvatistan (% 95) ve Yunanistan (%93) izledi. Ölçeğin öteki ucunda Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde en yüksek ‘zayıf’ statüde bulunan ülkeler de Estonya (% 6), Hollanda (% 5), Belçika (% 4), Fransa (% 3), İspanya (% 3) ve İrlanda (% 3) şeklinde sıralandı. Avrupa Çevre Komiseri Janez Potočnik, raporla ilgili olarak “Avrupa’daki deniz suyunun yüksek standartta olmaya devam etmesi iyi bir şey. Ancak su gibi çok değerli bir kaynağa ilgisiz kalamayız. Bütün plajlarla içme sularının , ayrıca su eko sistemlerinin tam anlamıyla korunduğundan emin olmaya devam etmeliyiz” dedi. Avrupa Çevre Ajansı İcra Direktörü Hans Bruyninckx ise, Avrupa’da yüzülecek suyun kalitesinin son yirmi yılda arttığını, artık yüksek miktarda lağım sularının yüzülecek sulara karışmadığını, bugünkü sıkıntının şiddetli yağmur ve sellerin yarattığı kısa süreli kirlenmeden geldiğini anlattı. (www.virahaber.com.tr) Taşçıyan, Türk P&I Sigorta’nın önünde çok daha büyük hedefler olduğunu, Türk P&I Sigorta’nın Akdeniz, Karadeniz ve Ege’de, daha sonra da dünya denizlerinde ticaret yapan uluslararası gemilere sorumluluk sigortası vermeyi amaçladıklarını söyledi. Teminat Limiti 1 Milyar Dolar Olacak 40 yıl önce Türk ticaret filosunun ağırlıklı koster olarak 5-6 milyon DWT civarındayken, o zamanki filonun hedefinin Akdeniz’i bir Türk gölü haline getirmek olduğunu söyleyen Türk P&I Sigorta A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aret Taşçıyan, bugün 26 milyon DWT kapasitesi ile Akdeniz’in Türk armatörüne dar geldiği, dünyanın en büyük tersanelerine gemi siparişleri verildiğini ifade etti. Türk P&I Sigorta’nın halihazırda teminat limitinin 500 milyon dolar olduğunu ve önümüzdeki dönem 1 milyar dolara çıkarmak için çalışmalar başladıklarını söyleyen Aret Taşçıyan sözlerine şöyle devam etti; “Halihazırda 500 milyon dolar olan teminat limitini, önümüzdeki yıl gerekirse 1 milyar dolara çıkarmak için çalışmalar başlamış durumda. P&I teminatının dışında özellikle gemi personelinin yaşam şartlarını daha güvenli hale getirmek için teminatlar da var ve daha çeşitli pek çok, denizde sorumluluğa yönelik çalışmalar gündemde düşünülmektedir.” (www.denizhaber.com.tr) 26 27 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 DENİZCİLİK HABERLERİ Mavi Bayraklı Plaj ve Marinalar Belli Oldu Uluslararası Mavi Bayrak Programı kapsamında yürütülen çalışmayla bu yıl Türkiye’den 397 plaj ve 22 marina “mavi bayrak” almaya hak kazandı. diğer ülkelerden daha titiz davrandığını belirterek, "Kurallara uymayan kuruluşların bayrakları hemen geri çekiliyor. Eğer bu özeni göstermeseydik. Bu yıl kesinlikle ikinciliğe yükselirdik" ifadelerini kullandı. Turizm sektöründe en çok bilinen ödül Uluslararası alanda ve turizm sektöründe en çok bilinen, kullanılan ve her yıl verilen ödül olan "mavi bayrak", çevrenin ve doğanın korunması ile plaj ve marinayı kullananların sağlığı ve güvenliğini korumayı hedefliyor. Türkiye'den 397 plaj ve 22 marina "mavi bayrak" almaya hak kazandı.Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre, merkezi Kopenhag'da bulunan Foundation for Environmental Education (FEE) ile Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülen Uluslararası Mavi Bayrak Programı'nın 2014 yılı için mavi bayrak alan plaj ve marinaları belli oldu. 28 Türkiye'den 397 plaj ve 22 marina "mavi bayrak" almaya hak kazandı. Böylelikle Türkiye, 44 ülkede yapılan uygulamayla İspanya ve Yunanistan'ın ardından 397 plaj ile 3. sırada yer aldı. Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜRÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Epikmen, Türkiye'nin mavi bayrak konusunda Plajlar için 33, marinalar için 24 kriteri bulunan Uluslararası Mavi Bayrak Programı, çevrenin ve doğanın korunmasını amaçlayan çevre bilinçlendirme etkinlikleri yapılmasını sağlıyor. Böylece plajı kullananlar, işletmelerin personeli ve plajın yakın çevresindeki kişilerde çevre bilinci oluşturulmasına katkıda bulunuluyor. (www.virahaber.com.tr) N E Y E R İ A L K G M C E EL ! K E 29 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 Hatıra Kent Mersin “Ölümle Dans” Bu değerlendirme Atatürk’ün çok yakını Kılıç Ali’den. Ziyaretinin nedeni Hatay meselesiydi. Mayıs 1938 Mersin’e Son Ziyareti Bu normal bir gezi olmadığı gibi; ne kadar gizlenirse gizlensin, halkımız Atatürk’ün rahatsızlığı yanında Hatay meselesinin nasıl sonuçlanacağı endişesini de sürüyordu. Yenice tren hattında değişiklik yapılacak, Ankara’dan gelen tren Yenice’ye uğramadan doğrudan Mersin hattına bağlanacak, Mersin’de şimdiki limanın olduğu yerde özel bir istirahat yeri hazırlanacak, tren hattı buraya uzatılacak, özel treni buraya getirilecek ve Atatürk uygun bir bahar döneminde en az bir ay burada mutlak bir istirahata kavuşturulacaklardı. Profesör Fissinger Paris’ten Türkiye’ye tekrar dönmüş ve hastalığın siroz olduğu kesinleşmişti. O günleri sırdaşı, yakını Kılıç Ali şöyle anlatıyor: “Hatay meselesi heyecanlı bir safhaya girmişti. Fransızlar Atatürk’e nüzul indiği ve ölmek üzere olduğuna dair bu kabil münasebetsiz beyanat ve neşriyat da bulmaya başlamışlardı. İstirahatı mutlaka ihtiyacı bulunan ve bilhassa Atatürk gibi hassas, kılı kırk yaran bir şefe günün bu siyasi dedikodularından hasta bir halde iken bahsetmek ve onu bu münasebetsiz propagandalardan günü gününe ve hatta saati saatine haberdar edip tahrike ve tehyice sevk etmemek akıl ve mantık icabı iken, maalesef bu yapılmadı… Bu neşriyattan ve Hatay meselesinden çıkarılan müşkülatlardan müteessir olarak sinirlenen Atatürk, bu vaziyet karşısında o günün akşamı derhal Mersin’e gitmeye karar vermişti.” Atatürk, Fransızların yayınlarından duyduğu üzüntüyü, Fransız sefiri M. Ponso’ya şöyle anlatıyor (Ruşen Eşref Ünaydın’dan özetle): “1798 Fransız İhtilali gibi… Türkiye’de büyük ve önemli bir inkılap gerçekleştirdi… Fransız milletinin öteden beri takdirkarıyım. Ona duygum dostanedir… Ona bu şuurla ben de dostluk elimi uzatmak istiyorum. O da benim dostluğumun değerini bilmelidir. Buna aynı ehemmiyetle mukabele etmelidir… Ben toprak büyütmek niyetlisi değilim. Barış bozma alışkanlığım yoktur. Ancak muahedeye dayanan hakkımızın isteyicisiyim… Büyük Meclisin kürsüsünden milletime söz verdim. Hatay’ı alacağım” Atatürk Misafirimiz Tren 20 Mayıs Cuma günü saat 13.30’da Mersin’deydi. Vali, Belediye Başkanı, komutanlar 30 tazimlerini sundular. Kırk dakika süren askeri bir geçit resmini ayakta izlemelerinden yorgunluğunu gören Kılıç Ali şöyle anlatıyor: “…Bir ara arkadaşım Salih’le birlikte dayanamadık, hareketimizden dolayı belki de hiddetleneceklerini göze alarak yanlarına sokulduk, usulcacık kimseler duymadan bize dayanmasını istedik. Bunu yapmadılar. Yalnız resmigeçidin bitmesi için “Marş Marş” kumandası verdiler ve resmigeçidin neticesini aldılar” Atatürk’ü Mersin gezisinin üç gününde de devamlı izleme imkanını buldum. Ben o tarihte Adana Lisesi’nde okuyordum. Hatay’dan Adana Lisesi’ne gelecek talebeler nedeniyle lise birinci sınıfı Hataylı talebelere tahsis edilmiş, başka birinci sınıf kalmamıştı. Maarif Vekaletine başvurarak bir sınıf daha açtırıp eğitime başlamıştık. Bazen Adana’da kalıyor, sık sık da Mersin’de oluyorduk. Atatürk’ün dört günlük Mersin ziyaretinin üç günü okulda değil, Mersin’deydim. Atatürk’ün Mersin’e geleceği söylentisi vardı. Ancak bu söylenti Hatay meselesi ile ilgili olmayıp Prof.Dr. Fissinger’ın “Bir ay süreyle Mersin sahilinde tam istirahat tavsiyesi” şeklindeydi… Mersin’de bazı çalışmaların yapıldığını da biliyorduk. Yukarıda belirttiklerimden bazıları yapılmış. Nitekim, Atatürk trenden indikten sonra Vali Konağı’ndan önce buraya uğramış. Yapılanlardan dolayı Nafıa Vekili Ali Çetinkaya teşekkürlerini iletmiş. Tasavvur olunan tesisler tamamlanmış ve Atatürk de bahar aylarında burada istirahat imkanını bulmuş olsa, belki sağlığında olumlu etki olabilirdi. Ata dört gün boyunca Vali Konağı’nda ağırlandı. Vali Konağı 1937 yılında yeni yapılmıştı. Atatürk Kasın-1937 Mersin ziyaretlerinde binayı görmüş ve o zaman Mersin Valisi olan Rüknattin Nasuhioğlu’na -Vali Bey, konağı tefriş ettiriniz. Her yıl Nisan ayını Mersin’de geçireceğim, demişlerdi. Ama bu da kısmet olmamıştı. Atatürk Vali Konağı’nın balkonunda sohbet anında ve oradan arabaya binip kent gezisine çıktıkları sırada karşı kaldırımdan her haliyle izledim… Çok yakınından olmasa da ben Atatürk’ü geçmiş yıllarda birkaç kez görmüştüm. Bundan önceki görüşüm 1936 yılında oldu. Bir okul meselesi için gittiğim Ankara’dan Mersin’e dönüyordum. Garın giriş salo0nuna girilmiyordu. Atatürk İstanbul’a gidecekmiş. Girişteki camlı yerden içeriyi rahat görüyorduk. Cama yakın yerde sekiz-on kişilik bir gurupla ayakta sohbet ediyorlardı. Çok sağlıklı bir görünüşü vardı. Açık renkli ve özellikle ışıktan iyice parlamış sarı saçlı zarif bir salon insanı olarak hafızamda yerleşen halini hep hatırlarım. Bu sefer de oldukça yakından görebiliyordum. Atatürk o gün gördüğüm Atatürk’ten biraz farklıydı. Bariz hasta bir hali yoktu ama yüz renginde eski canlılık görülmediği gibi, çehrede biraz esmer renge dönüş fark ediliyordu. Açık söylemek gerekirse balkonda otururken, arabaya binip inerken güldüğüne değil, tebessüm eder haline bile rastlamadık. Hep fötr şapkalı olduğundan o parlak sarı saçları da görülmüyordu. Mersin’de geçen dört gün içerisinde, Profesör Necdet Ömer hep yanında olmuş. İlk günlük istasyon yorgunluğu dışında doktorların tavsiyesine uygunluğu nedeniyle bir yorulma olmamış genelde günler istirahatla geçmiş. Konakta yalnız olduğu zamanlarda gramofon hazırlatıp gazel dinlemekle zamanı değerlendiriyormuş. Akşam yemeklerinde yakınları bulunduğu gibi, Vali, kumandan ve davet ettikleri kişilerle de yemekte birlikte olunuyormuş. 21 Mayıs Cumartesi günü otomobil gezintisi yapılmış, Viranşehir harabeleri görülmüş. Akşam yemeği esnasında burnundan birkaç damla kan gelmesi havanın sıcaklığına hamledilmiş ise de, bu hal önce de olmuş ve hastalığın bir özelliği imiş. Bu arada şu konuşma geçmiş (Gündüz Artan’dan naklen) Mitat Toroğlu’nun -Atam bu sıcaklar Yörük kaçıran sıcağı!, demesi üzerine Atatürk güler yüzle -Hayır çocuğum Cumhurbaşkanı kaçıran olmalı, diye yanıt vermişti. Motor gezileri Pazar günü de devam etmiş. Kılıç Ali bu gezintilerden bir olayı anlatıyor. Evvelce Reisicumhur Alaturka Musiki Gurubunda Hafız Mehmet isminde, içli sesli bir hanende varmış. Vefat eden bu zatın gazelleri Atatürk’ü çok etkilermiş. Gezi sırasında Atatürk yanlarındaki gramofondan plak çalınmasını istemiş. Hafız Mehmet’in plağı tesadüf etmiş. Atatürk dalgın ve düşünceli olarak gazeli dinlemiş ve -Çocuklar, bu kubbede kalan meğer yalnız bir hoş seda imiş, diyebilmiş Kılıç Ali bunu, Atatürk’ün yakın bir tarihte fani dünyadan çekilip gideceği düşüncesinin bir sonucu olarak gördüğünü belirtiyor. Atatürk 23 Mayıs Pazartesi günü Mersin ziyaretini sonlandırarak kısa bir süre Tarsus’ta kalıp Oradan da Adana’ya geçmiştir. Adana’da da Mersin’de olduğu gibi bir saat yirmi dakika süren askeri geçit resmi yapılmış. Aynı yorgunluk bu esnada da gerçekleşmiş. Adananın sıcağında zor dayanabilmişler ve vagona girdiklerinde ayakta duracak halleri de kalmamış. 31 MERSİN DENİZ TİCARETİ DENİZ FENERİ MAYIS 2014 Yarını iyileştirmenin tek yolu bugün neyi yanlış yaptığını bilmektir. Robin Sharma 21. yüzyılın cahil leri okuma-yazm a bilmeyenler değil, okum ayanlar, öğrend ikleri yanlış bilgileri değiştirm eyenler ve yenid en öğrenemeyenler olacak tır. yaşanan Yarım anlaşılan kültürün, yarım ıdır. hayatın düşman Adorno Alwin Toffler Her şey bir nedenle olur. Eğer olm uyorsa onun da bir nedeni vardır. iki önemlidir. İlk İlk izlenim çok var ği re yü r bi an dakika kocam kbir ömür o yüre a nr So . ın rs nı sa ararsın. te ilk iki dakika Arnon Grunberg İlhan Berk kendini İnsan saldırılara karşı karşı ara savunabilir ama iltifatl . savunmasızdır Bir anne yüreği dibinde daima af bulunan bir uçurumdur. Sigmund Freud Maksim Gorki Honore de Balzac ey yapna bir ş e F . rır ft a tuh ecek olu İnsanlar ı hissed n nı rı rı la k la u n a ld makta o ka ev evvel vicd tla ar. larsa mu bir sebep bulurl k a c ra sustu il a Uşaklıg Halit Ziy Tuhaf, tüm duyu ların merkezi olan beyin, acı hissetm eyen tek organdır. Adam Fawer rken rünü ikiye böle Doğa insan tü . tir iş em çekm çizgiyi ortadan nhauer Arthur Schope Hep ileriye giden insan ölüme gide n insandır. Zaman zaman ar kana dönüp bakm azsan yaşayamazsın. sevildiğini Dünyada biricik acı, sanmamaktır. . Hitap, muhataba biçilen kıymettir Nazan Bekiroğlu Emile Zola 32 33 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 Ali Yavuz MDTO Turizm ve Proje Danışmanı Tekne Raf Park Sistemleri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, kuruluşu olan İSPARK İstinye ve Trabya’da hizmete açtığı 400 kapasiteli tekne parklardan sonra, 2014 yılı içinde Bebek’te 250, Kuruçeşme’de 85, Beykoz’da 310 ve Paşabahçe’de 165 tekne ve yat bağlama kapasiteli tekne parkları açmaya karar verdiğini duyurmuştur. Çubuklu, Kanlıca, Anadolu Hisarı, Çengelköy ve Arnavutköy’de yapılacak Tekne Parklarla İstanbul’da 5 bin tekne ve yat bağlama kapasitesinin yaratılacağı açıklanmıştır. Yüzer iskelelerden oluşan Tekne Parkların yanında, orta ve küçük tekneler için Kuruçeşme’de 150 tekne kapasiteli Raf Park Projesinin hayata geçirileceği de bildirilmiştir. ABD, Kanada ve Avrupa ül- kelerinde 1950’lerde kullanılmaya başlayan tekne raf sistemleri, düşük inşa maliyetinin yanında, yerden de tasarruf sağlamaktadır. Örneğin bir dönümlük alana boyu 7 metreye kadar olan 360 tekne park edilebilmektedir. TEKNE PARK SİSTEMİ NEDİR? Küçük ve orta boy tekne sahipleri teknelerini kullanmadıkları zamanlarda teknelerini bağlayabilecekleri veya bırakabilecekleri bir yere ihtiyaç duyarlar. Bunun için çeşitli seçenekler mevcuttur. Bu seçeneklerden en ucuzu teknenin kendi evlerinin arka bahçesine, evlerinin önündeki caddeye veya boş alana römork üzerinde park edilmesidir. Bu olanak bütün tekne sahipleri için geçerli olmadığı gibi, bazı yerlerde belediyeler, tekneler gibi büyük araçların yollarda, alanlarda park edilmesine ve yollarda taşınmasına müsaade etmemektedirler. Tekne sahibi olarak geriye tek seçenek kalmaktadır: Teknenin marinada bağlanması. ABD, Kanada gibi gelişmiş ülkelerde 1950’lerde tekne sahiplerinin artması ve marinalarda bağlama ücretlerinin pahalı olması yanında, bağlama için uygun yer kalmadığından sorunlar çıkmaya başlamıştır. Birçok marina sahibi depolama alanlarının, küçük ve hafif teknelerin dikey istiflenerek daha verimli kullanılabileceğini fark ettiler. Başlangıçta dikey istifleme ağaç raflara, standart forkliftlerle yapıldı. 1970’lerde raflarda istifleyerek depolama, teknelerin şekil ve ağırlıklarına göre özel raflar ve forkliftler yapılarak gelişti. Yeni forkliftlere zeminden aşağıya indirebilme özelliği kazandırıldı. Böylece bu forkliftler tekneleri zeminden aşağıda olan denize indirebildiler. Ayrıca çelik üreticileri dörtlü, beşli, altılı yükseklikte raflara sahip büyük çelik ambarlar imal ettiler. 1980’lerde ve 1990’larda çelik ambarlar daha estetik hale getirildiler ve restoranlar, tekne yedek parça mağazaları ve otellerle bir arada yapıldılar. En nihayetinde de raflardaki yerler kiralama yerine, tekne sahiplerine satıldı. TEKNE RAF PARK SİSTEMLERİ VE BİNA ÇEŞİTLERİ Tekne raf park sistemlerinde gelişmeler devam etmekte olup halen üç çeşit istif- 34 35 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 üç kat istif yapılır. Bu tesisler diğer tesislerle aynı kolaylıkları sağlar örneğin; teknenin yıkanması, önceden yakıtını konulması ve bazılarının bina müştemilatında deniz malzemeleri mağazası dahi vardır. GELECEKTE OLABİLECEKLER Dikey Tekne Park Sistemleri, 80 feet’e ( 24,38 m ) ve 45 tona kadar tekneleri iklim kontrollü, toz girmeyen, fırtınalara dayanıklı yapılarda elleçleyebilmektedir. Bu tesislerde suya indirme ve rafa koyma, altı dakika kadar kısa bir zamanda yapılabilmektedir. her durumda tekne raf sistemi ücretleri marina ücretlerine göre daha düşüktür. SAHİLDEN UZAKTAKİ TEKNE RAF PARK SİSTEMLERİ leme ve bina mevcuttur. 1 – Geleneksel İstifleme Binaları: Ortasında forklift için boşluk olan, her iki tarafta rafların yer aldığı büyük çelik ambarlardır. Raflar müstakil olabildiği gibi, kuvvetli rüzgarların olduğu yerlerde çatıyla bütünleşik de olabilir. Bu tip ambarlarda genel olarak küçük ve orta boy (35-40 feet) tekneler elleçlenmekle birlikte, yeni yapılanlarda daha büyük tekneler (80 feet’e kadar ) elleçlenmektedir. 2 – Sundurmalar: Genellikle üç tarafı duvarlarla çevrili ve çatılı yapılar olup sadece çatısı olan sundurmalar da vardır. Sundurmalarda tekneler baş tarafları birbirine bakacak şekilde ortada istiflenir, teknelerin kıç tarafları forkliftin çalışabilmesi için boşluktur. Sundurmalarda 36 feet’e kadar tekneler elleçlenebilmektedir. 3 – Müstakil Raf Park Üniteleri : Müstakil her bir ünite üç veya dört katlı sütun halinde olup, bazılarında çatı olabilir ve tekne boyutlarına göre ayarlanabilir. Bu üniteler forklift ile taşınabilir olduklarından değişik yerlere konulabilirler. Bu ünitelerde genellikle 30 feet’e kadar küçük tekneler istif edilir. 36 - Kullanımı kolaydır. Önceden telefon ederek teknenizin suya indirilmesini hatta yakıtının da konulmasını isteyebilirsiniz. Böylece marinaya vardığınızda tekneniz hazır olduğundan hemen denize/göle açılabilirsiniz. Marinaya döndüğünüzde teknenizi belirtilen yere yanaştırıp oradan ayrılabilirsiniz. Marina teknenizi yıkar ve rafına koyar. - Daha ucuzdur. Bir römorkunuz olmadığından yakıt, suya atma, römork üzeri bakım ve tekne devamlı suda olmayacağından her yıl karina bakım-boya masrafları olmayacaktır. - Tekne raf park sistemi teknenizi daha iyi durumda muhafaza eder. Çünkü tekne güneşin ultraviyole ışınlarının tesiri altında kalmayacaktır. Tekne sundurmada veya müstakil raf ünitesinde istiflendiğinde bir miktar güneş ışınlarının tesiri altında kalabilir. - Tekneniz için iyi korunaklıdır. Ekseri yapılar hırsızlığa ve tahriplere karşı elektronik emniyet sistemlerine sahiptirler. Yeni yapılarda yangına karşı su ve köpük (foam) püskürtme sistemleri de vardır. TEKNE RAF PARK SİSTEMİ KULLANMA AVANTAJLARI - Tekne raf park sistemleri, büyük yatlara yer açabilmek için marina sahipleri tarafından marinadan çıkarılan tekne sahipleri için iyi bir alternatiftir. Tekne raf park sistemlerini kullanmanın birçok avantajı vardır. - Tekne raf park sistemleri çevresel yönden de bazı koşullarda daha iyidir. Şöyle ki; tarama ihtiyacını azaltır, su kalitesinin artmasına ve tekne karinasının sucul organizmalarla temasını azaltır. Son zamanlarda bazı firmalar tekne raf park sistemlerini, azalan ve pahalılaşan deniz kıyılarından daha içerilere alma fikrini geliştirdiler. Bu tesislerin ekseriyeti denize/göle 15-30 dakika uzaklıkta olup sadece teknelere değil karayolu vasıtalarına da hitap etmektedirler. Aynı uygulamalar burada da geçerli olup, önceden telefon ettiğinizde tekneniz hazırlanacaktır. Yalnız bu durumda bir römork ve çekiciye ihtiyacınız olacaktır. Bu park tesisleri teknenizi römork üzerinde depolar, bazen Yeni forklifler tekneleri kendi boylarının en fazla 10 feet fazlası aralıklarda istifleyebilmektedirler. Bu forkliftlerde operatör konsolu operasyon anında operatöre açık bir görüş sağlamak maksadıyla hareket ederek uygun pozisyon alabilmektedir. Forkliftlerin bu özelliği raflara istiflemede ve almada emniyeti ve operasyon hızını arttırmaktadır. NOT: Yazı içeriği Raymond Rose-(BoatUS Consumer Protection Bureau) ve Richard Graves makalelerinden alınmıştır. - Tabii ki avantajlarına rağmen tekne raf park sistemlerinin bazı dezavantajları vardır. Ekseri yerler günde bir defa suya indirme, bir defa sudan alma şartı koyarlar. Suya indirme yoğunluk nedeniyle uzun zaman alabilir. Genel olarak tesiste teknenizin suda bağlayacağı ve gece boyunca kalacağı bir yer bulunmaz. Aynı zamanda tesiste teknenizin bulunduğu yere gidemez ve teknenizde tamirat yapamazsınız. Ekseri tesisler tekne sahiplerinin tesisin içinde kendi teknelerinde çalışmalarına izin vermezler. TEKNE RAF PARK SİSTEMİ ÜCRETLERİ Tekne raf park sistemlerinde ücretler marinalarda olduğu gibi kalış süresine (aylık, üç aylık veya yıllık) ve kapsadığı alana (en x boy) bağlı olarak hesaplanır. Ücretler doğal olarak tesisin bulunduğu yer ve ihtiyaçtan etkilenmektedir. Başlangıç kiralama (veya satın alma) fiyatına ek olarak teknenin normalden fazla yüksekliği veya genişliği ek ücret tahakkukuna sebep olabilir. Ekseri marinalar kiralama ücreti içine teknenin yıkama bedelini de dahil ederler. Bununla beraber bazıları tank yıkama ve motor temizleme için ekstra ücret tahakkuk ettirirler. Ancak 37 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 lemi asal koordinatlar, p (t) cinsinden aşağıdaki gibi yazılabilir (Bishop ve Price [8]): (1) (N×N) matrisler olan a, b ve c sırasıyla genelleştirilmiş kütle, sönüm ve rijitliği tarif etmektedir. Q (t) ise elastik yapıyla onu çevreleyen akışkan ortamındaki etkileşimden doğan genelleştirilmiş akışkan – yapı etkileşim kuvvetleri ile diğer zorlayıcı kuvvetleri (dalga kuvvetleri, pervane tarafından yaratılan basınç, ana makina tahrik kuvvetleri, v.b.) temsil etmektedir. N ise elastik yapının tepkisel davranışlarını doğru olarak tahmin etmek için hesaba katılması gereken asal koordinat sayısını göstermektedir. Prof. Dr. Ahmet ERGİN İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları Bölümü Gemilerin Elastik Titreşim Analizi İçin Geliştirilen Bir Hidroelastisite Metodu Gemi titreşim problemleri, gemi yapısıyla yüzdüğü akışkan (deniz suyu) arasındaki dinamik etkileşim dolayısıyla oldukça karmaşık bir problem arz etmektedir. Elastik gemi titreşimleri gemi etrafındaki akışkana hareket vererek, basınç alanını değiştirmekte ve buna karşılık ıslak gemi yüzeyine akışkan – yapı etkileşim kuvvetleri etkimektedir. Bu nedenle, gemi titreşim problemleri bir akışkan – yapı etkileşim problemi olup, akışkan ve yapı hareket denklemlerinin birlikte çözülmesini gerektirmektedir. Fakat bazı kabüller altında akışkan ve yapı hareket denklemleri ayrıştırılabilir. Örneğin, ISSC 2006 dinamik teknik komitesinin hazırlamış olduğu raporda [1] bir kıç pik tank perdesinin doğal titreşim karakteristikleri ile zorlanmış titreşim davranışları, çeşitli akışkan – yapı etkileşim modelleri kullanılarak incelenmiştir. Bu makalede sunulan sonuçlar, adı geçen rapor kapsamında İTÜ’de yapılan sayısal çalışmalar neticesinde elde edilmiştir. Sonlu elemanlar metodu dinamik akışkan – yapı etkileşim problemlerinin çözümünde yaygın olarak uygulanan metodlardan birisidir. Akışkan alanının sonlu elemanlar ile modellendiği durumda, genellikle akışkan parçacık deplasmanı, basınç veya hız potansiyeli ana bilinmeyen olarak tanımlanmaktadır. Bu prosedür, özellikle sınırlandırılmış hacimlerde başarıyla uygulanmaktadır. Diğer yandan sınır elemanlar ve sonlu elemanlar metodları birarada başarıyla kullanılmaktadır. Akışkan – yapı etkileşim problemi için genellikle sınır 38 integral metodu akışkan hareketi, sonlu elemanlar metodu ise yapısal hareket denklemleri için uygulanmaktadır. Örneğin Röhr ve Möller [2] sonlu elemanlar ve sınır elemanlar metodlarını global ve lokal gemi titreşim analizleri için kullanmışlardır. Diğer yandan Ergin ve Temarel [3], Ergin ve Uğurlu [4, 5], ve Uğurlu ve Ergin [6] tarafından gerçekleştirilen çalışmalarda bir hidroelastisite metodu sunulmuş olup, metod başarıyla gemilerin hidroelastik analizinde kullanılmaktadır. Ergin ve diğerleri [7] tarafından bir konteyner gemisinin hidroelastik titreşim analizi gerçekleştirmiştir. Bu makalede, bir gemi kıç pik tank perdesi için gerçekleştirilen hidroelastik titreşim analiz sonuçları verilmektedir. Çalışma, tank perdesinde kısa zaman aralıklarıyla gözlemlenen yorulma problemini araştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Tank iki farklı durum (tam dolu ve boş) için incelenmiştir. Söz konusu tank perdesi 5. postada yer almakta olup, pervane düzlemine yakındır. Çatlaklar, merkezden 5245 ve 6095 mm mesafeleri arasında yer alan levha alanında ve adam geçme delikleri çevresinde oluşmuştur. Tank ve perdeler kabuk elemanlar kullanılarak sonlu elemanlar ile ayrıklaştırılmıştır. Kullanılan kabuk elemanlar eğilme, membran ve kayma etkisini yansıtabilmektedir. Sonlu eleman hesaplaması neticesinde tank ve perdeler için doğal titreşim davranışları (doğal titreşim frekansları ve modları) be- lirlenmiştir. İkinci bir grup hesaplama ise İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesinde Prof. Dr. A. Ergin başkanlığındaki bir çalışma grubunun geliştirdiği sınır elemanlar programı yardımıyla yapılmıştır. Sınır elemanlar metodu kullanılarak, akışkan-yapı ara yüzeyi ayrıklaştırılarak, akışkan-yapı etkileşim kuvvetleri hesaplanmıştır. Etkileşim kuvvetleri akışkan atalet etkisini yansıtan genelleştirilmiş eksu kütlesi cinsinden hesaplanmıştır. Daha sonraki aşamada ise dolu tankın rezonans davranışı ile zorlanmış titreşim seviyeleri belirlenmiştir. Bu makalede gemi inşaatı sektörü için son derece önemli olan bir hidroelastik gemi titreşim problemi ele alınmıştır. Dünyada az sayıda kuruluşun yüksek ücretler talep ederek, çözüm getirebildiği bu problem için oldukça önemli bir bilgi birikimine ihtiyaç vardır. Bu bilgi ve becerinin araştırma kurumlarımızda (İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi) mevcut olması kıvanç vericidir. Böylece özel sektör daha uygun maliyetlerle problemlerine çözüm bulabileceği gibi, MİLGEM v.b. stratejik öneme sahip projeler için yurtiçinden destek sağlamak mümkün olacaktır. 2. MATEMATİK MODEL Hidroelastisite teorisinde, dış kuvvet tarafından zorlanan elastik bir yapının tepkisel davranışlarını tarif eden hareket denk- mıştır. Tankın dolu olduğu durumda 5. postadaki perde, merkezden 5245 mm’deki boyuna perde ve dip her iki taraftanda akışkanla temas halindedir. 1. ve 8. postalardaki enine perdeler ile merkezden 2677 ve 7783 mm’deki boyuna perdeler sadece iç kısımlarından ıslak kabul edilmiştir. Tank %99 dolu kabul edilmiş olup, akışkan serbest yüzeyi mevcuttur. Genelleştirilmiş akışkan – yapı etkileşim ve zorlayıcı kuvvet matrisi Q (t) aşağıdaki formda ifade edilebilir: (2) (N×N) matrisler A, B ve C sırasıyla genelleştirilmiş eksu kütlesi, hidrodinamik sönüm ve akışkan rijitliğini temsil etmektedir. (t) ise dalga, pervane, v.b. tarafından yaratılan genelleştirilmiş zorlayıcı dış kuvvetdir. A, B ve C matrisleri matematik modelde kullanılan asal koordinatlar arasındaki hidrodinamik etkileşimi de içermektedir. Elastik yapıya herhangi bir (x0, y0, z0) pozisyonunda uygulanan bir F (t) dış kuvveti, kuvvetin genliği ile ilgili titreşim modunun o pozisyondaki deplasman genliğine bağlı olarak aşağıdaki gibi ifade edilebilir. (3) F (t) dış tahrik kuvvetini zamanın bir fonksiyonu olarak tarif etmektedir. u (x0, y0, z0) modal deplasman vektörüdür. Asal koordinatlar (1) nolu denklemin çözümüden elde edilirken, her hangi bir (xa, ya, za) pozisyonundaki deplasman, hız ve ivme tepkileri sırasıyla aşağıdaki formda hesaplanabilir; Şekil 1. Kıç pik tank enine perdesi (çatlak oluşan bölge taralı olarak gösterilmiştir). 4. SONLU ELEMANLAR MODELİ Sonlu eleman ile modellemede ANSYS [9] sonlu elemanlar ticari programı kullanılmıştır. Sonlu elemanlar modeli, boş tank için 20 ile 80 Hz arasında, dolu durumda ise 10 ile 40 Hz arasında titreşim seviyelerini doğru verecek şekilde oluşturulmuştur. Düşey perde stifnerlerinin boyuna doğrultudaki dip stifnerlerine kaynakla bağlandığı kabul edilmiştir. Tank perde ve stifnerleri eğilme, membran ve kayma etkisini yansıtan kabuk elemanlar ile modellenmiştir. Şekil 2’de kıç pik tankının hazırlanan sonlu elemanlar modeli görülmektedir. Hazırlanan sonlu elemanlar modeli 124 662 serbestlik derecesine sahiptir. Böylesine detaylı model ile özellikle çatlakların oluştuğu tank perdesinin, titreşim davranışlarının doğru olarak tahmin edilmesi hedeflenmiştir. (4) pr (t) r’incı asal koordinatı, ur (xa, ya, za) ise (xa, ya, za) pozisyonundaki r’incı modal deplasman vektörüdür. 3. TANKIN YAPISAL ÖZELLİKLERİ Bu çalışmada kullanılan tank perdesi Şekil 1’de gösterilmektedir. Özellikle Şekil 1’de taralı olarak gösterilen levha alanının titreşim davranışları ve zorlanmış titreşim seviyeleri yakından incelenmiştir. Söz konusu perde levhası kıç pik tankı içerisinde yer almaktadır. Perde 5. postada yerleştirilmiş olup, pervane düzlemine yakındır. Perdedeki çatlaklar merkezden 5245 ve 6095 mm mesafeleri arasında bulunan levha alanında ve adam geçme delikleri etrafında oluşmuştur. Hesaplamalar tankın tamamiyle boş ve %99 dolu durumları için gerçekleştirilmiştir. Boş durumda tüm tank duvarlarının kuru olduğu kabul edilmiştir. Yalnızca tank dip levhaları dışarıdan deniz ile temasta olduğu için ıslak alınmıştır. Islak bölgeler için akışkan-yapı etkileşim kuvvetleri, sınır elemanlar metodu kullanılarak hesaplan- Şekil 2. Kıç pik tankı sonlu elemanlar modeli 39 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 5. SINIR ELEMANLAR MODELİ Sınır eleman hesaplamaları için İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesinde, Prof.Dr. A. Ergin yönetiminde geliştirilen program kullanılmıştır. Tank ıslak yüzeyleri hidrodinamik paneller olarak isimlendirilen sınır elemanlar ile ayrıklaştırılmıştır. Akışkanın ideal, sıkıştırılamaz ve hareketinin irrotasyonel olduğu kabul edilmiştir. Elastik tankın doğal titreşim modlarında akışkan ile temastayken titreştiği kabul edilerek, her doğal titreşim moduna ait basınç alanı hesaplanmıştır. Her bir titreşim moduna ait akışkan etkisi genelleştirilmiş eksu kütlesi cinsinden hesaplanmıştır. Ayrıca doğal titreşim modları arasındaki hidrodinamik etkileşim de genelleştirilmiş eksu kütlesi cinsinden ifade edilmiştir. Akışkan - yapı ara yüzeyinde süreklilik şartı uygulanarak, bu yüzeydeki akışkan ve yapısal hızların normal bileşenlerinin birbirine eşit olduğu kabul edilmiştir. Serbest akışkan yüzeyinde ise göreceli olarak yüksek kabul edilebilecek elastik titreşimler için dinamik akışkan basınç değeri sıfır olarak uygulanmıştır. Hidrodinamik panellerle yapılan ayrıklaştırılmalarda, akışkan – elastik yapı ara yüzeyinde yer alan her bir sonlu elemana bir sınır elemanı karşı gelmektedir. 6. SAYISAL SONUÇLAR VE DEĞERLENDİRMELER Sonlu eleman ve sınır eleman hesaplamalarında, çatlak oluşumu gözlemlenen kıç pik tank perdesinin problemli bölgesi hedef alınmıştır. Çatlak oluşan levha alanı için rezonans frekans değerleri hesaplanmış ve bu frekans değerlerine karşı gelen titreşim formları belirlenmiştir. Şekil 3’de 5. postadaki problemli perdede oluşan modal titreşim formları boş tank durumu için görülmektedir. Kıç pik tankı pervane düzlemine yakın olduğundan, özellikle bu titreşim formlarına ait frekans değerleri ile pervane kanat frekansı ve harmoniklerinin çakışması önlenmelidir. Titreşim hesaplamaları %99 dolu tank için tekrarlanmıştır. Akışkanın atalet etkisi nedeniyle rezonans frekansı değerleri önemli ölçüde küçülmüştür. Tankın boş ve dolu durumları için problemli levha bölgesinde tahmin edilen rezonans frekansları Tablo 1’de verilmektedir. Sonuçlar sadece çatlak oluşumunun gözlemlendiği levha bölgesinin rezonans durumları ve ilk üç titreşim modu için gösterilmektedir. Tablo 1’den görüldüğü üzere boş tank durumunda levha bölgesindeki ilk rezonans 62.0 Hz civarında görülmektedir. Dolu durumda ise ilk rezonans değeri akışkanın atalet etkisi nedeniyle 14.0 Hz civarında oluşmaktadır. Sorunlu levha bölgesi için hesaplanan ve Şekil 4’de sunulan mobility değerlerinden görüldüğü üzere, en güçlü tepkisel davranış ise 25.5 Hz civarında oluşmaktadır. Çatlak gözlemlenen levha alanının hemen sınırında yer alan stifner için rezonans frekans değerleri yine Tablo 1’ de görülmektedir. Tankın dolu durumu için levha ile stifner aynı frekans değerlerinde rezonansa girmektedir. Şekil 4 Levha alanındaki bir pozisyon için hesaplanan mobility değerleri Çalışmanın bir sonraki aşamasında tankın tabanına pervane kaynaklı ve 3.5 kPa değerinde harmonik bir basınç alanı uygulanmıştır. Uygulanan basınç neticesinde, problemli perde levhasının orta noktası için hesaplanan yapısal hız tepki değerleri, frekansa bağlı olarak Şekil 5’de gösterilmektedir. Bu değerler yapısal hız değerlerinin genlikleridir. Şekil 5’de görüldüğü üzere en büyük tepkisel değerler yine 21.1 ve 25.5 Hz civarında oluşmaktadır. Bu frekans değerleri civarında oluşabilecek pervane kaynaklı tahrik mekanizmaları kontrol edilmelidir. Şekil 3. Tank perdesi ile düşey stifnerlerde modal titreşim formları (boş tank durumu). 40 41 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 Şekil 5. Tank tabanına uygulanan 3.5 kPa harmonik basınç alanı için hesaplanan hız genlik değerleri. 7. SONUÇ şim değerleri belirlenmiştir. Bu çalışmada gemilerin titreşim analizi için geliştirilen bir hidroelastisite analiz metodu tanıtılmış olup, metod gerçek bir gemiye ait problemli kıç pik tank perdesi titreşim analizi için kullanılmıştır. Çatlak gözlemlenen levha alanı için rezonans davranışları ile zorlanmış titre- Kaynaklar [1] M.L. Kaminski, F. Besnier, S. Du, A. Ergin, O.A. Hermundstad, S.Y. Hong, R. Iaccarino, J.H. Liu, H. Mumm, L.I. Murawski, H. Shuri, Dynamic Response, Committee II.2; Technical Report, 16th International Ship and Offshore Structures Congress, 20-25 August 2006, Southampton, U.K. [2] U. Röhr, P. Möller, Hydroelastic vibration analysis of wetted thin-walled structures by coupled FE-BE procedure, Structural Engineering and Mechanics, Cilt.12, No: 1, 2001, 101-118. [3] A. Ergin, P. Temarel, Free vibration 42 Gemilerin hidroelastik titreşim analizi için oldukça önemli bir bilgi birikimi ile deneyim gerekmektedir. İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesinde gerçekleştirilen bu çalışmada, gerekli bilgi birikimi ve deneyimin üniversitemizde mevcut olduğu gösterilmektedir. of a partially liquid-filled and submerged, horizontal cylindrical shell, Journal of Sound and Vibration, Cilt.254, 2002, 951-965. [4] A. Ergin, B. Uğurlu, Linear vibration analysis of cantilever plates partially submerged in fluid, Journal of Fluids and Structures, Cilt.17, 2003, 927-939. [5] A. Ergin, B. Uğurlu, Hydroelastic analysis of fluid storage tanks by using a boundary integral equation method, Journal of Sound and Vibration, Cilt.275, 2004, 489-513. [6] B. Uğurlu, A. Ergin, A hydroelasticity method for vibrating structures contai- ning and/or submerged in flowing fluid, Journal of Sound and Vibration, Cilt.290, 2006, 572-596. [7] A. Ergin, B. Uğurlu, L. Kaydıhan, A Hydro-elastic vibration analysis of a container ship using finite element and boundary element methods, The 36th International Congress and Exhibition on Noise Control Engineering, 28-31 Ağustos 2007, İstanbul. [8] R.E.D. Bishop, W.G. Price, Hydroelasticity of Ships, Cambridge University Press, Oxford, İngiltere, 1979. [9] ANSYS, User’s Guides, 2002. 43 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 Meryem Boğa MDTO Proje Finans Uzmanı Mersin İli Ticari Profili ve Yatırım Olanakları Mersin ili 9000 yıllık bir tarihe ve kültüre sahiptir. Hititler, Asurlar, Persler, Yunanlılar, Araplar ve Selçuklular gibi birçok medeniyetin bir parçası olmuş ve çok eski zamanlardan beri ticaret kültürünü geliştirmiş bir kenttir. Mersin ili; verimli toprakları, jeopolitik konumu ve kozmopolit kültürel yapısı nedeni ile her daim ticaretle iç içe olmuş bir kenttir. Özellikle 19.yy ortalarında pamuk üretiminin arttırılması ve üretilen pamuk- ların taşınması için demir yolu ve deniz yolunun kullanılması şehrin daha hızlı büyümesine katkı sağlamıştır. Bugün ise Mersin; 13 ilçesi, 55 belediyesi, 510 köyü ile bir metropol kenttir. Türkiye İsatistik Enstüsü 31 Aralık 2013 tarihi itibari ile Türkiye nüfusunun 76 milyonu aştığını açıklamıştır. Yine aynı kurumun verilerine göre Mersin ili nüfusu ise 1,648 milyon olmuştur ve bu oran ile ülkemizin 9. büyük ilidir. Gayri safi yurt içi hasılası 800 milyar $’a yaklaşmış olan Türkiye’de kişi başına düşen GSYİH yıllık 10,666 $ olarak açıklanmaktadır (2012). Mersin ilinde kişi başı yıllık gelir ise 18,285 $ hesaplanmaktadır. Mersin ilinin Türkiye’ye GSYİH’ya katkısı %2,7 (30,131,838,000 $) olarak belirtilmektedir. Bu büyüklük ile Mersin, en çok katkı yapan 7. il konumundadır. TÜİK tarafından yapılan araştırmalarda illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıra- lamasına göre Mersin ili 22. sırada yer almaktadır. Bununla birlikte Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yaptırılan “ İl İl Dış Ticaret Potansiyeli Araştırması’nda illerin nitelikli sıçrama yapabilme kabiliyetine göre yapılan sıralamada Mersin 8. sırada yer almaktadır. Bunun anlamı doğru yatırımlar, yetişmiş insan gücü planlaması ve kaynakların verimli kullanılması sağlanırsa Mersin ilinin bugünkünden çok daha fazla gelişebileceğidir. Mersin ili ticari profiline baktığımızda ithalat ve ihracat açısından ürün çeşitliliğinin çok olduğunu görebiliriz. İllerin ihraç ettikleri mal çeşitliliği açısından değerlendirme yapıldığında, Mersin’in sıradan olmayan ürünler ihraç ettiği, çok fazla ürün çeşitliliğine sahip olduğu görülmekte ve bu sıralamada 6. sırada yer almaktadır. Mersin’den en çok ihraç edilen ürünler: Narenciye, çimento, cam ve cam ürünleri, mermer, halı, mobilya, gıda maddeleri, temizlik malzemesi, beyaz eşya, kumaş, meyve sebzedir. Mersin’den en çok ihracat yapılan ülkeler: Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya, İngiltere, İsviçre, RusyaFed., Azerbeycan, A.B.D., Birleşik Arap Emirlikleri’dir. Mersin’e en çok ithal edilen ürünler: Tarım, gıda ve içecek, tekstil, plastik, kauçuk ürünleri, motorin, k.benzin, fuel oil, peynir, deri, boya, içki, muz ve demir-çelik olarak sıralanmaktadır. Mersin’e en çok ithalat yapan Ülkeler: Hollanda, Almanya, Endonezya, Rusya, İtalya, İsrail, KKTC’dir. Mersin ili ile ilgili ticari bilgilerden sonra Türkiye ve Mersin için yatırım olanakları- 44 nın çeşitliliği konusundaki bilgilere geçebiliriz. Dünya Bankası verileri incelendiğinde Türkiye’nin GSYİH’sının %12’sinin lojistik ve lojistik sektörü ile ilgili faaliyetlerde kullanıldığı görülmektedir. Güncel araştırmalar neticesinde; yapılan iş her ne olursa olsun; işin maliyetinin ortalama %10’unu lojistik maliyetlerinin oluşturduğu tespit edilmiş ve lojistik faaliyetleri içinde taşımacılığın ortalama %50-60 oranı ile en yüksek maliyet kalemini oluşturduğu oraya konulmuştur. Lojistik faaliyetleri içinde; %25-40’ını depolama hizmetleri; % 5-10’unu bilişim ve iletişim maliyetleri; % 5-10’unu yönetim maliyetleri oluşturmaktadır. Lojistik maliyetini oluşturan en büyük kalem taşıma maliyetidir. Taşıma maliyetinin azalması için en ekonomik taşıma modları (deniz ya da demir yolu), kombine taşımacılık, profesyonel taşıma hizmeti veren firmalardan hizmet satın alınması; en yakın liman ya da otoyollara ulaşılması maliyetleri azaltılabilir ancak en önemli etken ithalat ve ihracatta deniz yolunu kullanmak ve en yakın limanlara ulaşmaktır. Dolayısıyla Mersin ili lojistik imkanlar açısından oldukça zengin bir ildir. Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması ve Türkiye’deki taşımaların %88’inin denizyolu ile yapılması limanların önemini giderek arttırmaktadır. Türkiye’de yurt içi dağıtım ağırlıklı olarak karayolu ile gerçekleşmektedir. Demiryolu ulaşımı sınırlırdır ancak demir yollarının limanlara bağlanması için çalışmalar yapılmaktadır. Bu bağlamda Mersin Limanı, demir yolu bağlantılı sayılı limanlardan biri olarak bazı avantajlara sahiptir. Mersin lojistik imkanları oldukça önemli fırsatlar sunmaktadır. 15 bin km2’lik bir alana kurulu olan Mersin, Akdeniz Bölgesi’nin önemli ticaret merkezlerinden biridir. Bunun yanı sıra tarımsal ürün üretimi ve sanayi verimlilik oranları açısından Mersin ili Türkiye ortalamasının üzerinde kalmaktadır. Ticari anlamda güçlü bir alt yapı ve ticaret geleneğine sahip olan Mersin, liman ve serbest bölgelere sahip olmasıyla Türkiye dış ticaretine ciddi katkılar sağlamaktadır. Mersin ili çevresinde bulunan Konya, Kayseri, Karaman, Niğde, Hatay ve Adana gibi ticari potansiyeli yüksek olan illerin deniz yolu bağlantısı olmaktadır. Özellikle ticaret potansiyeli yüksek olan bu iller, hammadde ithal edip ürettikleri ürünleri Mersin’in lojistik altyapısını kullanarak ihraç etmektedirler. Tarım, sanayi ve ticaret sektörleri alanında yerli, yabancı ve kamusal yatırımları kendine çeken Mersin ili gelecekte lojistik anlamında çok daha büyük bir potansiyele sahip olacaktır. Mersin’de kurulması planlanan lojistik merkez ve havaalanı, ilin lojistik potansiyelini arttıracaktır. Mersin Serbest bölgesi, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi, Teknopark, İhtisas Organize Tarım Bölgesi Projesi, Mersin Küçük Sanayi Sitesi ve Mersin Toptancı Hali gibi destekleyici oluşumlar Mersin ilini ticari anlamda bir üst basamağa taşıyacak oluşumlar olarak anılmaktadır. Sonuç olarak Mersin’de yaşayan yetişlmiş insan gücü, ilin ticari olanakları ve alt yapısı, yerli ve yabancı yatırımcılara bir çok imkan sunmaktadır. Uluslararası ticaret ağlarına yakın olan ilin var olan potansiyelini geliştirerek daha çok yerli ve yabancı yatırım çekmesi beklenmektedir. 45 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 SÖYLEŞİ “Anadolu ve onu çevreleyen denizlerin sahibi iseniz, yapacak o kadar çok iş var ki!” Onlar tarih araştırmaları yapan bir ekip. “Canlandırma projeleri” olarak tanımladıkları ilginç projelere imza atıyorlar. Örneğin, antik döneme ait gemileri yeniden inşa edip, bu gemilerle tarihi yolculukların izini sürüyorlar. Deneysel arkeoloji alanında çalışmalaryapan bu araştırma gurubunun temel hedefi, Anadolu’nun unutulmaya yüz tutan tarihi önemini hatırlatmak... Mersin Deniz Ticareti dergisinin bu ayki konuğu 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mualla Erkut. 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneğini kurma fikri nasıl gelişti? Kurulma öyküsünden bahseder misiniz? Tarih ve arkeoloji bizler için çok önemli. Deniz deseniz tam bir tutku. Bu iki merak bir araya gelince, birde Anadolu ve onu çevreleyen denizlerin sahibi iseniz, yapacak o kadar çok iş var ki. Hayatımızı idame ettirmek için yaptığımız işlerin dışında, gelecek kuşaklara ışık tutacak, bilime ve insanlığa belki de yeni bir bilgi kazandıracak işler yapmalıyız diye düşündük. Bir araya geldik ve bu amaçla adımızı 360 Derece Tarih Araştırmaları Grubu koyduk. Çalıştığımız konulara tüm yönleriyle bakabilmek ana prensibimiz. İzmir-Urla’da, konuşmaktan öteye üretmeye, konuştuklarımızı elle tutulur hale getirmeye başladık. Her geçen gün artan sayıda gönüllü ile çalışıyoruz. Birçok meslekten arkadaşımız var. 360 Derece Araştırma Grubunun temel amaçları nelerdir? Amacımız ve hedefimiz, projelerimizle ülkemizin tarihini ve arkeolojisini önce kendi insanımıza, sonrada dünyaya anlatmak ve tanıtmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. İnsanlık tarihinin başladığı bu topraklar maalesef uzun zamandır en şanssız dönemini yaşıyor. Ama bizler kaderciliği bırakıp önümüze, denizcilerin dediği gibi pruvamıza bakıyoruz. Ekip olarak, Uluburun Reanimasyon Projesi, İzmir-Foça Marsilya Tarihe Yolculuk Projesi gibi oldukça ilginç ve değerli çalışmalara imza attınız. Bu projelerden ve gündeminizde olan diğer projelerden bahsedebilir misiniz? Kaş ilçesinin Uluburunmevkiinde 1982 yılında bir süngerci tarafından bulunan Uluburun Batığı, dünyada bilinen en eski deniz batığıdır. Batığın bulunması yirminci yüzyılın en önemli bilimsel keşifleri arasında gösterildi. 1984 yılında, Bodrum Sualtı Müzesi, INA (Institute of NauticalArchaeology) ve NationalGeographicSociety’nin katılımıyla sualtı kazısı başladı. Kazı başkanlığını Prof. Dr. Cemal Pulak’ın yaptığı bu mükemmel kazıda, 22.400’den fazla dalış gerçekleştirildi. MÖ. 14 yy. ait bu batıktan çıkan malzemeler, 10 ayrı medeniyet ve geminin rotası hakkında bilgiler vermektedir. En önemli yükü 10 ton bakır ve 1 ton kalay. Ayrıca yük buluntularının kehribardan altına, Miken kaplarından fildişine, Nefertiti’nin mühründen, Kıbrıs çömleklerine kadar çeşitlilik göstermesi nedeniyle bir ilktir. 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği olarak, dünyanın bilinen en eski teknesi olan Uluburun Batığından yola çıkarak bu deneysel arkeoloji projesini oluşturduk. Deniz kültürü konusunda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Anadolu’nun tarihi önemi uzun zamandır unutuldu. Tarihle bağlarımızın koptuğu, yaşadığımız toprakların geçmiş değerlerini bilenler için bile, unuttuğumuz, ama esas olarak, yeni yetişen nesillerin bunları hiç bilmediği bir dönemdeyiz. Deniz tarihi ve arkeolojisiyle ilgili üniversiteler ve konu ile ilgili kurumlarla beraber bilimsel temelli projeler oluşturuyoruz. Her projenin danışman kadroları oluyor. Biz bunlara canlandırma projeleri diyoruz. Projelerimizle deneysel arkeoloji adına araştırmalar yapıyoruz. Proje sonunda deneyimlerimizin kitap yada makale olarak yayınlanması bizler için çok önemli. Projelerimizin belgesel filmlerini çekiyoruz. Geriye kalan kitap ve belgesel film. Uluburun II Akdeniz yolculuğu, 2005 46 47 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 Uluburun II adını verdiğimiz gemi, sualtı kazısından elde edilen bilgilerden ve ikonografilerden faydalanılarak, kavela-zıvana yöntemiyle 8 ayda İzmir-Urla’da inşa edildi. 2005 yılında denize inen Uluburun II, Türkiye kıyıları, Akdeniz ve Kıbrıs olmak üzere 3000 deniz mili yol yaptı. len ve Türk Loydu Vakfı tarafından imalatı denetlenen tekneye Kybele adı verdik. Kayıklardan bir tanesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde “Karşıdan Karşıya – MÖ 3. Binde Kiklad Adaları ve Batı Anadolu'' sergisinin önemli bir parçası olarak 23 Mayıs-31 Ekim 2011 tarihleri arasında sergilendi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Yunanistan Kültür Bakanlığı, Atina Milli Arkeoloji Müzesi, N. P. Goulandris Vakfı Kiklad Sanatı Müzesi işbirliğiyle yapılan serginin açılışına dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Yunanistan Kültür Bakanı PavlosGerulanos katıldılar. Sergiyle ilgili bir kitap hazırlandı, Türkçe ve İngilizce olarak basıldı. değerlerimiz ortaya çıkarmak, tanıtmak,yaymak, paylaşmak en büyük amacımız. Bu kış, insanlık tarihinin en eski deniz araçlarından biri olan “SazTekne’’ projemizi uyguladık. Önümüzdeki aylarda deniz denemelerini yapacağız. Daha bir çok projemiz var. Bunlara www.360derece.info adresinden bakabilirsiniz. Alanya Belediyesi ile birlikte yürüttüğünüz Tarihi Selçuklu tersanesine yönelik bir çalışmanız var. Bu çalışma hakkında da bilgi alabilir miyiz? Uluburun II Bu yolculuklar sırasında, antik dönem rotaları, navigasyon teknikleri, antik yelken kullanımı konularında araştırmalar yapıldı. Bu araştırmalar ulusal ve uluslararası sempozyumlarda sunuldu. 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği, Ekim 2005-15 Temmuz 2006 tarihleri arasında, Almanya BochumBergbau Müzesinde yapılan, 9 ay süren, 500 bin kişinin gezdiği, ‘’Uluburun Gemisi ve Üçbin Yıllık Dünya Ticareti’’ adlı sergiye partner olarak katılmıştır. Sergiyle aynı adlı kitap, Almanca ve Türkçe baskı olarak yayınlanmıştır. Kybele Gemisi 2009 ‘’Foça-Marsilya Tarihe Yolculuk” projesi, T.C. Dışişleri Bakanlığı ve Fransız Kültür ve İletişim Bakanlığının himayesinde yapılan “Fransa’da Türkiye Mevsimi Temmuz 2009 - Mart 2010” ‘’Büyük Etkinlikler’’ kapsamında önemli proje seçilerek ‘’Label’’ unvanı aldı. Kybele ile, 2009 yılı haziran ayında Foaa’dan yola çıkıp Yunanistan, İtaya ve Fransa kıyılarını takip ederek, 54 günde Marsilya Limanı’na vardık. 1700 deniz mili süren bu yolculukla, Yunanistan ve İtalya ve Fransa da, Phokaialı’ların kurduğu koloniler olan, Velia, Aleria, Nice, Antipolis limanlarına uğrayarak Marsilya’ya kadar süren tarihsel yolculuğun yeniden yaşanması sağladık. Yunanistan, İtalya ve Fransa’da ülkemizin tanıtımı ve bir çok etkinlik yaptık. Kybele, 2010 yılında Türkiye’ye döndü ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında çeşitli etkinlikler yaptı Şimdi Urla’da yeni yolculukları bekliyor. Arkeolojik Araştırma ve Uygulama Merkeziyle birlikte “Kiklad Kayıkları Canlandırma Projesi’’ yaptık. KikladAdaları, Ege Denizi’nin orta kısmında, kuzeyden güneye doğru sıralanan adalar topluluğu.(Amargos,Anafe,Andros,Anti paros,Delos,İos,Milos,Mikonos,Naksos, Paros,Folegandros,Sef iros,Sifnos,Syros,Tenos,Santorini) Kybele Mürettebatı Foça-Marsilya Tarihe Yolculuk projemiz ise geniş çaplı, Anadolu’nun insanlık kültüründeki izlerini ve etkilerini anlatan bir proje.Batı Ege’de yaşayan İonyalı’ların Akdeniz ve bugünkü Avrupa’nın oluşumundaki varlığını ve göç sırasında taşıdığı kültürü, bilgisi ve malzemeleri ile bugüne uzanan bağların araştırıldığı ve ortaya çıkarıldığı bir proje. Projemize, uzun yıllar süren bir araştırmalardan sonra, Nisan 2007’de başladık. Phokaia Kazı Başkanlığının danışmanlığında, arkeolojik verilere dayanarak, dönemin tarihsel özelliklerine uygun, antik tekne tipolojisinde Bireme olarak bilinen 20 kürekli ve yelkenli tekne seçtik. Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından planları çizi- 48 Kıta Yunanistan’da, Kiklad Adaların’da, Girit Adası ve Batı Anadolu’da yapılan arkeolojik kazılarda çıkan bulgular, Ege Denizi uygarlıklarının, etrafındaki ana karalarla her zaman bağlantılı olduğunu göstermiştir. Bu kazı bulguları, günümüzden 4500 yıl önce, Ege bölgesinde Kiklad Adaları kültürünün baskın bir kültür olduğunu ortaya çıkarmıştır. Kullanım yada ticaret amacıyla adalar arasında ve karalar ile bağlantı kurmak için kullanıldığını tahmin ettiğimiz bu teknelerden 19 metrelik iki adet 14metrelik bir adet olmak üzere toplam üç adet kayık imal ettik. Bu kayıkların en önemli özellikleri omurga konulduktan sonra kaplama tahtalarının birbirine bitkisel liflerle dikilerek oluşturulmasıdır. Şimdilik,Kiklad Adalarına gidemedik ama epey yol yaptık bu teknelerle. Selçuklu Döneminde (1227) inşa edilen Alanya Tersanesi, dünyada sağlam olarak ayakta kalan tek örnektir. Alanya Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Alanya Müzesi işbirliğiyle, restorasyonu yapılan bu yapıda ‘’Denizcilik ve GemiMüzesi’’ projesi uygulanmaktadır. 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği’nin danışmanlığında yapılan bu projede, Osmanlı İmparatorluğu’nun her döneminde kullanılan, Çekevele adlı,15 m boyunda bir tekne, imalat aşamalarını gösteren haliyle sergilenmektedir. Aynı dönemlerde kullanılan bir vinç, mancınık, koç boynuzu, toplar, tekne imalat aletleri ve Osmanlı döneminde taşımacılıkta kullanılan Pazar Kayığı sergilenmektedir. Kiklad Kayığı 2011 Gündeme aldığınız bir projenin gerek hazırlık gerekse uygulama sürecinde ne tür çalışmalar yapıyorsunuz. Bu anlamda yaşadığınız zorluklar nelerdir ? Bir projeyi oluşturmak için gerekli olan araştırma süreci çok uzun oluyor. Kitaplar taranıyor, ilgili kişi ve kurumlarla irtibata geçiliyor. Zorluk olmasa da süre uzun. Yaptığınız araştırmalardan ve kazılardan sizin için ilginç olan bir anınızı bizimle paylaşır mısınız? Proje teknelerimizle gittiğimiz limanlarda inanılmaz bir ilgiyle karşılanıyoruz. Yunanistan’da bir limana girerken hayreteler içinde bize bakarak yola devam eden bir motosikletin denize düşmesi, İtalya’da tekneyi seyretmek için yolda duran bir aracın arkasından zincirleme kaza olması (hafif çarpışmalar),bu tekne kaç senelik diye soranlara verdiğimiz 3300 sene öncesine ait cevabına; “Aaa!.. çok iyi bakmışsınız bu kadar zamandır” denmesi ve daha bir çok güzel anılarımız var. Kiklad Kayığı Dikiş Tekniği Yaptığınız çalışmalarda kamu ve sivil toplum örgütlerinden destekler alıyor musunuz? Başka derneklerle veya gruplarla ortaklaşa çalışmalar yaptınız mı ? Tabi ki alıyoruz, projelerimiz sponsorluklarla ve gönüllülükle yapılıyor. Evet, proje alanlarına göre başka derneklerle ortak çalışmalar yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Birlikten ve paylaşmaktan güç doğar diye düşünüyoruz. Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz? Başında da dediğim gibi çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. Bizler bu ülkeye karşı kendimizi sorumlu hissediyoruz. Özel ve güzel Alanya Tekne 49 MERSİN DENİZ TİCARETİ MAYIS 2014 MERSİN CHAMBER OF SHIPPING PORT OF MONTH OF PORT STATISTICS CARGO MOVEMENT - INWARDS/ OUTWARDS LOADED (IN TONS) COMMODITIES DOMESTIC EXPORT : MERSİN : MARCH- 2014 DISCHARGED (IN TONS) TRANSIT TRSHPMNT TOTAL COMMODITIES DOMESTIC IMPORT TRANSIT TRSHPMNT TOTAL CEMENT8,135 64,599 16,443 89,177 CEMENT873873 CEREALS 8,928 159 46 9,133 CEREALS 87,009 231 458 87,699 CHEMICALS70,605 2,645 2,848 76,099 CHEMICALS235,196 5,886 2,436 243,519 CITRUS3,473 11964,669 CITRUS6,1006,100 CNTR32,510 32,510 CNTR17,89717,897 CONST. MACHINERY542 542 CONST. MACHINERY4,243 8025,045 COTTON7,519 651 8,170 COTTON53,511 16953,680 FERTILIZERS 9,563 118 23 9,704 FERTILIZERS 7,252 FOOD STUFF 148,518 4,181 602 153,302 FOOD STUFF 25,108 232 32,592 100,694 5,387 106,709 628 FROZEN MEAT27 27 FROZEN MEAT1,209 9,46310,672 FRUITS 18,269 365 24 18,657 FRUITS 15,961 16,764 52 32,777 GENERAL CARGO 206,618 24,109 1,795 232,523 GENERAL CARGO 263,498 40,153 2,051 314,121 8,419 GLASS20,803 140 20,943 GLASS2,883 792,962 LEGUMES20,877 214 21,091 LEGUMES54,672 50655,178 MACHINERY51277 5,134 MACHINERY10,187 1,592 7 11,787 MINERALS 21 176,993 124 104 177,242 MINERALS 4,183 456 104 4,743 PETR.PRODUCTS36,989 36,989 PETR.PRODUCTS 32,245 267,877 5,335305,458 RICE21,772 21,772 RICE49,319 3,58852,907 SODIUM CARB.35,66235,662 SUGAR28,77428,774 SUGAR88 409 497 TEXTILE80,219 4,904 25 85,148 TEXTILE 42,431 1,669 55 44,156 TIMBER 5,794 615 113 6,522 TIMBER 831 1,505 92 2,428 VEGETABLE OIL 74,025 519 336 74,880 VEGETABLE OIL 9,878 706 336 10,920 VEHICLES 6,620 6,549 13,169 VEHICLES2,148 853 6 3007 TOTAL 8,136 912,327 87,997 5,939 1,014,419 TOTAL 47,917 1,377,954 121,129 TOTAL (LOADED & DISCHARGED) = 2.567.629 TONS LOADED num. D+E+T TRSHPMNT TOTAL DISCHARGED D+I+T num. TRSHPMNT TOTAL 15,451130 15,58113,880140 2,0710 2,0713,6270 17,011158 17,16921,459138 6,8060 6,8062,6300 32,462288 32,75035,339278 8,8770 8,8776,2570 49,473446 49,91956,798416 15,6830 15,6838,887 0 41,339288 41,62741,596278 65,156446 65,60265,685416 50 PASSENGER SHIP G. TOTAL num. 14,02029,601 3,6275,698 21,59738,766 2,6309,436 35,61768,367 6,25715,134 57,214107,133 8,887 24,570 41,87483,501 66,101131,703 6,210 1,553,210 25
© Copyright 2024 Paperzz