Ekonomi 3 Muhasebe ürkiye gıda sektörünün temsilcileri İş Bankası desteği ile DÜNYA Ekonomi TV’de yayımlanan Sektör Zirvesi’nde bir araya geldi. Zirve’de pek çok ilde başlatılan ekimlerle Türkiye’ye özgü yeni ürünlerin yolda olduğu belirtilirken, kuraklığın riskleri masaya yatırdı.Türkiye’de gıda sektörü son dönemde özellikle kuraklığın yol açacağı riskleri tartışıyor. Sektör temsilcilerinin dikkat çektiği konuların başında, kuraklık nedeniyle ithalat ya da maliyet artışı geliyor. Sektör için en umut vaat eden gelişme ise inovatif çalışmaların hız kazanması ve yakın gelecekte sonuçların alınacak olması… İhracatçı birliklerinin finanse ettiği, Türkiye’nin pek çok noktasında başlatılan ekimlerde, ‘Türkiye’ye özgü’ yeni ürünler elde edilmesi amaçlanıyor. Bu çalışmaların bir sonucu da küllerinden doğacak, çekirdeksiz Bodrum mandalinası olacak… Sektör temsilcilerinin öncelikli dikkat çektiği konuların başında, kuraklık geliyor. Kuraklığın olumsuz etkileri şimdiden görülmeye başlamış. T G I DA DA M A L İ Y E T L E R İ A RTA B İ L İ R 5 8 AŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan TRT ortak yayınında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Telefon dinlemelerini eleştiren Başbakan Erdoğan, "Beni dinlemişler, ailemi dinlemişler, oğlumu kızımı dinlemişler. Yasal değil. Bir müslüman bir müslümanı dinleyebilir mi gözetleyebilir mi? Bizim dinimizde böyle bir şey var mı? Şantajı da kullanıyorlar. Bunun uluslararası boyutu da var. Mesela Enerji Bakanım ile görüşüyorum. Bunu bir yerlere servis edersen bu dört dörtlük vatana ihanet suçuna girer. Bizim bu görüşmelerimizi uluslararası yerlere servis etmedikleri ne malum? Bunların içerisinde sıkıntılı olaylar var. Mesela Adana olayı. Adana olayı yenilir yutulur bir olay değildir. CD'lerini izlediğim zaman vurulmuşa döndüm. Türkmenlere giden yardımları, savcı kapağı açtır. Onların hepsini kameraya aldır resimle. Sen bunu nereye servis edeceksin? Ne adına yapacaksın ?" dedi.Başbakan Erdoğan, paralel yapı tartışmaları konusunda yaptığı değerlendirmede bulundu. B ELEKTRİKTE VATA N DA Ş I K I Z D I R ACA K İTİRAZ! E lektrik faturaları, aboneleri bir süre daha kızdırabilir. Kendilerine verilen kayıp kaçağı azaltma hedefini gerçekçi bulmayan dağıtım şirketleri itiraz edecek. Kaçak elektriği azaltmaları için kendilerine verilen hedefleri gerçekçi bulmayan elektrik dağıtım şirketleri itiraza hazırlanıyor. Talebin kabul edilmesi halinde, faturalara yansıyan kayıp-kaçak bedeli aboneleri bir süre daha kızdırabilir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) özelleştirilen elektrik dağıtım bölgelerindeki kayıp-kaçak hedefini gerçekçi bulmayan bazı dağıtım şirketleri, itiraza hazırlanıyor. İddialara göre, belirlenen kayıp-kaçak oranı gerçekte oluşan oranın yüzde 10 yukarısına kadar çıkıyor. Bir sektör yetkilisi mevcut durumu, "Bize verilen kayıp kaçakla pratiktekinin alakası yok" sözleriyle anlattı. İtirazların özellikle kaçak elektriğin had safhada olduğu Doğu ve Güneydoğu'da yoğunlaştığı belirtildi. onom i Türkiye sınırındaki uzey Irak'taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi, 1 Nisan'dan itibaren iyi niyet jesti olarak, Bağdat hükümetinin denetiminde olan KerkükCeyhan petrol boru hattına günde 100,000 varil ham petrol aktaracaklarını açıkladı. K HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 22 MART 2014 Cumartesi Gündem KDV dahil 25 Krş İNTERNETTE sosyal kaçak! Twitter, facebook gibi sosyal paylaşım siteleri Türkiye üzerinden yüz milyonlarca dolar reklam geliri elde ettiği halde ülkeye tek kuruş vergi ödemiyor. Türk mahkemelerinin aldığı kararları da uygulamayan bu siteler, paralel yapı tarafından hakaret aracı olarak kullanılmaya devam ediyor. İyi niyet göstergesi 100,000 varil petrol www.ekonomigazetesi.net BüYüK TEHLiKE Bakan açıkladı: Ömrünü doldurdu ve... Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Metsamor Nükleer Santrali'ne ilişkin, "Bizler uluslararası bütün arenada Metsamor Nükleer Santrali'nin kapatılması için girişimlerde bulunuyoruz. Merkezi Avusturya'da bulunan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na da bu konuyu bildirdik" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Iğdır'da Metsamor Nükleer Santrali ile ilgili basın mensuplarının sorularını cevapladı.Yıldız, "Bizler uluslararası bütün arenada Metsamor Nükleer Santrali'nin kapatılması için girişimlerde bulunuyoruz. Merkezi Avusturya'da bulunan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na da konuyu bildirdik. 1980 yılında devreye giren bu santralin 30 yıllık ömrü var. Artık bu santral ömrünü doldurdu. Behemehal kapatılması lazım. Bu santral Iğdır'ın merkezine 31 km, sınıra 16 km mesafede. Bu manada uluslararası ve toplumsal bir ayrıcalık oluşturmamız lazım. Ben İstanbul Taksim'de eylem yapan arkadaşlarımıza birazcık da Iğdır'a gelip Metsamor'la alakalı yapacakları eylemi genişletmelerini isterim, bari hayırlı bir iş yapmış olurlar. Biz 3. nesil ve 60 yıllık ömrü olan, bütün teknolojileri ve bütün güvenlik ve korumayla alakalı işlemleri yapılmış en güvenilir santrali kuruyoruz. Ama 1960'ların, 70'lerin modelindeki ve 80'de açılan bu santrali çalıştırmak doğru değil. Böylece İstanbul Taksim'deki arkadaşlarımız doğru çevre ve enerji politikalarına katkı yapmış olurlar" diye konuştu. E on günlerde paralel yapıya yakın kesimlerin twitter ya da facebook gibi sosyal medya üzerinden fake hesaplarla video yayımlaması ve hakarete varan ifadeleri nedeniyle bu hesapların kaldırılması için mahkeme kararını uygulamadıkları ortaya çıktı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan 'Mahkeme kararı bile gönderseniz twitter mahkeme kararını uygulamıyor. İstediğini uyguluyor, istediğini uygulamıyor. Eğer mahkeme kararı varsa, bunun mutlaka şirketler tarafından gereğinin yapılması gerekiyor. Örneğin; mahkeme, 'bu URL adresi engellensin' şeklinde bir karar vermiş, twitterin bu kararı uygulamadığını görüyoruz' dedi. S SAHTE HESAPLAR Bakan Elvan, 'Haramzadeler, Başçalan' gibi sahte adreslerin kapatılması ile ilgili bakanlığın bir talebinin olup olmadığı yönündeki bir soruya da 'Yasa çerçevesinde eğer mahkeme kararı varsa, o mahkeme kararı çerçevesinde bizim ilgili şirketlere, (twitter, facebooka) başvurumuz olur. Onun dışında herhangi bir şeyimiz söz konusu değil' dedi. mahkemelerinin aldığı kararları uygulamaması kişisel hukukun ihlali olarak değerlendiriliyor. OPERATÖRLER: KAYIT SİLMEDİK Turkcell iletişim trafik bilgilerinin kayıtlarının silindiğine yönelik iddiayla ilgili 'Türkiye'de haberleş menin ve kişisel bilgilerin gizliliği, anayasamız, ilgili mevzuat ve BTK düzenlemeleri ile korunmakta' dedi. Avea ise kendilerine bu kapsamda bir bilgi ve işlemin iletilmediğini, yasal yükümlülükleri uyduklarını belirtti. BTK, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından telefon görüşme bilgilerinin silinmesi için işletmecilere hiçbir talimat verilmediğini bildirdi. Altın kan kaybediyor YARGI TANIMIYORLAR ltının ons fiyatı, Fed kararlarından sonra hafta başından beri devam eden düşüşünü hızlandırarak geçen hafta kapanışına göre yatırımcısına yaklaşık yüzde 4 kaybettirdi. Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri Türkiye kullanıcıları üzerinden yüzmilyonlarca dolar kazanç sağlıyor ancak tek kuruş vergi ödemiyor. Sitelerin sahibi olan şirketler, reklam bedelini çoğunlukla kredi kartıyla tahsil ediyor ve para yurtdışına çıkıyor. Türkiye'de vergi ödememek için ofis açmayan şirketlerin bağımsız Türk Geçen hafta piyasalarda risk iştahında azalmaya sebep olan gelişmelerle birlikte güvenli varlık alımlarına yönelik talebin artması, altının ons fiyatını son 6 ayın zirvesine çıkardı. Geçen haftayı 1.381,80 dolardan tamamlayan altının ons fiyatı, bu haftanın ilk işlem gününde ise 1.392,28 dolara kadar yükseldikten sonra düşüşe geçti. BORSA A VURGUN Merkez Bankası'nın faizleri yüzde 10'a çıkarmasını fırsat bilen bankalar, yurt dışından yüzde 2 oranındaki faizle temin ettikleri parayı Türkiye'de küçük işletmelere ve vatandaşara yüzde 20 ile satarak büyük kar elde ediyor. 7 Aralık operasyonuyla rekor kıran döviz kurunun ateşini söndürmek için Merkez Bankası'nın faizi 5,5 puan birden artırarak yüzde 10'a yükseltmesi reel ekonomiyi zora sokarken, bankalara da 'ballı kar' yazmanın yolunu açtı. Merkez'in faizi yüzde 4.5'dan bir anda yüzde 10'a çekmesi kredi kartlarından ticari kredilere kadar birçok finansal ürüne yansıdı. 1 Bu da milletin sırtına büyük bir faiz maliyeti yükledi. Çünkü kredi kullanmak isteyen vatandaşlar bankaların yolunu tutuyor. Bankalar ise yurt dışından sendikasyon, seküritizasyon ve tahvil ihraçları yoluyla dolar bazında % 2,-25 civarında bir maliyetle ucuza temin ettikeri parayı Türkiye'de yüzde 20 gibi fahiş oranlarda kullandırıyor. & Artık Ekonomi Gazetesini twitter & facebook’dan okuyabilirsiniz 2 22 MART 2014 Ekonomi HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA am Tahıl Zirvesi’ni Türkiye’de yapmak istediklerini belirten STUMP Direktörü Sylvia Escott, ekmek israfının önlenmesine ilişkin önerilerini açıkladı.STUMP, Amerikan Beslenme ve Diyetetik Akademisi eski Başkanı, Yönetim Kurulu Üyesi ve Direktörü Sylvia Escott, ekmek israfının gün geçtikçe arttığına işaret ederek, “UNICEF gibi kurumlarla çalışarak aç ülkelere ekmeğin gönderilmesi, rafl arda kalan tüketilmemiş ekmeğin tekrar kazanılması yönünde çeşitli yöntemler benimsenebilir. Bu anlamda, Türkiye, konumu gereği, lider bir ülke olabilir” dedi. STUMP Amerikan Beslenme ve Diyetetik Akademisi Direktörü Sylvia Escott, açıklamalarda bulundu. Tahılların beslenmedeki önemine işaret eden Escott, sağlık açısından faydalarının iyice anlatılması gerektiğini ifade ederek, “Sadece tahıllardan oluşan bir beslenmeden bahsetmiyoruz elbette. Tahılın yanında et, süt ürünleri ve zeytinyağı ve sebzeler de tüketilmeli”dedi. T vücudunun fonksiyonlarını İnsan düzgün şekilde yerine getirebilmesiiçin karbonhidrata ihtiyacı olduğunu belirten Escott, “Dolayısıyla sağlıklı bir beslenme biçiminden bahsediyorsak bunun içinde karbonhidrat olmak durumunda” dedi. EKMEK ilimsel B gerçeklik olmadan diyete başlandığında insanların yanlış yollara sapabildiğini kaydeden Escott, ürünlerin içerisine şeker konulmasından kaçınılması gerekiyor. Gerek yok bu kadar tüketilmesine” dedi. israfının çözümünde Tü r k iye l i d e r olabilir Tam Tahıl Zirvesi Türkiye’de yapılacak Amerika Beslenme ve Diyet Akademisi’nin 2 yılda bir gerçekleştirdiği Tam Tahıl Zirvesi’ni önümüzdeki dönemde Türkiye’de yapmak istediklerini belirten Escott, “Bunu Türkiye’de yapmak istiyoruz çünkü Türkiye dünyanın önde gelen tahıl, buğday ve un ihracatçısı konumunda. Umuyorum, birlikte çalışabileceğiz" dedi. HABER MERKEZİ karbonhidrat tüketilmeden, yüksek proteinli diyetler ile o anlık kilo verildiğini söyleyerek “Ancak ne zaman normal beslenmeye geçerseniz o kiloyu fazlasıyla geri alıyorsunuz. Zararlı olan şey kiloyu alıp vermek. Çünkü kiloyu verdiğinizde kaslarda da değişiklik oluyor. Kalp de kastan oluşan bir organ. Siz ani ve hızlı şekilde kilo verdiğinizde kalp kasınızdan da biraz eksiliyorsunuz. Tekrar kilo aldığınızda kalp kasınız geri gelmiyor. Kalp yağlanarak geri eski haline dönüyor. Bu ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bir şey” dedi. Ekmek israfı giderek artıyor Ekmek israfının giderek arttığını dile getiren Escott, “UNICEF gibi kurumlarla çalışarak aç ülkelere ekmeğin gönderilmesi, rafl arda kalan tüketilmemiş ekmeğin tekrar kazanılması yönünde çeşitli yöntemler benimsenebilir. Bu anlamda, Türkiye de konumu gereği lider bir ülke olabilir” dedi. Escott, ekmeğin ufl anarak tekrar kazanılabileceğini veya bayat ekmeğin kullanılabileceği yemek tarifl erinin uygulanabileceğini söyledi. Şekeri de tüketmek gerek ama aşırıya kaçmadan İnsan vücudunun şekere de ihtiyacı olduğunu; şekeri çok aşırıya kaçmadan tüketmek gerektiğini söyleyen Escott, “Burada problem çok fazla şeker tüketmek. Burada sektörün de destek çıkması gerekiyor. İşlenmiş gıda popüler bir hal aldığı için ketçap gibi çok tüketilen Wenco Group, İstanbul’da ofis açtı Enerji teçhizatı üreten Türk firmalarını ABD pazarına sokmayı hedefleyen Wenco Group, İstanbul’da ofis açtı. Wenco, ABD’deki açık bir ihaleye dahil etmek üzere şu anda trafocularla temasta. Diğer ürünler için de çalışmalar sürüyor ürkiye’deki trafo, türbin, devre T kesici, şalter ve izolatör başta olmak üzere elektrik şebekeleri teçhizatı üreticilerine, yılda 16 milyar dolarlık bir iş hacmi bulunan ABD pazarına giriş kapısı aralanıyor. İstanbul’a ofis açan ABD’li danışmanlık şirketi Wenco Group, şu anda açık bir ihalenin tedarikçiler listesinde yer vermek üzere Türk trafocularla görüşme halinde. Sırada diğer ürünler var. Uzun yıllar, ABD’nin en büyük elektrik dağıtım şebekesine sahip Kaliforniya Elektrik Dağıtım Şirketi’nin ihale şartnamelerini hazırlayan Bruce Movahedi, geçtiğimiz yıllarda kendi şirketini kurdu. Wenco Group, sadece Kaliforniya’da değil, tüm ABD’deki elektrik dağıtım şirketlerinin ihalelerine teklifl er atan bir şirket. Movahedi, en kabul edilebilir teklifl erin nasıl hazırlanacağı konusundaki birikimine güvenerek attığı adımın bir parçası olarak ABD dışına da uzandı. ABD dışında ilk tercih Türkiye İlk yurtdışı ofisini Avrupa’da açmaya karar veren Movahedi, ülke seçiminde ise Türkiye’yi tercih etti. Movahedi, bu tercihinde, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin çoğunun stabil piyasalar haline gelmesi, Türkiye’nin ise gerek kendi içinde gerekse çevresindeki ülkelerle birlikte ciddi bir büyüme potansiyeli taşımasının etkili olduğunu söyledi. Movehedi’nin bu tercihini destekleyen bir başka önemli faktör ise hem Türkiye’yi yakından tanıması hem de Türkçe’yi çok rahat şekilde konuşabilmesi. Diplomat bir ailenin çocuğu olduğu için üniversite eğitimini Türkiye’de, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde tamamlayan Movahedi’nin üniversite yıllarına dayanan önemli tanışıklıkları da var. ABD’ye trafo, kablo ve türbin satışı yapmak isteyen Türk şirketleriyle temasa geçtiğini belirten Movahedi, şu anda küçük ölçekli bir ihaleye teklif atmak üzere olduğunu belirtti. Bu ihale sürecine Türk şirketlerini de dahil etmek üzere ihaleyi açan kurumdan 9 günlük ek süre istediğini kaydeden Movahedi, maliyet ve kalite standartlarına en uygun teklifi ortaya çıkarabilmeleri halinde önümüzdeki günlerde ilk kez bir Türk trafo markasının da ABD pazarında boy göstereceğini vurguladı. Türkler neden katılmıyorlardı? Los Angeles Enerji Departmanı’nın ABD’nin en büyük kamu enerji kurumu olduğunu ifade eden Movahedi şunları söyledi: “Bu kurumda sendika var ve çok etkili. Açılan ihaleler herkese açık olmak zorunda. Çinli küçük bir firma bile girmek istese hayır diyemezler. Ancak katılan yüzlerce firma arasında tek bir Türk firması bile yoktu. Demek ki ya ABD standartlarında tasarım yapamıyorlardı ya da başka bir engel vardı. O zaman dedim ki danışman bir firma olmalı ve bunların girmesini sağlamalı.” Movahedi’nin verdiği bilgiye göre işi öğrendiler. Kaliforniya’dan başlayıp bütün ABD’ye satış yapar hale geldiler." ABD’deki ihalelerde Tayvanlılar’ın ardından Koreli şirketlerin de devreye girdiğini belirten Movahedi, Tayvanlılar da bundan 7 yıl öncesine kadar ABD’deki ihalelere katılamıyordu. Bunun nedeni ise ürün ve teknolojilerinin gereken standartları taşımamasıydı. Movahedi şöyle dedi: “Ben Taipei’ye gidip incelemeler yaptım, onları teklif vermeye davet ettim. Önce ürün listeleri göndermeye başladılar, zamanla “Onlar da benzeri bir süreç yaşadılar ve geçen sene ABD’de trafoların yüzde 63’ünü Koreli firmalardan alındı” dedi. Daha sonra Koreliler’in pazarda önünün kesildiğini anlatan Movahedi, bunun nedenini şöyle dile getirdi: “Üç Amerikan firması damping yapıyor diye Koreliler’i şikayet etti.HABER MERKEZİ 3 22 MART 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Kuraklık gıdada maliyetleri artırabilir ürkiye’de gıda sektörü son dönemde özellikle kuraklığın T yol açacağı riskleri tartışıyor. Sektör temsilcilerinin dikkat çektiği konuların başında, kuraklık nedeniyle ithalat ya da maliyet artışı geliyor. Sektör için en umut vaat eden gelişme ise inovatif çalışmaların hız kazanması ve yakın gelecekte sonuçların alınacak olması… İhracatçı birliklerinin finanse ettiği, Türkiye’nin pek çok noktasında başlatılan ekimlerde, ‘Türkiye’ye özgü’ yeni ürünler elde edilmesi amaçlanıyor. Bu çalışmaların bir sonucu da küllerinden doğacak, çekirdeksiz Bodrum mandalinası olacak. Dünya Ekonomi TV’de yayımlanan ve İş Bankası’nın desteğiyle hazırlanan Sektör Zirvesi’nde gıda sektörü ele alındı. DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'ın moderatörlüğünü üstlendiği zirveye, Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Başkanı Necdet Buzbaş, İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Latif Ünal, Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Murat Yörük, Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Başkanı Mahmut A. Duruk, Gıda Güvenliği Derneği (GGD) Başkanı Samim Saner katıldı. Gıda sektörünün Türkiye’deki büyüklüğü bugün, 140 milyar dolara ulaşmış durumda. GSMH içinde yüzde 10’a ENERJİ ulaşan sektörün, uzun yıllardır çözülemeyen sorunlarının yanı sıra çok sayıda güncel problemleri de var. Sektör temsilcilerinin öncelikli dikkat çektiği konuların başında, kuraklık geliyor. Kuraklığın olumsuz etkileri şimdiden görülmeye başlamış. Gelişmelerde kaçınılmaz son olarak ise ithalat ya da maliyet artışının yaşanması bekleniyor ve 2014’ün son çeyreğine doğru gıda maddeleri fiyatlarında enflasyonun üzerinde artış yaşanacağı tahmin ediliyor. Ancak bir değerlendirme yapmak için henüz erken olduğunu savunan İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Latif Ünal, “Ağaçlarla ilgili şimdilik gelen bilgiler mahsulün çok fazla olacağı yönünde” görüşünü de ifade ediyor ve kamuda sıkça karşılaşılan yanlış bilgilendirme konusuna dikkat çekiyor. İhracatçılar inovatif gıdalar peşinde Gıda sektöründe son yıllarda sıkça duymaya başladığımız inovasyon konusunda da sonuçlar alınmaya başlanmış. Ünal, bununla ilgili Bodrum mandalinası örneğini verdi. Bodrum mandalinasının kaybolduğunu, şimdilerde bilimsel çalışmalarla daha dayanıklı, çekirdeksiz Bodrum mandalinası ürettikleri bilgisini veren Ünal, “Bunlar toprağa ekilmeye başladı. Birkaç yıl sonra yeniden Bodrum Mandalinası yemeye başlayacağız” dedi. İhracatçıların kendi oluşturduğu finansmanla bir dizi bilimsel çalışmalar başlattıklarını kaydeden Ünal, “İnovasyona katkı olsun diye bilimsel çalışmalar başlattık ve bize özgü yeni çeşitler bulmak üzere çalışmalarımızın sonuna geldik. Adana, Mersin, Antalya, Muğla ve İzmir’de bu yıl toprak ekimlerine başlıyoruz. Bu açıdan en azından inovasyon anlamında birtakım katkılar yapmaya çalışıyoruz” değerlendirmesini yaptı. “Sokak sütü kanayan yaramız” Süt ile ilgili kamudaki yanlış duyumları değerlendiren ve sokak sütünü, “kanayan bir yaramız” olarak nitelendiren Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Murat Yörük, “Sokak sütü uzun yıllardır yasak olan, buna rağmen dernekleşebilen de bir oluşum. Şimdiye kadar İçişleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın eş zamanlı hareket edip, önlemiş olması gerek. Hacettepe ve Okan Üniversitesi kendi bölgesindeki sokak sütünü aldı ve ne kadar sağlığa yararlı olduklarını ortaya koydu. Benzer projelerin diğer üniversiteler tarafından da yapılması gerekiyor” diye konuştu. Sütü litre bazında fiyatlandırmanın yanlış olduğunu ve esas kriterin kalite olması gerektiğinin altını çizen Yörük, “Yem bitkilerinde de bu olayı aramamız gerek. Karkas sınıflandırma ve derecelendirme sistemi getirmeliyiz. Sağlıklı bir nesil için süt tüketimini artıracak projeler ortaya koymalıyız. Okul sütü projesi sadece ikinci dönem değil, birinci dönem de olmalı” yorumunda bulundu. Kredi kartlarına getirilen taksit sınırlandırılmasında en az konuşulan sektörlerden biri belki de gıda oldu. Düzenlemeyle, toptan alımlarda döngünün biraz da olsa bozulduğunu kaydeden Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Başkanı Mahmut Duruk, konuyla ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: “Bir noktada bunun önünün de kesilmesi lazımdı çünkü sosyal patlamalar da yaratabilirdi. Perakende kanunun çıkmaması, marka oluşumunu engelliyor. Private label’lar yer bırakmıyor. Yeni markaların çıkması için bu markaların belli oranda olması lazım.” İnsanlar ‘e-mail’ ile korkutuluyor Süt, et, meyve ve sebzede, tüm sektör temsilcilerinin ortak noktada buluştuğu konu, tüketicilerin yanlış bilgilendirilmesi oldu. Kamuda yetkin ya da değil, bir kişinin yaptığı açıklamaların, sektörü olumsuz yönde etkilediğini belirten temsilciler, üreticilere karşı oluşan güven problemlerine dikkat çekti. Dernek olarak yaptıkları bir araştırmadan örnek veren Gıda Güvenliği Derneği (GGD) Başkanı Samim Saner, konuyla ilgili, “Tüketicilerin yüzde 55’ine yakını gıda güvenliğiyle ilgili almış oldukları bilgileri internetten görmüş oldukları haber ya da maillere bağlıyorlar. Bu maillerin yüzde 95’inin yalan olduğunu tespit ettik. Bir hocanın imzaladığı bir mail dolaşmaya başladığında ‘şu ürün zararlıdır’ diye, hemen telefon açıp ‘sizin bilginiz dahilinde dolaşan bir mail midir?’ diye soruyoruz. Genelde ‘alakam yok’ ya da ‘benim uzmanlığım değil’ gibi cevaplar alıyoruz. Dolayısıyla burada çok ciddi şekilde mail üzerinden bir korkutma stratejisi var. Bazı kişiler insanları ambalajlı gıdadan, Bakanlık'tan onaylı ürünlerden soğutmaya çalışıyor. Bu bilim, teknoloji karşıtlığıdır. En az kayıt dışılık kadar önemlidir" diye konuştu.CİHAN EMA Vakfı, “Ağacın gölgesi, suyun sesi olmadan insanın da var olamayacağını” hatırlatarak; ormanlarımızın, su Tvarlığımızın önce korunması, sonra geliştirilmesi gerektiğini hatırlatıyor" diyor.Dünya Ormancılık Günü, Avrupa Tarım Federasyonu (CEA) ve Gıda Tarım Organizasyonu (FAO) kanalı ile; Kuzey Yarımküre'de ilkbaharın, Güney Yarımküre'de sonbaharın başlangıç günü olan 21 Mart’ta, Dünya Su Günü ise Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 22 Mart’ta kutlanıyor. Dünya Su Günü’nün bu yılki teması Birleşmiş Milletler tarafından “Su ve Enerji” olarak belirlendi. “Su ve Enerji” ilişkisi; “Su yoksa enerji, enerji yoksa su yok” olarak ifade edildi. TEMA Vakfı, Dünya Ormancılık Günü ve Dünya Su Günü’nün etkinliklerle kutlanacağı hafta kapsamında, dünyanın en önemli ekosistemlerinden biri olan ormanlar ve yaşamın temel kaynağı olan su arasındaki etkileşimin önemine dikkat çekti. Ahmet ÇARHOĞLU-EKONOMİ YOKSA SU YOK erkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı'ndan, gerek merkezî Irak hükümetinden gerekse Irak'ın kuzeyinden gelen petrolün taşındığını ve dünya piyasalarına buradan sevk edildiğini belirten Bakan Yıldız, Erbil ile Bağdat'ın kendi aralarındaki uzlaşmayla beraber iyi bir noktanın yakalanmasını temenni ettiklerini fakat 2013 Aralık ayında kurulan komitenin tam bir fikir birliğine varamadığını söyledi. K Yıldız: Bardak taşacak Hızlı tren için 100 bin imza topladı Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak, iş dünyasının kente demiryolu istediğini belirterek, hızlı tren projesinin mümkün olduğu kadar öne çekilmesi için topladıkları 100 bin imzayı hükümete sunacaklarını söyledi Antalya’nın 122 yıllık A demiryolu özlemini somut bir kazanıma çevirebilmek için harekete geçildi. 2012 yılında toplanan 100 bin imza, yakın zamanda hükümete sunulacak. Temel talep hızlı tren projesinin mümkün olduğu kadar öne çekilmesi. ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, Antalya gibi 11 milyonu aşkın yabancı ziyaretçiyle turizmin ve 5.5 milyon ton üretimle tarımın başkenti olan bir ilde demiryolu olmamasının büyük bir kayıp olduğunu söyledi. Hızlı tren bağlantılarının Konya’ya geldiğini, kuzeybatıda ise Afyonkarahisar’a geleceğini vurgulayan Budak, “Bu gelişmeler hızlı trenin Antalya’ya gelmesini kolaylaştırdı ve 2023 ulaştırma hedefl eri içerisinde yer almasını sağladı” dedi. Budak, hızlı tren bağlantısıyla 3 büyük kentten EXPO Antalya 2016’ya daha fazla ziyaretçi gelmesine ve kente gelen turistin Kapadokya veya Efes’e gitmesine olanak sağlanabileceği düşüncesiyle 2012’de il genelinde 100 bin imza topladıklarını söyledi. Ülke gündemindeki değişiklikler, seçim takvimi nedeniyle bu imzaları henüz hükümete ulaştıramadıklarını aktaran Budak, “Demiryolunun 2016’ya yetiştirilmesine ilişkin ümidimiz azaldı. EXPO alanı 2016 sonrasında da turizme ivme katacaktır. Hızlı tren projesinin mümkün olduğu kadar öne çekilmesi gerektiği görüşümüzü koruyor ve önümüzdeki günlerde 100 bin imzayı hükümete sunmayı planlıyoruz” diye konuştu. Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) ve Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır da, BAGEV olarak nisan ayında geniş katılımlı bir toplantı ile bölgenin kanaat önderlerini buluşturup demiryolu için ortak bir dil üretmeyi amaçladıklarını belirterek, “Çünkü Gazipaşa’dan Kumluca’ya, Isparta’dan Burdur’a kadar geniş bir alandaki üyelerimiz demiryoluyla ilgili farklı taleplerde bulunuyor” diye konuştu. Port Akdeniz Antalya Liman İşletmeleri Genel Müdürü Sert ise dünyada bütün limanların demiryolu bağlantısı olduğunu, ancak Antalya Limanı’nda bu olanağın bulunmadığını belirterek, “Antalya’ya demiryolu yapılması, Antalya Limanı’nın gelişmesi gerekiyor. Demiryolunu kullanmazsak gelişemeyiz” dedi. Güzergah Antalya’dan Sivas’a uzanacaktı Antalyalı Araştırmacı, yazar ve tarihçi Hüseyin Çimrin’in ‘’Bir Zamanlar Antalya’’ adlı kitabında, Antalya’ya demiryolu inşaatı girişimlerinin Osmanlı döneminin sonlarında başladığı belirtildi. Kitapta, 8 Eylül 1892 tarihli bir belgede, Antalya’dan Sivas’a kadar demiryolu güzergahı keşfi için izin isteyen Amerikalı Cord Earl Cerh’in vekili Baron De Sfelter’in dilekçesi, yine 17 Ağustos 1913 tarihli bir belgede ise Antalya’ya demiryolu hattı ile bir ticaret limanı inşası hakkında Umur-u İktisadiye ve Sanaiye Anonim Şirketi ile yapılan yazışmaların da yer aldığı ifade edildi. Kudret ALTINDAĞ-EKONOMİ Enerji Bakanı Taner Yıldız, "Irak'ın kuzeyin- den 1.5 milyon varile ulaşan petrolü biz Yumurtalık'taki depolarda muhafaza ediyoruz ama bu 2.5 milyon varile geldiğinde artık bardak taşacaktır." dedi. rak'ın kendi içinIberaber deki anayasasıyla belirlemiş olduğu haklarla dağıtımın yapılacağını vurgulayarak, "Bu 2,5 milyon varile geldiğinde artık bardak taşacaktır. O zamana kadar mutlaka bir uzlaşı noktasının bulunmasını temenni ediyoruz. Daha sonra ne olur dersek, tabii ki bunların artık sevk edilmesi söz konusu olacaktır. Bizim başından beri söylediğimiz Bağdat'ın refakatinde, bilgisi dahilinde, çünkü petrol onların, kuzey güney demeksizin Irak'ın tamamının. O yüzden miktarının belirlenmesi, paralandırılması ve bankalarımızdaki hesapların bloke edilmesiyle alâkalı tüm şeffaf muhasebe anlayışımız yine devam edecek ama bu süreç, gittikçe artık 2,5 milyon varile yaklaştığımızı gösteriyor. Ondan sonra mutlaka Irak, bunu dünya piyasalarına sevk etmek isteyecektir." şeklinde konuştu. Şu anda Erbil ile Bağdat'ın henüz bir mutabakat sağlamadığını belirten Taner Yıldız, "Yani Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı'nda boş kapasite var ve buradan Irak'a ait her türlü petrolün geçmesi mümkün. Şu anda Türkiye bunun için hazır. Hem Irak'ın hem bölgenin normalleşmesiyle alâkalı önemli bir katkıdan bahsediyoruz. Hem Irak'ın hem Bağdat'ın burada bir uzlaşı noktasına ulaşacaklarını temenni ediyorum." dedi.Bir gazetecinin, 2,5 milyon varile ne zaman ulaşacağı sorusuna ise, "Bu Irak'ın sevk etmesine bağlı. Irak'ın ürettiği kadar iletiriz, ilettiğimiz kadar da sevk ederiz. Zincir böyle." diye cevap verdi. "Katkılı petrol ürünlerine yapılan indirim yeterli görülmeli mi, devamı gelecek mi?" sorusuna karşılık da katkılı ürünlerin serbest piyasada satıldığını, buna herhangi bir müdahaleleri olmadığını, döviz ve petrol fiyatlarının bunun temel belirleyicisi olduğunu söyledi. EPDK'nin herhangi bir taban ve tavan fiyat uygulamaya gerek kalmaksızın bunu dağıtıcı firmaların dikkate alacağını açıkladığını dile getiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, "Şu andaki miktarları bu kadar. Gelişmeleri hep beraber izleyeceğiz ama en önemli husus, 109 dolarlarda seyreden ham petrol fiyatının ve aynı zamanda dolar paritesinin de düşmesini beklemektir. Bunu elde ettiğimiz anda daha fazla önemli bir düşüş inşallah sağlanacaktır." dedi.Yıldız ile Manisa Valisi Abdurrahman Savaş, Manisa'nın Soma ilçesinde kurulacak Kolin Termik Santrali'nin temel atma törenine katıldı.CİHAN 4 Borsa - Finans 22 MART 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gündemde Neler Var? Faruk BAKAÇ Şirket Haberleri Yibitaş 18 Nisan’da hisse başına net 26,52 TL temettü ödemeyi kararlaştırdı. Temettü verimliliği %1,47 Soda Sanayi, finansal duran varlık satış kararı aldı. Şirket bağlı ortaklıklarından Asmaş Ağır Sanayi Makinaları A.Ş.'nin şirketin ve Şişecam Topluluğu şirketleri portföyünde bulunan hisselerinin tamamının satışına ilişkin olarak gerekli görüşmelerin başlatılmasına karar verildiğini açıkladı. TEB Yatırım Menkul Değerler I.P. Container Holdings (Spain) S.L.'in OLMIP paylarına ilişkin gönüllü pay alım teklifi işlemlerine aracılık etmek üzere yetkilendirildiğini açıkladı. Pay alımında teklif edilen fiyat hisse başına fiyat 7,10 TL. Trakya Cam yeni fabrikasının faaliyete başladığını açıkladı. Şirket %84.95 oranında iştiraki olan Trakya Polatlı Cam Sanayii A.Ş. bünyesindeki 290.000 ton/yıl kapasiteli Türkiye'deki yedinci büyük düzcam fırınını ateşlenmiş olup fırının ticari üretime Nisan ayında geçmesi planlanmakta olduğunu açıkladı. İhlas Holding, Kristal Koladaki paylarını devrettiğini açıkladı. Yapılan açıklamada şirketin 67.000TL olan toplam sermayesinin % 62'sine tekabül eden 41.540 TL nominal değerli payların pazarlık yöntemiyle anlaşılan 4.100.000 TL toplam şirket değeri üzerinden2.542.000 TL ye devir edildiğini açıkladı Akbank’ın sendikasyon kredisinde talep patlaması. Akbank’ın 1.35 milyar dolarlık sendikasyon kredisine Japonya'da piyasalar tatil nedeniyle kapalı… yüzde yüzü aşan oranda talep gelirken, ING Bank’ın sendikasyon kredisine 11 ülkeden 23 banka katıldı. Aysal, düzenleyici kurumlar tarafından kendilerine sunulan şartlara itiraz etmeyeceklerini açıkladı. Motorine 22 kuruş tavan indirimi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), akaryakıtta tavan fiyat uygulamasına geçilmesine karar verildiğini, bu çerçevede dağıtıcı ve bayi paylarının toplamının benzin ve motorinde litrede 37 kuruşa indirilerek sınırlandırıldığını bildirdi. Türk Telekom GM Aslan: “Artık sadece sabit hat değil teknoloji şirketiyiz.” Türk Telekom Genel Müdürü Rami Aslan, "15 milyar TL yatırım yaptık" dedi. Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre Aslan, “Abone sayımızı arttırdık. 8 yılda 15 milyar TL yatırım yaptık. Türk Telekom Grubu’nun 2013 gelirleri konsolide bazda 13,2 milyar TL. Bugün artık sadece sabit hat değil bir teknoloji şirketiyiz.” Aslan şu açıklamaları yapıyor: “Alt yapı yatırımlarına durmadan devam ettik. Süreklilik önemli. Yüzde 5 büyüdük. Bütün operatörlere göre duyulmamış bir başarı. ADSL’de bir milyon bile olmayan abone sayımız 7 milyon oldu. GS Başkanı Aysal: SPK'nın şartlarına itiraz etmeyeceğiz. Galatasaray’ın Başkanı Ünal Aysal, küçük yatırımcıyı zarara uğrattığı iddiaları nedeniyle yöneltilen eleştirileri yanıtladı. Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, konuya ilişkin evrakları 24 Şubat’ta Sermaye Piyasası Kurulu’na ilettiklerini belirten Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi arttı yüzde 2,19, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler yüzde 1,35 geriledi. Ana sanayi grupları sınıflamasına göre şubat ayında en fazla artış dayanıklı tüketim malında, en fazla yıllık artış ise dayanıksız tüketim malında gerçekleşti. urt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE), şuY batta yüzde 0,07, yıllık bazda ise yüzde 21,99 arttı.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), şubat ayına ilişkin YD-ÜFE verilerini açıkladı. Buna göre YD-ÜFE, geçen ay, bir önceki aya göre yüzde 0,07, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 5,80, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 21,99 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 10,25 artış gösterdi. Sanayinin iki sektörünün bir önceki aya göre değişimleri incelendiğinde; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 0,47 düşüş, imalat sanayi sektöründe ise yüzde 0,08 artış görüldü. Yellen: Aceleci davranmayacağız BD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen, varlık alımlarını sonbaharda bitirebileceklerini ancak faizlerin artırımında aceleci davranmayacaklarını söyledi.Yellen, bugün tamamlanan Federal Açık Piyasalar Komitesi (FOMC) toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, ekonominin genel durumu ve Fed'in uyguladığı para politikasına ilişkin görüşlerini açıkladı, gazetecilerin sorularını yanıtladı.Basın toplantısında enflasyonun Fed'in koymuş olduğu uzun vadeli hedef olan yüzde 2 değerinin altında seyrettiğini, iş gücü piyasasında ise önemli bir fazla bulunduğunu belirten Yellen, işsizliğin yüksek olmaya devam etmesi durumunda yüzde 2'nin üzerindeki enflasyonu tolere edebileceklerini ifade etti. A Yellen, Fed'in ekonomiye destek amacıyla yürüttüğü ve ocak ayından itibaren onar milyarlık dilimler halinde azaltmaya başlayarak nisan ayında aylık 55 milyar dolar düzeyine düşüreceği tahvil alım programını sonbaharda bitirebileceğini dile getirerek, faiz artırımının ise hemen gündeme gelmeyeceğini kaydetti.Faiz artırımının programın bitiminden ne kadar süre sonra başlayabileceği yönündeki bir soruya Yellen, bu zamanın yaklaşık 6 ayı bulabileceğini belirterek, faiz artırımı için 2015 baharını işaret etti.Yellen, Fed'in para politikasını belirlemede işsizlik ve enflasyon oranını göz önünde bulunduran dengeli bir yaklaşımı olduğunun altını çizerek, sıfır düzeyinde gezinen faiz oranlarının artırılmasıyla ilgili ileriye dönük yönlendirmenin (forward guidance) iş gücü piyasası, finansal piyasalar ve ekonominin genel durumuyla ilgili daha fazla faktörü içerecek şekilde revize edildiğini bildirdi.CİHAN - En yüksek aylık artış diğer mamul eşyalar sektöründe gerçekleşti Bir önceki aya göre endekslerin en fazla artış gösterdiği alt sektörler, yüzde 6,38 ile diğer mamul eşyalar, yüzde 3,90 ile kağıt ve kağıt ürünleri, yüzde 1,97 ile elektrikli teçhizat oldu. Buna karşılık metal cevherleri yüzde 4,32, giyim eşyası TÜİK, Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi karar alıcılara ve araştırmacılara daha kapsamlı bir üretici fiyat endeksi sağlanması, uluslararası standartlarda yeterli, karşılaştırılabilir ve Avrupa Birliği normlarına tam uyumlu istatistikler üretilmesi amacıyla, yurt dışına ihraç edilen ürünlerin üretici fiyat değişimlerini ölçmek için üretildi. Sanayi sektöründeki üreticilerin yurt dışına sattıkları ürünlerin fiyat değişimini yansıtan Endeks, 2010 referans yıllı olarak yayımlanmaya başladı.CİHAN Volkswagen ucuz işgücüne kaçtı olkswagen ucuz işgücünden ötürü yeni Crafter yatırımını Polonya'da yapma kararı aldı.Alman V otomobil üreticisi Volkswagen'in (VW) Ticari Araçlar İletişim Müdürü Dr. Guenther Scherelis, VW'nin yeni Crafter yatırımını Polonya'da yapma kararı alınmasında ülkedeki ucuz işçilik ücretlerinin önemli etken olduğunu söyledi.VW'nin Almanya'da bulunan basın merkezi aracılığıyla, hafif ticari araç modeli yeni Crafter'ın üretileceği yaklaşık 1 milyar avroluk tesis yatırımını Polonya'da gerçekleştireceğini duyurmasının ardandan konuya ilişkin sorularını yanıtlayan VW Ticari Araçlar İletişim Müdürü Dr. Guenther Scherelis, "Söz konusu yatırımın Polonya'da yapılması kararında ülkedeki işçilik ücretlerinin düşük olması önemli etken" dedi. Yatırımın neden Türkiye'de yapılmadığı sorusuna detaylı cevap vermek istemeyen Scherelis, "Biz sadece Türkiye ve Polonya'da değil, bütün Avrupa'da doğru yatırım için seçenekleri değerlendirdik. Almanya içinde de analizler yaptık hatta Polonya'da bile yaklaşık 20 yeri analiz ettik" diye konuştu. VW Ticari Araçlardan Sorumlu Yönetimi Kurulu Üyesi Dr. Leif Östling ise konuya ilişkin açıklamasında, "VW, ticari araçlar için yeni bir strateji belirledi. Crafter dünyadaki tüm büyüyen ekonomiler için ideal bir aday. Ve VW Ticari Araçlar daha fazla küresel çapta faaliyet gösteren üretici olarak yoluna devam edecektir " ifadelerini kullandı.CİHAN DÜNYA S&P, Rusya'nın görünümünü 'negatif'e indirdi… Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Rusya'nın görünümünü 'durağan'dan 'negatif'e indirdi. S&P yaptığı açıklamada, "Görünümün revize edilmesi, ABD ve ABD'nin yaptırımlarının Rusya'nın kredibilitesi üzerinde kayda değer ve öngörülemeyen ekonomik ve finansal sonuçları olacağı görüşümüzü yansıtıyor" ifadelerini kullandı. Fitch, Rusya'nın görünümünü 'durağan'dan negatif'e indirdi… Fitch Ratings, Rusya'nın yabancı ve yerel para cinsinden uzun vadeli kredi notlarını BBB olarak teyit ederken, görünümlerini ise 'durağan'dan 'negatif'e indirdi. Avrupa Birliği, 12 kişiye daha yaptırım uygulayacak… Brüksel'de bir araya gelen AB devlet ve hükümet başkanları, Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesine yanıt olarak 12 kişiye daha yaptırım uygulanmasını kararlaştırdılar. Rusya Merkez Bankası, rublenin döviz sepeti karşısında hareket bandını 36,15-43,15'den 36,20-43,20 seviyesine genişletti… kaldıracağız… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan uluslararası kurumların da komploların içinde olduğunu savunup Twitter'i kökten kaldıracağını söyledi. Özgürlüğün devletin sırlarını uluslararası yerlere vermek olmadığını öne süren Erdoğan, “Şimdi mahkeme kararları çıktı. Twitteri, hepsini kökten kaldıracağız. Bunun özgürlükle alakası yok. Özgürlük birinin mahremine girmek değildir. Özgürlük devletin sırlarını uluslararası yerlere vermek değildir. Bunu fırsat vermeyeceğiz. Süratle bu adımları atıyoruz." dedi. (CİHAN) BTK: Twitter Mahkeme kararlarına uyarsa engelleme kaldırılacak… Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumları(BTK), twitter'ın Türk mahkemelerinin yararına uyması durumunda engellenmesine son verileceğini bildirdi. ABD’den Twitter açıklaması: Ciddi kaygı verici… ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'de Twitter’a erişimin mahkeme kararı ile kısıtlanmasını "ciddi kaygı verici" olarak değerlendirdi. Twitter: Türkiye'deki erişim yasağı inceleniyor… ABD merkezli sosyal paylaşım sitesi Twitter, Türkiye'deki erişim yasağı ile ilgili olarak, "Konuyla ilgili gelen haberler inceleniyor" açıklamasını yaptı. TÜRKİYE Erdoğan: Twitter'ı kökten Güngör URAS 65 yaş üstüne bedava hizmet 4 Mart 2014 Tarihli Resmi Gazete’de “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ‘Ücretsiz veya İndirimli Seyahat Kartları’ Yönetmeliği” yayınlandı.Yönetmelik 65 yaş üstündekilere şehir içi toplu taşıma araçlarında bedava, şehirlerarasında demiryolları ve denizyollarında yüzde 50 indirimli seyahat imkanı sağladı. 1) 65 yaş üzerindekilere şehir içinde toplu taşıma araçlarında seyahat ücretsiz. 65 yaşın üzerindeki kadınlar ve erkekler; * Şehir içinde yolcu taşıması yapan, demiryolları ve denizyolları araçlarından, * Belediyelere veya belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere ait taşıt araçlarından (otobüs, metrobüs, metrodan), * Belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden (Halk otobüslerinden) ücretsiz olarak yararlanacaklar. 2) 60 yaş üzerindekilere de ücretsiz veya indirimli seyahat imkanı tanınabilecek. * Toplu taşıma araçlarının ait olduğu kurum ve kuruluşlar, belediyeler, belediyeler tarafından kurulan şirketler, birlikler, müessese ve işletmeler, 60 yaş ila 65 yaş arasında bulunan kişilerin toplu taşıma araçlarından ücretsiz veya indirimli olarak yararlanmasını sağlayabilecekler. 3) 65 yaş üzerindekilere şehirlerarası seyahatlerde indirimli tarife uygulanacak. Altmış beş yaş ve üzeri kişiler, demiryolları ve denizyollarının şehirlerarası hatlarında seyahat ederken yüzde 50 indirimli ücret ödeyecekler. 4) Kart almaya lüzum yok. Nüfus kağıdı yeterli Bu gibi kişilerin bedelsiz seyahat veya indirimli seyahat etmek için herhangi bir yerden belge almalarına ihtiyaç yok. Nüfus kağıtlarını göstermeleri yeterli. 5) Kart alarak bedelsiz seyahat edecekler. 65 yaş üzerindekilere tanınan ayrıcalıklara ek olarak, yaş ölçüsü olmadan toplu taşıma araçlarından; * Şeref Aylığı veya Vatana Hizmet Tertibi’nden aylık alanların, * Harp ve vazife malullerinin, * Devlet sporcularının kendileri, eşleri, anne ve babaları ile 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları, durumlarını belirleyen kartları göstererek bedava seyahat imkanından yararlanacaklar. Bu kartları verecek kurumlar yakında belirlenecek. 6) Yüzde 40 engelliler için özel düzenleme var. Yüzde 40 engelliler, durumlarını belgeleyen kart ile bedava seyahat imkanından yararlanacaklar. Engelliye refakat eden bir kişi herhangi bir belgeye gerek olmadan engelli ile birlikte bedava seyahat edebilecekler. 7) 65 yaş üstü nüfus 6 milyona yakın. Son belirlemelere göre Türkiye’de 65 yaş üzeri toplam nüfus 5 milyon 700 bin dolayında. 65 yaş üzerindekilerin 4 milyon 500 bini 80 yaşın altında olanlar. 60 -64 yaş arasında ise 2 milyon 700 bin kişi var.Şeref aylığı alanlar, vatani hizmet tertibinden aylık alanlar, harp malullerinin sayıları 50 bine yakın. Aile üyelerinin sayıları tam olarak bilinemiyor. Başvurulara göre belirlenecek.Demek ki 6 milyon dolayındaki 65 yaş üstü vatandaşımız ile özel durumu olan kişilerle onların aile üyeleri şehir içlerinde toplu taşıma ücretlerine para ödemeyecek, şehirlerarası ulaşımda kamu taşıma araçlarında yüzde 50 indirimden yararlanacak. MİLLİYET 21.03.2014 Roubini: Türkiye parasal sıkılaştırma eğrisinin gerisinde… New York Üniversitesi profesörlerinden Nouriel Roubini, American Turkish Society Başkanı Murat Köprülü'nün düzenlediği ikili panelde, Türkiye'nin ekonomik ve finansal görünümü hakkında görüş bildirdi. Bloomberg HT New York muhabiri Melike Ayan'ın takip ettiği panelde Roubini, Türkiye'nin kırılgan beşli arasında olduğunu söyledi. Asya endişelerinin Ukrayna endişelerinden daha büyük olduğunu belirten Roubini, Türkiye'nin parasal sıkılaştırma eğrisinin gerisinde olduğunu ifade etti ve ek parasal sıkılaştırmanın Türkiye için gerekli olabileceğini dile getirdi. AVRUPA Merkel, "Euro Bölgesi, 2014'te yüzde 1,2'den daha iyi büyüme gösterebilir" Almanya Başbakanı Angela Merkel, Euro Bölgesi'nin 2014 yılında AB Komisyonu'nun yüzde 1,2 olan tahmininden daha güçlü bir büyüme gösterebileceğine inandığını söyledi. Parlamentoda konuşan Merkel, "AB Komisyonu 2014 yılında yüzde 1,2 civarında büyüme bekliyor, bu sonbaharda yapılan tahminlerden daha iyi. Ancak yüzde 1,2'den daha iyisini yapabileceğimizi biliyoruz" dedi. 22 MART 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ankalararası Kart Merkezi (BKM) 2014 B şubat ayı verilerine Ta k s i t l i ö d e m e l e r ş u b a t ay ı n d a y ü z d e 1 8 a z a l d ı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) kredi kartına taksit sınırlaması getirmesinin ardından taksitli harcamalar, 2014 şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18 geriledi. göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) 1 Şubat'tan itibaren kredi kartına taksit sınırlaması getirmesinin ardından bu yılın şubat ayında, geçen yılın aynı ayına göre kredi kartları ile yapılan taksitsiz ödemeler büyümesini sürdürürken taksitli ödemeler azaldı. Bu yılın şubat ayında kredi kartları ile yapılan ödeme miktarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6 oranında artarak 28,7 milyar liraya yükselirken ocak lektrik faturaları, aboneleri bir süre daha kızdırabilir. Kendilerine verilen kayıp kaçağı azaltma hedefini gerçekçi bulmayan dağıtım şirketleri itiraz edecek.Kaçak elektriği azaltmaları için kendilerine verilen hedefleri gerçekçi bulmayan elektrik dağıtım şirketleri itiraza hazırlanıyor. Talebin kabul edilmesi halinde, faturalara yansıyan kayıp-kaçak bedeli aboneleri bir süre daha kızdırabilir. E ayında bu oran yüzde 17 seviyesinde gerçekleşmişti. Banka kartları ile ödeme tutarı da şubat ayında yükselişini sürdürerek, geçen yılın şubat ayına göre yüzde 39 artarak 1,4 milyar liradan 2 milyar liraya ulaştı. Kredi kartları ile yapılan ödemelerin taksitli-taksitsiz ayrımı incelendiğinde, taksit düzenlemesinin etkisinin daha net biçimde ortaya çıktığı görüldü. - Taksitli ödemelerin toplam kredi kartı ödemelerindeki payı yüzde yüzde 31'den yüzde 20'ye geriledi BKM verilerine göre, bu yılın şubat ayında taksitli ödemeler geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18 azalarak, 7,1 milyar liradan 5,9 milyar liraya geriledi. Aynı dönemde taksitsiz ödemeler ise yüzde 14 artışla 20 milyar liradan 22,9 milyar liraya yükseldi. Taksitli ödemelerin toplam kredi kartı ödemelerindeki payı bu yılın şubat ayında yüzde 20'ye geriledi. Bu oran 2013 şubat ayında yüzde 26 ve bu yılın ocak ayında yüzde 31 düzeyindeydi. Kredi kartı ile ödemelerin sektör detayında dağılımı 5 incelendiğinde ise "elektronik-bilgisayar", "telekom" ve "kuyumculuk" sektörlerinin kredi kartı ile ödemeler içerisindeki payının azaldığı dikkati çekti. Elektronik-bilgisayar sektörünün 2013 yılının şubat ayındaki payı yüzde 9 iken, 2014 yılının şubat ayında bu oran yüzde 8'e geriledi. Aynı dönemde telekom sektörünün payı yüzde 6'dan yüzde 4'e, kuyumculuk sektörünün payı ise yüzde 4'ten yüzde 2'ye gerilerken, market ödemelerinin payı ise yüzde 15'ten yüzde 19'a yükseldi.AA Elektrikte vatandaşı kızdıracak itiraz Binlerce kişiyi ilgilendiren o şart kaldırıldı osyal Güvenlik Kurumu (SGK), S Kimlik Paylaşım Sistemi üzerinden, doğan çocuğa ilişkin bilgileri tespit edilerek, emzirme ödeneklerinin herhangi bir talep şartı aranmaksızın sigortalılara ödeneceğini bildirdi SGK'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 16'ncı maddesine göre analık sigortasından 4/a (SSK) ve 4/b ( Bağ-Kur) kapsamında olanlara her çocuk için Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip, Bakan tarafından onaylanan tarifeye göre 2014 yılı için 103 lira emzirme ödeneği verilmektedir. Söz konusu ödeneğin verilebilmesi daha önce sigortalıların "yazılı" olarak talepte bulunmaları şartına bağlıydı. Emzirme ödeneklerinin daha kısa sürede ilgililere ödenebilmesini sağlamak amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumları Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde yapılan düzenlemeyle artık emzirme ödeneği verilmesinde aranan yazılı talep şartı kaldırıldı. elektrik dağıtım şirketleri itiraza hazırlanıyor. Talebin kabul edilmesi halinde, faturalara yansıyan kayıp-kaçak bedeli aboneleri bir süre daha kızdırabilir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) özelleştirilen elektrik dağıtım bölgelerindeki kayıp-kaçak hedefini gerçekçi bulmayan bazı dağıtım şirketleri, itiraza hazırlanıyor. İddialara göre, belirlenen kayıp-kaçak oranı gerçekte oluşan oranın yüzde 10 yukarısına kadar çıkıyor. Bir sektör yetkilisi mevcut durumu, "Bize verilen kayıp kaçakla pratiktekinin alakası yok" sözleriyle anlattı. İtirazların özellikle kaçak elektriğin had ISSN 1308 7606 Buna göre, Kimlik Paylaşım Sistemi üzerinden, doğan çocuğa ilişkin bilgiler tespit edilerek, emzirme ödenekleri herhangi bir talep şartı aranmaksızın sigortalılara ödenecek.AA açak elektriği azaltmaları K için kendilerine verilen hedefleri gerçekçi bulmayan Yıl:70 Sayı:24746 Tarih:22 Mart 2014 Cumartesi Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Bilal ÇETİN Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT Yasemin ERENER İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Haber Müdürü Kenan KURTOĞLU İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım REKDAĞ Ltd.Şti. İnternet Site Editörü Kübra ERENER Reklam Pazarlama ve Dağıtım Dolmabahçe Caddesi Eti İş Merkezi No:23 Kat:3 Beşiktaş/İST. Tel: 0212 259 12 20 Fax: 0212 259 12 10 ANKARA Atatürk Bulvarı Palas İş Merkezi B Blok Kat:6 D:114 Kızılay/ANKARA Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76 Ankara Dağıtım AKDAĞ DAĞITIM APDULGANİ AKDAĞ Yayın Türü:Yerel Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. safhada olduğu Doğu ve Güneydoğu'da yoğunlaştığı belirtildi. Hedefler yükseltildi EPDK, 2012 sonunda Dicle, Vangölü, Aras, Toroslar ve Boğaziçi elektrik dağıtım şirketlerinin 2013-2015 tarife yıllarına ilişkin dağıtım faaliyeti kayıp-kaçak hedefi oranlarını yükseltmişti. - Dicle EDAŞ'ın kayıp-kaçak oranında 2013 için daha önce yüzde 42.06 olarak belirlenen hedef yüzde 71.07'ye, 2014 için yüzde 34.93 olarak belirlenen hedef yüzde 59.03'e, 2015 için ise yüzde 29.01 olarak belirlenen hedef yüzde 49.03'e yükseltilmişti. -Vangölü dağıtım bölgesinde kayıp-kaçak oranında 2013 için daha önce yüzde 31.84 olarak belirlenen hedef yüzde 52.10, 2014 için yüzde 26.45 olarak belirlenen hedef yüzde 43.27, 2015 için de yüzde 21.97 olarak belirlenen hedef yüzde 35.94 olarak ayarlanmıştı. -Aras EDAŞ'ta 2013 için daha önce yüzde 17.62 olarak belirlenen kayıp-kaçak hedefi yüzde 25.70, 2014 için yüzde 16.30 olarak belirlenen hedef yüzde 21.35, 2015 için yüzde 15.08 olarak belirlenen hedef de yüzde 17.73 olarak değiştirilmişti. Belirlenen yüzdeler, bölgesindeki kayıpkaçağı belli bir oranın altına indiremeyen şirketlerin kârlarının azalması anlamına geliyor. Kayıp kaçak hedefinin düşürülmesi ise kaçağın bir süre daha yüksek izlemesi ve bu oranın elektrik faturalarına ekstra yük olarak yansıması anlamına gelebilecek. Serbest elektrikte kıran kırana rekabet başlıyor EPDK'nın elektrikte serbest tüketici limitini 5 bin kilovatsaatten 4 bin 500 kilovatsaate düşürmesiyle serbest elektrik tüketicisi sayısı 1 milyona çıkarken sektör de hareketlendi. Elektrik tedarikçisi olarak sektöre giren firmalar bir taraftan promosyonlarla müşteri çekiyor, bir taraftan da serbest sözleşmeyle ne kadar kar edeceklerini abonelere gösteriyor. Serbest tüketiciler maliyet artışlarından indirimlerle göreceli olarak kurtulabilirken, iletimden doğan kayıp-kaçak bedelleri serbest tüketicilerden de tahsil ediliyor. Yılbaşında uygulanmaya başlanan yeni limitlerle, aylık yaklaşık 133 lira harcaması olan konut abonesi serbest tüketici olabiliyor. Yeni limitle piyasaya 500 bin yeni serbest tüketicinin girecek, serbest tüketici sayısı 1 milyonu bulacak. Düzenlemeyle, elektrik tüketicilerinin fiilen yüzde 31'inin serbest tüketici haline gelebilecek. 2016 başında serbest tüketici limitinin sıfırlanması ve tüketicilerinin istediği sözleşmeyi yapabilmesi planlanıyor. Yeni limitlerle özellikle site tipi kalabalık konutlar, esnaf ve kamu kurumları serbest tüketici olabiliyor. CİHAN Vergi yükü azalmadan yerli üretim zor vea üçüncü akıllı A telefonu olan inTouch’d piyasaya sundu. Akıllı telefon pazarındaki paylarının yüzde 12 olduğunu ifade eden Avea CEO’su Erkan Akdemir, “Bu markamız rakiplerimizin müşterileri arasında bile yüzde 41 gibi yüksek bir bilinirliğe sahip olduğunu gördük.” dedi. GSM şirketi Avea, kendi markası altında geliştirdiği üçüncü akıllı telefonu Avea inTouch 3’ü piyasaya çıkardı. Bir bölümü Türkiye’de üretilen cihazın tanıtım toplantısında konuşan Avea CEO’su Erkan Akdemir, cep telefonundaki vergilerin çok yüksek olduğuna işaret etti. Akdemir, “Kısıtlı imkanlarla yapılan yerli üretimin bu alandaki teşviklerin oluşması ve vergi yükünün hafifletilmesiyle ülkemizde istihdama katkı sağlayacak bir iş kolu haline gelebileceğini düşünüyoruz.” dedi. Akdemir, cihazlardaki yerlilik oranının da önemine değinerek, “Ülkemizin cihazların önemli bileşenlerini üreten, bunu yazılım ile destekleyen bir Ar-Ge merkezine dönüşmesini destekliyor ve çok arzuluyoruz.” ifadelerini kullandı. Erkan Akdemir, bulut teknolojisinin her geçen gün önemini artırdığı bir dünyada, akıllı telefonların ve mobil internetin yaygınlaşmasının hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Bu konuda GSM operatörlerine ciddi bir vazife düştüğünü belirten Akdemir, bu sebeple bir buçuk yıl önce ilk Avea markalı akıllı telefonu pazara sunduklarını söyledi. Avea pazarlamadan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dehşan Ertürk ise Avea inTouch serisine ait istatistikleri paylaştı. Ertürk, “Cihazlarımızı satın alanların yüzde 75’i ilk akıllı telefon deneyimini Avea inTouch serisi cihazları ile yaşadı. Yüzde 50’si ise ilk 3G deneyimini Avea ile yaşadı. Avea inTouch serisiyle internet kullanımında yüzde 400’lük bir artış kaydedildi.” dedi. Avea inTouch 3; Avea Bulutt, Avea Müzik, Tivibu Cep Avea, Avea Mobil Dergi, Avea Fırsat, Avea Oyun gibi pek çok uygulama ön yüklü olarak müşterilere ulaşacak. Kullanıcılar, Avea inTouch 3’e 24 ay taahhüt vererek tarifeye ek ayda 1 TL’den başlayan fiyatlarla veya peşin 549 TL ödeyerek sahip olabilecek. Kampanya kapsamında Avea inTouch 3’ü satın alanlara, Avea Bulut’tan 12 aylık 4 GB saklama alanı ve 3 ay boyunca aylık 50 Şarkı İndirme Paketi de hediye edilecek. Cihazı alan faturasız müşterilere ise 12 ay süresine her ay 1 GB internet hediye ediliyor.CİHAN 6 22 MART 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA KAZAKİSTAN Kazakistan,16 Mart'ta yapılan ve Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasını öngören referandumu tanıdı. Kazakistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, referandumunda halkın kendi iradesini özgür bir şekilde yansıttığını ve bu referandumun Kırım halkının kendi tercihi olduğu belirtildi. Referandum sonrası ortaya çıkan sonuçlara saygı duyulması gerektiğinin ifade edildiği açıklamada, ilgili ülkelere sağduyu çağrısı yapıldı. Öte yandan daha Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kırım konusunda Avrupa, ABD ve Rusya arasında arabuluculuk yapabileceklerini duyurmuştu. CİHAN BULGARİSTAN Bulgaristan'ın güneyindeki Pazarcık'ta İmam Ahmet Musa, örgüt üyeliği suçlamasıyla yargılandığı davada 4 yıl ceza aldı. Pazarcık imamının cezası, tahliye şartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle 5 yıla çıkarıldı. Yasadışı ilan edilen İslamî Vakıf'a üye olmak, antidemokratik ideoloji yaymak, devlet sistemini değiştirmeye çalışmak ve dinî nefret yaymak gibi suçlamalarla yargılanan biri kadın 13 kişi ile ilgili dava sonuçlandı. Pazarcık İmamı Ahmet Musa'nın tüm suçlamalardan hüküm giyerek 5 yıl hapse mahkum olduğu davada diğer sanıklara ise para cezası verildi ve denetimli serbestlik hükmü getirildi. İddia ve savunma makamları, 15 gün içerisinde Filibe'deki Temyiz Mahkemesi'ne başvurabilecek. CİHAN Kırgızistan’da hükümet arayışı ırgızistan'da Başbakan Cantörö Satıbaldiyev başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin bugün istifa etmesiyle başlayan yeni hükümet arayışı devam ediyor. Mevcut hükümetin, yeni hükümet kurulana kadar görevde kalacağı ülkede, Cumhurbaşkanı Almazbek Arambayev’in bugün veya yarın yeni bir partiyi hükümeti kurmakla görevlendirmesi bekleniyor. Yeni başbakan adayları arasında ise başbakan birinci yardımcısı Comart Oturbayev, Meclis Başkanı Asılbek Cyenbekov ve Sosyal Demokrat Partisi lideri Çınıbay Tursunbekov’un ismi geçiyor. K Kırgızistan’da yeni hükümeti kurma çalışmalarının kitlenmesi durumunda ise parlamento dağılarak erken seçime gidilecek. Ar Namus Partisi lideri Feliks Kulov, şimdilik parlamentonun dağılmasının sözkonusu olmadığını, cumhurbaşkanın bir partiyi görevlendirmesinin ardından hükümetin kısa sürede kurulabileceğini söyledi. 120 sandalyeli mecliste yükümeti kuracak partilerin toplam milletvekili sayısısın mevcut milletvekili sayısının yarısından bir fazla olması gerekiyor.ı. CİHAN Talip Atalay: Adada dinî liderlerin görüşmesi topluma olumlu yansıdı KKTC Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, yaklaşık üç yıldır dini liderler olarak adada karşılıklı görüşme yaptıklarını ve bu görüşmelerin topluma yansımasının olumlu yanlarının görüldüğünü ifade etti. Kıbrıs’ta dini liderlerin başlatmış olduğu iyi ilişkilerin barış sürecine önemli katkısı olduğunu söyledi. Atalay, söz konusu bu durumun iki halkın barış ve kardeşliğe hazırlanmasında rol oynayacağına inandığını kaydetti. İsviçre’nin başkenti Cenevre’de, Birleşmiş Milletler'in daveti üzerine yapılan temasların da önemine dikkat çeken Atalay, temasların ardından İsveç Büyükelçiliği’nin de gelinen sürece destek olacaklarını açıklamasını da sevindirici bulduğunu belirtti. in İşleri Başkanlığı’nda bugün düzenlenen; “Din Adamları Arası Diyaloğun Teşviki” konulu etkinlikle ilgili basını bilgilendirme toplantısı düzenleyen Din İşleri Başkanı Atalay, yaklaşık üç yıldır dini liderler olarak karşılıklı görüşme yaptıklarını ve bu görüşmelerin topluma yansımasının olumlu yanlarının görüldüğünü aktardı. Dini liderlerin her iki halk için bir araya getirici ve yakınlaştırıcı olması gerektiğini de söyleyen Atalay, dini liderlerin, tutumlarıyla halkın psikolojik bariyerlerini aşmasında destekleyici rolü olacağını kaydetti. İnsanların yaşadıklarından dolayı psikolojik bariyerlerinin oluşabileceğine dikkat çeken Atalay, karşılıklı güvenin olmaması halinde her şeyin yanlış anlaşılabileceğini ve bu sürecin de insanları esir edebileceğini belirtti. Atalay, “Dinî liderler olarak var olan psikolojik bariyerleri, merhamet, affetme ve her insanın içinde D bulunan iyilik duygusunu besleyerek yıkmalı, gerçek sorunların konuşulabilir hale gelmesine yardımcı olmalıyız.” dedi. İki dini liderin karşılıklı konuşmasının bile iki halka güven verebileceğine dikkat çeken Atalay, Kıbrıs’ta olabilecek bir barışın dünyayı ve adanın çevresindeki ülkeleri de olumlu etkileyeceğini söyledi. Cenevre’de yapmış olduğu konuşmaya da değinen Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, Kıbrıslı Türklerin din işlerinden sorumlu en yüksek yetkilisi olarak şahsına, Birleşmiş Milletler tarihinde ilk defa böylesi seçkin ve saygıdeğer bir topluluğa hitap etme imkanı sağlandığı için teşekkür ettiğini kaydetti. Kıbrıs’ta, 50 yıldır Müslüman ve Hıristiyan ağırlıklı iki toplumun karşılıklı pek çok acılar yaşadığını da dile getiren Atalay, “Kapılarını birbirlerine kapattılar. Yüzlerce yıl bir arada yaşamış, coğrafi zorunluluk nedeniyle zorunlu olarak birbirine en yakın olmak zorunda olan bu iki toplumun gelecekleri için barışmaya, kalıcı barış için, bağışlamaya, bağışlayabilmek için bir araya gelebilmeye, bir araya gelebilmek için karşılıklı güveni inşa etmeye ihtiyacı vardır.” diye konuştu. Dinin dilinin, siyasetin dilinden farklı olarak, karakteri gereği bu ihtiyacı gerçekleştirmeye en uygun dil olduğunu söyleyen Atalay, şunları söyledi:"liderler, her ne kadar bir ülkeye ait olsalar da, dinin karakteri gereği sınır, etnisite, vatandaşlık gibi kavramların üzerine çıkmak zorundadırlar. Dini liderler siyasetçiler gibi, insanları bu nitelikleriyle sınıflandıramazlar, tam aksine dışlanmış, ötekileştirilmiş insanların sığınağı, kimsesizlerin kimsesi olmak durumundadırlar. Bu nedenle dini liderliklerin kullandığı dilin siyaseti olumlu etkileyecek, onların siyaset yapmalarını kolaylaştıracak nitelikte olması, ama asla siyasetçinin dili olmaması gerekir.” CİHAN YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ ALMANYA Mainz Çocuk Üniversitesi 2014 yaz dönemi hazırlıklarını tamamladı. On birinci kez düzenlenen çocuk üniversitesinde çocuklara jeoloji, biyoloji, kimya, müzik ve medya bölümlerinde dersler verilecek. Çocuklar üniversite öğrencileri gibi amfide oturacak, deneyler yapacak, volkanı, renkli alevi ve sudaki asiti yakından tanıyacak. Her yıl olduğu gibi bu yıl da çevre illerden yoğun ilgi bekleniyor. 17 Nisan’da başlayacak dersler 27 Ekim’de sona erecek. Her yıl üniversitenin en büyük amfisi RW1’de düzenlenen derslerin bu yıl yeri değişiyor. Çocuklar üniversitenin çeşitli fakültelerinde ders salonlarında misafir olacak. CİHAN RUSYA Rus pilot kokpite yerleştirdiği kamera ile iniş, havada ters yönden gelen uçakları ve manzaraları görüntüledi. Rusya’da yaygın bir şekilde arabalara yerleştirilen kameralar, birçok kaza anını görüntülerken bu kez Rus pilot kamerayı uçağın kokpitine yerleştirdi. Pilotun kamerası karşıdan gelen, alt ve yan taraftan uçan diğer uçakları görüntülerken bir jet uçağının kendilerine belli bir süre eşlik etmesi onların da ilgisini çekiyor. Pilotun verdiği bilgiye göre uçaklar aynı rota üzerinde birbirlerine 300 metre yakından uçuş yapıyor. Rus pilot çektiği bu görüntüleri internette paylaşıyor. CİHAN El ve kollar kumanda oldu eni Apple TV'nin el ve kolla kontrol edilen modeli yola çıktı. Kas hareketlerini algılayan akıllı bantlar, tabletten TV'ye her cihazın uzaktan kontrol edilmesini sağlıyor. Bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi boşlukta sallanan el ve kollar elektronik cihazları yönetmek için sıradan hale geliyor. Y Sony ve Microsoft gibi el ve kol hareketlerini algılayan yeni Apple TV'nin oyunseverler için yeniden tasarlandığı iddia ediliyor. Kasların hareketini algılayan Myo gibi akıllı kol bantları ve parmak hareketinizi bile algılayan oyun konsolları hayatı kolaylaştırıyor. Bu tür cihazlar sadece televizyon, tablet ile akıllı telefonlar elkolla kontrol için değil, iş ve askeri amaçlarla da kullanılıyor. APPLE TV HAREKETİ Apple TV'nin yeni sürümünün tıpkı XBOX ve Playstation gibi el ve kollarla yönetilmesi bekleniyor. Önceki modellerine göre biraz daha büyüyen, hareket sensörleriyle el, kol, hatta parmakların hareketini algılayan yeni Apple TV'nin oyun konsollarının rakibi olması bekleniyor. Bu durum, yeni Apple TV iOS platformundaki oyunların televizyon ekranına taşınması anlamına geliyor. Bunun için iPad ve iPhone'un kablosuz olarak Apple TV bağlantısını kullanmak yeterli olacak. Ancak kazananı daha çok içerik belirleyecek. KOL KASLARI DEVREDE Büyük ilgi çeken akıllı kol batları ve bileklikler, bluetooth kablosuz bağlantı özelliği olan her cihazı yönetmenizi sağlıyor. Hatta parmak ve ellerinizi hareket ettirdiğiniz anda sensörler kasların hareketlerine göre vermek istediğiniz komutu algılıyor. Genelde daha az pil tüketimine sebep olduğu için bu tür cihazlarda bluetooth 4.0 teknolojisini kullanıyor. Tablet, dizüstü, televizyon veya Drone benzeri cihazlar el ve kol hareketleriyle yönetiliyor. EL DEĞMEDEN YÖNET Bu teknoloji mutfakta yemek yaparken filmi tek bir el hareketiyle durdurmanızı veya yemek tarifini kaçırmadan izlemenizi sağlıyor. Sadece TV değil, dizüstü bilgisayar veya tabletlerde de kullanılabiliyor. Myo, Thalmic Labs şirketinin kurucusu Kanadalı bir girişimcinin projesi. Mutfaktan eğitim sektörüne askeriyeden oyuna kadar pek çok alanda rahatlıkla kullanılıyor. Sensörlerin boyutları küçülüp hata oranları düştükçe daha fazla alanda kullanım şansı artıyor. HAYATA TABLET VE TELEFONDAN BAĞLANACAĞIZ IDC'nin araştırması, 2017'de internete bağlı cihazların yüzde 87'sinin tablet ve akıllı telefonlardan oluşacağını gösteriyor. 2013'te 1 milyar 13 milyon telefon, 227 milyon tablet satışa sunulurken sadece 180 milyon dizüstü bilgisayar piyasaya sürüldü. 3 yıl içinde tablet pazarının yüzde 78, telefonun ise yüzde 71 seviyelerinde büyümesi bekleniyor. Göçmen derneklerinin katılımı teşvik ediliyor lmanya'nın Baden Württemberg (BW) Eyaleti Uyum Bakanlığı göçmen derneklerine daha fazla katılım ve uyum fırsatı tanımak amacıyla eyalet çapında bir program başlatıyor. Eyaletin 5 bölgesinde başlayacak olan program ile dernek yöneticilerine dernek yönetimi, proje yönetimi ve bütçe yönetimi gibi konular hakkında eğitim verilecek. Söz konusu program ile insanlara yatırım yaptıklarını ifade eden BW Eyaleti Uyum Bakanı Bilkay Öney (SPD), "Göçmen derneklerinin çatı kuruluşu olan Stuttgarter Forum der Kulturen ile birlikte başlatmış olduğumuz girişim ile göçmenlerin uyumuna katkı sağlamak ve göçmen dernekleri desteklemeyi amaçlıyoruz. Hiçbir şey insanların becerilerini geliştirmek kadar sürdürülebilir değil." dedi. A Teşvik programı ile ayrıca dernekler arasında fırsat eşitliğinin sağlanmasını hedeflediklerini belirten Bakan Öney şöyle devam etti: "Eyalette maalesef çok az derneğin eşit katılım imkanı ile deneyimli ve tecrübeli yöneticileri var. Devlet tarafından yapılan yardımlar hakkında birçok dernek yöneticisinin haberi yok. Dolayısıyla bunun gibi konular hakkında fırsat eşitliğini sağlamak istiyoruz." Uyum Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ayrıca, teşvik programından üye sayısına bakılmaksızın tüm derneklerin faydalanabileceği belirtildi. Konuyla ilgili ilk bilgilendirme toplantıları önümüzdeki günlerde Rhein-Neckar, Karlsruhe, Heilbronn, Freiburg, Bodensee, Aalen ve Ulm bölgelerinde düzenlenecek. CİHAN 22 MART 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CHP Malatya adayı İnci: Altay Kışlası'nı peşkeş çekecekler birilerine peşkeş çekecek. Bu proje açıklandığı zaman Sayın Çakır’ın niye atandığı öğrenildi. Birilerine arsaları pazarlamak için atanmış." dedi. Malatya’yı 11 yıldır AKP’nin yönettiğini belirten İnci, şöyle devam etti: "Bu kanalizasyonu yapmayan kim, bu su sorununu çözmeyen kim, bu yolu yapmayan kim? Başbakan bir de kalkmış, daha Malatya’nın mahallelerini yönetemeyen adama diyor ki 495 köyün de bundan sonra altyapısını Ahmet çözecek! İnanıyor musunuz siz buna? İşte Malatya’ya ne kadar önem verdiklerini görüyorsunuz. Başbakan Malatya’ya geldiğinde, Malatya için hiçbir şey söyledi mi? Evet söyledi, kayısı dedikten sonra güneş kurusu dedi. Gün kurusu diye bir kayısımız var mı arkadaşlar? Yok. İşte Malatya’ya bu kadar yakınlar." MHP'li Akkurt: Sel felaketinde neden o sokaklarda yoktunuz? 7 Günaydın: Tepeden bakan zihniyete artık yeter deme zamanı geldi "ÇALDIĞIN ÇIRPTIĞIN, EVİNE DEPOLADIĞIN PARALARA EL KOYACAĞIZ" HP Malatya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hakan İnci, Milli Savunma Bakanlığı tarafından Malatya Belediyesi’ne devredilmesi planlanan Altay Kışlası(şoför okulu) arazilerinin imara açılarak peşkeş çekileceğini belirtti. CHP İl Başkanlığı tarafından, yerel seçim çalışmaları kapsamında Battalgazi ilçesinde halk toplantısı düzenlendi. Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hakan İnci, parti yöneticileri ile vatandaşlar katıldı. C CHP Malatya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hakan İnci, burada yaptığı konuşmada, büyükşehir statüsüne yükselecek Malatya’nın yeni yapısını bilerek projeler hazırladıklarını belirtti. Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ı eleştiren İnci, "Seçime 18 gün kala proje açıkladı. Açıkladığı projelerin hepsi bizim açıkladığımız projelerin başına başka bir kelime konmuş, benzer projeler. Ama bir tane farklı proje var. O da şoför okulu, Altay Kışlası’nın birilerine peşkeş çekilme projesi. Orayı konut alanına açarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın ise yerel seçimlerin önemine dikkat çekti. Kentlerin varlıklarının korunması gerektiğini vurgulayan Günaydın, "Kentlerimizi sağa sola peşkeş çektirmemek önemli. Tekel fabrikanızı kapattılar, artık tütün ekilmiyor, işçi çalışmıyor. Sümerbank’ınızı kapattılar, bir gelir olanağınızı elinizden aldılar. Eğer bunlara oy verirseniz, önümüzdeki dönemde, hiç şüpheniz olmasın Şeker fabrikanızı da kapatacaklar. Böylece pancar da ektirmeyecekler, o fabrikada çalışan işçiler de işlerini kaybedecek. Peki kim kazanacak? Adana’da bu adımın atılmadığını savundu. Karalar, 2002–2014 yılları arasında kadına şiddetin yüzde 1000’nin üstünde arttığını iddia etti. Eski bir kent olan Adana’da cami, kilise, cemevi, ziyaret gibi inanç merkezlerinin temizlik, basit onarım gibi sorunlarına destek olacaklarına işaret eden Karalar, Tepebağ ve Turizm Projesi’nin üzerinde durdu. Karalar, şöyle devam etti: CHP Seyhan Belediye Başkan adayı Zeydan Karalar, Seyhan Oteli’nde düzenlenen toplantıda projelerini anlattı. Seyhan’ın çok problemli bir yer olduğunu ve Kuzey Adana açıldıktan sonra buraya hiç yatırım yapılmadığını vurgulayan Karalar, “İlçenin üçte ikisi problemli, yaşanabilir değil. Seyhan’nın yüzde 70’inde ciddi imar planlar var. Çevre Bakanlığı 1/100.000’lik planları yapıyor. Büyükşehir, 1/25.000 ve 1/5000’lik planları hazırlıyor. İlçe belediyeleri 1/1000’lik planları uydurmaya çalışıyor. İmar planlarının önemli bir bölümü yargıdan geri dönüyor. Çünkü planlar yasaya “Tepebağ ve turizm, Seyhan için önemli vizyon projeleridir. Tepebağ, 10 bin yıllık geçmişi ile dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Bundan dolayı Seyhan ilçesi önemli bir şehir turizmi merkezi adayıdır. Tepebağ turizm ve ticaret bölgesiyle ayakkabıcılar, matbaacılar, tekstilciler ve oto yedek parçacılar gibi küçük imalatçıları kendilerine uygun sitelere taşıyarak, boşalan yerler turizm ve alışveriş amaçlı kullanılacak. Eğitim, toplantı, kongre turizmi, karnaval, festival, tiyatro ve etkinliklerden turizm geliri elde ederek Seyhan’ın sosyokültürel ve ekonomik Karalar Her mahalleye eşitlikçi bir yaklaşım sergileyeceğim uygun değil, kişiye göre üretiliyor. İmar planları yeniden yapacağız. Kenti yerinden dönüştüreceğiz. Portakal bahçelerini yok edip, içine bina dikmeyeceğiz.” dedi. Seyhan’da kişi başına 1.5 metre yeşil düştüğünün altını çizen Karalar, bunun 10 metre kare olması gerektiğini bildirdi. Kentsel dönüşümde TOKİ yerine yerli müteahhitlerle çalışacaklarını açıklayan Karalar, inşaat sektörünün ekonominin diğer kollarını da canlandırdığını hatırlattı. Göreve geldiklerinde öncelikle içinde kreş, kurs birimleri, muhtarlık, sağlık merkezi, kütüphane, aşevi, taziye alanı, oyun alanlarının bulunduğu ‘mahalle merkezlerini’ kuracaklarını dile getiren Karalar, engellilere ayrı bir özen gösterdiklerini ifade etti. Ülke genelinde yüzde 10 civarında olan engelli nüfusunun Adana’da yüzde 15’ün üstünde olduğunu aktaran Karalar, hayata geçirecekleri rehabilitasyon merkezlerinde bu kesime yönelik meslek edindirme; dolayısı ile istihdam imkanlarını hazırlayacaklarına değindi. Yasalara göre belediyelerin Kadın Sığınma Evleri’ni yapmak zorunda olduğuna dikkat çeken Karalar, buna rağmen M Çalışmalarına ara vermeden devam eden Dr. Ferhat Günaydın, Samsun'un her türlü doğal ve maddi imkana sahipken 15 yıldır şehri yöneten insanların kavgası ve gürültüsüyle bir itiş kakış yaşandığına dikkat çekti. O fabrikanın arsası kime peşkeş çekilecekse onlar kazanacak." dedi. Mazotu bir buçuk liradan nasıl satacaklarını soran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da yanıt veren Günaydın, "Biz bunu yaparsak, Türkiye kendisi üretecek. Buğday için Ukrayna’ya el açmayacak. Pamuk için Yunanistan’a, saman için Gürcistan’a mahkum olmaktan, muhtaç olmaktan çıkacak. Recep Tayyip Erdoğan bize diyordu ki ‘Ey CHP parayı nerden bulacaksınız?’ Biz şimdi söylüyoruz. Çaldığın çırptığın, evine depoladığın paralara el koyacağız, vatandaşa dağıtacağız. Parayı oradan bulacağız." diye konuştu. CİHAN HP Seyhan Belediye başkan adayı Zeydan Karalar, kentsel gelişim ve hizmetlerle her mahalleye eşitlikçi bir yaklaşım göstereceğini söyledi. İlçenin çehresini değiştirecek modern, yeşil ve sosyal alanları koruyan bir kentsel dönüşüm modelini uygulayacaklarını belirten Karalar, bunu yaparken mahallelerin yapısını ve kültürünü koruyacaklarını kaydetti. C HP Samsun Büyükşehir Belediye başkan adayı Dr. Ferhat Günaydın, 15 yıldır başkanlık yapan ve kendi insanına tepeden bakan zihniyete artık yeter deme zamanı geldiğini ileri sürdü. yaşantısına katkı sağlayacağız. Seyhan Belediyesi Bünyesi İmar Müdürlüğü'ne bağlı Koruma Uygulama ve Denetim Büroları (KUDEB) kuracağız. Şimdi ile yaklaşık 450 bin turist geliyor. Tepebağ, Büyüksaat, Ramazanoğlu Konağı, Taşköprü, Anavarza Kalesi’ni tanıtın; turist sayısı 1.5 milyona çıkar. Bu istihdam ve minimum 1 milyar dolar gelir demektir.” Seyhan’da spor alanlarının yok denilecek kadar az olduğunu öne süren Karalar, işsizi çok ve dar gelirli ailelerin çocuklarının ‘madde bağımlılığı’ gibi bir takım zararlı alışkanlıklar edindiğini söyledi. İlçede yeni spor tesisleri inşa edeceklerini kaydeden Karalar, yaya ve bisiklet yollarını oluşturacaklarını belirtti. Türkiye’nin en önemli akarsularından biri olan Seyhan Nehri’ni ‘yeşil vadiye’ çevireceklerini ifade eden Zeydan Karalar, “Bu kadar güzel bir nehir, nasıl bu kadar atıl ve kirli kalabilir. Bütün nehri en baştan ele alacağız. Çocuk, gençlik, spor, bisiklet, küçük dükkân gibi tesisleri kuracağız. Seyhan yeşil vadi projesi ilimize yeni bir değer katacak.” şeklinde konuştu.. Sabri ÖZDEMİR-EKONOMİ amsun merkeze bağlı Canik MHP İlçe Başkanı Güner Akkurt, can kayıplarının yaşandığı 4 Temmuz 2012 tarihindeki selde ortalıkta görünmeyenlerin bugün halktan oy istemelerini hayretle izlediklerini söyledi. Uzun bir süredir belediye başkan adayı Atıf Yiğit ile beraber Canik’in köyleri dahil her yerinde çalıştıklarını belirten Akkurt, “Girmedik ev, sıkılmadık el bırakmadık. S Görünen o ki artık Canikli Atıf Yiğit’te karar kılmış.” diye konuştu. Canik’e adil bir şekilde hizmet veren, halkına zulmetmeyen, vatandaşının işini kolaylaştıran bir hizmet anlayışını tesis etmek istediklerini ifade eden Akkurt, “Hizmet bir zihniyet meselesidir. Bunun ön güzel örneği de Karşıyaka Mahallesi’nde karşımıza çıkıyor. Bunların seçim büroları birkaç yıl önceye kadar Karşıyaka Mahallesi’nin tek parkı olarak hizmet veren Alperenler Parkı’ydı. Orada çocuklar güven içinde oynarlardı. Şimdi ise yerinde Osman Genç’in Seçim Bürosu mevcuttur. İşte bunların hizmet anlayışı bu. Karşıyaka Mahallesi’nin çocukları hangi Parkta oynuyor, Toptepe’nin çocukları hangi parkta oynuyor Osman Bey?” diye konuştu. 4 Temmuz 2012 tarihindeki selde ortalıkta görünmeyenlerin bugün hangi yüzle halktan destek istediklerini soran Güner Akkurt, “İhmale kader deyip geçenlerin vicdanları hiç mi sızlamıyor? Böylesi bir ihmal gelişmiş ülkelerde yaşansa idarecileri derhal istifa ederlerdi. Ama bunlar koltuğa yapıştılar, kalkamıyorlar. Ölen onca canın hesabını nasıl verecekler? Mağdur edilen onlarca ailenin vebalini nasıl taşıyacaklar? Canikli bunları unutmadı, unutması da mümkün değil.” ifadesini kullandı. Canikli muhtarların bile belediyeye giremediği günlerin yaşandığını öne süren Akkurt, “Yeni Mahalle muhtarımıza yapılanlar dün gibi hafızamızda. Muhtarın giremediği belediyeye vatandaş nasıl girecek? İnşallah bizimle beraber vatandaşlarımız ve muhtarlarımız belediyesi ile barışık işbirliği içerisinde güzel günler görecek. Belediye kapısında hiçbir muhtar şiddete uğramayacak.” şeklinde konuştu. Canik’in gençlerinin işsizlikten gurbette olduğunun altını çizen Akkurt, “Canik gençliği için ne yaptın? Gençlerimize iş aş kapısı mı açtın? Tüketime yönelik getirdiğin AVM’lerle Canik esnafını bitirdin. Bir fabrika mı kurdun, üretim tesisi kuracak yatırımcının önünü mü açtın? Büyükşehir Belediyesi aday adaylığında çalıştığın kadar Canik için çalışsaydın, onun için harcadığın söylenen milyonları Canikli için harcasaydın bugün Canikli seni alnından öperdi. Artık bitti Sayın Genç. Canik hesabı senin için kapandı. Diğer hesaplarını inşallah Allah’a vereceksin.” dedi. CİHAN "Ben diyorum ki bu kadar nimetin bir arada bulunduğu bir memlekette, kendi insanına tepeden bakan, onların dertlerini dert olarak görmeyen zihniyete artık yeter deme zamanı gelmiştir." diyen Günaydın, "Ben bilirim, ben yaparım, sizler de bunlara tabi olacaksınız diyerek yıllarımızı ve şehrimizin geleceğini çalanlar şimdi neyin hayalini kuruyor acaba?" diye sordu. "ÖZEL SEKTÖRÜN ÖNÜNÜ AÇMAMIZ GEREKİYOR" "Devlet imkanlarının özelleştiği Samsun'da yapılması gereken özel sektör yatırımının önünü açmamız ve yardımcı olmamız gerekmektedir." diyen Günaydın, sözlerine şöyle devam etti: "15 yıldır bu şehri yöneten belediye zihniyeti bu şehre yatırım yapacak iş adamlarıyla hiçbir görüşmesi ve talebi olmamıştır. İş adamlarımıza çıkartılan türlü zorluklar nedeniyle yatırımdan ve istihdamdan yoksun hale getirildik. Bunu yapmayan insanların bu sevdaya hakkı yok. Benim 100 bin insanıma iş imkanı sağlayacağımı söylediğimde inanmayanlar sonra da projelerimizi görünce kitapçıklara ağzı açık bakakaldılar." "KÖYLÜLER ŞEHRİN DIŞINA ATILDI" Samsun'u yönetenlerin 'Ben bu şehre kolunda sepeti, ayağında çamurlu ayakkabısıyla köyünden gelen insanımızı bu şehre sokmam' diyerek dolmuşları bile bu şehrin dışına attığını dile getiren Günaydın şöyle konuştu: "Bu sözleri sarf eden sayın lordumuz acaba Paris'te mi okudu, Londra'da mastır mı yaptı? Burada doğmuş yetişmiş biriyse kendi toprağına ve insanına bu hakaret değil de nedir? Ben onların proje kitapçıklarını da inceledim. Orada cekcaklı işlerden başka hiçbir şey yok. Üstelik kendilerine daha önceki seçimlerden önce yaptırdıkları kitapçıklara bir göz atmalarını tavsiye ediyorum. Kaç tane projeyi hayata geçirdiler, kaç tane insanımıza iş aş verdiler? Bunları saygıdeğer Samsun halkı görüyor ve biliyor. Milletimizi balık hafızalı sananların nasıl yanılacağını da hep birlikte 30 Mart'ta göreceğiz inşallah." CİHAN 8 22 MART 2014 Gündem Dışişleri'nden dikkat çeken Kırım açıklaması enin'in ölümünden sonra L Sovyetler Birliği'nin lideri ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri olan Josef Stalin'in 31 yıl süren iktidarı döneminde meydana gelen Kırım Türklerin trajik sürgünü, Kırım'da yaşanan son gelişmelerin ardından yeniden gündeme geldi. Dışişleri Bakanlığı'nın bu akşamki açıklamasında, dikkat çeken bir cümle vardı. "Soydaşlarımızın halen ikamet etmekte oldukları bölgelerden çıkartılacakları yönünde resmi makamlara atfen yayınlanan haberleri de bu meyanda kaygıyla karşılıyoruz" ifadesi, Stalin'in acımasız politikalarının uygulandığı dönemde Kırım'da 1944 yılında yaşanan ve soykırım iddialarına neden olan sürgün dikkate alındığında ayrı bir anlam taşıyor. Putin imzaladı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım'ın Rusya'ya bağlanması ve yeni federal bölgeler oluşturulması anlaşmasını imzaladı. Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde pazar günü yapılan referandumda, sandık başına gidenlerin yüzde 96,77'sinin Rusya'ya katılmak için oy kullandığı açıklanmaştı. Açıklama cinayet üzerine yapıldı Türkiye, bu referandumu tanımadığını duyurmuştu. Dışişleri Bakanlığı'ndan bu akşam yapılan açıklamada, C Lenin'in ölümünden sonra Sovyetler Birliği'nin lideri ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri olan Josef Stalin'in 31 yıl süren iktidarı döneminde meydana gelen Kırım Türklerin trajik sürgünü, Kırım'da yaşanan son gelişmelerin ardından yeniden gündeme geldi. diplomatik ve örtülü ifadelerle yeni bir sürgün kaygısı dile getirildi. Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması şöyle: "Geçtiğimiz günlerde Kırım’da ortadan kaybolan Kırım Tatar Türkü Reşat Ametov’un öldürüldüğünü büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Dün toprağa verilen Ametov’a Allah’tan rahmet, başta yakınları olmak üzere tüm Kırım Tatar Türklerine başsağlığı diliyoruz. Ülkemiz kamuoyunda ve özellikle Kırım Tatarı kökenli vatandaşlarımız arasında infiale yol açan bu cinayetin içyüzünün bir an önce açıklığa kavuşturulmasını ve faillerin yakalanarak adalet önüne çıkarılmasını bekliyoruz. Tarihte büyük acılara maruz kaldıktan sonra vatanlarına dönebilen Kırım Tatar Türkleri, görüşlerini ve taleplerini barışçıl zeminlerde dile getirmektedirler. Soydaşlarımızın bu sorumlu tutumlarına rağmen referandum sürecinde ve sonrasında baskı ve tehditlere maruz kalmalarını, hatta can güvenliğinden yoksun bırakılmalarını kabul edilemez buluyoruz. Sürgün endişesi Kırım Tatar Türklerinin başka kışkırtmalara maruz kaldığı yönünde de bilgiler almaktayız. Soydaşlarımızın halen ikamet etmekte oldukları bölgelerden çıkartılacakları yönünde resmi makamlara atfen yayınlanan haberleri de bu meyanda kaygıyla karşılıyoruz. Kırım’da mevcut sıkıntılı durumu daha da zorlaştıracak provokasyonlara mahal verilmemesi beklentimizi yineliyoruz. Kırım Tatar Türklerinin huzur, refah ve güvenliklerinin yakın takipçisi olmaya devam edeceğiz." Sürgün Stalin döneminde yapıldı.Kırım'daki tarihi sürgün konusunda standartları içinde çözülür” dedi. Tehdit içeren ifadeler olduğunu dile getiren Gül, "Tehdit içeren ve silahlı mücadeleyi hatırlatan laflar duyuyoruz. Bunların kimseye faydası olmaz" diye konuştu. HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Vikipedi'de yer alan bilgiler şöyle: "Kırım Tatar Sürgünü, Kırım Tatarlarının 1944 yılında Özbekistan SSC ve Sovyetler Birliği'nin diğer bölgelerine devletin aldığı kararla organize bir şekilde sürgün edilmesidir. Buhar makinesi sürgünün sembolüdür. 1783 yılında Kırım'ın Rusya İmparatorluğunca ilhakıyla birçok kez Rus devlet adamları tarafından sürgün kararı konusunda görüşülmüştü. İkinci Dünya Savaşı'nın 1941 1944 yılları arasında Alman işgali altında olan Kırım'da, Kırım Tatarlarının bu zaman içerisinde Almanlar ile işbirliği içinde olduğu gerekçe gösterilerek 1944 yılında Sovyet hükumeti tarafından (işbirlikçilerin oranının diğer etnik gruplardan bir farkı olmamasına rağmen) toplu sürgün kararı çıkarıldı. Sürgün, 18 Mayıs 1944 tarihinde tüm Kırımlı yerleşim yerlerinde başladı. Eyleme 32.000'den fazla NKVD birliği katıldı. Toplamda 193.865 Kırım Tatarı sürgün edildi. 151.136 kişi Özbekistan SSC'ye, 8.597 Mari ÖSSC'ye, 4.286 Kazakistan SSC'ye, geriye kalan 29,846 kişi ise Rusya SFSC'nin çeşitli oblastlarına sürgün edildi. Nüfusun yüzde 46'sı öldü Mayıstan 10 Kasım'a kadarki süreç içerisinde Özbekistan'a sürülen Kırım Tatarlarından 10.105 kişi açlıktan ölmüştür. NKVD verilere göre yaklaşık 30.000 (% 20) kişi, bir buçuk yıl içinde sürgünde öldü. Kırım Tatar aktivistlerin verilerine göre ise nüfusun yaklaşık %46'sı bu zaman içerisinde hayatını kaybetti. Sürgün boyunca toplam nüfusun yaklaşık %45'i açlık, susuzluk ve hastalık nedeniyle ölmüştür. Sovyet muhaliflerinin bilgilerine göre, pek çok Kırım Tatarı, Sovyetler GULAG sistemi tarafından yapılan büyük ölçekli projeler için işçi olarak çalıştırılmıştır. CİHAN aşbakan Recep Tayyip Erdoğan canlı yayınında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. B elefon T dinlemelerini eleştiren Başbakan Erdoğan, "Beni dinlemişler, ailemi dinlemişler, oğlumu kızımı dinlemişler. Yasal değil. Bir müslüman bir müslümanı dinleyebilir mi gözetleyebilir mi? Bizim dinimizde böyle bir şey var mı? Şantajı da kullanıyorlar. Bunun uluslararası boyutu da var. Mesela Enerji Bakanım ile görüşüyorum. Bunu bir yerlere servis edersen bu dört dörtlük vatana ihanet suçuna girer. Bizim bu görüşmelerimizi uluslararası yerlere servis etmedikleri ne malum? Bunların içerisinde sıkıntılı olaylar var. Mesela Adana olayı. Adana olayı yenilir yutulur bir olay değildir. CD'lerini izlediğim zaman vurulmuşa döndüm. Türkmenlere giden yardımları, savcı kapağı açtır. Onların hepsini kameraya aldır resimle. Sen bunu nereye servis edeceksin? Ne adına yapacaksın? " dedi. "CD'LERİNİ İZLEDİĞİM ZAMAN VURULMUŞA DÖNDÜM" "Bize bazen kitaplarını falan gönderiyor. Ne oldu ki on iki yılda akla gelecek her türlü iftirayı atma yoluna girdiler. Beni dinlemişler, ailemi dinlemişler, oğlumu kızımı dinlemişler. Yasal değil. Bir müslüman bir müslümanı dinleyebilir mi gözetleyebilir mi? Bizim dinimizde böyle bir şey var mı? Şantajı da kullanıyorlar. Bunun uluslararası boyutu da var. Mesela Enerji Bakanım ile görüşüyorum. Bunu bir yerlere servis edersen bu dört dörtlük vatana ihanet suçuna girer. Bizim bu görüşmelerimizi uluslararası yerlere Mansur Yavaş CHP'nin yasağını afişe ekledi HP Ankara Belediye Başkan C Adayı Mansur Yavaş, CHP'nin iptal ettirdiği 'belediyelerin öğrencilere burs vermesi' kararını çiğnedi. CHP'nin yerel seçimlere yönelik sunduğu seçim vaatlerinde yaşanan ilginçlikler bitmiyor. CHP'nin ilginç seçim vaatlerine bu sefer Ankara adayı Mansur Yavaş damga vurdu. CHP, belediyelerin yükseköğrenim öğrencilerine doğrudan burs ve kredi vermesine imkân sağlayan düzenleme için iptal davası açmıştı. Anayasa Mahkemesi de 'belediyeler hariç' ibaresini iptal etmişti.CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş ise seçim çalışmaları kapsamında CHP'nin iptal ettirdiği bu düzenlemeye aykırı olarak 'öğrencilere burs' kampanyası başlattı. CHP Ankara adayının amacıyla, HDX’nin ise roket gibi mühimmatlarda kullanıldığı ifade edildi. Gül, "Ülke sınırları içinde bir helikopter kazasından söz ediyoruz, Malezya uçağı gibi okyanuslarda aranmadı” dedi. Cumhurbaşkanı 5 can alan cephanelik patlamasıyla ilgili son rapora göre numunelerde, depoda olmayan bir tür plastik patlayıcıya rastlandı. 2 Gül, "Tehdit içeren ve silahlı mücadeleyi hatırlatan laflar duyuyoruz. Bunların kimseye faydası olmaz" dedi. Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili yargı sürecinin yavaşlığından yakınan Gül, şöyle konuştu: “Ülke sınırlarında oldu, Malezya uçağı gibi okyanuslarda aranmadı.” Cumhurbaşkanı Gül, “Barış süreci için herkesin dikkatli olması lazım. Türkiye’nin en önemli meselesi çözüm sürecidir. Kürt meselesinde yanlış yapılmaması lazım. Sorunlar Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü içinde daha yüksek demokrasi Afyon’da, askeri mühimmat deposunda 25 askerin şehit olmasıyla sonuçlanan patlamaya ilişkin davada, mahkemeye ulaşan rapora göre, 11 ayrı toprak numunesinden, depoda bulunmadığı bilinen ‘PETN’ türü plastik patlayıcı kalıntılarına ulaşıldı. "Suistimaller olunca kıymeti kalmıyor" diyen Gül, yeni demokratikleşme paketinin önemine vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, “Ama algı ortamı kötü olunca kıymet-i harbiyesi olmuyor” ifadelerini kullandı. Eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazaya da değinen Gül, Gül, hükümetle cemaat arasındaki gerilimin yurtdışındaki Türk okullarına yansımması gerektiğini dile getirdi. “Güzel faaliyetleri var, bu işe karıştırmamak lazım. O ülkeler de mutlaka daha dikkatli bakacak bu okullara. Sonuçta o ülkelerin kanunlarına uymaları lazım” dedi.CİHAN seçim vaatlerinin yer aldığı afişteki ibareye göre, Mansur Yavaş öğrencilere belediyenin burs vereceğini vaat ediyor. CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ın seçim vaatlerinden bir kısmının yer aldığı afişte vaatlerin üst kısmında büyük bir şekilde 'OY VER' ibaresi bulunuyor. Afişte yer alan vaatler ise: 'Sosyal yardım alan ailelere yönelik, su 10 TL, ulaşım 10 TL, Okul servis ücretleri bizden, öğrencilere burs' şeklinde sıralanıyor. Belediyelerin öğrencilere burs verme durumunu iptal ettiren CHP'nin kendi adayının öğrencilere burs verme vaadi ile oy istemesi ise şaşkınlık yarattı. 25 ASKERiN ŞEHiT OLDUĞU PATLAMA KAZA DEĞiL MiYDi? araştırma ve mahkeme süreçlerinin yavaşlığından yakındı. Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, daha önce de patlamada can veren bir askerin doku örneklerinde aynı türden patlayıcı bulunmuştu. Olayda çocukları ölen ailelerin avukatı Altan Ulutaş, “O depoda başka bir şey patladı” diyor. Ulutaş’a göre ya PKK ’dan ele geçirilen ve imha edilmesi gerekirken saklanan mühimmatlar ‘korsan’ şekilde depoya taşındı ya da patlama ‘kaza’ değildi. Afyon Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda 5 Eylül 2011’de bir cephanelik deposuna mühimmat taşındığı sırada meydana gelen patlamada 25 asker can vermişti. İlk incelemede; Mühimmat Bölük Komutanı Binbaşı Ali Duran’ın, daha önce Susurluk’tan getirilip iki depoya doldurulmuş mühimmatın dört gün içinde sayımını ve tasnifini emrettiği, üç günlük oryantasyon eğitiminden bile geçmemiş ve el bombasıyla bile temas etmemiş kısa dönem erlere bunların taşıttırıldığı, işlemin geceye sarktığı ve deponun araç farlarıyla aydınlatıldığı anlaşılmıştı, Patlamada yaklaşık 20 bin el bombası infilak etmişti. Binbaşı Ali Duran ile 2. Mühimmat Bölge Komutanı Kıdemli Albay Veysel Özbay ile depolardan sorumlu Üsteğmen Tuncay Aydın’a, ‘birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ savıyla dava açılmıştı. Son polis raporu geldi Mahkemeye en son, Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı’nın toprak numune raporu ulaştı. Patlama alanından alınmış 15 toprak numunesinden 11’inde ‘eser düzeyde patlayıcı maddelerden HMX, RDX ve TNT kalıntıları’ olduğu belirlendi. İki numunede; ‘pentaerythrol tetranitrate’ (PETN) adlı patlayıcı kalıntısına ulaşıldı. Yedi numunede ise TNT benzeri pikrik asit kalıntısı bulundu. Üç ayrı numunede PETN ve pikrik asitin yanı sıra iki türde DNT kalıntısına ulaşıldı. Ölen askerlerden Faruk Ergenç’in doku örneklerinde aynı patlayıcı bulgularına ulaşılmıştı. Emniyet Kriminal Dairesi Başkanlığı raporunda patlayan el bombalarının TNT ve RDX içerdiği, DNT’nin ise TNT’nin kimyasal değişikliğe uğramasıyla oluşabileceği vurgulandı. PETN ve HMX’in, el bombalarında kullanılmadığı kaydedildi. PET’nin infilaklı fitil ve tahrip kalıplarında yemleme Sırrı Süreyya Önder'in İstanbul'a başkan seçilmesi halinde yapacağı projeler hakkında yaptığı açıklamaya Bülent Arınç Bursa'dan cevap verdi. servis etmedikleri ne malum? Bunların içerisinde sıkıntılı olaylar var. Mesela Adana olayı. Adana olayı yenilir yutulur bir olay değildir. CD'lerini izlediğim zaman vurulmuşa döndüm. Türkmenlere giden yardımları, savcı kapağı açtır. Onların hepsini kameraya aldır resimle. Sen bunu nereye servis edeceksin? Ne adına yapacaksın? MİT kimliklerini gösteriyorlar. Onları yere yatırıp PKK'lıymış gibi de onların üzerine 10, 15 kişi saldırıp işkence ediyor. Bunu yapan paralel yargını bir mensubu. Bu nasıl bir milletini sevmektir? İşin sınırı yok. Bunlar en yakın arkadaşlarını bile dinlediler. Latif Erdoğan örneğinde olduğu gibi" CİHAN Ailelerin avukatı Altan Ulutaş, dosyadaki evraklara göre patlamanın meydana geldiği o depoda sedece el bombası ve havan mühimmatının bulunduğunu, ikinci grubun zaten patlamadığını kaydetti. Ulutaş, baştan beri bunun kaza olmadığını savunduklarını ve son bulguların kendilerini desteklediğini söyledi. Ulutaş, depoda sadece el bombası ve havan bombası olduğu yönünde bilgi bulunduğunu ve mahkemeye ulaşan rapora göre, el bombalarının bu türden patlayıcı madde içermediğini ifade etti. Alataş, şunları söyledi: “Depoda, bu patlayıcılar yoktu. ‘El bombalarının içinde olur’ denildi fakat hem jandarma hem de polisten gelen raporlarda, el bombalarının bu türden patlayıcı içermediği belirlendi. Şu halde, orada başka bir şey patladı. Neyin patladığı konusunda elimizde yeterli veri yok. Fakat en azından bunun kaza olmadığını ortaya koyuyor bu rapor. Ya da başka bir nedenle patlama olduğunu düşündürtüyor. O depoda PKK’dan zoralım yoluyla elde edilmiş mühimmatlar vardı. Bu mühimmatlar da o cephaneliklere veriliyor. Bir varsayım olarak, depoya bu türden patlayıcıların da el bombalarıyla birlikte getirilmiş olabileceğini ya da zaten depoda bulunduğunu söyleyebiliriz. Fakat mahkeme bunu araştırmıyor. Sadece kaza üzerinde duruyor.”CİHAN 9 Bülent Arınç Sırrı Süreyya'ya cevap verdi Başbakan MİT'e yapılan operasyonla ilgili konuştu Danimarka’da konuşan Cumhurbaşkanı Gül, çözüm süreciyle ilgili uyarılarda bulundu. Danimarka ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çözüm sürecinin önemine değinerek, bazı uyarılarda bulundu. Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Abdullah Gül'den FLAŞ Muhsin Yazıcıoğlu açıklaması umhurbaşkanı Abdullah Gül Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Gül açıklamasında, "Kaza ülke sınırlarında oldu, Malezya uçağı gibi okyanuslarda aranmadı." dedi ve ekledi. 22 MART 2014 ursa'da, AS TV'de canlı yayınlanan bir proB grama katılan Arınç, 30 Mart seçimlerine çok yaklaşıldığını, liderlerin meydanlara çıkmasıyla aadet Partisi (SP) S Genel Başkanı Mustafa Kamalak, paralel yapı iddialarıyla ilgili, ”Elimizde belge yok. O yüzden devletin en üst kademesindeki bakanların açıklamalarına itibar ediyoruz” dedi. SP Genel Başkanı Kamalak, partisinin Nevşehir mitinginde partililere hitap etti. Atatürk Bulvarı’nda seçim otobüsü üzerinde konuşan Kamalak, Nevşehirlilerden partisinin belediye başkan adaylarına destek vermelerini istedi. Partisinin yeni bir Türkiye için yeniden iktidara yürüdüğünü ve önlerinin kesilmek istenmesine karşın iktidar yolunda yürümeye devam edeceklerini ifade eden, Türkiye’nin bir çok ilinde kazanacakları belediyelerle Milli Görüş belediyeciliğini yeniden hayata geçireceklerini söyledi. Konuşmasının ardından seçim otobüsünde gazetecilerin sorularını cevaplandıran Kamalak, internete düşen ve Egemen Bağış’a ait olduğu iddia edilen ses kaydı ile ilgili, “Eğer doğru ise Sayın Bakanı şiddetle kınıyorum çünkü yüce milletimizin inancını hafife alıyor, tahfif ediyor. Kendisini kınıyorum, inançla oyun olmaz. Kendisi inanmıyorsa bile inananların inancına saygı duymak zorundadır. Bu insan olmanın bir gereğidir. Hele hele bakanlık gibi önemli bir mevkide bulunan kişiler halkın inancına itibar etmek durumundadır. bin 500 yıl önce Eflatun diyordu ki; ‘Devlet adamı inanmasa bile halkın inancına saygı duymak zorundadır’. Ben sayın bakanı kınıyorum” dedi. İslam’a inancı, saygısı olmasa bile halka hürmetinden dolayı bu kurala riayet etmek durumundadır. Bunlar öyle anlaşılıyor ki İslam terbiyesinden yoksun oldukları gibi Batı kültüründen de mahrumdurlar. Çünkü bundan 2 Kamalak, devlet içerisinde bir paralel yapı olduğu iddialarıyla ilgili olarak ise, ”Elimizde belge yok. O yüzden devletin en üst kademesindeki bakanların açıklamalarına itibar ediyoruz” diye konuştu.CİHAN son haftalarda bir hareketlenme olduğunu ve artık geri dönülmez bir yola girildiğini söyledi. "TÜRKİYE'DE SEÇİM GERİLİMİ VAR" Türkiye'de yaşanan olayların, günlük siyasetin de konusu olduğuna dikkati çeken Arınç, "Liderlerin tansiyonları yükselten açıklamaları, birbirlerine karşı cevapları, herkesin, 'Bir seçim var, bu seçim için bunlar konuşuluyor' herhalde diye farkına varması konusunda faydası oldu" ifadesini kullandı. "SIRRI'YA KALDIYSAK YANDIK" Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Hiçbir proje getirmeden, hiçbir haklı gerekçe bulmadan, 'O şunu yaptı ben de onu kaldıracağım, o şunu yaptı ben bunu kapatacağım, o yaptı ama ben bunu yıkacağım', bu çok eski bir sol mantıktır. 'Köprüyü yaptırmayız.' Hatta açılışına bile katılmadılar. Şimdi üçüncü köprüye karşı çıkıyorlar. Sırrı Süreyya Önder'e kaldıysak yandık; 'Üçüncü köprüyü yıkacağım' diyor" dedi.CİHAN Sarıgül'den bir şiddet vakası daha HP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı C Mustafa Sarıgül, agresif, şiddet içeren eylemlerine bir yenisini daha ekledi. Geçtiğimiz Pazar günü Şişli Belediyesi'nde gazetecilerle değerlendirme toplantısı yapan CHP İstanbul Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, gazetecilerin gözü önünde çalışanları azarladı, kalemi kırıp korumasına fırlattı ve “kovuldun” diye racon kesti. aşbakan Yardımcısı B Bülent Arınç, Hükümet ile cemaat arasındaki gerilim ve Fethullah Gülen'in 4 gündür Zaman Gazetesi'nde yayınlanan açıklamalarına dair soruları yanıtladı. 'Zaman aboneliğimi kesmedim' diyen Arınç, 'Bizim hükümetle bir meselemiz yoktur dese mesele kalmayacak bizim açımızdan. Yapılmadı' dedi. 20.03.2014 09:26 Bursa'da, AS TV'de canlı yayınlanan bir programa katılan Arınç, Ak Parti ile cemaat arasındaki gerilimin 30 Mart akşamına kadar devam edecek gibi göründüğünü, daha sonra bir şekilde bunun ortadan kalkacağına inandığını söyledi. ''FETHULLAH GÜLEN'E HALA SAYGIM VAR'' Fethullah Gülen'i tartışmanın merkezinden çıkarmak gerektiğini, ona saygısının hala devam ettiğini belirten Arınç, "Bunu söylemek doğru mu bilmiyorum ama ben, şunlar, şunlar, şunlar yapılsa bile bugüne kadarki öğretisiyle bugüne kadarki konuşmalarıyla yaşantısıyla tarzıyla Hocaefendi'yi bir kenara koymak ve onun üzerinden bir şeyler yapmamak gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. ''ZAMAN ABONELİĞİMİ KESMEDİM'' Arınç, Gülen'in, bir gazetede günlerdir yayımlanan açıklamalarına da değinerek, şöyle dedi: "Bizzat cemaatin çıkardığı bir gazete ve bunlar belli bir şekilde de satılıyor. Takdir ediyoruz, okuyoruz. Benim de halen evime geliyor, abonesiyim, aboneliğimi de kesmedim. 'Neler yazıyorlar, bir bakalım' diye biz de okuyoruz. Biz her şeyi yok kabul etmiyoruz ki 'Bu da geçer ya hu' diyoruz. Burada yanlış, hata yapanlar cezasını çekecek. Çünkü bilerek hata yapıyorlar. Bilerek kötülük yapıyorlar, hata yapmıyorlar. Şimdi beddua etmiş yine veya lanet okumuş. Duygusal bir insandır Hocaefendi, daha evvel de buna benzer bir şey yaptı ve belki de kırılma noktası o. Başbakanımız da arkadaşlarımız da ona çok üzüldü. Onlar, 'İslam'da bunun yeri vardır' diyorlar. Mülaane diye bir şey. Ben de ilk defa duydum, belki de vardır. Yani 'Kendimizi de işin içine koyarak lanet veya beddua okuyoruz, Peygamber de böyle yapmıştı' diyorlar. Ben orasını bilmem ama lanet okumaya gerek yok. Niye lanet okuyorsun?" ''GÜLEN'İ ARAYIP HATIRINI DAHİ SORMADIM'' AK Parti ile cemaat arasındaki tartışmalar başladığından bu yana Gülen ile görüşmediğini bildiren Arınç, telefon açıp hatrını dahi sormadığını anlattı. Bülent Arınç, şunları kaydetti:"Herkesin herkesi dinlediği bir yerde, bu aptallığı yapacak bir adam değilim ama en yakınlarına şunu söyledim; 'Bakın arkadaşlar, henüz her şey bitmedi. Ben de inanıyorum ki hükümet aleyhinde bir tuzak var. Bu tuzağın içinde de sizin bazı mensuplarınız var. Hayır mı diyorsunuz? Evet. Bize göre de evet. Biz inanıyoruz ki şunlar, şunlar, şunlar, hükümet aleyhinde bir tuzak kurdular, yurt dışı, yurt içi bağlantıları var. Bunun amacı, Başbakanımızı devirmek, hükümetimizi itibarsız hale getirmek. Siz buna inanmıyor olabilirsiniz ama Hocaefendi'ye lütfen şunu söyleyin veya şunu yapın, siz deyin ki; Hükümetle bizim bir sorunumuz yok. Hükümete karşı kim tuzak kurmuşsa kim iş birliği yapıyorsa...' Ben onlara isim verdim ama onlara da 'İsim söyleyin' demedim, 'Genel ifadeler kullanın' dedim. 'Bunların hiçbiriyle bizim camiamızın ilgisi yoktur. Biz bu dinlemelerin, tuzakların hiçbirini kabul etmiyoruz. Hükümet, müsterih olsun eğer varsa bu insanlar, biz onları camiamızda kabul etmiyoruz deyin' dedim. Bunu derseniz hükümet de der ki 'Madem ki onlar istemiyor, kabul etmiyor, böyle bir şeyi reddediyorlar, o zaman biz de kendimize dönelim, şu yaptıklarımızı bir daha gözden geçirelim. Kaç ay oldu? Neredeyse 4-5 ay oldu." ''BİZİM HÜKÜMETLE MESELEMİZ YOKTUR DESEYDİ...'' Hiçbir şekilde beddualara gerek olmadığına işaret eden Arınç, şunları söyledi:"Söyleyecek tek cümle var, 'Bu tuzakları kuran bizden değildir, bu dinlemeleri yapan, iftiraları atan, bu montajları yapan bizden değildir. Bizim hükümetle bir meselemiz yoktur. Biz Türkiye'nin selametini istiyoruz ve kim ki bize mensup olduğunu iddia ederken bu işleri yapmışsa onu reddediyoruz' dese mesele kalmayacak bizim açımızdan. Yapılmadı. Bu beddualara gerek yok ki. Hocaefendi, çok güçlü bir insan, bu sözü bir defa tekrarlasa bir defa ilan etse, gazete yazar mı yazmaz mı bilmiyorum, o mesele de ayrı bir mesele. Şimdi iş birliği yaptıkları başka gazeteler de var. Çok masum bir istek değil mi bu? 'Hükümetle bizim meselemiz yoktur, biz siyasi bir organizasyon değiliz. Hükümeti sandık getirir, sandık götürür, rakipleri düşünsün. Kim ki bizim adımıza veya camiamızı kullanarak tuzak kurmuş, herkesi dinlemiş, herkesin özel hayatına girmiş, herkes hakkında şantaj yapacak duruma gelmiş, MİT'in tırlarını durdurup da yıpratmaya kalkıyor, onu, bunu gözaltına alıp itibarsız hale getirmek istiyorsa...' Savcıları da işin içine koymak lazım tabii. 'Bizimle alakası yoktur' desin, bin defa lanet okumaktan daha hayırlı bir iş olur”diye konuştu.CİHAN Sarıgül'ün Şişli Belediye binasında bir grup gazeteciyle yaptığı toplantıda CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu dahil yaklaşık 20 kişi bulunuyordu. Bir süre sohbet edildikten sonra birden elini masaya vurup arkada bekleyen ve koruması olduğu anlaşılan Serhat adlı şahsı masanın karşısına alıp önce azarladı, sinirden eline bir kalem geçirip kırdı ve “ kalemini kırdım, kovuldun oğlum” diye bağırdı. ALLAH SANA SARIGÜL İLE ÇALIŞMA FIRSATI VERMİŞ CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, gazetecilerin orda olmasına aldırmadan şov yaptı, gece yarılarında çıkıp şehri dolaştığını anlatırken birden agresifleşip korumasına patladı. Basın toplantısında kimsenin bir anlam veremediği bir şekilde aniden arka tarafta duran koruma müdürüne yönelip “gece 02.00'da aradığını ve ulaşamadığını” belirterek azarladı ve “uyumayacaksınız kardeşim” diye çıkıştı. Tek başına dolaşmak zorunda kaldığını belirterek koruma müdürüne bağırmaya başlayan, Sarıgül, “Şimdi Serhatcım, bak kardeşim, hayat bir fırsat verir, senden ricam evladım hayat sana fırsat verdi. Sarıgül ile çalışıyorsun. Allah sana daha ne yapsın oğlum” dedikten sonra kalemi kırıp fırlattı ve ardından elini masaya vurup kovduğunu söyledi. GECELERİ İSTANBUL'U DOLAŞIYORUM, SEN YOKSUN Sarıgül, ayrıca gece nerelere gittiğini, hangi mahallelerde taksi duraklarını ziyaret ettiğini, ve bunu tek başına yaptığını üzerine basa basa söyleyerek ne kadar çalışkan olduğunu, halk adamı olduğunu anlatmayı da ihmal etmedi. Sarıgül'ün kendisini Allah'ın bir lütfu olarak yansıttığı konuşması izleyenleri şaşırttı. BU YENİ VUKUATI DEĞİL Mustafa Sarıgül daha önce de Trabzon Günleri'nde Feshane'de katıldığı etkinlikte siyaset konuşması üzerine vatandaşlar tarafından protesto edilmesi üzerine salonu terk ederken koridorda rastladığı bir kişiye yumruk atmıştı. Daha sonra yaptığı açıklamada o vatandaş için “Vatandaş değil, Ak Partili” diyerek bir gafa imza attı. Sarıgül, daha önce de olaylı CHP genel kongresinde de kendisine itiraz eden Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'i yumruklayıp yaralamasıyla dikkat çekmişti. Mustafa Sarıgül, ansızın agresfleşip şiddet hareketlerinde bulunması sık sık rastlanan bir durum haline geldi. Sarıgül benzeri bir şiddet olayını Pendik'te esnaf ziyaretinde kalabalık arasında kalınca yanındaki korumasına ‘önümden çekilsene' diyerek tartaklama suretiyle gerçekleştirmişti.CİHAN 10 22 MART 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Yusuf KELEŞ Fatih ÖZATAY Ortakların şirketten alacağı, sermayeye eklenebilecek Ne yazık ki beklendiği gibi gelişiyor... Ş irketlerin kuruluş aşamasında belirledikleri sermayeler zamanla iş kapasitesine göre yetersiz kalabilir. Bu durum, enflasyon gibi sebeplerle sermayenin erimesinden, şirketin büyüklüğüne oranla sermayenin düşük kalmasından veya farklı sebeplerle sermayenin erimesinden kaynaklanabilir. Sermaye artırımı, yeni hisse senedi çıkarmak, ortakların sermaye paylarını artırmak, yedekleri ve dağıtılmamış kârları sermayeye dönüştürmek gibi birçok şekilde yapılabiliyor. Ancak sermaye artırımı şirketler için uzun, meşakkatli ve masraflı bir yol olduğundan şirketler bu işlemi yapmakta çok istekli olmaz. Hakeza ortakların geçimi için şirket kârından pay almaları da vergilemeye konu olduğundan kâr payı da dağıtılmaz. Bu yüzden ülkemizde kurulan bir şirketin yıllarca ne kâr dağıttığına ne de sermaye artırımına gittiğine şahit oluruz. Bunun hayatın normal akışına uygun olmadığını gören kanun koyucu sermayelerin asgari sermaye tutarına çıkarılmasını bir mecburiyet haline getirdi. Günümüzde anonim şirketler için sermayenin en az 50 bin TL, limited şirketler için ise 10 bin TL olması gerekiyor. Geçtiğimiz cumaya kadar sermayelerin bu tutarlardan daha düşük olmayacak şekilde güncellenmesi gerekiyordu. Bu mecburiyete uymayan şirketler münfesih kabul edilecek. Şirketlerin sermayelerini artırmaları için öncelikle genel kurulda sermaye artırma kararı almaları gerekiyor. Yönetim kurulunun da bu yönde karar alması ile işlemin prosedürel kısmı tamamlanmış olur. Artırılan sermayenin % 0,04’ü Rekabet Ku- rulu’na ödenir. Daha sonra bu karar sicile kaydedilerek ilan edilir. Sermaye artırımında doğrudan para kullanılmayacak ise artırımda kullanılacak varlık veya hakkın gerçek değerinin bulunması gerekir. Bunun için şirketin bulunduğu yer için yetkili asliye ticaret mahkemesine müracaat edilmeli. Mahkeme atayacağı bilirkişi ile sermaye artırımında ayni olarak kullanılan varlığın değerini tespit ettirir. Bilirkişi tarafından belirlenen değer kadar sermayenin artırılması sağlanmış olur. Anonim şirketlerin kuruluşunda ya da kuruluştan sonraki sermaye artırımlarında sermaye olarak konulabilecek malvarlığı unsurları arasında alacaklar da yer alıyor. Diğer bir ifade ile yeni Ticaret Kanunu; ortakların şirketten alacak- larını şirketlere sermaye olarak eklemelerini mümkün kıldı. Alacak tutarını yeminli mali müşavirler tespit edebilir Yukarıda da bahsettiğim üzere şirkete sermaye olarak eklenecek ayni varlıkların gerçek değerinin belirlenmesi gerekir. Bu değerlemede ayni sermaye olarak eklenecek malvarlığının üzerinde sınırlı bir hak, haciz ve tedbir bulunmamalıdır. Ayrıca fikri mülkiyet hakları dahil bu malvarlıklarının nakden değerlenebilir ve devredilebilir olması gerekir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermayeye ilave edilemez. Bu açıklamalar çerçevesinde şirket ortaklarının şirkete verdikleri vadesi gelmiş borçları geri almayıp sermayeye ilave etmeleri mümkündür. Bunun için bu alacaklarının gerçek değerinin tespiti için şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine bilirkişi görevlendirilmesi için başvurmak gerekir. Atanacak bilirkişinin belirleyeceği alacak tutarı sermayeye ilave edilip kayıtlara geçirilecektir. Mahkemelerin şirketlerce bu yönde yapılan talepleri karşılamadığı, başka bir deyişle bilirkişi görevlendirmediği durumlarda söz konusu tespit, yeminli mali müşavir, serbest muhasebeci mali müşavir veya bağımsız denetime tabi şirketlerde denetçi raporu ile yapılabilir. Meslek mensupları şirkete parasal olarak verilen borcun tutarını net olarak belirler ve bunu rapor ile sunar. Bu raporlarla yapılacak sermaye artırım tescil talepleri ticaret sicil müdürlükleri tarafından işleme konulur. Raporda ortak alacağının nakit olarak verilen borçtan kaynaklandığının açık şekilde belirtilmesi gerekir. Çünkü ortak, şirkete nakit olarak borç vermeyip örneğin mal satmışsa ve alacağı mal satımından kaynaklanıyorsa, alacağın varlığının asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak değerleme raporunda tespiti ve mahkemece onaylanması gerekir. Bu konuda, yeminli mali müşavir raporu ya da serbest muhasebeci mali müşavir raporu yeterli olmaz. Aynı şekilde ortak, başka bir gerçek kişi ya da tüzel kişiden olan alacağını da ortağı olduğu şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyabilir. Bu tür bir işlemde de, alacağın varlığının asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak değerleme raporunda tespiti ve mahkemece onaylanması gerekecektir. Sermaye artırımının tescili için ticaret sicili müdürlüklerine yapılacak başvuruda söz konusu bilirkişi raporunun ibrazı şart olup, bu konudaki bir yeminli mali müşavir raporu ya da serbest muhasebeci mali müşavir raporu yeterli değildir. Zaman 31 Aralık 2013 B u yılın ilk çeyreğinde, özel kesimin yatırım harcamaları büyük bir olasılıkla geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla daha az olacak. Yurtdışından gelen net finansmanın (net dış borçlanmamızın) azalmasının büyümemiz üzerine olumsuz etkisi birkaç kanaldan gerçekleşiyor. Birincisi, bankalar ve büyük şirketler yurtdışından eskisi kadar borçlanamıyorlar. Bu durumda bankalar yurtiçinde açtıkları kredi miktarını azaltıyorlar. Dolayısıyla hem yatırım hem de tüketim harcamaları olumsuz etkileniyor. Ayrıca büyük şirketlerin dışarıdan borçlanma olanaklarının kısıtlanması da yatırım harcamalarını azaltıcı yönde etki yapıyor. Zaten hem bize benzer ülkeler için hem de Türkiye için yapılan çalışmalar, net sermaye girişlerindeki dalgalanmaların yurtiçi kredi hacminde aynı yönde dalgalanmalar yarattığını ortaya koyuyorlar. Net dış finansmanın azalmasının büyümemiz üzerindeki ikinci olumsuz etkisi, döviz kurunda ve faiz haddinde yükselme eğilimi oluşturması ile gerçekleşiyor. Faiz haddindeki yükselmenin büyümeyi azaltıcı etkisi açık. Daha tartışmalı olan döviz kurundaki yükselmenin etkisi. Normal ekonomilerde yerli paranın değer kaybetmesi (kurun yükselmesi) ihracatı artırıcı bir olgu. Bu, elbette Türkiye için de geçerli. Ne var ki Türkiye ‘normal’ bir ekonomi değil. dolayısıyla geri dönülmesi zor kararların alınmasının ileriye öteleneceği anlamına geliyor. Net dış finansmandaki azalmaya karşı en kırılgan ülkelerin ilk sıralarında gösterilmemizin temel birkaç nedeninden biri, hem yurtdışına olan döviz cinsinden borcumuzun yüksek olması hem de yurtiçinde yaşayanlara yine yurtiçinde yaşayanların yüksek düzeyde döviz cinsinden borçlu olması. Meali şu: Böyle bir ortamda, “şimdi ortalık karışık, yatırıma şimdi başlamayayım; birkaç ay sonra durumu yeniden değerlendiririm” benzeri düşünce biçimi yaygınlaşıyor. Döviz kurundaki artış, bu kesimlerin borçlarının yerli para cinsinden değerini yükseltiyor. Onları ödeme güçlüğüne itiyor. İki sonucu var: Bu kesimleri yatırım yapma hevesleri azalıyor. İkincisi, kredi alma kabiliyetleri kredi değerlilikleri azaldığı için sınırlanıyor ve isteseler de yatırım yapamıyorlar. Dolayısıyla kurdaki artış, ihracat artırarak büyümeyi yükseltirken, özel kesim yatırımlarını azaltarak büyümeyi düşürüyor. Yapılan çalışmalar özellikle uzun süren yüksek kur artışlarının Türkiye’de büyümeyi düşürücü yönde çalıştığını gösteriyor. Üçüncü olumsuz etki ise, net dış finansmanın azaldığı, dolayısıyla faiz ve kurun arttığı bir ortamda, ekonomiye duyulan güvenin azalması yoluyla gerçekleşiyor. Ekonomiye duyulan güvenin azalması, ileriye ilişkin karar almanın zorlaştığını ve YANGIN KONTROL ALTINA ALINDI Şile’nin Kömürlük Köyü ile Yeşil Vadi Köyü arasındaki ormanlık alanda çıkan yangın kontrol altına alındı. Henüz belirlenemeyen bir nedenle dün öğle saatlerinde çıkan yangın, rüzgarında etkisiyle kısa sürede geniş bir alana yayıldı. Yangına, müdahale için bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi, orman bölge müdürlüğüne bağlı arasöz, iş makineleri ve alev kartalı olarak bilinen yangın söndürme helikopteri gönderildi. Ekiplerin, yaklaşık 4 saatlik çalışması sonucu yangın kontrol altına alındı. Yangında yaklaşık 10 hektarlık ormanlık alan zarar gördü. Mediha SELÇUK-EKONOMİ Ocak ayında olduğu gibi şubat ayında da bir yıl öncesinin aynı aylarına kıyasla düşüş var ekonomiye duyulan güvende. Oysa 2013’ün yaz aylarında bir miktar toparlanma gözlenmişti. Böylelikle, bu toparlanma sürmemiş oldu. Türkçesi şu: Bu yılın ilk çeyreğinde, özel kesimin yatırım harcamaları büyük bir olasılıkla geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla daha az olacak. 2008’den beri 1990’ları aratan bir ortalama büyüme oranı gerçekleştiren Türkiye için iyi haber değil bu. Radikal 31 Aralık 2013 Bağcılar’da davullu zurnalı kentsel dönüşüm ile’de dün öğlen saatlerinde çıkan ve Oman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Ş bir helikopterin de müdahale ettiği yangın büyük ölçüde kontrol altına alındı. Geniş bir arazinin yangından etkilendiği belirtilirken şiddetli Ancak geniş bir alanda etkisini sürdüren yangın kontrol altına alınamayınca devreye yangın söndürme helikopteri girdi. Helikopter havadan su boşaltarak yangının yayılmasının önüne geçmeye çalıştı. Köylüler de söndürme çalışmalarına büyük katkı sağladı. Bölgeye sevk edilen iş makineleri yangının yayılmaması için alevler ile ormanlık alan arasında tampon bölgeler oluşturdu. Şu an itibariyle alevlerin önüne geçildiği ve yangının kısmen kontrol altına alındığı belirtildi. Geniş bir alanda tahribata neden olan yangında itfaiye ve Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin soğutma çalışmaları sürüyor. Dün, özel kesimin yatırım harcamalarının artış oranı için iyi bir öncü gösterge olan Merkez Bankası’nın güven endeksi açıklandı. Bağcılar Belediyesi, Kemalpaşa Mahallesi 23. Sokak’ta bulunan 82 daireli 19 binanın yıkımını davul zurna eşliğinde gerçekleştirdi. Şile'deki yangına helikopterli müdahale rüzgarın alevlerin yayılmasında etkili olduğu belirtildi. Kömürlük Köyü mevkiinde bilinmeyen bir nedenle başlayan yangın kısa süre içinde şiddetli rüzgarın da etkisiyle yayıldı. Yangının fark edilmesi üzerine vatandaşlar hemen itfaiye ekiplerine haber vererek yardım istedi. Diğer taraftan da köylüler kendi imkanları yanında iş makinelerini de kullanarak yangına müdahale etmeye çalıştı. Yatırım harcamaları ve dolayısıyla büyüme oranı düşüyor. Bir de net sermaye girişlerinin azalmasının nedeni gelişmiş ülkelerde, özellikle de ABD’de faiz haddinin yükselmesinin yanı sıra demokrasiden giderek uzaklaşıldığını gösteren yasaların çıkarılması ve siyasi belirsizliğin artması ise, yatırım kararları hem erteleniyor hem de bir daha gözden geçiriliyor. Hırsız kamerayı görünce başına karton kutu geçirdi Maltepe de bir alışveriş merkezindeki para kasalarını soymaya teşebbüs eden hırsız, güvenlik kamerasından başına karton kutu geçirerek kurtulmaya çalıştı. A larmı hesaba katmayan zanlı, kasa odasında kıskıvrak yakalandı. Edinilen bilgiye göre ilginç olay Maltepe’de bir alışveriş merkezinde meydana geldi. Alışveriş merkezinin merkez kasalarını soymak için plan yapan Şeraffetin K., Ahmet B. ve Soner K. alışveriş merkezinin kapanmasının ardından harekete geçti. Zanlılar önce kasaların bulunduğu odanın duvarını dışarıdan kırarak içeri girdi. Daha sonra içi para dolu çelik kasaları açmak için zorlayan zanlılar hesaba katmadıkları alarm sisteminin polise sinyal yolladığından habersiz çalışmalarını sürdürdü. Kısa sürede olay yerine gelen Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü ve Maltepe Asayiş Büro Amirliği ekipleri, zanlılardan Soner K.’yı kasa odasında kıskıvrak yakaladı. Kaçmayı başaran diğer iki zanlı da Soner K.’nın verdiği bilgiler doğrultusunda kısa sürede yakalandı. Çok sayıda hırsızlık suçundan kayıtlarının bulunduğu öğrenilen zanlılar Asayiş Büro Amirliği’nde işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Polis ekiplerinin hızlı hareket etmesi sonucu gerçekleşemeyen soygun girişimi kameralar tarafından da saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde; kasa odasında bir dolabın aniden ileriye doğru hareket etmesiyle birlikte arkasından zanlı Soner K. çıkıyor. Kamerayı fark eden zanlı maskeli olmasına rağmen kameranın açısına girmemek için dolabın yanında bekliyor. Zanlının kısa süre sonra başına arkadaşının uzattığı karton kutuyu başına geçirerek dolabın arkasından çıkıyor. Kafasında karton kutu ile odadaki güvenlik kamerasının bulunduğu yere gelen zanlı başındaki karton kutu ile kameraya kafa atarak kameranın açısını değiştiriyor. Ancak açısı tam olarak değişmeyen güvenlik kamerası zanlıyı odada başında kutu olmadan da bir süre görüntülüyor. Zanlılar daha sonra kameranın üzerini bir poşet ile kapatarak görüntü almasını tamamen engelliyor. Ancak çelik kasalardaki sessiz alarm sistemini hesaba katmayan zanlılar polisin geldiğini fark edince kaçmaya başlıyor. Zanlılardan Soner K. kasa odasında kıskıvrak yakalanırken alışveriş merkezinin içine kaçan diğer iki zanlı kapalı otoparkın kepenklerini zorlayarak dışarıya çıkmayı başarıyor. Ancak kimlikleri tespit edilen zanlılar da kısa sürede yakalanıyorlar. CİHAN Y akutiye ilçesine bağlı AzYıkımdan sonra 2 bin 450 metrekarelik alanın bin 500 metrekaresi yeşil alan olmak kaydıyla otoparklı ve asansörlü 144 daire yapılacak. Programda konuşan Bağcılar Kaymakamı Erdal Çakır, yıllar önce basında kanlı yıkım, yıkımda kavga çıktı gibi haberlere rastladıklarını belirterek, "Bağcılar’daki yıkımlar ise davul ve zurna ile yapılıyor. Bunun bir sebebi sakinlerin binalarının yıkılması gerektiğini anlamış olması diğer sebebi de kentsel dönüşümü yapanlara duyulan itimattır. Proje, Bağcılar Belediyemiz halkımıza güven verdiği için davul zurna eşliğinde yürüyor." dedi. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da ilçenin her geçen gün farklı bir güzelliğe ev sahipliği yaptığını ifade etti. Çağırıcı, "İşte yıkımını yaptığımız alandaki projenin görseli bu. Bu alanın yüzde 25’ine bina yüzde 75’ine de yeşil alan ve yaşam alanı yapılıyor. Bizim ifade etmeye çalıştığımız kentsel dönüşüm bu. Amaç eski binanın yerine yenisini yapmak değil, sosyal mekanlarıyla şehri yeniden inşa etmektir." ifadelerini kullandı. Bağcılar AK Parti İlçe Başkanı İsmet Öztürk de davul zurna eşliğinde yıkım yapılmasına dikkat çekerek, "Proje, Bağcılar’da tam mutabakatla herkesin rızasıyla devam ediyor. Bulunduğumuz bölgenin deprem riski taşıması sebebiyle binalarımızın dönüştürülmesi gerekiyor." dedi. CİHAN 22 MART 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 11 Yıldırımhan Eğitim Kurumları, ödüllü bursluluk sınavı düzenleyecek Atlantik Okulları ve İpek Üniversitesi’nden YGS provası Bilgi yüksek lisansı online sisteme alıyor Bilgi Üniversitesi, online eğitimde hedef büyüttü. Üniversite, eylülde yüksek lisans derslerini bu formatta verecek. Atlantik Okullarının lise son sınıf öğrencileri, sınav öncesi üniversite ortamında, üniversite giriş sınavı provası yaptı. Ö ğrencilerin son prova olarak kabul ettikleri sınav için İpek Üniversitesi sınıflarını Atlantik Okulları’na açtı. 12. sınıf grubu yöneticileri, "Üniversite ortamında son bir prova alınmasının öğrencilerimize önemli katkılar sağlayacağını düşündük. Kapılarını ve sınıflarını bize açan İpek Üniversitesi yetkililerine teşekkür ederiz. Sınav atmosferi, üniversite ortamında daha iyi soluklanır kanaatiyle böyle bir uygulama adımı atıldı." dedi. Tek sınav uygulamasının oluşturduğu baskı ve bu baskından kaynaklanan stresi azaltmayı hedeflediklerin dile getiren yöneticiler, sınava adaptasyon için bu tür uygulamaların önemini ifade etti. D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A Atlantik Okulları yöneticileri, “Hedefleri ülkemizin en güzel üniversiteleri olan öğrencilerimizin, ülkemizin yeni ve gözde üniversitelerinden İpek Üniversitesi’nde son provayı almaları onlar açısından da oldukça anlamlı oldu. Dileğimiz, öğrencilerimiz hedefledikleri üniversitelere adımlarını atmalarıdır.” şeklinde konuştu. Öğretmenler gözetiminde yapılan sınav, iki saat kırk dakika sürdü. Öğrenciler de farklı bir ortamda aldıkları son provanın heyecanını yaşadı. Sınava, gerçek sınav standartlarına yakın bir standartla hazırlandıklarını dile getiren yöneticiler, bu ve benzeri çalışmaların devam edeceğini belirtti. CİHAN Y urtdışında online tabanlı üniversitelerden oluşan Laureate Uluslararası Üniversiteler ağının parçası olan Bilgi Üniversitesi, online eğitim deneyimini Türkiye'ye taşıyor. Öğrencilerine MBA ile bankacılık ve finans yüksek lisans programlarını online olarak sunan üniversite, uzaktan eğitim konusunda önemli bir birikim elde etmiş durumda. Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Rıfat Sarıcaoğlu, 45 yüksek lisans programına ek olarak bu yıl yüksek lisansta bankacılık ve finans online uzaktan eğitimi, pazarlama, mimarlık tarihi teorisi, elektrik-elektronik ve akıllı sistemler mühendisliği olmak üzere 5 yeni yüksek lisans bölümü açtıklarını söyledi. YENİ BÖLÜMLER SIRADA Sarıcaoğlu, önümüzdeki dönemde, yüksek lisans eğitimine erişimde zaman sınırı olan veya coğrafi koşullar nedeniyle eğitime katılamayanları düşünerek, yeni online programlarla büyümeyi hedeflediklerini belirtti. Sarıcaoğlu, "İşletmenin farklı alanlarında uzmanlaşmış yeni online programlar eylül döneminde açılacak" dedi. İŞBİRLİĞİ YAPIYOR Sarıcaoğlu, Laureate'nin dünyadaki en büyük yüksek öğrenim ağı olduğuna işaret ederek şöyle konuştu: "Laureate, 24 ülkede 72 üniversitesi olan bir ağ. Bir kütüphane düşünün. Buranın içinden ihtiyacınız olan kitabı alıyorsunuz, işte bizim için Laureate bu demek. Tasarım alanında İtalya'daki NABA, gastronomide Kendall'la işbirliği yaptık." TIP VE DİŞ İÇİN YÖK'TEN ONAY ALDIK Rıfat Sarıcaoğlu, sağlık bilimleri yüksek okulunu da devreye aldıklarını açıkladı. Sarıcaoğlu, "Bilgi Üniversitesi büyüyor. Tıp ve diş hekimliği fakülteleri için başvurumuz YÖK tarafından onaylandı. Tam teşekküllü bir İstanbul üniversitesinden tam teşekküllü Türkiye üniversitesine geçmiş durumdayız" dedi. AA ersin Özel Yıldırımhan Eğitim M Kurumları, Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı devlet ve özel, tüm ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik bursluluk sınavı düzenleyecek. 22 Mart Cumartesi yapılacak sınava 4. 5. 6. 7. ve 8. sınıf öğrencileri katılabilecek. Yıldırımhan Eğitim Kurumları Genel Müdürü Caner Sarıtepe daha önceki yıllarda sadece 4. sınıflara yapmış oldukları sınavın alanını genişlettiklerini ifade etti. Amaçlarının daha çok öğrenciye ulaşmak ve daha çok öğrenciyi Yıldırımhan ailesi ile tanıştırmak olduğunu ifade eden Sarıtepe sınavda başarılı olan öğrenci, öğretmen ve okulu ödüllendireceklerini kaydetti. Sınava gösterilen ilginin kendilerini memnun ettiğini vurgulayan Sarıtepe şöyle devam etti: "Sınav Yıldırımhan Eğitim kurumları Gökçebelen kampüsünde 22 Mart Cumartesi günü 4 kategoride yapılacaktır. 09.30' da 4. sınıflar, 11.30'da 5.ve 6. sınıflar , 14.00'da 7. sınıflar , 16.00'da ise 8. sınıflara sınava gireceklerdir." CİHAN Burç'ta 8. sınıf öğrencileri arası matematik yarışması yapıldı aşamalı olan sı2 navın birinci aşamasında çoktan seçmeli 60 sorudan 10 Türkçe, 20 matematik, 20 fen ve teknoloji, 10 sosyal bilgiler sorusu soruldu. 2. aşamada ise 10 klasik soru soruldu. Yarışma soruları, ortaokul 8. sınıf müfredatının 1 Mart 2014 tarihine kadarki konularını kapsadı ve sınav süresi 120 dakikayla sınırlandırıldı. Sınav yerine velileriyle birlikte gelen öğrencilerin heyecanlı halleri Özel Burç Okulları'nın düzenlediği, Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı devlet ve özel tüm ortaokullarda öğrenim gören 8. sınıf öğrencilerinin katıldığı matematik yarışması yapıldı. dikkat çekti. Öğrencilerin sınav salonlarına alınmasından sonra ise veliler için heyecanlı bekleyiş başladı. Öğrencilerini bekleyen velilere, Özel Burç Okulları Konferans Salonu'nda Yrd. Doç. Dr. Rıza Ülker tarafından 'Yetişkin Yaklaşımları ile Çocuklarımızda Başarının Sırları' konulu konferans verildi. İlk 200'e giren öğrencilerin ikinci aşa- maya geçebileceği sınavda 3 yanlışın 1 doğru cevabı götüreceği ve 100 tam puan üzerinden değerlendirme yapılacağı bildirildi. Başarılı olan öğrencilerin ödüllendirileceği sınavda, öğrencilerin başarı puanına göre burs imkanı tanınacağı belirtildi. CİHAN 12 22 MART 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Amerikan kalp derneği’nin beslenme tavsiyesi de doğru değil Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA 6 00 binden fazla kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırmalardan yararlanarak yapılan meta-analiz, Amerikan Kalp Derneğinin (AHA) kalp sağlığı ile ilgili beslenme tavsiyelerinin de doğru olmadığını ortaya koydu. yağlara biyolojik bir ihtiyacımız yok. Trans yağlardan kaçınmak, doymuş yağları azaltmak, meyve-sebze ve tam tahılları daha fazla almak şeklindeki genel tavsiyemizde bir değişiklik mevzubahis değil.” Kasım ayında yayınladığı kılavuzla kolesterol tedavisi konusundaki görüşlerini bir kalemde “baştan sona” değiştiren AHA, bakalım kalp sağlığını riske atan beslenme hatalarını –gene hiçbir şey olmamış gibi-düzeltecek mi? Doymuş yağlar zararlı değil Araştırmanın uzmanlarından Dr. Dariush Mozaffarian da şu görüşleri dile getiriyor (3): “1970’ lerden bu yana kalp sağlığı için doymuş yağlardan uzak durun deniyor ama bugünkü deliller çoklu doymamış yağları fazla doymuş yağları az tüketmeyi teşvik eden kılavuzları desteklemiyor. Bilindiği gibi, USA federal hükümeti kılavuzları ve Amerikan Kalp Derneği, kalp sağlığı için “çoklu doymamış yağ asitlerinin daha fazla, doymuş yağ asitlerinin daha az tüketilmesi” tavsiyesinde bulunuyor. Meta-analiz ise doymuş yağların kalp hastalığına yol açmadığını; “sağlıklı” oldukları iddia edilen çoklu doymamış yağların da kalp damar hastalıklarını önlemediğini gösteriyor. Doymuş yağlar kalp hastalıklarını artırmıyor Diyeti temel alarak koroner kalp hastalığı risklerinin incelendiği 45’ i gözleme dayalı, 27’ si randomize toplam 72 çalışmanın meta-analizi Annals of Internal Medicine isimli tıp dergisinde yayınlandı (1). Bu araştırmalarda Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’ da 18 ülkeden 600 binden fazla kişi yer aldı. Araştırmada “doymuş ve çoklu doymamış yağ asitleri türlerinin kalp hastalığı riski üzerine anlamlı bir etkisi olmadığı” sonucu ortaya çıktı. Hazır gıdalarda ve margarinlerde kullanılan “trans yağların ise kalp hastalıkları riskini yüzde 16 oranında artırdığı” tespit edildi. Kandaki yağ asitlerine bakıldığında da doymuş veya çoklu doymamış yağların kalp hastalığı riskini etkilemediği ama yağ asitleri ayrı ayrı değerlendirildiğinde durumun değiştiği görüldü. Buna göre, kanda “omega-3 yağ asitlerinden olan DHA ve EPA seviyeleri yüksek olanlarda kalp hastalıkları riskinin daha düşük olduğu” belirlendi. Yağ asitlerinin besin desteği olarak randomize verildiği çalışmalarda da yağ asitlerinden hiçbirinin kalp hastalıkları riskini anlamlı derecede azaltmadığı neticesine varıldı. Buna göre, doymuş yağ asitlerini azaltmanın da omega-3 çoklu doymamış yağ asitlerini besin desteği şeklinde fazla miktarda tüketmenin de kalp hastalıklarından koruyucu bir tesiri bulunmuyor. AHA’ dan itiraz var 2010 Amerikan Diyet Kılavuzu Tavsiye Komitesi Başkanı ve Amerikan Kalp Derneği sözcülerinden olan Linda Van Horn şunları söylüyor (2): “Bu iyi bir meta-analiz ve bazı yağ asitlerinin diğerlerine daha üstün olduğunu gösteriyor ama bu veriler kılavuzları değiştirmek için yeterli değil. İnsanlar daha önceki tavsiyelerimize uymaya devam etmelidir.Bu analiz doymuş yağların zararlı etkileri olmadığını göstermiyor; doymuş Son 5-10 senede doymuş yağ gibi tek bir besini kalp hastalıklarını izah etmek için kullanmanın doğru olmadığı ortaya çıktı; bu mesele çok daha karmaşık. Kronik hastalıkları önlemek için tek bir besine veya besin ögesine odaklanan kılavuzların çok fazla bir manası yok. Bir besin ögesine değil, yiyecek bazlı kılavuzlara geçmemiz gerekiyor.” Kalp dostu beslenme tavsiyelerim Bu meta-analiz senelerdir söylediklerimi bir kere daha tasdik ediyor: BİR: Hayvansal doymuş yağlar kalp hastalıklarına yol açmaz; bunlar tam aksine kalp krizlerinin sebebi olan damar sertliğini önler. Sağlıklı hayvanların etini, sütünü, peynirini, yağını, kaymağını “keyifle” ama mâkûl miktarlarda yiyin. İKİ: Bitkisel çoklu doymamış omega-6 yağ asitlerinin kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu tesiri olmadığı gibi aksine fazla tüketilmesi zararlıdır. Margarin ve hidrojenize bitkisel yağları (mısır özü, ayçiçek, soya yağı) mutfağınıza sokmayın. B i b e r ga z ı ge ç i c i k ö r l ü ğ e neden olabilir B iber gazı geçici körlüğe neden olabiliyor. İstanbul Bir İnci Göz Hastanesi Kornea ve Refraktif Cerrahı Dr. Faik Oruçoğlu, gazdan etkilenenlerin 15 ila 30 dakika körlükle karşı karşıya kalacağını vurguluyor. Biber gazının aktif etken maddesi oleoresincapsisum adı verilen kırmızı acı biberden elde edilen bir yağ. Bu yağ sentetik olarak da üretilebiliyor. ÜÇ: Yağlı balıklarda bol miktarda bulunan omega-3 yağ asitleri (DHA ve EPA) kalp hastalıkları riskini azaltır. Bol bol taze balık yiyin. Biber gazı spreyi karşı tarafın etkisiz hale getirilmesi ve kontrol altına alınması amacıyla kullanılıyor. Deri, müközmembranlar ve gözlerde hemen etki yapıyor. DÖRT: Hazır gıda ve margarinlerdeki “trans yağlar sağlığınızın en büyük düşmanıdır”. Zerresini bile ağzınıza almayın. Sprey içinde bulunan capsaicinoidler, müközmembranlardainflamasyona neden oluyor. Sinir uçlarını uyararak deride şiddetli yanma hissi, gözde yaşarma ve yanmaya sebebiyet veriyor. Korku ve dezoryantasyon oluşturuyor. Gözlerde ağrı, göz kaslarının istemsiz kasılması, batma ve yanma, gözyaşı salgısında artış, geçici körlük, seyrek olarak korneada aşınma görülüyor. Göz dışında burunda yanma, burun akıntısı, öksürme, boğulma hissi, deri ile temasta kızarıklık, bül oluşumu ile karşılaşılıyor. Ayrıca hastalarda geçici panik hali, hareket kontrol kaybı ve geçici körlük gözlenebiliyor. Biber gazının etkisi ağrı duyusundan bağımsız. Bu nedenle ilaç bağımlılığı ve alkole bağlı sarhoşluk gibi durumlarda da etkili. Belirtiler, maruziyetten sonra saniyeler BEŞ: Balık faydalıdır ama omega-3 yağ asitlerini hap olarak içmek bir işe yaramaz; paranızı çöpe atmayın. içinde başlıyor ve 15-60 dakika içinde ağır ağır yok oluyor. Giysileri çıkarılmalıdır. Gözler hemen ve bol suyla yıkanarak kimyasal madde uzaklaştırılmalıdır. Daha önemli olarak kornea duyusu 10. dakikada belirgin olarak gücünü yitiriyor, 1 saat sonra ise kısmi olarak geri geliyor. Gözde rahatsızlık hissinin devamı şeklinde göz muayenesi önemlidir. Ağrının giderilmesi için içinlokalanesteziklerin uygulanması gerekebilir. Çocuklar biber gazından daha çok etkileniyor. Literatürde biber gazına bağlı konjonktiva delinmesi, kornea aşınması ve ülseri vakaları bildiriliyor. Eğer korneada aşınma ve epitel açılması olmuş ise bunun tedavisi ve yakın takibi sağlanmalıdır. Faik Oruçoğlu, biber gazına maruz kalındığında yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor: “Biber gazı yiyen birey ilk olarak sakinleştirilmeli, biber gazının sıkıldığı ortamdan çıkarılmalı, rahat nefes alabileceği bir ortama taşınmalı, solunum stabilizasyonu sağlanmalıdır. Gözde meydana gelen hasarın derecesine bağlı olarak kornea epitelinin iyileşme süresi birkaç gün ile haftalar arasında değişebilir. Maruz kalan gözde kontakt lens var ise hemen uzaklaştırılmalı ve aynı lenslerin tekrar kullanımı önlenmelidir. “ CİHAN Sağlığın küçük mücevheri ALTI: Kalp ve kanserler başta olmak üzere birçok hastalığın sebebi işlenmiş “şeker, un, tuz ve trans yağlardır”. zman Diyetisyen Serkan Tutar, kabuğu ile birlikte yenilen tek U narenciye çeşidi olan kamkatın, sağlık Gelelim neticeye BİR: Kardiyoloji dünyasının ağzının içine baktığı AHA’ nın (American Heart Association) adının boş yere AHHA’ ya yani (American Heart Hurt Association) çıkmadığını görüyorsunuz. açısından oldukça faydalı bir besin olduğunu söyledi. Tutar, 'Özellikle tansiyon ve kolesterol düşürmede birebirdir' dedi. siyonlara karşı vücudunuzun güçsüz kalmanızı engeller ve hasta olmanızı engeller. A vitamini içeriğinin yüksek olmasının yanı sıra B1, B2 ve B3 vitamini içeriği de yüksektir. Bu vitaminlerin yüksek olması sinir sisteminizin düzenli çalışmasına katkısı vardır. Kamkatın Portakal, mandalina ve limon familyasından olan bir meyve olduğunu söyleyen Uzman Diyetisyen Serkan Tutar, 'Bu meyveler grubundan olsa da kabuğu ile tüketmeniz daha önemlidir. Kokusu hepimizin sevdiği bergamotu andırmaktadır. Özellikle tatlı ihtiyacını bastıran meyvelerden biridir. C vitamini içeriği yüksek olan kamkat güçlü bir antioksidandır. Bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeni ile hastalıklara karşı vücudunuzu koruyucu etkisi bulunmaktadır. Kabuğu ile birlikte tüketilmesi enfek- Kalsiyum içeriği yüksek olan kamkat, kemik ve diş sağlığı içinde önemli bir meyvedir. Yüksek kolesterolü olan kişiler için düzenli tüketilmesi önerilir. Bu şekilde kolesterolünüzde uzun süreli düşüşler yaşarsınız. Aynı şekilde tansiyon problemi olan bireyler içinde tüketilmelidir. Değişik bir aroması olması nedeni ile reçel ve marmelat olarak tüketilir. Ayrıca meyve suyu ve sos olarak ta tüketilmektedir. Kabuğu ile birlikte salatalarınıza doğraya da bilirsiniz.' diye konuştu. AA İKİ: Bilerek veya bilmeyerek AHHA’ nın tavsiyelerini “emir” kabul eden modern tıbbın gaflet uykusundan uyanmasını temenni ediyorum. İsveç’ liler doğru yolu buldu; darısı dünyanın geri kalanının başına (4). ÜÇ: Ben kebapçıya gidiyorum; sizi de beklerim. DÖRT: İştah açıcı olarak da “Kolesterol teorisi bir pazarlama harikasıdır” başlıklı yazımı tavsiye ediyorum (5). Türkiye yine kurak bir döneme giriyor, 5-6 gün yağış yok, sıcaklıklar da Mart ayına göre 7-8 derece yüksek seyrediyor, 20 dereceleri bile geçtiği kentlere var. Ayın sonuna doğru ise yağış gelebilir. Beş büyük kentin hava koşullarına gelince: İstanbul önümüzdeki günlerde yine güneşli, poyraz biraz sert ve serin esse bile, sıcaklık 16 derece. Hafta sonu daha ılık geçecek. Ankara açık 16 derece. İzmir gölgede 21 derece, Bursa 19, Adana ise 23 dereceye yükseliyor. Marmara'da sıcaklık Mart ayına göre 5-6 derece yüksek, sert poyraz gölgede biraz üşütüyor ama sıcaklık yine 18-19 dereceyi buluyor. Hafta sonu rüzgarlar hafif esecek, gökyüzü 5 gün güneşli. İç Anadolu'da sıcaklık 11-15 derece arasında ama hafta sonu hava Mart ayına göre çok sıcak olacak, 20 dereceleri görecek. Ege'de hafta sonu rüzgarlar daha hafif olduğundan güneşin altında hava oldukça sıcak olacak. Muğla 20, Kütühya 16 derece. Bölgede deniz suyu sıcaklığı 14-15 derece. Akdeniz'de hava yazı anımsatıyor, hafta sonu rüzgarın denizden daha sıcak esmesi, güneşin altında bunaltacak. Antalya 23 derece. Güneydoğu da hızla ısınıyor, Gaziantep 20, Diyarbakır 19 derece. Doğu Anadolu rüzgarlı, Van çevresinde hafif yağış etkili, Erzurum 8, Malatya 16 derece. Hafta sonu sıcaklık 5 derece yükseliyor.Karadeniz'in doğu kesimi yine biraz soğuk ve bulutlu, Rize ve Artvin yağışlı, Trabzon 14 derece. Zonguldak-Samsun arası ise yeniden güneşli 14-16 derece. Pazar günü bölgenin tamamında hava ısınıyor. ANKARA İS TAN BUL Bugün 22 Mart Cumartesi 18 Rüzgar 14 9 Bugün 22 Mart Cumartesi Nem %63 16 Rüzgar 13 3 AN TAL YA İZ MİR Bugün 22 Mart Cumartesi Nem % 76 23 Rüzgar 22 10 Bugün 22 Mart Cumartesi Nem % 96 24 Rüzgar 20 10 Nem % 72 22 MART 2014 Turizm HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 13 Eski Kilis evleri turizme kazandırılacak 2013 yılında 97 m i l yo n Çinli turist d ü n ya y ı gezd i Rusların bir numaralı tercihi Türkiye K T R ilis'in tarihi ve turistik açıdan önemli bir kent olduğunu ifade eden Akdağ, "Turizm başta olmak üzere tarihi ve kültürümüzün tanıtımını gerçekleştirmek için büyük çaba içerisinde olacağız. Belediye olarak eski Kilis evlerini alarak restore ederek Butik otel haline getireceğiz. Bu butik otellerde yöreye özgü yemekler çıkacak. İşsizlerimize istihdam sağlarken, Kilis mutfağının eşsiz lezzetlerini tüm dünyaya tanıtmış olacağız. İl dışından gelen yabancılar otel bulmakta zorluk çekiyorlar. Butik otel sayesinde otel sıkıntısı da ortadan kalmış olacak" dedi. Tarihi evleri ile ünlenen Safranbolu gibi Kilis'in de tarihi evlerinin parmakla gösterilen bir değer olacağını vurgulayan Akdağ, "Turistler için önemli olan nezih ve tarihi bir ortamda yemek yedikten sonra konaklamaktır. Biz bunu Butik oteller aracılığı ile sağlayacağız. Böylece Kilis'in ekonomisi canlanacaktır. Esnafın yüzü gülecek. Şehir turları ile kentte bir harekelilik yaşanacak. Kentin ekonomisi şaha kalkacaktır" şeklinde sözlerine son verdi. AA urizm Yeşil Raporu'na göre, son yıllarda Çin'de dış seyahatler çok hızlı arttı. 2000 yılında 10 milyon yolcu yurtdışına seyahat ederken, bu rakam 2013'te 97 milyon 300 bine ulaştı. Ayrıca Çinli turist sayısının 2014 yılında da 100 milyona ulaşacağı belirtildi. Çinli turistlerin yabancı ülkelerdeki yaptıkları harcamalar da artış gösterdi. Rapora göre, 2013'te yurtdışına giden Çinli yolcular toplam 102 milyar ABD doları harcayarak bu alanda dünya birincisi oldu. Beijing Review'in görüştüğü CASS araştırmacılarından ve Yeşil Rapor'un yayın müdürü yardımcısı Wu Jinmei bu değişimin ardında küresel tüketim güçlerinin yön değiştirmesi bulunduğunu söyledi. Çinlilerin yurtdışı seyahatlerinin artmasıyla dünyaca ünlü birçok mağazada artık Çince tabelalar ve tur rehberlerine yer verilmeye başlandığını belirten Jinmei, "Yurtdışına giden Çinli yolcuların harcamalarındaki patlama çeşitli faktörlerden kaynaklanıyor. Çoğu insan, yurtdışına seyahat etme imkanına kavuşur kavuşmaz, yıllarca kullanabileceği tüketim maddeleri satın alıyor. Ayrıca Çin'in ithal mallara uyguladığı yüksek gümrük vergileri de Çinlileri yurtdışında harcama yapmaya zorluyor" dedi. Dünyada birçok ülke çeşitli yollarla Çinli turistleri kendine çekmek için büyük bir rekabet içinde. Bu amaçla vize başvurusu sürecini kolaylaştırıyor ve Çin pazarında tanıtıma büyük yatırımlar yapıyorlar. Bu ülkelerdeki oteller, turizm merkezleri ve mağazalar Çinli turistlere müşteri olarak giderek daha fazla önem veriyor. CASS'ın Turizm Araştırma Merkezi'nin yöneticisi Song Rui, yurtdışına giden genç Çinli turist sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekiyor. Bunlar, daha bağımsız davranabilen, yabancı gelenekler hakkında daha fazla şey bilen ve yerel kültürlerle kaynaşmaya istekli kişilerden oluşuyor. 2013'te Japonya'ya giden Çinli turist sayısı aniden azalırken Rusya'ya gidenlerin sayısı hızla arttı. Wu'nun yaptığı değerlendirmeye göre, bu durum politik nedenlerle yakından ilgili. Bu gelişme her iki ülkede de turizm gelirlerini doğrudan etkiledi Yayımlanan rapora göre, Çinli turistler toplam 3 milyar 58 milyon yurtiçi seyahat yaptı. Bu geçen yıla göre yüzde 10 artış anlamına geliyor. 2013'te yurtiçi seyahatlerden elde edilen toplam gelir de yüzde 12 artarak 2 trilyon 85 milyar yuan (467,2 milyar ABD doları) oldu. CASS'ın Turizm Araştırma Merkezi'nin genel sekreteri Jin Zhun, 2013'te ülke içinde seyahat eden Çinli sayısının da arttığına dikkat çekerek, "Seyahat etmek eskiden sadece aylak sınıfına özel bir eğlenceydi, artık daha fazla insan bunun keyfini çıkarabiliyor" diye konuştu. CASS'ın Turizm Araştırma Merkezi'nin yaptığı ankete göre, Çinli turistlerin büyük bölümünün aylık geliri 3 bin ile 8 bin yuan (490-bin 310 ABD doları) arasında değişiyor. Çinli turistler geçmişte grup seyahatlerine katılırdı ama 2013'te çoğunluğu bağımsız seyahat etmeyi tercih etti. Öte yandan Yeşil Rapor'da Çin turizm sektörünün birleşme ve satın almalarda hiç olmadığı kadar etkin bir tavır izlediği görüşüne yer verildi. Çin'in en büyük lüks ticari gayrimenkul ve eğlence holdingi Wanda Grubu'nun atılımlarına da dikkat çekildi. Wanda, Haziran 2013'te İngiliz yat üreticisi Sunseeker'ı 320 milyon sterline (524 milyon ABD Doları) satın alma planını kamuoyuna duyurdu. Grup yönetimi, Londra'da beş yıldız üstü bir Wanda Oteli inşa etmek için 700 milyon sterlinlik (1.15 milyar ABD Doları) bir yatırım yapmaya hazırlandıklarını açıkladı. Bu, Çinli bir şirket tarafından yabancı bir ülkede inşa edilen ilk lüks otel olacak. Wu, Çin'in artık önemli bir turizm ülkesi olarak kabul edildiğini vurguluyor. Turizm sektörü ekonomik büyümeye önemli katkılar yapıyor ve dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi, Çin'de de çok sayıda yeni iş imkanı yaratıyor. AA us turistlerin Türkiye'ye gösterdiği ilginin her yıl daha da artması, Moskova'daki fuarı ve Rusya pazarını önemli kılıyor. Rakamlara göre 2013 yılında ülke dışına turizm amacıyla çıkan Rusya vatandaşı sayısı 18 milyon 290 bin oldu. Uzun yıllardır Rusya'nın en popüler turizm destinasyonu unvanı taşıyan Türkiye, 2013 yılında da bu konumunu korudu. Türkiye'yi bir önceki yıla göre yüzde 18.59 artışla 4 milyon 263 bin Rus turist ziyaret etti. Antalya, Rus turistin ülkemizde tercih ettiği bir numaralı destinasyon olurken, Antalya'yı İstanbul izledi. Rus turist için cazibe merkezlerinin başında gelen Türkiye, MITT Fuarı'ndaki etkinlikleriyle de büyük ilgi topladı. MITT'e Kültür ve Turizm Bakanlığı çatısı altında kamu ve özel sektör işbirliği ile katılan Türkiye, fuarda artık sektör tarafından beğenilen ve benimsenen 'Turkey Home' sloganıyla tanıtılıyor. Ülkemiz, Moskova'da 21. kez turizm profesyonellerini ve ziyaretçileri bir araya getiren fuarda bin 254 metrekarelik stantla yer alıyor. Etkinliklerin ara vermeden devam ettiği Türk standında horondan Erzurum Barı'na kadar birçok Türk halk oyunu ziyaretçilere keyifli dakikalar yaşatıyor. Gösterilerin yanı sıra geleneksel el sanatlarından ebru ve kaligrafi ustalarınca tanıtılıyor. Ayrıca ziyaretçilere Türkiye'yi tanıtan hediyelik eşyalar da armağan ediliyor. 22 Mart'a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak olan fuara, bu yıl 200 ülke ve bölgeden bin 800 katılımcının iştirak etmesi, ayrıca fuarı yaklaşık 75 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Rusya Federasyonu'nda yapılan en büyük turizm fuarı olan MITT, Rusya'dan turistik amaçlı yurtdışına çıkışlarda 2013 yılında 4 milyon 269 bin 306 kişi ile birinci sırada olan Türkiye'nin turizm olanaklarının tanıtımı ve fuara katılan diğer ülkelerle ikili görüşme yapma fırsatı açısından da önem taşıyor. Fuara Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Müsteşar Özgür Özaslan ve Bakanlık bürokratları katılıyor. AA İran sineması üzerine derlenen 'Kara Perde' kitabı okuyucuyla buluştu ODTÜSanat 15 sergisi ile 49 usta sanatçı bir arada! O DTÜSanat 15'te; Jülide Özçelik konseri, İdil Biret resitali, Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenecek "Hayvan Çiftliği", "Vanya Dayı" oyunları ile "Hava Kuvvetleri Bandosu ve Cazın Kartalları Orkestrası", "TSK Armoni Mızıkası Orkestrası" konserleri de yer alacak. A tatürk Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi Doktora Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Köse’nin İran yönetmen sineması üzerine derlediği, 'Kara Perde' adlı kitabı görücüye çıktı. Köse kitabını; “İran sinemasının hesaplı ve ölçülü sükûnetinde de uçsuz bucaksız düş gücünün göz açıp kapayıncaya kadar yakıcı düşüncelere tercüme edilişinin imkânsız güzelliğiyle karşılaşırız; gerçeklikle iç içe geçmiş gizemlerin, türlü paralaks hallerinin farklı anlamsal katmanlarıyla. arasında bitimsiz bir gidiş-geliş. Bu öylesine zahmetli bir mesaidir ki, apaçık ortada duranın ikinci kez adlandırılmasını ya da farkına varılmasını fuzuli bir çabaya dönüştürür. Anlamayı groteskleştirir, belirsizliği daha da belirginleştirirken.” dedi. Prof. Dr. Köse, yönetmenlerin ele aldığı konuları şöyle anlattı: “Farisi sinemanın belli başlı filmlerine adlarını veren sözcüklerin anlam bagajı o denli geniştir ki, belki de bu yüzden Ghobadi’nin evreni baştan sona bir Gergedan Mevsimi’dir; Bu filmlerde sinematografik dilin her bakımdan kurmaya özen gösterdiği dinginlik, sözcüğün gerçek anlamında sevinçli bir dileyiştir.” sözleriyle özetledi. Eserinde İran sinemasının yönetmelerini ele alan anlatan Prof. Köse, “Kara çarşafların kapkara hüznü dilsizliğin bastırılmış hırıltısına karıştığında, en iddiasız yaşamın en tantanasız görüntüsü bile patlamaya hazır bir silah olup çıkar hemen. Çünkü ölçülü mütevazılığın bakiyesi tekinsizdir her koşulda. Coğrafyanın, kelimenin tam anlamıyla bir 'kader' olarak algılandığı bir yaşamın ihtiva ettiği kırılgan şiirsellikle katıksız iyimserlik Macidi’ninki meşum bilinçlerin ve kusurlu bedenlerin karanlığı içinden devşirilmiş Tanrı’nın Rengi; şehvet yoğunluğuyla köreltilmiş çağcıl aşkları adeta yağmur damlalarının saflığıyla yeniden arıtmayı öneren Baran; Mahmelbaf’ınki ömrü Sükût’a adanmış bir arının her sabah küçük bir cam kavanozda yeni baştan akort ettiği Hayat; Kiarostami’ninki bütün bir agonist çabayı ağızda sulu bir hazza dönüştüren Kirazın Tadı; Penahi’ninki Daire’vi ve tekdüze bir yaşamın metafizik şiddetiyle sendeleyerek farklı bir gerçeğe uyanmış insanların yüzünde parçaladığı bir Ayna; Mehrjui’ninki pastoral nitelikli bir direnişi toplumsal gerçekliğin masalsı diline tercüme eden İnek; Farhadi’ninki ne pahasına olursa olsun hayatta kalma iradesine eşlik eden özgürlük arayışını ahlaksal linç eyleminin doksan derecelik dik açısıyla birleştiren Elly hakkında ve final sahnesinde ebeveynlerine yönelik yaşadığı seçim yapma zorluğuyla kültürel tercihleri arasında sıkışıp kalmış bir toplumun mütereddit halini somutlayan Bir Ayrılık; son olarak da, Kara Ev’lerin ürperten aydınlığını tozlu Tahran sokaklarının büyülü görselliğiyle harmanlayarak fazladan şiir katan Füruğ. Farisi film kahramanlarının her koşulda 'yaşamı başarmasının' şiir yüklü dermansızlığına gelince; çaresizlik dolu görüntülerinin kupkuru alevi bile ışıksız kalplere baruttur çoğu zaman; en yakıcı umutsuzlukların meydan okuyucu tavrı karşısındayken bile, umarsızca çekip gitmelerin esrik vapuru gibidirler. Ez cümle, nicedir hayatın yaptığı şaşmaz kurgunun insanda uyandırılabilecek yegane acayip gerçeklik kurgusu olduğunu fısıldıyor kulağımıza İran sineması.” CİHAN Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nce her yıl düzenlenen ve bir üniversite tarafından on yılı aşkın bir süredir düzenli olarak gerçekleştirilen geniş içerikli tek sanat etkinliği olan ODTÜSanat 15; 21 Mart – 20 Nisan 2014 tarihleri arasında ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi (KKM)'nde gerçekleştirilecek. Ankara'nın gelenekselleşmiş birkaç sanat etkinliğinden biri olan ve 2013 yılına kadar "ODTÜ Sanat Festi- vali" adıyla düzenlenen etkinlik; 2013 yılından itibaren ODTÜSanat adı altında düzenlenerek kendini geliştirmeye devam ediyor ve bir başka yenilik izlenerek, sergi; tematik bir çerçeve içinde sunuluyor. Seçici kurulun belirlediği ve günümüz sanat gündemini yakalayan temalara göre geçen yıl "Kent" teması ile oluşturulan sergi; bu yıl, "Orta Doğu" üzerine çalışan sanatçıları bir araya getirme hedefiyle resim, video ve fotoğraf ağırlıklı olarak kurgulandı. Bu yıl sergide; Mehmet Fahracı, Lütfi Özden, Mehmet Ali Uysal, Hale Tenger, Ferhat Özgür'ün de yer aldığı 49 sanatçının 100'den fazla eseri yer alacak. Bir ay süreyle açık kalan sergi ODTÜSanat 15 Sergisi" Orta Doğu teması ile, resim-video-fotoğraf alanlarında 49 sanatçıyı 100'ün üzerinde eseriyle ağırlayacak. ücretsiz olarak gezilebilecek. Sanatçılardan oluşan Danışma Kurulu'nun önerisiyle hazırlanan programda Ankara ve ODTÜ'de daha önce sergilenmemiş oyunların ve sahne almamış sanatçı ve müzisyenlerin yoğunlukta olmasının hedeflendiği ODTÜSanat 15'in Açılış Töreni; ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi Küçük Fuaye'de, dün yapıldı. Ankara'da düzenli olarak gerçekleştirilen az sayıdaki sanat etkinliğinden biri olarak, 1999 yılında, "ODTÜ Sanat Festivali" adıyla başlayan etkinlik; şimdiye dek 1000'e yakın sanatçının eserinin sergilendiği sanat sergisi ile her yaş grubundan çocuk ve gencin sanatla buluşmasına olanak tanıdı. Haber Merkezi ARNAVUTKÖY BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NDAN Arnavutköy 919 parsel sınırlarındaki Arnavutköy Şehir Parkı ile Eski Edirne Asfaltı Caddesi arasında yaya ve taşıt ulaşımı bağlantısının sağlanması için 1/1000 ölçekli Arnavutköy Merkez ve Çevresi Uygulama İmar Planında hazırlanan plan tadilatı teklifi İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 24.10.2013 tarih ve 2003 sayılı kararı ile tadilen uygun bulunmuş ve teklifi 17.01.2014 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından onaylanmıştır BASIN:18717/www.bik.gov.tr 14 22 MART 2014 Magazin-Tv HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ir süredir tedavi için Paris Clinalliance B Klinik'te kalan Erkan Özerman Türkiye'ye Manken döndü. Özerman ve Belçika'nın bir numaralı seçtiler ajansı olan Dominique Models'in Ceo'su Ercan Dedeoğlu, 2014 Best Model Beneluks seçimlerinde bir araya gelerek hem manken seçtiler hem de hasret giderdiler. İki eski dost 25 Nisan'da buluşmak üzere sözleşip ayrıldı.HABER MERKEZi 6 kilometre yürüyor üzel anne adayı Gönceki Bade İşçil, sabah Arnavutköy sahilinde yürüyüş yaparken objektife takıldı.Temposunu düşürmemek için muhabirlerin sorularını bile yürürken yanıtlayan oyuncu, "Doktorların tavsiyesi yüzme ve yürüyüş. Ben de her zaman olduğu gibi yine yürüyorum.Zor olmuyor çünkü alışkınım. "GÜNDE 6 KİLOMETRE YÜRÜYORUM" İşçil "Hamilelikten önce günde 15 kilometre yürüyordum, şimdi de 6 kilometrenin altına düşmemeye çalışıyorum" dedi.HABER MERKEZi Yeni sezonda ekrana dönüyor 012 yılında Ethem Sancak ile evlenen ve bu evlilikten Eren adında bir çocuğu olan sunucu ve oyuncu Ebru Akel Sancak, önceki gün oğluyla birlikte geldiği Bebek’te öğlen yemeği yedi. Sancak,”Evimiz burada o yüzden sık sık Eren’i buraya getiriyorum. Eren de sahili ve parkı çok seviyor. Birçok dizi teklifi geliyor ama ben anneliğin keyfini çıkarmak için hiçbir projeyi kabul etmiyordum. Eren büyümeye başladı yeni yayın döneminde çok güzel bir dizi ile ekranlarda olacağım, bunu da sizin vasıtanız ile duyurmuş olayım" dedi.HABER MERKEZi 2 ' ı d n a y m ı z ğ a n a t 'Aşk çüncü alÜçıkarmaya bümünü hazırlanan Ayşe Özyılmazel, havaların ısınmasıyla birlikte form tutmaya başladı. Bebek'te görüntülenen Özyılmazel "Kilo almak istemiyorsanız tatlıdan ve hamur işinden uzak durun" dedi.HABER MERKEZi KANAL AKIŞLARI 07:25Yerden Yüksek 08:50Gönül Hırsızı 10:45Yeni Zamanlar 11:40İyi Şeyler 11:55Aklı Selim 13:00Haber 13:15Spor 13:18Hava Durumu 13:25Savaşta Barışta Türk Ordusu 13:55Orduspor - TKİ Tavşanlı Linyitspor 16:00Gezelim Görelim 16:45Yerli Dizi 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Osmanlı Tokadı 04:05Comedya 05:30Aramızda Kalsın 07:00Flashpoint 08:00Güneri Cıvaoğlu ile Şeffaf Oda 12:00Gülhan'ın Galaksi Rehberi 14:30Aramızda Kalsın 16:30Comedya 19:15Komedi Dükkanı 06:10Evlerden Biri 07:00Yalancı Yarim 08:00Acemi Cadı 10:00Nedir Ne Değildir 12:00Ne Güzel Evim 13:00İnan Bana 14:00Akasya Durağı 16:30 Dizi 19:00Star Haber 20:00 Survivor 23:30Kim O! 05:00Geniş Aile 07:30Akasya Durağı 08:00Çok Güzel Hareketler Bunlar 09:50Magazin D 16:00Ben Bilmem Eşim Bilir 19:00Kanal D Ana Haber 20:00Arka Sokaklar 23:00Galip Derviş 06:00Kıskanç Kadın 07:30Cennet Mahallesi 09:00Winx Club and Poppixie 10:00Cumartesi Sürprizi 12:45Lezzet Haritası 13:45Ev Kuşu 14:45Dizi 17:00Shrek 3 19:00Show Ana Haber 19:45Fatih Harbiye 22:45Her Sevda Bir Veda 05:30Adanalı 07:00Çocuklar Duymasın 08:45Adanalı 10:40Selena 12:30Kapanmadan Kazan 14:00Dizi 16:30Dizi 19:00ATV Ana Haber 20:00Bugünün Saraylısı 23:00Kim Milyoner Olmak İster? 00:00Kusursuz Kurban 01:50Kartal Göz 03:40Ana Haber 04:50Dudaktan Kalbe 06:10Dolu Dolu Anadolu 07:00Gak Guk 08:30Burada Ne Yenir? 09:30Dünyayı Geziyorum 11:10Ne Var Ne Yok 11:50Gak Guk 13:15Gör Düğün Gibi 14:30 2. Sayfa 16:15Dolu Dolu Anadolu 18:00Sıcak Gündem 18:15Ana Haber 19:20Spor Bülteni 19:40Annapolis 21:45 Bıçağın İki Yüzü 2 07:00Süper Kahraman 08:45Tapınaktaki Hazine 2 10:15Music Box 10:45Fırıldak Ailesi 11:45Ön Sıralar 13:45Ah Biz Kadınlar 14:45Music Box 15:15Donanım Haber 16:40Fırıldak Ailesi 17:45Trend Topic 18:15Ray Mears İle Hayatta Kalmak 10:35Ekonomi Piyasalar 10:40Spor 10:50 2 Dakikada Bilim 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Seçim Aktüel 11:45Spor 11:55Hava Durumu 12:00Haber Merkezi 12:10Ekonomi Piyasalar 12:15Spor 12:25Ekonomi Notları 12:35Spor Aktüel 12:55Hava Durumu 13:00Öğle Bülteni 13:50Ekonomi Grafik 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 05:45Mike ve Molly 06:30Two And a Half Men 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Avatar 18:30Penguins of Madagascar 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 05:45Sana Bir Sır Vereceğim 07:30Murat Güloğlu İle Çalar Saat 09:45Fox İzliyoruz 10:00 Doktorlar 11:45Çocuklar Duymasın 14:15Benim Hala Umudum Var 16:15O Hayat Benim 18:30FOX Ana Haber 19:45Kaç Para Kaç 21:30 Müzede Bir Gece 2 23:45Kaç Para Kaç 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 22 MART 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Mesut Hoşcan: Ertuğrul Sağlam bir yere gitmiyor Christoph Daum: Hedefimizden uzak değiliz Eskişehirspor Kulübünden Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'ın takımın başından gideceği yönündeki haberlere cevap geldi. K Bursaspor Teknik Direktörü Cristoph Daum, takım olarak hedefledikleri noktadan uzakta olmadıklarının söyledi. ulüp Başkanı Mesut Hoşcan, Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'ın takımın başından ayrılacağı yönündeki haber ve dedikoduları yalanladı. Hoşcan, "Ertuğrul Sağlam nereye gidiyor? Böyle bir taraftarı, camiayı ve yönetimi bulmuş. Ertuğrul Sağlam bir yere gitmiyor." dedi. Eskişehirspor Yönetimi, teknik heyet, futbolcular ve taraftarlar, birlik ve beraberlik proğramında bir araya geldi. Proğramda şarkılar söylendi, Eskişehirspor marşları okundu. Geceye katılanları Bando ESES okuduğu marjlarla coşturdu. C umartesi günü oynanacak Torku Konyaspor karşılaşması öncesinde Özlüce Tesisleri’nde basın toplantısı düzenleyen Alman teknik adam, gelecek için umutlu konuştu. Torku Konyaspor maçında futbolcularından farklı reaksiyon beklediğini belirten Daum, “Profesyonel futbolculukta 1 kural vardır ki o çok önemlidir. Programda konuşan Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam, taraftarlardan takım için destek istedi. Sağlam, şöyle konuştu: "Buradaki coşku başarının habercisi. Çok fazla zamanımız yok. Önümüzde bir Çaykur Rizespor karşılaşması var ki bizim için ligte çok önemli bir karşılaşma. Sonrasında hepimizin beklediği kupada finali getirecek Antalyaspor karşılaşması olacak. Sizden isteğimiz bu çocuklara inanın ve onlardan desteğinizi esirgemeyin. Onlar size bu istediğiniz özlediğiniz başarıyı yaşatacaklardır." Futbolcu sahada takımı için herşeyini ortaya koymalıdır. Biz Kayserispor maçında bunu yapamadık. Fikstürü ve puan sıralamasındaki yerine baktığımızda hedefimizden pek uzak değiliz. Yenilgiye karşın hedefe ulaşabilmek bizim ayaklarımızda. Sahada her şeyimizi ortaya koyabilirsek sonuca ulaşabiliriz. Bunun içinde futbolcularımızın sahada arkadaşının açığını kapatıp, daha fazla mücadele etmesi şart. Golü yedikten sonra olumsuzluk olmadan mücadele etmek çok önemli.” dedi. Türkiye’de uzun süredir çalıştığına dikkat çeken tecrübeli hoca, “Taraftarlarımızı çok iyi anlıyorum. Taraftarlarımız iyi mücadele ettiğimizi görürse yenilsek bize destek verir. Futbolcuların sahada her şeyi yaptığını gördüğünde yenilgiyi kabullenir ve sizi yenilseniz de alkışlar. Baktığınızda taraftarlarımız, bunu yaparsak, mücadele edersek bizim yanımızda olurdu. Bunları sahaya yansıtmamız gerekiyor.” diye konuştu. Bir takımın başarılı olabilmesi için toplu hareket etmesi, takım olması şart diyen Daum, şöyle devam etti: “Bunun için Zidane’nın Şampiyonlar Ligi’nde attığı çok önemli bir gol sonrası söylediği ‘gol güzeldi ama diğer iki golü hazırlamak daha güzeldi’ demesi bence takım oyununun ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyordu. Artık ben değil biz deyip sahaya çıkıp oynamak gerekiyor. Takım olarak bunu yapmazsanız gerçekten çok zor. Golü on kişi hazırlar 1 kişi atar. Bunu kabul etmek gerekiyor.” Futbolcularıyla sık sık toplantılar yaparak oynayacakları takımları analiz ettiğini belirten başarılı taktisyen, şunları kaydetti: “Rakibimizin kadrosu kaliteli görülebilir. Takım ruhu ile mücadele ederseniz bu sorunu çözebilirisiniz diye uyarıyorum. Çok koşup mücadele ettiğinizde rakibin kaliteli ayaklarının önüne geçebilirsiniz diye uyarıyorum. Takım ruhu mutlaka olmalı. Önümüzdeki Torku Konyaspor maçında hedefe gitmemiz yüzde 100 değil, yüzde 110 ortaya koymamız gerekiyor. Biz onlardan iyiyiz. İstikrarı yakalamak için ilk adımı Konya maçında atmamız gerekiyor.” Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Daum, “Meslekte 20 yılımı geride bıraktım. Mentör ile çalışan ilk teknik adam benim. Ancak onların çok uzun zamana ihtiyacı oluyor. Birde futbolcuların her şeye onlara doğru olarak anlatması gerekiyor. Bu da her zaman olmuyor.” ifadesini kullandı. Bir gazetecinin "Frey-Harun tercihini yaparken zorlandınız mı?” sorusuna ise Alman hoca, şu cevabı verdi: “Analiz bakımında, kalite bakımından ortaya farklı veriler çıkıyor. Bunlar önemlidir. Yumuşak faktörler vardır. Bunlarda da çok farklılıklar ortaya çıkıyor, tecrübe gibi. Hata yapmama adına yardımcılarımızla konuşuyoruz. Sonuçta ben karar veriyorum. En objektifini yapmamız gerekiyor. Frey kötü performans göstermemişti, ben Harun’u oynattım.” Ligin ikinci yarısını analizini yapan Daum, sözlerini şöyle tamamladı: “Devre arası 9 yeni oyuncu geldi. Hazırlık süresi 5 gündü. Kupa maçları vardı. Takımı nasıl hazırlanacaksınız. Ben hiçbir zaman bunun arkasına saklanmadım. Geriye baktığımızda istikrarı yakalamak için süreçten geçtik. Ama Sivasspor ve Eskişehirspor maçlarını çok iyi oynadık. Ama Medical Park Antalyaspor maçı sıkıntılı geçti. Takım olarak üst üste üç maç hiçbir zaman rahat olamadık. Bu kulübe istikrar gelmesini istiyorum. İnişli çıkışlı değil, istikrarlı grafik istiyorum.” CİHAN 15 Ünal Aysal’ın da sabrı taştı! Eskişehirspor Kulübü Başkanı Mesut Hoşcan ise Teknik Direktör Sağlam'ın takıbın başından ayrılacağı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, bu haberleri yalanladı. Sağlamın takımın başında olduğunu ve hiç bir yere gitmediğini vurgulayan Hoşcan, "Ertuğrul Hoca'nın ayrılacağı yönünde söylenti ve haberler var. Ertuğrul Sağlam nereye gidiyor? Böyle bir taraftarı, camiayı ve yönetimi bulmuş. Ertuğrul Sağlam bir yere gitmiyor. Yarından itibaren tüm şehri Eskişehirspor bayraklarıyla donatacağız." diye konuştu. Ziraat Türkiye Kupası'nı bu şehre getireceklerini kaydeden Hoşcan, futbolculara ve teknik yönetime kefil olduğunu vurguladı. Konuşmaların ardından yönetim, teknik heyet ve futbolcular sahneye çıkarak Bando ESES'e eşlik ederek 'Tükenmiş Nefeslere' bestesini söyledi. Daha sonra Eskişehirspor taraftarı futbolculara temsili Ziraat Türkiye Kupası'nı verdi. CİHAN Şampiyonlar Ligi’ne veda eden Galatasaray’da Başkan Ünal Aysal’ın teknik kadro ve futbolcuların performansından memnun olmadığını açık açık ilan etmesi Florya’da gerginlik yarattı. L ondra dönüşünde bir taraftarın “Başkanım, Selçuk ve Burak sanki evlenecek de babaları kızları vermiyor. Bu yüzden kafaları rahat değil gibi oynuyorlar” demesi üzerine Ünal Aysal “Belki de böyledir” diyerek iki oyuncunun performansından memnun olmadığını ifade etti. Muslera’yı da yediği ilk golde suçlu bulan Ünal Aysal, Karabükspor deplasmanından sonra Londra’ya giderken de Drogba’yı oyundan alan ve Sneijder’i yanlış yerde oynattığını iddia ettiği Mancini’nin taktiklerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti. Muslera ve Semih ile birlikte kontratının iki yıl daha uzatılması beklenen kaptan Selçuk İnan ile yönetimin hala masaya oturmamış olması da problemi büyütüyor. Drogba, Sneijder, Selçuk, Burak, Mancini... Sezon başı ve Ocak döneminde transfer rekoru kırıp ciddi bir yenilenme adımı atılsa da Galatasaray’da ‘ideal’ düzende büyük bir değişim olmadı. Rahatsız futbolcular, ayrılık için gün sayanlar ve her geçen gün geriye gidenler derken, kadronun bir kez daha silbaştan yapılması kaçınılmaz gibi. Drogba’nın ayrılığına artık kesin gözüyle bakılıyor. Kanatta oynatılan ve verimi düşen, mutsuzluğu bilinen Burak da, yönetim de bu defa tekliflere açık. Selçuk İnan geldiği gün- lerin çok uzağında. Takımdaki birçok oyuncunun örnek aldığı, kaptanın ruh hali bozuk. Sosyal medyada yerden yere vuruluyor, tribünlerle arası açılıyor, yakın çevresi, “Arda gibi o da gider” diyor. Sneijder, dört gözle Hollanda’nın dünya kupası kadrosunu bekliyor, 2014’e gidip iyi bir performans sergilerse kariyerinde final transferi istediği biliniyor. Muslera ile görüşmelerin başlandığı açıklandı ama hâlâ somut bir gelişme yok. Yıldızlarda durum böyleyken, geleceğin Galatasaray’ı diye alınan gençlerin kadroya montesi de olmayınca kadro adına tablo giderek kararıyor. Başkan-Mancini soğukluğu Başkan Ünal Aysal’ın sohbet ortamlarında Mancini’ye yönelttiği teknik eleştiriler İtalyan hocanın kulağına gitti. Sürekli sistem değişikliği ve oyuna sokup çıkardığı oyuncular sebebiyle yollanan bu mesajlar, aklının köşesinde İtalya Milli Takımı bulunan Mancini’yi tavırlı bir hale soktu. En son İngiltere dönüşü Aysal’ın takım uçağı yerine, bir sonraki tarifeli seferi tercih etmesi de Aysal’ın tavrı olarak algılandı. En büyük bomba Başkan ile ilgili. Kongreye davet edilen, kurumsallaşma adımları eleştirilen Ünal Aysal’ın da sezon sonunda şampiyonluğun kaçması halinde ‘yeter’ restini çekip görevinden ayrılacağı iddialar arasında. Haber Merkezi Özdilek: Futboldan keyif almaya çalışıyorum Gençlerbirliği Teknik Direktörü Mehmet Özdilek, futbolda yaşanan olumsuzlukların insanların bakış açısını ve sevgisini değiştirdiğini bunun da büyük bir tehlike olduğunu kaydetti. G ençlerbirliği Teknik Direktörü Mehmet Özdilek, 3 Temmuz sürecinden sonrası Türk futbolunda gelinen nokta ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Bir basın mensubunun yaşanan olaylar sonrası futboldan keyif alıyor musunuz? Yönünde ki soruyu cevaplayan Özdilek, "Futbolun içerisinde bir insan olarak şahsen ben keyif almaya çalışıyorum. Ama dışarıdaki seyredenlere baktığınız zaman, futboldan çok futbol dışı etkenler konuşulmaya başlandı. Her maç için her müsabaka için, siz ve bizler futbolun içerisindeki insanlar olarak böyle bir süreci bundan önce yaşamadım ve görmedim." diyerek şöyle devam etti: "Aslında futbolu çok az konuşup daha çok etkenlerini konuşan programların ön plana çıktığı insanların zaman zaman değil çok büyük bir bölümünün futboldan uzaklaştığı futbol sevgisinin yavaş yavaş körelmeye başladığı bir ortam. Seyirci ortalamalarına baktığımız zaman Avrupa’nın aşağıya giden ülkelerinden biriyiz. Futbolu bu kadar seven bir ülke olmamıza rağmen, bakıldığı zaman Türk Milli takımının da buna etken olabileceğini ve etkileyebileceğini düşünerek Avrupa ve Dünya şampiyonalarında olamaması insanları karamsarlığa itiyor. Futbolla yatıp futbolla kalkan bir ülkenin insanları olarak bunu bir süreç olarak değerlendiriyorum. Bununda artık sonuna gelinmesini ve nokta konulması gerektiğini her yerde ifade etmeye çalışıyorum." Son süreçte Trabzon’da, Fenerbahçe maçında ve daha öncesinde yaşanan olaylardan dolayı insanların ve fut- bolun yorulduğunu ve zarar gördüğünü ifade eden genç teknik adam, "Bu marka değerini tekrar hep birlikte ayağa kaldırmalıyız. Dolayısı ile bu yaşanan süreçte hem ülke futbolu kaybediyor hem ülke sevgisi kaybediyor. Sevginin olmadığı özellikle futbol sevgisinin olmadığı hiçbir yerde de başarı beklemek çok gerçekçi olmaz. Kulüplerin tekrar Avrupa arenasında başarılı olması adına hem Milli takımın bundan sonraki süreçteki Avrupa ve Dünya şampiyonasında olması düşüncesiyle tekrar kendimizi çek etmeliyiz. Buna tekrar yapılandırma mı dersiniz yeniden organizasyon mu tekrar şemalandırma mı dersiniz ne derseniz deyin ama insanların içerisinde ki futbol sevgisini öldürmemek önemli bir unsur olmalı. Çünkü insanların futbola olan sevgisi ve bakış açısı değişmeye başladı. Bu futbol için en büyük tehlikedir." ifadelerini kullandı. Hafta sonunda oynayacaklarını Elazığspor maçı ile ilgili de görüşlerini açıklayan Özdilek, "Son 9 hafta kalmasını rağmen ligde çok şey değişecektir. Altında üstünde çok değişeceğine inanıyorum. Elazığspor maçı da öyle bir maç olacak. Rakip için ne kadar önemliyse bizim içinde öyle. Ama burası Ankara, her takıma karşı öndeyiz ve favoriyiz." diye konuştu. Öte yandan kırmızısiyahlılar Elazığspor maçı hazırlıklarına tek çalışma ile devam etti. Mehmet Özdilek yönetiminde gerçekleştirilen antrenmanda oyuncular ağırlıklı olarak kondisyon çalışması üzerinde durdu. Yaklaşık bir buçuk saat süren çalışma yarı sahada yapılan maç ile sonra erdi. CİHAN onomi HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 22 MART 2014 Cumartesi KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net Y ATIRIMCI TÜSİAD'I dinlemedi TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'ın 'böyle bir ülkeye yabancı sermaye gelmez' dediği ocak ayında Türkiye'ye 1,2 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye geldi. EKONOMi TAKMADI 3 Ocak'ta Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Genel Kurulunda konuşan TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, 'Vergi cezası veya başka türlü cezalarla şirketler üzerinde baskı kuran, ihale yasası onlarca kez değişen bir ülkeye yabancı sermayenin gelmesi mümkün değildir' demişti. BİRBİRİNİ İZLEDİ Türkiye'nin 5 önemli projesinden biri olarak gösterilen Filyos Limanı'nın altyapı yapım işi ihalesinde en düşük teklifi 472 milyon 512 bin 96,38 lira ile Nas İnşaat, YSE İnşaat ve Detaş İnşaat'ın oluşturduğu konsorsiyum verdi. Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın katılımı ile gerçekleştirilen Soma Kolin Termik Santrali'nin temel atma töreni gerçekleştirildi. YÜZDE 84'Ü AB'DEN ürkiye'de siyasi istikrara zarar vermek için ekonomide gidişatın kötü olduğu yönündeki kara propaganlara cevap reel ekonomiden geldi. Dün gün içerisinde milyarlarca dolar değerinde 9 farklı büyük çaplı yatırım projesi hayata geçirildi. T ÖZEL SEKTÖR YATIRIMA DEVAM EDİYOR Türkiye'de seçimlere 15 günden az zaman kalmasına rağmen, yerli ve yabancı özel sektör firmaları yeni tesis ve yatırımlarını da devam ettiriyor. Çin'in en büyük ticari araç üreticilerinden Sinotruk'un yetkililerinden oluşan heyet, yatırım ve ticaret olanaklarının araştırılması için Bursa'ya gelmesi oldu. Ayrıca, Deva Holding 2 yeni ilaç üretim tesisi kuracağını açıklarken, Kappa markası, kadın ve erkek saatlerinin üretimi ve tüm dünyaya dağıtımı için bir Türk firması ile anlaştı. 2 BİN 600 KİŞİYE İSTİHDAM MÜJDESİ Soma'da kurulacak ve 1.6 milyar liraya mal olacak Kolin Termik Santrali'nin temel atma törenine katılan Enerji Bakanı Taner Yıldız, 'Burada 2 bin 600 yeni ekmek kapısı, istihdam alanı açılıyor' dedi. Yıldız, Manisa ve Soma'nın ülkenin enerji üretiminin yüzde 3,5-4'ünü karşıladığını, rüzgar ve termik santrallerle ülkenin yükünü çektiğini dile getirdi. BÖLGE SAKİNLERİNE ÖNCELİKLİ İŞ Kurulacak tesisin emisyon değerlerinin çok düşük olduğunu, çevreci bir yatırım olduğunu anlatan Yıldız, şöyle konuştu: 'Çevreyi kirletmeyeceğiz çevreye rağmen değil çevreyle beraber olacağız' dedi. Bakan Yıldız, TKİ Genel Müdürü Mustafa Aktaş'a talimat vererek işe alımlarda bölge sakinlerine öncelik verilmesini istedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'da Türkiye'nin ilk termik santralden çıkan buhar ve sıcak suyla konut ısıtma projesini başlattıklarını belirterek, bunu 14 termik santralin bulunduğu bölgelerde de uygulamak istediklerini belirtti. Yıldız, 'Madencilerimizin alın terini burada enerjiye dönüştürdükten sonra sıcak suyun, buharın değerlendirildiği, Soma halkının hizmetine sunulduğu önemli bir projeden bahsediyoruz' şeklinde konuştu. 'Burada 15 milyar liralık tasarruf edebileceğimiz bir alan var' diyen Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: ' Hanımlar 4 milyar lira, sanayiciler 6,5 milyar lira, çocuklar 2 milyar lira, toplamda ölçülebilir yılda 15 milyar liralık tasarruf etme imkanımız var. Bu gördüğü nüz tesis en önemli tasarruf kalemlerinden bir tanesidir. 8 bin konutun enerjisini buradan sağlayacağız.' ESKİŞEHİR YHT YER ALTINA ALINIYOR Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattında test sürüşlerinin devam ettiğini belirtti. Herhangi bir sıkıntı söz konusu değil' dedi. Elvan, 'YHT'lerimiz, aç-kapa yöntemiyle açılan bu tünelden geçiş işlemlerine başladılar. Bunun, Eskişehir'i rahatlattığını düşünüyorum' diye konuştu. Trenin, şehir merkezinde yer 2 Ancak yabancı yatırımcının TÜSİAD'ın değerlendirmesini dikkate almadığı ortaya çıktı. Ekonomi Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Türkiye'ye ocak ayında 1,2 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye girişi oldu. Geçen yıl ocak ayında 802 milyon dolar olan Türkiye'ye giren uluslararası doğrudan yatırım tutarı bu yıl ocak ayında yüzde 51'lik artışla 1 milyar 211 milyon dolara yükseldi. Ocakta gerçekleşen uluslararası sermaye girişlerinin 707 milyon dolarlık bölümü (yüzde 84'ü) AB, 87 milyon dolarlık bölümü (yüzde 10,3'ü) Asya ülkeleri kaynaklı oldu. AB ülkeleri arasında ilk üç sırayı 599 milyon dolarla Hollanda, 22'şer milyon dolarla İrlanda ve İspanya aldı. Asya ülkeleri arasında ise Hong Kong 34 milyon dolar ile ilk, Suudi Arabistan 18 milyon dolar ile ikinci, Azerbaycan 15 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı. 491 MİLYON DOLARI HİZMET SEKTÖRÜNE Uluslararası doğrudan yatırım girişleri sektörel bazda incelendiğinde ocakta en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken sektör 491 milyon dolarla hizmetler sektörü oldu. Siyasi istikrarı bozmak amacıyla öne sürülen 'ekonomide işler kötü' propagandası boş çıktı. Bir günde milyarlarca dolarlık yatırım açıklandı. Dün, 1.6 milyarlık ter mik santral temeli atıldı, Filyos Limanı 472 milyona ihale edildi, kanser ilacı fab rikası için imza atıldı, dünyaca meşhur saat firması Türkiye'ye üretim üssü kurdu. altından geçmesinin bir örneğinin İspanya'nın Cordoba kentinde bulunduğunu kaydetti. 5 BİN KONUTA EŞDEĞER Bakan Elvan, '2,2 kilometrelik kesimde tam 145 kilometrelik fore kazık uygulaması var. 3,5 kilometre uzunluğunda içme suyu, yağmur suyu ve kanalizasyon gibi alt yapı yatırımlarının deplasesi gerçekleştirildi. 20 bin nüfuslu bir ilçeye yapılacak 5 bin konuta eşdeğer bir yatırım gerçekleştirildi' diye konuştu. Hizmetler sektöründe en fazla yatırım ise 411 milyon dolar ile finans ve sigorta faaliyetleri sektörüne yapıldı. Hizmetler sektörünü 269 milyon dolarla imalat sanayi, 44 milyon dolarla enerji sektörü izledi. Bu yılın ocak ayında, 178'i uluslararası sermayeli şirket kuruluşu ve 2'si yerli sermayeli şirkete uluslararası sermaye iştiraki olmak üzere 180 şirket faaliyete geçti. Metroyla İstanbul'un her yerine gidebileceksiniz! Metrosu'nun 3 istasyonla Gaziosmanpaşa'ya da hizmet vereceğini, ilçenin sınırlarından geçen Edirnekapı-Habipler Tramvayı'nı da Vezneciler-Arnavutköy arasında metroya çevireceklerini dile getiren Topbaş, şöyle konuştu: FİLYOS'A 472 MİLYON LİRA Türkiye'nin en önemli 5 yatırımından biri olacak Filyos Limanı'nın altyapı yapım işi ihalesinde en düşük teklifi 472 milyon 512 bin 96,38 lira ile Nas İnşaat, YSE İnşaat ve Detaş İnşaat'ın oluşturduğu konsorsiyum verdi. Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Metin Tahan 'Altyapısı olmayan bu kadar önemli yatırımlarda özel sektörün ilgisi, maliyetin yüksekliği ve geri dönüşün uzun vadede olması nedeniyle zayıf kalıyor. Hükümetin altyapıyı merkezi bütçeden karşılama kararı projenin hayata geçme süresini kısalttı. Yıllık 25 milyon ton yük kapasiteli bir liman olacak. Türkiye genelinde yılda 385 milyon ton yük elleçlendiği düşünüldüğünde projenin önemi daha net ortaya çıkıyor. Filyos Limanı da faaliyete geçtiğinde, Türkiye'de elleçlenen yük miktarı 410 milyon tona çıkacak' dedi. PLANDAN ÖNCE BİTECEK Tahan ayrıca, 'Projeyi, 4 yıl gibi bir sürede tamamlamayı planladık' dedi. Limanın altyapısına bu yıl genel bütçeden 140 milyon 600 bin lira harcanacak. Limanın altyapı çalışmalarının 2017'de bitirilmesi hedefleniyor. ÇINLI OTOMOTIV DEVI BURSA'DA Çin'in en büyük ticari araç üreticilerinden Sinotruk'un yetkililerinden oluşan heyet, yatırım olanakları için Bursa'ya geldi. Sinotruk'un Uluslararası Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Liu Qing, yatırımcılarla görüştüklerini belirterek, 'Türkiye'de iş geliştirebilmek için partner arıyoruz. "İnşallah bu metroyu ileride Gaziosmanpaşa Meydanı'na da getiririz. Bu tarz eklemelerle metrolar daha çok yolcunun olduğu her yere gider. İlçenizden geçecek iki ayrı metro hattıyla erişim sorununuzu kökten çözeceğiz. Arnavutköy'e gidecek metroyu 3. köprüden geçen trenle de bağlayacağız. Biz proje adamıyız, bizim projelerimizin rüzgarına başkalarının hayalleri bile yetişemez. Buradan Kabataş'a 25 dakikada gidebileceksiniz. Bizden otobüs istemeyeceksiniz. Metroyla şehrin her tarafına, hatta aktarmalarla Türkiye'nin ve dünyanın birçok şehrine gidebileceksiniz." Türkiye'nin en büyük kütüphanelerinden birini de Rami Kışlası'nda oluşturacaklarını bildiren Topbaş, kışlayı teleferikle Vialand'a, Miniaturk'e, Eyüp Sultan'a kadar uzatacaklarını söyledi. stanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, metronun ileride Gaziosmanpaşa Meydanı'na da getirilebileceğini belirterek, "İlçenizden geçecek iki ayrı metro hattıyla erişim sorununuzu kökten çözeceğiz. Arnavutköy'e gidecek metroyu 3. köprüden geçen trenle de bağlayacağız" dedi. İ Topbaş, Gaziosmanpaşa'da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gaziler, muhtarlar ve vatandaşlarla buluştu. İstanbul'a ulaşımdan, altyapıya, çevreden, sağlığa, eğitimden ve spora kadar her alanda 60 milyar lira yatırım yaptıklarını, bu yıl sonuna kadar da 8,5 milyar lira daha yatırım yapacaklarını belirten Topbaş, yatırım ve hizmetlerde teknolojiyi çok iyi kullandıklarını ve şehri metro ağlarıyla ördüklerini anlattı. Topbaş, en büyük yatırımları, ulaşım ve trafik sorunun çözümüne ayırdıklarını kaydetti. Temeli atılan Mecidiyeköy-Mahmutbey Topbaş, "Bu teleferiği inşallah Gaziosmanpaşa Meydanı'na kadar indireceğiz. Hem metro hem teleferik gelecek buraya. Yeni dönemde daha çok metro, daha çok otopark, daha çok bölge parkı yapacağız. İleri demokrasilerde önemli olan devletin bekasıdır, millete hizmet edilmesidir. Devlet millet için var" diye konuştu. Şehirlerin yerelden geliştiğini, bu nedenle bu yerel seçimlerin istikrar ve daha çok hizmet demek olduğunu vurgulayan Topbaş, Gaziosmanpaşalılar'dan yerel seçimlerde destek istedi.
© Copyright 2024 Paperzz