BAŞBAKAN DAVUTOĞLU 62. HÜKÜMETI AÇIKLADI "Başbakan Yardımcıları: Bülent Arınç, Ali Babacan, Başbakan Davu- Yalçın Akdoğan, Numan Kurtulmuş toğlu, Çankaya Adalet Bakanı: Bekir Bozdağ Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı: Ayşenur İslam Köşkü'nde AB Bakanı: Volkan Bozkır Cumhurbaşkanı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı: Fikri Işık ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Faruk Çelik Erdoğan'a sun- Çalışma Çevre ve Şehircilik Bakanı: İdris Güllüce Dışişleri Bakanı: Mevlüt Çavuşoğlu duğu 62. Ekonomi Bakanı: Nihat Zeybekçi Hükümete il- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Taner Yıldız ve Spor Bakanı: Akif Çağatay Kılıç işkin kabine lis- Gençlik Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı: Mehmet Mehdi Eker tesini açıkladı. Gümrük ve Ticaret Bakanı: Nurettin Canikli İçişleri Bakanı: Efkan Ala Kalkınma Bakanı: Cevdet Yılmaz Kültür Bakanı: Ömer Çelik Maliye Bakanı: Mehmet Şimşek Milli Eğitim Bakanı: Nabi Avcı Milli Savunma Bakanı: İsmet Yılmaz Orman ve Su İşleri Bakanı: Veysel Eroğlu Sağlık Bakanı: Mehmet Müezzinoğlu Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı: Lütfi Elvan" Davutoğlu, açıklamasında, yeni kabinenin hayırlı olması temennisinde bulunurak, "Allah milletimize güzel hizmetler etmemizi nasip eylesin" dedi. onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 30 AĞUSTOS 2014 Cumartesi KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net ALi BABACAN'A iŞ DüNYASINDAN Kredi ucuzluyacak TAM DESTEK erkez Bankası’nın merakla beklenen Para Politikası Kurulu’ndan tüketici ve reel kesim için indirim çıktı. Bankaların kredi faizlerinin duyarlı olduğu faiz üst limitinde 0.75 puanlık indirim yapan Merkez Bankası bankalara ‘Hadi siz de indirin’ mesajı verdi.Merkez bankası merakla beklenen faiz kararında dün “sıkı duruşa devam” mesajı verdi. Bir hafta vadeli repo faiz aşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 12. Cumhurbaşkanı oranını 8.25 ile sabit tutan Para Politikası Kurulu seçilmesinin ardından Başbakanlık için yetki verdiği (PPK), gecelik faiz oranlarında 0.75’lik indirim yaAK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu yeni kabineyi parak “enflasyon düşerse faizi indiririm” dedi. 0.75’lik indirimin özellikle reel kesimin kullandığı kurdu.Yeni kabinede kalıp kalmayacağı en çok merak edilen isimlerden biri ise Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımticari ve tüketici kredilerinin faizlerinin duyarlı cısı Ali Babacan oldu. olduğu üst bantta yapılması bankaların bu faizleri düşürmesinin de önünü açıyor. Davutoğlu bugün açıkladığı yeni kabinede ekonominin dümenini yeniden Ali Babacan'a emanet etti.Bu gelişme uzun zamandır kalacağı yönünde beklentinin oluştuğu piyasalar da iyimser bir hava estirirken, iş dünyasından da karara yönelik olumlu tepkiler geldi.Karar sonrası güne 71,98 puanlık yükselişle 81.009,69 puandan başlayan Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi 81.433 seviyelerine yükseldi. M Ekonominin dümeninde Ali Babacan'la yola devam kararı alınması iş dünyasından da büyük destek gördü. B İŞ DÜNYASINDAN TAM DESTEK Haber7'ye konuşan iş dünyasının önde gelen isimleri Babacan ile yola devam kararının istikrar ve güven noktasında çok isabetli bir karar olduğunu belirtirken bugünden itibaren eksik kalan yapısal reformların da bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. YATIRIMLARIN YÜZDE 82,5'I AVRUPA'DAN ürkiye'ye yılın ilk yarısında 5,3 milyar $lık doğrudan yatırım sermaye girişi olurken, söz konusu rakamın % 82,5'lik kısmı Avrupa ülkelerinde yaşayan yerleşikler tarafından gerçekleştirildi.ürkiye'ye bu yılın ilk yarısında toplam 5,3 milyar $lık doğrudan yabancı sermaye girişi olurken, söz konusu rakamdan aldığı % 82,5'lik payla aslan payı Avrupa'da yaşayan yerleşiklerin oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Ekonomi Bakanlığı'ndan derlenen verilere göre, 2014'ün ilk yarısında yurtdışındaki yerleşik kişilerin Türkiye'deki doğrudan yatırımları, yıllık % 21,2 artarak 5 milyar 266 milyon $a yükseldi. T Gülşan KURT ROPÖRTAJ ASELSAN KÂRINI İKİYE KATLADI! ‘Made in Yozgat’ BORSA ASKON Başkanı Mustafa Koca:Siyasi istikrarın bozulmaması adına Ali Babacan’ın başkanlığındaki ekonomik koordinasyonun devam etmesi gerekiyor. TÜMSİAD Başkanı Hasan Sert:Türkiye’nin son 10 yılda nerden nereye gelindiğinin farkına varılması lazım. Bu gelinen nokta hiç şüphesiz bir ekip ruhu ile gerçekleşti. Albayrak Holding CEO’su Ömer Bolat:Ali Babacan AK Parti’nin kuruluşundan bugüne ilk dakikadan beri görev almış 12 sene boyunca da görevini başarı İle yapmış değerli bir isimdir. ağlık ve tıbbi nedenlerle Türkiye'ye gelen ve 1 yıldan kısa sürede ülkeden ayrılan yabancı sayısı, yılın ikinci çeyreğinde zirveye çıktı. Söz konusu dönemde tedavisini tamamlayarak Türkiye'den ayrılan yabancı sayısı 90 bin 378'i buldu. Yılın ikinci çeyreğinde günde ortalama bin kişi Türkiye'de tedavi gördükten sonra ülkesine döndü.ürkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, sağlık ve tıbbi nedenlerle Türkiye gelen yabancı sayısında son 1 yılda ciddi artış yaşandı. Geçen yılın son çeyreğinde başlayan artış eğilimi, bu yılın ilk iki çeyreğinde art arda rekor kırılmasını sağladı. Tedavisini tamamlayarak 1 yıl içinde ülkesine dönen yabancı sayısı, geçen yılın üçüncü çeyreğinde 33 bin 159 iken, son çeyrekte bu sayı 58 bin 74'e yükseldi. Bu yılın ilk çeyreğindeki 72 bin 67 rakamıyla bu alanda rekor kırılırken, ikinci çeyrekte 90 bin 378 kişinin ülkeden çıkış yapmasıyla yeni bir rekora imza atıldı. 3 T İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ömer Cihad Vardan:Sayın Ali Babacan yıllardır ekonominin zirvesinde bulunmuş ve oldukça başarılı grafik çizmiş bir bakanımız. ŞiFAYI TüRKiYE'DE ARADILAR S Ekonomi Gündem ürk savunma sanayisinin önde gelen firmalarından ASELSAN'ın yılın ilk yarısındaki net karı, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 100 artarak 199 milyon lira oldu. Türk savunma sanayisinin önde gelen firmalarından ASELSAN'ın yılın ilk yarısındaki net karı, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 100 artarak 199 milyon lira oldu. Şirketin uzun vadeli siparişleri ise 9,4 milyar liraya yükseldi.Şirketin faaliyet raporundan derlediği bilgilere göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulan ASELSAN, yurt içi ve yurt dışı satışlarını artırmaya devam ediyor. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı Nail Olpak:Sayın Ali Babacan’ın ekonomi yönetiminin başında olduğu süre içerisinde başarılı bir süreç yönettiğini hepimiz biliyoruz ve bundan dolayı hükü metin diğer üyeleriyle birlikte kendisine çok teşekkür ediyoruz. imzalı kazanlar 150 ülkede 8 DAVUTOĞU: İLK ZİYARET YERIM... Yalçın İÇYER SUSKUNLUK NEYE İŞARET? Yazısı S.9’da Faruk BAKAÇ Güne Bakış Gündemde Neler Var? Yazısı S.4’de 3' ü N C ü K ö P R ü 2 5 GöKDELENE EŞi T Süleyman GÖKSU GEZ DÜNYAYI GÖR KONYAYI Yazısı S.10’da İ stanbul'un 3’ün hızla yükseliyor cü Köprü projesi gökdel Otoyolu Proj . Kuzey Marmara oruz ene denk malzeme kullanı "25 gökdelen yaesinin Müdürü Uyar kalit . İCA olarak bu projenin iş yesinin ve iş yapıyoruz” dedipmaya denk iş sek olmasına, güvenliğinin yük. son derece dikkçevreye duyarlılığına 3’üncü Köprü bi proje her şeydenat ediyoruz. Bu projesi. Dünya r yap-işlet-devret ge leceğine katkı önce Türkiye’nin köprü, Türkiye'nın gözünü diktiği geçecek kadar sunan ve tarihe yü da hedef projel nin kalkınmasında B unun için azam ksek önemde. Marmara Otoyoerden biri. Kuzey yor, gelecek ne i gayretle çalışı si Müdürü İsmai lu Projesinin yeni bı rakmak istiyor llere altın bir imza l lerle dolu oldu Uyar, projenin ennın en yüksek uz” dedi. Dünya kö "3’üncü Köprü ğunu söyledi. Uyar, la ntı yollarını ya prüsünü ve bağ imzası buluna Projesi üzerinde Uyar, "Enlerle ptıklarını belirten n do gibi yeni mühenherkes için olduğu or uz. Burada ‘en’ lu bir işe imza atıybüyük bir şans disler için de var o da burada olan başka bir şey . Bu projede 25 süremiz var" di 30 aylık bir inşaat ye konuştu. 2 Y Ü Z Y Ü Z E 30 AĞUSTOS 2014 Ekonomi HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gülşan Kurt ‘MADE IN YOZGAT ’ iMZALI KAZANLAR 150 ÜLKEDE Y ozgat son yıllarda ısı kazanları üretiminde atağa kalktı. 150 ülkeye kazan ihraç etmeyi başaran şehir, dünyada adını kazanın üretim üssü olarak yazdırmış durumda. Erensan Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Eren, "Yozgat, 2011 yılında yapılan ortaklıkla beraber Atlantic Group'un kazan üretim üssüne dönüştü. Bugüne kadar Yozgat'a 25 milyon liralık yatırım gerçekleştirdik”dedi. -Erensan olarak Türkiye ve dünya'da nerede yer alıyorsunuz? Yaptığı yatırımlarla Erensan sektörde yarım asrı geride bırakmış ülkemizin öncü ve kendi sektörünün lider markasıdır. Uc ayri DOGAL GAZ KAZANLARI , ENDUSTRIYEL BUHAR KAZANLARI ve ENERJI KAZANLARI segmentinde Turkiye de Pazar liderligini koruyan Erensan yatirimlarina Yozgat da devam ediyor. Ayrıca Son 10 yilda gerçekleştirdiği uluslar arası anlaşmalarla Erensan küresel bir marka olma yolunda önemli adımlar attı. 2011 yılında yapılan Atlantic Groupe ortaklıgiyla beraber Yozgat fabrikamız Atlantic Group’unun kazan üretim üssüne dönüştü. “150 ülkeye ihracat gerçekleştiren Erensan, sadece iç pazarda değil, uluslararası pazarlarda da oldukça aktif ve lider konumda olan firmalar arasında. Geliştirdiğimiz TR C Gaz Yakıtlı Üç Geçişli Yoğuşmalı Kazan, , EUROMAX C Üç Geçişli Yoğuşmalı Sıcak Su Kazanı ürünlerimiz yoğun talep görüyor. Erensan markasıyla İngiltere, İtalya, Fransa, İsviçre, İspanya, Portekiz, Almanya gibi ülkelerde yer almaktayız. “ -Enerjiyi daha verimli kullanmak adına neler yapılabilir? Enerji verimliliği çıkan yasa ve yönetmeliklerle, yapılan uluslararası anlaşmalarla zorunlu hale gelmeye başladı. Doğalgaz, petrol gibi enerji hammaddelerinin temininde yaşanan zorluklar ve enerji maliyetleri göz önüne alındığında da enerjiyi verimli kullanma gerekliliği açıkça görülüyor. Enerjide sürdürülebilirliğin sağlanmasına, dışa bağımlılığın azaltılmasına, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesine ve iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik çalışmalar diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de enerjinin ve enerji kaynaklarının verimli ve tasarruflu kullanımının önemini artırdı. Bununla birlikte doğru kazan ve ısıtma sistemlerin kullanılmasıyla enerji üretiminde yüzde 95’lere varan verimlilik elde etmek ve enerji tüketiminde maliyetlerden yüzde 50’ye varan tasarruf yapmak artık hayal değil. Biz de Erensan olarak yüzde 100 yerli üretime dayalı, çevreye ve doğaya duyarlı, enerji üretiminde verimlilik, enerji tüketiminde tasarruf sağlayan ürünlerimizle 150 ülkeye ihracaat gerçekleştiriyor ve ülke ekonomisine katkımızı sürdürüyoruz. -Atlantic Group ile yapılan ortaklık ile Yozgat'ta bulunan fabrikanızda bugün ne değişti? -Dünya 'Made in Yozgat' imzalı kazanlar kullanmaya başladı" diyorsunuz, Erensan bunu nasıl başarıyor? Ekonomi çevrelerince cari açığa reçete kabul edilen bir rol model olarak sunulan Atlantic Group ile bir ortaklık gerçekleştirdik. Bu ortaklığın ardından bugüne kadar yaptığımız Yozgat’taki 4000 m2 uretimimizi büyüterek bugün 15.000 m2 lik dev bir ağır sanayi üretim tesisine dönüştürdük. İhracat yaptığımız ülke sayısı 100 ülkeye ulaştı. Gerçekleştirdiğimiz bu yatırımlarla ülke ekonomisine ve istihdama katkı sağladık. Yozgat, 2011 yılında yapılan ortaklıkla beraber Atlantic Group’unun kazan üretim üssüne dönüştü. Atlantic Group kazan markalari ve modelleri de artik Made in Yozgat kaynagi ile ihrac ediliyor. Tamamı yerli hammadde kullanıyoruz ve istihdamı da katarsak ülke ekonomisi için ciddi bir katma değer yaratıyoruz hatta bununla birlikte enerji tasarrufu sağlayan ve maliyetleri büyük ölçüde düşüren ürün gamına sahibiz diyebilirim. Sizinde söylediğiniz gibi dünya ‘Made in Yozgat’ imzalı kazanlar kullanmaya başladı. Yozgat işçisinin yaptığı ürün bugün İtalya’da Torino Hastanesi’nde , İngiltere Cambridge Üniversitesi’nde, Avusturalya’da insanların evlerinde, Afrika'da süt ürünleri üreten mandıralarında, Kazakistan'da yağ fabrikasında, Rusya'da şehirlerin ısıtılmasında, Meksika’da kozmetik fabrikası gibi bir cok binada ve endustriyel tesisde ve yaklaşık 100 ülkede çalışıyor. Biz de bunu istikrarlı bir biçimde geleceğe taşımak istiyoruz. -Avrupa'nın kısa vadede 2020, uzun vade de 2030'da plana koyacağı "sıfır enerji" hedefi ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde 2018 yılından itibaren kamu ve kamuya açık binaların kendi enerjisini üreten, yenilenebilir enerji kullanılan binalar olma zorunluluğu getirilmiş durumda. 2020 yılından itibaren de AB ülkelerinde tüm yapıların buşekilde olması hedefleniyor. Birleşmiş Milletler raporuna göre; bu çerçevede 2035 yılına kadar net sıfır enerjili binaların pazar hacminin 1.3 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. Türkiye'de son yıllarda rağbet görmeye başlayan sıfır enerjili binalar son dönemin trendi haline gelmiş durumda. Çünkü bu binalar normal yapılara oranla yüzde 4050 oranında enerji tasarrufu sağlamaları ile yatırım maliyetlerini 3-4 yıl gibi kısa bir zamanda amorti edebiliyorlar. Bu durum da Türkiye'de son dönemde üretilen birçok nitelikli projenin çevre dostu ve enerji tasarruflu olmalarını sağladı. Türkiye gibi enerji konusunda dışa bağımlı ülkelerin önümüzdeki dönemde enerji tasarrufu sağlaması ve enerjide dışa bağımlılıktan kurtulabilmeleri için kendi enerjisini üreten (atık ısı kazanları gibi) binalar tasarlamaları gerektiğine inanıyorum. E YÜZDE 20 İSTİHDAM ARTIŞI SAĞLAYACAĞIZ Bilindiği gibi Türk mühendislerin çalıştığı ve bizim ArGe faaliyetlerimizin büyük ölücüde planlandığı ve ürünlerimizin geliştirildiği, Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun en kapasitesi en buyuk Isı Laboratuvarı’na (ISILAB) sahibiz. Bütün üretim ve Ar-Ge yatırımlarımızı Yozgat’ta yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Gerçekleştirdiğimiz ortaklıkla Atlantic Group’un kazan üretim üssüne dönüşen Yozgat fabrikamıza, kısa ve orta vadede geliştirdiğimiz yeni ürünlerin üretimi için yeni bir yatırım planlıyoruz. Sağladığımız istihdamı da yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz. -Isı sektörünün mevcut durumu ve geleceği hakkında neler söylemek istersiniz? Dünyada her gecen gün artan çevreye olan duyarlılık her sene sektöre karbon salınımı azaltıcı yönde daha verimli ürünlerin geliştirilmesini emrediyor. Avrupa standartları her geçen gün daha çevre duyarlı ürünlerin kullanılmasını öngörüyor ve standartlar yükseltiliyor. Bu konuda biz de kendi ürün gamımızda AR-GE’ye verdiğimiz önemle şimdiden önümüzdeki senelerde talep edilecek ürünleri geliştiriyoruz. Artık sektöre dünya sektörü olarak bakmak lazım çünkü artık neredeyse rakiplerimizin hepsi dünya firmaları. Globalleşme sürecinde sermaye ve rekabet büyüyen pazarda oyuncularını konsolide etmekte. Büyük gruplar hızlı büyümek için konularında ihtisaslaşmış, marka olmuş, pazar payları olan firmalarla ortaklık kurmak suretiyle büyümeye ve gelişen pazarlardan pay almaya çalışıyorlar. Türkiye’nin büyüme kat ettiği ve edeceği düşünülürse dünyanın gözü yine Türkiye’de olacaktır. Erensan olarak bizlerde ayni sekilde diğer ülkelerde yeni ortaklıklara ve satin almalarla ilgileniyoruz. Rüzgardan 1,3 milyar liralık elektrik nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, yılın Erensan Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Eren ilk yarısında 34 rüzgar santrali daha devreye girdi. Geçen yılın ilk yarısında rüzgar enerjisi alanında Türkiye'nin kurulu gücü 2 bin 619 megavat iken, bu yılın ilk yarısı sonunda bu kapasite 3 bin 424 megavata çıktı. Rüzgar enerjisindeki kurulu güce bir yılda 805 megavatlık kapasite eklendi. Söz konusu dönemde Türkiye'nin rüzgar enerjisindeki kurulu gücünde yaklaşık yüzde 30'luk artış oldu.Türkiye, geçen yılın ilk yarısında rüzgardan 3 milyar 213 milyon 302 bin 202 kilovatsaat elektrik üretirken, bu miktar 2014'ün ilk yarısında 3 milyar 600 milyon 187 bin 977 kilovatsaate yükseldi.C CİHAN Çelikçilerden ABD’ye mektup BD’nin Meksika ve Türkiye A menşeli inşaat çeliği ithalatına karşı başlattığı soruşturmaya taraf olan Çelik İhracatçıları Birliği üyeleri, ABD Ticaret Bakanlığı’na bir mektup yazdı. Türk çelik ihracatçılarının, ABD’li yerli üreticilerin çeşitli karar verici makamlara yaptığı politik baskıları dile getirdikleri mektupta “29 Temmuz 2014’te yapılan ve içeriği 19 Ağustos 2014’te duyurulan tek tarafl ı toplantıya itiraz etmekteyiz ve dairenizden bu toplantıya sunulmuş olan materyalleri zamansız ve yersiz oldukları gerekçesiyle reddetmesini talep etmekteyiz. Ayrıca her tür belge ya da bildirilerin temyiz kapsamında toplanıp muhafaza edilmesini de talep etmekteyiz” denildi.H HABER MERKEZİ 3 30 AĞUSTOS 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Beyaz etçilerin kuş gribi korkusu Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı ve Beypiliç Genel Müdürü Sait Koca, birkaç köy hayvanında kuş gribi görülmesi yüzünden ihracatın duracağı korkusuyla uzun soluklu hedefler belirlemekte sıkıntı çektiklerini söyledi. eyaz etçiler kuş B gribinin yeni birkaç köy hayvanında görülmesi yüzünden ihracatın duracağı korkusuyla hedef belirlemede sıkıntı çekiyor. Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı ve Beypiliç Genel Müdürü Sait Koca, birkaç köy hayvanında kuş gribi görülmesi yüzünden ihracatın duracağı korkusuyla uzun soluklu hedefler belirlemekte sıkıntı çektiklerini söyledi. olduğunu ifade ederek, yatırımların kısa bir sürede kazanç olarak döneceğini dile getirdi. "İhracata da çok önem veriyoruz" diyen Koca, şöyle konuştu: "Türkiye'nin kanatlı eti ihracatına baktığımızda 2000'li yılların başında on bin tonlar seviyesinde olan ihracatın, 2013 yılında 396 bin tona çıktığını görüyoruz. Son zamanlarda yaşanan olaylar, Irak'a ihracatın bir miktar azalmasına neden olsa da Irak, en büyük ihracat pazarımız olma konumunu sürdürüyor. Ayrıca, ihracatta Rusya Federasyonu gündemde. Rusya'nın Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nden gıda alımını durdurması üzerine ortaya çıkan bu durumu iyi biçimde değerlendirmek için çabalarımız sürüyor. Kuş gribinin yeni birkaç köy hayvanında görülmesi yüzünden ihracatımızın duracağı korkusuyla uzun soluklu hedefler belirlemede sıkıntı çekiyoruz. Bütün dünyada uygulanan bölgeleşme uygulamasına geçilmesini dört gözle bekliyoruz. Öte yandan, ülkemizde yaşanan kuraklık sonucu hububat fiyatlarındaki aşırı fiyat artışları, dövizlerdeki yükselmeler maliyetimizin yükselmesine neden oldu. Hep birlikte çok pahalı enerji tüketiyoruz. Bu da maliyetimizi çok olumsuz etkiliyor. Bu konuda sektöre mutlaka destek verilmesi gerektiğine inanıyoruz."H HABER MERKEZİ Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Kongre Merkezinde düzenlenen 19. Beypiliç Yetiştirici Semineri'nde konuşan Koca, Türkiye'de piliç eti sektörünün devamlı büyüdüğünü, 1995 yılında 313 bin ton olan üretimin geçen yıl bir milyon 791 bin tona ulaştığını anlattı. Türkülere konu olmuştu ama artık yok ürkülere konu olan Antalya'nın mor T üzümü, üreticinin yeterli ilgi göstermemesi üzerine üretimden kalktı. Üzüm, sadece bazı köylerde ve evlerin bahçesindeki küçük alanlarda yetiştirilmeye devam ediliyor. Kırmızı renkli, çok iri taneli, orta kalınlıkta kabuğu ile damakta unutulmaz bir lezzet bırakan, türkülere dahi konu olan Antalya'nın mor üzümünü bugünlerde artık pazarlar ve marketlerde görmek mümkün değil. Anadolu'da milattan önce 3500'lere kadar inen bağcılık kültürünün önde gelen ürünlerinden mor üzüm, yeterli üretim talebi olmaması nedeniyle artık üretimden kalkmış durumda. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesi Ziraat Mühendisi Bilal Aydoğan, yaptığı açıklamada, üzüm üretim alanında dünyada 6. sırada yer Koca, sektörün önünün açık ROBOTLAR İÇİN ONLİNE dünyayı anlamaları mümkün olacak. tanford Üniversitesi’nde robot bilimci Ashutosh S Saxena yönetimindeki bilim insanları, görebilen, duyabilen, yazılı ve sözlü bir dili anlayabilen, etrafl arındaki dünyayı algılayabilen robotlar geliştirmeye çalışıyorlar. Bu çalışma, Ulusal Bilim Vakfı’nın yanı sıra, Google, Microsoft ve Qualcomm gibi dev markalar tarafından destekleniyor. Saxena’nın dediği gibi; “Amacımız, robotların kullanımı için çok iyi bir bilgi sistemi- ya da bilgi zemini- kurmak. Dünyanın neresinde olursa olsun, tüm araştırmacılar bu hizmetten ücretsiz yararlanabilecek ve sistemdeki bilgiyi yerel robotlara aktarabilecekler. Bu robotlar, kendi öğrendiklerini de sisteme yükleyebilecekler. Bu da RoboBrain’in knowhow’ının sürekli olarak gelişmesini sağlayacak. Bulut robotbilim Saxena ve takımı tarafından geliştirilen son yeniliğin ismi RoboBrain. RoboBrain, her bir robotun kullanabileceği bilgi ve yapay zeka ile yüklenmiş bir online yazılım. Berkeley California, Brown ve Cornell Üniversiteleri ile birlikte araştırmalar yürüten Saxena ve ekibi, dev bir online beyin yaratmayı hedefl iyorlar. Bu beyin sayesinde, robotların Bugün, bir robotun kahve servisi yapmasını veya ev içinde paket taşımasını isterseniz, yeni bir yazılım programı yüklemeniz gerekiyor. Eğer bir robota yeni bir görev öğretmek istiyorsanız, işe en baştan başlamanız lazım. Wired dergisine açıklamalarda bulunan Saxena’ya göre, robotun içinde bulunan bu programlar veya Üzümün ana vatanının Anadolu ve Kafkasya olduğunu ifade eden Aydoğan, dünya genelinde 10 bine yakın, Türkiye'de de bin 200 çeşit üzüm bulunduğunu söyledi. - "Üzüm yetiştirmek zahmetli" Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Türkiye'nin kuru üzüm ihracatında yüzde 25'lik paya sahip olduğuna değinen Aydoğan, Antalya'daki tarım alanlarının binde 3'ünde üzüm üretildiğini vurguladı. Son yıllarda yüksek kesimlerde sofralık ve şaraplık üzüm üretimi için çalışma başlatıldığını kaydeden Aydoğan, özel teşebbüsün de yatırımlar yaptığını bildirdi. Üzüm yetiştirmenin zahmetli bir iş olduğunu ifade eden Aydoğan, ilk bağ oluşumunun masraflı olması nedeniyle genellikle üreticiler "Özellikle 1997'den bu yana belli aralıklarla bağcılık projeleri oluşturarak, üreticilerimizin kullanımına sunduk. Ancak zor ve meşakkatli olması nedeniyle çok fazla talep olmadı. Özellikle son yıllarda arsa fiyatlarının artması ve seracılığın gelişmesi de üzüm üreticilerinin farklı alanlara kaymasına neden oldu. Özel sektör son yıllarda üretime önem vermeye başladı." - "Antalya'nın mor üzümü bitti" Antalya'da, "mor üzüm" olarak bilinen türün yöreye özgü olduğunu ifade eden Aydoğan, gerekli ticari değerleri taşımadığı gerekçesiyle üretimden düştüğünü aktardı. Mor üzüm yerine alfons, kardinal, red clop gibi üzüm çeşitlerinin üretildiğine değinen Aydoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mor üzümün yok olmasının en büyük sebeplerinden biri de üreticilerin, verimi yüksek ve daha dayanıklı üzüm çeşidine yönelmesi. Mor üzüm yöresel bir çeşit olduğu için başka bölgelerde istenilen verim ve kalite alınamadı. Çünkü bu üzüm Akdeniz bölgesine has bir çeşitti. Mor rengi ve aromayı sadece Antalya bölgesinde alıyor."C CİHAN İhracat potansiyelini artırmak için tarımsal ürünlere verilecek ihracat iadesi oranları belirlendi robot bilimci Ashutosh Saxena yönetimindeki bilim insanları, görebilen, duyabilen, yazılı ve sözlü bir dili anlayabilen, etrafl arındaki dünyayı algılayabilen robotlar geliştirmeye çalışıyorlar. uygulamalar, yeterince etkili değil. Saxena tarafından geliştirilen RoboBrain ise dev bilgisayar kümelerinin gücünü kullanan tüm mevcut teknoloji ve yapay zeka trendlerinin tersine gidiyor ve bulut robotbilim olarak bilinen hareketin parçası olarak ortaya çıkıyor. RoboBrain, Amazon’un bulut platformunda yaşıyor Bulut robotbilim kavramı ilk olarak 2010 yılında Google mühendislerinden James Kuffner tarafından kullanıldı. Avrupa Birliği’nin araştırma kolu 7. Çerçeve Programı, RoboEarth’ü kullanıma açtı. RoboEarth’ün web sitesinde yer alan bilgiye göre, bu girişim, robotların web ortamında bilgi paylaşımı yapabildikleri ve “güçlü bulut robotbilim hizmetlerine” ulaşabildikleri bir veritabanıydı. Avrupa Birliği bünyesindeki DAvinCi Projesi de, hizmet robotlarına veri yükleyen bir başka girişim oldu. Aslında benzer düşünceler 90’lı yıllarda Tokyo Üniversitesi Profesörü Masayuki Inaba tarafından gündeme getirilmişti. Inaba, bilgileri internetteki diğer bilgisayarlardan alacak, fakat fiziksel dünyada hareket edebilecek robotlar tasarladı. Fakat daha sonrasında bunu gerçekleştirebilecek bir internet altyapısına sahip olamadık. Bugün genç teknoloji şirketleri ve üniversiteler Hadoop gibi açık kaynaklara veya Cloudera gibi şirketlerin sunduğu yazılımlara ulaşabiliyorlar. RoboBrain ise Amazon’un bulut platformunda yaşıyor. Çok fazla bilgi var Robotların en büyük sorunu, çok fazla kaynaktan çok fazla bilgiye maruz kalmaları. “Gerçek hayattaki her akıllı aracın üç görevi yerine getirmesi gerekiyor: Bunlar, algılama, planlama ve dil” diyen Saxena, bu nedenden dolayı RoboBrain’de nesne algılama sistemi kullanıldığını söylüyor. AA luslararası piyasalarda rekabet gücünün ve ihracat potansiyelinin U artırılması amacıyla tarımsal ürünlere 100 arasında değişen oranlarda ihracat iadesi yapılacak. verilecek ihracat iadesi oranları belirlendi. Bu kapsamda şirketlerin vergi ve vergi cezaları, SGK primleri, haberleşme giderleri, enerji giderleri, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na ve ilgili tasfiye halindeki bankalara olan borçlar ve bunların gecikme zammı ve faizlerine ilişkin giderlerinin tamamı mahsup edilecek. Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu'nun bugünkü Resmi Gazete’de yer alan konuya ilişkin kararla, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) ödenekleri çerçevesinde karşılanmak üzere; karar kapsamındaki ürünlerin ihracatında uygulanacak azami ödeme oranları ve miktar barajları belirlendi. Kümes hayvanları eti ve konserveleri, bal, süs çiçekleri, dondurulmuş ve kurutulmuş sebzeler, meyveler, zeytinyağı, konserve balık, çikolata ve kakaolu gıdalar, makarna, bisküvi, reçel, jöle, marmelatlar ile meyve ve sebze suları ihracatının kararla belirlenen miktardaki ihracatına yüzde 15 ile yüzde ‘Rating notunu korumak hepimizin sorumluluğu’ İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin son yıllardaki başarılı ekonomik performansının getirdiği kredi not artışlarının önemine dikkat çekerek “Bunun korunmasına yönelik çabalar hepimizin sorumluluğu” dedi tarafından tercih edilmediğine dikkati çekti. İl Müdürlüğü olarak, bağcılığın geliştirilmesi için çalışmalar yapıldığını anlatan Aydoğan, şöyle konuştu: İhracat iadesi oranları belirlendi BEYİN YARATACAKLAR RoboBrain, her bir robotun kullanabileceği bilgi ve yapay zeka ile yüklenmiş bir online yazılım. Bu dev online beyin sayesinde, robotların dünyayı anlamaları mümkün olacak.Stanford Üniversitesi’nde alan Türkiye'nin, 4 milyon ton kurutmalık üzümle de ilk sırada olduğunu belirtti. stanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, İDeğişikliklerin ağustos ayı toplantısını “İklimsel Nedenleri, Ekonomimize ve Sanayimize Etkileri” ana gündemi ile bugün gerçekleştirdi. İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği ve Afet Yönetim Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve Türkiye Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa’nın konuk konuşmacı olarak katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, yılın ilk sekiz ayını geride bıraktığımız bu günlerde küresel ekonomideki toparlanma eğilimine rağmen risklerin devam ettiğini söyledi. Ortadoğu ve Ukrayna’da yaşanan gelişmelerin petrol fiyatlarının yükselme riskini artırdığını, küresel finansal piyasaların ise uzun vadeli faiz oranlarında artış riski taşıdığını belirten Bahçıvan, “Özellikle ABD’de uzun vadeli faizlerin beklenenden keskin ve hızlı yükselmesi, risk algısının yükselmesine yol açabilir. Orta vadede önemli gelişmiş ekonomilerde durgunluk riski varlığını koruyor. Pek çok ekonomide önümüzdeki dönemde büyüme potansiyelini ve sürdürülebilirliği arttırıcı yapısal reformlara hız verilmesi büyük önem taşıyor” dedi. Türkiye’de ise başta sanayi üretimi olmak üzere göstergelerin, ekonomik aktivitede belli bir yavaşlamaya işaret ettiğinin altını çizen Bahçıvan, “Türkiye gibi ülkelere yönelik uluslararası finans hareketlerinin hassasiyeti geçtiğimiz yıla oranla ciddi biçimde arttı. FED tarafından verilecek her türlü sıkılaştırma sinyali, Türk lirası üzerinde önemli bir hassasiyet unsuru. Yeni kabine üzerindeki belirsizlikler ve 2015 genel seçimleri, yatırımlar üzerinde belirleyici olmaya devam edecek gibi görünüyor” dedi. Faiz tartışmaları ekonomideki stresi sıcak tutuyor Bahçıvan sözlerini şöyle sürdürdü: “Böyle bir ortamda enflasyonun arzu edilen seviyeye geriletilememiş olması, ihracat pazarlarımızda yaşanan daralma, tasarruf oranlarının zayıf seyri, dünyadaki faiz artışı tartışmaları ve ülkemizdeki hassas kur dengeleri dikkate alındığında, yaşamakta olduğumuz faiz tartışmaları ekonomimiz üzerindeki stresi sıcak tutuyor.AA İmalatçı firmalar, kendi dış ticaret şirketleri ya da şirketlerinin de yer aldığı aynı kuruluş bünyesindeki bir dış ticaret firması kanalıyla ihracatı gerçekleştirmeleri ve dış ticaret firmalarının hak edişlerini imalatçı firmalarına devretmeleri durumunda teşvikten faydalanabilecekler. İhracatçı firmalar hak edişlerini ürünü satın aldıkları imalatçı veya üretici firmalara devredebilecekler.AA 4 30 AĞUSTOS 2014 Borsa Finans HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gündemde Neler Var? 10:00_Türkiye Dış Ticaret Dengesi (Temmuz) Beklenti: 7.4 mr $ Önceki: -7.85 mr $ Faruk BAKAÇ 12:00_Euro Bölgesi İşsizlik Oranı (Temmuz) Beklenti: %11.5 Önceki: %11.5 Şirket Haberleri Şişecam Grubu şirketleri, 2014-20152016 yıllarını kapsayacak şekilde 3 yıllık toplu iş sözleşmesini imzaladı. Verusatürk Girişim Sermayesi, Anel Telekomünikasyon Yönetim Kurulu’na dava açtı. Verusatürk, Anel Telekomünikasyon yönetim kuruluna, imtiyazlı pay sahiplerinin örtülü kazanç dağıtımı niteliğinde karar aldıkları idddia ederek, bunların tespiti için İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dava açtığını açıkladı. Data Gate, yıllık net satış hedefini 420 mn TL’den 720 mn TL’ye çıkardı. Şirket Avea ile Temmuzda imzaladığı AVEA tarafından yetkilendirilmiş iş ortakları da dahil olarak imzalanan distribütörlük sözleşmesine ek olarak, Avea'nın diğer distribütörlerine de bazı markalarda mobil ürün tedarikinde bulunacağından önceden 420 mn TL olarak açıklanan yıllık net satış hedefini, 720 mn TL’ye çıkardığını açıkladı. Şirketin 2013 net satışı 157 mn TL ve 2014/6 aylık net satışı 77 mn TL. 2013 yılını 3,2 mn TL zarar ile kapatan şirketin 2014/6aylık dönem karı 691 bin TL. Akenerji, 904 MWe kurulu güçteki Erzin Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali'nin EPC - geçici kabul tutanağının alındığını açıkladı. 223.6 mn TL bedel üzerinden satılarak alıcı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını açıkladı. Te-Mapol, Kayseri OGS'lerden herhangi birinde arazi satın alarak, üretim binası inşaa edecek. Tukaş, %172,65 oranında bedelli sermaye artırımı için SPK’ya başvurduğunu açıkladı. İş Bankası, yurt içinde 20 milyar TL'ye kadar banka bonosu ve/veya tahvil ihracı için Genel Müdürlüğe yetki verdi. Galatasaray, Olağan Genel Kurul toplantısının 29 Eylül’de yapılmasına karar verdi. Emlak GYO, Tahincioğlu Gayrimenkul-Kozken İnşaat tarafından yapımı devam eden "Nidakule Ataşehir Projesi" güney bloğunda bulunan 150 adet bağımsız bölümün tamamının, KDV Dahil Fenerbahçe, Olağan Genel Kurul toplantısınıN 23 Eylül’de yapılmasına karar verdi. NBG 2015 sonuna kadar Finansbank'ın %40 hissesini satacak. Yunanistan'ın en büyük bankası National Bank of Greece'in CEO Yardımcısı Paula Hadjisotiriou, Finansbank'ın %40 hissesini 2015 yılı sonuna kadar satmayı planladıklarını söyledi. Hadjisotirou, Finansbank'ın çoğunluk hisselerini ise satmayacaklarını ifade etti. (Foreks) Perakende yasa tasarısında hala eksiklikler var. CarrefourSa Genel Müdürü Nane, sector ile ilgili yasa tasarısında hala eksiklikler olduğunu, Perakende sektörünün büyümesinin %8-10 arasında olmasını beklediklerini açıkladı. (BloombergHT) rdem Başçı (Başkan), Ahmet Faruk Aysan, Murat Çetinkaya, Turalay Kenç, Necati Şahin, Abdullah Yavaş, Mehmet Yörükoğlu. E Para Politikası Kurulu (Kurul), Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo–Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının aşağıdaki gibi belirlenmesine karar vermiştir: a) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 12’den yüzde 11,25’e, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 11,5’ten yüzde 10,75’e indirilmiş, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı ise yüzde 7,5 düzeyinde sabit tutulmuştur. b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8,25 düzeyinde sabit tutulmuştur. c) Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 oranında sabit tutulmuş, borç verme faiz oranı yüzde 13,5’ten yüzde 12,75’e indirilmiştir. fiyatlarındaki yüksek seyir enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirmektedir. Kurul, bu çerçevede kuraklığın ve jeopolitik risklerin enflasyon görünümü üzerindeki etkilerini de ele almıştır. Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Bu gelişmelerle uyumlu olarak yurt içi özel kesim nihai talebi ılımlı bir eğilim sergilemektedir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, kısa vadeli faizlerdeki mevcut duruşun daha simetrik bir faiz koridoru içinde sürdürülmesine karar vermiştir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Geçtiğimiz yılın ortalarından itibaren gerçekleşen birikimli döviz kuru gelişmelerinin yıllık enflasyon üzerindeki olumsuz yansımaları kademeli olarak azalmaktadır. Öte yandan, gıda Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.H HABER MERKEZİ BDDK'dan Fibabanka'ya izin DDK, Fibabanka'ya bağlı ortaklığına çeşitli alanlarda destek/danışmanlık hizmeti sağlayabilmesi için izin verdi. B Konuya ilişkin Kurul kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Fibabanka AŞ tarafından ilgili mevzuat uyarınca, bağlı ortaklığına idari işler ve satın alma, hukuk, insan kaynakları, iç kontrol ve teftiş, risk yönetimi, mevzuat ve uyum, operasyonel süreçler ve eğitim alanlarında destek/danışmanlık hizmeti sağlaması hususunda izin verildi. AA Turkcell, A-Tel'deki paylarını sattı urkcell, A-Tel'deki yüzde 50 payını 31 miT lyon TL'ye şirketin diğer ortağı olan Bereket Holding'e sattı. Turkcell, sermayesinin yüzde 50'sine sahip olduğu A-Tel Pazarlama ve Servis Hizmetleri'nin (A-Tel) 7 milyon TL nominal değerdeki paylarının tamamını 31.03 milyon TL bedelle A-Tel'in diğer ortağı olan Bereket Holding'e sattı.KAP'a yapılan açıklamaya göre, 12:00_İtalya 2.çeyrek GSYİH (Final) Beklenti: -%0.2 Önceki: -%0.2 15:30_ABD Kişisel Gelir (Temmuz) Beklenti: %0.3 Önceki: %0.4 15:30_ABD Kişisel Tüketim (Temmuz) Beklenti: %0.2 Önceki: %0.4 16:55_ABD Michigan Üniversitesi Tüketici Güveni Endeksi (Ağustos) Beklenti: 80.0 Önceki: 79.2 DÜNYA NATO: Ukrayna'da binden fazla Rus askeri var… NATO, çok sayıda Rus askerinin Ukrayna'daki ayrılıkçıları desteklemek üzere bu ülkeye Obama: Ukrayna’ya askeri müdahaleye gerek yok… ABD Başkanı Barack Obama, Ukrayna krizine Amerika’nın askeri müdahalesini gerekli bulmadığını, bu konunun çözümü konusunda Avrupalı müttefiklerle birlikte sağlam duruş sergilemeye devam edeceklerini bildirdi. satış sözleşmesi 27 Ağustos'ta imzalanırken, işlemin, 30 Eylül 2014'te sona eren döneme ait konsolide net kara yaklaşık olarak 24 milyon TL pozitif etkisi olması bekleniyor. Açıklamaya göre ayrıca, Hisse Satış Sözleşmesi ile eşanlı olarak Bereket Holding ile Sulh Sözleşmesi imzalandı. Bu sözleşme kapsamında, Turkcell ATel'e 30.4 milyon TL tazminat ödeyecek.AA AVRUPA ECB/Nowonty, "Euro Bölgesi ekonomisi için endişelerim var" Avrupa Merkez Bankası üyesi ve Avusturya Merkez Bankası Başkanı Ewald Nowotny, Euro Bölgesi ekonomisi için endişeleri olduğunu, bulutlanmanın arttığı işaretleri gördüğünü söyledi. Nowotny yaptığı açıklamada, "Enflasyon ve işsizlik konusunda ise endişeli değilim. Büyük bir başarı hikayesi yok ancak Euro Bölgesi'nde bir yukarı dönüş bekliyorduk ve bu gerçekleşti. 2014, 2013'den daha iyi, fakat beklentilerden daha zayıf" diye konuştu. TÜRKİYE ABD Davutoğlu yeni Kabine'yi 11:30'da Cumhurbaşkanına sunacak, 12:30'da basın toplantısı yapılacak… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 62.Hükümeti kurmakla görevlendirilen AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, yeni kabineyi bugün saat 11:30'da Cumhurbaşkanına sunacak. Petkim'de kapasite %13 artacak. Socar Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, Socar'ın yatırımlarını hızlandırdığını anlattı, Petkim'de kapasitenin Ekim ayına kadar yüzde 13 artacağını söyledi. Fonlama faizini %12’den %11,25'e çekti Toplantıya Katılan Kurul Üyeleri 12:00_Euro Bölgesi TÜFE (yıllık, Ağustos) Beklenti: %0.3 Önceki: %0.4 girdiğini öne sürdü. NATO karargahında açıklama yapan bir yetkili, "Binden fazla Rus askerinin Ukrayna içinde faaliyette olduğunu değerlendiriyoruz. Ayrılıkçıları destekliyorlar ve onlarla birlikte savaşıyorlar." dedi. (CİHAN) Güngör Uras 2.30 TL’ye çek sorunu bitiyor Kredili satış yapacaksınız. Karşılığında borçludan çek senet alacaksınız. Ama borçlanacak kimseyi tanımıyorsunuz. Ya borcunu ödememe alışkanlığı var ise? Kolayı var. Borçlanacak kimsenin iznini alıyorsunuz. ”Ben sizin borç ödeme alışkanlığınızı soruşturabilir miyim?” diyorsunuz. Sonra Kredi Kayıt Bürosu’nu arıyorsunuz. 2 lira 30 kuruş ödüyorsunuz. Borçlanacak kimsenin ismini, iletişim adresini veriyorsunuz.Kredi Kayıt Bürosu, borçlanacak kişiyi buluyor. “Sizin geçmişteki borç ödeme bilgilerinizi istiyorlar. Verebilir miyiz?” diye sual eyliyor. Borçlanacak kişi evet der ise, Kredi Kayıt Bürosu, müracaat sahibine, borçlanacak kişinin geçmişinde borçlarını zamanında ödeyip ödemediği, borç yükü hakkında yazılı bilgi veriyor. Karşılıksız çek derdine son! Bütün bunlar akıllı telefon veya bilgisayar aracılığıyla 5-10 dakikada olup bitecek işlemler. Tekrarda yarar var. Her bir soruşturmanın bedeli sadece 2 lira 30 kuruş. Bu hizmeti veren Kredi Kayıt Bürosu 9 banka tarafından kuruldu. 49 banka büronun ortağı. Büro, Bankalar Birliği’nin şemsiyesi altında faaliyetini sürdürüyor. Kuruluşundan beri Kasım Akdeniz genel müdürlüğünü yapıyor. Büro bir “Risk Bilgi Merkezi”. Bankalar, müşterilerinin kredi durumlarıyla ilgili tüm bilgileri büroya aktarıyor. Kime ne kadar kredi verildi? Kim borcunu zamanında ödemedi? Kim ödemede gecikti? Kimin çek ve senedi karşılıksız çıktı? 2006 yılından bu yana bu bilgiler büroda kayıt altında. Bankalar büronun hizmetlerinden büyük ölçüde yararlanıyor. Finans sektörü ayda 700 bin sorgulama yapıyor. Buna karşılık reel sektörün aylık sorgulama adedi 28 bin. 2012 yılında karşılıksız çek verenler için hapis cezasının kaldırılmasından sonra karşılıksız çek alışkanlığının tekrar patlaması beklenirken tersi oldu. Çünkü çek ve senet vereceklerin geçmişlerini Kredi Kayıt Bürosu’ndan sorgulama imkânı tanındı. Bilmeyen kaybediyor Ne var ki çok kişi bunu bilmediğinden karşılıksız çek ve protestolu senet sorunu devam ediyor. Türk ekonomisinin çarkının dönmesinde çek ve senet çok önemli.Çeklerin karşılıksız çıkması, protestoların ödenmemesi ticaret sistemini kilitliyor. Kredi Kayıt Bürosu, bankalar ve finans sistemi için hizmet verdiği kadar reel sektöre de hizmet veriyor. Ama reel sektörün bu hizmetten ya haberi yok ya da gereğince yararlanamıyor. Reel sektörde çek ve senet kabul edeceklerin çek ve senedi kabul etmeden önce Kredi Kayıt Bürosu ile iletişime geçerek borçlanacak kişi hakkında bilgi almamaları sonucu uğrayacakları riskten ağlaşmaya hakları yok. Son bir bilgi; çek ve senetle borçlananların yüzde 82’si bugüne kadar karşılıksız çek vermemiş. Senetleri protesto edilmemiş. Yüzde 7’sinin çeki karşılıksız çıkmış ama hemen ödemiş. Yüzde 8’i bir ve birden fazla karşılıksız çek imzalamış, protesto edilmiş. Bu işi meslek edinen ve dolandırıcı olarak isimlendirilenler ise toplamın sadece yüzde 2’si.M MİLLİYET 29.08.2014 ABD’de büyüme %4,2’ye revize edildi… ABD’de dün açıklanan büyüme revizyonu yükselişe işaret ederek, ekonomik aktivitede işlerin yolunda gittiği algısını güçlendirdi. 2. çeyrekte ekonomik büyüme %4’den %4,2’ye revize edildi (beklenti %3,9). Bununla birlikte 2.çeyrekte tüketim harcamaları %2,5 arttı (beklenti %2,4). 30 AĞUSTOS 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 5 Kredi çekeceklere müjde Bankaların kredi faizlerinin duyarlı olduğu faiz üst limitinde 0.75 puanlık indirim yapan Merkez Bankası bankalara ‘Hadi siz de indirin’ mesajı verdi. kredi faizlerinin Bankaların duyarlı olduğu faiz üst limitinde düşürmesinin de önünü açıyor. 0.75 puanlık indirim yapan Merkez Bankası bankalara ‘Hadi siz de indirin’ mesajı verdi. KREDİ BÜYÜMESİ ILIMLI Merkez bankası merakla beklenen faiz kararında dün “sıkı duruşa devam” mesajı verdi. Bir hafta vadeli repo faiz oranını 8.25 ile sabit tutan Para Politikası Kurulu (PPK), gecelik faiz oranlarında 0.75’lik indirim yaparak “enflasyon düşerse faizi indiririm” dedi. 0.75’lik indirimin özellikle reel kesimin kullandığı ticari ve tüketici kredilerinin faizlerinin duyarlı olduğu üst bantta yapılması bankaların bu faizleri PPK, gecelik marjinal fonlama oranını yüzde 12’den 11.25’e, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını yüzde 11.5’ten 10.75’e indirdi. Kurul, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8.25 ve Merkez Bankası borçlanma faiz oranını ise yüzde 7.5 düzeyinde sabit tuttu. Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede İŞÇİLER DİKKAT! 3 AYLIK MAAŞINIZI ALMAYI UNUTMAYIN uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 oranında sabit tutuldu ve borç verme faiz oranı yüzde 13.5’ten yüzde 12.75’ye indirildi. Merkez Bankası’ndan PPK sonrası yapılan açıklamada, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği belirtilerek, “Bu gelişmelerle uyumlu olarak yurt içi özel kesim nihai talebi ılımlı bir eğilim sergilemektedir” denildi. KURAKLIK METİNE GİRDİ PPK açıklamasında, geçen yılın Ne dolar ne borsa İşte yeni yatırım alanı keçiler sizin malınız olur. Bütün bakım masrafları şirket tarafından karşılanır ve bunun karşılığında satın aldığınız keçilerin yavruları şirketimizin olur. Sözleşmeli hayvancılık sisteminde yaptığınız yatırıma karşılık yıllık yüzde 50 kazanç sağlayabileceğiniz bir model.” lternatif yatırım araçlarındaki A çeşitlilik her geçen gün artıyor. Son yıllarda öne çıkan ilginç bir trend ise ‘sözleşmeli hayvancılık’... bulunmaktadır. Ücret garanti fonundan yararlanmak için temelde üç şart bulunmaktadır. İşçilerin ücret alacaklarının korunabilmesi adına, 'ücret garanti fonu' oluşturulmuştur. İşverenler tarafından işsizlik sigortasına ödenen primlerinin yıllık toplamının yüzde biri ve bu primlerin değerlendirilmesind en elde edilen kazançlardan oluşan fon, işverenin iflası halinde işçi ücretlerinin korunması amacını taşıyor. Bunlardan ilki, işsizlik sigortasının kapsamında olmaktır. Bütün işverenler işsizlik sigortasına prim ödediği için, işverenlerin tamamının iflası halinde iflas eden işyerinde çalışan işçilerin ücret garanti fonuna başvurma hakları KIDEMİ, İHBARI KAPSAMIYOR İ Ancak işsizlik sigortasına prim ödeyenlerin tamamının bir işvereni ve işyeri olmadığı için, 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi olarak çalışan işçiler ve 5510 sayılı Kanunun 4/a'lısı olarak bir işverene bağlı olarak çalışan kişiler ücret garanti fonundan yararlanabilir. İkinci temel şart, işverenin iflas etmesi dolayısıyla işçinin ücret alacağının bulunmasıdır. Diğer yandan ücret garanti fonu işçilerin yalnızca iflas tarihinden geriye dönük olarak ödenmemiş 3 aylık ücret alacaklarını kapsıyor. Ücret dışında işverenin iflası nedeniyle doğan kıdem, ihbar veya kötü niyet tazminatları ücret garanti fonu kapsamında karşılanmıyor. İşçiler bu konuya dikkat etmeli. ÖDEYEMEZ DURUMA GELMELİ Üçüncü şart ise ücret alacaklarının ödenememe nedeninin işverenin ücret ödeyemez duruma düşmesi olmasıdır. İşverenin ücret ödeyememe nedenleri dört şekilde gerçekleşebilir. İşverenin konkordato ilan etmesi, aciz vesikası alması, iflası ve iflasın ertelenmesi işçilerin ücret garanti fonundan yararlanması için gerekli şartlar arasında bulunuyor. BAŞVURULAR İŞKUR'A KAPSAM dahilinde olan ve koşulları sağlayan işçilerin, gerekli belgelerle birlikte İŞKUR'a başvurmaları gerekiyor. İŞKUR'a başvuru yapılırken işverenin ücret ödeme güçlüğüne düştüğünü gösteren belge ve İŞKUR'dan alınarak doldurulacak olan "işçi alacak belgesinin" kuruma teslim edilmesi gerekiyor. İŞKUR tarafından uygun bulunan başvurulara yönelik ödemeler başvuru yapılan ayın sonuna kadar ödeniyor. 1 YILLIK ÇALIŞMA ŞARTI BU üç şartı sağlayan işçilerin tamamı ücret garanti fonundan yararlanamıyor. İflasın gerçekleştiği tarihten önceki son bir yıl içerisinde aynı işyerinde çalışmış işçilerin ücret garanti fonundan yararlanma hakkı var. 7 AYDA 5 BİN İŞÇİYE ÖDEME Ücret garanti fonu kapsamında 2014 ilk 7 ayında 5 bin 858 kişiye toplam 15 milyon 536 bin TL ödendi. 2013'de 5 bin 671 kişiye toplam 15 milyon 43 bin TL ödenmişti. 2014'ün ilk 7 ayında bu fondan yapılan ödemelerin 2013'teki toplam ödeme miktarını geçmesi, hem işyerlerinin iflas etme hızının arttığını hem de ücret garanti fonundan yararlanabilecek nitelikteki işçi sayısının da arttığını gösteriyor.A AA Örneğin bir keçi çiftliğinden belirli bir paraya aldığınız keçinin sütü sizin, yavrusu işletmecinin oluyor. Hayvanın tüm bakımını çiftlik sahibi üstleniyor. Keçinin süt geliriyle 2 yıl içinde fiyatını amorti etmesi öngörülüyor. Sonraki 1 yıldaki süt geliri yatırımcıya kalıyor. 4. yılda ise çiftlik sahibi yaklaşık yüzde 25 primle keçiyi geri alıyor. Bu işi yapanlardan birisi Arşin Tarım ve Hayvancılık... ‘Keçileriniz çalışsın, siz kazanın’ sloganıyla 4 yıldır afyonkarahisar’da kurdukları 135 dönümlük çiftlikte sözleşmeli keçi satıyorlar. Arşin, şu anda 8 bin keçiye sahip.Süt verimi yüksek Saanen cinsi keçi yetiştiren Arşin Hayvancılık’ın müdürü Tolga Çamlıca, aile şirketi olarak kurdukları çiftliğin daha önce zeytinyağı işiyle uğraştıkları için ‘hep akıllarında’ olduğunu söylüyor. Bu sistemi İsviçre’den görerek uyguladıklarını belirten Çamlıca, işleyişi şöyle anlatıyor: Yavrular işletmenin... “Avrupa ve Amerika’da çiftliklerde yaygın olarak kullanılan bu sistemde amaç çiftlik kurmaya imkânı yetmeyen, yetse bile bazı nedenlerden bu sektöre giremeyen kişilerin bu sektörden para kazanabilmesini sağlamak. Tasarruf sahipleri şirketimizin sahip olduğu keçileri satın alırlar. Satın alınan keçiler yine bizim çiftliğimizde bakılır ancak İstanbul'da taksi ücretlerine zam taksilerin taksimetre İstanbul'da açılış ücreti 2,95 TL'den 3,20 TL'ye, kilometre başına ücret de 1,83 TL'den 2 TL'ye çıkartıldı.İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nde (UKOME) gerçekleştirilen toplantıda, İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ve İstanbul Taksiciler Esnaf Odası'nın taksi ücretlerine zam talebi değerlendirildi. Buna göre, taksimetre açılış ücreti 2,95 TL'den 3,20 TL'ye, kilometre başına ücret 1,83 TL'den 2 TL'ye, 5 dakikadan sonraki 1'er dakikalık bekleme periyodu da 0,27 TL'den 0,35 TL'ye yükseltildi. Kararı değerlendiren İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, 19 aydır zam alamadıklarını belirterek, "Tabii, istediğimiz oranda bir zam alamadık. Keşke Türkiye'de hiçbir şeyin fiyatı artmasa da biz de zam kararı almasak. Ama zam bazen kaçınılmaz oluyor. Ancak oranlar maalesef çıkan kararda enflasyonun altında kalmıştır. Bu da açıkçası bizi üzmüştür. Biz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden, taksici esnafını daha çok koruyan bir kararın çıkmasını bekliyorduk" diye konuştu.AA 800 liraya sattıkları keçileri alırken 1000 lira ödediklerini belirten Çamlıca, “10 keçisi olan da, 600 keçisi olan da var. Şu anda 45 yatırımcı var. Hem Türkiye’den, hem de Almanya, Hollanda, İngiltere gibi birçok ülkeden” diyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2013 yılı verilerine göre, Türkiye’de keçi sayısı 9 milyon 226 bin baş. Geçen yıl toplam 18 milyon ton olan toplam süt üretimindeyse keçi sütünün payı yüzde 2.3. ‘Gece görüşlü’ kamerayla izliyor 2014 yılını son 300 keçiyi satarak kapatmayı planlayan Arşin Hayvancılık, hayvanların doğumu, hastalanması ve çalınması gibi ani gelişmelere karşı çiftliği 24 saat, 14 gece görüşlü kamera ve silahlı güvenlikle takip ediyor. Alıcıların mutlaka çiftliği görmesini istediklerini belirten Tolga Çamlıca, “Biz insanlara gelir sağlamaları için yatırım aracı sunuyoruz. Onların paralarını tehlikeye atmamaları, bizim de bu devamlılığı sağlamamız için güven şart. Biz hayvanları görmeden almalarını istemiyoruz. Ayrıca sözleşme fesih hakları da bulunuyor. Süt ödemeleri içinse teminat senedi veriyoruz” diyor.C CİHAN ISSN 1308 7606 şçiler çalıştıkları şirketin batması halinde fona başvurup son üç aylık maaşını alabilir. ortalarından itibaren gerçekleşen birikimli döviz kuru gelişmelerinin yıllık enflasyon üzerindeki olumsuz yansımalarının kademeli olarak azaldığına dikkat çekilerek, şöyle devam edildi: “Öte yandan, gıda fiyatlarındaki yüksek seyir enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirmektedir. Kurul, bu çerçevede kuraklığın ve jeopolitik risklerin enflasyon görünümü üzerindeki etkilerini de ele almıştır. Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, kısa vadeli faizlerdeki mevcut duruşun daha simetrik bir faiz koridoru içinde sürdürülmesine karar vermiştir.”A AA Yıl:70 Sayı:24905 Tarih:30 Ağustos 2014 Cumartesi Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Bilal ÇETİN Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Yasemin ERENER Haber Müdürü İnternet Site Editörü Kenan KURTOĞLU İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM Kübra ERENER Reklam Pazarlama ve Dağıtım Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] ANKARA İRTİBAT Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 Ankara Dağıtım AKDAĞ DAĞITIM ABDULGANİ AKDAĞ Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 6 30 AĞUSTOS 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ALMANYA Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rus birliklerinin Ukrayna'nın güneydoğusunda sınır ötesi operasyona giriştiği yolundaki haberlerle ilgili olarak Rusya Devlet Başkanı Putin'den izahat istedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in sözcüsü, Merkel'in Putin'i arayarak, Rusya'nın gerilimi düşürme ve sınırlarına sahip çıkma sorumluluğunu hatırlattığını söyledi. TELEFON GÖRÜŞMESİ DOĞRULANDI Merkel Putin'le en son Haziran ayında konuşmuştu. Kremlin iki lider arasındaki telefon konuşmasını doğruladı ancak ayrıntı vermedi. Ukrayna, Rus askerlerinin sınırı geçtiğini ve orduyla savaşan Rus ayrılıkçılara destek verdiğini duyurdu. Amerikan Dışişleri Bakanlığı, ayrılıkçıların Rusya'nın komutası altında karşı saldırıya geçmiş olabileceğini söylüyor. Üst düzey bir NATO yetkilisi, Rusya'nın ayrılıkçılara desteğinin daha belirgin hale gelmeye başladığını öne sürdü. Rusya, ayrılıkçıları silahlandırdığı ya da gizli destek sağladığı iddialarını reddediyor. AA İSRAİL İsrail yönetiminin, Filistinli gruplar ile arasındaki kalıcı ateşkes gereğince Gazze Şeridi'ndeki balıkçıların Akdeniz'de 6 mil açıklığına kadar avlanmalarına izin verdiği bildirildi. Filistin Balıkçılar Sendikası Başkanı Nizar Ayyaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in bu sabah Gazzeli balıkçıların 6 milde avlanmalarına izin verdiğini belirtti Temmuz ayında saldırıların başlamasından önce avlanma mesafesinin 3 mil olduğunu ifade eden Ayyaş, avlanma alanının 6 mile çıkarılmasını memnuniyetle karşıladı. Ayyaş, Mısır'da ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi döneminde imzalanan ateşkes anlaşmasında da avlanma menzilinin 6 mile çıkarıldığını ancak İsrail donanmasının 3 aydan daha kısa bir sürede tekrar bu alanı 3 mile düşürdüğünü hatırlattı. Yaklaşık 4 bin balıkçının bulunduğu Gazze'de, aileleriyle geçimi balıkçılığa dayanan kişilerin sayısının 50 bini geçtiğini söyleyen Ayyaş, İsrail'in saldırıları sırasında bu sektörün 6 milyon dolar zarara uğradığını belirtti. Filistin ile İsrail arasında 1993'te imzalanan Oslo Anlaşması, Filistinli balıkçıların 20 mil sınırı içinde avlanmasını öngörüyor. Buna rağmen Gazzeli balıkçılara en fazla 6 mil içinde avlanma izni veren İsrail, bazen bu sınırı 3 mile kadar indiriyor. İsrail askerleri, bu çerçevede zaman zaman Filistinli teknelere ateş açıyor ve balıkçıları gözaltına alıyor. Mısır'ın arabuluculuğunda Kahire'de yürütülen ateşkes görüşmelerinde İsrail ile Filistinli gruplar arasında varılan anlaşma çerçevesinde 26 Ağustos saat 19.00'da kalıcı ateşkes kararı alınmıştı. Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, kalıcı ateşkes anlaşmasının "Gazze ile İsrail arasındaki sınır kapılarının açılması, insani yardımların ve inşaat malzemelerinin Gazze'ye geçişine izin verilmesi, denizde avlanma alanının 6 mile çıkarılması ve diğer konularda taraflar arasındaki dolaylı müzakerelerin devam etmesi" maddeleri üzerinde gerçekleştiği kaydedilmişti. AA Almanya, silah yardımından önce Erbil'e 8 asker yolladı Almanya, Kuzey Irak'a yollanacak malzeme ve teçhizatın koordinasyonu amacıyla Erbil'e 8 asker yolladı. Suriye ve Irak’ta Hristiyan savaşçı sayısı artıyor Deutsche Welle Türkçe servisinin haberine göre, Federal Ordu'dan konuyla ilgili yapılan açıklamada, Erbil'e yollanan askeri personelin Başkonsolosluk bünyesinde "irtibat unsuru" olarak görev yapacağı, ayrıntıların Dışişleri Bakanlığı ile ele alındığı belirtildi. Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert dün koalisyon hükümetinin Pazar günü Kuzey Irak'a hangi tür silahların gönderileceğinin kararlaştırılacağını açıklamıştı. Başbakan Merkel, Iraklı Kürtlere silah yardımı konusunun önümüzdeki hafta başında Federal Meclis gündeminde de tartışılacağını, hükümetin bu konuda bir açıklama yapacağını söylemişti. Hükümetin Kuzey Irak'a silah gönderilmesi kararını Federal Meclis'te Pazartesi günü oylamaya sunması bekleniyor. Koalisyon çevreleri, "parlamentoda yapılacak oylamanın sembolik bir destek ifade edeceğine, bağlayıcı yanı bulunmadığına" dikkat çektiler. AA vrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun desteği ile merkezi İtalya'da bulunan araştırma kuruluşu Agenformedia tarafından hazırlanan rapora göre, Ortadoğu’ya aşırıcı grupların yanında savaşmaya giden Avrupalı Hristiyanların sayısı giderek artıyor. A “Yabancı savaşçılar” kavramı kullanılan raporda, Avrupa'dan gidenlerin genelleme yapılarak Müslüman ya da cihat yanlısı olduğunu söylemenin hatalı olacağı vurgulanıyor. “Avrupa Hristiyan Süryani topluluğuna mensup Johan Cosar, Suriye’de Sutoro adlı gönüllü Hristiyan Süryani güçlerine eğitim veriyor" denilen raporda, bu kişilerin Suriye'deki Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile hareket ettikleri belirtiliyor. Raporda, 2000’li yılların başında da Avrupa’dan Irak’ın kuzeyine gidip Süryani milis güçlerine katılanların ve eğitim verenlerin olduğu, bunların arasında Hollandalı polis Judi Mikhael ile onun İsviçreli, Alman ve İsveçli arkadaşlarının bulunduğu kaydediliyor. İsviçre’deki yayımlanan Sonntags Zeitung gazetesi, bölgede görüştüğü Hristiyan milislere dayanarak son dönemde en az 10 İsviçreli'nin, Suriye’nin kuzeyinde Süryani Askeri Konseyi’ne (SAK) katıldığını bildirdi. Gazete, SAK’ın eğitim kampında milisleri eğiten Johann Cosar’ın İsviçre vatandaşı olduğunu, 31 yaşındaki Cosar’ın geçmişte 5 yıl İsviçre ordusunda görev yaptığını yazdı. Cosar, gazeteye yaptığı açıklamada, bölgedeki Hristiyan varlığını korumaya kararlı olduklarını belirterek, “Memleketimizde ölmeye hazırız” ifadelerini kullandı. Avrupa ülkelerinden onlarca Hristiyan'ın Suriye ve Irak’a giderek terör örgütü IŞİD'e karşı savaştığı öne sürülüyor. Hristiyan milislerden 42 yaşındaki Gewargis Hanna da geçmişte Irak’ta da savaştığını belirterek, “Bu bölgeyi IŞİD’e karşı korumamız ve yeni yönetimi desteklememiz gerekiyor” dedi. Haberde, Süryani Askeri Konseyi’nin İsviçre’den savaşçı temininin yanı sıra bağış da topladığı, son iki yılda toplanan bağış miktarının yaklaşık 165 bin avro olduğu iddia edildi. Avusturya'da yayımlanan Krone gazetesi de Irak ve Suriye'de savaşan Hristiyan sayısının yaklaşık bin kişi olduğunu iddia etti. Süryani milisler, YPG ile hareket ediyor Avrupa’dan giden Hristiyanlar, ağırlıklı olarak katıldıkları Süryani Askeri Konseyi’nin, ocak ayından bu yana YPG çatısı altında faaliyet gösterdiği belirtiliyor. YPG, Avrupa’daki Kürt gruplar aracılığıyla bağış ve savaşçı toplarken, Avrupa’da yaşayan Yezidi gençleri de savaşmak üzere bölgeye çağırıyor. YPG’ye bağlı yardım kuruluşları Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika, Danimarka, Hollanda ve Avusturya’da aktif yardım kampanyaları düzenliyor. Kampanyalarda Yezidilerin IŞİD nedeniyle Şengal’de “fiziki ve kültürel soykırımla” karşı karşıya bulundukları vurgulanıyor. Ortadoğu uzmanı ve "Agenfor Center" adlı sivil toplum kuruluşunun direktörü Sergio Bianchi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa'da bazı kişilerin Suriye ya da Irak’taki dini ve etnik azınlıkların baskı altında olduğu düşüncesiyle hareket ettiğini söyledi. "Son yıllarda Batı Avrupa’daki Hristiyanlardan Ortadoğu'daki kaos bölgelerine savaşmak için gidenlerin oldu. Avrupa'dan gidenlerin birçoğu başlıca İsveç, Almanya, Hollanda ve İsviçre gibi ülkelerden yola çıkıyor" diyen Bianchi, hali hazırda özellikle Avrupa’dan Suriye’ye giden yaklaşık 40 Hristiyan'ın olduğunu bildirdi. Gidenlerin büyük kısmının Süryani ya da Kürt asıllı olduğunu kaydeden Bianchi, Batı Avrupa’nın refah ülkelerinden, Ortadağu’daki savaşa katılmanın kolay bir karar olmadığını belirtti. Bianchi, “Bu insanlar kendi toplulukların tehdit altında olduğunu düşüyor. Gitmelerindeki temel itici güç bu. Sadece Suriye’de değil, Irak’ta da tehdit altında olduklarını hissediyorlar. Kürtler gibi Süryaniler de bölgede güven de hissetmiyor kendisini. Kendi topluluklarını savunmak istiyorlar" diye konuştu. Suriye'de İsviçreli komutan Avrupa'da gidenlerin komutanlığını da yine Avrupa'dan giden birinin yaptığını dile getiren Bianchi, geçen yılı 6 Haziran'da İsviçre vatandaşı Johan Kosar adlı eski bir askerin Suriye’nin kuzeyine giderek Avrupa’dan cepheye katılanlar eğitim vermeye başladığını öne sürdü. Sergio Bianchi, şöyle devam etti: YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ Instagram’dan yeni aplikasyon “İsviçre’nin Locarno kentinden Suriye’ye gitti. Kendisi Avrupalı Süryanilerin organizasyonundan dış ilişkiler sorumlusu Said Kosar’ın oğlu. Aslında oraya bilgilendirici bazı yayınları dağıtmak için gitmişti. Daha sonra uzmanlığı nedeniyle adım adım sivil savaşın içerisine dahil oldu. Bugün askeri konseyde Hristiyan tarafının komutanı olarak görev yapıyor. Kosar’ın halen Suriye’ni kuzey doğusunda, Türkiye sınırına en yakın Suriye kentlerinden biri olan Kamışlı’da bulunuyor. Kosar’a birçok farklı ülkeden katılan var. Sayıları 30-40 civarında. Her zaman aynı yerde kalmıyorlar. Bölgede sık seyahat ediyorlar.” "Şu en büyük endişeleri İŞİD tehdidi” Suriye’nin kuzeyinde bazı bölgelerin güvenliğinin bölgedeki Kürt ve Hristiyan güçlerinin ortaklaşa oluşturdukları “Sutoro” adı verilen güvenlik güçleri tarafından sağlandığını vurgulayan Bianchi, “Suriye’de rejim karşıtı güçlerle bazı ortaklıklar yaptılar. İŞİD’e karşı savaşta da yer aldılar. Şu en büyük endişeleri İŞİD tehdidi” ifadelerini kullandı. Avrupa’dan Ortadoğu’ya gidenlerin genellikle birbirlerini Avrupa merkezli Süryani topluluklarında tanıdıklarının altını çizen Bianchi, “Kişisel ilişkiler yoluyla aralarında iletişim kuruyorlar. Suriye’ye, bölgeye, genellikle kendi kişisel kontaklarını kullanarak gidiyorlar” dedi. Öte yandan, Bianchi Avrupa’daki Süryani derneklerinin ise aslında kimsenin Ortadoğu’ya giderek savaşmasını desteklemediğini vurgulayarak, Süryani Kilisesi’nin de Suriye’ye gidilmesine karşı bir duruşu olduğunu kaydetti. Bianchi, başta İngiltere olmak üzere Avrupa’nın çoğu ülkesinde Avrupa’dan Ortadoğu’daki başta Suriye olmak üzere kaos bölgelerine seyahat ederek, cephede savaşanların tekrar ülkelerine geri dönmesinin tehdit olarak görüldüğünü söyledi. Avrupalı Yahudiler de İsrail'e gitmiş... “Avrupa’nın Ortadoğu’ya gönüllü olarak gidenlere ilişkin politikası Avrupa’nın güvenliği için potansiyel bir tehdit oluşturabilir. Çünkü Avrupa’dan Suriye’ye gidenlerin gerekçeleri çok farklı” diyen Bianchi, daha önce Avrupa’dan İsrail’i desteklemek için de çok sayıda Avrupalı Yahudi’nin Ortadoğu’ya gitmesine rağmen Avrupa ülkeleri tarafından tehdit olarak görülmediklerini belirtti. kıllı telefonlar için fotoğraf paylaşma hizmeti sunan Instagram, geliştirdiği yeni aplikasyon ile kullanıcılarının hızlandırılmış video çekmesine imkan veriyor. A Instagram, 'Hyperlapse’ isimli uygulamasını kullanıcılarının beğenisine sundu. Yeni uygulamayı akıllı telefonlarına indiren kullanıcılar, bu aplikasyon sayesinde hızlandırılmış videolar çekip bu videoları, Instagram ve Facebook hesaplarında paylaşabilecek. Instagram aplikasyonunun aksine daha yavaş çalışan uygulama, kullanıcıların çektiği videoları en az 2 en fazla 12 kat hızlandırmalarına izin veriyor. Şu an için sadece iPhone kullanıcıları tarafında kullanılabilecek olan yeni uygulama, Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlarda çalışmıyor. Apple Store’dan ücretsiz olarak kullanıcıların beğenisine sunulan Hyperlapse’in Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlar için ne zaman uyumlu hale getirileceği ise, henüz bilinmiyor. AA Sergio Bianchi, “Eğer genç bir nesli suçlu olarak genellersek büyük bir yanlış yaparız. Bu durum Avrupa’dan bölgeye giden Kürtler, Hristiyanlar ve Müslümanlar için geçerli. Ben bölgede Suriye’de savaşmaya giden çok fazla gençle görüştüm. Ben Avrupa’nın güvenliği için tehdit olduklarını düşünmüyorum” diye konuştu. Bölgeye gönüllü olarak Avrupa’dan gitmiş Hristiyan, Müslüman ve Kürtlerin “tehdit” olarak algılanmasının “bumerang” etkisi yaparak Avrupalı ülkeler için ileride daha büyük tehditlere yol açabileceği uyarısında bulunan Bianchi, "İnsanları yabancı savaşçılar olarak etiketlemeden önce daha dikkatli olmalıyız. Bu durum Avrupa’dan bölgeye giden birçok Müslümanı etkiliyor. Avrupa’dan Suriye’ye giden yabancıların çoğu dönmek istiyor fakat korkuyorlar, dönemiyorlar. Aileler otoritelerle konuşamıyor. Çünkü çocukları suçlu olarak görülüyor" şeklinde konuştu. Cihan 30 AĞUSTOS 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Kürtçe dersi TBMM gündemine taşındı HP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Milli Eğitim Bakanı’na “Kürtçe dersi vermek üzere toplam kaç öğretmen adayı gerekli kriterleri yerine getirmiş ve atanmayı beklemektedir? diye sordu. C Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından yazılı olarak yanıtlanması talebiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi sunan Sezgin Tanrıkulu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2012 yılında ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ adıyla bir dersin programa alınmasını kabul etmesiyle birlikte okullarda Kürtçe dersi verecek öğretmenlerin eğitiminin bazı üniversitelerde başladığına işaret etti. CHP’li Tanrıkulu, “Öğretmen adaylarına eğitimlerini tamamladıktan sonra atanmaları yönünde sözler verilmesine rağmen bu söz yerine getirilmemiştir. Kürtçe, okullarda seçmeli ders olarak okutulduğu halde bu dersi vermek üzere yetiştirilmiş olan öğretmenlerin atamasının yapılmamasının gerekçesi kamuoyuyla da paylaşılmamaktadır. Bu belirsizlik de Kürtçe öğretmen adaylarının ciddi mağduriyetler yaşamasına sebep olmaktadır. Ayrıca Kürtçe eğitimi konusunda donanım kazanmış olan öğretmenlerin istihdam edilmemesi, öğrencilerin de kalitesiz eğitim almalarını beraberinde getirmektedir.” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanununda Değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi verdi. Kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sunan Sezgin Tanrıkulu, genel gerekçe olarak, seçmenin nabzını yoklamak için araştırma şirketleri tarafından yapılan kamuoyu araştırmalarının son yıllarda güvenilirliğini yitirdiğinden söz etti. 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen önce -açıklanması yasak olmasına rağmenkamuoyu araştırmaları basınla paylaşılmış ve kamuoyu manipüle edildiğini söyleyen CHP’li Tanrıkulu, şöyle devam etti: “Halk nezdinde sonucun belli olduğu hissiyatının oluşmasına neden olan bu durum seçime olan katılımı düşürdüğü gibi Barış ve istikrar kuşağı oluşturmalıyız Türkiye’yi, uluslararası şantaja teslim ettiniz Tanrıkulu bu bağlamda Bakan Nabi Avcı’ya şu soruları yöneltti: CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Almanya’nın dinleme itirafına rağmen iktidar kanadının sessizliğine tepki gösterdi. Koç, “Alman istihbaratı Türkiye’yi her yönüyle dinlemiş. Bunlar açığa döküldü. AKP’den ‘çıt’ yok. Niye korkuyorsunuz? Ülkeyi uluslararası şantaja açık hale getirdiniz, teslim ettiniz.” dedi. "Kürtçe dersi vermek üzere toplam kaç öğretmen adayı gerekli kriterleri yerine getirmiş ve atanmayı beklemektedir? Kürtçe dersi vermek üzere yetiştirilmiş olan öğretmenlerin atanmamasının sebebi nedir? Öğretmenlere daha önce çeşitli vesilelerle atanacakları sözü verildiği halde, bu söz neden tutulmamıştır? Önümüzdeki dönem için kaç Kürtçe öğretmeninin atanması planlanmaktadır? Şu ana kadar kaç Kürtçe öğretmeni atanmıştır? Okullardaki Kürtçe seçmeli dersini veren öğretmenlerin tümü bu alanda uzman mıdır, yoksa branşı farklı olduğu halde Kürtçe dersini ek ders olarak mı vermektedirler? Şu anda üniversitelerde Kürtçe öğretmen adalarının yetiştirilmesi için eğitim verilmeye devam etmekte midir? Devam ediyorsa kaç öğretmen adayı daha yetiştirilmektedir? Üniversitelerde Kürtçe öğretmen yetiştirilmeye devam edilmiyorsa bunun nedeni nedir? Atanmayı bekleyen Kürtçe öğretmenlerinin süreç hakkında bilgilendirilmesi için kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılacak mıdır?" Cihan CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantı devam ederken gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Haluk Koç, AKP’nin dünkü olağanüstü kongresini eleştirdi. AKP’nin olağanüstü kongresindeki görüntülerin Kuzey Kore’yi andırdığını söyledi. 15 Ağustos tarihinden itibaren açık bir anayasa ihlali yaşandığını ve konuyla ilgili son olarak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunduklarını belirten Koç, “Bir cumhurbaşkanı, bir siyasi partinin kongresinde anamuhalefet partisine ağzına geleni söyleme hakkını kendisinde bulmaktadır. O zaman bu rejimin adını koymamız lazım. Devlet, devlet eliyle maalesef hukuk devleti olmaktan çıkartılmıştır. Tek bir kişinin beklentilerine, dayatmalarına teslim edilmiştir. Bu tablo vahim tablodur. AKP 1. Olağanüstü Kongresi hukuksuz bir süreç içinde toplanmıştır. Bir cumhurbaşkanının bir siyasi parti kongresinde, o partinin genel başkanıymış gibi konuşması, açması kongreyi, yönlendirmesi hukuka meydan okumaktır, hukuk tanımazlıktır.” dedi. PUAN FARKLARI Tanrıkulu, son olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde araştırma şirketlerinin tahmin ettikleri oranlarla seçimin sonuçlanmasıyla ortaya çıkan oranlar arasındaki farkın 5-6 puan civarında olduğunu belirterek, “Ülkenin geleceğini belirleyecek olan bu seçimlerdeki 5-6 puanlık yanılma kabul edilebilir değildir. Kamuoyu araştırmalarında yüzde 2’lik hata payı makuldür. Bu oranın üzerinde ya da altında gösterilen sonuçlar, bunun kasıtlı olduğunu ve bir algı operasyonu yapıldığını göstermektedir. Ayrıca 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, seçim yasaklarının başlaması ile anketlerin yayımlanmasını kesin bir dille yasaklamıştır. Yüksek Seçim Kurulu, her seçimden önce bu yasağı bir genelgeyle hatırlatmaktadır. Ancak araştırma şirketleri ve K Parti Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "10 büyük ekonomi arasına girme hedefini gerçekleştirmek için çevremizde barış ve istikrar kuşağı oluşturmak bir zorunluluk" dedi. A AK Parti Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Tarihin bu kritik eşiğinde, çevremizde en az 7-8 ülke idare edilemez konumda görülüp ciddi krizlerle boğuşurken Türkiye Cumhuriyeti'nin istikrarlı bir şekilde yoluna devam etmesi, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmesi hedefini gerçekleştirmesi için çevremizde bir barış ve istikrar kuşağı oluşturmak bizim için bir zorunluluktur" dedi. Davutoğlu, "Gönül isterdi ki bugün Musul'daki kardeşlerimiz de aramızda olsun. İnşallah onları da en kısa zamanda ailemizin içinde görmeyi ümit ediyoruz" dedi. Davutoğlu, "İftiharla, gururla söylüyorum bu 5 yıl içinde birçok platformda diğer ülke temsilcileri dönüp Türk diplomatlarına, temsilcilerine 'Acaba Türkiye ne düşünüyor' diye beklediklerini, baktıklarını biliyorum. Bu miras devam edecek, özgüvenimizi her halukarda sürdüreceğiz. Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin derin tarihi kökleriyle ilgili olduğu kadar engin ufkuyla da ilgilidir" diye konuştu. AA CHP'den Bakan Işık'a: Yeni alınacak kriptolu telefonlar kimlere verilecek? HP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, kriptolu telefonlar için yeni alımların yapılacağının basına yansıması üzerine Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’a yeni telefonların kimlere verileceğini sordu. C Veli Ağbaba, Bakan Fikri Işık’ın yazılı olarak cevaplandırılması talebiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, şu soruları yöneltti: "Kriptolu telefonlar kaç adet alınacaktır? Kimlere dağıtılacaktır? Alınacak telefonların maliyeti ne kadardır? Hangi yöntemle alınacaktır? İhale açılacak mıdır? Bu konuyla ilgili görüşülen firma var mıdır? Böyle bir uygulamaya neden ihtiyaç duyulmaktadır? Daha önce kullanılan kriptolu telefonların dinlendiği ortaya çıkmışken Bakanlığınızca bu konuyla ilgili gerekli incelemeler yapılmış mıdır? Sorumlular hakkında açılmış soruşturma var mıdır? Soruşturmalar sonuçlanmış mıdır?" Cihan CHP, seçmen kütükleriyle ilgili Meclis'e kanun teklifi sundu AKP’de sürpriz ayrılık adayların eşit şartlarda yarışma ihtimalini de ortadan kaldırmıştır. Son 12 yılda yapılan bütün seçimlerde manipülasyon iddiaları gündemi meşgul etmiştir. Seçmenin sandığa gitmemesine ya da başka partilere oy vermesine neden olan bu durumun kasıtlı olarak yapıldığına dair ciddi emareler bulunmaktadır. 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları ile birlikte basına yansıyan ses kayıtlarına göre Türkiye’nin önde gelen televizyon kanallarından birinin seçim sonuçlarını manipüle etmek için anket sonuçlarında değişiklik yaptığı görülmüştür. Seçim yasaklarına aldırış etmeden AKP hükümeti lehine yapılan manipülasyon çalışmaları araştırma şirketlerinin açıkladıkları sonuçların meşruiyetine gölge düşürmektedir.” 7 medya bu yasağa uymamaktadır. Son seçimlerde yasal uyarılara rağmen buna uyulmadığı, birçok kez görülmüştür. Bu nedenle bu gibi davranışlarda bulunanlar için caydırıcı cezalar uygulanmalıdır.” görüşünü aktardı. TANRIKULU’NUN MADDE GEREKÇELERİ MADDE 1- Bu madde ile kamuoyu araştırma şirketlerinin kamuoyunu yanıltmasının önüne geçilmesi ve taraflı anketler yayınlayanlar için caydırıcı müeyyideler uygulanarak, seçmen iradesinin gerçek dışı anket sonuçlarıyla yönlendirilmesinin engellenmesi amaçlanmıştır. MADDE 2- Yürürlük maddesidir. MADDE 3- Yürütme maddesidir. Cihan uruluşundan bu yana AKP'nin reklam ve tanıtım işlerini yapan reklamcı Erol Olçak, iktidar partisi ile yollarını ayırdı. K Olçak, AKP serüvenini Erdoğan ile birlikte bıraktığını açıkladı. AKP'nin kuruluş çalışmaları sırasında Erdoğan'ın birlikte çalışma teklifini kabul eden Erol Olçak, 13 yıl boyunca AKP'nin bütün genel ve yerel seçim kampanyalarını yönetti. AA Haluk Koç, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun adli yıl açılışında Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun konuşmasına ilişkin aldığı kararın önemli olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğan’ın törene katılmama kararına işaret ederek, “Gelmezsen gelme. Birisi ‘dur’ demek zorunda artık buna. Burası senin kişisel kapris cumhuriyetin değil. Burası bir hukuk devleti. Kurumları, kurulları, anayasası var.” şeklinde konuştu. ALMANYA’DAN NEDEN KORKUYORSUNUZ? CHP’li Koç’un gündeminde Alman istihbaratının Türkiye’ye yönelik dinlemeleri ve hükümetin bu konudaki tavrı da vardı. Almanya’nın dinlediğini doğrulamasına rağmen hükümetten hiçbir ses çıkmadığını belirtti. Ülkenin şantaja teslim edildiğini anlattı: “Alman istihbaratı Türkiye’yi her yönüyle dinlemiş. Bunlar açığa döküldü. Peki bu konunun üzerine ne beklersiniz? ‘Ey Merkel’ tarzı bir girişle, alışılagelmiş meydan okuyan konuşmalardan birini beklersiniz. Var mı? ‘Çıt’ yok. ‘Unutulsun, gündemden düşer gider!’ Beklenti bu. Yahu sen Kadıköy vapurundan inen kadınların görüntüsü hakkında bile fikir yürüten bir adamsın. Bu hususta söyleyeceğin bir şey yok mu? Dinlemişler usta, dinlemişler. Ne dinlemişler acaba? Niye korkuyorsunuz? Zülfiyare dokunan ne var acaba o dinlenenlerin arasında? Eski Wikileaks belgelerinde, eski ABD büyükelçisinin kriptolarından alıntılar var. İsviçre bankalarında 8 ayrı hesabının olduğunu söylüyor orada. Kozinoğlu’nun anıları var. Alman istihbaratının dinlemesine bunlar mı takıldı? IŞİD başta olmak üzere, terör örgütlerince kurduğunuz ilişkiler. Silah, mühimmat transferiyle ilgili bir şeyler takıldı mı o istihbarata? Belgelendi mi o kayıtlarda, neden korkuyorsunuz? Siz ülkeyi şantaja açık hale getirdiniz, sadece birbirinize tuzak kurmuyorsunuz, şantaj yapmıyorsunuz. Siz ülkeyi uluslararası şantaja açık hale getirdiniz, şantaja teslim ettiniz. Her noktada etrafları sarılmış, istediği kadar tören yapsın, gece uyku uyuyamıyor. Belgeli, kanıtlı. Eninde sonunda o çember daralacak.” Cihan 8 30 AĞUSTOS 2014 30 AĞUSTOS 2014 Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Davutoğlu bir söz etti, herkes sözlüğe koştu Erdoğan konuşmasında sadece onun ismini andı umhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Erdoğan, Çankaya Köşkü’ne çıkmadan önce Ak Parti Olağanüstü Kongresi’nde, bir veda konuşması yaptı. "13 yıldır gururla kongresinde tek aday gösterildi; adaylık teklifine ilk imzayı Erdoğan attı. Davutoğlu, bin 382 oy alarak Genel Başkan seçildi; sadece 6 oy geçersiz sayıldı. Davutoğlu'nun konuşmasında geçen bir kelime ise merak uyandırdı; Epistemoloji İŞTE KONUŞMADAKİ O BÖLÜM Eğer insanlık tarihi kadim, modernite ve küreselleşme gibi evrelere ayrılırsa şunu çok açık şekilde söyleyebiliriz ki, bu ülke, bu aziz topraklar, sadece jeostratejik değil, jeokültürel öneme haiz topraklar kadimin bütün renklerini bünyesinde barındırırlar. İslam medeniyetini, ondan önceki Mezopotamya kültürünü, ondan önceki Hitit, Roma kültürünü bünyesinde barındırır. temel değerler itibarıyla varoluşsal ve epistemolojik problemlerle karşı karşıya kaldığı bir dönemde bütün insanlığa evrensel bir medeniyet çağrısı yapacak bir uyanış. Epistemoloji ne demek? Hiç bir medeniyet havzası yoktur ki Anadolu ile etkileşime girmemiş olsun. Yine modernite esas alındığında bu kadim kültüre sahip olan başka hiç bir ülke yoktur ki moderniteyle bizim gibi yüzleşmemiştir ve nihayet kürselleşmeyi de bizim kadar derinden ve yakından yaşayan bir başka ülke yoktur. Şimdi büyük bir yeni kültürel uyanışın arifesindeyiz. Bu yeni kültürel uyanış, insanlığın Türk Dil Kurumu Felsefe Terimleri Sözlüğü'nde epistemoloji sözcüğü; "Bilginin kaynağı, doğası, doğruluğu ve sınırlarını inceleyen, bilgiyle ilgili sorunları araştıran felsefe dalı" olarak tarif ediliyor. Yunanca episteme = bilim ve logos = öğreti kelimelerinden türetilen epistomoloji, ayrıca "Bilim felsefesi ile eşanlamlı" olarak tanımlanıyor.A AA AK Partililerden Erdoğan ve eşine jest HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Davutoğlu'nun dışında hükümetten sadece bir ismi andı C k Parti’deDavutoğlu dönemi başladı. Davutoğlu A partisinin olağanüstü taşıdığım Ak Parti'nin genel başkanlık vazifesini artık sizlere teslim ediyorum. Yarın da bu dava sancağı asla düşmeyecek" diyen Erdoğan, Ak Parti'de kendisinden sonraki döneme ilişkin uyarılarda da bulundu. Erdoğan övgüyle söz ettiği genel başkan ve başbakan adayı Ahmet Davutoğlu'nun "emanetçi" olmadığını söyledi. ERDOĞAN SADECE DAVUTOĞLU VE BABACAN'I ANDI Konuşması boyunca Erdoğan halefi ilan ettiği Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dışında bir tek hükümet üyesinin adını ağzına aldı. O da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan oldu. Ahmet Davutoğlu'nun Başbakan olacağı yeni hükümette ekonominin başına kimin geçeceği merak edilirken Erdoğan'ın bu sözleri Babacan'ın ekonominin dümeninde kalacağına dair bir işaret olarak algılandı.CİHAN T konmuş. Bu tavır yeni de değil. Esasında Danıştay’daki olaydan sonra bunun değerlendirilmesi lazım. Yargıtay’ı buna zorlayan bir düzenleme yok, bu tamamen Yargıtay’ın kendi aldığı bir karar, bir teamülü var. Bu teamülü nasıl koyduysa öyle de değiştirebilir ama benim gördüğüm kadarıyla Yargıtay Başkanlar Kurulu bunu değiştirme yoluna gitmemiştir. Cumhurbaşkanı yerine Barolar Birliği Başkanı’nı tercih etmiştir. Hayırlı olsun diyoruz. Türkiye bugüne kadar Yargıtay tarafından böyle bir duruma düşürülmemiştir. Cumhurbaşkanımızın olmadığı bir yerde Başbakanımızın, Adalet Bakanı’nın olacağını tahmin etmiyorum. Cumhurbaşkanı’nın olmadığı bir yerde biz de olmayız. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ak Parti kongresinin yapıldığı Ankara Arena'da A Haber'in ‘Kongre Özel’ yayınına konuk oldu.AA İnce: Önce Davutoğlu sonra Erdoğan AK Parti'nin yeni genel başkanın seçileceği Olağanüstü Kongre'de veda konuşmasını yapan Başbakan Erdoğan'a hediye edilen çevresinde Fatiha Suresi'nin yer aldığı Cumhurbaşkanlığı Forsu, Denizli'deki bir nakkaşa özel olarak yaptırıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a AK Parti gençlik teşkilatı adına Gençlik kolları başkanı, AK Partili belediye başkanları adına İBB Başkanı Topbaş ve Ankara İBB Melih Gökçek, AK Parti İl Başkanları adına Antalya İl Başkanı Mustafa Köse, Milletvekilleri adına Adıyaman Milletvekili ve AK Parti Grup Başkan Vekili Aydın ile Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak, Genel merkez MYK ve MKYK adına ise Nükhet Hotar ve EMİNE HANIM'A DA EŞLERDEN JEST Emine Erdoğan'a da milletvekili eşleri jest yaptı. Milletvekili eşlerinin organizasyonu ile alınan hediye Emine Erdoğan'a AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli'nin eşi Hatice Canikli tarafından verildi. AA Gül'den AK Parti kongresine telgraf umhurbaşkanı Abdullah Gül, C AK Parti kongresine kutlama telgrafı gönderdi.Divan başkanı Haluk İpek'in adına gönderdiği telgrafta Abdullah Gül, "AK Parti kongresinin hayırlı olmasını diliyorum. Genel Başkanlık görevinden ayrılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a başarılar diler, müstakbel genel başkana da muvafakiyetler temenni ederim" ifadesini kullandı. AA utanan bir parti olduk. Atatürkçülüğünden, devrimciliğinden, sosyal demokratlığından utanan bir parti olduk. Bizim ağabeylerimiz, ablalarımız boşuna mı hapis yattı, boşuna mı sürgün yedi. Mehmet Ali Şahin hediyeleri verdi. AMSUN'a gelen CHP Yalova Milletvekili ve S Genel Başkan Adayı Muharrem İnce, "Beni genel başkan yaparsanız bu meydanları inim inim inletirim. Önce Davutoğlu’nu, sonra Erdoğan’ı indiririm. Emin olun ki, size söz veriyorum bu partiyi iktidar yapacağım" dedi. CHP Yalova Milletvekili ve Genel Başkan Adayı Muharrem İnce, Karadeniz turu kapsamında Samsun'a geldi. CHP İl Başkanlığı binası önünde partililer tarafından karşılanan Muharrem İnce'ye büyük sevgi gösterilesi vardı. Toplantı salonunda partililere hitap eden İnce, "Solculuğundan üseyin Çelik'in açıklamaları şöyleydi: H Cumhurbaşkanı’nın görev ve Erdoğan'ın Köşk'te nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağını anlatan Hüseyin Çelik, " Nasıl bir Başbakan ise öyle bir Cumhurbaşkanı olacak" dedi. yetkilerini tanımlayan tek şey Anayasa’nın 104. maddesi değil birçok farklı kanunda Cumhurbaşkanı’na verilmiş olan görevler var. Cumhurbaşkanı da bunları yerine getirir, bu son derece normal bir şey. Ben şunu ifade etmek istedim; Sayın Recep Tayyip Erdoğan nasıl bir Cumhurbaşkanı olacak? Nasıl bir Başbakan ise öyle bir Cumhurbaşkanı olacak. Belki bunun en kestirme cevabıdır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan bizim alıştığımız eski Başbakanlara benziyor muydu? Benzemiyordu. Sayın Başbakan, Başbakanlığı döneminde diğerlerine benzemediği gibi, her insan bulunduğu makama biraz kendi renginden, şahsiyetinden, tarzından, tavrından bir şey katar. Köşk’te de si’nde MHP ile ilgili sözlerine tepki gösterdi.Bahçeli, “AK Parti’nin 1. Olağanüstü Kongresi’ndeki konuşmasında partimize sataşan, partimizi kötüleyen, milliyetçi-ülkücü hareketi suçlayan üslup ve tercihi hakikaten de çok çirkin, çok yakışıksız ve çok hasmanedir” dedi. oplantıya seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra hükümetin de katılmayacağını belirten Bozdağ, "Yargıtay, Cumhurbaşkanı yerine Barolar Birliği Başkanı’nı tercih etmiştir" dedi. Cumhurbaşkanı yerine Barolar Birliği Başkanı’nı tercih etmiştir. Ben bunu ciddi bir nezaketsizlik olarak görüyorum. Böyle bir açıklama yaptıktan sonra, devletin başı olan Cumhurbaşkanı, bütün devlet organlarının birliğini beraberliğini temsil ediyor. Böylesi bir tavır ortaya Çelik: Nasıl Başbakansa öyle Cumhurbaşkanı olur HP lideri Bahçeli, 12. Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ın AK M Parti’nin 1. Olağanüstü Kongre- Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun Baro Başkanı Metin Feyzioğlu'nu adli yıl açılışına davet etmesini değerlendirdi. Yargıtay Başkanı istişare etti kendi karar vermedi, Başkanlar Kurulu’nun kararına uydu. Ben bu yapılanı doğru görmüyorum, Yargıtay Başkanı Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ile Barolar Birliği Başkanı’nı değiştirmiştir. 9 faal bir Cumhurbaşkanı olacağından kimsenin şüphesi olmasın. Ama Anayasa’nın vermediği, kanunların vermediği hiçbir yetkiyi Sayın Başbakan kullanmaz ve kullanamaz. Kullandığı zaman zaten bu hukuk devletinde böyle bir şeye müsamaha edilemez. Kendisi de defalarca söyledi ‘ben anayasal çerçevede, yasalar çerçevesinde bana verilmiş olan yetkileri kullanırım. Ben bana verilmemiş yetkileri ihdas ederim, kendime görev icat ederim diye bir şey söyledi mi Sayın Başbakan? Yok böyle bir şey. FARKLILIKLAR ZENGİNLİĞİMİZ OLACAK Sayın Abdullah Gül, alıştığımız eski Cumhurbaşkanı’na benziyor muydu? Sayın Gül, Fahri Korutürk gibi mi Cumhurbaşkanlığı yaptı? Ahmet Necdet Sezer gibi mi Cumhurbaşkanlığı yaptı? Sayın Gül 81 vilayeti bizatihi ziyaret eden, giden, vatandaşın derdiyle dertlenen ilk Cumhurbaşkanlarından birisidir. Ben bu çerçevede rahmetli Turgut Özal’ı da rahmetle anmak istiyorum. O da çok farklı renkler getirdi hem Başbakanlığa hem Cumhurbaşkanlığına. Sayın Gül Cumhurbaşkanı olmadan önce ben kendisine ‘seçilirseniz ilk ziyaretinizi Van’a yapar mısınız’ dedim. O da ‘ben ilk ziyaretimi doğu vilayetlerinden birine yapmayı düşünüyordum, sen de bunu teklif ettikten sonra söz ilk ziyaretimizi Van’a yapalım’ dedi. Sayın Gül Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk ziyaretini Van’a yaptı. Daha sonra 81 vilayeti gezdi.”A AA Bahçeli'den Erdoğan'a uslüp tepkisi Bekir Bozdağ'dan rest: Biz de yokuz Bozdağ şöyle konuştu: umhurbaşkanlığı forsunu C Erdoğan'a, AK Parti grubu adına milletvekilleri hediye etti. Gündem Cumhurbaşkanlığına bulalım bir sağcı gelsin alsın. Oy sahada bir tane sağcı getireceğiz. Bizimkiler tıpış tıpış gidecek, sağdan da oyları alacağız iktidar olacağız. Böyle bir mantık CHP’yi iktidara taşıyamaz. Kendine güvenmeyen, ideolojisine güvenmeyen, duruşuna güvenmeyen, öz güveni olmayan bir yapıdan iktidar çıkmaz" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na eleştirilerde bulunan Muharrem İnce şunları söyledi: "2010 yılında Genel Başkan ‘anlamlı bir oy artışı sağlayamazsam yani yüzde 40’ı bulamazsam istifa ederim’ diyordu. 2 gün önce gazetelerde de ‘anlamlı bir oy kaybı olursa giderim’ diyor. Anlamlı oy artışından, anlamlı oy kaybına düştü. Yani arttırmak gibi bir derdi yok. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, size şerefli ikinciliği öneriyor, ben size iktidar olmayı öneriyorum. Genel Başkan ‘mevcuda yakın bir oy alırsam dururum’ diyor. Ben size ‘2 seçimde birinci parti yapamazsam giderim’ diyorum. Türkiye’de solun oyun yüzde 30'muş. Bu yapıdan iktidar olmaz. ‘Ben başbakan olacağım’ demelisin. Bu iddiayı ortaya koymalısın. Bu iddiayı ortaya koyamıyorsan işimiz zor demektir. Bu kötü gidişata ‘dur’ diyelim. Kendimize güvenelim. ‘Bu millet yüzde 26 veriyor bize, solun oyu bu kadar’ diyorlar. Bu millet Bülent Ecevit’e yüzde 42 vermedi mi? Ben size Ecevit’in yüzde 42’sini öneriyorum. Size umut öneriyorum, size güneş öneriyorum, size başı dik bir parti öneriyorum, size seçim akşamları ışıklarını kapatmayan bir parti öneriyorum." Kılıçdaroğlu'na "Senin partinde demokrasi yok" diyerek yüklenen İnce, "Ben size önce partide demokrasi, sonra Türkiye’de demokrasi öneriyorum. Tarlalarımızdan bereket fışkırması için, fabrikalarımızın dumanlarının yükselmesi için, gençlerimizin özgürlük şarkısı söylemesi için, aydınlarımızın serbestçe üretmesi için, kızlarımızın, delikanlılarımızın kızlı erkekli parklarda dolaşması için, bu ülke insanının mutluluğu için, başı dik onurlu bir Türkiye için önce demokrat bir CHP, önce statükoyu terk etmiş, duvarları yıkmış bir CHP istiyorum. Ben bunu başaracağım. Başbakan sizin arkadaşınız olacak.”CİHAN MHP Genel Başkanı Bahçeli, 12. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’nin 1. Olağanüstü Kongresi’nde MHP ile ilgili sözlerine karşı yapmış yaptığı yazılı açıklamada, “Bugün; demokrasimize şerh düşülmüş, özgür seçime ket vurulmuş, siyasetimize kaldıramayacağı yük bindirilmiştir. Bugün; hukukun ilke ve esasları çiğnenmiş, demokratik teamül ve kazanımlar ağır bir yara almıştır. AK Parti’nin 1.Olağanüstü Kongresi dayatmayı, baskıyı, şantajı, dağınıklığı, ilkesizliği ve hedef- sizliği billurlaştırmış, belirginleştirmiştir.Recep Tayyip Erdoğan resmen Cumhurbaşkanı olmasına rağmen, AK Parti’nin Olağanüstü Kongresi’ne hem katılıp hem de konuşma yaparak Anayasa’nın ruhuna ve temel kaidelerine daha şiddetli bir savaş açmıştır. Erdoğan, artık rutine bağlanmış Anayasa suçunu bir kez daha işlemiştir. Dahası Cumhurbaşkanı makamının tarafsızlığını darbelemiş, TBMM’de yarın yapacağı yemini peşinen bozmuş ve anlamsızlaştırmıştır” ifadelerini kullandı. “Recep Tayyip Erdoğan’ın Anayasa’nın 103. Maddesi’ne göre namus ve şeref üzerine edeceği tarihi yeminin inandırıcılığı ve bağlayıcılığı erkenden buharlaşmış ve budanmıştır” diyen Bahçeli, şunları kaydetti: “Erdoğan yanlıştadır, gaflettedir, hata üstüne hata yapmakta, çürük tahta üzerinde hamaset nutku at- Davutoğu: İlk ziyaret yerim... ültürpark'ta toplanan K kalabalığa seslenen Davutoğlu, bugünün demokrasi tarihi açısından, tarihi bir gün olduğunu söyledi. AK Parti hareketi açısından da bugünün tarihi bir gün olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Tüm Konyamız için özel önemi var ama bütün ülkemiz açısından tarihi bir gün. Her şeyden önce bugün kongremizle birlikte siyasi erdem ve ahlakın güzel bir örneği sunuldu" diye konuştu. "İlk defa iktidardaki bir partide genel başkanlık değişimi; suhuletle, saygıyla, coşkuyla ve istişare ile gerçekleşti. Bu, son 1,5 yıldır Türkiye de kaos ortamı oluşturmak isteyenlere partimizin verdiği çok ciddi bir derstir. Konyamız açısından, tabii bütün hemşehrilerimizi yürekten kucaklıyorum. Bu onların da başarısıdır. Çünkü girdiğimiz her seçimde Konya, çok güçlü bir destekle arkamızda durdu. Son girdiğimiz cumhurbaşkanlığı seçiminde büyükşehirler arasında birinci oldu. Bu açıdan Konyamız'ın verdiği bu destek, Ankara'da bize büyük güç kattı. Ben bütün hemşehrilerimizi gönülden kucaklıyorum. Bu kongre esnasında bize destek veren bütün delegelerimizi kucaklıyorum." Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu aynı zamanda bir süreklilik içinde doku yenilenmesi olarak başarıyla gerçekleşti. maktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin derin ve zengin devlet birikimine, yerleşmiş geleneklerine, oturmuş kurallarına, dünden miras alınan tarihi ve kültürel değerlerine vefasızlık ve kayıtsızlık içindedir. Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmakla yetinmemiş, AK Parti’yi baştan ayağa kendi çıkar, emel ve niyetlerine göre planlamak ve tasarlamak için geceyi gündüze katmıştır. Ayan beyan ortadır ki, AK Parti’nin başına vitrin süsü bir genel başkan atanmış, Erdoğan velayet ve vesayeti bu partinin hücrelerine kadar nüfus ve sirayet etmiştir. Bundan böyle AK Parti’ye genel başkan olacak şahıs kukla Başbakan, iradesini çaldırmış, karar alma kabiliyetini devretmiş, zihnini ve basiretini kiralamış bir şahsiyet olarak anılacaktır. Erdoğan, ayrıca Cumhurbaşkanı makamıyla bağdaşmayan, bu yüksek görevle uyuşmayan söz, tavır, tasavvur ve tutumu sürdürdüğü müddetçe meşruiyeti her zaman sorgulanacaktır. Davutoğlu, partisinin Konya il teşkilatınca düzenlenen kutlama programına, AK Parti Genel Merkezi'nden canlı yayınla bağlandı.Kültürpark'ta toplanan kalabalığa seslenen Davutoğlu, bugünün demokrasi tarihi açısından, tarihi bir gün olduğunu söyledi. Tam bir konsensüsle katılan delegelerimizin desteğiyle gerçekleşmesi de AK Parti içindeki ortak aklın, sayın Cumhurbaşkanımız tarafından nasıl doğru bir şekilde analiz edildiğini gösterdi. Şimdi önümüzde, yarından itibaren yapılması, çalışılması gereken konular var. İnşallah 2015 seçimlerinden Türkiye'de istikrarı daha da tahkim edecek, Türkiye'nin ekonomisine, siyasetine yeni bir nefes olacak önemli bir netice, daha büyük bir başarı elde edebilmek için, bütün AK Parti kadrolarıyla gece gündüz çalışacağız. Tabii Konyamız'a da özel gayret düşecek." Davutoğlu, Konya'dan beklentisinin, hemşehrilerinin desteğini arkasında hissetmek olduğunu aktardı. Bu desteğin giderek artmasını dileyen Davutoğlu, şunları kaydetti: "Bütün hemşehrilerimizin dualarını ve iyi dileklerini hissetmek bize güç veriyor. Duaların yanında fiili dua da şarttır. Kavli dua yanında... Bütün hemşehrilerimizden şimdiye kadar olduğundan daha fazla çalışmasını bekliyoruz. AK Parti Konya il teşkilatımızın çok daha büyük gayretle alanda hat desteğini artırmasını bekliyoruz. Tabii Konya'daki bu coşku sadece Konya'da değil bütün illerimizden gelen hemşehrilerimizle, vatandaşlarımızla kucaklaştık. Bütün illerimizde aynı coşkuyu görmek beni gerçekten çok mutlu etti. Bu değişimde bütün ülke kazanıyor. Konyalı'nın gururunu duymak, hissetmek, meydanda böyle binlerce hemşehrimin toplanmasını görmek beni çok mutlu etti. Hepsine tek tek teşekkür ediyorum." İlk ziyaret Konya'ya Konyalılar'ın günlerdir bu günün heyecanını merakla beklediğini ifade eden Davutoğlu, "İnşallah ben de en kısa zamanda Konya'ya geleceğim. Hükümetimiz güven oyunu alır almaz ilk ziyaretim de tabii Hz. Mevlana'ya... İnşallah saygımızı, sevdamızı ileteceğiz" ifadelerini kullandı.AA AK Parti’nin 1.Olağanüstü Kongresi’ndeki konuşmasında partimize sataşan, partimizi kötüleyen, milliyetçi-ülkücü hareketi suçlayan üslup ve tercihi hakikaten de çok çirkin, çok yakışıksız ve çok hasmanedir. Bu zihniyetin, MHP’nin şehit cenazelerini istismar ettiğini ve terörün varlığına kendisini endekslediğini iddia etmesi, milli ve ilkeli muhalefet tarzımızı aşağılamaya kalkışması müfteriliğinin tezahürüdür. Milliyetçi Hareket Partisi’ni terörden geçinen, şehit cenazelerinden medet uman çarpık bir anlayışta göstermek kuyruklu yalan olmasının ötesinde ahlaksızlıktır.” cevap verecek, hiçbir kötü sözünü karşılıksız bırakmayacaktır. Bunun yanı sıra, PKK’yla kimin pazarlık yaptığı, İmralı canisine kimin teslim olduğu, Mehmetçiklerimizi, polislerimizi arka arkaya şehit eden kanlı elleri kimin tuttuğu esasen ortadadır. Erdoğan’ın PKK’yı diriltme ve ayağa kaldırma süreci Türk milletini yasa ve acıya boğmaktadır. Şu sıralar her gün gelen şehit haberleri Erdoğan’ın teröristleri cesaretlendirmesinin ve umut aşılamasının eseridir” dedi.C CİHAN Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması nedeniyle siyasi tartışma ve polemiklerin içinde yer alamayacağını savunan Bahçeli, “Eğer aksi davranışını sürdürürse partimiz kendisine misliyle CHP'den ilginç kongre yorumu HP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı devam edC erken bir açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç seçilmiş Cumhurbaşkanı ve Başbakan Erdoğan’ı Anayasa'yı ihlal etmekle suçladı. "KONGRE HUKUKSUZ" Koç, Yüksek Seçim Kurulu’nun 15 Ağustos’ta seçim sonuçlarını ilân etmesinin ardından Erdoğan’ın Genel Başkanlık ve Başbakanlık görevinin sona erdiğini savundu, "Kongre hukuksuz" dedi. "ERDOĞAN AKP KONGRESİ'NE KATILMIŞTIR" Koç, şunları söyledi; "Bu hukuksuzluk dönemi, bugün aleni bir aşamaya geldi. Bugün toplanan AKP 1. Olağanüstü Kongresi hukuksuz bir süreç içinde toplanmıştır. 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanı seçilen, 15 Ağustos’ta resmileşen ve cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, bugün AKP Kongresine katılmıştır. "SİYASİ PARTİ GENEL BAŞKANI GİBİ BİR KONUŞMA JARGONU SERGİLEDİ" Bir siyasi parti genel başkanı gibi bir konuşma jargonu sergilemiştir. Yine hedefinde CHP. Bir cumhurbaşkanı, bir siyasi partinin kongresinde ana muhalefet partisine ağzına geleni söyleme hakkını kendisinde bulmaktadır. O zaman bu rejimin adını koymamız lazım. Devlet, devlet eliyle maalesef hukuk devleti olmaktan çıkartılmıştır. Tek bir kişinin beklentilerine, dayatmalarına teslim edilmiştir. Bu tablo vahim tablodur. "AKP KONGRESİ YASAL DAYANAKTAN YOKSUNDUR" Bir cumhurbaşkanın bir siyasi parti kongresinde, o partinin genel başkanıymış gibi konuşması, açması kongreyi, yönlendirmesi hukuka meydan okumaktır, hukuk tanımazlıktır. Onun için bugün yapılan AKP kongresi yasal dayanaktan yoksundur.AA 10 30 AĞUSTOS 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Yalçın İÇYER SUSKUNLUK NEYE İŞARET? 7 7 Milyonun başı olduğunu söyleyerek fiyaka satanlar işe bir de bu açıdan baksınlar. Bu iş öyle enteresandır ki dinleyen ülke gizlemiyor. Merkel’e sorulunca “bunu açıktan cevaplamam, meclisimle konuşurum ile birlikte biz ancak Amerika, İngiltere ve Fransa gibi dost ülkeleri dinlemeyiz. Bunların dışındakileri dinleriz” rahatlığı ve vurdumduymazlığı ile dinlemeyi itiraf ediyor. Nasıl olur? İşbirliği iki yüz yıla dayanan, sözüm ona dost, dört milyona yakın vatandaşı ile gelişmesine ve ekonomisine katkı sağladığımız, “dostum” dediği bir ülkeyi dinler? Hem de bunu gizleme gereği de duymaz. Acaba son yıllarda ortaya konulan ihalelerde kendilerine pay vermediğimizin öcünü mü alamaya çalışıyor? Çünkü sadece üçüncü köprü ve havaalanı projelerinin onların kesesine akmaması rahatsızlıklarının bir sebebi sayılabilir. Maalesef Batılı Haçlı zihniyeti bu duygularını hiç terk etmedi ve insan hakları, demokrasi, adalet ve hakkaniyet kendileri için geçerli değerler oldu. Doğulu ve Müslüman bir kimseye ya da ülkeye gelince bunlar hep unutuldu; duymamazlıktan gelindi. Meğer dinleme yeni değilmiş. Kırk yıla yakın bir süreden beri dinleniyormuşuz. Demek dileyip dinleyip yedekliyorlar, işlerine gelince de aleyhimizde kullanmak üzere pusuya yatıp sırası gelince de piyasaya sürüyorlar. Asıl önemli olan neleri, kimleri, niçin, ne amaçla dinledikleridir? Peki, onlar dinlerken bu milletin milli menfaatlerini koruduğunu bildiğimiz, binasının kapısında “MİLLİ” yazan kurum nerdeydi? Ne yapıyordu? Neyle meşguldü? Yadırgamıyorum; çünkü o ancak kendi vatandaşını dinler, fişler, bir birine düşürür. Geçmiş bu yönden hiç de temiz değildir… Şahsen bu işi yadırgamıyorum. Çünkü bu kurum yıllardır dışarıda ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini takip etme yerine içeride ve dışarıda kendi vatandaşlarını takip ediyordu. Böyle olunca nasıl Almanların dinlemelerinin farkında olacaklar? Nafile… Acaba 17-25 Aralıktan sonra ortaya atılan tapeler de Türkiye üzerinde hesapları olanların ortaya çıkardığı konuşmalar olmasın? İnşallah hep beraber göreceğiz ki, bu işlerde de Türkiye üzerinde güç gösterisi ve hâkimiyeti kurmak isteyen güçlerin mücadele ve marifetleri vardır. Önce bu teşkilat o ülkeye gönderdiği görevlilerin ne iş yaptıklarının hesabını vermelidir. Hesaplarını vermelerine gerek yok. Çünkü çoğu elemanları gittikleri ülkelerde günlerini gün etme sevdasındadırlar. Yurt dışına yolu düşenler ufak bir istihbari araştırma yapsalar görecekler ki oradaki elemanlar çok da iş yapmıyorlar. Avrupa’nın çirkef bataklıklarında ömür tüketmeyle meşguller… İşin bir diğer tarafı da, gönderilen elemanların kalite ve vasıf yönünden iş göremez ve yetersiz, dost ahbap torpilli, yeğen, akraba, tanıdık, kendi ülkesini temsil özelliğinden çok o ülkelerin gidişatına uygun hayat felsefesi benimseyen, dönme ve iki kimlikli kişilerden oluşmasıdır. Oysa oraya gönderilenlerin Allah(celle celaluhu) korkusu taşıyan, işini, insanını, insanlığı, milletini ve ülkesi için seven, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan ölmeye hazır olan, fedakârlık duygusu ileri düzeyde bulunan, ülkesinin başarısı için dünyasını elinin tersiyle ötelemiş vasıflara sahip olması gerekmez mi? Kolay satın alınamayan, paraya, kadına peylenmeyecek kalitede kişiler olması elzem değil mi? Durum böyle olunca oraya gönderdiğimiz elemanlarda bir veri gelmeyip gerekli çalışma yapılmayınca sonuç işte böyle olur. Haydi diyelim geçmişte bu zihniyetteki kimseler ülkeyi yönetiyordu onun için ülke menfaatleri umurlarında değildi. Zaten çoğu da o ülkelerin tezgâhlarında yetiştikleri, o ellerde eğitildikleri için de onlara muhtaç ve gebe olmanın acı sonucu bir şey yapamıyorlardı. Ya şimdi öyle olmadığını her yerde haykıranlar ne yapıyorlar? Kaç aydır kendi kardeşlerine söylenmedik hakareti bırakmayan, olmadık iftirayı atmaktan geri durmayanlar neden sus pus olmuşlar? Yoksa bu dinlemelerin arkasında açıkların su yüzüne çıkma korkusu mu var? Tahminim bu dinlemeleri yapanların ellerinde çok ciddi belgeler var ve fırsatı gelince ülkemizi karıştırmak için tedavüle sokacaklar. Hatta biraz daha ileri sezgimi sizlerle paylaşayım. 17 Aralıkla başlayan tape ve mahrem dinlemeler de benzer dinleme mahfillerinin marifetidir diye düşünüyorum. Oysa biz hep suçlu olarak kendi kardeşlerimizi gördük. “Abalıya vur” misali onlara vurdukça vurduruyoruz. Tahminim o ki Muhterem Hoca Efendi bu bilgilere sahip olmanın rahatlığı ile “Onların yaptıklarını yapmayın, söylediklerini söylemeyin. Çünkü size geldiklerinde özre yüzleri olsun; Biz yaptık siz yapmayın dediklerinde onları affedebilelim.” İşin en iyisini Rabbimiz bilir. Âcizane benim de tahminim bu dinlemeler başka ülkelerin ülkemiz üzerindeki güç ve iktidar gösterisidir. Çünkü bir taşla bir sürü katliama sebep olmaktadırlar. Ortadoğu’da Müslüman’ı Müslüman’a kırdırdıkları gibi, -bu ülke insanını yıllarca olduğu üzere- bu sefer de farklı toplulukları biri birine vurdurma yolunu açmış oldular. Gördüğünüz gibi başarılı da oldular. Peki, sormak gerekmez mi? Hukuk için de dinleme yapanları derdest edip içeri attıranlar, bu bahaneyle din kardeşlerine verip veriştirenler Almanya’nın dinlemesi karşısında neden susup konuşmuyorlar? Yoksa gücümüz sadece mazluma mı yetiyor? Unutmayalım zalimin zulmü varsa mazlumun da Rabbi ve O’nun güçlü divanı var… Sonuçta bu süreçte kim haklı kim haksız kararı yaratılış âleminin sahibi verecektir. Dileğimiz, Rabbimiz, kardeşi kardeşe vurdurma üzerine politika kuranlara fırsat vermesin; bizleri de bu tezgâha gelenlerden eylemesin. Süleyman GÖKSU GEZ DÜNYAYI GÖR KONYAYI G ez Dünyayı Gör Konya’yı, Konya için söylenmiş güzel bir cümle. Konya’da iz bırakan güzel faaliyetler hızla devam ediyor… Konya’da 80 bin metrekarelik alana kurulu, Türkiye ve Dünya’dan ziyaretçisi olan 8 Binde Devr-i Alem Parkı cazibe merkezi haline geldi. 23 Nisan 2014 tarihinde hizmet vermeye başlayan parkı, 4 ay gibi kısa bir sürede 250 bin kişi ziyaret etti. Farklı konseptleri bir arada bulunduran 80 Binde Devr-i Alem Parkı’nın Türkiye’de bir ilk olduğunu söyleyen Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, İstanbul’da bulunan Miniatürk’ten farklı olduğunu söyledi. Başkan Toru, İstanbul’da bulunan Miniatürk’te sadece minyatürler var. 80 Binde Devr-i Alem Parkımız ise, 3 kısımdan oluşuyor. Trex Park’ında tarih öncesi yaşayan dinozorların maketleri var. Tarihi ve kültürel birikimimizi ifade eden 120 eserin bulunduğu Cihan-ı Türk Abideler Şehri ve çocukların hayal dünyasına katkıda bulunan Pamuk Şekeri Masal Dünyası Parkı bulunuyor. Parkımız farklı konseptlerle tüm yaş gruplarına hitap ediyor. Ayrıca parkımızda yeşil alan, kafeterya ve İHALE İLANI VAKIF KÜLTÜR VARLIĞI TAŞINMAZIN RESTORASYON KARŞILIĞI KİRALAMA İŞİ Zaten asıl sıkıntı buradan kaynaklanmaktadır. Sadece lojistik yetersizlik değil daha bir sürü yetersizlikler ve ihmaller bu sonucu doğurmaktadır. yakında hizmete geçecek restoranımız da mevcut. Bu haliyle parkımız Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Parkımızı ziyaret eden vatandaşlarımız memnun bir şekilde ayrılıyor, dedi. Park; öğrenci, 0-6 yaş arası çocuklar, şehit yakınları, harp malulü ve gaziler ile 65 yaş üzeri vatandaşlara ücretsiz. Toru, “Hedefimiz yıl sonuna kadar, 1 milyon ziyaretçi sayısına ulaşmak. Parkımız halkımız yeni öğreniyor. Bu sayının önümüzdeki yıl, daha yukarı çıkacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Parkın içersisinde bulunan minyatürle hakkında cihazlar sayesinde Türkçe, Arapça, İngilizce, Rusça ve Almanca dillerinde sesli bilgilendirme yapıldığını belirten Başkan Toru, minyatürlerin başında bulunan tablalarda da eser hakkında kısa bilgi verildiğini söyledi. Parkın Konya ve Ülkemiz turizmine katkı sağladığının altını çizen Başkan Toru, vatandaşları parka davet etti. 80 Binde Devr-i Alem Parkı, Konya İli Meram İlçesi Durunday Mahallesi Dutlu Caddesi üzerinde bulunuyor. Vakıflar Genci Müdürlüğü İstanbul 1.Bölge Müdürlüğü İstanbul İli. Beşiktaş İlçesi. Kuruçeşme Mahallesi, Arnavutköy Kuruçeşme Caddesi, Alayemini ve Aleybey Çıkmazı Sokak, tapunun 3 pafta. 1343 (eski), 1709 (yeni) ada, 100-101 parsellerinde kayıtlı, toplam 465,50 + 60,00= 525,50 m2 yüzölçümlü, Ahşap Ev ve Arsa vasıflı Vakıf Kültür Varlığı Taşınmazlar ticaret amaçlı kullanılmak üzere, 10.09.2008 tarih ve 26993 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vakıf Kültür Varlıklarının Restorasyon veya Onarım Karşılığı Kiraya Verilmesi İşlemlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 24-1-a Maddesi Gereği "Açık Teklif Yöntemi" ile 25 yıl süreyle Restorasyon ve Onarım Karşılığı kira ihalesine çıkartılmıştır. İli ve İlçesi İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi Mahallesi Cadde Sokak Pafta/Ada/Parsel Yüzölçümü Vasfı İşin Nev'i ve Niteliği Restorasyon Bedeli Geçici Teminat Miktarı İşletme Teminatı İhalenin Yapılacağı yer Kuruçeşme Mahallesi Arnavutköy Kuruçeşme Alayemini ve Aleybey Çıkmazı 3 pafta, 1343 (eski), 1709 (yeni) ada, 100-101 parseller 465,50 + 60,00= 525,50 m2 Ahşap Ev ve Arsa Restorasyon ( Tescilli Eski Eser Ahşap ve Arsa) 650.400,00 TL. 9.512,00 TL. İhale sonucu oluşacak yıllık kira bedelinin %6'sıdır. Gümüşsüyü Mah.İnönü Caddesi No:2 Taksim-Beyoğlu İstanbul- Vakıflar 1.Bölge Müdürlüğü Kat:7 İhale Salonu 25.09.2014 Saat: 14.00 0212 251 88 10 (7201)-0212 243 64 59 İhale Tarihi ve saati İdarenin Telefon ve Faks Numarası I-İdarece Belirlenen Asgari Şartlar; 1- Toplam kiralama süresinin 25 (Yirmibeş) yıl olması. 2- Yer teslim tarihinden geçerli olmak üzere; 1. Yılın aylık kirasının;2.500.00 TL olarak belirlenmesi, 2. ve 3. yılların aylık kirasının ise belirlenen bu bedelin ÜFE oranında artırılmasıyla bulunması, 4. Yılın aylık kirasının; 5.000.00 TL'ye ilk üç yıllık ÜFE artışı eklenerek belirlenmesi ve devam eden yılların aylık kirasının, belirlenen bu bedelin ÜFE oranında artırılmasıyla bulunması, 3- Yer teslim tarihinden itibaren ilk 3 yıl içerisinde, onarım (Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyon ) projelerinin hazırlanması, Bölge Ko ruma Kurulu, ilgili kurum ve kuruluşlardan onaylatılması, onarım ruhsatının alınması, Koruma Kurulları tarafından onaylı projelerine aykırı olmamak üzererestorasyonun gerçekleştirilmesi ve restorasyonun bitirilerek, işletmeye- kullanıma açılması, 4- Restorasyon esnasında gerekli güvenlik ve sağlık tedbirlerinin yüklenici tarafından alınması, restorasyonu tamamlanıp işletmeye açılın caya kadar, başka amaçla kullanılmaması, 5- İlgili mevzuata aykırı olarak kiralama süresi dolmadan vakıf taşınmazın tahliye edilmesi halinde, yapılmış olan imalatların idareye terk ve teberru edilmiş sayılarak yatırılan teminat ve kiraların gelir kaydedilmesi, 6- Taşınmazın ekspertize konu fonksiyonu dışında imar planı notlarında, o taşınmaz için belirlenen fonksiyonlar doğrultusunda değer lendirilebilmesi 7- Söz konusu taşınmazların inşaat ruhsatı alabilmesi için. yola ve yeşil alana terk edilmesi gereken kısım var ise. istikamet rölövesinde gösterilmesi halinde kanunun öngördüğü orana kadar bedelsiz terk edilmesi, terk oranının kanunun ön gördüğü oranın üzerinde olması halinde ise, aşan kısmın bedelinin hesaplanarak yükleniciden tahsil edilmesi. 8- Restorasyon ile ilgili olarak, resmi kurum ve kuruluşlardan (ilgili belediyesi, anıtlar kurulu gibi) alınması gereken izin. ödenecek harç ve benzeri bedellerin yüklenici tarafından ödenmesi. 9- Taşınmazların Koruma Kurulundan onaylı restorasyon projesinde, ekspertiz raporunda belirtilen toplam kullanım alanında veya ki ralanabilir alanında artış olması durumunda, belirlenen kira bedellerinin İdaremizce yeniden değerlendirilmesi, 10- Taşınmazların üzerinde bulunan tescilsiz yapıların iş ve sosyal güvenlik açısından gerekli önlemler alınarak yıkılıp kaldırılması ve tüm bu iş ve işlemler dahil öngörülmeyen masrafların yüklenici tarafından karşılanması, 11- Taşınmazın tapu kaydında şerhler ve beyanlar hanesinde bulunan tüm şerhlerin yüklenici tarafından kaldırılması, ticaret fonksiyonu (ekspertizde öngörülen fonksiyon) ile kullanılması, 12- Söz konusu taşınmazın toplam 25 yıl süreyle restorasyon ve onarım karşılığı kiralanması işi. II- İhale, yukarıda belirtilen tarih ve saatte Gümüşsüyü Mahallesi İnönü Caddesi No:2 Taksim- Beyoğlu/İstanbul adresinde bulunan Vakıflar 1.Bölge Müdürlüğü Hizmet Binasının 7.katında toplanacak olan İhale Komisyonunca yapılacaktır. III- İhale dokümanı, mesai saatleri içerisinde, Gümüşsüyü Mah.İnönü Caddesi No:2 Kat:5 İhale Bürosu Taksim-Beyoğlu-İstanbul adresinde görülebilir veya İstanbul Vakıflar 1.Bölge Müdürlüğü adına şartname bedeli olarak Vakıfbank Taksim Şubesi nezdindeki TR100001500158007285989280 hesap numarasına, işin adı ile birlikte tüzel veya gerçek kişiliğin adı ile vergi numarası belirtilmek suretiyle 100,00 (yüz) TL. yatırılarak alınmış makbuz karşılığında aynı adresten temin edilebilir. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları zorunludur. IV- İhaleye katılabilmek için; İstekliler ihale dokümanına göre hazırlayacakları tekliflerini, yukarıda belirtilen ihale tarih ve saatine kadar Bölge Müdürlüğü Hizmet Binasının 5.katında bulunan Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürlüğü İhale Bürosuna teslim etmeleri gerekmektedir. V- İsteklilerin ihaleye katılabilmeleri için aşağıda sayılan belgeleri teklifleri kapsamında sunmaları gerekir: Dış zarf aşağıdaki belgeleri içerecektir. 1. Şartname eki örneğe uygun Türkiye'de tebligat için adres beyanı, ayrıca irtibat için telefon numarası ve faks numarası ile varsa elek tronik posta adresi. 2. İhalenin ilan edildiği yıla ait Ticaret ve Sanayi Odasından veya Esnaf ve Sanatkarlar Odasından alacakları belgenin aslını veya noter tasdikli sureti veya idarece "aslı idarece görülmüştür" yapılmış sureti. 3. Tüzel kişi olması halinde, tüzel kişiliğin İdare merkezinin bulunduğu yer mahkemesinden veya siciline kayıtlı bulunduğu Ticaret ve Sanayi Odasından veya benzeri bir Makamdan ihalenin yapıldığı yıl içinde alınmış, tüzel kişiliğin sicile kayıtlı olduğuna dair belgenin aslını veya noter tasdikli sureti (Türkiye'de şubesi bulunmayan yabancı tüzel kişilerin belgelerinin, bu tüzel kişiliğin bulunduğu ülkedeki Türk Konsolosluğu'nca veya Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nca onaylanmış olması gerekir.), veya idarece "aslı idarece görülmüştür" yapılmış sureti. 4. Gerçek kişi olması halinde, Ticaret ve Sanayi Odası veya Esnaf ve Sanatkarlar Odası siciline kayıtlı olduğunu gösterir belgenin aslını veya noter tasdikli sureti veya idarece "aslı idarece görülmüştür" yapılmış sureti. 5. Noter tasdikli imza sirkülerini veya imza beyannamesi, 6.Gerçek kişi olması halinde, Ticaret Sicil Gazetesi ile noter tasdikli imza beyannamesi aslı veya idarece"aslı idarece görülmüştür" yapılmış sureti. 7. Tüzel kişi olması halinde tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirkülerinin (Türkiye'de şubesi bulunmayan yabancı tüzel kişilerin bel gelerinin, bu tüzel kişiliğin bulunduğu ülkedeki Türk Konsolosluğu'nca veya Türkiye Cumhuriyeti dışişleri Bakanlığı'nca onaylanmış ol ması gerekir.) aslı veya idarece "aslı idarece görülmüştür" yapılmış sureti. 8. İstekliler adına vekalet edilmesi halinde, istekli adına teklifte bulunacak kimselerin noter tasdikli vekaletnameleri ile vekilin yine noter tasdikli imza beyannamesi (Türkiye'de şubesi bulunmayan yabancı tüzel kişilerin vekaletnamelerinin, bu tüzel kişiliğin bulunduğu ülkedeki Türk Konsolosluğu'nca veya TürkiyeCumhuriyeti dışişleri Bakanlığı'nca onaylanmış olması gerekir.) aslı veya idarece "aslı idarece görülmüştür" yapılmış sureti. 9.Ortak girişim olması halinde bu iş için ekli örneğe uygun ortak girişim beyannamesi, 10. İlgili Bankadan alınacak şartname eki örneğe uygun banka referans mektubu (muhammen bedelin %50'si kadar kullanılmamış nakit kredisi veya %50'si kadar kullanılmamış teminat kredisi). 11. İlk ilan tarihinden sonra ilgili vergi dairesinden alınacak vergi borcu olmadığına dair belgenin aslı veya noter tasdikli suretinin ver ilmesi veya aslının İdareye ibraz edilmesi şartıyla İdarece tasdikli suretinin verilmesi veya Gelirler İdaresi Başkanlığının internet vergi dairesi adresi üzerinden alınacak vergi borcu olmadığına dair belge, 12. İlk ilan tarihinden sonra ilgili Sosyal Güvenlik Kurumundan alınacak Türkiye genelinde prim borcu olmadığına dair ıslak imzalı bel genin aslı veya noter tasdikli suretinin verilmesi veya aslının İdareye ibraz edilmesi şartıyla İdarece tasdikli suretinin verilmesi veya Sosyal Güvenlik Kurumunun internet adresi üzerinden alınacak Türkiye genelinde prim borcu olmadığına dair belge veya elektronik imza kanunu uyarınca düzenlenen belgelerin internet üzerinden doğrulama aracı kullanılmak suretiyle teyidi yapılabilen belge veya teyidinin internet üzerinden yapılamaması halinde ilgili Sosyal Güvenlik Kurumunun yetkili kişilerince "Elektronik imza suretiyle imza lanan belgenin aslının aynıdır" şeklinde ad, soyad, unvan belirtilmek suretiyle imzalanmış ve mühürlenmiş belge, 13. İstekliye ait restorasyon işine ilişkin benzer iş ile ilgili iş bitirme belgesinin noter tasdikli sureti veya idarece "aslı idarece görülmüştür" yapılmış suretinin verilmesi veya isteklinin restorasyon işine ilişkin benzer iş ile ilgili iş bitirme belgesinin olmaması veya isteklinin ticari faaliyetleri arasında restorasyon işi ile ilgili bir husus bulunmaması halinde restorasyonu benzer iş bitirme belgesine sahip olan bir alt yükleniciye yaptıracağına ilişkin ekli örneğine uygun alt yüklenici taahhütnamesi, 14. İhale konusu taşınmazın yerinde görüldüğüne dair teklif sahibinin ekli örneğe uygun yazılı beyanı, 15. Şartname eki örneğe uygun teknik personel taahhütnamesi, 16. Şartname eki örneğe uygun ihalelere katılmaktan yasaklı olunmadığına ilişkin yazılı beyan. 17. Şekli ve içeriği bu Şartnamede belirlenen Şartname eki örneğe uygun teklif mektubu. 18. İstanbul Vakıflar 1.Bölge Müdürlüğü Strateji Geliştirme Şube Müdürlüğü veznesine nakit olarak yatırılmış alındı makbuzu veya İs tanbul Vakıflar 1.Bölge Müdürlüğü adına şartname eki örneğe uygun ilgili banka şubesinden alınmış banka geçici teminat mektubu (Banka Şube Limitlerini Gösterir Limit İçi ve süresiz olacaktır.) 19. Teklif zarfı verildikten sonra, dosya içerensinden herhangi bir evrakın alınması, değiştirilmesi veya eksik evrakın tamamlanması yönünde yapılacak başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır. 20. Bu işin ihalesine katılmak üzere, kendi adına asaleten ve/veya başkaları adına vekaleten sadece tek bir başvuruda bulunulabilir. Aksi halde yapılacak başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır. 21. Telgraf veya faksla yapılacak müracaatlar ve postada meydana gelebilecek gecikmeler kabul edilmeyecektir. Ortak girişimlerde, ortak girişimi oluşturan gerçek veya tüzel kişilerin (2), (3), (4), (5), (6), (7), (8), (9), (11), (12), (16) bentlerindeki belgeleri ayrı ayrı sunmaları gerekir. VI- İdare gerekçesini göstermek kaydıyla ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. VII- İş bu ihale ilan metni, mevzuatı gereği sadece ihale ilanında zorunlu olması gereken özet bilgileri içermekte olup, ihaleye katılım ile ilgili hususlarda ihale şartnamesi ve diğer dökümanlardaki yazılı hususlargeçerlidir. İLAN OLUNUR. BASIN:54806/www.bik.gov.tr 11 BakanNabi Avcı: Kürtçe öğretmenleri il milli eğitim müdürlüklerine bu yıl atanarak görevlendirilecek! 30 AĞUSTOS 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ”Hangi ilde kaç Kürtçe, Lazca, Çerkezce öğretmenine ihtiyacımız var, bunların dökümlerini çıkarıyoruz. Bu alanda tezsiz yüksek lisans, lisans eğitimi yapan öğrencilerimiz bu derse öğretmen olarak atanacaklar. Her okulda Kürtçe öğretmene ihtiyacımız yok. Onları il milli eğitim müdürlüklerine atayacağız. Sonra il milli eğitim müdürü öğretmen arkadaşlarımızı hangi okulda bu ders seçilmişse oralara görevlendirilecek. Bu alanda da eğitim gören öğretmen adaylarımız bu ders yılından itibaren atanacak” dedi. ğretmen atamalarında yeni branşların olduğunu da açıklayan Bakan Avcı, şu bilgileri verdi:“Seçmeli ders olarak ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ diye bir dersimiz var. Bu ders altında Kırmançi, Zazaki yani Kürtçe, Kafkas dillerinden seçmeli derslerimiz mevcut. Elimizde hangi branşlarda ne kadar öğretmene ihtiyacımız var önce buna bakıyoruz. Bu branşlarda en çok hangi illerde açığımız var ona bakıyoruz. 40 bin yeni öğretmen adaylarımızı, ihtiyaç duyduğumuz branşlara göre oranlıyoruz. Hangi ilde kaç Ö Kürtçe, Lazca, Çerkezce öğretmenine ihtiyacımız var, bunların dökümlerini çıkarıyoruz. Bu alanda tezsiz yüksek lisans, lisans eğitimi yapan öğrencilerimiz bu derse öğretmen olarak atanacaklar. Ama bunları okullara atayamıyoruz, her okulda Kürtçe öğretmene ihtiyacımız yok. Onları il milli eğitim müdürlüklerine atayacağız. Sonra il milli eğitim müdürü öğretmen arkadaşlarımızı hangi okulda bu ders seçilmişse oralara görevlendirilecek. Bu alanda da eğitim gören öğretmen adaylarımız bu ders yılından itibaren atanacak.” MEB Müsteşar Yardımcısı:TEOG ile uzak ileçelere yerleştirilen öğrenci sayısı 9 bin 802 Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, TEOG yerleştirmelerinde evinden uzak ilçelere yerleştirilen öğrenci sayısının 9 bin 802 olduğunu açıkladı. Ayrıca TEOG kapsamında öğrencilerin yüzde 50’sinin ilk üç tercihine yerleştiğini belirterek, “Cuma günü özel okula kayıt yaptıran öğrencilerimizden kontenjan boşalacağı için bunlar 2. hafta tercihlerinde görünecek. Dolayısıyla öğrencilerimizin ve velilerimizin panik yapmasına gerek yok” dedi. ğrMEB Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) uygulaması kapsamında liselere yerleştirilen ancak başka bir liseye geçiş yapmak isteyen öğrencilerin nakilleri ile ilgili açıklama yaptı. Yerleştirme işlemlerinin nasıl yapıldığ sorusu üzerine Kurt, öğrencilerin yerleştirmeye esas yüzdelik dilimlerine göre, A grubundan 15 okul, B grubunda da okul türü seçtiklerini hatırlattı. Kurt, öğrencilerin “Yerleştirmeye Esas Puan”larına (YEP) ve tercihlerine bakılarak, puan üstünlüğüne göre sistem tarafından yerleştirildiğini söyledi.A grubuna, tercihlerine göre yerleşemeyen öğrencilerin B grubundaki okullara yerleştirildiklerini ifade eden Kurt, B grubu yerleştirmelerinde öğrencilerin ikametgah adresleri ve okulların boş kontenjanlarının dikkate alındığını belirtti. Ö Uzak ilçelere yerleştirilen öğrenci sayısı 9 bin 802 Öğrencilerin ikametgahlarına bakılarak boş kontenjan olan en yakın okula yerleştirildiğini vurgulayan Kurt, “Sistem, yakında boş kontenjan bulamadığı durumda, öğrencileri komşu ilçelerdeki okullara yerleştiriyor. Dolayısıyla buralarda da boş kontenjan bulamazsa, il içinde boş kontenjanı olan bir okula yerleştiriyor. Bu rakam çok düşük. B grubunda, kendi ikametgah adresinin dışında bir yere yerleştirilen öğrenci sayımız 9 bin 802. Yani binde bir bile değil” diye konuştu.Kurt, bazı yüksek puan alan öğrencilerin düşük puanlı okullara yerleştirildiği yönündeki iddialarla ilgili, tercih hatalarının payının büyük olduğunu belirtti. Öğrencilerin yüzde 50’si ilk 3 tercihine yerleşti Kurt, öğrencilerin il içindeki yüzdelik dilimlerine bakarak tercih yapmaları gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok velimiz öğrencisinin, tercihini yaparken yüzdelik dilimlere dikkat etmediklerinden dolayı A grubuna erleştirilemediler. Ama bu rakam çok az. Basınla da paylaştık bu rakamları, 78 bin civarında. Dolayısıyla öğrencilerimizin yüzde 93’ü A grubu tercihine yerleşti. Çok özel bir rakam da vermek istiyorum. 550 binin üzerinde öğrencimiz ilk üç tercihine yerleşti. Yani ilk üç tercihte yüzde 50’nin üzerinde bir yerleşme var. Buradaki sorun aslında kendi ikametgah adresinin dışında, il içinde bir yere yerleşen 9 bin 802 kişi. Bunların da sorunları nakil yoluyla çözülecek. “ “Ermeni öğrencinin mağduriyeti söz konusu değil” Evlerinden uzak okullara yerleştirilen öğrencilerin bulunduğuna ilişkin bir soru üzerine de Kurt, “Evinden uzak okula yerleştirilen öğrenci sayısı Türkiye genelinde 9 bin 802. Bu rakam binde bire bile ulaşmıyor. Dolayısıyla bu söylem çok doğru değil” dedi. Kurt, A grubunda yerleşemeyen öğrencinin B grubundaki okul türüne göre yerleştirildiğini anımsatarak, A grubu tercihlerinden dolayı özellikle fen lisesi, sosyal bilimler lisesi ve Anadolu liselerinin tamamının dolduğunu, dolayısıyla sistemin öğrencileri evinin yakınındaki meslek lisesi ya da Anadolu imam hatip liselerine yerleştirdiğini söyledi. Sistemin, bu okullarda boş kontenjan bulamadığında komşu ilçeye, orada da kontenjan olmazsa il içinde bir başka kontenjana öğrenciyi yerleştirdiğini anlatan Kurt, “YEP’lerin yüzdelik dilimleriyle tercih ettikleri okulların yüzdelik dilimlerinin uyuşması gerekiyordu. Şimdi nakil süreciyle, öğrencilerimiz tercihte bulunarak evindeki en yakın okullara yerleştirilecek” diye konuştu. Ermeni asıllı bir öğrencinin imam hatip okuluna yerleştirildiği yönünde basında yer alan haberlerin anımsatılması üzerine ise Kurt, bu öğrencinin zaten özel okula gideceği için tercih yapmadığını, dolayısıyla bir mağduriyetinin söz konusu olmadığını söyledi. “Sistem, öğrencilerimizin milliyetine ya da dini inançlarına bakmıyor” Kurt, tercih yapanların hemen hemen hepsinin yerleştirildiğini ve hiç tercih yapmayan 134 bin öğrenci bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:“Tercih yapmayan bu 134 bin öğrencimiz, daha sonra sistem tarafından herhangi bir okula yerleştirildiğinde şikayette bulunuyor. ‘Biz bu okulu istememiştik’ diye. Biz şimdi öğrencilerimizin puanlarına ve tercihlerine bakıyoruz, sistem öğrencilerimizin milliyetine ya da dini inançlarına bakmıyor. Dolayısıyla sistem, öğrencimizin Ermeni olduğunu ya da başka bir dine mensup olduğunu bilmez, sorgulamaz. Bu tür öğrencilerimiz tercih de yapmadığı, bir okul türü de belirtmediği için sistem otomatik olarak evine en yakın imam hatip okulunun bulduğu yere yerleştirmiş. Bu öğrenci zaten mağdur değil.” Yerleştirmeler cuma yapılacak Nakil başvuruları, kontenjanlar dolu göründüğü için yapılmaması ile ilgili de Kurt, nakil başvurularının pazartesiden perşembeye kadar alınacağını, yerleştirmelerin ise cuma günü açıklanacağını söyledi.Sürecin 26 Eylül’e kadar bu şekilde devam edeceğini kaydeden Kurt, “Nakillerde ilk hafta olduğu için özel okullara giden öğrencilerden boşalan kontenjanlar şu anda sistemde görünmüyor. 2 gündür, özel okula giden öğrenci sayımız 5 bin 700. Cuma günü özel okula kayıt yaptıran öğrencilerimizden kontenjan boşalacağı için bunlar 2. hafta tercihlerinde görünecek. Dolayısıyla öğrencilerimizin ve velilerimizin panik yapmasına gerek yok. İlk hafta bu kontenjanlar kapalı gözükebilir. 2. hafta, bir önceki haftanın boşalan kontenjanları görünecek” şeklinde konuştu.Kurt, 1 Eylül itibariyle açık liseye gidecek öğrencilerimizden boşalacak kontenjanlar bulunduğunu ifade ederek, geçen yıl açık liseye 96 bin, özel okula 71 bin öğrencinin gittiğini belirtti.Bu yıl teşviklerle özel okula gidecek öğrenci sayısının 100 bini geçmesini beklediklerini kaydeden Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:“Geçen senenin 9. sınıf açık lise ve özel okula geçiş rakamlarını topladığınızda yaklaşık 200 bine yakın bin kontenjan boşluğu oluşacak. Bu boşalan kontenjanlar ve nakiller, evinden çok uzağa yerleşen öğrencilerimizi ya da istemediği bir okul türüne yerleşen öğrencilerimizi hem evine hem de istediği okul türüne yerleşmesini sağlayacak bir sistemdir. Panik yapacak bir durum yok. Gerçekten biz bunu önceden öngörmüştük. Kurgu bu şekilde çalışıyor. İlk 2 haftada özel okula ve açık liseye geçişler sisteme tam yansımadığından bu tür sıkıntılar yaşanacak. Ama 3. hafta, özel okulların ve açık liselerin boşalttığı kontenjanlara yapılan nakillerle biz bu sorunu tamamen çözeceğimize inanıyoruz. “Yerleştirmeler yapılırken öğrencilerin özel okula mı, açık liseye mi kayıt yaptıracağının sorulmadığını anımsatan Kurt, “Bunu sormadık çünkü biz devlet olarak okumak isteyen her kişiye devlet okulunda bir sandalye vermek durumundayız. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 6 KALEM İŞ AYAKKABISI ALIMI 6 KALEM İŞ AYAKKABISI ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edile cektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/107446 1-İdarenin a) Adresi b) Telefon ve faks numarası c) Elektronik Posta Adresi e) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) 2-İhaIe konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı b) Teslim yeri c) Teslim tarihi 3- ihalenin a) Yapılacağı yer : M.Nesih Özmeıı Malı. Kasım Sok. No:62 34010 MERTER -GÜNGÖREN / İSTANBUL GÜNGÖREN/İSTANBUL : 0 212 449 40 64 / 0 212 449 42 35 -0212 449 41 25 / 0212 449 42 40 : [email protected] : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ : 6 Kalem İş Ayakkabısı Alımı Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir.. : Mallar İdarenin İstanbul ili sınırları içerisinde göstereceği noktalara teslim edilecektir. : İşin süresi : İhtiyaç listesinde yer alan malların tamamı işe başlama tarihinden itibaren 45 (kırkbeş) takvim günü içinde teslim edilecektir. İhtiyaç listesinde yer alan mallar tek partide teslim edilecektir. : stanbul Büyükşehir Belediyesi İhale İşleri Müdürlüğü.M. Nesih Özmen Malı. Kasım Sok. No:62 Kat:4, 34010 Merter/ İSTANBUL Tarihi ve saati : 10.09.2014 - 09:30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartlan ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı okluğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasıbelgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptınlamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler. b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c) Türkiye'de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. a) İstekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, b) İsteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, c) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi, ç) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenmiş ve teklif ettiği mala ilişkin YerliMalı Belgesi. d) Adayın veya isteklinin alını konusu malı ürettiğine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca yetkili kurum veya kuruluşlarca düzenlenen ve aday veya isteklinin üretici veya imalatçı olduğunu gösteren belgeler. İsteklilerin imalatçı olduğunu yukarıdaki belgelerden en az birini sunarak, tevsik etmek zorundadır. İş ortaklığında ortaklardan birinin, teklif edilen mala veya mallara ilişkin imalatçı veya yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belgelerden birini sunması yeterlidir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecekt ir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 63 TRY (Türk Lirası) karşılığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Levazım ve Ayniyat Müdürlüğü M. Nesih Özmen Mah. Kasım Sok. No : 62 Merter/ İSTANBUL adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi İhale İşleri Müdürlüğü.M. Nesih Özmen Mah. Kasım Sok. No:62 Kat:4. 34010 Merter / İSTANBUL adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istek liyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminatvereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüzyirmi) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. BASIN:54942/www.bik.gov.tr 12 30 AĞUSTOS 2014 Borsa Finans HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Klima hastalıkları Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA lima ile serinlemek güzel ama K klima ateşi, klima çarpması ve alerjik zatürree gibi hastalıkları gözardı etmemek lazım. Klimanın üflediği serin havanın karşısında durmak pek doğru değil; hele de dışarıdan terlemiş olarak gelmişseniz. Terin üzerinizde aniden soğuması ‘klima çarpmasına’ sebep olabilir. Boynunuz tutulabilir, başınızı çeviremezsiniz; nefes alırken göğsünüzde bıçak batar gibi ağrılarınız olabilir. Havanın doğrudan vücudunuza gelmemesi için klimaların ayarlanabilen kanatçıklarından yararlanabilirsiniz. Klimayı çok düşük değerlere ayarlamak sağlık için doğru değil. İdeali, ısının 23-24 derece arasında, nispi nemin de yüzde 40-50 arasında olacak şekilde ayarlanmasıdır. Alerjik zatürree Klimaların sebep olduğu alerjik zatürre çocuklarda da görülebilirse de, daha çok 50 yaşın üzerinde olanlarda ve diğer akciğer hastalıklarının aksine sigara içmeyenlerde daha çok saptanır. Tıp dilinde ventilasyon pnömonitisi olarak isimlendirilen alerjik zatürreye, air-condition sistemlerinin nemlendirme bölümünde üreyen ve küf mantarları ve bazı bakteriler neden olmaktadır. Alerjik zatürreenin, ani(akut) ya da sinsi(kronik) başlayan olmak üzere iki türü vardır. Akut alerjik zatürre, içinde küf mantarları bulunan havanın solunmasından 4-6 saat sonra ateş, baş, kas ağrıları ve halsizlik ile gribal bir enfeksiyon gibi başlar. Öksürük, balgam, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi gibi akciğerlere ait belirtiler ortaya çıkar. Kandaki değer Ateş yüksekliği ile beraber, kalp hızı ve solunum sayısı da artmıştır. Kronik alerjik zatürre, sinsi olarak yavaş BEBEĞİ UYUTURKEN ŞİDDETLİ SALLAMAK BEYİN SARSINTISINA NEDEN OLABİLİR yavaş gelişir. Tipik belirtileri, ilerleyici özellik gösteren nefes darlığı, yorgunluk ve kilo kaybıdır. Bazı hastalarda öksürük olabilir, ama ateş, baş ve kas ağrıları gibi belirtilere rastlanmaz. Akut dönemde, akciğer röntgeninde tipik bulgular vardır. Teşhis için, hastaların kanlarında allerjenlere karşı oluşmuş olan özel antikorların saptanması ve bronkoskopi ile akciğer dokusundan biyopsi alınması gerekir. Klima ateşi nedir? Klimaların ve diğer merkezi havalandırma sistemlerinin neden olduğu önemli rahatsızlıklardan biridir. Mikroplarla kirlenmiş air-condition veya nemlendirme sistemlerine maruz kalındıktan birkaç saat sonra ateşli bir hastalık gibi başlar. Belirtilerin ortaya çıkması nadiren 12 saati de bulabilir. Hastalarda ateş, titreme, kas ve eklem ağrıları, yorgunluk, hâlsizlik, bitkinlik gibi daha çok gribi hatırlatan şikâyetler vardır. Alınması gereken tedbirler Klima ateşi ve alerjik zatürreenin önlenmesi, bu tür nemlendiricilerin su haznelerinin doğru bakımı ile mümkündür. Klima ve nemlendiricilerin bakımlarına özen gösterilmeli ve talimatlara uygun kullanılmalıdır. Bu aletlerde musluk suyu yerine distile veya demineralize su tercih edilmelidir. Nemlendiriciler çamaşır suyu gibi dezenfektanlarla zaman zaman temizlenmelidir. Yaz aylarının kâbusu: KRiPTO Yaz günleri kripto virüslerinin en çok hastalık yaptığı mevsim! Çünkü bu parazit insanlara kirlenmiş sulardan ve yiyeceklerden bulaşıyor. Başlığa bakıp da dinlemeye takıldığımı veya siyasete heveslendiğimi sanmayın. ebekleri uyutmak B için şiddetli sallamanın beyin sarsıntısına neden olduğu belirtildi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Öztürk, bazen sallamanın kabul edilebilir sınırın üstüne çıktığını ve bebeklerin beyinlerinde sallanmaya bağlı bir çeşit sarsıntı meydana gelebildiğini dile getirdi.Acıbadem Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Bülent Öztürk, bebeklerin uyku süreleri ile ilgili şu bilgileri verdi: "Bebekler ilk 3 ayda günde aralıklı olarak ortalama 15-17 saat kadar uyuyor, bu uyku genelde 10-20 dakika ile 3-5 saat süren aralıklarda oluyor. Bebek uykusu hiç bir zaman devamlı 15-17 saat kadar olmuyor. İlk 3 aydan sonra ise uyku süresi 13-15 saate düşüyor. Ancak gün içinde de uyuyan bebek, özellikle gece uykusuna direnebiliyor. Bu da hem bebeklerin gelişimini hem de annelerin dinlenmesini olumsuz etkiliyor. Bu durumda aileler kimi zaman bebeklerini sallayarak uyutma yöntemine başvuruyor." Bazı durumlarda bu sallamanın kabul edilebilir sınırın üstüne çıktığını ve bebeklerin beyinlerinde Alzheimer'ın erken dönem 6 belirtisi sallanmaya bağlı bir çeşit sarsıntı meydana gelebildiğini ifade eden Dr. Öztürk, şöyle devam etti: "İç kulak, işitme ve denge organlarını içeren iki bölümden oluşuyor. İşitmede hiçbir rol oynamayan ikinci bölüm yalnızca dengeyle ilgili. İçi sıvı dolu yarım daire biçiminde üç kanaldan oluşan bu bölüme "vestibularlabirent" deniyor. Buradaki hücreler, başın en küçük hareketi ile çalkalanan iç-kulak sıvısının çırpıntılarıyla uyarılarak, başın açısal hareketini anında beyne iletiyor. Görme duyusunun da yardımıyla dengenin sağlanmasına yardımcı oluyor. Çok hızla dönüp aniden durduğumuz zaman, iç kulak kanallarındaki sıvı hala dönmekte olduğundan baş dönmesi denilen durum meydana geliyor. CİHAN Alzheimer' arasında hafı ın ciddi olan belirtileri za kaybı, z odaklanma güçlüğü bulu ihin karışıklığı ve nu lirtiler hasta lığın ilerleye yor. Ancak bu ben döne taya çıktığı iç in tedavide o mlerinde orkalınmış olu ldukça geç yor. Güneş çarpması ölüme neden olabilir lzheimer'ın ciddi A olan belirtileri arasında hafıza kaybı, zihin karışıklığı ve odaklanma güçlüğü bulunuyor. Ancak bu belirtiler hastalığın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıktığı için tedavide oldukça geç kalınmış Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir, güneş çarpması hakkında uyarılarda bulunarak "Güneş çarpması vakalarına hemen müdahale edilmezse buna maruz kalan bireyleri ölüme dahi götürebilir." dedi. Hava sıcaklıklarının her gün biraz daha artış göstermesi ile uzmanlar güneş çarpmalarına karşı uyarılarda bulundu. Halk Sağlığı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir, yaşanan bu ani ve aşırı sıcaklık artışlarının başta güneş çarpması olmak üzere bir çok hastalığa neden olabileceği tüm olumsuzluklara karşı vatandaşların dikkatli ve tedbirli olması gerektiğini söyledi. Aşırı sıcakların özellikle sonucu beden ısısını ayarlayan mekanizmanın bozulmasına neden olduğunu belirten Ulutaşdemir, "Vücut mekanizmasında meydana gelen bozulmalar ciddi bir rahatsızlık olarak tanımlanan güneş çarpmasına neden oluyor. Aşırı sıcaklıkların yanında yüksek nem oranları da güneş çarpmasını tetikliyor." diye konuştu. oluyor. Uzmanlar Alzheimer'ın başlarında da bazı belirtiler verdiğini açıkladı. olmasıyla birlikte hastalığın erken dönemde tespiti de kısmen zordur. Ancak bu değişebilir. DAHA ERKEN TEDAVİ EDİLMELİ Alzheimer araştırmalarının en sıcak alanlarından biri hastalığın en erken aşamasında insanları Alzheimer hastalığı için sınırlı tedavi Güneş çarpmasının acil müdahale yapılmaması durumunda çok ciddi sağlık sorunlarında yol açtığını açıklayan Ulutaşdemir, "Güneş çarpması vakalarına hemen müdahale edilmezse buna maruz kalan bireyleri ölüme dahi götürebilir. Güneş çarpmasının özellikle yaşlılar ve çocuklar için daha tehlikeli olduğunu vurgulayan Ulutaşdemir, "Yaşlılar ve çocuklar bu tür durumlar karşısında diğer vatandaşlarımıza oranla daha hassastır. Bu nedenle özellikle çocukları ve yaşlıları yazın aşırı sıcaklarından ve güneş ışınlarından uzak tutarak onların insan sağlığı açısından son derece zararlı olan ultraviyole ışınlarına maruz kalmasını engellemeliyiz." şeklinde konuştu.CİHAN inanıyorlar. Brigham'daki Alzheimer Araştırma ve Tedavi Merkezi'nin yöneticisi Reisa Sperling yönettiği araştırmada, hastalığı daha erken aşamada bulup tedavi etmeye çalışacaklarını söyledi.C CİHAN Kirli havuz suyu, hastalıkl ara davetiye çıkarıyor Onun dışında güneş çarpması yüksek ateş, davranış, anlama ve algılama bozuklukları, kalp atışlarındaki düzensizlik, şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi sağlık sorunlarına yol açar. Bu nedenle özellikle vücudun baş kısmını güneş ışığından olabildiğince korumak son derece önemli." diyerek vatandaşları uyardı. ÖZELLİKLE YAŞLILAR VE ÇOCUKLAR DİKKATLİ OLMALI amyloid beta proteinlerini azaltan ilaçlarla tedavi etmektir. Uzmanlar insanların bunamanın herhangi bir belirtisi gelişmeden en az 10 yıl önce insanlarda bu proteinlerin oluştuğuna okman Hekim Etlik L Hastanesi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Safiye Göçer, kirli havuz sularının göz, kulak, sindirim ve solunum hastalıklarına neden olabileceği uyarısında bulundu. Göçer, havuz suyunu temizlemek için kullanılan klorun özellikle çocuklarda gözlerde tahriş, kızarma ve yanma şeklinde şikayetlere neden olabildiğini kaydetti. En temiz havuzlarda bile enfeksiyon riski bulunduğunu belirtti. Göçer, havuz kaynaklı enfeksiyonları şöyle sıraladı: Göz: Havuza bağlı genellikle iki tür göz rahatsızlığı ile karşılaşılmaktadır. Bunlardan ilki konjunktivit dediğimiz mikroorganizmalardan kaynaklanan durumdur. Konjonktuvitte gözde yanma, batma, sulanma, çapaklanma, göz kapaklarında şişme gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtiler görüldüğünde mutlaka bir hekime başvurulması gerekmektedir. İkinci durum ise klora karşı hassasiyettir. Havuz suyunu temizlemek için kullanılan klor özellikle çocuklarda gözlerde tahrişe sebep olarak kızarma, yanma şeklinde şikayetlere neden olabilmektedir. Havuz gözlüğü kullanılması bu durumdan sakınmak için gerekli olabilir. Lens kullananlar için enfeksiyon gelişmesini kolaylaştırdığı için lensle havuza girmeleri önerilmemektedir. Kulak: En sık görülen problem dış kulak yolu enfeksiyonlarıdır. Kulak ağrısı, dış kulak yolunda şişme, kulak akıntısı, tıkanma ve duyma sıkıntısı görülebilir. Şiddetli ağrıya neden olabilir. Ayrıca kulaklarına tüp takılan çocukların kesinlikle havuza girmemeleri gerekir. En temiz havuzlarda bile enfeksiyon riski bulunmaktadır. Bu risklerden korunabilmek için vazelinli veya gliserinle yağlanmış pamuk tıkaçlar kullanılabilir. Sindirim Sistemi: Ecoli, Şigella, Criptosporidyum, Giardia, Hepatit A virüsü gibi dışkı yolu ile bulaşabilecek mikroplar havuz suyunun yutulması sonucu ishale yol açabilirler. Klorlama bu hastalıkları kısmen engelleyebilse de klorun etkili olabilmesi için zamana ihtiyacın olması riskin devam etmesine sebep olur. CİHAN 13 30 AĞUSTOS 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Balkanlar'a vizesiz tatil alkan ülkelerine yolculuğa çıkmaya B hazır mısınız? Kurban Bayramı'nda 4 Ekim çıkışlı olarak Balkan ülkelerine yolculuk fırsatı sürüyor. Baştanbaşa Balkanlar, Belgrad, Karadağ-HırvatistanSaraybosna, Üsküp-Tiran, Priştina gibi pek çok farklı tur seçeneğiyle tatilcilere bayramda hem zamanlarına hem bütçelerine uygun alternatifler sunuyor. Kulesi, Lazerevic Anıtı, Nebojsa Kulesi ve Saborna Kilisesi bu şehri daha da güzelleştiren yapılar olarak karşınıza çıkıyor. TARİHİN TANIĞI SARAYBOSNA İLK DURAK BELGRAD Hem vizesiz hem de birden fazla ülke görme şansı tanıyan Balkan turunun ilk durağı Sırbistan'ın başkenti Belgrad. Sırbistan'ın başkenti ve en büyük şehri olan Belgrad Tuna ve Sava nehirleriyle ziyaretçilerine serin bir karşılama yapıyor. Tarih boyunca çeşitli uygarlıkların etkisinde kalmış Belgrad adeta bir kültür mozaiği. Temiz havasıyla insana nefes aldığını hissettiren bu şehirde Kale Meydanı, Askeri Müze, İstanbul Kapı, Saat Gezinizin ikinci durağı Saraybosna. Geçmişin kötü günlerini silip tarihi ve kültürel eserleriyle yeniden şahlanmaya hazırlanan kent, Osmanlı döneminden kalan eserleriyle ziyaretçilerine nasıl da dimdik ayakta kaldığını anlatıyor. Mimar Hayreddin tarafından 1557'de inşa edilen ve Osmanlı mimarisinin bir şaheseri olan Mostar Köprüsü bunun en bariz örneği. Birçok dini görüşün varlığını sürdürdüğü Saraybosna'da camiiler, sinagoglar ve katedralleri görmeniz mümkün. Saraybosna'da akşam meraklıları için düzenlenen Boşnak Gecesi de görülmeye değer. TURİZM MERKEZLERİ BÜYÜLÜYOR Yol üzerinde son durağınız muhteşem sahilleri ve çok renkli gece hayatı ile Balkanlar'ın en ünlü tatil merkezlerinden Budva. 2 bin 500 senelik geçmişiyle Adriyatik Denizi kıyısındaki en eski yerleşim yerlerinden biri olarak bilinen şehrin yat limanı, Hawaii'ye benzerliğiyle ün yapan St. Nikola Adası, Stari Grad'ı ve akkında çok güzel yazılar okuduktan sonra bir gün içinde gitmeye karar verdiğimiz Thassos adası, sanıyoruz ki bizim ilk ve son araba yolculuğumuzdu. Eminim birkaç gün geçtikten sonra gülerek konuşacağız ama şimdilik biraz fazla maceralı oldu diyebiliriz. Adaya ulaşım çok kolay. Keramoti'den nerdeyse yarım saatte bir feribot var. 45 dakikalık bir yolculuğun ardından adaya varılıyor. Adanın başkenti Limenas'da Simi isimli restoran hem lezzetli hem de çok keyifli. Burası güneşte kurutulmuş ahtapot ızgarası ile meşhur. Ayrıca kabak kızartmalarını da denemenizi tavsiye ederim. Ada genelinde her TÜRK KÖYÜ: POÇİTEL Tarihi dokusunu hâlâ koruyan ve Türk köyü olarak bilinen Poçitel Saraybosna'dan sonraki rotanız olmalı. Ardından Unesco'nun Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Kotor'a geçebilirsninz. Kotor körfezinin nefes kesen fiyort manzaralarıyla doğanın hali bir başka. ki i d i k l a H i t e n cen i l z i g n u n u ş Kom Thassos'da maceralı bir araba yolculuğu H kalesi ziyaretçileri hayran bırakıyor. Balkanlar'a gelmişken farklı bir rota da çizmek isterseniz Üsküp ve Tiran'a uğrayabilirsiniz. Arnavutluk'un başkenti Tiran Müslüman, Ortodoks ve Katoliklerin birarada yaşadığı eşsiz bir şehir. Ortaçağ manastırlarına ev sahipliği yapan Üsküp ise Osmanlı'dan kalma eserleri, asma bahçeleri ve Türk pazarlarıyla büyülüyor. restoranda var ve bizim için patates kızartması neyse onlar için de kabak kızartması o. Çok hafif ve çıtır çıtır olmasının nedeni ise zeytinyağı ile kızartmalarıymış. Yanında süzme yoğurttan yapılmış cacık ile servis ediyorlar. Bir hafta sonu kaçamağı için görülecek çok fazla doğal güzelliğe sahip olan bu ada için iki günlük tatilimize sığdırabildiğimiz kadar koy gezmek istedik. Sabah erkenden yollara düşüp Afrodit'in gözyaşları veya Zeus'un gözü olarak da bilinen Giola Lagünü'nü görmeye gittik. Otel resepsiyonunun bize iyi şanslar dilemesinden şüphelenmememiz ilk hatamız oldu. Lagüne ulaşmak için yol yapamamışlar ama sağ olsunlar yol ke- H narlarındaki kayaların üzerine boya ile oklar çizmişler. Lastik patladı patlayacak korkusuyla lagüne ulaştık. Resimlerini görüp hayran kaldığımız o berrak kaya havuzuna girip yüzme hayalleri kurarken dibi gözükmeyen kapkara, köpüklü bir su birikintisiyle karşılaştık ve gerisin geriye arabamıza döndük. Yolumuzun üzerinde adanın en ünlü ve en büyük manastırı olan ve baş melek Mikail'e adanan kadın manastırı Archangel Michael Manastırı vardı. er şey geçtiğimiz yıl Thassos Adası'na gidişimiz ve Yunanistan'ın harika beyaz kumsalları ve cam gibi deniziyle tanışınca başladı. Aslında sadece deniz ve kum olarak özetlemek Yunanistan halkına haksızlık olacağı için konuyu açmam şart; Çeşme, Bodrum karmaşasından yıllardır bıkmış, gereksiz yere 'beach'lere para saçmaktan bunalmış, üstelik güleryüzlü servise, yaz tatilinde yemek yediğimiz restoranın garsonuyla hoş bir sohbete hasret kalmıştık. Bu yüzden yılların alışkanlığına "Dur" dedik, Bodrum ve Çeşme ile ilişkimize kısa bir ara verdik. Thassos bir önceki yıldan bizim için güzel anılar olarak hafızamıza kazınınca, nisan ayı gibi "Neden biraz daha aşağılara, Halkidiki'ye gitmiyoruz? Ha Bodrum'a arabayla gitmişiz, ha Halkidiki'ye" şeklinde cümlelerle birbirimizi gaza getirdik ve Halkidiki için araştırmalar yapmaya başladık. Halkidiki, Türklerin hakkında en az şey bildiği yerlerden biri (Neyse ki!). Zaten bölge Selaniklilerin tatillerini hatta hafta sonlarını geçirdikleri yer olarak biliniyor. Binlerce Sagalassos’ta 2 bin y ll k mutfak ortaya Burdur'un Ağlasun İlçesi'ndeki Sagalassos Antik Kenti'nde devam eden kazılarda, yukarı agora yakınlarında 'Geç Roma Dönemi'ne ait 2 bin yıllık bir mutfak ortaya çıkarıldı. agalasS sos'ta bu yıl Haziran ayında başlayan yeni kazı sezonunda, geçen ay 2 bin yıllık bir mutfağın ortaya çıkarıldığı açıklandı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Jereon Poblome, "Bu yılki kazıda 'Geç Roma Dönemi'ne ait bir mutfak bulduk. Tam olarak çıktı. Tüm detayları ile o dönemde mutfak kültürleri nasıldı, ne pişirdiler, ne yediler, nasıl pişirmişler bunların hepsini öğreneceğiz. Çok detaylı bir bilimsel çalışma yapıyoruz. Sadece arkeologlar değil, antropologlar, zoologlar, botanikçiler de var" dedi. taya kömür, üzerine bir çanak koymuşlar. İçine bulgur, et koymuşlar. Yanına iki çanak daha koyup sıcak tutmuşlar. O zaman ekmek yoktu, ancak mutfakta tandır kullanmışlar ve tandır ekmeği yemişler. Yavaş yavaş tüm hayat detayları ortaya çıkıyor." y ll k mamu iskeleti, m ze yolcus HAMAMDA YOĞUNLAŞILDI TANDIRLI MUTFAK Bulunan mutfağın şimdikilere göre çok küçük olduğunu kaydeden Prof.Dr. Poblome, şu bilgiyi verdi: "Zemininde hiç fayans yok, sadece toprak. Geç Roma Dönemi'nde hijyen yönünden farklı düşünmüşler. Ergonomik olarak da bizim için zor bir mutfak, ama onlar öyle kullanmış. Or- Bu sezon kazılarıyla ilgili olarak da Prof.Dr. Poblome, "Ağırlıklı olarak hamamda çalışıyoruz. Burayı halkın ziyaretine açmak istiyoruz. Çünkü ordaki güzelliği halka göstermek istiyoruz. Yukarı agorada çalışmalarımız uzun yıllardır devam ediyor. Yukarı agoranın 2017, 2018 yılında biteceğini düşünüyoruz. O zaman bütün yukarı agora hazır olacak" diye konuştu. CİHAN BD’nin Teksas eyaletinin A Dallas şehrinde yaşayan Wayne McEwen ve ailesi, mayıs ayında evlerinin bahçesinde bir mamut iskeleti bulmuştu. En az 20 bin yıllık olduğu tahmin edilen iskelet, Teksaslı aile tarafından Dallas’taki Peros Doğa ve Bilim Müzesi’ne verilecek. McEwen, oğlunun kazı makinesiyle bahçede uğraşırken metrelerce uzunluktaki mamut iskeletinin kalıntılarıyla karşılaştığını söylüyor. CİHAN Nobel’li yazar, kitaplarını Zimbabve’ye bağışladı obel Edebiyat Ödülü sahibi İngiliz yazar Doris Lessing’in, tüm kitap koleksiyonunun N Zimbabve’nin başkenti Harare’deki şehir rimde te s ö g e ’d im k E 4 2 i, oje Geliştirme Merkezi’nin Evliya Çeleb sahibi Cengiz P(PROGEM) Özdemir tarafından hazırlanan ‘Evliya Çelebi ve Ölümsüzlük Suyu’, 24 Ekim’de gösterime giriyor.Türkiye’nin ilk 3D animasyon filmi olan proje, Evliya Çelebi’nin 17. yüzyıldan günümüze uzanan hikayesini anlatıyor. Çelebi’yi Haluk Bilginer’in seslendirdiği filme, Ahmet Kural ve Murat Cemcir de sesleriyle dahil oldu. İlk kez bir animasyonda yer alan ikili, filmde Evliya Çelebi’nin can dostu Wingo’ya rahat vermeyen kargaları seslendiriyor. CİHAN kütüphanesine verilmesini vasiyet ettiği ortaya çıktı. 20. yüzyılın en büyük kurgu yazarlarından biri olarak gösterilen Lessing’in kütüphanesinde, 3 binin üzerinde kitap bulunuyordu. Dünyaca ünlü yazar, 2013 yılının Kasım ayında Londra’daki evinde 94 yaşında hayata gözlerini yummuştu. The New Zimbabwe web sitesinde çıkan habere göre bağışı doğrulayan Lessing’in vasileri, Uluslararası Kitap Yardımı’ndan (BAI) kitapların iletilmesi konusunda yardım istedi. Lessing hayatı boyunca, özellikle Sahra Altı Afrikası ve Ortadoğu’da kütüphanelere kitap yardımında bulunan bir STK olan BAI’nın en önde gelen destekçilerinden biri olmuştu.CİHAN 14 30 AĞUSTOS 2014 Magazin-Tv HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Bebek’te kahvaltı keyfi Seneye ekrana dönecek Bin bir surat Gupse ıkı bir diyet ve sporla 11 kilo verip fit bir görünüme kavuşan Hülya Avşar, kızı Zehra ile Bebek’te kahvaltı keyfi yaptı.Mini şortuyla dikkat çeken Avşar, hayranlarının fotoğraf çektirme isteklerini kibarca geri çevirdi.Artık yaşam koçu Şeyda Coşkun’la çalışmayacağını söyleyen Avşar Kızı, Sezen Aksu imzalı yeni bir single çıkaracağını açıkladı.HABER MERKEZİ S Yalan Dünya’nın ‘ ‘Nurhayat’ı Gupse Özay, senaryosunu yazdığı ve başrolünü üstlendiği ‘Deliha’ filminin çekimlerini tamamladı. ‘Deliha’ filminin delikanlı ama bir o kadar tatlı kızı ‘Zeliha’ olarak ilk sinema filmini tamamlayan Özay’ın setten kareleri görenleri gülmekten kırıp geçiriyor. Özay’ın kaleme aldığı ve Hakan Algül’ün yönetmen koltuğuna oturduğu, BKM Yapımı “Deliha” 14 Kasım’da vizyona girecek. Gupse Özay, çekimleri İzmir’in Şirince köyünde tamamlanan filmle Türk sinemasında ilk kez bir kadın komedi oyuncusu olarak, kendi yazdığı karakterle izleycinin karşısına çıkacak. HABER MERKEZİ ağlık sorunları yüzünden iki parmağını yitiren oyuncu Nejat Sİşler’in şu sıralar kendisine gelen tüm oyunculuk projelerini geri çevirdiği öğrenildi. Yapımcılara 1 yıl beklemek istediğini belirten başarılı oyuncu, önceki gün Gümüşlük’te objektiflere takıldı.HABER MERKEZİ f a h u t n a t ' k a Berr yanıt eçen ay Marmaris açıklarında Kenan İmirzaG lıoğlu ile görüntülenen Berrak Tüzünataç, muhabirlerin ‘aşk var mı?’ sorusuna ‘yoo’ diye yanıt verdi. Tüzünataç’ın tişörtünün üzerinde yazan ‘Her şeyi aşkla yap’ mesajı dikkat çekti.HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 08:25Süper Babaanne 09:35Seksenler 11:45Kitaplık 11:50Hayır ! Wolfgang Borchert´in Sesi 13:00Haber 13:15Spor 13:20Hava Durumu 13:30Savaşta Barışta Türk Ordusu 13:55Kurşun Harfler 14:30Yedi Güzel Adam 16:25Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Akıl Kârı 21:35Armageddon 06:00Flashpoint 07:55Batman 08:30Duck Dodgers 10:45Dünya Listeleri 12:00Sine 8 16:45Batman 17:40Duck Dodgers 21:00Oynat Bakalım 06:00Geniş Aile 08:00Galip Derviş 10:00Küçük Ağa 12:00Çok Güzel Hareketler Bunlar 14:00Akasya Durağı 16:30Arka Sokaklar 19:00Kanal D Ana Haber 20:00Anasının Oğlu 07:00Doksanlar 08:40Selena 10:25Karadayı 13:10Adanalı 15:10Çocuklar Duymasın 17:00Alemin Kıralı 18:55ATV Ana Haber 20:00Mumya: Ejder İmparatorunun Mezarı 22:00Taşıyıcı 07:00Her Sabah 08:45Gagguk 09:15Dünyayı Geziyorum 10:20Burada Ne Yenir? 11:20Yeter Ki Sen Kazan 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:30Fatmagül'ün Suçu Ne? 16:30Dolu Dolu Anadolu 17:55Sıcak Gündem 18:15Ana Haber 18:50Ekip 19:50Yeni Nesil Ajan 01:00Gossip Girl 01:405 Yıldızlı Şefler 02:10Kanıt 03:30Acemi Pilotlar 05:00Gossip Girl 06:00Shappies 07:30Ejder Avcıları 08:305 Yıldızlı Şefler 09:10Elveda Derken 11:10Kavak Yelleri 13:10Çalıkuşu 15:10Kuzey Güney 17:30Ejder Avcıları 18:30Gossip Girl 19:30Yalan Dünya 21:30Anneler ve Kızları 23:20The Killing 04:3020 Dakika 05:20Geniş Aile 07:00Baba Ocağı 07:30Sudan Bıkmış Balıklar 09:45İnan Bana 12:00Ne Güzel Evim 13:00Mucize Lezzetler 14:00Medcezir 16:10Dizi 17:15Dizi 19:00Star Haber 20:00Mehmet Ali Erbil ile Eyvah Düşüyorum 22:30Dizi 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 06:00Sonsuz Geceler 07:00Cennet Mahallesi 08:30Pepee 09:00Ayı Kardeşler 10:00Cumartesi Sürprizi 13:00Ev Kuşu 14:00Lezzet Haritası 15:00Fırtına 17:00Sivri Akıllılar 19:00Show Ana Haber 19:45Canavarlar Yaratıklara Karşı 21:30Deli Dumrul Kurtlar Kuşlar Aleminde 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 05:00Rizzoli and Isles 06:30Sullivan and Son 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00Kapanışa Doğru 17:00Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Planet Sheen 18:30Penguins of Madagascar 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 01:15Ruhumun Aynası 03:00BKM Güldür Güldür 04:45Komedi Türk 05:30Çocuklar Duymasın 07:30İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10:00BKM Güldür Güldür 12:00O Hayat Benim 14:30Ruhumun Aynası 16:30Çocuklar Duymasın 19:00FOX Ana Haber 20:15BKM Güldür Güldür 21:00Harry Potter ve Ölüm Yadigarları 23:45Kiraz Mevsimi 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 30 AĞUSTOS 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Mesut Özil'den Beşiktaş yorumu Spor yazarı Rıdvan Dilmen, Beşiktaş'ın Arsenal'e konuk olduğu maçta rakip teknik direktörü Arsene Wenger'in tedirgin tavrına dikkat çekti. Rıdvan Dilmen, Beşiktaş'ın Arsenal'e konuk olduğu maçta rakip teknik direktörü Arsene Wenger'in tedirgin tavrına dikkat çekti. Wenger'in hali play-off'un özetidir abah Gazetesi yazarı S Rıdvan Dilmen, Beşiktaş'ın Arsenal'e konuk olduğu maçta rakip teknik direktörü Arsene Wenger'in tedirgin tavrına dikkat çekti. İşte Dilmen'in maç yorumu... "Portekizli hakem maçı bitiriyor, yıllardır sakinliği ile bildiğimiz, en kritik maçlarda bile sakinliğini koruyan Arsene Wenger; dişlerini sıkıp, coşku içinde elini kolunu kaldırıp yaşadığı mutluluğu gözler önüne seriyor. Yani derin bir "Ohhh" çekiyor... İşte bu, Arsene Wenger'in bu hali, play-off'un özeti... Wenger, kuralar çekildiğinde, rahatlıktan "Ohhh" demişti, dün akşam 90+4'te bitiş düdüğünün ardından stresin yerini rahatlığa bırakmasıyla "Ohhh" dedi. Arsenal'in en büyük özelliği; hızlı oynama isteği. Hatta İngiltere'de uzun topu bundan 25 yıl önce yere indiren ve hızla rakip kaleye giden ilk takım benim hatırladığım. Yıllardır da aynı hoca ile çalıştıkları için tarzlarını hiç değiştirmiyorlar. Hızlı, çevik bir takım yaratıyor Arsene Wenger. Türkiye'de belki de Avrupa'da Arsenal'e, Beşiktaş kadar hiçbir takım ters gelemez. Arsenal'in elindeki silah, çok az takımda var. O az takımlardan birisi de Beşiktaş. Siyahbeyazlılar hızlı oynayan, hızlı oynamaya çalışan bir takım. Set oynamayı bilmeyen bir takım. Bu mücadele için tam anlamıyla Rus ruleti demek mümkün. Biraz iki takım arasında oyuncu kalitesi olarak fark var ama oyun olarak, felsefe olarak bildiğin Rus ruleti. Gideyim, üç pas yapayımdan anlamayan iki takım. ArsenalBeşiktaş maçlarında iki takım oyuncuları diğer karşılaşmalara göre daha fazla yoruldular. 2-3 günde toparlamaları zor olur. Premier Lig'in önemli, hızlı oynayan takımlarından Arsenal'e karşı aynı tempoda oynamayı bizim ligimizdeki takımlar içinde Beşiktaş'tan başkası yapamazdı. Arsenal'i eleyebilir miydi Beşiktaş, eleyebilirdi. Bireysel performansa baktığımızda, iki maçta da iyi oynamaya çalıştı oyuncular. Turu geçse gruplara kalsa sürpriz olur muydu? Hayır... Üst üste bunları koyduğumuz zaman Beşiktaş, benim gönlümde görevini fazlasıyla yaptı. Avrupa Ligi'nde temposunu korursa çok başarılı olacağına inanıyorum. Hakeme gelince; İyi bir yönetim gösterse de Beşiktaş'ın penaltısını vermedi."C CİHAN Mesut Özil, takımının Beşiktaş zaferi sonrasında Twitter'dan duygularını paylaştı. asıllı rsenal'ın Türk su cu ol tb fu Alman ının m kı ta l, zi Ö Mesut Beşiktaş zaferi ter'dan it sonrasında Tw aştı. yl pa ı ın ar duygul A e Maç öncesind gi'nde 17 Li ar nl Şampiyo ı için ne kez yer almalar olsun sa ur pahasına ol rektiğini kazanmaları ge Beşiktaş l, ifade eden Özi an, "Daha nd dı ar ın ın aç m gibi, ne önce dediğim sun ol şekilde olursa elerini ad if " ak nm za ka . kullandı kas Alman yıldız Lu Sadece tur değil, servet de elden kaçtı Ş Kartal'ın Devler Ligi'ne veda etmesiyle 6 milyon 472 bin euroluk havuz parasının tamamı Galatasaray'a kaldı. Sarı Kırmızılı kulüp, böylece transfer için ekstradan 4 milyon euro civarında bir kaynak in genç Londra ekibin m lu Ca oyuncusu ediyi kr e is rs Chambe rdi. ve taraftarlarına rika bir Emirates'ta ha nu ğu atmosfer oldu şındaki söyleyen 19 ya arlarına ft ra ta ı ac savunm N A İH C u. tt tu alkış Yeni sezon yeniliklerle başlıyor bancı futbolcuyu tescil ettirebilecek ve 18 kişilik isim listesine yazabilecek. Ancak bir müsabakada aynı anda en fazla 5 yabancı uyruklu futbolcu oynatabilecek.Geçen sezon kulüpler kadrolarında en fazla 10 yabancı futbolcu bulundurup, ancak 6'sını 18 kişilik maç kadrosuna alabiliyor ve aynı anda sahaya sürebiliy- buldu.Beşiktaş, gruplara kalsa 8.6 milyon euro ayak bastı parası alacaktı. Gruplardaki performansına bağlı olarak da yaklaşık 2.5-3 milyon euroluk bir bonus alması bekleniyordu. Gruptan çıksa bir 3.5 milyon daha gelecekti. Beşiktaş, 20 milyon euroya yakın bir gelir yerine Avrupa Ligi'nden 7-8 milyon euroluk Robben'e var, Motta'ya yok rsenal karşısında Beşiktaş’ın A mutlak penaltısını vermeyerek maçın kaderiyle aly bir Podolski ise ko fakat her ı ın ığ ad maç olm rika bir ha en ğm ra şeye erini kl ti zafer elde et şimdi ki ls do belirtti. Po larına bir sonraki maç ı ın ar odaklanacakl söyledi. üper Lig'de 2014S 2015 sezonunda kulüpler, en fazla 8 ya- nlar ampiyo veda Ligi'ne rveti artal se eden K Beşiktaş, tepti. kalsa 6.4 a gruplar euroluk milyon arasına havuz p caktı. Bu la ortak o atasaray'a l para Ga eşiktaş, 5 kaldı. B onluk mily e nspor v Trabzo ün havuz k' Karabü na ortak par ası ak. olac eşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde B gruplara kalamaması yaklaşık 14 milyon euroluk bir zarara yol açtı. 15 oynayan Portekizli hakem Pedro Proença, 2014 Dünya Kupası’nda yaptığı hatalarla olay yaratmıştı. Proença, Hollanda-Meksika maçının uzatma dakikalarında Hollandalı futbolcu Robben’in ceza alanında kendini bırakmasını penaltı olarak değerlendirmişti. Beşiktaş Arsenal maçında Motta'nın yerde kalması ile penaltı itirazlarına neden olan pozisyon akıllara Dünya Kupası'nda aynı hakemin verdiği kararı getirdi... Meksikalı futbolcuların itirazlarına rağmen karar değişmezken, sonrasında kullanılan penaltıyı Huntelaar gole çevirmiş ve Hollanda maçı 2-1 kazanmıştı.CİHAN bir ikramiyeye razı olmak zorunda kaldı. Şampiyonlar Ligi'nin 6.4 milyon euroluk havuzunu Galatasaray'a kaptıran Beşiktaş, Avrupa Ligi'nin 4 milyon 965 bin euroluk havuz parası için Trabzon ve Karabük'e ortak olacak.Beşiktaş'ın Avrupa Ligi'nden kazanacağı para ise Trabzonspor ile Karabükspor'un maçlarına göre netleşecek. Kartal gruplara katılım parası olarak 1.3 milyon Euro'yu şimdiden kasasına koydu. Trabzon ile Karabük'ün turu geçmesi halinde 5 milyon Euro'luk yayın havuzu üç takım arasında paylaşılacak.C CİHAN ordu.2014-2015 sezonunda uygulanacak yeniliklerden biri de tribün kapatma cezası olacak. Yeni Futbol Disiplin Talimatı, başta tribün kapatma cezasının getirilmesi, çirkin ve kötü tezahürat eylemlerinin yaptırımları ile bunların infaz usulleri gibi köklü değişiklikler içeriyor. En önemli yeniliklerden olan tribün kapatma cezasında, kulüplerin Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) bildirdikleri stadyum krokilerine göre belirlenen tribün veya tribünlere seyirci sokulmayacak ve bu ceza uygulanırken kale arkaları ve diğer karşılıklı iki tribün olmak üzere toplam 4 tribün dikkate alınacak.CİHAN onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 30 AĞUSTOS 2014 Cumartesi KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net İ KiNCi SIÇRAMANIN EŞiĞiNDEYiZ! Ekonomik vizyonunu ortaya koyan Ahmet Davutoğlu Türkiye'nin ikinci ekonomik sıçramanın eşiğinde olduğunu söyledi. 2001'e gönderme yapan Davutoğlu "Bir daha hiç kimse bu ülkeyi borç batağı üzerinden idare edilebilir hale getiremeyecek" dedi. EKONOMiDE öNEMLi ATILIMLAR GERÇEKLEŞTi Türkiye'nin halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde ekonomide önemli atılımlar gerçekleşti. ürkiye'nin halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde ekonomide önemli atılımlar gerçekleşti. Erdoğan'ın başbakanlık koltuğuna oturduğu 2003'ten bugüne kadar geçen sürede Türkiye, her yıl ortalama % 5 büyüdü. Bu dönemde milli geliri 820 milyar $a ulaşan Türkiye, dünyanın en büyük 17. ekonomisi oldu. 3 Kasım 2002 seçimlerinde sandıktan birinci parti çıkan AK Parti'nin Genel Başkanı Erdoğan, anayasa değişikliği ile sona eren siyasi yasaklı döneminin ardından 2003'ün mart ayında 59. Hükümeti kurdu. Aradan geçen 11 yılı aşkın sürede liradan 6 sıfır atılmasından Uluslararası Para Fonuna (IMF) borcun sıfırlanmasına, milli gelirdeki artıştan uzun yıllar boyunca "hayal olarak görülen" yatırımların gerçekleştirilmesine kadar Türkiye ekonomisinde önemli gelişmeler kaydedildi. T Büyümede dünya ikinciliği Türkiye ekonomisi, Erdoğan'ın başbakanlığında yıllık ortalama % 5 büyüme gösterdi. Ekonomik krizin yaşandığı 2001'de % 5,7 daralan Türkiye, Erdoğan'ın başbakanlık koltuğuna ilk oturduğu 2003'te % 5,3, 2004'te % 9,4, 2005'te % 8,4, 2006'da % 6,9, 2007'de % 4,7 büyüdü. Küresel krizin etkilerini 2008 sonlarına doğru hissetmeye başlayan Türkiye, söz konusu yılda % 0,7 büyürken, 2009'da ise % 4,8 daraldı. 2009'dan sonra hızla toparlanmaya başlayan ekonomi, 2010'da % 9,2 büyüdü. Avrupa ekonomisinin krizle mücadele ettiği 2011'de Türkiye % 8,8 ile Çin'den sonra en hızlı büyüyen ikinci ülke oldu. Türkiye, 2012 ve 2013'te de sırasıyla % 2,1 ve % 4 büyüme kaydetti. Milli gelir 3,5 katına çıktı Son 11 yıllık süreçte Türkiye'nin milli geliri önemli oranda artış gösterdi. 2002 yılında 232 milyar $ olan Türkiye'nin milli geliri, 2013 sonuna gelindiğinde 820 milyar $a ulaştı. Bu dönemde kişi başı milli gelir ise 3 bin 492 $dan 10 bin 782 $a yükseldi. En büyük 17. ekonomi Türkiye, IMF verilerine göre 2013 sonu itibarıyla dünyanın 17'inci, Avrupa'nın da 6'ıncı büyük ekonomisi oldu. Söz konusu dönemde Türkiye, daha ucuz finansmanla da tanıştı. 2002'de % 65'in üzerinde seyreden Hazine borçlanma faizleri, Gezi Parkı odaklı olaylar öncesinde % 6'lara kadar geriledi, bu yıl ağustos ayı itibariyle ise % 9 seviyelerinde bulunuyor. IMF'ye borç sıfırlandı Bu dönemde, IMF ile ilişkilerde de önemli gelişmeler yaşandı.Hükümet, 2008'de, Türkiye'nin ilk olarak 1961 'de borç aldığı, 19 stand-by anlaşması yaptığı ve toplamda 56,5 milyar $lık borç ilişkisi kurduğu IMF ile yeni stand-by anlaşması yapmama kararı aldı. Türkiye, geçen yıl mayısta kredi borcunun son taksidini ödeyerek Fon'a borcunu sıfırladı. TL'nin itibarı arttı Türk Lirası'ndan 6 sıfırın atılması da ekonomide dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçti. Liradan 6 sıfır atılarak önce 2005'te YTL kullanılmaya başlandı. Türk Lirası'ndaki "yeni" ibaresi de 2009'da kaldırılarak bugünkü paraların kullanılmasının önü açıldı.Bu dönemde Merkez Bankasının döviz rezervleri de önemli oranda arttı. 2002 sonunda 26,7 milyar $ olan döviz rezervi, 15 Ağustos 2014 itibarıyla 114 milyar $a ulaştı. Merkez Bankasının 2002 sonunda 27,7 milyar $ olan altın dahil rezervleri ise 15 Ağustos 2014 itibarıyla 135,5 milyar $ çıktı. Enflasyon ve işsizlikte tek hane dönemi Ekonominin temel göstergelerinden enflasyon ve işsizlik açısından da 2003-2013 dönemi, daha önceki dönemlerden olumlu anlamda ayrıştı.Erdoğan'ın göreve geldiği 2003'te % 18,4 olan enflasyon, bir yılda 9,1 puan düşerek % 9,3'e geriledi. Bu yıldan sonra da genelde tek haneli rakamlarda seyreden enflasyonun en düşük olduğu yıl ise % 6,2 ile 2012 olarak kayıtlara geçti. Tüketici enflasyonu, bu yılın temmuz ayı itibarıyla da % 9,32 seviyesinde gerçekleşti.İşsizlikte de söz konusu dönemde tek haneli rakamlar görüldü. 2003'te % 10,3 seviyesindeki işsizlik oranı, geçen yıl sonu itibarıyla % 9,7, Mayıs 2014 itibarıyla ise % 8,8 oldu. İhracat 3, turizm gelirleri 1,5 kat arttı İhracata dayalı büyüme anlayışının benimsenmesiyle 2002'de 36 milyar $ olarak gerçekleşen Türkiye'nin ihracatı, 11 yılda 3,2 kat artarak geçen yıl itibarıyla yaklaşık 152 milyar $a ulaştı. İhracat pazarını çeşitlendiren Türkiye, Afrika, Amerika ve AsyaPasifik ülkelerine ihracatta önemli aşama kaydetti. Türkiye'nin ihracat yapmadığı ülke kalmadı. Buna karşılık söz konusu dönemde ithalatta da önemli artış görüldü. 2002 yılında 51,5 milyar $ olan Türkiye'nin ithalatı, 2013 sonu itibarıyla 251,7 milyar $a yükseldi.Türkiye, sahip olduğu doğal ve tarihi güzelliklerini bu dönemde daha iyi kullandı. Turizm gelirleri, 11 yıllık süreçte 1,5 kat artarak 32,3 milyar $a ulaştı. Yabancı yatırımları Türkiye, uluslararası yatırımcılar açısından da adeta bir cazibe merkezi haline geldi. Bunun sonucu olarak, uluslararası doğrudan yatırım miktarında önemli artış yaşandı. 2002'de 1,13 milyar $ olan yıllık uluslararası doğrudan yatırım tutarı, 2013'te 11 katına çıkarak 12,9 milyar $ oldu. Tarım ürünlerinin ihracat iade oranları Uluslararası piyasalarda rekabet gücünü ve ihracat potansiyelinin artırılması amacıyla tarımsal ürünlerde uygulanacak ihracat iadesi oranları belirlendi. ara-Kredi ve Koordinasyon Kurulunun konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak 1 Ocak 2014'ten geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.Türkiye'nin tarımsal ürünlerinin uluslararası piyasalarda rekabet gücünü ve ihracat potansiyelini artırmayı amaçlayan karar, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan karşılanmak üzere ihracat iadesi yardımlarından yararlanacak ürün cinslerini, ihracat iade miktarlarını, miktar barajlarını ve bunlara yapılacak azami ödeme oranlarını belirliyor. P Buna göre, kümes hayvanları etleri (sakatatlar hariç), yumurta, bal, buket yapmaya elverişli veya süs amacına uygun cinsten çiçek ve tomurcuklar, dondurulmuş ve kurutulmuş sebzeler, meyveler, zeytinyağı, hazır ve konserve balıklar, kümes hayvanları etinden, sakatatından yapılmış sosisler ve benzeri ürünlerle kümes hayvanları etinden hazırlanmış veya konserve edilmiş ürünler, çikolata ve kakao içeren gıda müstahzarları, makarnalar, bisküvi, gofret ve kekler, dondurulmuş sebze, meyve ile meyve sebze işleme sanayine dayalı gıda maddeleri, reçel, jöle, marmelat ile meyve veya sert kabuklu meyve püreleri veya pastları, meyve ve sebze suları ile meyve nektarları ihracatının kararla belirlenen miktardaki ihracatına yüzde 15 ile yüzde 100 arasında değişen oranlarda ihracat iadesi yapılacak. "İŞLENMİŞ TARIM ÜRÜNLERİ İHRACATININ DAHA İLERİ SEVİYELERE ÇIKARILMASI HEDEFLENMEKTEDİR" Ekonomi Bakanlığından yapılan açıklamada, Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin Karar ile işlenmiş tarım ürünleri ihracatının devlet destekleriyle daha ileri seviyelere çıkarılmasının hedeflendiği belirtildi. K Parti'nin yeni Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, kongrede yaptığı konuşmada ekono mik vizyonunu ortaya koydu. Türkiye'nin birinci ekonomik sıçramayı gerçekleştirdiğini, ikinci sıçramanın da eşiğinde olduğunu belirten Davutoğlu, "Pekin'den Avrupa'ya gidecek her ulaştırma koridoru Anadolu topraklarına selam verip gidecek. Her enerji koridoru, doğalgaz kaynakları bir şekliyle mutlaka Anadolu topraklarından geçecek" dedi. Türkiye'nin gelecek süreçte yeni dış yatırımları çekecek açılımlar yapacağına dikkat çeken Ahmet Davutoğlu, artık hiç kimsenin ülkeyi borç batağı haline getiremeyeceğini vurguladı. Davutoğlu, kongrede şu mesajları verdi: A 'BİRİNCİ SIÇRAMAYI YAŞADIK' AK Parti dönemlerinde birinci büyük ekonomik sıçramayı yaşadık. Herkes biliyor ve şahittir ki 2001'in hasta adamından 2014'ün yükselen ekonomik gücüne, 2015'in G-20'ye ev sahipliği yapacak en sağlıklı ekonomisine gelmesinin yolu kararlı, basiretli ve rasyonel bir ekonomik politikadan geçmiştir. 2001'i düşünün. O zaman sıradan bir IMF memuru Ankara'ya geldiğinde millet Başbakanın ne dediğine bakmaz, O'nun ne dediğine bakardı. Ama şimdi IMF defterini kapatmış bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Ulaştırmada, sağlıkta, tarımda, enerjide her alanda büyük devrimler gerçekleştirildi. 'KATMA DEĞERİ ARTIRACAĞIZ' Şimdi, ikinci büyük sıçramanın eşiğindeyiz. Bu atıl kapasiteyi kullanma dışında bu ikinci sıçramanın iki ana kaynağı, gücü vardır, iki de dezavantajı vardır. Bizim ekonomik gücümüzün kaynağı insanımızdır, coğrafyamızdır. Büyük doğal kaynakla rımız yok. Bize başka ülkelere olduğu gibi yüz milyarlarca euro verenler de yok. O zaman yeni bir ekonomik sıçrama için insan kaynağını ve katma değeri arttırmak zorundayız. Başlattığımız eğitim reformunun çıtasını yükselterek devam edeceğiz. Dünyada hiçbir güç ekonomik anlamda insan kaynağından daha önemli değil. Öylesine büyük bir eğitim reformu, bir Ar-Ge atılımı gerçekleştireceğiz ki Türk ekonomisi katma değerini misliyle arttırabilsin. COĞRAFYAMIZI KULLANACAĞIZ Coğrafyamız , ekonomik kaynaklar itibarıyla dünyanın en mutena coğrafyasıdır. Ulaştırma hatları, Pekin'den ister demiryoluyla ister karayoluyla Avrupa'ya gidecek her ulaştırma koridoru Anadolu topraklarına selam verip gidecek. Her enerji koridoru, ister Azerbaycan'dan Kafkasya'dan gelen Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) gibi, ister Irak'tan gelen Kuzey Irak ve bütün Irak ve doğalgaz kaynakları gibi her bir şekliyle mutlaka Anadolu topraklarından geçecek. Tarımda büyük reformların, daha etkin tarım yöntemlerinin önü açılacak. İnsanımızı katma değeri yükseltecek şekilde donanımlı hale getirdiğimizde nitelikli kalkınmanın önünü açarız. İnşallah bu ikinci ekonomik sıçramayı da hep beraber yaşayacağız. KİMSE ÜLKEYİ BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLEYEMEYECEK Bir daha hiç kimse bu ülkeyi borç batağı üzerinden idare edilebilir hale getiremeyecek. Makro ekonomik istikrarı sağlarken reel sektörü de güçlendireceğiz ve gelecek yıllarda Türk üretim sektörü, üretim sanayi Afro-Avrasya'nın en büyük üretim alanı haline dönüşecek.
© Copyright 2024 Paperzz