20 EKİM 2014 - Ekonomi Gazetesi

BORSA
ALTINDAN 4 MiLYON DOLARLIK 3. KöPRü!
kilo altından yapılan 3.Köprü ziyaretçiler tarafından
yoğun ilgi gördü.39.'su düzenlenen 'İstanbul Jewelry
Show\' Fuarı başladı. Fuarda, özel olarak tasarlanan
100 kilo ağırlığında ve maliyeti 4 milyon dolar olan Yavuz
Sultan Selim Köprüsü maketi dikkatleri üzerine çekti.
Hisarcıklıoğlu’nun
B20 Başkanlığı,
Avrupa oda
camiasını sevindirdi
T
Ubm Rotaforte'nin düzenlediği 'İstanbul Jewelry Show\'
Fuarı dün düzenlenen törenle 39. kez kapılarını açtı.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden katılımcıların yer aldığı
fuarda yerli ve yabancı firmaların göz alıcı ürünleri vitrinlerdeki yerini aldı.
4
OBB Başkanı ve Eurochambres
Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Brüksel’de Eurochambres
Genel Kurulu’na katıldı. Toplantıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hisarcıklıoğlu, B20 Başkanlığını TOBB
Başkanı olarak üstlenmesinin Avrupa
oda camiası tarafından da memnuniyetle karşılandığını ifade etti.
onom
Hisarcıklıoğlu, Avrupa iş dünyasının
gündeminde; genç işsizlik ve gençlerin
istihdamı konularının ilk sırada
geldiğine işaret ederken, KOBİ’lerin B20
Türkiye’nin öncelikleri arasında yer alması hususunun Avrupa Parlamentosu
Genel Kurul Salonu’nda gerçekleştirilen
Avrupa Şirketler Meclisi toplantısında
tam destek aldığını açıkladı.TOBB
Başkanı ve Eurochambres Başkan
Yardımcısı Hisarcıklıoğlu, “Özellikle Eurochambres Genel Kurulu'nda Avrupa iş
dünyasının Rusya’ya uygulanan yaptırımlarla ilgili değerlendirmelere geniş
şekilde yer verildi” diye konuştu.
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
20 EKİM 2014 Pazartesi
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
RUSYA'NIN GAZINA GELDiLER
Rusya'nın Türkiye'den gıda alımını artıracağı açıklamaları meyvesebzede fiyat dengesini bozdu. Üreticiden yüksek maliyetli mal alıp Rusya'da düşük fiyata satmak zorunda kalan ihracatçı % 30 zarar etti.
üretimi ile alakalı alakasız herkes bu işe girdi. Diğer taraftan
da üretici Rusya gazıyla fiyatları artırdı. İhracatçı yükselen
ürün fiyatlarına rağmen alımını artırıp talebin çok üstünde
Rusya'ya ihraç etti. Dolayısıyla artan arzdan dolayı Rusya
pazarında fiyatlar düşünce ihracatçı zarar etti" diye anlattı.
usya'nın Avrupa Birliği'ne üye 28 ülkeden gıda alımını
kesip Türkiye'den alımı artırma kararı ile gaza gelen
ihracatçı zarar etti. Rusya'nın açıklamaları sonrası özellikle narenciye grubunda fiyatları yükselten üreticiden yüksek adetli ürün satın alan ihracatçı, arz fazlası yarattığı
Rusya'da fiyatların düşmesine neden olunca % 30 kayba
uğradı. Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze İhratatçı Birlikleri
Başkanı Ali Kavak, "Rusya'nın yaptığı açıklamayla birlikte
piyasada yüksek beklenti oluştu. Bu nedenle meyve sebze
R
BEKLENTİ BİLİNÇSİZCE YÜKSELDİ
Rusya'nın AB'den 100 bin ton narenciye alımını Türkiye'ye
kaydırdığını bunun da ihracatta yüzde 10 oranında artış
yaratacağını dile getiren Kavak, "Rusya zaten AB ülkelerin
den düşük miktarlarda alım yapıyordu. Öyle ki biz Rusya'ya
350 bin ton üzüm gönderirken Avrupa 34 bin ton gönderiyordu. Dolayısıyla Türkiye'deki beklenti bilinçsizce yükseldi.
1.5 AY ÖNCEDEN İHRACATÇI ARZI ARTIRDI
Antalya İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Satıcı ise,
Rusya'nın AB ülkelerine yasak koyduğu 1.5 ay önce ihracatçının arzı artırdığını söyledi.
100 YILLIK UÇURUM OLUŞTU
BD Merkez Bankası Başkanı Janet
Yellen, gelir dağılımındaki eşitsizliğin
20 - 30 yılda çok hızlı artıp son 100 yılın
en yüksek seviyesine ulaştığını belirterek,
“Bu durum endişe verici” dedi.ABD Merkez
Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen, ülkedeki
gelir dağılımı eşitsizliğinin son 100 yılın en
yüksek seviyesine çıktığını ve bu durumun
kendisini derinden endişelendirdiğini
söyledi.Yellen, FED’in Boston şubesi
tarafından düzenlenen ‘Ekonomik fırsat
Eşitsizliği’ konulu konferansta bir konuşma
yaptı. Konuşmasında, ABD’deki gelir
dağılımı adaletsizliğinin giderek artmasından duyduğu memnuniyetsizliği dile geakan Canikli'den binlerce esnafa müjde. 91 bin esnafın
tiren Yellen, ülkenin en zengin % 5’i daha
400 milyon liralık faiz borcu tamamen silindi.Gümrük ve
da zenginleşirken, büyük çoğunluğun
Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, borçlarını zamanında
ödeyemeyen ve borcu Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Ke- gelirlerinin hiç artmamasının önemli bir
sorun olduğunu belirtti.“Son 20-30 yılda
falet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) tarafından üstlenilen yaklaşık 91 bin esnaf ve sanatkârın önündeki
tıkanıklığın, birliğin 15 gün önce aldığı bir kararla aşıldığını belirtti. TESKOMB ev sahipliğinde İstanbul'da yapılan AECM Genel
Kurulu'nda konuşan Canikli, esnaf ve sanatkârın finansman
sağlanamazsa, adeta ölüme terkedilmiş olunacağını söyledi.
A
BiNLERCE ESNAFA MÜJDE
B
PUTiN'DEN GAZ TEHDiDi
R
usya Devlet Başkanı Vladimir
Putin'den Avrupa'ya gaz
tehdidi geldi. Ukrayna'nın
transit boru hattından kendi ihtiyacı
için gaz kullanması durumunda
Avrupa'ya gaz akışını azaltacağını
söyleyen Putin, böyle bir şeyin
yaşanmamasını umduğunu vurguladı. Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı
Petro Poroşenko bugün Avrupalı liderler eşliğinde bir araya gelecek.
derinleşen eşitsizliğin, en zenginler için kaydadeğer gelir artışı ve çoğunluk için düşen
hayat standartları olarak özetlenebileceği bir
sır değil” diyen Yellen, bu durumun Ameri
kan değerleriyle örtüşmediğini savundu.
‘Emlak fiyatları etkiledi’
Yellen, finansal krizle birlikte düşen ev fiyatlarının bu eşitsizlikte önemli rol oynadığını ifade ederek, buna bazı örnekler
verdi.Gelir dağılımı piramidinin alt
yarısında yer alan ev sahiplerinin 20072013 yılları arasında gayrimenkul varlıklarının % 61’ini kaybetmesine karşın bu
oranın piramidin en üstünde yer alan %
konomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin 2023 hede5’lik kesim için sadece % 20 olduğunu
flerine ulaşmak için 8-9 sene içinde milli gelirden Arkaydeden Yellen, ev fiyatlarının son
Ge’ye ayırdığı payı yüzde 2,5’lar üzerine, ihracattaki
dönemde gösterdiği artışın ise gelir eşityüksek teknolojili ürünler oranını da yüzde 15’lere çıkarmak
sizliğini kısmen azalttığını bildirdi.
zorunda olduğunu söyledi.
TEKNOLOJiYiARTTIRMAK ZORUNDAYIZ
E
Zeybekci, marka geliştirme programı "Turquality" çerçevesinde
Koç ve Sabancı iş birliğiyle geliştirilen "Yönetici Geliştirme Programı"nın 11. Dönem Sertifika, 12. Dönem Açılış Törenine
katıldı.
Burada konuşan Zeybekci, eğitimin insan hayatındaki önemine
değindi. Kendi hayatından örnekler veren Zeybekci, “ben artık
oldum, öğrendim” demenin yanlış olduğunu, hayatın her aşamasında öğrenilecek
Rifat KAYA
şeylerin bulunduğunu
Adaba Yolculuk
anlattı. Türkiye
ekonomisinde 2002
ŞİİR VE ŞAİR
yılından bu yana meydana gelen gelişmelere
Yazısı S.10’da
de değinen Zeybekci,
Türkiye’nin ihraç kiloSüleyman GÖKSU
gram fiyatının 1,70 dolara
yaklaştığını, bunun iyi
İŞSİZLİK MAAŞLARI
ama yetersiz olduğunu
söyledi.
Yazısı S.10’da
2
20 EKİM 2014
Ekonomi
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
AMBALAJDAKİ HAREKETLENME İYİYE İŞARET
odern Ambalaj Genel
M
Müdürü Mesut Koyuncu,
2014 yılının 3’üncü döneminin
sektör için olumsuz geçtiğini,
işlerin durgun olduğunu anlattı.
“Ekonomideki büyümeyi
daralmayı önce biz görürüz.
Bizde işler düzelirse, tüm
ekonomide düzelmeye başlıyor
demektir. Tatilin bitmesiyle,
eylül ayından itibaren işler biraz
hareketlenmeye başladı. Ekimde
ise olumlu sinyalleri alıyoruz.
Kasımdan umutluyuz” diyen
Koyuncu, önümüzdeki aylarda
işlerin daha da canlanacağını
Chrysler 907 bin aracı
geri çağırıyor
düşünüyor. Ramazan ayında
işlerin durma noktasına
gelmesinin ardından kur etkisi
ile eylülde ihracatın
hareketlenmesi ambalajda
yüzlerin gülmesine neden
olmuş. Koyuncu, “Yurtdışına
giden her ürünü biz
giydiriyoruz, ihracat bizim için
önemli. Daha da düzelecek diye
umut ediyoruz” dedi.
Türk Plastik Sanayicileri
Araştırma, Geliştirme ve Eğitim
Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu
Başkanı Yavuz Eroğlu da yaz
aylarının bayramlar, seçimler ve
Ramazan nedeniyle çok durgun
geçtiğini belirterek, “İş
yapılabilecek kaliteli zaman
bulamadık. Ekimde ise hem
ihracatta hem iç pazarda hareket
başladı. Ambalajın son kullanıcı
olan sektörlerden bu hareketin
sinyalini alıyoruz. Tüm
üyelerden bize gelen bilgiler bu
yönde” yorumu yaptı.
İstanbul Oluklu Mukavvacılar
Derneği Başkanı Mehmet Nuri
Görenoğlu da hareketlenmeyi
doğruladı. “Yaz aylarının
durgunluğu bitti” diyen
Görenoğlu, “Ekim ayında, bir
EXPO 2017 Türkler'i çağırıyor
önceki aya göre miktar bazında
yüzde 5 seviyesinde bir büyüme
olabilir ambalaj sektöründe”
öngörüsü yaptı.
Petkim Yönetim Kurulu Üyesi ve
SOCAR Türkiye Başkanı Kenan
Yavuz ise gelişmeyi şöyle
değerlendirdi:
“Ambalaj öncü bir sektördür.
Ambalajın verdiği sinyal
sanayinin hareketlenip
yavaşladığını gösterir. Son
günlerde sektörün pozitif
sinyaller vermesi, ekonomimiz
anlamında çok olumlu.” CİHAN
Koç gözünü 3.
Havalimanı'na dikti
EXPO 2017 için 1.2 milyar euro yatırım yapılacağını bildiren Kazakistan Ankara Büyükelçisi
Canseyit Tüymebayev, Türk firmalarını da yatırım sürecinde görmek istediklerini söyledi
luslararası Fuarlar
U
Bürosu’nun 5 yılda bir
organize ettiği EXPO fuarına,
irketten yapılan açıklamada,
araçların aksaklık görülen şarj
Ş
dinamoları ve küçük çapta yangınlara
neden olabilecek ısıtıcılı elektrikli
aynalar nedeniyle geri çağrıldığı
bildirildi.Şarj dinamolarındaki
aksamanın 3,6 litrelik V6 motorlarının
aniden hız kesmesine yol açabileceği
belirtilen açıklamada, aynalardaki
sorunun ise ayna kablosuna su
girmesine ve araçta kısa devre
meydana gelmesine yol açabileceği
kaydedildi.
Şirkete konuya ilişkin şimdiye kadar
ulaşmış sadece bir şikayet
bulunduğuna işaret edilen
açıklamada, söz konusu sorunlar
nedeniyle yaralanma veya yangın
meydana geldiğine ilişikin bildirimde
bulunulmadığı belirtildi.Şarj
dinamolarının ücretsiz
değiştirileceğini duyuran şirket, araç
sahiplerine kasım ayı içinde
bildirimde bulunulacağını bildirdi.
Açıklamada, araç bayilerinin de aralık
ayından itibaren aynalardaki kabloyu
kaldırmak ve bir su siperliği
yerleştirmek suretiyle diğer sorunu
gidereceği belirtildi.Geri çağrılacağı
duyurulan araçlardan 470 binlik en
büyük kısmını 2011'den 2014'e kadar
üretilen Jeep Grand Cherokee, Chrysler
300, Dodge Charger ve Durango marka
araçlar oluşturuyor.CİHAN
Sakarya’da yeni
model üretecek
2017’de Kazakistan’ın başkenti
Astana ev sahipliği yapacak.
‘Geleceğin enerjisi’ temasıyla
10 Haziran- 10 Eylül 2017
tarihleri arasında
düzenlenecek olan Astana
EXPO 2017’ye 100’den fazla
ülkeden, en az 5 milyon kişinin
katılması bekleniyor.
Astana EXPO 2017 hakkında
konuşan Kazakistan
Cumhuriyeti Ankara
Büyükelçisi Canseyit
Tüymebayev, dünya
nüfusunun sürekli artması ve
yeni teknolojik ürünlerin
kullanımının yaygınlaşması ile
enerjiye olan ihtiyacın giderek
arttığına dikkat çekti.
Her geçen yıl yeni enerji
kaynaklarının keşfedilmesine,
keşfedilmiş olanların da
kullanıma sunulmasına
rağmen, yapılan yatırımların
artmakta olan enerji ihtiyacını
tam olarak karşılayamadığını
söyleyen Tüymebayev, “Bu
alanda sürekli arz eksikliği
kendisini hissettiriyor.
Dünyadaki enerji kaynaklarına
yönelik talebin giderek
artması, önde gelen ülkeleri,
bu problemin çözümü için yeni
arayışlara sürüklemekte.
Olimpiyatların spor alanında
yatırım yapacak olan Toyota Motor,
üretime 2016’da başlayacak. Sakarya’da
imal edilecek araçların bölge ülkeleri
ve Asya ülkelerine ihraç edilmesi
planlanıyor.
Sakarya’da Corolla ve Verso model araç
üreten Japon otomobil devi Toyota,
aynı fabrikada cip türü araç üretimi
planlıyor. Japon Nikkei Gazetesi’nin
haberine göre Toyota Motor Türkiye’de
SUV tipi (cip türü) araç da üretecek.
Toyota Motor bu amaçla fabrikada 187
milyon dolarlık daha yeni yatırım
yapacak ve Türkiye’de SUV modeli araç
üretimine 2016 yılında başlayacak.
Sakarya’daki üretim tesisini modernize
etmesinden sonra fabrikanın yıllık
üretimi 100 bin adet artacak. Toyota,
Türkiye’deki üretimini bölge ülkeleri ve
Asya ülkelerine ihraç etmeyi planlıyor.
Sakarya fabrikasında hibrid bir model
ile benzinli turbo bir model
üretilecek.CİHAN
Kazakistan EXPO 2017’yi
kazanmış ve ana tema olarak
‘Geleceğin Enerjisi’ seçilmiştir.
Açıkça belirtmem gerekir ki,
insanoğlunun yeşil enerjideki
yenilikleri Kazakistan’da
sergileyecek ve tartışacak
olmasından gurur duyuyoruz”
diye konuştu. Enerji ve çevre
belirleyici olacak Uluslararası
Enerji Ajansı verilerine göre
önümüzdeki 25–30 yıl içinde
dünyanın iki meydan okuma
ile karşı karşıya kalacağını
ifade eden Tüymebayev,
“Bunlar, enerji kaynakları
yetersizliği ve çevre felaketidir.
Kazakistan Cumhuriyeti
yönetimi, EXPO 2017’yi
kazanabilmek için, işte bu
konuyu ele almıştır. Belirtmek
gerekir ki, EXPO 2017
seçimlerinde Kazakistan’ın baş
rakibi Belçika’nın Liege şehri
olmuştu. Liege aslında bu tip
organizasyonlara daha evvel ev
sahipliği yapan ciddi bir
rakipti. Belçika, Uluslararası
Fuarlar Bürosu’nun 152. Genel
Oturumu’nda, EXPO 2017 için
ana tema olarak ‘İnsanları
oç Holding bağlı
K
ortaklıklarından Setur
Servis Turistik A.Ş. (Setur)
Birleştirmek’ konusunu
seçmişti. Fakat 161 üye ülkenin
katıldığı gizli oylamada oyların
baskın çoğunluğunu Astana
almıştı. 103 oy Kazakistan
lehine, sadece 44 oy
rakiplerine verilmişti” dedi.
Fuar, bölgede ilk olacak Bu
denli devasa bir
organizasyonun daha önce
Orta Asya ve Bağımsız
Devletler Topluluğu dahil
bölgedeki hiçbir ülkede
gerçekleştirilmediğini dile
getiren Tüymebayev, sözlerine
şöyle devam etti:
“Astana’nın avantajı, son
yıllarda, dünya çapındaki iki
büyük organizasyonu
Kazakistan’ın başarıyla yapmış
PETROL DİP YAPARSA 3. KÖPRÜ CEPTE KALIR
aziran ayından
itibaren yüzde 25'e
H
yakın düşüş gösteren
tomobil devi Toyota, Türkiye’de cip
türü araç üretecek. Bu amaçla
O
fabrikada 187 milyon dolarlık yeni
dünya ölçeğindeki liderleri öne
çıkarması ve kendisini
göstermesini sağlaması gibi,
dünya EXPO fuarları da,
gelişen yeni teknolojilerin öne
çıkmasını, kendisini
göstermesini sağlayan yarış
sahası olarak karşımıza çıkıyor.
petrol fiyatları, petrol ithal
eden ülkeler için
milyarlarca dolar tasarruf
imkanı sunuyor. Brent
petrolün varil fiyatında
haziran sonundan itibaren
başlayan gerileme son dört
yılın en düşük seviyesine
ulaştı. Fiyatlardaki düşüş
petrol ihracatçısı ülkelerin
gelirlerine darbe vururken,
petrol ithal eden ülkelerin
cari açıklarının
azalmasına yardımcı
olacak. Fiyatların hızlı
düşüşü Rusya gibi
ekonomisi petrol ihracatı
gelirlerine bağlı olan
ülkeleri tedirgin ederken,
dünyanın en çok petrol
ithal eden ülkesi ABD ve
onu takip eden Çin, petrol
fiyatlarındaki düşüşün
devam etmesi halinde 100
milyar dolara yakın
tasarruf edebilirler.
TÜRKİYE 3 MİLYAR
DOLAR TASARRUF
EDEBİLİR
Geçtiğimiz yıl 3,6 milyar
varil petrol ithalatı yapan
ABD, bu ithalata 391
milyar dolar harcadı.
Bir varil petrolün fiyatı
ortalama 90,6 dolar
seviyesinde seyrederse,
ABD'nin petrol ithalat
faturası 326 milyar dolara
düşebilir.
Dünyanın en çok petrol
ithal eden 13. ülkesi
Türkiye'nin 2013'te 15
milyara yaklaşan petrol
ithalatı giderleri, 3,2
milyar dolar azabilir.
olması idi. Bunlardan biri, 1–2
Aralık 2010 tarihlerinde
Astana’da AGİT Zirvesi’nin
gerçekleştirilmesidir. 11 yıl
öncesinde İstanbul’da
düzenlenen zirveden sonra, 56
ülkenin devlet ve hükümet
başkanları ile üst düzey
yetkilileri ilk defa Astana’da bir
araya gelmişlerdi. Kazakistan,
bu zirveden bir ay sonra Orta
Asya ülkeleri arasında ilk
olarak bir başka uluslararası
organizasyona ev sahipliği
yaptı. 31 Ocak–6 Şubat 2011’de
Kazakistan’ın resmi başkenti
Astana ve finans başkenti
Almatı’da 26 ülke sporcularının
katılımıyla Asya Kış
Olimpyatları başarılı bir
şekilde yapıldı.”CİHAN
Rus ekonomisine
petrol darbesi
Rekor düşüş
yaşayan petrol
fiyatları,
Türkiye'nin petrol
ithalatı giderini 3,2
milyar dolar azaltacak.
Bu kazanç 3. Köprü
maliyetinden daha
fazla bir rakam.
KUR RİSKİNE DİKKAT
Petrol Sanayi Derneği
Genel Sekreteri Niyazi İlter
petrolü dolar ile alıp yerel
para birimiyle satan
ülkelerin fiyatlardaki bu
düşüşten anlamlı bir kar
elde edebilmesi için döviz
kurlarının büyük önem
taşıdığını ifade etti.AA
İstanbul yeni açılacak
havalimanın gümrüksüz satış
mağazalarının işletmesi için
yapılacak ihaleye Lagardère
Services S.A.S. ile birlikte
teklif vereceğini açıkladı. Söz
konusu açıklama Kamuoyu
Aydınlatma Platformun'nda
(KAP) şu şekilde verildi: "Bağlı
ortaklıklarımızdan Setur
Servis Turistik A.Ş. (Setur)
yönetim kurulu tarafından,
İstanbul Yeni Havalimanı
Gümrüksüz Satış
Mağazalarının (duty-free)
işletmesi için, İGA Havalimanı
İşletmesi A.Ş. (IGA) tarafından
açılan ihaleye Lagardère
Services S.A.S. ile birlikte
teklif verilmesine karar
verilmiştir.Halka açık Fransız
Lagardère grubunun tüm
paylarına sahip olduğu bağlı
ortaklığı Lagardère Services
S.A.S., seyahat alışverişi
alanında gümrüksüz satış,
seyahat ihtiyaçları ve yiyecek
içecek dahil tüm segmentlerde
faaliyetleri bulunan dünya
çapında tecrübeli bir firma
olup, ihalenin kazanılması
durumunda oluşturulacak
ortaklıkta Lagardère Services
S.A.S. ve Setur un hisse
oranları %50-%50 olarak
öngörülmektedir.CİHAN
'Gıda fiyatlarında
dalgalanma sürecek'
klim değişikliği, sınırlı su
İnedeniyle
kaynakları ve Ebola
gıda fiyatlarında
inde
etrol fiyatları, petrol üretim a,
Asy
ve
ı
las
faz
oluşan üretim
nomik
Avrupa'da yavaşlayan eko en düşük
ın
yıl
4
yle
eni
büyüme ned
da
seviyesine inerek 85 dolar
seyrediyor.
P
i ve Finans
Moskova'da bulunan Enerj ü Başkanı
lüm
Bö
mi
Enstitüsü, Ekono
nomisinin
Marsel Salikhov, Rus eko nda
ora
k
yü
bü
a
petrol fiyatların
satarak,
bağımlı olduğunun anım
şöyle konuştu:
like
'Yine de Rus ekonomisi teh 30 milyar
altında değil. Çünkü bu yıl . Ayrıca
var
dolarlık bir bütçe fazlası Refah
Rus Rezerv Fonu ve Ulusallyar dolar
Fonu'nda yaklaşık 200 mi varil başına
birikmiş durumda. Rusya edebilecek
80 – 90 dolarlık fiyatla baş
durumda.'
in, Rusya'yı
Suudi Arabistan ve ABD'n n ötürü
rde
ele
Ukrayna'daki gelişm
fiyatlarını
cezalandırmak için petrol adığını
nm
ina
düşürdüğü iddiasına
Arabistan
belirten Salikhov, 'Suudi başına
tek
nı
arı
küresel petrol paz
gelişmeler
değiştiremez. Ancak yeni adapte
ni
jisi
ate
str
doğrultusunda
ı.
ediyor' ifadelerini kulland
düşük
Rusya'nın üretim maliyeti
Petrol ve
UniCredit Finans Şirketi nchin,
Ko
em
Art
nı
ma
Uz
Doğalgaz
şük
üretim maaliyetlerinin dü rol
pet
s
Ru
rü
ötü
an
nd
olması
şüşünden
üreticilerinin fiyatların düdiği
me
ilen
etk
ıyla
lam
an
tam
görüşünde.CİHAN
dalgalı seyirin süreceği
belirten FAO Türkiye
Temsilcisi Yuriko Shoji,
"Bundan sonra fiyatların
düşük olacağı bir dönem
olmayacak" dedi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve
Tarım Örgütü'nün (FAO)
Türkiye Temsilcisi Yuriko
Shoji, küresel ısınma, su
kaynaklarının azalması ve
Ebola krizinin yarattığı
tedirginlik nedeniyle 2006
yılından bu yana yükselen
gıda fiyatlarında yüksek ve
dalgalı seyrin devam etmesini
beklediğini söyledi.Dünya
Gıda Günü nedeniyle katıldığı
bir toplantıda Reuters'ın
sorularını yanıtlayan Shoji,
"Ebola krizi nedeniyle dünya
geneline baktığımızda
görünüm endişe verici. Global
düzeyde tarımsal üretimin ve
piyasalara erişimin
azalacağını düşünüyoruz"
dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
verilerine göre Mart ayı
başından bu yana neredeyse
4,500 kişinin ölümüne yol
açan Ebola salgını, ilk ortaya
çıktığı Batı Afrika ülkelerinde
yayılmayı sürdürüyor.Son
olarak ABD'de bir kişinin
ölümüne neden olan ve iki
kişiye bulaşan Ebola'nın
yayılmaması için birçok ülke
önlem alıyor.HABER MERKEZİ
3
20 EKİM 2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
'2014, OVP tahminlerinin altında tamamlanacak'
'Bakkal ekonomisine geri dönüş yasası'
Reuters'ın düzenlediği ankete göre; yıl sonunda büyümenin yüzde 3.1,
enflasyonun yüzde 9, cari açığın 47.1 milyar dolar olması bekleniyor
açıkladı.
OVP'de 2014 ve
2015 için
büyüme
rakamları
sırasıyla yüzde
4'ten yüzde
3.3'e ve yüzde
5'ten yüzde 4'e
revize edildi.
ABD'deki
toparlanma
potansiyel bir
katalizör
olacak
ürkiye'de gayrı safi
T
yurtiçi hasılanın
(GSYH) bu yıl yüzde 3.1,
enflasyonun ise yüzde 9
ile son açıklanan Orta
Vadeli Program'daki
(OVP) tahminlerin altında
yılı tamamlayacağı
öngörülüyor. Cari açığın
ise yıl sonunda 47.1 milyar
dolar olması bekleniyor.
Reuters'ın 26 katılımcı ile
gerçekleştirdiği ankette
yer alan tahminlerinin
medyanına göre
büyümenin 2015'te yüzde
3.5, 2016'da ise yüzde 4
olması bekleniyor.
Enflasyonun ise gelecek
yıl yüzde 7.3'e, 2016'da ise
yüzde 6.8'e gerileyeceği
tahmin ediliyor.
Ankette yer alan büyüme
beklentileri üç ay önce
G20 ülkeleri için
gerçekleştirilen Reuters
anketine göre, düşüşe
işaret etti. Bir önceki
ankette büyümenin bu yıl
için yüzde 3.5 olması
bekleniyordu.
Hükümet,
makroekonomik
öngörülerini içeren
OVP'de, global
piyasalardaki koşulların
yanı sıra gıda fiyatları ve
TL kurundaki değer kaybı
nedeniyle enflasyon
beklentilerini yukarı
çekerken, büyüme
beklentilerini aşağı yönde
sert şekilde revize etti ve
bundan sonraki
önceliğinin enflasyonla
mücadele olduğunu
Ziraat Yatırım Ekonomisti
Bora Tamer Yılmaz,
ABD'deki toparlanmanın
global ekonomi için
potansiyel bir katalizör
olacağını söyleyerek,
"Faiz artırımları gelecek
yılın ikinci yarısında
başlayabilir.
Oynaklık göreceli sağlıklı
seviyelerde devam ettikçe
TCMB'nin yurtiçi fiyat
istikrarı izin verdiği
sürece daha fazla faiz
indirimi için alanı
olacaktır" dedi.
Euro bölgesindeki
yavaşlamanın Türkiye
ekonomisinde etkileri
olacağını söyleyen
Yılmaz, "Türkiye
büyümesinin Almanya'ya
ihracat ve euro bölgesi
yatırımlarına daha duyarlı
olduğunu düşünüyoruz.
Buna karşılık iki
nedenden ötürü iyimseriz;
eurodaki değer kaybı
Almanya'ya ihracata
istikrar sağlayacak, euro
bölgesindeki büyümeyi
destekleyici girişimler
yatırımları canlandıracak.
Bu iki göstergeyi euro
bölgesindeki
yavaşlamanın Türkiye
ekonomisine sınırlı kötü
etki yaratacağını bilerek
izleyeceğiz" dedi.
GSYH bu yılın ikinci
çeyreğinde iç talepte
yavaşlama ve özel sektör
yatırımlarındaki daralma
nedeniyle beklentilerin
altında yüzde 2.1 büyüdü.
Geçen yılki OVP'de 2014
sonu için yüzde 5.3 olan
enflasyon öngörüsü yüzde
9.4'e revize edildi; 2015
için yüzde 5 olan tahmin
ise yüzde 6.3
oldu.TCMB'nin de yüzde
7.6 seviyesinde bulunan
2014 yıl sonu enflasyon
öngörüsünü, bu ay
sonunda açıklanacak
enflasyon raporunda
OVP'ye paralel revize
etmesi bekleniyor.
CİHAN
eni perakende
Y
yasasının
getirilerini ‘bakkal
ekonomisi’ olarak
değerlendiren Koton
Yönetim Kurulu
Başkanı Yılmaz
Yılmaz, “Ne oldu da
bakkal ekonomisine
dönmek istiyoruz.
Burada popülizm ve
seçim yatırımı
görüyorum” dedi.
Yılmaz, yasanın hem
perakendenin
geleceğine hem
Türkiye’ye zarar
vereceğini savundu.
MÜSİAD Genel
Merkezi’nde
düzenlenen ‘Fondan
Önce ve Fondan
Sonra Türk Markaları’
konulu panelin
katılımcıları Koton
Yönetim Kurulu
Başkanı Yılmaz ve
Mavi Jeans CEO’su
Cüneyt Yavuz oldu.
Şirketlerinin fon
TURKCELL TELEVİZYON YAYININA BAŞLIYOR
Tablet ve cep telefonları üzerinden televizyon yayını yapan kullanması sayesinde kutu satın alan herkese kaçırdığı
programları istediği yerde izleyebilme fırsatı sunacak
Turkcell artık televizyonda. Firma, bulut teknolojisini
özelliğiyle kişisel
izleme listelerini
oluşturarak
kendilerine özel
kanallar
oluşturabiliyorlar.
Turkcell TV'nin 6
milyon kullanıcısı
var
urkcell, bulut
T
teknolojisini kullanarak
izleyicilere çoklu ekranla
istediği programı istediği
yerde ve zamanda izleme
fırsatı sunacak. Turkcell,
TV Plus ile akıllı telefon,
tablet, bilgisayar yanına
televizyon yayını da
ekleyerek Türkiye’de ilk
defa çoklu ekran hizmetini
kullanıcılarına sunuyor.
Turkcell’in 3G altyapısı
üzerinden mobil internet
kullanıcılarının
kullanımına sunulan
Turkcell TV Plus
platformu, Turkcell
Superonline fiber internet
kullanıcılarının ise TV Plus
kutusu ile yeni bir
televizyon deneyimi
sunuyor. Turkcell TV Plus
gerçek çoklu ekran özelliği
akıllı telefon, tablet,
bilgisayar veya
televizyonunuzun
herhangi birisi üzerinden
izlemeye başladığınız bir
programı, diğer
cihazlarınız üzerinden
kaldığınız yerden izlemeye
devam etmenize olanak
tanıyor.
12 saat önceki canlı
yayına erişilebiliyor
Canlı yayını geri alabilme
(timeshift) özelliği
benzerlerinden farklı
olarak yalnızca izlenmekte
olan kanalla sınırlı
olmayan Turkcell TV
Plus’ta, izlenilen herhangi
bir kanalda 12 saat önceki
canlı yayına erişebilme
fırsatı veriyor. Aynı anda
onlarca programı
kaydetme imkanı da sunan
Turkcell TV Plus, kayıtları
kutu üzerindeki sabit disk
yerine buluta kaydettiği
için içeriklere istenilen
cihazdan ve istenilen
yerden ulaşmak da
mümkün hale geliyor.
Ayrıca izleyiciler seç-izle
Yeni hizmet,
düzenlenen bir
basın toplantısıyla
tanıtıldı. Mobil ve
ağ temelli
teknolojik
dönüşümün önemine
değinen Turkcell Grup
CEO’su Süreyya Ciliv,
Turkcell TV Plus bu
geleceğe dönük bir ürün
olduğunu söyledi. Ciliv’in
verdiği rakamlara göre
sabit televizyon yayınlarını
izleme oranı 2006’da yüzde
69 iken 2013’te yüzde 32’ye
düşmüş ve kullanıcılar
artık ‘seç izle’ tipi
yayıncılığa yöneliyor.
Çin, Brezilya ve Türkiye’nin
televizyona en çok bağımlı
ülkeler olduğunu paylaşan
Süreyya Ciliv, akıllı
telefonların çoğu ülkede
en çok bakılan ekran
olduğuna işaret etti.
Turkcell TV'nin şimdiye
kadar 6 milyon
kullanıcıyla 600 milyon
dakika izleme sunduğunu
belirten Ciliv, Turkcell
TV+’ın Türkiye’nin yarısına
(35 milyon Turkcel + 1
milyon Superonline
abonesi) ulaşmaya hazır
olduğunu ama diğer
kullanıcılara da
kapılarının açık olduğunu
ifade etti. Değişimin
anahtarı fiberden geçiyor,
yeni bir deneyim geliyor
Diğer yayıncılarla
işbirliğine açık olduklarını
söyleyen Turkcell
Superonline Genel Müdürü
Murat Erkan ise “TV
ekranından televizyon
izleme pratiklerindeki
değişimi en doğru şekilde
karşılayacak altyapının
fiber optik bağlantıdan
geçtiğini görüyoruz. Şimdi
fiber altyapımız ve Turkcell
TV Plus platformu
sayesinde Turkcell ve
Turkcell Superonline
kullanıcılarını Türkiye’de
benzeri olmayan
özelliklere sahip bir TV
izleme deneyimi
sunuyoruz” diye konuştu.
Kullanıcılar sadece bir
kullanıcı adı ve şifreyle
tabletlerinden akıllı
telefonlarından
bilgisayarlarından ya da
televizyonlarından
yayınlara
ulaşabileceklerini belirten
Erkan şunları söyledi: “TV
Plus'ı cep telefonu veya
tabletlerinde isteyenler
mobil uygulamasını
ücretsiz indirerek,
bilgisayarlarından erişmek
isteyenler ise adresini
ziyaret edebilirler. HABER
MERKEZİ
ortaklığının ardından
yaşadığı deneyimleri
anlatan panelistler,
gündemdeki
perakende yasasını da
değerlendirdi.
Perakende yasasının
getirilerini ‘bakkal
ekonomisi’ olarak
değerlendiren Yılmaz,
“Ne oldu da bakkal
ekonomisine dönmek
istiyoruz. Burada
popülizm ve seçim
yatırımı görüyorum”
diye konuştu. Yılmaz,
yasanın hem
perakendenin
geleceğine hem
Türkiye’ye zarar
vereceğini savunarak,
“Herhangi bir kentte
açılacak AVM’nin izin
prosedürüne Esnaf ve
Sanatkarlar Odası
dahi konulmaya
çalışılıyor. Hiçbir yere
AVM yapılmasını
istemiyor olabilirler.
Türkiye’nin modern
perakendeden
pple, iPad Air 2, iPad Mini
A
3, iMac Retina 5K ve Mac
Mini'den oluşan dört yeni
cihazını ve özelliklerini
dünyayla paylaştı. California
Cupertino üssündeki
tanıtımda aynı zamanda
Apple masaüstü işletim
sistemi OS X Yosemite'yi
yayınlayan şirket, 20 Ekim
itibarıyla ödeme sistemi Apple
Pay'in Amerika'da faaliyete
geçeceğini de duyurdu.
İPad Air 2
Tanıtım, Apple'ın küresel
pazarlardan sorumlu başkan
yardımcısı Phil Schiller
tarafından yapıldı. 9,7 inçlik
ekranıyla 6,1 milimetre
inceliğinde bir tasarıma sahip
iPad Air 2 için Schiller,
"dünyanın en ince tableti"
ifadesini kullandı. iPad Air'la
karşılaştırıldığında 180 kat
grafik performansa sahip
cihaz, parmak izi tanıma
sensörünün (Touch ID)
yanında A8 işlemcisinin özel
bir sürümü olan A8X ile
güçlendirilmiş. 8
megapiksellik iSight ve
FaceTime kamerasıyla
panorama fotoğraf çekimi ve
zaman atlamalı video kaydı
gibi özelliklerle
zenginleştirilen cihaz, yeni
nesil Wi-Fi teknolojisiyle iPad
Air'a göre daha hızlı ağ
bağlantılarına sahip. Uzay
grisi, altın ve gümüş olmak
üzere üç farklı renge sahip
olan ve 10 saat pil ömrü sunan
iPad Air 2, bugünden itibaren
ön siparişe açılacak. Satışına
gelecek hafta başlanacak
cihazın ABD fiyatı 499 dolar
olacak.
iPad Mini 3
Bir önceki versiyonla
kıyaslandığında 7,9 inçlik
daha ufak ekranlı iPad Mini 3,
iPad Air 2'de olduğu gibi
Touch ID sensörü ve Wi-Fi
teknolojisine sahip. Gelecek
haftadan itibaren satışa
çıkacak cihazın Wi-Fi
yasasıdır.
Muhtemelen yeni bir
rüşvet kapısı
açıyoruz” yorumunu
yaptı.
‘AVM alerjisi var’
“Bir AVM alerjisi
oluştu” diyen Yavuz
da perakende
gelişimleri için
AVM’lere müteşekkir
olduklarını ifade etti.
Yavuz, “Şehir
planlaması
anlamında düzen
getirilmesi kabul
edilebilir. Artan ve
yükselen kiralar
yüzünden bayilik
sistemi kalktı. Bizde
sayılar azaldı. Kendi
ülkesinde perakende
öğrenmeyen bir şirket
yurtdışında nasıl
başarılı olacak?
Yasaların önleyici
değil ön açıcı olması
lazım. 10 marka
çıkarmak istiyorsak
AVM’leri görmezden
gelemeyiz” dedi.
Koton ve Mavi Jeans’i
aynı potada
buluşturan Turkven
ile ilgili de konuşan
Yavuz “Turkven,
Koton, Mavi Jeans,
Digiturk, Doğa
Okulları ve Dominos
gibi pek çok markayla
ortak. Bize verdiği ev
ödevleri sayesinde
şirketin ve markanın
geliştiğini
söyleyebilirim” diye
konuştu.
‘Dolarla kira
almak yanlış’
Kira artışlarıyla ilgili
de değerlendirme
yapan Yılmaz Yılmaz
“Daha çok AVM
yapılmalı ki kiralar
düşsün. Buradaki en
yanlış uygulama
kiraların dolarla
verilmesi” dedi.
Yılmaz Yılmaz, kira
artışlarıyla ilgili şu
örneği verdi:
“Beyoğlu’ndaki bir
mağazanın kirası kısa
bir dönemde 22 bin
dolardan 80 bin
dolara çıktı. AVM’ler
olmasaydı bu kiralar
nereye giderdi
düşünmek lazım” diye
konuştu.CİHAN
Baharat ve şifalı bitkide fiyat patladı
eçen yıl ithal baharat
kalemlerinde yaşanan
G
aşırı fiyat yükselişi bu yıl
yerli ürünlere de sıçradı.
Çemen, çörekotu, kişniş,
rezene ve sumakta yüzde
100’e varan, karabiber de
ise son 1-2 ayda yüzde 3040’lara varan fiyat artışları
yaşandı. Sorun yalnızca
yerli üretimde değil, ithal
ürünlerin de sıkıntısı
sürüyor. Başta Avrupa
olmak üzere tüm dünyada
baharat ve şifalı bitkiler
talebi sağlıklı yaşam trendi ile artıyor.
Ancak dünyanın önde gelen baharat
üreticisi Uzakdoğu ülkelerinin ellerinde
geçen yıldan kalma yeterli stok
bulunmaması nedeniyle mal
yetiştirmekte zorlanılıyor, talep
karşılanamıyor. Çemen, kimyon,
ıhlamur, sumak, mahlep, kişniş ve
rezene gibi birçok üründe yetersiz üretim
ve kuraklığın sonucunda verimdeki gözle
görülür düşüşten dolayı stok sıkıntısı
yaşanmaya başladı. Bu durum
piyasadaki arz-talep dengesini bozması
ciddi fiyat artışları da beraberinde geldi.
Yalnızca kuraklık değil, ürünlerin
zamanında toplanmaması da özellikle
şifalı bitkileri olumsuz etkileyip fiyat
artışlarına neden oldu.
Birleşmiş Aktarlar ve Baharatçılar
Derneği (BAKDER) Başkanı Murat Top,
kuraklığın etkisiyle tüm ürünlerde
rekolte düşüklüğü yaşandığını, buna
endemik bitkilerde bir de toplayıcı
sorunu eklendiğini söyledi. Babadan,
dededen ürün toplayan kişilerin artık
toplayıcılık yapmamaya başladığını,
eskiden 10-20 toplayıcı ürün arz ederken
bu rakamın 3-4’e düştüğünü söyleyen
Top, bitkinin doğup toplanamadan
ölmesinin sıkıntısını yaşadıklarını
vurguladı. Ürün azlığına bir de ürünün
Apple yeni iPad ve Mac'leri tanıttı
Apple,
California
Cupertino
üssünde
gerçekleştirdi
ği tanıtımla
iPad Air 2,
iPad Mini 3,
iMac Retina
5K ve Mac
Mini'den
oluşan dört
yeni cihazını
dünyayla
paylaştı
kaçması
yanlış.
Böyle bir
yasaya
gerek yok.
Ciddi bir
kaosa
neden
olacak
görünüyor.
Düzenleme
ihtiyacı
varsa
adresi imar
modelinin fiyatı 399 dolar
olacak. Yeni ürünün
gelmesiyle 2012 iPad Mini
modelinin fiyatı 299 dolardan
249 dolara düşecek.
iMac Retina 5K
Apple Başkan Yardımcısı Phil
Schiller'in, "bugüne dek
Apple'ın yaptığı en yüksek
çözünürlüklü bilgisayar
ekranı" sözleriyle tanıttığı
"Retina 5K" modeli, 5120 x
2880 çözünürlükteki 5
milimetre kalınlığa sahip
retina ekranıyla Full HD'nin 7
katı daha iyi görüntü
sunarken, yüzde 30 daha az
enerji harcıyor. AA
toplanmaması eklenince fiyatların
arttığını belirten Top, “Özellikle kış
aylarında en çok talep edilen ıhlamuru
ele alacak olursak kilosu 100 TL
civarında satılmaya başladı. Etin
kilosunun neredeyse 4 katı. Bundan 2 yıl
önce kilosunu 50 TL’ye satıyorduk.
Rekolte ve toplama sıkıntılarının
eklenmesiyle fiyatlar yüzde 5-10
artacakken yüzde 35-40 artıyor ” şeklinde
konuştu.
Gıda fiyatlarının artmasında
baharatın rolü var
BAKDER Yönetim Kurulu Üyesi Tevfik
Dönmez de enflasyonun yükselmesinde
gıda fiyatlarının; gıda fiyatlarında
görülen artışta da kuruyemiş ve
baharatın önemli rol oynadığını söyledi.
Bir önceki yıldan fiyatları aşırı yükselen
ithal baharat ürünlerine, bu yıl yerli
ürünlerin de eklendiğini vurgulayan
Dönmez, “Yurt geneli ve dünyada
yaşanan kuraklık, zamansız yağış, sel,
don ve fırtına gibi olumsuz hava şartları
nedeniyle gıda ürünlerinin büyük
bölümü zarar gördü. Geçen yıl birçok
ürün piyasaya yeterince arz edilemedi.
Olumsuz hava koşullarının bu yıl da
devam etmesi sonucu taleplerin
zamanında karşılanmasında bu yıl da
sıkıntılar yaşandı” diye konuştu. AA
4
20 EKİM 2014
Borsa Finans
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Koza, İrlanda’da altın aramak için anlaşma imzaladı
İ
şadamı Akın İpek’e ait olan
Koza Altın’ın bağlı ortaklığı
Koza Ltd. altın ve gümüş aramak için Kuzey İrlanda’da
faaliyet gösteren Lonmin Limited ile anlaşma imzaladı.
Buna göre Koza Ltd. kurulacak
şirketin yüzde 50’sine ortak
olacak.
Koza Altın’ın bağlı ortaklığı
Koza Ltd, Lonmin Limited ile
Kuzey İrlanda’da altın ve
gümüş arama faaliyetleri için
anlaşma imzaladı. Koza Ltd,
daha önce de Kuzey İrlanda’da
faaliyet gösteren Lonmin Limited şirketiyle mayıs ayında bu
ülkede altın ve gümüş arama
faaliyeti yapılması konusunda
mutabakat anlaşması yapmıştı. Lonmin Ltd, Güney
Afrika merkezli madencilik şir-
keti Lonmin’in LMI.L iştiraki
konumunda. Koza Altın’dan
Borsa İstanbul’da KAP’a
yapılan açıklamada, anlaşma
çerçevesinde bölgede maden
arama ve jeoloji çalışmalarının
yanı sıra, bu çalışmaların finansmanının yürütüleceği belirtildi. Açıklamaya göre
çalışmalar sonucunda
madenin geliştirilmesi veya
işletilmesi için kurulacak şirkette Koza Ltd’nin ilk aşamada
yüzde 50 payı olacak, bu
oranın yüzde 75’e kadar
artırılma opsiyonu bulunacak.
Mayıs ayında yapılan mutabakat anlaşması çerçevesinde
Koza Altın tarafından o
dönemde KAP’a yapılan açıklamada Koza Altın İngiltere’de
yurtdışında madencilik gir-
işimlerinde bulunmak
üzere yüzde 100 Koza
Altın İşletmeleri AŞ
iştiraki olarak, “Koza
Ltd.” şirketi kurmuştu
denilmişti. Dün Borsa’da işlem gören Koza
Altın hisseleri yüzde 2,
97 yükselişle 17,3 liradan günü tamamladı.
Koza Altın bu yılın
başlarında bazı
madenlerine yönelik
verilen kapatma kararları ile gündeme
gelmişti. İşadamı Akın
İpek’e ait olan Koza Grubu’nun
ilk olarak İzmir’deki Çukuralan
altın madenine “Çevre İzni
veya Çevre İzin ve Lisans Belgesi” bulunmaması gerekçe-
siyle durdurma kararı verilmiş,
ancak şirketin yaptığı itiraz üzerine İzmir İl Özel İdaresi’nce
alınan kararın yürütmesi İzmir
4. İdare Mahkemesi tarafından
oybirliğiyle durdurulmuştu.
Mart 2014’te de Koza Altın’ın
Eskişehir’de yer alan Kaymaz
işletmesi Valilik tarafından
durdurulmuştu.CİHAN
53 şubesi engelli dostu
aranti Bankası, 2011’den beri ‘engelli
G
dostu bankacılık’ çalışmaları yapıyor.Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile işbirliği yaparak engelli bireylerin iş yaşamına katılmasını hızlandıracak ‘İşe Katıl Hayata Atıl’
projesinin tanıtımında konuşan Garanti
Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, “Şu anda
Türkiye genelinde 53 engelli dostu şubemiz
var. Hedefimiz 2014 sonunda bu rakamı 80’e
çıkarmak.” dedi. Yıl sonuna kadar her ilde 1
engelli dostu şube açmayı hedeflediklerini
aktaran Özen, diğer taraftan ATM’lerini
uygun klavye ve ekran yüksekliğine sahip
sesli işlem özelliğiyle hizmet verecek şekilde
dönüştürdüklerini kaydetti.Bankanın
Türkiye genelinde ortopedik ve görme engellilerin ihtiyaçlarına uygun 220 paramatiği
hizmet veriyor. Bu rakamın yıl sonunda 300’e
çıkartılması planlanıyor. Özen, görme engelli
müşterilerin ekran okuyucu programlarla
uyumlu hale getirdikleri Garanti internet
şubesi ve cep şubesini rahatlıkla kullanabileceğini sözlerine ekledi. Proje kapsamında 18
ay içinde 5 ilde 300’e yakın engellinin iş hayatına kazandırılması hedefleniyor. Eğitimini
tamamlayan engelliler, daha sonra özel kurumlarda istihdam edilecek. 19 bin çalışana
sahip bankada 300 civarında engelli çalışıyor.
Banka, bu projeden de engelli çalışanı istihdam edecek. Özen, “Tüm bunlardan daha da
önemlisi, çalışanlarımızın farkındalık ve bilgisini artırmaya odaklanıyoruz. Çeşitli sivil
toplum kuruluşlarından danışmanlık alarak
hazırladığımız eğitim programlarıyla, engelli
müşterilerimize sunduğumuz hizmet
kalitesini artırmayı hedefliyoruz.” diye
konuştu.Garanti Bankası’nın 2013 yılında,
kadın, erkek ve genç Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımları’nın yanı sıra Tekerlekli
Sandalye Basketbol Ligleri’ne de sponsor
olduğunu hatırlatan Ergun Özen, Tekerlekli
Sandalye Basketbol Milli Takımı’nın dünya
üçüncülüğü elde ettiği bilgisini verdi.C
CİHAN
Sabancı Müzesi ‘genç aboneye’ ücretsiz
akıp Sabancı Müzesi ve Turkcell,
S
Türkiye’de modern müzecilik anlayışını
ileri taşımayı hedefleyen işbirliği için bir
Resul KURT
Emeklilikte son
3.5 yıla dikkat!
Okurumuz K.Ş. "Resul bey eşim 1971 doğumlu, 1989
da SSK' lı olarak işe başladı 1999 da çıktı. Daha sonra
3 yıl kadar Bağ-Kur'lu olarak devam etti. Sisteme
baktığımız zaman Bağ-Kur' lu görünüyor. Bu
durumda 3,5 yıl SSK'ya geçer ise 3 yıl sonra hem yaş
hem hizmet yılını dolduruyor. Bizim 2004 ve 2006
yıllarında doğmuş iki tane çocuğumuz var. Erken
emeklilik gibi bir durum olur mu? Emeklilik
hesabında SSK mı, yoksa Bağ-Kur mu olduğu nasıl
tespit ediliyor?" diye soruyor.
25.05.1988-23.05.1989 tarihleri arasında sigortalı
olanlar 20 yıl 45 yaş ve 5300 prim gün sayısı ile SSK
şartlarından emekli olabilirler.2004 ve 2006
yıllarında iki çocuğunuz için eşiniz doğum
borçlanması yaparak toplamda 1440 gün daha prim
ödeyebilirsiniz. Mevcut prim ödeme gün sayınıza göre
bunu belirleyebilirsiniz. Ancak borçlanma müracaatı
yapmadan önce SSK'lı bir işe girilmesini
önermekteyiz.
Bu durumda SSK'lı bir işe girildikten sonra yapılan
borçlanma süreleri SSK'ya sayılacaktır. Hizmet
akdine tabi çalışmadan borçlanma yapılması
durumunda; borçlanılan süre Bağ-Kur'a
sayılır.Özellikle SSK şartlarından emekli olacakların
son 3,5 yıl kuralına dikkat etmesi gerekiyor.Yani hem
Bağ-Kur ve hem de SSK'lı olarak çalışmış bir kişinin
hangi statüden (Bağ-Kur ve SSK) emekli olacağını
tespitinde son 7 yılda hangi statüye daha fazla prim
ödenmiş ise bu statünden emekli olunmaktadır. BağKur'dan emeklilik durumunda, gerekli prim gün
sayısı ve emeklilik yaşının artabileceğine dikkat
edilmelidir.
Bu kurala uymayan sigortalıların hayal kırıklığı ve
mağduriyet yaşamaları sıklıkla karşılaşılan bir
durumdur.
Bağ-Kur primi nasıl ödenecek?
Okurumuz M.A. "1962 doğumluyum. İlk işe başlama
tarihim 01.06.1991 olup Bağ-Kur'luydum ve 2002' den
sonra hiç prim ödenmedi. 2011 yılında SSK' lı bir işe
başladım halen sigortalıyım. 2002-2011 arası Bağ-Kur
borcunu af kapsamında ödeyebilir miyim? Yoksa bu
borcum silinir mi?" diye soruyor.
Bağ-Kur'luların tescil kaydının yapıldığı hâlde prim
borçları nedeniyle sigortalılık süreleri durdurulmuş
olanlardan (30.04.2008 öncesine ait 60 ayı aşan
borcu olanlar), 11 Eylül 2014 tarihi itibarıyla ihya
edilmemiş (canlandırılmamış) olanların kendileri
veya hak sahipleri, 1 Ekim 2014 tarihinden itibaren 3
ay içinde SGK' ya müracaat ederek, durdurulan
sigortalılık süreleri için ödeyecekleri prim tutarının,
sigortalılık süreleri durdurulmamış gibi
değerlendirilerek, yapılandırma şartlarına göre
hesaplanmasını talep edebilmektedir.
Hesaplanan borcun tamamının ilk taksit ödeme
süresi içinde ödenmesi hâlinde durdurulan süreler
sigortalılık süresi olarak değerlendirilmektedir.
Hesaplanan borcun tamamının ilk taksit ödeme
süresi içinde ödenmemesi hâlinde ihya işlemi geçerli
sayılmamakta ve ödenmiş olan tutarlar faizsiz olarak
iade edilmektedir.
Bu kapsamda 30.04.2008 öncesine ait 60 ayı aşan
borcu olanların borçları silinmiş 2008 yılında
olmakla birlikte 2008-2011 yılları arası borçları
silinmemiştir.
'Petrol rafinaj kapasitesi
38 milyon tona ulaşacak'
OCAR Türkiye BaşS
danışmanı ve Petkim
Yönetim Kurulu Üyesi
Hayati Öztürk,
Türkiye'nin yaklaşık 28
milyon ton olan yıllık
petrol rafinaj kapasitesinin, STAR Rafinerisi'nin faaliyete
geçmesiyle birlikte 38
milyon tona ulaşacağını
söyledi.
Öztürk, İzmir'de gerçekleştirilen 17. Orta ve
Doğu Avrupa Rafineri ve
Petrokimya Konferansı'nın (CEE) ardından basının
sorularını yanıtladı.
SOCAR'ın STAR Rafinerisi
yatırımının Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada en önemli
yatırımlardan biri olduğunu anlatan Öztürk, "Bu tür yatırımlar sermaye yoğun yatırımlardır. Bu
yatırımların son yıllarda en çok
yapıldığı bölgeler ise Çin başta
olmak üzere Hindistan gibi
gelişen ülkelerin olduğu yerler.
Buna ek olarak petrol kaynaklarına yakınlığından dolayı
Ortadoğu ülkelerinde de bu tür
yatırımlar görüyoruz" dedi.
STAR Rafinerisi büyüklüğündeki
bir yatırımın ise henüz doğu ve
orta Avrupa'da gerçekleştirilmediğini belirten Öztürk,
dolayısıyla bunun Türkiye açısından çok kritik bir yatırım
olduğunu söyledi.
Öztürk, STAR Rafinerisi'nin
Türkiye'nin petrokimya ve kimya
sektörüne yatırım çekmesi noktasında da öncü proje olduğunu
ifade etti.
Hayati Öztürk, 2017'de devreye
alınması planlanan STAR
Rafinerisi'ne ilişkin olarak da şu
bilgileri verdi:
"Rafinerinin yıllık petrol kapasitesi yaklaşık 10 milyon ton
varil olacak.
Türkiye'nin diğer rafinerilerine
baktığımız zaman İzmit'teki Aliağa, Tüpraş rafinerileri de bizim
kuracağımız rafineriler gibi yıllık
10-11 milyon ton civarında yani
Tüpraş'ın iki rafinerisi yıllık 23
milyon ton ve buna ek olarak 5
milyon ton Kırıkkale Rafinerisi
var. Türkiye'nin şu anki üretim
kapasitesi yıllık 28 milyon ton
civarında. Yeni gelecek 10 milyon
tonluk kapasite ülkemiz için
önemli bir üretim artışı anlamına
geliyor." CİHAN
Takasbank, EACH üyesi oldu
akasbank'ın Avrupa
T
Merkezi Karşı Taraf
Takas Kuruluşları Birliği'ne (EACH) üyelik
başvurusu kabul
edildi.Takasbank,
Avrupa Merkezi Karşı
Taraf Takas Kuruluşları
Birliği'ne (EACH) üye
oldu.
Takasbank açıklamasına göre, 7 Ekim
2014 tarihinde gerçekleştirilen EACH Genel
Kurul toplantısında
Takasbank'ın üyelik
başvurusu kabul edildi.
Takasbank, 2 Eylül 2013
tarihi itibariyle Ödünç
Pay Piyasası (ÖPP) ve 3
Mart 2014 tarihi
itibariyle Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası'nda
(VİOP), Merkezi Karşı
Taraf (MKT) kuruluşu
olarak alıcıya karşı
satıcı satıcıya karşı ise
alıcı konumuna
geçerek piyasalarda
gerçekleşen işlemlerin
takasının tamamlanmasını taahhüt etmeye
başladı.
Uluslararası düzenleme
ve standartları göz
önünde bulundurarak
yürüttüğü çalışmalar
kapsamında oluşturduğu MKT uygulamasını Borsa
İstanbul-Nasdaq
OMX stratejik işbirliği
anlaşması çerçevesinde
tüm Borsa
İstanbul piyasaları
için sunmaya başlayarak piyasalara olan
güveni arttırmayı hedefleyen Takasbank,
EACH üyeliği ile hem
AB içinde yürütülen
MKT faaliyetlerine
yönelik çalışmalar
hakkında bilgi edinme
ve bu
konular hakkında
görüş belirtme
hem de birliğe
üye MKT kuruluşlarıyla
ilişki ve işbirliğini
geliştirme olanaklarına
sahip olacak. CİHAN
araya geldi.İşbirliği kapsamında haftada bir
gün Turkcell Platinium üyeleri Pusetli Anneler Günü’nde müzeyi bebeğiyle birlikte
ücretsiz ziyaret edebilecek. Her ayın ilk
cumartesi günü de gnctrkcll kullanıcıları
ücretsiz olarak müzeyi gezebilecek. Müzeye
özel geliştirilen uygulama sayesinde ziyaretçiler her türlü etkinliğin bilgilendirmesine kolayca ulaşabilirken müzede yer alan
koleksiyonların detayları ve takvime göre
etkinlik seçilebilecek.
İmza töreninde konuşan Sakıp Sabancı
Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, müzenin 12 yıllık geçmişi boyunca
müzecilik, sergileme ve iletişim alanlarında
Türkiye kültür sanat camiası için önemli
çalışmalar gerçekleştirdiğini söyledi. Bu
alanlarda müzenin uluslararası standartları
hayata geçirerek, örnek bir kurum, bir referans noktası haline geldiğini belirten Sabancı, “Turkcell’le yaptıkları ortak çalışma
müzemizin sanat ve teknoloji alanında
başlattığı projelerin gelişimi açısından
büyük önem taşıyor.” dedi.Turkcell Genel
Müdürü Süreyya Ciliv ise üniversiteye bağlı
bir müze olarak, Türkiye’de çağdaş müzeciliğin gelişmesinde, sanatın yaygınlaşmasında katkısı olan ve bunları yaparken
de teknoloji kullanımında öncülük eden,
Sakıp Sabancı Müzesi ile ortak çalışma yapmanın önemine değindi. CİHAN
Sebzedeki bolluk fiyata yansımıyor
ntalya Toptancı Hali’nde 1,30 ile 1,80 lira
arasında işlem gören sera domatesinin İsA
tanbul Yaş Sebze ve Meyve Hali’ndeki fiyatı 3
ile 4,5 lira arasında değişiyor.
Antalya hal esnafı, serada yetiştirilen üründe
bolluk yaşandığını ve fiyatların düşeceğini,
ancak Rusya’ya ihracat olması halinde ise fiyatların ucuzlamayacağını ifade etti. Son yılların en sıcak eylül ayı yaşanması sebebiyle
Türkiye’nin yaş sebze ve meyve ambarı Antalya seralarında ürün bolluğu yaşanıyor.
Ancak sebze meyvedeki bu bolluk henüz
ürün fiyatlarına yansımış değil. Antalya Toptancı Hali’nde domates 1,30-1,80 lira, biber
1,20-1,50 lira, patlıcan 80 kuruş ile 1,20 lira
arasında işlem görüyor. İstanbul Yaş Sebze ve
Meyve Hali’nde ise Antalya domatesi 3-4,5
lira, biber
4-5 lira,
salatalık 23 lira, patlıcan 2,30-3
lira
arasında
değişen fiyatlardan
işlem
görüyor.
Antalya hal
esnafı,
aradaki fiyat farkının nakliye, ambalaj, işçilik
ve komisyon ücretinden kaynaklandığını
söylüyor. Antalya’dan Bayrampaşa’daki hale
sebze meyve götüren Nezir Kaplan, sera ürünlerinin bollaşmasıyla birlikte bir ay sonra
ücretlerin normal seviyesine gerileyeceği
görüşünde. Fiyatların düşmesini engelleyecek
tek neden ise Avrupa ve Amerika’nın tarım ve
gıda ürünlerine ambargo uyguladığı
Rusya’nın Türkiye’den ihracatın önünü açması olacak. Nezir’e göre Rusya’ya domates
ihracatı yoğunlaşırsa İstanbul’un ucuz domates arzusu hayal olacak.AA
20 EKİM 2014
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
5
60 yaşını geçene 'tersine' mortgage
ABD’de son yılların en popüler finansman modellerinden biri konumunda olan “reverse mortgage” Türkiye’de de tartışılmaya başlandı. ABD'de 2013'te 15.3 milyar dolarlık işlem oldu
gayrimenkul sektörü
Türkiye
son yıllarda hızlı bir gelişim
sürecinden geçiyor. Eğitim
düzeyinin ve kişi başı gelir
düzeyinin artmasıyla birlikte
daha iyi yaşam şartlarında
yaşama isteğine paralel hızla
yükselen yeni ve modern
yapılarla birlikte son yıllarda
hükümetin gayrimenkul
sektörüne verdiği teşvikler söz
konusu sektörün iştahını
kabartıyor.
Metropol şehirlerde başlayan
kentsel dönüşümün büyük bir
hızla devam etmesinin yanında
bankacılık sektörü de
ekonomideki istiklarla beraber
kredi kanallarında daha uzun
vadeli konut kredileri vermeye
başlarken, doğum yeri ABD olan
konut kredi türü olan mortgage’e
yönelik farklı ürünlerde yavaş
yavaş dillendirilmeye başladı.
2008 yılında ABD’de başlayan
mortgage kaynaklı ekonomik
kriz söz konusu ülkede
büyümeye farklı bir ivme
kazandırmak ve 60 yaş üstü
kesimin de ekonomiye destek
olabilmesi, sağlık giderlerini
rahatlıkla karşılayabilmesi ve iyi
bir hayat sürmesi amacıyla
“reverse mortgage” adı aldında
4 İLACIN YÜKÜ 300 MİLYON
hazırlıkları
tamamlanırken,
sağlıkta ilave
yüklerin bütçede
ciddi bir rakam
oluşturacağı ortaya
çıktı. Sağlık
harcamalarında yeni
jenerasyon ilaçların
yüksek maliyetleri
dikkat çeken
yetkililer, sadece
dört kalp ilacının
bütçeye yükünün
300 milyon lira
olduğu belirtiyor.
Sağlık
harcamalarının ilaç
ve muayene
açısından toplamda
2,5 milyar liralık bir
ilave yük getireceği
hesap ediliyor.
Yüksek maliyetleri
düşürme
çalışmalarını
sürdüren devlet
yetkililerinin sağlık
hizmetlerinde
kesintiye gitmemek
adına kararlı tavrını
sürdüreecek.
HER YIL BİN İLAÇ
SİSTEME GİRİYOR
Türkiye'de günden
güne artış görülen
kronik hastalıkların
da muayene ve ilaç
kullanımını
artırdığını belirten
yetkililer, her yıl
ortalama bin kadar
ilacın geri ödeme
sistemine girdiğini
kaydediyor. Bu
ilaçlardan bir
kısmının sadece
mevcut ilaç pazarını
kapsadığını geri
kalanlarının yeni bir
pazar oluşturduğu
belirtiliyor.
Böylece, bedeli
ödenecek ilaçlardaki
ilave yükün de bütçe
üzerinde 800 milyon
lira civarında etkisi
olacağı vurgulanıyor.
Yetkililer, tüm bu
kalemleri tek tek
incelediklerinde 2015
bütçesinde sağlıkta
ilaç ve muayene
bedeli olarak ilave
yükün 2,5 milyar lira
artacağını hesap
ediyor.
GSS'DEN
YARARLANANLAR
ARTACAK
Türkiye'nin sağlık
harcamalarında her
Buna göre ciddi
yüklerin başında,
ödenmeyen SGK
primlerinin ilk
taksitinin 2014
sonunda
başlamasıyla
yeniden
yapılandırmadan
yararlanacakların
sisteme katılması
geliyor.
Bu da örneğin, BağKur'lu olup
primlerini
ödemeyenlerden
primlerini yeni
düzenleme ile
ödenmeye
başladıkça,
Genel Sağlık
Sigortası (GSS)
sisteminden de
yararlanması
anlamına geliyor.
Bürokratlara tam
bilgi verilmedi
Türkiye'de son
günlerde bedeli
ödenmeyen sağlık
malzemeleri
nedeniyle
ameliyatların
yapılmadığı
yönündeki
haberlerin ardında
eksik
bilgilendirmenin
olduğu ortaya çıktı.
Sağlık sektörü
temsilcilerinin sağlık
alanında bilgisi
olmayan
bürokratları ilaç ve
sağlık malzemeleri
kullanım yerleri
konusunda tam
aydınlatmadıkları,
bu nedenle geri
ödeme programında
bir ilacın ya da
kullanılan sağlık
malzemesinin
hastalık üzerindeki
tedavi etkisinin
bilinmemesi
nedeniyle ödeme
eksikliğine neden
olduğu belirlendi.
Durum yapılan
toplantılarla
giderildi.
İthal ilaç 1 milyar
lirayı aştı
Türkiye'nin yerli ilaç
üretim sürecini tam
olarak
başlatamaması
nedeniyle birçok
hayati önemdeki
ilacın Türk Eczacılar
Birliği (TEB)
üzerinden ithal
olarak geldiğine
işaret ediliyor.
Yıllık 1 milyar lirayı
bulan bu kalemin
2015 yılında 1,3
milyar liraya
çıkacağı hesap
ediliyor.
Sağlıkta hizmet alan
sayısı arttı
Sosyal hizmette
kesintiye gitmeyen
Rekor kullanım olan 2009
yılında ise işlem hacmi 30.2
milyar dolar olarak kayıtlara
geçmiş. Reverse mortgage,
Türkçe’ye tersine mortgage
olarak çevriliyor.
Amerika’da 2011 yılında Bank of
America ve Wells Fargo gibi iki
dev banka reverse mortgage
birimlerini kapatmış olsalar da
bugün reverse mortgage
kullanımı tekrar artış göstermeye
başladı.
Bu ürünle 60 yaş üstünde ev
sahibi olan kişi, bankaya evini
uzun vadede satmış oluyor.
Fakat bankaya sattığı evden
hayatının sonuna kadar
çıkmıyor. Reverse mortgage
ABD’de emekli olmuş yaşlı
kesimin elindeki gayri menkulu
daha rahat çıkarması için
bulunmuş bir yöntem olarak da
adlandırılıyor. AA
2013 yılında 15.3 milyar dolarlık
reverse mortgage işlemi
yapılırken, bu hacim 2012’ye
göre yüzde 20 artışı ifade ediyor.
Metrekareniz eksilmesin
devlet, yeniden
yapılandırma
düzenlemesiyle bazı
kesimlere emeklilik
yolunu da açacak.
Dolayısıyla
Avrupa'da her dört
kişinin bir emekliye
baktığı ancak,
Türkiye'de 1,98
kişinin bir emekliye
baktığı aktüeryal
sistem sayesinde
artık prim alınmayan
ancak sağlık
hizmetlerinden
yararlanacak emekli
artışı sisteme ise
yeni bir yük
getirecek.
Amaç kur farkını
gidermek
Sağlık
harcamalarındaki
artış nedeniyle ilave
yüklerin kaçınılmaz
olduğuna işaret eden
yetkililer, ayrı bir
girdi riskinin ise
global bütçe
uygulamasıyla
gelebileceğine işaret
ediyor.
Yetkililer, 2011
yılında global bütçe
uygulamasında
Euro'yu 1,9595
olarak
belirlediklerini
hatırlatıyor. Ancak
bugün 2,88 liraya
ulaşan Euro
nedeniyle firmaların
ilaç fiyatlarının
güncellenmesi için
dava açtıklarını
belirtiyor.
Davanın ilaç
firmaları lehine
olması halinde
kurlardan doğan
ilave yükün de
oluşacağına dikkat
çekiliyor.A
AA
stanbul'da 12 büyük
İaskıya
semtin imar planları
çıktı. Plan; Tuzla,
2014 tarihine kadar itiraz
edebilecekler.
Ümraniye, Yukarı
Dudullu, Şile, Yenibosna
ve Büyükada gibi yerlerde
oturanları etkileyecek.
İtirazlar, 31 Ekim'e kadar
ilçe belediyelerine
yapılabilecek. İmpo İmar
Planlama kurucusu
Hüseyin Oflaz, itiraz
edilmeyen değişikliklerin
kabul edilmiş sayılacağını
hatırlatarak, "Değişen
planlar,
gayrimenkulünüzün değer
kaybetmesine neden
olabilir' uyarısı yaptı.
DEĞERİ ETKİLEYEBİLİR
Şehir Plancısı ve İmar
Planlama Uzmanı Hüseyin
Oflaz, imar planlarının
kentlerin geleceğini
modernize etmesi
açısından önemli yol
haritaları olduğunu
söyledi. Oflaz ama bir
yandan da yeni imar
planlarının öngördüğü
değişikliklerin kimi mülk
sahiplerinin
gayrimenkulün değerini
ya da büyüklüğünü
olumsuz etkileyebildiği
uyarısında bulundu. Diğer
taraftan, 12 ilçede ilan
edilen imar planlarına
itiraz durumunda
vatandaşlar, bağlı
bulundukları ilçe
belediyelerine
başvurabilecekler.
İstanbul'da 12 semte
ilişkin imar planları
askıya çıktı. 2 Ekim 2014
tarihinde askıya çıkan
imar planları, Büyükada,
Kınalıada, Yenibosna,
Fevzi Çakmak,
Siyavuşpaşa, Soğanlı,
Yenidoğan,
Gaziosmanpaşa
Karadeniz, Küçükçekmece
Safra Mahallesi, Tuzla,
Ümraniye Yukarı Dudullu
ve Şile'de yer alan
gayrimenkullerin
sahiplerini yakından
ilgilendiriyor. Sözkonusu
imar planları ile konut
ihtiyacı ve kentsel
dönüşüm sorunlarına
çözümler geliştiriliyor.
Askıdaki imar planlarına
mülk sahipleri 31 Ekim
Uzmana başvurun
İmpo İmar Planlama
Kurucusu Hüseyin Oflaz,
sözlerini şöyle sürdürdü:
'Gayrimenkulde
haklarınıza sahip
çıkabilmenin en iyi yolu,
tapunuzun takibini
düzenli yapmanızdır.
Bunun için
belediyelerdeki imar planı
değişikliklerini de vergi
dairelerindeki borç
bilgilerini de takip
Bakanlık 3 bin TL'ye araç satacak
ümrük ve Ticaret
Bakanlığı’na bağlı bazı
tasfiye işletme müdürlükleri
tarafından, 98 aracın açık
artırmayla satışa sunulmasına
karar verildi.
G
İskenderun Tasfiye İşletme
Müdürlüğü, satışa esas bedeli
258 lira ile 53 bin 100 lira
arasında değişen otomobil,
motosiklet, minibüs,
kamyonet, kamyon ve çekici
cinsi 28 aracı açık artırma
suretiyle 22 Ekim'de satışa
sunacak.
Gaziantep Tasfiye İşletme
Müdürlüğü, satışa esas bedeli 3
bin 333 lira ile 66 bin 782 lira
arasında değişen binek oto,
tanker, minibüs, römork,
otobüs, kamyon, kamyonet
cinsi 70 aracı 23 Ekim'de açık
artırmayla satacak. İhalede
satılacak eşyalar ve ihale
hakkında ayrıntılı bilgiye,
"www.gtb.gov.tr" ve
"www.tasis.gov.tr" internet
adreslerinden
ulaşılabilecek.AA
etmelisiniz. Birçok
gayrimenkulünüz varsa ve
zamansızlıktan dolayı
bunu kendiniz
yapamıyorsanız,
profesyonel mülkiyet
yönetim sistemlerinden ve
uzmanlarından
faydalanmalısınız.
Değişen imar planları,
belediyelerin
kamulaştırma kararları ya
da 3. şahısların
koydurabileceği ipotek
şerhlerinin her biri
gayrimenkulünüzün
küçülmesine,
gayrimenkulde metrekare
kaybetmenize ya da
mülkünüzün değer
kaybetmesine neden
olabilir.'
İtiraz edilmezse kabul
edilmiş sayılır
İmpo İmar Planlama
şirketi Kurucusu Hüseyin
Oflaz, değişikliklere itiraz
hakkının 30 gün, dava
açma hakkının 60 günle
sınırlı olduğunu
hatırlatarak itiraz
edilmeyen değişikliklerin
kabul edilmiş sayılacağını
açıkladı.
2 bin gayrimenkulde
milyon $'lık koruma
Şehir Plancısı Hüseyin
Oflaz, tapusunun takibini
yapamayan şirketler ve
kurumlar için İmpomes
isimli web tabanlı
mülkiyet erişim sistemini
geliştirdiklerini açıkladı.
Oflaz, İmpomes sayesinde
halen Türkiye'nin farklı
bölgelerindeki 2 binden
fazla gayrimenkulün
takibinin yapılarak, mülk
sahiplerinin haklarının
korunduğunu ifade
etti. AA
ISSN 1308 7606
BMM'ye sunulan
T
2015 yılı
bütçesinin
geçen yıl ciddi
artışlar olduğuna
dikkat çekiliyor.
Sağlık
harcamalarında
rutin artışların yanı
sıra bir yandan
nüfusu arttığı için,
bir yandan da
nüfusundaki
yaşlanma
nedeniyle sağlık
sistemine yeni
yükler giriyor. Bu
çerçevede 2015
yılında sağlık
harcamalarında
bütçeye binecek
yükü hesaplayan
yetkililer, hangi
kalemlerde artış
olacağını ortaya
koydu.
ürünlerin çıkmasına yol açtı.
2008 yılı itibariyle ABD’nin önde
gelen bankaları tarafında
sunulmaya başlanan söz konusu
ürün büyük bir ilgi gördü.
Yıl:70 Sayı:24957 Tarih:20 Ekim 2014 Pazartesi
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi
Bilal ÇETİN
Kübra ERENER
Şüheda YILDIRIM
Sayfa Editörü
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
Yasemin ERENER
İstihbarat Şefi
Caner ERDOĞAN
Haber Müdürü
İnternet Site Editörü
Kenan KURTOĞLU
Yücel TANOL
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Tevfik Bey Mah. Tahsin
Tekoğlu Cad. No:2
Sefaköy/ Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
[email protected]
Tel :0212 540 40 45
Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
[email protected]
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
ANKARA İRTİBAT
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş
ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM
Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
6
20 EKİM 2014
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
IRAK
Irak’ın kuzeyindeki
Kerkük şehrinde dün
geceden beri etkili olan
yağmur, vatandaşları
sevindirirken bazı evlerin
duvarlarının çökmesine
neden oldu. Şehirde yağmur aralıklarla gece
boyunca devam etti.
Bugün de etkisini
gösteren yağmur, kent
merkezinde birçok evde
hasara yol açtı. Göle
dönen ara sokaklarda
gezen şehir halkı, yağmur
nedeniyle zor anlar
yaşadı. İnsanların poşetten kendilerine yağmurluk yaparak
korunmaya çalışmaları
dikkat çekti. Uzun zamandan beri Kerkük’te bu şekilde yağmur yağmadığına
dikkat çeken Ebu Ekrem
isimli Kerküklü, “Çok
kuvvetli bir yağış oldu.
Böyle bir yağmur
görmedim hiç.
CİHAN
İNGİLTERE
Geçen yıl terör şüphelisi olarak gözaltına alınan biri Türk asıllı E.İ.
(26) iki kişi hakkında
başlatılan davada
şüphelilerin, IŞİD ve El
Nusra cephesiyle
yakından ilgilendikleri
iddia edildi.
Eski İngiltere
Başbakanı Tony Blair’e
suikast ve kamusal
alana saldırı planı yapmakla suçlanan Türk
asıllı şüpheli hakkında
yeni iddialar ortaya
çıkıyor.
Trafikte yaşanan bir
şiddet olayının ardından polisin dikkatini
çeken şüphelinin
arabasına yerleştirilen
dinleme cihazı
aracılığıyla ortaya
çıkan deliller mahkemeye sunuldu. 13 gün
süreyle dinlenen ses
kayıtlarında şüpheliler
arasında geçen
diyaloglar dikkat
çekiyor.
CİHAN
Yugoslav
ajanların 31 yıl
önceki cinayeti
mahkemelik
oldu
ünya genelinde yankı
uyandıran davaların
görüldüğü Münih'te dün
başlanılan yeni bir davada bu defa
yabancı ajanlar hakim karşısına
çıktı. Bundan tam 31 yıl önce Hırvat
Stjepan Durekovic'i öldürdüğü iddia
edilen Yugoslavya eski istihbarat şefi
Zdravko Mustac ve çalışanı Josip
Perkovic Münih Eyalet Yüksek
Mahkemesine (OLG) şikayet edildi.
D
Bu ikilinin 1983 yılında Münih
yakınlarındaki Wolfrathshausen
kasabasında Durekovic'in
öldürülmesine yardımcı oldukları
için Durekovic'in eşi tarafından
şikayet edildiği kaydedildi. İlk duruşmada savcılık iddianameyi sanıkların yüzüne okurken, duruşmaların
bir kaç ay sürebileceği belirtildi.
OLG Münih mahkemesinde sekizi
Türk olmak üzere on kişinin
öldürüldüğü Neonazi cinayetleri
davası görülmeye devam ederken,
Formula 1'in patronu Bernie Ecclestone da rüşvet verdiği iddiaları nedeniyle Münih Eyalet
Mahkemesinde yargılanmıştı.
CİHAN
Putin: Ukrayna’ya doğalgaz
arzı konusunda anlaştık
Rusya Devlet
Başkanı
Vladimir Putin,
Milano’da
Asya-Avrupa
Zirvesi
çerçevesinde
Ukrayna
Cumhurbaşkan
ı Petro
Poroşenko ve
diğer AB
liderleri ile ikili
ve heyetler
arası
görüşmelerde
bulundu.
emasları ile ilgili basına değerlendirmede bulunan Putin, Ukrayna’ya en azından kış döneminde
doğalgaz sevkiyatının yeniden başlaması konusunda anlaştıklarını söyledi.
T
Putin, “Ukraynalı ortaklarımızla doğalgaz arzının yeniden başlaması
konusunda anlaştık. En azından kış
döneminde. Maalesef Ukrayna’nın
nakit sorunu var.” uyarısında bulundu.
Rus lidere göre Ukrayna’nın Rusya’ya
doğalgaz borcu 5,3 değil, 4,5 milyar
dolar civarında.
AB, UKRAYNA’YA MALİ DESTEK VERMELİ
Avrupa Birliği ülkelerinin Ukrayna’nın
mali sorununun çözülmesi konusunda
destek vermeleri gerektiğini ifade eden
Putin, “Kiev böylece Rusya’ya olan
doğalgaz borcunu ödeyebilir. Biz Avrupalı ortaklarımızın Ukrayna’nın nakit
sorununun çözümüne katkı sağlaya-
cağını ümit ediyoruz.” dedi. Rusya Devlet Başkanı Putin, Dobas’a özel statü
verilmesinin doğru yönde bir adım
olduğunu, Minsk’te sağlanan anlaşmanın uygulanması konusunda
taraflara güvence verilmesi gerektiğini
söyledi. Putin, Batılı ülkelerin
Ukrayna’nın mali sorununun
çözülmesinde katkı sağlaması gerektiğini ifade etti.
DONBAS’A ÖZEL STATÜ DOĞRU YÖNDE
BİR ADIM
Ukrayna’nın doğu bölgesi Donbas’a özel
statü verilmesinin mükemmel olmadığını, ancak doğru yönde atılmış
bir adım olduğunu ifade eden Putin,
“Muhtemelen bu ideal bir belge değil.
Ancak bu doğru yönde atılan adımın
güvenlik problemlerin çözümünde
katkı sağlamasını ümit ediyorum.”
dedi.Rusya’nın çatışma bölgesinde
milis güçler ve Kiev’in askeri güçlerini
çekmesi için yardımcı olmaya hazır
olduğunu kaydeden Putin, “Biz kabul
edilebilir bir çözüm için süreci hızlandırabiliriz.” önerisinde bulundu.
MİLİS GÜÇLERİN AİLELERİ DONBAS’TA
Rus lider milis güçlerin bölgeden ayrılmaması konusunda, “Onlar diyor ki;
Biz bölgeden ayrılamayız, ailelerimiz,
eşlerimiz ve çocuklarımız orada yaşıyor.
Bu dışarıda tutulamaz. Ukrayna tarafı
da bu sorunu biliyor. Bazı bölgelerde
Ukrayna ordu birlikleri de Minsk anlaşmasına aykırı olarak kalmaya devam
ediyor.” eleştirisi getirdi.
Minsk’te sağlanan anlaşmanın uygulanmasını tarafların gözleyemediğini ifade
eden Rus lider, “Ben anlaşmaların yerine getirilmesinden tüm tarafların emin
almak isteyeceğini düşünüyorum.”
dedi.
CİHAN
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
Rosetta uzay aracı görevini sürdürüyor
ABD
ABD ordusu, IŞİD’in
Suriye üzerinde eğitim
uçuşu yaptığı iddialarına yanıt verdi.
Yapılan açıklamada,
örgüte ait “Suriye veya
başka bir yerde”
gerçekleşen herhangi
bir uçuş operasyonundan haberdar olunmadığı belirtildi.
Suriye İnsan Hakları
Gözlemevi IŞİD’in elindeki 3 savaş uçağıyla
militanlara Halep
yakınlarında uçuş
eğitimi verdiğini ileri
sürmüştü. ABD Merkez
Kuvvetler Komutanlığı
sözcüsü Albay Patrick
Ryder, “IŞİD’in Suriye
veya başka bir yerde
uçuş operasyonu
gerçekleştirdiğinden
haberimiz yok.”
ifadelerini kullandı.
Suriye ve Irak’taki IŞİD
aktivitelerini yakından
takip ettiklerini belirten Ryder, hava
saldırılarına devam
edeceklerini belirtti.
CİHAN
AZERBAYCAN
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev,
biri Türkiye vatandaşı
84 mahkumu af etti.
İlham Aliyev'in imzaladığı af kararı gereği
aralarında İlbeyi Bektaş isimli bir Türk'ün de
bulunduğu 84 mahkum
salıverilecek.
Konuya ilişkin yapılan
açıklamada Aliyev'in
mahkumların sağlık,
ailevi durumları,
mahkumiyetleri
süresince sergiledikleri
iyi hal durumunu
dikkate aldığı bildirildi.
Aliyev'in affettiği
mahkumlar arasında 2
İran ve 1 Pakistan
vatandaşı da bulunuyor.
CİHAN
Atina'dan "YunanArap Eğitim ve
Kültür Merkezi"
saldırısına sert tepki
unanistan Dışişleri
Bakanlığı, başkent
Atina’daki "YunanArap Eğitim ve Kültür
Merkezi"ne yapılan
çirkin saldırıyı sert bir
dille kınadı. Bakanlık,
“Çirkin ve kışkırtıcı
eylemi kesin bir dille
kınıyoruz.” dedi.
Y
Yunanistan’ın başkenti
Atina’daki "Yunan-Arap
Eğitim ve Kültür
Derneği" girişine bu gece
bırakılan kesik domuz
başı ile İslam dinini
hedef alan küfürlü
yazıların yazılmasına
Yunan Dışişleri Bakanlığı sert tepki gösterdi.
vrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından 10 yıl kadar önce uzaya gönderilen Rosetta’nın ilettiği
görüntülerde, kuyruklu yıldızın
yüzeyindeki piramit biçimindeki 25
metrelik kaya parçasına ilişkin görüntüler özellikle dikkati çekiyor.
A
Rosetta’daki Optik Spektropkopik ve
Kızılötesi Görüntüleme Sistemi
(OSIRIS) baş araştırmacısı Holger
Sierks, yayımladığı açıklamada,
araştırmacıların, görüntülerdeki kaya
parçasına Mısır’ın başkenti Kahire’deki
Keops piramidinden esinlenerek
“Keops” adını verdiklerini belirtti.
Almanya’daki Güneş Sistemi Araştırma
Merkezi'nin bünyesindeki Max Planck
Enstitüsü’nde kuyruklu yıldız
araştırma görevlisi olarak çalışan
Sierks, kaya parçasının üzerinde,
67P'nin tabanıyla aynı parlaklık ve
yapıda benekler bulunmasının özellikle merak uyandırdığına işaret etti.
Sierks, “Sanki kuyruklu yıldızın
yüzeyini kaplayan toz, kaya parçasının
çatlaklarını doldurmuş gibi gözüküyor.
Ancak elbette bundan emin olmak için
henüz çok erken” dedi. ESA tarafından
2 Mart 2004’te uzaya fırlatılan Rosetta,
67P'ye ilişkin ilk görüntülerini
kuyruklu yıldızın yörüngesine girdiği
Ağustos 2014'te göndermişti. Uzay
aracı son birkaç haftadır söz konusu
kaya parçası ve etrafına ilişkin yakın
plan ve geniş açılı görüntüler göndermeye başladı. Keops kayasının özelliklerinin henüz bilinmediğini belirten
bilim adamları, kuyruklu yıldız üzerindeki kayaların yapısının ne
olduğu, yoğunlukları ve nasıl meydana
geldiğinin araştırıldığını kaydetti.
Araştırmacılar, kuyruklu yıldızın
hareket ederek uzaydaki konumunu
değiştirmesi halinde yüzeydeki kayaların Rosetta’nın kamerası için daha
görünür hale gelebileceğine işaret etti.
Şimdiye kadar Keops’a ilişkin en yakın
görüntülerin 15 kilometre mesafeden
çekildiğini belirten Rosetta misyonu
yetkilileri, ancak uzay aracının 9
Ekim’de kuyruklu yıldıza daha da yaklaştığını ve yüzeyin sadece 10 kilometre üzerinden çekimler yapmaya
başladığını ifade etti.
Rosetta, 67P üzerindeki incelemelerini
Güneş’e yaklaştıkça kuyruklu yıldızın
buzlu yapısında meydana gelen
değişiklikleri gözlemlemesine imkan
vermek amacıyla en az gelecek yıla
kadar sürdürecek.
Rosetta'nın taşıdığı Philae aracı tarihi
görevini 12 Kasım'da gerçekleştirecek
Bir kuyruklu yıldızın yörüngesine
başarıyla oturan ilk uzay aracı Rosetta,
12 Kasım’da üzerindeki Philae adlı inceleme aracını 67P yüzeyine indirecek
ve bir kuyruklu yıldız üzerinde yapılan
ilk yumuşak inişi gerçekleştirerek tarihi görevini yerine getirmeye çalışacak.
Asteroitlerden farklı olarak bir buz
kütlesinden oluşan kuyruklu yıldızların sürekli olarak toz ve gaz
püskürtmeleri, yüzeylerine iniş yapan
uzay araçları için tehlike oluşturuyor.
Bu nedenle şimdiye kadar hiçbir uzay
aracı bir kuyruklu yıldızı, üzerine iniş
yaparak, yakından inceleme fırsatı bulamadı.
Rosetta’nın taşıdığı 100 kilogram ağırlığındaki Philae adlı inceleme aracı,
üzerindeki zıpkını fırlatarak 67P’ye
demirledikten sonra 10 bilimsel aygıtı
ve kuyruklu yıldızın yüzeyinin 20 santimetre altından örnekler toplamasına
imkan veren matkabıyla bu gizemli
yapılar hakkında henüz yanıt bulmamış temel sorulara cevaplar arayacak.
Rosetta’nın görevi, kuyruklu yıldızların
yapısının çözülmesi ve böylece Güneş
Sistemi’nin kökeni ve evrimi konularında bilim dünyasına ışık tutacak
olması açısından büyük önem taşıyor.
Saldırganların en kısa
sürede yakalanarak
yargıya teslim edileceği
belirtilen açıklamada,
“Moshato’da meydana
gelen provokatif eylem,
nefret ve hoşgörüsüzlüğü yaymayı hedeflemektedir. Bu sadece
Müslüman insanlarımızı
değil bu tip aşırı
davranışları kınayan
bütün Yunan toplumunu
da incitmektedir.” denildi.
"Barışçıl yaşama
havasını hedef alan yabancı düşmanı failler, en
kısa sürede yakalanarak
adli makamlar önüne
çıkarılacaktır" vurgusunun yer aldığı açıklamada, “Saldırı Yunan
halkı ile Arap ve Müslüman dünyası arasındaki
mükemmel ilişkilere
zarar veremeyecektir”
ifadeleri kullanıldı.
Yunan-Arap Eğitim ve
Kültür Derneği, 2007'den
bu yana 4 katlı müstakil
binada hizmet veriyor.
Atina'nın en büyük
mescidi de binanın
zemin katında yer alıyor.
CİHAN
20 EKİM 2014
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
CHP’li Tanal:
Acaba delilleri
yok etmek
için mi adliyede
elektrikleri kestiler?
HP İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet
soruşturmasına takipsizlik
kararının verildiği İstanbul Adalet
Sarayı’nda bir gün önce elektriklerin kesilmesine dikkat çekti. Tanal, “Bir gün
önce gün boyu adliyede elektrik yok,
ertesi gün takipsizlik kararı veriliyor.
Acaba bazı delilleri yok etmek için mi
elektrikleri kestiler?” dedi. Cihan Haber
Ajansı’na (Cihan) konuşan Mahmut
Tanal, yolsuzluk operasyonuna takipsiz
kararı verilmesine tepki gösterdi. Tanal,
“HSYK seçimlerinin hemen ardından bu
takipsizlik kararının verilmesi
düşündürücü.
C
Stratejik koşullara göre stratejik yargılamaların yapılması hukuk devletine aynı
zamanda hukukun üstünlüğüne,
demokrasiye aykırı olan bir husustur.
Kamu vicdanında mahkum olan bir
hususun savcılar tarafından takipsizlik
kararının verilmesi yargıyı itibarsızlaştıran bir husustur. Yargının itibar
kazanması gereken bir dönemde bu şekilde siyasi ağırlık basan karar verilmesi
kabul edilebilecek bir durum değildir.
Yolsuzluk soruşturmalarına takipsizlik
kararının verilmesi vatandaş olarak bize
ek vergi getiriyor. Ben buna itiraz edeceğim Pazartesi günü.” şeklinde
konuştu. Adliyedeki elektrik kesintisine
illiyetçi Hareket Partisi (MHP)
Genel Başkan Yardımcısı
Semih Yalçın, Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini
halen Başbakan gibi gördüğünü ifade
ederek, "Tayyip Erdoğan’ın Meclis
Başkanı'nı atlayarak yasamanın,
başbakanı ezerek icranın ve genel
başkanını çiğneyerek AKP’nin işlerine karışması, yetki gaspıdır. Erdoğan’ın Türkiye’de hukuku yok
sayan uygulama ve cüretkâr icraatına
'dur' diyecek yürekli hukukçular,
hâkim ve savcılar aranmaktadır.
M
Anayasa Mahkemesi burada
devreye girmeli, devletin en tepesindeki şahsın Anayasa’yı
sorumsuzca delen icraatına dur
demelidir." ifadelerini kullandı. Yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, makama
seçildiği günden beri hukuk ihlallerini sürdürmekte olduğuna değinen
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın,
"Kendisini hukukun, halkın hak ve
çıkarlarının üzerinde görmeye devam
etmektedir. Aldığı her karar, söylediği
her söz ve ortaya koyduğu her icraat
Anayasa ile kendisine tanınan hak ve
dikkat çeken Tanal, “Perşembe günü İstanbul Adliyesi’nde elektrikler gün boyu
kesildi. Ertesi gün de takipsizlik kararı
verildi. Bu bir soru işareti. Acaba bazı
delilleri yok etmek için mi elektrikleri
kestiler? Düşünebiliyor musunuz bir
adliyede gün boyunca elektrikler kesilecek, ertesi gün takipsizlik kararı verilecek. Acaba yazılı olan bazı belgeleri mi
yok ettiler? Bu durum düşündürücü.
Otursunlar o belgeleri kamuoyu ile paylaşsınlar.” ifadelerini kullandı. Soruşturmaya konu kişilerin kamuoyu
vicdanında mahkum olduğunu belirten
Tanal, “ İki türlü adalet var; bir hükümlü
adalet kurulur. Bir de vatandaşın gerçekten adalet tecelli edildi mi edilmedi mi?
bir de bu var. Ama burada kamuoyu vicdanında adaletin tecelli etmediği, üstünlerin hukukunun uygulandığı, bu
şüphelilerin kayırıldığı, netice itibariyle
bunlar siyasi iktidara yakın oldukları için
bu takipsizlik kararının verildiği
görülmekte. Bu takipsizlik kararı eninde
sonunda hakkın tecellisine inanan bir insanım.” diye konuştu. AK Patti’nin
Meclise’e getirdiği yeni yargı paketini de
değerlendiren Tanal, “Şu anda İstanbul
Barosu’nun olağan kurulundayız. Buradaki tüm avukat arkadaşlara soralım;
herkesin ortak görüşü şudur; avukat
mutlak surette dosyaya erişebilmeli.
CHP'li Tanrıkulu:
17 Aralık'ın HSYK
seçimlerinden
sonra
kapatılması
tesadüf değil
Esasen hukuka uygun olmadığı için çıkan bu yetki
sakatlığı ve fonksiyon gaspı
dolayısıyla Tayyip Erdoğan’ın yaptığı
işlem ve aldığı kararların yok hükmünde sayılması gerekir." açıklamalarında bulundu.
Cumhurbaşkanının Anayasa’daki
yetkileri gayet açık olduğuna değinen
Yalçın şöyle dedi: "Cumhurbaşkanı
halkın ve bütün toplum kesimlerinin,
bütün kurum ve kuruluşların başkanı
ve temsilcisidir. Bulunduğu
makamda sadece iktidar partisini
değil muhalefeti de temsil eder. O
bakımdan siyaset platformundaki
Yalçın
Erdoğan’ın yetki gaspı
için AYM devreye girmeli
yetkileri aşmaktadır. O sebeple Erdoğan ve başını çektiği AKP dışındaki
bütün kesimlerin, Türkiye daha fazla
sorunlar yumağına dolanmadan bu
hukuksuzluk manzumesine karşı çıkmaları, Erdoğan’ı bulunduğu mevkiin
Anayasa ile belirlenen sınırlarına çekilmeye icbar etmeleri bir zaruret
hâlini almıştır." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini
Başbakan gibi görmekte olduğu belirten MHP’li Yalçın, şöyle devam etti:
bütün parti ve görüşlere eşit
mesafededir. Tayyip Erdoğan eski
alışkanlıklarını sürdürerek bir partinin genel başkanı veya hükûmetin
başı gibi davranamaz. Kendisine bu
hak ve yetkiyi veren herhangi bir
hukuk kuralı veya Anayasa maddesi
de yoktur." Erdoğan’ın kendisini
cumhurbaşkanı değil, devlet başkanı
gibi görmekte olduğunu belirten
Yalçın, “Fiilen diktatör gibi davranmaktadır.
"TBMM gündemini belirlemekte, ele alınacak kanun
tasarı veya tekliflerini önceden
kamuoyuna bildirmektedir. İç güvenlik alanında yapılması düşünülen, ne
getirip ne götüreceği Meclis'e gelince
belli olacak gündemdeki yasal hazırlığı hükûmetten önce Erdoğan duyurmaktadır. Tayyip Erdoğan’ın
geçenlerdeki TÜSİAD toplantısında
her kesimi azarlaması, Bank Asya
konusunda söyledikleri, New York
Times'in “IŞİD Ankara'da adam
topluyor.” başlıklı haberine ettiği
hakaretler, hangi binanın hangi devlet kurumuna tahsis edileceğine
karar vermesi, Cumhurbaşkanlığı
yanında başbakanlık görevini de fiilen yürüttüğü gerçeğini ortaya koymaktadır." Tayyip Erdoğan’ın Meclis
Başkanı'nı atlayarak yasamanın,
Başbakan’ı ezerek icranın ve genel
başkanını çiğneyerek AKP’nin işlerine karışmasının yetki gaspı
Ancak bunun mevcut
Anayasa ve yasalarla yapılmaya çalışılması açık bir suçtur. Erdoğan’ın uygulamaları ancak
antidemokrat ve totaliter rejimlerde
görülür. Putin’in, Castro’nun böyle
keyfilikleri ülkelerindeki rejimlerin
bir sonucudur. Ancak Türkiye’de
hâlen demokratik parlamenter rejim
meriyettedir. Buna rağmen Tayyip Erdoğan’ın nasıl olsa hesap soran yok
diye keyfî bir siyasi kişilik gibi
hareket edip konuşması, adı geçen
liderleri taklit hevesinin bir sonucudur. Erdoğan’ın Türkiye’de hukuku
yok sayan uygulama ve cüretkâr
icraatına dur diyecek yürekli
hukukçular, hâkim ve savcılar aranmaktadır. Anayasa Mahkemesi burada devreye girmeli, devletin en
tepesindeki şahsın Anayasa’yı sorumsuzca delen icraatına dur demelidir.”
açıklamalarında bulundu.
Murat BÜLBÜL-EKONOMİ
HDP’li Beştaş:
HDP: Yeni yargı
paketi yasalaşırsa
Türkiye yeni bir
rejime uyanacak
alkların Demokratik
Partisi(HDP) Eş Genel
Başkan Yardımcısı
Meral Danış Beştaş,
hükümetin Meclis'e gönderiği
35 maddeden oluşan yeni
yargı paketi hakkında HDP’nin
görüşlerini açıkladı.
H
Savcı onu suçluyor ise müvekkilinin hak
ve hukukunu müdafaa etmek için
bilmediği konulardan dolayı savunma
yapması imkansız. Savunma hakkını
ihlal ediyor, adil yargılamayı ihlal ediyor.
‘Silahların eşitliği’ ilkesi dediğimiz yani
savcı ve polis bir konuyu bilecek ama
şüphelinin avukatı bilmeyecek. Bu,
avukat ve şüpheliye pusu kurmaktır.
Hukuk devletinde kişilere pusu kurulmaz.” dedi.Pakette malvarlıklarına el
konulması hakkında da konuşan Tanal,
“Terörle mücadeleden dolayı tüm mal
varlığınıza el konuluyor. Almanya’da 1.
Dünya Savaşı’ndan sonra , faşist İtalya’da
da aynı kanun vardı. Nedir; terörden
dolayı elde ettiğiniz bir gelirleriniz varsa
buna tedbir konuluyor idi. Ancak getirdikleri şey; o suçla ilgili olmasa dahi
sizin tüm malvarlığınıza el konuluyor. Bu
mülkiyet hakkının ihlalidir.” ifadelerini
kullandı. Somut delilden makul şüpheye
geçilmesiyle ilgili Tanal, şunları söyledi:
“Somut delil, demokratik hukuk devleti
açısından çok güzel bir aşama idi.
2004’te yapılmıştı. Somut delilden
vazgeçilerek basit bir şüphe bile kişiyi
mahkum edebilecek. Bu lekelenmeme
hakkının da ihlalidir. Anayasaya aykırı,
uluslararası sözleşmelere de aykırı. Paket
bu şekilde geçerse konuyu Anayasa
Mahkemesi’ne götüreceğiz.”
CİHAN
olduğunu belirten Yalçın, "İdare
hukukuna göre en üst mercideki
yönetimin, başka bir devlet organının
görev alanına giren herhangi bir
konuda işlem tesis etmesi dolayısıyla
ortaya bir yetki sakatlığı çıkmaktadır.
Bir başka yönetim merciinin görev
alanına giren bir konuda hukuka
aykırılık sergileyen kimsenin yaptığına yetki tecavüzü de denir. Bu
sakat işlem, hem fonksiyon gaspı
hem de yetki gaspı olarak kendini
göstermektedir.
7
Tasarının birçok alanda kişisel
hak ve özgürlüklere müdahale
anlamına geldiğini belirten
Beştaş, "Türkiye, yaşam hakkı,
düşünceyi açıklama özgürlüğü, toplantı ve gösteri
yürüyüşü hakkı, adil
yargılama hakkı dahil tüm
temel hak ve özgürlüklerin
özünden boşaltılarak askıya
alındığı, keyfilik ve cezasızlığın hükmünü yürüttüğü
yepyeni bir rejime uyanacaktır." ifadelerini kullandı.
HDP adına yazılı açıklama
yapan Meral Danış Beştaş,
yeni yargı paketinde insan
hakları ve demokrasi mücadelesi ve kısmen iktidarın kendisine yönelik soruşturmalara
karşı güvence arayışı sonucunda, özellikle Şubat 2014’te
gerçekleştirilen bazı olumlu
değişikliklerden geri adım
atıldığını belirtti. Beştaş,
sıkıyönetim ve olağanüstü hal
yönetimlerini aratacak yeni
düzenlemeler eklendiğini
ifade etti.
umhuriyet Halk Partisi Genel Başkan
Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı
tarafından HSYK seçimlerinden hemen
sonra kapatılmasının tesadüfi olmadığını
savundu.
C
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu,
yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında
yargılanan 53 kişi hakkında takipsizlik
kararı vermesini eleştirdi.
Soruşturma kapsamında elde edilen onlarca bilgi, belge, bulgu ve delilin üstü
AKP hükümetinin baskıları sonucu
yargıya kapattırılmış olduğuna dikkat
çeken Tanrıkulu, "Böylece Türkiye’de yolsuzluğu ve rüşveti soruşturacak bir
yargının kalmadığı da ortaya çıkmıştır.
AKP hükümeti, üyelerinin bulaştığı bu pisliği yargıya, üstelik hukuktan, ahlaktan
yoksun bir yöntemle temizletmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın
takipsizlik kararı tarihe bir utanç belgesi
olarak geçerken, rüşvet ve yolsuzluk
meşru hale gelmiştir. Artık AKP
hükümetinden rüşvet ve yolsuzluğu yasal
hale getirecek bir düzenlemeyi bir an önce
Meclis’e getirmesini bekliyoruz."
ifadelerini kullandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın söz
konusu kararının HSYK seçimlerinden
hemen sonraya denk gelmesinin tesadüfi
olmadığını söyleyen Tanrkulu şöyle
devam etti:
"AKP hükümeti, HSYK seçimleri öncesinde
yargıçlara yaptığı baskıyla kendi yandaşlarının seçilmesini sağlamayı, böylece
17 Aralık soruşturmasını engellemeyi
hedeflemiş ve bu hedefinde de başarılı olmuştur. Bu saatten sonra yargıdan adalet
beklemek mümkün değildir.
Çünkü yargı fiilen AKP hükümetinin
maşası haline gelmiştir. Eğer bir ülkede
yolsuzluğa ve rüşvete bulaşmış kişiler
toplum içine çıkabiliyorsa, o ülkede ne
yargı kalmıştır ne de siyasi ahlak! AKP iktidarının Türkiye’deki en büyük icraatı da
rüşvet vereni, rüşvet alanı aklayacak bir
yargıyı tesis etmiş olmasıdır.
Ancak gerek AKP hükümeti gerekse onun
maşası görevine soyunan yargıçlar bilmelidir ki, hiçbir pislik ilelebet ak kalamaz!
Suçlular er veya geç suçlarının hesabını
verecekler.
CİHAN
Hükümetin yargıyı ele geçirmiş olmanın güveniyle, söz
konusu hükmün artık kendisine karşı kullanılamayacağından emin olarak, düzenlemeyi
hiçbir demokratik ülkede
görülmesi mümkün olmayan
biçimde muhaliflere karşı acımasız bir silah olarak devreye
sokmayı hedeflediğini kaydeden Beştaş, "Mevcut yasada
“silahlı örgüt” veya “örgüte
silah sağlama” suçu nedeniyle
el koymaya karar verilmesi
mümkünken yeni teklifin
yasalaşması halinde
'anayasayı ihlal', 'yasama organına karşı suç', 'hükümete
karşı suç', 'hükümete karşı
silahlı isyan', 'silahlı örgüt',
'silah sağlama' ve 'suç için anlaşma' soruşturmalarında da
el koyma kararları verilebilecek.
Polise, savcı ve yargıçlara egemen olan zihniyet yapısı,
yargıçların bağımsız ve tarafsızlık ilkelerinin içselleştirilememesi gibi nedenlerle
yukarıdaki soyut suç kategorilerinin içinin keyfi biçimde
doldurularak düşüncelerini
özgürce ifade eden,
demokratik gösteri haklarını
kullanan, iktidardan farklı
düşünen tüm muhaliflere karşı
acımasızca kullanılacağını
öngörmek yanlış olmaz." açıklamalarında bulundu.
Yeni paketin yasalaşması durumunda yeni bir rejimin
oluşacağına dikkat çeken Beştaş, "Türkiye, yaşam hakkı,
düşünceyi açıklama özgürlüğü, toplantı ve gösteri
yürüyüşü hakkı, adil
yargılama hakkı dahil tüm
temel hak ve özgürlüklerin
özünden boşaltılarak askıya
alındığı, keyfilik ve cezasızlığın hükmünü yürüttüğü
yepyeni bir rejime uyanacaktır.
Göze alınması durumunda
ülkeyi büyük karışıklıklara
sürükleyecek ve toplumun hak
ve demokrasi bilinci
karşısında sürdürülebilir olmayacak bu maceraya başlamadan son verilmesi ve
hükümetin yargı paketini geri
çekmesi hem kendisi hem de
toplum ve ülke için en isabetli
karar olacaktır." ifadelerini
kullandı.
CİHAN
8
20 EKİM 2014
Gündem
A
'TÜRKİYE'NİN AB SÜRECİNDE
TÜRKİYE VE AB
KAMUOYLARININ BİRLİKTELİĞİ
BÜYÜK ROL OYNAYACAKTIR'
Türkiye ve AB birlikteliğinin AB
üyeliğinde önemli olduğuna
dikkat çeken Bozkır, 'Sizin de
takdir edeceği gibi Türkiye'nin
AB sürecinde Türkiye ve AB
kamuoylarının birlikteliği büyük
rol oynayacaktır. Bu nedenle
değerli halkımızın ve AB
vatandaşlarının süreç hakkında
bilgilendirilmesi bu açıdan
önemlidir. Yeni AB iletişim
stratejisi AB stratejimizin reform
ve dönüşüm amaçlı ilk 2
boyutunu destekleyerek hayata
geçirdiğimiz siyasi ve
sosyoekonomik reformların
toplum tarafından
içselleştirilmesine ve AB
kamuoyunda Türkiye algısının
sağlıklı bir şekilde
oluşturulmasına katkı
sağlayacaktır. İlk olarak 2010
yılında bakanlar kurulu
tarafından onaylanmasının
ardından bugüne kadar
yurtiçinde ve yurtdışında çok
başarılı çalışma yapıldı. Ancak
son yıllar içerisinde hem AB hem
Türkiye'de yaşanan gelişmeler
iletişim stratejimizi yeniden
yapılandırma ihtiyacımızı da
ortaya koydu. Bu yeni AB iletişim
stratejimizle yenilenen kitle aynı
zamanda yöntem ve araçlarımız
güncellenerek ülke içinde ve AB
kamuoyunda katılımcı ve
proaktif bir strateji hayata
geçirilmesi planlanıyor. Burada
klasik iletişim yöntemlerinin yanı
sıra bilginin en hızlı şekilde
hedef kitleye ulaşmasını
sağlayan sosyal medya ve dijital
teknolojilerde en etkin şekilde
kullanılacaktır. Türkiye'ye ilişkin
doğru bir algının oluşturulması
ve Türkiye'nin AB üyelik sürecine
Türkiye ve AB kamuoylarında
destek arttırılması amacıyla
hazırladığımız iletişim
stratejisinin yurt içi ve yurtdışı
olmak üzere 2 boyutu
bulunmaktadır. Yurtiçi iletişim
boyutu kapsamında temel
hedefimiz Türkiye'de AB
üyeliğine yönelik kamuoyu
desteğini arttırmak ve AB
üyeliğinin bir çağdaşlaşma ve
demokratikleşme olduğunu
halkımıza anlatmaktır' dedi.
'AB ÜYELİĞİNE GÖNÜLLÜ
YAKLAŞAN VE AB
KAMUOYUNUN
ŞEKİLLENMESİNDE ETKİLİ
OLAN ÜLKELERE YÖNELİK
FAALİYETLERE ÖNCELİK
VERECEĞİZ'
AB'ye üyelik sürecinde desteğe
ihtiyaçları olduğunu vurgulayan
Bozkır, 'AB'ye katılım süreci
ancak milletimizin katılım ve
katkısıyla tamamlanacaktır. Bu
anlayışla kamuoyunun bilgi
ihtiyacı beklentileri ve kaygıları
çerçevesinde sivil toplum
kuruluşları medya, iş dünyası
akademisyenler yerel yönetimler
gibi toplumun bütün kesiminin
katılımını güçlendirmeye yönelik
çalışmalar gerçekleştirilecektir.
İletişim stratejisinin daha fazla
ağırlık vereceğimiz boyutu
çerçevesinde Türkiye ile ilgili son
zamanlarda yanlış bir resme
bakarak oluşturulan algının
düzeltilmesine çalışılacak ve
Türkiye'nin AB üyelik sürecinde
bu şekilde desteği arttırmayı,
güçlü Türkiye, güçlü AB
vurgusuyla Türkiye'nin AB'ye
sağlayacağı katkıları ön plana
çıkarmayı planlıyoruz.”C
CİHAN
öyle bir söylenti var, (Öcalan'ın)
'cezaevi, yeri değişecek' gibi,
böyle bir şey söz konusu değil,
nereden çıktığını bilmiyorum
doğrusu" dedi.Atalay, AK Parti
Genel Merkezi'nde düzenlediği
basın toplantısında gündemi
değerlendirdi ve gazetecilerin
sorularını yanıtladı.
"Çözüm sürecinin ilerleyen
aşamalarında Öcalan'ın
konumu ve şartlarının
değişebileceği yönünde
tartışmalar var. Gündeminizde
böyle bir konum değişikliği söz
konusu mu? Bursa ya da Sincan
cezaevleri konuşuluyor böyle
bir cezaevi değişikliği var mı"
sorularına karşılık Atalay,
"Bugün ortalıkta öyle bir
söylenti var, 'cezaevi, yeri
değişecek' gibi, böyle bir şey
söz konusu değil nereden
çıktığını bilmiyorum doğrusu"
diye konuştu.
Akil insanlar heyetinin
İmralı'ya gitmesinin söz konusu
olup olmadığı yönündeki soru
üzerine ise Atalay, ilerleyen
günlerde çözüm süreciyle ilgili
hareketliliğin görüleceğini
belirtti.
Atalay, "Ben,
hükümet
açıklamadan,
oradaki yol
haritasının
unsurlarına
değinmek
istemiyorum.
Dolayısıyla önce
hükümetten
somut sonuçları
duyup, görüp
ondan sonra
değerlendirme
yapmamız daha
uygun. Ama
hükümetin dünkü toplantısında
önümüzdeki günlerde hem akil
insanlar hem diğer kesimlerle
diyalog görüşmeleri önemli
oranda yapılacak. Onu
biliyorum" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu: Gazze ile aramızda evrensel bir bağ var
aşbakan Ahmet Davutoğlu,
Davutoğlu, Yunus Emre Enstitüsünce Keçiören Neşet Ertaş
Sanat ve Gösteri Merkezi'nde
düzenlenen "Yaşayan Gazze" programında yaptığı konuşmada, böyle
bir gecede Gazze'nin bir kez daha
gönüllerde hissedildiğini söyledi.
B
"Aziz dostum" diye hitap ettiği,
"Gazze Risalesi"nin şairi Cahit Koytak'a ve piyanoyla Koytak'a eşlik
eden, "Hem dostum hem akrabam"
dediği piyanist Tuluyhan Uğurlu'ya
teşekkür eden Davutoğlu, "Cahit
Koytak, çok aziz bir dosttur. Bütün
şairler gibi gerçek anlamda dosttur
ve bütün dostlar gibi, konuştuğu
zaman şiir okuyarak konuşan bir
dosttur" diyen Davutoğlu, "Gazze
Risalesi" şiirinin arka planını anlatmak istediğini söyledi.
Gazze'de 2009'da yaşanan katliamı
anımsatan Davutoğlu, "O zaman
Sayın Başbakanımız, iki taraftan da
gelen taleplerle yapılan temaslar
sonrasında benim Mısır ve Suriye'ye
gitmemi istemişti. Yaklaşık 7 veya 8
gün, Şam ile Kahire arasında mekik
dokuduk. Gerçek bir mekik diplomasisiydi. Bir an önce ateşkesin
temin edilmesi için yoğun bir diplo-
Atalay, olağanüstü hal
dönemlerinde keyfi yönetimin
olduğunu, AK Parti döneminde
"olağanüstülükler"in
olmayacağını belirtti
Hukukun üstünlüğünün daima
olacağını ve özgürlük- güvenlik
dengesinde sapmanın söz
konusu olmayacağını ifade
eden Atalay, şöyle devam etti:
"Dün Başbakanım, İçişleri
Bakanlığındaki bilgilendirme
sonrasında açıkladı; 'İç
güvenlik reformu hazırlanıyor,
orada yeni unsurlar olacak.'
Meclis'te 'Kolluk Gözetim
Mekanizması' diye bir yasa
tasarısı var, o da bu çerçevede
değerlendiriliyor. Bütün
boyutlarıyla değerlendirilerek
bir reform paketi çıkacak.
Vatandaşımızın hayatını
kolaylaştıran ama bireysel
özgürlükleri garanti altına alan
bir çalışmadır.Biz, AB ile
müzakere eden bir ülkeyiz,
bütün iç mevzuatımızı
oluştururken daima AB
normlarını gözetiriz. AB
Beşir Atalay, "İç Güvenlik
Reformu" ile geriye gidişin söz
konusu olmadığını vurguladı.
AK Parti iktidarının 2004'te
yaptığı düzenlemeye
dönüldüğünü belirten Atalay,
sulh ceza hakimlerinin somut
delil, ağır şüphe, makul şüphe
anlamında bir
değerlendirmeyle karar verici
hale getirildiğini ve vatandaşın
özgürlük alanını kısıtlayan bir
düzenleme yapmayacaklarını
anlattı.
Atalay, Bingöl'de emniyet
müdürü ve polislerin uğradığı
silahlı saldırıyı anımsatarak,
konuşmasına şöyle devam etti:
"Orada olduğu gibi zorluklar
yaşıyorsanız, önceden
istihbarat alındığı halde
mahkemeden arama kararı
çıkartamıyorsanız, sonra 2
polisinizi şehit veriyorsanız,
bunları her devlet düşünecek,
oralarda makul uygulanabilir
tedbirler alınacak ama bunları
fazla büyütenler var. Molotof
kokteyli uzun süredir
tartışılıyor, patlayıcılar var
yasada ama molotof kokteyli
anılmadığı için ceza görmüyor
veya yüzüne maske takarak
eylem yapıyor, toplantıya
gidiyor. Yüzüne maske takmak
'Ben suç işleyeceğim, kimliğim
bilinmesin' demektir. Yasalar
donuk değildir ve Allah emri de
değildir. Yasalar toplumların
ihtiyaçlarına göre her zaman
düzenlenebilir. “C
CİHAN
"Sanki doğanın içinde bir ruh, bir
hava, bir an o hisleri, şairle birlikte
kelimelere dökülmesini sağlayacak
bir ortak ruh haline dönüşür.
Musiki de bu anlamda, sesin
doğadaki her tür sesin, Rabbimizin
bir lütuf olarak kulaklarımıza ahenkli bir şekilde yansıttığı sesin, bir
ahenkli dans şekilde tını haline
gelmiş şekli. Bugün ikisini birden
dinledik. Bir taraftan Cahit Bey'in,
bu derin şairimizin sözlerini şiir
şeklinde gönlünden dökülen kelimelerle duyarken diğer taraftan
Tuluyhan Uğurlu Bey'in tınılarını
ahenkli bir şekilde bu kederli
Gazzeli Yusuf mesajının içinde hissettik."
konomi Bakanı Nihat
E
Zeybekci, 'Türkiye
karadan girsinmiş.' Sen
niye girmiyorsun? Senin
vatandaşın, senin
askerinin kıymeti var da,
onlar eğer başına bir şey
gelirse kıymetli de, ben
Mehmet’in anasına ne
diyeceğim?' Allah
vermesin, ben orada şehit
verdiğim zaman, bunu
nasıl anlatacağım.” dedi.
Zeybekci, Türkiye’de asla
kriz çıkmayacağını
savunarak, siyasi istikrar
ile ilgili de hiçbir olumsuz
gelişmenin önümüzdeki
Kızının, o dönemde 8 yaşında
olduğunu ve kendisine "Baba seni
çok özlüyorum ama Gazzeli çocukların gözyaşı dinmeden geri dönme"
diye bir mesaj bıraktığını aktaran
Davutoğlu, şu değerlendirmeleri
yaptı:
"Daha önce de çok derinden hissettik ama bütün o acıları yaşarken,
aslında her yer bazen Gazze, her
çocuk bazen Yusuf oluyor veya her
zaman Yusuf oluyor aslında. Eğer
Gazzeli Yusuf'a hitaben yazılan
risaleyi dikkatli okursanız, Gazze'de
zulüm çekilen her mekanı, Yusuf'ta
da zulüm gören her çocuğu bulursunuz. Derinlemesine, gönlüyle
dinleyenler, bugün Gazze derken
Cahit Koytak, Gazze ile birlikte mazlumların bulunduğu her mekanı,
Yusuf derken de o mazlumların
değişik isimlerdeki tecessüm etmiş
her ferdini akıllarına getirdiler."
İlk kez konuştu: Acı ve ızdırap çekiyorum
ğustos ayında
A
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan'a görevini
devreden Abdullah Gül,
çarpıcı bir açıklamada
bulundu.11. Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül görevinden
ayrıldıktan sonra ilk
röportajını Suudi El Hayat
gazetesine verdi. Gül,
röportajda "Kahire ile
Ankara arasındaki gerilimi
nasıl yorumluyorsunuz?"
sorusuna verdiği cevapla
yakın gelecekte
yaşanmayacağını
vurguladı.
‘TÜRKİYE KARADAN
GİRSİNMİŞ, SEN NİYE
GİRMİYORSUN?’
Türkiye’nin dünyaya
başka şekilde angaje
edilmeye çalışıldığını öne
süren Zeybekci “Neymiş
açaymışız sınırları, dağ
başı mı burası? Türkiye
Cumhuriyeti devleti var
burada, burada sınırlar
var. O sınır dediğin şey,
bahçe çiti değil ki.
Açıverince herkes o tarafa
gitsin, diye. Neymiş
‘Türkiye karadan
girsinmiş’, Sen niye
girmiyorsun? Senin
vatandaşın, senin
askerinin kıymeti var da,
onlar eğer başına bir şey
gelirse kıymetli de ben
Mehmet’in anasına ne
diyeceğim? Allah
vermesin, ben bir orada
şehit verdiğim zaman
bunu nasıl anlatacağım.
Bizim ki daha mı az
kıymetli? Peki, sonrası ne
olacak? Onu söyle bana?
Oradaki benim Türkmen
kardeşlerim ne
olacak? Oradaki
Araplar ne olacak?
Oradaki Kürtler ne
olacak? Herkes ne
olacak? Sonraki
plan ne, onu söyle
bana? Onu
konuşalım, gel.
Yok sen hele bir
gir. Türkiye artık,
birilerinin
yönettiği bir ülke
değil.” şeklinde
konuştu.
‘TÜRKİYE ÖYLE
SIRTINI
SIVAZLADIĞINIZ
ZAMAN BİR
YERLERE GİDEN
GELEN BİR ÜLKE
DEĞİL’
Türkiye'nin artık 5
milyar dolarlık dış
ticaret hacmi olan
bir ülke olmadığını
belirten Zeybekci şöyle
konuştu: “Türkiye öyle
sırtını sıvazladığınız
zaman bir yerlere giden,
gelen bir ülke değil.
Türkiye devasa bir ülke,
artık, Türkiye hareket
ederken birileri 'ne der'
diye hareket etmiyor artık.
Türkiye birileri hareket
ederken Türkiye ne der?
Diye bakılan bir ülke
haline geldi, hamdolsun.
Değerli arkadaşlar,
Türkiye’de asla ve asla kriz
çıkmayacak, bundan emin
olun. Ekonomik, istikrar
asla bozulmayacak.
Türkiye’de siyasi istikrar
ile ilgili de hiçbir olumsuz
gelişme önümüzdeki
yakın gelecekte asla ve
asla olmayacak.
Türkiye’de her şey
yolunda ve istikametine
doğru gidecek,
etrafımızdaki bütün bu
olumsuzluklar, Rusya’daki
olumsuzluklar, Irak’taki
ve Suriye’deki
olumsuzluklar bittiği
andan itibaren, burada
Türkiye için çok büyük
fırsatların doğduğunu
göreceksiniz. Bu
coğrafyalardaki ana
şemsiye Türkiye’dir,
toparlayıcı şemsiye
Türkiye’dir. Türkiye
olmaksızın bu coğrafyada
hiçbir şeyin olmayacağını,
hiçbir varlığın
olmayacağını dünya
öğrendi.”C
CİHAN
dikkat çekti. Mısır’la Doğu
Akdeniz’de iki elmanın
yarısıyız. Her zaman Mısır’ın
güçlü olmasını isterim., diye
açıklama yapan Gül, iki ülke
arasında olan bitenlerden
acı ve ızdırap çekiyorum,
açıklamasında bulundu.Gül,
Mısır ile Türkiye arasındaki
sorunu çözmek ve yaraları
sarmak için ben de adımlar
attım, girişimlerde
bulundum, vurgusunda
bulundu. AA
Kurtulmuş, sınırın açılıp
açılmamasında herhangi
bir terör örgütüyle
müzakere ya da
mutabakat
yapılmadığını belirtti.
gelen PYD mensuplarına
ilişkin, "Tek tek kimler
olduklarını biliyoruz.
Dolayısıyla bu anlamda
endişe edilecek bir
durum yoktur" dedi.
Kurtulmuş, partisinin
Burdur İl Divan Meclisi
toplantısı sonrası
gazetecilerin sorularını
yanıtladı. Suriye
sınırından Türkiye'ye
gelen PYD militanlarının
bilinip bilinmediği ile
ilgili soruya Kurtulmuş,
yaralı gelenleri
bildiklerini
söyledi.
Özellikle ilk dönemde
yoğun bir sivil halkın
geldiğini, bunların
içinde de PYD mensubu
olabileceğini ifade eden
Kurtulmuş, "Yaralı
olanları biliyoruz,
özellikle pazar
gününden sonra giriş
yapanların tek tek kimler
olduklarını biliyoruz.
Dolayısıyla bu anlamda
endişe edilecek bir
durum yoktur" diye
konuştu.
TBMM Başkanı
Cemil Çiçek,
son günlerde
yaşanan acı
olaylara yöne lik olarak
siyasilere il ginç bir gön derme yaptı.
Türkiye'nin sınırını
insani yardım amacıyla
açtığını vurgulayan
Oktay Vural'dan PKK korunuyor kollanıyor iddiası
Ne PYD ne de başka bir
terör örgütüyle sınırlar
açılır ya da açılmaz diye
herhangi bir pazarlığın
söz konusu olmadığının
altını çizen Kurtulmuş,
"Hayati tehlike taşıyan
insanlar kim olursa
olsun, kim gelirse gelsin
bizim onları almak,
kabul etmek insanlık
vazifemizdi,
insanlık borcumuzdu,
komşuluk borcumuzdu.
Tamamen insani
yardımdır, yardımlar
çerçevesinde yapılan bir
şeydir" ifadesini
kullandı.
Kurtulmuş, yaşlı, çocuk
gibi çaresiz insanlara
Türkiye'nin kapısını
açtığını sözlerine
ekledi.AA
9
PKK'ya silah yardımı
iddiasına açıklama
ederal Almanya Dışişleri
Bakanı Frank-Walter SteinF
meier, PKK'ya silah yardımı yapıl-
elimizden geleni yapacağız''
ifadesini kullandı.
mayacağını açıkladı.
Bir kullanıcının Steinmeier'e
hitaben yazdığı ''Yakın zamanda
Suudi Arabistan'a gittiniz. İnsanların kafalarını kesen böyle bir
ülkeyle neden kooperasyon
yapılıyor bu çok mu önemli''
soruya, Dışişleri Bakanı Steinmeier, ''Suudi Arabsitan bölgede
çok etkisi olan bir ülke. Ortadoğu'daki çatışmalarla başa çıkma
konusunda hiçbir yol Suudi Arabistansız olamaz'' cevabını verdi.
Almanya'da Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) Federal Meclis
Grubu Başkanı Volker Kauder, Almanya'nın IŞİD'le mücadele
çerçevesinde PKK'ya silah yardımı
yapıp yapmayacağı konusunda
Spiegel Online internet sitesine
açıklamada ''Başka grupların da
desteklenmesi konusunda kapıyı
kapatamam. Tabii bu Türkiye'ye
rağmen olacak bir konu değil
onunla yapılabilir. Bu, PKK'nın
desteklenmesi için de geçerli''
ifadelerini kullanmıştı.CİHAN
Almanya Dışişleri Bakanı Frank
Walter Steinmeier, Almanya'nın
PKK'ya silah yardımı yapacağı
yönündeki iddialarla ilgili olarak,
''PKK, Türkiye'yi yeni bir şiddetle
tehdit ettiği müddetçe bunun
sorusu bile olmaz'' dedi.
Steinmeier, sosyal paylaşım sitesi
Twitter'da kullanıcıların sorularını
yanıtladı. Steinmeier, Yeşiller Partisi'nin İç Politika Sözcüsü Volker
Beck'in sorduğu ''Almanya'nın
terör örgütü PKK'nın silahlandırması ne kadar doğru?'' sorusuna
cevaben, ''PKK, Türkiye'yi yeni bir
şiddetle tehdit ettiği müddetçe
bunun sorusu bile olmaz'' dedi.
Steinmeier, Ebola virüsüyle ilgili
bir soruya da Almanya'nın da diğer
ülkeler gibi buna karşı hazır olmadığını belirterek, ''Hiç kimse
tam hazır değildi. Biz de diğer
ülkelerde. Ancak bundan sonra
Cemil Çiçekten siyasilere ‘Hödük’ göndermesi
Kurtulmuş: Endişelenecek durum yok
9 Ekim'de 'Başkanlık Sarayı' olarak adlandırılan
2Cumhurbaşkanı
AK Saray'da verilecek resepsiyon için
Erdoğan'dan davet aldığını söyleyen
Resepsiyonlara çok fazla ilgi göstermediğini
kaydeden Kılıçdaroğlu, 'Cumhurbaşkanı ile olan
ilişkilerimizi çok resmi bir tonda tutacağız. Özel
davete icabet etmeyeceğiz. Çankaya'da da olsa
gitmeyecektik. AK Saray'ı protesto etmiyoruz'
dedi.CİHAN
Ateşkesin ardından Türkiye'ye
döndüğünde, gösterilen çabalara
hürmeten Cahit Koytak'ın "Gazze
Risalesi"ni kendisine ithaf ettiğini
belirten Davutoğlu, "O risaleyi
okuduğumda, 'Madem ki bu topraklarda, bu kadar deruni bir şekilde
Gazze'yi hisseden vardır, bu topraklarla Gazze, şiir ve söz
üzerinden ezeli ve
ebedi kardeştir' diye
düşünmüştüm"
ifadesini kullandı.
tanımladı. Havada uçuşan gizemli
kelimelerin, şairin nefes alışıyla
gönlüne indiğini ve sonra kelam
olarak diline döküldüğünü belirten
Davutoğlu, sözlerine şöyle devam
etti:
Zeybekçi: Ben
Mehmet'in
anasına ne derim
Ekonomi Bakanı Zeybekçi, Türkiye'nin Kobani'ye karadan girmesine karşı olduğunu belirtirken Türkiye'ye harekat çağrısı yapanlara
seslendi.Zeybekci, Türkiye’de asla kriz çıkmayacağını savunarak, siyasi istikrar ile ilgili
de hiçbir olumsuz gelişmenin önümüzdeki
yakın gelecekte yaşanmayacağını vurguladı.
içek, ‘’Birkaç gün
evvel yaşadığımız
Ç
acı olaylardan sonra
Kılıçdaroğlu 29 Ekim resepsiyona katılmıyor
'İLİŞKİLERİMİZİ ÇOK RESMİ BİR TONDA TUTACAĞIZ'
Bu sırada Kahire'deyken, Gazzeli
Yusuflara ismini vermiş olan
Hazreti Yusuf'u hayal ederek, gecikmenin kaç çocuk canına mal
olduğunu düşündüğünü, ızdırap
duyduğunu ve dua ettiğini anlatan
Davutoğlu, Şam'da Hamas Lideri
Halit Meşal ile değişik yerlerde buluşarak ateşkesin sağlanması için
müzakere yürüttüklerini, son gece
sabaha kadar süren müzakereler
sonucunda ateşkesin ilan edildiğini
dile getirdi.
"Yaşayan Gazze" programında da söz ile
sesin buluştuğunu
söyleyen Davutoğlu,
şiiri "sözün musikisi",
musikiyi de "sesin
ahenkli dansı" olarak
aşbakan Yardımcısı
Kurtulmuş,
B
Kobani'den (Ayn el Arap)
Kılıçdaroğlu, resepsiyona katılmayacağını belirtti.
masi yürüttük. Öyle ki uçağımız
Türkiye'den havalandığında
akşama dönmeyi planlıyorduk,
uçağımızın görevlileri dahi bir günlük kıyafetle yola çıkmışlardı ve her
gün 'ne zaman döneceğiz' diye
soruyorlardı. Ben de kendilerine
'Gazze'de çocuk ölümleri durduğu
zaman döneceğiz' demiştim" diye
konuştu.
"Baba, Gazzeli çocukların gözyaşı dinmeden
geri dönme"
müktesebatı bizim şu andaki
bütün düzenlemelerimizde
gözönüne alınır. İster tarım
alanında bir düzenleme yapın,
isterseniz güvenlik alanında hiç
fark etmez. Her konuda AB
müktesebatını önemli kriterler
olarak alırız."
"Yasalar Allah emri değildir"
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gazze için çalışmalara devam edeceklerini söyledi
Atalay'dan CHP'ye sert tepki
K Parti Genel Başkan
Yardımcısı ve Parti Sözcüsü
A
Beşir Atalay, "Bugün ortalıkta
Gündem
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
AB Bakanı
Bozkır AB
stratejisini
açıkladı
B Bakanı ve Başmüzakereci
Volkan Bozkır, Türkiye'nin
yeni AB iletişim stratejisini
açıklamak üzere Brüksel'de basın
toplantısı düzenledi.Bozkır,
basın toplantısında AB
stratejisini tanıtmak için
toplandıklarını belirterek, 'Eylül
ayında yine Brüksel'de bu
salonda 62. Hükümet programı
hedefleri arasında yer alan ve
hazırladığımız 3 ayaklı yeni
Avrupa Birliği stratejimizi sizlerle
paylaşmıştık. Bugün de
stratejimizin üçüncü önemli
ayağını oluşturan ve 30 Eylül
2012 kararlı Bakanlar Kurulu
toplantısında kabul edilen AB
İletişim Stratejimizi sizlere
tanıtmak için bir araya geldik'
dedi.
20 EKİM 2014
bu atasözünü iyi anlamak lazım. En evvel
de siyasetçilerin anlaması lazım. Bu
atasözümüz diyor ki
'Laf eden hödükler,
sönmüş ateşi körükler.' Sönmüş ateşi
körükleyen hödüklerden olmamak lazım.’’
dedi.
Kars, Ardahan, Iğdır
Tanıtım Günleri etkinlikleri Ankara, Atatürk
Kültür Merkezi’nde
başladı. TBMM
Başkanı Cemil
Çiçek'in de konuk
olduğu etkinliklere
Kalkınma Bakanı Yılmaz, Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz
ve çok sayıda mil-
ural, “Bunlar kabul
edilebilir değil.
V
Türkiye’nin önündeki en
önemli tehdit, bölücü terör
örgütünün Türkiye içerisinde
kazandığı güçle uluslararası
seviyede muhatap alınma
sürecidir” dedi.
MHP Grup Başkan Vekili
Vural, eşinin rahatsızlığından dolayı bir süredir bulunamadığı TBMM’de gündeme
dair gazetecilerle basın sohbetinde bulundu. Türkiye’nin
çok zor bir süreçten geçtiğine
dikkat çeken Vural, yaşanan
son olaylar için “AKP
Hükümeti’nin iç ve dış politikasını yeniden gözden
geçirmesi için bir fırsat
olarak değerlendirmelidir.
MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, çözüm süreci sebep gösterilerek
terör örgütü PKK’nın korunup kollandığını savundu.Vural, “Bunlar kabul
edilebilir değil. Türkiye’nin önündeki en önemli tehdit, bölücü terör
örgütünün Türkiye içerisinde kazandığı güçle uluslararası seviyede
muhatap alınma sürecidir” dedi.
Yaşadıklarımız bir sonuçtur.
Sonuçları doğuran sebepler
göz ardı edildikçe maalesef
Türkiye devleti ve milletiyle
sıkıntıları yaşayamaya
devam edecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Hükümetin yaşananlardan
bir ders çıkarması gerektiğini
ifade eden Vural, hatalardan
letvekili ve vali
katıldı.
Cemil Çiçek yaptığı
açılış konuşmasında
siyasilere atasözü ile
ilginç bir gönderme
yaptı.
İnsanlık yararına
sözün doğrusunu bu
yörelerden yetişen
şairlerin söylediğini
ifade eden Çiçek, ‘’Biz
onlardan yeteri kadar
feyzalabilirsek, onların söylediklerine
uygun bir hayat tarzı,
bir kardeşlik, birlik
tesis edebilirsek, bu
milletin geleceği her
zaman o günkünden
daha güvenli olacak.
Bir atasözümüz var,
şu günlerde daha iyi
hatırlamak lazım.
Birkaç gün evvel
yaşadığımız acı olay-
dönmek için politikalarını
gözden geçirmek zorunda
olduğunu söyledi.
Türkiye’nin içinde PKK’nın
dışarda ise IŞİD terör
örgütünün yönlendirdiği bir
politik sarmalın içine girildiğini kaydeden Vural,
Türkiye’nin süratle bundan
sıyrılması gerektiğini vurguladı. Kobani’ye yönelik
saldırılar sonrasında çıkan
olayların sorumlusu olarak
PKK ve HDP’yi gösteren
Oktay Vural, oluşturulan
kaotik ortamlardan PKK’nın
siyasal amaçları doğrultusunda faydalandığını aktardı.
‘TAVİZLER VERİLEREK
TÜRKİYE’NİN HUZURU
ATEŞE ATILMIŞTIR’
Çıkan olayların terör
örgütünün meşrulaştırılması
gayesinin olduğunu belirten
Oktay Vural, “Şimdi kalkıp,
tüm bu süreçlerle ilgili AKP
Hükümeti üyelerince ‘vandalizm’ olarak geçiştirilmesi
kabul edilebilir değildir. Bir
lardan sonra bu
atasözünü iyi anlamak lazım. En evvel
de siyasetçilerin anlaması lazım. Bu
atasözümüz diyor ki
'Laf eden hödükler,
sönmüş ateşi körükler.' Sönmüş ateşi
körükleyen hödüklerden olmamak lazım.
İşte Kars'ta yetişen
aşıklar, Harakani
Hazretleri gibi bu
toprakların gerçek
sahipleri, bu milletin
birliği, dirliği, huzuru
için doğru sözler
söylemişler. Bu
toprağın gerçek sahipleri, bu milletin birliği, dirliği huzuru için
doğru şeyler
söylemişler, doğru
örnekler ortaya koymuşlar." diye
konuştu.AA
terör örgütünün toplumsal
şiddeti devleti ve milleti
hedef alarak derinleştirdiğini
ortaya koymaktadır. Çözüm
süreci adına PKK terör
örgütüne tavizler verilerek
Türkiye’nin birliği ve huzuru
ateşe atılmıştır.” dedi.
‘PKK KORUNUYOR,
KOLLANIYOR,
MEŞRULAŞTIRILIYOR’
Bingöl saldırısında da
PKK’nın koruma refleksi gösterildiğini kaydeden Oktay
Vural, “PKK korunuyor, kollanıyor, meşrulaştırılıyor.
Bunlar kabul edilebilir değil.
Türkiye’nin önündeki en
önemli tehdit, bölücü terör
örgütünün Türkiye içerisinde
kazandığı güçle uluslararası
seviyede muhatap alınma
sürecidir. Almanya, PKK terör
örgütüne silah vermeyi
konuşuyor. Türkiye, maalesef
PKK terör örgütünü meşrulaştırma sürecini uluslararası
alanda da muhatap alınma
sürecine dönüştürmüş bulunuyor bu yanlış politikalardan dolayı.” dedi.AA
10
H
20 EKİM 2014
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Rifat KAYA
Süleyman GÖKSU
ADABA YOLCULUK
İŞSİZLİK MAAŞLARI
rinlikle fikrini, vicdanını, irfanını figanlayandır. Deli divanedir.
ayvanlaşma
Din imanı meteliğe pula alıp satma
İki günlük dünya âlem çirkefine
katma
Çıkara menfaate izzet şerefi satma
Saçından tırnağa kansızlarla
uğraşma
Yaşadığı dünyayı, olayları farklı algılayan şair; dilin inceliği içersinde,
sese, manaya, ahenge, kulağa, akla
terennüm edendir.
Evrensel kültürle mayalanandır. Dili
zehir zıkkımlı baldır. Şair olduğunu
söylemez, bilmez. Şiiri ömrün orta
yerine oturtur.
Aha ömür saliselik kul hakkını
çalma
Dünya yalan dolanda efsununa
kapılma
Hile hurda çakal çukal yollara aldanma
Aklı fikri zikir’i ruhen hayvanlaştırma
Acının, sevincin ruh dimağını yazan
çizen uygulayandır. Kaygılıdır. Kelamın mihenk taşıdır. Kalp gözüdür.
Şair bir meyvedir, tadını kelamında
kaleminde ruhun dimağına katandır.
Şiir ve Şair
Mısralarında ki duygu düşünce ve
hayalleri araştırma, deneme, inceleme içinde aktarandır şair. Şiiri
ardı sıra kültürü akıtandır.
“Güzel sanatların en üstünü ve en
zor olanı şiir sanatıdır.” Friedrich
Hegel
Şiir bir sanat dalı olan, ruhu fokur
fokur fokurdayan duygularla, dili,
sesi, ritimle, uyumlu sözle, zengin
sembollerle anlatma sanatıdır.
İdeoloji, kurum ve grupların etkisinde kalmadan figanlaşandır şair.
Şiirin nokta virgül önleminde, içeri
dışarı gün aydın doğurandır.
Meramı tek yolla anlatan. Deyiş.
Manzume. Kelimelerin hakikati
arama dansıdır. Kelimelerin ritimle
dansıdır. Bazı kullara yazma şerefini
verdiğinden hakkın hakikatin armağanıdır.
Şair şiir yazarken küle katar, gün
ay’dın çağlar. Âdemin dilinde
ruhunda bal şekerle damlar, gül’e
gülistana figanlar.
Doğanın ve âdemin gülüşünden
ölüşüne kadar olan merhalede can
verendir şair. Günlük konuşma dilini
raks ettiren nağmelere kardeş
edendir.
Şiir ciddi iştir, ruhun figanında, kelimelerin şırıl şırıl şırıldayışındadır.
Araştırma ve geliştirme içersinde ki
şair, mısralardaki duygu düşünce ve
hayalleri endişe içinde akıtır.
Pastoral, mesnevi, dramatik, didaktik, lirik, epik, somut, deneysel, senfonik satirik modern olarak birçok
çeşidi bulunmaktadır.
Şair şiiri figanlayarak yazan çizendir.
Şair ve şiir kardeş, kandaş yoldaştırlar. Et tırnak gibidir. Damarda akan
kan gibidir. Şah damardır.
Şair yoksa şiirde yoktur, Şair kelimesi Arapçadan gelir, doğa üstü
duyguları akıtandır. İnsana, doğaya,
olaylara, farklı, duyarlı, sezgi ve de-
Aşkı, mutluluğu, acısı, sevinci
içinde, halkın bir bireyi olarak, uydurma, sahte, sun’i olmayan, elvan
elvan derin ve sade dille, şair; noktasından önlemine kadar, şiiri ile figanlar.
Figanlarken almış olduğu kültürle
ulusallaşıp, âdeme derman olur. Şair
ile şiir arasında kan bağı var, aralarında ki ilişki şah damarda ki
gibidir. Yaşamı, şiirin içinde şırıl
şırıldar. Tepeden tırnağa gün ay
ışığını yansıtır. Nağmeleşir, ruh geni
imana getirir. Sevgiyi acıyı hüznü,
ruhunda ki köpüren denizin dalgaları gibi, fısıldar doğayı yıkayıp
Berraklaştırır.
Şairin beyni ak, kin, kan, ideolojik
kirli olanlardan olmamalı. Din, dil,
ırk ve cinsiyet gözetmeden, canlı
cansız, evrende ki insanlığa hizmet
etmelidir.
Şaha kalkandır şair, kelamı naralarında kaleme akıtıp, evrendeki
âleme, gün aydınlık, dağ bayır, enginler oluşturur.
Şah damarın koptuğunu hissettiğinde, ruhu teni geni ile kalemi kelamı damara derman olur.
Şiiri yazarken şair tepeden aşağıya
çağlayan dağlayandır. Ömrü var
oldukça mezara kadar figanladır. Şiir
Şairin ekmeği suyu, tuzu biberidir.
Şair şiirle doğduğu mekânın duygu
yüklü kültürü ile doğar büyür gelişir.
Gelişen şiir şairi ile evrensel
güneşinde ışığını, ısısını dağıtır.
Sevgi, saygı, hoş görü ve çaresizin figanını akıtarak, yılanın deliğine
kadar ulaştırır.
Aldığı verdiği nefeste sancılı olan
şair; Endişe içinde yazarçizer, çağlar
ve küllerinde dağladığından şiş
kebap eder sunar.
İnsanların duyguları bakımından
sevinçlerini, ideallerini, coşkularını,
ayrılıklarını, burukluklarını,
ızdıraplarını şiirde dile getirir kuş
olur uçar, şırıl şırıl akan dere olur,
yağmur olur, yıldırım olur, engin
olur, dağlarda kartal olur, çöllerde
mecnun olur, mektup olur, kanadı
kırık kuş olur, kardelen olur,
Gün olur ay olur, Orhan veli gibi anlatamıyorum der, karanlığa mum
olur ışık saçar. Şair ve şiir toplumun
dilidir.
İ
şsizlik, Ülkemizin en
önemli problemlerinden.
İşsizlik maaşı ise önemli bir
gelişme.
Ancak bazı düzenlemelere
ihtiyaç var. İşsizlik fonundan 12.5 yılda 5 milyon işsize 7.1 milyar TL ödendi.
Fonda 78.3 milyar TL var.
Yani paranın 10'da biri işsizlere ödenmiş.
Hükümet büyüme hedefini
aşağı revize edince fona
ihtiyaç duyacaklar çoğalabilir.
Orta Vadeli Plan'da (OVP)
büyüme hedefi revize edilince, "Peki işsizlik ne olacak?" sorusu akılları daha
fazla karıştırmaya başladı.
Büyüme işsizliği engellemek ve istihdam meydana
getirmek konusunda en iyi
işleyen formül.
Ancak büyüme hedefinde
revizeye gidilmesi işsizlik
korkusunu büyüttü.
Böyle olunca da, işsizliğin
sonuçlarını engellemek
açısından işsizlik sigortası
fonu bir kez daha gündeme
geldi.
OVP'nin hedefleri açısından işsizliğin önümüzdeki
birkaç yılda artış eğiliminde olacağı beklenildiğinden, işsizlik
sigortasının daha da
önemli olacağı söylenebilir.
İşsizlik sigortasında eylül
ayı itibarıyla 78.3 milyar TL
para bulunuyor.
Fondaki para son 4 yılda
yüzde 40'dan fazla artmış
durumda.
başvururken bu kişilerden
sadece 30 bin 794'üne işsizlik parası verilebilmiş.
Ne var ki bu dönemde işsizlik sigortasından yararlanan işsiz sayısının aynı
oranda arttığını
söyleyemiyoruz.
Türkiye'nin dış ticaret açığı
Ağustos 2014 itibarıyla 56
milyar Dolar.
Yani basit bir hesapla işsizlik fonunda biriken paranın
neredeyse Türkiye'nin dış
ticaret açığının üçte ikisi
kadar olduğunu söyleyebiliriz.
Bu fonun birikiminde
katkısı olan işçiler lehine
kullanılması yerinde olacaktır.
İşsizlik sigortasından yararlanan yani işsizlik parası
alan kişi sayısına bakarsak,
işsizlik parasının artması
ve daha çok işsizin yararlanması gerektiği
söylenebilir.
Mart 2002'den bu yana 5
milyon kişi işsizlik sigortasından faydalanmış.
2002 Mart'tan itibaren işsizlere ödenen toplam miktar
7.1 milyar TL.
Fonda biriken parayı göz
önünde bulundurduğumuzda bu ödeme çok düşük
bir rakam.
Fonda biriken paranın
sadece 10'da biri işsizlere
ödenmiş.
Dolayısıyla işsizlik fonunda
biriken bu kadar para
varken bunu işsizler için
kullanmamak anlaşılır bir
durum değil.
İşsizlik sigortasından yararlanma şartlarının hafifletilerek, daha çok işsizin
işsizlik parası alması
sağlanmalı.
İşsizlik sigortasından yararlanmak için belirli bir süre
prim ödemiş olmak
gerekiyor.
Şu anda da 273 bin 828 kişi
işsizlik sigortası kapsamındaki hizmetlerden halen
faydalananları gösteriyor.
Bu rakam toplam işsizlerin
onda birine denk geliyor.
Dolayısıyla işsizlik sigortasından yararlanma kriterlerinin katı olduğunu ve
pek çok işsizin işsizlik sigortasından yararlanamadığını görüyoruz.
Eylül ayı itibarıyla işsizlik
sigortasına 67 bin 692 kişi
Yani başvuran işsizlerin
yarısından fazlası işsizlik
parası alamamış.
Ancak bu süreleri karşılıyor
olsa bile çalışan kişi adına
son 120 gün kesintisiz prim
ödenmemiş ise işsizlik
parası alınamıyor.
Çok sayıda işsizin bu kriter
nedeniyle, işsizlik sigortasından yararlanamadığı
görülüyor.
Dolayısıyla daha çok işsizin
işsizlik sigortasından yararlanabilmesi adına bu şartın
kaldırılması sağlanmalı.
Marmara'da 1 ton ağılığında
köpek balığı yakalandı
Bonzaiden ölen genç, geri
döndükleri memleketinden kaçmış
Marmara
Denizi Beylikdüzü açıklarında
avlanan
balıkçıların
ağına 1 ton
ağırlığında
köpek balığı
takıldı. Dev
köpek
balığı, bir
süre
sergilendikten sonra
kanser
hastalarına
dağıtılacak.
Esenler'de metruk binada bonzai
kullanımı sonucu öldüğü tahmin edilen 16 yaşındaki Sercan Erdem'in cenazesi, Adli Tıp Kurumu’ndan alındı.
eylikdüzü açıklarında ava çıkan
B
balıkçıların ağına yaklaşık 950
kilo ağırlığında ve 4 metre boyunda
köpek balığı takıldı. Yemek için balık
sürüsü takip ettiği sırada yakalanan
köpek balığı, Beylikdüzü’nde bulunan Balıkçı Kenan’a getirildi.
Balıkçılar, yaklaşık bir ton ağırlığındaki köpek balığını sergilemek için
halatla bağladı. Ağzı açık bir şekilde
sergilenen köpek balığı vatandaşların ilgisini çekti. Vatandaşlar
köpek balığını görünce fotoğraf
çekmeden duramadı. Daha öncede
irili ufaklı çok sayıda köpek balığı
yakaladıklarını anlatan iş yeri sahibi
Kenan Balcı, “Beylikdüzü açıklarında yakaladık. Palamut sürülerinin peşindeyken yakalandı. 800
kiloluk terazi tartmadı. Boyunu da
ölçtük. Şuana kadar gelen en büyük
köpek balıklarından.
Daha önce bu kadar büyüğünü
yakalamamıştık.” diye konuştu.
Köpek balığı etinin kanser
hastalığına iyi geldiğini duyduklarını ifade eden Balcı, “Köpek
balığını birkaç gün sergiledikten
sonra buraya gelen müşterilerimize,
kanser hastalarına şifa olsun diye
ücretsiz dağıtacağız.” dedi..
Murat BÜLBÜL-EKONOMİ
Beyoğlu'nda şüpheli
B
kovalamacası
kaçarak İstanbul’a geldiğini
akınları, ailenin çocuklarını
Y
kötü ortamdan korumak için
memleketi olan Siirt’e döndüğünü
ancak, Sercan Erdem’in kaçıp İstanbul’a geldiğini söyledi.
Esenler’de metruk bir binada
arkadaşlarıyla birlikte uyuşturucu
madde bonzai kullandığı ve bu sebeple öldüğü tahmin edilen Sercan
Erdem’in Adli Tıp Kurumu'ndaki
otopsi işlemleri tamamlandı.
Cenazeyi almaya gelen Erdem’in
yakınları babalarının çocuklarının
bu tip ortamlardan uzak kalması
için memleketi Siirt’e taşındığını
ifade etti. Aile yakını Ramazan
Sarsılmaz, yeğeninin Siirt'te taşınmalarına rağmen birçok kez
söyledi.
Sarsılmaz, "2-3 defa kaçtı geldi.
Tekrar götürdüler. Çok uğraştık kurtaramadık. Şimdi ölüm haberini
aldık. O tür ortamları olduğunu
bilmiyorduk.
Çocuk 16 yaşında. Bugünkü ortamda eğer baştaki siyasiler, emniyet istese bu çocukları
kurtarabilir. Bu çocuklara yazıktır.
Siyasiler birbirini yiyeceğine böyle
gençlerle ilgilensinler.” dedi.
Kendisinin de küçük yaşta çocukların uyuşturucu kullandığını
gördüğünü ve durumu emniyete
bildirdiğini aktaran Sarsılmaz,
“Okulların önünde satıyorlar. Bizzat
omobil galerisi
yaşandı. Bir ot dan biri yakalandı.
ar
önünde şahısl
hıs
ı. Yakalanan şa
çt
ka
e
Diğeri is
ak
m
rek sorgulan
araca bindirile zine götürüldü.
ke
üzere polis mer
DU'
İYİ DÖVÜYOR
'POLİS ŞÜPHEL
in
nıkları ise polis
Olayın görgü ta ak yere
ar
şüpheliye çarp yledi. Şahısları yaya
sö
ü
ün
üğ
rd
şü
dü
anlatan
en gördüğünü n
olarak kaçark
da
olis şahıslar
görgü tanığı, "P ile vurdu. Birini
il
birine otomob ise kaçtı. Araca
en polis
ed
rk
yfa
ladı. Diğeri
ı
ar
sl
Şahı
ü. Olay yaka şüpheliyi. Gelen polis dövü
şt
dü
ne
şi
pe
n
r
la
dı
.
al
di
de
şüphelileri
de
türdüler."
polis ekipleri
ordu. Sonra gö
CİHAN
yerine takviye
la
ar
sl
hı
şa
da
ra
sı
u
B
ı.
ıld
çağr
kovalamaca
polis arasında
i
çan iki şüphel cu
eyoğlu'nda ka
so
valamaca nu
şahıstan biri ko gözaltına alıka paça
yakalandı. Ya
merkezine
lis
po
nan şahıs
er şahıs ise
götürüldü. Diğ
kaçtı.
şa Bulvarı'nda
Olay Piyalepa a göre
ar
yaşandı. İddial ği iki şüpheli
ti
et
p
ki
ta
in
polis
de
şa istikametin
pa
ım
as
K
,
şi
ki
ldü.
yürürken görü
gittim emniyete. Biz ilgileniyoruz
dediler ama ilgilenen yok. Onların
da evlatları var. 16 yaşındaki çocuk
bonzaiden ölüyor. Böyle bir şey var
mı? Uyuşturucudan dediler.
Yeni haberimiz oldu. Anne ve
babası memlekette. Burada
kimsede kalmıyordu. Kaçıp geliyordu memleketten. Babası geldi
götürdü. Tekrar kaçıp gelmiş.
Perişan olduk. Sadece Sercan değil
ona benzer binlerce çocuk var
etrafta. Çaresiz kalıyoruz biz aileler.
Bir ricamız var.
Buna geniş kapsamlı bir çözüm bulsunlar." diye konuştu. Sercan
Erdem’in cenazesi memleketi Siirt'in Baykan ilçesinde toprağa verilecek.
CİHAN
Riva yolundaki domuz leşleri dikkat çekiyor
domuzları görmek isteyen
sürücüler, araçlarından inerek yanlarına gidiyor. Cep telefonlarıyla
resim çeken ve kayıt yapan meraklı
vatandaşlar, hayvanların nasıl can
verdiğini de anlamaya çalışıyor.
eykoz Riva yolu üzerindeki
farklı noktada bulunan domuz
leşleri, görenlerin dikkatini çekiyor.
Domuzları gören sürücüler de otomobillerinden inerek cep telefonlarıyla çekim yapıyor. Riva Yolu,
Acar İstanbul Sitesi civarındaki yol
güzergahındaki domuz ölüleri
vatandaşların ilgisini çekiyor. Nasıl
öldükleri tam olarak bilinmeyen
B
Avcı olduğunu söyleyen bir kişi de
domuz leşlerini köpeklerine
götürmek istediğini, ancak şiştikleri için patlayabileceklerini
söyledi. Öte yandan bir süre çevredeki ağaçların arasında domuz
yavrularını arayan bir vatandaş
daha sonra ayrıldı. Domuzların
yolun karşısına geçmeye çalıştıkları sırada araçların çarpması nedeniyle öldükleri sanılıyor. CİHAN
20 EKİM 2014
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
KPSS ortaöğretim ve ön lisans
sonuçları ÖSYM tarafından açıklandı
ÖSYM, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS), ortaöğretim ve
ön lisans sonuçlarını açıkladı. Adaylar, sonuçlarını ÖSYM'nin
internet sayfasından, T.C kimlik numaralarıyla öğrenebilecek.
K
amu Personel Seçme Sınavı
(KPSS) ortaöğretim ve ön
lisans sınav sonuçları
açıklandı.ÖSYM, 27-28 Eylül'de
yapılan KPSS ortaöğretim ve ön
lisans sınavlarının değerlendirme
işlemlerini tamamladı.
KPSS sonuçları ne zaman açıklanacak ön lisans ve ortaöğretim
mezunları merak ediyordu. Ve
sonuçlar belli oldu. Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ortaöğretim ve ön lisans sınav
sonuçları açıklandı.
Herkesin merakla beklediği KPSS
sonuçları bugün belli oldu. Milyonlarca kişi heyecanla KPSS
sonuçlarını bekliyordu. ÖSYM
KPSS orta öğretim ve ön lisans
KPSS sonuçlarını duyurdu.
Adaylar sınav sonuçlarını
ÖSYM'nin
https://sonuc.osym.gov.tr İnternet adresinden T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile
öğrenebilecek.
Sınav sonuç belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gön-
D
Ü
N
K
Ü
Ç
Ö
Z
Ü
M
Ç
E
N
G
E
L
B
U
L
M
A
C
A
Diyanet Vakfı'ndan 17 bin 500 öğrenciye burs
eçen yıl 15 bin 526 öğrenciye
G
7 milyon 21 bin 750 lira burs
veren vakıf, bu yıl burs başvurularını 10 Kasım'a kadar alacak. Vakıf, üniversitelerde
öğrenim gören başarılı öğrencilere özel destek başarı bursu
ve eğitim yardımının yanı sıra
yetim, öksüz ve engelli öğrencilere de burs verecek. TDV
Genel Müdürü İsmail
Palakoğlu, vakfın kurulduğu
günden beri eğitime büyük
önem verdiğini ve eğitimle ilgili
faaliyetlerini de her geçen yıl
arttığını söyledi.
Vakıf olarak milli ve manevi
değerlerle sahip gençlerin
yetişmesi ve daha iyi şartlarda
eğitim alması için çalıştıklarını
vurgulayan Palakoğlu, "Üniversite öğrencileri, rahat şekilde
öğrenimlerini tamamlamaları
için maddi kaynağa ihtiyaç
duyuyor. Vakıf olarak 2013-2014
eğitim öğretim döneminde 15
bin 526 öğrenciye 7 milyon 21
bin 750 lira burs verdik. Bu yıl
yaklaşık 17 bin 500 öğrenciye
burs vermeyi planlıyoruz. Her
yıl burs verdiğimiz öğrenci
sayısı artıyor" dedi.
Herkesin merakla beklediği KPSS
sonuçlarında detaylar belli olmaya başladı. KPSS sonuçlarının
ÖSYM'den açıklanması beklenirken haber geldi ve KPSS
sonuçları açıklandı.
derilmeyecek. Sınav sorularının
yüzde 10'undan oluşturulan
temel soru kitapçıkları da
ÖSYM'nin internet sitesinden
yayımlandı.
sayısı ve sınavda almış olduğu
puanlar da yer alıyor. KPSS,
kamu kurumlarında çalışacak
personelleri belirlemek amacıyla
yapılan bir sınav.
KPSS SINAV SONUÇ BELGESİ
GÖNDERİLMEYECEK
KPSS kendi içinde bazı gruplara
ayrılmaktadır. Çeşitli KPSS sınavları ile kamu kuruluşlarında
çalışacak olan personeller belirlenmektedir.
Sınav sonuç belgelerinin adaylara gönderilmemesi nedeniyle
sınava giren adaylar internet üzerinden sınav sonuçlarına ulaşabilecek.
İnternet üzerinde, sonuç bilgilerinde adayların her teste vermiş
olduğu doğru ve yanlış cevap
KPSS A-B ve C grubu gibi gruplandırmalar ile kamu personelleri
belirlenmektedir. KPSS A grubu
kadrolar meslek ile ilgili yönlendirmelerde bulunmaktadır.
AA
11
Vakfa bağışta bulunanların
destekleriyle her yıl binlerce
öğrencinin mutlu olduğunu dile
getiren Palakoğlu, bugüne
kadar 220 bin öğrenciye 44 milyon 347 bin lira eğitim ve burs
yardımı yaptıklarını belirtti. Bu
yıl da üniversite öğrencilerine
burs ve eğitim yardımı yapacaklarını ifade eden Palakoğlu,
burs başvurularının 10 Kasım'a
kadar
"www.diyanetvakfi.org.tr"
adresi üzerinden yapılacağını
kaydetti. Vakfa bağış yapan
vatandaşların hassasiyetini de
gözeterek gerçekten ihtiyacı
olan öğrencilere bursların verilmesi konusunda titiz şekilde
çalışma yaptıklarının altını
çizen Palakoğlu, üniversiteye
yeni kayıt yaptıranlar arasında
ilahiyatın yanı sıra hukuk, tıp,
mimarlık ve mühendislik fakülteleri öğrencilerinin de burslara
başvurabileceğini dile getirdi.
İlk defa üniversite öğrenimine
başlayanlar ve bir üst sınıfa
başarısız dersi olmadan geçen
öğrencilerden şehit ve gazi
çocuğu, engelli, yetim ve öksüz
öğrencilere de 8 ay süreyle burs
verileceğini duyuran Palakoğlu,
burs verecek öğrencilerin
üniversite yerleşme puan sırası
ve kontenjana göre belirleneceğini kaydetti.
bulunduğu iller olan Afyon,
Kayseri, Kastamonu, Ankara,
Bursa, Isparta, Sakarya, Konya,
Muğla, İstanbul, Samsun'da
okuyan öğrenciler içerisinden
seçiyoruz. Burs süresince
öğrencilerimizin genel başarı
durumlarını takip edeceğiz.
Kendini geliştiren, yeniliğe
açık, bilgili, manevi yönden donanımlı bu kardeşlerimizi,
yetişmiş insan kaynağı olarak
kurumlarımıza kazandırmak
için çalışıyoruz."
Palakoğlu, ayrıca Manisa'nın
Soma ilçesindeki maden kazasında hayatını kaybeden işçilerin yükseköğretim
kurumunda okuyan çocuklarına da burs vereceklerini
söyledi. Vakfın ayrıca başarılı
266 öğrenciye 2 yıldır 300 lira
özel destek başarı bursu
verdiğine dikkati çeken
Palakoğlu, şunları kaydetti: "Bu
burstan yararlanacak öğrencilerimizi, gelecekte kurumumuz
ya da benzer kurumlarımızda
kariyer yapabilecek kişilerden
seçiyoruz. İmam hatip lisesi
mezunu veya hafız olan öğrencilerden seçilmek kaydıyla,
hukuk, tıp, mühendislik, mimarlık ve ilahiyat fakültelerinde
öğrenim gören ve üniversiteye
ilk defa 2014 yılında kayıt yaptıran bu öğrencilerin TDV Yurtlar ve Sosyal Tesislere Bağlı
Yurtların olduğu iller ile il
eğitim koordinatörlüklerimizin
Akademik seviyede eleman
yetiştirilmesi maksadıyla master ve doktora bursu da vereceklerinin vurgulayan Palakoğlu,
"İmam hatip lisesi mezunu
veya hafız olup yurtiçinde herhangi bir ilahiyat fakültesinde
yükseklisans-master veya doktora öğrenimlerine ilk defa 2014
yılında kayıt yaptıran öğrencilerden, lisans bitirme notu, dil
puanı ve ALES puanı ortalamasına göre en yüksek puan
alan öğrencilerden 100 kişiye
300'er lira burs vereceğiz.
Amacımız başarılı öğrencilerin
eğitimini daha rahat bir şekilde
tamamlaması" diye konuştu.
Palakoğlu, her bir burs kategorisinin kendine özel başvuru
ve değerlendirme kriteri
olduğunu belirterek, adayların
"www.diyanetvakfi.org.tr"
adresindeki başvuru kriterlerine dikkat etmesi gerektiğini
belirtti.
AA
KTÜ'ye yabancı öğrenci ilgisi
ektör Yardımcısı Prof. Dr.
R
Hikmet Öksüz, üniversitenin son yıllarda büyük bir
gelişim gösterdiğini belirterek,
üniversitenin 52 yıldır hizmet
verdiğini anlattı.
KTÜ'de 17 fakülte, 7 enstitü,
bir konservatuvar, 4 yüksekokul ve 13 meslek yüksekokulun bulunduğunu ifade
eden Öksüz, "Bu birimlerde, 2
bin 220 akademisyen ve bin
833 idari personel görev yapmaktadır.
Üniversitemiz, 58 bin 12 öğrenciye eğitim hizmeti sunuyor.
Şimdiye kadar 179 bin mezun
verdik" diye konuştu. Öksüz,
üniversiteye kayıt yaptıran yabancı uyruklu öğrenci
sayısının da her geçen yıl arttığını dile getirerek, "Üniversitemize, özellikle komşu
ülkelerden çok sayıda öğrenci
geliyor.
Bu yıl en fazla Azerbaycan,
İran ve Gürcistan'dan öğrenci
kayıt yaptırdı. Dünyanın 4 kıtasından, 78 ülkeden bin 67
öğrenci üniversitemizde
eğitim görecek"
ifadesini kullandı.
"Hedefimiz bu sayıyı
artırmak"
Öğrencilere sundukları olanakların tercihlerde etkili olduğunu
vurgulayan Öksüz,
KTÜ'de yurtların,
kampüs içerisinde bu-
lunmasının gelen öğrenciler
açısından rahat bir ortam
sağladığını kaydetti. Prof. Dr.
Öksüz, hedeflerinin yabancı
öğrenci sayısını artırmak
olduğunu belirterek, üniversitenin geçen yılki eğitim öğretim döneminde 67 ülkeden
766 yabancı uyruklu
öğrencinin kayıt yaptırdığını
dile getirdi.
AA
12
20 EKİM 2014
Sağlık
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Bal her
derde deva
Doktorların da “Eşref Saati” var
Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
uYeni bir araştırmaya göre, dokB
torlar öğleden sonra sabah saatlerine göre daha fazla antibiyotik
boyunca seçim yaparken ortaya
çıkan zihin canlılığının azalmasına
“karar yorgunluğu” diyorlar.
yazıyorlar.
Birinci basamak hekimlikte bizde
olduğu gibi USA’ da akut solunum
yolları enfeksiyonları (ASYE) için
gereksiz antibiyotik verilmesi
yaygın bir uygulama.
Boston’ da yapılan araştırmada, 17
ay boyunca 23 birinci basamak
hekim muayenehanesine başvuran
hastaların elektronik sağlık kayıtları
ve reçetelerin faturalarından faydalanılarak teşhisler, muayene zamanları, antibiyotik reçetelenmesi
ve kronik hastalıklar incelendi.
Bu zaman zarfında 21 bin 867 hastaya 204 doktor tarafından akut solunum yolları enfeksiyonu teşhisi
konduğu belirlendi.
Araştırmaya göre, ASYE’ li erişkin
hastaların yüzde 44’ üne antibiyotik
yazıldığı, sabah saatlerine göre
akşama doğru antibiyotik yazılmasının arttığı tespit edildi.
Sabaha göre (8-12 arası) öğleden
sonra (13-17 arası) hastalara yüzde 5
daha fazla antibiyotik verildiği ve
bunun her doktor için ayrı ayrı
geçerli olduğu görüldü.
Karar yorgunluğu
Psikologlar, insanlarda gün
Herkeste görülen bu durum, gün
içinde sayısız kararlar vermek durumunda olan profesyonelleri daha
fazla etkiliyor.
Mesela, hâkimler sabahın erken
saatlerine göre günün sonuna
doğru olan duruşmalarda daha emniyetli tercihleri seçiyorlar.Karar
yorgunluğu, “ani karar” veya “hiç
karar verememe” ile de ortaya çıkabiliyor.
Araştırmacılar, doktorlara daha kısa
çalışma saatleri, zorunlu ara vermeler, arada atıştırmalar, çalışma
saatlerinin modifiye edilmesini
tavsiye ediyorlar.
Gelelim neticeye
Bizde de durumun USA’ dan farklı
olduğunu sanmıyorum. Günde 100
civarı hasta bakmak zorunda olan
bir hekimden de başka bir şey beklenebilir mi?
İlaç yazdırmak, tomografi çektirmek isteyen hastaların doktorlarına öğleden sonra başvurmaları
daha uygun olur.
Unutmayın her insanın olduğu doktorların da “eşref saati” vardır,
mühim olan randevuyu u saate
denk getirmektir.
Varis hastalığına karşı 'baldır kası' egzersizi
alp Damar Cerrahisi Uzmanı
Prof. Dr. Nezihi Küçükarslan,
periyodik tekrarlarla yapılan egzersizlerle bacaklarda oluşan varis
hastalığının önüne geçilebileceğini bildirdi. Akşamları ayaklarda zonklama, huzursuzluk,
karıncalanma, yanma hissi,
baldırları ovma ihtiyacı, şişlik
hissedilmesinin, kişinin varis
hastası ya da bu hastalığa aday
olduğu anlamına geldiğini ifade
eden Küçükarslan, yanlış yapılan
bazı şeyler ve kötü alışkanlıkların
da bu hastalığı tetiklediğini belirtti.
K
Küçükarslan, varisin kirli kan
taşıyan damarların bir hastalığı
olduğunu dile getirerek, bu
hastalıktan korunmanın ve oluşmuş hafif örümcek ağı görüntüsünü geriletmenin basit bir yolu
olduğuna dikkati çekti. "Baldır,
kas pompasını çalıştıran yürüme
aktivitesidir. Gün içerisinde yirmi
apılan araştırmalar
Y
sonucunda fare deneyleri
üzerinde balın şizofreniye iyi
insanlığın pek çok derdine
çare olmuş, kadim bir ilaçtır"
dedi.
geldiği görüldü. İzmir Şifa
Üniversitesi'nde Ege
Üniversitesi, Canik
Üniversitesi, Türkiye
Apiterapi Derneği ve İzmir
Arı Yetiştiricileri Birliği'nin
işbirliğiyle, Apiterapi Arı ve
Sağlık Sempozyumu
düzenlendi.
Hipokrat, Galen ve İbni
Sina'nın eserlerinde bala ait
çok değerli bilgilerin
bulunduğunu belirten
Akçiçek, “O gün geleneksel
şekilde kullanılan ve
hakikaten faydalı sonuçlar
vermiş arı ürünlerinin bugün
hangi mekanizmalarla işlem
yaptığını biliyoruz.
Açılışta konuşan Sempozyum
Başkanı, Şifa Üniversitesi
Öğretim Görevlisi Dr. Eren
Akçiçek, Türkiye'nin pek çok
nektarlık bitkisi bulunan,
florası çok zengin bir ülke
olduğuna dikkat çekti.
Bugün bal, yanık ve yara
tedavisinde kullanılan çok
güçlü bir antibiyotik, onun
dışında arı poleni bugün
astronotlara gıda maddesi
olmakta, arı sütüyle 'antiaging' denilen gençleştirme
yapılmaktadır.
Akçiçek, “Ülkemiz arı kovanı
bakımından dünyada ikinci
ve bal üretimi olarak da
4'üncü sırada yer alıyor. Bal
kadim bir besin maddesi ve
aynı zamanda asırlardan beri
Propolis, tümörden
korunmada ve tümör
tedavisinde çok iyi sonuçlar
veren bir arı ürünü
olarak karşımıza
çıkmaktadır. Arı
ürünleri ile
romatizmal
hastalıklarda iyi
sonuçlar alınmakta,
yine son zamanlarda
kovan havası ile alerjik
hastalıkların tedavisi giderek
yaygınlık kazanmaktadır"
diye konuştu.
dakika tempolu yürüyüş, kirli
kanın yoluna devamını sağlamakla kalmaz bu egzersizle kalp
sağlığınızı da korursunuz. Bu
yürüyüşler sırasında bacağınızda
mevcut olan ven hastalığıyla
orantılı basınca sahip bir varis
çorabı giyerseniz, kanın asıl çalışması gereken damarlara yönlenmesi ve bu kötü damarlara kaçışı
önlenmesi daha kolay olur."
sküdar Üniversitesi
Ü
Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler
Biyoloji ve Genetik Bölümü
Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Korkut Ulucan, yakın gelecekte
hayatımıza girecek bireysel
beslenme programlarının
özellikle hastalıkların önlenmesi konusunda büyük katkı
sağlayacağını belirterek şunları söyledi:
Prof. Dr. Küçükarslan, egzersizlerin periyodik tekrarının, bir süre
sonra yeni başlamış olan örümcek ağı görüntülerinin kaybolmasıyla sonlanacağına vurgu
yaparak, "Bu eksersizlere doktor
kontrolünde mikrosirkülasyonu
artırıcı, damar tonusu düzenleyici
bir ilacın eklenmesiyle de hem
varis hastalığı şikayetlerinden
kurtulunacak hemde kozmetik
düzelmeye bir adım daha yaklaşılacaktır" ifadesini kullandı.
AA
‘Hastalıklara yatkınlık ve
davranış biçimlerimiz genetik
yapımızın kontrolü altındadır.
Birçok hastalığın
gelişmesinde, beslenme ve
yaşam şeklimiz çok etkilidir.
Genlerimizde bulunan ve
polimorfizm adı verilen
genetik varyasyonlar, bizlerin
hangi besinlerden ne kadar
faydalanabileceğimizi gösteriyor.
Örneğin bazı bireyler, diyetle
alınan veya vücudumuz
tarafından sentez edilen D vitamininden gerektiği gibi faydalanamıyor, sebebi D
vitaminini hücrelerimizde algılayan polimorfizmler. Bu
örnekleri çoğaltabiliriz. Bu
polimorfizmlerin saptanması,
bizlerin ne tarz bir beslenme
şeklimizin olacağını belirliyor. Hangi besinlerden ne
Arıcılığın toprağa bağımlı
olmadan yapılabilen nadir
tarımsal faaliyetlerden birisi
olduğunu belirten Prof. Dr.
Olgun, “Arıcılık aynı
zamanda yaşlı nüfusun
istihdamı açısından da
büyük bir avantaj sağlıyor.
ŞİZOFREN FARELER BALLA
İYİLEŞTİ
Şifa Üniversitesi Rektör
Yardımcısı ve Tıp Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Mustafa
Sarsılmaz da balın içinde
bulunan 'Cape' maddesi
üzerinde bugüne kadar bir
çok uluslararası çalışma
yaptığını söyledi.
İlla gençlerin yapması
gereken bir faaliyet değil.
Üstelik bunun için bir mülke,
toprağa da ihtiyacınız yok.
Ormanlık alanlarda, benzeri
yerlerde rahatlıkla
yapılabiliyor.
Bunlardan birinin şizofreni
ile ilgili olduğunu belirten
Prof. Dr. Sarsılmaz, fare
deneyleri üzerinde balın
şizofreniye iyi geldiğini
gördüklerini söyledi.
Ancak kovan sayısı
yönünden dünya ikincisi
olsak da sektörün rakamları
bal üretiminde önde gelen
ülkelerle karşılaştırıldığında
oldukça gerilerde kalıyoruz"
dedi.
AA
Prof.Dr. Sarsılmaz, "İnsanlar
üzerinde deney yapmadık.
Ancak balın şizofreniye de
çok iyi geldiğini
Genetiğine uygun beslen hastalıklardan korun
düşünüyorum. Bilim
adamları alışmalarını bu
yönde yoğunlaştırmalı" dedi.
Ege Üniversitesi Ziraat
Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Akın Olgun ise
konuşmasında arı ürünleri
sektörünün sorunlarına
değindi ve sektörün
potansiyelini tam olarak
kullanamadığını söyledi.
Günümüzdeki tekno
lojik gelişmeler ile b
irlikte sadece bireyse
l tedavilerin değil, b
ireysel
beslenme programla
rının da hayatımıza
hızla gireceğini belirten uzma
nlara göre, ‘Genetik
yapıyı
dikkate alarak besle
nmek, hücrelerdeki
eksik olan
moleküllerin de yeri
ne konulmasına ola
nak
sağlıyor.
kadar ölçüde tüketebileceğimizi söylüyor.
Genetik yapımıza uygun
beslenme kalıplarının
oluşturulması, insanlarda kilo alıp-vermenin
sağlanmasından ziyade
ileride görülebilecek
hastalıklara önlem alınmasını
sağlayacak. Zaten vücudumuz, uygun şekilde
beslendiğinde ideal ve olması
gereken molekül kompozisyonuna ulaşacaktır.
Bu program, aslında bir
önlem programıdır, hastalık
ve ileride meydana gelebilecek sorunlara karşı önlem, bir
nevi anti- aging uygulamasıdır. Nasıl sporcu beslenmesi normal beslenme
programlarından farklıysa,
her bireyin de beslenme programı birbirinden farklı olmalıdır.’ Günümüzdeki
teknolojik gelişmeler ile birlikte sadece bireysel tedavilerin değil, bireysel beslenme
programlarının hayatımıza
hızla gireceğini belirten
Doç.Dr. Korkut Ulucan,
‘Çünkü bizler, yediğimiz
besinlerden genetik yapımızın
metabolize edebildiği ölçüde
yararlanabiliyoruz.
Genetik yapıya göre
beslenme, aynı zamanda
hücrelerdeki eksik olan
moleküllerin de yerine konulmasına olanak sağlayacak, bizlerin daha dinç ve enerji
dolu olmamızı sağlayacaktır.
Vitamin ve mineral dengemiz
yerine gelecek, bu sayede
ileride görülebilecek tansiyon, kalp- damar hastalıkları, Alzheimer gibi
hastalıkların oluşması veya ilerlemesi önlenebilecektir.’
dedi.
AA
Türkiye kısa süreli soğuk hava dalgasının etkisinde kalacak. Cumartesi gecesi Ukrayna'dan gelecek soğuk hava, sıcaklığı pazar günü 7-8 derece azaltacak. Hafta sonu Karadeniz ve Doğuda çok şiddetli yağışlar bekleniyor. Doğu kesimlerde kar yağışları da olacak. Salıdan itibaren ise sıcaklık yeniden artıyor.
Beş büyük kent merkezinin hava koşullarına gelince: İstanbul'da öğleden önce hava daha ılık 18 derece ancak öğleden sonra
kuvvetli karayelle birlikte hava hızla soğumaya başlayacak. Orta hızda yağış da var. Dikkat pazar günü sıcaklık 13 derece. Ankara yağmurlu 19 derece, Pazar günü ise rüzgarlı ve 12 derece sıcaklıkta geçecek. İzmir biraz bulutlu, 26 derece, Pazar günü ise hava birden
soğuyacak, 19 dereceye inecek. Bursa yağmurlu 19 derece. Adana'da cumartesi gecesi yine yağış var. Marmara'da gündüz sıcaklık 1821 derece ancak öğleden sonra rüzgarın kuvvetlenmesiyle hava hızla soğumaya başlayacak. Kocaeli, Sakarya taraflarında aralıklı
yağmur var. Pazar günü yağış çok zayıf, sert poyrazla, sıcaklık 12-14 derece hissedilecek. İç Anadolu'da Ankara, Sivas, Kayseri arası
yağışlı, sıcaklıklır 16-18 derece. Pazar günü ise yağış kesilirken, bu sefer kuvvetli rüzgar ve soğuk gelecek, sıcaklık Sivas'ta 8, Eskişehir'de 12 dereceye inecek. Ege'de de pazar günü hava cumartesiye göre 6 derece daha soğuk olacak. 20-25 derecelerdeki sıcaklık, pazar
günü şiddetli rüzgarla Kütahya'da 11, Bodrum'da 19 dereceye inecek. Cumartesi gecesinden başlayarak, Kuşadası, Bodrum, arasında
rüzgarın hızı saatte 60 km'ye kadar çıkacak. Akdeniz'de hava biraz bulutlu, Adana, Hatay, Osmaniye arasında Cumartesi gecesi de yağış
etkili, sıcaklık 27-28 derece ama pazar günü bu bölgede de hava sıcaklığı 5 derece düşüyor. Güneydoğuda Cumartesi fazla yağmur yağmayacak ama pazar günü hava soğuyor, Diyarbakır-Mardin, Batman tarafında kuvvetli yağış var. Doğu Anadolu'da da pazar günü hava
şartları kötüleşiyor, hızlı soğumayla birlikte Erzurum, Hakkari arasındaki dağlarda kar bekleniyor. Ayrıca Van, Hakkari, Bitlis, Siirt,
Şırnak boyunca yağış çok şiddetli olacak, sel tehlikesi var. Karadeniz'de gündüz Zonguldak Sinop boyunca, gece ise Trabzon-Rize
çevrelerinde çok şiddetli yağmur görülecek. İnebolu açıklarında fırtına da var. Cumartesi önce Batı Karadeniz soğuyacak, pazar günü
ise sıcaklık iç kesimlerde 8 sahillerde 12 dereceye ineceğinden Gümüşhane, Bayburt ve Rize'nin yükseklerine kar yağabilir.
ANKARA
İS TAN BUL
Bugün
20 Ekim Pazartesi
16
Rüzgar
14
12
Bugün
20 Ekim Pazartesi
Nem
%63
12
Rüzgar
13
1
AN TAL YA
İZ MİR
Bugün
20 Ekim Pazartesi
Nem
% 76
23
Rüzgar
22
11
Bugün
20 Ekim Pazartesi
Nem
% 96
27
Rüzgar
20
11
Nem
% 72
20 EKİM 2014
Kültür-Sanat
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
13
İbn-i Sina'nın ünlü tıp kitabı
günümüz Türkçesine çevriliyor
D
ünya tıp tarihine damga vuran
İbn-i Sina'nın bin yıllık eseri “El
Kânun Fi't-Tıbb” ilk kez günümüz
Türkçesi ile beş ciltlik takım halinde
yayımlanacak.
olarak İbn-i Sina'ya büyük değer
verdiğini vurgulayarak, "İbn-i Sina,
çağını aşmış bir bilim adamı. Sadece
tıpla değil matematik, astronomi ve
fizikle de ilgilendi.
Atatürk Kültür Merkezi (AKM)
Başkan Yardımcısı Şaban Abak, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, kurumun destekleriyle hazırlanan beş
ciltlik esere ilişkin, "İbn-i Sina'nın
beş kitap halindeki bu büyük tıp
eseri, bir doktorun bilmesi gereken
tüm bilgilerin özetidir, tüm temel tıp
bilgileridir.
Çok iyi bir gözlemciydi. Bugün
görmeyi bilimsel olarak nasıl açıklıyorsak bin yıl önce de kitabında onu o
şekilde ifade etmiş. Dönemindeki
diğer bilim adamlarıyla mukayese
edilirse, İbn-i Sina, 11. yüzyıla değil
daha çok 19. yüzyıla yaraşan bir
bilim adamı olarak değerlendirilebilir.
A'dan z'ye insan vücudunun bütün
organları ve bunların hastalıkları,
ilaçları ve ilaçların hazırlık yöntemleri tek tek anlatılmıştır. Biz bunu ilk
kez günümüz Türkçesine tam metin
olarak tercüme edip bastırıyoruz.
Bunun en açık delili de yazdığı tıp
eseri ancak bunun yanı sıra kalp,
üriner sistem ve muhtelif hastalıklarla ilgili 150'ye yakın tıp eseri var"
değerlendirmesinde bulundu.
Birinci, ikinci ve üçüncü kitaplar
basıldı. Üçüncü kitap 2 ay içinde,
dördüncü kitap ise 2015'te yayımlanacak" diye konuştu.
Prof. Dr. Esin Kahya tarafından
Türkçeye çevrilen eserin, tematik
bakımdan günümüz hekimlerinin de
yararlanabilmesi amacıyla ciltlerin
sıralamasında değişiklik yapıldığını
anlatan Abak, eserin 2015 yılında
tamamlanmasıyla takım olarak
yeniden basılacağını belirtti.
Abak, Türk bilgin ve hekimi İbn-i
Sina tarafından 1014 yılında kaleme
alınan El Kânun Fi't-Tıbb'ın
yazılışının bininci yılı dolayısıyla 19
Aralık'ta Prof. Dr. Hayrani Altıntaş'ın
oturum başkanlığında Prof. Dr. Esin
Kahya, Doç. Dr. Ahmet Acıduman ve
Doç. Dr. Hasan Basri Çakmak'ın
katılacağı bir panel düzenleneceğini
bildirdi.
"İbn-i Sina, tıbbın kralı"
Prof. Dr. Kahya da bir bilim insanı
"Bu eserden dolayı 14. yüzyıl Avrupasında İbn-i Sina'ya 'tıbbın kralı'
gözüyle bakıldığını" söyleyen Kahya,
o zamanlarda yapılan resimlerde
İbn-i Sina'nın ortada, iki yanında da
Hipokrat ile Galen veya Aristo'nun
resmedildiğini, hatta, adının ilk kez
14. yüzyılda Paris'teki bir hastaneye
verildiğini anlattı.
Kahya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İbn-i Sina, bütün Avrupa
ülkelerinde çok iyi tanınıyor. Bizde
ve Müslüman ülkelerde ise bu kadar
ayrıntılı bilinmiyor. Bu belki İbn-i
Sina'nın verdiği klasik bilgilere
dayanmalarından olabilir.
Halbuki kitapta İbn-i Sina, bunun
dışında kendi gözlem ve önerilerini
de aktarıyor. Bunun dışında İslam
dünyasındaki hekimler çok fark etmemiş ama yüzyıllar sonra Avrupa'da bulunup çıkarılan akciğer,
kalp ve iç organların yapısıyla ilgili
bilgiler yani anatomi bilgisi, kitapta
verilmiş. Öyleki böbrek ve görmeyle
ilgili bugünden hiç farklı olmayan
bir açıklamayla karşılaşıyoruz.
Medikal olarak da bugünkü bir patoloji kitabının sistematiğiyle bilgi
veriyor."
Kitapta İbn-i Sina'nın bitkisel tedavi
önerileri de var
Günümüzdeki teknolojinin teknolojinin de yardımıyla İbn-i Sina'nın
verdiklerinden daha ayrıntılı bilgiye
ulaşıldığını söyleyen Kahya,
"Teknoloji, tıp, fizik, kimya, biyoloji
ilerledi ama günümüzde şifalı bitkilere dönüş var. İbn-i Sina buna ışık
tutabilir çünkü deneyerek anlatmış
kitabında.
Örneğin yüzünüzde akneler var, İbni Sina gül suyunu öneriyor. Bugün
gül yağı ve suyunu bütün merhemlerde bulabilirsiniz.
İbn-i Sina, Kanun'un ikinci cildinde
basit ilaçlar altında tek tek bitki ve
hayvansal maddeleri ele alarak açıklıyor. Birçok hekimle eczacıyla
görüşün, bunları doğruluyor, hayret
ediyorlar."
Eserin 18. yüzyılda Tokatlı Mustafa
Efendi tarafından çevrildiğini ancak
kitabın asıl önemli kısmı olan klasik
tıptan farklı olan bölümlerin atlandığını ve bazı bilgilerin yanlış aktarıldığını ifade eden Kahya, kitapta
metinler arasındaki farkı da gözler
önüne serdiğini belirtti.
Kahya, kitabı herkesin çok rahatça
okuyup anlayabileceğini de vurgulayarak, "Biz kendimizi, başkaları
tanısın ve öğretsin diye bekliyoruz
fakat çoğu klasik eserimizin, Osmanlı'da yetişen bilim adamlarımızın
yazdıklarının dilimize çevirisi yok.
Ben İbn-i Sina ile başladım, Allah'tan bir tek şey istiyorum bana bunu
tamamlamayı nasip etsin" temennisinde bulundu.
AA
PROJE HİZMETİ ALINACAKTIR
ÜMRANİYE BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ
ÜMRANİYE GENELİ MUHTELİF HİZMET BİNALARINA AİT PROJE HİZMET ALIM İŞİ hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale
Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/134212
1- İdarenin
a) Adresi
: Atatürk Mah.Fatih Sultan Mehmed Cad.No:63, 34761 ÜMRANİYE/İSTANBUL
b) Telefon ve faks numarası
: 216 4435600-216 3280107
c) Elektronik posta adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği
internet adresi
: https://ekap.kikgov.tr/EKAP
2- İhale konusu hizmetin
a) Niteliği, türü ve miktarı
: 2 ADET PROJE HİZMET İŞİ. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan
idari şartnameden ulaşılabilir
b) Yapılacağı yer
: Ümraniye İlçe sınırları içi
c) Süresi
: İşe başlama tarihi 02.01.2015, İşin bitiş tarihi 01.05.2015
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: Ümraniye Belediye Başkanlığı Encümen Salonu Atatürk Mah.Fatih Sultan Mehmed Cad.No:63
34761 Ümraniye/İSTANBUL
b) Tarihi ve saati
: 10.11.2014-14.00
4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale
tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin
içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzelkişiliğin yönetimdeki görevlileri
belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait
olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest
muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak
bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge,
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. İş deneyimini gösteren belgeler:
Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi.
4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:
4.4.1. Kamu veya özel söktöre yapılan proje hizmet işleri
5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6- İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 200 TRY (Türk Lirası) karşılığı raniye Belediye Başkanlığı Etüd Proje Müdürlüğü
Atatürk Mah.Fatih Sultan Mehmed Cad.No:63 K:9, 34761 Ümraniye/İSTANBUL adresinden satın alınabilir.
7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ümraniye Belediye Başkanlığı Etüd Proje Müdürlüğü Atatürk Mah.Fatih Sultan Mehmed Cad.
No:63 K:9, 34761 Ümraniye/İSTANBUL adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9- İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı
ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 45 (Kırkbeş) takvim günüdür.
12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
13- Diğer hususlar:
İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır.
BASIN:65342/www.bik.gov.tr
BAHÇELİEVLER BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NDAN
Bahçelievler İlçesi, Yenibosna 26 pafta 3414,3415,3416,3419,3420,3421,11447,11446, 11479,11478,11480,
3424,3411,11286,11288,11582,11583 parseller ile kadastral yol üzerinde yer alan İdari Tesis Alanı (Konsolosluk), Katlı Otopark Alanı, Park Alanının, Belediye Hizmet Alanına alınmasına ilişkin UİP-1827,1 plan
işlem numaralı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar planı tadilatı 13.09.2014 tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanlığınca tadilen onanmıştır. Uygulama Bahçelievler Belediye Başkanlık Binası İmar ve Şehircilik Müdürlüğü
Harita Şefliği katında 1 (Bir) ay süreyle askıya çıkarılmıştır. İlanen ilgililere duyurulur.
BASIN:65198/www.bik.gov.tr
KONTEYNER SATIN ALINACAKTIR
İDARİ VE MALİ İŞLER DAİRE BAŞKANLIĞI
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığının İhtiyacı Olan Konteyner Alımı İşi alımı 4734
sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin
ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/131544
1- İdarenin
a) Adresi
: İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İDARİ VE MALİ
İŞLER DAİRE BAŞKANLIĞI 16 Mart Şehitleri Caddesi 2/4, 34116
Beyazıt-FATİH/İSTANBUL
b) Telefon ve faks numarası
: 212 4400000-212 4400032
c) Elektronik posta adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği
internet adresi (varsa)
: https://ekap.kikgov.tr/EKAP
2- İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığının
İhtiyacı Olan Konteyner Alımı. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan
ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir
b) Teslim yeri
: İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığının
ihtiyacı olan konteyner alımı (Strafor Lambiri Kaplamalı 40'lık
Konteyner-5 adet ve Poliüretan Sandviç Panel Kaplamalı
Konteyner-5 adet) Teknik Şartname ekinde yer alan haritaya göre
konumlandırılacaktır. Konteynerlar belirlenmiş alanda düz zemin
üzerine, her 2,5 metrede bir 0,10x1x2,50 metre boyutlarında kalaslar
üzerine su girmeyecek şekilde yerleştirilmelidir
c) Teslim tarihi
: İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığının
İhtiyacı Olan Konteynerlar sözleşme imzalandıktan sonra engeç
02.12.2014 tarihi mesai bitimine kadar teslim edilecektir
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü İdari ve Mali İşler Daire
Başkanlığı İhale Odası Beyazıt/İSTANBUL
b) Tarihi ve saati
: 04.11.2014-10.30
4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası
Belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre
Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel
kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının
bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil
Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6- İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 85 TRY (Türk Lirası) karşılığı İstanbul Üniversitesi
Rektörlüğü Strateji Daire Başkanlığı'na (Süleymaniye Cd.No:25 Süleymaniye/İstanbul adresine) bedeli yatırılmak kaydı ile makbuzun ibrazıyla İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı
Satınalma Bürosu Beyazıt/İSTANBUL adresinden temin edilebilir, adresinden satın alınabilir.
7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak
indirmeleri zorunludur.
8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı Satınalma Bürosu Beyazıt/İSTANBUL adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9- İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu,
üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici
teminat vereceklerdir.
11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür.
12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
BASIN:65069/www.bik.gov.tr
14
20 EKİM 2014
Magazin-Tv
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
"Mahkemede
konuşacağız"
Binbir surat Hadise
Bu sefer duygulandıracak
yyvah Eyvah serisi ve ‘Güldür Güldür Show’la adınEhikâyesini
dan söz ettiren Özge Borak, bu kez hüzünlü bir aşk
konu alan ‘Bana Adını Sor’ filmiyle seyir-
Hadise bir çorap markası
için çektiği reklam filminde Hollywood yıldızı
oldu.Star Sensin isimli
reklamda, Marilyn Monroe'nun Yaz Bekarı, Mena
Suvari'nin Amerikan
Güzeli ve Angelina
Jolie'nin Tomb Raider
filmlerinden sahneleri
canlandırdı.Reklam
yayınlandığı andan
itibaren sosyal medyada
ilgiyle izlenmeye başlandı.HABER MERKEZİ
ciyle buluşacak. Borak filmde, yetiştirme yurdunda
birlikte büyüdüğü adama karşılıksız aşkla bağlanan
bir aşçıyı canlandırıyor.HABER MERKEZİ
nlü sunucu Özlem Yıldız son
Ü
günlerde Seren Serengil'le
yaşadığı talihsiz olayları değer-
Nurella fırtınası
lendirdi. Makaron'un haberine göre;
Yıldız “Ben ilk başlarda bekledim
özür dilemesini ama artık benim için
çok geç. Şu saatten sonra başka
çıkar yolu yok mahkemede konuşacağız” dedi. Yıldız avukatı Rezan
Epözdemir aracılığıyla Seren
Serengil’e 20 bin TL’lik tazminat
davası açtı ve Serengil’in TV programında söylediği “Özlem evliyken
eski erkek arkadaşımla Facebook’tan
yazıştı” sözleriyle namusuna dil
uzattığını öne sürdü.HABER
MERKEZİ
on günlerde sosyal medyada paylaşılan
S
caps’leriyle fenomen haline gelen, SHOW TV’nin sevilen
yarışması ‘Bu Tarz Benim’in jüri üyesi Nur Yerlitaş, Arnavutköy’deydi. Mekân çıkışı etrafı kameralar tarafından
sarılan Yerlitaş, kendisine büyük ilgi gösteren basın mensuplarına teşekkür edip aracına bindi.HABER MERKEZİ
KANAL AKIŞLARI
09:001'de Bugün
09:15Avrupa Avrupa
11:00İyi Fikir
13:00Haber
13:10Spor
13:13Hava Durumu
13:15Süper Dadı
14:30Beni Böyle Sev
16:40Zengin Kız Fakir Oğlan
19:00Ana Haber Bülteni
19:45Spor
19:50Hava Durumu
19:55Beni Böyle Sev
23:00Joker
00:40Beni Böyle Sev
06:30Comedya
08:00Gülhan'ın Galaksi
Rehberi
09:00Dünya Listeleri
10:30Pazar Magazin
12:00Güneri Cıvaoğlu ile
Şeffaf Oda
13:15Teksus
14:30Bay Tahmin
22:30Pazar Magazin
06:00Geniş Aile
07:00İrfan Değirmenci
ile Günaydın
10:00Alın Yazım
11:00Özledim Seni
13:00Gün Arası
13:30Çok Güzel
Hareketler Bunlar
15:00Evim Şahane
17:00Çarkıfelek
18:50Koca Kafalar
19:00Kanal D Ana Haber
20:00Ulan İstanbul
23:30Dizi
00:00Gerçek Adalet
01:45Ekip 49
03:30Yedi Psikopat
05:10Dudaktan Kalbe
06:15Yeter Ki Sen Kazan
07:00Her Sabah
08:452. Sayfa
10:30Doktor Aytuğ
12:30Öğle Haberleri
12:50Derya'nın Dünyası
14:45Dudaktan Kalbe
16:15Dolu Dolu Anadolu
17:50Sıcak Gündem
18:00Ana Haber
18:50Yeter Ki Sen Kazan
19:50Fünye
21:45Kayıp Kimlik
23:45Hayatın Rengi
09:00Beni Affet
10:00Melek
12:00En Güzel Bölüm
12:30Aşkın Bedeli
14:30Benim Kuaförüm
16:00En Güzel Bölüm
16:30Beni Affet
18:30Star Haber
19:15Deniz Yıldızı
20:30Reaksiyon
22:30Dizi
04:20Yahşi Cazibe
05:30Hatırla Sevgili
07:00Çocuklar Duymasın
11:30Dizi TV
12:40Dizi
14:30Dizi
16:45Dizi
19:00ATV Ana Haber
20:00Hükümet Kadın
22:20Gladyatör
05:00Gezenti
05:20Donanım Haber
06:00Shappies
06:20Monster Warriors
06:40Ejder Avcıları
09:00Trend Topic
12:00I Heart Radio
15:30Donanım Haber
18:00Yeşil Öyküler
18:40Fırıldak Ailesi
08:45Lifestyle
08:55 Hava Durumu
09:00Haber Merkezi
09:15Ekonomi Piyasalar
09:20Spor
09:30Ekonomi Notları
10:00Haber Merkezi
10:15Ekonomi Piyasalar
10:20Spor
10:30Seçim Aktüel
10:45Spor
10:55Hava Durumu
11:00Haber Merkezi
11:15Ekonomi Piyasalar
11:20Spor
11:30Haber Merkezi
11:35Ekonomi Piyasalar
11:40Spor
07:00Cennet Mahallesi
08:30Winx Club and Poppixie
09:30Pepee
10:00Pazar Sürprizi
13:00Lezzet Haritası
14:00Ev Kuşu
15:00Fatih Harbiye
17:00Nereye Bakıyor
Bu Adamlar
19:00Show Ana Haber
19:45Analı Oğullu
21:45Güldür Güldür Show
22:30Kuzeyin Oğlu
02:00Gece Haberleri
02:15Tarafsız Bölge
04:00Gece Haberleri
04:155N1K
05:20Serra ile İtalyan İşi
06:00Güne Merhaba
07:40Spor
07:50Güne Merhaba
08:40Spor
08:49Güne Merhaba
09:00Parametre
10:00Haber
10:35Paranın Gündemi
11:00Haber
12:00Bugün
13:48Hava Durumu
14:00Günlük
14:50Hava Durumu
07:00Geri Sayım
09:45Cnbc-e.com'da Bugün
10:00Piyasa Ekranı
10:30Piyasaya Bakış
11:00Piyasa Ekranı
12:00Finans Cafe
14:00Piyasaya Bakış
14:30İş Dünyasından
15:00 Piyasaya Bakış
15:30Piyasa Ekranı
16:00 Kapanışa Doğru
16:45Cnbc-e.com'da Bugün
17:00 Son Baskı
17:30Piyasaya Bakış
18:00Avatar
18:30Penguins of Madagascar
19:00The Simpsons
20:00Mom
11:35Spor Bülteni
11:55Hava Durumu +
Yol Durumu
12:00Ajans Bugün
12:35İşin Sırrı
12:503 Dakika
12:55Hava Durumu +
Yol Durumu
13:00Ajans
13:50Hava Durumu
13:55Yol Durumu
14:00Ajans
14:30Spor Bülteni
14:50 3 Dakika
15:00Ajans Gün İçi
15:25Bize Sorun
16:00Ajans Gün İçi
16:30Spor Bülteni
03:15Umutsuz Ev Kadınları
05:30Çocuklar Duymasın
06:45İsmail Küçükkaya
ile Çalar Saat
10:00Nilgün Belgün ile
Yeni Bir Gün
12:15Kocamın Ailesi
14:30Unutma Beni
16:30Esra Erol'la
19:00Fatih Portakal
ile FOX Ana Haber
19:45Avatar
23:15Kelime Oyunu
12:00Haber Masası
12:25Dünya Raporu
12:35Ekonomide Görünüm
12:45Spor Bülteni
13:00Gün Ortası
13:35Ekonomide Görünüm
13:45Spor Bülteni
14:00Gün Ortası
14:45Ekonomide Görünüm
15:00Güne Bakış
15:35Ekonomide Görünüm
15:45Spor Bülteni
16:00Güne Bakış
16:35Ekonomide Görünüm
16:45Spor Bülteni
17:00Akşam Haberleri
18:00Akşam Raporu
20:00Televizyon Gazetesi
20 EKİM 2014
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Spor Toto Süper Lig'de mücadele veren Sivaspor oyuncusu Kadir Bekmezci açıklamalarda bulundu.
Fatih Terim: 21 yaşındaki çocuğa sahip çıktım, bunun için özür diliyorum
Bekmezci: Sezon sonunda Avrupa
Kupalarına katılmak istiyoruz
S
por Toto Süper Lig
ekiplerinden Sivasspor'da, orta saha oyuncusu Kadir Bekmezci,
kırmızı-beyazlı ekibin
Avrupa kupalarına
katılma hedefine sezon
sonunda ulaşacağına
inandığını söyledi.
herkesin elinden gelenin en iyisini yapma
gayreti içerisinde
olduğunu dile getiren
Bekmezci, şunları kaydetti: 'Sivasspor, iyi bir
palarına katılmak.
Lig'de ilk 5 arasında yer
almak istiyoruz. İnşallah, bu hedeflere
ulaşırız. Buna inanıyorum, takım olarak
kupalarına katılma
hedefini sürekli dile getiriyor" diye konuştu.
Sivasspor'da 6. sezonunu geçirdiğini kaydeden Bekmezci,
takım. Bu sezon yeni
transferlerimizle daha
da güçlendik.
Takımımıza katılan
arkadaşlarımız kısa
sürede uyum sağladı ve
hiç yabancılık çekmedi.
inanıyoruz. Elimizden
gelen mücadeleyi veriyoruz.'
"Sivasspor benim evim
gibi. Takımın en eski futbolcularından biriyim.
Kırmızı-beyazlı ekibin
başarısı için var
gücümle çalışıyorum.
Forma şansı bulmak için
formumu sürekli koruyorum.
Sivasspor'da 6 sezondur
forma giyen ve teknik direktör Roberto Carlos'un
vazgeçemediği isimler
arasında yer alan Bekmezci, yaptığı açıklamada, kırmızı-beyazlı
ekibin geride kalan haftalarda istediği puanları
alamadığını belirtti.
'HEDEFİMİZ İLK 5
İÇERİSİNDE YER
ALMAK'
Sivasspor'un geçen sezonu ilk 5 içerisinde
tamamladığını ancak
aldığı ceza nedeniyle
UEFA Avrupa Ligi'ne
katılamadığını anımsatan Bekmezci, aynı
başarıyı bu sezon da
göstermek istediklerini
söyledi.
Taraftara Avrupa kupaları mutluluğu yaşatmak için takımdaki
Arkadaşlarımızın takıma
adapte olmaları kısa
sürdü. Hepsi gerçekten
kaliteli futbolcular ve
onların takıma faydalı
olacağını düşünüyorum.
Hedefimiz Avrupa ku-
Carlos'un her maça galibiyet parolasıyla kendilerini hazırladığını ve
ligi ilk 5 içerisinde
bitirme isteğini sürekli
hatırlattığını belirten
Bekmezci, "Carlos, her
maçı kazanabileceğimizi
söylüyor. Maça çıkmadan önce bizleri motive ediyor. Avrupa
Sahada olduğumu süre
içerisinde takımıma
katkı sağlamak istiyorum" ifadesini kullandı.
AA
UEFA Başkanı Platini'den
"beyaz kart" önerisi
UEFA
Başkanı
Michel Platini,
hakem
kararlarına
aşırı tepki
gösteren
za salları arasında ce unra
ku
ot
futbolcuFo
n oy
arlons
nda rakibin so
eni basılan "P
a futbol hası n faulle
nd
bı
ta
ki
lı
ad
ball"
cusunu
lara "beyaz Y
in görüşlerini
ının ardından
kurallarına ilişk gulanması durdurulmas tbolcuya kıruy
fu
i,
n
kart" gös- aktarataftraarnıPlolatduiniliğuşkbeinyagöz rükaş-rtın eymızleımkai yart paveespei, naçizgltıi kuharakelınm-ın
mına
letilm
terilmesini kulerillaninımakkatarardrlı.arMınaçaesbanazısıfundt- a halerififninkesamhalerdiçeinmeingiimrebiumlmyaesşi
ve ha
hake
sonlandırıla tepki gösteruygulamasının
bolcuların fazl
ve bu
ın
lg
sa
r.
a
ld
ması bulunuyo
mesini, "futbo
niteleyen
ak
ar
ol
"
ık
al
st
ha
oyuncuPlatini, bu du- Blatter'e tepki
UEFA Başkanı
ın yetki
mlerin beyaz
FIFA başkanın
rumlarda hake unculara
nması gerekoy
ların 10
tla
alanının kısı
kart göstererek a saha ken Platini,
nc
tiğini de savuna tek adamın
10 dakika boyu cezası vere
e
dakika
"FIFA, genellikl m makinesi
narında beklem de etti.
çi
ifa
se
i
in
ki
iğ
de
kt
in
re
et
ge
i
zm
hi
mes
desini kulifa
"
or
gibi çalışıy
süreyle
ul
17 yıldır
ce fa
landı. Blatter'ın devam etSarı kartın sade rilmesi
z
ve
sı
a
görevine aralık n Platini,
pozisyonlarınd ayan Plaoyundan
ke
ul
çe
i
rg
tiğine dikkat
gerektiğini vu
aç esanların ortak
i, takımların m
"Kurumda çalış su
tin
çıkarılnu
olcu
kararları söz ko FA, tek
nasında 3 futb
a ek olarak
FI
ın
le
kk
bi
a
ha
e
nd
m
ğu
ir
şt
du
ol
deği
e
ğunu yaptığı
vr
lu
de
on
tr
da
masını
adamın pa
2 oyuncuyu
i
es
a dönüşüyor"
abilm
bir federasyon de buarasında çıkart
u.
in
nd
istedi.
değerlendirmes
gerektiğini savu maya
AA
la
gu
u.
i'nin uy
Platin
diği yeni futbol
geçmesini iste
lund
Olcay: Şampiyon olabileceğimizi düşünmüyorum!
'ın
Beşiktaş zı
yıldı
başarılı an,
h
Olcay Şa için
nluk
o
y
i
p
m
a
ş
ıklailginç aç ndu.
bulu
a
d
r
a
l
a
m
iyonp
m
a
ş
y
Olca
alarını
i
d
d
i
n
i
ç
luk i
rak,
a
y
a
l
u
g
r
vu
n olao
y
i
p
m
a
"Ş
izi
m
i
ğ
e
c
e
l
i
b
yorum,
ü
m
n
ü
ş
dü
zı biliyo
ı
m
ı
ğ
a
c
ola
iddir
a
d
a
k
rum. O
edi.
alıyım" d
ezon sonunda Spor Toto Süper Lig'i
S
şampiyon tamamlayacaklarını iddia eden
Olcay, "Şampiyon olabileceğimizi düşünmüyorum, olacağımızı biliyorum. O kadar iddialıyım.
Arkadaşlık demiyorum, bu takımda çok büyük
kardeşlik var. Herkes birbirine yardım ediyor"
diye konuştu. Kariyeri hakkında çok fazla
düşünmediğini anlatan Olcay, "Tek hedefim
var, o da şampiyonluk. Geleceği çok düşünmüyorum çünkü bu sezon şampiyon olmamız,
Beşiktaş için çok önemli. Bu sezon şampiyon
olursak yeni stadımız Vodafone Arena'da arka
arkaya şampiyon olacağımıza inanıyorum"
Türkiye
Kupası'nı
kazanan takım
2.525.000 Dolar
kazanacak
014-2015 sezonunda Zi2ödülraat
Türkiye Kupası'nın
dağıtımı kriterleri belirlendi. Türkiye Futbol
Federasyonu Yönetim Kurulu'nun aldığı karar
doğrultusunda 2014-2015
sezonu Ziraat Türkiye Kupası'nda ödül dağıtım
kriterleri şu şekilde olacak:
- 3. Tur'da mücadele edecek 54 kulübe, kulüp başı
26.200 Dolar katılım bedeli
ödenecek.
- Grup aşamasına kalan 32
kulübe katılım bedeli
olarak kulüplere 40.000
Dolar ödenecek. Grup müs-
değerlendirmesinde bulundu. Siyah-beyazlı
futbolcu, Avrupa'da bu sezon başarıya ulaşabileceklerini kaydederek, "UEFA Avrupa
Ligi'nde başarılı olabileceğimize inanıyorum.
Arsenal ve Tottenham Hotspur'a karşı nasıl bir
takım olduğumuzu gösterdik. Böyle devam edersek, UEFA Avrupa Ligi'nde finale kadar çıkabileceğimizi düşünüyorum" ifadelerini
kullandı.
"Şampiyon olacak bir kadro var"
Siyah-beyazlı takımın, ilk geldiği sezona göre
daha kaliteli olduğunu dile getiren deneyimli
futbolcu, şöyle devam etti: "Takım kalitesi ve
oyuncu kalitesi daha fazla. Şu anda şampiyon
olacak bir kadro var. Stoperimiz sakatlandığında kimin oynayacağını bilemiyorduk.
Şimdi ise sakatlarımız yine var, çok üzgünüz
ama yerine kimin oynayacağı düşüncesi yok.
Türkiye'nin en iyi stoperleri bizde oynuyor.
Sosa sakat, yerine Oğuzhan oynayacaktı ama o
da sakatlandı. Onların yerine Kerim Frei var.
Sonuçta kalite üst düzeyde olduğu için iyiyiz."
Milli oyuncu, her maçı ayrı ayrı düşündüklerini
belirterek, "Takımda şampiyonluk konuşuluyor
ama biz maç maç düşünüyoruz.
Lucescu: Türkler çok vatansever!
krayna ligi takımı Shakhtar
U
Donetsk'in teknik direktörü
Mircea Lucescu, Türklerin
15
vatanseverliliğine hayran
olduğunu ifade etti.
olabilir. Ama Türklerin
vatanseverliliği en muhteşem,
yüksek düzeyde. Onların kendi
takım bayraklarına olan sevgisi
inanılmaz.” dedi.
Ukrayna basınına konuşan
Romen asıllı teknik direktör
futbol taraftarlarıyla ilgili genel
soruları yanıtladı. Taraftarların
iyi terbiye edilmesi gerektiğine
işaret eden Lucescu Türklerin
vatanseverliliğini övdü. Lucescu,
“Türklerin belki oyunun
detaylarıyla ilgili az bilgisi
Türkiye’de antrenörlük yaptığı
yıllarda anılarını paylaşan
Lusecku, “İsviçre ve başka
yerlerde Galatasaray ve Beşiktaş
kampında bunun tanığı
oluyordum. Otelden ayrılıp
sahaya gittiğimiz sırada yol boyu
ev ve dairelerde Türk
bayraklarının asıldığını
görüyorduk. Orada böylece
Fenerbahçe, Beşiktaş veya
Galatasaray taraftarlarının
yaşadığını anlıyorduk. Dostluk
maçları sırasında oraya 5 bin
Türk geliyordu.
Türkler sırf Türk takımlarını
izlemek için Belçika, Hollanda ve
Fransa’dan geliyordu. Böyle bir
sevgiyi başka yerde bulmak çok
zor. Türkler oyunu izlemek için
işi gücünü bırakıyordu. Türkler
için tarih ve gelenek önemli.”
ifadelerini kullandı.
CİHAN
"Atatürk Olimpiyat Stadı negatif enerji veriyor"
Olcay Şahan, Beşiktaş'ın iç saha maçlarını oynadığı Atatürk Olimpiyat Stadı'nın kendilerini
olumsuz etkilediğini bildirdi. Atatürk Olimpiyat
Stadı'ndaki havanın çok kötü olduğunu belirten Olcay, Maça giderken taraftarların hissettiğinin aynısı yaşıyoruz. Herkes 'Olimpiyat'a mı
gideceğiz' diyor. Bu durum negatif enerji
veriyor. Konsantrasyonumuz düşüyor. Taraftarlarımız stada gelmeyip tribün boş kalınca daha
çok üzülüyoruz. Zemin şartları çok kötü. Bizim
oynayabileceğimiz en kötü yerdi. O sorunu da
çözdük" şeklinde konuştu.
AA
abakalarında galibiyet
alan kulüplere 40.000
Dolar, beraberlikle sahadan ayrılan ekiplere ise
20.000 Dolar ödenecek.
- Son 16 Turu'na katılan 16
kulübe kulüp başı 50.000
Dolar katılım bedeli, müsabakalardan galibiyetle
ayrılan takımlara ise
100.000 Dolar ödenecek.
- Çeyrek finale kalan 8
kulübe, kulüp başı 100.000
Dolar katılım bedeli
ödenecek. Müsabakalarda
galip gelen takımlara
150.000 Dolar, berabere
kalan ekiplere ise maç
başına 75.000 Dolar
ödenecek.
- Yarı finale kalan 4
kulübe, kulüp başı 150.000
Dolar katılım bedeli
ödenecek. Müsabakalarda
galip gelen takımlara
200.000 Dolar, berabere
kalan ekiplere ise maç başı
100.000 Dolar ödenecek.
- Final maçında galip gelerek şampiyon olacak
kulübe 2.525.000 Dolar, finalist takıma ise 1.135.000
Dolar ödenecek.
CİHAN
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
20 EKİM 2014 Pazartesi
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
T
üRKiYE’DEN
dünyaya jeotermalde
VERiMLiLiK DERSi!
KİPAŞ Holding iştiraki Maren Enerji, Aydın Germencik’teki jeotermal enerji santrallerinde verimliliği en
üst seviyeye yükselten bir sistemi hayata geçirdi.
BU HARiTANIN iÇiNDE
TüRKiYE YER ALACAKTIR
Ekonomi Bakanı Zeybekci,
"Dünya ticaret ve
ekonomisinin üçte ikisi
yeniden yapılanıyor. Türkiye
olarak bu zaman dilimini
ıskalamamamız gerekiyor. Ne
pahasına olursa olsun, bu
haritanın içinde Türkiye yer
alacaktır" dedi.
P
Türkiye'de 2013 itibarıyla cari açığın
yüzde 7,9 seviyesinde olduğunu, bunu
istenilmeyen seviye gördüklerini ifade
eden Zeybekci, yüzde 5'in üzerindeki
cari açığın sıkıntılı olduğunu, yüzde
4'ün altında olması gerektiğini vurguladı. Zeybekci, Türkiye gibi çok hızlı
büyümek isteyen ülkeler için yüzde
4'ün altındaki oranın katlanabilir
olduğunu belirterek, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Geçen yıl 2014 bütçe ve büyüme hedeflerini koyarken, hükümet olarak 2014
yılı için yüzde 6,4 cari hedefi koyduk.
Bu hedefe uluslararası bütün kuruluşlar, 'yüzde 6,4 iddialı bir rakamdır,
bunu tutturursa Türkiye, çok büyük
başarı elde etmiş olur' dedi. Türkiye,
bugün gelmiş olduğumuz noktada,
2014 yılında 2013 yılına göre cari açıkta
yüzde 35 iyileşme yakaladı. Bu, çok
başarılı bir iyileşmedir. Türkiye,
yakalamış olduğu bu cari açıkla artık
ihracata dayalı büyüme, gereksiz ithalattan kaçınma, doğru, gerçek kur politikasıyla isabetli yere doğru gitmekle
çok önemli adım attı ve cari açıkta
maksimum yüzde 5,7 seviyesinde 2014
yılını bitireceğiz. 2015 yılında ise çok
daha önemli bir yere getireceğiz çünkü
konuyu doğru yerinden yakaladık. Bir
yerlerden bir anlık parayı yani
özelleştirmeden, doğrudan yabancı
yatırımla değil, ekonomimiz içinden
ürettiğimiz, hiç olmayan kaynağı ortaya koyarak cari açıkta iyi noktaya
geldik."Ziyaretlerine gelen Amerika
Birleşik Devletleri Ticaret Bakanı ve Almanya Ekonomi Bakanı'na Türkiye
olarak ekonomik menfaatlerine bakacaklarını söylediğini aktaran Zeybekci,
"Ekonomik menfaatlerimizin temelini
oluşturmada hiçbir ilişkiyi maalesef
sağlam göremiyoruz çünkü dünya
böyle. Önce ekonomik ilişkilerimize
bakıyoruz ve dünyadaki payımızı artırmaya devam ediyoruz" dedi.
yüzde 15’e de 'kabul edilemez faiz
oranı' diyoruz. Vatandaşımızın her
şeyinden aldığımız vergi gelirinin
yüzde 15’ini faize vermek istemiyoruz."
- "Dünya ticaret ve ekonomisinin üçte
ikisi yeniden yapılanıyor"
Dünyada inanılmaz gelişmeler
yaşandığını, ekonomik haritasının
yeniden çizildiğini vurgulayan Zeybekci, ABD ve Avrupa Birliği'nin
Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı görüşmelerini 2015 sonu itibarıyla
bitirip, 2017'de yürürlüğe koymayı
hedeflediğini, ayrıca Trans Pasifik Ortaklığı Anlaşması'nın da bulunduğunu
söyledi.Zeybekci, "Dünya ticaret ve
ekonomisinin üçte ikisi yeniden
yapılanıyor" diyerek, şunları belirtti:
"Faizden çok dertliyiz”
Zeybekci, Türkiye'deki faiz oranlarının
yatırım yapılabilir durumda olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Faiz oranlarının bir an önce aşağıya
doğru gelmesi için elimizden gelen her
türlü gayreti göstereceğiz. Üretimi ve
istihdamı destekleyen, yatırım için insana cesaret veren faiz oranları yok.
Biz, bu faizlerden çok çektik. Yüzde 7
bin faiz gördü bu memleket. 2002
yılında bu ülkenin milli gelirinin yüzde
15'i faize gidiyordu. Bugün yüzde 3'ler
seviyesine indi. 2002 yılında
topladığımız vergi gelirlerinin yüzde
80'i faize gidiyordu, bugün yüzde 15’e
indi. Bugün tam tersi oldu, yani yüzde
85'i yatırıma, yüzde 15'i faize gidiyor.
Onun için faizden çok dertliyiz. Bu
"Türkiye olarak bu dönemi, şu zaman
dilimini ıskalamamamız gerekiyor. Ne
pahasına olursa olsun, bu haritanın
içinde Türkiye yer alacaktır. Onun mücadelesini veriyoruz. Onun için koşturuyoruz. İnşallah o yönde mesafeler
alıyoruz. Etrafımızdaki bütün bu olumsuzluklar, Rusya'daki, Irak'taki ve
Suriye'deki olumsuzluklar bittiği
andan itibaren burada Türkiye için çok
büyük fırsatların doğduğunu göreceksiniz. Bu coğrafyalardaki ana,
toparlayıcı şemsiye Türkiye'dir. Türkiye
olmaksızın bu coğrafyada hiçbir şeyin
olmayacağını, hiçbir varlığın olmayacağını dünya öğrendi. 1910'dan itibaren
başlayan, o ihanet süreciyle başlayıp 1.
Dünya Savaşı sonunda cetvelle çizilen,
2. Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden
organize edilip paylaşılan bu
coğrafyada Türkiye olmaksızın artık
hiçbir şey gerçekleşemez ve olamaz."
"Türkiye Cumhuriyeti olmasaydı,
bugün bağımsız tek Müslüman devlet
olmazdı"
Son 5 yılın en yüksek
düzeyine ulaşacağı tahmin
edilen dünya buğday stoklarının, geçen sezona göre
yüzde 4'lük artışla 195 milyon tona ulaşması bekleniyor.
rBu artış minibüste yüzde 27,9, kamyonette yüzde 23,6, kamyonda yüzde 20,
motosiklette yüzde 6,8, traktörde
yüzde 45,2 oldu. Otomobilde yüzde 8,9,
otobüste yüzde 26,2, özel amaçlı taşıtlarda
ise yüzde 2,3 azalış gerçekleşti.Ocak-ağustos döneminde 672 bin 864 taşıtın trafiğe
kaydı yapıldı, 79 bin 707 taşıtın trafikten
kaydı silindi. Böylece trafikteki toplam
taşıt sayısı 593 bin 157 arttı. Ağustosta devri
yapılan 468 bin 760 taşıt içinde otomobil
yüzde 69,1 ile ilk sırada yer aldı. Otomobili
sırasıyla yüzde 15,9 ile kamyonet, yüzde 5,9
ile motosiklet, yüzde 2,9 ile minibüs takip
etti. Devri yapılan taşıtların yüzde 6,2'sini
ise otobüs, kamyon, özel amaçlı taşıtlar ve
traktör oluşturdu.
Ağustos sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 9 milyon 659 bin 550 otomobilin yüzde 41,4'ü
LPG'li, yüzde 29,6'sı benzinli, yüzde 28,5'i
dizel yakıtlı araçlardan oluştu. Yakıt türü
bilinmeyen otomobillerin oranı yüzde 0,5
olarak gerçekleşti.Aynı dönemde trafiğe
kaydı yapılan 43 bin 902 otomobilin yüzde
15,8'inin Volkswagen, yüzde 11,1'inin Renault, yüzde 8,5'inin Ford, yüzde 6,8'inin
Hyundai, yüzde 6,4'ünün Opel, yüzde
6,2'sinin BMW, yüzde 5,7'sinin Fiat, yüzde
5'inin Toyota, yüzde 4,9'unun Dacia, yüzde
4,2'sinin Nissan, yüzde 25,4'ünün ise diğer
markalardan oluştuğu görüldü.
Ge-Maren işbirliğinin ürünü
Maren Enerji’nin adı, sadece Türkiye’de değil
tüm dünyada da jeotermal sektöründe bilinir
hale gelmiş durumda. Şirket, giderek daha da
artması beklenen bu ününü, küresel enerji devi
GE desteğiyle, Aydın bölgesindeki jeotermal
santrallerinde hayata geçirdiği bir uygulamaya
borçlu. Bu uygulama özetle, jeotermal enerji
santrallerinde verimliliği zirveye taşıyor.
Başrolde Şişman ve Dost
Uygulamanın hayata geçirilmesinde, altlarındaki
ekipleriyle birlikte rol üstlenen iki kilit isim var.
Bunlardan biri GE Power&Water Türkiye Ülke
Müdürü Alper Dost, diğeri ise Maren Enerji Genel
Müdürü Mehmet Şişman. Jeotermal suların içme
"Bin yıldan beri bu coğrafyada
sularından yüzlerce kat daha yüksek mineral
Selçuklu, Osmanlı, bugün Türkiye
içerdiğini belirten Alper Dost bunun da
Cumhuriyeti olmasaydı bu coğrafya
santrallerde kullanılan borularda, depolarda,
nice olurdu, herkes şöyle bir düşünsün. Ben söyleyeyim size, bağımsız tek sistemlerde mineral çökelmesine, kireçlenmeye,
dolayısıyla tıkanmalara yol açtığını anlattı.
Müslüman devlet olmazdı. Bu kadar
net söylüyorum. Onun için herkes
Santrali durdurmamak için…
Türkiye'nin ne anlam ifade ettiğini,
Bu sorunların santrallerin istenmeyen zamandostlarımız, müttefiklerimiz, tüm
coğrafyadaki herkes gayet iyi bilecek. larda durmasına yol açabildiğini kaydeden Alper
Dost şöyle dedi: “Santral durdu. Bir yer tıkandı
Biz ne yaptığımızı biliyoruz, hiç
kimseden ne yapacağımızla ilgili direk- gibi görünüyor ama ancak açınca göreceğiz.
Açılıyor, her taraf tıkanmış, kireçlenmiş. Yapılatif almaya, oradaki kardeşlerimize,
cak şey, en az bir hafta durup, bunu yıkamak,
akrabalarımıza, kan bağımız, kültür
temizlemek. Yıkamak malzeme ve işçilik maliyeti
bağımız olduğu o coğrafyada ne yademek, her şeyden önemlisi de santralin hedepacağımızı kimseden öğrenecek
flediği elektriği üretememesi, yani gelirinin
değiliz. Onun için topyekun, hep bedüşmesi demek.” Jeotermal santrallerin
raber gayret edeceğiz, ülke, millet
içerisinde bu mineral birikmelerini önlemek için
olarak geleceğe daha iyi bakmak için
bazı kimyasallar (inhibütör) kullanıldığını ifade
gayret ediyoruz, edeceğiz. Onun için
'durmak yok, koşmaya devam' diyoruz, eden Alper Dost, “Biz de pazarda bu hizmeti en
üretmeye, bilime, araştırma-geliştirm- iyi sağlayan firmalardan biriyiz. Hatta birincisiyiz
eye, laboratuvara, ihracata, istihdama diyebilirim. Şu anda Türkiye’deki jeotermal kurulu gücünün % 70’ine yakınını oluşturan
devam."Konuşmanın ardından PAÜ
santrallere GE Power & Water olarak biz hizmet
Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Zeysunuyoruz” dedi.
bekci’ye daha önce üniversite senatosunca kendisine
verilen, fahri doktora unvan
töreninde çekilen fotoğrafıyla işlemeli ibrik
hediye etti.
Bu coğrafyada Türkiye'ye ihtiyaç bulunduğunu anlatan Zeybekci, konuşmasını şöyle tamamladı:
Buğdayda stoklar 200 milyon tona gidiyor
T
T
JES kurulu gücünde lider
Maren Enerji Genel Müdürü Mehmet Şişman, 24
MW’lik Kerem JES’in de devreye girmesiyle birlikte toplam jeotermale dayalı elektrik üretim kapasitesinde, 92 MW ile Türkiye lideri olacaklarını
söyledi. Grup, 24 MW’lik bir santrali daha Şubat
ayında devreye alarak liderliğini pekiştirmeyi
hedefliyor. KİPAŞ iştiraklerinin İzmir Seferihisar
ile Aydın’daki bazı sahalarda da santral kurmaya
yönelik çalışmaları devam ediyor.
amukkale Üniversitesinin (PAÜ)
Kongre ve Kültür Merkezi'nde
düzenlenen 2014-2015 akademik
yılı açılış törenine katılan Zeybekci,
akademik yılın hayırlı olmasını diledi.
Üniversiteye ikinci kampüs alanı
yapılacağı müjdesini veren Zeybekci,
şöyle konuştu:
"Pamukkale Üniversitesi, büyüyerek
genişlemeli, dünya üniversitesi olmalıdır. Fahri doktora unvanı aldığım
üniversite, bu unvanla bana büyük bir
sorumluluk verdi. Pamukkale Üniversitesinin dünyanın önde gelen üniversitelerinden olması için hepimiz çok
çalışacağız. Üniversiteler ne kadar
başarılı olursa, Mustafa Kemal'in gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine
ulaşırız. 6 milyon üniversiteli, 20 milyon öğrencimiz var. 20 milyon kalp,
ülkenin geleceği için atıyor. O atan
kalplere ritim vermek gerekiyor."
ekstil ve konfeksiyon alanındaki faaliyetleriyle öne çıkan Kahramanmaraş merkezli
KİPAŞ Holding, giderek enerji alanındaki
faaliyetleriyle öne çıkmaya başladı. Geçmişte enerji işiyle bağlantısı, kendi tesislerinin elektrik
ihtiyacını karşılamak amacıyla kurduğu otoprodüktör santralleriyle sınırlı olan grup daha
sonra Adıyaman ve Kahramanmaraş’ı kapsayan
elektrik dağıtım bölgesini devralarak bu alanda
yeni bir yola girmişti. Grup daha sonra da
hidroelektrik santrali yatırımıyla yenilenebilir
enerji kaynaklarına dayalı üretim işine el atmıştı.
Son yıllarda KİPAŞ adı, elektrik üretim yatırımlarının jeotermal ayağında da sıkça duyulur hale
geldi. Grup bünyesindeki şirketler, Aydın ve
İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi’nde MTA’nın
açtığı ihalelerden aldığı sahalarda kurduğu
jeotermal santral ünitelerini birer birer devreye
alıyor. Son olarak KİPAŞ şirketlerinden Maren
Enerji Aydın Germencik’te inşaatına başladığı
Kerem JES yatırımını tamamladı. Tesislerin geçici
kabulü yapılarak yarın (17 Ekim 2014) itibariyle
ticari üretime geçmesi bekleniyor.