ESNAFIN ZARARI 80 MiLYON TL Kobani bahanesiyle başta Diyarbakır olmak üzere bölgede terör estiren eyle mciler, en fazla esnafı mağdur etti. 3 günde 80 milyonluk zarar tespit edildi. obani bahanesiyle terör estiren, sokakları savaş alanına çeviren eylemciler, en fazla zararı esnafa verdi. Diyarbakır başta olmak üzere birçok ilde kepenk açamayan esnafın işyerleri yakıldı, yıkıldı, yağmalandı. Vandalizme isyan eden esnaf, "Borçla karşı karşıya kaldık. Yapılanlar eylem değil terör" dedi. K HASAR TESPİT EDİLDİ Diyarbakır'da Kobani bahanesiyle yaşanan karışıklıklar il sınırlarını aştı. Bölgenin tamamında sokak gösterileri yaşandı. 3 gün boyunca Diyarbakır sokaklarında terör estiren vandalların yağma ve talanı sonucu yarattığı zarar da tespit edildi. Valilik bünyesinde oluşturulan zarar tespit komisyonu, kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel sektöre ait işyerlerine yönelik saldırıların 80 milyon liralık zarara neden olduğunu belirledi. Göstericiler, özellikle bankalara saldırdı. Özel ve devlet bankalarının otomatik kepenklerini kıran göstericiler, pek çok ATM'den para çaldı. Birçok bankanın ATM'si ise kullanılamaz hale getirildi. onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 18 EKİM 2014 Cumartesi KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net KöTü NiYETLi MüKELLEFLER SEKTöRüN B20'de işbirliği çağrısı OBB Başkanı ve Eurochambres Başkan Yar dımcısı Hisarcıklıoğlu, Avrupalı şirketleri B20'de işbirliğini geliştirmek için katkı vermeye çağırdı.TOBB'dan yapılan açıklamaya göre, Hisarcıklıoğlu Brüksel'de Avrupa iş dünyasının temsilcileriyle biraraya geldi, Avrupa Şirketler Meclisi'nde Türkiye'nin B20'ye yaklaşı mı konu sunda bilgi verdi. Brüksel'de Avrupa Parlamentosu salonunda Avrupa Şirketler Meclisi'ne hitap eden Hisarcıklıoğlu, Avrupalı şirketleri B20'de işbirliğini geliştirmek için katkı vermeye çağırdı. T Petrol tepetaklak rent petrolün varil fiyatı 82,6 dolarla dört yılın en düşük seviyesine gerilerken, ABD ham petrolü de 80 doların altına indi. Brent ham petrolünün varil fiyatı 1 dolardan fazla düşüşle 82,6 dolarla dört yılın en düşük seviyesine geriledi. ABD ham petrolünün varil fiyatı Haziran 2012'den sonra ilk kez 80 doların altına indi. Kayıplarda küresel ekonomiye dair endişelerin artması etkili oldu. Çin'de enflasyonun yaklaşık beş yılın en düşük seviyesine gerilemesi ve ABD'de üretici fiyatlarının bir yıldan uzun süredir ilk kez düşmesi, küresel endişelerin artmasına neden oldu. B BASINA iS ACTI Maliye Bakanı Şimşek "2010 yılında aerosol üretiminde kullanılacak LPG teslimlerinde uygulanacak ÖTV'yi sıfıra indirmiştik. Biz sektöre destek vermek isterken, bazı kötü niyetli mükelleflerin bunu suiistimal ettiğini tespit ettik" dedi. İ sMaliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2010 yılında aerosol üretiminde kullanılacak LPG teslimlerinde uygulanacak ÖTV'yi sıfıra indirdiklerini hatırlatarak, "Biz sektöre destek vermek isterken, bazı kötü niyetli mükelleflerin bunu suistimal ettiğini tespit ettik. Mükellefler bundan sonra ÖTV'yi önce ödeyecek, sonra LPG'yi imalatta kullandıklarını ispat ederlerse ödenen ÖTV iade edilecek" dedi.Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Şimşek, 2010 yılında yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararı ile aerosol sektöründe faaliyette bulunan yerli imalatçıları korumak adına bir düzenleme yaptıklarını anımsattı.Bu düzenlemeyle, aerosol üretiminde kullanılacak LPG teslimlerinde uygulanacak ÖTV'yi sıfıra indirdiklerini hatırlatan Şimşek, kendileri sektöre destek vermek isterken, bazı kötü niyetli mükelleflerin bunu suistimal ettiğini tespit ettiklerini ifade etti.Bakan Şimşek, sadece bu sektörde imalatta kullanmak kaydıyla ÖTV'siz LPG satışı yapılması gerekirken, sektörle ilgisi olmayan mükelleflerin söz konusu LPG'yi otomobillere satmaya başladığını ve bunun da kamu maliyesi üzerinde ciddi yük oluşturacak şekilde vergi kaybına yol açtığını belirlediklerini söyledi. ürk Hava Yolları (THY), Singapur’a yaptığı seferleri ve ülkeyi tanıtmak amacıyla bir tanıtım toplantısı gerçekleştirdi.28 yıldır Singapur’a uçuş seferleri düzenlediklerini belirten THY Singapur Müdürü Cengiz İnceosman, sefer hatlarını arttıracaklarını dile getirerek, “Amacımız dünyanın her yerinden Singapur uçuşlarımızı tanıtabilmek” dedi.Türk Hava Yolları (THY), Singapur’u ve Changi Havalimanı’nı tanıtmak amacıyla bir tanıtım toplantısı düzenledi. Bakü ve Tiflis’ten sonra İstan- 2 Gülşan KURT ROPÖRTAJ DONDURUCU ABD'de 14 yılın dibinde DERIN SATIŞLARI 4 KAT A BORSA Bu eğilimde olan hiçbir sektöre göz açtırmayız" dedi.Sektör temsilcileriyle yapılan toplantılarda da bu artışın normal olma dığı kanaatine varıldığını anlatan Şimşek, "Göz göre göre yapılan bu suistimale izin veremeyiz. THY’DEN SiNGAPUR TANITIMI T bul’da gerçekleştirilen toplantı THY’nin önderliğinde Singapur Tourısm Bord, Changı Airport Group, JTB Group ve Stars Holiday Mart tarafından birlikte organize edildi. Toplantıya; Türk Hava Yolları Singapur Müdürü Cengiz İnceosman, Singapur Tourısm Board müdürü Leong Yue Kheong, Changı Airport Group genel müdürü Peh KeWei, tatil şirketleri ve seyahat acentalarından yetkililer katıldı.Toplantıda THY’nin ve Singapur’u anlatan kısa filmlerin gösterilmesinin ardından Türk Hava Yolları Singapur seferleri hakkında geniş bilgiler verildi. Ekonomi Gündem BD'de işsizlik maaşı başvuruları 11 Ekim'de sona eren haftada 264,000 ile beklentilerin altında ve Nisan 2000'den beri en düşük seviyede açıklandı. ABD'de işsizlik maaşı başvuruları 11 Ekim'de sona eren haftada 264,000 ile beklentilerin altında ve Nisan 2000'den beri en düşük seviyede açıklandı. Reuters anketine katılan ekonomistler, ABD Çalışma Bakanlığı tarafından açıklanan işsizlik maaşı başvurularının 290,000 olmasını bekliyorlardı. Önceki hafta için 287,000 olarak açıklanan işsizlik maaşı başvuru sayısında revizyon yapılmadı. "Göz göre göre izin veremeyiz" Söz konusu tespitin ayrıntıları hakkında da bilgi veren Şimşek, 2010'dan 2013 yılına kadar sektörün aldığı LPG'nin 4 kat arttığını ancak sektör büyüklüğünün bu kadar artış göstermediğini bildirdi. Bakanlığın en önemli mücadele alanlarından birinin kayıtdışılık olduğunu dile getiren Şimşek, buna kesinlikle müsaade etmeyeceklerini ifade etti.Mehmet Şimşek, sektör sektör analizlerin devam ettiğini belirterek, "Bu sektörde ciddi bir sapma tespit ettik. Şimdi bunun gereğini yapıyoruz. ARTTI Gündemde Neler Var? Yazısı S.4’de R EZ E RV L E R i A R T T I 3 İHRACAT HEDEFI IÇIN KATMA DEĞER VURGUSU Evina Méne RONİ YARGI TARAFSIZ OLACAK MI? Yazısı S.10’da Faruk BAKAÇ Güne Bakış MERKEZ BANKAS I RE Süleyman GÖKSU KANSER VAKALARINDA ARTIŞ Yazısı S.10’da T ürkiye Cumhu Bankası'nın (Triyet Merkez CMB) toplam rezervleri haftada 769 m , 10 Ekim ile biten 133 milyar 942 ilyon dolar artarak TCMB Haftalık milyon dolara çıktı. tistiklerine gö Para ve Banka İstaervleri 10 Ekimre, brüt döviz rez819 milyon do ile biten haftada yar 742 milyonlar arttı ve 112 milyar 561 milyon dolardan, 113 mildolara yüksel di. TCMB'nin 3 Ek milyon dolar olim'de 133 milyar 173 leri, 769 milyonan toplam rezervEkim itibarıyla dolarlık artışla 10 lyon dolara çı 133 milyar 942 miise 3 Ekim hafktı.Altın rezervleri haftaya göre 50tasında bir önceki azalarak 20 m milyon dolar dolar oldu. Altilyar 381 milyon haftasında 20 ın rezervleri 3 Ekim dolar düzeyin milyar 431 milyon deydi. 2 Y Ü Z Y Ü Z E 18 EKİM 2014 Ekonomi HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA DERiN DONDURUCU SATIŞLARI 4 KAT ARTTI S Gülşan Kurt -Dondurucu satışlarının Türkiye’de geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkemizde beyaz eşya sektörü büyüyor, değişiyor ve tüketiciler için birbirinden farklı özelliklerde ürünler sunuyor. Derin dondurucular da sektörün tüketicilerle buluşan önemli ürünleri arasında yer alıyor. Derin dondurucu satışları artarken, tüketicinin derin dondurucu abancı Topluluğu’nun e-ticaret platformu Kliksa’nın verilerine göre, yılın ilk 6 ayında yatay seyir gösteren derin dondurucu satışları, Temmuz itibariyle artış gösterirken, maksimum seviyeye yükseldi. Dondurucu satışları, en fazla İstanbul ve Ankara’da yoğunlaşırken; Konya 3. sırada yer aldı. Kliksa Kategori Direktörü Hakan Kayaman ile bu konuyu konuşmak için biraraya geldik. tarafından tercih ediliyor. Derin dondurucuların bilinenin aksine çok az elektrik tüketiyor olması da son dönemlerde dondurucu teminini artıran nedenler arasında bulunuyor. -Derin dondurucu satışları hangi dönemlerde artıyor? Hayatımızda daha fazla yer bulmaya başlayan derin dondurucuların satışlarına baktığımızda, satışların yılın belli dönemlerinde yatay seyir gösterdiğini görüyoruz. Kurban Bayramı gibi önemli gün ve haftaların öncesi ve sonrasında ise satışlarda dikey seyir söz konusu. İSTANBUL VE ANKARA İLK SIRADA Kliksa.com verilerine göre satışların özellikle İstanbul ve Ankara’da yoğunlaştığını görüyoruz. Konya, İzmir ve Antalya ise satışların yoğunlaştığı diğer iller olarak öne çıkıyor. -Tüketiciler derin dondurucu alırken hangi unsurları göz önünde bulundurmalı? kullanımına bakış açısı ve gereksinimi de giderek değişiyor. Günümüzde meyve, sebze ve özelliklede et ürünlerini ilk günkü gibi, taze şekilde koruma ve tüketme eğilimi artış gösteriyor. Bu eğilim dolayısıyla son yıllarda derin dondurucular tüketicilerin en önemli gereksinimlerinden biri arasında yer alıyor. BİLİNENİN AKSİNE AZ ELEKTRİK TÜKETİYOR Ayrıca kullanılan buzdolabı ne kadar büyük olur olsun, tüketicilerin bir bölümü için derin dondurucu alanı yeterli gelmemektedir. Bu nedenle büyük olmayan ve yer işgal etmeyen derin dondurucu çeşitleri tüketiciler Ülkemizde, büyük hacim gerektiren ürünler için daha çok sandık tip modellerin tercih ediliyor. Çekmeceli modeller ise daha az hacim gerektiren ürünler açısından öne çıkıyor. Derin dondurucu ve modeli tercihi yaparken; enerji tüketimi, tercih edilen-kullanılacak ürünlerin hacmine uygunluğu, az ses ile çalışması, garanti süresi, temizlime kolaylığı, kapısının her iki yöne ya da kullanım yönünüze uygunluğu, ısı yükselmesi alarmının bulunması, frost-free, otomatik defrost seçeneklerinin bulunması, ayarlanabilir raf ya da sepet seçeneklerinin durumu gibi kriterlere özellikle dikkat edilmelidir. Kliksa Kategori Direkto¨ru ¨ Hakan Kayaman liksa Kategori Direktörü Hakan Kayaman, 500 ile 1.800 TL arası değişen fiyatlarla tüketicilerle buluşan derin dondurucularda, kullanım kolaylığı nedeniyle çekmeceli modellerin son dönemde daha çok tercih edildiğini belirterek, “Kullanıcılar, çekmeceli modellerde aradığı gıdayı daha rahat görerek dondurucudan çıkarabiliyor. Sandık tipi modeller ise ağırlıklı olarak daha büyük hacim gerektiren ürünler için kullanılıyor. Kurban bayramı döneminde her iki tip dondurucu satışında da ciddi oranda artış gözlemledik.” dedi. K Henkel Innovation Challenge başlıyor ’inci “Henkel 8 Innovation Challenge” için kayıt dönemi başladı. Henkel, “Creat. Learn. Grow.”(Yarat. Öğren. öğrencilerin iki kişilik takımlar oluşturarak, Yapıştırıcı Teknolojileri, Beauty Care ya da Çamaşır ve Ev Bakım iş birimlerinden biri için bir yarışmaya hak kazanacak. Birinciliği kazanan takım tüm dünyada kullanabileceği 10 bin euro değerinde bir seyahat bileti ile ödüllendirilecek. İkinci ve üçüncü takımlar da çeşitli seyahat çekleri kazanacak. Her üç takım da Henkel Yönetim Kurulu Başkanı Kasper Rorsted ile tanışma ve kendisine yenilikçi konseptlerini sunma fırsatına sahip olacak. Mentör programı ve iş fırsatları Geliş.) sloganıyla, tüm dünyadaki öğrencileri, sürdürülebilir ürünlere ve teknolojilere yönelik vizyoner fikirlerini ortaya koymaya davet ediyor. 28 ülkeden, farklı disiplinlerde eğitim gören öğrenciler, 10 Aralık gününe kadar yaratıcı fikirleriyle www.henkelchallenge.co m sitesine kaydolma ve iş geliştirme yöneticisi rolü üstelenebilme şansına sahip olacak. Uluslararası yarışmaya katılabilmek için konsept yaratmaları gerekiyor. Öğrencilerin görevi, 2050 yılına yönelik piyasa eğilimlerini ve piyasadaki zorlukları tanımlamak ve Henkel’in sürdürülebilirlik stratejisi ile uyumlu fikirler geliştirmek olacak. Takımlar, Henkel yöneticilerinden oluşan jüriyi ikna etmeye çalışacak ve en iyi olan takımlar, Viyana’da 2015 baharında gerçekleşecek olan uluslararası finalde Katılımcılara, tüm yarışma boyunca kapsamlı bir destek sunulacak. Henkel Kurumsal İşveren Markası Müdürü Jens Plinke, “Bütün yarı finalistlere deneyimli bir Henkel yöneticisi, kendilerine yardımcı olmak ve tavsiyelerde bulunmak için mentör olarak atanacaktır. Bu yarışma, öğrencilere eşsiz bir deneyim kazanma, şirketle önceden kişisel ilişkiler kurabilme ve iş fırsatlarını öğrenebilme fırsatını verecektir” diye konuştu. Kişisel mentör atanmasına ek olarak her takım, kayıt oldukları andan itibaren, geniş kapsamlı e-eğitim olanaklarına ve internet tabanlı seminerlere de erişim sağlayabilecek. Bu yılki yarışmada ilk kez, iki gün boyunca işe alım etkinliği yapılacak. Burada, Henkel yöneticileri, katılımcılara konseptlerini geliştirebilmeleri için destek verecekler. Ayrıca, stajyerlik ve iş olanakları için görüşmeler yapılacak. Plinke “Şirkete dair aydınlatıcı bilgiler ve doğrudan stajyerlik tekliflerinden oluşan bu yaklaşıma öğrencilerin çok olumlu yanıt vereceğini düşünüyoruz. Henkel Innovation Challenge, dünya genelinde geçerli olan İşveren Markası stratejimizin önemli bir parçası olup, Henkel için de yeniliklere açık, özenli ve girişimci bir ruha sahip öğrencilerle mesleki kariyerlerinin başında tanışabilmek ve onları motive edebilmek açısından büyük bir şans olacaktırˮ dedi.H HABER MERKEZİ DeFacto Teknoloji Şirketi kuruldu erakende tekstil sektörünün P güçlü oyuncularından DeFacto, hedefleri doğrultusunda çalışmalarına hız verdi. Yazılım ve iş geliştirme projelerini geliştirmek amacıyla Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark bünyesinde ‘DeFacto Teknoloji Hizmetleri AŞ’yi kurdu. Yeni şirketin Genel Müdürlük pozisyonuna ise Tayfun Arabalı atandı. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden 1995 yılında mezun olan Arabalı, profesyonel hayatına Bilin Software House’da yazılımcı olarak başladı. Pamukbank, Turkish Naval Academy, Garanti Teknoloji’de görev yapan Tayfun Arabalı, 2005 yılında Bilgi Üniversitesi’nde İşletme MBA’ini tamamladı. Londra’daki Bromcom Computers Plc’de bir yıl çalışmalarına devam eden Arabalı, aynı dönemde Londra Metropolitan Üniversitesi’nde Finansal Piyasalar ve Sermaye Piyasaları alanında yüksek lisansını bitirdi.Ziraat Teknoloji’de 2008 yılından bu yana Uygulama Geliştirme Direktörü olarak görev yapan Tayfun arabalı, Ekim 2014 itibarıyla DeFacto Teknoloji Hizmetleri A.Ş. Genel Müdür ve Ozon Giyim Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı (CIO) ünvanları ile DeFacto ailesine katıldı.H HABER MERKEZİ Migros’tan önemli sosyal sorumluluk T ürkiye’de kitap okumayı sevdirmek, okuma alışkanlığını yaygınlaştırmak ve ihtiyacı olan herkesin eşit şartlarda kitaba kavuşmalarını sağlamak amacıyla kurulan ‘Herkese Kitap Vakfı’ ve Perakende sektörünün öncüsü Migros yeni bir proje için bir araya geldi. Kitap okuma alışkanlığının gelişimine katkıda bulunmak amacıyla Herkese Kitap Vakfı ve Migros Grubu bir araya geldi. 21- 24 Ekim günleri arasında tüm Migros Mağazalarında kurulacak kitap toplama kutularına, müşteriler hem evden getirdikleri kitaplarını hem de dilerlerse Migros mağazalarından aynı dönemde 2’inciye yüzde 50 indirim kampanyasından faydalanarak aldıkları kitapları bırakabilecek.Migros mağazalarında toplanan kitaplar Herkese Kitap Vakfı aracılığı ile Türkiye’nin dört bir köşesine ulaştırılacak. HABER MERKEZİ 3 18 EKİM 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Türk beyaz et sektörü Rus pazarını 'fethediyor' Eti, 60 yıllık efsane marka Alaska Frigo’yu satın aldı Rusya'nın ABD ve AB ülkelerine gıda maddeleri ithalatında ambargo kararı öncesi Türkiye'nin bu ülkeye yönelik beyaz et ihracatı aylık 50 tonken, bu ay itibarıyla binlerce tona yükseldi ambargo kararı öncesi Türkiye'nin bu ülkeye yönelik beyaz et ihracatı aylık 50 tonken, bu ay itibarıyla binlerce tona yükseldi. Ağustos-eylül döneminde Beypiliç 946, Banvit bin, Keskinoğlu da 3 bin 300 ton beyaz et ihracatı gerçekleştirdi. için çeşitli ürün gruplarında yaklaşık 2 bin tonluk anlaşmalar imzaladı. Rusya'ya ihracatını yıl sonunda 3 bin tona ulaştırmayı planlayan firma, ağırlıklı olarak ileri işlenmiş hazır ürünler üretiminde hammadde olarak kullanılan mekanik sıyrılmış et siparişleri alıyor. Banvit, Beypiliç ve Keskinoğlu'nun da aralarında bulunduğu Türk beyaz et sektörünün önemli firmaları Rusya ile ardı ardına ihracat anlaşmalarına imza atıyor. Rusya'ya ihracatı ağustostan bu yana yaklaşık bin ton olan Banvit, gelecek dönemler Beypiliç, Rusya'ya bu yıl ağustosta 186 ton beyaz et ihraç ederken, eylülde 760 tona çıkardı. Bu ülkeye yönelik ihracatını ekim ayında bin ton seviyesine çıkarmayı hedefleyen şirketin de satışlarının büyük çoğunluğunu mekanik ayrıştırılmış et oluşturuyor. usya'nın ABD ve AB R ülkelerine gıda maddeleri ithalatında Keskinoğlu, Rusya'ya temmuzda 338 tonla başlayan beyaz et ihracatını eylül sonu itibarıyla 3 bin 300 tona çıkardı. Bu ay Rusya'nın önde gelen ithalatçılarından olan ve 67 bin 500 satış noktası bulunan işlenmiş piliç eti pazarının yarısından fazlasına sahip Produkty Pitania ile yeni bir anlaşma imzalayan Keskinoğlu, anlaşma kapsamında çiğ piliç etinin yanı sıra piliç sosis ihracatı da yapacak. Böylece Rusya'da ilk kez bir Türk piliç eti markası ambalajlı bir ürünle tüketiciye ulaşmış olacak. Keskinoğlu, Rusya'ya bu yıl sonuna kadar 7 milyon dolarlık piliç eti, 500 bin dolarlık da sosis ihracatı yapmayı planlıyor. "Firmalarımız yoğun bir görüşme trafiği yaşıyor" Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD–BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Sait Koca yaptığı açıklamada, Rusya'nın ambargo kararı öncesinde Rusya’ya beyaz et satışı için gerekli izinler bulunmasına rağmen ihracatın çok düşük seyrettiğini anımsattı. Ambargo kararından önce 50 tonlar seviyesinde olan Rusya beyaz et ihracatının, geçen ay itibarıyla 6 bin tona ulaştığını bildiren Koca, söz konusu ihracatın çoğunun mekanik ayrılmış et ve bunların hammaddelerinden oluştuğunu kaydetti. Koca, şöyle konuştu: "Hedefimiz mekanik ayrılmış etin yanında bütün piliç, parça ürünler, sosis-salam gibi ürünlerle ileri işlenmiş ürünleri de daha fazla gönderebilmek. Bu konuda firmalarımız yoğun görüşme trafiği yaşıyor. Sektör olarak Rusya'dan 2015 yılı için 150 bin tonluk kota talep ettik. Rusya'ya ihracatta asıl etki gelecek yıl hissedilecek. Sektörümüz kapasite, altyapı ve teknik birikim ile bu üretimi rahatlıkla karşılayabilecek seviyede. Hedefimiz ambargo kalksa dahi Rusya pazarında kalıcı olmak.”C CİHAN nlu mamuller ve U çikolata sektöründe faaliyet gösteren Eti Gıda'nın Yönetim Kurulu Başkanı Firuzhan Kanatlı, yeni alanlarda büyüme hedefi doğrultusunda toplam 13 milyon lira yatırımla Alaska Frigo markasını satın aldıklarını; yurtiçi ve yurtdışında başka satın almalar da yapabileceklerini söyledi. Eti'nin yeni marka yatırımı ile ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Kanatlı, "Alaska Frigo İHRACAT HEDEFİ İÇİN KATMA DEĞER VURGUSU 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için katma değer şartı koyan TİM Başkanı Büyükekşi, katma değerin artırılabilmesi için tasarım, Ar-Ge, inovasyon ve markaya önem verilmesi gerektiğine dikkat çekti. yatırımı ile faaliyet alanımızı genişletiyoruz. Çikolata kaplamalı soğuk atıştırmalık alanına adım atıyoruz. Eti olarak Türkiye'nin en büyük 100 şirketi arasındayız. Yeni yatırımlarla şirketimizi daha da büyütmeyi hedefliyoruz" dedi ve ekledi: "Yurtiçi ve yurdışında yeni yatırımları radarda tutuyoruz. Bu kapsamda Eti markasına uygun olan markaların satın alınması da ilgi alanımızda." Eti'nin satın aldığı ilk marka Toplantıda verilen bilgiye göre, Alaska Frigo Eti’nin satın aldığı ilk marka konumunda bulunuyor. Eti, Alaska Frigo’nun satın alınması işleminde marka satın alma, üretim tesisi yatırımı ve satış-dağıtım altyapısı için toplam 13 milyon liralık yatırım gerçekleştirdi. İhracata yönelecek Eti'nin Eskişehir fabrikasında üretilecek olan Alaska Frigo'nun ilk etapta batı ve doğu Marmara ile batı Akdeniz bölgelerinde satışa sunulacağını; sonrasında ise Türkiye geneline yayılacağını söyleyen Eti Gıda İcra Kurulu Başkanı Hakan Polatoğlu ise, ürünün ihracatına da yöneleceklerini belirtti. Öte yandan Eti'nin 2013 cirosu 1 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.H HABER MERKEZİ Suudiler petrolde 'fiyat savaşı'na hazırlanıyor daha az enerji tüketen ürünlere yönelmesi lazım. Çünkü Türkiye'nin malum ne doğalgazı ne de petrolü var. O nedenle az enerji tüketimi ve enerji verimliliğine çok dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefini gerçekleştirebilmesi için katma değeri yüksek ürünlere ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. T Büyükekşi, yaptığı açıklamada, ihracat hedefine ulaşabilmek için 4 ana konuya yoğunlaşılması gerektiğini, yaptıkları her toplantıda özellikle katma değerin artırılması gerektiğini vurguladıklarını ifade etti. 4 ana başlıkta topladı Katma değerin artırılabilmesi için tasarım, Ar-Ge, inovasyon ve markaya önem verilmesi gerektiğine dikkati çeken Büyükekşi, şunları kaydetti: "Bunun için de mutlaka küçük KOBİ'ler yerine orta ve ortanın üstü seviyeye gelmemiz lazım. Gerek verimliliği artırabilmek açısından gerekse üretimde belli rekabet avantajını yakalayabilmemiz için şirketlerimizi büyütebilmemiz lazım. Ölçek ekonomisine önem vermemiz gerekiyor. Dünyada marka oluşturabilmemiz ve söz sahibi olabilmemiz için önce Türkiye'de marka olmamız, Türkiye'de belli bir üretim gücünü elimize geçirmemiz gerekiyor. Onun için de birleşme konusunda mutlaka kendimizi inandırmamız, motive etmemiz lazım. 'Bir elin nesi var yerine iki elin sesi var'ı kendimize şiar edinmemiz lazım." Türkiye'nin ihracatının yüzde 90'ının sanayi, yüzde 10'unun da tarım ürünlerinden oluştuğuna işaret eden Büyükekşi, 10 binden fazla ürün ihraç edildiğini ancak ana ihraç ürünleri sıralamasında ilk sırada otomotiv endüstrisi, otomotiv ve otomotiv yedek parçası sektörünün, daha sonra hazır giyim, kimya ve çelik sektörünün geldiğine dikkati çekti. "Yükte hafif pahada yüksek ürünleri üretip ihraç etmemiz lazım" İhracatın artmasının sadece miktarla alakalı olmadığına vurgu yapan Büyükekşi, "Türkiye her konuda önemli bir üretim üssü. Bu özelliğimizi daha çok katma değeri yüksek ürünlere ve yüksek teknolojiye odaklandırmamız gerekiyor. Yükte hafif pahada yüksek ürünleri üretip ihraç etmemiz lazım. Sanayicilerimizin Büyükekşi, sanayicilerin Ar-Ge'ye yeteri kadar önem vermediğini ve pay ayırmadığını dile getirerek, firmaların Ar-Ge ve inovasyon yapabilmesi için öncelikle belli bir büyüklüğe ulaşarak para kazanacak seviyeye gelmesi gerektiğini ifade etti. TİM ve THY'nin protokolü Türkiye'nin önünde Afrika gibi çok önemli bir pazar olduğuna işaret eden Büyükekşi, özellikle Türk Hava Yolları (THY) ve Dışişleri Bakanlığının gerçekleştirdiği faaliyetlerle bu konuda bir destan yazıldığını anlattı. Büyükekşi, Afrika ülkelerine her ay yeni bir sefer açan THY'nin yıl sonunda dünyada Afrika'ya en çok uçan hava yolu şirketi olacağını, bunun Türkiye ve iş dünyası açısından çok önemli olduğunu vurguladı. CİHAN Devlet lüks yerlerden çekilecek Bakan Şimşek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında, makro ekonomik gelişmeler ve ocak-eylül 2014 dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçları, 2014 sonu bütçe gerçekleşme tahmini ve 2015 Merkezi Yönetim Bütçesi Kanun Tasarısı hakkında basın toplantısı düzenledi. imşek kamu Ş kampüslerine ilişkin "Lüks yerlerden çekilmemiz lazım. Kamu Kampüslerini daha mütevazi yerlere yapacağız" açıklamasında bulundu. Şimşek, 2015 yılı bütçe yasa tasarısının bugün Meclis'e gönderileceğini belirtti. Şimşek, 13 yılın en büyük kuraklığı ve jeopolitik gelişmelerin gıda fiyatlarını artırdığını belirtirken, uzun vadede enflasyonun yüzde 5'in altına indirilmesi doğru olur" dedi. Şimşek gelecek yıl maliye ve para politikasının sıkı tutulmaya devam edileceğini söyledi.CİHAN uudi Arabistan'ın petrol üretimini S artırarak pazar payını koruması ve diğer tüm petrol üreticilerine karşı 'fiyat savaşı' açabileceği öngörülüyor. Düşen ham petrol fiyatları karşısında, varil başına en ucuz petrolü üreten Suudi Arabistan'ın üretimini artırarak pazar payını koruması ve diğer tüm petrol üreticilerine karşı 'fiyat savaşı' açabileceği öngörülüyor. Petrol fiyatları, Amerikan dolarındaki yükseliş, petrol arzındaki artış, Asya ülkelerindeki büyümenin yavaşlaması ve Avrupa piyasalarının zayıf performansları nedeniyle 4 yılın en düşük seviyesine inerek 85 dolarda seyrediyor. ABD'deki Houston Üniversitesi enerji ekonomisti Ed Hirs, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın dünyada varil başına en düşük maliyet ile petrol üreten ülke olduğu için, diğer tüm petrol üreticilerine karşı 'fiyat savaşı' açabileceğini söyledi. Hirs, Suudi Arabistan'ın azalan petrol fiyatlarına karşılık üretimini artırarakpetrol satışlarından elde ettiği satın alma gücünü koruyacağını belirterek Amerikan dolarındaki yükselişin de bu duruma olumlu katkıda bulunacağını vurguladı. Washington'daki Amerikan Güvenlik Projesi adlı düşünce kuruluşunun enerji uzmanı Andrew Holland, Suudi Arabistan'ın petrol piyasasındaki payını korumak için petrol üretimini artıracağını ifade etti. Holland, şunları kaydetti: "Suudi Arabistan, fiyatları yükseltmek için üretimi azaltmak yerine üretimi artırarak piyasadaki payını korumak istiyor. Asıl soru, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ülkelerinin bu duruma nasıl yaklaşacağı. Venezuella ve İran, düşenpetrol fiyatlarını yükseltmek istiyor. En nihayetinde, Suudi Arabistan petrol fiyatlarının hangi seviyede olacağını belirleyen ülke olacak. Çünkü en büyük rezervlere sahip. Kaybedecek veya kazanacak çok şeyi var." Suudi Arabistan'ın Riyad merkezli Jadwa Yatırım Araştırma Başkanı Fahad al-Turki ise herhangi bir fiyat savaşının olmadığını, fiyatlarındaki düşüşün piyasa dinamikleri ve arz artışına bağlı olduğunu dile getirerek önümüzdeki aylarda fiyatların artacağını, 2015'te ortalama 100-105 dolara kadar çıkacağını söyledi.H HABER MERKEZİ 4 18 EKİM 2014 Borsa Finans HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gündemde Neler Var? 14:30_TCMB Beklenti Anketi Faruk BAKAÇ 15:30_ABD Konut Başlangıçları (Eylül, aylık) Beklenti: %4.6 Önceki: %14.4 15:35_Fed Başkanı Janet Yellen konuşma yapacak Şirket Haberleri Trabzonspor, kayıtlı sermaye sistemine (125 mn TL) geçmek için SPK’ya başvurdu. Halk GYO ve Vakıf GYO, müşterek konut projesi geliştirmek üzere, İstanbul/Sancaktepe İlçesinde 98.127 metrekarelik arsayı, 110 mn TL+KDV bedel karşılığında %5050 pay ile müştereken satın aldı. İndeks Bilgisayar, 16 Ekimde görüşmeye başladığını duyurduğu Lenovo Technology BV ile Lenovo marka akıllı telefon ürünlerinin tedarik ve satışını kapsayan distribütörlük anlaşmasını imzaladı. Bu anlaşma ile önümüzdeki 1 yıl içinde 100 mn TL’lik satış hasılatı bekliyor. Şirketin son 1 yıllık satış gelirinin %6’sına denk gelmekte.Reysaş GYO, Sakarya’daki depoyu 2,65 mn TL bedelle sattığını açıkladı. Sözkonusu satıştan 2,55 mn TL zarar ettiğini açıkladı. Aselsan sensör sistemlerini teslim etti. Aselsan, AeroVironment firmasının Alaska’daki petrol boru hatlarını gözleyen insansız uçan sistemlerde kullanacağı ileri teknoloji sensörü teslim etti. Turkcell, sermayesinin tamamına sahip olduğu bağlı ortaklığı Turktell Uluslararası Yatırım Holding ile Kolaylaştırılmış Usulde Birleşme" için Sermaye Piyasası Kurulu'na başvurdu. Koç Holding’in bağlı ortaklı Setur, İstanbul Yeni Havalimanı Gümrüksüz Satış Mağazaları ihalesine Lagardere Services SAS ile teklif verilmesine karar verdi. Global Yatırım Holding, sermayesinin tamamına sahip olduğu bağlı ortaklığı GES Enerji ile Kolaylaştırılmış Usulde Birleşme" kararı aldı. Sinpaş GYO, ilk 9 ayda 1.017 ünitenin ön satışını yaptığını, ön satış cirosunun 502 mn TL olduğunu, teslimatların yapıldığı unite sayısının ise 886 olduğunu açıkladı. Turkcell’in İran’a karşı açtığı dava geri çevrildi. Turkcell'in İran'da ikinci GSM lisansı konusunda düştüğü ihtilafı çözmek için, uluslararası tahkim mahkemesine yaptığı müracaatın kabul edilmediği bildirildi. Milli Piyango İdaresine ait şans oyunlarının lisans verilerek özelleştirilmesi ihalesini kazanan Net Şans-Hitay Ortak Girişim Grubu (OGG), bu alanda faaliyet göstermek üzere yeni şirket kurdu. 16:55_ABD Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi (Ekim) Beklenti:84.0 Önceki:84.6 TÜRKİYE Türkiye, BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilemedi… Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) 2015-2016 yılları geçici üyeliği için yarışan Türkiye, New York’ta istediği sonucu alamadı. İlk iki turda yarıştığı İspanya ile gerekli olan üçte iki çoğunluğun oyunu alamayan Türkiye, son tur 60 oy alarak koltuğu İspanya'ya kaptırdı. Son turda İspanya 132 oy alarak Konsey’e geçici üye olmaya hak kazandı. Microsoft Türkiye ve AÜ'den teknoloji işbirliği "Gelecek nesil yeni teknolojilerle desteklenecek" Projenin duyurusunu yapmak üzere Ankara Üniversitesi Rektörlük Binası'nda düzenlenen toplantıya Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen ve davetliler katıldı. icrosoft Türkiye'den yapılan yazılı açıklaM maya göre, Microsoft uygulamadan faydalanabilecek. Türkiye ve Ankara Üniversitesi, Türkiye'de teknoloji odaklı nitelikli eğitim ve öğretimi güçlendirecek önemli bir işbirliğine imza attı. İşbirliği kapsamında Ankara Üniversitesi'nin 70 binden fazla öğrencisi, Microsoft'un bulut hizmeti Office 365'i ücretsiz olarak kullanarak iş hayatında 1 milyardan fazla kişinin tercihi Office uygulamalarına ulaşabilecek, e-posta, takvim, ekip siteleri başta olmak üzere avantajlı birçok Bununla birlikte, her yıl Ankara Üniversitesi mezunu gençlerin kurduğu 2 genç girişime Microsoft Innovation Center'ın ofis ve teknolojik altyapı çözümlerinden faydalanma hakkı sağlanacak. Üniversitenin akademisyenleri de uzaktan eğitim içeriğinden yararlanarak, bilgi teknolojileriyle bütünleşik, bilimsel araştırmalarına destek olacak çözümlerden faydalanabilecek. Türkiye'nin teknoloji tüketen bir toplumdan, teknoloji üreten ve inovasyonla kalkınan bir topluma geçişinde üniversite ve özel sektör arasında yapılan işbirliklerinin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Tamer Özmen, Ankara Üniversitesi ile gerçekleştirdikleri işbirliğinin bu alanda örnek bir çalışma olduğunu kaydetti. Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomik gelişiminin temelinde bilgi teknolojilerine yapılan yatırımların yer aldığını belirten Özmen, şu ifadeleri kullandı: "Microsoft Türkiye olarak ku- rumlar ve bireylerin yeni ve önde olabilmeleri için, bilişimin tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de en fazla yatırım yapılan alanlardan biri olması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'nin yazılım sektörüne yaptığımız tüm yatırımlar ekonomik gelişimde çarpan etkisi yaratıyor. Kurulduğumuz günden bu yana yerelleştirme çalışmalarının yanı sıra eğitim, destek, çözüm ve güvenlik konularında kapsamlı faaliyetler yürütüyoruz. Bugün Ankara Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz işbirliğinin ülkemizin bilgi teknolojileri alanında ilerlemesi ve doğru insan kaynağının yetiştirilmesi adına büyük önem taşıyacağına inanıyoruz." Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de Ankara Üniversitesinin uluslararası düzeyde saygın ve tanınan bir üniversite olduğunun altını çizdi. AA ABD'de boru üreticileri Türkiye ve Güney Kore'den yapılan ithalatı şikayet ettiler… ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu ve ABD Ticaret Bakanlığı'na dilekçe veren ABD'li boru üreticileri Türkiye ve Güney Kore'den yapılan ithalatı şikayet ettiler. ABD Fed/Bullard, "Fed, tahvil alımlarını bitirmeyi ertelemeyi değerlendirmeli" St. Louis Fed Başkanı James Bullard, ABD'nin temel göstergelerinin güçlü olduğunu ancak Fed'in enflasyon beklentilerindeki düşüşü, Avrupa'nın zayıflayan ekonomik görünümünü dikkate alarak tahvil alımlarını sona erdirme fikrini askıya almayı değerlendirmesi gerektiğini söyledi. SYA Çin Merkez Bankası'nın gevşek para politikasını güçlendirmesi bekleniyor… China Securities Journal'ın Güngör URAS KDV ve ÖTV artışı kapıda Bütçe devletin bir yıl içinde parayı nereden bulacağını ve nerelere harcayacağını gösterir. Bütçe, gelecek bir yıl içinde devletin kimlerin cebinden ne kadar para alacağını, bu paraları kimlerin cebine aktaracağını gösterir. Bu nedenle bütçe başta Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey Amcam olmak üzere her vatandaşı ilgilendirir. 2015 yılı bütçesinin temel büyüklükleri Orta Vadeli Mali Plan ile açıklandı. Buna göre devlet halktan gelecek yıl 452 milyar TL para toplayacak, 21 milyar TL borçlanacak, böylece toplam 472 milyar TL harcama yapacak. Devletin halktan değişik şekilde toplayacağı ve harcayacağı paranın büyüklüğü milli gelirin (GSYH) dörtte biri büyüklüğünde.Devlet 2015 yılında harcayacağı paranın yüzde 83’ünü vergi olarak halktan toplayacak, yüzde 13’ünü varlık satarak, özelleştirmeyle ve diğer şekillerde bulacak. Yüzde 4’ü için de borçlanacak.2015 yılında devletin toplam harcamalarının yüzde 30’u personel harcamalarına gidecek. Toplam harcamalarda sağlık, sosyal yardım ve emeklilik için yapılan harcamaların payı yüzde 20 oranında. Toplam harcamaların yüzde 9’u devletin mal ve hizmet alımına, yüzde 9’u devlet yatırımlarına gidecek. Mahalli idareler de toplam harcamalardan yüzde 11 dolayında pay alacak. Ekonomi küçülürken... Statkraft'tan yeni HES hamlesi Amazon.com ilk mağazasını New York’ta açıyor nline e-ticaret devi Amazon.com, ilk fiziksel mağazasını New York’ta, ünlü Empire State biO nasının hemen karşısında açmaya hazırlanıyor ABD'li e-ticaret devi Amazon.com şirketi, ürünlerinin fiziki olarak alınıp satılabileceği ilk mağazasını açmaya hazırlanıyor. Mağaza, ABD'nin New York şehrinde, Manhattan adasında açılacak.Mağaza, Manhattan'da bu yıl tatil sezonu sırasında Empire State Binası'nın hemen karşısında açılacak. Fiziksel olarak çok da devasa bir mağaza olmayacak olan bu Amazon.com lokasyonu, sadece sınırlı orveçli enerji üreticisi Statkraft, Avrupa'nın en hızlı büyüyen enerji pazarı olan N Türkiye'de devam eden iki projesinin tamam- Norveç devletine ait olan şirkete göre Türkiye enerji pazarı sadece nüfus artışı ve kişi başı tüketim artışının etkisiyle 2020'e kadar her yıl yüzde 6 büyüyecek. Avrupa'nın en büyük yenilenebilir enerji üreticisi olan Statkraft şu anda Türkiye'e 620 megawatt (MW) gücünde iki hidroelektrik santralinin inşaatını yürütüyor. İnşaatı devam eden 102 MW gücündeki Kargı santralinin gelecek yılın ilk çeyreğinde, 517 MW gücündeki Çetin santralinin ise 2018'de tamamlanması bekleniyor.AA 2015 yılı için ekonominin büyüme tahmini yüzde 4.0 oranında, buna karşılık bütçe giderlerinin yüzde 8.3, gelirlerinin yüzde 12.1 oranında artırılması öngörülüyor.Almadan vermek sadece Tanrı’ya mahsustur. Ekonomi yüzde 4.0 büyürken bütçe gelirinin yüzde 12.1 oranında artırılması ancak vergi artırımı, zamla mümkündür.Kısa sürede Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi gibi doğrudan vergilerde artırım yapılamayacağına göre, yakın günlerde KDV ve ÖTV gibi Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey Amcam’ın ödedikleri dolaylı vergilerde artış olacaktır. Devlet buna mecburdur. Almadan vermek imkânsız Hatırlatmak için tekrarda yarar var: Daha çok harcama yapmak için, devletin gelirinin artması gerekir. Devletin gelirinin artması için; (1) Büyümenin artması, (2) Büyüme artmıyorsa enflasyonun artması, (3) Büyüme ve enflasyon artmıyorsa vergilerin artması, (4) Vergiler artmıyorsa, para bulmak arayışında özelleştirmeye ve varlık satışına gidilmesi, (5) Bütün bunlar işe yaramıyorsa daha çok borçlanılması gerekir. lanmasının ardından hidroelektrik santrallerini artırmayı planlıyor. Şirketin CEO'su Christian Rynning-Toennesen, Reuters'a dün yaptığı açıklamada "Şu anda devam eden iki inşaatın tamamlanmasının ardından Türkiye'de yeni projeler yapmak istiyoruz" dedi. Önce yargı mensuplarına, ardından akademisyenlere maaş zammı gündeme geldi. Bunun arkası da gelir. Diğer çalışanlara da zam yapma zorunluluğu ortaya çıkar. Çalışanlara yapılan zammı, emekli zammı ve sosyal yardımlarda artış izler... sayıda ürünün teslimatı için kullanılacak. Özellikle yaklaşan noel dönemi öncesi Amazon.com’un bu lokasyonu açması bekleniyor. Amazon’un mağazaya sadece sınırlı sayıda ve özel ürünleri getireceği, önünde uzun sıralar oluşacak ikonik bir mağaza yaratacak olması da kuvvetle muhtemel.AA 2015 bütçesinin vergi gelirleri hedefi belirlenirken 2014 yılı bütçesindeki dolaylı vergi hedeflerinin çok üzerinde hedefler belirlenmiş durumda. Dahilde alınan KDV’nin yüzde 12.8, ithalde alınan KDV’nin yüzde 13.6, ÖTV’nin yüzde 5.6 oranında artması hedef alınmış.Özetlersek, 2015 yılında büyüme yüzde 4.0’lerde kalacağına göre, KDV ve ÖTV oranlarının bütçede öngörülen oranlarda artması için; (1) Ya enflasyonun ipi sonuna kadar gevşetilecektir. (2) Ya da cari açığın büyütülmesi pahasına, ithalat kapısı açılacaktır. (3) Ya da KDV ve ÖTV oranları artırılacaktır.M MİLLİYET 17.10.2014 haberine göre Çin Merkez Bankası'nın yılın geri kalanında ekonomik büyümeyi desteklemek için gevşek para politikasını güçlendirmesi bekleniyor. Habere göre Çin MB, aralarında repo faizinin de olduğu belirli faiz oranlarını düşürerek reel ekonomi için fonlama maliyetlerini azaltmaya çalışacak. Summers, "Çin ekonomisinde yavaşlama riski küçümseniyor" ABD eski Hazine Bakanı Lawrence Summers, ekonomist Lant Pritchett ile birlikte kaleme aldığı makalede, Çin ekonomisinde yavaşlama riskinin olduğundan düşük tahmin edildiğini, küçümsendiğini savundu. BOJ/Iwata, "Çıkış stratejisini konuşmak için çok erken" Japonya Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Kikuo Iwata, BOJ'un büyük ölçekli parasal genişlemesini sona erdirmeyi düşünmek için çok erken olduğunu söyledi. 18 EKİM 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 5 Tüketici kredileri arttı, kredi kartı kullanımı azaldı Mevduat bankalarının tüketici kredileri, 19 Eylül ile biten haftada bir önceki haftaya göre yüzde 0,06 artarak 256,5 milyar lira, kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 0,43 azalarak 83,2 milyar lira oldu. bankalarının Mevduat tüketici kredileri, 19 Eylül ile biten haftada bir önceki haftaya göre yüzde 0,06 artarak 256,5 milyar lira, kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 0,43 azalarak 83,2 milyar lira oldu. Türkiye Cumhuriyet merkez bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka istatistiklerine göre, 19 Eylül ile biten haftada mevduat bankalarının tüketici kredileri yüzde 0,06 artarak 256 milyar KOMİSYONLAR DEĞERLENDİRECEK 19 Eylül'le biten haftada mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 108 milyar 813 milyon 372 bin lirası konut, 6 milyar 429 milyon 764 bin lirası değerlendirmek üzere rapor değerlendirme komisyonları oluşturulabilecek. Maliye Bakanlığı'nın Rapor Değerlendirme Komisyonlarının Oluşturulması ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre; vergi incelemelerinde etkinlik, verimlilik, koordinasyon ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla aynı konu, sektör veya mükellef grubuna yönelik olarak yapılan incelemeler sonucunda, vergi müfettişleri tarafından düzenlenen vergi inceleme raporlarını değerlendirmek üzere, vergi denetim kurulu başkanı tarafından belirlenen, meslekte 10 yılını tamamlamış vergi müfettişleri arasından görevlendirilecek en az 3 asil ve yeterli sayıda yedek üyeden müteşekkil rapor değerlendirme komisyonları oluşturulabilecek. İhtiyaca göre oluşturulacak rapor değerlendirme komisyonu sayısı ile bu komisyonlar tarafından değerlendirilecek raporlara ilişkin konu, sektör veya mükellef grupları Başkanlık tarafından belirlenecek. Eğitim, fen ve edebiyat mezunlarına müfettişlik imkanı Öte yandan, Maliye Bakanlığının, Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre, kurula verilen görevlerin yerine getirilmesinde, uzmanlaşma, iş bölümünün sağlanması ve işgücünün verimli kullanılması amacıyla uygun görülen yerlerde Bakan onayı ile doğrudan başkanlığa bağlı olmak üzere grup başkanlıkları kurulabilecek veya kaldırılabilecek. 35 yaşını doldurmamış olacak Vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavı başkanlıkça belirlenen yerlerde yapılacak. Sınava girecekler, yazılı sınavın yapıldığı yılın ocak ayının 1. günü itibarıyla 35 yaşını doldurmamış olacak. Vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavına katılabilmek için adaylarda, en az 4 yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri, mühendislik fakültelerinin lisans bölümleri ile eğitim, fen ve edebiyat fakültelerinin matematik, istatistik, fizik, kimya, biyoloji, fen bilimleri ile fen ve teknoloji bölümlerinden ya da bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen fakültelerden birini bitirmiş olma şartı aranacak. CİHAN kartı harcama tutarının 38 milyar 328 milyon 655 bin lirası taksitli, 44 milyar 873 milyon 849 bin lirası taksitsiz olarak gerçekleşti. Finansman şirketlerinin aynı dönemde kullandırdıkları tüketici ve taksitli ticari kredi tutarı 15 milyar 859 milyon 455 bin lira oldu. Bu tutar geçen haftaya göre yüzde 0,32 ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,62 artış kaydetti.C CİHAN Bireysel ve kurumsal kredi kartlarıyla yapılan harcamalar da 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 6,04, yıl sonuna göre yüzde 8,32 azalışa işaret etti. Kredi e-devlet kullanıcılarının sayısı 19 milyona ulaştı serspots, “Devletin U Kısayolu” olarak adlandırılan e-devlet ergi V müfettişlerince düzenlenen raporları taşıt, 141 milyar 290 milyon 729 bin lirası da diğer kredilerden oluştu. Geçen yılın aynı dönemine oranla mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 14,22, taksitli ticari krediler de yüzde 29,45 arttı. sistemi Turkiye.gov.tr’nin erişim istatistiklerini açıkladı. Şu an 19 milyon kişinin kullandığı sistemden kadın ve erkekler birbirlerine çok yakın oranlarda yararlanırken, e-devlet uygulamalarını en çok kullanan yaş aralığı 46-65 olarak öne çıkıyor. Siteye erişimde en çok kullanılan işletim sistemi Windows, tarayıcı Chrome, mobil işletim sistemi ise Android. Konu ile bilgi veren Userspots Kurucusu ve Kullanılabilirlik Analisti Mustafa Dalcı, cinsiyete göre kullanım oranlarının yüzde 54,1 erkek ve yüzde 45,8 kadın olarak şekillendiğini söyledi. Sisteme en çok giriş yapılan ülkenin yüzde 98,2 ile Türkiye olduğunu belirten Dalcı, “Kullanıcıların giriş yaparak hizmet aldıkları diğer ülkeler ise ABD, Almanya ve İngiltere olarak sıralanıyor. Şehir bazında baktığımızda ise yüzde 31,7’lik oranıyla İstanbul’un ilk sırada yer aldığını, Ankara, İzmir, Antalya ve Adana’nın onu takip ettiğini görüyoruz” dedi. erişimde en çok kullanılan işletim sisteminin yüzde 99’a yaklaşan oranı ile Windows olduğunu belirten Dalcı, tarayıcıda ise ilk sırayı açık farkla Chrome’un aldığına dikkat çekti. Yaş aralıklarına göre kullanım oranlarında 4665 yaş grubunun her iki cinsiyet için de en yüksek kullanım oranına sahip bulunduğunu kaydeden Dalcı, “Bu grubu 26-35 ve 35-44 yaş aralıkları izliyor. 18-25 yaş aralığının ortalama yüzde 13’lük bir orana sahip olmasını, gençlerin de e-devlet uygulamalarından yararlanmaya başladıkları şeklinde yorumlayabiliriz” diye konuştu. Mobilde Android önde Mustafa Dalcı, Turkiye.gov.tr’ye teknik erişim konularında da bilgi verdi. Platforma Köprü ve otoyol gelirleri 650 milyon liraya yaklaştı ürkiye'de, köprü ve otoyollardan bu yılın 9 ayında 649 milyon 434 bin lira gelir elde edildi. T Karayolları Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, eylülde köprü ve otoyolları 35 milyon 439 bin 410 araç kullandı. Bu araçlardan 78 milyon 139 bin 824 lira gelir sağlandı. İstanbul'daki Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden yılın 9 ayında geçen 112 milyon 274 bin 563 araçtan da 173 milyon 110 bin 144 lira ücret alındı. Aynı dönemde otoyolları kullanan 187 milyon 518 bin 12 taşıttan da 476 milyon 323 bin 954 lira gelir elde edildi. Böylece yılın 9 ayında köprü ve otoyollardan 649 milyon 434 bin 98 lira gelir elde edilmiş oldu. CİHAN Yüzde 59’luk Chrome’u yüzde 21 ile Internet Explorer ve yüzde 6,5 ile Firefox’un takip ettiğini söyleyen Dalcı, “Mobil işletim sistemlerini incelediğimizde ise Android tabanlı cihazların, yüzde 70’i aşan oranla iOS’un 3 katından fazla kullanım oranına sahip olduğunu görüyoruz. 360x640, mobil cihazlar arasında yüzde 20 ile en yaygın ekran çözünürlüğü olarak öne çıkıyor. Tüm listeye baktığımızda, yüksek çözünürlüklü üst sınıf cihazların e-devlet erişiminde çok tercih edilmediğini söyleyebiliriz” dedi.A AA ISSN 1308 7606 VERGİ RAPORLARINI 533 milyon 865 bin liraya çıktı. Kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 0,43 azalışla 83 milyar 202 milyon 504 bin liraya geriledi. Söz konusu dönemde taksitli ticari krediler yüzde 0,65 artarak 141 milyar 201 milyon 715 bin liraya ulaştı. Yıl:70 Sayı:24955 Tarih:18 Ekim 2014 Cumartesi Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi Bilal ÇETİN Kübra ERENER Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT Yasemin ERENER İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Haber Müdürü İnternet Site Editörü Kenan KURTOĞLU Yücel TANOL İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Reklam Pazarlama ve Dağıtım Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 ANKARA İRTİBAT Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 6 18 EKİM 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA KIBRIS Rum Savunma Bakanı Hristoforos Fokaidis, doğalgaz çalışmaları ile ilgili olarak Türkiye'nin baskılarına karşı gereken tüm önlemleri alacaklarını söyledi. Rum bakan, Güney Kıbrıs'ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi'nde (MEB) "Türkiye'nin tehditlerinin kabulünün mümkün olmadığını" savundu. Fokaidis, Rum hükümetinin, kendi enerji planları ve stratejik hedeflerine bağlı olmaya devam edeceğini belirterek, "Türkiye'nin kışkırtıcı eylem ve tehditlerinin amacının Lefkoşa'nın doğalgaz keşfedilmesi ile ilgili planlarını değiştirmesi" olduğunu söyledi. CİHAN ÇEK CUMHURİYETİ Çek Cumhuriyeti'nde akli dengesi bozuk bir kadın, lisede üç öğrenciyi bıçakladı. Saldırıda 16 yaşındaki erkek öğrenci ölürken, iki kız da yaralandı. Başkent Prag'ın 120 kilometre güneydoğusundaki Zdar nad Sazavou'da düzenlenen saldırının ardından 26 yaşındaki kadın yakalandı. Operasyonda bir polis memuru da yaralandı. Çek polisi, polis olay yerine geldiğini şüphelinin yaralı kızlardan birini rehin aldığını fakat şok tabancasıyla etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Akli dengesinin yerinde olmadığı belirlenen genç kadının iki yıl önce de benzer bir saldırı girişiminde bulunduğu belirtildi. Bir ilkokulda 7 yaşındaki kız çocuğunu rehin alan kadın, bir okul çalışanını bıçaklamıştı. CİHAN FRANSA Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Türkiye’ye Kobani’deki Kürtlere yardım götürülmesi için sınırlarını açması sağrısında bulundu. Hollande, "Türkiye Suriyeli Kürt direnişçilere destek götürülmesi için sınırlarını mutlak şartla açmalıdır.’’ kullandı. Kerry: Türkiye ile anlaşmazlık yaşamıyoruz BD Dışişleri Bakanı John Kerry, Türkiye’nin koalisyon adına ne yapıp yapmayacağı ile ilgili bir anlaşmazlık yaşamadıklarını söyledi. John Kerry Paris’te Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile görüşmesinin ardından bir basın toplantısı düzenledi. A Türkiye ile askeri tesisler konusunda yapılan müzakereler ile ilgili bir soru ile karşılaşan Kerry, Türkiye'nin koalisyona katılması, koalisyon içinde yaptıkları ve taahhütleri ile koalisyonun çok değerli bir üyesi olduğunu ifade etti. Türkiye ile görüşmelerde herhangi bir anlaşmazlık yaşanmadığını dile getiren Kerry, “Açıkçası Türkiye’nin bu sürecin ilerlemesinde oynayacağı çok önemli roller olduğunu düşünüyorum.” dedi. Türkiye’nin koalisyon içinde alacağı sorumlulukları daha net bir şekilde belirleyeceğinden emin olduğunu dile getiren Kerry, Türkiye’nin muhalifleri ağırlamak, eğitmek ve ekipman desteği sunmanın yanında belli askeri üslerin kullanımına izin verdiğini kaydetti. Bu konuda detaylara girmenin gereksiz olduğunu anlatan Kerry, “Ne yapıp yapmayacakları konusunda herhangi bir anlaşmazlığın olduğuna inanmıyorum.” ifadelerini kullandı. CİHAN Chomsky: Türkiye PKK yerine IŞİD'i vurmalı Dünyaca ünlü filozof, dilbilimci ve tarihçi Prof. Dr Noam Chomsky, IŞİD’in Kobani’ye saldırmasının şoke edici bir gelişme olduğunu belirterek, Türkiye’nin PKK yerine IŞİD’i vurması gerektiğini söyledi. ilistin Halkının Ayrılmaz Haklarının Kullanılmasına İlişkin Komitesi” tarafından Birleşmiş Milletler’e (BM) davet edilen Noam Chomsky, Ortadoğu’da yaşanan son gelişmeler hakkında gazetecilerin sorularını cevapladı. BM’ye Kobani ve bölgedeki Kürtleri korumak için karar tasarısı çıkartma çağrısında bulunan Chomsky,“Türkiye, sınırına birkaç kilometre uzaklığındaki IŞİD’e değil de PKK’ya karşı askeri operasyon düzenlemiş. BM’nin bölgeye askeri birlik sokması zor olabilir; ama en azından saldırıları durduracak bir ateşkes sağlaması gerekiyor. Kobani’yi ve bölgeyi koruyacak bir karar tasarısı çıkartması lazım. Türkiye’nin bölgede kritik bir rolü var.” dedi. Akademik çalışmalarını 50 yıldır Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) Dilbilim ve Felsefe Bölümü’nde sürdüren Profesör Dr. Noam Chomsky, IŞİD’in bölgedeki etkisine ilişkin soruya, IŞİD’i önceden tahmin etmenin zor olduğunu; bunun için geçmişe bakılması gerektiğini dile getirdi. IŞİD’in bölgede büyümesinin en önemli etkeni olarak ABD ve İngiltere’nin Irak’ı işgal etmesinden sonra doğan mezhep çatış- F ması olduğunu kaydeden Chomsky, CIA’nin Ortadoğu eski uzmanlarının kaleme aldıkları yazıları hatırlattı. Uzmanların, ABD’nin IŞİD’i kurmadığını dile getirdiklerini aktaran Chomsky, “Yazılarda, aslında ABD’nin IŞİD’i kurmadığı, ABD’nin örgütün yetişmesini sağlayacak ortamı hazırladığı ifade ediliyor. Bağdat’ta çok kırılgan, barışın bozulduğu ve çok kuvvetli darbenin indirildiği bir toplum var. Hiç hoşa gitmeyen sonuçların ortaya çıktığı bir ortam. Bunlardan bir tanesi de mezhep çatışması oldu. Oysa Bağdat çok karışık bir şehir, kimse komşusunun Şii mi? Sünni mi? olduğunu bilmezdi. Ama ABD ve İngiltere işgalinden kısa bir süre sonra mezhep çatışması başladı ve bu bölgeye büsbütün yayıldı. Irak işgalinden sonra, başlayan mezhep çatışmasının, Suudi Arabistan’daki Selefi, Vahabi gibi İslami radikalizmin artmasına neden olduğunu kaydeden Chomsky, bunlardan bir tanesinin de IŞİD olduğunu savundu. IŞİD’in askeri başarısının ise çok şaşırtıcı olduğuna vurgu yapan Amerikalı bilim adamı, 350 binden fazla iyi yetişmiş Irak askerinin IŞİD’e karşı koymadan onlara katılmasının çok nadir yaşanan bir olay olduğunu söyledi. Chomsky "ABD tarafından 10 yıldan fazla bir sürede yetiştirilen ve ağır silahlara sahip Irak askerinin generali, birkaç bin cihatçıya karşı koymadan kaçtı, diğer askerlerde onlarla birleşti. Bu tarihte çok normal bir durum değil.” diye konuştu. Amerikalı Profesör, Ermeni bir gazetecinin "Önümüzdeki yıl Ermeni soykırımının 100.yılını kutlayacağız bu konudaki duruşunuz nedir?" sorusuna ise olayın bir trajedi olduğunu ama Türkiye’de artık birçok şeyin değiştiğini söyledi. İlk olarak 2000 yılında Türkiye’ye gittiğini anlatan Chomsky “Diyarbakır’ı ziyaret ettiğim zaman bir Ermeni kilisesi görmüştüm. İçine girdim baktım çok bakımsızdı. Hrant Dink’in ölümü nedeniyle geçen sene Türkiye’ye gittiğimde çok şeyin değiştiğini gördüm. Dink’in ölüm yıldönümü nedeniyle binlerce insanın gerçeklerin ortaya çıkması için yürüdüğünü gördüm. Pozitif anlamda büyük değişikler oldu. Kiliselerin onarıldığını ve bakımdan geçirildiğinin gördüm. Bunlar kolay değil, diğer ülkelerin de buna benzer problemleri var.” şeklinde yanıt verdi. CİHAN YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ UUİ’deki astronotlar uzay yürüyüşünde Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, uluslararası koalisyonun dışında kalan ülkelerin de IŞİD’in ilerlemesinin durdurmak için mücadelesini sürdüren Suriye'deki ılımlı muhalefetine destek vermesi gerektiğini belirtti. Bunun terörizme karşı mücadelede gerekli olduğunu aktardı. Hollande, Kobani’de yaşananlara dikkat çektiği konuşmasında teröre karşı savaşanlarla dayanışma içerisinde olduklarını ifade etti. CİHAN JAPONYA Japonyayı etkisi altına alan Vongfong tayfun nedeniyle 4 kişi hayatını kaybederken, ülkenin kuzeyindeki Hokkaido'ya kar yağdığı bildirildi. Geçen hafta sonundan itibaren Japonya'yı etkisi altına alan yılın en büyük tayfunu sonucu 4 kişi hayatını kaybederken, 93 kişinin de yaralandığı belirtildi. Öte yandan, tayfunun neden olduğu havanın ani soğuması sonucu Hokkaido'nun yüksek tepelerine 10 santimetre kalınlığında kar yağdığı açıklandı. CİHAN ASA astronotları Wiseman ve Wilmore, UUİ'deki arızalı elektrik akımı düzenleyicisini yenisiyle değiştirmek için uzay yürüyüşüne çıktı. N Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki (UUİ) Amerikalı astronotlar Reid Wiseman ve Butch Wilmore, arızalı bir elektronik cihazı değiştirmek üzere uzay yürüyüşüne çıktı. Wiseman ve Wilmore, yaklaşık 6,5 saat sürecek uzay yürüyüşü sırasında, UUİ'deki ardışık paralel bağlantı ünitesi adı verilen arızalı elektrik akımı düzenleyicisini sökerek yenisiyle değiştirecek. NASA’dan yapılan açıklamada, mayıs ayından beri bozuk durumdaki cihazın onarılmasıyla UUİ’nin elektrik kapasitesinin tekrar tam güce erişe- ceği bildirildi. UUİ’deki astronotlar, yine aynı amaçla 7 Ekim’de de uzay yürüyüşüne çıkmışlardı. Arızayı gidermek amacıyla yapılan ilk uzay yürüyüşünde Wiseman’a, Avrupa Uzay Ajansı’ndan (ESA) Alman astronot Alexander Gerst eşlik etmişti. Söz konusu cihazın değiştirilmesi, UUİ’deki uzay elbiselerinde ortaya çıkan çeşitli sorunlar nedeniyle daha önce yapılamamıştı. NASA’dan verilen bilgiye göre, bu ay içinde yapılan iki uzay yürüyüşü, UUİ’ye 2017’den itibaren gelmeye başlayacak ticari amaçlı astronot taksilerine hazırlık amaçlı "araç dışı faaliyet"lerin (ADF) bir parçasını oluşturuyor. UUİ Bütünleştirme Operasyonları Yöneticisi Kenny Todd, uzay yürüyüşlerinin başlamasından hemen önce düzenlediği basın toplantısında, ADF’ler sırasında UUİ'nin çevresindeki bazı modüllerin yerini değiştirmeye hazırlık amacıyla gerekli olan işlerin yapılacağını söylemişti. Tüm bu hazırlıkların amacının "gelecekte yapılacak ticari amaçlı insan taşıyan araçların" UUİ’ye gelişini desteklemek olduğunu belirten Todd, bu çalışmalar sırasında yapılacak işleri, “modüllerin yerlerini değiştirmek için hazırlık yapmak” ve “UUİ’ye yeni bir kenetlenme uyarlayıcı sistemi yerleştirmek” olarak sıralamıştı. UUİ’de görev yapan mürettebat, Wiseman, Gerst ve Wilmore’un dışında, Maksim Suraev, Aleksandr Samokutyaev, Elena Serova adlı Rus kozmonotlardan oluşuyor. İtalya’dan çaldıkları ilaçları Almanya’da satıyorlar lmanya’da son dönemlerde artış gösteren yurt dışından ucuz ilaç alımı hızla artıyor. Alışılmış güncel ilaçların yanı sıra önemli hastalıkların ilaçlarına da talebin artması üzerine sağlık daireleri harekete geçti. Çok sayıda yabancı ilaç ele geçiren birimler, bir ilaçlık malzemeden iki ilacın yapıldığını ortaya çıkardı. Etkisi yarı yarıya az olan bu ilaçlar hastaları yanıltıp sağlıklarını tehdit ediyor. Başta İtalya ve Romanya’dan olmak üzere sahte ilaçlar da piyasada alıcı buluyor. KRV Eyaleti Sağlık Bakanlığı bu ilaçların bazılarının kanser tedavisi için kullanıldığını bildirdi. Kazancı gayri meşru bir biçimde artırmak için ilaçların dozajını bölen üreticiler bu şekilde bir paketten iki paketlik satış yapıyorlar. Bunun yanı sıra söz konusu ilaçlarda hijyen şartlarına aykırı vakalara da rastlanıldı. Ne şartlar altında üretimin yapıldığı tespit edilemeyen ilaçlar bu noktadan da ayrı bir tehlike unsuru oluşturmakta. Paul Ehrlich-Federal Enstitüsü’nün verdiği bilgilere göre Romanya’dan geldiği tespit edilen kanser ilacı Avastin’e el konuldu. KRV Sağlık Bakanlığı’ndan Christoph Meinerz, “Sahte ilaçların tam olarak Alman piyasasına uygun olarak hazırlandığını tespit ettik. Bu konuyu ciddiye alıyoruz.’’dedi. Halle Başsavcılığı basın sözcüsü ise WAZ gazetesine verdiği demeçte, ‘’Bu sektörün ardında bir mafyanın olduğu şüphesiz. İtalya’dan geldiği anlaşılan ilaçların İtalyan hastanelerinden çalındığı biliniyor.’’ dedi. Şu ana dek KRV’de bu sebepten zarar gören bir hastanın olmaması ise tek olumlu haber. Sağlık Bakanlığı bu konuda yerli malların tercih edilmesi konusunda ısrarcı. CİHAN A 18 EKİM 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CHP’li Hamzaçebi: Gazze'nin imarı için Türkiye neden görev üstlenmedi? diye sordu."Bu konferansa İsrail davet edilmemiştir çünkü İsrail Gazze'ye saldıran ülkedir, onun davet edilmesi düşünülemez." diyen Hamzaçebi, sözlerine şöyle devam etti: "Ben şimdi buradan sormak istiyorum: Gazze gibi Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dilinden düşürmediği bir kentin imarı için düzenlenen konferansa Türkiye neden katılmamıştır? Sayın Recep Tayyip Erdoğan 'Gazze'ye bugün gideceğim, yarın gideceğim' diye kamuoyuna taahhütlerde bulunduğu hâlde Gazze'nin yeniden imarı için düzenlenen bir organizasyona Türkiye'nin katılması için neden öncülük etmemiştir? Sayın Başbakanın rolünü çalan Sayın Recep Tayyip Erdoğan veya aynı soruyu Sayın Ahmet Davutoğlu'na soruyorum: Sayın Ahmet Davutoğlu, bu konferansa Türkiye neden katılmamış, Gazze'nin imarı için Türkiye neden görev üstlenmemiştir?" "ÇÖZÜM SÜRECİ TÜRKİYE'Yİ SOKAĞA ÇIKMA YASAĞININ UYGULANDIĞI BİR ÜLKE HALİNE GETİRDİ" C MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ise AK Parti'nin çözüm sürecinin Türkiye'yi sokağa çıkma yasağının uygulandığı bir ülke hâline getirdiğini söyledi. "Türkiye'de kan gövdeyi götürmüştür, ortalık yakılmış yıkılmıştır." diyen Yeniçeri, "Bu İçişleri Bakanı ne yapmaktadır, hiçbir şey beceremiyorsa istifa etmeyi de mi beceremiyor? AKP'nin başlattığı bu süreç bir devlet ile terör örgütü arasında yapılabilecek bir süreç değildir. Ancak bir terör örgütü ile başka bir terör örgütü arasında böyle bir sözleşme yapılabilir. Hamzaçebi, bu konferans sonucunda, İsrail'in yaptığı saldırılar sonucunda Gazze'de meydana gelen büyük yıkımın sonuçlarını telafi etmek için, yeniden yapılacak binaların finansmanı için milyarlarca dolar tutarında bir yardım taahhüdü gerçekleştiğini kaydetti. Hamzaçebi, Gazze'ye büyük önem gösterdiğini iddia eden Başbakan ve Cumhurbaşkanına "Gazze'nin imarı için Türkiye neden görev üstlenmedi?" Herkes şunu bilmelidir ki terör örgütüyle tek bir şey görüşülebilir, o da örgütün silah ve şiddeti bırakması hususudur. AKP'nin süreci, dağdaki PKK'yı elindeki silahıyla kentteki PKK'lı hâline getirmiştir. PKK'nın son eylemleri göstermiştir ki çözüm süreci PKK'yı kentlerde eskisinden daha güçlü, etkin ve örgütlü bir konuma ulaştırmıştır. PKK, barışın namlunun ucundan geçtiğine inanan faşist bir örgüttür, onunla müzakere değil, mücadele yapılır. AKP, PKK'yı Kürt vatandaşlarının temsilcisi konumuna getirerek Türk milletine karşı en büyük suçu CİHAN işlemiştir." diye konuştu. HP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM Genel Kurulu'nun 4. birleşiminde yaptığı konuşmada 12 Ekim 2014 tarihinde Mısır'ın başkenti Kahire'de Gazze'nin yeniden imarı için uluslararası bir konferans gerçekleştiğini, bu konferansa 30 ülkenin Dışişleri Bakanı veya temsilcilerinin katıldığını anlattı. illiyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, AK Parti hükümetinin dershanelerin boşluğunu doldurmak için gece kursu düzenlemesini eleştirdi. Büyükataman, "Bunlar yetmezmiş gibi bir cemaatle yaşadığı kavga sebebiyle bir çırpıda kapattığı dershanelerin bir boşluğa sebep olacağını anlayan AKP iktidarı, okullarda destek kursları tertip etmek üzere kurs yönetmeliğini değiştirmiş ve bazı okullar yaptıkları duyurularla kursları akşam 20.00 ile 22.00 (8-10) arasında yapacağını öğrencilere duyurmuştur. M TV’lerde saat 21.30’da (9.30) haydi çocuklar uyku vakti’ yazısı geçiren zihniyet okullara yatak yorgan getirip uyku hizmeti mi verecek?" diye sordu. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, MHP Bursa il binasında düzenlediği basın toplantısında eğitimde yaşanan sıkıntılar ve tasfiye hareketlerine tepki gösterdi. Milli eğitimde izlenen yanlış politikalar neticesinde içinden çıkılmaz sorunların yaşandığını bildiren MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükata- ceğini düşünen ucube zihniyet çocuklarımızı evlerinden yüzlerce kilometrelik uzaklıktaki okullara tercih dışında yerleştirerek pek çok çocuğumuzun eğitim hayatını bitirmiştir. İznik’te yaşayan çocuğumuzu İnegöl, Gürsu gibi ilçelere yerleştiren zihniyeti lanetlemeyip sessiz kalanlardan yahut alkışlayanlardan mı olalım?" şeklinde konuştu. AK Parti hükümetinin kamuda uyguladığı tasfiye sürecinin en acımasız ve hoyratçasını ise eğitimde uyguladığını belirten MHP’li Büyükataman, Bursa’da da 4 yılını tamamlayan 482 okul müdüründen 286’sının görevinden alındığını söyledi. Değerlendirmelerde başarılı bulunanların yüzde 75’inin hükümet yanlısı Eğitim Bir-Sen üyesi, yüzde 15’inin Türk Eğitim-Sen ve yüzde 3’ünün ise Eğitim-Sendikasından olduğunu bildiren MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, "İl Müdürü Veli Sarıkaya ve Vali Münir Karaloğlu ile puan verici ilçe ve şube müdürleri resmen siyasete teslim olmuştur." eleştirisinde bulundu. Hak arayan Kamu-Sen Bursa İl Temsilcisi Büyükataman AKP, okullarda gece kursuyla yataklı uyku hizmeti mi verecek man, "Milli eğitim, AKP iktidarının resmen yazboz tahtasına döndürüldüğü içinden çıkılmaz bir hale soktuğu ve siyasi kadrolaşmanın en acımasız uygulandığı bir alan haline gelmiştir. Türk milli eğitiminin geldiği noktadan hem veli, hem öğrenciler ve hem de eğitimciler şikayetçidir." dedi. Selçuk Türkoğlu başta olmak üzere diğer sendika başkan ve yöneticilerinin yanında olduklarını belirten MHP’li İsmet Büyükataman, "Demokratik hukuk devletinde hak arayanları sindirmeye yönelik bu baskıların en ağırlarından birisi Bursa’da yaşanmaktadır. İlk ve ortaokulların ayrılma sürecinde atılan yanlış adımların öğrencileri çok uzaklara kaydederek servis taşımacılığına mahkum ettiğinin altını çizen Büyükataman, 5, 6 ve 7. sınıf öğrencilerinin ise seçmeli dersler gördükleri bahanesiyle günde 7 saat ders görmek mecburiyetinde bırakıldığını söyledi. MHP Genel Sekreteri Büyükataman, şöyle devam etti: "Bunlar yetmezmiş gibi bir cemaatle yaşadığı kavga sebebiyle bir çırpıda kapattığı dershanelerin bir boşluğa sebep olacağını anlayan AKP iktidarı, okullarda destek kursları tertip etmek üzere kurs yönetmeliğini değiştirmiş ve bazı okullar yaptıkları duyurularla kursları akşam 20.00 ile 22.00 (8-10) arasında yapacağını öğrencilere duyurmuştur. TV’lerde saat 21.30’da (9.30) haydi çocuklar uyku vakti’ yazısı geçiren zihniyet okullara yatak yorgan getirip uyku hizmeti mi verecek?" TEOG yerleştirmelerinin de fiyaskoyla sonuçlandığının altını çizen Büyükataman, "Liselerin isminin başına Anadolu yazarak eğitimin kalitesini artırabile- Biz hak arayışında olan sendika temsilcilerinin yanındayız ve destekliyoruz. Konu tarafımızdan TBMM’de gündeme getirilecektir." dedi. "Bulundukları her ortamda kul hakkı, adalet ve mazlum edebiyatı yapan zihniyetin nasıl Yezidi bir zihniyete sahip olduğu gün gibi ortaya çıkmıştır." diyen MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, sözlerini şöyle noktaladı: "AKP’nin düdüğünü çalan, farklı görüş ve fikirlere hayat hakkı tanımayan, milliyetçilerin ekmeğiyle oynayan yandaş bürokratlar iktidar değiştiği anda yaptıklarını misliyle ödeyecekler, sebep oldukları hak mahrumiyetlerinin faturasına katlanacaklar. Bu konuda partimizin elinde oldukça muhtevalı bir envanter bulunmaktadır. Herkesin yaptığı bir bir not edilmektedir. Günü geldiğinde bu yaptıklarının hesabını soracağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu çanak yalayıcılar, köle gibi emrini dinledikleri AKP belası ülkemizin başından gittiğinde bakalım ne yapacaklar." Mediha SELÇUK-EKONOMİ BBP'li Doğan: İktidar, becerisizliklerini 'paralel' yalanıyla örtmeye çalışıyor 7 MHP’li Yeniçeri: AKP, çözüm partneri PKK’nın eylemlerini görmezden geldi HP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, "PKK ve bölücü mihrakların ayaklanma denemeleri göz göre göre gerçekleşmiş, AKP Hükümeti ‘geliyorum’ diyen ayaklanmalar karşısında gerekli tedbiri almamış ve yeterli uyanıklığı göstermemiştir." dedi. M Yeniçeri ayrıca IŞİD bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz gösterileri "ayaklanma denemesi" olarak niteledi ve olayların göz göre göre geldiğini söyledi. TBMM'de gündeme ilişkin basın toplantısı düzenleyen Yeniçeri, "AKP Hükümeti süreç boyunca çözüm partneri PKK’nın yaptığı eylemleri ve bölgede vatandaşlara yaptığı baskıları görmezlikten gelmiştir. PKK ve bölücü mihrakların ayaklanma denemeleri göz göre göre gerçekleşmiş, AKP Hükümeti ‘geliyorum’ diyen ayaklanmalar karşısında gerekli tedbiri almamış ve yeterli uyanıklığı göstermemiştir." şeklinde konuştu. BP Antalya İl Başkanı Ramazan Doğan, siyasi iktidarın, paralel yapı söyleminin iç ve dış politikada becerisizlik fiyaskosunun adı olduğunu söyledi. B İktidar tarafından, sürekli gündeme getirilen paralel yapı söyleminin 12 AKP iktidarının becerisizliklerinin örtülmesi için tasarlanmış bir proje olduğunu belirten Doğan, "İktidar, paralel yapı söylemi paranoyasıyla 17-25 Aralık'ta gün yüzüne çıkan rüşvet ve yolsuzluğu örtmeye çalışıyor. İçi boş ve yalan olan bu söz artık toplumda kabak tadı verdi. Gerçek paralel yapı Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde okul, yurt, hastane, pansiyon, dershane, banka, dükkan ve iş yeri yakarken halen gündemi paralel yapı söylemiyle geçiştirme siyasetine pes doğrusu denilir." dedi. Manavgat'ta ülke gündemiyle ilgili açıklama yapan Doğan, ülkede, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası yürütme eliyle yargının kuşatılmasına bağlı ülkede 11 aydır 'hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukukunun hakim olduğu' bir sürecin var olduğunu söyledi. AK Parti iktidarın kendisi gibi düşünmeyen herkesi paralel yapı safsatasıyla her alanda yok etmeye çalıştığını belirten Doğan, geçmiş dönemlerdeki gerici, yobaz, mürteci ve irtica sözlerinin günümüzdeki versiyonu olduğunu kaydetti. Siyasi iktidarın siyasi beceriksizliği ve ülke insanını ayrıştırma ve ötekileştirme siyasetinin ülkeyi 12 Eylül dönemine götürdüğünü ileri süren Doğan, "Bu iktidar, iç ve dış politikada yaptığı hatalarla ülkemizin dünyadaki itibarını bitirdi. Komşularımızla sıfır problem, stratejik derinlik diyenler bugün ülkemizi Orta Doğu'da kan ve gözyaşı bataklığına çekmeye çalışıyor. Sıfır sorundan bugün komşularımızın hepsiyle sorunlu hale geldik. Bunun yegane sorumlusu siyasi iktidardır. Beşer Esed'e 6 ay içinde gider diyenler, ülke sınırlarını kevgire çevirdi. Ülkemizi bu hale getirenlere, kral çıplak denildiğinde işte bunlar paralelci söylemleriyle cevap vermesi de bir siyasi komedi. Paralel yapı söylemleri, siyasi iktidarın o gün kendini kurtarmaya yönelik günü birlik bir siyasi proje yalanı. " ifadesini kul- Terör ve şiddet olaylarının HDP'nin çağrısı sonucu meydana geldiğini anlatan Yeniçeri, şunları söyledi: "Hükümet HDP'ye haddini bildirmezse, bu millet ona haddini bildirecektir. Bu HDP'ye Cumhuriyet Başsavcısı haddini bildirmezse, millet ve tarih önünde vebal altında kalacaklardır. Halkı sokağa çıkıp katliama sevk eden anlayışı cezalandırmazsanız, yarın meydana gelecek olaylardan Cumhuriyet Başsavcısı da adaletin bütün mekanizmaları da yargıyı harekete geçirmeyen siyasi iktidar doğrudan sorumlu olacaktır. HDP'liler yasalara, Anayasa'ya ve yaptıkları yemine değil, PKK'ya ve Öcalan'a bağlı olduklarını bir kez daha ortaya koymuştur." "ÖLÜMDEN ÖTE YOL VAR MI YOK MU GÖRECEKSİN" HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dünkü grup toplantısındaki sözlerine de tepki gösteren Yeniçeri, "Demirtaş denen adam çıkmış, terörist başı gibi hareket ederek, bir de meydan okuyor, 'ölümden öteye yol yok'... Var mı, yok mu göreceksin. Utanmadan çıkmış 'barışçı gösteri çağrısı yaptık, şiddeti provokatörler yaptı' diyor. 'Türkiye'yi Kobani'ye çevirelim' diyeceksiniz, sonra da 'artistik buz pateni yapmak için milleti sokağa çağırdık' diyeceksiniz." dedi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yeniçeri, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın, "Sokak çağrısı yaparken dikkatli davranmalıydık. Keşke Bahçeli gibi yapabilseydik" sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Umarım bundan sonra HDP aklını başına devşirir. Tan'ın bu tarzını Cumhurbaşkanı ve Başbakan da anlayabilse." dedi. CİHAN 8 18 EKİM 2014 Gündem 18 EKİM 2014 Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Türkiye demokratik standartlarından asla dönmeyecek HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Emine Erdoğan dünya yetimlerini kabul etti umhurbaşkanı Recep Tayyip ErC doğan'ın eşi Emine Erdoğan, 6. Uluslararası Çocuk Buluşması dolayısıyla Türkiye'de bulunan çocukların temsilcilerini kabul etti. Cumhurbaşkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre Emine Erdoğan, çocuklarla Cumhurbaşkanlığı Konutu'nda öğle yemeğinde bir araya geldi. Aralarında Erdoğan ailesinin desteklediklerinin de bulunduğu çocuklar, yemeğe geleneksel kıyafetleriyle geldi. Çocukları öğle yemeğinde ağırlayan Emine Erdoğan Tanzanya, Lübnan, Yemen, Suriye, Bosna Hersek ve Pakistan'dan gelen çocuklarla sohbet etti. Emine Erdoğan'ın sohbet ettiği, iki yıl önceki iç savaşta babasını kaybeden Suriyeli çocuk Haitham, Hatay Reyhanlı Kampında misafir ediliyor. Haitham, kamptaki Türkçe derslerine katıldığını ve bir an önce Türkçeyi akıcı konuşabilecek şekilde öğrenmek istediğini ifade etti.Erdoğan ailesinin desteklediği çocuklardan biri olan ve beş yıl önce babasını kaybeden Tanzanyalı Raya ise annesi ve 5 kardeşiyle Zanzibar'ın bir köyünde yaşıyor. Emine Erdoğan'ın geleceğe dair planlarını sorduğu 10 yaşındaki Raya, büyüyünce öğretmen olmak istediğini söyledi.Konuk edilen grubun içinde Trabzon'dan gelen çocuklar da yöresel kıyafetleriyle dikkati çekti. Başbakan Davutoğlu Akil İnsanlar Heyeti ile buluşuyor Çözüm süreci kapsamında önemli rol oynayan Akil İn sanlar Heyeti üyeleri, Başbakan Davutoğlu ile 19 Ekim'de İstan bul'da gerçekleştirilecekleri toplantıda, süreçte gelinen noktayı değerlendirecek. "Yetimler, toplumun ortak sorumluluğu" Çocuklarla ilgili faaliyetler ve eğitim çalışmaları hakkında sivil toplum kuruluşu yetkililerinden bilgi alan Emine Erdoğan, sadece belli kurumların değil, yetimlerin toplumun ortak sorumluluğu olduğunu söyledi. Ziyarete gelen çocuklara başarılar dileyen Emine Erdoğan, "İleride, Allah ömür verirse, sizleri yüksek mevkilerde görmeyi arzu ederim" dedi. Çocuklar Emine Erdoğan'a Yemen ve Bosna Hersek'ten kahve, geleneksel dokumalar ve kumaş hediye etti. E mine Erdoğan ile hatıra fotoğrafı çektiren çocuklar, Cumhurbaşkanlığı Konutu'ndan hediyelerle uğurlandı. Kabulde, çocuklara kol saati, Türkiye haritalı yap-boz ve doğal ürünlerden üretilmiş elma şekeri hediye edildi. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Türkiye demokratik standartlarından asla dönmeyecektir. Türkiye ne polis devleti ne de sokaklarını eşkıyalara terk eden bir devlet olacaktır" dedi. aşbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye demokratik standartlarından asla geri B dönmeyecektir, asla bu kazanımlarından vazgeçmeyecektir. Türkiye ne polis devleti ne de sokaklarını sokak eşkıyalarına terk eden bir devlet olacaktır" dedi. Kurtulmuş, partisinin Burdur İl Danışma Meclisi toplantısında, Türkiye'nin çevresindeki ülkelerin 1990'lı yıllardan beri yangın yeri gibi olduklarını söyledi. 24 yıllık süreçte çevresindeki ülkelerin ateş topuna döndüğünü ancak Türkiye'nin istikrarını koruduğunu anlatan Kurtulmuş, bu süreçte 28 Şubat'ların, faili meçhul cinayetlerin, darbelerin, 17 Aralık'ların, 25 Aralık'ların yaşandığını, şimdi de yeni oyunlar tezgahlandığını ifade etti. Türkiye'nin büyük bir güç merkezi gibi görünmesinin birilerini rahatsız ettiğini dile getiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her taraf karışmışken bu karışmışlığın ortasında bir istikrar adası olarak kalması, Türkiye'nin büyük bir güç merkezi olarak görülmesi birilerini rahatsız ediyor. Allah'ın izniyle, milletin gayretiyle bütün tehlikelerden, hendeklerden, tuzaklardan, her türlü kumpaslardan kurtulmasını başardıysa en son Türkiye'ye karşı kurulan bu kumpası da başarıyla atlatacak ve yolumuza devam edeceğiz. Türkiye, bu istikrarını sağlamışken, millet bu demokratik ortamı yaşamaya başlamışken, millet huzur ve güvenin tadını, barışın tadını almışken kim hangi kumpası kurarsa kursun asla ve asla bu ülkede inşallah yeniden eskiye dönüşe müsaade edilmeyecektir, halk müsaade etmeyecektir." Son 30 yıldır bir tarafta terör örgütleri, bir tarafta derin çeteler marifetiyle Türkiye'nin ayaklarına takılan prangalardan kurtulmaya çalıştığını vurgulayan Kurtulmuş, çözüm sürecinden birilerinin rahatsız olduğunu söyledi. Her taraf karışıkken, bırakın Türkiye'nin karışmasını, kendi içerisinde barışı sağlamaya çalıştığını belirten Kurtulmuş, "Birileri bunu fırsat bildi, sokaklar karışmaya başladı. Maalesef 41 yurttaşımız çok kötü bir şekilde öldürüldü. Türkiye'nin sokakları, şehirleri, kentleri, ilçeleri karıştırıldı. Baktığınız zaman çok büyük sayılardaki insanlar bu sokak eylemlerine katılmış değil ama sonuçta bir şehri yıkmak için 20 kişi yeter, hatta 10 kişi yeter" diye konuştu. Kurtulmuş, Türkiye'nin çok kötü 3-4 günlük bir süreç geçirdiğini kaydetti. Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hem vatandaşın hakkını, hukukunu koruyacak adımlar atacağını hem de aynı zamanda eski dönemin polis devletine geri dönmeyeceğini anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Sokaklar karışıyor, hepimizin içi kan ağlıyor. Sanki birileri Türkiye'de polis devletine geri dönüş varmış gibi, ortada ne yapılacağını dahi tam anlamadan bir takım dedikodularla 'Eyvah geri dönüş var, Türkiye polis devletine gidiyor' diyor. Hayır öyle bir şey olmayacak. Sizi temin ederiz ki Türkiye demokratik standartlarından asla geri dönmeyecektir, asla bu kazanımlarından vazgeçmeyecektir. Türkiye ne polis devleti ne de sokaklarını sokak eşkıyalarına terk eden bir devlet olacaktır." Devlet ile millet ayrı telden çalardı Eski Türkiye'de devlet ile milletin başka telden çaldığını belirten Kurtulmuş, millet için devlet demenin, köylü için köye gelen jandarma, şehirde ise polis demek olduğunu söyledi. Milletin devletin hiçbir kurumunun önünden rahat geçemediğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Devlet milletinden o kadar korkardı ki, 18 yaşındaki kızının başının örtüsünden korkardı, kimisinin mezhebinden, kimisinin dininden, kimisinin dilinden korkardı. Çok şükür 150 yıllık derin uykudan uyandık. Esas uyanmamızın aslı Türkiye'de devlet ile millet aynı türküyü söylemeye başladı, devlet millet ayrışması ortadan kalkmaya başladı" diye konuştu. Kurtulmuş, AK Parti'nin 12 yılda yaptığı en önemli işin devleti ile milletini barıştırması olduğunu kaydetti. Çözüm süreci Çözüm sürecinin ülkenin her yerinde büyük takdir gördüğünü, halkın da büyük destek verdiğine işaret eden Kurtulmuş, bu işin bedeli ne olursa olsun, hangi siyasi bedeli ödemek zorunda kalırlarsa kalsınlar hiçbir siyasi riskten kaçınmadan gerçekleştireceklerini söyledi. Kurtulmuş, 2 yıl boyunca terör nedeniyle hiç kimsenin ölmediğini, bunun sevincini yaşadıklarını vurgulayarak, ancak Kobani'deki (Ayn el Arap) olayları bahane edenlerin sokakları karıştırmaya, Türkiye'nin içini cehenneme çevirmeye çalıştıklarını ifade etti. Bunlara bu ülkenin insanlarının asla müsaade etmeyeceğini belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu: "İstiyorlar ki hükümetin sabrı taşsın, 'Ne çözümü kardeşim, çözüm, mözüm yok' desin. Hayır, tam tersine. Biz de diyoruz ki, 'Ne yaparsanız yapın Allah'ın izniyle, milletin duasıyla bu işi çözmeye kararlıyız ve inşallah çözeceğiz. Bunu yaparken de milletin, vatandaşın hakkını, hukukunu, huzurunu korumaya gayret edeceğiz. Güvenlik reformlarıyla şehirlerimizi, köylerimizi, kasabalarımızı inşallah koruyacağız, vatandaşımızı koruyacağız." Çalışmalara destek vermeye devam özüm süreci kapsamında önemli rol oynayan Akil İnsanlar Heyeti üyeleri, Ç Başbakan Ahmet Davutoğlu ile 19 Ekim Pazar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, ''Türkiye, BMGK'nın dünya gündemini meşgul eden meseleler karşısında etkin liğini, şeffaflığını ve hesap verebilirliğini güçlendirecek çalışmalara destek vermeye devam edecek" dedi. günü saat 12.00'de Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilecekleri toplantıda, süreçte gelinen noktayı değerlendirecek. ışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Türkiye'nin 2015-2016 D dönemi BM Güvenlik Konseyi üyelik seçimini kaybetmesinin ardından, seçimlere ve güncel konulara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Seçimlerde Türkiye'yi geride bırakarak Konsey'e seçilen Yeni Zelanda ve İspanya'yı kutlayan Bilgiç, bunun bir yarış olduğunu, yarışlarda kaybetmenin de kazanmanın da olabileceğini söyledi.Bilgiç, Türkiye'nin bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de BM'nin temel ilke ve hedefleri doğrultusunda uluslararası barış ve güvenliğin korunması yönündeki çabalara yapıcı katkılarda bulunmaya devam edeceğini anlatarak, seçimlerde Türkiye'ye destek veren ülkelere de teşekkür etti.Türkiye'nin uzun soluklu bir dış politika vizyonu benimsediğini vurgulayan Bilgiç, "Bu vizyon çerçevesinde Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin dünya gündemini meşgul eden meseleler karşısında etkinliğini, şeffaflığını ve hesap verebilirliğini güçlendirecek çalışmalara destek vermeye devam edecek" dedi. İŞİD'le mücadele IŞİD ile mücadelede Türkiye'nin pozisyonuna ilişkin soru üzerine de Bilgiç, IŞID terör örgütü dahil, Türkiye'nin güney sınırlarında ortaya çıkan güvenlik tehditlerine karşı kapsamlı bir yaklaşımla çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki tehditleri bir bütün olarak gördüğünü, kapsamlı bir yaklaşımın ise sorunların temelinde yatan unsurların ortadan kaldırılması demek olduğunu ifade eden Bilgiç, Suriye'de Esed rejimi varlığını sürdürdükçe ortaya çıkacak güvenlik boşluğundan terör örgütlerinin yararlanacağını kaydetti. Bu çerçevede güvenlik tehditlerinin ortadan kalkması için Suriye'deki Esed rejimin gitmesi gerektiğini vurgulayan Bilgiç, Irak'ta da kapsayıcı ve Irak'taki tüm unsurları temsil eden bir tarafından düzenlenen ‘’KomMent’’ gibi değişik rehberlik projeleriyle yapıldığını kaydetti.Özoğuz, çocukların başarılı olması için olumlu örnek insanlara her alanda ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, birçok göçmen futbolcunun yer aldığı Alman Milli Takımı’nın bir örnek olduğunu belirtti. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kobani'den (Ayn el Arap) gelen PYD mensuplarına ilişkin, "Yaralı olanları biliyoruz, özellikle pazar gününden sonra giriş yapanların tek tek kimler olduklarını biliyoruz. Dolayısıyla bu anlamda endişe edilecek bir durum yoktur" dedi. Kurtulmuş, partisinin Burdur İl Divan Meclisi toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Suriye sınırından Türkiye'ye gelen PYD militanlarının bilinip bilinmediği ile ilgili soruya Kurtulmuş, yaralı gelenleri bildiklerini söyledi. Çocukların spor gibi boş zamanı değerlendirecek derneklerde faaliyet göstermelerini isteyen Özoğuz, bu tür faaliyetlere katılanların daha başarılı olduklarının görüldüğünü ve bu kişilerin belki de birbirine yardım ettiklerinden dolayı bu başarıyı yakaladıklarını kaydetti. Özellikle ilk dönemde yoğun bir sivil halkın geldiğini, bunların içinde de PYD mensubu olabileceğini ifade eden Kurtulmuş, "Yaralı olanları biliyoruz, özellikle pazar gününden sonra giriş yapanların tek tek kimler olduklarını biliyoruz. Dolayısıyla bu anlamda endişe edilecek bir durum yoktur" diye konuştu. Ne PYD ne de başka bir terör örgütüyle sınırlar açılır ya da açılmaz diye herhangi bir pazarlığın söz konusu olmadığının altını çizen Kurtulmuş, "Hayati tehlike taşıyan insanlar kim olursa olsun, kim gelirse gelsin bizim onları almak, kabul etmek insanlık vazifemizdi, insanlık borcumuzdu, komşuluk borcumuzdu. Tamamen insani yardımdır, yardımlar çerçevesinde yapılan bir şeydir" ifadesini kullandı. Kurtulmuş, yaşlı, çocuk gibi çaresiz insanlara Türkiye'nin kapısını açtığını sözlerine ekledi. "Türkiye kimseden izin istemek durumunda değildir" Tanju Bilgiç, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Emir Abdullahyan’ın ''Ortadoğu'daki gelişmeler bağlamında İran'ın Türkiye'yi uyardığına ve Türkiye'nin Neo-Osmanlıcılık peşinde olduğu yönündeki beyanlarına'' ve İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Hasan Firuzabadi'nin isim vermeden ''Türkiye'yi Kobani'ye yardım ulaştırılmasını engellediğine'' ilişkin basında yer alan ifadelerinin sorulması üzerine de "Bu hususta daha önce de yöneltilen bir soruyu cevaplarken vurguladığım gibi, Türkiye ulusal güvenliğine yönelik tehditler karşısında uluslararası hukuk temelinde gerekli gördüğü önlemleri alırken kimseden izin istemek durumunda değildir" yorumunu yaptı. Ayrımcılığı ciddiye almak gerek Endişe edilecek bir durum yok Türkiye'nin sınırını insani yardım amacıyla açtığını vurgulayan Kurtulmuş, sınırın açılıp açılmamasında herhangi bir terör örgütüyle müzakere ya da mutabakat yapılmadığını belirtti. hükümetin istikrarla görevini sürdürmesinin önemli olduğunu ifade etti. -''Yabancı gençler isimlerinden dolayı mülakata çağrılmıyor''Özoğuz, birbirine yardım ederek çok şeyin yapılabileceğini söyledi. Almanya Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, ülkede özellikle okullarda, üniversi telerde ve iş piyasasında ayrımcılık olduğunu belirterek, bunun ciddiye alınması gerektiğini söyledi. zoğuz, Stiftung Bildung Eğitim Vakfı tarafından Beuth Yüksekokulu’nda düzenlenen toplantıda, ülkede doğan her üç Ö çocuğun göçmen kökenli olduğuna işaret ederek, ‘’Biz bir göç toplumuyuz. Bizim toplum üzün süre göçün ne olduğunu anlamadı’’ dedi. Uzun bir zaman öğrencilerin değişik derecelere göre okullarda ayrıştırıldığını hatırlatan Özoğuz, bu eğitim sisteminin revize edildiğini kaydetti. Ailenin eğitim sisteminin yapısını bilmediğini, bu boşluğun kapatılması gerektiğini vurgulayan Özoğuz, bunun da Stiftung Bildun Eğitim Vakfı Uyum alanında her şeyin iyi olmadığı, bunu uzmanlar tarafından yapılan raporun ortaya koyduğuna işaret eden Özoğuz, raporun birçok olumlu konuların yanında belirli grupların ayrımcılık tecrübesine sahip olduklarını saptadığını kaydetti. ‘’Ayrımcılık özellikle okullarda, üniversitelerde ve iş piyasasında oluyor. Bunu ciddiye almak lazım’’ ifadesini kullanan Özoğuz, raporda bir iş yeri için müracaatta bulunan göçmen gençlerin isimlerinden dolayı mülakata çağrılmadığının örnek verildiğini bildirdi. 9 Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Başbakan Davutoğlu ile akil insanların yapacağı toplantının çok önemli olduğunu ifade ederek, "Toplantının zamanlaması çok önemli. Çünkü bizim yaptığımız görüşmelerin ve toplantıların üzerinden bir yılı aşkın süre geçti. Aradan geçen zaman içerisinde Türkiye'nin bu konuda çok büyük kazanımları oldu" dedi. Özellikle IŞİD bahanesiyle gerçekleştirilen gösterilerin çeşitli tartışmalara neden olduğunu belirten Hakyemez, bu olaylar nedeniyle, 'acaba süreç sona mı eriyor' şeklinde soruların sorulmaya başlandığını kaydetti. Hakyemez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun çözüm süreciyle ilgili kararlı tavırlarının çok önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakan Davutoğlu, çözüm sürecinin hep arkasında durdular. Onun için Sayın Başbakan ile akil insanların yapacağı toplantı da büyük önem taşıyor. Sayın Başbakan Davutoğlu ile yapılacak olan toplantıda, çözüm sürecinde gelinen aşama değerlendirilecektir. Toplantıda sürecin gidişatı ve gelen tepkiler de ele alınacaktır. Geleceğe yönelik neler yapılması gerektiği de toplantıda görüşülecektir." Yusuf Şevki Hakyemez, IŞİD bahasenisye yaşanan olayların çözüm sürecini sabote etmek, engellemek isteyenlerin ekmeğine yağ sürdüğünü de vurguladı. Prof. Dr. Dedeoğlu İç Anadolu Bölgesi Grubu Başkan Vekili Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun pazar günü heyet üyeleriyle yapacağı toplantıya davet edildiğini ancak görüşmenin içeriğiyle alakalı herhangi bir bilgi verilmediğini söyledi. Dedeoğlu, toplantının içeriğini kendilerinin de basından takip ettiğini ifade ederek, şöyle konuştui: "Akil meselesinin tekrar gündeme getirilmesinden anladığım kadarıyla farklı kesimler arasında yeni bir diyalog zemini aranıyor. Sadece ülke içindeki farklı kesimler değil, bir takım siyasi ve sosyolojik etki yaratan farklı kesimler arasında çözüm sürecini de hızlandıracak, aynı zamanda sınırların dışında da yeni pozisyonlara işaret edecek bir çaba var. Bu süreç anladığım kadarıyla diyaloglar yoluyla sürdürülecek. Buna yönelik girişimlerin başladığı bir dönem olarak görünüyor." AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay'ın da "Çözüm süreci genişleyecek" sözünü hatırlatan Dedeoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu genişlemeden kastedilenin Irak veya Suriyeli Kürtleri belki yurt dışı bağlarının bu kapsamda düşünüldüğünü tahmin ediyorum. Akiller düzeyinde böyle bir genişlemeye ihtiyaç var mı emin değilim. Ancak devletin böyle bir diyalog kapısını açmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Yani görünür bir diyaloğun açılması lazım." Avni Özgürel Ege Bölgesi Grubu Başkan Vekili Avni Özgürel, heyet üyelerinin, Başbakan Davutoğlu ile çözüm süreciyle ilgili görüşmek üzere pazar günü Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'ne davet edildiğini anımsattı. toplantı olacak. Davutoğlu, hükümeti kurduktan sonra heyetin toplanması konusunu dillendirmişti. Ancak gündemin çok yoğun olması, Suriye meselesi gibi konular nedeniyle biraz gecikti" dedi. Çözüm sürecini değerlendiren Özgürel, başladığı günden bu yana muhtelif vesilelerle test edilen sürecin, hepsinden güçlenerek çıktığını ve çözüm iradesinin galip geldiğini vurguladı. "Misyonunu tamamladı" "Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok" Devletin de hatalarının bulunduğunu ileri sürdüğü süreçte, örgüte yakın halkalarda hatalar, sapmalar, kontrol dışı çıkışlar meydana geldiğini ifade eden Özgürel, şöyle konuştu: "Son olaylar, süreci test eden olaylar arasında şimdiye kadar yaşananların en sertiydi. Şehitlerimiz, can kayıplarımız var. Bunlar, artık sabrın kaçmak üzere olduğunun işareti. Ayrıca zaman uzadıkça, devlet ve Kürt halkının çözümden beklentileri arasındaki makas açılıyor. Dün tatminkar olabilecek çizgi, bugün için belki yeterince tatmin edici olmayabilir. Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok. Bu noktada fazla zaman kaybetmeden artık Türkiye, çözüm üretmek ve bunun için nihai bazı hedefler işaret etmek zorunda. Bunların illa şu an için yapılması gerekmiyor. Bazı şeyler anayasa değişikliğine tabi. Niyet açıklamasıyla bu sorunu aşabiliriz. Sadece Kürtler değil, Türklerin de endişelerinin ortadan kalkması lazım." "Yılbaşına kadar önemli somut gelişmeler olabilir" Avni Özgürel, hükümet kesiminin açıklamalarında, yılbaşına kadar önemli somut gelişmelerin olacağına dair işaretler gördüğünü dile getirerek, şunları ifade etti: "Bu konuda Kandil, özellikle de İmralı ile mutabakata varıldığını düşünüyorum. İmralı'da tek kişi var, orada düz çizgi üzerinde olmak mümkün ama bu, Kandil'de mümkün değil. Yönetim katındaki karar verici noktadaki a kişisi ile mutabakatınız olabilir ama b kişisi, bakıyorsunuz, (Çatışmasızlık dönemi bitmiştir) diyor. Ayrıca bunların bir beyanına bakıp da sürekli (Çözüm sürecinden iş çıkmaz, süreç bitti, Kürtler kandırılıyor) gibi haber taşıyan heveskar, sureti haktan gözüküp habercilik dışında gayret veya kaygı taşımadığı izlenimi veren ama gerçekte provokasyon, kışkırtıcılık dışında işlevleri olmayan gazeteci kılığında birtakım tipler de var. Türkiye'nin bunlara da zemin kaptırmaması gerekiyor. Bunun için elimizi çabuk tutmamız gerekiyor. Artık Türkiye'de insanlar çözüm istiyor ve bir an evvel istiyor." Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada olanların da sürecin çabuklaştırılması gerektiğine işaret ettiğini anlatan Özgürel, "Dünün şartları ile bugünün şartları aynı değil. Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada olanlar belli. ABD, terör örgütü olarak baktığı PKK'yı, artık IŞİD ile mücadelede silahlı örgüt olarak görebiliyor, PYD ile masaya oturabiliyor" diye konuştu. "Davutoğlu sanıyorum görüşlerimizi alacak" Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Başkanvekili Levent Korkut, heyetin, Başbakan Davutoğlu'nun daveti üzerine, 19 Ekim Pazar günü saat 12.00'de Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde toplanacağını belirtti. Toplantıda, gündemdeki son gelişmelerin ve çözüm sürecinin ele alınacağını belirten Korkut, "Başbakan Ahmet Davutoğlu, sanıyorum görüşlerimizi alacak. İleriye yönelik ne yapılması gerektiği yönünde bir Marmara Bölgesi Grubu Başkanı Deniz Ülke Arıboğan, Akil İnsanlar Heyeti'nin, bu aşamaya gelen çözüm sürecine katkı vereceğini düşünmediğini söyledi. Heyetin 1,5 yıl önce önemli bir misyon yüklendiği ve bunu tamamladığı kanaatinde olduğunu belirten Arıboğan, şu görüşleri dile getirdi: "Gelinen bu noktada süreç halk nezdinde kabul gördüğünden, yeniden akillerin bir işlev göreceğine inanmıyorum. Başbakan Davutoğlu, daha önce hazırladığımız raporlarla ilgili bilgi istiyor olabilir. Artık devlet kurumlarıyla çözüm sürecini zaten sürdürüyor, akil insanlara gerek yok. Toplum akil davranmalı artık, bu önem taşıyor. Toplumun tahriklere, provokasyonlara karşı davranması gerekiyor. Akillerin misyonunu tamamladığını düşünüyorum. Bu düşüncemi, 'bir daha akil insanların aktif olmaması' kanaatimi,Başbakan ile de paylaşacağım." "Görev olursa yapmaya hazırım" Marmara Bölgesi Grubu Üyesi Mustafa Armağan, kendisine Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'nde yapılacak toplantıya katılma yönünde bir davet yapıldığını belirterek, "Başbakan, Akil İnsanlar Heyeti üyeleriyle tanışmak istiyor" denildiğini anlattı. Heyetin iki aylık dönemde kardeş kanı akmasın, anneler ağlamasın, bir evlat daha toprağa düşmesin diye yoğun şekilde çalıştığını, baskılara göğüs gerdiğini ifade eden Armağan, çalışmaların kısmen olumlu sonuçlar verdiğini söyledi. Armağan, "Yeni bir görev tevdi edilecek mi bilgi verilmedi, bekliyoruz. Üzerimize düşen görev olursa yine yapmaya hazırım ama bu konuda toplantıdan sonra konuşabilirim" diye konuştu. Marmara Bölgesi Grubu Üyesi Yücel Sayman, toplantıda, Başbakan Davutoğlu'nun çözüm süreci kapsamında bilgilendirme yapacağını aktardı. Kendilerine davet geldiğini ifade eden Sayman, "Pazar günü Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde tanışma, görüşme toplantısı olacak. Çözüm süreci ile ilgili bilgilendirme yapılacağı ifade edildi" şeklinde bilgi verdi. "Sürecin devamından umutluyum" Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Sekreteri Ayhan Oğan, toplantıda, son gelişmeler çerçevesinde sürecin değerlendirileceğini belirtti.Çözüm sürecinin herhangi bir etkiyle provokasyonla durdurulacak pozisyonu geçtiğini kaydeden Oğan, "Süreç, bölge halkında kabul görmüştür. Taraflardan bölge üzerinde etkinliği olan örgüt 'çekiliyorum' dese de halk bu süreci durduracak gibi görünmüyor. Sürecin devamından umutluyum. Türkiye 100 yıl sonra yakaladığı bu fırsatı değerlendirerek, Kürtlerle 'tehdit' ilişkisinden 'müttefik' ilişkisine geçmelidir" ifadelerini kullandı. "Bu insanlar fedakarlık yapmaya hazırlar" Akdeniz Bölgesi Grubu Üyesi Nihal Bengisu Karaca, bu sivil dinamiğin devreye sokularak çözüm sürecinin amaca ulaşmasının sağlanmasını temenni etti. Toplantının da bu amaçla yapıldığını belirten Karaca, şunları kaydetti: "Bu insanlar aynı fikirlere sahip değiller, ancak sürecin devamı için yapılabilecek bir tek şey varsa, ne yapılması gerekiyorsa, fedakarlık yapmaya hazırlar. Ülkemizde kalıcı bir barışın sağlanması, devreye sivil bir unsurun girmesiyle olacaksa biz bu katkıyı sunmaya hazırız. Kalıcı bir barış için bir ihtimal kalmışsa eğer ve bu, akil insanların yeniden toplanması ve çalışma yapması ise bu heyette olanlar fedakarlık yapacaktır. Eğer öyle bir ihtimal kalmış ise..." "Faydalı olabileceğini düşünüyorum" Marmara Bölgesi Grubu Üyesi Ali Bayramoğlu, toplantıya katılacağını belirterek, daha önce göreve çağırılan insanların bu kez bu gerginlik ortamında da görev üstlenebileceğini kaydetti. Bayramoğlu, "Yaptığımız basın açıklamasının ardından böyle bir toplantı düşünüldü sanıyorum. Ben kişisel olarak faydası olabileceğini düşünüyorum. Çünkü taraflar arasında hala güvensizlik var. Kamuoyu noktasında ve taraflar arasında güvensizlik var. Bu güvensiz ortamın giderilmesi için akiller devreye girerek, bu işlevi yerine getirebilirler" dedi. Can Paker Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm sürecinin olumlu bir şekilde sonuçlanması için verilecek her türlü göreve hazır olduklarını söyledi. Geçen hafta meydana gelen olayların ardından heyetteki bazı kişilerle bir araya geldiklerini belirten Paker, "Kendimizi sorumlu hissettiğimiz için bu toplantıyı gerçekleştirdik. Anadolu'da dolaşırken topluma barışın önemini ve gerekliliğini anlattık. Bu ziyaretlerimizde toplum bize sürecin izlenmesi görevini verdi. Biz de bunu sorumluluk olarak gördük" dedi. Paker, akil insanlar olarak çözüm sürecinde toplumun temsilcisi olarak yer aldıklarını dile getirdi. "Bu süreçte her türlü göreve hazırız" diyen Paker, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu süreçte yer alan bütün siyasi aktörlerle temas etmeye, yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmaya ve toplumun isteklerini onlara aktarmaya hazırız. Başka bir siyasi aktör olan Abdullah Öcalan dahil tüm siyasi aktörlerle görüşebiliriz.Çözümün sağlanabilmesi için tüm aktörlerin bir paydada toplanması gerekiyor. Bizler de toplumdan aldığımız görüşler doğrultusunda sürece fayda sağlamaya çalışıyoruz. Bu süreçte toplumun temsilcisi olarak katkıda bulunmak istiyoruz." Yılmaz Ensaroğlu Güneydoğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Yılmaz Ensaroğlu da hükümetin ülkenin farklı yerlerinde yaşayan ve çalışan, farklı siyasi, felsefi ve dini eğilimleri olan, böylesine çeşitlilik arz eden bir grupla biraraya gelip konuşmasının önemli ve anlamlı olduğunu söyledi. Akil İnsanlar Heyetinde yer alanlarla bir araya gelinmesinin hükümetin farklı seslere kulak vermesi ve onlarla bu konuyu son gelişmeler ışığında değerlendirmesi demek olduğunu anlatan Ensaroğlu, Akil İnsanlar Heyetinde yer alanların az 3 ay boyunca ülkenin değişik yerlerine gittiğini ve toplumla doğrudan sorunu konuşup tartıştığını, toplumun nabzını tuttuğunu belirtti. "Ondan sonra bu üstümüze bir damga gibi adeta yapıştı kaldı. Herkes bir kriz çıktığı anda 'akil insanlar nerede' diye soruyordu. Bu nedenle arkadaşlarımız kendi aralarında bir araya gelerek gördükleri toplumsal baskı nedeniyle girişimlerde bulunmayı düşünüp harekete geçiyorlardı" diyen Ensaroğlu, hükümetin doğrudan görüşmesinin son derece olumlu olduğunu vurguladı. Toplantının sürece olumlu katkı sağlamasını umduğunu dile getiren Ensaroğlu, çözüm sürecinin masadan hiç kalkmadığını, hükümetin ve Kürt siyasi aktörlerin hep masasında olduğunu anlattı. "Ama tüm olan biten gösteriyor ki bu sürecin daha sıkı, yüksek bir motivasyonla büyütülmesi ve yürütülmesi gerekiyor. Taraflar arasında sürece dahil edilmesi gerekenlerin kişi ve kuruluşlarla iletişimin daha yoğun olması lazım" diyen Ensaroğlu, çözüm sürecinde en büyük problemin güven eksikliği olduğunu söyledi. "Tarafların karşılıklı birbirini suçlaması bizi bir yere götürmüyor" Güven eksikliğinin son olayların daha da kötü bir biçimde derinleştirdiğini ifade eden Ensaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun bir an önce sarılması gerekiyor. Gençlerin çıkıp kendi hegemonyalarını kurup, egemenlik göstergesi olan işlere işlemlere başvurması, son olaylar üzerine hükümetin güvenlik tedbirlerini artırmak için düzenlemelere girişmesi aslında olumsuz rahatsız edici gelişmeler. Son olaylar üzerine kimsenin bunlara karşı çıkacak mecali yok adeta. Oysa bu düzenlemeler özgürlüklerimizin biraz daha kısıtlanmasına yol açabilir. 10 18 EKİM 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Evina Méye-RONİ Süleyman GÖKSU Yarın tarafsız olacak mı? Kanser vakalarında artış Ö ncelikle şunların altını çizeyim: Seçimler öncesi ortaya konulanlar, hukuktan sorumlu bakanın ta Diyarbakır’a kadar giderek cumhuriyet savcısını karşısında ayakta hazır ola geçirmesi… İhdas edilen “Sulh Hâkimlikleri” ile buralarda sergilenen tiyatro ve hukuk ihlalleri… vb. durum ya da sebepler, biz hukukun tarafsızlığı konusunda ciddi ciddi endişelendirmektedir. Bu memlekette kim insanımıza, insanlığa, insan haklarına, vicdanlara aykırı, hepsinden de önemli Allah’ın(c.c) hoşnutluğuna muhalif bir kanunsuzluk, yasa dışılık ve hak ihlalinde bulunursa gerekli cezayı almalıdır. Bu benim babam ya da evladım da olsa… Aslında iktidarda kim olursa olsun, bu tesis edilmesi gereken en önemli önceliklerimizden olmalıdır. Yanılmıyorsam mevcut hükümetin on iki yıl yıpranmadan iktidarda kalmasının önemli sebeplerinden biri, ülkeye yaptıkları hizmetler ise bir diğeri de halkın kendisini bu konuda hissettiği güvenden dolayıdır. Bu iki güven noktası yara aldıkça güçlerini kaybedecekledir. Dikkat ederseniz 17 Aralıkta faka basanlar muhaliflerini bu noktadan vurmaya çalışmaktadırlar. Allah’a şükürler olsun ki, bu suçlamalara maruz kalan “Hizmet Hareketi” sevenlerinin gönlünde bu manada bir güven ve itminan oluşturduğu için, bunca kara propaganda ve iftiralara rağmen ciddi yara alamamaktadır. Gidenler ve gemiyi terk edenler hep zoru görünce kaçma niyetinde olanlarla beklenti içinde olanlardır. Özelikle de bu olayları fırsat bilip “doğru-yanlış; haklı, haksız; gerçekiftira” demeden verip veriştirenlerdir. Buraya kalbi ısınmayıp, tatmin olmayan ve bunun sonucu başkaca hak gemiye koşanlara diyeceğimiz yoktur. Allah(c.c) önlerini açık eylesin…Ancak döneme, iktidara, gelecek nemaya, dağıtılacak ulufelere, yapılacak sırt okşamalarına, verilecek makam ve mevkilere, konulacak milletvekilliği ile sunulmaya hazır payelere göre rotasını belirleyenlerle bizim işimiz olmaz, olmamalıdır. Böylelerinden ne dava adamı ne sadık bir kul ne de memleketin hayrına iş yapan adam çıkar. Böyleleridir ki her asırda Allah’ın(celle celaluhu) sadık kullarını arkadan vurmuşlar. Çıkarlarının olmadığı, hislerinin tatmin olmadığı, sözlerinin alkışlanmadığı dünyayı yok saymışlar. “Yaşa, varol, helal olsun, millet seninle guru duyar…” iltifatlarını görmedikleri yerde şirazeden çıkmışlar. Saltanat ve iktidarlarını garantilemek için yeni yeni kanunlar ihdas etmişlerdir. Son bir yıldır yapılıp edilenler, ne acıdır ki bizi tekrar tazimattan sonra icra edilen hükmetme anlayışına, hak hukuk tanımayan derin devlet geleneğine, “ortalığı biri birine kat, sebep ayarla, suçlu listesi hazırla, sonra da hukuku dizayn et” saçmalığına ve hoyratlığına götürmektedir. Bütün olanlardan, birlerinin bindikleri dalı kesmeye hazırlandıklarını görmekteyim. Çünkü hukuk her zaman, her yerde, her şart ve zamanda herkese lazımdır. Hukuku muhaliflerinizi, sizi beğenmeyenleri, biat etmeyenleri, masum ve günahsızları ezmede kullanır hale getirirseniz, bir başka zaman da gelenler “etme bulma dünyası” deyip işi sizin yaptığınız şekle sokar. O zaman da bağırıp çağırmalar para etmez. Dilerim memleket o noktaya sürüklenmesin. Allah(c.c) sürüklemek isteyenlere de fırsat vermesin. Bir memlekette iktidarda olanlar hakka, hakkaniyete, adalet ve eşitliğe gönül vermedikleri, özellikle de hukuk adamları kendilerine tevdi edilen adalet mekanizmasını hakkıyla işletmedikleri zaman herkes çıkacak felakete hazır olsun. İnandığımız cihan şümul dine ve onun yüce değerlerine, vicdanı bozulmamış evrensel değerlerin sahiplerinin savunduğu adalet anlayışına göre uygulanan bir hukuk her zaman tesellimiz olur. Ancak bunun tersi iktidarların kapıkulu, kirlenmiş vicdanların yansıması, ırkçılığın ve cehaletin savunucusu, cahiliye anlayışı sistemin koruyucusu olan bir adalet hep endişemiz olacaktır. HSYK seçimlerinin sonucu oluşacak tarafsız hukuk ancak uygulamalarından sonra bizden puan alacaktır. Şayet oluşturulan “Sulh Mahkemeleri” uygulamasında karşılaştığımız keyfilikler devam ederse memlekette tarafsız bir adaletten söz etmemiz mümkün değildir. Çıkarılacak yeni yargı yasaları ile bu endişemiz biraz daha artmış, ülkeyi iyi günleri beklemediği korkumuz artırmıştır. Hele polis ve istihbarat güçlerine tanınmak istenen yetki ve salahiyet, temelli fecaatin ve hukukun ayaklar altına alınacağı günlere doğru hızlı bir şekilde yol aldığımızın göstergesidir. Allah(c.c) sonumuz hayreylesin. Yıllardır vatandaşına “Senin hayatının teminatı benim. Mazlumların ve kimsesizlerin kimsesi bir hükümetiz…” Vb. sözler sarf edenlerin akıbeti iyi görünmüyor. Allah(c.c) onları da bizi de yanlışa düşmekten korusun. Yar ve yardımcımız olsun. K anser, çağımızın önemli hastalığı. Erken teşhis, tedavide başarı sağlıyor. 2002 yılından bu yana kanserde 2 kat artış, Sağlık Bakanlığı verilerinde göze çarpıyor. 2002 yılında kanser görülme sıklığının 100 bin kişide 133,5 olduğunu belirtti. Bu rakamın 2012 yılında ikiye katlanarak 100 bin kişide 266,2'ye yükseldiği görülüyor. 2008-2012 yılları arasında toplam ilaç harcamalarının yüzde 5 ini kanser ilaçları oluşturmakta. urşuluk salatalık 2 lira, biber 2 T lira, sarımsak ise 6 liradan alıcı buluyor. Yozgat'ta her hafta kurulan salı pazarında vatandaşlar turşuluklara büyük ilgi gösteriyor. Turşuluk almak için pazara geldiğini belirten ev hanımı Hatice Arslan, "Pazara sadece turşuluk ürünlerden almak için geldim. Bugünler turşu kurmak için en uygun zamandır. Ben de komşumla birlikte turşu malzemesi almak için geldim. Buradan 4'er kiloluk kavun keleği, salatalık, biber ve sarımsak alacağım. Kendim kuracağım. Mar- ketlerde satılan turşulardan ziyade kendi yaptığımız turşuları tercih ediyoruz. Çünkü acısının az ya da çok olmasını kendimiz ayarlıyoruz." dedi. Osman Darı, isimli pazarcı da turşuluk fiyatlarının geçen yıla oranla aynı olduğunu belirterek, "Yaklaşık bir aydır Mersin'den turşuluk kavun, salatalık getiriyoruz. Satışlardan memnunuz. Turşuluk kavun ve salatalığın kilosunu 2 liradan, biber 2 lira, sarımsağı ise 6 liradan satıyoruz." diye konuştu. Yücel TANOL-EKONOMİ Kanserin yüzde 10'unun kalıtımsal faktörler, yüzde 90'ının ise çevresel faktörler sebebiyle geliştiğini belirtiliyor. Çevresel faktörler arasında tütün ve alkol kullanımı, güneş ışınlarına aşırı maruz kalma, beslenme bozuklukları, obezite ile fiziksel aktivitenin azlığı ilk sıralarda yer almakta. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye'de kanser verilerine geriye dönük 2002'ye kadar erişilebildiğini belirtti. Yetkililer, kanser tedavilerinde erişimin kolaylığı ve kapsamın genişliği nedeniyle rakamın önümüzdeki yıl- 2014 yılında kanser kayıtçılığının yüzde 100'e çıkarıldığını dile getirdi. 2002 yılında sadece iki ilde kayıt tutulurken, şimdi İzmir, Antalya, Trabzon ve Edirne'nin aktif kanser kayıt merkezleri olduğu ve Dünya Sağlık Örgütüne akredite olduğunu vurguladı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2030 yılında kanser vakaları 3 katına çıkacak. Türkiye'de her yıl yaklaşık 175 bin kişiye teşhisi konuluyor. Kadınlarda en çok meme, rahim yumurtalık, mide bağırsak ve akciğer kanseri görülüyor. Erkeklerde en çok akciğer, prostat, mide bağırsak ve deri kanserleri görülüyor. Uzmanlar kansere yakalanmamak için düzenli beslenme, fast-food ve katkı maddelerinden uzak durma, spor ve düzenli yürüyüş yapma, bol su içmeyi tavsiye ediyor. Kanserden uzak, sağlıklı günler geçirmeniz dileğiyle… Polisle turistler arasında ilginç şüpheli çanta diyaloğu Taksim Meydanı’nda unutulan sırt çantası polisi alarma geçirdi. ekipleri de olay yerinde önlem aldı. Anıtın önündeki vatandaşları uzaklaştıran polis çevreye güven- antayı unutanlar turist olunca Ç polisle şahıslar arasında tercüme krizi yaşandı. Sivil polisler- lik şeridi çekti. den biri çantayı turistlere göstererek, "Bu problem problem! Bomba bum!" şeklinde tepki verince ortaya ilginç görüntüler çıktı. Olay yerine takviye polisler çağrıldı. Çevredeki vatandaşlar da endişeli şekilde olup bitenleri izlemeye başladı. Olay Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde yaşandı. Turist oldukları öğrenilen biri bayan iki kişi fotoğraf çektirdikleri sırada yanında taşıdıkları sırt çantasını anıtın önünde unuttu. Olay yerini bazı vatandaşların cep telefonu ile görüntülemeye çalıştığı gözlendi. Bomba imha uzmanlarına da bilgi verildi. Bir süre sonra sırt çantasında patlayıcı olabileceğini düşünen vatandaşlar, durumu polise bildirdi. Polis Uzman ekipler olay yerinde beklenirken, sırt çantasının sahibi oldukları öğrenilen biri bayan iki turist çantanın kendilerine ait olduğunu belirtti. Turistlerden yol kenarına landı. Otobüsü en Turan’ı ız ts ha r bekley r halinde ki bi çekerek yardım kadın fark etti. adıköy’de seyi nü ölüm yolda r bi n sü yoldan geçe otobüs sürücü nalaşan polis ekiplerine ve ık ğl sa fe n en de em ni H A . yakaladı süre yerinde uzun haber verildi. sürücüye, olay ajı yapıldı. as m kalp n sağlık ekipsüre sonra gele laşılan r bi a ıs K geçirdiği an elere rağmen, lp leri kalp krizi Tüm müdahal ybetti. Olay, a uzun süre ka mün’ ka m Nurettin Tura tü şahıs hayatını öztepe n, ra Tu ncak uG masajı yaptı. A en kurtarılamadı. D-100 Karayol Ankara isğm i ra ki re ev le dahale Köprüsü M arında meyatan polis, tikameti yakınl inceleme başl ili ilg i. a ld yl la ge O dana bulan kadının ı baygın halde n’ ra Tu üzere polis bir süre önce ifadesini almak ü. Yol kenarında İddialara göre P 03 plakalı rd SG merkezine götü kılan otobüs, daha satın aldığı 34 öy’den Malra bı ık de ad lin park ha CİHAN otobüsüyle K çekildi. linde olan ha ka r ar yi op se ot ne a nr so tepe yönü ra n, (53) aniden Nurettin Tura Ölüm sürücüyü K yolda yakaladı 30 yıldır yorgancılık yapıyor l emeği göz nuru yorgancılık E sanatı unutulan meslekler arasında. Yozgat'ta küçük yaşta Dünyada kanserde görülen artış sebebinin yaşlı nüfustaki yükseliş, tütün kullanımı ve obezite salgını olduğu ifade ediliyor. 2012 yılında dünya genelinde ilaç tedavilerine ayrılan bütçe yaklaşık 972 milyar dolar iken, kanser ilaçları 62,2 milyar dolar ile birinci sırada yer aldı. Semt pazarında en fazla ilgiyi turşuluk ürünler görüyor Yozgat’ta sonbaharın gelmesiyle birlikte pazarlarda en fazla ilgiyi turşuluk ürünler görüyor. Vatandaşlar kış mevsiminde sofraların olmazsa olmazlarından olan turşu kurmak için semt pazarında satılan malzemeleri alarak evinin yolunun tutuyor. larda daha da artabileceğini dile getirdiler. çırak olarak başladığı işinde yaklaşık 35 yıldır eşiyle birlikte yorgancılık mesleğini sürdüren Hanifi ve Sepil Özenç çifti yıllara meydan okuyor. lirten Hanifi Özenç, elde yapılan yorganların daha sağlıklı ve daha değerli olduğunu kaydetti. Özenç, "Vatandaşlarımız hazır yorgan tercih ettiği için bizim işlerimiz düştü. Her geçen yılda işlerimiz biraz daha düşüyor. Önümüz kış bizim işlerimiz tamamen düşer. şilte yorganları 35 liraya yapıyoruz. İpek yorganların ise motifine göre fiyatı değişiyor. İpek yorganlar motifine göre 100 liradan başlayıp 300 lira 400 liraya kadar çıkabiliyor." dedi. Yorgancılık mesleğinin bir sanat olduğunu belirten Özenç, şöyle devam etti: Serpil Özenç ise "Eşimle birlikte yaklaşık 30 yıldır yorgancılık işi yapıyoruz. Sabah birlikte işe geliyor akşam geç saatlere kadar yorganlara motif işliyoruz. Bu mesleğimiz sayesinde 3 çocuğumuzu yetiştirip evlendirdik. Eskiden işlerimiz çok iyiydi. Hanifi Özenç (54), yaklaşık 35 yıldır yorgancılık yaptığını ve işlerinin eski kazancının kalmadığını belirterek yanlarından çalıştıracak çırak bulamadıklarını söyledi. Hazır yorganların çıkmasıyla işlerinin geçmiş yıllara göre düştüğünü be- Çünkü kışın evlenecek çiftler pek olmadığı için düğün de olmuyor. Bu da kışın işlerin düşmesine sebep oluyor. İşlerimiz yazın düğünler başladığı için daha iyi oluyor. İşleri çoğunlukla müşteri kendisi getiriyor biz yapıyoruz. Gündelik kullanılan "Yorgancılık ap ayrı bir sanattır. Yorganlara motifi bir tablo gibi işliyoruz, adeta iğne ile kuyu kazıyoruz. Motifleri müşteri katalogdan beğeniyor biz yorgana işliyoruz. Yorganın yanı sıra koltuk kılıfı, pike nevresim dikimi işi de yapıyoruz.” Fakat hazır yorganlar çıkınca ciddi oranda düşme oldu. Evimizi dahi zor geçindiriyoruz. Çırak bulamıyoruz. Bu yüzden bu meslekte pek tercih edilmediği için unutulmaya yüz tutan meslekler arasına girdi." CİHAN birinin şeridi geçerek çantasını anıtın önünden aldığı görüldü. Çevredeki görgü tanıkları da çantayı unutan kişilerin bu turistler olduğunu söyledi. TERCÜME KRİZİ YAŞANDI Çantanın turistlere ait olduğunun belirlenmesiyle birlikte polislerle turistler arasında ilginç diyaloglar da yaşandı. Türkçe bilmeyen turistlere sivil polislerden biri çantayı göstererek, “Bu problem, problem! Bomba bum!” şeklinde tepki gösterdi. Turistler de polislere pasaportlarının otelde olduğunu anlatmaya çalıştı. Turistler çantayı alıp olay yerinden uzaklaştı. Güvenlik şeridinin kaldırılmasıyla birlikte anıtın önünde hayat normale döndü. TEM’de kaza: 6 yaralı 835 plakalı araç, başka bir otomobilin sıkıştırması sonucu bariyere çarptı. Takla atan araç, 50 metre sürüklendi, içindeki 6 kişi yaralandı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri gönderildi. ayrambaşa'da TEM OtoyB olu'nda ilerleyen araç, bariyere çarptıktan sonra takla attı. Hurdaya dönen araçta bulunan 6 kişi yaralandı. Olay, Ankara istikametinde meydana geldi. Sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 34 ER Kaza sebebiyle TEM otoyolunda trafik kuyruğu oluştu. Yaralılar sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalesinin ardından Vakıf Gureba Hastanesi'ne kaldırıldı. Hurdaya dönen araç, olay yerine çağrılan çekici tarafından kaldırıldı. CİHAN 18 EKİM 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 11 Açık öğretim kaydında ÖSYM'den 2014-TUS ve 2014-DUS tercihlerine ilişkin duyuru son gün kuyruğu oluştu Bursa’da açık öğretim fakültesi kayıtlarını son günlere bırakan öğrenciler, irtibat bürosu önünde uzun kuyruklar oluşturdu. S aatlerce kuyrukta bekleyen öğrenciler kayıtların internet üzerinden yapılmaması ile büro ve personel azlığından şikayet etti. Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi, yeni kayıt, ikinci üniversite kayıtları, ek yerleştirme ve dikey geçiş kayıtları geçen 29 Eylül'de başladı. Yaklaşık üç haftalık normal kayıt süresinin son gününe kadar bekleyen öğrenciler, irtibat bürolarının önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Bursa Osmangazi ilçesinde bulunan Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi Osmangazi Şubesi önünde uzun kuyruklar oluşturan kayıt yaptıranlardan yorulanlar ise bina diplerine oturarak sıranın kendisine gelmesini bekledi. Bazı öğrenciler de uzun kuyruklarda beklemek yerine işlerini yapabilmek için ayrılırken, akrabalarını kendisi için sıraya soktu. Kayıtların bugün sona erdiği belirtilirken, Perşembe ve Cuma günleri ise sadece mazeretleri olan öğrencilerin kayıt yaptırabilecekleri belirtildi. KAYITLAR İNTERNETTEN YAPILSIN Kayıtların tamamen internet üzerinden yapılmasını isteyen Hasan D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A SYM Başkanlığı, 2014 Tıpta Uzmanlık Eğitimi Ö Giriş Sınavı (2014-TUS) ve Kocabaş, “Saat 14.00’dan beri sıra bekliyorum. Bu böyle insanlara işkence. Bu internetten kayıt yapıp da daha sonra bu kayıtların resmiyete dökülmesi lazım. Zor, herkes son güne mi bırakıyor artık anlamıyorum.” dedi. Sosyoloji bölümüne kayıt yaptırmak isteyen Elif Rıfat ise uzun süre sıra beklediklerini vurgulayıp, “Yani 3 saattir sıra bekliyorum. Bu kadar yoğun olduğunu bilmiyordum, geldim bekliyorum.” şeklinde konuştu. Akrabasının yerine sırada bekleyen Mert Berber de, “Açık öğretim fakültesi için kayıt yaptıracağım. Bir akrabamın yerine bekliyorum. İşi vardı, bir yere kadar gitti, bir buçuk, iki saattir bekliyorum.” dedi. Maliye bölümüne kayıt yaptıracak olan Samet Aras da şunları söyledi: “Saat 13.30’dan beri bekliyorum. Son gün olduğu için bu kadar yoğun. Türk milleti son güne bırakmaya alışmışız ya her işimizi, ondan dolayı da bu kadar yoğun. Ayrıca bu kadar öğrenciye üç vezne hizmet veriyor, sistem yanlış.” şeklinde konuştu. Sevgi Sona ise saatlerce sırada beklediğini vurgularken, “Saat 13.00’dan beri bekliyorum. Saatlerdir ayakta bekliyoruz. Binanın arkasındaydı kuyruk, bu saatte buraya ancak geldik.” şeklinde yakındı. CİHAN 2014 Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (2014-DUS) sonbahar dönemi tercihlerinin alınması hakkında duyuru yaptı. 2014-TUS Sonbahar Dönemi tercih işlemlerinin, 15-20 Ekim 2014 tarihleri arasında merkezin https://ais.osym.gov.tr internet adresinden yapılacağına dikkat çeken ÖSYM, adayların tercihlerini, TC Kimlik Numaraları ve şifrelerini kullanarak bireysel olarak internet aracılığıyla yapacaklarırını, yerleştirme sonuçlarının ÖSYM’nin internet sayfasında yayımlanacağı, adaylara yerleştirme sonuç belgesi gönderilmeyeceği bilgisini verdi. Tercihlerle ilgili genel bilgiler ile ilgili tablo ve koşullara ise ÖSYM’nin ilgili duyurusunun yer aldığı internet bağlantı linkinden ulaşılabileceğini hatırlatıldı. net adresinden yapılacağı, adaylar tercihlerini, TC Kimlik Numaraları ve şifrelerini kullanarak bireysel olarak internet aracılığıyla yapacakları kaydedildi. Bu bilgileri dikkatle inceleyip tercihlerini yapmaları gerektiğine işaret edilerek, tercihlerinde değişiklik yapmak isteyen adayların tercih süresi içinde tercihlerini değiştirebilecekleri ifade edildi. Yerleştirme sonuçlarının ÖSYM’nin internet sayfasında yayımlanacağı adaylara yerleştirme sonuç belgesi gönderilmeyeceğine vurgu yapan ÖSYM Başkanlığı, “Tercihlerle ilgili genel bilgiler ile ilgili tablo ve koşullara aşağıdaki bağlantılardan erişilebilecektir. 2014 DİŞ HEKİMLİĞİNDE UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI Aynı şekilde 2014 Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (2014-DUS) Sonbahar Dönemi tercih işlemlerinin 15-20 Ekim 2014 tarihleri arasında ÖSYM'nin https://ais.osym.gov.tr inter- Adayların bu bilgileri dikkatle inceleyip tercihlerini yapmaları gerekmektedir. Tercihlerinde değişiklik yapmak isteyen adaylar tercih süresi içinde tercihlerini değiştirebileceklerdir.” hatırlatmasında bulundu. CİHAN ESOL sınavının Kars'ta yapılması için çalışma başlatıldı ars Özel Sultan Alparslan K Koleji, İngilizce Olimpiyatları olarak bilinen Cambridge (ESOL) sınavlarının bir ayağının da Kars’ta gerçekleştirilmesi için çalışma başlattı. Kolej Müdürü Fatih Akaslan konuya ilişkin yaptığı açıklamada, tün dünyada İngilizce Olimpiyatları olarak bilinen Cambridge sertifika sınavlarının 130 ülkede yapılmakta olduğunu, toplamda 3 milyon öğrencinin bu sınavlara girdiğini ve bu sınavlarda öğrencilerin İngilizce seviyelerinin Cambridge Üniversitesi tarafından ölçüldüğünü söyledi. Akaslan, bu yılın sonuna kadar en az 250 öğrenciyi bu sınavlara sokmayı hedeflediklerini belirterek, "Bizler bu sınavın bir ayağının da Kars’ta olması için çalışma başlattık." dedi. Öte yandan ESOL sınavlarının sonuçları okul konferans salonunda öğrencilerin katılımıyla açıklandı. Sınava giren 71 öğrenciye Londra'daki Cambridge Üniversitesi'nden gönderilen sertifikaları velileri tarafından verildi. Kolej İngilizce Zümre Başkanı Emel Çağlayan, "Tüm dünyada geleneksel şölene dönüşen bu sınava bizler öğrencilerimizi hazırlayarak, İngilizce seviyelerini Cambridge Üniversitesi'ne test ettirmiş olduk." dedi. Flyers sınavında 7. sınıf öğrencilerinden Ali Murat Alemdar, Zümra Buse Uyur ve 6. sınıf öğrencilerinden Semih Akyüz, Movers sınavında Emel Zehra Çakar, Starters sınavında ise Ceyda Keleş, Kars'tan sınava giren öğrenciler arasında 1.'liği elde ettiler. CİHAN 12 18 EKİM 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Fazla kilolar, uyku apnesi ve horlamayı arttırıyor Dünyanın en masum ilacına bakın hele! Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA olesterol hapları (statinler) yakın K zamanlara kadar hiçbir önemli yan etkisi olmayan, “dünyanın en mâsum ilacı” diye sunuldu ama bunun bir “kandırmaca” olduğunu artık çok iyi biliyoruz. Statinlerin diyabetten hafıza kaybına, böbrek yetersizliğinden kas hasarına, karaciğer bozukluğundan katarakta, iktidarsızlıktan kas yorgunluğuna kadar “onlarca aksi tesiri var”. Kolesterol hapı alanlarda diyabet riskindeki artış önce saklanmaya sonra küçümsenmeye çalışıldı ama sonunda FDA bile prospektüslere “diyabet yapabilir” uyarısı yazdırmak zorunda kaldı. Statin alanlarda tip 2 diyabet riskindeki artış, statinlerin pleiotropik etkileriyle ve bu kişilerin nasıl olsa ilaç alıyoruz diye beslenmelerine itina etmemeleriyle izah edilmeye çalışıldıysa da durumun hiç de öyle olmadığı artık gün gibi ortada. Lancet’ de yayınlanan yeni bir araştırma, kolesterol haplarının diyabet riskini 4 senelik bir dönemde kontrol grubuna göre “yüzde 12 arttığını” gösteriyor (1). Araştırmaya göre, diyabetin sebebi statinlerin HMG-CoA redüktaz enzimini bloke etmeleri. Bu da, statinlerin diyabete yol açmasının doğrudan doğruya “statinlerin etki mekanizmasına bağlı olduğunu” ortaya koyuyor. Dolayısıyla, statinlerin diyabete yol açmaları öyle “enderi nadirattan” bir şey değil, adeta “Allah’ ın emri!” Genetik varyasyonlar belirleyici Araştırma, 223 bin 463 kişinin ve statinlerin kalp hastalıkları ve felçlere etkisinin araştırıldığı klinik araştırmalara katılan 129 bin 170 kişinin genetik bilgilerinin değerlendirilmesiyle gerçekleştirildi. 20 randomize kontrollü araştırmanın meta-analizi, statinlerin tip 2 diyabet riskini 4 senelik bir dönemde kontrol grubuna göre yüzde 12 ve vücut ağırlığını 240 gram artırdığını ortaya çıkardı. Analizlerde, karaciğer enzimini kodlayan gendeki sık görülen varyasyonların düşük kolesterol değerleriyle ilişkili olduğu ve bu genetik varyasyonların daha kilolu olmaya sebep olduğu ve tip 2 diyabet riskini artırdığı belirlendi. Buna göre, statinlerin diyabete yol açması HMG-CoA redüktazı inhibe etmesiyle mümkün oluyor. Kolesterol haplarına devam! Araştırmanın uzmanlarından Prof. Naveed Sattar şunları söylüyor (2): “Daha önceki analizlerde statin tedavisinin faydalarının yeni başlayan tip 2 diyabet riskinden daha fazla olduğunu gösteriyor. Bununla beraber, statin uygun görülen hastalar fiziksel aktivitenin artırılması, daha sağlıklı beslenme ve sigarayı bırakma gibi hayat tarzı değişikliklerinden de fayda görürler. Bu çalışmada tespit edilen kilo ve diyabet risklerindeki hafif artış, daha sağlıklı beslenme ve hayat tarzı benimsenmesiyle azaltılabilir. Hastalarla bu mevzular konuşulurken, hayat tarzı değişikliklerinin güçlendirilmesi, statin tedavisinin kalp krizi ve felçleri önlemedeki faydalarını daha fazla artıracaktır”. Kolesterol hapları kaş yaparken göz çıkarıyor Kardiyoloji meftunlarının yere göğe sığdıramadıkları statinlerin “kaş yapayım derken göz çıkardığını” görüyorsunuz. Şu ironiye bakın: Kalp krizi ve felçleri önlemek için verilen statinler bu hastalıkların riskini artıran diyabete yol açıyor! Üstelik de bu risk tamamen ilacın etki mekanizmasından kaynaklanıyor. Bu vesileyle yakın bir zamanda, diyabetlilerde yüksek olan kalp-damar hastalıkları riskinin kolesterol seviyeleri ile ilgili olmadığının gösterildiğini de hatırlatmak isterim (3). Önce, zarar verme! Tıbbın temel prensiplerinin başında “Primum non necere” yani “Önce, zarar verme” gelir. İlaçlar, sağlıklı bir insanın vücudunda hiçbir işi olmayan, yan etkilere yol açan kimyasal maddelerdir ve ancak hayat tarzı değişikliklerinin işe yaramadığı durumlarda ve faydaları risklerinden kesin olarak daha fazla ise kullanılmalıdır. Kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde de sağlıklı beslenme, düzenli hareket, sigara-alkol ve stresten uzak durma, düzenli uyku gibi her hastalığa karşı koruyucu olan hayat tarzı çok önemlidir. Sadece, her gün “bir elma” yeme veya “köpek sahibi olmanın” bile kalp krizlerine karşı koruyuculuğunun “onlarca yan etkisi olan” kolesterol ilaçlarından fazla olduğu biliniyor (4, 5). urgut Özal Üniversitesi Tıp T Fakültesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü uyku apnesinin tedavi edilmemesi durumunda hayatın her alanında olumsuzluklara yol açtığını bildirdi. uzmanlarından Doç.Dr. Şerife Uğur, bu çağın en sık rastlanan hastalıklarından biri olan uyku apnesinin tedavi edilmemesi durumunda hayatın her alanında olumsuzluklara neden olabileceğini söyledi. Uyku apnesi hastalarında, kandaki oksijen miktarının azalmasına ve uykusuzluğa bağlı olarak dikkat kaybı, gündüz işte ve otomobilde uyuklama ihtiyacı, sabah baş ağrıları, cinsel problemler, tansiyon yüksekliği, kalp hastalıkları, beyinde inme, kilo alımı ve benzeri birçok sorunun gözlendiğini vurgulandı. Uyku apnesi yalnızca uykuda değil, günlük hayatta da yaşamı tehdit ettiğini belirten Doç. Şerife Uğur, "Kilo fazlalığı olanlarda uyku apnesini rahatsızlığı görülebiliyor ve kilolar horlamayı arttırıyor. Obez bireyler daha çok horlamakta. Uykunuzla ilgili en ufak bir şüpheniz varsa mutlaka hekime müracaat edin." diye konuştu. Uzmanlar, bu çağın en sık rastlanan hastalıklarından biri olan Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü uzmanlarından Doç. Dr. Şerife Uğur, uyku sorunu ve horlama gibi şikayetiyle gelen kişileri uyku merkezinde tedavi ettiklerini söyledi. Harvard’ dan Prof. Gökhan Hotamışlıgil “Kalp ya da şeker gibi kronik hastalıkları olanların düzenli ilaç kullandıklarını ve antibiyotik gibi kısa süreli bir ilaç kullanımı olmadığı için de kimi zaman 10 yıl ya da 20 yıl sonra sentetik ilaçların yan etkileriyle karşı karşıya kaldıklarını” hatırlatıyor (7) ve ekliyor: Gelelim neticeye Hastalıklardan ilaçlarla değil “sağlıklı hayat tarzı” ile korunulabilir; kalp krizi, felçler ve diğer damar tıkanıklıkları da buna dâhildir. Bu hastalıkların sebebi “statin eksikliği” değil, yanlış beslenme, hareketsizlik ve sigaradır.Hayat tarzı yanlışlarından kaynaklanan zararları statinlerle gidermeye çalışmak abesle iştigaldir, aklı başında insanların işi olamaz. Hastalıklardan ilaçla korunulabileceği endüstrinin ve adamlarının yalanıdır, aklı olan kanmaz. zmanlar, 'hiperhidrozis' U olarak tanımlanan aşırı terlemenin, soğuk havalarda da kat kat giyilen kıyafetler nedeni ile hastalara zor anlar yaşatabileceğini belirtti. Memorial Şişli Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ahu Birol, aşırı terleme ile ilgili bilgiler verdi. Terlemenin, vücudun ısısını belli bir dengede tutmak için gerekli olan fizyolojik bir durum olduğunu söyleyen Birol, “Kimi zaman aşırı sıcaktan ya da yorucu fiziksel aktivitelerden sonra, kimi zaman da hastalık, heyecan, korku ya da aşırı stresli durumlarda vücut terler. Az ya da hiç terlememek, vücut sağlığı için iyi olmadığı gibi aşırı terleme (hiperhidrozis) de iyi değildir. Özellikle koltuk altı bölgesinde gerçekleşen terleme, aşırı olursa kişinin sosyal ve özel yaşamını olumsuz yönde etkilemekte. Kişide psikolojik sorunlara yol açıp, özgüven eksikliğine de neden olmaktadır.” ifadelerini kullandı. SOLUNUM DURMASINA DİKKAT Uyku laboratuvarının teşhiste yol gösterici bir test olduğunu ifade eden Uğur, "Test Uyku apnesi hastası kişilerin trafik kazasına neden olma riski hayli yüksek. Çünkü ya dikkatleri dağınık oluyor ya da direksiyon başında uyuyorlar." diye konuştu. KBB Uzmanı Doç. Dr. Şerife Uğur, kilo fazlalığının uyku apnesini ve horlamayı arttırdığını, obez bireylerin daha çok horladığını da söyledi. Fazla kilosu olan hastalara sağlıklı kilo vermeyi önerdiklerinin belirten Uğur, "Kilo oranı arttıkça bireylerin uykuda horlama ya da solunumlarının durması sorunu da artıyor. Kilo bireylerin rahat nefes almasının önünde engeldir." ifadelerini kullandı. CİHAN Aşırı ve sürekli terle me, kişiyi toplumdan so yutlayarak psikolojik soru yaşamasına neden o nlar labiliyor. Tiroit bezlerinin aşırı çalışması, böbrek üstü bezlerinden kaynaklandığına vurgu yapan Ahu Birol, “Bazı hastalıklar, şişmanlık, menopoz, ağır psikiyatrik hastalıklar ve bazı kanserlerin tedavisinde kullanılan ilaçlar aşırı terlemeye yol açabilmektedir. Kimi durumlarda ise altta yatan herhangi bir hastalık bulunmaz. Terleme, stres ve utanma gibi durumlarda da ortaya çıkabilir. Bu durumlarda aşırı terleme genellikle koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanında görülmektedir.” diye konuştu. 'TERLEME MANTAR OLUŞUMUNA YOL AÇIYOR' 'STRES AŞIRI TERLEMEYİ TETİKLİYOR' esnasında hastaların uykusu kayıt altına alınıyor. Bu testler sonucunda en sık apsiktik uyku apnesi yani uykuda solunum durması sendromunu görüyoruz. Solunum durma sayısının fazlalığı hayli tehlikeli bir durum. Uyku esnasında nefes durması ani ölümlere, hipertansiyon gibi hastalıklara neden olabilir. Doç. Dr. Uğur, "Uyku apnesi nedeniyle trafik kazası geçiren sayısı bir hayli fazla. Bize bu şikayetle başvuran kişileri 1 gece otel odası rahatlığındaki laboratuvarda yatırıyoruz. Tabi hastanın başına, karın ve bacaklarına bazı kablolar yerleştiriyoruz. Uyku sırasında nefes durması olup olmadığına ve uyku evrelerine bakıyoruz." şeklinde konuştu. Aşırı terleme psikolojiyi bozuyor! Yeni bir araştırma da, sağlıklı hayat tarzı benimsendiğinde her 5 kalp krizinden dördünün önlenebileceğini ortaya koyuyor (6). “Önce hasta olunur sonra hastalık tedavi edilir zihniyeti var. Halk Sağlığı okulumuz yok. Kamu sağlığı kuruluşu yok. Bunlara doğru kayış olmalı” (8). Özellikle trafikte uyuma şikayetiyle kendilerine müracaat edildiğini söyleyen Uğur, uyku merkezine yatırdıkları hastaların uyku durumlarını bir gece boyunca gözlemlediklerini aktardı. Hastaların uzman tarafından kameralarla izlendiğini vurgulayan Uğur, elde edilen testlere göre rahatsızlığı teşhis ettiklerini dile getirdi. Aşırı terlemenin bazı sağlık problemlerine sebep olduğunu ifaden eden Birol, “Ayaklardaki aşırı terleme, kötü koku nedeniyle çevreye rahatsızlık verdiği gibi ayak ve tırnaklarda mantar gelişimine de zemin hazırlamaktadır. Eldeki terlemeler, kişilerin başkalarıyla el sıkışırken en büyük kabusu olmaktadır. Hatta bazı durumlarda el terlemesi o kadar fazladır ki alet kullanımını (yazı yazarken kalemi tutmak, araba kullanırken direksiyonu tutmak vs.) bile engelleyebilmektedir. Koltuk altı bölgesindeki aşırı terleme, çoğunlukla 'kötü koku' ve görüntü kirliliği şikayetleriyle gözlemlenmektedir.” dedi. CİHAN Libya'dan esen rüzgarlar sıcaklıkları yükseltti. Perşembe batı kesimlerde ılık ama puslu ve bulutlu geçecek. Çöl tozlarında da artış var. Ülkenin güney ve doğu kesimlerindeki kuvvetli yağışlar da sürüyor. Cumadan itibaren ise yurdun daha geniş bölümünde yağış var. Beş büyük kent merkezinin hava koşullarına gelince: İstanbul'da sıcaklık daha da artarak perşembe 23 dereceye çıkıyor ama hava genellikle bulutlu, akşam saatlerinden itibaren hafif yağmur başlayacak. Bu yağmur cuma günü ve hafta sonu da devam edecek. Ankara'da gökyüzü güneşli olsa da yer yer yoğun pus var, sıcaklık 22 derece. İzmir bulutlanıyor ama ılık, 27 derece. Bursa sisli, 26 derece. Adana'da kuvvetli sağanaklar en az 3-4 gün daha devam edecek. Marmara'da lodosla Perşembe sıcaklıklar 25-26 dereceye çıkıyor, hava ılık ama kapalı. Akşam saatlerinden itibaren Trakya, Kocaeli ve Sakarya boyunca yağmur başlayacak. Yağmur cuma günü ve hafta sonu da devam edecek, pazar hava soğuyor İç Anadolu'da yağış sivas-kayseriniğde arasına çekiliyor. Bölgenin geri kalanı güneşli ama yer yer yoğun sis ve pus oluşabilir. Konya 22, Eskişehir 23 dereceye çıkıyor. Ama cuma günü yağışla sıcaklık tekrar düşecek Ege'nin tamamı da perşembe lodosla ılık ama bulutlu, çöl tozları da artıyor. Kıyılarda sıcaklık 26-27 dereceye çıkacak. İç kesimlerde sis ve pus etkili. Akdeniz'in doğusu ve güneydoğuda 6 gündür kuvvetli yağan yağmurlar devam ediyor. Su baskını ve taşkın riskine karşı tedbirli olunmalı. Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Şanlıurfa ve Diyarbakır boyunca yağmur kuvvetli. Kuzey Kıbrıs'ta da şiddetli yağmur sürüyor. Doğu Anadolu'da ise yağmurlar Malatya, Elazığ arasında ve Van-Hakkari dolaylarında kuvvetli. Sıcaklık Erzurum'da 16, Malatya'da 17 dereceye iniyor Karadeniz'in doğusu yağmurlu, batı ve Orta Karadeniz'de hava güneşli ama yer yer yoğun sis ve pus da etkili olacak. Cuma günü batı Karadeniz'e kuvvetli yağmur geliyor. ANKARA İS TAN BUL Bugün 18 Ekim Cumartesi 18 Rüzgar 14 12 Bugün 18 Ekim Cumartesi Nem %63 17 Rüzgar 13 6 AN TAL YA İZ MİR Bugün 18 Ekim Cumartesi Nem % 76 26 Rüzgar 22 15 Bugün 18 Ekim Cumartesi Nem % 96 29 Rüzgar 20 17 Nem % 72 18 EKİM 2014 Kültür-Sanat HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 13 Başkentten opera ve baleye yeni atılımlar nkara Devlet Opera ve Balesi (ADOB) A Müdürü ve Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan, yeni sezonda yeni sanat projeleri ürettiklerini belirterek, "Türkiye'nin son 10 yılda dünyada ses getiren büyük yatırımları var ama nasıl ki Türkiye, dünyanın en büyük havaalanını yapmak gibi bir onuru taşıma peşindeyse aynı şekilde dünyanın en büyük opera binasını yapmayı düşündüğü an Avrupa'da sansasyon yaratacaktır" dedi. AA muhabirine yeni sanat sezonuna ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, yıl boyunca sanatseverleri yerli ve yabancı çok sayıda eserle buluşturacaklarını söyledi. Repertuvar çalışmalarına geçen yıl başlandığını, bu nedenle seçilen eserlerde çok fazla değişikliğe gitmediklerini anlatan Erdoğan, "2014-2015 sanat sezonunda başkentte izleyicimiz Carmen, Tosca, Attila, Rigoletto, Saraydan Kız Kaçırma, Don Giovanni operalarını; Arşın Mal Alan ile Yarasa operetlerini; Kont Dracula, Harem, Akdeniz Esintisi ve Coppelia balelerini; Bir Tenor Aranıyor ve Kanlı Nigar müzikallerini; Seslerle Anadolu müzikli oyununu; Sanatın İfadesi, Bir Yaz Gecesi Rüyası, Arda Boyları modern dans gösterilerini ve Masal Şatosu adlı müzikli oyunu görebilecek. Minik seyirciler için de Çocuk Dünyası ve Nasreddin Hoca sahnelenmeye devam edecek" diye konuştu. Kapalı gişe eserler sürecek Erdoğan, geçen yılın ikinci yarısında seyirciyle buluşan ve büyük beğeni kazanan "Attila" ve "Kont Dracula" gibi eserleri prömiyerlerinden sonra kısa bir süre sah- neleyebildiklerini, bu nedenle görmek isteyen çok fazla seyircinin izleyemediğini vurguladı. Özellikle Kont Dracula'ya ilginin yoğun olduğunu belirten Mustafa Erdoğan, daha fazla sanatseverin izleyebilmesi için bilet alımlarına 6 kişilik sınır getirdiklerini kaydetti. Salonun koltuk sayısının yetersiz olması dolayısıyla seyircilerin bilet bulamamaktan yakındıklarını bildiren Erdoğan, eserle ilgili "Müzikleri, dekoru, kostümleri, koreografisi bütün çalışmalarıyla dört dörtlük bir bütünlük ortaya çıktı ve bizim de yüz akı eserlerimizden biri. Sahnelerde senelerce oynansa ilgi görecektir" ifadesini kullandı. "Kanlı Nigar" geliyor Bunların yanı sıra Cem İdiz'in bestelerini yaptığı "Kanlı Nigar" operetinin de seyircinin karşısına çıkacağını dile getiren Erdoğan, "Çok eğlenceli ve keyifli olacak. Seyircinin de çok ilgisini çekecek diye tahmin ediyorum çünkü uzun yıllardır bu eser Ankara'da yoktu. İlk kez operet haline getiriliyor. Biz de merak ediyoruz nasıl olacak" dedi. Erdoğan, Shakespeare'in dünyaca ünlü eseri "Hamlet"in de bu kez bale olarak sanatseverlerin beğenisine sunulacağını dile getirdi. 45 yaş üstü sanatçılar "Dostlar Beni Hatırlasın" diyecek Mustafa Erdoğan, ADOB bünyesinde 45 yaş üstü sanatçılardan oluşan Birim Dans Tiyatrosunun da (BDT) Aşık Veysel'in "Dostlar Beni Hatırlasın" türküsünden yola çıkarak bir eser hazırladıklarını söyledi. BDT'nin büyük bir boşluğu doldurduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Profesyonel ve klasik anlamda bale, meslek olarak geç yaşlara kadar yapılamıyor. Bale, dünyanın en zor ve vücudu yıpratan mesleği. Emin olun balerin ve baletlerimizin yüzde 80'i sakat. Dizlerinde, kaslarında, ayak kemiklerinde, kolda, omurda özellikle kalça kemiklerinde ciddi hasarlar ortaya çıkıyor. Bu arkadaşlarımız da doğal olarak 38 yaşına gelince klasik balenin gerektirdiği hareketleri yapamayacağı için atıl durumda oluyor. Onların da emeklilik yaşına gelene kadar devam etmelerini sağlayacak bir sistem oluşturulması gerekiyordu. İhsan Bengier'in girişimleriyle bu oluşum hazırlandı ve böylece balenin getirdiği kazanımları sahneye dans olarak uygulayacak arkadaşlarımızın yer aldığı ciddi bir oluşum ortaya çıktı. Gerçekten güzel eserler de ortaya çıkardılar, Çakırcalı Efe, Töre gibi..." Dansçılar emekli olana kadar sahneye çıkabilir Bu sayede sanatçıların emeklilikleri gelene kadar sahnede kalabildiğine dikkati çeken Erdoğan, "Bu sistem eğer bütün opera ve balelerde uygulanabilirse o zaman '65 yaşına kadar balerin ve baletler çalışmadan para alıyorlar' söylemlerini ortadan kaldırabiliriz. O yüzden bu mantığın diğer opera ve bale müdürlüklerimizde de yerleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Böylece, 25 yıl daha dans ve tiyatroyu yürütebilecek, sahne tecrübesi olan ciddi bir kadro olabilir" değerlendirmesinde bulundu. Senfonik konserler başlayacak Erdoğan, DOB orkestrasıyla senfonik konserler de gerçekleştireceklerini belirterek, "Bu sezonu bir deneme süreci olarak görüp tepkiye ve sonuca bakıp gelecek sene rutine dönüştürmeyi düşünüyoruz" diye konuştu. Türkiye, dünyanın en büyük opera salonuna sahip olabilir Seyirci sayısını arttırmayı amaçladıklarını vurgulayan Mustafa Erdoğan, bunun için üniversitelerin salonlarında gösteriler düzenlemenin yanı sıra ayrıca Ankara'nın çevre illerinde de düzenli olarak temsil vereceklerini anlattı. "Daha önce sah- nelediğimiz ancak repertuvardan çıkardığımız eserleri çevre illerde göstermeyi, böylece sene sonunda yüzde 25'e yakın seyirci artışı sağlamayı istiyoruz" diyen Sanat Yönetmeni Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'nin son 10 yılda dünyada ses getiren büyük yatırımları var ama nasıl ki Türkiye, dünyanın en büyük havaalanını yapmak gibi bir onuru taşıma peşindeyse aynı şekilde dünyanın en büyük opera binasını yapmayı düşündüğü an Avrupa'da sansasyon yaratacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızdan bunu bekliyoruz." AA MOBİL BUZ PİSTİ KİRALANMASI KAĞITHANE İLÇESİ GENELİNDE YAĞMUR SUYU KANALI YAPIM İŞİ GÜNGÖREN BELEDİYESİ KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ KAĞITHANE BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ MOBİL BUZ PİSTİ KİRALANMASI hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/132967 1- İdarenin a) Adresi : GÜNEŞTEPE MH.N.FAZIL KISAKÜREK CD.185, 34610 GÜNGÖREN/İSTANBUL b) Telefon ve faks numarası : 212 4333860-212 4335044 c) Elektronik posta adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kikgov.tr/EKAP 2- İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 4 Aylık Mobil Buz Pisti Kiralanması 1 kalem hizmet alımı. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir b) Yapılacağı yer : Güngören Köyiçi Aliya İzzetbegovic Parkı c) Süresi : İşe başlama tarihinden itibaren 120 (Yüzyirmi) gündür 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Güngören Belediye Başkanlığı Güven Mh.Marmara Cd.No:38 Güngören/İstanbul (Encümen Toplantı Salonu) b) Tarihi ve saati : 12.11.2014-11.00 4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzelkişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 4.4.1. Bu ihalede açık alanlara mobil spor tesisi kurulumu ve işletilmesi birlikte benzer iş olarak kabul edilecektir. 5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6- İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Güngören Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Güneştepe Mh.N.Fazıl Kısakürek Cd.No:185 Güngören/İstanbul adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Güngören Belediye Başkanlığı Güven Mh.Marmara Cd.No:38 Güngören/İstanbul adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9- İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. 12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13- Diğer hususlar: Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir. BASIN:65076/www.bik.gov.tr Kağıthane İlçesi genelinde yağmur suyu kanalı yapım işi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2014/133451 1- İdarenin a) Adresi : SADABAD HİZMET BİNASI MERKEZ MAH.LALEZAR CAD.NO:1, 34406 KAĞITHANE/İSTANBUL b) Telefon ve faks numarası : 212 2956828-212 2950113 c) Elektronik posta adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kikgov.tr/EKAP 2- İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : Yağmur suyu kanalı yapım işi. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir b) Yapılacağı yer : Kağıthane İlçesi genelinde c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 3 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 40 (KIRK) takvim günüdür 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : SADABAD HİZMET BİNASI MERKEZ MAH.LALEZAR CAD.NO:1, 34406 KAĞITHANE/İSTANBUL b) Tarihi ve saati : 27.10.2014-11.00 4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi. 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sanatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri. 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 70 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: 4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 11.06.2011 tarih ve 27961 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Yapım İşlerinde İş Deneyiminde Değerlendirilecek Benzer İşlere Dair Tebliğ"de yer alan (A) IV.Grup: İçme-Kullanma Suyu ve Kanalizasyon İşleri, benzer iş olarak kabul edilecektir. 4.4.2. Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İnşaat Mühendisi/Mimar/Çevre Mühendisi 5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6- İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 300 TRY (Türk Lirası) karşılığı FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ VE EKAP ÜZERİNDE adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9- İstekliler tekliflerini, Her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat şeklinde verilecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (ALTMIŞ) takvim günüdür. 12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13- Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,2 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. BASIN:64838/www.bik.gov.tr İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINDAN İLANEN TEBLİĞ Vergi veya Verginin Cezanın Verginin Cezanın Mükellefin Adı-Soyadı/Ünvanı Vergi Kimlik No Adres Cezanın Dönemi Nevi Nevi Miktarı Miktarı ESENLİK İNŞ. ORMAN ÜRÜNLERİ HIRDAVAT METAL SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. 3790366321 FERHATPAŞA MAH. G 11 SOK.57 A ATAŞEHİR/İSTANBUL 12/2008-12/2008 K.D.V. 3080 3.910,04 11.730,12 ESENLİK İNŞ. ORMAN ÜRÜNLERİ HIRDAVAT METAL SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. 3790366321 FERHATPAŞA MAH. G 11 SOK.57 A ATAŞEHİR/İSTANBUL 10/2008-12/2008 K.G.V. 3080 714,72 2.144,16 ESENLİK İNŞ. ORMAN ÜRÜNLERİ HIRDAVAT METAL SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. 3790366321 FERHATPAŞA MAH. G 11 SOK.57 A ATAŞEHİR/İSTANBUL 11/2008-11/2008 K.D.V. 3080 2.168,80 6.506,40 ESENLİK İNŞ. ORMAN ÜRÜNLERİ HIRDAVAT METAL SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. 3790366321 FERHATPAŞA MAH. G 11 SOK.57 A ATAŞEHİR/İSTANBUL 01/2008-12/2008 K.V. 3080 714,72 2.144,16 Küçükyalı Vergi Dairei Mükelleflerine ait olup yukarıda adı, soyadı ve ünvanı yazılı mükellefler adına salınan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan ihbarnameler bilinen adreslerinde bulunamamaları nedeniyle tebliğ edilemediğinden 213 Sayılı V.U.K.'nun 103-106 maddelerine istinaden ilgililerin ilan tarihinden başlayarak bir ay içerisinde vergi dairesine bizzat veya bilvekale müracaatta bulunmaları veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı, bir ayın sonunda müracaatta bulunmayan veya açık adreslerini bildirmeyenler hakkında iş bu ilanın neşrinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur. BASIN:64913/www.bik.gov.tr Sıra No 1 2 3 4 14 18 EKİM 2014 Magazin-Tv HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA yuncu Özge Borak'ın balet kardeşi Selim Borak, O geçen cumartesi günü oturduğu evin apartman boşluğuna düşerek ağır yaralandı Özge Borak, “Du- ecce.com internet sitesinin bu G yıl 14’üncüsünü rumu çok ciddiydi ama iyiye gidiyor. Yoğun bakımdan çıktı, bilinci açık, normal odaya alındı” dedi.HABER MERKEZİ Sekiz aydır gizlenen aşkı alatasaray'ın unutulmaz oyuncularından Hasan Şaş, 14 Şubat'ta 11 yıllık eşi Sibel Şaş ile boşanmıştı. Ayrılığın ardından evliliğin bitme nedeni olarak Şaş'ın Sevcan Orhan ile ilişkisi gösterilmiş, taraflar bu iddiaları yalanlamıştı.Yakınlarına, boşanmadan bir hafta sonra birlikte olmaya başladıklarını söyleyen ikili, beraberliklerini sekiz aydır gizli saklı yaşıyordu. Sevgililer, ilk kez önceki akşam Florya'daki Yüksel Balık'ta görüntülendi. Fotoğraflarının çekilmesi, çifti huzursuz etti. HABER MERKEZİ G ‘Beni saatlerce bekletemezsiniz’ Ufukta evlilik var Özge'yi kahreden kaza düzenlediği ‘Gecce Mekan Oscar’ları törenle sahiplerini buldu.Bomonti’deki Hilton Otel’de gerçekleşen törende yeme, içme ve eğlence hayatına yön veren popüler adreslerle işletmecileri ödül aldı. Sunuculuğunu Kenan Erçetingöz ve Özge Ulusoy’un yaptığı ödül töreninde aralarında Orhan Gencebay, Sibel Can ve Sinan Akçıl’ın da olduğu sanatçılar sahneye çıkarak işletme sahiplerine ödül verdi. Sinan Akçıl törende sevgilisi Ebru Şallı için “Bizi el ele göreceğiniz yer evlilik törenimiz olsun” dedi.Şallı da evliliğe yeşil ışık yaktı: “Belki bir gün tekrar evlenebilirim” dedi.HABER MERKEZİ enaryosunu Gülse Birsel’in kaleme aldığı ‘Yalan Dünya’ S dizisine geçen sezon katılan Nurseli İdiz’in, seti birbirine kattığı iddia edildi.Dizide ‘Nurhayat’ (Gupse Özay) ve ‘Bünyamin’in (Okan Çabalar) anneleri ‘Nursel Karakaş’ rolüyle kamera karşısına geçen İdiz, dizinin klip çekimlerinde bekletilince küplere bindi. ‘Yılların sanatçısıyım’ Hafta sonu Hasköy’de bulunan bir platoda çekimleri gerçekleşen klip için tüm oyuncu kadrosu eksiksiz stüdyoda yer aldı. Öğle saatlerinde başlayacak çekimin hazırlıklarının uzun sürmesi nedeniyle bir süre bekletilen İdiz, set çalışanlarına ateş püskürdü. Bağırmaya başlayan İdiz, çalışanlara “Siz kimsiniz? Ben yılların sanatçısıyım. Beni saatlerce bekletemezsiniz” diyerek hakaretler yağdırdığı konuşuluyor. İdiz’i sakinleştirmeye çalışan rol arkadaşlarının çabaları da sonuç vermeyince çekim İdiz olmadan tamamlandı.HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 07:101'de Bugün 07:25Osmanlı Tokadı 09:00Rüzgar Gülü 09:50Çizgi Sinema "El Dorado Yolu" 11:351'de Bugün 11:506 Mantı 13:001'de Bugün 13:15Savaşta Barışta Türk Ordusu 13:40Hayat Ağacı 16:00Gezelim Görelim 16:45Beni Böyle Sev 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Hayat Ağacı 07:30Batman 09:00Duck Dodgers 10:00Aramızda Kalsın 13:00Oynat Bakalım 15:30Çok Güzel Hareketler Bunlar 17:15Yabancı Sinema 19:30Yabancı Sinema 21:30Yabancı Sinema 06:00Akasya Durağı 08:00Çok Güzel Hareketler Bunlar 09:30Magazin D 16:00Ben Bilmem Eşim Bilir 19:00Kanal D Ana Haber Bülteni 20:00Güllerin Savaşı 05:00Melek 06:10Dila Hanım 07:00Dila Hanım 08:00Akasya Durağı 10:30Dizi 12:00Dizi 15:45Dizi 18:30Star Haber 19:15Star Life 20:00Sil Baştan 22:30Mehmet Ali ile Adını Sen Koy 07:00Cennet Mahallesi 08:00Ayı Kardeşler 08:30Pepee 09:00Bütün Anneler Melektir 11:00Pis Yedili 13:00Sevdaluk 15:00Ev Kuşu 16:00Seda Sayan Show 19:00Show Ana Haber 20:00Arthur ve Minimoylar 22:30Muhteşem Yüzyıl 02:40Bitmeyen Şarkı 04:10Aşk ve Ceza 06:00Selena 09:10Üç Arkadaş 11:40Kaçak 14:10Diğer Yarım 16:30Bugünün Saraylısı 18:50ATV Ana Haber 20:00Bugünün Saraylısı 23:20Kim Milyoner Olmak İster? 00:00Gerçek Adalet 01:45Ekip 49 03:30Yedi Psikopat 05:10Dudaktan Kalbe 06:15Yeter Ki Sen Kazan 07:00Her Sabah 08:452. Sayfa 10:30Doktor Aytuğ 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:45Dudaktan Kalbe 16:15Dolu Dolu Anadolu 17:50Sıcak Gündem 18:00Ana Haber 18:50Yeter Ki Sen Kazan 19:50Fünye 21:45Kayıp Kimlik 23:45Hayatın Rengi 01:00Magic City 01:50Banshee 02:40American Horror Story 03:20Uzak İhtimal 04:50Kanıt 06:00Çirkin Ördek Yavrusu ile Farecik 06:40Ejder Avcıları 08:00Can Dostum 10:40Women 18:20Çok Gezenti 23:20Homeland 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 09:00Piyasa Ekranı 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:45Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Back at the Barnyard 18:30Kung Fu Panda 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 05:30Çocuklar Duymasın 07:30Murat Güloğlu İle Çalar Saat Hafta Sonu 10:00Çocuklar Duymasın 13:00BKM Güldür Güldür 14:15O Hayat Benim 17:00Emanet 19:00FOX Ana Haber Hafta Sonu 20:15Kiraz Mevsimi 23:30Bir Erkek Bir Kadın Bir Çocuk 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 18 EKİM 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, EURO 2016'da alınan başarısız sonuçların sorulması üzerine, 'Bana mı sordun' şeklinde cevap Fatih Terim: 21 yaşındaki çocuğa sahip çıktım, bunun için özür diliyorum verdi. Demirören, EURO 2016 elemeleriyle ilgili soruya cevap vermedi T ürkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, federasyon yöneticileri, PTT 1. Lig'de yer alan takımların kulüp başkanlarıyla Antalya'da bir araya geldi. Titanic Otel'de yapılan toplantı basına kapalı olarak gerçekleştirildi. Antalyaspor Başkanı Gültekin Gencer, TFF yönetim kurulu üyeleri ve 15 PTT 1. Lig başkanını Antalya Balık Evi'nde akşam yemeğinde ağırladı. Yemek öncesi basına gündeme dair açıklamalar yapan TFF Başkanı Yıldırım Demirören, bugünkü gerçekleştirilen toplantıya katılan tüm başkanlara teşekkür ederek konuşmasına başladı. Türk futbolunun sorununun Süper Lig'den 3. Lig'e kadar aynı sorunlar olduğunu dile getiren Yıldırım Demirören, federasyon olarak sorunları çözmeye kararlı olduklarını, kulüplerin mali olarak düzenlemeyi yapmadığı sürece yaptırımların artık farklı olacağını söyledi. Türk futbolunda kişilerin geçici ancak kulüplerin kalıcı olduğunu savunan Yıldırım Demirören, her kulüp başkanının camia için hareket etmek zorunda olduğunu, oluşturulacak heyetle kendilerine öneride bulunulmasını istedi. Futbolun sadece hafta sonu oynanan bir oyun olmadığını vurgulayan Demirören, "Futbol bütün sezon senelerce oynanan ve oynanacak bir oyun. Herkesin futbola ben değil biz diye bakması gerekiyor Türkiye'de. PTT 1. Lig başkanları da bu görüşü paylaştılar. Ortak daha güzel başarılar yapacağımıza inanıyoruz." dedi. cevap verdi. Demirören, daha sonra da açıklama yapmayacağını ifade etti. 'BANA MI SORDUN' 'PTT 1. LİG SORUNLARI MASAYA YATIRILDI' PTT 1. Lig değerlendirmesinden sonra 'Her soracağınız soruya cevap vermem' diyen TFF Başkanı Yıldırım Demirören, bugün toplantısı yapılan gündemin arka planda kalacağını savundu. Gazetecilerin Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın EURO 2016 elemelerinde sadece bir beraberlik alması ve kamu oyu tarafından yapılan eleştirilere ne cevap vereceksiniz? şeklinde yöneltilen soruya Başkan Yıldırım Demirören, "Bana mı sordun?" şeklinde Antalyaspor Başkanı Gültekin Gencer, PTT 1. Lig başkanları olarak daha önce İstanbul'da 2 toplantı gerçekleştirdiklerini, bu toplantıların devamını da bu kez Antalya'da yaptıklarını açıkladı. Ligin sorunlarını masaya yatırmak için Antalya'da bir araya geldiklerini söyleyen Gültekin Gencer, şöyle konuştu: "Mazeretliler hariç 15 başkan bir araya geldik. Verimli geçtiğine inandığımız güzel bir toplantı gerçekleştirdik. Sorunlarımız TFF olarak bizzat dinlendi. Umut ediyoruz ki en kısa zamanda federasyon olarak gerekli çözümlerde bulunur. Kulüplerimizin ortak kararları doğrultusunda gerekeni yapacağı konusunda görüşlerimiz bildirildi." Gencer, toplantıda Passolig başta olmak üzere bir çok konuyu da masaya yatırdıklarını, ortak bir basın bildirisini ise önümüzdeki günlerde basınla paylaşacaklarını ifade etti. Antalya'da gerçekleştirilen toplantıya PTT 1. Lig'de bulunan 15 takımın başkanlarının yanı sıra TFF İcra Kurulu Üyesi Profesyonel Kurul Başkanı Arif Koşar, Profesyonel Kurul Başkan Yardımcısı Mustafa Beyazlı da katıldı. CİHAN Cenk Tosun: Milli Takıma çağrılmayı umuyordum Beşiktaş'ın golcü futbolcusu Cenk Tosun, A Milli Takım'da Burak Yılmaz ve Mustafa Pektemek'in sakatlanmasının ardından, "Milli takıma çağrılmayı umuyordum. Daha çok çalışıp milli takıma çağrılmak için elimden geleni yapacağım." ifadelerini kullandı. bu maçta ız şans verirse istiyom ca tfu i rılı ik atmak eşiktaş'ın başa çok çalışıp gol n ve su To cü oyuncu 'A ol nk G . Ce di u de bolcus rum." ' sı va tlıkları neYu l sa ta ar i Takım'da ka n ill M Veli Kavlak, 'K şı kala za gününe deniyle kadro dı ustafa Pekmağazaları im a bir M 'd ve ul az nb lm rak Yı katıldı. İsta düzenle- Bu 'in yerine milli takıma e nd zi ke er m ş temek alışveri ' uyor muydun? raftarlar çağrılmayı um nen etkinliğe ta gösterdi. . m du or t umuy i sorusuna, "Eve n kararına oldukça fazla ilg imzalayan canı rma Fakat Fatih ho Taraftarlara fo iki rum. Demek en yo ir kt yu çe du ı af yg ğr to sa da ve fo n lışmam lazımnra bası ki daha fazla ça oyuncu daha so rularını ceso mış. mensuplarının ı. vaplad lışıp milli de daha çok ça en B yle Sü için elimden per Lig takıma katılmak ." diye cevap Cenk Tosun, Sü 'nda bu m nu geleni yapacağı da söman Seba Sezo cakları ın ya ay na ıs oy ay M nu i. so rd ve hafta li erecek olan Ve ından 3 puanla zleşmesi sona ine bu Sivasspor maç be i is klerin Kavlak ise kend soruya, ayrılmak istedi oynamak n le da a' lti ar ne nk yö "A da k, konu lirtere . ak kalmak istiyac ol ta ş’ lı Beşikta en "B bizim için fark in kulüpten çok iyi. orum. Şu an iç şme yapTakımın havası da rü ın kimseyle bir gö Taraftarlarımız h 3 puanla em daha m lla eş şa zl in Sö . le iy ım eğ ad m dest bitene kadar . ve uz or or devam ediy ayrılmak istiy rde çe ah nerb lenin en iyisini Galatasaray - Fe yıpları ola- da elimden ge ağım." şekka ac bisinde ise puan ının önemi yapmaya çalış i. CİHAN rd maç s ve p va Si va , ce in iç de ğı lin ca ho er tıyor. Eğ de bizim için ar B Ünal Aysal, eleştirilere cevap verdi bü ray Kulü Galatasa Aysal, kenÜnal Başkanı ında ‘korktu, k disi hak erine ‘Ben koiril t ş da kaçtı’ ele 011 yılın e 2 ım d y a rks ” diy lmazdım ekom o n a k ş a b Türk Tel ine i. d r e v p r ceva müdürle e r o p s a Arena’d endirm iği bilgil şan d e l n e z u dü ında kon toplantıs n Aysal, Başka disinin y’da ken nra a r a s a t a Gal n so seçimde devrinin ğini belirterek, ce sona ere içinde ciddi bir ay ıya “Son iki arşı karş i k e il ı ır bilg sald e birçok ım in Y . ık d l k ka tu. Bir ta n ş lu o i iğ kirlil a yala hakkınd i. Bu r a l u n o k ild giler ver i bilil b ış l n ya a siz hakkınd .” dedi. konular ek istedim gilendirm ulübü devraldığı günlerden de bahseden K ve iyi bir miras almadıklarını vurgulayan Başkan Aysal, “Biz 2011 yılında iyi bir miras almadık. Bunu ilk kez söylüyorum. Stadın isim hakkı satılmış, parası harcanmıştı. Futbola yaptığımız yatırımlarının karşılığını başarılar ve kupalar ile aldık. Hiçbir zaman Galatasaray’ın hisselerini satmadım. Borçlar bana miras olarak geldi. Borçlarımızı azaltmak için elimizdeki gayri menkulleri değerlendirmek istedik. Riva’yı satacağım söylendi. Aslında Riva konusunda bana her türlü yetki verildi satabilirdik ama dokunmadık. Borçlardan kurtulmak için projelendirme yaptık. Ben G Sarı kırmızılı kulübün resmi internet sitesinden Lutfi Arıboğan imzası ve kamuoyunun dikkatine, başlığı ile yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "20 Haziran 2012 tarihinden itibaren Bursaspor, Eskişehirspor maçına sıkı hazırlanıyor S üper Lig Süleyman Seba Sezonu'nun 6. haftasında Bursa Atatürk Stadı'nda Eskişehirspor'u konuk edecek olan Bursaspor, bu maçın hazırlıklarını yaptığı antrenmanla sürdürdü. Futbolcuların oldukça neşeli olduğu antrenmanda teknik direktör Şenol Güneş, kanat çalışması sırasında oyuncularını sık sık uyardı. Teknik Direktör Şenol Güneş yönetiminde Özlüce Tesisleri'nde gerçekleştirilen antrenman yaklaşık 1,5 saat formülü ürettim fakat kabul ettiremedim. Galatasaray mali açıdan en güçlük kulüptür fakat borç yükünden kurtulmadıkça yükselmesi mümkün değildir.” diye konuştu. Bazı kesimler tarafından ‘Başkan korktu ve kaçtı’ eleştirilerine de Ünal Aysal, “Ben korksaydım 2011'de başkan olmazdım. Ayrılma sebebim net ne zorluk ne para sıkıntısından korktuğum için ayrılmıyorum. Sorunlarımızın cevabını bulduğum formüllere izin verilmiyor bundan dolayı ayrılıyorum. Bütün çıkış formüllerine negatif cevap alırsanız istenmiyorsunuzun mesajıdır.” dedi. Kulüpte kendisinden önce futbolculara ödemelere 7-8 ay geç yapıldığını ancak şimdi ödemelerin 1-2 ay geç yapıldığını ifade eden Başkan Aysal, “Bu sorunları ortadan kaldırmak için yapmış olduğum projeler ve çözümler kabul görmedi. Nakit akışının sorunun çözümü borçların azaltılmasına dönüktür. Benim gündelik olarak kullanacağım paranın büyük bir kısmı bankalara faiz olarak gidiyor. Kulübümüzün hiçbir şekilde mali bir riski yoktur. Türkiye sınırlarını aşmak istiyorsak ekonomik olarak Avrupa takımlarını yakalamalıyız ” Öte yandan Ünal Aysal, kendisi göreve geldiği zaman neyi teslim aldığına yönelik bir çalışma yaptırdığını şimdi de kendisi görevden ayrılırken G.Saray'da Lutfi Arıboğan da istifa etti alatasaray Kulübü İcra Kurulu Başkanı Lutfi Arıboğan, kulübün 25 Ekim Cumartesi günü yapılacak olağanüstü seçimli genel kurulunun ardından görevinden ayrılacağını açıkladı. 15 Galatasaray İcra Kurulu Başkanı olarak sürdürdüğüm görevimden, 25 Ekim 2014 Cumartesi günü yapılacak seçimli genel kurulu takiben ayrılma kararı aldım. Yeni yönetime çalışmayı arzu ettiği kadroları, kendi ilke ve prensipleri çerçevesinde belirleme ve inisiyatiflerini özgürce kullanabilme fırsatını verebilmek bakımından bu kararımın örnek teşkil edeceği inancındayım.İstifa mektubumu genel kurul öncesinde Sayın Ünal Aysal Başkanlığında yapılacak olan son yönetim kurulu toplantısında sunacağım. Geçen süre zarfında birlikte çalışma onurunu paylaştığım sayın başkanımız Ünal Aysal’a, eski ve yeni yönetim kurulu üyelerine, profesyonel mesai arkadaşlarıma, teknik adamlarımıza, kıymetli sporcularımıza ve her zaman desteklerini hissettiğim taraftarlarımıza en içten teşekkürlerimi sunarım." CİHAN aynı çalışmayı yaptırdığını bir kopyasını divan kuruluna bir kopyasını da yönetime ileteceğini ve gönlünün rahat bir şekilde görevi devredeceğini ifade etti. Galatasaray Kulübü’nün kamuoyunda vergilerini ödemiyor eleştirilerini de cevap veren Başkan Aysal, “Galatasaray'ın kesinlikle ödenmemiş bir vergisi yok. Taksitlendirilmiş vergi borcu var ve bu borcu ödüyor. Galatasaray uzlaşma masasındadır. Bizden önceki yönetimlerden gelen vergi borçları var. Bu sorunlar uyuşma ile çözülecektir. Şahsi olarak hiçbir devlet ihalesine girmedim. Yurt dışına kaçmak için bir sebebim yok." diye konuştu. CİHAN sürdü. Yeşil beyazlılar, çabukluk, koordinasyon ve istasyon çalışmalarıyla antrenmana başladı. Daha sonra 5-2 pas çalışması yapan timsahlar, antrenmanı kanatlardan gol çalışmasıyla sürdürdü. Kanat çalışması sırasında teknik direktör Şenol Güneş, çalışmayı sık sık durdurarak talebelerini uyardı. Antrenmana milli maç sebebiyle gittiği ülkesinden dönmeyen Bakaye Traore katılmadı. Mersin İdmanyurdu karşılaşmasında burnu kırılan Şener’in ise antrenmana burun bandıyla çıkması dikkat çekti. Bursaspor, 19 Ekim Pazar günü kendi sahasında oynayacağı Eskişehirspor maçının hazırlıklarını dün ve 18 Ekim Cumartesi günü (bugün) basına kapalı olarak yaptığı antrenmanla sürdürdü. CİHAN onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 18 EKİM 2014 Cumartesi KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net K ARDEŞLiK birlikte kalkınma ve GüÇLENME PROJESi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesinin herhangi bir proje değil, kardeşlik, birlikte kalkınma ve güçlenme projesi olduğunu söyledi. BAŞBAKAN TOBB’DA DÜZENLENEN iSTiŞARE TOPLANTISINA KATILDI! Başbakan Davutoğlu TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen ve STK temsilcileri ile TOBB’un yerel teşkilatlarının da katıldığı istişare toplantısına katıldı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu toplantının açılışında yaptığı konuşmada "Bugün milletimizin arasına nifak sokulmasına, evlatlarımızın yeniden böyle bir oyuna kurban gitmesine izin veremeyiz. aşbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında TOBB Konferans Salonunda düzenlenen İstişare Toplantısı'na Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRKİŞ), HAK- İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yöneticileri ve temsilcileri katıldı.TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, toplantıda her fikirden, her siyasi görüşten, her inançtan üyeleri bulunan Türkiye'nin işçileri, memurları, çiftçileri, esnafları ve işverenlerinin bulunduğunu, Doğu ve Güneydoğu bölgeleri başta olmak üzere Türkiye'nin farklı şehirlerinden gelen başkanlar, yerel kanaat önderlerinin toplantıda yer aldığını ifade etti.Başbakan Davutoğlu'nun gerek Dışişleri Bakanlığı gerekse Başbakanlığı döneminde kadim devlet geleneğinin önemli ilkelerinden istişareye büyük önem verdiğini, sadece Başbakanlığı döneminde 3 kez sosyal tarafı oluşturan bu kuruluşlarla bir araya geldiğini belirten Hisarcıklıoğlu, konuya büyük bir hassasiyet gösteren Başbakan Yardımcısı Akdoğan'a da şükranlarını sundu. Son günlerde Türkiye'de istenmeyen görüntüler yaşandığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Kendi şehrini yakıp yıkan, kendi insanının canına kast eden bir akıl tutulması yaşanıyor" diye konuştu. B -Yaşanan olaylar kimseye katkı sağlamıyor laştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesinin herhangi bir proje değil, kardeşlik, birlikte kalkınma ve güçlenme projesi olduğunu söyledi. U Elvan, Bakü'de düzenlenen "Uluslararası BaküTiflsi-Kars (BTK) Demiryolu Projesi" konferansında yaptığı konuşmada, BTK ve Türkiye'de gerçekleştirilen ulaştırma projeleriyle ilgili bilgi verdi. Konuşmasına, BTK projesinin tarihsel önemine işaret ederek başlayan Elvan, bu hat ile sadece topraklardan topraklara değil, gönüllerden gönüllere sevgi ve kardeşlik hattı kurduklarını vurguladı.Siyasi, iktisadi ve toplumsal alanlarda işbirliği yapmak, kardeşlik hattını korumak zorunda olduklarını ifade eden Bakan Elvan, "BTK demiryolu projesi herhangi bir proje değil, bir kardeşlik projesidir, birlikte kalkınma ve güçlenme projesidir" dedi. Konuşmasını Türkiye'de demiryolu sektörüne yapılan yatırımlarla ilgili bilgi vererek sürdüren Elvan, "2003-2013 yılları arasında demiryolu sektörüne yaklaşık 32,5 milyar TL yatırım yapılmıştır. 2023 yılı hedefimiz ise 12 bin kilometresi yüksek hızlı ve hızlı olmak üzere toplam 25 bin kilometre demiryolu ağına sahip olmaktır" diyerek mevcut sistemin yenilenmesi ve modernizasyon çalışmalarına da hızla devam ettiklerini kaydetti. İpek Yolu güzergahı üzerinde oluşturmak istedikleri yüksek hızlı ve hızlı demiryolu ağını, batıda Edirne'ye, doğuda ise Kars'a kadar uzatmayı planladıklarını belirten Bakan, demiryolu projeleri içerisinde en önemlisinin Marmaray Projesi olduğunu ve bu hatta günlük 1 milyon yolcu taşımayı hedeflediklerini kaydetti. Saldırı sonucu hayatını kaybeden şehitlere Allah'tan rahmet dileyen, saldırıya uğrayan esnaf ve vatandaşlara şifa temennisinde bulunan Hisarcıklıoğlu, evi, işyeri yağmalanan, bu süreçte mağdur olan vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi için başlattığı hızlı çalışmadan dolayı hükümete teşekkürlerini iletti. Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Şurası çok açık ki, bu yaşananlar ne ülkemizin, ne de komşu coğrafyamızın huzuruna, istikrarına bir katkı sağlıyor. Bölgemize ve bölge insanımıza katkı sağlamıyor. Tam tersine Türkiye'deki kardeşlikten ve istikrardan rahatsız olanların ekmeğine yağ sürüyor. Dinine, diline, ırkına bakmadan, coğrafyamızdaki çatışmalarda mağdur olan herkese kapısını sonuna kadar açan Türkiye'den rahatsız olanları memnun ediyor. Geçmişte, farklılıklarımızın, ayrılıklara dönüştürülmeye çalışıldığı karanlık günleri, ülkemizde oynanan kirli oyunları hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. Bugün milletimizin arasına nifak sokulmasına, evlatlarımızın yeniden böyle bir oyuna kurban gitmesine izin veremeyiz. Kendi geleceğimize, kendi huzur ve zenginliğimize kastedilmesine müsaade edemeyiz. Bu oyunu bozmak zorundayız." Hedeflere ulaşmanın ilk şartı huzurdur Son birkaç yıldır Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ilk defa yatırım, istihdam, ekonomi ve zenginliğin konuşulmaya başlandığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Gelecekle ilgili umutlar ve hayaller konuşulmaya başlandı. İlk defa, Diyarbakır'ı, Van'ı, Urfa'yı bir sanayi ve turizm kenti yapmanın hayalini kurduk. Ülke olarak, büyük Türkiye'nin hayalini kurduk. Hayal kurmaktan öte, bunlarla ilgili yol haritaları çizdik, hedefleri ortaya koyduk. Bunu bizzat bölge insanı kendisi yaptı. Bu salonu dolduran kanaat önderleri yaptı. İşte bütün bu hayallere, hedeflere ulaşmanın ilk şartı huzurdur. Çünkü huzur, ticaret ve zenginlik birbirinden ayrılmayan bir bütündür. Huzur olmadan ticaret olmaz, ticaret olmadan zenginlik olmaz. Şunu iyi bilmeliyiz ki içinde bulunduğumuz coğrafyanın istikrarı da Türkiye'nin daha güçlü, daha zengin ve daha istikrarlı olmasına bağlıdır. Bu coğrafyanın, bu ülkenin, bu milletin geleceğini düşünen; şehri için, çocuğu için daha müreffeh bir gelecek isteyen herkesin en önemli önceliği huzur olmak zorundadır." Türkiye'nin birliği ve kardeşliğini her türlü çatışmadan uzak tutmanın herkesin görevi olduğunu, israf edilen toplumsal enerjinin farkına varılması ve Türkiye için ortak geleceğe yönelik çalışmaların devam etmesi gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'yi bütün bu coğrafyadaki huzur, istikrar ve zenginliğin teminatı yapmak zorundayız. Bunu da ancak 78 milyon hep birlikte başarabiliriz. Biz, bu milletin ferasetine inanıyoruz. Eminimiz ki biz, bütün bu olaylardan, kardeşliğimiz daha da güçlenmiş olarak çıkacağız. Bir olarak, iri olarak ve diri olarak; hep birlikte, daha güzel günlere doğru birlikte yürümeye devam edeceğiz" dedi. Başbakan Davutoğlu Başbakan Ahmet Davutoğlu ise konuşmasında, yeni Türkiye idealiyle ciddi bir ivme oluşmuşken, birtakım yerlerde Kobani olayları bahane edilerek düğmeye basıldığını, iki seçim sonrası, üçüncü seçimin öncesinde 'Acaba tekrar Türkiye karıştırılabilir mi' diye birtakım fitne odaklarının devreye girdiğini belirterek, "Suriye'deki zulmün bir benzerini neredeyse kendi hal kına karşı terör ve şiddet eylemleriyle yapanlar bilsinler ki Türkiye'yi hiçbir zaman bu kargaşa ve kaos sarmalının içine sokamayacaklardır" dedi. Davutoğlu, TOBB’da düzenlenen İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dünkü helikopter ve trafik kazalarında hayatlarını kaybeden asker ve polislerle son olaylarda vefat eden vatandaşlara ve güvenlik güçlerine rahmet diledi, yakınlarına taziyelerini iletti. rafiğe kayıtlı araç sayısı, ağustos ayı itibarıyla 18 milyon 532 bin 604'e ulaştı.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ağustos ayına ilişkin motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı. T Buna göre, ağustos sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı toplam 18 milyon 532 bin 604 taşıtın yüzde 52,1'ini otomobil, yüzde 16,3'ünü kamyonet, yüzde 15,2'sini motosiklet, yüzde 8,6'sını traktör, yüzde 4,2'sini kamyon, yüzde 2,3'ünü minibüs, yüzde 1,1'ini otobüs, yüzde 0,2'sini de özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.Ağustosta trafiğe kaydı yapılan toplam 87 bin 885 taşıt içinde otomobil yüzde 50 ile ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla yüzde 24,4 ile motosiklet, yüzde 14,4 ile kamyonet, yüzde 5,7 ile traktör takip etti. Taşıtların yüzde 5,5'ini minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı temmuz ayına göre yüzde 19,7 azaldı. Bu azalış otomobilde yüzde 30,1, otobüste yüzde 6, kamyonette yüzde 9,7, kamyonda yüzde 21,9, motosiklette yüzde 5,8, özel amaçlı taşıtlarda yüzde 37,5 olarak gerçekleşti. Minibüste yüzde 6,2, traktörde ise yüzde 16,3 artış görüldü. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 1,9 arttı Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı ağustosta, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,9 arttı. Bu artış minibüste yüzde 27,9, kamyonette yüzde 23,6, kamyonda yüzde 20, motosiklette yüzde 6,8, traktörde yüzde 45,2 oldu. Türkiye'nin gerçekleştirdiği projelerin sadece kendisi için değil, bölge ülkeleri için de büyük katkı sağlayacağını ifade eden Bakan, "Bu projeler, Türkiye ile bütün Orta Asya, Kafkasya ve Asya ülkelerinin Avrupa'ya daha kolay ulaşmasını sağlayacaktır" dedi. BTK Demiryolu Projesinin öneminden de bahseden Bakan Elvan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “BTK kapsamında Türkiye sınırlarında 700 milyon dolarlık yatırımla 79 kilometrelik yeni demiryolu yapımı öngördük. Bu projenin tamamlanmasıyla modern İpek Yolu için çok önemli bir hat tesis edilmiş olacaktır. Yıl sonunda Türkiye kısmı tamamlanacak. Proje hem Başta TOBB olmak üzere bütün oda ve üç ülkeyi birleştirecek hem de Kazakistan ve Türkmenistan'ın limanları bu hattı kullanacak. sendika temsilcilerine teşekkür eden Orta Asya'nın Hazar üzerinden Türkiye'ye Davutoğlu, "Çok kritik bir zamanda böyle kapsamlı bir istişare için bizi bir bağlanması ve Marmaray projesi ile ulaşım Avrupa-Orta Asya arasında daha kısa, daha araya getirmek, toplumsal sorumlugüvenli ve çevreye daha duyarlı bir yol üzluğun bir gereğiydi. Ayrıca son yayınerinden sağlanacaktır. Bölge ülkelerinin lanan ortak bildiri de toplumdaki ulaştırma altyapıları birbirine bağlanacaktır. genel hissiyatı yansıtması açısından çok önemli bir adım teşkil ettiği için bir Çin, Hazar bölgesi ve Orta Asya'nın Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlantısı gerçekleşecektir. kez daha teşekkür ediyorum" diye konuştu.Çalışma hayatı ve iş dünyası temsilcileriyle ikinci kez buluştuğuna işaret eden Davutoğlu, daha sık bir araya geleceklerini söyledi. Trafiğe kayıtlı araç sayısı 18,5 milyonu aştı Trafiğe kayıtlı araç sayısı, ocak-ağustos döneminde 593 bin 157 artarak 18 milyon 532 bin 604 oldu. Bir diğer İpek Yolu ulaşım hattının Marmaray'ın kardeşi olan ve İstanbul Boğazı'nı deniz altından geçen Avrasya Tüneli olduğunu söyleyen Elvan, dünyanın sayılı havalimanlarından biri olacak İstanbul 3. Havalimanının ise çağdaş ve önemli bir İpek Yolu hattı olacağını söyledi:
© Copyright 2024 Paperzz