İZMİR YMM ODASININ KDV İADE SÜRECİ İLE KDV İADESİ TASDİK RAPORLARI HAKKINDAKİ GÖRÜŞ / ÖNERİ VE İSTEKLERİ İlk kontrol analiz raporlarındaki sorunların çözümünden sonraki kontrol analiz raporlarında çıkan sorunların VD tarafından tekrar düzeltilmesi istenmektedir. Raporun verilmesi aşamasındaki ilk kontrol raporu ile yetinilmesi talep edilmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın konu ile ilgili olarak İadeye esas teşkil eden liste ve beyanlarda değişiklik olduğunda Yeniden Risk Analizine tabi tutularak kontrol raporu üretilmesi konusunda göndermiş oldukları uyarı yazıları gereğince; 15/09/2014 tarih ve 2525 sayılı Tamim yazımız ile, KDVİRA raporlarındaki segmentlerde tespit edilen hatalara yönelik olarak KDV İadesine esas teşkil eden listelerde veya beyannamelerde değişiklik/düzeltme yapılması halinde kontrol raporlarının yeniden risk analizine tabi tutulması gerektiği Vergi Dairelerimize bildirilmiştir. Bu nedenle bugün itibari ile raporun ilk verildiği aşamada alınan kontrol raporu ile yetinilmesi mümkün bulunmamaktadır. Eksikliklerin rapor tesliminden önce düzeltilerek sürecin kısaltılabilmesi için YMM Raporlarının Daireye tesliminden önce Kontrol Analiz Raporunun verilmesi istenmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığınca yapılan araştırmalar neticesinde, KDV İadesi Özet Kontrol Raporunun YMM KDV İadesi Tasdik Raporunun Vergi Dairesine ibrazından önce iade talep eden mükellefe veya iade talep eden mükellefin YMM’sine verildiği veya verilmesinin talep edildiği tespit edilerek gönderilen yazıda; Konu ile ilgili olarak, KDV İadesi Özet Kontrol Raporunda yer alan hatalı segmentlerin iade talep eden mükellefe veya mükellefin YMM’sine verilebilmesi için öncelikle söz konusu iade talebine ilişkin YMM KDV İadesi Tasdik Raporunun gerekli kontroller yapılmak üzere Vergi Dairesine ibraz edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda, 15/09/2014 tarih ve 2525 sayılı Tamim Yazımız uyarınca; YMM KDV İadesi Tasdik Raporu Vergi Dairesine ibraz edilmedikçe Özet Kontrol Raporlarının verilmemesi konusunda Vergi Daireleri uyarılmıştır. VD isteklerinde farklılıklar olduğu, ihracat tablosu, yüklenilen KDV ve genel gider KDV Listeleri dışında KDV İade raporuna eklenen ihracat faturaları, gümrük beyannameleri, yüklenim ve genel gider listesindeki faturaların ayrıca tablo ve faturalar ile karşılaştırılmasının istendiği belirtilerek uygulamada standartlaşmaya gidilmesi istenmektedir. Böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. Her iade türü için KDV Genel Uygulama Tebliğinde hangi belgelerin ibraz edileceği belirtilmiştir. -YMM Raporlarının ekinde indirilecek ve yüklenilen KDV listelerinin istenmemesi, -İnternet VD’den sisteme girilmiş olan dilekçe ve liste alındılarının ayrıca rapor ekinde YMM onaylı olarak istenilmemesi, -İhraç kayıtlı satışlardan doğan KDV iadesinde meslek odasına kayıt belgesinin “noterden onaylı örneği” ibaresi yer aldığı için belge aslının kabul edilmeyip noter onaylı örneğinin istenmesinin yerinde olup olmadığının netleştirilmesi talep edilmektedir. KDV Genel Uygulama Tebliğinin IV-A/7 bölümünde; İade Talebinde Aranan Belgeler başlığı altında yapılan açıklamada, Gelir İdaresi Başkanlığınca uygun görülenlerin elektronik ortamda alınacağı belirtilmiştir. Bu belgeler GİB’ce öngörülen içeriğe uygun olarak gönderilir. Ancak, bu durumda söz konusu belgelerin elektronik ortamda gönderildiğine ilişkin “İnternet Vergi Dairesi Liste Alındısı”nın iade talep dilekçesi ekinde VD’ne ibrazı gerekir. İnternet Vergi Dairesi üzerinden gönderilen belgelerin GİB’ce uygun görülen durumlar haricinde kağıt ortamında ayrıca verilmesine gerek bulunmamaktadır. Ayrıca, ibraz edilecek belgelerin fotokopilerinin verilmesinin mümkün olduğu durumlarda bu fotokopilerin aslı ile aynı olduğunun kaşe tatbiki ve imzalanması suretiyle firma yetkililerince onaylanması gerekir. Karşıt inceleme tutanaklarının belirlenmesinde en yüksek 10 alış faturasının belirlenmesi sırasında bazı Dairelerin direkt olarak en yüksek 10 faturayı dikkate alırken bazı Dairelerin de mükellef bazında toplam alışların büyüklüğünü dikkate alarak sıralama yaptığı ayrıca, ilgili firmanın en büyük 10 alışının belirlenmesinde; bazı Dairelerin ilgili dönemdeki en büyük 10 faturayı dikkate alırken bazı Dairelerin de 10 değişik firmanın büyük faturalarının yazılmasını istedikleri konuyla ilgili uygulama birliğinin sağlanması istenmektedir. Ayrıca, Kontrol raporlarında alt firma kontrolleri yapılmasına rağmen, alım yapılan 10 büyük firmanın sorgulanmasının birde manuel olarak yapılmasından vazgeçilmesi istenmektedir. 29 Seri no.lu Sm, Smmm ve Ymm Kanunu Genel Tebliğinin II/2 bölümünde; karşıt inceleme ve teyit tutanaklarının tasdik raporuna eklenmesi konusundaki düzenlemeler 20 ve 27 sıra no'lu Genel Tebliğler ile yapılmıştır. Buna göre, tutanak sayısının fazla olduğu hallerde sırasıyla en yüksek mal ya da hizmet alımlarına ilişkin 10 tutanağın rapora eklenmesi yeterli olacaktır. Tutanak sayısının 10 tutanaktan az olduğu hallerde mevcut karşıt inceleme ve teyit tutanaklarının tasdik raporuna eklenmesinin yeterli olacağı tabiidir. Karşıt incelemelerde indirilecek KDV’nin %80’i kavrandıktan sonra, sorumluluk YMM’de olmak şartıyla, geriye kalan karşıt inceleme hadlerinin üstündeki faturaların incelenmeyeceği YMM Tebliğlerinde belirtildiği halde yüklenim listesindeki faturaların imalatçısının altında yer alan firmalar nezdinde karşıt inceleme yapılmasının istenmemesi talep edilmektedir. 34 Seri No'lu Sm, Smmm Ve Ymm Genel Tebliği B bölümü uyarınca; katma değer vergisi iadesi tasdik işlemlerinde mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak yapılan karşıt incelemelerde (karşıt inceleme zorunluluğu kapsamı dışında bırakılan kurum ve kuruluşlardan yapılan mal ve hizmet alımları toplamı dahil) %80 oranına ulaşılması yeterli olacaktır. Bu durumda, kalan %20' lik kısım içerisinde belli miktarı aşması nedeniyle karşıt inceleme yapılması zorunluluğu bulunan belgeler mevcut olsa bile, sorumluluk yeminli mali müşavire ait olmak üzere, %80 oranı ile yetinilmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca, 27 Seri No'lu Sm, Smmm Ve Ymm Genel Tebliği (II/2) bölümünde; Tasdike konu işlemin gerçek mahiyetinin ortaya çıkarılması incelenen işlemin özelliğine, kullanılan yönteme ve mükelleflere göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle, bu konudaki sorumluluk Yeminli Mali Müşavirlere ait olmak üzere karşıt incelemenin hangi aşamaya kadar yapılacağına kural olarak incelemeyi yapan Yeminli Mali Müşavir karar verecektir. Bununla birlikte, hem tam tasdik işlemlerinde hem de KDV iadesi tasdik işlemlerinde Yeminli Mali Müşavirler en az işlemlerini tasdik ettikleri mükellefe mal veya hizmet satan mükelleflerin kayıtlarına inip gerekli karşıt incelemeyi yapmakla yükümlüdürler. Yeminli Mali Müşavirlerin müteselsil sorumluluk, disiplin hükümleri ve diğer yaptırımlarla karşılaşmamaları açısından karşıt incelemeler konusunda gerekli titizliği göstermeleri ve gerektiği kadar alt kademeye inerek inceleme yapmaları gerekmektedir. Karşıt inceleme tutanaklarında hakkında olumsuz tespit bulunan firmaların ödeme bilgilerinin kontrol raporu ile tevsikinin yapıldığı belirtilerek hakkında olumsuz tespit bulunmayan firmalara C/H veya Banka havalesi yoluyla yapılan ödemelerin firmalara ait cari hesap dökümleri ile banka onaylı ödeme belgeleri ile tevsikinin istenmemesi talep edilmektedir. VD ile yapılan yazışmalarda da; ödemeye ilişkin bilgilerin yazılmadığı ya da hepsine cari hesap yazıldığı, özel esaslara tabi alt firmalardan dolayı ibraz edilen ödeme belgelerinin dilekçe ekinde geldiği, raporlarda konu ile ilgili açıklamalara yer verilmediği bildirilmiştir. Tereddüt hasıl olan bir durum söz konusu olmadığı sürece kontrol raporlarında olumsuzluk bulunmayan firmaların banka vb. ödeme belgelerinin istenilmemesi gerekir. 3-5 TL gibi küçük rakamlar için, YMM raporlarının değiştirilmesinin istendiği, söz konusu tutarların, firmanın faks dilekçesine göre tenzil edilerek revize edilmesi istenmektedir. Böylece küçük tutarlar için 500.000 TL tutarındaki iadenin beklemesinin önüne geçilebileceği belirtilmektedir. 3-5 TL olsa dahi YMM raporuna istinaden talep edilen iadelerde, iade tutarını etkileyen olumsuzluğun giderilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde YMM tarafından iadeden tenzil edilmesi mümkün olmakla birlikte, bu tutarın YMM KDV İade Raporunda yer verilerek tenzili sonucu net iade tutarının belirtilmesi gerekmektedir. İade uygulamasında çok bilinen ve karşılaşılan konular ile ilgili olarak Başkanlıktan yazılı görüş istenmesi sebebiyle iadelerin aylarca beklediği, örneğin nevi değiştiren şirketin eski unvanı ile almış olduğu faturalardaki KDV’nin yüklenip yüklenilemeyeceği ve eski unvan ile Gümrük Beyannamesi açtırıp açtırmayacağı çok karşılaşılan bir konu olmasına rağmen Başkanlığın yazılı görüşü istendiğinde gecikmelere neden olunduğu, aynı şekilde Bedelsiz ihracat için yüklenim yapılamayacağı konusunda firmalara yazılan yazıların da süreci uzattığı belirtilerek bu tür sık karşılaşılan sorunların Başkanlık KDV Müdürlüğü ile telefon ve mail zinciri ile hızlı bir şekilde çözümlenmesi istenmektedir. Bu şekilde işlem yapılması Başkanlığımızca da uygun görülmüştür. Düzeltme beyannamesi verilmesi halinde, ilgili dönemden son döneme kadar kesintisiz olarak devir KDV varsa, ara dönemlere düzeltme yapmayıp son dönem KDV beyannamesinin düzeltilmesinin gerektiği KDV Uygulama Genel Tebliği ve sirküler ile açıklandığı halde, iç genelge ile mükellefin herhangi bir dönemde iade talebi bulunması halinde, ilk dönemden son döneme kadar tüm dönemler için düzeltme beyannamesi istenmesinin doğru olup olmadığı sorulmaktadır. Düzeltme beyannamesinin verildiği dönemden en son vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesine kadar, bu düzeltme neticesinde aradaki vergilendirme dönemlerinde, ödenecek bir vergi çıkmaması kaydıyla, her bir dönem için ayrı ayrı düzeltme beyannamesi verilmesine gerek bulunmamaktadır. Bu durumda en son vergilendirme dönemine ilişkin düzeltme beyannamesi verilmesi yeterli olacaktır. Ancak, gerek mal ve hizmet ihracından dolayı indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin nakden veya mahsuben iadesinin gerekse diğer iade hakkı tanınan işlemlere ilişkin indirim yoluyla giderilmeyen KDV’nin nakden veya mahsuben iadesinin talep edilmesi durumunda (iade miktarının belirlenmesi yönünden SDD KDV tutarı önem arz ettiğinden) KDV mükellefleri tarafından geçmiş vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak bir düzeltme beyannamesi verilmesi halinde, en son KDV beyannamesi de dahil olmak üzere aradaki tüm KDV beyanlarının buna göre düzeltilmesi gerekmektedir. Her iade raporu için ait olduğu dönem mevzuatına bağlı kalınmadığı, 01/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliği ile getirilen bazı düzenlemelerin (ödeme belgeleri ibrazında banka vekaletnameler vb. konular) sirkülerle açıklanmasına rağmen, önceki döneme ilişkin olan iade taleplerinde de aranması. Bu konu ile ilgili olarak 66 No.lu KDV Sirkülerinde gerekli açıklama yapılmıştır. KDV genel Uygulama Tebliği, 01 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten sonraki işlemlere Tebliğde belirtilen usul ve esaslar uygulanır. Tebliğin yürürlük tarihinden önceki işlemlere ise mülga Tebliğlerde yer alan düzenlemelerin uygulanacağı ifade edilmiştir. Tebliğin yürürlük tarihinden sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin iade talepleri, standart iade talep dilekçesi kullanılmak suretiyle ve KDV Genel Uygulama Tebliğindeki usul ve esaslara göre sonuçlandırılır. Önceki dönemlere ilişkin olanlara ise mülga Tebliğlere göre sonuçlandırılır. İnternet VD’ne girişi yapılacak olan Genel idare giderleri ve ATİK nedeniyle yüklenilen KDV listeleri için 01/08/2014 tarihinden itibaren belirlenen kodların, önceki dönemlere ilişkin olarak daha önce yüklenip pasife çekilmiş olan listeler içinde kullanılmasının istenmesi. GİB’in 04/09/2014 tarihli duyurularına istinaden; Yüklenilen KDV Listesine Genel Giderler ve ATİK lerin tek satırda girişi uygulamasına 08/2014 itibari ile son verildiği ve 08/2014 döneminden itibaren Yüklenilen KDV Listesine Yüklenim Türü bölümü eklenmiştir. Dolayısıyla, mükellefler yüklenilen KDV Listesine girişlerde; -Doğrudan Yüklenim KDV -Genel Giderler KDV -Atik KDV Seçenekleri seçilerek sisteme yüklenmeleri sağlanacaktır. Toplu alımlarda envanteri izleme adına, fatura fotokopilerinin istendiği, bu konuda maliyet muhasebesi mantığının uygulanıp uygulanmayacağı örneğin, 100 gömlek imal edildiğinde, 100 gömlek etiketinde kullanıldığı varsayılarak yükleme yapılıp yapılmayacağı sorulmaktadır. Bu konuda Vergi Dairesi, gerek gördüğü ve basit hesaplamalarla sonuca ulaşılabilecek durumlarda bu mantıkla işlem yapabilir. Ancak, uygulama birliğinin sağlanamayacağı ve sorunların doğabileceğini düşündüğümüzden bu uygulamanın hayata geçirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Fason tekstilde, sahte fatura dolayısıyla, takdir komisyonunda matrah takdir edilirken tevkif suretiyle ödenen vergilerin dikkate alınmadan vergi tarh edildiği, ayrıca Kurumlar Vergisi yönünden de tarhiyat yapılmasının doğru olup olmadığı sorulmaktadır. V.U.K. 72’nci maddesinin birinci fıkrasına göre takdir komisyonunun görevi, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmaktadır. V.U.K. 120’nci maddesinde vergi hatalarının düzeltilmesine ilgili Vergi Dairesi Müdürü karar verir, hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca, KDV Kanunu’nun 29’uncu maddesinin 1. fıkrasında, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirebilecekleri, indirilecek KDV toplamının hesaplanan KDV toplamından fazla olması halinde aradaki farkın sonraki dönemlerde devrolunacağı ve iade edilemeyeceği belirtilmiştir. Bu itibarla, yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde takdir komisyonlarının görevi; matrah veya matrah farkı takdiri yapmaktır. Vergiyi hesaplamak ve tarh etmek Vergi Dairelerinin görevi olduğundan, Takdir Komisyonları tarafından belirlenen KDV matrahı veya matrah farkı üzerinden tarh olunması gereken KDV tutarlarının, hem önceki dönemden devreden KDV tutarlarının hem de indirilecek KDV tutarı dikkate alınarak Vergi Dairesi tarafından hesaplanması gerekmektedir. 02/01/2013 tarihinde TAMİMİ yapılan GİB yazısına istinaden. KDV iade raporu verilen firmaya ilişkin olarak, söz konusu firmanın mal sattığı firmaların altındaki diğer olumsuzluklar (başka firmalara ilişkin olumsuz durumlar) giderilmediği sürece iadenin sonuçlanamadığı, dolayısıyla, iade alan firmanın kusuru olmamasına rağmen, başka firmalar nedeniyle cezalandırılmış olduğu belirtilmektedir. Alt mükelleflerin Fatura Beyan Tutarlılığı Kontrolü KDVİRA (Risk Analiz Sistemi)’nden alınan Kontrol Raporunun GEK 06 segmentine ait olan bu durum GİB’na sorulmuştur. Henüz cevap alınamamıştır. KDV İade Servislerine destek yapılarak iş yoğunluğu nedeniyle zaman alan rapor okumalarının hızlandırılması böylece KDV İadesi Tasdik Raporu teslim edildiği halde bekleyen teminat mektuplarının çözümünün sağlanması istenmektedir. KDV İade Tasdik Raporlarının, ilgili memurun izin, doğum veya sağlık raporu gibi durumları nedeniyle bekleyebildiği, bu durumun önlenmesi istenmektedir. Konu ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. İnşaatlara ilişkin iade raporlarında; faturanın tapu (kat irtifak tapusu) devir tarihinde mi düzenleneceği, yoksa bağımsız birimlerin fiili teslim tarihinde mi, ya da yapı ruhsatı (oturma belgesi) alınmasına bağlı olarak mı düzenleneceği konusunda VD arasında farklı yorumlar olduğu, faturanın düzenlenme zamanının açıklığa kavuşturulması istenmektedir. Kat karşılığı konut teslimlerinde tapu devirleri arsa sahibi tarafından doğrudan alıcıya yapıldığından müteahhit tarafından faturanın bağımsız birimin fiili tesliminde mi tapu devir tarihinde mi düzenleneceği, tapu devir tarihinde (kat irtifak tapusu) yapılması halinde, mahsup edilen tutarları gösteren tabloda iade hesaplamasında hangi dönemde gösterileceği de tartışma konusu olacağından yılı geçmeden hangi dönemde beyan edileceğinin açıklığa kavuşturulması istenmektedir. Esas olarak gayrimenkul satışlarında mülkiyetin devri, gayrimenkulün tapuda alıcı adına tescil edilmesi suretiyle gerçekleşmekle birlikte, tapuya alıcı adına tescilinin yapılmasından önce gayrimenkulün alıcının fiili kullanımına sunulması (fiili olarak teslim edilmesi) ve alıcı tarafından malik gibi kullanılmaya başlanması halinde, KDV uygulaması bakımından gayrimenkulün alıcının fiili kullanımına bırakılması anında vergiyi doğuran olay meydana gelmektedir. Ancak, henüz tamamlanmadan kat irtifakı üzerinden yapılan ya da proje aşamasında iken satışı gerçekleştirilen taşınmaz üzerinde tapuda kat irtifakı tesis edilmesi yalnız başına vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi için yeterli değildir. Bu itibarla, tapuda kat irtifakı tesis edildiği durumlarda vergiyi doğuran olayın gerçekleşmiş sayılabilmesi için söz konusu taşınmaz teslimine ilişkin fatura ve benzeri belgenin de düzenlenmesi gerekmektedir. Öte yandan, indirimli oranda konut tesliminden dolayı yüklenilen KDV’nin iadesi ise konutun fiilen teslim edildiği tarihte talep edilebilecektir. Bir başka deyişle, Kanunun 29/2’nci maddesi uyarınca indirimli orana tabi işlemler dolayısıyla yüklenilen ve işlemin gerçekleştiği dönemde indirim yoluyla giderilemeyen vergilere ilişkin iade sürecinin belirlenmesinde; tamamlanmamakla beraber konut üzerinde kat irtifakı tesis edildiği ya da buna ilişkin faturanın düzenlendiği tarih değil, fiili teslimin gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır. Konuyla ilgili olarak 12/03/2014-813 sayılı yazımız ile Tamimi yapılan 19/02/2014 tarih ve 19630 sayılı Bakanlık yazısı bulunmaktadır. İlgili dönemlere ait yüklenilen KDV listelerinin tetkik edilmesi sonucunda; en son düzenlenen ihracat faturasından daha sonraki tarihi taşıyan ve ihraç edilen malın bünyesine girmeyen, önceki aylara ait genel giderlerden pay verildiğinin görüldüğü belirtilmiştir. Konu ile ilgili olarak KDVİRA (Risk Analiz Sistemi)’nden alınan Kontrol Raporunun GEK 07 segmentinde Yüklenilen KDV Listesinde yer alan Faturaların Tarih kontrolü Sistem tarafından otomatik olarak yapılmaktadır. Buna ilaveten GEK 09 segmentinde Yüklenilen KDV Listesi Mükerrer Fatura kontrolü. GEK 11 segmentinde Yüklenilen KDV Listesi ile beyan edilen Yüklenilen KDV Kontrolü de Ssistem tarafından otomatik olarak yapılmakla beraber gerekli hassasiyet gösterilmektedir. (YMM’lerce düzenlenen Tam Tasdik Raporlarının mevzuat hükümlerine uygun olmayan bir şekilde teslim edilmiş olması halinde söz konusu raporun zamanında ibraz edilmiş olarak kabul edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Elden verilmesi gerektiği halde posta yolu ile gönderildiğinden zamanında ibraz edilmiş olarak kabulü mümkün bulunmayan Tam Tasdik Raporlarına istinaden herhangi bir muafiyet veya istisnadan yararlanılması mümkün olamayacaktır. (GİB’in 30/07/2010 tarih ve 68201 sayılı yazısı.) İndirimli orana tabi malların yurtdışına ihraç edilmek şartıyla satılması durumunda; 1- Bu satış nedeniyle yüklenim farkı bulunması halinde yüklenilen KDV’nin yurtdışına ihracı gerçekleşen mallara ait olan kısım için ihraç kayıtlı mal teslimlerinden doğan iade talebine uygulanması gereken usul ve esaslar çerçevesinde yüklenim farkı ise indirimli orana tabi mal ve hizmet teslimlerinden doğan iade taleplerine uygulanması gereken usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandırılacaktır. 2- Bu satış nedeniyle yüklenim farkı bulunmaması halinde ise sözkonusu iade ihraç kayıtlı mal teslimlerinden doğan iade talebine uygulanması gereken usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandırılacaktır.
© Copyright 2024 Paperzz