KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU MART 2014 OMBUDSMAN Sayı: 1 “KAMU BAŞDENETÇİSİ VE KAMU DENETÇİLERİ SEÇİLDİ” “29 MART 2013 TARİHİ İTİBARİYLE BAŞVURULAR ALINMAYA BAŞLANDI” “ULUSLARARASI KAMU DENETÇİLİĞİ SEMPOZYUMU DÜZENLENDİ” OMBUDSMAN KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ Sayı: 1 / MART 2014 Kamu Denetçiliği Kurumu Adına İmtiyaz Sahibi Mustafa Tutulmaz Genel Sekreter Editör Dr. Ersan Özgür Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dr. Ersan Özgür Yayın Kurulu Mustafa Aydın Ertunç Ömer Gündüz Hande Hazneci Halim Kalaycı Emre Kanak İlker Özcan Hamdi Kemal Önen Seval Pehlivan H. Zeynep Semerci Yunus Emre Ünal Solmaz Işık Yaşar Ayşe Zararsız Fotoğraflar Durdu Benli Yönetim Adresi Nevzat Tandoğan Cad. No: 4 KavaklıdereÇankaya ANKARA T. (312) 465 22 00 F. (312) 465 22 65 [email protected] Tasarım www.muuproject.com Baskı Afşar Matbaacılık 1354. Cadde 1372. Sokak (Ağaç İşleri Yapı Kooperatifi) No: 29 İvedik OSB Yenimahalle/Ankara Tel : (0312) 394 39 22 Faks: (0312) 394 39 24 ISSN 21482578 Ücretsizdir. Süreli yayın. Altı ayda bir yayımlanır. Yayınlanan yazıların her türlü sorumluluğu yazarına aittir. Yazılar kaynak gösterilerek alıntılanabilir. Baskı Tarihi: 28.03.2014 05 Kamu Başdenetçisi’nden: “Şeffaf, Hesap Verebilir, İnsan Odaklı Bir İdareye Doğru... 06 Türkiye’nin ilk Kamu Başdenetçisi ve Kamu Denetçileri yemin ederek göreve başladı. 09 AB Üye Ülkeleri Büyükelçileri İle Tanışma Yemeği Düzenlendi. 26 MAKALE / Ömeroğlu: “Türkiye’nin Ombudsmanı” 28 ETKİNLİK / Uluslararası Kamu Denetçiliği Sempozyumu Ankara’da Yapıldı. 32 Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, AB Bakanlığı Konferansı’nda Füle ile Görüştü. 45 2014 Bütçemiz Kabul Edildi. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ BU SAYIDA OMBUDSMAN Şeffaf, Hesap Verebilir, İnsan Odaklı Bir İdareye Doğru… KAMU BAŞDENETÇİSİ M. NİHAT ÖMEROĞLU Ülkemizin çağdaşlaşma sürecinde birey ve kamu ilişkileri geçmişten bu yana büyük önem taşımaktadır. Her iki unsurun birbirlerine karşı görevleri olduğu kadar, esas olan bireyin, vatandaşın hakları gözetilerek aldığı kamu hizmetinin en iyi şekilde verilebilmesinin sağlanmasıdır. 300 yıldan bu yana süren sancılı modernleşme sürecinde bu iki temel unsur arasında çelişkiler, çatışmalar olagelmiştir. Bireyin hukukunun gözetilmesi hedefi doğrultusunda yürütülen çalışmalar, 2000’ler Türkiye’sinde yavaş yavaş da olsa kazanımlarını ortaya koymaya başlamıştır. Bu açıdan baktığımızda ülkemizin imzaladığı uluslararası andlaşmalar, çatısı altına girmek için çaba sarf ettiğimiz Avrupa Birliği müktesebatının getirdiği yenilikler ve yeni Anayasa arayışlarımız, insan odaklı kamu yönetimi yaklaşımlarını hâkim kılma yolundadır. Batı ülkelerinde uzun süredir kurumsallaşmış ombudsmanlık da yakın geçmişten bu yana ülkemizde tartışılan ve zaman zaman gündeme gelen önemli bir husustur. Nihayet ülkemizde de bu yönde olumlu bir adım atılarak 14 Haziran 2012 tarihli ve 6328 sayılı Yasa ile Kamu Denetçiliği Kurumu ihdas edilerek vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur. Kuşkusuz, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun oluşturulması milletimizin kamusal hizmetleri daha iyi şekilde almasının sağlanmasında, devletin vatandaşa karşı tutum ve yaklaşımında son derece olumlu sonuçlar doğuracaktır. “Birey ve devlet arasındaki ilişkiler nasıl düzenlenmelidir?” sorusuna verilen cevabın zaman içerisinde geçirdiği evrim, kamu hizmetini sağlayan idarenin geçirdiği değişimi de bizlere anlatmaktadır. Günümüzde idarenin demokratik ve hukuka bağlı yönetim anlayışı ile katılımcı, şeffaf, insan hak ve özgürlüklerini esas alan, hizmetlerinde halka yakınlığın, dürüstlüğün ve verimliliğin egemen olduğu bir kimliğe bürünmeye başladığı görülmektedir. OMBUDSMAN Hesap verebilir olmak ise böyle bir idarenin kalıcı ve güvenilir hizmetlerinin sigortasıdır. Halkın taleplerine ve beklentilerine öncelik tanıyan bu anlayış sayesinde, bireylerin yönetime katılımı ve desteği artarak gerçekleşecektir. Artık demokrasinin harcı olan birey, temel değerdir ve idare ile olan ilişkilerinde kendini güvende hissetmelidir. Halkın da yönetime katılmasına odaklanan bu anlayışın mihengi vatandaşın gerektiğinde veya istediğinde idareyi denetleyebilme güvenine sahip olmasıdır. Bireydevlet uzlaşmasının temelindeki denetimi, halk adına gerçekleştiren, idare ile vatandaş arasındaki gücün dengesini kuracak olan hiç şüphesiz, Kamu Denetçiliği Kurumu’dur. İdarebirey ilişkilerinde hukukun üstünlüğünün demokratikleşmenin sağlanması, bireysel hak ve özgürlüklere duyarlı davranılması hepimizin gayesidir. Bizlere göre devlet şeffaf, insan odaklı olmalıdır. İnsan, devletleştirilmemeli; devlet, insanlaştırılmalıdır. İlk sayısını yayımladığımız Ombudsman Bülteni’nin de bu anlayışla çalışan Kurumumuzun bürokrasi ve toplumsal hayat içerisindeki rolünün daha iyi anlaşılması ve idare, vatandaş ve Kurumumuz arasında ortak bir anlayış bağının kurulması yönünde önemli bir işlev üstleneceğine inanıyorum. Ombudsman Bülteni Kurumumuzun ulusal ve uluslararası platformda gerçekleştirdiği faaliyetleri, Kurumumuzun belkemiğini teşkil eden kararlarını, dünyada ombudsmanlık faaliyetleri ve basındaki yansımalarını içeren; insan hak ve özgürlükleri ile demokrasinin değerlerinin ülkemizde kökleşmesini amaç edinen süreli yayınımız olacaktır. Umudumuz bu bültenin de kişi hak ve özgürlüklerini hem ulusal hem de uluslararası düzenlemeler ışığında hukuka ve daha da önemlisi, hakkaniyete uygunluk noktasında savunma misyonumuz içerisinde gerekli katkıyı sağlamasıdır. Saygılarımla… Sayı: 1 MART 2014 5 HABER Türkiye’nin İlk Kamu Başdenetçisi ve Kamu Denetçileri Yemin Ederek Görevlerine Başladı TBMM Genel Kurulu’nca seçilen Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Genel Kurulda yemin ederek görevine başladı. Kamu Denetçileri Zekeriya Aslan, Serpil Çakın, Mehmet Elkatmış, Abdullah Cengiz Makas ve 6 KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ Muhittin Mıhçak ise TBMM Dilekçe ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonlarından oluşan Karma Komisyonda yemin ederek görevlerine başladı. HABER KAMU BAŞDENETÇİSİ M. NİHAT ÖMEROĞLU 1947 yılında Antakya’da doğmuştur. Antakya Lisesi’ni bitirmiş, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1971 yılında mezun olduktan sonra, askerliğini Bilecik’te yedek subay olarak yapmıştır. Antakya hakim adayı olarak mesleğe başlayan Ömeroğlu, sırasıyla; Lice, Azdavay, Ulukışla, Enez, Pınarhisar, Gaziantep Hakimliği, Bursa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı Hukuk ve Ceza İşleri Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur. 25.07.2005 tarihinde Yargıtay Üyeliğine seçilen Ömeroğlu, 27.04.2012 tarihinde emekli olduktan sonra TBMM Genel Kurulunca Kamu Başdenetçisi olarak seçilmiştir. Halen bu görevi yürütmektedir. Yayımlanmış çok sayıda mesleki inceleme yazısı ve makaleleri olan Ömeroğlu, evli ve 3 çocuk babasıdır. KAMU DENETÇİSİ Zekerİya Aslan 1969 yılında Afyonkarahisar ili Sandıklı İlçesi Ülfeciler Köyü’nde doğmuştur. 1987-1991 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde üniversite eğitimini tamamlamıştır. 1992 yılında avukatlık stajını Afyonkarahisar merkezde yaptıktan sonra 1994 yılında serbest avukatlığa Sandıklı ilçesinde başlamış, 2007 yılına kadar serbest avukatlığa devam etmiştir. Afyonkarahisar’dan 23. dönem milletvekili seçilmiş; milletvekilliği döneminde Adalet Komisyonunda ve KKTC Dostluk Grubu Başkanı olarak görev almıştır. Serbest avukatlığı zamanında çeşitli yardım derneklerinde, sivil toplum örgütlerinde fiili olarak çalışmıştır. Yine aynı dönem içinde Sandıklı Belediyespor Kulüp başkanlığı yapmıştır. Milletvekilliği döneminde Parlamenterler Spor Derneği’nde görev almıştır. Bu görevi devam etmekte olup Meclisspor futbol takımında da faal olarak futbol oynamaktadır. KAMU DENETÇİSİ Mehmet Elkatmış 1947 yılında Nevşehir’in Nar kasabasında doğmuştur. 1971 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirerek aynı yıl Nevşehir’de avukatlık stajına, 1972 yılı sonunda Ürgüp’te serbest avukatlığa başlamıştır. Askerlik görevini askeri hakim olarak tamamlamıştır. Askerlik dönüşünde Nevşehir’de tekrar serbest avukatlığa başlamıştır. Üniversite öğrenciliği yıllarında ve avukatlık yaptığı dönemlerde, siyasi partilerde kuruculuk ve il başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. 19, 20, 21 ve 22. dönemlerde Nevşehir’den milletvekili seçilmiştir. TBMM’de görev yaptığı bu dönemlerde, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Katip Üyelik ile TBMM İdare Amirliği görevlerinde bulunmuştur. Ayrıca TBMM’de uzun yıllar KİT komisyonu üyeliği, Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanlığı, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı; EDAŞ, Civan Gate, SSK ve TBMM enel Kurulu yapımındaki usulsüzlükleri soruşturma komisyonlarında ye olarak görev yapmıştır. 04/12/2012 tarihinde TBMM tarafından Kamu Denetçisi olarak seçilmiştir. Bu görevleri yanı sıra bir çok sivil toplum örgütünde ve vakıflarda kurucu ve yöneticilik görevlerinde bulunmuştur. Ayrıca birçok ulusal ve uluslararası toplantılara, panel, açık oturum ve sempozyumlara izleyici, konuşmacı ve başkan olarak katılmıştır. Pek çok gazete, dergi ve televizyon kanalında röportajları, beyanları ve makaleleri yayımlanmıştır. 4 çocuk babasıdır. OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 7 HABER KAMU DENETÇİSİ Serpİl Çakın 1968 yılında Tokat’ta doğmuştur. 1990 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. Üniversite eğitiminin ardından bir süre avukatlık ve Ankara Altındağ ilçesi Tüketici Hakem Heyeti üyeliği yapmıştır. Bir süre siyasetle uğraştıktan sonra 2008-2012 yılları arasında Emek İnşaat ve İşletme A.Ş.’de önce Ticaret ve İşletmeler şefi, daha sonra Hukuk Müşaviri olarak görev yapmıştır. 28.11.2012 tarihinde de TBMM Dilekçe ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan oluşan Karma Komisyon tarafından Kamu Denetçisi olarak seçilmiştir. Evli ve 2 çocuk sahibidir. KAMU DENETÇİSİ Abdullah Cengİz Makas 1969 yılında Amasya’da doğmuştur. 1995 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun olmuş; 2001 yılında Hacettepe Üniversitesi Ekonomi anabilim dalında yüksek lisans yapmıştır. 1996 yılından bu yana kamuda üst düzey görevlerde bulunmuştur. 1996 yılında Maliye Bakanlığı Bakan Danışmanlığı görevinin ardından sırasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başbakanlık, Sermaye Piyasası Kurulu ve İMKB Takas ve Saklama Bankası’nda çeşitli kademelerde danışmanlık ve yöneticilik görevlerini yürütmüştür. Kamu görevi sırasında çeşitli ülkelerde yapılan uluslararası toplantılara çalıştığı kurumları emsilen katılmıştır. Son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı iken 28.11.2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Kamu Denetçisi olarak seçilmiştir. Evli ve üç çocuk babası olan Makas, İngilizce ve Arapça bilmektedir. KAMU DENETÇİSİ Muhİttİn Mıhçak 8 1945 yılında Mersin’de doğmuştur. 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuş ve yedek subaylığını İstanbul’da Teğmen-Adli Subay olarak yapmış olup, hizmetleri nedeniyle takdirname almıştır. Askerlik sonrası; İstanbul Hâkim Adaylığı, İstanbul-Beykoz Cumhuriyet Savcı Yardımcılığı, Silopi Hâkimliği, Mut ve Silifke Ceza Hâkimliği, Kozan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, Adalet Komisyonu Başkanlığı, Adalet Müfettişliği, Kayseri-Ankara Devlet Güvenlik Mahkemeleri Üye Hâkimliği, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başkanlığı ve Adalet Komisyonu Başkanlığı, Yargıtay Üyeliği ve Yargıtay Ceza Dairesi Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. Yargıtay Dergisinde yayınlanan mesleki çalışmaları Daily News’da yayınlanmış, ayrıca, “Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ve Cürüm İşlemek İçin Teşekkül Oluşturmak Suçları” adlı eseri mevcuttur. 2010 yılında Yargıtay Ceza Dairesi Başkanı olarak yaş haddinden emekli olmuş, Ankara Barosuna avukat olarak kayıtlı iken 28.11.2012 tarihinde “Kamu Denetçisi” seçilmiştir. Evli ve bir çocuk babasıdır. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ HABER Kurumumuzdan TBMM’ye Ziyaret Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Kamu Denetçileri Zekeriya Aslan, Serpil Çakın, Mehmet Elkatmış, Abdullah Cengiz Makas ve Muhittin Mıhçak ile Kamu Denetçiliği Uzmanları ve idari personel 15 Nisan 2013 tarihinde TBMM’yi ziyaret etti. AB Üye Ülkeleri Büyükelçileri İle Tanışma Yemeği Düzenlendi Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nun ev sahipliğinde, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert ve AB üye ülkeleri Büyükelçileri onuruna tanışma yemeği düzenlendi. Yemek öncesinde bir konuşma yapan Ömeroğlu Kamu Denetçiliği Kurumu hakkında misafirleri bilgilendirdi. Ardından Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Yemek boyunca Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu konuk misyon temsilcilerinin sorularını cevaplandırdı. OMBUDSMAN 9 Sayı: 1 MART 2014 HABER İngiltere Heyetinden Ziyaret İngiltere Dışişleri Bakanlığından Avrupa Genel Müdürü Jill Morris ve İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Stuart Adam Kamu Denetçiliği Kurumunu ziyaret etti. Ziyarette Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu Türkiye-Avrupa ilişkileri ve Kamu Denetçiliği Kurumu’nun çalışmaları hakkında bilgi verdi. Görüşmede, tarafsız ve bağımsız bir kurum oluşturularak, insan hakları, kadın ve çocuk hakları, engelli hakları gibi konular başta olmak üzere, sektörel bazda bireyler ile devlet arasında yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması için azami çaba gösterileceği belirtildi. Görüşmede Ömeroğlu, Kurumun temel hedefinin, “günışığında yönetim”in sağlanması, Türk idare yapısındaki katı bürokratik anlayışın kaldırılarak yerine şeffaf ve iyi yönetim ilkelerinin egemen olması olduğunu dile getirdi. İngiltere heyeti ise Kurumun Avrupa Birliği vizyonundan duyduğu memnuniyeti belirterek, İngiltere’nin AB’ye katılım sürecinde Türkiye’nin en büyük destekçilerinden biri olduğunu ifade etti. Mülteciler Dayanışma Derneği’nden Ziyaret Mülteciler Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) Başkanı Avukat Taner Kılıç ve Dernek Proje Koordinatörü Simge Memişoğlu, Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış’a nezaket ziyaretinde bulundu. Mülteci-Der Başkanı Kılıç, Derneğin 2008 yılında İzmir’de kurulduğunu, ülkeye sığınma durumunda olan mülteci, sığınmacı ve göçmenlerin hakları konusunda koruma ve destek verme amacıyla çalıştıklarını dile getirdi. Kamu Denetçiliği Kurumu hakkında bilgi veren Elkatmış ise, Mülteci-Der’in çalışmalarına Kurum olarak katkı verebileceklerini ve işbirliği yapabileceklerini ifade etti. 10 KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ HABER Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin Ziyareti Türkiye’de incelemelerde bulunan 6 . Dönemsel Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (AİÖK) üyeleri, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nu makamında ziyaret etti. Avrupa İşkenceyi Önleme Sözleşmesi (AİÖS) uyarınca ülkemizdeki birçok kurum ve kuruluşta incelemelerde bulunan Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi üyeleri Jean-Pierre Restellini, Jurgen Van Poecke, Anna Racu ve Elvin Aliyev, Ömeroğlu’ndan çalışmaları hakkında bilgi aldı. AİÖK üyelerini kabul eden Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun uygulamaları, iş ve işleyişi hakkında bilgi verdi. Ziyaretin toplantı bölümüne Kamu Denetçileri Mehmet Elkatmış ve Serpil Çakın ile Kurum uzmanları da katıldı. Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu ve İspanya Büyükelçisi Gonzalez-Aller Eşleştirme Projesini Ele Aldı dsmanlığın ana vatanında olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.” diyerek başladığını hatırlatarak; “Ombudsmanlık kurumunu ilk defa kuran İsveç’in bu modeli oluştururken Osmanlı Devleti uygulamasından etkilendiği açıklamasında bulunmuştur. Bu ifadeler bizleri çok mutlu etmiştir.” şeklinde konuştu. İspanya’nın Ankara Büyükelçisi Cristobal Gonzalez-Aller, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nu makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Ömeroğlu, İspanya-Fransa ve Türkiye Ombudsmanlığı konsorsiyumunun hayata geçirmeyi planladığı eşleştirme projesine atıfta bulunarak; Avrupa Birliği Ombudsmanlık kurumlarıyla yakın temas halinde olmanın Kurumu için büyük önem arz ettiğini, İspanya’ya ve diğer ülkelere proje çerçevesinde yapılacak çalışma ziyaretlerinin faydalı olacağına inandıklarını belirtti. Ömeroğlu, Türkiye’yi daha önce ziyaret eden İspanya Ombudsmanının Danıştay’daki konuşmasına ”Ombu- OMBUDSMAN İspanya Büyükelçisi Cristobal Gonzalez-Aller ise, eşleştirme projesinde İspanya ve Fransa hükümetleri ile Ombudsmanlarına duyulan güven için teşekkür etti. İspanya ve Türkiye arasında tarihi benzerlikler bulunduğunu dile getiren Cristobal Gonzalez-Aller, İspanya Ombudsmanının 30 yıldan fazla zamandır faaliyet gösterdiğini söyledi. Ömeroğlu’nun Eşleştirme Projesi çerçevesinde desteklerini beklediklerini belirtmesinin üzerine İspanya Büyükelçisi Cristobal Gonzalez-Aller, Proje lideri ve Yerleşik Eşleştirme Danışmanının da bir an önce projeye başlama isteğinde olduğunu ve Fransız meslektaşının da her türlü desteği vereceklerini belirtti. Kamu Denetçiliği Kurumunun da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduğunu belirten Ömeroğlu, ziyaretleri için İspanya Büyükelçisi Cristobal Gonzalez-Aller’a teşekkür etti. Sayı: 1 MART 2014 11 HABER Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland, Ömeroğlu’na İade Ziyaretinde Bulundu Türkiye Cumhuriyeti hükümet yetkilileriyle görüşmeler yapmak üzere Ankara’da bulunan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, görüşmelerinin ardından Kamu Denetçiliği Kurumu’nu ziyaret ederek Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’yla biraraya geldi. Daha önce Ömeroğlu’nun Strazburg gezisi sırasında ziyaret ettiği Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland, yaptığı iade ziyaretinde Ömeroğlu’yla Türkiye’deki güncel gelişmeleri görüştü. Ziyarette Jagland’a, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk Grubu Başkanı Nursuna Memecan ile Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa komisyonu nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Engin Soysal eşlik ederken Ömeroğlu’na, Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış ve kurum uzmanları da eşlik etti. AK İnsan Hakları Komiseri Muiznieks, Gezi Parkı Olayları Hakkında KDK’nın Bilgisine Başvurdu Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks ve beraberindeki heyet, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili bilgisini almak üzere Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nu ziyaret etti. Gezi Parkı olayları hakkında TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve Uzlaşma Komisyonu’yla da görüşen Muiznieks, Ömeroğlu’yla da Kamu Denetçiliği Kurumu’nun çalışmaları ve Gezi Parkıyla ilgili Kurumun yaptığı çalışmalar hakkında bilgi aldı. Toplantıya Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış ile Kurum uzmanları da katıldı. Ömeroğlu, toplantının başında Muiznieks’e Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluş aşaması, kurumsal yapısı ve yaptığı çalışmaları anlattı. Kamu Denetçiliği Kurumu’na şimdiye kadar 3 binin üzerinde şikâyet geldiğini kaydeden Ömeroğlu, yeni bir Kurum olmasına ve şikâyetleri almaya başlamanın üzerinden 3 ay geçmesine rağmen 3 binin üzerinde şikâyet alınmasının Kuruma ilginin yüksek olduğunu gösterdiğini kaydetti. 12 Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks de 1 Nisan 2012’den bu yana şu anki görevini yürüttüğünü ifade ederek, Komiserlik olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Türkiye’deki çalışmaları KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ kapsamında TBMM nezdinde ve diğer bazı makamlarla görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Muiznieks, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili etkin bir soruşturma yapılıp yapılmadığını araştırdıklarını söyledi. Muiznieks, Gezi Parkı olaylarındaki polisin orantısız güç iddiasının yakın zamanda İspanya, Yunanistan ve Arnavutluk’ta da yaşandığını, Türkiye’deki olaylarla ilgili etkin soruşturma yapılmasının önemli olduğunu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun vereceği kararların da bu noktada büyük önem taşıdığını ifade etti. HABER Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Ağı, KDK’nın Gezi Parkı İncelemeleri Hakkında Bilgi Aldı Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Ağı (EMHRN) yetkilileri Kurumumuzu ziyaret etti. Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış başkanlığında gerçekleştirilen görüşmeye, Kamu Denetçiliği Uzmanları ile EMHRN Örgütlenme ve Gösteri Yürüyüşü Çalışma Grubu Direktörü Berenice Michard ve EMHRN Hukuk Araştırmacısı Helena Sola Martin katıldı. Ziyarette Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak heyete Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından yürütülen inceleme ve araştırmanın ayrıntıları ile toplantı ve gösterilere müdahale esasları ve gaz kullanımına ilişkin mevzuatta yer alan düzenleme ve idari uygulama hakkında bilgi verilirken heyetin görüşleri de not edildi. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Ripert, Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu’nu Ziyaret Etti AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu ile görüştü. Görüşmede, Kamu Denetçiliği Kurumunun, Taksim Gezi Parkı olayları ile ilgili çalışmalar ve Avrupa Birliği müzakere sürecinde yerine getirilmesi öngörülen diğer çalışmalar ele alındı. Görüşmede ayrıca, kamuda şeffaflık ve hesap verebilirliği yaygınlaştırmasının önemine değinilirken, Avrupa Birliği desteği ile gerçekleştirilecek “Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Desteklenmesi Projesi” hakkında da bilgi alışverişi yapıldı. OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 13 HABER BM Türkiye Mukim Koordinatörlüğü ile ‘Demokratik Yönetişim’ Programı Yapma Kararı Alındı roğlu, Kamu Denetçiliği Kurumunun bağımsız ve tarafsızlığına vurgu yaptı. Ömeroğlu, bu anlamda Kurum yasasının Avrupa Birliği İlerleme Raporunda da olumlu eleştiriler aldığını söyledi. Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Kamal Malhotra, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nu ziyaret etti. Ziyarette yapılan toplantıda BM Demokratik Yönetişim programı için birlikte çalışma kararı alındı. Toplantıya Kamu Denetçileri Mehmet Elkatmış, Serpil Çakın ve Abdullah Cengiz Makas ile Kurum uzmanları; BM tarafından UNDP Mukim Temsilci Yardımcısı Matilda Dimovska ve UNDP Demokratik Yönetişim Program Müdürü Leyla Şen katıldı. Ömeroğlu, BM’nin çalışma alanlarından birçoğunun kendilerinin de ilgi alanlarında olduğunu, bu noktada BM Türkiye Mukim Koordinatörlüğü’nden de faydalanmak istediklerini belirtti. Kurumun kuruluş aşamasından ve yaptığı çalışmalardan da söz eden Öme- BM Türkiye Mukim Koordinatörü Malhotra ise göreve başlayalı üç ay olduğunu ve yoğun bir dönem geçirdiğini kaydederek; “Bu süreç içerisinde Kamu Denetçiliği Kurumu’nun ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlamış olduk.” şeklinde konuştu. Kamu Denetçiliği mekanizmasının yargıya gitmeden sorunları sulh yoluyla çözen bir mekanizma olduğunu dile getiren Malhotra, Türkiye Cumhuriyeti’ni böyle bir Kurum oluşturduğu için tebrik etti. Malhotra; Kamu Denetçiliği Kurumu ile işbirliği içerisinde çalışmak istediklerini bunların Eylül ayında Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından düzenlenecek uluslararası sempozyuma ve BM tarafından yürütülen Demokratik Yönetişim programı olabileceğini ifade etti. Ömeroğlu ise ‘Demokratik Yönetişim’ programı çerçevesinde ortak çalışmaya hazır olduklarını vurgulayarak; “Demokratik Yönetişim tam bizim ilgi alanımıza girmektedir. Bunu yazılı hale getirmek için çalışmalara hızlı bir şekilde başlayıp sonuçlandırabiliriz.” dedi. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı Ömeroğlu’nu Ziyaret Etti 14 Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’na hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun yaptığı çalışmalar hakkında Başçı’ya bilgi verdi. Türkiye ekonomisinde Merkez Bankası’nın üstüne düşeni yaptığını belirten Ömeroğlu, bireyin hakkını gözetmek için Kamu Denetçiliği Kurumu’nun da sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirmeye başladığını söyledi. Ömeroğlu, ziyareti için Başçı’ya teşekkür etti. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun başarılı olacağına inandığını kaydeden Başçı da ziyaretin sonunda Ömeroğlu’na Türk Lirası simgesi baskılı tabak hediye etti. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ HABER Avrupa Ombudsmanı Diamandouros, ‘Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu’ İçin Türkiye’ye Geldi pozyumu’nun onur konuğu olduğunu belirterek, kurum olarak bu organizasyona büyük katkıları olacağına inandığını kaydetti. Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık) Sempozyumu’na katılmak üzere Türkiye’ye gelen Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros, Kamu Başdenetçisi M.Nihat Ömeroğlu’nu ziyaret etti. Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, Diamandouros’u daha önce Strazburg’da ziyaret ettiğini hatırlatarak, “Kendileriyle görüştükten sonra kurumumuz çok hızlı bir çalışma disiplinine girdi. Bugüne kadar da, 4 ay içinde yaklaşık 5 bin şikâyet aldık” dedi. Kamu Denetçiliği Kurumu’nda yapılan görüşmede Ömeroğlu, “Bu Kurumun kurulmasında, yasalaşmasında katkılarını hem ben hem arkadaşlarım her zaman için iyilikle anıyoruz” diye konuştu. Ömeroğlu, Diamandouros’un ‘Uluslararası Kamu Denetçiliği Sem- Avrupa Ombudsmanı Diamandouros da bu ziyaretin aslında kendisinin bir rüyasının gerçekleşmesi anlamına geldiğini ifade etti. Diamandouros, “15 sene evvel bu ülkede Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kurulması için hayallerimiz vardı. Şimdi bu hayalimizin gerçek olduğunu görmek bizi çok mutlu ediyor” dedi. Diamandouros, Serpil Çakın’ın Kamu Denetçileri arasında bulunmasına çok sevindiğini ifade ederek, “Kamu denetçileri arasında bir hanımefendinin bulunması beni ayrıca mutlu etti; çünkü bu kurumun tüm ayrımcılıklardan uzak bir kurum olması gerekiyor” şeklinde konuştu. Avrupa Ombudsmanı Diamandouros, sempozyuma katılmaktan büyük onur duyacağını da belirtti. Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu ve Avrupa Ombudsmanı Diamandouros, ziyaretin ardından birlikte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ı makamlarında ziyaret etti. Kamu Denetçisi Elkatmış, İlgili Heyetle Trafik Cezaları Hakkında Görüşme Yaptı Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, Trafik Eğitim Daire Başkanı Yusuf Avan, Ankara Vergi Dairesi Başkanı Mahmut Sütçü ve beraberindeki heyetle trafik para cezaları konusunu görüşmek üzere bir araya geldi. Toplantıda, vatandaşlar tarafından Kamu Denetçiliği Kurumu’na farklı gerekçelerle düzenlenen trafik para cezalarına ilişkin yoğun olarak yapılan başvurular ele alındı. Toplantıda şikâyet başvurularında öne sürülen iddialar görüşülerek uyuşmazlık konusunun hukuki mahiyeti değerlendirildi. OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 15 HABER Azerbaycan İnsan Hakları Komisyonu Uzmanları Elkatmış ile Görüştü Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) faaliyetleri çerçevesinde Türkiye’de bulunan Azerbaycan İnsan Hakları Komisyonu uzmanlarını kabul etti. Ziyarette, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluşu, çalışma usul ve esasları ile insan hakları alanındaki faaliyetleri hakkında bilgi veren Elkatmış, iki ülke arasında tarihe dayanan bağların bulunduğuna değinerek, konuk heyetin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti belirtti. Elkatmış, heyet üyelerine hem kurum hem şahıs olarak katkı vermeye hazır olduklarını da dile getirdi. Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Pohl’dan Ömeroğlu’na Ziyaret Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl, Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu’nu ziyaret etti. Ömeroğlu ziyarette, Türkiye’deki insan hakları ile temel hak ve özgürlükler alanındaki çalışmalar ve kaydedilen gelişmeler hakkında görüşlerini aktardı. Kamu Denetçiliği Kurumu’na yönelik AB desteğini önemsediklerini dile getiren Ömeroğlu, Kuruma bugüne kadar ulaşan şikâyetler, gerçekleştirilen ulusal ve uluslararası faaliyetler hakkında Büyükelçi Eberhard Pohl’e detaylı bilgi verdi. Büyükelçi Pohl ise, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluşunun üzerinden henüz bir yıl geçmiş olmasına rağmen çalışmaların kamuoyunda ses getirmeye başladığını ifade ederek işbirliğine açık olduklarını dile getirdi. 16 Büyükelçi Pohl’e ziyaretinden dolayı memnuniyetini belirten Ömeroğlu, odasındaki bir çerçeveyi göstererek “İsveç Kralı, ülkesine 300 yıl önce Edirne’den Osmanlı uygulamalarını anlattığı bu mektubu gönderdi. İşte, Avrupa’da Ombudsmanlık bu mektupla başladı.” ifadesini kullandı. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ HABER UNICEF Türkiye Temsilciliği’nin Ziyareti UNICEF Türkiye temsilcisi Ayman Abulaban, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nu ziyaret etti. Ziyarette Kamu Denetçisi Serpil Çakın, Genel Sekreter Mustafa Tutulmaz ile UNICEF yetkilileri Regina De Dominicis, Severine Jacomy Vite, Nilgün Çavuşoğlu ve Göktan Koçyıldırım da yer aldı. UNICEF’in Dünya genelinde gerçekleştirdiği faaliyetlere değinen Ömeroğlu, Kurumun öncelikleri arasında kadın, çocuk ve gençlerin bulunduğunu belirterek işbirliği programının ülkemizde yürütülüyor olmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nda kadın ve çocuklara karşı pozitif ayrımcılığın benimsendiğini ve kamu denetçilerinden birinin kadın ve çocuk haklarından sorumlu olduğunu sözlerine ekledi. Abulaban ise gelişmelerden duyulan memnuniyeti dile getirerek, iki kurum arasındaki işbirliğinin kuvvetlendirilmesinin önemine vurgu yaptı. Abulaban, yakın vadede birçok konuda işbirliğine gidilebileceğini belirtti. Kamu Denetçiliği Kurumu Anıtkabir’i Ziyaret Etti Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluşunun birinci yıldönümü dolayısıyla Kamu Denetçileri Zekeriya Aslan, Mehmet Elkatmış, Muhittin Mıhçak, Genel Sekreter Mustafa Tutulmaz ve Kurum personeli ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti. Ömeroğlu, mozoleye bırakılan çelengin ardından Anıtkabir özel defterini imzaladı. Ömeroğlu özel deftere şunları yazdı: “Aziz Mustafa Kemal Atatürk, Kamu Denetçiliğinin birinci yılında Kurum olarak huzurunuza geldik. Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş, insan haklarına bağlı, hukukun üstünlüğüne inanan daha ileri bir toplum haline gelmesi için bu sürece katkı anlamında elimizden geleni yapacağımızdan şüpheniz olmasın. Ruhunuz şad olsun!” OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 17 HABER Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, Strazburg, Lüksemburg ve Brüksel’de Temaslarda Bulundu Err ve Avrupa Adalet Divanı Başkan Yardımcısı Koen Lenaerts ile görüştü. Çalışma ziyareti kapsamında Türkiye’nin Lüksemburg Büyükelçisi Celalettin Kart ile de bir araya geldi. Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Strazburg, Lüksemburg ve Brüksel’de bir dizi temasta bulundu. Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros ile ikili görüşmede bulunan Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ile de Brüksel’de biraraya geldi. Strazburg, Lüksemburg ve Brüksel’de çeşitli temaslarda bulunan Ömeroğlu, çalışma gezisinin Strazburg ayağında, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Avrupa Konseyi İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Genel Direktörü Philippe Boillat, Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros ile ikili görüşmelerde bulundu. Ömeroğlu, Avrupa Konseyi nezdindeki Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Rauf Engin Soysal ile de fikir alışverişinde bulundu. Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, çalışma ziyaretinin Lüksemburg kanadında Lüksemburg Ombudsmanı Lydie 18 KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu çalışma ziyaretinin son durağı olan Brüksel’de, Avrupa Parlamentosu Hristiyan Demokratik Parti mensubu ve Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten ile görüştü. Ziyaret dizisine Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Stefan Füle ile devam eden Ömeroğlu, bu görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında Füle, yeni görevi dolayısıyla Ömeroğlu’nu tebrik etti ve Türk halkı için Kamu Denetçiliği Kurumu’nun öneminden söz etti. Ömeroğlu ise Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde birçok reformların yapıldığına dikkat çekerek Türkiye’ye verilen sözlerin tutulması gerektiğini belirtti. Ayrıca her iki isim de yararlı bir görüşme yapıldığının altını çizdi. Ömeroğlu, Brüksel’deki ziyaretlerinde Belçika Federal Ombudsmanı Catherine De Bruecker, Guido Schuermans ve Eşit Haklar Merkezi Yöneticisi Edouard Delruelle ile görüştü. Belçika Türk Federasyonu Genel Başkanı Ömer Zararsız ile de temasta bulunan M. Nihat Ömeroğlu, Avrupa’da yaşayan Türklerin sorunlarını dinledi. Ömeroğlu’na Strazburg, Lüksemburg ve Brüksel’deki temaslarında Kamu Denetçiliği Uzmanları Güniz Ateş ile Mehmet Ali Küçükçavuş da eşlik etti. HABER Muhittin Mıhçak, İsveç Ombudsmanlık Kurumu’nu Yerinde İnceledi Kamu Denetçisi Muhittin Mıhçak, Kamu Denetçiliği Kurumu Genel Sekreteri Mustafa Tutulmaz ile Kamu Denetçiliği Uzmanları Dilek Soykan ve İskender Yılmaz’dan oluşan heyet İsveç Parlamentosu Ombudsmanlık Kurumu’nu ziyaret etti. Avrupa Birliği Ombudsmanlık kurumlarının uygulamalarını incelemek ve tecrübelerinden yararlanmak üzere Mıhçak ve beraberindeki heyet tarafından gerçekleştirilen çalışma ziyaretinde, yaklaşık 300 yıllık geçmişe sahip İsveç Parlamentosu Ombudsmanlık Kurumu uygulamalarını yerinde inceledi ve Parlamento Baş Ombudsmanı Elisabet Fura’nın yanı sıra Ombudsmanlar Lars Lindström ve Lilian Wiklund ile görüştü. İsveç Parlamentosu Ombudsmanlık Kurumu’nun hazırladığı program çerçevesinde, İsveç Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği bölümü ve İsveç Ulusal Mahkemeler İdaresi yetkilileriyle bir araya gelen Mıhçak, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluşu ve faaliyetleri hakkında sunum gerçekleştirdi. İsveç çalışma ziyareti süresince Türkiye Cumhuriyeti Stokholm Büyükelçiliği yetkililerinin yakından ilgilendiği Kamu Denetçiliği Kurumu heyeti, ayrıca Büyükelçi Zergün Korutürk ile de bir görüşme yaptı. Zekeriya Aslan, Danimarka’da Parlamento Ombudsmanı ile Görüştü Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, Yargıtay Tetkik Hakimi İbrahim Pektaş ile AB ve Dış İlişkiler Sorumlusu İlhan Ceylan, Danimarka Ombudsmanlık Kurumuna çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Danimarka Parlamento Ombudsmanı Jørgen Steen Sørensen, Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan ve beraberindeki heyet üyelerine yarı idari mahkeme niteliğinde faaliyet gösteren Kurumunun, İsveç ve Finlandiya’nın ardından 1955 yılında kurulduğunu ve birçok Avrupa ülkesi tarafından kurumsal model olarak tercih edildiğini söyledi. Danimarka Ombudsmanlık Kurumuna yapılan şikâyet başvuruları, değerlendirme süreci ile bilgi işlem sistemi hakkında bilgi alan Zekeriya Aslan ve beraberindeki heyet üyeleri, izleme ve yıllık raporlama konularında da incelemelerde bulundu. OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 19 HABER Ömeroğlu, 11. Bakü Uluslararası Ombudsmanlar Konferansı’na Katıldı konulu bir sunum yaptı. Kamu Denetçiliği Kurumu Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Azerbaycan Cumhuriyeti İnsan Hakları Komiseri’nin (Ombudsman) ev sahipliğinde Bakü’de düzenlenen 11. Bakü Uluslararası Ombudsmanlar Konferansı’na katıldı. 18 Haziran her yıl Azerbaycan’da İnsan Hakları Günü olarak kutlanırken bu yıl 65 incisi düzenlenen İnsan Hakları Günü, Uluslararası Ombudsmanlar Konferansına adandı. Ömeroğlu, konferansta “İnsan Haklarının ve Fırsat Eşitliğinin Korunmasında Ombudsmanın Rolü” Ömeroğlu sunumda, sürdürülebilir kalkınma hedefinin sağlanması açısından da anahtar rol oynayan “iyi yönetişim ilkelerinin” hayata geçirilmesi noktasında Ombudsmanın rolü ve Türkiye’de Ombudsmanlık müessesesi hakkında bilgi verdi. Ayrıca insan haklarının korunması ve geliştirilmesi ile yaş ve cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi, fırsat eşitliğinin sağlanması hususlarına da değindi. Ömeroğlu, konferansta Azerbaycan Cumhuriyeti Ombudsmanı Elmira Suleymanova, Pakistan Finans Ombudsmanı Azhar Ali Faruogi, Kanada Ontario Ombudsmanı Andre Marin ve Moldova Ombudsmanı Aureliya Qriqoriu ile ikili görüşmelerde bulundu. Moldova Ombudsmanı ile yapılan görüşmede Moldova Ombudsmanlık Kurumu ile Kamu Denetçiliği Kurumu arasında işbirliği projelerinde bulunulması yönünde fikir birliğine varıldı. Serpil Çakın, Norveç Ombudsmanlık Kurumunu Yerinde İnceledi Kamu Denetçisi Serpil Çakın, Kamu Denetçiliği Uzmanları Aslı Kan ve Hande Hazneci ile birlikte Norveç’teki Ombudsmanlık kurumlarını ziyaret ederek bir dizi incelemede bulundu. Çakın ve heyet üyeleri, ziyaret çerçevesinde Norveç Parlamento Ombudsmanı Arne Fliflet, kurumun birim başkanları ve danışmanları, Askeri Ombudsman Kjell Arne Bratli ve direktörü Avukat Bjorn A.Gahre, Çocuk Ombudsmanı Yardımcısı Knut Haanes, Eşitlik ve Ayrımcılık Karşıtı Ombudsmanlık Uzmanı Karethe Buchmann ve Knut Oftung ile görüşmeler gerçekleştirdi. Norveç ombudsmanlık kurumlarının mevzuatı, yetkileri, çalışma alanı ve koşullarına ilişkin bilgi alan Çakın ve heyet üyeleri, Türkiye’de hayata geçirilen ombudsmanlık uygulaması hakkında bilgi paylaşımında bulundu. 20 KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ HABER Mehmet Elkatmış, Polonya’da Temaslarda Bulundu Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, Kamu Denetçiliği Uzmanları Fatih Mecek, Çiğdem Alp ve Tetkik Hakimi Mehmet Ökmen’den oluşan heyet ile Polonya’da bir dizi çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Elkatmış ve beraberindeki heyet; Polonya İnsan Hakları Savunucusu Irena Lipowicz, İnsan Hakları Savunucusu Yardımcısı Satanislav Trociuk, Polonya Çocuk Ombudsmanı Marek Michalak, Polonya Anayasa Mahkemesi Başkanı Andrzej Rzeplinski, Başbakanlığa bağlı Eşit Muamele İçin Tam Yetkili Hükümet Temsilciliği Direktörü Barbara Szymborska ile görüşerek çalışma alanıyla ilgili bilgi aldı. Ombudsmanlık kurumuna da çalışma ziyareti gerçekleştiren Elkatmış ve beraberindeki heyet, Polonya Ombudsmanlık Kurumu’nu yakından tanıma amaçlı incelemelerde bulundu. Abdullah Cengiz Makas, İngiltere’de Ombudsmanlık Kurumlarını Ziyaret Etti Kamu Denetçisi Abdullah Cengiz Makas, Hakim Veli Karataş, Kamu Denetçiliği Uzmanları Güniz Ateş ve İrfan Halıcı, İngiltere’de dört günlük çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Makas ve beraberindeki heyet, İngiltere Parlamento ve Sağlık Hizmetleri Ombudsmanlığı, Yerel Yönetimler Ombudsmanlığı ile Finansal Ombudsmanlık kurumlarında bir dizi incelemelerde bulundu. Parlamento ve Sağlık Hizmetleri Ombudsmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Helen Huges ve Halkla İlişkiler Yöneticisi Philipp Mende, açılış konuşmasında Makas ve beraberindeki heyete, kurumlarıyla ilgili “daha fazla insan için, daha fazla etki” sloganı çerçevesinde yapısal bir dönüşüm yaşadıklarını dile getirdi. Parlamento ve Sağlık Hizmetleri Ombudsmanlık Kurumunda; Yetki ve Statü, Halkla İlişkiler, Görsel Dosyalar, Değerlendirme, Araştırma Safhası, Kurumsal Hedefler, Tavsiye Kararları, Tavsiye Paneli ile Yeniden İnceleme Süreçleri konularında geniş bilgi edinen Makas ve beraberindeki heyet, şikâyet başvurusunun yapılmasından kararın alınmasına kadar geçen süreç hakkında bilgi aldı. Makas, Yerel Yönetimler Ombudsmanlık Kurumu Ombudsman Yardımcısı Janette Cuthbert ve Finansal Ombudsmanlık Kurumu Politikalarından Sorumlu Başkanı Adrian Dally ile de birer görüşme yaptı. OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 21 HABER Kamu Denetçisi Elkatmış, Karadağ’da Ombudsmanlık Seminerine Katıldı Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, Karadağ’ın Danilovgrad şehrinde düzenlenen “Ombudsmanlık Kurumları ve Paydaşları Arasındaki İlişkiler” konulu seminere katıldı. Elkatmış, Bölgesel Kamu Yönetimi Okulu’nda (ReSPA) düzenlenen seminerin ardından yaptığı açıklamada, seminer in, farklı ülkelerden ombudsmanların birbirlerini tanımalarına ve tecrübelerini aktarmalarına fırsat sunması bakımından önemli olduğunu belirtti. Elkatmış, Türkiye’de insan hakları konusunda, son 10 yılda büyük ilerlemeler görüldüğünü, ombudsmanlık kurumunun da kurulması sayesinde vatandaş ile devlet arasındaki anlaşmazlıkların çözümüne daha fazla katkı sağlanabildiğini söyledi. Seminerde, Karadağ’da da insan hakları konusunda hızlı gelişmeler olduğunu öğrendiğini ifade eden Elkatmış, yapılan çalışmaları Karadağ açısından yararlı bulduğunu kaydetti. Kamu Denetçisi Makas, Strazburg’da ECRI Seminerine Katıldı Kamu Denetçisi Abdullah Cengiz Makas, Strazburg’da Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nu temsilen Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI) tarafından düzenlenen seminere katıldı. Farklı ülkelerden çok geniş katılımla gerçekleştirilen seminerde ırkçılık ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ayrımcılıkla mücadelede yaşanan zorluklar konunun uzmanları tarafından masaya yatırıldı. ECRI toplantısında özellikle, ülkelerinde ırkçılıkla mücadele eden kamu kurumlarının yaşadıkları kurumsal nitelikteki sorunlar ele alınırken, Ombudsmanların bu konularda yaşadıkları ve yaşayabilecekleri sorunlar ile çözüm yolları irdelendi. 22 Toplantı öncesi ve sonrasında diğer ülke katılımcılarıyla sohbet etme imkânı bulan Makas, Kamu Denetçiliği Kurumu ve yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ HABER Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, Rusya Ombudsmanlık Kurumunu Ziyaret Etti Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, Türkiye’nin Moskova Büyükelçilik Müsteşarı Emin Kiraz ile birlikte Rusya Ombudsmanlık Kurumunu ziyaret etti. Aslan, ziyarette Rusya Ombudsman Birinci Yardımcısı Georgy Kudanze ile görüştü. Georgy Kudanze, ziyarette yaptığı konuşmada, Batum doğumlu olması nedeniyle Türkiye’ye ayrı bir yakınlık hissettiğini ve bu nedenle Aslan’ın ziyaretinden büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Rusya Ombudsmanlığı hakkında da bilgi veren Kudanze, ülkelerindeki ombudsmanlığın yerel ve merkez şeklinde ikiye ayrıldığını ve yerelde 80 eyalet ombudsmanının bulunduğunu ifade etti. Kudanze ayrıca, toplumsal olaylarda kurumlarından bir gözlemciyi olayları yerinde inceleme ve gözlem yapması için görevlendirdiklerini kaydetti. Yılda yaklaşık 60 bin şikayet aldıklarını ifade eden Kudanze, bunların 30 binini karara bağladıklarını dile getirdi. Kudanze, Kamu Denetçiliği Kurumu’nu da yakından takip ettiklerini, yeni olmasına karşın önemli mesafe alındığını bildiklerini söyledi. Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan ise Kamu Denetçiliği Kurumunun sistemini ve şimdiye kadar yaptığı çalışmaları anlattı. Rusya Ombudsmanlığıyla işbirliği ve bilgi alışverişi içerisinde olmak istediklerini de söyleyen Aslan, Kudanze’yi Türkiye’ye davet etti. Ömeroğlu, Yunanistan Ombudsmanlık Kurumunun Kuruluş Yıldönümü Etkinliğine Katıldı Yunanistan Ombudsmanının Türk kökenli vatandaşlar için Türkçe broşürler hazırlaması ve şikayet başvurularını Türkçe olarak da kabul etmesi ile zihinlerdeki sınırların aşılması adına büyük bir yol kat ettiğini, bunun memnuniyet verici olduğunu belirten Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumuna da şikayetçilerin kendilerini ifade edebilecekleri bir dilde başvuru yapılmasında bir engel olmadığını söyledi. Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Yunanistan Ombudsmanlık Kurumunun 15. Kuruluş Yıldönümü etkinliğine katıldı. Ömeroğlu, Başkent Atina’daki Akropolis Müzesi amfisinde, Avrupa Konseyi ile birlikte organize edilen etkinliğin açılışında; “Yeni Bir Ombudsmanlık Kurumunun Dinamikleri” başlıklı bir konuşma yaptı. OMBUDSMAN Yunanistan’da bulunduğu süre içinde bir dizi temaslarda bulunan Ömeroğlu, Yunanistan’a göç eden Türk asıllılar ile Türk vatandaşları ve Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileriyle görüştü. Görüşmede sorunlarla ilgili bilgi de alan Ömeroğlu, “Şikayetleri, sorunları ilgili yerlere ulaştırma gayretinde olacağım.” dedi. Sayı: 1 MART 2014 23 HABER Çakın, Brüksel’de Avrupa Çocuk Ombudsmanları Ağı Toplantısına Katıldı konferansın teması “Hareket Halindeki Çocuk: Önce Çocuk” olarak belirlendi. Konferansın bir oturumu Avrupa Parlamentosu’nda, Avrupa Parlamentosu üyelerinin de katılımı ile yapıldı. Bu oturumda, Avrupa Parlamentosu üyeleri, Lübnan ve Ürdün’de gözlemledikleri Suriyeli göçmen çocukların durumlarından bahsederek, konunun önemine ve çözümün aciliyetine işaret ettiler. Kadın ve çocuk haklarından sorumlu Kamu Denetçisi Serpil Çakın, Avrupa Çocuk Ombudsmanları Ağı’nın (ENOC) Belçika (Fransız Toplumu) Çocuk Hakları Temsilciliği’nin ev sahipliğinde Brüksel’de gerçekleştirilen yıllık konferansına gözlemci statüsünde katıldı. Kamu Denetçiliği Uzmanı Berna Süer’in de hazır bulunduğu Konferansta; Uluslararası Göç Bağlamında Çocuk Hakları, Çocuğun Oyun Oynama Hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Hareket Halindeki Çocuğun Hakları, Refakat Edilmeyen Çocuklar, Göçmen Çocukların Yüksek Yararının Belirlenmesi gibi konularda sunumlar yapıldı. Konferansta oturumlarla birlikte ayrıca üye ülkelerin refakat edilmeyen çocuklar ve göçmen aileler hakkında kendi deneyimlerini paylaştıkları çalıştaylar da düzenlendi. Kamu Denetçisi Aslan, Polonya Ombudsmanı Lipowicz’i Ülkesinde Ziyaret Etti mutluluk duyduğunu dile getiren Aslan, bundan sonra da iki ülke ombudsmanlıklarının daha çok bir araya gelmesi ve birlikte yeni çalışmalar yapması arzusunda olduklarını kaydetti. 24 Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, Polonya İnsan Hakları Savunucusu (Ombudsman) Irena Lipowicz ‘i ziyaret etti. Aslan, Ankara’da düzenlenen Uluslararası Kamu Denetçiliği Sempozyumu’na katılımından ötürü Irena Lipowicz’e teşekkür etti. Kendisini ve diğer Avrupa ülkelerinin ombudsmanlarını ülkemizde ağırlamaktan KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ Polonya Ombudsmanı Irena Lipowicz ise, söz konusu sempozyumda gösterdikleri misafirperverlikten dolayı başta Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu olmak üzere, Kamu Denetçileri, Zekeriya Aslan, Serpil Çakın, Mehmet Elkatmış, Abdullah Cengiz Makas ve Muhittin Mıhçak’a teşekkür etti. Çok kısa bir süre içerisinde uluslararası bir sempozyum düzenleyebilmesinin Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kısa sürede ne kadar büyük bir mesafe aldığını gösterdiğini dile getirdi. Özellikle TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sempozyuma katılmasından çok etkilendiğini vurgulayan Lipowicz, bunun Kamu Denetçiliği Kurumu’na gösterilen değer ve saygıyı ifade etmesi açısından büyük önem taşıdığını söyledi. HABER Kamu Denetçisi Makas, Avrupa Ombudsmanlar Ağı Semineri’ne Katıldı Kamu Denetçisi Abdullah Cengiz Makas, Avrupa Ombudsmanlar Ağı tarafından İrlanda’nın başkenti Dublin’de düzenlenen seminerde Kamu Denetçiliği Kurumu’nu temsil etti. Seminerin ilk gününde açılış konuşması İrlanda Ombudsmanı Emily O’Reilly ile Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros tarafından yapıldı. Oturumlarla devam eden seminerde Avrupa Ombudsmanlık Ağı kapsamındaki mevcut gelişmeler gözden geçirildi, yenilikler tartışıldı ve vatandaş odaklı idarede ombudsmanın rolü üzerine fikirler ortaya konuldu. Abdullah Cengiz Makas, Hak-İş Başkanlar Kurulu Toplantısına Katıldı da detaylı bilgiler verdi. HAK-İŞ’in Genişletilmiş Başkanlar Kurulu üyelerinin yönelttiği soruları cevaplayan Makas, “Yasadan aldığımız yetki ile kamu idarelerinin tümünün bilgilerine Kamu Denetçileri olarak ulaşabilir, inceleyebiliriz. Şikâyetlere bağlı olarak tüm idari kurumların araştırılmasında yetkiliyiz.” açıklamasında bulundu. Kamu Denetçisi Makas, sendikaların sorunlarının Türk çalışma hayatının temel meseleleri olduğunu belirterek, her türlü soruna duyarlı olduklarını ifade etti. Kamu Denetçisi Abdullah Cengiz Makas, HAK-İŞ Konfederasyonu’nun Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısına katılarak bir sunum yaptı. Kamu Denetçisi Makas yaptığı sunumda, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun işleyişi, başvuru ve kararları hakkın- OMBUDSMAN HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Aslan ise, yaptığı sunum için Makas’a teşekkür etti. Aslan, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun yakın zamanda Konfederasyonlarına bağlı sendikanın mağduriyetinin giderilmesi konusunda önemli bir karara imza attığını, Kurumun, Türkiye’nin vicdanının sesi olduğuna inandığını belirtti. Sayı: 1 MART 2014 25 MAKALE Türkiye’nin Ombudsmanı∗ KAMU BAŞDENETÇİSİ M. NİHAT ÖMEROĞLU 26 Ombudsman ailesinin yeni üyesi Kamu Denetçiliği Kurumu, Aralık 2012’de faaliyete geçmiş ve Mart 2013’te şikâyet başvurularını almaya başlamıştır. Üç ay gibi kısa bir sürede işlevsel hale gelen Kurumumuzu diğer kurum ve kuruluşlardan farklı kılacak olan amacımızdır: İyi yönetişim! Bu açıdan bakınca, merkeziyetçi, bürokratik, hesap verebilir ve şeffaf olmaktan uzak idare karşısında bireyin hakkını savunmak gayesiyle Kurumumuzun tesis edilmiş olması, kelimenin tam anlamıyla sessiz bir devrim niteliğindedir. Ayrıca, millet iradesi adına idareyi yalnızca hukuka uygunluk yönünden değil, aynı zamanda tutum ve davranış ile hakkaniyet yönlerinden de incelemekle görevli kılınmamız, bizi Türkiye’de hiç bir kurumun sahip olmadığı ayrıcalıklı bir yere taşımakta ve bir insan hakkı olarak iyi yönetim anlayışının, idari teşkilatın tüm organlarına yerleşmesine katkıda bulunmamıza fırsat vermektedir. Ancak burada, birey haklarının korunmasının devlet karşıtlığı olarak anlaşılmaması da büyük önem arz etmektedir. Birey ile idare arasında bir arabuluculuk vazifesi yaparak hem birey hem devlet için “kazan-kazan” politikasını hayata geçirmenin ve idarenin yönetimine engel olmadan, idareye iştirak etmenin amacımızın çerçevesini oluşturduğunu vurgulamak gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle, iyi yönetim ilkelerinin Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından takip edilmesiyle pozitif dışsallık sağlanarak kamu yönetimi reformu alanında ilerleme kaydedilmesine katkı vermek gayesi, Kurumumuzun var oluş sebebidir. Takdir edilir ki, bu hedefin gerçekleştirilmesi, klasik anlamda bireyin şikâyetini ilgili kuruma iletmekten ibaret pasif bir kurum olmaktan ziyade, proaktif bir yaklaşımı gerektirmektedir. Dolayısıyla, Kamu Başdenetçisinin taraflar arasında uzlaşmacı iletişim araçlarının geliştirmesi de amacımızı gerçekleştirmenin ‘nasıl’ını belirlemektedir. Bu doğrultuda, şimdiye kadar aldığımız 3500’ün üzerinde şikâyet başvurusu alarak halkımız nezdinde gördüğümüz ilgiye değinmekle yetineceğim. Elbette ki, idareyi daha iyi yönetişim ilkeleriyle barıştırmak amacındaki Kurumumuzun da olmazsa olmaz ilkeleri bulunmaktadır. Bunların en başında, şüphesiz, bağımsızlığımız gelmektedir. Bu çerçevede, hiçbir organ veya kişi, Kamu Başdenetçisi ve Denetçilerine görevleriyle ilgili emir ve talimat veremez. Bu itibarla, çalışmalarımızda bir Sivil Toplum Ku- KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ ruluşu (STK) gibi özgür olduğumuzun altının çizilmesi gerekmektedir. İkinci ilkemiz ise amacımızla da paralel olarak insan odaklı olmaktır. Kurumumuz, insanımızın sesini idare gibi büyük ve güçlü bir teşkilata duyurmaya çalışmaktadır. İnsan haklarına verdiğimiz önemi, doğrudan kadın ve çocuk haklarından sorumlu bir Kamu Denetçimizin varlığı da ortaya koymaktadır. Ayrıca, şikâyet konusunun insan hakları, temel hak ve özgürlükler, kadın hakları, çocuk hakları ve kamuyu ilgilendiren genel konulara yönelik olması hâlinde menfaat ihlali aranmaması ve telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali bulunan hâllerde idarî başvuru yolları tüketilmese dahi başvurunun Kurumumuzca kabul ediliyor olması da insan haklarına verdiğimiz öneme işaret etmektedir. İdari uygulamaların hukuka uygunlu- “ Adalet Tanrıçası Themis gibi gözlerimiz kapalı, önümüzdeki şikâyetin kim tarafından veya kim hakkında yapıldığına bakmaksızın haklıya hakkını teslim etmek ve çalışmalarımızı sağduyuya yakışır şekilde gerçekleştirmek Kurumumuzun en değerli prensibidir. “ ğunun, her zaman adil olamayacağı gerçeği ise üçüncü ilkemize şekil vermektedir: hakkaniyete uygunluk. Hukuka uygunluğun değerinin daima bilincinde olarak adil olanın savunuculuğunu yapmak, hakkaniyete uygunluk denetimimizin özünü teşkil etmektedir. Kurumumuzun temel yapıtaşlarından bir diğeri olan en önemli ilkemiz ise tarafsızlıktır. Tıpkı Adalet Tanrıçası Themis gibi gözlerimiz kapalı, önümüzdeki şikâyetin kim tarafından veya kim hakkında yapıldığına bakmaksızın haklıya hakkını teslim etmek ve çalışmalarımızı sağduyuya yakışır şekilde gerçekleştirmek Kurumumuzun en değerli prensibidir. İnsan haklarının korunması çerçevesinde birey ile vatandaş arasında bir anlaşma zemini oluştururken mihengimiz, başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları olmak üzere uluslararası norm ve standart- MAKALE “ Kamu Başdenetçisinin taraflar arasında uzlaşmacı iletişim araçlarının geliştirmesi, amacımızı gerçekleştirmenin ‘nasıl’ını belirlemektedir. “ lardır. Kararlarımız, ulusal düzenlemelerle hukuka ve hakkaniyete varılamadığında, uluslararası norm ve kurallara öncelik vermekle şekillenmektedir. Fakat doğası gereği tavsiye niteliğinde kararlar alan Ombudsmanın, kararlarının idare tarafından uygulanmasını sağlayacak olan hukukun üstünlüğü ve yerleşik demokrasi kültürü dür. Bu kültürün yerleşmesinde de Kurumumuza büyük görevler düştüğü aşikârdır. Bu konudaki en büyük destekçimiz ise millet adına bu görevi yapmaya bizi layık bulan TBMM’dir. TBMM, kendisine sunacağımız raporları, verdiğimiz kararları destekleyerek ilkelerimiz doğrultusunda amacımızı gerçekleştirmek konusunda bizi cesaretlendirecektir. Diğer bir desteğimiz ise vatandaş ve idare arasında köprü vazifesi gören Kurumumuza, vatandaşın ulaşmasını sağlayacak olan STK’lardır. Bireyin haklarını kolektif olarak savunma amacı taşıyan ve demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan bu kuruluşlar, devlet ile idare arasındaki barış elçisi Kurumumuzun, halk ile arasındaki köprüler olarak değerlendirilmektedir. Burada, idaredeki eksikleri Kurumumuza aktaran ve bağımsızlığımızın teminatı olan basın ve medyanın sunmakta olduğu desteği de vurgulamak gerekmektedir. En değerli destekçimizin ise aralarına katılmaktan mutluluk duyduğum, başta AB kurumları ve ülkeleri olmak üzere, uluslararası camia olduğunu ifade etmek de yerinde olacaktır. Şimdiye kadar göstermiş oldukları ilgi ve değerli deneyimlerini bizlerle paylaşarak uluslararası norm ve standartların Kurumumuzda uygulamaya geçmesine verdikleri destek, her türlü teşekkür ifadesinin ötesindedir. Burada, kurumumuz kanun çalışmalarına vermiş olduğu destek ve katkıları için başta bir önceki AB Ombudsmanı Sn. Nikiforos Diamandouros olmak üzere, AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Sn. Stefan Füle’ye, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Sn. Jean-Maurice Ripert’e, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Sn. Thorbjørn Jagland ile Kurumumuzca gerçekleştirilen çalışma ziyaretlerinde gösterdikleri yakın alaka nedeniyle Norveç, Danimarka, İsveç, İngiltere ve Polonya Ombudsmanlarına ayrıca eşleştirme projemize göstermiş oldukları özen için Yunan- Hollanda, İspanya-Fransa Ombudsmanlarına da teşekkürlerimi sunmak isterim. Saygılarımla... ∗ Bu makale European Ombudsman Dergisi’nin Kasım 2013 sayısında yayımlanmıştır. OMBUDSMAN 27 Sayı: 1 MART 2014 ETKİNLİK Uluslararası Kamu Denetçiliği Sempozyumu Ankara’da Yapıldı Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından, Kurumun insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin uygulanmasındaki etkinliğini tartışmak amacıyla, Ankara JW Marriott Otel’de “Uluslararası Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Sempozyumu” düzenlendi. Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros’un onur konuğu olarak katıldığı sempozyuma, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Sadullah Ergin, Fatma Şahin ve Egemen Bağış, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, Avrupa ülkelerinin ombudsmanları ile çok sayıda yerli ve yabancı akademisyen katıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Kamu Başdenetçisi M.Nihat Ömeroğlu, idarenin artık, monolog söylemlerden kurtulup halkla diyaloğa geçmesiyle, kamu menfaatinin azami ölçüde sağlanacağını ve yönetimin kamuoyu beklentilerini isabetli bir biçimde tespit ederek bu beklentiler ışığında çalışmalarına yön vereceğini kaydetti. “Birey” Temel Değerdir 28 Ömeroğlu konuşmasında, hesap verebilir olmanın, idarenin kalıcı ve güvenilir hizmetlerinin sigortası olduğunu belirtti. “Halkın taleplerine ve beklentilerine öncelik tanıyan bu anlayış sayesinde bireylerin yönetime katılımı ve desteği artarak gelişecektir. Artık demokrasinin harcı olan birey, temel değerdir ve idare ile olan ilişkilerinde kendini güvende hissetmelidir.” diyen Ömeroğlu, halkın yönetime katılmasına odaklanan bu anlayışın mihengi vatandaşın gerektiğinde veya istediğinde idareyi denetleyebilme güvenine sahip olması olduğunu, birey-devlet uzlaşmasının temelindeki denetimi halk adına gerçekleştiren, idare ile vatandaş arasındaki gücün dengesini kuranın, hiç şüphesiz, Kamu KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ Denetçiliği Kurumu olduğunu söyledi. Hak ve özgürlüklerin önemine de değinen Ömeroğlu, “İdare-birey ilişkisinde hukukun üstünlüğünün, demokratikleşmenin sağlanması, bireysel hak ve özgürlüklere duyarlı davranılması bizlerin var oluş gayesidir. Bizlere göre devlet şeffaf olmalıdır, insan odaklı almalıdır. İnsan devletleştirilmemeli, devlet insanlaştırılmalıdır. Bu nazarla, hak ve özgürlükleri lütfetmeyen; bilakis, tanıyan ve güvence altına alan bir devlet teşkilatının tesis edilmesine yaptığımız ve yapacağımız katkıyla, hem halkın idareyi denetimi kolaylaşmakta, hem de devletin demokratik karakteri güçlenmektedir. İdarenin, artık, monolog söylemlerden kurtulup halkla diyaloğa geçmesiyle, kamu menfaati azami ölçüde sağlanacak ve yönetim kamuoyu beklentilerini isabetli bir biçimde tespit ederek bu beklentiler ışığında çalışmalarına yön verecektir. Böylece eşit, özgür, onurlu yaşama hakkı olarak özetlenebilecek insan hakları kavramı, devlet-vatandaş ilişkisine damgasını vuracaktır.” dedi. “İdare ve Vatandaş Birbirine Kulak Vermeli” Toplumsal gelişimi yavaşlatan bürokratik engellerden kurtulmanın yolunun, halkın değişime inanmasını sağlamak olduğunu dile getiren Ömeroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık idare ve vatandaş birbirine kulak vermeyi, farklılıklardan yarar sağlamayı, sorunlara ETKİNLİK böylece çözüm bulmayı öğrenmektedir. Amacımız, idarenin insan hak ve özgürlüklerine saygılı bir şekilde, görev yapmasını, kamu hizmetlerini etkin ve verimli bir şekilde yürütmesini sağlamaktır. Başka bir anlatımla, Kurumumuz, kişi hak ve özgürlüklerini, hem ulusal hem de uluslararası düzenlemeler ışığında, hukuka ve daha da önemlisi hakkaniyete uygunluk noktasında savunmaktadır. Yurttaşları idareye karşı savunan, kötü yönetimden doğan haksızlıkları önleyen, hem kamudaki etkinliği hem de toplumsal memnuniyeti artıran bir işleve sahiptir. Ancak bizim için birey haklarının korunmasının devlet karşıtlığı olarak anlaşılmaması da büyük önem arz etmektedir. Birey ile idare arasında arabuluculuk vazifesi yaparak hem birey hem idare için deyim yerindeyse “kazan-kazan” politikasını hayata geçirmenin ve idarenin yönetimine engel olmadan, idareye iştirak etmenin amacımızın çerçevesini oluşturduğunu vurgulamak gerekmektedir.” Ömeroğlu, konuşmasının sonunda yoğun gündemlerine rağmen sempozyuma katılan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Ombudsman’ı Nikiforos Diamandouros ile Avrupa ülkelerinin ombudsmanlarına teşekkür etti ve yabancı konuklara kendilerini ülkemizde ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ria Oomen-Ruijten: Ombudsman hem vatandaşın hem de idarenin haklartını koruyan bir arabulucudur. Ömeroğlu’nun ardından söz alan Ria Oomen-Ruijten, Türkiye’nin AB’ye katılıma ilişkin ilerleme raporunu 6 OMBUDSMAN yıldan fazla süredir yazdığını, Ombudsmanlığın ihtiyaç duyulan bir başlık olduğunu, ilk Kamu Başdenetçisi’nin atanmasıyla kaydedilen ilerlemeden memnuniyet duyduğunu, Ömeroğlu’nun ilk baş Kamu Başdenetçisi olarak güçlü ve görünür bir kurum kurmak anlamında oldukça zorlu bir yolculuğu olacağını, Ombudsmanın hem vatandaşın hem idarenin olmak üzere her iki tarafın haklarını koruyan kazan-kazan çözümlerini arayan bir arabulucu olduğunu vurgulayarak Ömeroğlu’na yüksek beklentileri karşılayabilmek adına enerjiyi, gücü, cesareti ve bilgeliği dilediğini ifade etti. Diamandouros: Ombudsmanlar hukukun üstünlüğü ve demokrasinin kalitesini artırır. Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros ise geçtiğimiz 15 yıl zarfındaki ümitlerinin ve beklentilerinin gerçekleştiğini, Türkiye’de Ombudsmanlık Kurumunun tesis edilmesine dair çabaların nihayete erdiğini görmekten büyük bir mutluluk duyduğunu, bu Kurumun Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal yapısı ile demokrasinin kalitesine, hukukun üstünlüğüne devamlı olarak katkıda bulunacağına inandığını, Kanunun Kurumun Türkiye’deki kamu idarelerini bağımsız ve tarafsız bir şekilde denetlemesine imkân tanıyarak Kuruma sağlam bir temel sağladığını belirtti. Diamandouros ayrıca Ombudsmanın bir ülkedeki hukukun üstünlüğünün ve demokrasinin kalitesinin belirlenmesinde önemli bir gösterge olarak hizmet ettiğini, Ombudsmanın kararlarının yasal olarak bağlayıcı olmadığını, fakat hukukun üstünlüğünün ve demokrasinin sıkı bir şekilde benimsendiği yerlerdeki kamu otoritelerinin Sayı: 1 MART 2014 29 ETKİNLİK Ombudsmanın tavsiyelerine uymalarının beklendiğini, idare haklı bile olsa incelemelerin idareye vatandaşlara ne yapmış olduğunu etkin bir şekilde açıklaması için fırsat sağlaması nedeniyle zaman veya emek kaybı olmadığını, deneyimlerin meclis ve mahkemelerle paralel çalışarak Ombudsmanların hukukun üstünlüğünü derinleştirebildiğini demokrasinin kalitesini artırabildiğini, insan haklarının korunmasını başarabildiğini ve vatandaşların gücünü artırabildiğini de söyledi. Başbakan Erdoğan: Ombudsmanlığın etkinliği ve sorun çözme gününün artması için destek vermeye devam edicez. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek de sempozyumun açılışında birer konuşma yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun öngördükleri ve arzuladıkları şekilde idare ile vatandaş arasında çok önemli bir köprü, önemli bir hakem olacağına yürekten inandığını dile getirerek, “Gerek akademisyenlerimize, gerek dost ülkelerin Ombudsmanlarına tecrübelerini ve birikimlerini bizlerle paylaşarak, modern anlamda bir Kamu Denetçiliğinin gelişmesi amacıyla bizlere destek verdiklerinden dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum. Hiç kuşkusuz bizler de, kuruluşunu bizzat gerçekleştirdiğimiz bu Kurumun başarısının, etkinliğinin ve idare ile halk arasında sorun çözme gücünün artması için her aşamada desteklemeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz.” dedi. Türkiye’nin kadim devlet geleneğinde bireyin hak ve özgürlüklerinin temin edilmesi ve korunmasının, özellikle de bireyin devlet karşısında hem güçlü hem cesur bir konumda olmasının her zaman önemli bir ilke olduğuna işaret eden Erdoğan, “Devlet geleneğimizde birey sadece vergi veren, sadece askerlik yapan, bütün kararlara da körü körüne itaat eden bir varlık olarak asla değerlendirilmemiştir” dedi. Bin yıllık mazisi olan Ahilik teşkilatını hatırlatan Erdoğan, “Bir esnaf örgütlenmesi olan Ahilik teşkilatı modern anlamdaki sivil toplum örgütü kavramının adeta bin yıl önce hayata geçirilmiş şeklidir. Ahilik teşkilatı, esnafın, müşterinin haklarını koruduğu kadar, bireyi devlet karşısında güçlendiren bir işlev de üstlenmiştir. Aynı şekilde Türkiye tarihinde çok önemli bir yere sahip vakıf kültürü de bireyin devlete karşı haklarını koruyan önemli bir teşkilat olmuş ve yüzyıllar boyunca hayatımızı şekillendirmiştir” ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, “Bütün bu tarihi örneklerin yanında Türkiye’nin devlet geleneği, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda Şeyh Edebali tarafından Osman Gazi’ye verilen o meşhur nasihatte özetlenmiştir. Şeyh Edebali, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’ye “insanı yaşat ki, devlet yaşasın” öğüdünü vererek birey ile devlet arasındaki temel ilkeyi belirlemiş; devlet geleneği de tamamen bu ilke üzerine şekillenmiştir.” diye konuştu Modern anlamda devlet ve birey ilişkilerinin çok değiştiğini, çok ilerlediğini, bu noktada önemli bir birikimin oluştuğunu vurgulayan Erdoğan, “Dün birey, devlet karşısında son derece edilgen bir konumdayken, bugün gelişmiş demokrasilerde artık devlet birey karşısında edilgen bir konuma gelmiş, birey devletin değil, devlet bireyin hizmetkarı şeklini almıştır” değerlendirmesinde bulundu. Cemil Çiçek: Ombudsmanlık toplumsal barışı ve devlete olan güveni artıracak bir kurumdur. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise Kamu Denetçiliği Kurumu’nun önemine değinerek, “İnanıyoruz ki bu Kurum, 30 KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ ETKİNLİK yaptığı faaliyetlerle hem toplum barışına katkı sağlayacak hem de tüm devletlerin sorunu olan devlet-vatandaş ilişkilerinde aksayan yönleri giderebilmek bakımından, hukuk ve hakkaniyet çerçevesinde çözümler bulmak suretiyle devlete olan güveni artıracaktır. Kurumun böylesine önemli amaçları ve sorumlulukları var. İnanıyorum ki, bu Kurum bundan sonraki faaliyetlerinde her geçen gün bu inancı, bu kanaati pekiştirmiş olacaktır. Uygulamaları-İdare ve Yargı ile Olan İlişkisi”nin tartışıldığı panelin ilk oturumunda; İspanya Ombudsmanı Soleded Becerrıl Bustamante, Fransa Ombudsman Vekili Maryvonne Lyazid, Belçika Federal Ombudsmanı Guido Schuermans, Danimarka Parlamento Ombudsmanı Jorgen Steen Sorensen ve Yunanistan Ombudsmanı Calliope Spanou, katılımcılara ülkelerindeki ombudsmanlık uygulamalarını anlatarak katılımcılara bilgi verdiler. Bu Kurumun ülkemize neler kazandıracağı ile ilgili ya da uygulaması yapılan ülkelerde ne gibi görevler ifa ettiği, ne gibi başarılar elde ettiği, şüphesiz bugünkü toplantının öğleden sonraki bölümünde konuşulacak. Bizim Kurumumuz da bu uygulamalardan gerekli dersleri ve tecrübeleri edinerek hizmetlerini daha anlamlı halde sürdürecektir.” dedi. Başkanlığını Prof. Dr. Aydın Gülan’ın yaptığı “Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu Uygulaması ve İşlevselliği” konulu panelin ikinci oturumunda ise Prof. Dr. Zehra Odyakmaz, Prof. Dr. Metin Günday, Prof. Dr. Cemil Kaya ile Danıştay Üyesi Dr. Selami Demirkol katılımcılara bilgi ve düşüncelerini aktardı. Bu çerçevede, Zehra Odyakmaz ‘Kamu Denetçiliği Kurumu’nun erkler arasındaki yeri ve yargı yetkisinin kullanılmasından anlaşılması gerekenler’; Cemil Kaya “Kamu hizmeti kavramı ve kamu hizmeti yürüten özel hukuk tüzel kişileri bağlamında Kamu Denetçiliği Kurumu’nun görev alanı”; Selami Demirkol “Hukuk devleti ilkesi’nden ‘hukukun üstünlüğü ilkesi’ne geçişte önemli bir adım; Kamu Denetçiliği Kurumu” konulu sunumlar yaparken, Metin Günday ise katılımcılara Kamu Denetçiliği Kurumu, TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve İnsan Hakları Kurumu’nun işleyiş ve görevlerini karşılaştırdığı bir tebliğ sundu. Sempozyumun öğleden sonraki bölümünde iki farklı oturumda panel düzenlendi. Başkanlığını Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ün yaptığı ve “Avrupa’da Ombudsmanlık OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 31 HABER Ömeroğlu ve Gonzalez-Aller,KDK’nın Kurulmasının Desteklenmesi Projesini Görüştü Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, İspanya’nın Ankara Büyükelçisi Cristobal Gonzalez-Aller’la Büyükelçilikte biraraya gelerek “Kamu Denetçiliği Kurumunun Kurulmasının Desteklenmesi Projesi’ni” görüştü. Ömeroğlu, projeye İspanya Büyükelçiliği’nin sunmuş olduğu destek için teşekkür ederek işbirliğinin devamını diledi. Görüşmede Aller, İspanya-Fransa konsorsiyumu ile Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından yürütülecek olan eşleştirme sözleşmesinin, İspanya Ombudsmanı için bir gurur kaynağı olduğunu dile getirdi. Büyükelçi Aller, ayrıca, 3 Eylül 2013 tarihinde gerçekleştirilen Uluslararası Kamu Denetçiliği Sempozyumunu başarıyla gerçekleştiren Kuruma, Ömeroğlu nezdinde takdirlerini bildirdi. Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, AB Bakanlığı Konferansı’nda Füle ile Görüştü kür ederken, kendisini Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından gerçekleştirilecek uluslararası sempozyuma davet etti. Ömeroğlu’na yeniden görüşmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Füle, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun idarede iyi yönetişimin tesis edilmesine önemli katkılarda bulunacağını belirtti. 32 Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, İstanbul’da gerçekleştirilen ‘AB Bakanlığı İstanbul Konferansı’na katıldı. Ömeroğlu konferans kapsamında, AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ve AB Komisyonu temsilcileriyle birer görüşme gerçekleştirdi. Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, görüşmede Füle’ye Brüksel’de gerçekleştirilen çalışma ziyaretinde göstermiş olduğu yakın ilgi ve ev sahipliğinden dolayı teşek- KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ Ömeroğlu, İstanbul’da yaşanan son gelişmeler hakkında yöneltilen soruya ilişkin vatandaşların ifade ve düşünce özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarının önemine dikkat çekti. Bu hakların şiddet içermeyecek şekilde kullanılabileceğini vurgulayan Ömeroğlu, Kurum olarak gelen şikâyetleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda inceleyeceklerini vurguladı. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert’in de katıldığı toplantıda, Ömeroğlu’na Kamu Denetçiliği Uzmanları İlhan Ceylan ve Aslı Kan da eşlik etti. HABER Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu’ndan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’a Ziyaret Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ı ziyaret etti. Ziyarette, Ömeroğlu tarafından Kamu Denetçiliği Kurumu hakkında genel bilgi verilmesinin ardından Avrupa Birliği tarafından finanse edilecek olan “Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Kurulmasının Desteklenmesi Projesi” hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Kamu Denetçiliği Kurumunun Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerinde “Yargı ve Temel Haklar” başlığını taşıyan 23 üncü faslın gayrıresmi açılış kriteri olduğunu belirtti ve bu kapsamda Kamu Denetçiliği Kurumu’nun tamamen bağımsız çalışacağının altını çizdi. Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, İstanbul’da Gezi Parkı Olayları ile İlgili İncelemelerde Bulundu sakınca bulunan durumlar içerisinde değerlendirilmesi nedeniyle idari başvuru yollarının tüketilme şartı aranmaksızın, söz konusu başvurular kabul edilip inceleme ve araştırmaya geçilmiştir. İstanbul Taksim Meydanı’nın yayalaştırılması ve meydan düzenlemesi ile Gezi Parkı Projesi çalışmalarına engel olmak amacıyla başta İstanbul olmak üzere ülke genelinde yaşanan toplumsal olayların incelenmesi ve bu olaylara çözüm yollarının araştırılması amacıyla Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu’nun Başkanlığını yaptığı ve Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış ile Kurum uzmanlarının da bulunduğu heyet; ilgili birey, çeşitli gruplar, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarının yetkilileriyle görüşmeler yapmış, inceleme ve araştırmalarda bulunmuştur. Bu çerçevede Kamu Denetçiliği Kurumu’na konu ile ilişkili toplam 20 adet bireysel başvuru gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun “Başvuru ve usulü” başlıklı 17’nci maddesinin dördüncü fıkrası hükmünde yer alan gecikmesinde OMBUDSMAN İstanbul’da bir ziyaret gerçekleştirilmiştir. Ziyarette, başta bireysel başvurucular olmak üzere, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve ekipleri ile Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) temsilcileri ve bu bağlamda Taksim Dayanışması yetkilileri, Uluslararası Af Örgütü İstanbul Şubesi, İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Birliği, Beyoğlu Güzelleştirme ve Koruma Derneği, İnsan Hakları Derneği, Mazlum-Der ve Gezi Parkı eylemcilerinden gençlerle birebir görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerde; bireysel başvuru sahiplerinin, temelde kolluk güçlerinin aşırı güç kullandığı yönündeki iddialarından oluşan şikâyetleri ile vatandaşların gündelik hayatlarını olumsuz etkileyen özellikle toplu taşıma kullanımında yaşadıkları aksaklıklar; (araçların taşlanması, yakılması, yolların kapatılması ve araçlara biber gazı sızmasından kaynaklanan aksaklıklar) çevre esnafının karşılaştığı sıkıntılar; idarenin iddialar hakkında gösterdiği ilk tepki ve değerlendirmeler ile STK’ların çözüm noktasındaki önerileri dinlenmiş; ilgili yerlerden bilgi, belge, görüntü, fotoğraf gibi argümanlar istenmiştir. Sayı: 1 MART 2014 33 HABER İnsan Hakları Alanında Bireysel Başvuru Usüllerinin Tanıtılması Projesi bireyin başvurabildiğini belirterek; “Ülkemizin dört bir yanındaki vatandaşlarımız, idare hakkındaki şikâyetlerini Kurumumuza iletebilmektedir. Bu proje vesilesiyle vatandaşlarımızın başvuru usulleri hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi ve idarenin verimliliğinin artırılması noktasında kendileriyle, bir anlamda, işbirliği yapabilme imkânının sağlanmış olacağı” şeklinde konuştu. Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, konuşmasında Sivil Toplum Örgütlerine de seslendi ve Kuruma sadece gerçek kişilerin değil, tüzel kişilerin de başvurabildiğini hatırlattı. “İnsan Hakları Alanında Bireysel Başvuru Usullerinin Tanıtılması Projesi” kapsamında ilk toplantı yapıldı. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın ev sahipliğinde gerçekleşen ‘İnsan Hakları Alanında Bireysel Başvuru Usullerinin Tanıtılması Projesi’ açılış törenine Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı Hikmet Tülen ve İngiltere Büyükelçisi David Reddaway’ın özel temsilcisi yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada Kamu Denetçiliği Kurumu hakkında katılımcılara bilgi verdi. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluşunun temel amacının, kamu hizmetlerinin işleyişine ilişkin etkin bir şikâyet mekanizması oluşturmak olduğunun altını çizen Ömeroğlu, kamu idaresinin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarının şikâyet konusu edilebildiğini kaydetti. Ömeroğlu, ayrımcılığın önlenmesi, eşitlik, tarafsızlık, şeffaflık, hesap verilebilirlik gibi uluslararası kabul görmüş iyi yönetim ilkelerinin ise çalışma prensiplerinin temelini oluşturduğunu söyledi. 34 Ömeroğlu, Kuruma menfaati ihlal edilen her KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Janet Douglas da programda yaptığı konuşmada Kamu Denetçiliği Kurumu ve Ömeroğlu’na övgülerde bulundu. Ombudsmanlık sisteminin etkilerinin şimdiden hissedildiğini kaydeden Douglas “3 Eylül’deki konuşmasında, Sayın Ömeroğlu’nun, Kuruma birçok başvuru yapıldığını, yeni kurumun Türkiye’nin modernleşmesinin bir parçası olduğunu vurguladığını belirterek, kamu kurumları ve yetkililerinin, insan haklarını korumak için daha da yakın çalışmaya teşvik edilmesi gerektiğini içtenlikle desteklediklerini ve Avrupa Ombudsmanının, tüm Türk yetkilileri, Ombudsmanlık kurumunun işlemesine yardımcı olma çağrısını da tekrarlıyoruz.”dedi. HABER Ömeroğlu, STK Görüşmelerinin İlkini Çakın ile Birlikte Türkiye Sakatlar Konfederasyonu’na Yaptı Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Sivil Toplum Kuruluşlarına yapacağı ziyaretler serisi, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu ve Kamu Denetçisi Serpil Çakın’ın, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Yusuf Çelebi’ye yaptığı ziyaretle başladı. Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun STK’larda farkındalık oluşturmak ve bilinirliği artırmak için yapılacak ziyaretlerin ilkini engelli vatandaşlarımızı temsil eden Türkiye Sakatlar Konfederasyonu’na yapmalarındaki amaçlarının toplum üzerindeki tüm engellerin kaldırılması olduğunu vurguladı. Ömeroğlu, bu doğrultuda Kurum internet sayfasını engelli vatandaşların da kolayca ulaşacağı bir hale getirmek için çalıştıklarını kaydetti. Dünya ülkelerinde Ombudsmanlık olarak bilinen Kamu Denetçiliği Kurumu’na yapılacak başvurular hakkında bilgi veren Ömeroğlu, yürütme hizmeti veren kamu idarelerinin olumsuz işlemlerinin ardından yargıya gitmeden kendilerine müracaat edilmesi halinde hem yargının üzerindeki yükün azaltılacağını, hem de başvurunun altı ay içerisi de sonuçlandırılacağını söyledi. Ömeroğlu, başvuruların kısa sürede vatandaşların da kamu idaresinin de memnun olacağı bir şekilde sonuçlanacağını dile getirdi. İdarenin verdiği kararlar neticesinde mağdur olduğunu iddia eden vatandaşlarımızın, Kurumumuza yaptığı başvuru ile 60 gün içerisinde yargıya yapılması gereken itiraz süresi hakkının saklı kaldığını hatırlatan Ömeroğlu, sonucu ne olursa olsun Kurum olarak verecekleri kararın ardından yargıya yapılacak itiraz süresinin kaldığı yerden devam ettiğini, istenirse tekrar yargıya gidilebileceğini kaydetti. Ömeroğlu, Konfederasyon Başkanı Yusuf Çelebi’ye “Kamu Denetçiliği Kurumu olarak ortak çalışmaya açığız. Engellilerin yaşanmışlıklarından, tecrübelerinden faydalanmak ve onlar için çözüm üretmek için her türlü işbirliğine hazırız.” diyerek birlikte çalışma isteklerini belirtti. STK ziyaretinde Ömeroğlu’na eşlik eden Kadın, Çocuk ve Engellilerden Sorumlu Kamu Denetçisi Serpil Çakın da idari ya da adli yargının sadece hukuk açısından değerlendirme yaptığını hatırlatarak, “Bizler Kamu Denetçiliği Kurumu olarak şikâyetlere sadece hukuksal açıdan değil hakkaniyet ölçüsü yönünden de bakıyoruz.” şeklinde konuştu. Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Yusuf Çelebi ise konuşmasına, ziyaretten duyduğu memnuniyetini dile getirerek başladı. Çelebi engellilerin ayrımcılığa toplumdan önce kendi aileleri tarafından maruz bırakıldıklarını, kimi zaman koruma refleksiyle ayrımcılığı yaşattıklarını belirtti. Bir STK olarak Kamu Denetçiliği Kurumu’yla birlikte çalışma isteklerinin somutlaştırılmasını arzu ettiğini söyleyen Çelebi, her türlü işbirliğine ve desteğe hazırız.” dedi. OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 35 ETKİNLİK KDK Tarafından Ankara’da Engelliler Çalıştayı Düzenlendi Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından Ankara’da “Engelli Bireylerin İdarelerle Yaşadıkları Sorunların Çözümünde Yeni Bir Mekanizma: Kamu Denetçiliği Kurumu” konulu çalıştay yapıldı. Kamu Denetçisi Serpil Çakın’ın açılış konuşmasıyla başlayan Çalıştayda yurdun birçok yerinden gelerek katkı sağlayan ilgili Sivil Toplum Kuruluşları yönetici ve temsilcilerinin yanısıra Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Kamu Denetçileri Mehmet Elkatmış ve Abdullah Cengiz Makas ile Kurum Genel Sekreteri Mustafa Tutulmaz da yer aldı. Kamu Denetçisi Serpil Çakın, Türkiye Belediyeler Birliği’nde gerçekleşen çalıştayda idarenin kamu gücünü kullanırken yaptığı eylem ve işlemlerinde hukuka uygun davranmakla yükümlü olduğunu vurguladı. Çakın, “İdareyi denetleyen ama idareye de bağlı olmayan, vatandaşa yakın, ücretsiz, etkin yeni bir sistemdir. Buna da ‘Kamu Denetçiliği’ veya dünyada yaygın kullanılan adıyla ‘Ombudsmanlık Kurumu’ diyoruz. Ombudsman tipi denetim, araştırma ve inceleme işlevli kurumlar, hukuk devletinin işleyişine katkı sağlamakta, bireylerin hukuk yoluyla hak ve özgürlüklerini güvence altına almaktadır.” tanımlamasının doğru olacağını dile getirdi. 36 Engelli bireylerin eğitim, istihdam, sağlık gibi birçok alanda yaşadıkları mağduriyetlerin Anayasa’da yer alan pozitif ayrımcılıkla ortadan kaldırılması ve hatta yasal mevzuatın uygulamaya geçirilmesi gerektiğini ve ülke nüfusunun yüzde 12’sinin engelli KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ olduğunun hatırlatmasını da yapan Çakın, “Engelli bireylerin sorunları bireysel değil toplumsal bir sorundur ve beraberinde birçok ekonomik sosyal faktörü taşımaktadır. Toplumumuzda, engellisi, engelsizi, idarecisi, vatandaşı herkesin konuya duyarlı olması gerekmektedir.” cümlesiyle topluma önemli görevler düştüğünü hatırlattı. Çakın, engelli hakları ve engellilerin kamu idareleriyle yaşadıkları sorunları paylaşmak üzere Çalıştaya katkı veren STK yöneticilerine, Kamu Başdenetçisi ve Kamu Denetçilerine, uzman ve çalışanlarına da ayrıca teşekkürlerini ifade etti. Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcilerine Kurum Uzmanı Seçil Gülçat tarafından Kurum hakkında bilgilendirici sunumun yapıldığı çalıştayda, ayrıca kısa bir tanıtım filmi gösterimi de yapıldı. Çalıştayın öğleden sonraki bölümde ise iki ayrı salonda engelli bireylerin idareyle ilgili sorunları, çevreyle uyumları, toplumla bütünleştirilmeleri ve idareyle sorunlarının çözümünde Kamu Denetçiliği Kurumu’nun yeri ve önemi ele alındı. Çalıştaya katılan engelli dernek ve federasyon temsilcileri ile yetkilileri; eğitim alanında, şehir yaşantısında, ulaşımda, düzensiz kentleşmede ve birçok konuda fiziki engellerin yanında fikri engellerle de karşılaştıklarını, idarenin bu konularda yeterince çözüm üretemediğini dile getirdi. HABER Elkatmış, Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumunu Ziyaret Etti Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış ve Kamu Denetçiliği Uzmanları Ahmet Alkan Şimşek, Ahmet Kılınç, Ayşe Zararsız, Yusuf Turhan ve Yunus Emre Ünal ile Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimi Abdullah Murat’ın da hazır bulunduğu ziyarette, heyete Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu İkinci Müdürü Kazım Bozgun eşlik etti. Kamu Denetçisi Elkatmış ve beraberindeki heyete, Sincan Ceza İnfaz Kurumları kampüsünün işleyişi ile işyurdu atölyeleri hakkında bilgi verildi. Kamu Denetçiliği Kurumu Heyeti Mobilya Atölyesi ve Tekstil Atölyesini yerinde inceledi. Kamu Denetçisi Serpil Çakın, İl Çocuk Hakları Komitesi Bölge Toplantısına Katıldı Kamu Denetçisi Serpil Çakın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve UNICEF işbirliğiyle Ankara’da gerçekleştirilen Çocuk Hakları Komiteleri Bölge Toplantısı’na katıldı. Toplantının ilk günündeki konuşmasında Çakın, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kadın ve çocuk haklarıyla ilgili yaptığı çalışmaları anlattı. Toplantının ikinci gününde ise ‘Türkiye’de Kamu Denetçiliği Sistemi’ konulu bir sunum yaparak, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun işleyişi hakkında bilgi verdi. Katılımcılara idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarına karşı, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde menfaati ihlal edilen gerçek ve tüzel kişilerin Kuruma şikâyette bulunabileceği bilgisini aktardı. Ayrıca, şikâyetin insan hakları, temel hak ve özgürlükler, kamuyu ilgilendiren genel konular ile kadın ve çocuk hakları konularında olması halinde ise, menfaat ihlali aranmadığını, dolayısıyla her bireyin bu konulara ilişkin olarak gördüğü veya bildiği, idarenin işleyişine ilişkin olumsuzlukları şikâyet edebileceğini dile getirdi. OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 37 HABER Basın Ankara Temsilcileri ile Biraraya Gelindi Gazete, televizyon ve ajansların Ankara temsilcileriyle Meclis Bahçe Lokantası’nda bir araya gelen Kamu Başdenetçisi M.Nihat Ömeroğlu, konuşmasına Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluş aşaması hakkında bilgi vererek başladı. Kurumun kuruluş aşaması için kendilerine dokuz aylık bir süre verildiğini hatırlatan Ömeroğlu, 29 Haziran 2012’de yasanın çıktığını; ancak iki gün sonra Meclisin tatile girdiğini bu nedenle de Ombudsmanlık seçim sürecinin uzadığını, Ocak ayında geçici bir binada çalışmalara başladıklarını, üç ay içerisinde de kurumu fonksiyonel hale getirdiklerini söyledi. Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun, idarenin her türlü işlemlerini, insan haklarına, hukuka ve hakkaniyete uygun olarak inceleyerek ve araştırarak idareye önerilerde bulunma görevi olduğunu söyleyerek, kamu görevlilerinin bireysel eylemlerini de incelediklerini vurguladı. Şikayet başvurularının inceleme ve araştırma sürecinde kurumlardan istenilen bilgi ve belgelerin ilgili idare tarafından 30 gün içinde gönderilmesinin zorunlu olduğuna işaret eden Ömeroğlu, hedeflerinin altı aylık süreyi beklemeden başvuruları sonuçlandırmak olduğunu kaydetti. Ömeroğlu, yerinde inceleme ve araştırma yapma yetkilerinin bulunduğunu, kamu denetçilerinin zaman zaman özel raporlar da yayınlayabileceğini belirtti. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun bağımsız, tarafsız ve özel bütçeli bir kamu kurumu olduğunu belirten Ömeroğlu, “Tarafsızlık ve bağımsızlık sadece kâğıt üzerinde yazılmakla gerçekleşmiyor. 38 Bağımsızlığımızı ve tarafsızlığımızı yapacağımız eylem ve söylemlerle ortaya koyacağımıza inanıyorum. Biz nesnel tarafsızlığımızı, kamuoyuna ve vatandaşlarımıza göstermek zorundayız. Bu eylem ve söylemlerin yanında çevremizle olan ilişkimizle, giyimimizle kuşamımızla buna uymak; hassasiyet göstermek durumundayız.” dedi. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ Kamu Denetçiliği Kurumu’nun temel hedefinin iyi yönetişim ve bireyin devlet karşısındaki haklarını savunmak olduğunu dile getiren Ömeroğlu, bunun devlet düşmanlığı olarak algılanmaması gerektiğini vurguladı. Ömeroğlu, “Biz kurum olarak ortada bir yerdeyiz. Kamu idarelerindeki bürokratik, merkeziyetçi, şeffaf ve hesap verilebilir olmama, katı yönetim, zamanında cevap vermeme gibi kemikleşmiş sorunların giderilmesi bizim de temel hedefimiz. Bizim görevimiz, klasik anlamda vatandaşın şikâyetini almak ve ilgili kuruma göndermek şeklinde olmayacak. Ombudsman, bireyle idare arasında arabuluculuk görevi yapacak. Amacımız her iki taraf için de kazan-kazan politikasıdır” diye konuştu. Ömeroğlu, Cumhurbaşkanı’nın tek başına verdiği kararlar ve emirlerin, yasama faaliyetlerine ilişkin işlemlerin, yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararların ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sırf askeri nitelikteki faaliyetlerinin Kurumun incelemesi dışında olduğunu hatırlattı. Gezi Parkı Olayları Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan olaylara ilişkin bir başvuruyu inceleyip incelemeyeceklerine ilişkin soruya Ömeroğlu, “Ben de sizin gibi bunu medyadan izliyorum. Bizim Kanunumuzda dört tane yasak var: Cumhurbaşkanın tek başına vermiş olduğu kararlar, yasama faaliyetlerine ilişkin işlemler, yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar ve TSK’nın sırf askeri nitelikteki kararlarıdır. Dolayısıyla Taksim Gezi Parkı’ndaki olaylar eğer adliyeye intikal etmemişse herhangi bir soruşturma, kovuşturma yoksa orada yapılan eylem ve işlem bizim Kurumun yetkisi alanında kalabilir” dedi. Ömeroğlu, şikâyetçilerin konuyla ilgili idareye başvuru yollarını tüketmesi gerektiğini, direkt kendilerine gelemeyeceğini dile getirerek, “Vatandaş orada yer alan HABER evi ya da işyeri ile ilgili karar alındığı zaman buna itiraz edecek. Oradan aldığı cevaptan sonra, idari dava açma süresini kaçırmamak kaydıyla 6 ay içerisinde bize müracaat edebilir. Bu karar hukuka ve kanuna uygun olabilir ama eğer hakkaniyete uygun değilse, biz yerindelik denetimi yaparız. Yönetmeliği, tüzüğü ya da yasayı değiştirin deriz. Meclis’e yasa taslağı önerebiliriz, gönderebiliriz” diye konuştu. Yavuz Sultan Selim Köprüsü Temeli atılan üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesiyle ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine Ömeroğlu, idari süreç tamamlandıktan sonra kendilerine müracaat edilebileceğini kaydetti. Ömeroğlu, şöyle konuştu: “Spekülasyonlara girmek istemiyorum. Tarihçi değilim. Biraz önce ifade ettiğim süreci tamamlamak kaydıyla bize bu konuda da müracaat edilebilir. Bir Alevi vatandaşımız Köprünün ismine ilişkin olarak Ulaştırma Bakanlığı’na rahatsızlığını dile getirdi. İdare de cevaben ‘biz değiştirmiyoruz’ dedi. Bunun üzerine vatandaş, ister mahkemeye gider, isterse idari yargıdan önce tarafsız ve bağımsız Kamu Denetçiliği Kurumu’nda incelenmesini talep edebilir. Biz bunun tarihsel sürecini de konuşur, amacını da inceler, doğru olan ne ise ona göre karar veririz. Bu çerçevede ya reddederiz; deriz ki ‘idarenin takdiridir’ ya da ‘vatandaşın konuya ilişkin hassasiyeti yerindedir’ diyebiliriz.” Ömeroğlu, köprüye verilen ismin Cumhurbaşkanı tarafından açıklanmasının konuyu kendi alanlarından çıkarmayacağını belirterek, “Cumhurbaşkanı’nın tek başına yaptığı işlem değil, tamamen yürütmeye aittir.” dedi. 1 Mayıs Taksim Olayları Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, Taksim’de 1 Mayıs olaylarında başına gaz fişeği isabet eden Dilan ile ilgili Kuru- ma başvuru yapıldığını açıkladı. Ömeroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “1 Mayıs Taksim olaylarıyla ilgili bize şikâyet geldi. Dilan’ın 17 yaşında olduğu söylendi. Yasalara göre 18 yaşına kadar bireyler çocuk olarak nitelendiriliyor. Yönetmelikte çocuk haklarıyla ilgili olarak menfaat şartını aramadık. Herkes şikâyet edebilir. Nitekim, bir çocuk derneği şikâyet etti. İncelemeye aldık.” İlgili yerlerden bilgi, belge, görüntü, ses kayıt örneklerini istediklerini ifade eden Ömeroğlu, basın mensuplarının belge ve bilgilerinin gönderilmemesi ile ilgili hatırlatmasına, “Yasa gereği vermeleri gerekir. Bir kısmı geldi.” karşılığını verdi. Başörtüsü Başvurusu devam etti: “Başörtüsü konusu din ve vicdan özgürlüğü ile ilgili. Başvuru yok. Ama bunu öngörüyoruz. Gelecekte böyle bir şikâyet olursa alt yapımızı hazırladık. Hem Türkiye’deki mevzuat, bununla içinden çıkamıyorsak uluslararası metinleri temel alarak çözmeye çalışacağız. Gerekirse idareyle oturup anlaştırmaya çalışacağız. Anlaşamazlarsa Anayasa’nın din ve vicdan özgürlüğü kapsamında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükmüyle Anayasa hükmü paraleldir. Hangi hallerde sınırlı olacağı maddede yazılıdır. Oda bizim ilgili alanımızda. Ne tür bir şikâyetle geleceklerini bilemiyorum. İdari başvuru yollarını tükettikten sonra bize gelebilir.” Devlet Sırrı Devlet sırrının vatandaş aleyhine yorumlanamayacağını vurgulayan Ömeroğlu, “Bizim en önemli özelliğimiz, direkt Kurum olarak idarenin yönetimine hiçbir engel olmadan iştirak ediyor olmamızdır. Bizim istediğimiz her türlü bilgi, belge, doküman, ses kaydı yasa gereği 30 gün içinde gönderilmek zorunda. 30 gün içinde gönderilemiyorsa meşru gerekçesi varsa olabilir. Devlet sırrı kapsamını o birimin en üst yetkilisi bize göndermiyorsa, bu devlet sırrını Kamu Başdenetçisi veya görevlendireceği Kamu Denetçisi inceleyebilir. Sır olduğu için bunu açıklayamaz. Hiçbir zaman devlet sırrı vatandaşın aleyhine yorumlanamaz. Ancak ticari bir sır söz konusuysa bu bizim alanımızda değil” diye konuştu. YAŞ kararlarının, ihraç hariç, idari yargıya kapalı olduğunu, HSYK kararlarının da ihraç hariç yargının yetkisi dışında olduğunu ifade eden Ömeroğlu, “Bu kurumların verdikleri kararlar, ihraçlar hariç, idari yargı dışında olmakla birlikte, verilen kararların hakkaniyete uygunluk açısından denetlenmesi bizim Kurumumuzun yetkisi içindedir” dedi. Çözüm süreci Çözüm süreci ile ilgili gelebilecek bir şikâyete bakışlarının ne olacağı sorusuna Ömeroğlu; “Bize bu konuda nasıl bir şikâyet geleceğini pek bilemiyorum. Diyelim ziyaret etmek istedi, idareye müracaat etti, idare de ‘ben sana izin vermiyorum” dedi. Bu bakanlıkla ilgili bir konu. Orası da reddetti, bu defa bize gelirse biz bunu inceleriz. ‘Acaba mevzuat çerçevesinde doğru karar mı vermiş, yanlış mı karar vermiş’ diye bir öneride bulunabiliriz kendisine” yanıtını verdi. Basın temsilcileriyle toplantı öncesi Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2 Aralık 2012-27 Mayıs 2013 tarihleri arasını kapsayan bir faaliyet raporu paylaşıldı. Kurumsal yapının detaylarıyla anlatıldığı bu raporda istatistiki bilgilere de yer verildi. Kendilerine başörtüsü başvurusu yapılmadığını; ancak alt yapıyı hazırladıklarını kaydeden Ömeroğlu, şöyle OMBUDSMAN 39 Sayı: 1 MART 2014 HABER Ömeroğlu, Manisa Barosu’nun Düzenlediği Konferansa Katıldı Manisa Barosu tarafından düzenlenen “İnsan Haklarının Korunması Açısından İdarenin Yargısal Denetimi Dışında Alternatif Denetim Yolları” konulu konferansa katılmak üzere Manisa’ya giden Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Vali Abdurrahman Savaş’ı ziyaret etti. Ziyarette gazetecilerin sorularını da cevaplayan Ömeroğlu, Kuruma gelen şikayetlerle ilgili “Birinci sırada kamu personel rejimi sorunları var. İkinci sırada eğitim-öğretim sorunları var. Üçüncü sırada Sosyal Güvenlik Kurumlarından gelen şikayetler var. Onlardan sonra da şikayetler enerji, orman, ekonomi diye sıralanıyor” şeklinde konuştu. 40 Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, Valilik ziyaretinin ardından Manisa Barosu’nun düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katıldı. Ömeroğlu, Baro’nun konferansında Ombudsmanlık kurumunu anlattı. İçinde bulundukları haftanın İnsan Hakları Haftası olduğunu hatırlatan Ömeroğlu, 21. yüzyılda, devlet ile bireyler arasındaki ilişkilerin temel referans noktasının ‘insan hakları’ olduğunu söyledi. Günümüzde “sosyal devlet” anlayışının KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ etkisiyle devlet-vatandaş ilişkilerinin hukuka uygunluk noktasında, idareyi denetleyen mevcut kurumlara ilave olarak hakkaniyete uygunluk denetimi de yapacak yeni bir kontrol mekanizmasına ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun bu sebeple oluşturulduğu açıklamasını yaptı. Ombudsmanlık mekanizmasının mevcut durumun alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğunun altını çizen Ömeroğlu, “demokrasilerde iyi yönetim; eğitim, sağlık, toplanma özgürlüğü ve temel haklar gibi en doğal haktır.” dedi. Ömeroğlu, “halkın idareye ilişkin şikâyetleriyle ilgilenen Kamu Denetçiliği müessesesi, kamu yararını gözeterek hareket etmesi gereken, idarenin eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını, ihtiyaca özgü denetim teknikleri kullanarak “hukuksallık” ve “yerindelik” ilkeleri uyarınca halk adına, birey namına denetliyor” hatırlatmasını yaptı. Ömeroğlu, siyasi iradenin kamuoyu beklentilerini isabetli bir biçimde tespit ettiğini, idarenin de monolog söylemlerden kurtulup halkla diyaloğa geçerek kamu menfaatini sağlamaya başladığını” belirtti. HABER Kamu Denetçisi Çakın’dan Kadın Hakları Alanındaki STK’lara Ziyaret Kadın ve çocuk haklarından sorumlu Kamu Denetçisi Serpil Çakın, kadın hakları alanında faaliyet gösteren ve merkezi Ankara’da olan STK’ları ziyaret etti. Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER), Ankara Girişimci İş Kadınları ve Destekleme Derneği (ANGİKAD) ile Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneklerini ziyaret eden Çakın, kadın hakları ile ilgili dernek yöneticilerinden görüş aldı. Kadın Hakları alanında Sivil Toplum Kuruluşu görevini üstlenen dernek yöneticilerine Kamu Denetçiliği Kurumu’nun işlevini ve hangi konularda başvuru yapılabileceğini anlatan Çakın; “Kurum, vatandaş ile devlet arasında arabulucu gibi çalışıyor. Bizler vatandaşa bir adımlık mesafedeyiz. Vatandaş ile idare arasında adaleti gözeterek, hakkaniyet içerisinde karar verme gayretindeyiz.” açıklamasında bulundu. Çakın, sözlerini şöyle sürdürdü; “Özellikle kadın hakları alanına ilişkin şikayetlerde, pozitif ayrımcılık yapılarak menfaat ihlali aranmaksızın şikayetleri inceliyoruz. Ayrıca, ziyarette bulunduğumuz tüm STK’ları da ileriki zamanlarda Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından yapılacak çalışmalara davet ederek ortak çalışma yapmayı planlıyoruz.” dedi. STK temsilcilerinin yöneticileri ise, kamu kurumunun kendilerini ziyaret etmesine alışık olmadıklarını ifade ederek, bu anlamda Kamu Denetçiliği Kurumunun Türkiye’de ilkleri yaşattığını söylediler. Ziyaret edilen STK yöneticileri, Avrupa’da ve dünyada vatandaşın haklarını savunan ombudsmanlık kurumunun Türkiye’de de oluşturulmasından memnuniyet duyduklarını belirttiler. Yöneticiler ayrıca; kadın hakları alanında bilgi alışverişine hazır olduklarını, bilgi ve geçmiş tecrübeleri paylaşmayı istediklerini ve düzenledikleri organizasyonlarda Kurum mensuplarını da görmekten memnuniyet duyacaklarını dile getirdiler. Serpil Çakın, Çocuk Hakları Alanında Faaliyet Gösteren STK’larla Görüştü Kadın ve Çocuk Haklarından sorumlu Kamu Denetçisi Serpil Çakın ve beraberindeki Kamu Denetçiliği Uzmanları, merkezi Ankara’da bulunan ve çocuk hakları alanında faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarına ziyaretlerde bulundu. Bu kapsamda; Gençlik Servisleri Merkezi (GSM), Türk Çocukları Eğitim Vakfı (TÜÇEV), Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV), Mutlu Çocuklar Derneği ve Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği ziyaret edilerek çocuk haklarına ilişkin fikir alışverişinde bulunuldu. Kamu Denetçisi Serpil Çakın; ziyaretlerinde öncelikle Kamu Denetçiliği Kurumu’nun işlevini belirterek, Kurumun vatandaş ile devlet arasında bir arabulucu gibi çalıştığını, adaleti gözeterek, hakkaniyet içerisinde karar verdiğini, her zaman vatandaşa bir adım daha yakın olduğunu ifade etti ve Kuruma hangi konularda baş- OMBUDSMAN vuru yapılabileceği hususunda bilgi verdi. Özellikle çocuk hakları alanına ilişkin şikâyetlerde pozitif ayrımcılık yapılarak menfaat ihlali aranmaksızın şikâyetlerin incelendiğini vurguladı. Ayrıca ziyaret edilen tüm STK’lar Kamu Denetçiliği Kurumunca ilerleyen zamanlarda yapılacak ortak çalışmalara da davet edildi. Sayı: 1 MART 2014 41 HABER Zekeriya Aslan, Çankırı’da İnsan Hakları Günü Etkinliklerine Katıldı Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, İnsan Hakları Günü nedeniyle Çankırı Valiliği ve Karatekin Üniversitesinin düzenlediği etkinliğe katıldı. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü etkinlikleri nedeniyle Çankırı’da bulunan Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, Valilik tarafından 100. Yıl Kültür Merkezi’nde düzenlenen “İnsan Hakları Evrensel Bir Değerdir” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Aslan, daha sonra ise Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonunda, ‘Demokrat Dede ve Türk Masal Kahramanları İnsan Haklarını Anlatıyor Projesi’nin açılışına katıldı. Karatekin Üniversitesi İnsan Hakları ve Demokrasi Topluluğu tarafından birincisinin düzenlendiği konferans dizisinin ilk konuğu olan Aslan, ‘Dünden Bugüne İnsan Hakları Uygulamaları’ konusunda konuşma yaptı. Aslan, konuşmasının sonunda programı düzenleyen öğrencilere teşekkür ederek “biz her zaman gençlerin yanındayız” ifadesini kullandı. Kamu Denetçisi Aslan, ayrıca Vali Vahdettin Özcan’ı da makamında ziyaret etti. Ziyareti ve Çankırı’da katıldığı etkinlikler nedeniyle Aslan’a teşekkür eden Vali Özcan, Çankırı ile simgeleşen kaya tuzundan yapılmış bir de lamba takdim etti. Çakın, Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde Kadın ve Çocuk Hakları Konusunda Konferans Verdi Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin davetlisi olarak Tokat’a giden Kamu Denetçisi Serpil Çakın, Üniversite tarafından düzenlenen “Kadın ve Çocuk Haklarında Etkin Bir Mekanizma: Kamu Denetçiliği Kurumu” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Çakın konuşmasında; 42 Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluşu, görevleri, işleyişi ile ilgili bilgiler verdi. Kurumun şikayet başvuru- KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ larını almaya başladığı bugüne kadar yapılan başvuruların niteliği, şekli, konu başlıkları ve alınan kararlar hakkında istatistiki verileri paylaşan Çakın, ayrıca kadın ve çocuk haklarına Kurumun bakışı ve Kurum mevzuatındaki bu alanda yapılan özel düzenlemelerle ilgili de bilgiler verdi. Konferansa Vali Mustafa Taşkesen’in yanı sıra Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Cumhuriyet Başsavcısı Özkan Gültekin, Tokat İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Karakuş, Vali Yardımcısı Coşkun Açık ile diğer davetliler ve öğrenciler katıldı. Öğrencilerin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle hazırladıkları “Gençliğin Gözüyle Kadın ve Çocuk Hakları” temalı fotoğraf sergisinin açılışını Vali Taşkesen ile birlikte yapan Çakın, öğrenciler ve katılımcılarla birlikte fotoğraf sergisini gezdi. Kamu Denetçisi Çakın ve Kamu Denetçiliği Uzmanı Hülya Düğeroğlu, Tokat’taki Erkek Yetiştirme Yurdu ve Kadın Sığınma evini de ziyaret ederek, bu merkezlerde kalan çocuk ve kadınlarla görüşmeler yaptı. HABER Elkatmış, İstanbul’da Ruhani Liderlerle Görüştü Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, Musevi Cemaati Hahambaşısı İsak Haleva, Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Vekili Aram Ateşyan ve İstanbul, Ankara ve İzmir Süryani Ortodoks Cemaati Ruhani Lideri ve Patrik Vekili Yusuf Çetin’le bir araya geldi. Kamu Denetçiliği Uzmanı İ. Yücel Apiş’in de yer aldığı görüşmelerde, Cemaat liderleriyle birer de çalışma toplantısı gerçekleştirildi. Ruhani liderlerle görüşmesi sırasında Kurum hakkında bilgiler veren Elkatmış, kilisede görevli din adamlarının maaşlarının devlet bütçesinden karşılanması yönünde talebin olduğunu belirterek, bu yöndeki başvurunun gündemlerinde olduğu bilgisini verdi. Çalışma toplantılarında gündemdeki diğer konular hakkında da değerlendirmelerde bulunan Elkatmış, görüştüğü ruhani liderlere talepleri ile ilgili olarak Kanun ve Yönetmelik çerçevesinde iyi niyetle çalışma yapacaklarını dile getirdi. 300 Yıllık Ombudsmanlık Mektubu Kurum Temsilcilerimize Sunuldu 300 Yıllık Ombudsmanlık Mektubu İsveç Büyükelçiliği’nin organize ettiği “Bir Osmanlı fikri ve demokrasilerin önemli bir ayağı olan Ombudsmanlık sisteminin oluşumunun 300. yıldönümü” programı, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Adalet Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla İsveç Büyükelçiliği Konutunda gerçekleştirildi. Bir Osmanlı fikri olan Ombudsmanlığın 300. yılını gösteren mektubun bir örneğini İsveç Büyükelçisi Lars Wahlund, Kamu Denetçileri Serpil Çakın, Abdullah Cengiz Makas ve Muhittin Mıhçak’a sundu. Kamu Denetçiliği Kurumu’nu temsilen konuşan Kamu Denetçisi Çakın, modern anlamda ilk kez İsveç’te kurulan ve buradan da tüm Dünya’ya yayılan ombudsmanlığın Osmanlı İmparatorluğu uygulamasından ilham alınmış olmasının, ülkemiz adına bir övünç kaynağı olduğunu belirtti. Ombudsmanlığın 300. yılını kutladıklarını belirten Büyükelçi Lars Wahlund ise, İsveç Ombudsmanlık sisteminin demokrasilerinin önemli bir unsuru olduğunu ve Türkiye’nin kendi tarihini tekrar yaşattığını görmekten ayrıca mutluluk duyduğunu ifade etti. OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 43 HABER Elkatmış, Terör ve İnsan Hakları Konusunda KDK’nın Yerini Anlattı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından Ankara’da düzenlenen Terörle Mücadele ve İnsan Hakları Konusunda Kurumsal Perspektifler Panelinde konuşmacı olarak yer alan Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, terör ve insan hakları konusunda Kamu Denetçiliği Kurumu’nun yerini anlattı. İnsan hakları konusunda bilgi ve tecrübesinden örnek- ler veren Elkatmış, dünya genelinde bu alanda 200’e yakın anlaşmanın olduğunu, bunlardan 100’e yakın anlaşmaya Türkiye’nin de taraf olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin terör konusunda ilkeleri belirlemekte geç kaldığının altını çizen Elkatmış; “Devlet, kendi insanına potansiyel suçlu gözüyle baktığı günleri geride bıraktı, yakın zaman içerisinde insan hakları ve terör konusunda ilkelerin belirlenmesiyle birlikte ciddi adımlar atıldı.” dedi. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun şikayet başvurularını almaya başladığı bu yana başvuruların 6 bine ulaştığını söyledi. Elkatmış, Kurumun yetki alanının kanunda sayılan bazı istisnalar dışında çok geniş tanımlandığını, tanınan yetki dahilinde, en gizli bilgilerin bile yerinde incelenebildiğini belirtti. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Kurum Uzmanlarına Seminer 44 Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından arasında Çocuk, kadın ve engelli haklarından sorumlu Kamu Denetçiliği Uzmanlarına 3 gün süren bilgilendirme semineri gerçekleştirildi. Kamu Denetçiliği Kurumu binasında düzenlenen Çocuk kadın ve engelli haklarından Sorumlu Kamu Denetçisi Serpil Çakın’ın da katıldığı seminerde, Emniyet Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerince kadın-çocuk ve engellileri kapsayacak şekilde; Aile İçi Şiddet Mağdurları, Terör Mağduru, Sokakta Çalışanlar gibi Özel Gruplara Kolluk Yetkisi ve Müdahalesi; İdareye Yapılan Personel İle İlgili Şikâyet Başvuruları; Gösteri, Yürüyüş ve Toplumsal Olaylara Müdahale Esasları; Basılı Yayınlar, Sanat ve Kültürel Haklar Konusunda Uygulamalar ile Çocuk, Suç ve Adalet konularında sunumlar yapıldı. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ HABER 2014 Bütçemiz Kabul Edildi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Sayıştay ve Kamu Denetçiliği Kurumu’nun bütçesini görüştü. Komisyon, bütçe görüşmelerinin birinci gününde, Kurumun ilk bütçesi olan 2014 Yılı Bütçesi’ne onay verdi. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda Bütçe sunuş konuşmasını yapan Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Kurumunun ilk bütçe görüşmesi olduğunu, Komisyon üyelerine hatırlatarak heyecanını dile getirdi. Ömeroğlu, konuşmasının başında Ombudsmanın tanımına da yer verdi. Ömeroğlu, komisyondaki sunuş konuşmasında Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kuruluş amaçları arasında halka karşı sorumluluğun da olduğunu dile getirdi. Ömeroğlu, dünyada 140’a yakın ülkede Ombudsmanlık kurumunun başarıyla işlediği bilgisini aktardı. Ömeroğlu Kurumun, çocuk, kadın ve engellilere yönelik fırsat eşitliği, korunma ve incinebilir gruptaki kişilere yasayla da öncelik tanındığını belirtti. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun, idarenin denetlenmesinde mevcut denetim mekanizmalarını tamamlayıcı nitelikte olduğunu belirten Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, hukukun üstünlüğünü sağlamaya yönelik bir yönetim anlayışının yerleşmesine katkıda bulunmak amacıyla TBMM adına idareyi denetleyeceklerini ve vatandaş- devlet ilişkisinde daima hakları ihlal edilen birey doğrultusunda hareket edecekleri bilgisini verdi. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 29 Mart 2013 tarihinden OMBUDSMAN itibaren şikayet başvurularını kabul etmeye başladığını Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine aktaran Ömeroğlu şikayet başvurularına ilişkin sayısal verilere de yer verdi. Ömeroğlu, konuşmasında “25 Ekim 2013’e kadar toplam 6 bin 139 başvuru yapıldığını, başvuruların yüzde 1’lik kısmının yurtdışından yapıldığını ve şikâyetlerin 3 bin 655’inin sonuçlandırıldığını dile getirdi. Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, başvuruların bölgelere göre dağılımına bakıldığında ise en çok başvurunun yüzde 31 oranla Marmara Bölgesi’nden, daha sonra da yüzde 21 oranla İç Anadolu Bölgesi’nden geldiğini, en fazla başvuru yapılan illerin ise nüfus büyüklüğü ile doğru orantılı olarak sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir’in dikkat çektiğini belirtti. Sunuş konuşmasının ilerleyen bölümlerinde, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun yurtiçi ve yurtdışı tanıtımlarına da önem verdiği vurgusunu yapan Ömeroğlu, kendisinin ve Kamu Denetçilerinin birçok ziyaret ve kabul gerçekleştirdiklerini belirterek, “Ankara’da görev yapan Avrupa Birliği üye ülke Büyükelçilerinin katılımı ile Kurumun tanıtımına yönelik bir program gerçekleştirildi ve AB delegasyonu nezdinde amaca ulaşıldı.” dedi. Nihat Ömeroğlu konuşmasında şunları söyledi: Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye Grubu Başkanı Nursuna Memecan ile AKPM Raportörü Jordi Xucla ve heyeti ‘Avrupa’da Ombudsmanlık Kurumunun Güçlendirilmesi’ başlıklı raporun hazırlıkları kapsamında Kurumu ziyaret ettiler ve faaliyetler hakkında bilgi aldılar. Sayı: 1 MART 2014 45 HABER Birleşmiş Milletler (BM) Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Temsilciliği ile kurumsal bağlamda yakın ilişkiler tesis edildi ve ortak konularda işbirliğine gidilmesi hususunda mutabakat sağlandı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) yetkililerinin Kuruma yaptığı ziyaret neticesinde aynı şekilde kurumlar arası işbirliğinin tesis edilmesi yönünde görüş birliğine varıldı. Ülkemizde uygulaması yeni olan Ombudsmanlık Kurumu faaliyetlerinin daha iyi standartlarda olması için yurt dışında çalışma ziyaretleri yapıldı, uygulama örnekleri incelendi. Bu kapsamda; Fransa (Strazburg), Lüksemburg ve Belçika’ da (Brüksel) AB, AKPM, Avrupa Adalet Divanı üst düzey yetkilileri ile yararlı görüşmeler gerçekleştirildi. Bu çerçevede Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Dia- mandouros ve Avrupa Adalet Divanı Başkan Yardımcısı Koen Lenaerts ile görüşüldü. Devamında basın toplantısı düzenlendi. Ayrıca, Kamu Denetçileri başkanlığındaki heyetler; Danimarka, Norveç, Polonya, İngiltere ve İsveç’e çalışma ziyaretlerinde bulundu. Kurum faaliyetine yeni başlasa da Uluslararası Kamu Denetçiliği Sempozyumu’nu 03 Eylül 2013 tarihinde Ankara’da başarıyla düzenledi. Sempozyum; Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar, Avrupa Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros, AB Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, Avrupa ülkelerinin ombudsmanları ve çok sayıda yerli ve yabancı katılımcıyla gerçekleşti. 46 Kamu Denetçiliği Kurumu faydalanıcısı olduğu ve Avrupa Birliği tarafından ortak finanse edilen 2 Milyon Avro bütçeye sahip Eşleştirme ve Teknik Yardım söz- KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ leşmelerine ilişkin hazırlık çalışmaları devam ediyor ve 2014 yılı Ocak ayında uygulamaya geçmeyi planlıyor. Ayrıca, UNICEF ile imzalanan protokol çerçevesinde Kurum faaliyetlerinde kullanılmak üzere 65 bin dolarlık bir bütçe tahsisi gerçekleştirildi. Ülkemiz için de ayrı bir yeri olan Avrupa Birliği’nin İlerleme Raporu’nda Kurumumuza ayrılan bölümünde ise Kurum faaliyetleri hakkında tamamen olumlu ifadelere yer verilmektedir. Diğer yandan da Avrupa Ombudsman Ağı’na ve Avrupa Ombudsman Enstitüsü’ne Kurumumuzun üyeliği teyit edildi.” Kamu Denetçiliği Kurumu’nun faaliyetine mali yılbaşından sonra başladığını komisyon üyelerine aktaran Ömeroğlu, 2013 yılı için Maliye Bakanlığınca 15.575.000 TL ödenek aktarıldığını, 2014 yılı Kurum bütçesinin ise, kamuoyu tarafından yeni tanınmaya başlanan hizmetin ve kalitenin yüksek standartlarda gerçekleştirilmesini amaçladığını ve 13.543.000 TL’lik tahsisi öngördüklerini sözlerine ekledi. Kurumun ilk stratejik planı hakkında da Kalkınma Bakanlığı’nın görüşleri doğrultusunda 2016 yılında uygulanmaya başlanacağını belirten Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, iç kontrol ortamının oluşturulması ile ilgili çalışmaların devam edeceğini açıkladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin, tanıtım için yaptırılan afiş ve kullanılan dil ile “Gezi Parkı” sorularını sözlü şekilde cevaplandıran Ömeroğlu, idari sisteme yeni katılan bir Kurum olarak sorunsuz ve amaca hizmet edecek bir şekilde çalışmayı arzu ettiklerini, 2014 yılı Bütçesinin hayırlı olması dilediği ile iyi niyet temennisini de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri ile paylaştı. HABER Aslan, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’nü Ziyaret Etti Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, İstanbul Orman Bölge çalışmalarının son durumu hakkında Mere’den detaylı Müdürlüğü’nü ziyaret ederek Bölge Müdürü Zekeriya bilgi aldı. Mere’yle makamında görüştü. Kamu Denetçiliği Kuru- Görüşme sırasında İstanbul ve çevresindeki ağaçlan- mu’na orman ve çevre ile ilgili gelen şikayet başvurula- dırma çalışmasının yoğun şekilde sürdürüldüğü bilgi- rının kendi görev alanına girdiğini ifade eden Aslan, İs- sini alan Aslan, görüşme sonunda ziyaretten duyduğu tanbul’da ormanlık alanların durumu ve ağaçlandırma memnuniyeti dile getirdi. Türkiye Çocuk Hakları Komitesi’ne Çalışmalarımızla Katkıda Bulunduk UNICEF ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Türkiye Çocuk Hakları Komitesi adı altında Afyonkarahisar ve Erzurum’da düzenlenen toplantının bir benzerini geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da gerçekleştirdi. Diyarbakır’da yapılan toplantıya, Afyonkarahisar ve Erzurum toplantılarında da görev alan Kamu Denetçiliği Uzmanı İlker Özcan katıldı. Özcan toplantıdaki sunumunda, katılımcı çocuklara kurumun işleyişi ve başvuru şekli konusunda bilgi aktardı. Özcan ayrıca, Kurumun çocuk hakları üzerinde hassasiyetle durduğunu da ifade etti. OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 47 EĞİTİM Kurum Çalışanları ‘Kamu Görevlileri Etik Anlayışı’ Eğitimine Katıldı Kurum personeline “Türkiye’de Kamu Sektöründe Etiğin Güçlendirilmesi” konulu Avrupa Konseyi destekli hibe projesi çerçevesinde bilgilendirme eğitimi verildi. Kurum personelinin yoğun katılım gösterdiği eğitim, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Raportörü ve Sayıştay Uzman Denetçisi Murat Altun tarafından verildi. Altun, sunumunda etik kavramı, etik insan, yozlaşma, kamu yönetiminde etik, Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun yapısı, görevleri, etik davranış ilkeleri ve Kurulun uygulamadaki örneklerine yer verildi. Uzmanlar, Emniyet’in Bilgilendirme Seminerine Katıldı 48 Kamu Denetçiliği Kurumu Uzmanları Emniyet Genel Müdürlüğü’nde iki hafta süren bilgilendirme seminerine katıldı. Seminerin ilk haftasında Kamu Denetçiliği Kurumu Uzmanlarına Güvenlik Dairesince ‘Gösteri, Yürüyüş ve Toplumsal Olaylara Müdahale Esasları’, Asayiş Dairesince ‘Asayiş olaylarına yönelik uygulamalar’, Polis Akademisi ve Hukuk Müşavirliğince Yargıtay İçtihatları ve AİHM kararları’, Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesince ‘Trafik Güvenliği ve Uygulamaları’ konularında sunum yapıldı. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ İkinci hafta programında ise uzmanlara, Yabancılar Dairesi tarafından ‘Yabancıların Vatandaşlık, Mülteci ve Sığınmacı Hakları ve Muhtemel Durumlar, TEM tarafından ‘Milli Güvenlik ve Terör Olayları’, İstihbarat birimi tarafından ‘Basılı Yayınlar, Sanat ve Kültürel Haklar Konusunda Uygulamalar’ ve Asayiş Dairesi tarafından verilen ‘Adli ve İdari Görevler Dışında Polisin Görev Aldığı Uygulamalardan Doğan Sorunlar’ konularında bilgiler verildi. EĞİTİM Kurum Uzmanları TODAİE’de Eğitime Katıldı Kamu Denetçiliği Uzmanları Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde (TODAİE) düzenlenen eğitime katıldı. Eğitim programı kapsamında katılımcılar; “Ombudsmanlık, Kurum Kültürü, İnsan Hakları, Kamu Gö- revlilerine Özgü Suçlar, Kamu Mali Yönetimi, Kamu Harcamaları, İdare Hukuku, İdari Yargılama, Denetim Hizmetlerinde Usul ve Raporlama” konularında bilgilendirildi. Avrupa Birliği Bakanlığı’ndan Seminer Kamu Denetçiliği Uzmanları Avrupa Birliği Bakanlığı’nda düzenlenen eğitime katıldılar. Eğitim programı kapsamında katılımcılar; “Avrupa Birliği Kurumları”, “AB Kurucu Anlaşmaları”, “AB Mevzuatı”, “Türkiye- AB İlişkilerinin Tarihçesi ve Katılım Müzakerelerinde son durum” hakkında bilgilendirildi. Hacettepe Üniversitesi’nden Uzmanlara Eğitim Programı Kamu Denetçiliği Kurumu ve Hacettepe Üniversitesi işbirliği ile Kamu Denetçiliği Uzmanlarına yönelik eğitim programı düzenlendi. “Hukukun temel kavramları, Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku, Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, İdare Hukuku, yönetimde şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele, İnsan OMBUDSMAN Hakları Hukuku ve AİHM uygulamaları, kadın ve çocuk hakları, ombudsmanlık, Avrupa Birliği Hukukunda ombudsmanlık, kamu yönetiminin esasları, kamu hizmeti etiği, kamu personel rejimi, mobbing, alternatif uyuşmazlık çözümü, Türkiye’de gıda kodeksi ve sağlıkta etkileşimi, Türkiye’de sosyal hizmet ve yardımlar” konularını kapsayan eğitimler başarıyla tamamlandı. Sayı: 1 MART 2014 49 İSTATİSTİK ŞİKÅYET BAŞVURULARINA İLİŞKİN BİLGİLER 1. Şikâyetlerin İncelenme Usulü ve Süreci Genel olarak, şikâyet başvurusu; idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışları neticesinde hak ve özgürlükleri veya menfaatleri ihlal edilen gerçek ve tüzel kişilerin, ilgili idareye yapacakları başvurularının ardından kullanabilecekleri bir mekanizma olarak tanımlanabilmektedir. Şikâyet başvurularının genel nitelikleri şu şekilde sıralanabilir: ∞ Şikâyet başvurusunun amacı, kendisine hizmet için var olan, ancak kendisinden güçlü kamu idaresi karşısında, bireyin haklarının insan olarak onuruna yakışır şekilde korunmasına katkı sağlamaktır. ∞ Şikâyet başvurusunun varlık nedeni, idarenin millet adına yargı dışında denetimidir. Kamu denetçisine başvurma hakkı 12/09/2010 referandumu neticesinde tanınan Anayasal bir haktır. ∞ Şikâyet başvurusu, iç denetim, teftiş gibi diğer denetim yolları ile yargı, idareye başvuru gibi hak arama yollarına bir alternatif değildir. Diğer bir anlatımla, şikâyet başvurusu, idarenin yargı dışında TBMM adına dışsal denetimine katkı sağlayacak bir mekanizmadır. ∞ Başvurularda sadece hukuka aykırılık iddiası değil iyi yönetim ilkeleri ile hakkaniyete aykırılık da ileri sürülebilir. İdarenin işlem ve eylemleri ile tutum ve davranışı sonucu hak ve özgürlükleri veya menfaatleri ihlal edilen gerçek ve tüzel kişiler Kuruma başvuruda bulunmaktadırlar. Bu tanım çerçevesinde, tüm bireyler yanında; şirketler, sivil toplum kuruluşları, dernekler, vakıflar, sendikalar vb. tüzel kişiler Kuruma başvuru hakkına sahiptir. Ayrıca, tabiiyet ve mütekabiliyet (karşılıklılık) şartı aranmaksızın yabancı ülke vatandaşları da Kuruma şikâyetlerini iletebilmekte ve şikâyetleri Kurumca sonuçlandırılmaktadır. Şikâyet başvurusunun insan hakları, temel hak ve özgürlükler, kadın hakları, çocuk hakları ve kamuyu ilgilendiren genel konulara yönelik olması halinde, doğrudan hak ve özgürlüğü veya menfaati ihlal edilen kişiler değil, gerçek ve tüzel üçüncü kişiler de başvuruda bulunabilmektedir. 50 Bireyler yanında dernekler ve vakıflar gibi sivil toplum kuruluşları da idarenin denetimi mekanizmasında aktif rol alabilmektedir. Ayrıca, şikâyet başvurusu kanuni KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ temsilci veya vekil tarafından da yapılabilmektedir. Şikâyet başvurusu, Kuruma veya Kurumun gerekli gördüğü yerlerde açacağı bürolara; elden, posta, e-posta (iletisim@ ombudsman.gov.tr), faks veya elektronik başvuru sistemi yoluyla ulaştırılmaktadır. Ancak, faks veya elektronik posta yoluyla yapılan başvurulara ait dilekçe asıllarının 15 gün içerisinde Kuruma gönderilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, şikâyet başvurusu geçersiz sayılmaktadır. “Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ekinde yer alan “Gerçek Kişiler için Şikâyet Başvuru Formu” veya “Tüzel Kişiler için Şikâyet Başvuru Formu” doldurulmak suretiyle Kuruma başvurulabilmektedir. Yönetmelikte belirlenen zorunlu bilgi ve belgelerin sunulması koşuluyla form kullanılmadan da şikâyet başvurusu yapılabilmektedir. Diğer taraftan, haklı bir nedenin bulunması halinde başvuru yapılan yerde formun doldurulmasına yardımcı olunmak suretiyle sözlü şikâyette de bulunulabilmektedir. Ayrıca, illerde valilikler ve ilçelerde kaymakamlıklar aracılığıyla da şikâyet başvurusu yapılabilmektedir. Ancak, burada, valilik ya da kaymakamlığın şikâyet başvurusuna ilişkin herhangi bir inceleme gerçekleştirmediklerinin altını çizmekte yarar görülmektedir. Valilik veya kaymakamlıklar, şikâyetleri tarih ve sayı vermek suretiyle kayıt altına aldıktan sonra şikâyet başvurusunu ve varsa eklerini en geç 3 iş günü içerisinde doğrudan Kuruma göndermektedirler. Şikâyet başvurusunun, Kurum şikâyet bürosunca kayıt altına alınması sonrasında, konusuna göre başvuru ilgili Kamu Denetçisine havale edilmektedir. Kamu Denetçisi ise şikâyeti uzmana ileterek inceleme ve araştırma sürecini başlatmaktadır. Şikâyetler, ilk önce “ön inceleme”ye tabi tutulmaktadır. Bu aşamada yapılan incelemede, ∞ Kurumun görev alanına girmeyen, ∞ Süresi içerisinde yapılmayan, ∞ Kurumda incelenmekte ve araştırılmakta olan bir şikâyet başvurusuyla veya Kurum tarafından daha önce sonuçlandırılan bir şikâyetle sebepleri, konusu ve tarafları aynı olan, ∞ Yargı organlarında görülmekte veya yargı organlarınca karara bağlanmış uyuşmazlıklara ilişkin olan, ∞ Başvuru usulüne uygun olmayan, ∞ Başvuruda bulunması gereken isim, adres, unvan gibi İSTATİSTİK zorunlu bilgileri içermeyen, ∞ Menfaat ihlali içermeyen, Şikâyetler hakkında‘İncelenemezlik Kararı’ verilerek başvuru sahibi, gerekçesiyle birlikte karar hakkında yazılı olarak bilgilendirilmektedir. Ön inceleme aşamasında ele alınan bir diğer husus ise, şikâyetçinin Kuruma başvurmadan önce ilgili idareye başvurarak idari başvuru yolunu tüketip tüketmemesidir. Kuruma başvuruda bulunabilmek için, idarî işlemden doğan zararın giderilmesinin üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, özel kanunlarda belirtilmiş olması halinde ise bu makamlardan, idarî dava açma süresi içinde istenmesi gerekmektedir. İdari başvuru yollarının tüketilmediğinin tespiti halinde ise, “Gönderme Kararı” verilmekte ve Karar, şikâyet başvurusunun gereğinin yapılması için ilgili idareye, bilgi olarak başvuru sahibine bildirilmektedir. Kurum tarafından verilen gönderme kararlarıyla şikâyetçi, ilgili idareye çözüm için başvurmuş olarak değerlendirilmekte ve idari başvuru yollarının tüketilmesi şartı sağlanmış olmaktadır. Diğer bir ifadeyle, şikâyet, işlem tesis etmesini sağlamak üzere Kurum aracılığıyla ilgili idareye bildirilmektedir. Şikâyetlerin ön incelemesi, Şema-1’de sunulmaktadır: Yapılan ön inceleme neticesinde bir şikâyetin başka bir Kamu Denetçisinin görev alanına girdiğinin tespit edilmesi halinde, Kamu Denetçisi tarafından‘Şikâyet Başvuru Dağıtım Bürosu İlgili Denetçi Ön İnceleme İnceleme Gönderme Kararı İncelenemezlik Kararı İlgiliye Tebliğ Bilgi Amaçlı Şikayetçiye Tebliğ İdareye Gönderme Şema-1: Ön inceleme aşaması Kaydının Kapatılması Kararı’ verilmekte ve şikâyet ilgili rilmeden çözülebileceği kanaatine varılırsa, ilgili idare Kamu Denetçisine gönderilmektedir. ile (telefonla veya bizzat) görüşmeler yapılmaktadır. “İncelenemezlik” ve “Gönderme” kararlarının verilmesine gerek olmadığının tespiti halinde ise, inceleme ve araştırma aşamasına geçilmektedir. Şikâyetlerin sebepleri ve konuları aynı olanlar için ‘Birleştirme Kararı’ alınmakta ve birden fazla şikâyet tek bir şikâyet dosyası olarak incelenmektedir. İnceleme aşamasında, bürokrasi ve kırtasiyecilikle çözümü geciktirmemek için, öncelikle şikâyetin en kısa sürede nasıl sonuç- Yapılan görüşmelerde şikâyet konusu olayla ilgili bilgi verilip, ilgili idareden çözüm için işlem tesis etmesi istenmektedir. İlgili idare, şikâyet konusu olayı çözüme kavuşturması halinde Kurumla irtibata geçerek konunun çözüme kavuşturulduğunu bildirmektedir. Böylece, Ombudsmanlık sisteminin temelindeki ‘uzlaşma ve arabuluculuk pratiği’ hızlı ve etkin bir şekilde hayata geçirilmiş olmaktadır. landırılacağına ilişkin bir değerlendirme yapılmaktadır. Ancak, şikâyetin bu yolla çözülemediği hallerde, şikâ- Söz konusu şikâyetin herhangi bir yazışmaya yer ve- yet konusu hakkında bilgi ve belgeler ile şikâyet hak- OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 51 İSTATİSTİK kındaki değerlendirmeler ilgili idareden talep edilmekte ve böylece idareye de söz hakkı tanınmaktadır. İdare, istenilen bilgi ve belgeleri derhal elektronik posta yoluyla Kurum elektronik posta adresine, bu isteğin tebliğ edildiği tarihten itibaren en geç otuz gün içinde de asıllarını Kuruma göndermekle yükümlüdür. Bu süre içinde istenen bilgi ve belgeleri haklı bir neden olmaksızın vermeyenler veya eksik verenler hakkında Başdenetçi veya Denetçinin başvurusu üzerine ilgili merciin soruşturma açma zorunluluğu bulunmaktadır. Soruşturma açılmasına ilişkin işlem ve soruşturma sonucu hakkında ilgili merci Kurumu bilgilendirmekle mükelleftir. Devlet sırrı veya ticarî sır niteliğindeki bilgi ve belgeler, yetkili mercilerin en üst makam veya kurulunca açıkça gerekçesi belirtilmek suretiyle verilmeyebilir. Ancak, devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeler Başdenetçi veya görevlendireceği Denetçi tarafından yerinde incelenebilmektedir. İncelenen devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeler açıklanamamakta ve kararda bunlara yer verilememektedir. Başdenetçi veya denetçiler, inceleme ve araştırma ko- nusuyla ilgili olarak özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde alanında uzman kişileri bilirkişi olarak görevlendirilebilmekte, tanık veya ilgili kişilerin dinlenmesine karar verebilmektedirler. Kurum tarafından yapılan görüşmeler ve yapılan yazışmalar neticesinde; bazı idarelerin şikâyet konusu olayla ciddi olarak ilgilendiği, konunun bir an önce çözümü için gerekli çalışmaları yaptığı (Örneğin Sağlık Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Orman ve Su İşleri Bakanlığı gibi) görülmüştür.Ancak bazı idarelerin ise şikâyet konusu olayla ilgili bilgi ve belge isteme taleplerimize iyi yönetim ilkelerine yaraşır şekilde zamanında, açık ve gerekçeli cevap vermediği (Örneğin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu gibi) belirlenmiştir. Bu durum ise, şikâyetlerin etkin ve hızlı çözülmesini engellemektedir. İdareden talep edilen bilgi ve belge, hem idareye şikâyete konu olay hakkında söz hakkı tanımakta hem de Kurum tarafından konunun hukuka ve hakkaniyete uygun şekilde değerlendirilmesinde kaynak teşkil etmektedir. İnceleme süreci, Şema-2’de sunulmaktadır: İnceleme ve araştırma sonucu şikâyetin yerinde ol- İnceleme İdareden BilgiBelge İstenmesi İdarenin 30 Gün İçinde Cevap Vermemesi Bilirkişi Görevlendirilmesi İdarenin 30 Gün İçinde Cevap Vermesi Başdenetçi veya Denetçinin Başvurusu Üzerine İlgili Merci Tarafından Soruşturma Açılması Soruşturma Açılmasına İlişkin İşlem ve Soruşturma Sonucu Hakkında İlgili Merci’in Kurumu Bilgilendirmesi 52 Şema-2: İnceleme Aşaması KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ Tanık veya İlgili Kişilerin Dinlenmesi İSTATİSTİK duğu kanaatine varılması hâlinde “Tavsiye Kararı” verilmektedir. Kararda idareye hatalı davranıldığının kabulü, zararın tazmini, işlem yapılması veya eylemde bulunulması, mevzuat değişikliğinin yapılması, işlemin geri alınması, kaldırılması, değiştirilmesi veya düzeltilmesi, uygulamanın düzeltilmesi, uzlaşmaya gidilmesi, tedbir alınması konularında önerilerde bulunulmaktadır. İlgili merci, tavsiye doğrultusunda tesis ettiği işlemi, aldığı önlemi veya tavsiye edilen çözümü uygulanabilir nitelikte görmediği takdirde bunun gerekçesini otuz gün içinde Kuruma göndermek zorundadır. İnceleme ve araştırma sonucunda şikâyetin yerinde olmadığı ka- naatine varılması hâlinde ise “Ret Kararı” verilmektedir. Ayrıca, şikâyetçinin başvurusundan vazgeçmesi, şikâyetçi gerçek kişi ise ölümü veya tüzel kişi ise tüzel kişiliğinin sona ermesi, şikâyet konusu talebin ilgili idare tarafından yerine getirilmesi, inceleme ve araştırma devam ederken şikâyet konusu hakkında dava açılması durumlarında Kurumumuz tarafından “Karar Verilmesine Yer Olmadığına Dair Karar” verilmektedir. Kurumun tarafları uzlaştırmasıyla şikâyet konusu olaydaki hatalı işlemin idare tarafından düzeltilmesi halinde de bu karar alınmaktadır. Şema-3’te ise karar türleri gösterilmektedir Karar Ret Kararı Karar Verilmesine Yer Olmadığına Dair Karar Tavsiye Kararı İdarenin Kararı Uygulamaması İdarenin Kararı Uygulaması * Dava Açılması * Şikayetçinin Ölümü veya Tüzel Kişiliğinin Sona Ermesi * Şikayete Konu Talebin İdarece Yerine Getirilmesi * Şikayetten Vazgeçme İdare, Tavsiye Edilen Çözümü Uygulanabilir Nitelikte Görmediği Takdirde Bunun Gerekçesini Otuz Gün İçinde Kuruma Bildirir. Şema-3: Karar Türleri Başdenetçilik, kararın verilmesinden sonra sonucu etkileyebilecek bilgi ve belgelerin ortaya çıkması durumunda şikâyet hakkında yeniden inceleme ve araştırma yapabilmektedir. Tavsiye ve Ret Kararları, Kamu Denetçisinin önerisi üzerine, bizzat Kamu Başdenetçisi tarafından verilmektedir. Kamu Başdenetçisi, şikâyet başvurusu ile şikâyete ilişkin tüm bilgi ve belgeleri, gerek ulusal gerekse uluslararası mevzuat hükümleri çerçevesinde incelemekte ve hakkaniyet boyutunu da göz önünde bulundurarak idareye önerilerde bulunmaktadır. Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu, tüm kararların OMBUDSMAN Kamu Başdenetçisi tarafından alınmasını öngörmektedir. Ancak, Kamu Başdenetçisi, bürokratik işlemlerin azaltılarak verimliliğin arttırılmasını sağlamak amacıyla, Tavsiye ve Ret kararları hariç, diğer kararların (İncelenemezlik, Gönderme ve Başvurunun Geçersiz Sayılmasına ilişkin Karar, Birleştirme ve Şikâyet Kaydının Kapatılmasına İlişkin Karar, Karar Verilmesine Yer Olmadığına Dair Karar) Kamu Denetçileri tarafından verilmesini, İmza Yetkileri Yönergesi çerçevesinde yetki devriyle uygun bulmuştur. Bu kararlar zaman zaman Kamu Başdenetçisi tarafından denetlenmektedir. Kamu Başdenetçisi bu kapsamda devrettiği yetkileri, işlerin yürütümü ihtiyaç duyulan hallerde geri alabilecektir. Sayı: 1 MART 2014 53 İSTATİSTİK 2. Genel İstatistiki Bilgiler Başvuru Şekli Sayı Yüzde Kurum tarafından kamu hizmetlerinin işleyişinde bağımsız ve etkin bir şikâyet mekanizması oluşturularak, 29/03/2013 tarihi itibarıyla elden, posta, e-posta, faks ve e-başvuru sistemi (on-line) aracılığı ile şikâyet başvuruları alınmaya başlanmıştır. Faks 211 2,8 Elden 365 4,8 Posta 2136 28,0 E-Başvuru 4356 57,0 31/12/2013 itibarıyla Kuruma yapılan şikâyet başvurularının sayısı 7638’dir. Başvuruların büyük çoğunluğu (yaklaşık olarak % 57’si) internet sayfasında yer alan “e-başvuru” sistemi aracılığı ile yapılmıştır. TOPLAM E-Posta 570 7,5 7638 100,0 Başvuru şekline ilişkin veriler Tablo- 1’de gösterilmektedir. Kuruma yapılan başvuruların % 27’lik önemli bir kısmı “kamu personel rejimi” ne yöneliktir. Yaklaşık olarak %15’i “eğitim- öğretim, gençlik ve spor” alanında, %12’si “çalışma ve sosyal güvenlik” alanında, yüzde 11’i “ekonomi, maliye ve vergi” alanındadır. Tablo-1: Başvuru Şekilleri Şikâyet konularının dağılımı Tablo- 2’de sunulmaktadır: Tablo-2 Şikayet Konuları 54 Şikayet Konusu veya Alanı Sayı Yüzde Kamu Personel Rejimi 2142 28,0 Eğitim-Öğretim, Gençlik ve Spor 1203 15,8 Çalışma ve Sosyal Güvenlik 888 11,6 Ekonomi, Maliye ve Vergi 784 10,3 Adelet, Milli Savunma ve Güvenlik 455 6,0 Ulaştırma, Basın ve İletişim 271 3,5 İnsan Hakları 263 3,4 Mülkiyet Hakkı 239 3,1 Orman, Su, Çevre ve Şehircilik 198 2,6 Enerji, Sanayi, Gümrük ve Ticaret 166 2,2 Sağlık 158 2,1 Engelli Hakları 87 1,1 Sosyal Hizmetler 46 0,6 Nüfus, Vatandaşlık, Mülteci ve Sığınmacı Hakları 37 0,5 Kadın ve Çocuk Hakları 32 0,4 Bilim-Sanat, Kültür ve Turizm 32 0,4 Gıda, Tarım ve Hayvancılık 28 0,4 Ailenin Korunması 13 0,2 Mahalli idarelerce yürütülen hizmetler 455 6,0 Diğer Konu ve Alanlar 141 1,8 7638 100,0 TOPLAM KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ İSTATİSTİK İdareler bazında şikayetlerin dağılımı ise Tablo-3’te gösterilmektedir. İdare Milli Eğitim Bakanlığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Üniversite ve Fakülteler Maliye Bakanlığı Belediye ve Şirketler İçişleri Bakanlığı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Bakanlığı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Adelet Bakanlığı Bankalar ve Sigorta Şirketleri Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Başbakanlık Milli Savunma Bakanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları ÖSYM Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Orman ve Su İşleri Bakanlığı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve SYDV’ler Yargı Organları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Valilik Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Gençlik ve Spor Bakanlığı Elektrik Dağıtım Şirketleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Devlet Personel Başkanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Diyanet İşleri Başkanlığı Genel Kamu Kurumları Kültür ve Turizm Bakanlığı İl Özel İdaresi TOKİ Düzenleyici ve Denetleyici Kurullar Kaymakamlıklar Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Dışişleri Bakanlığı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kalkınma Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü Ekonomi Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı/Sahil Güvenlik Komutanlığı Hazine Müsteşarlığı Diğer Kamu İdareleri ve KİT’ler Özel Şirketler, Kişi Kurluşlar ve Belirtilmeyenler TOPLAM Sayı 954 844 432 365 350 332 294 293 278 240 203 188 183 169 156 140 136 127 117 96 95 90 80 69 55 52 47 43 36 35 35 31 30 28 27 22 15 14 14 13 12 10 10 7 186 685 7638 Yüzde 12,5 11,1 5,7 4,8 4,6 4,3 3,8 3,8 3,6 3,1 2,7 2,5 2,4 2,2 2,0 1,8 1,8 1,7 1,5 1,3 1,2 1,2 0,1 0,9 0,7 0,7 0,6 0,6 0,5 0,5 0,5 0,4 0,4 0,4 0,4 0,3 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2 0,1 0,1 0,1 2,4 9,0 100,0 55 Tablo-3: Şikayet edilen idareler OMBUDSMAN Sayı: 1 MART 2014 İSTATİSTİK 7638 şikâyet başvurusunun 6097 tanesi Kurumumuz tarafından sonuçlandırılmıştır. Kurum tarafından % 35 oranında “İncelenemezlik Kararı”, %37 oranında ”Gön- derme Kararı” ve %6 oranında “Başvurunun Geçersiz Sayılması” kararı verilmiştir. Verilen karar türlerine ilişkin bilgiler Tablo-4’deki gibidir: Karar Türleri Sayı Yüzde Gönderme Kararı 2155 37 İncelenemezlik Kararı 2240 35 Başvurunun Geçersiz Sayılması 329 5,9 Karar Verilmesine Yer Olmadığına İlişkin Karar 307 5,3 Birleştirme Kararı 522 7,1 Mahalli İdarelere İlişkin Başvurular 432 7,9 Tavsiye Kararı 64 1 Ret Kararı 37 0,6 Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Kararı 11 0,2 6097 100 TOPLAM Tablo-4: Karar Türleri 56 KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ KARAR ÖRNEKLERİ UZLAŞMA YOLUYLA ÇÖZÜLEN ŞİKÅYET BAŞVURULARI Ombudsmanlık uygulaması, anlaşmazlıkların taraflar arasında uzlaşmayla bertaraf edilmesi temeline dayanmaktadır. Dolayısıyla, şikâyetlerin bürokrasi ve kırtasiyeciliğe meydan vermeden telefonla veya yüz yüze görüşmelerle çözülmesi, ön incelemeden sonra uyguladığımız bir pratiktir. Böylece, birey ile idare arasında bir köprü olma gayretindeki Kurumumuz, yanlış anlaşılmalardan, bilgi eksikliğinden, uygulamadaki gecikmelerden kaynaklan şikâyetleri, kaynağında hızlı bir şekilde çözüme kavuşturabilmektedir. Diğer bir ifadeyle, uzlaşma yoluyla şikâyetlerin çözülmesinin, iyi yönetim ilkelerinin bir yansıması olarak değerlendirilmesi uygun olacaktır. Bu sayede birey, sahip olduğu bilgi edinme, dinlenilme, savunma gibi haklarını kullanabilmekte; idare ise makul sürede işlem tesis ederek eşit, tarafsız, hesap verebilir ve şeffaf hale gelmektedir. Uzlaşma yoluyla çözüme kavuşturduğumuz şikâyetlerden bazılarına aşağıda yer verilmiştir: 1. Yol çalışması esnasında açılan ve çevre için tehlike arz eden sorunun giderilmesi1 Şikâyetçi, DSİ 22. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan dere ıslah çalışmaları sırasında konutunun bitişiğinde açılan ve 6 ay boyunca kapatılmayan çukurun kapatılması talebiyle Kurumumuza başvurmuştur. Yapılan uzlaştırma çalışmaları sonucunda söz konusu çukur ilgili idare tarafından kapatılmış, şikâyetçinin talebi ilgili idare tarafından yerine getirilmiştir. 2. Tedavinin hastaya yakın yerde sürdürülmesi2 Şikâyetçinin ortodonti tedavisine ihtiyaç duyan oğlunun Konya Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde başlanan tedavisi devam ederken, Kahramanmaraş’a tayini çıkmıştır. Şikâyetçinin, Kahramanmaraş’ta diş hekimliği fakültesi bulunmaması nedeniyle en yakın yer olan Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde tedaviye devam edilmesini istemesine rağmen, Sosyal Güvenlik Kurumu ödemelerinde yaşanabilecek sorunlar gerekçe gösterilerek talebinin yerine getiril- memesi üzerine Kurumumuza başvurmuştur. Yapılan uzlaştırma girişimleri sonucunda, şikâyete konu tedavinin Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde devam edilmesi sağlanmış ve bu kapsamda şikâyetçinin talebi ilgili idare tarafından yerine getirilmiştir. 3. Deprem zararının tazmin edilmesi3 Şikâyetçi, 2011 yılında Van ilinde meydana gelen deprem nedeniyle konutunda oluşan hasarın tazmini talebinin dikkate alınmadığı gerekçesiyle Van Valiliği hakkında şikâyette bulunmuştur. Van Valiliği ile yapılan yazışmalar sonucunda, şikâyete konu deprem hasar bedelinin Van Valiliği tarafından şikâyetçinin hesabına yatırılması sağlanmıştır. 4. İdarenin vatandaşlara karşı tutum ve davranışları4 Şikâyetçinin, Esenyurt Tapu Müdürlüğünde yaşanan aksaklıklar ve çalışanların tutum ve davranışlarına ilişkin başvurusu üzerine yapılan yazışmalar sonucunda; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Başmüfettişliğince yerinde inceleme yapılması sağlanmıştır. Başmüfettişliğin gerçekleştirdiği inceleme sonucunda tanzim edilen raporda; çeşitli idari tedbirlerin alınması gerektiği sonucuna varıldığı, söz konusu tedbirlerin uygulanması için talimat verildiği ifade edilmiş, şikâyetçi ile yapılan şifahi görüşmede de bu husus teyit edilmiştir. 5. Camiye uzun süre din görevlisi atanmaması5 İstanbul ili, Kadıköy ilçesinde ikamet eden vatandaşlar tarafından, Söğütlüçeşme Camisine bir yıldır imam hatip atanmamış olması nedeniyle yapılan şikâyet başvurusu üzerine Kurumumuzca yapılan uzlaştırma girişimleri neticesinde Kadıköy Müftülüğü tarafından söz konusu camiye imam hatip ataması yapılmıştır. 6. Derslerin eşdeğerliklerinin kabul edilmesi6 Gaziantep Üniversitesi Elektrik- Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri olan 3 şikâyetçi, başvurularında, 2012-2013 eğitim öğretim yılı bahar döneminde ERASMUS öğrenci değişim programı kapsamında Danimarka Teknik Üniversitesi’nde eğitim aldıklarını belirtmişlerdir. Başvurularında, ayrıca, eğitim süresince anılan üniversiteden 2 öğrencinin 4 ders ve 30 kredi, 1 öğrencinin ise 3 ders ile 30 kredi almak suretiyle dönemlik ders yükünü tamamlayarak mezun olmaya 3. Karar No: 01.2013/83 4. Karar No: 01.2013/560 1. Karar No:01.2013/47 5. Karar No: 01.2013/75 2. Karar No:01.01.2013/430 6. Karar No. 02.2013/497-498-499 OMBUDSMAN 57 Sayı: 1 MART 2014 KARAR ÖRNEKLERİ hak kazandıklarını da ifade etmişlerdir. Şikâyet başvurucuları, Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik- Elektronik Bölümü’nün ders saydırma taleplerini reddetmesi neticesinde, iki öğrencinin mezun olamamasının ve bir öğrencinin de eğitim süresinin 1 dönem uzamasının mağduriyete neden olduğunu belirtmişlerdir. İnceleme sürecinde Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü ve Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ile ayrı ayrı görüşmeler yapılmış, konunun uzlaşıyla çözümlenmesi tavsiye edilmiştir. Üniversite yetkilileri konuyu tetkik ederek Kurumumuza değerlendirmelerinin sonucu iletmiş ve şikâyetçilerin mağduriyetlerinin giderileceğini beyan etmişlerdir. Böylece, şikâyetçilerin aldıkları derslerin eşdeğerlikleri kabul edilerek şikâyet uzlaşı yoluyla çözüme kavuşturulmuştur. 7. Bedelli askerlik ücretinin eksik ödenmesi7 U.K.’nin annesi S.S., Kurumumuza şikâyet başvurusunda bulunarak, oğlunun “eksik ödeme yaptığı öne sürülerek” dövizle askerlik kapsamından haksız yere çıkartıldığını, öte yandan eksik ödeme iddiasının idarenin hatasından kaynaklandığını, Milli Savunma Bakanlığına başvurdukları halde olumlu yanıt alamadıklarını belirtmiştir. Şikâyetçi, ödemelerinin dövizli askerlik başvurusu yapıldığı zaman yürürlükte olan mevzuat hükümleri çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesini, oğlunun tekrar kapsam içine alınması ve adına terhis belgesi düzenlenmesini talep etmiştir. Milli Savunma Bakanlığı, Kurumumuza gönderdiği cevabi e-posta mesajında, U.K.’nin durumunun yeniden tetkik edildiğini ve borcunu ödeyebilmesini teminen kendisine ek süre verilmesine karar verildiğini, ödeme belgesinin Yenimahalle Askerlik Şubesi Başkanlığına ulaştırması halinde, işlemlerinin dövizle askerlik hizmeti kapsamında sonuçlandırılacağını belirtmiştir. Bakanlık ayrıca, U.K’nin Askerlik Şubesince kendisine bildirilen miktar üzerinden ödeme yapmasına rağmen, yürürlükteki mevzuat kapsamında eksik borcu varmış gibi işlem yapılmasında kendisine atfedilecek bir kusuru bulunmadığını belirterek, mağduriyetinin önlenmesi için eksik ödemesini tamamlamasını müteakip işlemlerinin şikâyetçinin talep ettiği gibi önceki mevzuat hükümlerine göre yürütüleceğini kaydetmiştir. Böylelikle, Kurumumuzun girişimiyle kısa bir süre içinde uzlaşıyla şikâyet çözüme kavuşturulmuştur. 8. Yapılan sosyal yardımın sürdürülmesi8 Şikâyetçi başvurusunda, 03/08/2007 tarihinden itibaren hükümlü olduğunu, maddi durumu iyi olmadığından 2010 yılında Başbakanlık SHÇEK Genel Müdürlüğü tarafından oğluna bir yıl süreli nakdi yardım yapıldığını, sonrasında ise yardımın kesildiğini, bu sebeple oğluna tekrar yardım yapılabilmesi için Denizli Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne ve Baklan Kaymakamlığına başvuruda bulunduğunu, ancak başvuruları neticesinde başvurularına cevap verilmediğini ve kendisine herhangi bir yardım yapılmadığını da belirtmiştir. Kurumumuzca yapılan inceleme neticesinde, Baklan Kaymakamlığından herhangi bir yardım talep edilmediği, diğer taraftan Denizli Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından şikâyetçinin oğluna yapılan nakdi yardımın 01/01/2011 tarihinden itibaren hiç ara verilmeden devam ettiği, Aralık 2013 tarihine kadar devam edecek olan bu yardımın 5 ay daha ödeneceği anlaşılmıştır. Kurumumuzca yapılan girişim neticesinde adı geçen İl Müdürlüğü tarafından yardımın süresinin sona ereceği tarih olan Aralık 2013’te ailenin başvurusu beklenmeksizin şikâyetçinin durumunun yeniden değerlendirileceği belirtilmiş, şikâyet böylece çözüme kavuşturulmuştur. 9. Bilgi edinme başvurusuna idarenin cevap vermemesi9 Şikâyetçi, Kurumumuza başvurusunda, BİMER aracılığıyla Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu, ancak başvurusu ile ilgili olarak kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini belirtmektedir. Kurumumuz, anılan Genel Müdürlük’ten söz konusu şikâyet başvurusu hakkında gerekli girişimlerde bulunmasını talep etmiştir. Sonrasında, şikâyetçinin BİMER vasıtasıyla ilgili kuruma iletmiş olduğu dilekçesinin adli ve idari yönden gereğinin yapılması için Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği, Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Amirliği tarafından yapılan disiplin soruşturması sonucunda “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına dair Karar” verildiği, adli yönden ise soruşturmanın halen devam ettiği ile ilgili şikâyetçiye gerekli bilginin verildiği öğrenilmiştir. 10. İşten çıkış tarihinin düzeltilmesi10 Şikâyetçi, Kurumumuza başvurusunda SGK Adana İl Müdürlüğüne işten çıkış tarihinin düzeltilmesi ve kendisine bildirilmesi hakkında verdiği dilekçesine, 8. Karar No: 03.2013/116 58 9. Karar No: 03.2013/285 7. Karar No: 03.2013/255 KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ 10. Karar No: 03.2013/328 KARAR ÖRNEKLERİ Müdürlük tarafından herhangi bir cevap verilmediğini belirtmiştir. Bunun üzerine, Kurumumuz anılan il müdürlüğü ile görüşmelerde bulunmuştur. Bu görüşmeler neticesinde, hizmete ilişkin gerekli bilgilerin, ilgili işyeri tarafından SGK’ya verildiği, sisteme 28/10/2008 olarak kay dedilen işten çıkış tarihinin 16/01/2013 tarihi olarak düzeltildiği, ayrıca konunun SGK Denetmeni tarafından da incelendiği ve şikâyetçiye gerekli bilginin verildiği öğrenilmiştir. 11. Adli sicil kaydının silinmesi11 Şikâyetçi, adli sicil kaydının silinmesi için Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunmuş, fakat talebiyle ilgili herhangi bir işlem yapılmamıştır. Kurumumuzca yapılan girişim sonucunda, şikâyetçiye ait kaydın 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 9’uncu maddesi gereğince adli sicil kaydından çıkartılması ve aynı Kanunun 10. maddesi gereğince istenildiğinde verilmek üzere arşiv kaydına alınması sağlanmıştır. 12. Trafik cezasının zamanında tebliğ edilmemesi12 Şikâyetçi, radar uygulaması sonucu hız limiti ihlali cezası aldığını ve cezanın kendisine zamanında tebliğ edilmemesinden dolayı indirim hakkını kaybettiğini iddia etmiştir. Kurumumuzca yapılan girişim sonucunda, şikâyete konu işlemle ilgili olarak Isparta İl Emniyet Müdürlüğünce, idarenin hatasından dolayı meydana gelen hak kaybının telafisi için gereğinin yapıldığı öğrenilmiştir. 13. Fatura bilgisinin verilmemesi13 Şikâyetçi, Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş (AYEDAŞ)’nin geçmişe yönelik fatura bilgisini kendisine vermemesi üzerine şikâyette bulunmuştur. Kurumumuz girişimleriyle, AYEDAŞ’ın gerekli bilgi ve belgeleri şikâyetçiye göndermesi sağlanmıştır. 14. Bilirkişi raporunun mahkemeye gönderilmemesi14 Şikâyetçi başvurusunda, Antalya 2’nci İdare Mahkemesinde görülmekte olan dava dosyasının incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği ve incelemenin uzun süredir devam etmesi nedeniyle hak kaybına uğradığını belirtmiştir. Kurumumuz, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ile irtibata geçerek bilirkişi raporunun şikâyetçiye gönderilmesini sağlamıştır. 15. Sağlık raporunun iade edilmemesi15 Şikâyetçi, 2010 yılında bedensel engelli olduğuna ilişkin hastaneden aldığı sağlık kurulu raporunun aslını Gaziantep İli Şahin bey Askerlik Şubesine verdiğini, yapılan muayene sonucu “askerliğe elverişli değildir” raporu aldığını, ancak sağlık kurulu raporunun kendisine iadesi yönündeki talebinin askerlik şubesi tarafından reddedildiğini belirtmiştir. Milli Savunma Bakanlığı ile yapılan yazışma neticesinde, özürlü sağlık kurulu raporunun aslının teslim tutanağı karşılığı şikâyetçiye iade edilmesi sağlanmıştır. 16. Harcırah ödenmemesi16 Şikâyetçi, Kurumumuza başvurusunda, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. yetkililerinin talebiyle atama işlemleri esnasında göç harcırahı istemeksizin naklinin yapılmasını kabul ettiğine dair noter onaylı bir belge aldığını ve bu belgeye istinaden kendisine harcırah ödenmeksizin atamasının gerçekleştirildiğini, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. bünyesinde çalışan ve tayini harcırahız yapılan benzer durumdaki başka bir şahsa ise İş Mahkemesi kararı doğrultusunda harcırahının yasal faizi ile birlikte ödendiğini belirtmiş ve kendisine de harcırahın ödenmesini talep etmiştir. Şikâyetçi ile Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş Genel Müdürlüğü arasında Kurumumuz girişimiyle uzlaşma sağlanarak, şikâyetçinin harcırahını alması sağlanmıştır. 17. İhtisas süresinin hizmet puanına sayılmaması17 Toplam 5 yıl ihtisas yapmış olan şikâyetçinin ihtisas süresinin hizmet puanına sayılmaması ve bu nedenle atamalarda mağdur olması hakkında yaptığı şikâyet başvurusunda idari başvuru yollarını tüketmediği görülmüştür. Ancak, şahsın mağduriyeti ve lehinde olan mevzuatın açıklığı dikkate alınarak, şikâyetin uzlaşmayla çözülmesi yoluna gidilmiştir. Kurumumuzca yapılan incelemeler ve görüşmeler neticesinde, şikâyetçinin hizmet puanı durumuna ilişkin düzeltilmiş döküm Sağlık Bakanlığından temin edilerek hizmet puanının düzeltilmesi sağlanmış ve şikâyetçi bu durum hakkında bilgilendirilmiştir. 18. Kıdem tazminatının ödenmemesi18 Şikâyetçi başvurusunda DSİ 15’nci Bölge Müdürlüğü bünyesinde topoğraf olarak görev yapmakta iken emekli olduğunu, daha önce memuriyette geçen toplam 4 yıl 6 aylık hizmetine ait kıdem tazminatı talebi- 11. Karar No: 03.2013/523 15. Karar No: 03.2013/234 12. Karar No: 03.2013/3103 16. Karar No: 05.2013/655 13. Karar No: 03.2013/382 17. Karar No: 05.2013/1038 14. Karar No: 03.2013/71 ve Karar No: 03.2013/456 18. Karar No: 05.2013/805 OMBUDSMAN 59 Sayı: 1 MART 2014 KARAR ÖRNEKLERİ nin SGK tarafından uygun bulunmasına rağmen, halen ödeme yapılmadığını belirtmiştir. 15’inci Bölge Müdürlüğü Personel ve Eğitim Şube Müdürlüğü ile yapılan görüşmede, konunun Genel Müdürlüğe bildirildiği, anılan genel müdürlüğün ise gerekli düzenlemeleri yapmak suretiyle şikâyetçinin talebini yerine getirdiği Kurumumuza bildirilmiştir. 19. Stajyerlik başvurusunun reddi19 Şikâyetçi, başvurusunda, 17 yaşındaki oğlunun okul başarı durumunun yeterli olmasına rağmen, düşük ortalamaya sahip sınıf arkadaşlarının stajyerlik başvurusunu kabul eden Türk Standartları Enstitüsünün (TSE), oğlunun başvurusunu reddettiğini belirtmiştir. Kurumumuzca TSE İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı ile görüşülerek, stajyerlik başvurusunun yeniden değerlendirilmesi sağlanmıştır.Yedek kontenjandan ve stajdan vazgeçenlerden doğan boşluktan istifade ile şikâyetçinin oğlunun staja başlatılabileceği tarafımıza bildirilmiştir. 20. Ölüm aylığı bağlanana kadar sağlık giderlerinin ödenmemesi20 Eşi vefat eden şikâyetçi, başvurusunda eşinin vefatından ölüm aylığının bağlandığı tarihe kadar geçen süre zarfında sağlık giderlerinin SGK tarafından karşılanmadığını belirtmektedir. Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ile yapılan görüşme üzerine, SGK tarafından ilgiliye ölüm aylığı bağlanması ve sağlık güvencesine kavuşturulması sağlanmıştır. 21. Öğrenim ve katkı kredisi borcunun silinmesi21 Şikâyetçi, üniversite öğrenimi esnasında Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumundan öğrenim veya katkı kredisi almadığı halde, sistemde borcunun görünmesi üzerine Kurumumuza başvuruda bulunmuştur. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü Bilgi Edinme Birimi ile yapılan görüşme neticesinde, şikâyete konu olan borcun sistemdeki hatadan kaynaklandığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunca anlaşılmış ve gerekli düzeltmelerin yapılması sağlanmıştır. 22. Haksız yere kredi dosya masrafı tahsil edilmesi22 Şikâyetçi, Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş.’nin kullandırdığı kredi ile ilgili olarak dosya masrafı tahsil etmesi üzerine Kurumumuza şikâyet başvurusu yapmıştır. İdari başvuru yollarının tüketilmeden Kurumumuza başvuruda bulunulduğu tespit edilen olayda, ilgili idareye Gönderme Kararı alınmış, idarenin şikâyetçiden tahsil ettiği dosya masrafının ödenmesi böylece sağlanmıştır. 23. Resen takdir edilen matrah üzerinden alınan verginin düzeltilmesi23 Aydın-Efeler Vergi Dairesi Müdürlüğü Takdir Komisyonu tarafından resen takdir edilen matrah üzerinden alınan vergi ve cezaya ilişkin olarak Kurumumuza şikâyet başvurusu yapılmıştır. Aydın Vergi Dairesi Başkanlığından alınan bilgi ve belgelerin incelenmesiyle, şikâyetçinin kirada oturduğu zamanın doğru bir şekilde tespit edilmesi sağlanmış, Kurumumuz girişimiyle idare hatalı değerlendirmede bulunduğunu kabul etmiş ve yanlış yapılan tarhiyatın düzeltilmesi sağlanmıştır. 24. Emekli maaşının hatalı hesaplanması24 SGK tarafından ilgilinin emekli maaşının hatalı hesaplanması konusunda şikâyet başvurusu yapılmıştır. İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ile yapılan görüşme neticesinde, şikâyetçinin emekli maaşının yeniden hesaplanarak hatanın düzeltilmesi ve 15/12/199416/05/2013 tarihleri arasındaki farkın kendisine ödenmesi sağlanmıştır. 25. Konferansa katılım bedelinin ödenmesi hakkında Kuruma yapılan İngilizce başvuru25 Şikâyetçi, yabancı dilde yaptığı başvurusunda, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu temsilcilerince katılım sağlanan konferans bedelinin ödenmediği ve taleplerinin idare tarafından dikkate alınmadığı iddiasında bulunmuştur. İdareden alınan cevap üzerine şikâyetçi ile kurulan irtibat neticesinde, konferansa katılmadan önce ödenmiş olan hizmet bedelinin şikâyetçinin muhasebe kayıtlarından kaynaklanan sorun nedeniyle tespit edilemediği anlaşılmıştır. Şikâyetçinin kayıtlarını düzeltmesi ve ödemeye ilişkin herhangi bir talebinin bulunmadığını Kurumumuza bildirmesi neticesinde şikâyet uzlaşmayla çözülmüştür. 22. Karar No: 04.2013/439 60 19. Karar No: 05.2013/1039 23. Karar No: 04.2013/964 20. Karar No: 04.2013/647 24. Karar No: 04.2013/975 21. Karar No: 05.2013/174 25. 04.10.2013 tarihli ve 5664 sayılı yazı KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ TAVSİYE KARARLARI Tavsiye Kararı Örnekleri 1. Şahıs arazisine kamulaştırmasız el atma1 Şikâyetçi, tapulu arazisinden bölünmüş yolun geçtiğini, müteahhit firmanın kamulaştırma işlemi yapılmadan, arazisindeki hasadın kaldırılması beklenmeksizin çalışmalara başladığını ve bir sonraki yıl da aynı alanda ekim yapamadığı için zarara uğradığını belirtmiştir. Yapılan inceleme neticesinde; ∞ İdarelerin taraf oldukları uyuşmazlıklarda, tarafların hak ve menfaatlerini dengeli olarak değerlendirerek, adil ve hakkaniyete uygun olarak çözmesine ilişkin 659 Sayılı “Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin” adli uyuşmazlıklarda sulhu düzenleyen “İdarelerin adli yargıda dava açmadan veya icra takibine başlamadan önce karşı tarafı sulha davet etmesi” hükmü gereği, şikâyetçi ile uzlaşma yoluna gidilmesi, ∞ Uzlaşmaya varılamıyorsa, kamulaştırma işlemlerinin en kısa sürede tamamlanması, ayrıca 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile Yargıtay içtihatları çerçevesinde belirlenecek tazminat miktarının şikâyetçiye ödenmesi hususlarında Karayolları Genel Müdürlüğüne tavsiyede bulunulmuştur. 2. Kişisel verilerin gizliliğinin sağlanması koşuluyla sosyal inceleme raporlarının verilmesi2 Şikâyetçi hakkında sağlık kurulu raporu düzenlenmesi, personeli olduğu idare tarafından Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinden talep edilmiştir. Şikâyetçinin, raporun düzenlenmesi amacıyla hakkında yapılmış sosyal inceleme tetkiklerinin kendisine verilmesi istemiyle hastaneye yaptığı başvurusu ise reddedilmiştir. Şikâyetçi, kendisine verilen ret cevabının bilgi edinme hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırı olduğunu iddia etmiş, sosyal inceleme tetkiklerinin bir örneğinin kendisine verilmesi talebiyle Kurumumuza şikâyet başvurusunda bulunmuştur. Kurumumuzca yapılan değerlendirme sonucunda, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine; şikâyetçiye bilgi edinme hakkı kapsamında talep etmiş olduğu sosyal incele- me tetkiklerini vermesi, ancak vereceği bu tetkiklerde, görüşmede bulunulan kişilerin gizliliğinin korunması için, bu kişilerin kimliğinin belirlenmesine imkân verecek her türlü bilgilerin (adı, soyadı, unvan vb.) saklı tutulması önerisinde bulunulmuştur. Ayrıca, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine, kararlarının, hukuki dayanağına işaret edecek şekilde gerekçeli, açık ve anlaşılır şekilde olması hususlarında tavsiyede bulunulmuştur. 3. Bütünleme sınav hakkının yeniden tanınması3 Şikâyetçiler, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesinde daha önceki yıllarda verilmiş olan ancak 20122013 eğitim-öğretim yılı itibarıyla kaldırılan bütünleme sınav hakkının yeniden tanınması ile bütünleme sınavının kaldırılması nedeniyle oluşan hak kayıplarının ve mağduriyetlerinin giderilmesini Kurumumuzdan talep etmişlerdir. Yapılan incelemelerde Anadolu Üniversitesi’nin 2012-2013 yılı için bütünleme sınavının kaldırılmasını talebinin, iş yükü, yoğunluğu ve zaman kısıtı nedenleriyle YÖK Başkanlığınca alınan Senato Kararı ile uygun bulunduğu belirlenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda ise aşağıdaki değerlendirmelerde bulunulmuştur: ∞ İdarenin düzenlemeleri açısından, Üniversitenin örgün eğitimde yapmaya devam ettiği bütünleme sınavının açıköğretim öğrencileri için düzenlenmemesinin 06/11/1982 tarih ve 17860 sayılı Açık Yükseköğretim Yönetmeliği’nin 7’inci ve 13’üncü maddeleri çerçevesinde hukuka ve 18/01/2013 tarih ve 28532 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anadolu Üniversitesi Ön Lisans ve Lisans EğitimÖğretim ve Sınav Yönetmeliği’nin “Sınavlar ve Değerlendirme” başlıklı 17’inci maddesi çerçevesinde yükseköğretimde fırsat eşitliğine aykırılık teşkil ettiği tespit edilmiştir. ∞ İdarenin uygulamaları açısından, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemine Göre Öğretim Yapan Fakültelerin Batı Avrupa Programları Öğretim ve Sınav Yönetmeliği’nden sonraki yönetmeliklerde bütünleme sınavına ilişkin hüküm bulunmamasına rağmen bütünleme sınavı uygulamasının 2012-2013 eğitim-öğretim yılına kadar devam ettiği, ancak 2012-2013 eğitim-öğretim yılında bütünleme sınav hakkının Üniversite tarafından açık öğretim öğrencilerine verilmediği belirlenmiştir. Anadolu Üniversitesinin 2009 ve 2011 tarihlerindeki yönetmelik hükümlerinde bütünleme sınavı olmamasına rağmen açıköğretim öğrencilerine bütünleme hakkını tanımış olmasının 2012-2013 eği- 1. 2013/18 no’lu Tavsiye Kararı 2. 2013/27 no’lu Tavsiye Kararı OMBUDSMAN 61 3. 2013/87 no’lu Tavsiye Kararı Sayı: 1 MART 2014 TAVSİYE KARARLARI tim-öğretim yılındaki uygulamasına aykırılık teşkil ettiği ve kendi içinde çelişki oluşturduğu tespit edilmiştir. ∞ AİHM kararları açısından, “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi”nin Anayasamızın “Sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler” başlığı altında 42’inci maddesinde düzenlendiği, dolayısıyla Devletin yükümlülüğünde olduğu; işyükü, yoğunluğu, zaman kısıtı gibi gerekçelerin somut olayda ileri sürülemeyeceği değerlendirilmiştir. Nitekim uzun süredir devam eden iş yükü yığılması gibi bir gerekçeyle devletin görevlerini yapmaktan kaçınamayacağı veyahut geciktiremeyeceği, bu durumun ancak geçici ve istisnai olması ve Devlet tarafından gerekli çözümleyici tedbirlerin de alınması koşullarının gerçekleşmesi durumunda hak ihlalinin bulunmayacağı, Devletin görev ve yükümlülüklerini gereğince yerine getirebileceği şekilde sistem ve işleyişini düzenlemekle yükümlü olduğu AİHM içtihatlarıyla tespit edildiği vurgulanmıştır.4 ∞ Bologna süreci açısından, Bologna sürecinde Üniversitenin, kitle eğitimine odaklı, şeffaf, tanınır ve hareketli, öğrenci merkezli, çağdaş teknolojiyi kullanabilen, etkileşimli ve esnek, ülkenin iş gücü talebine cevap veren, yaşam boyu öğrenme felsefesi ile her yaştan öğrencinin eğitim talebini karşılayan, sistemin ve programın tanınırlığını sağlayan bir eğitimi hedeflediği; bu süreçte amaçlananın yükseköğretim sistemlerinin kendilerine özgü farklılıkları korunarak birbirleriyle karşılaştırılabilir ve uyumlu hale getirilmesi olduğu vurgulanmıştır. Bologna süreci açısından açıköğretim sistemine göre eğitim görmekte olan öğrencilere bütünleme sınav hakkı tanınmasının bu sürecin hedefleri ile çelişmeyeceği tespit edilmiştir.5 ∞ İyi yönetim ilkeleri olarak kabul edilen, idarede istikrar, belirlilik, öngörülebilirlik ve haklı beklenti gibi ilkeler açısından da bütünleme sınav hakkının tanınmasına ilişkin talep değerlendirilmiş ve Anadolu Üniversitesinin örgün eğitimde yapmaya devam ettiği bütünleme sınavının açıköğretim öğrencilerine verilmemesinin hakkaniyete ve iyi yönetim ilkelerine aykırılık teşkil ettiği tespit edilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde, ∞ YÖK’e Anadolu Üniversitesinin “2012-2013 öğretim yılından itibaren açıköğretim sistemi ile bütünleme sınavının yapılmasının mümkün olmadığı” talebinin onaylanmasına ilişkin idari işlemini geri alması yönünde; ∞ Anadolu Üniversitesine ise, açıköğretim sistemine göre eğitim görmekte olan öğrencilere tüm dersler 62 4. Zimmermann ve Steiner / İsviçre, 13 Temmuz 1983 tarihli karar ve Mansur/Türkiye 8 Haziran 1995 tarihli kararlar 5. https://bologna.yok.gov.tr/?page=yazi&i=3 KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ için bütünleme sınavı hakkı verilmesi ve bu konuda yaşanan hak kayıpları ile mağduriyetlerin gecikmesizin giderilmesi hususlarında, tavsiyede bulunulmuştur. 4. Trafik para cezası kararının iptali6 Şikâyetçi, adına kayıtlı aracını 2008 yılında S.B isimli vatandaşa sattığını, 2012 yılı Eylül ayının son haftasında Yeğenbey Vergi Dairesi Müdürlüğünde aldığı yazıda, ödeme süresi geçtiği halde ödenmemiş veya eksik ödenmiş vergi borcu olduğunu öğrendiğini, anılan müdürlüğe yaptığı müracaatta söz konusu borcun şahsına ait olmadığını bildirdiğini, satmış olduğu aracı sürücü belgesiz kullanması nedeniyle M.E isimli vatandaş hakkında işlem yapıldığını, kendisinin de POL-NET sorgusunda araç sahibi olarak görünmesi nedeniyle adına ceza uygulandığı bilgisini edindiğini, kesilen trafik para cezası ile ilgili şahsının hiçbir suçunun ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, söz konusu cezanın aslının, faizlerinin ve gecikme cezalarının tamamının, bütün sonuçlarıyla silinmesi talebi ile Kurumumuza başvurmuştur. Yapılan incelemede, Tebligat Kanunu hükümlerince idari yaptırım kararının, fiilin işlendiği yılı (2008) takip eden takvim yılının (2009) son günü bitimine kadar tebliğin gerektiği, şikâyete konu olayda ise idari para cezası kararının şikâyetçiye usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği, yaptırım kararının tebliği için öngörülen yasal sürenin de dolmuş olduğu, kabahatin işlendiği tarihte yürürlükte olan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 21’inci maddesine göre yerine getirme zamanaşımının dolması halinde idari para cezasına ilişkin idari yaptırım kararının yerine getirilemeyeceği belirlenmiştir. Yapılan inceleme neticesinde Karataş İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği tarafından şikâyetçi adına düzenlenen Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı’nın iptali ile idari para cezasının terkini hususunda Karataş Kaymakamlığı ve Ankara Vergi Dairesi Başkanlığına tavsiyede bulunulmuştur. 5. Arama Yapma7 Sendikanın Genel Merkezinde, 25/03/ 2013 günü sabah erken saatlerde gerçekleştirilen polis aramasının hukuka aykırı surette gerçekleştirildiğinden bahisle oluşan ağır maddi zararın karşılanması ve başvurucu sendikanın söz konusu arama sebebiyle kamuoyu önünde itibarının zedelenmesinden dolayı zedelenen itibarlarının iadesi ile yetkililerin özür dilemesi talebiyle Kurumumuza başvuruda bulunulmuştur. Somut olayda Kurumuzca yargı organı tarafından verilen arama ve 6. 2013/57 no’lu Tavsiye Kararı 7. 2013/24 no’lu Tavsiye Kararı TAVSİYE KARARLARI el koyma kararı değil bu kararın icrası sırasında idarenin ve kolluk görevlilerinin yargı organlarına intikal etmediği anlaşılan işlem ve eylemleri ile tutum ve davranışları şikâyetçinin iddiaları çerçevesinde incelenmiştir. Buradan hareketle kolluk görevlilerinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği anlaşılan arama ve el koyma kararı üzerine kararda belirtilen süre içinde arama yapılacak adreste CMK’nın 119’uncu maddesi uyarınca mahalle muhtar ve azası olmak üzere bağımsız kişinin hazır bulundurularak arama işlemine başlandığı, CMK’nın 121’inci madde hükümlerine göre arama esnasında sendika binasına gelen H.G.’ye arama kararının okunarak arama işlemine devam edildiği, bahse konu arama neticesinde herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığının belirtilerek hazır bulunan bağımsız kişilere ve sendika temsilcisine aramadan dolayı bir zarar ve ziyanın bulunup bulunmadığının sorularak beyanlarının yazılarak hazır bulunanlarca imzalanan arama ve el koyma tutanağının düzenlendiği, bu işlemlerde başvuranın dile getirdiği iddialar bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Ancak şikâyetçi, tüm yetkililerin açık kimlik ve iletişim bilgileri Emniyet Müdürlüğü Sendikalar Masasında mevcutken ve iletişim kurulduğunda her türlü yardımı koşulsuz yapabilecekken adeta şov yaparak kapıların kırılıp, ortalığın dağıtıldığını, sendikanın adının terör örgütüyle ilişkilendirildiğini ve sendikaya terör örgütü muamelesi yapıldığından, sendikanın itibarının zedelendiğinden de yakınmıştır. Söz konusu arama işleminin şüphelinin konut veya işyeri dışında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinde geçen ifadeyle “diğer yerlerde” yapılan bir arama olduğu anlaşılmakla Yönetmelik’in 30’uncu maddesine göre arama işlemine mümkünse o yere girme izni verme yetkisine sahip kişilerle iletişim kurulmasına çalışılarak başlanılmalı, arama yapılacak yerde zilyet ve yerine çağrılacak kişiye aramaya başlamadan önce aramanın amacı hakkında bilgi verilmesi gerekmektedir. Arama ve El Koyma Tutanağında böyle bir girişimde bulunulduğuna ilişkin ifadeye yer verilmemiştir. Dolayısıyla arama yapılacak yerde o yere girme izni verme yetkisine sahip kişilerle iletişim kurulmadığı, bu kişilere aramanın amacı hakkında bilgi verilmediği anlaşılmıştır. Kolluk görevlilerince operasyonun ehemmiyet ve aciliyeti açısından böyle bir girişimde bulunulmamışsa bunun sebeplerine tutanakta yer verilmesi gerekmekte olup, arama işlemine başlamadan önce emniyet ve çevre tedbirlerinin alınması sırasında yahut sonrasında dahi sendika temsilcilerinin durumdan haberdar olmalarının sağlanabileceği düşünüldüğünde Yönetmelik’e uygun hareket edilmediği görülmüştür. OMBUDSMAN Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 30’uncu maddesinin 9’uncu fıkrasında aramanın, bulunması istenen şeyin boyutu ve niteliği göz önüne alınarak, amaca ulaşmak için gerekli olan ölçüde gerçekleştirilmesi gerektiği de düzenlenmiştir. Arama ve El Koyma Tutanağında binanın ana giriş kapısının çilingir marifetiyle açıldığı belirtildiğine göre arama sırasında kolluk görevlilerin bu işten anlayan bir meslek erbabını hazır bulundurdukları anlaşılmaktadır. Binanın 5’inci katında bulunan sendikanın dış kapısının işin aciliyeti denilerek kırılmak suretiyle açıldığı, çilingirden yardım alınmadığı şikâyetçi tarafından sunulan video kaydından da anlaşılmaktadır. Hangi yöntemle kapının daha hızlı ve en az hasarla açılabileceğinin hazır bulunan meslek erbabından sorularak, bu hususun tutanağa geçirilmesi ile uygun olan yöntem tespit edilebilecekken, kapılara daha çok hasar veren bir yöntemin tercih edilmesi, amaca ulaşmak için yeterli ve uygun olan ölçüde arama işleminin gerçekleştirilmesi gerekliliği göz ardı edildiğinden hukuka uygun görünmemekle birlikte ülke imajına ve tüm polis teşkilatına da zarar verdiği tespit edilmiştir. Müdahalenin meşru bir amaca yönelik olması bakımından şikâyet konusu olay değerlendirildiğinde, İnsan Haklan Avrupa Sözleşmesinin “Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması başlıklı 8’inci maddesi 2’inci fıkrasında, müdahalenin ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın ve ahlakın veya başkasının hak ve özgürlüklerinin korunması içinde demokratik bir toplumda zorunluluk bulunması halinde sözleşmeye aykırı olmayacağını bu hususların belirlenmesinde devletin takdir hakkı bulunduğu belirtilmiştir. AK Parti Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığına 19/03/2013 tarihinde eşzamanlı olarak gerçekleştirilen bombalı/silahlı saldırının ulusal güvenlik, kamu düzeni ve başkalarının hak ve özgürlüklerini hedef aldığının açık olduğu, bu suçların faillerinin tespiti ve yakalanmalarının ulusal güvenlik, dirlik ve düzenin korunması ile suç işlenmesinin önlenmesi ve başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için bir takım arama ve el koyma işlemleri yapılmasının meşru bir amaç için yapıldığı anlaşılmakla, söz konusu arama işlemi yapılmasında Sözleşme bakımından hukuka aykırılığın bulunmadığı dosya kapsamından tespit edilmiştir. Ancak AHİM, 8’inci madde de düzenlenen haklara, sözleşmeci devletin meşru bir amaca yönelik yapmış olduğu müdahalenin de sınırları olduğunu, örneğin arama işleminde zorunlu bir toplumsal ihtiyacın karşılamasının yanı sıra aramanın biçimi ve aramadan etkilenen kişinin işi ve itibarına yönelik olası etkinin boyutu gibi ölçütlerin dikkate alınarak, arama biçiminin meşru Sayı: 1 MART 2014 63 TAVSİYE KARARLARI hedefle orantılı olması gerektiğini, maksada uygun, aşırılıktan uzak yöntemler izlenmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu yönüyle Sendika’da yapılan aramada, operasyonda helikopter kullanılması ve sendika kapılarının durumun aciliyeti denilerek kırılarak hasar verilmesi suretiyle açılmasının kamuoyu tarafından bilinen bir sendikanın itibarını zedeleyecek boyutta olduğu, nitekim basında yer alan haberlerin bu durumu izah ettiği tespit edilmiştir. Anayasamızın 90’ıncı maddesinin 5’incifıkrası ve AİHS’nin 8’inci maddesi uyarınca arama işleminin, aramanın biçimi, ulaşılmak istenen hedefle orantılı olmayışı, aranılan sendikanın itibarına yönelik olası etkilerinin dikkate alınmayışı sebebiyle hukuka aykırı olduğu tespit edilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ve dosya kapsamına göre şikâyetin kabulü ile şikâyete konu arama işleminin ulaşılmak istenen hedefle orantısız, Sendikanın itibarını zedeleyecek bir yöntemle yapılmasından dolayı hatalı davranıldığının kabulü ile Sendikanın maddi zararlarının giderilmesi yönünde hiyerarşik makam olan İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne tavsiyede bulunulmasına karar verilmiştir. 6. Sosyal güvenlik destek priminin iadesi8 Sosyal Sigortalar Kurumu emeklisi olan şikâyetçi, ortağı olduğu şirketin 2003 yılındaki sel felaketi nedeniyle faaliyette bulunmadığını, Ocak 2007 yılında vergi dairesi tarafından yapılan yoklama neticesinde resen terk kararı verildiğini ancak tasfiyeye giriş kaydının Eylül 2011 döneminde alındığından bahisle ortağı olduğu şirketin faaliyette bulunmadığı 2004-2013 tarihleri için geriye dönük olarak çıkartılan sosyal güvenlik destek primi borcunun tarafından istenmesi ve bu ticari faaliyetin sona erdiği tarihten itibaren, olmuyorsa resen terkin işleminin yapıldığı Ocak 2007 tarihinden itibaren iptal edilmesi talebiyle Kurumumuza başvuruda bulunmuştur. İlgili mevzuat çerçevesinde yapılan işlemin hukuka uygun nitelikte olduğu değerlendirilmiştir. Bununla birlikte, şikâyetçinin ortağı olduğu şirketin, vergi mükellefiyet kaydının resen silindiği tarihten itibaren ticari bir faaliyetinin olmadığı anlaşılmış olup bu tarihten itibaren şirketin tasfiyeye girdiği tarihe kadar şikâyetçinin aylığından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintisinin hakkaniyete uygun olmadığı kanaatine varılmıştır. 64 Ayrıca, genel kural tüzel kişi mükellefiyetinin Türk Ticaret Kanunu ve İcra İflas Kanunu’nun tasfiye veya iflas ile ilgili hükümlerine göre son bulması olmakla birlikte, sorumlu ve muhatap tutulacak kanuni temsilci veya tasfiye memuru da bulunmayan, işlerini tamamen terk 8. 2013/55 no’lu Tavsiye Kararı KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BÜLTENİ ettiği belirlenen ve vergiye tabi bir faaliyeti de tespit edilemeyen mükelleflerin işi bırakma bildirimlerinin vergi dairesine yapılmamış olması nedeniyle gereksiz tarhiyatlar yapılmasının ve ihtilaflar yaratılmasının ortaya çıkardığı sakıncaları gidermek amacıyla, vergi mükellefiyet kayıtlarının terkin edilmesi imkânının getirildiği, bu kapsamda terkin kararı verilen sermaye şirketlerinin iştigal konularına ilişkin olarak faaliyette bulunmamaları şirketlerin tasfiye sürecine terkin kararından çok daha sonra girmeleri ve tasfiyenin sonlanarak ticaret sicilinde tescilinin belli bir süreci gerektirmesi ve süreçte de şirket ortaklarının aylıklarından sosyal güvenlik destekleme primi kesilmesinin, uygulamada şikâyetçi ile benzer durumda bulunan sermaye şirketi ortaklarının mağduriyetine yol açtığı kanaatine varılmıştır. Yapılan inceleme neticesinde, ∞ Vergi Dairesi Müdürlüğünce, Vergi Usul Kanunu’nun 16’ncı maddesi ve 2004/13 sıra no’lu Uygulama İç Genelgesi gereğince yapılan araştırma ve yoklamalarda şikâyetçinin ortağı olduğu şirketin faaliyetini 2007 yılında tamamen terk ettiğinin tespiti sonucu mükellefiyetinin anılan müdürlükçe resen silindiği ve terkin kararı verildiği tarihten sonra yapılan sosyal güvenlik destekleme primi kesintisinin hakkaniyete uygun olmadığı, ∞ Bu doğrultuda, şikâyetçinin aylığından 2007-2012 tarihleri arasında yapılan sosyal güvenlik destekleme prim kesintilerinin iadesi, ∞ Sermaye şirketi ortaklarından vergi dairelerince verilen terkin kararından sonra yapılacak araştırma sonucunda şirketin faaliyette bulunmadığı ve şirket ortaklarının da fiili ve gerçek çalışmasının bulunmadığının tespit edildiği tarih itibarıyla sosyal güvenlik destek primi kesintisine son verilmesini sağlayacak mevzuat değişikliğinin yapılması, hususlarında SGK Başkanlığına tavsiyede bulunulmuştur. “ 300 Yıllık Ombudsmanlık Mektubu’nun Kapağıdır.” www.ombudsman.gov.tr
© Copyright 2024 Paperzz