DURU / Uyum Zorluklarını Yordamada Yalnızlık, Sosyal Destek ve Sosyal Bağlılık Arasındaki... • 45 Şiddet Davranışı Gösteren ve Göstermeyen Ergenlerin Ailelerinin Aile İşlevleri, Aile Bireylerine İlişkin Problemler, Öfke ve Öfke İfade Tarzları Açısından İncelenmesi Raşit AVCI*, Songül Sonay GÜÇRAY** Öz Bu araştırmanın amacı, şiddet davranışı gösteren ve göstermeyen ergenlerin ailelerini aile işlevleri, öfke ve öfke ifade tarzları açısından incelemek ve ailelerde psikolojik problemler, alkol kullanımı ve suça yönelik davranışların görülme sıklığını karşılaştırmaktır. Araştırmanın örneklemi 14-18 yaşları arasında şiddet davranışı gösteren ergenlerin aileleriyle (n=54) bu tip olaylara karışmamış ergenlerin ailelerinden (n=54) oluşturulmuştur. Çalışmada aile bireylerinin öfke düzeylerini ve öfke ifade tarzlarını incelemek amacı ile “Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarz Ölçeği (SÖÖTÖ)” ve ergenlerin ailelerinin aile işlevlerini incelemek amacı ile “Aile Değerlendirme Ölçeği (ADÖ)” kullanılmıştır. Aile bireylerinin alkol kullanımı, psikolojik probleme sahip olmaları ve suç işleme davranışları gibi aile bireylerine ilişkin problemler ile ilgili veriler araştırmacı tarafından hazırlanan “Kişisel Bilgi Formu” ile toplanmıştır. Araştırma sonucunda, şiddet davranışı gösteren ergen ailelerinin problem çözme, iletişim, duygusal tepki verebilme, ailedeki roller, davranış kontrolü, gereken ilgiyi gösterebilme ve genel aile işlevlerinde karşılaştırma grubunda yer alan ailelere göre yetersiz oldukları gözlenmiştir. Öfke düzeyleri açısından incelendiğinde, şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin “sürekli öfke”, “içe yönelik öfke” ve “dışa yönelik öfke” düzeylerinin, karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin ailelerine göre anlamlı bir şekilde daha yüksek olduğu saptanmıştır. Şiddet davranışı göstermeyen ergenlerin aile üyelerinin öfkelerini daha iyi kontrol ettikleri görülmüştür. Ayrıca şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile üyelerinin daha fazla psikolojik probleme sahip oldukları, alkol kullandıkları ve suç işleme davranışında bulundukları saptanmıştır. Anahtar Kelimeler Ergenlik, Şiddet, Aile İşlevleri, Öfke, Öfke İfade Tarzlar * Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Ana Bilim Dalı Doktora Öğrencisi. ** Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri / Educational Sciences: Theory & Practice 10 (1) • Kış / Winter 2010 • 45-76 © 2010 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. 46 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Raşit AVCI Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik ABD 01330 Balcalı / ADANA Elektronik Posta: [email protected] Prof. Dr. Songül Sonay GÜÇRAY Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik ABD 01330 Balcalı / ADANA Elektronik Posta: [email protected] Yayın ve Diğer Çalışmalardan Seçmeler Güçray, S. S., Çekici, F. & Çolakkadıoğlu, O. (2009). Psiko-eğitim gruplarının yapılandırılması ve genel ilkeleri. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 5(1), 134-15. Güçray, S. S. (2009). Feminist terapi ve psikolojik danışma: Kültürel dönüşüm ve köklü toplumsal değişimlerin bir sonucu olarak gelişimsel bir perspektif. (Ed.) F. Korkut-Owen, R. Özyürek D. W. Owen. Gelişen psikolojik danışma ve rehberlik meslekleşme sürecindeki ilerlemeler içinde 99-131. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. Çolakkadıoğlu, O. & Güçray, S. S. (2007) Ergenlerde Karar Verme Ölçeği’nin Türkçeye uyarlama çalışması. Eğitim Araştırmaları Dergisi (Eurasian Journal of Educational Research), 7(26), 61-71. Güçray, S. S. (2005, March). A study on the decision-making behaviours of Turkish adolescents. Pastoral Care in Education. The Journal for Pastoral Care and Personal and Social Education, 23(1), 34-45. Güçray, S. S. (2003, April). The analysis of decision making and perceived problem solving skills in the adolescence. TOJET The Turkish Online Journal of Educational Technology. 2( 2). Güçray, S. S. (2001). Ergenlerde karar verme davranışlarının öz saygı ve problem çözme becerileri algısı ile ilişkisi. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 8(8), 106-121. Güçray, S. S. (2001). Bazı kişisel değişkenler, algılanan sosyal destek ve atılganlığın karar verme stilleri ile ilişkisi. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 11(9), 7-17. DURU / Uyum Zorluklarını Yordamada Yalnızlık, Sosyal Destek ve Sosyal Bağlılık Arasındaki... • 47 Şiddet Davranışı Gösteren ve Göstermeyen Ergenlerin Ailelerinin Aile İşlevleri, Aile Bireylerine İlişkin Problemler, Öfke ve Öfke İfade Tarzları Açısından İncelenmesi* Raşit AVCI, Songül Sonay GÜÇRAY Şiddet olaylarının son yıllarda özellikle okullarda gençler arasında dramatik bir artış gösterdiği görülmekte ve günümüzde evrensel bir problem olarak ele alınmaktadır (Alikasifoğlu, Ercan, Erginöz, Uysal & Kaymak, 2004; Kepenkçi & Çınkır, 2005; Rosenberg, Powell & Hammond, 1997; U.S. Department of Education, 2007; Yell & Rozaski, 2000; Wike & Fraser, 2009). Batı’da gençler arasındaki şiddet 1980’lerden sonra artmaya başlamıştır (Riner & Saywell, 2002). ABD’de 1991 yılında 10-17 yaşlarındaki yüz otuz bin genç, tecavüz, soygun ve adam öldürme gibi suçlarla yakalanmıştır. Bu veriler ışığında suç oranında 1986’dan itibaren % 48’lik bir artış olduğu görülmektedir (Lerner, 1995). Her yıl okullarda üç milyon kişi suç işlemekte (Yell & Rozalski, 2000) ve genel olarak 25.500 kişi cinayetten, 31.000 kişi de intihardan ölmekte, 15-24 yaş arası gençler arasında ikinci ölüm nedeni de şiddet olarak görülmektedir (Rosenberg et al., 1997). Yell & Rozaski (2000) tarafından yapılan bir araştırmaya göre devlet okullarındaki öğretmenlerin % 41’i okullarda şiddetin ciddi bir sorun olduğuna inanmaktadır. * Bu çalışma ilk yazarın yüksek lisans tezinden üretilmiş olup Çukurova Üniversitesi Araştırma Fonu tarafından desteklenmiştir. (Proje No: YL2006195) IX. Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresinde bildiri olarak sunulmuştur. 48 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Ülkemizde de benzer bulgular ile karşılaşılmaktadır. Kepenkçi ve Çınkır (2005), lise öğrencilerinin bulundukları akademik yıl içinde % 35.5’nin fiziksel olarak en az bir kez şiddete başvurduklarını bildirmişlerdir. Alikasifoğlu ve arkadaşları (2004) tarafından İstanbul’da yapılan bir araştırmada, lise öğrencilerinin şiddet davranışını gösterme yaygınlığı incelenmiştir. Araştırma sonucunda, öğrencilerin son bir yıl içinde % 42’sinin (n=1720) en az bir kavga olayına karıştıkları belirtilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Araştırma Komisyonu (2007) tarafından yapılan çalışmada ortaöğretim kurumlarına devam eden öğrencilerin son üç ay ve son bir ay içinde şiddet ile karşılaşma durumları incelenmiştir. Araştırma bulguları, ergenlerin % 18,9’nun son üç ay içinde şiddetle karşılaştıklarını ve % 14.4’nün son bir ayda şiddetle karşılaştıklarını ortaya koymuştur. Ergenlerin şiddete başvurma durumları incelendiğinde ise, son üç ay içinde % 29,3’ünün ve son bir ay içinde % 25’inin şiddete başvurduğu bulunmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı (2003)’nın yapmış olduğu bir çalışmada ise gençler arasındaki saldırganlık ve şiddet olayları daha çok adli kayıtlara geçmiş suç oranlarıyla ilişkilendirilmiştir. Bu açıdan erkek öğrencilerin adli kayıtlara geçmiş suç oranları % 28.2 iken kızlarda % 1.5 olarak bulunmuştur. Aynı zamanda liselerde bu oran % 14.3 iken ilköğretim okullarında % 15.3 olduğu gözlenmiştir. Bu bulgular araştırmacıları okullardaki şiddet içeren olaylarla ilgili çalışmalara yöneltmiştir. Ergenlerde şiddet, saldırganlık ve suç işleme davranışlarına ilişkin risk faktörlerinin neler olduğunu inceleyen araştırmacılar, bu tür davranışların hem genetik hem de birtakım çevresel etkenlerin bir sonucu olduğunu ortaya koymuşlardır (Cole, 1995; Dahlenberg, 1998, 2001; Dishion, McCord & Poulin, 1999; Dusenbury, Falco & Lake, 1997; Garbarino, 1999; Mayer, 2001; Peterson, Capaldi & Bank, 1991; Sutton, Cowen, Crean, Wyhman & Work, 1999; Tolan, Gorman-Smith, Huesmann & Zelli, 1997). Kişisel faktörler, akran ve okul faktörleri, çevresel ve bölgesel faktörlerin yanı sıra aileye ait faktörlerin ergenlerdeki şiddet davranışının ortaya çıkmasında önemli bir rol oynadığı gözlenmiştir. Özellikle çocuk ve bakıcı ya da ebeveynler arasında sıcak ilişkinin olmaması, anne babaya ait problem davranışlar (antisosyal nitelikteki davranışlar ya da alkol ve uyuşturucu kullanımı vb.) ya da anne babanın çocuk yetiştirme uygulamaları (çocuğun disiplini ve denetimi) ve yetersiz aile işlevlerinin (iletişim, uyum ve aile üyelerinin çatışması ya da şiddet) ergenlerde görülen şiddet davranışıyla ilişkili olduğu yönünde bulgular elde edilmiştir AVCI, GÜRÇAY / Şiddet Davranışı Gösteren ve Göstermeyen Ergenlerin Ailelerinin Aile... • 49 (Boulter, 2004; Dahlenberg, 1998; Doğan, 2001; Gorman-Smith, Tolan, Zelli & Huesmann, 1996; Gorman-Smith, Henry & Tolan, 2004; Patterson, Stouthamer-Loeber, 1984; Tolan, 2001). Tolan ve arkadaşlarının (1997) yapmış olduğu bir çalışmada, aile işlevlerinin şiddet ve suç işleme davranışını yordadığı belirlenmiştir. Şiddet ve suç eylemlerine karışan ve karışmayan ergenlerin aile işlevlerinin karşılaştırıldığı bir başka çalışmada ise, iki grup arasında anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır. Şiddet ve suç eylemlerine karışan ergenlerin ailelerinde böyle davranışlar göstermeyen ergenlerin ailelerine göre, ebeveyn-çocuk arasında düşük düzeyde bağlılık olduğu ve ergen denetiminde problem yaşandığı belirlenmiştir (Gorman-Smith ve ark., 1996). Lise öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırmada ise, aile bireylerinin problem çözme konusunda yetersiz kalmasının ergenin yıkıcı davranışlar sergilemesinde önemli olduğu saptanmıştır. Ayrıca aile içinde davranış kontrolünde yaşanan problemlerin, ergenin saldırgan davranışlar göstermesinde ve sosyal sorunlar yaşaması üzerinde açıklayıcı olduğu bulunmuştur. Ailenin genel işlevlerinde yaşanan problemlerin ise, ergenin suça yönelik davranışlarını yordadığı saptanmıştır (BahçivanSaydam & Gençöz, 2005). Öte yandan şiddet davranışı için bir diğer yordayıcı değişken de öfke duygusudur. Ailede öfke, şiddet, gerginlik taşıyan olumsuz bir duygusal ortamın varlığı, çocuğun da toplumsal ilişkilerinde olumsuz duygulanım göstermesine neden olmaktadır (Graner, Jones & Miner, 1994’ten Akt. İnanç, Bilgin & Atıcı, 2004). Kashani ve Confield (1995), 6-12 yaş arası çocukların aile işlevlerini algılayışları ile öfkelerini ifade etme biçimleri arasındaki ilişkiyi araştırmışlardır. Araştırma sonucunda çocukların, öfkeyi ifade etmeyi küçük yaştan itibaren öğrendikleri belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar, dışa yönelik öfkenin ailede ve sosyal destek sisteminde bir problemin varlığına işaret ettiğini göstermiştir. Benzer şekilde Masalcı (2000) babanın öfke anındaki davranış tarzı ile çocuğun saldırganlık davranışı arasında ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Bir başka çalışma ise, anne-babaların saldırganlıkları ile ergenlerin saldırganlıkları arasında ilişki olduğunu ve anne-babaların saldırganlık düzeyi arttıkça ergenlerin saldırganlık düzeylerinin de arttığını ortaya koymuştur (Karataş, 2002). Hankins ve Hankins (1988) ise, öfke duygusunun ifade edilişinin öğrenmeye bağlı olması nedeniyle kişiden kişiye değiştiğini ve çocuğun öfkelenince göstermiş olduğu davranışların, aileden ve çevreden öğrenilen davranışlar olduğunu ileri sürmüşlerdir (Akt: Balkaya, 2001). 50 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Ebeveynlerin öfkelerini ifade etme tarzlarının çocuk-ebeveyn ilişkisindeki rolü, tam olarak tanımlanmamasına karşın bugüne kadar yapılan araştırmalar, öfke ile ardından gelen zorlayıcı ve zararlı ebeveyn davranışları arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştur. Novaco (1975) ve Vasta (1982) ebeveynlerin çocuklarına karşı olan kontrolsüz öfkelerinin çocuğun fiziksel şiddete başvurmasıyla yüksek düzeyde ilişkili olduğunu belirtmişlerdir (Akt: Furlong & Smith 1998). Kolko, Oommen ve Paul (2002) araştırmalarında benzer sonuçlara ulaşmışlardır. Rodrigez ve Green (1997) araştırmalarında, çocukların şiddete başvurmasında, öfke ifade şekillerinin önemli olduğunu vurgulamaktadırlar. Ailenin sınırlı öz denetiminin, katı disiplininin ya da yüksek öfke düzeyinin şiddete yönelik davranışlar açısından yüksek risk faktörleri olduğu belirtilmektedir (Kolko, 1996). Özetlenen araştırma bulgularından anlaşılabileceği gibi son yıllarda şiddet olayları ve özellikle ergenlerin şiddete yönelik davranışları güncel bir konuya işaret etmektedir. Bu konunun yurt dışı literatürde tüm yönleri ile incelenmesine karşın Türkiye’de bu konudaki araştırmaların henüz başlangıç aşamasında olduğu, problemi tanımlama ve çözümlere ışık tutmaktan uzak olduğu dikkat çekmektedir. Dolayısıyla ailenin, ergenlerin şiddete yönelmesinde temel risk faktörlerini barındıran bir ortam olması bu araştırmada ele alınan bir konudur. Ergenlerde şiddete yönelik davranışları ortaya çıkaran koşulları, şiddete yol açan risk faktörlerini belirlemek, bu bulgular ışığında önleme programı ve projelerini planlamak; çocuklar, ergenler, aileler ve eğitimciler açısından oldukça önemli ve güncel görünmektedir. Bu noktadan hareketle araştırmanın temel amacı; şiddet davranışı gösteren ergenlerin aileleri ile şiddete yönelik davranışlar göstermemiş ergenlerin aileleri arasında aile işlevleri, aile üyelerinin öfke ve öfke ifade tarzları, ailedeki problem davranışlar, alkol kullanımı ve suça yönelik davranışların gözlenme sıklığı açısından bir farklılaşma olup olmadığını incelemektir. Yöntem Çalışma Grubu Şiddet Davranışı Gösteren Ergenlerin Aileleri: Bu grup, Adana ili merkez ilçelerinde (Seyhan ve Yüreğir) bulunan liselerde öğrenim gören, okul kuralları çerçevesinde herhangi bir şiddet olayına karışmış ve disiplin cezasına çarptırılmış veya şiddet olaylarına karıştığı için Adana Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesince hakkında yasal işlem yapıl- AVCI, GÜRÇAY / Şiddet Davranışı Gösteren ve Göstermeyen Ergenlerin Ailelerinin Aile... • 51 mış 14-18 yaş arası 47 erkek 7 kız ergenin aile bireylerinden oluşturulmuştur. Çalışma grubu, 26 kadın (anne) ve 28 erkek (20 baba ve 8 erkek kardeş) toplam 54 kişiden oluşmuştur ve yaş ortalaması 42.2’dir. Bu grupta yer alan aile bireylerinin 32 (% 59.3)’si ilköğretim mezunu, 12 (% 22.2)’si okuryazar değil, 6 (% 11.1)’sı okuryazar ve 4 (% 7.4)’ü lise mezunudur. Aile bireyleri araştırmaya gönüllülük temelinde katılmışlardır. Karşılaştırma Grubunda Yer Alan Ergenlerin Aileleri: Okul kuralları ve yasalar çerçevesinde herhangi bir şiddet olayı içerisinde yer almamış 14-18 yaş arası ergenlerin aile bireylerinden (anne, baba veya kardeş) oluşturulmuştur. Bu grupta yer alan ergenlere kişisel bilgi formu uygulanmış ve yaş, sosyoekonomik düzey, sınıf düzeyi gibi birtakım değişkenler açısından şiddet davranışı gösteren ergenler ile benzer özellikler göstermesine dikkat edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin bu gruba dahil edilmesinde sınıf rehber öğretmeninin ve okul psikolojik danışmanının görüşlerinden yararlanılmıştır. Bu grup, 47 erkek ve 7 kız olmak üzere toplam 54 ergenin aile bireylerinden oluşturulmuştur. Araştırmaya katılan aile bireylerinin 29 kadın (28 anne, 1 kız kardeş) ve 25 (25 baba) erkektir. Aile bireylerinin yaş ortalaması ise 44’tür. Aile bireylerinin öğrenim düzeyleri incelendiğinde, 30 (% 55.6)’u ilköğretim, 12 (% 22.2)’si lise, 8 (% 14.8)’i üniversite mezunu, 3 (% 5.6)’ünün okur yazar ve 1’inin (% 0.9) okuryazar olmadığı saptanmıştır. Bu aileler bireyleri ile de gönüllülük temelinde görüşmeler yapılmıştır. Veri Toplama Araçları Kişisel Bilgi Formu: Bu formda, araştırmaya katılan ailelerin; ana-baba eğitim düzeyi, ailedeki çocuk sayısı, ailenin ekonomik durumu, aile özellikleri (tam, parçalanmış ya da ana babanın olmadığı), aile üyelerinin alkol kullanımı, suça yönelik davranışları ve psikolojik rahatsızlıkları olup olmadığına ilişkin maddeler yer almaktadır. Yapılandırılmış bir görüşme formu niteliğinde hazırlanan bu formun içeriği temel alınarak ergen aileleri ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Sürekli Öfke-Öfke İfade Tarzı Ölçeği (SÖÖTÖ): Özgün adı “StateTrait Anger and Anger Expression Style Scale” olan bu ölçek Spielberger (1988) tarafından öfke duygusunu ve öfke ifade tarzlarını ölçmek amacıyla geliştirilmiştir. Ölçeğin Türkçeye uyarlama çalışması Özer (1994) tarafından yapılmıştır. Ölçek 34 madde ve dört alt ölçekten oluşmaktadır. Sürekli öfke alt ölçeği (10 madde) kişinin genel- 52 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ de ne hissettiği ve ne derece öfke yaşadığıyla ilgilidir. Öfke ifade tarzı alt ölçekleri ise, kontrol altına alınmış öfke (Öfke/Kontrol, 8 madde), dışavurulan öfke (Öfke/Dışa Yönelik, 8 madde) ve içte tutulan öfke (Öfke/İçe Yönelik, 8 madde). Bu alt ölçekler, kişinin genelde öfkesini dışa vurma (Öfke/Dışa yönelik), içte tutma (Öfke/içe yönelik) ve kontrol etme (Öfke/kontrol) eğilimlerini ölçmek üzere geliştirilmiştir. Ölçek “hemen hiçbir zaman (1)” ve “hemen her zaman (4)” arasında değişen dörtlü likert tipi bir kendini değerlendirme ölçeğidir. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 34, en yüksek puan ise 136’dır (Özer, 1994). Literatür incelendiğinde ölçeğin bugüne kadar yurt içi ve dışında pek çok çalışmada kullanıldığı görülmektedir (Çeçen, 2006; Esen & Çelikkaleli, 2008) Bu araştırma kapsamında ölçeğin geçerlik ve güvenirliği incelenmiştir. Ölçüt bağıntılı geçerlik için öfke ile ilişkili olduğu gösterilmiş olan “saldırganlık” davranışını ölçmek için Kocatürk (1982) tarafından geliştirilen “Saldırganlık Envanteri” kullanılmıştır. Saldırganlık Envanteri puanları ile Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği puanları arasında (r=.33; p<.01) düzeyinde pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. İki ölçek arasında pozitif yönde ilişki belirlenmesi, ölçeğin ölçüt bağıntılı geçerliliği için bir kanıt olma niteliğindedir. Güvenirlik çalışması kapsamında içtutarlık katsayılarına bakıldığında, sürekli öfke için .72, öfke kontrol için .76, dışa yönelik öfke için .69 ve içe yönelik öfke için .72 olduğu gözlemlenmiştir. Test-tekrar-test güvenirlik katsayıları ise, sürekli öfke alt ölçeği için .71, öfke kontrol alt ölçeği için .70, dışa yönelik öfke alt ölçeği için .72 ve içe yönelik öfke alt ölçeği için .68 olarak bulunmuştur. Aile Değerlendirme Ölçeği (ADÖ): Özgün adı “Family Assessment Device” (FAD) olan bu ölçek Epstein, Baldwin ve Bishop (1983) tarafından aile fonksiyonlarını ölçmek amacı ile geliştirilmiştir. Problem çözme, iletişim, roller, duygusal tepki verebilme, duygusal katılım, davranış kontrolü, genel işlevler olmak üzere 7 alt ölçek ve 60 madde içermekte ve aile üyelerinin kendi ailelerine ilişkin algılarını değerlendirmektedir. ADÖ’de bu yedi alt ölçeğin yanı sıra ayrıca toplam puan üzerinden bir değerlendirme yapılmamaktadır. On iki yaş üzerindeki tüm aile bireylerine uygulanabilen bu ölçekte puanlar 1.00 (sağlıklı) ile 4.00 (sağlıksız) arasında değişmektedir. 2.00’nin üzerindeki puan ortalamaları aile işlevlerinde sağlıksızlığa doğru bir gidiş AVCI, GÜRÇAY / Şiddet Davranışı Gösteren ve Göstermeyen Ergenlerin Ailelerinin Aile... • 53 olduğunu göstermektedir. Özgün formuyla yapılan çalışmada ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayısı .78 olarak bulunmuştur. ADÖ ’nün alt testleri için Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayıları ise problem çözme için .74; iletişim için .75; roller için .72; duygusal tepki verebilme için .83; duygusal katılım için .78; davranış kontrolü için .72; genel işlevler için ise .92 olarak bildirilmektedir (Epstein, Baldwin & Bishop, 1983). Bu çalışmada ölçeğin Bulut (1990) tarafından yapılan Türkçe uyarlaması kullanılmıştır. Ölçeğin test tekrar test güvenirlik katsayısının .89, alt testler için İç tutarlık katsayıları ise, .38 ile .86 arasında değiştiği saptanmıştır. İşlem Araştırmanın uygulamaları, Adana ili merkez ilçelerinde (Seyhan ve Yüreğir) bulunan liselerde ve Adana Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’nde gerçekleştirilmiştir. Adana Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’ndeki uygulamalar araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiştir. Liselerdeki uygulamalar ise, araştırmacı ve araştırmacının uygulamaların nasıl yapılacağı konusunda bilgi verdiği, okul psikolojik danışmaları tarafından gerçekleştirilmiştir. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile bireyleri ile Adana Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’nde araştırmacı tarafından 37 görüşme yapılmıştır. Okullarda yapılan uygulamaların 7’si araştırmacı geriye kalan 10’u ise okul psikolojik danışmanları tarafından gerçekleştirilmiştir. Karşılaştırma grubunda yer alan aile bireyleri ile yapılan görüşmelerin 28’si araştırmacı; geriye kalan 26’sı ise okul psikolojik danışmanları tarafından gerçekleştirilmiştir. Ailelere çalışmanın kapsamıyla ilgili bilgi verildikten sonra, kimliklerinin gizli kalacağı ve gönüllüğün esas alındığı belirtilmiştir. Görüşmeler bireysel olarak yapılmış ve yaklaşık 40 dakika sürmüştür. Görüşmelerde kişisel bilgi formu, Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzları Ölçeği ve Aile Değerlendirme Ölçeği’nde yer alan sorular araştırmacı tarafından katılımcılara yöneltilmiş ve katılımcıların anlamakta güçlük çektikleri maddelerde açıklama yapılmıştır. Şiddet davranışı gösteren ve karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin ailelerinin aile işlevleri yönünden farklılık gösterip göstermediğini incelemek amacıyla bağımsız grupların karşılaştırılmasında kullanılan T-Testi uygulanmıştır. Aile bireylerinin alkol kullanımı açısından gruplar arasında farklılık olup olmadığını incelemek amacıyla Kay-Kare Testi kullanılmıştır. 54 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Bulgular Şiddet Davranışı Gösteren Ergenler ile Karşılaştırma Grubunda Yer Alan Ergenlerin Ailelerinin Aile İşlevlerine İlişkin Bulgular Şiddet davranışı gösteren ve karşılaştırma grubundan elde edilen verilerin normal dağılım sayıtlısı karşıladığı görülmüştür. Şiddet davranışı gösteren ve karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin ailelerinin aile işlevleri yönünden farklılık gösterip göstermediğini incelemek amacıyla uygulanan T-Testi sonuçları Tablo 1’de verilmiştir. Tablo 1. Şiddet Davranışı Gösteren Ergenler ile Karşılaştırma Grubunda Yer Alan Ergenlerin Ailelerinin Aile Değerlendirme Ölçeği’nden Aldıkları Puanların n, x, Ss ve “t” Değerleri Grup n x Ss Şiddet Davranışı Gösteren 54 14.20 3.43 Karşılaştırma Grubu 54 8.91 2.58 Şiddet Davranışı Gösteren 54 21.46 3.94 Karşılaştırma Grubu 54 13.89 3.77 Şiddet Davranışı Gösteren 54 30.63 4.08 Karşılaştırma Grubu 54 18.76 4.22 Duygusal Tepki Verme Şiddet Davranışı Gösteren 54 15.37 3.74 Karşılaştırma Grubu 54 9.57 2.75 Gereken İlgiyi Gösterme Şiddet Davranışı Gösteren 54 18.28 3.92 Karşılaştırma Grubu 54 13.04 2.50 Davranış Kontrolü Şiddet Davranışı Gösteren 54 20.37 4.07 Karşılaştırma Grubu 54 14.94 3.22 Şiddet Davranışı Gösteren 54 27.09 6.56 Karşılaştırma Grubu 54 15.96 3.81 Problem Çözme İletişim Roller Genel İşlevler t 9.07* 10.21* 14.86* 9.17* 8.28* 7.68* 10.77* * p<.01 Tablo 1’de görüldüğü gibi ADÖ’nün alt ölçekleri, problem çözme [t (100) = 9.07; p<.001], aile içi iletişim [t (106) = 10.22; p<.001], rol dağılımları [t (106) = 10.22; p<.001], duygusal tepki verebilme [t(106) = 9.17; p<.01], gereken ilgiyi gösterebilme [t (90) = 8.28; p<.01], davranış kontrolü [t (106) = 7.68; p<.01], genel işlevler [t (85) = 10.77; p<.01] AVCI, GÜRÇAY / Şiddet Davranışı Gösteren ve Göstermeyen Ergenlerin Ailelerinin Aile... • 55 açısından şiddet davranışı gösteren ergenlerin aileleri ile karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin aileleri arasında anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin problem çözmede (x= 14.02, ss = 3.43), aile içi iletişimde (x= 21.46, ss = 3.94), rol dağılımlarında (x= 30.63, ss = 4.08), duygusal tepkilerinde (x=15.37, ss = 3.74), gereken ilgiyi göstermede (x= 18.28, ss = 3.92), davranışlarını kontrol edebilmede (x= 20.37, ss = 4.07) ve genel işlevlerde (x= 15.96, ss = 6.56) yaşadıkları problemlerin şiddet davranışı göstermeyen ergenlerin problem çözmede (x= 8.91, ss = 2.58), aile içi iletişimde (x= 13.89, ss = 3.77), rol dağılımlarında (x= 18.76, ss = 4.22), duygusal tepkilerde (x=9.57, ss = 2.75), gereken ilgiyi göstermede (x= 13.04, ss = 2.50), davranışlarını kontrol edebilmede (x= 14.94, ss = 3.22) ve genel işlevlerde (x= 15.96, ss = 3.81) yaşadıkları problemlere göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Şiddet Davranışı Gösteren Ergenler ile Karşılaştırma Grubunda Yer Alan Ergenlerin Ailelerinin Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzlarına İlişkin Bulgular Şiddet davranışı gösteren ergenler ve karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin ailelerinin öfke düzeyleri ve öfke ifade tarzları arasında fark olup olmadığını incelemek amacıyla uygulanan T-Testi sonuçları Tablo 2’de verilmiştir. Tablo 2. Şiddet Davranışı Gösteren Ergenler ile Karşılaştırma Grubunda Yer Alan Ergenlerin Ailelerinin Sürekli Öfke, İçe Yönelik Öfke, Dışa Yönelik Öfke ve Öfke Kontrol Alt Ölçeklerinden Aldıkları Puanların n, x, Ss ve “t” Değerleri Grup n x Ss Sürekli Öfke Şiddet Davranışı Gösteren 54 25.57 6.79 Karşılaştırma Grubu 54 18.06 4.94 İçe Yönelik Öfke Şiddet Davranışı Gösteren 54 18.43 3.95 Karşılaştırma Grubu 54 14.41 3.46 Dışa Yönelik Öfke Şiddet Davranışı Gösteren 54 16.96 5.49 Karşılaştırma Grubu 54 13.30 3.74 Öfke Kontrol Şiddet Davranışı Gösteren 54 20.18 5.99 Karşılaştırma Grubu 54 25.59 5.43 * p<.01 t 6.58* 5.63* 4.06* -4.34* 56 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Tablo 2’de görüldüğü gibi, sürekli öfke [t (96.78) = 10.77; p<.01], içeyönelik öfke [t (106) = 5.26; p<.01], dışa-yönelik öfke [t (93.39) = 4.06; p<.01] ve kontrol edilmiş öfke [t(106) = -4.34; p<.01] açısından şiddet davranışı gösteren ergenlerin aileleri ile karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin aileleri arasında anlamlı faklılıklar olduğu saptanmıştır. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin öfke düzeylerinin (x= 25.57, ss = 6.79), içe-yönelik öfkelerinin (x=18.43, ss = 3.95) ve dışayönelik öfkelerinin (x= 16.96, ss = 5.49) karşılaştırma grubunda yer alan ailelerin öfke düzeylerinden (x= 18.06, ss = 4.94), içe-yönelik öfkelerinden (x=14.41, ss = 3.46), dışa-yönelik öfkelerinden (x= 13.30, ss = 3.74) daha yüksek olduğu bulunmuştur. Öte yandan karşılaştırma grubunda yer alan ailelerin kontrol edilmiş öfkelerinin (x=25.59, ss = 5.99), şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin kontrol edilmiş öfkelerinden (x=20.82, ss = 5.43) daha yüksek olduğu görülmektedir. Şiddet Davranışı Gösteren Ergenler ile Karşılaştırma Grubunda Yer Alan Ergenlerin Ailelerinde Psikolojik Probleme Sahip Olma, Alkol Kullanımı ve Suç İşleme Davranışlarına İlişkin Bulgular Aile bireylerinin psikolojik problemler ve suç işleme davranışlarının görülme sıklığına ilişkin frekans ve yüzde değerleri Tablo 3’te gösterilmiştir. Tablo 3. Şiddet Davranışı Gösteren Ergenler ile Karşılaştırma Grubunda Yer Alan Ergenlerin Aile Bireylerinin Psikolojik Probleme Sahip Olmaya ve Suç İşlemeye İlişkin Frekans ve % Değerleri Değişkenler Şiddet Davranışı Gösteren Karşılaştırma Grubu f % f % Psikolojik Problemi Olan 25 46.3 3 5.6 Psikolojik Problemi Olmayan 29 53.7 51 94.4 Toplam 54 100.0 54 100.0 Suç İşleyen Yok 30 55.6 54 100.0 Suç İşleyen Var 24 44.4 0 0 Toplam 54 100.0 54 100.0 Tablo 3’te görüldüğü gibi şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile üyelerinin % 46.3’nün bir psikolojik probleme sahip olduğu, karşılaştırma gru- AVCI, GÜRÇAY / Şiddet Davranışı Gösteren ve Göstermeyen Ergenlerin Ailelerinin Aile... • 57 bunda yer alan ergenlerin aile üyelerinde ise psikolojik problem görülme sıklığının % 5.6 olduğu görülmektedir. Diğer taraftan gruplarda yer alan bireylerdeki suç işleme davranışları açısından incelendiğinde ise, şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile bireylerinin % 55.6’sının çeşitli suçlardan dolayı adli makamlarca cezalandırıldığı görülmektedir. Karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin aile üyelerinin ise herhangi bir şekilde suç işleme davranışında bulunmadıkları görülmektedir. Gruplar alkol kullanımı açısından karılaştırıldığında ise şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile bireylerinin % 38.9’nun alkol kullandığı, karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin aile bireylerinin ise % 9.3’nün alkol kullandığı saptanmıştır. Alkol kullanımı açısından aileler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olup olmadığını incelemek amacıyla Kay-Kare Bağımsızlık Testi yapılmış ve sonuçlar Tablo 4’te gösterilmiştir. Tablo 4. Şiddet Davranışı Gösteren Ergenler ile Karşılaştırma Grubunda Yer Alan Ergenlerin Aile Bireylerinin Alkol Kullanımına İlişkin Kay-Kare Testi Sonuçları Değişkenler Grup n % Ailede Alkol Kullanan Var Şiddet Davranışı Gösteren 21 38.9 Karşılaştırma Grubu 5 9.3 Şiddet Davranışı Gösteren 33 61.1 Karşılaştırma Grubu 49 90.7 χ² 12.67* Ailede Alkol Kullanan Yok *p<.01 Aile bireylerinin alkol kullanımı açısından şiddet davranışı gösteren ergenlerin aileleri ile karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin aileleri arasında gözlenen bu farkın anlamlı olduğu bulunmuştur [χ² (1) = 12.67, p<.001]. Tartışma Bu çalışmada, şiddet davranışı gösteren ergenlerin aileleri ile şiddet davranışı göstermeyen ergenlerin aileleri, aile işlevleri, öfke ve öfke ifade tarzları, problem davranışlara sahip olma, alkol kullanma ve suç işleme davranışları bakımından incelenmiş ve aileler arasında ele alınan değişkenler açısından şiddet davranışı göstermemiş ergen aileleri lehine önemli farklılıklar olduğu görülmüştür. 58 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Bulgular incelendiğinde şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin aile işlevlerinin, karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin ailelerinden olumlu yönde farklılaştığı görülmektedir. Bu bağlamda, şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin, problem çözme, aile içi iletişim, rol dağılımları, duygusal tepki verebilme, gereken ilgiyi gösterme, davranışlarını kontrol edebilme ve genel işlevler açısından karşılaştırma grubuna göre daha fazla problem yaşadıkları saptanmıştır. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin aile içinde yaşanan problemleri çözmede daha çok güçlükler yaşadıkları gözlenmiştir ve bu bulgunun alanyazınla paralellik gösterdiği görülmektedir (Bahçivan-Saydam & Gençöz, 2005; Donna, Sheila, Xiaoming & Weihua, 1999; Flannery, 2000; Karabıyık, 2003). Ergenler etkili baş etme becerilerini, ailelerinden model alarak ve problem karşısında göstermiş oldukları davranışların aileleri tarafından pekiştirilmesi yoluyla öğrenmektedirler (Page & Page, 2003; Reid, Patterson & Snyder, 2002). Ergenlerin etkili problem çözme becerilerine sahip olmamasının, saldırgan ve şiddete yönelik davranış için yordayıcı bir değişken olduğu belirtilmektedir (Flannery, 2000; Karabıyık, 2003). Ailelerini iletişim ve duygusal tepki verebilme işlevi açısından da şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin daha çok yetersizlik gösterdiği anlaşılmıştır. Bu bulgu; şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin, aile içinde birbirlerine karşı duygu ve düşüncelerini sağlıklı bir şekilde ifade edemediklerini ortaya koymaktadır (Dahlenberg, 1998). Bahçivan-Saydam ve Gençöz (2005) ergenlerin aile içi iletişim kurmada yaşamış oldukları problemlerin ergenin göstermiş olduğu yıkıcı davranışlar üzerinde açıklayıcı olduğunu bulmuşlardır. Aspy, Oman, Vesley, McLeroy, Rodine & Marshall (2004) ergenlerin, şiddet davranışı göstermesinde ve silah taşıması üzerinde aile içi iletişimin önemli bir yordayıcı faktör olduğunu ileri sürmüşlerdir. Özellikle ebeveyn-ergen arasındaki iletişimin olumlu, destekleyici bir yapıya sahip olmasının, gencin kendi ayakları üzerinde durup bağımsız bir kişilik geliştirmesinde önemli olduğu belirtilmektedir (Sümer & Güngör, 1999). Ergenler aile içinde sağlıklı iletişim kuramamaları ve duygularını ifade etme becerilerini kazanamamaları sonucu, sosyal ilişkileri sürdürme ve olumlu sosyal davranışı kazanmada güçlükler yaşamaktadırlar. Öte yandan sonuçlar, şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin, aile içinde mutluluk, üzüntü, kızgınlık, kırgınlık gibi duyguları ifade etmede yetersiz olduklarını ortaya koymaktadır. Bireylerin öfke ve benzer duygularını ifade etmede güçlük yaşamalarının bu duyguların içe atılmasına ve depresyon gibi duygulanım bozukluklarının ortaya çıkmasına neden olduğu bilinmektedir (Bahçivan-Saydam & Gençöz, 2005). AVCI, GÜRÇAY / Şiddet Davranışı Gösteren ve Göstermeyen Ergenlerin Ailelerinin Aile... • 59 Şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin, karşılaştırma grubunda yer alan ergen ailelerine göre daha fazla rol karmaşası yaşadıkları anlaşılmıştır. Bu bulgu Gorman-Smith, Tolan ve Henry (2000) araştırma bulgularıyla tutarlılık göstermektedir. Ailelerde eşit ve dengeli rol dağılımının olmaması sonucu, ergenlerin kurallara uyma, iş bölümü yapma, sorumluluk bilincini kazanma, bağımsız bir kişilik geliştirme ve olumlu benlik algısı geliştirmede problemlerle karşılaşabilecekleri ileri sürülmektedir. Ayrıca sağlıklı ailelerde roller açık, belirgin ve birbirini tamamlar niteliktedir. Bu tip ailelerde roller mümkün olduğunca esnek yapıdadır. Bu bağlamada ailenin eşit ve dengeli rol dağılımlarına sahip olmasının ergenin suç işleme davranışı için koruyucu bir faktör olduğu görülmektedir (Gorman-Smith ve ark., 2000). Ailenin gereken ilgiyi gösterebilme işlevi açısından, şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinde, birbirlerine karşı ilgi, bakım ve sevgi göstermede problemler yaşandığı anlaşılmaktadır. Bu bulgu diğer araştırma sonuçlarını destekler niteliktedir (Doğan, 2001; Gorman-Smith ve ark., 1996; Gorman-Smith, Tolan, Loehar & Henry 1998; Loeber & Stouthamer-Loeber, 1986’dan Akt. Dahlenberg, 1998). Doğan (2001) ve Gorman-Smith ve arkadaşları (1998) aile içi ilişkilerde ilgisizlik, ihmal ve reddedilme yaşantıları bu ortamda yetişen çocukların antisosyal ve saldırgan davranışlara yönelmeleri için büyük bir risk oluşturduğunu belirtmişlerdir. Gorman-Smith ve arkadaşları (1996) ebeveyn-çocuk arasında şefkat ilişkisiyle gelişen bağlılık güdüsünün olmamasından dolayı bu tip yaşantıların çocukta veya ergende saldırganca veya düşmanca duygulara doğrudan yol açtığını belirtmektedirler. Ebeveynlerin çocuklarına karşı ihmalkâr ve ilgisiz davranması, çocuğun psikolojik durumu üzerinde yıkıcı etkilere sahip olabilmektedir. Bu tip aile ortamlarında yetişen çocuklar, ebeveynlerinden şefkat alamadığı için acı çekmekte ve kendilerini güvende hissetmemektedirler (Garbarino, 1999). Aile içinde ihmal edilen çocukların, aile içinde fiziksel şiddete maruz kalan çocuklardan daha çok şiddet davranışı sergilediğini ileri süren çalışmalar da bulunmaktadır (Widom, 1989’dan Akt. Dahlenberg, 1998). Aile bireyleri için davranış standartları, kurallar belirleme ve disiplin sağlama biçimleri açısından şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin yetersizlik gösterdikleri gözlenmiştir. Aile içinde sağlıklı davranış kurallarının oluşturulmamış olması ya ilgisiz ya da çok katı ana-baba tutumları ile kendini göstermektedir. Bu açıdan bu bulgu, BahçivanSaydam ve Gençöz, (2005), Garbarino, (1999), Patterson, Chamberlain 60 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ ve Reid (1982’den Akt. Dahlenberg, 1998), Patterson ve StouthamerLoeber (1984), Gorman-Smith ve arkadaşları (1996)’nın araştırma sonuçlarıyla tutarlılık göstermektedir. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile işlevlerinde problem yaşamasının alanyazınla tutarlı olduğu görülmektedir (Bahçivan-Saydam & Gençöz, 2005; Dahlenberg, 1998; Gorman-Smith ve ark., 1996; Gorman-Smith ve ark., 2000). Bahçivan-Saydam ve Gençöz (2005) ailenin genel aile işlevlerinde problemler yaşanmasının ergenlerin suça yönelik davranışları üzerinde açıklayıcı olduğunu belirtmişlerdir. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile işlevlerinde gözlenen yetersizliklerin, bu ergenlerin sosyal ve bilişsel beceriler geliştirmelerini olumsuz yönde etkilediği, başkalarına yönelik düşmanca niyet yüklemelerine ve saldırganca davranmaya yönelttiği belirtilmektedir (Tolan, 2001). Ergenlerin davranışlarını kontrol etmede problemlere sahip olması diğer ergenlerle arkadaşlık kurmada zorluklar yaşamasına neden olabilmektedir (Amodei & Scott, 2002). Bu nedenle ergenlerin içinde bulundukları ailelerin işlevlerini yeterli düzeyde gerçekleştirememesinin, antisosyal akran gruplarına karışma riskini arttırdığı ileri sürülmektedir (Henry, Tolan & Gorman-Smith, 2001; Tolan, 2001). Bu araştırmada yapılan bir diğer inceleme, öfke ve öfke ifade tarzlarıyla ilgilidir. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin öfke düzeylerinin, içe yönelik ve dışa yönelik öfkelerinin karşılaştırma grubuna göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bu sonuç, Gümüş (2000) ve Fryxell (2000)’in araştırma bulgularını desteklemektedir. Yapılan çalışmalarda ana-babaları öfkeli davranışlar gösteren ergenlerin öfke ve saldırganlık düzeylerinin yüksek olduğu bulunmuştur. Ebeveynlerin yüksek düzeyde öfkeli olmasının zorlayıcı ve istismar edici ebeveyn uygulamalarını beraberinde getirdiği ortaya konmuştur (McKay, Flanning, Paleg & Landis, 1996; Reid ve ark., 2002). Ayrıca şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile üyelerinin öfkelerini kolaylıkla dışa yönelttikleri söylenebilir. Bu bulgu, benzer araştırma sonuçları ile tutarlıdır (Kolko, 1996; Peterson, Ewigman & Vandiver, 1994). Araştırma bulguları ebeveynlerin çocuğa karşı öfkelerini kontrol edememelerinin çoğunlukla çocuğa fiziksel şiddet uygulamayla ilişkili olduğunu göstermektedir (Kolko, 1996). Başka bir çalışmada da ebeveynlerin öfke ifadesinin ve geriliminin, çocuğa fiziksel şiddet uygulama potansiyelini yordamada etkili olduğu belirtilmiştir (Rodriguez & Green, 1997). Karataş (2002) yaptığı çalışmada yüksek düzeyde saldırgan AVCI, GÜRÇAY / Şiddet Davranışı Gösteren ve Göstermeyen Ergenlerin Ailelerinin Aile... • 61 anne-babalara sahip çocukların saldırganlık düzeylerinin de yüksek olduğunu saptamıştır. Ebeveynler öfkelendiği zaman, fiziksel şiddeti çocuklarına bir disiplin sağlama yöntemi olarak kullanmaktadırlar. Dolayısıyla, çocuklar fiziksel şiddeti bir problem çözme mekanizması olarak öğrenmektedir (American Counseling Association, 1996). Sonuç olarak aile üyelerinin dışa yönelik öfkelerinin yüksek olmasının, öfkelerini saldırganca veya şiddete yönelik davranışlar sergilemeleriyle ilişkili olduğu görülmektedir. Bu tip ailelerde yetişen çocukların öfkelerini yıkıcı bir biçimde ifade etmeyi ve şiddet davranışını ebeveynlerinden model alarak öğrendiği ve ev dışında sergilemiş olduğu saldırgan davranışların ebeveynleri tarafından pekiştirilmesi yoluyla devam ettirildiği anlaşılmaktadır. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinde aile bireylerinin içe yönelik öfkelerini karşılaştırma grubuna göre daha fazla içe attıkları ortaya çıkmıştır. Aile üyelerinin içe yönelik öfke düzeylerinin yüksek olması, aile üyelerinde depresyon ya da somatik şikâyetler gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bu bulgunun, ailenin duygusal tepki verebilme işlevi açısından yetersizlik yaşamasıyla da tutarlı olduğu görülmektedir. Öte yandan karşılaştırma grubunda yer alan ailelerin öfkelerini kontrol edebildikleri ortaya çıkmıştır. Bu bulgu karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin aileleriyle daha sağlıklı bir şekilde iletişim kurabildiklerini, duygularını sağlıklı bir şekilde ifade edebildiklerini gösterebilir. Bu bağlamda, bu tip ailelerde yetişen ergenler, iletişim becerilerini, duygularını ifade edebilme becerilerini ve problem çözme becerilerini geliştirebilmektedirler. Literatür incelendiğinde, saldırgan ve şiddet davranışı gösteren ergenler üzerine odaklanan çalışmalar, bu tip ergenlerin öfkelerini kontrol etmede, problem çözme, empati ve iletişim kurabilme becerilerinde problem yaşadıklarını ortaya koymaktadır (Fryxell, 2000; Hollenhorst, 1998). Aile üyeleri psikolojik probleme sahip olma açısından karşılaştırıldığında, şiddet davranışı gösteren ergenlerin psikolojik probleme sahip aile bireyleri oranının, karşılaştırma grubunda yer alan aile bireylerine göre daha fazla olduğu görülmüştür. Bu bulgunun, antisosyal, suç işleme ve şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinde psikolojik açıdan problemli üyelerin bulunduğu yönünde daha önce yapılan bazı çalışmalarla tutarlı olduğu görülmektedir (Miller, Martin & Schamess, 2003; Reid et al., 2002; Richman & Fraser 2001; Webster-Stratton 1988’den Akt. Moeller, 2001). Webster-Stratton (1988) ebeveynde görülen depresyon 62 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ ile çocukta görülen dışsallaştırma problemleri arasında bir bağ olduğunu belirtmesine rağmen Frick, Lahey, Loeber, Stouthamer-Louber, Chirst ve Hanson (1992) herhangi bir ilişki olmadığını ileri sürmektedirler (Akt. Moeller, 2001). Ebeveynlerden birinin psikolojik probleminin bulunması, çocuğu gözleme ya da kontrol etmede problemler yaşanmasına neden olabilmektedir (Dahlenberg, 1998). Şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile bireylerinin karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin aile bireylerine göre daha fazla alkol kullandığı saptanmıştır. Bu bulgu diğer araştırma sonuçlarını destekler niteliktedir (Corvo & Williams 2000; Dahlenberg, 1998; Gümüş, 2000). Corvo ve Williams (2000) ve Dahlenberg (1998) ebeveynlerin alkol kullanımının ergenin şiddet davranışı ve silah taşıması üzerinde açıklayıcı olduğunu ve bu tip ebeveynlerin düşük düzeyde çocuk yetiştirme becerilerine sahip olduğunu belirtmişlerdir. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile bireylerinin, karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin aile bireylerine göre daha fazla suç işleme davranışı göstermiş olduğu saptanmıştır. Bu bulgu literatürdeki çalışmaları destekler niteliktedir (Corvo & Williams 2000). Bu veriler, şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile üyelerinin de benzer şekilde şiddete dayalı suç işleme davranışı göstermiş olduğunu ortaya koymaktadır. Corvo ve Williams (2000) şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinde suç işleme davranışının ergenin şiddet davranışına karışmasında açıklayıcı olduğunu vurgulamaktadırlar. Farrington (1989) ebeveynlerin suç işleme davranışının, ergenlik dönemindeki saldırganlık ve suç işleme davranışını yordadığını belirtmiştir (Farrington, 1989’dan Akt. Moeller, 2001). Sosyal Öğrenme Kuramı’na göre aileler şiddet davranışına model olarak ya da şiddet davranışını pekiştirerek ergenin şiddet davranışını öğrenmesini sağlayabilmektedir. Ebeveynlerdeki şiddet davranışını gözleme, çocukların amaçlarına ulaşabilmek için şiddeti kabul edilebilir ve etkili bir yöntem olarak öğrenmesine neden olabilmektedir (Brendgen, Vitaro, Tremblay & Wanner, 2002). Bu araştırma şiddet davranışı gösteren ergenlerin aileleri ve karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin aileleri arasında aile işlevleri, sürekli öfke ve öfke ifade tarzlar, aile bireylerinin problem davranışları, alkol kullanımı ve suç işleme davranışları açısından önemli bulgular ortaya koymakla birlikte bazı sınırlılıklara da sahiptir. Aile bireylerinin problem davranışları, alkol kullanımı ya da suç işleme davranışları yapılan görüşmelerde bu bireylerin sözel ifadelerine göre değerlendirilmesi üç maddeyle ölçülmüş olması bir sınırlılıktır. Ayrıca gerek şiddet davra- AVCI, GÜRÇAY / Şiddet Davranışı Gösteren ve Göstermeyen Ergenlerin Ailelerinin Aile... • 63 nışı gösteren ergenlerin aile bireylerinin gerekse karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin aile bireylerinin büyük örneklem olmaması bir diğer sınırlılığı oluşturmaktadır. Ancak araştırmada şiddet davranışı gösteren ergenlerin aileleri ile çalışılması, büyük çalışma grubunun oluşturulmasına fırsat vermemiştir. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile işlevlerinin, karşılaştırma grubunda yer alan ergenlerin ailelerine göre daha sağlıksız olduğu, ailelerin doğası gereği yerine getirmeleri gereken işlevleri gerçekleştiremedikleri görülmüştür. Bu tip ailelerin aile işlevlerinde problemler yaşaması ergenlerin sağlıklı sosyal davranışlar geliştirmelerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin “öfke düzeyleri”, “içe yönelik öfkeleri” ve “dışa yönelik öfkeleri” ve “öfke kontrolü konusunda sıkıntı yaşamaları, aile ortamının daha çatışmalı olduğunu gösterebilir. Bu tip aile ortamlarında ergeninin duygu ve davranışlarını olumsuz yönde etkilediği düşünülebilir. Ayrıca aile üyelerinin “psikolojik probleme sahip olması”, “alkol kullanımı” ve “suç işleme davranışları” açısından şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinde alkol kullanımının daha yaygın olduğu ve psikolojik probleme sahip aile üyelerinin daha fazla bulunduğu gözlenmiştir. Bu iki özellik ebeveynlerin olumsuz çocuk yetiştirme uygulamalarını kullanmalarına neden olabilmekte ve ergenler aile içinde olumsuz ebeveyn tutumlarına maruz kalabilmektedirler. Bununla birlikte ailelerin şiddete dayalı suç işleme davranışlarının yaygın olduğu ve ergenlerin de benzer durumlarda bulunma eğiliminde oldukları anlaşılmaktadır. Sonuç olarak şiddet davranışı gösteren ergenlerin karşılaştırma grubunda yer alan ailelere göre aile işlevleri, sürekli öfke ve öfke ifade tarzları, problem davranışlar, alkol kullanımı ve suç işleme davranışları bakımından daha çok sıkıntı yaşadıkları gözlenmiştir. Bu bulgulardan yola çıkılarak şiddet davranışını önleme ve müdahale etme çalışmalarında sadece ergenler ile çalışılmamalı aynı zamanda ailelere de yer verilmelidir. Ergenlerdeki şiddet davranışını önlemek ve bununla başa çıkabilmek için sivil toplum kuruluşları, okul psikolojik danışmanları ve diğer uygulamacılar tarafından aileye yönelik öfke yönetimi ve aile içi problem çözme, iletişim, duygusal tepki verebilme, rol dağılımları, davranışları kontrol edebilme, ergene gereken ilgiyi gösterebilmeyi içeren koruyucu, önleyici ve müdahale edici programlar hazırlanabilir. Ayrıca okul psikolojik danışmanları ve diğer uygulayıcılar, şiddet davranışı gösteren ergenlere yönelik öfke yönetimi, problem çözme ve iletişim becerilerini ve sağlıklı baş etme becerilerini kazandırmaya yönelik beceri eğitimi programları düzenleyebilirler. 64 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ YILMAZ / Devlet Ortaöğretim Okullarında Görev Yapan Öğretmenlerin Örgütsel Adalet Algıları • 65 An Investigation of Violent and Nonviolent Adolescents’ Family Functioning, Problems Concerning Family Members, Anger and Anger Expression Raşit AVCI*, Songül Sonay GÜÇRAY** Abstract The purpose of this study is to (a) investigate the families of violent and nonviolent adolescents in terms of family functioning, trait anger and anger expression, and (b) compare incidence of psychological problems, alcohol usage and delinquent behaviors. The sample consisted of families of both violent (n=54) and nonviolent adolescents (n=54) whose age range was between 14 and 18 years. In order to investigate the anger levels and anger expressions the State-Trait Anger Scale (STAS) was used. Additionally, the McMaster Family Assessment Device (FAD) was used to investigate families’ functions. The data about the problems concerning family members such as alcohol use of family members, having psychological problems and criminal behaviors were collected via ‘Personal Information Form’ prepared by the researcher. In accordance with the purpose of the study, data were analyzed with “t” test and chi-square test. Results showed that families of violent adolescents had more deficits and conflicts in problem-solving, communication, role assignment, affective responsiveness, affective involvement, behavior control and general functioning when compared to the families of nonviolent adolescents. When analyzed in terms of anger, families of violent adolescents scored significantly higher on “trait anger”, “anger-in” and “anger-out” when compared to the families of nonviolent adolescents. Families of nonviolent adolescents had more “anger control” than the other group. Families in the violent group reported more problem behaviors, more use of alcohol and more delinquent behaviors than control group. Key Words Adolescence, Violence, Family Functioning, Anger, Anger Expression Styles. * Correspondence: Raşit AVCI, Ph.D. Candidate, Çukurova University, Faculty of Education, Psychological Counseling and Guidance Department, Balcalı 01330 Adana/Turkey. E-Mail: [email protected]. ** Prof. Dr. Songül Sonay GÜÇRAY, Çukurova University, Faculty of Education, Psychological Counseling and Guidance Department, Balcalı 01330 Adana/Turkey Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri / Educational Sciences: Theory & Practice 10 (1) • Winter 2010 • 65-76 © 2010 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. 66 • EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE The acts of violence have been dramatically increased especially among young people in schools, which has been accepted as a universal problem (Alikasifoğlu, Ercan, Erginöz, Uysal & Kaymak, 2004; Kepenkçi & Çınkır, 2005; Rosenberg Powell & Hammond, 1997; U.S. Department of Education, 2007; Wike & Fraser, 2009; Yell & Rozaski, 2000). In the west, violence among adolescents has increased since the 1980s (Riner & Saywell, 2002). In the USA, 130.000 adolescents whose ages range from 10 to 17 years were arrested in 1991 due to crimes such as rape, robbery, and murder. In the light of this data, it can be said that there has been % 48 increase in the crime rate since 1986 (Lerner, 1995). Every year, three million people commit crimes in schools (Yell & Rozalski, 2000). 25000 people die from murder and 31.000 people die from suicide and violence which is the second highest cause of death among adolescents (Rosenberg, Powell & Hammond, 1997). According Yell and Rozaski (2000), % 41 percent of teachers in public schools believe that violence is a serious problem in schools. We come up with similar findings in our country. According to Kepenkçi and Çınkır (2005), 35.5% of high school students attempt violence at least once in a single academic year. Alikasifoğlu and others (2004) investigated the prevalence of violent behaviors among high school students in İstanbul. They found that % 42 of students (n=1720) involved in a fight at least once in the last year. In a study by Turkish Grand National Assembly Research Commission (2007), the rate of violent behaviors in secondary education in the last one month and three months was analyzed. According to the findings of this research, 18.9% of adolescents encounter with violence in the last three months and 14.4 of adolescents encounter with violence in the last month. When the rate of adolescents who attempt violent behavior was analyzed, it was found that 29.3 % of adolescents attempted violence in the last three months and 25% of them attempted violence in the last month. The study by Ministry of Education (2003) associated the aggressive and violent behavior among adolescents with the crime rates in the forensic records. It was found that the crime rate of boys in the forensic records is % 28.2 and the crime rate of girls in the forensic records is % 1.5. Moreover, it was found that this rate is % 14.3 in the high schools and % 15.3 in the elementary schools. These findings oriented the researchers to the studies about violence in schools who have studied the risk factors of adolescents’ behaviors like violence, aggressiveness, and committing AVCI, GÜRÇAY / An Investigation of Violent and Nonviolent Adolescents’ Family... • 67 crime have mentioned that these kinds of behaviors are resulted from both genetic and environmental factors (Cole, 1995; Dahlenberg, 1998; Dahlenberg, 2001; Dishion, McCord & Poulin, 1999; Dusenbury, Falco & Lake, 1997; Garbarino, 1999; Mayer, 2001; Peterson, Capaldi & Bank, 1991; Sutton, Cowen, Crean, Wyhman & Work, 1999; Tolan, Gorman-Smith, Huesmann & Zelli, 1997). Besides personal, peer and school, environmental and regional factors, it is observed that family is an important factor in shaping adolescents’ violent behavior. It is found that there is a relation between adolescents’ violent behaviors and parents’ problematic attitudes (anti-social attitudes, alcohol and drug usage…etc.), inexistence of a warm relationship between parents and children, style of bringing up a child (disciplining, and controlling), and inadequate family functions (communication, adaptation, conflict between family members or violence) (Boulter, 2004; Dahlenberg, 1998; Doğan, 2001; Gorman-Smith, Tolan, Zelli & Huesmann, 1996; Gorman-Smith, Henry & Tolan, 2004; Patterson, Stouthamer-Loeber, 1984; Tolan, 2001). On the other hand, another predictive variable of a violent behavior is the feeling of anger. Anger, violence, existence of a negative emotional environment in the family cause child to experience and show negative behavior in his/her social relationships (Graner, Jones & Miner, 1994, cited in İnanç, Bilgin & Atıcı, 2004). According to Kashani and Confield (1995), children learn to express their anger when they are at a small age. Results have shown that extrinsic anger implies that there is a problem in the family and social support system. Besides, uncontrolled anger of parents against children is thought to be strongly connected with child’s violent actions (Kolko, Oommen and Paul 2002). While the role of parental style in expressing anger cannot be identified in parent-child relationship, research pointed out the relation between anger and following coercive and destructive parental behaviors. It was found that there is a high relationship between uncontrolled anger of parents to their children and children’s commitment to violence (Kolko, Oommen & Paul 2002; Novaco, 1975, cited in Furlong & Smith 1998; Vasta, 1982, cited in Furlong & Smith 1998). Rodrigez and Green (1997) emphasized that anger expression styles are very important in children’s commitment to violence. Limited parental self regulation, strict discipline and high anger levels are the risk factors for violent behaviors (Kolko, 1996). 68 • EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE To summarize, in the light of related literature, the aim of this study is to analyze, if there are any differences between the issues of family functioning, anger and anger expression styles, problematic behaviors, alcohol usage and delinquent behaviors between parents of children who had violent acts and parents of children who never had violent acts. Method Participants Family of adolescents showing violent behavior (FASV): This group was formed with the family members of 47 boys and 7 girls whose ages ranged from 14 to 18 years, who study in high schools in the center of Adana (Seyhan and Yüreğir) and took place in a violent event and got discipline punishment by the school or legally proceeded by Adana Police Department due to involving in a violent event. The sample group consisted of 26 women (mother) and 28 men (20 fathers and 8 brothers), totally 54 people and the average age was 42.2 years. 32 of these people (% 59.3) graduated from elementary school, 12 of them (% 22.2) were illiterate, 6 of them were literate (% 11.1) and 4 of them graduated from high school. Family members were volunteers in participating to the research. Comparison group (FACG): The adolescents in this group were given ‘Personal Information Form’ and the group has similar characteristics to the adolescents showing violent behaviors in terms of age, socio-economic status, and class level. Moreover, in the inclusion of the students to this group, the ideas of class guidance teachers and school psychological counselors were taken. This group consisted of family members of 47 boys and 7 girls, totally 54 adolescents. The family members in the research were 29 women (28 mothers and 1 sister) and 25 men (father). The average age of the family members was 44 years. When we look at the education level of family members, 30 of them (% 55.6) graduated from elementary school, 12 of them (% 22.2) graduated from high school, 8 of them (% 14.8) graduated from university, 3 of them (% 5.6) were literate and 1 was illiterate (% 0.9). Family members were volunteers in participating in the research. Materials Personal Information Form: In this form, there are items on the is- AVCI, GÜRÇAY / An Investigation of Violent and Nonviolent Adolescents’ Family... • 69 sues of socio-demographic aspects of attendee families, their alcohol usage, acts that involve violence, and whether or not they have psychological problems. The content of this form which is prepared as a structured interview form is used as base and interviews are made with adolescents’ families. The State-Trait Anger and Anger Expression Style Scale (STAAES): It is developed by Spielberger (1988) in order to evaluate the feeling of anger and how it is expressed. Özer (1994) have adapted the scale into Turkish. The scale is made of 34 items and 4 subscales. Trait anger sub-scale (10 items) is about a person’s feelings and his/her level of anger. Anger expression style sub-scales are; “Anger Control” (8 items) “Anger-out” (8 items) and “Anger-in” (8 items). These subscales are generally designed for evaluating the tendencies of anger-out, anger-in, and anger control. The scale is a four-point Likert typed selfreport scale where the responses vary from “almost never (1)” to “almost always (4)”. The lowest score that can be obtained from the scale is 34, while the highest score is 136 (Özer, 1994). In this research, reliability coefficients for the scale is .72 for trait anger, .76 for anger control, .69 for anger out and .72 anger in. Test-retest reliability coefficients range between .68 and .72. When we look at the literature, we can see that the scale was used in many research in inside and outside of Turkey (Çeçen, 2006, Esen & Çelikkaleli, 2008). The Family Assessment Device (FAD): It is developed by Epstein, Baldwin and Bishop (1983) in order to evaluate family functions. Bulut (1990) have adapted the scale into Turkish. The scale includes 7 sub-scales; problem solving (the way in which the family resolves problems), communication, roles (the clarity and directness of the family’s exchange of verbal information), affective responsiveness (the appropriateness of quantity and quality of feeling with which members respond to events), affective involvement (the extent to which family members are interested in each other’s activities and concerns), behavior control (the clarity of family rules), general functioning (the overall health/pathology of the family), includes 60 items, and perception of family members about their families are evaluated. Internal consistency coefficient in the scale’s original form is found to be 78. Internal consistency coefficient of sub-scales varies from 75 to 92. (Epstein, Baldwin & Bishop, 1983). 70 • EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE Results Data were analyzed by independent sample “t” test on each dependent variable separately. It is found that there are meaningful differences between FASV and FACG when the sub-scale of the FAD that are; problem solving [t (100) = 9.07; p<.001], communication in family [t (106) = 10.22; p<.001], role distribution [t (106) = 10.22; p<.001], affective responsiveness [t(106) = 9.17; p<.01], affective involvement [t (90) = 8.28; p<.01], behavior control [t (106) = 7.68; p<.01], and general functioning [t (85) = 10.77; p<.01] are evaluated. It is seen that problems in FASV on the issues of problem solving, communication in family, role distribution, affective responsiveness, affective involvement, behavior control, general functioning are more than the problems in FACG. When the data are analyzed in terms of trait anger and anger expression style, it is found that there are meaningful differences between FASV and FACG on the issues of trait anger [t (96.78) = 10.77; p<.01], controlled anger [t(106) = -4.34; p<.01], anger-out [t (93.39) = 4.06; p<.01] and anger-in [t (106) = 5.26; p<.01]. Anger levels in FASV are found to be higher than; anger levels of the families in anger-in and anger-out comparison groups, and their anger-in and anger-out levels. On the other hand, is seen that FACG’s controlled anger is higher than FASV’s controlled anger. Frequency values of families are evaluated in order to compare psychological problems, alcohol usage and frequency of delinquent behaviors. At the end of this process, it is found that % 46,3 of FASV has a psychological problem while frequency of having psychological problem in FACG is % 5, 6. On the other hand, when the attendees’ rates of delinquent behavior are analyzed while in FASV, % 44,4 are punished by judicial authority, there is no record of violence in FACG. When the groups are compared in terms of alcohol usage, it is seen that % 38,9 in FASV uses alcohol while % 9,3 in FACG uses alcohol. This difference is also statistically significant [χ² (1) = 12.67, p<.001]. Discussion In this research, families of violent adolescents and families of adolescents in the comparison group are analyzed in terms of family functioning, trait anger and anger expression styles, problematic attitudes, alcohol usage, and acts of violence. At the end of the analyses, it is seen AVCI, GÜRÇAY / An Investigation of Violent and Nonviolent Adolescents’ Family... • 71 that there are important differences between those families in favor of the families of adolescent who never had violent acts. The FAD scores used in measuring family functioning demonstrated that the differences were statically significant between FASV and FACG in terms of problem solving, communication, roles, behavior control, affective involvement, affective responses and general functioning. This result indicated that violent adolescents experienced higher problem in the family. The literature was suggested this findings (Aspy, Oman, Vesley, McLeroy, Rodine & Marshall 2004; Bahçivan-Saydam & Gençöz; 2005; Doğan, 2001; Flannery, 2000; Garbarino, 1999; Gorman-Smith, Tolan, Zelli & Huesman, 1996; Gorman-Smith, Tolan, Loehar & Henry 1998; Gorman-Smith, Tolan & Henry 2000; Karabıyık, 2003 Patterson, Chamberlain & Reid 1982, cited in Dahlenberg, 1998; Patterson & Stouthamer-Loeber 1984; Tolan. 2001). As in the families of adolescents who have acted violently, the members of the family do not generally function properly, as a result of its nature, the possibility of having problems in such families is seen more often. Anger levels, anger-in and anger-out levels of the families of adolescents who have acted violently are higher than the comparison group. This result is supported the research findings of Gümüş (2000) and Fryxell (2000). Studies have shown that if families are highly aggressive and their anger is extroversive, abusive and compelling parent behaviors often appear, which is also proved by various researches (Kolko, 1996; McKay, Fanning, Paleg, & Landis, 1996; Reid, Patterson & Snyder 2002). On the other hand, in the families of adolescents who had violent acts, the level of anger-in high; and this causes depression and somatic problems in the members of the family. This finding is also consistent with the fact that such families are inefficient in giving emotional reactions. It is found that family members of adolescents in the comparison group have lower anger-in levels. In this context, adolescents brought up in those families can improve their abilities of communication, expressing emotions and solving problems. Moreover, families in the comparison group can control their anger. These findings show that adolescents in this group can have a better and healthier communication with their families and express their emotions (Fryxell, 2000; Hollenhorst, 1998). Research findings in the literature support that families of adolescents who have acted violently have differences on the issues of having psychological problems (Miller, Martin & Schamess, 2003; Reid, Peter- 72 • EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE son & Snyder, 2002; Richman & Fraser 2001), delinquent behaviors (Corvo & Williams 2000) and alcohol usage (Corvo & Williams 2000; Dahlenberg, 1998; Gümüş, 2000). While psychological problems of a parent may cause him/her to have some problems in controlling a child, his alcohol usage can also cause having low capabilities of raising a child. Social learning theory puts forward that families can make adolescents learn violent behaviors by being models of violent activities, or by reinforcing violent activities. Seeing violent activities of parents can lead children learn those acts and see them as acceptable and efficient techniques in reaching whatever the aim is (Brendgen, Vitaro, Tremblay & Wanner, 2002). This research points out important findings between the family of adolescents showing violent behavior and the family of comparison groups in terms of family role, constant anger and anger expression style, problem behaviors of family members, alcohol use and criminal behaviors. The research also has some limitations. It is a limitation of the research that these individuals were evaluated according to their verbal statements in the interviews about the problem behaviors of family members, alcohol use and criminal behaviors and assessed with three items. It is another limitation of the research that both the family of adolescents showing violent behavior and the family of comparison group are not large sampling groups. However, large sampling group could not be formed because the researchers only studied with the family of adolescents showing violent behavior. As a result, it was found that adolescents showing violent behavior experience more difficulties than comparison groups in terms of family role, constant anger and anger expression style, problem behaviors of family members, alcohol use and criminal behaviors. In the light of these findings, it can be said that not only adolescents but also families should be included in the studies for prevention and intervention of violent behavior. For preventing and dealing with violent behavior, community agencies, school counselors and other practitioners can arrange programs that include anger management against family members, problem solution in family, communication, affective reaction, role distribution, controlling the behavior and showing concern to adolescents. Moreover, school counselors and other practitioners can arrange educational programs for providing adolescents with anger management, problem solving, communication skills, and coping skills. AVCI, GÜRÇAY / An Investigation of Violent and Nonviolent Adolescents’ Family... • 73 References/Kaynakça Alikasifoğlu, M., Ercan, O., Erginöz, E., Uysal, Ö., Kaymak & Deniz, A. (2004). Violent behavior among Turkish high school students and correlate of physical fighting. European Journal of Public Health, 14(2), 173. American Counseling Association, (1996). Understanding preventing aggressive responses in youth. Excerpted From Elementary School Guidance & Counseling, 30, 194-203. Amodei, N. & Scott, A. A. (2002). Psychologists’ contribution to the prevention of youth violence. The Social Science Journal, 39, 511-526. Aspy, C., Oman, R. F., Vesely, S. K., McLeroy, K, Rodine, S., & Marshall L. (2004). Adolescent violence: The protective effects of youth assets. Journal of Counseling & Development, 82(3), 268-276. Bahçivan-Saydam, R. & Gençöz, T. (2005). Aile ilişkileri, ebeveyn çocuk yetiştirme tutumu ve kendilik değerinin gençler tarafından belirtilen davranış problemleri ile olan ilişkisi. Türk Psikoloji Dergisi, 20(55), 61–74. Balkaya, F. (2001). Çok boyutlu öfke envanterinin geliştirilmesi ve bazı semptom gruplarındaki etkisi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Boulter, L. (2004). Family-school connection and school violence prevention. The Negro Educational Review, 55(1), 27-40. Brengden, M., Vitaro, F., Tremblay, R., & Wanner, B. (2002). Parent and peer effects on delinquency-related violence and dating violence: A test of two mediational models. Social Development, 11(2), 225-244. Bulut, I. (1990). Aile değerlendirme ölçeği el kitabı. Ankara: Özgüzeliş Matbaası. Cole, E. (1995). Responding to school violence: Understanding today for tomorrow. Canadian Journal of School Psychology, 11(2), 108-116. Corvo, K., & Williams, K. (2000). Substance abuse, parenting styles, and aggression: An exploratory study of weapon carrying students. Journal of Alcohol & Drug Education, 46(1), 1-13. Çeçen, R. (2006). Okulda yabancılaşma: Ortaöğretim öğrencilerinin cinsiyet, sosyoekonomik düzey ve öfke ifadeleri düzeyleri açısından incelenmesi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 6(3), 701-726. Dahlenberg, D. L. (1998). Youth violence in the united states major trends, risk factors, and prevention approaches. American Journal of Preventive Medicine, 1484, 259-272. Dahlenberg, L. L., & Potter, L. (2001). Youth violence developmental pathways and prevention challenges. American Journal of Preventive Medicine, 20(1), 3-14. Dishion, T. J., McCord, J., & Poulin, F. (1999). When interventions harm: Peer groups and problem behaviors. American Psychologist, 54, 755-764. Doğan, S. (2001). Farklı sosyo-ekonomik düzeylere mensup ergenlik çağındaki kız ve erkeklerin saldırgan davranışlarıyla ana-baba tutumları arasındaki ilişkiler. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmit. 74 • EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE Donna, E. H., Sheila, I. C., Xiaoming, L. I., & Weihua, H. (1999). Parent-youth concordance regarding violence exposure: Relationship to youth psychosocial functioning. Journal of Adolescent Health, 25, 396-406. Dusenbury, L., Falco, M., & Lake, A. (1997). Nine critical elements of promising violence prevention programs. The Journal of School Health, 67, 409-414. Epstein, K., Baldwin, L. M., & Bishop, D. S. (1983). The McMaster family assessment device. Journal of Marital and Family Therapy, 9(2), 171-180. Esen, K. B. & Çelikkaleli, Ö. (2008). Üniversite öğrencilerinin sosyal yetkinlik düzeyleri ile sürekli öfke ve öfke ifade biçimlerinin incelenmesi. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 3(29), 37-49. Flannery, L. T. (2000). Preventing youth violence: A CISM pre-incident approach. Journal of Emergency Mental Health, 2(3), 167-170. Fryxell, D. (2000). Personal, social and family characteristics of angry students. Professional School Counseling, 4(2), 86-95. Furlong, M. J., & Smith D. C. (1998). Raging rick to tranquil tom: An empirically based multidimensional anger typology for adolescent males. Psychology in the Schools, 35(3), 229-245. Garbarino, J. (1999). Lost boys: Why our sons turn violent and how we can save them. New York: Anchor books. Gorman-Smith, D., Tolan, P., Zelli, A., & Huesman R. L. (1996). The relation of family functioning violence among inner-city minority youths. Journal of Family Psychology, 10(2), 115-129. Gorman-Smith, D., Tolan, P. H., Loehar, R., & Henry, D. B. (1998). Relation of family problems to patterns of delinquent involvement among urban youth. Journal of Abnormal Child Psychology, 26, 319-333. Gorman-Smith, D., Tolan, P., & Henry, B. D. (2000). A developmental-ecological model of the relation of family functioning to patterns of delinquency. Journal of Quantitative Criminology, 16(2), 169-198. Gorman-Smith, D., Henry, B. D. & Tolan, P. D., (2004). Exposure to community violence and violence perpetration: The protective effects of family functioning. Journal Clinical Child and Adolescent Psychology, 33(3), 439-449. Gümüş, T. (2000). Kendini kabul düzeyleri farklı genel lise öğrencilerinin bazı değişkenlere göre saldırganlık düzeyleri. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Henry, D. B., Tolan, P. H., & Gorman-Smith, D. (2001). Longitudinal family and peer group effects on violence nonviolent delinquency. Journal of Clinical Child Psychology, 30(2), 172-186. Hollenhorst, P. S. (1998). What we know about anger management programs in correlations? Federal Probation, 62(2), 52-64. İnanç, B. Y., Bilgin, M. & Atıcı, M. K. (2004) Gelişim psikolojisi: Çocuk ve ergen gelişimi. Adana: Nobel Kitabevi. Karabıyık, Ç. (2003). Üniversite öğrencilerinde saldırganlığı yordayan bazı değişkenler. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. AVCI, GÜRÇAY / An Investigation of Violent and Nonviolent Adolescents’ Family... • 75 Karataş, B. Z. (2002). Anne baba saldırganlığı ile lise öğrencilerinin saldırganlığı arasındaki ilişkinin incelenmesi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Adana. Kashani, J. H., & Confield, L. A. (1995). Psychiatric inpatient children’s family perceptions and anger expression. Journal of Emotional and Behavioral Disorders, 3(1), 13-18. Kepenkçi, Y. & Çınkır, Ş. (2005). Bullying among Turkish high school students. Child Abuse & Neglect, 1717, 1-12. Kocatürk, R. (1982). Saldırganlık güdüsünün spor ve eğitim alanında meslek seçimine etkisi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü, Ankara. Kolko, D. J. (1996). Clinical monitoring of treatment course in child physical abuse: Psychometric characteristics and treatment comparisons. Child Abuse Neglect, 20, 2343. Kolko, J. D., Oommen K. M., & Paul A. P. (2002). Negative affect and parental aggression in child physical abuse. Child Abuse & Neglect, 26, 407-424. Lerner, R. M. (1995). American’s youth in crisis: Challenges and options for programs and policies. Thousand Oaks, CA, US: Sage Publication. McKay, M., Fanning, P., Paleg, K., & Landis, D. (1996). When anger hurts your kids: A parents guide. Oakland: New Harbinger Publications. Masalcı, A. D. (2000). Aile içi etkileşimlerle çocuğun saldırganlık düzeyi ve uygu davranışının karşılaştırılması. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir. Mayer, G. R. (2001). Antisocial behavior: Its causes and prevention within our schools. Education and Treatment of Children, 24(4), 414-429. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü. (2003). İntihar eden ve intihar girişiminde bulunan ve adli kayıtlı suçu olan gençlerin sosyodemografik özellikleri. Araştırma Raporu. Miller, J., Martin, I., & Schamess, G. (2003). School Violence and Children In Crisis. USA: Love Publishing Company. Moeller, T. G. (2001). Youth aggression and violence: A psychological approach. Mahwah, NJ, USA: Lawrence Erlbaum Associates,. Özer, A. K. ( 1994). Sürekli öfke ve öfke ifade tarzı ölçekleri ön çalışması. Türk Psikoloji Dergisi, 9(31), 26-35. Page, R. M., & Page, S. T. (2003). Fostering emotional well-being in the classroom. London: Jones and Bartlett Publishers. Patterson, G. H., & Stouthamer-Loeber, M. (1984). The correlation of family management practices and delinquency. Child Development, 55, 1299-1307. Peterson, G. R., Capaldi, D., & Bank, L. (1991). An early starter model for predicting delinquency. New Jersey: Hillsdale, Lawrence Erlbaum. Peterson, L. P., Ewigman, B., & Vandiver, T. (1994). Role of parental anger lowincome women: Discipline strategy, perceptions of behavior problem, and the need for control. Journal of Clinical Child Psychology, 23, 435-443. 76 • EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE Reid, J. B., Patterson, G. R., & Snyder, J. (2002). Antisocial behavior in children and adolescent. Washington DC: American Psychological Association. Richman, J. M., & Fraser, M. W. (2001). The context of youth violence resilience, risk and protection. London: Praeger Publishers. Riner, M. E., & Saywell, R. M. (2002). Development of social ecology model of adolescent interpersonal violence prevention. Journal of School Health, 72(2), 65-71. Rodriguez, C. M., & Green, A. J. (1997). Parenting stress and anger expression as predictors of child abuse potential. Child Abuse Neglect, 21, 367-377. Rosenberg, M. L., Powell, K. L., & Hammond, R. (1997). Applying science to violence prevention. Journal of American Medical Association, 277(20), 1641-1642. Spielberger, C. D. (1988). State-Trait anger expression inventory: Research edition. Odessa, FL: Psychological Assessment Resources. Sutton, S. E., Cowen, E. L., & Crean H. F. (1999). Pathways to aggression in young, highly stressed urban child. Child Study Journal, 29(1), 49-67. Sümer, N. & Güngör, D. (1999) Çocuk yetiştirme stillerinin bağlanma stilleri, benlik değerlendirmeleri ve yakın ilişkiler üzerindeki etkisi. Türk Psikoloji Dergisi, 14(44), 35-38. Türkiye Büyük Millet Meclisi. (2007). Türkiye’de ortaöğretime devam eden öğrencilerde ve ceza ve infaz kurumlarında ulunan tutuklu ve hükümlü çocuklarda şiddet ve bunu etkileyen etkenlerin saptanması. Araştırma Raporu. Tolan, P. (2001). Youth violence and its prevention in the United States: An overview of current knowledge. Injury Control and Safety Promotion, 8(1), 1-12. Tolan, P. H., Gorman-Smith, D., Huesmann, L. R., & Zelli, A. (1997). Assessment of family relationship characteristics: A measure to explain risk for antisocial behavior and depression among urban youth. Psychological Assessment, 9, 212-223. U.S. Department of Education. (2007). Crime, violence, discipline, and safety in U. S. public schools. Findings from the school survey on crime and safety: 2005-06. Retrieved September 27, 2007, from http://nces.ed.gov/pubsearch/pubsinfo. asp?pubid=2007361. Wike, T. L., & Fraser, M. W. (2009). School shootings: Making sense of the senseless. Aggression and Violent Behavior, 14, 162-169. Yell, M. L., & Rozaski, M. E. (2000). Searching for safe school: Legal issues in the prevention of school violence. Journal of Emotional Behavioral Disorders, 8(3), 187196.
© Copyright 2024 Paperzz