BORSA PETROLDEKi İŞSIZLIĞI YÜZDE 10 DÜŞÜRECEK HAMLE ekonomiye 1 trilyon dolar katkı yapması ve 21 milyon kişiye istihdam sağlaması bekleniyor. Dünyada halen 202 milyon kişi işsiz var. DTÖ bu hamlesiyle dünyada işsizliği yüzde 10 azaltacak. Anlaşmayla DTÖ gümrük kontrolleri ve sınırlardaki prosedürlerle ilgili standartlar getirecek. DTÖ Genel Direktörü Roberto Azevedo 19 yıl önce kurulan örgütün uzun müzakerelerden sonra gerçekleştirdiği anlaşmayla ilgili olarak, "Müzakerelerimiz rayına oturdu ancak yeni bir anlaşma için 17-18 yıl bekleyemeyiz" dedi. TÖ, küresel anlamdaki ilk ticaret reformunda başarı sağladı. Anlaşmayla gümrük ve sınırlarda prosedür değişecek, küresel işsizlik yüzde 10 azalacak.Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) uzun yıllar süren anlaşmazlıkların ardından tarihindeki ilk kez küresel ticaret reformu üzerinde anlaşma sağladı. Anlaşmanın küresel D düşüşle, bir taşla iki kuş vuracağız etrolde düşüş hızlandı. Bakan Zeybekci, "Yılbaşından sonra hem vatandaşa hem de cari açığa yansıyacak. Açığı konuşmadığımız bir döneme katkı yapacak" diye konuştu.Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Lüksemburg'da OPEC'in petrol üretimini kısmama kararıyla 75 doların da altına gerileyen petrol fiyatlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Zeybekci olumlu etkilerin, Ocak 2015’te görüleceğinin dikkat çekerken “Petroldeki düşüş yılbaşından sonra hem vatandaşa hem de cari açığa yansıyacak. Cari açığı konuşmadığımız bir dönemi yakalamamıza katkı sağlayacak” dedi. P onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 01 ARALIK 2014 Pazartesi KDV dahil 25 Krş YUNANİSTAN BİZİ HAKLI BULUYOR Avrupa Birliği (AB) ve ABD arasında Transatlantik Serbest Ticaret Anlaşması (TTİP) süreci devam ederken Bakan Zeybekci, Türkiye’nin tüm savlarının resmi dokümanlara girdiğini belirterek bunun Dünya Bankası raporuyla de desteklendiğini söyledi. Zeybekci, “İspanya ve Portekiz’e gittik şimdi Lüksemburg’dayız. İtalya’ya gideceğiz. Yunanistan’da dahil bir çok ülke bizi bu konuda yüzde 100 haklı buluyor” dedi. www.ekonomigazetesi.net SüRDüRüLEBiLiR BüYüME iSTiYORUZ Başbakan Yardımcısı Babacan, “Popülist hamlelerle, kısa vadede belki yüksek büyüme oranı elde edebilirsiniz ama bu saman alevi gibi olur. Sürdürülebilir büyüme istiyoruz” dedi. temiyoruz. Biz sürdürülebilir, sıhhatli büyüme istiyoruz'' dedi. abacan, Türkiye’nin bu yıl sonunda kaydedeceği büyümenin Avrupa’nın en yüksek büyüme oranlarından biri olacağını belirterek, bazı atraksiyonlarla, popülist hamlelerle, kısa vadede belki daha yüksek büyüme oranı elde edilebileceğini ancak bunun geçici olacağını anlattı. B “Bizim dediğimiz rakamlara yükseltiyorlar” Uluslararası kuruluşların ve kredi derecelendirme şirketlerinin bu yılın başında Türkiye ekonomisine dair büyüme tahminlerini yıl sonuna doğru yukarı doğru revize etmelerini değerlendiren Babacan, “Bu yıl Türkiye ekonomisi için yıl başında yüzde 4 demiştik. Biz yüzde 4 derken Babacan devamla, ''Saman alevi gibi olur. Nasıl samanı yakmaya çalıştığınız zaman birden parlar ama sonra hemen geri söner. Ama sonunda da bir kül kalır. Biz öyle bir büyüme istemiyoruz. Sonunda kül bırakacak bir büyüme is- bazıları 2 küsur diyordu” dedi.Daha sonra yılın sonuna doğru gelindiğinde özellikle Irak, Ukrayna ve Rusya’ya olan ihracatın da iyi gitmemesi nedeniyle büyümeyi bir miktar aşağı doğru revize ettiklerini anımsatan Babacan, ''4 değil de 3,3 dedik. Uluslararası kuruluşlar da bugünlerde yüzde 2’lerden alıyorlar bizim dediğimiz rakamlara doğru yüzde 3’lere 3 küsurlara doğru beklentilerini yükseltiyorlar. Bu civarda bir büyüme zaten bizim öngördüğümüz bir büyüme. Yüzde 3,3 dahi bu yıl Avrupa’nın en yüksek büyüme birisi olacak'' diye konuştu. ELDEN MAAŞ ÖDENMEYECEK ükümetin kayıt dışı ile savaş planı hazır. Kayda girmeyen esnaf kalmayacak. Çalışana elden ücret ödeme dönemi kapanacak.Hükümet, kayıt dışı ekonomiyi azaltacak ve kamuyu tasarrufa yöneltecek çift ayaklı yeni bir politikayı devreye alıyor. H BAŞVURU SÜRESI 1 AY UZATILDI M aliye Bakanı Şimşek, vatandaşlarıdan ve sektörlerden gelen yoğun ilgi ve talep üzerine, yapılandırmada son başvuru ve son ödeme tarihlerini 1 ay uzattıklarını açıkladı.Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yoğun ilgi ve talep üzerine, yapılandırmada son başvuru ve son ödeme tarihlerinin 1 ay uzatıldığını belirterek, Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, belediyeler, TEDAŞ ve kalkınma ajanslarına olan borçlar için vatandaşların, başvurularını 31 Aralık'a kadar yapabileceğini bildirdi.Karar, Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla hazırlanan kayıt dışı eylem planının yılbaşından önce açıklanması bekleniyor. Eylem planı kapsamında, kayıt dışı ekonominin GSYH'ye oranının 5 puan azaltılması hedefleniyor. Plana göre küçük esnaf daha fazla kayıt içine girecek, sigortasız işçi çalıştıran patron ihalelere katılmayacak, inşaat sektörü başta olmak üzere elden ücret ödeme dönemi kapanacak. Ücret, prim FATURA İÇİN KAPIYA GELMEYE SON E lektrikte otomatik sayaçla okuma sistemine (OSOS) geçiş için EPDK düğmeye bastı. 31 Aralık 2015'e kadar otomatik sayaçla okuma sistemi kurulmuş olacak.Buna göre, OSOS kapsamında, sayaç verileri otomatik olarak uzaktan okunabilecek, veriler merkezi bir sisteme aktarılacak, doğrulanacak, eksik veriler doldurulacak, veriler saklanacak. gibi ödemeler bankalar üzerinden yapılacak. Buna uymayan firmalara yönelik yaptırımlar ağırlaştırılıyor. Ayrıca nakit yerine kredi kartı kullanımı teşvik edilecek. Vergi ve primini düzenli ödeyenlere taksitlendirme gibi farklı yöntemlerle ödül verilecek. Bugüne kadar yapılan çalışmalarla akaryakıt programları ödeme kaydedici cihazlara bağlandı. Alkollü içki ve sigarada bandrollü izleme sistemi kuruldu. Enerji sektöründe lisans alma zorunluluğu getirilirken, akaryakıt ürünlerinde marker uygulaması başladı. PiYASALARDA PETROL BAYRAMI etroldeki düşüş Türkiye'ye olumlu yansımaya devam ediyor. Borsa 1.5 yıl sonra 85 bini geçti, faiz yüzde 7.5'in 8 bin lirayı aşan tahsilat ve ödemeler altına, dış açık 21 ayın dibine indi.Petrol İhraç Eden bankalar aracılığıyla yapılırken, kayıt Ülkeler Örgütü'nün (OPEC), üretimi kısmama kararının ardındışı işlemlerin tespiti için mali kayıtları dan düşüşünü sürdüren petrolün varil fiyatı dün 71.12 dolarla esas alan veri ambarı kuruldu. 4.5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Türkiye, petrol fiyatlarındaki düşüşten olumlu etkilenen ülkelerin başında yer aldı. Petroldeki düşüşle birlikte cari açık ve enM. Vasfi PAKMAN flasyonun hızla gerileyeceği beklentisi LEZZET YARATAN, ÜRETEN, SUNAN Türkiye'ye ilgiyi artırdı. VE SEVENLER BULUŞUYOR ! Piyasalarda faiz yüzde Yazısı S.16’da 7.5'in altına gerilerken, borsada endeks 1.5 yıl Ahmet RASİM KÜÇÜKUSTA aradan sonra 85 bini geçerek, Gezi Parkı olayları öncesindeki seviyeye NESLE’DE “İLAÇLI GAZOZ” ÇIKARIYOR yükseldi. Petrol fiyatlarındaki düşüş Türkiye Yazısı S.10’da 'ye olumlu yansırken, Rusya'da deprem devam Süleyman GÖKSU ediyor. Rus rublesi dün TESBİH NAMAZI yüzde 2'ye yakın düşerek dolar karşısında tarihinin en düşük seviyesine indi. Yazısı S.10’da P 2 Ekonomi 1 ARALIK 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ''TÜRKİYE DOĞALGAZ TİCARET ÜSSÜ OLMALI'' ETFORM Başkanı P Aytaç Eren, Türkiye'ye Rusya'dan gelen doğalgazın yüzde 40 oranında azalması nedeniyle bu kış mevsiminde ülkede doğalgaz sıkıntısı yaşanabileceği uyarısında bulundu. Aytaç Eren, yaptığı açıklamada, geçen hafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Elektronikte ihracatı televizyon sırtladı Taner Yıldız'ın, Rusya'dan Batı Hattı üzerinden Türkiye'ye gelen doğalgazın günlük 42 milyon metreküpten 26-28 seviyesine gerilediğini söylediğini hatırlattı. Eren, Türkiye'nin kış aylarında günlük doğalgaz tüketiminin 190 milyon metreküp civarında gerçekleştiğini, Batı Hattı'ndaki düşüşün Türkiye'nin günlük doğalgaz ihtiyacının yüze 8,5'ine denk geldiğini belirtti. Kısa vadede doğalgaz sıkıntısına bir çözüm bulunmasının zor olduğunu savunan Eren, şunları kaydetti: "Türkiye'nin bir gaz ticaret üssü haline gelmesi gerekli. Bunun önünde ne kadar ticari, hukuki engel varsa ortadan kaldırılmalıdır. Uzun vadede Türkiye'yi bir gaz ticaret üssü haline getirebilirsek, yani herkes gazını serbestçe Türkiye'ye getirip pazarlayabilir, gazın gazla rekabetini sağlarsak, zaten bu durumda gaz sıkıntısı diye bir şey kalmaz." Bir dönem sona erdi Kış mevsiminin çok soğuk geçmesi halinde sıkıntının daha da belirgin hale geleceğini aktaran Eren, "Ticaret, suyun akışı gibi her zaman boşluğu doldurur. Eğer bir pazar varsa, bir boşluk varsa biri getirip gazını orada satar. Fiyat rekabeti olmadığı müddetçe dışarıdan kimse gaz getirmez" dedi.C CİHAN İnşaat sektöründe çalışan sayısı azaldı Abonelik sözleşmelerinden tüketici kredilerine, maketten konut satışından yanıltıcı ilan ve reklamlara kadar pek çok düzenlemeyi içeren yeni Tüketici Kanunu, tüm yönetmenlikleri ve düzenlemeleriyle hayatımıza girdi. eni Tüketici Kanunu, Y 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe ürk elektronik sektörü, ocak-ekim T döneminde 2,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi, televizyon grubu yüzde 50'lik payıyla sektörün lokomotifi oldu. Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET) verilerinden derlenilen bilgiye göre, geçen yılın 10 aylık döneminde 2 milyar 622 milyon 889 bin dolar olan sektördeki ihracat, bu yılın aynı döneminde yüzde 10,6'lık artışla 2 milyar 902 milyon 273 bin dolara ulaştı. 2014'ün spor organizasyonları açısından zengin olması, sektörün lokomotifi televizyon grubundaki dış geliri de yüzde 9,4 arttırdı. Böylece sektördeki ihracatın yarısına denk gelen 1 milyar 453 milyon 164 bin dolarlık dış gelir sadece bu üründen elde edildi. Ölçü cihazları ve aletleri ihracatı, geçen yıla kıyasla yüzde 8'lik düşüşle 212 milyon 346 bin dolara gerilese de ikinciliğini korudu. CİHAN Türkiye pazarı daraldı tomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), Buna göre Avrupa Birliği ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomotiv pazarı 2014 yılı Ocak-Ekim döneminde yüzde 6,3 arttı ve 12 milyon 608 bin 591 adet seviyesinde gerçekleşti. 2013 yılı aynı dönemde toplam 11 milyon 861 bin 915 adet satış gerçekleşmişti. AB ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA: Norveç, İsviçre, İzlanda, Lihtenştayn) ülkeleri toplamına göre 2014 yılı ilk on ayında en fazla düşüş yüzde 4,1 ile Hollanda’da, ardından yüzde 3,1 ile Avusturya’da, yüzde 2,4 ile İsviçre’de ve yüzde 0,6 ile Belçika’da gerçekleşti. 2014 Ocak-Ekim döneminde satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sırasıyla; Portekiz yüzde 37,6, İrlanda yüzde 32,1 ve İzlanda yüzde 31,0 oranıyla yer aldı. O AB ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomotiv pazarı 2014 yılı Ekim ayında 2013 yılı aynı ayına göre yüzde 6,8 büyüdü ve toplam 1 milyon 295 bin 746 adet seviyesinde pazar gerçekleşti. 2013 yılı aynı ayında ise 1 milyon 213 bin 036 adet satış gerçekleşmişti. Ekim ayında en fazla düşüş yüzde 8 ile Letonya’da, ardından yüzde 4,3 ile Fransa’da ve yüzde 3,3 ile Belçika’da gerçekleşti. Daralma yaşayan diğer ülkeler; Finlandiya, Hollanda, İsviçre, Hırvatistan ve Lüksemburg oldu. 2014 yılı Ekim ayında satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sırasıyla; İrlanda yüzde 36,5, Portekiz yüzde 31,3 ve Romanya yüzde 30,5 oranıyla yer aldı. 2014 yılı Ocak-Ekim döneminde, Türkiye yüzde 15,5 daralma ile en fazla küçülen pazar olurken, Avrupa 'otomotiv' satışları sıralamasında 6. ülke konumunda yer aldı. AB ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomobil pazarı 2014 yılı Ocak-Ekim döneminde 2013 yılı aynı dönemine göre yüzde 5,9 arttı ve toplam 11 milyon 20 bin 107 adet seviyesinde pazara ulaşıldı. 2013 yılı aynı dönemde ise 10 milyon 409 bin 7 adet satış gerçekleşmişti.C CİHAN girmesine rağmen, yönetmeliklerde düzenlemeler yapılmasını 6 ay süreye bağlamıştı. İşte bugün 28 Kasım itibariyle 6 aylık süre sona erdi ve Tüketici Kanunu, tüm yönetmenlikleri ve düzenlemeleriyle hayatımıza girdi. Yeni düzenlemelerin en dikkat çekici maddeleri arasında satın alınan ayıplı mal ve hizmetlerdeki hak arama süresinin bir aydan 6 aya çıkarılmasının yer aldığını belirten Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, “Buna göre üründe 6 ay zarfında herhangi bir ayıp ortaya çıkarması durumunda tüketici onarımı kabul etmek zorunda olmadan, parasını geri isteyebilecek ya da yeni bir mal talep edebilecek. Tercih tüketiciye bırakıldı. Ayrıca kapıdan satış, mesafeli sözleşmeler ve devren tatil gibi çok sayıda şikayet aldığımız konularda da sözleşmenin imzasından itibaren cayma süresi 14 güne çıkarıldı yani tüketici 14 gün süre zarfında herhangi bir cezai şart ödemeden cayma hakkını kullanabilecek” dedi. MAKETTEN KONUT SATIŞINDA MAĞDURİYETE SON Yeni düzenlemelerin maketten konut satışındaki mağduriyetleri de ortadan kaldırdığını belirten Aydın Ağaoğlu, “Maketten konut satış sözleşmesi imzalayan tüketicilere de 14 gün zarfında cayma hakkı getirildi. 30 daireden fazla konut yapan müteahhitler, inşaat ruhsatını almış olacak, sözleşmeyi noterde yapacak ve tapuya da şerh edecek. Ayrıca tamamlama sigortası veya teminat mektubu ürkiye İstatistik Kurumu T (TÜİK), yılın üçüncü çeyreğine ilişkin inşaat işgücü gibi güvenceler vermezse o satıcını yaptığı iş, kanuna aykırı olacak. İnsanlar mağdur olmayacak” diye konuştu. Yeni kanununun 31. maddesinde 57 milyon kart kullanıcısına müjde verildiğini söyleyen Aydın Ağaoğlu, bankaların, kart kullanıcılarına aidatız ve ücretsiz bir kredi kartı sunmak zorunda olduklarını da söyledi. Yalancı indirimler ve yanıltıcı reklamların da yeni düzenlemeyle yasaklandığını ve cezai müeyyideleri olduğunu söyleyen Aydın Ağaoğlu, “Bu tarz reklamlar yüzünden aldatılan tüketiciler, tüketici hakem heyetlerine başvurarak haklarını arayabilirler. Bu başvurular sırasında herhangi bir bedel ödemelerine gerek yok. Fiyat etiketiyle ilgili getirilen düzenlemede ise artık indirimli satıştan önceki fiyatla indirimli satış fiyatı görülebilir ve aynı etiketteki kağıtlara yazılmak zorunda. Raf veya ilanlarda belirlenen fiyatla kasada tüketiciden talep edilen fiyat arasında fark varsa satıcı tüketici lehine olan fiyatı uygulayacak” ifadelerini kullandı. Aydın Ağaoğlu, yeni düzenlemenin içeriği hakkında şunları AYAKKABI İTHALATININ YARISI ÇİN'DEN on günlerde kanserojen madde içeren ürünlerin S piyasaya sürüldüğünün tespit edilmesiyle gündeme gelen ithal ayakkabıların yarısından fazlası Çin'den temin ediliyor. Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli'nin "zararlı olduğu gerekçesiyle imhasına karar verilen ama sonraki denetimlerde kullanılmış ayakkabılarla değiştirilerek piyasa sürüldüğü anlaşılan 33 bin civarında ayakkabı olduğuna ilişkin açıklamaları" ithal ayakkabı konusunu yeniden gündeme getirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye, bu yılın 9 ayında 800,2 milyon dolar tutarında ayakkabı ithal etti. İthalatta ilk sırayı 418,3 milyon dolarla Çin alırken, Çin'den yapılan ithalatın toplam ayakkabı ithalatı içindeki payı yüzde 52 olarak hesaplandı. Vietnam 132 milyon dolar, Endonezya da 68 milyon dolar ile ithalatta ön plana çıkan diğer Asya ülkeleri oldu. İthalat 5 yılda yüzde 84 arttı Türkiye'nin ayakkabı ithalatının yıllar içindeki seyrine bakıldığında 20092013 dönemini kapsayan 5 yılda toplam ayakkabı ithalatı yüzde 84 artış göstererek, 539,5 milyon dolardan 993 milyon dolara yükseldi. Söz konusu dönemde Çin'den yapılan ithalat yüzde 86, Vietnam'dan ithalat yüzde 106, Endonezya'dan ithalat da yüzde 65 artış kaydetti. "İhtisas gümrüklerinin kaldırılması suistimalleri artırdı" Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Hüseyin Çetin, son yaşanan olayın, ithal ayakkabılarla ilgili sorunu bir kez daha gözler önüne Son günlerde kanserojen madde içeren ürünlerin piyasaya sürüldüğünün tespit edilmesiyle gündeme gelen ithal ayakkabıların yarısından fazlası Çin'den temin ediliyor serdiğini, Asya ve Uzakdoğu'dan ithal edilen ayakkabıların büyük çoğunluğunun Çin, Vietnam ve Endonezya'da üretildiğini söyledi. Çetin, "ihtisas gümrüklerinin 2012 yılında kaldırılmasının suistimallerin önünü açtığını", bu gümrüklerinin yeniden kurulması gerektiğini belirtti. Türkiye'nin ayakkabı konusunda kendi kendine yetebilen bir ülke olduğunu ve Avrupa'nın üretim üssü konumunda bulunduğunu dile getiren Çetin, "Geçen yıl 57 milyon çift ayakkabı ithal edildi. Özellikle Çin'den ithal edilen ayakkabılar Türk ayak yapısına kesinlikle uygun değil. Halkımızın mağazalardan ayakkabı alırken altının, üstünün ne olduğunu ve hangi ülkede üretildiğini gösteren etiketleri mutlaka araması lazım" ifadesini kullandı. CİHAN söyledi:“Artık tüketicilere gecikmelerinden ötürü bileşik faiz de uygulanmayacak. Sipariş edilmediği halde bir ürünün gelmesi durumunda tüketiciler o ürünü kullandığı takdirde herhangi bir bedel talep edilemeyecek. Abonelik sözleşmelerinden caymak tüketicileri için adeta çile haline gelmişti. Artık 12 aydan uzun süreli iş için tüketici taahhütten cayma bedeli ile muhatap olmadan aboneliğini sonlandırabilecek. Saadet zinciri diye bilinen piramit satış yöntemi de kesinlikle yasaklandı.”CİHAN Devler bu fuarda buluşuyor çekleşen stanbul Hilton Otel’de ger ın bas n” Lyo 5 “Sirha 201 li ve toplantısına çok sayıda yer i jür a sır ı yan yabancı aşçıların ı. Yeni ıld kat r cile ete gaz üyeleri ve ik loj no ürünler ve en son tek on için yenilikler, mutfak ya da sal hiç r, tle me hiz n ene hedefl teriler, yayınlanmamış “canlı” gös el yon fes pro rı, ala yemek yarışm ha 2015 ağlar ve alışverişlerle Sir arasında eri ihl Fuarı 24-28 Ocak tar de tin ken n Lyo Fransa’nın gerçekleşecek. İ YEMEK "LYON’DA Kİ FUARDA BİR ADA OR STÜDYOSU OLACAK VE ŞİFLER KE Nİ YE DE CANLI BİR ŞEKİL YAPILACAK" İstanbul’da Sirha 2015 Lyon fuarının konuşan gerçekleşen tanıtımında Odile rie Ma rü Sirha Genel Müdü tarihleri ak Oc 28 24ar Fondeur, ‘’Fu tirilecek. leş arasında Lyon’da gerçek nların bu cak ola a Toplam 18 yarışm ece der son a ınd çap nya 3 tanesi dü r. ala ışm yar sı prestijli ve uluslar ara e ind ves zir ğı tfa Ayrıca Dünya mu ecekte geleceğe dair trendler gel ın gastronomi dünyasın bekledikleri, mevcut ortam içerisinde sektörün nasıl sedilecek. büyüyebileceğinden bah ek yem bir rda Lyon’daki fua canlı bir da ora ve cak ola su stüdyo yor eni den şekilde yeni şeyler a n’d Lyo a rıc Ay i. olacak’’ ded ek tasarım yem rda fua k ece len zen dü en Marie sergisi olacağının altını çiz bir el güz k ‘’Ço r, deu Odile Fon nomi tro gas e ind eliğ nit l tiva fes deki etkinliği düzenleyip sektör yi me ter gös ızı farkım AN planlamaktayız”dedi. CİH girdi endekslerini açıkladı. İnşaat istihdam endeksi, yılın üçüncü çeyreğinde, önceki çeyreğe göre yüzde 4,5 azaldı.Buna göre, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi, bu yılın üçüncü çeyreğinde, önceki çeyreğe göre yüzde 4,5 azalış gösterdi. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi ise geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 14,9 azaldı. İnşaat sektöründe çalışılan saat endeksi, önceki çeyreğe göre yüzde 4,3 düştü. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat sektöründe çalışılan saat endeksi, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 14,5 azaldı. Sektördeki brüt ücret-maaş endeksi ise önceki çeyreğe göre yüzde 0,8 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat brüt ücret-maaş endeksi ise geçen yılın aynı çeyreğine göre değişmedi.CİHAN ABD'de Türk balına boykot çağrısı ürkiye'deki 'sahte bal' T tartışmasının benzeri ABD'ye taşındı. Türkiye'nin ABD'ye bal ihracatı 3 yılda 10 kat artınca ABD'li bal üreticileri isyan bayrağı açtı. ABD'li üreticiler, "Türkiye Avrupa'ya sattığının yarı fiyatına ABD'ye bal satıyor. Bu bal Türk balı olamaz çünkü Türk balı kaliteli ve dolayısıyla fiyatı yüksek. ABD'ye Türkiye üzerinden gelen bal olsa olsa Çin balıdır" diye isyan ettiler. "Türkiye'den gelen bala şüpheyle yaklaşın, hatta tüketmeyin" diyerek de boykot çağrısı yaptılar. True Source Honey (Gerçek Kaynak Bal) adlı sektör kuruluşu, son bir yılda ABD'nin Türkiye'den 2 milyon kilogram (2 bin ton) bal aldığını açıkladı. Kuruluş, bu miktarın 3 yıl önceki bal ithalatından 10 kat fazla olduğunu ifade ederek, şu açıklamayı yaptı: "Türkiye'den ABD'ye gelen balda esas şüphe uyandıran ise balın fiyatı oldu. Türkiye'den gelen balın kilogram fiyatı 2.5 dolar civarında. Oysa Türkiye'den Avrupa'ya ihraç edilen balın ise sadece yarım kilosu 2.13 dolar. Avrupa'da giden balın fiyatı, ABD'ye göre iki kat daha pahalı. AB'ye satış fiyatı, bal piyasasına daha uygun bir fiyat."C CİHAN 1 ARALIK 3 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Hammadde ithalatında KKDF kalkıyor TESK'ten yapılandırmada ek süre talebi Sanayicilerin ‘Hammadde ithalatı taksitli de yapılsa KKDF alınmasın’ önerisine karşı Ekonomi Bakanlığı harekete geçti. Bakan Zeybekci “Çalışmalar belli aşamaya geldi. Prosese uğrayan ürünlerin ithalatından alınan KKDF’yi çözeceğiz” dedi konomi Bakanı Nihat Zeybekci vadeli hammadde ithalatında kesilen yüzde 6’lık Kaynak Kullanımına Destekleme Fonu (KKDF) ile ilgili bir çalışma yürüttüklerini söyleyerek, “Çalışmalar belli aşamaya geldi. Prosese uğrayan ürünlerin ithalatından alınan KKDF’yi çözeceğiz” dedi. E İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Kasım Ayı Meclis Toplantısı’na katılan Bakan Zeybekci yaptığı konuşmada, dünyanın ekonomik haritalarının yeniden çizildiğini Türkiye’nin bu haritanın dışında kalamayacağını ifade etti. Türkiye ekonomisinde yaşanan son gelişmeleri katılımcılarla paylaşan Bakan Zeybekci, dünyanın artık ekonomik ortaklık zeminine oturttuğu ilişkiler kurduğunu, bu zemine oturmayan hiçbir ilişkinin sürdürülebilir olmadığını söyledi. Bakan Zeybekci konuşmasının sonunda İSO üyelerinin kendisine ilettiği sorunlardan olan organize sanayideki arsa fiyatları ve bina finansmanı ile ilgili çok ciddi bir çalışmalarının olduğunu aktararak bunu mutlaka formüle edeceklerini anlattı. getirdik, uyum içindeyiz, çerçevesi de çizildi, en son yazımı da bitti, bunu çözeceğiz. Bu bizim asla kabul edilebilir bulmadığımız bir şey” diye konuştu. “Yani Bursa’daki organize sanayide metrekaresi 300400 dolardan arsa alınır da bunun üzerine sanayi kurulur da o iş olur mu Allah aşkına? Uydu mu yapacağız orada?” yorumunda bulunan Zeybekci, bunun çaresinin bulunacağını ifade etti. Zeybekci, “Kaynak Kullanımına Destekleme Fonu (KKDF) çözülecek. Yani Türkiye’de, prosese uğrayan ürünlerin ithalatından alınan KKDF’yi bir noktaya Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’na (TTIP) eş zamanlı girmemesi durumunda Türkiye ekonomisinin zarar göreceğini ifade eden Zeybekci, ocak ayında Kore ile çok geniş kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasına (STA) geçileceğini belirterek, bu hafta gerçekleştirecekleri Moskova ziyaretine ilişkin şu bilgileri verdi: “33 milyar dolarlık dış ticaret hacmimizi kısa bir süre içinde 100 milyar dolara ‘TTIP’den zarar görürüz’ Zeybekci, AB’nin diğer ülkelerle imzaladığı Gümrük Birliği anlaşmaları yüzünden Türkiye’nin zor durumda kaldığını, bu anlaşmalar sayesinde Türkiye’de dolaşımı gerçekleşen diğer ülke mallarına karşın, Türkiye’nin o ülkelerde aynı avantaja sahip olmadığına dikkati çekti. çıkarmak istiyoruz. Rusya’yı her anlamda fırsatlar ülkesi olarak görüyoruz. Rusya’yla şu an da çok farklı bir tempo içindeyiz. Rusya’ya ihracatımızı artıracağız. Rusya’ya yatırım yapan firmalarımızı destekliyoruz. Yıl sonuna kadar Rusya ile Türkiye arasındaki bütün engelleri kaldırma amacımız var. Gittiğimizde son noktaya getirmeye çalışacağız.” Bahçıvan: Gümrük Birliği revize edilmeli İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Gümrük Birliği serbest ticaret anlaşmalarına karşı revize edilmeli” dedi. Türkiye’nin ABD ve AB arasındaki TTIP'nin dışında kalmaması gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, 2015’in Gümrük Birliği yılı olmasını önererek, “Bunu yaparken de Gümrük Birliği’nin serbest ticaret anlaşmalarının olumsuz etkisini bertaraf edecek şekilde revize edilmesine ve kapsamının değişen ticari koşullara uygun olarak genişletilmesine odaklanmalıyız.”A AA ürkiye Esnaf ve T Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, vergi borçlarının yapılandırılmasında başvuruların 1 Aralık'ta (bugün)biteceğini belirterek, başvuru süresinin 3 ay daha uzatılmasını istedi. yapılandırıldığını kaydederek, "Sürenin uzatılması halinde bu rakamın çok daha yükselmesini bekliyoruz. Sürenin uzatılması ile hem devletimiz alacağını tahsil edecek hem de esnaf ve sanatkarımız rahatlayacaktır" ifadelerini kullandı. Palandöken, yazılı açıklamasında, başvuruların bitimine iki gün kala 20 milyar liraya yakın borcun yeniden Esnaf ve sanatkar devlete olan borçlarını ödemede son derece hassas olduğunu belirten Palandöken, şunları "İSTANBUL, İSLAMİ FİNANSIN MERKEZİ OLMALI" İstanbul'un dünyanın finans merkezi olmadığını belirten IBF Başkanı Yarar, "Madem dünyada 2 tane finans merkezi var, üçüncüsü de İstanbul olsun" dedi luslararası İş Forumu (IBF) Başkanı Erol Yarar, "İki finans merkezi var, New York ve Londra. Biri borsa, diğeri de para açısından finans merkezi. İstanbul, İslami finansın merkezi olmalıdır. Türkiye bu öncülüğü, bu fırsatı kimseye kaptırmasın" dedi. vurgulandığını belirten Yarar, 1,5 milyar müslümanın yaşadığı dünyada 10-15 yıl içinde helal sertifikası olmayan ürünlerin satılamadığının görüleceğini anlattı. geliştirerek, İslami finans sektörünü teşvik etmeleri gerektiğinin tavsiye edildiğini anlattı. U Anadolu Ajansı'nın "Global İletişim Ortağı" olduğu 18. Uluslararası İş Forumu (IBF) Kongresi kapsamında, yapılan toplantılar sonrasında alınan nihai kararlar, basın toplantısıyla açıklandı. IBF Başkanı Yarar, organizasyonun bu yıl 30 ülkeden 800 akademisyen ve işadamının katılımıyla rekor kırdığını ve IBF'e dair bir nihai bildiri hazırlandığını belirterek, kongrede son 50 yıldan bu yana gelişen İslami finans endüstrisinin gelecek yıllarda da gündemde kalmaya devam edeceğinin vurgulandığını dile getirdi. 2007'de 650 milyar dolar olan İslami finansın büyüklüğünün, bu yıl 2 trilyon dolara ulaştığını belirten Yarar, kongrede İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerdeki kamu politika yapıcılarının, mevcut yasal ve düzenleyici çerçeveleri Yarar, şunları kaydetti: "Biz dünyanın finans merkezi olamadık. Bugün 2 finans merkezi var, New York ve Londra. Biri borsa, diğeri de para açısından finans merkezidir. Peki dünyanın İslami finans merkezi neresi olacak? İstanbul, İslami finansın merkezi olmalıdır. Türkiye bu öncülüğü, bu fırsatı kimseye kaptırmasın. Madem dünyada 2 tane finans merkezi var, üçüncüsü de İstanbul olsun. 2 trilyon dolardan bahsediliyor. Bilelim ki bu rakamlar bir 10 sene sonra 10-20 trilyon dolarlarla ifade edilecek. Bu işin merkezi Türkiye olursa, bunun Türkiye'ye getireceği katkıyı herkesin görmesi lazım. Bunu siyasi tartışmaların bir parçası yapmaktan çıkarıp, iktisadi bir realite olduğunu kabul etmemiz lazım." 15 yıl içinde helal sertifikası olmayan ürünler satılamayacak Kongrede başta helal sektörü olmak üzere, İslami finans sektörü ile reel ekonomi arasında daha büyük bir bağın olması gerektiğinin Erol Yarar, daha önce bir vakıf kurmayı, helal sertifikaları verecek bir grup kurmayı, sertifikayı İsviçre üzerinden vermeyi ve gelirlerinin tamamını da İslam alemindeki fakirlere harcanmasını düşündüklerini ama söz konusu projeyi hayata geçiremediklerini kaydetti. Henüz büyük boyutlara ulaşmamasına karşın, İslami finans sektörünün şimdiden ekonomik büyüme ve finansal istikrara yönelik sağladığı katkılar bakımından küresel finansal sistemin bir parçası olduğunu kaydeden Yarar, şöyle devam etti: "Kongrede İslami finans sektöründe daha adil ve sürdürülebilir ürünlerin geliştirilmesi için kurumsal çerçevede önemli değişiklikler olması gerektiği önerildi. Özellikle, bankacılık düzeyinde mevduat toplama ve yatırım . Boğaz 3Kuzey Köprüsü ve Marmara Otoyolu Projesi'ni yürüten inşaat firması ICA tarafındoan yapılan açıklamada, 3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi'nde çalışmaların devam ettiği belirtildi. Açıklamada, Kuzey Marmara Otoyolu güzergahında Avrupa Yakası'nda ilk kez asfalt dökülen otoyolun 2 kilometrelik bölümü kullanıma hazır hale getirildi. Altyapı işleri tamamlanan güzergahta 64. ve 66. kilometreleri arasında asfalt dökülme işlemi yapıldı denildi. Asfalt döküm işlemi sırasında 45 kişilik bir ekibin çalıştığını söyleyen Kuzey Marmara Otoyolu E-2 Kısım Sorumlusu ise bölgede yapımı süren viyadük 37'nin bitimi sonrası asfalt döküm işleminin sürdürülmesi nin planlandığını belirtti. Bir süre önce, güzergah üzerinden geçen SarıyerDemirciköy ulaşım yolu asfaltlanarak hizmete açılmıştı. CİHAN Bunun içinde Bakanlar Kurulu yetkilidir. İlk toplantıda süre mutlaka uzatılmalıdır. Esnaf ve sanatkarımızın ödeme gücü olsaydı, bu vergi borçları birikmez ve bu hale gelmezdi. İmkansızlıklar sebebiyle yeniden yapılandırma talep etmeyen mükelleflere biraz daha süre verilerek 3 ay daha başvurular uzatılmalıdır."AA Yüksek teknoloji dünyaya açıldı üstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından M organize edilen ve yerli üretim yüksek teknolojilerin sergilendiği High Tech Port By MÜSİAD Fuarı başta işadamları olmak üzere ziyaretçilerinden yoğun ilgi gördü. Fuarın ikinci gününde teknolojik ürünlerin sergilendiği High Tech Port’a akın eden vatandaşlar ilk kez Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve kurumlarının sergilediği tank, roket, helikopter ve silah gibi savaş ürünlerini inceleyerek yakından görme imkanı buldu. ‘ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK’ yönetimi faaliyetlerini ayrılması gerekliliği vurgulandı. Daha etkin ve bütüncül eğitim ve öğretim programları vasıtasıyla yeni nesil İslami finans uzmanları geliştirmeye odaklanılması gerektiği tavsiye edildi. Bankacılık ve finans alanındaki düzenlemelerin, finans profesyonelleri ile berber toplumum tüm kesimlerine hitap eden ve sosyal sorumluluğu daha çok teşvik eden düzenlemeler şeklinde olması gerektiği önerildi. Fuarın son durumu hakkında bilgi veren MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı ve Fuar Sorumlusu Adnan Bostan, “High Tech Port MÜSİAD Fuarı’nda yüzde 70’i özel firmaların katıldığı teknoloji sergileniyor. Bu fuarında kendine has özellikleri var. Yeni teknolojilere verdiğimiz önemi küçük sergilerle tanıtmaya başladık. Daha sonra ise görülen ilgi ve duyulan ihtiyaç neticesinde High Tech Port MÜSİAD ortaya çıktı. MÜSİAD lider iş adamı derneği olduğu için bu taşın altına elini koydu. Bu fuarla da üstümüze düşen görevi yerine getirdiğimizi düşünüyoruz” açıklamasında bulundu. Ayrıca likidite eksikliğini aşmak için İslam'da mevcut olan zekat, vakıf ve sadaka kurumlarını kullanarak hayırseverlik sektörünün geliştirilmesi tavsiye edildi. İslam ülkelerinde kaynakların daha etkin tahsisi için daha çok iş dünyası odaklı politikalar ve daha kolay finansmana erişimin sağlanması gerekliliği önerildi. AA MÜSİAD Fuarı'nın 8’inci Hall’inde tüm ziyaretçilere açık olan High Tech Port By MÜSİAD’la milli teknolojilerimiz dünyaya tanıtıldı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve altındaki tüm kamu kurumlarının katıldığı fuarda geliştirilen yerli savunma sistemleri ilk kez sivil bir fuarda görücüye çıktı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın yanı sıra Hıgh Tech Port'a Havelsan, Roketsan, Aselsan, TÜBİTAK , Makine Kimya Endüstrisi (MKE) gibi kritik öneme sahip devlet kuruluşları da yer aldı. Silah, tank, 3. Köprü yoluna asfalt döküldü 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi'nde, otoyol güzergahındaki asfalt çalışmalarına başlandı. Yolun Odayeri mevkiindeki 2 kilometrelik bölüme asfalt dökülerek, yol kullanıma hazır hale getirildi. kaydetti: "Bu yapılandırma esnafımız için de önemli bir fırsattır. Bu vesile ile hem devletimiz kamu alacaklarını tahsil etmekte hem de esnafımız borçlarını düşük faizle ve 3 yıla varan taksitlerle ödeme imkanına kavuşmaktadır. Dolayısıyla yapılandırmadan en yüksek verimin alınabilmesi için sürenin 3 ay daha uzatılması gerekmektedir. helikopter, füze, kriptolu telefon gibi teknolojileri halka tanıtan yetkililer, vatandaşlarla kaynaşma noktasında bu tarz fuarların öneme dikkat çekti. YENİ KİMLİKLERİMİZ DE SERGİLENDİ Önümüzdeki sene dağıtılmaya başlanacak yeni akıllı kimliklerde TÜBİTAK standında ilk kez halka sergilendi. Fuarda savunma sanayisinin yanısıra teknoloji alanında faaliyet gösteren mobile telefon operatörleri, beyaz eşya firmaları, teknoparklar, elektrikli otomobil, yerli tramvay, yerli tren gibi projelerin stantları da vatandaşlarla buluştu. 7’den 70’e ziyaretçisi var TANKLAR İLK KEZ SİVİL FUARDA Fuara 720 şirket katıldığını bildiren Adnan Bostan, “MÜSİAD Fuarı yerel içinde çok önemli bir önem teşkil ediyor. Belediye başkanları ve kamunun tüm yöneticileri bu fuarı ziyaret ediyor ve ihtiyaçlarını MÜSİAD’lı iş adamlarından tedarik ediyor. Burası sadece iş adamlarına hitap etmiyor. 7’den 70’e herkesin ziyaret edebileceği fuarımızda bin bir çeşit ürün mevcut. Yani tabiri caizse sıfırdan fuara gelen birisi aklınıza gelebilecek bütün her şeyi temin ederek tam donanımlı hale gelebilir” ifadelerini kullandı.H HABER MERKEZİ 4 Borsa Finans 1 ARALIK 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Ekim ayı dış ticaret açığı verileri açıklandı arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2014 yılı Ekim ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 4 arttı, ithalat yüzde 9,3 azaldı. AVRUPA BİRLİĞİ'NE İHRACAT YÜZDE 8,1 ARTTI ürkiye'nin dış ticaret açığı Ekim'de yüzde 15,8 azalarak 6 T milyar 252 milyon dolara geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Dış Ticaret İstatistiklerini açıkladı. Buna göre; ihracat 2014 yılı Ekim ayında, 2013 yılının aynı ayına göre yüzde 7,3 artarak 12 milyar 933 milyon dolar, ithalat yüzde 1,5 azalarak 19 milyar 185 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ekim ayında dış ticaret açığı yüzde 15,8 azalarak 7 milyar 429 milyon dolardan 6 milyar 252 milyon dolara düştü. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2013 Ekim ayında yüzde 61,9 iken, 2014 Ekim ayında yüzde 67,4'e yükseldi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2014 Ekim ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 0,9 azaldı, ithalat yüzde 0,8 Türkiye’nin en değerli caddeleri İstiklal ve Bağdat Ekim ayı dış ticaret açığı, yüzde 15,8 azalarak son yedi ayın en düşük seviyesine gerilemiş oldu. Avrupa Birliği'nin (AB-28) ihracattaki payı 2013 Ekim ayında yüzde 43,8 iken, 2014 Ekim ayında yüzde 44,2 oldu. AB'ye yapılan ihracat, 2013 yılının aynı ayına göre yüzde 8,1 artarak 5 milyar 711 milyon dolar olarak gerçekleşti. Almanya'ya yapılan ihracat 2014 yılı Ekim ayında 1 milyar 283 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla İngiltere (860 milyon dolar), Irak (857 milyon dolar) ve İtalya (566 milyon dolar) takip etti. JLL Türkiye Perakende Pazarı Raporu’na göre Türkiye’nin cadde perakendepazarında 7 lokasyonda deyim yerindeyse yer bulmak imkansız hale geldi. İstiklal Caddesi’nde 100 metrekarelik bir mağazanın aylık kirası ortalama 24 bin Euro’ya çıkarken, İstiklal Caddesi’ni sırasıyla Bağdat Caddesi ve Nişantaşı Çin'den yapılan ithalat, 2014 yılı Ekim ayında 2 milyar 79 milyon dolar oldu. Bu ülkeyi sırasıyla Almanya (1 milyar 798 milyon dolar), Rusya (1 milyar 732 milyon dolar) ve İtalya (997 milyon dolar) izledi. HABER MERKEZİ 75 ülkede, 200 kurumsal ofisi ve 53 bin çalışanıyla müşterilerinin yerel, bölgesel ve küresel ihtiyaçlarına cevap veren JLL, Türkiye “Perakende Pazarı Raporu” ile perakende pazarının nabzını tutuyor. JLL’in raporuna göre perakende pazarında ulusal ve uluslararası perakendecilerin Türkiye genelindeki büyüme hedefleri bakımından oldukça aktif bir görüntü gözlemleniyor ve bu söz konusu eğilimin önümüzdeki dönemde de devam etmesi öngörülüyor. 100 metrekarelik mağaza 24 bin EuroJLL’in raporunda en dikkat çekici noktalardan biri cadde perakende pazarı oluyor. Rapora göre perakende sektörünün İstiklal ve Resul KURT Teşvikten yersiz yararlananlar dikkat! İstihdamın artması için zaman zaman çeşitli teşvikler çıkarılmaktadır. Bu teşviklerden birisi de ilave istihdam teşviki olarak bilinen 611 sayılı Kanun'la getirilen teşviktir. Buna göre 01.03.2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan 6111 teşvikinden yararlanmaya hak kazanılabilmesi için hem sigortalı açısından hem de işveren açısından sağlanması gereken şartlar bulunmaktadır. Sigortalı açısından şartlar •1.3.2011 ila 31.12.2015 tarihleri arasında işe alınmış olması, •Teşvikten yararlanılacak kişinin 18 yaşından büyük olması, •Teşvikten yararlanılacak işyerinde fiilen çalışması, • Sigortalı işe alındığı tarihten önceki 6 aylık sürede herhangi bir işyerinde SSK sigortalısı olarak çalışmamış olmalıdır. (SGK gün dökümüne göre son 6 ayda çalışması olmamalıdır) •Sigortalı işe girmeden önce başka işyerinden bu teşvikten yararlanmamış olmalıdır. (6111 teşvikinden bir işçi sadece bir işyerinden yararlanabilir. Daha önce bir işyerinde bu teşvikten yararlanmış işçiyi işe almış olsanız dahi diğer şartlar sağlansa bile 6111 teşvikinden yararlanılamamaktadır) Satın alma hacmi 1 milyar euroya koşuyor eknoloji devlerinden Siemens, Türkiye’deki T yatırımlarını ve büyüme hedefl erini artırıyor. Şirket, pazardaki ciro artışına paralel 2014 mali yılında Türkiye’den toplam 700 milyon euroluk satın alma gerçekleştirdi. Siemens’in 2020 yılında Türkiye’den satın alma hedefi ise 1 milyar euro. Türkiye 30 lider ülkeden biri oldu • Teşvikten yararlanacak işverenin özel sektör işvereni olması, • Sigortalının, ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılması, •Yasal ödeme süresi geçmiş prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması, • Aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde SGK’ ya verilmesi, • Tahakkuk eden sigorta primlerinin yasal süresi içinde ödenmesi gerekmektedir. İşverenler bu teşvikten, teşvikin özellikle son altı ay ve her bir sigortalı için ayrı ayrı ortalama takibinin ve yararlanma şartlarının ağır olması gerekçesi ile çoğunlukla yararlanmamaktadır. Sigorta primi teşviklerinden yersiz yararlandığı için cari dönemde 6111 sayılı Kanun türü ile aylık prim ve hizmet belgesini gönderilmek istenildiğinde e-bildirge ekranında; “…. sayılı kanun no'lu prim teşvikinden yersiz yararlanıldığı tespit edilmiştir. Belgenin …. sayılı kanun numarası seçilmeden düzenlenmesi gerekir. ….. sayılı kanun numarası ile belge seçilebilmesi için işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik merkezine müracaat ediniz.” şeklinde bir hata mesajı ile karşılaşıldığı durumlarda, işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik merkezine başvurarak, yersiz yararlanılan dönemde yersiz yararlanılan sigortalılarla ilgili hatalı yararlanılmış prim teşvikine ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi için iptal nitelikte, kanun numarası seçilmeksizin asıl/ek nitelikte aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi ve fark primlerin gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gerekmektedir. İşyerlerinin yersiz yararlanılmış ise 2014/Nisan ve önceki aylara ilişkin olması halinde fark primlerin yapılandırılması mümkün olduğundan, sistemlerini kontrol etmelerini önermekteyiz. KOBİ’lere global kapıyı açıyor Siemens Türkiye Tedarik Zinciri Yönetimi Bölüm Direktörü Tuğrul Günay, Türkiye’nin Siemens Global için çok önemli bir ülke olduğunu vurgulayarak, “Türkiye iki kıta arasında çok önemli bir konumda bulunuyor. Hem Avrupa kültürünü iyi biliyor hem de Asya kültürünü. Hızla büyüyen bu ülkede Siemens’in de büyüme potansiyeli artıyor. Ciro artışımız ve büyüme hedefl İşyeri açısından şartlar erimiz doğrultusunda 2020 yılında Türkiye’den 1 milyar euroluk satın alma gerçekleştirmeyi planlıyoruz” dedi. Siemens’in 180 ülkede faaliyet gösterdiğini ve 80’inde bölgesel şirketi olduğunu belirten Tuğrul Günay, “Siemens Global’in 1 Ekim itibarıyla Türkiye’yi 30 lider ülkeden biri olarak seçtiğini açıkladı. Siemens Türkiye’nin, tedarikçilerinin ve KOBİ’lerin gelişimine katkıda bulunmayı hedefl ediğini belirten Günay, “En iyi tedarikçilerimize Siemens Global’in kapılarını da açarak yurt dışına satış yapmalarını sağlıyoruz” dedi. Günay, Türkiye’deki tedarikçilerinin yıllık yaklaşık 70 milyon euro Siemens’in diğer ülkelerdeki şirketlerine de satış yaptığını söyledi. Bu miktarın artması için Siemens Türkiye olarak KOBİ’leri ve tedarikçileri desteklemeye yönelik çalışmalar yaptıklarına dikkat çeken Günay, bu amaçla Siemens Global yöneticileri ve tedarikçilerini bir araya getirdiklerini ifade etti. Günay, Siemens’in globalde yıllık 38 milyar euro satın alma hacmi olduğunu açıkladı. ‘Sürdürülebilirlik en önemli kriter’ Siemens’in kalite ve güven kavramlarıyla ön plan çıkan bir şirket olduğunu vurgulayan Günay, bu nedenle her zaman en iyi tedarikçiyi seçtiklerinin altını çizdi. Sürdürülebilirliğin bir şirket için öncelikli hedef olması gerektiğini belirten Günay, şöyle konuştu: “Tedarikçilerimize ne yapıyorsak yapalım, en iyisini hep beraber ortaya koymamız gerektiğini anlatıyoruz. Nihai olarak biz hep beraber ana müşterimize yönelik hizmetler verme gayreti içerisindeyiz. Ürünlerimizi ana tedarikçimize en iyi şekilde teslim etme gayretindeyiz. Bunların içerisinde en ufak bir aksaklık dahi bizim müşteri memnuniyetimizi mutlaka etkileyecek. Memnun olan müşteri bizimle sürdürülebilir şekilde işbirliğini devam ettirecekken, memnun olmayan müşteri rakiplerimize doğru kendi yolunu çizecektir. Bu kapsamda bizim bütün politikamız aynı gemide olduğumuzun ortaya iyi konması. Biz sürdürülebilirliği önemseyen ve kaliteli hizmet veren tedarikçilerimize Siemens Global’in kapılarını açmaya devam edeceğiz.” D tonu eylül ayından bu yana 200 liranın üzerinde geriledi. Türkiye’de genel olarak hurdadan üretim yapılıyor. Fakat dünya piyasalarında Çin kaynaklı olarak cevher fiyatlarında ve nihai ürünlerde fiyatların düşmesi yerli üreticinin de fiyatları aşağı çekmesine neden oldu. Bu fiyat baskısına dayanamayan yerli Nişantaşı lüks perakende piyasasının kalbi olmaya devam ediyor.Ortalama kira bedeli 200 Euro civarında olan Nişantaşı bölgesi, her zamanki gibi lüks markaların en önemli merkezi olmaya devam ediyor. İstanbul’un en gözde lokasyonları arasında olan Nişantaşı’nda 2015 yılında kira bedellerinin artan perakende talebiyle birlikte yükselmesi bekleniyor. Bunun yanı sıra, rapora göre 2015 yılında İstiklal, Bağdat,Bahariye ve Beşiktaş Çarşı’da kira bedellerindeki yükseliş trendi sürecek. 2015’te Alemdağ ve Nispetiye Caddeleri’nde fiyatların mevcut seviyelerini muhafaza edeceği öngörülüyor.izliyor.H HABER MERKEZİ ‘İşinizi para için yaparsanız para kazanamazsınız’ merican Rag Cie ve Industry DenA im’in kurucusu ve CEO’su Mark Werts, perakendecilerin rüya sattıklarını belirterek, “Perakende bana göre en büyük değer kazandığınız paradan öte markanız. Perakende detaydır, eğlencedir. Bugünden yarın için yaptığınız planlar tutmayabiliyor. Bu yüzden değişime açık olmalısınız” dedi. Perakende Günleri’nde konuşan Werts şunları söyledi: “Perakende sektöründe trendlere açık olmak önemli. Çünkü global bir dünyada yaşıyoruz. Başarı hiçbir zaman sonlanmaz. Tutkular paradan daha önemlidir. Bir işi para için yaparsanız paranız olmaz ama severek yaparsanız hem manen memnun olursunuz hem de paranız olur. Ben çalışmıyorum aslında. Benim yaptığım hobi. Zaman kavramım yok, saat yok sadece eğleniyorum.” Günay, bir sosyal sorumluluk kapsamında geçtiğimiz aralık ayında başkanlığını da üstlendiği Tedarik Zinciri Yönetimi Derneği’nin kurulmasına öncülük ettiklerini vurguladı.HABER MERKEZİ Çin ve antidamping etkisi yerli demirciyi zora soktu ünya piyasalarında beklenen iyileşmenin hala gerçekleşmemesine karşın Çin’in ‘istihdam kapısı’ olarak gördüğü demirçelik sektöründeki cevher üretiminde hız kesmemesi fiyatlarda aşağı yönlü baskı oluşturuyor. Bu baskıdan etkilenen Türkiye’ye karşı bir de bazı ülkelerin antidamping önlemleri almasıyla birlikte iç piyasada özellikle inşaat demirinin Bağdat Caddeleri’ne yönelik talebi artıyor. Bu yılın 3. çeyrek sonu itibariyle İstiklal ve Bağdat Caddeleri’nde kira bedelleri bir önceki yıla kıyasla yüzde 6.67 artış gösterdi. Bu iki caddede birincil kira arzında metrekare fiyat ortalaması 240 Euro oluyor. Başka bir ifade ile, yüz metrekarelik bir mağazanın aylık kira bedeli 24 bin Euro’yu buluyor. üreticiler, fiyatların yanında üretimlerini de düşürmek zorunda kaldı. Sektör temsilcilerine göre bu durumun devam etmesi halinde bazı yerli üreticilerin üretimini durdurması kaçınılmaz. Türkiye’de şu anda yıllık 36 milyon ton demir-çelik üretimi yapılırken, 17-18 milyon ton civarında ihracat yapıyoruz. Türk demir-çelik sektörünün dünyayla entegre olduğunu söyleyen Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Namık Ekinci, bu nedenle dünyadaki her türlü tetiklemeden olumlu ya da olumsuz olarak etkilendiğimizi dile getirdi. Fiyatlardaki düşüşün öncelikli nedeni Türk ürünlerine bazı ülkelerde getirilen antidamping uygulaması sonucunda oluşan arz fazlası olduğunu belirten Ekinci, “Bazı çelik üreticileri, ürünlerimizin kendi ülkelerine ithal edilmesinden duydukları rahatsızlıktan dolayı çeşitli engelleme yollarına başvuruyorlar” dedi. Çin stoklarını ihracata yöneltti Çin’in cevher üretiminin yüzde 65’ini de karşıladığı bilgisini veren Ekinci, “Bu nedenle, Çin ekonomisinde ve çelik sektöründeki en ufak bir değişiklik fiyatlar üzerinde etkide bulunabiliyor”dedi.HABER MERKEZİ ‘4 bin çalışanım, Facebook arkadaşım’ Teknosa Genel Müdürü Necil Oyman ise perakendecilikte yakınlık ve güvenin önemini vurguladığı konuşmasında, “Müşteriler her kanaldan, uyumadığı her an bize ulaşmak istiyor. Teknosa’nın tablet uygulamaları 1 milyon kez indirildi. Biz fiziki mağazalarımıza ek olarak 1 milyon daha mağazamız var diyoruz” bilgisini verdi. Şırnak’la ilgili Teknosa özelinde ilginç bir anektod paylaşan Oyman, “Nüfusa göre teknosa.com’a en çok giren il Şırnak’tı. Biz de mağazamızı açtık” dedi. Çalışanlarıyla yakın ilişkide olmanın, onları memnun etme sürecinde önemli bir etkisi olduğunu ifade eden Oyman, sözlerini şöyle sürdürdü: “4 bin kişilik ekibim, benim Facebook’tan arkadaşım. Mesela, Türkiye’de bilek güreşinde üçüncü olan arkadaşımızı ABD’ye gönderdik ve dünya yedincisi olarak bizi gururlandırdı. Sinop’ta kepenkleri indirdik, bize üç teyze, ‘evladım burada kepenk kapatılmaz, biz evlerimizin kapısında bile anahtar bırakırız’ dedi ve biz de kepengi kaldırdık. Yakınlık son derece önemli. Kadınlar teknolojiye hiç uzak değiller”dedi.C CİHAN 1 ARALIK 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 5 130 bin sağlıkçıya lisans tamamlama hakkı Sağlık bilimleri alanında ön lisans mezunu 130 bin civarındaki sağlık personeline lisans tamamlama fırsatı verildi.Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ''Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ve 6569 sayılı Kanun'' kapsamında yer alan düzenlemenin Resmi Gazete'de yayımlandı. ağlık Bakanlığı, sağlık bilimleri S alanında ön lisans mezunu 130 bin civarındaki sağlık personeline lisans tamamlama fırsatının verildiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ''Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ve 6569 sayılı Kanun'' kapsamında yer alan düzenlemenin önceki gün Resmi Gazete'de yayımlandı. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik, düzenlemeye ilişkin, sağlık çalışanlarına yönelik iyileştirici çalışmalar yapmaya devam ettiklerini, lisans tamamlama hakkının bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Sağlık çalışanlarının donanımlı olmasına özen gösterdiklerini vurgulayan Çelik, ''Son 12 yılda sağlık alanında yapılan reformlar, Türkiye'yi bugün model ülke konumuna taşıdı. Sağlık alanında elde ettiğimiz bu başarılarda sağlık çalışanlarımızın fedakarlığı ve emeği önemli bir yer tutuyor. Var olan efektif insan kaynağını daha nitelikli ve donanımlı hale getirmek amacıyla lisans tamamlama fırsatını getirdik'' ifadelerini kullandı. hayata geçirildiğine işaret eden Çelik, ebelik ve hemşirelik programlarından mezun olanların kendi alanlarında, diğer program mezunlarının ise YÖK'ün belirleyeceği alanlarda lisans tamamlayacaklarını belirtti. YÖK'ün belirleyeceği alanlarda uzaktan eğitim yönteminin de kullanılabileceğine dikkati çeken Çelik, bu uygulamanın sağlık çalışanlarına büyük bir avantaj sağlayacağını bildirdi. Bakanlık ve YÖK işbirliği Kamu hastaneleri arasındaki döner sermaye farklılığı azaltılacak Düzenlemenin, Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunun işbirliğiyle Çelik, 6569 sayılı Kanun'la birlikte birçok düzenlemenin yapıldığını Trafikte yeni dönem Konuya ilişkin konuşan İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) Başkanı Yahya Uğur, kararı, müşterilerinin memnuniyeti açısından önemli bulduklarını söyledi. Uğur, kararın daha önce alındığını ancak esnaf "Ancak gerek sayının azlığı gerek arkadaşlarımızın bu konuyu duyduğunu düşünerek, kararın rahatlıkla uygulanabileceğini düşünüyoruz. Yılbaşından itibaren artık İstanbul'da 5 yaşın üzerinde araç çalışmayacak. Biz de arkadaşlarımızı uyarıyoruz. Artık son hazırlıklarını yapmaları gerekir. Şimdi en düşük 40-50 bin seviyelerinde olduğundan yeni araç almak kolay değil. Bu nedenle aracını yenilemeyen arkadaşlar da şimdiden tedbirlerini alsınlar." Yahya Uğur, İstanbul'daki taksilerin büyük kısmının yenilendiğini belirtti. "BEYEFENDİ TAKSİCİLİK HEDEFİMİZE, BİRAZ DAHA YAKLAŞTIK" Bundan sonra 5 yaşından büyük taksinin trafiğe çıkamayacağını dile getiren Uğur, şöyle konuştu: "Beyefendi taksicilik anlayışıyla yola çıktık. Bu nedenle müşteri memnuniyetini en üst seviyede tuttuk. Aracın kalitesi artınca müşterilerimiz de oldukça memnun olacak. Böylece biz de hedefimize biraz daha yaklaşacağız. Meslektaşlarımızın büyük kısmı gerçekten mesleklerine sahip çıkıyor. Bazı arkadaşlarımız müşteri memnuniyeti dolayısıyla aracının modelini belli aralıklarla yükseltiyor. Bazı arkadaşlarımız da üstün körü davranıyor. Zorlayıcı sebepleri olanlar vardır elbet ama yapılacak bir şey yok. Genel bir karar alınmışsa buna da uymak zorundayız." İTEO Başkanı Yahya Uğur, taksicilerden yaz-kış klimalarını müşterilerden esirgememelerini isteyerek, taksicilerin, yakıt tasarrufunun, müşterilerin memnuniyetinden kısılarak sağlanamayacağını vurguladı.Taksicilerden yeni araçlarında yeni anlayışla hareket etmelerini talep eden Uğur, "Taksici olmalarını, esnaf olmalarını istiyorum. Hani Anadolu'da bir kişi övülürken, 'Esnaf adam' derler, işte bizim arkadaşlarımız da bu esnaf kültürüne sahip olmalıdır. Zaten son kuruşuna kadar helal olan kazançlarını, daha güler yüzlü, müşteri memnuniyetinin üst seviyede olduğu şekilde elde ettiklerinde kendileri de memnun olacak" ifadelerini kullandı.A AA uygulama usul ve esasları belirlendi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Buna göre, ön ödemeli konut satışlarına ilişkin uygulama usul ve esasları düzenlendi. Ön ödemeli konut satış sözleşmesi kurulmadan en az bir gün önce en az 12 punto büyüklüğünde, anlaşılabilir dilde, açık, sade ve okunabilir şekilde satıcı bilgileri, sözleşme konusu konuta ilişkin bilgiler, konutun tüm vergiler dahil TL olarak peşin ve taksitli toplam satış fiyatı, tüketicinin cayma ve sözleşmeden dönme hakkına ilişkin bilgiler, konutun teslim tarihi, teminata ilişkin bilgiler, yapı ruhsatının alınış tarihi, yönetim planına uygun olarak genel giderlere katılıma ilişkin bilgilerin yer aldığı ön bilgilendirme formu tüketiciye verilecek. Tüketiciye, bağımsız bölüm planı, vaziyet planı, kat planı ve mahal listesi verilecek. Ön bilgilendirme yapıldığına ilişkin ispat, satıcıya ait olacak. Satıcı, geçerli sözleşme yapılmadan tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini istemeyecek. Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamayacak. 14 GÜNDE CAYABİLECEK Tüketici, sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren 14 gün içinde herhangi bir Yaşamaları için 1500 lira lazım ürk-İş "Açlık ve Yoksulluk Sınırı" araştırmasının Kasım ayı verilerine göre, dört kişilik ailenin açlık sınırı 1.225 liraya, yoksulluk sınırı da 3.990 liraya çakarak 4 bin liraya dayandı. Geçen yıl Kasım ayında açlık sınırı 1,065 lira, yoksulluk sınırı da 3,470 lira seviyesindeydi. Bu veriler ile açlık ve yoksulluk sınırları bir yılda yüzde 15.0 düzeyinde yükseldi. T SEBZE MEYVEDE YÜKSELİŞ SÜRÜYOR Raporda, yaş-sebze ve meyve grubundaki fiyat artışın devam ettiği belirtildi. Ekim ayında 2.82 lira olan sebzemeyve ortalama kilogram fiyatı Kasım'da 3.11 liraya çıktı. Raporda, bu ay ceviz, fındık, yumurta ve çay fiyatlarında da artış izlendiği belirtildi. BİR KİŞİNİN YAŞAM MALİYETİ Kasım ayında tek kişinin yaşama maliyetinin 1,448 liraya yükseldiği vurgulandığı maliyeti ise 519 lira artış gösterdiğine işaret edildi. DEĞERLENDİRME BÖLÜMÜ ZORUNLU HARCAMALARDA HIZLI ARTIŞ Raporda dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması bir önceki yılın aynı ayına göre 160 lira ve yaşam Raporun değerlendirme kısmında "Devletin resmi verilerine göre, ülke genelinde ortalama kira tutarı günümüzde ayda 615 liradır. Ancak işveren ve hükümet temsilcileri tarafından işçi kesimi temsilcilerinin muhalefetiyle belirlenen asgari ücret günümüzde sadece 891 liradır. Özel kesimde bu ücret düzeyinde çalışmak durumunda/zorunda olan milyonlarca işçi bulunuyor. Yapılacak düzenlemeyle bu milyonlara yüzbinlerce gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahip olacak. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcıya noterlikler aracılığıyla yöneltilecek. Ön ödemeli konut satışında, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı olacak. Sözleşmeden dönme bildiriminin satıcıya noterlikler aracılığıyla yöneltilecek. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, ön ödemeli konut satışı nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme bedelinin yüzde 2'sine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilecek. Ön ödemeli konut satışında devir veya teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren 36 ayı geçemeyecek. Kat mülkiyetine konu konutun tüketici adına tescili, kat irtifakına konu konutun tüketici adına tapu siciline tescil edilmesiyle konutun oturmaya elverişli şekilde zilyetliğinin devri hallerinde konutun tüketiciye devir veya teslim edildiği kabul edilecek. DEĞİŞİKLİKLER BİLDİRİLECEK Sözleşmeye konu konutun yer aldığı projede değişiklik yapılması durumunda, değişikliğin tüketiciye yazılı veya kalıcı veri saklayıcısıyla bildirilecek. Bina tamamlama sigortasının kapsamı, koşulları ve uygulama esasları Hazine Müsteşarlığınca belirlenecek. Ödemelerin hakediş sistemiyle teminat altına alınması durumunda, tüketici, ödemeleri sözleşmede belirtilen bir bankada satıcı adına açılacak hesaba yatıracak. Hesapta toplanan tüketici ödemeleri konutun devir veya teslimine kadar bloke altında olup, yalnızca hakediş karşılığında serbest bırakılabilecek. AA ISSN 1308 7606 Karar kapsamında, İstanbul'daki yaklaşık 3 bin taksi plakasının, 1 Ocak itibarıyla trafiğe yeni araçlarla çıkması gerekiyor. hazır olmadığından birkaç kez ertelenmesi için girişimlerde bulunduklarını anlatarak, şunları kaydetti: Çelik, ''Buna göre, yüzde 50 döner sermaye tavanı değiştirilmeden, hastanelerde uygulanan döner sermayeden dağıtılacak üst limit yüzde 50'den yüzde 65'e çıkarıldı. Böylece aynı branş uzmanları arasındaki farklar azaltıldı'' değerlendirmesinde bulundu. Türk Diş Hekimleri Birliğinin, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra genel kurul yapamadığını hatırlatan Çelik, son düzenlemeyle bu sorunun da giderildiğini bildirdi. AA EV ALACAKLARA ÖNEMLİ UYARI n ödemeli Ö konut satışlarına ilişkin UKOME'nin aldığı karar doğrultusunda, artık 5 yaşın üzerindeki taksilere ruhsat verilmeyecek. İstanbul'daki 17 bin 395 taksiden, yaklaşık 3 bini, 5 yaşın üzerinde bulunuyor. belirterek, aynı Kamu Hastane Birliği bünyesinde branşlar arasındaki döner sermaye farkının da azaltıldığını kaydetti. göçmen ve sığınmacı çalışan da eklenecek. Bu ücret politikasıyla, insanların çaresizliği istismar ediliyor. Bu ücret düzeyinde çalışmak durumunda olan milyonlarca işsiz, düşük ücret temelinde sürdürülmek istenen rekabetin ve karlılığın gerekçesi yapılmak isteniyor" denildi.A AA Yıl:70 Sayı:24999 Tarih:1 Aralık 2014 Pazartesi Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi Bilal ÇETİN Kübra ERENER Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT Yasemin ERENER İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Haber Müdürü İnternet Site Editörü Kenan KURTOĞLU Yücel TANOL İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Reklam Pazarlama ve Dağıtım Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 ANKARA İRTİBAT Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 6 1 ARALIK 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ALMANYA Düsseldorf Üniversitesi yakınındaki Südpark adlı banliyö durağında U79 numarasıyla Duisburg ve Düsseldorf iç hatlarında çalışan tren raydan çıkarak, devrildi. Kazayı 21 kişi hafif sıyrıklarla yaralandı. İlk belirlemelere göre virajın çok keskin olması ve trenin viraja hızlı girmesi ile birinci vagonun raydan çıkarak, diğer vagonları da devirdiği bildirildi. Uzman ekiplerin yaptıkları çalışmalara göre, tren raylarında da hafif kusurların olduğunu tespit ettiler. Kaza sonucu 46 no'lu otoban ve üniversite çevresindeki tüm sokakların kapanması ile trafik felç oldu. CİHAN AFGANİSTAN Son zamanlarda intihar saldırılarının arttığı Afganistan’ın başkenti Kabil’de, intihar yeleklerinin ve mıknatıslı bombaların en büyük üretim merkezinin bulunduğu açıklandı. Afganistan Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, Kabil’in sekizinci nahiyesinde emlak işi yapan Sifatullah adlı vatandaşın intihar yelekleri üretim merkezinin başında olduğu bildirildi. Emlakçının aynı zamanda Hakkani şebekesine de çalıştığı ortaya çıktı. Özellikle son günlerde intihar saldırılarının arttığı Afganistan'da, sadece Kabil'deki son iki haftada düzenlenen intihar saldırısı sayısı 9'u bulmuş durumda. CİHAN ABD ABD’nin Austin şehrinde polis, etraftaki binalara ateş açan bir Amerikalıyı vurdu. Texas eyaletine bağlı şehrin merkezinde vurulan şahsın üzerinde bomba olduğundan şüpheleniliyor. Şerif yardımcısı Raul Munguia, gün doğmadan önce meydana gelen olayda yaralanan olmadığını açıkladı. Burkina Faso’yu terk eden devrik liderin peşine düştüler kim ayında çıkan sokak olaylarından sonra Burkina Faso’yu terk ederek Fas’a sığınan devrik lider Blaise Compaoré’nin iadesi istendi. E Blaise Compaoré’nin görevi bırakmasından sonra kurulan geçici hükümetin başbakanı Yarbay Isaac Zida, önceki Devlet Başkanı Thomas Sankara’nın 27 yıl önceki ölümüyle ilgili olarak devrik liderin iadesi için hukuki işlemlerin başlatılacağını söyledi. Isaac Zida, ‘Afrika’nın Che Guevarası’ olarak adlandırdığı Sankara’nın ölümüyle ilgili tüm gerçeklerin gün yüzüne çıkaracağını vurguladı. Thomas Sankara’nın mezarı tekrar açılacak ve DNA testi yapılarak cenazenin eski cumhurbaşkanına ait olup olmadığı araştırılacak. Zira taraftarları ve ailesi mezarda yatanın Sankara olmadığını iddia ediyor. CİHAN İngiltere AB'den göçü kısıtlamaya hazırlanıyor Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden İngiltere'ye gelen göçmenlerin sayısının kısıtlanmasına yönelik İngiliz hükümetinin hazırladığı planlar açıklandı. Göçün kontrol altına alınmasını isteyen İngiltere Başbakanı David Cameron, AB'den endişelerini dikkate almalarını istedi. eni önlemlere göre, AB ülkelerinden İngiltere'ye gelen göçmenler ülkeye girişlerinden itibaren altı ay içinde iş bulamazlarsa sınır dışı edilebilecek. Göçmenler ayrıca, ülkede dört yıl yaşamadan toplu konut gibi sosyal yardımlardan faydalanamayacak. Çocukları İngiltere dışında yaşayan göçmenler de İngiltere'de ne kadar uzun yaşarlarsa yaşasınlar artık çocuk yardımı alamayacak. Birleşik Krallık'a AB'den gelen göçmenler halihazırda ülkedeki maddi sistemden ve devlet yardımlarından faydalanabiliyor. Cameron, uzun süredir beklenen konuşmasında göçmenliğin İngiltere'ye fayda sağladığını ancak artık kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. Cameron, şunları söyledi: "Hep beraber çok ırklı, başarılı bir demokrasi yarattığımız için bundan büyük gurur duyuyorum. Göç sayesinde Büyük Britanya olduk. Konu AB'ye gelince, çoğu İngiliz vatandaşı mevcut durum ve birlikten ayrılma arasında yanlış bir seçim yapmak istemiyor. Reform ve referandum istiyorlar. Göç konusunda ise sınırsızlık istemiyorlar. Hiç göçmen olmamasını da istemiyorlar. Kontrollü göç istiyorlar ve haklılar." Cameron, İngiltere'ye gelen göçmen sayısının düşürülmesi ve kontrol altına alınması için MuhafazakarLiberal Demokrat koalisyon hükümetinin, sahte dil okullarının kapatılması, yurt Y dışındaki eşlerini İngiltere'ye getirmek isteyen göçmenlere yönelik uygulanan mali durum kontrol programları, ev kiralama, banka hesabı açma ve ehliyet almanın zorlaştırılması gibi uygulamaları hali hazırda uyguladığını hatırlattı. Cameron, 2015 yılının nisan ayından itibaren ülkeden çıkış yapılan noktalarda, çıkış kontrolleri uygulamasına başlanacağını duyurdu ve böylece İngiltere'den ayrılan göçmenlerin sayısına ilişkin daha net verilerin elde edileceğini söyledi. Mevcut halde İngiltere'den çıkışlarda herhangi bir pasaport kontrolü yapılmıyor. Mayıs ayında İngiltere'de yapılacak genel seçimlerden sonra lideri olduğu Muhafazakar Parti'nin göçmenliğin kontrol altına alınması için daha fazla plan üzerinde çalışacağını belirten Cameron, bunları aktarırken, "Sponsor oldukları göçmenlerin vizelerinin bitiminde ülkeden ayrılmalarını önlemede başarısız olan okul ve işyerlerinin lisanslarını iptal edeceğiz. 'Önce sınır dışı et sonra temyize başvur' politikamızı, tüm göçmen temyiz başvurularına uygulanması için genişleteceğiz. Ev sahiplerinden, evlerini kiralayacak göçmenlerin göçmenlik statülerini kontrol etmeleri konusundaki uygulamayı hızlandıracağız" diye konuştu. Hükümetin yeni planları arasında ayrıca AB'den İngiltere'ye çalış- mak için gelenlerin tercihen "iş teklifi üzerine" ülkeye gelmesi yer alıyor. Cameron, hükümetin bu planına yönelik, "İngiltere'de iş arayan AB vatandaşlarının bu ülkede yasal kalış sürelerini kısıtlamak istiyoruz. Eğer iş arayan bir AB vatandaşı, ülkeye gelişinden itibaren 6 ay içerisinde iş bulamazsa ülkeyi terk etmeleri istenecek" dedi. Mevcut halde AB ülkelerinden İngiltere'ye gelenlerin yüzde 40'ı herhangi bir iş teklifi olmadan ülkeye giriyor. ngiltere'de mayıs ayında yapılacak genel seçimlerde yeniden başbakan seçilmesi halinde uygulanması beklenen hükümet planlarını "radikal reformlar" olarak tanımlayan Cameron, şöyle konuştu: "Avrupalı ortaklarımıza gerçek endişelerimiz olduğunu söylüyorum. Endişelerimiz garip veya mantıksız değil. Duyulmayı hak ediyoruz. Duyulmak zorundayız. Eğer endişelerimiz duyulmazsa ve AB ile olan ilişkimizi daha iyi duruma getiremezsek işte o zaman tabii ki her şeyi silerim. Brüksel'e giderek değişikliği başarmak istiyorum. Eğer mayısta beni başbakan seçerseniz AB'nin reforma sokulmasını ve İngiltere'nin AB ile ilişkisini müzakere edeceğim. Serbest dolaşım konusu bu müzakerenin kilit parçası olacak. Eğer başarırsam daha önceden dediğim gibi bu ülkeyi reformlaşmış bir AB'de tutmak için mücadele edeceğim." AA YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ Isıyı uzaya gönderen ayna geliştirildi Raul Munguia, 911’e yapılan bir ihbarı değerlendirdiklerini, kurşunların polis merkezine de isabet ettiğini bildirdi. Munguia, olay esnasında polis merkezi dışında bulunan bir memurun şüpheliyi vurduğunu açıkladı. Vurulan şahsın aracı Meksika Konsolosluğu ve Federal Mahkeme’nin yakınlarında bulundu. Müfettişler, araçta patlayıcı olup olmadığını araştırıyor. CİHAN KIRGIZİSTAN Rusya'ya 2 Aralık'ta resmi temaslarda bulunacak Kırgızistan Başbakanı Coomart Otorbayev, Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev ile bir araya gelecek. Otorbayev, 2 Aralıkta Moskova’da düzenlenecek Kırgız-Rus Hükümetlerarası Komisyonu'nun toplantısına da katılacak. Toplantıda iki ülke arasındaki; ekonomi, ulaşım, ticaret ve enerji işbirliği ele alınacak. Kırgızistan, yeni yıldan itibaren, Rusya, Kazakistan ve Belarus arasında kurulan Gümrük Birliği’ne üye olacak. CİHAN BD'li araştırmacıların geliştirdiği yüzeyine çarpan ışınlarının yüzde 97'sini yansıtma özelliğine sahip ayna, klimaların yerini alabilir. Stanford Üniversitesi, yaz aylarında klimaları gereksiz kılacak bir keşfe imza attı. A Yüzeyine yansıyan ışığın yüzde 97'sini yansıtma özelliğine sahip olan ayna, aynı zamanda ısıyı da uzayın derinliklerine gönderiyor. Binaları soğuk tutmak için kullanılabileceği düşünülen aynalar, yüksek enerji harcayan soğutma sistemlerinin maliyetini ortadan kaldırabilir. Araştırmacılar, ABD'deki binalarda harcanan enerjinin yüzde 15'inin soğutma sistemleri tarafından kullanıldığına dikkat çekerek, aynaların bu maliyeti ortadan kaldırabileceğini belirtti. Binaların çatılarında yapılan deneylerde, siyaha boyalı yüzeylerin sıcaklığı 60, alüminyum ile kaplı yüzeyler ise 40 dereceye ulaşırken, yansıtma özelliği üstün aynalar bulundukları çevreden 5 derece daha soğuk kalmayı başardı. Soğutucu aynaları geliştiren ekibin başında yer alan Shanhui Fan, "Eğer binaların çatılarındaki belli bölgeleri bu aynalarla kaplarsak, ciddi bir enerji tasarrufu yapabiliriz. Bazı zamanlarda kısmen, bazen de tamamen soğutma sistemlerini kapatabiliriz" dedi ISIYI UZAYA GÖNDERIYOR Binalar birçok farklı şekilde ısınıyor. Sıcak su kazanları ve büyük mutfaklara sahip tesislerde içten ısınma yaşanırken, sıcak ülkelerde hava pencere ve kapılardan giriyor. Güneşten yayılan görünür ve kızılötesi ışınlar da sıcaklığı artırıyor. Shanhui Fan ve ekibinin geliştirdiği ayna, üzerine düşen görünür ışığın yüzde 97'sini yansıtıyor. Aynı zamanda ısıyı dağıtma özelliğine sahip olan ayna, belli bir dalga boyunda ısıyı kızılötesi ışın olarak uzayın derinliklerine gönderiyor. Birçok ince tabakadan üretilen aynanın ilk tabakası yansıtıcı gümüşten oluşuyor. Üst tabakalar ise silikon dioksit ve hafniyum oksit içeriyor. Nature dergisinde yayımlanan araştırma, uzayın karanlık bölgelerinin en sıcak günlerde bile yenilenebilir termodinamik bir kaynak olarak kullanılabileceğini belirtti. Yapılan testler, yansıtıcı aynanın metrekare başına 40 Watt soğutma gücü olduğunu ortaya koydu. Shanhui Fan, 20-70 dolar maliyeti olacak aynaların üç katlı bir binada her yıl 100 Megawatt saat (MWh) elektrik tasarrufu yapabileceğini belirtti. Çıraklar eğitimden ve ücretten memnun değil ünyaya örnek gösterilen ve bir 'ihraç ürünü' olması planlanan Alman çıraklık sistemiyle ilgili Kuzey Ren-Vestfalya’daki (KRV) çırakların eğitimden memnun olmadıkları ortaya çıktı. Alman Sendikalar Birliği (DGB) KRV’deki meslek eğitim sistemi üzerine yaptığı araştırma (Ausbildungsreport 2014) çırakların üçte birinin eğitimin muhtevasından ve şartlarından memnun olmadıklarını gösterdi. Gayrimemnun çıraklar, meslek eğitimi süresince kendilerine lazım olmayacak birçok konu ile meşgul edildiklerini, eğitimde ve derslerde zorlandıklarını belirttiler. Çıraklar ayrıca ucuz işçi olarak algılandıklarını ve işletme tarafından meslekleri ile ilgisi olmayan yerlerde 'işçi' gibi çalıştırıldıklarını da bildirdiler. D Bunun dışında meslek yapan gençler tüm günlerini işletmede geçirdiklerini aldıkları maaşın da yetersiz olduğuna işaret ettiler. Mesleğinden memnun olmayanların aşçılık, diş teknisyeni, boya ve badanacı gibi daha çok zanaatkârlık alanında olması dikkat çekti. Rapora göre mesleğinden en mutlu görünen çıraklar ise bankacılar oldu. Bu meslek gurubu aylık 935 Euro eğitim maaşları ile kuaförlük gibi bazı mesleklerin neredeyse iki katı daha fazla aldıkları belirlendi. Bu memnuniyetsizlik eğitimi bırakmaya da yansıyor. Eğitimi yarıda bırakma oranı kuaförlerde yüzde 44,6 gibi rekor düzeyde olduğunu da göz önüne alan uzmanlar mesleği yarıda bırakma ile aylık maaşın birbiri ile sıkı bağlantılı olduğuna dikkat çektiler. CİHAN 1 ARALIK 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA MHP’li Yeniçeri: Yargı, TBMM'nin yasama faaliyetine müdahale etti HP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, AK Parti iktidarının onca yolsuzluk iddiaları karşısında değiştirdiği yargıç, kurduğu mahkemelerden takipsizlik kararı aldırmasının kendilerini temize çıkarmaya yetmediğini söyledi. Soruşturma Komisyonundaki yasak kararının yolsuzlukları aklama, paklama ve saklama komisyonuna dönüştürdüğünün kanıtı olduğunu dile getiren Yeniçeri, sivil hakim tarafından yayın yasağı konulmasının kabul edilemez olduğunu, bu durumun TBMM’nin yasama faaliyetine yargının müdahalesi anlamına geldiğini ifade etti. M Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Yeniçeri, AK Partili yöneticilerin Türk milletine yönelik iftira, isnat, ithamlar konusunda Türk ve Türkiye düşmanlarının görüşlerini bire bir paylaştığını savundu. 1915 Ermeni Tehciri, Şeyh Sait isyanı, 1937-38 Dersim olayları, PKK terörü vb. bu konuda Türkiye düşmanlarının tezlerini AK Parti zihniyetinin aynen benimsediğini belirten Yeniçeri, "AKP özellikle Cumhuriyetin kuruluş döneminde meydana gelen olayları Cumhuriyetin kurucuları aleyhine kullanmaktadır. İktidarın bu tutumunun sayısız örnekleri vardır. Tarihle yüzleşiyoruz söylemini Atatürk döneminde meydana gelen olayları, Atatürk’ü ve Cumhuriyeti yargılamakta kullanıyorlar. İskilipli Atıf Hoca, Ali Kemal, Çerkez Ethem, Ali Şükrü gibi şahıslar, İstiklal Mahkemeleri, Takrir-i Sukun gibi emokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Tunceli ziyareti ve Tunceli tartışmaları hakkında açıklama yaptı. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanlışta yarıştığını ifade eden Uysal, "Başbakan Davutoğlu'nun bu şuursuz meydan okumaları zımnen, bölgenin PKK terör örgütüne tesliminin itirafıdır." dedi. D DP lideri Gültekin Uysal yazılı değerlendirmesinde iktidarın, yanlışlardan doğruyu aramak, yanlışların üzerinden doğruya ulaşmak gibi bir gayretin içerisinde olduğunu belirtti. Uysal, şunları kaydetti: "PKK terör örgütü ve Meclis'teki uzantıları ile AKP İktidarı arasında, 'çözüm' adı altında yürütülen süreç sayesinde, etnik siyasete mahkum edilmiş bir bölgeye, muhalefet partilerini gidememekle itham eden iktidar ve iktidarın ikinci adamı Başbakan Davutoğlu, yanlış bir tutum ve davranış içerisindedir. Bölgenin, adına çözüm süreci denen muammalar manzumesi nedeniyle, seyahat özgürlüğüne sahip olmadığı, iktidarın süreçler, Seyit Rıza, Şeyh Sait gibi isyancılar hep bu amaç için kullanılmaktadır. AKP bugün karşılaştığı ve altından kalkmayı beceremediği sorunlardan Cumhuriyet dönemini suçlayarak sıyrılmaya kalkmaktadır. AKP, Türkiye Cumhuriyetine karşı koyan ya da isyan eden herkesin yanında olduğunu açıkça ortaya koymuştur. AKP, Cumhuriyeti günah keçisi yapmıştır. AKP kendi halkını kendi tarihine karşı kışkırtmaktadır. Üzgünüz ama bu iktidardan kurtulmadan bu hasarlı zihniyetten kurtulma imkanı da kalmamıştır." diye konuştu. "Açıklık insanları özgür kılar. Özgürlük de demokrasinin oksijenidir." diyen Yeniçeri, yasakların açıklığın ve demokrasinin düşmanı olduğuna dikkat çekti. Geçmiş dönemlerde yasakların devlet güvenliği ve istihbarat gibi konularda istisnai olarak uygulandığını dile getiren Yeniçeri, günümüzde ise iktidarın uygun görmediği hemen her konuda yasak kararı verildiğini, iktidarla ilgili iddialar konusunda yasakların kural halini aldığını kaydetti. "TBMM’de dört bakan ve çocuklarının yolsuzlukla ilgili iddiaları soruşturmakla görevli komisyonun çalışmalarına sivil hakim tarafından yayın yasağı konulması kabul edilemez." diyen Yeniçeri, şöyle devam etti: "Bu durum TBMM’nin yasama faaliyetine yargının müdahalesi anlamına gelmektedir. Bu da hukuk devlet ilkesine aykırıdır. Açıklık, halkın bilgi edinme hakkı ve basın özgürlüğü gibi kavramlar demokrasinin olmazsa olmaz değerleridir. Yolsuzlukları araştırma komisyonunun çalışmalarına yasak getirmek doğrudan doğruya demokrasiye ve hukuk devletine kastetmek anlamına gelmektedir. 17/25 Aralık’tan bu yana hakkında ortaya atılmadık, iddia, itham kalmayan kimselerin bu suçlamalara karşı verdikleri cevapların kamuoyuna duyurulmaması herkesten daha çok suçlamalara muhatap olanlara yapılan haksızlıktır. AKP iktidarı onca yolsuzluk iddiaları karşısında değiştirdiği yargıç, kurduğu mahkemelerden takipsizlik kararı aldırması kendilerini temize çıkarmaya yetmemiştir. Bu defa da TBMM’deki yolsuzlukları soruşturma komisyonunun çalışmalarına yasak kararı aldırmıştır. Bu durum AKP’nin yolsuzlukları araştırma komisyonunu, yolsuzlukları aklama, paklama ve saklama komisyonuna dönüştürdüğünün kanıtıdır. İddia muhataplarının ifadelerinin kamuoyunca duyulmasını sakıncalı görülmüştür. AKP bu tutumuyla iddiaların altında kalmıştır. CİHAN ziyaret edememekle suçlamıştır. Dahası, Dersim isyanı üzerinden yaşanan tartışmaya binaen, gayri ciddi bir ifade ile tehdit edercesine, MHP liderine, söylemlerini Tunceli'de tekrarlamasını salık veren Başbakan, anlaşılan odur ki bir çatışma beklemekte ve olabilecekler Başbakanlık'ın meşruiyeti adına iştahını kabartmaktadır." Uysal, netice itibariyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, böyle bir tehditle üzerlerine gölge düşmemesi adına, böyle bir meydan okumayla beraber, Türk bayrağının dalgalandığı her yeri vatan bildiği gibi bir tavır içerisinde, kendi adlarına bir irade ortaya koyduğunu söyledi. Ülkenin egemenliğini güvenlik güçlerinin sınırlarına hapsedenlerin bu vesileyle kaybedenin Türkiye olduğu gerçeğini bilmesini isteyen Uysal, "Kaybeden, Türkiye'nin, iktidarı ile muhalefeti ile meşru siyaseti, diğer tarafta kazananı ise her daim olduğu gibi Kürtçü bölücü etnik siyasettir. Başbakan Davutoğlu'nun bu şuursuz meydan okumaları zımnen, bölgenin PKK terör Uysal Davutoğlu yanlışta yarışıyor kendi milletvekillerinin de farklı farklı vesilelerle kabul ettiği bir gerçektir." örgütüne tesliminin itirafıdır." ifadesine yer verdi. 'DAVUTOĞLU BİR ÇATIŞMA BOYU ÖNDEDİR' 'ŞECAAT ARZ EDERKEN MERD-İ KIPTİ SİRKATİN SÖYLER' Uysal sözlerine şöyle devam etti: "Kendisinin, akademik ve diplomatik vasıfları, müktesebatı itibariyle, bir önceki başbakana göre biraz daha itidalli, hikmet-i hükümet dediğimiz bir olgunlukla davranmasını beklerken Başbakan Davutoğlu, bir önceki başbakana, mevcut genel başkanına, bir öykünmeyle beraber, çatışma çıkarmak, kutuplaştırmak, bölmek noktasında fark atacak hale gelmiştir. Başbakan Davutoğlu da Türkiye'nin önemli meselelerini, kısır tartışmaların arkasına hapsetmek, kısır polemiklerle Türkiye'de siyaset yapmak gayreti içerisine düşmüştür." 'BURADAN TÜRKİYE LEHİNE BİR SONUÇ ÇIKMAZ' "Davutoğlu, marifet diye ayıbını, zafiyetini ortaya koymuştur." diyen DP Genel Başkanı Uysal, şunlaır ekledi: "Adları adalet olan ancak adaletten nasibini almayanların teşekkülü diyebileceğimiz iktidar partisi, mensubu olduklarını iddia ettikleri, barış ve adalet timsali yüce dinimizin mesellerinden de bihaberdir. Adaleti ile cihana örnek olan İslam Devleti lideri ve Halife Hz. Ömer'in Fırat kenarındaki bir kuzunun dahi sorumluluğunu alan adalet anlayışı iktidarda görülmemektedir. İktidar, süreç diyerek bölgeyi güvenlikten arındırmıştır. Fırat'ı ıslah ediyorum diye bataklığa çevirmek, sonrasında kuzuyu gitmemekle itham etmek, ahlakla ve iyi niyetle bağdaşmayan bir harekettir." İktidarın ortaya çıkardığı kısır tartışmalardan Türkiye lehine bir sonuç çıkmayacağını dile getiren Gültekin Uysal, şöyle dedi: "Başbakan Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde, Başbakanına öykünerek, Milliyetçi Hareket Partisi ve liderini, iktidarın gayreti ile vatandaşın seyahat özgürlüğünden arınan, PKK terör örgütü tarafından hakimiyeti alınan bölgeye Uysal açıklamasını, "Muhtemelen artık kendilerinin dahi aşamalarını bilmediği, belirlemediği 'süreç' Türkiye'yi milletten habersiz bir yükümlülüğün altına sokmuştur. Ülkeyi topyekun hapsettikleri bu ayrışma ikliminde, artık kendilerinin de Türk milletine söyleyecek sözleri kalmamıştır." diye tamamladı. Mediha SELÇUK-EKONOMİ SP’li Kamalak: Papa, Türkiye için değil Patrikhane için geldi 7 CHP'li Havutça: Balıkesir'deki kanser vakaları araştırılsın HP Milletvekili Namık Havutça, Balıkesir'deki kanser vakalarını, sebeplerini ve alınması gereken önlemleri Meclis'in araştırmasını istedi. Hazırladığı araştırma önergesinde, kanser hastalığında çevre faktörlerinin büyük bir yeri olduğuna dikkat çekerek, "Çevresel nedenlere dayanan kanser vakaları önlenebilir. Bunun için devletin, çevre kirliliğini azaltması önemlidir." dedi. C aadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Papa Francesco’nun Türkiye ziyaretini "Papa Türkiye için değil, Cumhurbaşkanı’nın daveti için değil, Patrikhane için geliyor" diye yorumladı. SP Genel Merkezi'nde yapılan Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında seçime hazırlık çalışmaları, milletvekilleri aday belirleme ve güncel konular masaya yatırıldı. Kamalak, toplantıda yaptığı konuşmada, Papa'nın Türkiye ziyaretini değerlendirdi. Kamalak, şunları söyledi: "Türkiye’de istenmeyen olaylar meydana geliyor. Papa Türkiye’yi ziyaret ediyor ama ‘Türkiye’yi ziyaret ediyorum’ demiyor, ‘Konstantinapolis’i ziyaret ediyorum’ diyor. İki kilise arasındaki ittifakları gidermek için geleceğini söylüyor. Bu millet İstanbul Konstantinapol olmasın diye 450 bin şehit verdi. Bu ifadeler Papa’nın zihniyetini ortaya koymaktadır. Bu bir turistik gezi değildir. Çok önemli hedefleri ve amaçları vardır. En önemlisi de Ekümenik diyerek Patrikhaneye özel statü vermektir. Papa Türkiye için değil, Cumhurbaşkanı’nın daveti için değil, Patrikhane için geliyor." S 'BİZİM İNANCIMIZDA KİMSİYE KUTSİYET ATFETMEK YOKTUR' Papa’nın Türkiye’ye gelişini değerlendiren Mustafa Kamalak, gerçeklere rağmen Cumhurbaşkanı’nın Papa’ya hitaben yazdığı davet mektubunda 'kutsiyetpenahları' diye hitap etmesini eleştirdi. Kamalak, "Cumhurbaşkanı hiç lüzum yokken yazdığı mektupta ‘kutsiyetpenahları’ diye hitap ediyor. Kutsiyetpenahı sığınılacak yer, sığınılacak merci anlamına geliyor. Bizim inancımızda kimseye kutsiyet atfetmek yoktur. Bizim inancımızda peygamberler bile önce kuldur. Bu yüzden ‘abduhü ve rasulühü' diye geçer. Yani önce kul, sonra resul." ifadelerini kullandı. 'BUNUN AYIBI İKTİDARA VE BAŞBAKAN'A AİTTİR' Tunceli tartışmalarına da değinen Kamalak, bir takım olayların tekrar gündeme getirilmek istendiğini belirterek, şunları dile getirdi: "Başbakan ‘siz oraya gidemezsiniz diyor’. Eğer bir ülkede, herhangi bir insan o ülkenin sınırları içinde herhangi bir yere gidemiyorsa, bunun sorumluluğu o iktidara aittir. Ülkeyi yöneten Başbakan’a aittir. Eğer herhangi bir yere gidilemiyorsa, bu iktidarın orada güvenliği sağlayamadığını gösterir. Bu da o ülkeyi yönetenlerin ayıbıdır. Yani Sayın Başbakan'ın ayıbı olur. Ama bakıyoruz bu hükümet, acziyetinden dahi siyasi prim çıkarmaya çalışıyor. Hem suçlular hem güçlüler." 'BASINA SANSÜR ANAYASA SUÇUDUR' Konuşmasında, 4 bakanla ilgili yolsuzluk komisyonu haberlerine getirilen yayın yasağını da sert bir dille eleştiren Kamalak, "Yolsuzluk iddiaları ile ilgili bir komisyon kuruluyor. Ancak şimdi de çalışması engelleniyor. Basın özgürlüğü Anayasa’nın bir gereğidir. Basın hürdür ama basının haber kaynağına ulaşması engelleniyor. Bakanlarla ilgili haber yapmak yasak. Bu Anayasa suçudur. Kim yapıyorsa suç işliyor. Komisyonun böyle bir hakkı da yetkisi de yoktur. Bu tür baskılarla gerçeklerin ortaya çıkması engellenemez. Hakikatin en önemli özelliği er ya da geç ortaya çıkmasıdır." değerlendirmesini yaptı. CİHAN Balıkesir'de 60 mahallenin arsenikli su kullanıyor olması ve Balıkesir Tabip Odası'nın arsenikli su kullanımının ciddi kanser vakalarına yol açtığı uyarısı gündemde yerini korurken Milletvekili Havutça, su kirliliğine dikkat çekerek kanser vakalarının Meclis'te kurulacak bir komisyon tarafından araştırılmasını istedi. Araştırma önergesinin gerekçesinde ise Sağlık Bakanlığı'nın verilerini kullandı. Havutça, "Bakanlığın 30 Eylül 2013 tarihindeki istatistik bilgilerine dayanarak verdiği bilgilere göre Balıkesir'de 2006 yılında 133,77, 2007 yılında 146,47, 2008 yılında 149,79 kanser vakası görülme sıklığı yaşandı. Sağlık Bakanlığı, 'Balıkesir ilinde Türkiye ortalamasından anlamlı farklılık gösteren bir kanser artışı söz konusu değildir.' dese de bu üç yıla bakıldığında bir artış gözlenmektedir." dediği önergede, son beş yılın verilerinin de açıklanmadığına dikkat çekti. Kanser hastalığında çevre faktörlerinin büyük bir yeri olduğuna vurgu yapılan önergede, şu görüşlere yer verildi: "2010 yılında TBMM'de kanser hastalığı konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan araştırma komisyonunun raporunda, 'Yapılan araştırmalar, çoğu kanserin üçte ikisinin (yüzde 67) bazı çevresel faktörlerle (bir başka görüşe göre bu değer yüzde 80'dir) ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu araştırmalar, çevresel faktörler arasında olan gıda, aynı zamanda radyasyona, enfeksiyöz ajanlar ile hava, su ve toprakta bulunabilen maddelere maruz kalma ile kanser arasında bir ilişkili olduğunu göstermektedir.' denilmiş ve devamında da, 'Bu nedenle kanserle mücadelede önlenebilir nitelikte olan çevresel etmenlerin azaltılması önemlidir. Bu alandaki ilk sorumluluk, çevresel etmenlerin kontrolünden sorumlu olan resmi otoritelere düşmektedir.' denilerek, çevresel etmenlerden birinci derecede devlet otoritesi sorumlu tutulmuştur." 'BAKANLIK ENVANTERİNDE BALIKESİR'İN ÖNCELİKLİ SORUNU SU KİRLİLİĞİ' Milletvekili Namık Havutça, önergesinin gerekçesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verilerine de dikkat çekti: "Balıkesir ilinde çevresel kirlilik giderek artmaktadır. 2004 yılında dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı'nın hazırladığı Türkiye Çevre Atlası'ndaki 'Kıyılarımızdaki kirlilik düzeyi'ne göre Marmara Denizi, Bandırma ve Ayvalık da su kirlilik yükü fazla olan bölgeler arasındadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2012 Yılı İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri'nde, Balıkesir'in 2009-10 yıllarında birinci öncelikli sorunu su kirliliği, ikinci öncelikli sorunu hava kirliliği, üçüncü öncelikli sorunu da atık kirliliği olarak tespit edilmiştir." CİHAN 8 Gündem 1 ARALIK ediyor" diye konuştu. 17, 25 Aralık hadiselerinin ne olduğu konusunda herkesin farklı bir değerlendirme yaptığını kaydeden Bozdağ, şöyle devam etti: A Bozdağ, kamuoyunda "yargı paketi" olarak bilinen Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 2. bölümdeki görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bozdağ, 2002 yılı dahil bugüne kadar 94 tane cezaevi açıldığını, bu süre içerisinde 247 tane cezaevinin kapatıldığını belirterek, şu anda cezaevlerinde 156 bin 232 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu söyledi. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayılarında artış olduğunu ifade eden Bozdağ, bunun nedenlerine ilişkin şunları söyledi: "Bu çok açık net ortada. Bunun da değişik 2014 Gündem nedenleri var. Sadece suç işleme oranının artması değil, yeni ceza kanunu ceza miktarlarını artırdı. Şimdi cezanın 3'te 2'si infaz ediliyor. Yeni suç türleri ortaya çıktı. Bunlar nedeniyle de mahkumiyetlerde artış var. Suç ve suçluyla mücadele konusunda daha aktif bir yapı ortaya çıktı. İmkanların artması, delilleri toplama konusundaki teknolojik gelişmeler de bunda etken." Bozdağ, şu anda cezaevlerinde kapasitesinin üstünde bir doluluk oranının farkında olduklarını belirterek, bu oranları daha iyi bir noktaya çekmek için çalışmaların devam ettiğini bildirdi. Bozdağ, "İnşaatı bitmek üzere olanlar var, devam edenler var, proje aşamasında olanlar var. Biz oradaki doluluğun makul bir seviyede olmasını ve herkesin daha rahat bir ortamda cezasını çekmesini arzu ediyoruz. Bunun için de bakanlık olarak çalışmalarımız devam "Bazıları bunun bir yolsuzluk operasyonu olduğunu söylüyor, bazıları bunun bir darbe teşebbüsü olduğunu söylüyor, bazıları bunun hükümeti indirmek veya başka bir şekilde itibarsızlaştırmak için planlı, düzenli bir operasyon... Herkes farklı bir noktadan bakar. Ama bu noktada işin doğrusu ne zaman ortaya çıkacak? Elbette yargılamadan sonra çıkacak. Bunun üzerinde siyasal rekabet konusu... Bunlar yapılırsa bundan herkes zarar görür. İnsanlar 30 yıl, 40 yıl, 50 yıl, 70 yıl uğraşıyor bir itibar kazanıyor. Milletvekili, bakan, insan olarak. Hepimizin onuru kıymetlidir. Ama gazetenin biri bir gün bir manşet atıyor. O manşetin yaptığı tesiri Türkiye'nin bütün hakimleri biraraya gelip beraat kararı verse oradan silemiyor. Onun için insanların itibarını, onurunu, haysiyetini herkesin koruması, gözetmesi lazım. Bu parlamentonun daha fazla gözetmesi lazım." Soruşturmanın gizliliğinin önemine nkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Yalova'nın Tonami Meydanı'nda yapılacak olan köprülü üst kavşak nedeniyle bölgede bulunan 180 ağacın çevrecilerin tüm tepkilerine rağmen sabah erken saatlerinde kesilmesini eleştirdi. CHP'li Yalova Belediyesi'nin ağaç katliamı üzerine TVNET'e bağlanan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek çarpıcı açıklamalarda bulundu. A Gökçek "Şöyle söyliyeyim o meydanın içerisinde Yalova Meydanı için söylüyorum bir ihtiyaç var mı yok mu bilmiyorum ihtiyaç var sa ağaçlar nakledilir değilse kesilir benim buna karşı çıkmam mümkün değil. Benim üzerinde durmak istediğim konu şu özellikle Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisive sol bütün grupların hepsi her ağaç kesimini haklı olsun haksız olsun eylem konusu yapmışlardır. Şimdi Ankara'da bizim açmış olduğumuz 1071 Malazgirt Bulvarı var. Planını Karayalçın yapmış ODTÜ ile oturup beraber planını yapmışız. Buna rağmen ODTÜ'nün içerisindeki öğrenciler ve özellikle bazı öğretim görevlileri olmak üzere eylem içerisine girdi. Milletvekilleri Hüseyin Aygün başta olmak üzere hatta Aygün taş attı. Ancak yol açıldı oranın ne kadar faydalı olduğunu kendileri gördü sabah akşam kendi- Hadi ötsünler bakayım bir tanesi ötmüyor Zaruret olduğunda ağaç kesme ve sökme işlemlerinin yapılabileceğine işaret eden Gökçek "Sol ve özellikle CHP sekiz ağaç İstanbulun eltını üstüne getirdi sekiz ağaç için ve Gezi eylemlerini ortaya koydu, yani istismarcı bunlar yani samimi değil yani bunların ağaç diye bir lafı yok hani önce lafı söyleyip kaçtı ya yurt dışına Mehmet Ali Alabora 'mesele ağaç değil kardeşim hala anlamadınız mı?' Türkiye'nin önce bunu anlaması lazım. Bu solcular ve özellikle CHP milletvekilleri sadece ve sadece ağacı istismar konusu için işlerler kendileri olduğu zaman da sesleri çıkmaz hadi ötsünler bakayım bir tanesi ötmüyor" eleştirisini yöneltti. Gökçek TVNET'te ağaç katliamını değerlendirdi CHP'li Yalova Belediyesi'nin ağaç katliamı üzerine TVNET'e bağlanan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bu medya sessizliği varya bu medya ikiyüzlü medya sadece bu konuda da değil Amerika'da kan gövdeyi götürüyor malum medyada herhangibir ses yok Türkiye'de olsa İstanbul'da Gezi olaylarında yeri göğü inlettiler. Orada insanları gözaltına alıp eziyet ediyorlar tık yok. Bunlar iki yüzlü insanlar bunlar samimi değil. Aynı şekilde ağaç meselesinde de konu CHP'yi ilgilendirdiği için CHP'yi yıpratacağı için kendilerinin bu konuda haklılığına kamuoyunu inandıramayacakları için sesleri çıkmıyor. Bunlar sahte yeşilciler bunların yeşille falan ilgisi yok. Sadece ve sadece istismar sadece ve sadece kavga. Rabbim öyle yardım ediyorki şöyle günlerde ODTÜ ağaçları kesiyor katliam yapıyor resmen katliam yapıyor. CHP güya yeşile karşı hareket olduğunda karşı çıkan birileri yok alakası işte geliyorlar diledikleri zaman ağaçları kesiyorlar. “AA Erdoğan ve Davutoğlu tencere kapak gibi Kimin sorunu çözülecekse o dinlenir. Alevilerin sorununu çözecek yasal düzenlemeler bir haftalık iş. Bunu uzatıp durmanın ne anlamı var? Egolarından arınmış bir hükümet gerçekten özür diler. Hükümet Dersim'den özür konusunda şu anda, ne kadar oy getirir noktasında. Almanya'da Willy Brandt anıt önünde özür diliyor. bizde ise Başbakan il başkanları toplantısında muhalefeti sıkıştırmak için.C CİHAN Girmeden 'kurtarın beni' demeye başladı N edenlerle yürüyerek cezaevi kapısına geldi. Pekünlü, cezaevine teslim olmadan önce yaptığı konuşmada, "Fransız Devrimi sırasında Bastille'i basıp içeridekileri çıkarmışlardı. Size adresi göstermek istiyorum, Türkiye'nin Bastille'i burası. Burayı basıp çıkaracaksınız beni, tamam mı? Yalnız çiçeklere ve ağaçlara zarar vermeden" ifadelerini kullandı.CİHAN ihat Zeybekci, Erdoğan ile Davutoğlu’nun çalışma arkadaşlıklarıyla ilgili “Adeta tencere kapak gibiler, konuşmadan anlaşıyorlar” dedi. Bir grup gazeteciyle sohbet eden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, şunları söyledi: “İki siyasi arasında uyum çok güzel. Konuşmaya bile ihtiyaç duymayacak şekilde bir uyum var. Tencere kapak gibi. Birbirlerinin ne yapması gerektiğini biliyorlar. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun inanılmaz bir çalışma temposu var. Buna rağmen sık sık diyalog içerisindeler. Yapılan anket Dünyanın neresinde olursa olsun halkının güvenini desteğini almış meşru bir devlet kendisine yönelen tehlikeleri bertaraf etmekle yükümlüdür. Hiçbir ahlaksız sürece müsamaha gösterilemez. Milleti bölmeye çalışanlara izin verilemez. 193738’de Tunceli’de baş gösterenler isyandır. Bunlar sahte yeşilciler Hüseyin Çelik'in mesajları şöyle:"Günaydın gençler. Şartları çok iyi hazırlanmış, yeni mağduriyetlere yol açmayacak bir bedelli askerlik uygulamasını destekliyorum. Bu konu öyle veya böyle en kısa zamanda sonuçlandırılmalıdır. En kötüsü, belirsizlik hali ve insanların beklenti içinde bırakılmasıdır."AA tekrarlamak, Dersimliye bir kez daha yüzüne hakaret etmek değildir. Bu uygun bir tutum olmamıştır. MHP'nin bu söylemi Dersim gerçeği ile uyuşmamaktadır. Ve bu şekilde ifade edilmesi kesinlikle yanlıştır. Gidip bir kez daha bunu Dersim'de söylemek, Başbakan'ın provokasyonuna gelmektir. Bunların doğru bir şekilde hesap edilmesi gerekir. Dersimlinin bu konudaki hassasiyeti görülmelidir. Bizim ne dediğimizden çok Alevilerin ne dediği önemli. gibi yürek, demir dağları eritecek kadar devasa bir cesaret vardır. Ne inşamızdan cayarız ne vatanımızdan vazgeçeriz. Efendilerinin koltuğuna sığınmış sığ zihniyetlerin bizimle aşık atması mümkün değildir. Geçmişte yaşananları bugüne getirip özür lobisi kurmanın huzurumuza katkı sağlamayacağını da asla unutmuyoruz. Yalova'nın mevcut konumunu bilmediğini belirten Gökçek "Orayı incelemeden ağaca dokunmadan altgeçide gidilir mi bilemem mesala Kuğulu alt üst geçitlerini yaptık asırlık ağaçlar var biz asırlık ağaçları yaşatmak için proje çizdik ve ağaçları kurtardık ve daha değişik daha geniş bir alt geçit yapabilirdik ama ağaçlar için biz kendimizi ona zorladık ama orada böyle birşey yapılabilir miydi? Yapılabilirdi. Ancak ağaçların taşınacak olanları varsa başkanın kendisinde yoksa benden isteseydi ben gönderirdim kendisine ne olacak ben gönderirdim kendisine ağaç ha Yalova'da olmuş ha Ankara'da ülkenin ortak malı" ifadelerini kullandı. Melih Gökçek'in açıklamaları şöyle: çalışmalarına göre şu anda partinin durumu gayet iyi. Sonuçta bu hareketin içinden gelen bir cumhurbaşkanı var. Partinin oylarına etkisinin olmaması beklenebilir mi? Lider konusunda bir tartışma olmaz. Bu hareketin tek bir lideri var. Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı varsa, bu da temelden gelen Erdoğan ise bunun aksini düşünmek ve beklenti içinde olmak yanlış olur zaten. Lider belli. SARAY SEÇİME ETKİ ETMEZ Saray ve yolsuzluk iddialarının seçim sonuçlarına etki edeceğini düşünmüyorum. Süleyman Demirel de uçak aldı diye rahmetli Turgut Özal’a söylenmedik hakaret bırakmamıştı. Ülke öyle bir hale geldi ki enerji, ekonomi, dışişleri bakanları, tarifeli seferle işlerini takip etmeye kalkamaz. Çankaya Köşkü sempatik, şık bir yer ama bu fonksiyon böyle bir cumhurbaşkanlığı için yeterli değil. Türkiye bunu tartışmamalı. Vatandaşın sloganlarına dikkat edin. Halk, Cumhurbaşkanı’na ‘Tayyip’ diyor. Ötekine ‘Kılıçdaroğlu’, diğerine ‘Bahçeli’ diyor. Halk Erdoğan demeye başlarsa o zaman sıkıntı var demektir.” CİHAN HP lideri Devlet Bahçeli Tunceli'de konuştu. Bahçeli M konuşmasında 1937 yılında yaşanan isyanla ilgili "1937-38'de başgösteren hadiseler bir isyandır, buna karışanlar devrin teröristleridir. Devletin diz çökeceğini söyleyen Başbakan'a söylüyorum ki devlet diz çökmez." dedi. İşte Bahçeli'nin konuşmasının satır başları: Bugün buraya kardeşlik hissiyatını pekiştirmeye geldik. Bugün buraya Tuncelili kardeşlerimle hasret gidermeye geldim. Aramıza örülen nifak duvarlarını yıkmak için Tunceli’deyim. İcazet altında Başbakanlık yapan Davutoğlu şahsıma meydan okumuştu. Cesaretimi sınamıştı. Başbakan öylesine çıldırmıştı ki 'Buyurun gidin bu söylediklerinizi Tunceli’de de söyleyin cesaretiniz varsa' diyerek dengesini tümüyle kaybetmişti. İşte Tunceli’deyim. Türk milletinin güzide evlatları ile bir aradayım. Devlet devletiyle milletiyle Tunceli’dedir. Biz Türkiye’nin her yerinde birlik ve beraberlik mesajı veriyoruz. Bu isyana karışanlar da devrin bölücü teröristleridir. Teröristin dini, milliyeti, nesebi önemli olmayacaktır. Elinde silahla dağda gezen topraklarımızdan pay kapmak isteyen masum vatandaşlarımıza kasteden hiçbir bedbaht mazlum görülemeyecektir. Bunların özürler dilenerek, hürmet ve hayranlıkla yad ettiğimiz evladı Kerbela’dan addedilmesi hakarettir. DEVLET EL ETEK ÖPMEZ SEYİT RIZA TERÖRİSTTİR Sayın Davutoğlu bilmiyorsa, öğrenmediyse buradan hatırlatıyorum: MHP’de mangal 9 MHP lideri Devlet Bahçeli Tunceli'de konuştu. Bahçeli konuşmasında 1937 yılında yaşanan isyanla ilgili "1937-38'de başgösteren hadiseler bir isyandır, buna karışanlar devrin teröristleridir. Devletin diz çökeceğini söyleyen Başbakan'a söylüyorum ki devlet diz çökmez." dedi. Devlet Bahçeli: Seyit Rıza teröristtir Ağaçların taşınacak olanları varsa başkanın kendisinde yoksa benden isteseydi ben gönderirdim A Dersim'in değerlerine hakaret ettikten sonra Dersim'e gitmek Başbakan'a değil Dersim'e meydan okumaktır. Protesto çağrımız ya da tavrımız yoktur. Bunu herkesin bilmesi lazım. MHP ya da başka bir parti istediği il ve ilçeye gider, siyasi çalışmasını yürütür. Bu bizi ilgilendiren bir konu değil. Fakat durum siyasi bir faaliyeti ve ziyareti aşmış durumda. Zaten Dersim'deki tepkinin nedeni de bu. ge Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Astronomi Bölümü'nün eski öğretim üyesi Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, "başörtülü öğrencinin eğitim hakkını engellediği" gerekçesiyle aldığı hapis cezasını çekmek üzere Foça Açık Cezaevi'ne teslim oldu. Ailesi, avukatı ve arkadaşlarının eşlik ettiği Pekünlü, cezaevi kavşağında araçtan inerek yaklaşık 1 kilometrelik yolu kendisine eşlik leri geçiyor zaruret olduğunda bunlar yapılır. Ama bunlar sadece işin yaygarasını koparıyorlar. Bakın şuanda Ankara'da üç dört günden beri bizim de yaşadığımız bir olay var. Eymir Gölü'nde ağaçlar kesildi, hiçbir gerekçe yok sadece ve sadece lokantaya rant temin etmek maksadıyla lokantanın kenarındaki yerleri ODTÜ rektörlüğü kestiriyor. Yani bunlar kendileri yaptığı zaman herşey meşru ama bunun haricinde herhangibir kimse bir yol açmak için bunu yaptığı zaman buna karşı her türlü eylemi yapıyorlar. Şimdi örnek veriyorum Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün önüne duvar yaptık mecburiyet olduğu için biz de ağaç oradan kestik ama onun karşılığında ağaç diktik" dedi. K Parti Genel Başkan Danışmanı Hüseyin Çelik Twitter'dan bedelli askerlikle ilgili tweet attı. Çelik tweetinde "Yeni mağduriyetlere yol açmayacak bir bedelli askerlik uygulamasını destekliyorum" ifadelerine yer verdi. H Çünkü siz onları acısıyla ilgili onların yaşadığı bir tarihi dramla ilgili sert sözlerle, onların değerleriyle ilgili hakaretvari bir söylemde bulundunuz. Başbakan'a meydan okuyacaksınız bunun yeri gidip Dersim'de onları Gökçek'ten CHP'ye ağaç tepkisi Hüseyin Çelik'ten bedelli askerlik açıklaması DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Tunceli ziyaretini değerlendirdi. Bunun anlaşılması algılanması lazım. Dersimli'nin acısı, tarihi yarasıyla ilgili bu kadar ağır konuşma veya değerlerine hakaret yapıldıktan sonra gidip bunları Dersim'de tekrarlama iddiası Başbakan'a meydan okuma değil, Dersimliye meydan okumaktır. HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA "CHP milletvekilleri sadece ve sadece ağacı istismar konusu için işlerler kendileri olduğu zaman da sesleri çıkmaz hadi ötsünler bakayım bir tanesi ötmüyor" işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti: "Lekelenmeme hakkının gereğidir. İnsanlar soruşturulurken eğer aleniyet olursa belki takipsizlik çıkacak, belki dosya ileri gitmeyecek. Masumiyet karinesi de var yargılanmayla alakalı. Hem lekelenmeme hakkı hem masumiyet karinesi çiğneniyor. Hepimiz 'suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar hiç kimse suçlu kabul edilemez' diyoruz. Öte yandan da insanları yargıladık, iddiayı tanzim ettik, kestik faturayı ve cezayı da infaz ediyoruz. Ben Balyoz ve Ergenekon'da da benzer lafları söyledim. Tutanaklar şahittir. Toplum ikiye bölündü. Yarısı suçlu, yarısı suçsuz. Ben bunun ikisinin de yanlışlığını defalarca söylemiş insanlardan bir tanesiyim. O dönemde de bu ikiye bölünme yanlıştı, şimdi de yanlış. Bizim hepimizin gerçeğin peşinde olmamız lazım. Eğer bir ülkede herhangi bir grubun ülkenin hükümetine karşı yargının içerisindeki kendisine yakın olan kişileri kullanarak bir iş yapmaya teşebbüs ettiğine dair iddialar varsa bunu hepimizin dikkate alması lazım."C CİHAN 'Bahçeli'nin ziyareti Dersim'e meydan okumadır' E 1 ARALIK HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Bozdağ: 'İnsanların haysiyetini korumak gerekir' dalet Bakanı Bekir Bozdağ, "İnsanların itibarını, onurunu, haysiyetini herkesin koruması, gözetmesi lazım. Bu parlamentonun daha fazla gözetmesi lazım" dedi. 2014 Ben Tunceli’de olduğuma göre devlet devletinin her yerinde sapa sağlam durduğuna göre Başbakan ne yapacaktır. Bu şahsiyet bundan sonra nasıl Başbakanlık yapacaktır. Davutoğlu erdemli davranıp istifa ederek kalan haysiyetini kurtarabilecek midir? Devlet diz çökmez. Devletin el etek öpeceğini iler i süren Başbakan’a diyorum ki devlet el de etek de öpmez. Diz çökseydi, el öpseydik Tunceli diye bir ilimiz de olmazdı. Büyük Türk milleti hepimizin iftiharıdır. Bu topraklar bu vatanın ayrılmayacak bir parçasıdır. Kardeşçe yaşamak varken el ele, gönül gönüle Allah’ın nimetlerinden sahiplenmek dururken içimizi karıştırmak isteyenlere niçin göz yumalım. PİR SULTAN ABDAL HEPİMİZİN KUTUP YILDIZIDIR Pir Sultan Abdal’a yarın mahşerde ne diyeceğiz. Yavrusunu kaybetmiş bir koyunun dahi feryadını ciğerinde duymuş Pir Sultan Abdal hepimizin kutup yıldızıdır. Hz. Hüseyin hepimizin içindeki yas ve acıdır. Hz. Ali bizimdir, insanlığa istikamet vermiş 12 imam her şeyimizdir. Allahımız, peygamberimiz, kıblemiz bir. Dinimiz, dilimiz, geleceğimiz bir ve aynıdır. Başbakan’ın korku istismarını yarıp muhabbet deryasından kana kana içmek için sizlerin konuğu olduk. Ne mutlu Türküm diyene.A AA Davutoğlu: Şehirlerdeki metruk alanlar bitecek Başbakan Ahmet Davutoğlu ATO'daki şuranın açılışında konuştu. Davutoğlu uyuşturucu ile ön lemde atılacak adımları açıkladı. Davutoğlu şe hirlerde kullanılmayan metruk binaların 2018 so nuna kadar yıkılacağını açıkladı. Davutoğlu "İç Güvenlik Reformu ve özgürlüklerin korun masıyla ilgili hazırladığımız pakette ve daha önceki çalışmalarda şu konuyu açıkça vurguladık, uyuşturucu tacirleri bizim için en zararlı terörist ayarındadır ve terör muamelesi göreceklerdir." aşbakan Davutoğlu, B "İç Güvenlik Reformu ve özgürlüklerin korunmasıyla ilgili hazırladığımız pakette ve daha önceki çalışmalarda şu konuyu açıkca vurguladık; uyuşturucu tacirleri bizim için en zararlı terörist ayarındadır ve terör muamelesi göreceklerdir." dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle: Atalay'dan yol haritası açıklaması ilişkin önemli açıklamalar yaptı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Atalay'ın açıklamasından satır başları şöyle: CHP ve MHP'nin somut bilgiler vermesi gerekiyor aksi halde büyük bir aymazlık olur. Papa ziyareti önemli bu tür ziyaretleri Türkiye olarak önemli buluyoruz. Çözüm Süreci Parti Sözcüsü Beşir AKAtalay basın toplantısı düzenledi. Atalay çözüm süreci ve Alevi açılımına Verdiğim bir mülakat nedeniyle gazeteler böyle haber yapmış aslında orada ifade etmek istediğim arkadaşlar yol haritası üzerinde çok çalıştı orada sorun yok ilk önemli safha kamu düzenin sağlanması ve diğer safhaların tamamlanması. Gidecek heyet ya da üçüncü gözlemci bir tarafın oluşturulması bu konularda hükümetimizin açıklamaları önemli heyette genişleme olacak ama nasıl olur hükümet açıklamadığı için bilemiyorum. Üçüncü göz meselesinde de hükümetin açıklamasına bakmak gerekir. Daha çok akil insanlar içinden böyle birşey oluşturulabilir. Alevi açılımı Akil insanlar olarak Aleviler için böyle bir karar yok. Alevi kesimlerin önde gelen isimleri ile görüşüldü, Türkiye genelinde Alevi önderleri ile görüşmeler yapılacak bu konduaki gecikme bu çok zor bir konu kendi aralarında bir mükabat sağlanması önemli en azın büyük ekseriyetini memnun eden bir uygulama olması gerekir. AA - Birkaç hususu özellikle burada belirmek istiyorum bu sorun mekan aşan bir sorun olduğu için bir süreç yönetmi gerektiri. Dört ana hususa dikkatinizi çekmek istiyorum birincisi tespit. Bu sorunun kapsamını bir değerlendirmeye tabi tutmak zorundayız. Bizim verilerimizde yüzde 2,7. Bir araştırma ve gözleme sürecine ihtiyacımız var. İnşallah özel ihtisas araştırma birimleri kurarak sorunu ortaya koyacağız bir anlamda uyuşturucu haritasını ortya koyacağız. Bir Türkiye haritası çıkarmak zorundayız. - İkinci aşama koruyucu hekimlik aşaması. Bir problem bize gelene kadar o problemin bize çok uzak olduğunu düşünürüz. Bütün toplumumuza seslenmek istiyorum sanmayın ki uyuşturucu meselesi sizden uzakta heran karşınıza çıkabilecek durumda. Toplumun en üst ve alt gelir grubunda da bu tehlike söz konusu ve toplumun her kesime seslenmek zorundayız. Gerekli yasal düzenlemeleri yapıyoruz. Okul önü ve duvar dibinden kantine kadar bir koruyucu tedbir almak zorundayız. - Yine toplumsal bilinçlendirme ve sivil toplum kruluşlarımız açısından her türlü desteğimizi sivil toplum kuruluşlarına vereceğiz. Bu koruyucu alanın sonrasından piskolojik alan gelir. - Çocuklarımızı korurken bu sorunu bir rant haline getirenlere karşı en sert mücadeleyi sürdürmek zorundayız. Bir zincir var bizim yapmamız gereken üretici aracı ve tüketici arasındaki zinciri kırmak zorundayız. İç Güvenlik Reformu ve özgürlüklerin korunmasıyla ilgili hazırladığımız pakette ve daha önceki çalışmalarda şu konuyu açıkca vurguladık; uyuşturucu tacirleri bizim için en zararlı terörist ayarındadır ve terör muamelesi göreceklerdir. - Önleyici tedbirler içerisinde eğer bir sorunu tespit edip koruyucu ve öneleyici tedbirleri alıp bir şekilde bulaşıp müptela olanlarıda tedavi aşamasına alıyoruz. Uyuşturucu ile danışma hattını kuruyoruz ve 24 saat çalışacak narko timler ve anatemler bu sıralamada yer alıyor. - Son iki, üç ay içinde çalışmalara hız verdik ve önümüzdeki haftadan itibaren Narkotimler devreye girecek. 11 ilde başlamak üzere aralarında hem asayiş, güvenlik unsurlarımızın hem de psikologlarımızın olduğu Narkotimler inşallah alanda mücadele bağlamında önemli bir misyon üstlenecekler. - Şehirdeki virene alanların tasfiye edilmesi sağlanacak. Deprem sonrası yıkılma kararı alınmış ama yıkılmamış binalar tam bir tehlikedir. Ometruk binalar ve etraflarında bir asyiş sorunu ortaya çıkıyor en sona 2018 sonuna kadar bu alanlar bitirilecek.AA 10 1 ARALIK 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA Süleyman GÖKSU NESTLE DE “İLAÇLI GAZOZ” ÇIKARIYOR TESBİH NAMAZI H alk arasında Ülker adıyla tanınan Yıldız Holding’ in Harvard’ da başında Prof. Dr. Hotamışlıgil’ in bulunduğu merkeze yaptığı 24 milyon dolarlık bağışın altında ya “zayıflatan bisküvi” ya da “diyabeti bitiren gazozun” keşfinin yattığını yazmıştım (1). Harvard’ dan henüz bir ses yok ama medyadaki haberler, Ülker’ in en büyük rakiplerinden biri olan Nestle’ nin bir adım önde olduğunu gösteriyor (2). Nestle, düzenli egzersiz yapma ile aynı etkiyi yaratacak olan ve “şişede egzersiz” adıyla etiketlenen bir içecek üzerinde çalışıyor. İsviçre sermayeli firma, kilo vermek isteyen herkese yardım edecek “emsalsiz bir buluş” yaptığını iddia ediyor. Şirketin araştırmacılarının “C13” adını verdikleri ve yağların parçalanmasını sağlayan bileşik sayesinde, spor yapmaya imkân ve zamanları olmayanlar “kıllarını bile kıpırdatmadan” yağsız, sırım gibi bir vücuda sahip olabilecekler. Fareler üzerinde yapılan klinik deneyde AMPK adını verdikleri ve metabolizmayı düzenleyen enzimin uyarılmasıyla karaciğer yağ yapmayı durduruyor. Araştırmacılar ilk sonuçların çok müspet olduğunu ve AMPK enzimini etkileyecek tabii bitki ve meyve ekstrelerinin de bulunduğunu bildiriyorlar. Nestle’ nin diyabet ve sirkadiyen ritim bölümünün başı olan (bu bir nevi Gökhan Hotamışlıgil’ in muadili oluyor) Kei Sakamato diyor ki: “Bu enzim ağır egzersizi tolere edemeyen veya sürdüremeyenlere yardım edebilir. 20 dakika koşma veya 40 dakika bisiklete binme yerine hafif bir yürüyüşle metabolizmayı canlandırılmak mümkün olabilecek yani daha az yorularak aynı etki sağlanabilecek”. T Gelelim neticeye BİR: Ülker’ in bir çırpıda bir araştırma merkezine 24 milyon dolar bağışlamasının boşuna olmadığını tahmin etmiştim. Bu haberi de okuyunca Ülker’ in de Nestle gibi AMKP enzimini uyaran bileşiklerin peşinde olduğuna şüphem kalmadı. Resûl-i Ekrem (s.a.v.), amcaları Hz. Abbâs'a (r.a.) hitaben tesbih namazı ile alâkalı şöyle buyurmuşlardır: İKİ: Artık “zayıflatan gazoz” mu olur yoksa “diyabeti bitiren bisküvi” mi bilemem ama yakında nur topu gibi abur-cuburlarımız olacağını şimdiden müjdeleyebilirim. ÜÇ: Gıda endüstrisinin her türlü numarasına hazırlıklı olun, bunlar şişeden egzersiz bir tarafa cin bile çıkarabilirler. Siz paraları hazırlayın. DÖRT: En çok da Nuri Alço’ nun bu işe ne diyeceğini merak ediyorum. Bakalım, ilaçlı gazozun mucidi benim, patenti bende diye ortaya çıkacak mı? esbih namazı tövbenin, istiğfarın en büyüğü ve bütün vücutla yapılanıdır. "Ey amca! Sana on (çeşit günahını silecek) şey(i) haber vererek ikram etmiş olayım ki, onu işlediğin vakit günahının evveli ve ahiri, yenisi ve eskisi, hata ile ve kasden yapılanı, küçüğü ve büyüğü, gizlisi ve aşikâr olanı mağfiret edilmiş olsun. Dört rekât namazı kılarsın... Gücün yeterse bu namazı her gün kıl. Her gün kılamazsan ayda bir kere kıl. Onu da yapamazsan senede bir, onu da yapamazsan ömründe bir kere kıl." (tesbihlerden sonra) 10 kere, iki secde arasındaki oturuşta (celsede), Tesbih namazı 4 rek'attir. Bu namazda 300 defa şu tesbih okunur: "Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyilazîm." Bu tesbih, namaz içinde şu kadar okunur: 15 kere, Sübhâneke'den sonra (Fâtiha'dan önce), 10 kere, zamm-ı sûreden sonra, 10 kere, rükûda, (tesbihlerden sonra) 10 kere, rükûdan kalkınca ayakta (kavmede), 10 kere, birinci secdede, 10 kere, ikinci secdede. (tesbihlerden sonra) Birinci rek'atte okunan tesbihlerin adedi 75'tir. İkinci rek'atte aynı sıralama ile yine 75 defa okunur. Üçüncü ve dördüncü rek'atler de böyle kılınır. Birinci kâdede (oturuşta) tahiyyattan sonra salli ve bârik, üçüncü rek'ate kalkınca önce sübhâneke okunur. Tesbih namazı, kılınması teşvik edilmiş bir namazdır. Bunu alışkanlık hâline getirmek müstehaptır. Kılmasını bilmeyenlerin istifâde etmesi maksadıyla cemaatle de kılınabilir. Kartal'da silahlı saldırı: 2 yaralı Topkapı alt geçitte yangın Kartal'da bir oto yıkama istasyonuna gelen kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce silahlı saldırıya uğrayan 2 kişi yaralandı. Yaralılar hastaneye kaldırıldı. Araçla silahlı saldırıyı gerçekleştiren zanlılar kayıplara karıştı. Zeytinburnu’ndaki Topkapı Yeraltı Geçidi’nde bulunan Ucuzluk Çarşısı’nda yangın çıktı. lay, Mustafa Kemal Caddesi üzerindeki bir oto yıkama istasyonunda meydana geldi. İddiaya göre, olay yerine araçla gelen zanlılar, istasyonda çalışanların üzerine kurşun yağdırdı. O Zanlıların açtıkları ateş sonucu istasyonda çalışan ve yabancı uyruklu oldukları iddia edilen 2 kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralıları Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Olay yerini güvenlik çemberine alan polis ekipleri, detaylı çalışma başlattı. Silahlı saldırının olduğu oto yıkama istasyonu önünde çok sayıda boş kovan olduğu görüldü. Olayla ilgili soruşturma açılırken saldırıyı yapanların yakalanması için çalışma başlatıldı. Yücel TANOL-EKONOMİ ısa sürede büyüyen yangın 6 iş K yerine sıçradı. İtfaiye ekiplerince söndürülen yangın sonrası iş yerlerinde büyük çaplı maddi hasar meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, içinde 25 iş yerinin bulunduğu Topkapı Yeraltı Geçidi Ucuzluk Pazarı’ndaki sünger deposunda henüz bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Alevler kısa sürede büyüyerek 5 iş yerine daha sıçradı. İhbar üzerine olay yerine Şişli, Fatih, Zeytinburnu, Bayrampaşa, Bakırköy ve Kocasinan itfaiye grupları sevk edildi. İtfaiye ekipleri kısa sürede yangın mahalline ulaşarak alevlere müdahale etti. Alevler bastırılarak yangının diğer iş yerlerine sıçraması önlendi. Yangın sonrası 6 iş yerinde büyük çaplı maddi hasar meydana geldi. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Yangın mahallindeki soğutma çalışmaları sürüyor. Acar, “Yangın içeriden değil dışarıdan çıkmış. Kundaklama olmuş. Benim kimseyle husumetim yok ama çekemeyen olabilir. Benim iş yerimde battaniye, yatak gibi eşyalar vardı hepsi tamamen yandı. Topkapı’daki yangında kundaklama iddiası Topkapı Yeraltı Geçidi'nde bulunan Ucuzluk Çarşısı'nda çıkan yangında dükkanı kül olan bir iş yeri sahibi, Kundaklandığını gören yok ama burada başka türlü yangın çıkmaz.” diye konuştu. İtfaiyenin tamamen söndürdüğü yangınla ilgili soruşturma başlatıldı. CİHAN Suriyeliler için Ü çadırda hayat zor! Evi yıkılmak üzere olan vatandaş muhatap bulamıyor yatağında bulunan binaların yıkılması kararlaştırılırken yine aynı selde evleri zarar gören Kesikkaya Mahallesi sakinleri ise muhatap bulamamaktan yakınıyor. Yaklaşık 1 hafta önce meydana gelen ve ilçe merkezi ve çevre mahallelerinde büyük hasarlar meydana getiren sel sonrası ilçe merkezine 15 kilometre uzaklıkta bulunan Kesikkaya Mahallesi Uludere mevkiinde bulunan bazı evler ise toprağın yumuşaması nedeniyle yıkılmanın eşiğinde. toprak kaymaları oluştu. Allah muhafaza bir sel olayı daha olacak olsa bu kez içerisinde oturduğumuz evler yıkılıp gidecek. Selin en çok zarar verdiği iki binadan birisinin sahibi olan Veysel Kaya, "Aynı sel 2006 yılında da meydana geldi. Başka gidecek yerimiz olmadığından mecbur bütün aile evde kalıyoruz ama uyumadan sabahlıyoruz." dedi. O zamanda evlerimizin bulunduğu bölgede ciddi toprak kaymaları meydana geldi. Şimdi son yaşanan sel felaketinde de evlerimizin bulunduğu yerde yine Söz konusu durumu yetkililere iletmesine rağmen hiç kimsenin mahalleye gelip bir inceleme dahi yapmadığını kaydeden Kaya, "Terme belediyesine, kay- Büyük çapta maddi zararın yaşandığı yangında, 80 bin lira zararı olduğunu söyleyen bir dükkan sahibi Mehmet Acar, yangının kundaklamadan çıktığını iddia etti. Yangının başladığı iş yerinin sahibi Mehmet Acar, yemeğe gittiğini o anda alevlerin yükseldiğini gördüğünü söyledi. Yangının neden çıktığını bilmediğini belirten iş yeri sahibi, “Buraya geldiğimde alevler dükkanı sarmıştı.” dedi. yı memrışıklıktan dola na'da ka i ek 'd ye ri Su da rak kıp gelenler A savaştan kaça leketlerini bıra ak tabir edilen en ücra lkelerindeki iç in er lil ar eşen Suriye şehrin varoş ol rca çadır kurdu. Adana'ya yerl in ücra la hr Şe . or köşelerinde on alanlarında çalışarak iy dramı bitm arda rl m dı rı ça ta rı le la lik uk el rd Gen liler, her köşelerinde ku tutunmaya çalışan sağlayan Suriye k sıkıntı ni ri le m çi a m ge yaşa rlarında büyü r yağmurda yağmurda çadı rulan tarım arazileri sığınmacılar, he r. Soğuk ku r dı yo çamur, yaşıyor. Ça büyük çile yaşı göle dönerken dınmak için porğışlarda adeta Ka ya r. yo lu havalarda ısın e kadar do ı kullanan çadırların için soğuk havaya rağmen takal kabuklar t, banyo ile ni ri le le ek va m lar, ye cuklarSuriyeler, tu ak zorunda. Ço ya terın iyileştirın pm ar ya nl da ka rı im şa ve dı elektrik ğık bir ayakkabı . Çocukların ya dan bazısı yazl ancak ekserisi ayağı ilmesini istiyor en ğm ra iş ya k hava lik bulup giym Sığınmacılardan biri, murlu ve soğu rla dolaşması r. la bı ka ak ay çıplak dolaşıyo ıyı anlatırken yetkililık yazl riye'de nt kı Su . sı ı or ar uy kl rk dı bu esini, tuyaşa yürekleri i er çl elektrik verilm ğunu a gü ar et rl vl dı de ça n ile de er du er ifl ol al muh rken, a ihtiyaçları nan savaş süre CİHAN valet ve banyoy arasında yaşa mek zorunda . et or rk üy te yl ni sö ri ülkele k darbe yiyor. kalanlar büyü amsun'un Terme ilçesinde S meydana gelen sel felaketi sonrasında Terme Irmağı yangının kundaklamadan çıktığını iddia etti. Topkapı Yeraltı Geçidi'nde bulunan Ucuzluk Çarşısı'nda çıkan yangında birçok iş yeri yandı. makamlığa ve büyükşehir belediyesine gittim. Hepsi söz konusu bölgenin kendi sınırları içerisinde bulunmadığını söyleyerek bizleri başka yerlere gönderiyor. İllaki bir felaket yaşandığında mı mahalleye yetkililer gelecek buradan tüm duyarlı kişilere sesleniyorum. Evlerimiz risk altına her an bir toprak kaymasında yıkılabilir." diye konuştu. CİHAN Metrobüs kazası kamerada erter'de 2 hafta önce meyM dana gelen metrobüs kazası güvenlik kameralarına yansıdı. Metrobüsün içindeki kameralar, yaşanan dehşeti saniye saniye kaydetti. Atatürk Havalimanı'ndan Topkapı istikametine giden 34 MTT 12 plakalı minibüsle karşı yönden gelen 34 TP 2277 metrobüs 17 Kasım tarihinde çarpışmış olayda minibüs sürücüsü hayatını kaybederken, 12 yolcu yaralanmıştı. Kazaya ait metrobüsün güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Ayakta çok sayıda yolcunun bulunduğu metrobüs, metrobüs yoluna giren bir minibüs ile çarpışıyor. Çarpışmanın şiddetiyle yolcular yere düşüyor, camlar patlıyor. Kaza sırasında yolculardan bir kısmı kitap okurken, kimi müzik dinliyor ve kaza sonrası metrobüsteki yolcular etrafa saçılıyor. CİHAN 1 ARALIK 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA TEOG'da sorular orta düzey zordu Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından düzenlenen Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemini kapsayan birinci dönem ortak sınavı tamamlandı. 11 MEB: 8. sınıflar 1. dönem mazeret sınavı 13-14 Aralık tarihlerinde yapılacak S ınavı Bahçeşehir koleji uzmanları değerlendirdi. Fen ve Teknoloji Bölüm Başkanı Senem Ertün, "Sorular genel olarak bilgiden çok öğrencilerin fen okuryazarlığını ölçmektedir. 8'inci sınıf 1'inci dönem Fen ve Teknoloji Merkezi Ortak Sınavı'nın, MEB'in daha önce açıkladığı sınırlamalara ve kazanımlara uygun olduğu görülmektedir" dedi. Ertün, sınavın genel özellikleriyle akademik seviyesi çok iyi olan öğrencileri ayırt etmekte çok etkin olmadığını belirterek "Dersi düzenli takip eden ve sistemli ders çalışan öğrencilerin başarılı olacağı bir sınavdır. Geçen sene yapılan merkezi sınav sorularına göre sorular daha anlaşılır ve net ifade edilmiştir. Fen ve Teknoloji sınavında tüm seçeneklerin eşit olarak dağıldığı gözlenmiştir" diye konuştu. Yabancı Diller Bölüm Başkanı Orçun Barış, sınavdaki İngilizce sorularının, dağılımları ve kazanımları MEB tarafından açıklanan kazanımlara ve müfredata uygun olduğunu belirtti. Geçen yılla bu yılı karşılaştıran Barış, "Geçen yıl daha çok okuduğunu anlama soruları ağırlıktaydı. Bu yıl ise kelime ve konu bilgisi gerektiren soruların görseller ile desteklenerek verildiği gözlemlenmiştir. Soru dağılımlarına bakıldığında her ünite kazanımlarının test edildiği görülmüştür. Geçen yıl ağırlıklı olarak sorulan günlük hayattaki diyalogları anlama ve uygun karşılığı veren ifadeyi bulma tarzı sorular bu yılda yoğun olarak test edilmiştir. Bu sorular zor olmamasına karşın, dikkatli okumayı ve çıkarım yapmayı gerektirmektedir" dedi. Barış, nisanda yapılacak olan ikinci sınavda konu içerikleri ve kazanımlar daha fazla olacağından, öğrencilerin çalışma tempo- D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A larını yükseltmeleri ve düzenli tekrar yapmaları gerektiğini söyledi. Sosyal Bilgiler Bölüm Başkanı Ferda Gençel ise T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük sınavıyla ilgili sorularda bir sürpriz yaşanmadığını anlattı. Gençel, "Sınav sorularının MEB müfredatına ve kazanımlarına uygun olduğu, geçen sene ve daha önceki sınav sorularına göre benzerlik gösterdiği görülmüştür. Soru kökleri gayet açık, anlaşılır ve çelişkiye yer vermeyen ifadelerden oluşmuştur. Soru şekilleri daha önceki yıllarda çıkmış sorularla benzer özellikler taşımaktadır. Bu yıl farklı olarak sınava dahil edilen 3'üncü üniteden 5 soru sorulmuştur. Böylece geçen yıla göre 1'inci sınavın kapsamı genişletilmiştir" dedi. "Soruların zorluk derecesi orta düzeydedir" diyen Gençel şunları söyledi: "Doğrudan bilgiyi ölçmek yerine bilginin yorumlanmasına yöneliktir. Kurtuluş Savaşı'na ait Nutuk'tan alınan bölümle ilgili sorunun öğrenciler tarafından yanlış yapılabilecek ayırt edici soru olduğu söylenebilir.Ayrıca bir soruda yerli halkı örgütleme ile ilgili verilen bil- ginin farklı bir sorunun çözümünde etken olduğu görülmüştür." TEOG sistemi kapsamında, 8. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen birinci dönem ortak sınavları sona erdi. 1 milyon 287 bin 847 öğrencinin katıldığı ortak sınavlar kapsamında, önceki gün Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi, dün ise fen ve teknoloji, T.C inkılap tarihi ve Atatürkçülük ile yabancı dil yazılıları gerçekleştirildi. Mazeret sınavları ise 13-14 Aralık'ta yapılacak. İkinci dönem ise ortak sınavlar, 29-30 Nisan 2015'te, mazeret sınavı ise 16-17 Mayıs 2015'te gerçekleştirilecek. MEB, Konya'da 55, Karaman'da 6 olmak üzere 61 okulda kar yağışı nedeniyle sınav yapılamadığını belirterek, öğrencilerin aralık ayında düzenlenecek mazeret sınavına alınacağını bildirdi. TEOG sınavında ilk kez Musevi öğrencilere, ayrı bir müfredat kapsamında "din kültürü ve ahlak bilgisi" soruları yöneltildi. Özel Ulus Musevi 1. Karma Ortaokulu'nun isteği üzerine hazırlanan soruları, yalnızca bu okulun öğrencileri yanıtladı. AA illi Eğitim Bakanlığı (MEB), 2014-2015 öğreM tim yılı 8. sınıflar 1. dönem ortak sınavlarına olumsuz hava koşulları nedeniyle giremeyen öğrencilerin 13-14 Aralık 2014 tarihlerinde yapılacak mazeret sınavına alınacaklarını açıkladı. MEB’den yapılan yazılı bilgilendirmede, 2014-2015 öğretim yılı 8. sınıflar 1. dönem ortak sınavları 6 temel ders için, 26-27 Kasım 2014 tarihlerinde ülke genelinde, olağanüstü haller ve özel durumlar dışında öğrencilerin öğrenim gördükleri okullarla, yurt dışında, KKTC ve Bakanlığa bağlı okulların bulunduğu yurtdışı sınav merkezlerinde, Türkiye saatiyle 09.00, 10.10 ve 11.20’de aynı anda başladığı, saat 12.00’de sona erdiği hatırlatılarak, Türkiye ve yurtdışı sınav merkezlerinde sınav uygulamasının eş zamanlı olarak gerçekleştirildiği kaydedildi. 26 Kasım 2014 Çarşamba günü sınavın 1. oturumunda Türkçe, Matematik, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi derslerinden; 27 Kasım 2014 Perşembe günü yapılan 2. oturumunda ise Fen ve Teknoloji, T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük ile Yabancı Dil derslerinden sınavlar yapıldığı belirtildi. Ülke genelinde 970 sınav merkezinde, 15 bin 353 okulda 1 milyon 287 bin 847, yurt dışında 8 ülkede, 15 sınav merkezinde, 742 olmak üzere toplam 1 milyon 288 bin 589 8. sınıf öğrencisinin katılması planlanmış ortak sınavlarla ilgili sınav evrakının yer aldığı sınav güvenlik kutularının MEB tarafından sınav merkezlerine sorunsuz bir şekilde ve zamanında ulaştırıldığı aktarıldı. Ancak bölgesel olarak kar yağışının yoğun olduğu ve taşımalı eğitim kapsamında olan illerden, 27 Kasım 2014 tarihi itibariyle ulaşan bilgilere göre, Konya ilinde 55, Karaman ilinde 6 olmak üzere toplam 61 okulda sınav yapılamadığına dikkat çekilerek, "Bu illerden Konya’da bin 556, Karaman’da 193 öğrenci sınava girememiştir. Sınava olumsuz hava koşulları nedeniyle giremeyen öğrenciler 13-14 Aralık 2014 tarihlerinde yapılacak mazeret sınavına alınacaklardır." denildi. AA ÖSYM KPSS tercih işlemleri sona erdi SYM'nin açıklamasına Ö göre KPSS 2014/2 tercihleri sona erdi. KPSS 2014/2 tercihleri 17 Kasım'da- 26 Kasım tarihleri arasında gerçekleşti. Şimdi adaylar atanmak için gün sayacak. KPSS'de ter döken adaylar tercihlerini yaptı. Adaylar şimdilerde ise tercihlerin açıklanmasını ve nereye yerleştirileceklerini merak ediyor. Tercihlerin ise önümüzdeki haftalarda açıklanması bekleniyor. Lisans, önlisans ve ortaöğretim düzeyinde gerçekleştirilen KPSS'nin tercih işlemlerinin ne zaman başlayacağı merak ediliyordu. ÖSYM KPSS tercih işlemleriyle ilgili bir duyuru yayınladı. ÖSYM resmi sitesinden gerçekleştirilen tercih işlemleri 17 Kasım'da başladı ve 26 Kasım yani dün son buldu. KPSS SONUÇLARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK? KPSS 2014/2 tercihleri 17 Kasım'da- 26 Kasım tarihleri arasında gerçekleşti. Şimdi adaylar atanmak için gün sayıyor. Tercih sonuçlarının 15 gün içerisinde açıklanması bekleniyor. AA 12 1 ARALIK 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA AIDS'den korunmak için dikkat edilmesi gerekenler Hepatit B sinsi ilerliyor bireyin yüzde 20'si hastalığının farkında ve tedavi alabilmekte iken yüzde 80 bu durumun farkında değil. Hastalık erken dönemlerinde belirgin bir şikayete neden olmadığı için çoğunlukla geç dönemde teşhis edilmektedir. BV infeksiyonunun H varlığının HBsAg pozitifliği ile anlaşıldığını belirten Başkent ızlı kilo kaybı, öksürük, tekrarH layan yüksek ateş, aşırı yorgunluk, uzun süren ishal, hafıza kaybı, depresyon ve başka nörolojik rahatsızlıklarla kendini belli eden HIV enfeksiyonun görülme sıklığı gün geçtikçe artıyor. Bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep olan bu virüs, erken evrede tespit edilip uygun tedaviye başlanırsa, AIDS’e dönüşmesi engellenebiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Çiğdem Erol, “1 Aralık Dünya AIDS Günü” öncesinde HIV virüsünden korunma ve tanı yöntemleri hakkında bilgi verdi. Sinsice ilerliyor HIV, kişilerin bağışıklık sistemlerini zayıflatarak fırsatçı enfeksiyonlara açık hale getirir. AIDS, HIV tarafından oluşturulan bir hastalıklar bütünüdür. Günümüzde tedavi olanaklarına ulaşamayan kişilerde AIDS’e gidiş daha sık görülürken, HIV taşıdığı erken dönemde tespit edilen ve uygun zamanda tedavi başlanan kişilerde bu durum çok nadir görülmektedir. HIV, bulaştığı kişinin vücudunda yıllarca belirti vermeden kalabilir. Kişi eğer virüsü cinsel yolla almışsa, ortalama 8-10 yıl boyunca hiçbir belirti ortaya çıkmayabilir. Virüs kan yoluyla alınmışsa, alınan virüs miktarı daha fazla olduğundan, bu süre kısalarak 5 ay ile 2 yıl arasında değişebilir. Kişi virüsü aldığı andan itibaren başkalarına bulaştırabilmektedir. Sonuçta, birden fazla hastalık ve kanserin ortaya çıkması ile AIDS oluşur ve eğer tedaviye başlanmazsa hastalık ölümle sonuçlanır. Korunmasız cinsel ilişkiden uzak durulmalı HIV’in en yaygın bulaşma şekli, korunmasız cinsel ilişkidir. Her şekilde korunmasız cinsel ilişki ile HIV ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, kişiden kişiye geçebilmektedir. Ayrıca, HIV bulunan kan veya kan ürünlerinin nakli ya da doku ve organ nakilleriyle de bulaşma olabilmektedir. Ortak enjektör kullanımı ve HIV pozitif kan ile kirlenmiş aletlerle kesici delici yaralanmalar da diğer bir bulaş yoludur. Bunların yanı sıra, HIV gebelik süresince, doğum sırasında ve emzirme ile bebeğe geçebilir. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde bulaşma oranı %20-30 arasındadır. Ancak HIV pozitif anne gebeliği süresince de tedavi görmeye devam eder ve gerekli önlemler alınırsa virüsün bebeğe geçiş riski %0,5’in altına kadar düşürülebilir. Sosyal ilişkiler ise HIV’in kişiden kişiye bulaşmasına sebep olmaz. Dokunma, sarılma, el sıkışma ve HIV taşıyıcısıyla aynı ortamda bulunma virüsün bulaşma nedeni değildir. Ayrıca bu kişilerle aynı bardağı kullanmanın ya da ter ve tükürük gibi vücut salgılarıyla temas etmenin herhangi bir riski yoktur. Korunmak için dikkat edilmesi gerekenler · Her cinsel ilişkide kondom (prezervatif) kullanılmalı · Kan ürünlerinin kontrol edilmiş ve güvenli olanları transfer edilmeli · Ortak enjektör (şırınga) kullanımından kaçınmalı · Bebeğe geçişi önlemek için gebelik öncesi ve sırasında HIV testi yaptırılmalı · HIV pozitif annenin doğumunda gerekli önlemler alınmalı. · HIV pozitif anne bebeğini emzirmemeli. Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı uzmanı Prof. Dr. Birol Özer, 'Geç belirti veren hastalık tedavi edilmediği takdirde karaciğer sirozu ve kanserine yol açabiliyor' dedi. Tedavisiz kalan bu hastalar hem karaciğer sirozu, yetmezliği ve kanseri riski ile karşı karşıya, hem de bu virüsü başkalarına bulaştırma potansiyeline sahiplerdir. Bu nedenle riskli bireylere yönelik tarama testleri uygulanmalı ve tespit edilen hastalar tedavi edilmelidirler' diye konuştu. Hastalığın, doğum sırasında, kan ve kan ürünleri ile temas ve cinsel yolla bulaştığı bilgisini veren Prof.Dr.Özer, toplumdaki riskli bireyleri; 'Cerrahi müdahale geçirenler, diş tedavisi olanlar, kan ve kan ürünü alanlar, sağlıksız koşullarda dövme Bir kişide HBsAg'nin 6 aydan daha uzun süre pozitif olması halinde kronik hepatit B infeksiyonundan söz edilebileceğini belirten Prof. Dr. Birol Özer; ülkemizde HBsAg pozitif birey oranı yüzde 4 olup, yaklaşık 3 milyon kişinin bu virüsle enfekte olduğunu söyledi. Bunların yüzde 10'unun tedavi ihtiyacı olan kronik hepatit hastaları olduğunun tahmin edildiğini belirten Prof. Dr. Birol Özer, ' Ancak ülkemizde bugün itibariyle tedavi alan hasta sayısı 58 bindir. Yaklaşık 300 bin hasta Dünya genelinde her yıl HBV'ye bağlı son dönem karaciğer hastalığı ve karaciğer kanseri nedeniyle 0.5-1 milyon ölüm gerçekleşmektedir' dedi. Kronik hepatit B infeksiyonu hastalarının tedavi edilmediği takdirde 5 yılda yüzde 8-20 oranında siroza ilerlediğini ve sirozu olanların da tedavi edilmezlerse 5 yılda yüzde 20'sinde karaciğer yetmezliği geliştiğini vurgulayan Prof.Dr.Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Karaciğer yetmezliği gelişmiş sirotik hastalar tedavi almazlar ise 5 yıllık yaşam şansı yüzde 14-35 gibi oldukça düşük oranlara iner. Sirozu olan HBV'li Şeker tüketimi azalıyor Tanı için doğru zamanda doğru test HIV pozitif olup olmadığının anlaşılması için doğru zamanda doğru HIV testinin yaptırılması gerekmektedir. Antikor testlerinin doğru sonuç vermesi için şüpheli temastan sonra 10-12 hafta süre geçmesi gerekmektedir. Ancak yüksek riskli temaslarda daha erken tanı için 2-3 hafta içerisinde antijen ve PCR yöntemleriyle tanı mümkün olabilmektedir. Korunmasız her türlü cinsel ilişki, güvenli olmayan kan alışverişi sonrası ve hamilelik öncesi HIV testi yaptırılması tavsiye edilir. Testler öncesinde, sırasında ve sonrasında mutlaka danışman hekim yardımı alınmalıdır. İlaç tedavisi hastanın yaşam kalitesini ve süresini artırıyor HIV’i vücuttan tamamen atacak bir tedavi henüz bulunmamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kronik hastalıklar listesinde olan HIV, 1996’dan bu yana mevcut gelişmiş ilaç seçenekleriyle kontrol altında tutulabilmektedir. Doğru zamanda ilaç tedavisine başlayan HIV pozitif kişiler, kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilir. Geç HIV tanısı alan ve AIDS evresinde olan kişiler dahi ilaç tedavisine yanıt verebilmektedir. Tedavideki amaç; virüs sayısını azaltarak bağışıklık sistemine verilen hasarı en aza indirmek, CD4 hücrelerinin sayısını artırarak bağışıklık istemini güçlendirmek, yaşam süresini uzatmak ve yaşam kalitesini artırmaktır. yaptıranlar, şüpheli cinsel teması olanlar' şeklinde tanımladı. Dünya nüfusunun 3'te 1'inin bu virüsle karşılaştığını ve 300-400 milyon kişinin de virüsle enfekte bir yaşam sürdüğünü kaydeden Başkent Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı uzmanı Prof. Dr. Birol Özer, 'Hastalığın doğal seyri çok değişken olup aktif olmayan taşıyıcılıktan, kronik hepatit, siroz ve karaciğer kanserine kadar değişen etkilere neden olabilir. ünyada şeker tüketiminin D son 30 yıllık süreçte azaldığı, buna karşın obezitenin artış gösterdiği açıklandı. Londra’da gerçekleştirilen iki ayrı toplantıda 3 gün boyunca şeker sektörünün geleceğinin masaya yatırıldı. Uluslararası Şeker Örgütü (ISO) ile Dünya Pancar ve Kamış Üreticileri Birliği (WABCG) toplantıları 24-26 Kasım tarihleri arasında Londra’da gerçekleştirildi. Şeker pancarı ve şeker kamışı üretici örgütlerinin yanı sıra şeker sanayicilerinin de yer aldığı toplantılarda Türkiye’yi Pancar Üreticileri Kooperatifleri Birliği (Pankobirlik) temsil etti. Pankobirlik Yönetim Kurulu hastaların her yıl yüzde 2-5'inde karaciğer kanseri gelişir. Kronikleşme yenidoğanlarda yüzde 90, bebek ve çocuklarda yüzde 25-30, erişkinlerde ise yüzde 5 dolayındadır. Güncel tedavilerle virüsun çoğalması önlenerek hastalığın KC de yaptığı hasar düzeltilebilmektedir. Tedavide ideal hedef HBsAg kaybıdır. Ancak günümüzdeki tedavi seçenekleri ile bu hedefe ulaşmadaki başarı oranları yüzde 10 dolayındadır. Bu nedenle, taşıyıcı, hasta ve bağışık bireylerin bilinmesi tedavi ve hasta takibi açısından önemlidir. ' Prof. Dr. Birol Özel, Hepati C virüsünün (HCV) ise, vakaların yüzde 85'inde kronik hepatite neden olduğunu, dünya genelinde 170 milyon, ülkemizde ise 1 milyon bireyin bu virüsle enfekte olduğunu kaydetti. Özer, Hepatit B gibi aynı yollardan bulaşan HCV ile ilgili ülkemizde tedavi gören kişi sayısının ise yılda 5 bin olduğunu bildirdi. Son iki yılda kullanıma giren sofosbuvir ve daclatasvir gibi antiviral tedavi seçenekleri ile bu hasta grubunda yüzde 90 tedavi başarısı elde edildiğini söyledi. AA Uluslararası üreticiler Lond ra’da şekerin geleceğini masaya y atırdı. Dünya genelinde şeker kullanımın ın azalmasına rağmen, obezitenin hızla art tığı açıklandı. Başkanı Recep Konuk’un da İcra Kurulu’nda yer aldığı WABCG’nin yıllık olağan genel kurulu da Londra’da toplandı. Uluslararası Şeker Örgütü’nün (ISO) düzenlediği toplantının ilk gününe şeker ve obezite ilişkisini inceleyen istatistikler damgasını vurdu. sanayinde kullanılmaya başlandığını vurgulayan Geldart, ABD’de NBŞ kullanımındaki artışla paralel pancar ve kamış şekeri tüketiminin azaldığını, obezitenin de 60’lı yıllardan başlayarak artan bir oranla sorun haline geldiğini söyledi. Geldart, 30 yıl öncesine göre toplam şeker tüketiminin ABD’de yüzde 17 oranında azalmasına rağmen obezitenin yüzde 42-62 oranında arttığını vurguladı. İngiltere’nin 150 yıllık istatistik kuruluşu CzarnikowGroup’un uzman analisti Stephan Geldart; İngiltere, Avustralya ve ABD’de, 1980’li yıllara göre kişi başına şeker tüketiminin üçte iki oranında azalmasına rağmen obezitede artış yaşandığına dikkat çekti. Nişasta Bazlı Şeker’in (NBŞ) 1960’lı yıllarda şekerli mamuller Geldart, benzer şekilde son 30 yılda Avustralya’da şeker tüketimi yüzde 20 azalırken obezitenin yüzde 30 arttığını, İngiltere’de de şeker tüketimi üçte iki azalırken obezitenin yüzde 20 artış gösterdiğini belirtti. Toplantılarda Türkiye’yi temsil eden Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, Türk çiftçisinin ve Pankobirlik’in Türk insanını kimyasal şekere mahkûm etmeyeceğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Doğal olmayan tatlandırıcıların obeziteye etkisi rakamlarla ortaya konuldu. Ayrıca AB’nin 2017’de kotaları kaldırma kararının gerekçeleri netleşti. AB Komisyonu Tarım Masası Yöneticisi 2000 yılından öncesi gibi AB’nin yeniden pancar şekeri ihracatçısı olmak istediğini dile getirdi. Hem biz hem de toplantıya katılan herkes 2017 sonrası için önünü daha net görme imkânına kavuştu. Bizim pancar şekeri sektörümüz büyük kaynaklar harcayarak reform gerçekleştiren ve dünyaya meydan okumaya hazırlanan AB şeker sektörü ile hem fiyatta hem de verimlilik de her şeye rağmen rekabet edebilecek durumdadır.” AA Türkiye genelinde Cumartesi günü yağışsız geçecek ama çoğu kente beyaz bulutlar hakim. Anadolu'da sıcaklık biraz artsa bile ayaz ve buzlanma etkisini sürdürüyor. Pazar günü ise yağmurlar yeniden başlayacak ama yağışa rağmen, yeni haftada lodosla hava daha ılık olacak. Beş büyük kent merkezinin hava koşullarına gelince: İstanbul yine biraz kapalı sıcaklık 14 derece. Pazar günü sağanak yağış ve sert poyraz var, sıcaklık 13 dereceye inecek. Ankara puslu, gündüz 10, gece 1 derece, pazar günü yağmur geliyor. İzmir körfezi puslu sıcaklık 17 derece, pazar kısa süreli yağmur var. Bursa parçalı bulutlu 16, adana 18 derece. Marmara'da gökyüzü çoğunlukla bulutlu, güneş az görülüyor, sıcaklık biraz daha artarak 15 dereceye yaklaşacak. Pazar günü ise sağanak yağmur ve sert poyrazla daha serin geçecek, 10-13 derece. İç Anadolu'da pus ve ayaz devam ediyor, gece sıcaklık sıfırın altında. Gündüz ise sivas 5, eskişehir 11 derece. Pazar günü bölgede yağmur var, hafta başı ise hava daha ılık olacak. Ege bölgesi parçalı bulutlu, zayıf rüzgarla hafif pus da oluşuyor. Hergün 2-3 derece daha artan sıcaklık pazartesi sahillerde 20 dereceye yaklayacak. Cumartesi ise Muğla 17, Kütahya 13 derece. Pazar günü Manisa ve İç Ege'de yağmur var. Akdeniz'de hava çoğunlukla parçalı bulutlu, antalya 18 derece, rüzgar akşamları serin esiyor. Pazar günü ısparta ve toroslarda hafif yağmur var. Güneydoğu az bulutlu, Gaziantep 13, Diyarbakır 11 derece. Doğu Anadolu'da hafta sonu ayaz, sis ve yer yer buzlanmanın etkisinde geçecek. Gece Erzurum -6 derece, gündüz ise Malatya 11, van 4 derece. Pazar akşamı Erzurum çevresine yeniden kar gelecek. Karadeniz'de cumartesi günü çoğu yerde hafif puslu ve parçalı bulutlu geçecek. Hava hala soğuk, Zonguldak ve Samsun 12, Bolu 8 derece. Pazar ve sonraki günlerde bölgede yine sağanak yağış var. ANKARA İS TAN BUL Bugün 1 Aralık Pazartesi 15 Rüzgar 14 9 Bugün 1 Aralık Pazartesi Nem %63 9 Rüzgar 13 4 AN TAL YA İZ MİR Bugün 1 Aralık Pazartesi Nem % 76 18 Rüzgar 22 16 Bugün 1 Aralık Pazartesi Nem % 96 20 Rüzgar 20 11 Nem % 72 1 ARALIK 2014 Turizm HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 13 Erciyes’te 5 liraya kayak, 1 liraya çay apılan yatırımlarla birlikte Y dünyanın önemli kış turizm merkezlerinden birisi haline aktararak, mesafenin şehir merkezine yakın olmasının da önemli olduğunu vurguladı. gelen Erciyes Kayak Merkezi'nde kayak 5, çay 1 lira. Bir liraya çay keyfi yapabilme imkanının bulunduğu merkezde, yemek içinde 5 liraya ekmek arası sucuk yiyebilecek. Hava limanından kayak merkezine ulaşmak için sadece 30 kilometre olduğunu anlatan Cıngı, merkezde 18 mekanik tesisin bulunduğunu dile getirdi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahid Cıngı, Erciyes Kayak Merkezi’nde kayak yapmak isteyenlere en ucuz hizmetin verildiğini dile getirdi. Cıngı, kayak merkezine özel aracıyla ulayamayanların bile belediyenin otobüs seferlerinden yararlanabileceklerini Cıngı, kayak sporunun zengin sporu gibi bir algı olduğunu ifade ederek amaçlarının bu algıyı kırmak olduğunu ve herkesin kayak yapmasına imkan sağlayacaklarını söyledi. Fiyatları alt seviyede tuttuklarını anlatan Cıngı, şu bilgileri verdi: "Kayak yapmadan sadece gondola binmek isteyen vatandaşlarımız tam 4, öğrenci 2, 7 çıkışlık günlük bilet alan kayakçılarımız tam 35, öğrenci 25 lira, sezonluk bilet alanlar ise tam 300, öğrenci 200 lira ödeyecek. Yani kayakçılarımızın mekanik tesis kullanım ücreti tek çıkış için 5 liraya geliyor. Türkiye'deki birçok kayak merkezinde geçen yıl bizim 25 liraya sattığımız 7 çıkışlık tam günlük biletin fiyatı 130 liraydı. Avrupa'daki kayak merkezlerinde ise günlük biletlerin fiyatı 60 Euro civarında. Erciyes bu yönüyle dünyanın en ucuz kayak merkezi özelliğine sahip. İnsanlarımız burada kayak yapabilmeleri için her türlü hizmeti en ucuza veriyoruz. Bunu fark eden birçok kayaksever düzenli olarak merkeze gelmekte ve faydalanmaktadır." Murat Cahit Cıngı, kayak merkezinde sıcak çay keyfi yaşamak isteyenlerinde yine en ucuz hizmeti aldıklarını aktararak "Birçok kayak merkezinde pahalı olan bir bardak çay burada 1-2 liraya, 10-15 liraya satılan ekmek arası sucuk gibi yiyecek 5 liradan satışa sunuluyor." dedi. Cıngı, kayak merkezindeki otellerden yararlanmak isteyenlerin ise, günlük kişi başı 150-280 lira öderken, başka kayak merkezlerinde bu rakamın 500-600 liraya kadar çıktığını hatırlattı. CİHAN ret etti ya zi st ri tu n bi 21 i i'n es al el Ş t ne en C Gizli A Yalvaç’ta antik kente turist akını A ntalya'nın Manavgat ilçesine 25 kilometre uzaklıkta bulunan dünyaca ünlü Gizli Cennet Şalalesi'ni bu sene 21 bin turist ziyaret etti. Namaras(Çamlıtepe) Mahallesi'nde bulunan 3 kademeli akışı olan Gizli Cennet Şelalesi'ni ziyarete gelen 21 bin turistin 15 binin Avrupalı, 6 bininin Rus olduğu belirtildi. 9 yıl önce eko turizme açılan şelale son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin gözde çağlayanı haline geldi. Antalya'ya deniz, kum ve güneş turizmi için gelen Avrupalı turistler, ülkelerine dönmeden önce Gizli Cennet Mağarası'na giderek doğa ile başbaşa kalıyor. Gizli Cennet Şelalesi İşletme Sahibi Güner Doğan, bu sene Gizli Cennet Şelalesi'ni toplamda 21 bin turistin ziyaret ettiğini, bunun 6 bininin Rus olduğunu söyledi. Şelaleye genelde Alman, İngiliz, Çek Cumhuriyeti, Belçika, Norveç, İsveç, Finlandiya, Lüksemburg, Danimarka, Hollanda, Avusturya ve Rus turistleri geldiğini belirten Doğan, "Şelalede turizm sezonu sona erdi. Bu yıl 21 bin yabancı turist geldi. Gizli Cennet Şelalesi'nin tanılırlığı her geçen gün Avrupa, İskandinav ülkeleri ve Rusya'da artıyor. Hedefimiz önümüzdeki yıl 40 binin üzerinde turist çekmek." diye konuştu. CİHAN ziz Paul'ün ilk vaazını verdiği Yalvaç Psidia Antiocheia Antik Kenti, Isparta'nın turizm değerini ikiye katladı. Henüz yüzde 5'i gün yüzüne çıkarılan antik kente, 8 ayda 20 bin turist geldi. 800 yıllık çınar ağacı, Selçuklu ve Osmanlı döneminden miras tarihi camiler ve aynı döneme ait hamamlarıyla kültür envanterine giren Yalvaç, Psidia Antiocheia Antik Kenti'yle turizm değerini artırıyor. Tarihin hemen hemen her dönemine şahitlik etmiş, Aziz Paul'ün ilk vaazını verdiği Pisidia Antiocheia Antik Kenti, Yalvaç'ın mevcut turizm potansiyelini ikiye katlıyor. Yılda yaklaşık 20 bin turistin ziyaret ettiği antik kent, sadece Yalvaç'ın değil, Isparta'nın da turizm değerini artırması yönünden önemli bir fırsat sunuyor. Yalvaç Kaymakamı Ahmet Altıntaş, antik kentin 2 bin 200 yıl öncesine ait bir yerleşim yeri olduğunu belirtti. Hem Yalvaç hem de Isparta için bu kültürel mirası en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştıklarını kaydeden Altıntaş, yılda sadece 20 bin turistin inanç vazifelerini yerine getirmek için buraya geldiğini kaydetti. Altıntaş, şunları söyledi: “20 bin turist, yaptıkları törenlerde hacı olma şansı yakalıyor. Bu nedenle burası onlar için çok büyük önem arz ediyor. Bu ziyaretçilerin büyük kısmını da Güney Koreliler oluşturuyor. Şu anda antik şehirde gün yüzüne çıkmayı bekleyen daha birçok eser bulunuyor. Kazı çalışmaları Süleyman Demirel Üniversitesi bünyesinde aralıksız devam ediyor." AA Tiyatroya "Necip Fazıl" dopingi Enerji ve sanat Edebiyat ve fikir dünyasının önde gelen isimlerinden Necip Fazıl Kısakürek, tiyatro eserleriyle Anadolu'nun sahnelerinde hayat bulacak. Müstakil Sahne Sanatları ve Eğitimi Derneği (MÜSSED), Kısakürek'in üç eseriyle 4 Aralık'tan itibaren Türkiye'yi dolaşacak. M ÜSSED Başkanı Mahmut Karakaya, Necip Fazıl Kısakürek'in eseri "Bir Adam Yaratmak" ile Anadolu turnesine çıkacaklarını belirterek, "Bir Adam Yaratmak eseri üzerimizde bir sorumluluktu. Biz üstadın bu eserinin, düşüncesinin sadece Ankara veya İstanbul merkezli değil, Anadolu'nun her yerinde yaşamasını istedik" dedi. Karakaya, AA muhabirine tiyatroya yeni bir soluk getirmek amacıyla yaklaşık 5 ay önce kurdukları MÜSSED hakkında bilgi vererek, "Bağımsızız ama bir rengimiz de var ve bu renk Üstadın ideolojisi" ifadesini kullandı. Bazı hassasiyetlere sahip ailelerin, sahne sanatlarına hevesi ve yeteneği olan çocuklarını gönül rahatlığıyla gönderebilecekleri kurumların yokluğundan şikayet ettiklerini söyleyen Karakaya, "Böyle bir yapının bir zaruret haline geldiğini çekirdek ailemizden sosyal yaşantımıza bütün çevremizde hissettik. Aslında çok da geç kalındı bunun için" diye konuştu. Karakaya, temel çıkış noktalarının sahne sanatları alanında insan yetiştirmek olduğunu belirterek, bugüne kadarki İstanbul merkezli tiyatro ekolünün Anadolu'daki büyük kitleyi yansıtmadığını savundu. Gördükleri tepkiyle yaptıkları işin önemini daha iyi anladıklarını da kaydeden Karakaya, "Ülke olarak kabuk değiştiriyoruz bakış açılarımız da farklılaşıyor. 20 yıl önce tiyatro derneği kurulsa Anadolu insanı tepki gösterirdi ama bugün dedem bile beni destekliyor" diye konuştu. "Rengimiz Üstad'ın ideolojisi" Karakaya, dernek olarak ilk faaliyet- lerinden birinin Başkent Tiyatrolarının Necip Fazıl Kısakürek'e ait "Bir Adam Yaratmak" oyununu Anadolu'ya çıkarmak olduğunu vurguladı. Turneye, 4 Aralık'ta Malatya ile başlayacaklarını bildiren Karakaya, "Bu eser üzerimizde bir sorumluluktu. Üstadın bu eserinin, düşüncesinin sadece Ankara veya İstanbul merkezli değil, Anadolu'nun her yerinde yaşamasını istedik. Doğu'dan başlayıp Batı'ya, Karadeniz'e, İç Anadolu'ya devam edeceğiz. Bir gaye uğruna yapıyoruz. Bağımsızız ama bir rengimiz de var ve bu renk Üstadın ideolojisi" şeklinde konuştu. Necip Fazıl'ın 2 oyunu daha turneye çıkacak Son dönemde Devlet Tiyatrolarının Necip Fazıl'ın eserlerini yeniden sahnelemeye başladığını anımsatan Karakaya, "Haklarını teslim edemediğimiz değerlerimizin haklarını verme zamanı geldi. Farklı nedenlerle Anadolu insanı kültür sanat meselesini sahiplenemediği gibi Necip Fazıl gibi sanatçıları sahiplenmeye de korkuyordu. Ama artık her şeyi konuşma, her mecrada bunları münazara etme fırsatımız oluyor" değerlendirmesinde bulundu. Karakaya, "Kaldırımların Çileli Yolcusu", "Siyah Pelerinli Adam" oyunlarını da hazırladıklarını ve "Bir Adam Yaratmak"ın ardından bu oyunlarla turneye devam edeceklerini sözlerine ekledi. "Bir Adam Yaratmak" ile 18 yıldır sahnede Öte yandan, MÜSSED'in Anadolu turnesine çıktığı "Bir Adam Yaratmak", ye- nilenen dekor ve kostüm tasarımlarıyla tiyatroseverlerin beğenisine sunulacak. Oyunun yönetmeni ve başrol oyuncusu Mehmet Tahir İkiler, Ankaralı sanatseverlerin yakından bildiği oyuna, 19 yıl önce yönetmen olarak başladığını, bir yıl sonra da başrolü üstlenerek 18 yıldır sahne aldığını, toplamda 620 temsil verdiklerini belirtti. Muhsin Ertuğrul, Bir Adam Yaratmak'tan vazgeçmedi İkiler, oyunun adından dolayı Anadolu'da ilk başta tepki çektiğini ancak eser sahibi olarak Necip Fazıl'ın adını görenlerin 'Bunda mutlaka bir nükte vardır' diyerek oyuna sahip çıktıklarını anlattı. Oyunun Devlet Tiyatrolarında en son 1940'lı yıllarda sahnelendiğini anımsatan İkiler, şunları dile getirdi: "Üstadın eserleri, 'Necip Fazıl'ın düşünceleri budur' diyerek ayıklanmış ve Devlet Tiyatrolarında, şehir tiyatrolarında oynanmamış. Bir Adam Yaratmak oyununu en son Muhsin Ertuğrul oynamış. O dönemde Üstadın da şaşırdığı şu ki oyun çok başarılıyken, en kalabalık seyirci çektiği dönemde, kapalı gişe oynanırken, kapıda ambulans beklerken, Muhsin Ertuğrul 40 derece ateşliyken bile oyundan vazgeçmezken, bir anda sezon ortasında kaldırılmış. O günden beri de bir daha DT'de oynanmamış." İkiler, oyunun dil ve derin anlam yapısına da dikkati çekerek, kitabı okumayan seyircinin oyunu ilk izleyişte anlayamayabileceğini ancak birkaç temsilin ardından derin manalara ulaşılabileceğini ifade etti. AA Eskişehir’de buluştu İ zocam ve İFSAK (İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği) iş birliğinde, çok sayıda ünlü ismin eserlerinin de yer aldığı 'Enerji’k Bakış', resim sergisi Eskişehir'de görücüye çıktı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kültür, Sanat ve Kongre Merkezi’nde ziyarete açılan sergi, 12 Aralık 2014 tarihine kadar açık kalacak. Türkiye’nin farklı illerinde sergilenen ve bu yıl 11. kez kapılarını açan 'Enerji'k Bakış' sergisi bugüne dek 40 bin sanatseverle buluştu. Farklı meslek gruplarından kişilerin bir araya gelerek oluşturduğu sergide enerjinin sanatsal olarak işlendiği eserler yer alıyor. Ana yapısı, öncelikle fotoğrafları baz alarak farklı disiplinlerinden kişiler ile enerjiye sanatsal açıdan yaklaşmak olan sergi sayesinde geleceğe enerji konusunda ışık tutmak, çocukların, gençlerin ve bireylerin dikkatinin enerji verimliliğine çekmek amaçlanıyor. Ayrıca projede 'sanatçı' duyarlılığı ile enerji verimliliğine ayna tutulması hedefleniyor. İFSAK ile birlikte yürütülen proje kapsamında, aralarında birçok tanınmış ismin de yer aldığı birçok fotoğrafçı 'enerji'yi sanatsal yaklaşımla yorumluyor. Eserleriyle projeye katkıda bulunanlar fotoğraf, edebi metin, öykü, düz yazı, anı, şiir, kısa film, karikatür, animasyon film ve beste dallarında yaratıcılıklarını ortaya koyuyor. Sergilenen söz konusu bu eserlerin, ileri de albüm haline getirilerek gelecek nesillere ışık tutacak bir sanat rehberine dönüştürülecek. Sanat dünyasının önde gelen isimlerinin destek verdiği 'Enerji’k Bakış' sergisinde küresel gündem konuları arasında yer alan 'Enerji Verimliliği' temalı 120 fotoğraf, o fotoğraflardan yola çıkılarak yazılmış 120 metin ve karikatürler ile birlikte bu projeye özel hazırlanmış iki beste, bir kısa film ve bir animasyon film yer alıyor. CİHAN AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL 7. KADIN KONUKEVİ DÜZELTME İLANI 2014/159172 27.11.2014 günü 75438 basın numarasıyla yayınlanan "36 ay süreli 4 KİŞİ İLE temizlik ve 2 kişi ile ziyaretçi danışma yönlendirme" ihalemizin ihale tarihi, 18.12.2014. saat 14:00'dan, 22.12.2014 saat 15.00 Tarihine ertelenmiştir. İlan olunur. BASIN:76598/www.bik.gov.tr 14 Magazin-Tv 1 ARALIK HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Sinem'in annesi son noktayı koydu Eski menajeri, ünlü şarkıcıyı dolandırdı akan Altun'un (42) eski menajeri Ömer Ç., ünlü şarkıcı adına konser ve organizasyon anlaşH maları imzalayarak 900 bin liralık haksız kazanç Yakışıklı model İstanbul'a gelince ünlü güzelleri heyecan bastı inem Kobal’ın annesi Nuray Kobal, İbrahim S Çelikkol'u takip listesin- sağladı.Para kaptıran işletme sahipleri, Altun ve menajer hakkında şikâyetçi olup tazminat davaları açtı. Ömer Ç. ile yollarını ayıran şarkıcı Hakan Altun, dolandırıldığını ve mağdur olduğunu belirtti. Altun'un avukatı Baran Akcan, şarkıcının adının kullanılması dışında bir bilgisi ve sorumluluğu olmadığını söyledi. HABER MERKEZİ den çıkarıp Instagram'a şu mesajı yazdı: Sahip olmayı istiyorsan önce ait olmayı öğreneceksin! haberine göre, evlenecekleri beklenen Sinem Kobal ile İbrahim Çelikkol geçen günlerde ayrılmış ve karşılıklı sosyal medyadan birbirlerini takip etmeyi bırakmıştı. Bu sırada Çelikkol, Kobal’a ait tüm mesajları silerken, Kobal ise Çelikkol ve köpeği Dağlı’yla çektirdiği fotoğrafı sayfasında tutmaya devam etmişti. Çiftin ilişkisi sürerken Kobal’ın geçmişte beraber reklam da çektiği annesi Nuray Kobal, müstakbel damadını sosyal medyadan takibe almıştı. Ancak çiftin ilişkisi bitince bir süre sonra anne Kobal da, Çelikkol’u takipten çıkardı ve ardından “Sahip olmayı istiyorsan önce ait olmayı bileceksin” sözünü paylaştı. idiyor g e t e r a y i z i 'y i k Se yuşturucu madde bulundurma ve başkalarına temin etme suçlarından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan UDeniz Seki’yi ekonomik olarak da zor bir dönem bekliyor.Uyuşturucu madde bulundurma ve başkalarına temin etme suçlarından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve infaz yasası gereği 3.5 yıl hapis yatacak olan Deniz Seki’yi ekonomik olarak da zor günler bekliyor. Seki’nin ekonomisi ilk hapse girdiği dönem çok bozulmuş ve ünlü popçu müzik dünyasına hayli borçlanmıştı. Aradan geçen dönemde bu borçlarını konserlerle ödemeye çalışan Seki, daha borçları bitmeden firari duruma düşüp yeniden hapse girdi.HABER MERKEZİ ünyaca ünlü Kanadalı model Nick Bateman, bir markanın çekimleri için İstanbul’a gelince ünlü Türk hayranlarını heyecan bastı. Ebru Şallı yakışıklı modele aşure yolladı, Burcu Esmersoy başında duvakla soluğu stüdyoda aldı.KASLI vücuduyla tanınan Kanadalı ünlü model Nick Bateman, bir giyim firmasının katalog çekimi için geldiği İstanbul’da sadece halktan değil ünlü kadınlardan da büyük ilgi gördü. 1.2 milyon takipçisine Türkiye’ye geleceğini çıplak fotoğrafıyla duyuran Bateman,Tamer Yılmaz’ın stüdyosunda katalog çekimine katıldı.HABER MERKEZİ D Çelikkol, başrolünü oynadığı Reaksiyon dizisinden ayrıldıktan sonra daha önce Sinem Kobal’la evlenmeyi planladığı şehir olan Los Angeles’a gitti. Ayrılık acısını dindirmeye ve iş stresini atmaya çalışan Çelikkol, Sunset Strip yer bildirimiyle fotoğraf paylaştı. Başrolünü oynadığı dizinin reytingleri çok iyi giden Kobal da, kız arkadaşlarıyla Paris seyahatinden fotoğraf yayınladı. HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 09:001'de Bugün 09:15Avrupa Avrupa 11:00İyi Fikir 13:00Haber 13:10Spor 13:13Hava Durumu 13:15Süper Dadı 14:30Beni Böyle Sev 16:40Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Beni Böyle Sev 23:00Joker 00:40Beni Böyle Sev 06:30Comedya 08:00Gülhan'ın Galaksi Rehberi 09:00Dünya Listeleri 10:30Pazar Magazin 12:00Güneri Cıvaoğlu ile Şeffaf Oda 13:15Teksus 14:30Bay Tahmin 22:30Pazar Magazin 2014 06:00Geniş Aile 07:00İrfan Değirmenci ile Günaydın 10:00Alın Yazım 11:00Özledim Seni 13:00Gün Arası 13:30Çok Güzel Hareketler Bunlar 15:00Evim Şahane 17:00Çarkıfelek 18:50Koca Kafalar 19:00Kanal D Ana Haber 20:00Ulan İstanbul 23:30Dizi 00:00Gerçek Adalet 01:45Ekip 49 03:30Yedi Psikopat 05:10Dudaktan Kalbe 06:15Yeter Ki Sen Kazan 07:00Her Sabah 08:452. Sayfa 10:30Doktor Aytuğ 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:45Dudaktan Kalbe 16:15Dolu Dolu Anadolu 17:50Sıcak Gündem 18:00Ana Haber 18:50Yeter Ki Sen Kazan 19:50Fünye 21:45Kayıp Kimlik 23:45Hayatın Rengi 09:00Beni Affet 10:00Melek 12:00En Güzel Bölüm 12:30Aşkın Bedeli 14:30Benim Kuaförüm 16:00En Güzel Bölüm 16:30Beni Affet 18:30Star Haber 19:15Deniz Yıldızı 20:30Reaksiyon 22:30Dizi 04:20Yahşi Cazibe 05:30Hatırla Sevgili 07:00Çocuklar Duymasın 11:30Dizi TV 12:40Dizi 14:30Dizi 16:45Dizi 19:00ATV Ana Haber 20:00Hükümet Kadın 22:20Gladyatör 05:00Gezenti 05:20Donanım Haber 06:00Shappies 06:20Monster Warriors 06:40Ejder Avcıları 09:00Trend Topic 12:00I Heart Radio 15:30Donanım Haber 18:00Yeşil Öyküler 18:40Fırıldak Ailesi 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 07:00Cennet Mahallesi 08:30Winx Club and Poppixie 09:30Pepee 10:00Pazar Sürprizi 13:00Lezzet Haritası 14:00Ev Kuşu 15:00Fatih Harbiye 17:00Nereye Bakıyor Bu Adamlar 19:00Show Ana Haber 19:45Analı Oğullu 21:45Güldür Güldür Show 22:30Kuzeyin Oğlu 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00 Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00 Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00 Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Avatar 18:30Penguins of Madagascar 19:00The Simpsons 20:00Mom 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 03:15Umutsuz Ev Kadınları 05:30Çocuklar Duymasın 06:45İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10:00Nilgün Belgün ile Yeni Bir Gün 12:15Kocamın Ailesi 14:30Unutma Beni 16:30Esra Erol'la 19:00Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 19:45Avatar 23:15Kelime Oyunu 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 1 ARALIK 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Anderlecht yenilgisi sonrası Cesare Prandelli’nin bileti kesildi. Fatih Terim’in yardımcısında karar kılındı. Hamzaoğlu, sarı kırmızılı yöneticilere “Hocam izin verirse sizinle çalışırım” cevabını verdi. Terim ile görüştükten sonra imzayı attı. Fatih Terim Hamza Hamzaoğlu'na ne söyledi? C esare Prandelli ile yollarını ayıran tGalatasaray’ın yeni Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu oldu. Sarı kırmızılı yönetim, İtalyan hoca ile ipleri kopardıktan sonra eski kaptanı ve Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in yardımcısında karar kıldı... Çarşamba gecesi başlayan “Hamza Hamzaoğlu-Galatasaray” hattında neler yaşandı ve Galatasaray’ın eski yıldızı nasıl teknik direktörlük koltuğuna getirildi gelin yaşananlara hep birlikte bakalım... Anderlecht yenilgisinin ardından Prandelli’nin bileti kesildi. Yönetimin kafasında kulübü yakından tanıyan ve lig, rakipler hakkında bilgi sahibi olan yerli bir hocayı göreve getirmek vardı. İlk aday Hamza Hamzaoğlu’ydu. İMPARATOR İZİN VERDİ O gece Sportif AŞ Yönetim Kurulu üyesi Ali Dürüst, Hamza Hamzaoğlu’nu aradı ve kendisini düşündüklerini belirtip görüşme talep etti. Hamzaoğlu, “Fatih hocam izin verirse elbette” diye karşılık verdi. Bunun üzerine Dürüst, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’i aradı ve “Biz Hamza hoca ile iznin olursa görüşmek, çalışmak istiyoruz” dedi. Terim de “Hamza ile görüştünüz mü?” sorusuna “Evet” yanıtını alınca Hamzaoğlu’nu aradı, fikrini sordu. Hamzaoğlu, Terim’e G.Saray’dan aldığı teklifi doğrulayıp “Ben bu fırsatı değerlendirmek istiyorum hocam” dedi. İmparator da yardımcısına izin verdi. Belçika dönüşünde Hamzaoğlu Perşembe akşamı İstanbul’a davet edildi. Kendisi, Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst ile görüştü. SAAT 03.00’TE EL SIKIŞTILAR Dürüst ve Albayrak ikilisi, Hamza Hamzaoğlu ile geceyarısı Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in İstinye’deki evine gitti. Yöneticiler, Türkiye A Milli Takımı’nda yardımcı hocalık yapan Hamza Hamzaoğlu’na, Galatasaray’dan aldığı teklifi değerlendirmesi adına izin veren Fatih Terim’e teşekkür ziyaretinde bulundular. Hamza Hamzaoğlu ile Galatasaray yönetimi daha sonra son detaylarını konuştu. Bir dönem Galatasaray formasıyla başarılar yaşayan Hamza Hamzaoğlu ile önceki gece yarısı saat 03.00’te el sıkışıldı. Cesare Prandelli sonrası artık Galatasaray’ın yeni Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu oldu... 5 AYLIK SÖZLEŞME IMZALANDI Galatasaray yönetimi, görev süresinin kısa süreli olması nedeniyle yeni hocaları Hamza Hamzaoğlu ile 5 aylık bir kontrat yaptı. Mayıs ayında görevini bırakıp seçim yapacak olan Duygun Yarsuvat yönetimi, görev süresinin dışında bir anlaşma yapmanın etik olmayacağı gerekçesiyle Hamzaoğlu’nun da onayıyla yeni hocasıyla 5 ay artı opsiyonlu bir sözleşmeye imza attı. Hamzaoğlu’nun 5 aylık görev süresi sona erince opsiyon maddesinin devreye girip girmemesine Mayıs ayında seçilecek olan Galatasaray’ın yeni yönetimi karar verecek. Haber Merkezi Jose Sosa'dan şaşırtan G.Saray-F.Bahçe yorumu! Beşiktaş'ın formda ismi Jose Sosa, İspanya'nın As gazetesine bir röportaj verdi. Siyah-beyazlılara Metalist Kharkiv'den gelen, geçen yıl da Atletico Madrid'de kiralık olarak forma giyen Arjantinli futbolcu, Türkiye Ligi ile La Liga arasında ilginç bir benzerlik kurdu. Galatasaray ve Fenerbahçe'yi Barcelona ile Real Madrid'e benzettti, Beşiktaş'ın da İspanya'daki Atletico Madried'e denk geldiğini dile getirdi. iego gibi isimbolcu. Bazen, D adıklarına l m yı na lerin neden oy a Liga'da geçen letico sınız. Ancak az At m la an ol bu bir cevap şampiyon e bz es ne lit inin l bir herkes onun ka Madrid'in bu yı kkat çeken nda kendini nu di so a farkında ve İsgeride kaldığın , uncu " diye konuştu. siyah-beyazlı oy Madrid bu yıl gösterecektir n bir diğer o panyol ekibinde a Turan'a "Umarım Atletic ücadeArd m uk nl takım arkadaşı beyazlı futda şampiyo hlir. İspanya ya bi si re n gi e ne in ği iç de n da lesini ü nk Çü i. Atletico lig ile r a zo rd bolcu, "A dünyanın en al Re kte oynadık. a ve Madrid'de birli orada Barcelon k bütçeli ve el bir futbolcu. öz yü n, Fark yarata Madrid gibi bü v de i ik an önemli ve artık ları ol Kulüp için çok yıldız futbolcu ek zorunmiş bir isim. eş şl m kulüple özde li ile mücadele et için de rdan çok önem aş Başka takımla ak takım için dasınız. Beşikt olabilir. nc A k teklifler aldı. Atletico bir örne tasaray ve li bir futbolcu la ne kadar önem in Atletico Türkiye'de de Ga i güçlü ekip iç ği ik olduğu bilindi Fenerbahce gibi rla başa çıkadı" şekkm ra bı la u on Madrid on var ve bizim bu en ı. FIFA zd nd yü lla r. Bu r ku mamız gerekiyo u elde etmek linde ifadele teknik i iy en lın uğ yı nl tarafından ligde şampiyo ında as ar kı ları ak sı direktörü aday cası ve vatankolay değil. Anc letico gibi yaho ki At gösterilen es r çalışarak, aynı eone'ye övgüle . Arjantinli futdaşı Diego Sim i: pabiliriz" dedi ed yl sö ı en ar 'd nl rid şu Mad yağdıran Sosa bolcu Atletico iego Ribas'ın k ediyor. AdayD "Bence ödülü ha riyerli ve takım arkadaşı i, ird nd rle k ka değe lar arasında ço ama Simeone durumunu da i er r til va en r kl le güçlü isim şu ana dek be şına da teşem işlere ka uh ar m n an zo ay se m n karşılaya arılı geçe aş "B e de benim , kt sa ce So le . imza attı. Ge adeta kefil oldu em yok. Çok kımının başına ph ülkemin milli ta inliler böyle olacağından şü r oyuncu. nt rja bi geçecek. Biz A etkili ve baskın önemli Haber Merkezi " a z. rd ru la yo m düşünü Büyük takı tfu r bi ış başarılar kazanm L Uslu: Birlik olursak bizi engelleyecek güç yok bulundu. ceğiz. Bir de biz her branşta şampiyonluğa oynuyoruz. Bu kolay iş değil. Tabii ki insanlar bize rakip çıkıyor, bize karşı, bizim şampiyon olmamamız için uğraşıyorlar. Kulübün resmi sitesinden yayınlanan ve rakip sahalarda futbolculara yönelik tezahüratların ve bu konuda yapılacakların dile getirildiği açıklamanın sorulması üzerine Mahmut Uslu, "Çok yanlış işler oluyor. Biz sportif olarak mücadele ediyoruz ama sportif mücadelenin dışında da bazı şeyler Ama bunların hiçbirinin; normal pratikte geçerliliği olmayan şeyler de yapılıyor. Bunlar kamuoyunda maalesef yanlış da anlaşılıyor. Biz güçlü, birlikte olduğumuz müddetçe, bizi engelleyecek herhangi bir güç görmüyoruz Fenerbahçe olarak. İnşallah bu sene de başarılı bir sezon geçire- Ama biz birlikte olduğumuz müddetçe bunların üstesinden geliriz." diye konuştu. Fenerbahçe’nin e-bilet’e geçmesi hakkında ise Uslu, "Evet e-biletin uygulamasına biz de geçiyoruz. Kısa dönemde bu problemler oldu, oluyor. Ben e-biletin, Passolig’in oturabileceğine inanıyorum. Biliyorsunuz Milli Takımda Alex bombası! Galatasaray’ın A Milli Takım’da Fatih Terim’in yardımcılığını yapan Hamza Hamzaoğlu’nu teknik direktör olarak takımın başına getirmesinden sonra en büyük soru; Terim’in bundan sonra kiminle çalışacağıydı. Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu görev için Fenerbahçe’nin unutulmaz yıldızı Alex de Souza ile temasta olduğu öğrenildi. ulüp basın sözcüsü K Durmuş Karaağaç, yaptığı açıklamada, daha önce Orduspor taraftarlarına ve camiasına verilen sözü yerine getirdiklerini aktaran Karaağaç, Ziya Doğan'ın Orduspor'a kazandırılmasında en büyük payın kulüp başkanı Nedim Türkmen'e ait olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Hocamızı ikna etmek kolay olmadı. Birkaç gündür hocamızı ikna etme konusunda Nedim başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz büyük çaba oluyor. Biz bu tür şeyleri anlayamıyoruz. Yani hiçbir şey olmadan yeni kanunlar çıkarıyorlar. Yeni yeni bir takım yönetmelikler yayınlıyorlar. FF, Brezilyalı efsane ile T birkaç ay öncesinden bağlantı kurmuştu. Orduspor'da Ziya Doğan dönemi marka ve Orduspor'a yakışır bir hocayla anlaşma sağlayacaklarını duyurduklarını hatırlatarak, "Kariyeri başarılarla dolu ve marka bir hoca ile anlaştığımız için mutluyuz" dedi. hçe Fenerba sın Ba Kulübü ahM Sözcüsü , biru mut Usl lik ve lik beraber ket are içinde h kime ederlers ndisenin ke lerini ecek y e l l e g n e ayam l o n ü güc di. e l y ö s ı cağın slu, Fenerium Ortaköy Mağzası açılış U töreninde kulüp televizyonuna gündemdeki konular hakkında açıklamalarda 15 Aslında TFF, Brezilyalı efsane ile birkaç ay öncesinden bağlantı kurmuştu. Ancak Hamzaoğlu’nun Sarı-Kırmızılı takımın başına geçmesi sonrası görüşmeler hız kazandı. Şu an Brezilya’nın Coritiba ekibinde forma giyen Alex, 8 Aralık’ta Coritiba ile çıkacağı ve futbolu bırakacağı son maçın ardından TFF yetkililerine yanıt vereceğini söyledi. İÇİMİZDEN BİRİ 8 sezon Fenerbahçe’nin formasını giyen ve 3 şampiyonluk yaşayan Alex de Souza, Türkiye’de taraflıtarafsız her futbolseverin saygı duyduğu bir isim olarak öne çıkıyor. “Türkiye benim ikinci vatanım” diyen, her fırsatta ailesinin de Türkiye’yi çok özlediğini ifade eden Alex’in Milli Takım’dan gelen teklife olumlu yanıt vermesine kesin gözüyle bakılıyor. Haber Merkezi biz yalnız kart parası vererek, kendi taraftarımıza bir ek yük getirmeden bu işlere girdik. İnşallah eğrisi, doğrusu ayrılacak şekilde bir sistem oturtturulur ve devam eder. Ben daha iyi olacağına inanıyorum. Futbolun seyircisinin azlığı veya çokluğu değil; futbolun seyircisi her zaman iyi olur. Ancak bu aksaklıkları giderdiğimiz zaman daha da büyür futbol seyircisi." ifadelerini kullandı. CİHAN harcayıp özveri gösterdi. En büyük mutluluğumuz, verdiğimiz sözü yerine getirmek olmuştur. Şimdi sıra futbolcularımıza verdiğimiz sözleri yerine getirmek olacaktır. Bundan sonra Orduspor layık olacağı yerlere gelecektir. Taraftarlarımızdan tek istediğimiz şudur, tek Orduspor vardır. Dargınlık ve küskünlükleri bir kenara bırakıp Orduspor çatısı altında birleşelim." Öte yandan teknik direktör Ziya Doğan da yaptığı açıklamada, Orduspor'a gelmekten mutlu olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Şunun bilinmesini isterim ki ben bu zamana kadar zorla ve başka şartları zorlayarak bir yerlere gitmedim. Bu zamana kadar hep istediğim yere gittim. Hiçbir zaman birilerinin vasıtasıyla takım bulmadım. Takımlar hep bunu buldu. Orduspor beni çok istedi. Ben de bunu kabul ettim ama bir gerçek var ki Ziya Doğan hiçbir yere kendi talip olmadı. Türkiye'nin şartlarına bakıldığı zaman bunu kamuoyu değerlendirir." AA onom HERKES iÇiN LEZZET VE GASTRONOMİ Türkiye Lezzet Hareketi tarafından LEZZETSEVERLER için hazırlanmıştır GKM İSTANBUL Gourmet Chef Haldun Z. Tüzel GASTRO KÜLTÜR MERKEZi Yönetiminde Halkımızın Hizmetinde... Levent Metro istasyonu üstü ÇARŞI PAZAR AVM içinde www.gastrokulturmerkezi.com M. VASFİ PAKMAN Türkiye LEZZET HAREKETİ Genel Başkanı vasfi[email protected] LEZZET Yaratan, Üreten, Sunan ve Sevenler buluşuyor ! arTürkiye’nin her ilinde ve ilçesinde, şehir otellerinden tatil köylerinin restaurantlarına, kebapçısından, balıkçısına, meyhanesinden kır bahçesine hemen hemen her restaurant ve lokantada masaların üstünde ERİKLİ var. Yerel ve ulusal hemen hemen her marketin rafl arında küçük şişesi var, büyük şişesi var, bardak ürünü var. Ama netice olarak Erikli var. Yurt dışındaki Türk lokantalarında, market rafl arında boy boy Erikli şişeleri var.Fastfood Zincirlerinde, AVM Food Courtlarında, büfelerde, terminallerde, hava alanlarında ve tabiiki evlerde, ofi slerde, atölyelerde, dükkanlarda hayatın içinde hep yanımızda o var, lezzetiyle olduğu kadar çabuk ulaşılabilir ve her yerde bulunabilirolmasıyla tercihleri üzerinde topluyor. H Uludağ’ın 2300 metre yüksekliğinde bulunan kaynağından alınarak, el değmeden şişelenen Erikli, dolumun her aşamasında özenle yapılan analizlerle güvenli şekilde tüketicilerine sunuluyor. Özel içim keyfi ile lezzete önem verenlerin vazgeçilmezi olan Erikli’ye lezzet katan mineraller, Ulu- dağ’ın binlerce yıl önce oluşmuş jeolojik katmanlarından geliyor. Erikli’nin eşsiz tadını ve yumuşak içimini deneyenler bu lezzetten vazgeçemiyor. Ambalajlı su pazarının lider markası Erikli, damacana pazarında ev ve iş yerlerine servis edilen 19 litrelik polikarbonat ambalajı ve perakende sektöründe de 0.225 lt, 033 lt , 05,lt, 1 lt,1,5 lt, 5 lt, 8 lt ve 10 litrelik ürünleriyle tüketicilerine geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. “ “DÜNYA ÜZERİNDE 20’YE YAKIN ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ...” diyerek sözlerini sürdürüyorlar. “Erikli ürünleri Türkiye’de 8 dağıtım merkezi 1000’e yakın bayi ve hizmet noktası ile hergün yüzbinlerce haneye on binlerce perakende noktasına sistemli bir dağıtım yapısı içinde teslim ediliyor. Erikli, uluslararası platformda Almanya başta olmak üzere İngiltere, Hollanda, Belçika, Danimarka, Avusturya, İsviçre ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi 20’ye yakın ülkeye yurtdışı dağıtım kanalları aracılığı ile ihracat yapıyor. “ Erikli 0,5 litre ve 1,5 litrelik ambalajları dünyanın en büyük 3. perakende zinciri olan ve 12 ülkede faaliyet gösteren TESCO’nun merkezi İngiltere’de satışa sunuluyor. Ayrıca geçtiğimiz ay içerinde Almanya Real’de listelenen 0.5 lt ve 1.5 lt ürünler, Berlin’den başlayan yolculuğunu toplamda 20 mağazaya kadar çıkarmayı planlıyor. Erikli lezzeti, evinizde, ofi sinizde, arabada, kısacası susadığınız her an yanınızda. "TÜRKIYENIN EN ÇOK TÜKETILEN VE EN BEGENILEN SUYU ERIKLI " “10 milyar litre büyüklüğünde yaklaşık 300 oyuncunun yer aldığı su sektöründe Erikli, ürün kalitesi, su kaynaklarına verdiği önem, güçlü dağıtım ağı, hizmet kalitesi ve yaptığı düzenli iletişim kampanyalarıyla hem perakende hem de damacana pazarlarında artan pazar paylarıyla tartışmasız açık ara liderliğini sürdürüyor. Ayrıca, araştırma raporlarına göre Erikli su sektöründe güçlü sadakat oranlarına ulaşmış ve her geçen gün geliştirmeye devam etmektedir. Tüketicisi tarafından Türkiye’nin en lezzetli suyu kabul edilen Erikli son yıllarda bu lezzet al- gısı üzerinden hareket ederek, gerek mevcut tüketicilerine gerekse bu lezzeti deneyimlemek isteyen tüketicilere özel avantajlar sunuyor. “ ERIKLI, TÜRKIYE'NIN MÜSTERI MEMNUNIYETI SAMPIYONU “Erikli, Kalder tarafından organize edilen, Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi ölçüm sonuçlarına göre müşteri memnuniyeti şampiyonluğunu yıllardır sürdürüyor.” Yıllardır içinde olduğumuz gastronomi sektöründe bu tercihe şahit olduğumuz için siz değerli okurlarımıza da duyuralım ve sorumuzu soralım: “Sizce de Türkiye’nin en lezzetli suyu Erikli değil mi? TLH / Türkiye Lezzet Hareketi çatısı altında toplanan LEZZET DOSTLARI, LEZZET MARKALARI ve LEZZET PROFESYONELLERİ'neşimdi de LEZZET YAZAR ve BLOGGERLARI ekleniyor. Tarafımdan yönetilen hareket, sesini ülkemizin en güçlü ulusal yayınları Aylık Milliyet LEZZET Gazetesi ve Günlük EKONOMİ Gazetesi ile ülkeye ve dünyaya duyuruyor ! u yıl, yeme-içme dünyamız sezona hızlı girdi. Fuarlar, yarışmalar, festivaller, etkinlikler vede Türkiyede bu konuda kırılan GUİNNES Rekorları ile alıp başını giden sektörde, yine birbirinden alımlı mekanlar açılmakta, yeni franchise markaları ortaya çıkmakta, et, süt, kanatlı ve bilhassa Balık ve balık ürünlerinde inovatif gelişmelerle dolu bir sezon başladı.(Piyasalara hazır, pişmiş BALIK DÖNERİ girdi ! ) Yemek ve içmek insan hayatı için ne kadar önemliyse, o ülkenin ekonomisi içinde o kadar önemli. Tarım, sanayii, inşaat, tekstil ve otomotiv sektörlerini tetikleyen, istihdama çiddi katkılar sağlayan bir olgu. ihracaat ve ithalat kanallarında da söz sahibi. Bir çok gida maddesini direkt veya işleyerek ihrac eden ülkemiz bu miktarın 3/1 i kadar da ithalat yapıyor. Genellikle lüx tüketim ve turizm amaçlı olan ithalatı prestij amaçlı yapıyor. Bu yöndeki ihracaatta bilhassa fabrikasyon şekerleme, konserveler, salçalar, turşular, meyve suları, makarna, un, zeytin, zeytinyağı ve şarap konusunda ataktayız. Dünya pazarlarında ve fuarlarda dikkat çekmekteyiz.İstanbul ağırlıklı yeme-içme hayatımızda Et ve Steak House furyası halen devam etmekte, insanımızın beslenme eğilimi kuşkusuz kırmızı et ağırlıklı, tavuk yanısıra koşuyor, hindi, devekuşu ve ördek hala bu hayatın dışında. Balık konusu gerçekten çok önemli, üç tarafı dünyanın en bereketli denizleriyle çevrili, iki iç denizi gölleri ve nehirleriyle suyundan bereket fışkıran bu ülkede tüketilen balık oranı hala düşük. Balık ve deniz mahsullerine ilgiyi arttırma, yenmesini teşvik eden, ancak mum alevi gibi yanıp sönen, kısa süreli kampanyalar düzenleniyor, fakat sürekliliği olmayan bu kampanyalar akılda dahi kalmıyor. Bakın sonuncusunun ismini dahi hatırlıyamıyorum ki internetten, google amcadan sorup öğrenebileyim. B Geçtiğimiz ay Barcelona'da " seafood expo europa " yapıldı, önümüzdeki yıl nisan ayında da Brüksel'de " seafood expo global " yapılacak ve heryıl olduğu gibi konuyla ilgili kuruluşlarımız orada da boy gösterecekler. Ne olacak ? Balığını usullere göre avlayan, çiftliklerinde üreten, iç pazarında satan, sonra yiyen ve yedirmesini bilen, daha sonrada dünyaya satan, bu konuda mönüler üretebilen, bunları yaratan profesyonelleri ödüllendiren, basınla ve gastronomi alemiyle barışık politikalar uygulayan, düşünce sahibi firma yöneticileri, bürokratlar ve STK'lara sahip olmalıyız veya oluşturmalıyız. Fikir alış verişleri, deneyin aktarımları ve YARIŞMALAR düzenlemeliyiz.İstanbuldaki Ulusal ve Yerel marketlerin bir çoğunun, aralarında İtalyan Marketi de dahil, Balık Reyonlarını işleten kuruluşun; Aynı balığının, aynı gün hemde aynı mıntıkadaki 5 yerinde, 5 ayrı fiyatla satıldığına şahit oldum. Tabiiki bu yerlerin kira ve diğer koşullarıyla ilgili olabilir, personellerinin bazılarının çok deneyimli, profesyonel ve cana yakın olmalarına rağmen bazılarının çok zayıf kaldıklarını müşahade ettim. Bu konulardaki STK'lar grubunun başı ve bu konulardaki uluslararası gazeteci kimliğimle ilgili kuruluşun Y.K.Başkanı ile görüştüğümde aldığım cevap, yukarıdaki tüm soru ve sorunlarımı aydınlatan ve arzularımın ne kadar ümitsiz olduğunu ispatlayan bir boyut arzetti. " Abi hiç gerek yok, Allaha emanet olun " dedi ve telefonu kapattı. Yine de bu kafalar değişir, bu nimet ülkemizde de dünyada olduğu gibi layık olduğu yere inşallah gelir diyorum. Geçen aylarda; İstanbulda sırasıyla, .İngiliz fuar şirketinin Worldfood fuarını, İOFAM.Dünya organik kongresini, Zücchex Züccaciye ve mutfak malzemeleri fuarını, Bayim olurmusun ? Franchising Fuarını, TÜGİS'in dünya gıda gününü, İzmir'de Foodex'i, Pariste SİAL'i yaşadık. Bu ay ise: Ulusal Obezite Kongresi ve Sağlıklı Beslenme Bienali ile başlayan etkinliklere, Sirha 2014 Gastronomi fuarı ve Aşçılık Pastacılık yarışmalarına, Berlin'de Avrupa Mutfağının Kraliçeleri yarışması ve Eat&Style Gurme Fuarına şahit olduk. Önümüzdeki günlerde ise İstanbul'da Dünya Döner Kongresi 6 -7 Aralık 2014 ile Un&Bakliyat Kongrelerimiz var.Tüm dünyada hızla gelişen ve yükselen bu TREND'in ( Yeme-İçme ) gerisindeki, ancak gastronomi sektörünün içindeki kafalara sesleniyorum. Yüzünüzü ışığa dönün ve kalbinizin sesini dinleyin, birleşerek güçlenin, size uzanan elleri lütfen geri çevirmeyin. Kısaca menfaatlerinizi kollayanları sizde kollayın.
© Copyright 2024 Paperzz