SAYI MECHANIC DERGİSİ EYLÜL 2014 PRESTİJE İMZA www.mechanic.com.tr SARVEN ÇİLİNGİROĞLU SİFONİK SİSTEM NEDEN TERCİH EDİLMELİ KURUMLARDA KURUMLARDA HP/HR-VRF KULLANIMI Eylül 2014 • Sayı: 9 MİMAR ANTONİ GAUDİʼNİN ŞEHRİ BARCELONA HER SPOR HEM HOBİ OKÇULUK başyazı Başyazı Merhabalar; 7 Eylülde Mecidiyeköy’de bir rezidans inşaatında meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybeden 10 işçimize Tanrı’dan rahmet, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına baş sağlığı diliyoruz. Çalışma ve Sosyal Bakanlık verilerine göre Türkiye’de her gün ortalama 172 iş kazası meydana geliyor. Bu kazalar her gün ortalama 4 işçinin hayatına mal olurken, 6 işçi ise sürekli iş göremez hale geliyor. Çalışma hayatındaki bu olumsuz tablo, Türkiye’nin Avrupa’da iş kazaları ve işçi ölümlerinde 1. sıradaki yerini korumasına da neden oluyor. Bu olumsuz tabloya rağmen Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği bilincinin hala yeterli seviyeye gelmediğini görüyoruz. Bu bilincin artmasına yönelik, Mechanic dergisinde çeşitli makalelere yer veriyoruz. Bu sayımızda asansör kazası ile gündemde ilk sıraya oturan inşaat sektöründeki iş kazalarına değindik. Mechanic dergisinde en çok geri dönüş aldığımız okuyucularımızın merakla takip ettiği sektöre yön verenlerde, kurulduğu günden beri teknolojik gelişmeleri Türkiye’ye taşıyarak birçok ilke imza atmış Çilingiroğlu Mühendislik Müşavirlik firma sahibi, Mak.Yük.Müh. Sarven Çilingiroğlu ile geçmişten günümüze bir yolculuğa çıktık. Günümüzde yüksek enerji verimli ve düşük emisyonlu binalar inşa etmenin önemi giderek artarken nasıl tasarlanabileceğine dair fikirleri IES virtual enviroment ile enerji modellemesi yaklaşımı isimli makalemizde bulabilirsiniz. Mechanic Dergisi Eylül sayımızda bir yandan sektör ve yeni ürün haberlerine göz atarken sıcak ve sektör haberlerinden bunalmaya başladığınız anda mimar Antoni Gaudi’nin şehri Barcelona’ya yolculuğa çıkabilir, hedefe odaklanma, koordinasyon ve uzun süreli konsantrasyonunuzu geliştirmek için okçuluk tüyoları alabilir, çocuklarınızı ekran bağımlısı olmaktan nasıl kurtarabileceğinize dair bilgilenebilir, sonbaharın ilk ayının tadını çıkarmanızı sağlayacak hayata dair sayfalarımızda konser, sinema, kitap etkinliklerine göz atabilir, eğlenceli zeka soruları ile tebessüm edebilirsiniz. Sizin için hazırladığımız yeni sayımızı keyifle okumanızı diliyor, dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür ediyor, bir daha ki sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz. Genel Yayın Yönetmeni Makina Mühendisi 3 DEKOMEDYA A.Ş ADINA İmtiyaz Sahibi EVREN DEMİRCİ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Genel Yayın Yönetmeni EVREN DEMİRCİ Teknik Danışmanlar CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH Yayın Danışmanı EMİNE BANKOĞLU Yeşil Bina Danışmanı CEMİL YAMAN Leed Faculty, Breeam Assesor içindekiler MECHANIC Yıl: 1 Sayı: 9 8 Genel Koordinatör ÖZGÜR PARLAK Yayın Koordinatörü ASUMAN DEMİRCİ Yayın ve Web Editörü HAKAN ARSLAN [email protected] 16 Türkiye’nin en önemli projeleri enerji tasarrufu ve konfor için Görsel Yönetmen ÖZGÜ URAL Danfoss ürünlerini tercih ediyor Reklam Müdürü SELÇUK BENLİ [email protected] 18 Güvenli yapılar için Roda duman, tahliye ve havalandırma sistemleri Müşteri İlişkileri İREM KALENDER [email protected] 20 Mechanic projelerde enerji Katkıda Bulunanlar SELCEN PARLAK, GENCAY TATLIDAMAK, EVREN UYGUR, ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN, SMMM HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BİLİR, SERDAR AYDIN, ÖZLEM YASMUT verimliliği kilit önem taşır 24 iklimlendirme kaynaklı sesten bunalanlar rahatlıyor Yönetim Yeri 20 Deko Medya A.Ş. Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin Yavaşça Sokak Efe Apt. No:6 D:4 Akaretler 34353 Beşiktaş/İSTANBUL Tel: (0212) 236 53 30 Faks:(0212) 236 53 31 www.mechanic.com.tr [email protected] Baskı - Cilt 06 Esertepe Rekreasyon Alanı projesinde Etne tercih edildi 08 Mall of İstanbul ısıtma soğutma Dağıtım 10 Yangından korunma partneriniz Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir. ihtiyacını Form ürünleri ile sağlıyor Viking şimdi Türkiye’de 12 Wilo enerji verimliliği sağlayan pompaları ile en iyi AVM’lerin çözüm ortağı oldu 4 28 Dünya akıllı şehirler zirvesine sayılı 30 Yılmaz Soğutma’dan Aspen Pompa Dünya Yayıncılık A.Ş. Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24 Dünya Süper Dağıtım A.Ş Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24 kadar devam edecek günler kaldı Yayın Türü Yaygın Süreli 26 Termoteknik kampanyaları 3 Ekime yeni hi flow serisi ve silent+ serisi 32 LG teknolojideki bilgi birikimini ticari tip klimaya aktarıyor 34 Airfel güvenli bir konfor için kombileri kışa hazırlıyor 36 Buderus Logano plus GB402 yer tipi yoğuşmalı kazan, daha az yakıtla konfor sunuyor 38 Basınçlı hava taşıyan boru hatlarında hava kaybının önlenmesi 44 Darhan’dan Sikla ile elektromekanik tesisatın 30 askılanmasında hızlı, verimli, ekonomik çözümler 80 48 Sifonik sistem tercih edilmesinin nedenleri 54 Kurumlarda HP/HR – VRF kullanımı 56 Tesisatlarda akustik önlemler 62 Direkt genleşmeli klima santrallerinde soğutma çevrimi simülasyonu ve parametrelerin analizi 74 IES Virtual Enviroment ile enerji 82 modellemesi yaklaşımı 78 İnşaat sektöründe iş kazaları 79 Hayata dair 80 Mimar Antoni Gaudi’nin şehri Barcelona 82 Hem spor hem hobi 84 Ekran bağımlısı çocuklara yönelik çözümler 87 Eğlenceli zeka 13 AIRPLUS 37 ALİZE 41 ALTERM 67 ARI YANGIN 49 ATLAS A.K. BUDERUS 75 CİVA 39 DAF ENERJİ 61 DAİKİN 51 DARHAN 23 DEKO GROUP 35 DEVİNİM MAKİNA 2 DUYAR 27 EBITT 17 FETAŞ 19 FRAENKISCHE 63 GETİ 57 GIACOMINI - UNIVAL 31 INVENT-TR 55 IŞIK ENDÜSTRİYEL-FRESE 77 İKLİMLENDİRME KONFERANSI 11 JOHNSON CONTROLS 29 MİTSUBİSHİ ELECTRİC 69 KONTROLMATİK 25 LOWARA 33 MAS-DAF 43 ONEFLEX-DAS YALITIM 71 PREIS - AYDIN GROUP 73 PROKONTROL 65 REHAU Ö.K.İ - 1 RES 84 REKLAM DİZİNİ AIRONN REKLAM DIZINI 28 88 53 SONDEX - TANPERA 9 TA HYDRONICS 59 TEKNOGEN 15 TERMOTRANS 7 ÜÇAY MÜHENDİSLİK A.K.İ. ÜNTES 45 VENTAS 47 VİCTAULİC 5 Haberler Ankara Büyükşehir Belediyesi Esertepe Rekreasyon Alanı projesinde Etna tercih edildi Keçiören-Esertepe ile Etlik arasında vadi şeklindeki 183 bin m2’ lik alana sahip Esertepe Rekreasyon alanı projesinde ETNA ürünleri tercih edildi. Söz konusu rekreasyon alanı; yamaç asansörleri, Türkiye temalı peyzaj alanı, tarihimizi yansıtan giriş kapıları, göleti, dev fıskiyeleri ile dikkat çekmektedir. PROJEDE kapsamında, ETNA’ nın 8 adet 2SM EPH, 2KO-FK ve T3 KIFK serisi frekans kontrollü hidrofor gurupları ve 3 adet NFPA20 normuna haiz “yangın pompası” tesis edilmiştir. Projede kullanılan ETNA T-KI serisi frekans kontrollü, komple paslanmaz çelik hidrofor sistemleri ile; basınçlı su temininde talep edilen miktarda suyun istenilen basınçta sağlanması garanti 6 edilmiş olup, böylelikle kullanıcılara kesintisiz bir konfor sunulmuştur. Yeni nesil IE2 motorlu frekans kontrollü ETNA T-KI serisi hidrofor sistemlerinin kullanımı ile, klasik hidrofor sistemlerine oranla işletim giderleri minimize edilmiştir. ETNA T-KI serisi frekans kontrollü hidrofor sistemlerinde kullanılan pompalarda; pompa giriş-çıkış gövdeleri, pompa gövdesi, fan, difüzör AISI304 kalite paslanmaz çelik malzemeden olup, sızdırmazlık ise mekanik keçe (karbon-seramik) ile sağlanmaktadır. ETNA T-KI serisi hidrofor sistemlerinde; taşıyıcı kaide üzerinde komple paslanmaz çelik kollektör gurupları(opsiyonel), eş yaşlandırma özellikli frekans kontrollü panolar kullanılmaktadır. Haberler “Mall of İstanbul” ısıtma-soğutma ihtiyacını “FORM” ürünleri ile sağlıyor Türkiye’nin en büyük yerli AVM yatırımcısı Torunlar GYO tarafından 1.3 milyar TL’lik yatırımla hayata geçirilen Mall of İstanbul, iklimlendirme ihtiyacını Form Şirketler Grubu’nun enerji verimliliği yüksek ve çevreci cihazları ile sağlıyor. YAKLAŞIK 154 bin metrekare kiralanabilir alanı ve toplam 350 mağazası ile Mall of İstanbul AVM’nin ısıtma-soğutma ihtiyacı, toplam soğutma kapasitesi 5.234 kW olan 30 adet LENNOX marka su soğutmalı paket klima ve toplam soğutma kapasitesi 40.930 kW olan 10 adet DECSA Kapalı Tip Aksiyel Fanlı Soğutma Kulesi (REF-A-367) ile sağlanıyor. Isıtma ve soğutmada AVM’ler için verimli ve ergonomik mimari çözüm AVM’ler gibi büyük yapılarda merkezi iklimlendirme sistemi seçilirken enerjinin en etkin ve verimli kullanıldığı sistemlerin seçilmesi gerekiyor. Lennox paket klimalar ise tek bir cihazla taze hava ihtiyacı ve otomasyonu karşılayarak, ısıtma-soğutma-nem alma yapabilir. Kolay kullanım ve bakım imkanı sunan Lennox paket klimalar direkt genleşmeli çalışma ile ortam havasının ısıtılıp soğutulması sayesinde yüksek verimle çalışır. Projede kondenseri su soğutmalı paket klimalar kullanılıyor. Bu sayede su soğutmalı sistemin avantajları kullanılarak yüksek verimler sağlanabiliyor. Aynı zamanda su soğutmalı paket klimalar bina içerisine kapalı alanlara da yerleştirilebildiği için bina dışında oluşabilecek görüntü kirliliği de engellenmiş oluyor. Projede kullanılan LENNOX paket klimalar ısı geri kazanımlı cihazlardan oluşuyor. Bu sayede dışarı atılan ısıtılmış ya da soğutulmuş havadan önemli oranda enerji tasarrufu sağlanıyor. Paket klimaların üfleme ve emiş fanları frekans kontrollü olarak seçildiğinden kısmi yüklerdeki enerji 8 tüketimleri de azaltılabiliyor. AVM içerisinde bulunacak insan sayısının fazla olması nedeniyle ihtiyaç duyulan taze hava oranı da oldukça yüksek. Ancak paket klimalarda kullanılan hava kalite sensörü sayesinde taze hava oranı, içerideki insan sayısına göre otomatik olarak ayarlanabiliyor, bu sayede gereksiz taze hava alınmasının önüne geçilmiş olup önemli oranda enerji tasarrufu sağlanıyor. DECSA kapalı tip soğutma kulesi modellerinde işletme anında yüksek enerji tasarrufu sağlayabilen kuru soğutma ( free-cooling ) teknolojisi bulunuyor. Form Şirketler Grubu gerçekleştirdiği bu proje ile Avrupa’nın en büyük kapalı eğlence parkına ve Türkiye’nin önde gelen markalarına ev sahipliği yapan Mall of Istanbul’u da referanslarına ekledi. Haberler Yangından korunma partneriniz Viking şimdi Türkiye’de Beş kişilik ekip ve yerel bir depoyla yola çıkan Viking, Türkiye’de ve Türki bölgelerde müşterilerine doğrudan şekilde daha iyi hizmet vermeyi amaçlıyor. Viking, İstanbul Türkiye’de 2014 yılı Mart sonunda yeni bir şube açtı. Kozyatağı’nda merkez ofisi ve Şekerpınarı’nda deposu mevcut. Stoklarını tamamlayan firma, sektöre hazır olduğunu Ankara ve İstanbul’da verdiği Seminerler ile gerçekleştirdi. İSTANBUL Tanıtım toplantısı ve seminer’in açılışında konuşan Bölge Müdürlüğü görevini üstlenen Numan Şahin ekibi ve hizmetleri hakkında bilgiler verdi. Numan Şahin, geçmişten bu güne 30 yıllık süreçte Viking sprinkler sistemlerinin ülkemizde nasıl tanıtıldığını, NFPA kurallarının yerleşmesi için yaptıkları çalışmaları, Tüyak Derneği’nin yönetmeliklerin çıkması için verdiği çabaları anlattı. Bu çabalarda emeği 10 olanlara teşekkür etti. Viking Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Yönetim Müdürü Nick Groos, “Türkiye gibi büyümekte olan önemli bir bölgede bir şube müdürlüğü açmak Viking’in daha büyük bir kapsama alanına sahip olmasına yardımcı olmakta ve firmayı gelecekteki büyüme ve başarısı için en iyi şekilde konumlandırmaktadır” diyerek konuşmasını sürdürdü. Viking ürün yönetimi başkan yardımcısı Martin Workman NFPA Standart Kuralları konulu konuşmasını yaptı. Köpüklü Yangın Söndürme Sistemi Ürünleri hakkındaki semineri ürün müdürü Simon Barrat, Sulu Yangın Söndürme Sistemi Ürünleri konulu konuşmayı Jose Antonio, Erico Sismik Deprem Askıları konulu bilgileri Jose Luis Gonzales ve Oliver Braquet verdi. Seminer sonrasında katılımcılar müzik ziyafeti eşliğinde kokteyl ile ağırlandı. Haberler Wilo enerji verimliliği sağlayan pompaları ile en iyi AVM’lerin çözüm ortağı oldu Pompa sistemleri sektörünün lider kuruluşu Wilo, yüksek verimli ve sürdürülebilir ürünleriyle dev projelerde profesyonel çözüm ortağı olarak yerini alıyor. Zorlu Center AVM’den Akasya Acıbadem AVM’ye, Trump Towers’tan Marmara Park AVM ve Terra City AVM’ye kadar önde gelen alışveriş merkezleri Wilo’nun geliştirdiği yüksek oranda enerji verimliği sağlayan pompa sistemlerini tercih ediyor. POMPA sistemleri sektöründe dünya çapında yeni standartlar ve akılcı çözümler geliştirme vizyonu ile faaliyetlerini sürdüren Wilo, geniş ürün yelpazesiyle birlikte müşterilerine sunduğu kaliteli hizmetle de sektörüne 12 öncülük ediyor. Wilo’nun geliştirdiği yüksek enerji verimliliği sağlayan pompa ve pompa sistemleri dünya çapındaki projelerde profesyonel çözüm ortağı olarak tercih ediliyor. Wilo’nun Stratos ürün grubu, A enerji sınıfı pompa sistemleri olarak alanında fark yaratıyor. Dünyanın en verimli sirkülasyon pompası olan Wilo-Stratos Pico, enerji sınıfının ötesine geçerek, klasik kontrolsüz pompalara oranla yüzde 90’a varan oranlarda enerji tasarrufu Haberler sağlıyor. Wilo’nun sektöre sunduğu son ürünler arasında bulunan Helix Excel ve Stratos Giga da en üst düzeyde enerji verimliliği sağlıyor. Helix Excel, enerji verimliliği konusunda 2017’de yürürlüğe girmesi beklenen yasal gereklilikleri karşılamanın da ötesine geçmiş durumda. Profesyonel çözümlerini önemli AVM projelerinde de hayata geçiren Wilo, Zorlu Center AVM, Akasya Acıbadem AVM, Trump Towers, Marmara Park AVM ve Terra City AVM gibi dev projelerde de suya yön veriyor. Wilo pompa sistemleri Zorlu Center’a değer katıyor Sunduğu yaşam alanları ve farklı seçeneklerle İstanbul’un özel yerleşim merkezlerinden biri olan Zorlu Center, Wilo ürünlerinin tercih edildiği önemli projelerden biri. Zorlu Center AVM’nin ısıtma-soğutma hattında “Wilo IL” pompaları, ayrıca kullanma suyu hidroforunda “Helix V” pompaları kullanıldı. Wilo pompa sistemleri, hidrolik verimlilik ve bakım kolaylığı başta olmak üzere kullanıcılara sağladığı pek çok avantajla Zorlu Center’a değer katmaya devam ediyor. Akasya Acıbadem’de su sirkülasyonu Wilo güvencesinde İstanbul’da Anadolu Yakası’nda yükselen Akasya Acıbadem AVM’de su sirkülasyonu, Wilo’nun pompa sistemlerine emanet edildi. Acıbadem Akasya projesinde yer alan Wilo hidrofor ve sirkülasyon pompaları, bina otomasyonu ile kumanda edilebiliyor. Stratos pompalar, bina otomasyonu ile pompaya entegre olabilen modüller sayesinde iletişim kuruyor. WiloStratos pompalar ayrıca uygun enerji tasarruflu çalışma modlarından birini seçme imkânı sağlıyor. Wilo, Trump Towers’ta akıllı basınç yükseltme sistemleri ile fark yaratıyor Wilo pek çok uygulamasında 14 olduğu gibi akıllı basınç yükseltme sistemleri ile de fark yaratıyor. Trump Towers projesinde uygulanan akıllı basınç yükseltme sistemleri, su teminini 39 kat boyunca en yüksek teknoloji standardıyla sağlıyor. Projede sirkülasyon ve hidroforlarda kullanılan frekans konvertörlü kontrol panolarıyla enerji tasarrufu sağlanıyor. Sirkülasyon ve hidrofor pompalarının gün içerisinde değişken kapasite ihtiyaçlarını en verimli şekilde sağlayabilmesi için projede frekans konvertörlü kontrol panolarına yer verildi. Wilo, Marmara Park AVM’de enerji tasarruflu, ekonomik çözümler sunuyor Dinamizmi ve sosyal yönüyle Beylikdüzü/Esenyurt bölgesine yeni bir boyut kazandıran Marmara Park Alışveriş Merkezi’nde de Wilo pompaları kullanılıyor. Wilo sirkülasyon pompalarından IL pompa verimliliği ve işlevselliği nedeniyle Marmara Park yetkilileri tarafından tercih edildi. Wilo pompaları gelişmiş özellikleri sayesinde enerji tasarrufu sağlıyor, yatırım ve işletme maliyetleri açısından ekonomik çözümler sunuyor. Antalya Terra City AVM, sürdürülebilir tasarruf için Wilo’yu tercih etti Antalya’nın ticari ve sosyal yaşamına değer katan Terra City Alışveriş Merkezi, enerji israfını engellemek ve yeşil ilkelere uygun olarak faaliyet göstermek için en önemli katkılardan birini Wilo’dan aldı. Terra City, bu çevreci yaklaşımda ve tasarrufta sürdürülebilirliği yakalayabilmek için ısıtma – soğutma sistemlerinde ve diğer su tahliye sistemlerinde Wilo pompa ve pompa sistemlerini tercih etti. Ürünleri, çözümleri ve hizmetleriyle müşterilerinin yaşamlarını ve iş hayatlarını kolaylaştırmayı amaçlayan Wilo, dev projelerin çözüm ortağı olmaya devam edecek. Haberler Türkiye’nin en önemli projeleri ‘Enerji Tasarrufu ve Konfor’ için Danfoss ürünlerini tercih ediyor ‘81 Yıllık Mühendislik Birikimi’ ve ‘Yüksek Teknolojiye Sahip Ürünleri’ ile tüm Dünya’da birçok yapı projesinin ve endüstriyel tesisin ‘enerji tasarrufu ve konfor’ ile tanışmasını sağlayan Danfoss, Türkiye’de de önemli projelere, fark yaratan çözümler sunmaya devam ediyor. SON yıllarda başta inşaat sektörü olmak üzere tüm sektörlerde ‘enerji tasarrufu’ ve ‘konfor’ gündemin birinci sırasında yer alıyor. Enerjinin pahalı olduğu günümüzde tüketiciler de daha az enerji tüketen ve daha konforlu evlerde yaşamak istiyorlar. Özellikle yeni ve nitelikli konut projelerinde, tüketicilerin bu talebini belirleyen en önemli etken ‘iklimlendirme kontrolü ve otomasyon’. Başta Termostatik Radyatör Vanası ve Hidronik Balans ve Kontrol Vanaları olmak üzere, Danfoss ürettiği yüksek teknolojili ‘otomasyon ve kontrol ürünleri’ ile tüketicilerin ‘yaşam konforunu’ yükseltiyor ve aynı zamanda da enerji tasarrufu sağlıyor. Son bir iki ay içerisinde Danfoss ürünlerini tercih ederek, enerji verimliliği ve konfor sağlamada, bir adım öne geçen projelerden bazıları: 16 • Sinpaş Altın Oran (Ankara)Danfoss Döşemeden Isıtma Sistemleri • MSB Lojman Renovasyon Projeleri – Danfoss Termostatik Radyatör Vanaları • Kaşmir Göl Evleri (Ankara) Danfoss Daire İstasyonu • Halk Bankası Bankacılık Üssü (Gebze) – Danfoss Self Acting Vanalar • Alanya Sea Side Residence (Antalya) - DEVI Isıtma Kablosu Çözümleri • Tema İstanbul (İstanbul) – Danfoss Hidronik Balans ve Kontrol Vanaları • Sheraton Hotel (Samsun) – Danfoss Frekans Konvertörleri • İş Bankası (İstanbul) - Danfoss Frekans Konvertörleri Haberler Güvenli yapılar için RODA duman tahliye ve havalandırma sistemleri Duman tahliye ve doğal havalandırma sistemleri konusunda kaliteli ve estetik ürünleriyle tanınan Alman RODA markası, FORM tecrübesi ve güvencesi ile bir araya gelerek dumanla mücadelede profesyonel çözümler sunuyor. YANGINLARDA, dumanın yayılmasını önlemek ve binaların dumandan en hızlı şekilde arındırılmasını sağlamak için geliştirilen RODA duman tahliye kapakları, projelere uygun ürün seçenekleriyle yapılarınızı güvenli mekanlara dönüştürüyor. RODA duman tahliye ve havalandırma sistemleri; fiziksel dayanıklılık, ısı ve ses yalıtımı, rüzgar, kar yükü ve yüksek yangın dayanımı özelliklerine sahip ürünlerdir. Bu özellikleri ile mimarların, mühendislerin, müteahhitlerin ve diğer tüm müşterilerin yüksek standartlarını karşılar. Cam, polikarbonat, alüminyum ve izoleli alüminyum malzemelerden üretilen RODA duman tahliye sistemleri, DIN EN 12101-2 ve VdS 2159 standartlarına uygundur. RODA duman tahliye sistemlerine uygulanan testler; • 3000 Pa kadar rüzgar dayanımı • 1500 N / m2 kar yükü dayanımı ( VdS standartlarına göre 500 N / m2’dir) • -15 °C kadar düşük sıcaklık dayanımı • Ses yalıtımı • 300 °C kadar ısı dayanımı • 10.000 kez açma-kapama • Aerodinamik etkin alan • Paslanma ve yıpranma dayanımı RODA duman tahliye sistemlerinin avantajları; • Monte edilen hareketli ve sabit en küçük detaya kadar hassas mühendislik unsurlarından oluştuğundan, sistem her zaman 18 güvenle kullanılır. • Kurulumu hızlı, kolay ve ucuzdur. Mil menteşeleri bakım gerektirmez. • Ünite kaidelerinin tüm bileşenleri AIMgSi5 alüminyum profilden üretilmiş olup, korozyona dayanıklı ve yüksek mukavemet sağlar. • Aerodinamik yapıya sahip kanalları sayesinde etkili bir drenaj sağlar. • Profesyonel contalama sistemi minimum ısı kaybı ve maksimum ses yalıtımı sağlar. • Kullanım amacına göre farklı tipler(elektrikli veya pnömatik) ve opsiyonel sensörler mevcuttur. (yağmur, rüzgar, duman sensörleri vs.) RODA duman tahliye ve havalandırma sistemleri, endüstriyel tesisler, ticari binalar, turizm tesisleri, kültür merkezleri ve laboratuarlar için yangınlara karşı mimari açıdan estetik ve güvenli çözümler sunuyor. Söyleşi Bu sayımızda kurulduğu günden beri teknolojik gelişmeleri Türkiye’ye taşıyarak birçok ilke imza atmış olan Çilingiroğlu Mihendislik Müşavirlik firma sahibi Sarven Çilingiroğlu ile geçmişten günümüze bir yolculuğa çık k. Keyifle okumanızı dileriz. Mechanic projelerde enerji verimliliği kilit önem taşır Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? 1 Eylül 1963 yılında İstanbul Şişli’de doğup büyüdüm. 1980 yılında Getronagan Lisesini, 1984’de İ.T.Ü. Makina Fakültesi’ni bitirdim. İ.T.Ü. de Master yaptım, 1987’de enerji bölümünden mezun oldum. Yüksek lisans döneminde Honeywel’de 1 yıl boyunca part-time çalıştım. 1986 yılında da ısı pompaları üzerine tezimi hazırlamak için İngiltere’de York International’da 2 ay staj yaptım. İTÜ’deki değerli hocamın deyimiyle “mevsimlik ısıtma tesir katsayısı” COP üzerine tezimi bitirdim, ilk defa matematik model üzerinde çalıştık. Programladık. Teoride yaptığımızı pratiğe taşımak istedik, okulumuzun bir kreşi vardI, orda uygulamak istedik, sonra çeşitli idari nedenler ile izin alamadık. Ben babam sayesinde hep bu sektörün içinde oldum. Kevork Çilingiroğlu sektöre çok değerli hizmetler vermiş, örnek olmuş, saygın bir kişidir, sağlıklı ömürler diliyorum. İçinde ofisimiz bulunan bu konut eskiden evimizdi, giriş katındaki babama ait arşivi koruyoruz. Şimdi bu konut şirketimizin merkezidir. Bilgili, çekirdek kadro ile proje çiziyoruz. Projecilik günümüzde tam değerini bulabildi mi? Projecilik günümüzde tam değerini bulamış değil. Tecrübenize değer verilmeli, adil olmayan tercihler ortaya çıkmamalı. Biz fikir satıyoruz, bilgimiz ile deneyimlerimizi birleştiriyor en verimli ve geleceğe faydalı çözümler üretmeye çalışıyoruz. Bir tesisi projelendirirken enerji 20 verimliliğini ve çevreyi düşünerek hareket ediyoruz. Mal sahibinin istekleri doğrultusunda kısa vadeli çözümler üretmeyi doğru bulmuyoruz, mal sahibi aynı zamanda işletmeciyse sorun yaşamıyoruz, değilse mücadele etmeniz gerekiyor. Bir projecinin proje bitene kadar sorumluluğu devam eder. Uygulama aşamasında projeci işe dahil olmamış ise sorumluluğu da kalmaz. İşin içinde değilsek iskan aşamasında mufakatname veririz. Proje kontrollüğümüz varsa sorumluluğu üstleniriz. Binalarda malzeme ve sistem seçimini nasıl yapıyorsunuz? Doğru sistem ile yola çıkmalısınız, hem yatırım hem işletme olarak. Biz sistem seçimini detaylı ve karşılaştırmalı bir raporlama ile sunuyoruz. Tesisin fizibilitesini çıkarıyoruz. Suyu da doğru kullanmaya özen gösteriyoruz. Doğru malzeme ile enerji verimliliği ayrı tutulamaz, doğru malzeme ömür demektir. Binanın ömrü kadar ki sürede malzeme sürekli değişim gerektiriyorsa bu seçim kriteri yanlıştır. Ben “binalarda sistem seçim kriterleri” konulu Teskon da eğitim verdim, bu yıl da devam edecek, eğitim için talebin çok olduğunu da görüyorum. Projeciler şartnameleri neden dikkate almalıdır? Her ürünün ayrı ayrı şartnameleri olmalıdır. Ülke şartnamesini de getirmek lazım. Projeci şartnameleri dikkate almalıdır. Şartname ayağımızın eksik olduğunu ifade etmeliyim. Bu eksikliğin giderilmesinde Sarven Çilingiroğlu Çilingiroğlu Mühendislik Müşavirlik Makina Yüksek Müh. (İ.T.Ü.) 21 Söyleşi derneklerimize çok iş düşüyor. Derneklerde tabandaki gençlerden yararlanarak alt komisyonların çalışmasını sağlayarak bu eksikliğin giderilebileceğini düşünüyorum. Mesleki bir hayaliniz varsa paylaşır mısınız? Meslek sigortalarının bizim mesleğimizde de başlaması ve gereklilik haline gelmesini istiyorum. Kendinizi mesleki olarak sigortalamalısınız, örneğin yeni açılmış bir büro yıllık elli bin liraya sigortanabiliyorsa, tecrübesi ve yaptığı işler kanıtlanmış bir büronun sigortası otuz bin liraya olabilir. Bu durumda risk analizi yapılır ve yeni bürolar da fiyatlarına bu rakamları yansıtmak zorunda kalarak daha adil bir fiyatlandırma ortamı ortaya çıkar. Bize bir projenizi anlatır mısınız? Size Tarsus AVM projemizden bahsetmek isterim. Çevreci bir yaklaşım ile gerçekleştirilmiştir. Mersin’de Tarsus’da yer alan Tarsu Alışveriş Merkezi’nde doğal havalandırma sistemi ilk kez kullanıldı. 24bin m2 alan üzerine kurulu AVM de geri dönüştürülebilir malzeme ve aktif &pasif enerji tasarruf teknikleri ile elektrik enerjisinde tasarruf sağlanıyor. Projenin teması olan “su” konsepti çerçevesinde, çok ince partiküllü su püskürtme sistemi 1000 m2’yi bulan teraslarda kullanılıyor. Alışveriş merkezi içerisindeki CO2 sensörleri vasıtası ile içerideki ihtiyaca göre havalandırma sağlanıyor, böylelikle geceleri doğal havalandırma ile tam soğutma yapılırken gün içindeki soğutma ihtiyacı ortadan kalkıyor. Doğal havalandırma sistemi ile yıllık 60 bin Euro tasarruf yapılabileceği hesaplanıyor. Biriktirilen gri su ile bina ihtiyacının %99’u karşılanıp, binanın yıllık su ihtiyacı 23bin m3’ten 11bin m3’e inmesi bekleniyor. Havuzlarda kullanılan filtrasyon ve sirkülasyon sistemleri sayesinde havuzlarda su kaybı günlük sadece %1 kadar olacak, bu da havuzlardaki suyun 7 günde bir yerine 100 günde bir yenilenmesi anlamına geliyor. Ortak alanlardaki aydınlatma sistemlerinin otomasyonu sayesinde elektrik tasarrufu yaz aylarında %30’lara çıkabilir. 22 Breeam gereklilikleri çerçevesinde, susuz pisuar yapılandırması sayesinde senelik yaklaşık 1400 m3 su tasarrufu hedefleniyor. Tarsus AVM projemizde planlar ve inşaat detayları temel alınarak Tarsus Alışveriş Merkezinin simulasyon modeli oluşturduk. Doğal havalandırma sisteminin performansının değerlendirilmesi için hazırlanan model, <VE>, Virtual Environment Versiyon 6.0 adlı program kullanılarak hazırlanmıştır. Doğal havalandırma stratejisi diğer sistemler tasarlanırken de göz önünde bulundurulmalıdır. Bina tasarımı yapılırken doğal havalandırma hesaba katılmalıdır. Dikkat edilmesi gereken faktörler; akustik çevre, duman kontrolü, sağlık ve güvenlik olarak ele alabiliriz. Bir sisteme doğal havalandırma uygulanacaksa, sistemin belirli bir aralıkta olmak şartıyla, düzeyi kontrol edilebilir bir havalandırmaya imkan vermesi gerekir. Doğal havalandırmanın soğutma potansiyeli hakim mevsim şartlarına ve bina içindeki insanların termal konfor koşul beklentisine bağlı olarak değişir. Yaz aylarında en sıcak zamanlarda iç hava sıcaklığı 25 dereceyi aşabilir. Fakat iyi dizayn edilmiş bir binada, geliştirilmiş hava hareketi ve soğutucu ortalama radyant sıcaklıklar yardımı ile bu durum tolere edilebilir düzeye gelir. Bazı önlemler alınabilir. İleriki sayfalarda yer alan makalemizde bu bahsettiğimiz konulara detaylı yer veriyoruz. Doğal havalandırmalı binalarda, normal havalandırma yapılan binalara nazaran daha değişken hava sıcaklığı elde edilir. Fakat bu durum, daha az konfor elde edildiği anlamına da gelmiyor. Soğutma faydasını artırmak için gece havalandırması yapılabilir. Belirgin dış ses kaynaklarının varlığı doğal havalandırmanın uygulanmasını en çok zorlaştıran faktördür. Bu sorunun yanıtlarını yine makalemizde bulabilirsiniz. 23 Haberler İklimlendirme kaynaklı sesten bunalanlar rahatlıyor Sessizlik günümüzde altın değerinde bir nimet olarak görülüyor. Modern yaşamın getirdiği günün telaşından ve stresinden uzaklaşmak için ihtiyaç haline gelen sessizliğin önemi her geçen gün artıyor. İYİ ve rahat bir uyku için sessiz ve huzurlu bir ortama ihtiyaç var. Gürültü, konutlarda, okullarda, iş yerlerinde kısaca yaşamın olduğu her yerde asla istenmeyen bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde gürültü kirliliğinin etkilediği tek şeyin tırmalanan kulaklar değil, genel sağlık ve mutluluk olduğu görülüyor. Gürültü seviyesini önleyebilecek inovatif ürün sayısı her geçen gün artıyor. Sanayileşme, plansız kentleşme, hızlı nüfus artışı ve ekonomik yetersizlikler gibi nedenlerle yaşanan ses kirliliği psikolojik ve zihinsel pek çok rahatsızlığa davetiye çıkarıyor. İklimlendirilen yapılarda karşılaşılan en büyük problem, hava akışıyla birlikte ortama taşınan sestir. Tek başına, iç ortamın iklimlendirilmiş olması konfor şartlarının tam manası ile yerine getirildiği anlamına gelmez. Ses seviyesinin yüksek olduğu, gürültülü ortamlarda konfor şartları yerine getirilmemiş demektir. İklimlendirilen ortamlara sesin taşınmaması için alınabilecek en pratik tedbir, ses seviyesi düşük ekipmanlarla birlikte ses sönümleyen ürünlerin tercih edilmesidir. Konutlarda ve iş yerlerinde ses seviyesi düşük ürünlerin yanında ses sönümleyen yani sesi azaltan ürünlerin kullanımıyla gürültünün önüne geçilebileceğine dikkat çeken havalandırma sektörünün öncü firması AFS Yurtiçi Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bahadırhan Tari, “Sessiz ve huzurlu bir ortamda yaşamak en önemli ihtiyaçlarımızdan birisidir. Özellikle havalandırma kaynaklı ses ve gürültü kolaylıkla önlenebilir. Ses ve ısı izoleli alüminyum flexible hava kanalı SONOAFS; ses seviyesini düşürür ve gürültü problemini ortadan kaldırır. Çünkü SONOAFS ses ve ısı izoleli hava kanalı havayı taşımakla beraber havanın taşıdığı ses ve gürültüyü sönümler, yok eder.” şeklinde konuşuyor. Ses kirliliği yüksek stres ve uyku bozukluğu sebebi Gürültü olarak adlandırılan her türlü sesin insan sağlığını fizyolojik ve psikolojik olarak etkileyeceğine değinen Tari, sesin olumsuz sonuçlarını şöyle ifade ediyor: “İstenmeyen sesler sinir, saldırganlık, hipertansiyon, yüksek stres, kulak çınlaması ya da uğuldaması, uyku bozuklukları gibi sorunları beraberinde getiriyor. Bu gibi sorunları yaşamamak için önceden önlem alınmalı.” Kütüphane, hastane, otel, sinema, tiyatro ve okul gibi sessizliğin çok önemli olduğu ortamlarda hava üfleme ve dağıtımında ses seviyesini konfor koşullarına getirme özelliğine sahip SONOAFS’den söz eden Tari, “Hava hızından oluşan sesin ve cihaz sesinin ortama yayılmasını önleyen SONOAFS, sahip olduğu UL GREENGUARD sertifikası ile ses seviyesini konfor şartlarına getirmekle birlikte en iyi hava kalitesini garanti eder.” açıklamasında bulunuyor. 24 Haberler kampanyaları 3 Ekim’e kadar devam edecek Termo Teknik’in LOGIC Yoğuşmalı Kombi satın alan ve açılışını yaptıran kullanıcılara yönelik olarak Haziran ayında başlattığı, “Ramazan Sofranız Termo Teknik’ten, “+ 3 yıl ek garanti” ve “Turkcell’den 400 dakikalık konuşma” kampanyaları 3 Ekim’e kadar devam edecek İNGİLİZ iş dünyasının prestijli “Kraliçe Ödülü-The Queen’s Award” sahibi Logic Kombi’yi Türkiye’ye sunan Termo Teknik’in, Haziran ayında başlayan ve yüksek ilgiyle karşılanan 3 kampanyası 3 Ekim’e kadar devam edecek. “Ramazan Sofranız Termo Teknik’ten”, “+ 3 yıl ek Garanti” ve “Turkcell’den 400 TL’lik konuşma” başlıklarını taşıyan kampanyalar, katılımcıların tercihine ve ihtiyacına yönelik avantajlar sağlıyor. 3 Ekim’e kadar LOGIC 26/35 Yoğusmalı kombi satın alan ve kombisinin açılışını yaptıran her tüketici kampanyalardan yararlanabiliyor. LOGIC 26/35 kombi alan her tüketici, kombisinin açılışı esnasında Termo Teknik servislerinden +3 yıl ek garanti hizmetini 99 TL özel fiyat karşılığında alabiliyor. Üstelik kampanya kapsamında cihaz açılışını takiben 24 ve 36. aylar içerisinde bir adet ücretsiz bakım da hediye ediliyor. Kampanyalar Kampanyalara başvuru “Termo Teknik Sofranıza Gelsin”: Kampanya çerçevesinde Güral Porselen’den 41 parça tam set porselen yemek takımı hediye ediliyor. Ramazan boyunca “Ramazan Sofranız Termo Teknik’ten” sloganı ile süren kampanya, böylelikle Ramazan’da kampanyaya katılma fırsatı bulamayanların sofralarını da güzelleştirmeye devam edecek. “+3 yıl Ek Garanti”: “Termo Teknik +3 Yıl Garanti” kampanyasına dahil olan tüketiciler ek garanti seçeneklerinden faydalanıyor. Kampanya süresince 26 Turkcell’den 400 TL’lik konuşma: Termo Teknik’in kullanıcılara sunduğu bir başka avantaj olan “400 TL’lik konuşma” kampanyası, katılımcılarının sevdikleriyle diledikleri kadar iletişim kurmasını sağlıyor. LOGIC kombinin üstün kapasitesinden ve kampanyalardan faydalanmak isteyenlerin kombilerinin açılışını takiben “www.termoteknik.com” web sayfasındaki başvuru adımlarını takip ederek İşlemlerini tamamlamaları yeterli oluyor. Kampanyalar hakkında daha detaylı bilgi de bu sayfadan alınabiliyor. Sınıfının en yüksek verimliliği Termo Teknik’in de bağlı bulunduğu Avrupa’nın en büyük ısı sistemleri tedarikçilerinden Ideal Stelrad Group’un (ISG) bünyesinde faaliyet gösteren Ideal Heating tarafından İngiltere’de üretilen LOGIC 26/35 yoğuşmalı kombi, sınıfının en yüksek enerji verimliliğine ve en küçük boyutlarına sahip kombileri olarak biliniyor. Yüksek sıcak su kapasitesi İngiltere ve Avrupa Birliği ülkelerinde çok tutulan, Türkiye’de 2011 yılında piyasaya sunulan ve kısa zamanda son kullanıcının beğenisini kazanan LOGIC yoğuşmalı kombi, mutfakta, iki ayrı banyoda ve ısıtmada aynı anda yeterli sıcak su sağlayabilen, yüksek performanslı, tasarruflu, az yer kaplayan yapısı ile dikkat çekiyor. Haberler Dünya akıllı şehirler zirvesine sayılı günler kaldı WICS (World Intelligent Cities Summit and Exhibition- Dünya Akıllı Şehirler Zirvesi ve Sergisi) 10-11 Aralık tarihlerinde Conrad İstanbul Otel’de gerçekleşiyor. WICS 2014, Türkiye ve Avrupa başta olmak üzere Kuzey Amerika, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’dan sektörde önde gelen liderlerin, yatırımcıların ve kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör şirketlerinin üst düzey yönetcilerinin yeni fikirleri, fırsatları ve en son gelişmeleri görüşmek için biraraya geleceği üst düzey bir iş zirvesidir. Geçtiğimiz yıl zirveye 25 farklı ülkeden katılım olmuştur. Bu ülkeler arasında Almanya, Kuzey Amerika, Fransa, Çin, Japonya, Malezya, Hindistan, Danimarka, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri, İsveç, Litvanya, Rusya, Azerbaycan, Suudi Arabistan, Yunanistan, Bulgaristan, Ukrayna, Avusturya, İtalya, Hollanda, Cezayir, Mısır, Katar ve Kanada yer almaktadır. WICS 2014’de alanında önde gelen 100’ün üzerinde Türk ve Uluslararası uzmanlar sunumlar yapacaklardır. 2 gün sürecek olan bu üst düzey zirve süresince, interaktif panel tartışmaları ve IT, ulaşım, ICT, telekom, yenilenebilir enerji; Güneş, jeotermal, rüzgar, atıktan enerji ve yönetimi, altyapı, sağlık, turizm, M2M ve inşaat alanları başta olmak üzere farklı ve birbirine paralel oturumlar gerçekleştirilecektir. Kongrenin Türkçe ve İngilizce simültane tercümesi yapılacaktır. Danfoss Türkiye üst yönetimi tüm Türkiye’de iş ortaklarını ziyaret etti Danfoss Türkiye Genel Müdürü Levent Taşkın, beraberinde Danfoss Türkiye Üst Düzey Yöneticileri ile birlikte 1 ay gibi kısa bir sürede 50 bayi ve 15 proje ofisini ziyaret etti. Levent Taşkın bu ziyaretlerde; ‘bölgesel pazarlama stratejileri, ürün konumlandırma ve müşterilere sunulacak fark yaratan hizmetlerle ilgili olarak iş ortakları ile fikir paylaşımında bulunduklarını ve uygulanması gereken aksiyon planlarını belirlediklerini’ söyledi. Şehir bazında yerel aksiyonlara daha fazla ağırlık vereceklerini belirten Taşkın, sözlerine şöyle devam etti; ‘Bölgesel bazda müşterilerimize yeni ve fark yaratan hizmetler sunabilmek, onlara rekabet avantajı yaratabilmek için iş ortaklarımız ile birlikte planladığımız yeni projeleri uygulamaya koyacağız. Gelecek aylarda yapacağımız 28 ‘Bölgesel Değerlendirme Toplantıları’ ile de uygulamaya koyduğumuz projelerin sonuçlarını değerlendireceğiz. Global bir şirket olmanın verdiği ‘bilgi birikimi’ ve ‘gücü’ yerel pazarlardaki iş ortaklarımız ve müşterilerimiz ile paylaşarak, onların bu yoğun rekabet ortamında bir adım öne geçmelerini sağlayacağız. Isıtma, Soğutma ve Güç Elektroniği alanlarında faaliyet gösteren Danfoss Türkiye, yaygın bayi ağı ve güçlü satış sonrası hizmetler alt yapısı ile Türkiye’nin her noktasında, müşterilerinden gelen taleplere cevap verebilmektedir. Haberler Yılmaz Soğutma’dan Aspen Pompa yeni hi flow serisi ve silent+ serisi Bu yıl Aspen Pompa yeni iki seri ile karşımızda, aslında bu seriler daha önce olan modellerin teknik anlamda yenilenmiş hali, dilerseniz bu iki yeni seriyi yakından tanıyalım. Hi flow serisi 1L ve 2L Kapasite olmak üzere 2 modelden oluşmakta. Bu pompalar tavan, kaset ve salon tipi klimaların drenaj suyunu atmak için dizayn edildi, bilindiği gibi bu tip klimaları daha çok işyerleri tercih etmekte ancak büyük alanlar için klimayı dış yüzeyden uzak yerlere takmak sorun haline geliyordu, çünkü biriken drenaj suyunu atmanın bir yolu bulunmazsa, klimayı takmak imkansız hale geliyordu. İşte Hi flow serisi tam burada devreye giriyor ve sizi bu dertten kurtarıyor, üstelik yenilenmiş Hi flow serisinde montaj işlemi bir klima montaj ustasına gerek duymaksızın sadece birkaç dakika içinde yapılabiliyor. Ayrıca Hi Flow pompalar süpermarket sektöründe sütlük ve reyon dolaplarındaki defrost suyunun atılmasında kullanılır. Silent+ serisi Klima drenaj pompaları bugün birçok yerde kullanılmakta. Bu pompalar sayesinde artık klimalar ister yer altında ya da ister dış yüzeye yakın olmayan ortamlarda kullanılabilir. Klima dış ünitesi ile iç ünitesi arasındaki mesafe problem olmaktan çıktı. Ancak bu pompalar iç ünitelerde kullanıldığı için ister istemez ses üretmekte ve bu sesler kullanıcıları zaman 30 zaman rahatsız etmektedir. Özellikle yüksek konforlu otellerde müşterilerin sessiz bir ortamda uyuması için tasarlanmıştır. Aspen Pompa silent+ adını verdiği yeni pompa serisi ile bu problemi aşmakta. Mini orange silent+ ve Mini Aqua silent+ modelleri yalnızca 19dB(A) ses üretmekte, Mini Lime silent+ serisi ise 21dB(A) ses üretmekte. İnsan fısıltısının 30dB(A) olduğunu düşünürsek, sonuçların ne kadar inanılmaz olduğunu tahmin edebiliriz. Bilindiği gibi Aspen Pompa dünyanın en ufak klima drenaj pompasını üretmişti, silent serisi ile bu başarısını bir adım daha iler götürerek dünyanın en sessiz klima drenaj pompasını da üretmiş oldu. En geniş ürün yelpazesine sahip Aspen Pompa her koşula uygun çözümlemeleri ile drenaj suyunu problem olmaktan çıkarıyor. Ürün LG teknolojideki bilgi birikimini ticari tip klimaya aktarıyor Maliyete dayalı rekabette yeni çözüm: LG Multi V IV ticari tip klima LG’nin son yıllarda odaklandığı gelişmiş klima çözümlerinin son halkası olan değişken soğutucu akış (VRF) teknolojileri içerisinde, ilham verici felsefesinin en ön sıralarında MULTI V IV’ün gelişimi yer alıyor. LG Multi V IV, geleneksel tüm HVAC’lara meydan okurken yüksek binaların soğutma ve ısıtılmasında şaşırtıcı bir operasyonel verimlilik sağlayarak VRF modellerini ileriye taşıyor. Multi V ürün serisinin en son üyesi olan bu model, üst düzey enerji verimliliği sayesinde işletme maliyetlerinin düşürülmesine de katkı sağlıyor. Multi V IV bir dizi gelişmiş, patentli teknolojinin yanı sıra kullanıcının sistemi uzaktan görüntüleme ve kontrol edebilmesine olanak veren akıllı kontrol özelliğine de sahip bulunuyor. Enerji verimliliği, yüksek performans 4,85 ile dünyanın en yüksek EER değerine sahip klima ürünü olan Multi V IV, LG’nin klima teknolojilerine yönelik yoğun Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıktı. Kısmi yük koşullarında enerji kaybını asgari düzeye çekebilen Multi V IV, entegre enerji verimliliğinde yüzde 30 düzeyinde iyileştirme sağlıyor. Performans katsayısı ısıtmada yüzde 6,7, soğutmada ise yüzde 5,4 oranında artırılan ürünün aktif soğutucu kontrolü, dolaşımdaki soğutucu miktarını devir başına beş adımlı artırarak verimlilikte yüzde 3’lük ek kazanım sağlıyor. Enerji verimliliğinin yanı sıra üstün performansa sahip Multi V IV’ün soğutma aralığının -5 dereceden -10 dereceye genişletilmesiyle, bilgisayar sunucu odaları gibi yıl boyunca soğuk koşullar gerektiren ortamlar için ideal bir çözüm sunuyor. Ayrıca, defrost fonksiyonundaki sürekli ısıtma operasyonu defrost zamanlarını azaltarak ısıtma kapasitesini soğuk kış aylarında yüzde 27’ye varan oranlarda artırıyor. Akıllı telefondan kontrol Multi V IV, daha rahat kullanım için gelişmiş fonksiyon ve özellikler sunuyor. Akıllı telefonlar üzerinden görüntüleme ve kontrol fonksiyonu, sisteme uzaktan müdahale edilmesini mümkün hale getiriyor. Aynı zamanda klimanın sahip olduğu 1.000 metre borulama mesafesi, dış üniteler ile iç üniteler arasında izin verilen 110 metre kot farkı ile iç üniteler arasındaki kot farkının 40 metreye kadar çıkabilmesi birçok zor projede uygulama ve kurulumu çok daha kolay hale getiriyor. Bosch’tan geniş alanları verimli ve hesaplı ısıtmanın yolu: Condens 5000 W duvar tipi yoğuşmalı kazanlar ENERJİ verimliliğine yönelik yatırımlarını sürdürmeye devam eden Bosch Isı Sistemleri’nin çok haneli konutlar ve ticari binalar için geliştirdiği yüksek verim ile enerji tasarrufu sağlayan Condens 5000 W kazanları, yüksek performanslı, dayanıklı ve verimli ısıtma sistemleri sunuyor. Bosch Isı Sistemleri tarafından geliştirilen Bosch Condens 5000 W duvara monte edilebilen yoğuşmalı kazanlar, 65 ve 100 kW kapasiteli seçenekleriyle ileri teknoloji ve yüksek verimliliği bir arada sunuyor. Çok haneli konutlar ve ticari binalar için geliştirilen 32 yüksek performanslı, dayanıklı ve verimli Condens 5000 W kazanlar, %110’a varan verimi ile de dikkat çekiyor. Bosch, kolay kurulum, yüksek emniyet, minimum montaj alanı gibi avantajları barındıran 1600kW ısıtma kapasitesine kadar kaskad çözümleri sağlıyor. Sadece gerektiği kadar enerji üretmeleri nedeniyle aşınma riski ve bakım maliyetlerini de azaltan Bosch Condens 5000 W kazanlar, kompakt boyutları ve tüm parçalara önden ulaşabilme özelliği sayesinde kolay montaj ve bakım fırsatı sunuyor. Yeni kazanlar, gelişmiş kumanda panelleri sayesinde esnek ve çok ısıtma devreli sistemler ve termal güneş sistemleriyle birlikte çalışmaya kolaylıkla uyum sağlıyor. Ürün Airfel güvenli bir konfor için kombileri kışa hazırlıyor Kışı güvenli bir konfor içinde geçirmek isteyen kullanıcıları için harekete geçen Airfel, ‘Kombi Bakım Kampanyası’ başlattı. Airfel, Auer, C&M ve Weili markalı kombi ürünlerine sahip olan kullanıcılar, 30 Kasım tarihine kadar indirimli fiyat avantajı ile bu kampanyadan yararlanabilecek. DAİKİN Isı Grubu’nun tüketici dostu markası Airfel, müşterileri ile birlikte kışa hazırlanıyor. “Güvenli kombi” sloganı ile güvenli konfor bilincini yaygınlaştırmayı hedefleyen Airfel, güvenli hizmet anlayışının bir parçası olarak yeni bir indirimli bakım kampanyası başlattı. Airfel, Auer, C&M ve Weili markalı kombiler için 1 Eylül tarihinde başlayan yeni kampanya ile kışı güvenli bir konfor içinde geçirmek isteyen kombi kullanıcılarına 30 Kasım tarihine kadar indirimli fiyatlarla bakım hizmetinden yararlanma olanağı sunuyor. Airfel kombi sahipleri, kampanya süresince indirimli bakım hizmetinin yanı sıra indirimli yedek parça avantajından da yararlanabilecek. Daikin Satış Sonrası Hizmetler Departmanı bünyesinde Beklenen kombi yürütülen kampanya kapsamında, hermetik kombi bakımını 65 TL’ye, yoğuşmalı kombi bakımını 75 TL’ye yaptırmak mümkün olacak. Bakım sırasında tespit edilen arızalı yedek parça değişimlerinde ise yüzde 20 iskonto uygulanacak. Bakım sayesinde cihaz ömrü uzuyor Tecrübeli ve uzman kişiler tarafından yapılan kombi bakımının önemine dikkat çeken Airfel yetkilileri, “Kombi üretiminde olduğu gibi kullanımında da güvenliğe her zaman önem veriyoruz. Bu nedenle indirimli bakım kampanyası ile kombi kullanıcıların güvenli bir şekilde kışa hazırlanmasına yardımcı olmayı hedefliyoruz dedi. Bunun yanı sıra periyodik olarak yapılan bakımların cihaz ömrünü de uzattığını vurgulayan Airfel uzmanları, bakımlar sayesinde yakıt tüketiminin azaldığına ve enerji tasarruf sağlandığına da dikkat çekiyor. Bayileri kanalıyla müşterilerini bilgilendiren Airfel, kampanya süresince çağrı merkezi kanalı ile de müşterilerine ulaşmaya çalışıyor. Bakımsız kombilerin ömrünün kısaldığı, verimsiz çalıştığı ve yüksek faturalara yol açtığı konusunda müşterilerini uyaran Airfel, bu kampanyayı müşterilerine indirimli hizmet sunarken bir bilinçlendirme hareketi olarak da görüyor. AL 24 KH Plus geldi Dağıtımı Kombi Klima Shop tarafından gerçekleşen Türkiye’nin beklenen kombisi ALTUS AL 24 KH PLUS, hem ekonomik fiyatı hem de şık dizaynı ile görenleri büyülüyor. KOÇ Grubu markası olan Altus, AL 24 KH PLUS Hermetik Kombi modeliyle pazara güçlü bir giriş yaptı. Kombi Klima Shop Kurucu Ortağı Makina Mühendisi Deniz Kaya, Altus AL 24 KH PLUS modelini pazara sundukları gün, ilk gelen partinin üzerinde sipariş aldıklarını bildirdi. Sektörün verdiği bu olumlu tepki ile bu modelin hem değişim pazarının hem de yatırımcı ev sahiplerinin en çok talep gören 34 kombisi olmaya aday olacağını belirtti. Altus AL 24 KH PLUS Hermetik Kombi, uygun fiyatı ve Arçelik servis hizmetiyle Bayi ağının, mekanik manometre özelliğiyle Ustaların, çevirmeli düğmesi, geniş dijital ekranı ve şık dizaynı ile de Kullanıcıların beklentilerini karşılıyor. Çift eşanjörü, Dijital ekranı, estetik tasarımı, uygun fiyatı ve 3 yıl garanti özelliğiyle hem ekonomik hem de konforlu ısınma ve sıcak su temini sağlayan ALTUS AL 24 KH PLUS, düşük enerjili sirkülasyon pompası ile tüketicilere gerçek elektrik enejisi tasarrufu sunuyor. Kombi Klima Shop ayrıca Atus Kombi alım ve satımlarına finansal olarak destek de veriyor. ✦ Bayilerin Alımlarına; DBS’ye 90 gün vade ve Ticari Kartlara 5 taksit imkanı ✦ Bayilerin Satışlarına ise; Tüm Bireysel Kredi Kartlarına %1,5 komisyon ile 9 taksit fırsatı sunuyor. Ürün Buderus Logano plus GB402 yer tipi yoğuşmalı kazan, daha az yakıtla konfor sunuyor YOĞUŞMA teknolojisine sahip olmayan klasik tip kazanlarda, kazana zarar gelmemesi için yoğuşmaya izin verilmemesi nedeniyle, baca gazı sıcaklığı bilinçli olarak yüksek tutulur ve içindeki su buharı dışarı atılır. Bu durum ciddi bir enerji kaybına neden olur. Buderus Logano Plus GB402 yer tipi yoğuşmalı kazanlarda ise, korozyona dayanıklı özel Mg-Al-Si alaşımı eşanjör ile baca gazı sıcaklıkları düşürülürken, su buharı yoğuşturularak baca gazının içindeki enerji dışarı atılmamış oluyor. Bu sayede norm kullanma verimi %110’a ulaşırken daha az yakıt sarfiyatıyla ısıl konfor elde ediliyor. Bunun yanı sıra geniş eşanjör yüzeyleri sayesinde, yüksek su sıcaklıklarında da verim korunuyor. Beş farklı kazan kapasitesiyle 320 - 620 kW arasında geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Logano Plus GB402 serisi, hafif, dayanıklı Mg-Al-Si ısı eşanjörü ve çok iyi ısı yalıtımlı kazan bloğuyla enerjinin yüksek verimlilikte ısıtma tesisatına aktarılmasını sağlıyor. Logano Plus GB402 serisi kazanlar, gaz yakıtla çalışan kazana entegre; modüler ön karışımlı, %20-100 geniş modülasyon aralığına sahip brülör ve akıllı ateşleme sisteminin yanı sıra %110’a varan norm kullanma verimine sahip olması ve işletim esnasında 60 dB(A)’den daha az ses seviyesiyle çalışması nedenleriyle tercih ediliyor. Logano Plus GB402 serisi yoğuşmalı kazanlar, kompakt yapıları sayesinde, işletmelere küçük alanlarda yüksek ısıl kapasite ve verim değerleri sunuyor. Kolay taşıma, yerleştirme ve montaj imkanı bulunan ürün, standart kapılardan 36 rahatlıkla geçebilmesinin yanı sıra, kazan dış saclarının sökülebilmesiyle de dar alanlarda hareket kabiliyeti sağlıyor. Kumanda cihazı, kazan yerleşimine bağlı olarak kazanın ön veya yan yüzüne bakacak şekilde monte edilebiliyor. Logamatic 4000 serisi kumanda panelleri ile 56 farklı ısıtma devresine kazan kontrol, 8 adet kazan ile çoklu işletim olanakları sunuluyor. Logamatic EMS sistem entegrasyonuyla da 16 kazana kadar kaskad işletimi mümkün kılan ürün, orta ve büyük ölçekli sistemlerde, diğer Buderus yer ve duvar tipi kazanlar ile birlikte işletim ve kolay entegrasyon imkanı sunuyor. Logano Plus GB402 serisi yoğuşmalı kazanlar, minimum su debisi zorunluluğu ve dönüş suyu sıcaklık sınırı gibi işletim şartlarına sahip olmaması sayesinde kullanıcıya işletim kolaylığı sağlıyor. Ayrıca kazana entegre edilmiş basınç sensörleri sayesinde de, ilaveten minimum basınç presostadı veya su seviye kontrolü kullanımına da ihtiyaç duymuyor. Onur ŞAHİN Victaulic Bölge Müdürü Türkiye Makale Basınçlı hava taşıyan boru hatlarında hava kaybının önlenmesi Basınçlı hava taşıyan boru hatlarındaki sızıntılar her yıl yüz binlerce liraya mal olarak hava kaybını madencilik sektörünün en maliyetli sorunlarından biri haline getirmektedir. Boru hattı boyunca herhangi bir noktada ortaya çıkabilen sızıntıların, hatları titreşime, darbeye ve sert materyallere maruz bırakan düzenli madencilik faaliyetleri de dahil olmak üzere pek çok nedeni vardır. Bununla birlikte, kaplin ve contalı tesisat kullanımı şaşırtıcı derecede kolay olup, ciddi boyutta maliyet tasarrufu ve verimlilik artışı sağlamaktadır. Basınçlandırmanın yüksek maliyeti Enerji, bir madendeki basınçlı hava sisteminin toplam hizmet ömrü maliyetinde çok büyük bir paya sahiptir; Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (2006) göre %80’e yakın. Basınçlı sistemler, sıradan bir madenin toplam enerji faturasının %20’ye yakın bir kısmından sorumlu olabilirler; bu oran, 2008 itibariyle Eskom ulusal elektrik üretiminin tahminen %14’ünü kullanan bir sektörde oldukça önemli bir orandır. Basınçlı hava boru hatları uzun, derin kuyularda sıklıkla 3.000 metreye varan derinliklere uzanırlar ve hizmet ömürleri boyunca bunlar üzerinde sayısız değişiklik yapılır. Neredeyse hiç değişikliğe uğramamış olan boru hattı düzenleri kaotik (veya en azından kısmen plansız) olabilirler. Çözümler arasında, personelin uygunsuz boru kullanımının azaltılması, basınç düşüşleri ve sistem basıncının daha iyi denetlenmesi ve sistem sızıntılarının azaltılması sayılabilir. Her ne kadar sızıntılar çok çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilirse de, en başta basınçlı hava süreci başlı başına verimli olmaktan uzaktır; basınçlı hava sistemlerine verilen enerjinin ancak beşte birinden daha azı nihai amacına ulaşır ve bu oran sızıntılar hesaba katılmadan önce hesaplanan orandır. Aslında sıradan bir Güney Afrika ve Türkiye endüstriyel basınçlı hava sistemi ancak %1’lik bir net verimliliğe sahip iken geniş fakat yetersiz yönetilen bir kurulumda net verimlilik oranı yalnızca %0,3 civarındadır. Bu son derece düşük net enerji randımanı nedeniyle basınçlı hava değerli bir maldır ve sızıntı yönetimi (hızlı ve kolay biçimde uygulanan) pek çok durumda gerçekçi olarak %30 dolayında tasarruf sağlayabilir. Hava kaybı ve nihai kâr hanesi Ontario Mining Association’ın (OMA) “Sürdürülebilir bir Basınçlı Hava Sızıntı Programı Uygulamak” başlıklı basınçlı hava sızıntı yönetimi programı raporuna göre, basınçlı hava sistemleri genellikle madenlerde kullanılan elektriğin %20 ila %40’lık bir kısmını tüketirler. Bu havanın %30 ila %70 arasında bir kısmı sızıntılardan boşa gider. Her ne kadar bu rakamlar bile etkileyici olsa da bu boşa giden enerjiyle ilişkili maliyet çok daha devasa boyuttadır. 38 Makale rakam, dünyanın en düşük elektrik maliyetlerinden birine sahip bir ülkede bile tüm yöneticilerin dikkatini çekecektir. Hava kaybının neden olduğu maliyetler yalnızca kayıp enerjiyle sınırlı kalmaz; verimlilik de bundan etkilenir. Bir basınçlı hava hattındaki sızıntı sistem basıncında bir düşüşe neden olarak basınçlı hava ile çalışan araçlar ve ekipmanların performansını etkiler. Daha düşük basıncı telafi etmek için işletim süresinin artırılması gerekebilir ve bu da bakım gereksinimlerini artırabilir ve potansiyel olarak ekipmanın beklenen hizmet ömrünü kısaltabilir. Hava kaybının kartopu gibi büyüyen maliyetleri onu ele alınması kaçınılmaz bir sorun haline getirmektedir. Hava kaybına yönelik çözümler TL 0.112/kWh’lik bir enerji maliyeti düşünüldüğünde, 1/16 inç (1,6mm) çapında bir sızıntı, her yıl tek vardiyalı bir işletimde TL 243 değerinde ve üç vardiyalı bir işletimde TL 910 değerinde kayıp enerjiye neden olabilir. Bu rakamlar, sızıntı boyutunun büyümesiyle katlanarak artar. 1/2 inç (12,7mm) çapında bir sızıntı her yıl tek vardiyalı bir işletimde TL 15.547 ve üç vardiyalı bir işletimde TL 58.025 dolayında bir maliyet yükü getirebilir. Ortalama bir madende yüzlerce hava hattı sızıntısı olabileceği dikkate alındığında, kayıp enerji maliyeti binlerce TL seviyesine kolayca ulaşır ve bu 40 Hava kaybı ile mücadelede düzenli bakım hayati önem arz eder. Hava kaybı, gereksiz enerji giderlerinden daha fazlasına neden olur; bakım gereksinimini artırarak daha uzun hizmet dışı kalma sürelerine ve daha düşük verimliliğe yol açabilir. Sızıntıların onarılması hava kaybını bir madenin basınçlı hava üretiminin %10’undan daha düşük bir seviyeye indirebilir ve böylece anında maliyet tasarrufu sağlar. Çoğu maden yivli sistemlere ve özellikle de kullanım kolaylığı, dayanıklılığı ve hem yer üstünde hem de yeraltında sürekli olarak değişen yerleşim düzenine uyum sağlayabilmesi nedeniyle Victaulic tarafından tedarik edilen yüksek kaliteli kaplinlere güvenmektedir. Kaplinlerin doğru biçimde seçilmesi ve kurulumu sızıntılarla ilişkili maliyetlerin azaltılmasında önemli bir rol oynarken, yüksek basınçlı bir boru hattında meydana gelebilecek bir patlama ciddi yaralanmalara neden olabileceğinden bakım ve sistem kontrolleri de ihmal edilmemelidir. Hasarlı veya kırık boru hatlarının değiştirilmesindeki hız büyük bir önem arz eder ve daha işin başında boru birleştirme yönteminin doğru seçilmesinin hizmet dışı kalma süresinin azaltılmasında çok büyük bir etkisi vardır. Yivli sistemler kullanıldığında, her bağlantıda bulunan bir rakor hızlı ve kolay bakım imkanı sağlar, çünkü bir boru parçasını değiştirmek için gereken tek şey iki kaplinin sökülmesidir. Bağlantılı avantajlar Victaulic Installation-Ready kaplinlerinin kurulum Makale öncesinde sökülmeleri gerekmez. Sadece boru uçlarına yerleştirilip standart el aletleri kullanılarak sıkılırlar ve böylece hem conta sıkışması riskini minimuma indirirken hem de sökülmesi gereken kaplinlere kıyasla malzeme kullanımı ve kurulum süresini azaltırlar. Victaulic iki tür patentli QuickVic® Kaplin sunmaktadır – Style 177 Esnek Kaplinler ve Style 107H sabit kaplinler. Doğru conta malzemesinin seçilmesi de sistem performansı üzerinde çok büyük bir önem arz eder. Pek çok maden hem su hem de hava borusu sistemlerinde yalnızca tek tür conta malzemesi kullanmaktadır; genellikle “E” Sınıfı veya EPDM. Bununla birlikte, petrol hizmetleri için bu malzeme tavsiye edilmez. Madenlerdeki basınçlı hava sistemlerinde genellikle yağ ayırma filtreleri kullanılmaz, bu yüzden hava hatları yağ buharı da taşıyabilir. Bu buharlar EPDM bileşiğinde bozulmaya neden olarak sızıntılara yol açabilir. Victaulic artık, yağ buharı içeren hava için özel olarak tasarlanmış ve sızdırmaz ve basınca duyarlı bir keçe oluşturan “T” Sınıfı veya Nitril contalar sunuyor. Bu, bir madende iki tür conta kullanılması gerektiği anlamına gelir: Su hizmetleri için EPDM ve hava hatları için Nitril. 42 Kapatma prosedürleri esnasında ekipmanların izole edilmesi için kör tapa görevi görebileceklerinden kelebek vanalar da çok olumlu bir etkiye sahip olabilirler. Timmins Ontario’da bulunan Xstrata Copper, Kidd Creek Mine bakım planlayıcısı Yvan Dumouchel’e göre, kendi basınçlı hava sistemlerinde Victaulic yivli ürünlerinin tercih edilmesi hava kaybında %40’lık bir azalmayla sonuçlanarak enerji maliyetleri anlamında bir yılda binlerce dolar tasarruf sağlamıştır. Ve mevcut ekonomik ortamda bu, üzerinde ciddiyetle düşünülmesi gereken bir durumdur. Önerilen yazı: “Victaulic Style 177 QuickVic Esnek Kaplin kurulum öncesinde sökülme gerektirmez ve standart el aletleri kullanılarak kolayca monte edilebilir.” 1. A High Level Strategy Plan For Reducing A Mine Group’s Dependence on Compressed Air, M Kleingeld and JH Marais, 2010 2. Reducing energy consumption on RSA mines through optimised compressor control, W. Booysen , Prof. M. Kleingeld (Supervisor), Degree: Master of Engineering (Electrical), 2010 3. Leak Detection in Compressed Air Systems, Mario Kuiss, Motion Control in Southern Africa - The Journal of Controlled Mechanical Power, 2011 Makale Darhan’dan Sikla ile elektromekanik tesisatın askılanmasında hızlı, verimli, esnek çözümler Ahmet ÇAĞLAR Günümüz elektromekanik tesisat uygulamalarında birçok tesisat birleşeninin askılanması gerekliliği söz konusudur. Halihazırda yapılan uygulamalarda çok yoğun işçilik, yeterli olmayan düzensiz askılama imalatı ve askılamada kulllanılan malzemelerde kalite sorunları göze çarpmaktadır. HVAC tesisatının ilk göze çarpan kısmı askılama imalatının kalitesidir. Başka bir ifadeyle mekanik tesisatın askılanmasında seçilecek yöntem ve malzemeler tüm tesisata gösterilen özenin bir işareti sayılabilir. Elektromekanik tesisatın askılaması konusunda yarım asırlık deneyime sahip Alman Sikla firması ürün ve çözümlerini Türkiye’de Darhan aracılığı ile sunuyor. Darhan sadece malzeme temini değil projelendirme aşamasında da yer alarak özel yazılımı Simoplan ile uygun askılama çözümlerinin her projeye özel olarak en etkin şekilde belirlenmesi adına dizayn desteği de vermektedir. 44 Makale Pressix askılama sistemi ile esnek montaj imkanı Sikla Pressix askılama çözümleri ile işçilikten % 70’e varan tasarruf sağlayabilir ve tüm elektromekanik tesisat birleşenlerini aynı altyapı ile askılayabilirsiniz. Pressix montaj sistemi kolay montaj imkanı sağlayan ürün portföyü ile imalat sırasında sahada yada imalat sonrası işletim sırasında tesisatta yapılması gereken değişikleri kolayca yapmanıza imkan sağlayan esnek bir sistemdir. Özel iç dişli MS profiller sayesinde aynı zamanda güvenli montaj yapmanızı da sağlar. Dar alanlarda da rahat montaj imkanı sağlayan Pressix sistemi ile gerektiği kadar malzeme kullanarak ekstra işçilik ve malzeme maliyetinde tasaruf edebilirsiniz. Tüm MS profillere uyumlu kolay kilit sistemi ile boru, havalandırma kanalı gibi birleşenleri düzenli bir şeklide somun ya da pul gibi malzemeler kullanmadan montajını yapabilirsiniz. Özellikle konsollama yapılması gereken durumlarda MS profiller ile yapıya fazladan ankraj yapmadan düzenli bir imalat yapabilirsiniz. Pressix sistemi ile sadece borulama değil tüm elektromekanik birleşenlerin askılaması tek bir altyapı üzerinden gerçekleştirilerek maliyet etkin ve düzenli bir imalat yapılabilir. Framo 3 boyutlu kutu profil sistemi Framo özellikle ağır yük boru tesisatının montajında yada dış ünitelerin kaidelerinin imalatında kullanılan 3 boyutlu bir sistemdir. Tamamen kaynaksız olarak özel vidalar sayesinde monte edilen Framo sistemi A2 paslanmaz çelik kalitesindeki özel yüksek korozyon dayanımlı kaplaması ile imalat sonrası herhangi anti korozif kaplama yada anti pas uygulaması gerektirmez. Taşıma yükü açısından muadil çelik profillere oranla çok daha hafif olması Framo sistemini lojistik açıdan da sahaya en uygun sistem olarak ön plana çıkmakda ve ekstra çelik işçiliğini ve sıcak işlemi ortadan kaldırmaktadır. 46 Framo profilleri 6.4 kg /mt ağırlığı ile sahada uygulanması en kolay ağır yük montaj sistemi olup muadil çelik konstrüksiyon ürünlerinin imalatına göre % 70’e varan kazanç sağlamaktadır. Framo sistemi tesisat birleşenlerinin taşıtılmasının yanısıra VRF üniteleri gibi teçhizatı altyapısının oluşturulması açısından da esnek ve yapıya ekstra çelik ağırlığı yüklemeyen bir sistem olma özelliğini taşımaktadır. Framo sistemi aynı zamanda endüstriyel tesisatlar açısından da vazgeçilmez bir montaj sistemi olup endüstriyel borulamada istenen tüm uluslararası onaylara sahiptir. LISEGA gibi birçok sistemle uyumlu olarak çalışabilen sistemin en büyük avantajı önmontaj imkanı sunabilmesidir. Kompakt ürün gamı ile hızlı ve ekonomik bir çözümdür. Tüm Sikla sistemleri çelik konstrüksiyona bağlantı açısından çok geniş ve esnek ürün yelpazesine de sahiptir. Makale Sifonik sistemin tercih edilmesinin nedenleri Wavin Özlem Özer Şef Ürün Uzmanı, Fahri Çağrı Özgümüş Ürün Uzmanı Sifonik Sistem; çatılar, teraslar ve peyzaj alanlarındaki yağmur sularını, hatlarda oluşturulan vakum kuvveti ile toplayıp deşarj eden ve binadan uzaklaştıran sistemdir. Çeşitli tip ve metrekarelerdeki alanlara uygulanabilir. İyi bir sifonik sistem; kaliteli malzeme, gelişmiş yazılım ile yapılan hesaplama ve iyi uygulama işçiliğinin sonucunda oluşmaktadır. Bu üç temel ihtiyaçtan herhangi birinde problem yaşanırsa, sistemden istenilen verim alınmaz. Örnek Karşılaştırma: Aynı çatı alanına ait konvansiyonel ve sifonik sistem çözümü Sifonik Yağmur Toplama Sistemi Sifonik Sistem Avantajları • • • • • • • • • • 48 Daha az süzgeç, çatıda daha az delik Daha az düşey iniş ihtiyacı Daha az toplam boru metrajı Daha küçük çaplı borular Daha az izolasyon ihtiyacı Daha az alt yapı kazısı ve hafriyatı Daha az alt yapı boru ve rögar ihtiyacı Hatlarda eğim yok, tasarım kolaylığı Daha hızlı montaj Daha düşük bakım gideri Konvansiyonel Yağmur Toplama Sistemi Yağmur suyu drenajında sifonik sistemin tercih edilmesi; bilinen konvansiyonel sisteme göre çeşitli avantajlar sağlamaktadır. Bilinen konvansiyonel sistemler; yağmur suyunu çatıdan aşağıya indirirken yer çekimi kuvvetinden faydalanmaktadır. Borulardan, büyük oranda hava içeren su ve hava karışımı aşağıya yer çekimi ile akmakta ve su, bu şekilde deşarj edilmektedir. Sifonik sistem ise yağmur suyunu yerçekimi kuvveti ile değil boruların içerisinde oluşturulan vakum kuvveti ile çatıdan aşağıya indirmektedir. Özel süzgeçler ve vakum sayesinde boruların içinde su ile tam dolu bir akış sağlanmaktadır. Makale Sifonik Sistem – Tam dolu su akışı Konvansiyonel Sistem – Su ve Hava karışımı Tam dolu akış, sifonik sistemin konvansiyonel sisteme göre sağladığı en önemli farktır. Bu sayede aynı çatı alanı için daha küçük çaplı borular ile yağmur deşarjı mümkün olmaktadır. Örneğin; konvansiyonel sistemde Ø100 çapında bir boru ile taşınabilecek yağmur suyu miktarı sifonik sistemde Ø56 çapında bir boru sistemi ile taşınabilmektedir. Konvansiyonel sistemlerde çatıya yerleştirilen her bir süzgeç bir düşey iniş borusu ile bağlanmaktadır. Sifonik sistemde ise; çatıya yerleştirilen süzgeçler tavanda yatay kollektör boruları ile toplanıp tek bir noktadan aşağıya inen düşey iniş borusu ile birleştirilmektedir. Ayrıca bu toplama sırasında yatay hatlarda herhangi bir eğime ihtiyaç duyulmamaktadır. Hem küçük çaplı borular kullanılması hem de eğime ihtiyaç duyulmaması sebebi ile sifonik sistem mimar ve mühendislere tasarım kolaylığı sağlamaktadır. Özellikle tavan kotu ile ilgili sıkıntılar yaşanan geniş çatı alanlarında, yağmur şebekesine uzak Sifonik Sistem – Eğimsiz sifonik hatlar kalan süzgeçlerin deşarjında sifonik sistem tercih edilmektedir. Örneğin; otoparklar gibi tavan kotu düşmesinin sıkıntı yarattığı peyzaj yağmur suyu toplamasında sifonik sistem tek çözüm yoludur. Çatı alanları büyüdükçe çatılarda oluşacak yağmur yükü artmaktadır. Bu sebeple çatıya yerleştirilecek süzgeç ihtiyacı da artmaktadır. Konvansiyonel yağmur sisteminde süzgeçlerden su ve hava karışımı birlikte alındığı için kapasiteleri düşüktür. Sifonik sistemde ise süzgeç başına 40L/s’ ye ye kadar yükselen debilerde yağmur suyu toplamak mümkündür. Bu sayede sifonik sistemin; çatıda daha az süzgeç ve daha az delik ihtiyacı olmaktadır. Çatıda daha az delik olması su izolasyonu açısından da çok önemlidir. 50 Makale SU İZOLASYONU TİPİNE GÖRE SİFONİK SÜZGEÇ TİPLERİ DEĞİŞMEKTEDİR. BİTÜM İZOLASYONA GÖRE MEMBRAN İZOLASYONA GÖRE METAL DEREYE GÖRE Sifonik sistemin diğer en önemli avantajlarından biri de iniş sayısı daha az olduğu için bina etrafı ve içerisindeki kazı ihtiyacının azalmasıdır. Konvansiyonel sistemde çatıdaki her bir süzgeçten inecek düşey hatlar fabrika içerisinde oluşturulacak alt yapı toplamalarına bağlanacaktır. Fabrika içerisinde kullanılacak küçük rögarlar ve alt yapı hatları; ciddi miktarda kazı, yataklama ve hafriyat giderleri meydana getirmektedir. Sifonik sistemde ise fabrika veya bina içerisinde düşey iniş olmadığı için; yapı içerisinde yatay alt yapı toplamaları veya rögarlara ihtiyaç olmamaktadır. Bu işletmeyi hem kazı maliyetinden hem de alt yapıda kullanılacak yatay alt yapı boru ve rögar maliyetinin yanı sıra işçilik maliyetinden de kurtarmış olacaktır. Ayrıca fabrika içerisine döşenen yatay alt yapı hatları ve alt yapı içerisindeki rögarlarda zamanla meydana gelen tıkanma ve çökmeler işletmelerde ciddi sıkıntılar doğurmaktadır. Tıkanan alt yapı sebebi ile yağmur suları şebekeye ulaşamayıp fabrika zemininde yükselmektedir. Bu da fabrika içerisindeki ekipman ve iş makinelerine zarar verebilmektedir. Sadece bu sebepten ötürü fabrikalar mevcut kurulu konvansiyonel yağmur tesisatlarından vazgeçmekte ve sifonik sistemle yağmur inişini bina dışına taşımaktadır. Konvansiyonel sistemde yağmur inişlerinin tıkanması sıklıkla yaşanan bir durumdur. Konvansiyonel sistemde yağmur suyu taşıma hızı 1-3m/s hız ile gerçekleşmektedir. Bu sebeple çatıdan taşınan pislik ve çamurlar boruların çeperlerine yapışmakta ve akış kesitini d oldurmaktadır. Su hızı kiri uzaklaştırmak için yeterli değildir. Sifonik sistemde ise su hızları 3-6m/s gibi yüksek değerlerde olduğu için; sifonik sistemin kendi kendisini temizleme özelliği bulunmaktadır. Bu sebeple de bakım giderleri düşüktür. Binanın bulunduğu bölgeye göre yılda 2-4 kez arasında çatıya çıkılıp, süzgeç etrafında biriken yaprak, tüy gibi kirlerin temizlenmesi yeterli olacaktır. Sonuç olarak sifonik sistemde konvansiyonel sisteme göre boru çapları daha küçük ve boru metrajı daha azdır. Ayrıca daha az rögar ihtiyacı, alt yapı borulaması ve izolasyon ihtiyacı sunarken, süzgeç sayısını ciddi oranda düşürmektedir. Buna ek olarak daha az karot işi, daha az kazı, daha az hafriyat ve daha az bakım gideri ile sifonik sistem bilinenin aksine pahalı bir sistem olmamakta , tam aksine sağladığı tasarım kolaylığı sebebi Konvansiyonel olarak çalışan ve düşük su hız sebebi ile ile projelerde vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelmektedir. tıkanmış bir çatı süzgeci 52 Teknoklima Haluk TOSUN İç Anadolu Bölge Müdürü Makale Kurumlarda HP/HR - VRF kullanımı VRF sistemin dünyada ki kullanım geçmişi 20 yıllık bir süreç olmasına rağmen sunduğu birçok avantaj, günümüzde kurumlarca yeterince iyi değerlendirmediği, kullanım konusunda hala sektörün çok yol alması gerektiğini gözlemliyoruz. Toki, SGK, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı gibi fazla İnşaat yapan kurumlar VRF kullanımını oldukça başarılı şekilde uyguladıklarını ve 2 borulu sistem tercih ettiklerini görüyoruz. Son birkaç yıldır devam eden bu değişim, henüz üç borulu sistemin önünü açmadı. HR/VRF sistemler, oteller, konutlar ve özel şirketler tarafından tercihen ediliyor olması, kurumlar açısından yatırım maliyeti olarak algılanıyor. Avantajlar, yatırımcı açısından otomasyon ile işletme kolaylığı, atık ısının başka bir birimde farklı ısı ihtiyacı için kullanılması, yaz aylarında iç üniteler soğutmada çalıştığında dönüş ısısının sıcak su ihtiyacı için kullanılabileceği keşfedilmedi. Mevsim geçişleri olan ilkbahar ve sonbahar da, Doğu cephelerde ısıtmaya, Batı cephelerde soğutma ihtiyacı olduğu yeni fark ediliyor. Taze hava ihtiyacının hala klasik pencere açılarak sağlanıyor olması, gelecek için yöneleceğimiz bir klima santral pazarı olduğunu gösteriyor.Sistem Klimalarının Sağladığı avantajlar dikkate alındığında performans ve enerji konusunda ki verimliliği ön plana çıkacağı gibi, DX batarya ile Klima santrali ve ısı geri kazanımlı uygulamalarda başarılı olduğu ve yaygınlaşıyor olması memnuniyet verici. Proje aşamasından başlayan, uygulama ve kullanım süreci değerlendirecek olursak. SAMSUNG DVM-S, VRF sistemler; Son kullanıcı için sunduğu DX uygulaması, otomasyon kolaylığı, sıcak su temini, geniş ve her projeye uygun ürün gam’ı ve sıfırın altında ısısal ortamlarda sağladığı performans ile yatırımcının ihtiyaç duyacağı dış ünitelerden kaynaklanan alan yaratma, hızlı rejim sağlama ve uzaktan erişim imkânı sunmaktadır. SAMSUNG DVM S, VRF sistemleri, sektörde sağladığı yüksek EER ve COP değerleri ile sahil bölgeleri ve karasal iklimlerin hâkim olduğu bölgelerin tamamında, Isıtma ve Soğutma için kullanılabileceğini, statik ısıtma çözümlerini ortadan kaldıracağı görüşü yaygınlaşmaktadır. Başkent Ankara’da devam eden OTONOMİ projesi ve Kayseri ilinde devam eden OFİSİM KAYSERİ projeleri 2 borulu VRF sistem çözümlerine en iyi örnekler olacaktır. Kurumsal çözüm konusunda; projeden, uygulama, satış ve satış sonrası servis hizmetini Türkiye genelinde 60 yetkili servisi ile öncülük yapan bir şirket olan TEKNOKLİMA; SAMSUNG ile 12 yıllık işbirliği ile sektörün en uzun sürecine imza atmış durumda. Teknoklima bu süreç ve gelecekte santral pazarının büyüyeceği düşüncesi ile BOREAS KLİMA SANTRALİ üretimi ile ürün gamını da çeşitlendirerek büyütmektedir. 1.000 m3 ile 100.000 m3 arasında kapasitelerde üretimi gerçekleştirilen santraller sektörün yeni nefesi olacaktır. 54 Ulus Yapı Genel Müdürü Okan SEVER Makine Yüksek Mühendisi Makale Tesisatlarda akustik önlemler TESİSATLARDA ASHRAE (American Society of Heating, Refrigerating and Air-Conditining Engineers) alınması gereken önlemleri ve yalıtım yöntemlerini HVAC uygulamaları kitabının 48. bölümünde açıklamıştır (HVAC Applications Ch.48 Noise and Vibration Control, ASHRAE Inc. 2011). Ekipmanlara izolatör seçimlerinde ve akustik önlemlerde edinilen deneyimlerden yararlanılarak hazırlanan bu bölüm prensip detaylar ve talimatlar içerdiğinden akustik ve titreşim yalıtımı açısından son derece yararlı bir kaynaktır Şekil 2. Örnek yüzer kolon hesabı A B C Şekil 1. Kolon sistemleri A: Omega kolon B: Kompanzatör uygulaması C: Yüzer Kolon Ekipmanlardan yayılan titreşim eğer önlem alınmazsa tesisatlar aracılığıyla bina içerisinde uzak mesafeler kat ederek havaya ses olarak iletilir. Bunun önüne geçmek için ekipmana giriş ve çıkışlarda 15m mesafelerde tesisatlara titreşim yalıtımı yapılmalıdır. Bu yalıtım mekanik oda ve ekipman mahallerinde yüzer sistemler olarak anılır ve şaft içi kolon tesisatında yüzer kolon olarak adlandırılır. İki sistem arasındaki temel farklılık yüzer kolon sistemlerinde genleşmeye bağlı olarak uzama miktarlarının yaylar üzerindeki etkilerini göz önünde tutarak hesaplamaların yapılması gerekmesidir. 56 Şekil 3. Tümden yüzer sistem İnşai ve mimari önlemler Günümüzde birçok bina kalabalık caddelere, tren veya metro güzergahlarına çok yakın inşaa edilmektedir, bu çevre şartları nedeniyle oluşan titreşim ve gürültüyü aranan konfor şartına göre azaltmak gerekecektir. Televizyon stüdyoları, tiyatrolar, kayıt stüdyoları gibi mahallerde gürültü kriteri (noise criterion) derecesini en düşük seviyelere indirgemek ve titreşimi yok etmek için yüzer odalar adı altında sistemler uygulanır. Şekil 4. Yüzer döşeme Makale Yüzer döşeme ve/veya tavanları destekleyen izolatörün frekansı genellikle bir mimar veya akustik danışman tarafından giriş frekansına bağlı olarak belirlenir. Kauçuk izolatörler 30 Hz. üzeri titreşimler için idealdir. Titreşim genliğinin yüksek olması veya frekansın 20 Hz. ‘den düşük olduğu ortamlarda en doğru çözüm çelik yaylı izolatörlerin kullanılması olacaktır. Yaylı izolatörler için gereken çökme miktarı giriş frekansına bağlıdır. Çoğu yaylı yüzer döşeme çalışmalarında 4.5 ile 3.6 Hz. frekans aralığını elde edebilmek için 13 mm (0.5”) ile 19 mm (0.75”) arasında bir çökme sağlanmalıdır. Spor salonları, restoran mutfakları gibi şiddetli darbelerin olacağı düşünülen yerlerde yaylı izolator kullanılması gerekir. Titreşim yalıtımı, akustik yalıtım, sismik koruma ve betonarme kaideler Ekipman kaideleri titreşim ve ses izolasyonu sağlamamakla beraber ağır betonarme kaideler frekans genliğini azaltarak çevreye daha az rahatsız edici gürültü iletilmesinde yardımcı olur. Kaide tasarımları yapılırken mutlaka sismik önlemler göz önünde tutulmalıdır. Çünkü ekipmanı ana yapıya bağlayan en önemli araç olan dübellerin kaide kenarına olan mesafesi sismik tasarımlarda büyük önem taşır. Şekil 5. Örnek yüzer oda detayı Yüzer oda sistemleri genel olarak yüksek katlı binalardaki makine odasında bulunan cihazlardan çıkan sesi gidermek için kullanılır. Bu sitem ayrıca uçak gürültüsü için de koruma sağlar. Bu tip uygulamalarda hava ortamında iletilen sesin yalıtımı birincil önceliktir ve kauçuk izolatörler ilk tercihtir. En düşük duyulabilir ses 25 hz’den başlar, bu sebeple daha büyük çökmeye sahip izolatörlere gerek yoktur. Daha pahalı bir çözüm olarak kauçuk ile kombine yaylı izolatörler de başarılı bir yalıtım sağlarlar. Yüzer odanın doğal frekansı bir ekipmanın titreşim yalıtımını sağlayamayacak kadar yüksek olduğundan dolayı sitemin tek işlevi hava ile iletilen sesi yalıtmaktır. Yüzer odadaki ekipmanların titreşim yalıtımı uygun izolatörler ile yapılmalıdır. AHSRAE yüzer oda tasarımlarında ağır ekipmanların yüzer döşemeye oturtulmamasını, bunun yerine döşemeden çıkılan kaideye direk bağlanması gerektiğini belirtir. Ağır ekipmanlar altlarındaki kauçuk izolatörlerde aşırı çökmeye sebep olacağı için yüzer döşemeye oturtulan ekipmanların altlarındaki bölgelere uygun izolatörle seçilerek aralıklar sıklaştırılmalı ve projeler mutlaka ağırlık dağılımı göz önüne alınarak yapılmalıdır. 58 Şekil 6. Betonarme kaidelerde dikkat edilmesi gerekenler Makale Sismik, titreşim ve akustik izolasyonu için yapılan tasarımlar birbirleriyle koordinasyon içinde olmalı ve uzmanlar tarafından yürütülmelidir. Bütün bu tasarımlar tek bir detayda uygulama projesi olarak bir araya getirilmelidir. ASHRAE bölüm 48 ve mekanik odası ses izolasyonu Genel hususlar: • Akustik ve titreşim yalıtımı konuları mekanik tasarımcının kontrolünde olmaldır. • Mekanik odalar mümkün olduğunca ortak kullanım mahallerinden uzak tutulmalıdır. • Tesisat mahalleri mümkünse toprak altında kalan bodrum katlarda ve hatta ayrı yapılarda yer almalıdır. Akustik ve titreşim izolasyonu mekanik ekipmanlarla odaklı olduğu için bu noktada mekanik tasarımcının devreye girmesi çok doğaldır. Yatırımcı ve mimari grubun isteği doğrultusunda aranan konfor şartlarına uygunluk işlevselliğin önüne geçmemelidir. Konforlu yapı gereksinimi ise göz ardı edilecek bir konu olmamalıdır. İki durumda da mekanik tasarımcının konu ile ilgili görüşü önem arz eder. Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise mekanik odalar ile yaşam mahallerinin birbirinden mümkün olduğunca uzakta konumlandırılmasıdır. Özellikle yüksek yapılardaki alan darlığı ile karşılaşılan sorunlar en büyük sorunu teşkil eder. Bu gibi durumlarda tümden yüzer sistem uygulamaları bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Tesisatlar titreşimi ve bununla birlikte sesi çok iyi ilettikleri için tesisat mahalleri bodrum katlarda konumlanmalıdır. Eğer yakınında yaşam mahali bulunuyorsa titreşim yalıtımı lüks olmaktan çıkmakta ve bir ihtiyaç halini almaktadır. Hatalar: • Çatı katında önlem alınmadan yapılan yapılan mekanik odalar • Yaşam mahallerine komşu mekanik odalar • Bina merkezlerinde şaftlara komşu mekanik odalar Özellikle residance, ofis gibi yüksek katlı binalarda en üst kattaki daireler en yüksek fiyatlı daireler olmaktadır. Böyle bir durumda çatı katında konfor düşünülmeden yerleştirilmiş mekanik odalar daire yatırımcısı tarafından son derece olumsuzdur ve yasal anlaşmazlıklar doğmaktadır. Bu ve buna benzer yanlışlıklardan yapı daha proje aşamasındayken kaçınılmalıdır. Eğer mümkün olmuyorsa titreşim/ses yalıtımı ve sismik koruma projeleri konusunda uzman kişilerce yapılmalıdır. Yaşam mahallerinde komşu mekanik odalar da yine büyük sorun olmaktadır. Özellikle otel, hastane gibi son derece yüksek konfor şartı aranan mahallerde bu 60 gibi mekanik odalardan kaçınılmalı, kaçınmak mümkün olmuyorsa uzman projecilere başvurulmalıdır. Bina merkezlerindeki mekanik odalar ve bunlara hemen bitişik şaftlar ise titreşimin tüm binaya açıldığı bir pencere olmaktadır. Tüm titreşim önlemi alınmış ekipman dahi olsa tesisata herhangi bir önlem alınmaz ise ekipmandan yayılan titreşim tesisat vasıtası ile tüm binaya yayılacaktır. Bu gibi bir uygulamadan kaçınmak mümkün olmuyorsa yüzer kolon sistemleri uzun ömürlü ve bakım ihtiyacı olmayan bir çözüm olmaktadır. Sonuç 17 Ağustos 1999 depreminden sonra ülkemizde hemen her kesimde uyanan deprem güvenliği bilinci umut vericidir. Ancak aradan geçen 10 yıldan uzun zamanda gelinen nokta, özellikle yönetmelikler açısından halen çok yetersizdir. Tesisatların deprem koruması; hataların kabul edilemeyeceği, daha da önemlisi ticarî çıkarlar uğruna temel mühendislik esaslarının göz ardı edilemeyeceği bir husustur. Unutulmamalıdır ki bir sismik koruma sistemi, standart yöntemlerle test edilemez. Böyle bir sistemin birebir gerçek testi, doğadan gelecek bir depremdir ve bu saatten sonra artık hataları düzeltilebilmesi söz konusu değildir. Bundan dolayı yapılması gerekenler; öncelikle yasal gereksinimler ve performans beklentileri doğrultusunda konusunda uzman mühendislerce sismik tasarımın yapılması, bu tasarımın ilgili tüm disiplinlerle (mekanik, elektrik, proses vs) titiz bir şekilde koordine edilmesi, bağımsız kuruluşlarca (üniversiteler, test ve sertifika kurumları vs) özel laboratuarlarda testleri yapılmış sertifikalı ürünlerin temini ve yine uzman mühendislerce doğrudan veya gözetim altında saha uygulamalarının tamamlanmasıdır. Elbette tüm bunların sağlanabilmesi için en başta yasal yükümlülüklerin çok iyi tanımlanmış olması gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde yürürlükte olan son derece kapsamlı yönetmelikler ve standartlarla karşılaştırıldığında ülkemizde geçerli olan yönetmeliklerin yetersizliği, yukarıda bahsedilen konularda başarıya ulaşılmasının önünde ciddi bir engel teşkil etmektedir. Gerçekten de tesisat yüklenicilerinin sismik koruma konusunda ilgisizlikleri, yeterli yasal zorlamanın olmadığı durumlarda ticari çıkarların ön plana çıkmasına sebep olmaktadır. Oysa doğru bir sismik koruma uygulamasının ilk adımı yönetmelik seçimi olmalıdır (Şekil 7). Şekil 7. Sismik korumanın tasarım ve uygulama aşamaları Makale Direkt genleşmeli klima santrallerinde soğutma çevrimi simülasyonu Üntes Klima A.Ş. Murat ÖZER Teknik Müdür Yardımcısı, Erhan BUDAK AR-GE Mühendisi, Tolga GÜLER AR-GE Mühendisi SOĞUTMA sistemi direkt genleşmeli tip olan klima santrallerinde, evaporatör ve kondenser tarafındaki havanın giriş şartlarına bağlı olarak sistemin parametreleri değişir. Burada bahsedilen parametreler, evaporasyon ve kondenzasyon sıcaklığı, soğutucu akışkan debisi, kompresörün çektiği güç, evaporatör ve kondenser kapasiteleri ile sistemin EER (Enerji Etkinlik Oranı) değeridir. Soğutma sisteminin tasarımı aşamasında bu parametrelerin nasıl değişkenlik gösterdiğinin biliniyor olması, optimum seçimlerin yapılabilmesi açısından büyük önem taşır. Parametrelerin değişimini izleyebilmek için soğutma çevriminin simüle edilmesi gerekir. Bu çalışmada %100 taze havalı olan bir klima santralinin soğutma çevrimi 63 farklı giriş havası şartında simüle edilmiştir. Simülasyonlar sonucunda elde edilen parametreler, kuru ve yaş termometre sıcaklıklarına göre analiz edilmiştir. Bununla birlikte, referans olarak alınan bir soğutma çevrimi üzerinde, ana ekipmanlardaki (evaporatör, kondenser ve kompresör) değişimlerin sistem parametrelerine olan etkileri de incelenmiştir. Bu aşamada oluşturulan 99 adet veri takımı ile sistem simülasyonları yapılmış ve çıkan sonuçlar analiz edilmiştir. Yüksek EER değerine sahip sistemlerin tasarımı için yöntemler sunulmuş ve soğutma çevrimi simülasyonu yapılmadan bazı kabullere göre yapılan tasarımların olumsuzlukları anlatılmıştır. Anahtar Kelimeler: Soğutma çevrimi simülasyonu, soğutma çevrimi parametreleri, direkt genleşmeli klima santrali, evaporasyon sıcaklığı, kondenzasyon sıcaklığı, EER. akışkan debisinin ve kapasitelerin nasıl değişeceğidir. Bu belirsizliklerin teorik olarak hesaplanması çok zaman aldığından ve birçok seçim programıyla karşılaştırmalı olarak çalışılması gerektiğinden ana komponentlerin seçimleri belirli kabullere göre yapılır. Genel olarak evaporasyon 7 oC, kondenzasyon ise 45-50 oC olarak kabul edilir ve seçimler bu doğrultuda yapılır. Ancak, gerçek evaporasyon ve kondenzasyon sıcaklıklarını hesapladığımızda aslında çıkan değerlerin yapılan kabullerden çok farklı olduğu görülmektedir. Bu fark ihtiyaçtan daha büyük veya daha küçük sistemlerin kurulmasına sebep olur. Tüm bunlar ilk yatırım ve işletme maliyetlerinin yüksek olmasına veya istenen konfor şartlarının sağlanamamasına neden olur. Yukarıda bahsedilen hesaplamaların hızlıca ve doğru bir şekilde yapılabilmesi amacıyla bir simülasyon programı yazılmıştır. Bu sayede ana ekipmanları (evaporatör, kondenser ve kompresör) belirlenmiş olan bir soğutma çevriminde hava giriş şartlarını da belirlendiğimizde sistemin parametrelerini tanımlayan değerler elde edilebilmektedir. 2. Analizi yapılan soğutma sistemleri Analizi yapılan %100 taze havalı direkt genleşmeli klima santralinin soğutma tarafı teknik özellikleri Tablo1’de verilmiştir. 1. Giriş Paket tipi klima santrallerinin soğutma sisteminin ilk tasarım aşamasında veya condensing unit gibi bir dış üniteyle çalıştırılacak olan klima santralinin evaporatör seçiminde sistem parametrelerinin doğru tayin edilmesi büyük önem taşımaktadır. Soğutma sisteminin ana ekipmanlarını oluşturan evaporatör, kondenser ve kompresörün seçim kriterleri bellidir. Ancak burada belirsiz olan, giriş havası şartları veya sistemin ana ekipmanlarından herhangi biri değiştiğinde, evaporasyon ve kondenzasyon sıcaklıklarının, soğutucu 62 Evaporatör ve kondenser için giriş havası şartı olarak alınan sıcaklıklar aşağıda verilmiştir. Belirtilen her bir kuru termometre sıcaklığı, belirtilen 9 farklı yaş termometre ile eşleştirilerek 63 farklı giriş havası şartı oluşturulmuş ve 63 farklı veri takımı elde edilmiştir. Yapılan simülasyon sonucunda elde edilen parametrelerin analizi, kuru ve yaş Makale termometre sıcaklıklarına göre Şekil-1, Şekil-2, Şekil-3, Şekil-4 ve Şekil-5’te verilmiştir. Tüm analizlerde, kızgınlık 10 oC, aşırı soğutma ise 5 oC alınmıştır. Kuru termometre sıcaklıkları: 28-29-30-31-32-33-34 oC Yaş termometre sıcaklıkları: 17-18-19-20-21-22-23-24-25 oC Giriş havası kuru ve yaş termometre sıcaklıkları, klima santralinin soğutma konumunda sıklıkla çalışacağı değerlerden ve parametre değişimlerini genel olarak ifade edebilecek şekilde seçilmiştir. Ana ekipmanlardaki (evaporatör, kondenser ve kompresör) herhangi bir değişikliğin sistem parametrelerine olan etkileri de analiz edebilmek için, Tablo-2’de tanımlanan 10 farklı durum oluşturulmuştur. Her bir durum için, Tablo-2’de belirtilen değişikliğin dışındaki değerler Tablo-1’dekiyle aynı tutulmuştur. Giriş havası şartları olarak, kuru termometre sıcaklığı sabit 30 oC alınmış, yaş termometre sıcaklığı olarak ise yukarda belirtilen 9 farklı sıcaklık alınmıştır. Bu sayede Tablo-1’de tanımlanan referans durumla birlikte 99 adet veri takımı daha elde edilmiştir. Bu veri takımının analizleri ise yaş termometre sıcaklıklarına bağlı olarak Şekil-7, Şekil-8 ve Şekil-9’da verilmiştir. Kuru termometre sıcaklığı sabit tutularak değişken takımı ikiye düşürülmüştür. Şekil-1a Şekil-1b Şekil-2a Şekil-2b 64 Makale Şekil-3a Şekil-3b Şekil-4a Şekil-4b Şekil-1a’ya bakıldığında evaporasyon sıcaklığının, kuru veya yaş termometre sıcaklıklarının artmasıyla beraber yükseldiği görülmektedir. Yaş termometre sıcaklığındaki 1 oC’lik artış, kuru termometrenin 1 oC artmasına göre evaporasyon sıcaklığını daha çok yükseltmektedir. Bu durumun sebebi, giriş havası entalpisinin yaş termometrenin artmasıyla beraber yükselmesi ve evaporatör kapasitesinin artmasıdır. Sabit yaş termometre sıcaklığında kuru termometrenin artması giriş entalpisini etkilemeyeceğinden evaporasyon sıcaklığının neden yükseldiğini anlamak için Şekil-3a’ya bakmak gerekir. Burada görüldüğü üzere, kondenzasyon sıcaklığı kuru termometreye bağlı olarak ciddi bir şekilde yükselmektedir. Kondenzasyon sıcaklığındaki bu artış kompresörün yaptığı işi arttıracağından evaporasyon sıcaklığının da yükselmesine neden olmuştur. Şekil-1b ve 3b’ye bakarak evaporasyon ve kondenzasyon sıcaklıklarının giriş kuru termometre sıcaklığıyla arasındaki farkı, farklı yaş termometre sıcaklıkları için görebiliriz. Şekillerden de anlaşılacağı üzere yaş termometre sıcaklığı evaporasyon sıcaklığı 66 üzerinde, kuru termometre sıcaklığı ise kondenzasyon sıcaklığı üzerinde daha büyük etkiye sahiptir. Kapasitelere ait analiz Şekil-2a ve 4a’da verilmiştir. Evaporatör kapasitesi, kuru termometrenin artmasıyla kondenzasyon ve evaporasyon sıcaklıkları yükseldiği için düşmüştür. Kondenser kapasitesi için, Şekil-3b’ye baktığımızda kuru termometre ile kondenzasyon sıcaklığı arasındaki farkın sabit yaş termometrede çok az düştüğü, bu nedenle de kondenser kapasitesinin paralel olarak çok az düştüğü söylenebilir. 17 ve 18 oC yaş termometre çizgileri belirli bir bölgede eğrilerin genel dağılımına uymamaktadır. Diğer kısımlarda yapılan yorumlarda bu bölgedeki dağılım hariç tutulmuştur. Şekil-2b ve 4b’ye baktığımızda, giriş havası bağıl nemi %23’ün altına düşünce, evaporasyon ve kondenzasyon sıcaklıkları yükselme ivmesini arttırmış ve düşme eğilimindeki kapasiteler artmaya başlamıştır. Bu değişkenliğin nedeni, seçilen evaporatörün bu sıcaklıklarda sadece duyulur soğutma yapıyor olmasıdır. Diğer bölgelerde by-pass faktörü 0,30 ile 0,40 arasında değişirken, bu bölgelerde 0,22’lere düşmüş ve batarya verimliliği artmıştır. Makale Şekil-5a Şekil-5b Şekil-6a Şekil-6b Şekil-7a Şekil-7b Evaporatör kapasitesinin kuru termometre sıcaklığı yükselirken azaldığı, yaş termometre sıcaklığı yükselirken ise arttığı Şekil-2a’da görülmektedir. Bu durumun sebebi sabit kuru termometre sıcaklığında yaş termometre sıcaklığı yükselirken giriş havası entalpisinin artması ve 68 soğutma sırasında daha fazla gizli ısının açığa çıkmasıdır [1]. Sistemin enerji etkinlik oranlarının analizleri Şekil-5a ve 5b’de verilmiştir. Giriş yaş termometre sıcaklığının artması kompresörde çekilen gücü arttırmasına rağmen Makale Şekil-8a Şekil-8b Şekil-9a Şekil-9b evaporatör kapasitesinin daha büyük oranlarda artmasından dolayı EER değeri artmıştır. Kuru termometre sıcaklığının artması ise kompresörde yapılan işi arttırmış ve evaporatör kapasitesini düşürmüştür. Dolayısıyla EER değeri kuru termometrenin yükselmesiyle düşmüştür. Genel olarak kondenzasyon ve evaporasyon sıcaklıkları birbirlerine ne kadar yakınsa EER değeri o kadar yüksektir [2]. Evaporasyon sıcaklığının değişiminde kompresör ve evaporatörde yapılan değişikliklerin daha etken olduğunu Şekil-6a ve Şekil-6b’ye baktığımızda görmekteyiz. Bu durum paralel olarak akışkan debisinde de hissedilir. Aynı şekilde Şekil-7a ve 7b’ye baktığımızda kondenzasyon sıcaklığının kompresör ve kondenserde yapılan değişikliklerle daha çok ilgili olduğunu görmekteyiz. Ancak, evaporasyon veya kondenzasyon sıcaklıkları için, kompresördeki değişim, evaporatör veya kondenserdeki değişime göre zıt tepki vermektedir. Örneğin, kompresör küçültülürken evaporasyon sıcaklığı artar, evaporatör küçültülürken evaporasyon sıcaklığı azalır. Veya kompresör büyütüldüğünde kondenzasyon sıcaklığı artarken, kondenserdeki büyüme kondenzasyonu 70 düşürmektedir. Şekil-8a ve 8b’ye bakıldığında evaporatör kapasitesinin, kondenser, evaporatör ve kompresör tarafında yapılan tüm küçültmelere düşme yönünde tepki verdiği görülür. Tersi durumlarda ise evaporatör kapasitesinin arttığı gözlenmektedir. Kondenser hava debisindeki ve ısı transfer alanındaki yapılan büyütme ve küçültmelerin evaporatör kapasitesine ve dolayısıyla soğutucu akışkan debisine çok etki etmemektedir. Aynı değişimlerin evaporatör üzerinde yapıldığı durumlarda ise etkinin daha fazla olduğu görülmüştür. Şekil-9a ve 9b’de görüldüğü üzere EER’yi yükselten tek durum kompresörün küçülmesidir, benzer şekilde EER’yi düşüren tek durum kompresörün büyümesidir. Yukarıdaki şekillerde verilen analizlerin küçük bir özeti Tablo-3’te şematik olarak verilmiştir. Bu tabloda parametrelerin durumu genel olarak değerlendirilmiştir. Daha detaylı sonuçlar elde etmek için şekiller üzerinde yorum yapılmalıdır. Ancak, Tablo-3 de bizlere genel olarak parametrelerin neye nasıl tepki verdiğini anlatmaktadır. Makale Not: Yukarıdaki tabloda yer alan ↑ işareti değişkenin yükselmesi / artması; ↓ işareti azalması / düşmesi; işareti çok az yükselmesi / artması; işareti ise çok az azalması / düşmesi anlamında kullanılmıştır. 4. Sonuçlar Kondenser bataryası giriş havasının kuru termometre sıcaklığındaki 1 birimlik değişim, evaporatör bataryasındaki 1 birimlik değişime göre sistem üzerinde daha çok etkendir. Yaş termometre sıcaklığı için ise tersi geçerlidir. Tahminlere dayalı yapılan hesaplamalarda evaporasyon ve kondenzasyon sıcaklıkları tayin edilirken sadece kuru termometre sıcaklığına değil yaş termometre sıcaklığına da bakılması gerekir. Giriş yaş termometre sıcaklığındaki yükselme EER değerini yükseltirken, kuru termometre sıcaklığındaki yükselme EER değerinin düşmesine sebep olur. Analizi yapılan soğutma sisteminde giriş havası bağıl nemi %23’ün altına düşünce sadece duyulur soğutma gerçekleştiği için, ıslak bölgede 0,30 ila 0,40 aralığında değişen by-pass faktörü değeri 0,22’lere düşmüş ve batarya verimliliği artmıştır. Yani soğutucu bataryadan etkilenmeden çıkan havanın oranı %22’lere düşmüş, bu nedenle de evaporatör kapasiteleri bu bölgede kuru termometrenin yükselmesiyle beraber artmıştır [3]. Genel olarak yaş termometre sıcaklığındaki veya evaporatörde yapılan herhangi bir yükselme tüm parametrelerin yükselmesine / artmasına neden olur. Tüm yükselme veya artma yönündeki değişimlerden sadece kondenser tarafında yapılan değişiklikler kondenzasyon sıcaklığını ve akışkan debisini düşürür. Tüm yükselme veya artma yönündeki değişimlerden sadece kuru termometre sıcaklığının yükselmesi, evaporatör ve kondenser kapasitesini düşürür. Tablo-3’te belirtilen değişkenlerden sadece evaporatör ve kondenser ısı transfer alanı ile kompresörün değişimi tasarımcının kontrolü altındadır. Sadece bu üç değişkeni dikkate aldığımızda EER değerini 72 yükseltmek için kondenserin büyük veya kompresörün küçük seçilmesi daha uygun olacaktır. Kompresördeki büyüme sadece evaporasyon sıcaklığını ve EER değerini düşürürken, diğer tüm parametrelerin artmasına neden olur. Evaporatör ısı transfer alanının artması evaporasyon sıcaklığını yükselterek emiş basıncının yükselmesine ve akışkan debisinin artmasına neden olurken, kondenser ısı transfer alanının artması kondenzasyon sıcaklığını düşürerek genleşme vanasına daha soğuk gazın ulaşmasına ve basma basıncını düşürerek kompresörde yapılan işin azalmasına, bu sayede de EER’nin yükselmesine neden olmuştur [4]. Soğutma sistemi tasarımı yapılırken kullanılan simülasyon programı sayesinde hava giriş sıcaklıklarına bağlı olarak sistem parametrelerinin gerçek değerleri hızlıca hesaplanabilmektedir. Bu da evaporatör, kondenser ve kompresör seçimlerinin en optimum şekilde yapılabilmesini sağlar. Analizi yapılan soğutma sistemi klasik yöntemle, 7 oC evaporasyon ve 48 oC kondenzasyon sıcaklığıyla seçilseydi, hava giriş şartlarına bağlı olarak ilk yatırım maliyeti %5 daha fazla veya soğutma kapasitesi %25 daha düşük olacaktı. Kaynaklar [1] Özer, M., “Bir ameliyathane klima santrali tasarımı, termodinamik testleri ve analizi”, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 98 (2007). [2] Stoecker, W. F., “Refrigerant properties, refrigeration cycles and SI units”, Industrial Refrigeration Handbook 1st ed., McGraw-Hill, New York, 2.59-2.60 (1998). [3] ASHRAE, “Air cooling and dehumidifying coils”, 2000 HVAC Systems and Equipment ASHRAE Handbook (SI), ASHRAE, Atlanta, 21.8 (2000). [4] Trott, A. R., Welch, T., “The refrigeration cycle”, Refrigeration and Air-Conditioning 3rd ed., Butterworth-Heinemann, Oxford, 19 (2000). Makale IES virtual environment ile enerji modellemesi yaklaşımı Merve MERMERTAŞ - Çevre Mühendisi ERKE Sürdürülebilir Bina Tasarım Danışmanlık Günümüzde yüksek enerji verimli ve düşük emisyonlu binalar inşa etmenin önemi giderek artarken nasıl tasarlanabileceğine dair fikirler de paralelinde gelişiyor. Bu ilerleme sürecinde LEED ve BREAM gibi yeşil bina derecelendirme sistemleri yol gösterici ancak binanın enerji performansını değerlendirip projeye uygun tasarruf stratejilerini geliştirebilmek bizim elimizde. Bu sebeple, gerekli olan modelleme çalışmalarının eksiksiz ve verimli bir şekilde yapılmasına olanak verecek yazılımlarla çalışmak, doğru sonuçlar elde etmede ve stratejilerin geliştirilmesinde büyük öneme sahip. SON zamanlarda, dünyadaki öncü sürdürülebilir tasarım uzmanları tarafından kullanılan IESVE, entegre analiz araçlarının yenilikçi, ödüllü ve derinlemesine programlar grubu tanımıyla karşımıza çıkıyor. Bu yazılım, binanın tasarım ve işletme süreçlerindeki enerji verimliliğini test ederek yüksek enerji verimli ve çevreye duyarlı binalar tasarlanmasında gerekli olan tüm analiz araçlarını içerecek şekilde hazırlanmış. Ayrıca, kullanıcıların farklı seçenekleri test etme ihtiyaçlarını karşılayarak en uygun pasif çözümlerin geliştirilmesine olanak sağlıyor. İçeriğinde geliştirilen enerji modellemesi, gün ışığı modellemesi, CO2 emisyonları, bina yaşam döngüsü analizleri, CFD analizleri, yangın kaçış senaryoları, bina sakinlerinin konforu gibi modüller sayesinde bina birçok yönden analiz edilebiliyor. Yani sürdürülebilir yeşil bir binanın tasarlanmasında görev alan tüm disiplinleri düşünerek geliştirilmiş. Analiz araçlarının tümü merkezi, entegre bir veri modelini paylaşarak defalarca model oluşturulmasına gerek kalmadan, tek bir model üzerinde düzenleme yapılabilmesini sağlıyor. Böylece, bina üzerinde çalışacak olan kişilere ortak bir model üzerinden ilerleyebilme kolaylığı sunarak zamandan kazanç sağlanıyor. Diğer BIM anlayışıyla geliştirilen SketchUp, Revit, Trelligence, gbXML, Vectorworks Architect, Trimble Plancal gibi programlar ile bağlantı kurabiliyor olması ise büyük avantaj. Bu özelliği, bina modelinin başka bir programdan alınması veya yazılım içerisindeki ModelIT de tasarlayabilme özgürlüğü tanıyor. Binanın termal simülasyonu için geliştirilmiş olan Apeche modülü sayesinde binanın enerji modellemesi yapılarak enerji verimliliği ölçülebiliyor. Bu modülün diğer solar, günışığı, termal ve havalandırma simülasyonu yapan analiz araçları ile bağlantılı olması sayesinde istenilen değişken ve zaman aralığına göre sonuçlar alınabiliyor. Mesela pazartesi günü öğlene kadar koşullandırılmış mahalinizdeki CO2 miktarı ya da bina dışında oluşan termal yüke göre solar panelinizin verimliliği vb. IESVE, belirlenen değişken ve zaman aralığında ileri düzey termal sonuçlar alınabilmesi için ısı transferi hesabı üzerine gerekli olan tüm matematiksel modelleri baz alarak çalışıyor (termal kondüksiyon ve birikim, iç/dış konveksiyon, uzun dalga 74 Makale ışınımı, mekanik basınçlar vb.) Bu sayede model doğru oluşturulduğu takdirde gerçek ile birebir sonuçlar alınıyor. Sistemler modellenirken ya yazılım içinde var olan sistemlerden seçiliyor ya da kendi ihtiyacınıza göre sistem oluşturulabiliyor. Ve İhtiyacınıza göre oluşturduğunuz her sistem sonraki projelerde kullanılımak üzere kayıt edilebiliyor. Sistemler içerisinde tanımlanabilen bazı mekanik elemanlar; Boiler, ısı pompaları, chiller, soğutma sistemleri, su taraflı ekonomizörler, hava ısıtmalı ve soğutmalı serpantinler, sprey ve buhar enjeksiyonlu nemlendirici üniteleri, ısı geri kazanım cihazları, fanlar, soğutulmuş tavanlar, radyatörler, bazı belirlenmiş üreticilerin ürünleri ve daha fazlası… IES<VE>, modelleme kalitesini arttıran detaylı HVAC analiz araçlarını içermesi, görsel kalitesi yüksek grafik çözümlemeleri , bina sistemlerinin optimizasyonu gibi projenin en başından itibaren verimli enerji kontrol stratejilerinin geliştirilmesine olanak sağlayan modülleri sayesinde ileride diğer enerji modellemesi yapan programların yerine geçecekmiş duruyor… 76 Çiğdem TAŞ B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı İş güvenliği İnşaat sektöründe iş kazaları ÜLKEMİZDE iş kazaları ve meslek hastalıkları uzun yıllardır birçok işçinin hastalanmasına, yaralanmasına, sakat kalmasına ve hatta hayatlarını kaybetmesine yol açmaktadır. Bu olayların yaşandığı sektörlerin başında ise inşaat sektörü yer almaktadır. Bunun en önemli sebepleri, inşaat sektörünün kendine özgü çalışma şartlarının olması, bu sektörde kalifiye eleman yetersizliği, yeterli denetimlerin yapılmaması sayılabilir. İnşaat sektörünün diğer sektörlerden farklı olmasının başlıca nedenleri ise, her projenin birbirinden farklı olması ve bu yüzden her projede değişik çalışma koşulları ve farklı risklerle karşı karşıya kalınması, çalışanların endüstri sektöründeki gibi tek bir fabrikada çalışma imkânı bulamadıkları için sürekli olarak farklı risklerle karşı karşıya kalması, tehlikeli ve kendi içinde birçok risk içeren faaliyetlerden oluşan bir sektör olmasıdır. İnşaat sektörü, aynı anda farklı riskleri içinde barındıran, farklı işlerin yapıldığı bir sektördür. İnşaat işlerinde tüm çalışanların birbirleriyle koordinasyon içinde çalışması ve yaptıkları iş ile ilgili ve diğer çalışanların yaptığı işlerle ilgili farkındalığının olması gerekmektedir. İşte bu nedenlerden dolayı, inşaat sektörü diğer sektörlere göre daha fazla risk altındadır ve iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak hayli güç ve karmaşıktır. Ancak bu demek değildir ki inşaat sektöründe kazalar kaçınılmazdır. Bugün dünyada yaklaşık 3 milyar işgücü vardır ve her gün yaklaşık 1 milyon iş kazası gerçekleşmektedir. Her 15 saniyede bir, 160 işçi iş kazası geçirmektedir ve her 15 saniyede bir, bir işçi iş kazası ya da meslek hastalığı sebebiyle ölmektedir. ILO’ya göre tüm dünyada istihdam açısından önemli bir yer tutan inşaat sektöründe oldukça yüksek sayılarda iş kazası yaşanmaktadır. ILO rakamlarına göre tüm dünyada inşaat sektöründe her yıl 60.000 ölümcül kaza yaşanmakta ve buna göre her 10 dakikada bir kişi bu şekilde is kazası sonucu yaşamını yitirmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de bir yılda gerçekleşen tüm iş kazalarının %10’u, sürekli iş göremezliklerin %25’i ve ölümlü iş kazalarının %34’ü inşaat işlerinde gerçekleşmektedir. İnşaat sektöründe gerçekleşen iş kazalarının yaklaşık %4’ü ise ölümle sonuçlanmaktadır. İnşaat sektöründe 2012 yılında 4.511 iş kazası meydana gelmiştir. Ölümlü iş kazası oranlarının sıralamasında inşaat sektörü toplamda %25 ile ilk sırada yer almaktadır. Tüm bu veriler ışığında ayrıntılı istatistik ve muhasebe kayıtları tutulmasıyla, iş kazalarında oluşan maddi kayıplar hesaplanabilir. Ancak iş kazası sonucunda işçi, işçinin ailesi ve işçinin arkadaşları üzerinde oluşan psikolojik durumdan kaynaklanan manevi kayıplar hesaplanamaz. Bu nedenle iş kazalarının önlenmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. 78 İş kazalarının oluş nedenleri; Doğrudan nedenler; Zehirleyici, patlayıcı gaz, toz vb. tehlikeli maddeler ile mekaniksel, elektriksel, kimyasal gibi yüksek enerji kaynaklarının ve radyasyonun yol açtığı nedenlerdir. Dolaylı nedenler; Gerekli emniyet önlemleri alınmaksızın yapılan çalışma koşulları, ekipmanın hatalı ya da uygunsuz kullanımı, ekipmanın bakım ve onarımının zamanında yapılmaması, alet ve makinelerin zamanında kullanılmaması, koruyucu malzemelerin kullanılmaması gibi nedenlerin yol açtığı durumlardır. Yönetimin iş güvenliği politikası ve uygulamalarına bakış açısı (iş güvenliğine verdiği önem, üretim-iş güvenliği hedefi, sorumluluk ve yetkinin dağıtılması, eğitim, uygun ve yeterli kontrol vb.) “İşveren iş sağlığı ve güvenliği üzerine her zaman sorumludur. İşveren çalışanını sürekli denetlemeli ve çalışanlarını sağlık ve güvenlik adına kontrol edebilmelidir. Doğru güvenlik kültürü oluşturulması kazaları yüzde 50 azaltır. Güvenlik kültürünün ilk basamağı ‘yönetimin taahhüdü’dür. Çalışanın yetenek, eğitim, motivasyon, fiziksel ve zihinsel yeterlilik, bireysel dikkatlilik ve performansı da kaza nedenlerinde etkili olmaktadır. Kaza nedenlerine etki eden bir diğer faktör ise çevresel faktörlerdir. Bunlar sıcaklık, nem, basınç, toz, gaz, buhar, gürültü, aydınlatma vb. sayılabilir. Tüm bu nedenler göz önüne alındığında inşaat sektöründe doğru güvenlik kültürünün oluşturulması, risklerle kaynağında mücadele edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması, kişisel koruma önlemlerinden önce toplu koruma önlemlerine öncelik verilmesi, yeterli kontrollerin yapılması, işçiye görev verirken, işçinin sağlık ve güvenlik yönünden uygunluğunun göz önüne alınması, çalışanların yeterli bilinç düzeyine ulaşmalarının sağlanması kazaların önlenmesinde etkili olmaktadır. Tüm bu nedenler incelendiğinde, tüm sektörlerde olduğu gibi inşaat sektöründe de iş kazalarının oluşmasındaki asıl neden ise, iş sağlığı ve güvenliği konusunda yapılacak düzenlemeler için gerekli harcamaların yapılmamasıyla maliyeti azaltarak daha fazla kâr elde edileceği düşüncesidir. Ancak unutulmaması gereken en önemli gerçek, iş kazalarını önlemek için yapılacak her türlü güvenlik harcaması ve yatırımın, iş kazası meydana geldikten sonra ortaya çıkan dolaylı ve dolaysız maliyetlerden daha az olmasıdır. Ülke genelinde oluşturulacak güvenlik bilinci ile bu önyargılarımızı yıkmadığımız sürece daha çok kazalı günler bizi beklemektedir. Kazasız günler dileğiyle, Hayata dair Yer zünde 20.000 g n Vizyon tarihi: 19 Eylül 2014 Oyuncular: Nick Cave 20.000 gün yaşayan biri kaç yaşındadır? Görsel sanatçılar Iain Forsyth ve Jane Pollard, çektikleri bu ilk uzun metrajlı filmde kurmacayla gerçekliği birleştirerek uluslararası kültür ikonu, müzisyen ve senarist, bu dünyaya gelmiş en ilginç sanatçılardan Nick Cave’in 24 saatini anlatıyorlar. Nick Cave’in hem konu hem de başrol olduğu film, sanatsal yaratım sürecine mahrem bir bakış atarken aynı zamanda bu dünyada yaşadığımız süreyi iyi kullanıp kullanmadığımızı sorgulamamızı da istiyor. Tim’ de Grace of Monaco Blues Brothers gecesi Vizyon tarihi: 19 Eylül 2014 Oyuncular: Nicole Kidman , Tim Roth , Milo Ventimiglia , Paz Vega , Frank Langella Hollywood’daki tüm şöhretini ve kariyerini bir kenara bırakarak Monaco Prensi Rainier ile evlenen Grace Kelly’nin Prenses Grace olarak sürdürdüğü yaşamının öyküsü. Filmin yönetmeni, Kaldırım Serçesi filmiyle biyografi filmlerindeki başarısını ispat etmiş olan Olivier Dahan. Prenses Grace rolünde ise Avustralyalı Oscarlı yıldız Nicole Kidman’ı izleyeceğiz. Adalet 2014 Vizyon tarihi: 26 Eylül Moretz , Haley ngton , Chloë Grace shi Wa l Oyuncular: Denze , Marton Csokas Bennett , Bill Pullman ölüm hazırlayarak ck Ops askeridir. Sahte bir Robert McCall eski bir Bla anlarının keyfini zam ilik ekl Robert McCall, em an lay baş aya am yaş Boston’da edir. Kurtarması kızı kurtarması gerekmekt bir e ind ism i Ter n, ırke çıkart karşıya gelecektir. mafyasıyla birlikte karşı Rus en ünd yüz kız iği ekt ger 79 gezgin Mimar Antoni Gaudi’nin şehri Barcelo na İspanya’nın en büyük şehirlerinden biri olan Barselona’da bir Akdeniz şehri olmasının yanı sıra görkemli bir tarih, gastronomi kültürü ve ilginç bir modernizm var. Tarihi binaların yanında yükselen geometrik yapılar ve heykeller daha ilk bakışta, şehri pek çok Avrupa kentinden ayırıyor. Picasso, Miro, Dali ve Gaudi gibi sanatçıların yıllarca burada yaşamış olması ve yaratıcılıklarını burada ortaya koymaları da bunu doğruluyor. Ama Barselona’yı Barselona yapan bir mimar. Şehir tüm ihtişamını ünlü mimar Antoni Gaudi’ye borçlu… 80 Görülecek yerler B arselona (İspanyolca ve Katalanca: Barcelona), İspanya’nın Katalunya özerk bölgesinin başkenti. Yaygın dil Katalanca. Barselona’nın geçmişinin İspanya’dan daha eski olması ilginç bir ayrıntı. Şehir 9. yüzyılda Katalan bir asilzade aile tarafından kuruldu. Kentin simgesi Sagrada Familia Katedrali’nin yapımına 1882 yılında mimar Villar başladı. Bir yıl sonra barselona’nın her köşesine imzasını atan mimar Antoni Gaudi görevi devraldı. Gaudi’nin ömrü ancak kilisenin ön cephesi ve planlanan on sekiz kuleden sekizini tamamlamak için yetti. Gotik tarzın örneği olan ünlü kilise hâlâ tamamlanamadığı için “Bitmeyen Kilise” olarak da bilinir. Kente damgasını vuran yerlerden biri Akdeniz’in en hareketli limanı olan Port Vell. Bu limana yılda 700 binden fazla geminin uğradığı söyleniyor. Limana çıkan ana yollardan biri, ünlü kaşif Christopher Columbus’un heykeline gidiyor. Dilerseniz Barselona’nın serin sularında Akdeniz’in keyfini çıkartabilir ya da Barselona’nın en güzel gezi noktalarını dolaşabilirsiniz. Kent meydanında yer alan arena, turistler için ilgi çekici. Çok sayıda gece kulübünde Flamenko dansı izleyebilirsiniz. Aslında Barcelona daha çok bir eğlence şehri ve kentin her yerinde eğlenilebilecek yerler bulmak mümkün. Eğer farklı yemek kültürlerini denemekten çekinmiyor ve seviyorsanız Barselona’ya özgü Tapas’ları şehir içinde çoğu yerde deneyebilirsiniz. Tapas bizim kültürümüze çok da yabancı bir yiyecek değil. Tapas çeşitleri için Türk mutfağının mezelerinin benzerleri diyebiliriz. 1-La Sagrada Familia: Ünlü mimar Gaudi tarafından yapılan katedral hala bitirilememiş. Buna rağmen kulelerin ince detayları, binanın dış yüzeyindeki işlemeler ve detaylı işçilik bu yapıyı mimari açıdan eşsiz kılıyor. Sagrada Familia’nın kelime anlamı kutsal aile. Ziyaretçileri katedralin kapısında taş heykeller ve oymalar karşılıyor. Katedralin üst katlarına tırmanabilir ve muhteşem Barselona manzarasını izleyebilirsiniz. 2- Park Güell: Bu park halka açılmadan önce zenginler ve soylular için cennet gibi tasarlanmış bir dinlenme yeriydi. Bir tepenin üstüne kurulu parkta hem güneşin keyfini çıkarabilir hem de şehre tepeden bakabilirsiniz. 3-Barrio Gotico: Bu bölge Barselona’nın merkezinde bulunur ve dar sokaklarıyla ünlüdür. Küçük kafe ve barların yanı sıra pek çok mağaza da vardır. 4- La Rambla: Bu cadde çok geniş ve şehrin en önemli ana arterlerinden biri. Caddeyi bu kadar ünlü yapan daima hareketli oluşu. 5- Plaza Catalunya: La Rambla Caddesi’nin sonunda ye alan bu meydan alışveriş için ilk tercih edeceğiniz yerlerden biri. Burası şehrin kalbinin attığı noktalar arasında. 6- Picasso Müzesi: Barselona’nın en iyi müzesi. En önemli ressamların koleksiyonlarına da ev sahipliği yapar. Ama bu müzeyi ünlü yapan Picasso’nun ilk dönem çalışmalarından başlayarak modernizmden kübizme uzanan yolculuğunun bütün eserlerini bulundurmasıdır. 7- Montjuic: Montjuic Barselona’nın güneybatısında yer alan çok yüksek bir tepe. Olimpik stadyum ve ulusal sanat müzesi de burada. Montjuic’e teleferik veya fenikülerle çıkabilirsiniz. 8- Montserrat: Montserrat şehrin bir saat uzağında bulunan bir dağ. Burada ünlü bir manastır var. Dağ tırmanış yapmak için de çok müsait. 9- Salvador Dali Müzesi: Müze Barselona’dan iki saat uzaklıkta. Müzede sergilenen Dali eserleri görmeye değer. 10- FC Barcelona’nın Nou Camp stadyumunda maç keyfi: Eğer futbola meraklıysanız bu stadyumu mutlaka duymuşsunuzdur. Oynanan hangi maç olursa olsun bu stadyumun büyülü atmosferinde çok keyifli olacak. FC Barcelona Futbol Club Barcelona (kısaca FC Barcelona ya da Barça) İspanya’nın Katalunya özerk bölgesindeki Barcelona kentinde bulunan ve dünyanın en çok taraftara sahip futbol takımlarından biri. 1899 yılında, Joan Gamper önderliğinde, İsviçreli, İngiliz ve İspanyol bir grup tarafından kuruldu. Katalan bölgesini temsil eden kulübün sloganı “Més que un club” (bir kulüpten daha fazlası) cümlesidir. Barça marşı ise, Josep Maria Espinàs tarafından bestelenen Cant del Barça. Barcelona, La Liga’dan düşmeyen üç kulüpten bir i. İspanya ‘da yirmi bir La Liga şampiyonluğu, yirmi altı İspanya Kupası, on İspanya Süper Kupası, dört Eva Duarte Kupası ve iki Lig Kupası şampiyonluğu var. Barcelona 2009 yılında mücadele ettiği 6 turnuvada da şampiyon olarak bir ilki gerçekleştirdi. Takım 2009 yılında Şampiyonlar Ligi, UEFA Süper Kupa, La Liga, İspanya Kral Kupası, İspanya Süper Kupası ve FIFA Dünya Kulüpler Kupası’nda şampiyonluğa ulaştı. 81 Spor i b o h m e h r o Hem sp Okçuluk, son d önemde hızla büyüyen ve ülk başarılar kaza e olarak büyük ndığımız spor uluslararası dallarından bir yapabileceği b i. Her yaştan insa ir hobi olarak nın da, hedefe oda uzun süreli ko klanma, koord nsantrasyonu in a geliştiriyor. Bu syon ve iş hayatında d kazanımlar da estek oluyor, k ye ti iş şkinlere in in kendine ola stresini atması n güveni artıy na yardımcı olu or ve iş yor. OKÇULUK bir mücadele, hırs ve azim sporu olarak nitelendiriliyor. Okçulukta sınır yok, kişiye özgüven sağlıyor, dikkati ve konsantrasyonu geliştiriyor. Bu spor bir yay ve oktan ibaret sanılıyor ama derininde düşünce ve duygularınızı kontrol, zor anlarda bile soğukkanlılığınızı koruma, kaygı ve endişeye kapılmadan enerji ve güçlerini tam kapasite kullanabilme yeteneği kazandırıyor. Zihinsel becerileri geliştiren bir araç, bir spor dalı olması nedeniyle okçuluğa başlama yaşı fiziksel yapıya göre değişmekle birlikte 8-9 olarak belirlenmiş, en uygun dönemse 9-16 yaşları arası. Her yaştan ve her meslekten insan, bireysel ya da grup olarak kurslarda okçuluk sporunu yapabiliyor. Çünkü okçuluk hedefe odaklanma, koordinasyon ve uzun süreli 82 konsantrasyonu geliştirdiği için bu kazanımlar yetişkinlere iş hayatında destek oluyor, kendilerine olan güvenleri artıyor ve iş stresini atmalarına yardımcı oluyor. Bir hayat felsefesi olarak da nitelenen okçuluk, insan, yay ve ok üçgeni çerçevesinde gelişiyor, amaç uzaktaki hedefi vurmak ve günümüzde son derece modern malzemelerle ve kurallar çerçevesinde yapılan olimpik bir spor dalı olma özelliği taşıyor. 20 bin yıllık bir geçmişe sahip okçuluk, 1920 yılında olimpiyat dalları arasına katıldı. Bugün okçuluk sporunda kullanılmakta olan yaylar 1,80-2,70 metre, kadınlar için olanlar da 1,50-2,10 metre boyunda. Hedefler samandan oluşuyor ve yerden 1,22 metre yükseklikte olan ayaklar üzerine tutturuluyor. 83 Sağlık ÇOCUKLARIN fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişimleri üzerine çevrenin etkisi büyüktür. Bebeklikten ergenliğe kadar çevresel etkenlerden birisi de başta televizyon olmak üzere elektronik medyadır. Ekran denildiğinde eskiden sadece televizyon akla gelirdi. Günümüzde ise televizyona ek olarak, bilgisayarlar, video oyunları, notebook, ipad ve akıllı telefonlar başta olmak üzere birçok elektronik cihaz düşünülmektedir. Kitle iletişim aracı olmalarının yanı sıra, eğitim, öğrenim ve eğlence alanlarında yararlanılmaktadır. Ancak artık yararları yanında zararları konusuyla da gündem oluşturmaktadırlar. Okumayı sevmeyen bir toplum olarak ülkemizde giderek bir bağımlılık halini alan elektronik cihazlar sayesinde ekranla yapışık bir nesil yetişmektedir. Ekran başında geçirilen süre arttığında beraberinde bir çok sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. O nedenle günümüzde çocuklarda 2 yaşına kadar ekran (özellikle televizyon) başında zaman geçirmelerine izin verilmemesi, sonraki dönemlerde ise günlük bu sürenin toplam 1-2 saat ile kısıtlanması önerilmektedir. Oysa bu süre dünyadaki tüm ülkelerde çok yüksektir. Amerika Birleşik Devletlerinde televizyon izleme yaşı 4 ay gibi çok küçük yaşlara kadar inmiştir. Erkekler, büyük çocuklar ve düşük sosyoekonomik düzeydeki çocuklar daha fazla televizyon izlerken, sosyoekonomik durum yükseldikçe yeni teknolojilere ulaşımın kolaylaşması ile akıllı telefonlar, ipad, notebook, video oyunları televizyonla yarışma haline gelişmiştir. Zararlı etkiler, izlem süresinden, izlenen programların içeriğinden ve teknolojik yapıdan (elektromanyetik alan) kaynaklanmaktadır. Özellikle merkezi sinir sistemi gelişiminin en hızlı olduğu, psikomotor ve psikososyal özelliklerin kazanıldığı 0-3 yaş erken çocukluk döneminde gelişebilecek bir sorun tüm yaşamı etkileyebilmektedir. Sağlık üzerine etkileri •Uyku bozuklukları: Ekran başında geçirilen zaman arttıkça uykuya dalma sorunları ve beraberinde uyku düzensizliğ, kabus ve 84 korku gibi uyku sorunları daha fazla gözlenmektedir. Uykusuzluk beraberinde yorgunluk ve artmış abur cubur yeme sonucunu doğurmaktadır. Gerilim sahneleri korku endişe duygularının yerleşmesine ve uyku bozukluklarına yol açabilmektedir. •Şiddet: Medya yoluyla özellikle televizyonla şiddete maruz kalmak çocukları şiddete karşı duyarsız hale getirmektedir. Sonuçta çocuklar şiddeti kanıksayıp sorunları çözmede bir yol olarak görebilmektedir. Özellikle somut düşüncenin hakim olduğu, soyut düşüncenin gelişmediği 7 yaş öncesi dönemde çocuk televizyonda gördüğü görüntüyü uygulamaya koyabilir. Şiddet unsuru içeren görüntüler bilinçaltına şiddet duygularının yerleşmesine ve şiddet eğilimine neden olabilir. •Obezite ve diğer fiziksel sorunlar: Çocuklar ekran başında ne kadar uzun zaman geçirirlerse, aşırı kilolu hatta obez olma riski o kadar artmaktadır. Yattıkları odada televizyon, bilgisayar varlığı bu riski çok daha fazla artırmaktadır. Ayrıca ekran başında daha fazla abur cabur, tuzlu, yağlı ve aşırı kalorili gıdaların tüketimi özellikle reklamlar yoluyla teşvik edilmekte ve beraberinde obezite daha belirgin olarak karşımıza çıkabilmektedir. Ortopedik sorunlar ve görme bozukluklarıyla sıklıkla karşılaşılabilmektedir. Uzun süre televizyon izlemenin sağlıklı gözlerde bile yorulma, kanlanma, kuruma, gibi belirtilere yol açtığı, kırılma kusuru olanlarda uyum çabası nedeni ile göz kaslarında yorgunluk oluşturduğu gözlenmektedir. •Psikosoyal ve davranış sorunları: Bilgisayar, video oyunları veya televizyon ekranında günlük 2 satten fazla geçirilen zaman sonrasında duyusal, sosyal ve dikkat problemleri ortaya çıkabilmektedir. İletişim güçlüğü, öğrenme bozukluğu, ,dikkat eksikliği, antisosyal davranışlar, arakadaş ilişkilerinin azalması, erken yaşlarda cinsel ilişki, alkol, sigara, madde bağımlılığı bu sorunların en sık görülenleri olmaktadır. Televizyonun en önemli olumsuz etkisi çocuğun tek yönlü iletişim içinde olması ve karşılıklı etkileşim olanağının olmamasıdır. Dil becerileri gecikmekte, dış dünya ile iletişim sorunları yaşamaktadırlar. Özellikle reklamlar ve müzik klipleri; renk, ses, ritm ve hareketi birarada sunması nedeniyle küçük çocukların bile ilgisini çekmekte ve kullanılmakta olan bazı bilinç altı uyaranlar çocukların tutum ve davranışlarında etkili olmaktadır. •Azalmış akademik performans. Yatak odalarında televizyon bulunan çocukların akademik performanslarının, bulunmayanlara göre daha düşük olduğu bilinmektedir. Çocuğun okul başarısında en etkili faktörler; çocuğun zeka düzeyi, anne baba eğitim düzeyi ve ders çalışmaya ayrılan süre olmakla birlikte, televizyon yada internette geçirilen sürenin ders çalışma süresini kısaltması sonucunda okul başarısı düşmektedir. •Oyunlar için az zaman kalması: Ekran başında geçirilen aşırı zaman aktif, topluca yapılan, yaratıcı oyunlar için daha az zaman bırakmaktadır. Süreyi nasıl kısıtlayabiliriz? Çocuğunuzun ekran başında geçirdiği zaman sizin farkettiğinizden daha uzun süre olabilir. O nedenle yakın izlem yaparak onunla konuşup daha az oturup daha çok hareket etmesinin önemini anlatmalısınız. Aynı zamanda basit kurallar oluşturmaya ve uygulamaya başlamalısınız. • Arkaplanda TV izletmeyin. Televizyon açıksa –çocuğunuzun sırtı televizyona dönük olsa da- arkaplanda çalışıyorsa dahi dikkatini çekebilir. Aktif olarak televizyon izlemiyorsanız televizyonu kapatınız. • Yatak odalarında bilgisayar ve televizyon bulundurmayınız. Yatak odalarında televizyon olanlar televizyon olmayanlara göre daha fazla televizyon izlemektedirler, aynı durum bilgisayar ve internet için de geçerlidir. Yasal olmayan, şiddet ve cinsel içerikli sitelere erişim başta gelen riskler arasındadır. İnternetin pornografi yayın aracı olarak kullanımı da hızla yaygınlaşmaktadır. Uyuşturucu ve terör gibi yasal olmayan yollara destek arayanlar interneti propoganda aracı olarak kullanmaktadır. O nedenle çocukların ekran başında geçirdikleri sürenin ve internette girdikleri sitelerin izlenmesi açısından bilgisayar ve televizyonun salon gibi ortak kullanım alanlarında bulunması yararlı olacaktır. Ayrıca güvenli internet kullanımı konusunda bilgiler sağlanmalıdır. • Televizyon karşısında yemek yemeyiniz ve yedirmeyiniz. Televizyon karşısında abur cubur gibi atıştırmalıklar yada öğün yemekleri ekran karşısında çocukların daha uzun süre kalmalarına neden olmakta ve tartı alımına neden olmaktadır. • Okula gittiği günlerde gün içi kurallar belirleyiniz. Bir çok çocuk hafta içi okula gittiği için çok kısıtlı zamanı mevcuttur. Geriye kalan zamanını bir ödül yada cezalandırma olarak televizyon karşısında geçirmesine izin vermeyin. • Çocuğunuzun bakıcısı ile konuşunuz. Çocuğunuzun yaşamındaki diğer kişileri çocuğunuzun ekran başında geçirdiği zamanı kısıtlaması açısından yönlendirip bilgilendiriniz. Bakıcıların ekranları bakıcı olarak kullanmasına göz yummayınız. • Diğer aktivitelere yönlendiriniz. Eğlence olarak ekranlardan çok okuma, akranlarıyla birlikte toplu oyunlar oynama, annesine yemek pişirirken yardımcı olma gibi aktivitelere katılmasını sağlayınız. • İyi bir örnek olunuz. Ekran başında geçireceğiniz zamanı kısıtlıyarak çocuğunuza iyi bir rol model olunuz. • Fişi çekiniz. Şayet ekran başında geçirilen zaman aile içi gerginlik yaratıyorsa, televizyonu bilgisayarı fişinden çekiniz Doç. Dr. Sinan Mahir Kayıran ve akıllı telefonları, video Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı oyunları uzak bir yere saklayınız. Tüm aile için ayda yada hafta da 1 gün serbest ekran günü belirliyebilirsiniz. Kontrolsüz televizyon izlemini engellemek için, fişe bir kilit takabilirsiniz. • Elektromanyetik alanların olumsuz etkilerini azaltmak. Özellikle televizyonun en az 2 metre mesafeden seyredilmesi, çocuğun odasında televizyon bulundurulmaması, televizyonun arkasına ya da televizyonun önünde bulunduğu duvarın arkasına koltuk, yatak yerleştirilmemesi bu olumsuz etkileri azaltmada oldukça etkilidir. Aktif Katılımcı olun: Çocuğunuzun ekran başında geçirdiği zamanı eğlenceli hale getiriniz: • Çocuğunuzun izliyeceği programları planlayınız. Kanallar arası sürekli dolaşmak yerine kaliteli videoları yada programları bulunuz. Bilgisayar ve televizyonlarınızdaki ebeveyn kontrol düğmelerini kullanmayı düşününüz. Video oyunları ve akıllı telefon uygulamalarını çocuklarınız oynamadan önce izleyiniz. Şiddet ve gerilim içeren programların izlenmesini engelleyip eğitici programları tercih ediniz. • Çocuğunuz ile birlikte izleyiniz. Uygunsa programları birlikte seyrediniz— gördüklerinizi konuşunuz (örneğin ailevi değerleri, şiddeti, ilaç bağımlılığı gibi). Abur cubur ve fazla tuzlu kalorili gıdaların reklamlarında televizyonda görülmesinin her zaman yararlı bir gıda olduğu anlamına gelmediğini anlatınız. • Programları kaydediniz ve sonra izleyiniz. Böylelikle oyuncak yada abur cubur satan ticari reklamları ileri sarmanızı sağlıyacaktır. Canlı bir program izliyorsanız kumandanızın sessiz düğmesini kullanınız. Müzik dinlemek amacıyla da olsa televizyon sürekli açık tutulmamalıdır. • Aktif ekran zamanını destekleyiniz. Televizyonda bir şow programı izlerken çocuğunuzun egzersiz ya da yoga yapmasını teşvik edebilirsiniz. Fiziksel aktiviteyi yönlendiren programları tercih ediniz. Doğum günü hediyesi olarak ipad, akıllı telefonlar vs gibi elektronik cihazlar almayınız. 85 hayata dair AKSAKALLI HAVABAKAN ANTAL BEY MOZART Yazar: Aydın Büke Yayınevi: Can Yayınları Tanrı’nın mucizesiydi aslında... Her ne kadar besteci bir babanın çocuğu, öğrencisi ve ideali olsa da çocuk yaşlarında parlayan dehasının karşısında imparatorlar, imparatoriçeler eğilecek, çağdaşı meslektaşları bestelerine duydukları hayranlığı dile getirmekten yüksünmeyecekti. Daha 6 yaşında ilk defa gördüğü notaları yanlışsız çalabiliyordu. 35 yıllık yaşamında olağanüstü besteler üretti, soluk almadan çalıştı. Çevresinde bulunanlara günde onlarca defa, kendisini sevip sevmediklerini sorar, şaka için bile olsa cevap olumsuz olursa derin bir korkuya kapılır ve hemen gözleri dolardı. Hep çocuk kaldı. Yaşamını mektuplara sığdıracak kadar çok yazdı. Çok başarılı oldu, hep anı yaşadı, çok kazandı, çok kaybetti, borçlu olarak öldü. Yaşamı yarım kaldı, yaş 35, yolun sonuydu, ortası değil... 86 GRENDEL İLK GECE Yazar: Marc Levy Yayınevi: Can Yayınları On beş yıl sonra karşılaştılar… İki eski sevgili Keira ve Adrian. İkisi de ayrı yollardan aynı hedefe yürüyen iki bilim insanıydı. Evrenin bilinmeyenlerini keşfetmek, bilinenleri tersyüz ederek çok ötelere ulaşmak… Biri ilk güne, biri ilk insana… Uzun bir serüven başladı; ölüm, her adımda onların yolunu gözlüyordu… “Yaptığınız keşifleri açıklayacak olursanız, ilk gün, dördüncü dünya ülkelerinde yüz binlerce insan ölecek, ilk hafta içinde de üçüncü dünya ülkelerinde milyonlarca insan ölecek. Ertesi hafta, dünyanın göreceği en büyük göç dalgası başlayacak. Bir milyar aç insan, kendilerinde olamayana el koymak amacıyla kıtaları aşmak için denizlere açılacak. Herkes gelecek için ayırdığı birikimiyle günü kurtarmaya çalışacak. Beşinci hafta, ilk gece başlamış olacak.” Yazar: Melek Çolak Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Türkler muazzam çaba ve kararlı çalışmayla modern Türkiye’yi Asya’dan çıkarmaya çabalıyorlar. Şimdiden hayran kalınacak sonuçlar ortaya konuldu. Bu çalışma bir 10 yıllık da değil. Küçük Asya şimdi değişti. Mükemmel ortaokullara ait zihniyet sonucunda yeni nesil Türk, kaderci zihniyetini yenmeye muktedir olacak. Devlet başkanına ve bakanlarına, yabancı uzmanlardan oluşan muazzam bir kadro yardım ediyor. Uzmanların çok zor görevleri var. Çünkü yabancı çevrede idrak daha zor. Çoğu kez, daha az aydına sahip olan ama yine de büyük makamı dolduran, sıklıkla uzmanların yanında daha uzman olmayı isteyen eski Türklerin kıskançlığıyla ve güvensizliğiyle baş edebilmeleri gerekiyor. Mucize kâbilinden bir görevle, bugünkü Türkiye’yi yüz yıllık geri kalmışlığından çıkarmak konusunda başarılı olacak olan Gazi Kemal Paşa’nın aydın ve istekli birçok kurmayı var. Melek Çolak, Aksakallı Havabakan Antal Bey’de Türk meteorolojisinin kuruluş hikayesini anlatıyor. Yazar: John Gardner Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Eğer sanatın fikirleri güzel idiyse bu sanatın kabahatiydi, Ozan’ın değil. Bir kör seçici, neredeyse bir çılgın: Bir kuş. Ormanda tatlı tatlı şakıyan kuşlar var diye insanlar birbirlerini daha nazikçe mi öldürdüler? Anglo-Sakson edebiyatının en eski ve en ünlü destanı Beowulf’taki korkunç canavar Grendel’in gözünden insan varoluşu. Dışlanmış, yalnız ve ötekileştirilmiş Grendel insanla sürdürdüğü savaşı bir de kendi bakış açısından anlatıyor. Gardner kendisine dünya çapında ün kazandıran bu romanda, sadece korkunç görüntüsünden ibaret bir varlığa, bir iç dünya ve ruhsallık katarak onu çağdaş edebiyatın en unutulmaz antihümanist ve nihilist kahramanına dönüştürüyor. ( ı r a l u r o s a k e z i l e c n e l Eg ası 2 rın 9’unda makinala u ce B e r. d a a v S liyor. kinamız talar üreti olata ma la ik o ta ç ik la e ç o n k ik lı ta lık ç 10 1 gram a 1 gram irinde de i makinad g n gramlık, b a h k ra ım yapa iz? 1 kez tart ebilir miy i tespit ed in üretildiğ a makin t 1. Çikola 2. Pirinç ç yerler? rd en Japonla inliler ned zla pirin an daha fa dı ının a ardır: 4 kızı v ın ın s baba a,…… Elif ’in n, Selm le e S , Selin nedir? ın adı .4.kızın Karı koca bir gece oturma odasında otururken aniden ışıklar gider. Işıklar gitmeden önce adam televizyon seyretmekte, kadın da kitap okumaktadır. Işıklar gidince adam yatmaya karar verir, karısı ise okumaya devam eder. Sizce nasıl? 5. İtfaiyeci ve marangoz Bir itfaiyeci ve bir marangoz bankada sıra bekliyorlar. Onlardan biri diğerinin oğlunun babası. Bu nasıl olabilir? 4’dür. Mesela ağırlık 106 gram ise; 110-106= gramlık Aradaki fark 4no’lu makinadan 4 adet 1 çikolata alınmasından kaynaklanmaktadır. veririz. 1. Makinalara 1’den 10’a kadar numara kadar Her bir makinadan üzerinde yazılı sayı ı çikolata alır ve tartarız. Çikolataların sayıs ataların 1+2+3+4+…+10=55 olacaktır. Eğer çikol 110 hepsi 2şer gram olsa idi tartımın sonucu cunu gram olurdu. 110 gramdan tartımın sonu 1 gramlık çıkardığımızda kaç numaralı makinada üretim yapıldığını tespit edebiliriz. 4. Kız 3. Karı – koca olduğu için 2. Çin’in nüfusu Japonya’dan daha fazla ı kitap 3. Kadın görme engellidir, kabartma yazıl okumaktadır. 4. Elif r ve 5. İtfaiyeci kadın ve marangoz erkek. Evlile oğulları var. SAYI MECHANIC DERGİSİ EYLÜL 2014 PRESTİJE İMZA www.mechanic.com.tr SARVEN ÇİLİNGİROĞLU SİFONİK SİSTEM NEDEN TERCİH EDİLMELİ KURUMLARDA KURUMLARDA HP/HR-VRF KULLANIMI Eylül 2014 • Sayı: 9 MİMAR ANTONİ GAUDİʼNİN ŞEHRİ BARCELONA HER SPOR HEM HOBİ OKÇULUK
© Copyright 2024 Paperzz