arar Ekonomi 3 Muhasebe üzel kişilik sorunlarını geride bırakan Kemalpaşa OSB, şimdi de artan enerji ihtiyacına çözüm arıyor. OSB yönetimi Otomatik Sayaç Okuma Sistemi, Güneş Enerjisi Santrali, Yiğitler Barajı gibi bir dizi enerji projesine odaklandı.Tüzel kişiliğinin 4 kez iptal edilmesi nedeniyle yaşadığı sıkıntıları geride bırakan İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ) parselasyon çalışmalarını tamamlayarak sanayi yatırımlarına hız kazandırmayı hedefl iyor. Yeni fabrikalar ile istihdamın 22 bin 400 kişiden 50 bine çıkması beklenen KOSBİ’de bir dizi proje ile enerji sorununa çözüm üretilmesi hedefleniyor. KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk, imar planlarının 2013 yılı nisan ayında yürürlüğe girdiğini belirterek, “Pek çok yatırımcı tüzel kişilik sorunları nedeniyle geciken planların tamamlanmasını bekliyor Parselasyonun tamamlanmasıyla KOSBİ’de sanayi yatırımları hız kazanacak. 5 Gündem aşbakan Erdoğan'ın Köşk'e çıkması durumunda Abdullah Gül'ün partinin başına gelebileceği ihtimaline Şamil Tayyar karşı çıktı. Tayyar, "Abdullah Gül'ün AK Parti'ye geri dönmesini doğru bulmuyorum" dedi. AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, partiye dönerse kimsenin itirazı olmaz, etse de anlamı olmaz. Ama Abdullah Gül'ün partiye dönmesini doğru bulmuyorum" dedi. Beyaz TV'de Erkan Tan'ın moderatörlüğündeki Son Söz programında AK Partili vekil Şamil Tayyar, "Abdullah Gül'ün yeniden Başbakan olmasını arzuluyor musunuz?" sorusuna yanıt verdi. Tayyar, "Açıklamalarda baktığımda; mesela Hüseyin Çelik'in bir açıklaması var; Başbakan olarak görmek istediğini söylüyor. Sayın Bülent Arınç'ın, Mehmet Ali Şahin'in, bir çok bakanın Sayın Gül'ü Başbakan olarak görmek istediklerine dair açıklamaları var. Kamuoyu bunları duyunca şunu düşünmüş olabilir; acaba Sayın Başbakan ile Sayın Cumhurbaşkanı bir araya geldiler, Başbakan'ın adaylığı konusunda karar verdiler. B T S G K , 2 0 1 3 ' Ü 1 9.6 M i LYA R L i R A A Ç I K L A K A PAT T I 8 osyal Güvenlik Kurumu (SGK), 2013 yılını 19.6 milyar TL açıkla kapattı. Sağlık harcamalarındaki artış geçen yıl da sürdü ve 2013 sonu itibariyle 49 milyar 889 milyon TL’ye ulaştı. Kamu tarafından açığın finansmanı için 20.3 milyar TL, sosyal güvenlik sistemi için de toplam 71 milyar 263 milyon TL kaynak aktarıldı. Sosyal güvenlik sistemine aktarılan kamu kaynaklarının toplamı 2013 sonu itibariyle GSYH’nin yüzde 4.5’i seviyesinde gerçekleşti. 2013 yılındaki finansman miktarı bir önceki yıla göre yüzde 21 artışla 58 milyar 728 milyon TL’den, 71 milyar 263 milyon TL seviyesine ulaştı. SGK verilerine göre, 2013 sonunda gelirler 163 milyar 13 milyon TL, giderler 182 milyar 688 milyon TL, net açık ise 19 milyar 675 milyon TL olarak gerçekleşti. Aktif sigortalı sayısı 18 milyon 886 bin kişi olurken, bağımlılarla birlikte sosyal güvenlik kapsamı 62 milyon 806 bin kişiye ulaştı. Aktif-pasif oranı 1.9 olarak gerçekleşti. S onom N A B I Z HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 10 NİSAN 2014 Perşembe KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net PARALELLE MÜCADELE EDERKEN... azete küpürleriyle dinleme operasyonu: 8 polis gözaltında' Zaman gazetesi Çarşamba ilk sayfasındaki bu haber başlığı tercihi ile "aynı 28 Şubat gibi" algısı yaratıyor. Bir gazete haberi, ihbar kabul edilebilir. Ancak o dizayn edilmiş bir haber mi yoksa gerçeği mi anlatıyor o Serra KARAÇAM haber mühim... 17 Aralık sonrası emniyet personeli atama hareketliliğine dair bir iki sözüm var. Polis arkadaşlarımız, ailesi çocuğu çoluğu olanların mağdur olduğunu düşünüyor ve üzülüyorlar. Bu polislerin cemaat bağlantıları, ne kadar yetkileri dışında hateket edip etmedikleri değerlendirilip yargılanmadan, fişleme ile iş yapmak adil olmaz. Ancak cemaati inandığı dava görüp, siyasi iradeye (partiye değil, halkın iradesine) tuzak kuran bir uzantı gibi hareket etmek de bu ülkeye ihanettir. Yazısı S.16’da ‘G Sosyal medya şirketleri’ne 500 MİLYAR $’lık fon yolda Dev yatırım kapasitesine sahip Körfez fonlarını Türkiye'ye çekmek için düzenlenen Uluslararası Yatırım Zirvesi yarın İstanbul'da başlıyor. İnşaat, gayrimenkul ve enerjide yatırım imkânları değerlendirilecek. VERGi AYARI Twitter kararı elimizi zayıflattı Şimşek, Anayasa Mahkemesi'nin Twitter kararının ellerini zayıflattığını söyledi.Katıldığı bir televizyon programında Twitter'ın Türkiye'de temsilcilik kurması yönündeki çağrılara dair değerlendirmelerde bulunan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Sosyal medya alanında faaliyet gösteren birçok şirket, buna Twitter da dahil, Türkiye'den haksız kazanç elde ediyorlar, ödenmesi gereken vergiyi vermiyorlar. imşek, "Bu şirketler diyorlar ki 'Bizim Türkiye 'de bir faaliyeti miz yok, bizi vergilendiremezsiniz'. Biz de diyoruz ki Türkiye'de kazanç elde ediyorsunuz, Türkiye'de bir şirketiniz olmalı ve vergi vermek zorundasınız" dedi ve şöyle devam etti: OECD'ye göre bir mükellefin vergi ye tabi olması için şirket olması lazım. Bunlar o yüzden Türkiye'de şirket leşmeye gitmiyorlar. Çok büyük haksız kazanç elde ediyorlar." Ş E Körfez sermayesi için Türkiye'nin çok cazip bir ülke olduğuna dikkat çeken İstanbul Yatırım Derneği Başkanı Mehmet Ulusoy, "Türkiye, son 10 yılda kat ettiği yol göz önü ne alındığında taşıdığı potansiyel le yatırım yapmak için çeşitli cazi be ve fırsatları barındırıyor" dedi. Ulusoy, "Türkiye aynı zamanda yatırımın güvenli olduğu, gelişmiş bir ülke. Avrupa'ya baktığımızda oturmuş bir ekonomi var ama cazi be yok. Diğer ülkelerde ise istikrar görmüyoruz. Türkiye, hem bu ikisi nin olduğu hem de kültürel olarak onlara yakın bir ülke" diye söyledi. İÇ PAZAR BÜYÜK POTANSİYEL İLK defa bu kadar yüksek katılımlı, yüksek tutardaki bir fonu bir araya getirerek Türkiye'nin daha fazla yatırım almasını sağlamayı hedeflediklerini anlatan Ulusoy, "Körfez fonları için Türkiye önemli. Çünkü Türkiye'de çok önemli bir nüfus ve nitelikli iş gücü var" dedi. İKİLİ GÖRÜŞMELER OLACAK ENERJİ ve inşaat ana başlıkları altında, Körfez sermayesine, büyük BORSA ilgi duyduğu Türkiye'deki, yatırım fırsatlarını görüşme olanağı suna cak zirve ayrıca, oluşturulan ikili görüşme platformlarıyla da yatırım cılara doğrudan yatırım yapma im kanı sağlayacak. Zirvenin ilk günü nde inşaat ve gayrimenkul sektör lerindeki fırsat ve projeleri tartı şacak ikinci gün enerji görüşecek. VERGİ KAÇIRMAK İÇİN TEMSİLCİLİK AÇMIYORLAR "Anayasa Mahkemesi kararı bu anlamda elimizi çok zayıflattı" diyen Şimşek, "Bir mükellef düşünün Türkiye'den gelir elde ediyor ve Türkiye'den vergi kaçırmak için temsilcilik açmıyor. Bu tür kararlar elimizi kolumuzu bağlı yor. Bugün Türkiye'de bir mükellef vergi kaçırırsa bizim yapabileceklerimiz net. Ama şu anda biz bu karar çerçevesinde yaptırım gücümüz zayıfladı" ifadelerini kullandı. 40 YATIRIMCI KATILIYOR Gayrimenkul alanında toplam 6 milyar $ yatırımı bulunan Abdurrahman Al Ajlan, enerji, gayrimen kul ve demir-çelikte 10 milyar $ iş hacmi olan Abdurrah Al-Zamil'in de katılımcıları arasında yer aldığı dev zirve için yurtdışından 40 yatı rımcı gelirken, Türkiye'den 100'e yakın firma hazır bulunacak. 'MB'NİN KREDİBİLİTESİ OK ÖNEMLİ' "Prensip olarak Merkez Bankası'nın kararlarını yorumlamam" diyen Şimşek, "Merkez Bankası'nın kredibilitesi çok önemlidir. Merkez'in bağımsızlığının, itibarının yüksek olması, Türkiye'nin itibarının yüksek olması demektir" dedi.Şimşek, "Büyük resme baktığınız zaman Türkiye'de bir taraftan lirada değer kaybı ve gıda fiyatı eksenli enflasyon artışı var. Bir yandan da iç talepte yavaşlama ve Türkiye'nin büyümenin yavaşlaması sonucu atıl kapasite var. Bu enflasyonun düşeceği anlamına gelir. Bir taraftan da geçici faktörler var. Liradaki değer kaybının getirdiği tahribat var. Global gıda fiyatlarında artış var" ifadelerini kullandı. Tasarım ve Haber Şüheda YILDIRIM nerji, gayrimenkul ve inşaat sektöründe yatırım olanaklarını araştıran Körfez sermayesini Türkiye'ye çekmek amacıyla düzenlenen Uluslararası Yatırım Zirvesi yarın başlıyor. 10-11 Nisan 'da İstanbul'da gerçekleştirilecek zirve Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlik leri'nden enerji ve inşaattan dev yatırımcıları ağırlayacak. Zirve, İstanbul Yatırım Derneği ve Ortadoğu Ekonomi Platformu tarafından düzenlenecek. TÜRKİYE CAZİP VE GÜVENLİ BİR ÜLKE SOSYAL MEDYADAKİ REKLAMLARI TAKİP EDİYORUZ "Hollanda'dan bir program edindik" diyen Şimşek "Sosyal medyadan verilen tüm reklamları tüm alışverişleri takip ediyoruz" şeklinde konuştu. DDK, bankaların 61 kalemde aldığı ücret ve komisyona sınırlama getiriyor. Yeni taslağa göre kredi kartı aidatı limite göre belirlenir ken, hediye kartla taksit ortadan kalkacakBankaların faiz dışında tüketicilerden aldığı, 2013'te 17 milyar TL gelir elde ettikleri 61 kalem ücret ve komisyon nihayet sadeleşti riliyor. 5 ay önce çıkan Tüketicinin Korunması Kanunu'yla yetki verilen BDDK ücretlerin azaltılması yolunda adım attı. Ücret, komisyon ve masraflara ilişkin yönetmelik tas lağını kurum içi yayımlayan BDDK, hangi hizmet gruplarında tüketiciden ücret alınacağını belirledi. B Vergide büyük kaçak & Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu, 2013 yılı vergi denetimleri incelemeye alınan mükelleflerin toplam 53 milyar 674 milyon 958 bin 984 liralık geliri devletten kaçırdığını ortaya koydu. ergi Denetim Kurulu, geçen yıl 71 bin 352 mükellefi incelemeye tabi tuttu. Kurul, 2011 yılında 16 bin 267, 2012 yılında ise 46 bin 845 inceleme yapmıştı. Bu verilere göre, kurul müfettişlerinin vergi incelemelerinin sayısı 2011 yılına göre yaklaşık 4,5 kat arttığı dikkati çekti.Geçen yıl müfettişler tarafından yürütülen vergi in- V celemeleri sonucunda 185 bin 36 rapor düzenlendi. Söz konusu raporların 144 bin 547'sini vergi inceleme, 16 bin 228'ini vergi tekniği, 12 bin 421'ini vergi suçu, 11 bin 413'ünü görüş ve öneri, 427'sini de diğerleri oluşturdu.Denetimlerde 53 milyar 674 milyon 958 bin 984 liralık gelirin devletten gizlendiği anlaşıldı. Artık Ekonomi Gazetesini twitter & facebook’dan okuyabilirsiniz 2 Ekonomi 10 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ünya Bankası Grubu tarafından organize edilen ‘AB-Türkiye Gümrük Birliği Değerlendirmesi’ raporu tanıtım toplantısında konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği’nin geçmiş yıllarda Türkiye’yi Serbest Ticaret Anlaşmaları’na taraf etmeye çalıştığını söyledi.O günkü yanlış politika ve geleceği görememe sonucunda Türkiye’nin bu teklifi kabul etmediğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Biz o gün yanlış yaptık, bu yanlıştan dönmek istiyoruz, Serbest Ticaret Anlaşmaları’na bizi de taraf edin” dedi. D SERBEST günkü yanlış politika ve O geleceği görememe sonucunda Türkiye’nin bu teklifi kabul etmediğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Biz o gün yanlış yaptık, bu yanlıştan dönmek istiyoruz, Serbest Ticaret Anlaşmaları’na bizi de taraf edin.” dedi. ürkiye’nin AB ile Gümrük Birliği’ne 18 yıl önce adım attığını ve Gümrük Birliği’nin AB üyeliğinin bir aşaması olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, 20 yıldır sürecin devam ettiğini belirtti. T Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği’ne 18 yıl önce adım attığını ve Gümrük Birliği’nin AB üyeliğinin bir aşaması olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, 20 yıldır sürecin devam ettiğini belirterek bu süreç içerisinde dünyada Gümrük Birliği’nin kurulduğu ekonomik temellerin değiştiğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, “Avrupa Birliği’nin hızla gelişen, Türkiye ile benzer gelir ve üretim koşullarına sahip 13 yeni üyesi oldu. 15 üye şu anda 28’e çıktı. geçen yıl 1.235 işçi, çalışırken hayatını kaybetti. Üçüncü köprü inşaatında meydana gelen iş kazasında 3 işçinin hayatını kaybetmesi, kazaları yeniden gündeme getirdi. Alınacak tedbirlerle kazaların yüzde 98’ini önlemek mümkün. Geçen yıl 1.235 işçi, çalışırken hayatını kaybetti.Verilere göre 2011’de 1700 kişinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini gösteriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi ise geçen yıl 1235 işçinin iş kazalarında öldüğünü duyurdu. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası da kazaların önüne geçmeye yetmedi. İş kazalarında her gün 4 işçi ölüyor Gelişmiş Avrupa pazarlarından pay almak isteyen Gümrük Birliği içindeki ülke sayısı katlanarak arttı. 1995’te yani Gümrük Birliği’ne girdiğimiz yıl 15 AB ülkesinin toplam ithalatından aldığımız pay yüzde 1,7. Gümrük Birliği’nden sonra ise 2004 yılında AB pazarındaki payımız yüzde 2,7 ile zirveye ulaşmış. Fakat 2004 yılı sonrasında yeni giren ülkelerle beraber, 10 AB üyesi ülkeyle beraber bizim pazardaki payımız 2,7’den 2,2’ye düştü. İşte Gümrük Birliği’nin iyi mi, kötü mü tartışmaları da buradan çıktı. Çünkü, Gümrük Birliği bizim yeni AB ülkelerine karşı rekabet koşullarımızı korumak üzerine yapılmadı.” şeklinde konuştu. Ekonominin bunalıma girmesinin ardından AB’nin çüncü köprü inşaatında Ü geçen hafta meydana gelen iş kazası sonucu 3 işçinin hayatını kaybetmesi, iş kazalarını yeniden gündeme taşıdı. İş kazaları uzun yıllardır Türkiye’nin adeta kanayan yarası. Ekonomik büyümesini sürdüren Türkiye’de iş güvenliği önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre günde yaklaşık 190 iş kazası meydana gelirken bu kazalarda her gün 4 kişi hayatını kaybediyor. Verilere göre 2011’de 1700 kişinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini gösteriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi ise geçen yıl 1235 işçinin iş kazalarında öldüğünü duyurdu. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası da kazaların önüne geçmeye yetmedi. Mart ayı itibarıyla 110 kişi iş kazalarında hayatını kaybetti. 2014’ün ilk üç ayında tespit edilen ticaret anlaşmasına Av r u p a B i r l i ğ i üzerinden taraf o l m a k i s t iyo r u z önemli ülkeler ile STA yaptığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, Amerika ile yapılacak serbest ticaret anlaşmasına Kanada ve Meksika’nın da dahil olacağını belirterek Türkiye’nin de AB’nin ortağı olarak anlaşma içinde yer alması gerektiğini söyledi. Rifat Hisarcıklıoğlu, vize sorunu ile ilgili olarak da “Bu konuya çare üretilmeli. 150 milyar dolar yatırım yaptık ülkemize. Bunun 100 milyar doları makine ve teçhizata gitti. Ya biz güç gittiğimiz ülkelerden nasıl makine ve teçhizat alırız? Ha biz mal almaktan yanayız ha siz satmaktan yana değilseniz bilmem. Yani artık vize engelimiz kaldırılmalı.” dedi. Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Martine Raiser 276 iş kazasında sadece inşaatlarda 80 kişi hayatını kaybetti. Bütün veriler Türkiye’de iş kazalarında her yıl yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor. Binlerce kişi de çalışamayacak şekilde sakat kalıyor. İş kazaları ile ilgili Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verileri de dikkat çekiyor. TÜİK tarafından Aralık 2013’te yayınlanan İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri Araştırma Sonuçları önemli bir probleme işaret ediyor. TÜİK’e göre son 12 ay içerisinde çalışanların yüzde 2,3’ü bir iş kazası geçirdi. Bu oran erkeklerde yüzde 2,8 iken kadınlarda yüzde 1,3 olarak gerçekleşti. Toplam iş kazası geçirenlerin yüzde 81,6’sını erkekler oluşturdu. Türkiye’nin can yakıcı sorunlarının başında gelen iş kazaları sonucu oluşan ölümler, AB ülkelerine göre önemli farklılık gösteriyor. ise Gümrük Birliği’nin AB ile Türkiye ticaretini 4 kat artırdığını kaydetti. AB’nin önemli bir kavşakta olduğunun altını çizen Raiser, “Şu an AB’ye yeni kan katmak gerekiyor. Başarıya, gümrük birliği anlaşmasına yeni şeyler eklemek gerekiyor. Her iki tarafın menfaatine olacak adımlar atmak gerekiyor.” dedi. AB Türkiye Delegasyonu Temsilci Yardımcısı Bela Szombati ise gümrük birliğinin katkısı ile Türkiye ve Avrupa’nın karşılıklı olarak 100 milyar Euro tutarında mal alıp sattığını açıkladı. Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatının ve yatırımlarının arttığını hatırlatan Szombati, Gümrük Birliği’nin yeni bir ivmeye ihtiyaç duyduğunu dile getirdi.CİHAN Türkiye’de ölümlü iş kazası oranı, AB ülkelerine göre bir hayli fazla. Yıllar içinde iş kazalarında ölen kişi sayısı da artıyor. İş kazası sayısı yıllar içinde azalış eğilimi gösterirken bu kazalarda ölen kişi kazalarında pek iyiye gitmediğini ortaya koydu. Buna göre 2002 yılında 72 bin iş kazası yaşanırken 2003’te bu rakam 76 bine, 2004’te 83 bine yükseldi. Yıllar içinde iş kazaları benzer seyir izledi. Madenler ilk sırada İş kazaları nedeniyle Türkiye’nin yıllık kaybı da 7 milyar TL olarak hesaplanıyor. Bu kazaların yüzde 98’i de önlenebilir kazalardan oluşuyor. Bu durum Türkiye’deki iş sayısının sürekli artması, iş güvenliği tedbirlerinin önemini ortaya koyuyor. Çalışma Bakanlığı verilerine göre 2002’de 72 bin olan iş kazası sayısı, 2011’de 69 bine geriledi. Buna karşın iş kazalarında ölen kişi sayısı 2002’de 872 iken 2011’de yaklaşık iki katına çıkarak 1700’e ulaştı. İş kazası sayısı 2011 yılında 69 bine yükseldi. İş kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısına bakıldığında ise 2002 yılında 872 kişi hayatını kaybederken bu rakam yıllar içinde artıyor. 2011 yılına gelindiğinde iş kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısı 1.700 oldu. İş kazaları sonucu sakatlanarak sürekli iş göremezlik maaşı bağlanan kişi sayısı da 2002 yılında 1802 iken 2011 yılında 2.216’ya yükseldi. güvenliği tedbirlerinin yetersizliğini ortaya koyuyor. TÜİK’in verilerine göre iş kazaları sektörel olarak incelendiğinde, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 10,4’e kadar çıkıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in bir soru önergesine verdiği cevap, Türkiye’nin iş Elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı ise yüzde 5,2. İnşaat sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı da yüzde 4,3 oldu.CİHAN 10 NİSAN 3 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Tarım satış kooperatifleri ve birliklerinde yeni dönem Yatırım yağdı, enerji projeleri hızlandı kaldırarak, yeni denetim modeli getirdiklerini bildiren Yazıcı, yeni denetim sistemi ile kooperatif ve birliklerin daha sağlıklı denetlenerek ortaklarına ve ilgililere daha güçlü güvence sağlanacağını belirtti. ümrük ve Ticaret Bakanı Hayati G Yazıcı, tarım satış kooperatifleri ve birliklerde etkin olmayan denetim kurullarını kaldırarak yeni denetim modeli getirdiklerini belirtti. Bakan Yazıcı, yazılı açıklamasında, bugün yürürlüğe giren Tarım Satış Kooperatifi ve Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Örnek Anasözleşmelerine İntibak Usul ve Esaslarının Belirlenmesine Dair Tebliğ ile tarım satış kooperatifleri ve birlikleri için yeni bir dönem başladığını bildirdi. hatırlatarak, söz konusu değişikliklerle yaşanan sorunlara çözüm getirildiğini, tarım satış kooperatif ve birliklerini geleceğe hazırlayacak düzenlemelerin uygulandığını ifade etti. Değişikliklerin hayata geçirilmesi ve uygulamaya yön verilmesi bakımından önemli olan kooperatif ve birlik örnek ana sözleşmeleri üzerinde yürütülen çalışmaların tamamlandığını kaydeden Yazıcı, şöyle devam etti: Tarım satış kooperatif ve birlikleri ile 57 ilde yaklaşık 500 bin ortağa, 13 birlik ve 296 bağlı kooperatifle önemli hizmetler sunulduğunu belirten Yazıcı, bu kapsamda, kooperatifleri geleceğe hazırlayan önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerini kaydetti. "Kooperatif ve birliklerin çalışma konularını yeniden belirledik ve zenginleştirdik. Birlikler yeni dönemde ürün alımı, girdi-kredi temini yanında danışmanlık hizmetleri verecek. Faaliyet konusuyla ilgili lisanslı depo kurabilecek, enerji ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik faaliyette bulunabilecek. Yazıcı, geçen yıl 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun'da önemli değişiklikler yapıldığını Ortaklık paylarının devrine imkan sağladık. Kooperatif ve birliklerin organlarını yeniden düzenledik, güçlendirdik. Genel kurul FİRMALAR toplantılarına katılma hakkına sahip ortaklarda aranan şartları yeniledik. Birliklerin genel kurullarını teşkil eden ortak kooperatif temsilcilerinin sayısını, niteliklerini, görev sürelerini, seçilme esaslarını yeni şartlara bağladık. Kooperatif ve birliklerin yönetimlerini profesyonelleştirdik. Birlik genel müdürü dışındaki birlik yönetim kurulu üyelerinin en az ikisinin dört yıllık yükseköğretim kurumlarından mezun olması yanında bu kişilerin belli niteliklere sahip olması zorunluluğunu getirdik." - "Yönetimde istikrarı sağlayacak kurallar koyduk" Yazıcı, söz konusu değişikliklerle kooperatif müdürlerinin en az 4 yıllık yükseköğretim kurumlarından mezun olması zorunluluğunu getirdiklerini ve yönetim kurulu üyesi olmalarını sağladıklarını kaydederek, yönetimde istikrarı sağlayacak kurallar koyduklarını ifade etti. Etkin olmayan denetim kurullarını Ürün alımı ve değerlendirilmesi yöntemlerinin zenginleştirerek kooperatif ve birliklere daha esnek çalışma imkanı sağladıklarına dikkati çeken Yazıcı, "Gayrimenkul alımı ve satımı ile gayrimenkullerin değerlendirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirerek nesnel kurallar koyduk. Faaliyetlerde etkinlik ve verimliliğin arttırılması amacıyla çalışma programı ile faaliyet politikası ve strateji belgelerini hazırlama zorunluluğu getirerek stratejik bir bakış açısı kazanma imkanı sağladık" ifadelerini kullandı. - "Kooperatifler önemli kurumlar haline geldi" Bakan Yazıcı, kooperatif ve birliklerin, piyasalarda düzenleyici rol oynayarak, üreticilerin haklarının korunması, satılan ürünün kalitesinin garanti edilmesi ve daha kaliteli ürün elde etme konularında çalıştığını belirterek, kooperatiflerin iş potansiyeli ile istihdama katkı sağlayan önemli kuruluşlar haline geldiğine dikkati çekti. Tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin, halen 100'ün üzerinde tesis ve işletmeleriyle ülkenin önde gelen kuruluşları arasında bulunduğunu ifade eden Yazıcı, bazı birliklerin Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde yer aldığını kaydetti.CİHAN apı Teknolojileri Fuarı'nın (KAY YAPI) 12'ncisi 10-13 Nisan tarihlerinde Kayseri'de yapılacak.Tureks Uluslararası Y Fuarcılık'tan yapılan yazılı açıklamada, Dünya Ticaret Merkezi'nde düzenlenecek fuarda, inşaat, ısıtma, soğutma, tesisat ve yalıtım teknolojileri alanlarında farklı ihtiyaçlara yönelik yeni ürünlerin ve hizmetlerin tanıtılacağı bildirildi.Anadolu'nun yapı firmalarının profesyonel alıcılarla buluşturulacağının belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:"Gelişime açık ve sürekli genişleyen ticaret ağlarına ve stratejik verimliliğe sahip olan Kayseri bu önemli buluşmaya ev sahipliği yapacak. Sektörün bölgedeki en güçlü firmaları, yapı teknolojileri alanında eksiksiz ürün ve hizmeti sunmak üzere KAY YAPI Fuarı'nda ziyaretçilerle bir araya gelecek. Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarından toplu ziyaretçi programlarının düzenleneceği fuar esnasında büyük hacimli işbirlikleri için birebir görüşmeler gerçekleştirilebilecek."Münir ARIKAN-EKONOMİ KAYSERİ’DE BULUŞACAK nayasa Mahkeme si'nin twitter kararına canlı yayında tepki gösteren Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Anayasa Mahkemesi vatandaşın hakkını koruması gerekirken twitteri korumak için seferber oldu" dedi. Yerel seçim sonuçlarını da değerlendiren Gündoğdu, "Seçimler özgürlük ve kazanımların korunması yarışmasına dönüştü. Millet kazandı, seçimi yerel seçim havasından çıkaran küresel operasyoncular kaybetti" diye konuştu. A üzel kişiliğinin 4 kez iptal T edilmesi nedeniyle yaşadığı sıkıntıları geride bırakan İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ) parselasyon çalışmalarını tamamlayarak sanayi yatırımlarına hız kazandırmayı hedefl iyor. Yeni fabrikalar ile istihdamın 22 bin 400 kişiden 50 bine çıkması beklenen KOSBİ’de bir dizi proje ile enerji sorununa çözüm üretilmesi hedefleniyor. KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk, imar planlarının 2013 yılı nisan ayında yürürlüğe girdiğini belirterek, “Pek çok yatırımcı tüzel kişilik sorunları nedeniyle geciken planların tamamlanmasını bekliyor Parselasyonun tamamlanmasıyla KOSBİ’de sanayi yatırımları hız kazanacak. Planlar tamamlanır tamamlanmaz çok sayıda yatırımcı bölgemizde yatırıma başlayacak” diye konuştu. Yiğitler Barajı’na talibiz Bölgede şu an yapımı devam eden önemli projelerinden birinin Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS) olduğunu vurgulayan Porsuk, “İzmir OSB’lerinde ilk uygulama olan bu proje mayısta tamamlanacak. Elektrik, doğalgaz ve atık su sayaçlarının firmalara gitmeden bölge müdürlüğümüzde otomatik olarak hatasız okunması, kısa sürede faturalanması, reaktif enerji ve kayıp kaçak kontrolü, tüketimin raporlanması hedefiyle otomatik sayaç okuma sistemi kuruyoruz” dedi. Porsuk, arıtma tesisinin enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla hazırladıkları Güneş Enerjisi Santrali projesi için İZKA’dan destek alacaklarını belirterek, “8 dönümlük arazi üzerine 500 kWp gücünde güneş enerjisine dayalı elektrik üretim santrali kurulacak. Santralin kurulmasına ilişkin ihale seçimi kazanan ve kaybeden geçtiğimiz günlerde yapıldı. Santralin yapımı 2 ay içinde tamamlanacak” diye konuştu. Bölgenin su ihtiyacını karşılayacak Yiğitler Barajı’nın keşif bedelinin 100 milyon TL olduğunu hatırlatan Porsuk, barajı KOSBİ’nin yapması için 30 yıllık geri ödeme imkanının OSB’lere de tanınmasını istediklerini, bu amaçla yasal düzenleme yapılması için Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı nezdinde girişimlerin sürdüğünü bildirdi. “İstihdama Yönelik Mesleki Eğitimde Yeni Teknolojilerin Etkin Kullanımının Sağlanması Projesi’nin İZKA’ya sunulduğunu, 2’nci yedek sırada yer aldığını hatırlatan Porsuk, ayrıca Kemalpaşa Kız Meslek Lisesi ile birlikte İZKA’dan Kemalpaşa’da Gıda Teknolojisi Alanındaki Yenilikçi Uygulamaların Yaygınlaştırılması Projesi’nin destek almaya hak kazandığını ifade etti. KOSBİ’nin önemini artıran kamu yatırımları KOSBİ’nin önemini artıran kamu yatırımlarına da dikkat çeken Porsuk, İzmir-Ankara karayolu üzerinde seviyeli kavşak düzenlemeleri yapıldığını, 27 kilometrelik Çobanisa-KOSBİ demiryolu bağlantı hattının 12 Mart’ta hizmete açıldığını bildirdi. Bölgenin kuzey batı sınırına yakın 300 hektarlık alanda Lojistik Köyü altyapı inşaatına başlandığını hatırlatan Porsuk, “Ege Bölgesi’nin organize sanayi bölgelerine lojistik hizmet verecek olan köyün altyapı inşaatı 2015 yılında tamamlanacak. Bölgemiz kuzey sınırından geçen Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi’nin yapım çalışmaları başladı” dedi. Ahmet ÇARHOĞLU-EKONOMİ Anayasa Mahkemesi'nin twitter kararına canlı yayında tepki gösteren Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Anayasa Mahkemesi vatandaşın hakkını koruması gerekirken twitteri korumak için seferber oldu" dedi. Yerel seçim sonuçlarını da değerlendiren Gündoğdu, "Seçimler özgürlük ve kazanımların korunması yarışmasına dönüştü. Millet kazandı, seçimi yerel seçim havasından çıkaran küresel operasyoncular kaybetti" diye konuştu. emur-Sen Genel M Başkanı Ahmet Gündoğdu, Anayasa Mahkemesinin twitter kararını ve 30 Mart Yerel Seçim sonuçlarını değerlendirdi.Anayasa Mahkemesi'nin twitter kararına canlı yayında tepki gösteren MemurSen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Anayasa Mahkemesi vatandaşın hakkını koruması gerekirken twitteri korumak için seferber oldu" dedi. Yerel seçim sonuçlarını da değerlendiren Gündoğdu, "Seçimler özgürlük ve kazanımların korunması yarışmasına dönüştü. Millet kazandı, seçimi yerel seçim havasından çıkaran küresel operasyoncular kaybetti" diye konuştu. SANDIKTAN ÇIKAN MESAJ Seçimlere katılımın yüksek seviyede oluşunu 'kazanım' olarak değerlendiren Başkan Gündoğdu, "İleri demokrasiden maksat milletin iradesini sandığa yansıtmasıydı. Böylede oldu" dedi. Sandığa müdahale girişimlerinin millet tarafından boşa çıkartıldığını ifade eden Gündoğdu, "Seçimler özgürlük ve kazanımların korunması yarışmasına dönüştü. Millet kazandı, seçimi yerel seçim havasından çıkaran küresel operasyoncular kaybetti. Küresel operasyonlardan medet umanlar, kendisine algı operasyonu can simidi yapmak isteyenler sandıktan çıkan sonuçla hayal kırıklığına uğradı. Millet sandıkta 'vesayetin paraleline de yatayına da dikeyine de taviz vermeyiz' dedi. Ortaya çıkan kayıt dışı siyaset ve kayıt irade kabul edilemez. Her türlü illegal yapının üzerine gidilmeli, paralel yapı da deşifre edilmeli. Millet ayrıca yetimlerin malına göz dikenlere yönelik ciddi bir adım da bekliyor. Bu adım da ivedi atılmalı" diye konuştu. ÖNCE VATANDAŞIN HAKKI KORUNMALI Anayasa Mahkemesi'nin twitter kararını ise "Yasakları savunmuyoruz ama Anayasa Mahkemesi vatandaşın hakkını koruması gerekirken twitteri korumak için seferber oldu. Bunu da kabullenemiyoruz" şeklinde değerlendiren Gündoğdu, "Haşim Kılıç'ı çok seviyorum, geçmişte Anayasa Mahkemesi 411 milletvekilinin üniversitede başörtü serbest olsun kararını 7 üyesi reddetmişti, özgürlükleri çiğnemeyen bir yola girmişti. Şimdi Anayasa Mahkemesi vatandaşlarının hakkını kollaması gerekiyorken, twitter'ın hakkını korumak için seferberlik ilan etmiş gözüküyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Twitter, YouTube, Facebook'un yasaklanmasına karşıyım ama birde gerçekler var. Özgürlük başkasının hayatına özgürlüğüne girdiği yerde biter. Basın yoluyla hakaret söz konusu olduğunda yargıya müracaat ediliyor. Ve hukuk devreye girerek hesap soruyor. Ama aynı durum sosyal ağlar söz konusu olduğunda hukuk işletilmiyor. Twitter diyor ki: "Ey Türkiye ben İngiltere'de, Fransa'da, Belçika'da, Almanya'da, Danimarka'da o vatandaşlara, o ülkeye tanıdığım hakkı size tanımam, burada ofis bile açmam. Sizin Hâkimleriniz, Savcılarınızın müracaatını dikkate almam." CİHAN 4 Borsa - Finans 10 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gündemde Neler Var? Faruk BAKAÇ Şirket Haberleri Lokman Hekim hisse başına net 0,0515 TL temettü ve %50 bedelsiz sermaye artırımı kararı aldı. Temettü verimliliği %1,24 Otokar 67 mn TL’lik yeni bir anlaşma imzaladı. Şirket , İç Güvenlik Kuvvetlerinin ihtiyacı olan Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç tedarikini kapsayan yaklaşık 67 Milyon TL tutarında yeni bir sipariş ile ilgili anlaşma imzalandığını ve söz konusu sipariş ile ilgili teslimatların 2014 yıl sonuna kadar partiler halinde tamamlanması planlanmakta olduğunu belirtti. Soda Sanayi 42 mn dolara buhar üretim tesisi kurmaya karar verdi. Şirket etkin maliyet yönetimi kapsamında, rekabetçi maliyet yapısının korunması ve geliştirilmesi stratejisi çerçevesinde yürüttüğü düşük maliyetli enerji kullanımına yönelik çalışmalar sonucunda sabit fiyatlarla 42 Milyon USD tutarında buhar üretim tesisi yapılmasına karar verildiğini ve tesisin 2016 Yılının ikinci yarısında devreye alınması planlanmakta olduğu belirtildi. İş GYO, temettüden olmak üzere %8 oranında bedelsiz sermaye artırımı kararı aldı. Pimaş, 50,5 bin TL nominal tutarlı Enka İnşaat payının kaydı için MKK’ya başvurdu. Aselsan, dünyada beş ülkenin yaptığı kızılötesi dedektör üretti. Aselsan ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin, 15 yıl boyunca birlikte çalışarak ürettiği optik ve kızılötesi dedektörde yurtdışına bağımlılık sona erdi. DÜNYA IMF büyüme beklentilerini açıkladı… Uluslararası Para Fonu (IMF) büyüme raporunu yayımladı. IMF, küresel ekonomiye ilişkin 2014 yılı büyüme tahminini %3,7’den %3,6’ya indirdi. Türkiye bu dedektörleri üretebilen dünyada beşinci ülke oldu. Dedektörlerin seri üretiminin yapılacağı Aselsan tesisleri ise düzenlenen törenle açıldı. Trabzonspor: Yapacağımız savunma ile kararın değişeceğine olan inancımız tam. Trabzonspor, Türkiye Futbol Federasyonu’nun Trabzonspor– Fenerbahçe maçına ilişkin almış olduğu hükmen mağlubiyet kararının yapacakları savunma ile değişeceğine inandığını bildirdi. TFF, TrabzonsporFenerbahçe maçında Fenerbahçe'nin 3-0 hükmen galip sayılmasına karar verdi. BMC'nin satış ihalesi uzatıldı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, BMC’nin satışına ilişkin ihale tarihinin 30 Nisan'a uzatıldığını bildirdi. Migros Petrol Ofisi’ne kiracı olacak. OMV Petrol Ofisi akaryakıt istasyonlarındaki marketlerin Migros'a kiralanması işlemi için Rekabet Kurulu'na başvurdu.Yapılan açıklamaya göre, OMV Petrol Ofisi A.Ş.'nin maliki, intifa hakkı sahibi ya da kiracısı olduğu akaryakıt istasyonlarında kurulu akaryakıt istasyonu marketlerinin Migros'a uzun süreli kiralanması işlemi için başvuruda bulunuldu.Petrol Ofisi günü yüzde 2,06 yükselişle 4,44 TL’den kapattı. Migros ise yüzde 1,66 değer kazanarak 18,35 TL’den kapanış gerçekleştirdi. Benzine zam, motorine indirim. Tavan fiyatı uygulamasında baz alınan İstanbul Avrupa Yakası'nda 9-11 Nisan arasında benzinin satış fiyatı bir kuruş arttı, motorinin satış fiyatı 2 kuruş düştü. Müşteriler en çok hangi markalardan memnun 1 ilde, 11 bin 564 tüketici ile bilgisayar 8 destekli telefon anketi (CATI) yapılarak ve özel ekonometrik analiz modeli ile belirlenen Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi 2013 yılı 4. çeyrek sonuçları açıklandı. TMME çalışması kapsamında, 2013 yılının 4.çeyreğinde Televizyon, Beyaz Eşya, Sağlık Sigortası/Kasko, Ulusal Kargo Dağıtımı, Binek Otomobil, Zincir Marketler ve Bireysel Bankacılık sektörleri ölçüldü. TMME 2013 4. çeyrek sonuçlarına göre Televizyon sektöründe Samsung, Beyaz Eşya sektöründe Arçelik, Bosch ve Siemens, Sağlık Sigortası/Kasko sektöründe Axa Sigorta, Ulusal Kargo Dağıtımı sektöründe MNG Kargo, Binek Otomobil sektöründe Volkswagen, Zincir Marketler sektöründe BİM, bireysel bankacılık sektöründe özel bankacılık kategorisinde İş Bankası, kamu bankaları kategorisinde ise Ziraat Bankası müşteri memnuniyetinde lider oldu. Televizyon sektöründe Uzakdoğulu firmalar müşterilerini daha memnun ediyor 2009 yılından bu yana ölçüldüğü dönemde müşterilerini en fazla memnun eden sektör olan Televizyon sektörü TMME 2013 4. çeyrekte de; önceki yıllarda olduğu gibi, ölçülen 7 sektör arasında birinciliğini korudu. LCD ve plazma paneli üretiminde lider olan Uzakdoğulu şirketler rekabette yerli TV üreticilerini geride bırakmaya devam ederken yerli markaların TMME endekslerinin de bir önceki yıla kıyasla arttığı gözlendi.2013 yılında marka bazında sıralamada Samsung birinci sırada yer aldı. Beyaz Eşya sektöründe markalar arası yoğun rekabet gözlendi Türkiye’nin üretim açısından lokomotif sektörlerinden olan Beyaz Eşya sektörünün müşteri memnuniyeti 2012 yılına kıyasla iki puan artarak 80 puana yükseldi. Markalar arası yoğun rekabetin yaşandığı sektörde Arçelik, Bosch ve Siemens 82 puanla birinciliği paylaştı. 2013 yılında satışlar rekor seviyeye ulaştı, müşteri Binek Otomobil sektöründen memnun kaldı.Otomotiv sektörü 2013 yılını rekor seviyede satış rakamları ile kapadı. Bu ivme 2009 yılından bu güne aynı seviyeyi korumaya devam eden binek otomobil sektörünün müşteri memnuniyeti endeksinde 2 puanlık bir artış sağladı. Sektördeki 2 puanlık artış TMME 2013 4.çeyrek endeksindeki artışın (0,4 puan) ana sebebi oldu. Mali kuruluşlar kategorisinde yer alan ilk sektör olan Sağlık Sigortası/Kasko sektöründe müşteri memnuniyeti 2012 yılına kıyasla 2 puan geriledi. Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği’nin açıkladığı karlılık verilerine göre sigortacılık sektörünü sürükleyen kasko yani, kara araçları sigortaları genel şartlarında 2013 Nisan ayında yapılan değişiklikler segmentin kârlılığında etkin rol oynarken, TMME Sağlık sigortası/Kasko sektöründe yer alan tüm şirketlerin memnuniyet endeksleri birkaç puan geriledi. CİHAN AB, Rusya'yı şikayet etti Akkuyu’nun ÇED raporu bakanlığa sunuldu vrupa Birliği (AB), Birlik ülkelerinden domuz ithalatına getirdiği yasak nedeniyle A Rusya'yı Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) kkuyu NGS Elektrik ÜreA tim AŞ, komisyon şikayet etti.AB Komisyonu'nun Ticaretten So- rumlu Üyesi Karel De Gucht, DTÖ'ye başvurulmasının nedeninin, sorunun giderilmesi amacıyla Rusya ile yürütülen ikili görüşmelerden sonuç alınamaması olduğunu söyledi. De Gucht, Rusya'nın uyguladığı yasağın orantısız ve DTÖ kurallarına aykırı olduğunu ifade etti. DTÖ kuralları, bilimsel temellere dayanması ve ayrımcılık yapmaksızın uygulanması halinde ithalat yasağına izin veriyor. AB ise Rusya'nın, Afrika domuz vebası vakalarına rastlanan Belarus'tan ithalatı sürdürürken AB'ye yasak uygulamasını eleştiriyor. Rusya, Belarus'un Litvanya ve Polonya sınırlarında dört yaban domuzunda Afrika domuz vebası belirlenmesi nedeniyle ocak ayından bu yana AB ülkelerinden domuz ithal edilmesine yasak uyguluyor.AB Komisyonu verileri, AB'den Rusya'ya yapılan domuz ihracatının 2013'te 1,4 milyar avro seviyesinde olduğunu ve bu rakamın AB'nin toplam domuz ihracatının yüzde 25'ine denk düştüğünü gösteriyor.AA üyelerinden gelen görüş ve öneriler doğrultusunda revize edilen Akkuyu Nükleer Santral Projesi’nin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sundu. Bakanlığın, komisyonla yapacağı değerlendirmenin ardından ÇED raporuna ilişkin kararı vermesi bekleniyor. Akkuyu NGS, inşaat sürecinin başlaması için gerekli olan belgelerden ÇED raporunu en geç 2013 sonunda almayı planlıyordu. Ancak değerlendirmeye sunulan ÇED raporu, bazı eksiklikler sebebiyle Akkuyu NGS’ye iade edilmişti. ÇED raporunun alınmasının ardından şirketin inşaat için ihalelere çıkması bekleniyor. Şirketten yapılan açıklamaya göre, geçen ekim ayında ÇED raporuna ilişkin 1. İnceleme Değerlendirme Komisyon Toplantısı gerçekleştirildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda yapılan toplantıya, komisyon üyesi kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarından oluşan komisyon üyeleri katıldı. Üyeler, Akkuyu NGS Projesi’ne ilişkin ÇED raporu ile ilgili görüşlerini sözlü ve yazılı olarak ifade etti. Ayrıca, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), Yeşil Barış Derneği (Greenpeace), Ekolojik Kolektif Derneği, Türk Tabipleri Birliği gibi sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de ÇED raporu hakkındaki değerlendirmelerini komisyona iletti. Akkuyu NGS Elektrik Üretim AŞ, komisyon üyelerinden gelen görüş ve öneriler doğrultusunda revize edilen raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sundu. Türkiye ile Rusya arasında sağlanan mutabakat kapsamında Rusya, dört üniteden oluşacak toplam 4 bin 800 MW kurulu güce sahip Akkuyu Nükleer Santrali’ni 20 milyar dolarlık yatırımla yapacak.CİHAN Dünya ekonomisinin toparlanmasında ABD’nin itici güç olduğunu belirten IMF, Brezilya ve Rusya gibi ülkelerin dünya ekonomisinde büyümeyi aşağı çektiklerini belirtti. Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerini de açıklayan IMF, 2014 yılı büyüme tahminini %3,5’ten %2,3’e indirdi. 2015 yılında ise Türkiye ekonomisinin %3,1 büyümesini bekliyor. TÜRKİYE Kuzey Irak gazı sayesinde, BOTAŞ’ın önemli bir avantaj elde etmesi öngörülüyor… Kuzey Irak’taki enerji kaynaklarının Türkiye tarafından kullanımı için atılan adımlar, uluslararası tartışma konusu olmasına karşın, projeler yavaş adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Hürriyet Gazetesi'nden Merve Erdil'in haberin göre, Türkiye’nin asıl çıkarının olduğu Kuzey Irak gazı sayesinde, BOTAŞ’ın önemli bir avantaj elde etmesi öngörülüyor. Edindiğimiz bilgilere göre, Kuzey Irak gazının ticaretinde BOTAŞ ve Türkiye’nin yeni enerji şirketi Turkish Energy Company (TEC) toplamda yıllık 2 milyar dolara yakın kâr sağlayacak. ABD Fed/Evans, "Para politikasının çok erken sıkılaştırılmasından endişe ediyorum" Chicago Fed Başkanı Charles Evans, Fed'in parasal teşvikleri çok çabuk sona erdirebileceğinden endişe ettiğini söyledi. Evans, IMF'in bahar dönemi toplantıları çerçevesinde Washington'da düzenlenen bir panelde yaptığı konuşmada, politika yapıcıların gevşek para politikalarını ekonomi tam olarak iyileşmeden sıkılaştırmaları riski bulunduğunu belirterek, "Büyük risklerden biri genişlemeci politikalarımızı çok erken şekilde geri çekmek" dedi. Fed/Kocherlakota, "Fed, enflasyonu ve istihdamı artırmak için daha fazlasını yapabilir" Minneapolis Fed Başkanı Narayana Kocherlakota, Fed'in enflasyonu ve istihdamı artırmak için daha fazla şey yapabileceğini, yapabileceklerinden birinin de faiz oranlarını daha aşağı çekmek veya bankaların Fed'de tuttukları aşırı rezervlerine ödenen faizi düşürmek olabileceğini Güngör URAS Enflasyon inmeden faiz oranı düşemez Hükümet bastırıyor: Faizler inmeli. Merkez Bankası yanıt veriyor: Bir anda inmez, kademeli düşer. Bu noktada enflasyon önem kazanıyor. Şu anki oranlara bakınca da bazı sorunlar dikkat çekiyor Türkiye’de yükselen faizi hükümet eliyle indirme çabası var. Ancak bundan sonra enflasyon inmeden faizi indirmek çok zor. Geçmişte enflasyonun altında reel faiz ödenmedi mi? Ödendi ama, o dönemde dünyada para boldu, Türkiye’ye oluk oluk döviz giriyordu. İçeride ekonomi canlı idi. Ve de ekonomide risk diye bir şeyden söz edilmiyordu. Şimdilerde yerli birikimci için risk primi yok. Yerli birikimcinin “Paramı finansal sistemde değerlendirirsem, bankalar, firmalar batar mı?” endişesi yok. Ama “reel getiri” bekleyişi var. Birikimler nereye gidiyor? Yerli yatırımcı, negatif faiz denilen, enflasyonun altındaki faizden zarar gördüğü için birikimlerini; (1) Dövize, (2) Altına, (3) Gayrimenkule bağlamaya başladı. Faizin inmesinin kime yararı var: (1) Önce devlete. Hazine ucuz faiz ile borçlanacak. (2) Yatırımcıya ve üreticiye. İş çevreleri ucuz faiz ile kredi kullanacak. Ama unutulmamalı: (1) Devletin borçlanmaya ihtiyacı var. (2) Ekonominin çarkının dönmesi için yatırımcının ve üreticinin kredi kullanmazorunluluğu var.Ortada birikim yok ise, zaten yetersiz olan tasarruflar dövize, altına ve inşaata gider ise, bütün bunlara ek olarak dışarıdan döviz girişi yavaşlar ise ne olur? Kötü olur.Peki faiz ne olmalı? Faizin ne olması gerektiğini söylemek bizim gibi saf ve bakir ekonomi yazarlarının işi değildir. Görünen köy kılavuz istemez. Net faiz, enflasyonun gerisinde olmamalıdır. Faizden ne kadar vergi kesiliyor? Bankalardaki TL mevduatın faiz getirisi ve katılım bankalarındaki (Faizsiz Finans Kuruluşları’ndaki) katılım hesaplarına ödenen kar payları ödenirken, ödemeyi yapan bankalar faizden vergi kesintisi (stopaj) yapıyorlar. Bu vergi kesintisi vadesiz ve 6 aya kadar vadeli birikimlerde yüzde 15 oranında. Vergi 6 ay-1 yıl arası vadede yüzde 12’ye, 1 yılın üstündeki vadede yüzde 10’a iniyor. Döviz mevduatına yürütülen faizler ve döviz katılma hesaplarına ödenen kâr paylarından alınan stopajın oranı ise 6 aya kadar vade için yüzde 18 oranında. Vergi kesintisi 6 ay-1 yıl arası vadeli döviz birikimleri yüzde 15, bir yılın üzerindeki vadeli birikimler yüzde 13 oranında. Hesap uzun vadeliyse, vade dolmadan yapılacak çekimlerde de faiz alınabilecek. 1 yıl ve daha uzun vadeli mevduat ve katılım hesaplarında, hesap sahiplerine vade bozulmadan ve faiz-kâr payı kaybı yaşanmaksızın, hesabın normal vadesinden önce iki defa çekme hakkı var. Birikimli hesaplarda bu hak, üç defaya kadar kullanılabiliyor.Bu şekilde toplamda anaparanın yüzde 50’sine kadar çekim yapılabiliyor. Çekilen kısma ait o tarihe kadar birikmiş faiz-kâr payı da ödeniyor.Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili faiz gelirlerinden ve de bankaların ve özel sektördeki şirketlerin tahvil ve bono faizlerinin gelirlerinden yüzde 10 vergi (stopaj) kesiliyor. Bu faiz gelirlerinin büyüklüğü ne olur ise olsun ayrıca Gelir Vergisi ödenmiyor.MİLLİYET 09.04.2014 söyledi. Fed/Plosser, "Fed, faiz artırım planları konusunda daha spesifik olmalı" Philadelphia Fed Başkanı Charles Plosser, Fed'in para politikasını ne zaman sıkılaştırmayı planladığı konusunda daha spesifik olması gerektiğini söyledi. Fed'in ekonomiye sağladığı desteği erken şekilde çekmekle uzaktan yakından alakası olmadığını ifade eden Plosser, ilk faiz artımının zamanlamasının tamamen verilere bağlı olacağını vurguladı. New York'ta İran'a yaptırımları ihlal eden 4 sigorta şirketi için soruşturma açıldı… New York Finansal Hizmetler Departmanı, İran'a yaptırımları ihlal ettikleri iddiası ile 4 sigorta şirketi için soruşturma açtı. ABD'de ilk çeyrek mali sonuçların açıklanması dönemi Alcoa ile başladı… Dünyanın önde gelen alüminyum üreticilerinden Alcoa, mali yılının ilk çeyreğini 178 milyon dolar, hisse başına 16 cent zarar ile tamamladığını açıkladı. Alcoa, geçen yılın aynı döneminde 149 milyon dolar, hisse başına 13 cent kar etmişti. 10 NİSAN 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı belli oldu aklaşık 4 aydır durgunluk yaşayan konut sektörü yerel seçimlerin ardından kademeli yüzde 10'luk bir zamla yeniden eski günlerine dönmeye hazırlanıyor.Aralık ayında başlayan ve 2014 yerel seçimlerine kadar süren gergin ortam ve yüksek siyasi tansiyon ile oluşan belirsizlik ortamının etkilediği sektörlerin başında hiç şüphesiz inşaat sektörü geliyor. Y Gram oyunu, vatandaşın gözünden kaçmadı irçok firma, ürünlerin gramlarını B ufak ufak düşürerek 'çaktırmadan' zam yapıyor. Aynı ürünü aldığını zanneden tüketici, daha fazla ödeyip aldatılıyor.Deterjandan peynire, çikolatadan yoğurda birçok ürünün Türkiye'deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1,121.044 TL, yoksulluk sınırı ise 3,333.191 TL olarak belirlendi. araştırmasında, Türkiye'deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1,121.044 TL, yoksulluk sınırı ise 3,333.191 TL olarak belirlendi. Isınma madde fiyatlarında düşüş yaşanırken; ulaşım, haberleşme, giyim, temizlik, eğitim-kültür, sağlık, barınma, çevre ve su fiyatlarında artış oldu. Mart ayında Şubat ayına göre gıda madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 2,48'lik bir artış gözlendi. Gıda madde fiyatlarında Şubat ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 29,01 artışla Karnabahar'da yaşandı.Mart ayında Şubat ayına göre giyim madde fiyatlarında ise ortalama değişim yüzde 0,84'lük bir artış olarak gözlendi. Giyim madde fiyatlarında Şubat ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 8,63 artışla iç çamaşırı( tek kadın) olurken, kışlık kıyafetlerde düşüşler yaşandı. Giyim madde fiyatlarında Ocak ayına göre en göze çarpan düşüşlerin yüzde 6,76 azalışla kaban (kadın), yüzde 5,71 azalışla kaban (erkek), yüzde 5,01 azalışla kazak (erkek) ve yüzde 4,98 azalışla bot (kadın) ürünlerinin fiyatında yaşandı. Mart ayında Şubat ayına göre ısınma madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 0,36'lık bir azalış olarak gözlendi. Isınma madde fiyatlarında Şubat ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 1,37 azalışla tüp ücreti oldu. Araştırmaya göre kömür madde fiyatında ise yüzde 0,17'lik düşüş gözlendi. Mart ayında Şubat ayına göre aydınlanma madde fiyatında bir değişim olmaz iken barınma madde fiyatlarında ortalama 0.34'lük bir artış oldu. Mart ayında Şubat ayına göre sağlık madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 1,20'lik bir artış olarak gözlenirken, ulaşım madde fiyatlarında yüzde 0.01'lik bir artış olduğu belirlendi. Ulaşım madde fiyatlarında Şubat ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 1,58 artışla uçak ücreti, yüzde 1,40 artışla bisiklet ve yüzde 1,18'lik artışla araba ile ilgili temizlik ve bakım ürünleri fiyatlarında olduğu gözlendi. ralık ayında başlayan ve A 2014 yerel seçimlerine kadar süren gergin ortam ve yüksek siyasi tansiyon ile oluşan belirsizlik ortamının etkilediği sektörlerin başında hiç şüphesiz inşaat sektörü geliyor. İnşaat malzemelerinde yaşanan artıştan ötürü ortaya çıkan maliyet yükselişlerini tüketiciye yansıtmamak için tüm imkânları zorlayan sektör temsilcileri bu sefer de Aralık ayında başlayan ve 30 Mart yerel seçimlerine kadar süren sürecin kurbanı oldu. Söz konusu dönemde ülke genelinde hakim olan gergin hava sektörde satışların ciddi oranda düşmesine yol açtı. Ayakları yere tam olarak basmayan yüzlerce inşaat firması belirsizlik ortamı içinde tedirgin bir şekilde bekleyişini sürdürürken 30 Mart seçimleri ile ortaya çıkan tablo sektör için adeta can simidi pozisyonu gördü. Yerel seçimlerin ardından ülke genelinde kendini göstermeye başlayan normalleşme süreci sonrasında sektör, şimdi ise yaklaşık 4 aylık durgunluğun faturasını çıkarmaya hazırlanıyor. Ancak sektörün öncü isimlerinin yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve onun ardından gelecek olan genel seçim süreciyle ilgili endişeleri var. İki seçim sürecinin de dikkatli ve normal bir atmosfer içerisinde geçirilmesi gerektiğini vurgulayan isimler aksi takdirde çok ciddi olumsuzlukların yaşanabileceği uyarısında da bulunuyor.Sektör temsilcileri yerel seçimler sonrası oluşan havayı aktarırken uzun zamandan beri yapmamak için direndikleri zammı da dile getirmeye başladı. Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya: ÜLKE NORMAL SEYRİNE DÖNÜYOR Genel olarak seçimlerin ardından Türkiye'nin gergin olan havası dağıldığını ve ülkenin normal seyrinde kaldığı yerden devam ettiğini ifade eden Dumankaya, ''Tabi seçimlerden sonraki bu normalleşme süreci inşaat sektörüne de olumlu yansıyor. Yine seçim öncesinde piyasalara ve ekonomiye hâkim olan belirsizlik yerini yavaş yavaş ayağı yere sağlam basan yatırımlara ve kararlara bırakacak. Tüketiciye seçim sonrasında yansıtılan güven duygusu ile yatırımcılar ve konut sahibi olmak isteyen insanlar planladıkları süreçleri gönül rahatlığı ile yapacaklar ve yatırımlarına devam edecekler.'' şeklinde konuştu. HERKES ELİNDEN GELENİ YAPMALI Yatırımcının ilgisinin devam edebilmesi açısından normalleşme sürecine ne kadar hızlı ve sancısız girilirse ekonomide ve inşaat sektöründe yaşanacak pozitif yöndeki ivmenin de o kadar büyük olacağını vurgulayan Dumankaya, ''Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile tablo daha fazla netleşecek ve sektörün, ekonominin yaşayacağı süreçler belirginleşecek. Seçim atmosferlerinin oluşturduğu gergin hava, hem toplumsal birliğimiz hem de ekonomimiz için oldukça farklı olumsuzlukları da beraberinde getiriyor. O yüzden, seçim süreçleri ile tırmanan gerginliği dindirmek için siyasiler, iş adamları, meslek örgütleri, STK'lar ellerinden geleni yapmalıdır.'' diye çağrıda bulundu. AYAĞI YERE BASMAYAN ŞİRKETLERİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR Aksi takdirde yaşanabilecek durgunluk ile gelebilecek iflas haberlerinin sektörel bazda ayrılmaması gerektiğinin altını çizen Dumankaya sözlerini şöyle sürdürdü: ''Böylesine hassas bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde nakit akış dengesini düzenleyemeyen şirketleri zor günler bekliyor. Seçimlerle birlikte yaşanabilecek durgunluk konjonktürel olacağı için sadece orta uzun vadeli strateji geliştirmeyen şirketler zor durumda kalacak. Fakat ayağı yere sağlam basan kararlar doğrultusunda doğru yerde, doğru zamanda, doğru projeleri yatırımcılar ve ev sahibi olmak isteyen insanlarla buluşturan sektör şirketleri bu konjonktürel durgunluktan etkilenmeyecek.'' Soner Keleş Keleş İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi: İSTİKRARIN SÜRMESİ ŞART Seçim sonuçlarını öncelikle ekonomik istikrarın devamı şeklinde yorumladıklarını bu yüzden de bir süredir devam eden belirsizlik ve kaos ortamının bu sonuçlarla beraber ortadan kalkacağını düşündüğünü dile getiren Keleş, ''Elbette önümüzde iki büyük seçim daha var, ancak 30 Mart seçimleri sonraki seçimlerin de göstergesi niteliğinde. Ekonomideki her oyuncu yatırımların ve projelerin devamı açısından önünü görebilmeyi ve elbette öncelikle istikrarın sürmesini ister.'' dedi. FAİZLER VE DÖVİZ KURLARI ESKİ HALİNİ ALMALI Gayrimenkul sektöründe faiz oranları ve döviz kurlarının anlamsız bir şekilde hızlıca bir yükseliş gösterdiğini ve seçim sonuçları ile birlikte bu yükselişlerde de, tekrar gerileme olmasını, konut faizlerinin ve döviz kurlarının kısa sürede tekrardan eski halini alması gerektiğini düşündüğünü söyleyen Keleş, ''Ayrıca yine bu sektörde yerli ve yabancı yatırımcılar gezi olaylarından sonra ciddi anlamda yatırım yapmayı kesmişlerdi. Bunun nedeni tabii ki ülkemizdeki belirsizlikti. 31 Mart 2014 tarihinden itibaren gayrimenkul sektörü, yatırım araçları arasında, gerek yabancı sermaye gerekse yerli sermaye için bakacak olursak tekrar üst sıralara hızlıca tırmanacaktır.'' diye konuştu. Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir: 30 MART SONRASI SEKTÖR NEFES ALDI 17 Aralık'ta başlayıp, 29 Mart'a kadar devam eden olumsuz ve belirsiz sürecin 30 Mart itibariyle giderilip olumlu havanın tekrar hissedilmesinin konut sektörü ve sanayicilere Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü İstihbarat Şefi Eğitim-kültür madde fiyatlarında Şubat ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 5,06 artışla yurtdışı kültür amaçlı turlarda gözlendi. Çevre ve su madde fiyatlarında yüzde 1,20'lik bir artış yaşandı.CİHAN rahat bir nefes aldırdığını kaydeden Demir, ''İç piyasada olduğu gibi dış piyasanın da bu olumsuz süreçten etkilendiğini ve 30 Mart seçimlerinin sonucu olan istikrarla piyasaların eski günlerine döneceğini düşünüyorum. Yabancı yatırımcıların kaparo vererek rezerve ettikleri konutlar, 30 Mart sonrası satışa dönüşecek, istikrarın oluşması yerli ve yabancı yatırımcıları yatırım yapmaya yönlendirecektir. Tüm dileğim, bu tür olumsuzlukların bir kez daha yaşanmamasıdır.'' dedi. Kılıçoğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Talat Kılıç: GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ HAREKETLENECEK Gayrimenkul sektörünün, seçim sürecinde duraksamış olsa da, bu dönemde bile cazibesini korumaya devam ettiğini söyleyen Kılıç, seçimin sona ermesiyle birlikte vatandaşların kafasındaki soru işaretlerinin ortadan kalktığını aktardı. Kılıç, konut alımı için birçok yatırımcının seçimin sona ermesini beklediğini ve Türkiye'de alınan bu seçim sonuçları sonrasında gayrimenkul sektörünün mevcut istikrarlı büyümesini perçinleyerek yolunda emin adımlarla ilerleyeceğini vurguladı. Önümüzdeki dönemde de gayrimenkul sektörünün Türk ekonomisinin parlayan yıldızı olmaya devam edeceğini ifade eden Kılıç, ''Seçimden sonra gayrimenkul sektörünün son derece hareketli bir sürece girecek; zira baharın gelişi zaten sezonun başlangıcıdır. NisanMayıs-Haziran ayları gayrimenkul alışverişinin en yoğun yaşandığı dönemdir.”CİHAN Sayfa Editörü Gülşan KURT Caner ERDOĞAN Mart ayında Şubat ayına göre haberleşme madde fiyatlarında ise ortalama değişim yüzde 0,85'lik bir artış olarak yansıdı. Temizlik madde fiyatlarında yüzde 0,63'lük bir artış gözlendi. Eğitim-kültür madde fiyatlarında da yüzde 0,55'lik bir artış oldu. olarak gerçekleşti. Aktif sigortalı sayısı 18 milyon 886 bin kişi olurken, bağımlılarla birlikte sosyal güvenlik kapsamı 62 milyon 806 bin kişiye ulaştı. Aktif-pasif oranı 1.9 olarak gerçekleşti. Yıl:70 Sayı:24764 Tarih:10 Nisan 2014 Perşembe Sorumlu Müdür Bilal ÇETİN Bununla birlikte ulaşım madde fiyatlarında yüzde 2,49 LPG ve yüzde 2,33 azalış Araba Kiralama Ücreti fiyatlarında olduğu tespit edildi. Seçim sonrası kademeli yüzde 10 z a m g e l iyo r ISSN 1308 7606 gramıyla oynandığı ortaya çıktı. Yapılan 'hile', alışveriş yaparken ürünlerin gramına dikkat eden vatandaşın gözünden kaçmadı.Firmalar, birçok üründe fiyatları değiştirmeyerek 'zam yapmıyor' görüntüsü veriyor. Ama ürünün gramı yavaş yavaş azaltılarak 'çaktırmadan' zam yapılıp; vatandaş aldatılıyor. Gram indirimleri kısa sürelerle yapıldığı için de birçok markanın eski ve yeni ürünleri raflarda yanyana durabiliyor.İki ürünün gramına bakan vatandaş, farklı ağırlığa rağmen aynı fiyatı görünce tepki gösteriyor. Firmaların ürünlerde hafta hafta, gram gram yaptıkları indirimlerle, vatandaşın cebini hortumladığı belirlendi. Ürünün gramını düşürürken fiyatı aynı oranda indirmeyen firmalar, tüketicinin cebine gizlice el atmış oluyor.CİHAN emur-Sen tarafından her ay düzenli olarak M yaptırılan açlık-yoksulluk 5 Ücretli çalışanların yer aldığı 4/a-zorunlu sigortalı sayısında kişi sayısı 12 milyon 484 bin kişiye ulaştı. Bu kişilerin çalıştığı işyeri sayısı da 1 milyon 611 bin adet oldu. Yasemin ERENER Haber Müdürü Kenan KURTOĞLU İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım REKDAĞ Ltd.Şti. İnternet Site Editörü Kübra ERENER Reklam Pazarlama ve Dağıtım Dolmabahçe Caddesi Eti İş Merkezi No:23 Kat:3 Beşiktaş/İST. Tel: 0212 259 12 20 Fax: 0212 259 12 10 ANKARA Atatürk Bulvarı Palas İş Merkezi B Blok Kat:6 D:114 Kızılay/ANKARA Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76 Ankara Dağıtım AKDAĞ DAĞITIM APDULGANİ AKDAĞ Yayın Türü:Yerel Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. SGK, 2013'ü 19.6 Lira Açıkla Kapattı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 2013 yılını 19.6 milyar TL açıkla kapattı. Sağlık harcamalarındaki artış geçen yıl da sürdü ve 2013 sonu itibariyle 49 milyar 889 milyon TL’ye ulaştı. Kamu tarafından açığın finansmanı için 20.3 milyar TL, sosyal güvenlik sistemi için de toplam 71 milyar 263 milyon TL kaynak aktarıldı. Sosyal güvenlik sistemine aktarılan kamu kaynaklarının toplamı 2013 sonu itibariyle GSYH’nin yüzde 4.5’i seviyesinde gerçekleşti. 2013 yılındaki finansman miktarı bir önceki yıla göre yüzde 21 artışla 58 milyar 728 milyon TL’den, 71 milyar 263 milyon TL seviyesine ulaştı. Sosyal güvenlik şemsiyesi 62.8 milyon kişiye ulaştı SGK verilerine göre, 2013 sonunda gelirler 163 milyar 13 milyon TL, giderler 182 milyar 688 milyon TL, net açık ise 19 milyar 675 milyon TL İşyerlerinin yüzde 85.5’inin çalışan sayısı 1 ile 9 kişi arasında bulunuyor. 2013 sonu itibariyle hastanelere toplam 31 milyar 72 milyon TL fatura ödemesi yapıldı. İlaç giderleri ise 14 milyar 883 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Optik, yolluklar vb. diğer sağlıkla ilgili harcamalar ile birlikte toplam sağlık gideri ise 49 milyar 889 milyon TL’ye ulaştı.CİHAN 6 10 NİSAN 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA IRAK Irak'ın kuzeyindeki Kerkük şehrine 70 kilometre uzaklığındaki Tuzhurmatu'da polisleri hedef alan bombalı intihar saldırısında 2 polis öldü, 13 polis yaralandı. Bomba yüklü araçlarla Türkmenlerin yoğunlukta yaşadığı Tuzhurmatu'da gerçekşen saldırıda ölü sayısının artmasından endişe ediliyor. Saldırı şehirin girişindeki polis kontrol noktasına gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen saldırıda 2 polis öldü, 13 kişi de yaralandı. CİHAN PAKİSTAN Pakistan’ın Beloçistan eyaletinde bir yolcu trenine yapılan bombalı saldırı sonucu en az 12 kişi öldü, 35 kişi yaralandı. Tren, Sibi şehrindeki istasyonda mola için durduğu esnada kanlı saldırı gerçekleştirildi. Patlayıcı maddenin trenin içine yerleştirildiği tahmin edilirken, patlamanın etkisi ile iki vagonun raydan çıktığı açıklandı. Patlama sonrası 3 insanın yanarak can verdiği ve yaralıların birçoğunun şiddetli yanıklardan dolayı hastaneye kaldırıldığı belirtildi. Saldırının nasıl gerçekleştiği tam olarak netlik kazanmazken, ölü sayısının artmasından endişe ediliyor. CİHAN Christian Lindner, yeniden teşkilat başkanı lmanya’da muhalefet partilerinden Hür Demokratlar’ın (FDP) Kuzey Ren Vestfalya teşkilatı delegeleri Christian Lindner’i yeniden teşkilat başkanlığına seçti. Geçen yıl eylül ayında Almanya’da yapılan genel seçimlerde büyük bir hezimete uğrayan ve Federal Meclis dışı kalan Hür Demokrat Parti kendini toparlamaya çalışıyor. Seçimlerden sonra geçen yıl aralık ayında Christian Lindner partinin federal başkanlığına seçilmişti. Daha önce FDP’nin Kuzey Ren Vestfalya (KRV) teşkilatı başkanlığı görevini yürüten 35 yaşındaki politikacı bir kez daha iki yıllığına aynı eyaletten başkanlık onayı aldı. A Eyaletin başkenti Düsseldorf’ta yapılan teşkilat başkanlığı seçiminde delegelerin 346’sı Lindner’in başkanlığına bir kez daha “evet” derken, sadece 25 delege karşı oy kullandı. Lindner, FDP’nin KRV teşkilat başkanlığına Mayıs 2012’de yüzde 98 oy oranıyla seçilmişti. Federal Meclis dışı kalan FDP’de yeni genel başkan partinin yeniden eski günlerine kavuşması için çaba göstereceğini vurguladı. Lindner, “FDP politik olarak halen gücünü koruyor.” şeklinde konuştu. FDP, bir önceki hükümet döneminde Başbakan Angela Merkel hükümetinde koalisyonun küçük ortağı olarak görev üstlenmişti. CİHAN Srebrenitsa Anneleri'nin Hollanda aleyhine açtığı dava ertelendi Srebrenitsa Anneleri’nin Hollanda aleyhine açtığı ve dün Lahey’de görülmeye başlayan dava 16 Temmuz’a ertelendi. Hollanda, 1995 yılında Bosna-Hersek'in Srebrenitsa şehrinde yaşanan katliamda kendi askerlerinin güvenliğini önceleyerek, 8 bin Müslümana soykırım uygulanmasına engel olmamakla suçlanıyor. Srebrenitsa Anneleri Derneği tarafından açılan davada, Hollanda devletininin sivilleri korumadığı için tazminat ödemesi isteniyor. ollanda hükümetini temsil eden Avukat Bert-Jan Houtzagers , Hollanda askerlerinin BM komutasında görev yaptığını ve o dönemde verilen karardan Hollanda devletinin sorumlu olmadığını savundu. Buna karşılık, Srebrebitsa Anneleri’nin avukatı ise bu suçlardan Hollandalı Komutan Thom Karremans'ın dolayısıyla Hollanda devletinin sorumlu olduğunu söyledi. H Diğer taraftan Srebrenitsa Anneleri, Lahey’de bulunan eski Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesi (ICTY) önünde Sırp katliamını protesto etti. Mahkeme önünde pankart açan mağdurlar tepkilerini dile getirdi. Srebrenitsa'da 2 çocuğu ve akrabasını kaybeden Kada Hotic, "Lahey mahkemesinden adil bir yargılama istiyoruz. Mahkeme kararını 16 Temmuz'a erteledi. Bu davayı takip için tekrar burada olacağız. Tüm duruşmaları yakından takip edeceğiz." diye konuştu. Srebrenitsa Anneleri Derneği Başkanı Munira Subasic ise "Ailemden 22 kişi Mladiç ve askerleri tarafından hunharca katledildi. Buradan tüm dünyaya sesleniyoruz. Bosna'da bir soykırım oldu. Srebrenitsa bunun en açık örneği. Bizler, Srebrenitsa anneleri olarak adalet istiyoruz. Bize en ağır acıları çektiren Ratko Mladiç'in de en ağır cezaları almasını istiyoruz. Hollanda Devleti'nin de sorumlu olduğunu biliyoruz. " ifadelerini kullandı. Davayı izlemeye gelen, Avrasya Vakfı Hollanda Türk Kadınlar Birliği Başkanı Fatma Aktaş, Srebrenitsa'da 1992-1995 tarihlerinde yaşananların insanlık tarihi için affedilmez bir facia olduğunu söyledi. Aktaş, "Bu deneyimi büyük acı ve kayıplarla yaşayan Bosna halkı ise daha büyük bir sorumlulukla geleceğine sahip çıkmak ve geleceğini kurmak zorundadır.” ifadelerini kullandı. Srebrenitsa Anneleri'nin daha önce BM aleyhine açtığı dava, 'dokunulmazlık' gerekçesiyle reddedilmişti. Lahey'deki uluslararası mahkeme 2004 yılında oybirliği ile Srebrenitsa'da soykırım suçunun işlendiğine karar vermişti. BM'nin eski Genel Sekreteri Kofi Annan da Srebrenitsa'da İkinci Dünya Savaşından beri en büyük soykırımın meydana geldiğini söylemişt 1995 yılında Srebrenitsa'da gerçekleşen soykırım, Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gördüğü en büyük kıyım olarak kayıtlara geçti. Soykırımda, BM'ye bağlı Hollandalı barış gücü askerlerinin koruması altındaki 8 bin Bosnalı Müslüman Sırplar tarafından öldürülmüş, toplu mezarlara gömülmüştü. Srebrenitsa etrafında bugüne kadar açılan 36 toplu mezardan yaklaşık 6 bin kişinin kemikleri çıkarıldı. Yaklaşık 2 bin kişinin ise hala kayıp olduğu Srebrenitsa'da, kurbanlara ait kimlik tespit CİHAN çalışmaları devam ediyor. YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ RUSYA Rusya’da macera filmlerine konu olacak bir olay yaşandı. Finlandiyalı bir kadın (55) beraber olduğu Türk erkeğini (37) otomobil bagajında Rusya’dan kaçırmaya çalışırken suçüstü yakalandı. Evrenin genişleme hızıyla ilgili en doğru tespit Rus resmi iç istihbaratı FSB’ye bağlı Leningrad bölge sınır birliğini kaynak gösteren Rusya basını, Torfyanovka sınır kapısındaki aramada bir Fin kadının aracındaki bagajında bir Türk vatandaşı çıktığını duyurdu. İfadesi alınan kadın, Türk vatandaşıyla Türkiye’de nikah kıydığını iddia ederek aşkı uğruna böyle bir maceraya başvurduğunu öne sürdü. Konuyla ilgili soruşturma açıldı. CİHAN KAZAKİSTAN Kazakistan’ın doğusunda bulunan Ridder kasabasında oluşan dev obruk evi yuttu. Kısa bir sürede evi adeta içine çeken obrukun evi yutma anı ise saniye saniye görüntülendi. Maden ocaklarının yoğun olduğu Ridder kasabasında yaşanan olay sonrası kasabada bulunan 50’ye yakın ev tahliye edilirken, obruk etrafında güvenlik çemberi oluşturuldu. Kazakistan Acil Durumlar Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada göçük sonrası bölgede 55 metre genişliğinde ve 110 metre derinliğinde dev bir çukur oluştuğu belirtildi. Yaşanan olay bölgede korku ve paniğe neden oldu. Bölgedeki yerleşim alanları tahliye edildi. CİHAN ilim adamları, Büyük Patlama'dan 3 milyar yıl sonra evrenin genişleme hızının her 44 milyon yılda yüzde 1 arttığını ortaya çıkardı. B Baryon Osilasyon Spektroskopik Araştırması\'nı (BOSS) kullanan bilim adamları, evrenin genişleme hızı ile ilgili şimdiye kadarki en doğru hesaplamayı yaptıklarını açıkladı. BOSS uluslararası bilim adamları grubu, maddenin uzaydaki dağılımının ayrıntılı haritalarını çıkararak, evrenin genişlemesini ölçmeye çalışıyor. Ölçümlerle, kozmik genişlemeye neden olan "karanlık enerji"nin gizeminin çözülmesi amaçlanıyor. İngiltere'nin Portsmouth Üniversitesi'nden Matthew Pieri, "Bu şimdiye kadar yapılan en kesin ölçüm. Araştırma, evrenin 10 milyar yıl öncesine oranla çok daha hızlı genişlediğini kanıtlıyor. Aslında genişleme hızı, bizim beklediğimiz- den daha yavaş. Bu da evrenin bizim düşündüğümüzden daha farklı olduğunu, karanlık enerjinin sabit olmadığını, zamana, mekana ya da başka bir fiziksel parametreye göre değiştiğini göstermektedir" dedi. Evren, 13,8 milyar yıl önceki Büyük Patlama'dan bu yana hızla genişliyor. BOSS grubu, genişleme hızının ilk birkaç milyar yıl boyunca yerçekiminin etkisiyle yavaş olduğunu, 6 milyar yıl önce ise evrenin karanlık enerjinin etkisiyle hızla genişlemeye başladığını savunuyor. Grup, evrenin genişleme hızını bulmak için birbirinden bağımsız iki ölçüm yapıyor. İlkinde son derece parlak olan yıldızsı gökcisimlerinin dağılımının haritası çıkarılıyor. İkinci ölçümde ise bu gökcisimlerinden yayılan ışık, hidrojen gazı bulutlarının konumlarının belirlenmesi için kullanılıyor. New Mexico'da kurulu 2,5 metrelik bir teleskobu kul- lanan BOSS grubu, 140 bin yıldızsı gökcisminin ışığını kullanarak Büyük Patlama'dan birkaç milyar yıl sonraki evrende hidrojen gazı bulutlarının dağılımının haritasını çıkardı. Gözle görülmeyen karanlık maddenin varlığı, etrafındaki cisimler üzerindeki çekim gücüyle bilinirken karanlık enerjinin varlığı ise etrafındaki cisimleri üzerindeki itme gücüyle tanınıyor. Evrenin yüzde 68,3'ünün insanlık için büyük bir gizem olan karanlık enerjiden, yüzde 26,8'inin karanlık maddeden ve sadece yüzde 4,9'unun de insanoğlunun bildiği tür maddelerden oluştuğu sanılıyor. Karanlık enerjinin varlığıyla ilgili çalışma, 2011'de Saul Perlmutter, Brian Schmidt ve Adam Riess'a Nobel ödülü getirmişti. Perlmutter, Schmidt ve Riess, ''Süpernova'' adı verilen yıldız patlamalarını izleyerek, evrenin sürekli genişlediğini keşfetmişti. Asgari ücret işsizlerin sayısını 900 bin artırır lmanya’da asgari ücret tartışmaları bitmek bilmiyor. Federal hükümetin gelecek yıldan itibaren uygulamaya koymak için adım attığı asgari ücret konusunda ekonomi uzmanlarından yine uyarı geldi. Max-Planck Enstitüsü’nden Ekonomi Uzmanı Axel BörschSupan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada asgari ücret için yaş sınırını 18 olarak belirlenmesinin yanlış olduğunu sınırın 25 olması gerektiğini savundu. Börsch-Supan ayrıca 63 yaşında emeklilik konusunun da Almanya’da 250 bin kişinin işini kaybetmesine neden olacağını söyledi. A Münih merkezli ifo Enstitüsü’nden HansWerner Sinn ise, asgari ücretin Almanya’da işsizler ordusuna 900 bin kişinin katılmasına yol açacağını öne sürdü. Aile İşverenleri Birliği’nden Lutz Goebel ise asgari ücret uygulamasıyla Almanya’deki işyerlerinin rekabet gücünün düşeceğini ve küresel boyutta kan kaybedeceğini iddia etti. Federal hükemet ortağı Sosyal Demokratların (SPD) koalisyon sözleşmesine koydukları ve gelecek yıldan itibaren yürürlüğe girmesi beklenen asgari ücret uygulamasında istisnaların yapılması ve yaş sınırın yükseltilmesi konusunda eleştiriler giderek artıyor. Hükümette Federal Çalışma Bakanı Andrea Nahles’in inisiyatifiyle uygulamaya konulmak istenen asgari ücretin saati 8,5 Euro olması isteniyor. CİHAN 10 NİSAN 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CHP’li Toprak’dan Erdoğan’a: Sorumluluğunuz bütün Türkiye’yi kucaklamaktır umhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı gerginliği bırakıp birleştirici olması, herkesi kucaklaması çağrısında bulundu. Sorumluluk alan kişilerin, bu ülkede sevgi ortamının hızla dağıldığı bir ortamda bütünleştirmesi gerektiğini belirten Erdoğan, “Sen ben ayrımı yapmamız, ocu bucu demememiz, balkon konuşmalarında intikam naraları atmamamız lazım. C Eğer oy aldıysanız, güçlü çıktıysanız sorumluluğunuz Türkiye’nin tamamını kucaklamak. Bir taraflara mesaj gönderip ‘ininize gireceğiz, bunu yapacağız’ demememiz lazım. Bu koltuklar geçicidir. Babamızın malı değil. Bizim görevimiz o koltuklara gelince toplumun tamamını kucaklamak.” diye konuştu. Toprak, CHP Eskişehir Büyükşehir Belediyesi önünde düzenlenen ‘mazbata kutlama’ törenine katıldı. Toprak, burada yaptığı konuşmada, 30 Mart yerel seçimlerinde yapıldığı iddia edilen hilelere değindi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ı gerginliği bırakıp umhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, “Biz, bu memleketi yüzde 50 diye bölenlerden değiliz. Biz, bu memleketin birliğinden bütünlüğünden yanayız.” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, 30 Mart yerel seçimleri sonrasında Amasya’nın Merzifon ilçesinde CHP’den Belediye Başkanı seçilen Alp Kargı’nın devir teslim törenine katıldı. Törende konuşan Günaydın, “Merzifon'a söz veriyoruz. C O söz yalnızca Merzifon’a değil bütün Türkiye’ye verdiğimiz sözdür. Bizim için yandaş yok, vatandaş var. Vatandaşın tamamı bizim halkımızdır. Türkiye’yi adım adım dolaşıyoruz. Gerçeklerin üzerini bir miktar daha açmakta fayda var. Biz, bu memleketi yüzde 50 diye bölenlerden değiliz, bu memleketin birliğinden bütünlüğünden yanayız. Biz, bu ülkede din, iman edebiyatı yaparak evlerimizi, birleştirici olması, herkesi kucaklaması tavsiyesinde bulundu. “Hiçbir dönemde bu kadar baskıyla yapılan bir seçim görmedim.” diyen Toprak, şöyle dedi: “Önce parmak boyasını kaldırdılar. Hileyi daha rahat yapabilmek için. Düşünün bir iktidar ki, tüm imkanlar kendisinde. Ama hileden medet uman bir iktidar var. Parmak boyasını kaldırıp belli birkaç yerde oy kullanmaya tenezzül ettiler. Sonra bu yetmedi, nankör kedilere sığındılar. Nankör kedilerde yetmedi Eskişehir’de. Allah'ın izniyle Yılmaz Hocam, Ahmet ve Kazım başkan ile beraber bayrağı burada bize teslim ettiler. Bunun sorumluluğunun farkındayız.” Türkiye’nin zor bir süreçten, bir bölünme, bir sevgisizlik sürecinden geçtiğinin altını çizen Toprak, “Bizler gibi sorumluluk alan kişilerin bu ülkede sevgi ortamını hızla dağıldığı bir ortamda bütünleştirmemiz lazım. Sen ben ayrımı yapmamız lazım. Ocu bucu demememiz lazım.”Başbakan Erdoğan’ın, seçim gecesi yaptığı balkon konuşmasına atıfta bulunarak, birleştirici ve kucaklaştırıcı olunması çağrısında bulunan Erdoğan Toprak, şöyle konuştu: “Balkon konuşmalarında intikam naraları atmamamız lazım. Bölmememiz lazım. CHP'li Ediboğlu: Keseb'den gelen her ambulans içimizi acıtıyor Merzifon’un yeni Belediye Başkanı Alp Kargı ise, sadece oy verenlerin değil, oy vermeyenlerin de belediye başkanı olacağını söyledi. Merzifon Belediyesi’ne her vatandaşın rahatlıkla girebileceğini ifade eden Kargı, “Söz veriyorum, değerlerimizin hepsine sahip çıkacağız. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim belediyemizde ‘Siyasi düşüncem- Günaydın Biz bu memleketi yüzde 50 diye bölenlerden değiliz ofislerimizi haram parayla dolduranlardan değiliz. Yerel yönetimleri belediyeleri yönetirken kentin rantını yandaşlarımıza dağıtmayacağız.” şeklinde konuştu. AK Parti hükümetinin akaryakıt satışı politikasını da eleştiren Günaydın şöyle konuştu: “Biz, çiftçiye mazotu 1,5 liradan vereceğiz dediğimiz zaman, CHP veremez diyenlere sesleniyorum. den dolayı bir adam bulayım da onun yardımıyla buraya geleyim’ diyemeyecek. Bizim kapımız herkese açık olacak. Bu bir bayrak yarışıydı. Elimizden gelenin daha fazlasını yapmaya çalıştık. Ama şundan eminim ki, şimdiye kadar görev yapmış belediye başkanlarımız ve belediye meclis üyelerimiz Merzifon’a hizmet etmek için göreve geldiler. Sen, yandaşlarına ve gemicik sahiplerine mazotu 1,5 liradan vermedin mi? Onlara 1,5 lira, köylüye çiftçiye mazot 5 lira. Niye? Çünkü gemiciler yandaş, köylü vatandaş. Biz, bu düzeni bozacağız. Bütün bunları yaparken asıl söylemek istediklerimi söylüyorum. Biz burada belediyeye CHP bayrağı asmıyoruz, CHP’nin iktidarını da aramıyoruz. Yerelde ve genelde halkın iktidarını arıyoruz. Onun için ne Merzifon'da, ne Amasya'da ne de Türkiye'nin hiç bir yerinde bize oy vermiş olsun olmasın hiç bir vatandaşımızı ayırmadık bundan sonrada ayırmayacağız.” Merzifon’un yeni Belediye Başkanı Alp Kargı’ya çok güvendiklerini Daha önce görev yapan belediye başkanlarımız bu memleket için hep en iyisi yapmaya çalıştılar. Hep daha iyisi olsun diye çalıştılar. Bizler de onların bırakmış oluğu yerden sizlerin de desteği ile ilçemizi daha iyi noktalara getireceğiz. Başlatılan hizmetlerde elbette ki devam ettirilecektir. Ve size söz veriyorum, biz kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Toplumun her kesimi bizlerle birlikte görev almaktan ve mesai harcamaktan keyif alacak. Biz sözümüzün arkasında olacağız. Kapımız herkese açık olacak. Eleştiriye açık bir belediye anlayışını Merzifon'da hakim kılacağız.” diye konuştu. Sabri ÖZDEMİR-EKONOMİ Türk: Arap ve Süryanilere pozitif ayrımcılık yapacağız ardin Büyükşehir Belediye Başkanı Türk, kentte yaşayan Arap, Süryani ve Mıhallemilere pozitif ayrımcılık yapacaklarını söyledi. M Eğer oy aldıysanız, güçlü çıktıysanız sorumluluğunuz Türkiye’nin tamamını kucaklamak. Bir taraflara mesaj gönderip ‘ininize gireceğiz, şunu, bunu yapacağız’ demememiz lazım. Bu koltuklar geçicidir. Babamızın malı değil. Bizim görevimiz o koltuklara gelince toplumun tamamını kucaklamak.” Türkiye’nin şansız bir yönetim süreci geçirdiğini vurgulayan Toprak, şöyle dedi: “Evet altını çiziyorum. Bir vefat eden aileye bile baş sağılığı dileyemeyen, bir Başbakan sürecinden geçiyor Türkiye. Bu üzücü bir olaydır. Böyle bir zihniyet Türkiye’yi kucaklayamaz. Bu koltukta kalma uğruna bir komşuya savaş açma narası yapan, koltukta durma uğruna kendi ülkesini niyet eden bir yapı Türkiye’nin şansı olamaz. Bu şansızlığı kıracak Eskişehir gibi diğer vatandaşlarımızdır. Her yerde bunu açıklayacağız.” CİHAN kaydeden Günaydın, “İnanıyorum ki Merzifon gurur duyacağı bir belediye başkanına kavuştu. Yıllar çok çabuk geçiyor, beş yıl da çok çabuk geçecek. İnşallah 2019’da halkımız kazanacak. Bugün Gümüşhacıköy ve Merzifon belediye başkanları ile tanıştı. Onlar öyle bir çalışacaklar ki 2019'da Amasya'da da CHP bayrağını belediyede dalgalandıracağız. Suluova'da da olacak, Hamamözü’nde de olacak, Taşova'da da olacak her yerde olacak.” diye konuştu. 7 Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, kapsayıcı ve kucaklayıcı bir belediye anlayışı gerçekleştireceklerini kentte yaşayan Arap, Süryani ve Mıhallemilere pozitif ayrımcılık yapacaklarını söyledi. Başkan Türk, "Özlediğimiz ve gerçekleştirmek istediğimiz demokratik özerk bir yapıyı oluşturmaktır" dedi. TÜRK MAZBATASINI ALDI Mardin'de BDP'nin desteğiyle Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen bağımsız Ahmet Türk, geçen hafta içinde gittiği iki aileyi barıştırmak için gittiği Gökçe Köyü'nde tabanca ile vurulup yaralanan Mardin Merkez Artuklu Belediye Başkanı BDP'li Mehmet Emin Irmak ile birlikte mazbatalarını aldı. Ahmet Türk, elindeki çerçevelenmiş mazbata ile adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Mardin'de çok ciddi olaylar yaşanmadan demokratik bir yarışı sonlandırdıklarını söyledi. umhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu, Suriye'nin Keseb şehrinde çatışmaların devam etmesinin insanların ölmesi ve yaralanması anlamına geldiğini belirterek, " Keseb’deki çatışmaları yaratan terör grupları bu topraklardan geçerek orada savaş başlattı. Yayladağı’ndan başka oraya geçilecek yol yok. Bu geçen Antakya’ya giden yaralı taşıyan her ambulans bizim içimizi acıtıyor." şeklinde konuştu. C Yayladağı Sınır Kapısı önünde CHP'lilerle birlikte basın açıklaması yapan milletvekili Edipoğlu, 21 Mart tarihinde Keseb bölgesinde başlayan çatışmaların şiddetlenerek devam ettiğini, süreçten siyasetçi olmanın ötesinde insan olarak derin bir rahatsızlık duyduklarını belirterek şöyle konuştu: "Bizim siyasetçi olarak değil, insan olarak en rahatsız olduğumuz konu insanların yaralanmaları, ölmeleri, sakat kalmaları. Suriye’de çatışmaların en yoğun yaşandığı yer hemen Hatay sınırının güneyinde bulunan Keseb kasabası ve hemen yanındaki kırsal alan. Biz 3 yıldan beri Suriye’de bölge barışını tehdit eden bir savaş söz konusu. Suriye’de savaşın uzun sürmesinin, yansımalarının Türkiye’ye de olumsuz yansımaları olacağını söyleyip durduk. Ancak iktidardaki AKP’ye biz bunu anlatamadık.” dedi. "YARALI TAŞIYAN AMBULANSLAR İÇİMİZİ ACITIYOR" Zırhlı araçların geçerek bölgeden aldığı yaralıları ambulanslara intikal ettirdiğini anlatan Ediboğlu "Hemen yanıbaşımızda sirenlerle zırhlı araçlar geçiyor. Bildiğim kadarıyla bu araçlar çatışmalarda yaralananları bölgeden alıyor ve ambulanslara ulaştırıyorlar. Keşke bu manzaraları görmez olsaydık. Şunu belirtmek isterim ki, Keseb’deki çatışmaları yaratan terör grupları bu topraklardan geçerek orada savaş başlattı. Yayladağı’ndan başka oraya geçilecek yol yok. Bu geçen Antakya’ya giden yaralı taşıyan her ambulans bizim içimizi acıtıyor. Bunu bölge insanı hak etmiyor. Bizim insanımız Suriyeli kardeşlerimiz hak etmiyor.” diye konuştu. CİHAN Görev ve sorumlulukların halka hizmet etmek olduğunu ifade eden Türk, "Olabildikçe kapsayıcı ve kucaklayıcı bir belediye anlayışı gerçekleştirmektedir. Özlediğimiz ve gerçekleştirmek istediğimiz demokratik özerk bir yapıyı oluşturmaktır" dedi. "HALKIMIZI SEVGİYLE KUCAKLAYACAĞIZ" Ahmet Türk, Mardin'de farklı etnik yapıların bir arada yaşadığını Büyükşehir Belediyesi olarak buradaki halklara eşit şekilde yaklaşacaklarını hatta Arap ve Süryanilere pozitif ayrımcılık yapacaklarını söyledi. Türk, şöyle dedi: "Mardin'de Araplar var, Süryaniler var, Mihallemiler var, Kürtler var. Herkese eşit yaklaşacağız. Süryani halkımıza, Arap halkımıza pozitif ayrımcılık yapacağız. Buradan kimsenin endişesi olmasın. Çünkü biz halklarımızı sevgiyle kucaklaştırmayı hedefliyoruz ve onların gönlünü kazanmaya çalışacağız. Arap kardeşlerimizi, Süryani kardeşlerimizi Mihallemi kardeşlerimizin bu konuda hiçbir endişeleri olmasın. Biz kucaklayıcı kapsayıcı bir belediyecilik anlayışını gerçekleştireceğiz." Ahmet Türk ve yanındakiler daha sonra Mardin Belediyesi hizmet binasına kadar yürüdü. Türk, makam odasını dolduran kalabalığın alkışları arasında makam koltuğuna oturarak yeni görevine başladı. AA 8 Gündem Mısır'da idama mahkum edilen 528 kişinin ismi açıklandı inya Ceza Mahkemesi'nde M 20 dakika süren duruşmada verilen kararla ilgili son hükmün 28 Nisan'da okunması bekleniyor. "Şiddete teşvik suçlamasıyla" 24 Mart'ta idam cezasına çarptırılan ve dosyaları istişari 10 NİSAN İsmail Servet Abdulfettah Ahmed, İbrahim Halil Muhammed Halil, İbrahim Seyid Mursi Muhammed, İbrahim Kamil Ali es-Seyid, Ebubekir İsmail Muhammed Abdulgani, Ahmed Hasaneyn Abdelal, Ahmed Hasan Ahmed Muhammed, Ahmed Hasan Ali Abdurresul, Ahmed Hilmi Hıdır İbrahim, Ahmed Hilmi Abdulazim Kamil, Ahmed Zeki Abbas Hafız, Ahmed Receb Kamil Osman, Ahmed Seyid Muhammed Ahmed, Ahmed Seyid Yasin Hüseyin, Ahmed Şaban Mü'min Ahmed, Ahmed Salih Zeydan Ali, Ahmed Aşur Abdurrahim Ferec, Ahmed Abbas İbrahim Cuma, Ahmed Abdulhamid Abdullah Gıfari, Ahmed Abdulgani Abdulaziz Şehate, Ahmed Abdulmunim Osman Abdulmunim, Ahmed Abdunnasır Mahmud Cemal. Ahmed Abdunebi Ahmed Abdunebi, Ahmed Ali Muhammed İbrahim, Ahmed Iyd Ahmed Taleb, Ahmed Fikri Abdulvahab, Ahmed Faysal Mahmud Muhammed, Ahmed Kurani Hüseyin Hasan, Ahmed Kamil Ahmed Hasan, Ahmed Muhammed eş-Şorbaci, Fehim Abdurrezak, Ahmed Muhammed Abdusselam Muhammed, Ahmed Muhammed Fehim Ahmed Ammar, Ahmed Muhammed Kamel Abdulgani, Ahmed Muhammed Mahmud Diyab, Ahmed Muhammed Musa Abdelhalim, Ahmed Mahmud Ali Huseyin, Ahmed Mahmud Muhammed, Ahmed Cemal Ebu Ganime Cad er-Reb, Ethem Radi Bekir Mahrus, Üsame Ramazan Muhammed Hasan, Üsame Şaban Sad Derdir, İslam Muhammed Ahmed Muhammed, İslam İbrahim Sabır Ali, İslam Recep Seyid Urabi, İslam Muhammed Fuad Muhammed, İsmail İbrahim İsmail Muhammed, İsmail Bedevi Halil Muhammed, İsmail Kadri Abdulrasul, İsmail Muharrem İsmail Mansur. Eşref Bedvi Halil Muhammed, Eşref Halef Muhammed Abdulcelil, Eşref Şaban Muhammed Ahmed Hilal, Eşref Abdulaziz Abdulazim Ahmed, Eşref İyd Şükrü Ali, Eşref Muhammed Ahmed Ali el-Askeri, Eşref Muhammed Mustafa Abdullatif "Ebu lafi", Eşref Mahmud İsmail İbrahim, Eşref Abu Hureyre, Eşref Mahmud Muhammed Muhammed Salim el-Bedevi, Hasan Muhammed Hüseyin Hamzavi, İmam Atallah Salim Atallah, Emin Abdulbaki Kamil, Eymen Şaban Ahmed Muhammed Hilal, Eymen Şaban Sad Derdir, EymenMemduh Murteza Hafız, İsmail Halef Muhammed Abdulal, Ahmed Cemil Meri Seyyid, Emin Receb Emin Yusuf, Bedruddin Hamade Seyid İbrahim, Taki Radi 10 NİSAN 2014 Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Mısır'da idam cezasına çarptırılan ve dosyaları istişari karar için Devlet Müftüsü'ne gönderilen 528 sanığın isimleri öğrenildi. İbrahim Muhammed, Taki Abdulal Mahmud, Cabir Muhammed Abdurrahim İsmail, Cad Ali Mahmud Cad, Cemal Ahmed Zeki Musa, Cemal Sabır Muhammed Abulal es-Savi, Cemal Abdurrahman Abdulhalim. Raşid Selman Salim, Rafet Adli Ebu Samra, Rebii İbrahim Muhammed Ebu el-Safa, Rebii Ahmed Muhammed Yusuf Salihin, Rabii Ahmed Muhammed Yusuf et-Tahhan, Rebii Cemal Osman Mütevelli, Rebii Aşmavi Abdullah Hasan. Cemal Abdurrahman Muhammed Abdurrahman, Cemal Abdullah Muhammed İmam, Cemal Ali Abdullah Abdullatif, Cemal Ali Muhammed Şarkavi, Cemal Muhammed Ahmed Hamide, Cemal Muhammed Ahmed Abdurrahman, Cemal Yahya Rebii Ali Halife Ahmed, Rebii Ali Yusuf Süleyman, Rebii Muhammed Hallaf, Rebii Muhammed Said Hasan, Rebii Muhammed Abdulmunim Abdulvahab, Rebii Mahmud İsmail İbrahim, Receb Hasan Necati Hasan, Receb Ramazan Abbud Abdurrahman, Recep HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Cemal Osman Mütevelli, Cuma Halife Bekir Mahrus, Cuma Fayid Yunus Anire, Cemil Hasan Ahmed Ahmed, Cemil Muhammed Bekir Mahrus, Cemil Meri Diyab Muhammed, Hatem Muhammed Cemal Mahmud Abdurrezak, Hazım Muhammed Tayib Yusuf Ali, Hafız Abdulkerim Ali Eyyüb, Hüsameddin Salah Şebib Seyid, Hüsam Hafız Mahmud Abdüllatif, Hüsam Hassan Muhammed İsevi, Hüssam Hassan Muhammed Muhammed Ebulhadidi, Hüssam Abdelfattah Tevfik Muhammed, Hassan Muhaymir Muhammed Kedevani, Hasan Abu Zeyd Rızk Hasib, Hasan Ahmed Muhammed Hasan, Hasan Ahmed Abdulcevad İbrahim, Hasan Cuma Muhammed Mahrus, Hasan Hüseyin Ahmed Tuhami, Hasan Hüseyin Huşt Muhammed. Hasan Halef Ahmed Mehyub, Hasen Said Mehyub, Hasan Halef Muhammed Ali ed-Dukş, Hasan Seyid Yasin Hüseyin, Hasan Şebib Abdurrahim İbrahim, Hasan Şaban Abduzzahir Ziyad, Hasan Ali Ebu el-Ala Ammar, Hasan Ali Seyid Muhenna, Hasan Ali Abdurresul Hasaneyn, Hasan Ayid Abdusselam Murcan, Hasan Muhammed Ahmed Muhammed Hasan Gazzavi, Hasan Muhammed Abdulal Diyab, Hasan Muhammed Abdulgaffar İbrahim, Hasan Muhammed Memun Muhammed, Hüsnü Hasan Abdurrahman Hasan Ganim, Hüseyin Ahmed Hamada Muhammed, Hüseyin Hüsnü Cuma Abdulgani, Hüseyin Sabır Muhammed Abdulal, Hüseyin Ali Ahmed Muhammed, Hüseyin Muhammed Cuma Abdulgani, Hüseyin Muhammed Hüseyin Ali Ayyat, Hüseyin Muhammed Ömer Abdulgani, Hammad Ali Muhammed Ali, Hamade Ali Muhammed Mahmud, Hamade Ali Şükri Ali, Hamade Muhammed Hüseyin. Hamade Muhammed Sultan İsmail, Hamdan Halef Sadık Muhammed, Hamdi Ahmed Ali es-Said, Hamdi Abdullah Ali Kassas, Hamza Atallah Salim Atallah, Halid Ebu Amra Ukkaşe İbrahim, Halid Cemal Menduh Salih, Halid Zikri Muhammed Salih, Halid Reşad Mahmud İbrahim, Halid Sabir Abdulhamid, Halid Subh Latif Subh, Halid Aşur Abdurrahim Ferec, Halid Muhammed Ahmed, Halef Recep Ukaşe, Halef Şaban Ebu Heşime Süleyman, Halef Muhammed Abbas Ahmed, Halef Muhammed Abdulhay Cuma, Halef Muhammed Mütevelli Abdusselam, Halef Muhammed Muhammed elEnsari, Halef Mehdi Abdurrahman, Halil Ramazan Seyid Halil, Hayri Mahmud Abdulhamid İbrahim, Mehdi Abdurrahman Muhammed Halah, Zeki Ahmed Zeki Mursi, Semida Seyyid Semida, Recep Aşur Abdurrahim Ferrac, Receb Osman Mahmud Ali, Receb İzzet Ahmed Riyad, Receb Muhammed el-Şorbaci Fehim Abdurrezak, Receb Mahmud İsmail İbrahim, Receb Mari Ali Muhammed, Rıza Radi Bekir Mahrus, Rıza Şazli Muhammed Abdulcevad, Rıza Sabır Mursi Muhammed, Rıza Abdulazim Muhammed Hasaneyn, Rıza Fethi Cemal Abdulhakim. Rıza Muhammed Muhammed Mekkavi "Rıza Mekkavi", Rıza Muhammed Yusuf Hafız, Rıza Mahmud Abdulhamid elSuruci, Rifai Muhammed Salih Seyf, Ramazan Cemal Şelkami Abdulgani, Ramazan Hüseyin Ahmed Hüseyin, Ramazan Rebii Abdulmelak Bedevi "Keneş", Ramazan Saad Hasan İsmail, Ramazan Mahmud Muhammed Mahmud , Ramazan Yusuf Şaheta Yusuf, Zağlul Muhammed Morsi Ahmed, Zekeriya Muhammed Abdulğani Muhammed, Sari Talat Muhammed Dusuki, Saad Ahmed Hüseyin Hamza, Sadavi Abdulkadir Abdülmunim, Said Ebu elMecd İbrahim Abdüsseyyid, Said Halaf Abdülhakim, Semir Salah Ebu Zeyd Osman. Seyyaf Cemal Muhammed Ahmed Abdurrahman, Seyyid Halef Mahmud Şerefüddin, Seyid Aid Seyyid Hemmam, Faruk Muhammed Ali Neccar, Seyit Faruk Muhammed Ali elNeccar, Seyyid Muhammed Ali Celal, Seyid Mahmud Ahmed İsmail, Seyid Münir Seyid Udeh Avad, Seyfüddin Cemal Hasebullah el-Seyid, Şehate Receb Kamil Muhammed, Şehate Tulba Abbud Muhammed, Şihte Abdülati Abdünnebi Ali Adem, Şerif Muhammed Memun Muhammed, Şaban Abdusselam Muhammed Tevfik, Şaban Abdüsselam Bilal Hasan, Şaban Avad Abdulal el-Seyid, Şaban Fuli Muhammed İbrahim, Şaban Muhammed Abdulhalim Masluh, Şaban Muhammed Abdulaziz Hasan, Şamardan Rebii İbrahim Muhammed, Şorbaci Abdulaziz Abdualzim Ebu Hatır, Şevki Muhammed Ahmed Muhammed. Şevket Muhammed Muhammed Ahmed, Sabır Ahmed Hüseyin Hicazi, Subh Latif Subh Abdülcevad, Salah Ramazan Ebu Serii Abdulhamid, Salah Seyid Muhammed Hasaneyn, Salah Aşur Abdülbasir, Salah Kemal Abduladl Hasaneyn, Salah Muhammed Urabi Muhammed, Dahi Edhes Derdir Sultan, Tarık Muhammed Abdulğaffar İbrahim, Tahir Muhammed Hasan Muhammed, Talat Hilmi Seyyid Semida, Talat Münir Sabır Abid, Taha Hüseyin Halife Marzuk, Taha Salah Taha Salih, Taha Abdulhalık İbrahim er-Seriri, Taha Abdullah Muhammed Abdullah, Taha Atallah Salim Atallah.HABER MERKEZİ Adalet Bakanı'ndan Anayasa Mahkemesi'ne ağır eleştiri kişisel kanaatleri. Yani ortada verilmiş bir karar yok" açıklamalarında bulundu. aşbakan Erdoğan'ın Köşk'e çıkması durumunda Abdullah Gül'ün partinin başına gelebileceği ihtimaline Şamil Tayyar karşı çıktı. Tayyar, "Abdullah Gül'ün AK Parti'ye geri dönmesini doğru bulmuyorum" dedi. B K Parti Gaziantep A Milletvekili Şamil Tayyar, Erkan Tan'ın moderatörlüğündeki Son Söz programında AK Partili vekil Şamil Tayyar, "Abdullah Gül'ün yeniden Başbakan olmasını arzuluyor musunuz?" sorusuna yanıt verdi.Tayyar, "Açıklamalarda baktığımda; mesela Hüseyin Çelik'in bir açıklaması var; Başbakan olarak görmek istediğini söylüyor. Sayın Bülent Arınç'ın, Mehmet Ali Şahin'in, bir çok bakanın Sayın Gül'ü Başbakan olarak görmek istediklerine dair açıklamaları var. Kamuoyu bunları duyunca şunu düşünmüş olabilir; acaba Sayın Başbakan ile Sayın Cumhurbaşkanı bir araya geldiler, Başbakan'ın adaylığı konusunda karar verdiler, acaba sayın gül de dönecek mi? Bu tamamen bizim parti büyüklerimizin "GÜL PARTİYE DÖNMEMELİ" "Abdullah Gül dönmek isterse partide tek bir kişinin itirazının olmayacağını düşünüyorum" diyen Şamil Tayyar, "Gelir ve olur, bir problem de yaşanmaz. Biri itiraz etsede anlamı olmaz. Ancak Sayın Gül'ün Cumhurbaşkanlığı makamından sonra siyasetin içinde olmasını çok doğru bulmuyorum. Bana göre Sayın Gül dönmemeli. gelince partiye zarar verir anlamında söylemiyorum, tam tersine çok ciddi katkısı da olur fakat siyaset kurumuna zarar veririz" şeklinde konuştu. Doğu Perinçek'ten çarpıcı açıklamalar şçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İÖzdemir'in CNN TÜRK'te konuk olduğu Cüneyt programında terörist başı Abdullah Öcalan hakkında birbirinden çarpıcı açıklamalar yaptı. Ergenekon Davası'ndan 6 yıl cezaevinde kalan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, CNN TÜRK'e konuştu. "Barış süreci diye bir şey yok" diyen Perinçek, çözüm sürecini eleştirdi. "Abdullah Öcalan diye bir şahıs yok" diyen Perinçek, "Hakan Fidan diye onu söyleten kullanan merkez var" dedi. "AF ÇIKARALIM" CNN TÜRK'te 5N1K programında Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtlayan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek,"PKK silahları bıraksın, herkes dağdan insin, normal yurttaş haline gelsin. PKK örgütü dağıtsın. Bir genel af çıkaralım" dedi. dalet Bakanı Bekir A Bozdağ, Anayasa Mahkemesinin Twitter kararı ile kendisine vazife çıkarttığını söyledi. TBMM’de AK Parti Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerin YSK’nın yapısında RTÜK modelinin düşünüldüğü konusundaki sorularına cevap veren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Ben bunu gazetelerden düşüyorum. Benim bildiğim bir çalışma yok” dedi. Bozdağ, mevcut YSK’nın yapısından rahatsız olup olmadığı yönündeki soruya ise, “YSK şuana kadar Türkiye’de seçimlerin sağlıklı yürümesi için görevler yaptı. Baktığımızda Türkiye’nin en iyi yaptığı işlerden birisinin seçimler olduğunu görüyoruz. Seçimler sırasında tartışmalar elbette olacaktır, normaldir. YSK tartışmaları kesin olarak karara bağladığında seçimlerle ilgili değerlendirme yapmak mümkün olur. Türkiye’de seçimlerin genel olarak sağlıklı yürüdüğünü söylemek mümkün” cevabını verdi. Bozdağ, Adana’da yapılan operasyonun cemaate yönelik bir operasyon olduğu iddialarına ilişkin, “Şuanda Türkiye’de suç isnatlarıyla alakalı savcılar kendilerine gelen ihbar ve şikayetler üzerine soruşturmalar yürütüyorlar. Bunlar normal süreçlerdir, olağanüstü anlam yüklemenin gereği yok” açıklamasında bulundu. "KENDİSİNE VAZİFE ÇIKARTTI" Anayasa Mahkemesi’nin Twitter kararı ile kendisine vazife çıkarttığını söyleyen Bakan Bozdağ, “Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı veren Anayasa değişikliği önemli bir değişikliktir. Bunun uygulaması da değişiklik kadar önemli. Anayasa Mahkemesi’nin Twitter ile ilgili verdiği kararın esası ayrı bir konudur. Anayasa Mahkemesi böyle bir başvuruyu esastan görüşme hak ve yetkisine sahip değildir, böyle bir görevi ve yetkisi yok. Bireysel başvuru hakkı bütün yargı yollarını tüketmiş kişilere tanınmış bir haktır. Yargı yolunu tüketmeden bireysel başvuru yoluna kimse gidemez. Mahkemeye müracaat etti, mahkeme ne yapar? Mahkeme bunu usulden ön inceleme aşamasında reddeder. Anayasa Mahkemesi bundan adeta kendisine vazife çıkartmıştır, kendisine yeni yetki ve görev ihdas etmiştir. Bu benim duygusal tepkim değil, Sayın Başkan Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Kanunu’nun 45. maddesini okursa tepkim duygusal mı yasal mı görecektir” dedi.CİHAN "ÖCALAN SÖYLEMİYOR FİDAN SÖYLÜYOR" Çözüm süriciyle ilgili konuşan Doğu Perinçek,"Abdullah Öcalan bir şey söylemiyor, Hakan Fidan söylüyor. yönelik 'tuzluk' benzetmesinden sonra istifasını sunan Ak Parti eski milletvekili İlhan İşbilen'in devletin zirvesiyle yemekte görüntülenmesi merak uyandırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın; iktidar ile cemaat arasında yaşanan gerilim çerçevesinde Azerbaycan gezisi sırasında Gülen okullarını hedef aldığı bir süreçte, Çankaya Köşkü'nde Kenya Cumhurbaşkanı onuruna Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından verilen resmi akşam yemeğine cemaate yakınlığıyla bilinen iki ismin davet edilmesi, Ankara kulislerinde merak uyandırdı. Erdoğan'a "Ağlama ve pişmanlık günün olacak" diye mesaj verdiği açıklamasının ardından Ak Parti'den istifa eden İzmir milletvekili İlhan İşbilen ile Kenya'daki Light Akademi Okulları Genel Müdürü ve Ömeriye Vakfı'nın Başkanı Bilal Karaduman'nın Çankaya Köşkü'ndeki resmi yemekte bulunmaları dikkat çekti. Kamuoyu şunu iyi tespit etsin. Abdullah Öcalan diye bir şahıs yok. Hakan Fidan diye bir onu söyleten kullanan merkez var, MİT var. Öcalan çok açık bir şekilde MİT'in avucunda" diye konuştu.CİHAN KENYA CUMHURBAŞKANINDAN BİR İLK Milliyet'in haberine göre; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'ye ülkesinden ilk kez ziyarette bulunan ve Afrika'nın sembol ülkelerinden biri olan Kenya Cumhurbaşkanı Uhuru Kenyatta onuruna Çankaya Köşkü'nde bir akşam yemeği verdi. Yemeğe; Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Türkiye Kenya Parlamentolararası Dostluk Grubu Bağımsız İzmir Milletvekili İlhan İşbilen, TİKA Başkanı Serdar Çam, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kudret Bülbül, Türkiye'nin Nairobi Büyükelçisi Hüseyin Avni Aksoy, Kenya Light Akademi Okulları Genel Müdürü Bilal Karaduman, Nijerya, Sudan, Somali, Ruanda'nın Ankara büyükelçileri, işadamları ve işkadınları, akademisyenler ve öğrencilerin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. "AĞLAMA GÜNÜ OLUR" DEMİŞTİ Çankaya Köşkü'nün yemeğine davet edilen ve katılan iki isim dikkat çekti. Bunlardan biri 17 Aralık operasyonunun ardından cemaate yakın bir milletvekili olduğu için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "tuzluk" olarak nitelendirdiği ve bu gelişmelerin ardından Ak Parti'den istifa eden milletvekillerinden biri olan TUSKON'DAN TEMSİLCİLER KATILMADI İkinci isim ise Kenya Light Akademi Okulları Genel Müdürü Bilal Karaduman oldu. Karaduman, Merkezi Kenya'nın başkenti Nairobi'de bulunan Ömeriye Vakfı'nın genel başkanı. Bu vakıf, Gülen Cemaati ile bağlantılı olarak değerlendiriliyor. Cumhurbaşkanı Gül, 2009'daki Kenya ziyareti sırasında bu vakfa ait okulların resmi açılışını yapmıştı. Köşk'teki resmi yemeğe cemaate yakınlığıyla bilinen TUSKON'dan temsilcilerin davet edilmemesi ise dikkat çekti.CİHAN dana'nın Yumurtalık ilçesinde, çöplükte yanA mış oy pusulaları bulunduğu iddiası üzerine inceleme başlatıldı. Yumurtalık ilçesinde, çöplükte yanmış oy pusulaları bulunduğu iddiası üzerine inceleme başlatıldığı bildirildi. Alınan bilgiye göre, kapanan Zeytinbeli belde belediyesine ait çöp aracından belediye çöplüğüne dökülen çöpler arasında yanmış oy pusulaları ve imha edilmiş seçmen zarfları bulunduğu öne sürüldü. Cumhuriyet savcılığı ve emniyet müdürlüğü ekiplerince konuyla ilgili inceleme başlatıldı. İddialar üzerine AK Parti İlçe Başkanlığı'nın da il ve ilçe seçim kuruluna itiraz dilekçeleri verdiği bildirildi.CİHAN mayan ödleklerin gazeteciliği bırakması çağrısında bulundu. Zaman yazarı Hüseyin Gülerce'nin, başarısız olduğunu iddia ettiği MHP lideri Devlet Bahçeli'nin istifa etmesi gerektiğini söylemesi ardından başlayan tartışmalar sürüyor. MHP'li Semih Yalçın, Zaman yazarı Hüseyin Gülerce'ye, mensup olduğu cemaate bile sahip çıkamayan ödleklerin gazeteciliği bırakması çağrısında bulundu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, katıldığı bir televizyon programında MHP’nin 30 Mart seçimlerinde başarısız olduğunu söyleyerek “Neden bu partinin lideri değişmiyor?” diyen Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce’yi sert sözlerle eleştirdi. AK PARTi'DEN iSTiFA EDEN VEKiL KÖŞK'TE emaate yakınlığıyla bilinen C ve 17 Aralık Operasyonu'nda Başbakan'ın milletvekillerine Ak Parti Adana İl Başkanlığı, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi ile ilgili YSK'ya başvuru yaptı. MHP'li Yalçın'dan Gülerce'ye 'Gazeteciliği bırak' çağrısı HP Genel Başkan M Yardımcısı Semih Yalçın, Zaman yazarı Hüseyin Gülerce'ye, mensup olduğu cemaate bile sahip çıka- Cüneyt Özdemir'in"Öcalan da yararlansın mı?" sorusuna Perinçek, "Kanunları herkese uygulamak zorundasınız" cevabını verdi. İzmir milletvekili İlhan İşbilen idi. Cemaatin önde gelen isimlerinden biri olduğu iddia edilen İşbilen, 7 Şubat'ta Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "Zulümler, takibatlar öyle bir noktaya ulaştı ki vekil olmama rağmen evime dinleme cihazı konuldu. Eşimin ve kız kardeşimin vakfına baskı yaptılar. Allahın bunlara mukabelesi de ağır olur. O gün birileri için de ağlama ve pişmanlık günü olacaktır. Bu aşamada artık Ak Parti'de durmamın bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Ak Parti'den istifa ediyorum" demişti. 9 Ak Parti o büyükşehir için itiraz etti Şamil Tayyar: Abdullah Gül geri gelmesin "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, partiye dönerse kimsenin itirazı olmaz, etse de anlamı olmaz. Ama Abdullah Gül'ün partiye dönmesini doğru bulmuyorum" dedi.Beyaz TV'de karar için Devlet Müftüsü'ne gönderilen sanıkların isimleri şöyle: 2014 erel seçimlerin Y ardından yapılan itirazlar üzerine Ağrı ile farklı illere bağlı 5 ilçe ve 2 beldede belediye başkanlığı, bir ilçede ise il genel meclisi seçimleri tekrarlanacak.BDP'nin, Ağrı'daki yerel seçimlerin iptali yönündeki itirazını değerlendiren Merkez İlçe Seçim Kurulu'nun aldığı "yerel seçimlerin iptali" kararını kabul eden İl Seçim Kurulu, seçimlerin 1 Haziran'da yeniden yapılmasına karar verdi. BDP Ağrı Belediye Başkan adayı Sırrı Sakık, oyların yeniden sayılmaya başlanmasında gördükleri noksanlıklar ve ortamın gerginleşmesinden dolayı Merkez İlçe Seçim Kuruluna seçimin yeniden yapılması için bulundukları talebin olumlu karşılandığını ve seçimin 1 Haziran'da yapılması için karar alındığını belirtmişti. AK Parti adayı Hasan Arslan da seçimin iptali için BDP'nin yaptığı talepten 4 gün önce kendilerinin aynı konuyla ilgili taleplerinin olduğunu anımsatarak, seçime şaibe karıştığını ve bunun için seçimin iptal edilmesi gerektiğini ifade etti. 31 Mart Pazartesi günü BDP Ağrı İl Başkanı Necmettin Efe, Ağrı Belediye Başkanlığı'nı 10 oy farkla adayları Sırrı Sakık'ın kazandığını bildirmiş, bu karara AK Parti Ağrı İl Başkanı Abbas Aydın itiraz etmişti. Merkez İlçe Seçim Kurulu'na yapılan itirazlar neticesinde bazı sandıklardaki oylar yeniden sayılmıştı. Çankırı'nın Şabanözü ilçesi AK Parti adayının 4 oy farkla belediye başkanlığını kazandığı Çankırı'nın Şabanözü ilçesinde, MHP'nin itirazını değerlendiren İl Seçim Kurulu Başkanlığı da seçimleri iptal etti. MHP İl Başkanı Yusuf Naci Bayındır, yaptığı açıklamada, "Sandıklarda kullanılan oylarda özellikle 1008 nolu sandıkta, 9 engelli vatandaşımızın oylarını bizzat sandık başkanının kullandığı tespit tutanaklarıyla da belirlendi. Seçimlerin 1 Haziran'da yapılması kararlaştırıldı. Bize de bugün itibarıyla tebliğ edildi" dedi. usulsüzlük olduğunu tespit ettiklerini, bu nedenle seçimin 1 Haziran'da yapılmasını kararlaştırdıklarını söyledi.İki parti yetkililerinin karara saygı duyduğunu ifade eden Bodur, şöyle konuştu: başvurdu.İtiraz dilekçesini inceleyen kurul, Gülkanat'ın "seçilme yeterliliğine sahip olmadığı" gerekçesiyle, AK Parti İlçe Başkanlığı'nca yapılan itirazın oy çokluğuyla kabulüne karar verdi. "Bir sandıkta yurt dışında olan 2 kişinin oy kullandığını tespit ettik. Ayrıca aynı sandıkta 3 oy da şaibeli çıkınca o sandık bize şüpheli geldi. Çünkü sandıkta sadece BDP'ye oy çıkmıştı. Bu nedenle 'seçmenler baskı altında kalmış olabilir' diye o sandıktan şüphelendik. Başka bir sandıkta ise usulsüzlük vardı. İki partinin yetkilileriyle konuştuk. Vereceğimiz karara saygı duyacaklarını belirttiler. Biz de seçimin 1 Haziran'da yapılmasını kararlaştırdık." Kurul, bu kararına, önceki yıllarda "görevi kötüye kullanmak" suçundan yargılandığı davada bir yıl hapisle cezalandırılan ve bir yıl süreyle memuriyetten yoksun kılınması kararlaştırılan Gülkanat hakkında, arşiv kaydına alınan söz konusu cezaların infazından sonra mahkemece verilmiş "memnu (yasak) hakların iadesine" ilişkin bir karar olmamasını gerekçe gösterdi ve belediye başkanlığı seçimlerinin iptal edilerek 1 Haziran'da yeniden yapılmasına karar verdi. İlçede resmi olmayan sonuçlara göre AK Parti Belediye Başkan adayı Ali Çapcı bin 857, MHP'nin adayı Mustafa Karakaya bin 853 oy almıştı. Sivas'ın Ulaş ilçesi Sivas'ın Ulaş ilçesinde seçimlerin iptal edilmesi ve 1 Haziran'da yeniden yapılması kararlaştırılırken, kesin kararı, Yüksek Seçim Kurulu verecek. -Bitlis'in Güroymak ilçesi BDP adayının 32 oy farkla seçimi kazandığı Güroymak ilçesinde AK Parti'nin itirazını değerlendiren İl Seçim Kurulu Başkanlığı, seçimleri iptal etti. İlçede seçimlerin 1 Haziran'da yenilenmesini kararlaştıran İl Seçim Kurulu Başkanı Nurullah Bodur, 2 sandıkta AK Parti Ulaş İlçe Başkanlığı, belediye başkanlığı seçimini 34 oy farkla kazanan CHP adayı Hüseyin Gülkanat'ın, önceki yıllarda yargılandığı bir davada ceza aldığı, bu cezadan dolayı sabıka kaydının bulunduğu ve seçilme yeterliliğine sahip olmadığı gerekçesiyle İlçe Seçim Kurulu'na Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin "memnu (yasak) haklarının iadesine" karar verdiği CHP adayı Gülkanat ise İl Seçim Kurulu'nun verdiği iptal kararının reddi için Yüksek Seçim Kurulu'na başvurduğunu bildirdi. Tokat'ın Yeşilyurt ilçesinde resmi olmayan sonuçlara göre, bin 410 oy alan AK Parti'nin adayı Kazım Misafir, yeniden belediye başkanlığına seçilirken, MHP'nin adayı Kübra Sever Taşkıran bin 360 oy aldı.CİHAN Semih Yalçın, “Sayın Gülerce'nin kazı koz, hakikati yoz olarak göstermekte başarılı olmadığı ortadadır. Hele bu yaştan sonra iktidar partisine yaltaklık kendisine hiç yakışmamıştır. Kendi ilkelerine ve mensup olduğu cemaate bile sahip çıkamayan ödleklerin, ne gazetecilik mesleğini sürdürmeye ne de MHP hakkında fikir beyan etmeye hakları vardır” dedi. Ortadoğu gazetesinde yer alan habere göre, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın yaptığı açıklamada, 30 Mart yerel seçim sonuçlarının Türkiye'deki siyasi kutuplaşmayı yansıtmakla birlikte, aynı zamanda seçmen oylarının hangi partilerde yoğunlaştığını da ortaya koyduğunu belirterek, şunları söyledi: "Seçmenin tercihleri iyi analiz edildiği takdirde, MHP'nin dikkati çeken yükselişi görülecektir. AKP'nin seçmen algısına yönelik bütün çabalarına ve devasa kampanya harcamalarına rağmen, MHP yerel seçimlerde ciddi bir ivme yakalamıştır. Bunun en büyük delili partimizin oylarında 2,3 milyonu aşkın artıştır. Birçok ilde de iktidar partisiyle başa baş yarışan MHP, 2015 genel seçimlerinde patlama yapacağını göstermiştir." ‘Gülerce anlaşılan korku içinde’ Yalçın açıklamasında, iktidar partisinin daha seçimlerin sıcak atmosferi dağılmadan yandaş medya vasıtasıyla MHP'ye yönelik yeni bir karalama ve etkisizleştirme kampanyası başlattığını belirterek şu ifadeleri kullandı:"Amaç, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP'nin seçmen üzerindeki etkisini en aza indirmek ve Erdoğan'ı kazasız belasız Köşk'e çıkarmaktır. Bu yoldaki kampanyalara "İnlerine gireceğiz' diye tehdit ettiği cemaatten de katılımlar yaşanmakta, Başbakan Erdoğan'ın yeniden gözüne girmek ve AKP'ye hoş görünmek için kıvırmalara şahit olunmaktadır. Bu gibilerin başında Hüseyin Gülerce gelmektedir. Gülerce, katıldığı bir yandaş televizyon programında müthiş(!) yorumculuk yeteneğini konuşturarak AKP'ye övgüler dizmiştir. Yerel seçimlerde MHP'nin başarısız olduğunu savunan Hüseyin Gülerce, "Neden bu partinin lideri değişmiyor?' diye şikayetlenmiştir. "İnlerine gireceğiz' diye kendi cemaatini tehdit eden Başbakan'a ağzının payını vereceğine, belki hoşuna gider diye MHP'yi karalamaya yeltenen Gülerce, anlaşılan korku içindedir.Bu korku yüzünden olmalı, derhal ağız değiştirip çark ederek Başbakanın yağcıları zümresine dâhil olmuştur. Sayın Gülerce'nin kazı koz, hakikati yoz olarak göstermekte başarılı olmadığı ortadadır. Hele bu yaştan sonra iktidar partisine yaltaklık kendisine hiç yakışmamıştır.”CİHAN 10 10 NİSAN 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Abdülhamit BİLİCİ Uğur GÜRSES Mesele, AK Parti-camia kavgası değil! 'Finans Merkezi'nin borsası böyle mi olur? A kşamında Gezi olayının kontrolden çıktığı gün, Şehir Üniversitesi’ndeki panelde, AK Parti’nin 10 yıllık serüveni konuşulacak; Başbakan Erdoğan’ın danışmanlarından Yalçın Akdoğan da görüşlerini paylaşacaktı. Kritik günde söyleyecekleri önemliydi. Akdoğan, darbe girişimleri, kapatma davası, gece yarısı bildirileriyle geçen serüveni anlattı. Önemli tespitlerinden biri, iktidarmuhalefet ilişkisine dair sözleriydi. 10 yılda muhalefet; sanki devletmiş gibi statükocu bir tutum izlerken, AK Parti iktidarda olmasına rağmen muhalefet dilinin dönüştürücü enerjisinden yararlanmıştı. Bu önemliydi, zira benim gibi hükümeti destekleyen birçok isim, devlet içindeki vesayetçi yapıya karşı milletin muhalefetini temsil ettiği için AK Parti’yi savunuyordu. Yine Akdoğan’a göre AK Parti, içinden geldiği “Siyasi İslamcı” çizgiye mesafe koymuştu. Adil düzen gibi sonuçları test edilemeyen ve bir kesime hitap eden politika yerine somut başarıya dayanan ve herkese hitap eden reel politikalar benimsemiş ama idealleri unutmamıştı. İslamcı bir hareket olmamasına rağmen Müslümanlar için İslamcı siyasetten daha çok fayda sağlamıştı. Meşruiyeti sürekli tartışılan yüzde 20’lik bir tabandan, 12 Eylül 2010’daki referandumda yüzde 58’lik bir toplumsal koalisyona ulaşmasını sağlayan sır da buradaydı. demokrat, muhafazakâr, Kürt, Alevi gibi geniş bir yelpaze ile birlikte hareket etmenin sonucu olarak görüyordu. AK Parti sadece lokomotifti. Değerlendirme güzeldi ama o günü değil, birçok açıdan en az 2 yıl öncesini anlatıyordu. AK Parti hâlâ lokomotifti ve daha iyi alternatif belirmemişti. Ama hem lokomotifin istikameti hem de yüzde 58’i oluşturan vagonlarla ilgili ciddi sıkıntılar başlamıştı. İktidar sözcüleri, açıkça gelecek 10 yılın ve yol arkadaşlarının geçmişten farklı olacağını söylüyordu. Gezi’de çadırların zabıtaca yakılıp suçun polise atılması, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen gerilimin sürdürülmesi, olayla ilgili birçok komplo teorisinin arasına camianın da suçlular liste- sine yazılması, ertesinde artan otoriterleşme eğilimi, basın özgürlüğü alanındaki sıkıntılar, kutuplaştırıcı üslup ve eskide kaldığı düşünülen kimlik siyasetini çağrıştıran girişimler, AK Parti’yi kendine ait demokrasi karnesinden hızla uzaklaştırıyordu. Bir zamanlar vesayetçilerin kapatma tehdidiyle karşı karşıya kalan AK Parti’yi, şimdi Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, “Dayatmalar, demokratik hukuk devletinin sicilini bozar.” diye ikaz ediyordu. AK Parti, ne bir İslamcı parti ne de Refah Partisi gibi bir kimlik partisiydi. Özelleştirmeden AB siyasetine her alanda Milli Görüş’ten farklı politikalar izliyordu. Siyasette Menderes ve Özal’ın çizgisini referans alıyordu. Yalçın Akdoğan’ın parlak konuşması ile acı gerçekler arasındaki bu uçurumu gören hocalar ve üniversite öğrencileri, soru sormaya çok istekli olsa da buna imkân verilmedi. Kafalardaki soru şuydu: Nitekim Akdoğan, referandumda ulaşılan rekor başarının, tek başına AK Parti’ye ait olmadığını kabul ediyor; bunu, gerçek demokrasi isteyen liberal, İslamcı, sosyal Eski vesayet geriledi ama AK Parti ne kadar demokrasi vaat ediyordu? Bugün yaşananlar, büyük bir yanlışlıkla AK Parti-cemaat çekişmesi gibi konuşulsa da asıl mesele aynı: Türkiye ne oranda gerçek bir demokrasi ve hukuk devleti olabildi? Eleştirel yazarların köşelerini kaybettiği, farklı düşünen işadamlarına vergi müfettişleri gönderildiği, maden ruhsatlarının iptal edildiği, teşebbüs hürriyetini engellemek için planların yapıldığı, artık anayasa suçu olmasına rağmen fişlemelerin sürdüğü, bu fişlere göre tasfiye ve sürgünlerin yapıldığı, yolsuzluk soruşturması nedeniyle Cumhurbaşkanı Gül ve Meclis Başkanı Çiçek’in ifadeleriyle yargı bağımsızlığının fiilen rafa kaldırıldığı, bir yıl önce Yalçın Akdoğan’ın “Cumhuriyet tarihinin en büyük hukuki hesaplaşması” diye övündüğü Ergenekon darbe davalarından artık kumpas diye söz edildiği, AB’nin sıkıntı Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kurtuluş olarak görüldüğü, yüzde 58’lik demokrasi koalisyonundaki dostların düşman ilan edilip, terör örgütü ve cuntaların dost gibi görülmeye başlandığı bir manzara, yukarıdaki sorunun cevabı açısından çok umut kırıcı. Başbakan Erdoğan’ın, yolsuzluk operasyonu sürecindeki yayınları nedeniyle son yurtdışı gezisine almadığı gazetelerin listesi aslında problemi, sorunu açıkça gösteriyor: Haber Türk, Hürriyet, Milliyet, Vatan, Zaman, Taraf, Bugün, Radikal, Posta, Cumhuriyet, Yeni Asya, Ortadoğu, Milli Gazete… Teşhis doğru konulmazsa tedavi de doğru olmaz. Açık konuşalım: Başbakan Erdoğan’ın 45 yıllık arkadaşı, partinin kurucularından ve eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in ifadesiyle, Ak Parti’yi yönlendiren “niyetlerinden emin olunmayan bürokratik ve politik dar bir oligarşik kadro” camiaya karşı düşmanca bir yaklaşıma kaymış olsa da asıl mesele, aynı mahallenin çocukları olan AK Parti ile cemaat arasındaki çekişme değil, bütün toplumu ilgilendiren demokrasi ve hukuk sorunudur. Tek çözüm ise gerçek demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine dönüştür. Zaman 20 Ocak 2014 S oruşturulan bankanın hisseleri hiçbir şey yokmuş gibi işlem görmeye devam etti. Güne polisin yolsuzluk operasyonu ile uyandık. Gözaltına alınan kişiler ve arama yapılan mekânlar arasında Halk Bankası ve genel müdürünün adı da geçiyordu. Henüz ne olduğunu, kimin neyle suçlandığını tam olarak bilmiyorduk, bu yazının yazıldığı akşamüzerinde hâlâ bir açıklama yapılmış değildi. Ama ekonomi ve finans dünyasında yaşam devam ediyordu. Halka açık Halk Bankası hisseleri de borsada (BİST) işlem görmeye devam etti. Banka ile ve yöneticileri ile ilgili soruşturma hakkında çokça söylenti yayılırken, BİST’te Halk Bankası hisseleri hiçbir şey yokmuş gibi işlem görmeye devam ediyordu. Hisseler sabah borsa işleme açıldıktan sonra, hızla düşmeye ve yüklü işlemler geçmeye başladı. Hisseler, önceki günkü kapanışa göre yüzde 8’e yakın düşüş göstermişti. Ama BİST yönetimi, sabah açılışta işleme kapama yoluna gitmediği gibi, sonrasında da adım atmadı. Öyle ki, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bankadan gelen açıklama ancak saat 15.18’de yapıldı. Açıklamada, “Görsel ve yazılı basında yer alan haberlere konu işlemlerle ile ilgili olarak yürütülen adli soruşturma kapsamında bankamızdan bilgi ve belge talep edilmiştir. Bankamız, olağan faaliyetlerini sürdürmekte olup gelişmeler hakkında kamuoyu ayrıca bilgilendirilecektir” deniliyordu. Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenlemesi çerçevesindeki KAP’ta, ‘özel durum’ şöyle tanımlıyor; “Genel tanımı ile özel durumlar, içsel bilgileri ve sürekli bilgileri doğuran olaylardır. İçsel bilgi, sermaye piyasası aracının değerini ve yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek henüz kamuya açıklanmamış bilgilerdir... Özel durumlar veya özel duruma konu bilgilerdeki değişiklikler ortaya çıktığı veya öğrenildiği anda kamuya açıklanması gerekmektedir.” Finans merkezi olma iddiasındaki ülkenin borsası BİST ve Sermaye Piyasası Kurulu bir kriz durumunu iyi yönetemediler. Ne olduğu bilinmeyen belirsiz bir durum vardı ve hisseler işlem görmeye devam ediyordu. Şunu düşünelim; ya banka ve banka yöneticisi suçlanmıyorsa ve sadece bankada herhangi kriminal bir bilgi ya da belgenin peşinde ise? Ya da çok ağır bir suçlama ile karşı karşıya ise? Diğer bir seçenek ise hisselerin işleme kapatılması yerine tatmin edici ayrıntılı bir açılama yapılması idi. Ancak doğal olarak soruşturmanın gizliliği gibi gerekçelerle bu sağlanamadı diyelim. En sağlıklısı yine de, durumun belirsizliği ortadan kalkana kadar hisseleri B Hırsızlık anı saniye saniye güvenlik kameralarına da yansıdı. Görüntülerde; zanlı işyerinde dolaşarak aldığı ürünlerle kasaya yöneliyor. Ürünlerin paket yapılması sırasında sadaka kutusuna hamle yapan zanlı, ilk girişiminde başarısız oluyor. Bir süre daha uygun anı bekleyen zanlı, telefonla konuşuyor. Zanlı, son hamlesinde elindeki çanta ile perdeleme yaparak aldığı sadaka kutusu ile birlikte kayıplara karışıyor. M.Mustnafa Rıfat GÜLEK-EKONOMİ Şöyle de tuhaf bir durum varken Halk Bank hisselerindeki işlemleri çoktan durdurmak gerekirdi; soruşturulan banka da, bu durumu değerlendirip işlemleri durdurması gereken BİST yönetimi de, sermaye piyasasını düzenleyen ve denetleyen kurum SPK da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a bağlı kurumlar. Dün olağanüstü bir güne pencere açıldı. Belki de daha önce yaşanmamış bir durum ortaya çıktı. Bu durum, mali piyasaya da etkisi olacak bir durum ise bunu yönetmek de sermaye piyasası otoritelerinin görevidir. Biz seyrettik ama çok açık ki bu belirsizlik ortamında hisselerin el değiştirmesini bu otoriteler de seyretti. ‘Finans merkezi’ iddiası olan bir ülke için kötü bir kilometre taşı oldu. Radikal 20 Ocak 2014 Viyadük inşaatında ölen işçiler için eylem yaptılar ağcılar’daki bir işyerinde gerçekleşen sadaka kutusu hırsızlığı, güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Hırsızlık öncesi uzun süre dükkan içindeki şüpheli tavırlarıyla dikkat çeken zanlı, çaldığı sadaka kutusu ile kayıplara karıştı. Olay Bağcılar’daki bir işyerinde geçtiğimiz günlerde meydana geldi. "Bir şeyler almaya çalıştı. Baya içeride kaldı. Baya ürün aldı. Saat aldı, duvar saati aldı, bardak aldı, çerçeve aldı. Yeni evlendiğini söyleyip hepsini tek tek bana hediye paketi yaptırdı zaman kazanmak adına. Yaklaşık 1 saat uğraştırdı. Hem sohbet ediyor, hem paket yaptırıyor, hem telefonla konuşuyor, dikkati dağıtıyor. İki tane sadaka kutusu vardı, içi dolu olanı alır almaz sözde telefonla konuşuyormuş gibi dışarı çıktı. Gidiş o gidiş bir daha da gelmedi." Borsa uzmanları dünkü işlem hacminde Halk Bankası ve Emlak GYO hisselerinde yapılan işlemlerin toplam işlem hacmine oranının 3’te bir olduğuna işaret ediyorlardı. Bu yazı yazılırken Halk Bank hisselerindeki işlem hacmi ise önceki günün üç katını aşmıştı. Halk Bankası’nın geçen hafta işlem hacminde ilk üçte yer alan bir şirket olduğunu da not düşelim. İşçi Ölümlerine Son Platformu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün Çavuşbaşı Viyadüğü inşaatında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden 3 işçi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yaptı. Sadaka kutusu hırsızlığı kamerada Mağazaya gelen şüpheli şahıs, bir süre dükkan içerisinde dolanarak raflardaki ürünlerle ilgilendi. Uzunca süre rafları gezen zanlı, çok sayıda eşya satın alarak kasaya yöneldi. Kasada aldığı malzemelerin hediye paketi yapılmasını isteyen şüpheli, mağaza sahibi Aydın Özkaya’nın meşguliyetini fırsat bilip sadaka kutusunu alıp, mağazadan uzaklaştı. Yaşadıkları karşısında şaşkına dönen Özkaya, o anları şöyle aktardı: işleme kapatmak olacaktı. “Yatırımcıların yatırım kararlarını ve sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek öneme sahip” bir belirsizlik var ve bu belirsizlik kriminal bir soruşturmadan kaynaklanıyor. Kriminal soruşturma ise gizli. Bu durumda yapılacak şey, işlemleri durdurmak değil midir? Bankamatikte bulduğu özürlü maaşını sahibine teslim etti Konya’da Mehmet Serdar İlgün (39) isimli vatandaş, bankamatikte unutulan bin 180 lirayı alıp PTT aracılığıyla sahibine teslim etti. İ lgün, paranın özürlü bir çocuğun 3 aylık maaşı olduğunu öğrenince duygulandığını ve ihtiyaç sahibine ulaştırdığı için çok mutlu olduğunu söyledi. Konya Kayalıpark’taki Çarşı Postanesi’nin bankamatiğinden para çekmeye giden Mehmet Serdar İlgün, bankamatikte bir miktar paranın unutulduğunu fark etti. Sahibine ulaştırmak üzere makbuzuyla birlikte parayı bankamatikten aldığını anlatan İlgün, önce ne yapması gerektiği konusunda polise danıştı. Polisin, kendisini ilgili postaneye yönlendirdiğini anlatan İlgün, parayı postane müdürlüğüne teslim etti. Makbuzdaki hesap numarasından yola çıkarak paranın sahibine ulaşan Çarşı Postanesi Müdürü Mustafa Karahan, parayı bulan İlgün ile birlikte paranın sahibi Hasan Koçak’a teslim etti. Karahan, zaman zaman bu tarz olayların yaşandığını, kimi zaman vatandaşların mağdur olduklarını dile getirerek İlgün’e güzel davranışından dolayı teşekkür etti. Özürlü maaşını bankamatikte unutan Hasan Koçak, parayı kendisine ulaştıran İlgün ve PTT yetkililerine teşekkür etti. Parayı bankamatikte unuttuğunu fark etmediğini söyleyen Koçak, yaşadığı talihsizliği şöyle anlattı: “Bankamatiğe parayı çekmek için geldim ve kartı bankamatiğe sürdüm. Oğlumun 3 aylık özürlü maaşı olan bin 180 lirayı çekmek için işlem yaptım. Fakat daha sonra hesabımda 156 liranın olduğunu gördüm. O parayı da çekmeye çalıştım ama banka o parayı vermedi. Ben de kart iadeye basarak kartımı alıp ayrıldım. Ben ATM’den uzaklaştıktan sonra ATM işlem yapmış ve paramı çıkarmış. Sağolsun Mehmet kardeşimize, denk gelmiş. Allah ondan razı olsun.” Bir süre sonra bankamatikten para çekildiği ile ilgili kendisine mesaj geldiğini dile getiren Koçak, müşteri hizmetlerini aradığını ve kendisini en yakın PTT şubesine yönlendirdiklerini anlattı. Daha sonra Çarşı Postanesi’nin güvenliğinden kendisine parasının PTT’ye teslim edildiği ile ilgili telefon geldiğini aktaran Koçak, PTT’ye parasını teslim almaya gitti. Burada parasını bulup kendisine ulaştıran Mehmet Serdar İlgün ile bir araya gelen Koçak, “Bu para çocuğumun 3 aylık özürlü maaşıydı. Çocuğum rehabilitasyon merkezinde tedavi görüyor. Mehmet Bey’den Allah razı olsun. Arkadaşımız gibi dürüst insanların daha da çoğalmasını, kimsenin hakkının kimseye geçmemesini diliyorum. PTT teşkilatına da çok teşekkür ediyorum.” dedi. CİHAN P latform tarafından yapılan açıklamada, “Cinayetten gözlerini kar hırsı bürümüş patronlar, gerekli denetimi yapmayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, taşeron sistemin savunucusu AKP, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini almayan, denetlemeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Başbakan da sorumludur.” ifadelerine yer verildi. İşçi Ölümlerine Son Platformu üyesi bir grup, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Sarayı önünde toplandı. Grup, ‘Önce ağaçları şimdi işçileri katlettiler’ yazılı pankartı açtı. Ayrıca grup, ‘İşçi ölümlerine son’ ‘İşçilerin katili AKP hükümeti’ şeklinde slogan attı. Platform üyeleri adına açıklama yapan Ayfer Özkoç, AKP hükümetinin işçi ölümlerinin ardından her defasında sorumlulardan hesap sorulacaktır yalanını söylediklerini belirtti. Özkoç,“Hükümet bizlerin öfkesini dindirmeye çalışıyor. Daha sonra 'Takdiri ilahi','ömürleri o kadarmış' söylemleri ile işçi ölümlerini topluma doğal bir olaymış gibi sunmaktan geri kalmıyor. Hukuka aykırı olarak inşa edilen 3. köprü işçilerin cesetleri üzerinde işçilerin kanı ile yükselmeye devam ediyor.” diye konuştu. İşçi ölümlerinden herkesin sorumlu olduğunu aktaran Özkoç, “Cinayetten gözlerini kar hırsı bürümüş patronlar, gerekli denetimi yapmayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, taşeron sistemin savunucusu AKP, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini almayan, denetlemeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Başbakan da sorumludur.” dedi. Grup, yapılan açıklamanın ardından olaysız dağıldı. CİHAN 10 NİSAN 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Reyhanlı Belediye Başkanı YGS 1.sini ödüllendirdi Ardahan'da 5 okul, zengin kütüphaneye kavuştu Muğla'da tablet dağıtımı devam ediyor Milli Eğitim Müdürlüğü'nün SODES desteği ile hayata geçirdiği 'Hem Zengin Hem Renkli Kütüphanem' projesi ile Ardahan’da 5 okul kütüphaneye kavuştu. Ö Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) başlatmış olduğu, Eğitimde Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında Muğla'daki öğrenci ve öğretmenlere tablet bilgisayarın dağıtımları devam ediyor. u kapsamda Menteşe B İmam Hatip Lisesi ve Gazi Anadolu Lisesi'nde 287 tablet ğrencilerle birlikte kütüphanelerin açılış kurdelesini kesen Vali Seyfettin Azizoğlu, "Öğrencilerimiz renkli ve zengin kütüphaneler ile daha çok okuyacak, daha çok bilgi sahibi olacak." dedi. cekler. Böylece öğrencilerimiz bilgiye daha çabuk ulaşmış olacaklar. Bu güne geldiğimizde okullarımızda kütüphaneler kuruluyor ve bu kütüphaneler zenginleştiriliyor. Ardahan için bu çok önemlidir. Vali Seyfettin Azizoğlu, proje kapsamın da 23 Şubat İlkokulu ve Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nde kurulan renkli ve zengin kütüphanelerin açılış törenine katıldı. 2013 yılından bu zamana kadar kütüphanelerimizde 28 bin kitap yerini aldı. Kütüphane projelerimiz bundan sonra da devam edecek ve kısa süre içerisinde bütün okullarımız zengin kütüphaneye kavuşacak." diye konuştu. Törene, Menteşe Kaymakamı Zeki Arslan, Milli Eğitim Müdürü Zekeriya Çınar, Milli Eğitim Şube Müdürleri Seydi Ahmet Üğe, Murat Eskiakgün’le beraber okul idarecileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Milli Eğitim Müdürü Tevfik Fikret Eteker ile birlikte açılışını yaptığı kütüphaneleri de gezen Vali Azizoğlu, öğrencilerle birlikte kitap okudu. Vali Azizoğlu kütüphaneler hakkında öğrencilerle sohbet etti. CİHAN Menteşe Kaymakamı Arslan yaptığı açıklamada, öğrencilere tabletlerin amacına uygun kullanmaları konusunda uyarılarda bulunarak, tabletlerin sadece eğitim amaçlı kullanıldığında Öğrencilerle birlikte kütüphanelerin açılış kurdelesini kesen Vali Seyfettin Azizoğlu, "Kurulan kütüphaneler ile Ardahan’da öğrencilerimiz güncel kitaplara daha kolay ulaşabilecek ve derslerinde bu kitaplardan edindikleri bilgileri kaynak olarak kullanabile- D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A 11 bilgisayar öğrencilere, 78 tablet ise öğretmenlere olmak üzere toplam 365 adet tablet bilgisayar törenle dağıtıldı. eyhanlı Belediye Başkanı R Hüseyin Şanverdi, Yüksek Öğrenim Geçiş Sınavı Reyhanlı 1.si Abdurrahman Dilmaç’ı makamında ağırladı. Yahya Turan Anadolu Öğretmen Lisesi mezunu Abdurrahman Dilmaç yaklaşık 2 milyon kişinin girdiği sınavda 481 puan alarak Türkiye’de ilk 300’e girmeyi başarmıştı. faydalı olabileceğini söyledi. Arslan, "Bizlerin en öncelikli görevi öğrencilerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlanması. teknolojiye bağımlı hale getirmemesi gerektiğini belirten Milli Eğitim Müdürü Çınar ise, "Tabletleriniz sayesinde bilgiye hızlı erişeceksiniz. Gerek ilmen gerek fikren dünyada olup bitenin farkında olan yetişmiş donanımlı bir nesil arzu ediyoruz. Hem sesli hem görüntülü hem de yazılı bir şekilde bilgiye ulaşarak daha kalıcı öğrenmeler meydana gelecek. Başkan Şanverdi; gösterdiği başarıdan dolayı Abdurrahman Dilmaç’ı tebrik ederek başarılarının devamını diledi ve yarım altın ile ödüllendirdi. Teknoloji bir araçtır, onun iyi veya kötü olması sizlerin nasıl kullandığınıza bağlıdır. Sizlere tanınan bu imkânları en iyi şekilde kullanacağınıza inanarak hepinize hayırlı olmasını diliyorum. Bağımlılık oluşturmadan, tabletlerinizi güzel günlerde hayırlı işlerde kullanmanızı diliyorum." şeklinde konuştu. Dilmaç başarısını düzenli çalışmaya ve disipline bağladı. Tıp fakültesi veya mühendislik hedeflediğini söyledi. Konuşmaların ardından tabletler öğrenci ve öğretmenlere dağıtıldı. FATİH Projesi kapsamında okulların alt yapı çalışmaları, etkileşimli tahta montajları ve tablet bilgisayar dağıtımlarının devam edeceği bildirildi. CİHAN Abdurrahman Dilmaç ve Babası Ali Dilmaç da; Reyhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Şanverdi’ye eğitime verdiği özverili çalışmalarından ve kendilerine gösterdiği ilgiden dolayı teşekkürlerini sundu. CİHAN Tablet bilgisayarların sizlerin daha donanımlı birer birey olarak yetişmenize katkı sağlamasını umuyorum." dedi. Öğrencilerin kendilerini URFODU Sınavı, Hoşgörü Lisesi'nde yapıldı U RFODU Yarışması'nın Osmaniye’de ilk defa yapıldığını belirten Okul Müdürü Lokman Kılıç, "Okulumuz sadece Türkiye’deki sınavlar ya da sosyal aktivitelerle yetinmeyip, uluslararası yarışmalarda da boy göstermektedir. Bunun bir örneği de URFODU sınavıdır. Ulusal Organizasyon Komitesi (UOK)’nin düzenlediği X. Uluslararası Bilim Temelleri Bilgi Yarışması her sene bir öğretim yılı içinde yapılmaktadır. Yarışma seçenek etabı ve final Özel Hoşgörü Lisesi’nde Uluslararası Bilim Temelleri Bilgi Yarışması (URFODU) Hatay ve Osmaniye’den çeşitli okulların katılımıyla gerçekleştirildi. olmak üzere 2 etap içermektedir. Her etap ayrı kurallara göre düzenlenmektedir. Birinci etap her okulun bünyesinde, final etabı ise sadece yüz yüze yapılmıştır." dedi. Yoğun ilgiden dolayı yarı final yapıldığını ve yarı finalin de Hoşgörü kolejinde gerçekleştirildiğini belirten Lokman Kılıç, "Özel Hoşgörü Liseleri 9.10. ve 11. Sınıf öğrencilerinin katıldığı X.Uluslararası Bilim Temelleri Bilgi Yarışması yarı finali İngilizce, Biyoloji, Matematik ve Coğrafya dallarında 33 öğrencinin katılımıyla Hoşgörü liselerinde yapıldı. Sınava birinci etabı başarıyla geçen öğrencilerimiz katılmaya hak kazanmıştı. Sınavın birinci etabı Ocak 2014 tarihinde okulumuzda gerçekleştirilmişti. Öğrencilerimiz birinci etap sınav başarı sertifikalarını törenle almışlardır. Final etabında dereceye girecek öğrencilerimiz çeşitli ödüllerle ödüllendirileceklerdir." diye konuştu. CİHAN 12 10 NİSAN 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Donalds monalds, burger murger kapatacaksın hepsini! Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA T üm dünyayı saran obezite salgının en önemli sebeplerinin başında sağlıksız beslenme geliyor. Fast-food yiyecek ve içecekler de sağlıksız beslenmenin en önemli unsurları arasında yer alıyor. Dünyanın dev fast-food restoran zincirleri McDonald’s ve Burger King yoğun baskılar üzerine 2009’ da, çocuklara yönelik reklâmlarında sağlıklı yiyecekleri göstermeyi kabul ettiler. Bu sayede çocukların hamburger, patates kızartması, kola gibi yiyecek ve içecekler yerine sebze-meyve-süt gibi sağlıklı gıdaları tercih etmeye başlamaları bekleniyordu. Dev restoran zincirleri için adeta bindikleri dalı kesmekten başka bir şey olmayan bu reklâmlar, kısa bir süre sonra çocukların seyrettiği kanallarda dönmeye başladı. Aradan birkaç sene geçti ve Dartmouth-Hitchcock Norris Cotton Cancer Center uzmanları dünyanın bu bir numaralı restoranlarının sağlıklı yiyecek tanıtımında başarılı olup olmadıklarını belirlemek için bir çalışma plânladılar (1). karıştırıyor” başlığıyla duyuruyor. Obezitenin bir numarası “yiyecek pazarlaması” Amerikan Tıp Enstitüsü, çocuk obezitesinin bir numaralı sorumlusu olarak ‘yiyecek pazarlaması’ nı gösteriyor. Pazarlamada pek çok yöntem var, ama en önemli araç televizyon. Nitekim Amerika’da yaşları 9 ile 12 arasında değişen 2 bin 343 çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada, yatak odalarında televizyon bulunan çocuklarda obezite riskinin daha fazla olduğu belirlenmiş. Reklâm için televizyon yanında çeşitli oyuncaklar, hediyeler, çizgi kahramanlar, cep telefonu mesajları ve internetten de giderek daha çok yararlanılıyor. Hepsinde amaç aynı: Çocukların belirli bir markayı tanımalarını ve onları aldırmak için anne babalarını zorlamalarını sağlamak. Araştırmalar, 2 yaşındaki çocukların çoğunun süpermarketlerdeki ürünleri tanıdıklarını ve isimlerini söyleyebildiklerini gösteriyor. Yaşları 3-7 arasında değişen 99 çocuğa 1 Temmuz 2010-30 Haziran 2011 tarihleri arasında Nickelodeon ve Cartoon Network gibi kanallarda yayınlanan fast-food reklâmlarındaki elma ve süt görüntüleri gösterildi ve ne gördükleri soruldu. Pazarlamanın en sinsi amacı çocukları ‘sadece onlar için hazırlanmış yiyecekler’ olduğuna inandırmak ve anne ve babalarının tavsiyelerine kulak asmadan ‘kendi yiyecek seçimlerini kendi yapmalarını sağlamak’. 99 çocuktan sadece 51’inin (%52) McDonald’sa ait sütü ve 69’ unun (yüzde 70) da BK’ e ait sütü tanıdıkları, çocuğun yaşı arttıkça tanınma oranının da arttığı belirlendi. Çocukların elmayı tanımları ise her iki restoran bakımından çok farklıydı. Bunun sonucu da artık pek çok çocuk ne yiyip içeceğine kendi karar veriyor; ebeveynlerini dinlemiyor. Çocukların sadece 10’ u Burger King reklâmlarındaki dilimlenmiş elmaların patates kızartması değil “elma” olduğunu hatırlarken, McDonald’sın elmalarını 79 çocuk (yüzde 80) tanıdı. Diğer taraftan, hiçbir görüntüde patates kızartması bulunmamasına rağmen 80 çocuğun BK’ nın reklamını seyrettikten sonra patates kızartmalarını hatırladıkları tespit edildi. Araştırmacılar sonuçlarını şu şekilde yorumluyorlar: BİR: 4 yiyecek görüntüsünden sadece McDonalds’ ın elmaları hedef kitleye uygun olarak tanıtılmıştı. İKİ: Okuma bilmeyen çocuklara süt tanıtımı iyi anlatılmamıştı. ÜÇ: BK’ nın televizyonlardaki elma görüntüleri çocukları yanıltıyordu. Time bu araştırmayı okuyucularına “McDonald’s ve Burger King’ in reklâmları çocukları aldatıyor” diyerek başladığı haberinde “Çocuklar fastfood reklamlarındaki elma dilimlerini patates kızartmasıyla Obezite salgını aldı başını gidiyor 1980’ de 6-11 yaş arası çocukların yalnızca yüzde 7’ si obez olan USA’ da bu oran 2012’ de iki mislinden fazla artarak yüzde 18’ e çıkmış durumda. Tosun gibi oğlanlara sevimli tonton kızlara sahip olmak belki bazı anne ve babaları mutlu edebilir ama bu çocukların sağlıkları ciddi tehlike altında. T ı r n a k m a n t a r ı ke n d i ke n d i n e i y i l e ş m e z , tedaviyi ihmal etmeyin U ludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı, tırnağın mantar enfeksiyonlarının kendi kendine iyileşmeyeceğini, mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini bildirdi. Tedavi edilmeyen mantarlı tırnak, selülit ve erizipel gibi yumuşak doku enfeksiyonlarına sebep olabiliyor. (UÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan yapılan açıklamada, mantarların, atlet ayağı olarak bilinen, ayak derisinin sık karşılaşılan bir mantar enfeksiyonuna sebep olduğu hatırlatıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bu hastalıkta mantarlar derinin dış tabakası olan keratine yerleşir ve burada yaşarlar. Ancak tırnak gibi sert keratinin içine de girebilirler ve bu durum da tırnağın mantar enfeksiyonu ile sonuçlanır. Hasta olan tırnaklar sarımsı beyaz bir renk alırlar, kalınlaşır ve ufalanırlar. Daha seyrek olarak tırnak üzerinde beyaz lekeler ve çizgiler de görülebilir. Mantarlar en çok 1. ve 5. ayak tırnağına yerleşmeyi severler. El tırnaklarında ise birden fazla tırnak hastalanmışsa genellikle aynı elin tırnaklarıdırlar. Tırnak çevresindeki deride kızarıklık, şişlik ve ağrı da alabilir. Tırnağın mantar enfeksiyonları kendi kendine iyileşmez, mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Tedavi edilmezse yumuşak doku enfeksiyonlarına (selülit, erizipel gibi) sebebiyet verebilir. Tedavinin amacı tırnak mantarından kurtulmaktır. Tırnaklar sonra normal görünümüne kavuşacaktır. Ancak eğer tırnak mantara yakalanmadan önce de anormal yapıda ise tamamen temizlenmesi ve ilk halini alması oldukça zordur." Tırnak üzerine sürülerek uygulanan tedavilerin, ağızdan alınan haplara göre çok daha az etkili olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Anormal tırnağın düzenli olarak tırnak makası veya törpü ile temizlenmesi yardımcı olsa da sürülerek uygulanan tedaviler tek başlarına enfekte tırnağın derindeki kısımlarını iyileştiremezler. Tırnağın mantar enfeksiyonlarında etkili ilaçlardır. El tırnakları için yüzde 80–90, ayak tırnakları için yüzde 70–80 tedavi başarıları vardır. El tırnakları için 6 hafta boyunca, ayak tırnakları için 12 hafta boyunca günde bir tane tok karnına alınır. El tırnakları için 2 kere, ayak tırnakları için ise 3 kere 7 gün ilaçlı 21 gün ilaçsız dönem şeklindeki tedavi genellikle yeterli olmaktadır. Ancak yeni çıkan normal tırnak oldukça yavaş bir şekilde uzadığı için tedavi tamamlandıktan sonra tırnakların tekrar normal görünümüne kavuşması 6 ayı bulabilir. Mantar enfeksiyonları genellikle ağızdan hap tedavileriyle düzeldiği için doktorunuzun gerekli gördüğü durumlar dışında tırnakların cerrahi yolla çıkarılması gerekmemektedir." denildi. Tırnakların kısa kuru ve temiz tutulmasının tavsiye edildiği açıklamada şu uyarılarda bulunuldu: "Enfekte tırnak için ayrı bir tırnak makası diğer normal tırnaklarınız için ise ayrı bir tırnak makası kullanınız. Sadece tırnağın tedavisi yeterli olmaz, mantarla enfekte ayak deriniz için de mantar kremleri kullanınız. Ayaklarınızı kuru tutunuz, pamuklu çorap giyiniz, çoraplarınızı her gün değiştiriniz ve hava alabilen ayakkabılar giymeyi tercih ediniz. Tedavi esnasında sosyal aktivitelerinizi kısıtlamanıza gerek yoktur, ancak mantar hastalığının tekrarlamasını engellemek için yüzme havuzlarında, duşlarda ve hamam ve soyunma odalarında yalın ayak dolaşmayınız. Tedaviye başlamadan önce gebeyseniz, emziriyorsanız, dahili hastalıklarınız varsa veya farklı sebeplerden düzenli ilaç kullanıyorsanız doktorunuzu mutlaka bilgilendiriniz." CİHAN Reflü diş çürütüyor astaların ağız içine acı su gelmesi ifadesiyle dile getirdikleri şikayetler teH davi edilerek giderilmediğinde, ağızda diş Diyabet, hipertansiyon, kalp krizi, felç, kanser başta olmak üzere sayısız hastalık bu çocukları pençesine almak için bekliyor. çürükleri ve ağız kokusu gibi önemli sıkıntılara neden olabiliyor. Ağızda kötü bir tat bırakan ve kişinin sosyal hayatına da zarar vermeye başlayan bu durum tedavi edilmediğinde hastaların ağız tadı kaçıyor. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini paylaştı. Mide dokusuna uygun bir içeriğe sahip mide asiti, reflü nedeniyle yemek borusundan ağza ulaşarak, dişlere ve hassas olan ağız içi dokusuna zarar veriyor. Reflünün zararlarının sindirim sistemiyle sınırlı olmadığını belirten Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle ifade ediyor: 'Reflü bilinenin aksine yalnızca sindirim sistemini ilgilendiren bir sağlık sorunu değildir. Mide asidinin mideden çıkarak, yemek borusu aracılığıyla ağza ulaşması; dişlerde çürük, yapısal bozukluklar ve ağız kokusu gibi sorunları da beraberinde getirmektedir. Sabahları ağızda Gelelim neticeye Bu araştırma, dev restoranların sağlıklı yiyecek reklâmlarının fazla bir işe yaramadığını gösteriyor. Çocukların beyinlerine kazınan markaların silinmesi; yağlı, tuzlu, şekerli yiyecek ve içeceklere alışan çocukların bunlardan bir anda vazgeçmeleri elbette mümkün değil. Çocuklarımızın sağlığını korumak, endüstrinin oyunlarına gelmemek için en az onlar kadar çalışkan, bilinçli ve uyanık olmamız gerekiyor. Aslında, Donalds Monalds Burger Murger kapatacaksın hepsini! kötü tat şikayetiyle de özdeşleşen reflü, ilerleyen dönemde ağızdaki asit miktarının artmasıyla birlikte, dişlerde aşınmalara da neden olabilmektedir. İhmal edilen rutin diş kontrollerinden güç alan reflü, ağız içinde ve dişlerde olan etkinliğini arttırmakta, dişlere uzun süreçte daha büyük zararlar vermektedir. Bu nedenle reflü şikayeti olan hastaların, rutin diş muayenelerini ihmal etmemeleri gerekmektedir.' Midenin mukozal yapısına uygun olan mide asiti, ağızdaki dokuya uygun olmadığından dolayı, ağız içinde çeşitli tahrişler ve yaralar gelişmesine neden oluyor. Yoğun ve sürekli asit, ağız içinde yer alan diş etleri üzerinde baskı oluşturarak, çeşitli lezyonları da beraberinde getiriyor. Diş çürüklerine de neden olduğu bilinen reflü, ağız içinde birçok sağlık sorununda başı çekiyor. Diş çürükleri ve gingivitin (diş eti iltihabı) yavaş geliştiği için gözden kaçabildiğini belirten Kışlaoğlu, diş muayenelerini ihmal etmeyerek bu sorunların önüne geçilebileceğini belirtiyor. AA Türkiye'de bölge bölge Nisan yağmurları sürüyor. Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da 2 gün yağmur var. Batıda yağış Perşembe akşamı tekrar başlıyor. Cuma günü sıcaklık da düşecek. İstanbul'da güneş görülüyor, sıcaklık 16 derece, Perşembe öğleden sonra hava kapanıyor, Perşembe akşam Cuma öğle arası yağmur var. Ankara güneşli, 17 derece. Bir sonraki yağmur Cuma. İzmir açık, 21 derece, Perşembe akşamı yağmur başlayacak. Bursa 19 derece, Adana'da sağanaklar sürüyor. Marmara'da Salı güneşin görüleceği, öğle saatlerinde ılık bir hava var. Sıcaklık 18-19 dereceye çıkıyor. Perşembe günü Trakya-Çanakkale, Balıkesir arasında, Cuma tüm Marmara'da yağmur var, hava da soğuyacak. İç Anadolu'da 2 gün Konya, Aksaray, Niğde, Kayseri, Sivas boyunca sağanak yağmur var. Hava serin. Cuma günü ise bölgenin batısına yağmur geliyor. Ege güneşli, rüzgar kuzeyden serin esiyor. Muğla'nın güneyi ve Denizli civarında hafif yağmur olabilir, bir diğer yağış Perşembe akşamı Kuzey Ege'den giriş yapacak. Akdeniz'de 2 gün ani sağanak yağmurlar olacak ancak lodos estiğinden hava fazla serinlemiyor, Antalya 18 derece. Güneydoğu'da ise yağmurlar biriken çöl tozlarıyla bilikte çamurlu yağacak, sıcaklık 19 derece ve üzerinde. Doğu Anadolu'da Malatya'dan, Erzurum ve Kars'a kadar çoğu kentte Nisan yağmurları var. Lodos estiğinden sıcaklık sadece 1-2 derece düşüyor, sıcaklık Erzurum'da 9, Malatya'da 17 derece. Karadeniz'in batı ve orta kesimleri güneşli, Gümüşhane, Trabzon, Rize, Artvin arasında yağmur var. Perşembe günü sıcaklık lodosla 4-5 derece artıyor ancak Cuma günü Batı Karadeniz tekrar soğuyacak. ANKARA İS TAN BUL Bugün 10 Nisan Perşembe 18 Rüzgar 14 9 Bugün 10 Nisan Perşembe Nem %63 20 Rüzgar 13 5 AN TAL YA İZ MİR Bugün 10 Nisan Perşembe Nem % 76 21 Rüzgar 22 13 Bugün 10 Nisan Perşembe Nem % 96 21 Rüzgar 20 11 Nem % 72 10 NİSAN 2014 Turizm HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Kapadokya ilk çeyrekte % 8 artıda K apadokya'da yılın ilk 3 ayındaki turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 8 artış gösterdi. Kapadokya'yı 2014'ün ilk 3 ayında 379 bin 713 turist ziyaret ederken, geçen yılın aynı dönemine oranla turist sayısında yüzde 8'lik artış gerçekleşti. Nevşehir Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, peri bacaları, kayadan oyma kiliseleri, yeraltı şehirleri ve sıcak hava balonculuğu ile ünlü Kapadokya bölgesindeki tarihi ve turistik merkezleri, 2014'ün Mart ayında 175 bin 257, yılın 3 aylık döneminde ise 379 bin 713 yerli ve yabancı turistin gezdiği belirtildi. Bölgeyi geçen yılın aynı döneminde 350 bin 532 kişinin ziyaret ettiği vurgulanan açıklamada, turist sayısında bu yıl yaşanan artışın yüzde 8'i bulduğu bildirildi. Açıklamada, turistlerin en fazla ziyaret ettiği mekanların Göreme Açık Hava Müzesi, Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirleri olduğu kaydedildi. AA Kuşadası kruvaziyerde rekor bekliyor E m e k l i ö ğ re t m e n H a t a y ' d a AB projesi ile turizm tesisi açtı H atay'ın Belen ilçesine bağlı Atik Yaylası'nda emekli öğretmen AB'nin Kırsal Kalkınmayı Teşvik Projesi sayesinde 5 yıldızlı turizm tesisi kurdu. 2 yıldır hizmet veren tesis, 'şehir hayatından uzaklaşmak, stres atmak isteyen ve doya doya uyku uyumak istiyorum' diyenler için biçilmiş kaftan özelliği taşıyor. Varlıbaş Uyku Sarayı ismi verilen tesis uygun fiyata tatil yapmak isteyenlere hizmet veriyor. Tesisi sahibi İsmail Varlıbaş, "Avrupa Birliği ile ortak bir proje hazırlayıp tatil köyümüzü hizmete açtık. Türkiye'nin kalkınması için girişimcilerimizin bu tür projeleri artırmaları gerektiğine inanıyorum. Odalarımız, ailelere yönelik iki yetişkin iki çocuk olmak üzere lüks bir otel odası olarak dizayn edilmiştir. Kalifiye personellerimiz ile birlikte en kaliteli hizmeti verme çabasındayız." dedi. Seçimlerin sona ermesi, havaların da ısınması ile birlikte tatil yapmak isteyen vatandaşların bol oksijen ve temiz havaya ihtiyaç duyduğunu söyleyen Varlıbaş, Atik Yaylası'nda bu imkanların hepsinin olduğunu ifade etti. Yayla turizminin Türkiye genelinde ve bölgede yaygınlaşması gerektiğine dikkat çeken İsmail Varlıbaş, "Bölgemizde yayla turizmini canlandırmak için kırsal alanda bir turizm işletmesi kurmaya karar verdik. Avrupa Birliği ile ortak bir proje başlattık. Tesisin yerini vakıflardan yap-işlet modeli ile kiraladık ve sonunda yine devlete kalacak olan bir tesisi hizmete açtık. Kırsal alanda istihdamın artırılması yönünde bu tesislerin hizmete girmesi, çocukların ve ailelerin kırsal alanda T ürkiye'de gemiyle gelen en çok turistin giriş yaptığı Kuşadası Limanı'nı işleten Ege Ports'a bu yıl 500'ü aşkın gemi bekleniyor. Türkiye’de kruvaziyer turizmin başkenti olarak kabul edilen Kuşadası'nda deniz yoluyla gelen turist sayısında bu yıl rekor yaşanması bekleniyor. yaşamaları ve doğal ortamı paylaşmalarının önemli olduğunu düşündük. Bu vesile ile Hatay'ın havasının en temiz yerlerinden biri olan Belen Atik Yaylası içerisinde bu tesisi inşa ettik. Avrupa'da doğayla iç içe bu tür tesislerin sayısı oldukça fazla." diye konuştu. Varlıbaş, "Aslen Karadenizli'yim ve uzun yıllar Kırıkhan'da yaşadım. Bu tesiste önceliğimiz ticaret değil. Çok ekonomik fiyatlarla vatandaşlarımızı yayla turizmine çekmeye gayret gösteriyoruz. Havamız çok temiz. Bir gelen, bir daha geliyor. Tesisimizde her türlü konfor var. Misafirlerimizi memnun etmek için tüm imkanlarımızı seferber ettik." şeklinde konuştu. CİHAN Türkiye'de gemiyle gelen en çok turistin giriş yaptığı Kuşadası Limanı'nı işleten Ege Ports firmasının Genel Müdürü Aziz Güngör, " 2014 yılı içerisinde Kuşadası Limanı'na giriş yapacak turist sayısının feribotlarla gelecek turistlerle birlikte 700 bin olarak gerçekleşmesini bekliyoruz" dedi. 2013 yılında 434 gemi ile gelen 582 bin 360 turisti ağırlayan Kuşadası limanına 2014'te 510 gemi ile 620 bin turistin geleceğini belirten Kuşadası Limanı'nı işleten Ege Ports Genel Müdürü Aziz Güngör. "2014 yılında 443 gemi kesin rezervasyon yaptı. 2014 yılında gemi sayısının 510, feritbotlarla birlikte turist sayısının ise 700 bin olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Yaptığımız başarılı tanıtım çalışmaları ve kruvaziyer firmalarıyla yürütülen yoğun ilişkiler sonucu Kuşadası kruvaziyer turizmin başkentine yakışır bir doluluğu yakalayacak. Elde edeceğimiz bu rakamlar hem Kuşadası, hem de Türkiye ekonomisine oldukça önemli bir katkı sağlayacak ve Kuşadası bu alandaki liderliğini koruyarak sürdürecek" diye konuştu. Haber Merkezi Tesadüf eserler müzesine büyük ilgi Türkiye Londra Kitap Fuarına 2 bin eserle katılacak akanlıktan yapılan yazılı B açıklamaya göre, Bakanlığın koordinatörlüğü ve yayıncılık sektörünü temsil eden 20'yi aşkın meslek kuruluşu ile sivil toplum örgütünün işbirliğinde çalışmalarını sürdüren Uluslararası Kitap Fuarları Türkiye Ulusal Organizasyon Komitesi, 8-10 Nisan'da gerçekleştirilecek Londra Kitap Fuarı için 117 metrekarelik dev bir stant hazırladı. Türkiye'den 100'den fazla yayınevinin katkılarıyla sergiye hazırlanan eserler, Londra Kitap Fuarı'nın Earls Court 2'deki W305 numaralı alanında yer alacak. S esemos adıyla MÖ 12. yüzyılda Fenikelilerin kıyılar boyunca oluşturduğu kolonilerle kurulan ve İranlı Prenses Amastrist'in yönetimi döneminde en parlak zamanını yaşayan Amasra, binlerce yıllık tarihi geçmişin izlerini taşıyor. Müze Müdürü Aydın Amasra Müze Müdürü Baran Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede Boztepe ile Amasra Kalesi'yle çevrili adanın dışında kalan kara tarafında da antik kent olduğunu söyledi. Genellikle inşaat kazıları, heyelan, sondaj ile yol çalışmalarında ve balıkçıların ağlarına takılması sonucu ortaya çıkan Helenistik, Arkaik, Klasik, Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda eser, Amasra Müzesi'nde sergileniyor. Gözyaşı şişeleri, altın ve bronz süs eşyalarının yanı sıra olta iğneleri, haçlar, kandiller, silahlar, kaplar ve bronz heykelciklerin bulunduğu müzeyi, yılda 50 binin üzerinde turist ziyaret ediyor. İlçede, hafriyatla denize döküldüğü tahmin edilen birçok tarihi eserin de dalgaların sahile vurmasıyla ortaya çıktığını, batık gemilerden çıkan eserlerin de balıkçıların ağlarına takıldığına dikkati çeken Aydın, şöyle konuştu: "İlçemizde bilimsel amaçlı hiç resmi kazı yapılmadı. Bugüne kadar çıkan eserlerin tamamı tesadüfen bulunmuş olup, bu durum ilçede müze kurulmasını zorunlu kılmıştır. Roma İmparatoru Hadrian'ın, Roma mitolojisinde kentin kurucusu bilinen Romulus ve Remus'u simgeleyen motiflerin olduğu heykelin yanı sıra Yunan mitolojisinde sağlık tanrısı bilinen Asklepios'u simgeleyen yılan heykeli, ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken eserler arasında ilk sırada yer alıyor. 13 İlçede 1955'te belediye binasının küçük odasında faaliyete geçirilen müze, 1969'da eski ilkokul binasına taşınmış ve zamanla yeni müze ihtiyacının doğmasıyla 30 yıl önce de 1884'te bahriye mektebi olarak inşaat edilen binada hizmet vermeye başlamıştır. Sondaj, inşaat ve yol çalışmalarında halen bulunmaya devam eden eserler, müzemizde sergilenmektedir." "Tarihi eserler yapılar nedeniyle kayboldu" İlçede, tarihi bedesten, antik tiyatro, hamam gibi kalıntılar incelendiğinde Helenistik dönemde 3040 bin kişinin yaşadığının tahmin edildiğini vurgulayan Aydın, "Amasra'da, tarihi eserlerin yüzde 60'ı yapılar nedeniyle kaybolmuştur. En azından bundan sonra yüzde 40'lık bölümünü kurtarmak, bunun için de kazı çalışmalarına başlamak istiyoruz" diye konuştu, Aydın, kayıpları sıfıra indirip eserleri turizme kazandırmayı amaçladıklarına işaret ederek, konuşmasını şöyle tamamladı: "Yapacağımız kazılar, antik kentin planını vermesi açısından da önemlidir. Amasra, önümüzdeki 50 yıl boyunca hamam, depo, yaşam alanı gibi ekstra yapıların yanı sıra heykel ve mozaiklerin çıkmasına gebe bir yerdir. Özellikle bütünlük arz eden yapıları korumak istiyoruz. Ortaya çıkacak eserler, dünya bilim alemine büyük katkı sunacaktır. İlçemizde sit alanı olsun olmasın tüm kazıyla ilgili işler müzemizin denetim ve gözetiminde yapılıyor." AA Türkiye'nin uluslararası kitap fuarlarına katılımına ve yurtdışı sektörel tanıtım çalışmalarına önemli katkılar sağlayan İstanbul Ticaret Odası (İTO) ise fuar alanında oluşturulacağı müstakil stantta birçok yayınevinin, eserlerini tanıtmalarını ve telif Kültür ve Turizm Bakanlığı, İngiltere'nin başkenti Londra’da düzenlenecek olan 2014 Uluslararası Londra Kitap Fuarına Türk edebiyatından 2 bin eserlik güncel bir koleksiyonla katılıyor. görüşmeleri gerçekleştirmelerini sağlayacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Londra Kitap Fuarına bu yıl 5 telif hakları ajansının katılmasına destek veriyor. Programı için oluşturulacak bu özel sergi alanında Türkiye’den eserleri kendi dillerinde yayımlamak isteyen birçok yabancı yayınevi ile görüşmeler gerçekleştirilecek. Fuara katılacak telif ajansları, özellikle Türk yazarlarına, yayıncılarına ve çevirmenlerine yeni dış bağlantılar kurarak, Türk edebiyatı ve yazarlarının dışa açılımına destek verecek. Ajanslar ayrıca Bakanlığın TEDA Çeviri ve Yayın Destek Programı'na da katkı sağlayacak. Görsel zenginliği yüksek olarak hazırlanan Türk standında ayrıca Türkiye’nin yayıncılık hayatını tanıtan çok sayıda kitap, broşür ve tanıtım malzemesi de ziyaretçilere sunulacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2005 yılından bu yana Türkiye’den bin 559 eserin 61 ülkede 56 farklı dile çevrilip yayınlanması için maddi destek sağladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı standında, yayınevleri için ayrılan görüşme üniteleri ve genel kitap sergisine ek olarak Türkçe ve yabancı dillerde yayımı gerçekleştirilen kitaplardan oluşan bir sergi yer alacak. Stantta ayrıca TEDA Çeviri ve Yayın Destek Programı kapsamında yayımı desteklenen eserleri içeren bir başka kitap sergisine de yer verilecek. TEDA TEDA Çeviri ve Yayın Destek Programı ile İngiltere’de faaliyet gösteren yayınevlerine 39 eserin çevrisi ve yayını için destek verildi. Desteklenen bu eserlerden günümüze kadar basımı tamamlanıp okurlarıyla buluşturulanların sayısı ise 27 oldu. AA 14 Magazin-Tv 10 NİSAN HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA URT Seyit ve Şura K ekibi, uluslararası Cannes'ın televizyon camiasının bir araya geldiği MIPTV Fuarı için Fransa’nın Cannes şehrine gitti. Her ülkenin kendi TV program içeriklerini paylaştığı fuarda dizi ekibi için bir de parti verildi. Partiye, başrol oyuncuları Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah ile senarist Ece Yörenç, yönetmen Hilal Saral, yapımcı Kerem Çatay katıldı.HABER MERKEZİ yıldızları dı popçu A Berkay'la anıldığı günden 2014 Sürpriz doğum hediyesi nlü şarkıcı Ü Gökhan Özen, iki ay önce kızı Hira’yı dünyaya getiren Demet Akalın’a doğum hediyesi olarak bir şarkı verdi. Çok mutlu olan Akalın, Özen’in hediyesi olan Yeminim Var adlı şarkıyı yeni albümüne aldı.Hediye gibi hediye! Anne olduktan sonra hızla sahnelere dönen Demet Akalın, doğum günü olan 23 Nisan’da çıkacak albümü için gece gündüz demeden çalışıyor. Akalın, 14 şarkının yer alacağı albümünde çok özel bir besteye de yer verdi. Şarkıcı Gökhan Özen, iki ay önce kızı Hira’yı dünyaya getiren ünlü şarkıcıya bir şarkı hediye etti.Gökhan Özen’in jesti karşısında duygulanan Akalın, Yeminim Var adlı şarkıyı hemen albümüne aldı. Bugünlerde stüdyodan çıkmayan Akalın, albümde Özen’in Nefsi Müdafaave İlahi Adalet adlı şarkılarını da seslendirdi. Şarkıcı, yeni albümüyle yaza damga vuracağı konusunda çok iddialı..HABER MERKEZİ 'İşte benim özetim' beri magazin gündeminden düşmeyen Asena Erkin, sosyal medya hesabından işte benim özetim başlıklı bir yazı paylaştı. 'Çok hata yaptım, inkar etmiyorum' cümlesiyle başlayan yazının devamı ise şu şekilde: Çok hata yaptım şimdiye kadar... İnkar etmiyourm! Ders aldıklarım oldu; almaya vakit bulamadıklarım... Duyduklarım doğruysa zaferlerim de olmuş; Ahımı alanlar fatura ödüyormuş... İyi ki yapmışım dediğim şeyler de var keşkelerim de... Şimdi yeni bir hayatım var. Yeni insanlarla yeni yerlerde yeni zamanda... Eskiler de var. Ama çoğu eski yerlerde eski zamanlarda...HABER MERKEZİ 'Eski dost düşman olmaz' OSYETİK güzel Neslişah S Alkoçlar’la nişanlanan Engin Altan Düzyatan önceki gün Akmerkez’deydi. Alkoçlar’dan önce evlilik kararı alıp son anda ayrıldığı sevgilisi Özge Özpirinçci’nin, “Engin benim dostum” açıklamasını soran gazetecilere ayaküstü cevap veren Düzyatan, “Özge dosttur. Eski dosttan düşman olmaz” dedi. Düzyatan bu açıklamasıyla yeni nişanlısı Alkoçlar’ı kızdıracağa benziyor.HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 07:00Sabah Haber 08:15İyi Şeyler 08:30Sen de Gitme 10:00Eline Sağlık 11:15 İyi Şeyler 11:30 İyi Fikir 13:00Haber 13:15Spor 13:20Hava Durumu 13:30Elde Var Hayat 14:45Aileler Yarışıyor 16:30 Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Kızılelma 04:30Oynat Bakalım 05:00Saba Tümer'le Bu Gece 06:15Flashpoint 07:00Gülhan'ın Galaksi Rehberi 08:40Aramızda Kalsın 12:00Özge İle Yeni Hayat 14:30Anlatacaklarım Var 17:15Sine 8 18:15Flashpoint 19:00Komedi Dükkanı 19:45Cehennemden Kaçış 2 06:45Bugün 09:00Beni Affet 10:00Melek 12:00En Güzel Bölüm 12:30Aşkın Bedeli 14:30Soframız 15:30Küçük Kadınlar kardeşlerin hikâyesi... 16:45 En Güzel Bölüm 17:15 Beni Affet 19:00Star Haber 20:00Aramızda Kalsın 22:45 Kardeş Payı 06:45İrfan Değirmenci ile Günaydın 09:00Doktorum 11:00 Mutfağım 12:15Gün Arası 12:30Kaynana Gelin Seda’ya Gelin 15:00Evim Şahane 17:00Arka Sokaklar 18:50Koca Kafalar 19:00Kanal D Ana Haber 20:00Boynu Bükükler 22:30Arkadaşım Hoşgeldin 05:30Adanalı 07:00 Kahvaltı Haberleri 10:00Müge Anlı ile Tatlı Sert 13:00Kızlar ve Anneleri 15:00Alemin Kıralı 16:00Zahide ile Yetiş Hayata 19:00ATV Ana Haber 20:00Kurtlar Vadisi Pusu 23:15Dosta Doğru 00:00Gerçek Adalet 01:45Ekip 49 03:30Yedi Psikopat 05:10Dudaktan Kalbe 06:15Yeter Ki Sen Kazan 07:00Her Sabah 08:452. Sayfa 10:30Doktor Aytuğ 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:45Dudaktan Kalbe 16:15Dolu Dolu Anadolu 17:50Sıcak Gündem 18:00Ana Haber 18:50Yeter Ki Sen Kazan 19:50Fünye 21:45Kayıp Kimlik 23:45Hayatın Rengi 06:40Ejder Avcıları 07:00Kavak Yelleri 09:00Bir Bulut Olsam 11:00Bıçak Sırtı 13:00Menekşe İle Halil 15:15Hanımın Çiftliği 17:10Ejder Avcıları 18:10Kobra Takibi 20:00BKM Mutfak Çok Güzel Hareketler Bunlar 21:30Kaplanlar Timi 23:50Ah Biz Kadınlar 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 06:30Cennet Mahallesi 07:15Büyük Sır 08:20Pepee 08:30Yeni 1 Gün 10:00Her Şey Dahil 12:00Gülben 14:15Büyük Sır 15:45 Show Dünyası 16:15Adını Feriha Koydum 18:20Pepee 18:30 Show Ana Haber 19:15Büyük Risk 20:00Gizemli Adaya Yolculuk 22:15Fatih Harbiye 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00 Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00 Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00 Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Avatar 18:30Penguins of Madagascar 19:00The Simpsons 20:00Mom 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 05:45Çocuklar Duymasın 06:45İsmail Küçükkaya ile 10:00Doktorlar 12:30Yemekteyiz Anadolu 14:30Unutma Beni 16:30Esra Erol'da Evlen Benimle 19:00Fatih Portakal ile Ana Haber 19:30Deniz Yıldızı 20:45Çocuklar Duymasın 22:45 Umutsuz Ev Kadınları 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 10 NİSAN 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Hacıosmanoğlu: Mücadelemiz hakkımız olan şampiyonluğun iadesine kadar devam edecek Buz, Türkiye Ziraat Kupası için iddialı konuştu Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in bir televizyon kanalında yaptığı açıklamaları büyük bir şaşkınlıkla izlediğini belirten Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu yazılı bir açıklama yaptı. Türkiye Ziraat Kupası için iddalı konuşan Bursaspor Teknik Direktörü İrfan Buz, "15 Nisan benim doğum günüm. Ertesi günü rövanş maçı oynayacağız. B aşkan Hacıosmanoğlu, "UEFA Genel Sekreteri Infantino'nun, 'Şike ve ırkçılık konusunda yerel federasyonlar UEFA'nın kararlarına uymak zorundadır. TFF'nin alması gereken kararları onlara sorun' sözlerine rağmen TFF başkanı Yıldırım Demirören'in, 'Bu iş bitmiştir.' açıklaması UEFA'ya çekilmiş bir resttir." diyerek şu ifadelere yer verdi: inale kalmak benim için en büyük doğum günü hediyesi olur. Taraftarlarımız için daha da büyük bir hediye olacağına inanıyorum. HepF imizin kenetlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Geçmişte yaşananlar geride kalsın." dedi. Buz, Bursaspor TV’de yayınlanan Serbest Atış programının konuğu oldu. Göreve geldikten sonra çok yoğun bir tempoda çalıştıklarını belirten Buz, şunları kaydetti: "Christoph hocamız takımdan ayrıldığında olumsuz bir atmosfer içerisindeydik. Sayın başkanımız Erkan Körüstan sezonun belki de en önemli maçı olan Galatasaray maçına takımı hazırlamamı istedi. Bu benim için büyük bir gururdu. Hayatımın en önemli anlarından birisiydi. Takım mental olarak dip yapmıştı. Futbolcularımız ile bire bir görüşmeler yaptık. Onların kafalarını rahatlatmaya çalıştık. Bursaspor’un ne kadar büyük bir kulüp olduğunu kendilerine anlattık. Maçın sonunda 2-2’lik skor beni çok sevindirdi. Çünkü takımın teknik direktörü kim olursa olsun ona avantajlı bir skor bıraktığımız için mutlu oldum." "TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in ayrıca, 'Hem milli takımı hem de 10 takımımızı kurtardım' sözleri Türk futbolundaki kirliliği ne denli desteklediğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Kazakistan'daki kongreyi takip eden avukatlarımıza UEFA Asbaşkanı Şenez Erzik'in, 'UEFA'nın her toplantısını, her kongresini yerinde takip edip, hakkınızı arayarak bizi zor durumda bırakıyorsunuz' sarfettiği bu sözler, Sayın Erzik’in de temiz Türk futbolunu istemeyen aktörlerin arasında yer aldığını gösteriyor. "DUYGULARIMLA YAŞARIM AMA ŞOVMEN DEĞİLİM" Hırslı ve duygu dolu bir yapısının olduğunu belirten Buz, maçlardaki heyecanının sebeplerini de anlattı. Buz şöyle devam etti: "Yapım bu şekilde. Şovmen değilim. Bursa’da insanlar bana inanılmaz destek verdiler. Almanya’da 16 senedir futbolun içerisindeyim. Almanya’da Türk antrenör olarak mücadele verdim. Türk antrenörler bir yerlere gelmekte zorlanıyorlar. Lisanslarımızı alırken Alman antrenörlerden bilgileri aldım. Türk Milli takımı için scoutluk yaptım. Türkiye’de yeni tanınıyorum. Duyguları paylaşmayı seviyorum. 40 yıldır Almanya’da yaşıyordum. Bakış açıları çok farklı. Çok profesyoneller. Ben işimi profesyonelce yapıyorum. Onlardan herhangi bir eksiklik görmüyorum. Böyle bir büyük kulüpte çalışmak istiyorsanız birikimlerinizi olması gerekiyor. Ben taktiksel olarak herkes ile tartışabilirim. Bursaspor’da çalışacak antrenörlerin çok iyi taktisyen olmalı." "POPOSU İLE PAS ATIYORDU, BURSASPORA YAKIŞMADI" Ziraat Türkiye Kupası’ndaki Galatasaray ile maçına çıkarken ligde alınan 60’lık mağlubiyetin analizini iyi yaptıklarını ve ona göre bir taktikle sahaya çıktıklarını anlatan Buz, 2-2 sonuçlanan maçla ilgili olarak şöyle konuştu; "Maçın kadrosunu kurarken Caja ve Fernandao’yu İstanbul’a götürmedik. Öncelikle taktiksel açıdan deplasmanda oynuyoruz. Fernandao sırtı dönük oynamayı seven, topu saklayan bir oyuncu olduğu için tercihimiz orta sahamızı kalabalık tutarak hızlı kontra atağa kalkmaktı. Bu nedenle Sestak’ı tercih ettik. Boş alanları biliyorduk. Galatasaray öne doğru doğru çıkacaktı ve boş alanları süratli futbolcularımız ile daha dikine oynayacağımız için bu kararı aldık. Orta sahamızı Şamil, Bekir ve Belluschi ile sağlam tuttuk. 6-0’lık maçın ardından çok üzüldüm. 4-0’dan sonra 51 dakikada Galatasaraylı Sneijder arka tarafı ile topu oynadı. Bursaspor formasını taşıyorsunuz ve futbolcu poposu ile pas atıyor. Ben bunu hazmedemedim. Biz Bursaspor’uz. Bu olayı futbolcularıma ekranda gösterdim. Taktiksel olarak gösterdim. ‘Eğer biz büyük takımsak, formamızı onurla taşıyorsak bunlar tekrarlanmayacak’ dedim. Yenilebiliriz ama her şeyimiz ile mücadele edeceğiz dedim. Biz Bursaspor’uz dedim. 6-0 mağlubiyette takım olarak sadece 1 tane sarı kart görmüşüz. Böyle kolay teslim olmamalıyız. İstanbul’daki taraftarlarımızı gördüm. Farklı mağlubiyete rağmen tezahüratlarını yaptılar. Bu duyguyu gösterdiler." "KALİTELİ GENÇ GURBETÇİYİ GETİREBİLMEK KOLAY DEĞİL" Almanya’da çalıştığı dönemde gurbetçi oyuncuları yakından tanıdığını belirten Buz, şunları dile getirdi: "Gurbetçi futbolcular ile ilgili socut ekibimiz çalışmalar yapıyor. Ben de bu çalışmalar içerisinde geçmiş dönemde bulundum. Örneğin yetenekli genç bir futbolcuyu almak istiyorsunuz. Futbolcu, Dortmund kulübünün kadrosunda yer alıyor. Onu almak istiyoruz ama hayali Dortmund da forma giyebilmek. İstediğiniz kadar para verin futbolcu kendisini Bundesliga’da kanıtlamak istiyor. Bu yüzden bu tür transferleri yapabilmek kolay değil." "MAÇLARA TEK TEK ODAKLANACAĞIZ" Ligde ve kupada geri kalan müsabakalara sırasıyla tek tek odaklanacaklarını belirten Teknik Direktör Buz, kendi sahalarında oynayacakları maçlardan kesinlikle 3 puan almak istediklerini söyledi. Buz şöyle devam etti; "Geriye kalan dönemde içeride oynadığımız maçları kazanmak istiyoruz. Deplasmanda da alabileceğimiz kadar puan almak istiyoruz. Tek tek maçlara bakacağız. Önce Kasımpaşa maçı ondan sonra kupa maçını düşüneceğiz. Tüm maçlarımızı oynadıktan sonra ortaya çıkan tabloya bakacağız. Önemli olan bizim ne yapabileceğimiz. Futbolcularımız ile konuştum. öncelikle lig durumuna bakacağız. 37 puan ile istediğimiz yerde değiliz. Kasımpaşa maçımızın çok önemli bir müsabaka olacağını düşünüyorum. İnanarak gideceğiz. Deplasmanda alacağız her puan ekstradır. Maçın saati de biraz farklı. Sabah kahvaltımızı yapıp stadyuma gideceğiz. Fiziksel olarak iyi durumdayız." CİHAN 15 Semih: Şampiyonluk şansımız sürüyor Şikeyi adeta destekleyen, hırsızı koruyan ve kollayan bir anlayışın Türk futbolunu uçurama götürdüğü apaçık ortadadır. Bu bağlamda TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve ekibini düşünmeye davet ediyorum. Türkiye'de mücadele eden tüm kulüplerinin haklarını savunmakla mükellef olan TFF başkanı Yıldırım Demirören bir kulübün arkasına sığınarak kendisine bağlı olan tüm kurumları da etkisi altına almaya çalışıyor. Mücadelemiz hakkımız olan şampiyonluğun iadesine kadar devam edecektir. Son olarak Fenerbahçe maçında hükmen mağlup sayılmamıza ilişkin, sözüm ona TFF Yönetim Kurulu kararına saygı duymuyoruz. Sabahın erken saatlerinde 15 dakika süren toplantıda böylesi önemli bir karar alınması manidardır. Bu kadar kısa bir zamanda kararın açıklanması hükmün daha önceden belli olduğunu gösteriyor." CİHAN Galatasaray’ın genç defans oyuncusu Semih Kaya, şampiyonluk şanslarının sürdüğünü söyledi. G alatasaraylı Yönetici ve İşadamları (GSİAD) tarafından her yıl düzenlenen Yılın Sporcusu Ödül Töreni’nde yılın sporcusu ödülüne layık görülen Semih Kaya basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Sarı kırmızılı genç oyuncu Semih, ligde bu hafta deplasmanda oynayacakları Sivasspor karşılaşmasını iyi konsantre oldukları takdirde kazanacaklarını ve halen şampiyonluk şanslarının olduğunu söyledi. Semih, “Bizim için önemli maç. Yavaş yavaş sezonun sonuna yaklaşıyoruz. Matematiksel olarak halen bir şampiyonluk şansımız olduğunu düşünüyorum. İyi şekilde çalışıp konsantre olduğumuz takdirde Sivasspor maçında galip geleceğimizi düşünüyorum.” diye konuştu. Fenerbahçe ile oynadıkları maçta taraftarlarca protesto edilen ve hemen ardından teknik direktör Mancini tarafından oyundan alınan Selçuk İnan’a övgü dolu sözler sarf eden Semih şöyle konuştu: “Selçuk ağabey bizim için çok önemli bir futbolcu. Değerli bir büyüğümüz. Çok yetenekli birisi. 2 yıldır Galatasaray’a verdikleri hizmet ortada. Morali biraz bozuktu ama şimdi toparladığını düşünüyorum. Daha da iyi olacak. Hiçbir problem yok.” Başarılı defans oyuncusu, kendisine teklif gelmesi halinde Avrupa’ya gitmeye sıcak baktığının sinyallerini vererek, “Galatasaray’ın halen sözleşmeli futbolcusuyum. Kulübün evladı gibiyim. Herkes öyle düşünüyor. Her futbolcunun Avrupa hayali olduğu gibi benim de var. Maddi ve manevi anlamda Galatasaray’ın menfaatleri doğrultusunda iyi bir teklif gelirse yurt dışında Avrupa’da oynamak isterim.” dedi. Fenerbahçe ile oynadıkları ve 1-0 kazandıkları maçta iyi konsantre olduklarını belirten genç futbolcu, “Fenerbahçe maçı defans oyuncusunu ayrı bir motive ediyor. Emenike bildiğimiz ve yetenekli bir oyuncu. Onu iyi marke ettim. Tüm takım iyi mücadele etti. Maça iyi konsantre olduk ve kazandık.” diye konuştu. CİHAN Kılıç: Dopinge bulaşan karşısında bizi bulur Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, doping konusunda çok hassas olduklarını vurgulayarak, "Dopingin hangi türüne, kim, hangi aşamada bulaşırsa gerekli yaptırımı aynı anda uygularız. Dopinge bulaşan, karşısında bizi bulur." dedi. B akan Kılıç, Uluslararası Spor Federasyonları Birliği (SportAccord) tarafından düzenlenen 12. SportAccord Kongresi resmi açılışında yaptığı konuşmada, kongrenin bu yıl Türkiye'de yapılıyor olmasının kendileri açısından mutluluk verici olduğunu söyledi. Dünyanın en büyük spor kongresi olma özelliği taşıyan organizasyona destek veren herkese teşekkür eden Bakan Kılıç, "Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yoğun çalışma programlarından dolayı burada olamadı. Ancak selam ve sevgilerini iletti. Türkiye olarak çok genç bir nüfusa sahibiz. Bu genç nüfusun ülkemize katkıda bulunması için her türlü çalışmayı yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. "TEMİZ BİR SPOR DÜNYASI OLUŞTURMAK İÇİN YOĞUN ÇABA HARCIYORUZ" Ülke olarak dopinge karşı sıfır toleransla yollarına devam ettiklerini daha önce defalarca ilan ettiklerini hatırlatan Bakan Kılıç, şöyle konuştu: "Kim bu zehir işine karışırsa karşısında bizi bulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında da yakın zamanda Doping Araştırma Komisyonu kuruldu. Bu komisyon bu sorunun kökten nasıl çözülebileceği yönünde çalışıyor. Sizlerin de en büyük isteği temiz spor dünyasına sahip olmak ve sporu temiz yapmak. Sporda başarı önemlidir, ancak bunu ahlaklı, temiz ve hayatının her döneminde gurur duyabileceği bir şekilde yapmak en önemlisidir." "EN BÜYÜK BAŞARI, ONURLU BİR ŞEKİLDE MÜCADELE ETMEKTİR" Bakan Kılıç, Türkiye'nin tesis açısından da çok ciddi yatırım hamlesi içerisinde olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Açtığımız ve açacağımız spor tesislerinin haricinde 1000'den fazla spor tesisini daha hayata geçireceğiz. Sadece spor tesisi yapmak önemli değil. Bu tesislerin içerisinde ter dökecek 'geleceğin şampiyonları'nı bulmak da önemli. Bu konuda en büyük güvencemiz Sayın Başbakanımız. Kendisi de spor kökenli bir isim. O nedenle, ülkemizde sporun gelişmesi noktasında ortaya koyduğu irade ortada. Bizlerin görevi, genç sporcu kardeşlerimize gerekli fırsatları verip, onların önünü açmaktır. Biz onlara gerekli desteği verdikten sonra onların da bizi mahcup etmeyeceğine inancım tam. Onlardan tek ricam; dürüst, onurlu mücadele ortaya koymaları. El ele birlikte dünya sporunu daha da temiz hale getirelim. Daha da onurlu hale getirelim. Bu yolda ve bu uğurda beraber çalışalım." Türkiye'nin bu güne kadar düzenlediği ve uluslararası spor kamuoyunda övgüyle bahsedilen organizasyonlara da değinen Bakan Kılıç, geleceğin Türkiye'sini inşa ettiklerini vurgulayarak, sporu da çok daha sistematik, temiz, başarılı yarınlara kavuşturmanın adımlarını attıklarını söyledi. 11 Nisan Cuma günü sona erecek kongreye, uluslararası spor camiasının en önemli kuruluşların üye ve temsilcilerinin yanı sıra Milli Olimpiyat Komitelerinin başkanları ile yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 2 bin 500 kişi katılıyor CİHAN Serra KARAÇAM PARALELLE MÜCADELE EDERKEN... azete küpürleriyle dinleme operasyonu: 8 polis gözaltında’ ‘G Zaman gazetesi Çarşamba ilk sayfasındaki bu haber başlığı tercihi ile "aynı 28 Şubat gibi" algısı yaratıyor. Bir gazete haberi, ihbar kabul edilebilir. Ancak o haber dizayn edilmiş bir haber mi yoksa gerçeği mi anlatıyor o mühim... 17 Aralık sonrası emniyet personeli atama hareketliliğine dair bir iki sözüm var. Polis arkadaşlarımız, ailesi çocuğu çoluğu olanların mağdur olduğunu düşünüyor ve üzülüyorlar. Bu polislerin cemaat bağlantıları, ne kadar yet kileri dışında hateket edip etmedikleri değerlendirilip yargılanmadan, fişleme ile iş yapmak adil olmaz. Ancak cemaati inandığı dava görüp, siyasi iradeye (partiye değil, halkın iradesine) tuzak kuran bir uzantı gibi hareket etmek de bu ülkeye ihanettir. N A B I Z Bazen poliste uzlaşmazlığımız oluyor, ben şikayetçi değilim, karşı taraf değil... Uzlaşmak istiyoruz... Beni Ak Partili zanneden polis, karşı tarafa gaz veriyor. Neymiş googledan bakmış, ben Ak Partiliymişim... İnsani hayatımız da kutuplaşma olmuş. Bir yandan Erdoğan'a kızıyorum diğer taraftan bakıyorum örtülüyüm diye insanlar zaten beni çiğ çiğ yiyeyecek. Zaten sana AK Parti'li olma dışında bişeyi uygun görmüyorlar... Kardeşim ben Cemaati de, Ak Partiyi'de, CHP'yi de yanlışı kadar sevmem doğrusu kadar severim. Senin bana tahammülün yok diye benim de sana tahammülüm olmadığını zannetme. Benim içimde insan sevgisi var. İdeolojisinin önünde insanlığına bakmak istiyorum karşımdakinin. Öyle CHP'li varki 'ikna odasında açtırdığı başlar' ile övünen, tiksiniyorum. Bunu birini kapattım diye sevinen bir kişi söylese sevinirim. Çünkü birini gönüllü bir onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 10 NİSAN 2014 Perşembe şekilde örtünmeye veya açılmaya ikna etmekle devlet zoru ile, eğitim hakkının gaspı tehdidi ile yapmaktan övünmek aynı şey değil. Ama Kılıçdaroğlu'nu sevebilirim. Erdoğan'ı sevip onaylamadığım işini eleştireblirim. Veya liderlerini sevmeyip parti tabanını kendime yakın görebilirim. Ben parya değilimki... Allah'tan başkasına fikren tam teslim olmayı tercih etmeme hakkımı kullanıyor olabilirim. Yasalara saygısı olan, yasal çerçevede tüm vatandaşların eşit şekilde haklarını arayabilmesinden yanayım... Neyse dönelim polis kardeşlere ve atama-temizlik mevzuuna... Özellikle büyükşehirlerde çalışan polisler maaşlarının yaşam giderlerine yetmediğinden şikayetçi. Yine de daha çok olaylara insani yönden bakıyorlar. Çoluk çoçuğu olup bir yerde düzeni olan arkadaşlarının sürülür gibi görev yerinin KDV dahil 25 Krş değişmesine üzülüyorlar. Ama hepsi herşeyi bilmediklerini düşünüyor. Hocefendi gibi mülahane yapıyorlar... Kim bu ülkeye zarar veriyorsa Allah onun belasını versin diyen var.... Yani çoluk çocuk polisleri sürüp, içeriyi zayıflatanlar, bunu boşuna yapıyorsa.... Aslında bu insanlar, yurtdışında okulllar açıp türkçe öğretmekten, dini öğretmeye çalışmaktan başka bişey yapmayan bir cemaat ile bağlantılı diye mağdur ediliyorsa... Ak Parti'ye gidiyor bela... Eğer bu kılıflar ile dünyanın her yerinde teşkilatlanıp Türkiye'ye kafa tutuluyor ve buradaki yapılanması ile yabancı istihbaratlara taşeronluk ediliyorsa o zaman da bunu yapan adres bedduanın muhatabı oluyor... Bu devleti soyup cebine atıp asgari ücret ile millet geçinsin diyen varsa ona gidiyor, milletten himmet ile okul KüRT GAZINDAN 2 MiLYAR DOLAR KÂR Türkiye’nin son yıllardaki en büyük enerji hamlesi olan Kuzey Irak anlaşması kapsamında gelecek gaz, BOTAŞ ve Turkish Energy Company’e (TEC) yılda yaklaşık 2 milyar dolarlık kâr sağlayacak. UZEY Irak’taki enerji kaynaklarının Türkiye tarafından kullanımı için atılan adımlar, uluslararası tartışma konusu olmasına karşın, projeler yavaş adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Türkiye’nin asıl çıkarının olduğu Kuzey Irak gazı sayesinde, BOTAŞ’ın önemli bir avantaj elde etmesi öngörülüyor. Edindiğimiz bilgilere göre, Kuzey Irak gazının ticaretinde BOTAŞ ve Türkiye’nin yeni enerji şirketi Turkish Energy Company (TEC) toplamda yıllık 2 milyar dolara yakın kâr sağlayacak. kar ediyor. Böylece küçük şirket 150, ana şirket 50 dolar, toplamda yıllık 2 milyar dolar kar elde edilmiş oluyor” şeklinde konuştu. GAZ FİYATI UCUZLAR Enerji uzmanları, Turkish Energy Company’nin, Kuzey Irak gazını Türkiye’ye getirip satarken her bin metreküpte yaklaşık 100 dolar kar edeceğini anlatarak, “Kuzey Irak’ta doğalgazın kuyu başı fiyatı çok ucuz. TEC, oradan aldığı gazı sınırda BOTAŞ’a 200 dolara sattığında bile her bin metreküpte 100 dolar kar ediyor. Eğer 200 değil, 250 dolardan satarsa ise her bin metreküpte 150 dolar kar ediyor. Böylece yıllık 10 milyar metreküp gaz ticaretinde yaklaşık 1.5 milyar dolar kar etmiş oluyor. BOTAŞ da gazı iç piyasada satarken, 300 dolar fiyat biçse, ortalama 50 dolar VATANSIZ ERMENİLİK VE BALIKÇI... Ermeni asıllı Sevag Balıkçı'nın ölümünde küAskeri Yargıtay başsavcılığı kasıt yok dedi... O kadar sıkıntılı konu ki... Belki var belki yok. Ama şu bir gerçek ki Türk toplumu da devlet hafızası da Ermeni'nin ne olduğunu kavramış değil. Antep'ten Suriye'ye sürülmüş bir Türk Ermeni olmanın ne olduğunu, ordan Lübnan'a yerleşmeyi, VATANSIZLIĞI kavrayamıyoruz biz. Hiç buralarda doğmamış olup, burdan sürülen nenelerin torunu olarak onlardan öğrendiği Türkçe'yi konuşabilip, Türk müsün diye sorunca Ermeniyim demenin ne olduğunu... Oralar Ermenistan'dı diye öğretilmiş kimine... İşte çeşitli acılara şahit bu topraklarda bir dönem yaşamış bu Ermenilerden kendini iliklerine kadar Türkiye vatandaşı olarak konumlandırıp askerlik görevine giden Sevag Şahin Balıkçı gerçekten herhangi bir Ermeni asıllı olmayan vatandaşın ölümünden daha hassas araştırılmalıydı. Belki de gerçekten kasıt yoktu. İnşallah yoktu. Buralar kardeşlik toprağı olmalı. Kimse ne Kürtleştirilir, ne Araplaştırılır... Ne de Türkleştirilir. Türkiye vatandaşlığı ve üst kimllik söylemi yerindeydi. Anlamadı toplum. Yine Ermeni asıllı olmasının önüne Türkiye vatandaşlığını koymuş olan Hrant'ı hatırladım... İnadına hepimiz Ermeniyiz dedim... Onu da başkaları anlamadı. HERŞEYE ULAŞAN MİT Hükümetin MİT yasasını geçirmesinden korkuyorlar. Ya hu elbette müzakereler yasal zemine oturacak, elbette yüz ve kimlik değişimi olacak, elbette görev zararlarını kurum tazmin ederek ödeyecek... Bankalar vs gibi kurumlardan bilgi belge kayıt isteme, savcılığa mit personeli ile ilgili yapılan ihbarlarda işlem uygulanamayıp MİT'e dönülmesi, personeli korumak için gerekli. Ancak MİT'in TCK ile ilgili pekçok suçla ilgili bilgi belge ifade tutanaklarına ulaşması, yargı alanına girmesini bilemedim. Personeli yargıdan korumaktan farklı bir iş bu. Yargı sürecine davalı, davacı, avuktalardan başkalarının müdahil olması nasıl sonuç getirir bilemeyiz. Tabii bu kaygı zaten bağımsız yargının olduğu bir ülkede anlamlı.... EN UCUZ GAZ Edindiğimiz bilgilere göre, İran, İsrail gibi uluslararası projeler arasında Enerji Bakanlığı için en öncelikli olan Kuzey Irak gazı. Türkiye’nin yeni enerji şirketi Turkish Energy Company’nin (TEC), Kuzey Irak’tan gazı alarak, Türkiye sınırına getirmesi öngörülüyor. Sınırda ise ya BOTAŞ, ya da geçtiğimiz yıl 25 yıl boyunca geçerli olacak doğalgaz ithalat lisansı verilen Siyah Kalem’e satması planlanıyor. İnsanın hal'den ha'le gelebileceğini... Kimseyi kınamamak gerektiğini... Ve hatta belki ah'lı parayı... Vuku bulanda hayır vardır. KADINA ŞİDDET VE TUTUKLULUK Kendisinden boşanmak isteyen karsına beyin travması yaşatacak ve kemiklerini kıracak kadar şiddet uygulayan koca tutuksuz yargılanıyor... Ama başka bir suçu planlayanlara veya önceki yasa döneminden terörle mücadele kanunu kapsamında tutukluluğu uzamış onca insana bir düzenleme yok... Olmuyor... K Daha çok petrolü ile gündeme gelmesine karşın, Kuzey Irak gazıyla Türkiye için daha stratejik konuma sahip. Kuzey Irak’ta üretilecek doğalgaz, 2017 yılından itibaren Türkiye’ye ihraç edilecek. 4 milyar metreküp ile başlayacak ihracatın, zaman içinde 20 milyar metreküpe kadar çıkması hedefleniyor. Yılda 20 milyar metreküp doğalgaz, Türkiye’nin mevcut tüketiminin neredeyse yarısına karşılık geliyor. Taraflar arasında anlaşmaya varılan doğalgaz fiyatı konusunda henüz rakam açıklanmıyor. Ancak her bin metreküp gaz için 250 dolar rakamı gündeme gelmişti. www.ekonomigazetesi.net parası diye para toplayıp bu ağı dış örgütlere insan kaynağı yapan varsa ona gidiyor...Biz bunları bilmiyoruz... Bilmiyoruz da Allah biliyor... Bir de herkes kendini biliyor... O yüzden Allah var gam yok...Yani vakti zamanında Doğu Perinçek zihniyetinin, örneğin yurtdışındaki Türk okullarından rahatsız olması şimdi ise başka görüntü vermesi, beni şaşırtmıyor. Belki o bizim bilmediklerimizi biliyor... Zira Perinçek Denizler'in ekolü...İnsanların iffetini namusunu kurtlar sofrasına meze yaptılar diyor Erdoğan. Çok haklı. Ama bu acı tecrübe belki herkesi kucaklamayı öğretecek ona da... Hem ihaneti hem başka şeyleri... 2 milyar dolara yakın kârın, içeride sübvansiyona yönlendirilmesi durumunda ise sistemdeki gazın çok ucuzlayacağı kaydediliyor. BOTAŞ ve TEC’in yarattığı artı değerin, içerideki doğalgaz fiyatlarında sübvansiyon için kullanılmasının, her bin metreküpte yaklaşık 30-35 dolarlık indirim anlamı taşıdığını kaydeden enerji uzmanları, şöyle konuşuyor: “BOTAŞ, YİD’lere (yap işlet devret) yıllık 10 milyar metreküp gazı daha yüksek tarifeden satıyor. Buradan elde ettiği yıllık 1 milyar dolar kârı, sübvansiyonda kullanıyor. Ancak YİD’lerin ömrü doluyor. Oraya pahalı gazı satmak bir yerden sonra sadece elektrik fiyatlarının pahalanmasına neden oluyor.” SİYAH KALEM Mİ ALACAK? KUZEY Irak gazının Türkiye’ye getirilmesi noktasında kritik sorulardan biri de TEC’ten gazı kimin satın alacağı. Türkiye sınırına kadar TEC’in taşıyacağı gazı Siyah Kalem satın alırsa, iç piyasaya satarken her yıl önemli bir kar elde etmiş olacak. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Kuzey Irak’tan doğalgaz getirmek isteyen Siyahkalem Doğalgaz’a 26 yıl süreyle geçerli olacak doğalgaz ithalat lisansı vermişti. Siyah Kalem’in, gazın Türkiye’ye getirilmesi kurgusunda nasıl bir rol oynayacağı henüz açıklanmadı. Diğer bir alternatif ise TEC’in Kuzey Irak gazını Türkiye sınırında BOTAŞ’a satması, BOTAŞ’ın ise üzerine kar koyarak, iç piyasada satması. Enerji Bakanı Taner Yıldız, Kuzey Irak’tan gelecek doğalgaza yönelik “Gaz maliyetini istediğimiz oranda ucuzlatmanın tek yolu Kuzey Irak. Onun dışında imkânı yok” demişti. AB'nin imzalayacağı STA'lara Türkiye de katılmalı TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu, Avrupa Birliği'ne "Bizi STA’lara taraf yapın" çağrısında bulundu. ürkiye ve AB arasında 20 yıla yaklaşan Gümrük Birliği anlaşması, değişen ekonomik yapıda yeniden değerlendiriliyor. Dünya Bankası ve TOBB himayesinde hazırlanan “Türkiye Gümrük Birliği Değerlendirme Raporu”nda, anlaşma şartlarının yeniden ele alınması gerektiğinin altı çizildi. AB’nin imzalamaya hazırlandığı yeni STA’ların da tarafl ar arasında olumsuz sonuçlar doğurabileceği belirtildi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Biz 18 yıl önce ‘taraf olmak istemiyoruz’ diyerek yanlış yaptık, bunu kabul ediyoruz. Biz sizden mal satın almak istiyoruz, siz satmak istemiyorsanız bilemem” dedi. T Gümrük Birliği’ni, Türkiye’nin ekonomik dönüşümünün mihenk taşı olarak gören Hisarcıklıoğlu, “Her uzun ilişkide olduğu gibi anlaşmanın işleyişinde de zamanla sorunlar çıkmaya başladı. Gümrük Birliği’nin temelindeki ekonomik değerler değişti” diyerek, şartların artık güncellikten uzaklaşmaya başladığını ifade etti. Türkiye Gümrük Birliği anlaşmasını imzaladığı yıl, AB’ye üye olan ülke sayısı 15’di. Üye sayısı bugün ise 28’e çıktı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “1995'de AB ile anlaşmayı yaptığımızda 15 ülke arasında pazar payımız % 1.7’ydi. 2004'e kadar 2.7’ye ancak gelebildi. Üye sayısı nın artmasıyla birlikte ise pazardaki payımız 2.7’den 2.2’ye düştü” bilgisini verdi. AB’ye gelen yeni ortakların AB pazarında serbestçe gezdiğini, Türkiye ’nin ise transit kotalarla mücadele ettiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Vize engeliyle boğuşmaya devam ediyoruz. AB’nin değişen yapısına rağmen Gümrük Birliği’nde Türkiye’nin hakları korunmamakta. AB’nin yeni nesil STA’ları daha büyük bir sorun. Biz o gün yanlış yaptık yanlıştan dönmek istiyoruz, istediğimiz tekrar taraf olmamız. Bu durumun tartışılacak bir yanı yok. İki taraf için de kazan-kazan Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser ise raporun objektif olduğunu ifade ederken, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin önemli bir kavşakta olduğunu kaydetti. “AB ve Türkiye arasındaki ticaret, anlaşmayla dört katına çıktı” diyen Raiser, “Hizmetler ve tarım alanında Gümrük Birliği’nin genişletilmesi, ticaretin iyileştirilmesi mümkün olabilir. Bu aşamada hiçbir şey yapmamak etkili olmayacaktır. Anlaşmanın özünü koruyalım ama her iki tarafın kazan kazan sürecini elde etmesini sağlayalım. Önümüzde böyle çok sayıda senaryo var" dedi. Gümrük Birliği anlaşmasının başarılı olduğuna inandığını belirten AB Türkiye Delegasyonu Temsilci Yardımcısı Bela Szombati ise “Türk ekonomisi AB üretim ve imalat ağına eklendi ve Türkiye iç pazarın bir uzantısı oldu. 100 milyar euroluk ortalama mal değiş tokuşu var. Bu sıkı ilişkinin önünde zorluklar da var. Gümrük Birliği, yeni bir ivmeye ihtiyaç duyuyor. Anlaşmayı yeni bir boyuta taşımak çok önemli.”
© Copyright 2024 Paperzz