2014 - Ekonomi Gazetesi

arar
Ekonomi
3
Muhasebe
üzel kişilik sorunlarını geride bırakan Kemalpaşa OSB, şimdi de
artan enerji ihtiyacına çözüm arıyor. OSB yönetimi Otomatik
Sayaç Okuma Sistemi, Güneş Enerjisi Santrali, Yiğitler Barajı
gibi bir dizi enerji projesine odaklandı.Tüzel kişiliğinin 4 kez iptal
edilmesi nedeniyle yaşadığı sıkıntıları geride bırakan İzmir Kemalpaşa
Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ) parselasyon çalışmalarını tamamlayarak
sanayi yatırımlarına hız kazandırmayı hedefl iyor. Yeni fabrikalar ile
istihdamın 22 bin 400 kişiden 50 bine çıkması beklenen KOSBİ’de bir dizi
proje ile enerji sorununa çözüm üretilmesi hedefleniyor. KOSBİ Yönetim
Kurulu Başkanı Kamil Porsuk, imar planlarının 2013 yılı nisan ayında
yürürlüğe girdiğini belirterek, “Pek çok yatırımcı tüzel kişilik sorunları
nedeniyle geciken planların tamamlanmasını bekliyor Parselasyonun
tamamlanmasıyla KOSBİ’de sanayi yatırımları hız kazanacak.
5
Gündem
aşbakan Erdoğan'ın Köşk'e çıkması durumunda Abdullah Gül'ün
partinin başına gelebileceği ihtimaline Şamil Tayyar karşı çıktı. Tayyar,
"Abdullah Gül'ün AK Parti'ye geri dönmesini doğru bulmuyorum" dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, partiye
dönerse kimsenin itirazı olmaz, etse de anlamı olmaz. Ama Abdullah Gül'ün partiye
dönmesini doğru bulmuyorum" dedi. Beyaz TV'de Erkan Tan'ın moderatörlüğündeki
Son Söz programında AK Partili vekil Şamil Tayyar, "Abdullah Gül'ün yeniden
Başbakan olmasını arzuluyor musunuz?" sorusuna yanıt verdi. Tayyar,
"Açıklamalarda baktığımda; mesela Hüseyin Çelik'in bir açıklaması var; Başbakan
olarak görmek istediğini söylüyor. Sayın Bülent Arınç'ın, Mehmet Ali Şahin'in, bir
çok bakanın Sayın Gül'ü Başbakan olarak görmek istediklerine dair açıklamaları var.
Kamuoyu bunları duyunca şunu düşünmüş olabilir; acaba Sayın Başbakan ile Sayın
Cumhurbaşkanı bir araya geldiler, Başbakan'ın adaylığı konusunda karar verdiler.
B
T
S G K , 2 0 1 3 ' Ü 1 9.6 M i LYA R
L i R A A Ç I K L A K A PAT T I
8
osyal Güvenlik Kurumu (SGK), 2013 yılını 19.6 milyar TL açıkla
kapattı. Sağlık harcamalarındaki artış geçen yıl da sürdü ve 2013
sonu itibariyle 49 milyar 889 milyon TL’ye ulaştı. Kamu tarafından
açığın finansmanı için 20.3 milyar TL, sosyal güvenlik sistemi için de toplam 71
milyar 263 milyon TL kaynak aktarıldı. Sosyal güvenlik sistemine aktarılan kamu
kaynaklarının toplamı 2013 sonu itibariyle GSYH’nin yüzde 4.5’i seviyesinde
gerçekleşti. 2013 yılındaki finansman miktarı bir önceki yıla göre yüzde 21 artışla
58 milyar 728 milyon TL’den, 71 milyar 263 milyon TL seviyesine ulaştı. SGK
verilerine göre, 2013 sonunda gelirler 163 milyar 13 milyon TL, giderler 182 milyar
688 milyon TL, net açık ise 19 milyar 675 milyon TL olarak gerçekleşti. Aktif
sigortalı sayısı 18 milyon 886 bin kişi olurken, bağımlılarla birlikte sosyal güvenlik
kapsamı 62 milyon 806 bin kişiye ulaştı. Aktif-pasif oranı 1.9 olarak gerçekleşti.
S
onom
N
A
B
I
Z
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
10 NİSAN 2014 Perşembe
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
PARALELLE MÜCADELE EDERKEN...
azete küpürleriyle dinleme operasyonu: 8 polis
gözaltında' Zaman gazetesi Çarşamba ilk sayfasındaki
bu haber başlığı tercihi ile "aynı 28 Şubat gibi" algısı
yaratıyor. Bir gazete haberi, ihbar kabul edilebilir. Ancak o
dizayn edilmiş bir haber mi yoksa gerçeği mi anlatıyor o
Serra KARAÇAM haber
mühim... 17 Aralık sonrası emniyet personeli atama hareketliliğine dair bir iki sözüm var. Polis arkadaşlarımız, ailesi çocuğu çoluğu olanların mağdur
olduğunu düşünüyor ve üzülüyorlar. Bu polislerin cemaat bağlantıları, ne kadar yetkileri
dışında hateket edip etmedikleri değerlendirilip yargılanmadan, fişleme ile iş yapmak adil
olmaz. Ancak cemaati inandığı dava görüp, siyasi iradeye (partiye değil, halkın iradesine)
tuzak kuran bir uzantı gibi hareket etmek de bu ülkeye ihanettir.
Yazısı S.16’da
‘G
Sosyal
medya
şirketleri’ne
500 MİLYAR
$’lık fon yolda
Dev yatırım kapasitesine sahip Körfez fonlarını Türkiye'ye çekmek için düzenlenen Uluslararası Yatırım Zirvesi yarın İstanbul'da başlıyor. İnşaat, gayrimenkul ve
enerjide yatırım imkânları değerlendirilecek.
VERGi AYARI
Twitter kararı elimizi zayıflattı
Şimşek, Anayasa Mahkemesi'nin
Twitter kararının ellerini zayıflattığını söyledi.Katıldığı bir televizyon programında Twitter'ın
Türkiye'de temsilcilik kurması yönündeki çağrılara dair değerlendirmelerde bulunan Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek, "Sosyal medya alanında faaliyet gösteren birçok şirket, buna Twitter da dahil, Türkiye'den haksız kazanç elde ediyorlar, ödenmesi gereken vergiyi vermiyorlar.
imşek, "Bu şirketler diyorlar ki 'Bizim
Türkiye 'de bir faaliyeti miz yok, bizi
vergilendiremezsiniz'. Biz de diyoruz ki
Türkiye'de kazanç elde ediyorsunuz, Türkiye'de bir şirketiniz olmalı ve vergi vermek zorundasınız" dedi ve
şöyle devam etti: OECD'ye göre bir mükellefin vergi ye
tabi olması için şirket olması lazım. Bunlar o yüzden
Türkiye'de şirket leşmeye gitmiyorlar. Çok büyük haksız kazanç elde ediyorlar."
Ş
E
Körfez sermayesi için Türkiye'nin
çok cazip bir ülke olduğuna dikkat
çeken İstanbul Yatırım Derneği
Başkanı Mehmet Ulusoy, "Türkiye,
son 10 yılda kat ettiği yol göz önü
ne alındığında taşıdığı potansiyel
le yatırım yapmak için çeşitli cazi
be ve fırsatları barındırıyor" dedi.
Ulusoy, "Türkiye aynı zamanda
yatırımın güvenli olduğu, gelişmiş
bir ülke. Avrupa'ya baktığımızda
oturmuş bir ekonomi var ama cazi
be yok. Diğer ülkelerde ise istikrar
görmüyoruz. Türkiye, hem bu ikisi
nin olduğu hem de kültürel olarak
onlara yakın bir ülke" diye söyledi.
İÇ PAZAR BÜYÜK POTANSİYEL
İLK defa bu kadar yüksek katılımlı,
yüksek tutardaki bir fonu bir araya
getirerek Türkiye'nin daha fazla
yatırım almasını sağlamayı
hedeflediklerini anlatan Ulusoy,
"Körfez fonları için Türkiye önemli.
Çünkü Türkiye'de çok önemli bir
nüfus ve nitelikli iş gücü var" dedi.
İKİLİ GÖRÜŞMELER OLACAK
ENERJİ ve inşaat ana başlıkları
altında, Körfez sermayesine, büyük
BORSA
ilgi duyduğu Türkiye'deki, yatırım
fırsatlarını görüşme olanağı suna
cak zirve ayrıca, oluşturulan ikili
görüşme platformlarıyla da yatırım
cılara doğrudan yatırım yapma im
kanı sağlayacak. Zirvenin ilk günü
nde inşaat ve gayrimenkul sektör
lerindeki fırsat ve projeleri tartı
şacak ikinci gün enerji görüşecek.
VERGİ KAÇIRMAK İÇİN TEMSİLCİLİK AÇMIYORLAR
"Anayasa Mahkemesi kararı bu anlamda elimizi çok
zayıflattı" diyen Şimşek, "Bir mükellef düşünün
Türkiye'den gelir elde ediyor ve Türkiye'den vergi
kaçırmak için temsilcilik açmıyor. Bu tür kararlar elimizi kolumuzu bağlı yor. Bugün Türkiye'de bir mükellef
vergi kaçırırsa bizim yapabileceklerimiz net. Ama şu
anda biz bu karar çerçevesinde yaptırım gücümüz zayıfladı" ifadelerini kullandı.
40 YATIRIMCI KATILIYOR
Gayrimenkul alanında toplam 6
milyar $ yatırımı bulunan Abdurrahman Al Ajlan, enerji, gayrimen
kul ve demir-çelikte 10 milyar $ iş
hacmi olan Abdurrah Al-Zamil'in
de katılımcıları arasında yer aldığı
dev zirve için yurtdışından 40 yatı
rımcı gelirken, Türkiye'den 100'e
yakın firma hazır bulunacak.
'MB'NİN KREDİBİLİTESİ OK ÖNEMLİ'
"Prensip olarak Merkez Bankası'nın kararlarını yorumlamam" diyen Şimşek, "Merkez
Bankası'nın kredibilitesi çok önemlidir.
Merkez'in bağımsızlığının, itibarının yüksek olması, Türkiye'nin itibarının yüksek olması demektir" dedi.Şimşek, "Büyük resme baktığınız
zaman Türkiye'de bir taraftan lirada değer kaybı ve
gıda fiyatı eksenli enflasyon artışı var. Bir yandan
da iç talepte yavaşlama ve Türkiye'nin büyümenin yavaşlaması sonucu atıl kapasite var.
Bu enflasyonun düşeceği anlamına gelir. Bir
taraftan da geçici faktörler var. Liradaki
değer kaybının getirdiği tahribat
var. Global gıda fiyatlarında
artış var"
ifadelerini
kullandı.
Tasarım ve Haber
Şüheda YILDIRIM
nerji, gayrimenkul ve
inşaat sektöründe
yatırım olanaklarını
araştıran Körfez sermayesini
Türkiye'ye çekmek amacıyla
düzenlenen Uluslararası Yatırım
Zirvesi yarın başlıyor. 10-11 Nisan
'da İstanbul'da gerçekleştirilecek
zirve Katar, Suudi Arabistan,
Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlik
leri'nden enerji ve inşaattan dev
yatırımcıları ağırlayacak. Zirve,
İstanbul Yatırım Derneği ve
Ortadoğu Ekonomi Platformu
tarafından düzenlenecek.
TÜRKİYE CAZİP VE GÜVENLİ BİR ÜLKE
SOSYAL MEDYADAKİ REKLAMLARI TAKİP EDİYORUZ
"Hollanda'dan bir program edindik" diyen Şimşek
"Sosyal medyadan verilen tüm reklamları tüm
alışverişleri takip ediyoruz" şeklinde konuştu.
DDK, bankaların 61
kalemde aldığı ücret ve
komisyona sınırlama
getiriyor. Yeni taslağa göre kredi
kartı aidatı limite göre belirlenir
ken, hediye kartla taksit ortadan
kalkacakBankaların faiz dışında
tüketicilerden aldığı, 2013'te 17 milyar TL gelir elde ettikleri 61 kalem
ücret ve komisyon nihayet sadeleşti
riliyor. 5 ay önce çıkan Tüketicinin
Korunması Kanunu'yla yetki verilen
BDDK ücretlerin azaltılması yolunda adım attı. Ücret, komisyon ve
masraflara ilişkin yönetmelik tas
lağını kurum içi yayımlayan BDDK,
hangi hizmet gruplarında tüketiciden ücret alınacağını belirledi.
B
Vergide büyük kaçak
&
Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu,
2013 yılı vergi denetimleri incelemeye
alınan mükelleflerin toplam 53 milyar
674 milyon 958 bin 984 liralık geliri devletten kaçırdığını ortaya koydu.
ergi Denetim Kurulu, geçen yıl 71
bin 352 mükellefi incelemeye tabi
tuttu. Kurul, 2011 yılında 16 bin
267, 2012 yılında ise 46 bin 845 inceleme yapmıştı. Bu verilere göre, kurul müfettişlerinin
vergi incelemelerinin sayısı 2011 yılına göre
yaklaşık 4,5 kat arttığı dikkati çekti.Geçen yıl
müfettişler tarafından yürütülen vergi in-
V
celemeleri sonucunda 185 bin 36 rapor düzenlendi. Söz konusu raporların 144 bin 547'sini
vergi inceleme, 16 bin 228'ini vergi tekniği, 12
bin 421'ini vergi suçu, 11 bin 413'ünü görüş ve
öneri, 427'sini de diğerleri oluşturdu.Denetimlerde 53 milyar 674 milyon 958 bin 984 liralık
gelirin devletten gizlendiği anlaşıldı.
Artık
Ekonomi
Gazetesini
twitter &
facebook’dan
okuyabilirsiniz
2
Ekonomi
10 NİSAN
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
ünya Bankası Grubu
tarafından organize
edilen ‘AB-Türkiye
Gümrük Birliği
Değerlendirmesi’ raporu
tanıtım toplantısında
konuşan Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği
(TOBB) Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, Avrupa
Birliği’nin geçmiş
yıllarda Türkiye’yi
Serbest Ticaret
Anlaşmaları’na taraf
etmeye çalıştığını
söyledi.O günkü yanlış
politika ve geleceği
görememe sonucunda
Türkiye’nin bu teklifi
kabul etmediğini
belirten Hisarcıklıoğlu,
“Biz o gün yanlış yaptık,
bu yanlıştan dönmek
istiyoruz, Serbest Ticaret
Anlaşmaları’na bizi de
taraf edin” dedi.
D
SERBEST
günkü yanlış politika ve
O
geleceği görememe
sonucunda Türkiye’nin bu teklifi
kabul etmediğini belirten
Hisarcıklıoğlu, “Biz o gün yanlış
yaptık, bu yanlıştan dönmek
istiyoruz, Serbest Ticaret
Anlaşmaları’na bizi de taraf
edin.” dedi.
ürkiye’nin AB ile Gümrük
Birliği’ne 18 yıl önce
adım attığını ve Gümrük Birliği’nin
AB üyeliğinin bir aşaması olduğunu
belirten Hisarcıklıoğlu, 20 yıldır
sürecin devam ettiğini belirtti.
T
Türkiye’nin AB ile Gümrük
Birliği’ne 18 yıl önce adım
attığını ve Gümrük Birliği’nin AB
üyeliğinin bir aşaması olduğunu
belirten Hisarcıklıoğlu, 20 yıldır
sürecin devam ettiğini belirterek
bu süreç içerisinde dünyada
Gümrük Birliği’nin kurulduğu
ekonomik temellerin değiştiğini
kaydetti. Hisarcıklıoğlu, “Avrupa
Birliği’nin hızla gelişen, Türkiye
ile benzer gelir ve üretim
koşullarına sahip 13 yeni üyesi
oldu. 15 üye şu anda 28’e çıktı.
geçen yıl 1.235 işçi, çalışırken hayatını kaybetti.
Üçüncü köprü inşaatında meydana gelen iş kazasında 3
işçinin hayatını kaybetmesi, kazaları yeniden gündeme
getirdi. Alınacak tedbirlerle kazaların yüzde 98’ini önlemek
mümkün. Geçen yıl 1.235 işçi, çalışırken hayatını
kaybetti.Verilere göre 2011’de 1700 kişinin iş kazalarında
hayatını kaybettiğini gösteriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
Meclisi ise geçen yıl 1235 işçinin iş kazalarında öldüğünü
duyurdu. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası da kazaların önüne
geçmeye yetmedi.
İş kazalarında
her gün 4 işçi
ölüyor
Gelişmiş Avrupa pazarlarından
pay almak isteyen Gümrük
Birliği içindeki ülke sayısı
katlanarak arttı. 1995’te yani
Gümrük Birliği’ne girdiğimiz yıl
15 AB ülkesinin toplam
ithalatından aldığımız pay
yüzde 1,7. Gümrük Birliği’nden
sonra ise 2004 yılında AB
pazarındaki payımız yüzde 2,7
ile zirveye ulaşmış. Fakat 2004
yılı sonrasında yeni giren
ülkelerle beraber, 10 AB üyesi
ülkeyle beraber bizim pazardaki
payımız 2,7’den 2,2’ye düştü.
İşte Gümrük Birliği’nin iyi mi,
kötü mü tartışmaları da buradan
çıktı. Çünkü, Gümrük Birliği
bizim yeni AB ülkelerine karşı
rekabet koşullarımızı korumak
üzerine yapılmadı.” şeklinde
konuştu. Ekonominin bunalıma
girmesinin ardından AB’nin
çüncü köprü
inşaatında
Ü
geçen hafta
meydana gelen iş
kazası sonucu 3
işçinin hayatını
kaybetmesi, iş
kazalarını yeniden
gündeme taşıdı. İş
kazaları uzun
yıllardır Türkiye’nin
adeta kanayan
yarası. Ekonomik
büyümesini
sürdüren Türkiye’de
iş güvenliği önemli
bir sorun olmaya
devam ediyor.
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik
Bakanlığı’nın
verilerine göre
günde yaklaşık 190
iş kazası meydana
gelirken bu
kazalarda her gün 4
kişi hayatını
kaybediyor. Verilere
göre 2011’de 1700
kişinin iş
kazalarında
hayatını
kaybettiğini
gösteriyor. İşçi
Sağlığı ve İş
Güvenliği Meclisi ise
geçen yıl 1235
işçinin iş
kazalarında
öldüğünü duyurdu.
İş Sağlığı ve
Güvenliği Yasası da
kazaların önüne
geçmeye yetmedi.
Mart ayı itibarıyla
110 kişi iş
kazalarında
hayatını kaybetti.
2014’ün ilk üç
ayında tespit edilen
ticaret anlaşmasına
Av r u p a B i r l i ğ i
üzerinden taraf
o l m a k i s t iyo r u z
önemli ülkeler ile STA yaptığını
ifade eden Hisarcıklıoğlu,
Amerika ile yapılacak serbest
ticaret anlaşmasına Kanada ve
Meksika’nın da dahil olacağını
belirterek Türkiye’nin de AB’nin
ortağı olarak anlaşma içinde yer
alması gerektiğini söyledi.
Rifat Hisarcıklıoğlu, vize
sorunu ile ilgili olarak da “Bu
konuya çare üretilmeli. 150
milyar dolar yatırım yaptık
ülkemize. Bunun 100 milyar
doları makine ve teçhizata gitti.
Ya biz güç gittiğimiz ülkelerden
nasıl makine ve teçhizat alırız?
Ha biz mal almaktan yanayız ha
siz satmaktan yana değilseniz
bilmem. Yani artık vize
engelimiz kaldırılmalı.” dedi.
Dünya Bankası Türkiye
Ülke Direktörü Martine Raiser
276 iş kazasında
sadece inşaatlarda
80 kişi hayatını
kaybetti. Bütün
veriler Türkiye’de iş
kazalarında her yıl
yüzlerce kişinin
hayatını
kaybettiğini ortaya
koyuyor. Binlerce
kişi de
çalışamayacak
şekilde sakat
kalıyor.
İş kazaları ile ilgili
Türkiye İstatistik
Kurumu’nun (TÜİK)
verileri de dikkat
çekiyor. TÜİK
tarafından Aralık
2013’te yayınlanan
İş Kazaları ve İşe
Bağlı Sağlık
Problemleri
Araştırma Sonuçları
önemli bir probleme
işaret ediyor. TÜİK’e
göre son 12 ay
içerisinde
çalışanların yüzde
2,3’ü bir iş kazası
geçirdi. Bu oran
erkeklerde yüzde 2,8
iken kadınlarda
yüzde 1,3 olarak
gerçekleşti. Toplam
iş kazası
geçirenlerin yüzde
81,6’sını erkekler
oluşturdu.
Türkiye’nin can
yakıcı sorunlarının
başında gelen iş
kazaları sonucu
oluşan ölümler, AB
ülkelerine göre
önemli farklılık
gösteriyor.
ise Gümrük Birliği’nin AB ile
Türkiye ticaretini 4 kat
artırdığını kaydetti. AB’nin
önemli bir kavşakta olduğunun
altını çizen Raiser, “Şu an AB’ye
yeni kan katmak gerekiyor.
Başarıya, gümrük birliği
anlaşmasına yeni şeyler
eklemek gerekiyor. Her iki
tarafın menfaatine olacak
adımlar atmak gerekiyor.” dedi.
AB Türkiye Delegasyonu
Temsilci Yardımcısı Bela
Szombati ise gümrük birliğinin
katkısı ile Türkiye ve Avrupa’nın
karşılıklı olarak 100 milyar Euro
tutarında mal alıp sattığını
açıkladı. Türkiye’nin Avrupa’ya
ihracatının ve yatırımlarının
arttığını hatırlatan Szombati,
Gümrük Birliği’nin yeni bir
ivmeye ihtiyaç duyduğunu dile
getirdi.CİHAN
Türkiye’de ölümlü iş
kazası oranı, AB
ülkelerine göre bir
hayli fazla. Yıllar
içinde iş
kazalarında ölen
kişi sayısı da artıyor.
İş kazası sayısı yıllar
içinde azalış eğilimi
gösterirken bu
kazalarda ölen kişi
kazalarında pek
iyiye gitmediğini
ortaya koydu. Buna
göre 2002 yılında 72
bin iş kazası
yaşanırken 2003’te
bu rakam 76 bine,
2004’te 83 bine
yükseldi. Yıllar
içinde iş kazaları
benzer seyir izledi.
Madenler ilk sırada
İş kazaları
nedeniyle
Türkiye’nin yıllık
kaybı da 7 milyar TL
olarak hesaplanıyor.
Bu kazaların yüzde
98’i de önlenebilir
kazalardan
oluşuyor. Bu durum
Türkiye’deki iş
sayısının sürekli
artması, iş güvenliği
tedbirlerinin
önemini ortaya
koyuyor. Çalışma
Bakanlığı verilerine
göre 2002’de 72 bin
olan iş kazası sayısı,
2011’de 69 bine
geriledi. Buna
karşın iş
kazalarında ölen
kişi sayısı 2002’de
872 iken 2011’de
yaklaşık iki katına
çıkarak 1700’e
ulaştı.
İş kazası sayısı 2011
yılında 69 bine
yükseldi. İş
kazalarında
hayatını kaybeden
kişi sayısına
bakıldığında ise
2002 yılında 872 kişi
hayatını
kaybederken bu
rakam yıllar içinde
artıyor. 2011 yılına
gelindiğinde iş
kazalarında
hayatını kaybeden
kişi sayısı 1.700
oldu. İş kazaları
sonucu
sakatlanarak sürekli
iş göremezlik maaşı
bağlanan kişi sayısı
da 2002 yılında 1802
iken 2011 yılında
2.216’ya yükseldi.
güvenliği
tedbirlerinin
yetersizliğini ortaya
koyuyor. TÜİK’in
verilerine göre iş
kazaları sektörel
olarak
incelendiğinde,
madencilik ve taş
ocakçılığı
sektöründe iş kazası
geçirenlerin oranı
yüzde 10,4’e kadar
çıkıyor.
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı
Faruk Çelik’in bir
soru önergesine
verdiği cevap,
Türkiye’nin iş
Elektrik, gaz, buhar,
su ve kanalizasyon
sektöründe iş kazası
geçirenlerin oranı
ise yüzde 5,2. İnşaat
sektöründe iş kazası
geçirenlerin oranı
da yüzde 4,3
oldu.CİHAN
10 NİSAN
3
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Tarım satış kooperatifleri ve birliklerinde yeni dönem
Yatırım yağdı, enerji projeleri hızlandı
kaldırarak, yeni denetim
modeli getirdiklerini
bildiren Yazıcı, yeni
denetim sistemi ile
kooperatif ve birliklerin
daha sağlıklı denetlenerek
ortaklarına ve ilgililere
daha güçlü güvence
sağlanacağını belirtti.
ümrük ve Ticaret Bakanı Hayati
G
Yazıcı, tarım satış kooperatifleri
ve birliklerde etkin olmayan
denetim kurullarını kaldırarak yeni
denetim modeli getirdiklerini
belirtti.
Bakan Yazıcı, yazılı açıklamasında,
bugün yürürlüğe giren Tarım Satış
Kooperatifi ve Tarım Satış
Kooperatifleri Birliği Örnek
Anasözleşmelerine İntibak Usul ve
Esaslarının Belirlenmesine Dair
Tebliğ ile tarım satış kooperatifleri
ve birlikleri için yeni bir dönem
başladığını bildirdi.
hatırlatarak, söz konusu
değişikliklerle yaşanan sorunlara
çözüm getirildiğini, tarım satış
kooperatif ve birliklerini geleceğe
hazırlayacak düzenlemelerin
uygulandığını ifade etti.
Değişikliklerin hayata geçirilmesi
ve uygulamaya yön verilmesi
bakımından önemli olan kooperatif
ve birlik örnek ana sözleşmeleri
üzerinde yürütülen çalışmaların
tamamlandığını kaydeden Yazıcı,
şöyle devam etti:
Tarım satış kooperatif ve birlikleri
ile 57 ilde yaklaşık 500 bin ortağa,
13 birlik ve 296 bağlı kooperatifle
önemli hizmetler sunulduğunu
belirten Yazıcı, bu kapsamda,
kooperatifleri geleceğe hazırlayan
önemli düzenlemeleri hayata
geçirdiklerini kaydetti.
"Kooperatif ve birliklerin çalışma
konularını yeniden belirledik ve
zenginleştirdik. Birlikler yeni
dönemde ürün alımı, girdi-kredi
temini yanında danışmanlık
hizmetleri verecek. Faaliyet
konusuyla ilgili lisanslı depo
kurabilecek, enerji ihtiyaçlarını
karşılamaya yönelik faaliyette
bulunabilecek.
Yazıcı, geçen yıl 4572 sayılı Tarım
Satış Kooperatif ve Birlikleri
Hakkında Kanun'da önemli
değişiklikler yapıldığını
Ortaklık paylarının devrine imkan
sağladık. Kooperatif ve birliklerin
organlarını yeniden düzenledik,
güçlendirdik. Genel kurul
FİRMALAR
toplantılarına katılma hakkına
sahip ortaklarda aranan şartları
yeniledik. Birliklerin genel
kurullarını teşkil eden ortak
kooperatif temsilcilerinin sayısını,
niteliklerini, görev sürelerini,
seçilme esaslarını yeni şartlara
bağladık. Kooperatif ve birliklerin
yönetimlerini profesyonelleştirdik.
Birlik genel müdürü dışındaki
birlik yönetim kurulu üyelerinin en
az ikisinin dört yıllık
yükseköğretim kurumlarından
mezun olması yanında bu kişilerin
belli niteliklere sahip olması
zorunluluğunu getirdik."
- "Yönetimde istikrarı
sağlayacak kurallar koyduk"
Yazıcı, söz konusu değişikliklerle
kooperatif müdürlerinin en az 4
yıllık yükseköğretim
kurumlarından mezun olması
zorunluluğunu getirdiklerini ve
yönetim kurulu üyesi olmalarını
sağladıklarını kaydederek,
yönetimde istikrarı sağlayacak
kurallar koyduklarını ifade etti.
Etkin olmayan denetim kurullarını
Ürün alımı ve
değerlendirilmesi
yöntemlerinin
zenginleştirerek kooperatif
ve birliklere daha esnek
çalışma imkanı
sağladıklarına dikkati
çeken Yazıcı, "Gayrimenkul
alımı ve satımı ile
gayrimenkullerin
değerlendirilmesine
yönelik yeni düzenlemeler
getirerek nesnel kurallar
koyduk. Faaliyetlerde
etkinlik ve verimliliğin
arttırılması amacıyla
çalışma programı ile faaliyet
politikası ve strateji belgelerini
hazırlama zorunluluğu getirerek
stratejik bir bakış açısı kazanma
imkanı sağladık" ifadelerini
kullandı.
- "Kooperatifler önemli
kurumlar haline geldi"
Bakan Yazıcı, kooperatif ve
birliklerin, piyasalarda düzenleyici
rol oynayarak, üreticilerin
haklarının korunması, satılan
ürünün kalitesinin garanti edilmesi
ve daha kaliteli ürün elde etme
konularında çalıştığını belirterek,
kooperatiflerin iş potansiyeli ile
istihdama katkı sağlayan önemli
kuruluşlar haline geldiğine dikkati
çekti.
Tarım satış kooperatifleri ve
birliklerinin, halen 100'ün üzerinde
tesis ve işletmeleriyle ülkenin önde
gelen kuruluşları arasında
bulunduğunu ifade eden Yazıcı,
bazı birliklerin Türkiye'nin en
büyük 500 sanayi kuruluşu
listesinde yer aldığını
kaydetti.CİHAN
apı Teknolojileri Fuarı'nın (KAY YAPI) 12'ncisi 10-13 Nisan
tarihlerinde Kayseri'de yapılacak.Tureks Uluslararası
Y
Fuarcılık'tan yapılan yazılı açıklamada, Dünya Ticaret
Merkezi'nde düzenlenecek fuarda, inşaat, ısıtma, soğutma,
tesisat ve yalıtım teknolojileri alanlarında farklı ihtiyaçlara
yönelik yeni ürünlerin ve hizmetlerin tanıtılacağı
bildirildi.Anadolu'nun yapı firmalarının profesyonel
alıcılarla buluşturulacağının belirtildiği açıklamada,
şunlar kaydedildi:"Gelişime açık ve sürekli genişleyen
ticaret ağlarına ve stratejik verimliliğe sahip olan Kayseri
bu önemli buluşmaya ev sahipliği yapacak. Sektörün
bölgedeki en güçlü firmaları, yapı teknolojileri alanında
eksiksiz ürün ve hizmeti sunmak üzere KAY YAPI Fuarı'nda
ziyaretçilerle bir araya gelecek. Kamu kurumları ve sivil toplum
kuruluşlarından toplu ziyaretçi programlarının düzenleneceği
fuar esnasında büyük hacimli işbirlikleri için birebir görüşmeler
gerçekleştirilebilecek."Münir ARIKAN-EKONOMİ
KAYSERİ’DE
BULUŞACAK
nayasa
Mahkeme
si'nin
twitter kararına
canlı yayında tepki
gösteren Memur-Sen
Genel Başkanı
Ahmet Gündoğdu,
"Anayasa
Mahkemesi vatandaşın hakkını koruması gerekirken
twitteri korumak
için seferber oldu"
dedi. Yerel seçim
sonuçlarını da
değerlendiren Gündoğdu, "Seçimler
özgürlük ve
kazanımların korunması yarışmasına
dönüştü. Millet
kazandı, seçimi
yerel seçim havasından çıkaran küresel
operasyoncular kaybetti" diye konuştu.
A
üzel kişiliğinin 4 kez iptal
T
edilmesi nedeniyle yaşadığı
sıkıntıları geride bırakan İzmir
Kemalpaşa Organize Sanayi
Bölgesi (KOSBİ) parselasyon
çalışmalarını tamamlayarak
sanayi yatırımlarına hız
kazandırmayı hedefl iyor. Yeni
fabrikalar ile istihdamın 22 bin
400 kişiden 50 bine çıkması
beklenen KOSBİ’de bir dizi
proje ile enerji sorununa çözüm
üretilmesi hedefleniyor.
KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı
Kamil Porsuk, imar planlarının
2013 yılı nisan ayında
yürürlüğe girdiğini belirterek,
“Pek çok yatırımcı tüzel kişilik
sorunları nedeniyle geciken
planların tamamlanmasını
bekliyor Parselasyonun
tamamlanmasıyla KOSBİ’de
sanayi yatırımları hız
kazanacak. Planlar tamamlanır
tamamlanmaz çok sayıda
yatırımcı bölgemizde yatırıma
başlayacak” diye konuştu.
Yiğitler Barajı’na talibiz
Bölgede şu an yapımı devam
eden önemli projelerinden
birinin Otomatik
Sayaç Okuma Sistemi (OSOS)
olduğunu vurgulayan Porsuk,
“İzmir OSB’lerinde ilk
uygulama olan bu proje
mayısta tamamlanacak.
Elektrik, doğalgaz ve atık su
sayaçlarının firmalara
gitmeden bölge
müdürlüğümüzde otomatik
olarak hatasız okunması, kısa
sürede faturalanması, reaktif
enerji ve kayıp kaçak kontrolü,
tüketimin raporlanması
hedefiyle otomatik sayaç
okuma sistemi kuruyoruz”
dedi.
Porsuk, arıtma tesisinin enerji
ihtiyacını karşılamak amacıyla
hazırladıkları Güneş Enerjisi
Santrali projesi için İZKA’dan
destek alacaklarını belirterek,
“8 dönümlük arazi üzerine 500
kWp gücünde güneş enerjisine
dayalı elektrik üretim santrali
kurulacak. Santralin
kurulmasına ilişkin ihale
seçimi kazanan ve kaybeden
geçtiğimiz günlerde yapıldı.
Santralin yapımı 2 ay içinde
tamamlanacak” diye konuştu.
Bölgenin su ihtiyacını
karşılayacak Yiğitler Barajı’nın
keşif bedelinin 100 milyon TL
olduğunu hatırlatan Porsuk,
barajı KOSBİ’nin yapması için
30 yıllık geri ödeme imkanının
OSB’lere de tanınmasını
istediklerini, bu amaçla yasal
düzenleme yapılması için
Bilim, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri
Bakanlığı nezdinde girişimlerin
sürdüğünü bildirdi.
“İstihdama Yönelik Mesleki
Eğitimde Yeni Teknolojilerin
Etkin Kullanımının Sağlanması
Projesi’nin İZKA’ya
sunulduğunu, 2’nci yedek
sırada yer aldığını hatırlatan
Porsuk, ayrıca Kemalpaşa Kız
Meslek Lisesi ile birlikte
İZKA’dan Kemalpaşa’da Gıda
Teknolojisi Alanındaki
Yenilikçi Uygulamaların
Yaygınlaştırılması Projesi’nin
destek almaya hak kazandığını
ifade etti.
KOSBİ’nin önemini artıran
kamu yatırımları
KOSBİ’nin önemini artıran
kamu yatırımlarına da dikkat
çeken Porsuk, İzmir-Ankara
karayolu üzerinde seviyeli
kavşak düzenlemeleri
yapıldığını, 27 kilometrelik
Çobanisa-KOSBİ demiryolu
bağlantı hattının 12
Mart’ta hizmete açıldığını
bildirdi.
Bölgenin kuzey batı sınırına
yakın 300 hektarlık alanda
Lojistik Köyü altyapı inşaatına
başlandığını hatırlatan Porsuk,
“Ege Bölgesi’nin organize
sanayi bölgelerine lojistik
hizmet verecek olan köyün
altyapı inşaatı 2015 yılında
tamamlanacak.
Bölgemiz kuzey sınırından
geçen Gebze-Orhangazi-İzmir
Otoyolu Projesi’nin yapım
çalışmaları başladı” dedi.
Ahmet ÇARHOĞLU-EKONOMİ
Anayasa Mahkemesi'nin twitter kararına
canlı yayında tepki gösteren Memur-Sen Genel Başkanı
Ahmet Gündoğdu, "Anayasa Mahkemesi vatandaşın hakkını koruması gerekirken twitteri korumak için seferber oldu"
dedi. Yerel seçim sonuçlarını da değerlendiren Gündoğdu, "Seçimler özgürlük ve kazanımların korunması yarışmasına
dönüştü. Millet kazandı, seçimi yerel seçim havasından çıkaran küresel operasyoncular kaybetti" diye konuştu.
emur-Sen Genel
M
Başkanı Ahmet Gündoğdu, Anayasa
Mahkemesinin twitter
kararını ve 30 Mart Yerel
Seçim sonuçlarını değerlendirdi.Anayasa
Mahkemesi'nin twitter
kararına canlı yayında
tepki gösteren MemurSen Genel Başkanı Ahmet
Gündoğdu, "Anayasa
Mahkemesi vatandaşın
hakkını koruması
gerekirken twitteri korumak için seferber oldu"
dedi. Yerel seçim
sonuçlarını da değerlendiren Gündoğdu,
"Seçimler özgürlük ve
kazanımların korunması
yarışmasına dönüştü.
Millet kazandı, seçimi
yerel seçim havasından
çıkaran küresel operasyoncular kaybetti" diye
konuştu.
SANDIKTAN
ÇIKAN MESAJ
Seçimlere katılımın yüksek seviyede oluşunu
'kazanım' olarak değerlendiren Başkan Gündoğdu, "İleri
demokrasiden maksat
milletin iradesini sandığa
yansıtmasıydı. Böylede
oldu" dedi.
Sandığa müdahale girişimlerinin millet tarafından boşa çıkartıldığını
ifade eden Gündoğdu,
"Seçimler özgürlük ve
kazanımların korunması
yarışmasına dönüştü.
Millet kazandı, seçimi
yerel seçim havasından
çıkaran küresel operasyoncular kaybetti. Küresel
operasyonlardan medet
umanlar, kendisine algı
operasyonu can simidi
yapmak isteyenler
sandıktan çıkan sonuçla
hayal kırıklığına uğradı.
Millet sandıkta 'vesayetin
paraleline de yatayına da
dikeyine de taviz vermeyiz' dedi. Ortaya çıkan
kayıt dışı siyaset ve kayıt
irade kabul edilemez. Her
türlü illegal yapının üzerine gidilmeli, paralel yapı
da deşifre edilmeli. Millet
ayrıca yetimlerin malına
göz dikenlere yönelik
ciddi bir adım da bekliyor. Bu adım da ivedi
atılmalı" diye konuştu.
ÖNCE
VATANDAŞIN HAKKI
KORUNMALI
Anayasa Mahkemesi'nin
twitter kararını ise
"Yasakları savunmuyoruz
ama Anayasa Mahkemesi
vatandaşın hakkını koruması gerekirken twitteri
korumak için seferber
oldu. Bunu da kabullenemiyoruz" şeklinde değerlendiren Gündoğdu,
"Haşim Kılıç'ı çok seviyorum, geçmişte Anayasa
Mahkemesi 411 milletvekilinin üniversitede
başörtü serbest olsun
kararını 7 üyesi reddetmişti, özgürlükleri çiğnemeyen bir yola girmişti.
Şimdi Anayasa
Mahkemesi vatandaşlarının hakkını kollaması gerekiyorken,
twitter'ın hakkını korumak için seferberlik ilan
etmiş gözüküyor. Bunu
kabul etmemiz mümkün
değil. Twitter, YouTube,
Facebook'un yasaklanmasına karşıyım ama
birde gerçekler var.
Özgürlük başkasının hayatına özgürlüğüne girdiği
yerde biter. Basın yoluyla
hakaret söz konusu
olduğunda yargıya müracaat ediliyor. Ve hukuk
devreye girerek hesap
soruyor. Ama aynı durum
sosyal ağlar söz konusu
olduğunda hukuk
işletilmiyor. Twitter diyor
ki: "Ey Türkiye ben İngiltere'de, Fransa'da,
Belçika'da, Almanya'da,
Danimarka'da o vatandaşlara, o ülkeye
tanıdığım hakkı size tanımam, burada ofis bile
açmam. Sizin Hâkimleriniz, Savcılarınızın
müracaatını dikkate
almam." CİHAN
4
Borsa - Finans
10 NİSAN
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gündemde Neler Var?
Faruk BAKAÇ
Şirket Haberleri
Lokman Hekim hisse
başına net 0,0515 TL
temettü ve %50
bedelsiz sermaye
artırımı kararı aldı.
Temettü verimliliği
%1,24
Otokar 67 mn TL’lik
yeni bir anlaşma
imzaladı. Şirket , İç
Güvenlik Kuvvetlerinin
ihtiyacı olan Taktik
Tekerlekli Zırhlı Araç
tedarikini kapsayan
yaklaşık 67 Milyon TL
tutarında yeni bir
sipariş ile ilgili
anlaşma imzalandığını
ve söz konusu sipariş
ile ilgili teslimatların
2014 yıl sonuna kadar
partiler halinde
tamamlanması
planlanmakta
olduğunu belirtti.
Soda Sanayi 42 mn
dolara buhar üretim
tesisi kurmaya karar
verdi. Şirket etkin
maliyet yönetimi
kapsamında, rekabetçi
maliyet yapısının
korunması ve
geliştirilmesi stratejisi
çerçevesinde yürüttüğü
düşük maliyetli enerji
kullanımına yönelik
çalışmalar sonucunda
sabit fiyatlarla 42
Milyon USD tutarında
buhar üretim tesisi
yapılmasına karar
verildiğini ve tesisin
2016 Yılının ikinci
yarısında devreye
alınması planlanmakta
olduğu belirtildi.
İş GYO, temettüden
olmak üzere %8
oranında bedelsiz
sermaye artırımı kararı
aldı.
Pimaş, 50,5 bin TL
nominal tutarlı Enka
İnşaat payının kaydı
için MKK’ya başvurdu.
Aselsan, dünyada beş
ülkenin yaptığı
kızılötesi dedektör
üretti. Aselsan ve
Ortadoğu Teknik
Üniversitesi’nin, 15 yıl
boyunca birlikte
çalışarak ürettiği optik
ve kızılötesi
dedektörde yurtdışına
bağımlılık sona erdi.
DÜNYA
IMF büyüme beklentilerini
açıkladı… Uluslararası Para
Fonu (IMF) büyüme raporunu
yayımladı. IMF, küresel
ekonomiye ilişkin 2014 yılı
büyüme tahminini %3,7’den
%3,6’ya indirdi.
Türkiye bu dedektörleri
üretebilen dünyada
beşinci ülke oldu.
Dedektörlerin seri
üretiminin yapılacağı
Aselsan tesisleri ise
düzenlenen törenle
açıldı.
Trabzonspor:
Yapacağımız savunma
ile kararın
değişeceğine olan
inancımız tam.
Trabzonspor, Türkiye
Futbol
Federasyonu’nun
Trabzonspor–
Fenerbahçe maçına
ilişkin almış olduğu
hükmen mağlubiyet
kararının yapacakları
savunma ile
değişeceğine
inandığını bildirdi.
TFF, TrabzonsporFenerbahçe maçında
Fenerbahçe'nin 3-0
hükmen galip
sayılmasına karar
verdi.
BMC'nin satış ihalesi
uzatıldı. Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu,
BMC’nin satışına
ilişkin ihale tarihinin
30 Nisan'a uzatıldığını
bildirdi.
Migros Petrol Ofisi’ne
kiracı olacak. OMV
Petrol Ofisi akaryakıt
istasyonlarındaki
marketlerin Migros'a
kiralanması işlemi için
Rekabet Kurulu'na
başvurdu.Yapılan
açıklamaya göre, OMV
Petrol Ofisi A.Ş.'nin
maliki, intifa hakkı
sahibi ya da kiracısı
olduğu akaryakıt
istasyonlarında kurulu
akaryakıt istasyonu
marketlerinin Migros'a
uzun süreli
kiralanması işlemi için
başvuruda
bulunuldu.Petrol Ofisi
günü yüzde 2,06
yükselişle 4,44 TL’den
kapattı. Migros ise
yüzde 1,66 değer
kazanarak 18,35 TL’den
kapanış gerçekleştirdi.
Benzine zam, motorine
indirim. Tavan fiyatı
uygulamasında baz
alınan İstanbul Avrupa
Yakası'nda 9-11 Nisan
arasında benzinin satış
fiyatı bir kuruş arttı,
motorinin satış fiyatı 2
kuruş düştü.
Müşteriler en çok hangi markalardan memnun
1 ilde, 11 bin 564
tüketici ile bilgisayar
8
destekli telefon anketi
(CATI) yapılarak ve özel
ekonometrik analiz modeli ile belirlenen Türkiye
Müşteri Memnuniyeti Endeksi 2013 yılı 4. çeyrek
sonuçları açıklandı.
TMME çalışması kapsamında, 2013 yılının
4.çeyreğinde Televizyon,
Beyaz Eşya, Sağlık Sigortası/Kasko, Ulusal Kargo
Dağıtımı, Binek Otomobil,
Zincir Marketler ve Bireysel Bankacılık sektörleri
ölçüldü.
TMME 2013 4. çeyrek
sonuçlarına göre Televizyon sektöründe Samsung, Beyaz Eşya
sektöründe Arçelik, Bosch
ve Siemens, Sağlık Sigortası/Kasko sektöründe
Axa Sigorta, Ulusal Kargo
Dağıtımı sektöründe MNG
Kargo, Binek Otomobil
sektöründe Volkswagen,
Zincir Marketler sektöründe BİM, bireysel
bankacılık sektöründe
özel bankacılık kategorisinde İş Bankası,
kamu bankaları kategorisinde ise Ziraat
Bankası müşteri memnuniyetinde lider
oldu.
Televizyon sektöründe
Uzakdoğulu firmalar
müşterilerini daha memnun ediyor
2009 yılından bu yana
ölçüldüğü dönemde müşterilerini en fazla memnun eden sektör olan
Televizyon sektörü TMME
2013 4. çeyrekte de;
önceki yıllarda olduğu
gibi, ölçülen 7 sektör
arasında birinciliğini korudu. LCD ve plazma paneli üretiminde lider olan
Uzakdoğulu şirketler rekabette yerli TV üreticilerini
geride bırakmaya devam
ederken yerli markaların
TMME endekslerinin de
bir önceki yıla
kıyasla arttığı gözlendi.2013 yılında marka
bazında sıralamada Samsung birinci sırada yer
aldı.
Beyaz Eşya sektöründe
markalar arası yoğun
rekabet gözlendi
Türkiye’nin üretim açısından lokomotif sektörlerinden olan Beyaz Eşya
sektörünün müşteri memnuniyeti 2012 yılına
kıyasla iki puan artarak
80 puana yükseldi.
Markalar arası yoğun rekabetin yaşandığı sektörde
Arçelik, Bosch ve Siemens
82 puanla birinciliği paylaştı. 2013 yılında satışlar
rekor seviyeye ulaştı,
müşteri Binek Otomobil
sektöründen memnun
kaldı.Otomotiv sektörü
2013 yılını rekor seviyede
satış rakamları ile kapadı.
Bu ivme 2009 yılından bu
güne aynı seviyeyi korumaya devam eden binek
otomobil sektörünün
müşteri memnuniyeti endeksinde 2 puanlık bir
artış sağladı. Sektördeki 2
puanlık artış TMME 2013
4.çeyrek endeksindeki
artışın (0,4 puan) ana sebebi oldu.
Mali kuruluşlar kategorisinde yer alan ilk sektör olan Sağlık
Sigortası/Kasko sektöründe müşteri memnuniyeti 2012 yılına
kıyasla 2 puan geriledi.
Türkiye Sigorta Reasürans
ve Emeklilik Şirketleri Birliği’nin açıkladığı karlılık
verilerine göre sigortacılık
sektörünü sürükleyen
kasko yani, kara araçları
sigortaları genel şartlarında 2013 Nisan ayında
yapılan değişiklikler segmentin kârlılığında etkin
rol oynarken, TMME
Sağlık sigortası/Kasko
sektöründe yer alan tüm
şirketlerin memnuniyet
endeksleri birkaç puan
geriledi. CİHAN
AB, Rusya'yı şikayet etti
Akkuyu’nun ÇED raporu bakanlığa sunuldu
vrupa Birliği (AB), Birlik ülkelerinden
domuz ithalatına getirdiği yasak nedeniyle
A
Rusya'yı Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ)
kkuyu NGS
Elektrik ÜreA
tim AŞ, komisyon
şikayet etti.AB Komisyonu'nun Ticaretten So-
rumlu Üyesi Karel De Gucht, DTÖ'ye başvurulmasının nedeninin, sorunun giderilmesi
amacıyla Rusya ile yürütülen ikili görüşmelerden sonuç alınamaması olduğunu söyledi. De
Gucht, Rusya'nın uyguladığı yasağın orantısız
ve DTÖ kurallarına aykırı olduğunu ifade etti.
DTÖ kuralları, bilimsel temellere dayanması
ve ayrımcılık yapmaksızın uygulanması
halinde ithalat yasağına izin veriyor.
AB ise Rusya'nın, Afrika domuz vebası
vakalarına rastlanan Belarus'tan ithalatı
sürdürürken AB'ye yasak uygulamasını
eleştiriyor.
Rusya, Belarus'un Litvanya ve Polonya sınırlarında dört yaban domuzunda Afrika domuz
vebası belirlenmesi nedeniyle ocak ayından
bu yana AB ülkelerinden domuz ithal edilmesine yasak uyguluyor.AB Komisyonu verileri,
AB'den Rusya'ya yapılan domuz ihracatının
2013'te 1,4 milyar avro seviyesinde olduğunu
ve bu rakamın AB'nin toplam domuz ihracatının yüzde 25'ine denk düştüğünü gösteriyor.AA
üyelerinden gelen
görüş ve öneriler
doğrultusunda
revize edilen
Akkuyu Nükleer
Santral Projesi’nin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sundu. Bakanlığın,
komisyonla yapacağı değerlendirmenin ardından
ÇED raporuna ilişkin kararı vermesi bekleniyor.
Akkuyu NGS, inşaat sürecinin başlaması için gerekli
olan belgelerden ÇED raporunu en geç 2013 sonunda
almayı planlıyordu. Ancak değerlendirmeye sunulan
ÇED raporu, bazı eksiklikler sebebiyle Akkuyu
NGS’ye iade edilmişti. ÇED raporunun alınmasının
ardından şirketin inşaat için ihalelere çıkması bekleniyor. Şirketten yapılan açıklamaya göre, geçen
ekim ayında ÇED raporuna ilişkin 1. İnceleme Değerlendirme Komisyon Toplantısı gerçekleştirildi. Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı’nda yapılan toplantıya,
komisyon üyesi kamu kurum ve kuruluşları ile
üniversitelerin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarından oluşan komisyon üyeleri katıldı. Üyeler, Akkuyu
NGS Projesi’ne ilişkin ÇED raporu ile ilgili görüşlerini sözlü ve yazılı olarak ifade etti. Ayrıca, Türkiye
Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), Yeşil Barış Derneği
(Greenpeace), Ekolojik Kolektif Derneği, Türk Tabipleri Birliği gibi sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de ÇED raporu hakkındaki değerlendirmelerini
komisyona iletti. Akkuyu NGS Elektrik Üretim AŞ,
komisyon üyelerinden gelen görüş ve öneriler
doğrultusunda revize edilen raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sundu. Türkiye ile Rusya arasında
sağlanan mutabakat kapsamında Rusya, dört üniteden oluşacak toplam 4 bin 800 MW kurulu güce
sahip Akkuyu Nükleer Santrali’ni 20 milyar dolarlık
yatırımla yapacak.CİHAN
Dünya ekonomisinin
toparlanmasında ABD’nin itici
güç olduğunu belirten IMF,
Brezilya ve Rusya gibi ülkelerin
dünya ekonomisinde
büyümeyi aşağı çektiklerini
belirtti.
Türkiye ekonomisine ilişkin
büyüme tahminlerini de
açıklayan IMF, 2014 yılı
büyüme tahminini %3,5’ten
%2,3’e indirdi. 2015 yılında ise
Türkiye ekonomisinin %3,1
büyümesini bekliyor.
TÜRKİYE
Kuzey Irak gazı sayesinde,
BOTAŞ’ın önemli bir avantaj
elde etmesi öngörülüyor…
Kuzey Irak’taki enerji
kaynaklarının Türkiye
tarafından kullanımı için
atılan adımlar, uluslararası
tartışma konusu olmasına
karşın, projeler yavaş
adımlarla ilerlemeye devam
ediyor.
Hürriyet Gazetesi'nden Merve
Erdil'in haberin göre,
Türkiye’nin asıl çıkarının
olduğu Kuzey Irak gazı
sayesinde, BOTAŞ’ın önemli
bir avantaj elde etmesi
öngörülüyor. Edindiğimiz
bilgilere göre, Kuzey Irak
gazının ticaretinde BOTAŞ ve
Türkiye’nin yeni enerji şirketi
Turkish Energy Company
(TEC) toplamda yıllık 2
milyar dolara yakın kâr
sağlayacak.
ABD
Fed/Evans, "Para politikasının
çok erken sıkılaştırılmasından
endişe ediyorum" Chicago Fed
Başkanı Charles Evans,
Fed'in parasal teşvikleri
çok çabuk sona
erdirebileceğinden endişe
ettiğini söyledi.
Evans, IMF'in bahar dönemi
toplantıları çerçevesinde
Washington'da düzenlenen bir
panelde yaptığı konuşmada,
politika yapıcıların gevşek
para politikalarını ekonomi
tam olarak iyileşmeden
sıkılaştırmaları riski
bulunduğunu belirterek,
"Büyük risklerden biri
genişlemeci politikalarımızı
çok erken şekilde geri çekmek"
dedi.
Fed/Kocherlakota, "Fed,
enflasyonu ve istihdamı
artırmak için daha fazlasını
yapabilir" Minneapolis Fed
Başkanı Narayana
Kocherlakota,
Fed'in enflasyonu ve istihdamı
artırmak için daha fazla şey
yapabileceğini,
yapabileceklerinden birinin de
faiz oranlarını daha aşağı
çekmek veya bankaların
Fed'de tuttukları aşırı
rezervlerine ödenen faizi
düşürmek olabileceğini
Güngör URAS
Enflasyon inmeden
faiz oranı düşemez
Hükümet bastırıyor: Faizler inmeli. Merkez Bankası
yanıt veriyor: Bir anda inmez, kademeli düşer. Bu
noktada enflasyon önem kazanıyor. Şu anki
oranlara bakınca da bazı sorunlar dikkat çekiyor
Türkiye’de yükselen faizi hükümet eliyle indirme
çabası var. Ancak bundan sonra enflasyon inmeden
faizi indirmek çok zor. Geçmişte enflasyonun
altında reel faiz ödenmedi mi? Ödendi ama, o
dönemde dünyada para boldu, Türkiye’ye oluk oluk
döviz giriyordu. İçeride ekonomi canlı idi. Ve de
ekonomide risk diye bir şeyden söz edilmiyordu.
Şimdilerde yerli birikimci için risk primi yok. Yerli
birikimcinin “Paramı finansal sistemde
değerlendirirsem, bankalar, firmalar batar mı?”
endişesi yok. Ama “reel getiri” bekleyişi var.
Birikimler nereye gidiyor?
Yerli yatırımcı, negatif faiz denilen, enflasyonun
altındaki faizden zarar gördüğü için birikimlerini;
(1) Dövize, (2) Altına, (3) Gayrimenkule bağlamaya
başladı.
Faizin inmesinin kime yararı var: (1) Önce devlete.
Hazine ucuz faiz ile borçlanacak. (2) Yatırımcıya ve
üreticiye. İş çevreleri ucuz faiz ile kredi kullanacak.
Ama unutulmamalı: (1) Devletin borçlanmaya
ihtiyacı var. (2) Ekonominin çarkının dönmesi için
yatırımcının ve üreticinin kredi
kullanmazorunluluğu var.Ortada birikim yok ise,
zaten yetersiz olan tasarruflar dövize, altına ve
inşaata gider ise, bütün bunlara ek olarak dışarıdan
döviz girişi yavaşlar ise ne olur?
Kötü olur.Peki faiz ne olmalı? Faizin ne olması
gerektiğini söylemek bizim gibi saf ve bakir
ekonomi yazarlarının işi değildir. Görünen köy
kılavuz istemez. Net faiz, enflasyonun gerisinde
olmamalıdır.
Faizden ne kadar vergi kesiliyor?
Bankalardaki TL mevduatın faiz getirisi ve katılım
bankalarındaki (Faizsiz Finans Kuruluşları’ndaki)
katılım hesaplarına ödenen kar payları ödenirken,
ödemeyi yapan bankalar faizden vergi kesintisi
(stopaj) yapıyorlar.
Bu vergi kesintisi vadesiz ve 6 aya kadar vadeli
birikimlerde yüzde 15 oranında. Vergi 6 ay-1 yıl arası
vadede yüzde 12’ye, 1 yılın üstündeki vadede yüzde
10’a iniyor.
Döviz mevduatına yürütülen faizler ve döviz katılma
hesaplarına ödenen kâr paylarından alınan stopajın
oranı ise 6 aya kadar vade için yüzde 18 oranında.
Vergi kesintisi 6 ay-1 yıl arası vadeli döviz birikimleri
yüzde 15, bir yılın üzerindeki vadeli birikimler
yüzde 13 oranında.
Hesap uzun vadeliyse, vade dolmadan yapılacak
çekimlerde de faiz alınabilecek. 1 yıl ve daha uzun
vadeli mevduat ve katılım hesaplarında, hesap
sahiplerine vade bozulmadan ve faiz-kâr payı kaybı
yaşanmaksızın, hesabın normal vadesinden önce iki
defa çekme hakkı var. Birikimli hesaplarda bu hak,
üç defaya kadar kullanılabiliyor.Bu şekilde
toplamda anaparanın yüzde 50’sine kadar çekim
yapılabiliyor. Çekilen kısma ait o tarihe kadar
birikmiş faiz-kâr payı da ödeniyor.Hazine Bonosu ve
Devlet Tahvili faiz gelirlerinden ve de bankaların ve
özel sektördeki şirketlerin tahvil ve bono faizlerinin
gelirlerinden yüzde 10 vergi (stopaj) kesiliyor. Bu
faiz gelirlerinin büyüklüğü ne olur ise olsun ayrıca
Gelir Vergisi ödenmiyor.MİLLİYET 09.04.2014
söyledi.
Fed/Plosser, "Fed, faiz artırım
planları konusunda daha
spesifik olmalı" Philadelphia
Fed Başkanı Charles Plosser,
Fed'in para politikasını ne
zaman sıkılaştırmayı
planladığı konusunda daha
spesifik olması gerektiğini
söyledi.
Fed'in ekonomiye sağladığı
desteği erken şekilde çekmekle
uzaktan yakından alakası
olmadığını ifade eden Plosser,
ilk faiz artımının
zamanlamasının tamamen
verilere bağlı olacağını
vurguladı.
New York'ta İran'a yaptırımları
ihlal eden 4 sigorta şirketi için
soruşturma açıldı…
New York Finansal Hizmetler
Departmanı, İran'a
yaptırımları ihlal ettikleri
iddiası ile 4 sigorta şirketi için
soruşturma açtı.
ABD'de ilk çeyrek mali
sonuçların açıklanması
dönemi Alcoa ile başladı…
Dünyanın önde gelen
alüminyum üreticilerinden
Alcoa, mali yılının ilk çeyreğini
178 milyon dolar, hisse başına
16 cent zarar ile tamamladığını
açıkladı.
Alcoa, geçen yılın aynı
döneminde 149 milyon dolar,
hisse başına 13 cent kar
etmişti.
10 NİSAN
2014
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
4 kişilik bir ailenin
açlık sınırı belli oldu
aklaşık 4 aydır durgunluk
yaşayan konut sektörü
yerel seçimlerin ardından
kademeli yüzde 10'luk bir zamla
yeniden eski günlerine dönmeye
hazırlanıyor.Aralık ayında
başlayan ve 2014 yerel seçimlerine
kadar süren gergin ortam ve
yüksek siyasi tansiyon ile oluşan
belirsizlik ortamının etkilediği
sektörlerin başında hiç şüphesiz
inşaat sektörü geliyor.
Y
Gram oyunu, vatandaşın
gözünden kaçmadı
irçok firma, ürünlerin gramlarını
B
ufak ufak düşürerek 'çaktırmadan'
zam yapıyor. Aynı ürünü aldığını
zanneden tüketici, daha fazla ödeyip
aldatılıyor.Deterjandan peynire,
çikolatadan yoğurda birçok ürünün
Türkiye'deki 4 kişilik bir
ailenin
açlık sınırı
1,121.044
TL, yoksulluk sınırı
ise 3,333.191
TL olarak
belirlendi.
araştırmasında, Türkiye'deki
4 kişilik bir ailenin açlık
sınırı 1,121.044 TL, yoksulluk
sınırı ise 3,333.191 TL olarak
belirlendi. Isınma madde
fiyatlarında düşüş
yaşanırken; ulaşım,
haberleşme, giyim, temizlik,
eğitim-kültür, sağlık,
barınma, çevre ve su
fiyatlarında artış oldu.
Mart ayında Şubat ayına göre
gıda madde fiyatlarında
ortalama değişim yüzde
2,48'lik bir artış gözlendi.
Gıda madde fiyatlarında
Şubat ayına göre en göze
çarpan değişimin yüzde
29,01 artışla Karnabahar'da
yaşandı.Mart ayında Şubat
ayına göre giyim madde
fiyatlarında ise ortalama
değişim yüzde 0,84'lük bir
artış olarak gözlendi. Giyim
madde fiyatlarında Şubat
ayına göre en göze çarpan
değişimin yüzde 8,63 artışla
iç çamaşırı( tek kadın)
olurken, kışlık kıyafetlerde
düşüşler yaşandı. Giyim
madde fiyatlarında Ocak
ayına göre en göze çarpan
düşüşlerin yüzde 6,76
azalışla kaban (kadın), yüzde
5,71 azalışla kaban (erkek),
yüzde 5,01 azalışla kazak
(erkek) ve yüzde 4,98 azalışla
bot (kadın) ürünlerinin
fiyatında yaşandı.
Mart ayında Şubat ayına göre
ısınma madde fiyatlarında
ortalama değişim yüzde
0,36'lık bir azalış olarak
gözlendi. Isınma madde
fiyatlarında Şubat ayına göre
en göze çarpan değişimin
yüzde 1,37 azalışla tüp ücreti
oldu. Araştırmaya göre
kömür madde fiyatında ise
yüzde 0,17'lik düşüş
gözlendi.
Mart ayında Şubat ayına göre
aydınlanma madde fiyatında
bir değişim olmaz iken
barınma madde fiyatlarında
ortalama 0.34'lük bir artış
oldu. Mart ayında Şubat
ayına göre sağlık madde
fiyatlarında ortalama
değişim yüzde 1,20'lik bir
artış olarak gözlenirken,
ulaşım madde fiyatlarında
yüzde 0.01'lik bir artış olduğu
belirlendi. Ulaşım madde
fiyatlarında Şubat ayına göre
en göze çarpan değişimin
yüzde 1,58 artışla uçak
ücreti, yüzde 1,40 artışla
bisiklet ve yüzde 1,18'lik
artışla araba ile ilgili temizlik
ve bakım ürünleri
fiyatlarında olduğu gözlendi.
ralık ayında başlayan ve
A
2014 yerel seçimlerine kadar
süren gergin ortam ve yüksek
siyasi tansiyon ile oluşan
belirsizlik ortamının etkilediği
sektörlerin başında hiç şüphesiz
inşaat sektörü geliyor.
İnşaat malzemelerinde yaşanan
artıştan ötürü ortaya çıkan
maliyet yükselişlerini tüketiciye
yansıtmamak için tüm imkânları
zorlayan sektör temsilcileri bu
sefer de Aralık ayında başlayan
ve 30 Mart yerel seçimlerine
kadar süren sürecin kurbanı
oldu.
Söz konusu dönemde ülke
genelinde hakim olan gergin
hava sektörde satışların ciddi
oranda düşmesine yol açtı.
Ayakları yere tam olarak
basmayan yüzlerce inşaat
firması belirsizlik ortamı içinde
tedirgin bir şekilde bekleyişini
sürdürürken 30 Mart seçimleri
ile ortaya çıkan tablo sektör için
adeta can simidi pozisyonu
gördü.
Yerel seçimlerin ardından ülke
genelinde kendini göstermeye
başlayan normalleşme süreci
sonrasında sektör, şimdi ise
yaklaşık 4 aylık durgunluğun
faturasını çıkarmaya
hazırlanıyor.
Ancak sektörün öncü
isimlerinin yaklaşan
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve
onun ardından gelecek olan
genel seçim süreciyle ilgili
endişeleri var. İki seçim
sürecinin de dikkatli ve normal
bir atmosfer içerisinde
geçirilmesi gerektiğini
vurgulayan isimler aksi takdirde
çok ciddi olumsuzlukların
yaşanabileceği uyarısında da
bulunuyor.Sektör temsilcileri
yerel seçimler sonrası oluşan
havayı aktarırken uzun
zamandan beri yapmamak için
direndikleri zammı da dile
getirmeye başladı.
Dumankaya İnşaat Yönetim
Kurulu Başkanı Uğur
Dumankaya:
ÜLKE NORMAL
SEYRİNE DÖNÜYOR
Genel olarak seçimlerin
ardından Türkiye'nin gergin
olan havası dağıldığını ve
ülkenin normal seyrinde kaldığı
yerden devam ettiğini ifade
eden Dumankaya, ''Tabi
seçimlerden sonraki bu
normalleşme süreci inşaat
sektörüne de olumlu yansıyor.
Yine seçim öncesinde piyasalara
ve ekonomiye hâkim olan
belirsizlik yerini yavaş yavaş
ayağı yere sağlam basan
yatırımlara ve kararlara
bırakacak. Tüketiciye seçim
sonrasında yansıtılan güven
duygusu ile yatırımcılar ve
konut sahibi olmak isteyen
insanlar planladıkları süreçleri
gönül rahatlığı ile yapacaklar ve
yatırımlarına devam edecekler.''
şeklinde konuştu.
HERKES ELİNDEN GELENİ
YAPMALI
Yatırımcının ilgisinin devam
edebilmesi açısından
normalleşme sürecine ne kadar
hızlı ve sancısız girilirse
ekonomide ve inşaat sektöründe
yaşanacak pozitif yöndeki
ivmenin de o kadar büyük
olacağını vurgulayan
Dumankaya, ''Özellikle
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile
tablo daha fazla netleşecek ve
sektörün, ekonominin
yaşayacağı süreçler
belirginleşecek.
Seçim atmosferlerinin
oluşturduğu gergin hava, hem
toplumsal birliğimiz hem de
ekonomimiz için oldukça farklı
olumsuzlukları da beraberinde
getiriyor. O yüzden, seçim
süreçleri ile tırmanan gerginliği
dindirmek için siyasiler, iş
adamları, meslek örgütleri,
STK'lar ellerinden geleni
yapmalıdır.'' diye çağrıda
bulundu.
AYAĞI YERE BASMAYAN
ŞİRKETLERİ ZOR GÜNLER
BEKLİYOR
Aksi takdirde yaşanabilecek
durgunluk ile gelebilecek iflas
haberlerinin sektörel bazda
ayrılmaması gerektiğinin
altını çizen Dumankaya
sözlerini
şöyle sürdürdü:
''Böylesine hassas bir süreçten
geçtiğimiz bu dönemde nakit
akış dengesini düzenleyemeyen
şirketleri zor günler bekliyor.
Seçimlerle birlikte
yaşanabilecek durgunluk
konjonktürel olacağı için sadece
orta uzun vadeli strateji
geliştirmeyen şirketler zor
durumda kalacak. Fakat ayağı
yere sağlam basan kararlar
doğrultusunda doğru yerde,
doğru zamanda, doğru projeleri
yatırımcılar ve ev sahibi olmak
isteyen insanlarla buluşturan
sektör şirketleri bu konjonktürel
durgunluktan etkilenmeyecek.''
Soner Keleş Keleş İnşaat
Yönetim Kurulu Üyesi:
İSTİKRARIN SÜRMESİ ŞART
Seçim sonuçlarını öncelikle
ekonomik istikrarın devamı
şeklinde yorumladıklarını bu
yüzden de bir süredir devam
eden belirsizlik ve kaos
ortamının bu sonuçlarla beraber
ortadan kalkacağını
düşündüğünü dile getiren Keleş,
''Elbette önümüzde iki büyük
seçim daha var, ancak 30 Mart
seçimleri sonraki seçimlerin de
göstergesi niteliğinde.
Ekonomideki her oyuncu
yatırımların ve projelerin
devamı açısından önünü
görebilmeyi ve elbette öncelikle
istikrarın sürmesini ister.'' dedi.
FAİZLER VE DÖVİZ KURLARI
ESKİ HALİNİ ALMALI
Gayrimenkul sektöründe faiz
oranları ve döviz kurlarının
anlamsız bir şekilde hızlıca bir
yükseliş gösterdiğini ve seçim
sonuçları ile birlikte bu
yükselişlerde de, tekrar gerileme
olmasını, konut faizlerinin ve
döviz kurlarının kısa sürede
tekrardan eski halini alması
gerektiğini düşündüğünü
söyleyen Keleş, ''Ayrıca yine bu
sektörde yerli ve yabancı
yatırımcılar gezi olaylarından
sonra ciddi anlamda yatırım
yapmayı kesmişlerdi. Bunun
nedeni tabii ki ülkemizdeki
belirsizlikti. 31 Mart 2014
tarihinden itibaren gayrimenkul
sektörü, yatırım araçları
arasında, gerek yabancı sermaye
gerekse yerli sermaye için
bakacak olursak tekrar üst
sıralara hızlıca tırmanacaktır.''
diye konuştu.
Demir İnşaat Yönetim Kurulu
Başkanı Hamit Demir:
30 MART SONRASI
SEKTÖR NEFES ALDI
17 Aralık'ta başlayıp, 29 Mart'a
kadar devam eden olumsuz ve
belirsiz sürecin 30 Mart
itibariyle giderilip olumlu
havanın tekrar hissedilmesinin
konut sektörü ve sanayicilere
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Yazıişleri Müdürü
Şüheda YILDIRIM
Sayfa Editörü
İstihbarat Şefi
Eğitim-kültür madde
fiyatlarında Şubat ayına göre
en göze çarpan değişimin
yüzde 5,06 artışla yurtdışı
kültür amaçlı turlarda
gözlendi. Çevre ve su madde
fiyatlarında yüzde 1,20'lik bir
artış yaşandı.CİHAN
rahat bir nefes aldırdığını
kaydeden Demir, ''İç piyasada
olduğu gibi dış piyasanın da bu
olumsuz süreçten etkilendiğini
ve 30 Mart seçimlerinin sonucu
olan istikrarla piyasaların eski
günlerine döneceğini
düşünüyorum. Yabancı
yatırımcıların kaparo vererek
rezerve ettikleri konutlar, 30
Mart sonrası satışa dönüşecek,
istikrarın oluşması yerli ve
yabancı yatırımcıları yatırım
yapmaya yönlendirecektir. Tüm
dileğim, bu tür olumsuzlukların
bir kez daha yaşanmamasıdır.''
dedi.
Kılıçoğlu Grup Yönetim Kurulu
Başkanı Talat Kılıç:
GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ
HAREKETLENECEK
Gayrimenkul sektörünün, seçim
sürecinde duraksamış olsa da,
bu dönemde bile cazibesini
korumaya devam ettiğini
söyleyen Kılıç, seçimin sona
ermesiyle birlikte vatandaşların
kafasındaki soru işaretlerinin
ortadan kalktığını aktardı.
Kılıç, konut alımı için birçok
yatırımcının seçimin sona
ermesini beklediğini ve
Türkiye'de alınan bu seçim
sonuçları sonrasında
gayrimenkul sektörünün mevcut
istikrarlı büyümesini
perçinleyerek yolunda emin
adımlarla ilerleyeceğini
vurguladı.
Önümüzdeki dönemde de
gayrimenkul sektörünün Türk
ekonomisinin parlayan yıldızı
olmaya devam edeceğini ifade
eden Kılıç, ''Seçimden sonra
gayrimenkul sektörünün son
derece hareketli bir sürece
girecek; zira baharın gelişi zaten
sezonun başlangıcıdır. NisanMayıs-Haziran ayları
gayrimenkul alışverişinin en
yoğun yaşandığı
dönemdir.”CİHAN
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
Caner ERDOĞAN
Mart ayında Şubat ayına göre
haberleşme madde
fiyatlarında ise ortalama
değişim yüzde 0,85'lik bir
artış olarak yansıdı. Temizlik
madde fiyatlarında yüzde
0,63'lük bir artış gözlendi.
Eğitim-kültür madde
fiyatlarında da yüzde 0,55'lik
bir artış oldu.
olarak gerçekleşti.
Aktif sigortalı
sayısı 18 milyon
886 bin kişi
olurken,
bağımlılarla
birlikte sosyal
güvenlik kapsamı
62 milyon 806 bin
kişiye ulaştı.
Aktif-pasif oranı
1.9 olarak
gerçekleşti.
Yıl:70 Sayı:24764 Tarih:10 Nisan 2014 Perşembe
Sorumlu Müdür
Bilal ÇETİN
Bununla birlikte ulaşım
madde fiyatlarında yüzde
2,49 LPG ve yüzde 2,33 azalış
Araba Kiralama Ücreti
fiyatlarında olduğu tespit
edildi.
Seçim
sonrası
kademeli
yüzde
10
z a m g e l iyo r
ISSN 1308 7606
gramıyla oynandığı ortaya çıktı. Yapılan
'hile', alışveriş yaparken ürünlerin
gramına dikkat eden vatandaşın
gözünden kaçmadı.Firmalar, birçok
üründe fiyatları değiştirmeyerek 'zam
yapmıyor' görüntüsü veriyor. Ama
ürünün gramı yavaş yavaş azaltılarak
'çaktırmadan' zam yapılıp; vatandaş
aldatılıyor. Gram indirimleri kısa
sürelerle yapıldığı için de birçok
markanın eski ve yeni ürünleri raflarda
yanyana durabiliyor.İki ürünün
gramına bakan vatandaş, farklı ağırlığa
rağmen aynı fiyatı görünce tepki
gösteriyor. Firmaların ürünlerde hafta
hafta, gram gram yaptıkları
indirimlerle, vatandaşın cebini
hortumladığı belirlendi. Ürünün
gramını düşürürken fiyatı aynı oranda
indirmeyen firmalar, tüketicinin cebine
gizlice el atmış oluyor.CİHAN
emur-Sen tarafından her
ay düzenli olarak
M
yaptırılan açlık-yoksulluk
5
Ücretli
çalışanların yer
aldığı 4/a-zorunlu
sigortalı sayısında
kişi sayısı 12
milyon 484 bin
kişiye ulaştı. Bu
kişilerin çalıştığı
işyeri sayısı da 1
milyon 611 bin
adet oldu.
Yasemin ERENER
Haber Müdürü
Kenan KURTOĞLU
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
[email protected]
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
REKDAĞ Ltd.Şti.
İnternet Site Editörü
Kübra ERENER
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Dolmabahçe Caddesi
Eti İş Merkezi No:23 Kat:3
Beşiktaş/İST.
Tel: 0212 259 12 20
Fax: 0212 259 12 10
ANKARA
Atatürk Bulvarı Palas İş
Merkezi B Blok Kat:6 D:114
Kızılay/ANKARA
Tel: 0312 425 99 63
Fax: 0312 425 99 76
Ankara Dağıtım
AKDAĞ DAĞITIM APDULGANİ AKDAĞ
Yayın Türü:Yerel Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
SGK, 2013'ü 19.6 Lira
Açıkla Kapattı
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK),
2013 yılını 19.6 milyar TL açıkla
kapattı. Sağlık harcamalarındaki
artış geçen yıl da sürdü ve 2013
sonu itibariyle 49 milyar 889
milyon TL’ye ulaştı. Kamu
tarafından açığın finansmanı için
20.3 milyar TL, sosyal güvenlik
sistemi için de toplam 71 milyar 263
milyon TL kaynak aktarıldı.
Sosyal güvenlik sistemine aktarılan
kamu kaynaklarının toplamı 2013
sonu itibariyle GSYH’nin yüzde
4.5’i seviyesinde gerçekleşti. 2013
yılındaki finansman miktarı bir
önceki yıla göre yüzde 21 artışla 58
milyar 728 milyon TL’den, 71 milyar
263 milyon TL seviyesine ulaştı.
Sosyal güvenlik şemsiyesi 62.8
milyon kişiye ulaştı
SGK verilerine göre, 2013 sonunda
gelirler 163 milyar 13 milyon TL,
giderler 182 milyar 688 milyon TL,
net açık ise 19 milyar 675 milyon TL
İşyerlerinin yüzde
85.5’inin çalışan
sayısı 1 ile 9 kişi arasında
bulunuyor. 2013 sonu itibariyle
hastanelere toplam 31 milyar 72
milyon TL fatura ödemesi yapıldı.
İlaç giderleri ise 14 milyar 883
milyon TL düzeyinde gerçekleşti.
Optik, yolluklar vb. diğer sağlıkla
ilgili harcamalar ile birlikte toplam
sağlık gideri ise 49 milyar 889
milyon TL’ye ulaştı.CİHAN
6
10 NİSAN 2014
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
IRAK
Irak'ın kuzeyindeki
Kerkük şehrine 70
kilometre uzaklığındaki Tuzhurmatu'da
polisleri hedef alan
bombalı intihar
saldırısında 2 polis
öldü, 13 polis yaralandı.
Bomba yüklü araçlarla
Türkmenlerin yoğunlukta yaşadığı Tuzhurmatu'da gerçekşen
saldırıda ölü sayısının
artmasından endişe
ediliyor.
Saldırı şehirin girişindeki polis kontrol noktasına gerçekleştirildi.
Gerçekleştirilen
saldırıda 2 polis öldü,
13 kişi de yaralandı.
CİHAN
PAKİSTAN
Pakistan’ın Beloçistan
eyaletinde bir yolcu trenine yapılan bombalı
saldırı sonucu en az 12
kişi öldü, 35 kişi yaralandı. Tren, Sibi
şehrindeki istasyonda
mola için durduğu esnada kanlı saldırı
gerçekleştirildi.
Patlayıcı maddenin
trenin içine yerleştirildiği tahmin edilirken,
patlamanın etkisi ile iki
vagonun raydan çıktığı
açıklandı.
Patlama sonrası 3 insanın yanarak can
verdiği ve yaralıların
birçoğunun şiddetli
yanıklardan dolayı hastaneye kaldırıldığı belirtildi.
Saldırının nasıl gerçekleştiği tam olarak netlik
kazanmazken, ölü
sayısının artmasından
endişe ediliyor. CİHAN
Christian
Lindner,
yeniden
teşkilat
başkanı
lmanya’da muhalefet partilerinden Hür Demokratlar’ın
(FDP) Kuzey Ren Vestfalya teşkilatı delegeleri Christian Lindner’i
yeniden teşkilat başkanlığına seçti.
Geçen yıl eylül ayında Almanya’da
yapılan genel seçimlerde büyük bir
hezimete uğrayan ve Federal Meclis dışı
kalan Hür Demokrat Parti kendini toparlamaya çalışıyor. Seçimlerden sonra
geçen yıl aralık ayında Christian Lindner
partinin federal başkanlığına seçilmişti.
Daha önce FDP’nin Kuzey Ren Vestfalya
(KRV) teşkilatı başkanlığı görevini
yürüten 35 yaşındaki politikacı bir kez
daha iki yıllığına aynı eyaletten başkanlık onayı aldı.
A
Eyaletin başkenti Düsseldorf’ta yapılan
teşkilat başkanlığı seçiminde
delegelerin 346’sı Lindner’in başkanlığına bir kez daha “evet” derken, sadece
25 delege karşı oy kullandı. Lindner, FDP’nin KRV teşkilat başkanlığına Mayıs
2012’de yüzde 98 oy oranıyla seçilmişti.
Federal Meclis dışı kalan FDP’de yeni
genel başkan partinin yeniden eski günlerine kavuşması için çaba göstereceğini
vurguladı. Lindner, “FDP politik olarak
halen gücünü koruyor.” şeklinde
konuştu. FDP, bir önceki hükümet döneminde Başbakan Angela Merkel
hükümetinde koalisyonun küçük ortağı
olarak görev üstlenmişti.
CİHAN
Srebrenitsa Anneleri'nin Hollanda
aleyhine açtığı dava ertelendi
Srebrenitsa Anneleri’nin
Hollanda aleyhine açtığı ve
dün Lahey’de görülmeye
başlayan dava 16 Temmuz’a
ertelendi. Hollanda, 1995
yılında Bosna-Hersek'in
Srebrenitsa şehrinde
yaşanan katliamda kendi
askerlerinin güvenliğini
önceleyerek, 8 bin
Müslümana soykırım
uygulanmasına engel
olmamakla suçlanıyor.
Srebrenitsa Anneleri Derneği
tarafından açılan davada,
Hollanda devletininin
sivilleri korumadığı için
tazminat ödemesi isteniyor.
ollanda hükümetini temsil eden
Avukat Bert-Jan Houtzagers ,
Hollanda askerlerinin BM komutasında görev yaptığını ve o dönemde
verilen karardan Hollanda devletinin
sorumlu olmadığını savundu. Buna
karşılık, Srebrebitsa Anneleri’nin
avukatı ise bu suçlardan Hollandalı
Komutan Thom Karremans'ın
dolayısıyla Hollanda devletinin sorumlu olduğunu söyledi.
H
Diğer taraftan Srebrenitsa Anneleri,
Lahey’de bulunan eski Yugoslavya
Savaş Suçları Mahkemesi (ICTY)
önünde Sırp katliamını protesto etti.
Mahkeme önünde pankart açan mağdurlar tepkilerini dile getirdi. Srebrenitsa'da 2 çocuğu ve akrabasını
kaybeden Kada Hotic, "Lahey
mahkemesinden adil bir yargılama istiyoruz. Mahkeme kararını 16 Temmuz'a erteledi. Bu davayı takip için
tekrar burada olacağız. Tüm duruşmaları yakından takip edeceğiz." diye
konuştu. Srebrenitsa Anneleri Derneği
Başkanı Munira Subasic ise "Ailemden
22 kişi Mladiç ve askerleri tarafından
hunharca katledildi. Buradan tüm
dünyaya sesleniyoruz. Bosna'da bir
soykırım oldu. Srebrenitsa bunun en
açık örneği. Bizler, Srebrenitsa anneleri olarak adalet istiyoruz. Bize en
ağır acıları çektiren Ratko Mladiç'in de
en ağır cezaları almasını istiyoruz.
Hollanda Devleti'nin de sorumlu
olduğunu biliyoruz. " ifadelerini kullandı. Davayı izlemeye gelen, Avrasya
Vakfı Hollanda Türk Kadınlar Birliği
Başkanı Fatma Aktaş, Srebrenitsa'da
1992-1995 tarihlerinde yaşananların insanlık tarihi için affedilmez bir facia
olduğunu söyledi. Aktaş, "Bu deneyimi
büyük acı ve kayıplarla yaşayan Bosna
halkı ise daha büyük bir sorumlulukla
geleceğine sahip çıkmak ve geleceğini
kurmak zorundadır.” ifadelerini kullandı. Srebrenitsa Anneleri'nin daha
önce BM aleyhine açtığı dava,
'dokunulmazlık' gerekçesiyle reddedilmişti. Lahey'deki uluslararası
mahkeme 2004 yılında oybirliği ile
Srebrenitsa'da soykırım suçunun
işlendiğine karar vermişti. BM'nin eski
Genel Sekreteri Kofi Annan da Srebrenitsa'da İkinci Dünya Savaşından beri
en büyük soykırımın meydana
geldiğini söylemişt 1995 yılında Srebrenitsa'da gerçekleşen soykırım,
Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan
sonra gördüğü en büyük kıyım olarak
kayıtlara geçti.
Soykırımda, BM'ye bağlı Hollandalı
barış gücü askerlerinin koruması altındaki 8 bin Bosnalı Müslüman Sırplar
tarafından öldürülmüş, toplu
mezarlara gömülmüştü. Srebrenitsa
etrafında bugüne kadar açılan 36 toplu
mezardan yaklaşık 6 bin kişinin
kemikleri çıkarıldı. Yaklaşık 2 bin
kişinin ise hala kayıp olduğu Srebrenitsa'da, kurbanlara ait kimlik tespit
CİHAN
çalışmaları devam ediyor.
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
RUSYA
Rusya’da macera filmlerine konu olacak bir olay
yaşandı. Finlandiyalı bir
kadın (55) beraber
olduğu Türk erkeğini
(37) otomobil bagajında
Rusya’dan kaçırmaya
çalışırken suçüstü yakalandı.
Evrenin genişleme
hızıyla ilgili en doğru tespit
Rus resmi iç istihbaratı
FSB’ye bağlı Leningrad
bölge sınır birliğini kaynak gösteren Rusya
basını, Torfyanovka
sınır kapısındaki aramada bir Fin kadının
aracındaki bagajında bir
Türk vatandaşı çıktığını
duyurdu.
İfadesi alınan kadın,
Türk vatandaşıyla
Türkiye’de nikah kıydığını iddia ederek aşkı
uğruna böyle bir maceraya başvurduğunu öne
sürdü. Konuyla ilgili
soruşturma açıldı.
CİHAN
KAZAKİSTAN
Kazakistan’ın
doğusunda bulunan
Ridder kasabasında
oluşan dev obruk evi
yuttu. Kısa bir sürede
evi adeta içine çeken
obrukun evi yutma anı
ise saniye saniye görüntülendi. Maden ocaklarının yoğun olduğu
Ridder kasabasında
yaşanan olay sonrası
kasabada bulunan 50’ye
yakın ev tahliye
edilirken, obruk
etrafında güvenlik çemberi oluşturuldu.
Kazakistan Acil Durumlar Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada
göçük sonrası bölgede
55 metre genişliğinde ve
110 metre derinliğinde
dev bir çukur oluştuğu
belirtildi. Yaşanan olay
bölgede korku ve paniğe
neden oldu. Bölgedeki
yerleşim alanları tahliye
edildi.
CİHAN
ilim adamları, Büyük Patlama'dan 3 milyar yıl sonra evrenin
genişleme hızının her 44 milyon
yılda yüzde 1 arttığını ortaya çıkardı.
B
Baryon Osilasyon Spektroskopik
Araştırması\'nı (BOSS) kullanan bilim
adamları, evrenin genişleme hızı ile
ilgili şimdiye kadarki en doğru
hesaplamayı yaptıklarını açıkladı.
BOSS uluslararası bilim adamları
grubu, maddenin uzaydaki
dağılımının ayrıntılı haritalarını
çıkararak, evrenin genişlemesini
ölçmeye çalışıyor. Ölçümlerle, kozmik
genişlemeye neden olan "karanlık enerji"nin gizeminin çözülmesi
amaçlanıyor.
İngiltere'nin Portsmouth Üniversitesi'nden Matthew Pieri, "Bu şimdiye
kadar yapılan en kesin ölçüm.
Araştırma, evrenin 10 milyar yıl öncesine oranla çok daha hızlı
genişlediğini kanıtlıyor. Aslında
genişleme hızı, bizim beklediğimiz-
den daha yavaş. Bu da evrenin bizim
düşündüğümüzden daha farklı
olduğunu, karanlık enerjinin sabit olmadığını, zamana, mekana ya da
başka bir fiziksel parametreye göre
değiştiğini göstermektedir" dedi.
Evren, 13,8 milyar yıl önceki Büyük
Patlama'dan bu yana hızla genişliyor.
BOSS grubu, genişleme hızının ilk
birkaç milyar yıl boyunca yerçekiminin etkisiyle yavaş olduğunu, 6
milyar yıl önce ise evrenin karanlık
enerjinin etkisiyle hızla genişlemeye
başladığını savunuyor.
Grup, evrenin genişleme hızını bulmak için birbirinden bağımsız iki
ölçüm yapıyor. İlkinde son derece
parlak olan yıldızsı gökcisimlerinin
dağılımının haritası çıkarılıyor.
İkinci ölçümde ise bu gökcisimlerinden yayılan ışık, hidrojen gazı
bulutlarının konumlarının belirlenmesi için kullanılıyor. New Mexico'da
kurulu 2,5 metrelik bir teleskobu kul-
lanan BOSS grubu, 140 bin yıldızsı
gökcisminin ışığını kullanarak Büyük
Patlama'dan birkaç milyar yıl sonraki
evrende hidrojen gazı bulutlarının
dağılımının haritasını çıkardı.
Gözle görülmeyen karanlık maddenin
varlığı, etrafındaki cisimler üzerindeki çekim gücüyle bilinirken
karanlık enerjinin varlığı ise etrafındaki cisimleri üzerindeki itme
gücüyle tanınıyor.
Evrenin yüzde 68,3'ünün insanlık için
büyük bir gizem olan karanlık enerjiden, yüzde 26,8'inin karanlık maddeden ve sadece yüzde 4,9'unun de
insanoğlunun bildiği tür maddelerden oluştuğu sanılıyor.
Karanlık enerjinin varlığıyla ilgili
çalışma, 2011'de Saul Perlmutter,
Brian Schmidt ve Adam Riess'a Nobel
ödülü getirmişti. Perlmutter, Schmidt
ve Riess, ''Süpernova'' adı verilen
yıldız patlamalarını izleyerek, evrenin
sürekli genişlediğini keşfetmişti.
Asgari ücret
işsizlerin
sayısını
900 bin artırır
lmanya’da asgari
ücret tartışmaları
bitmek bilmiyor.
Federal hükümetin gelecek yıldan itibaren uygulamaya koymak için
adım attığı asgari ücret
konusunda ekonomi uzmanlarından yine uyarı
geldi. Max-Planck Enstitüsü’nden Ekonomi
Uzmanı Axel BörschSupan, konuyla ilgili
yaptığı açıklamada asgari
ücret için yaş sınırını 18
olarak belirlenmesinin
yanlış olduğunu sınırın
25 olması gerektiğini
savundu. Börsch-Supan
ayrıca 63 yaşında
emeklilik konusunun da
Almanya’da 250 bin
kişinin işini kaybetmesine neden olacağını
söyledi.
A
Münih merkezli ifo Enstitüsü’nden HansWerner Sinn ise, asgari
ücretin Almanya’da işsizler ordusuna 900 bin
kişinin katılmasına yol
açacağını öne sürdü. Aile
İşverenleri Birliği’nden
Lutz Goebel ise asgari
ücret uygulamasıyla Almanya’deki işyerlerinin
rekabet gücünün düşeceğini ve küresel boyutta
kan kaybedeceğini iddia
etti.
Federal hükemet ortağı
Sosyal Demokratların
(SPD) koalisyon sözleşmesine koydukları ve
gelecek yıldan itibaren
yürürlüğe girmesi beklenen asgari ücret uygulamasında istisnaların
yapılması ve yaş sınırın
yükseltilmesi konusunda
eleştiriler giderek artıyor.
Hükümette Federal
Çalışma Bakanı Andrea
Nahles’in inisiyatifiyle
uygulamaya konulmak
istenen asgari ücretin
saati 8,5 Euro olması isteniyor.
CİHAN
10 NİSAN 2014
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
CHP’li Toprak’dan
Erdoğan’a:
Sorumluluğunuz
bütün Türkiye’yi
kucaklamaktır
umhuriyet Halk Partisi (CHP)
Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Başbakan
Tayyip Erdoğan’ı gerginliği bırakıp
birleştirici olması, herkesi kucaklaması çağrısında bulundu. Sorumluluk alan kişilerin, bu ülkede sevgi
ortamının hızla dağıldığı bir ortamda
bütünleştirmesi gerektiğini belirten
Erdoğan, “Sen ben ayrımı yapmamız, ocu bucu demememiz,
balkon konuşmalarında intikam naraları atmamamız lazım.
C
Eğer oy aldıysanız, güçlü çıktıysanız
sorumluluğunuz Türkiye’nin
tamamını kucaklamak. Bir taraflara
mesaj gönderip ‘ininize gireceğiz,
bunu yapacağız’ demememiz lazım.
Bu koltuklar geçicidir. Babamızın
malı değil. Bizim görevimiz o koltuklara gelince toplumun tamamını kucaklamak.” diye konuştu. Toprak,
CHP Eskişehir Büyükşehir Belediyesi
önünde düzenlenen ‘mazbata kutlama’ törenine katıldı. Toprak, burada yaptığı konuşmada, 30 Mart
yerel seçimlerinde yapıldığı iddia
edilen hilelere değindi. Başbakan
Tayyip Erdoğan’ı gerginliği bırakıp
umhuriyet Halk Partisi (CHP)
Genel Başkan Yardımcısı
Gökhan Günaydın, “Biz, bu
memleketi yüzde 50 diye bölenlerden değiliz. Biz, bu memleketin
birliğinden bütünlüğünden
yanayız.” dedi. CHP Genel Başkan
Yardımcısı Gökhan Günaydın, 30
Mart yerel seçimleri sonrasında
Amasya’nın Merzifon ilçesinde
CHP’den Belediye Başkanı seçilen
Alp Kargı’nın devir teslim törenine
katıldı. Törende konuşan Günaydın, “Merzifon'a söz veriyoruz.
C
O söz yalnızca Merzifon’a
değil bütün Türkiye’ye
verdiğimiz sözdür. Bizim
için yandaş yok, vatandaş var.
Vatandaşın tamamı bizim
halkımızdır. Türkiye’yi adım adım
dolaşıyoruz. Gerçeklerin üzerini
bir miktar daha açmakta fayda
var. Biz, bu memleketi yüzde 50
diye bölenlerden değiliz, bu memleketin birliğinden bütünlüğünden yanayız. Biz, bu ülkede din,
iman edebiyatı yaparak evlerimizi,
birleştirici olması, herkesi kucaklaması tavsiyesinde bulundu. “Hiçbir
dönemde bu kadar baskıyla yapılan
bir seçim görmedim.” diyen Toprak,
şöyle dedi: “Önce parmak boyasını
kaldırdılar. Hileyi daha rahat yapabilmek için. Düşünün bir iktidar ki,
tüm imkanlar kendisinde. Ama hileden medet uman bir iktidar var. Parmak boyasını kaldırıp belli birkaç
yerde oy kullanmaya tenezzül ettiler.
Sonra bu yetmedi, nankör kedilere
sığındılar. Nankör kedilerde yetmedi
Eskişehir’de. Allah'ın izniyle Yılmaz
Hocam, Ahmet ve Kazım başkan ile
beraber bayrağı burada bize teslim
ettiler.
Bunun sorumluluğunun farkındayız.” Türkiye’nin zor bir süreçten,
bir bölünme, bir sevgisizlik sürecinden geçtiğinin altını çizen Toprak,
“Bizler gibi sorumluluk alan kişilerin
bu ülkede sevgi ortamını hızla
dağıldığı bir ortamda bütünleştirmemiz lazım. Sen ben ayrımı
yapmamız lazım. Ocu bucu demememiz lazım.”Başbakan Erdoğan’ın, seçim gecesi yaptığı
balkon konuşmasına atıfta bulunarak, birleştirici ve kucaklaştırıcı
olunması çağrısında bulunan Erdoğan Toprak, şöyle konuştu:
“Balkon konuşmalarında intikam
naraları atmamamız lazım.
Bölmememiz lazım.
CHP'li
Ediboğlu:
Keseb'den
gelen her
ambulans
içimizi
acıtıyor
Merzifon’un yeni Belediye
Başkanı Alp Kargı ise,
sadece oy verenlerin değil,
oy vermeyenlerin de belediye
başkanı olacağını söyledi. Merzifon Belediyesi’ne her vatandaşın
rahatlıkla girebileceğini ifade
eden Kargı, “Söz veriyorum,
değerlerimizin hepsine sahip çıkacağız. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim
belediyemizde ‘Siyasi düşüncem-
Günaydın
Biz bu memleketi yüzde
50 diye bölenlerden değiliz
ofislerimizi haram parayla dolduranlardan değiliz. Yerel yönetimleri belediyeleri yönetirken kentin
rantını yandaşlarımıza dağıtmayacağız.” şeklinde konuştu. AK Parti
hükümetinin akaryakıt satışı politikasını da eleştiren Günaydın
şöyle konuştu: “Biz, çiftçiye mazotu 1,5 liradan vereceğiz
dediğimiz zaman, CHP veremez
diyenlere sesleniyorum.
den dolayı bir adam bulayım da
onun yardımıyla buraya geleyim’
diyemeyecek. Bizim kapımız
herkese açık olacak. Bu bir bayrak
yarışıydı. Elimizden gelenin daha
fazlasını yapmaya çalıştık. Ama
şundan eminim ki, şimdiye kadar
görev yapmış belediye başkanlarımız ve belediye meclis üyelerimiz Merzifon’a hizmet etmek için
göreve geldiler.
Sen, yandaşlarına ve gemicik sahiplerine mazotu 1,5 liradan vermedin mi? Onlara
1,5 lira, köylüye çiftçiye mazot 5
lira. Niye? Çünkü gemiciler yandaş, köylü vatandaş. Biz, bu
düzeni bozacağız. Bütün bunları
yaparken asıl söylemek istediklerimi söylüyorum. Biz burada
belediyeye CHP bayrağı asmıyoruz, CHP’nin iktidarını da
aramıyoruz. Yerelde ve genelde
halkın iktidarını arıyoruz. Onun
için ne Merzifon'da, ne Amasya'da
ne de Türkiye'nin hiç bir yerinde
bize oy vermiş olsun olmasın hiç
bir vatandaşımızı ayırmadık bundan sonrada ayırmayacağız.”
Merzifon’un yeni Belediye Başkanı
Alp Kargı’ya çok güvendiklerini
Daha önce görev yapan
belediye başkanlarımız bu
memleket için hep en iyisi
yapmaya çalıştılar. Hep daha iyisi
olsun diye çalıştılar. Bizler de onların bırakmış oluğu yerden sizlerin de desteği ile ilçemizi daha
iyi noktalara getireceğiz.
Başlatılan hizmetlerde elbette ki
devam ettirilecektir. Ve size söz
veriyorum, biz kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Toplumun her
kesimi bizlerle birlikte görev almaktan ve mesai harcamaktan
keyif alacak. Biz sözümüzün
arkasında olacağız. Kapımız
herkese açık olacak. Eleştiriye açık
bir belediye anlayışını Merzifon'da
hakim kılacağız.” diye konuştu.
Sabri ÖZDEMİR-EKONOMİ
Türk:
Arap ve
Süryanilere
pozitif
ayrımcılık
yapacağız
ardin Büyükşehir
Belediye Başkanı Türk,
kentte yaşayan Arap,
Süryani ve Mıhallemilere pozitif ayrımcılık yapacaklarını
söyledi.
M
Eğer oy aldıysanız, güçlü çıktıysanız
sorumluluğunuz Türkiye’nin
tamamını kucaklamak. Bir taraflara
mesaj gönderip ‘ininize gireceğiz,
şunu, bunu yapacağız’ demememiz
lazım. Bu koltuklar geçicidir.
Babamızın malı değil. Bizim görevimiz o koltuklara gelince toplumun
tamamını kucaklamak.” Türkiye’nin
şansız bir yönetim süreci geçirdiğini
vurgulayan Toprak, şöyle dedi: “Evet
altını çiziyorum. Bir vefat eden aileye
bile baş sağılığı dileyemeyen, bir
Başbakan sürecinden geçiyor
Türkiye. Bu üzücü bir olaydır. Böyle
bir zihniyet Türkiye’yi kucaklayamaz. Bu koltukta kalma uğruna bir
komşuya savaş açma narası yapan,
koltukta durma uğruna kendi
ülkesini niyet eden bir yapı
Türkiye’nin şansı olamaz. Bu şansızlığı kıracak Eskişehir gibi diğer
vatandaşlarımızdır. Her yerde bunu
açıklayacağız.”
CİHAN
kaydeden Günaydın, “İnanıyorum
ki Merzifon gurur duyacağı bir
belediye başkanına kavuştu. Yıllar
çok çabuk geçiyor, beş yıl da çok
çabuk geçecek. İnşallah 2019’da
halkımız kazanacak. Bugün
Gümüşhacıköy ve Merzifon
belediye başkanları ile tanıştı.
Onlar öyle bir çalışacaklar ki
2019'da Amasya'da da CHP
bayrağını belediyede dalgalandıracağız. Suluova'da da olacak, Hamamözü’nde de olacak,
Taşova'da da olacak her yerde olacak.” diye konuştu.
7
Mardin Büyükşehir Belediye
Başkanı Ahmet Türk, kapsayıcı ve kucaklayıcı bir
belediye anlayışı gerçekleştireceklerini kentte yaşayan
Arap, Süryani ve
Mıhallemilere pozitif ayrımcılık yapacaklarını söyledi.
Başkan Türk, "Özlediğimiz ve
gerçekleştirmek istediğimiz
demokratik özerk bir yapıyı
oluşturmaktır" dedi.
TÜRK MAZBATASINI ALDI
Mardin'de BDP'nin desteğiyle
Büyükşehir Belediye Başkanı
seçilen bağımsız Ahmet Türk,
geçen hafta içinde gittiği iki
aileyi barıştırmak için gittiği
Gökçe Köyü'nde tabanca ile
vurulup yaralanan Mardin
Merkez Artuklu Belediye
Başkanı BDP'li Mehmet Emin
Irmak ile birlikte mazbatalarını aldı.
Ahmet Türk, elindeki çerçevelenmiş mazbata ile adliye
önünde gazetecilere yaptığı
açıklamada, Mardin'de çok
ciddi olaylar yaşanmadan
demokratik bir yarışı sonlandırdıklarını söyledi.
umhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu,
Suriye'nin Keseb şehrinde çatışmaların devam etmesinin insanların
ölmesi ve yaralanması anlamına geldiğini
belirterek, " Keseb’deki çatışmaları
yaratan terör grupları bu topraklardan
geçerek orada savaş başlattı. Yayladağı’ndan başka oraya geçilecek yol yok. Bu
geçen Antakya’ya giden yaralı taşıyan her
ambulans bizim içimizi acıtıyor." şeklinde
konuştu.
C
Yayladağı Sınır Kapısı önünde CHP'lilerle
birlikte basın açıklaması yapan milletvekili Edipoğlu, 21 Mart tarihinde Keseb bölgesinde başlayan çatışmaların
şiddetlenerek devam ettiğini, süreçten
siyasetçi olmanın ötesinde insan olarak
derin bir rahatsızlık duyduklarını belirterek şöyle konuştu:
"Bizim siyasetçi olarak değil, insan olarak
en rahatsız olduğumuz konu insanların
yaralanmaları, ölmeleri, sakat kalmaları.
Suriye’de çatışmaların en yoğun yaşandığı
yer hemen Hatay sınırının güneyinde bulunan Keseb kasabası ve hemen yanındaki
kırsal alan. Biz 3 yıldan beri Suriye’de
bölge barışını tehdit eden bir savaş söz
konusu. Suriye’de savaşın uzun
sürmesinin, yansımalarının Türkiye’ye de
olumsuz yansımaları olacağını söyleyip
durduk. Ancak iktidardaki AKP’ye biz
bunu anlatamadık.” dedi.
"YARALI TAŞIYAN AMBULANSLAR
İÇİMİZİ ACITIYOR"
Zırhlı araçların geçerek bölgeden aldığı
yaralıları ambulanslara intikal ettirdiğini
anlatan Ediboğlu "Hemen yanıbaşımızda
sirenlerle zırhlı araçlar geçiyor. Bildiğim
kadarıyla bu araçlar çatışmalarda
yaralananları bölgeden alıyor ve ambulanslara ulaştırıyorlar.
Keşke bu manzaraları görmez olsaydık.
Şunu belirtmek isterim ki, Keseb’deki
çatışmaları yaratan terör grupları bu
topraklardan geçerek orada savaş başlattı.
Yayladağı’ndan başka oraya geçilecek yol
yok. Bu geçen Antakya’ya giden yaralı
taşıyan her ambulans bizim içimizi
acıtıyor. Bunu bölge insanı hak etmiyor.
Bizim insanımız Suriyeli kardeşlerimiz
hak etmiyor.” diye konuştu.
CİHAN
Görev ve sorumlulukların
halka hizmet etmek olduğunu
ifade eden Türk, "Olabildikçe
kapsayıcı ve kucaklayıcı bir
belediye anlayışı gerçekleştirmektedir.
Özlediğimiz ve gerçekleştirmek istediğimiz
demokratik özerk bir yapıyı
oluşturmaktır" dedi.
"HALKIMIZI SEVGİYLE KUCAKLAYACAĞIZ"
Ahmet Türk, Mardin'de farklı
etnik yapıların bir arada
yaşadığını Büyükşehir
Belediyesi olarak buradaki
halklara eşit şekilde yaklaşacaklarını hatta Arap ve
Süryanilere pozitif ayrımcılık
yapacaklarını söyledi.
Türk, şöyle dedi: "Mardin'de
Araplar var, Süryaniler var,
Mihallemiler var, Kürtler var.
Herkese eşit yaklaşacağız.
Süryani halkımıza, Arap
halkımıza pozitif ayrımcılık
yapacağız.
Buradan kimsenin endişesi olmasın. Çünkü biz halklarımızı
sevgiyle kucaklaştırmayı
hedefliyoruz ve onların gönlünü kazanmaya çalışacağız.
Arap kardeşlerimizi, Süryani
kardeşlerimizi Mihallemi
kardeşlerimizin bu konuda
hiçbir endişeleri olmasın.
Biz kucaklayıcı kapsayıcı bir
belediyecilik anlayışını
gerçekleştireceğiz." Ahmet
Türk ve yanındakiler daha
sonra Mardin Belediyesi
hizmet binasına kadar
yürüdü.
Türk, makam odasını dolduran kalabalığın alkışları
arasında makam koltuğuna
oturarak yeni görevine
başladı.
AA
8
Gündem
Mısır'da
idama
mahkum edilen
528 kişinin
ismi açıklandı
inya Ceza Mahkemesi'nde
M
20 dakika süren
duruşmada verilen kararla
ilgili son hükmün 28 Nisan'da
okunması bekleniyor.
"Şiddete teşvik suçlamasıyla"
24 Mart'ta idam cezasına
çarptırılan ve dosyaları istişari
10 NİSAN
İsmail Servet Abdulfettah
Ahmed, İbrahim Halil
Muhammed Halil, İbrahim
Seyid Mursi Muhammed,
İbrahim Kamil Ali es-Seyid,
Ebubekir İsmail Muhammed
Abdulgani, Ahmed Hasaneyn
Abdelal, Ahmed Hasan Ahmed
Muhammed, Ahmed Hasan Ali
Abdurresul, Ahmed Hilmi
Hıdır İbrahim, Ahmed Hilmi
Abdulazim Kamil, Ahmed Zeki
Abbas Hafız, Ahmed Receb
Kamil Osman, Ahmed Seyid
Muhammed Ahmed, Ahmed
Seyid Yasin Hüseyin, Ahmed
Şaban Mü'min Ahmed, Ahmed
Salih Zeydan Ali, Ahmed Aşur
Abdurrahim Ferec, Ahmed
Abbas İbrahim Cuma, Ahmed
Abdulhamid Abdullah Gıfari,
Ahmed Abdulgani Abdulaziz
Şehate, Ahmed Abdulmunim
Osman Abdulmunim, Ahmed
Abdunnasır Mahmud Cemal.
Ahmed Abdunebi Ahmed
Abdunebi, Ahmed Ali
Muhammed İbrahim, Ahmed
Iyd Ahmed Taleb, Ahmed Fikri
Abdulvahab, Ahmed Faysal
Mahmud Muhammed, Ahmed
Kurani Hüseyin Hasan, Ahmed
Kamil Ahmed Hasan, Ahmed
Muhammed eş-Şorbaci, Fehim
Abdurrezak, Ahmed
Muhammed Abdusselam
Muhammed, Ahmed
Muhammed Fehim Ahmed
Ammar, Ahmed Muhammed
Kamel Abdulgani, Ahmed
Muhammed Mahmud Diyab,
Ahmed Muhammed Musa
Abdelhalim, Ahmed Mahmud
Ali Huseyin, Ahmed Mahmud
Muhammed, Ahmed Cemal
Ebu Ganime Cad er-Reb,
Ethem Radi Bekir Mahrus,
Üsame Ramazan Muhammed
Hasan, Üsame Şaban Sad
Derdir, İslam Muhammed
Ahmed Muhammed, İslam
İbrahim Sabır Ali, İslam Recep
Seyid Urabi, İslam Muhammed
Fuad Muhammed, İsmail
İbrahim İsmail Muhammed,
İsmail Bedevi Halil
Muhammed, İsmail Kadri
Abdulrasul, İsmail Muharrem
İsmail Mansur.
Eşref Bedvi Halil Muhammed,
Eşref Halef Muhammed
Abdulcelil, Eşref Şaban
Muhammed Ahmed Hilal,
Eşref Abdulaziz Abdulazim
Ahmed, Eşref İyd Şükrü Ali,
Eşref Muhammed Ahmed Ali
el-Askeri, Eşref Muhammed
Mustafa Abdullatif "Ebu lafi",
Eşref Mahmud İsmail İbrahim,
Eşref Abu Hureyre, Eşref
Mahmud Muhammed
Muhammed Salim el-Bedevi,
Hasan Muhammed Hüseyin
Hamzavi, İmam Atallah Salim
Atallah, Emin Abdulbaki
Kamil, Eymen Şaban Ahmed
Muhammed Hilal, Eymen
Şaban Sad Derdir,
EymenMemduh Murteza Hafız,
İsmail Halef Muhammed
Abdulal, Ahmed Cemil Meri
Seyyid, Emin Receb Emin
Yusuf, Bedruddin Hamade
Seyid İbrahim, Taki Radi
10 NİSAN
2014
Gündem
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Mısır'da idam cezasına çarptırılan ve
dosyaları istişari karar için Devlet Müftüsü'ne
gönderilen 528 sanığın isimleri öğrenildi.
İbrahim Muhammed, Taki
Abdulal Mahmud, Cabir
Muhammed Abdurrahim
İsmail, Cad Ali Mahmud Cad,
Cemal Ahmed Zeki Musa,
Cemal Sabır Muhammed
Abulal es-Savi, Cemal
Abdurrahman Abdulhalim.
Raşid Selman Salim, Rafet Adli
Ebu Samra, Rebii İbrahim
Muhammed Ebu el-Safa, Rebii
Ahmed Muhammed Yusuf
Salihin, Rabii Ahmed
Muhammed Yusuf et-Tahhan,
Rebii Cemal Osman Mütevelli,
Rebii Aşmavi Abdullah Hasan.
Cemal Abdurrahman
Muhammed Abdurrahman,
Cemal Abdullah Muhammed
İmam, Cemal Ali Abdullah
Abdullatif, Cemal Ali
Muhammed Şarkavi, Cemal
Muhammed Ahmed Hamide,
Cemal Muhammed Ahmed
Abdurrahman, Cemal Yahya
Rebii Ali Halife Ahmed, Rebii
Ali Yusuf Süleyman, Rebii
Muhammed Hallaf, Rebii
Muhammed Said Hasan, Rebii
Muhammed Abdulmunim
Abdulvahab, Rebii Mahmud
İsmail İbrahim, Receb Hasan
Necati Hasan, Receb Ramazan
Abbud Abdurrahman, Recep
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Cemal Osman Mütevelli, Cuma
Halife Bekir Mahrus, Cuma
Fayid Yunus Anire, Cemil
Hasan Ahmed Ahmed, Cemil
Muhammed Bekir Mahrus,
Cemil Meri Diyab Muhammed,
Hatem Muhammed Cemal
Mahmud Abdurrezak, Hazım
Muhammed Tayib Yusuf Ali,
Hafız Abdulkerim Ali Eyyüb,
Hüsameddin Salah Şebib
Seyid, Hüsam Hafız Mahmud
Abdüllatif, Hüsam Hassan
Muhammed İsevi, Hüssam
Hassan Muhammed
Muhammed Ebulhadidi,
Hüssam Abdelfattah Tevfik
Muhammed, Hassan
Muhaymir Muhammed
Kedevani, Hasan Abu Zeyd
Rızk Hasib, Hasan Ahmed
Muhammed Hasan, Hasan
Ahmed Abdulcevad İbrahim,
Hasan Cuma Muhammed
Mahrus, Hasan Hüseyin
Ahmed Tuhami, Hasan
Hüseyin Huşt Muhammed.
Hasan Halef Ahmed Mehyub,
Hasen Said Mehyub, Hasan
Halef Muhammed Ali ed-Dukş,
Hasan Seyid Yasin Hüseyin,
Hasan Şebib Abdurrahim
İbrahim, Hasan Şaban
Abduzzahir Ziyad, Hasan Ali
Ebu el-Ala Ammar, Hasan Ali
Seyid Muhenna, Hasan Ali
Abdurresul Hasaneyn, Hasan
Ayid Abdusselam Murcan,
Hasan Muhammed Ahmed
Muhammed Hasan Gazzavi,
Hasan Muhammed Abdulal
Diyab, Hasan Muhammed
Abdulgaffar İbrahim, Hasan
Muhammed Memun
Muhammed, Hüsnü Hasan
Abdurrahman Hasan Ganim,
Hüseyin Ahmed Hamada
Muhammed, Hüseyin Hüsnü
Cuma Abdulgani, Hüseyin
Sabır Muhammed Abdulal,
Hüseyin Ali Ahmed
Muhammed, Hüseyin
Muhammed Cuma Abdulgani,
Hüseyin Muhammed Hüseyin
Ali Ayyat, Hüseyin
Muhammed Ömer Abdulgani,
Hammad Ali Muhammed Ali,
Hamade Ali Muhammed
Mahmud, Hamade Ali Şükri
Ali, Hamade Muhammed
Hüseyin.
Hamade Muhammed Sultan
İsmail, Hamdan Halef Sadık
Muhammed, Hamdi Ahmed
Ali es-Said, Hamdi Abdullah
Ali Kassas, Hamza Atallah
Salim Atallah, Halid Ebu Amra
Ukkaşe İbrahim, Halid Cemal
Menduh Salih, Halid Zikri
Muhammed Salih, Halid Reşad
Mahmud İbrahim, Halid Sabir
Abdulhamid, Halid Subh Latif
Subh, Halid Aşur Abdurrahim
Ferec, Halid Muhammed
Ahmed, Halef Recep Ukaşe,
Halef Şaban Ebu Heşime
Süleyman, Halef Muhammed
Abbas Ahmed, Halef
Muhammed Abdulhay Cuma,
Halef Muhammed Mütevelli
Abdusselam, Halef
Muhammed Muhammed elEnsari, Halef Mehdi
Abdurrahman, Halil Ramazan
Seyid Halil, Hayri Mahmud
Abdulhamid İbrahim, Mehdi
Abdurrahman Muhammed
Halah, Zeki Ahmed Zeki Mursi,
Semida Seyyid Semida, Recep
Aşur Abdurrahim Ferrac,
Receb Osman Mahmud Ali,
Receb İzzet Ahmed Riyad,
Receb Muhammed el-Şorbaci
Fehim Abdurrezak, Receb
Mahmud İsmail İbrahim,
Receb Mari Ali Muhammed,
Rıza Radi Bekir Mahrus, Rıza
Şazli Muhammed Abdulcevad,
Rıza Sabır Mursi Muhammed,
Rıza Abdulazim Muhammed
Hasaneyn, Rıza Fethi Cemal
Abdulhakim.
Rıza Muhammed Muhammed
Mekkavi "Rıza Mekkavi", Rıza
Muhammed Yusuf Hafız, Rıza
Mahmud Abdulhamid elSuruci, Rifai Muhammed Salih
Seyf, Ramazan Cemal Şelkami
Abdulgani, Ramazan Hüseyin
Ahmed Hüseyin, Ramazan
Rebii Abdulmelak Bedevi
"Keneş", Ramazan Saad Hasan
İsmail, Ramazan Mahmud
Muhammed Mahmud ,
Ramazan Yusuf Şaheta Yusuf,
Zağlul Muhammed Morsi
Ahmed, Zekeriya Muhammed
Abdulğani Muhammed, Sari
Talat Muhammed Dusuki,
Saad Ahmed Hüseyin Hamza,
Sadavi Abdulkadir
Abdülmunim, Said Ebu elMecd İbrahim Abdüsseyyid,
Said Halaf Abdülhakim, Semir
Salah Ebu Zeyd Osman.
Seyyaf Cemal Muhammed
Ahmed Abdurrahman, Seyyid
Halef Mahmud Şerefüddin,
Seyid Aid Seyyid Hemmam,
Faruk Muhammed Ali Neccar,
Seyit Faruk Muhammed Ali elNeccar, Seyyid Muhammed Ali
Celal, Seyid Mahmud Ahmed
İsmail, Seyid Münir Seyid
Udeh Avad, Seyfüddin Cemal
Hasebullah el-Seyid, Şehate
Receb Kamil Muhammed,
Şehate Tulba Abbud
Muhammed, Şihte Abdülati
Abdünnebi Ali Adem, Şerif
Muhammed Memun
Muhammed, Şaban
Abdusselam Muhammed
Tevfik, Şaban Abdüsselam
Bilal Hasan, Şaban Avad
Abdulal el-Seyid, Şaban Fuli
Muhammed İbrahim, Şaban
Muhammed Abdulhalim
Masluh, Şaban Muhammed
Abdulaziz Hasan, Şamardan
Rebii İbrahim Muhammed,
Şorbaci Abdulaziz Abdualzim
Ebu Hatır, Şevki Muhammed
Ahmed Muhammed. Şevket
Muhammed Muhammed
Ahmed, Sabır Ahmed Hüseyin
Hicazi, Subh Latif Subh
Abdülcevad, Salah Ramazan
Ebu Serii Abdulhamid, Salah
Seyid Muhammed Hasaneyn,
Salah Aşur Abdülbasir, Salah
Kemal Abduladl Hasaneyn,
Salah Muhammed Urabi
Muhammed, Dahi Edhes
Derdir Sultan, Tarık
Muhammed Abdulğaffar
İbrahim, Tahir Muhammed
Hasan Muhammed, Talat
Hilmi Seyyid Semida, Talat
Münir Sabır Abid, Taha
Hüseyin Halife Marzuk, Taha
Salah Taha Salih, Taha
Abdulhalık İbrahim er-Seriri,
Taha Abdullah Muhammed
Abdullah, Taha Atallah Salim
Atallah.HABER MERKEZİ
Adalet Bakanı'ndan
Anayasa Mahkemesi'ne
ağır eleştiri
kişisel kanaatleri.
Yani ortada verilmiş
bir karar yok"
açıklamalarında
bulundu.
aşbakan Erdoğan'ın
Köşk'e çıkması durumunda Abdullah Gül'ün
partinin başına
gelebileceği ihtimaline Şamil Tayyar
karşı çıktı. Tayyar,
"Abdullah Gül'ün AK
Parti'ye geri dönmesini doğru bulmuyorum" dedi.
B
K Parti Gaziantep
A
Milletvekili Şamil
Tayyar,
Erkan Tan'ın
moderatörlüğündeki
Son Söz
programında AK
Partili vekil Şamil
Tayyar, "Abdullah
Gül'ün yeniden
Başbakan olmasını
arzuluyor
musunuz?"
sorusuna yanıt
verdi.Tayyar,
"Açıklamalarda
baktığımda; mesela
Hüseyin Çelik'in bir
açıklaması var;
Başbakan olarak
görmek istediğini
söylüyor. Sayın
Bülent Arınç'ın,
Mehmet Ali
Şahin'in, bir çok
bakanın Sayın Gül'ü
Başbakan olarak
görmek istediklerine
dair açıklamaları
var. Kamuoyu
bunları duyunca
şunu düşünmüş
olabilir; acaba Sayın
Başbakan ile Sayın
Cumhurbaşkanı bir
araya geldiler,
Başbakan'ın adaylığı
konusunda karar
verdiler, acaba sayın
gül de dönecek mi?
Bu tamamen bizim
parti büyüklerimizin
"GÜL PARTİYE
DÖNMEMELİ"
"Abdullah Gül
dönmek isterse
partide tek bir
kişinin itirazının
olmayacağını
düşünüyorum"
diyen Şamil Tayyar,
"Gelir ve olur, bir
problem de
yaşanmaz. Biri itiraz
etsede anlamı
olmaz. Ancak Sayın
Gül'ün
Cumhurbaşkanlığı
makamından sonra
siyasetin içinde
olmasını çok doğru
bulmuyorum. Bana
göre Sayın Gül
dönmemeli. gelince
partiye zarar verir
anlamında
söylemiyorum, tam
tersine çok ciddi
katkısı da olur fakat
siyaset kurumuna
zarar veririz"
şeklinde konuştu.
Doğu Perinçek'ten çarpıcı açıklamalar
şçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek,
İÖzdemir'in
CNN TÜRK'te konuk olduğu Cüneyt
programında terörist başı
Abdullah Öcalan hakkında birbirinden
çarpıcı açıklamalar yaptı. Ergenekon
Davası'ndan 6 yıl cezaevinde kalan İşçi
Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, CNN
TÜRK'e konuştu. "Barış süreci diye bir şey
yok" diyen Perinçek, çözüm sürecini
eleştirdi. "Abdullah Öcalan diye bir şahıs
yok" diyen
Perinçek,
"Hakan
Fidan diye
onu söyleten
kullanan
merkez var"
dedi.
"AF
ÇIKARALIM"
CNN TÜRK'te
5N1K
programında
Cüneyt
Özdemir'in
sorularını
yanıtlayan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu
Perinçek,"PKK silahları bıraksın, herkes
dağdan insin, normal yurttaş haline gelsin.
PKK örgütü dağıtsın. Bir genel af
çıkaralım" dedi.
dalet Bakanı Bekir
A
Bozdağ, Anayasa
Mahkemesinin Twitter
kararı ile kendisine vazife
çıkarttığını söyledi.
TBMM’de AK Parti Grup
Toplantısı öncesinde
gazetecilerin YSK’nın
yapısında RTÜK
modelinin düşünüldüğü
konusundaki sorularına
cevap veren Adalet
Bakanı Bekir Bozdağ,
“Ben bunu gazetelerden
düşüyorum. Benim
bildiğim bir çalışma yok”
dedi. Bozdağ, mevcut
YSK’nın yapısından
rahatsız olup olmadığı
yönündeki soruya ise,
“YSK şuana kadar
Türkiye’de seçimlerin
sağlıklı yürümesi için
görevler yaptı.
Baktığımızda Türkiye’nin
en iyi yaptığı işlerden
birisinin seçimler
olduğunu görüyoruz.
Seçimler sırasında
tartışmalar elbette
olacaktır, normaldir. YSK
tartışmaları kesin olarak
karara bağladığında
seçimlerle ilgili
değerlendirme yapmak
mümkün olur. Türkiye’de
seçimlerin genel olarak
sağlıklı yürüdüğünü
söylemek mümkün”
cevabını verdi.
Bozdağ, Adana’da
yapılan operasyonun
cemaate yönelik bir
operasyon olduğu
iddialarına ilişkin,
“Şuanda Türkiye’de suç
isnatlarıyla alakalı
savcılar kendilerine gelen
ihbar ve şikayetler
üzerine soruşturmalar
yürütüyorlar. Bunlar
normal süreçlerdir,
olağanüstü anlam
yüklemenin gereği yok”
açıklamasında bulundu.
"KENDİSİNE VAZİFE
ÇIKARTTI"
Anayasa Mahkemesi’nin
Twitter kararı ile
kendisine vazife
çıkarttığını söyleyen
Bakan Bozdağ, “Anayasa
Mahkemesi’ne bireysel
başvuru hakkı veren
Anayasa değişikliği
önemli bir değişikliktir.
Bunun uygulaması da
değişiklik kadar önemli.
Anayasa Mahkemesi’nin
Twitter ile ilgili verdiği
kararın esası ayrı bir
konudur. Anayasa
Mahkemesi böyle bir
başvuruyu esastan
görüşme hak ve yetkisine
sahip değildir, böyle bir
görevi ve yetkisi yok.
Bireysel başvuru hakkı
bütün yargı yollarını
tüketmiş kişilere tanınmış
bir haktır. Yargı yolunu
tüketmeden bireysel
başvuru yoluna kimse
gidemez. Mahkemeye
müracaat etti, mahkeme
ne yapar? Mahkeme bunu
usulden ön inceleme
aşamasında reddeder.
Anayasa Mahkemesi
bundan adeta kendisine
vazife çıkartmıştır,
kendisine yeni yetki ve
görev ihdas etmiştir. Bu
benim duygusal tepkim
değil, Sayın Başkan
Anayasa Mahkemesi’nin
Kuruluş ve Yargılama
Usulleri Kanunu’nun 45.
maddesini okursa tepkim
duygusal mı yasal mı
görecektir” dedi.CİHAN
"ÖCALAN SÖYLEMİYOR
FİDAN SÖYLÜYOR"
Çözüm süriciyle ilgili konuşan Doğu
Perinçek,"Abdullah Öcalan bir şey
söylemiyor, Hakan Fidan söylüyor.
yönelik 'tuzluk'
benzetmesinden sonra istifasını
sunan Ak Parti eski milletvekili
İlhan İşbilen'in devletin
zirvesiyle yemekte
görüntülenmesi merak
uyandırdı.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın; iktidar ile cemaat
arasında yaşanan gerilim
çerçevesinde Azerbaycan gezisi
sırasında Gülen okullarını hedef
aldığı bir süreçte, Çankaya
Köşkü'nde Kenya
Cumhurbaşkanı onuruna
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
tarafından verilen resmi akşam
yemeğine cemaate yakınlığıyla
bilinen iki ismin davet edilmesi,
Ankara kulislerinde merak
uyandırdı.
Erdoğan'a "Ağlama ve pişmanlık
günün olacak" diye mesaj
verdiği açıklamasının ardından
Ak Parti'den istifa eden İzmir
milletvekili İlhan İşbilen ile
Kenya'daki Light Akademi
Okulları Genel Müdürü ve
Ömeriye Vakfı'nın Başkanı Bilal
Karaduman'nın Çankaya
Köşkü'ndeki resmi yemekte
bulunmaları dikkat çekti.
Kamuoyu şunu iyi tespit etsin. Abdullah
Öcalan diye bir şahıs yok. Hakan Fidan
diye bir onu söyleten kullanan merkez var,
MİT var. Öcalan çok açık bir şekilde MİT'in
avucunda" diye konuştu.CİHAN
KENYA
CUMHURBAŞKANINDAN
BİR İLK
Milliyet'in haberine göre;
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
Türkiye'ye ülkesinden ilk kez
ziyarette bulunan ve Afrika'nın
sembol ülkelerinden biri olan
Kenya Cumhurbaşkanı Uhuru
Kenyatta onuruna Çankaya
Köşkü'nde bir akşam yemeği
verdi. Yemeğe; Başbakan
Yardımcısı Emrullah İşler,
Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu, Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekçi, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer
Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nabi
Avcı, Türkiye Kenya
Parlamentolararası Dostluk
Grubu Bağımsız İzmir
Milletvekili İlhan İşbilen, TİKA
Başkanı Serdar Çam, Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanı Kudret Bülbül,
Türkiye'nin Nairobi Büyükelçisi
Hüseyin Avni Aksoy, Kenya
Light Akademi Okulları Genel
Müdürü Bilal Karaduman,
Nijerya, Sudan, Somali,
Ruanda'nın Ankara
büyükelçileri, işadamları ve
işkadınları, akademisyenler ve
öğrencilerin yanı sıra çok sayıda
davetli katıldı.
"AĞLAMA GÜNÜ OLUR"
DEMİŞTİ
Çankaya Köşkü'nün yemeğine
davet edilen ve katılan iki isim
dikkat çekti. Bunlardan biri 17
Aralık operasyonunun ardından
cemaate yakın bir milletvekili
olduğu için Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın "tuzluk"
olarak nitelendirdiği ve bu
gelişmelerin ardından Ak
Parti'den istifa eden
milletvekillerinden biri olan
TUSKON'DAN TEMSİLCİLER
KATILMADI
İkinci isim ise Kenya Light
Akademi Okulları Genel
Müdürü Bilal Karaduman oldu.
Karaduman, Merkezi Kenya'nın
başkenti Nairobi'de bulunan
Ömeriye Vakfı'nın genel
başkanı. Bu vakıf, Gülen
Cemaati ile bağlantılı olarak
değerlendiriliyor.
Cumhurbaşkanı Gül, 2009'daki
Kenya ziyareti sırasında bu
vakfa ait okulların resmi
açılışını yapmıştı. Köşk'teki
resmi yemeğe cemaate
yakınlığıyla bilinen
TUSKON'dan temsilcilerin davet
edilmemesi ise dikkat
çekti.CİHAN
dana'nın Yumurtalık ilçesinde, çöplükte yanA
mış oy pusulaları bulunduğu iddiası üzerine
inceleme başlatıldı.
Yumurtalık ilçesinde, çöplükte yanmış oy pusulaları bulunduğu iddiası üzerine inceleme
başlatıldığı bildirildi.
Alınan bilgiye göre, kapanan Zeytinbeli belde
belediyesine ait çöp aracından belediye çöplüğüne dökülen çöpler arasında yanmış oy pusulaları ve imha edilmiş seçmen zarfları bulunduğu
öne sürüldü.
Cumhuriyet savcılığı ve emniyet müdürlüğü ekiplerince konuyla ilgili inceleme başlatıldı.
İddialar üzerine AK Parti İlçe Başkanlığı'nın da il
ve ilçe seçim kuruluna itiraz dilekçeleri verdiği
bildirildi.CİHAN
mayan ödleklerin gazeteciliği bırakması çağrısında
bulundu. Zaman yazarı Hüseyin Gülerce'nin,
başarısız olduğunu iddia ettiği MHP lideri Devlet
Bahçeli'nin istifa etmesi gerektiğini söylemesi ardından başlayan tartışmalar sürüyor. MHP'li Semih
Yalçın, Zaman yazarı Hüseyin Gülerce'ye, mensup
olduğu cemaate bile sahip çıkamayan ödleklerin
gazeteciliği bırakması çağrısında bulundu. MHP Genel
Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, katıldığı bir televizyon programında MHP’nin 30 Mart seçimlerinde
başarısız olduğunu söyleyerek “Neden bu partinin lideri değişmiyor?” diyen Zaman gazetesi yazarı Hüseyin
Gülerce’yi sert sözlerle eleştirdi.
AK PARTi'DEN iSTiFA EDEN VEKiL KÖŞK'TE
emaate yakınlığıyla bilinen
C
ve 17 Aralık Operasyonu'nda
Başbakan'ın milletvekillerine
Ak Parti Adana İl Başkanlığı, Adana
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi ile
ilgili YSK'ya başvuru yaptı.
MHP'li Yalçın'dan
Gülerce'ye
'Gazeteciliği bırak' çağrısı
HP Genel Başkan
M
Yardımcısı Semih Yalçın, Zaman yazarı Hüseyin
Gülerce'ye, mensup olduğu cemaate bile sahip çıka-
Cüneyt Özdemir'in"Öcalan da yararlansın
mı?" sorusuna Perinçek, "Kanunları
herkese uygulamak zorundasınız" cevabını
verdi.
İzmir milletvekili
İlhan İşbilen idi.
Cemaatin önde
gelen
isimlerinden biri
olduğu iddia
edilen İşbilen, 7
Şubat'ta
Meclis'te
düzenlediği
basın
toplantısında,
"Zulümler,
takibatlar öyle
bir noktaya
ulaştı ki vekil
olmama rağmen
evime dinleme
cihazı konuldu.
Eşimin ve kız
kardeşimin
vakfına baskı
yaptılar. Allahın
bunlara
mukabelesi de ağır olur. O gün
birileri için de ağlama ve
pişmanlık günü olacaktır. Bu
aşamada artık Ak Parti'de
durmamın bir anlamı
olmadığını düşünüyorum. Ak
Parti'den istifa ediyorum"
demişti.
9
Ak Parti o büyükşehir için itiraz etti
Şamil Tayyar: Abdullah Gül geri gelmesin
"Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
partiye dönerse
kimsenin itirazı
olmaz, etse de
anlamı olmaz. Ama
Abdullah Gül'ün
partiye dönmesini
doğru bulmuyorum"
dedi.Beyaz TV'de
karar için Devlet Müftüsü'ne
gönderilen sanıkların isimleri
şöyle:
2014
erel seçimlerin
Y
ardından yapılan
itirazlar üzerine Ağrı ile
farklı illere bağlı 5 ilçe ve
2 beldede belediye
başkanlığı, bir ilçede ise il
genel meclisi seçimleri
tekrarlanacak.BDP'nin,
Ağrı'daki yerel seçimlerin
iptali yönündeki itirazını
değerlendiren Merkez İlçe
Seçim Kurulu'nun aldığı
"yerel seçimlerin iptali"
kararını kabul eden İl
Seçim Kurulu, seçimlerin
1 Haziran'da yeniden
yapılmasına karar verdi.
BDP Ağrı Belediye Başkan
adayı Sırrı Sakık, oyların
yeniden sayılmaya
başlanmasında
gördükleri noksanlıklar
ve ortamın
gerginleşmesinden dolayı
Merkez İlçe Seçim
Kuruluna seçimin
yeniden yapılması için
bulundukları talebin
olumlu karşılandığını ve
seçimin 1 Haziran'da
yapılması için karar
alındığını belirtmişti.
AK Parti adayı Hasan
Arslan da seçimin iptali
için BDP'nin yaptığı
talepten 4 gün önce
kendilerinin aynı konuyla
ilgili taleplerinin
olduğunu anımsatarak,
seçime şaibe karıştığını ve
bunun için seçimin iptal
edilmesi gerektiğini ifade
etti.
31 Mart Pazartesi günü
BDP Ağrı İl Başkanı
Necmettin Efe, Ağrı
Belediye Başkanlığı'nı 10
oy farkla adayları Sırrı
Sakık'ın kazandığını
bildirmiş, bu karara AK
Parti Ağrı İl Başkanı
Abbas Aydın itiraz
etmişti. Merkez İlçe Seçim
Kurulu'na yapılan
itirazlar neticesinde bazı
sandıklardaki oylar
yeniden sayılmıştı.
Çankırı'nın
Şabanözü ilçesi
AK Parti adayının 4 oy
farkla belediye
başkanlığını kazandığı
Çankırı'nın Şabanözü
ilçesinde, MHP'nin
itirazını değerlendiren İl
Seçim Kurulu Başkanlığı
da seçimleri iptal etti.
MHP İl Başkanı Yusuf
Naci Bayındır, yaptığı
açıklamada, "Sandıklarda
kullanılan oylarda
özellikle 1008 nolu
sandıkta, 9 engelli
vatandaşımızın oylarını
bizzat sandık başkanının
kullandığı tespit
tutanaklarıyla da
belirlendi. Seçimlerin 1
Haziran'da yapılması
kararlaştırıldı. Bize de
bugün itibarıyla tebliğ
edildi" dedi.
usulsüzlük olduğunu
tespit ettiklerini, bu
nedenle seçimin 1
Haziran'da yapılmasını
kararlaştırdıklarını
söyledi.İki parti
yetkililerinin karara saygı
duyduğunu ifade eden
Bodur, şöyle konuştu:
başvurdu.İtiraz
dilekçesini inceleyen
kurul, Gülkanat'ın
"seçilme yeterliliğine
sahip olmadığı"
gerekçesiyle, AK Parti İlçe
Başkanlığı'nca yapılan
itirazın oy çokluğuyla
kabulüne karar verdi.
"Bir sandıkta yurt dışında
olan 2 kişinin oy
kullandığını tespit ettik.
Ayrıca aynı sandıkta 3 oy
da şaibeli çıkınca o
sandık bize şüpheli geldi.
Çünkü sandıkta sadece
BDP'ye oy çıkmıştı. Bu
nedenle 'seçmenler baskı
altında kalmış olabilir'
diye o sandıktan
şüphelendik. Başka bir
sandıkta ise usulsüzlük
vardı. İki partinin
yetkilileriyle konuştuk.
Vereceğimiz karara saygı
duyacaklarını belirttiler.
Biz de seçimin 1
Haziran'da yapılmasını
kararlaştırdık."
Kurul, bu kararına,
önceki yıllarda "görevi
kötüye kullanmak"
suçundan yargılandığı
davada bir yıl hapisle
cezalandırılan ve bir yıl
süreyle memuriyetten
yoksun kılınması
kararlaştırılan
Gülkanat hakkında, arşiv
kaydına alınan söz
konusu cezaların
infazından sonra
mahkemece verilmiş
"memnu (yasak)
hakların iadesine" ilişkin
bir karar olmamasını
gerekçe gösterdi ve
belediye başkanlığı
seçimlerinin iptal
edilerek 1 Haziran'da
yeniden yapılmasına
karar verdi.
İlçede resmi olmayan
sonuçlara göre AK Parti
Belediye Başkan adayı Ali
Çapcı bin 857, MHP'nin
adayı Mustafa Karakaya
bin 853 oy almıştı.
Sivas'ın Ulaş ilçesi
Sivas'ın Ulaş ilçesinde
seçimlerin iptal edilmesi
ve 1 Haziran'da yeniden
yapılması
kararlaştırılırken, kesin
kararı, Yüksek Seçim
Kurulu verecek.
-Bitlis'in Güroymak ilçesi
BDP adayının 32 oy farkla
seçimi kazandığı
Güroymak ilçesinde AK
Parti'nin itirazını
değerlendiren İl Seçim
Kurulu Başkanlığı,
seçimleri iptal etti.
İlçede seçimlerin 1
Haziran'da yenilenmesini
kararlaştıran İl Seçim
Kurulu Başkanı Nurullah
Bodur, 2 sandıkta
AK Parti Ulaş İlçe
Başkanlığı, belediye
başkanlığı seçimini 34 oy
farkla kazanan CHP adayı
Hüseyin Gülkanat'ın,
önceki yıllarda
yargılandığı bir davada
ceza aldığı, bu cezadan
dolayı sabıka kaydının
bulunduğu ve seçilme
yeterliliğine sahip
olmadığı gerekçesiyle İlçe
Seçim Kurulu'na
Sivas 1. Ağır Ceza
Mahkemesi'nin "memnu
(yasak) haklarının
iadesine" karar verdiği
CHP adayı Gülkanat ise İl
Seçim Kurulu'nun verdiği
iptal kararının reddi için
Yüksek Seçim Kurulu'na
başvurduğunu bildirdi.
Tokat'ın Yeşilyurt
ilçesinde resmi olmayan
sonuçlara göre, bin 410
oy alan AK Parti'nin adayı
Kazım Misafir, yeniden
belediye başkanlığına
seçilirken, MHP'nin adayı
Kübra Sever Taşkıran bin
360 oy aldı.CİHAN
Semih Yalçın, “Sayın Gülerce'nin kazı koz, hakikati
yoz olarak göstermekte başarılı olmadığı ortadadır.
Hele bu yaştan sonra iktidar partisine yaltaklık kendisine hiç yakışmamıştır. Kendi ilkelerine ve mensup
olduğu cemaate bile sahip çıkamayan ödleklerin, ne
gazetecilik mesleğini sürdürmeye ne de MHP
hakkında fikir beyan etmeye hakları vardır” dedi.
Ortadoğu gazetesinde yer alan habere göre, MHP
Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın yaptığı açıklamada, 30 Mart yerel seçim sonuçlarının Türkiye'deki
siyasi kutuplaşmayı yansıtmakla birlikte, aynı zamanda seçmen oylarının hangi partilerde yoğunlaştığını da ortaya koyduğunu belirterek, şunları
söyledi:
"Seçmenin tercihleri iyi analiz edildiği takdirde, MHP'nin dikkati çeken yükselişi görülecektir. AKP'nin
seçmen algısına yönelik bütün çabalarına ve devasa
kampanya harcamalarına rağmen, MHP yerel seçimlerde ciddi bir ivme yakalamıştır. Bunun en büyük
delili partimizin oylarında 2,3 milyonu aşkın artıştır.
Birçok ilde de iktidar partisiyle başa baş yarışan MHP,
2015 genel seçimlerinde patlama yapacağını göstermiştir."
‘Gülerce anlaşılan korku içinde’
Yalçın açıklamasında, iktidar partisinin daha seçimlerin sıcak atmosferi dağılmadan yandaş medya vasıtasıyla MHP'ye yönelik yeni bir karalama ve
etkisizleştirme kampanyası başlattığını belirterek şu
ifadeleri kullandı:"Amaç, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP'nin seçmen üzerindeki etkisini en aza indirmek ve Erdoğan'ı kazasız belasız Köşk'e
çıkarmaktır. Bu yoldaki kampanyalara "İnlerine gireceğiz' diye tehdit ettiği cemaatten de katılımlar yaşanmakta, Başbakan Erdoğan'ın yeniden gözüne girmek
ve AKP'ye hoş görünmek için kıvırmalara şahit olunmaktadır. Bu gibilerin başında Hüseyin Gülerce
gelmektedir.
Gülerce, katıldığı bir yandaş televizyon programında
müthiş(!) yorumculuk yeteneğini konuşturarak
AKP'ye övgüler dizmiştir. Yerel seçimlerde MHP'nin
başarısız olduğunu savunan Hüseyin Gülerce, "Neden
bu partinin lideri değişmiyor?' diye şikayetlenmiştir.
"İnlerine gireceğiz' diye kendi cemaatini tehdit eden
Başbakan'a ağzının payını vereceğine, belki hoşuna
gider diye MHP'yi karalamaya yeltenen Gülerce, anlaşılan korku içindedir.Bu korku yüzünden olmalı,
derhal ağız değiştirip çark ederek Başbakanın
yağcıları zümresine dâhil olmuştur. Sayın Gülerce'nin
kazı koz, hakikati yoz olarak göstermekte başarılı olmadığı ortadadır. Hele bu yaştan sonra iktidar partisine yaltaklık kendisine hiç yakışmamıştır.”CİHAN
10
10 NİSAN 2014
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Abdülhamit BİLİCİ
Uğur GÜRSES
Mesele, AK Parti-camia kavgası değil!
'Finans Merkezi'nin borsası böyle mi olur?
A
kşamında Gezi olayının kontrolden çıktığı gün, Şehir Üniversitesi’ndeki panelde, AK Parti’nin 10
yıllık serüveni konuşulacak;
Başbakan Erdoğan’ın danışmanlarından Yalçın Akdoğan da görüşlerini
paylaşacaktı. Kritik günde söyleyecekleri önemliydi. Akdoğan, darbe
girişimleri, kapatma davası, gece
yarısı bildirileriyle geçen serüveni
anlattı.
Önemli tespitlerinden biri, iktidarmuhalefet ilişkisine dair sözleriydi.
10 yılda muhalefet; sanki devletmiş
gibi statükocu bir tutum izlerken, AK
Parti iktidarda olmasına rağmen
muhalefet dilinin dönüştürücü enerjisinden yararlanmıştı. Bu önemliydi,
zira benim gibi hükümeti
destekleyen birçok isim, devlet içindeki vesayetçi yapıya karşı milletin
muhalefetini temsil ettiği için AK
Parti’yi savunuyordu.
Yine Akdoğan’a göre AK Parti, içinden geldiği “Siyasi İslamcı” çizgiye
mesafe koymuştu. Adil düzen gibi
sonuçları test edilemeyen ve bir kesime hitap eden politika yerine somut
başarıya dayanan ve herkese hitap
eden reel politikalar benimsemiş
ama idealleri unutmamıştı.
İslamcı bir hareket olmamasına rağmen Müslümanlar için İslamcı
siyasetten daha çok fayda sağlamıştı.
Meşruiyeti sürekli tartışılan yüzde
20’lik bir tabandan, 12 Eylül
2010’daki referandumda yüzde 58’lik
bir toplumsal koalisyona ulaşmasını
sağlayan sır da buradaydı.
demokrat, muhafazakâr, Kürt, Alevi
gibi geniş bir yelpaze ile birlikte
hareket etmenin sonucu olarak
görüyordu. AK Parti sadece lokomotifti. Değerlendirme güzeldi ama o
günü değil, birçok açıdan en az 2 yıl
öncesini anlatıyordu.
AK Parti hâlâ lokomotifti ve daha iyi
alternatif belirmemişti. Ama hem
lokomotifin istikameti hem de yüzde
58’i oluşturan vagonlarla ilgili ciddi
sıkıntılar başlamıştı. İktidar sözcüleri, açıkça gelecek 10 yılın ve yol
arkadaşlarının geçmişten farklı olacağını söylüyordu.
Gezi’de çadırların zabıtaca yakılıp
suçun polise atılması, mahkemenin
yürütmeyi durdurma kararına rağmen gerilimin sürdürülmesi, olayla
ilgili birçok komplo teorisinin
arasına camianın da suçlular liste-
sine yazılması, ertesinde artan
otoriterleşme eğilimi, basın özgürlüğü alanındaki sıkıntılar, kutuplaştırıcı üslup ve eskide kaldığı
düşünülen kimlik siyasetini
çağrıştıran girişimler, AK Parti’yi
kendine ait demokrasi karnesinden
hızla uzaklaştırıyordu.
Bir zamanlar vesayetçilerin kapatma
tehdidiyle karşı karşıya kalan AK
Parti’yi, şimdi Anayasa Mahkemesi
Başkanı Haşim Kılıç, “Dayatmalar,
demokratik hukuk devletinin sicilini
bozar.” diye ikaz ediyordu.
AK Parti, ne bir İslamcı parti ne de
Refah Partisi gibi bir kimlik partisiydi. Özelleştirmeden AB siyasetine her alanda Milli Görüş’ten farklı
politikalar izliyordu. Siyasette
Menderes ve Özal’ın çizgisini referans alıyordu.
Yalçın Akdoğan’ın parlak konuşması
ile acı gerçekler arasındaki bu uçurumu gören hocalar ve üniversite
öğrencileri, soru sormaya çok istekli
olsa da buna imkân verilmedi.
Kafalardaki soru şuydu:
Nitekim Akdoğan, referandumda
ulaşılan rekor başarının, tek başına
AK Parti’ye ait olmadığını kabul
ediyor; bunu, gerçek demokrasi
isteyen liberal, İslamcı, sosyal
Eski vesayet geriledi ama AK Parti ne
kadar demokrasi vaat ediyordu?
Bugün yaşananlar, büyük bir yanlışlıkla AK Parti-cemaat çekişmesi
gibi konuşulsa da asıl mesele aynı:
Türkiye ne oranda gerçek bir
demokrasi ve hukuk devleti olabildi?
Eleştirel yazarların köşelerini kaybettiği, farklı düşünen işadamlarına
vergi müfettişleri gönderildiği,
maden ruhsatlarının iptal edildiği,
teşebbüs hürriyetini engellemek için
planların yapıldığı, artık anayasa
suçu olmasına rağmen fişlemelerin
sürdüğü, bu fişlere göre tasfiye ve
sürgünlerin yapıldığı, yolsuzluk
soruşturması nedeniyle Cumhurbaşkanı Gül ve Meclis Başkanı
Çiçek’in ifadeleriyle yargı bağımsızlığının fiilen rafa kaldırıldığı, bir yıl
önce Yalçın Akdoğan’ın “Cumhuriyet
tarihinin en büyük hukuki hesaplaşması” diye övündüğü Ergenekon
darbe davalarından artık kumpas
diye söz edildiği, AB’nin sıkıntı Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kurtuluş
olarak görüldüğü, yüzde 58’lik
demokrasi koalisyonundaki dostların
düşman ilan edilip, terör örgütü ve
cuntaların dost gibi görülmeye
başlandığı bir manzara, yukarıdaki
sorunun cevabı açısından çok
umut kırıcı.
Başbakan Erdoğan’ın, yolsuzluk operasyonu sürecindeki yayınları nedeniyle son yurtdışı gezisine
almadığı gazetelerin listesi aslında
problemi, sorunu açıkça gösteriyor:
Haber Türk, Hürriyet, Milliyet, Vatan,
Zaman, Taraf, Bugün, Radikal, Posta,
Cumhuriyet, Yeni Asya, Ortadoğu,
Milli Gazete…
Teşhis doğru konulmazsa tedavi de
doğru olmaz. Açık konuşalım:
Başbakan Erdoğan’ın 45 yıllık
arkadaşı, partinin kurucularından ve
eski İçişleri Bakanı İdris Naim
Şahin’in ifadesiyle, Ak Parti’yi yönlendiren “niyetlerinden emin olunmayan bürokratik ve politik dar bir
oligarşik kadro” camiaya karşı düşmanca bir yaklaşıma kaymış olsa da
asıl mesele, aynı mahallenin çocukları olan AK Parti ile cemaat arasındaki çekişme değil, bütün toplumu
ilgilendiren demokrasi ve hukuk
sorunudur. Tek çözüm ise gerçek
demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine dönüştür. Zaman 20 Ocak 2014
S
oruşturulan bankanın
hisseleri hiçbir şey yokmuş gibi işlem görmeye
devam etti. Güne polisin yolsuzluk operasyonu ile
uyandık. Gözaltına alınan
kişiler ve arama yapılan
mekânlar arasında Halk
Bankası ve genel
müdürünün adı da geçiyordu.
Henüz ne olduğunu, kimin
neyle suçlandığını tam
olarak bilmiyorduk, bu
yazının yazıldığı akşamüzerinde hâlâ bir açıklama
yapılmış değildi. Ama
ekonomi ve finans
dünyasında yaşam devam
ediyordu. Halka açık Halk
Bankası hisseleri de borsada
(BİST) işlem görmeye devam
etti.
Banka ile ve yöneticileri ile
ilgili soruşturma hakkında
çokça söylenti yayılırken,
BİST’te Halk Bankası
hisseleri hiçbir şey yokmuş
gibi işlem görmeye devam
ediyordu.
Hisseler sabah borsa işleme
açıldıktan sonra, hızla düşmeye ve yüklü işlemler geçmeye başladı. Hisseler, önceki
günkü kapanışa göre yüzde
8’e yakın düşüş göstermişti.
Ama BİST yönetimi, sabah
açılışta işleme kapama yoluna gitmediği gibi, sonrasında da adım atmadı.
Öyle ki, Kamuyu Aydınlatma
Platformu’na (KAP)
bankadan gelen açıklama
ancak saat 15.18’de yapıldı.
Açıklamada, “Görsel ve yazılı
basında yer alan haberlere
konu işlemlerle ile ilgili
olarak yürütülen adli soruşturma kapsamında
bankamızdan bilgi ve belge
talep edilmiştir. Bankamız,
olağan faaliyetlerini
sürdürmekte olup gelişmeler
hakkında kamuoyu ayrıca
bilgilendirilecektir” deniliyordu.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun
düzenlemesi çerçevesindeki
KAP’ta, ‘özel durum’ şöyle
tanımlıyor; “Genel tanımı ile
özel durumlar, içsel bilgileri
ve sürekli bilgileri doğuran
olaylardır.
İçsel bilgi, sermaye piyasası
aracının değerini ve yatırımcıların yatırım kararlarını
etkileyebilecek henüz kamuya açıklanmamış bilgilerdir... Özel durumlar veya
özel duruma konu bilgilerdeki değişiklikler ortaya
çıktığı veya öğrenildiği anda
kamuya açıklanması gerekmektedir.”
Finans merkezi olma iddiasındaki ülkenin borsası
BİST ve Sermaye Piyasası Kurulu bir kriz durumunu iyi
yönetemediler. Ne olduğu
bilinmeyen belirsiz bir
durum vardı ve hisseler
işlem görmeye devam ediyordu.
Şunu düşünelim; ya banka
ve banka yöneticisi suçlanmıyorsa ve sadece bankada
herhangi kriminal bir bilgi
ya da belgenin peşinde ise?
Ya da çok ağır bir suçlama ile
karşı karşıya ise?
Diğer bir seçenek ise
hisselerin işleme kapatılması
yerine tatmin edici ayrıntılı
bir açılama yapılması idi.
Ancak doğal olarak soruşturmanın gizliliği gibi gerekçelerle bu sağlanamadı diyelim.
En sağlıklısı yine de, durumun belirsizliği ortadan
kalkana kadar hisseleri
B
Hırsızlık anı saniye saniye güvenlik kameralarına da yansıdı. Görüntülerde; zanlı işyerinde dolaşarak aldığı ürünlerle kasaya yöneliyor.
Ürünlerin paket yapılması sırasında sadaka kutusuna hamle yapan
zanlı, ilk girişiminde başarısız oluyor. Bir süre daha uygun anı
bekleyen zanlı, telefonla konuşuyor. Zanlı, son hamlesinde elindeki
çanta ile perdeleme yaparak aldığı sadaka kutusu ile birlikte kayıplara karışıyor.
M.Mustnafa Rıfat GÜLEK-EKONOMİ
Şöyle de tuhaf bir durum
varken Halk Bank
hisselerindeki işlemleri çoktan durdurmak gerekirdi;
soruşturulan banka da, bu
durumu değerlendirip işlemleri durdurması gereken BİST
yönetimi de, sermaye
piyasasını düzenleyen ve
denetleyen kurum SPK da
Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan’a bağlı kurumlar.
Dün olağanüstü bir güne
pencere açıldı. Belki de daha
önce yaşanmamış bir durum
ortaya çıktı. Bu durum, mali
piyasaya da etkisi olacak bir
durum ise bunu yönetmek de
sermaye piyasası
otoritelerinin görevidir. Biz
seyrettik ama çok açık ki bu
belirsizlik ortamında
hisselerin el değiştirmesini
bu otoriteler de seyretti. ‘Finans merkezi’ iddiası olan
bir ülke için kötü bir kilometre taşı oldu.
Radikal 20 Ocak 2014
Viyadük inşaatında ölen
işçiler için eylem yaptılar
ağcılar’daki bir işyerinde gerçekleşen sadaka kutusu hırsızlığı,
güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Hırsızlık öncesi uzun süre dükkan içindeki şüpheli tavırlarıyla dikkat
çeken zanlı, çaldığı sadaka kutusu ile kayıplara karıştı. Olay
Bağcılar’daki bir işyerinde geçtiğimiz günlerde meydana geldi.
"Bir şeyler almaya çalıştı. Baya içeride kaldı. Baya ürün aldı. Saat
aldı, duvar saati aldı, bardak aldı, çerçeve aldı. Yeni evlendiğini söyleyip hepsini tek tek bana hediye paketi yaptırdı zaman kazanmak
adına. Yaklaşık 1 saat uğraştırdı. Hem sohbet ediyor, hem paket yaptırıyor, hem telefonla konuşuyor, dikkati dağıtıyor. İki tane sadaka
kutusu vardı, içi dolu olanı alır almaz sözde telefonla konuşuyormuş gibi dışarı çıktı. Gidiş o gidiş bir daha da gelmedi."
Borsa uzmanları dünkü
işlem hacminde Halk
Bankası ve Emlak GYO
hisselerinde yapılan işlemlerin toplam işlem hacmine
oranının 3’te bir olduğuna
işaret ediyorlardı. Bu yazı
yazılırken Halk Bank
hisselerindeki işlem hacmi
ise önceki günün üç katını
aşmıştı. Halk Bankası’nın
geçen hafta işlem hacminde
ilk üçte yer alan bir şirket
olduğunu da not düşelim.
İşçi Ölümlerine Son Platformu, Yavuz Sultan Selim
Köprüsü'nün Çavuşbaşı Viyadüğü inşaatında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden 3 işçi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yaptı.
Sadaka kutusu
hırsızlığı kamerada
Mağazaya gelen şüpheli şahıs, bir süre dükkan içerisinde dolanarak
raflardaki ürünlerle ilgilendi. Uzunca süre rafları gezen zanlı, çok
sayıda eşya satın alarak kasaya yöneldi. Kasada aldığı malzemelerin
hediye paketi yapılmasını isteyen şüpheli, mağaza sahibi Aydın
Özkaya’nın meşguliyetini fırsat bilip sadaka kutusunu alıp,
mağazadan uzaklaştı. Yaşadıkları karşısında şaşkına dönen Özkaya,
o anları şöyle aktardı:
işleme kapatmak olacaktı.
“Yatırımcıların yatırım kararlarını ve sermaye piyasası
araçlarının değerini etkileyebilecek öneme sahip” bir belirsizlik var ve bu belirsizlik
kriminal bir soruşturmadan
kaynaklanıyor. Kriminal
soruşturma ise gizli. Bu durumda yapılacak şey, işlemleri durdurmak değil midir?
Bankamatikte bulduğu özürlü maaşını sahibine teslim etti
Konya’da Mehmet Serdar İlgün (39) isimli vatandaş, bankamatikte unutulan bin 180 lirayı alıp PTT aracılığıyla sahibine teslim etti.
İ
lgün, paranın özürlü bir çocuğun 3
aylık maaşı olduğunu öğrenince
duygulandığını ve ihtiyaç sahibine
ulaştırdığı için çok mutlu olduğunu
söyledi. Konya Kayalıpark’taki Çarşı
Postanesi’nin bankamatiğinden para
çekmeye giden Mehmet Serdar İlgün,
bankamatikte bir miktar paranın unutulduğunu fark etti. Sahibine ulaştırmak üzere makbuzuyla birlikte parayı
bankamatikten aldığını anlatan İlgün,
önce ne yapması gerektiği konusunda
polise danıştı.
Polisin, kendisini ilgili postaneye
yönlendirdiğini anlatan İlgün, parayı
postane müdürlüğüne teslim etti.
Makbuzdaki hesap numarasından
yola çıkarak paranın sahibine ulaşan
Çarşı Postanesi Müdürü Mustafa
Karahan, parayı bulan İlgün ile birlikte paranın sahibi Hasan Koçak’a
teslim etti.
Karahan, zaman zaman bu tarz olayların yaşandığını, kimi zaman vatandaşların mağdur olduklarını dile
getirerek İlgün’e güzel davranışından
dolayı teşekkür etti. Özürlü maaşını
bankamatikte unutan Hasan Koçak,
parayı kendisine ulaştıran İlgün ve
PTT yetkililerine teşekkür etti. Parayı
bankamatikte unuttuğunu fark
etmediğini söyleyen Koçak, yaşadığı
talihsizliği şöyle anlattı: “Bankamatiğe parayı çekmek için geldim ve
kartı bankamatiğe sürdüm. Oğlumun
3 aylık özürlü maaşı olan bin 180 lirayı çekmek için işlem yaptım. Fakat
daha sonra hesabımda 156 liranın
olduğunu gördüm. O parayı da çekmeye çalıştım ama banka o parayı vermedi. Ben de kart iadeye basarak
kartımı alıp ayrıldım. Ben ATM’den
uzaklaştıktan sonra ATM işlem yapmış ve paramı çıkarmış. Sağolsun
Mehmet kardeşimize, denk gelmiş.
Allah ondan razı olsun.”
Bir süre sonra bankamatikten para
çekildiği ile ilgili kendisine mesaj
geldiğini dile getiren Koçak, müşteri
hizmetlerini aradığını ve kendisini en
yakın PTT şubesine yönlendirdiklerini anlattı. Daha sonra Çarşı
Postanesi’nin güvenliğinden kendisine parasının PTT’ye teslim edildiği
ile ilgili telefon geldiğini aktaran
Koçak, PTT’ye parasını teslim almaya
gitti.
Burada parasını bulup kendisine
ulaştıran Mehmet Serdar İlgün ile bir
araya gelen Koçak, “Bu para çocuğumun 3 aylık özürlü maaşıydı.
Çocuğum rehabilitasyon merkezinde
tedavi görüyor. Mehmet Bey’den Allah
razı olsun. Arkadaşımız gibi dürüst
insanların daha da çoğalmasını, kimsenin hakkının kimseye geçmemesini
diliyorum. PTT teşkilatına da çok
teşekkür ediyorum.” dedi.
CİHAN
P
latform tarafından
yapılan açıklamada,
“Cinayetten gözlerini kar
hırsı bürümüş patronlar,
gerekli denetimi yapmayan
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Başkanı Kadir
Topbaş, taşeron sistemin
savunucusu AKP, işçi sağlığı
ve iş güvenliği önlemlerini almayan, denetlemeyen
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı ile Başbakan da sorumludur.” ifadelerine yer
verildi.
İşçi Ölümlerine Son Platformu üyesi bir grup, İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Başkanlık Sarayı önünde
toplandı. Grup, ‘Önce
ağaçları şimdi işçileri katlettiler’ yazılı pankartı açtı.
Ayrıca grup, ‘İşçi ölümlerine
son’ ‘İşçilerin katili AKP
hükümeti’ şeklinde slogan
attı. Platform üyeleri adına
açıklama yapan Ayfer Özkoç,
AKP hükümetinin işçi ölümlerinin ardından her defasında sorumlulardan hesap
sorulacaktır yalanını
söylediklerini belirtti.
Özkoç,“Hükümet bizlerin
öfkesini dindirmeye çalışıyor.
Daha sonra 'Takdiri
ilahi','ömürleri o kadarmış'
söylemleri ile işçi ölümlerini
topluma doğal bir olaymış
gibi sunmaktan geri
kalmıyor. Hukuka aykırı
olarak inşa edilen 3. köprü
işçilerin cesetleri üzerinde
işçilerin kanı ile yükselmeye
devam ediyor.” diye konuştu.
İşçi ölümlerinden herkesin
sorumlu olduğunu aktaran
Özkoç, “Cinayetten gözlerini
kar hırsı bürümüş patronlar,
gerekli denetimi yapmayan
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Başkanı Kadir
Topbaş, taşeron sistemin
savunucusu AKP, işçi sağlığı
ve iş güvenliği önlemlerini almayan, denetlemeyen
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı ile Başbakan da sorumludur.” dedi. Grup,
yapılan açıklamanın ardından olaysız dağıldı. CİHAN
10 NİSAN 2014
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Reyhanlı Belediye
Başkanı YGS
1.sini ödüllendirdi
Ardahan'da 5 okul, zengin
kütüphaneye kavuştu
Muğla'da tablet dağıtımı devam ediyor
Milli Eğitim Müdürlüğü'nün SODES desteği ile hayata geçirdiği 'Hem Zengin
Hem Renkli Kütüphanem' projesi ile Ardahan’da 5 okul kütüphaneye kavuştu.
Ö
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) başlatmış olduğu, Eğitimde Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında Muğla'daki öğrenci ve öğretmenlere tablet bilgisayarın dağıtımları devam ediyor.
u kapsamda Menteşe
B
İmam Hatip Lisesi ve Gazi
Anadolu Lisesi'nde 287 tablet
ğrencilerle birlikte
kütüphanelerin açılış kurdelesini kesen Vali Seyfettin Azizoğlu,
"Öğrencilerimiz renkli ve zengin
kütüphaneler ile daha çok okuyacak, daha çok bilgi sahibi olacak."
dedi.
cekler. Böylece öğrencilerimiz bilgiye daha çabuk ulaşmış olacaklar.
Bu güne geldiğimizde
okullarımızda kütüphaneler kuruluyor ve bu kütüphaneler zenginleştiriliyor. Ardahan için bu çok
önemlidir.
Vali Seyfettin Azizoğlu, proje kapsamın da 23 Şubat İlkokulu ve
Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nde
kurulan renkli ve zengin
kütüphanelerin açılış törenine
katıldı.
2013 yılından bu zamana kadar
kütüphanelerimizde 28 bin kitap
yerini aldı. Kütüphane projelerimiz
bundan sonra da devam edecek ve
kısa süre içerisinde bütün
okullarımız zengin kütüphaneye
kavuşacak." diye konuştu.
Törene, Menteşe Kaymakamı
Zeki Arslan, Milli Eğitim
Müdürü Zekeriya Çınar, Milli
Eğitim Şube Müdürleri Seydi
Ahmet Üğe, Murat Eskiakgün’le beraber okul idarecileri, öğretmenler ve öğrenciler
katıldı.
Milli Eğitim Müdürü Tevfik Fikret
Eteker ile birlikte açılışını yaptığı
kütüphaneleri de gezen Vali Azizoğlu, öğrencilerle birlikte kitap
okudu. Vali Azizoğlu kütüphaneler
hakkında öğrencilerle sohbet etti.
CİHAN
Menteşe Kaymakamı Arslan
yaptığı açıklamada, öğrencilere tabletlerin amacına
uygun kullanmaları
konusunda uyarılarda bulunarak, tabletlerin sadece
eğitim amaçlı kullanıldığında
Öğrencilerle birlikte
kütüphanelerin açılış kurdelesini
kesen Vali Seyfettin Azizoğlu, "Kurulan kütüphaneler ile Ardahan’da
öğrencilerimiz güncel kitaplara
daha kolay ulaşabilecek ve derslerinde bu kitaplardan edindikleri
bilgileri kaynak olarak kullanabile-
D
Ü
N
K
Ü
Ç
Ö
Z
Ü
M
Ç
E
N
G
E
L
B
U
L
M
A
C
A
11
bilgisayar öğrencilere, 78
tablet ise öğretmenlere olmak
üzere toplam 365 adet tablet
bilgisayar törenle dağıtıldı.
eyhanlı Belediye Başkanı
R
Hüseyin Şanverdi, Yüksek
Öğrenim Geçiş Sınavı Reyhanlı
1.si Abdurrahman Dilmaç’ı
makamında ağırladı.
Yahya Turan Anadolu Öğretmen Lisesi mezunu Abdurrahman Dilmaç yaklaşık 2 milyon
kişinin girdiği sınavda 481
puan alarak Türkiye’de ilk
300’e girmeyi başarmıştı.
faydalı olabileceğini söyledi.
Arslan, "Bizlerin en öncelikli
görevi öğrencilerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlanması.
teknolojiye bağımlı hale getirmemesi gerektiğini belirten
Milli Eğitim Müdürü Çınar ise,
"Tabletleriniz sayesinde bilgiye hızlı erişeceksiniz.
Gerek ilmen gerek fikren
dünyada olup bitenin farkında
olan yetişmiş donanımlı bir
nesil arzu ediyoruz.
Hem sesli hem görüntülü hem
de yazılı bir şekilde bilgiye
ulaşarak daha kalıcı öğrenmeler meydana gelecek.
Başkan Şanverdi; gösterdiği
başarıdan dolayı Abdurrahman Dilmaç’ı tebrik ederek
başarılarının devamını diledi
ve yarım altın ile ödüllendirdi.
Teknoloji bir araçtır, onun iyi
veya kötü olması sizlerin nasıl
kullandığınıza bağlıdır. Sizlere
tanınan bu imkânları en iyi
şekilde kullanacağınıza inanarak hepinize hayırlı olmasını diliyorum.
Bağımlılık oluşturmadan,
tabletlerinizi güzel günlerde
hayırlı işlerde kullanmanızı
diliyorum." şeklinde konuştu.
Dilmaç başarısını düzenli
çalışmaya ve disipline bağladı.
Tıp fakültesi veya mühendislik
hedeflediğini söyledi.
Konuşmaların ardından
tabletler öğrenci ve öğretmenlere dağıtıldı. FATİH Projesi
kapsamında okulların alt yapı
çalışmaları, etkileşimli tahta
montajları ve tablet bilgisayar
dağıtımlarının devam edeceği
bildirildi.
CİHAN
Abdurrahman Dilmaç ve
Babası Ali Dilmaç da; Reyhanlı
Belediye Başkanı Hüseyin Şanverdi’ye eğitime verdiği özverili çalışmalarından ve
kendilerine gösterdiği ilgiden
dolayı teşekkürlerini sundu.
CİHAN
Tablet bilgisayarların sizlerin
daha donanımlı birer birey
olarak yetişmenize katkı
sağlamasını umuyorum."
dedi. Öğrencilerin kendilerini
URFODU Sınavı, Hoşgörü Lisesi'nde yapıldı
U
RFODU Yarışması'nın Osmaniye’de ilk defa
yapıldığını belirten
Okul Müdürü Lokman
Kılıç, "Okulumuz
sadece Türkiye’deki sınavlar ya da sosyal aktivitelerle yetinmeyip,
uluslararası yarışmalarda da boy göstermektedir. Bunun bir
örneği de URFODU sınavıdır. Ulusal Organizasyon Komitesi
(UOK)’nin düzenlediği
X. Uluslararası Bilim
Temelleri Bilgi Yarışması her sene bir öğretim yılı içinde
yapılmaktadır. Yarışma
seçenek etabı ve final
Özel Hoşgörü Lisesi’nde Uluslararası Bilim
Temelleri Bilgi
Yarışması (URFODU) Hatay ve
Osmaniye’den
çeşitli okulların
katılımıyla
gerçekleştirildi.
olmak üzere 2 etap
içermektedir. Her
etap ayrı kurallara
göre düzenlenmektedir. Birinci etap
her okulun
bünyesinde, final
etabı ise sadece yüz
yüze yapılmıştır."
dedi. Yoğun ilgiden
dolayı yarı final
yapıldığını ve yarı
finalin de Hoşgörü
kolejinde gerçekleştirildiğini belirten
Lokman Kılıç, "Özel
Hoşgörü Liseleri
9.10. ve 11. Sınıf
öğrencilerinin
katıldığı X.Uluslararası Bilim
Temelleri Bilgi
Yarışması yarı finali İngilizce, Biyoloji, Matematik ve Coğrafya
dallarında 33 öğrencinin
katılımıyla Hoşgörü
liselerinde yapıldı. Sınava birinci etabı
başarıyla geçen öğrencilerimiz katılmaya hak
kazanmıştı. Sınavın birinci etabı Ocak 2014 tarihinde okulumuzda
gerçekleştirilmişti.
Öğrencilerimiz birinci
etap sınav başarı sertifikalarını törenle
almışlardır. Final
etabında dereceye girecek öğrencilerimiz
çeşitli ödüllerle ödüllendirileceklerdir." diye
konuştu.
CİHAN
12
10 NİSAN 2014
Sağlık
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Donalds monalds, burger murger kapatacaksın hepsini!
Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
T
üm dünyayı saran obezite salgının en önemli sebeplerinin
başında sağlıksız beslenme geliyor.
Fast-food yiyecek ve içecekler de
sağlıksız beslenmenin en önemli
unsurları arasında yer alıyor.
Dünyanın dev fast-food restoran
zincirleri McDonald’s ve Burger
King yoğun baskılar üzerine 2009’
da, çocuklara yönelik reklâmlarında sağlıklı yiyecekleri göstermeyi kabul ettiler.
Bu sayede çocukların hamburger,
patates kızartması, kola gibi yiyecek
ve içecekler yerine sebze-meyve-süt
gibi sağlıklı gıdaları tercih etmeye
başlamaları bekleniyordu.
Dev restoran zincirleri için adeta
bindikleri dalı kesmekten başka bir
şey olmayan bu reklâmlar, kısa bir
süre sonra çocukların seyrettiği
kanallarda dönmeye başladı.
Aradan birkaç sene geçti ve Dartmouth-Hitchcock Norris Cotton
Cancer Center uzmanları dünyanın
bu bir numaralı restoranlarının
sağlıklı yiyecek tanıtımında başarılı
olup olmadıklarını belirlemek için
bir çalışma plânladılar (1).
karıştırıyor” başlığıyla duyuruyor.
Obezitenin bir numarası “yiyecek
pazarlaması”
Amerikan Tıp Enstitüsü, çocuk
obezitesinin bir numaralı sorumlusu olarak ‘yiyecek pazarlaması’ nı
gösteriyor. Pazarlamada pek çok
yöntem var, ama en önemli araç
televizyon.
Nitekim Amerika’da yaşları 9 ile 12
arasında değişen 2 bin 343 çocuk
üzerinde yapılan bir araştırmada,
yatak odalarında televizyon bulunan çocuklarda obezite riskinin
daha fazla olduğu belirlenmiş.
Reklâm için televizyon yanında
çeşitli oyuncaklar, hediyeler, çizgi
kahramanlar, cep telefonu
mesajları ve internetten de giderek
daha çok yararlanılıyor.
Hepsinde amaç aynı: Çocukların
belirli bir markayı tanımalarını ve
onları aldırmak için anne babalarını zorlamalarını sağlamak.
Araştırmalar, 2 yaşındaki çocukların çoğunun süpermarketlerdeki
ürünleri tanıdıklarını ve isimlerini
söyleyebildiklerini gösteriyor.
Yaşları 3-7 arasında değişen 99
çocuğa 1 Temmuz 2010-30 Haziran
2011 tarihleri arasında Nickelodeon
ve Cartoon Network gibi kanallarda
yayınlanan fast-food reklâmlarındaki elma ve süt görüntüleri gösterildi ve ne gördükleri soruldu.
Pazarlamanın en sinsi amacı çocukları ‘sadece onlar için hazırlanmış
yiyecekler’ olduğuna inandırmak ve
anne ve babalarının tavsiyelerine
kulak asmadan ‘kendi yiyecek
seçimlerini kendi yapmalarını
sağlamak’.
99 çocuktan sadece 51’inin (%52)
McDonald’sa ait sütü ve 69’ unun
(yüzde 70) da BK’ e ait sütü tanıdıkları, çocuğun yaşı arttıkça tanınma
oranının da arttığı belirlendi.
Çocukların elmayı tanımları ise her
iki restoran bakımından çok farklıydı.
Bunun sonucu da artık pek çok
çocuk ne yiyip içeceğine kendi
karar veriyor; ebeveynlerini dinlemiyor.
Çocukların sadece 10’ u Burger King
reklâmlarındaki dilimlenmiş elmaların patates kızartması değil
“elma” olduğunu hatırlarken, McDonald’sın elmalarını 79 çocuk
(yüzde 80) tanıdı.
Diğer taraftan, hiçbir görüntüde
patates kızartması bulunmamasına
rağmen 80 çocuğun BK’ nın
reklamını seyrettikten sonra patates
kızartmalarını hatırladıkları tespit
edildi. Araştırmacılar sonuçlarını şu
şekilde yorumluyorlar:
BİR: 4 yiyecek görüntüsünden
sadece McDonalds’ ın elmaları
hedef kitleye uygun olarak
tanıtılmıştı.
İKİ: Okuma bilmeyen çocuklara süt
tanıtımı iyi anlatılmamıştı.
ÜÇ: BK’ nın televizyonlardaki elma
görüntüleri çocukları yanıltıyordu.
Time bu araştırmayı okuyucularına
“McDonald’s ve Burger King’ in reklâmları çocukları aldatıyor” diyerek
başladığı haberinde “Çocuklar fastfood reklamlarındaki elma dilimlerini patates kızartmasıyla
Obezite salgını aldı başını gidiyor
1980’ de 6-11 yaş arası çocukların
yalnızca yüzde 7’ si obez olan USA’
da bu oran 2012’ de iki mislinden
fazla artarak yüzde 18’ e çıkmış durumda.
Tosun gibi oğlanlara sevimli tonton
kızlara sahip olmak belki bazı anne
ve babaları mutlu edebilir ama bu
çocukların sağlıkları ciddi tehlike
altında.
T ı r n a k m a n t a r ı ke n d i
ke n d i n e i y i l e ş m e z ,
tedaviyi ihmal etmeyin
U
ludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp
Fakültesi Deri ve Zührevi
Hastalıkları Anabilim Dalı, tırnağın mantar enfeksiyonlarının
kendi kendine iyileşmeyeceğini,
mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini bildirdi. Tedavi edilmeyen
mantarlı tırnak, selülit ve erizipel gibi yumuşak doku enfeksiyonlarına sebep olabiliyor.
(UÜ) Tıp Fakültesi Deri ve
Zührevi Hastalıkları Anabilim
Dalı’ndan yapılan açıklamada,
mantarların, atlet ayağı olarak
bilinen, ayak derisinin sık
karşılaşılan bir mantar enfeksiyonuna sebep olduğu hatırlatıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bu hastalıkta mantarlar derinin
dış tabakası olan keratine yerleşir ve burada yaşarlar. Ancak
tırnak gibi sert keratinin içine de
girebilirler ve bu durum da tırnağın mantar enfeksiyonu ile
sonuçlanır. Hasta olan tırnaklar
sarımsı beyaz bir renk alırlar,
kalınlaşır ve ufalanırlar. Daha
seyrek olarak tırnak üzerinde
beyaz lekeler ve çizgiler de
görülebilir. Mantarlar en çok 1.
ve 5. ayak tırnağına yerleşmeyi
severler. El tırnaklarında ise birden fazla tırnak hastalanmışsa
genellikle aynı elin tırnaklarıdırlar. Tırnak çevresindeki deride
kızarıklık, şişlik ve ağrı da alabilir. Tırnağın mantar enfeksiyonları kendi kendine iyileşmez,
mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir.
Tedavi edilmezse yumuşak doku
enfeksiyonlarına (selülit, erizipel
gibi) sebebiyet verebilir. Tedavinin amacı tırnak mantarından kurtulmaktır. Tırnaklar
sonra normal görünümüne
kavuşacaktır. Ancak eğer tırnak
mantara yakalanmadan önce de
anormal yapıda ise tamamen
temizlenmesi ve ilk halini alması
oldukça zordur."
Tırnak üzerine sürülerek uygulanan tedavilerin, ağızdan alınan
haplara göre çok daha az etkili
olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Anormal tırnağın düzenli
olarak tırnak makası veya törpü
ile temizlenmesi yardımcı olsa
da sürülerek uygulanan tedaviler
tek başlarına enfekte tırnağın
derindeki kısımlarını iyileştiremezler. Tırnağın mantar enfeksiyonlarında etkili ilaçlardır. El
tırnakları için yüzde 80–90, ayak
tırnakları için yüzde 70–80 tedavi başarıları vardır.
El tırnakları için 6 hafta
boyunca, ayak tırnakları için 12
hafta boyunca günde bir tane tok
karnına alınır. El tırnakları için 2
kere, ayak tırnakları için ise 3
kere 7 gün ilaçlı 21 gün ilaçsız
dönem şeklindeki tedavi genellikle yeterli olmaktadır.
Ancak yeni çıkan normal tırnak
oldukça yavaş bir şekilde uzadığı
için tedavi tamamlandıktan
sonra tırnakların tekrar normal
görünümüne kavuşması 6 ayı bulabilir. Mantar enfeksiyonları
genellikle ağızdan hap tedavileriyle düzeldiği için doktorunuzun gerekli gördüğü
durumlar dışında tırnakların cerrahi yolla çıkarılması gerekmemektedir." denildi.
Tırnakların kısa kuru ve temiz tutulmasının tavsiye edildiği açıklamada şu uyarılarda bulunuldu:
"Enfekte tırnak için ayrı bir tırnak makası diğer normal tırnaklarınız için ise ayrı bir tırnak
makası kullanınız. Sadece tırnağın tedavisi yeterli olmaz,
mantarla enfekte ayak deriniz
için de mantar kremleri kullanınız.
Ayaklarınızı kuru tutunuz, pamuklu çorap giyiniz, çoraplarınızı her gün değiştiriniz
ve hava alabilen ayakkabılar
giymeyi tercih ediniz. Tedavi esnasında sosyal aktivitelerinizi
kısıtlamanıza gerek yoktur,
ancak mantar hastalığının
tekrarlamasını engellemek için
yüzme havuzlarında, duşlarda ve
hamam ve soyunma odalarında
yalın ayak dolaşmayınız.
Tedaviye başlamadan önce
gebeyseniz, emziriyorsanız,
dahili hastalıklarınız varsa veya
farklı sebeplerden düzenli ilaç
kullanıyorsanız doktorunuzu
mutlaka bilgilendiriniz." CİHAN
Reflü diş çürütüyor
astaların ağız içine acı su gelmesi
ifadesiyle dile getirdikleri şikayetler teH
davi edilerek giderilmediğinde, ağızda diş
Diyabet, hipertansiyon, kalp krizi,
felç, kanser başta olmak üzere
sayısız hastalık bu çocukları pençesine almak için bekliyor.
çürükleri ve ağız kokusu gibi önemli sıkıntılara neden olabiliyor. Ağızda kötü bir tat
bırakan ve kişinin sosyal hayatına da zarar
vermeye başlayan bu durum tedavi
edilmediğinde hastaların ağız tadı kaçıyor.
Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş
Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini paylaştı.
Mide dokusuna uygun bir içeriğe sahip mide
asiti, reflü nedeniyle yemek borusundan
ağza ulaşarak, dişlere ve hassas olan ağız içi
dokusuna zarar veriyor. Reflünün zararlarının sindirim sistemiyle sınırlı olmadığını
belirten Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini
şu sözlerle ifade ediyor: 'Reflü bilinenin aksine yalnızca sindirim sistemini ilgilendiren
bir sağlık sorunu değildir. Mide asidinin
mideden çıkarak, yemek borusu aracılığıyla
ağza ulaşması; dişlerde çürük, yapısal
bozukluklar ve ağız kokusu gibi sorunları da
beraberinde getirmektedir. Sabahları ağızda
Gelelim neticeye
Bu araştırma, dev restoranların
sağlıklı yiyecek reklâmlarının fazla
bir işe yaramadığını gösteriyor.
Çocukların beyinlerine kazınan
markaların silinmesi; yağlı, tuzlu,
şekerli yiyecek ve içeceklere alışan
çocukların bunlardan bir anda
vazgeçmeleri elbette mümkün
değil.
Çocuklarımızın sağlığını korumak,
endüstrinin oyunlarına gelmemek
için en az onlar kadar çalışkan, bilinçli ve uyanık olmamız gerekiyor.
Aslında, Donalds Monalds Burger
Murger kapatacaksın hepsini!
kötü tat şikayetiyle de özdeşleşen reflü, ilerleyen dönemde ağızdaki asit miktarının
artmasıyla birlikte, dişlerde aşınmalara da
neden olabilmektedir. İhmal edilen rutin diş
kontrollerinden güç alan reflü, ağız içinde
ve dişlerde olan etkinliğini arttırmakta,
dişlere uzun süreçte daha büyük zararlar
vermektedir. Bu nedenle reflü şikayeti olan
hastaların, rutin diş muayenelerini ihmal etmemeleri gerekmektedir.' Midenin mukozal
yapısına uygun olan mide asiti, ağızdaki
dokuya uygun olmadığından dolayı, ağız
içinde çeşitli tahrişler ve yaralar gelişmesine
neden oluyor. Yoğun ve sürekli asit, ağız
içinde yer alan diş etleri üzerinde baskı oluşturarak, çeşitli lezyonları da beraberinde getiriyor. Diş çürüklerine de neden olduğu
bilinen reflü, ağız içinde birçok sağlık sorununda başı çekiyor. Diş çürükleri ve gingivitin (diş eti iltihabı) yavaş geliştiği için
gözden kaçabildiğini belirten Kışlaoğlu, diş
muayenelerini ihmal etmeyerek bu sorunların önüne geçilebileceğini belirtiyor. AA
Türkiye'de bölge bölge Nisan yağmurları sürüyor. Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da 2 gün yağmur var. Batıda yağış Perşembe akşamı tekrar başlıyor. Cuma günü sıcaklık da düşecek.
İstanbul'da güneş görülüyor, sıcaklık 16 derece, Perşembe öğleden sonra hava kapanıyor, Perşembe akşam Cuma
öğle arası yağmur var. Ankara güneşli, 17 derece. Bir sonraki yağmur Cuma. İzmir açık, 21 derece, Perşembe akşamı
yağmur başlayacak. Bursa 19 derece, Adana'da sağanaklar sürüyor. Marmara'da Salı güneşin görüleceği, öğle saatlerinde ılık bir hava var. Sıcaklık 18-19 dereceye çıkıyor. Perşembe günü Trakya-Çanakkale, Balıkesir arasında, Cuma
tüm Marmara'da yağmur var, hava da soğuyacak. İç Anadolu'da 2 gün Konya, Aksaray, Niğde, Kayseri, Sivas boyunca
sağanak yağmur var. Hava serin. Cuma günü ise bölgenin batısına yağmur geliyor. Ege güneşli, rüzgar kuzeyden
serin esiyor.
Muğla'nın güneyi ve Denizli civarında hafif yağmur olabilir, bir diğer yağış Perşembe akşamı Kuzey Ege'den giriş
yapacak. Akdeniz'de 2 gün ani sağanak yağmurlar olacak ancak lodos estiğinden hava fazla serinlemiyor, Antalya 18
derece. Güneydoğu'da ise yağmurlar biriken çöl tozlarıyla bilikte çamurlu yağacak, sıcaklık 19 derece ve üzerinde.
Doğu Anadolu'da Malatya'dan, Erzurum ve Kars'a kadar çoğu kentte Nisan yağmurları var. Lodos estiğinden sıcaklık sadece 1-2 derece düşüyor, sıcaklık Erzurum'da 9, Malatya'da 17 derece. Karadeniz'in batı ve orta kesimleri güneşli,
Gümüşhane, Trabzon, Rize, Artvin arasında yağmur var. Perşembe günü sıcaklık lodosla 4-5 derece artıyor ancak
Cuma günü Batı Karadeniz tekrar soğuyacak.
ANKARA
İS TAN BUL
Bugün
10 Nisan Perşembe
18
Rüzgar
14
9
Bugün
10 Nisan Perşembe
Nem
%63
20
Rüzgar
13
5
AN TAL YA
İZ MİR
Bugün
10 Nisan Perşembe
Nem
% 76
21
Rüzgar
22
13
Bugün
10 Nisan Perşembe
Nem
% 96
21
Rüzgar
20
11
Nem
% 72
10 NİSAN 2014
Turizm
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Kapadokya
ilk çeyrekte
% 8 artıda
K
apadokya'da yılın ilk 3 ayındaki turist sayısı, geçen yılın
aynı dönemine oranla yüzde 8
artış gösterdi.
Kapadokya'yı 2014'ün ilk 3 ayında
379 bin 713 turist ziyaret ederken,
geçen yılın aynı dönemine oranla
turist sayısında yüzde 8'lik artış
gerçekleşti.
Nevşehir Valiliğinden yapılan
yazılı açıklamada, peri bacaları,
kayadan oyma kiliseleri, yeraltı şehirleri ve sıcak hava balonculuğu
ile ünlü Kapadokya bölgesindeki
tarihi ve turistik merkezleri,
2014'ün Mart ayında 175 bin 257,
yılın 3 aylık döneminde ise 379 bin
713 yerli ve yabancı turistin gezdiği
belirtildi.
Bölgeyi geçen yılın aynı döneminde 350 bin 532 kişinin ziyaret
ettiği vurgulanan açıklamada, turist sayısında bu yıl yaşanan artışın
yüzde 8'i bulduğu bildirildi.
Açıklamada, turistlerin en fazla ziyaret ettiği mekanların Göreme
Açık Hava Müzesi, Kaymaklı ve
Derinkuyu yeraltı şehirleri olduğu
kaydedildi.
AA
Kuşadası kruvaziyerde
rekor bekliyor
E m e k l i ö ğ re t m e n H a t a y ' d a
AB projesi ile turizm tesisi açtı
H
atay'ın Belen ilçesine bağlı
Atik Yaylası'nda emekli öğretmen AB'nin Kırsal Kalkınmayı
Teşvik Projesi sayesinde 5 yıldızlı
turizm tesisi kurdu.
2 yıldır hizmet veren tesis, 'şehir
hayatından uzaklaşmak, stres
atmak isteyen ve doya doya uyku
uyumak istiyorum' diyenler için
biçilmiş kaftan özelliği taşıyor.
Varlıbaş Uyku Sarayı ismi verilen
tesis uygun fiyata tatil yapmak
isteyenlere hizmet veriyor. Tesisi
sahibi İsmail Varlıbaş, "Avrupa Birliği ile ortak bir proje hazırlayıp
tatil köyümüzü hizmete açtık.
Türkiye'nin kalkınması için girişimcilerimizin bu tür projeleri artırmaları gerektiğine inanıyorum.
Odalarımız, ailelere yönelik iki
yetişkin iki çocuk olmak üzere lüks
bir otel odası olarak dizayn
edilmiştir. Kalifiye personellerimiz
ile birlikte en kaliteli hizmeti verme
çabasındayız." dedi. Seçimlerin
sona ermesi, havaların da ısınması
ile birlikte tatil yapmak isteyen
vatandaşların bol oksijen ve temiz
havaya ihtiyaç duyduğunu söyleyen
Varlıbaş, Atik Yaylası'nda bu
imkanların hepsinin olduğunu
ifade etti.
Yayla turizminin Türkiye genelinde
ve bölgede yaygınlaşması gerektiğine dikkat çeken İsmail Varlıbaş,
"Bölgemizde yayla turizmini canlandırmak için kırsal alanda bir
turizm işletmesi kurmaya karar
verdik.
Avrupa Birliği ile ortak bir proje
başlattık. Tesisin yerini vakıflardan
yap-işlet modeli ile kiraladık ve sonunda yine devlete kalacak olan bir
tesisi hizmete açtık. Kırsal alanda
istihdamın artırılması yönünde bu
tesislerin hizmete girmesi, çocukların ve ailelerin kırsal alanda
T
ürkiye'de gemiyle gelen en çok turistin giriş
yaptığı Kuşadası Limanı'nı işleten Ege Ports'a bu yıl 500'ü aşkın gemi bekleniyor. Türkiye’de
kruvaziyer turizmin başkenti olarak kabul edilen
Kuşadası'nda deniz yoluyla gelen turist
sayısında bu yıl rekor yaşanması bekleniyor.
yaşamaları ve doğal ortamı paylaşmalarının önemli olduğunu
düşündük.
Bu vesile ile Hatay'ın havasının en
temiz yerlerinden biri olan Belen
Atik Yaylası içerisinde bu tesisi inşa
ettik.
Avrupa'da doğayla iç içe bu tür
tesislerin sayısı oldukça fazla." diye
konuştu. Varlıbaş, "Aslen Karadenizli'yim ve uzun yıllar Kırıkhan'da
yaşadım. Bu tesiste önceliğimiz
ticaret değil.
Çok ekonomik fiyatlarla vatandaşlarımızı yayla turizmine çekmeye gayret gösteriyoruz. Havamız
çok temiz.
Bir gelen, bir daha geliyor.
Tesisimizde her türlü konfor var.
Misafirlerimizi memnun etmek için
tüm imkanlarımızı seferber ettik."
şeklinde konuştu.
CİHAN
Türkiye'de gemiyle gelen en çok turistin giriş
yaptığı Kuşadası Limanı'nı işleten Ege Ports firmasının Genel Müdürü Aziz Güngör, " 2014 yılı
içerisinde Kuşadası Limanı'na giriş yapacak turist sayısının feribotlarla gelecek turistlerle birlikte 700 bin olarak gerçekleşmesini bekliyoruz"
dedi.
2013 yılında 434 gemi ile gelen 582 bin 360 turisti
ağırlayan Kuşadası limanına 2014'te 510 gemi ile
620 bin turistin geleceğini belirten Kuşadası Limanı'nı işleten Ege Ports Genel Müdürü Aziz
Güngör. "2014 yılında 443 gemi kesin rezervasyon yaptı.
2014 yılında gemi sayısının 510, feritbotlarla birlikte turist sayısının ise 700 bin olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Yaptığımız başarılı tanıtım
çalışmaları ve kruvaziyer firmalarıyla yürütülen
yoğun ilişkiler sonucu Kuşadası kruvaziyer turizmin başkentine yakışır bir doluluğu yakalayacak.
Elde edeceğimiz bu rakamlar hem Kuşadası,
hem de Türkiye ekonomisine oldukça önemli bir
katkı sağlayacak ve Kuşadası bu alandaki liderliğini koruyarak sürdürecek" diye konuştu.
Haber Merkezi
Tesadüf eserler müzesine büyük ilgi Türkiye Londra Kitap
Fuarına 2 bin eserle katılacak
akanlıktan yapılan yazılı
B
açıklamaya göre, Bakanlığın koordinatörlüğü ve
yayıncılık sektörünü temsil
eden 20'yi aşkın meslek kuruluşu ile sivil toplum örgütünün
işbirliğinde çalışmalarını
sürdüren Uluslararası Kitap
Fuarları Türkiye Ulusal Organizasyon Komitesi, 8-10 Nisan'da
gerçekleştirilecek Londra Kitap
Fuarı için 117 metrekarelik dev
bir stant hazırladı.
Türkiye'den 100'den fazla
yayınevinin katkılarıyla sergiye
hazırlanan eserler, Londra Kitap
Fuarı'nın Earls Court 2'deki
W305 numaralı alanında yer
alacak.
S
esemos adıyla MÖ 12. yüzyılda
Fenikelilerin kıyılar boyunca
oluşturduğu kolonilerle kurulan ve
İranlı Prenses Amastrist'in yönetimi
döneminde en parlak zamanını
yaşayan Amasra, binlerce yıllık tarihi geçmişin izlerini taşıyor.
Müze Müdürü Aydın
Amasra Müze Müdürü Baran Aydın,
AA muhabirine yaptığı açıklamada,
ilçede Boztepe ile Amasra Kalesi'yle
çevrili adanın dışında kalan kara
tarafında da antik kent olduğunu
söyledi.
Genellikle inşaat kazıları, heyelan,
sondaj ile yol çalışmalarında ve
balıkçıların ağlarına takılması
sonucu ortaya çıkan Helenistik,
Arkaik, Klasik, Roma, Bizans,
Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı
dönemlerine ait çok sayıda eser,
Amasra Müzesi'nde sergileniyor.
Gözyaşı şişeleri, altın ve bronz süs
eşyalarının yanı sıra olta iğneleri,
haçlar, kandiller, silahlar, kaplar ve
bronz heykelciklerin bulunduğu
müzeyi, yılda 50 binin üzerinde turist ziyaret ediyor.
İlçede, hafriyatla denize döküldüğü
tahmin edilen birçok tarihi eserin de
dalgaların sahile vurmasıyla ortaya
çıktığını, batık gemilerden çıkan
eserlerin de balıkçıların ağlarına
takıldığına dikkati çeken Aydın,
şöyle konuştu: "İlçemizde bilimsel
amaçlı hiç resmi kazı yapılmadı.
Bugüne kadar çıkan eserlerin
tamamı tesadüfen bulunmuş olup,
bu durum ilçede müze kurulmasını
zorunlu kılmıştır.
Roma İmparatoru Hadrian'ın, Roma
mitolojisinde kentin kurucusu bilinen Romulus ve Remus'u
simgeleyen motiflerin olduğu heykelin yanı sıra Yunan mitolojisinde
sağlık tanrısı bilinen Asklepios'u
simgeleyen yılan heykeli, ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken eserler
arasında ilk sırada yer alıyor.
13
İlçede 1955'te belediye binasının
küçük odasında faaliyete geçirilen
müze, 1969'da eski ilkokul binasına
taşınmış ve zamanla yeni müze
ihtiyacının doğmasıyla 30 yıl önce
de 1884'te bahriye mektebi olarak inşaat edilen binada hizmet vermeye
başlamıştır. Sondaj, inşaat ve yol
çalışmalarında halen bulunmaya
devam eden eserler, müzemizde
sergilenmektedir."
"Tarihi eserler yapılar nedeniyle kayboldu"
İlçede, tarihi bedesten, antik tiyatro,
hamam gibi kalıntılar incelendiğinde Helenistik dönemde 3040 bin kişinin yaşadığının tahmin
edildiğini vurgulayan Aydın, "Amasra'da, tarihi eserlerin yüzde 60'ı
yapılar nedeniyle kaybolmuştur. En
azından bundan sonra yüzde 40'lık
bölümünü kurtarmak, bunun için de
kazı çalışmalarına başlamak istiyoruz" diye konuştu,
Aydın, kayıpları sıfıra indirip eserleri
turizme kazandırmayı amaçladıklarına işaret ederek, konuşmasını
şöyle tamamladı: "Yapacağımız
kazılar, antik kentin planını vermesi
açısından da önemlidir.
Amasra, önümüzdeki 50 yıl boyunca
hamam, depo, yaşam alanı gibi ekstra yapıların yanı sıra heykel ve
mozaiklerin çıkmasına gebe bir
yerdir. Özellikle bütünlük arz eden
yapıları korumak istiyoruz. Ortaya
çıkacak eserler, dünya bilim alemine
büyük katkı sunacaktır. İlçemizde sit
alanı olsun olmasın tüm kazıyla ilgili işler müzemizin denetim ve
gözetiminde yapılıyor."
AA
Türkiye'nin uluslararası kitap
fuarlarına katılımına ve yurtdışı
sektörel tanıtım çalışmalarına
önemli katkılar sağlayan İstanbul Ticaret Odası (İTO) ise fuar
alanında oluşturulacağı müstakil stantta birçok yayınevinin,
eserlerini tanıtmalarını ve telif
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İngiltere'nin başkenti
Londra’da düzenlenecek
olan 2014 Uluslararası
Londra Kitap Fuarına Türk
edebiyatından 2 bin eserlik
güncel bir koleksiyonla
katılıyor.
görüşmeleri gerçekleştirmelerini sağlayacak. Kültür
ve Turizm Bakanlığı, Londra
Kitap Fuarına bu yıl 5 telif hakları ajansının katılmasına
destek veriyor.
Programı için oluşturulacak bu
özel sergi alanında Türkiye’den
eserleri kendi dillerinde yayımlamak isteyen birçok yabancı
yayınevi ile görüşmeler gerçekleştirilecek.
Fuara katılacak telif ajansları,
özellikle Türk yazarlarına,
yayıncılarına ve çevirmenlerine
yeni dış bağlantılar kurarak,
Türk edebiyatı ve yazarlarının
dışa açılımına destek verecek.
Ajanslar ayrıca Bakanlığın TEDA
Çeviri ve Yayın Destek Programı'na da katkı sağlayacak.
Görsel zenginliği yüksek olarak
hazırlanan Türk standında
ayrıca Türkiye’nin yayıncılık
hayatını tanıtan çok sayıda
kitap, broşür ve tanıtım
malzemesi de ziyaretçilere
sunulacak. Kültür ve Turizm
Bakanlığı, 2005 yılından bu
yana Türkiye’den bin 559 eserin
61 ülkede 56 farklı dile çevrilip
yayınlanması için maddi destek
sağladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı
standında, yayınevleri için
ayrılan görüşme üniteleri ve
genel kitap sergisine ek olarak
Türkçe ve yabancı dillerde
yayımı gerçekleştirilen kitaplardan oluşan bir sergi yer alacak.
Stantta ayrıca TEDA Çeviri ve
Yayın Destek Programı kapsamında yayımı desteklenen
eserleri içeren bir başka kitap
sergisine de yer verilecek. TEDA
TEDA Çeviri ve Yayın Destek
Programı ile İngiltere’de faaliyet
gösteren yayınevlerine 39 eserin
çevrisi ve yayını için destek verildi. Desteklenen bu eserlerden
günümüze kadar basımı
tamamlanıp okurlarıyla buluşturulanların sayısı ise 27 oldu.
AA
14
Magazin-Tv
10 NİSAN
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
URT Seyit ve Şura
K
ekibi, uluslararası
Cannes'ın televizyon
camiasının bir
araya geldiği MIPTV Fuarı
için Fransa’nın Cannes
şehrine gitti. Her ülkenin
kendi TV program içeriklerini paylaştığı fuarda dizi ekibi için bir de parti verildi. Partiye, başrol oyuncuları Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep
Abdullah ile senarist Ece Yörenç, yönetmen Hilal Saral, yapımcı
Kerem Çatay katıldı.HABER MERKEZİ
yıldızları
dı popçu
A
Berkay'la
anıldığı günden
2014
Sürpriz doğum hediyesi
nlü şarkıcı
Ü
Gökhan
Özen, iki ay önce
kızı Hira’yı
dünyaya getiren
Demet Akalın’a
doğum hediyesi
olarak bir şarkı
verdi. Çok mutlu
olan Akalın,
Özen’in hediyesi
olan Yeminim Var
adlı şarkıyı yeni
albümüne
aldı.Hediye gibi
hediye! Anne
olduktan sonra
hızla sahnelere
dönen Demet
Akalın, doğum
günü olan 23
Nisan’da çıkacak
albümü için gece
gündüz demeden
çalışıyor. Akalın,
14 şarkının yer
alacağı albümünde çok özel
bir besteye de yer
verdi. Şarkıcı
Gökhan Özen, iki
ay önce kızı Hira’yı dünyaya getiren ünlü
şarkıcıya bir şarkı
hediye
etti.Gökhan
Özen’in jesti
karşısında duygulanan Akalın,
Yeminim Var adlı
şarkıyı hemen albümüne aldı.
Bugünlerde stüdyodan çıkmayan
Akalın, albümde
Özen’in Nefsi
Müdafaave İlahi
Adalet adlı
şarkılarını da
seslendirdi.
Şarkıcı, yeni albümüyle yaza
damga vuracağı
konusunda çok
iddialı..HABER
MERKEZİ
'İşte benim özetim'
beri magazin
gündeminden
düşmeyen Asena Erkin,
sosyal medya hesabından işte benim özetim
başlıklı bir yazı paylaştı.
'Çok hata yaptım, inkar
etmiyorum' cümlesiyle
başlayan yazının devamı
ise şu şekilde: Çok hata
yaptım şimdiye kadar...
İnkar etmiyourm! Ders
aldıklarım oldu; almaya
vakit bulamadıklarım...
Duyduklarım doğruysa
zaferlerim de olmuş;
Ahımı alanlar fatura
ödüyormuş... İyi ki yapmışım dediğim şeyler de
var keşkelerim de...
Şimdi yeni bir hayatım
var. Yeni insanlarla yeni
yerlerde yeni zamanda...
Eskiler de var. Ama çoğu
eski yerlerde eski zamanlarda...HABER
MERKEZİ
'Eski dost
düşman
olmaz'
OSYETİK güzel Neslişah
S
Alkoçlar’la nişanlanan
Engin Altan Düzyatan önceki
gün Akmerkez’deydi.
Alkoçlar’dan önce evlilik kararı
alıp son anda ayrıldığı sevgilisi
Özge Özpirinçci’nin, “Engin
benim dostum” açıklamasını
soran gazetecilere ayaküstü
cevap veren Düzyatan, “Özge
dosttur. Eski dosttan düşman
olmaz” dedi. Düzyatan bu açıklamasıyla yeni nişanlısı Alkoçlar’ı
kızdıracağa benziyor.HABER
MERKEZİ
KANAL AKIŞLARI
07:00Sabah Haber
08:15İyi Şeyler
08:30Sen de Gitme
10:00Eline Sağlık
11:15 İyi Şeyler
11:30 İyi Fikir
13:00Haber
13:15Spor
13:20Hava Durumu
13:30Elde Var Hayat
14:45Aileler Yarışıyor
16:30 Zengin Kız Fakir Oğlan
19:00 Ana Haber Bülteni
19:45Spor
19:50Hava Durumu
19:55Kızılelma
04:30Oynat Bakalım
05:00Saba Tümer'le
Bu Gece
06:15Flashpoint
07:00Gülhan'ın Galaksi
Rehberi
08:40Aramızda Kalsın
12:00Özge İle Yeni Hayat
14:30Anlatacaklarım Var
17:15Sine 8
18:15Flashpoint
19:00Komedi Dükkanı
19:45Cehennemden Kaçış 2
06:45Bugün
09:00Beni Affet
10:00Melek
12:00En Güzel Bölüm
12:30Aşkın Bedeli
14:30Soframız
15:30Küçük Kadınlar
kardeşlerin hikâyesi...
16:45 En Güzel Bölüm
17:15 Beni Affet
19:00Star Haber
20:00Aramızda Kalsın
22:45 Kardeş Payı
06:45İrfan Değirmenci ile
Günaydın
09:00Doktorum
11:00 Mutfağım
12:15Gün Arası
12:30Kaynana Gelin
Seda’ya Gelin
15:00Evim Şahane
17:00Arka Sokaklar
18:50Koca Kafalar
19:00Kanal D Ana Haber
20:00Boynu Bükükler
22:30Arkadaşım Hoşgeldin
05:30Adanalı
07:00 Kahvaltı Haberleri
10:00Müge Anlı ile Tatlı Sert
13:00Kızlar ve Anneleri
15:00Alemin Kıralı
16:00Zahide ile Yetiş Hayata
19:00ATV Ana Haber
20:00Kurtlar Vadisi Pusu
23:15Dosta Doğru
00:00Gerçek Adalet
01:45Ekip 49
03:30Yedi Psikopat
05:10Dudaktan Kalbe
06:15Yeter Ki Sen Kazan
07:00Her Sabah
08:452. Sayfa
10:30Doktor Aytuğ
12:30Öğle Haberleri
12:50Derya'nın Dünyası
14:45Dudaktan Kalbe
16:15Dolu Dolu Anadolu
17:50Sıcak Gündem
18:00Ana Haber
18:50Yeter Ki Sen Kazan
19:50Fünye
21:45Kayıp Kimlik
23:45Hayatın Rengi
06:40Ejder Avcıları
07:00Kavak Yelleri
09:00Bir Bulut Olsam
11:00Bıçak Sırtı
13:00Menekşe İle Halil
15:15Hanımın Çiftliği
17:10Ejder Avcıları
18:10Kobra Takibi
20:00BKM Mutfak Çok
Güzel Hareketler Bunlar
21:30Kaplanlar Timi
23:50Ah Biz Kadınlar
08:45Lifestyle
08:55 Hava Durumu
09:00Haber Merkezi
09:15Ekonomi Piyasalar
09:20Spor
09:30Ekonomi Notları
10:00Haber Merkezi
10:15Ekonomi Piyasalar
10:20Spor
10:30Seçim Aktüel
10:45Spor
10:55Hava Durumu
11:00Haber Merkezi
11:15Ekonomi Piyasalar
11:20Spor
11:30Haber Merkezi
11:35Ekonomi Piyasalar
11:40Spor
06:30Cennet Mahallesi
07:15Büyük Sır
08:20Pepee
08:30Yeni 1 Gün
10:00Her Şey Dahil
12:00Gülben
14:15Büyük Sır
15:45 Show Dünyası
16:15Adını Feriha Koydum
18:20Pepee
18:30 Show Ana Haber
19:15Büyük Risk
20:00Gizemli Adaya Yolculuk
22:15Fatih Harbiye
02:00Gece Haberleri
02:15Tarafsız Bölge
04:00Gece Haberleri
04:155N1K
05:20Serra ile İtalyan İşi
06:00Güne Merhaba
07:40Spor
07:50Güne Merhaba
08:40Spor
08:49Güne Merhaba
09:00Parametre
10:00Haber
10:35Paranın Gündemi
11:00Haber
12:00Bugün
13:48Hava Durumu
14:00Günlük
14:50Hava Durumu
07:00Geri Sayım
09:45Cnbc-e.com'da Bugün
10:00Piyasa Ekranı
10:30Piyasaya Bakış
11:00Piyasa Ekranı
12:00Finans Cafe
14:00Piyasaya Bakış
14:30İş Dünyasından
15:00 Piyasaya Bakış
15:30Piyasa Ekranı
16:00 Kapanışa Doğru
16:45Cnbc-e.com'da Bugün
17:00 Son Baskı
17:30Piyasaya Bakış
18:00Avatar
18:30Penguins of Madagascar
19:00The Simpsons
20:00Mom
11:35Spor Bülteni
11:55Hava Durumu +
Yol Durumu
12:00Ajans Bugün
12:35İşin Sırrı
12:503 Dakika
12:55Hava Durumu +
Yol Durumu
13:00Ajans
13:50Hava Durumu
13:55Yol Durumu
14:00Ajans
14:30Spor Bülteni
14:50 3 Dakika
15:00Ajans Gün İçi
15:25Bize Sorun
16:00Ajans Gün İçi
16:30Spor Bülteni
05:45Çocuklar Duymasın
06:45İsmail Küçükkaya ile
10:00Doktorlar
12:30Yemekteyiz Anadolu
14:30Unutma Beni
16:30Esra Erol'da
Evlen Benimle
19:00Fatih Portakal ile
Ana Haber
19:30Deniz Yıldızı
20:45Çocuklar Duymasın
22:45 Umutsuz Ev Kadınları
12:00Haber Masası
12:25Dünya Raporu
12:35Ekonomide Görünüm
12:45Spor Bülteni
13:00Gün Ortası
13:35Ekonomide Görünüm
13:45Spor Bülteni
14:00Gün Ortası
14:45Ekonomide Görünüm
15:00Güne Bakış
15:35Ekonomide Görünüm
15:45Spor Bülteni
16:00Güne Bakış
16:35Ekonomide Görünüm
16:45Spor Bülteni
17:00Akşam Haberleri
18:00Akşam Raporu
20:00Televizyon Gazetesi
10 NİSAN 2014
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Hacıosmanoğlu: Mücadelemiz hakkımız olan
şampiyonluğun iadesine kadar devam edecek
Buz, Türkiye
Ziraat Kupası için
iddialı konuştu
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in bir televizyon kanalında yaptığı açıklamaları büyük
bir şaşkınlıkla izlediğini belirten Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu yazılı bir açıklama yaptı.
Türkiye Ziraat Kupası için iddalı konuşan Bursaspor Teknik Direktörü İrfan Buz, "15 Nisan benim doğum günüm. Ertesi günü rövanş maçı oynayacağız.
B
aşkan Hacıosmanoğlu, "UEFA Genel Sekreteri Infantino'nun, 'Şike ve ırkçılık konusunda yerel federasyonlar UEFA'nın kararlarına uymak zorundadır. TFF'nin
alması gereken kararları onlara sorun' sözlerine rağmen
TFF başkanı Yıldırım Demirören'in, 'Bu iş bitmiştir.' açıklaması UEFA'ya çekilmiş bir resttir." diyerek şu ifadelere yer
verdi:
inale kalmak benim için en büyük doğum günü hediyesi olur. Taraftarlarımız için daha da büyük bir hediye olacağına inanıyorum. HepF
imizin kenetlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Geçmişte yaşananlar geride
kalsın." dedi. Buz, Bursaspor TV’de yayınlanan Serbest Atış programının
konuğu oldu. Göreve geldikten sonra çok yoğun bir tempoda çalıştıklarını
belirten Buz, şunları kaydetti: "Christoph hocamız takımdan ayrıldığında
olumsuz bir atmosfer içerisindeydik. Sayın başkanımız Erkan Körüstan sezonun belki de en önemli maçı olan Galatasaray maçına takımı hazırlamamı istedi. Bu benim için büyük bir gururdu. Hayatımın en önemli
anlarından birisiydi. Takım mental olarak dip yapmıştı. Futbolcularımız ile
bire bir görüşmeler yaptık. Onların kafalarını rahatlatmaya çalıştık. Bursaspor’un ne kadar büyük bir kulüp olduğunu kendilerine anlattık. Maçın sonunda 2-2’lik skor beni çok sevindirdi. Çünkü takımın teknik direktörü kim
olursa olsun ona avantajlı bir skor bıraktığımız için mutlu oldum."
"TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in ayrıca, 'Hem milli
takımı hem de 10 takımımızı kurtardım' sözleri Türk futbolundaki kirliliği ne denli desteklediğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Kazakistan'daki kongreyi takip eden
avukatlarımıza UEFA Asbaşkanı Şenez Erzik'in, 'UEFA'nın
her toplantısını, her kongresini yerinde takip edip,
hakkınızı arayarak bizi zor durumda bırakıyorsunuz' sarfettiği bu sözler, Sayın Erzik’in de temiz Türk futbolunu istemeyen aktörlerin arasında yer aldığını gösteriyor.
"DUYGULARIMLA YAŞARIM AMA ŞOVMEN DEĞİLİM"
Hırslı ve duygu dolu bir yapısının olduğunu belirten Buz, maçlardaki heyecanının sebeplerini de anlattı. Buz şöyle devam etti: "Yapım bu şekilde.
Şovmen değilim. Bursa’da insanlar bana inanılmaz destek verdiler. Almanya’da 16 senedir futbolun içerisindeyim. Almanya’da Türk antrenör
olarak mücadele verdim. Türk antrenörler bir yerlere gelmekte zorlanıyorlar. Lisanslarımızı alırken Alman antrenörlerden bilgileri aldım. Türk Milli
takımı için scoutluk yaptım. Türkiye’de yeni tanınıyorum. Duyguları paylaşmayı seviyorum. 40 yıldır Almanya’da yaşıyordum. Bakış açıları çok farklı.
Çok profesyoneller. Ben işimi profesyonelce yapıyorum. Onlardan herhangi
bir eksiklik görmüyorum. Böyle bir büyük kulüpte çalışmak istiyorsanız
birikimlerinizi olması gerekiyor. Ben taktiksel olarak herkes ile tartışabilirim. Bursaspor’da çalışacak antrenörlerin çok iyi taktisyen olmalı."
"POPOSU İLE PAS ATIYORDU, BURSASPORA YAKIŞMADI"
Ziraat Türkiye Kupası’ndaki Galatasaray ile maçına çıkarken ligde alınan 60’lık mağlubiyetin analizini iyi yaptıklarını ve ona göre bir taktikle sahaya
çıktıklarını anlatan Buz, 2-2 sonuçlanan maçla ilgili olarak şöyle konuştu;
"Maçın kadrosunu kurarken Caja ve Fernandao’yu İstanbul’a götürmedik.
Öncelikle taktiksel açıdan deplasmanda oynuyoruz. Fernandao sırtı dönük
oynamayı seven, topu saklayan bir oyuncu olduğu için tercihimiz orta sahamızı kalabalık tutarak hızlı kontra atağa kalkmaktı. Bu nedenle Sestak’ı
tercih ettik. Boş alanları biliyorduk. Galatasaray öne doğru doğru çıkacaktı
ve boş alanları süratli futbolcularımız ile daha dikine oynayacağımız için
bu kararı aldık. Orta sahamızı Şamil, Bekir ve Belluschi ile sağlam tuttuk.
6-0’lık maçın ardından çok üzüldüm. 4-0’dan sonra 51 dakikada
Galatasaraylı Sneijder arka tarafı ile topu oynadı. Bursaspor formasını
taşıyorsunuz ve futbolcu poposu ile pas atıyor. Ben bunu hazmedemedim.
Biz Bursaspor’uz. Bu olayı futbolcularıma ekranda gösterdim. Taktiksel
olarak gösterdim. ‘Eğer biz büyük takımsak, formamızı onurla taşıyorsak
bunlar tekrarlanmayacak’ dedim. Yenilebiliriz ama her şeyimiz ile mücadele edeceğiz dedim. Biz Bursaspor’uz dedim. 6-0 mağlubiyette takım
olarak sadece 1 tane sarı kart görmüşüz. Böyle kolay teslim olmamalıyız. İstanbul’daki taraftarlarımızı gördüm. Farklı mağlubiyete rağmen tezahüratlarını yaptılar. Bu duyguyu gösterdiler."
"KALİTELİ GENÇ GURBETÇİYİ GETİREBİLMEK KOLAY DEĞİL"
Almanya’da çalıştığı dönemde gurbetçi oyuncuları yakından tanıdığını belirten Buz, şunları dile getirdi: "Gurbetçi futbolcular ile ilgili socut ekibimiz
çalışmalar yapıyor. Ben de bu çalışmalar içerisinde geçmiş dönemde bulundum. Örneğin yetenekli genç bir futbolcuyu almak istiyorsunuz. Futbolcu, Dortmund kulübünün kadrosunda yer alıyor. Onu almak istiyoruz
ama hayali Dortmund da forma giyebilmek. İstediğiniz kadar para verin
futbolcu kendisini Bundesliga’da kanıtlamak istiyor. Bu yüzden bu tür
transferleri yapabilmek kolay değil."
"MAÇLARA TEK TEK ODAKLANACAĞIZ"
Ligde ve kupada geri kalan müsabakalara sırasıyla tek tek odaklanacaklarını belirten Teknik Direktör Buz, kendi sahalarında oynayacakları
maçlardan kesinlikle 3 puan almak istediklerini söyledi. Buz şöyle devam
etti; "Geriye kalan dönemde içeride oynadığımız maçları kazanmak istiyoruz. Deplasmanda da alabileceğimiz kadar puan almak istiyoruz. Tek tek
maçlara bakacağız. Önce Kasımpaşa maçı ondan sonra kupa maçını
düşüneceğiz. Tüm maçlarımızı oynadıktan sonra ortaya çıkan tabloya
bakacağız. Önemli olan bizim ne yapabileceğimiz. Futbolcularımız ile
konuştum. öncelikle lig durumuna bakacağız. 37 puan ile istediğimiz yerde
değiliz. Kasımpaşa maçımızın çok önemli bir müsabaka olacağını
düşünüyorum. İnanarak gideceğiz. Deplasmanda alacağız her puan ekstradır. Maçın saati de biraz farklı. Sabah kahvaltımızı yapıp stadyuma
gideceğiz. Fiziksel olarak iyi durumdayız."
CİHAN
15
Semih: Şampiyonluk
şansımız sürüyor
Şikeyi adeta destekleyen, hırsızı koruyan ve kollayan bir
anlayışın Türk futbolunu uçurama götürdüğü apaçık ortadadır. Bu bağlamda TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve
ekibini düşünmeye davet ediyorum. Türkiye'de mücadele
eden tüm kulüplerinin haklarını savunmakla mükellef
olan TFF başkanı Yıldırım Demirören bir kulübün arkasına
sığınarak kendisine bağlı olan tüm kurumları da etkisi altına almaya çalışıyor.
Mücadelemiz hakkımız olan şampiyonluğun iadesine
kadar devam edecektir. Son olarak Fenerbahçe maçında
hükmen mağlup sayılmamıza ilişkin, sözüm ona TFF
Yönetim Kurulu kararına saygı duymuyoruz. Sabahın
erken saatlerinde 15 dakika süren toplantıda böylesi
önemli bir karar alınması manidardır. Bu kadar kısa bir zamanda kararın açıklanması hükmün daha önceden belli
olduğunu gösteriyor."
CİHAN
Galatasaray’ın genç defans oyuncusu Semih Kaya, şampiyonluk şanslarının sürdüğünü söyledi.
G
alatasaraylı Yönetici ve
İşadamları (GSİAD) tarafından her yıl düzenlenen Yılın
Sporcusu Ödül Töreni’nde yılın
sporcusu ödülüne layık görülen
Semih Kaya basın mensuplarına
açıklamalarda bulundu.
Sarı kırmızılı genç oyuncu Semih,
ligde bu hafta deplasmanda oynayacakları Sivasspor karşılaşmasını iyi konsantre oldukları
takdirde kazanacaklarını ve
halen şampiyonluk şanslarının
olduğunu söyledi.
Semih, “Bizim için önemli maç.
Yavaş yavaş sezonun sonuna yaklaşıyoruz. Matematiksel olarak
halen bir şampiyonluk şansımız
olduğunu düşünüyorum.
İyi şekilde çalışıp konsantre
olduğumuz takdirde Sivasspor
maçında galip geleceğimizi
düşünüyorum.” diye konuştu.
Fenerbahçe ile oynadıkları maçta
taraftarlarca protesto edilen ve
hemen ardından teknik direktör
Mancini tarafından oyundan alınan Selçuk İnan’a övgü dolu sözler sarf eden Semih şöyle
konuştu: “Selçuk ağabey bizim
için çok önemli bir futbolcu.
Değerli bir büyüğümüz. Çok
yetenekli birisi. 2 yıldır
Galatasaray’a verdikleri hizmet
ortada. Morali biraz bozuktu ama
şimdi toparladığını düşünüyorum.
Daha da iyi olacak. Hiçbir problem yok.” Başarılı defans oyuncusu, kendisine teklif gelmesi
halinde Avrupa’ya gitmeye sıcak
baktığının sinyallerini vererek,
“Galatasaray’ın halen sözleşmeli
futbolcusuyum.
Kulübün evladı gibiyim. Herkes
öyle düşünüyor. Her futbolcunun
Avrupa hayali olduğu gibi benim
de var.
Maddi ve manevi anlamda
Galatasaray’ın menfaatleri
doğrultusunda iyi bir teklif
gelirse yurt dışında Avrupa’da oynamak isterim.” dedi.
Fenerbahçe ile oynadıkları ve 1-0
kazandıkları maçta iyi konsantre
olduklarını belirten genç futbolcu, “Fenerbahçe maçı defans
oyuncusunu ayrı bir motive
ediyor.
Emenike bildiğimiz ve yetenekli
bir oyuncu. Onu iyi marke ettim.
Tüm takım iyi mücadele etti.
Maça iyi konsantre olduk ve
kazandık.” diye konuştu.
CİHAN
Kılıç: Dopinge bulaşan karşısında bizi bulur
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, doping konusunda
çok hassas olduklarını vurgulayarak, "Dopingin hangi türüne, kim, hangi aşamada bulaşırsa gerekli yaptırımı aynı anda
uygularız. Dopinge bulaşan, karşısında bizi bulur." dedi.
B
akan Kılıç, Uluslararası Spor Federasyonları
Birliği (SportAccord) tarafından düzenlenen
12. SportAccord Kongresi resmi açılışında yaptığı konuşmada, kongrenin bu yıl Türkiye'de
yapılıyor olmasının kendileri açısından mutluluk verici olduğunu söyledi. Dünyanın en büyük
spor kongresi olma özelliği taşıyan organizasyona destek veren herkese teşekkür eden Bakan
Kılıç, "Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yoğun çalışma programlarından dolayı
burada olamadı. Ancak selam ve sevgilerini
iletti. Türkiye olarak çok genç bir nüfusa
sahibiz. Bu genç nüfusun ülkemize katkıda bulunması için her türlü çalışmayı yapmaya
devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"TEMİZ BİR SPOR DÜNYASI OLUŞTURMAK İÇİN
YOĞUN ÇABA HARCIYORUZ"
Ülke olarak dopinge karşı sıfır toleransla yollarına devam ettiklerini daha önce defalarca
ilan ettiklerini hatırlatan Bakan Kılıç, şöyle
konuştu: "Kim bu zehir işine karışırsa
karşısında bizi bulur. Türkiye Büyük Millet
Meclisi çatısı altında da yakın zamanda Doping
Araştırma Komisyonu kuruldu.
Bu komisyon bu sorunun kökten nasıl
çözülebileceği yönünde çalışıyor. Sizlerin de en
büyük isteği temiz spor dünyasına sahip olmak
ve sporu temiz yapmak. Sporda başarı önemlidir, ancak bunu ahlaklı, temiz ve hayatının her
döneminde gurur duyabileceği bir şekilde yapmak en önemlisidir."
"EN BÜYÜK BAŞARI, ONURLU BİR ŞEKİLDE
MÜCADELE ETMEKTİR"
Bakan Kılıç, Türkiye'nin tesis açısından da çok
ciddi yatırım hamlesi içerisinde olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Açtığımız ve
açacağımız spor tesislerinin haricinde 1000'den
fazla spor tesisini daha hayata geçireceğiz.
Sadece spor tesisi yapmak önemli değil. Bu
tesislerin içerisinde ter dökecek 'geleceğin
şampiyonları'nı bulmak da önemli. Bu konuda
en büyük güvencemiz Sayın Başbakanımız. Kendisi de spor kökenli bir isim. O nedenle, ülkemizde sporun gelişmesi noktasında ortaya
koyduğu irade ortada.
Bizlerin görevi, genç sporcu kardeşlerimize
gerekli fırsatları verip, onların önünü açmaktır.
Biz onlara gerekli desteği verdikten sonra onların da bizi mahcup etmeyeceğine inancım
tam. Onlardan tek ricam; dürüst, onurlu mücadele ortaya koymaları. El ele birlikte dünya
sporunu daha da temiz hale getirelim. Daha da
onurlu hale getirelim. Bu yolda ve bu uğurda
beraber çalışalım."
Türkiye'nin bu güne kadar düzenlediği ve uluslararası spor kamuoyunda övgüyle bahsedilen
organizasyonlara da değinen Bakan Kılıç, geleceğin Türkiye'sini inşa ettiklerini vurgulayarak,
sporu da çok daha sistematik, temiz, başarılı
yarınlara kavuşturmanın adımlarını attıklarını
söyledi.
11 Nisan Cuma günü sona erecek kongreye,
uluslararası spor camiasının en önemli kuruluşların üye ve temsilcilerinin yanı sıra Milli
Olimpiyat Komitelerinin başkanları ile yönetim
kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 2 bin 500 kişi katılıyor
CİHAN
Serra KARAÇAM
PARALELLE
MÜCADELE EDERKEN...
azete küpürleriyle dinleme
operasyonu: 8 polis
gözaltında’
‘G
Zaman gazetesi Çarşamba ilk
sayfasındaki bu haber başlığı tercihi
ile "aynı 28 Şubat gibi" algısı
yaratıyor. Bir gazete haberi, ihbar
kabul edilebilir. Ancak o haber dizayn
edilmiş bir haber mi yoksa gerçeği mi
anlatıyor o mühim... 17 Aralık sonrası
emniyet personeli atama
hareketliliğine dair bir iki sözüm var.
Polis arkadaşlarımız, ailesi çocuğu
çoluğu olanların mağdur olduğunu
düşünüyor ve üzülüyorlar. Bu polislerin cemaat bağlantıları, ne kadar yet
kileri dışında hateket edip etmedikleri değerlendirilip yargılanmadan,
fişleme ile iş yapmak adil olmaz.
Ancak cemaati inandığı dava görüp,
siyasi iradeye (partiye değil, halkın
iradesine) tuzak kuran bir uzantı gibi
hareket etmek de bu ülkeye ihanettir.
N
A
B
I
Z
Bazen poliste uzlaşmazlığımız oluyor,
ben şikayetçi değilim, karşı taraf
değil... Uzlaşmak istiyoruz... Beni Ak
Partili zanneden polis, karşı tarafa
gaz veriyor. Neymiş googledan
bakmış, ben Ak Partiliymişim...
İnsani hayatımız da kutuplaşma
olmuş. Bir yandan Erdoğan'a
kızıyorum diğer taraftan bakıyorum
örtülüyüm diye insanlar zaten beni
çiğ çiğ yiyeyecek. Zaten sana AK
Parti'li olma dışında bişeyi uygun
görmüyorlar... Kardeşim ben Cemaati
de, Ak Partiyi'de, CHP'yi de yanlışı
kadar sevmem doğrusu kadar
severim. Senin bana tahammülün yok
diye benim de sana tahammülüm
olmadığını zannetme. Benim içimde
insan sevgisi var. İdeolojisinin
önünde insanlığına bakmak
istiyorum karşımdakinin. Öyle CHP'li
varki 'ikna odasında açtırdığı başlar'
ile övünen, tiksiniyorum. Bunu birini
kapattım diye sevinen bir kişi söylese
sevinirim. Çünkü birini gönüllü bir
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
10 NİSAN 2014 Perşembe
şekilde örtünmeye veya açılmaya ikna
etmekle devlet zoru ile, eğitim
hakkının gaspı tehdidi ile yapmaktan
övünmek aynı şey değil. Ama
Kılıçdaroğlu'nu sevebilirim. Erdoğan'ı
sevip onaylamadığım işini
eleştireblirim. Veya liderlerini
sevmeyip parti tabanını kendime
yakın görebilirim. Ben parya
değilimki... Allah'tan başkasına
fikren tam teslim olmayı tercih
etmeme hakkımı kullanıyor
olabilirim. Yasalara saygısı olan,
yasal çerçevede tüm vatandaşların
eşit şekilde haklarını
arayabilmesinden yanayım...
Neyse dönelim polis kardeşlere ve
atama-temizlik mevzuuna...
Özellikle büyükşehirlerde çalışan
polisler maaşlarının yaşam
giderlerine yetmediğinden şikayetçi.
Yine de daha çok olaylara insani
yönden bakıyorlar. Çoluk çoçuğu olup
bir yerde düzeni olan arkadaşlarının
sürülür gibi görev yerinin
KDV dahil 25 Krş
değişmesine üzülüyorlar. Ama hepsi
herşeyi bilmediklerini düşünüyor.
Hocefendi gibi mülahane yapıyorlar...
Kim bu ülkeye zarar veriyorsa Allah
onun belasını versin diyen var....
Yani çoluk çocuk polisleri sürüp,
içeriyi zayıflatanlar, bunu boşuna
yapıyorsa.... Aslında bu insanlar,
yurtdışında okulllar açıp türkçe
öğretmekten, dini öğretmeye
çalışmaktan başka bişey yapmayan
bir cemaat ile bağlantılı diye mağdur
ediliyorsa...
Ak Parti'ye gidiyor bela...
Eğer bu kılıflar ile dünyanın her
yerinde teşkilatlanıp Türkiye'ye kafa
tutuluyor ve buradaki yapılanması ile
yabancı istihbaratlara taşeronluk
ediliyorsa o zaman da bunu yapan
adres bedduanın muhatabı oluyor...
Bu devleti soyup cebine atıp asgari
ücret ile millet geçinsin diyen varsa
ona gidiyor, milletten himmet ile okul
KüRT GAZINDAN 2
MiLYAR DOLAR KÂR
Türkiye’nin son
yıllardaki en
büyük enerji hamlesi olan Kuzey
Irak anlaşması
kapsamında gelecek gaz, BOTAŞ ve
Turkish Energy
Company’e (TEC)
yılda yaklaşık 2
milyar dolarlık
kâr sağlayacak.
UZEY Irak’taki enerji kaynaklarının Türkiye tarafından
kullanımı için atılan adımlar,
uluslararası tartışma konusu olmasına karşın, projeler yavaş adımlarla ilerlemeye devam ediyor.
Türkiye’nin asıl çıkarının olduğu
Kuzey Irak gazı sayesinde, BOTAŞ’ın
önemli bir avantaj elde etmesi
öngörülüyor. Edindiğimiz bilgilere
göre, Kuzey Irak gazının ticaretinde
BOTAŞ ve Türkiye’nin yeni enerji şirketi Turkish Energy Company (TEC)
toplamda yıllık 2 milyar dolara yakın
kâr sağlayacak.
kar ediyor. Böylece küçük şirket 150,
ana şirket 50 dolar, toplamda yıllık 2
milyar dolar kar elde edilmiş oluyor”
şeklinde konuştu.
GAZ FİYATI UCUZLAR
Enerji uzmanları, Turkish Energy
Company’nin, Kuzey Irak gazını
Türkiye’ye getirip satarken her bin
metreküpte yaklaşık 100 dolar kar
edeceğini anlatarak, “Kuzey Irak’ta
doğalgazın kuyu başı fiyatı çok ucuz.
TEC, oradan aldığı gazı sınırda BOTAŞ’a 200 dolara sattığında bile her
bin metreküpte 100 dolar kar ediyor.
Eğer 200 değil, 250 dolardan satarsa
ise her bin metreküpte 150 dolar kar
ediyor. Böylece yıllık 10 milyar metreküp gaz ticaretinde yaklaşık 1.5
milyar dolar kar etmiş oluyor. BOTAŞ
da gazı iç piyasada satarken, 300
dolar fiyat biçse, ortalama 50 dolar
VATANSIZ ERMENİLİK VE BALIKÇI...
Ermeni asıllı Sevag Balıkçı'nın ölümünde
küAskeri Yargıtay başsavcılığı kasıt yok dedi... O
kadar sıkıntılı konu ki... Belki var belki yok.
Ama şu bir gerçek ki Türk toplumu da devlet
hafızası da Ermeni'nin ne olduğunu kavramış
değil. Antep'ten Suriye'ye sürülmüş bir Türk
Ermeni olmanın ne olduğunu, ordan Lübnan'a
yerleşmeyi, VATANSIZLIĞI kavrayamıyoruz biz.
Hiç buralarda doğmamış olup, burdan sürülen
nenelerin torunu olarak onlardan öğrendiği
Türkçe'yi konuşabilip, Türk müsün diye sorunca
Ermeniyim demenin ne olduğunu... Oralar
Ermenistan'dı diye öğretilmiş kimine... İşte
çeşitli acılara şahit bu topraklarda bir dönem
yaşamış bu Ermenilerden kendini iliklerine
kadar Türkiye vatandaşı olarak konumlandırıp
askerlik görevine giden Sevag Şahin Balıkçı
gerçekten herhangi bir Ermeni asıllı olmayan
vatandaşın ölümünden daha hassas
araştırılmalıydı. Belki de gerçekten kasıt yoktu.
İnşallah yoktu. Buralar kardeşlik toprağı olmalı.
Kimse ne Kürtleştirilir, ne Araplaştırılır... Ne de
Türkleştirilir. Türkiye vatandaşlığı ve üst kimllik
söylemi yerindeydi. Anlamadı toplum. Yine
Ermeni asıllı olmasının önüne Türkiye
vatandaşlığını koymuş olan Hrant'ı hatırladım...
İnadına hepimiz Ermeniyiz dedim... Onu da
başkaları anlamadı.
HERŞEYE ULAŞAN MİT
Hükümetin MİT yasasını geçirmesinden
korkuyorlar. Ya hu elbette müzakereler yasal
zemine oturacak, elbette yüz ve kimlik değişimi
olacak, elbette görev zararlarını kurum tazmin
ederek ödeyecek... Bankalar vs gibi kurumlardan bilgi belge kayıt isteme, savcılığa mit
personeli ile ilgili yapılan ihbarlarda işlem
uygulanamayıp MİT'e dönülmesi, personeli
korumak için gerekli. Ancak MİT'in TCK ile ilgili
pekçok suçla ilgili bilgi belge ifade tutanaklarına ulaşması, yargı alanına girmesini bilemedim.
Personeli yargıdan korumaktan farklı bir iş bu.
Yargı sürecine davalı, davacı, avuktalardan
başkalarının müdahil olması nasıl sonuç getirir
bilemeyiz. Tabii bu kaygı zaten bağımsız
yargının olduğu bir ülkede anlamlı....
EN UCUZ GAZ
Edindiğimiz bilgilere göre, İran, İsrail
gibi uluslararası projeler arasında
Enerji Bakanlığı için en öncelikli olan
Kuzey Irak gazı. Türkiye’nin yeni enerji şirketi Turkish Energy Company’nin (TEC), Kuzey Irak’tan gazı
alarak, Türkiye sınırına getirmesi
öngörülüyor. Sınırda ise ya BOTAŞ, ya
da geçtiğimiz yıl 25 yıl boyunca
geçerli olacak doğalgaz ithalat lisansı
verilen Siyah Kalem’e satması planlanıyor.
İnsanın hal'den ha'le gelebileceğini... Kimseyi
kınamamak gerektiğini... Ve hatta belki ah'lı
parayı... Vuku bulanda hayır vardır.
KADINA ŞİDDET VE TUTUKLULUK
Kendisinden boşanmak isteyen karsına beyin
travması yaşatacak ve kemiklerini kıracak kadar
şiddet uygulayan koca tutuksuz yargılanıyor...
Ama başka bir suçu planlayanlara veya önceki
yasa döneminden terörle mücadele kanunu
kapsamında tutukluluğu uzamış onca insana
bir düzenleme yok... Olmuyor...
K
Daha çok petrolü ile gündeme gelmesine karşın, Kuzey Irak gazıyla
Türkiye için daha stratejik konuma
sahip. Kuzey Irak’ta üretilecek doğalgaz, 2017 yılından itibaren Türkiye’ye
ihraç edilecek. 4 milyar metreküp ile
başlayacak ihracatın, zaman içinde
20 milyar metreküpe kadar çıkması
hedefleniyor. Yılda 20 milyar metreküp doğalgaz, Türkiye’nin mevcut
tüketiminin neredeyse yarısına
karşılık geliyor. Taraflar arasında anlaşmaya varılan doğalgaz fiyatı
konusunda henüz rakam açıklanmıyor. Ancak her bin metreküp gaz
için 250 dolar rakamı gündeme
gelmişti.
www.ekonomigazetesi.net
parası diye para toplayıp bu ağı dış örgütlere
insan kaynağı yapan varsa ona gidiyor...Biz
bunları bilmiyoruz... Bilmiyoruz da Allah
biliyor... Bir de herkes kendini biliyor... O
yüzden Allah var gam yok...Yani vakti
zamanında Doğu Perinçek zihniyetinin, örneğin
yurtdışındaki Türk okullarından rahatsız olması
şimdi ise başka görüntü vermesi, beni
şaşırtmıyor. Belki o bizim bilmediklerimizi
biliyor... Zira Perinçek Denizler'in
ekolü...İnsanların iffetini namusunu kurtlar
sofrasına meze yaptılar diyor Erdoğan. Çok
haklı. Ama bu acı tecrübe belki herkesi
kucaklamayı öğretecek ona da... Hem ihaneti
hem başka şeyleri...
2 milyar dolara yakın kârın, içeride
sübvansiyona yönlendirilmesi durumunda ise sistemdeki gazın çok ucuzlayacağı kaydediliyor. BOTAŞ ve
TEC’in yarattığı artı değerin, içerideki
doğalgaz fiyatlarında sübvansiyon
için kullanılmasının, her bin metreküpte yaklaşık 30-35 dolarlık indirim anlamı taşıdığını kaydeden
enerji uzmanları, şöyle konuşuyor:
“BOTAŞ, YİD’lere (yap işlet devret)
yıllık 10 milyar metreküp gazı daha
yüksek tarifeden satıyor. Buradan
elde ettiği yıllık 1 milyar dolar kârı,
sübvansiyonda kullanıyor. Ancak
YİD’lerin ömrü doluyor. Oraya pahalı
gazı satmak bir yerden sonra sadece
elektrik fiyatlarının pahalanmasına
neden oluyor.”
SİYAH KALEM Mİ ALACAK?
KUZEY Irak gazının Türkiye’ye getirilmesi noktasında kritik sorulardan
biri de TEC’ten gazı kimin satın alacağı. Türkiye sınırına kadar TEC’in
taşıyacağı gazı Siyah Kalem satın
alırsa, iç piyasaya satarken her yıl
önemli bir kar elde etmiş olacak. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu,
Kuzey Irak’tan doğalgaz getirmek
isteyen Siyahkalem Doğalgaz’a 26 yıl
süreyle geçerli olacak doğalgaz ithalat lisansı vermişti.
Siyah Kalem’in, gazın Türkiye’ye getirilmesi kurgusunda nasıl bir rol oynayacağı henüz açıklanmadı. Diğer
bir alternatif ise TEC’in Kuzey Irak
gazını Türkiye sınırında BOTAŞ’a satması, BOTAŞ’ın ise üzerine kar koyarak, iç piyasada satması.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Kuzey
Irak’tan gelecek doğalgaza yönelik
“Gaz maliyetini istediğimiz oranda
ucuzlatmanın tek yolu Kuzey Irak.
Onun dışında imkânı yok” demişti.
AB'nin imzalayacağı STA'lara Türkiye de katılmalı
TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu, Avrupa Birliği'ne "Bizi
STA’lara taraf yapın"
çağrısında bulundu.
ürkiye ve AB arasında 20 yıla yaklaşan Gümrük Birliği anlaşması,
değişen ekonomik yapıda yeniden
değerlendiriliyor. Dünya Bankası ve
TOBB himayesinde hazırlanan “Türkiye
Gümrük Birliği Değerlendirme Raporu”nda, anlaşma şartlarının yeniden
ele alınması gerektiğinin altı çizildi.
AB’nin imzalamaya hazırlandığı yeni
STA’ların da tarafl ar arasında olumsuz
sonuçlar doğurabileceği belirtildi. TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Biz 18 yıl
önce ‘taraf olmak istemiyoruz’ diyerek
yanlış yaptık, bunu kabul ediyoruz. Biz
sizden mal satın almak istiyoruz, siz satmak istemiyorsanız bilemem” dedi.
T
Gümrük Birliği’ni, Türkiye’nin ekonomik
dönüşümünün mihenk taşı olarak gören
Hisarcıklıoğlu, “Her uzun ilişkide olduğu
gibi anlaşmanın işleyişinde de zamanla
sorunlar çıkmaya başladı. Gümrük Birliği’nin temelindeki ekonomik değerler
değişti” diyerek, şartların artık güncellikten uzaklaşmaya başladığını ifade etti.
Türkiye Gümrük Birliği anlaşmasını
imzaladığı yıl, AB’ye üye olan ülke sayısı
15’di. Üye sayısı bugün ise 28’e çıktı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “1995'de
AB ile anlaşmayı yaptığımızda 15 ülke
arasında pazar payımız % 1.7’ydi. 2004'e
kadar 2.7’ye ancak gelebildi. Üye sayısı
nın artmasıyla birlikte ise pazardaki
payımız 2.7’den 2.2’ye düştü” bilgisini
verdi. AB’ye gelen yeni ortakların AB
pazarında serbestçe gezdiğini, Türkiye
’nin ise transit kotalarla mücadele ettiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu sözlerini
şöyle sürdürdü: “Vize engeliyle boğuşmaya devam ediyoruz. AB’nin değişen
yapısına rağmen Gümrük Birliği’nde
Türkiye’nin hakları korunmamakta.
AB’nin yeni nesil STA’ları daha büyük bir
sorun. Biz o gün yanlış yaptık yanlıştan
dönmek istiyoruz, istediğimiz tekrar
taraf olmamız. Bu durumun tartışılacak
bir yanı yok.
İki taraf için de kazan-kazan
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin
Raiser ise raporun objektif olduğunu
ifade ederken, AB ile Türkiye arasındaki
ilişkilerin önemli bir kavşakta olduğunu
kaydetti. “AB ve Türkiye arasındaki
ticaret, anlaşmayla dört katına çıktı”
diyen Raiser, “Hizmetler ve tarım
alanında Gümrük Birliği’nin
genişletilmesi, ticaretin iyileştirilmesi
mümkün olabilir. Bu aşamada hiçbir şey
yapmamak etkili olmayacaktır. Anlaşmanın özünü koruyalım ama her iki
tarafın kazan kazan sürecini elde
etmesini sağlayalım. Önümüzde böyle
çok sayıda senaryo var" dedi. Gümrük
Birliği anlaşmasının başarılı olduğuna
inandığını belirten AB Türkiye Delegasyonu Temsilci Yardımcısı Bela Szombati
ise “Türk ekonomisi AB üretim ve imalat
ağına eklendi ve Türkiye iç pazarın bir
uzantısı oldu. 100 milyar euroluk ortalama mal değiş tokuşu var. Bu sıkı ilişkinin önünde zorluklar da var.
Gümrük Birliği, yeni bir ivmeye ihtiyaç
duyuyor. Anlaşmayı yeni bir boyuta taşımak çok önemli.”