ÇALIŞMA HAYATI BİLGİ NOTLARI (15-30 AĞUSTOS 2014) İŞÇİ VE MEMUR SENDİKALARI, EMEKLİLER VE EMEK BÜROLARINDAN SORUMLU GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI 15-30 AĞUSTOS 2014, NO:49 İÇİNDEKİLER Çalışma Hayatı Mevzuatındaki Değişiklikler Sendikalar-Meslek Örgütleri, Hak İhlalleri ve Örgütlenme İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği / İş Kazaları / Meslek Hastalıkları Mobbing Toplu İş Sözleşmeleri Çalışma ve Yaşam Koşulları İstihdam / İşsizlik / İşten Çıkarmalar Açıklamalar, Toplantılar, Eylemler Araştırmalar Uluslararası Sendikal Hareket 2 ÇALIŞMA HAYATI BİLGİ NOTLARI / 15-30 AĞUSTOS DÖNEMİ Çalışma Hayatı Mevzuatındaki Değişiklikler 16.08.2014 tarih ve 2014/6576 Karar Sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar Maliye Bakanlığının 30/6/2014 tarihli ve 5507 sayılı yazısı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre, 30/6/2014 tarihinde Bakanlar Kurulu’nca 6/6/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 9 uncu maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Sözleşmeli personele; en az yüzde 70 oranında engelli ya da süreğen hastalığı olan çocuğunun (çocuğun evli olması durumunda eşinin de en az yüzde 70 oranında engelli olması kaydıyla) hastalanması halinde hastalık raporuna dayalı olarak ana veya babadan sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde on güne kadar ücretli mazeret izni verilir.” 16.08.2014 tarih ve 2014/6577 Karar Sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Geçici Mahiyetteki İşleri Yürütmek Üzere Geçici Personel İstihdamı ve Bu Personele Ödenecek Ücretler Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar 30/12/2013 tarihli ve 2013/5762 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Geçici Mahiyetteki İşleri Yürütmek Üzere Geçici Personel İstihdamı ve Bu Personele Ödenecek Ücretler Hakkında Kararın 11 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “(5) Geçici personele; en az yüzde 70 oranında engelli ya da süreğen hastalığı olan çocuğunun (çocuğun evli olması durumunda eşinin de en az yüzde 70 oranında engelli olması kaydıyla) hastalanması hâlinde hastalık raporuna dayalı olarak ana veya babadan sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla 1 yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde 10 güne kadar ücretli mazeret izni verilir.” 3 Sendikalar-Meslek Örgütleri, Hak İhlalleri ve Örgütlenme Tüsa Denim işçileri: Sendika haktır! BARTIN da bulunan Tüsa Denim'de TEKSİF Sendikası'na üye oldukları için işten çıkarılan ve direnişlerini sürdüren işçiler, eylem yaptı. İşçilere Bartın halkı, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri de destek verdi. İşçiler, belediye önünde yaptıkları açıklamada, sendikalı olmanın Anayasal bir hak olduğunu vurguladı. Açıklamada, Tüsa Denim patronunun sendikalaşmayı önlemek amacıyla işe alımda koşul olarak işçilerden e-devlet şifrelerini istediği ve Mayıs ayında 30 sendikalı işçiyi işten çıkardığı anımsatıldı. İşyerinde baskıların artarak devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, sendikaya üye olduğu için işten atılan tüm işçilerin işe geri alınması ve patronun bir an önce sendikayla müzakere masasına oturması talep edildi.19.08.2014 TÜRK-İŞ'ten Yatağan tepkisi! TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, 16 Ağustos’ta Resmi Gazetede yayımlanan “Yatağan Termik Santrali” ile ilgili Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararına tepki gösterdi. Atalay, “ÖYK kararından da anlaşılacağı üzere, sendikaların öncülüğünde “Yatağan” işçilerinin aileleri ve bölge halkının desteğiyle aylardır sürdürdükleri haklı ve meşru mücadele dikkate alınmamış, ortaya koydukları gerekçeler göz ardı edilmiştir” dedi. Türkiye’nin gündeminin Cumhurbaşkanı Seçimine yoğunlaşmışken, adeta “yangından mal kaçırma anlayışı” ile Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun (ÖYK) 7 Ağustos 2014 günlü kararıyla Yatağan Termik Santralinin ve İlgili Maden Ruhsatlarının bir bütün halinde özelleştirilmesi amacıyla yapılan ihaleyi sonuçlandırdığı ve nihai kararın onaylandığını anımsatan Atalay, gizlenen bu kararın ancak on gün sonra kamuoyuna açıklandığını bildirdi. Atalay yaptığı açıklamada, yıllardır ısrarla devam edilen özelleştirme uygulamalarının çalışanlar ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerinin açıkça ortaya çıktığının altını çizerek şu ifadeleri kullandı: “Üretimin vazgeçilmez temel unsuru olan çalışanları ve sendikalarını dışlayarak bir çözüm oluşturulması mümkün değildir. Özellikle madenlerin özel sektör tarafından işletilmesinin yol açtığı olumsuz çalışma şartlarının sonuçları yaşanan 'Soma Faciası' ile görünür olmuştur. Özel sektörün denetimsiz kar hırsının başta işçi sağlığı ve iş güvenliği olmak üzere, çalışma ve yaşama koşullarında yol açtığı tahribat gözler önüne serilmiştir. Bundan böyle özelleştirilen işyerlerinde meydana gelecek iş cinayetlerinin sorumluluğu özelleştirme kararı alanların üzerindedir. TÜRK-İŞ bunun ısrarlı takipçisi olacaktır. Sendikalarımız Yatağanın özelleştirilmesine yönelik karşı çıkış ve eylemlerini kararlılıkla sürdürecektir.”19.08.2014 Soma’da bulunan T. Maden-İş Ege Bölge Şubesinin, mahkemenin verdiği geçici kararla görevlerine dönen yöneticilerinin aldığı olağanüstü genel kurul kararı iptal edildi. Soma’da yaşanan katliamın ardından istifa ettiklerini açıklamalarına rağmen yazılı olarak istifa etmeyen şube yöneticileri, T. Maden-İş Genel Merkez yönetimi tarafından görevden almıştı. Göreve iade davası açan Yasin Karatay, Recep Satır, Zekeriya Aydın ve Kıyas Çalı, hâlâ devam eden mahkemenin geçtiğimiz duruşmada verdiği ihtiyati tedbir kararı ile koltuklarına yeniden oturmuş ve 23 4 Ağustos’ta mevcut 150 delege ile olağanüstü genel kurul yapma kararı almıştı. T. Maden-İş üyesi işçiler ise katliamın yaşandığında görevde olan sendikacıların geri dönmesine ve genel kurul kararı almasına tepki göstererek kendilerini istifaya çağırmıştı. Ege Bölge Şubesinin üç ayrı şubeye bölünmesinin ardından kamu işçilerinin şubesi olan ve işçilerin eğilimi ile belirlenen 1 No’lu Şube müteşebbis heyeti ve maden işçileri, olağanüstü genel kurul kararının iptali için iki ayrı dava açtı. Mahkeme de tüzük gereği sendika genel merkezinin onayı olmadan olağanüstü kongre yapılamayacağını belirterek kararı iptal etti.20.08.2014 Turk-İş'ten torba yasa görüşmesi! TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, torba yasanın bir an önce Meclis'ten geçirilmesi talebiyle ilgili Çalışma Bakanı Faruk Çelik ile görüştü. Atalay, "Yasa özellikle madende, iş hayatında bizi çok ilgilendiriyor. Talebimiz torba yasanın bir an evvel Meclis'ten çıkıp yürürlüğe girmesi. Bununla ilgili maden işkolunda sıkıntılarımız var. Soma'yla ilgili müfettiş ve savcı raporlarının bir bölümünü biliyoruz. Bu işin sorumluları kimdir, ne oldu? Bir an önce bu konuyla ilgili kamuoyunun aydınlatılmasını ve bilgi sahibi olmak istiyoruz" dedi.23.08.2014 Çaykur’da bir ilk; Gıda-İş taslağı işçiyle birlikte hazırlıyor. DİSK/Gıda-İş Sendikası, Çaykur'da 2015 Toplu İş Sözleşmesi (TİS) taslağını işçilerle birlikte hazırladı. Çaykur tarihinde bir ilk olarak, TİS süreci öncesinde işçilerle anket yapılarak talepleri belirlendi. Ankete katılan işçilerin yüzde 34'ü kadrolu, yüzde 66'sı mevsimlik işçisidir. Çaykur'a bağlı 34 fabrikada, tüm engelleme çabalarına karşın yapılan ankete katılanların yüzde 59'u Özgıda-İş Sendikasına, yüzde 22'si DİSK/Gıda-İş Sendikasına, yüzde 15.5'i Tekgıda-İş Sendikasına üye işçilerden oluşuyor; yüzde 3,5'i ise hiçbir sendikaya üye değil. Ankette katılan işçilerin, yüzde 76'sı yeni dönemde yetkili sendikanın 1 yıllık sözleşme imzalamasını istiyor. Yüzde 18'i 2 yılı kapsamasını isterken, yüzde 6'sı ise 3 yıllık olmasını talep ediyor. Sendikaların TİS dönemlerindeki tutumları ve yaklaşık 7 yıldır devam eden sendikal rekabet nedeniyle Çaykur işçileri büyük kayıplara uğradı. Bu kayıpların başında ücretlerdeki erime geliyor. Buna karşın ankette yer alan "2015 yılı için saat ücretlerine ne oranda zam yapılmalıdır?" sorusuna yanıt veren Çaykur işçileri oldukça mütevazı. 1855 işçinin verdiği yanıtların ortalaması birinci ve ikinci 6 aylar için yüzde 18'e tekabül ediyor. 2007'den bu yana kamunun verdiği yüzde 3'lerle yetinmek zorunda kalan Çaykur işçisi, elbette bu zammın tek başına yeterli olmayacağının farkında ve eşit işe eşit ücret talep ediyorlar. Aynı işi yapan işçiler arasındaki ücret uçurumunun kapanması için 92 girişlilere 200 TL, 98 girişlilere 300 TL, 2007 girişlilere 400 TL seyyanen iyileştirme "olmazsa olmaz" olarak görüyorlar. Ayrıca vergi kesintilerinin yüzde 15'in üstüne çıktığı aylarda bu farkın işverene yansıtılması, ikramiyelerden yapılan vergi kesintisinin tamamının işveren tarafından karşılanması gibi talepler var.Bu konuda dile getirilen bir diğer sorun da 8 saat çalışılmasına rağmen ücretlerin günlük 7.5 saat üzerinden hesaplanması. Ayrıca yaş çay fabrikalarındaki katılımcıların tamamı maaşlarını zamanında alamamaktan şikâyetçi. 5 ÇAYKUR'a yıllardır kadrolu işçi alınmadığı gibi mevsimlik işçilerin kadroya geçirilmesi meselesi de tam bir muamma. Yılda sadece 120 gün çalıştırılan mevsimlik işçiler, kadro talebiyle mücadeleye hazır. Hem sendikalardan hem de Çaykur Genel Müdürlüğünden bu konuda çalışmalar yapılmasını ve hükümet üzerinde baskı oluşturulmasını talep ediyor. Mevsimlik işçiler, çalışma süresinin en az 180 gün olmasını ve SGK primlerinin yıl boyunca kurum tarafından ödenmesini talep ediyor. Bu süre işçilerin işsizlik sigortasından faydalanabilmenin de önünü açması açısından önemli. Ankette yılda 180 gün çalışma talebini dile getirenlerin oranı yüzde 97'yi buluyor. 26.08.2014 Önce Dernektiler, Sonra İnşaat İşçileri Sendikasını Hayata Geçirdiler. İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2012 yılında en az 278 inşaat işçisi can verdi. Yarısından fazlası yüksekten düşme şeklinde gerçekleşen kazalarda 2013 yılında 294 işçi hayatını kaybederken 2014 yılının ilk yarısında 187 inşaat işçisi çalışırken yaşamını yitirdi. Uzun yıllar dernek çatısı altında inşaat işçilerinin içinde bulundukları zor koşullarla mücadele eden; İş kazalarının 'kaza' değil sistem sorunu olduğunu söyleyen; İnşaat İşçileri Sendikası resmen kuruldu. Ağır çalışma koşulları altında ezilen işçilerinin ortak sorunu ise emeklerinin karşılığını alamamak, sigortasız çalıştırılmak ve kazalara karşı gerekli tedbirlerin alınmaması. Bu sorunlarla mücadele etmek için dernek olarak başlayan sendika girişimi hareketi, geçen günlerde resmen sendika kimliğine büründü. Sendikanın 7 kişilik yönetim kurulunun tümü şantiyelerde beton deliyor, harç karıyor, fayans döşüyor. Sendika Başkanı Akyol, "Çalışma alanımız plazalar, ofisler değil. Sahada, şantiyede örgütleneceğiz" diyor.26.08.2014 Giyim İşçileri Sendikası kuruldu. Giyim-Sen kurucu başkanı ve tekstil işçisi M. Emin Yılmaz, bağımsız bir sendikanın giyim sektöründeki gerekliliğine dikkat çekti. Bağımsız sendikaların en büyük sorunlarından biri olan yüzde 3 baraj konusuna değinen Yılmaz, var olan sendikaların yüzde 3 işkolu barajının kaldırılması konusunda hiçbir adım atmadıklarını belirtti. M. Emin Yılmaz “Çalışma koşullarının zorluğu, iş güvenliği ve işçilerin sağlığı, işçilerin sendikalaşması önündeki engeller gibi sektörün önemli sorunlarına karşı işçileri bilinçlendirerek örgütlenmelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Giyim sektöründe işçilerin sorunlarını daha iyi anlayabilecek, çözüm odaklı çalışmalar yapabilecek, bağımsız yeni bir sendikaya ihtiyaç olduğu gerekliliğini bilerek Giyim-Sen'i kurduk “dedi. 2014 yılı başında tekstil işçisi M. Emin Yılmaz öncülüğünde çalışmalara başlanan ve mart ayındaki müracaat ile adımı attı. Deri, kundura ve tekstil işkollarında çalışan işçiler Giyim İşçileri Sendikası'nda örgütlenmeye başlıyor.27.08.2014 PTT işçisi ücretsiz paso hakkı istiyor DİSK/NAKLİYAT-İŞ Sendikası, taşeron çalışan PTT işçileri insanca yaşayabilecek bir ücret ve çalışma koşulları için örgütlenme kararı aldığını bildirdi. PTT taşeronu tarafından işçilerin ücretlerinin her ay geciktirerek yatırıldığını bazen de aylık ücretlerini yatırmadıklarını belirtilen sendika açıklamasında, İstanbul, Adana ve Kocaeli'nde bulunan PTT merkezlerinde sendika öncülüğünde kazanım sağlanarak ödenmeyen ücretlerin ödendiğini ve aylık ücretlerin 6 ise zamanında ödendiğine vurgu yapıldı. PTT'nin kadrolu işçileri için ücretsiz toplu taşıma pasosu verdiğini ancak taşeron işçilere vermemesinin eleştirildiği açıklamada, taşeron işçilerin bu hakları için imza kampanyası başlatıldığına dikkat çekilerek, bu durumun Anayasa'nın eşitlik ilkesine ve 4857 sayılı yasaya aykırı olduğu kaydedildi. Toplanan imzaların PTT Baş Müdürlüklerine, Belediye Başkanlıklarına ve PTT Genel Müdürlüklerine verileceği bildirildi.29.08.2014 IKEA'da akıl almaz yönetmelik! Uluslararası mobilya devi IKEA'nın Türkiye ayağı olan "IKEA Türkiye MAPA AŞ"nin disiplin yönetmeliği çalışanları ayağa kaldırdı. Gelecek günlerde uygulamaya geçirilmesi planlanan yönetmelikte, "kurallara" uymayan çalışanlara yönelik ağır yaptırımlar yer alıyor. Sendikal örgütlenmeyi zorlaştıran yönetmelikte, çalışanların kolaylıkla işten atılmalarına neden olabilecek düzenlemeler yer alıyor. Yönetmeliğe göre, "yayın, bildiri, pankart veya afiş benzeri yasaklanmış içerikleri çoğaltmak, asmak veya dağıtmak; tüm kapalı alanlarda ve işveren tarafından sigara içilmesinin yasak olduğu belirlenen alanlarda sigara içmek; çalışma arkadaşlarından bir kereden fazla, borç para temin etmek; işyerinde asılsız, doğru olmayan, şirketi küçük düşürücü ve çalışma ortamını bozucu söylem ve davranışlarda bulunmak; işyerini zarara uğratmak işten çıkartma sebebi olarak sayılıyor. Koop-lş Sendikası Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Osman Aksoy, IKEA'da yapılmak istenilenin hak gaspı olduğunu söyledi. Böyle bir sözleşmeyi kabul etmelerinin mümkün olmayacağını vurgulayan Aksoy, "IKEA'da işçilere dayatılmak istenilen sözleşmelerde, çalışanların aleyhine olacak ucu açık birçok uygulama var. Bu bir mobbingdir. İş Kanunu ve ona bağlı mevzuatlara aykırı düzenlenen sözleşmenin işçileri sindirmek üzerine inşa edildiği ortada. Zira ülkemizde cezası 91 lira olan sigara içme yasağının bedeli IKEA'da işten tazminatsız olarak çıkarılmak şeklinde düzenlenmiş. Hiçbir yasal düzenlemede yeri olmayan ve hayatın olağan akışına aykırı olan bu durumu kabul etmiyoruz" dedi.29.08.2014 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği / İş Kazaları / Meslek Hastalıkları “Fabrikalarda, atölyelerde, üniversite kampüslerinde, tarlalarda iş cinayetleri sürüyor” 2014 / Ağustos ayında en az 158 işçi yaşamını yitirdi... 2014 yılında iş cinayetlerinin diğer aylara göre dağılımı şöyle... Ocak ayında 97 işçi, Şubat ayında 82 işçi, Mart ayında 122 işçi, Nisan ayında 121 işçi, Mayıs ayında 417 işçi, 7 Haziran ayında 146 işçi Temmuz Ayında 127 işçi yaşamını yitirdi... Yani sadece 2014 yılının ilk sekiz ayında en az 1270 işçi aramızdan ayrıldı... İş cinayetleri en çok tarım, inşaat, taşımacılık, enerji ve belediye/genel işler işkollarında yaşandı... Tarım, Orman işkolunda 40 emekçi; İnşaat, Yol işkolunda 40 işçi; Taşımacılık işkolunda 13 işçi; Enerji işkolunda 9 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 9 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 6 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 6 emekçi; Madencilik işkolunda 5 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 4 işçi; Ağaç, Kağıt işkolunda 4 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 3 işçi; Metal işkolunda 3 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 3 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 3 işçi; Basın, Gazetecilik işkolunda 2 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 2 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 2 işçi; İletişim işkolunda 1 işçi; Çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz/öğrenemediğimiz 3 işçi can verdi... Ağustos ayında yaşamını yitiren 158 emekçinin 135’i işçi, memur statüsünde çalışan ücretlilerden; 20’si çiftçilerden/küçük toprak sahiplerinden ve 3’ü kendi hesabına çalışanlardan/esnaflardan oluşuyor... Kaynak: http://www.guvenlicalisma.org/index.php?option=com_content&view=article&id=11180:201 4-agustos-ayinda-en-az-158-isci-yasamini-yitirdi&catid=149:is-cinayetleriraporlari&Itemid=236 Ölüm var kusur yok! Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Şırnak’ın Cudi Dağı’nda bulunan kaçak kömür ocaklarından Şırnak Valiliğinin sorumlu olduğunu belirtti. Ancak iş kazalarının yaşandığı, denetimlerden sonra iş durdurulması istenen ancak çalışmaya devam eden ocaklarda sorumlular hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Şırnak’ın Cudi Dağı eteklerinde bulunan yüzlerce kaçak kömür ocağında, yaklaşık 3 bin 500 maden işçisi, sosyal güvenceden yoksun, Başbakan Erdoğan’ın 301 işçinin öldüğü Soma maden katliamından sonra örnek verdiği 1800’lü yılların maden ocaklarındaki ilkel ve kölece çalışma koşullarında, kazmalarla, el arabalarıyla, gırgırlarla kömür çıkarıyor. Sürekli kazaların yaşandığı bu maden ocaklarında son olarak 3 Haziran’da yaşanan göçükte İbrahim Sağnak, 9 Haziran’da ise Ahmet Baysal, Emin Baysal ve Selahattin Uçar adlı işçiler yaşamını yitirdi. İşçi ölümlerinin gerçekleştiği ocakların kaçak olarak çalıştırıldığı, işçi sağlığı güvenliği önlemlerinin 8 alınmadığı gibi, işçileri kurtarmakla görevlendirilen AFAD ekibine de verilen gaz maskelerinin dahi yırtık olduğu gazetelerde yer almıştı.18.08.2014 Soma soruşturmasında skandal bir gerçek daha: Soma'daki ölüm madenini denetleyen müfettişlerin soruşturulmasına izin verilmemiş. Soma’da 301 işçiye mezar olan madenin çalışmasına izin veren müfettişlerin soruşturulmasının engellendiği ileri sürüldü. Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, müfettişler hakkında soruşturma yapılması için cumhuriyet savcılığına başvurduklarını ancak yanıt alamadıklarını söyledi. Balkız, 2009’da açılan madenle ilgili çalışma izni veren müfettişler hakkında soruşturma izni istediklerini belirterek; Cumhuriyet savcılığına bir dilekçe verdiklerini; Madenin şirkete devredildiği tarihten itibaren bugüne kadarki tüm müfettiş raporlarını istediklerini belirtti. Bu dilekçeye henüz cevap gelmediğini ifade eden Balkız; Yargılamanın baskılardan uzak, adil, bağımsız mahkemeler tarafından yapılması gerektiğini kaydetti. 21.08.2014 Soma'da katliam, metan gazı drenajından mı kaynaklandı? Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, ellerine Manisa'nın Soma'da 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden katliamının metan gazı drenajı projesinin uygulanmaması ya da olması gerektiği gibi uygulanmadığından kaynaklanmış olabileceğini belirten; ismi açıklanmayan bir maden mühendisi tarafından; bir rapor ulaştığını söyledi. Balkız, madende inceleme yapan bir maden mühendisi tarafından hazırlandığını belirttiği ve halen incelemeye devam ettikleri raporun soruşturmaya yeni bir boyut kazandıracağını ileri sürdü. Raporun maden kazasının oluş şekliyle ilgili yeni bir pencere açtığını öne süren Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız, şunları söyledi: "Bugüne kadarki söylemler kazanın oluş şekliyle ilgili karbonmonoksit gazından dolayı zehirlenmeler ve kömürün içten içe yanmasıyla ilgili çökmelerden bahsediliyordu. Ama yeni açılan pencerede madende metan gazı drenajı projesinin uygulanmadığından ya da olması gerektiği gibi uygulanmadığından doğan bir kaza olabileceği ifade ediliyor. Bu bir iddiadır araştıracağız." Dedi.22.08.2014 Soma’da 'kayıp işçi' şüphesi! CHP’li Melda Onur, faciadan sağ kurtulanlara ulaşmaya çalıştı, SGK, ‘Bigimiz yok’ yanıtı verdi. Onur, cevabın madende kaç işçi olduğunu şüpheli hale getirdiğini söyledi. Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili her geçen gün yeni bir skandal bilgiye ulaşılıyor. CHP’li Melda Onur’un bilgi edinme kapsamında yaptığı başvuruya Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Soma Sosyal Güvenlik Merkezi aracılığıyla, “Maden ocağından sağ olarak kurtarılan maden işçileri ile ilgili merkezimize resmi bir bildirim yapılmadığından bilgimiz bulunmamaktadır” yanıtı verildi. Onur, “13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa’nın Soma İlçesi’nde bulunan maden ocağında meydana gelen facia sonrası Hükümet ve firma yetkililerince yapılan açıklamalarda 787 maden işçisinin maden ocağının içerisinde mahsur kaldığı bilgisi kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu madencilerin 301’inin hayatını kaybettiği belirtilmiştir. Geri kalan 486 işçinin ise kurtarıldığı iddia edilmektedir. Maden ocağından kurtarılan maden işçilerinin isimleri, doğum yeri ve tarihleri nedir? Bu işçilerden yaralı olarak kurtarılanların isimleri nelerdir. Yaralılar arasında hayati tehlikesi olanlar var mıdır, isimleri nelerdir?” diye sordu. 9 Çalışma Bakanlığı tarafından CHP’li Onur’a gönderilen bilgi notunda, maden ocağından sağ olarak kurtarılan maden işçileri ile ilgili bilgilerinin bulunmadığı bilgisi verildi. Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Soma Sosyal Güvenlik Merkezi aracılığıyla, “Maden ocağından sağ olarak kurtarılan maden işçileri ile ilgili Merkezimize resmi bir bildirim yapılmadığından bilgimiz bulunmamaktadır” yanıtı verildi. Bu yanıtla birlikte, sadece yaralı olarak kurtarılan 122 maden işçisinin isim listesi gönderildi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), internet sitesinden Soma’daki maden faciasından 486 işçinin sağ kurtarıldığını belirterek, 486 işçinin ismini açıklamıştı.22.08.2014 Kene Isırması İş Kazası Sayıldı! ÇORUM'da 5 yıl önce başkasına ait tarlada çalışırken kene ısırması sonucu tedavi gördüğü hastanede ölen kaybeden 26 yaşındaki İsa Sevim'in ölümünün iş kazası olduğuna karar verildi. Yargıtay'ın, yerel mahkemenin verdiği kararı onaması üzerine Sevim ailesine maaş bağlanacağı belirtildi.27.08.2014 'Megafonla uyarı bile yeterli olurdu.' İNŞAAT Mühendisleri Odası, Siirt'te yaşanan baraj faciasına ilişkin ön raporunu açıkladı. Bölge halkının piknik alanı olarak kullandığı alanda uyarıların levhalar ile sınırlandırıldığı belirtilen raporda, şirket ve hükümet yetkililerinin iddiasının aksine sesli uyarı yapılmadığı bildirildi. Rapora göre, bölgede megafonla yapılacak bir anons bile ölümleri engelleyebilirdi. Vatandaşların uyarılmadığı ve gerekli önlem alınmadığına dikkat çekilen raporda, bu ihmallerin katliama davetiye çıkardığı belirtildi. Ayrıca raporda, yaşanan facianın işçi sağlığı ve iş güvenliğinin, çevre güvenliğini de içerecek şekilde genişletilmesi gerektiğinin bir göstergesi olduğuna vurgu yapıldı. Tıpkı iş cinayetlerinde olduğu gibi, bu tür yapılarda alınan önlemlere ilişkin en temel sorunlardan birinin denetimsizlik olduğu ifade edilen raporda, bu tür güvenlik önlemlerinin sermayedarlar tarafından "maliyet arttırıcı unsur" olarak görüldüğüne dikkat çekildi. 28.08.2014 DİSK, Soma'da Kamu Davası Açılmasını İstedi: 'Kasten öldürmekten yargılansınlar'. DlSK'e bağlı Devrimci Maden İşçileri Sendikası (Dev Maden-Sen), 301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma faciasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile şirket yöneticilerinin "kasten öldürme" suçundan yargılanmalarını istedi. Soma Cumhuriyet Başsavcılığına başvuran Dev Maden-Sen'in dilekçesinde, madeni denetleyen ve ruhsat veren kurumlar olan Maden işleri Genel Müdürlüğü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinin kusurlu bulunduklarına dikkat çekildi. Dilekçede, "Ancak ne yazık ki bu yetkililer hakkında savcılığınızca gerekli işlemler yapılmamıştır. Sorumluların yargılanması halen Türkiye'nin gündeminde olan bu olayla ilgili yasal bir sorumluluk olduğu kadar toplum vicdanını ilgilendiren, toplumun 'sinir ucu' olan bir zorunluluktur" denildi. Dilekçede bu yetkililerin sorumluluklarının, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar, yasa ve yönetmeliklerin de bir gereği olduğu vurgulandı. Türkiye Kömür işletmeleri Kurumu yetkililerinin de sorumlu oldukları ve cezalandırılması gerektiğine işaret edilen dilekçede, Maden Mühendisleri Odası'nın faciayla ilgili raporuna da dikkat çekildi. Dilekçede, facianın meydana geldiği ocağın, işletilmesinde projeye uygun faaliyet yürütülmediği, proje değişikliklerinin kayıt dışı olduğu, iş ve işçi güvenliği için tedbir alınmadığı, can güvenliği açısından sorumlulukların yerine getirilmediği, oksijen seviyeleri düşüklüğünün cihazlarca bildirilmesine rağmen tehlike hallerinin görmezden gelindiği vurgulandı. Dilekçede, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu gibi tespit yükümlülüğü olan hiçbir kurumun denetim, tespit, faaliyeti durdurma da dahil hiçbir yaptırım görevlerini yerine getirmedikleri, bu yok sayma/işlem yapmama iradesinin de bilerek 10 ve istenerek ortaya konulduğu görülmüştür. Bu kapsamda dilekçemiz ve Maden Mühendisleri Odası ön raporu ile sayılan şüphelilerin doğrudan icrai faaliyetleri ile faciada kusur ve sorumluluklarının olduğu açık hale gelmiştir" denildi. Enerji Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı yetkilileri ile firma yetkilileri hakkında TCY'nin "kasten öldürme" başlıklı maddesi gereğince soruşturma yapılarak kamu davası açılması istendi.29.08.2014 Üretime başlamadan 9 işçi can verdi! Termik santral karşıtı eylemlerle gündeme gelen Amasra’da, HEMA Endüstri AŞ’ye ait taşkömürü işletmesinde daha üretim başlamadan 9 işçi can verdi. Geçtiğimiz günlerde Muammer Ketim adlı işçinin üzerine kaya düşmesi nedeniyle can verdiği madeni Meclis gündemine taşıyan CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, “Daha önce ölen 8 işçi için soruşturma yapıldı mı?” diye sordu.31.08.2014 Mobbing Darp Edildi, Kalp Krizi Geçirdi. İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri tarafından yapılmak istenen basın açıklamasına, hastanenin özel güvenlik güçleri müdahale etti. Çıkan olaylarda, çok sayıda sendika üyesinin darp edildiği, SES üyesi 52 yaşındaki Turan Karabağ'ın da kalp krizi geçirdiği belirtildi. 28.08.2014 Toplu İş Sözleşmeleri TGS'nin ANKA Haber Ajansı ile yürüttüğü toplu iş sözleşmesi görüşmeleri uzlaşmayla sonuçlandı. İmzalanan TİS ile ANKA’daki TGS üyeleri hafta sonu izinlerinin haricinde ayda iki gün daha yapılan izin kazanımlarını korudu. Aile, gıda, çocuk, kreş, yakacak, eğitim ve bayram yardımları ile yol parası ve ikramiye gibi ödemeler hüküm altına alındı.. Sözleşmenin Nisan 2014 ile Nisan 2015 dönemini kapsadığını belirten TGS Genel Sekreteri Mustafa Kuleli “ANKA Haber Ajansı A.Ş. maddi zorluklar yaşıyor. Önümüzdeki 7 ayda bu sıkıntıyı aşacaklarına inanıyor ve 2015 baharında çok daha ileri ekonomik haklar getiren bir sözleşme imzalayacağımızı şimdiden ilan ediyorum” dedi.18.08.2014 Munzur Su’da protokol imzalandı. DİSK/Gıda-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Munzur Su Fabrikası’nda, sendikanın tanınması ve toplusözleşme masasına oturulması talepleriyle 22 Ağustos’ta başlayan ve 4 gün süren fiili grevin ardından protokol imzalandı. Sendika Genel Sekreteri, Munzur Su işyeri temsilcileri ve Munzur Su Fabrikası yönetim kurulu tarafından imza altına alınan protokolde şu maddeler yer aldı: “TİS talepleri en kısa sürede toplanacak genel kurula taşınacak ve kabul edilmesi yönünde tüm girişimlerde bulunulacak. Greve çıkan işçilerin 11 ücretleri ödenecek, yönetim kurulunun almış olduğu fesih kararı geçersiz sayılacak ve sendika ile yönetim kurulu görüşmelerini sürdürecek. Sendika üyesi işçiler bir hafta sonu çalışacaklar ve bu çalışma karşılığında üretilecek su Rojava ve Şengal halkına gönderilecek. İşçiler bölgeye yapılacak her türlü yardım kampanyası içinde olacak.” 29.08.2014 Çalışma ve Yaşam Koşulları AKP’liler maden 'buldu'. 301 madencinin öldüğü Soma katliamının ardından yapılan incelemede, son 12 yılda kurulan 52 maden şirketinin 36’sı, AKP’li vekil, bakan veya parti yöneticisine ait çıktı. “Duman oluruz” diyerek Sayıştay’ın, kamu kurumlarının hesaplarını incelemesini örtülü olarak izin vermeyen AKP’nin, maden şirketlerinin büyük kısmını da yıllardır denetlemediği tespit edildi. Denetlenmeyen şirketlerin sahipleri araştırılınca ilginç bir tablo ile karşı karşıya kalındı. Bu çerçevede, denetlenmeyen maden şirketlerinin büyük kısmının AKP’li milletvekillerine veya yakınlarına ait olduğu belirlendi. Yapılan araştırmada, son 12 yılda kurulan 52 maden şirketinin 36’sının bir AKP‘li milletvekili veya parti yöneticisine ait olduğu belirlendi.18.08.2014 Tatilini kes ifadeye koş! Soma'da 13 Mayıs'ta yaşanan ve 301 işçinin hayatını kaybettiği katliamın 3'üncü gününde KESK, DİSK, TMMOB, TTB ve Türk- iş bir günlük grev yapmıştı. KESK'e bağlı Eğitim Sen üyesi öğretmenler de yurt genelinde Soma'yı anmak ve katliamı protesto etmek amacıyla iş bırakıp greve katılmıştı. İstanbul Bağcılar ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü, grevin olduğu aynı gün 'acil ve günlüdür' koduyla okullara yazı yazdı. Yazıda greve katılan öğretmen ve varsa idarecilerin isimleri istendi. Bir hafta sonra ise isimleri tespit edilen öğretmen ve idareciler hakkında soruşturma başlatıldı. Başlatılan soruşturma kapsamında 3 ay aradan sonra öğretmen ve idareciler teker teker telefonla aranarak, Bağcılar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün talimatı doğrultusunda tatili kesip acele olarak ifade vermeye çağrıldı. Telefonla aranan çoğu öğretmen şehir dışında olduğunu belirtti ve öğretmenlerin 1 Eylül'e kadar izinli olduklarını hatırlattı, ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri "tatil bitmeden ifade vereceksiniz" uyarısı yaptı. 17.08.2014 Kamu güvencesizliğe koşuyor. Gerek iş cinayetleri ve kazalarının en önemli nedeni gerekse sendikal örgütlenmenin önündeki en büyük engel olarak görülen taşeron çalışma ve güvencesizlik son sürat devam ediyor. Yılın ilk yarısında kamuda yaratılan 53 bin kişilik istihdamın yarısına yakınını geçici ve sözleşmeli personel oluşturuyor. Sosyal çalışma uzmanları ve sendikacılar, hükümeti güvencesizliği yaygınlaştırmakla eleştiriyor. Türkiye istatistik Kurumu verilerine göre kamudaki istihdam, yılın ilk yarısında yaklaşık yüzde 1.6 arttı. Geçen yılın sonunda kamuda toplam 3 milyon 319 bin 584 kişi çalışırken haziran sonunda bu sayı 3 milyon 372 bin 806'ya çıktı. Böylece kamuda istihdam edilenlere 53 bin 222 kişi daha eklenmiş oldu. Sözleşmeli personel sayısı bu yılın ilk 6 ayında 11 bin 283 arttı. Böylece kamudaki sözleşmeli personel sayısı 116 bin 567'ye çıkarken sözleşmeli personel sayısındaki artış yüzde 10.7 oldu. Hükümetin istihdam 12 politikalarını eleştiren ve taşeron çalışmaya karşı ciddi bir mücadele içinde yer alan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, kamuda güvenceli istihdamın gittikçe yok edildiğini dile getirerek "Kendi verilerine göre 600 binin üzerinde taşeron işçi çalıştıran bir devletten söz ediyoruz ve bu sayı her geçen gün artıyor. Yeni haklar getireceğim diye sunmaya çalıştığı yasalarda da haktan hukuktan bahsetmek mümkün değil" diye konuştu. Sendikal hakların her gün tırpanladığını ve gerek kamu gerekse özelde taşeronlaşmanın önünün açıldığını hatırlatan Çerkezoğlu, kamunun bir an önce 4B'li, 4C’li sözleşmeli adı ne olursa olsun öncelikli olarak güvenceli çalışmanın koşullarının oluşturulması gerektiğini vurguladı. Çalışma Bakanlığı'nın mayısta açıkladığı taşeron işçi raporuna göre kamuda 661 bin, özel sektörde de 572 bin taşeron işçi istihdam ediliyor. En yaygın sektörler ise temizlik ve inşaat. 2003'te yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Bakanlık verilerine göre 661 bin taşeron istihdam eden kamu, yeni aldığı personelde de geçici çalışanlar ve sözleşmelilerden vazgeçmiyor. Kamuda 1.1 milyon olmak üzere 2.5 milyon olduğu ileri sürülen taşeronluktan vazgeçilmiyor. Kamuda 661 bin, özel sektörde ise 572 bin taşeron işçi bulunuyor. 17.08.2014 Özel maden şirketleri verdikleri düşük ücret nedeniyle işçi bulamıyor. Zonguldak’ta, 2014'ün ilk 6 ayında özel maden şirketleri 609 işçi talebinde bulundu. 20 bin 317 kayıtlı işsizin bulunduğu kentte sadece 49 kişi maden ocaklarına yerleştirildi. İşsizlerin, düşük ücret nedeniyle özel ocakları tercih etmediği belirtildi. Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Gönül Demirsu, 12 Mayıs27 Haziran tarihleri arasında kentte faaliyet gösteren binin üzerindeki özel sektör işyerinde yaptıkları işgücü piyasası araştırmasında, en çok maden ve tekstil sektöründe personel ihtiyacı olduğunu belirlediklerini söyledi. Kentte çok sayıda özel maden ocağı firması bulunduğunu, ancak işletmelerin üretime yönelik çalıştıracak madenci bulamadıklarını ifade eden Demirsu, , ilk 6 ayda işverenlerin 5 bin 374 işçi talebi olduğunu, bunun 3 bin 332'sini karşılaşabildiklerini söyledi.19.08.2014 Yakında Kamu Diye Bir Şey Kalmayacak. DİSK Genel-Iş Sendikası Araştırma Dairesi, Türkiye'de kamuda istihdam ve sorun alanlarına ilişkin 'Kamu İstihdamı Raporu' hazırladı. Rapora göre, kamuda istihdam oranı düşmeye devam ederken güvencesizlik artıyor. Kamu hizmetlerinin daraltılması sonucu belediyelerde çalışan işçi sayısı da 6 yılda yüzde 30 azaldı. Rapora göre özel sektörde istihdam, kamu sektöründeki istihdama oranla 10 kat daha fazla büyüdü. 2007 yılında kamu sektöründe istihdam edilen kişi sayısı 2 milyon 925 bin iken, 2013 yılında bu sayı yüzde 13,5 artarak 3 milyon 319 oldu. Özel sektörde ise 2007'de 17 milyon 812 bin olan istihdam, 2013'te yüzde 24,5 artarak 22 milyon 204 bine yükseldi. Buna göre 2007-2013 yılları arasında kamuda 394 bin 278 kişilik istihdam yaratılırken, özel sektörde 4 milyon 391 bin kişilik istihdam artışı sağlandı. Her 100 kişiden sadece 13'ü kamu sektöründe istihdam olanağı bulabildi. Rapora göre, 2007-2013 yılları arasında kamu sektöründeki işlerde güvenceli istihdam biçimleri zayıfladı. 2007 yılında kamu sektöründeki işçi sayısı (kadrolu-geçici) 484 bin 497 iken, 2013'te bu sayı yüzde 22,8 düşerek 373 bin 942 oldu. Aynı yıllar arasında kadrolu işçi 13 sayısındaki düşüş oranı yüzde 8,3 olarak saptandı. Kamu sektöründe en fazla istihdam Milli Eğitim Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nda oldu. Bu kurumlar arasında 2007'den 2013'e kadar en fazla istihdam artış ise Adalet Bakanlığı ve Diyanet işleri Başkanlığı'nda yaşandı. Rapora göre, kamu hizmetlerinin daraltılması sonucu belediye hizmetleri kamu hizmeti anlayışından kopartılarak piyasalaştırıldı. Bu durum bir yandan kamu hizmetlerinin kalitesini düşürürken, diğer yandan da yerel yönetimlerde kadrolu ve güvenceli istihdam olanaklarının zayıflamasına yol açtı. Yerel yönetimlerde toplam istihdam 2007'den 2013 yılına kadar yüzde 19 geriledi. En fazla azalma ise işçi statüsünde çalışanlarda görüldü. Belediyelerde işçi olarak çalışanların sayısı 2007 yılında 179 bin 424 iken, 2013'te bu sayı yüzde 30 düşerek 125 bin 553 oldu. Raporda taşeron çalışmanın ise yaygınlaştığına dikkat celaldi. Buna göre, Genel hizmetler işkolunda çalışan taşeron işçi sayısı 655 bini buldu.21.08.2014 Madenciler AKP’li yapılmış. Soma’lı madencilerin zorla AKP’li yapıldığı iddialarını araştıran CHP’li Tanal, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye bağlı olarak çalışan siyasi parti üyesi 1.716 işçinin 1.366’sının AKP üyesi olduğunu açıkladı.21.08.2014 Eğitim Sen'liysen okul müdürü olamazsın! MİLLİ Eğitim Bakanlığı'na bağlı eğitim kurumlarına yönetici görevlendirme yönetmeliği çerçevesinde yeniden müdür olmak isteyen Eğitim-Sen'li okul müdürleri, verilen düşük puanlar ile yöneticilikten uzaklaştırıldılar. İzmir'de uzun zamandır Eğitim-Sen'li okul müdürlerine yönelik, 'Eğitim Bir-Sen'e geçmezseniz yönetici olamazsınız' tehditleri gerçek oldu. Eğitim-Sen'den istifa baskılarına boyun eğmeyen okul müdürlerine verilen düşük puanlar ile yeniden idareci olmaları engellendi. Eğitim-Sen İzmir Şube Başkanı Savaş Candemir, aylardır söyledikleri yandaş sendikanın kendi üyeleri olan müdürlere yönelik sendika değiştirme baskısının sonuçlarının ortaya çıktığını söyledi. 22.08.2014 'Yandaş atama' kanıtlandı. Bursa'da Milli Eğitim'de görevlendirilen 22 şube müdürünün tamamı hükümete yakınlığıyla bilinen Memur-Sen'e bağlı Eğitim-BirSen üyeleri arasından seçildi. Görevlendirilenlerden birisi de 201 l'de AKP'den milletvekili aday adayı olmuştu. Bölge idare mahkemesi, "görevlendirilen 22 personelin tamamının aynı sendikanın üyesi olmaları dışında bir kriter gözetilmediği gerekçesiyle iptal kararı verdi. Kararda, görevlendirmelerde kamu yararına ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı vurgulandı. Yerel mahkemenin kararını bozan bölge idare mahkemesi, görevlendirmeleri de iptal etti.22.08.2014 Santral ihaleleri Danıştay'da! Maden İş Sendikası, Yatağan, Kemerköy (Gökova) ve Yeniköy termik santrallarıyla, bunlara kömür sağlayan işletmelerin satışını onaylayan Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararının yürütmesinin durdurulması ve ihalenin iptali istemiyle Danıştay'a başvurdu. ÖYK, Kemerköy ve Yeniköy'ün ardından, Yatağan Termik Santrali'yle Güney Ege Linyitlerinin de 14 (GELİ), 1 milyar 91 milyon lira bedelle Elsan Elektrik Gereçleri Sanayi ve Ticaret AŞ'ye satılmasını onaylamıştı. 23.08.2014 Suriyeli çalıştıracak işyerine kota! Ankara’da tüm kurumların üst düzey yöneticileri ile 5 bakanın katılımıyla yapılan 'Suriyeliler Zirvesi'nde, "Suriyeli çalıştıracak işyerlerine kota uygulansın. Kayıt dışı Suriyeli çalıştıran yerlere denetim sıklaştırılsın" önerileri tartışıldı. Yerel yöneticiler özellikle Suriyelilerin kentlerinde kayıt dışı çalışması nedeniyle yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı'nın Suriyelilerle ilgili yönetmeliği ay sonuna kadar çıkaracağı, çalışma izinlerinin bu yönetmelikten sonra hızlanacağı bilgisi paylaşıldı. Bu kapsamda Suriyeli çalıştıracak işyerlerine konulacak kota kriteri de tartışılıyor. Halen yabancılara çalışma izni verilirken bir işyerinde çalışanların yüzde 20'den fazlasının yabancı olmamasına dikkat ediliyor. Söz konusu kota Suriyeliler için de uygulanacak. Ancak konu hassas olduğu için Suriyelilere uygulanacak kotanın yüzdesinin değişebileceği belirtiliyor. İlgili tarafların görüşlerinin alınmasının ardından kotanın netleşmesine karar verildi. Suriyelileri istihdam piyasasına dahil edecek çalışma izinleri ise birer yıllık olacak, sonraki yıllarda çalışma izinleri güncellenebilecek. 24.08.2014 Tarım sektörü kayıt dışı çalışıyor. TÜRKİYE Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı, Şemsi Bayraktar, kayıt dışı istihdamın tarımın en önemli sorunlarından biri olduğunu bildirdi. Yoksulluk, işsizlik ve enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde, kayıt dışı istihdamın da yüksek olacağına dikkat çeken Bayraktar, konuya ilişkin yazılı açıklamasında; tarımda çalışan 5 milyon 820 bin kişiden sadece 982 bin kişinin kaydının olduğunu söyledi. Tarımda 20 kadından 19'unun, 20 erkekten 15'inin kayıt dışı çalıştığını belirten Bayraktar, Mayıs ayı verilerine göre, tarımda istihdam edilen 5 milyon 820 bin kişiden yüzde 83.1 'i olan 4 milyon 838 bin kişinin kayıt dışı çalıştığını anlattı. Kayıt dışı çalışma oranının erkeklerde yüzde 73.5'cle kalırken, kadınlarda yüzde 93.8'i bulduğunu söyleyen TZOB Başkanı Bayraktar, 2014 Mayıs ayında tarımda çalışan 3 milyon 60 bin erkekten 2 milyon 248 bininin, 2 milyon 760 bin kadından 2 milyon 590 bininin kayıt dışı istihdam edildiğini vurguladı.25.08.2014 Başarının ölçüsü AKP’li olmakmış! AKP'li olmayan 7 bin okul müdürü görevden alınırken, Adana'da ise 290 müdürün görevlerine son verildi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın okul müdürü değerlendirmeleri buna gerekçe olarak gösterildi. Sırf yandaş olmadıkları için görevden alınan bazı müdürlere ise defalarca başarı belgesi ve takdirnameler verildiği ortaya çıktı.31.08.2014 İstihdam / İşsizlik / İşten Çıkarmalar Batman İşsizlikte lider! Türkiye genelinde işsizliğin en yüksek olduğu Batman'da tekstilciler işçi bulamamaktan yakınıyor. Türkiye'de nüfus oranına göre en fazla işsizin olduğu belirtilen Batman'da 12'si büyük firma olmak üzere 172 tekstil 15 üreticisi bulunuyor. Ancak tekstil fırmaları kalifiye eleman bulamıyor. Avrupa ülkelerine penye imal eden ve 100 işçi çalıştıran RCB Tekstil'in sahibi Celal Ayhan, kalifiye işçi bulamamaktan yakındı. Makinelerin bir bölümünün atıl durduğunu belirten Ayhan, "Almanya ağırlıklı Avrupa ülkelerine penye imal ediyoruz. Şu anda 100 işçi çalıştırıyoruz. Ancak 100 işçiye daha ihtiyacımız var. Düz makineci başta olmak üzere kalifiye elemanlara ihtiyacımız var. Televizyon ve yerel gazetelere ilan verdiğimiz halde işçi bulamıyoruz" dedi.16.08.2014 Baskıyı biliyor ama bir şey yapmıyor. Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in bir soru önergesine verdiği yanıt, Standart Profil Fabrikasında işçilerin sendikalaştıkları için işten atıldığını hükümetin bildiğini ama buna rağmen bir şey yapılmadığını ortaya koydu. Soru önergesinde Petrol-İş Sendikasının örgütlenme çalışmalarını yürüttüğü Manisa’daki Standart Profil Fabrikasında sendikaya üye olan işçilerin işten atıldığını belirtilerek Çelik’e “Standart Profil patronunun, Anayasaya, yasalara ve uluslararası sözleşmelere rağmen, sendikaya üye oldukları için 160 işçiyi işten atması karşısında Bakanlığınızca ne işlem yapılmıştır?” sorusu yöneltilmişti. Çelik verdiği yanıtta, işveren vekilinin sendikal baskı yaptığının, 3-4 defa genel toplantı yaparak işçilere sendikaya üye olanların işten atılacağını söylediğinin tespit edildiğini bildirdi. 194 işçinin dava açtığını dile getiren Çelik, “Davaların halen sürmesi ve konunun yargıya intikal ettirilmiş olması nedeniyle idari yönden yapılacak bir işlem bulunmamaktadır” dedi.19.08.2014 Remzi Kitabevi’nde sendikalaşma kıyımı! Türkiye’nin en eski yayınevlerinden olan, 1927’de Remzi Bengi tarafından kurulan ve Türkiye yayıncılık tarihine bir dönem damgasını vuran Remzi Kitabevi’nin İzmir Agora Şubesi’nde iki çalışan DİSK’e bağlı Sosyal İş sendikasına üye olduktan sonra işlerine son verildi. Remzi Kitabevi mağazalar zincirinde çalışma koşullarının gittikçe kötüleşmesi, ücretlerin asgari ücrette tutulması, mesai ücretlerinin ödenmemesi, yemek ve yol paralarının yıllardır aynı düzeyde tutulması gibi nedenlerle, çalışanlar sendikalaşma faaliyetine başladı. Kitabevi’nin İzmir Balçova’daki Agora AVM şubesinde görev yapan Ahmet Öğrük ve Talip Öztürk, DİSK’e bağlı Sosyal İş Sendikası’na üye oldu. İki personel, diğer şubelerdeki çalışma arkadaşlarına da sendikaya üye yapma çağrısında bulundu. Bunun üzerine Öğrük ve Öztürk’ün işlerine 18 Ağustos 2014 Pazartesi günü son verildi. Sosyal İş Sendikası, avukatları aracılığıyla Remzi Kitabevi’ne dava açacak ve işten çıkarılan işçilerin işe dönüşünü talep edecek. Türkiye genelinde 12 mağazası olan Remzi Kitabevi bünyesinde toplamda yaklaşık 200 personel görev yapıyor.21.08.2014 Deva İlaç’ta sendika düşmanlığı sürüyor. Tekirdağ Çerkezköy’de Kurulu Deva İlaç Fabrikası'nda, Petrol-Iş Sendikası'na üye oldukları için 5 işçinin daha işine son verildi. Böylece Deva'da sendikaya üye olmaları nedeniyle işten atılan işçilerin 16 sayısı 17'ye yükseldi. Çoğu uzun yıllardır bu fabrikada çalışan ve önceki gün işten çıkarılan işçiler, bu haksızlığa karşı tepkilerini alkış ve sloganlarla dile getirdi. Anayasal haklarını kullandıkları için işten atılan işçilerin fabrika önünde başlattıkları direniş ise sürüyor, işlerine geri dönme ve sendikal hakların tanınması talebiyle direnen işçiler, bu talepleri karşılanana dek mücadeleyi sürdüreceklerini dile getiriyor.24.08.2014 Kent Gıda’da Grev Bitti İşten Atmalar Başladı. Kent Gıda’da, 15 Temmuz’da başlayan ve tis imzalanmasıyla sonuçlanan grevin ardından 5 işçi 25. madde gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. İşçiler önlerine getirilen evrakları imzalamayı reddetti. İddiaya göre Kent Gıda yönetimi, 150 işçiyi daha işten atmaya hazırlanıyor.26.08.2014 Sendikaya tepki gösterince islerinden oldular. Nestle'de toplu iş sözleşmesinin imzalanması öncesinde 28 işçi işten atıldı. İşçiler işten atılmalarının sorumlusu olarak işyerinde örgütlü ve yetkili olan Öz Gıdaİş Sendikası'm gösteriyorlar. Sözleşme süreci başlamadan önce bir komisyon oluşturarak taleplerini bir taslak şeklinde sendikaya ilettiklerini söyleyen işçiler, bu taslağın sendika tarafından dikkate alınmadığını, sendikaya tepki gösterince de işten çıkartıldıklarını belirttiler. Öz Gıda İş'in her TİS döneminde işçinin talebine kulak tıkadığını ifade eden işçiler, "Bu dönem yeter artık diyecektik, ya biz, ya Öz Gıda-İş gidecekti. O elini çabuk tuttu bizi attırdı" diyor. 27.08.2014 İşten atılan işçiler işverene tepkili!15 Temmuz 2014’te greve çıkan ve istedikleri zammın altında da olsa grevlerini kazanımla bitiren Kent Gıda fabrikası işçilerinden 5’i, işverene hakaret, karalama gerekçeleriyle işten atıldı. İşveren hakaret ve karalamalara örnek olarak, Facebook paylaşımlarını ve işçilerin Hayat TV’ye verdikleri röportajları gösterdi. 29.08.2014 Grev yasağından sonra kıyım geldi. Ciner Grubu bünyesindeki Park Termik AŞ’nin işlettiği Çayırhan Linyit İşletmesinde çalışan 1250 işçi toplusözleşmede anlaşılamaması nedeniyle 24 Temmuz günü greve çıkmıştı. Önce mahkeme kararıyla durdurulmak istenen grev, başladığı gün Bakanlar Kurulu tarafından “Milli güvenlik ve halk sağlığını tehdit ettiği” gerekçesiyle 60 gün ertelenmişti. Aradan 1 bir ay geçince yaklaşık 20 maden işçisi “Propagandacılık yaptıkları ve greve öncülük ettikleri” gerekçesiyle işten atıldı. Tazminatsız işten atılan işçiler arasında 18 yıldır madende çalışan işçiler de bulunuyor. İşçilerin önemli bir kısmı, sendika ve şirket iş birliğiyle grevin “yasa dışı” olduğuna ikna edilirken, toplusözleşme Yüksek Hakem Kuruluna götürüldü. Tıpkı Şişecam’da olduğu gibi, Çayırhan’da da Bakanlar Kurulunun grev erteleme kararı, işçilerin toplusözleşme hakkına ipotek koydu. T. Maden İş Sendikası Orta Anadolu Şube Başkanı Kazım Karakoç, yüksek hakem kuruluna gittiklerini söyledi. 60 günlük erteleme süresini beklemek istemediklerini belirten Karakoç, eylül ayını beklediklerinde kazanım elde edemeyeceklerini savundu. İşten atılan işçilerin geri dönmesi için çaba harcadıklarını belirten Karakoç’un ‘yasa dışı’ grev yapıldığı için işten atmaların 17 yaşandığını söylemesi dikkat çekti. İşveren Turgay Ciner’le görüştüklerini aktaran Karakoç, işçilerin geri alınacağı veya tazminatlarının ödeneceği şeklinde söz aldıklarını ifade etti. İşçilerin, Bakanlar Kurulunun grev erteleme kararına rağmen işten atmalara karşı grev yaptığı Çöllolar Kömür İşletmesinde de benzer bir süreç yaşanmıştı. Yine Cinerlerin işlettiği Afşin’deki Çöllolar Kömür İşletmesinde geçtiğimiz yıllarda peş peşe yaşanan 2 iş kazasında biri maden mühendisi 11 işçi can vermişti.31.08.2014 Açıklamalar, Toplantılar, Eylemler Yatağan'da işçiler santrallere barikat kuracak. Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) tarafından ihalesi yapılan Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri ile kömür ocaklarında çalışan işçilerin bağlı bulunduğu sendikalar, işvereni işyerlerine sokmayacaklarını açıkladı. Tes-İş ve Maden İş sendikaları üyeleri, Yatağan Termik Santrali önünde toplanarak izlenecek yol hakkında bir açıklama yaptı. Maden İş Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, "Yatağan Termik Santrali ihalesi, Başbakan'ın başkanlığını yaptığı ÖYK tarafından onaylanmış ve 16 Ağustos 2014 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanmıştır. Resmî Gazete'de yayımlanan tebliğe göre ÖYK kararının aslında seçimden önce, yani Başbakan'ın Muğla'ya gelmesinden bir gün sonra, 7 Ağustos 2014 tarihinde onaylandığını ancak Resmî Gazete'de 16 Ağustos 2014'te tebliğ edildiğini görmekteyiz. Özelleştirmeye karşı mücadelemiz, aynı zamanda bir hak, hukuk ve demokrasi mücadelesidir. İktidarın kararını değiştirmek için demokratik ve meşru yollardan hemen hemen tüm mücadele yöntemlerini kullandık ancak siyasi iktidar satışta kararlı, biz de sattırmamaya kararlıyız. Resmî Gazete'de yayımlanmış olması, santralin devri anlamına gelmiyor. Bu şekilde işçinin moralini bozup yılgınlığa sebep olabileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Bizler de direnmesek yok olacağımızı biliyoruz, bu kurumların yok olacağını biliyoruz. 2000 yılındaki deneyimimizle alıcı firmaları işyerlerine sokmamakta işçinin kararı artarak devam ediyor. Evladımız gibi büyüttüğümüz işyerlerimizi teslim etmemede kararlıyız." dedi. 18.08.2014 İşten atılan Aliağa Belediyesi işçilerinden başkana tepki! İşe alınma sözü verilmesine rağmen işe alınmayan Aliağa Belediyesi işçileri, Belediye Başkanı Serkan Acar’ın peşini bırakmıyor. Acar’dan sözünü tutmasını isteyen işçiler, görüşmek için belediye binasında beklerken darp edildikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulunarak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasından önce ise bir işçi canına kıymak istedi. İşçiler adına açıklama yapan Seçil Adalet Işık, Belediye Başkanı Serkan Acar’ın şiddet uygulayarak kendilerini sindirmeye çalıştığını söyledi. 16.08.2014 18 Sütaş'ta mücadele yurt çapına yayıldı. TÜRK-İŞ'e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası'na üye oldukları için Sütaş'ın Aksaray ve Karacabey'deki fabrikalarından atılan işçiler, tüketimden gelen gücünü kullanarak Sütaş ürünlerini tüketmeme kampanyasını yaygınlaştırma kararı aldı. Mücadeleyi diğer illere yayma kararı alan Tek Gıda-İş, ilk eylemi İstanbul'dan başlattı. İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanında bir araya gelen Belediye-İş, TÜMTİS, Türkiye Haber-İş, TES-İş ve Sosyal-İş gibi sendikaların şube yöneticileri önce Sütaş ürünlerini tüketmeme bildirisi dağıttı, ardından yapılan basın açıklamasına destek verdi.16.08.2014 BEDAŞ'ta çalışanın can güvenliği yok. İstanbul’da bulunan Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.'de (BEDAŞ) arıza ve açma kesme servislerinde çalışan 300'ü aşkın işçi, iş güvenliğine ilişkin alınmayan tedbirler nedeniyle her gün ölümle burun buruna geliyor. DİSK'e bağlı Enerji-Sen'den alınan bilgiye göre BEDAŞ'ta her ay ortalama 50 iş kazası yaşanıyor. Sendikanın, konuya ilişkin BEDAŞ yönetimi ile birkaç kez toplantı yaparak taleplerini iletmesine rağmen herhangi bir önlem alınmaması ise dikkat çekiyor. Öyle ki bu konudaki talepler işten çıkarma gerekçesi olarak görülüyor. Yakın zamanda işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin önlem alınmasını isteyen ve bu konuda dilekçe veren işçilerden 26'sı kapı önüne kondu, işten atılan işçiler, işe geri alınmaları için BEDAŞ Avcılar Müdürlüğü önünde imza kampanyası başlattı.19.08.2014 VEDAŞ işçilerinden ücret eylemi! Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi'nde Van Gölü Elektrik Dağıtım A.Ş. çalışanı bir grup, ücretlerinin yetersiz olduğunu gerekçe göstererek çadır kurup eyleme başladı. İşçiler ücretlerinin iyileştirilememesi halinde süresiz açlık grevine başlayacaklarını söyledi.19.08.2014 Liman İşçilerinden Enerji İşçilerine Destek! LİMAN-İŞ Sendikası'na üye oldukları için işten atılan Ambarlı Liman işçileri, iş güvenliği talep ettikleri için işten atılan ve BEDAŞ'ın İstanbul Avcılar Şubesi önünde direnişte olan enerji işçilerini ziyaret etti. Ziyarette konuşan Liman-Iş Örgütlenme Uzmanı Sinan Ceviz, enerji işçilerinin mücadelesinin yanında olduklarını belirterek "Sizlerin kazanımı, bizim kazanımımızdır. Direnişte en önemli şey dayanışmadır. Biz liman örgütlenmesinde ne yazık ki bu desteği yeterince göremedik. Bu eksikliği biliyoruz, bu nedenle enerji işçilerinin mücadelesinin yanında olacağız" dedi.20.08.2014 Şantuk Tekstil işçileri eylemde! İSTANBUL Gaziosmanpaşa-Arnavutköy yolu üzerinde kurulu Şantuk Tekstil fabrikasında, çalışma koşullarının düzelmesi için TEKSİF Sendikası'na üye olan işçiler, fabrika patronu ve yönetimi tarafından istifaya zorlandı, istifa baskısında başarısız olan yönetim, 30'a yakın sendikalı işçiyi işten attı. Bu saldırıya karşı yasal süreç başlatan işçiler fabrika önünde eylem yaptı.20.08.2014 Rektör: Paramız olursa size de veririz. SES üyeleri, döner sermaye adaletsizliğine son verilmesi talebiyle Hacettepe Üniversitesinde topladıkları imzaları rektörlüğe iletti. Rektör Murat Tuncer, sağlıkçıların talebine “Paramız olursa veririz” yanıtı verdi. 21.08.2014 19 'Deva'yı toplama kampına çevirdiler'. Tekirdağ Çerkezköy'de kurulu Deva Holding'e ait ilaç fabrikasında 20 Haziran'dan bu yana 12 işçi Petrol-Iş Sendikası'na üye oldukları için işten atılmıştı, işçiler 1 Temmuz'da fabrika önünde çadır kurarak direnişe geçmişti. Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP), Türkiye'nin önde gelen ilaç firmalarından Deva'da yaşananları toplama kamplarında olanlara benzetti, bu duruma sessiz kalmayacaklarını duyurdu. SGBP'den yapılan yazılı açıklamada, işçilere yönelik baskıların arttığı, fabrika müdürü ve yetkililerin işçileri tek tek çağırarak ya istifaya zorladığı vurgulandı. Açıklamada, fabrika önünde direnen işçiler ile iletişim kuranların tehdit edildiği ve kamera ile kayıt altına alındığı ifade edildi. SGBP'den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Karanlık bir yatırım fonu, ülkemizin en köklü yerli ilaç firmalarından biri olan Deva'yı kötü yöneterek, ülkemize zarar vermektedir. Şirket, gestapo usulü yönetim taktikleriyle adeta bir toplama ve çalışma kampına dönüştürülmüş, sendikalı olmak yasaklanmışür. Karanlık sermaye ve kötü yönetimin işçilerin haklarını gasp etmesine seyirci kalmayacağız."21.08.2014 Alanya'da direnen işçilere saldırı! Antalya’da bulunan Alanya Devlet Hastanesi'nde direnen Dev Sağlık-İş üyesi taşeron sağlık işçileri, saldırıya uğradı. Saldırıyı protesto eden işçiler, direnişe devam edeceklerini duyurdu. Sendikadan yapılan açıklamaya göre, Başhekimin şikâyeti üzerine hastaneye gelen polis, işçilerin direniş alanını bastı, çadırlarını söktü. işçiler, polis baskınını ve hastane yönetiminin tutumunu protesto etmek için hastane bahçesinde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, Başhekimin şikâyeti ile gözaltına alındıklarını belirten işçiler, "Çadırsız da direnmeyi biliriz, çünkü bizim meşruluğumuz emeğimize sahip çıkmaktan gelir" dedi. işçiler, 3 Eylül'de açtıkları işe iade davasının ilk duruşmasının görüleceğini duyurdu.22.08.2014 Soma’da verilen sözler tutulsun. DİSK/Dev Maden-Sen, Soma’da yaşanan maden katliamının üzerinden üç aydan fazla zaman geçmesine rağmen işçilere yönelik hiçbir düzenleme yapılmadığını ifade ederek, “Madenciye verilen sözler tutulsun, Soma’nın yaraları sarılsın. Taleplerimizin takipçisiyiz” dedi. Dev Maden-Sen, Beşyol’da bulunan madenci heykeli önünde toplanarak Kaymakamlık binasına yürüdü. Kaymakamlık binası önünde yapılan açıklamada konuşan Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün katliamın ardından verilen sözleri unutmayacaklarını dile getirdi. Soma’nın adıyla anılan yasa taslağının TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başlandığı gün Ankara’ya gittiklerini hatırlatan Görgün, “Verilen sözlerin değiştirilmeden yasalaşmasını isteyerek haklarımızın takipçisi olduğumuzu belirtmiştik. Onlar meclisi tatile sokarak kamuoyunu ve Soma’yı oyalayıp unutturmak istediler. Başından 15 maddelik maden yasasının 160 maddelik torba yasaya çevrilmesi bir oyalama taktiğidir. Artık bu taktiği daha fazla sürdüremeyeceklerdir” dedi. Hükümete seslenen Görgün, “Soma işçilerine verilen sözler tutulmalı ve maden yasası torba yasadan ayrılarak 20 28 Ağustos’ta dedi.23.08.2014 açılan mecliste görüşülmeli ve derhal çıkarılmalıdır” Belediye İşçileri Ekmeğini Geri İstiyor . Antalya’da yerel seçimlerden sonra AKP'ye bağlı belediyelerde başlayan işçi kıyımı devam ediyor. Son olarak 22 Ağustos'ta Gazipaşa Belediyesi'nde 42 taşeron işçisi işten atıldı. Belediyeyi protesto eden işçiler, işlerini geri istedi. 24.08.2014 Düzce’de işçiden zincirli eylem! DÜZCE ve Gebze'de bulunan M&T Reklam Fabrikası'nda çalışan 600 işçiden 110'u DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenince işten çıkarıldı. İşveren işten çıkarmalara ilişkin sendikal örgütlenme dışında farklı gerekçeler sunsa da, Birleşik Metal-İş Sendikası'nın işyerinde yaptırdığı "çoğunluk tespitinden sonra işçi kıyımının yaşanması dikkat çekiyor. İşçiler tazminatları ödenmeden işten çıkarıldıkları ve başka fabrikalara iş başvurusunda bulunduklarında da eski çalıştığı fabrika yöneticilerinin engel olduğu iddiasıyla Düzce'de eylem başlattı. Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan fabrikada çalışan işçiler kendilerini fabrikanın demir kapısına zincirleyerek tazminatları verilmeden işten çıkarılmalarını protesto etti. 26.08.2014 Maden işçileri iki aydır grevde! Denizli Beyağaç'taki maden ocağında iki ay önce greve başlayan 70 işçi, istedikleri zammı alamadıkları için madene inmiyor. Maden-İş Sendikası Yatağan Şubesi'nin faaliyet alanında yer alan madende çalışan işçiler, toplu görüşmelerde yüzde 25 zam ve sosyal haklarda da yüzde 50 zam istemişti. İki yılı kapsayacak toplu sözleşme için işveren ilk yıl yüzde 8, ikinci yıl yüzde 8 olmak üzere toplamda yüzde 16 zam önermişti. Maden-Iş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, toplu görüşmelerin tıkandığını ama umutlu olduklarını söyledi.26.08.2014 Müdürlerin görevden alınmasına tepki! Zonguldak’ın Kozlu İlçesi'nde Türk Eğitim-Sen Şubesi üyeleri, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önüne siyah çelenk koyarak okullardaki müdür atamalarını protesto etti. 'Türk Eğitim- Sen Zonguldak Şube Başkanı Şahin Ören, dershaneleri kapatan yasa kapsamında 4 yılını dolduran okul müdürlerinin puanlama sistemiyle görevden alınmasına tepki gösterdi. İl genelinde 178 okul müdüründen 106'sının 75 puan üzerinde değerlendirilerek yeniden atandığını, 72 müdürün ise hile ile okul müdürlüklerinin elinden alındığını savunan Ören, şöyle konuştu: "Bu 72 müdürden sadece 16'sı Eğitim-Bir Sen üyesi olup 56'sı diğer sendikalara mensuptur. Bunların içerisinde en fazla okul müdürü alınan sendika Türk Eğitim Sen'dir. Bu okul müdürleri vatanlarını, bayraklarını, Türkçeyi çok sevdikleri için mi cezalandırıldılar? Artık okullarda özgür düşünen, üretken, eleştiren müdürler değil partizan, yandaş ve çıkarcı kişiler görev 21 alacaklardır. Bu bizce eğitime yapılan en büyük ihanettir. Bu noktada tüm ülkede olduğu gibi Zonguldak'ta da darağacı kurulmuş ve İl Müdürü Turgut Özbek ile Kozlu İlçe Milli Eğitim Müdürü Mansur Gök cellat olarak seçilmiştir."26.08.2014 MT Reklam işçisine uluslararası destek! Anayasal hakları olan sendika talebi üzerinde Birleşik Metal-İş’te örgütlenmeye başlayan MT Reklam işçileri patronun saldırılarına maruz kalmıştı. Yaklaşık 8 ay önce 45 işçiyi sendikalı oldukları için işten çıkaran işveren bu hamlesinden sonra sendikaya üye işçileri istifaya zorlayacak girişimlerde bulundu, başarılı olamayınca da yaklaşık 110 işçinin daha işine son vermişti. Düzce ve Gebze’de fabrikaları bulunan MT Reklam şirketinin işçileri grevlerinin 105. Gününde Gebze’de fabrika önünde basın açıklaması düzenledi. Eyleme IndustriAll European Trade Union Genel Sekreter yardımcısı Luc Trianangle’de destek verdi. Eyleme katılan IndustriAll European Trade Union Genel Sekreter Yardımcısı Luc Trianangle fabrikada tam olarak bir skandalın yaşandığını belirterek; “Buradaki mücadeleyi Avrupa ve dünyaya duyurmak için elimden geleni yapacağım, bu utanmaz işveren, işini en iyi şekilde yapan işçileri sadece anayasal haklarını aradıkları için işten çıkartmıştır. Bu Türkiye anayasasına aykırıdır. Burada işçilerin yaptığı herhangi bir yanlış yoktur buradaki tek illegal davranış işverene aittir” dedi.26.08.2014 Ücretleri ödenmeyen inşaat işçileri tekrardan eylemde! Esenyurt Belediyesi'nin arsa sahibi olduğu Kıraç bölgesindeki Startowers inşaatının şantiyesinde çalışan ve ücretlerini 2012' den bu yana alamayan işçiler ara verdikleri oturma eylemini ücretlerin ödeneceğine dair verilen sözlerin tutulmaması üzerine tekrar başlattı. İnşaat İşçileri Sendikası Örgütlenme sorumlusu Serdar Ben, oturma eylemine başladıkları dönemde belediye yetkililerinin kendileriyle iletişime geçerek, "Eğer eyleminizi sonlandırırsanız işçilerin alacaklarınızı veririz" dediğini ve işçilerin alacaklarının ödenmesi için belediyede yapılacak olan toplantıya davet edildiğini söyledi. Ben, belediye yetkililerinin ise toplantıya giden işçilere, üzerinde 22 işçiden sadece bir kişinin imzasının bulunduğu ve bu imzanın da sahte olduğu belgeleri göstererek, "Hiçbir alacağınız yok" dediğini aktardı. Belediye yetkililerinin verdiği sözü tutmadığına dikkat çeken Ben, alacaklar ödeninceye kadar ara verdikleri oturma eylemini tekrar başlattıklarını belirtti. 27.08.2014 Malatya Arena'da işçiler iş bıraktı. Malatya'da, 25 bin kişi kapasiteli Malatya Arena Stadı'nın inşaatında çalışan 80 taşeron işçi, bağlı bulundukları firmadan iki aydır paralarını alamadıklarını söyleyerek işi durdurdu.27.08.2014 Enerji iş kolunda 20 ayda 74 işçi yaşamını yitirdi. Son 20 ayda enerji iş kolundaki iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 74 işçi olduğunu açıklayan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, "can güvenliği" talebinde bulundukları için işten çıkarılan BEDAŞ işçilerinin de işe geri alınmasını istedi. Enerji iş kolundaki iş cinayetlerinin 22 çoğunlukla arıza, bakım ekiplerinin elektrik direkleri ve yüksek gerilim hatlarında çalışmaları sırasında yaşandığı belirtilen açıklamada, "Elektrik çarpması nedeniyle 41, düşme nedeniyle 12, ezilme, göçük nedeniyle 8, trafik, servis kazası nedeniyle 5, patlama, yanma nedeniyle 3, nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 3 işçi ve kalp krizi gibi diğer nedenlerden dolayı 2 işçinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.27.08.2014 Madenciler arkadaşları için eylemde! GMİS Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu, Kandilli'deki özel maden ocağında çalışan madencilerin, 18 işçinin işten çıkarılması üzerine başlattığı ocağa girmeme eylemiyle ilgili Ereğli Belediye Başkanı AKP'li Hüseyin Uysal ile görüştü. Aslında, Ereğli-Zonguldak arasındaki yolu ulaşıma kapatarak eylem yapmayı planladıklarını, ancak milletvekili Ercan Candan ile görüşünce bundan vazgeçtiklerini ifade eden Mutlu, "Kuyu başında 3 vardiyaya yayarak eylememizi devam ettirme kararı aldık. Gündüz vardiyası sabahtan burada nöbet tutmaya devam etti. Gündüz vardiyası evine gidecek. 16.0024.00 vardiyası burada eylemi devam ettirecek, daha sonra onlar gidecek ve gece vardiyası aynı şekilde eylemi sürdürecek. Ankara'daki görüşmemize göre eylemimizin şekline yön vereceğiz" diye konuştu.29.08.2014 Çerkezköy'de işçiler alacakları için direniyor. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet sürdüren İlker Orman Ürünleri Fabrikası’nda çalışan işçiler üç aydır maaşlarını alamadıkları ve herhangi bir yetkili muhatap bulamadıkları için çalışmayı durdurarak fabrika önünde beklemeye başladı. Ahşap kapı üretimi yapan fabrikada çalışan, asgari ücretle 1200 lira arasında ücret alan işçiler ücretlerini düzenli alamadıkları için fabrika önünde bekleyişe geçti. Patron ile görüşmek isteyen işçiler, uzun uğraşlar üzerine patronun oğlu ile görüşebildi. “Çalışmaya devam edin, buradan alacağımız para ile alacaklarını ödeyeceğim” açıklamasına güvenmeyen işçiler, “Bizim patrona hiçbir güvenimiz kalmadı” dedi. Ayrıca işçiler hukuki mücadele hazırlığına da başladı.28.08.2014 Atılan arkadaşları için madene inmediler. 2005’te Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan (TTK) kiraladığı sahada üretim yapan Hema Kömür İşletmeleri AŞ, iş gücü fazlalığını gerekçe göstererek 730 işçiden 18’inin işten çıkarılmasına karar verdi. Ocakta çalışan diğer işçiler, 3 aydır arkadaşlarının işten çıkarılmasını önlemeye yönelik çeşitli eylemler yaptı. Bugün de gündüz vardiyası için sabah madene gelen yaklaşık 250 işçi, arkadaşlarının işten çıkarılmasıyla ilgili yasal sürecin tamamlanması üzerine yeniden ocağa girmeme eylemi başlattı. Genel Maden İşçileri Sendikası'nın (GMİS) örgütlü olduğu şirkette çalışan işçiler, arkadaşları yeniden işe alınıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.28.08.2014 23 Sağlıkçılar saldırıyı kınadı: Sorumlular görevden alınsın. İstanbul’da Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyelerine yapılan saldırıyı protesto eden sağlıkçılar sorumluların görevden alınmasını istedi. Basın açıklamasını okuyan SES Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol sendikaların görevlerinin üyelerinin hak ve çıkarlarını korumak, geliştirmek, sorunlarını çözmek olduğuna dikkat çekti. Yaşanan sorunların çözümü için defalarca yazılı ve sözlü olarak Başhekimliğe müracaat ettiklerini fakat idarenin sessiz kaldığını belirten Erol şunları söyledi: “Hastane yönetiminin taleplerimize sessiz kalması sonucu 27 Ağustos’ta basın açıklaması kararı aldık. Poliklinik önünde toplandık yemekhane önüne yürümeye başladık. Önümüzü Başhekim Yardımcısı Mehmet Toptaş ve güvenlik kesti. Basın açıklaması yapamayacağımızı yürütmeyeceklerini ve yaptırmayacaklarını söyleyerek engellemeye çalıştılar.” Yöneticilere saldırı emrini veren Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Mehmet Toptaş’ın ve özel güvenlik amirlerinin görevden alınması gerektiğini söyleyen Aydın Erol şu taleplerde bulundu: “Banka promosyon anlaşmasının şartlarının uygulanmasını ve şartnamenin sendikamıza verilmesini ve hastane web sitesine konulmasını istiyoruz. Yemekhanenin koşullarının düzeltilerek meslek grupları arasındaki ayrımcılığa son verilmesini istiyoruz. İdari bürolarda görevlendirilen acil tıp teknisyeni, ebe, laborant, hemşire ve sağlık memurlarının kliniklerde görevlendirilmesini ayrıca başhemşire yardımcısı olarak görünen ama sadece Sağlık-Sen’in örgütlenmesi için mesai harcayanların da kliniklerde görevlendirilmesini talep ediyoruz.” 28.08.2014 Araştırmalar İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MECLİSİNE GÖRE AĞUSTOS AYINDA 158 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ. 2014 yılında iş cinayetlerinin diğer aylara göre dağılımı şöyle... Ocak ayında 97 işçi, Şubat ayında 82 işçi, Mart ayında 122 işçi, Nisan ayında 121 işçi, Mayıs ayında 417 işçi, Haziran ayında 146 işçi Temmuz Ayında 127 işçi yaşamını yitirdi... Yani sadece 2014 yılının ilk sekiz ayında en az 1270 işçi aramızdan ayrıldı... İş cinayetleri en çok tarım, inşaat, taşımacılık, enerji ve belediye/genel işler işkollarında yaşandı... Tarım, Orman işkolunda 40 emekçi; İnşaat, Yol işkolunda 40 işçi; 24 Taşımacılık işkolunda 13 işçi; Enerji işkolunda 9 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 9 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 6 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 6 emekçi; Madencilik işkolunda 5 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 4 işçi; Ağaç, Kağıt işkolunda 4 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 3 işçi; Metal işkolunda 3 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 3 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 3 işçi; Basın, Gazetecilik işkolunda 2 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 2 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 2 işçi; İletişim işkolunda 1 işçi; Çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz/öğrenemediğimiz 3 işçi can verdi... Ağustos ayında yaşamını yitiren 158 emekçinin 135’i işçi, memur statüsünde çalışan ücretlilerden; 20’si çiftçilerden/küçük toprak sahiplerinden ve 3’ü kendi hesabına çalışanlardan/esnaflardan oluşuyor... İşçiler en çok trafik/servis kazaları, ezilme ve elektrik çarpması nedeniyle can verdi... Trafik, Servis Kazası nedeniyle 48 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 27 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 26 işçi; Diğer nedenlerden dolayı (kalp krizi, KKKA, intihar, yıldırım düşmesi, saldırı vb.) 24 işçi; Düşme nedeniyle 22 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 6 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 2 işçi; Nesne Düşmesi, Çarpması nedeniyle 2 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 1 işçi can verdi... Kapalı kasa kamyonetlerde, traktör kasalarında ve diğer uygun olmayan koşullarda taşınan mevsimlik tarım işçilerinin ve mesleklerinden dolayı trafikte direksiyon sallayan tır, tanker, kamyon ve taksi şoförlerinin yollarda ölümleri trafik, servis kazası kaynaklı 48 iş cinayetinin 29’unu oluşturuyor... Düşme kaynaklı 22 iş cinayetinin 18’i ise inşaat işkolunda gerçekleşmiş durumda... MARZİNC Geri Kazanım Tesisi’nde neler oluyor... Diğer yandan bir meslek hastalığı kaynaklı ölüm iddiası var. Karabük’te 40 yaşındaki MARZİNC Geri Kazanım Tesisi işçisi Osman Okuroğlu’nun da bulunduğu işçiler kurşun ve metal zehirlenmesi nedeniyle rahatsızlanıp Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi’ne sevkedildiler. Osman Okuroğlu’na 18 Ağustos’a kadar rapor verilip geri gönderildi. Karabük’te yeniden rahatsızlanan Okuroğlu yeniden hastaneye başvurdu ama yaşamını yitirdi. Okuroğlu’nun meslek hastalığından ya da kalp krizinden yaşamını yitirdiği iddiaları var. Ama ne olursa olsun bir gerçek var: Kuruluşu aşamasında da çevreye zarar vereceği için Karabüklüler tarafından eylemler yapılan ve üretimi de durdurulan MARZİNC doğaya, halka ve işçilere ZARARLI... Yıldız Entegre’de neler oluyor... 25 Kısa bir hatırlatma yapalım. Ocak ayı raporunda belirtmiştik: “Yıldız Entegre’nin Kocaeli Arslanbey OSB Mah. 1.Cadde No:13 adresinde bulunan Kartepe MDF Tesisleri’nde 23 Ocak’ta 48 yaşındaki Cevdet Kozluca yaşamını yitirdi. Edindiğimiz bilgilere göre Cevdet 13 yıllık işçiydi. Gün içerisinde iki defa sırt ağrısı nedeniyle revire gitmesine rağmen kendisine ağrı kesici verildi. Sonrasında saat 16.00 sularında çalışırken kalp krizi sonucu tezgaha yığıldı. Ayrıca fabrikanın hazır bekleyen ambulansının olmadığı söyleniyor... Yine Yıldız Entegre’de Ocak ayında bir işçi ölümü daha yaşandı. Şirkete bağlı Mersin Tarsus OSB Gelişme Alanı 8. Cad. No:8 adresinde bulunan Akdeniz MDF Tesisleri’nde 7 Ocak’ta 27 yaşındaki pres makinesi operatörü Selim Onbay yaşamını yitirdi. Edinebildiğimiz tek bilgi Selim’in prese sıkıştığı idi... Ahşap sektörünün önde gelen firmalarından olan Yıldız Entegre’de geçtiğimiz yıl Türk-İş Selüloz-İş Sendikası örgütlenme faaliyetine başlamış ve bunun üzerine patron sendikaya üye olan 50 işçinin işine son vermişti. İşçilerin örgütlenme talebi karşısında patron Yıldız Sunta’da örgütlü olan ve orada 530 üyesi olan Türk-İş Ağaç-İş Sendikası’nda örgütlenilmesini teşvik etmişti. Böylece Kartepe Tesisleri’nde çalışan 1200 işçi Ağaç-İş’e üye oldu...” Ocak ayından sonra da benzer iş cinayetleri devam ediyor... Temmuz ayında Manisa Akhisar’da Yıldız Entegre’ye bağlı Yongha Levha’da 25 yaşındaki Aziz Erten suntaların devrilmesi sonucu yaşamını yitirmişti. Bunun üzerine Kocaeli’nde direnişte bulunan işçiler eylem yapmıştı. Ağustos’ta ise 47 yaşındaki tır şoförü Turgay Gültekin Kocaeli’nde getirdiği odunları indirirken yaşamını yitirdi. Bu süreçte ise işçilerin örgütlü olduğu Ağaç-İş Sendikası’nın genel merkez yönetimi işçi güvenliği ve sağlığı önlemleri için mücadele etmek bir yana işçileri ortada bırakıp TİS’e imza attı, temsilcileri görevden alıp Kocaeli şubesini kapattı... Üniversitelerde neler oluyor... Ağustos ayında kardeşimiz Zafer Açıkgözoğlu’nu kaybettik. Zafer, İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesinde Vurallar Temizlik’e bağlı taşeron sağlık işçisiydi ve geçen sene zorla lağım temizlettirilmişti. Karaciğerinden rahatsızlanan Zafer’e nakil yapıldı ancak bu yıl yeniden rahatsızlandı... Zafer’in arkasından iki gün ağlayıp üçüncü gün unutmayacağız… İSİG Meclisi olarak gerek hukuki davanın gerek Çapa’da sağlık işçilerinin çalışma koşullarının takipçisi olacağız... Diğer yandan üniversite kampüsleri inşaatlarında peşpeşe iş cinayetleri yaşandı... Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinde 19 yaşındaki Hasan Tabak, İTÜ Ayazağa Yerleşkesi’nde 32 yaşındaki Melik Şahin, Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi’nde 23 yaşındaki Durdu Koca, Ordu Üniversitesi’nde Enver Ekinci ve ismini öğrenemediğimiz Gürcü göçmen işçi kardeşlerimiz can verdiler... 3.Köprü, HES’ler, kentsel dönüşüm işçileri öldürüyor... Ekonominin lokomotifi denilen inşaat sektöründe 24 Ağustos gününe özel bir dikkat çekmemiz gerekiyor. Kenti, doğayı yokeden beton yayılması, rant yani egemenlerin devasa projeleri o gün 3 işçiyi öldürdü. 3.Köprü inşaatında İstanbul Demirciköy yakınlarında ICA’ya hafriyat işinde taşeronluk yapan Alemdaroğlu’nda kamyon şoförü olan Nurettin Kaltakçı yaşamını yitirdi. Yine aynı projenin bir ayağı olan otoyol çalışmasında Bursa Gemlik’te taşeron silindir operatörü 42 yaşındaki Saffet Atış, Körfez geçici köprü yolunda can verdi. Son olarak yine bir taşeron işçi 41 yaşındaki Mehmet Çelik, Ordu Çamaş’ta yapılan HES inşaatında üzerine kaya düşmesi sonucu can verdi... 26 İstanbul BEDAŞ’ta neler oluyor? Bir sendikanın işçi sağlığı mücadelesinde karşılaştıkları... Özelleştirme ile beraber Cengiz-Kolin-Limak şirketler grubunun geçen yıl devraldığı BEDAŞ’ta 26 Enerji-Sen üyesi işten çıkarıldı. Nedeni de “işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin tam ve eksiksiz alınması” ile “iş sağlığı ve güvenliği kurullarında temsil edilme” talebini savunarak 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun tanıdığı bir hak olarak “çalışmaktan kaçınma hakkı”nın kullanılması. Yani can güvenliklerinin sağlanmasını isteyen ve bunun için mücadele eden işçiler işten atıldı. BEDAŞ’tan önümüzdeki günlerde aynı talepleri isteyen 160 enerji işçisinin daha işten çıkarılacağı haberleri geliyor... Gazeteci arkadaşlarımızı unutmayacağız... Önce Ağustos ayı başında Sabah Gazetesi Fotomuhabiri 37 yaşındaki Erkan Koyuncu arkadaşımızı Florya Metin Oktay Tesisleri’nde kafasının demir kapıya sıkışması ile kaybettik. Kapının sorunlu olduğu ve çalışanların güvenliğinin sağlanmadığını gördük... Sonra ANF Muhabiri Deniz Fırat’ı (Leyla Yıldızhan) kaybettik. Deniz Mahmur’da İŞİD terör örgütünün attığı havan topu parçasının kalbine saplanması sonucu aramızdan ayrıldı... Ağustos ayında iş cinayetlerinde 11 kadın işçi can verdi... Yaşamını yitiren 158 işçinin 144’ü erkek, 11’i kadın işçiydi. Mevsimlik karpuz işçisi 3 kişi ile ilgili yaş, cinsiyet, isim vb. hiçbir bilgiye ulaşamadık... Çiftçiler Hatice Özsoy, Ayten İnce... Mevsimlik tarım işçileri Seda Nur Tatar, Zehra Alda, Ayşe Alda, Belgin Sarı, Yasemin Zeybek, Bedo Beninaze... Ayakkabı işçisi Binnur Kartal... Gazeteci Deniz Fırat... Sağlık emekçisi Zehra Yeşilyurt... Ağustos ayında iş cinayetlerinde 10 çocuk işçi can verdi... 10 yaşındaki çiftçi Çetin Akdoğan Adana’da tarlaya çalışmaya giderken sulama kanalına düştü... 13 yaşındaki mevsimlik biber işçisi Seda Nur Tatar’ın da içinde olduğu Samsun Yakakent’ten Bafra’ya giden işçi minibüsü başka bir minibüsle çarpıştı... 13 yaşındaki mevsimlik tarım işçisi Ayşe Alda ve 15 yaşındaki ablası Zehra Alda çalıştıkları tarlada sıcaktan bunalınca girdikleri 150 metre yakındaki baraj gölünde boğuldular... 13 yaşındaki paket servis işçisi E.P.’ye İstanbul’da otomobil çarptı... 27 16 yaşındaki çiftçi Bedirhan Ok’un Eskişehir’de saman hazırlamak için balyaları attığı patozun şaftı kırıldı ve fırlayan parça isabet etti... 16 yaşındaki çiftçi İsmail Gür Rize’de çay bahçesine çalışmaya inerken sırtındaki çay yükü ile bahçede bulunan teleferik telinin altından geçmek istedi. Sırma diye tabir edilen teleferik telini eliyle tutarak kaldırırken akıma kapıldı... 16 yaşındaki tekstil işçisi Emin Halastar’ın sağ kolu ve kafası iş makinesine sıkıştı. Emin yevmiyeli çalışıyordu ve sigortasızdı... 17 yaşındaki STFA Meslek Lisesi Elektrik-Elektronik Bölümü öğrencisi kimya işçisi Oğuzhan Çalışkan Kocaeli’nde 1 aylık stajının 3.haftasında Filli Boya’da (Betek Boya) elektriğe çarpıldı... 17 yaşındaki Nurullah Yeşilyurt çalıştığı işyerinde devrilen forkliftin altında kaldı... Yine vurgulamamız gereken bir konu da tarım, tekstil, inşaat, enerji, taşımacılık ve belediye işkollarında emekli /emeklilik çağında çalışan 36 işçinin can vermesi... Ağustos ayında iş cinayetlerinde 10 göçmen işçi can verdi... Suriyeli çoban Muhammed Şuhut Osmaniye’de küçükbaş hayvanları otlatırken sıcaktan bunalınca serinlemek için DSİ’nin sulama kanalına girdi... Suriyeli üç mevsimlik karpuz işçisinin Adana’da bindikleri karpuz yüklü kamyon başka bir karpuz kamyonuyla çarpıştı. İşçiler ile ilgili başka bir bilgi öğrenemedik... Gürcü mevsimlik fındık işçisi Bedo Beninaze Ordu’da bahçede fındık toplarken 100 metreden düştü... Suriyeli inşaat işçisi Mahmud Ahmedi’nin üzerine Mardin’de 15 katlı binanın 12.katında kurulan yük asansörü düştü... İranlı şoför Belal Doudani’nin sürdüğü tır devrildi... Romen denizci Vasile Vulpe Antalya açıklarında çalıştığı “Novorossiysk Star” isimli yük gemisinde asansör boşluğuna başını uzattığı esnada aşağıya inen asansörde başı sıkıştı... Gürcü inşaat işçisi Ordu Üniversitesinde arızalanan su deposunu tamir ederken elektriğe çarpıldı. İsmini öğrenemedik... Türkmenistanlı mobilya işçisi Yazmurat Haknazarov İstanbul’da yevmiyeli işçi olarak çalıştığı atölyede sabaha karşı yaşamını yitirmiş olarak bulundu... 28 İş cinayetleri en çok İstanbul, Adana, Kocaeli, İzmir, Ordu ve Sivas’ta can aldı... 15 ölüm İstanbul’da; 9 ölüm Adana’da; 8 ölüm Kocaeli’nde; 7 ölüm İzmir’de; 6’şar ölüm Ordu ve Sivas’ta; 5’er ölüm Antalya, Konya ve Samsun’da; 4’er ölüm Bursa, Çanakkale, Mersin ve Şanlıurfa’da; 3’er ölüm Ağrı, Ankara, Aydın, Bartın, Eskişehir, Kastamonu, Kayseri, Kütahya ve Muğla’da; 2’şer ölüm Aksaray, Denizli, Düzce, Gaziantep, Isparta, Kırklareli, Mardin, Osmaniye, Rize, Tekirdağ, Uşak, Van ve Irak’ta; 1’er ölüm ise Ankara, Amasya, Batman, Bilecik, Bolu, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Giresun, Karabük, Karaman, Kars, Kırıkkale, Malatya, Manisa, Muş, Sakarya, Tokat, Yalova, Yozgat, Zonguldak ve Özbekistan’da yaşandı... 20 kimya işçisi çalışırken öldü. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, basın ve meslek örgütlerinden derlediği veriler ışığında hazırladı raporu açıkladı. Rapora göre, 2013 yılında en az 19, 2014 yılında ise 28 Ağustos itibarıyla en az 20 kimya işçisi yaşamını yitirdi. Raporda, Kimya işkolunda iş kazalarının özellikle makinelere sıkışma nedenli ezilmeler ve kimyasal maddeden kaynaklı patlamalardan kaynaklı meydana geldiği bildirildi. Raporda, ezilme nedeniyle 12; patlama, yanma nedeniyle 8; trafik, servis kazası nedeniyle 5; düşme nedeniyle 4; elektrik çarpması nedeniyle 3; zehirlenme, boğulma nedeniyle 3; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 1 ve diğer nedenlerden dolayı 3 işçinin yaşamını yitirdiği belirtildi. Son 20 ayda 3 kadın, 2 çocuk işçinin yaşamını yitirdiği de raporda belirtildi. Raporda, 14 yaş ve altında 1; 15-17 yaş arasında 1; 18-27 yaş arasında 12; 28-50 yaş arasında 20 ve emekli/emeklilik çağında çalışan 51 yaş ve üstü 1 işçinin yaşamını yitirdiği ve 4 işçinin de yaş bilgilerine ulaşılamadığı bildirildi. 29 Raporda, son 20 ayda yaşamını yitiren 6 işçinin kamuda, 33 işçinin ise özel şirket bünyesinde çalışıldığı vurgulandı. 29.08.2014 Uluslararası Sendikal Hareket ve Halk Direnişleri Bangladeş’te Bin tekstil işçisi açlık grevinde! DAKKA eyaletinin Badda kentinde faaliyet gösteren Tuba Grup'a ait 5 farklı fabrikada -Tuba Fashion, Tuba Textile, Bukshan Garments, Tayep Design, Mita Design- çalışan bin 600 tekstil işçisi 28 Temmuz'da mayıs, haziran ve temmuz maaşları ve fazla mesai ücretlerinin tamamının ödenmesi isteğiyle yürüdü. Hindistan’da Açlık grevi işvereni dize getirdi. JAMMU Keşmir eyaletinde Devlet Yol Ulaşım Kurumu (SRTC) işçileri 31 Temmuz'da başlayacakları 3 günlük açlık grevine isteklerinin kabul edilmesi üzerine son verdi. Avustralya’da 37 Katolik okulunda yeniden grev! Tazmanya ve New South Wales eyaletindeki toplam 37 Katolik okulunda çalışanların yarısını oluşturan Bağımsız Eğitim Sendikası (IEU) üyesi öğretmen ve yardımcı personel, 7 Ağustos'ta yeniden bir günlük grev yaptı. Geçen ay dörder saatlik iş bırakma eylemleri yapılmış ve sonuç alınamamıştı, işveren ile IEU arasındaki son toplusözleşme 2009 yılında imzalanmıştı. IEU ile Katolik Eğitim Bürosu (CEO) arasında görüşmeler 18 ay önce başladı.16.08.2014 Arjantin’de işçi çıkarmaya karşı eylem! LEAR otomobil yedek parçası işçileri 27 Mayıs’ta işten atılan 330 arkadaşının işe geri alınması için Buenos Aires yakınlarındaki otobanı trafiğe kapattı. Arabalarıyla barikatlar kurdu. Polis eyleme müdahale edip sonlandırdı. 23.08.2014 Brezilya’da Üniversitede grev üç aydır sürüyor. Bini aşkın Sao Paulo Üniversitesi (USP) işçisi üç aydır grevde. Üniversite yönetimi işçilere karşı uzlaşmaz bir tavır içinde. Grev 50 yerleşkeden 13’ünde etkili oluyor. Grevci işçilere akademisyenler ve öğrenciler destek veriyor. Ayrıca mali destek amacıyla bir fon oluşturuldu. İşçiler, enflasyonun yarattığı kaybı giderecek yüzde 10 oranında zam istiyor. 23.08.2014 Ekvator’da Futbolcular grevde! Futbolcular Sendikası üyesi profesyonel fulbolcular, yaklaşık 24 futbol kulübünden 12 milyon ABD Doları alacaklı. Neredeyse 11 aydır alacakları ödenmiyor. Bu yüzden ağustos ayının ikinci haftasında futbolcular greve gitti. Kolombiya, Peru ve Venezuela futbolcu sendikaları grevi destekliyor. 23.08.2014 30 Kolombiya’da Halk kitlesel eylemlere başladı. Karaipler Sahili’ndeki Guajira bölgesinde halk, çektiği su ve yiyecek sıkıntısı nedeniyle 11 Ağustos’ta kitlesel eylemlere başladı. Öğrenciler de eylemler düzenledi. İşletmeler kapanmaya başladı. 80 bin kişi susuzluktan ciddi biçimde etkileniyor. 15 çocuk bu nedenle hayatını kaybetti. 23.08.2014 Kanada’da 300 işçi işinden oldu. Dünyanın en büyük çelik üreticisi Lüksemburglu Arcelor Mittal şirketi, sözleşmeleri temmuz sonunda biten 300 işçiyi ağustos ayının ilk haftasında kapının önüne koydu, lokavt ilân etti. Birleşik Çelik İşçileri Sendikası, görüşmelere açık olduğunu açıkladı.23.08.2014 Norveç’de 5 bin 500 öğretmen greve çıktı.130 ortaokul ve liseden toplam 5 bin 500 öğretmen 11 Ağustos'ta greve çıktı. İlk grev 1 Temmuz'da Bergen'de 33 öğretmen tarafından gerçekleştirilmişti. Greve üç sendika katıldı. Öğretmenler; rollerinin güçlendirilmesini, daha özerk yönetim ve daha esnek çalışma koşulları istiyor. 25.08.2014 İran’da Şeker işçileri ücretleri için eylemdeydi. Güney İran'ın şeker ihtiyacını karşılayan devlete ait Haft Tapeh Şeker Şirketindeki mühendis, muhasebeci, idari personel ile bakım ve onarım bölümlerinde çalışan yaklaşık 500 işçi, ödenmeyen maaşları için 9 Ağustos'ta bir eylem gerçekleştirdi. 25.08.2014 Lübnan’da Sözleşmeli enerji işçileri tepkili! Yaklaşık 2 bin sözleşmeli işçi, Lübnan Elektrik Şirketi'nde (EDL) n Ağustos'ta greve çıktı, işçiler, EDL'nin kararını Nabatieh, Sidon ve Tyre kentlerinde lastik yakarak ve otoyolları trafiğe kapatarak protesto ettiler. Grevci işçiler 12 Ağustos'ta Su ve Enerji Bakanlığı önünde gösteri düzenledi. Enerji Bakanı Arthur Nazarian, grevcilerle görüşmeyi reddetti. 25.08.2014 Güney Kıbrıs’da Yedi saatlik grev yetti. Güney Kıbrıs'ın kıyı kenti Larnaka'da otobüs sürücüleri temmuz ayı maaşlarının ödenmemesi üzerine 14 Ağustos'ta greve gitti. Zinonas adlı şirketin maaşların tamamını ödemesi üzerine grev 7 saat sonra sona erdi. 25.08.2014 Portekiz’de Pilotlar bir gün çalışmadı. Portekiz Ulusal Havayolu Şirketi (TAP) pilotları, g Ağustos'ta iş bıraktı. Pilotlar, fazla mesai ücretlerinin ödenmesini ve kötüye giden çalışma koşullarının düzeltilmesini istiyor. 25.08.2014 İngiltere’de Üç günlük grev başarıyla sona erdi. İngiltere’nin güneydoğusu ile güneybatısına enerji sağlayan EDF Enerji Şirketi'nin Londra'daki 31 işletmelerinde çalışan 2 bin civarındaki sayaç okuyucusu, 3 günlük grevin ardından ikramiyelerinde artış sağladı. 25.08.2014 32
© Copyright 2024 Paperzz