TÜRK‹YE AYAKTA ISSN 1308-7622 19 Temmuz 2014 Cumartesi Fiyat› 25 Kr www.yedigüngazetesi.com.tr Haber ve foto¤raflar 16. SAYFADA ‹NSANLIK GERCEKTEN ÖLMÜS! ‹srail’in Gazze’de bafllatt›¤› kara harekat› tam bir k›y›ma dönüflürken, dünyan›n üç maymunu oynamas›, hatta büyük bir zevkle izlenen film gibi seyretmesi, özellikle de (biri ikisi hariç) ‹slam ülkelerinin yönetim kat›ndaki sessizlik insanl›¤›n bir yerlerde yafl›yor olabilme ihtimalini katletti. Evet, insanl›k ölmüfl de a¤layan› yok! A¤lamayan bir yüzdeki A⁄LATAN BAKIfi A¤lamak dedik de… Alt yandaki flu foto¤rafa bakar m›s›n›z? Bu çocu¤un yüzündekiler çil de¤il, tenine saplanm›fl flarapnel parçalar›… Bunca büyük ac›ya ra¤men de¤il a¤lamak, yüzünü bile buruflturmadan bak›yor katil sald›rganlara ve utanmaz seyircilere… Hay sizin ‘orant›s›z güç’ünüzün… ‹srail’in insanl›k suçu sald›r›lar›na de¤il de, Hamas’›n hedefini bulmayan füzelerine tepki gösteren ve ‹srail’i, “savunma hakk›n› kullan›yor” diye destekleyen, tahrik ve teflvik eden ülkeler; bir de, dalga geçer gibi ‘orant›s›z güç kullanma’ cümleleri kuruyor ‹srail’e karfl›. Ne orant›s›z gücü be, orana bile vurulamayacak bir ölümcül sald›r› var ortada. Aç›klamalara bak›nca insan›n, “Hay sizin orant›s›z gücünüzün…” diyesi geliyor. TEPK‹L‹Y‹Z Hamas direniyor Gazze’de insanlar ölürken, insanl›¤›n da öldü¤ünü gösteren söz ve tav›rlar duyarl› olan her insan› kahrederken, ‹srail vahfletinde kaybedilen canlar da sürekli art›yor. Sald›r›lar›n bafllad›¤› günden bu yana hayat›n› kaybeden Filistinlilerin say›s› 250'yi geçti. Bu arada, Hamas'›n askeri kanad› ‹zzeddin el-Kassam Tugaylar› taraf›ndan Gazze topraklar›na giren ‹srail z›rhl› araçlar› ve tanklar›na 5 füze f›rlat›ld›¤›, Beyt Lahya beldesinde 1 z›rhl› arac›n imha edildi¤i bildirildi. Öte yandan, Gazze'nin 3 farkl› bölgesine girmeye çal›flan ‹srail özel kuvvetlerinin, Hamas'›n ‹zzeddin el-Kassam Tugaylar› ve Filistinli gruplar ile girdikleri fliddetli çat›flma sonucu geri çekildikleri bildirildi. ‹srail ordusunun kara harekat› Türkiye’de büyük tepkiyle karfl›land›. Vatandafllar sokakta tepkisini gösterirken, siyasiler de aç›klamalar yapt›. TBMM Baflkan› Cemil Çiçek, “Mahfleri vicdan› yaralayan ‹srail'in, kabul edilemez kara harekat›n› lânetliyor, Kör ve sa¤›r, Bat› ve Müslüman devletleri göreve ça¤›r›yoruz” derken, Cumhurbaflkan› aday› ve Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an, daha önce dile getirdi¤i, “Türkiye‹srail iliflkilerinin art›k normalleflmesi art›k mümkün de¤ildir” sözlerine ilaveten, insanl›k d›fl› sald›r›lar›n durdurulmas›n› istedi. Erdo¤an, sessiz kalan ‹slam dünyas›na da tepki gösterdi. "Dünya ‹slam Bilginleri”ne seslenen Erdo¤an, ‹srail'in Gazze'ye sald›r›lar›na iliflkin "Bunu ilk kez yaflam›yoruz. 1948 y›l›ndan bu yana her gün, her ay özellikle de ramazan aylar›nda bu sistematik soyk›r›m giriflimine flahit oluyoruz" dedi. Filistin Devlet Baflkan› Mahmud Abbas da, Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an'›n davetine icabet için geldi¤i Türkiye’de, ‹srail sald›r›lar›na tepkisini dile getirdi. D›fliflleri Bakan› Ahmet Davuto¤lu ise, “‹srail’in hava sald›r›lar›yla iflledi¤i insanl›k d›fl› cinayetlerin ard›ndan flimdi de Gazze’ye kara harekat› bafllatm›fl olmas›n› lanetliyoruz. ‹nsanl›k vicdan› bir kez daha Filistin meselesi ile s›nan›yor” dedi. Cumhurbaflkan› adaylar›ndan Ekmeleddin ‹hsano¤lu da, “Ak›t›lan her kan tarihe kara birer leke olarak geçecektir. Sald›r›lar›n son bulmas›n› umut ediyor, Gazze'ye Allah'tan yard›m diliyorum” aç›klamas›n› yapt›. Baflbakan Yard›mc›s› Emrullah ‹fller, “‹srail kendi sonunu haz›rl›yor” derken, Ak Parti MKYK Üyesi Bülent Gedikli de, “Derhal ateflkesin sa¤lanmas› gerekiyor. ‹srail'in yapt›klar› ortadad›r. ‹srail ateflle oynuyor. Katliamlar›n bir an önce durdurulmas› gerekiyor” dedi. TBMM Baflkan› Cemil Çiçek Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an Cumhurbaflkan› aday› ‹hsano¤lu ‘Aç›klama’ya bakar m›s›n›z? ‹srail'in Gazze'ye yönelik bafllatt›¤› karadan sald›r›n›n ard›ndan, ‹ngiltere ve Fransa yapt›klar› aç›klamalarda, sözde ‘kayg›’n›n hemen ard›ndan ‹srail'in savunma hakk›ndan ve orant›l› güç kullan›lmas›ndan dem vurdu. 2 SINEMA TV / MAGAZIN 19 Temmuz 2014 Cumartesi Çanakkale'den bir savaş hikayesi "Son Mektup", vizyona hazırlanıyor ÇANAKKALE - Yönetmenliğini Özhan Eren'in üstlendiği filmin sahneleri, Eceabat ilçesindeki Namazgah ve Mecidiye tabyaları ile Sarı Kule'de sıcak havaya rağmen aralıksız çekiliyor. Başrollerini Tansel Öngel ve Nesrin Cavadzade'nin paylaştığı filmde, "Pilot Yüzbaşı Salih Ekrem ile Nihal hemşirenin hikayesi" anlatılıyor. Hava sahnelerinin çekimlerini özel bir teknikle yaptıran Eren, 1915 yılındaki savaşta kullanılan Türk, Alman, İngiliz ve Fransız kuvvetlerine ait 4 savaş uçağını, 3 yıllık çalışma sonucu yeniden imal ettirdi. Filmin hava görüntülerini de özel bir stüdyoda yeni nesil teknikler kullanarak hayata geçiren Eren, uçakların açık hava çekimlerini, Çanakkale'de kurulan dev çekim platosunda yaptıracak. Eren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin vizyon tarihini 27 Şubat 2015 olarak belirlediklerini söyledi. Çok kutsal ve aziz olan bir hatırayı sinema filmi aracılığıyla yad etmeyi amaçladıklarını belirten Eren, "Yaklaşık 100 yıl önce büyük bir harbin yaşandığı, isimlerini bilmediğimiz yüz binlerce askerin, subayın bu topraklarda adım adım dolaştığı yerlerde bugün biz çok büyük rahatlıklarla gezip film çekiyoruz. Allah hepsine gani Çanakkale Savaşları'nı, bir yüzbaşı ile hemşirenin öyküsü çerçevesinde anlatacak olan ve gelecek yıl şubat ayında vizyona girmesi planlanan "Son Mektup" filminin çekimleri, Gelibolu Yarımadası'nda sıcak havada sürüyor. gani rahmet etsin" dedi. Bölgede adım başı dua ederek dolaştıklarını aktaran Eren, Çanakkale Savaşları'nı, birlik, beraberlik, dayanışma, fedakarlık ve cesaretin yüz binlerce kişi tarafından sergilendiği bir hadise diye niteledi. Çanakkale'nin, savaşın çok ötesinde bir destan olduğunu vurgulayan Eren, şöyle konuştu: "Çanakkale'yi tam bir üs edindik. Bataryalarda, Namazgah ve Rumeli Mecidiye tabyalarında çekimler yaptık. Diğer ekibimiz Kilitbahir Kalesi'nde çekimleri gerçekleştirdi. Film, yaklaşık 10 haftayı geçkin bir sürede tamamlanacak. Bunun sadece bir günü İstanbul'da. Yakın bir yer olması nedeniyle bir günümüz de Bozcaada'da geçecek. Filmin teknik kadrosu 140 kişiden oluşuyor, oyuncu ve figüranlarla 250-300'ü buluyor. Filmin yapımcısı ve yönetmeni olarak bir hedef gözettim. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Bu büyük destan ve destanı yazan isimsiz kahramanlarımızın şanına, aziz hatırasına yakışır bir film olsun diye senelerdir uğraşıyorum. İnşallah onlara yakışır bir film olur, izleyenler de memnun kalır." (AA) Sizin için seçtiklerimiz 21:30 ÖZEL TİM: ÇATIŞMA 20:15 BÜYÜKLER Orijinal Adı : S.W.A.T: Firefight Yönetmen : Benny Boom Oyuncular : Gabriel Macht, Robert Patrick, Carly Pope Yapım : 2011 Aksiyon Detroit’e bir S.W.A.T. timi kurması için gönderilen Los Angeles Polis Departmanı Şefi Paul Cutler, birden kendisini devlet tarafından korunan bir dahinin hedefi olarak bulur. Orjinal İsmi:Grown Ups Yönetmen:Denni s Dugan Oyuncular:Adam Sandler, Fred Wolf Yapım Yılı:2010 Tür:Komedi Küçükken aynı mahallede büyüyen ve iyi arkadaş olan beş kafadar, 4 Temmuz hafta sonu için aileleriyle birlikte otuz yıldan beri ilk kez bir araya gelir. Kaldıkları yerden arkadaşlıklarına devam eden bu beş kişi, ilerleyen yaşın büyümek anlamına gelmediğini keşfederler. Sinema VİZYONA YENİ GİREN FİLMLER "Arınma Gecesi: Anarşi" James DeMonaco'nun yönettiği ve Frank Grillo, Kiele Sanchez, Michael K. Williams ile Zach Gilford'un oynadığı "Arınma Gecesi: Anarşi" haftanın dikkati çeken bir diğer gerilim ve korku filmi. Amerika'da geçen ve cinayet işlemek dahil herşeyin 24 saatliğine serbest olduğu filmde, evlerine dönmeye çalışan bir çiftin başına gelen kabus dolu anlar izlenebilecek. "Sinyal" Bilim-kurgu severlerin uzun süre beklediği "Sinyal" gizemli bir sinyalin peşinde olan 3 gencin hikayesini konu alıyor. William Eubank'ın yönettiği filmde; Patrick Davidson, Brenton Thwaites, Olivia Cooke ile Beau Knapp gibi isimler oyuncu olarak kamera karşısına geçti. "Bir Don Juan Öldürmek" Haftanın tek yerli yapımı, Sabahattin Sakman'ın yönettiği ve Süleyman Atanısev, Teoman Kumbaracıbaşı, Pervin Bağdat ile Pelin Batu'nun oynadığı "Bir Don Juan Öldürmek"... Dram türündeki film; bir hastasının intiharından duyduğu üzüntü ile birinci elden bilimsel araştırmalar yapmak üzere, internetten ruhsal sorunlu kadınlar bularak onlarla buluşan ve daha sonra bir cinayete kurban giden idealist bir psikiyatrla ilgili olayın, bir polis tarafından çözülmesini konu ediniyor. "Çöldeki İzler" Yönetmen John Curran'ın yeni filmi "Çöldeki İzler", Avustralyalı yazar Robyn Davidson'ın kendi anılarını kaleme aldığı aynı adlı kitabından bir uyarlama. Filmin oyuncu kadrosunda, Mia Wasikowska, Adam Driver, Emma Booth ile Jessica Tovey gibi isimler yer aldı. Mia Wasikowska'nın Davidson'ı canlandırdığı film, yazarın köpeği ve dört deveyle 1977 yılında Avustralya çöllerinde yaptığı yolculuğu konu alıyor. Doğa Rutkay 10 yıllık hayalini gerçekleştirdi İSTANBUL - Oyuncu Doğa Rutkay hayallerini teker teker gerçekleştiriyor. Çeşme’de çocuk atölyesi açan ünlü oyuncu şimdi de mutluluğun sırlarını yazıyor. Tiyatronun ve ekranların başarılı ismi Doğa Rutkay, “10 yıldır hayalini kuruyorum” dediği çocuk atölyesini Çeşme’de açtı. Çocuklarla birlikte olmaktan büyük keyif aldığını belirten ünlü oyuncu, “Sırada anne olmak var. Yaşımda geldi artık. Allah’ın verdiği annelik gibi muhteşem hediyeyi yaşamak istiyorum” dedi. Şu sıralar evlilik hazırlıkları yapan Rutkay, kısa süre sonra Kerimcan Kamal ile nikah masasına oturacak. Her zaman pozitif olmaya gayret ettiğini belirten Doğa Rutkay yakında mutlu olmanın el kitabını çıkaracağını söyledi. Hayata farklı gözlerle baktığını dile getiren ünlü oyuncu, “ Hayatı ters çevirip alt tarafından bakıyorum. Mutlu olmak için küçük şeyler yapıyorum. Hatta bu cümlenin patentini aldım. Zor ruh hallerinde bile nasıl mutlu olmamız gerektiğini anlatan bir el kitabı çıkartacağım” dedi. ANKARA 19 Temmuz 2014 Cumartesi Güvercin, 9 derde deva Güncel Sohbet adlı röportaj serimizin bu seferki konuğu, Maden İşler Sanatkarları Odası Başkanı ve Altın Kafes Kuş Galerisi Sahibi Mehmet Fidanboy oldu. Gazetemizin İstihbarat Şefi Kenan Ergen’in Fidanboy ile gerçekleştirdiği hoş söyleşide daha önce hiç duymadığınız çarpıcı bilgiler yer alıyor. Çankayalı çocuklar Beynam ormanında HABER MERKEZİ Çankaya Belediyesi’nin, insanların doğanın bir parçası olduğunu anlatmak üzere düzenlediği “Doğaya Dokunuyorum” etkinliğine katılan 350 çocuk, Beynam Ormanları’nda doyasıya eğlendi. Ankara’ya 50 km uzaklıktaki doğal ormanda bulunan meşe ve karaçam ağaçlarına ile 420 farklı bitki türüne ilişkin bilgi alan ve böcekleri yakından görme fırsatı bulan çocuklar, doğal malzemelerle çeşitli maket çalışmaları yaptı. Geri dönüşümün önemini, ağaçların kesilmesinin önlenmesini ve daha az metal ve plastik kullanılmasının sağlanmasını konu edinen drama çalışmalarına da katılan çocuklar, ormanda yaşayan kurt, tilki, tavşan, porsuk, tarla sincabı gibi hayvanlara ilişkin de bilgi aldı. Ormanda yürüyüş yapan çocuklar, etrafta bulunan atıkları toplayarak çevre temizliğine de katkıda bulundu. Çocukların maket çalışmalarının yanı sıra etkinlik görüntüleri de, 18 Temmuz 2014 tarihinde Çankaya Belediyesi Kent Bahçesi Çansera’da düzenlenecek büyük kapanış şenliğinde sergilenecek. Güncel sohbet RÖPORTAJ KENAN ERGEN -Sayın Fidan Boy sizi kısaca tanıyalım. -1962 yılında Ankara Kalesi’nde doğdum. Altı yıldır dernek başkanlığı görevini yürütüyorum. Çekirdekten sanatkarım. Sanatkar çocuğuyum. Ankara TOGO firmasında uzun yıllar ayakkabı sayacılığı yaptım. Pire Mehmet olarak koluma bilezik taktım, tanındım. Öyle ki ismimi bilmeyen ayakkabıcı değildir. Daha sonra kullandığımız yapıştırıcı yüzünden rahatsızlandım. Kan kustum. Sanatoryum Hastanesi’nde 5 ay ölümle pençeleştim. -Ciddi bir rahatsızlık geçirmişsiniz sanırım. Peki nasıl iyileştiniz? -Evet, hastanenin doçenti Yurdanur Erdoğan sayesinde hastalığı yendim. Özel hobi olarak yaptığım kuşçulukla hayata geri döndüm. Sevgim, inancım, çilem ve kuşlarım sayesinde Anafartalar Caddesi Alsancak Sokak’ Yeni Çarşı’da Altın Kafes Kuş Galerisi’ni 1996 yılında açtım. Ömrümün sonuna kadar güneşten uzak durup bodrum katında nemli ortamlarda bulunmam gerekiyor. Ben de ömrümü boşa geçirmemek için Ankara’daki fakültelerle beraber kanatlılar üzerine çalışmalar başlattım. Karşılıksız, parasız, kuşların tedavisine başladım. Güvercinlerin genetik olarak hangi mevsimlerde hastalandığını, ne zaman tüye gireceğini, ne zaman öleceğini 30 yıl boyunca araştırdım. ÇALIKUŞUNUN KUŞBAZA GÖSTERDİĞİ İLAÇ -Bu araştırmalarınızda bir sonuç elde edebildiniz mi? -Evet kesinlikle… Güvercinlerin 9 derde deva olduğunu keşfettim. Bunları öğrendim. Beni arayıp da acil yardım isteyenlere, acil çözüm yolları sundum. Boş zamanlarımda kırık ve çiçekli dağlarda gezdim. Dere kenarında su içen kuşları izledim. İzlenimlerim sonucunda, çalıkuşu olarak bilinen, saka (azad) kuşları, bana çalının kalkan dikenlerindeki çok ağır olan antibiyotiği gösterdi. Uzun süren çalışmalar sonunda kuşlar bana şifayı gösterdi. -Ne tür şifalar? Bunlardan kısaca bahseder misiniz? -İyileşmeyen kanser yaralarına, çocuğu olmayan kadınlara, rahim kanserine, saçı dökülenlere, kekemeliğe vb. çok sayıda hastalığa iyi gelen şifa kuşlardadır. İnanışımıza göre üç harflileri evlerden uzak tutar. Güvercin yediği nimete, buğdaya şükür eder; günde her biri bin adet zikir çeker. Sahibine gelecek kaza, bela ve hastalığı kendi üzerine çeker. Çocuklara ve insanlara gelecek hastalıkları güvercinler bir ay öncesinden söyler. Dünyadaki bilim adamlarının, araştırmalarına güvercinlerden edindiğim bilgilerle meydan okuyorum. Ateşli hastalık, gribal enfeksiyonlar gibi gelecek hastalıklar öncesi kuşlar dile gelir konuşur. Kıklaması ve düşünmesiyle dışkısıyla bize bazı haberler verirler. ALTIN KAFESTEN ALTIN SÖZLER… Nasıl bir araştırmacı dağda gezip, aslanın pisliğinden ne yediğini vb. tespit ediyorsa, ben de bu tür durumlarla hastalıkları tespit ediyorum. Göz görür, el yapar, dil söyler… Benden söylemesi… Kuşçuysan uğra bana, bir bardak çay iç ağzın tatlansın; Çay yoksa bir kesme şeker veririm tatlı söyler; tatlı gidersin… -Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? -Devletin bir başkanı olmama rağmen Oda başkanlığından bir kuruş almıyorum. Bu işleri seve seve yapıyorum. Gelenlerin sağol kelimesi yetiyor. Onlara çayımı ısmarlıyorum, Allah’ın her gününe dua ediyorum. CHP’li Tekin, Çayyolu’ndaki Ramazan şenliklerinde Altındağ’ın nikahlarında Ramazan bereketi HABER MERKEZİAltındağ Belediyesi Oda Nikâh Salonu, Ramazan’da şu ana kadar 150 çifte kapılarını açtı. Söz konusu mekânda, Ramazan Ayı boyunca 500 nikâh kıyılacak. Dünya evine giren çiftler, Altındağ Belediyesi’nin kendilerine gösterdiği ilgiden memnun. Dorkoç çifti, Oda Nikâh Salonu’ndan oldukça etkilendiklerini belirterek mekânın çok modern ve nezih bir yapıya sahip olduğu söyledi. Osman Dorkoç, evliğe ilk adımı Altındağ Belediyesi çatısı altında attıkları için mutlu olduğunu da dile getirdi. Oda Nikâh Salonu’nda evlenmek için çok önceden rezervasyon yaptırdıklarına dikkat çeken Osman Dorkoç: “Çok şanslıyız… Burası herkese nasip olmaz” dedi. Gamze Dorkoç ise en mutlu günlerinde kendilerine kapılarını açan Altındağ Belediyesi’ne teşekkür etti. Tüm sevenleriyle aynı çatı altında buluştuklarını kaydeden Gamze Dorkoç, nikâh kıyılacak yerlerin iyi belirlenmesi gerektiğini vurguladı. HABER MERKEZİ - CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin ve CHP Ankara İl Başkanı Necati Yılmaz Çankaya Belediyesi’nin Çayyolu’ndaki Ramazan Eğlenceleri Panayır alanını ziyaret etti. Vatandaşlarla bir araya gelen Tekin ve Yılmaz, standları gezerek keyifli bir akşam geçirdiler. Basın mensuplarıyla iftarda bir araya gelen Tekin, sonrasında şenlik alanına geldi. Kalabalık bir grupla alana gelen Tekin’e vatandaşın ilgisi de yoğun oldu. Öncelikli olarak basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tekin, ardından şenlik alanındaki standları gezerek esnaf ve vatandaşlarla sohbet etti. Tekin ve Yılmaz ayrıca alandaki ÇABA Derneği, Çayyolu Semt Meclisi, Atatürkçü Düşünce Derneği ve CHP Çayyolu Örgütünün masasına da uğradılar. Daha sonra şenlik alanındaki mısır tezgahının başına geçen Tekin, vatandaşlara ikramda bulundu. Bir standda resim yapan kız çocuğuna poz veren Tekin, çocukla ve ailesiyle sohbet etti. Tekin ve Yılmaz vatandaşları da kırmayarak bol bol fotoğraf çektirdiler. Bir vatandaş Tekin’e, kenarında Kemal Atatürk yazılı gözlük hediye etti. 3 Çankaya’da tanışmalı denetim... Başkan Yardımcısı Dr. Turgay Bozoğlu yönetimindeki Çankaya Belediyesi zabıta ekipleri, vatandaşlarla ve esnafla daha sıcak ilişkiler kurarken, yaklaşan Ramazan Bayramı denetimlerini de sürdürüyor. HABER MERKEZİÇankaya Belediyesi, vatandaşlarla ve esnaflarla daha sıcak ilişkiler kurduğu ve aynı zamanda gerekli denetimleri yaptığı uygulamalarına hız verdi. Başkan Yardımcısı Dr. Turgay Bozoğlu’nun kendisine bağlı zabıta ekiplerinin başında katıldığı esnaf denetimleri, çok yönlü olarak yapıldı. İlçe esnaflarıyla ve vatandaşlarla kendisini takdim ederek tanışma ortamı yaratan Bozoğlu, Çankaya Belediyesi’nin her zaman yanlarında olduğu mesajını da verdi. Vatandaşların hatırını soran ve bulundukları mekan ile ilgili değerlendirmelerini öğrenen Bozoğlu, gösterdiği ilgi ile Çankayalıların beğenisini kazandı. Denetimlerin daha ikincil bir amaç olduğunu belirten Turgay Bozoğlu, asıl amacın vatandaşlara ve esnaflara merhaba deyip, onlarla diyalog içinde halkın ihtiyaçlarının en kaliteli ve sağlıklı şekilde karşılanması olduğunu ifade etti. Aynı zamanda halka Çankaya Belediyesi’nin görevinin başında olduğu mesajını verdiklerini de belirten Bozoğlu; “Vatandaşlardan gelen bir şikayet varsa onu da değerlendirerek bundan sonra sağlıkla, görünümle ve kent estetiği ile ilgili devamlı sahada olacağız” şeklinde konuştu. Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Turgay Bozoğlu ile tanışan, istek ve önerilerini paylaşma imkanı bulan vatandaşlar, uygulamadan memnun kaldıklarını ifade ettiler. Yetkililerin sahada olmasının her zaman olumlu sonuçlar getireceğini belirten vatandaşlar, Bozoğlu’na teşekkür ettiler. Bir vatandaş ise özellikle Sakarya Caddesi’nde yapılan yeni çalışmalardan bahsederek, yeni düzenlemenin çok güzel olduğunu söyledi. Çayyolu Ramazan Şenlikleri, bu kez de CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin ve CHP Ankara İl Başkanı Necati Yılmaz’ı ağırladı. 4 ANKARA 19 Temmuz 2014 Cumartesi Atık derilerin bir araya getirilmesiyle hazırlanan mozaik tablolar, Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Atık derilerden sanat eserlerine HABER MERKEZİ Ressam Yusuf Ağaoğlu, yağlı boya ve deriden yapılmış mozaik tabloların yer aldığı ilk sergisini, Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde görücüye çıkarttı. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın açılışını yaptığı sergide, Ağaoğlu’nun deriden yapılmış 12 adet mozaik tablosunun yanı sıra yağlı boya eserleri de sergilendi. Volkswagen Fan Kulübü üyesi olan Ağaoğlu’nu bu önemli günde Ankara Volkswagen Fan Kulübü Başkanı Olgun Şensoy, kulüp üyeleri, Volkswagen Dayanışma Derneği temsilcileri ve yakın dostları da yalnız bırakmadı. Sergide büyük emek verilerek uzun uğraşlar sonucu hazırlanan tablolar, büyük beğeni toplarken Ağaoğlu, en küçük tablonun 2 bin parça deriden yapıldığını söyledi. Bu tür bir çalışmanın dünyada benzerinin olmadığını belirten Ağaoğlu, “Atık derilerden yapılmış bu tabloların tamamlanması aylarca sürebiliyor. Ciddi sabır ve emek gerektiren bir çalışma olmasına rağmen çok da keyifli” dedi. Sanatçının bu teknikle yaptığı ilk eseri olan at tablosu da sergideki yerini alırken en çok beğeniyi Atatürk, Yunus Emre ve Zeugma tabloları topladı. Açılış kurdelesini Ağaoğlu ile birlikte kesen Yaşar, Yenimahalle Belediyesi’nin sanat ve sanatçıya verdiği değerden bahsederek “Bugün, çok değişik bir çalışmaya ev sahipliği yapıyoruz” dedi. Eserleri beğeniyle inceleyen Yaşar, Ağaoğlu’nu tebrik etti. Sanatseverlerin beğendikleri tabloları satın alabilecekleri sergi, 19 Temmuz Cumartesi (bu gün) tarihine kadar açık olacak. 1071 Malazgirt Bulvarı’ndan günde 60 bin araç geçiyor Çetin, Nuri Pakdil ile iftarda buluştu HABER MERKEZİ Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Türk Edebiyatı’nın duayen isimlerinden Nuri Pakdil’in de aralarında bulunduğu akademisyen, şair, yazar ve düşünürlere iftar verdi. Pursaklar Belediyesi Merkez Dede Torun Evi’ndeki iftar yemeğine Pursaklar Kaymakamı Salih Bıçak, Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Pursaklar İlçe Milli Eğitim Müdürü Adnan Gürbüz, İlçe Halk Eğitim Müdürü Hayati Doğan, akademisyenler, şairler ve yazarlar katıldı. Yedi Güzel Adam arasında yer alan Nuri Pakdil, programın ev sahibi olan Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin’e davetten duyduğu memnuniyeti ifade ederek teşekkür etti. Usta edebiyatçı Nuri Pakdil, iftara katılanlarla uzun uzun sohbet edip, anılarını paylaştı. Başkan Selçuk Çetin, Türk Edebiyatına gönül vermiş usta isimlerle iftar etmekten dolayı memnun olduğunu belirtti, misafirlerine teşekkür etti. Gecenin sonunda Başkan Çetin, Nuri Pakdi’e üzerinde Pursaklar yazan spor kıyafeti (forma) hediye etti. Bosna ve Kosava’da Sincan iftarı Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmete açılan 1071 Malazgirt Bulvarı’ndan günde ortalama 60 bin araç geçiyor. Mamaklı haltercilerden iki altın, iki gümüş HABER MERKEZİ Rize’de gerçekleşen Kulüpler Türkiye Şampiyonası’na katılan Mamak Belediyesi Spor Kulübü Halter Takımı, iki altın madalyanın sahibi olarak büyük bir başarıya daha imza attı. 47 kulüp adına 350 sporcunun katıldığı müsabakalarda takım sporcularından 56 kg’da Berkant Yiğit ve +94 kg’da Ömer Açıkgöz şampiyon oldu. 8 siklette gerçekleşen yarışmanın 2 şampiyonu Mamak’tan çıktı. Yıldızlaşan sporcularıyla göz dolduran takımın başarısı bununla sınırlı kalmadı. Halter Takımı, Karabük’te gerçekleşen Minikler Türkiye Şampiyonası’nda iki ikincilik elde ederek gümüş madalyaları evine götürdü. Ferdi klasmanda gerçekleşen müsabakalarda takım sporculardan 35 kg’da Halil İbrahim Turan ve 56 kg’da Kerem Ertuğrul Türkiye ikincisi oldu. Gençleri spora yönlendirmek ve daha sağlıklı ortamlarda spor yapmalarını sağlamak için çok sayıda spor tesisini Mamak'a kazandırdıklarını kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, “Halter, bizim olimpiyatlarda madalya kazandığımız önemli bir sporumuzdur. Halter Takımı sporcularını ve onları yetiştiren değerli antrenörümüzü yürekten kutluyorum” dedi. HABER MERKEZİ Eskişehir, Konya ve İstanbul Yolu gibi önemli arterlerdeki trafik yükünü büyük ölçüde rahatlatan söz konusu bulvardan günde ortalama 60 bin araç geçiyor. Yol açım çalışmalarına başlandığında bazı marjinal gruplarca yapımı engellenmeye çalışılan, ancak açılışının ardından Başkent trafiğine büyük bir nefes aldıran Bulvar’a yerleştirilen özel kamera sistemiyle periyodlar halinde sayım yapılıyor. Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı’nın yol üzerinde kurduğu ledli ekranlara yerleştirilen özel kamera sistemiyle sayım işlemi yapan Ulaşım Daire Başkanlığı, yeni açılan yollar sayesinde hem zaman hem de enerji tasarrufu sağlandığını verilerle tespit etti. Yapılan sayımlardan elde edilen verilere göre; söz konusu bulvarda, Nisan ayında 50 bin olan günlük araç geçiş sayısı, Mayıs ayında 57 bin 839 olarak belirlendi. Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı yetkilileri, bu sayının her geçen gün arttığını belirterek, “Haziran ayının ilk yarısında günlük araç geçiş sayısı 60 bini bulurken, Anadolu Bulvarı’nın devamı niteliğinde olan 1071 Malazgirt Bulvarı; İstanbul Yolu, Konya Yolu ile Eskişehir Yolu’nu birbirine bağlayan önemli bir ulaşım noktası oldu” dediler. 1071 Malazgirt Bulvarıyla hem trafiğin rahatladığını hem de o yönde gidecek araçların mesafesinin önemli ölçüde kısaldığını bildiren yetkililer, “Yapılan sayımlara göre, günde 60 bini bulan aracın geçtiği bu yeni bağlantı sayesinde, önemli ölçüde zaman ve enerji tasarrufu sağlandı” diye konuştular. Gerek Başkentlilerin gerekse şehir dışından gelen ziyaretçilerin yolu ve bağlantılarını daha iyi öğrendikçe, 1071 Malazgirt Bulvarı’nı daha çok kullanmaya başladıklarını kaydeden yetkililer, vatandaşların yaklaşık 4 kilometre uzunluğundaki yolda yeşillikler arasında yolculuk yaptıklarını belirttiler. Yetkililer, 8 adet alt üst geçit ve köprü bulunan Bulvar’a 4 bin 127 adet ağaç, 75 bin metre kare hazır çim, 177 bin adet mevsimlik çiçek, 105 bin adet de çalı grubu dikildiğini hatırlattılar. HABER MERKEZİSincan Belediyesi, kardeş belediyeler Kosova’nın Prizren Belediyesi ile Bosna Hersek’in Doboj Jug Belediyesi sınırları içinde iftar çadırları kurdu Ramazan Ayı’nda mekanlar farklı olsa da dualar ve gönüller bir… Sincan Belediyesi, Ramazan Ayının paylaşmak olduğu bilinci ile kardeş belediyelerden Bosna Hersek’in Doboj Jug Belediyesi ve Kosova’nın Prizen Belediyesinde kardeşlik sofraları kuruyor. Sincan ile sınırlı kalmayan Sincan Belediyesi, geçen yıl olduğu gibi bu yılda iftar çadırları kurdu. Kosova ve Bosna Hersek’teki kardeş belediyelerin sınırların- daki iftar çadırlarında Ramazan Ayı boyunca Anadolu Mutfağının seçkin lezzetleri kardeşler ile paylaşılacak. İftar sofralarıyla kardeşlik bağlarını güçlendiren Belediye, paylaşmanın, dostluğun ve birlikteliğin sınır tanımadığını da gözler önüne seriyor. Ramazan Ayı’nın birlik ve beraberlik olduğunu her fırsatta vurgulayan Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna; “ Ramazan Ayı gönüllerin birleştiği mübarek bir aydır. Bizlerden çok uzaklarda olan sevgili kardeşlerimiz için düzenlediğimiz iftar yemekleri ile yanlarında olamasak da kalplerimizi ve dualarımızı iftar sofralarında birleştiriyoruz.” dedi. ANKARA 19 Temmuz 2014 Cumartesi Etimesgutluların yarışma heyecanı Etimesgut Belediyesi’nce düzenlenen Ramazan etkinlikleri heyecanlı yarışmalara renk kazanıyor. HABER MERKEZİTürk Beyleri Kent Meydanı’nda ramazan boyunca devam eden etkinlikler kapsamında her akşam farklı yarışmalar düzenleniyor. Yarışmalarda dağıtılan hediyeler, meydandaki gıda fuarında stant açan esnaflarca karşılanıyor. Esnaflar, satışa sundukları ürünün reklamını yaparken, vatandaşlar da evlerine hediyelerle dönüyorlar. Yarışmalara çocuklar, anneler, babalar, teyzeler, nineler, her yaştan Çubuk’ta emlak tespiti çalışmaları Etimesgutlu katılabiliyor. Tamamen halka açık sahne her akşam birbirinden çekişmeli geçen yarışmalara ev sahipliği yapıyor. Aile yarışmalarında eşleriyle birlikte yarışan çiftlerin rekabeti eğlenceli saatler yaşatıyor. Beyler şınavda ter dökerken bayanlar da un dolu bardaktan yumurta çıkarmak için çaba gösteriyor. Yüzü unlu eşleri temizlemek yine beylere düşüyor. Çocukların dans etme, anne kucağına atlama, mandal takma, değiştir gibi yarışmalara katıl- masıyla meydandaki eğlencenin dozu daha da artıyor. Yarışmalar sonunda bütün katılımcılara Etimesgut Belediyesi ve gıda fuarındaki çeşitli firmalar tarafından hediyeler veriliyor. Birincinin hediyeleri arasında çeyrek alın, çamaşır makinesi, ütü, blender gibi çeşitli ev araç gereçleri oluyor. Yarışmalar ödüllü olunca katılım da yüksek oluyor. Yarışmalar gece 24.00’e kadar devam ediyor. Yarışma ve diğer etkinlikler ramazan ayı boyunca sürecek. Etimesgut’ta sıkı Ramazan denetimi HABER MERKEZİ Etimesgut Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, denetimlerine Ramazan ayında yoğunluk verdi. Vatandaşların sağlıklı gıda tüketmelerini sağlamak ve esnaflar arasında haksız rekabeti önlemek amacıyla yapılan denetimlerde, özelikle gıda satışı yapan işyerleri sıkı kontrolden geçiriliyor. Ramazan ayında halkın en çok tükettiği gıdalar arasında yer alan pide, tatlı, kahvaltılık ve et gibi ürünlerin satıldığı reyonlar titizlikle denetleniyor. Pide üretimi yapan fırınların, üretim yapan personelin, satış yapılan tezgahların hijyenik kurallara uyup uymadığı sık sık kontrol ediliyor. Ekipler, ramazan pidelerini ve ekmekleri hassas terazide tartarak belirlenen gramajda olup olmadıklarını kontrol ederken, yine fırıncılar odasının belirlediği fiyattan satılıp satılmadığını da dikkat ediyor. Sahur sofralarının vazgeçilmezi kahvaltılıkların tazeliği, saklama ve satış koşulları ekiplerce gözden geçiriliyor. Zabıta ekipleri, işyerlerini, ‘İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatları Yönetmeliğine’ uyup uymadıkları yönünden de inceleyerek esnaflar arası haksız rekabetin önüne geçiyor. Yasal şartlara uymayanlara işlem yapılıyor. Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, zabıta denetimlerinin yıl boyunca aralıksız devam ettiğini belirterek, “Ekiplerimiz yaptıkları denetimlerle hem hemşehrilerimizin sofralarında daima sağlıklı gıda tüketimini sağlıyorlar hem de esnafımız arasındaki haksız rekabetin önüne geçiyorlar. Bir esnafımız yasa ve yönetmelikleri yerine getirerek, halka sağlıklı gıda sunarken diğer esnafımız sorumluklarını yerine getirmeden, belirlenen kriterlere uymadan satış yaparsa bu haksız rekabete yol açar. Belediye olarak burada görev ve sorumluluğumuzu en iyi ve doğru şekilde yerine getirmeye gayret ediyoruz. Sürekli olarak yaptığımız denetimlerde, esnafımızın büyük ölçüde yasal şartlara uygun faaliyet yürüttüklerini görüyoruz, uygun şartları taşımayanları da tespit ederek yasal işlem uyguluyoruz” dedi. 5 Gültepe 3 Etap’ta çifte bayram sevinci HABER MERKEZİ Gültepe 3. Etap Toplu Konutları (TOKİ)’nda 185 hak sahibi Altındağ Belediyesi Emlak İstimlak Müdürlüğü’nde düzenlenen törenle anahtarlına kavuştu. Vatandaşlar, Ramazan Bayramı’na kısa bir süre kala çifte mutluluk yaşadı. 500 yakın gecekondunun yıkılmasıyla kurulan Gültepe 3. Etap TOKİ, yeni sahiplerine kapılarını açtı. Yaklaşık 76 bin metrekarelik alan üzerine kurulan Gültepe 3. Etap TOKİ’de tam 185 aile yeni bir hayata merhaba dedi. 19 blok ve 894 daireden oluşan Gültepe 3. Etap TOKİ’lerin 3+1 ve 2+1 modern evleri büyük beğeni topladı. Gültepe 3. Etap TOKİ’den anahtarına kavuşan Halis Bayramhan, Altındağ’daki değişime değindi. Başkan Veysel Tiryaki ile Altındağ’ın daha modern bir hale geldiği söyleyen Bayramhan, bölgede kentsel dönüşümün devam etmesi gerektiğini vurguladı. Bayramhan, yeni evine kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirterek sözlerine şöyle son verdi: “Ankara’da kentsel dönüşüm deyince akıllara ilk gelen isim Başkan Veysel Tiryaki’dir. Bu dönüşüm projeleri hem Altındağ için hem de Altındağlılar için hayırlı oluyor.” Bir diğer hak sahibi Erdal Sarıkaya ise Altındağ Belediyesi’nin gecekondu bölgelerinde gerçekleştirdiği başarılı toplu konut projeleriyle ilçenin bambaşka bir görünüme kavuştuğunu aktardı. Sarıkaya, kentsel dönüşüm projeleriyle Altındağ’ın her geçen gün daha fazla değer kazandığını sözlerine ekleyerek dönüşümün artık vatandaş tarafından istendiğine dikkat çekti. Uzun zamandır bugünün hayalini kuran Sarıkaya: “Her zaman yanımızda olan ve bizden desteğini esirgemeyen Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki sayesinde yeni evimize kavuştuk” dedi. HABER MERKEZİÇubuk’ta konut, işyeri, depo, arsa gibi taşınmazların yeniden emlak tespitinin yapılması Çubuk Belediyesi Mali Hizmetler ile İmar ve Şehircilik Müdürlüğü personelleri tarafından oluşturulan ‘Emlak tespiti ve kaçak yapıyla mücadele birimi’ ilk çalışmalarına Fatih Mahallesi’nde başladı. Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Metin başkanlığında kurulan ‘Emlak Beyanı Tespiti Birimi’ merkezdeki 7 mahalleden başlayarak 85 mahalleyi kapsayacak şekilde çalışma yapacak. Çalışmalarına Fatih Mahallesi ile başlayan ekip, daha sonra sırasıyla diğer mahalleleri dolaşarak emlak beyanıyla ilgili güncellemelerini yapacak. Bu yılın sonunda tamamlanması beklenen çalışma sonucunda belediye gelirlerinde önemli bir şekilde artış sağlanacağını söyleyen Çubuk Belediyesi Başkan Yardımcısı Zeki Metin, sahada tarama yapan ekipleri yerinde inceleyerek, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Beş kişiden oluşan ekibin tüm ilçeyi tarayacağını anlatan Metin, şunları söyledi: ‘’Ekiplerimiz yaptığı taramada yanlarında bulunan bilgisayarlarla mevcut yerin doğru beyanı olup olmadığına önce bakılıyorlar. Daha sonra beyan yoksa veya yanlış bir beyan varsa durum tespit tutanağı tutarak vatandaşa doğru beyanı yapması için 15 gün süre veriyorlar. Tutulan tutanaklar mükelleflere bizzat verilirken, mükellefleri tespit edilemeyenlerin ise ilçe tapu müdürlüğü ile gerekli yazışmalar sonucunda adres tespitleri yapılıyor.’’ Çalışmaların titizlikle sürdürüldüğünü ifade eden Metin, bu nedenle ekiplerin günlük ortalama 30 parselde ancak tarama yapabildiğini kaydederek, ‘’Yapılan yanlış veya hataları tespit etmek için ekiplerimiz çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda bizim en çok tespit ettiğimiz hatalardan bazıları şunlar; vatandaşlarımızın bazılarının belediyedeki beyanlardan bile haberdar olmadığı görülmüştür. Ayrıca özellikle arsa veya parsel üzerine ev yapıldığı halde hala arsa üzerinden emlak vergisi ödenmeye devam edildiği ve vergiyi düşük ödemek için evin beyanında cadde yerine sokak üzerinden beyan edildiği en çok tespit edilen yanlışlıklar arasında yer alıyor’’ diye konuştu. Amaçlarının kimseyi mağdur duruma düşürmek olmadığını vurgulayan Metin, mükelleflerin cezalı duruma düşmemesi konusunda yapılan uyarıyı bir kez daha yenileyerek, ’’Mükelleflerimiz denetim ekibi gelmeden belediyemizin emlak servisine gelerek doğru emlak beyanı verirse, geçmişe dönük vergilendirilecek tutardan yürürlükteki yasalarda belirtilen oranlarda indirimlerden yararlanabilecekler. Ekiplerimiz tarafından yapılan tespitlerde 5 yıl geçmişe dönük vergilendirme yapılacaktır’’dedi. 6 EKONOMİ 19Temmuz 2014 Cumartesi Başaran: İhracattaki kıpırdanma dikkat çekici boyutlarda Tofaş Üst Yöneticisi (CEO) Kamil Başaran, "İhracat çok kıpırdadı, Avrupa'nın geriye gelmesiyle beraber ihracat rakamlarının bu sene rekorları da geçen seneki rekorları da kıracağını net olarak hissediyoruz. Bu pozitif hava bize moral veriyor. Önümüzdeki dönemde de hem iç pazarın büyümesi hem hafif ticari aracın kendini toparlaması hem de ihracattaki bu iddialı rakamlar bizi yılı 640-660 bin civarında kapatacağımızı gösteriyor bu sene" dedi. Yatırımcı 5 ayda 4,3 milyar liralık altın bozdurdu İSTANBUL - ELİF FERHAN YEŞİLYURT - Altın fiyatındaki dalgalanma ve bir kısım yatırımcının altında beklediği fiyatı görünce satıp TL'ye geçmesi ile 2013 sonunda bankalarda 21 milyar lira civarındaki altın mevduatı, 2014'ün Mayıs ayı itibari ile 16,7 milyar lira seviyelerine geriledi. İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) Başkanı Özcan Halaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yılın sonuna göre bankalar için altının değeri ve önemi artarken bankalardaki altın mevduatının düştüğünü belirterek, 2013 sonunda bankalarda 21 milyar lira civarında olan altın mevduatının, 2014'ün Mayıs ayı itibari ile 16,7 milyar liraya gerilediğini belirtti. Bunun en büyük nedeninin altın fiyatındaki dalgalanma ve bir kısım altın yatırımcısının altında beklediği fiyatı görünce satıp TL'ye geçmesi olduğunu belirten Halaç, hurda altın toplama yapan bankalarda nispi olarak bu azalmanın daha düşük olduğunu ifade etti. Halaç, "Hurda altın toplama ile altınlarını getiren müşteri kitlesi ve gerçek altın yatırımcısı fiyattan bağımsız olarak altın yatırımı yapmaya devam etmektedir. Altınlarını bankaya yatıran bu müşteriler, bankaların sadık müşterileri haline gelmektedir. Rakamsal olarak bu projenin bankalara ciddi katkılar sağladığı aşikar. Bu projenin aynı zamanda bankalara yeni müşteri tabanı sağlama açısından da önemi yadsınamaz" dedi. Halaç, altın tasarrufunun özellikle Türkiye'de fiyattan, siyasal istikrardan ve diğer faktörlerden bağımsız olarak yatırımcıların portföyünde yer almaya devam ettiğini anlatarak, altın yatırımı yapan kişilerin iyi tanınması gerektiğini, fiyat beklentisine yönelik altın yatırımı yapan kişilerin haricinde gerçek altın yatırımcısının tüm faktörlerin dışında, altın yatırımını güvenli liman olarak görmeye devam ettiğini söyledi. - Yastık altından yaklaşık 40 ton altın çıktı Halaç, hurda altının toplanmaya başlandığı 2011 yılından bu yana 38,5 ton hurda altın toplanıldığını kaydederek, hurda altın toplama projesi kapsamında 2014 yılının ilk 6 ayında toplam 8,5 ton altın topladıklarını söyledi. Bu miktarın kendileri için tatminkar olmadığını dile getiren Halaç, "Bu durumun halen hurda altın sahiplerinin, bankaların sunduğu bu hizmet hakkında yeterli ve doğru bilgiye sahip olmamalarından kaynaklandığını düşünüyoruz. Birçok kişi bankaya getirdiği altının hesaba geçtiği bilgisine sahip değil, altınlarının bozdurulduğunu düşünüyor, hesaba geçen altının devlet garantisi altında olduğunu bilmiyor. Bu eksikler olmasına rağmen toplamış olduğumuz rakam geçen senelerin üzerindedir" diye konuştu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB), altını Türk Lirası munzam karşılıklar yerine kabul etmesiyle beraber, bankalar için çok değerli bir ürün haline geldiğini ifade eden Halaç, şöyle devam etti: "TCMB, altın rezervinin arttırılmasına yönelik politikaları ve yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması kapsamında 16 Ağustos 2012 tarihinde Türk Lirası zorunlu karşılıkların altın olarak tesis edilebilmesine ilişkin üst sınırı yüzde 30'a yükseltti. Bu durum sayesinde bankalar maliyeti düşük olan altın yerine, kendileri açısından çok daha değerli olan, daha fazla Türk Lirasını TCMB'den çekebildiler ve sonuç olarak daha fazla gelir elde ettiler. Ancak bankalar açısından munzam olarak verilecek altının kaynağının ne olduğu önemli değil. İthal ettikleri altını da TCMB'ye munzam olarak verebiliyorlar, bu durum bizce kamu yararına uygun değildir. TCMB'nin elinde bu projeyi destekleyecek ve yastık altınların çok daha hızlı ve geniş oranda çıkmasını sağlayacak bir enstrüman var. Bu enstrüman Türk Lirası munzam için kabul edilecek altın miktarı. TCMB, bankalara, 'artık munzam için kabul edeceğim altınların yarısını yastık altından çıkartılan, fiziki altından kaydi altına çevrilmiş ve ekonomi içinde kayıt altına alınmış altınlardan kabul ederim' derse, bankalar bu projeyi çok daha önemli bir proje olarak kabul edecek ve bu konuya daha fazla eğileceklerdir. Böylelikle bankaların daha fazla kişiye ulaşmalarını ve daha doğru kanallar vasıtası ile halkı doğru bir biçimde bilinçlendirmelerini sağlayacaktır." (AA) Yellen, Temsilciler Meclisi'nde Fed'in özgürlüğünü savundu WASHINGTON - ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen, Temsilciler Meclisi'nde yaptığı yarıyıl sunumunda, Fed'in özgürlüğünü savundu ve bankanın desteğinin ekonomideki iyileşme tamamlanana kadar devam edeceğini belirtti. Yellen, yaptığı sunumda ekonominin genel durumu ve uygulanan para politikası hakkında bilgiler verdi, Fed'in daha şeffaf ve denetime açık bir kurum haline getirilmesi yönünde verilen tasarıya karşı Fed'in özgürlüğünü savundu. Cumhuriyetçi temsilciler William Huizenga ve Scott Garrett tarafından verilen tasarı, Fed'in belirli bir matematik kurala göre işlemesi, diğer federal kurumlar gibi fayda-maliyet analizleri yapması ve Hükümet Hesap Verebilirlik Ofisi'nin denetimlerine açık olmasını talep ediyor. Huizenga, oturum sırasında yaptığı konuşmada, tasarının Fed'in özgürlüğünü tehdit etmediğini savundu. Bankanın uygulanan kural çerçevesinde hedeflerine ulaşamaması durumunda, Kongre'ye bir açıklama sunarak yeni bir kurala göre hareket etme özgürlüğünün olacağına dikkati çeken Huizenga, Fed'in hesap verebilirliğinin artırılmasının ve diğer federal kurumlar gibi denetlenebilmesinin ekonomiye yararlı olacağını belirtti. Fed Başkanı Yellen ise tasarıya karşı olduğunu vurgulayarak, "Fed'in matematiksel bir formüle göre işlemesi çok ciddi hata olur" dedi. Merkez bankalarının siyasetten uzak ve özgür olduğunda görevini daha iyi yaptığının tüm dünyada kabul edilmiş ve küresel verilerle kanıtlanmış bir gerçek olduğunu söyleyen Yellen, tasarının Fed'e olağanüstü durumlarda mekanik formülün dışına çıkma izni vermesine rağmen para politikalarının zamanında uygulanmasına e Yellen, ayrıca dünyada hiçbir merkez bankasının böyle bir uygulamaya göre çalışmadığını, bu tarz bir yaklaşımın bankanın özgürlüğünü kısıtlayacağını aktardı. Kendisinin kurallara ve formüllere yüzde 100 karşı olmadığını ifade eden Yellen, Fed'in bunları uygulanacak para politikalarına bir ana hat çizmekte kullanabileceğini kaydetti. Yellen, bu tarz basit kuralların normal zamanlarda iyi bir performans sergileyebileceğini ancak her zaman uygulanamayacağını anlattı. Önerilen matematik formüllerin, ekonomik kriz sonrasında 2011 ve 2012 yıllarında negatif faiz uygulanmasını gerektirdiğini ancak bunun mümkün olmadığını aktaran Yellen, Fed'in bu tür kurallara göre hareket etmesi durumunda krizin sonuçlarının çok daha kötü olacağının altını çizdi. Fed'in faiz oranlarının yanı sıra diğer araçlara da ihtiyaç duyduğunu söyleyen Yellen, tahvil alımlarının tamamlayıcı araç olarak kullanıldığına dikkati çekti. Yellen, Texas temsilcisi Cumhuriyetçi Jeb Hensarling'ın sorusu üzerine de ABD Hazine Bakanı Jacob Lew ile sık sık bir araya geldiklerini ve ortak hedeflere nasıl ulaşabilecekleri konusunu görüştüklerini açıkladı. Bu toplantıların içeriği hakkında konuşmayacağını söyleyen Yellen, Fed ve Hazine Bakanlığı arasında bir anlaşma olması durumunda bunun basına bildirildiğini vurguladı. (AA) BURSA- Tofaş Bursa Anadolu Arabaları Müzesi bünyesindeki kafe-restoranda gazetecilerle bir araya gelen Başaran, burada yaptığı konuşmada, ekonomik açıdan dünyanın toparlanmaya başladığını, Avrupa'daki iyileşme sinyallerinin geçen yıldan alınmaya başladığını, bunun artık net olarak ortaya çıktığını söyledi. Başaran, Avrupa'daki iyileşmenin ne kadar önemli olduğunu, üzerinde çalıştıkları projelerle açıklama imkanlarının olacağını vurgulayarak, otomotiv sektörünün hem binek araçlarda hem de hafif ticari araçlarda büyümeler gösterdiğini, yavaş yavaş ihracatın kıpırdandığını, buna karşılık iç pazarın küçüldüğünü söyledi. Sektörün, iç pazarda belli bir kayıpla karşı karşıya kaldığına, ancak hafif ticari araçta çok ciddi bir kaybın oluştuğuna işaret eden Başaran, "Ümit ediyoruz ki çok büyük bir oranımızı, ürettiğimizin yüzde 70'ini ihraç ettiğimiz bu aracın önümüzdeki dönemde sektöre çok önemli katkıları olacağını hissediyoruz. Geçen seneye göre yüzde 25 civarında olan küçülme, hafif ticari araçta yüzde 32'ye kadar gittiğini de ifade etmek isterim. Ama satış rakamlarımız, pazardaki rakamlar, ilk 3 ay civarında 30-40 binler seviyesine geldiğinde de geçtiğimiz ay ve bu ay yüzde 50'lerin üzerine gittiğini net olarak hissediyoruz, bu da pazarın büyüyeceğini gösteriyor" diye konuştu. Başaran, ihracattaki kıpırdamanın ise dikkat çekici boyutlarda olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "İhracat çok kıpırdadı, Avrupa'nın geriye gelmesiyle beraber ihracat rakamlarının bu sene rekorları da geçen seneki rekorları da kıracağını net olarak hissediyoruz. Bu pozitif hava bize moral veriyor. Önümüzdeki dönemde de hem iç pazarın büyümesi hem hafif ticari aracın kendini toparlaması hem de ihracattaki bu iddialı rakamlar bizi yılı 640-660 bin civarında kapatacağımızı gösteriyor bu sene. Eğer bu seneyi bu rakamlarla kapatırsak önümüzdeki seneki beklentimiz sürekli yukarılara doğru giden bir pazar (iç pazar) ve 2016 senesinde de neredeyse 1 milyonu o uzun zamandan beri düşlediğimiz, hayalini kurduğumuz 1 milyon stratejik, psikolojik engelini de aşacağımızı görüyoruz." (AA) KERKÜK MEKTUBU KAPADOKYA'DAN AZERBAYCAN'A GÖNÜL KÖPRÜSÜ Dr. Şemsettin KÜZECİ [email protected] Aşık Şiir Şöleni Ganire Paşayeva'nin Özel Sohbeti İnsanoğlu ne cevherlerle dolu olduğunu bazen dışarıya yansıtmaz. Kimleri var ki o kadar yetenekli o kadar marifetli tıpkı on parmağında on marifet hani derler ya.. İşte benimde aile dostlarım olan Azerbaycanlı ailem; Paşayev ailesi, adını 25 yıldır evimde yaşattığım Aybeniz ailesi ve 15 yıldır dostum olan Koşalı ailesi... Bu Üç aile ile Küzeci ailesi de birleşince dörtlü, bir sohbet havası yaşandı. Azerbaycan seyahatimin son gecesi Ganire Hanımın annesi bizleri bir araya topladı ve bu sohbet toplantısına ev sahipliği yaptı. Bu dört aileye Aybeniz Haşimova'nın özel Piyanisti Naibe Hanım ve Lider TV Program Sunucusu Nuyran'a Hanım da katıldı. Yemek faslı bittikten sonra asıl şiir şöleni başladı. Çaylar içildi, meyveler yenildi. Şiir ilhamı dudaklardan dökülüverdi. Aile ortamında şiir şölenini Ganire Hanım organize etti. Piyanist Hanım efendi Naibe piyanonun başın geçip altın parmaklarıyla birbirinden güzel solo giriş taksimleriyle insana hem ilham kaynağı oluyordu hem de kulaklarımızın paslarını silmeye çalışıyordu. Önce Aybeniz Haşimova bir kaç mani söyleyerek yüreğimizi yerinden koparmaya çalıştı. Ancak Ganire Hanım okuduğu şiirlerle bir daha kendimize geliyorduk. Sırasıyla birer tur şiir okuduktan sonra ikinci turda Ganire Hanım annesinden izin alarak Anne şiirni okumak istedi. Ancak annesi salonda olduğu için ne kadar uğraşsa da o şiiri okuyamadı. Nihayet annesi kızı Ganire'nin şiirini okumasına fırsat vermek için bizlerden müsaade isteyerek odayı terk edetti ve Ganire Hanım bir derin nefes aldıktan sonra Anne şiirini okudu. Ama bir okudu pir okudu, Zalikızı hepimizi ağlatmadan susmak bilmedi. Meğer Ganire hanımın yüreğinde ne duygular ne ilhamlar varmış... Aybeniz Haşimova’nın ise hep sanatçı icracı ve ifacı olduğunu biliniyordu. Ama o da çok dolu bir şair olduğunu yıllar öncesi ispatlamış meğer ama bir türlü açık vermemiştir. Bu gece hem itiraflar gecesi oldu hem de hakiki bir aile şiir şöleni oldu. Aybeniz Hanım yıllar önce usta Şair rahmetli Bahtiyar Vehapzade ile de şiirleri üzerine fikir alış verişi yapmış, o zamanda Bahtiyar Vehapzade onu iyi bir şair olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ama bir türlü kimseye söylememiştir. E. Koşalı, G. Paşayeva, A. Haşimova ve Ş.Küzeci şiir okur da Ganire Hanımın annesi şiir okumaz mı? Elbette! bir şiir de Ganire Hanımın annesinden geldi. Bu güzel aile Azerbaycan ve Türk dünyası kültürü ile de ilgilendiklerini açığa verdiler. Hele hele Ganire Hanımın Amcası Profesör Gazanfer Paşayev’in Kerkük edebiyatı ve folkloruyla ilgili yazmış olduğu kitaplar bir okulun sermayesi niteliğindedir. Şair Ganire ve Aybeniz'den şiir dinlemek hem güzel ham de acı çekmek gibidir...Gerisini siz düşünün.. (BİTTİ) "Fındıkta verim az, dalgalanma çok" ANKARA- SEVAL OCAK ADIYAMAN Türkiye'nin üretim ve ihracat lideri olduğu fındıkta verim düşüklüğü ile üretim ve fiyat dalgalanmaları, çikolata ve şekerleme pazarını farklı üreticilere ve badem gibi ikame ürünlere yöneltiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğü raporuna göre, dünya genelinde fındık tüketiminin yüzde 91'i Avrupa ülkeleri tarafından gerçekleştiriliyor ve bunun yüzde 80'i çikolata ve şekerleme sanayinde ham madde olarak kullanılıyor. Fındık "devi" Türkiye, yıllık ortalama 547 bin 800 tonluk üretimle bu alanda liste başında bulunuyor. Kabuklu fındık cinsinden iç tüketimi yıllık 100-120 bin ton civarında olan Türkiye, fındık ihracat liderliğini de elinde tutuyor. Türkiye yıllık ortalama 502 bin 983 tonluk fındık satışı yaparken, İtalya, Azerbaycan, Gürcistan, Almanya, İspanya, ABD, Fransa ve Çin'in toplam ortalama ihracatı 150 bin tona yaklaşıyor. Buna göre, dünya fındık ihracatının son 5 yıllık ortalaması 621 bin ton kabuklu fındık olurken, bunun yüzde 81'i Türkiye tarafından gerçek- leştirildi. 2013'te Türkiye fındık ihracatının yüzde 66'sı iç fındık, yüzde 34'ü ise işlenmiş fındıktan oluştu. Üretimde ikinci sıradaki İtalya, yıllık ortalama 103 bin ton fındık üretimiyle dünya fındık arzının yüzde 12'sini gerçekleştiriyor. Yıllık ortalama 112 bin tonun üzerindeki alımla fındık ithalatının yüzde 21,8'ini yapan ve liste başında bulunan İtalya'yı, Almanya, Fransa, Belçika, Rusya ve İsviçre takip ediyor. FAO verilerine göre, Türkiye'de dekar başına fındık üretimi düşük seyrediyor. Türkiye'de son 6 yıllık dönemde dekar başına ortalama fındık üretimi 91 kilogramken, bu rakam ABD'de 252 kilogram, Gürcistan'da 199 kilogram, İtalya'da 147 kilogram ve İspanya'da 99 kilograma ulaşıyor. Türkiye'nin birim alandan diğer üretici ülkelerden daha düşük verim elde etmesi uluslararası piyasalardaki rekabet gücünü azaltıyor. Bununla birlikte Azerbaycan ve Gürcistan'daki üretim artışının gelecek yıllarda Türkiye fındık ihracatını olumsuz etkileyebileceği öngörülüyor. (AA) "Fındığı daldan değil, yerden toplayın" TRABZON- Trabzon Ticaret Borsasının (TTB) "Kaliteli Fındık Projesi" kapsamında "Fındığı daldan değil, yerden toplayın" sloganıyla geçen yıl başlattığı kampanyaya üreticilerin ilgi göstermesi için çalışmalar yapılıyor. TTB Meclis Başkanı Mehmet Cirav, yaptığı yazılı açıklamada, kampanya kapsamında geçen yıl bastırılan bin afiş ile 5 bin broşürün, il genelinde asılması ve dağıtılmasıyla fındığın tam olgunlaştıktan sonra yerden toplanmasında önceki yıllara göre yüzde 15 artış sağlandığını belirtti. Kampanyanın, eldeki broşürlerin dağıtılıp, afişlerin asılması ve iletişim araçlarıyla üreticilerin uyarılması şeklinde bu yıl da sürdürüldüğünü bildiren Cirav, "Bu yıl 30 Mart'ta meydana gelen donun etkisiyle rekoltede geçen yıla göre azalma var. Bu kaybı asgariye indirmek için bu yıl yerden toplamaya daha çok önem vermeliyiz" ifadelerini kullandı. Cirav, Trabzon'da bir dönümden elde edilen fındık miktarının 150-200 kilogramdan 70-80 kilograma kadar düştüğünü kaydederek, açıklamasına şöyle devam etti: "Miktarda azalma, kalitede düşüklük, fındıktan kazancı azaltıyor. Bunu önlememiz lazım. Bunun için kısa, orta ve uzun vadede alınması gereken tedbirler var. Kısa vadeli tedbirler arasında yer alan erken hasadın önlenmesi ve fındığın yerden toplanması ile ilgili üreticilerimizi uyarıyoruz." Üreticilere dağıtılan broşürlerde, yerden toplanan fındıkların 2-3 randıman daha fazla verdiği, işçilikten tasarruf sağlandığı, fındık ağacının zarar görmesinin önlendiği, daha çabuk kuruduğu gibi uyarılar yer alıyor. Dünya fındık üretiminin yüzde 75'e yakınının gerçekleştirildiği Türkiye'de, 700 bin hektarı aşkın alanda fındık tarımı yapılıyor. (AA) EKONOMİ 19 Temmuz 2014 Cumartesi "Daha cesur faiz indirimi bekliyoruz" Hakkari'deki Meskan Dağı'nda kurulan maden tesisinden çıkarılan kurşun ve çinko, başta Çin olmak üzere İran ve Kore gibi Asya ülkelerine ihraç ediliyor. Hakkari'den Çin'e Dünyanın en büyükleri arasında 18 Türk bankası İSTANBUL - HANDAN SİLKİN - The Banker Dergisi'nin açıkladığı dünyanın en büyük 1.000 bankası 2014 sıralamasında Türkiye'den 18 banka yer alırken, ilk sırada Türkiye İş Bankası yer aldı. Dünyadaki tüm bankalar ve finans merkezleri arasındaki iletişimi sağlayan ve 1926 yılından bu yana yayımlanan The Banker Dergisi, temmuz sayısında dünyanın en büyük 1.000 bankasının listesini yayımladı. Buna göre, dünyanın en büyük bankaları sıralamasında bu yıl ilk iki sırada Çin bankaları yer aldı. Ana sermaye büyüklüğüne göre yapılan sıralamada, Çin bankası ICBC (Industrial and Commercial Bank of China) 207 milyar dolarla zirvede yer alırken, ikinci sıraya ise yine bir Çin bankası China Construction Bank (173 milyar dolar) yerleşti. Geçen yılın ikincisi ABD bankası JP Morgan (165 milyar dolar) bu yıl üçüncü sıraya geriledi. Türkiye'de ise ana sermaye büyüklüğüne göre yapılan sıralamada İş Bankası yaklaşık 10,5 milyar dolarla 118., Akbank 9,6 milyar dolarla 127. ve Garanti Bankası 9,4 milyar dolarla 128. sırada yer aldı. Bu sıralamayla ilk 3 Türk bankası geçen yıla göre değişim göstermemiş oldu. Bu bankaları 8 milyar dolarla Ziraat Bankası, 6,3 milyar dolarla da Yapı Kredi izledi. Listedeki diğer bankalardan Türkiye Halk Bankası 5 milyar dolar, Vakıfbank 4,7 milyar dolar, Finansbank 3,3 milyar dolar, Denizbank 2,6 milyar dolar ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) 2,5 milyar dolarla listedeki en büyük 10 Türk bankası arasındaki yerlerini aldı. ING Bank Türkiye, HSBC Bank Türkiye, Bank Asya, Kuveyt Türk Katılım Bankası, Şekerbank, Odea Bank, Anadolubank ve AlBaraka Bank Türkiye de ana sermaye büyüklüklerine göre listede yer aldı. Uzmanlara göre, daha önceki yıllarda Türk bankaları dünyanın en büyük ilk 100 bankası arasında yer alabiliyordu Ancak TL'nin dolar karşısında değer kaybetmesi nedeniyle ilk 100 tablosundan daha aşağı sıralarda yer almaya başladılar. (AA) Türk bankacılık sektörü 23 AB ülkesini geçti ANKARA - ERDAL ÇELİKEL - Aktif büyüklüğü 855 milyar doları aşan Türk bankacılık sektörü, Hollanda, Danimarka, Portekiz ve İsveç'in aralarında bulunduğu 23 AB ülkesinin ekonomik büyüklüğünü geride bıraktı. AA muhabirinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Dünya Bankası verilerinden derlediği bilgilere göre, Türk bankalarının toplam aktif büyüklüğü mayıs ayında 1 trilyon 795 milyar liraya ulaştı. Merkez Bankasının 30 Mayıs 2014 tarihli dolar satış kuru dikkate alındığında aktif büyüklüğün dolar bazında karşılığı 855,3 milyar dolara denk geldi. Bu açıdan bakıldığında Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü, 28 AB üyesi ülkenin 23'ünün gayri safi yurtiçi hasılasını geçti. Bir başka ifadeyle Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklük tutarı, Portekiz'in ekonomik büyüklüğünün yaklaşık 4 katı, Bulgaristan'ın ekonomik büyüklüğünün 16 katına ulaşıyor. Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün gerisinde kalan ülkeler arasında ekonomik büyüklüğü 800 milyar dolar olan Hollanda, 331 milyar dolar olan Danimarka, 220 milyar dolar olan Portekiz, 558 milyar dolar olan İsveç ve 508 milyar dolar olan Belçika yer alıyor. (AA) 7 HAKKARİ - MESUT VAROL - Yeraltı maden rezervi açısından ülkede önemli bir potansiyele sahip olan Hakkari'de iş adamı İsmet Ölmez tarafından 2006 yılında Hakkari-Çukurca karayoluna kurulan maden tesisi, yoluna emin adımlarla ilerliyor. Madenden çıkarılan çinko ve kurşunun önceki yıllarda hammadde olarak ihraç edildiği kentte, madenlerin yeni kurulan fabrikada işlenerek pazarlanması Hakkari'nin ihracatını da adeta şaha kaldırdı. İşçilerin yerin metrelerce altından çıkardığı madenler, fabrikada ayrıştırıldıktan sonra başta Çin olmak üzere, Kore ve İran'a ihraç ediliyor. Bölgede işsiz gençler için de ekmek kapısı haline gelen fabrikada 200 işçi istihdam ediliyor. Meskan-Ölmez Madencilik sahibi İsmet Ölmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2006 yılından bu yana Hakkari bölgesinde maden çıkardıklarını belirtrek, terör olayları nedeniyle kimsenin yatırım yapmadığı bölgede, elini taşın altına bıraktığını söyledi. İnsanlar kaçırıldığı bir dönemde kendi imkanlarıyla kiraladıkları araç gereçlerle madenciliğe ilk adımı attıklarını anlatan Ölmez, "Daha sonra makine takviyesi yaparak işimizi ilerlettik. 2006'da 25 bin ton maden ihracatı yaptık ve bir yıl sonra işin altyapısını iyice sağlamlaştırdık ve 27 bin ton gibi bir ihracat gerçekleştirdik" dedi. Ölmez, 2008-2009'da meydana gelen global krizin kendilerini de etkilediğini ancak kısa sürede toparlanmayı başardıklarını bildirerek, yaklaşık 20 milyon liraya kurdukları fabrika ile yollarına devam ettiklerini dile getirdi. Her yıl ihraç ettikleri madende 2 milyon dolar değerinde kurşunun heba olduğunu, bu nedenle de bölgeye flotasyon fabrikası kurduk- larını vurgulayan Ölmez, şöyle konuştu: "Makinelerimizin bir bölümünü yurt dışından temin ettik. Burası sanayi bölgesi olmadığı için 400 bin dolar civarında nakliye parası verdik. Şu an fabrikamız fiilen çalışıyor. Fabrika kurulduğundan bu yana 3 bin ton kurşun ihraç ettik. 14 bin ton çinko konsantre üretimi gerçekleştirdik. Halen de eksiklerimiz var. Bu eksiklerimizi gidermeye çalışıyoruz." -"200 kişiye ekmek kapısı olduk" 1990'lı yıllarda yaşanan çatışmalar nedeniyle Hakkari bölgesindeki tüm köylerin boşaltıldığını ve vatandaşların göç ettiğini anımsatan Ölmez, bu nedenle yörede ciddi bir işsizlik sıkıntısı yaşandığını, genelde taşeron firmalar üzerinden işlerin yürütüldüğünü söyledi. Ölmez, kentteki işsizliği gidermek anlamında da kurduğu fabrikanın önemli bir misyon oluşturduğuna dikkati çekerek. "200 kişiye ekmek kapısı olduk. Bu da iyi bir iş yaptığımız anlamına geliyor. Ben tüm iş adamlarını bölgeye yatırım yapmaya davet ediyorum" diye konuştu. Hakkari'de kazandıkları parayı yine Hakkari'ye yapacakları yatırımlarla değerlendirmek istediğine işaret eden Ölmez, "Atalarımız bu topraklarda yaşadı. Biz de bu topraklarda yaşıyoruz. Kazanılan parayla batı illerinde yatırım yapmak çare değil. İş adamları da yatırım yapmak istiyorlarsa kendi memleketlerinde yapsınlar. İş imkanı sağlayarak bölgedeki insanların dualarını alsınlar" ifadelerini kullandı. Ölmez, bölgede yaşanan elektrik kesintilerinin fabrikalarını da olumsuz etkilediğini ve bazı makinelerinin kesintiler nedeniyle arızalandığını ifade ederek, elektrik sorununun acil olarak çözülmesini beklediklerini sözlerine ekledi.(AA) KOCAELİ - KADİR YILDIZ - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Türkiye'de enflasyonun düşmeye başlaması, artık bu noktadaki beklentilerin çok daha iyileşmesi, cari açığa yönelik risk algısının büyük oranda azalması, ekonomik dengelerin bir bütün olarak gayet iyi seyrediyor olması artık daha cesur faiz indiriminin beklentisi içerisindeyiz" dedi. Işık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin büyüme tahminlerini önce Dünya Bankası'nın daha sonra da Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) arttırdığını belirterek, her ikisinin de ortaya koyduğu büyüme rakamlarının yüzde 3, civarında olduğunu söyledi. Büyüme beklentilerinin bu açıklanan rakamlardan daha yüksek olduğunu ifade eden Işık, Orta Vadeli Program'da ön görüldüğü şekilde yüzde 4'lük büyümeyi yakalayacaklarını kaydetti. Işık, bununla ilgili her türlü çalışmayı sürdürdüklerini dile getirerek, "Türkiye'nin güçlü bir büyüme dinamiği var. Potansiyelimiz iyi, sadece çevremizdeki olayların etkisinin biraz öngörülememesinin bir belirsizliği var. Onun dışında Türkiye güçlü büyümeye devam edecek. Türkiye'de bir taraftan yatırım yapmak isteyen ama uygun arazi bulamamakta zorlanan bir yatırımcı kitlesi var. Diğer taraftan da Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) atıl halde bekleyen araziler var. Bu güne kadar bin 321 arazinin tahsisini iptal ettik, gerekçesi, zamanında yatırıma başlanmaması" diye konuştu. Bu konuya titizlikle yaklaştıklarını vurgulayan Işık, üretim yapmak isteyenlere uygun arazileri temin etmenin görevleri olduğunu bildirdi. Bakan Işık, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın yarın yapacağı Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantısına değinerek şunları kaydetti: "Türkiye'de enflasyonun düşmeye başlaması, artık bu noktadaki beklentilerin çok daha iyileşmesi, cari açığa yönelik risk algısının büyük oranda azalması, ekonomik dengelerin bir bütün olarak gayet iyi seyrediyor olması nedeniyle artık daha cesur faiz indiriminin beklentisi içerisindeyiz. Özellikle üretim sektörü, faizlerin düşmesini özellikle ister ve bekler. Biz de bu beklenti içerisindeyiz. Sebebi, yatırım maliyetinin mutlaka azalması lazım, düşmesi lazım. Bu sene kambiyo zararları ve finansman giderleri dolayısıyla şirketler faaliyet karını arttırdığı halde vergi öncesi karlılıkta bir düşme oldu. Bunun sebeplerinden biri faizin yüksekliği. Artık daha cesur bir faiz indirimi bekliyoruz." Sanayi üretiminin Türkiye'deki büyümenin "dinamosu" olduğunu ifade eden Işık, Türkiye ihracatının yüzde 96'sını sanayi ürünlerinin oluşturduğunu söyledi. Işık, sanayideki büyümenin Türkiye'nin büyümesi anlamına geldiğini dile getirerek, buradaki büyümenin sürdürülebilir şekilde devam etmesi için OSB teşvik, destek sistemleriyle teknolojik yatırım gibi konuları değerlendirdiklerini kaydetti. Türkiye'nin makro ekonomik dengelerini güçlü tutmaya çalıştıklarını belirten Işık, şöyle devam etti: "Türkiye'nin ekonomideki risk alanlarındaki risk primlerini indirmeye çalışıyoruz. Cari açık ve dış finansman ihtiyacı gibi konularda dikkatli politika izliyoruz. Türkiye'nin cari açığının artmaması için gerektiğinde iç tüketimde bile frene basma gibi tedbirlere başvuruyoruz. Bunun tek amacı, Türkiye'nin sürdürülebilir reel sektöre dayalı ve reel sektörün lokomotifliğinde bir büyüme yakalaması. Kur artışının etkisi ve birazda Türkiye'deki üretim iştahının artması, özellikle global şirketlerin Türkiye'de yatırım yapma arzusunun artması ve son dönemde yapılan yatırımlar, Türkiye'nin, özellikle bu global krizi de küçük sıyrıklarla adeta teğet geçerek atlatması artık Türkiye'de üretim bazlı yatırım ve ihracat bazlı bir büyüme sağladı." (AA) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik: "İşsizlik Sigortası Fonu'nda 26 Şubat 2014 tarihi itibariyle birikmiş olan miktar 71 milyar 855 milyon 918 bin 877 liradır" TBMM- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İşsizlik Sigortası Fonu'nda 26 Şubat 2014 tarihi itibariyle 71 milyar 855 milyon 918 bin 877 lira biriktiğini kaydetti. Çelik, MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin'in, İşsizlik Sigortası Fonu'na ilişkin yazılı soru önergesini yanıtladı. Fonun uygulamasının başladığı tarihten 28 Şubat 2014 tarihine kadar 3 milyon 309 bin 515 kişiye yaklaşık 7 milyar 836 milyon 422 bin lira ödeme yapıldığını belirten Çelik, fonda 26 Şubat 2014 tarihi itibariyle 71 milyar 855 milyon 918 bin 877 lira biriktiğini ifade etti. Çelik, bu ödemelerin yıllara göre oranının ise 2002'de yüzde 11, 2003'te yüzde 2, 2004'te yüzde 3, 2005'te yüzde 5, 2006'da yüzde 4, 2007'de yüzde 4, 2008'de yüzde 7, 2009'da yüzde 14, 2010'da yüzde 10, 2011'de yüzde 10, 2012'de yüzde 12, 2013'te yüzde 16 ve bu yılın şubat ayı sonu itibariyle yüzde 3 olduğunu belirtti. İşsizlik Sigortası Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca toplamda 11 milyar 511 milyon 523 bin 477 liralık tutarın GAP yatırımlarında kullanılmak üzere Hazine İç Ödemeler Muhasebe Birimi hesaplarına aktarıldığını bildiren Çelik, aktarılan kaynakla gerçekleştirilecek yatırımlar ile varlık satışlarından elde edilecek gelirlerin Yüksek Planlama Kurulu'nca belirlenecek oranının kullanılan kaynak tutarını aşmamak kaydıyla fona aktarılacağını kaydetti. Çelik, bu madde hükümleri dışında Hazine'ye para aktarılmadığına işaret etti. İşsizlik Sigortası prim kesintilerinin yapılmaya başlandığı 1 Haziran 2000'den 26 Şubat 2014'e kadar toplam nema gelirinin 47 milyar 511 milyon 840 bin 471 lira olduğunu ifade eden Çelik, İşsizlik Sigortası Kanunu'nda belirlenen giderler dışında bütçeye herhangi bir aktarımın söz konusu olmadığını vurguladı. (AA) 8 KÜLTÜR-SANAT 19 Temmuz 2014 Cumartesi Türk sineması tahtını Holywood’a devredecek SIRASI GELDİKÇE Prof. Dr. İSA KAYACAN [email protected] Neriman Mıhladız mısralarından Neriman Mıhladız, Burdur ilimiz merkezinde yaşayan, buradan seslenen, eğitimci, şair, yazar ve araştırmacı. Burdur ilimiz merkezinde günlük yayınlanan “Yenigün” Gazetesindeki “Hayat Dedikleri” köşesinden sesleniyor zaman zaman. Yenigün Gazetesinin geçmişteki sayılarından birindeki köşesinde, “Ilık ve güzel olur kalan yaşam” başlıklı yazısıyla dikkat çekti Neriman Mıhladız hocanım. Anılan yazısının ortalarındaki cümleleri şöyle devam ediyordu Neriman hanımın:” -“İnsan hergün gördüğü insanların yaşlandığını hissetmiyor. Hep aynılar sanıyor, birisi uyarınca dikkatlice bakıyor. İşte o zaman fark ediyor. Gerçekten annem ve babam çok yaşlanmışlar. İçimi bir hüzün kapladı, gözlerimde yaş, boğazım da oluşan düğümlerle gençlik döneminde yazdığım karalama şiir denemelerimden sonra ılık ve güzel olur kalan yaşamı yazdım” Bu bölüm içi girişten sonra, şiirleşen duygular, mısralar Neriman Mıhladız anlatımları ortaya konuluyordu, sütununda yer veriliyordu. Bu şiirin girişinden: Ilık ve güzel olur kalan yaşam, Akşam oldu çoktan, yatsıya yaklaşıyor zaman, İnşallah ılık ve hüzünsüz olur kalan yaşam. Fırtınalarla kasırgalarla geçmişti hayat, Şan, şöhret, para, pul, herkes etrafında kıl, Şimdilerde süt liman, sessiz, sakin bir bekleyiş, Neyi, neden bu bekleyiş, Neler getirecek zaman?. Bilmeden umut etmeden bekleyişlerin, buruklukların sonu belli olmayan yürüyüşlerin getirdikleri, ortaya koydukları, hep mısralara dökülen duygular. Neriman Mıhladız anlatımlarının devamı: Ne kadar garip, ne kadar çaresiz insan, Ömür kışa geldi, beklemekle geçiyor zaman, Ne bir ümit, ne hayal, ne istek, Her şey boş, her şey yalan. Akşam oldu, yatsıya yaklaşıyor zaman, İnşallah ılık ve huzurlu olur kalan yaşam. Hollywood'un büyük bütçeli devam filmleri, beyaz perdenin hakimiyetini yerli yapımlardan almaya hazırlanıyor. Yılın ilk yarısında seyirci sayısıyla yabancı filmlere fark atarak zirveye egemen olan Türk filmleri, yazın başlamasıyla yavaş yavaş vizyondaki ağırlığını kaybediyor. Maymunlar Cehennemi, bir kez daha maymunlarla insanları karşı karşıya getiriyor. Filmde, genleri değiştirilmiş, isyancı maymun Caesar'ın önderlik ettiği maymunların 10 yıl öncesinde yayılan ölümcül bir virüs salgınından kurtulmayı başaran bir grup insanla karşı karşıya gelmesini ve her iki türün de yeni dünya düzeninde söz sahibi olma mücadelesi seyredilebilecek. Yönetmenliğini Matt Reeves'ın üstlendiği filmde, başroldeki Andy Serkis'in yanı sıra Jason Clarke, Gary Oldman, Keri Russell, Toby Kebbell, Kodi SmitMcPhee gibi isimler de rol alıyor. MOTEL İlki 2010 yılında vizyona giren ve IMDB'de en iyi 155. film sırasına yerleşen Ejderhanı Nasıl Eğitirsin'in ikinci filminde Hiccup ve ejderhasının macera dolu öyküsü devam edecek. Dean DeBlois'in yönettiği animasyon macera türündeki filmde, Jay Baruchel, Cate Blanchett, Gerard Butler rol alıyor. Türkiye'de geçen ay vizyona giren film, okulların kapanmasıyla çocukların da ilk tercihlerinden biri. TRANSFORMERS: KAYIP ÇAĞ Transformers serisinin dördüncü filmi, Michael Bay'in yönetmenliğinde beyaz perdeye yansıyor. Mark Wahlberg, Stanley Tucci, Nicola Peltz, Jack Reynor ve Sophia Myles'in rol aldığı filmin senaryosu, serinin diğer iki filminde de katkısı bulunan Ehren Kruger imzası taşıyor. Aksiyon-bilimkurgu türündeki ABD-Çin ortak yapımında insanlık, Optimus Prime ve Autobotlarla en büyük düşmanlarıyla yüzleşmesini konu ediyor. Haziran sonundan beri gösterilen film, şimdiden yılın en çok izlenen filmleri listesinde 20'nci sırada yer alıyor. MAYMUNLAR CEHENNEMİ: ŞAFAK VAKTİ İlk kez 1968 yılında seyircilerin beğenisine sunulan ve sinema tarihinin en iyi bilim kurgu serilerinden olan GALAKSİNİN KORUYUCULARI Chris Pratt, Zoe Saldana, Dave Bautista'nın rol aldığı bilimkurgu, aksiyon türündeki Galaksinin Koruyucuları, 1 Ağustos'ta vizyona girmek için gün sayıyor. Marvel'in "Guardians Of The Galaxy" çizgi romanından uyarlanan filmde yönetmenli James Gunn üstlenirken, 31. yüzyılda yaşayan kahramanların başlarından geçenler anlatılıyor. LUCY Başrollerini Scarlett Johansson, Morgan Freeman, Min-sik Choi'nin paylaştığı Lucy, uyuşturucu kaçakçılığı yapan genç bir kadının, taşıdığı bütün uyuşturucunun beklenmedik bir şekilde vücuduna nüfuz etmesinin ardından, damarlarında dolaşan kimyasallarla akıl okuma, telekinezi ve acıyı hissetmeme gibi insanüstü yetenekler kazanmasıyla yaşadıklarını anlatıyor. ABD ve Fransa ortak yapımı aksiyon ve bilimkurgu türündeki film, 8 Ağustos'ta vizyona girecek. ANKARA- Yerli sinema sektöründe, hem oyuncuların rol aldıkları dizilerin sezon tatiline girmeleri hem havanın çekimler için daha elverişli olması hem de insanların vakitlerini daha çok açık havada geçirmeyi tercih etmeleri dolayısıyla Türkiye'de yaz mevsimi, sinemanın mutfağı olarak değerlendiriliyor. Bu kapsamda, filmlerin büyük çoğunluğu yazın çekilip ekim ayından itibaren özellikle kış ayları yoğunlukta olmak üzere birbiri ardına vizyona giriyor. Böylece yılın büyük kısmında yerli filmler karşısında hezimete uğrayan yabancı filmler, vizyonda hakimiyeti bir süre ele geçirme fırsatı buluyor. Bu yaz özellikle devam filmleriyle seyirciyi sinema salonlarına çekecek yabancı yapımlar arasında şunlar yer alıyor: EJDERHANI NASIL EĞİTİRSİN 2 okuma yarışmasını kazanma mücadelesini anlatıyor. Dram türündeki film, 25 Temmuz'dan itibaren seyredilebilecek. Oyun kadrosunda Robert De Niro, John Cusack, Rebecca DaCosta'ya yer veren gerilim, polisiye türündeki film, kendisine verilen bir çantayı motele teslim etmesi istenen kiralık bir katilin, işlerin beklendiği gibi gitmemesiyle yaşananları anlatıyor. İNSAN AVI Film, Rus ve Çeçen kökenli bir kişinin yasadışı yollardan Hamburg'a gelmesi, Türk bir aile tarafından misafir edilmesinden sonra eve ziyarete gelenlerin artması neticesinde Alman gizli servisinin de dikkatinin çekilmesiyle yaşananları konu ediyor. ABD, İngiltere ve Almanya ortaklığında, Anton Corbijn'in yönetmenliğinde çekilen casusluk ve gerilim türündeki yapımda, başrolleri Rachel McAdams, Robin Wright ve Philip Seymour Hoffman paylaşıyor. Film, 22 Ağustos'ta gösterimde olacak. CEHENNEM MELEKLERİ 3 TARZAN Klasik Tarzan öyküsü, Reinhard Klooss'un yönetmenliğinde, bir aile filmi formatında ve animasyon türünde yeniden sinema severlerin beğenisine sunulacak. Almanya menşeli yapım, üç boyutlu olarak da seyredilebilecek. Kellan Lutz, Spencer Locke, Robert Capron ve Jaime Ray Newman'ın rol aldığı film, 18 Temmuz'dan itibaren görülebilecek. Sylvester Stallone, Jason Statham, Arnold Schwarzenegger, Antonio Banderas, Jet Li, Bruce Willis ve Harrison Ford gibi aksiyon filmlerinin aranan isimlerini bir araya getiren Cehennem Melekleri'nin üçüncüsü 15 Ağustos'ta vizyona yansıyacak. Patrick Hughes'in yönettiği film, aksiyon tutkunlarının merakla beklediği yapımları arasında yer alıyor. ZAMANDA YOLCULUK VECİDE Yönetmenliğini ve senaristliğini Haifa el-Mansur'un üstlendiği film, kadın yönetmen tarafından çekilen ve çekimlerinin tamamı Suudi Arabistan'da gerçekleştirilen ilk uzun metrajlı yapım olma özelliği taşıyor. Uluslararası festivallerden pek çok ödül alan film, 10 yaşında bir kız çocuğu olan Vecide'nin hayallerini süsleyen yeşil bisikleti alabilmek için Kur'an-ı Kerim Animasyon komedi türündeki çocuk filmi Zamanda Yolculuk, Noel Baba için çalışan sadık ve sakar bir elf olan Bernard'ın Noel Baba'yı kurtarma macerasını anlatıyor. UÇAKLAR: SÖNDÜR VE KURTAR Geçen yıl izleyenleri olduğu kadar gişede de yüzleri güldüren Uçaklar filminin devamı niteliğindeki ani- masyon komedi türündeki yapım, 29 Ağustos'ta gösterime girecek. İBNI SİNA: HEKİM Macera, dram, tarih türündeki Almanya-ABD ortak yapımı film, Noah Gordon'ın en çok satanlar kategorisinde bulunan aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlandı. Tom Payne, Ben Kingsley, Stellan Skarsgard'ın rol aldığı film, 29 Ağustos'ta izlenebilecek. YERLİ YAPIMLAR Türk sineması yaz mevsimini genellikle film çekimleri için değerlendirirken vizyona giren az sayıdaki film yerli yapımlar arasında korku türü öne çıkıyor. Özkan Çelik'in yönettiği korku filmi Muska, 25 Temmuz'da beyaz perdede olacak. Sezgin Erdemir, Aslı Şahin, Tanju Tuncel rol alıyor. Yönetmenliğini Özgür Bakar'ın üstlendiği korku gerilim türündeki Azazil: Düğüm, 29 Ağustos'ta görülebilecek. Filmin oyuncu kadrosundaysa Cansu Diktaş, Tolga Akman, Nurten İnan, Zafer Altun ve Murat Ercanlı yer alıyor. Macera türündeki gençlik filmi Ceza, 8 Ağustos'ta seyredilebilecek. Burak Donay'ın yönetmenliğini yaptığı filmin oyuncu kadrosunda Deniz Gönen Türkcan, Ebru Şancı, Kaan Oruçoğlu, Murat Yatman ve Tuğçe Koçak bulunuyor. ....................................................... BENCİLEYİN SÖZLER .................................................. [email protected] Bulutların dualarla ellerimize konuşu, yerle göğün gönlümüzde birleşmesine işarettir. Aşkın ezanlarını şükrün sarhoşluğu ile dinleyebilenler ömrün sonsuzluk namazını edâ edebilir. Ruhun saadet beşiğinde sallanması, gönlün mutluluklarla kundaklanmasına bağlıdır. MEHMET NURİ PARMAKSIZ Gözlerin alev, gönlün yanardağı, aklın deliliği yaşadığı dem her kalbin yaşamak istediği aşkın kıyametidir. Dağları dümdüz eden aşk güneşin yerine doğarsa gönlümüzde aşkın kıyameti kopmuş demektir ruhumuzda. Bir gün ölüm bile fani olduğunu haykıracak bize. Ateşi solumak gibidir ayrılır, serinliği özlemekle müsavidir vuslat. Asıl özgürlük sonsuzca bağlanabildiğimizde eriyebilmekte. Asıl mutluluk aşk vadisindeki şükür ve vuslat çiçeklerini koklayabilmekte. Hayat ellerimizden kayan bir yıldız; sonsuzluk, güneşimizi bulmaya davet ettiğimiz duadır. Ölüm, vuslatla kıydığımız nikah; mutluluk, sonsuzluk inancıyla aldığımız nefestir. Hayatın bir tarafı ölüm, diğer tarafı da sonsuzluk… Sükût edebilmek ölümün yarısıdır, diğer yarısı da hasretle yaşamak zorunda kalmak. Mahzunluk masuniyetin şiiri, sevda sonsuzluğu çağıran duadır. Umut bir ağaçtır gölgesinde dinlendiğimiz, üzerine konan kuşlarda rengarenk ve sayısız hayallerimiz… Hayaller bulutlara benzer, şekli ve sınırı yoktur onların bazen ağlar, bazen de coşarlar. Özlemek ateşin içindeki ateşe kulaç atmaktır hasretle. Beklemek doğanın gücüne inanıp tevekküle sarılmaktır ümitle. Umut, her mevsim yeşil kalabilen ve hiç yaprak dökmeyen duadır. Mahşer gönüllü olanlar için çok şükür diyebilmek lütufların en güzelidir. Herkesin gizli bir ağacı, herkesin ışıksız bir tarafı vardır. Yalnızlık, kalbimizin ve ruhumuzun sahibini bulana kadardır. Aşk, sürgünde yeni sürgünler verebiliyorsa aşktır. Bütün çokların çok olduklarını değil, yok olduklarını sandıkları halin ismidir aşk. Tezahürün hudutsuzluğu bile aşkın sınırları içinde damladan daha küçüktür. Yârin, yar’ına da yarına da teslim olabilenler aşkta sonsuzluğa ulaşır. Aşkta ölüm demek mutluluğun doruklarına, şükrün zirvesine çıkmak demektir. Yâre ölmek rabıtanın gücü ile her nefesi, her kalp atışını sevdiğinin kalbinde duymaktır. GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Zamanı öğütür hep hasretin değirmeni, Şükrü katık edip ben çıkarım merdiveni. Yoklukta varlık gizli, varlık aşkın hamuru Yoğurmuştur aşk üzre Yüce Mevlâm evreni. KÜLTÜR-SANAT BULMACA 9 19 Temmuz 2014 Cumartesi Ayr›ca yanl›fl kullan›lan terimlerden biri de “halk”t›r. ‹slamc› görünümlü baz› siyasetçiler, ya Prof.Dr. Nurullah Çetin sadece “milletimiz”, [email protected] ya da “vatandafl” terimini; PKK’c›, “TÜRK M‹LLET‹”N‹ solcu, sosyalist, “VATANDAfi” YAPMAK - 2 Komünist kesimler de “halk” terimini halk, toplumsal, ekonomik, kullanarak “Türk milleti” bilgi, kültür bak›m›ndan daha ifadesini yok etmek istiyorlar. alt s›ralarda bulunan toplum Her iki kesimin ortak paydas›, kesimine denir. Yani fakir, Türklük karfl›tl›¤›. e¤itim, kültür seviyesi düflük, Bat› emperyalizminin propa- toplumsal konumu geri planda gandalar›yla yönlendirilmifl olan kitleye halk denir. Bir baz› ideolojik kesimler, “halk- bak›ma avam manas›ndad›r. lar›n kardeflli¤i” ifadesini hem Bazen de halk terimi, millet yanl›fl, hem de kötü niyetli bir manas›nad›r. anlam yükleyerek kullan›yorAtatürk, “Türkiye halk›” lar. “Halklar›n kardeflli¤i” ifadesiyle “Tük milleti”ni ifadesiyle Türk millet birli¤ini kastetmiflti. “Bizim halk›m›z etnik farkl›l›klar›na göre flöyle, bizim halk›m›z böyle“ ay›r›yorlar, ayr›flt›r›yorlar, gibi ifadelerle kurulan sonra bunlar› matematik cümlelerde genel toplum anlamda toplamaya çal›fl›yorkitlesi kastedilir. Yoksa flu lar. Millet, organik toplamd›r. kavimden, bu kavimden bir Etnik siyasete dayal› halktoplum kesimi kastedilmez. O lar›n kardeflli¤i ise matematik bak›mdan “halklar›n toplamd›r. Yani millet, ›rmak- kardeflli¤i” ifadesi sakat lar›n denizde birleflmesidir, ve kötü niyetli bir fitne halklar›n kardeflli¤i ise sözüdür. elman›n, armudun, muzun, Ayr›ca millet ile halk eri¤in, portakal›n yan yana aras›nda bir baflka temel fark getirilerek toplanmas›d›r. vard›r. Halk, sadece efl Böyle bir toplam sa¤l›kl› da zamanl› olarak yaflayan de¤ildir, anlaml› da. Mekanik, toplum kesimini ifade eder ve gevflek, ayr›ks› bir toplamd›r. bu terimle sadece bir kalaAma ›rmaklar›n denizde bal›k y›¤›n kastedilir. birleflmesi tamamen do¤al, Halk terimi daha soyut, daha organik ve sa¤lam bir birlikruhsuz, daha s›radan bir kittir. Denizde birleflen ›rmaklar› leyi adland›rmak için tekrar ay›ramazs›n›z. kullan›l›r. Millet ise hem ‹flte flimdi bizim Türk millet yaflayan, hem ölmüfl, hem de birli¤imiz böyledir, böyle do¤acak nesilleri kapsayan olmaktan ç›kar›lmaya çok kuflat›c› ve ayn› zamanda çal›fl›l›yorsa da biz böyle yap- ruhu, fluuru, de¤erleri, kültürü, mak zorunday›z. Türk milleti- medeniyeti, dini olan bir ni idare eden siyasetçiler, toplumsal yap›y› ifade eder. O sorumlu davran›p böyle yapbak›mdan “Türk milleti” mak zorundad›rlar. Yoksa her ifadesi “halk”›n üstündedir ve gün, her yerde her halk› da kapsar. Yani Türk konuflmalar›nda ülkemizde flu milleti ifadesi zengin fakir, kadar etnik grup var deyip, bir yönetici yönetilen, ölmüfl diri, de adlar›n› tek tek sayarak flu bölgeden bu bölgeden, flu onlara etnik aidiyetlerini kavimden bu kavimden herkesürekli hat›rlatman›n ve etnik si kapsar. kimliklerini iyice kemiklefltir“Vatandafll›k” da “halklar›n erek onlar› ayr›flt›rman›n kardeflli¤i” de “Türk milleti” anlam› olmad›¤› gibi sosyal karfl›s›nda bir kardefllik ittidokuyu paramparça eden bir fak›d›r. Türk milleti, kendisi dinamittir. için kurulan bu tuza¤›n ‹flte emperyalizmin tafleronu fark›ndad›r ve kimli¤inin, baz› ‹slamc› ve PKK devletinin, milletinin tapusu siyasetçileri milletimize her demek olan anayasas›nda gün bu dinamiti at›yorlar. ad›n›n silinerek evrak tahrifat› Türkçede “halk” terimi, yap›lmas›na izin vermeyeceketnik grup ya da kavim tir. manas›nda de¤ildir. Bizde (Bitti) TÜRKÇE BAKIfi Necmettin Erbakan Üniversitesi, hat sanat›n›n yeniden canlanmas›nda büyük eme¤i olan hattat Yrd. Doç Dr. Hüseyin Öksüz'ün, 45. sanat y›l› dolay›s›yla eserlerinin yer ald›¤› prestij kitab› haz›rlad›. Öksüz (solda), kitab›n tan›t›m toplant›s›nda Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Muzaffer fieker'e (sa¤da), hat sanat› tablosu hediye etti. Hattatlar›n üstad› Öksüz’e 45. y›l vefas› KONYA - Necmettin Erbakan Üniversitesi, hat sanat›n›n yeniden canlanmas›nda büyük eme¤i olan hattat Yrd. Doç Dr. Hüseyin Öksüz'ün, 45. sanat y›l› dolay›s›yla eserlerinin yer ald›¤› prestij kitab› haz›rlad›. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Üstün Hizmet Ödülü sahibi Öksüz'ün eserlerinin yer ald›¤› kitab›n haz›rlanmas›nda, icazet verdi¤i hattat ö¤rencileri de yer ald›. "Hattat Hüseyin Öksüz 45. Sanat Y›l› Hat›ras›" ad› verilen kitap, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleflo¤lu E¤itim Fakültesi'nde düzenlenen törenle tan›t›ld›. Rektör Prof. Dr. Muzaffer fieker, törende yapt›¤› konuflmada, toplumun içinden ç›kan de¤erlerin k›ymetinin bilinmesi gerekti¤ini ifade ederek, icazet verdi¤i ö¤rencileriyle birlikte bu kitab› haz›rlad›klar›n› ve ilgililerin be¤enisine sunduklar›n› söyledi. Öksüz de hat sanat›n›n çamura düflen alt›n misali tekrar de¤erinin anlafl›ld›¤›n› ve eski itibar›na kavufltu¤unu belirterek, flöyle konufltu: "Art›k hat, tezhip gibi geleneksel sanatlar›m›z, devletimizin üniversitelerinde, çeflitli e¤itim kurumlar›nda, belediyelerimizin destek verdi¤i kurslarda okutulup ö¤retilmektedir. Sanatkarlar›m›za devletimizin en üst makamlar›nca ödüller sunulmaktad›r. Devletimize, milletimize yak›flan da budur. Bunun bir örne¤ini de iflte bugün yafl›yoruz. Hat levhalar› kitab›m›n ikincisini bütün emeklerle haz›rlay›p bas›lmas›na önderlik eden Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü say›n Muzaffer fieker'e, eme¤i geçen yard›mc›lar›na, kitab›n tasar›m›na yaklafl›k 3 y›ld›r büyük emek veren, kontrollerini ve taramalar›n› yapan ö¤rencilerime ve di¤er eme¤i geçenlere teflekkür ediyorum." Halen Konya Ticaret Odas› (KTO) Karatay Üniversitesi'nde ders veren hattat Hüseyin Öksüz'ün ö¤rencisi Selçuk Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. Fatih Özkafa da, haz›rlanan prestij kitab›n bir vefa örne¤i oldu¤unu dile getirdi. Özkafa, flunlar› kaydetti: "Hocam›z, 45 y›ll›k sanat hayat›na yüzlerce, binlerce eser s›¤d›rabilmifl ayn› zamanda pek çok k›ymetli talebe yetifltirmifltir. Milletleraras› alanda ald›¤› mükafatlar› saymaya zaten gerek yok. Onlar› herkes biliyor. Hocam›zdan icazet al›p dünya çap›ndaki yar›flmalara kat›lan talebelerinin toplam ald›¤› ödül say›s› 40'a yak›nd›r. Bunlar›n hepsi uluslararas› statüdedir. Konya'da hat sanat›n›n yeniden ihyas› ve canland›r›lmas›nda Hüseyin Öksüz hocam›z›n çok büyük eme¤i vard›r. Bu eme¤ine karfl›l›k üniversitemizin gösterdi¤i vefakarl›k takdire flayand›r." Konuflmalar›n ard›ndan Hüseyin Öksüz, Rektör fieker'e bir tablo eserini hediye etti. Toplant›ya, Konya Valisi Muammer Erol, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Torlak ve çok say›da akademisyen kat›ld›. (AA) BULMACA 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Soldan sa¤a: 1. Efli görülmemifl, ola¤anüstü. 2. Gelenek. – Saha, meydan. 3. Dansta kavalyenin efli. – ‹çinde kan ve vücuda yararl› s›v›lar›n dolaflt›¤› kanal. 4. Tanr› bilimi. 5. Gö¤üs. – Mu¤la ilinin bir ilçesi. 6. M›s›r’›n plaka iflareti. – Askerin su kab›. 7. Yap›m. – Süsü, gösterifli olmayan, yal›n. 8. Mukavele, sözleflme. – Bir nota. – Vilayet. 9. Kalite. 10. Duruk, sabit. 11. Yumurtan›n bir bölümü. – M›zrap, çalg›ç, pena. 12. Bir konu veya nesnenin bafll›ca özelliklerini yans›tacak biçimde haz›rlanm›fl tasla¤›. – Kal›n ve kaba kumafl. 13. Yumuflak, yuvarlak ve irice. – ‹stemeyerek yap›lan, zorla. 14. Köpek. – Argoda “yok, kalmad›” anlam›nda sözcük. 15. Harç al›p sürmeye yarayan duvarc› arac›. – Ç›plak, özgür, hür. 16. Yeryüzünün ya da bir parças›n›n belli bir orana göre küçültülerek düzlem üzerine çizilen tasla¤›. – Bir renk. 17. Bulunulan yer, kat. – Kesin. 18. Gelir. – Nihayet. 19. Demir atm›fl bir geminin zincirinin su içindeki bölümü. – Suçu ba¤›fllama. 20. Bo¤a gürefli alan›. – ‹çilecek fley. Yukar›dan afla¤›ya: 1. Vaka, olay. – Dingil. – Hizip. – Evrenpulu. 2. Çözümlemeli. – Bir tür falc›l›k yöntemi. – Büyük çuval. 3. Petrol ç›kar›lan da¤›m›z. – Tafl levre¤i. – Gazete veya dergi yaz›s›. 4. Yabani hayvan bar›na¤›. – Kan tafl›. – En uzun yaya koflusu. 5. Evcil bir hayvan. – Alüminyumun simgesi. – Müflkülpesent. – Küçük bir limon türü. – Fas’›n plaka iflareti. 6. Kuran cümlesi. – Adana ilinin bir ilçesi. – Özenli, düzgün. – Nazi Hücum K›tas›n›n k›saltmas›. 7. Güney Amerika’n›n da¤l›k bölgelerinde yaflayan bir yük hayvan›. – Bafll›ca, temel niteli¤inde olan, esasi. – Sivas ilinin bir ilçesi. – Tropikal bölgelerde yetiflen bir a¤aç türü. 8. Müzisyenlerin toplad›klar› para. – Japon çiçek düzenleme sanat›. – ‹ri, kart. 9. Ensiz. – Samsun ilinin bir ilçesi. – fiark›da her k›tadan sonra tekrarlanan ve bestesi de¤iflmeyen bölüm. – Çok eski ve bilinmeyen bir tarihi anlat›rken kullan›lan sözcük. 10. Genifllik. – Kabaca evet. – Bir organ›m›z. – ÇÖZÜMÜ Bir ba¤laç. – Karfl›l›k bekBUGÜN lemeden yap›lan yard›m. 11. SAYFADA Haz›rlayan: Ercan BOSTANCIO⁄LU 10 SAGLIK 17 Temmuz 2014 Perflembe ‹laçlara üçgenli takip sistemi oluflturuldu ANKARA - SELMA BIYIKLI ADABAfi - Sa¤l›k Bakanl›¤›, ruhsatland›r›ld›ktan sonra hasta üzerindeki etkilerini izleme gere¤i duydu¤u ilaçlar için “üçgenli” takip sistemi oluflturdu. Bu ilaçlar›n k›sa ürün bilgisinde ve kullanma talimat›nda siyah eflkenar üçgenli uyar› iflareti ve “Bu ilaç ek izlemeye tabidir” ibaresi yer alacak. AA muhabirinin Sa¤l›k Bakanl›¤› Türkiye ‹laç ve T›bbi Cihaz Kurumu (T‹TCK) yetkililerinden ald›¤› bilgiye göre, ilaçlar ruhsatland›r›l›rken gelifltirilme sürecinde yürütülen klinik çal›flmalardan elde edilen veriler de¤erlendiriliyor. Nadir görülen yan etkiler, ilaç daha genifl bir kesim taraf›ndan kullan›lmaya baflland›ktan sonra ortaya ç›kabiliyor. Bu nedenle, ilac›n pazara sunulmas›n›n ard›ndan daha genifl bir kesim üzerindeki kullan›m›n›n sürekli izlenmesi gerekiyor. ‹laç flirketleri ve T‹TCK bu izlemeyi yapmakla birlikte baz› ilaçlarda ortaya ç›kan yeni güvenlik sorunlar›n›n mümkün oldu¤unca çabuk tespit edilmesi ve gerekli tedbirlerin derhal al›nabilmesi için ruhsat sonras› veri toplama sürecine ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle, belli ilaçlar› yak›n takibe almak, özellikle yan etkilerin bildirimini teflvik etmek için “ek izleme” sistemi oluflturuldu. Sa¤l›k Bakanl›¤› Türkiye ‹laç ve T›bbi Cihaz Kurumunca baz› ilaçlar›n ruhsatland›rma sonras› hastalar üzerindeki olas› risklerinin takibi amac›yla düzenleme yap›ld›. Kurum taraf›ndan belirlenecek ilaçlar için “ek izleme” prosedürü uygulanarak veri toplanmaya devam edilecek. Kurum taraf›ndan ilan edilecek “ek izlemeye tabi ilaçlar” listesindeki ilaçlar›n k›sa ürün bilgisinde ve kullanma talimat›nda siyah renkte ters eflkenar üçgen fleklinde bir iflaret ve “Bu ilaç ek izlemeye tabidir” uyar›s› yer alacak. Sa¤l›kç›lar da bu ilaçlarla ilgili uyar›lacak ve flüpheli yan etkileri raporlayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezine (TÜFAM) bildirmeleri istenecek. Bakanl›k, uygulamayla sa¤l›kç›lar›n ve halk›n ilaçlar›n yan etkilerini bildirim konusunda bilinçlendirilmelerini amaçl›yor. -Neden ek izleme? Ek izleme, güvenirli¤i henüz tam tan›mlanmam›fl yeni ruhsatland›r›lm›fl ilaçlar›n veya bu tan›mlamaya ihtiyaç duyulan, yeni güvenlik sorunlar› olan ilaçlar›n yan etki bildirim oranlar›n› art›rma ihtiyac›na dayan›yor. Uygulamayla ilaçlar›n klinik uygulamadaki risklerinin daha da netlefltirilmesi amac›yla ek bilgilerin mümkün oldu¤unca erken toplanmas› hedefleniyor. Ek izleme statüsü bir ilaca ruhsatland›rma an›nda 16 ADET D‹STROMETRE VE 41 ADET YA⁄Ifi ÖLÇER ‹HALES‹ METEOROLOJ‹ GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü DÖNER SERMAYE ‹fiLETMES‹ verilebilece¤i gibi, ilac›n yaflam döngüsünün ilerleyen evrelerinde yeni bir güvenlik sorunu tespit edildi¤inde de uygulanabilecek. Kurum, ruhsat sahibine özel yükümlülükler getirilen ilaçlar için de ek izleme statüsünü zorunlu tutabilecek. T‹TCK, bir ilac› ek izleme listesinden Türkiye’de ruhsatland›r›ld›ktan 5 y›l sonra ç›karabilece¤i gibi bu süreyi uzatabilecek. ‹lac›n yaflam döngüsü süresince güvenlikle ilgili yeni endiflelerin ortaya ç›kmas› durumunda ilaç yeniden listeye dahil edilebilecek. -Hangi ilaçlar ek izlemeye al›nacak? Bakanl›¤›n düzenlemesine göre flu ilaçlar›n ek izleme listesine dahil edilmesi zorunlu olacak: -‹lac›n uluslararas› uygulamalarda ek izleme listesinde yer almas›. -Ruhsat müracaat› olan ve ruhsatl› biyobenzer ilaçlar. -Ülkede özel izleme sistemleriyle takip edilen ilaçlar (ilaç güvenlik izlem formu, web tabanl› izleme sistemleri, k›s›tl› da¤›t›m› yap›lan ilaçlar gibi). -Befleri T›bbi Ürünler Ruhsatland›rma Yönetmeli¤inin özel durumlarda ruhsatland›r›lan/ruhsat müracaat› olan ilaçlar. -Ruhsatland›rma sonras› güvenlilik çal›flmas› yap›lmas› kofluluyla ruhsatland›r›lan ilaçlar. -15 Nisan 2014 tarihinden sonra ruhsat müracaat›nda bulunulan ve daha önce Türkiye’de ruhsatland›r›lan hiçbir ilac›n içeri¤inde yer almayan yeni bir etkin maddeyi içeren ilaçlar. -15 Nisan 2014 tarihinden sonra ruhsat müracaat›nda bulunulan tüm biyoteknolojik ilaçlar. -1 Ocak 2011 tarihinden sonra ruhsatland›r›lan tüm kan ürünleri. (AA) METEOROLOJ‹K VER‹ TABANI L‹SANS GÜNCELLEME DEVLET METEOROLOJ‹ ‹fiLER‹ GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü DÖNER SERMAYE ‹fiLETMES‹ Meteorolojik Veri Taban› Lisans Güncelleme hizmet al›m› 4734 say›l› Kamu ‹hale Kanununun 19 uncu maddesine göre aç›k ihale usulü ile ihale edilecektir. ‹haleye iliflkin ayr›nt›l› bilgiler afla¤›da yer almaktad›r: ‹hale Kay›t Numaras› : 2014/85914 1-‹darenin a) Adresi : Kalaba Mahallesi Kütükçüalibey Caddesi No:4 06120 Kalaba KEÇ‹ÖREN/ANKARA b) Telefon ve faks numaras› : 3123022112 - 3123597569 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) ‹hale doküman›n›n görülebilece¤i internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-‹hale konusu hizmetin a) Niteli¤i, türü ve miktar› : 1 Adet Meteorolojik Veri Taban› Lisans Güncelleme Hizmet Al›m› Ayr›nt›l› bilgiye EKAP’ta yer alan ihale doküman› içinde bulunan idari flartnameden ulafl›labilir. b) Yap›laca¤› yer : Meteoroloji Genel Müdürlü¤ü c) Süresi : ‹fle bafllama tarihinden itibaren 30(otuz) gündür 3- ‹halenin a) Yap›laca¤› yer : Meteoroloji Genel Müdürlü¤ü Kütükçü Alibey Cad. No:4 06120 Keçiören ANKARA b) Tarihi ve saati : 05.08.2014 - 14:00 4. ‹haleye kat›labilme flartlar› ve istenilen belgeler ile yeterlik de¤erlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. ‹haleye kat›lma flartlar› ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuat› gere¤i kay›tl› oldu¤u Ticaret ve/veya Sanayi Odas› veya Meslek Odas› Belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kifli olmas› halinde, kay›tl› oldu¤u ticaret ve/veya sanayi odas›ndan ya da ilgili meslek odas›ndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu¤u y›lda al›nm›fl, odaya kay›tl› oldu¤unu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kifli olmas› halinde, ilgili mevzuat› gere¤i kay›tl› bulundu¤u ticaret ve/veya sanayi odas›ndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu¤u y›lda al›nm›fl, tüzel kiflili¤inin odaya kay›tl› oldu¤unu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili oldu¤unu gösteren ‹mza Beyannamesi veya ‹mza Sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kifli olmas› halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kifli olmas› halinde, ilgisine göre tüzel kiflili¤inin ortaklar›, üyeleri veya kurucular› ile tüzel kiflili¤in yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamam›n›n bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamas› halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlar› gösteren belgeler ile tüzel kiflili¤in noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. fiekli ve içeri¤i ‹dari fiartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. fiekli ve içeri¤i ‹dari fiartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 ‹hale konusu iflin tamam› veya bir k›sm› alt yüklenicilere yapt›r›lamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterli¤e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl›mas› gereken kriterler: ‹dare taraf›ndan ekonomik ve mali yeterli¤e iliflkin kriter belirtilmemifltir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterli¤e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl›mas› gereken kriterler: ‹dare taraf›ndan mesleki ve teknik yeterli¤e iliflkin kriter belirtilmemifltir. 5. Ekonomik aç›dan en avantajl› teklif sadece fiyat esas›na göre belirlenecektir. 6. ‹haleye sadece yerli istekliler kat›labilecektir. 7. ‹hale doküman›n›n görülmesi ve sat›n al›nmas›: 7.1. ‹hale doküman›, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Liras›) karfl›l›¤› Meteoroloji Genel Müdürlü¤ü Döner Sermaye ‹flletmesi adresinden sat›n al›nabilir. 7.2. ‹haleye teklif verecek olanlar›n ihale doküman›n› sat›n almalar› veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Meteoroloji Genel Müdürlü¤ü Muamelat fiube Müdürlü¤ü adresine elden teslim edilebilece¤i gibi, ayn› adrese iadeli taahhütlü posta vas›tas›yla da gönderilebilir. 9. ‹stekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. ‹hale sonucu üzerine ihale yap›lan istekliyle, her bir ifl kaleminin miktar› ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatlar›n çarp›m› sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleflme imzalanacakt›r. Bu ihalede, iflin tamam› için teklif verilecektir. 10. ‹stekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altm›fl) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Di¤er hususlar: ‹hale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen aç›klama istenmeksizin ekonomik aç›dan en avantajl› teklif üzerinde b›rak›lacakt›r. Bas›n - 9680 (www.bik.gov.tr) Resmi ‹lanlar www.ilan.gov.tr.de 16 Adet Distrometre ve 41 Adet Ya¤›fl Ölçer ‹halesi al›m› 4734 say›l› Kamu ‹hale Kanununun 19 uncu maddesine göre aç›k ihale usulü ile ihale edilecektir. ‹haleye iliflkin ayr›nt›l› bilgiler afla¤›da yer almaktad›r: ‹hale Kay›t Numaras› : 2014/85666 1-‹darenin a) Adresi : Kalaba Mahallesi Kütükçüalibey Caddesi No: 4 06120 Kalaba KEÇ‹ÖREN/ANKARA b) Telefon ve faks numaras› : 3123022112 - 3123597569 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) ‹hale doküman›n›n görülebilece¤i internet adresi (varsa) : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-‹hale konusu mal›n a) Niteli¤i, türü ve miktar› : 16 Adet Disdrometre ve 41 Adet Ya¤›fl Ölçer Ayr›nt›l› bilgiye EKAP’ta yer alan ihale doküman› içinde bulunan idari flartnameden ulafl›labilir. b) Teslim yeri : ‹hale konusu malzemeler Döner Sermaye ‹flletmesi Ambar›na teslim edilecek ve kurulumu Teknik fiartnamenin EK-1 Listede belirtilen il ve ilçelere kurulacakt›r. c) Teslim tarihi : 1 Sistemin montaj ve devreye alma iflleri Yüklenici taraf›ndan, ayr›ca bir bedel talep etmeden yap›lacakt›r. Sistemle ilgili bütün kablolar ve alt yap› çal›flmalar› Yüklenici taraf›ndan sa¤lanacakt›r. 2 GPRS modem, alg›lay›c›lar, veri ifllemcisi, merkezde kurulacak olan OBTS yaz›l›m›, merkezi veritaban›na arflivleme, veri ifllemcilerine uzaktan eriflim yaz›l›m›, iflletme ve bak›m yaz›l›m› ile di¤er donan›mlar bir bütün olup komple sistem çal›fl›r vaziyette ‹dareye temin ve teslim edilecektir. 3 Sistemlerin hangi tarihlerde, nerelere kurulaca¤› en az 15 (on befl) gün önceden ‹dareye yaz› ile bildirilecektir. ‹dare gerek gördü¤ü takdirde, çal›flmalara görevlendirece¤i teknik personel nezaret edecektir 3- ‹halenin a) Yap›laca¤› yer : Kütükçü Ali Bey Cad. No:4 06120 Kalaba Keçiören ANKARA b) Tarihi ve saati : 14.08.2014 - 14:00 4. ‹haleye kat›labilme flartlar› ve istenilen belgeler ile yeterlik de¤erlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. ‹haleye kat›lma flartlar› ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuat› gere¤i kay›tl› oldu¤u Ticaret ve/veya Sanayi Odas› ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odas› belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kifli olmas› halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu¤u y›lda al›nm›fl, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odas›na ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odas›na kay›tl› oldu¤unu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kifli olmas› halinde, ilgili mevzuat› gere¤i kay›tl› bulundu¤u Ticaret ve/veya Sanayi Odas›ndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu¤u y›lda al›nm›fl, tüzel kiflili¤in odaya kay›tl› oldu¤unu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili oldu¤unu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kifli olmas› halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kifli olmas› halinde, ilgisine göre tüzel kiflili¤in ortaklar›, üyeleri veya kurucular› ile tüzel kiflili¤in yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamam›n›n bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamas› halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlar› gösteren belgeler ile tüzel kiflili¤in noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. fiekli ve içeri¤i ‹dari fiartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. fiekli ve içeri¤i ‹dari fiartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. ‹hale konusu al›m›n tamam› veya bir k›sm› alt yüklenicilere yapt›r›lamaz. 4.1.6. Tüzel kifli taraf›ndan ifl deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kiflili¤in yar›s›ndan fazla hissesine sahip orta¤›na ait olmas› halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birli¤i veya yeminli mali müflavir ya da serbest muhasebeci mali müflavir veya noter taraf›ndan ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendi¤i tarihten geriye do¤ru son bir y›ld›r kesintisiz olarak bu flart›n korundu¤unu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterli¤e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl›mas› gereken kriterler: ‹dare taraf›ndan ekonomik ve mali yeterli¤e iliflkin kriter belirtilmemifltir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterli¤e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl›mas› gereken kriterler: 4.3.1. ‹fl deneyim belgeleri: Son befl y›l içinde bedel içeren bir sözleflme kapsam›nda kesin kabul ifllemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 20 oran›ndan az olmamak üzere ihale konusu ifl veya benzer ifllere iliflkin ifl deneyimini gösteren belgeler. 4.3.2. Yetkili sat›c›l›¤› veya imalatç›l›¤› gösteren belgeler: a) ‹malatç› ise imalatç› oldu¤unu gösteren belge veya belgeler, b) Yetkili sat›c› veya yetkili temsilci ise yetkili sat›c› ya da yetkili temsilci oldu¤unu gösteren belge veya belgeler, c) Türkiye’de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukar›daki belgelerden biriyle birlikte sundu¤u serbest bölge faaliyet belgesi. ‹steklilerin yukar›da say›lan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunmas› yeterli kabul edilir. ‹steklinin imalatç› oldu¤u afla¤›daki belgeler ile tevsik edilir. a) ‹stekli ad›na düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, b) ‹steklinin üyesi oldu¤u meslek odas› taraf›ndan istekli ad›na düzenlenen Kapasite Raporu, c) ‹steklinin kay›tl› oldu¤u meslek odas› taraf›ndan istekli ad›na düzenlenen ‹malat Yeterlik Belgesi, ç) ‹steklinin kay›tl› oldu¤u meslek odas› taraf›ndan istekli ad›na düzenlenmifl ve teklif etti¤i mala iliflkin Yerli Mal› Belgesi, d) ‹steklinin al›m konusu mal› üretti¤ine iliflkin olarak ilgili mevzuat uyar›nca yetkili kurum veya kurulufllarca düzenlenen ve isteklinin üretici veya imalatç› oldu¤unu gösteren belgeler.‹dare taraf›ndan isteklinin imalatç› oldu¤unu yukar›daki belgelerden birini sunmas› gerekir. isteklinin bu belgelerden birini sunmas› yeterlidir. e) Aday›n ve isteklinin al›m konusu mal› üretti¤ine iliflkin olarak ilgili mevzuat uyar›nca yetkili kurum veya kurulufllarca düzenlenen ve aday veya isteklinin üretici veya imalatç› oldu¤unu gösteren belgeler. 4.3.3. Tedarik edilecek mallar›n numuneleri, kataloglar›, foto¤raflar› ile teknik flartnameye cevaplar› ve aç›klamalar› içeren doküman: 1-) ‹stekli, teknik flartnameye verece¤i cevab›, Türkçe olarak bir as›l ve istekli taraf›ndan onaylanm›fl bir kopya (toplam iki tak›m) olarak haz›rlayacak ve ‹dareye teslim edecektir. 2-) ‹stekli, teklif etti¤i sistemin teknik bilgilerini içeren orijinal katalog ve dokümanlar› Türkçe veya ‹ngilizce olarak verecektir (Örne¤in; ‹spanyolca, Almanca, Frans›zca vb. dillerdeki orijinal kataloglar Türkçe veya ‹ngilizce tercümesi ile birlikte istekli taraf›ndan onaylanarak sunulacakt›r). Teknik kataloglar üzerinde, sonradan elle veya baflka bir flekilde yap›lan düzeltmeler kabul edilmeyecek, böyle bir durum söz konusu oldu¤u takdirde teklif de¤erlendirmeye al›nmayacakt›r. 3-) ‹stekli, Teknik fiartnamenin her maddesini ve eklerini, tek tek ve Teknik fiartname düzenine uygun olarak cevapland›racak, verdi¤i cevaplarla teknik kataloglar aras›nda bir çeliflki olmayacakt›r. Teknik fiartnameye verilen cevaplar aç›k ve anlafl›l›r olacak; istekliye bilgi vermek amac›yla yaz›lm›fl olanlar d›fl›ndaki, istekli yükümlülü¤ünü ve teknik gereklilikleri tan›mlayan maddeler, “Tamam”, “Anlafl›ld›” gibi cevaplarla geçifltirilmeyecek, e¤er bir maddeye verilen cevaba referans, çizim veya ayr›nt› için bir doküman iflaret edilecekse, doküman›n tam ismi ve bahsi geçen konunun sayfa numaralar› madde sonunda verilecektir (2.8 daha fazla bilgi için bkz, Teknik Bak›m El Kitab› Sayfa 24 gibi). Cevap format› afla¤›daki örne¤e benzer flekilde olacakt›r; 4.4. Bu ihalede benzer ifl olarak kabul edilecek ifller: 4.4.1. Bu ihalede; kamu veya özel sektör otomatik meteoroloji gözlem istasyonu(OMG‹) kurulmas› veya uzak sahalarla merkezi bir sunucu aras›nda veri iletiflim ve haberleflme alt yap›s› kurulmas› iflleri benzer ifl olarak kabul edilecektir. 5. Ekonomik aç›dan en avantajl› teklif sadece fiyat esas›na göre belirlenecektir. 6. ‹hale yerli ve yabanc› tüm isteklilere aç›kt›r. ‹hale yerli ve yabanc› tüm isteklilere aç›k olup Kamu ‹hale Kurumu taraf›ndan belirlenen esaslar çerçevesinde yerli mal› olarak kabul edilen mal kalemini - kalemlerini teklif eden istekliler lehine % 5 oran›nda fiyat avantaj› uygulanacakt›r. 7. ‹hale doküman›n›n görülmesi ve sat›n al›nmas›: 7.1. ‹hale doküman›, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Liras›) karfl›l›¤› Meteoroloji Genel Müdürlü¤ü Döner Sermaye ‹flletmesi ‹hale Birimi adresinden sat›n al›nabilir. 7.2. ‹haleye teklif verecek olanlar›n ihale doküman›n› sat›n almalar› veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Meteoroloji Genel Müdürlü¤ü ‹dari ve Mali ‹fller Dairesi Baflkanl›¤› Muamelat fiube Müdürlü¤ü Gelen Evrak Servisi adresine elden teslim edilebilece¤i gibi, ayn› adrese iadeli taahhütlü posta vas›tas›yla da gönderilebilir. 9. ‹stekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. ‹hale sonucu, üzerine ihale yap›lan istekliyle her bir mal kalemi miktar› ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatlar›n çarp›m› sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleflme imzalanacakt›r. Bu ihalede, iflin tamam› için teklif verilecektir. 10. ‹stekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Bas›n - 9685 (www.bik.gov.tr) Resmi ‹lanlar www.ilan.gov.tr.de 11 DIS DÜNYA 19 Temmuz 2014 Cumartesi Juncker, AB’de genifllemeye kap›y› kapatt› STRASBOURG - Avrupa Birli¤i (AB) liderleri taraf›ndan AB Komisyonu Baflkanl›¤› için önerilen eski Lüksemburg Baflbakan› Jean Claude Juncker, Avrupa Parlamentosu’nda (AP) kendisi için yap›lacak oylama öncesinde yapt›¤› konuflmada, Türkiye’yi de yak›ndan ilgilendiren geniflleme süreci konusunda, “Önümüzdeki befl y›lda yeni AB üyesi olmayacak” dedi. AP seçimlerine yönelik kampanyas› s›ras›nda verdi¤i mesaj› yineleyen Juncker, kendi döneminde genifllemeye kap›y› flimdiden kapatsa da “Müzakereler sürecek” ifadesini kullanarak, Balkan ülkeleri baflta olmak üzere AB üyesi olmak isteyen ülkelerin aç›k bir Avrupa perspek- tifine ihtiyaçlar› oldu¤unu belirtti. Son dönemde AB’nin karfl› karfl›ya kald›¤› en önemli sorunlar aras›nda yer alan yasa d›fl› göç konusuna de¤inen Juncker, “AB’nin d›fl s›n›rlar›n› korumaya, kuzey ve güney aras›nda dayan›flmaya ihtiyac›m›z var” diye konufltu. Juncker, AB’nin yasal göçü teflvik etmesi gere¤ine dikkati çekerek, ABD, Kanada ve Avustralya’n›n bu alandaki uygulamalar›n› örnek gösterdi. AB’deki iflsizlerin say›s›na at›f yaparak, “29’uncu AB ülkesinin oluflmaya bafllad›¤›” yorumunu yapan ve böyle bir ortamda krizin bitti¤inden bahsedilemeyece¤ini kaydeden Juncker, önümüzdeki 3 y›ll›k dönemde büyüme ve ifl alanlar›ndaki yat›r›mlar için 300 milyar avroluk kayna¤›n mobilize edilmesini istedi¤ini belirtti. Juncker, AB’nin iç politikada s›kça ve genelde olumsuz flekilde kullan›lmas›ndan ve elefltirilmesinden de yak›nd› ve AB liderlerine “Brüksel’de ‘evet’ diyorsan›z baflka yerde ‘hay›r’ demeyin” ça¤r›s›nda bulundu. AB’nin güven kayb›na u¤rad›¤›na ve sokaktaki insanlarla aras›nda aç›k olufltu¤una dikkat çeken Juncker, 5 y›ll›k görev süresi boyunca AB kurumlar› nezdinde izleyece¤i tav›r hakk›nda ipucu verdi. Juncker, “AB Konseyi’nin sekreteri olamayaca¤›m gibi AP’nin de yaveri olmayaca¤›m” diye konufltu. (AA) ABD’deki “dindar Yahudiler”den ‹srail’e tepki NEW YORK - MUSTAFA KELEfi - ABD’de yaflayan baz› Yahudi topluluklar, ‹srail’in Gazze’ye günlerdir süren sald›r›lar›n› k›nayarak, ‹srail’in eylemlerinin hem uluslararas› hukukun hem de Yahudi kanunlar›n›n ihlali oldu¤unu vurgulad›. ‹srail’in Gazze’ye yönelik sald›r›lar› New York’ta çeflitli din ve milletten insanlar›n ve sivil toplum kuruluflu temsilcilerinin kat›l›m›yla protesto ediliyor. Bu protestolara Müslümanlar›n yan› s›ra özellikle dindar Yahudi topluluklardan da önemli destek geliyor. BM önünde düzenlenen protestolara kat›lan ve y›l içerisinde de benzer gösterileri organize eden “Siyonizme Karfl› Yahudi Birli¤i”nden Haham Dovid Weiss, AA’ya yapt›¤› aç›klamada, ‹srail’in sald›r›lar›na karfl› Gazze halk› ile dayan›flma içinde olduklar›n› belirterek, ‹srail’in sald›r›lar›n›n suç oldu¤unu söyledi. Weiss, Birleflmifl Milletler’in önünde ve dünyadaki birçok noktada “gerçek Yahudilerin” ‹srail’in sald›r›lar›na karfl› protesto gösterileri düzenlediklerini anlatarak, “‹srail’in Gazze’ye sald›r›lar› Yahudili¤in esas›na ve Tanr›’ya karfl› isyand›r. Tevrat ve Yahudi ö¤retisi insanlar›n topraklar›n› bask›yla çalmaya izin vermez. ‹srail devletine de izin vermez” dedi. Filistinli sivillerin can kay›plar›na de¤inen Dovid Weiss, “Kalbimiz Filistinliler için a¤l›yor. Daha kaç Filistinli masum öldürülecek?” diye konufltu. Weiss, ‹srail’in tutumunu “utanç verici” olarak niteledi. Weiss, ‹srail’in kendi dinlerini, kimliklerini çald›¤›n› ve rehin ald›¤›n› belirterek, “Onlar Yahudi de¤il. Siyonizm Yahudili¤in tam z›dd›d›r. Bu nedenle biz ‹srail’e karfl›y›z” ifadesini kulland›. “‹srail’in h›zl› ve bar›flç›l bir flekilde y›k›lmas› için Tanr›’ya dua ediyoruz” diyen Weiss, BM’nin hemen yak›n›nda bulunan Williamsburg mahallesinde en büyük Yahudi toplulu¤unun yaflad›¤›n› ve buradaki bütün Yahudilerin ‹srail’e karfl› oldu¤unu vurgulad›. Haham Weiss, “vaat edilmifl topraklar” konusunda ise bölgeden 2 bin y›l önce ç›kar›ld›klar›n›, kutsal topraklarda bütün dinlere mensup insanlar›n bir arada bar›fl içinde yaflamas›n› istediklerini belirterek, flöyle devam etti: “Ancak bunun için o topraklar›, flu andaki yasal sahipleri olan Filistinlilerden zorla almak h›rs›zl›kt›r ve Tevrat’a göre de suçtur. Bu nedenle dünya genelinde dindar Yahudiler hiç bir zaman Siyonizm ve ‹srail devletini kabul etmemifllerdir.” Gösterilere kat›lanlardan Haham Dovid Feldman da AA’ya yapt›¤› aç›klamada, sa¤anak ya¤mur alt›nda ‹srail’in Gazze’deki sald›r›lar›n› protesto etmek için BM önüne geldiklerini kaydederek, “Filistin’de yap›lanlar›n tamam› yanl›fl. ‹srail devleti ve Filistin topraklar›n›n iflgali en bafl›ndan beri yanl›flt›” dedi. ‹srail’in sald›r›lar›n›n sadece Filistinlilere ve uluslararas› hukuka göre suç olmad›¤›n›, bunun ayn› zamanda Yahudilik kanunlar›na göre de suç oldu¤unu kaydeden Feldman, “Yahudili¤e göre bizim devlet kurmam›z da kendi devletimize sahip olmam›z da baflkalar›na eziyet etmemiz de yasak. Bu bir felaket” diye konufltu. Feldman, aralar›nda çocuk ve kad›nlar›n oldu¤u masum insanlar›n öldürülmesi ve evlerinin y›k›lmas›n›n trajik ve üzüntü verici oldu¤unu vurgulayarak, tüm insanl›¤›n bu sald›r›lar›n durdurulmas› için aya¤a kalkmas› gerekti¤ini ifade etti. ‹srail’in sald›r›lar›n› protesto için BM önüne gelen Filistinli k›z ö¤renciler de AA’ya yapt›klar› aç›klamada, farkl› inanç ve etnik aidiyetlerden insanlar olarak Filistin halk›na destek olmaya geldiklerinin alt›n› çizdi ve ‹srail’in uluslararas› hukuku bir çok defa ihlal etti¤ini hat›rlatt›. ABD’nin her y›l ‹srail’e 3 milyar dolar yard›m gönderdi¤ine iflaret eden ö¤renciler, bu yard›mlarla ‹srail’in Filistinli sivilleri öldürdü¤ünü söyledi. Ö¤renciler, BM’den ‹srail’in sald›r›lar›na karfl› sesini yükseltmesini ve Gazze halk›na yap›lanlar›n yanl›fll›¤›n› kabul etmelerini istediklerini belirtti. (AA) Türk ö¤rencilerin Ramazan’da Arakan unutulmad› vize zaferi ‹STANBUL - ‹ki Türk üniversite ö¤rencisinin Hollanda'n›n ö¤rencilere uygulad›¤› yüksek vize ücretini düflürmek için açt›klar› dava süreci tamamland›. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ö¤rencileri O¤uz Veli Atasoy ve TOBB Ulafl Can At›lgan, Erasmus Program› kapEkonomi ve sam›nda Hollanda'n›n kendilerinden isteTeknoloji di¤i 600 avroluk vize ücretini yüksek Üniversite'si bularak açt›klar› davay› kazand›. ö¤rencisi Ulafl Can Mahkemenin, 4 May›s 2013 tarihinde At›lgan verdi¤i kararda, Hollanda'da 3 aydan fazla kalacak ö¤renciler için ödenmesini istedi¤i 600 avroluk vize ve oturma izni ücreti ücretini Avrupa E¤itim Direktifi'ne ayk›r› bularak 300 avroya düflürmesi ile tüm dünyadan bu ülkeye gelen ö¤renciler içinde vize ücreti düflürüldü¤ü belirtildi. Hukuk mücadelesine devam eden iki ö¤renci, 300 avroluk vize ücretinin 40-60 avroya düflürülmesi için tekrar dava açt›. O¤uz Vali Atasoy'un davas› olumsuz sonuçlan›rken, Ulafl Can At›lgan'›n davas› olumlu sonuçland›. ‹ki ö¤rencinin davalar› karfl›l›kl› itirazlar sonucu Hollanda Yarg›tay'›na tafl›nd›. Yarg›tay iki davada da Türk ö¤rencilerinin aleyhlerinde karar verdi. Yapm›fl oldu¤u aç›klamada mahkeme, 300 avroluk harç bedelinin ö¤rencilerin Hollanda'da e¤itim görmeleri için engelleyici bir sebep olmad›¤›na karar verdi. 14 Temmuz 2014 tarihindeki son kararla Yarg›tay, O¤uz Vali Atasoy açt›¤› davay› reddederek vize ücretinin 300 avroda kalmas›na karar verdi. At›lgan, AA muhabirine yapt›¤› aç›klamada flunlar› söyledi: "60 avroya düflmesi için mücadele edece¤iz. Adaletsiz ve haks›z uygulamalara karfl› elini tafl›n alt›na sokacak, fedakarl›k yapacak demokratik, özgürlükçü ve inatç› insanlar›n hala olmas›, biz yeni nesiller için umut ›fl›¤› olmaktad›r. Bu ba¤lamda diplomat Mehmet Sevim ve Avukat Fadime K›l›ç'a müteflekkirim. Bu davadaki mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir, elde etti¤imiz hukuki baflar›n›n benzer davalara ilham kayna¤› olmas›n› diliyorum." A‹HM' e (Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi) itiraz haklar›n›n kalmad›¤›n› belirten avukat Fadime K›l›ç, Hollanda Avrupa Komisyonuna veya Avrupa Direktifi'ne ayk›r› davran›flta bulunuyor diye bir dilekce sunabilme imkanlar›n› de¤erlendirdiklerini belirtti. (AA) AMASYA - MÜM‹N ALTAfi - Türkiye’deki yard›m kurulufllar›, Arakan bölgesindeki Müslümanlar› ramazan ay›nda yaln›z b›rakmad›. Arakan’›n kuzeyinde yaflayan Budist halk›n sald›r›lar›na maruz kalan Müslümanlar, kamplardaki yaflam mücadelesini yard›m kurulufllar›n›n yard›mlar› ile sürdürüyor. ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› Güney Asya Masas› Koordinatörü Eyüp Ural, AA muhabirine yapt›¤› aç›klamada, yard›mlar› daha çok Bangladefl hükumetinin desteklemedi¤i kamplara yapt›klar›n› belirtti. Myanmar’da önemli bir ramazan çal›flmas› gerçeklefltirdiklerini vurgulayan Ural, flunlar› kaydetti: “Ramazanda bölge için 3 ekip haz›rlad›k. ‹lk ekibimiz bölgedeki faaliyetlerini tamamlad› ve döndü. Arakan bölgesinde 12 bin aileye, içerisinde bölge halk›n›n damak tad›na uygun, 18 kilogram pirinç, bezelye, ya¤, mango konservesi, karides ve ac›l› baharatlar›n yer ald›¤› bir ayl›k kumanyalar da¤›t›ld›. Bunun d›fl›nda iftarda s›cak çorba, hurma, meyve suyu ve eriflte makarnan›n yer ald›¤› iftar paketleri da¤›t›l›yor. Ramazan boyunca yard›mlar›m›z sürecek. ‹ki ekibimiz daha bölgeye gidecek. Yaklafl›k 1 milyon avroluk bir yard›m yap›lacak bölgeye.” Ural, özellikle Arakan taraf›nda bask› ve fliddetin devam etti¤ini, baz› yard›m kurulufllar›n›n bölgeden ç›kar›ld›¤›n› ancak zor flartlarda da olsa Müslümanlara ramazan yard›mlar›n› ulaflt›rmaya çal›flt›klar›n› söyledi. Dost Eli Derne¤i Baflkan› Mehmet Seçer ise Bangladefl’in Kokspazar bölgesindeki Arakanl› mülteci kamplar›nda daha önceden aç›lan 46 su kuyusuna ilave olarak yap›m› tamamlanan 40 su kuyusunu daha hizmete geçireceklerini dile getirdi. G›da yard›m›n›n yan›nda su kuyular›n›n da çok önemli oldu¤una dikkati çeken Seçer, flunlar› kaydetti: “Alt› gün sürecek çal›flma program›nda her akflam 100 kiflinin kat›laca¤› iftar programlar› gerçeklefltirilecek ve bu programlar farkl› bölgelerde düzenlenecek. 300 aile için içerisinde bölge halk›n›n temel g›da olarak tüketti¤i pirinç, ya¤, fleker, un ve çay bulunan g›da paketleri da¤›t›lacak. ‹kinci bir da¤›t›m ise en çok ihtiyaç olan pirinç çuvallar›n›n 500 aileye ulaflt›r›lmas›yla tamamlanacak.” (AA) 2050’de dünya nüfusunun üçte ikisi kentli olacak B‹RLEfiM‹fi M‹LLETLER - BM Ekonomik ve Sosyal ‹fller Birimi taraf›ndan yay›nlanan “Dünya Kentleflme Beklentileri” 2014 raporunda, halen dünya nüfusunun yüzde 54’ünün kentlerde yaflad›¤› belirtilerek bu oran›n 2050 y›l›nda yüzde 66’ya ç›kmas›n›n beklendi¤i kaydedildi. Rapora iliflkin bugün BM’den yap›lan aç›klamada, ekonomik büyümenin kentleflmeyi de etkileyece¤i vurgulanarak, 2050 y›l›na kadar Hindistan, Çin ve Nijerya’n›n k›rsal bölgelerinin büyük bölümünün kentleflece¤i ve 2 buçuk milyar kiflinin daha kentli nüfusa eklenece¤i belirtildi. Mega kentlerin mevcut nüfuslar›na yer verilen raporda, en kalabal›k kentler olarak 38 milyon nüfusla Tokyo, 25 milyon nüfusla Yeni Delhi, 23 milyonla Shanghai, 21’er milyon nüfusla Mumbai ve Sao Paulo s›raland›. Raporda, Tokyo’nun 2030’da 37 milyona düflece¤i ancak dünyan›n en kalabal›k flehri olmaya devam edece¤i belirtildi. (AA) BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 2 3 H A R A N A D A M L A S N E T M A K K N S T A A K K R O L O P T K M H A M A K R A K A L A R E 4 5 K N E D H E M A A L T T T T K Z M A L R A M T O M N A 6 U 7 L A A M Y A E T A S F A E L K E Z A O R N A A T A K S O A 8 9 A L A T U R A D E A N R H L A A D E L K V N E A K A Y R A L T K F T K E B A N A A N A Ç 10 haber 19 Temmuz 2014 Cumartesi İsrail'in yıllardır ambargo altında tuttuğu Gazze'ye düzenlediği saldırılarda zarar gören masum çocukların acıları yürek burkuyor. Fehmi KORU [email protected] Abdullah Gül’ü fotoğrafa iade etmek gerekli Filistinli minik bedenlerin Kürtlerin Kerkük petrolü hesabı ANKARA- SELEN TONKUŞ - HABER ANALİZ - Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) petrol ihracını yıl sonuna kadar günlük 400 bin varile çıkarma hedefinin, Kerkük petrolü dahil edilmeden gerçekleştirilemeyeceği ileri sürüldü. IKBY, Kerkük'teki iki petrol sahasının ele geçirilmesinin ardından çıkarılan petrolün iç tüketimde kullanılacağını duyurdu. Irak Kürt Bölgesel Hükümeti Sözcüsü Sefin Dizayi'nin, "petrol ihracını yıl sonuna kadar 120 bin varilden 400 bin varile çıkarmayı hedeflediklerini" belirterek, "Türkiye'nin de buna göre hazırlık yapmasını istedik" şeklindeki sözleri, IKBY'nin petrol hedefinin tartışılmasına neden oldu. Dizayi'nin açıklamaları, IKBY'nin hedefinde Kerkük petrolünün de Türkiye üzerinden ihracı olduğuna yönelik şüpheleri kuvvetlendirirken, merkezi hükümetten bağımsız Kerkük petrolünün ihracının, Irak anayasasının ihlali olacağı, bunun da ülkede yeni karmaşaya neden olacağı iddia edildi. IKBY, kendisine ait Tawke ve Taq Taq sahalarından üretim yaparak, uluslararası piyasaya ihraç edilmesi için petrolü Ceyhan'a gönderiyor. Tawke'yi işleten Norveçli DNO International, mayıs ayında sahanın günlük 120 bin varil üretim yaptığını açıklamıştı. Genel Enerji ise Taq Taq sahasının haziranda günlük 113 bin varil ürettiğini, yıl sonuna kadar 200 bin varile çıkabileceğini belirtiyor. Bu sahalarda üretilen petrolün bir kısmının iç tüketim için kullanıldığı düşünüldüğünde, Türkiye'ye boru hattıyla gönderilmesi hedeflenen 400 bin varillik petrolün sadece bu sahalardan üretilecek olması mümkün görünmüyor. Irak Anayasası'nın 140. maddesine göre Kerkük ve Sincar, Mahmur, Tuzhurmatu gibi şehirler, merkezi Bağdat hükümetiyle IKBY arasındaki tartışmalı bölgede yer alıyor. Saddam Hüseyin dönemi politikaları nedeniyle nüfus dengesi bozulan tartışmalı bölgelerin, 140. madde gereğince statüsünün belirlenmesi gerekiyordu. Henüz ilk aşama dahi uygulanamadığı için süreç de belirsizliğini koruyordu. Haziran başında IŞİD ilerleyişini engellemek için tartışmalı bölgelere giren Peşmerge, ortaya çıkan fiili durumla bölgelere hakim oldu. Mesud Barzani de "Tüm şartlar, anayasanın 140. maddesinin uygulanması için uygun durumdadır" diyerek referandum çağrısı yapmaya başladı. (AA) ABD'den Rusya'ya yeni yaptırımlar WASHINGTON - ABD yönetimi, Rusya'ya yönelik yeni yaptırımlar açıkladı. Hazine Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunu istikrarsızlaştırmaya dönük devam eden faaliyetleri ve Kırım'ı işgaline yanıt olarak, finansal hizmetler, enerji, silah ya da bağlantılı materyallerle ilgili sektörlere ait kuruluşlara ve Ukrayna'nın egemenliğini baltalayan ya da Ukraynalıların mülkünü haksız zimmetine geçirenlere yönelik geniş kapsamlı yaptırımların getirildiği" bildirildi. Yetkililerin, Rusya'ya karşı bugüne kadar alınan en güçlü tedbirler olarak niteledikleri yaptırımlar, bazı büyük Rus bankaları, önemli enerji ve savunma şirketlerini hedef alıyor. Açıklamaya göre, yaptırım getirilen şirketler arasında, Rus devlet petrol şirketi Rosneft, devlet kontrolündeki Rus enerji devi Gazprom'un mali kolu olan Gazprombank, diğer bir Rus enerji şirketi Novatek, Rus devlet ekonomik kalkınma bankası Vnesheconombank (VEB) de bulunuyor. Bunun yanında, 8 Rus silah şirketi, "Luhansk Halk Cumhuriyeti" ile "Donetsk Halk Cumhuriyeti" ve "Donetsk Halk Cumhuriyeti"nin "Başbakanı" Aleksander Boroday, Kırım yarımadasındaki bir nakliye tesisi olan "Feodosiya Enterprises" ve aralarında üst düzey Rus Federal Güvenlik Hizmeti yetkilisi Sergey Beseda da dahil 4 Rus hükümet yetkilisi de yaptırım listesine dahil edildi. ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı David Cohen, yaptığı açıklamada, Rusya'nın, tersi yöndeki açıklamalarına rağmen, Ukrayna'yı istikrarsızlaştırmaya ve ayrılıkçılara destek sağlamaya devam ettiğini belirtti. (AA) GAZZE - İsrail'in 7 Temmuz'da başlattığı "Koruyucu Hat" operasyonu kapsamında Gazze'ye düzenlediği hava saldırıları nedeniyle yaşanan acılara her geçen gün yenileri ekleniyor. Saldırılarda ölen ya da yaralanan çocukların ailelerinin ocağına ateş düşüyor. Bazı aileler, evlat acısını tadarken bazıları yaralı çocuklarının hayat mücadelesini endişeyle izliyor. Etrafında olup bitenlerden habersiz yaralanan 3 günlük Nur bebek, annesi ve kardeşlerini kaybeden 4 yaşındaki Şeyma, parkta oynarken, İsrail uçaklarının saldırısına uğrayarak hayata gözlerini yuman Sare'nin acıları ailelerini hüzne boğuyor. 3 GÜNLÜK BEBEĞİN MİNİK BEDENİNDE ŞARAPNEL PARÇALARI Füzenin, saldırının, bombardımanın anlamını henüz bilmeyen, dünyaya yeni gelen 3 günlük Nur bebek, İsrail'in Deyr el-Belh kentine düzenlediği saldırılarda evine düşen şarapnel parçalarıyla yaralandı. AA muhabirine konuşan Nur'un annesi Neda Ebu İsa gözyaşları içinde, "Normalde her anne bebeği ilk doğduğunda göbek kordonunun düşmesi gibi doğal endişeler taşır. Benim endişem yerini korkuya bıraktı. Bebeğin doğal gelişimiyle ilgili annemin tavsiyelerinin yerini yaralanması, yoğun bakım ünitesi, tedavi edilmesi gibi sözler aldı. Etrafımda bebeğimin yoğun bakıma alınması tedavi edilmesiyle ilgili konuşmaları duyuyorum" dedi. Nur'u kaybetmediği için şükreden Ebu İsa, kucağında taşıyarak bir an olsun ayrılmak istemediği minik bebeğinin en kısa zamanda iyileşmesi için dua ettiğini dile getirdi. 4 YAŞINDAKİ ŞEYMA, ÖKSÜZ KALDIĞINDAN HABERSİZ Beyt Hanun kentinde yaşayan Mısri ailesinden 14 yaşındaki Muhammed ve 16 yaşındaki Asil de İsrail'in saldırılarına kurban giden çocuklardan. Aynı saldırıda yaralanan 4 yaşındaki Şeyma ise annesinin ve kardeşlerinin öldüğünden habersiz, hastanede tedavi görüyor. Baba İbrahim el-Mısri, yaşadıkları acıyı şöyle ifade etti: "Eşim Seher, hastalanan Muhammed'i hastaneye götürmek için evden çıktı. 16 yaşındaki kızım Asil ile 4 yaşındaki kızım Şeyma da anneleriyle gitti. Dönüşte evin yakınlarında İsrail'in saldırısına hedef olmuşlar. Çocuklarımın hastaneye kaldırıldığını haber verdiklerinde kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Hastane gittiğimde eşim ile oğlum Muhammed'in öldüğünü öğrendim." Haberi ilk duyduğunda bayıldığını söyleyen İbrahim, daha sonra yaşadıklarını şöyle anlattı: "Şeyma ve Asil saldırıda ağır yaralandı. Asil'in vücudunun çeşitli yerlerinde şarapnel parçaları vardı, böbreği patlamış, dalağı yırtılmıştı. İç kanaması vardı. Beyt Hanun'daki hastanede yeterli imkan olmadığı için Kemal Advan Hastanesi'ne nakledildi. Nakil sırasında zaman Asil'in aleyhine işledi. Doktorlar tüm bedeninden kanlar akan Asil'i kurtarmaya çalışıyorlardı ancak kurtulamadı." Şeyma'nın ise Şifa Hastanesi'ne nakledildiğini belirten İbrahim, "Şeyma'nın küçük bedeninde şarapnel parçaları var. Kalınbağırsağı ve midesi büyük hasar gördü. Kardeşleri ve annesi ölen öksüz kalan kızım Şeyma'nın tedavisi devam ediyor. Hala annesinin ve kardeşlerinin öldüğünü bilmiyor, söyleyemedim" diye konuştu. Öte yandan Filistinli Muhammed Şeyh el-Iyd, yeğeni 3 yaşındaki Sare'nin parkta oynarken İsrail'in saldırılarına kurban gittiğini belirtti. Şeyh El-Iyd, "Kardeşim Ömer, diğer kardeşim Cihad ile evde çok sıkılan 3 yaşındaki kızı Sare ve 1.5 yaşındaki Yara'yı parka götürdü. Ömer ve Cihad, bankta oturarak, parkta oynayan Sare ve Yara'yı izliyordu. İsrail ordusuna ait İHA'nın parka düzenlediği saldırı, salıncakta sallanan Sare'nin küçük bedenini buldu ve 3 yaşındaki masum çocuk orada hayatını kaybetti" dedi. Patlama anını anlatan Şeyh El-Iyd şunları ifade etti: "Patlamayı duyunca olay yerine koştum. Park, toz, duman altındaydı. Kardeşim ve yeğenlerimi aramaya başladım. Sare, küçücük bedeni yanmış, parçalanmış bir şekilde salıncağın altında yere uzanmış yatıyordu. Saldırıda kardeşlerim Ömer ve Cihad ile yeğenim Sare şehit oldu, Yara ise yaralandı" İsrail'in sivil asker ayrımı yapmadan herkesi vurduğunu söyleyen Şeyh El-Iyd " Hiçbir suçu olmayan parkta oynayan çocuklar, masum insanlar ölüyor. Çocuklar, bebekler yetim kalıyor" diye konuştu. Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından Filistinli genç Muhammed Ebu Hudayr, 2 Temmuz'da Yahudi yerleşimciler tarafından kaçırılmış ve yakılarak öldürülmüştü. İsrail, bu olayların ardından 7 Temmuz'da Gazze'ye "Koruyucu Hat" adı altında operasyon başlattı. İsrail'in Gazze'ye geçen hafta başlattığı saldırılarda aralarında çocukların da olduğu 208 Filistinli hayatını kaybetti.(AA) [email protected] 12 Bazı önemli ayrıntıları ne kadar çabuk unutuyoruz... İlk katıldığı seçimde (2002) yüzde 34.28 oy almış Ak Parti’nin, beş yıl sonra (2007) yapılan seçimde siyasi güçlüğü açısından kuantum sıçraması sayılabilecek bir oy oranına (yüzde 46.58) ulaşmasının ve bir sonraki seçimde oyunu artırarak (49.83) siyaset sahnesinde kalıcılık kazanmasının en belirgin sebebini meselâ... Hatırlatayım: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül... Daha doğrusu Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığının önünün kesilmek istenmesi (2007) ve cumhurbaşkanı seçildikten sonra halkın kendisine teveccühü... Unutulan ayrıntı bu işte... Kusura bakılmasın ama, böyle bir ayrıntıyı unutmak, her geçen gün biraz daha kritikleşen bir seçime gidilirken yürütülen kampanyada pahalıya mal olabilir... Ayrıntıyı hatırlamamın ve hatırlatmamın sebebi, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde gereksiz yere çıkartılan “Başbakanlıkta isteniyor-istenmiyor” tartışmaları... Hem de, tartışmalarda ismi sıkça kullanılan Başbakan Tayyip Erdoğan, en keskin ifadelerle, “Bu konu şimdi tartışılmasın” dediği halde... Ak Parti, kim ne derse desin, bir kadro hareketi olarak kuruldu. Başka değerli yüzler de kuruluşuna katkı sağlamış olsalar da, çekirdek kadronun Refah Partisi’nde siyasete atılmışlardan oluştuğu biliniyor. Hep birlikte yanyana ve sırt sırta verdikleri fotoğraf, kitlelerde güven duygusu uyandırdı ve tarihi bir dönemeçte ‘Ak Parti iktidarı’nın yolunu açtı. Yeniden hatırlayalım: Ak Parti’nin ilk başbakanı ve ilk cumhurbaşkanı Abdullah Gül o çekirdek kadronun en bilinen simalarındandır... Başbakanlığında siyasi yasaklı liderin önünü açmış, cumhurbaşkanlığı sırasındaki söylemleri ve eylemleriyle de siyasetin vesayetten kurtulmasına en büyük katkıda bulunmuştur. Liderin en yakınında, hemen yanı başında duran görüntüsü, Ak Parti için --cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan için de-- bir ek güven unsurudur... Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turda veya açık arayla kazanılması isteniyorsa, kamuoyunun, Abdullah Gül’ün fotoğrafta bulunmaya devam ettiği mesajını alması gerekiyor... Nereden çıkarıyorum bunu? Şuradan: Tayyip Erdoğan ve Ak Parti, Cumhurbaşkanı Gül’ü ikinci dönem için bu defa da aday gösterseydi, cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasız sona ererdi. Kendisiyle görüşen muhalefet liderlerinin bu yolda ağız yoklamaları yaptıkları gazetelere haber olarak da yansımıştı. Kamuoyu şirketlerinin araştırmaları da, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e teveccühü gösteriyor zaten... Gerçek bu iken, oy karşılığı olan bir değerden yararlanmak yerine, onun bundan böyle siyasi denklemde bulunmayacağı sonucu çıkartılacak tartışmalara yol açmak hiç makul değil. Ortalık biraz da bu yüzden yalan haberlerden geçilmiyor. Muhalefet gayet akıllıca taktikler uyguluyor; gözlemciler muhalefetin her yaptığını küçümsediği için taktiklerin yavaştan adrese ulaştığı iktidar partisi tarafından tam fark edilmiyor. Fark edildiğinde, zaman azlığı yüzünden, telâfisi zor olabilir. Parti liderliğini ve başbakanlığı Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında kimin üstleneceği elbette AKP için hayati önemde bir konudur. Bir yıl sonra genel seçim var ve 12 yıldır iktidarda olan bir partinin iddiasının devamını sağlamak, en başta, Ak Parti kitlesinin seçilmesi için çaba sarf ettiği cumhurbaşkanının rahatı ve huzuru açısından gerekli. “Bunu sağlayabilecek olan/lar görevi üstlenecektir” denilse ve tartışmanın önü kesilse ya... Etrafı ateş çemberine dönmüş ülkenin ve yorgunluktan bitap düşmüş insanlarının da rahat ve huzura ihtiyacı var. 18 Temmuz 2014/ HABER TÜRK TÜYAP'tan ‘marka fuar’ hedefi KONYA - TÜYAP Fuarcılık A.Ş. Anadolu Fuarları Genel Müdürü İlhan Ersözlü, "Geçtiğimiz seneki fuarlarla bu sene içinde yapılan fuarları kıyasladığımızda; yüzde 39'luk bir ziyaretçi artışı yakaladık" dedi. Ersözlü, Rixos Otel'de gerçekleştirilen iftar programında yaptığı konuşmada, her yıl ramazan aylarında çözüm ortakları ve fuarlarda kendilerine destek olan firma sahipleriyle iftar programında bir araya geldiklerini söyledi. TÜYAP olarak iyi bir yıl geçirdiklerini ifade eden Ersözlü, Konya Ticaret Odası-TÜYAP Konya Uluslararası Fuar Merkezi'nin, Anadolu'nun en büyük fuar merkezi haline geldiğini ifade etti. Türkiye'nin ikinci büyük fuar merkezi olan tarım fuarının, Konya'da mayıs ayında hizmete girdiğini dile getiren Ersözlü, "Konya bu fuar merkeziyle, 6 salon, 86 bin metrekare de açıkkapalı alana kavuştu. Konya, fuarcılık sektöründe basamakları hızla atlayarak İstanbul'dan sonra ülkemizin ikinci büyük fuar şehri haline geldi. TÜYAP Konya Fuarcılık olarak bu fuar merkezini en iyi şekilde işletmek için var gücümüzle çalıştık" diye konuştu. Şu ana kadar yapılan fuarlara bakıldığında, inanılmaz büyüme kaydedildiğini vurgulayan Ersözlü, şunları kaydetti: "Bu yıl Konya fuarımızda 34 ülkeden bin 75 katılımcı firmayı, 47 farklı ülkeden gelen 306 bin 865 ziyaretçi ile buluşturduk. Geçtiğimiz seneki fuarlarla bu sene içinde yapılan fuarları kıyasladığımızda; yüzde 39'luk bir ziyaretçi artışı yakaladık. Yani bu fuar merkezi önümüzdeki sene diğer fuarlarla dolu dolu geçtiği takdirde, Konya İstanbul'dan sonra ülkemizin hakikaten en önemli fuar şehirlerinden biri haline gelmiş olacak. Bu fuar merkezi Konya'nın sanayisine ve ihracatına da katkı sağlıyor." Ersözlü, 2015 yılı fuar takvimlerini de hazırladıklarını söyledi. Önümüzdeki yıl fuar sayılarını arttıracaklarına işaret eden Ersözlü, şöyle devam etti: "2015 yılında Konya'da 6 yeni fuarımız olacak. Bu kapsamda 17 farklı fuar gerçekleştirilecek. Makine fuarının içerisinde Konya endüstri zirvesine de ev sahipliği yapacağız. Hedefimiz; uluslararası arenada marka fuarlarımızı arttırmak. Gerçekleştirdiğimiz fuarlar ile Konya'nın fuarlar şehri haline gelmesinde desteklerini esirgemeyen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum." (AA) haber 19 Temmuz 2014 Cumartesi 13 Hisarcıklıoğlu ve Çanakçı… ZİRVEDE İKİ TÜRK TBB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın, "Bankacılık sektörünün son on yılda kredi büyümesi yoluyla üretime, yatırıma ve ihracata, dolayısıyla büyümeye önemli bir katkı yaptı. Siyasi ve ekonomik istikrar, bankacılık sektöründeki değişime çok olumlu bir katkı yapmıştır" dedi. Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı, dünya ekonomisine yön veren IMF’nin Direktörler Kurulu’na seçildi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise 2015’teki G-20 Zirvesi’nde Türkiye'ye gelecek işadamlarına B-20 Başkanı olarak hitap edecek. MEHMET KAYA ANKARA - Gelecek yıl G-20 Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak olan Türkiye hazırlıklarını sürdürüyor. G-20 Dönem Başkanlığı çerçevesinde B-20 Zirvesi’ne de ev sahipliği yapacak olan ülkemiz, bu süreç içerisinde iş dünyası liderlerinin çalışmalarına öncülük etmenin yanı sıra tarihî ve kültürel açıdan çok önemli bir tanıtım fırsatı elde edecek. Hükümet tarafından, B-20 çalışmalarını yönlendirmek üzere iş dünyasının önde gelen temsilcilerinden Kredilerde Anadolu İSTANBUL-Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, bankacılık sektörünün son on yılda kredi büyümesi yoluyla üretime, yatırıma ve ihracata önemli bir katkı yaptığını belirterek, "Siyasi ve ekonomik istikrar, bankacılık sektöründeki değişime çok olumlu bir katkı yapmıştır" dedi. TBB'nin 2002 ile 2013 yılını karşılaştırarak hazırladığı il il kredi kullanım değişimini gösteren "Kredilerin İllere Göre Dağılımı" raporu açıklandı. Rapora göre 76 ilin kredi kullanım payının arttığı, Anadolu'nun ekonomik olarak güçlendiği ortaya çıktı. Kredi kullanım payındaki değişimi en çok olan Antalya oldu. Antalya'nın 2002 yılında kredilerden aldığı pay yüzde 1,17 iken 2013 yılında yüzde 3,52'ye yükseldi. Antalya'nın 2013 yılı itibariyle kredi kullanımı 33 milyar lira düzeyindeydi. Türkiye'nin 2013 yılındaki 32,3 milyar dolarlık turizm gelirinin yarısını tek başına üreten Antalya, güven ortamında olumlu etkilenen Anadolu illerinin başında geldi. Şube başına kredi kullanımında İstanbul'u geçerek 2013 lideri olan Gaziantep, 2002 yılında kredilerden yüzde 0,8 pay alırken 2013 yılında 22 milyar lira kullanımla payı yüzde 2,32'ye yükseldi ve Antalya'yı takip etti. KOBİ'leri sayesinde ihracatını son 8 yılda 2,5 kat arttıran Konya, 2002'deki yüzde 0,34'lük payının 2013 yılında yüzde 1,65'e çıkartarak üçüncü sırada yer aldı. İstanbul ve Ankara'nın kredi payındaki değişimi negatif yönlü oldu. İstanbul'un kredi kullanımındaki payı 2002 yılında yüzde 52,04'den 2013 yılında yüzde 41,65'e geriledi. İstanbul'un kredi hacmi 2013 yılsonu itibariyle 399 milyar lira olarak gerçekleşti ve 10,43 puanlık azalış meydana geldi. İstanbul'u 6,31 puanlık düşüşle Ankara takip etti. Ankara'nın 2002 yılında kredi kullanım payı yüzde 17,75 iken, 2013 yılında yüzde 11,44'e geriledi ve kredi hacmi 109 milyar lira oldu. Anadolu girişimcilerin ve sanayisinin 2002 yılından bu yana başlattığı üretim ve ihracat atağı sonucunda 2013 yılı itibariyle Anadolu ağırlıklı olmak üzere Türkiye'de toplam 958 mil- yar kredi kullanımı gerçekleşti. Kredi kullanımının Anadolu'ya yayılarak artmasında bankaların hizmet kanallarını yaygın hale getirmesi ve büyük ölçekli işletmelerin yurtdışından borçlanma imkanlarının artması da etkili rol oynadı. TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, son on yılda kredilerin dağılımında hızlı bir değişimin yaşandığını, KOBİ, esnaf ve bireysel kredilerin payının arttığını belirtti. Bankacılık sektörünün kredilerini büyütürken kredi hizmetlerini ve müşteri portföyünü de çeşitlendirdiğini kaydeden Aydın, "Bu gelişme büyümenin ve refahın ülke geneline yayılmasına katkıda bulunurken, kalkınmanın daha entegre hale gelmesini destekledi. Bankacılık sektörünün son on yılda kredi büyümesi yoluyla üretime, yatırıma ve ihracata, dolayısıyla büyümeye önemli bir katkı yaptı. Siyasi ve ekonomik istikrar, bankacılık sektöründeki değişime çok olumlu bir katkı yapmıştır" ifadelerinin kullandı. (AA) oluşan bir “B-20 Türkiye Yürütme Kurulu” oluşturuldu. B20 Türkiye Yürütme Kurulu Başkanlığı’na TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu seçildi. Hisarcıklıoğlu dışında Yürütme Kurulu’nda Nail Olpak (MÜSİAD), Mehmet Büyükekşi (TİM), Haluk Dinçer (TÜSİAD), Erol Kiresepi (TİSK), Erdal Bahçıvan (TOBB) ve Tuncay Özilhan (DEİK) yer alıyor. B-20 Yürütme Kurulu, dönem başkanlığına yönelik hazırlıklar sırasında ve dönem başkanlığı süresince G-20 Yönlendirme Komitesi ile yakın işbirliği ve eşgüdüm içinde hareket edecek. Türkiye’nin 2015 G-20 zirvesini fırsata dönüştürmesi gerektiğini belirten Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “İyi değerlendirirsek, aleyhimize işleyen küresel konuları çözme şansını yakalarız’’ dedi. G-20’nin iş dünyası kolu olan B20’ye liderlik edecek olmasının kendisi için büyük onur olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, G-20 ve Türkiye’nin dönem başkanlığına ilişkin yaptığı değerlendirmede, B-20 (Business 20) Türkiye Yürütme Kurulu Başkanlığı’na seçilmiş olmaktan son derece mutlu olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, Yürütme Kurulu’nda Türk iş dünyasının birbirinden değerli liderleriyle birlikte Türkiye’nin hak ettiği şekilde çalışmalarını sürdüreceklerini ifade etti. Küresel ekonomi politikalarının belirlendiği ana platform olan G20’nin, yeni dengelerin kurulduğu, finansman imkânlarının azaldığı küresel sistemde daha önemli hale geleceğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin de tam bu dönemde G20 dönem başkanlığını Avustralya’dan devralacağını vurgulayarak, şu görüşleri dile getirdi: “Türkiye’nin bu zamanda dönem başkanlığını devralması, yeni küresel ekonomik sistemi şekillendirecek tartışmaların da ülkemizde yapılacağı, yani tüm gözlerin bize çevrileceği anlamına geliyor. Bunu bir fırsata dönüştürmek elimizde. G20 dönem başkanlığı ile Türkiye’nin önceliklerinin G20 platformuna taşınmasını ve bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri oldukça zorlayan sorunların çözülmesini sağlayabiliriz. Bu fırsatı iyi değerlendirirsek, aleyhimize işleyen küresel konuları çözme şansını yakalarız. Öte yandan G20 platformu Türkiye ekonomisinin tanıtımı için de büyük bir fırsat. Gelecek sene dünya ekonomisini yöneten herkes Türkiye’ye gelecek, hem de defalarca. Sadece devlet başkanlarını değil, ekonomiden sorumlu bakanları, merkez bankası başkanlarını, uluslararası kuruluşların yöneticilerini, üst düzey bürokratları Türkiye’de ağırlayacağız. Bunun yanında dünyanın en büyük şirketlerinin patronları, CEO’ları, sendika liderleri, düşünce kuruluşları Türkiye’ye gelecek. Yıl boyunca 100’e yakın üst düzey toplantı yapılacak. Küresel ekonomiyi yönlendiren 10 bine yakın kişi Türkiye’ye gelecek.’’ Alman kardinalden Ramazan mesajı: “Adalet ve barış için birlikte çalışmalıyız” MÜNİH- Alman Piskoposlar Konferansı Başkanı Kardinal Reinhard Marx, Münih’de yayınladığı, “Allah’ın iradesini daha iyi anlamak” başlığını taşıyan mesajında, Müslümanların oruç ayı Ramazan için, Almanya’da yaşayan Müslümanlara Allah’ın rahmetini diledi. Yeni Asya gazetesindeki Sezai Mumcu imzalı habere göre, Müslümanlara yönelik yazılı mesajında Kardinal Marx: “Mütedeyyin oruçlu bir insan Allah’ın huzurunda kendisini yaşar. Oruç ve ibadet ile duyuları bilenir, bu vesileyle Allah’ın (küllî) iradesini daha iyi anlar ve hemcinsi insanların fakr u zaruretlerinin bilincine yeni bir berraklıkla vasıl olur. Oruçluya Allah huzuruna hac eder gibi iltica eden bir idrak ihsan edilir. Ve onun içinde oruç müddetince, barışa / selâmete hasretle temayül uyanır.”dedi. Böyle bir barıştan ne denli uzak olunduğunu, bunun bilhassa Ortadoğu için geçerli olduğunu büyük bir endişe ile dünya müşahede etmektedir.”Barışa olan arzu Arapça selâmlamada pekişir, EsSalamun aleyküm’ - Barış sizinle olsun! Birçok insan bu günlerde Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm’ın ortak köklerinin bulunduğu bu bölgede barış için ümitvar ve duâcıdır. Devam edegelen ve bazen de din adına işlenen şiddet bizleri üzüntü dolu halete sevketmektedir” diyor Kardinal Marx. Bu arka planın ışığında, Papa Francis’in dâvetiyle İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İstanbul Fener Ekümenik Rum Patriği I. Bartholome Vatikan’da yer aldıkları bir dua toplantısında müteharrik bir tecrübe edinildi “Bu, bütün dinî farklılıklara ve siyasî ayrıcalıklara rağmen Allah’ın huzurunda bir araya gelinmesi, canlandırıcı manevî bir deneyimdir. “ ifadelerine yer verdi. PAPA’NIN BARIŞ ÇAĞRISI Kardinal Marx mesajına “Papa Francis’in hepimize yönelik çagırısında; “Birbirimizi uhuvvetkârâne sevgi ve saygiyla karşılayalım. Başkalarının elemlerini anlamayı öğrenelim. Kimse şiddete gerekçe olarak Allah’ın adını suiistimal etmesin. Adalet ve barış için hepbirlikte çalışalım” diyor sözleriyle devam etti. Kardinal Marx, son olarak mesajını ‘Bu acil çağrının ruhuyla, ben Katolik Kilisesi’nin namına size ve ailelerinize ülkemizde rahmet dolu oruçlu vakitler ve mutlu Ramazan Bayramı diliyorum.” diyerek bitirdi. 14 YAŞAM-ÇEVRE 19 Temmuz 2014 Cumartesi YAZIHANE Aydın UZKAN Bursa'nın Mudanya, Karacabey ve Gemlik ilçelerinin Marmara Denizi'ndeki kıyıları ile İznik Gölü çevresinde yer alan plaj ve kamplarda yapılan temmuz ayı ölçümlerinde sahillerin temiz olduğu belirlendi. [email protected] DİL VE YOZLAŞMA Bursa'nın sahilleri bu kez temiz çıktı Kızıl pandalar "Hale" ve “Lale”, yeni yuvalarına kavuştu ISSN 1308-7622 KOCAELİ - Danimarka'dan getirilen "Hale" ve "Lale" adı verilen kızıl pandalar, Darıca Hayvanat Bahçesi'ndeki yeni yuvalarına kavuştu. Darıca Hayvanat Bahçesi Genel Müdürü Yücel Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, 1 yaşındaki dişi pandalar Hale ve Lale'nin uzun yolculuğun ardından Danimarka Kopenhag Hayvanat Bahçesi'nden kente ulaştığını söyledi. Avrupa Hayvanat Bahçesi ve Akvaryumlar Birliği (EAZA) üyesi olduklarını vurgulayan Yılmaz, erkek panda getirmek için girişimlerinin devam ettiğini anlattı. Yılmaz, kızıl pandaların bulunmasının zor olduğunu kaydederek, "Kısa zamanda da erkeklerini bulup getireceğiz. Burada çoğalmalarına katkı sağlayacağız" dedi. Kızıl pandaların Türkiye'de ilk defa Darıca Hayvanat Bahçesi'nde görülebileceğini dile getiren Yılmaz, "Maalesef diğer birçok hayvanda olduğu gibi bu türün de yaşam alanları insanların yok edilmesi sonucunda şu anda kritik derecede tehlike altında nesilleri. O yüzden biz bu ender türü getirip özel alanlarında üremelerine katkı sağlamaya çalışacağız" ifadesini kullandı. Yılmaz, doğada Nepal ve Çin Halk Cumhuriyeti'nde yaşayan kızıl pandaların serin iklim hayvanları olduğuna değinerek, sıcak hava nedeniyle klimalı barınaklar yaptıklarını belirtti. (AA) GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yıl: 44 Sayı: 14930 19 Temmuz 2014 Cumartesi Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Yazı İşleri Müdürü Ayşegül BALDEMİR İstihbarat Şefleri Şenol GÜNÜÇ-Kenan ERGEN Sayfa Editörleri Yasemin AYDOĞDU - Şebnem ÜNAL - Emine ÖZCAN Spor Muhabiri Uğur OK Kültür-Sanat Semiha ARKLAN İnternet Editörü Ali İhsan YILMAZ Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Polis - Adliye: Serkan SERİN, Magazin: YASİN DUR Ekonomi: Hakkı Murat SÖBÜTAY Yurt Haberler: Selim YÜKSEL Yaşam: Gazi BOZKURT Turizm: Alparslan OĞUZ Sağlık: Burcu KERİM, Çevre: Sinem GÜRDOĞAN Dış Haberler: Murat PARLAK İdari Merkez Macun Mah. 195. Cadde No: 2 Yenimahalle/ANKARA Yazı İşleri Tel: 397 91 40 (PBX) Fax: 397 41 54 [email protected] Ankara Temsilciliği Rüzgarlı Cd. Plevne Sk. No: 14 Ulus/ANKARA Tel: (0312) 310 35 53 İstanbul Temsilciliği Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No: 2 K.1 Sefaköy/Küçükçekmece/İSTANBUL Tel: (0212) 540 40 45 Dağıtım: TURKUAZ DAĞITIM SAN. VE TİC. A.Ş. Yayın Türü: Yaygın Süreli (Pazar hariç) Dorukkaya Mat. Yay. Rek. Mağ. Enerji ve İnş. A.Ş. - İstanbul Yolu 6. km Macun Mh. 3. Cd. No: 2/1 Yenimahalle/ANKARA Tel: 397 11 97 Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Ltd. Şti. İstanbul Caddesi Elif Sokak No:7/188-247 İskitler/ANKARA Tel: 0 312 384 30 70 Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. www.yedigungazetesi.com.tr Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir BURSA - HALUK YÜKSEL - Geçen ay bir sahil için "Denize girilemez" uyarısı yapılan Bursa'da, temmuzda ise 23 sahilden 21'inin "iyi kalite", ikisinin de "orta kalite" suya sahip olduğu saptandı. AA muhabirinin, Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğünün temmuz ayı birinci tur deniz suyu kirliliği ölçüm sonuçlarından derlediği bilgilere göre, Marmara Denizi'ne kıyısı bulunan Gemlik ve Mudanya'da 8'er, Karacabey'de 3 ve İznik Gölü kıyısında 4 olmak üzere 23 kamp ve plajda deniz ile göl sularından numuneler alındı. Bu kapsamda, 100 mililitrede bulunan bakteri sayısının "kılavuz ve zorunlu değerler'' olarak dikkate alındığı ölçümlerde, "toplam koliform", "fekal koliform" ve "fekal streptekok" parametrelerinin, tüm sahillerde referans değerler aralığında olduğu tespit edildi. Kirlilik ölçümlerinde, 23 plajdan 21'inde "iyi kalite" ve ikisinde "orta kalite" su tespitine yer verildi. Ölçümlerde, sonuçlar kılavuz değerlerin altındaysa "iyi kalitede su (girilebilir)", kılavuz değerle zorunlu değer arasındaysa "orta kalitede su (girilebilir)", zorunlu değerlerin üzerindeyse "kötü kalitede su (girilemez)" değerlendirmesinde bulunuldu. BURSA'NIN EN TEMİZ KIYILARI Gemlik'teki Hasanağa İzcilik Kampı ve İznik Gölü'nde yer alan İnciraltı Mevkisi Halk Plajı'nın "orta kalite su"ya sahip olduğu tespit edildi. Güney Marmara'da en temiz deniz suyuna sahip sahiller şöyle: Gemlik: Narlı Halk Plajı, Karacaali İzcilik Kampı, Büyükkumla Halk Plajı, Küçükkumla Orman Kampı, Gemsaz Halk Plajı, Kumsaz Halk Plajı ve Kurşunlu Sitelerönü Halk Plajı. Mudanya: Kızılay Kampı, Burgaz Altınkum Halk Plajı, Burgaz Halk Plajı, Kumyaka Halk Plajı, Zeytinbağı Halk Plajı, Eşkel Halk Plajı, Eğerce Halk Plajı, Coşkunöz Halk Plajı. Karacabey: Yeniköy Halk Plajı, Malkara Halk Plajı, Kurşunlu Halk Plajı. (AA) Sivas’ta, Kadir Gecesi 10 bin kişilik iftar sofrası kurulacak SİVAS - Sivas'ta bu yıl ikincisi düzenlenecek "Binlerce İnsan Tek Bir Sofra" isimli iftar programıyla, Kadir Gecesi'nde 10 bin kişiye iftar verilecek. Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın, belediye binasında düzenlediği basın toplantısında, 23 Temmuz Çarşamba günü Kadir Gecesi'nde "Binlerce İnsan Tek Bir Sofra" isimli iftar programının ikincisinin düzenleneceğini belirtti. Programın fikir babası Kanal 58'in talebi üzerine bu yıl iftarı birlikte düzenleme kararı aldıklarını ifade eden Aydın, trafiğe kapatılacak İstasyon Caddesi'nde bu yıl çok daha organize, planlı bir sokak iftarı yapmak istediklerini söyledi. Geçen yıl yaşanan aksaklıkların tekrarlanmaması için tedbir aldıklarını belirten Aydın, "Vatandaşlarımızın aynı anda iftarını açabilmesi için 4 dağıtım bölgesi oluşturduk. 4 dağıtım noktasından biri sadece engelli vatandaşlarımıza tahsis edildi. 250 arkadaşımız, projenin verimli yürütülmesinde hizmet sunacaklar" dedi. Her kesimden vatandaşın kendileriyle olmasını arzu ettiklerini dile getiren Aydın, "10 bin yemeğimiz hazırlanıyor, buna rağmen isteyen vatandaşlarımız evlerinden de bir şeyler getirebilirler. Buna ilave olarak birçok esnafımız da ikramlarıyla projemize katkı sunacaklar. Güzel bir organizasyon olacağına inanıyorum" diye konuştu. Aydın, katılımın beklenenden daha fazla olması durumuna da hazır olduklarını, sıkıntı yaşanmayacağını aktararak, "Yarım saatlik dilimde o kadar insanı memnun etmek kolay olmayacak. Vatandaşlarımızdan en azından iftarlarını açabilecek şekilde hazırlıklı gelmelerini talep ediyoruz. Servisteki gecikme veya birtakım aksaklıklardan etkilenmesinler" ifadesini kullandı. Sivasspor Kulübü'nün programda 2 bin sandviç dağıtacağını belirten Aydın, yemeğin işin detayı olduğunu, insanların kaynaşmasının çok daha önemli olduğunu sözlerine ekledi. (AA) Milleti oluşturan unsurlardan biri de dildir. Dil, insandan ayrı olarak bulunan bir varlık alanı değil, insan kültürünü meydana getiren ve onu taşıyan bir araçtır. İnsanın hayata bakışını ve eylemlerinin kalitesini belirleyici özellik taşır. Bu özellik dil-kültür-kimlik üçgenini oluşturur. Muharrem Ergin dili, “Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabiî bir vasıta, kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu kanunlar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli antlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş içtimaî bir müessesedir.” olarak tanımlamaktadır. İnsanlar duygularını, düşüncelerini, fikirlerini, birbirlerine aktarmak ve meramlarını birbirlerine anlatmak için dil denilen vasıtaya baş vururlar. Fakat dil insanların kullandığı her hangi bir vasıtaya benzemez. Öyle bir köprüdür ki, gönülleri insani değerler ipliğiyle birbirine bağlar. Bir milleti ayakta tutan, onun devamını sağlayan, ve sarsılmaz bir birlik oluşturan dilin oynadığı rol büyüktür. Buna rağmen ilkokuldan başlayarak on iki yıl boyunca test çözmeye dayalı bir sistemden beslenen ve kutucuk işaretleyerek öğrenimini tamamlayan nesil maalesef dil kültüründen mahrum kalıyor. Bu mahrumiyet dildeki yozlaşmayı başlatıyor. Dildeki deformasyon davranışlara oradan da hayata sirayet ediyor. Öyle ki, günlük hayatta kulağımıza gelen konuşmalarda bu tuhaf deformasyon rahatça göze çarpıyor. Öznesi kayıp ve yüklemi katledilmiş , yarısı Türkçe yarısı ne idüğü belirsiz bir dil kullanılıyor. Küçüğün büyüğe seslenişinde, sorulara verilen cevaplarda ve iletişimde ürkütücü bir söylem hakim. Acaba yanlış mı duydum deyip başımızı çevirdiğimizde aynı söylemleri daha vurgulu duyuyoruz. Tabii kulağımızda kulaklık yoksa ! Dildeki bozulmalar bununla kalmıyor. Türkçe karşılığı olduğu halde ‘’ok, GSM, computer, natural, residence’’ gibi İngilizce kelimeler kullanılarak dil erozyona uğratılıyor. Bu ülkede üretilen ürünü yabancı isimlerle sunmanın aczi, sırf ismi yabancı olduğu için ‘’ Belki iyi markadır’’ diye aldanan tüketici ve aldatan üreticilerin düştüğü durum olayın vahametini daha bir ortaya koyuyor. İnsanoğlunun düşünme ve tefekkür derinliği sahip olduğu kelime sayısı ile bağlantılıdır. Buna rağmen genç kuşak dil konusunda oldukça cimri davranıyor. Ortalama üç yüz kelime ile iletişim kurma başarısına sahip. Öyle ki konuşma ve yazışma dilinde bolca ‘’slm’’ ve ‘’mrb’’ gibi kısaltmalar , ‘’inş’’ gibi anlamını imha eden kesmeler yapılıyor. Eksik kalan ve yetmeyen yerlerde ‘’vaaay’’ ya da ‘’hadi ya’’ gibi ünlemler imdada yetişiyor. O da olmadı aritmetik bir dil icad ediliyor. Mükemmel ifadesinin yerine 4 çarpı 4’lük deniyor. Kelimeler vurgulanmak yerine çok altı çiziliyor. Zurnanın artık zırt demeye başladığı yerde kültürümüzü yansıtmayan ifadeler, yerli ve manası derin söylemleri toprağa gömüyor. Hoşça kal ve Allahaısmarladık dileklerinin yerini ‘’baaay’’ gibi cıvık bir ifade dolduruyor Bir gün Konfüçyüs’e sorarlar:’’ Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız yapacağınız ilk iş ne olurdu?’’ diye. Büyük filozof şöyle cevap verir:’’ Hiç kuşkusuz, dili gözden geçirmekle işe başlardım.’’Ve Konfüçyüs dinleyenlerin hayret dolu bakışları karşısında sözlerine şöyle devam eder:’’Dil kusurlu olursa, kelimeler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılmazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur. Töre ve kültür bozulursa, adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk, ne yapacağını, işin nereye varacağını bilmez. İşte bunun içindir ki, hiçbir şey dil kadar önemli değildir.’’ Dilini kaybeden bir milletin varlığını sürdürebilmesi mümkün değildir. Cemil Meriç ne güzel ifade etmiş’ ‘’ Savaş artık insanla kader arasında değil. İnsanla kelimeler arasında. Bu nedenle toplumsal zedelenmelere , anlaşılamamadan doğan sorunlu ilişkilere ,duyarsız iletişime ve parçalanmalara karşı dili doğru kullanmaya özen göstermek gerekmektedir. Özellikle konuşma dilinin kültürü yansıtacak şekilde ahenkli ve güzel bir formda sonraki nesillere aktarımı şarttır. Aksi halde bundan 200 yıl sonraki insanlığın, şu an kullanılan kelimelere bakıp kültürümüzle ilgili en ufak bir bilgi sahibi olması mümkün olmayacaktır. 19 Temmuz 2014 Cumartesi Eskişehirspor sezona puan kaybıyla başlıyor ESKİŞEHİR - Eskişehirspor, 12 yıl aradan sonra Spor Toto Süper Lig'e yükseldiği 2008-2009 sezonundan bu yana geçen 6 sezona üç beraberlik, iki galibiyet, bir de mağlubiyetle başladı. Siyah-kırmızılılar, 2008-2009 sezonunun ilk maçından karşılaştığı İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile golsüz berabere kaldı. 2009-2010 sezonunun ilk maçında da Eskişehirspor, Manisaspor ile deplasmanda 0-0 kalarak birer puanı paylaştı. "Kırmızı şimşekler", 2010- 2011 sezonunun ilk haftasında da Gençlerbirliği ile 0-0 berabere kaldı. Eskişehirspor, 2011-2012 sezonuna da Beşiktaş'ı Diego Angelo ve Batuhan Karadeniz'in golleriyle 2-1 yenerek başladı. Es-Es'ler, 2012-2013 futbol sezonuna sahasında Akhisar Belediyespor'a 1-0'lık yenilgiyle "merhaba" dedi. Geçen sezona sahasındaki 2-0 Bursaspor galibiyetiyle başlayan Eskişehirspor, 2014-2015 sezonunun ilk maçında Torku Konyaspor ile karşılaşacak. (AA) Edinho, gözünü gol krallığına DİKTİ KAYSERİ - Spor Toto Süper Lig'de geçen sezonun ikinci yarısında en çok gol atan oyuncu unvanını elde eden Kayseri Erciyessporlu Edinho, yeni sezonda 25 ve üzerinde gol atarak, başarısını sürdürmek istiyor. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, geçen sezonun ikinci yarısında attığı gollerle kiralık geldiği Kayseri Erciyesspor'un kümede kalmasında büyük pay sahibi olan Portekizli golcü Edinho'nun kısa bir süre önce bonservisi alındı. Geçen sezon Kayseri temsilcisinde çıktığı 15 maçta attığı 11 gol ve 2 asistle takımının adeta kurtarıcısı olan Portekizli golcü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni sezondan kendisi ve takımı adına çok umutlu olduğunu söyledi. Takımda kalmasında emeği geçenlere teşekkür eden Edinho, şöyle devam etti: "Bonservisimin alınıp takımda kaldığım için çok mutluyum. İyi bir tatil dönemi geçirdim. Tatil süresince de formda kalmak için çalıştım. Kısa bir süre önce yeni sezon çalışmalarına başladık. Yeni bir teknik direktörümüz var. Aramızı katılan yeni oyuncularla daha da kaliteli bir takım haline geldik. Erzurum ve yurt Manisaspor'dan taraftara çağrı İZMİR - PTT 1. Lig ekiplerinden Manisaspor'un basın sözcüsü Tarkan Kayhan, "Maçlara gelsin veya gelmesin herkesi Passolig Manisaspor kartı almaya ve takımlarına destek olmaya davet ediyorum" dedi. Kayhan, yaptığı açıklamada, Manisaspor'un her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyacı olduğu bu dönemde her Manisalının Passolig kart ve kombine bilet satın alarak Manisaspor'a en ciddi desteği verebileceğini belirtti. (AA) dışında hazırlık kamplarımız var. Bu dönemde çok yoğun bir şekilde çalışacağım. Yeni sezonun başlamasını sabırsızlıkla bekliyorum." Yeni sezonda gol krallığının en büyük adaylarından biri olduğunu düşündüğünü belirten Portekizli futbolcu, şunları kaydetti: "Geçen sene ligin ikinci yarısında 15 maçta 11 gol atma başarısı göstermiştim. Bu sezon 25'in üstünde gol atarak, gol kralı olacağıma inanıyorum. Bunu başaracak gücü kendimde görüyorum. Çalışmalarımı bu doğrultuda yapıyorum. Hedefim yeni sezonda takımıma en iyi şekilde katkı vermek. Biz iyi bir takımız. arkadaşlarım beni gol pozisyonuna sokuyor ve ben görevim olan golü atıyorum, geçen sezon bunu başarmıştık. Temennimiz yeni sezonda da aynı uyumu göstermek." Kayseri Erciyesspor forması giymekten büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Edinho, takıma yeni katılan golcü oyuncular İlhan Parlak ve Necati Ateş ile kulüpte ikinci sezonunu geçiren Belçikalı golcü Vleminckx ile yaşayacakları forma rekabetinin de takıma olumlu yansıyacağını sözlerine ekledi. (AA) Toni Kroos, Real Madrid'e transfer oldu “Arda kaptan olabilir” İspanya'nın Atletico Madrid takımında forma giyen milli futbolcu Arda Turan'ın, takımın 3. kaptanı olabileceği iddia edildi. MADRİD - Üç sezondur Atletico Madrid'de top koşturan ve taraftarın en çok sevdiği futbolculardan biri olan Arda Turan'ın, Chelsea'ye giden 3. takım kaptanı Thiago Mendes'in yerine geçebileceği öne sürüldü. Madrid temsilcisinde Gabi ilk, Raul Garcia da ikinci kaptanlığı yürütüyor. İspanyol spor gazetelerinden El Mundo Deportivo, 3. takım kaptanı adayları arasında Arda Turan'ı da gösterdi. Gazetenin haberinde, milli futbolcu için "Birkaç sezon önce Falcao'da olduğu gibi şimdi de 3. takım kaptanı olma sırası Arda'da olabilir. Gerek kulüp gerekse teknik heyet içinde, Arda'nın takımdaki kilit futbolculardan biri olarak gösterildiği biliniyor. Türk Milli Takımı'nın da kaptanlığını yapan Arda için Atletico'da kendisine saygı gösterildiğini hissetmek önemli. Arda'ya kaptanlık vermek, layık olduğu önemi sunmanın bir yolu olur" değerlendirmesi yapıldı. Arda Turan dışında, 3. takım kaptanlığına aday diğer isimler ise Mario Suarez, Juanfran, Koke ve Godin olarak sıralandı. Öte yandan Chelsea'ye transfer olan, Arda'nın takımdaki en yakın arkadaşı Filipe Luis, giderayak son antrenmanda Arda Turan'ın rekorunu kırdı. Sezon öncesi çok sıkı bir hazırlık kampı dönemi geçiren Atletico'da, milli futbolcunun elinde bulundurduğu fizik kondisyon turundaki hız rekorunu kıran Filipe Luis, sosyal paylaşım ağı Twitter'daki hesabından "Arda'nın rekoru toz duman oldu!" şeklinde mesaj yayınladı. (AA) BERLİN - Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından Bayern Münih'te forma giyen Toni Kroos, İspanya'nın Real Madrid takımına transfer oldu. Bayern Münih Kulübü'nden yapılan açıklamada, 24 yaşındaki futbolcunun, normal şartlarda 2015'te sona erecek sözleşmesinden 1 yıl önce takımdan ayrıldığı ve Real Madrid ile 6 yıllık sözleşmeye imza attığı belirtildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Bayern Münih Üst Yöneticisi (CEO) Karl-Heinz Rummenigge, "Toni Kroos'a Münih'deki zamanı için teşekkür ediyoruz. Onunla beraber büyük zaferlere imza attık" ifadelerini kullandı. Rummenigge, futbolcuya ve ailesine Real Madrid'te başarılar diledi. (AA) Genç atletler "dünya"ya açılıyor ANKARA - Dünya Gençler Atletizm Şampiyonası için geri sayım başladı. Türkiye, ABD'nin Oregon eyaletindeki Eugene kentinde 22-27 Temmuz tarihlerinde yapılacak organizasyonda 10'u bayan 20'si erkek 30 sporcuyla temsil edilecek. Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Başkanı Fatih Çintimar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dünya Şampiyonası barajını aşan sporcu sayılarının yüksek olmasının mutluluk verici olduğunu belirterek, "Orada öncelikli amacımız ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek ardından bireysel başarılarla Türk atletizmini şenlendirmek istiyoruz" dedi. (AA) KATL‹AMLAR ‹Ç‹N TÜRK‹YE ayakta ISSN 1308-7622 19 Temmuz 2014 Cumartesi Fiyat› 25 Kr www.yedigüngazetesi.com.tr PROTESTOLAR DALGA DALGA ‹stanbul ve Ankara Baflta olmak üzere, önceki gece sabaha kadar süren ‹srail’i lanetleme gösterileri, dün Cuma namaz› ile zirveye ç›kt›. ‹srail'in Gazze'ye yönelik sald›r›lar›n› protesto etmek için ‹srail'in ‹stanbul Konsoloslu¤u önünde toplanan gruba polis müdahale etti. ‹srail'in Gazze'ye yönelik sald›r›lar›n› protesto eden grup ‹stanbul ‹srail konsoloslu¤u önünde bekleyiflini sürdürüyor. Grup sabah namaz›n› burada k›ld›. ‹srail'in Gazze'ye karadan sald›r›s›n› protesto eden gruptan baz›lar›n›n, ‹srail'in ‹stanbul Baflkonsoloslu¤u'nun bulundu¤u plazan›n önünde bekleyifli ‹ S T A N B U L sürüyor. Sahurdan sonra da devam eden gösteride, zaman zaman plazan›n bulundu¤u bahçeye girmeye çal›flan grup ile polis aras›nda gerginlik yafland›. Ankara’da da çeflitli sivil toplum kurulufllar›, ‹srail Büyükelçili¤i konutu önünde ‹srail'in Gazze'ye kara harekat›n› protesto etti. Büyükelçilik konutu önünde, AK Parti ve CHP'li milletvekillerinin de kat›ld›¤› protestoda, zaman zaman tekbir getirip, ‹srail aleyhine sloganlar atan eylemcilerin bekleyiflleri sürüyor. Sabah namaz›n› büyükelçilik önünde k›lan eylemcilerden 2 kifli, ‹srail Büyükelçil¤i kap›s›n›n önünde bulanan bofl demir dire¤e yeflil renkli "La ‹lahe ‹llallah Muhammeden Resulullah" yaz›l› tevhid bayra¤› ile Türk bayra¤› ast›. Baflkentte, ‹srail'in Gazze'ye sald›r›lar›nda ölen Filistinliler için g›yabi cenaze namaz› k›l›nd›. Hac› Bayram-› Veli Camisi'nde sabah namaz›n›n ard›ndan k›l›nan g›yabi cenaze namaz›na, çok say›da AK Parti milletvekili ve vatandafl kat›ld›. Bursa ve Adana'da, ‹srail'in Gazze'ye sald›r›lar›n›n ard›ndan bafllatt›¤› kara harekat› protesto edildi. TBMM’de ise, 4 siyasi parti, ‹srail'in kara harekat›n›n k›nanmas›na iliflkin bir bildiri yay›nland›. A N K A R A Vekiller de sokakta ANKARA - AK Parti'li birçok milletvekili ile CHP ‹stanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, ‹srail Büyükelçili¤i konutunun önünde, ‹srail'in Gazze'ye kara harekat›n› protesto etti. Milletvekilleri, ‹srail'i k›namak için ortak bildiri haz›rlanmas› karar› al›nmas›n›n ard›ndan, Meclis'ten protokol yolunda bulunan ‹srail Büyükelçili¤i konutunun önüne geldi. Vatandafllar›n da kat›ld›¤› gösteride, gruba seslenen, AK Parti Çorum Milletvekili ve Türkiye-Filistin Dostluk Grubu Baflkan› Murat Y›ld›r›m, art›k sabredecek zaman kalmad›¤›n› belirterek, hem çocuklar hem insanlar›n katledildi¤ini söyledi. "Ci¤erimiz parçalanmaktad›r, yüreklerimiz kan a¤lamaktad›r" diyen Y›ld›r›m, Türk insan›n flu anda televizyonlar›n›n bafl›nda Gazze'deki insanlar için dua ettiklerini ve ‹srail'i k›nad›klar›n› kaydetti. Y›ld›r›m, "Art›k ‹srail sesimizi duymal›d›r, sabr›m›z› tafl›rmamal›d›r" dedi. Meclis ad›na bu aç›klamay› yapt›klar›n› ifade eden Y›ld›r›m, CHP'li milletvekillerinin de burada bulundu¤unu belirtti. CHP ‹stanbul Milletvekili Mahmut Tanal, masum olan Filistin halk›n›n ve hakl› davas›n›n yan›nda olduklar›n› vurgulayarak, "Ezilen Filistin halk› ile birlikteyiz. Onlar›n ac›lar› ve yaralar› bizim ac›lar›m›z ve yaralar›m›zd›r" diye konufltu. -"Emperyalizmin günah›" ‹slam ‹flbirli¤i Teflkilat› Parlamento Birli¤i (‹S‹PAB) Türk Grubu Baflkan›, AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay da flunlar› söyledi: "‹srail asl›nda emperyalizmin günah›. 1920'lerden itibaren Ortado¤u'yu cehenneme çevirmifl, ç›karlar›ndan gayri hiçbir esas gözetmeyerek, Ortado¤u'yu bölerek, her parçaya bir bez parças› ba¤layarak, her parças›na bir kral dikerek, o günden bugüne diktatör rejimleri destekleyerek, mazlum Ortado¤u halklar›n› inim inim inleten emperyalizmin piçi... ‹srail sesimizi duymak zorundad›r. ‹nsanl›¤›n sesine kulak vermek zorundad›r. Dünyan›n vicdan› varsa, adalet duygusu bütünüyle ölmemiflse, dünya hala daha BM Genel Sekreteri Ban: Askeri yöntemlerle çözüm bulunamaz Fehmi Koru Abdullah Gül’ü foto¤rafa iade etmek gerekli 12. Sayfada B‹RLEfiM‹fi M‹LLETLER - BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Gazze'ye kara sald›r›s› bafllatan ‹srail'den sivil kay›plar› önlemek için daha fazla çaba göstermesini istedi. Ban Ki-mun, BM Genel Merkezi'nde gazetecilere yapt›¤› aç›klamada, ‹srail'in Prof.Dr.Nurullah Çetin Türkçe Bak›fl 9. Sayfada ‹sa Kayacan S›ras› Geldikçe 8. Sayfada Semsettin Küzeci bir kaç saat önce Gazze'ye kara sald›r›s› bafllatt›¤›n› belirterek, "Tüm ça¤r›lar›ma, bölge ve dünya liderlerinin çabalar›na ra¤men bölgedeki tehlikeli çat›flmalar ve gerginli¤in daha da artmas›ndan üzüntü duyuyorum" dedi. Son 24 saatte, "Gazze sahilinde 4 çocu¤un flok edici bir flekilde öldürülmesi" de dahil olmak üzere bir çok sivil can kayb› yafland›¤›n› kaydeden Ban, "‹srail'e sivil can kay›plar›n› durdurmas› için çok daha fazlas›n› yapma ça¤r›s›nda bulunuyorum. Bu soruna askeri yöntemlerle çözüm bulunamaz" ifadelerini kulland›. (AA) Kerkük Mektubu 6. Sayfada Ayd›n Uzkan Yaz›hane 14. Sayfada insanl›k ad›na, adalet ad›na, ba¤›ms›zl›k ad›na, özgürlük ad›na zerre kadar sayg› duyuyorsa, bu sese, dünyan›n bütün mazlumlar›n sesine kulak vermek zorundad›r. ‹srail devletinin bafl›nda bulunan katil 'biz sivilleri yanl›fll›kla vuruyoruz, yanl›fll›kla öldürüyoruz' diyerek adeta dünyan›n vicdan›yla, dünyan›n zekas›yla, sa¤duyusuyla alay etmektedir. Bütün insanl›¤›n bildi¤i gibi ‹srail'in yar›m yüzy›l› aflk›n zamand›r öldürdü¤ü insanlar›n yüzde 99'u sivildir. Filistin'in ordusu mu var, askeri mi var, tank› m› var, ufla¤› m› var? Öldürdü¤ün bebektir, hamile kad›nlard›r, kar›nlar›ndaki cenindir, ak sakall›, ak saçl› ihtiyarlard›r, kumsalda oynayan çocuklard›r. Çocuk katilisiniz. Yafll› katilisiniz, bebek katilisiniz, kad›n katilisiniz, hayvan katilisiniz, çünkü her gün a¤lama duvar›n›n dibinde okudu¤unuz o fliddet ilham eden ayetlerinizle siz Filistinlileri topyekun bir varl›k olarak imha etmek üzere her gün kutsallar›n›za yemin ediyorsunuz." (AA) www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz ’ü ’dan takip edebilirsiniz Gazetemiz Gazetemiz da ta https://www.facebook.com/YediGün-Gazetesi https://www.twitter/yedigun.gazetesi 18 Temmuz 2014 Resmi Gazete — Millî Savunma Bakanl›¤› Akaryak›t ‹kmal ve NATO POL Tesisleri ‹flletme Baflkanl›¤› Merkez ve Taflra Teflkilat›n›n Kurulufl, Görev, Yetki ve Sorumluluk Esaslar› Hakk›nda Yönetmelikte De¤ifliklik Yap›lmas›na Dair Yönetmelik
© Copyright 2024 Paperzz