nsanlık gercekten ölmüs!

TÜRK‹YE
AYAKTA
ISSN
1308-7622
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Fiyat› 25 Kr
www.yedigüngazetesi.com.tr
Haber ve
foto¤raflar
16. SAYFADA
‹NSANLIK GERCEKTEN
ÖLMÜS!
‹srail’in Gazze’de bafllatt›¤› kara harekat› tam
bir k›y›ma dönüflürken, dünyan›n üç maymunu oynamas›, hatta büyük bir zevkle izlenen
film gibi seyretmesi, özellikle de (biri ikisi hariç)
‹slam ülkelerinin yönetim kat›ndaki sessizlik
insanl›¤›n bir yerlerde yafl›yor olabilme ihtimalini
katletti. Evet, insanl›k ölmüfl de a¤layan› yok!
A¤lamayan
bir yüzdeki
A⁄LATAN
BAKIfi
A¤lamak dedik
de… Alt yandaki
flu foto¤rafa bakar
m›s›n›z? Bu çocu¤un
yüzündekiler çil
de¤il, tenine
saplanm›fl flarapnel
parçalar›… Bunca
büyük ac›ya ra¤men
de¤il a¤lamak,
yüzünü bile buruflturmadan bak›yor katil
sald›rganlara ve utanmaz seyircilere…
Hay sizin ‘orant›s›z güç’ünüzün…
‹srail’in insanl›k suçu sald›r›lar›na de¤il de,
Hamas’›n hedefini bulmayan füzelerine tepki
gösteren ve ‹srail’i, “savunma hakk›n› kullan›yor”
diye destekleyen, tahrik ve teflvik eden ülkeler; bir
de, dalga geçer gibi ‘orant›s›z güç kullanma’ cümleleri kuruyor ‹srail’e karfl›. Ne orant›s›z gücü be,
orana bile vurulamayacak bir ölümcül sald›r› var
ortada. Aç›klamalara bak›nca insan›n, “Hay sizin
orant›s›z gücünüzün…” diyesi geliyor.
TEPK‹L‹Y‹Z
Hamas direniyor
Gazze’de insanlar ölürken, insanl›¤›n da öldü¤ünü gösteren söz ve tav›rlar duyarl› olan her
insan› kahrederken, ‹srail vahfletinde kaybedilen
canlar da sürekli art›yor. Sald›r›lar›n bafllad›¤›
günden bu yana hayat›n› kaybeden Filistinlilerin
say›s› 250'yi geçti. Bu arada, Hamas'›n askeri kanad› ‹zzeddin el-Kassam Tugaylar› taraf›ndan
Gazze topraklar›na giren ‹srail z›rhl› araçlar› ve
tanklar›na 5 füze f›rlat›ld›¤›, Beyt Lahya beldesinde 1 z›rhl› arac›n imha
edildi¤i bildirildi. Öte yandan, Gazze'nin 3 farkl› bölgesine girmeye çal›flan ‹srail
özel kuvvetlerinin, Hamas'›n
‹zzeddin el-Kassam Tugaylar›
ve Filistinli gruplar ile girdikleri fliddetli çat›flma sonucu geri çekildikleri bildirildi.
‹srail ordusunun kara harekat› Türkiye’de büyük tepkiyle karfl›land›.
Vatandafllar sokakta tepkisini gösterirken, siyasiler de aç›klamalar yapt›.
TBMM Baflkan› Cemil Çiçek, “Mahfleri vicdan› yaralayan ‹srail'in, kabul
edilemez kara harekat›n› lânetliyor, Kör
ve sa¤›r, Bat› ve Müslüman devletleri göreve ça¤›r›yoruz” derken, Cumhurbaflkan› aday› ve Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an, daha önce dile getirdi¤i, “Türkiye‹srail iliflkilerinin art›k normalleflmesi
art›k mümkün de¤ildir” sözlerine ilaveten, insanl›k d›fl› sald›r›lar›n durdurulmas›n› istedi. Erdo¤an, sessiz kalan ‹slam dünyas›na da tepki gösterdi.
"Dünya ‹slam Bilginleri”ne seslenen
Erdo¤an, ‹srail'in Gazze'ye sald›r›lar›na iliflkin "Bunu ilk kez yaflam›yoruz.
1948 y›l›ndan bu yana her gün, her ay
özellikle de ramazan aylar›nda bu sistematik soyk›r›m giriflimine flahit oluyoruz" dedi.
Filistin Devlet Baflkan› Mahmud Abbas da, Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an'›n davetine icabet için geldi¤i Türkiye’de, ‹srail sald›r›lar›na tepkisini dile
getirdi.
D›fliflleri Bakan› Ahmet Davuto¤lu
ise, “‹srail’in hava sald›r›lar›yla iflledi¤i insanl›k d›fl› cinayetlerin ard›ndan
flimdi de Gazze’ye kara harekat› bafllatm›fl olmas›n› lanetliyoruz. ‹nsanl›k vicdan› bir kez daha Filistin meselesi ile s›nan›yor” dedi.
Cumhurbaflkan› adaylar›ndan Ekmeleddin ‹hsano¤lu da, “Ak›t›lan her
kan tarihe kara birer leke olarak geçecektir. Sald›r›lar›n son bulmas›n› umut
ediyor, Gazze'ye Allah'tan yard›m diliyorum” aç›klamas›n› yapt›.
Baflbakan Yard›mc›s› Emrullah ‹fller,
“‹srail kendi sonunu haz›rl›yor” derken, Ak Parti MKYK Üyesi Bülent Gedikli de, “Derhal ateflkesin sa¤lanmas› gerekiyor. ‹srail'in yapt›klar› ortadad›r. ‹srail
ateflle oynuyor. Katliamlar›n bir an önce
durdurulmas› gerekiyor” dedi.
TBMM Baflkan›
Cemil Çiçek
Baflbakan Recep
Tayyip Erdo¤an
Cumhurbaflkan›
aday› ‹hsano¤lu
‘Aç›klama’ya
bakar m›s›n›z?
‹srail'in Gazze'ye yönelik bafllatt›¤› karadan sald›r›n›n
ard›ndan, ‹ngiltere ve Fransa yapt›klar› aç›klamalarda,
sözde ‘kayg›’n›n hemen ard›ndan ‹srail'in savunma hakk›ndan ve orant›l› güç kullan›lmas›ndan dem vurdu.
2
SINEMA
TV / MAGAZIN
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Çanakkale'den bir savaş hikayesi "Son Mektup", vizyona hazırlanıyor
ÇANAKKALE - Yönetmenliğini Özhan Eren'in
üstlendiği filmin sahneleri, Eceabat ilçesindeki Namazgah
ve Mecidiye tabyaları ile Sarı Kule'de sıcak havaya rağmen
aralıksız çekiliyor. Başrollerini Tansel Öngel ve Nesrin
Cavadzade'nin paylaştığı filmde, "Pilot Yüzbaşı Salih
Ekrem ile Nihal hemşirenin hikayesi" anlatılıyor. Hava sahnelerinin çekimlerini özel bir teknikle yaptıran Eren, 1915
yılındaki savaşta kullanılan Türk, Alman, İngiliz ve Fransız
kuvvetlerine ait 4 savaş uçağını, 3 yıllık çalışma sonucu
yeniden imal ettirdi. Filmin hava görüntülerini de özel bir
stüdyoda yeni nesil teknikler kullanarak hayata geçiren
Eren, uçakların açık hava çekimlerini, Çanakkale'de kurulan
dev çekim platosunda yaptıracak. Eren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin vizyon tarihini 27 Şubat 2015 olarak
belirlediklerini söyledi. Çok kutsal ve aziz olan bir hatırayı
sinema filmi aracılığıyla yad etmeyi amaçladıklarını belirten
Eren, "Yaklaşık 100 yıl önce büyük bir harbin yaşandığı,
isimlerini bilmediğimiz yüz binlerce askerin, subayın bu
topraklarda adım adım dolaştığı yerlerde bugün biz çok
büyük rahatlıklarla gezip film çekiyoruz. Allah hepsine gani
Çanakkale
Savaşları'nı, bir
yüzbaşı ile hemşirenin
öyküsü çerçevesinde
anlatacak olan ve
gelecek yıl şubat ayında vizyona girmesi
planlanan "Son
Mektup" filminin
çekimleri, Gelibolu
Yarımadası'nda sıcak
havada sürüyor.
gani rahmet etsin" dedi.
Bölgede adım başı dua ederek dolaştıklarını aktaran
Eren, Çanakkale Savaşları'nı, birlik, beraberlik, dayanışma,
fedakarlık ve cesaretin yüz binlerce kişi tarafından
sergilendiği bir hadise diye niteledi.
Çanakkale'nin, savaşın çok ötesinde bir destan olduğunu
vurgulayan Eren, şöyle konuştu:
"Çanakkale'yi tam bir üs edindik. Bataryalarda,
Namazgah ve Rumeli Mecidiye tabyalarında çekimler yaptık. Diğer ekibimiz Kilitbahir Kalesi'nde çekimleri gerçekleştirdi. Film, yaklaşık 10 haftayı geçkin bir sürede tamamlanacak. Bunun sadece bir günü İstanbul'da. Yakın bir yer
olması nedeniyle bir günümüz de Bozcaada'da geçecek.
Filmin teknik kadrosu 140 kişiden oluşuyor, oyuncu ve
figüranlarla 250-300'ü buluyor. Filmin yapımcısı ve yönetmeni olarak bir hedef gözettim. Bunu bütün samimiyetimle
söylüyorum. Bu büyük destan ve destanı yazan isimsiz
kahramanlarımızın şanına, aziz hatırasına yakışır bir film
olsun diye senelerdir uğraşıyorum. İnşallah onlara yakışır
bir film olur, izleyenler de memnun kalır." (AA)
Sizin için seçtiklerimiz
21:30 ÖZEL TİM: ÇATIŞMA
20:15 BÜYÜKLER
Orijinal Adı
: S.W.A.T:
Firefight
Yönetmen :
Benny
Boom
Oyuncular :
Gabriel
Macht,
Robert
Patrick,
Carly Pope
Yapım :
2011
Aksiyon
Detroit’e bir
S.W.A.T.
timi kurması için
gönderilen
Los
Angeles
Polis
Departmanı
Şefi Paul
Cutler, birden kendisini
devlet
tarafından
korunan bir
dahinin
hedefi
olarak
bulur.
Orjinal
İsmi:Grown Ups
Yönetmen:Denni
s Dugan
Oyuncular:Adam
Sandler, Fred
Wolf
Yapım Yılı:2010
Tür:Komedi
Küçükken aynı
mahallede
büyüyen ve iyi
arkadaş olan beş
kafadar, 4
Temmuz hafta
sonu için
aileleriyle birlikte
otuz yıldan beri
ilk kez bir araya
gelir. Kaldıkları
yerden
arkadaşlıklarına
devam eden bu
beş kişi, ilerleyen
yaşın büyümek
anlamına
gelmediğini
keşfederler.
Sinema
VİZYONA YENİ GİREN FİLMLER
"Arınma
Gecesi: Anarşi"
James DeMonaco'nun yönettiği ve
Frank Grillo, Kiele Sanchez,
Michael K. Williams ile Zach
Gilford'un oynadığı "Arınma
Gecesi: Anarşi" haftanın dikkati
çeken bir diğer gerilim ve korku
filmi.
Amerika'da geçen ve cinayet işlemek dahil herşeyin 24 saatliğine
serbest olduğu filmde, evlerine dönmeye çalışan bir çiftin başına gelen
kabus dolu anlar izlenebilecek.
"Sinyal"
Bilim-kurgu severlerin uzun süre
beklediği "Sinyal" gizemli bir
sinyalin peşinde olan 3 gencin
hikayesini konu alıyor.
William Eubank'ın yönettiği filmde;
Patrick Davidson, Brenton
Thwaites, Olivia Cooke ile Beau
Knapp gibi isimler oyuncu olarak
kamera karşısına geçti.
"Bir Don
Juan
Öldürmek"
Haftanın tek yerli yapımı, Sabahattin
Sakman'ın yönettiği ve Süleyman
Atanısev, Teoman Kumbaracıbaşı,
Pervin Bağdat ile Pelin Batu'nun
oynadığı "Bir Don Juan Öldürmek"...
Dram türündeki film; bir hastasının
intiharından duyduğu üzüntü ile birinci
elden bilimsel araştırmalar yapmak
üzere, internetten ruhsal sorunlu kadınlar bularak onlarla buluşan ve daha
sonra bir cinayete kurban giden idealist
bir psikiyatrla ilgili olayın, bir polis
tarafından çözülmesini konu ediniyor.
"Çöldeki İzler"
Yönetmen John Curran'ın yeni
filmi "Çöldeki İzler", Avustralyalı
yazar Robyn Davidson'ın kendi
anılarını kaleme aldığı aynı adlı
kitabından bir uyarlama. Filmin
oyuncu kadrosunda, Mia
Wasikowska, Adam Driver, Emma
Booth ile Jessica Tovey gibi isimler yer aldı.
Mia Wasikowska'nın Davidson'ı
canlandırdığı film, yazarın köpeği
ve dört deveyle 1977 yılında
Avustralya çöllerinde yaptığı yolculuğu konu alıyor.
Doğa Rutkay
10 yıllık hayalini
gerçekleştirdi
İSTANBUL - Oyuncu Doğa Rutkay hayallerini teker teker gerçekleştiriyor. Çeşme’de
çocuk atölyesi açan ünlü oyuncu şimdi de
mutluluğun sırlarını yazıyor.
Tiyatronun ve ekranların başarılı ismi Doğa
Rutkay, “10 yıldır hayalini kuruyorum” dediği
çocuk atölyesini Çeşme’de açtı. Çocuklarla
birlikte olmaktan büyük keyif aldığını belirten
ünlü oyuncu, “Sırada anne olmak var. Yaşımda geldi artık.
Allah’ın verdiği annelik gibi muhteşem hediyeyi yaşamak istiyorum” dedi. Şu sıralar evlilik hazırlıkları yapan Rutkay, kısa süre sonra
Kerimcan Kamal ile nikah masasına oturacak.
Her zaman pozitif olmaya gayret ettiğini
belirten Doğa Rutkay yakında mutlu olmanın
el kitabını çıkaracağını söyledi. Hayata farklı
gözlerle baktığını dile getiren ünlü oyuncu, “
Hayatı ters çevirip alt tarafından bakıyorum.
Mutlu olmak için küçük şeyler yapıyorum.
Hatta bu cümlenin patentini aldım. Zor ruh
hallerinde bile nasıl mutlu olmamız gerektiğini anlatan bir el kitabı çıkartacağım” dedi.
ANKARA
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Güvercin, 9 derde deva
Güncel Sohbet
adlı röportaj serimizin bu seferki konuğu,
Maden İşler
Sanatkarları
Odası Başkanı
ve Altın Kafes
Kuş Galerisi
Sahibi Mehmet
Fidanboy oldu.
Gazetemizin
İstihbarat Şefi
Kenan Ergen’in
Fidanboy ile
gerçekleştirdiği
hoş söyleşide
daha önce hiç
duymadığınız
çarpıcı bilgiler
yer alıyor.
Çankayalı çocuklar
Beynam ormanında
HABER MERKEZİ Çankaya Belediyesi’nin, insanların
doğanın bir parçası olduğunu anlatmak
üzere düzenlediği “Doğaya
Dokunuyorum” etkinliğine katılan 350
çocuk, Beynam Ormanları’nda doyasıya
eğlendi.
Ankara’ya 50 km uzaklıktaki doğal
ormanda bulunan meşe ve karaçam
ağaçlarına ile 420 farklı bitki türüne
ilişkin bilgi alan ve böcekleri yakından
görme fırsatı bulan çocuklar, doğal
malzemelerle çeşitli maket çalışmaları
yaptı. Geri dönüşümün önemini,
ağaçların kesilmesinin önlenmesini ve
daha az metal ve plastik kullanılmasının
sağlanmasını konu edinen drama çalışmalarına da katılan çocuklar, ormanda
yaşayan kurt, tilki, tavşan, porsuk, tarla
sincabı gibi hayvanlara ilişkin de bilgi
aldı. Ormanda yürüyüş yapan çocuklar,
etrafta bulunan atıkları toplayarak çevre
temizliğine de katkıda bulundu.
Çocukların maket çalışmalarının yanı
sıra etkinlik görüntüleri de, 18 Temmuz
2014 tarihinde Çankaya Belediyesi Kent
Bahçesi Çansera’da düzenlenecek büyük
kapanış şenliğinde sergilenecek.
Güncel
sohbet
RÖPORTAJ
KENAN ERGEN
-Sayın Fidan Boy sizi kısaca tanıyalım.
-1962 yılında Ankara Kalesi’nde doğdum.
Altı yıldır dernek başkanlığı görevini yürütüyorum. Çekirdekten sanatkarım. Sanatkar
çocuğuyum. Ankara TOGO firmasında uzun
yıllar ayakkabı sayacılığı yaptım. Pire Mehmet
olarak koluma bilezik taktım, tanındım. Öyle
ki ismimi bilmeyen ayakkabıcı değildir. Daha
sonra kullandığımız yapıştırıcı yüzünden rahatsızlandım. Kan kustum. Sanatoryum
Hastanesi’nde 5 ay ölümle pençeleştim.
-Ciddi bir rahatsızlık geçirmişsiniz
sanırım. Peki nasıl iyileştiniz?
-Evet, hastanenin doçenti Yurdanur
Erdoğan sayesinde hastalığı yendim. Özel hobi
olarak yaptığım kuşçulukla hayata geri
döndüm. Sevgim, inancım, çilem ve kuşlarım
sayesinde Anafartalar Caddesi Alsancak
Sokak’ Yeni Çarşı’da Altın Kafes Kuş
Galerisi’ni 1996 yılında açtım. Ömrümün
sonuna kadar güneşten uzak durup bodrum
katında nemli ortamlarda bulunmam gerekiyor.
Ben de ömrümü boşa geçirmemek için
Ankara’daki fakültelerle beraber kanatlılar
üzerine çalışmalar başlattım. Karşılıksız,
parasız, kuşların tedavisine başladım.
Güvercinlerin genetik olarak hangi mevsimlerde hastalandığını, ne zaman tüye gireceğini,
ne zaman öleceğini 30 yıl boyunca araştırdım.
ÇALIKUŞUNUN KUŞBAZA
GÖSTERDİĞİ İLAÇ
-Bu araştırmalarınızda bir sonuç elde
edebildiniz mi?
-Evet kesinlikle… Güvercinlerin 9 derde
deva olduğunu keşfettim. Bunları öğrendim.
Beni arayıp da acil yardım isteyenlere, acil
çözüm yolları sundum. Boş zamanlarımda
kırık ve çiçekli dağlarda gezdim. Dere kenarında su içen kuşları izledim. İzlenimlerim sonucunda, çalıkuşu olarak bilinen, saka (azad)
kuşları, bana çalının kalkan dikenlerindeki çok
ağır olan antibiyotiği gösterdi. Uzun süren
çalışmalar sonunda kuşlar bana şifayı gösterdi.
-Ne tür şifalar? Bunlardan kısaca
bahseder misiniz?
-İyileşmeyen kanser yaralarına, çocuğu
olmayan kadınlara, rahim kanserine, saçı
dökülenlere, kekemeliğe vb. çok sayıda
hastalığa iyi gelen şifa kuşlardadır. İnanışımıza
göre üç harflileri evlerden uzak tutar. Güvercin
yediği nimete, buğdaya şükür eder; günde her
biri bin adet zikir çeker. Sahibine gelecek kaza,
bela ve hastalığı kendi üzerine çeker.
Çocuklara ve insanlara gelecek hastalıkları
güvercinler bir ay öncesinden söyler.
Dünyadaki bilim adamlarının, araştırmalarına
güvercinlerden edindiğim bilgilerle meydan
okuyorum. Ateşli hastalık, gribal enfeksiyonlar
gibi gelecek hastalıklar öncesi kuşlar dile gelir
konuşur. Kıklaması ve düşünmesiyle dışkısıyla
bize bazı haberler verirler.
ALTIN KAFESTEN ALTIN SÖZLER…
Nasıl bir araştırmacı dağda gezip, aslanın
pisliğinden ne yediğini vb. tespit ediyorsa, ben
de bu tür durumlarla hastalıkları tespit ediyorum. Göz görür, el yapar, dil söyler… Benden
söylemesi… Kuşçuysan uğra bana, bir bardak
çay iç ağzın tatlansın; Çay yoksa bir kesme
şeker veririm tatlı söyler; tatlı gidersin…
-Son olarak söylemek istediğiniz bir şey
var mı?
-Devletin bir başkanı olmama rağmen Oda
başkanlığından bir kuruş almıyorum. Bu işleri
seve seve yapıyorum. Gelenlerin sağol kelimesi yetiyor. Onlara çayımı ısmarlıyorum,
Allah’ın her gününe dua ediyorum.
CHP’li Tekin, Çayyolu’ndaki
Ramazan şenliklerinde
Altındağ’ın
nikahlarında
Ramazan bereketi
HABER MERKEZİAltındağ Belediyesi Oda Nikâh Salonu,
Ramazan’da şu ana kadar 150 çifte
kapılarını açtı. Söz konusu mekânda,
Ramazan Ayı boyunca 500 nikâh kıyılacak.
Dünya evine giren çiftler, Altındağ
Belediyesi’nin kendilerine gösterdiği ilgiden
memnun. Dorkoç çifti, Oda Nikâh
Salonu’ndan oldukça etkilendiklerini
belirterek mekânın çok modern ve nezih bir
yapıya sahip olduğu söyledi. Osman Dorkoç,
evliğe ilk adımı Altındağ Belediyesi çatısı
altında attıkları için mutlu olduğunu da dile
getirdi. Oda Nikâh Salonu’nda evlenmek
için çok önceden rezervasyon yaptırdıklarına
dikkat çeken Osman Dorkoç: “Çok
şanslıyız… Burası herkese nasip olmaz”
dedi. Gamze Dorkoç ise en mutlu günlerinde
kendilerine kapılarını açan Altındağ
Belediyesi’ne teşekkür etti. Tüm sevenleriyle aynı çatı altında buluştuklarını kaydeden Gamze Dorkoç, nikâh kıyılacak yerlerin
iyi belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
HABER
MERKEZİ - CHP
Genel Sekreteri
Gürsel Tekin ve CHP
Ankara İl Başkanı
Necati Yılmaz
Çankaya
Belediyesi’nin
Çayyolu’ndaki
Ramazan Eğlenceleri
Panayır alanını
ziyaret etti.
Vatandaşlarla bir
araya gelen Tekin ve
Yılmaz, standları gezerek keyifli bir akşam
geçirdiler. Basın mensuplarıyla iftarda bir
araya gelen Tekin,
sonrasında şenlik
alanına geldi.
Kalabalık bir grupla
alana gelen Tekin’e
vatandaşın ilgisi de
yoğun oldu. Öncelikli
olarak basın mensuplarının sorularını
yanıtlayan Tekin,
ardından şenlik
alanındaki standları
gezerek esnaf ve
vatandaşlarla sohbet
etti. Tekin ve Yılmaz
ayrıca alandaki
ÇABA Derneği,
Çayyolu Semt
Meclisi, Atatürkçü
Düşünce Derneği ve
CHP Çayyolu
Örgütünün masasına
da uğradılar. Daha
sonra şenlik alanındaki mısır tezgahının
başına geçen Tekin,
vatandaşlara ikramda
bulundu. Bir standda
resim yapan kız
çocuğuna poz veren
Tekin, çocukla ve
ailesiyle sohbet etti.
Tekin ve Yılmaz
vatandaşları da kırmayarak bol bol
fotoğraf çektirdiler.
Bir vatandaş Tekin’e,
kenarında Kemal
Atatürk yazılı gözlük
hediye etti.
3
Çankaya’da
tanışmalı
denetim...
Başkan Yardımcısı Dr. Turgay
Bozoğlu yönetimindeki Çankaya
Belediyesi zabıta ekipleri, vatandaşlarla ve esnafla daha sıcak
ilişkiler kurarken, yaklaşan
Ramazan Bayramı denetimlerini
de sürdürüyor.
HABER MERKEZİÇankaya Belediyesi, vatandaşlarla ve esnaflarla
daha sıcak ilişkiler kurduğu ve aynı zamanda
gerekli denetimleri yaptığı uygulamalarına hız
verdi.
Başkan Yardımcısı Dr. Turgay Bozoğlu’nun
kendisine bağlı zabıta ekiplerinin başında katıldığı
esnaf denetimleri, çok yönlü olarak yapıldı. İlçe
esnaflarıyla ve vatandaşlarla kendisini takdim
ederek tanışma ortamı yaratan Bozoğlu, Çankaya
Belediyesi’nin her zaman yanlarında olduğu
mesajını da verdi.
Vatandaşların hatırını soran ve bulundukları
mekan ile ilgili değerlendirmelerini öğrenen
Bozoğlu, gösterdiği ilgi ile Çankayalıların
beğenisini kazandı.
Denetimlerin daha ikincil bir amaç olduğunu
belirten Turgay Bozoğlu, asıl amacın vatandaşlara
ve esnaflara merhaba deyip, onlarla diyalog içinde
halkın ihtiyaçlarının en kaliteli ve sağlıklı şekilde
karşılanması olduğunu ifade etti. Aynı zamanda
halka Çankaya Belediyesi’nin görevinin başında
olduğu mesajını verdiklerini de belirten Bozoğlu;
“Vatandaşlardan gelen bir şikayet varsa onu da
değerlendirerek bundan sonra sağlıkla, görünümle
ve kent estetiği ile ilgili devamlı sahada olacağız”
şeklinde konuştu.
Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Dr.
Turgay Bozoğlu ile tanışan, istek ve önerilerini
paylaşma imkanı bulan vatandaşlar, uygulamadan
memnun kaldıklarını ifade ettiler. Yetkililerin
sahada olmasının her zaman olumlu sonuçlar
getireceğini belirten vatandaşlar, Bozoğlu’na
teşekkür ettiler. Bir vatandaş ise özellikle Sakarya
Caddesi’nde yapılan yeni çalışmalardan
bahsederek, yeni düzenlemenin çok güzel
olduğunu söyledi.
Çayyolu Ramazan Şenlikleri,
bu kez de CHP Genel Sekreteri
Gürsel Tekin ve CHP Ankara İl
Başkanı Necati Yılmaz’ı ağırladı.
4
ANKARA
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Atık derilerin bir
araya getirilmesiyle hazırlanan
mozaik tablolar,
Nazım Hikmet
Kongre ve Sanat
Merkezi’nde
sanatseverlerin
beğenisine
sunuldu.
Atık derilerden
sanat eserlerine
HABER MERKEZİ Ressam Yusuf Ağaoğlu, yağlı boya ve
deriden yapılmış mozaik tabloların yer
aldığı ilk sergisini, Nazım Hikmet Kongre
ve Sanat Merkezi’nde görücüye çıkarttı.
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi
Yaşar’ın açılışını yaptığı sergide,
Ağaoğlu’nun deriden yapılmış 12 adet
mozaik tablosunun yanı sıra yağlı boya
eserleri de sergilendi.
Volkswagen Fan Kulübü üyesi olan
Ağaoğlu’nu bu önemli günde Ankara
Volkswagen Fan Kulübü Başkanı Olgun
Şensoy, kulüp üyeleri, Volkswagen
Dayanışma Derneği temsilcileri ve yakın
dostları da yalnız bırakmadı. Sergide
büyük emek verilerek uzun uğraşlar sonucu hazırlanan tablolar, büyük beğeni
toplarken Ağaoğlu, en küçük tablonun 2
bin parça deriden yapıldığını söyledi. Bu
tür bir çalışmanın dünyada benzerinin
olmadığını belirten Ağaoğlu, “Atık derilerden yapılmış bu tabloların tamamlanması
aylarca sürebiliyor. Ciddi sabır ve emek
gerektiren bir çalışma olmasına rağmen
çok da keyifli” dedi. Sanatçının bu
teknikle yaptığı ilk eseri olan at tablosu da
sergideki yerini alırken en çok beğeniyi
Atatürk, Yunus Emre ve Zeugma tabloları
topladı. Açılış kurdelesini Ağaoğlu ile birlikte kesen Yaşar, Yenimahalle
Belediyesi’nin sanat ve sanatçıya verdiği
değerden bahsederek “Bugün, çok değişik
bir çalışmaya ev sahipliği yapıyoruz” dedi.
Eserleri beğeniyle inceleyen Yaşar,
Ağaoğlu’nu tebrik etti. Sanatseverlerin
beğendikleri tabloları satın alabilecekleri
sergi, 19 Temmuz Cumartesi (bu gün) tarihine kadar açık olacak.
1071 Malazgirt
Bulvarı’ndan günde
60 bin araç geçiyor
Çetin, Nuri Pakdil
ile iftarda buluştu
HABER MERKEZİ Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin,
Türk Edebiyatı’nın duayen isimlerinden Nuri
Pakdil’in de aralarında bulunduğu
akademisyen, şair, yazar ve düşünürlere iftar
verdi. Pursaklar Belediyesi Merkez Dede Torun
Evi’ndeki iftar yemeğine Pursaklar Kaymakamı
Salih Bıçak, Belediye Başkanı Selçuk Çetin,
Pursaklar İlçe Milli Eğitim Müdürü Adnan
Gürbüz, İlçe Halk Eğitim Müdürü Hayati
Doğan, akademisyenler, şairler ve yazarlar
katıldı.
Yedi Güzel Adam arasında yer alan Nuri
Pakdil, programın ev sahibi olan Pursaklar
Belediye Başkanı Selçuk Çetin’e davetten duyduğu memnuniyeti ifade ederek teşekkür etti.
Usta edebiyatçı Nuri Pakdil, iftara katılanlarla
uzun uzun sohbet edip, anılarını paylaştı.
Başkan Selçuk Çetin, Türk Edebiyatına gönül
vermiş usta isimlerle iftar etmekten dolayı
memnun olduğunu belirtti, misafirlerine
teşekkür etti. Gecenin sonunda Başkan Çetin,
Nuri Pakdi’e üzerinde Pursaklar yazan spor
kıyafeti (forma) hediye etti.
Bosna ve
Kosava’da
Sincan iftarı
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmete açılan 1071
Malazgirt Bulvarı’ndan günde ortalama 60 bin araç geçiyor.
Mamaklı
haltercilerden
iki altın, iki
gümüş
HABER MERKEZİ Rize’de gerçekleşen Kulüpler
Türkiye Şampiyonası’na katılan
Mamak Belediyesi Spor Kulübü
Halter Takımı, iki altın madalyanın
sahibi olarak büyük bir başarıya
daha imza attı. 47 kulüp adına 350
sporcunun katıldığı müsabakalarda
takım sporcularından 56 kg’da
Berkant Yiğit ve +94 kg’da Ömer
Açıkgöz şampiyon oldu. 8 siklette
gerçekleşen yarışmanın 2 şampiyonu Mamak’tan çıktı.
Yıldızlaşan sporcularıyla göz
dolduran takımın başarısı bununla
sınırlı kalmadı. Halter Takımı,
Karabük’te gerçekleşen Minikler
Türkiye Şampiyonası’nda iki ikincilik elde ederek gümüş madalyaları
evine götürdü. Ferdi klasmanda
gerçekleşen müsabakalarda takım
sporculardan 35 kg’da Halil İbrahim
Turan ve 56 kg’da Kerem Ertuğrul
Türkiye ikincisi oldu. Gençleri
spora yönlendirmek ve daha sağlıklı
ortamlarda spor yapmalarını sağlamak için çok sayıda spor tesisini
Mamak'a kazandırdıklarını kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut
Akgül, “Halter, bizim olimpiyatlarda madalya kazandığımız önemli bir
sporumuzdur. Halter Takımı sporcularını ve onları yetiştiren değerli
antrenörümüzü yürekten kutluyorum” dedi.
HABER MERKEZİ Eskişehir, Konya ve
İstanbul Yolu gibi önemli
arterlerdeki trafik yükünü
büyük ölçüde rahatlatan
söz konusu bulvardan
günde ortalama 60 bin araç
geçiyor.
Yol açım çalışmalarına
başlandığında bazı marjinal gruplarca yapımı
engellenmeye çalışılan,
ancak açılışının ardından
Başkent trafiğine büyük bir
nefes aldıran Bulvar’a yerleştirilen özel kamera sistemiyle periyodlar halinde
sayım yapılıyor.
Büyükşehir Belediyesi Fen
İşleri Daire Başkanlığı’nın
yol üzerinde kurduğu ledli
ekranlara yerleştirilen özel
kamera sistemiyle sayım
işlemi yapan Ulaşım Daire
Başkanlığı, yeni açılan
yollar sayesinde hem
zaman hem de enerji tasarrufu sağlandığını verilerle
tespit etti.
Yapılan sayımlardan
elde edilen verilere göre;
söz konusu bulvarda,
Nisan ayında 50 bin olan
günlük araç geçiş sayısı,
Mayıs ayında 57 bin 839
olarak belirlendi.
Büyükşehir Belediyesi
Ulaşım Dairesi Başkanlığı
yetkilileri, bu sayının her
geçen gün arttığını
belirterek, “Haziran ayının
ilk yarısında günlük araç
geçiş sayısı 60 bini
bulurken, Anadolu
Bulvarı’nın devamı
niteliğinde olan 1071
Malazgirt Bulvarı; İstanbul
Yolu, Konya Yolu ile
Eskişehir Yolu’nu birbirine
bağlayan önemli bir ulaşım
noktası oldu” dediler.
1071 Malazgirt
Bulvarıyla hem trafiğin
rahatladığını hem de o
yönde gidecek araçların
mesafesinin önemli ölçüde
kısaldığını bildiren yetkililer, “Yapılan sayımlara
göre, günde 60 bini bulan
aracın geçtiği bu yeni
bağlantı sayesinde, önemli
ölçüde zaman ve enerji
tasarrufu sağlandı” diye
konuştular.
Gerek Başkentlilerin
gerekse şehir dışından
gelen ziyaretçilerin yolu ve
bağlantılarını daha iyi
öğrendikçe, 1071
Malazgirt Bulvarı’nı daha
çok kullanmaya başladıklarını kaydeden yetkililer,
vatandaşların yaklaşık 4
kilometre uzunluğundaki
yolda yeşillikler arasında
yolculuk yaptıklarını
belirttiler. Yetkililer, 8 adet
alt üst geçit ve köprü bulunan Bulvar’a 4 bin 127
adet ağaç, 75 bin metre
kare hazır çim, 177 bin
adet mevsimlik çiçek, 105
bin adet de çalı grubu dikildiğini hatırlattılar.
HABER MERKEZİSincan Belediyesi,
kardeş belediyeler
Kosova’nın Prizren
Belediyesi ile Bosna
Hersek’in Doboj Jug
Belediyesi sınırları
içinde iftar çadırları
kurdu
Ramazan Ayı’nda
mekanlar farklı olsa da
dualar ve gönüller
bir… Sincan
Belediyesi, Ramazan
Ayının paylaşmak
olduğu bilinci ile
kardeş belediyelerden
Bosna Hersek’in Doboj
Jug Belediyesi ve
Kosova’nın Prizen
Belediyesinde kardeşlik sofraları kuruyor.
Sincan ile sınırlı
kalmayan Sincan
Belediyesi, geçen yıl
olduğu gibi bu yılda
iftar çadırları kurdu.
Kosova ve Bosna
Hersek’teki kardeş
belediyelerin sınırların-
daki iftar çadırlarında
Ramazan Ayı boyunca
Anadolu Mutfağının
seçkin lezzetleri
kardeşler ile paylaşılacak. İftar sofralarıyla
kardeşlik bağlarını
güçlendiren Belediye,
paylaşmanın,
dostluğun ve birlikteliğin sınır tanımadığını da gözler
önüne seriyor.
Ramazan Ayı’nın
birlik ve beraberlik
olduğunu her fırsatta
vurgulayan Sincan
Belediye Başkanı Doç.
Dr. Mustafa Tuna; “
Ramazan Ayı gönüllerin birleştiği mübarek
bir aydır. Bizlerden çok
uzaklarda olan sevgili
kardeşlerimiz için
düzenlediğimiz iftar
yemekleri ile yanlarında olamasak da kalplerimizi ve dualarımızı
iftar sofralarında birleştiriyoruz.” dedi.
ANKARA
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Etimesgutluların
yarışma heyecanı
Etimesgut
Belediyesi’nce
düzenlenen
Ramazan etkinlikleri heyecanlı
yarışmalara renk
kazanıyor.
HABER MERKEZİTürk Beyleri Kent Meydanı’nda
ramazan boyunca devam eden etkinlikler
kapsamında her akşam farklı yarışmalar
düzenleniyor. Yarışmalarda dağıtılan
hediyeler, meydandaki gıda fuarında
stant açan esnaflarca karşılanıyor.
Esnaflar, satışa sundukları ürünün
reklamını yaparken, vatandaşlar da
evlerine hediyelerle dönüyorlar.
Yarışmalara çocuklar, anneler,
babalar, teyzeler, nineler, her yaştan
Çubuk’ta
emlak tespiti
çalışmaları
Etimesgutlu katılabiliyor. Tamamen
halka açık sahne her akşam birbirinden
çekişmeli geçen yarışmalara ev sahipliği
yapıyor. Aile yarışmalarında eşleriyle
birlikte yarışan çiftlerin rekabeti
eğlenceli saatler yaşatıyor. Beyler şınavda ter dökerken bayanlar da un dolu bardaktan yumurta çıkarmak için çaba gösteriyor. Yüzü unlu eşleri temizlemek
yine beylere düşüyor. Çocukların dans
etme, anne kucağına atlama, mandal
takma, değiştir gibi yarışmalara katıl-
masıyla meydandaki eğlencenin dozu
daha da artıyor. Yarışmalar sonunda
bütün katılımcılara Etimesgut Belediyesi
ve gıda fuarındaki çeşitli firmalar
tarafından hediyeler veriliyor. Birincinin
hediyeleri arasında çeyrek alın, çamaşır
makinesi, ütü, blender gibi çeşitli ev
araç gereçleri oluyor. Yarışmalar ödüllü
olunca katılım da yüksek oluyor.
Yarışmalar gece 24.00’e kadar devam
ediyor. Yarışma ve diğer etkinlikler
ramazan ayı boyunca sürecek.
Etimesgut’ta sıkı
Ramazan denetimi
HABER MERKEZİ Etimesgut Belediyesi Zabıta
Müdürlüğü ekipleri, denetimlerine
Ramazan ayında yoğunluk verdi.
Vatandaşların sağlıklı gıda tüketmelerini
sağlamak ve esnaflar arasında haksız rekabeti önlemek amacıyla yapılan denetimlerde, özelikle gıda satışı yapan işyerleri
sıkı kontrolden geçiriliyor.
Ramazan ayında halkın en çok tükettiği gıdalar arasında yer alan pide, tatlı,
kahvaltılık ve et gibi ürünlerin satıldığı
reyonlar titizlikle denetleniyor. Pide üretimi yapan fırınların, üretim yapan personelin, satış yapılan tezgahların hijyenik
kurallara uyup uymadığı sık sık kontrol
ediliyor. Ekipler, ramazan pidelerini ve
ekmekleri hassas terazide tartarak belirlenen gramajda olup olmadıklarını kontrol
ederken, yine fırıncılar odasının
belirlediği fiyattan satılıp satılmadığını da
dikkat ediyor.
Sahur sofralarının vazgeçilmezi kahvaltılıkların tazeliği, saklama ve satış
koşulları ekiplerce gözden geçiriliyor.
Zabıta ekipleri, işyerlerini, ‘İşyeri Açma
ve Çalışma Ruhsatları Yönetmeliğine’
uyup uymadıkları yönünden de inceleyerek esnaflar arası haksız rekabetin önüne
geçiyor. Yasal şartlara uymayanlara işlem
yapılıyor.
Etimesgut Belediye Başkanı Enver
Demirel, zabıta denetimlerinin yıl boyunca aralıksız devam ettiğini belirterek,
“Ekiplerimiz yaptıkları denetimlerle hem
hemşehrilerimizin sofralarında daima
sağlıklı gıda tüketimini sağlıyorlar hem
de esnafımız arasındaki haksız rekabetin
önüne geçiyorlar. Bir esnafımız yasa ve
yönetmelikleri yerine getirerek, halka
sağlıklı gıda sunarken diğer esnafımız
sorumluklarını yerine getirmeden, belirlenen kriterlere uymadan satış yaparsa bu
haksız rekabete yol açar. Belediye olarak
burada görev ve sorumluluğumuzu en iyi
ve doğru şekilde yerine getirmeye gayret
ediyoruz. Sürekli olarak yaptığımız denetimlerde, esnafımızın büyük ölçüde yasal
şartlara uygun faaliyet yürüttüklerini
görüyoruz, uygun şartları taşımayanları
da tespit ederek yasal işlem uyguluyoruz”
dedi.
5
Gültepe 3 Etap’ta
çifte bayram sevinci
HABER MERKEZİ Gültepe 3. Etap Toplu Konutları
(TOKİ)’nda 185 hak sahibi Altındağ Belediyesi
Emlak İstimlak Müdürlüğü’nde düzenlenen
törenle anahtarlına kavuştu. Vatandaşlar,
Ramazan Bayramı’na kısa bir süre kala çifte
mutluluk yaşadı. 500 yakın gecekondunun
yıkılmasıyla kurulan Gültepe 3. Etap TOKİ,
yeni sahiplerine kapılarını açtı. Yaklaşık 76 bin
metrekarelik alan üzerine kurulan Gültepe 3.
Etap TOKİ’de tam 185 aile yeni bir hayata
merhaba dedi. 19 blok ve 894 daireden oluşan
Gültepe 3. Etap TOKİ’lerin 3+1 ve 2+1 modern evleri büyük beğeni topladı. Gültepe 3.
Etap TOKİ’den anahtarına kavuşan Halis
Bayramhan, Altındağ’daki değişime değindi.
Başkan Veysel Tiryaki ile Altındağ’ın daha
modern bir hale geldiği söyleyen Bayramhan,
bölgede kentsel dönüşümün devam etmesi
gerektiğini vurguladı. Bayramhan, yeni evine
kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirterek
sözlerine şöyle son verdi: “Ankara’da kentsel
dönüşüm deyince akıllara ilk gelen isim
Başkan Veysel Tiryaki’dir. Bu dönüşüm projeleri hem Altındağ için hem de Altındağlılar
için hayırlı oluyor.” Bir diğer hak sahibi Erdal
Sarıkaya ise Altındağ Belediyesi’nin gecekondu bölgelerinde gerçekleştirdiği başarılı toplu
konut projeleriyle ilçenin bambaşka bir
görünüme kavuştuğunu aktardı. Sarıkaya,
kentsel dönüşüm projeleriyle Altındağ’ın her
geçen gün daha fazla değer kazandığını sözlerine ekleyerek dönüşümün artık vatandaş
tarafından istendiğine dikkat çekti. Uzun
zamandır bugünün hayalini kuran Sarıkaya:
“Her zaman yanımızda olan ve bizden desteğini esirgemeyen Altındağ Belediye Başkanı
Veysel Tiryaki sayesinde yeni evimize kavuştuk” dedi.
HABER MERKEZİÇubuk’ta konut, işyeri, depo, arsa gibi taşınmazların yeniden emlak tespitinin yapılması
Çubuk Belediyesi Mali Hizmetler ile İmar ve
Şehircilik Müdürlüğü personelleri tarafından
oluşturulan ‘Emlak tespiti ve kaçak yapıyla
mücadele birimi’ ilk çalışmalarına Fatih
Mahallesi’nde başladı.
Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Metin
başkanlığında kurulan ‘Emlak Beyanı Tespiti
Birimi’ merkezdeki 7 mahalleden başlayarak 85
mahalleyi kapsayacak şekilde çalışma yapacak.
Çalışmalarına Fatih Mahallesi ile başlayan ekip,
daha sonra sırasıyla diğer mahalleleri dolaşarak
emlak beyanıyla ilgili güncellemelerini yapacak.
Bu yılın sonunda tamamlanması beklenen
çalışma sonucunda belediye gelirlerinde önemli
bir şekilde artış sağlanacağını söyleyen Çubuk
Belediyesi Başkan Yardımcısı Zeki Metin, sahada
tarama yapan ekipleri yerinde inceleyerek, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Beş kişiden oluşan
ekibin tüm ilçeyi tarayacağını anlatan Metin, şunları söyledi: ‘’Ekiplerimiz yaptığı taramada yanlarında bulunan bilgisayarlarla mevcut yerin
doğru beyanı olup olmadığına önce bakılıyorlar.
Daha sonra beyan yoksa veya yanlış bir beyan
varsa durum tespit tutanağı tutarak vatandaşa
doğru beyanı yapması için 15 gün süre veriyorlar.
Tutulan tutanaklar mükelleflere bizzat verilirken,
mükellefleri tespit edilemeyenlerin ise ilçe tapu
müdürlüğü ile gerekli yazışmalar sonucunda
adres tespitleri yapılıyor.’’
Çalışmaların titizlikle sürdürüldüğünü ifade
eden Metin, bu nedenle ekiplerin günlük ortalama 30 parselde ancak tarama yapabildiğini kaydederek, ‘’Yapılan yanlış veya hataları tespit
etmek için ekiplerimiz çalışmalarını titizlikle
sürdürüyor. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda
bizim en çok tespit ettiğimiz hatalardan bazıları
şunlar; vatandaşlarımızın bazılarının belediyedeki
beyanlardan bile haberdar olmadığı görülmüştür.
Ayrıca özellikle arsa veya parsel üzerine ev
yapıldığı halde hala arsa üzerinden emlak vergisi
ödenmeye devam edildiği ve vergiyi düşük ödemek için evin beyanında cadde yerine sokak
üzerinden beyan edildiği en çok tespit edilen
yanlışlıklar arasında yer alıyor’’ diye konuştu.
Amaçlarının kimseyi mağdur duruma düşürmek
olmadığını vurgulayan Metin, mükelleflerin cezalı duruma düşmemesi konusunda yapılan uyarıyı
bir kez daha yenileyerek, ’’Mükelleflerimiz denetim ekibi gelmeden belediyemizin emlak servisine gelerek doğru emlak beyanı verirse, geçmişe
dönük vergilendirilecek tutardan yürürlükteki
yasalarda belirtilen oranlarda indirimlerden
yararlanabilecekler. Ekiplerimiz tarafından
yapılan tespitlerde 5 yıl geçmişe dönük
vergilendirme yapılacaktır’’dedi.
6
EKONOMİ
19Temmuz 2014 Cumartesi
Başaran: İhracattaki kıpırdanma
dikkat çekici boyutlarda
Tofaş Üst Yöneticisi
(CEO) Kamil Başaran,
"İhracat çok kıpırdadı,
Avrupa'nın geriye gelmesiyle beraber ihracat
rakamlarının bu sene
rekorları da geçen seneki rekorları da kıracağını
net olarak hissediyoruz.
Bu pozitif hava bize
moral veriyor.
Önümüzdeki dönemde
de hem iç pazarın
büyümesi hem hafif
ticari aracın kendini
toparlaması hem de ihracattaki bu iddialı rakamlar bizi yılı 640-660 bin
civarında kapatacağımızı
gösteriyor bu sene"
dedi.
Yatırımcı 5 ayda 4,3 milyar
liralık altın bozdurdu
İSTANBUL - ELİF FERHAN YEŞİLYURT - Altın fiyatındaki dalgalanma ve bir
kısım yatırımcının altında beklediği fiyatı
görünce satıp TL'ye geçmesi ile 2013 sonunda
bankalarda 21 milyar lira civarındaki altın mevduatı, 2014'ün Mayıs ayı itibari ile 16,7 milyar lira
seviyelerine geriledi.
İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) Başkanı
Özcan Halaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
geçen yılın sonuna göre bankalar için altının
değeri ve önemi artarken bankalardaki altın mevduatının düştüğünü belirterek, 2013 sonunda
bankalarda 21 milyar lira civarında olan altın
mevduatının, 2014'ün Mayıs ayı itibari ile 16,7
milyar liraya gerilediğini belirtti.
Bunun en büyük nedeninin altın fiyatındaki
dalgalanma ve bir kısım altın yatırımcısının altında beklediği fiyatı görünce satıp TL'ye geçmesi
olduğunu belirten Halaç, hurda altın toplama
yapan bankalarda nispi olarak bu azalmanın daha
düşük olduğunu ifade etti.
Halaç, "Hurda altın toplama ile altınlarını
getiren müşteri kitlesi ve gerçek altın yatırımcısı
fiyattan bağımsız olarak altın yatırımı yapmaya
devam etmektedir. Altınlarını bankaya yatıran bu
müşteriler, bankaların sadık müşterileri haline
gelmektedir. Rakamsal olarak bu projenin
bankalara ciddi katkılar sağladığı aşikar. Bu projenin aynı zamanda bankalara yeni müşteri tabanı
sağlama açısından da önemi yadsınamaz" dedi.
Halaç, altın tasarrufunun özellikle Türkiye'de
fiyattan, siyasal istikrardan ve diğer faktörlerden
bağımsız olarak yatırımcıların portföyünde yer
almaya devam ettiğini anlatarak, altın yatırımı
yapan kişilerin iyi tanınması gerektiğini, fiyat
beklentisine yönelik altın yatırımı yapan kişilerin
haricinde gerçek altın yatırımcısının tüm faktörlerin dışında, altın yatırımını güvenli liman olarak
görmeye devam ettiğini söyledi.
- Yastık altından yaklaşık 40 ton altın çıktı
Halaç, hurda altının toplanmaya başlandığı
2011 yılından bu yana 38,5 ton hurda altın
toplanıldığını kaydederek, hurda altın toplama
projesi kapsamında 2014 yılının ilk 6 ayında
toplam 8,5 ton altın topladıklarını söyledi.
Bu miktarın kendileri için tatminkar
olmadığını dile getiren Halaç, "Bu durumun
halen hurda altın sahiplerinin, bankaların sunduğu bu hizmet hakkında yeterli ve doğru bilgiye
sahip olmamalarından kaynaklandığını düşünüyoruz. Birçok kişi bankaya getirdiği altının hesaba
geçtiği bilgisine sahip değil, altınlarının bozdurulduğunu düşünüyor, hesaba geçen altının devlet
garantisi altında olduğunu bilmiyor. Bu eksikler
olmasına rağmen toplamış olduğumuz rakam
geçen senelerin üzerindedir" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın
(TCMB), altını Türk Lirası munzam karşılıklar
yerine kabul etmesiyle beraber, bankalar için çok
değerli bir ürün haline geldiğini ifade eden Halaç,
şöyle devam etti:
"TCMB, altın rezervinin arttırılmasına yönelik politikaları ve yastık altındaki altınların
ekonomiye kazandırılması kapsamında 16
Ağustos 2012 tarihinde Türk Lirası zorunlu
karşılıkların altın olarak tesis edilebilmesine
ilişkin üst sınırı yüzde 30'a yükseltti. Bu durum
sayesinde bankalar maliyeti düşük olan altın yerine, kendileri açısından çok daha değerli olan,
daha fazla Türk Lirasını TCMB'den çekebildiler
ve sonuç olarak daha fazla gelir elde ettiler.
Ancak bankalar açısından munzam olarak verilecek altının kaynağının ne olduğu önemli değil.
İthal ettikleri altını da TCMB'ye munzam olarak
verebiliyorlar, bu durum bizce kamu yararına
uygun değildir. TCMB'nin elinde bu projeyi
destekleyecek ve yastık altınların çok daha hızlı
ve geniş oranda çıkmasını sağlayacak bir enstrüman var. Bu enstrüman Türk Lirası munzam için
kabul edilecek altın miktarı. TCMB, bankalara,
'artık munzam için kabul edeceğim altınların
yarısını yastık altından çıkartılan, fiziki altından
kaydi altına çevrilmiş ve ekonomi içinde kayıt
altına alınmış altınlardan kabul ederim' derse,
bankalar bu projeyi çok daha önemli bir proje
olarak kabul edecek ve bu konuya daha fazla
eğileceklerdir. Böylelikle bankaların daha fazla
kişiye ulaşmalarını ve daha doğru kanallar vasıtası ile halkı doğru bir biçimde
bilinçlendirmelerini sağlayacaktır." (AA)
Yellen, Temsilciler Meclisi'nde
Fed'in özgürlüğünü savundu
WASHINGTON - ABD Merkez Bankası
(Fed) Başkanı Janet Yellen, Temsilciler
Meclisi'nde yaptığı yarıyıl sunumunda, Fed'in
özgürlüğünü savundu ve bankanın desteğinin
ekonomideki iyileşme tamamlanana kadar
devam edeceğini belirtti.
Yellen, yaptığı sunumda ekonominin genel
durumu ve uygulanan para politikası hakkında
bilgiler verdi, Fed'in daha şeffaf ve denetime açık
bir kurum haline getirilmesi yönünde verilen
tasarıya karşı Fed'in özgürlüğünü savundu.
Cumhuriyetçi temsilciler William Huizenga ve
Scott Garrett tarafından verilen tasarı, Fed'in
belirli bir matematik kurala göre işlemesi, diğer
federal kurumlar gibi fayda-maliyet analizleri
yapması ve Hükümet Hesap Verebilirlik Ofisi'nin
denetimlerine açık olmasını talep ediyor.
Huizenga, oturum sırasında yaptığı konuşmada, tasarının Fed'in özgürlüğünü tehdit etmediğini savundu. Bankanın uygulanan kural
çerçevesinde hedeflerine ulaşamaması durumunda, Kongre'ye bir açıklama sunarak yeni bir
kurala göre hareket etme özgürlüğünün olacağına
dikkati çeken Huizenga, Fed'in hesap verebilirliğinin artırılmasının ve diğer federal kurumlar
gibi denetlenebilmesinin ekonomiye yararlı olacağını belirtti. Fed Başkanı Yellen ise tasarıya
karşı olduğunu vurgulayarak, "Fed'in matematiksel bir formüle göre işlemesi çok ciddi hata olur"
dedi. Merkez bankalarının siyasetten uzak ve
özgür olduğunda görevini daha iyi yaptığının
tüm dünyada kabul edilmiş ve küresel verilerle
kanıtlanmış bir gerçek olduğunu söyleyen Yellen,
tasarının Fed'e olağanüstü durumlarda mekanik
formülün dışına çıkma izni vermesine rağmen
para politikalarının zamanında uygulanmasına e
Yellen, ayrıca dünyada hiçbir merkez
bankasının böyle bir uygulamaya göre çalışmadığını, bu tarz bir yaklaşımın bankanın özgürlüğünü kısıtlayacağını aktardı. Kendisinin kurallara ve formüllere yüzde 100 karşı olmadığını
ifade eden Yellen, Fed'in bunları uygulanacak
para politikalarına bir ana hat çizmekte kullanabileceğini kaydetti. Yellen, bu tarz basit kuralların normal zamanlarda iyi bir performans
sergileyebileceğini ancak her zaman uygulanamayacağını anlattı.
Önerilen matematik formüllerin, ekonomik
kriz sonrasında 2011 ve 2012 yıllarında negatif
faiz uygulanmasını gerektirdiğini ancak bunun
mümkün olmadığını aktaran Yellen, Fed'in bu tür
kurallara göre hareket etmesi durumunda krizin
sonuçlarının çok daha kötü olacağının altını
çizdi. Fed'in faiz oranlarının yanı sıra diğer
araçlara da ihtiyaç duyduğunu söyleyen Yellen,
tahvil alımlarının tamamlayıcı araç olarak kullanıldığına dikkati çekti.
Yellen, Texas temsilcisi Cumhuriyetçi Jeb
Hensarling'ın sorusu üzerine de ABD Hazine
Bakanı Jacob Lew ile sık sık bir araya geldiklerini ve ortak hedeflere nasıl ulaşabilecekleri
konusunu görüştüklerini açıkladı. Bu toplantıların
içeriği hakkında konuşmayacağını söyleyen
Yellen, Fed ve Hazine Bakanlığı arasında bir
anlaşma olması durumunda bunun basına
bildirildiğini vurguladı. (AA)
BURSA- Tofaş Bursa Anadolu Arabaları Müzesi bünyesindeki kafe-restoranda gazetecilerle bir araya gelen Başaran, burada yaptığı konuşmada, ekonomik açıdan dünyanın toparlanmaya
başladığını, Avrupa'daki iyileşme sinyallerinin geçen yıldan alınmaya başladığını, bunun artık net olarak ortaya çıktığını söyledi.
Başaran, Avrupa'daki iyileşmenin ne kadar önemli olduğunu,
üzerinde çalıştıkları projelerle açıklama imkanlarının olacağını
vurgulayarak, otomotiv sektörünün hem binek araçlarda hem de
hafif ticari araçlarda büyümeler gösterdiğini, yavaş yavaş ihracatın kıpırdandığını, buna karşılık iç pazarın küçüldüğünü söyledi. Sektörün, iç pazarda belli bir kayıpla karşı karşıya kaldığına,
ancak hafif ticari araçta çok ciddi bir kaybın oluştuğuna işaret
eden Başaran, "Ümit ediyoruz ki çok büyük bir oranımızı, ürettiğimizin yüzde 70'ini ihraç ettiğimiz bu aracın önümüzdeki
dönemde sektöre çok önemli katkıları olacağını hissediyoruz.
Geçen seneye göre yüzde 25 civarında olan küçülme, hafif ticari
araçta yüzde 32'ye kadar gittiğini de ifade etmek isterim. Ama
satış rakamlarımız, pazardaki rakamlar, ilk 3 ay civarında 30-40
binler seviyesine geldiğinde de geçtiğimiz ay ve bu ay yüzde
50'lerin üzerine gittiğini net olarak hissediyoruz, bu da pazarın
büyüyeceğini gösteriyor" diye konuştu.
Başaran, ihracattaki kıpırdamanın ise dikkat çekici boyutlarda olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "İhracat çok kıpırdadı, Avrupa'nın geriye gelmesiyle beraber ihracat rakamlarının
bu sene rekorları da geçen seneki rekorları da kıracağını net
olarak hissediyoruz. Bu pozitif hava bize moral veriyor.
Önümüzdeki dönemde de hem iç pazarın büyümesi hem hafif
ticari aracın kendini toparlaması hem de ihracattaki bu iddialı
rakamlar bizi yılı 640-660 bin civarında kapatacağımızı gösteriyor bu sene. Eğer bu seneyi bu rakamlarla kapatırsak
önümüzdeki seneki beklentimiz sürekli yukarılara doğru giden bir
pazar (iç pazar) ve 2016 senesinde de neredeyse 1 milyonu o uzun
zamandan beri düşlediğimiz, hayalini kurduğumuz 1 milyon
stratejik, psikolojik engelini de aşacağımızı görüyoruz." (AA)
KERKÜK MEKTUBU
KAPADOKYA'DAN AZERBAYCAN'A
GÖNÜL KÖPRÜSÜ
Dr. Şemsettin KÜZECİ
[email protected]
Aşık Şiir Şöleni Ganire
Paşayeva'nin
Özel Sohbeti
İnsanoğlu ne cevherlerle dolu olduğunu
bazen dışarıya yansıtmaz. Kimleri var ki o
kadar yetenekli o kadar marifetli tıpkı on
parmağında on marifet hani derler ya.. İşte
benimde aile dostlarım olan Azerbaycanlı
ailem; Paşayev ailesi, adını 25 yıldır evimde
yaşattığım Aybeniz ailesi ve 15 yıldır dostum
olan Koşalı ailesi... Bu Üç aile ile Küzeci
ailesi de birleşince dörtlü, bir sohbet havası
yaşandı. Azerbaycan seyahatimin son gecesi
Ganire Hanımın annesi bizleri bir araya
topladı ve bu sohbet toplantısına ev sahipliği
yaptı. Bu dört aileye Aybeniz Haşimova'nın
özel Piyanisti Naibe Hanım ve Lider TV
Program Sunucusu Nuyran'a Hanım da
katıldı. Yemek faslı bittikten sonra asıl şiir
şöleni başladı. Çaylar içildi, meyveler yenildi. Şiir ilhamı dudaklardan dökülüverdi. Aile
ortamında şiir şölenini Ganire Hanım organize etti.
Piyanist Hanım efendi Naibe piyanonun
başın geçip altın parmaklarıyla birbirinden
güzel solo giriş taksimleriyle insana hem
ilham kaynağı oluyordu hem de kulaklarımızın paslarını silmeye çalışıyordu. Önce
Aybeniz Haşimova bir kaç mani söyleyerek
yüreğimizi yerinden koparmaya çalıştı.
Ancak Ganire Hanım okuduğu şiirlerle bir
daha kendimize geliyorduk. Sırasıyla birer
tur şiir okuduktan sonra ikinci turda Ganire
Hanım annesinden izin alarak Anne şiirni
okumak istedi. Ancak annesi salonda olduğu
için ne kadar uğraşsa da o şiiri okuyamadı.
Nihayet annesi kızı Ganire'nin şiirini okumasına fırsat vermek için bizlerden müsaade
isteyerek odayı terk edetti ve Ganire Hanım
bir derin nefes aldıktan sonra Anne şiirini
okudu. Ama bir okudu pir okudu, Zalikızı
hepimizi ağlatmadan susmak bilmedi. Meğer
Ganire hanımın yüreğinde ne duygular ne
ilhamlar varmış... Aybeniz Haşimova’nın ise
hep sanatçı icracı ve ifacı olduğunu biliniyordu. Ama o da çok dolu bir şair olduğunu
yıllar öncesi ispatlamış meğer ama bir türlü
açık vermemiştir.
Bu gece hem itiraflar gecesi oldu hem de
hakiki bir aile şiir şöleni oldu. Aybeniz Hanım
yıllar önce usta Şair rahmetli Bahtiyar
Vehapzade ile de şiirleri üzerine fikir alış verişi
yapmış, o zamanda Bahtiyar Vehapzade onu iyi
bir şair olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ama bir
türlü kimseye söylememiştir. E. Koşalı, G.
Paşayeva, A. Haşimova ve Ş.Küzeci şiir okur
da Ganire Hanımın annesi şiir okumaz mı?
Elbette! bir şiir de Ganire Hanımın annesinden
geldi. Bu güzel aile Azerbaycan ve Türk
dünyası kültürü ile de ilgilendiklerini açığa
verdiler. Hele hele Ganire Hanımın Amcası
Profesör Gazanfer Paşayev’in Kerkük edebiyatı ve folkloruyla ilgili yazmış olduğu kitaplar
bir okulun sermayesi niteliğindedir. Şair Ganire
ve Aybeniz'den şiir dinlemek hem güzel ham
de acı çekmek gibidir...Gerisini siz düşünün..
(BİTTİ)
"Fındıkta verim az, dalgalanma çok"
ANKARA- SEVAL OCAK ADIYAMAN Türkiye'nin üretim ve ihracat lideri olduğu fındıkta verim
düşüklüğü ile üretim ve fiyat dalgalanmaları, çikolata ve
şekerleme pazarını farklı üreticilere ve badem gibi ikame
ürünlere yöneltiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel
Müdürlüğü raporuna göre, dünya genelinde fındık tüketiminin yüzde 91'i Avrupa ülkeleri tarafından gerçekleştiriliyor ve bunun yüzde 80'i çikolata ve şekerleme sanayinde
ham madde olarak kullanılıyor. Fındık "devi" Türkiye, yıllık
ortalama 547 bin 800 tonluk üretimle bu alanda liste başında bulunuyor. Kabuklu fındık cinsinden iç tüketimi yıllık
100-120 bin ton civarında olan Türkiye, fındık ihracat liderliğini de elinde tutuyor. Türkiye yıllık ortalama 502 bin 983
tonluk fındık satışı yaparken, İtalya, Azerbaycan, Gürcistan,
Almanya, İspanya, ABD, Fransa ve Çin'in toplam ortalama
ihracatı 150 bin tona yaklaşıyor. Buna göre, dünya fındık
ihracatının son 5 yıllık ortalaması 621 bin ton kabuklu
fındık olurken, bunun yüzde 81'i Türkiye tarafından gerçek-
leştirildi. 2013'te Türkiye fındık ihracatının yüzde 66'sı iç
fındık, yüzde 34'ü ise işlenmiş fındıktan oluştu.
Üretimde ikinci sıradaki İtalya, yıllık ortalama 103 bin
ton fındık üretimiyle dünya fındık arzının yüzde 12'sini
gerçekleştiriyor. Yıllık ortalama 112 bin tonun üzerindeki
alımla fındık ithalatının yüzde 21,8'ini yapan ve liste başında bulunan İtalya'yı, Almanya, Fransa, Belçika, Rusya ve
İsviçre takip ediyor.
FAO verilerine göre, Türkiye'de dekar başına fındık üretimi düşük seyrediyor. Türkiye'de son 6 yıllık dönemde
dekar başına ortalama fındık üretimi 91 kilogramken, bu
rakam ABD'de 252 kilogram, Gürcistan'da 199 kilogram,
İtalya'da 147 kilogram ve İspanya'da 99 kilograma ulaşıyor.
Türkiye'nin birim alandan diğer üretici ülkelerden daha
düşük verim elde etmesi uluslararası piyasalardaki rekabet
gücünü azaltıyor. Bununla birlikte Azerbaycan ve
Gürcistan'daki üretim artışının gelecek yıllarda Türkiye
fındık ihracatını olumsuz etkileyebileceği öngörülüyor. (AA)
"Fındığı daldan değil,
yerden toplayın"
TRABZON- Trabzon Ticaret Borsasının (TTB)
"Kaliteli Fındık Projesi" kapsamında "Fındığı daldan
değil, yerden toplayın" sloganıyla geçen yıl başlattığı
kampanyaya üreticilerin ilgi göstermesi için çalışmalar
yapılıyor.
TTB Meclis Başkanı Mehmet Cirav, yaptığı yazılı
açıklamada, kampanya kapsamında geçen yıl bastırılan
bin afiş ile 5 bin broşürün, il genelinde asılması ve
dağıtılmasıyla fındığın tam olgunlaştıktan sonra yerden
toplanmasında önceki yıllara göre yüzde 15 artış sağlandığını belirtti.
Kampanyanın, eldeki broşürlerin dağıtılıp, afişlerin
asılması ve iletişim araçlarıyla üreticilerin uyarılması şeklinde bu yıl da sürdürüldüğünü bildiren Cirav, "Bu yıl 30
Mart'ta meydana gelen donun etkisiyle rekoltede geçen
yıla göre azalma var. Bu kaybı asgariye indirmek için bu
yıl yerden toplamaya daha çok önem vermeliyiz"
ifadelerini kullandı.
Cirav, Trabzon'da bir dönümden elde edilen fındık
miktarının 150-200 kilogramdan 70-80 kilograma kadar
düştüğünü kaydederek, açıklamasına şöyle devam etti:
"Miktarda azalma, kalitede düşüklük, fındıktan
kazancı azaltıyor. Bunu önlememiz lazım. Bunun için
kısa, orta ve uzun vadede alınması gereken tedbirler var.
Kısa vadeli tedbirler arasında yer alan erken hasadın
önlenmesi ve fındığın yerden toplanması ile ilgili üreticilerimizi uyarıyoruz."
Üreticilere dağıtılan broşürlerde, yerden toplanan
fındıkların 2-3 randıman daha fazla verdiği, işçilikten
tasarruf sağlandığı, fındık ağacının zarar görmesinin
önlendiği, daha çabuk kuruduğu gibi uyarılar yer alıyor.
Dünya fındık üretiminin yüzde 75'e yakınının gerçekleştirildiği Türkiye'de, 700 bin hektarı aşkın alanda fındık
tarımı yapılıyor. (AA)
EKONOMİ
19 Temmuz 2014 Cumartesi
"Daha cesur faiz
indirimi bekliyoruz"
Hakkari'deki
Meskan
Dağı'nda
kurulan maden
tesisinden
çıkarılan
kurşun ve
çinko, başta
Çin olmak
üzere İran ve
Kore gibi Asya
ülkelerine ihraç
ediliyor.
Hakkari'den Çin'e
Dünyanın en
büyükleri arasında
18 Türk bankası
İSTANBUL - HANDAN SİLKİN - The
Banker Dergisi'nin açıkladığı dünyanın en
büyük 1.000 bankası 2014 sıralamasında
Türkiye'den 18 banka yer alırken, ilk sırada
Türkiye İş Bankası yer aldı.
Dünyadaki tüm bankalar ve finans merkezleri arasındaki iletişimi sağlayan ve 1926
yılından bu yana yayımlanan The Banker
Dergisi, temmuz sayısında dünyanın en büyük
1.000 bankasının listesini yayımladı. Buna
göre, dünyanın en büyük bankaları sıralamasında bu yıl ilk iki sırada Çin bankaları yer
aldı.
Ana sermaye büyüklüğüne göre yapılan
sıralamada, Çin bankası ICBC (Industrial and
Commercial Bank of China) 207 milyar
dolarla zirvede yer alırken, ikinci sıraya ise
yine bir Çin bankası China Construction Bank
(173 milyar dolar) yerleşti. Geçen yılın ikincisi ABD bankası JP Morgan (165 milyar
dolar) bu yıl üçüncü sıraya geriledi.
Türkiye'de ise ana sermaye büyüklüğüne
göre yapılan sıralamada İş Bankası yaklaşık
10,5 milyar dolarla 118., Akbank 9,6 milyar
dolarla 127. ve Garanti Bankası 9,4 milyar
dolarla 128. sırada yer aldı.
Bu sıralamayla ilk 3 Türk bankası geçen
yıla göre değişim göstermemiş oldu. Bu
bankaları 8 milyar dolarla Ziraat Bankası, 6,3
milyar dolarla da Yapı Kredi izledi. Listedeki
diğer bankalardan Türkiye Halk Bankası 5
milyar dolar, Vakıfbank 4,7 milyar dolar,
Finansbank 3,3 milyar dolar, Denizbank 2,6
milyar dolar ve Türk Ekonomi Bankası (TEB)
2,5 milyar dolarla listedeki en büyük 10 Türk
bankası arasındaki yerlerini aldı.
ING Bank Türkiye, HSBC Bank Türkiye,
Bank Asya, Kuveyt Türk Katılım Bankası,
Şekerbank, Odea Bank, Anadolubank ve
AlBaraka Bank Türkiye de ana sermaye
büyüklüklerine göre listede yer aldı.
Uzmanlara göre, daha önceki yıllarda
Türk bankaları dünyanın en büyük ilk 100
bankası arasında yer alabiliyordu Ancak
TL'nin dolar karşısında değer kaybetmesi
nedeniyle ilk 100 tablosundan daha aşağı
sıralarda yer almaya başladılar. (AA)
Türk bankacılık sektörü
23 AB ülkesini geçti
ANKARA - ERDAL ÇELİKEL - Aktif
büyüklüğü 855 milyar doları aşan Türk
bankacılık sektörü, Hollanda, Danimarka,
Portekiz ve İsveç'in aralarında bulunduğu 23
AB ülkesinin ekonomik büyüklüğünü geride
bıraktı.
AA muhabirinin Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu (BDDK) ile Dünya
Bankası verilerinden derlediği bilgilere göre,
Türk bankalarının toplam aktif büyüklüğü
mayıs ayında 1 trilyon 795 milyar liraya
ulaştı. Merkez Bankasının 30 Mayıs 2014 tarihli dolar satış kuru dikkate alındığında aktif
büyüklüğün dolar bazında karşılığı 855,3 milyar dolara denk geldi. Bu açıdan bakıldığında
Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü,
28 AB üyesi ülkenin 23'ünün gayri safi yurtiçi
hasılasını geçti.
Bir başka ifadeyle Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklük tutarı, Portekiz'in
ekonomik büyüklüğünün yaklaşık 4 katı,
Bulgaristan'ın ekonomik büyüklüğünün 16
katına ulaşıyor.
Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün
gerisinde kalan ülkeler arasında ekonomik
büyüklüğü 800 milyar dolar olan Hollanda,
331 milyar dolar olan Danimarka, 220 milyar
dolar olan Portekiz, 558 milyar dolar olan
İsveç ve 508 milyar dolar olan Belçika yer
alıyor. (AA)
7
HAKKARİ - MESUT VAROL - Yeraltı
maden rezervi açısından ülkede önemli bir
potansiyele sahip olan Hakkari'de iş adamı İsmet
Ölmez tarafından 2006 yılında Hakkari-Çukurca
karayoluna kurulan maden tesisi, yoluna emin
adımlarla ilerliyor.
Madenden çıkarılan çinko ve kurşunun önceki yıllarda hammadde olarak ihraç edildiği
kentte, madenlerin yeni kurulan fabrikada
işlenerek pazarlanması Hakkari'nin ihracatını da
adeta şaha kaldırdı.
İşçilerin yerin metrelerce altından çıkardığı
madenler, fabrikada ayrıştırıldıktan sonra başta
Çin olmak üzere, Kore ve İran'a ihraç ediliyor.
Bölgede işsiz gençler için de ekmek kapısı
haline gelen fabrikada 200 işçi istihdam ediliyor.
Meskan-Ölmez Madencilik sahibi İsmet
Ölmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
2006 yılından bu yana Hakkari bölgesinde
maden çıkardıklarını belirtrek, terör olayları
nedeniyle kimsenin yatırım yapmadığı bölgede,
elini taşın altına bıraktığını söyledi.
İnsanlar kaçırıldığı bir dönemde kendi
imkanlarıyla kiraladıkları araç gereçlerle madenciliğe ilk adımı attıklarını anlatan Ölmez, "Daha
sonra makine takviyesi yaparak işimizi ilerlettik.
2006'da 25 bin ton maden ihracatı yaptık ve bir
yıl sonra işin altyapısını iyice sağlamlaştırdık ve
27 bin ton gibi bir ihracat gerçekleştirdik" dedi.
Ölmez, 2008-2009'da meydana gelen global
krizin kendilerini de etkilediğini ancak kısa
sürede toparlanmayı başardıklarını bildirerek,
yaklaşık 20 milyon liraya kurdukları fabrika ile
yollarına devam ettiklerini dile getirdi.
Her yıl ihraç ettikleri madende 2 milyon
dolar değerinde kurşunun heba olduğunu, bu
nedenle de bölgeye flotasyon fabrikası kurduk-
larını vurgulayan Ölmez, şöyle konuştu:
"Makinelerimizin bir bölümünü yurt dışından temin ettik. Burası sanayi bölgesi olmadığı
için 400 bin dolar civarında nakliye parası
verdik. Şu an fabrikamız fiilen çalışıyor. Fabrika
kurulduğundan bu yana 3 bin ton kurşun ihraç
ettik. 14 bin ton çinko konsantre üretimi gerçekleştirdik. Halen de eksiklerimiz var. Bu eksiklerimizi gidermeye çalışıyoruz."
-"200 kişiye ekmek kapısı olduk"
1990'lı yıllarda yaşanan çatışmalar nedeniyle
Hakkari bölgesindeki tüm köylerin boşaltıldığını
ve vatandaşların göç ettiğini anımsatan Ölmez,
bu nedenle yörede ciddi bir işsizlik sıkıntısı
yaşandığını, genelde taşeron firmalar üzerinden
işlerin yürütüldüğünü söyledi.
Ölmez, kentteki işsizliği gidermek anlamında
da kurduğu fabrikanın önemli bir misyon oluşturduğuna dikkati çekerek. "200 kişiye ekmek
kapısı olduk. Bu da iyi bir iş yaptığımız anlamına geliyor. Ben tüm iş adamlarını bölgeye
yatırım yapmaya davet ediyorum" diye konuştu.
Hakkari'de kazandıkları parayı yine
Hakkari'ye yapacakları yatırımlarla değerlendirmek istediğine işaret eden Ölmez,
"Atalarımız bu topraklarda yaşadı. Biz de bu
topraklarda yaşıyoruz. Kazanılan parayla batı
illerinde yatırım yapmak çare değil. İş adamları
da yatırım yapmak istiyorlarsa kendi memleketlerinde yapsınlar. İş imkanı sağlayarak bölgedeki
insanların dualarını alsınlar" ifadelerini kullandı.
Ölmez, bölgede yaşanan elektrik kesintilerinin fabrikalarını da olumsuz etkilediğini ve
bazı makinelerinin kesintiler nedeniyle arızalandığını ifade ederek, elektrik sorununun acil
olarak çözülmesini beklediklerini sözlerine ekledi.(AA)
KOCAELİ - KADİR
YILDIZ - Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Fikri
Işık, "Türkiye'de enflasyonun düşmeye başlaması,
artık bu noktadaki beklentilerin çok daha iyileşmesi,
cari açığa yönelik risk
algısının büyük oranda
azalması, ekonomik dengelerin bir bütün olarak
gayet iyi seyrediyor olması
artık daha cesur faiz indiriminin beklentisi
içerisindeyiz" dedi.
Işık, AA muhabirine
yaptığı açıklamada,
Türkiye'nin büyüme tahminlerini önce Dünya Bankası'nın daha sonra da Ekonomik İşbirliği
ve Kalkınma Örgütünün (OECD) arttırdığını belirterek, her ikisinin
de ortaya koyduğu büyüme rakamlarının yüzde 3, civarında olduğunu
söyledi.
Büyüme beklentilerinin bu açıklanan rakamlardan daha yüksek
olduğunu ifade eden Işık, Orta Vadeli Program'da ön görüldüğü şekilde yüzde 4'lük büyümeyi yakalayacaklarını kaydetti.
Işık, bununla ilgili her türlü çalışmayı sürdürdüklerini dile getirerek, "Türkiye'nin güçlü bir büyüme dinamiği var. Potansiyelimiz iyi,
sadece çevremizdeki olayların etkisinin biraz öngörülememesinin bir
belirsizliği var. Onun dışında Türkiye güçlü büyümeye devam edecek. Türkiye'de bir taraftan yatırım yapmak isteyen ama uygun arazi
bulamamakta zorlanan bir yatırımcı kitlesi var. Diğer taraftan da
Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) atıl halde bekleyen araziler var.
Bu güne kadar bin 321 arazinin tahsisini iptal ettik, gerekçesi,
zamanında yatırıma başlanmaması" diye konuştu.
Bu konuya titizlikle yaklaştıklarını vurgulayan Işık, üretim yapmak isteyenlere uygun arazileri temin etmenin görevleri olduğunu
bildirdi.
Bakan Işık, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın yarın
yapacağı Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantısına değinerek şunları
kaydetti:
"Türkiye'de enflasyonun düşmeye başlaması, artık bu noktadaki
beklentilerin çok daha iyileşmesi, cari açığa yönelik risk algısının
büyük oranda azalması, ekonomik dengelerin bir bütün olarak gayet
iyi seyrediyor olması nedeniyle artık daha cesur faiz indiriminin beklentisi içerisindeyiz. Özellikle üretim sektörü, faizlerin düşmesini
özellikle ister ve bekler. Biz de bu beklenti içerisindeyiz. Sebebi,
yatırım maliyetinin mutlaka azalması lazım, düşmesi lazım. Bu sene
kambiyo zararları ve finansman giderleri dolayısıyla şirketler faaliyet
karını arttırdığı halde vergi öncesi karlılıkta bir düşme oldu. Bunun
sebeplerinden biri faizin yüksekliği. Artık daha cesur bir faiz indirimi
bekliyoruz."
Sanayi üretiminin Türkiye'deki büyümenin "dinamosu" olduğunu
ifade eden Işık, Türkiye ihracatının yüzde 96'sını sanayi ürünlerinin
oluşturduğunu söyledi.
Işık, sanayideki büyümenin Türkiye'nin büyümesi anlamına
geldiğini dile getirerek, buradaki büyümenin sürdürülebilir şekilde
devam etmesi için OSB teşvik, destek sistemleriyle teknolojik yatırım
gibi konuları değerlendirdiklerini kaydetti.
Türkiye'nin makro ekonomik dengelerini güçlü tutmaya çalıştıklarını belirten Işık, şöyle devam etti: "Türkiye'nin ekonomideki risk
alanlarındaki risk primlerini indirmeye çalışıyoruz. Cari açık ve dış
finansman ihtiyacı gibi konularda dikkatli politika izliyoruz.
Türkiye'nin cari açığının artmaması için gerektiğinde iç tüketimde
bile frene basma gibi tedbirlere başvuruyoruz. Bunun tek amacı,
Türkiye'nin sürdürülebilir reel sektöre dayalı ve reel sektörün lokomotifliğinde bir büyüme yakalaması. Kur artışının etkisi ve birazda
Türkiye'deki üretim iştahının artması, özellikle global şirketlerin
Türkiye'de yatırım yapma arzusunun artması ve son dönemde yapılan
yatırımlar, Türkiye'nin, özellikle bu global krizi de küçük sıyrıklarla
adeta teğet geçerek atlatması artık Türkiye'de üretim bazlı yatırım ve
ihracat bazlı bir büyüme sağladı." (AA)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik:
"İşsizlik Sigortası Fonu'nda 26 Şubat
2014 tarihi itibariyle birikmiş olan miktar
71 milyar 855 milyon 918 bin 877 liradır"
TBMM- Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelik, İşsizlik Sigortası
Fonu'nda 26 Şubat 2014 tarihi itibariyle 71
milyar 855 milyon 918 bin 877 lira biriktiğini
kaydetti.
Çelik, MHP Hatay Milletvekili Şefik
Çirkin'in, İşsizlik Sigortası Fonu'na ilişkin
yazılı soru önergesini yanıtladı.
Fonun uygulamasının başladığı tarihten 28
Şubat 2014 tarihine kadar 3 milyon 309 bin
515 kişiye yaklaşık 7 milyar 836 milyon 422
bin lira ödeme yapıldığını belirten Çelik,
fonda 26 Şubat 2014 tarihi itibariyle 71 milyar 855 milyon 918 bin 877 lira biriktiğini
ifade etti.
Çelik, bu ödemelerin yıllara göre oranının
ise 2002'de yüzde 11, 2003'te yüzde 2, 2004'te
yüzde 3, 2005'te yüzde 5, 2006'da yüzde 4,
2007'de yüzde 4, 2008'de yüzde 7, 2009'da
yüzde 14, 2010'da yüzde 10, 2011'de yüzde 10,
2012'de yüzde 12, 2013'te yüzde 16 ve bu yılın
şubat ayı sonu itibariyle yüzde 3 olduğunu
belirtti.
İşsizlik Sigortası Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca toplamda 11 milyar 511 milyon
523 bin 477 liralık tutarın GAP yatırımlarında kullanılmak üzere Hazine İç Ödemeler
Muhasebe Birimi hesaplarına aktarıldığını
bildiren Çelik, aktarılan kaynakla gerçekleştirilecek yatırımlar ile varlık satışlarından
elde edilecek gelirlerin Yüksek Planlama
Kurulu'nca belirlenecek oranının kullanılan
kaynak tutarını aşmamak kaydıyla fona
aktarılacağını kaydetti.
Çelik, bu madde hükümleri dışında
Hazine'ye para aktarılmadığına işaret etti.
İşsizlik Sigortası prim kesintilerinin yapılmaya başlandığı 1 Haziran 2000'den 26 Şubat
2014'e kadar toplam nema gelirinin 47 milyar
511 milyon 840 bin 471 lira olduğunu ifade
eden Çelik, İşsizlik Sigortası Kanunu'nda
belirlenen giderler dışında bütçeye herhangi
bir aktarımın söz konusu olmadığını vurguladı.
(AA)
8
KÜLTÜR-SANAT
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Türk sineması
tahtını
Holywood’a
devredecek
SIRASI GELDİKÇE
Prof. Dr. İSA KAYACAN
[email protected]
Neriman Mıhladız
mısralarından
Neriman Mıhladız, Burdur ilimiz
merkezinde yaşayan, buradan seslenen,
eğitimci, şair, yazar ve araştırmacı.
Burdur ilimiz merkezinde günlük
yayınlanan “Yenigün” Gazetesindeki
“Hayat Dedikleri” köşesinden sesleniyor
zaman zaman.
Yenigün Gazetesinin geçmişteki
sayılarından birindeki köşesinde, “Ilık ve
güzel olur kalan yaşam” başlıklı yazısıyla dikkat çekti Neriman Mıhladız
hocanım.
Anılan yazısının ortalarındaki cümleleri şöyle devam ediyordu Neriman
hanımın:”
-“İnsan hergün gördüğü insanların yaşlandığını hissetmiyor. Hep aynılar sanıyor, birisi uyarınca dikkatlice bakıyor. İşte
o zaman fark ediyor. Gerçekten annem
ve babam çok yaşlanmışlar. İçimi bir
hüzün kapladı, gözlerimde yaş, boğazım
da oluşan düğümlerle gençlik döneminde
yazdığım karalama şiir denemelerimden
sonra ılık ve güzel olur kalan yaşamı
yazdım”
Bu bölüm içi girişten sonra, şiirleşen
duygular, mısralar Neriman Mıhladız
anlatımları ortaya konuluyordu, sütununda yer veriliyordu. Bu şiirin girişinden:
Ilık ve güzel olur kalan yaşam,
Akşam oldu çoktan, yatsıya yaklaşıyor
zaman,
İnşallah ılık ve hüzünsüz olur kalan
yaşam.
Fırtınalarla kasırgalarla geçmişti hayat,
Şan, şöhret, para, pul, herkes etrafında
kıl,
Şimdilerde süt liman, sessiz, sakin bir
bekleyiş,
Neyi, neden bu bekleyiş,
Neler getirecek zaman?.
Bilmeden umut etmeden bekleyişlerin,
buruklukların sonu belli olmayan
yürüyüşlerin getirdikleri, ortaya koydukları, hep mısralara dökülen duygular.
Neriman Mıhladız anlatımlarının
devamı:
Ne kadar garip, ne kadar çaresiz insan,
Ömür kışa geldi, beklemekle geçiyor
zaman,
Ne bir ümit, ne hayal, ne istek,
Her şey boş, her şey yalan.
Akşam oldu, yatsıya yaklaşıyor zaman,
İnşallah ılık ve huzurlu olur kalan
yaşam.
Hollywood'un büyük bütçeli
devam filmleri, beyaz perdenin
hakimiyetini yerli yapımlardan
almaya hazırlanıyor.
Yılın ilk yarısında seyirci sayısıyla yabancı filmlere fark atarak zirveye egemen olan Türk filmleri,
yazın başlamasıyla yavaş yavaş
vizyondaki ağırlığını kaybediyor.
Maymunlar Cehennemi, bir kez daha maymunlarla
insanları karşı karşıya getiriyor. Filmde, genleri değiştirilmiş, isyancı maymun Caesar'ın önderlik ettiği maymunların 10 yıl öncesinde yayılan ölümcül bir virüs salgınından kurtulmayı başaran bir grup insanla karşı
karşıya gelmesini ve her iki türün de yeni dünya
düzeninde söz sahibi olma mücadelesi seyredilebilecek.
Yönetmenliğini Matt Reeves'ın üstlendiği filmde,
başroldeki Andy Serkis'in yanı sıra Jason Clarke, Gary
Oldman, Keri Russell, Toby Kebbell, Kodi SmitMcPhee gibi isimler de rol alıyor.
MOTEL
İlki 2010 yılında vizyona giren ve IMDB'de en iyi
155. film sırasına yerleşen Ejderhanı Nasıl Eğitirsin'in
ikinci filminde Hiccup ve ejderhasının macera dolu
öyküsü devam edecek. Dean DeBlois'in yönettiği animasyon macera türündeki filmde, Jay Baruchel, Cate
Blanchett, Gerard Butler rol alıyor. Türkiye'de geçen ay
vizyona giren film, okulların kapanmasıyla çocukların
da ilk tercihlerinden biri.
TRANSFORMERS: KAYIP ÇAĞ
Transformers serisinin dördüncü filmi, Michael
Bay'in yönetmenliğinde beyaz perdeye yansıyor. Mark
Wahlberg, Stanley Tucci, Nicola Peltz, Jack Reynor ve
Sophia Myles'in rol aldığı filmin senaryosu, serinin
diğer iki filminde de katkısı bulunan Ehren Kruger
imzası taşıyor. Aksiyon-bilimkurgu türündeki ABD-Çin
ortak yapımında insanlık, Optimus Prime ve
Autobotlarla en büyük düşmanlarıyla yüzleşmesini
konu ediyor. Haziran sonundan beri gösterilen film,
şimdiden yılın en çok izlenen filmleri listesinde 20'nci
sırada yer alıyor.
MAYMUNLAR CEHENNEMİ: ŞAFAK VAKTİ
İlk kez 1968 yılında seyircilerin beğenisine sunulan
ve sinema tarihinin en iyi bilim kurgu serilerinden olan
GALAKSİNİN KORUYUCULARI
Chris Pratt, Zoe Saldana, Dave Bautista'nın rol
aldığı bilimkurgu, aksiyon türündeki Galaksinin
Koruyucuları, 1 Ağustos'ta vizyona girmek için gün
sayıyor. Marvel'in "Guardians Of The Galaxy" çizgi
romanından uyarlanan filmde yönetmenli James Gunn
üstlenirken, 31. yüzyılda yaşayan kahramanların
başlarından geçenler anlatılıyor.
LUCY
Başrollerini Scarlett Johansson, Morgan Freeman,
Min-sik Choi'nin paylaştığı Lucy, uyuşturucu
kaçakçılığı yapan genç bir kadının, taşıdığı bütün uyuşturucunun beklenmedik bir şekilde vücuduna nüfuz
etmesinin ardından, damarlarında dolaşan kimyasallarla
akıl okuma, telekinezi ve acıyı hissetmeme gibi
insanüstü yetenekler kazanmasıyla yaşadıklarını
anlatıyor. ABD ve Fransa ortak yapımı aksiyon ve bilimkurgu türündeki film, 8 Ağustos'ta vizyona girecek.
ANKARA- Yerli sinema sektöründe, hem oyuncuların rol aldıkları dizilerin sezon tatiline girmeleri hem
havanın çekimler için daha elverişli olması hem de
insanların vakitlerini daha çok açık havada geçirmeyi
tercih etmeleri dolayısıyla Türkiye'de yaz mevsimi,
sinemanın mutfağı olarak değerlendiriliyor.
Bu kapsamda, filmlerin büyük çoğunluğu yazın
çekilip ekim ayından itibaren özellikle kış ayları yoğunlukta olmak üzere birbiri ardına vizyona giriyor.
Böylece yılın büyük kısmında yerli filmler karşısında
hezimete uğrayan yabancı filmler, vizyonda hakimiyeti
bir süre ele geçirme fırsatı buluyor.
Bu yaz özellikle devam filmleriyle seyirciyi sinema
salonlarına çekecek yabancı yapımlar arasında şunlar
yer alıyor:
EJDERHANI NASIL EĞİTİRSİN 2
okuma yarışmasını kazanma mücadelesini anlatıyor.
Dram türündeki film, 25 Temmuz'dan itibaren
seyredilebilecek.
Oyun kadrosunda Robert De Niro, John Cusack,
Rebecca DaCosta'ya yer veren gerilim, polisiye türündeki film, kendisine verilen bir çantayı motele teslim
etmesi istenen kiralık bir katilin, işlerin beklendiği gibi
gitmemesiyle yaşananları anlatıyor.
İNSAN AVI
Film, Rus ve Çeçen kökenli bir kişinin yasadışı yollardan Hamburg'a gelmesi, Türk bir aile tarafından misafir edilmesinden sonra eve ziyarete gelenlerin artması
neticesinde Alman gizli servisinin de dikkatinin çekilmesiyle yaşananları konu ediyor. ABD, İngiltere ve
Almanya ortaklığında, Anton Corbijn'in yönetmenliğinde çekilen casusluk ve gerilim türündeki yapımda,
başrolleri Rachel McAdams, Robin Wright ve Philip
Seymour Hoffman paylaşıyor. Film, 22 Ağustos'ta gösterimde olacak.
CEHENNEM MELEKLERİ 3
TARZAN
Klasik Tarzan öyküsü, Reinhard Klooss'un yönetmenliğinde, bir aile filmi formatında ve animasyon
türünde yeniden sinema severlerin beğenisine sunulacak. Almanya menşeli yapım, üç boyutlu olarak da
seyredilebilecek. Kellan Lutz, Spencer Locke, Robert
Capron ve Jaime Ray Newman'ın rol aldığı film, 18
Temmuz'dan itibaren görülebilecek.
Sylvester Stallone, Jason Statham, Arnold
Schwarzenegger, Antonio Banderas, Jet Li, Bruce
Willis ve Harrison Ford gibi aksiyon filmlerinin aranan
isimlerini bir araya getiren Cehennem Melekleri'nin
üçüncüsü 15 Ağustos'ta vizyona yansıyacak. Patrick
Hughes'in yönettiği film, aksiyon tutkunlarının merakla
beklediği yapımları arasında yer alıyor.
ZAMANDA YOLCULUK
VECİDE
Yönetmenliğini ve senaristliğini Haifa el-Mansur'un
üstlendiği film, kadın yönetmen tarafından çekilen ve
çekimlerinin tamamı Suudi Arabistan'da gerçekleştirilen
ilk uzun metrajlı yapım olma özelliği taşıyor.
Uluslararası festivallerden pek çok ödül alan film, 10
yaşında bir kız çocuğu olan Vecide'nin hayallerini
süsleyen yeşil bisikleti alabilmek için Kur'an-ı Kerim
Animasyon komedi türündeki çocuk filmi Zamanda
Yolculuk, Noel Baba için çalışan sadık ve sakar bir elf
olan Bernard'ın Noel Baba'yı kurtarma macerasını
anlatıyor.
UÇAKLAR: SÖNDÜR VE KURTAR
Geçen yıl izleyenleri olduğu kadar gişede de yüzleri
güldüren Uçaklar filminin devamı niteliğindeki ani-
masyon komedi türündeki yapım, 29 Ağustos'ta gösterime girecek.
İBNI SİNA: HEKİM
Macera, dram, tarih türündeki Almanya-ABD
ortak yapımı film, Noah Gordon'ın en çok satanlar
kategorisinde bulunan aynı adlı romanından
beyazperdeye uyarlandı. Tom Payne, Ben Kingsley,
Stellan Skarsgard'ın rol aldığı film, 29 Ağustos'ta
izlenebilecek.
YERLİ YAPIMLAR
Türk sineması yaz mevsimini genellikle film
çekimleri için değerlendirirken vizyona giren az sayıdaki film yerli yapımlar arasında korku türü öne
çıkıyor.
Özkan Çelik'in yönettiği korku filmi Muska, 25
Temmuz'da beyaz perdede olacak. Sezgin Erdemir,
Aslı Şahin, Tanju Tuncel rol alıyor.
Yönetmenliğini Özgür Bakar'ın üstlendiği korku
gerilim türündeki Azazil: Düğüm, 29 Ağustos'ta
görülebilecek. Filmin oyuncu kadrosundaysa Cansu
Diktaş, Tolga Akman, Nurten İnan, Zafer Altun ve
Murat Ercanlı yer alıyor.
Macera türündeki gençlik filmi Ceza, 8 Ağustos'ta
seyredilebilecek. Burak Donay'ın yönetmenliğini yaptığı filmin oyuncu kadrosunda Deniz Gönen Türkcan,
Ebru Şancı, Kaan Oruçoğlu, Murat Yatman ve Tuğçe
Koçak bulunuyor.
....................................................... BENCİLEYİN SÖZLER ..................................................
[email protected]
Bulutların dualarla ellerimize
konuşu, yerle göğün gönlümüzde
birleşmesine işarettir.
Aşkın ezanlarını şükrün
sarhoşluğu ile dinleyebilenler ömrün
sonsuzluk namazını edâ edebilir.
Ruhun saadet beşiğinde sallanması, gönlün mutluluklarla kundaklanmasına bağlıdır.
MEHMET NURİ
PARMAKSIZ
Gözlerin alev, gönlün yanardağı,
aklın deliliği yaşadığı dem her
kalbin yaşamak istediği aşkın
kıyametidir.
Dağları dümdüz eden aşk güneşin
yerine doğarsa gönlümüzde aşkın
kıyameti kopmuş demektir ruhumuzda.
Bir gün ölüm bile fani olduğunu
haykıracak bize.
Ateşi solumak gibidir ayrılır,
serinliği özlemekle müsavidir vuslat.
Asıl özgürlük sonsuzca bağlanabildiğimizde eriyebilmekte.
Asıl mutluluk aşk vadisindeki
şükür ve vuslat çiçeklerini koklayabilmekte.
Hayat ellerimizden kayan bir
yıldız; sonsuzluk, güneşimizi bulmaya davet ettiğimiz duadır.
Ölüm, vuslatla kıydığımız nikah;
mutluluk, sonsuzluk inancıyla
aldığımız nefestir.
Hayatın bir tarafı ölüm, diğer
tarafı da sonsuzluk…
Sükût edebilmek ölümün
yarısıdır, diğer yarısı da hasretle
yaşamak zorunda kalmak.
Mahzunluk masuniyetin şiiri,
sevda sonsuzluğu çağıran duadır.
Umut bir ağaçtır gölgesinde dinlendiğimiz, üzerine konan kuşlarda
rengarenk ve sayısız hayallerimiz…
Hayaller bulutlara benzer, şekli ve
sınırı yoktur onların bazen ağlar,
bazen de coşarlar.
Özlemek ateşin içindeki ateşe
kulaç atmaktır hasretle.
Beklemek doğanın gücüne inanıp
tevekküle sarılmaktır ümitle.
Umut, her mevsim yeşil kalabilen
ve hiç yaprak dökmeyen duadır.
Mahşer gönüllü olanlar için çok
şükür diyebilmek lütufların en güzelidir.
Herkesin gizli bir ağacı, herkesin
ışıksız bir tarafı vardır.
Yalnızlık, kalbimizin ve ruhumuzun
sahibini bulana kadardır.
Aşk, sürgünde yeni sürgünler verebiliyorsa aşktır.
Bütün çokların çok olduklarını
değil, yok olduklarını sandıkları halin
ismidir aşk.
Tezahürün hudutsuzluğu bile aşkın
sınırları içinde damladan daha küçüktür.
Yârin, yar’ına da yarına da teslim
olabilenler aşkta sonsuzluğa ulaşır.
Aşkta ölüm demek mutluluğun
doruklarına, şükrün zirvesine çıkmak
demektir.
Yâre ölmek rabıtanın gücü ile her
nefesi, her kalp atışını sevdiğinin
kalbinde duymaktır.
GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ
Zamanı öğütür hep hasretin değirmeni,
Şükrü katık edip ben çıkarım merdiveni.
Yoklukta varlık gizli, varlık aşkın hamuru
Yoğurmuştur aşk üzre Yüce Mevlâm evreni.
KÜLTÜR-SANAT
BULMACA
9
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Ayr›ca yanl›fl kullan›lan terimlerden
biri de “halk”t›r.
‹slamc› görünümlü
baz› siyasetçiler, ya
Prof.Dr. Nurullah Çetin
sadece “milletimiz”,
[email protected]
ya da “vatandafl”
terimini; PKK’c›,
“TÜRK M‹LLET‹”N‹
solcu, sosyalist,
“VATANDAfi”
YAPMAK - 2
Komünist kesimler
de “halk” terimini
halk, toplumsal, ekonomik,
kullanarak “Türk milleti”
bilgi, kültür bak›m›ndan daha
ifadesini yok etmek istiyorlar. alt s›ralarda bulunan toplum
Her iki kesimin ortak paydas›, kesimine denir. Yani fakir,
Türklük karfl›tl›¤›.
e¤itim, kültür seviyesi düflük,
Bat› emperyalizminin propa- toplumsal konumu geri planda
gandalar›yla yönlendirilmifl
olan kitleye halk denir. Bir
baz› ideolojik kesimler, “halk- bak›ma avam manas›ndad›r.
lar›n kardeflli¤i” ifadesini hem Bazen de halk terimi, millet
yanl›fl, hem de kötü niyetli bir manas›nad›r.
anlam yükleyerek kullan›yorAtatürk, “Türkiye halk›”
lar. “Halklar›n kardeflli¤i”
ifadesiyle “Tük milleti”ni
ifadesiyle Türk millet birli¤ini kastetmiflti. “Bizim halk›m›z
etnik farkl›l›klar›na göre
flöyle, bizim halk›m›z böyle“
ay›r›yorlar, ayr›flt›r›yorlar,
gibi ifadelerle kurulan
sonra bunlar› matematik
cümlelerde genel toplum
anlamda toplamaya çal›fl›yorkitlesi kastedilir. Yoksa flu
lar. Millet, organik toplamd›r. kavimden, bu kavimden bir
Etnik siyasete dayal› halktoplum kesimi kastedilmez. O
lar›n kardeflli¤i ise matematik
bak›mdan “halklar›n
toplamd›r. Yani millet, ›rmak- kardeflli¤i” ifadesi sakat
lar›n denizde birleflmesidir,
ve kötü niyetli bir fitne
halklar›n kardeflli¤i ise
sözüdür.
elman›n, armudun, muzun,
Ayr›ca millet ile halk
eri¤in, portakal›n yan yana
aras›nda bir baflka temel fark
getirilerek toplanmas›d›r.
vard›r. Halk, sadece efl
Böyle bir toplam sa¤l›kl› da
zamanl› olarak yaflayan
de¤ildir, anlaml› da. Mekanik, toplum kesimini ifade eder ve
gevflek, ayr›ks› bir toplamd›r.
bu terimle sadece bir kalaAma ›rmaklar›n denizde
bal›k y›¤›n kastedilir.
birleflmesi tamamen do¤al,
Halk terimi daha soyut, daha
organik ve sa¤lam bir birlikruhsuz, daha s›radan bir kittir. Denizde birleflen ›rmaklar› leyi adland›rmak için
tekrar ay›ramazs›n›z.
kullan›l›r. Millet ise hem
‹flte flimdi bizim Türk millet yaflayan, hem ölmüfl, hem de
birli¤imiz böyledir, böyle
do¤acak nesilleri kapsayan
olmaktan ç›kar›lmaya
çok kuflat›c› ve ayn› zamanda
çal›fl›l›yorsa da biz böyle yap- ruhu, fluuru, de¤erleri, kültürü,
mak zorunday›z. Türk milleti- medeniyeti, dini olan bir
ni idare eden siyasetçiler,
toplumsal yap›y› ifade eder. O
sorumlu davran›p böyle yapbak›mdan “Türk milleti”
mak zorundad›rlar. Yoksa her
ifadesi “halk”›n üstündedir ve
gün, her yerde her
halk› da kapsar. Yani Türk
konuflmalar›nda ülkemizde flu
milleti ifadesi zengin fakir,
kadar etnik grup var deyip, bir yönetici yönetilen, ölmüfl diri,
de adlar›n› tek tek sayarak
flu bölgeden bu bölgeden, flu
onlara etnik aidiyetlerini
kavimden bu kavimden herkesürekli hat›rlatman›n ve etnik
si kapsar.
kimliklerini iyice kemiklefltir“Vatandafll›k” da “halklar›n
erek onlar› ayr›flt›rman›n
kardeflli¤i” de “Türk milleti”
anlam› olmad›¤› gibi sosyal
karfl›s›nda bir kardefllik ittidokuyu paramparça eden bir
fak›d›r. Türk milleti, kendisi
dinamittir.
için kurulan bu tuza¤›n
‹flte emperyalizmin tafleronu fark›ndad›r ve kimli¤inin,
baz› ‹slamc› ve PKK
devletinin, milletinin tapusu
siyasetçileri milletimize her
demek olan anayasas›nda
gün bu dinamiti at›yorlar.
ad›n›n silinerek evrak tahrifat›
Türkçede “halk” terimi,
yap›lmas›na izin vermeyeceketnik grup ya da kavim
tir.
manas›nda de¤ildir. Bizde
(Bitti)
TÜRKÇE BAKIfi
Necmettin Erbakan Üniversitesi, hat
sanat›n›n yeniden canlanmas›nda
büyük eme¤i olan hattat Yrd. Doç Dr.
Hüseyin Öksüz'ün, 45. sanat y›l›
dolay›s›yla eserlerinin yer ald›¤›
prestij kitab› haz›rlad›. Öksüz (solda),
kitab›n tan›t›m toplant›s›nda
Necmettin Erbakan Üniversitesi
Rektörü Muzaffer fieker'e (sa¤da), hat
sanat› tablosu hediye etti.
Hattatlar›n üstad›
Öksüz’e 45. y›l vefas›
KONYA - Necmettin Erbakan Üniversitesi, hat
sanat›n›n yeniden canlanmas›nda büyük eme¤i olan hattat
Yrd. Doç Dr. Hüseyin Öksüz'ün, 45. sanat y›l› dolay›s›yla
eserlerinin yer ald›¤› prestij kitab› haz›rlad›.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Üstün Hizmet
Ödülü sahibi Öksüz'ün eserlerinin yer ald›¤› kitab›n
haz›rlanmas›nda, icazet verdi¤i hattat ö¤rencileri de yer
ald›.
"Hattat Hüseyin Öksüz 45. Sanat Y›l› Hat›ras›" ad› verilen kitap, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet
Keleflo¤lu E¤itim Fakültesi'nde düzenlenen törenle tan›t›ld›.
Rektör Prof. Dr. Muzaffer fieker, törende yapt›¤›
konuflmada, toplumun içinden ç›kan de¤erlerin k›ymetinin
bilinmesi gerekti¤ini ifade ederek, icazet verdi¤i ö¤rencileriyle birlikte bu kitab› haz›rlad›klar›n› ve ilgililerin
be¤enisine sunduklar›n› söyledi.
Öksüz de hat sanat›n›n çamura düflen alt›n misali tekrar
de¤erinin anlafl›ld›¤›n› ve eski itibar›na kavufltu¤unu
belirterek, flöyle konufltu:
"Art›k hat, tezhip gibi geleneksel sanatlar›m›z, devletimizin üniversitelerinde, çeflitli e¤itim kurumlar›nda,
belediyelerimizin destek verdi¤i kurslarda okutulup
ö¤retilmektedir. Sanatkarlar›m›za devletimizin en üst
makamlar›nca ödüller sunulmaktad›r. Devletimize, milletimize yak›flan da budur. Bunun bir örne¤ini de iflte bugün
yafl›yoruz. Hat levhalar› kitab›m›n ikincisini bütün emeklerle haz›rlay›p bas›lmas›na önderlik eden Necmettin Erbakan
Üniversitesi Rektörü say›n Muzaffer fieker'e, eme¤i geçen
yard›mc›lar›na, kitab›n tasar›m›na yaklafl›k 3 y›ld›r büyük
emek veren, kontrollerini ve taramalar›n› yapan ö¤rencilerime ve di¤er eme¤i geçenlere teflekkür ediyorum."
Halen Konya Ticaret Odas› (KTO) Karatay Üniversitesi'nde ders veren hattat Hüseyin Öksüz'ün ö¤rencisi Selçuk
Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. Fatih Özkafa da,
haz›rlanan prestij kitab›n bir vefa örne¤i oldu¤unu dile
getirdi.
Özkafa, flunlar› kaydetti:
"Hocam›z, 45 y›ll›k sanat hayat›na yüzlerce, binlerce
eser s›¤d›rabilmifl ayn› zamanda pek çok k›ymetli talebe
yetifltirmifltir. Milletleraras› alanda ald›¤› mükafatlar› saymaya zaten gerek yok. Onlar› herkes biliyor. Hocam›zdan
icazet al›p dünya çap›ndaki yar›flmalara kat›lan talebelerinin
toplam ald›¤› ödül say›s› 40'a yak›nd›r. Bunlar›n hepsi uluslararas› statüdedir. Konya'da hat sanat›n›n yeniden ihyas› ve
canland›r›lmas›nda Hüseyin Öksüz hocam›z›n çok büyük
eme¤i vard›r. Bu eme¤ine karfl›l›k üniversitemizin gösterdi¤i vefakarl›k takdire flayand›r."
Konuflmalar›n ard›ndan Hüseyin Öksüz, Rektör fieker'e
bir tablo eserini hediye etti. Toplant›ya, Konya Valisi
Muammer Erol,
KTO Karatay
Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr.
Erol Torlak ve çok
say›da akademisyen
kat›ld›. (AA)
BULMACA
1
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
2
3
4
5
6
7
8
9
10
Soldan sa¤a:
1. Efli görülmemifl, ola¤anüstü. 2. Gelenek. – Saha,
meydan. 3. Dansta kavalyenin efli. – ‹çinde kan ve
vücuda yararl› s›v›lar›n dolaflt›¤› kanal. 4. Tanr›
bilimi. 5. Gö¤üs. – Mu¤la ilinin bir ilçesi. 6.
M›s›r’›n plaka iflareti. – Askerin su kab›. 7. Yap›m.
– Süsü, gösterifli olmayan, yal›n. 8. Mukavele,
sözleflme. – Bir nota. – Vilayet. 9. Kalite. 10.
Duruk, sabit. 11. Yumurtan›n bir bölümü. –
M›zrap, çalg›ç, pena. 12. Bir konu veya nesnenin
bafll›ca özelliklerini yans›tacak biçimde
haz›rlanm›fl tasla¤›. – Kal›n ve kaba kumafl. 13.
Yumuflak, yuvarlak ve irice. – ‹stemeyerek
yap›lan, zorla. 14. Köpek. – Argoda “yok,
kalmad›” anlam›nda sözcük. 15. Harç al›p sürmeye
yarayan duvarc› arac›. – Ç›plak, özgür, hür. 16.
Yeryüzünün ya da bir parças›n›n belli bir orana
göre küçültülerek düzlem üzerine çizilen tasla¤›. –
Bir renk. 17. Bulunulan yer, kat. – Kesin. 18.
Gelir. – Nihayet. 19. Demir atm›fl bir geminin zincirinin su içindeki bölümü. – Suçu ba¤›fllama. 20.
Bo¤a gürefli alan›. – ‹çilecek fley.
Yukar›dan afla¤›ya:
1. Vaka, olay. – Dingil. – Hizip. – Evrenpulu. 2.
Çözümlemeli. – Bir tür falc›l›k yöntemi. – Büyük
çuval. 3. Petrol ç›kar›lan da¤›m›z. – Tafl levre¤i. –
Gazete veya dergi yaz›s›. 4. Yabani hayvan
bar›na¤›. – Kan tafl›. – En uzun yaya koflusu. 5.
Evcil bir hayvan. – Alüminyumun simgesi. –
Müflkülpesent. – Küçük bir limon türü. – Fas’›n
plaka iflareti. 6. Kuran cümlesi. – Adana ilinin bir
ilçesi. – Özenli, düzgün. – Nazi Hücum K›tas›n›n
k›saltmas›. 7. Güney Amerika’n›n da¤l›k bölgelerinde yaflayan bir yük hayvan›. – Bafll›ca,
temel niteli¤inde olan, esasi. – Sivas ilinin bir ilçesi. – Tropikal bölgelerde yetiflen bir a¤aç türü. 8.
Müzisyenlerin toplad›klar› para. – Japon çiçek
düzenleme sanat›. – ‹ri, kart. 9. Ensiz. – Samsun
ilinin bir ilçesi. – fiark›da her k›tadan sonra tekrarlanan ve bestesi de¤iflmeyen bölüm. – Çok eski ve
bilinmeyen bir tarihi anlat›rken kullan›lan sözcük.
10. Genifllik. – Kabaca
evet. – Bir organ›m›z. –
ÇÖZÜMÜ
Bir ba¤laç. – Karfl›l›k bekBUGÜN
lemeden yap›lan yard›m.
11. SAYFADA
Haz›rlayan: Ercan BOSTANCIO⁄LU
10
SAGLIK
17 Temmuz 2014 Perflembe
‹laçlara üçgenli takip sistemi oluflturuldu
ANKARA - SELMA BIYIKLI ADABAfi - Sa¤l›k
Bakanl›¤›, ruhsatland›r›ld›ktan sonra hasta üzerindeki
etkilerini izleme gere¤i duydu¤u ilaçlar için “üçgenli”
takip sistemi oluflturdu.
Bu ilaçlar›n k›sa ürün bilgisinde ve kullanma talimat›nda siyah eflkenar üçgenli uyar› iflareti ve “Bu ilaç
ek izlemeye tabidir” ibaresi yer alacak.
AA muhabirinin Sa¤l›k Bakanl›¤› Türkiye ‹laç ve
T›bbi Cihaz Kurumu (T‹TCK) yetkililerinden ald›¤›
bilgiye göre, ilaçlar ruhsatland›r›l›rken gelifltirilme
sürecinde yürütülen klinik çal›flmalardan elde edilen
veriler de¤erlendiriliyor. Nadir görülen yan etkiler, ilaç
daha genifl bir kesim taraf›ndan kullan›lmaya
baflland›ktan sonra ortaya ç›kabiliyor.
Bu nedenle, ilac›n pazara sunulmas›n›n ard›ndan
daha genifl bir kesim üzerindeki kullan›m›n›n sürekli
izlenmesi gerekiyor.
‹laç flirketleri ve T‹TCK bu izlemeyi yapmakla birlikte baz› ilaçlarda ortaya ç›kan yeni güvenlik sorunlar›n›n mümkün oldu¤unca çabuk tespit edilmesi ve
gerekli tedbirlerin derhal al›nabilmesi için ruhsat sonras› veri toplama sürecine ihtiyaç duyuluyor.
Bu nedenle, belli ilaçlar› yak›n takibe almak, özellikle yan etkilerin bildirimini teflvik etmek için “ek
izleme” sistemi oluflturuldu.
Sa¤l›k Bakanl›¤› Türkiye ‹laç ve T›bbi Cihaz
Kurumunca baz› ilaçlar›n ruhsatland›rma sonras› hastalar üzerindeki olas› risklerinin takibi amac›yla düzenleme yap›ld›. Kurum taraf›ndan belirlenecek ilaçlar için
“ek izleme” prosedürü uygulanarak veri toplanmaya
devam edilecek.
Kurum taraf›ndan ilan edilecek “ek izlemeye tabi
ilaçlar” listesindeki ilaçlar›n k›sa ürün bilgisinde ve
kullanma talimat›nda siyah renkte ters eflkenar üçgen
fleklinde bir iflaret ve “Bu ilaç ek izlemeye tabidir”
uyar›s› yer alacak.
Sa¤l›kç›lar da bu ilaçlarla ilgili uyar›lacak ve flüpheli
yan etkileri raporlayarak Türkiye Farmakovijilans
Merkezine (TÜFAM) bildirmeleri istenecek.
Bakanl›k, uygulamayla sa¤l›kç›lar›n ve halk›n
ilaçlar›n yan etkilerini bildirim konusunda bilinçlendirilmelerini amaçl›yor.
-Neden ek izleme?
Ek izleme, güvenirli¤i henüz tam tan›mlanmam›fl
yeni ruhsatland›r›lm›fl ilaçlar›n veya bu tan›mlamaya
ihtiyaç duyulan, yeni güvenlik sorunlar› olan ilaçlar›n
yan etki bildirim oranlar›n› art›rma ihtiyac›na
dayan›yor. Uygulamayla ilaçlar›n klinik uygulamadaki
risklerinin daha da netlefltirilmesi amac›yla ek bilgilerin
mümkün oldu¤unca erken toplanmas› hedefleniyor.
Ek izleme statüsü bir ilaca ruhsatland›rma an›nda
16 ADET D‹STROMETRE VE 41 ADET YA⁄Ifi ÖLÇER ‹HALES‹
METEOROLOJ‹ GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü DÖNER SERMAYE ‹fiLETMES‹
verilebilece¤i gibi, ilac›n yaflam döngüsünün ilerleyen
evrelerinde yeni bir güvenlik sorunu tespit edildi¤inde
de uygulanabilecek.
Kurum, ruhsat sahibine özel yükümlülükler getirilen
ilaçlar için de ek izleme statüsünü zorunlu tutabilecek.
T‹TCK, bir ilac› ek izleme listesinden Türkiye’de
ruhsatland›r›ld›ktan 5 y›l sonra ç›karabilece¤i gibi bu
süreyi uzatabilecek. ‹lac›n yaflam döngüsü süresince
güvenlikle ilgili yeni endiflelerin ortaya ç›kmas› durumunda ilaç yeniden listeye dahil edilebilecek.
-Hangi ilaçlar ek izlemeye al›nacak?
Bakanl›¤›n düzenlemesine göre flu ilaçlar›n ek
izleme listesine dahil edilmesi zorunlu olacak:
-‹lac›n uluslararas› uygulamalarda ek izleme listesinde yer almas›.
-Ruhsat müracaat› olan ve ruhsatl› biyobenzer ilaçlar.
-Ülkede özel izleme sistemleriyle takip edilen ilaçlar
(ilaç güvenlik izlem formu, web tabanl› izleme sistemleri, k›s›tl› da¤›t›m› yap›lan ilaçlar gibi).
-Befleri T›bbi Ürünler Ruhsatland›rma
Yönetmeli¤inin özel durumlarda ruhsatland›r›lan/ruhsat
müracaat› olan ilaçlar.
-Ruhsatland›rma sonras› güvenlilik çal›flmas›
yap›lmas› kofluluyla ruhsatland›r›lan ilaçlar.
-15 Nisan 2014 tarihinden sonra ruhsat müracaat›nda
bulunulan ve daha önce Türkiye’de ruhsatland›r›lan
hiçbir ilac›n içeri¤inde yer almayan yeni bir etkin
maddeyi içeren ilaçlar.
-15 Nisan 2014 tarihinden sonra ruhsat müracaat›nda
bulunulan tüm biyoteknolojik ilaçlar.
-1 Ocak 2011 tarihinden sonra ruhsatland›r›lan tüm
kan ürünleri. (AA)
METEOROLOJ‹K VER‹ TABANI L‹SANS GÜNCELLEME
DEVLET METEOROLOJ‹ ‹fiLER‹ GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü DÖNER
SERMAYE ‹fiLETMES‹
Meteorolojik Veri Taban› Lisans Güncelleme hizmet al›m› 4734 say›l› Kamu ‹hale Kanununun 19 uncu
maddesine göre aç›k ihale usulü ile ihale edilecektir. ‹haleye iliflkin ayr›nt›l› bilgiler afla¤›da yer almaktad›r:
‹hale Kay›t Numaras› : 2014/85914
1-‹darenin
a) Adresi : Kalaba Mahallesi Kütükçüalibey Caddesi No:4 06120 Kalaba KEÇ‹ÖREN/ANKARA
b) Telefon ve faks numaras› : 3123022112 - 3123597569
c) Elektronik Posta Adresi : [email protected]
ç) ‹hale doküman›n›n görülebilece¤i internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
2-‹hale konusu hizmetin
a) Niteli¤i, türü ve miktar› : 1 Adet Meteorolojik Veri Taban› Lisans Güncelleme Hizmet Al›m›
Ayr›nt›l› bilgiye EKAP’ta yer alan ihale doküman› içinde bulunan idari flartnameden ulafl›labilir.
b) Yap›laca¤› yer : Meteoroloji Genel Müdürlü¤ü
c) Süresi : ‹fle bafllama tarihinden itibaren 30(otuz) gündür
3- ‹halenin
a) Yap›laca¤› yer : Meteoroloji Genel Müdürlü¤ü Kütükçü Alibey Cad. No:4 06120 Keçiören ANKARA
b) Tarihi ve saati : 05.08.2014 - 14:00
4. ‹haleye kat›labilme flartlar› ve istenilen belgeler ile yeterlik de¤erlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1. ‹haleye kat›lma flartlar› ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuat› gere¤i kay›tl› oldu¤u Ticaret ve/veya Sanayi Odas› veya Meslek Odas› Belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kifli olmas› halinde, kay›tl› oldu¤u ticaret ve/veya sanayi odas›ndan ya da ilgili meslek
odas›ndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu¤u y›lda al›nm›fl, odaya kay›tl› oldu¤unu gösterir
belge,
4.1.1.2. Tüzel kifli olmas› halinde, ilgili mevzuat› gere¤i kay›tl› bulundu¤u ticaret ve/veya sanayi odas›ndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu¤u y›lda al›nm›fl, tüzel kiflili¤inin odaya kay›tl› oldu¤unu
gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili oldu¤unu gösteren ‹mza Beyannamesi veya ‹mza Sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kifli olmas› halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kifli olmas› halinde, ilgisine göre tüzel kiflili¤inin ortaklar›, üyeleri veya kurucular› ile tüzel
kiflili¤in yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamam›n›n bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamas› halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlar› gösteren belgeler ile tüzel kiflili¤in noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. fiekli ve içeri¤i ‹dari fiartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. fiekli ve içeri¤i ‹dari fiartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 ‹hale konusu iflin tamam› veya bir k›sm› alt yüklenicilere yapt›r›lamaz.
4.2. Ekonomik ve mali yeterli¤e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl›mas› gereken kriterler:
‹dare taraf›ndan ekonomik ve mali yeterli¤e iliflkin kriter belirtilmemifltir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterli¤e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl›mas› gereken kriterler:
‹dare taraf›ndan mesleki ve teknik yeterli¤e iliflkin kriter belirtilmemifltir.
5. Ekonomik aç›dan en avantajl› teklif sadece fiyat esas›na göre belirlenecektir.
6. ‹haleye sadece yerli istekliler kat›labilecektir.
7. ‹hale doküman›n›n görülmesi ve sat›n al›nmas›:
7.1. ‹hale doküman›, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Liras›) karfl›l›¤› Meteoroloji Genel
Müdürlü¤ü Döner Sermaye ‹flletmesi adresinden sat›n al›nabilir.
7.2. ‹haleye teklif verecek olanlar›n ihale doküman›n› sat›n almalar› veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Meteoroloji Genel Müdürlü¤ü Muamelat fiube Müdürlü¤ü adresine elden teslim edilebilece¤i gibi, ayn› adrese iadeli taahhütlü posta vas›tas›yla da gönderilebilir.
9. ‹stekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. ‹hale sonucu üzerine ihale yap›lan istekliyle, her bir ifl kaleminin miktar› ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatlar›n çarp›m› sonucu bulunan
toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleflme imzalanacakt›r.
Bu ihalede, iflin tamam› için teklif verilecektir.
10. ‹stekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altm›fl) takvim günüdür.
12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
13.Di¤er hususlar:
‹hale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen aç›klama istenmeksizin ekonomik aç›dan en avantajl› teklif üzerinde b›rak›lacakt›r.
Bas›n - 9680 (www.bik.gov.tr)
Resmi ‹lanlar www.ilan.gov.tr.de
16 Adet Distrometre ve 41 Adet Ya¤›fl Ölçer ‹halesi al›m› 4734 say›l› Kamu ‹hale Kanununun 19 uncu
maddesine göre aç›k ihale usulü ile ihale edilecektir. ‹haleye iliflkin ayr›nt›l› bilgiler afla¤›da yer almaktad›r:
‹hale Kay›t Numaras› : 2014/85666
1-‹darenin
a) Adresi : Kalaba Mahallesi Kütükçüalibey Caddesi No: 4 06120 Kalaba KEÇ‹ÖREN/ANKARA
b) Telefon ve faks numaras› : 3123022112 - 3123597569
c) Elektronik Posta Adresi : [email protected]
ç) ‹hale doküman›n›n görülebilece¤i internet adresi (varsa) : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
2-‹hale konusu mal›n
a) Niteli¤i, türü ve miktar› : 16 Adet Disdrometre ve 41 Adet Ya¤›fl Ölçer
Ayr›nt›l› bilgiye EKAP’ta yer alan ihale doküman› içinde bulunan idari flartnameden ulafl›labilir.
b) Teslim yeri : ‹hale konusu malzemeler Döner Sermaye ‹flletmesi Ambar›na teslim edilecek ve kurulumu Teknik fiartnamenin EK-1 Listede belirtilen il ve ilçelere kurulacakt›r.
c) Teslim tarihi : 1 Sistemin montaj ve devreye alma iflleri Yüklenici taraf›ndan, ayr›ca bir bedel talep etmeden yap›lacakt›r. Sistemle ilgili bütün kablolar ve alt yap› çal›flmalar› Yüklenici taraf›ndan sa¤lanacakt›r. 2 GPRS modem, alg›lay›c›lar, veri ifllemcisi, merkezde kurulacak olan OBTS yaz›l›m›, merkezi veritaban›na arflivleme, veri ifllemcilerine uzaktan eriflim yaz›l›m›, iflletme ve bak›m yaz›l›m› ile di¤er donan›mlar bir bütün olup komple sistem çal›fl›r vaziyette ‹dareye temin ve teslim edilecektir. 3 Sistemlerin
hangi tarihlerde, nerelere kurulaca¤› en az 15 (on befl) gün önceden ‹dareye yaz› ile bildirilecektir. ‹dare
gerek gördü¤ü takdirde, çal›flmalara görevlendirece¤i teknik personel nezaret edecektir
3- ‹halenin
a) Yap›laca¤› yer : Kütükçü Ali Bey Cad. No:4 06120 Kalaba Keçiören ANKARA
b) Tarihi ve saati : 14.08.2014 - 14:00
4. ‹haleye kat›labilme flartlar› ve istenilen belgeler ile yeterlik de¤erlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1. ‹haleye kat›lma flartlar› ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuat› gere¤i kay›tl› oldu¤u Ticaret ve/veya Sanayi Odas› ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odas› belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kifli olmas› halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu¤u y›lda al›nm›fl, ilgisine
göre Ticaret ve/veya Sanayi Odas›na ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odas›na kay›tl› oldu¤unu gösterir
belge,
4.1.1.2. Tüzel kifli olmas› halinde, ilgili mevzuat› gere¤i kay›tl› bulundu¤u Ticaret ve/veya Sanayi Odas›ndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulundu¤u y›lda al›nm›fl, tüzel kiflili¤in odaya kay›tl› oldu¤unu
gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili oldu¤unu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kifli olmas› halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kifli olmas› halinde, ilgisine göre tüzel kiflili¤in ortaklar›, üyeleri veya kurucular› ile tüzel
kiflili¤in yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamam›n›n bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamas› halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlar› gösteren belgeler ile tüzel kiflili¤in noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. fiekli ve içeri¤i ‹dari fiartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. fiekli ve içeri¤i ‹dari fiartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. ‹hale konusu al›m›n tamam› veya bir k›sm› alt yüklenicilere yapt›r›lamaz.
4.1.6. Tüzel kifli taraf›ndan ifl deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kiflili¤in yar›s›ndan fazla hissesine sahip orta¤›na ait olmas› halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birli¤i veya yeminli mali müflavir ya da serbest muhasebeci mali müflavir veya noter taraf›ndan ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve
düzenlendi¤i tarihten geriye do¤ru son bir y›ld›r kesintisiz olarak bu flart›n korundu¤unu gösteren belge,
standart forma uygun belge,
4.2. Ekonomik ve mali yeterli¤e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl›mas› gereken kriterler:
‹dare taraf›ndan ekonomik ve mali yeterli¤e iliflkin kriter belirtilmemifltir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterli¤e iliflkin belgeler ve bu belgelerin tafl›mas› gereken kriterler:
4.3.1. ‹fl deneyim belgeleri:
Son befl y›l içinde bedel içeren bir sözleflme kapsam›nda kesin kabul ifllemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 20 oran›ndan az olmamak üzere ihale konusu ifl veya benzer ifllere iliflkin ifl deneyimini gösteren belgeler.
4.3.2. Yetkili sat›c›l›¤› veya imalatç›l›¤› gösteren belgeler:
a) ‹malatç› ise imalatç› oldu¤unu gösteren belge veya belgeler,
b) Yetkili sat›c› veya yetkili temsilci ise yetkili sat›c› ya da yetkili temsilci oldu¤unu gösteren belge veya
belgeler,
c) Türkiye’de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukar›daki belgelerden biriyle birlikte sundu¤u serbest bölge faaliyet belgesi.
‹steklilerin yukar›da say›lan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunmas› yeterli kabul edilir. ‹steklinin imalatç› oldu¤u afla¤›daki belgeler ile tevsik edilir.
a) ‹stekli ad›na düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi,
b) ‹steklinin üyesi oldu¤u meslek odas› taraf›ndan istekli ad›na düzenlenen Kapasite Raporu,
c) ‹steklinin kay›tl› oldu¤u meslek odas› taraf›ndan istekli ad›na düzenlenen ‹malat Yeterlik Belgesi,
ç) ‹steklinin kay›tl› oldu¤u meslek odas› taraf›ndan istekli ad›na düzenlenmifl ve teklif etti¤i mala iliflkin
Yerli Mal› Belgesi,
d) ‹steklinin al›m konusu mal› üretti¤ine iliflkin olarak ilgili mevzuat uyar›nca yetkili kurum veya kurulufllarca düzenlenen ve isteklinin üretici veya imalatç› oldu¤unu gösteren belgeler.‹dare taraf›ndan isteklinin
imalatç› oldu¤unu yukar›daki belgelerden birini sunmas› gerekir. isteklinin bu belgelerden birini sunmas›
yeterlidir.
e) Aday›n ve isteklinin al›m konusu mal› üretti¤ine iliflkin olarak ilgili mevzuat uyar›nca yetkili kurum veya kurulufllarca düzenlenen ve aday veya isteklinin üretici veya imalatç› oldu¤unu gösteren belgeler.
4.3.3. Tedarik edilecek mallar›n numuneleri, kataloglar›, foto¤raflar› ile teknik flartnameye cevaplar› ve
aç›klamalar› içeren doküman:
1-) ‹stekli, teknik flartnameye verece¤i cevab›, Türkçe olarak bir as›l ve istekli taraf›ndan onaylanm›fl bir
kopya (toplam iki tak›m) olarak haz›rlayacak ve ‹dareye teslim edecektir.
2-) ‹stekli, teklif etti¤i sistemin teknik bilgilerini içeren orijinal katalog ve dokümanlar› Türkçe veya ‹ngilizce olarak verecektir (Örne¤in; ‹spanyolca, Almanca, Frans›zca vb. dillerdeki orijinal kataloglar Türkçe
veya ‹ngilizce tercümesi ile birlikte istekli taraf›ndan onaylanarak sunulacakt›r). Teknik kataloglar üzerinde, sonradan elle veya baflka bir flekilde yap›lan düzeltmeler kabul edilmeyecek, böyle bir durum söz konusu oldu¤u takdirde teklif de¤erlendirmeye al›nmayacakt›r.
3-) ‹stekli, Teknik fiartnamenin her maddesini ve eklerini, tek tek ve Teknik fiartname düzenine uygun
olarak cevapland›racak, verdi¤i cevaplarla teknik kataloglar aras›nda bir çeliflki olmayacakt›r. Teknik
fiartnameye verilen cevaplar aç›k ve anlafl›l›r olacak; istekliye bilgi vermek amac›yla yaz›lm›fl olanlar d›fl›ndaki, istekli yükümlülü¤ünü ve teknik gereklilikleri tan›mlayan maddeler, “Tamam”, “Anlafl›ld›” gibi
cevaplarla geçifltirilmeyecek, e¤er bir maddeye verilen cevaba referans, çizim veya ayr›nt› için bir doküman iflaret edilecekse, doküman›n tam ismi ve bahsi geçen konunun sayfa numaralar› madde sonunda verilecektir (2.8 daha fazla bilgi için bkz, Teknik Bak›m El Kitab› Sayfa 24 gibi). Cevap format› afla¤›daki
örne¤e benzer flekilde olacakt›r;
4.4. Bu ihalede benzer ifl olarak kabul edilecek ifller:
4.4.1. Bu ihalede; kamu veya özel sektör otomatik meteoroloji gözlem istasyonu(OMG‹) kurulmas› veya
uzak sahalarla merkezi bir sunucu aras›nda veri iletiflim ve haberleflme alt yap›s› kurulmas› iflleri benzer
ifl olarak kabul edilecektir.
5. Ekonomik aç›dan en avantajl› teklif sadece fiyat esas›na göre belirlenecektir.
6. ‹hale yerli ve yabanc› tüm isteklilere aç›kt›r.
‹hale yerli ve yabanc› tüm isteklilere aç›k olup Kamu ‹hale Kurumu taraf›ndan belirlenen esaslar çerçevesinde yerli mal› olarak kabul edilen mal kalemini - kalemlerini teklif eden istekliler lehine % 5 oran›nda
fiyat avantaj› uygulanacakt›r.
7. ‹hale doküman›n›n görülmesi ve sat›n al›nmas›:
7.1. ‹hale doküman›, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Liras›) karfl›l›¤› Meteoroloji Genel
Müdürlü¤ü Döner Sermaye ‹flletmesi ‹hale Birimi adresinden sat›n al›nabilir.
7.2. ‹haleye teklif verecek olanlar›n ihale doküman›n› sat›n almalar› veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Meteoroloji Genel Müdürlü¤ü ‹dari ve Mali ‹fller Dairesi Baflkanl›¤› Muamelat fiube Müdürlü¤ü Gelen Evrak Servisi adresine elden teslim edilebilece¤i gibi, ayn› adrese
iadeli taahhütlü posta vas›tas›yla da gönderilebilir.
9. ‹stekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. ‹hale sonucu, üzerine ihale yap›lan istekliyle her bir mal kalemi miktar› ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim
fiyatlar›n çarp›m› sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleflme imzalanacakt›r.
Bu ihalede, iflin tamam› için teklif verilecektir.
10. ‹stekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür.
12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
Bas›n - 9685 (www.bik.gov.tr)
Resmi ‹lanlar www.ilan.gov.tr.de
11
DIS DÜNYA
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Juncker, AB’de genifllemeye kap›y› kapatt›
STRASBOURG - Avrupa Birli¤i
(AB) liderleri taraf›ndan AB
Komisyonu Baflkanl›¤› için önerilen
eski Lüksemburg Baflbakan› Jean
Claude Juncker, Avrupa
Parlamentosu’nda (AP) kendisi için
yap›lacak oylama öncesinde yapt›¤›
konuflmada, Türkiye’yi de yak›ndan
ilgilendiren geniflleme süreci konusunda, “Önümüzdeki befl y›lda yeni AB
üyesi olmayacak” dedi.
AP seçimlerine yönelik kampanyas›
s›ras›nda verdi¤i mesaj› yineleyen
Juncker, kendi döneminde genifllemeye kap›y› flimdiden kapatsa da
“Müzakereler sürecek” ifadesini kullanarak, Balkan ülkeleri baflta olmak
üzere AB üyesi olmak isteyen
ülkelerin aç›k bir Avrupa perspek-
tifine ihtiyaçlar› oldu¤unu belirtti.
Son dönemde AB’nin karfl› karfl›ya
kald›¤› en önemli sorunlar aras›nda
yer alan yasa d›fl› göç konusuna
de¤inen Juncker, “AB’nin d›fl
s›n›rlar›n› korumaya, kuzey ve güney
aras›nda dayan›flmaya ihtiyac›m›z
var” diye konufltu.
Juncker, AB’nin yasal göçü teflvik
etmesi gere¤ine dikkati çekerek, ABD,
Kanada ve Avustralya’n›n bu alandaki uygulamalar›n› örnek gösterdi.
AB’deki iflsizlerin say›s›na at›f
yaparak, “29’uncu AB ülkesinin
oluflmaya bafllad›¤›” yorumunu yapan
ve böyle bir ortamda krizin
bitti¤inden bahsedilemeyece¤ini kaydeden Juncker, önümüzdeki 3 y›ll›k
dönemde büyüme ve ifl alanlar›ndaki
yat›r›mlar için 300 milyar avroluk
kayna¤›n mobilize edilmesini
istedi¤ini belirtti.
Juncker, AB’nin iç politikada s›kça
ve genelde olumsuz flekilde
kullan›lmas›ndan ve elefltirilmesinden
de yak›nd› ve AB liderlerine
“Brüksel’de ‘evet’ diyorsan›z baflka
yerde ‘hay›r’ demeyin” ça¤r›s›nda
bulundu.
AB’nin güven kayb›na u¤rad›¤›na ve
sokaktaki insanlarla aras›nda aç›k
olufltu¤una dikkat çeken Juncker, 5
y›ll›k görev süresi boyunca AB
kurumlar› nezdinde izleyece¤i tav›r
hakk›nda ipucu verdi. Juncker, “AB
Konseyi’nin sekreteri olamayaca¤›m
gibi AP’nin de yaveri olmayaca¤›m”
diye konufltu. (AA)
ABD’deki “dindar
Yahudiler”den ‹srail’e tepki
NEW YORK - MUSTAFA KELEfi
- ABD’de yaflayan baz› Yahudi topluluklar, ‹srail’in Gazze’ye günlerdir süren
sald›r›lar›n› k›nayarak, ‹srail’in eylemlerinin hem uluslararas› hukukun hem de
Yahudi kanunlar›n›n ihlali oldu¤unu vurgulad›.
‹srail’in Gazze’ye yönelik sald›r›lar›
New York’ta çeflitli din ve milletten
insanlar›n ve sivil toplum kuruluflu temsilcilerinin kat›l›m›yla protesto ediliyor.
Bu protestolara Müslümanlar›n yan› s›ra
özellikle dindar Yahudi topluluklardan da
önemli destek geliyor.
BM önünde düzenlenen protestolara
kat›lan ve y›l içerisinde de benzer gösterileri organize eden “Siyonizme Karfl›
Yahudi Birli¤i”nden Haham Dovid
Weiss, AA’ya yapt›¤› aç›klamada,
‹srail’in sald›r›lar›na karfl› Gazze halk› ile
dayan›flma içinde olduklar›n› belirterek,
‹srail’in sald›r›lar›n›n suç oldu¤unu
söyledi.
Weiss, Birleflmifl Milletler’in önünde
ve dünyadaki birçok noktada “gerçek
Yahudilerin” ‹srail’in sald›r›lar›na karfl›
protesto gösterileri düzenlediklerini
anlatarak, “‹srail’in Gazze’ye sald›r›lar›
Yahudili¤in esas›na ve Tanr›’ya karfl›
isyand›r. Tevrat ve Yahudi ö¤retisi insanlar›n topraklar›n› bask›yla çalmaya izin
vermez. ‹srail devletine de izin vermez”
dedi.
Filistinli sivillerin can kay›plar›na
de¤inen Dovid Weiss, “Kalbimiz
Filistinliler için a¤l›yor. Daha kaç
Filistinli masum öldürülecek?” diye
konufltu.
Weiss, ‹srail’in tutumunu “utanç verici” olarak niteledi. Weiss, ‹srail’in kendi
dinlerini, kimliklerini çald›¤›n› ve rehin
ald›¤›n› belirterek, “Onlar Yahudi de¤il.
Siyonizm Yahudili¤in tam z›dd›d›r. Bu
nedenle biz ‹srail’e karfl›y›z” ifadesini
kulland›.
“‹srail’in h›zl› ve bar›flç›l bir flekilde
y›k›lmas› için Tanr›’ya dua ediyoruz”
diyen Weiss, BM’nin hemen yak›n›nda
bulunan Williamsburg mahallesinde en
büyük Yahudi toplulu¤unun yaflad›¤›n›
ve buradaki bütün Yahudilerin ‹srail’e
karfl› oldu¤unu vurgulad›.
Haham Weiss, “vaat edilmifl topraklar” konusunda ise bölgeden 2 bin y›l
önce ç›kar›ld›klar›n›, kutsal topraklarda
bütün dinlere mensup insanlar›n bir arada
bar›fl içinde yaflamas›n› istediklerini
belirterek, flöyle devam etti:
“Ancak bunun için o topraklar›, flu
andaki yasal sahipleri olan Filistinlilerden
zorla almak h›rs›zl›kt›r ve Tevrat’a göre
de suçtur. Bu nedenle dünya genelinde
dindar Yahudiler hiç bir zaman Siyonizm
ve ‹srail devletini kabul etmemifllerdir.”
Gösterilere kat›lanlardan Haham
Dovid Feldman da AA’ya yapt›¤› aç›klamada, sa¤anak ya¤mur alt›nda ‹srail’in
Gazze’deki sald›r›lar›n› protesto etmek
için BM önüne geldiklerini kaydederek,
“Filistin’de yap›lanlar›n tamam› yanl›fl.
‹srail devleti ve Filistin topraklar›n›n
iflgali en bafl›ndan beri yanl›flt›” dedi.
‹srail’in sald›r›lar›n›n sadece
Filistinlilere ve uluslararas› hukuka göre
suç olmad›¤›n›, bunun ayn› zamanda
Yahudilik kanunlar›na göre de suç
oldu¤unu kaydeden Feldman,
“Yahudili¤e göre bizim devlet kurmam›z
da kendi devletimize sahip olmam›z da
baflkalar›na eziyet etmemiz de yasak. Bu
bir felaket” diye konufltu.
Feldman, aralar›nda çocuk ve
kad›nlar›n oldu¤u masum insanlar›n
öldürülmesi ve evlerinin y›k›lmas›n›n trajik ve üzüntü verici oldu¤unu vurgulayarak, tüm insanl›¤›n bu sald›r›lar›n durdurulmas› için aya¤a kalkmas› gerekti¤ini
ifade etti.
‹srail’in sald›r›lar›n› protesto için BM
önüne gelen Filistinli k›z ö¤renciler de
AA’ya yapt›klar› aç›klamada, farkl› inanç
ve etnik aidiyetlerden insanlar olarak
Filistin halk›na destek olmaya geldiklerinin alt›n› çizdi ve ‹srail’in uluslararas›
hukuku bir çok defa ihlal etti¤ini
hat›rlatt›.
ABD’nin her y›l ‹srail’e 3 milyar
dolar yard›m gönderdi¤ine iflaret eden
ö¤renciler, bu yard›mlarla ‹srail’in
Filistinli sivilleri öldürdü¤ünü söyledi.
Ö¤renciler, BM’den ‹srail’in
sald›r›lar›na karfl› sesini yükseltmesini ve
Gazze halk›na yap›lanlar›n yanl›fll›¤›n›
kabul etmelerini istediklerini belirtti.
(AA)
Türk ö¤rencilerin Ramazan’da
Arakan unutulmad›
vize zaferi
‹STANBUL - ‹ki Türk üniversite
ö¤rencisinin Hollanda'n›n ö¤rencilere
uygulad›¤› yüksek vize ücretini düflürmek
için açt›klar› dava süreci tamamland›.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ö¤rencileri O¤uz Veli Atasoy ve
TOBB
Ulafl Can At›lgan, Erasmus Program› kapEkonomi ve
sam›nda Hollanda'n›n kendilerinden isteTeknoloji
di¤i 600 avroluk vize ücretini yüksek
Üniversite'si
bularak açt›klar› davay› kazand›.
ö¤rencisi
Ulafl Can
Mahkemenin, 4 May›s 2013 tarihinde
At›lgan
verdi¤i kararda, Hollanda'da 3 aydan fazla
kalacak ö¤renciler için ödenmesini istedi¤i 600 avroluk vize ve oturma
izni ücreti ücretini Avrupa E¤itim Direktifi'ne ayk›r› bularak 300 avroya
düflürmesi ile tüm dünyadan bu ülkeye gelen ö¤renciler içinde vize
ücreti düflürüldü¤ü belirtildi.
Hukuk mücadelesine devam eden iki ö¤renci, 300 avroluk vize ücretinin 40-60 avroya düflürülmesi için tekrar dava açt›. O¤uz Vali
Atasoy'un davas› olumsuz sonuçlan›rken, Ulafl Can At›lgan'›n davas›
olumlu sonuçland›.
‹ki ö¤rencinin davalar› karfl›l›kl› itirazlar sonucu Hollanda
Yarg›tay'›na tafl›nd›.
Yarg›tay iki davada da Türk ö¤rencilerinin aleyhlerinde karar verdi.
Yapm›fl oldu¤u aç›klamada mahkeme, 300 avroluk harç bedelinin
ö¤rencilerin Hollanda'da e¤itim görmeleri için engelleyici bir sebep
olmad›¤›na karar verdi.
14 Temmuz 2014 tarihindeki son kararla Yarg›tay, O¤uz Vali
Atasoy açt›¤› davay› reddederek vize ücretinin 300 avroda kalmas›na
karar verdi.
At›lgan, AA muhabirine yapt›¤› aç›klamada flunlar› söyledi:
"60 avroya düflmesi için mücadele edece¤iz. Adaletsiz ve haks›z
uygulamalara karfl› elini tafl›n alt›na sokacak, fedakarl›k yapacak
demokratik, özgürlükçü ve inatç› insanlar›n hala olmas›, biz yeni
nesiller için umut ›fl›¤› olmaktad›r. Bu ba¤lamda diplomat Mehmet
Sevim ve Avukat Fadime K›l›ç'a müteflekkirim. Bu davadaki
mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir, elde etti¤imiz hukuki
baflar›n›n benzer davalara ilham kayna¤› olmas›n› diliyorum."
A‹HM' e (Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi) itiraz haklar›n›n
kalmad›¤›n› belirten avukat Fadime K›l›ç, Hollanda Avrupa
Komisyonuna veya Avrupa Direktifi'ne ayk›r› davran›flta bulunuyor
diye bir dilekce sunabilme imkanlar›n› de¤erlendirdiklerini belirtti.
(AA)
AMASYA - MÜM‹N ALTAfi - Türkiye’deki yard›m
kurulufllar›, Arakan bölgesindeki Müslümanlar›
ramazan ay›nda yaln›z b›rakmad›.
Arakan’›n kuzeyinde yaflayan Budist halk›n
sald›r›lar›na maruz kalan Müslümanlar, kamplardaki
yaflam mücadelesini yard›m kurulufllar›n›n yard›mlar›
ile sürdürüyor.
‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› Güney Asya Masas›
Koordinatörü Eyüp Ural, AA muhabirine yapt›¤›
aç›klamada, yard›mlar› daha çok Bangladefl hükumetinin desteklemedi¤i kamplara yapt›klar›n› belirtti.
Myanmar’da önemli bir ramazan çal›flmas› gerçeklefltirdiklerini vurgulayan Ural, flunlar› kaydetti:
“Ramazanda bölge için 3 ekip haz›rlad›k. ‹lk
ekibimiz bölgedeki faaliyetlerini tamamlad› ve döndü.
Arakan bölgesinde 12 bin aileye, içerisinde bölge
halk›n›n damak tad›na uygun, 18 kilogram pirinç,
bezelye, ya¤, mango konservesi, karides ve ac›l›
baharatlar›n yer ald›¤› bir ayl›k kumanyalar da¤›t›ld›.
Bunun d›fl›nda iftarda s›cak çorba, hurma, meyve suyu
ve eriflte makarnan›n yer ald›¤› iftar paketleri
da¤›t›l›yor. Ramazan boyunca yard›mlar›m›z sürecek.
‹ki ekibimiz daha bölgeye gidecek. Yaklafl›k 1 milyon
avroluk bir yard›m yap›lacak bölgeye.”
Ural, özellikle Arakan taraf›nda bask› ve fliddetin
devam etti¤ini, baz› yard›m kurulufllar›n›n bölgeden
ç›kar›ld›¤›n› ancak zor flartlarda da olsa Müslümanlara
ramazan yard›mlar›n› ulaflt›rmaya çal›flt›klar›n› söyledi.
Dost Eli Derne¤i Baflkan› Mehmet Seçer ise
Bangladefl’in Kokspazar bölgesindeki Arakanl› mülteci
kamplar›nda daha önceden aç›lan 46 su kuyusuna ilave
olarak yap›m› tamamlanan 40 su kuyusunu daha
hizmete geçireceklerini dile getirdi.
G›da yard›m›n›n yan›nda su kuyular›n›n da çok
önemli oldu¤una dikkati çeken Seçer, flunlar› kaydetti:
“Alt› gün sürecek çal›flma program›nda her akflam
100 kiflinin kat›laca¤› iftar programlar› gerçeklefltirilecek ve bu programlar farkl› bölgelerde düzenlenecek.
300 aile için içerisinde bölge halk›n›n temel g›da olarak
tüketti¤i pirinç, ya¤, fleker, un ve çay bulunan g›da
paketleri da¤›t›lacak. ‹kinci bir da¤›t›m ise en çok
ihtiyaç olan pirinç çuvallar›n›n 500 aileye
ulaflt›r›lmas›yla tamamlanacak.” (AA)
2050’de dünya nüfusunun
üçte ikisi kentli olacak
B‹RLEfiM‹fi M‹LLETLER - BM Ekonomik ve Sosyal ‹fller Birimi
taraf›ndan yay›nlanan “Dünya Kentleflme Beklentileri” 2014 raporunda,
halen dünya nüfusunun yüzde 54’ünün kentlerde yaflad›¤› belirtilerek bu
oran›n 2050 y›l›nda yüzde 66’ya ç›kmas›n›n beklendi¤i kaydedildi.
Rapora iliflkin bugün BM’den yap›lan aç›klamada, ekonomik büyümenin
kentleflmeyi de etkileyece¤i vurgulanarak, 2050 y›l›na kadar Hindistan, Çin
ve Nijerya’n›n k›rsal bölgelerinin büyük bölümünün kentleflece¤i ve 2
buçuk milyar kiflinin daha kentli nüfusa eklenece¤i belirtildi.
Mega kentlerin mevcut nüfuslar›na yer verilen raporda, en kalabal›k
kentler olarak 38 milyon nüfusla Tokyo, 25 milyon nüfusla Yeni Delhi, 23
milyonla Shanghai, 21’er milyon nüfusla Mumbai ve Sao Paulo s›raland›.
Raporda, Tokyo’nun 2030’da 37 milyona düflece¤i ancak dünyan›n en
kalabal›k flehri olmaya devam edece¤i belirtildi. (AA)
BULMACANIN ÇÖZÜMÜ
1
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
2
3
H A R
A N A
D A M
L A
S
N
E T
M
A K
K
N
S T A
A K
K R O
L O P
T
K
M
H A
M A K
R A
K A L
A R E
4
5
K
N E
D
H
E
M A
A L
T
T
T
T
K
Z
M
A L
R
A M
T
O M
N A
6
U
7
L
A
A M
Y A
E
T A
S
F A
E L
K
E Z
A
O R
N A
A
T A
K
S O
A
8
9
A
L
A
T
U
R
A
D E
A N
R
H
L A
A
D E
L
K
V
N E
A
K
A Y
R
A L
T
K
F
T
K
E
B
A
N
A
A
N
A
Ç
10
haber
19 Temmuz 2014 Cumartesi
İsrail'in
yıllardır
ambargo
altında tuttuğu
Gazze'ye
düzenlediği
saldırılarda
zarar gören
masum
çocukların
acıları yürek
burkuyor.
Fehmi KORU
[email protected]
Abdullah Gül’ü
fotoğrafa iade
etmek gerekli
Filistinli minik bedenlerin
Kürtlerin Kerkük
petrolü hesabı
ANKARA- SELEN TONKUŞ - HABER
ANALİZ - Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin
(IKBY) petrol ihracını yıl sonuna kadar günlük
400 bin varile çıkarma hedefinin, Kerkük petrolü
dahil edilmeden gerçekleştirilemeyeceği ileri
sürüldü.
IKBY, Kerkük'teki iki petrol sahasının ele
geçirilmesinin ardından çıkarılan petrolün iç tüketimde kullanılacağını duyurdu.
Irak Kürt Bölgesel Hükümeti Sözcüsü Sefin
Dizayi'nin, "petrol ihracını yıl sonuna kadar 120
bin varilden 400 bin varile çıkarmayı hedeflediklerini" belirterek, "Türkiye'nin de buna göre hazırlık yapmasını istedik" şeklindeki sözleri, IKBY'nin
petrol hedefinin tartışılmasına neden oldu.
Dizayi'nin açıklamaları, IKBY'nin hedefinde
Kerkük petrolünün de Türkiye üzerinden ihracı
olduğuna yönelik şüpheleri kuvvetlendirirken,
merkezi hükümetten bağımsız Kerkük petrolünün
ihracının, Irak anayasasının ihlali olacağı, bunun
da ülkede yeni karmaşaya neden olacağı iddia
edildi. IKBY, kendisine ait Tawke ve Taq Taq
sahalarından üretim yaparak, uluslararası piyasaya
ihraç edilmesi için petrolü Ceyhan'a gönderiyor.
Tawke'yi işleten Norveçli DNO International,
mayıs ayında sahanın günlük 120 bin varil üretim
yaptığını açıklamıştı. Genel Enerji ise Taq Taq
sahasının haziranda günlük 113 bin varil ürettiğini,
yıl sonuna kadar 200 bin varile çıkabileceğini
belirtiyor. Bu sahalarda üretilen petrolün bir kısmının iç tüketim için kullanıldığı düşünüldüğünde,
Türkiye'ye boru hattıyla gönderilmesi hedeflenen
400 bin varillik petrolün sadece bu sahalardan
üretilecek olması mümkün görünmüyor. Irak
Anayasası'nın 140. maddesine göre Kerkük ve
Sincar, Mahmur, Tuzhurmatu gibi şehirler,
merkezi Bağdat hükümetiyle IKBY arasındaki
tartışmalı bölgede yer alıyor. Saddam Hüseyin
dönemi politikaları nedeniyle nüfus dengesi bozulan tartışmalı bölgelerin, 140. madde gereğince
statüsünün belirlenmesi gerekiyordu. Henüz ilk
aşama dahi uygulanamadığı için süreç de belirsizliğini koruyordu. Haziran başında IŞİD ilerleyişini engellemek için tartışmalı bölgelere giren
Peşmerge, ortaya çıkan fiili durumla bölgelere
hakim oldu. Mesud Barzani de "Tüm şartlar,
anayasanın 140. maddesinin uygulanması için
uygun durumdadır" diyerek referandum çağrısı
yapmaya başladı. (AA)
ABD'den Rusya'ya
yeni yaptırımlar
WASHINGTON - ABD yönetimi, Rusya'ya
yönelik yeni yaptırımlar açıkladı.
Hazine Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada,
"Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunu istikrarsızlaştırmaya dönük devam eden faaliyetleri ve Kırım'ı
işgaline yanıt olarak, finansal hizmetler, enerji,
silah ya da bağlantılı materyallerle ilgili sektörlere
ait kuruluşlara ve Ukrayna'nın egemenliğini baltalayan ya da Ukraynalıların mülkünü haksız zimmetine geçirenlere yönelik geniş kapsamlı yaptırımların getirildiği" bildirildi.
Yetkililerin, Rusya'ya karşı bugüne kadar alınan en güçlü tedbirler olarak niteledikleri yaptırımlar, bazı büyük Rus bankaları, önemli enerji
ve savunma şirketlerini hedef alıyor.
Açıklamaya göre, yaptırım getirilen şirketler
arasında, Rus devlet petrol şirketi Rosneft, devlet
kontrolündeki Rus enerji devi Gazprom'un mali
kolu olan Gazprombank, diğer bir Rus enerji şirketi Novatek, Rus devlet ekonomik kalkınma
bankası Vnesheconombank (VEB) de bulunuyor.
Bunun yanında, 8 Rus silah şirketi, "Luhansk
Halk Cumhuriyeti" ile "Donetsk Halk
Cumhuriyeti" ve "Donetsk Halk Cumhuriyeti"nin
"Başbakanı" Aleksander Boroday, Kırım yarımadasındaki bir nakliye tesisi olan "Feodosiya
Enterprises" ve aralarında üst düzey Rus Federal
Güvenlik Hizmeti yetkilisi Sergey Beseda da
dahil 4 Rus hükümet yetkilisi de yaptırım listesine
dahil edildi. ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve
Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı David
Cohen, yaptığı açıklamada, Rusya'nın, tersi yöndeki açıklamalarına rağmen, Ukrayna'yı istikrarsızlaştırmaya ve ayrılıkçılara destek sağlamaya
devam ettiğini belirtti. (AA)
GAZZE - İsrail'in 7 Temmuz'da başlattığı "Koruyucu
Hat" operasyonu kapsamında Gazze'ye düzenlediği hava
saldırıları nedeniyle yaşanan acılara her geçen gün yenileri
ekleniyor. Saldırılarda ölen ya da yaralanan çocukların
ailelerinin ocağına ateş düşüyor. Bazı aileler, evlat acısını
tadarken bazıları yaralı çocuklarının hayat mücadelesini
endişeyle izliyor.
Etrafında olup bitenlerden habersiz yaralanan 3 günlük
Nur bebek, annesi ve kardeşlerini kaybeden 4 yaşındaki
Şeyma, parkta oynarken, İsrail uçaklarının saldırısına uğrayarak hayata gözlerini yuman Sare'nin acıları ailelerini
hüzne boğuyor.
3 GÜNLÜK BEBEĞİN MİNİK BEDENİNDE
ŞARAPNEL PARÇALARI
Füzenin, saldırının, bombardımanın anlamını henüz
bilmeyen, dünyaya yeni gelen 3 günlük Nur bebek, İsrail'in
Deyr el-Belh kentine düzenlediği saldırılarda evine düşen
şarapnel parçalarıyla yaralandı.
AA muhabirine konuşan Nur'un annesi Neda Ebu İsa
gözyaşları içinde, "Normalde her anne bebeği ilk doğduğunda göbek kordonunun düşmesi gibi doğal endişeler
taşır. Benim endişem yerini korkuya bıraktı. Bebeğin doğal
gelişimiyle ilgili annemin tavsiyelerinin yerini yaralanması,
yoğun bakım ünitesi, tedavi edilmesi gibi sözler aldı.
Etrafımda bebeğimin yoğun bakıma alınması tedavi
edilmesiyle ilgili konuşmaları duyuyorum" dedi.
Nur'u kaybetmediği için şükreden Ebu İsa, kucağında
taşıyarak bir an olsun ayrılmak istemediği minik bebeğinin
en kısa zamanda iyileşmesi için dua ettiğini dile getirdi.
4 YAŞINDAKİ ŞEYMA, ÖKSÜZ KALDIĞINDAN HABERSİZ
Beyt Hanun kentinde yaşayan Mısri ailesinden 14
yaşındaki Muhammed ve 16 yaşındaki Asil de İsrail'in
saldırılarına kurban giden çocuklardan. Aynı saldırıda
yaralanan 4 yaşındaki Şeyma ise annesinin ve kardeşlerinin
öldüğünden habersiz, hastanede tedavi görüyor.
Baba İbrahim el-Mısri, yaşadıkları acıyı şöyle ifade etti:
"Eşim Seher, hastalanan Muhammed'i hastaneye
götürmek için evden çıktı. 16 yaşındaki kızım Asil ile 4
yaşındaki kızım Şeyma da anneleriyle gitti. Dönüşte evin
yakınlarında İsrail'in saldırısına hedef olmuşlar.
Çocuklarımın hastaneye kaldırıldığını haber verdiklerinde
kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Hastane gittiğimde eşim
ile oğlum Muhammed'in öldüğünü öğrendim."
Haberi ilk duyduğunda bayıldığını söyleyen İbrahim,
daha sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Şeyma ve Asil saldırıda ağır yaralandı. Asil'in vücudunun çeşitli yerlerinde şarapnel parçaları vardı, böbreği patlamış, dalağı yırtılmıştı. İç kanaması vardı. Beyt
Hanun'daki hastanede yeterli imkan olmadığı için Kemal
Advan Hastanesi'ne nakledildi. Nakil sırasında zaman
Asil'in aleyhine işledi. Doktorlar tüm bedeninden kanlar
akan Asil'i kurtarmaya çalışıyorlardı ancak kurtulamadı."
Şeyma'nın ise Şifa Hastanesi'ne nakledildiğini belirten
İbrahim, "Şeyma'nın küçük bedeninde şarapnel parçaları
var. Kalınbağırsağı ve midesi büyük hasar gördü.
Kardeşleri ve annesi ölen öksüz kalan kızım Şeyma'nın
tedavisi devam ediyor. Hala annesinin ve kardeşlerinin
öldüğünü bilmiyor, söyleyemedim" diye konuştu.
Öte yandan Filistinli Muhammed Şeyh el-Iyd, yeğeni 3
yaşındaki Sare'nin parkta oynarken İsrail'in saldırılarına
kurban gittiğini belirtti.
Şeyh El-Iyd, "Kardeşim Ömer, diğer kardeşim Cihad ile
evde çok sıkılan 3 yaşındaki kızı Sare ve 1.5 yaşındaki
Yara'yı parka götürdü. Ömer ve Cihad, bankta oturarak,
parkta oynayan Sare ve Yara'yı izliyordu. İsrail ordusuna ait
İHA'nın parka düzenlediği saldırı, salıncakta sallanan
Sare'nin küçük bedenini buldu ve 3 yaşındaki masum
çocuk orada hayatını kaybetti" dedi.
Patlama anını anlatan Şeyh El-Iyd şunları ifade etti:
"Patlamayı duyunca olay yerine koştum. Park, toz,
duman altındaydı. Kardeşim ve yeğenlerimi aramaya
başladım. Sare, küçücük bedeni yanmış, parçalanmış bir
şekilde salıncağın altında yere uzanmış yatıyordu. Saldırıda
kardeşlerim Ömer ve Cihad ile yeğenim Sare şehit oldu,
Yara ise yaralandı"
İsrail'in sivil asker ayrımı yapmadan herkesi vurduğunu
söyleyen Şeyh El-Iyd " Hiçbir suçu olmayan parkta
oynayan çocuklar, masum insanlar ölüyor. Çocuklar, bebekler yetim kalıyor" diye konuştu.
Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından
Filistinli genç Muhammed Ebu Hudayr, 2 Temmuz'da
Yahudi yerleşimciler tarafından kaçırılmış ve yakılarak
öldürülmüştü. İsrail, bu olayların ardından 7 Temmuz'da
Gazze'ye "Koruyucu Hat" adı altında operasyon başlattı.
İsrail'in Gazze'ye geçen hafta başlattığı saldırılarda aralarında çocukların da olduğu 208 Filistinli hayatını
kaybetti.(AA)
[email protected]
12
Bazı önemli ayrıntıları ne kadar çabuk unutuyoruz...
İlk katıldığı seçimde (2002) yüzde 34.28 oy
almış Ak Parti’nin, beş yıl sonra (2007) yapılan
seçimde siyasi güçlüğü açısından kuantum sıçraması sayılabilecek bir oy oranına (yüzde 46.58)
ulaşmasının ve bir sonraki seçimde oyunu artırarak
(49.83) siyaset sahnesinde kalıcılık kazanmasının
en belirgin sebebini meselâ...
Hatırlatayım: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül...
Daha doğrusu Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığının önünün kesilmek istenmesi (2007) ve
cumhurbaşkanı seçildikten sonra halkın kendisine
teveccühü...
Unutulan ayrıntı bu işte...
Kusura bakılmasın ama, böyle bir ayrıntıyı unutmak, her geçen gün biraz daha kritikleşen bir
seçime gidilirken yürütülen kampanyada pahalıya
mal olabilir...
Ayrıntıyı hatırlamamın ve hatırlatmamın sebebi,
cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde gereksiz yere
çıkartılan “Başbakanlıkta isteniyor-istenmiyor”
tartışmaları... Hem de, tartışmalarda ismi sıkça kullanılan Başbakan Tayyip Erdoğan, en keskin
ifadelerle, “Bu konu şimdi tartışılmasın” dediği
halde...
Ak Parti, kim ne derse desin, bir kadro hareketi
olarak kuruldu. Başka değerli yüzler de kuruluşuna
katkı sağlamış olsalar da, çekirdek kadronun Refah
Partisi’nde siyasete atılmışlardan oluştuğu biliniyor. Hep birlikte yanyana ve sırt sırta verdikleri
fotoğraf, kitlelerde güven duygusu uyandırdı ve
tarihi bir dönemeçte ‘Ak Parti iktidarı’nın yolunu
açtı.
Yeniden hatırlayalım: Ak Parti’nin ilk başbakanı
ve ilk cumhurbaşkanı Abdullah Gül o çekirdek
kadronun en bilinen simalarındandır...
Başbakanlığında siyasi yasaklı liderin önünü
açmış, cumhurbaşkanlığı sırasındaki söylemleri ve
eylemleriyle de siyasetin vesayetten kurtulmasına
en büyük katkıda bulunmuştur.
Liderin en yakınında, hemen yanı başında duran
görüntüsü, Ak Parti için --cumhurbaşkanı adayı
Tayyip Erdoğan için de-- bir ek güven unsurudur...
Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turda veya
açık arayla kazanılması isteniyorsa, kamuoyunun,
Abdullah Gül’ün fotoğrafta bulunmaya devam
ettiği mesajını alması gerekiyor...
Nereden çıkarıyorum bunu?
Şuradan: Tayyip Erdoğan ve Ak Parti,
Cumhurbaşkanı Gül’ü ikinci dönem için bu defa
da aday gösterseydi, cumhurbaşkanlığı seçimi
kampanyasız sona ererdi. Kendisiyle görüşen
muhalefet liderlerinin bu yolda ağız yoklamaları
yaptıkları gazetelere haber olarak da yansımıştı.
Kamuoyu şirketlerinin araştırmaları da,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e teveccühü gösteriyor zaten...
Gerçek bu iken, oy karşılığı olan bir değerden
yararlanmak yerine, onun bundan böyle siyasi
denklemde bulunmayacağı sonucu çıkartılacak
tartışmalara yol açmak hiç makul değil.
Ortalık biraz da bu yüzden yalan haberlerden
geçilmiyor.
Muhalefet gayet akıllıca taktikler uyguluyor;
gözlemciler muhalefetin her yaptığını küçümsediği
için taktiklerin yavaştan adrese ulaştığı iktidar partisi tarafından tam fark edilmiyor.
Fark edildiğinde, zaman azlığı yüzünden, telâfisi
zor olabilir.
Parti liderliğini ve başbakanlığı Tayyip
Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında
kimin üstleneceği elbette AKP için hayati önemde
bir konudur. Bir yıl sonra genel seçim var ve 12
yıldır iktidarda olan bir partinin iddiasının
devamını sağlamak, en başta, Ak Parti kitlesinin
seçilmesi için çaba sarf ettiği cumhurbaşkanının
rahatı ve huzuru açısından gerekli.
“Bunu sağlayabilecek olan/lar görevi
üstlenecektir” denilse ve tartışmanın önü kesilse
ya...
Etrafı ateş çemberine dönmüş ülkenin ve
yorgunluktan bitap düşmüş insanlarının da rahat ve
huzura ihtiyacı var.
18 Temmuz 2014/ HABER TÜRK
TÜYAP'tan ‘marka fuar’ hedefi
KONYA - TÜYAP Fuarcılık A.Ş. Anadolu
Fuarları Genel Müdürü İlhan Ersözlü, "Geçtiğimiz
seneki fuarlarla bu sene içinde yapılan fuarları
kıyasladığımızda; yüzde 39'luk bir ziyaretçi artışı
yakaladık" dedi.
Ersözlü, Rixos Otel'de gerçekleştirilen iftar
programında yaptığı konuşmada, her yıl ramazan
aylarında çözüm ortakları ve fuarlarda kendilerine
destek olan firma sahipleriyle iftar programında bir
araya geldiklerini söyledi.
TÜYAP olarak iyi bir yıl geçirdiklerini ifade
eden Ersözlü, Konya Ticaret Odası-TÜYAP Konya
Uluslararası Fuar Merkezi'nin, Anadolu'nun en
büyük fuar merkezi haline geldiğini ifade etti.
Türkiye'nin ikinci büyük fuar merkezi olan
tarım fuarının, Konya'da mayıs ayında hizmete
girdiğini dile getiren Ersözlü, "Konya bu fuar
merkeziyle, 6 salon, 86 bin metrekare de açıkkapalı alana kavuştu. Konya, fuarcılık sektöründe
basamakları hızla atlayarak İstanbul'dan sonra
ülkemizin ikinci büyük fuar şehri haline geldi.
TÜYAP Konya Fuarcılık olarak bu fuar merkezini
en iyi şekilde işletmek için var gücümüzle çalıştık"
diye konuştu.
Şu ana kadar yapılan fuarlara bakıldığında,
inanılmaz büyüme kaydedildiğini vurgulayan
Ersözlü, şunları kaydetti:
"Bu yıl Konya fuarımızda 34 ülkeden bin 75
katılımcı firmayı, 47 farklı ülkeden gelen 306 bin
865 ziyaretçi ile buluşturduk. Geçtiğimiz seneki
fuarlarla bu sene içinde yapılan fuarları
kıyasladığımızda; yüzde 39'luk bir ziyaretçi artışı
yakaladık. Yani bu fuar merkezi önümüzdeki sene
diğer fuarlarla dolu dolu geçtiği takdirde, Konya
İstanbul'dan sonra ülkemizin hakikaten en önemli
fuar şehirlerinden biri haline gelmiş olacak. Bu
fuar merkezi Konya'nın sanayisine ve ihracatına da
katkı sağlıyor."
Ersözlü, 2015 yılı fuar takvimlerini de hazırladıklarını söyledi. Önümüzdeki yıl fuar sayılarını
arttıracaklarına işaret eden Ersözlü, şöyle devam
etti: "2015 yılında Konya'da 6 yeni fuarımız olacak. Bu kapsamda 17 farklı fuar gerçekleştirilecek.
Makine fuarının içerisinde Konya endüstri zirvesine de ev sahipliği yapacağız. Hedefimiz; uluslararası arenada marka fuarlarımızı arttırmak.
Gerçekleştirdiğimiz fuarlar ile Konya'nın fuarlar
şehri haline gelmesinde desteklerini esirgemeyen
tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum."
(AA)
haber
19 Temmuz 2014 Cumartesi
13
Hisarcıklıoğlu ve Çanakçı…
ZİRVEDE İKİ TÜRK
TBB Yönetim
Kurulu Başkanı
Aydın, "Bankacılık
sektörünün son on
yılda kredi
büyümesi yoluyla
üretime, yatırıma
ve ihracata,
dolayısıyla
büyümeye önemli
bir katkı yaptı.
Siyasi ve ekonomik
istikrar, bankacılık
sektöründeki
değişime çok
olumlu bir katkı
yapmıştır" dedi.
Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı,
dünya ekonomisine yön veren IMF’nin
Direktörler Kurulu’na seçildi. TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise
2015’teki G-20 Zirvesi’nde Türkiye'ye
gelecek işadamlarına B-20 Başkanı
olarak hitap edecek.
MEHMET KAYA
ANKARA - Gelecek yıl G-20 Zirvesi’ne ev sahipliği
yapacak olan Türkiye hazırlıklarını sürdürüyor. G-20
Dönem Başkanlığı çerçevesinde B-20 Zirvesi’ne de ev
sahipliği yapacak olan ülkemiz, bu süreç içerisinde iş
dünyası liderlerinin çalışmalarına öncülük etmenin yanı
sıra tarihî ve kültürel açıdan çok önemli bir tanıtım fırsatı
elde edecek. Hükümet tarafından, B-20 çalışmalarını yönlendirmek üzere iş dünyasının önde gelen temsilcilerinden
Kredilerde Anadolu
İSTANBUL-Türkiye Bankalar Birliği (TBB)
Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın,
bankacılık sektörünün son on yılda kredi
büyümesi yoluyla üretime, yatırıma ve ihracata
önemli bir katkı yaptığını belirterek, "Siyasi ve
ekonomik istikrar, bankacılık sektöründeki
değişime çok olumlu bir katkı yapmıştır" dedi.
TBB'nin 2002 ile 2013 yılını karşılaştırarak
hazırladığı il il kredi kullanım değişimini
gösteren "Kredilerin İllere Göre Dağılımı"
raporu açıklandı.
Rapora göre 76 ilin kredi kullanım payının
arttığı, Anadolu'nun ekonomik olarak güçlendiği
ortaya çıktı. Kredi kullanım payındaki değişimi
en çok olan Antalya oldu. Antalya'nın 2002
yılında kredilerden aldığı pay yüzde 1,17 iken
2013 yılında yüzde 3,52'ye yükseldi. Antalya'nın
2013 yılı itibariyle kredi kullanımı 33 milyar lira
düzeyindeydi. Türkiye'nin 2013 yılındaki 32,3
milyar dolarlık turizm gelirinin yarısını tek başına üreten Antalya, güven ortamında olumlu etkilenen Anadolu illerinin başında geldi.
Şube başına kredi kullanımında İstanbul'u
geçerek 2013 lideri olan Gaziantep, 2002 yılında
kredilerden yüzde 0,8 pay alırken 2013 yılında
22 milyar lira kullanımla payı yüzde 2,32'ye
yükseldi ve Antalya'yı takip etti. KOBİ'leri
sayesinde ihracatını son 8 yılda 2,5 kat arttıran
Konya, 2002'deki yüzde 0,34'lük payının 2013
yılında yüzde 1,65'e çıkartarak üçüncü sırada yer
aldı.
İstanbul ve Ankara'nın kredi payındaki
değişimi negatif yönlü oldu. İstanbul'un kredi
kullanımındaki payı 2002 yılında yüzde
52,04'den 2013 yılında yüzde 41,65'e geriledi.
İstanbul'un kredi hacmi 2013 yılsonu itibariyle
399 milyar lira olarak gerçekleşti ve 10,43 puanlık azalış meydana geldi. İstanbul'u 6,31 puanlık
düşüşle Ankara takip etti. Ankara'nın 2002 yılında kredi kullanım payı yüzde 17,75 iken, 2013
yılında yüzde 11,44'e geriledi ve kredi hacmi
109 milyar lira oldu.
Anadolu girişimcilerin ve sanayisinin 2002
yılından bu yana başlattığı üretim ve ihracat
atağı sonucunda 2013 yılı itibariyle Anadolu
ağırlıklı olmak üzere Türkiye'de toplam 958 mil-
yar kredi kullanımı gerçekleşti. Kredi kullanımının Anadolu'ya yayılarak artmasında
bankaların hizmet kanallarını yaygın hale
getirmesi ve büyük ölçekli işletmelerin yurtdışından borçlanma imkanlarının artması da etkili rol
oynadı.
TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin
Aydın konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede,
son on yılda kredilerin dağılımında hızlı bir
değişimin yaşandığını, KOBİ, esnaf ve bireysel
kredilerin payının arttığını belirtti.
Bankacılık sektörünün kredilerini büyütürken
kredi hizmetlerini ve müşteri portföyünü de
çeşitlendirdiğini kaydeden Aydın, "Bu gelişme
büyümenin ve refahın ülke geneline yayılmasına
katkıda bulunurken, kalkınmanın daha entegre
hale gelmesini destekledi. Bankacılık sektörünün
son on yılda kredi büyümesi yoluyla üretime,
yatırıma ve ihracata, dolayısıyla büyümeye
önemli bir katkı yaptı. Siyasi ve ekonomik
istikrar, bankacılık sektöründeki değişime çok
olumlu bir katkı yapmıştır" ifadelerinin kullandı.
(AA)
oluşan bir “B-20 Türkiye Yürütme Kurulu” oluşturuldu. B20 Türkiye Yürütme Kurulu Başkanlığı’na TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu seçildi. Hisarcıklıoğlu dışında Yürütme
Kurulu’nda Nail Olpak (MÜSİAD), Mehmet Büyükekşi
(TİM), Haluk Dinçer (TÜSİAD), Erol Kiresepi (TİSK),
Erdal Bahçıvan (TOBB) ve Tuncay Özilhan (DEİK) yer
alıyor. B-20 Yürütme Kurulu, dönem başkanlığına yönelik
hazırlıklar sırasında ve dönem başkanlığı süresince G-20
Yönlendirme Komitesi ile yakın işbirliği ve eşgüdüm içinde
hareket edecek.
Türkiye’nin 2015 G-20 zirvesini fırsata dönüştürmesi
gerektiğini belirten Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “İyi değerlendirirsek, aleyhimize işleyen küresel konuları çözme şansını yakalarız’’
dedi. G-20’nin iş dünyası kolu olan B20’ye liderlik edecek
olmasının kendisi için büyük onur olduğunu belirten
Hisarcıklıoğlu, G-20 ve Türkiye’nin dönem başkanlığına
ilişkin yaptığı değerlendirmede, B-20 (Business 20) Türkiye
Yürütme Kurulu Başkanlığı’na seçilmiş olmaktan son
derece mutlu olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, Yürütme
Kurulu’nda Türk iş dünyasının birbirinden değerli liderleriyle birlikte Türkiye’nin hak ettiği şekilde çalışmalarını
sürdüreceklerini ifade etti. Küresel ekonomi politikalarının
belirlendiği ana platform olan G20’nin, yeni dengelerin
kurulduğu, finansman imkânlarının azaldığı küresel sistemde daha önemli hale geleceğine işaret eden
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin de tam bu dönemde G20 dönem
başkanlığını Avustralya’dan devralacağını vurgulayarak, şu
görüşleri dile getirdi: “Türkiye’nin bu zamanda dönem
başkanlığını devralması, yeni küresel ekonomik sistemi
şekillendirecek tartışmaların da ülkemizde yapılacağı, yani
tüm gözlerin bize çevrileceği anlamına geliyor. Bunu bir fırsata dönüştürmek elimizde. G20 dönem başkanlığı ile
Türkiye’nin önceliklerinin G20 platformuna taşınmasını ve
bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri oldukça zorlayan sorunların çözülmesini sağlayabiliriz. Bu fırsatı iyi değerlendirirsek, aleyhimize işleyen küresel konuları çözme şansını yakalarız. Öte yandan G20 platformu Türkiye
ekonomisinin tanıtımı için de büyük bir fırsat. Gelecek sene
dünya ekonomisini yöneten herkes Türkiye’ye gelecek, hem
de defalarca. Sadece devlet başkanlarını değil, ekonomiden
sorumlu bakanları, merkez bankası başkanlarını, uluslararası kuruluşların yöneticilerini, üst düzey bürokratları
Türkiye’de ağırlayacağız. Bunun yanında dünyanın en
büyük şirketlerinin patronları, CEO’ları, sendika liderleri,
düşünce kuruluşları Türkiye’ye gelecek. Yıl boyunca 100’e
yakın üst düzey toplantı yapılacak. Küresel ekonomiyi yönlendiren 10 bine yakın kişi Türkiye’ye gelecek.’’
Alman kardinalden Ramazan mesajı:
“Adalet ve barış için birlikte çalışmalıyız”
MÜNİH- Alman Piskoposlar Konferansı
Başkanı Kardinal Reinhard Marx, Münih’de
yayınladığı, “Allah’ın iradesini daha iyi anlamak” başlığını taşıyan mesajında,
Müslümanların oruç ayı Ramazan için,
Almanya’da yaşayan Müslümanlara Allah’ın
rahmetini diledi.
Yeni Asya gazetesindeki Sezai Mumcu
imzalı habere göre, Müslümanlara yönelik yazılı
mesajında Kardinal Marx: “Mütedeyyin oruçlu
bir insan Allah’ın huzurunda kendisini yaşar.
Oruç ve ibadet ile duyuları bilenir, bu vesileyle
Allah’ın (küllî) iradesini daha iyi anlar ve hemcinsi insanların fakr u zaruretlerinin bilincine
yeni bir berraklıkla vasıl olur. Oruçluya Allah
huzuruna hac eder gibi iltica eden bir idrak ihsan
edilir. Ve onun içinde oruç müddetince, barışa /
selâmete hasretle temayül uyanır.”dedi. Böyle bir
barıştan ne denli uzak olunduğunu, bunun bilhassa Ortadoğu için geçerli olduğunu büyük bir
endişe ile dünya müşahede etmektedir.”Barışa
olan arzu Arapça selâmlamada pekişir, EsSalamun aleyküm’ - Barış sizinle olsun! Birçok
insan bu günlerde Yahudilik, Hıristiyanlık ve
İslâm’ın ortak köklerinin bulunduğu bu bölgede
barış için ümitvar ve duâcıdır. Devam edegelen
ve bazen de din adına işlenen şiddet bizleri üzüntü dolu halete sevketmektedir” diyor Kardinal
Marx. Bu arka planın ışığında, Papa Francis’in
dâvetiyle İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres,
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve
İstanbul Fener Ekümenik Rum Patriği I.
Bartholome Vatikan’da yer aldıkları bir dua
toplantısında müteharrik bir tecrübe edinildi “Bu,
bütün dinî farklılıklara ve siyasî ayrıcalıklara
rağmen Allah’ın huzurunda bir araya gelinmesi,
canlandırıcı manevî bir deneyimdir. “ ifadelerine
yer verdi.
PAPA’NIN BARIŞ ÇAĞRISI
Kardinal Marx mesajına “Papa Francis’in hepimize yönelik çagırısında; “Birbirimizi
uhuvvetkârâne sevgi ve saygiyla karşılayalım.
Başkalarının elemlerini anlamayı öğrenelim.
Kimse şiddete gerekçe olarak Allah’ın adını suiistimal etmesin. Adalet ve barış için hepbirlikte
çalışalım” diyor sözleriyle devam etti. Kardinal
Marx, son olarak mesajını ‘Bu acil çağrının
ruhuyla, ben Katolik Kilisesi’nin namına size ve
ailelerinize ülkemizde rahmet dolu oruçlu vakitler
ve mutlu Ramazan Bayramı diliyorum.” diyerek
bitirdi.
14
YAŞAM-ÇEVRE
19 Temmuz 2014 Cumartesi
YAZIHANE
Aydın UZKAN
Bursa'nın
Mudanya,
Karacabey ve
Gemlik ilçelerinin
Marmara
Denizi'ndeki
kıyıları ile İznik
Gölü çevresinde
yer alan plaj ve
kamplarda
yapılan temmuz
ayı ölçümlerinde
sahillerin temiz
olduğu belirlendi.
[email protected]
DİL VE
YOZLAŞMA
Bursa'nın sahilleri bu kez temiz çıktı
Kızıl pandalar "Hale" ve “Lale”,
yeni yuvalarına kavuştu
ISSN 1308-7622
KOCAELİ - Danimarka'dan getirilen "Hale"
ve "Lale" adı verilen kızıl pandalar, Darıca
Hayvanat Bahçesi'ndeki yeni yuvalarına kavuştu.
Darıca Hayvanat Bahçesi Genel Müdürü
Yücel Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, 1
yaşındaki dişi pandalar Hale ve Lale'nin uzun
yolculuğun ardından Danimarka Kopenhag
Hayvanat Bahçesi'nden kente ulaştığını söyledi.
Avrupa Hayvanat Bahçesi ve Akvaryumlar
Birliği (EAZA) üyesi olduklarını vurgulayan
Yılmaz, erkek panda getirmek için girişimlerinin
devam ettiğini anlattı.
Yılmaz, kızıl pandaların bulunmasının zor
olduğunu kaydederek, "Kısa zamanda da erkeklerini bulup getireceğiz. Burada çoğalmalarına
katkı sağlayacağız" dedi.
Kızıl pandaların Türkiye'de ilk defa Darıca
Hayvanat Bahçesi'nde görülebileceğini dile
getiren Yılmaz, "Maalesef diğer birçok hayvanda olduğu gibi bu türün de yaşam alanları insanların yok edilmesi sonucunda şu anda kritik
derecede tehlike altında nesilleri. O yüzden biz
bu ender türü getirip özel alanlarında üremelerine katkı sağlamaya çalışacağız" ifadesini kullandı. Yılmaz, doğada Nepal ve Çin Halk
Cumhuriyeti'nde yaşayan kızıl pandaların serin
iklim hayvanları olduğuna değinerek, sıcak hava
nedeniyle klimalı barınaklar yaptıklarını belirtti.
(AA)
GÜNLÜK SİYASİ GAZETE
Yıl: 44
Sayı: 14930
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Yayın Sahibi
İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni
Ahmet TEKEŞ
Haber Koordinatörü
Dursun ERKILIÇ
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Abdülmecit KOYUNSAĞAN
Yazı İşleri Müdürü
Ayşegül BALDEMİR
İstihbarat Şefleri
Şenol GÜNÜÇ-Kenan ERGEN
Sayfa Editörleri
Yasemin AYDOĞDU - Şebnem ÜNAL - Emine ÖZCAN
Spor Muhabiri
Uğur OK
Kültür-Sanat
Semiha ARKLAN
İnternet Editörü
Ali İhsan YILMAZ
Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT
Polis - Adliye: Serkan SERİN, Magazin: YASİN DUR
Ekonomi: Hakkı Murat SÖBÜTAY Yurt Haberler: Selim YÜKSEL
Yaşam: Gazi BOZKURT Turizm: Alparslan OĞUZ Sağlık: Burcu KERİM,
Çevre: Sinem GÜRDOĞAN Dış Haberler: Murat PARLAK
İdari Merkez
Macun Mah. 195. Cadde No: 2 Yenimahalle/ANKARA
Yazı İşleri Tel: 397 91 40 (PBX) Fax: 397 41 54
[email protected]
Ankara Temsilciliği
Rüzgarlı Cd. Plevne Sk. No: 14
Ulus/ANKARA
Tel: (0312) 310 35 53
İstanbul Temsilciliği
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad.
No: 2 K.1 Sefaköy/Küçükçekmece/İSTANBUL
Tel: (0212) 540 40 45
Dağıtım: TURKUAZ DAĞITIM SAN. VE TİC. A.Ş.
Yayın Türü: Yaygın Süreli (Pazar hariç)
Dorukkaya Mat. Yay. Rek. Mağ. Enerji ve İnş. A.Ş. - İstanbul Yolu
6. km Macun Mh. 3. Cd. No: 2/1 Yenimahalle/ANKARA Tel: 397 11 97
Basıldığı Yer:
Büyük Anadolu Medya Grup Ltd. Şti.
İstanbul Caddesi Elif Sokak No:7/188-247 İskitler/ANKARA Tel: 0 312 384 30 70
Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz.
www.yedigungazetesi.com.tr
Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez
YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir
BURSA - HALUK YÜKSEL - Geçen ay bir
sahil için "Denize girilemez" uyarısı yapılan
Bursa'da, temmuzda ise 23 sahilden 21'inin "iyi
kalite", ikisinin de "orta kalite" suya sahip olduğu
saptandı.
AA muhabirinin, Bursa Halk Sağlığı
Müdürlüğünün temmuz ayı birinci tur deniz suyu
kirliliği ölçüm sonuçlarından derlediği bilgilere
göre, Marmara Denizi'ne kıyısı bulunan Gemlik ve
Mudanya'da 8'er, Karacabey'de 3 ve İznik Gölü
kıyısında 4 olmak üzere 23 kamp ve plajda deniz
ile göl sularından numuneler alındı.
Bu kapsamda, 100 mililitrede bulunan bakteri
sayısının "kılavuz ve zorunlu değerler'' olarak
dikkate alındığı ölçümlerde, "toplam koliform",
"fekal koliform" ve "fekal streptekok" parametrelerinin, tüm sahillerde referans değerler aralığında olduğu tespit edildi. Kirlilik ölçümlerinde, 23
plajdan 21'inde "iyi kalite" ve ikisinde "orta kalite"
su tespitine yer verildi.
Ölçümlerde, sonuçlar kılavuz değerlerin altındaysa "iyi kalitede su (girilebilir)", kılavuz değerle
zorunlu değer arasındaysa "orta kalitede su (girilebilir)", zorunlu değerlerin üzerindeyse "kötü
kalitede su (girilemez)" değerlendirmesinde
bulunuldu.
BURSA'NIN EN TEMİZ KIYILARI
Gemlik'teki Hasanağa İzcilik Kampı ve İznik
Gölü'nde yer alan İnciraltı Mevkisi Halk Plajı'nın
"orta kalite su"ya sahip olduğu tespit edildi.
Güney Marmara'da en temiz deniz suyuna sahip
sahiller şöyle:
Gemlik: Narlı Halk Plajı, Karacaali İzcilik
Kampı, Büyükkumla Halk Plajı, Küçükkumla
Orman Kampı, Gemsaz Halk Plajı, Kumsaz Halk
Plajı ve Kurşunlu Sitelerönü Halk Plajı.
Mudanya: Kızılay Kampı, Burgaz Altınkum
Halk Plajı, Burgaz Halk Plajı, Kumyaka Halk Plajı,
Zeytinbağı Halk Plajı, Eşkel Halk Plajı, Eğerce
Halk Plajı, Coşkunöz Halk Plajı.
Karacabey: Yeniköy Halk Plajı, Malkara Halk
Plajı, Kurşunlu Halk Plajı. (AA)
Sivas’ta, Kadir Gecesi 10 bin
kişilik iftar sofrası kurulacak
SİVAS - Sivas'ta bu yıl ikincisi düzenlenecek
"Binlerce İnsan Tek Bir Sofra" isimli iftar programıyla, Kadir Gecesi'nde 10 bin kişiye iftar
verilecek.
Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın, belediye
binasında düzenlediği basın toplantısında, 23
Temmuz Çarşamba günü Kadir Gecesi'nde
"Binlerce İnsan Tek Bir Sofra" isimli iftar programının ikincisinin düzenleneceğini belirtti.
Programın fikir babası Kanal 58'in talebi üzerine bu yıl iftarı birlikte düzenleme kararı aldıklarını ifade eden Aydın, trafiğe kapatılacak
İstasyon Caddesi'nde bu yıl çok daha organize,
planlı bir sokak iftarı yapmak istediklerini söyledi.
Geçen yıl yaşanan aksaklıkların tekrarlanmaması için tedbir aldıklarını belirten Aydın,
"Vatandaşlarımızın aynı anda iftarını açabilmesi için 4
dağıtım bölgesi oluşturduk. 4 dağıtım noktasından biri
sadece engelli vatandaşlarımıza tahsis edildi. 250
arkadaşımız, projenin verimli yürütülmesinde hizmet
sunacaklar" dedi.
Her kesimden vatandaşın kendileriyle olmasını arzu
ettiklerini dile getiren Aydın, "10 bin yemeğimiz
hazırlanıyor, buna rağmen isteyen vatandaşlarımız
evlerinden de bir şeyler getirebilirler. Buna ilave
olarak birçok esnafımız da ikramlarıyla projemize
katkı sunacaklar. Güzel bir organizasyon olacağına
inanıyorum" diye konuştu.
Aydın, katılımın beklenenden daha fazla olması
durumuna da hazır olduklarını, sıkıntı yaşanmayacağını aktararak, "Yarım saatlik dilimde o kadar
insanı memnun etmek kolay olmayacak.
Vatandaşlarımızdan en azından iftarlarını açabilecek
şekilde hazırlıklı gelmelerini talep ediyoruz.
Servisteki gecikme veya birtakım aksaklıklardan etkilenmesinler" ifadesini kullandı.
Sivasspor Kulübü'nün programda 2 bin sandviç
dağıtacağını belirten Aydın, yemeğin işin detayı
olduğunu, insanların kaynaşmasının çok daha önemli
olduğunu sözlerine ekledi. (AA)
Milleti oluşturan unsurlardan biri de dildir.
Dil, insandan ayrı olarak bulunan bir varlık
alanı değil, insan kültürünü meydana getiren ve
onu taşıyan bir araçtır. İnsanın hayata bakışını
ve eylemlerinin kalitesini belirleyici özellik
taşır. Bu özellik dil-kültür-kimlik üçgenini oluşturur. Muharrem Ergin dili, “Dil, insanlar
arasında anlaşmayı sağlayan tabiî bir vasıta,
kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu
kanunlar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık,
temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli
antlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş içtimaî
bir müessesedir.” olarak tanımlamaktadır.
İnsanlar duygularını, düşüncelerini, fikirlerini, birbirlerine aktarmak ve meramlarını birbirlerine anlatmak için dil denilen vasıtaya baş
vururlar. Fakat dil insanların kullandığı her
hangi bir vasıtaya benzemez. Öyle bir
köprüdür ki, gönülleri insani değerler ipliğiyle
birbirine bağlar. Bir milleti ayakta tutan, onun
devamını sağlayan, ve sarsılmaz bir birlik oluşturan dilin oynadığı rol büyüktür. Buna rağmen
ilkokuldan başlayarak on iki yıl boyunca test
çözmeye dayalı bir sistemden beslenen ve kutucuk işaretleyerek öğrenimini tamamlayan nesil
maalesef dil kültüründen mahrum kalıyor. Bu
mahrumiyet dildeki yozlaşmayı başlatıyor.
Dildeki deformasyon davranışlara oradan da
hayata sirayet ediyor.
Öyle ki, günlük hayatta kulağımıza gelen
konuşmalarda bu tuhaf deformasyon rahatça
göze çarpıyor. Öznesi kayıp ve yüklemi
katledilmiş , yarısı Türkçe yarısı ne idüğü belirsiz bir dil kullanılıyor. Küçüğün büyüğe
seslenişinde, sorulara verilen cevaplarda ve
iletişimde ürkütücü bir söylem hakim. Acaba
yanlış mı duydum deyip başımızı
çevirdiğimizde aynı söylemleri daha vurgulu
duyuyoruz. Tabii kulağımızda kulaklık yoksa !
Dildeki bozulmalar bununla kalmıyor. Türkçe
karşılığı olduğu halde ‘’ok, GSM, computer,
natural, residence’’ gibi İngilizce kelimeler
kullanılarak dil erozyona uğratılıyor. Bu
ülkede üretilen ürünü yabancı isimlerle sunmanın aczi, sırf ismi yabancı olduğu için ‘’
Belki iyi markadır’’ diye aldanan tüketici ve
aldatan üreticilerin düştüğü durum olayın
vahametini daha bir ortaya koyuyor.
İnsanoğlunun düşünme ve tefekkür derinliği
sahip olduğu kelime sayısı ile bağlantılıdır.
Buna rağmen genç kuşak dil konusunda
oldukça cimri davranıyor. Ortalama üç yüz
kelime ile iletişim kurma başarısına sahip. Öyle
ki konuşma ve yazışma dilinde bolca ‘’slm’’ ve
‘’mrb’’ gibi kısaltmalar , ‘’inş’’ gibi anlamını
imha eden kesmeler yapılıyor. Eksik kalan ve
yetmeyen yerlerde ‘’vaaay’’ ya da ‘’hadi ya’’
gibi ünlemler imdada yetişiyor. O da olmadı
aritmetik bir dil icad ediliyor. Mükemmel
ifadesinin yerine 4 çarpı 4’lük deniyor.
Kelimeler vurgulanmak yerine çok altı çiziliyor.
Zurnanın artık zırt demeye başladığı yerde
kültürümüzü yansıtmayan ifadeler, yerli ve
manası derin söylemleri toprağa gömüyor.
Hoşça kal ve Allahaısmarladık dileklerinin yerini ‘’baaay’’ gibi cıvık bir ifade dolduruyor
Bir gün Konfüçyüs’e sorarlar:’’ Bir ülkeyi
yönetmeye çağrılsaydınız yapacağınız ilk iş ne
olurdu?’’ diye. Büyük filozof şöyle cevap
verir:’’ Hiç kuşkusuz, dili gözden geçirmekle işe
başlardım.’’Ve Konfüçyüs dinleyenlerin hayret
dolu bakışları karşısında sözlerine şöyle devam
eder:’’Dil kusurlu olursa, kelimeler düşünceyi
iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılmazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz. Ödevler
gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur.
Töre ve kültür bozulursa, adalet yanlış yola
sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine
düşen halk, ne yapacağını, işin nereye varacağını bilmez. İşte bunun içindir ki, hiçbir şey
dil kadar önemli değildir.’’
Dilini kaybeden bir milletin varlığını sürdürebilmesi mümkün değildir. Cemil Meriç ne güzel
ifade etmiş’ ‘’ Savaş artık insanla kader arasında
değil. İnsanla kelimeler arasında. Bu nedenle
toplumsal zedelenmelere , anlaşılamamadan
doğan sorunlu ilişkilere ,duyarsız iletişime ve
parçalanmalara karşı dili doğru kullanmaya
özen göstermek gerekmektedir. Özellikle
konuşma dilinin kültürü yansıtacak şekilde
ahenkli ve güzel bir formda sonraki nesillere
aktarımı şarttır. Aksi halde bundan 200 yıl sonraki insanlığın, şu an kullanılan kelimelere
bakıp kültürümüzle ilgili en ufak bir bilgi sahibi
olması mümkün olmayacaktır.
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Eskişehirspor sezona puan kaybıyla başlıyor
ESKİŞEHİR - Eskişehirspor,
12 yıl aradan sonra Spor Toto
Süper Lig'e yükseldiği 2008-2009
sezonundan bu yana geçen 6
sezona üç beraberlik, iki galibiyet, bir de mağlubiyetle başladı.
Siyah-kırmızılılar, 2008-2009
sezonunun ilk maçından
karşılaştığı İstanbul Büyükşehir
Belediyespor ile golsüz berabere
kaldı. 2009-2010 sezonunun ilk
maçında da Eskişehirspor,
Manisaspor ile deplasmanda 0-0
kalarak birer puanı paylaştı.
"Kırmızı şimşekler", 2010-
2011 sezonunun ilk haftasında da
Gençlerbirliği ile 0-0 berabere
kaldı. Eskişehirspor, 2011-2012
sezonuna da Beşiktaş'ı Diego
Angelo ve Batuhan Karadeniz'in
golleriyle 2-1 yenerek başladı.
Es-Es'ler, 2012-2013 futbol
sezonuna sahasında Akhisar
Belediyespor'a 1-0'lık yenilgiyle
"merhaba" dedi. Geçen sezona
sahasındaki 2-0 Bursaspor galibiyetiyle başlayan Eskişehirspor,
2014-2015 sezonunun ilk maçında Torku Konyaspor ile karşılaşacak. (AA)
Edinho, gözünü
gol krallığına
DİKTİ
KAYSERİ - Spor Toto
Süper Lig'de geçen sezonun
ikinci yarısında en çok gol atan
oyuncu unvanını elde eden
Kayseri Erciyessporlu Edinho,
yeni sezonda 25 ve üzerinde
gol atarak, başarısını
sürdürmek istiyor. AA
muhabirinin derlediği bilgilere
göre, geçen sezonun ikinci
yarısında attığı gollerle kiralık
geldiği Kayseri Erciyesspor'un
kümede kalmasında büyük pay
sahibi olan Portekizli golcü
Edinho'nun kısa bir süre önce
bonservisi alındı. Geçen sezon
Kayseri temsilcisinde çıktığı
15 maçta attığı 11 gol ve 2
asistle takımının adeta kurtarıcısı olan Portekizli golcü,
AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni sezondan kendisi
ve takımı adına çok umutlu
olduğunu söyledi.
Takımda kalmasında emeği
geçenlere teşekkür eden
Edinho, şöyle devam etti:
"Bonservisimin alınıp
takımda kaldığım için çok
mutluyum. İyi bir tatil dönemi
geçirdim. Tatil süresince de
formda kalmak için çalıştım.
Kısa bir süre önce yeni sezon
çalışmalarına başladık. Yeni bir
teknik direktörümüz var.
Aramızı katılan yeni oyuncularla daha da kaliteli bir takım
haline geldik. Erzurum ve yurt
Manisaspor'dan
taraftara çağrı
İZMİR - PTT 1. Lig ekiplerinden
Manisaspor'un basın sözcüsü Tarkan Kayhan,
"Maçlara gelsin veya gelmesin herkesi
Passolig Manisaspor kartı almaya ve takımlarına destek olmaya davet ediyorum" dedi.
Kayhan, yaptığı açıklamada, Manisaspor'un
her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyacı
olduğu bu dönemde her Manisalının Passolig
kart ve kombine bilet satın alarak
Manisaspor'a en ciddi desteği verebileceğini
belirtti. (AA)
dışında hazırlık kamplarımız
var. Bu dönemde çok yoğun
bir şekilde çalışacağım. Yeni
sezonun başlamasını sabırsızlıkla bekliyorum."
Yeni sezonda gol krallığının
en büyük adaylarından biri
olduğunu düşündüğünü
belirten Portekizli futbolcu,
şunları kaydetti:
"Geçen sene ligin ikinci
yarısında 15 maçta 11 gol atma
başarısı göstermiştim. Bu
sezon 25'in üstünde gol atarak,
gol kralı olacağıma inanıyorum. Bunu başaracak gücü
kendimde görüyorum.
Çalışmalarımı bu doğrultuda
yapıyorum. Hedefim yeni
sezonda takımıma en iyi şekilde katkı vermek. Biz iyi bir
takımız. arkadaşlarım beni gol
pozisyonuna sokuyor ve ben
görevim olan golü atıyorum,
geçen sezon bunu başarmıştık.
Temennimiz yeni sezonda da
aynı uyumu göstermek."
Kayseri Erciyesspor forması giymekten büyük mutluluk duyduğunu dile getiren
Edinho, takıma yeni katılan
golcü oyuncular İlhan Parlak
ve Necati Ateş ile kulüpte ikinci sezonunu geçiren Belçikalı
golcü Vleminckx ile yaşayacakları forma rekabetinin de
takıma olumlu yansıyacağını
sözlerine ekledi. (AA)
Toni Kroos,
Real Madrid'e
transfer oldu
“Arda kaptan olabilir”
İspanya'nın Atletico
Madrid takımında
forma giyen milli futbolcu Arda Turan'ın,
takımın 3. kaptanı olabileceği iddia edildi.
MADRİD - Üç sezondur
Atletico Madrid'de top koşturan ve taraftarın en çok sevdiği
futbolculardan biri olan Arda
Turan'ın, Chelsea'ye giden 3.
takım kaptanı Thiago
Mendes'in yerine geçebileceği
öne sürüldü. Madrid temsilcisinde Gabi ilk, Raul Garcia
da ikinci kaptanlığı yürütüyor.
İspanyol spor gazetelerinden
El Mundo Deportivo, 3. takım
kaptanı adayları arasında Arda
Turan'ı da gösterdi. Gazetenin
haberinde, milli futbolcu için
"Birkaç sezon önce Falcao'da
olduğu gibi şimdi de 3. takım
kaptanı olma sırası Arda'da olabilir. Gerek kulüp gerekse
teknik heyet içinde, Arda'nın
takımdaki kilit futbolculardan
biri olarak gösterildiği biliniyor. Türk Milli Takımı'nın da
kaptanlığını yapan Arda için
Atletico'da kendisine saygı
gösterildiğini hissetmek önemli. Arda'ya kaptanlık vermek,
layık olduğu önemi sunmanın
bir yolu olur" değerlendirmesi
yapıldı.
Arda Turan dışında, 3.
takım kaptanlığına aday diğer
isimler ise Mario Suarez,
Juanfran, Koke ve Godin
olarak sıralandı.
Öte yandan Chelsea'ye
transfer olan, Arda'nın takımdaki en yakın arkadaşı Filipe
Luis, giderayak son antrenmanda Arda Turan'ın rekorunu
kırdı. Sezon öncesi çok sıkı bir
hazırlık kampı dönemi geçiren
Atletico'da, milli futbolcunun
elinde bulundurduğu fizik
kondisyon turundaki hız rekorunu kıran Filipe Luis, sosyal
paylaşım ağı Twitter'daki
hesabından "Arda'nın rekoru
toz duman oldu!" şeklinde
mesaj yayınladı.
(AA)
BERLİN - Almanya Birinci Futbol Ligi
(Bundesliga) takımlarından Bayern Münih'te forma
giyen Toni Kroos, İspanya'nın Real Madrid takımına transfer oldu.
Bayern Münih Kulübü'nden yapılan açıklamada, 24 yaşındaki futbolcunun, normal şartlarda
2015'te sona erecek sözleşmesinden 1 yıl önce
takımdan ayrıldığı ve Real Madrid ile 6 yıllık
sözleşmeye imza attığı belirtildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Bayern
Münih Üst Yöneticisi (CEO) Karl-Heinz
Rummenigge, "Toni Kroos'a Münih'deki zamanı
için teşekkür ediyoruz. Onunla beraber büyük
zaferlere imza attık" ifadelerini kullandı.
Rummenigge, futbolcuya ve ailesine Real
Madrid'te başarılar diledi. (AA)
Genç atletler
"dünya"ya açılıyor
ANKARA - Dünya Gençler Atletizm Şampiyonası
için geri sayım başladı. Türkiye, ABD'nin Oregon
eyaletindeki Eugene kentinde 22-27 Temmuz tarihlerinde yapılacak organizasyonda 10'u bayan 20'si erkek
30 sporcuyla temsil edilecek.
Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Başkanı Fatih
Çintimar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dünya
Şampiyonası barajını aşan sporcu sayılarının yüksek
olmasının mutluluk verici olduğunu belirterek, "Orada
öncelikli amacımız ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek
ardından bireysel başarılarla Türk atletizmini şenlendirmek istiyoruz" dedi. (AA)
KATL‹AMLAR
‹Ç‹N TÜRK‹YE
ayakta
ISSN
1308-7622
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Fiyat› 25 Kr
www.yedigüngazetesi.com.tr
PROTESTOLAR
DALGA DALGA
‹stanbul ve Ankara Baflta olmak
üzere, önceki gece sabaha kadar süren
‹srail’i lanetleme gösterileri, dün Cuma
namaz› ile zirveye ç›kt›.
‹srail'in Gazze'ye yönelik sald›r›lar›n›
protesto etmek için ‹srail'in ‹stanbul
Konsoloslu¤u önünde toplanan gruba
polis müdahale etti. ‹srail'in Gazze'ye
yönelik sald›r›lar›n› protesto eden grup
‹stanbul ‹srail konsoloslu¤u önünde bekleyiflini sürdürüyor. Grup sabah
namaz›n› burada k›ld›.
‹srail'in Gazze'ye karadan sald›r›s›n›
protesto eden gruptan baz›lar›n›n,
‹srail'in ‹stanbul Baflkonsoloslu¤u'nun
bulundu¤u plazan›n önünde bekleyifli
‹
S
T
A
N
B
U
L
sürüyor. Sahurdan sonra da devam eden
gösteride, zaman zaman plazan›n bulundu¤u bahçeye girmeye çal›flan grup ile
polis aras›nda gerginlik yafland›.
Ankara’da da çeflitli sivil toplum
kurulufllar›, ‹srail Büyükelçili¤i konutu
önünde ‹srail'in Gazze'ye kara
harekat›n› protesto etti.
Büyükelçilik konutu önünde, AK
Parti ve CHP'li milletvekillerinin de
kat›ld›¤› protestoda, zaman zaman tekbir getirip, ‹srail aleyhine sloganlar atan
eylemcilerin bekleyiflleri sürüyor.
Sabah namaz›n› büyükelçilik önünde
k›lan eylemcilerden 2 kifli, ‹srail
Büyükelçil¤i kap›s›n›n önünde bulanan
bofl demir dire¤e yeflil renkli "La ‹lahe
‹llallah Muhammeden Resulullah" yaz›l›
tevhid bayra¤› ile Türk bayra¤› ast›.
Baflkentte, ‹srail'in Gazze'ye
sald›r›lar›nda ölen Filistinliler için g›yabi
cenaze namaz› k›l›nd›. Hac› Bayram-›
Veli Camisi'nde sabah namaz›n›n
ard›ndan k›l›nan g›yabi cenaze
namaz›na, çok say›da AK Parti milletvekili ve vatandafl kat›ld›.
Bursa ve Adana'da, ‹srail'in Gazze'ye
sald›r›lar›n›n ard›ndan bafllatt›¤› kara
harekat› protesto edildi.
TBMM’de ise, 4 siyasi parti, ‹srail'in
kara harekat›n›n k›nanmas›na iliflkin bir
bildiri yay›nland›.
A
N
K
A
R
A
Vekiller de sokakta
ANKARA - AK Parti'li birçok milletvekili ile CHP ‹stanbul Milletvekili
Mahmut Tanal ve Manisa Milletvekili
Özgür Özel, ‹srail Büyükelçili¤i konutunun önünde, ‹srail'in Gazze'ye kara
harekat›n› protesto etti.
Milletvekilleri, ‹srail'i k›namak için
ortak bildiri haz›rlanmas› karar›
al›nmas›n›n ard›ndan, Meclis'ten protokol yolunda bulunan ‹srail
Büyükelçili¤i konutunun önüne geldi.
Vatandafllar›n da kat›ld›¤› gösteride,
gruba seslenen, AK Parti Çorum
Milletvekili ve Türkiye-Filistin Dostluk
Grubu Baflkan› Murat Y›ld›r›m, art›k
sabredecek zaman kalmad›¤›n›
belirterek, hem çocuklar hem insanlar›n
katledildi¤ini söyledi.
"Ci¤erimiz parçalanmaktad›r,
yüreklerimiz kan a¤lamaktad›r" diyen
Y›ld›r›m, Türk insan›n flu anda televizyonlar›n›n bafl›nda Gazze'deki insanlar
için dua ettiklerini ve ‹srail'i
k›nad›klar›n› kaydetti.
Y›ld›r›m, "Art›k ‹srail sesimizi duymal›d›r, sabr›m›z› tafl›rmamal›d›r" dedi.
Meclis ad›na bu aç›klamay›
yapt›klar›n› ifade eden Y›ld›r›m, CHP'li
milletvekillerinin de burada
bulundu¤unu belirtti.
CHP ‹stanbul Milletvekili Mahmut
Tanal, masum olan Filistin halk›n›n ve
hakl› davas›n›n yan›nda olduklar›n›
vurgulayarak, "Ezilen Filistin halk› ile
birlikteyiz. Onlar›n ac›lar› ve yaralar›
bizim ac›lar›m›z ve yaralar›m›zd›r" diye
konufltu.
-"Emperyalizmin günah›"
‹slam ‹flbirli¤i Teflkilat› Parlamento
Birli¤i (‹S‹PAB) Türk Grubu Baflkan›,
AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan
Atalay da flunlar› söyledi:
"‹srail asl›nda emperyalizmin
günah›. 1920'lerden itibaren
Ortado¤u'yu cehenneme çevirmifl,
ç›karlar›ndan gayri hiçbir esas
gözetmeyerek, Ortado¤u'yu bölerek, her
parçaya bir bez parças› ba¤layarak, her
parças›na bir kral dikerek, o günden
bugüne diktatör rejimleri destekleyerek,
mazlum Ortado¤u halklar›n› inim inim
inleten emperyalizmin piçi... ‹srail sesimizi duymak zorundad›r. ‹nsanl›¤›n
sesine kulak vermek zorundad›r.
Dünyan›n vicdan› varsa, adalet duygusu
bütünüyle ölmemiflse, dünya hala daha
BM Genel Sekreteri Ban: Askeri
yöntemlerle çözüm bulunamaz
Fehmi Koru
Abdullah Gül’ü
foto¤rafa iade
etmek gerekli
12. Sayfada
B‹RLEfiM‹fi
M‹LLETLER - BM Genel
Sekreteri Ban Ki-mun,
Gazze'ye kara sald›r›s›
bafllatan ‹srail'den sivil
kay›plar› önlemek için daha
fazla çaba göstermesini istedi.
Ban Ki-mun, BM Genel
Merkezi'nde gazetecilere
yapt›¤› aç›klamada, ‹srail'in
Prof.Dr.Nurullah Çetin
Türkçe Bak›fl
9. Sayfada
‹sa Kayacan
S›ras› Geldikçe
8. Sayfada
Semsettin Küzeci
bir kaç saat önce Gazze'ye
kara sald›r›s› bafllatt›¤›n›
belirterek, "Tüm
ça¤r›lar›ma, bölge ve dünya
liderlerinin çabalar›na
ra¤men bölgedeki tehlikeli
çat›flmalar ve gerginli¤in
daha da artmas›ndan üzüntü duyuyorum" dedi.
Son 24 saatte, "Gazze
sahilinde 4 çocu¤un flok
edici bir flekilde öldürülmesi" de dahil olmak üzere bir
çok sivil can kayb›
yafland›¤›n› kaydeden Ban,
"‹srail'e sivil can
kay›plar›n› durdurmas› için
çok daha fazlas›n› yapma
ça¤r›s›nda bulunuyorum.
Bu soruna askeri yöntemlerle çözüm bulunamaz"
ifadelerini kulland›. (AA)
Kerkük Mektubu
6. Sayfada
Ayd›n Uzkan
Yaz›hane
14. Sayfada
insanl›k ad›na, adalet ad›na, ba¤›ms›zl›k
ad›na, özgürlük ad›na zerre kadar sayg›
duyuyorsa, bu sese, dünyan›n bütün
mazlumlar›n sesine kulak vermek
zorundad›r.
‹srail devletinin bafl›nda bulunan
katil 'biz sivilleri yanl›fll›kla vuruyoruz,
yanl›fll›kla öldürüyoruz' diyerek adeta
dünyan›n vicdan›yla, dünyan›n
zekas›yla, sa¤duyusuyla alay etmektedir. Bütün insanl›¤›n bildi¤i gibi
‹srail'in yar›m yüzy›l› aflk›n zamand›r
öldürdü¤ü insanlar›n yüzde 99'u
sivildir.
Filistin'in ordusu mu var, askeri mi
var, tank› m› var, ufla¤› m› var?
Öldürdü¤ün bebektir, hamile
kad›nlard›r, kar›nlar›ndaki cenindir, ak
sakall›, ak saçl› ihtiyarlard›r, kumsalda
oynayan çocuklard›r. Çocuk katilisiniz.
Yafll› katilisiniz, bebek katilisiniz, kad›n
katilisiniz, hayvan katilisiniz, çünkü her
gün a¤lama duvar›n›n dibinde
okudu¤unuz o fliddet ilham eden ayetlerinizle siz Filistinlileri topyekun bir
varl›k olarak imha etmek üzere her gün
kutsallar›n›za yemin ediyorsunuz."
(AA)
www.
gazetesi.com.tr
gazetemizi bu adresten
takip edebilirsiniz
’ü
’dan
takip edebilirsiniz
Gazetemiz Gazetemiz
da
ta
https://www.facebook.com/YediGün-Gazetesi
https://www.twitter/yedigun.gazetesi
18 Temmuz 2014 Resmi Gazete
— Millî Savunma Bakanl›¤›
Akaryak›t ‹kmal ve NATO
POL Tesisleri ‹flletme
Baflkanl›¤› Merkez ve Taflra
Teflkilat›n›n Kurulufl, Görev,
Yetki ve Sorumluluk Esaslar›
Hakk›nda Yönetmelikte
De¤ifliklik Yap›lmas›na Dair
Yönetmelik