4. ÜNİTE: ÜLKEMİZİN KAYNAKLARI TÜRKİYE’DE TARIM DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ Doğal Kaynaklar: Doğada kendiliğinden var olan insan aklı ve tekniğinin ürünü olmayan bütün zenginlik kaynaklarıdır. Ülkemiz doğal kaynaklar bakımından zengindir. Bu kaynaklar sanayinin ihtiyacı olan hammadde ve enerjiyi sağlarlar. Doğal kaynaklar 1. Toprak : Tarım, hayvancılık vb. 2. Su : Balıkçılık, deniz turizmi vb. 3. Orman : ormancılık, kâğıt sanayi vb. 4. Madencilik : Madencilik, demir-çelik sanayi vb. KONU 1: DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ KAVRAMLAR Bütçe: Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü Doğal Kaynaklar: Doğada kendiliğinden var olan insan aklı ve tekniğinin ürünü olmayan bütün zenginlik kaynaklarıdır. Ekonomi: İnsanların yaşayabilmek için üretme, ürettiklerini bölüşme biçimlerinin ve bu faaliyetlerden doğan ilişkilerin bütünü, iktisat. İnsanların ihtiyacını karşılamak için yaptığı her türlü iş. Ekonomik Faaliyet: Ekonomiyle ilgili olan iş. Emek: Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü Enerji: Maddede var olan ve ısı, ışık biçiminde ortaya çıkan güç, erke İhracat: Bir ülkenin ürettiği malları başka bir ülkeye veya ülkelere satması, dış satım İthalat: Başka bir ülkeden mal getirme veya satın alma, dış alım İsraf: Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama, savurganlık, tutumsuzluk İşsizlik: İşsiz olma durumu. Kaynak: 1. Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz. 2. Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge Sanayi: Ham maddeleri işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan yöntemlerin ve araçların bütünü, işleyim, uran, endüstri. Tasarruf: 1.Gelirin bir kısmının tüketilmeden gelecekte kullanılmak üzere ayrılması. 2. Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım Ticaret: Ürün, mal vb. alım satımı Turizm: 1. Dinlenme, eğlenme, görme, tanıma vb. amaçlarla yapılan gezi. 2. Bir ülkeye veya bir bölgeye turist çekmek için alınan ekonomik, kültürel, teknik önlemlerin, yapılan çalışmaların tümü. Tüketim: 1. Tüketme işi. 2. Üretilen veya yapılan şeylerin kullanılıp harcanması, yoğaltım, istihlak, üretim karşıtı Ulaşım: Köyler, şehirler, ülkeler arasında bir yerden bir yere gidiş geliş, münakale, muvasala, temas Üretim: Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal veya hizmet meydana getirme, istihsal, tüketim karşıtı Ürün: 1. Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul. 2. Türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde edilen şey. Ekonomi, İnsanların ihtiyacını karşılamak için yaptığı etkinliklerin tümüne denir. Ekonomik faaliyetler üçe ayrılır: Ekonomik faaliyetler 1. Tarım sektörü: (Tarım, hayvancılık, balıkçılık, ormancılık) 2. Sanayi sektörü: (Makine, toprak, gıda, maden, kimya, orman ürünler, otomotiv) 3. Hizmet sektörü: (Sağlık, eğitim, turizm, ulaşım) Ekonomik faaliyetlerin dağılışını etkileyen faktörler a) Yer şekilleri b) İklim c) İnsan ihtiyaçları d) Doğal Kaynaklar e) Teknolojik Gelişmeler 1) TOPRAKLARIMIZ En önemli doğal kaynaklarımızdandır. Sanayide ve seramik, kireç, çimento, tuğla, kiremit, fayans gibi alanlarda hammadde olarak kullanılır. Tarım ve hayvancılık gibi birçok önemli ekonomik faaliyet topraklardan yararlanarak yapılır. Topraklarımızın kullanılış biçimi Ekili-dikili alanlar %33 Çayır ve otlar %22 Ormanlar %28 Ürün vermeyen alanlar %17 I. TARIM İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla toprağı işleyerek ürün elde etmesine denir. Bu faaliyet, topraktan çeşitli ürünlerin elde edilmesinin yanı sıra hayvancılık ve ormancılık faaliyetlerini de kapsar. Ülkemizde nüfusun yaklaşık yarısı (% 48,4) geçimini tarımla sağlamaktadır. Cumhuriyet döneminde tarım olanaklarını artırmak için; Sulama, gübreleme, tohum ıslahına önem verildi. Tarımda makineleşme ile birlikte modern tarım yöntemleri uygulanmaya başlandı. Ziraat Bankası, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi Kooperatifleri kuruldu. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde barajlar, hidroelektrik santralleri ve sulama tesisleri yapıldı. Tarımda Verimi Etkileyen Faktörler 1- Toprak ve bakımı: Topraktan en verimli şekilde yararlanmak için teknolojik yeniliklerin uygulanması gerekir. 1 Toprağın bakımı; toprağın sürülmesi, çapalanması, yabancı otlardan ayıklanması, erozyonla mücadele ile sağlanır. *** Türkiye'de tarımın geliştirilmesi için yapılan en büyük proje Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) dir. Bu proje ile Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde yapılan barajlarla sulama sorununun çözülmesi ve üretimin artırılması amaçlanmaktadır. 2- Sulama: Su, bitkiler için en önemli besin maddesidir. Toprağın uygun zamanlarda ve yeterince sulanması gerekir. Ülkemizde özellikle İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde sulama sıkıntısının fazla olması sebebiyle tarım alanları nadasa bırakılmaktadır. Nadas, yarı kurak bölgelerde tarlanın sürülerek, suyunu biriktirmesi için bir yıl boş bırakılmasıdır. Toprakların nadasa bırakılmasını önlemenin tek yolu ise sulamadır. Ülkemizde tarım alanlarında sulama yaygınlaştırılırsa; a) İklim koşullarına bağımlılık azalır. b) Üretimde süreklilik ve artış sağlanır. c) Nadas yöntemi bırakılarak toprak her yıl kullanılabilir. d) Aynı araziden yılda birden fazla tarım ürünü alınabilir. e) Çiftçinin üretim geliri artar. f) Sebze yetiştirilen alanlar genişler. g) Sanayi bitkilerinin ekim alanları genişler. TÜRKİYE'DE TARIMI DESTEKLEYEN KURULUŞLAR Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Bitki ve hayvan üretimini artırmaya, ürünleri çeşitlendirmeye ve kaliteyi yükseltmeye çalışır. Tarım Kredi Kooperatifleri (TKK) Üreticilerin ürünlerini değerlendirmek ve fiyat düşüşlerine karşı üreticilerin zarar görmesini önlemek amacıyla destekleme yapar. Devlet Su İşleri (DSİ) Kurduğu bent, gölet, baraj ve sulama şebekesiyle tarımdaki sulama ihtiyacını karşılar. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Özellikle tahıl ürünlerinin alım ve satışını yapar. Genellikle stok tesisini ve korunmasını sağlar. Bu ürünlerin piyasada istikrarını sağlar. 3- Gübreleme: Toprağın besin ve mineral bakımından zenginleştirilmesidir. Toprağın gübrelenmesi sonucunda birim alandan elde edilen ürün miktarı artar. Ziraat Bankası Verdiği kredilerle üreticileri destekler. Çeşitli yatırımlarıyla tarımın gelişmesine katkıda bulunur. 4- Tohum ıslahı: Ülke şartlarına en uygun tohumu üretmek için yapılan çalışmalara denir. Ülkemizdeki Tohum Islahı İstasyonları, Devlet Tarım İşletmeleri, Devlet Üretme Çiftlikleri ve Ziraat Fakülteleri gibi kuruluşlar kaliteli tohum elde etmek için kurulmuştur. Çaykur: Çay üreticilerini korumak için kurulmuştur. Tariş: Ege bölgesindeki üreticilerin çeşitli ürünlerini satın almak ve aldığı ürünleri işleyerek tüketiciye sunmak için kurulmuştur. 5- Makineleşme: Üretim işlemlerinin gelişmiş araçlarla yapılmasıdır. Tarımda makineleşme sonucunda toprak daha iyi ve kısa sürede işlenir. Tarımsal üretim ve verim artar. Fisko Birlik: Karadeniz Bölgesi'nde yetiştirilen ürünleri (başta fındık) işleyerek piyasaya sürmek için kurulmuştur. Gülbirlik: Akdeniz Bölgesi'nde gül üreticilerini korumak için kurulmuştur. UYARI: Engebenin fazla olduğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde tarımda makine kullanımı oldukça sınırlıdır. BAŞLICA TARIM ÜRÜNLERİMİZ 6- İlaçlama: Tarımda verimi ve kaliteyi artırmak için çeşitli hastalık ve böceklere karşı ilaçlama yapılmasıdır. 1) TAHILLAR 7- Toprak analizi: Yapılan toprak analizi ile toprağın hangi tür bitkilerin yetiştirilmesine elverişli olduğu belirlenir. 8- Çiftçinin Eğitimi: Verimin artırılması için çiftçilerin eğitim düzeyinin yükseltilmesi gerekir. Çiftçi, hangi tarım aletini nasıl kullanacağını bilmeli, hangi tohumun kullanılacağı ve ne kadar gübreleme yapılacağı konusunda gerekli olan bilgiye mutlaka sahip olmalıdır. 9- Pazarlama: Ürünün bozulmadan tüketim ya da işleme merkezlerine ulaştırılıp satılmasına pazarlama denir. Ülkemizde çiftçilerin olumsuz yönde etkilenmesini engellemek için devlet, çiftçiye önceden taban fiyattan ürün alma garantisi verir. Bu uygulamaya destekleme alımı denir. Tahıllar ve şeker pancarı gibi temel besin maddeleri destekleme alımları yapılan ürünlerdir. 2 Buğday Yurdumuzda en çok üretilen ve tüketilen tahıldır. Un, ekmek ve makarna üretiminde kullanılır. Buğday, yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde kuraklık ister. Ülkemizde en fazla İç Anadolu Bölgesi'nde (başta Konya Ovası) yetiştirilir. Marmara ve Akdeniz bölgelerinde de üretimi yapılır. Buğday, sürekli yağış almasından dolayı Karadeniz kıyılarında, düşük sıcaklıkların görülmesinden dolayı da Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek kesimlerinde yetişmez. Yağışların bol olduğu yıllarda üretim artarken kurak geçen yıllarda üretim azalır. Arpa Buğdaydan sonra en çok yetiştirilen tahıldır. Soğuğa ve sıcağa dayanıklı olup buğdaya göre daha kısa sürede yetişir. Bu nedenle buğdayın yetişemediği daha soğuk ve yüksek yerlerde de üretimi yapılır. Arpa, hayvan yemi olarak ve ekmek yapımında kullanılır. Bira sanayisinin ham maddesidir. En çok İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Ege bölgelerinde yetiştirilir. Türkiye'de tahıllardan sonra en çok yetiştirilen tarım ürünleridir. Sanayi bitkileri doğrudan tüketilmeyip fabrikalarda işlenerek kullanıma hazır hâle getirilen ürünlerdir. Pamuk Dokuma sanayinin ham maddesidir. Alüvyal toprakları sever. Yetişme döneminde bol su ve yüksek sıcaklık, olgunlaşma ve hasat döneminde tam kuraklık ister. Türkiye dünyanın sayılı pamuk üreticileri arasında yer alır. Pamuk ve pamuklu dokuma ürünlerinin bir bölümü ihraç edilir. En çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Ege Bölgesi (Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz ovaları), Akdeniz Bölgesi (Çukurova, Antalya Ovası), Güney Marmara Bölümü ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde (Malatya, Elazığ, Iğdır ovaları) yetiştirilir. Çavdar Buğdayın ve arpanın iyi yetişemediği yerlerde yetişir. İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek kesimlerinde yetiştirilir. Fazla sıcaklıklardan zarar görür. Yayla iklimini sever, düşük ısıya dayanabilir. Bunun için buğdaya göre daha fakir topraklarda ve yükseklerde tarımı yapılmaktadır. Tanesinden ekmek ve bira, saplarından hasır şapka yapılır. Sandalye yapımında ve hayvan yemi olarak da yararlanılır. Yulaf Serin, yüksek, nemli bölgeler ile sıcak ve kurak yörelerde yetiştirilir. Daha çok hayvan yemi olarak kullanılan yulaf, İç Anadolu, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde ekilir. Yulaf unu besin maddesi olarak da kullanılır. Mısır Fazla su ve sıcaklık isteyen mısır, bu özelliğiyle diğer tahıllardan ayrılır. Yaz yağışlarının ve sulama imkânlarının bulunduğu yerlerde yetiştirilir. Akdeniz, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerinde üretilir. Doğal yetişme alanı Karadeniz Bölgesi'dir. Ancak temel besin maddesi olarak tüketildiği için bölge ticaretinde önemli yer tutmaz. Mısır üretiminin yaklaşık yarısı Akdeniz Bölgesi'nde yapılır. Mısır üretiminin son yıllarda artış göstermesinde sanayi ham maddesi olarak alkol ve yağ imalatında kullanılması etkilidir. Yemeklik yağ üretiminde ve hayvan yemi olarak kullanılır. UYARI: Yüksek kaliteli ürün almaya elverişli olmayan sahalarda üretimi devlet tarafından engellenmiştir. Pirinç Çeltik bitkisinin tohumlarının kabuklarından ayrılması ile elde edilir. Sıcak ve nemli iklim koşullarında yetişen bir tarım ürünü olduğundan akarsu boylarında ve sulak ovalarda yetişir. Ülkemizde pirinç üretimi tüketimi karşılayamamaktadır. Bu nedenle yurt dışından pirinç ithal edilmektedir. Ülkemizde en fazla Marmara (Meriç Ovası), Karadeniz (Tosya - Boyabat) ve Akdeniz bölgelerinde üretilir. Şeker pancarı Şeker sanayinin ham maddesidir. Şeker pancarı yurdumuzun hemen her yerinde yetiştirilebilmesine rağmen kıyıya yakın alanlarda tarımı yaygın değildir. Nemli topraklarda iyi gelişir. Yağışların yetersiz olduğu yerlerde ise sulama yapılarak üretilir. En çok İç Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilir. Daha sonra Karadeniz ve Marmara bölgeleri gelir. UYARI: Şekerpancarı hasat edildikten hemen sonra tüketilmesi gerektiğinden, şeker fabrikaları üretim alanlarına yakın yerlerde kurulmaktadır. UYARI: Çeltik tarlaları sivrisinek ve kurbağa gibi canlıların üremesi için uygun ortam olduğu için, üretimi yerleşim merkezlerine yakın kesimlerde yapılmamaktadır. Bu nedenle üretim alanları devlet tarafından sınırlandırılmıştır. 2) Tütün Sigara sanayinin ham maddesidir. Yetişme döneminde bol su, olgunlaşma döneminde de yüksek sıcaklığa ihtiyaç duyar. Türkiye, dünyanın kaliteli tütün üreten ülkeleri arasında yer alır. Tütün üretimi belli bölgelerde toplanmıştır. Bu durum kaliteli tütün üretimi sağlamak için üretimin devlet kontrolünde olmasından kaynaklanır. Ülkemizde en çok Ege Bölgesinde yetiştirilir. Bu bölgemizi sırasıyla Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve Marmara bölgeleri izler. SANAYİ (ENDÜSTRİ) BİTKİLERİ 3 Çay Sıcaklık farkları fazla olmayan ılıman, yağışlı bir iklim ile kireçsiz ve yıkanmış toprak ister. Türkiye'de sadece Doğu Karadeniz Bölümü'nde, Giresun'dan Gürcistan sınırına kadar olan kıyı şeridinde yetişir. Üretilen çayın büyük bölümü Rize'den sağlanır. Çay, ekim alanı en dar olan sanayi bitkimizdir. Ayçiçeği Alüvyonlu toprakları ve sıcağı sever. Tohumlarından yağ çıkarılan bitkiler arasında en önemlisidir. 3) Ayçiçeğinin artığı aynı zamanda hayvan yemi olarak değerlendirildiği için ayçiçeği işleyen yağ fabrikalarının çevresinde hayvancılık faaliyetleri de gelişmiştir. Ekim alanı yaygındır. Başta Marmara Bölgesi'nin Trakya kesimi olmak üzere, İç Anadolu ve Karadeniz (doğu kıyıları hariç) bölgelerinde de yetiştirilir. Keten - Kenevir Ilık ve nemli iklimlerde daha çok yetişir. Keten lifleri, keten kumaş ve kâğıt yapımında kullanılır. Tohumlarından boya yapımında kullanılan bezir yağı elde edilir. Kenevir bitkisinin lifleri ise halat, ip, paspas gibi kaba dokumalarda kullanılır. En fazla Batı Karadeniz Bölümü'nde üretimi yapılır. Ege ve Marmara bölgelerimizdeki ovalar ile Çukurova ve Batı Karadeniz Bölümü'nde fasulye tarımı yaygındır. Nohut Baklagiller içinde üretim bakımından ilk sırayı alır. İç Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilir. Mercimek Baklagiller içinde nem isteği en az ve kuraklığa en dayanıklı olan bitkidir. Kırmızı mercimek üretiminde Güneydoğu Anadolu, yeşil mercimek üretiminde ise İç Anadolu Bölgesi başta gelir. UYARI: İç Anadolu Bölgesi baklagil üretiminde ilk sırada yer alır. Haşhaş Yazları sıcak geçen ve orta derecede yağışların görüldüğü yerlerde yetişir. Haşhaş ilaç sanayinde kullanılır ve tohumlarından yağ elde edilir. Haşhaş bitkisinin meyvesinde bulunan ve afyon sakızı adı verilen maddeden uyuşturucu özelliği olan morfin elde edilir. Bu nedenle haşhaş üretimi devlet kontrolünde yapılır. Haşhaş üretimiinin büyük bir bölümü Ege Bölgesi'nde yapılır. Afyon, Denizli, Kütahya, Uşak, Konya, Isparta ve Burdur'da üretimi yapılır. Soya Fasulyesi Yazları sıcak ve yağışlı geçen iklim şartlarında yetişir. En çok Akdeniz Bölgesi'nde üretilir. Orta ve Batı Karadeniz kıyıları ile Ege ve Marmara'da üretimi yapılır. Bakla Başlıca yetişme alanları Güney Marmara ve Ege Bölgesi’dir. TÜRKİYE’DE SEBZECİLİK Zeytin Kışların ılık geçtiği Akdeniz ikliminde yetişen ve ekonomik değeri yüksek olan bir bitkidir. Bir kısmından yağ elde edilir, bir kısmı ise sofralık olarak tüketilir. Ege Bölgesi (Edremit, Ayvalık arası) yağlık, Marmara Bölgesi sofralık zeytin üretiminde başta gelir. Akdeniz Bölgesi'nde daha fazla gelir getiren ürünlerin ekilmesi tercih edildiğinden zeytin üretimi az yapılmaktadır. Az miktarda olmakla birlikte Doğu Karadeniz Bölümü'nde de zeytin üretilmektedir. Ülkemiz, farklı iklim tiplerinin görülmesi nedeni ile sebze tarımına uygundur. Ülkemizde sebzelerin en erken yetiştiği yer Akdeniz Bölgesi, en geç yetiştiği yer ise Doğu Anadolu Bölgesi'dir (domates, biber, patlıcan, salatalık, kabak). Seracılık faaliyetlerinin gelişmiş olmasından dolayı en çok sebze üretimi Akdeniz ve Ege bölgelerinde yapılmaktadır. Akdeniz Bölgesi'nde turfanda sebzecilik gelişmiştir. SERACILIK (TURFANDACILIK) Cam veya plastikten yapılan seralarda mevsimi dışında meyve ve sebze üretme faaliyetlerine seracılık (turfandacılık) denir. Seracılık güneşli gün sayısının fazla olduğu Akdeniz, Ege, Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yapılır. Karadeniz kıyılarında bulutlu gün sayısının fazla olması, Doğu Anadolu'da kış mevsiminin soğuk ve uzun geçmesi, İç Anadolu'da ise yaz kuraklığının erken başlaması sebze üretimini sınırlandırmış ve seracılığı engellemiştir. Susam Akdeniz ikliminde yetişir. Yağ ve tahin üretiminde kullanılır. Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde üretilir. UYARI: Zeytin, ayçiçeği, susam, keten, mısır, fındık ve pamuk yağ elde edilen sanayi bitkileridir. YUMRULU BİTKİLER Ürünü toprağın altında olan, düşük sıcaklıklara dayanabilen patates, soğan, havuç, turp, sarımsak gibi bitkilere yumrulu bitkiler denir. Anason Rakı ve içki yapımında kullanılır. Burdur (% 50) üretimde birincidir. Burdur'u, Muğla ve Antalya illeri izler. TÜRKİYE’DE MEYVECİLİK BAKLAGİLLER Fasulye Yetişme döneminde yağış veya sulama ister. 4 Fındık Nemli iklim, kış ılıklığı ve humuslu toprak ister. Ana vatanı Karadeniz kıyılarıdır. Ordu, Giresun, Trabzon ve Samsun illerinde ülkemiz fındığının %80'i üretilir. Fındığın geri kalan kısmı Marmara Bölgesi'nde İzmit Körfezi çevresinden elde edilir. Yıllık üretimi ile Türkiye, dünyadaki fındık ihtiyacının yarısından fazlasını karşılar. Bu nedenle fındık önemli bir ihraç ürünüdür. Üzüm Ülkemizde yetişme alanı en geniş olan ve en çok üretilen meyvedir. Üzüm bitkisine asma, üzüm yetiştirilen yerlere bağ adı verilir. Olgunlaşma döneminde yüksek sıcaklık ister. Bununla birlikte soğuğa en dayanıklı bitkilerden biridir. Üzüm üretiminde ilk sırayı Ege Bölgesi alır. Bu bölgeyi Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu, Marmara ve Doğu Anadolu bölgeleri izler. Türkiye kuru üzüm ihracatında birincidir. İncir Soğuğa karşı dayanıksızdır. Ege Bölgesi'nin kıyı kesimleri, Akdeniz, Marmara ve Karadeniz Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu’nun soğuk olmayan kesimlerinde yetiştirilir. İncir, kuru ve yaş olarak tüketilir. Kuru incir ihracatımız gelişmiştir. Elma Üzümden sonra yetişme alanı en geniş meyvedir. Düşük sıcaklıklara dayanıklıdır. En fazla İç Anadolu Bölgesi'nde üretilir. Turunçgiller (Narenciye) Turunçgil, mandalina, portakal, limon gibi meyvelere denir. Yüksek sıcaklık ve bol su ister. Don olaylarından olumsuz etkilenir. Bu nedenle sıcaklığın 0°C'nin üstünde olduğu yerlerde üretilir. En fazla üretim Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesiminde yapılır. Daha sonra Ege, Marmara’nın güneyi, Doğu Karadeniz Bölümü’nün (Rize ve çevresi) kıyılarında yetiştirilir. Muz Tropikal bir meyvedir. Kış sıcaklık ortalamalarının yeterli olduğu Alanya - Anamur arasında üretilir. Ülke ihtiyacını karşılamak için ithal edilir. Antep Fıstığı Dünyada yetişme alanı sınırlıdır. Türkiye'de Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yetiştirilir. Üretiminde Gaziantep, Şanlıurfa başta gelir. Kayısı Türkiye, kayısı üretiminde dünyada 1. sıradadır. Türkiye'de en fazla kayısı Doğu Anadolu'da (Malatya) üretilmektedir. Ceviz Soğuğa karşı dayanıklıdır. Her bölgede yetişir. Anayurdu Anadolu'dur. Kereste ve lüks mobilya yapımında kullanılır. Üretimin %50'si ihraç edilir. 5 Şeftali En çok Marmara ve Ege'de yetişir. En kaliteli şeftalinin yetiştiği yer Bursa'dır. II. TÜRKİYE'DE HAYVANCILIK Ekonomik değeri olan hayvanların üretilip, beslenmesi ve pazarlanması işlerine hayvancılık denir. Hayvancılık özellikle yüksek ve engebeli yerlerde, ekime dikime elverişli olmayan bölgelerde, halkın yaşayışında birinci derecede rol oynar. Türkiye, geniş çayır ve meralarıyla hayvan yetiştirilmesine elverişli bir ülkedir. Hayvan sayısı bakımından önemli bir zenginliğe sahiptir. Dünyada 9., Orta Doğu'da ve Avrupa'da 1. sırada yer alır. Ülkemizde hayvancılık faaliyetleri, mera hayvancılığı ve ahır hayvancılığı olarak ikiye ayrılır. Mera hayvancılığı doğa koşullarına bağlı olarak yapılan hayvancılıktır. Et ve süt verimi düşüktür. En çok Doğu Anadolu Bölgesi'nde yapılmaktadır. Ahır hayvancılığı yıl boyunca hayvanların ahırlarında beslenmesidir. En çok Marmara Bölgesi'nde yapılmaktadır. Ahır hayvancılığı daha çok sığır yetiştirilmesinde uygulanmaktadır. Büyükbaş Hayvancılık: Manda, sığır, deve, at, eşek gibi hayvanlar büyükbaş hayvanlardır. Ülkemizde en çok sığır yetiştirilir. Ülkemizde en fazla büyükbaş hayvan bol yağışlar nedeniyle Karadeniz kıyılarında ve yaz yağışları nedeniyle otlak ve meraların bol olduğu Doğu Anadolu’nun ErzurumKars bölümünde yetiştirilir. Ülkemizin doğu kesimlerinde mera hayvancılığı ,batı kesimlerinde ise ahır hayvancılığı yaygındır. Küçükbaş Hayvancılık Küçükbaş hayvancılık Türkiye'de en çok yapılan hayvancılıktır. Bu gruba giren hayvanlar koyun, kıl keçisi ve tiftik keçisidir. Karasal iklimin hakim olduğu ve bozkır bitki örtüsünün olduğu yerlerde daha çok yapılır. Ülkemizde en çok koyun yetiştirilir. İç Anadolu Bölgesi küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde 1.sıradadır. Kıl keçisi ormana zarar verdiği için sayısı her geçen gün azaltılmaktadır. Kümes Hayvancılığı Tavuk, horoz, hindi, kaz, ördek gibi hayvanlara kümes hayvanları denir. En çok Güney Marmara, Ege Bölgesi, Orta ve Batı Karadeniz bölümlerinde yetiştirilir. Kümes hayvancılığı iklim şartlarına bağlı olmadan yapıldığı için bütün bölgelerimizde yapılabilmektedir İpek Böcekçiliği İpek böceği, doğal ipek elde etmek için yetiştirilen ve dut yaprağı ile beslenen bir hayvandır. Türkiye'de en fazla Bursa, Denizli, Balıkesir ve Bilecik ipek böcekçiliği yapılmaktadır. Arıcılık Bal ve balmumu elde etmek için arı beslenme faaliyetine arıcılık denir. Türkiye'nin her bölgesinde arıcılık yapılır. Ülkemiz zengin bir bitki örtüsüne sahip olup %35’i yalnızca ülkemizde olmak üzere 9500 bitki türü doğal olarak yetişmektedir. Bu zenginlik farklı çeşit ve lezzette kaliteli bal üretimine olanak sağlamaktadır. Bu sayede ülkemiz çiçek balı üretiminde dünyanın önde gelen 10 ülkesinden biri iken çam balı üretiminde 1.sıradadır. 2) SULARIMIZ Su canlılar için en önemli yaşam kaynağıdır. Geçmişte büyük uygarlıklar suyun bulunduğu yerlerde kurulmuştur. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz deniz ulaşımı açısından da oldukça elverişli şartlara sahiptir. Ülkemizin deniz, göl ve akarsuları büyük bir su potansiyeline sahiptir. Ülkemiz sıcak su kaynakları bakımından dünyanın 7. Ve Avrupa’nın 1. Ülkesidir. Ülkemizin ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır. Örneğin akarsulardan barajlar sayesinde enerji elde edilir. Tarımda sulamada faydalanılır veya turistik amaçlı akarsulardan faydalanılabilir(Rafting gibi). İnsanlar buralarda bulunan turistik tesislerde kalabilir. Karalardaki çukurlarda oluşan doğal su birikintilerine göl yapay su birikintilerine baraj denir. Göllerimiz belirli yörelerde toplanmıştır bunlar Göller yöresi-Güney Marmara-Tuz gölü-Van gölüdür Göllerden balık-ulaşım-doğal güzellik-tuz-su sporları-turizm-içme suyu(tatlı olanlardan) yararlanılır Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz başlıca denlilerimizdir. NOT: TÜM CANLILAR İÇİN YAŞAM KAYNAĞI OLAN SUYU İSRAF ETMEKTEN KAÇINMALIYIZ. Balıkçılık Yurdumuzun üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen balıkçılık yeteri kadar gelişmemiştir. Türkiye'de tutulan balığın denizlerimize göre dağılımı şöyledir; Karadeniz %85, Marmara Denizi %10, Ege Denizi %3, Akdeniz %2'dir. Akarsu ve göllerimizin olduğu yerlerde ise tatlı su balıkçılığı yapılmaktadır. Türkiye'de balıkçılığın yeterince gelişmemesinin başlıca nedenleri: Balıkçılığın daha çok kıyı balıkçılığı olarak yapılması, açık deniz balıkçılığının yaygın olarak yapılmaması, Modern tekne ve yöntemlerle balıkçılığın yapılmaması, Halkın balık tüketimi konusunda yeterli bilince sahip olamaması, Kaçak, usulsüz ve aşırı avlanmaların yaygın olması, Son yıllarda su kirliliğinin artması, Su ürünlerinin işleneceği sanayi tesislerinin yetersiz olması, Su ürünlerinin saklanabileceği soğuk hava depolarının yetersiz olması, TURİZM Turizm: İnsanların gezip, görmek, eğlenmek, dinlenmek amacıyla yaptığı gezilere denir. Turizm faaliyeti milli sınırlar içinde gerçekleşiyorsa "iç turizm" ülkeler arasında oluyorsa "dış turizm" adını alır. Turizm, ülkeler için ekonomik, kültürel, sosyal ve halk sağlığı yönünden yararlar sağlar. Turizm ülkemizi ve kültürümüzü yabancı ülkelerin insanlarına tanıtmak için en iyi yollardan biridir. Bu yüzden ülke ve insan olarak turizmi iyi değerlendirmemiz gerekir. Ülkemiz turizm açısından birçok imkana sahiptir. Turizmin sağladığı yararlar: 1) Ülke içindeki birlik ve beraberlik duygusunu geliştirir. 2) Uluslararası yakınlaşma ve samimiyet sağlar. 3) Ülkeye döviz girdisi sağlar, ekonomiyi güçlendirir. 4) Ticareti canlandırır. 5) Ulaşım ve haberleşme olanakları artar. Türkiye'de Hayvancılığın Gelişmesi İçin Gerekli Koşullar Türkiye, hayvancılığın gelişmesi için önemli bir Potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi için Aşağıdaki koşulların uygulanması gerekir. Çayır ve mera hayvancılığı yerine, besi ve ahır hayvancılığının yaygınlaştırılması, Yem üretiminin artırılması, Hayvan soylarının iyileştirilmesi (ıslahı), Otlakların ıslah edilmesi ve korunması, aşırı ve erken otlatmanın engellenmesi, Süt dana ve süt kuzu ile doğurgan hayvanların erken kesiminin önlenmesi, Hayvan hastalıklarıyla mücadele edilmesi, Üreticilere yönelik hayvancılık eğitiminin yaygınlaştırılması, Hayvan üreticilerine teşvik kredilerinin sağlanması, Üreticilerinin pazarlama olanaklarının geliştirilmesi. Turistik Çekiciliklerimiz: 1-Uzun kıyılar ile plajların varlığı 2-Güneşlenme süresinin fazlalığı 3-Kaplıca, ılıca gibi sıcak su kaynaklarının 4-Kış sporları 5- Tarihi eserler 6-Zengin su kaynakları, göller 6 3) MADENLERİMİZ Maden; Yer altından çıkarılan değerli maddelere maden denir. Madenler doğada ender olarak saf halde bulunurlar. Yer altından filiz adı verilen bileşimler halinde çıkarılan ham maddeler işlenerek kullanıma hazır hale getirilirler. Rezerv: Madenin yer altındaki miktarıdır. Bir madenin işletmeye açılabilmesi için gerekli olan bazı şartlar şunlardır; Büyük sermaye (para), Teknik olanaklar (bilgi, araç-gereç), Cevherdeki maden oranının yüksek olması (madenin kalitesi), madenin değeri, Madenin, zengin ve uzun süre işletilmeye elverişli olması (rezerv=madenin miktarı), Madenlerin yeryüzüne yakın olması, Bölgenin ulaşıma müsait olması. Maden ülkemiz ekonomisinde %7 lik bir paya sahiptir. Ülkemiz maden kaynakları açısından 132 ülke arasında üretim itibariyle 28. Çeşitlilikte 10. Sırada yer alıyor Dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenin 77 si Türkiye de bulunuyor. ***Madenler ülkemizin ekonomisine katkı sağlayan önemli unsurlardan biri olup Türkiye maden çeşidi ve rezervi bakımından zengin bir ülkedir. Dağılışları düzensizdir. Dünya çapında önem taşıyan madenlerimiz; Bor ve krom’dur. Maden ihracatımızın yarıdan çoğu Bor’ dur Çıkarılan madenler doğrudan ham madde olarak veya işlenilip de satılabilir. Çıkarılan madenler tekstil, giyim, yiyecek-içecek, yakıt gibi birçok sanayide kullanılır. Ancak ülkemizde çıkarılan bazı madenler yeterince değerlendirilememektedir. Bu madenler dış ülkelere ham madde olarak satılmakta ve bu yüzden pek fazla kâr edilememektedir. (Bor, bazı mermer çeşitleri gibi) Kullanıldığı Alan ve İşletmeler DEMİR: Demir-çelik sanayisinin temel hammaddesidir. Demir-çelik fabrikaları: Karabük, Ereğli ve İskenderun’daki demirçelik fabrikalarıdır Çıkarılan Yerler Divriği; Sivas Hekimhan, Hasan Çelebi; Malatya Kayseri, Adana, K.Maraş arası BAKIR: Elektrik ve elektronik sanayisinde kullanılır. Bakır üretiminde Dünyada 1. sıradayız Samsun’da Karadeniz Bakır İşletmeleri Küre (Kastamonu); Murgul (Artvin); Ergani-Maden(Elazığ); İzmir (Dikili-Torba) KROM: Demir-çelik sanayisinin önemli hammaddesidir. Çeliğin sertleştirilmesinde ve paslanmaz çelik üretiminde, kaplamada (kromaj) ve savaş sanayiinde kullanılır. En önemli ihraç maddemizdir. (Üretimde Dünya 3.süyüz) Fethiye-Köyceğiz (Muğla), Guleman-Maden (Elazığ) Bursa, Eskişehir arası, Kayseri, Adana, K.Maraş Denizli, Kütahya. BOR: Jet ve roket yakıtı, cam, elyaf, sabun, deterjan, tekstil boyaları, porselen, ilaç sanayi, fotoğrafçılıkta kullanılır. (Yarıdan fazlası ülkemizde ve bir kısmı ihraç edilir.) Susurluk, Bigadiç, (Balıkesir) Seyitgazi (Eskişehir), Emet (Kütahya) M. Kemalpaşa (Bursa) BOKSİT: Alüminyum ham maddesidir. Uçak, ve otomobil endüstrisi ile ev eşyası yapımında kullanılır. Konya (Seydişehir) İskenderun, Muğla, Adana KÜKÜRT: Haşerelere karşı Keçiborlu (Isparta) Denizli (Sarayköy), Burdur. Elazığ (keban), Akdağmadeni KURŞUN-ÇİNKO: (Yahyalı, Ulukışla, Kütahya) Cumhuriyet dönemi ile birlikte madencilik alanında yapılan çalışmalar şunlardır: Bilimsel çalışmalara başlandı. Etibank, 1935 yılında yapılacak çalışmalar için gerekli olan sermaye için kuruldu. 1935 yılında yer altı maden kaynaklarımızı araştırmak için MTA kuruldu. Yatakların işletilebilmesi ve değerlendirilebilmesi için “Maden Kanunu” çıkarıldı (1950). CİVA: Eczacılık, elektrikli aletlerin yapımında kullanılır. Konya (Sarayönü), İzmir (Çeşme) MANGANEZ: Demirin çeliğe dönüştürülmesinde kullanılır. Artvin (Borçka), Zonguldak (Ereğli) TUZ: Yemeklerde, kimya sanayiinde. OLTU TAŞI: Tespih, süs taşı Tuzgölü, İzmir Çamaltı, Çankırı Erzurum (oltu) LÜLE TAŞI: Pipo ve süs eşyası Eskişehir MERMER: Heykel, inşaat işleri, süsleme. Manisa, Kütahya, Muğla, Aydın Çanakkale, Bursa, (Gemlik) Erzurum İzmir, Aydın, Muğla. ZIMPARA TAŞI: Cila Volfram Çok sert bir madendir çelik ile elektrik elektronikte kullanılır Uranyum- Toryum Nükleer enerjinin ham maddesidir. 7 Uludağ, Bursa En çok Sivrihisar (Eskişehir) Salihli (Manisa), Eşme (Uşak) Çanakkale, Koçarlı’da çıkarılır. ENERJİ KAYNAKLARIMIZ; İnsanlar ihtiyaçlarını karşılayabilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. Bu enerji kaynaklarının bir kısmı zamanla tükenmektedir. Bu nedenle yenilenebilir ve yenilenemez olarak 2 ye ayrılırlar. Yenilenebilir olanlar hem tükenmemesi hem de çevreye zarar vermemesi nedeniyle tercih edilmelidir. Yenilenebilir Enerji Kaynakları TÜRKİYE'DE ORMANLAR Türkiye'de ormanların dağılışını etkileyen en önemli faktör nemlilik ve yağıştır. Bununla birlikte; yer şekilleri, yükselti, toprak özellikleri gibi faktörlerde ormanların dağılışını etkiler. Ülkemizin yaklaşık %27’si ormanlarla kaplıdır. Türkiye'deki ormanların %79'u kıyı bölgelerinde yer alırken, iç bölgelerde orman varlığı yalnızca %21'dir. Karadeniz'de nem oranının yüksek olması nedeniyle ormanlar deniz seviyesinden itibaren başlar. Bölgede, her mevsim bol yağışlı olması nedeniyle gür ormanlar yetişir. İç bölgelerde yağışların yetersiz olması ve belli dönemlerde kuraklığın etkili olması nedeniyle, ormanlar geniş alan kaplamazlar. İç kesimlerde ormanlar, genellikle daha nemli olan yüksek kesimlerde toplanmıştır. 177 orman yangın ihbar hattıdır. Çoktan aza doğru ormanlarımızın şifresi KArEMDİG ( Karadeniz- Akdeniz-Eğe-Marmara-Doğu Anadolu- İç Anadolu-Güneydoğu Anadolu) Türkiye'de orman varlığını korumak ve ağaçlandırma çalışmalarıyla orman alanlarını genişletmek amacıyla, çeşitli kuruluşların çalışmaları vardır. 1. Güneş; Güneşten gelen ısı ve ışık sayesinde elde edilen enerjidir. 2. 3. Rüzgar; Rüzgarın gücünden elde edilen enerjidir. Hidroelektrik; Barajlardan suyun yüksekten akıtılması ile elde edilen enerji kaynağıdır. 4. Jeotermal Enerji; Yeraltından çıkan sıcak su kaynaklarıdır. Yenilenemeyen Enerji Kaynakları 1. Doğal Gaz; Isınmada kullanılan enerji kaynağıdır. Ülkemizde doğalgaz Trakya’da ve Mardin-Çamurluda çıkar. Ancak bunlar ihtiyacımızın çok az bir kısmını karşılar. 2. Petrol; Önemli bir enerji kaynağıdır. Yakıt dışında plastik eşya, ilaç, şampuan yapımı gibi birçok alanda kullanılır. Ülkemizde petrol sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesinde çıkarılır.(Batman, Siirt, Diyarbakır, Adıyaman) Bunların başlıcaları; o Orman Bakanlığı, o TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı), o ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı), o Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) ve o Çevre Gönüllüleri Derneği gibi kuruluşlardır. 3. Nükleer Enerji; Uranyum ve toryum madenlerinin atomlarının parçalanması ya da birleştirilmesi ile elde edilen enerjidir. Atom enerjisi de denir. 4. Taş Kömürü; Ülkemizde sadece Zonguldak çevresinde çıkarılır. Çoğu demir-çelik fabrikalarında kullanılır. 5. Linyit; Bu da bir kömür çeşididir. Ülkemiz linyit yönünden zengin yataklara sahiptir. Çıkarıldığı önemli bazı yerler; Afşin-Elbistan(Kahramanmaraş), <<<tavşanlıTunçbilek (Kütahya), Yatağan(Muğla),Soma(Manisa), Dodurga (Çorum),Linyit en zengin enerji kaynağımızdır. Ormanların faydaları Canlı yaşamı için gerekli oksijeni üretir. Erozyonu önler. Sanayide ham madde ve yakacak olarak kullanılır. Kereste ise başta inşaat sektörü olmak üzere maden direği, mobilya, sunta, parke ve kağıt üretiminde kullanılır. İçinde barındırdığı bitki ve hayvan varlığını korur. Askerî ve stratejik yönden yurt savunmasına katkı sağlar. Kıyılarda, kumulların içerilere sokulmasını engeller Temiz havası ve doğal güzellikleriyle turizme katkı sağlar. Havanın temizlenmesine ve atmosferdeki nem dengesinin korunmasında düzenleyici rol oynar. Sel, çığ, taşkın ve heyelan gibi doğal afetleri önler. Yağış rejimini düzenler yağış sağlar Havayı temizler Tozu tutar Oksijen ve Geçim kaynağıdır SANAYİ(ENDÜSTRİ) İşlenmemiş ya da yarı işlenmiş maddelerin fabrikalarda işlenerek kullanılabilir ve tüketilebilir hâle getirilmesi faaliyetlerine sanayi(endüstri) denir. Devletlerin gelişmişliği ya da az gelişmişliği sanayileşmeye bağlıdır. Bir yerde sanayi tesisi açabilmek için gerekli bazı şartlar şunlardır; ISermaye, II- Ham madde, III- Enerji; IV- İş gücü, VUlaşım, Pazarlama, Ormanların Korunması Sayısız yararları bulunan orman varlığını korumak ve geliştirmek için aşağıdaki önlemlerin alınması gerekir. Tahrip edilen orman alanlarının ağaçlandırılması, Orman yangınlarına karşı önlemlerin alınması, Sulak alanlarda çabuk büyüyen ağaçların (kavak, okaliptüs, dişbudak, söğüt vb) yetiştirilmesi, Yakacak odun için çabuk büyüyen ağaçların kullanılması gerekir. Faydalanılmayan bilgi harcanmayan ve hiç kimseye hayrı dokunmayan define gibidir. Hz. Muhammed (S.A.V.) 8 Tarımda en önemli sorun sulamadır. Bu amaçla bölgede GAP adı ile bilinen çalışmalarla (baraj, kanal, tünel) tarım alanlarının sulanması ve buraların değerlendirilmesi düşünülmüştür. Buna paralel olarak çeşitli sektörlerin gelişmesi sağlanacaktır. GAP 25 büyük sulama projesini kapsayan ve tamamlandığında 1,7 milyon hektar tarım alanının sulanmasını gerçekleştirecek olan dev bir projedir. Ülkemizde sulanabilir potansiyele sahip olan alanların 8,5 milyon hektar civarında olduğu düşünülürse bu projenin büyüklüğü daha iyi anlaşılır. Projenin 2010 yılında tamamlanması beklenmektedir KONU 2: PROJELER YARIŞIYOR KAVRAMLAR Pazar: Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer Sermaye: Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta Yatırım: Parayı, gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma, mevduat, plasman ÜLKEMİZ VE YATIRIM Ülkemiz zengin doğal kaynaklara sahip bir ülkedir. Yer altı ve yer üstü kaynakları bakımından dünyanın en zengin ve birçok konuda kendine yeten ülkelerinden biridir. Ülkemizin bu kaynakları göz önünde bulundurularak yatırım yapılmaktadır. Yer şekilleri, iklim, ulaşım, nüfus ve yerleşme gibi özellikler sanayi ve ticari faaliyetleri etkilemektedir. Ticaret ile uğraşanlar ekonomik kazanç elde etmek için yatırım yaparken bu özellikleri de dikkat ederler. Yatırım yapacaklar, yeri çok iyi seçmek zorundadırlar. Ülkemizin coğrafik yapısı, her bölgede birbirinden çok farklı ticari faaliyetlerin gelişmesine neden olmuştur. Örneğin, Doğu Anadolu Bölgesi'nde iklim yapısına ve bitki örtüsüne bağlı olarak hayvancılık faaliyetleri gelişmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak da bu bölgede süt ve süt ürünlerine dayalı yatırım faaliyetleri görülür. Karadeniz Bölgesinde bölgede yetişen tarım ürünlerine(fındık, çay,mısır),orman ürünlerine ve balıkçılığa yönelik yatırımlar yapmak daha kârlı ve doğru olur Aynı zamanda, Konya ve civarında, un ve makarna fabrikalarının yoğun bir şekilde görülmesi de o bölgede yetiştirilen tarım ürünlerinin bir sonucudur. Yatırım yapan girişimciler, aynı zamanda ürettikleri ürünlerin pazarlama sürecini de düşünürler. Ürünleri en ucuz ve en hızlı yolla tüketicilere ulaştırmak ekonominin önemli şartlarından biridir. Bu yüzden yatırımın yapılacağı yerin kara yolu, demir yolu, deniz yolu ya da hava yoluna yakın olması, para ve emek açısından çok önemlidir. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP): Fırat ve Dicle Nehirleri üzerinde yapımı öngörülen barajlar, hidroelektrik santralleri ve sulama tesislerinin yanı sıra tarımsal altyapı, ulaştırma, sanayi, eğitim, sağlık ve diğer sektörlerin gelişmesini ve hizmetlerini kapsayan entegre projedir. Bir bölge idaresidir.1989’da Başbakanlığa bağlı olarak kuruldu. Amacı; bölge kapsamına giren illerde; konut, sanayi, madencilik, tarım, enerji, ulaşım gibi hizmetler ile bölgeyi hedef alan araştırmaların yaptırılmasıdır. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Türkiye'nin tarımla ilgili olarak hazırlanmış en büyük projesidir. Projenin yapımı hâlâ devam etmektedir. Bu proje Dicle ve Fırat nehirleri üzerinde yapımı planlanan barajlar, hidroelektrik santraller ve sulama tesislerini kapsamaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi bir tarım ve hayvancılık alanıdır. Toprakları verimli ve geniş düzlükler halindedir. 9 KONU 3: VERGİ VERELİM vardır. Vatandaşlardan alınan vergiler yine toplum yararı için devlet tarafından kullanılır. Devlet, topladığı paralarla vatandaşların ihtiyacı olan okul, hastane, yol, köprü, baraj, fabrika yaptırır. Çalışanlarının ücretlerini verir, çeşitli binalar yaptırır, ülke güvenliğin sağlanması için harcamalar yapar. Ülkemizin gelişip güçlü bir ülke hâline gelmesi, hizmetlerin aksamaması, insanların rahat ve huzurlu yaşayabilmesi için herkesin vergilerini zamanında ve düzenli olarak ödemesi gereklidir. KAVRAMLAR Sorumluluk: Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet Vatandaş: Yurttaş Vergi: Kamu hizmetlerine harcanmak için hükümetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan herkesten topladığı para VERGİNİN ÖNEMİ Vergi, devletin kanunlarına uygun olarak vatandaşlarının gelirlerinden belli bir oranda topladığı paralardır. Her vatandaş, gelirinin belli bir oranını yine gelirine göre vergi olarak verir. Bir sanayici ile bir çiftçinin kazancı aynı olmayacağından devlete vermeleri gereken vergiler de farklı olacaktır. Vergilerin ne zaman, kimlerden ve ne kadar alınacağı kanunlarda belirtilir. Ayrıca sahip olduğumuz ev, araba gibi mallarımız için de vergi öderiz. Örneğin; marketlerden, mağazalardan veya dükkânlardan alışveriş yaptığımızda ödemelerimizin karşılığında fiş ya da fatura alıyoruz. Fiş ya da fatura hem aldığımız ürünün fiyatını hem de üzerinde alışverişten dolayı devlete ne kadar vergi ödendiği gösteriliyor. Fiş ve fatura üzerinde yazan KDV (katma değer vergisi) bunun göstergesidir. Eğer alışveriş fişini almazsak devlete ödeyeceğimiz vergi satıcının cebine girer. Vergi vermek, bir vatandaşlık borcudur ve Anayasamızın 73. maddesinde bu görev şu şekilde belirtilmiştir: Madde 73: Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Bazı kurum, kuruluş ve kişilerin kazançlarının devlete vermeleri gereken bölümünü ödemedikleri görülmektedir. Bu olaya vergi kaçırmak denir. Bir kurumun hangi vergi dairesine vergi ödediğini gösteren ve iş yerinin duvarında asılı olan belgeye vergi levhası denir Vergiler adlarını konularından alırlar. Örneğin devlet memurları “gelir vergisi”, ev sahipleri “emlak vergisi”, kurumlar da “kurumlar vergisi” öderler. Bunlar gibi taşıt vergisi, katma değer vergisi, çevre temizlik vergisi, özel tüketim vergisi gibi vergi çeşitleri bulunmaktadır. Bunlardan gelir vergisi, vatandaşların bir yıl içinde elde ettikleri gelirin belli bir oranda vergilendirilmesidir. Vergi sadece kişilerden değil, şirketler, kooperatifler, iş ortaklıkları gibi kurumlardan da alınır. Buna kurumlar vergisi denir. Ev gibi gayrimenkul sahiplerinin ödediği vergiye de emlak vergisi denir. Vergi mükelleflerini tespit eden vergiyi denetleyen ve toplayan resmî daireye vergi dairesi denir. Devletin, kendi kaynakları ile ülke için gerekli olan yatırımların tamamını yerine getirmesi mümkün değildir. Bu nedenle devletin bu konuda vatandaşın desteğine ihtiyacı 10 KONU 4: DÜNYA ALARM VERİYOR doğal dengenin tekrar eski hâline gelmesi ise uzun yıllar almaktadır. Bu nedenle doğal kaynaklara zarar vermemeli, KAVRAMLAR verenleri uyarmalıyız. Doğal kaynaklar: Doğada kendiliğinden var olan insan aklı ve tekniğinin ürünü olmayan bütün zenginlik kaynaklarıdır. Kaynak: : 1. Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz. 2. Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge Sorumluluk: Sorumluluk: Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet Tüketim: Tüketme işi Tasarruf: 1.Gelirin bir kısmının tüketilmeden gelecekte kullanılmak üzere ayrılması. 2. Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım Tüketim: 1. Tüketme işi. 2. Üretilen veya yapılan şeylerin kullanılıp harcanması, yoğaltım, istihlak, üretim karşıtı İsraf: Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama, savurganlık, tutumsuzluk EROZYON, toprakların üst kısmının akarsular, sel suları ve rüzgâr gibi dış kuvvetlerin etkisiyle aşındırılarak taşınmasına denir. Türkiye'nin bütün bölgelerinde erozyon görülür. Ancak şiddeti, bitki örtüsüne göre değişir. Örneğin; bitki örtüsünün sık olduğu Karadeniz Bölge'nde şiddeti daha az iken, bitki örtüsünün cılız olduğu İç Anadolu Bölgesi'nde şiddeti daha fazladır. Erozyon, ülkemizdeki en büyük göç nedenlerinden biridir. Erozyon nedeniyle topraklarını kaybeden insanlar bulundukları yerden başka yerlere göç etmek zorunda kalmaktadır. Doğal kaynakların bilinçli kullanımı ile ilgili olarak yapılan çalışmaların başında “geri dönüşümlü ürünlerin tekrar tüketime DOĞAL KAYNAKLARIN BİLİNÇSİZCE TÜKETİLMESİ sunulması" gelmektedir. Doğal kaynaklar, doğada hazır bulduğumuz kaynaklardır. Atıkların tekrar kullanılarak şişe, plastik, kâğıt, kutu gibi Bu kaynakların kullanımı insanlara aittir. yeni bir maddeye dönüştürülmelerine geri dönüşüm denir. Ancak kaynaklar sınırsız değildir. Bu nedenle doğal Demir, çelik, bakır, kurşun, kâğıt, plastik, cam gibi kaynakları istediğimiz gibi kullanma hakkına sahip değiliz. maddelerin geri kazanılması ve tekrar kullanılması doğal Sadece bizim değil gelecek nesillerin de kullanacağı kaynakların tüketilmesini önleyecektir. kaynaklar olduğunu dikkate almalıyız. Geri dönüşümün önemi nedir? Geleceğimiz için doğal kaynakların korunması Bu sorunun cevabını şu şekilde sıralayabiliriz: gerekmektedir. a) Geri dönüşüm sayesinde doğal kaynaklarımız korunur. Çevre felaketi b) Enerji tasarrufu sağlar. Dünyadaki doğal kaynaklar hızla tükenmektedir. Bu c) Atık miktarı azalır. durum gelecek yıllarda insan hayatını tehdit eden büyük d) Geri dönüşüm, geleceğe ve ekonomiye yatırım anlamına bir tehlikeye dönüşecektir. gelir. Dünyanın akciğerleri olarak adlandırılan ORMANLAR, yalnız Bir ton kullanılmış kâğıt, geri kazanıldığında 16 adet ağaçlardan oluşan bir alan değil, aynı zamanda çok sayıda bitki çam ağacının, bir ton kullanılmış gazete kâğıdını ise 8 adet ve hayvan topluluklarının yaşam alanlarıdır. çam ağacının kesilmesini önler. Ormanlarımız yangın, hayvan otlatma, tarla ve ev yapmak, Bir cam şişe doğada 4000 yıl, plastik 1000 yıl, çiklet 5 yıl, sanayide kullanmak vb. nedenlerle yok edilmektedir. Günümüzde meşrubat kutusu 10-100 yıl sürede yok olmaktadır. ormanların azalmasıyla erozyon ve çölleşme artıyor, toprak Türkiye’nin çöp miktarının yaklaşık % 15- 20’sini geri verimsizleşiyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak yer altı suları gerekli olan ihtiyaçların başında SU gelmektedir. kazanılabilir nitelikte atıklar oluşturuyor. Doğal kaynakların bilinçli kullanılabilmesi için vatandaş olarak bizlere görevler düşmektedir. Bunlardan bazıları şunlardır: a) Bir ürünü alırken ambalajının geri dönüşümlü olmasına dikkat etmeliyiz. Okyanuslar, denizler, göller, akarsular, bataklıklar, yer b) Atık kâğıtları çöp yerine biriktirerek ekonomiye altı suları ve buzullar dünyanın başlıca su kaynaklarıdır. kazandırmalıyız. Fakat su kaynakları insanlar tarafından hızlı bir biçimde c) Dişlerimizi fırçalarken suyu açık bırakmamalıyız. kirletilmekte ve yok edilmektedir. d) Çevremizdeki doğal güzellikleri kirletecek azalıyor, su kıtlığı artıyor. Çevre, hava, su kirliliği dünyayı yaşanılmaz bir ortama sürüklüyor. Bütün canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için İnsanları gelecekte bekleyen büyük tehlikelerin davranış ve hareketlerden kaçınmalıyız. Kirletenleri başında tatlı su kaynaklarının yok olması gelmektedir. uyarmalıyız. Çünkü dünyada tatlı su rezervi sınırlıdır. Uzmanlar 2025 e) Sağlığa zararlı kimyasal maddeler içeren yılında dünyadaki yedi milyar insanın %40'ının ciddi su temizlik ürünler yerine çevreye zarar vermeyen sıkıntısıyla baş başa kalacağını tahmin etmektedir. ürünleri tercih etmeliyiz. Tatlı su kaynakları yanında okyanus, deniz ve göller de f) Ormanlık alanlarda kesinlikle ateş yakmamalıyız. kirlilik tehdidi altındadır. Bu su kaynaklarında meydana Piknik yerlerini bulduğumuz gibi temiz gelen kirlilik ve azalma insan yaşamı dışında diğer canlı bırakmalıyız. türlerinin yaşamını da tehdit etmektedir. Su kaynaklarında meydana gelen kirlilik nedeniyle bozulan 11 KONU 5: NİTELİKLİ İNSAN VE MESLEKLERİN ÖZELLİKLERİ MESLEK SEÇİMİ Kişinin geçimini sağlamak için sürekli yaptığı işe meslek denir. Meslek seçiminde önemli olan, “Ben hangi işi yapabilir, hangi işte mutlu olurum?” sorusuna cevap verebilmektir. “ Ben şu meslekten ne kadar para kazanırım?” sorusu insanı yanılgıya götürür. İnsanın mutlu ve huzurlu olacağı bir mesleği seçmesi gelecek yaşamında büyük önem taşıyacaktır. Seçmek istediğiniz meslek yeteneklerimize, kişiliğimize, ilgimize ve karakterimize uygun olmalıdır. Bu özelliklerin çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Seçeceğimiz mesleği öncelikle çok sevmemiz gerekir. İnsanın sevdiği mesleği yapması hem kendisini mutlu eder hem de mesleğinde başarılı olmasını sağlar. İnsan mesleğinde zaman zaman olumsuzluklarla karşılaşabilir. Bunlar insanı korkutmamalı. Bilinmelidir ki her mesleğin kendi içinde bazı zorlukları vardır. Bu zorluklarla mücadele ederek üstesinden gelmek insanı başarıya ulaştırır. Seçilen meslek insanın geleceğine yön verir, özel yaşamınızı etkiler. Severek yapılan meslek insana huzur verir, aile yaşamının da mutlu olmasına katkı sağlar. Bu nedenle seçeceğimiz meslek hakkında bilgi sahibi olmak, yetenek ve ilgi alanımıza uygun meslek seçimi yapmak son derece önemlidir. KAVRAMLAR Girişimci: 1. Üretim için bir işe girişen, kalkışan kimse, müteşebbis. 2. Ticaret, endüstri vb. alanlarda sermaye koyarak girişimde bulunan kimse, müteşebbis. Kişilik: Bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet Meslek: Belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş NİTELİKLİ İNSAN İnsanlar, yaşamlarını devam ettirmek ve geçimlerini sağlamak amacıyla çeşitli işlerde çalışırlar. İnsanlar, yaptıkları işlerin özelliklerine göre ikiye ayrılırlar. Niteliksiz eleman, fiziksel güce dayalı işlerde çalışan kişilere denir. Nitelikli eleman, iyi eğitim almış ve zihin gücüne dayalı işlerde çalışanlara denir. Bu insanların yaptıkları işe de nitelikli insan gücü denir Nitelikli insan; İşini iyi bir şekilde yapar. Daha üretkendir. Yenilik ve gelişmelere açıktır. Ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sağlar. Tasarrufludur. İşini severek yapar Öğrenciler aşağıdaki sorulara cevap vererek ilgi ve yeteneklerinin neler olduğunu belirlemeliler. **Ben neler yapabilirim? **Ben nasıl bir karaktere sahibim? **Ben ne istiyorum? **Ben neleri yapmaktan hoşlanırım? Bu sorulara cevap verdikten sonra seçilmesi düşünülen meslek ve meslekleri tanımaları gerekir. Bunun için şu sorulara cevap vermelidirler: **Hangi işleri yaparlar **Çalışma koşulları nelerdir? **Hangi eğitimden geçerler? **Hangi özellikleri taşıması gerekir? Nitelikli insan, eğitim yoluyla okullarda yetişir. Ülkemizde nüfus fazla olmasına rağmen, çeşitli sektörlerde çalışan nitelikli eleman sayısı azdır. Nitelikli eleman sayısının azlığı, yapılan işlerden gereken verimin alınmasını zorlaştırmaktadır. Bu durum ülke ekonomisi için olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Nitelikli eleman sayısının fazla olduğu ülkelerin siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmişlik düzeyleri yüksektir. Bu konuda yaşanan büyük sorunlardan biri "beyin göçü" adı verilen iyi eğitim almış ve çeşitli niteliklere sahip kişilerin dış ülkelere göç etmesidir. Bu durumun engellenmesi için nitelikli elemanlara uygun ve verimli çalışma şartları hazırlanmalıdır Yanlış meslek seçiminde rol oynayan faktörler: 1- Ailenin yönlendirmesi 2- Çevreden etkilenme 3- Kişinin yeteneklerini tanımamış olma MESLEK ÇEŞİTLERİ Temelinde insan olan meslekler: Öğretmen-doktorhemşire-psikolog Temelinde veri olan meslekler: Ekonomist-muhasebeciistatistikçi-muhasebeci-avukat Temelinde nesne olan meslekler: Marangoz-pilotbilgisayar mühendisi-veteriner Temelinde kavram olan meslekler: Yazar-sosyologmüzisyen-reklam yazarı-bilim adamı- 12
© Copyright 2024 Paperzz