doğal kaynaklar ve ekonomi kavramlar

4. ÜNİTE: ÜLKEMİZİN KAYNAKLARI
TÜRKİYE’DE TARIM
DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ
Doğal Kaynaklar: Doğada kendiliğinden var olan insan
aklı ve tekniğinin ürünü olmayan bütün zenginlik kaynaklarıdır.
Ülkemiz doğal kaynaklar bakımından zengindir. Bu kaynaklar
sanayinin ihtiyacı olan hammadde ve enerjiyi sağlarlar.
Doğal kaynaklar
1. Toprak
: Tarım, hayvancılık vb.
2. Su
: Balıkçılık, deniz turizmi vb.
3. Orman
: ormancılık, kâğıt sanayi vb.
4. Madencilik
: Madencilik, demir-çelik sanayi vb.
KONU 1: DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ
KAVRAMLAR
Bütçe: Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin
gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve
giderlerinin tümü
Doğal Kaynaklar: Doğada kendiliğinden var olan insan aklı ve
tekniğinin ürünü olmayan bütün zenginlik kaynaklarıdır.
Ekonomi: İnsanların yaşayabilmek için üretme, ürettiklerini
bölüşme biçimlerinin ve bu faaliyetlerden doğan ilişkilerin
bütünü, iktisat. İnsanların ihtiyacını karşılamak için yaptığı
her türlü iş.
Ekonomik Faaliyet: Ekonomiyle ilgili olan iş.
Emek: Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü
Enerji: Maddede var olan ve ısı, ışık biçiminde ortaya çıkan
güç, erke
İhracat: Bir ülkenin ürettiği malları başka bir ülkeye veya
ülkelere satması, dış satım
İthalat: Başka bir ülkeden mal getirme veya satın alma, dış
alım
İsraf: Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama,
savurganlık, tutumsuzluk
İşsizlik: İşsiz olma durumu.
Kaynak: 1. Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz.
2. Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge
Sanayi: Ham maddeleri işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak
için kullanılan yöntemlerin ve araçların bütünü, işleyim, uran,
endüstri.
Tasarruf: 1.Gelirin bir kısmının tüketilmeden gelecekte
kullanılmak üzere ayrılması. 2. Bir şeyi istediği gibi kullanma
yetkisi, kullanım
Ticaret: Ürün, mal vb. alım satımı
Turizm: 1. Dinlenme, eğlenme, görme, tanıma vb. amaçlarla
yapılan gezi. 2. Bir ülkeye veya bir bölgeye turist çekmek için
alınan ekonomik, kültürel, teknik önlemlerin, yapılan
çalışmaların tümü.
Tüketim: 1. Tüketme işi. 2. Üretilen veya yapılan şeylerin
kullanılıp harcanması, yoğaltım, istihlak, üretim karşıtı
Ulaşım: Köyler, şehirler, ülkeler arasında bir yerden bir yere
gidiş geliş, münakale, muvasala, temas
Üretim: Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal veya
hizmet meydana getirme, istihsal, tüketim karşıtı
Ürün: 1. Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul. 2.
Türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde
edilen şey.
Ekonomi, İnsanların ihtiyacını karşılamak için yaptığı
etkinliklerin tümüne denir. Ekonomik faaliyetler üçe ayrılır:
Ekonomik faaliyetler
1. Tarım sektörü: (Tarım, hayvancılık, balıkçılık,
ormancılık)
2. Sanayi sektörü: (Makine, toprak, gıda, maden,
kimya, orman ürünler, otomotiv)
3. Hizmet sektörü: (Sağlık, eğitim, turizm, ulaşım)
Ekonomik faaliyetlerin dağılışını etkileyen faktörler
a) Yer şekilleri
b) İklim
c) İnsan ihtiyaçları
d) Doğal Kaynaklar
e) Teknolojik Gelişmeler







1) TOPRAKLARIMIZ
En önemli doğal kaynaklarımızdandır.
Sanayide ve seramik, kireç, çimento, tuğla, kiremit,
fayans gibi alanlarda hammadde olarak kullanılır.
Tarım ve hayvancılık gibi birçok önemli ekonomik faaliyet
topraklardan yararlanarak yapılır.
Topraklarımızın kullanılış biçimi
Ekili-dikili alanlar
%33
Çayır ve otlar
%22
Ormanlar
%28
Ürün vermeyen alanlar %17
I. TARIM
 İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla toprağı
işleyerek ürün elde etmesine denir.
 Bu faaliyet, topraktan çeşitli ürünlerin elde edilmesinin
yanı sıra hayvancılık ve ormancılık faaliyetlerini de kapsar.
 Ülkemizde nüfusun yaklaşık yarısı (% 48,4) geçimini
tarımla sağlamaktadır.
Cumhuriyet döneminde tarım olanaklarını artırmak için;
 Sulama, gübreleme, tohum ıslahına önem verildi.
 Tarımda makineleşme ile birlikte modern tarım yöntemleri
uygulanmaya başlandı.
 Ziraat Bankası, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi
Kooperatifleri kuruldu.
 Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile Fırat ve Dicle
nehirleri üzerinde barajlar, hidroelektrik santralleri ve
sulama tesisleri yapıldı.
Tarımda Verimi Etkileyen Faktörler
1- Toprak ve bakımı: Topraktan en verimli şekilde
yararlanmak için teknolojik yeniliklerin uygulanması gerekir.
1
Toprağın bakımı; toprağın sürülmesi, çapalanması, yabancı
otlardan ayıklanması, erozyonla mücadele ile sağlanır.
*** Türkiye'de tarımın geliştirilmesi için yapılan en
büyük proje Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) dir. Bu proje
ile Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde yapılan barajlarla sulama
sorununun çözülmesi ve üretimin artırılması amaçlanmaktadır.
2- Sulama: Su, bitkiler için en önemli besin
maddesidir. Toprağın uygun zamanlarda ve yeterince
sulanması gerekir. Ülkemizde özellikle İç Anadolu,
Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde sulama
sıkıntısının fazla olması sebebiyle tarım alanları nadasa
bırakılmaktadır. Nadas, yarı kurak bölgelerde tarlanın
sürülerek, suyunu biriktirmesi için bir yıl boş bırakılmasıdır.
Toprakların nadasa bırakılmasını önlemenin tek yolu ise
sulamadır.
Ülkemizde tarım alanlarında sulama yaygınlaştırılırsa;
a) İklim koşullarına bağımlılık azalır.
b) Üretimde süreklilik ve artış sağlanır.
c) Nadas yöntemi bırakılarak toprak her yıl
kullanılabilir.
d) Aynı araziden yılda birden fazla tarım ürünü
alınabilir.
e) Çiftçinin üretim geliri artar.
f) Sebze yetiştirilen alanlar genişler.
g) Sanayi bitkilerinin ekim alanları genişler.
TÜRKİYE'DE TARIMI DESTEKLEYEN KURULUŞLAR
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM)
Bitki ve hayvan üretimini artırmaya, ürünleri çeşitlendirmeye
ve kaliteyi yükseltmeye çalışır.
Tarım Kredi Kooperatifleri (TKK)
Üreticilerin ürünlerini değerlendirmek ve fiyat düşüşlerine
karşı üreticilerin zarar görmesini önlemek amacıyla
destekleme yapar.
Devlet Su İşleri (DSİ)
Kurduğu bent, gölet, baraj ve sulama şebekesiyle tarımdaki
sulama ihtiyacını karşılar.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)
Özellikle tahıl ürünlerinin alım ve satışını yapar. Genellikle
stok tesisini ve korunmasını sağlar. Bu ürünlerin piyasada
istikrarını sağlar.
3- Gübreleme: Toprağın besin ve mineral
bakımından zenginleştirilmesidir. Toprağın gübrelenmesi
sonucunda birim alandan elde edilen ürün miktarı artar.
Ziraat Bankası
Verdiği kredilerle üreticileri destekler. Çeşitli yatırımlarıyla
tarımın gelişmesine katkıda bulunur.
4- Tohum ıslahı: Ülke şartlarına en uygun tohumu
üretmek için yapılan çalışmalara denir. Ülkemizdeki Tohum
Islahı İstasyonları, Devlet Tarım İşletmeleri, Devlet Üretme
Çiftlikleri ve Ziraat Fakülteleri gibi kuruluşlar kaliteli tohum
elde etmek için kurulmuştur.
Çaykur: Çay üreticilerini korumak için kurulmuştur.
Tariş: Ege bölgesindeki üreticilerin çeşitli ürünlerini satın
almak ve aldığı ürünleri işleyerek tüketiciye sunmak için
kurulmuştur.
5- Makineleşme: Üretim işlemlerinin gelişmiş
araçlarla yapılmasıdır. Tarımda makineleşme sonucunda
toprak daha iyi ve kısa sürede işlenir. Tarımsal üretim ve
verim artar.
Fisko Birlik: Karadeniz Bölgesi'nde yetiştirilen ürünleri
(başta fındık) işleyerek piyasaya sürmek için kurulmuştur.
Gülbirlik: Akdeniz Bölgesi'nde gül üreticilerini korumak için
kurulmuştur.
UYARI: Engebenin fazla olduğu Karadeniz ve Doğu
Anadolu bölgelerinde tarımda makine kullanımı oldukça
sınırlıdır.
BAŞLICA TARIM ÜRÜNLERİMİZ
6- İlaçlama: Tarımda verimi ve kaliteyi artırmak
için çeşitli hastalık ve böceklere karşı ilaçlama yapılmasıdır.
1) TAHILLAR
7- Toprak analizi: Yapılan toprak analizi ile toprağın
hangi tür bitkilerin yetiştirilmesine elverişli olduğu belirlenir.



8- Çiftçinin Eğitimi: Verimin artırılması için
çiftçilerin eğitim düzeyinin yükseltilmesi gerekir. Çiftçi,
hangi tarım aletini nasıl kullanacağını bilmeli, hangi tohumun
kullanılacağı ve ne kadar gübreleme yapılacağı konusunda
gerekli olan bilgiye mutlaka sahip olmalıdır.


9- Pazarlama: Ürünün bozulmadan tüketim ya da
işleme merkezlerine ulaştırılıp satılmasına pazarlama denir.
Ülkemizde çiftçilerin olumsuz yönde etkilenmesini engellemek
için devlet, çiftçiye önceden taban fiyattan ürün alma
garantisi verir. Bu uygulamaya destekleme alımı denir. Tahıllar ve şeker pancarı gibi temel besin maddeleri destekleme
alımları yapılan ürünlerdir.


2
Buğday
Yurdumuzda en çok üretilen ve tüketilen tahıldır.
Un, ekmek ve makarna üretiminde kullanılır.
Buğday, yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde
kuraklık ister.
Ülkemizde en fazla İç Anadolu Bölgesi'nde (başta Konya
Ovası) yetiştirilir. Marmara ve Akdeniz bölgelerinde de
üretimi yapılır.
Buğday, sürekli yağış almasından dolayı Karadeniz
kıyılarında, düşük sıcaklıkların görülmesinden dolayı da
Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek kesimlerinde yetişmez.
Yağışların bol olduğu yıllarda üretim artarken kurak geçen
yıllarda üretim azalır.
Arpa
Buğdaydan sonra en çok yetiştirilen tahıldır.











Soğuğa ve sıcağa dayanıklı olup buğdaya göre daha kısa
sürede yetişir. Bu nedenle buğdayın yetişemediği daha
soğuk ve yüksek yerlerde de üretimi yapılır.
Arpa, hayvan yemi olarak ve ekmek yapımında kullanılır.
Bira sanayisinin ham maddesidir.
En çok İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Ege
bölgelerinde yetiştirilir.
Türkiye'de tahıllardan sonra en çok yetiştirilen tarım
ürünleridir. Sanayi bitkileri doğrudan tüketilmeyip
fabrikalarda işlenerek kullanıma hazır hâle getirilen
ürünlerdir.
Pamuk
 Dokuma sanayinin ham maddesidir.
 Alüvyal toprakları sever. Yetişme döneminde bol su ve
yüksek sıcaklık, olgunlaşma ve hasat döneminde tam
kuraklık ister.
 Türkiye dünyanın sayılı pamuk üreticileri arasında yer alır.
Pamuk ve pamuklu dokuma ürünlerinin bir bölümü ihraç
edilir.
 En çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Ege Bölgesi (Büyük
Menderes, Küçük Menderes, Gediz ovaları), Akdeniz
Bölgesi (Çukurova, Antalya Ovası), Güney Marmara
Bölümü ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde (Malatya, Elazığ,
Iğdır ovaları) yetiştirilir.
Çavdar
Buğdayın ve arpanın iyi yetişemediği yerlerde yetişir.
İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek
kesimlerinde yetiştirilir.
Fazla sıcaklıklardan zarar görür. Yayla iklimini sever,
düşük ısıya dayanabilir. Bunun için buğdaya göre daha
fakir topraklarda ve yükseklerde tarımı yapılmaktadır.
Tanesinden ekmek ve bira, saplarından hasır şapka yapılır.
Sandalye yapımında ve hayvan yemi olarak da yararlanılır.
Yulaf
Serin, yüksek, nemli bölgeler ile sıcak ve kurak yörelerde
yetiştirilir.
Daha çok hayvan yemi olarak kullanılan yulaf, İç Anadolu,
Akdeniz ve Marmara bölgelerinde ekilir.
Yulaf unu besin maddesi olarak da kullanılır.













Mısır
Fazla su ve sıcaklık isteyen mısır, bu özelliğiyle diğer
tahıllardan ayrılır. Yaz yağışlarının ve sulama imkânlarının
bulunduğu yerlerde yetiştirilir.
Akdeniz, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerinde
üretilir.
Doğal yetişme alanı Karadeniz Bölgesi'dir. Ancak temel
besin maddesi olarak tüketildiği için bölge ticaretinde
önemli yer tutmaz.
Mısır üretiminin yaklaşık yarısı Akdeniz Bölgesi'nde
yapılır. Mısır üretiminin son yıllarda artış göstermesinde
sanayi ham maddesi olarak alkol ve yağ imalatında
kullanılması etkilidir.
Yemeklik yağ üretiminde ve hayvan yemi olarak kullanılır.

UYARI: Yüksek kaliteli ürün almaya elverişli olmayan
sahalarda üretimi devlet tarafından engellenmiştir.



Pirinç
Çeltik bitkisinin tohumlarının kabuklarından ayrılması ile
elde edilir.
Sıcak ve nemli iklim koşullarında yetişen bir tarım ürünü
olduğundan akarsu boylarında ve sulak ovalarda yetişir.
Ülkemizde pirinç üretimi tüketimi karşılayamamaktadır.
Bu nedenle yurt dışından pirinç ithal edilmektedir.
Ülkemizde en fazla Marmara (Meriç Ovası), Karadeniz
(Tosya - Boyabat) ve Akdeniz bölgelerinde üretilir.

Şeker pancarı
Şeker sanayinin ham maddesidir.
Şeker pancarı yurdumuzun hemen her yerinde
yetiştirilebilmesine rağmen kıyıya yakın alanlarda tarımı
yaygın değildir.
Nemli topraklarda iyi gelişir. Yağışların yetersiz olduğu
yerlerde ise sulama yapılarak üretilir.
En çok İç Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilir. Daha sonra
Karadeniz ve Marmara bölgeleri gelir.
UYARI: Şekerpancarı hasat edildikten hemen
sonra tüketilmesi gerektiğinden, şeker fabrikaları
üretim alanlarına yakın yerlerde kurulmaktadır.


UYARI: Çeltik tarlaları sivrisinek ve kurbağa gibi
canlıların üremesi için uygun ortam olduğu için,
üretimi yerleşim merkezlerine yakın kesimlerde
yapılmamaktadır. Bu nedenle üretim alanları
devlet tarafından sınırlandırılmıştır.
2)
Tütün
Sigara sanayinin ham maddesidir.
Yetişme döneminde bol su, olgunlaşma döneminde de
yüksek sıcaklığa ihtiyaç duyar.
Türkiye, dünyanın kaliteli tütün üreten ülkeleri arasında
yer alır.
Tütün üretimi belli bölgelerde toplanmıştır. Bu durum
kaliteli tütün üretimi sağlamak için üretimin devlet
kontrolünde olmasından kaynaklanır.
Ülkemizde en çok Ege Bölgesinde yetiştirilir. Bu bölgemizi
sırasıyla Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve Marmara
bölgeleri izler.



SANAYİ (ENDÜSTRİ) BİTKİLERİ
3
Çay
Sıcaklık farkları fazla olmayan ılıman, yağışlı bir iklim ile
kireçsiz ve yıkanmış toprak ister.
Türkiye'de sadece Doğu Karadeniz Bölümü'nde,
Giresun'dan Gürcistan sınırına kadar olan kıyı şeridinde
yetişir. Üretilen çayın büyük bölümü Rize'den sağlanır.
Çay, ekim alanı en dar olan sanayi bitkimizdir.
Ayçiçeği
Alüvyonlu toprakları ve sıcağı sever.
Tohumlarından yağ çıkarılan bitkiler arasında en
önemlisidir.



















3)

Ayçiçeğinin artığı aynı zamanda hayvan yemi olarak
değerlendirildiği için ayçiçeği işleyen yağ fabrikalarının
çevresinde hayvancılık faaliyetleri de gelişmiştir.
Ekim alanı yaygındır. Başta Marmara Bölgesi'nin Trakya
kesimi olmak üzere, İç Anadolu ve Karadeniz (doğu
kıyıları hariç) bölgelerinde de yetiştirilir.



Keten - Kenevir
Ilık ve nemli iklimlerde daha çok yetişir.
Keten lifleri, keten kumaş ve kâğıt yapımında kullanılır.
Tohumlarından boya yapımında kullanılan bezir yağı elde
edilir.
Kenevir bitkisinin lifleri ise halat, ip, paspas gibi kaba
dokumalarda kullanılır.
En fazla Batı Karadeniz Bölümü'nde üretimi yapılır.


Ege ve Marmara bölgelerimizdeki ovalar ile Çukurova ve
Batı Karadeniz Bölümü'nde fasulye tarımı yaygındır.
Nohut
Baklagiller içinde üretim bakımından ilk sırayı alır.
İç Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde
yetiştirilir.
Mercimek
Baklagiller içinde nem isteği en az ve kuraklığa en
dayanıklı olan bitkidir.
Kırmızı mercimek üretiminde Güneydoğu Anadolu, yeşil
mercimek üretiminde ise İç Anadolu Bölgesi başta gelir.
UYARI: İç Anadolu Bölgesi baklagil üretiminde ilk
sırada yer alır.
Haşhaş
Yazları sıcak geçen ve orta derecede yağışların görüldüğü
yerlerde yetişir.
Haşhaş ilaç sanayinde kullanılır ve tohumlarından yağ elde
edilir.
Haşhaş bitkisinin meyvesinde bulunan ve afyon sakızı adı
verilen maddeden uyuşturucu özelliği olan morfin elde
edilir. Bu nedenle haşhaş üretimi devlet kontrolünde
yapılır.
Haşhaş üretimiinin büyük bir bölümü Ege Bölgesi'nde
yapılır. Afyon, Denizli, Kütahya, Uşak, Konya, Isparta ve
Burdur'da üretimi yapılır.


Soya Fasulyesi
Yazları sıcak ve yağışlı geçen iklim şartlarında yetişir.
En çok Akdeniz Bölgesi'nde üretilir. Orta ve Batı
Karadeniz kıyıları ile Ege ve Marmara'da üretimi yapılır.

Bakla
Başlıca yetişme alanları Güney Marmara ve Ege
Bölgesi’dir.
TÜRKİYE’DE SEBZECİLİK

Zeytin
Kışların ılık geçtiği Akdeniz ikliminde yetişen ve ekonomik
değeri yüksek olan bir bitkidir.
Bir kısmından yağ elde edilir, bir kısmı ise sofralık olarak
tüketilir.
Ege Bölgesi (Edremit, Ayvalık arası) yağlık, Marmara
Bölgesi sofralık zeytin üretiminde başta gelir.
Akdeniz Bölgesi'nde daha fazla gelir getiren ürünlerin
ekilmesi tercih edildiğinden zeytin üretimi az
yapılmaktadır.
Az miktarda olmakla birlikte Doğu Karadeniz Bölümü'nde
de zeytin üretilmektedir.




Ülkemiz, farklı iklim tiplerinin görülmesi nedeni ile sebze
tarımına uygundur.
Ülkemizde sebzelerin en erken yetiştiği yer Akdeniz
Bölgesi, en geç yetiştiği yer ise Doğu Anadolu Bölgesi'dir
(domates, biber, patlıcan, salatalık, kabak).
Seracılık faaliyetlerinin gelişmiş olmasından dolayı en çok
sebze üretimi Akdeniz ve Ege bölgelerinde
yapılmaktadır.
Akdeniz Bölgesi'nde turfanda sebzecilik gelişmiştir.
SERACILIK (TURFANDACILIK)
Cam veya plastikten yapılan seralarda mevsimi dışında
meyve ve sebze üretme faaliyetlerine seracılık
(turfandacılık) denir.
Seracılık güneşli gün sayısının fazla olduğu Akdeniz, Ege,
Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yapılır.
Karadeniz kıyılarında bulutlu gün sayısının fazla olması,
Doğu Anadolu'da kış mevsiminin soğuk ve uzun geçmesi, İç
Anadolu'da ise yaz kuraklığının erken başlaması sebze
üretimini sınırlandırmış ve seracılığı engellemiştir.
Susam
Akdeniz ikliminde yetişir.
Yağ ve tahin üretiminde kullanılır.
Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Ege ve Marmara
bölgelerinde üretilir.

UYARI: Zeytin, ayçiçeği, susam, keten, mısır,
fındık ve pamuk yağ elde edilen sanayi bitkileridir.
YUMRULU BİTKİLER
Ürünü toprağın altında olan, düşük sıcaklıklara dayanabilen
patates, soğan, havuç, turp, sarımsak gibi bitkilere yumrulu
bitkiler denir.

Anason
Rakı ve içki yapımında kullanılır. Burdur (% 50) üretimde
birincidir. Burdur'u, Muğla ve Antalya illeri izler.
TÜRKİYE’DE MEYVECİLİK
BAKLAGİLLER


Fasulye
Yetişme döneminde yağış veya sulama ister.
4
Fındık
Nemli iklim, kış ılıklığı ve humuslu toprak ister.
Ana vatanı Karadeniz kıyılarıdır. Ordu, Giresun, Trabzon
ve Samsun illerinde ülkemiz fındığının %80'i üretilir.

Fındığın geri kalan kısmı Marmara Bölgesi'nde İzmit
Körfezi çevresinden elde edilir.
Yıllık üretimi ile Türkiye, dünyadaki fındık ihtiyacının
yarısından fazlasını karşılar. Bu nedenle fındık önemli bir
ihraç ürünüdür.







Üzüm
Ülkemizde yetişme alanı en geniş olan ve en çok üretilen
meyvedir.
Üzüm bitkisine asma, üzüm yetiştirilen yerlere bağ adı
verilir.
Olgunlaşma döneminde yüksek sıcaklık ister. Bununla
birlikte soğuğa en dayanıklı bitkilerden biridir.
Üzüm üretiminde ilk sırayı Ege Bölgesi alır. Bu bölgeyi
Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu, Marmara ve Doğu
Anadolu bölgeleri izler.
Türkiye kuru üzüm ihracatında birincidir.


İncir
Soğuğa karşı dayanıksızdır.
Ege Bölgesi'nin kıyı kesimleri, Akdeniz, Marmara ve
Karadeniz Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu’nun soğuk
olmayan kesimlerinde yetiştirilir.
İncir, kuru ve yaş olarak tüketilir.
Kuru incir ihracatımız gelişmiştir.



Elma
Üzümden sonra yetişme alanı en geniş meyvedir.
Düşük sıcaklıklara dayanıklıdır.
En fazla İç Anadolu Bölgesi'nde üretilir.

















Turunçgiller (Narenciye)
Turunçgil, mandalina, portakal, limon gibi meyvelere denir.
Yüksek sıcaklık ve bol su ister. Don olaylarından olumsuz
etkilenir. Bu nedenle sıcaklığın 0°C'nin üstünde olduğu
yerlerde üretilir.
En fazla üretim Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesiminde yapılır.
Daha sonra Ege, Marmara’nın güneyi, Doğu Karadeniz
Bölümü’nün (Rize ve çevresi) kıyılarında yetiştirilir.



Muz
Tropikal bir meyvedir.
Kış sıcaklık ortalamalarının yeterli olduğu Alanya - Anamur
arasında üretilir.
Ülke ihtiyacını karşılamak için ithal edilir.


Antep Fıstığı
Dünyada yetişme alanı sınırlıdır.
Türkiye'de Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yetiştirilir.
Üretiminde Gaziantep, Şanlıurfa başta gelir.





Kayısı
Türkiye, kayısı üretiminde dünyada 1. sıradadır.
Türkiye'de en fazla kayısı Doğu Anadolu'da (Malatya)
üretilmektedir.

Ceviz
Soğuğa karşı dayanıklıdır. Her bölgede yetişir. Anayurdu
Anadolu'dur. Kereste ve lüks mobilya yapımında kullanılır.
Üretimin %50'si ihraç edilir.

5
Şeftali
En çok Marmara ve Ege'de yetişir. En kaliteli şeftalinin
yetiştiği yer Bursa'dır.
II. TÜRKİYE'DE HAYVANCILIK
Ekonomik değeri olan hayvanların üretilip, beslenmesi ve
pazarlanması işlerine hayvancılık denir.
Hayvancılık özellikle yüksek ve engebeli yerlerde, ekime
dikime elverişli olmayan bölgelerde, halkın yaşayışında
birinci derecede rol oynar.
Türkiye, geniş çayır ve meralarıyla hayvan yetiştirilmesine
elverişli bir ülkedir.
Hayvan sayısı bakımından önemli bir zenginliğe sahiptir.
Dünyada 9., Orta Doğu'da ve Avrupa'da 1. sırada yer alır.
Ülkemizde hayvancılık faaliyetleri, mera hayvancılığı ve
ahır hayvancılığı olarak ikiye ayrılır. Mera hayvancılığı
doğa koşullarına bağlı olarak yapılan hayvancılıktır. Et ve
süt verimi düşüktür. En çok Doğu Anadolu Bölgesi'nde
yapılmaktadır. Ahır hayvancılığı yıl boyunca hayvanların
ahırlarında beslenmesidir. En çok Marmara Bölgesi'nde
yapılmaktadır. Ahır hayvancılığı daha çok sığır
yetiştirilmesinde uygulanmaktadır.
Büyükbaş Hayvancılık:
Manda, sığır, deve, at, eşek gibi hayvanlar büyükbaş
hayvanlardır. Ülkemizde en çok sığır yetiştirilir.
Ülkemizde en fazla büyükbaş hayvan bol yağışlar
nedeniyle Karadeniz kıyılarında ve yaz yağışları nedeniyle
otlak ve meraların bol olduğu Doğu Anadolu’nun ErzurumKars bölümünde yetiştirilir.
Ülkemizin doğu kesimlerinde mera hayvancılığı ,batı
kesimlerinde ise ahır hayvancılığı yaygındır.
Küçükbaş Hayvancılık
Küçükbaş hayvancılık Türkiye'de en çok yapılan
hayvancılıktır.
Bu gruba giren hayvanlar koyun, kıl keçisi ve tiftik
keçisidir.
Karasal iklimin hakim olduğu ve bozkır bitki örtüsünün
olduğu yerlerde daha çok yapılır. Ülkemizde en çok koyun
yetiştirilir.
İç Anadolu Bölgesi küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde
1.sıradadır.
Kıl keçisi ormana zarar verdiği için sayısı her geçen gün
azaltılmaktadır.
Kümes Hayvancılığı
Tavuk, horoz, hindi, kaz, ördek gibi hayvanlara kümes
hayvanları denir. En çok Güney Marmara, Ege Bölgesi,
Orta ve Batı Karadeniz bölümlerinde yetiştirilir.
Kümes hayvancılığı iklim şartlarına bağlı olmadan yapıldığı
için bütün bölgelerimizde yapılabilmektedir
İpek Böcekçiliği
İpek böceği, doğal ipek elde etmek için yetiştirilen ve dut
yaprağı ile beslenen bir hayvandır.
Türkiye'de en fazla Bursa, Denizli, Balıkesir ve Bilecik
ipek böcekçiliği yapılmaktadır.







Arıcılık
Bal ve balmumu elde etmek için arı beslenme faaliyetine
arıcılık denir.
Türkiye'nin her bölgesinde arıcılık yapılır.
Ülkemiz zengin bir bitki örtüsüne sahip olup %35’i yalnızca
ülkemizde olmak üzere 9500 bitki türü doğal olarak
yetişmektedir. Bu zenginlik farklı çeşit ve lezzette
kaliteli bal üretimine olanak sağlamaktadır.
Bu sayede ülkemiz çiçek balı üretiminde dünyanın önde
gelen 10 ülkesinden biri iken çam balı üretiminde
1.sıradadır.
2)
SULARIMIZ
 Su canlılar için en önemli yaşam kaynağıdır.
 Geçmişte büyük uygarlıklar suyun bulunduğu yerlerde
kurulmuştur.
 Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz deniz ulaşımı açısından
da oldukça elverişli şartlara sahiptir.
 Ülkemizin deniz, göl ve akarsuları büyük bir su
potansiyeline sahiptir.
 Ülkemiz sıcak su kaynakları bakımından dünyanın 7. Ve
Avrupa’nın 1. Ülkesidir.
 Ülkemizin ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır.
 Örneğin akarsulardan barajlar sayesinde enerji elde
edilir. Tarımda sulamada faydalanılır veya turistik amaçlı
akarsulardan faydalanılabilir(Rafting gibi). İnsanlar
buralarda bulunan turistik tesislerde kalabilir.
 Karalardaki çukurlarda oluşan doğal su birikintilerine göl
yapay su birikintilerine baraj denir.
 Göllerimiz belirli yörelerde toplanmıştır bunlar Göller
yöresi-Güney Marmara-Tuz gölü-Van gölüdür Göllerden
balık-ulaşım-doğal güzellik-tuz-su sporları-turizm-içme
suyu(tatlı olanlardan) yararlanılır
 Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz başlıca
denlilerimizdir.
NOT: TÜM CANLILAR İÇİN YAŞAM KAYNAĞI OLAN
SUYU İSRAF ETMEKTEN KAÇINMALIYIZ.
Balıkçılık
Yurdumuzun üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen
balıkçılık yeteri kadar gelişmemiştir.
Türkiye'de tutulan balığın denizlerimize göre dağılımı
şöyledir; Karadeniz %85, Marmara Denizi %10, Ege
Denizi %3, Akdeniz %2'dir.
Akarsu ve göllerimizin olduğu yerlerde ise tatlı su
balıkçılığı yapılmaktadır.
Türkiye'de balıkçılığın yeterince gelişmemesinin başlıca
nedenleri:
 Balıkçılığın daha çok kıyı balıkçılığı olarak yapılması, açık
deniz balıkçılığının yaygın olarak yapılmaması,
 Modern tekne ve yöntemlerle balıkçılığın yapılmaması,
 Halkın balık tüketimi konusunda yeterli bilince sahip
olamaması,
 Kaçak, usulsüz ve aşırı avlanmaların yaygın olması,
 Son yıllarda su kirliliğinin artması,
 Su ürünlerinin işleneceği sanayi tesislerinin yetersiz
olması,
 Su ürünlerinin saklanabileceği soğuk hava depolarının
yetersiz olması,
TURİZM
Turizm: İnsanların gezip, görmek, eğlenmek, dinlenmek
amacıyla yaptığı gezilere denir.
 Turizm faaliyeti milli sınırlar içinde gerçekleşiyorsa "iç
turizm" ülkeler arasında oluyorsa "dış turizm" adını alır.
 Turizm, ülkeler için ekonomik, kültürel, sosyal ve halk
sağlığı yönünden yararlar sağlar.
 Turizm ülkemizi ve kültürümüzü yabancı ülkelerin
insanlarına tanıtmak için en iyi yollardan biridir. Bu yüzden
ülke ve insan olarak turizmi iyi değerlendirmemiz gerekir.
 Ülkemiz turizm açısından birçok imkana sahiptir.
Turizmin sağladığı yararlar:
1) Ülke içindeki birlik ve beraberlik duygusunu geliştirir.
2) Uluslararası yakınlaşma ve samimiyet sağlar.
3) Ülkeye döviz girdisi sağlar, ekonomiyi güçlendirir.
4) Ticareti canlandırır.
5) Ulaşım ve haberleşme olanakları artar.
Türkiye'de Hayvancılığın Gelişmesi İçin Gerekli Koşullar
Türkiye, hayvancılığın gelişmesi için önemli bir
Potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi için
Aşağıdaki koşulların uygulanması gerekir.
 Çayır ve mera hayvancılığı yerine, besi ve ahır
hayvancılığının yaygınlaştırılması,
 Yem üretiminin artırılması,
 Hayvan soylarının iyileştirilmesi (ıslahı),
 Otlakların ıslah edilmesi ve korunması, aşırı ve erken
otlatmanın engellenmesi,
 Süt dana ve süt kuzu ile doğurgan hayvanların erken
kesiminin önlenmesi,
 Hayvan hastalıklarıyla mücadele edilmesi,
 Üreticilere yönelik hayvancılık eğitiminin
yaygınlaştırılması,
 Hayvan üreticilerine teşvik kredilerinin sağlanması,
 Üreticilerinin pazarlama olanaklarının geliştirilmesi.
Turistik Çekiciliklerimiz:
1-Uzun kıyılar ile plajların varlığı
2-Güneşlenme süresinin fazlalığı
3-Kaplıca, ılıca gibi sıcak su kaynaklarının
4-Kış sporları
5- Tarihi eserler
6-Zengin su kaynakları, göller
6
3)
MADENLERİMİZ
Maden; Yer altından çıkarılan değerli maddelere maden
denir. Madenler doğada ender olarak saf halde bulunurlar.
Yer altından filiz adı verilen bileşimler halinde çıkarılan ham
maddeler işlenerek kullanıma hazır hale getirilirler.
Rezerv: Madenin yer altındaki miktarıdır.
Bir madenin işletmeye açılabilmesi için gerekli olan
bazı şartlar şunlardır;
 Büyük sermaye (para),
 Teknik olanaklar (bilgi, araç-gereç),
 Cevherdeki maden oranının yüksek olması (madenin
kalitesi), madenin değeri,
 Madenin, zengin ve uzun süre işletilmeye elverişli
olması (rezerv=madenin miktarı),
 Madenlerin yeryüzüne yakın olması,
 Bölgenin ulaşıma müsait olması.
 Maden ülkemiz ekonomisinde %7 lik bir paya sahiptir.
 Ülkemiz maden kaynakları açısından 132 ülke arasında
üretim itibariyle 28. Çeşitlilikte 10. Sırada yer alıyor
 Dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenin 77 si Türkiye
de bulunuyor.
 ***Madenler ülkemizin ekonomisine katkı sağlayan önemli
unsurlardan biri olup Türkiye maden çeşidi ve rezervi
bakımından zengin bir ülkedir.
 Dağılışları düzensizdir.
 Dünya çapında önem taşıyan madenlerimiz; Bor ve
krom’dur. Maden ihracatımızın yarıdan çoğu Bor’ dur
 Çıkarılan madenler doğrudan ham madde olarak veya
işlenilip de satılabilir. Çıkarılan madenler tekstil, giyim,
yiyecek-içecek, yakıt gibi birçok sanayide kullanılır.
 Ancak ülkemizde çıkarılan bazı madenler yeterince
değerlendirilememektedir. Bu madenler dış ülkelere ham
madde olarak satılmakta ve bu yüzden pek fazla kâr
edilememektedir. (Bor, bazı mermer çeşitleri gibi)




Kullanıldığı Alan ve İşletmeler
DEMİR: Demir-çelik sanayisinin
temel hammaddesidir.
Demir-çelik fabrikaları: Karabük,
Ereğli ve İskenderun’daki demirçelik fabrikalarıdır
Çıkarılan Yerler
Divriği; Sivas
Hekimhan, Hasan Çelebi;
Malatya
Kayseri, Adana, K.Maraş arası
BAKIR: Elektrik ve elektronik
sanayisinde kullanılır. Bakır
üretiminde Dünyada 1. sıradayız
Samsun’da Karadeniz Bakır
İşletmeleri
Küre (Kastamonu);
Murgul (Artvin);
Ergani-Maden(Elazığ); İzmir
(Dikili-Torba)
KROM: Demir-çelik sanayisinin
önemli hammaddesidir.
Çeliğin sertleştirilmesinde ve
paslanmaz çelik üretiminde,
kaplamada (kromaj) ve savaş
sanayiinde kullanılır. En önemli ihraç
maddemizdir. (Üretimde Dünya
3.süyüz)
Fethiye-Köyceğiz (Muğla),
Guleman-Maden (Elazığ)
Bursa, Eskişehir arası,
Kayseri,
Adana,
K.Maraş
Denizli,
Kütahya.
BOR: Jet ve roket yakıtı, cam,
elyaf, sabun, deterjan, tekstil
boyaları, porselen, ilaç sanayi,
fotoğrafçılıkta kullanılır.
(Yarıdan fazlası ülkemizde ve bir
kısmı ihraç edilir.)
Susurluk, Bigadiç, (Balıkesir)
Seyitgazi (Eskişehir),
Emet (Kütahya)
M. Kemalpaşa (Bursa)
BOKSİT: Alüminyum ham
maddesidir. Uçak, ve otomobil
endüstrisi ile ev eşyası yapımında
kullanılır.
Konya (Seydişehir) İskenderun,
Muğla,
Adana
KÜKÜRT: Haşerelere karşı
Keçiborlu (Isparta)
Denizli (Sarayköy),
Burdur.
Elazığ (keban), Akdağmadeni
KURŞUN-ÇİNKO: (Yahyalı,
Ulukışla, Kütahya)
Cumhuriyet dönemi ile birlikte madencilik alanında
yapılan çalışmalar şunlardır:
Bilimsel çalışmalara başlandı.
Etibank, 1935 yılında yapılacak çalışmalar için gerekli olan
sermaye için kuruldu.
1935 yılında yer altı maden kaynaklarımızı araştırmak için
MTA kuruldu.
Yatakların işletilebilmesi ve değerlendirilebilmesi için
“Maden Kanunu” çıkarıldı (1950).
CİVA: Eczacılık, elektrikli aletlerin
yapımında kullanılır.
Konya (Sarayönü),
İzmir (Çeşme)
MANGANEZ: Demirin çeliğe
dönüştürülmesinde kullanılır.
Artvin (Borçka),
Zonguldak (Ereğli)
TUZ: Yemeklerde, kimya
sanayiinde.
OLTU TAŞI: Tespih, süs taşı
Tuzgölü,
İzmir Çamaltı,
Çankırı
Erzurum (oltu)
LÜLE TAŞI: Pipo ve süs eşyası
Eskişehir
MERMER: Heykel, inşaat işleri,
süsleme.
Manisa, Kütahya, Muğla, Aydın
Çanakkale, Bursa, (Gemlik)
Erzurum
İzmir, Aydın, Muğla.
ZIMPARA TAŞI: Cila
Volfram Çok sert bir madendir
çelik ile elektrik elektronikte
kullanılır
Uranyum- Toryum
Nükleer enerjinin ham maddesidir.
7
Uludağ, Bursa
En çok Sivrihisar (Eskişehir)
Salihli (Manisa), Eşme (Uşak)
Çanakkale, Koçarlı’da çıkarılır.
ENERJİ KAYNAKLARIMIZ;
İnsanlar ihtiyaçlarını karşılayabilmek için enerjiye
ihtiyaç duyarlar. Bu enerji kaynaklarının bir kısmı zamanla
tükenmektedir. Bu nedenle yenilenebilir ve yenilenemez
olarak 2 ye ayrılırlar. Yenilenebilir olanlar hem tükenmemesi
hem de çevreye zarar vermemesi nedeniyle tercih edilmelidir.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları
TÜRKİYE'DE ORMANLAR
 Türkiye'de ormanların dağılışını etkileyen en önemli
faktör nemlilik ve yağıştır. Bununla birlikte; yer şekilleri,
yükselti, toprak özellikleri gibi faktörlerde ormanların
dağılışını etkiler.
 Ülkemizin yaklaşık %27’si ormanlarla kaplıdır.
Türkiye'deki ormanların %79'u kıyı bölgelerinde yer alırken,
iç bölgelerde orman varlığı yalnızca %21'dir.
 Karadeniz'de nem oranının yüksek olması nedeniyle
ormanlar deniz seviyesinden itibaren başlar. Bölgede, her
mevsim bol yağışlı olması nedeniyle gür ormanlar yetişir.
 İç bölgelerde yağışların yetersiz olması ve belli
dönemlerde kuraklığın etkili olması nedeniyle, ormanlar geniş
alan kaplamazlar. İç kesimlerde ormanlar, genellikle daha
nemli olan yüksek kesimlerde toplanmıştır.
 177 orman yangın ihbar hattıdır.
 Çoktan aza doğru ormanlarımızın şifresi KArEMDİG
( Karadeniz- Akdeniz-Eğe-Marmara-Doğu Anadolu- İç
Anadolu-Güneydoğu Anadolu)
 Türkiye'de orman varlığını korumak ve ağaçlandırma
çalışmalarıyla orman alanlarını genişletmek amacıyla, çeşitli
kuruluşların çalışmaları vardır.
1.
Güneş; Güneşten gelen ısı ve ışık sayesinde elde edilen
enerjidir.
2.
3.
Rüzgar; Rüzgarın gücünden elde edilen enerjidir.
Hidroelektrik; Barajlardan suyun yüksekten akıtılması
ile elde edilen enerji kaynağıdır.
4.
Jeotermal Enerji; Yeraltından çıkan sıcak su
kaynaklarıdır.
Yenilenemeyen Enerji Kaynakları
1.
Doğal Gaz; Isınmada kullanılan enerji kaynağıdır.
Ülkemizde doğalgaz Trakya’da ve Mardin-Çamurluda çıkar.
Ancak bunlar ihtiyacımızın çok az bir kısmını karşılar.
2.
Petrol; Önemli bir enerji kaynağıdır. Yakıt dışında
plastik eşya, ilaç, şampuan yapımı gibi birçok alanda kullanılır.
Ülkemizde petrol sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesinde
çıkarılır.(Batman, Siirt, Diyarbakır, Adıyaman)
Bunların başlıcaları;
o Orman Bakanlığı,
o TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma
ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı),
o ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve
Tanıtma Vakfı),
o Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) ve
o Çevre Gönüllüleri Derneği gibi kuruluşlardır.
3.
Nükleer Enerji; Uranyum ve toryum madenlerinin
atomlarının parçalanması ya da birleştirilmesi ile elde edilen
enerjidir. Atom enerjisi de denir.
4.
Taş Kömürü; Ülkemizde sadece Zonguldak çevresinde
çıkarılır. Çoğu demir-çelik fabrikalarında kullanılır.
5.
Linyit; Bu da bir kömür çeşididir. Ülkemiz linyit
yönünden zengin yataklara sahiptir. Çıkarıldığı önemli bazı
yerler; Afşin-Elbistan(Kahramanmaraş), <<<tavşanlıTunçbilek (Kütahya), Yatağan(Muğla),Soma(Manisa), Dodurga
(Çorum),Linyit en zengin enerji kaynağımızdır.
Ormanların faydaları
 Canlı yaşamı için gerekli oksijeni üretir.
 Erozyonu önler.
 Sanayide ham madde ve yakacak olarak kullanılır.
 Kereste ise başta inşaat sektörü olmak üzere maden
direği, mobilya, sunta, parke ve kağıt üretiminde kullanılır.
 İçinde barındırdığı bitki ve hayvan varlığını korur.
 Askerî ve stratejik yönden yurt savunmasına katkı sağlar.
 Kıyılarda, kumulların içerilere sokulmasını engeller
 Temiz havası ve doğal güzellikleriyle turizme katkı sağlar.
 Havanın temizlenmesine ve atmosferdeki nem dengesinin
korunmasında düzenleyici rol oynar.
 Sel, çığ, taşkın ve heyelan gibi doğal afetleri önler.
 Yağış rejimini düzenler yağış sağlar
 Havayı temizler Tozu tutar
 Oksijen ve Geçim kaynağıdır
SANAYİ(ENDÜSTRİ)
İşlenmemiş ya da yarı işlenmiş maddelerin fabrikalarda
işlenerek kullanılabilir ve tüketilebilir hâle getirilmesi
faaliyetlerine sanayi(endüstri) denir.
Devletlerin gelişmişliği ya da az gelişmişliği
sanayileşmeye bağlıdır.
Bir yerde sanayi tesisi açabilmek için gerekli bazı
şartlar şunlardır;
ISermaye,
II- Ham madde,
III- Enerji;
IV- İş gücü,
VUlaşım,
Pazarlama,
Ormanların Korunması
Sayısız yararları bulunan orman varlığını korumak ve
geliştirmek için aşağıdaki önlemlerin alınması gerekir.
 Tahrip edilen orman alanlarının ağaçlandırılması,
 Orman yangınlarına karşı önlemlerin alınması,
 Sulak alanlarda çabuk büyüyen ağaçların (kavak, okaliptüs,
dişbudak, söğüt vb) yetiştirilmesi,
 Yakacak odun için çabuk büyüyen ağaçların kullanılması
gerekir.
Faydalanılmayan bilgi harcanmayan ve hiç kimseye
hayrı dokunmayan define gibidir.
Hz. Muhammed (S.A.V.)
8
Tarımda en önemli sorun sulamadır. Bu amaçla bölgede GAP
adı ile bilinen çalışmalarla (baraj, kanal, tünel) tarım
alanlarının sulanması ve buraların değerlendirilmesi
düşünülmüştür. Buna paralel olarak çeşitli sektörlerin
gelişmesi sağlanacaktır.
 GAP 25 büyük sulama projesini kapsayan ve
tamamlandığında 1,7 milyon hektar tarım alanının
sulanmasını gerçekleştirecek olan dev bir projedir.
Ülkemizde sulanabilir potansiyele sahip olan alanların 8,5
milyon hektar civarında olduğu düşünülürse bu projenin
büyüklüğü daha iyi anlaşılır. Projenin 2010 yılında
tamamlanması beklenmektedir
KONU 2: PROJELER YARIŞIYOR
KAVRAMLAR
Pazar: Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için
sergiledikleri belirli geçici yer
Sermaye: Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için
gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı,
anamal, başmal, kapital, meta
Yatırım: Parayı, gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir
mala yatırma, mevduat, plasman
ÜLKEMİZ VE YATIRIM
 Ülkemiz zengin doğal kaynaklara sahip bir ülkedir. Yer
altı ve yer üstü kaynakları bakımından dünyanın en zengin
ve birçok konuda kendine yeten ülkelerinden biridir.
Ülkemizin bu kaynakları göz önünde bulundurularak yatırım
yapılmaktadır.
 Yer şekilleri, iklim, ulaşım, nüfus ve yerleşme gibi özellikler
sanayi ve ticari faaliyetleri etkilemektedir. Ticaret ile uğraşanlar
ekonomik kazanç elde etmek için yatırım yaparken bu özellikleri
de dikkat ederler. Yatırım yapacaklar, yeri çok iyi seçmek
zorundadırlar.
 Ülkemizin coğrafik yapısı, her bölgede birbirinden çok farklı
ticari faaliyetlerin gelişmesine neden olmuştur.
 Örneğin, Doğu Anadolu Bölgesi'nde iklim yapısına ve bitki
örtüsüne bağlı olarak hayvancılık faaliyetleri gelişmiştir. Bunun
doğal bir sonucu olarak da bu bölgede süt ve süt ürünlerine dayalı
yatırım faaliyetleri görülür.
 Karadeniz Bölgesinde bölgede yetişen tarım
ürünlerine(fındık, çay,mısır),orman ürünlerine ve balıkçılığa
yönelik yatırımlar yapmak daha kârlı ve doğru olur
 Aynı zamanda, Konya ve civarında, un ve makarna
fabrikalarının yoğun bir şekilde görülmesi de o bölgede
yetiştirilen tarım ürünlerinin bir sonucudur.
 Yatırım yapan girişimciler, aynı zamanda ürettikleri ürünlerin
pazarlama sürecini de düşünürler.
 Ürünleri en ucuz ve en hızlı yolla tüketicilere ulaştırmak
ekonominin önemli şartlarından biridir. Bu yüzden yatırımın
yapılacağı yerin kara yolu, demir yolu, deniz yolu ya da hava yoluna yakın olması, para ve emek açısından çok önemlidir.
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP):
 Fırat ve Dicle Nehirleri üzerinde yapımı öngörülen
barajlar, hidroelektrik santralleri ve sulama tesislerinin
yanı sıra tarımsal altyapı, ulaştırma, sanayi, eğitim, sağlık
ve diğer sektörlerin gelişmesini ve hizmetlerini kapsayan
entegre projedir.
 Bir bölge idaresidir.1989’da Başbakanlığa bağlı olarak
kuruldu.
 Amacı; bölge kapsamına giren illerde; konut, sanayi,
madencilik, tarım, enerji, ulaşım gibi hizmetler ile bölgeyi
hedef alan araştırmaların yaptırılmasıdır.
 Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Türkiye'nin
tarımla ilgili olarak hazırlanmış en büyük projesidir.
Projenin yapımı hâlâ devam etmektedir.
 Bu proje Dicle ve Fırat nehirleri üzerinde yapımı
planlanan barajlar, hidroelektrik santraller ve sulama
tesislerini kapsamaktadır.
 Güneydoğu Anadolu Bölgesi bir tarım ve hayvancılık
alanıdır. Toprakları verimli ve geniş düzlükler halindedir.
9
KONU 3: VERGİ VERELİM
vardır. Vatandaşlardan alınan vergiler yine toplum yararı
için devlet tarafından kullanılır.
 Devlet, topladığı paralarla vatandaşların ihtiyacı olan
okul, hastane, yol, köprü, baraj, fabrika yaptırır.
Çalışanlarının ücretlerini verir, çeşitli binalar yaptırır, ülke
güvenliğin sağlanması için harcamalar yapar.
 Ülkemizin gelişip güçlü bir ülke hâline gelmesi,
hizmetlerin aksamaması, insanların rahat ve huzurlu
yaşayabilmesi için herkesin vergilerini zamanında ve düzenli
olarak ödemesi gereklidir.
KAVRAMLAR
Sorumluluk: Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki
alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi,
sorum, mesuliyet
Vatandaş: Yurttaş
Vergi: Kamu hizmetlerine harcanmak için hükümetin, yerel
yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı
malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan
herkesten topladığı para
VERGİNİN ÖNEMİ
 Vergi, devletin kanunlarına uygun olarak vatandaşlarının
gelirlerinden belli bir oranda topladığı paralardır.
 Her vatandaş, gelirinin belli bir oranını yine gelirine
göre vergi olarak verir. Bir sanayici ile bir çiftçinin kazancı
aynı olmayacağından devlete vermeleri gereken vergiler de
farklı olacaktır.
 Vergilerin ne zaman, kimlerden ve ne kadar alınacağı
kanunlarda belirtilir.
 Ayrıca sahip olduğumuz ev, araba gibi mallarımız için de
vergi öderiz.
 Örneğin; marketlerden, mağazalardan veya
dükkânlardan alışveriş yaptığımızda ödemelerimizin
karşılığında fiş ya da fatura alıyoruz. Fiş ya da fatura hem
aldığımız ürünün fiyatını hem de üzerinde alışverişten
dolayı devlete ne kadar vergi ödendiği gösteriliyor. Fiş ve
fatura üzerinde yazan KDV (katma değer vergisi) bunun
göstergesidir.
 Eğer alışveriş fişini almazsak devlete ödeyeceğimiz
vergi satıcının cebine girer.
 Vergi vermek, bir vatandaşlık borcudur ve Anayasamızın
73. maddesinde bu görev şu şekilde belirtilmiştir:
Madde 73:
Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne
göre vergi ödemekle yükümlüdür.
 Bazı kurum, kuruluş ve kişilerin kazançlarının devlete
vermeleri gereken bölümünü ödemedikleri görülmektedir.
Bu olaya vergi kaçırmak denir.
 Bir kurumun hangi vergi dairesine vergi ödediğini
gösteren ve iş yerinin duvarında asılı olan belgeye vergi
levhası denir
 Vergiler adlarını konularından alırlar. Örneğin devlet
memurları “gelir vergisi”, ev sahipleri “emlak vergisi”,
kurumlar da “kurumlar vergisi” öderler. Bunlar gibi taşıt
vergisi, katma değer vergisi, çevre temizlik vergisi, özel
tüketim vergisi gibi vergi çeşitleri bulunmaktadır.
 Bunlardan gelir vergisi, vatandaşların bir yıl içinde elde
ettikleri gelirin belli bir oranda vergilendirilmesidir.
 Vergi sadece kişilerden değil, şirketler, kooperatifler,
iş ortaklıkları gibi kurumlardan da alınır. Buna kurumlar
vergisi denir.
 Ev gibi gayrimenkul sahiplerinin ödediği vergiye de
emlak vergisi denir.
 Vergi mükelleflerini tespit eden vergiyi denetleyen ve
toplayan resmî daireye vergi dairesi denir.
 Devletin, kendi kaynakları ile ülke için gerekli olan
yatırımların tamamını yerine getirmesi mümkün değildir. Bu
nedenle devletin bu konuda vatandaşın desteğine ihtiyacı
10
KONU 4: DÜNYA ALARM VERİYOR
doğal dengenin tekrar eski hâline gelmesi ise uzun yıllar
almaktadır. Bu nedenle doğal kaynaklara zarar vermemeli,
KAVRAMLAR
verenleri uyarmalıyız.
Doğal kaynaklar: Doğada kendiliğinden var olan insan aklı
ve tekniğinin ürünü olmayan bütün zenginlik kaynaklarıdır.
Kaynak: : 1. Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba,
göz. 2. Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge
Sorumluluk: Sorumluluk: Kişinin kendi davranışlarını veya
kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını
üstlenmesi, sorum, mesuliyet
Tüketim: Tüketme işi
Tasarruf: 1.Gelirin bir kısmının tüketilmeden gelecekte
kullanılmak üzere ayrılması. 2. Bir şeyi istediği gibi
kullanma yetkisi, kullanım
Tüketim: 1. Tüketme işi. 2. Üretilen veya yapılan şeylerin
kullanılıp harcanması, yoğaltım, istihlak, üretim karşıtı
İsraf: Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama,
savurganlık, tutumsuzluk
EROZYON, toprakların üst kısmının akarsular, sel
suları ve rüzgâr gibi dış kuvvetlerin etkisiyle aşındırılarak
taşınmasına denir.
Türkiye'nin bütün bölgelerinde erozyon görülür.
Ancak şiddeti, bitki örtüsüne göre değişir. Örneğin; bitki
örtüsünün sık olduğu Karadeniz Bölge'nde şiddeti daha
az iken, bitki örtüsünün cılız olduğu İç Anadolu
Bölgesi'nde şiddeti daha fazladır.
Erozyon, ülkemizdeki en büyük göç nedenlerinden
biridir. Erozyon nedeniyle topraklarını kaybeden insanlar
bulundukları yerden başka yerlere göç etmek zorunda
kalmaktadır.
Doğal kaynakların bilinçli kullanımı ile ilgili olarak yapılan
çalışmaların başında “geri dönüşümlü ürünlerin tekrar tüketime
DOĞAL KAYNAKLARIN BİLİNÇSİZCE TÜKETİLMESİ
sunulması" gelmektedir.
Doğal kaynaklar, doğada hazır bulduğumuz kaynaklardır.
Atıkların tekrar kullanılarak şişe, plastik, kâğıt, kutu gibi
Bu kaynakların kullanımı insanlara aittir.
yeni bir maddeye dönüştürülmelerine geri dönüşüm denir.
Ancak kaynaklar sınırsız değildir. Bu nedenle doğal
Demir, çelik, bakır, kurşun, kâğıt, plastik, cam gibi
kaynakları istediğimiz gibi kullanma hakkına sahip değiliz.
maddelerin geri kazanılması ve tekrar kullanılması doğal
Sadece bizim değil gelecek nesillerin de kullanacağı
kaynakların tüketilmesini önleyecektir.
kaynaklar olduğunu dikkate almalıyız.
Geri dönüşümün önemi nedir?
Geleceğimiz için doğal kaynakların korunması
Bu sorunun cevabını şu şekilde sıralayabiliriz:
gerekmektedir.
a) Geri dönüşüm sayesinde doğal kaynaklarımız korunur.
Çevre felaketi
b) Enerji tasarrufu sağlar.
Dünyadaki doğal kaynaklar hızla tükenmektedir. Bu
c) Atık miktarı azalır.
durum gelecek yıllarda insan hayatını tehdit eden büyük
d) Geri dönüşüm, geleceğe ve ekonomiye yatırım anlamına
bir tehlikeye dönüşecektir.
gelir.
Dünyanın akciğerleri olarak adlandırılan ORMANLAR, yalnız
Bir ton kullanılmış kâğıt, geri kazanıldığında 16 adet
ağaçlardan oluşan bir alan değil, aynı zamanda çok sayıda bitki
çam ağacının, bir ton kullanılmış gazete kâğıdını ise 8 adet
ve hayvan topluluklarının yaşam alanlarıdır.
çam ağacının kesilmesini önler.
Ormanlarımız yangın, hayvan otlatma, tarla ve ev yapmak,
Bir cam şişe doğada 4000 yıl, plastik 1000 yıl, çiklet 5 yıl,
sanayide kullanmak vb. nedenlerle yok edilmektedir. Günümüzde
meşrubat kutusu 10-100 yıl sürede yok olmaktadır.
ormanların azalmasıyla erozyon ve çölleşme artıyor, toprak
Türkiye’nin çöp miktarının yaklaşık % 15- 20’sini geri
verimsizleşiyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak yer altı suları
gerekli olan ihtiyaçların başında SU gelmektedir.
kazanılabilir nitelikte atıklar oluşturuyor.
Doğal kaynakların bilinçli kullanılabilmesi için vatandaş olarak
bizlere görevler düşmektedir. Bunlardan bazıları şunlardır:
a) Bir ürünü alırken ambalajının geri dönüşümlü olmasına dikkat
etmeliyiz.
Okyanuslar, denizler, göller, akarsular, bataklıklar, yer
b) Atık kâğıtları çöp yerine biriktirerek ekonomiye
altı suları ve buzullar dünyanın başlıca su kaynaklarıdır.
kazandırmalıyız.
Fakat su kaynakları insanlar tarafından hızlı bir biçimde
c) Dişlerimizi fırçalarken suyu açık bırakmamalıyız.
kirletilmekte ve yok edilmektedir.
d) Çevremizdeki doğal güzellikleri kirletecek
azalıyor, su kıtlığı artıyor. Çevre, hava, su kirliliği dünyayı
yaşanılmaz bir ortama sürüklüyor.
Bütün canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için
İnsanları gelecekte bekleyen büyük tehlikelerin
davranış ve hareketlerden kaçınmalıyız. Kirletenleri
başında tatlı su kaynaklarının yok olması gelmektedir.
uyarmalıyız.
Çünkü dünyada tatlı su rezervi sınırlıdır. Uzmanlar 2025
e) Sağlığa zararlı kimyasal maddeler içeren
yılında dünyadaki yedi milyar insanın %40'ının ciddi su
temizlik ürünler yerine çevreye zarar vermeyen
sıkıntısıyla baş başa kalacağını tahmin etmektedir.
ürünleri tercih etmeliyiz.
Tatlı su kaynakları yanında okyanus, deniz ve göller de
f) Ormanlık alanlarda kesinlikle ateş yakmamalıyız.
kirlilik tehdidi altındadır. Bu su kaynaklarında meydana
Piknik yerlerini bulduğumuz gibi temiz
gelen kirlilik ve azalma insan yaşamı dışında diğer canlı
bırakmalıyız.
türlerinin yaşamını da tehdit etmektedir. Su
kaynaklarında meydana gelen kirlilik nedeniyle bozulan
11
KONU 5: NİTELİKLİ İNSAN VE MESLEKLERİN
ÖZELLİKLERİ
MESLEK SEÇİMİ
Kişinin geçimini sağlamak için sürekli yaptığı işe meslek
denir.
Meslek seçiminde önemli olan, “Ben hangi işi yapabilir, hangi
işte mutlu olurum?” sorusuna cevap verebilmektir.
“ Ben şu meslekten ne kadar para kazanırım?” sorusu insanı
yanılgıya götürür. İnsanın mutlu ve huzurlu olacağı bir mesleği
seçmesi gelecek yaşamında büyük önem taşıyacaktır.
Seçmek istediğiniz meslek yeteneklerimize, kişiliğimize,
ilgimize ve karakterimize uygun olmalıdır. Bu özelliklerin çok iyi
değerlendirilmesi gerekir.
Seçeceğimiz mesleği öncelikle çok sevmemiz gerekir.
İnsanın sevdiği mesleği yapması hem kendisini mutlu eder hem
de mesleğinde başarılı olmasını sağlar.
İnsan mesleğinde zaman zaman olumsuzluklarla karşılaşabilir.
Bunlar insanı korkutmamalı. Bilinmelidir ki her mesleğin kendi
içinde bazı zorlukları vardır. Bu zorluklarla mücadele ederek
üstesinden gelmek insanı başarıya ulaştırır.
Seçilen meslek insanın geleceğine yön verir, özel
yaşamınızı etkiler. Severek yapılan meslek insana huzur verir,
aile yaşamının da mutlu olmasına katkı sağlar. Bu nedenle
seçeceğimiz meslek hakkında bilgi sahibi olmak, yetenek ve ilgi
alanımıza uygun meslek seçimi yapmak son derece önemlidir.
KAVRAMLAR
Girişimci: 1. Üretim için bir işe girişen, kalkışan kimse,
müteşebbis. 2. Ticaret, endüstri vb. alanlarda sermaye
koyarak girişimde bulunan kimse, müteşebbis.
Kişilik: Bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal
niteliklerinin bütünü, şahsiyet
Meslek: Belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve
becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet
vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları
belirlenmiş iş
NİTELİKLİ İNSAN
İnsanlar, yaşamlarını devam ettirmek ve geçimlerini
sağlamak amacıyla çeşitli işlerde çalışırlar. İnsanlar,
yaptıkları işlerin özelliklerine göre ikiye ayrılırlar.
Niteliksiz eleman, fiziksel güce dayalı işlerde çalışan
kişilere denir.
Nitelikli eleman, iyi eğitim almış ve zihin gücüne dayalı
işlerde çalışanlara denir. Bu insanların yaptıkları işe de
nitelikli insan gücü denir
Nitelikli insan;
 İşini iyi bir şekilde yapar.
 Daha üretkendir.
 Yenilik ve gelişmelere açıktır.
 Ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sağlar.
 Tasarrufludur.
 İşini severek yapar
Öğrenciler aşağıdaki sorulara cevap vererek ilgi ve
yeteneklerinin neler olduğunu belirlemeliler.
**Ben neler yapabilirim?
**Ben nasıl bir karaktere sahibim?
**Ben ne istiyorum?
**Ben neleri yapmaktan hoşlanırım?
Bu sorulara cevap verdikten sonra seçilmesi düşünülen
meslek ve meslekleri tanımaları gerekir. Bunun için şu
sorulara cevap vermelidirler:
**Hangi işleri yaparlar
**Çalışma koşulları nelerdir?
**Hangi eğitimden geçerler?
**Hangi özellikleri taşıması gerekir?
Nitelikli insan, eğitim yoluyla okullarda yetişir.
Ülkemizde nüfus fazla olmasına rağmen, çeşitli
sektörlerde çalışan nitelikli eleman sayısı azdır. Nitelikli
eleman sayısının azlığı, yapılan işlerden gereken verimin
alınmasını zorlaştırmaktadır.
Bu durum ülke ekonomisi için olumsuz sonuçlar ortaya
çıkarmaktadır.
Nitelikli eleman sayısının fazla olduğu ülkelerin siyasi,
ekonomik ve sosyal gelişmişlik düzeyleri yüksektir.
Bu konuda yaşanan büyük sorunlardan biri "beyin göçü"
adı verilen iyi eğitim almış ve çeşitli niteliklere sahip
kişilerin dış ülkelere göç etmesidir. Bu durumun
engellenmesi için nitelikli elemanlara uygun ve verimli
çalışma şartları hazırlanmalıdır
Yanlış meslek seçiminde rol oynayan faktörler:
1- Ailenin yönlendirmesi
2- Çevreden etkilenme
3- Kişinin yeteneklerini tanımamış olma
MESLEK ÇEŞİTLERİ
Temelinde insan olan meslekler: Öğretmen-doktorhemşire-psikolog
Temelinde veri olan meslekler: Ekonomist-muhasebeciistatistikçi-muhasebeci-avukat
Temelinde nesne olan meslekler: Marangoz-pilotbilgisayar mühendisi-veteriner
Temelinde kavram olan meslekler: Yazar-sosyologmüzisyen-reklam yazarı-bilim adamı-
12