Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/13 Fall 2013, p. 501-508, ANKARA-TURKEY -(U)t EKİNİN FARKLI BİR ANLAMSAL İŞLEVİ ÜZERİNE* Kenan AZILI** ÖZET Bu makalede, Türkçedeki yapım eklerinden fiilden isim yapma eki olan -(U)t eki, türettiği kelimelere kazandırdığı anlamlar açısından incelenmiştir. Türk dilinin tanıklı ilk safhalarından günümüze kadar olan tarih süreci içerisinde sahip olduğu yapım ekleri, çeşitli araştırmacılar tarafından farklı şekillerde tasnif edilmiştir. Bu tasniflerin büyük bir kısmı daha çok eklerin biçimsel işlevleri üzerine yapılmıştır. Çalışmada daha önce yapılan ek tasnifleri değerlendirilip biçimsel ve anlamsal işlevlerinin nasıl ele alındığı sorgulanmıştır. Fakat bazı araştırıcıların eklerin anlamsal işlevleri üzerinde birkaç tespit yaptıkları belirlenmiş ve bu tespitlerdeki yapım eklerinin anlamsal işlevleri değerlendirilmiştir. Araştırıcılar tarafından ortaya konulan -(U)t yapım ekinin kelimeye kattığı anlamlar bir araya getirilerek toplanmıştır. Ancak bu aşamada makalede öne sürülecek olan anlamsal işlevlere yer verilmediği de ortaya çıkmıştır. Divan-ı Lügati't-Türk ve Kutadgu Bilig'de yer alan -(U)t eki ile yapılmış yiyecek isimleri tespit edilmiştir. Veriler ışığında sözü geçen yapım eki ile türetilmiş yiyecek isimlerinin nasıl yapıldığı ve yapılış safhaları gösterilmiştir. Belirlenen yiyecek isimlerinin yapılma süreci içerisindeki aşamalarının, sözü geçen isimlerin ortak noktaları olduğu görülmüştür. Dolayısıyla üzerinde durulan yapım ekinin diğer araştırıcıların belirlediği anlamsal işlevlerden daha farklı bir işlevi kendi bünyesinde ihtiva ettiği sonucu ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak -(U)t; fiil kök veya gövdesinden yiyecek isimleri yaparken yiyeceklerin bekletilme ve kurutulma safhalarından geçtiğini gösterdiği tespit edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle Türk dilindeki eklerin her birinin özel olarak anlamsal işlevi üzerinde durulması gerektiği vurgulanmıştır. Anahtar Kelimeler: yapım eki, anlamsal işlev, yiyecek ismi, kurutma, bekletme. ON A DIFFERENT SEMANTIC FUNCTIONAL OF -(U)t SUFFIX ABSTRACT In this article, -(U)t suffix making nouns from verbs in Turkish construction of additional was examined. The construction of additional was classified differently by various researchers in the process of * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. ** ArĢ. Gör. Siirt Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili Ve Edebiyatı Bölümü, El-mek: [email protected] 502 Kenan AZILI history from witnessed the first phase of the Turkish language. A large of these classifications was made mostly about formal functions of suffixes. In this study, additional classifications made earlier were evaluated, quetioned how the formal and semantic functions were discussed. However, It was stil found out that some researchers identified on several semantic function of suffixes and semantic functions of construction of additionals in this detection were evaluated. Meanings that construction of additionals added to words by researchers were collected by combining. But, at this stage, that semantic function which will be put forward in the article was not given was also emerged. Food names made with -(U)t suffix in Divan-ı Lügati't-Türk and Kutadgu Bilig was identified. In the light of datas, derived by food names with said construction of additionals of construction phases was shown. It was understood that food names designated in the process of performing the step are their common points. Therefore, it was understood that emphasized construction of additional have more different semantic function than semantic functions which other researchers revealed. As a result, -(U)t has been found that it shows that while it makes food names from verb stem or body, it passes the drying and holding phases. In line with this result, it was emphasized that it needs to focus on particularly each of suffixes in the Turkish language in point of their semantic functions. Key Words: construction of additional, semantic function, food name, drying, hanging on Giriş Türkçenin sondan eklemeli bir dil olduğu gerçeği, Türkçedeki eklere önemli bir yaklaĢım gerektirdiğini gözler önüne sermektedir. Türkçenin zenginliği tamamen türettiği ya da türetebildiği kelimelerden gelmektedir. Bir kök üzerinden birçok kelimenin yapılması ve bu kelimelerinin her birinin farklı anlamlara karĢılık gelmesi türetme özelliğini ortaya koymaktadır. Yine bu açıdan ekler büyük önem kazanmaktadır. Dilbilgisi incelemelerinde “biçimbirim”, “bağımlı biçimbirim” gibi isimlendirmelerle karĢılanan Türk dilindeki ekleri Muharrem Ergin; “Kelime bünyesinde görülen, tek başına manası olmayan ve kullanılmayan, ancak köklerle birleşmek suretiyle kullanılan ve mana ile ilgili bir vazife gören şekillere ek denir” diyerek açıklar1. Zeynep Korkmaz; “Cümle içinde kelimeler arasında geçici anlam ilişkileri kurmak veya yeni bir kelime türetmek üzere kök ve gövdelerin sonuna eklenen ses veya seslerden oluşan öğe” 2 Ģeklinde tanımlar. Türk dilinin çalıĢma mekanizması içerisinde ekler çok yönlü ve yaygın bir iĢleve sahiptir. Kelimeler köklerinden hareketle aldıkları eklerle beraber değiĢik anlam ve iĢlevlere dönüĢmektedir. Bu yüzden Türkçedeki ekler üzerine birçok tasnif yapılmıĢ ve ekler iĢlevlerine göre farklı kategorilere bölünerek sınıflandırılmıĢtır. Bu tasnifler arasında yapım ekleri ayrı bir yere konulmuĢtur. Yapım ekleri bütün araĢtırmacıların genel görüĢüne bağlı olarak (Burada Gabain'in ve Korkmaz gibi araĢtırmacıların tasniflerini belirtmek gerekir: Gabain isimden ve fiilden sıfat yapan yapım ekleri diye iki farklı grup daha eklemiĢtir. Ancak sıfatlar tek baĢlarına kullanılamayacağından biz burada bu tasniflere yer vermiyoruz.) dörde bölünmüĢ ve isimden isim 1 2 Muharrem Ergin; Türk Dilbilgisi, Bayrak Yayınları, Ġstanbul, 2009, s. 114 Zeynep Korkmaz; Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara, 2007, s.80 Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/13 Fall 2013 -(U)t Ekinin Farklı Bir Anlamsal İşlevi Üzerine 503 yapan yapım ekleri, isimden fiil yapan yapım ekleri, fiilden isim yapan yapım ekleri, fiilden fiil yapan yapım ekleri olarak sınıflandırılmıĢlardır. Yapım ekleri eklendikleri köklere biçimsel ve anlamsal olarak değiĢiklik kazandırır ve onlardan yeni kelimeler türetir. Bu sınıflandırmalarda kıstas olarak eklerin biçimsel iĢlevleri alınmıĢ, anlamsal özellikleri çoğu kez geri plana atılmıĢtır veya zayıf bir Ģekilde ele alınmıĢtır. Yapım eklerinin bir kısmı seslere bir takım iĢlevler yüklenerek ortaya çıkmıĢtır. Bir bakıma eklerin taĢıdığı fonksiyonun seslerin karakteri ile ilgili olduğu da söylenebilir. Bu karakter, eklerin fonksiyonunu da belirlemiĢtir3. Türk dilindeki ekler kelime kök veya gövdelerine geldiklerinde kelimeye sadece biçimsel bir iĢlev kazandırmaz ayrıca çok farklı bir Ģekilde anlamsal boyutlar da kazandırır. Dolayısıyla kelimeler kendi bünyelerinde köklerinden bağımsız veya bağımlı bir Ģekilde anlamsal bir özellik barındırmaktadır. Bu açıdan kelime köküne gelen ekler, anlam birim olarak da incelenmelidir. Zaten dilbilgisi çalıĢmalarında ve öğretiminde eklerin ayrı bir baĢlık altında ele alınması gerektiği daha önce bazı araĢtırıcılar tarafından önerilmiĢtir4. Böylece eklerin ne kadar fazla yönlü iĢlevleri olduğu daha açık bir Ģekilde görülebilir. Türkçede iĢlevsel olarak en fazla kullanılan yapım ekleri fiilden isim yapan yapım ekleridir. Türkçedeki isimlerin büyük bir kısmının bu Ģekilde fiil kökenli isimler olduğunu söyleyen Muharrem Ergin; “Türkçede fiilden isim yapılmasına büyük bir temayül görülür ve bu temayüle uygun olarak fiilden isim yapma eklerinin sayısı da bir hayli fazladır. Yapım ekleri içinde sayısı en çok olan ekler bu fiilden isim yapma ekleridir.” diyerek bu gruptaki eklerin sayısının çokluğuna ve iĢlevselliğine dikkat çeker5. Dolayısıyla Türk dilinde birçok isim çeĢitleri bu ekler sayesinde ortaya çıkmaktadır. Bu yapım ekleri Türkçenin gidilebilen tanıklı en eski tarihinde karĢımıza çıkarken, daha sonraları tarihî seyir içerisinde günümüz Türkçesine kadar uzanmaktadır. Bu yapım ekleri arasında önemli bir yere sahip olan -(U)t eki de aynı Ģekilde Türkçenin bütün tanıklı safhalarında karĢımıza çıkmaktadır. Ancak ilk aĢamasından bu yana gördüğümüz bu ekin Türkiye Türkçesinde fazla iĢlek bir ek olmadığını görürüz. AraĢtırmamıza esas teĢkil eden -(U)t eki için bazı dilbilgisi çalıĢmalarında çeĢitli tespitler yer almıĢ olup bu noktaların bir kısmı anlamsal bir kısmı da sadece iĢlevsel mahiyetlidir. Öncelikle bu tespitleri tarihsel Türk dili süreci esas alınarak yapılan sıralama ile ortaya koymak gerekmektedir: Öncelikle Marcel Erdal bu yapım ekini klasik bir Ģekilde tasnif ettikten sonra Ģu Ģekilde bir açıklamada bulunur: “-(U)t eki çoğunlukla eylem isimleri ayrıca Türkçe fiillerin nesnelerini ve özne tanıtımlarını gösteren söz hazinesi hatta birkaç yer ve araç ismi oluşturur.”6 Bu açıklamasından sonra sesbilgisel açıklamaları veren Erdal, daha sonra üzerinde duracağımız mühim bir anlamsal iĢlevi üzerinde de durmaktadır. Eski Türkçenin bir gramerini ortaya koyan Gabain ise, bu eke tasnifinde yer vermiĢ ve eki örneklerle göstermiĢtir. Diğer eklerin bazı anlamsal fonksiyonlarını belirtirken bu ek için sadece soyut isimler ürettiğini belirterek bitirmiĢtir7. Yine baĢka bir makalesinde Kıpçak Türkçesi için çok seyrek rastlanılan bir ek olduğuna değinmiĢtir8. Aynı Ģekilde Eraslan, soyut isimler ürettiğini söylemiĢ ve ekin sesbilgisel özelliklerini göstermekle yetinmiĢtir9. Talat Tekin, Orhon Türkçesi Grameri adlı eserinde fiilden isim yapan ekler kısmında 3 Ahmet Bican Ercilasun; "Türk Dilinde Ek-Ses ĠliĢkisi", Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara, 1997, s.41 Mehmet Gedizli; "Türkçede Tek Ģekilli ve Çok ĠĢlevli Yapım Ekleri", Turkish Studies, Volume 7/4, Ankara, 2012, s. 3367 5 Muharrem Ergin; Türk Dilbilgisi, Bayrak Yayınları, Ġstanbul, 2009, s. 185 6 Marcel Erdal; Old Turkic Word Formation, Otto Harrassowitz, Wiesbaden, 1991, s. 308 7 A. Von Gabain; Eski Türkçenin Grameri (Çev. Mehmet Akalın), TDK Yayınları, Ankara, 2003, s. 55 8 A. Von Gabain; "Codex Cumanicus'un Dili", Tarihî Türk Şiveleri (Çev. Mehmet Akalın), Türk Kültürünü AraĢtırma Enstitüsü Yayınları, IV, Ankara, 1988, s. 87 9 Kemal Eraslan; Eski Uygur Türkçesi Grameri, TDK Yayınları, Ankara, 2012, s. 108 4 Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/13 Fall 2013 504 Kenan AZILI bu eke hiç yer vermemiĢtir. Karahanlı Türkçesi üzerine çalıĢmalar yapan Mansuroğlu, -(U)t ekinin diğer araĢtırmacılar gibi somut ve soyut isimler yaptığını söyleyerek biçimsel özelliklerini ortaya koymuĢtur10. Gülsevin ve Boz bu ekin geçiĢli fiillere gelerek isim yaptığını söyleyip örneklerle durumu izah etmiĢlerdir11. Öner -(U)t eki hakkında arkaik örneklere baĢvurarak bir sonuca varmaya çalıĢmıĢtır. Anlamsal iĢlevine yer vermemiĢ sadece fiillerden nesne veya kavram adları yaptığını belirtmiĢtir12. Eckmann, ekin değiĢik anlamlar ifade ettiğini söylemiĢ ve bu yönde bazı örnekler vermiĢtir13. Ayrıca bu eke ÇuvaĢ ve Yakut dilleri için yapılan çalıĢmalarda rastlanılamamıĢtır. -(U)t eki Türkiye Türkçesi için yapılan gramer kitaplarında da karĢımıza çıkmaktadır. Her ne kadar az iĢlek bir ek olsa da birçok çalıĢmada yer almaktadır. Ergin, bu ekin az kullanıldığına iĢaret etmiĢ, tabii olarak Eski Türkçe ve Eski Anadolu Türkçesinden örnekler vermiĢtir. Daha çok ekten önce gelen vokalin tartıĢmasına giriĢmiĢtir. Bunun dıĢında ekin araç, vasıta anlamı kazandırdığına değinmiĢtir14. Ercilasun bir makalesinde bu ekin eĢitlik ve benzerlik anlamlarına değinmiĢ ve bu özelliklerin ekin ses özelliklerinden kaynaklandığını savunmuĢtur15. Korkmaz bu ekin hayli eskiliğinden bahsetmiĢ, daha sonra somut ve soyut isimler türettiğini söylemiĢtir. Türetilen kelimelerin yer, nesne, yiyecek ve vasıta isimleri olduğuna dikkat çekmiĢtir. Bunun yanı sıra günümüzde bu eke baĢvurularak kelimeler üretildiğini, böylece ekin tekrar canlılık kazandığını örneklerle göstermiĢtir16. -(U)t eki ile türetilen isimlerin boy, aygıt, yer ve işlenmişlik anlamlarını taĢıdığını söyleyen Atalay 17, ekin dilbilgisel iĢlevine değinmemiĢtir. Anlamsal gruplandırmalar yaparak eki açıklamaya çalıĢmıĢtır. Bu tespitlerden sonuncusuna aĢağıda ayrıntılı bir Ģekilde değinilecektir. Boz, yukarıda bahsettiğimiz tespitlerine karĢın bir baĢka eserinde, yukarıdaki anlam gruplarına ilaveten iki farklı tespit yapmıĢtır. Bunlar; eylemin sonucuna ilişkin adlar yapanlar ve eylemin sonucuna bağlı ürün adları yapanlardır. Bütün bu gruplandırmalara örnekler vermiĢtir. Ancak ekin yine az iĢlek olduğunu da belirtmiĢtir18. Yukarıda ismi geçenler dıĢında birçok araĢtırıcı yapım ekleri tasniflerinde -(U)t ekine yer vermiĢtir. Ama daha çok örnekler vererek anlamsal iĢlevlerine yer vermemiĢlerdir. Bütün bu tasnif ve tespitler ıĢığında -(U)t eki için anlamsal iĢlevler, somut veya soyut isimler; araç isimleri: taşıt, kaçut; nesne isimleri: anıt, yapıt; yer isimleri: konut, geçit; yiyecek isimleri: kavut, kurut; boy isimleri: Yamut; eylemin sonucuna ilişkin isimler: umut, öğüt; eylemin sonucuna bağlı ürün isimleri: kızartı, ürperti Ģeklinde sıralanabilir. Ekin bu anlamları bünyesinde barındırması bize, çok yönlü iĢlevlere sahip olduğunu göstermektedir. Bir ek bu kadar farklı iĢlevli kelime türettiği için doğal olarak ek üzerinde ayrıca bir çalıĢma gerektirdiği ortadadır. Yukarıdaki tespitlerle bahsi geçen ekin bazı anlamsal boyutları ortaya konulmuĢtur. Fakat birtakım özel anlamlar içerdiğine değinilmemiĢtir. Daha özel bir tahlil ile farklı anlamsal iĢlevleri ortaya çıkmaktadır. Bu makalede özel olarak sözü geçen eklerle kurulmuĢ yiyecek isimleri irdelenecektir. Bu açıdan Divan-ı Lügati't-Türk ve Kutadgu Bilig'de yer alan yiyecek isimleri tespit edilmiĢtir. Bu isimlerden -(U)t yapım eki ile türetilmiĢ olanlar ayrılmıĢ ve aralarında anlamsal bir ortaklık görülmüĢtür. Bu ortaklıkla birlikte ek yeniden ele alındığında kelimelerin türetildiği bu özel ekin farklı bir anlamsal iĢlevi olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu anlamsal iĢlev, yiyecek isimlerinin sözü geçen ek ile beraber bir bekletme ve kurutma anlamlarını içermesidir. Yani 10 Mecdut Mansuroğlu; "Karahanlıca", Tarihî Türk Şiveleri (Çev. Mehmet Akalın), Türk Kültürünü AraĢtırma Enstitüsü Yayınları, IV, Ankara, 1988, s. 149 11 Gürer Gülsevin, Erdoğan Boz; Eski Anadolu Türkçesi, Gazi Kitabevi, Ankara, 2004, s. 159 12 Mustafa Öner; Bugünkü Kıpçak Türkçesi, TDK Yayınları, Ankara, 1998, s. 93 13 Janos Eckmann; Çağatayca El Kitabı (Çev. Günay Karaağaç), Kesit Yayınları, Ġstanbul, 2013, s. 55 14 Muharrem Ergin; Türk Dilbilgisi, Bayrak Yayınları, Ġstanbul, 2009, s. 194-195 15 Ahmet Bican Ercilasun; "Türk Dilinde Ek-Ses ĠliĢkisi", Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara, 1997, s.45 16 Zeynep Korkmaz; Türkiye Türkçesi Grameri, TDK Yayınları, Ankara, 2003, s. 107-108 17 Besim Atalay; Türk Dilinde Ekler ve Kökler Üzerine Bir Deneme, TDK Yayınları, Ġstanbul, 1941, s. 270-271 18 Erdoğan Boz; Türkiye Türkçesi Biçimsel ve Anlamsal İşlevli Biçimbilgisi, Gazi Kitabevi, Ankara, 2013, s. 106 Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/13 Fall 2013 -(U)t Ekinin Farklı Bir Anlamsal İşlevi Üzerine 505 yiyecekler ortaya çıkarılırken gerçekleĢen safhalardan ikisi olan bekleme ve kurutma safhaları ismin bünyesinde yer almaktadır. Bu yiyecek isimleri metinlerde geçen haliyle ve anlamları ile birlikte aĢağıda sıralanmıĢtır: Kurut: KeĢ, çökelek, yağı alınmıĢ yoğurttan yapılan kuru peynir, kuru yoğurt 19. Ol koydan kurut sogdı: o koyundan kurut edindi20. Kımız süt ya yüng yag ya yogrut kurut, Yadım ya kidiz hem erej evke tut21. Bilindiği gibi yoğurt bir miktar mayalanmıĢ yoğurdun tekrar değiĢik miktardaki süte katılarak mayalanması ile meydana gelmektedir. Bu iĢlem sürecinde sütün mayalanması (fermantasyon) gerçekleĢmektedir. Kurut elde etmek için de yoğurda bir süre kurutulma iĢlemi uygulanmaktadır. Bütün bu iĢlemler düĢünüldüğünde bu yiyeceğin ortaya çıkması için bir bekleme ve kurutma safhaları gerekmektedir. Kelimenin kurı- (kurumak) kökünden -t ile türediği ve bazı metinlerde kurt olarak da karĢımıza çıktığı Clauson tarafından belirtilmiĢtir22. Ġncelediğimiz kelimenin kök ile bağlantısı açıklama gerektirmeyecek kadar açıktır. Katut: Kak, yarma23. Armut katutı: armut çenedi24. Elma, armut gibi meyvelerin belirli ölçülerde doğranıp daha sonra güneĢ veya bazı ısı kaynakları yoluyla kurutulmasıyla bir çeĢit çerez elde edilir. Bu çerez halen Anadolu'nun birçok yerinde yapılmaktadır. Anadolu'da dövme ismi ile de yapılan yarma, buğdayın kabuklarının alındıktan sonra dövülerek güneĢte kurutulması ile elde edilir. Her iki yiyeceği de düĢündüğümüzde yine bir bekleme ve kurutma iĢlemlerinden geçmektedir. Clauson, katut kelimesinin katmak, ilave etmek, inceltmek anlamındaki kat- fiilinden -(u)t yapım eki ile türetildiğini gösterir25. Bu kelimenin kökü gerek doğrudan gerekse dolaylı bir Ģekilde tüketilmesi sebebiyle katık kelimesinin kökü ile ortaktır. Yemek yapımında kullanıldığı için de kelimenin kökü doğrudan içerikle paraleldir. Sogut: Bumbar yemeği, bumbar dolması26. Pirinç, et ve baharatla doldurulmuş bağırsak yemeği . Bumbar için gerekli olan maddelerden birisi bağırsaktır. Bizim için burada önemli olan bağırsağın hayvandan çıkarıldıktan sonra temizlenip kurutmaya bırakılmasıdır. Bu iĢlem çok uzun süreli bir iĢlemdir. Ve yine bekleme iĢleminin yanı sıra kurutma süreçlerini ortaya koyar. Tabii olarak yemeğin yapılıĢında da aynı süreçlerden söz etmek mümkündür. Halen günümüzde farklı isimlerle bu yemek yapılmaktadır. Ayrıca Divan-ı Lügati't-Türk'te bu kelime için farklı bir anlama daha yer verilmiĢtir: Ekşi sütten yapılmış peynir. Karlukça28. Yukarıda bahsettiğimiz kurut yiyeceği ile aynı iĢlemlerden geçerek yapılan bu besin, yine bekleme ve kurutma manalarını içinde barındırır. Kelime sok- (sokmak, yerleĢtirmek) fiil kökünden -(u)t fiilden isim yapma eki ile meydana gelmiĢtir. Bilindiği üzere, bumbar yemeğinin yapımında bağırsakların içine karıĢım eklendiği için bu kök burada gayet anlamlı bir düzen içerisinde kullanılmıĢtır. 27 Yogurt veya yogrut: Yoğurt. Yogurt udhıştı: yoğurt pıhtılaştı29. Yogurt sütgerdi: yoğurda su katarak süt gibi yaptı.30 Kımız süt ya yüng yag ya yogrut kurut, Yadım ya kidiz hem erej evke 19 Divan-ı Lügati't-Türk Dizin, TDK Yayınları, Ankara, 1972, s. 77 Besim Atalay; Divan-ı Lügati't-Türk, c.2, TDK Yayınları, Ankara, 1986, s. 15 21 ReĢit Rahmeti Arat; Kutadgu Bilig, Kabalcı Yayınları, Ġstanbul, 2008, s. 764 22 Sir Gerard Clauson; An Etymological Dictionary Of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford University Press, Oxford, 1972, s. 649 23 Divan-ı Lügati't-Türk Dizin, TDK Yayınları, Ankara, 1972, s. 60 24 Besim Atalay; Divan-ı Lügati't-Türk, c.2, TDK Yayınları, Ankara, 1986, s. 284 25 Sir Gerard Clauson; An Etymological Dictionary Of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford University Press, Oxford, 1972, s. 596 26 Divan-ı Lügati't-Türk Dizin, TDK Yayınları, Ankara, 1972, s. 105 27 Besim Atalay; Divan-ı Lügati't-Türk, c.1, TDK Yayınları, Ankara, 1986, s. 356 28 A.g.e.; s. 356 29 Besim Atalay; Divan-ı Lügati't-Türk, c.1, TDK Yayınları, Ankara, 1986, s. 182 30 A.g.e.; c.2, s. 189 20 Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/13 Fall 2013 506 Kenan AZILI tut31. Daha önce zikrettiğimiz yoğurdun yapımı düĢünüldüğünde yine bir süreç söz konusu olup incelediğimiz diğer kelimelerle bir paralellik göstermektedir. Ayrıca Türk coğrafyasının her yerinde yapılan bu yiyecek adeta milli bir kimlik kazanmaktadır. Kelimenin yogur- (yoğurmak) fiilinden -t eki ile veya yogur- (yoğurmak) fiilinden -(u)t eki ile türetildiğini söyleyebiliriz. Ugut: Ġçki yapılan bir çeĢit hamur32. Kendinden içki yapılan bir çeşit hamur adıdır. Şöyle ki: birçok ilaçlar bir araya toplanarak ıslatılır, arpa unu ile karıştırılır. Meydana gelen hamur fındık büyüklüğünde kesilerek toparlaklar haline konur ve kurutulur… İşte “buğday içkisi” budur33. Bu içkide kullanılan hamur günümüzde yapılan mantı formatının bir baĢka çeĢidi sayılabilir. Hamurun yapılması ve kurutulması aĢaması, bize tekrar bekleme ve kurutma iĢlemlerini göstermektedir. Ayrıca içki yapımı düĢünüldüğünde yine bir fermantasyon iĢleminin gerçekleĢtiğini söyleyebiliriz. Bu düĢünce de bize bekletilme anlamını verecektir. Clauson, bu kelimenin bazı kaynaklarda uhut ve ugunt Ģekillerinin mevcut olduğunu bildirmiĢ ve kelime için Eski Uygur Türkçesinden faydalanarak ug->uv- fiil kökünden -(u)t eki ile türetilmiĢ olduğunu söylemiĢtir34. Fiil kökünün anlamı ise ovmak veya ovalamaktır. Kök bu anlamı ile hamurun topaklar haline getirilmesini de açıklamaktadır. Kagut veya kavut: Darıdan yapılan bir tür yemek35. Kavut, darıdan yapılan bir tür yemektir. Bu, şu suretle yapılır: Darı kaynatılır, kurutulur sonra dövülür. Un gibi inceltilir, yağla ve şekerle karıştırılır, böylelikle yeni doğurmuş olan kadınlara verilen bir yemek olur36. Bu yemeğin aĢamalarından biri olan mısırın kaynatılıp kurutulması bizim için önemlidir. Çünkü bu safhada yine sözünü ettiğimiz aĢamalar ortaya çıkmaktadır. Kagut ve kavut kelimelerinin her ikisinin de tarihî metinlerde görüldüğünü vurgulayan Clauson, bu isimlerin kağ- fiil kökünden türetildiğini göstermiĢtir37. Kelimenin ilk halinin kagut olabileceği burada açıklık kazanır. Kağfiilinin anlamı da türetildiği ismin anlamına paralel olarak; ısıtmak, (maddeyi) kızdırmak, yakmak Ģeklindedir. Buradaki yemek yapımında kavurma iĢlemi akla gelen ilk fiillerdendir. Bir maddenin kavrulmasıyla ısınacağı yahut yanacağı görülür. Kat: Mugaylan dikeni meyvesi38. Sınçgan, katı, sıkılarak yoğurda katılır. Sonra renk vermek için tutmaca katılır39. Bu meyvenin kurutularak tüketildiği de bilinmektedir. Bunun yanında günümüzde kurutularak tüketilen bir bitki adı olduğu da unutulmamalıdır. Ayrıca renk vermek için tutmaca katılması iĢleminden önce kurutulma ihtiyacını da gösterebilir. Dolayısıyla bu kelimenin bünyesinde belki doğrudan olmasa da dolaylı olarak bir bekleme ve kurutma anlamlarını görmek mümkündür. Bunlar dıĢında aynı kelime benzer anlamları ile Tatar, BaĢkurt ve Özbek Türkçelerinde de yer almaktadır. Clauson çalıĢmasında bir ka- fiilinden söz eder ki bu fiil paketlemek anlamına gelir40. Bu fiil kökünü kat meyvesi için düĢünmek mümkündür. Aynı Ģekilde Anadolu'nun çeĢitli bölgelerinde bazı meyve ve sebzeler için bostan denildiği düĢünülürse bu kökün meyve için uygun olacağı anlaĢılacaktır. Çünkü bostan paketlenmiĢ bir tür eĢyalar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla benzetme yoluyla bazı meyve ve sebzelere bu isim verilebilir. 31 ReĢit Rahmeti Arat; Kutadgu Bilig, Kabalcı Yayınları, Ġstanbul, 2008, s. 764 Divan-ı Lügati't-Türk Dizin, TDK Yayınları, Ankara, 1972, s. 133 33 Besim Atalay; Divan-ı Lügati't-Türk, c.1, TDK Yayınları, Ankara, 1986, s. 50 34 Sir Gerard Clauson; An Etymological Dictionary Of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford University Press, Oxford, 1972, s. 80 35 Divan-ı Lügati't-Türk Dizin, TDK Yayınları, Ankara, 1972, s. 72 36 Besim Atalay; Divan-ı Lügati't-Türk, c.1, TDK Yayınları, Ankara, 1986, s. 406 37 Sir Gerard Clauson; An Etymological Dictionary Of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford University Press, Oxford, 1972, s. 610 38 Divan-ı Lügati't-Türk Dizin, TDK Yayınları, Ankara, 1972, s. 60 39 Besim Atalay; Divan-ı Lügati't-Türk, c.3, TDK Yayınları, Ankara, 1986, s. 146-147 40 Sir Gerard Clauson; An Etymological Dictionary Of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford University Press, Oxford, 1972, s. 578 32 Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/13 Fall 2013 -(U)t Ekinin Farklı Bir Anlamsal İşlevi Üzerine 507 Bu kelimeler dıĢında yer alan bazı kelimelerin de anlamsal iĢlevleri benzerdir. Mesela; Zeynep Korkmaz'ın eserinde yer verdiği “korkut” kelimesi bu Ģekilde düĢünülebilir. Çünkü bu kelime için “un ve yağ ile yapılmış şekersiz bir yemek türü”41 açıklamasında bulunmuĢtur. Acaba bu yemek için de aynı Ģekilde düĢünmek mümkün olabilir mi? Aynı Ģekilde Öner'in bahsettiği “irkit”42 kelimesi için de düĢünülmelidir. Ayrıca Türkiye Türkçesinde yakın zamanda türetilen bazı yiyecek ismi olmayan isimler de bu yaklaĢımla incelenebilir. Yazıt, yapıt ve anıt kelimeleri bunlardan birkaçıdır. Bu kelimelerin anlamlarının yiyeceklerin üretim aĢamalarında bir bekleme ve kurutma anlamları içerdiği düĢünülebilir. Mesela “anıt” kelimesini ele aldığımızda; bir anıt yapılırken inĢası sonrası hammaddelerinin kuruması beklenir. Bu açıdan kelime içerisinde bu anlamı bulmak kesinlikle mümkündür. Yukarıdaki örnekleri verdikten sonra, -(U)t ekinin böyle bir iĢleve sahip olduğu iddia edilebilir mi? Marcel Erdal sözü geçen yapım eki için “Türk dilindeki -(U)t ekinin türevleri ayrıca özet işlevi kazanmaktadır.” Ģeklinde bir tespitte bulunmuĢtur. Verdiği örnekler arasında da “kurut” kelimesi yer almaktadır43. Bu Ģekilde bir yaklaĢımda eylem kökünün anlamı ile aldığı ek sonrası ortaya çıkan yeni anlam arasındaki bütün iĢlem safhalarının bir özet halinde kelimenin bünyesinde bulunduğu ortaya konulmuĢtur. Bu açıklama ortaya koyduğumuz bekleme ve kurutma anlamsal iĢlevini de desteklemektedir. Çünkü bahsedilen yiyecek isimlerinin yapılma süreçlerinde gerçekleĢen safhalar kelime bünyesindeki ekin özetleme özelliğini de göstermektedir. Bunun yanı sıra Atalay'ın yukarıda yer verdiğimiz anlam tasniflerinden sonuncusuna da değinmek gerekir. Atalay, -(U)t yapım ekinin kelimelere bir iĢlenmiĢlik anlamı kazandırdığını belirtmiĢti. Aynı Ģekilde “kurut” örneğini vermiĢti. Bu görüĢ bizim ortaya koyduğumuz görüĢle bir paralellik göstermiĢtir. Çünkü yiyecek yapımı esnasındaki bütün sıralamalar sonucu bir iĢlenmiĢlik söz konusudur. Buna ilaveten bu görüĢ, yiyecek isimlerinin yanında diğer birçok -(U)t eki ile yapılmıĢ kelimeleri de kapsayabilir. Fiillerden bir iĢlenme süreci sonrası elde edilen bütün nesneler bu gruba dâhil edilebilir. Sonuç -(U)t yapım eki fiil köklerine eklendiği anda türettiği isimlerle birlikte bu isimlerin bir tarifini de göstermektedir. Ġsim türedikten sonra kök ile arasında var olan iĢlem dizini, kendisini bu ek ile ortaya koymaktadır. Divan-ı Lügati't-Türk ve Kutadgu Bilig'de isimleri geçen bu yedi yiyeceğin ortaya konulan yapılma süreci içerisinde kurutulma ve bekletilme safhaları yer almıĢtır. Kelimelerin tahlilleri ıĢığında aralarında bulunan biçimsel ortaklığın -(U)t yapım eki olduğu ortadadır. Bu doğrultuda bahsettiğimiz aĢamaları içermesi bakımından bu ekin tamamen farklı bir anlamsal iĢlevi olduğu sonucu çıkmaktadır. Sonuç olarak denilebilir ki Türkçedeki ekler arasında yer alan fiilden isim yapan ek olan -(U)t eki ürettiği yiyecek isimlerine o yiyeceklerin bir süre kurutularak bekletildiği anlamını katmaktadır. Sadece bir yapım eki ile ortaya konulan bu sonuçtan hareketle Türk dili içerisinde her bir ekin özel olarak anlambilimsel bir çerçevede irdelenmesi gerektiği açıklık kazanmıĢtır. Türkçenin sondan eklemeli bir dil olduğu da düĢünüldüğünde eklerin anlamsal değerleri daha fazla ön plana çıkar. Çünkü ekler, türettikleri kelimeler üzerinde sadece biçimsel bir değiĢiklik kazandırmaz. Ayrıca kelimelerin son anlamsal fonksiyonunu da belirlerler. Kelime kök veya gövdelerine gelerek onların anlamlarını değiĢtirmesinin yanında, ekler gizli bir anlamsal iĢlev daha kazanmaktadırlar. Bu iĢlevler sayesinde çözümlenemeyen kelimelerin de açıklanabilmesi mümkün olabilir. Bu yüzden ekler tamamen bağımsız bir anlam birim olarak düĢünülmelidir. Böylece eklerin dil içerisindeki fonksiyonları daha açık bir Ģekilde belirlenebilecektir. 41 Zeynep Korkmaz; Türkiye Türkçesi Grameri, TDK Yayınları, Ankara, 2003, s. 108 Mustafa Öner; Bugünkü Kıpçak Türkçesi, TDK Yayınları, Ankara, 1998, s. 93 43 Marcel Erdal; Old Turkic Word Formation, Otto Harrassowitz, Wiesbaden, 1991, s. 314 42 Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/13 Fall 2013 508 Kenan AZILI KAYNAKÇA ARAT, ReĢit Rahmeti; Kutadgu Bilig, Kabalcı Yayınları, Ġstanbul, 2008 ATALAY, Besim; Divan-ı Lügati't-Türk, c.1, TDK Yayınları, Ankara, 1986 ATALAY, Besim; Divan-ı Lügati't-Türk, c.2, TDK Yayınları, Ankara, 1986 ATALAY, Besim; Divan-ı Lügati't-Türk, c.3, TDK Yayınları, Ankara, 1986 ATALAY, Besim; Türk Dilinde Ekler ve Kökler Üzerine Bir Deneme, TDK Yayınları, Ġstanbul, 1941 BENZĠNG, J. ; "ÇuvaĢça", Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, V/2, Ġzmir, 2005, s. 303-309 BOZ, Erdoğan; Türkiye Türkçesi Biçimsel ve Anlamsal İşlevli Biçimbilgisi, Gazi Kitabevi, Ankara, 2013 BÜYÜKKANTARCIOĞLU, Nalân; "Türkçe Sözcük Biçimlenmesinde Düzlemler ve Türetmeler", Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, c.17, Ankara, 2000, s.81-94 CLAUSON, Sir Gerard; An Etymological Dictionary Of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford University Press, Oxford, 1972 Divan-ı Lügati't-Türk Dizin, TDK Yayınları, Ankara, 1972. ECKMANN, Janos; Çağatayca El Kitabı (Çev. Günay Karaağaç), Kesit Yayınları, Ġstanbul, 2013 ERASLAN, Kemal; Eski Uygur Türkçesi Grameri, TDK Yayınları, Ankara, 2012 ERCĠLASUN, Ahmet Bican; "Türk Dilinde Ek-Ses ĠliĢkisi", Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara, 1997, s.41-47 ERDAL Marcel; Old Turkic Word Formation, Otto Harrassowitz, Wiesbaden, 1991 ERGĠN, Muharrem; Türk Dilbilgisi, Bayrak Yayınları, Ġstanbul, 2009 GABAĠN, A. Von ; "Codex Cumanicus'un Dili", Tarihî Türk Şiveleri (Çev. Mehmet Akalın), Türk Kültürünü AraĢtırma Enstitüsü Yayınları, IV, Ankara, 1988, s. 67-109 GABAĠN, A. Von; Eski Türkçenin Grameri (Çev. Mehmet Akalın), TDK Yayınları, Ankara, 2003 GEDĠZLĠ, Mehmet; "Türkçede Tek ġekilli ve Çok ĠĢlevli Yapım Ekleri", Turkish Studies, Volume 7/4, Ankara, 2012, s. 3351-3369 GÜLSEVĠN, Gürer; BOZ, Erdoğan; Eski Anadolu Türkçesi, Gazi Kitabevi, Ankara, 2004 HAZAR; Mehmet; "Türk Dilindeki Fiilden Ġsim Yapan -cAk Eki Hakkında", Dil Araştırmaları, c.8, Ankara, 2011, s. 141-153 KĠRĠġÇĠOĞLU, Fatih; Saha (Yakut) Türkçesi Grameri, TDK Yayınları, Ankara, 1994 KORKMAZ, Zeynep; " Türk Dilinde -Ça Eki ve Bu Ek Ġle Yapılan Ġsim TeĢkilleri Üzerine Bir Deneme", Türk Dili Üzerine Araştırmalar, c.1, Ankara, 1995, s.41-68 KORKMAZ, Zeynep; Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara, 2007 KORKMAZ, Zeynep; Türkiye Türkçesi Grameri, TDK Yayınları, Ankara, 2003 MANSUROĞLU, Mecdut ; "Karahanlıca", Tarihî Türk Şiveleri (Çev. Mehmet Akalın), Türk Kültürünü AraĢtırma Enstitüsü Yayınları, IV, Ankara, 1988, s. 133-171 ÖNER, Mustafa; Bugünkü Kıpçak Türkçesi, TDK Yayınları, Ankara, 1998 YILMAZ, Emine; Çuvaşça Çok Zamanlı Morfoloji Bir Deneme, Grafiker Yayınları, Ankara, 2002 Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/13 Fall 2013
© Copyright 2024 Paperzz