ymm kdv iadesi tasdik raporlarındaki eksiklikler

YMM KDV İADESİ TASDİK
RAPORLARINDAKİ
EKSİKLİKLER İLE İADE
SÜRECİNDE KARŞILAŞILAN
SORUNLAR
YMM KDV İadesi Tasdik Raporlarının
rapor dispozisyonuna uygun olarak
düzenlenmesi gerekmektedir.
Yeminli Mali Müşavir tasdik raporlarının, 1
Seri No'lu Sm, Smmm Ve Ymm Kanunu
Genel Tebliğinin C Bölümünde yapılan
açıklamalar ile Tebliğin 1 no.lu ekindeki
rapor kapağı ve 2 no.lu ekindeki rapor
dispozisyonuna uygun olarak hazırlanması
iade taleplerinin sonuçlandırılmasına hız
kazandıracaktır.
İşletmenin genel durumu ile ilgili yeterli açıklama
yapılmalı, işyeri adreslerinde fiilen bulunup bulunulmadığının
YMM’lerce tespit edilerek KDV İadesi Tasdik Raporlarında tespit
sonucuna yer verilmelidir.
1 Seri No'lu Sm, Smmm Ve Ymm Kanunu Genel Tebliğinin C
Bölümüne göre; Yeminli Mali Müşavirlerce yapılacak katma değer
vergisi iade incelemelerinde, iade konusu tutarların doğrululuğunun
saptanabilmesi açısından, incelenen firmanın iadeye konu olan mal
alışlarının ve satışlarının gerçek olup olmadığı, imalatçılarda ise katma
değer vergisi iadesine konu olan malların imalatçı tarafından
üretilebilecek bir kapasiteye sahip bulunup bulunmadığı, her türlü
inceleme teknikleriyle tespit edileceği, imalatçı ihracatçılara ve ihraç
kaydıyla mal tesliminde bulunan imalatçılara ait katma değer vergisi
iade raporlarında; mal hareketlerinin veya mal imalatının gerçek
olduğu ile ihracatın gerçekleştirilmiş olduğunun tespit ve ispat
edilmiş olmasının yanısıra ihraç edildiği belirtilen malların üretimine
yeterli kapasitenin bulunup bulunmadığı, kullanılan ham madde ve
enerji miktarları ile üretim araçlarının fiilen var olup olmadığı ve
defterlerde yer alıp almadığı ayrıca belirtilecektir.
Elektronik ortamda gönderilen KDV İade Listeleri ile
raporlarda belirtilen listeler uyumlu olması yapılan
düzeltmelerin ibraz edilen KDV İadesi Tasdik Raporlarına
yansıması, hesaplamalarda güncel rakamların esas alınması
gerekmektedir.
1 Sıra No'lu Yeminli Mali Müşavirlerin Tasdik
Sözleşmelerine İlişkin Bildirimlerinin ve Sürekli Bilgi Verme
Yükümlülüklerinin Elektronik Ortamda Yerine Getirilmesi
Hakkında Genel Tebliğdeki açıklamalar doğrultusunda sözleşme
bilgilerinin tam ve eksiksiz olarak sisteme girilmesi
gerekmektedir.
Gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile eklerinin
tasdikine ilişkin olarak hesap döneminin ilk ayı içinde düzenlenmiş
olan tam tasdik sözleşmelerine ilişkin bilgiler, takip eden ayın
son gününe kadar, süresinden sonra düzenlenen sözleşmelere
ilişkin bilgiler ise, sözleşme tarihinden itibaren 15 gün içinde
internet vergi dairesine, yeminli mali müşavirler tarafından
elektronik ortamda girilmesi gerekmektedir. Yeminli mali
müşavirlerle mükellefler arasında düzenlenen ve tam tasdik
sözleşmesi dışındaki diğer tasdik sözleşmelerine ilişkin bilgiler,
sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren 15 gün içinde
internet vergi dairesine yeminli mali müşavirler tarafından
elektronik ortamda girilmesi gerekmektedir.
Özel amaçlı YMM Raporlarının KDV İadesi
Tasdik Raporlarının tabi olduğu usul ve esaslar
çerçevesinde verilmesi gerektiğinden YMM’ler tarafından
bizzat teslim edilmesi gerekmektedir.
21 Seri No'lu Sm, Smmm Ve Ymm Kanunu Genel
Tebliği C bölümü uyarınca; Yeminli Mali Müşavirlerce
tanzim edilen katma değer vergisi iadesi tasdik raporları
ilgili vergi dairelerine veya malmüdürlüklerine bizzat
raporu düzenleyen yeminli mali müşavir tarafından kimlik
ibraz edilerek tutanak karşılığında teslim edilmesi, KDV
idesi tasdik raporları dışındaki raporlardan YMM’nin iş
yerinin bulunduğu il merkezi dışındaki mükelleflere ait
olanlarının faaliyet belgesi ile birlikte taahhütlü olarak
posta yoluyla vergi dairelerine gönderilmesi mümkündür.
Bildirimlerin ve sözleşmelerin elektronik
ortamda gönderilmesinde “1 Sıra No'lu Yeminli Mali
Müşavirlerin Tasdik Sözleşmelerine İlişkin
Bildirimlerinin ve Sürekli Bilgi Verme Yükümlülüklerinin
Elektronik Ortamda Yerine Getirilmesi Hakkında Genel
Tebliğ” hükümlerine uyulması gerekmektedir.
Bakanlığımız Gelir İdaresi Başkanlığından
alınan 27/10/2014 tarih ve 103586 sayılı yazıda; YMM
ile yapılan sözleşme tarihinden önceki tarihi taşıyan
karşıt inceleme tutanaklarının işleme konulmaması
gerektiği bildirilmiştir.
Eksiklik yazılarına dönüşler geç olduğundan
söz konusu iade talebi yeniden risk analizine tabi
tutulmaktadır. Bu durum yeni sorunların ortaya
çıkmasına ve iade talebinin yerine getirilmesinde
gecikmeler yaşanmasına neden olmaktadır.
GİB’den alınan e-mail uyarınca hazırlanan
15/09/2014 tarih ve 2525 sayılı Tamim yazımızda;
KDVİRA raporlarındaki segmentlerde tespit edilen
hatalara yönelik olarak KDV İadesine esas teşkil eden
listelerde veya beyannamelerde değişiklik/düzeltme
yapılması halinde kontrol raporlarının yeniden risk
analizine tabi tutulması gerekmektedir.
Vergi Dairesince istenilen bilgilere yasal
mevzuat uyarınca cevap verilmesi gerekir. Bildirilen
eksikliklerin mevzuat kapsamında yazılı olarak bir an
önce düzeltilmesi iade sürecini hızlandıracaktır.
Karşıt inceleme tutanaklarında zorunlu olarak yer
alması gereken asgari bölümlerin tam olarak doldurulması,
tutanağın düzenlenme yeri ve tarihi gibi bilgilere yer verilmesi
gerekmektedir. Ayrıca, ödemeye ilişkin bilgilerin yazılmadığı ya
da hepsine cari hesap yazıldığı görülmüştür. Bahse konu
ödemelerin ne şekilde ödendiğine yer verilmesi gereksiz
yazışmaların önlenmesi bakımından önemlidir. Özel esaslara
tabi alt firmalardan dolayı ibraz edilen ödeme belgeleri dilekçe
ekinde gelmekte, iade raporlarında konu ile ilgili açıklamalara
yer verilmemektedir.
27 Seri No'lu Sm, Smmm Ve Ymm Kanunu Genel
Tebliği II/7 bölümünde; Karşıt İnceleme Tutanaklarında ve
Teyit Yazılarında Yer alması Zorunlu Bilgiler açıklanmıştır.
YMM’ler tarafından düzenlenen raporlarda, konunun esası
hakkında bilgiye yer verilmeksizin iadenin dayandığı hukuki metin
ve belgelere yer verilerek iade konusunun fiili sebepleri hakkında
ilgili kanun maddesi ile tebliğdeki açıklamaların aynen yazıldığı
görülmektedir. Ayrıca, YMM’ler tarafından varsayıma dayalı
ifadeler sıkça kullanılmakta olup iade raporlarında bu tür
ifadelerin yerine kesin sonuç doğurucu net ifadelerin kullanılması
gerekmektedir.
1 Seri No'lu Sm, Smmm Ve Ymm Kanunu Genel Tebliğinin C
Bölümü uyarınca; Yeminli Mali Müşavir tasdik raporlarının sonuç
bölümünde; ilgili tebliğde belirtilen konuların incelenip
incelenmediği, fiili durum ile muhasebe kayıtlarının uygun olup
olmadığı, yapılan işlemlerin, kayıtların ve bayannamelerin
mevzuata uygun olup olmadığı, iadesi istenen katma değer
vergisinin iade edilip edilmeyeceği veya ne kadarlık kısmın iade
edilmesi gerektiğinin kesin ve net ifadelerle mutlaka belirtilmesi
gerekmektedir.
İmalat yapan mükelleflere ait raporlarda maliyet
hesaplarının yapılması, analitik incelemede detaya inilerek
birim maliyetin hesaplanması, iade türü ile ilgili teknik konulara
ilişkin ekspertiz raporu ve odalarca düzenlenen belgelerin
eklenmesi, teknik konulara ilişkin destekleyici belgelerin
rapora eklenmesi, rapora eklenen belgelerden asıl olanlarının
rapor eki olarak mühürlenip imzalanması gerekmektedir.
İade dönemini kapsamayan Sanayi Sicil Belgesi ve
Kapasite Raporu benzeri belgelerin iade talebine dayanak
olarak gösterilmemesi, imalatçı firmada çalışan işçi sayısının
muhtasar beyannamede beyan edilen sayı ile uyumlu olması
gerekmektedir.
KDV İadesi Tasdik Raporlarında DAB’ların
gerçekliğine ilişkin açıklamalara yer verilmesi gerekmektedir.
20 Seri No'lu Sm, Smmm Ve Ymm Kanunu Genel
Tebliğinin 7. Bölümü uyarınca; Döviz Alım Belgelerinin
gerçekliğini tesbitte herhangi bir şekil şartına bağlı
olmayacaklardır. Ancak, Gümrük Beyannamesi ve Döviz Alım
Belgelerinin gerçeği yansıttığına ilişkin tesbitlerini
raporlarında açıkça belirteceklerdir.
(20/06/2011 tarih ve 61250 sayılı Bakanlık Yazısı)
DİİB raporlarında birden fazla DİİB olduğu
durumlarda her belgeye ilişkin alınan-kullanılan-stokta
kalan malların ayrı ayrı izah edilmesi, ihraç kayıtlı
teslimde bulunan mükelleflerin DİİB kapsamında alımı
bulunup bulunmadığına dair bilgiye yer verilmesi
gerekmektedir.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/A-9.5)
bölümünde konuyla ilgili açıklamalar yapılmıştır.
İndirimli orana tabi teslimlerden doğan iade taleplerine ait
hesaplama tablolarının Tebliğde örneği bulunan tablo ile uyumlu
olması, önceki dönemlerde iadesi gerçekleştirilen iade rakamlarına
yer verilmesi, aylar itibariyle gösterilen devreden KDV tutarlarının
güncel beyanlar ile uyumlu olması, önceki yıllara ait genel gider ve
yönetim giderlerine yüklenim listesinde yer verilmemesi, iade
kapsamına girmeyen alımların yüklenim listesine dahil edilmemesi
gerekmektedir.
İndirimli orana tabi konut teslimlerine ait iade
raporlarına yapı ruhsatı, yapı kullanım izin belgesi, tapu senedi,
satış faturası gibi iadeye done teşkil edecek belgelerin YMM
tarafından tasdiklenmiş örneğinin eklenmediği, arsa sahiplerine
teslimi yapılan konutların bedelinin üçüncü şahıslara yapılan
teslimlere göre belirlenmediği görülmüştür.
Bakanlığımız Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan alınan ve
09.11.2012 tarih ve 3117 sayılı yazımız ile tamimi (2012/8 Sıra
No.lu Tamim) yapılan 18.10.2012 tarih ve 130[532772]107420 sayılı yazı uyarınca; Üçüncü şahıslara satışı yapılan
konutların gerçek değerinin belli olması nedeniyle arsa
sahiplerine arsa karşılığı yapılan konut teslimlerinde bedeli
bilinen tutarların dikkate alınması ve söz konusu teslime ilişkin
bedellerin ilgili dönem KDV beyannamesinde matraha dahil
edilerek bu bedel üzerinden KDV hesaplanarak beyan edilmesi
gerekmektedir.
İstisna veya indirimli oran uygulaması
kapsamına girip girmediği konusunda Bayındırlık ve
İskan Bakanlığının görüşü esas alınarak inşaat
taahhüt işi kapsamında değerlendirilmeyecek işler
için yüklenilen tutarlara iade talebinde yer verildiği
görülmektedir.
Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat
taahhüt işlerinden KDV Genel Uygulama Tebliğinin
II/G-4.2 bölümünde sayılmayanların bu kapsamda
değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
İndirimli Teminat Uygulaması Sistemi Sertifikası
(İTUS) verilebilmesi için aranan iade talebinin bulunduğu birbirini
izleyen son beş vergilendirme dönemi itibariyle haklarında
yazışmış YMM Raporlarının olumlu olması genel şartı ile ilgili olarak
Bakanlığımız Gelir İdaresi Başkanlığı ile yapılan yazışma
neticesinde alınan 30/09/2014 tarih ve 95605 sayılı yazıda;
1-İade hakkı doğuran işlemlere ilişkin iade talebine ait
teminatların çözümünü içeren YMM raporlarının İTUS kapsamında
olumlu rapor olarak kabul edilebileceği,
2- YMM raporlarında, mükelleflerin özel esaslara tabi
mükelleflerden mal ve hizmet alımları nedeniyle yüklenilen
KDV’nin indirimlerinden çıkartılması ve beyanlarının düzeltilmesi
veya bu alımların gerçek bir mal ve hizmet alımına dayandığının
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (IV/E-5)
bölümünde belirtilen şekillerde tevsik edildiğine dair YMM
raporlarının olumlu rapor olarak değerlendirileceği,
3- KDV Genel Uygulama Tebliğinin süre şartı veya
geçiş hükümleri kapsamında genel esaslara dönen mükelleflerin
ilgili döneme ait YMM raporlarının da olumlu rapor olarak kabul
edilebileceği,
bildirilmiştir.
Özel Tüketim Vergisi Kanunu eki (I) sayılı
listede yer alan mallar için gümrük idaresince alınan
teminatların çözümü işlemleri hakkındaki 35 Seri No.lu
Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen şartları
taşıyan ithalatçı imalatçılara iki takvim yılı için geçerli
olan “Erken Teminat Çözümü Sertifikası (ETÇS)”
verilir. Bu Tebliğ ekinde (EK:25) olarak yer alan "Erken
Teminat Çözümü Sertifikası (ETÇS)" sahibi mükelleflerin
bahse konu teminatlarının %80'inin çözümü işlemleri ÖTV
iade alacaklarına ilişkin devam eden vergi incelemesi
sonucu beklenilmeksizin, kalan %20'sinin çözümü işlemleri
ise devam eden vergi incelemesinin sonucuna göre yerine
getirilir.
Bilindiği üzere sahte veya muhteviyatı itibariyle
yanıltıcı belge (SMİYB) düzenleme veya kullanma fiili ile
doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan mükelleflerin
nakden veya mahsuben iade talepleri 84 Seri no.lu KDV
Genel Tebliğinin II-Özel Esaslar bölümünde yer alan
düzenlemeler uyarınca yerine getirilmekteydi.
1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe
giren KDV Genel Uygulama Tebliği ile IV/E.ÖZEL
ESASLAR bölümünde yer alan düzenlemeler ile iade
edilecek KDV tutarının gerçek olup olmadığının tespit
edilmesi suretiyle, Hazine’ye intikal etmemiş ve/veya
hayali olarak oluşturulmuş, gerçek bir yüklenime
dayanmayan tutarların KDV iadesi çatısı altında yolsuz
olarak iadesinin önlenmesi amaçlanmıştır.
Yeni genel Tebliğ ile Özel Esasların uygulamasına
esas belge kavramı (IV/E-(1.2)) net olarak açıklanmıştır.
Sigorta poliçesi, müstahsil makbuzu ve sevk irsaliyesinin
gerçeğe aykırı düzenlendiği ve bunların kullanıldığı
gerekçesi ile özel esaslar uygulanmayacağı ve KDV indirimi
imkânı tanınan durumlar dışında, 213 sayılı Kanun uyarınca
düzenlenmesi zorunlu olan ödeme kaydedici cihaz fişi ile
gider pusulasının gerçeğe aykırı düzenlendiği ve bunların
kullanıldığı gerekçesi ile mükellefler özel esaslar
kapsamına alınmayacağı açıklanmıştır.
“Sahte Belge” ve “Muhteviyatı İtibarı İle Yanıltıcı
Belge” kavramları ayrı ayrı tanımlanarak “Sahte Belge” ve
“Muhteviyatı İtibarı İle Yanıltıcı Belge” düzenleme ve
kullanma müeyyideleri ile genel esaslara dönüş şartları da
mükellef yararı gözetilerek farklılaştırılmıştır.
Özel esaslara tabi olacak mükelleflerin yanı sıra
özel esaslara tabi olmayan mükellefler tebliğin IV/E(1.4)
bölümünde ayrıca belirlenmiştir. 5018 sayılı Kanun eki
cetvellerde yer alan kamu kurum ve kuruluşları, il özel
idareleri, köyler, belediyeler ve bunların teşkil ettikleri
birlikler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu
kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan emekli ve yardım
sandıkları ve sermayelerinin (%51) veya daha fazlası
yukarıda sayılanlara ait mükellefler hakkında özel esaslar
uygulanmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Bunun yanında sahte belge veya muhteviyatı
itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme olumsuz tespiti
kapsamında değerlendirilen, Maliye Bakanlığının ilgili
birimlerince yapılan değerlendirme ve analizler sonucunda
bireysel olarak veya organize bir şekilde sahte belge veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme tespiti
içinde; bu mükelleflerin bilinen adresinde en az iki kişiden
oluşan bir grup tarafından yoklama yapılması ve yapılan
yoklamada adresinde bulunup bulunmadığı, tespitin ilgili
olduğu dönem itibarıyla bildirdiği ticari faaliyetinin bulunup
bulunmadığı, işletme kapasitesi ile beyanlarının uyumlu olup
olmadığı, işyeri çevresindeki esnaf, site yöneticisi, muhtar
gibi kişilerden alınan ifadelerle ticari faaliyeti ve itibarı
değerlendirilmek suretiyle, olumsuzluğun 15 gün içerisinde
tutanağa bağlanması ve olumsuzluk tespit edilememesi veya
bu yoklamanın 15 gün içerisinde yapılamaması durumunda
mükelleflerin özel esaslar kapsamından çıkarılması
uygulaması getirilmiştir.
Ayrıca anılan Tebliğin IV/E-3.5. Haklarında
Sahte Belge Kullanma Tespiti Bulunanlar başlıklı
bölümünde haklarında sahte belge kullanılmasına yönelik
olumsuz tespit bulunan mükelleflerin kendi durumlarından
haberdar edilerek kendilerine 15 gün içinde olumsuzluğu
giderebileceklerinin bildirileceği, verilen süre içerisinde
işlemin gerçekliğini Tebliğin (IV/E/5) bölümündeki
açıklamalara göre ispat eden veya söz konusu belgede yazılı
KDV tutarını indirim hesaplarından çıkarmak suretiyle
beyanını düzelten mükelleflerin özel esaslar kapsamına
alınmayacağı düzenlemesine gidilerek mükelleflerin haberi
olmaksızın SMİYB kullanma olumsuz tespiti nedeniyle özel
esaslara alınmaları uygulamasından vazgeçilmiştir. Ancak
kendilerine tanınan 15 günlük süre içerisinde yukarıda
belirtildiği şekilde olumsuzluğu gidermeyen mükellefler
tespitin yapıldığı tarih itibarıyla özel esaslar kapsamına
alınacaklardır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin IV/E 5.İşlemlerin Gerçekliğini İspat bölümü ile mükelleflere
düzenledikleri veya kullandıkları belgelerin sahteliğine veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğuna ilişkin inceleme
veya idari araştırma aşamasında, söz konusu belgelerin
gerçekliğine yönelik deliller ileri sürme imkânı verilmiştir.
Ayrıca KDV Genel Uygulama Tebliğinde, 84 Seri
no.lu KDV Genel Tebliği uygulamasında yer almayan “süre
şartı ile genel esaslara dönüş” imkanı sağlanarak
mükelleflerin özel esaslar kapsamına alınmalarını
gerektiren fiilleri için belirlenmiş olan sürelerin geçmesi
halinde müracaatlarına gerek kalmaksızın genel esaslara
döndürülmesi mümkün hale getirilmiştir. (Özel esaslar
kapsamına alınılan dönemi takip eden vergilendirme
döneminden itibaren bu süre içerisinde başka bir
olumsuzluk olmaması kaydıyla (süre dolmadan önce
yazılan olumsuz raporlarda en son raporun vergi dairesi
kayıtlarına intikal ettiği tarihten itibaren), özel esaslara
alınmayı gerektiren tespite göre farklı süreler
belirlenerek mükellefler hakkında vergi dairesince
resen çıkış işlemi uygulayacağı belirtilmiştir.)
SONUÇ OLARAK;
YMM’ler tarafından düzenlenecek olan
raporlarda mevzuattaki yasal düzenlemelere riayet
edilmesi, iletişimin birinci elden yapılması aracı
kullanılmaması, KDVİRA sistemindeki olumsuz
segmentlerin düzeltilmesi amacıyla yapılan yazışmaların
tamamlanmasının zaman aldığının dikkate alınması,
Yeterli elektronik altyapı ile YMM eksiklik yazılarının
sistem üzerinden YMM’ye gönderilmesi ve tebliğinin sağlanması,
cevabi yazıların da yine sistem üzerinden intikalinin sağlanması,