“Research Methodology Course”

Av. Hüseyin ERSÖZ
Eski Büyükdere Cad. No: 22
Park Plaza Kat: 11 Maslak 34398 Sarıyer Istanbul
Tel: 0 (212) 345 06 06 Pbx Fax: 0 (212) 345 06 18
İSTANBUL NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
İstanbul, 13 Ağustos 2014
SORUŞTURMA NO
: 2011/108558
ŞİKAYETÇİ
: Çetin DOĞAN
VEKİLİ
: Av. Hüseyin ERSÖZ
ŞÜPHELİ
: Yurt ATAYÜN
KONU
:Yeni Deliller Çerçevesinde, 2011/108558 Sayılı Soruşturmada
Verilen 2011/52037 K Sayı ve 31 Ekim 2011 Tarihli KYOD
Kararının, CMK'nın 173/6. Maddesi Uyarınca Kaldırılması
Talebidir.
AÇIKLAMALAR :
1. 5271 Sayılı CMK'nın 173/6. Maddesinde, "İtirazın reddedilmesi halinde; Cumhuriyet
savcısının, yeni delil varlığı nedeniyle kamu davasını açabilmesi, önceden verilen dilekçe
hakkında karar vermiş olan "sulh ceza hâkimliğinin" bu hususta karar vermesine bağlıdır"
denilmektedir. "Sulh ceza hakimliği" ibaresi 6545 Sayılı Yasayla yapılan değişiklikle
madde metnine girmiştir.
2. CMK'nın 173/1. Maddesinde ise, " Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına
dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren
Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı “ağır ceza mahkemesinin bulunduğu
Sayfa 1 / 8
yerdeki sulh ceza hâkimliğine” itiraz edebilir" denilmiştir. Bu çerçevede İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2011/108558 sayılı soruşturmasında verilen 2011/52037
K ve 31 Ekim 2011 Tarihli KYOD Kararının kaldırılması talebimizi inceleyecek olan
merciinin Hakimliğiniz olduğu anlaşılmaktadır.(EK_1)
3. İstanbul Terörle Mücadele Şube Eski Müdürü Yurt Atayün hakkında, imzasını
taşıyan 29 Haziran 2010 tarihli yazıda yer alan bilgiler çerçevesinde, Görevi Kötüye
Kullanma, Yargı Görevi Yapanı Etkileme ve Resmi Evrakta Sahtecilik Suçlarından
dolayı suç duyurusunda bulunulmuştur. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin
Kaplan'ın yürüttüğü ancak etkili bir araştırma yapılmaksın KYOD Kararı verilen
soruşturmanın, yeni deliller çerçevesinde tekrar başlatılmasını talep etmek
gerekmiştir.
4. Yurt Atayün tarafından kaleme alınan 29 Haziran 2010 tarihli yazıda, sahte
Balyoz Harekat Planı'nda ismi geçen Türkiye Gençlik Birliği isimli derneğin 30 Haziran
1997 tarihinde kurulduğu ifade edilmiştir. Bu değerlendirme Balyoz Harekat Planı'nın
2003 senesinde yazılmış olamayacağı, bir başka deyişle sahte olduğu iddiasının üzerini
perdelemek amacıyla kaleme alınmıştır. (EK_2)
5. Balyoz Harekat Planı'nın 4. sayfasında, "(b)
TSK’nın her kademesine müzahir
eleman temini konusunda referans uygulamasına (ÇYDD, ADD, Türkiye Gençlik Birliği vb.)
devam edilerek azami koordinasyon sağlanmasına," şeklinde bir ifade geçmektedir. (EK_3)
Yurt Atayün tarafından kaleme alınan 29 Haziran 2010 tarihli yazıda, Türkiye
Gençlik Birliği isimli derneğin 1997 senesinde kurulduğu ifade edilmiştir. Bu bilgi
gerçek dışıdır.
6. Kamuoyunda Türkiye Gençlik Birliği olarak tanınan Sivil Topum Kuruluşu
2006 senesinde kurulmuştur. (EK_4) Derneğin Temel İlkeler Bildirgesinde, "Türkiye
Gençlik Birliği, laik ve halkçı bir Türkiye’den yanadır. Türkiye Gençlik Birliği Anayasamızda
belirtilen ilkelerin içini boşaltan her türlü uygulamanın karşısındadır. Din sömürücülerine ve
gericilere karşı ilericiliği gelir adaletsizliğine, yoksulluğa ve bireyciliğe karşı halkçı bir ekonomik
sistemi savunur. Kamu kurumlarımızın özelleştirilmesine karşıdır" denilmiştir. Bu çerçevede
Sayfa 2 / 8
Balyoz Harekat Planı'nda ismi geçen derneğin 2006 senesinde kurulmuş olan Türkiye
Gençlik Birliği olduğuna şüphe bulunmamaktadır.
7. Şüpheli Yurt Atayün tarafından kaleme alınan 29 Haziran 2010 tarihli yazıda ise
gerçek manipüle edilerek, bu bilginin aksi savunulmuştur. Öyle ki kısaltması TGBDER
olan bu Sivil Toplum Kuruluşunun çalışmaları web sayfalarında, "Psikolojik danışma,
rehberlik ve sosyal yardım hizmetleri, sosyal, kültürel ve sportif gençlik etkinlikleri, ve sosyal
eğitim programları, (…)" olarak ifade edilmiştir. Siyasi bir kimliği olmayan söz konusu
Derneğin gerçekleştirdiği son faaliyetin "Aşk neden, neden aşk?" konulu bir panel
olduğu göz önüne alındığında Balyoz Harekat Planı'nda isminin yer alamayacağı
açıktır. (EK_5) Öyle ki Balyoz Harekat Planı'nda isimleri geçen ADD ve ÇYDD isimli
derneklerin
2006
yılında
kurulan
Türkiye
Gençlik
Birliği
ile
birlikte
gerçekleştirdikleri birçok etkinlik bulunmaktadır. (EK_6) 1997 yılında kurulan
TGBDER'in ise söz konusu Derneklerle ortak bir çalışması yoktur. Bu çerçevede Yurt
Atayün'ün yazısının aksine Balyoz Harekat Planı'nda ismi geçen derneğin 2006
tarihinde kurulan Dernek olduğu açıktır.
8. Balyoz Harekat Planı'nın üzerinde yer alan tarih Aralık 2002'dir. Soruşturma
aşamasında 2002 senesinde yazıldığı iddia olunan bir planda, 2006 senesinde
kurulmuş olan Türkiye Gençlik Birliği isminin yer almasının "sahteliğini" gösterdiği
ifade edilmiş, bu konudaki tezi çürütmek adına Yurt Atayün tarafından 29 Haziran
2010 tarihli yazı kaleme alınmıştır. Bu yazıda yer alan bilgilerin maddi gerçekle
örtüşmediği açık olup, Yurt Atayün tarafından Görevi Kötüye Kullanma, Yargı Görevi
Yapanı Etkileme ve Resmi Evrakta Sahtecilik Suçları işlenmiştir.
9. Yurt Atayün hakkında yürütülen soruşturmada KYOD Kararı verilmesi
sonrasında Şüpheli Yurt Atayün tarafından kaleme alınan bir başka müzekkere
cevabına ulaşılmıştır. Bu yazıda, kamuoyunda Balyoz Davası olarak adlandırılan
yargılama sürecinin delillerinin tamamının Aralık 2002 tarihini taşıyan Balyoz Harekat
Planı'ndan sonraki bir tarihte hazırlandığına dair "kesin" bir tespit yer almaktadır. Bu
değerlendirme de soruşturma ve kovuşturma aşamalarında dosyaya sunulan Bilimsel
Sayfa 3 / 8
Mütalaalarla çelişmektedir. Öyle ki söz konusu Bilimsel Mütalaalarda gerek CD'lerin
içindeki teknik özellikler gerekse dijital dokümanlarda yer alan bilgiler çerçevesinde,
isnatlara dayanak dokümanların 12 Aralık 2003
- 05 Mart 2003 tarihleri arasında
hazırlandığı yönünde bir tespit yapmak mümkün değildir. Zira dokümanlarda 2009
senesinde kurulmuş olan bir şirketin ismi dahi yer almaktadır. Bu çerçevede Yurt
Atayün tarafından hazırlanmış olan 23 Şubat 2010 tarihli yazıda yer alan bilgilerin
"gerçek dışı" olduğu açıktır. (EK-7)
10. İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik
Üniversitesi, Arsenal Adli Bilişim Şirketi ve Gramberg & Vogel Adli Bilişim Bürosu
tarafından yapılan incelemeler neticesinde kaleme alınmış olan Bilimsel Mütalaalar
bulunmaktadır. Bu Raporlarda özetle isnatlara dayanak dijital dokümanların 2003
yılında oluşturulmuş olmasının mümkün olamayacağı zira içlerinde 2007 yılına
ilişkin bir teknoloji barındırdıkları ifade edilmiştir (EK_8):
“CD’ler üzerindeki tarih bilgilerinden (dosya oluşturma ve son kaydetme tarihi). Bu
CD’lerin belli tarihlerde oluşturuldukları yargısına varılamaz. Çünkü bu tarih bilgileri
değiştirilebilir nitelikte bilgilerdir. (...)CD’ler üzerinde görünen tarih, yazar adı, son kayıt
tarihi gibi bilgiler değiştirilebilir nitelikte olduğu için adli kanıt niteliği taşımazlar.” (İTÜ
Bilimsel Mütalaası)
“Soruya konu olan tutarsızlık, belgelerin doğal kullanım (belgeyi kişinin açarak düzenleyip
kaydetmesi, kopyalaması, tekrar açması kaydetmesi gibi) dışında değişmiş olduğunu
göstermektedir. Bu durumsa delil olarak belgelerin inanılırlığını ortadan kaldırmaktadır.”
(ODTÜ Bilimsel Mütalaası)
“Son kayıtlarının yapılmasının akabinde 2003
′de CD’ye kaydedilmiş gibi görünen
dokümanların, Office 2007′den önce mevcut olmayan XML şemalarına ve Calibri yazı
karakterlerine referanslar taşıması mümkün değildir." (Arsenal Consulting Adli Bilişim
Raporu)
Sayfa 4 / 8
“11. ve 17. CDler ancak 2007 yılı içerisinde ya da daha sonra, geçmiş tarihli olarak
hazırlanmış olabilir, daha önceden hazırlanmış olmaları mümkün değildir." (Yıldız
Teknik Üniversitesi Bilimsel Mütalaası)
"Calibri yazı tipi 2003 yılından çok daha sonra (yaklaşık 2006/2007 yılından itibaren)
kullanılmaya başladığı için, Calibri yazı tipini içermekte olan Word dosyaları da 2003
tarihinden çok daha sonra işlenmiş olmaktadır. 2003 yılında Calibri yazı tipi içeren Word
dosyalarının bulunmuş olması mümkün değildir." tespit ve değerlendirmesi
yapılmıştır. (Gramberg & Vogel Adli Bilişim Bürosu Raporu)
Bu raporlarda yer alan bilimsel tespitler, Yurt Atayün'ün imzasını taşıyan 23
Şubat
2010
tarihli
yazıdaki
ifadelerin
gerçek
dışı
olduğunun
kanıtlarını
oluşturmaktadır.
11. Yurt Atayün tarafından kaleme alınan 23 Şubat 2010 tarihli yazının son
sayfasında 19 Şubat 2010 tarihli TÜBİTAK Bilirkişi Raporunda 11 Nolu CD içinde
kayıtlı dokümanların tamamının 2003 yılı ve öncesine ait olduğu ile "belgelerin
oluşturulma
tarihlerinin
üzerlerinde
yazan
tarihler
olduğu"
yönünde
bir
değerlendirme bulunmaktadır. Bu değerlendirme de 19 Şubat 2010 tarihli TÜBİTAK
Raporunda yer almamaktadır. (EK_9) Zira söz konusu rapor sadece CD'ler içinde
kayıtlı dijital dokümanların üst veri bilgilerinin tespitinden ibaret olup,
dokümanlarda yer alan tarihlerle üst veri bilgilerindeki tarihler arasında bir
karşılaştırma yapmamaktadır. Bu durum Yurt Atayün tarafından kaleme alınan 23
Şubat 2010 tarihli yazı içeriğinin gerçek dışı değerlendirmeler içerdiğinin en önemli
kanıtıdır.
12. 19 Şubat 2010 tarihli TÜBİTAK Raporunu hazırlayan Bilirkişiler hakkında,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/27456 sayılı dosyasında "Gerçeğe Aykırı
Bilirkişilik" suçundan soruşturma devam etmektedir. Arsenal Consulting Inc Adli
Bilişim Şirketi ile Yıldız Teknik Üniversitesi Bilimsel Mütalaasında yazan tespitler
çerçevesinde, TÜBİTAK Bilirkişilerinin Balyoz Harekat Planının kayıtlı olduğu CD'lerin
2003 senesinde oluşturulduğuna dair tespitinin bilimsel doğrulukla örtüşmediği ortaya
Sayfa 5 / 8
çıkmıştır. Yurt Atayün'ün kaleme almış olduğu yazı içeriğindeki değerlendirmeler ise
bu soruşturmadan bağımsız olarak 19 Şubat 2010 tarihli TÜBİTAK Raporunda hiç yer
almayan gerçek dışı tespitlere dayanmaktadır.
13. Kamuoyunda
bilinen
adıyla
Balyoz
Davası,
İstanbul
10.
Ağır
Ceza
Mahkemesi'nde görülmüştür. Söz konusu yargılama sürecinde, dijital dokümanların
sahteliğine ilişkin birçok kanıt ileri sürülmüş olmasına karşın bu hususlar Yerel
Mahkeme ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından göz önüne alınmamıştır. Anayasa
Mahkemesi'ne yapılan bireysel Başvurular neticesinde verilen 18 Haziran 2014
tarihli Kararda, dijital dokümanlara ilişkin olarak ileri sürülen sahtecilik
iddialarının araştırılmaksızın hüküm kurulması Adil Yargılanma Hakkı'nın ihlali
olarak görülmüştür. (EK_10)
14. Anayasa Mahkemesi'nin Kararı sonrasında, davanın Duruşma Savcısı olan
aynı zamanda da Yurt Atayün hakkında KYOD Kararı veren Cumhuriyet Savcısı
Hüseyin Kaplan'ın Anayasa Mahkemesi Kararını eleştiren yazısı basın - yayın
organlarında yer almıştır. (EK_11) Bu yazıda yer alan değerlendirmelerin çoğunluğu
gerçek dışı bilgiler içermektedir. (EK_12) Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaplan
tarafından yapılan değerlendirmeler, Yurt Atayün hakkında yürütülen soruşturma
sürecinde "etkili bir araştırma yapmadığı" hususundaki kanıyı kuvvetlendirmiş,
tarafsızlığına gölge düşürmüştür.
15. Şüpheli Yurt Atayün kamuoyunda 22 Temmuz Operasyonu olarak bilinen
soruşturma kapsamında Kişiler Arasında Aleni Olmayan Konuşmaları Kayıt Etme,
Casusluk ve Resmi Evrakta Sahtecilik Suçlaması ile tutuklanmıştır.
SONUÇ ve TALEP : Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde,
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2011/108558 sayılı soruşturmasında verilen
2011/52037 Karar nolu KYOD Kararı, "etkili bir soruşturma yürütülmeksizin"
verilmiştir.
Sayfa 6 / 8
2. Soruşturma konusu 29 Haziran 2010 tarihli yazıyla ilgili olarak verilen 31 Ekim
2011 tarihli KYOD Kararı sonrasında "yeni delil" olan Yurt Atayün tarafından
hazırlanmış 23 Şubat 2010 tarihli yazıya ulaşılmıştır. Bu yazı içeriğinde de şüpheli
tarafından gerçek dışı bilgiler gerçekmiş gibi gösterilmiştir.
3. Şüpheli tarafından kaleme alınan 23 Şubat 2010 tarihli yazıda, müvekkile isnat
edilen suçlamalara dayanak oluşturan CD'lerde kayıtlı dokümanların Aralık 2002 Mart 2003 tarihleri arasında oluşturulduğu ifade edilmişse de Raporda bu şekilde bir
değerlendirme yer almaması sebebiyle, söz konusu tespit gerçek dışıdır.
4. Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaplan tarafından verilen KYOD Kararına gerekçe
oluşturan hususlara ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi'nin 18 Haziran 2014 tarihli
Kararında, müvekkilin Adil Yargılanma Hakkı'nın ihlal edildiğine hükmedilmiştir.
5. KYOD Kararının altında imzası bulunan Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaplan
tarafından "adalet.org" web sayfasında Anayasa Mahkemesi'nin Kararını eleştiren ve
"gerçek dışı değerlendirmelerle", ihlal kararı veren yargıçları yanlı olarak nitelendiren
bir yazı yayınlanmıştır. Yazı içeriğinden Savcı Hüseyin Kaplan'ın davanın sanıklarına
husumet beslediği anlaşılmaktadır. Bu durum Yurt Atayün hakkında yürütülen
soruşturmanın objektif değerlendirme ölçütlerine uygun olarak yürütülmediği
konusunda bir karinedir.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde;
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2011/108558 sayılı soruşturmasında verilen
2011/52037 K sayı ve 31 Ekim 2011 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair
Kararının, CMK'nın 173/6. Maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesini
saygılarımızla arz ve talep ederiz.13 Ağustos 2014
Av. Hüseyin ERSÖZ
Çetin DOĞAN Vekili
Sayfa 7 / 8
EKLERİ
:
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 31 Ekim 2011 Tarihli KYOD Kararı
2. Yurt Atayün'ün İmzasını Taşıyan 29 Haziran 2010 Tarihli Yazı
3. Balyoz Harekat Planı'nın 4. Sayfası
4. "TGB üyelerinden Taraf'a protesto" Başlıklı Haber
5. 1997 Tarihinde Kurulan TGBDER'e İlişkin Değerlendirmeler İçeren Makale
6. "ADD, ÇYDD ve TGB'li gençler 19 Mayıs için omuz omuza!" Başlıklı Haber
7. Yurt Atayün'ün İmzasını Taşıyan 23 Şubat 2010 Tarihli Yazı
8. Arsenal Consulting Inc Adli Bilişim Şirketi Raporu ve Yıldız Teknik Üniversitesi
Bilimsel Mütalaası
9. 19 Şubat 2010 Tarihli TÜBİTAK Raporu
10. Anayasa Mahkemesi'nin 18 Haziran 2014 Tarihli Kararı
11. "Balyoz Savcısından sanıklara: (...)" Başlıklı Haber
12. "Bir savcı niye yalan söyler?" Başlıklı Makale
13. Vekaletname Sureti
Sayfa 8 / 8