ISSN 2148-7286 DOI 10.15805/addicta.2014.1.1.006 Copyright © 2014 Türkiye Yeşilay Cemiyeti • addicta.com.tr Addicta: The Turkish Journal on Addictions • Bahar 2014 • 1(1) • 63-97 | 13 Ağustos 2014 OnlineFirst | 19 Eylül 2014 Başvuru Kabul | 29 Ağustos 2014 Lise Öğrencilerinde Problemli İnternet Kullanımının Yordayıcıları Olarak Heyecan Arama ve Cinsiyet a Diğdem M. Siyez Dokuz Eylül Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öz Bu araştırmanın amacı, lise öğrencilerinde problemli internet kullanımının yordanmasında heyecan aramanın ve cinsiyetin etkisinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklemini İzmir ili Konak ilçesindeki Anadolu liselerine devam eden 458 öğrenci (262 kız, 196 erkek) oluşturmaktadır. Katılımcılar; Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği-Ergen, Zuckerman Heyecan Arama Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu’ndan oluşan kendini değerlendirme envanterlerini doldurmuşlardır. Verilerin analizinde hiyerarşik regresyon analizi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, heyecan aramanın ve cinsiyetin internet bağımlılığına ilişkin varyansın %47’sini açıkladığını ortaya koymaktadır. Analiz sonuçları incelendiğinde problemli internet kullanımını yordama gücü en yüksek olan değişkenin Heyecan Arama Ölçeği’nin alt boyutlarından biri olan yaşantı arayışı olduğu, bu değişkeni sırasıyla sıkılmaya yatkınlık, cinsiyet, heyecan ve macera arama ile disinhibisyon değişkenlerinin izlediği görülmektedir. Bu araştırma, problemli internet kullanımını yordamada heyecan aramanın ve cinsiyetin rolüne ilişkin alan yazına katkı sağlamakla birlikte bu konuda yapılacak daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: Problemli internet kullanımı • Heyecan arama • Cinsiyet • Lise öğrencileri • Regresyon a Yetkilendirilmiş yazar: Doç. Dr. Diğdem M. Siyez, Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Rehberlik ve Psikolojik Danışma Ana Bilim Dalı, 35150 Buca, İzmir. Çalışma alanları: Ergenlerde problem davranışlar, kariyer psikolojik danışmanlığı ve önleyici rehberlik, psikolojik danışma. Elektronik posta: [email protected] A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S İnternet; bilgi aktarımı, akademik araştırma, eğlenme, iletişim ve ticaret gibi pek çok amaca hizmet etmektedir. Modern insan yaşamının bir parçası hâline gelen internetin kullanım sıklığı ve internetin kullanım amacı internet bağımlılığı açısından önemli bir ölçüt olarak kabul edilmektedir (Shaw ve Black, 2008). İnternet bağımlılığı, internetin aşırı kullanılması isteğinin önüne geçilememesi, internet kullanım süresinin kontrol edilememesi, internette geçirilen zamanın giderek artması, internete bağlı olunmadığında aşırı sinirliliğin ve saldırganlığın ortaya çıkması ve kişinin sosyal ve iş yaşantısının giderek bozulması ile karakterize edilir (Young, 1998, 2004). 1990’lı yıllardan itibaren bir sorun olarak değerlendirilmeye başlayan internet bağımlılığını tanımlamak için kullanılacak terimler açısından alan yazında henüz bir uzlaşı sağlanamamıştır. İnternet bağımlılığı (Young, 1998), patolojik internet kullanımı (Morahan-Martin ve Schucmacher, 2000) ve problemli internet kullanımı (Davis, Flett ve Besser, 2002) bu sorunu tanımlamak için sıklıkla kullanılan kavramlar arasında yer almaktadır. Bu araştırmada, araştırmada kullanılan ölçeğe (Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği) paralel olarak problemli internet kullanımı kavramı tercih edilmekle birlikte alan yazındaki bilgiler paylaşılırken söz konusu araştırmada kullanılan terimler olduğu gibi alınmıştır. İnternet kullanım sıklığı ve buna bağlı olarak da problemli internet kullanımı her geçen gün artmaktadır. İnternet bağımlılığı açısından önemli risk grubunu üniversite öğrencileri ve ergenler oluşturmaktadır. İnternet kullanım sıklığı açısından değerlendirildiğinde Türkiye İstatistik Kurumu’nun (2013), “Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım” araştırması 2013 yılı verilerine göre ortaöğretim düzeyinde internet kullanımı %74,5 ile üniversite kademesinin ardından ikinci sırada yer almaktadır. Çin’de yapılan ulusal bir araştırmada 162 milyon internet kullanıcının yaklaşık %63’ünü 24 yaş altı bireylerin oluşturduğu ve bu kullanıcıların %9,72-%11,06 arasında değişen oranlarda ciddi bağımlılık gösterdiği, bu sayının da yaklaşık 10 milyon gence karşılık geldiği belirtilmektedir (Cui, Zhao, Wu ve Xu, 2006). İnternet bağımlılığı açısından bir diğer önemli ölçüt de internetin kullanım amacıdır. İnternetin yeni insanlarla tanışmak, benzer ilgilere sahip olan kişilerle konuşmak, chatleşmek gibi çevrim içi sosyal etkileşimler amacıyla 64 Siyez / Lise Öğrencilerinde Problemli İnternet Kullanımının Yordayıcıları... kullanılması durumunda bağımlılık etkisi artmaktadır (Ceyhan, 2007; Siyez ve Uz Baş, 2013). Kim ve Davis (2009) tarafından yapılan bir araştırmada gençlerin interneti, ailesi ve arkadaşları ile iletişim kurmada kullanmasının problemli internet kullanımları üzerinde küçük bir olumsuz etkisi olurken interneti yeni arkadaşlarla tanışmak için kullanmasının problemli internet kullanımları üzerinde daha fazla olumsuz bir etkisi olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte sohbet odalarında mesajlaşma, mesajlar aracılığıyla deneyimlerin paylaşılması ergenlerde günden güne artış göstermektedir (Ekşi, 2012). Lise öğrencileriyle yapılan bir başka araştırmanın sonuçları da internet bağımlılığının en önemli belirleyicisinin, bireylerin “internet kullanım amacı” olduğunu ortaya koymuştur (Kayri ve Günüç, 2010). Yakın tarihli araştırmalar internette kumar oynama açısından da ergenlerin risk grubunda yer aldığını ortaya koymaktadır. Griffiths ve Wood (2007) tarafından İngiltere’de 12-15 yaş arası 8017 ergenle yapılan bir araştırmada ergenlerin %8’inin internetten Ulusal Loto oyunlarını oynadığı belirlenmiştir. Bu bilgiler ışığında, lise öğrencilerinin internet bağımlılığı açısından önemli risk gruplarından birisi olduğu söylenebilir. İnternet bağımlılığı; kaygı, depresyon, stres, madde bağımlılığı ve obsesif kompulsif bozukluklar gibi psikolojik ve ruhsal rahatsızlıklara (Akın ve İskender, 2011; Ko ve ark., 2006; Yadav, Banwari, Parmar ve Maniar, 2013), uyku bozuklukları, sırt ağrıları ve göz yanmaları gibi fiziksel semptomlara yol açmaktadır (Azher ve ark., 2014). Bu olumsuz sonuçların yanı sıra yakın tarihli araştırmalar internet bağımlılığının ergenlerde beyin yapısında değişmeye neden olduğunu ortaya koymaktadır (Lin ve ark., 2012; Yuan ve ark., 2011). İnternet bağımlılığın yarattığı olumsuz etkiler, bu sorunun önüne geçilebilmesi için hangi faktörlerle ilişkili olduğunun belirlenmesine yönelik çalışmaların da artmasına neden olmuştur. Alan yazın incelendiğinde kişilik özelliklerinin bağımlılık üzerinde bir rol oynayabileceğinden, özellikle de belli özelliklere sahip kişilerin bağımlılığa yatkınlığı olabileceğinden bahsedilmektedir (Griffiths, 2009; Walther, Morgenstern ve Hanewinkel, 2012). Lise öğrencileri ile yapılan çalışmalarda, narsistik kişilik özelliği (Ekşi, 2012, Kuss ve Griffiths, 2012) ve içedönük kişilik özelliğinin (Xiuqin ve ark., 2010) internet bağımlılığını yordadığı belir- 65 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S lenmiştir. İnternet bağımlılığı ile ilişkili olabileceği düşünülen kişilik özelliklerinden birisi de heyecan aramadır (Zuckerman, 1994). Heyecan arama, alışılmışın dışında çeşitli ve yüksek düzeyde uyarıcı yaşantılar arama ve bu yaşantılara katılmak için risk almaya istekli olma anlamına gelmektedir (Zuckerman, 1979). Dahl (2004) ise heyecan aramayı ön ergenliğe özgü olgunlaşma değişiklikleri ile ilişkili olan gelişim alanlarından birisi olarak tanımlamaktadır. Heyecan arayışı yüksek olan kişiler yoğun ve/veya değişik heyecanlar yaşamak için düşüncesizce davranışlarda bulunmaya isteklidirler (Arnett, 1992). Heyecan arama düzeyi yüksek kişilerin can sıkıntısıyla başa çıkmada daha başarısız olmaları ve daha fazla dışsal uyarana ihtiyaç duymaları nedeniyle internette surf yapmanın, sohbet odalarında mesajlaşmanın veya diğer çevrim içi aktivitelerin bu kişilere daha cazip gelebileceği düşünülmektedir (Lin ve Tsai, 2002; Shi, Chen ve Tian, 2011). Benzer şekilde Shaffer (1996) da internetin heyecan aramada bir araç olduğunu belirtmektedir. Alan yazın incelendiğinde heyecan arama ve internet bağımlılığı ile ilgili çalışmaların (Guo, Mei, Zhang, 2009; Lavin, Marvin, McLorney, Nola ve Scott, 1999; Mei ve Liu, 2009; Rahmani ve Gholamali Lavasani, 2001) daha çok üniversite öğrencileriyle yapıldığı görülmektedir. Bu araştırmaların çoğunluğu internet bağımlılığı olan grubun heyecan ve macera arayışlarının daha yüksek olduğunu gösterirken (Guo ve ark., 2009; Mei ve Liu, 2009; Rahmani ve Gholamali Lavasani, 2001) bir araştırmada da internet bağımlısı grubun Heyecan Arama Ölçeği’nden elde ettikleri puanların daha düşük olduğu bulunmuştur (Lavin, Marvin, McLarney, Nola ve Scott, 1999). Heyecan aramanın ergenlikte artış göstermesine (Zuckerman, 1969) rağmen konuyla ilgili olarak ergenlerle yapılan çalışmaların oldukça az olduğu görülmektedir (Chou, Condron ve Belland, 2005). Yapılan bir çalışmada, yüksek düzeyde yaşantı arayışı ve zarardan kaçınma ile düşük düzeyde ödül bağımlılığı, ergenlerde internet bağımlılığını yordayan en önemli değişkenler olarak belirlenmiştir (Ko ve ark., 2006). Diğer yandan ergenlerin ve beliren yetişkinlik döneminde yer alan üniversite öğrencilerinin gelişimsel özellikleri nedeniyle farklı psikososyal özelliklere sahip olmaları ve kendilerinden beklenen gelişim görevlerinin farklı olması nedeniyle bu konuda ergenlerle yapı- 66 Siyez / Lise Öğrencilerinde Problemli İnternet Kullanımının Yordayıcıları... lacak çalışmaların alana katkı sağlayacağına inanılmaktadır. Aynı zamanda heyecan arama ve problemli internet kullanımını değerlendirmeye yönelik Türkiye’de ergenlerle yapılan bir çalışmaya rastlanmadığı için bu çalışmanın bu yönüyle de alan yazındaki bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir. Alan yazında cinsiyetin de ergenlerde problemli internet kullanımı açısından önemli bir faktör olduğu belirtilmektedir (Zamani, Abedini ve Kheradmand, 2011). Lise öğrencilerinde internet bağımlılığını cinsiyet değişkenine göre değerlendiren araştırmalar erkek ergenlerin internet bağımlılığı puan ortalamalarının kız ergenlere göre daha yüksek olduğunu göstermektedir (Esen ve Siyez, 2011; Üneri ve Tanıdır, 2011). Bununla birlikte erkeklerde heyecan aramanın da kızlara göre daha yüksek olduğu belirtilmektedir (Zuckerman, Eysenck ve Eysenck, 1978). Özetle, cinsiyet değişkenin hem heyecan arama hem de problemli internet kullanımı ile ilişkili olması nedeniyle bu araştırmada bir değişken olarak ele alınmasının çalışmaya katkı sağlaması beklenmektedir. Bu bağlamda, bu araştırmanın amacı lise öğrencilerinde problemli internet kullanımının yordanmasında heyecan arama (heyecan ve macera arama, yaşantı arayışı, disinhibisyon ve sıkıntıya yatkınlık) ve cinsiyet değişkenlerinin ne düzeyde katkıda bulunduğunu belirlemektir. Yöntem Heyecan aramanın ve cinsiyetin ergenlerde problemli internet kullanımını yordama gücünü incelemeyi amaçlayan bu araştırma betimsel yöntemli ilişkisel tarama modelli bir yordama çalışması niteliğindedir. Tarama modeli geçmişte ve hâlen var olan durumu var olduğu şekilde betimlemeyi amaçlayan bir araştırma yaklaşımıdır (Karasar, 1998). Evren ve Örneklem Araştırmanın evrenini İzmir ili Konak ilçesinde yer alan Anadolu liselerinde okuyan öğrenciler oluşturmaktadır. 2013-2014 eğitim öğretim yılında İz67 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S mir ili Konak ilçesinde 11 Anadolu lisesinde toplam 5700 öğrenci öğrenim görmektedir. Araştırma örnekleminin belirlenmesi için ilk olarak örneklem büyüklüğü hesaplama programı kullanılarak örneklem büyüklüğü hesaplanmıştır. %95 güven aralığında alfa = 0,05 düzeyinde 5700 kişilik bir evren için gerekli örneklem büyüklüğü 359 olarak bulunmuştur. Tesadüfi sayılar tablosu kullanılarak basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile üç Anadolu Lisesi belirlenmiş, yine her okuldan 9-12. sınıf düzeyinde birer şube tesadüfi sayılar tablosu kullanılarak belirlenmiş ve toplamda 458 öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Örneklemi oluşturan öğrencilerin 262’si kız (%52,2), 196’sı erkektir (%42,8). Örneklemde yer alan öğrencilerin yaşları 15-19 arasında değişmekte olup %25,8’i (n = 118) 9. sınıfa, %27,7’si (n = 127) 10. sınıfa, %30,8’i (n = 141) 11. sınıfa ve %15,7’si (n = 72) 12. sınıfa devam etmektedir. Veri Toplama Araçları Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği-Ergen (PİKÖ-E): PİKÖ-E, ergenlerde problemli internet kullanımını belirlemek amacıyla Ceyhan ve Ceyhan (2009) tarafından geliştirilmiştir. Yirmi yedi maddeden oluşan ölçek beşli Likert tipinde (1-Hiç uygun değil, 5-Tamamen uygun) derecelendirilmektedir. Ölçek puanları 27 ile 135 arasında değişebilmektedir. Ölçekten alınan puanların artması internetin olumsuz sonuçlarının, internet kullanırken kişilerin yaşadığı sosyal rahatlamanın ve aşırı internet kullanımının arttığını göstermektedir. Ergenler üzerindeki açımlayıcı faktör analizi sonuçları, ölçeğin üç alt faktörden oluştuğunu (internetin olumsuz sonuçları, aşırı kullanım, sosyal fayda/sosyal rahatlık) ortaya koymuştur. Bu üç faktörlü yapı toplam varyansın %49,35’ini açıklamıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları da bu üç faktörlü yapıyı doğrulamıştır. Ayrıca, ölçeğin genel iç tutarlılık katsayısı 0.93’tür (Ceyhan ve Ceyhan 2009). Bu çalışmada ölçeğin Cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0.91 olarak bulunmuştur. Zuckerman Heyecan Arama Ölçeği (ZHAÖ): ZHAÖ, ergenlerde ve gençlerde heyecan arama düzeyini değerlendirmek için Zuckerman ve arkadaş- 68 Siyez / Lise Öğrencilerinde Problemli İnternet Kullanımının Yordayıcıları... ları (1978) tarafından geliştirilen ve 40 maddeden oluşan ölçektir. Ölçekteki her madde A ve B olmak üzere iki seçenekten birinin yanıtlanmasına dayanmaktadır. Ölçekte, heyecan ve macera arama, yaşantı arayışı, disinhibisyon ve sıkıntıya yatkınlık olmak üzere her biri 10 maddeden oluşan dört alt boyut bulunmaktadır. Heyecan ve macera arama alt ölçeği bireylerin su kayağı ve dağa tırmanma gibi tehlikeli ya da yeni fiziksel aktivitelere yönelik ilgisini değerlendirmektedir. Yaşantı arayışı alt ölçeği seyahat etme arzusu, yaşamı sıra dışı yaşama arzusu ve zihin-duygular aracılığıyla sıra dışı yaşantılar arayışını ele almaktadır. Disinhibisyon alt ölçeği sosyal içicilik, gürültülü partilerden hoşlanma ve cinsel tutumlarla ilişkilidir. Can sıkıntısına yatkınlık alt ölçeği bireylerin tekrarlayan, rutin ve heyecan verici olmayan insanlardan hoşlanmama derecesini değerlendirmektedir. Alt ölçeklerden alınan puanların artması heyecan ve macera aramanın, yaşantı arayışının, disinhibisyonun ve sıkıntıya yatkınlığın arttığını göstermektedir. Ölçeğin Türkçe uyarlaması Öngen Erol (2007) tarafından yapılmıştır. Ölçeğin güvenirlik çalışması kapsamında Cronbach alfa güvenirlik katsayıları hesaplanmış ve Cronbach alfa güvenirlik katsayıları heyecan ve macera arama, yaşantı arayışı, disinhibisyon ve sıkıntıya yatkınlık alt ölçekleri için sırasıyla 0.82, 0.55, 0.75 ve 0.56 olarak bulunmuştur. Bu çalışmada da alt ölçeklerin Cronbach alfa güvenirlik katsayılarının 0.53 ve 0.75 arasında değiştiği belirlenmiştir. Kişisel Bilgi Formu: Katılımcıların yaş, cinsiyet ve sınıf düzeyini belirlemek için Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Verilerin Toplanması Araştırma için belirlenen okullardan gerekli izinler alındıktan sonra araştırmacı tarafından uygun olan sınıflarda uygulama yapılmıştır. Ölçekler dağıtılmadan önce araştırmaya katılmanın gönüllülük esasına dayandığı ve ölçeği doldurmaya başlasalar bile istedikleri zaman araştırmaya katılmaktan vazgeçebilecekleri katılımcılara belirtilmiştir. Tüm öğrenciler araştırmaya katılmayı kabul etmişlerdir. Uygulama 25-30 dakika sürmüştür. 69 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S Verilerin Analizi Verilerin analizinde çok değişkenli regresyon analizlerinden aşamalı regresyon analizi yöntemi kullanılmıştır. Aşamalı regresyon analizinde hangi değişkenlerin modele gireceği tamamen matematiksel kriterlere bağlıdır (Field, 2009). Analiz öncesinde araştırmanın bağımlı değişkeni (problemli internet kullanımı) ve bağımsız değişkenleri (heyecan ve macera arama, yaşantı arayışı, disinhibisyon ve sıkıntıya yatkınlık) çok değişkenli regresyon analizi varsayımlarına göre değerlendirilmiştir. Çok değişkenli analizlerde karşılanması gereken varsayımlardan ilki katılımcı sayısıdır. Aşamalı regresyon analizinde her bir bağımsız değişken için 40 katılımcı olması gerektiğinden bahsedilmektedir (Tabachnick ve Fidell, 2007). Bu araştırmada beş bağımsız değişken olacağı için katılımcı sayısının en az 200 olması gerekmektedir. Bu araştırmada yer alan katılımcı sayısının bu varsayımı karşıladığı söylenebilir. Çok değişkenli analizlerde karşılanması beklenen bir diğer varsayım tek değişkenli ve çok değişkenli normallik ve doğrusallıktır (Tabachnick ve Fidell, 2007). Tek değişkenli normalliğin incelenmesinde Kolmogorov-Smirnov Testi; tek değişkenli homojenliğin değerlendirilmesinde varyansların homojenliği testi kullanılmıştır. Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği’ne ilişkin Kolmogorov-Smirnov Testi anlamlılık değeri 0,05’ten küçük olduğu için verilerin normal dağılmadığı görülmüştür. Bu nedenle verilere logaritmik dönüştürme işlemi yapılmış ve dönüştürme işleminden sonra verilerin normal dağıldığı görülmüştür. Çok değişkenli normallik ve doğrusallık saçılma diyagramı matrisi ile incelenmiş ve elips şeklinde dağılımlar elde edildiği için çok değişkenli normalliğin ve doğrusallığın sağlandığı ifade edilebilir. Çok değişkenli analizlerde karşılanması gereken bir diğer varsayım uç değerlerin veri setinden çıkarılmasıdır. Bağımlı değişkene (problemli internet kullanımı) ve bağımsız değişkenlere ilişkin tek yönlü uç değerler z puanlarına göre çok yönlü uç değerler ise Mahalanobis uzaklıkları kullanılarak incelenmiştir. z puanlarının 3.29’un üzerinde olması uç değer olarak değerlendirilmektedir (Tabachnick ve Fidell, 2007). Bu kritere göre tek yönlü uç değer bulunamamıştır. Mahalanobis uzaklıkları hesaplandıktan sonra ki kare değerleri tablosunda serbestlik derecesi 5, anlamlılık değeri .001 70 Siyez / Lise Öğrencilerinde Problemli İnternet Kullanımının Yordayıcıları... olarak alınmış ve değer 20.515 olarak bulunmuştur. Bu değerin üzerinde değer olmadığı için uç değer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Çok değişkenli analizlerde karşılanması beklenen bir diğer varsayım çoklu bağlantı problemidir. Bu nedenle bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişki Pearson korelasyon analizi ile incelenmiş, değişkenler arasındaki ilişkinin .16 - .57 arasında değiştiği belirlenmiştir. Buna göre değişkenler arasında çoklu bağıntı problemi olmadığı söylenebilir. Araştırmanın bağımsız değişkenlerinden biri olan cinsiyetin kategorik bir değişken olması nedeniyle bu değişken kukla değişkene dönüştürülerek, kız = 1ve erkek = 0 olacak şekilde yeniden kodlanmıştır. Verilerin analizinde anlamlılık değeri p < .05 olarak kabul edilmiştir. Bulgular Bu bölümde ilk olarak çalışmada yer alan değişkenlere ilişkin betimsel istatistikler ardından da aşamalı regresyon analizine ilişkin bulgular aktarılmıştır. Betimsel İstatistiklere İlişkin Bulgular Araştırmanın bağımlı (problemli internet kullanımı) ve kategorik olmayan bağımsız değişkenlerine (heyecan ve macera arama, yaşantı arayışı, disinhibisyon ve sıkılmaya yatkınlık) ilişkin aritmetik ortalama, standart sapma ve minimum maksimum değerleri Tablo 1’de yer almaktadır. Tablo 1 Bağımlı ve Bağımsız Değişkenlere İlişkin Aritmetik Ortalama, Standart Sapma, Minimum-Maksimum Değerleri Değişkenler Problemli İnternet Kullanımı X ss Min Max 1.76 .14 1.43 2.09 Heyecan ve Macera Arama 16.95 2.41 10 20 Yaşantı Arayışı 14.82 2.34 10 20 Disinhibisyon 13.31 2.49 10 20 Sıkılmaya Yatkınlık 13.73 2.27 10 20 71 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S Aşamalı Regresyon Analizine İlişkin Bulgular Problemli internet kullanımına ilişkin aşamalı linear regresyon analizi sonucunda beş değişik regresyon modeli elde edilmiştir. Yaşantı arayışı, sıkılmaya yatkınlık, cinsiyet, heyecan ve macera arama ve disinhibisyon puanlarının problemli internet kullanımını yordadığını gösteren bu modellerin, çoklu korelasyon ve regresyon katsayıları ile R2 değerleri Tablo 2’de yer almaktadır. Tablo 2 İnternet Bağımlılığının Yordanmasına İlişkin Aşamalı Regresyon Analizi Sonuçları B R R2 F t Yaşantı arayışı .039 .628 .394 297.709* 12.42* Sıkılmaya yatkınlık .017 .673 .451 188.389* 6.87* Yordayıcı Değişken Cinsiyet -.038 .68 .458 129.879* 3.58* Heyecan ve macera arama .005 .685 .465 100.348* 2.35* Disinhibisyon .005 .69 .470 82.156* 2.33* *p < .001 Tablo 2’de görüldüğü gibi problemli internet kullanımı puanlarının heyecan arama ve cinsiyet değişkenlerine göre yordanmasında ilk aşamada yordayıcı değişken olarak analize giren yaşantı arayışı alt ölçeği için korelasyon katsayısı R = .628’dir. İkinci aşamada sıkılmaya yatkınlık değişkenin yordayıcı değişken olarak analize girmesiyle bileşik korelasyon katsayısı R = 673’e, üçüncü aşamada cinsiyet değişkeninin eklenmesiyle R = .68’e, dördüncü aşamada heyecan ve macera arama değişkeninin eklenmesiyle R = .685’e, ve beşinci aşamada disinhibisyon değişkeninin eklenmesiyle R = .690’a yükselmiştir. Tablo 2’deki R2 değerleri incelendiğinde problemli internet kullanımını en çok açıklayan değişkenin %39’luk varyansı açıklama yüzdesi ile heyecan aramanın alt boyutlarından yaşantı arayışı olduğu, bunu sırasıyla %.6’lık varyansı açıklama yüzdesi ile sıkılmaya yatkınlık, %.09’lik varyansı açıklama yüzdesi ile cinsiyet, %.08’lik varyansı açıklama yüzdesi ile heyecan ve macera arama ve %.06’lık varyansı açıklama yüzdesi ile disinhibisyon olduğu görülmektedir. Tüm değişkenlerin yaşam doyumunu yordama ortak varyansı açıklama yüzdesi %47’dir. 72 Siyez / Lise Öğrencilerinde Problemli İnternet Kullanımının Yordayıcıları... R2 değeri bağımlı değişkene ilişkin varyansın ne kadarının bu örneklemdeki regresyon modeli tarafından açıklanacağını göstermektedir. Alan yazında regresyon analizi sonucunda elde edilen sonucun ilgili evrene genellenebilmesi için çapraz geçerlik yönteminin kullanılarak modelin test edilmesi önerilmektedir (Field, 2009; Tabachnick ve Fidell, 2007). Çapraz geçerlik yöntemlerinden birisi modelin farklı bir örneklemde aynı değişkenlerle benzer sonuçlar üretip üretmediğinin değerlendirilmesidir. Bir diğer yöntem de eldeki veri setinden yararlanarak düzeltilmiş R2 veya veriyi ikiye bölme yöntemlerinin kullanılmasıdır (Field, 2009). Bu çalışmada da elde edilen modelin güvenirliğini test etmede Stein eşitliği kullanılarak düzeltilmiş, R2 değerleri incelenmiştir. Düzeltilmiş R2 değeri, bağımlı değişkendeki varyansın ne kadarının örneklemin seçildiği evren üzerinden açıklanacağını göstermektedir. Stein eşitliği kullanılarak R2 değerinin modelin çapraz geçerliğini ne kadar karşıladığı değerlendirilmektedir. Stein eşitliği şu şekilde formüle edilmektedir (Field, 2009): Düzeltilmiş R2= Stein eşitliğinde n örneklem sayısını, k ise yordayıcı değişken sayısını ifade etmektedir. Buna göre n = (458), k = (5) olarak kabul edildiğinde eşitliğin sonucu aşağıda yer almaktadır. Düzeltilmiş R2= Düzeltilmiş R2 = 1-[(1.01)(1.01)(1.00)](0,53) Düzeltilmiş R2 = 0.46 Stein eşitliği sonucu elde edilen değerin gözlenen R2 = .47 değerine oldukça yakın olduğu görülmektedir. Bu sonuç, modelin çapraz geçerliğin oldukça iyi olduğunu göstermektedir. Tartışma Heyecan aramanın ve cinsiyetin lise öğrencilerinde problemli internet kullanımını yordama gücünün incelendiği bu araştırmada heyecan aramanın ve 73 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S cinsiyetin lise öğrencilerinde problemli internet kullanımını anlamlı olarak yordadığı belirlenmiştir. Aşamalı regresyon analizi sonuçları incelendiğinde problemli internet kullanımını yordama gücü en yüksek olan değişkenin heyecan arama ölçeğinin alt boyutlarından biri olan yaşantı arayışı olduğu görülmektedir. Yaşantı arayışı; madde kullanma, farklı yerlere seyahat etme arzusu gibi zihin ve duyular aracılığıyla sıra dışı kişisel ve içsel yaşantı ihtiyacını yansıtır (Zuckerman ve ark., 1978). Elde edilen bu bulgu yaşantı arayışı yüksek lise öğrencilerinin, internetin cazibesine daha çok kapılarak internette yeni deneyimler edinmek için internette daha fazla zaman geçirdikleri şeklinde açıklanabilir. İnternet bağımlılığını açıklamak üzere geliştirilen kuramlardan biri olan Davis’in (2001) bilişsel davranışçı yaklaşıma dayalı modeline göre de internet etkinliklerinin sürmesindeki anahtar faktör bireyin olaydan aldığı pekiştireçtir. Diğer bir deyişle kişi internetin yeni bir özelliğini denediğinde ortaya çıkan sonuç olumlu ise kişinin bu etkinliği sürdürmesi pekiştirilmektedir. Bu nedenle elde edilen bu bulgu şaşırtıcı değildir. İnternet bağımlılığı ile heyecan arama arasındaki ilişkiyi metaanaliz yöntemiyle inceleyen bir araştırmada yaşantı arayışı, internet bağımlılığı ile orta derecede ilişkili bulunmuştur (Wang, Chen, Yang ve Gao, 2013). Ancak yaşantı arayışı ve internet bağımlılığı arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalarda farklı sonuçlar da dikkati çekmektedir. Örneğin, Lavin ve arkadaşları (1999) tarafından ABD’de üniversite öğrencileriyle yapılan çalışmada internet bağımlısı olmayan grubun yaşantı arayışları bağımlı olan gruptan daha yüksek bulunurken Lin ve Tsai (2002) tarafından Tayvan’da lise öğrencileriyle yapılan çalışmada internet bağımlısı olan ve olmayan grupta yaşantı arayışına göre anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Bu farklılığın kaynağı araştırmaya katılanların yaşları arasındaki farklılıklar olabileceği gibi kültürel farklılıklar da olabilir. Bu araştırmada problemli internet kullanımını ikinci sırada yordayan değişken heyecan arama ölçeğinin alt boyutlarından biri olan sıkılmaya yatkınlıktır. Sıkılmak veya can sıkıntısı rahatsızlık verici bir duygu durumudur ve bir etkinliğe ilişkin uyarıcı ya da değer eksikliği ile karakterize edilir (Harris, 2000). Sıkılmaya yatkınlık ise bireylerin tekrarlayan, rutin ve heyecan verici olmayan insanlardan ya da durumlardan hoşlanmama düzeyini yansıtmaktadır. Shi ve arkadaşları (2005) tarafından yapılan araştırmada can sıkıntısı74 Siyez / Lise Öğrencilerinde Problemli İnternet Kullanımının Yordayıcıları... na yatkınlık ile internet bağımlılığı arasında pozitif yönde bir ilişki olduğunu göstermektedir (akt., Rahmani ve Gholamali Lavasani, 2011). Ayrıca Lin, Lin ve Wu (2009), can sıkıntısının ergenlerde internet bağımlılığının olası bir nedeni olabileceğini belirtmektedirler. Boş zaman can sıkıntısı kuramına göre (Iso-Ahola ve Crowley, 1991; Iso-Ahola ve Weissinger, 1987) uyarı, heyecan ve meydan okuma arayışı gereksiniminin sosyal olarak uygun ya da onaylanan yollarla karşılanmaması, riskli davranışlarla ilgilenilmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda sıkılmaya yatkınlık düzeyi yüksek olan lise öğrencileri, ihtiyaç duydukları uyarıcıları sosyal çevrelerinde bulamamaları nedeniyle internete yöneliyor olabilirler. İnternet ortamındaki uyarıcı zenginliği ise internette geçirilen sürenin artmasına ve bağımlılık davranışının gelişmesinde rol oynuyor olabilir. Araştırmada ele alınan değişkenlerden biri olan cinsiyetin lise öğrencilerinde problemli internet kullanımını yordama üçüncü sırada yer aldığı görülmektedir. Alan yazın incelendiğinde de birçok çalışmada cinsiyetin internet bağımlılığını (problemli internet kullanımını) yordamada anlamlı katkı sağlayan bir değişken olduğu görülmektedir (Kormas, Critselis, Janikian, Kafetsiz ve Tsitsika, 2011; Lan ve Lee, 2013). Ayrıca bir grup araştırma da lise öğrencilerinde internet bağımlılık düzeyinin cinsiyete göre farklılaştığını göstermektedir (Şahin, Çakır, Demirbaş Çakır ve Polat, 2013; Yılmaz, Şahin, Haseski ve Erol, 2014; Zorbaz ve Tuzgöl Dost, 2014). Diğer yandan bu çalışmaların çoğunda cinsiyetin etki büyüklüğünün az olduğu görülmektedir. Zorbaz ve Tuzgöl Dost (2014) tarafından internet bağımlılığında cinsiyete ilişkin farklılıkların temelinde toplumsal cinsiyet rollerindeki farklılaşmanın olabileceği belirtilmektedir. Geleneksel cinsiyet rolleri açısından değerlendirildiğinde erkeksilik ve bilgisayar kullanımı (Charlton, 1999), çevrim içi cinsel aktiviteler (Becerra, Robinson ve Balkin, 2011) arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Ancak cinsiyet rollerinin doğrudan cinsiyete bağlı olmaması diğer bir ifadeyle erkeklerin her zaman erkeksi, kızların ise her zaman kadınsı cinsiyet rolünü benimsememeleri nedeniyle bu konuda daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulduğu düşünülmektedir. Araştırma sonucunda problemli internet kullanımının yordayıcılarından bir diğeri de heyecan ve macera aramadır. Ancak bu değişkenin problemli 75 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S internet kullanımını yordamadaki katkısının düşük olduğu görülmektedir. Bunun nedeni ölçekte heyecan ve macera aramayı değerlendiren maddelerin tehlikeli ve yeni fiziksel faaliyetleri uygulamaya yönelik istekle ve arzuyla ilişkili olması olabilir. Bu yönde gereksinimi olan bireylerin bu ihtiyaçlarını tam olarak internet ortamında gideremeyebilirler. Ancak internet kullanıcılarının oluşturdukları avatarlarla bir takım oyunlarda bu ihtiyacını karşılıyor olmaları bu küçük ama anlamlı etkiyi açıklayabilir. Çevrimiçi olarak oynanan rol yapmaya dayalı fantezi oyunlarında dünyanın her yerinden aynı anda binlerce oyuncu bir arada oynayabilmektedir. Bu oyunlarda her bir oyuncu kendi yarattığı avatarını kontrol ederek ve heyecan ve macera içeren çeşitli görevleri tamamlanmasını sağlayarak avatarının kapasitesini geliştirebilir ve diğer oyuncuların avatarları ile konuşma başlatma gibi olumlu yollarla veya kavga etme gibi olumsuz yollarla etkileşime geçebilir. Ancak internet bağımlılığı ile ilgili yapılacak yeni çalışmalarda özellikle internet kullanım amaçlarının değerlendirilmesi konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olunmasına katkı sağlayacaktır. Bu araştırmada lise öğrencilerinin problemli internet kullanımının yordanmasına katkı sağlayan son değişken disinhibisyondur. Disinhibisyon ve internet bağımlılığı arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalarda da (Lin ve Tsai, 2002; Mei ve Liu, 2009; Rahmani ve Ghomali Lavasani, 2011) internet bağımlısı olan grupta disinhibisyon puanlarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bu araştırmada disinhibisyonun, problemli internet kullanımını yordamadaki katkısı düşük olmakla birlikte internet ortamı özellikle sosyal ortamlara katılımı daha kısıtlı olan lise öğrencileri bir sosyal ortam sağlıyor olabilir. Ebeveyn tutumları ile birlikte ergenlerin dâhil oldukları sosyal ortamların özelliklerinin incelenmesinin konunun daha ayrıntılı değerlendirilebilmesi açısından önem taşıdığı düşünülmektedir. Bu araştırmanın sonuçları değerlendirilirken araştırmanın sınırlılıkları da dikkate alınmalıdır. Araştırmanın sınırlılıklarından birisi örneklemin sadece İzmir ili Konak ilçesindeki Anadolu liselerinden seçilmiş olmasıdır. Araştırmanın bu sınırlılığını gidermek için örneklemi oluşturan okulların ve öğrencilerin belirlenmesinde basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılmış ve analiz sonucunda elde edilen bulgular çapraz geçerlik yöntemlerinden 76 Siyez / Lise Öğrencilerinde Problemli İnternet Kullanımının Yordayıcıları... biri olan düzeltilmiş R2 yöntemiyle yeniden değerlendirilmiştir. Ancak farklı lise türlerini ve farklı bölgeleri içerecek şekilde araştırmanın yinelenmesi bulguların lise öğrencilerine genellenebilirliği açısından önem taşımaktadır. Araştırmanın bir diğer sınırlılığı, verilerin kendini anlatma ölçekleri ile toplanmasıdır. Kendini anlatma ölçeklerinde katılımcılar araştırmanın varsayımını tahmin edebilir ve araştırmacının varsayımını onaylayacaklarını düşündükleri şekilde veya kendilerini iyi gösterecek bir şekilde yanıt verebilirler. Ancak, uygulanmasının nispeten kolay olması, zaman açısından ekonomik olması, uygulayıcı uzmanlığı gerektirmemesi ve psikolojik danışma ve psikoterapinin fenomenolojik bakış açısıyla uyumlu olması (Heppner, Wampold ve Kivlinghan, 2013) sebebiyle bu yöntem tercih edilmiştir. Bu sınırlılığı gidermek için de araştırmanın amacı hakkında katılımcılara ayrıntılı bilgi verilmemiştir. Sonuç olarak heyecan aramanın alt boyutları olan yaşantı arayışı, sıkılmaya yatkınlık, heyecan ve macera arama, disinhibisyon ile cinsiyetin lise öğrencilerinin problemli internet kullanımını yordamaya katkı sağlayan değişkenler olduğu belirlenmiştir. Lise öğrencilerinin günlük yaşamlarında sosyal ve sportif etkinliklere yer verecek şekilde düzenlemenin internet üzerinden yaşantı arayışını azaltabileceği düşünülmektedir. Bu noktada yapılandırılmış okul temelli etkinlikler, lise öğrencilerinin hem sosyal becerilerini geliştirme de hem de yeni ilgi alanları oluşturmalarına katkı sağlayabilir. Aile eğitimleri aracılığıyla ebeveyn-ergen ilişkisini güçlendirmekte ev ortamında ergenin daha kaliteli zaman geçirmesinde etkili olabilir. Ayrıca cinsiyetinde anlamlı bir yordayıcı değişken olması nedeniyle kız ve erkek öğrencilerle yapılacak odak grup görüşmelerinin ardından internet bağımlılığını önlemeye yönelik psiko-eğitim programlarının geliştirilebilir. Son olarak internette heyecan aramaya yönelik bir ölçme aracının geliştirilmesinin alan yazına katkı açısından önemli olduğu düşünülmektedir. 77 ISSN 2148-7286 DOI 10.15805/addicta.2014.1.1.006 Copyright © 2014 Turkish Green Crescent Society • addicta.com.tr/en Addicta: The Turkish Journal on Addictions • Spring 2014 • 1(1) • 78-97 Received Accepted | | 13 August 2014 29 August 2014 OnlineFirst | 19 September 2014 Gender and Sensation Seeking as Predictor Variables of Problematic Internet Use by High School Students a Digdem M. Siyez Dokuz Eylul University, Department of Educational Sciences Abstract This research investigated the impacts of gender and sensation seeking on predicting the causes of problematic Internet use by high school students. This study’s sample group included 458 students (262 girls and 196 boys) studying at Anatolian High Schools located in the Konak district of Izmir city. Participants filled out self-evaluation documents incorporating the Scale for Internet Use by Adolescents, the Zuckerman Sensation-Seeking Scale, and personal data forms. Hierarchical regression was used for data analysis, and the findings revealed that sensation seeking and gender accounted for 47% of the variance related to Internet addiction. Examination of these results indicated that the most powerful variable leading to problematic Internet use was the pursuit of new experience under the sub-dimension of thrill seeking, followed successively by boredom susceptibility, gender, thrill and adventure seeking, and disinhibition. Even though this research contributes to previous studies on the role of gender and sensation seeking in problematic Internet use, more research is needed on this subject. Keywords: Problematic internet use • Sensation seeking • Gender • High school students • Regression a Corresponding author: Assoc. Prof. Digdem M. Siyez, Ph.D., Guidance and Psychological Counseling Department, Educational Sciences Unit, Buca Faculty of Education, Dokuz Eylul University, 35150 Buca Izmir, Turkey. Research areas: Problematic behaviors of adolescents, a psychological career, preventive guidance and psychological counseling. Email: [email protected] Siyez / Gender and Sensation Seeking as Predictor Variables of Problematic... The Internet serves for transmission of information, academic research, entertainment, communication, and trade. Indeed, the frequency and purpose of Internet use as a part of modern life are significant criteria in determining Internet addiction (Shaw & Black, 2008). Internet addiction is typically identified as the irresistible desire for extreme use of the Internet, failure to control the time spent on Internet use, continuous increases in the time spent, extreme anger and aggressiveness when not connected to the Internet, and a deteriorating social and business life (Young, 1998, 2004). As yet, no consensus has been reached in the literature as to any one term for defining Internet addiction, regarded as a problem since the 1990s. Frequently used terms include “Internet addiction” (Young, 1998), “pathological Internet use” (Morahan-Martin & Schumacher, 2000), and “problematic Internet use” (Davis, Flett, & Besser, 2002). In this research, the term “problematic Internet use” is employed in tandem with the corresponding scale. Nevertheless, in the literature review here, the term used in the original study is retained. The frequency of Internet use, and possibly ensuing problematic Internet use, increases with every passing day. The most significant groups at risk of Internet addiction are comprised of adolescents and undergraduate students. When the 2013 data collected by the Turkish Statistical Institution on “Use of Information Technologies by Households” was evaluated for “frequency of Internet use,” high school students came second with 74.5%, following only higher education students. Local research conducted in China indicated that approximately 63% of 162 million Internet users were younger than 24, and 9.72% to 11.06% of these users were seriously addicted to the Internet to a varying extent—in other words, almost 10 million young people were addicted (Cui, Zhao, Wu, & Xu, 2006). Another decisive criterion for Internet addiction is the purpose of Internet use. Developing Internet addiction is more likely when the Internet is used to establish online social interactions with others, for instance, meeting new people, talking to those with similar interests, and chatting (Ceyhan, 2007; Siyez & Uz Bas, 2013). Kim and Davis (2009) demonstrated that Internet use to keep in touch with family and friends had small negative impact on 79 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S young people’s problematic use; getting to know new people, however, did negatively impact youth. Furthermore, adolescents are increasingly likely to text messages in chat rooms and share their experiences in messages (Ekşi, 2012). Kayri & Günüç (2010) found that for high school students, the most decisive factor in Internet addition was the “purpose of [individuals] Internet use.” Furthermore, recent research found high risk for adolescents because of a growing interest in Internet gambling. A study with 8,017 English adolescents by Griffiths and Wood (2007) ascertained that 8% played National Lotto games on the Internet. These studies verified that high school students are an important risk group for Internet addiction. Besides, Internet addiction itself can lead to psychological and mental illnesses such as anxiety, depression, stress, drug addiction, and obsessive compulsive disorder (Akın & Iskender, 2011; Ko et al. 2006; Yadav, Banwari, Parmar, & Maniar, 2013) as well as to physical symptoms such as sleeping disorders, backaches, and burning eyes (Azher et al., 2014). In addition to these negative outcomes, recent studies also proved that Internet addiction causes changes in adolescents’ brain structure (Lin et al. 2012; Yuan et al., 2011). Negative consequences of Internet addiction paved the way for more studies to identify factors related to this problem so that it can be prevented. A literature review revealed that personality traits might play a role in addiction and that people with certain characteristics might have a disposition for addiction (Griffiths, 2009; Walther, Morgenstern, & Hanewinkel, 2012). Research on high school students indicated that narcissistic (Ekşi, 2013; Kuss & Griffiths, 2012) and introverted personalities (Xiuqin et al., 2010) instigated Internet addiction. Another personality trait supposed to relate to Internet use is sensation seeking (Zuckerman, 1994). “Sensation seeking” means pursuing various extraordinary and highly stimulating lifestyles, and being eager to take risks to achieve them (Zuckerman, 1979). According to Dahl (2004), sensation seeking is a developmental area influenced by puberty. Those who have a high ambition for seeking sensation eagerly act impulsively to experience intense and different sensations (Arnett, 1992). These persons fail to cope with boredom; 80 Siyez / Gender and Sensation Seeking as Predictor Variables of Problematic... they seem to need greater external stimulation, and, therefore, surfing the Internet, texting messages in chat rooms, and other online activities appeal to them (Lin & Tsai, 2002; Shi, Chen, & Tian, 2011). Likewise, Shaffer (1996) stated that the Internet is a means of seeking sensation. In the literature, studies on sensation seeking and Internet addiction (Guo, Mei, & Zhang, 2009; Lavin, Marvin, McLorney, Nola, & Scott, 1999; Mei & Liu, 2009; Rahmani & Gholamali Lavasani, 2001) were mostly conducted with university students. Although the majority of these studies demonstrated that Internet addicts have greater ambition for sensation and adventure (Guo et al., 2009; Mei & Liu, 2009; Rahmani & Gholamali Lavasani, 2001), one study found that Internet addicts received lower scores on a scale measuring intensity of sensation seeking (Lavin et al., 1999). Although sensation seeking increases in puberty (Zuckerman, 1969), relatively few studies have been conducted with adolescents (Chou, Condron, & Belland, 2005). One study suggested that a high level of experience seeking, high anxiety about being harmed, and being a reward addict at low levels were among the most important variables resulting in Internet addiction (Ko et al., 2006). However, many believe that future studies with adolescents will greatly contribute to the field because adolescents and university students possess different psychosocial characteristics and face different responsibilities. Meanwhile, the present research can fill a gap in the literature since no studies have been conducted with Turkish adolescents to investigate sensation seeking and problematic Internet use. The literature indicates that gender is likewise an important factor in problematic Internet use by adolescents (Zamani, Abedini, & Kheradmand, 2011). Studies examining high school students’ addiction to the Internet and based on the gender variable found that the average points on addiction by male adolescents were higher than for female adolescents (Esen & Siyez, 2011; Üneri & Tanı, 2011). Likewise, compared to girls, boys demonstrated greater eagerness for sensation (Zuckerman, Eysenck, & Eysenck, 1978). In summary, since the gender variable seems associated with both sensation seeking and 81 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S problematic Internet use, taking gender into consideration will contribute to this research. Therefore, this research proposes to determine the extent to which such variables as gender and sensation seeking (thrill and adventure seeking, experience seeking, disinhibition, and boredom susceptibility) play a role in high school students’ problematic Internet use. Method For investigating the impact of sensation seeking and gender on adolescents’ problematic Internet use, this research adopted a descriptive relational screening model to identify underlying reasons. The screening model is an approach taken to describe the situation as it was or is (Karasar, 1998). Population and Sample This research population consisted of students at Anatolian High Schools in the Konak district of Izmir city, Turkey—in total, 5700 students at 11 Anatolian High Schools in the 2013–2014 academic year. In the first stage, sample size was calculated with a sample-size calculator. The required sample size was 359 for a population of 5700 individuals at the level of alpha = 0.05 and the confidence interval of 95%. A random numbers chart was used to select three Anatolian High Schools based on a simple random sampling method and, thereafter, to choose one class from 9th to 12th grades at each school. The sample group consisted of 262 (52.2%) girls and 196 boys (42.8%), aged from 15 to 19 years (X = 16.33,ss = 1.03). Included were 25.8% (n = 118) students in the 9th grade, 27.7% (n = 127) in the 10th grade, 30.8 % (n = 141) in the 11th grade, and, finally, 15.7% (n = 72) in the 12th grade. 82 Siyez / Gender and Sensation Seeking as Predictor Variables of Problematic... Data Collection Tools Problematic Internet Use Scale–Adolescent (PIUS-A): PIUS-A was devised by Ceyhan and Ceyhan (2009) to identify problematic Internet use. Consisting of 21 items, this scale is scored on a five-point Likert scale (1–Strongly disagree, 5–Strongly agree). Scale scores range between 27 and 135. A high score indicates that negative impacts of the Internet, social comfort felt by Internet users during use, and extreme increased Internet use. Exploratory factor analysis on adolescents revealed that the scale involves three sub-factors (negative impacts of Internet, extreme use, social benefit/social comfort). Results of confirmatory factor analysis confirmed this three-factor structure, which accounted for 49.35% of variance. Additionally, the internal consistency coefficient of this scale was 0.93 (Ceyhan & Ceyhan, 2009). In this research, the Cronbach alpha reliability coefficient of this scale was 49.35%. Zuckerman Sensation-Seeking Scale (ZSS): ZSS, a consisting of 40 items was devised by Zuckerman et al. (1978) to assess the level of sensation during puberty and youth. Each item requires a response to either of two options (A and B). The scale has four sub-dimensions (thrill and adventure seeking, experience seeking, disinhibition, and boredom susceptibility), each with 10 articles. The thrill-and-adventure seeking scale measures an individual’s interest in new or dangerous physical activities like water skiing and mountain climbing. The experienceseeking sub-scale examines an individual’s passion for traveling, desire for leading life unconventionally, and seeking for unconventional life through new sensory or mental experiences. The disinhibition sub-scale deals with social drinking, interest in noisy parties, and sexual behaviors. The boredom susceptibility sub-scale assesses to what extent individuals dislike repetitive, routine, and unexciting people and situations. If a high score is received on the sub-scales, then thrill and adventure seeking, experience seeking, disinhibition, and boredom susceptibility likewise increase. This scale was interpreted in and adapted to Turkish by Öngen Erol (2007). Cronbach alpha reliability coefficient was calculated within the scope of scale reliability and individual coefficients were determined 83 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S as 0.82, 0.55, 0.75 and 0.56, respectively, for the sub-scales of thrill and adventure seeking, experience seeking, disinhibition, and boredom susceptibility. For this research, the Cronbach alpha reliability coefficients of these sub-scales ranged between 0.53 and 0.75. Personal Data Form: A personal data form was used to determine age, gender, and class level of the participants. Data Collection After obtaining necessary permissions from the schools, the researcher conducted experiments in the appropriate classes. Before distribution of the scale forms, the researcher explained to the participants that participation was voluntary and that even if they began to fill out the scale forms, they could withdraw at any time. All the students agreed to participate in the research. The experiment lasted 25–30 minutes. Data Analysis Stepwise regression analysis, one of the multivariate regression analysis methods, was applied for data analysis. It depends completely on mathematical criteria to decide which variables will be included in the model when stepwise regression analysis is employed (Field, 2009). Prior to analysis, the dependent variable (problematic Internet use) and independent variables (thrill and adventure seeking, experience seeking, disinhibition, and boredom susceptibility) were assessed pursuant to multivariate regression analysis assumptions. The primary assumption expected in the multivariate analyses is the number of participants. Stepwise regression analysis requires 40 participants for each and every variable (Tabachnick & Fidell, 2007). Given five independent variables, the minimum number of participants is 200, and this study achieved this minimum number of participants. 84 Siyez / Gender and Sensation Seeking as Predictor Variables of Problematic... A second assumption in multivariate analyses is univariate and multivariate normality and linearity (Tabachnick & Fidell, 2007). The KolmogorovSmirnow Test was used in analysis of univariate normality, while a variance homogeneity test was used in assessment of univariate homogeneity. Since the significance level of Kolmogorov–Smirnov Test in regard to the Problematic Internet Use Scale was lower than 0.05, the data was not customarily plotted. Therefore, the data were subjected to the logarithmic transformation process, after which the data were observed to be customarily plotted. Multivariate normality and linearity were examined with a scatter diagram matrix. Since it resulted in ellipse distributions, multivariate normality and linearity were ensured. A third assumption in multivariate analyses is removing extreme values from the dataset. One-dimensional extreme values related to the dependent variable (problematic Internet use) and the independent variables were examined according to z points; multidimensional extreme values were examined with Mahalanobis distances. Z points are deemed an extreme value if over 3.29 (Tabachnick & Fidell, 2007). According to this criterion, no one-dimensional extreme value was identified. After calculation of Mahalanobis distances, degree of freedom was found to be 5, and significance was assigned as .001, and the value was 20.515 in the square value table. Since no greater value existed, it was deduced that there was no extreme value. A fourth assumption in multivariate analyses is correlation. The correlation between dependent and independent variables was examined with Pearson correlation analysis. This examination demonstrated that the correlation between variables ranged between 16 and 57; this showed no correlation problem between variables. As gender, one independent variable, was actually a categorical variable, it was changed into a dummy variable. Thus, the codes were regenerated as girl = 1 and boy = 0. The level of significance was deemed to be p < .05 in data analysis. 85 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S Findings First, this section explains the findings related to the descriptive statistics and then, to the stepwise regression analysis. Findings related to Descriptive Statistics Table 1 indicates the mean, standard deviation, and minimum–maximum values with regard to dependent (problematic Internet use) and noncategorical independent variables (thrill and adventure seeking, experience seeking, disinhibition, and boredom susceptibility). Table 1 Arithmetical Average, Standard Deviation, Minimum–Maximum Values Related to Dependent and Independent Variables Variables X ss Min Max 2.09 Problematic Internet use 1.76 .14 1.43 Thrill and adventure seeking 16.95 2.41 10 20 Experience seeking 14.82 2.34 10 20 Disinhibition 13.31 2.49 10 20 Boredom susceptibility 13.73 2.27 10 20 Findings related to Stepwise Regression Analysis Five different regression models were devised as a result of stepwise linear regression analysis related to problematic Internet use. Multi-correlation and regression coefficients and R2 values of these models, which demonstrated that experience seeking, boredom susceptibility, gender, thrill and adventure seeking, and disinhibition points lead to problematic Internet use, are indicated in Table 2. 86 Siyez / Gender and Sensation Seeking as Predictor Variables of Problematic... Table 2 Stepwise Regression Analysis in Predicting Causes of Internet Addiction Predictor Variable B R R2 F t Experience seeking .039 .628 .394 297,709* 12.42* Boredom susceptibility .017 .673 .451 188,389* 6.87* Gender .038 .68 .458 129,879* 3.58* Thrill and adventure seeking .005 .685 .465 100,348* 2.35* Disinhibition .005 .69 .470 82,156* 2.33* *p < .001 As seen in Table 2, the correlation coefficient was R = .628 for the experience-seeking sub-scale, included in the analysis as a predictor variable at the first stage in predicting points of problematic Internet use based on thrill-seeking and gender variables. At the second stage, the joint correlation coefficient rose to R = .678 when boredom susceptibility was included in the analysis as a predictor variable; then to R = .68 with the addition of the gender variable at the third stage; to R = .685 with the addition of the thrill-and-adventure variable at the fourth stage; and to R = .690 with the addition of the disinhibition variable as the fifth variable. Examination of R2 values in Table 2 indicates that the most exploratory variable of problematic Internet use was experience seeking with 39% variance; experience seeking is a sub-dimensions of sensation seeking, which is followed successively by boredom susceptibility with an exploratory variance of 6%; gender, with an exploratory variance of .09%; thrill and adventure seeking with an exploratory variance of .08%; and finally, disinhibition with an exploratory variable of .06%. Common exploratory variance that predicts the extent of life satisfaction for all variables was 47%. R2 value shows to what extent the regression model explained the independent variable in this sample. The literature recommends that the result obtained from the regression analysis should be tested by a cross-validation method so that it can be generalized to population (Field, 2009; Tabachnick & Fidell, 2007). One cross-validation method is to check whether the model can generate similar results with the same variables in a different sample. Another method is to use R2 adjusted in the light of 87 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S a then-current dataset or to divide the data into two (Field, 2009). While testing reliability of the acquired model, this research scrutinized R2 values adjusted with the Stein equation. Adjusted R2 value indicates to what extent the population from which the sample is chosen can explain the independent variance. The Stein equation assesses how well the R2 value fulfills cross-validation of the model (Field, 2009). Adjusted R2 = In the Stein equation, n denotes the number of the sample, while k denotes the number of predictor variables. Accordingly, when the values of these symbols are deemed n = (458) and k = (5), the equation result will be as follows: Adjusted R2 = Adjusted R2 = 1-[(1.01)(1.01)(1.00)](0,53) Adjusted R2 = 0.46 The value from the Stein equation was close to R2 = .47 value observed. This result proves that the cross validation of the model was quite good. Discussion Having examined the power of sensation seeking and gender in problematic Internet use by high school students, this research established that sensation seeking and gender played a substantial role. Review of stepwise regression analysis revealed that the most influential variable in predicting problematic Internet use was experience seeking, a subdimension of the sensation-seeking scale. Experience seeking reflects the need for unconventional personal and inner life, embodied in mental and 88 Siyez / Gender and Sensation Seeking as Predictor Variables of Problematic... sensory experiences such as drug addiction and the desire to travel to different places (Zuckerman et al., 1978). High school students who are ambitiously seeking new experiences spend more time on the Internet because the possibility of its new experiences highly appeals to them. According to David’s cognitive behavioral approach model (2001), a theory created to explain Internet addiction, the key factor in continuation of Internet activities is the reinforcement the individual finds in the activity. In other words, if a positive outcome is obtained when an individual tries a new Internet feature, then the individual’s activity continues. Therefore, this finding was not surprising. One study that examined the relationship between Internet addiction and sensation seeking through meta-analysis asserted that experience seeking relates to Internet addiction. However, studies that investigated the relationship between experience seeking and Internet addiction have obtained differing results. For instance, a US study conducted with university students by Lavin et al. (1999) revealed that the experience-seeking level of non-addicts is higher than that of Internet addicts. In contrast, a study conducted with high school students in Taiwan by Lin and Tsai (2002) did not detect any significant difference between levels of experience seeking of both Internet addicts and nonaddicts. This difference might have stemmed from either the participants’ ages or their cultural differences. In this research, the second predictor variable of problematic Internet use was boredom susceptibility, a sub-dimension of the sensation-seeking scale. Boredom is a troublesome feeling, characterized as lack of value for or stimuli in an activity (Harris, 2000). Boredom susceptibility indicates the level of an individual’s dislike for repetitive, boring, and unexciting people or situations. Shi and Ark (2005) asserted a positive relationship between boredom susceptibility and Internet addiction (as cited in Rahmani & Gholamali Lavasani, 2011). Moreover, Lin, Lin, and Wu (2009) stated that boredom is a probable cause of Internet addiction for adolescents. According to the theory of free time boredom (Iso-Ahola & Crowley, 1991; Iso-Ahola & Weissinger, 1987), an individual’s interest in risky behaviors results from non-fulfillment of the need for thrill and challenge seeking in appropriate or acceptable social circles. In this context, when high 89 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S school students with high levels of boredom susceptibility cannot find the stimuli they need in their social circles, they might become interested in the Internet. Availability of rich stimuli might increase the time spent on the Internet and, consequently, the development of addictive behavior. Gender, a variable in this research, ranks third in leading to problematic Internet use by high school students. In the literature, many studies have found that gender significantly contributed to Internet addiction (problematic Internet use) (Kormas, Critselis, Janikian, Kafetsiz, & Tsitsika, 2011; Lan & Lee, 2013). Furthermore, a group of studies demonstrated that students’ Internet addiction levels varied according to gender (Şahin, Çakır, Demirbaş, Çakır, & Polat, 2013; Yılmaz, Şahin, Haseski, & Erol, 2014; Zorbaz & Tuzgöl Dost, 2014). On the other hand, the majority of these studies proved that gender’s impact was relatively low. Zorbaz and Tuzgöl Dost (2014) theorized that gender’s impact on Internet addiction might result from social differentiation in gender roles. When traditional gender roles are considered, a strong bond is found among masculinity, Internet use (Charlton, 1999), and online sexual activities (Becerra, Robinson, & Balkin, 2011). Nevertheless, more studies are needed to clarify this issue because boys usually adopt a masculine gender role while girls always adopt a feminine gender role, in other words, because gender roles do not directly depend on gender. According to the research outcomes, another predictor of problematic Internet use is thrill and adventure seeking. However, this variable contributes little to problematic Internet use. Because the scale items that assess thrill and adventure seeking are related to the desire to try new, risky physical activities, the Internet might not completely meet the need of such individuals. However, that Internet users meet this need with avatars they create in some team games might explain this small, but significant impact. Thousands of players worldwide can simultaneously role-play in these fantasy games. These players can develop their avatars’ capacities and accomplish various tasks involving thrills and adventures. They can even interact positively with other players’ avatars by chatting or, negatively, by quarreling. Much more information could be obtained about 90 Siyez / Gender and Sensation Seeking as Predictor Variables of Problematic... this subject if special purposes of Internet uses were investigated in new studies on Internet addiction. In this research, disinhibition was the last predictor variable for problematic Internet use by high school students. The research scrutinizing the relationship between disinhibition and Internet addiction (Lin & Tsai, 2002; Mei & Liu, 2009; Rahmani & Ghomali Lavasani, 2011) showed that Internet addicts have a higher level of disinhibition. Even though disinhibition’s contribution to problematic Internet use was low, the Internet might offer an attractive social environment, especially for high school students with restricted access to social circles. This subject might be covered in detail if parental attitudes were examined along with the features of the Internet social environments joined by adolescents. In evaluation of this research, certain limitations must be taken into account. One is that the sample was selected only from Anatolian High Schools in the Konak district of Izmir City, Turkey. To ameliorate the limitations, the simple random sampling method was used to determine schools and students, and the analytical findings were reassessed with the adjusted R2 method, a cross validation method. However, replication with different types of high schools in different districts is important for generalization to high school students as a whole. Another limitation was collection of data with self-exploratory scales, for which participants might predict the research assumption, respond to endorse the research assumption, or present themselves in a good light. Notwithstanding, this method was preferred since its implementation is relatively easy and time-efficient, requires no expertise of participants, and is consistent with both psychological counseling and the phenomenological approach of psychotherapy (Heppner, Wampold, & Kivlinghan, 2013). With a view to compensating for this limitation, the participants were not provided with detailed information about the research purpose. In conclusion, this study established that boredom susceptibility, thrill and adventure seeking, disinhibition, gender, and experience seeking, which is one of the sub-dimensions of sensation seeking, are predictor variables of problematic Internet use. Organizing the daily lives of high 91 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S school students in such a way that they involve social and sport activities could lessen experience seeking on the Internet. In this respect, structured school-based activities can contribute both to development of high school students’ social skills and creation of new interests for them. Strengthening relationships between parents and adolescents through family training might be influential in helping adolescents spend more quality time at home. Psycho-training programs might be designed to prevent Internet addiction after focus-group interviews with male and female students, given that gender is a significant predictor variable. Finally, the design of a measurement tool particularly for sensation seeking on the Internet could significantly contribute to the literature. 92 Siyez / Gender and Sensation Seeking as Predictor Variables of Problematic... Kaynakça/References Akın, A., & İskender, M. (2011). Internet addiction and depression, anxiety and stress. International Online Journal of Educational Sciences, 3, 138-148. Arnett, J. (1992). Reckless behavior in adolescence: A developmental perspective. Developmental Review, 12, 332-373. Azher, M., Khan, R. B., Salim, M., Bilal, M., Hussain, A., & Haseeb, M. (2014). The relationship between internet addiction and anxiety among students of University of Sargodha. International Journal of Humanities and Social Science, 4, 288-293. Becerra, M. D., Robinson, C., & Balkin, R. (2011). Exploring relationships of masculinity and ethnicity as at-risk markers for online sexual addiction in men. Sexual Addiction & Compulsivity: The Journal of Treatment and Prevention, 18, 243-260. doi:10.1080/10720162.2011.627284 Ceyhan, A. A. ve Ceyhan, E. (2009, Ekim). Ergenlerde Problemli İnternet Kullanım Ölçeği (PİKÖ-E) geliştirme çalışmaları. X. Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresi’nde sunulan bildiri, Çukurova Üniversitesi, Adana. Ceyhan, E. (2007, November). University students’ problematic internet use in terms of reasons for internet use. Paper presented at the meeting of 6th WSEAS International Conference on Education and Educational Technology, Venice, Italy. Charlton, J. P. (1999). Biological sex, sex-role identity and the spectrum of computing orientations: A re-appraisal at the end of the 90s. University of Bolton Institutional Repository. Retrieved from http://sprite.bolton.ac.uk/368/1/psych_ journalspr-7.pdf Chou, C., Condron, L., & Belland, J. C. (2005). A review of the research on internet addiction. Educational Psychology Review, 17, 363-388. doi:10.1007/s10648005-8138-1 Cui, L. J., Zhao, X., Wu, Z. M., & Xu, A. H. (2006). A research on the effects of Internet addiction on adolescents’ social development. Psychological Science, 1, 34–36. Dahl, R. (2004). Adolescent brain development: A period of vulnerabilities and opportunities. Annals of the New York Academy of Sciences, 1021, 1–22. doi: 10.1196/annals.1308.001 Davis, R. A. (2001). A cognitive-behavioral model of pathological internet use. Computers in Human Behavior, 17, 187-195. doi:10.1016/S0747-5632 93 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S Davis, R. A., Flett, G. L., & Besser, A. (2002). Validation of a new scale for measuring problematic Internet use: implications for pre-employment screening. CyberPsychology & Behavior, 15, 331-347. Ekşi, F. (2012). Examination of narcissistic personality traits’ predicting level of internet addiction and cyber bullying through path analysis. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 12, 1694-1706. Esen, E. ve Siyez, D. M. (2011). Ergenlerde internet bağımlılığını yordayan psikososyal değişkenlerin incelenmesi. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 4, 127-138. Field, A. (2009). Discovering statistics using SPSS (3th ed.). London, UK: Sage. Griffiths, M. D. (2009). The psychology of addictive behaviour. In M. Cardwell, M. L. Clark, C. Meldrum, & A. Waddely (Eds.), Psychology for A2 Level (pp. 436-471). London, UK: Harper Collins. Griffiths, M. D., & Wood, R. T. A. (2007). Adolescent Internet gambling: Preliminary results of a national survey. Education and Health, 25, 23–27. Guo, L. R., Mei, M., & Zhang, M. (2009). Research on sensation seeking internet addiction disorder and related factors in college students. Education Science, 25, 13-15. doi: CNKI:SUN:JYKO.0.2009-03-013 Harris, M. B. (2000). Correlates and characteristics of boredom and boredom proneness. Journal of Applied Social Psychology, 30, 47-77. doi: 10.111/j.15591816.2000.tb02497.x Heppner, P. P., Wampold, B. E., & Kivlighan, D. M. (2013). Psikolojik danışmada araştırma yöntemleri (Çev Ed. D. M. Siyez). Ankara: Mentis Yayıncılık. Iso-Ahola, S. E., & Crowley, E. D. (1991). Adolescent substance abuse and leisure time boredom. Journal of Leisure Research, 23, 260-271. Iso-Ahola, S. E., & Weissinger, E. (1990). Perceptions of boredom in leisure: Conceptualization, reliability and validity of the leisure boredom scale. Journal of Leisure Research, 22, 1-17. Karasar, N. (1998). Bilimsel araştırma yöntemi. Ankara: Nobel Yayınevi. Kayri, M. ve Günüç, S. (2010). Türkiye’deki ortaöğretim öğrencilerinin internet bağımlılık düzeyini etkileyen bazı faktörlerin karar ağaçları yöntemleri ile incelenmesi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 10, 2465-2500. Kim, H., & Davis, K. E. (2009). Toward a comprehensive theory of problematic 94 Siyez / Gender and Sensation Seeking as Predictor Variables of Problematic... Internet use: Evaluating the role of self-esteem, anxiety, flow, and the self-rated importance of Internet activities. Computers in Human Behavior, 25, 490–500. Ko, C. H., Yen, J. Y., Chen, C. C., Chen, S. H., Wu, K., & Yen, C. F. (2006). Tridimensional personality of adolescents with Internet addiction and substance use experience. The Canadian Journal of Psychiatry, 51, 887-894. Kormas, G., Critselis, E., Janikian, M., Kafetsiz, D., & Tsitsika, A. (2011). Risk factors and psychological characteristics potential problematic and problematic internet use among adolescents: A cross-sectional study. BMC Public Health, 11, 595-602. doi:10.1186/1471-2458-11-595 Kuss, D. J., & Griffiths M. D. (2012). Internet gaming addiction: A systematic review of empirical research. International Journal of Mental Health and Addiction, 10, 278-296. Lan, C. M., & Lee, Y. H (2013). The predictors of internet addiction behaviours for Taiwanese elementary school students. School Psychology International, 34, 648657. doi: 10.1177/0143034313479690 Lavin, M., Marvin, K., McLarney, A., Nola, V., & Scott, L. (1999). Sensation seeking and collegiate vulnerability to internet dependence. CyberPsychology & Behavior, 2, 425-430. Lin, C. H., Lin, S. L., & Wu, C. P. (2009). The effects of parental monitoring and leisure boredom on adolescents’ internet addiction. Adolescence, 44, 993-1004. Lin, F., Zhou, Y., Du, Y., Qin, L., Zhao, Z., Xu, J., & Lei, H. (2012). Abnormal white matter integrity in adolescents with Internet addiction disorder: A tract-based spatial statistics study. Plos One, 7, 1-10. doi: 10.1371/journal.pone.0030253 Lin, S. S. J., & Tsai, C. C. (2002). Sensation seeking and Internet dependence of Taiwanese high school adolescents. Computers in Human Behavior, 18, 411-426. Mei, S., & Liu, L. (2009). Research on sensation seeking between Internet addiction disorder and common students in college. Advances in Intelligent and Soft Computing, 117, 433-436. Morahan-Martin, J., & Schumacher, P. (2000). Incidence and correlates of pathological internet use among college students. Computers in Human Behavior, 16, 13-29. Öngen Erol, D. (2007). The relationship between sensation seeking and gender role orientation among Turkish university students. Sex Roles, 57, 111-118. doi: 10.1007/s11199-007-9214-4 95 A D D I C TA : T H E T U R K I S H J O U R N A L O N A D D I C T I O N S Rahmani, S., & Gholamali Lavasani, M. (2011). The comparison of sensation seeking and five big factors of personality between internet dependents and nondependents. Procedia Social and Behavioral Sciences, 15, 1029-1033. Shaffer, H. J. (1996). Understanding the means and objects of addiction: Technology, the Internet and gambling. Journal of Gambling Studies, 12, 461–469. Shaw, M., & Black, D. W. (2008). Internet addiction: Definition, assessment, epidemiology and clinical management. CNS Drugs, 22, 353-365. Shi, J., Chen, Z., & Tian, M. (2011). Internet self-efficacy, the need for cognition, and sensation seeking as predictors of problematic use of the internet. Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking, 14, 231-234. doi: 10.1089/cyber.2009.0462. Siyez, D. M. ve Uz Baş, A. (2013). İnternet bağımlılığı ve psikososyal faktörler. M. Kalkan ve C. Kaygusuz (Ed.), İnternet bağımlılığı: Sorunlar ve çözümler içinde (s.115-149). Ankara: Anı Yayıncılık. Şahin, M., Çakır, U., Demirbaş Çakır, E. ve Polat, A. Ö. (2013). Lise öğrencileri arasında patolojik internet kullanımının yaygınlığı: Kocaeli örneği. Klinik Psikiyatri, 16, 148-156. Tabachnick, B. G., & Fidell, L. S. (2007). Using multivariate statistics. Boston: Pearson. Türkiye İstatistik Kurumu. (2013). Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçları: Son üç ay içinde bireylerin yaş grubu ve eğitim düzeyine göre bilgisayar ve internet kullanım oranları, 2013. http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1028 adresinden elde edilmiştir. Üneri, Ö. Ş. ve Tanıdır, C. (2011). Bir grup lise öğrencisinde internet bağımlılığı değerlendirmesi: Kesitsel bir çalışma. Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 24, 265-272. doi: 10.5350/DAJPN2011240402 Walther, B., Morgenstern, M., & Hanewinkel, R. (2012). Co occurrence of addictive behaviours: Personality factors related to substance use, gambling and computer gaming. European Addiction Research, 18, 167-174. doi: 10.1159/000335662 Wang, J., Chen, J., Yang, L., & Gao, S. (2013). Meta-analysis of the relationship between sensation seeking and Internet addiction. Advances in Psychological Science, 21, 1720-1730. Retrieved from http://118.145.16.229:81/Jweb_xlkxjz/ EN/abstract/abstract2981.shtml# Xiuqin, H., Huimin, Z., Mengchen, L., Jinan, W., Ying, Z., & Ran, T. (2010). Mental health, personality, and parent rearing styles of adolescents with Internet addiction disorder. Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking, 13, 401-406. doi: 10.1089/cyber.2009.0222 96 Siyez / Gender and Sensation Seeking as Predictor Variables of Problematic... Yadav, P., Banwari, G., Parmar, C., & Maniar, R. (2013). Internet addiction and its correlated among high school students: A preliminary study from Ahmedabad, India. Asian Journal of Psychiatry, 6, 500-506. doi: 10.116/j.ajp.2013.6.004 Yılmaz, E., Şahin, Y. L., Haseski, H. İ. ve Erol, O. (2014). Lise öğrencilerinin internet bağımlılık düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre incelenmesi: Balıkesir ili örneği. Eğitim Bilimleri Araştırmaları Dergisi - Journal of Educational Sciences Research, 4, 133-144. doi. http://dx.doi.org/10.12973/jesr.2014.41.7 Young, K. S. (1998). Internet addiction: The emergence of a new clinical disorder. Cyber Psychology, Behavior and Social Networking, 1, 237–244. doi: 10.1089/ cpb.1998.1.237 Young, K. S. (2004). Internet addiction: A new clinical phenomenon and its consequences. American Behavioral Scientist, 48, 402-415. Doi: 10.1177/0002764204270278 Yuan, K., Qin, W., Wang, G., Zeng, F., Zhao, L., Yang, X., Tian, J. (2011). Microstructure abnormalities in adolescents with internet addiction disorder. Plos One, 6(6), 1-8. doi: 10.1371/journal.pone.0020708. Zamani, B. E., Abedini, Y., & Kheradmand, A. (2011). Internet addiction based on personality characteristics of high school students in Kerman, Iran. Addict Health, 3, 85-91. Zorbaz, O. ve Tuzgöl Dost, M. (2014). Lise öğrencilerinin problemli internet kullanımının cinsiyet, sosyal kaygı ve akran ilişkiler açısından incelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 29, 298-310. Zuckerman, M. (1969). Theoretical formulations: I. In J. P. Zubeck (Ed.), Sensory deprivation: Fifteen years of research (pp. 407-432). New York: Appleton-CenturyCrofts. Zuckerman, M. (1979). Sensation seeking: Beyond the optimal level of arousal. Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum. Zuckerman, M. (1994). Behavioural expressions and biosocial bases of sensationseeking. Cambridge, UK: Cambridge University Press. Zuckerman, M., Eysenck, S. B. G., & Eysenck, H. J. (1978). Sensation seeking in England and America: Cross-cultural, age, and sex comparisons. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 46, 139-149. 97
© Copyright 2024 Paperzz