Klinik P sikofarm ak oloji B ü lten i / Cilt 8: Sayı 3, 1 9 9 8 Erkekte Erektil bozukluk ve Organik Nedene I3ağıl Erektil Bozuklukların Ayrımı Dr. Aytekin 5IR1, Dr. Hayrettin Şahin2, Dr. Şakir Özen1, Dr. M ustafa Özkan2, Dr. Abdullah GEDİK, Dr. Kamuran E3İRCAN2 ÖZET Erekti! disfonksiyonun patogenezinde organik veya psikiyatrik faktörler rol oynar. Bu çalışm anın am acı erkekte erektil bozuklükluğun (EB) organik nedene bağlı erektil bozukluktan (OEB) ayırt edici özelliklerini araştırm aktır. Çalışm aya alınanların ay rıntılı tıbbi ve cinsel öyküleri alındı, fizik m uayene, nokturnal penil tum esans (NPT), renkli D oppler ultrasonografi, vakum tes ti yapıldı; Beck D epresyon Envanteri (BDE), DSM için Yapılandırılm ış Klinik Görüşm e (SCID II), Liebow itz Sosyal A nksiyete Skalası (LSAS) ve C oopersm ith Benlık-Saygısı Envanteri (CBSE) uygulandı. Erektil disfonksiyon nedeniyle gelen 52 hastadan 35'i çalışm aya alındı. 35 erektil disfonksiyon hastasının 17'sinde (7.58.62) OEB ve 12 sinde (7c 41.38) EB tanısı konuldu. OEB gru bunda venöz kaçak en sık konulan tanıydı.iki grubun BDE, LSAS, CBSE puanları, yaş ve sabah sertliği arasında istatistiksel ola rak anlamlı fark vardı. Basam aklı multipl regresyon analizi LSAS, CBSE ve yaşın ereksiyon derecesinin yordayıcıları old ukları nı ortaya koydu. O bsesif-kom pulsif, bağım lı ve çekingen kişilik bozukluğu ve eğilim leri EB grubunda sıklıkla rastlandı. Y aşlan mayla birlikte OEB sıklığının artm ası literatürle uyum ludur. Fakat EB da LSAS skorlarının yüksekliği ve bununla uyum lu ola rak çekingen kişilik bozukluğunun sık görülm esi yeni bir bulgudur. Bu bulgu bizim kültürüm üzle ilişkili olabileceği gibi, birbiriyle örtüşen utanm a, suçluluk ve başarısızlık duygularının bir ifadesi de olabilir. Daha fazla sayıda hastayla bu çalışm anın tek rar edilmesi bu bulguların doğruluğunu ortaya koyacaktır. A n ah tar K elim e ler : Erkekte erektil bozukluk, kişilik, benlik saygısı, sosyal fobi. B u ll.C lin .P sy ch o p h arm aco l. 8:3 (163-167), 199S SU M M A RY DISCRIM INATION BETW EEN M ALE ERECTILE DISORDER AND M ALE ERECTILE DISORDER DUE TO ORGANIC ETIO LO G Y Organic and psychiatric factors are im portant in the pathogenesis of erectile dysfunction. The purpose of this study is to rese arch distinguishing aspects of male erectile disorder from organic erectile disorder. Each man was evaluated for erectile d ysfunc tion with a detailed m edical and sexual history, physical exam ination, nocturnal penile tum escence (N PT), color D oppler ultra sonography, vacuum test, and Beck Depression Inventory (BDI), Liebowitz Social Anxiety Scale (LSAS), Coopersm ith Self-Este em Inventory (CSEI). Structured Clinical Interview for the DSM (SCID II) was perform ed. 35 of the 52 consecutive erectile dysfunction patients w ere included in the study. M ale Erectile D isorder Due to O rganic Etiology (EDOE) w as determ ined at 17 (58.627c) and M ale Erectile D isorder (ED) was determ ined at 12 (41.387c) of the 35 erectile dysfunction patients. V enous leakage was the most com m on diagnosis in EDOE group. BDE, LSAS, CSEI scores and age, m orning erection w ere statistically different between the two groups. Stepw ise m ultiple regression analysis revealed that LSAS, CSEI, and age w ere predictors of erection degree. O bsessive-com pulsive, dependent and avoidant personality disorders and traits were frequent betw een ED group. Inc reasing of organic erectile dysfunction frequency with aging is conform ing to literature. But increased LSAS score and approp riately this, frequent avoidant personality disorder in ED is a new finding. This finding may be related with our culture or exp ression of overlapping feelings of shame, guilt, and failure. R eplication of this study with excess subjects w ill reveal the accu racy of these findings. Key W ords: M ale erectile disorder, personality, self-esteem , social phobia. B u ll.C lin .P sy ch o p h arm aco l. 8:3 (163-167), 1998 L reksiyon bozuklukları psikolojik faktörlere, tıb■*—»bi nedenlere, ilaçlara, veya madde kullanımına bağlı olabilir. Ereksiyon bozuklukları yaşam boyu v^ya edinsel olabileceği gibi, durumsal veya sadece belirli bir partnerla ilişkili de olabilir. DSM IV'e gö re erkekte erektil bozukluk (EB) sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde yeterli bir ereksiyon sağlayamama ya da cinsel etkinlik bitene dek bunu sürdürememe şeklinde tanımlanmaktadır (1). EB erkekler arasında en sık rastlanan cinsel fonksiyon bozuklu- 1 Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD, 2 Üroloji A BD -D IYA RBA KIR 163 E rk e k te E rek til B o zu k lu k ve O rganik Nedene Bağlı E rek til... / A y te k in S ır v e a r k . TABLO 1: Erkekte Erektil Bozukluk ve O rganik Nedene Bağlı Erektil Bozukluk Gruplarına Ait Özelliklerin Karşılaştırılması Organik Nedene Bağlı Erektil Bozukluk Ort±SD Erkekte Erektil Bozukluk Ort+SD Yaş Eğitim Süre Ereksiyon derecesi BDE LSAÖ CBSE HADÖ M edeni hal * 6 ,5 0 ± 0 ,9 0 Performans * * anksiyetesi Bekar Evli Var Yek Var Yek Var Yok ad: anlamlı değil P<0,05 P<0,01 P<0,001 BDE: Beck Depresyon Envanteri LSAÖ: Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği C BS E : Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri H AD Ö : Hamilton Anksiyete Derecelendirme Ölçeği Sabah Sertliği * * * Cinse! istek ad ğudur (2). Çeşitli toplum taramalarında %3-9 ara sında değişen rakamlar bildirilmiştir (3). Yaşlandık ça ereksiyon bozukluklarının sıklığı artar. Kinsey ve arkadaşları (4) EB prevelansmm 60 yaşına kadar %7'nin altında olduğunu ve 70 yaşında bu oranın %27'ye çıktığını bildirmişlerdir. Yakın zamanlara kadar ereksiyon bozuklukları nın büyük bölümünün psikojenik etkenlerden kay naklandığı düşüncesi hakimdi. Ancak yapılan son çalışmalarda olguların %70'ine yakınının organik etiolojileri aydmlatılabilmektedir. Ereksiyon bozukluğuna neden olan psikojenik faktörler arasında performans anksiyetesi, depres yon, anksiyete ve çeşitli yaşam olayları sayılabilir. Tıbbi hastalıklar arasında en iyi bilineni diyabettir. Ayrıca vasküler, endokrin, nörojenik pek çok faktör de ereksiyon bozukluğuna neden olur (5,6,7). Son zamanlarda ereksiyon bozukluklarını psikojenik veya organik ağırlıklı olarak değerlendirme ve ola yı multifaktöriyel olarak görme eğilimi ağırlık ka zanmaktadır. Biz de ereksiyon bozukluğunda etkili olan faktörleri araştırmayı planladık. Bu amaçla EB tanısı alanlarla, organik nedenlere bağlı erektil bo zukluk tanısı alanların özellikleri ile, aralarında ne gibi farkların bulunduğu araştırıldı. M ETO D Ereksiyon bozukluğu yakınmasıyla Şubat-Kasım 1997 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Psiki 164 4 2 , 1 8 ± 14,1 1 * * 7 ,7 6 ± 6 ,2 2 a d 3,1 1 ± 2 , 8 4 ad 2 7 ,7 5 ± 8 ,9 0 9 ,8 3 ± 6 , 2 2 2 , 5 6 ± 3 ,0 4 7 ,8 8 ± 1 ,3 2 * * 3 1 , 8 3 ± 1 1,3 2 1 0 5 ,6 7 ± 2 7 ,2 8 5 0 , 0 0 ± 1 3 ,8 0 3 0 , 4 2 ± 6,1 1 7 5 12 0 8 3 11 1 1 3 ,9 4 ± 6 , 4 7 * * * 6 9 ,8 2 ± 2 1 ,0 9 * * 7 0 ,1 2 ± 1 7 ,4 4 * * 2 6 , 8 8 ± 6 , 0 0 ad 3 14 4 13 8 6 4 13 yatri ve Üroloji Kliniklerine başvuran 52 hastad, 35'i çalışmaya alındı. 17 hasta ise gerekli inceler ve testlere uyum sağlayamaması, kontrollere g< memesi ve ereksiyon bozukluğunu daha iyi açık] yabilecek başka bir psikiyatrik tanının konulm; nedeniyle çalışmaya dahil edilmediler. Çalışma dahil edilen hastaların tümü her iki klinik tarafı dan görüldü ve her iki kliniğe ait tüm testler uyg landı. Ü rolojik İncelem e: Öyküde sabah sertliği, mastürbasyona yan görsel uyarana yanıt, alışkanlıklar, geçirilmiş op rasyonlar soruldu; genitoüriner sistem muayen( yapıldı; hemogram, ALT, AST, total protein, alb min, BUN, kreatinin, FSH, LH, Prolaktin, testosi ron, T3, T4, TSH gibi laboratuar tetkikleri istem Ayrıca ürolojik tanı için intrakavernozal papaveı testi, Penil RDS, sağ ve sol arter çapı ölçümü, eı diastolik basınç ölçümü, kavernozografi, kaverr zometri ve vakum testi yapıldı. Sabah sertliği, mastürbasyona ve görsel uyara yanıtın kötü olması 3, orta derecede olması 2 ve : olması ise 1 puan olarak değerlendirildi. Topla puan ereksiyon derecesi olarak belirlendi. Bu göre en düşük puan 9 ve en yüksek puansa 3 olar değerlendirildi. Psikiyatrik İncelem e: Bir psikiyatrist tarafından (AS) hasta ve var M in ik P sikofarm akoloji B ü lten i / Cilt 8: S ayı 3 , 1 9 9 8 TABLO 2 : O rganik Ağırlıklı Ereksiyon Bozukluğu Tanısı Alan 17 Kişinin Medikal ve Ürolojik Nedenlerinin Dağılımı Tıbbi Nedenler (N= 17) n* Diabetes M e l itus Aort yetmezliği Kronik karaciğer hastalığı Hipertansiyon Venöz kaçak Arterial yetmezlik Hormonal Hipogonadizm 2 1 2 1 7 3 3 1 * Bir kişiye birden fazla tanı konulabildıği için toplam sayı 17'nin üzerindedir. eşiyle psikiyatrik görüşme yapıldı. Ereksiyon bo zuklukları bulunanların DSM-IV e göre tanıları ko nuldu. Görüşmede psikoseksüel anamneze ağırlık verildi ve bir form dolduruldu. Formda yaş, meslek, hastalığın süresi, başlangıç şekli, sünnet yaşı, eşinin tavrı, performans anksiyetesi, cinsel isteğin olup ol madığı soruldu. Beck Depresyon Envanteri (BDE) (8,9), Structured Clinical Interview for the DSM (SCID II) (10), Liebowitz sosyal anksiyete ölçeği (LSA O Xll), Coopersmith benlik saygısı envanteri (CBSE) (12,13), Hamilton anksiyete derecelendirme ölçeği (HADÖ) (14) uygulandı. H astaların G ruplandınlm ası: Hastalar multidisipliner inceleme bulgularına dayanarak bir psikiyatrist (AS) ve bir ürolog (HŞ) tarafından iki etiolojik gruba ayrıldı. Bunlar 1- Or ganik bir nedene bağlı erektil bozukluk (OEB), 2- EB şeklindeydi. Psikolojik faktörlerin ön planda oldu ğu olgulardan DSM-IV e göre EB tanı kriterlerini karşılanmayanlar çalışmaya alınmadı. Çalışmaya alı nanların EB nu daha iyi açıklayabilecek başka bir eksen I bozukluğu olmamasına özen gösterildi. 58.62), EB 12 (% 41.38). Bu iki grubun özellikleri ve karşılaştırma sonuçları Tablo 1 de sunulmuştur. EB ve OEB arasında impotansm süresi, cinsel istek, eği tim ve HADÖ düzeyleri yönünden farklılık bulun madı.İki grubun yaş, medeni hal, sabah sertliği, per formans anksiyetesi, BDE, LSAÖ ve CBSE sonuçları arasında anlamlı fark saptandı. OEB olanların medikal ve ürolojik tanılarının dağılımları Tablo 2'de verilmiştir. Buna göre en çok karşılaşılan etiolojik neden venöz kaçaktı. EB tanısı alanların kişilik bozukluğu ve kişilik eğilimlerinin dağılımı Tablo 3'de verilmiştir. Buna göre çekingen ve bağımlı kişilik bozuklukları ve çekingen kişilik eğilimi daha fazla saptandı. OEB ve EB ile değişkenlerin ilişkilerini değerlen dirmek için korelasyonları incelendi. Buna göre BDE'nin yüksekliği (rs=0,721, p=0,000), CBSE dü şüklüğü (rs=-0,539, p=0,003), LSAÖ'nin yüksekliği (rs=0,609,p=0,000) ve yaşın yüksekliği (rs=0,515, p=0,004) ile ereksiyon derecesi arasında korelasyon saptandı. Ereksiyon derecesine etki eden faktörleri ayırt etmek için yaş, LSAÖ, eğitim düzeyi, HADÖ, CBSE ve BDE ni içeren altı değişken ile ereksiyon derece si arasında çoklu regresyon analizi uygulandı. LSAÖ, CBSE ve yaşın ereksiyon derecesinin yordayıcıları olduğu saptandı (Tablo 4). TA RTIŞM A Ereksiyon bozukluğunun temel olarak psikojenik faktörlere bağlı olduğu düşüncesi son yapılan çalışmalarla değişmeye başladı. Olguların çoğu da ha önce psikojenik olarak değerlendirilirken, yeni çalışmalarda gelişmiş inceleme yöntemlerinin kul lanılmaya başlanmasıyla olguların çoğunun orga nik etiolojisi ayırt edilebilmektedir. Bizim çalışma mızda da olguların 7o48.7'sinin organik etiolojisi ayırt edilebilmiştir. OA ve EB grupları arasında yaş bakımından anlamlı fark bulunmaktaydı. Yapılan diğer çalışmalarda da organik ve psikojenik ereksi yon bozuklukları arasında belirgin yaş farkı saptan mıştır (15). Feldman ve arkadaşları (16) 40-70 yaşla- İstatistiksel A naliz: Nümerik değerlerin karşılaştırılmasında student t testi, kategorik değerlerin karşılaştırılmasında kikare testi kullanıldı. Hücre sayısının beşin altında ol duğu ki-kare analizlerinde Eisher testi kullanıldı. Korelasyonları değerlendirmek için Spearman ve Pearson testleri kullanıldı. İlişkileri ortaya koymak !Çin Multivariate regresyon analizi kullanıldı.İstatis tiksel analiz için SPSS/PC programı kullanıldı. Tüm değerlendirmelerde iki uçlu sonuçlar esas alınmıştır. bu lg u la r Çalışmaya alman ereksiyon bozukluğu bulunan ^5 hastanın tanı dağılımı şöyleydi: OEB 17 (% TABLO 3 : Erektil Bozukluk Tanısı Konulan 12 Hastanın SCID-II Sonuçları Kişilik Bozukluğu n Kişilik Eğilimi n 0 Narsislik 2 1 0 Çekin gen 2 4 Bağımlı 2 2 2 Kişilik Tipi Paranoid 0 Hislrionik Obsesif-Kompulsif 1 E rk e k te E rek til B o zu k lu k ve O rganik Nedene Bağlı E rek til... / A y tekirı S ır v e a r k . Tablo 4 . Lineer Regresyon Analizi Sonucuna Göre Ereksiyon Derecesi Yordayıcıları Değişken Beta T Yaş LSAÖ* CBSE* * 0 ,9 0 3 0 ,5 1 4 -0 ,3 5 9 8 ,4 2 4 3 ,6 3 2 -2,364 P 0 ,0 0 0 0 0 ,0 0 1 3 0 ,0 2 6 1 * Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği * * Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri rı arasındaki erkeklerin %52'sinde çeşitli dereceler de impotans saptamışlar ve ereksiyon güçlüğü ile en kuvvetli ilişkisi bulunan faktörün yaş olduğunu bildirmişlerdir. Yaş kontrol edildiğinde, impotans ile kalp hastalığı, hipertansiyon, diabet, kullanılan ilaçlar, yüksek dansiteli lipoprotein, kolesterol ile direkt korelasyon olduğunu göstermişlerdir. Bizim çalışmamızda da ereksiyon derecesine etki eden faktörler içinde en yüksek ilişki katsayısı yaşla sap tandı. İki grup arasında önemli farklardan birisi de sa bah sertleşmesinin olup olmaması ile ilgiliydi. Bi zim çalışmamızda iki grup arasında sabah sertliği yönünden anlamlı fark bulunmuş ve sabah sertliği nin bulunması ile EB grubu arasında korelasyon saptanmıştır. Sabah sertleşmesinin olup olmaması nın psikojenik impotansı organikten ayırt etmede basit, fakat önemli bir gösterge olduğu çeşitli çalış malarda gösterilmiştir (17,18). EB ile arasında anlamlı korelasyon saptanan de ğişkenlerden birisi de performans anksiyetesiydi. Cinsel performans ve cinsel başarısızlığa ilişkin anksiyete, EB nun en önde gelen nedenlerinden bi risidir. Kızgınlık, iğrenme ve uygunsuz cinsel ya şantılar ereksiyon bozukluğunu başlatabilir veya devam ettirebilir. Genellikle cinsel haz ve heyecan lanmayı (excitement) bozan, kişinin kendisini eleş tirdiği düşünceler bu tabloya eşlik eder. Beklenti (anticipatory) anksiyetesi ve erektil fonksiyonların inhibe olması karşılıklı olarak birbirini etkileyen ilişki içindedir (19). Depresyon ve ereksiyon bozukluğu ile ilgili ola rak çok çalışma yapılmıştır. Depresyonda cinsel is tek azalması, penil tumesansta azalma çeşitli çalış malarda ortaya konmuştur (20). Çalışmamızda ma jor depresyon olgularını dışarıda bırakmamıza ra ğmen iki grubun BDE puanları arasında anlamlı fark bulunmaktaydı. Bu durum EB a ikincil de ola bilir. Diğer taraftan EB grubunun benlik saygısı da anlamlı olarak daha düşük bulundu. Bu durum depresyonla da açıklanabilir. Ancak ereksiyon dere cesini belirlemede etki eden faktörleri ayırt etmek için yaptığımız çoklu regresyon analizinde BDE eşitliğin dışında kalırken, CBSE, yaş ve LSAÖ erek siyon derecesini belirlemede anlamlı bulunmuştur. 166 EB da kişilik özelliklerini araştırmak için gen likle MMPI kullanılmış ve nörotik kişilik özellikl önplanda bulunmuştur (21,22). Ayrıca obse; kompulsif kişilik bozukluğunun eretkil disfonl yonda sık olduğu bildirilmiştir (23). Bizim çalışr mızda obsesif-kompulsif, çekingen ve bağımlı k lik bozukluğu ve kişilik özellikleri önplanda oln üzere daha çok C kümesi kişilik bozuklukları s. tandı. LSAÖ'nin EB'da yüksek olması, çekingen bağımlı kişilik özelliklerinin bulunması ile uyurr dur. Çekingen ve bağımlı kişiliğin EB da yük oranda bulunması ve LSAÖ ve CBSE nin de bu t guyu destekleyen yüksekliği literatürde yeni bulgudur. Bu durum bizim kültürümüzle ilgili < bileceği gibi, utanma ve suçluluk duygularının tüşmesi de bu bulguları ön plana çıkarmış olab LSAÖ'nin bizim toplumumuzda geçerlik ve gi nirliğinin yapılmamış olması ve çalışma grubu; küçüklüğü bu çalışmanın kısıtlılıklarıdır. Daha yük bir çalışma grubuyla yapılacak bir çalışma konuyu daha da açığa kavuşturacağını düşünn teyiz. K A YN A K LA R 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. Am erican Psychiatric A ssociation: D iagnostic and S tical M anual of M ental D isorders, 4. Baskı, Ame Psychiatric Association, W ashington, D C, 1994. Rosen RC, Leiblum SR: Erectile disorders: an overvi( historical trends and clinical perspectives. In: Erectil sorders: A ssessm ent and Treatm ent, Rosen RC, Lei SR (Eds) G uilford, New York, 1992 pp 3-26 Spector IP, Carey MP: Incidence and prevalence of tl xual dysfunctions: a critical review of the em pirical 1 ture. Arch Sex Behav 1990, 19:389-408 Kinsey AC, Pom eroy YVB, M artin CE: Sexual Behav the Hum an Male. VVB Saunders, Philadelphia, PA, 1 Bancroft J: Sexual aspects of m edical practice. In: H ’ Sexuality and Its Problem s, 2. Baskı, C hurchill Livir ne, Edinburgh, 1989, pp 552-629 Krane RJ, Goldstein I, Saenz de Tejada I: Impoten Engl J Med 19S9, 321:1648-1659, Schiavi RC: Im pact of chronic disease and m edicati sexual functioning. In: Sexuality Across the Life G Rossi A (Ed) U niversity of Chicago Press, Chica^ 1994, pp 313-339 Beck AT, Rush A ], Shaw BF ve ark. C ognitive ther< depression, Guilford, N ew York, 1979 Hisli N: Beck D epresyon Envanteri'nin geçerliliği ü bir çalışma. Psikoloji D ergisi 1988, 6 <22): 118-122. Sorias S, Saygılı R, Elbi H ve ark. D SM -III-R Yapıla mış Klinik Görüşm esi Türkçe V ersiyonu (SCID) Ku Kılavuzu., Ege Ü niversitesi Yayınevi, İzm ir, 1990 Liebow itz MR: Social phobia. M odern problem s ol m acopsychiatry 1987, 22:141-73. C o op ersm ith S: Self-esteem in v en to ries, Cons Psychologists Press, Inc, Palo A lto, California 1986 Turan N ve Tufan B: Coopersm ith benlik saygısı en ri üzerinde geçerlik ve güvenirlik çalışm ası. 13. Psikiyatri ve N örolojik Bilim ler Kongresi. 14-18 Ey tanbul, 1987 Ham ilton M: The assessm ent of anxiety states by Br J Med Psychol 1959, 32:50-55 K linik P sikofarm akoloji B ü lten i / C ilt 8: Sayı 3 , 1 9 9 8 j er* 5İf;si- na_ ■• iak apve s )U İ- 15. Speckens AE, Hengeveld M W , Lyclama GAN ve ark. D iscrim ination betw een psychogenic and organic erectile dysfunction. J-Psychosom -R es 1993, 37(2): 135-45 16. Feldm an H, G oldstein I, H atzichristou D ve ark.: Impotence and its m edical and psychosocial correlates: results of the M assachusetts M ale Aging Study. J Urol 1994, 151:54-61, 17. Segraves KA, Segraves RT, Schoenberg HYV: Use of sexu al history to differentiate organic from psychogenic impotence. A rch Sex Behav 1987, 16:2 125-37 18. Ackerm an M D, D 'A ttilio JP, Rham y RK, Antoni MH, Politano V A , W einstein D: Patient-reported sexual sym pto m atology in predicting functional and insufficient erectile capacity. U rology 1991 38:5 437-42 19. Schiavi, RC 65:M ale Erectile Disorder. Treatm ents of Psychiatric D isorders, 2. Baskı , Cilt 1 & 2. G abbard GO, (Ed). Am erican Psychiatric Press, W ashington, DC, 1995 20. Thase ME, Reynolds III CF, Jennings JR ve ark.: N octurnal penile tum escence is dim inished in depressed men. Biol Psychiatry 1988, 24:33-46. 21. Jefferson TVV, G lares A, Spevack M , Boaz TL, M urray FT: An evaluation of the M innesota M ultiphasic Personality Inventory as a discrim inator of prim ary organic and pri m ary psychogenic im potence in diabetic m ales. Arch Sex Behav 1989, 18(2): 117-26 22. W eiss P, Kozm ikova T, Urbanek V: Personality characte ristics of m en with psychogenic erectile dysfunction. Cesk Psychiatr 1995, 91(3): 162-8 23. Krause J, H erth T, M aier W , Steiger A, Schoneich S, Benkert O: An interdisciplinary study towards a m ultiaxial classification of m ale sexual dysfunction. Acta Psychiatr Scand 1991, 84(2): 130-6 bir ola- örilir. ive- nun büının iek- tatisrican ;w of e Diblum ne seitera- ior in .948 uman igsto- ıce. N on on ourse, ;o, IL, spy of zerine ndırılllanirn : Phar- ■ulting ivanteUlusal ■lül, İSrating- 167
© Copyright 2024 Paperzz