1 RR OO BB OO SK SK İ , İ ,T U TU VA VA L LÜ Ü Z EZ R ER İ Nİ N EN E EY AY Ğ AĞ L ILBI O BO Y AY A RO B OS K İ , O I L O N C A N VA S 2013, 81x100 S A N ATÇ I KO L E K S İ YO N U ARTIST COLLECTION 3 Genel yayın No: 3213 1. baskı: OCAK 2015 İSTANBUL Sanat dİzİsİ: 133 1st edition: JANUARY 2015 İSTANBUL FEVZİ KARAKOÇ RETROSPEKTİF ISBN 978-605-332-352-5 FEVZİ KARAKOÇ RETROSPECTIVE BASKI VE CİLT Bu kİtap, Türkİye İş Bankası’nın PRINTING AND BINDING 6 OCAK-21 ŞUBAT 2015 tarİhlerİ arasında YAZMAT MATBAACILIK VE TANITIM HİZM. SAN. VE TİC. İş Sanat Kİbele Galerİsİ’nde LTD. ŞTİ. gerçekleştİrdİğİ FEVZİ KARAKOÇ Retrospektİf DAVUTPAŞA KIŞLA CAD. KALE İŞ MERKEZİ B BLOK NO: sergİsİ nedenİyle hazırlanmıştır. 141/37-44-46 DAVUTPAŞA İSTANBUL T: 0212 483 22 77 This book has been prepared Bu kİtabın tüm yayın hakları saklıdır. in coordination with the Tanıtım amacıyla, kaynak göstermek şartıyla the FEVZİ KARAKOÇ Retrospective yapılacak kısa alıntılar dışında gerek metİn, exhibit held at İş Sanat Kibele Gallery gerek görsel malzeme hİçbİr yolla İzİn alınmadan from JANUARY 6-FEBRUARY 21 çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz. METİN YAZARI All publication rights of this book are reserved. AUTHOR Other than short selections for promotional MARCUS GRAF purposes for which all references are fully provided, Metİn çevİrİ no portion of this book, either visual or textual, Translation of the text may be reproduced, published or distributed LINK TRANSLATIONS without the written permission of the author and the Kİtap tasarımı publishers. Book design Emre Senan TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI www.emresenan.com MEŞELİK SOKAK NO:4 K:2 Beyoğlu 34430 İstanbul FOTOĞRAFLAR T: (0212) 252 39 91 PHOTOGRAPHS F: (0212) 252 39 95 SERHAN ÖZŞEN www.iskultur.com.tr R O B O S K İ , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA RO B OS K İ , O I L O N C A N VA S 2013, 81x100 S A N ATÇ I KO L E K S İ YO N U ARTIST COLLECTION 2 5 Sanatta 40 yılı doldurduktan sonra retrospektif bir sergi, geriye dönüp bakmak için bir olanak sunuyor sanatçıya… Resminin nereden nereye geldiği konusunda fikir veriyor. Bu sergi benim için bir hesaplaşma oldu. Muhakkak ki 40 yıllık bu serüvende gerek düşünsel gerekse sezgisel manada değişimler kaçınılmaz. Dönemler boyunca ortaya çıkan her sanat yapıtı kendinden sonra gelecek olanlar için yeni yollar açıyor. Sanatına inanıyorsan o senin yaşam biçimin oluyor. Çok zorluklar yaşamama rağmen resim hiç bir zaman öncelik sırasını değiştirmedi. Bu serginin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese, başta değerli Bankamızın Genel Müdürü Sayın Adnan Bali’ye ve Kibele Sanat Galerisi Yöneticisi Sayın Nimet Özatağan’a, kitap tasarımını gerçekleştiren Sayın Emre Senan’a, kitabın metin yazarı Sayın Marcus Graf’a, sergiye eser vererek destek olan koleksiyonerler Ceyda –Ünal Göğüş’e, Ömer Dinçkök’e, Öner Kocabeyoğlu’na, Deniz Marşan’a ve sanat hayatım boyunca beni destekleyen sevgili eşim Nermin Karakoç’a teşekkür ederim. Fevzi Karakoç After 40 years in art, a retrospective exhibit gives the artist the opportunity to look back… It gives an idea where the painting came from and where it is going. This exhibit was a reckoning for me. It is certainly inevitable to have changed both intellectually and intuitionally during this 40 year long adventure. In all periods of time, each work of art has leaded the way for the ones that would follow it. If you believe in your art, it becomes your life style. Painting has never lost its priority for me even though I had many rough times. I would like to express my profound thanks to CEO of the Bank, Mr Adnan Bali, , Kibele Art Gallery Manager Ms. Nimet Özatağan, the designer of the book Mr. Emre Senan, author of the book Mr. Marcus Graf, collectors Ms. Ceyda – Mr. Ünal Göğüş, Mr. Ömer Dinçkök, Mr. Öner Kocabeyoğlu and Ms. Deniz Marşan who contributed to the exhibit with their art works and finally my beloved wife Ms. Nermin Karakoç who has always supported me during my art life. Fevzi Karakoç R O B O S K İ , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA RO B OS K İ , O I L O N C A N VA S 2013, 81x100 S A N ATÇ I KO L E K S İ YO N U ARTIST COLLECTION 5 6 MA RC US G R AF * 7 R ESM İN VAR LIĞIN A DAİR B İR ARAYIŞ QU E ST TO TH E BE I N G O F PA I N TI N G Eski Dünya Son iki yüzyılda, dünya ikilemlere, aşırılıklara ve tek bir alanda uzmanlaşmaya dayanıyordu. Yaşamın karmaşıklığı, birimlere, biçimlere ve modüler sistemlere sığdırılıyordu. Sorgulanamaz bir mutlak mantığa göre kategorileştirme ve rasyonelleştirme, modern insanın standart kuralıydı. İnsan, yaşamın simülasyonlarının gerçekliğini anlama ve bilme illüzyonunu yarattığı dünya modelleri tasarladığı için gururluydu. Sanat dünyasında da yaşamdaki mutlak gerçek ve anlayış kavramı, modern avangartı ileriye taşıdı. Manifestolar, insanlara dünyanın nasıl işlemesi gerektiğini anlattı ve sanatçılar, toplumu modernleştirmek, eğitmek ve iyileştirmek için en önde yerlerini aldı. Modern sanatçının rolü, geleceği öngörebilen ve herhangi bir ölümlünün sahip olmayacağı bilgiye erişimi olan bir dini liderin rolüne benziyordu. Bununla birlikte, 20. yüzyılın başında ortaya çıkan sanat akımları arasında, uyum değil çatışmalar ve kavgalar vardı. Her düşünce tarzı, sadece gerçeğe giden doğru yolu bilmeyi amaçlıyordu. The Old World The world of the last two centuries was based on dichotomies, extremes, and specialization. Life’s complexity was forced into units, forms, and modular systems. Categorization and rationalization according to an unquestionable absolute logic was the guideline of modern man. He was proud to design models of the world, in which simulations of life created the illusion of understanding and knowing reality. Also in the art world, the notion of absolute truth and insight in life were forces that propelled the modern avant-gardes. Manifestos told the people how the world should work, and artists stood at the forefront of society in order to modernize, educate and heal it. The role of the modern artist resembled the religious leader who could foresee the future and who would have access to knowledge no mortal is capable of. Though, between the various movements of art that occurred at the beginning of the 20th century, not harmony but clashes and fights existed. Every school of thought believed in solely having the knowledge about the right way to truth. Çeşitli tartışmaları iki temel argümana ayırırsak, sanatın toplum içerisindeki rolü ve işlevi hakkında şu sorularla yüzleşiriz: Sanat toplumla ilgili olmalı mıdır ve doğrudan insanlara mı hizmet etmelidir? Veya özgür ve bağımsız mı olmalıdır? Modern resmin Batı sanat dünyasındaki tarihinin mantık ve duygu arasındaki çatışmayla karakterize olmasının başlıca sebepleri de bu sorulardı. 200 yılı aşkın bir süre boyunca, sanatın iki temel kavramı birbiriyle çatıştı. Birincisi, genelde toplum ve politika ile ilgili olan rasyonel bir yaklaşımı ileri sürüyordu. Bir karşıt akım olarak, başka bir düşünce tarzı ise sanatın sanat için yapıldığı ve sanatçıların bireyselciliğe ve duygusal bir patlamaya inandığı özerk bir sanat ortaya koyuyordu. If we would break the various discussions into two main arguments, we would face following questions about the role and function of art within society: Shall art be socially engaged and directly serve the people? Or, should it be free and independent? These major questions were the reasons why the history of modern painting in the Western art world is characterized by a conflict between logic and emotion. For over 200 years, two major notions of art constantly fought against each other: The first one proclaimed a rational approach which often is socially and politically engaged. Its artists believed in universalism and rationalism. As a countermovement, another school of thought exposed an autonomous art for the sake of it, in which artists believed in individualism and emotional outburst. Günümüzdeki durum ise mutlak gerçek ve gerçekliğe olan inancın eksikliği nedeniyle farklıdır. Din veya bilim, gerçekliği tam olarak anlayamazken, sanat insanların düşünmesi, inanması ve bilmesi gerekeni nasıl sağlayabilir? Resim kavramı da, buna bağlı olarak, çoğulcu ve heterojen hale gelmiştir. Böylece sanatçı, sanat ve gerçekliğin rasyonel ve irrasyonel öğelerini birleştirme özgürlüğüne sahip olmuştur. Bu yüzden, çağdaş sanatçılar, sanatsal yaklaşımlarını, akımlarını ve kimliklerini, projelerinin ihtiyacına göre seçiyorlar. Artık, kısıtlanmayan çağdaş sanat dünyasındaki sınırsız özgürlük sayesinde, stiller, teknikler, özneler ve konseptler arasında istedikleri gibi değişiklik yapabiliyorlar. Today, the situation is different due to the absence of the believe in absolute truth and reality. As not religion or science can truly understand reality, how can art ensure the people what to think, believe and know? The notion of painting changed accordingly into being pluralistic and heterogeneous, so that the artist has the freedom to combine rational with irrational elements of art and reality. Contemporary artists choose therefore artistic approaches, movements and identities according to the need of their projects. Due to the unlimited freedom in an unrestricted world of contemporary art, they can now switch between styles, techniques, subjects and concepts as they wish. Yeni Dünya Fevzi Karakoç, çağdaş resim bağlamında, modern resmin eski keskin sınırlarını reddediyor, kendi sanatsal kurallarını koyuyor ve kendisini sürekli olarak, yeni resimsel yöntemler ve fikirler keşfetmeye zorluyor. Fevzi Karakoç’un eserleri, kırk yılı aşkın bir süredir, çeşitli sanatsal evrelerden geçmiştir. Olası formları ve boyama konseptlerini sürekli araştırırken, serileri ve çizgileri tek bir zeminde bir araya getirerek mantık ve hissi birleştirir. Karakterinin özellikle bu yönü, onun çalışmalarını çağdaş resmin önemli bir örneği haline getirir. Çünkü Karakoç, modern sanatın önceki keskin sınırlarını, zeka ve duygu arasındaki bağ aracılığıyla reddeder. Resimde biçimcilik kuramını takip eden Karakoç, sanatı mesaj aktarmak için bir araç olarak algılamaz. Bunun yerine, bir resmi kendi varlığıyla, belirli biçimsel ve kavramsal parametrelere sahip bir varlık olarak algılar. Çalışmalarını, bu alanın biçimsel ve kavramsal sözdiziminin sanatsal açıdan araştırılmasına adamasının sebebi de budur. Bugün hala, çalışmalarını daha farklı zeminlere taşımak için resmin varlığını sorgulamaya devam eder. The New World In the context of contemporary painting, Fevzi Karakoc ignores the former strict boarders of modern painting, forms his own artistic canons and permanently pushes himself to discover new painterly methods and ideas. In over forty years, Karakoç’s oeuvre went through various artistic phases. While constantly researching possible forms and concepts of painting, he merges logic with feeling by bringing together series and gesture on one ground. Especially this characteristic makes his work an important example of contemporary painting, as Karakoç ignores the former strict boarders of modern art through the interconnection of intellect and emotion. Following the school of painterly formalism, he does not understand art as an instrument for transferring messages. The artist rather sees a painting as an existence of its own, an entity that has certain formal and conceptual parameters. That is why Fevzi Karakoç dedicates his work to the artistic research of the formal and conceptual syntax of this field. Still today, he continuously questions the being of painting in order to propel his work to further grounds. * M ARC U S G R AF AT L I S U LTA N L İ TO G R A F İ S U LTA N W İ T H A H O R S E L I T H O G R A PH Y 1998, 78X56 CM 8 9 İş Sanat’taki retrospektif sergide, ziyaretçi, Fevzi Karakoç’un 1970’lerdeki eserlerinde egemen olan betili işlerinde odaklandığı insan hikayelerinden, günümüz resminin, olasılıklarının iki temel öğesinin birleşimi aracılığıyla araştırılmasına dönüşümünü deneyimleyebilir: Dışavurumcu çizgiler ve rasyonel seriler. Sanatçı, bir zeminde, daha önce tek bir resimde birbirine bağlanamayan iki öğe olan Çizgileri ve Serileri bir araya getirir. Seriler, genelde, maddenin tekrarlanabilir bir süreçte yer bulduğu bir rasyonel kod oluşturur. Önceki bireysel nesne, bir seri içerisinde grubun eşbiçimliliğini güçlendirmek için, isimsiz hale gelir. Aynı zamanda, seri çoğalmaya rağmen, yabancılaşma oluşur ve tekrarlanan nesneyi yeni anlamlar ve bağlamlarda görmek ve anlamak mümkün hale gelir. Seri, tekrar aracılığıyla, maddenin normal biçimsel karakterinin ötesine işaret eder ve alternatif anlamlar ve içeriğiyle karşılıklı ilişkiler ortaya çıkarır. Çizgiler, sanatçının, varlığının tekrarı olmayan bir anında yapılan dışavurumcu ve bireysel eylemini kaydeder. Çizgi, bireycilik ve dışavurumculuğun gücünü paylaşmak için, izleyiciyi sanatçının iç dünyasına yönlendiren bir yol gibidir. Modern sanatın seri ve çizgi çatışması, 20. yüzyılın zihin ve kalp ayrımını sembolize eder. Bilim ve ilerlemeye olan modern inanç adına, batı sanatı ve kültürü, modern dünyadaki bilginin zaten üstün durumda olan bir konumunu güçlendirmek için, duygunun değerini düşürmüştür. In the retrospective at İş Sanat, the visitor can experience the transition of Fevzi Karakoç’s work from focusing on the stories of human beings in his figurative early works of the 1970’s to becoming a research of the possibilities of painting today through the combination of two of its fundamental elements: The expressive gesture and the rational series. On one ground, the artist brings together Gesture and Series, two elements which previously were not-connectable in the same painting. In general, the serial forms a rational code, in which matter finds a place in a repeatable process. Within a series, the former individual object becomes anonymous in order to strengthen the uniformity of the group. At the same time, though serial multiplication, alienation occurs, which makes it possible to see and understand the repeated object in new meanings and contexts. Through repetition, the serial points beyond matter’s usual formal character, and reveal alternative insights, as well as interrelationships with its context. The gesture records an expressive and individual act of the artist, which is done in the unrepeatable moment of his presence. A gesture is like a trace that leads the spectator to the inner world of the artist to share the power of individualism and expressionism. Modern art’s conflict of serial and gesture symbolizes the 20th century’s separation of the mind and the hearth. In the name of modern believe in science and progress, western art and culture devaluated emotion in order to strengthen an already superior position of knowledge in the modern world. 1968 - Figüratif Anlatım Fevzi Karakoç’un 1968 ve 1990 yılları arasındaki eserleri, temelde, kişiler arası ve toplumlar arası ilişkilere olan ilgisinden etkilenmiştir. Toplumu huzur bozucu şekilde ele alan çalışmalarında, dışavurumcu ifadeler toplumumuzun eğreti ve parçalanmış bir şekilde yansıtılmasına sebep olur. 1988 yılından Atlı Sultan’da olduğu gibi, sanatçı, figürlerin bölümlerinin üzerini çizerek ve boyayarak manzaranın parçalarını siler. Böylece, sanatçı temsil ve betili olmayan resimsel biçimler ve çizgileri dengelerken, çalışma betimleme ve soyutlama arasında geçiş yapar. Resimlerin ana karakterlerinin hikayelerini bir yandan açıklarken bir yandan gizlemesinin sebebi de budur. Sonuç olarak, resimler doğrusal bir “okuma” talimatı sunmadığından, izleyicinin işleri kendisi için çözümlemesi gerekir. Eserlerinin tamamı boyunca egemen olan önemli bir öğe, işlerinin ilk döneminde de ortaya çıkar: Eş zamanlı olarak gösterme ve gizleme, açıklama ve merak uyandırma paradoksu. Bu eserler, betili ve bir bakıma “öykü anlatımı” olsa da, resmetme eyleminin kendisi onun için çok önemlidir. Bu resimsel öz referans kavramı sonraki yıllarda artarak, sanatçıyı, renk ve biçimin, başlıca amaçlar ve odak noktaları haline geldiği daha biçimci bir yaklaşıma sürükler. 1968 - Figurative Narration Between 1968 and 1990, Fevzi Karakoç’s oeuvre is mainly determined by an interest for interpersonal and inter-social relationships. In the subversively socially engaged works, expressive gestures cause rough and fragmented reflections of our society. Often, like in Altı Sultan from 1988, the artist erases parts of the scenery by drawing and painting over parts of the figures. So, the work shifts between figuration and abstraction, as he balances representation and non-figurative painterly forms and gestures. That is why the paintings do both reveal and hide stories of their protagonists. In the end, the spectator has to decode the works by himself and for himself, as they do not offer a linear “reading” instruction. Here an important element that continues throughout his oeuvre already occurs at an early stage of his work: The paradox of simultaneously aiming at showing and hiding, declaring and mystification. In these pieces, although figurative and in a way “story-telling”, the act of painting itself is of fundamental importance for him. This notion of painterly self-reference will increase in the later years and lead him to a rather formalist approach in which colour and form become the main goals and focuses. AV Ö N C E S İ T U VA L ÜZ E R İ N E YA Ğ L I B OYA BEFORE THE HUNT O I L O N C A N VA S 1990, 100X70 CM SARI ALANDA DİZİLDİLER T U VA L ÜZ E R İ N E YA Ğ L I B OYA LINED UP I N T H E Y E L LOW A R E A O I L O N C A N VA S 10 11 1990’larda egemen öğeler haline gelmiş olan at ve binici de 1981 yılından Av Öncesi gibi eski işlerde görülebilir. Fakat burada, motif sadece tasvir edici bir unsur olarak kullanılmıştır. Bu figürler, varlığın gerçek temsili yerine var oluşunu temsil eden aceleci fırça darbeleriyle boyanmış gölgeleri andırır. Çoğunlukla siyah ve beyaz skalalarında boyanmış olan figürler, resme, boya katmanlarıyla uyuşmayan çizgisel bir unsur katar. Karakoç, burada, yine çeşitli resim yaklaşımlarını tek bir zeminde birleştirir. Sonuç olarak, figürler, iki boyutluluk nedeniyle minyatür sanatını andırarak, resmin çoğulcu karakterinin altını çiziyor gibi görünür. Also the horse and the rider, which become dominant elements in the 1990’s, can be seen in early works like Av Öncesi form 1981. Though, at this time, the motive is merely used as a narrative element. These figures resemble shadows, painted with hasty brush strokes that refer more to the existence of the being than to the actual representation of it. Mostly painted in black and grey scales, the figures give the painting a graphic element, which clashes with the layers of paint. Here, again, Karakoç combines various approaches of painting on one ground. In the end, the figures seem, due to their two-dimensionality, refer to the art of miniature through which the paintings underline their pluralistic character. 1990 – Seri Dışavurumu 1990 yılı itibariyle, figürlerin ve nesnelerin seri halinde tekrarı, Karakoç’un sanatsal anlamdaki egemen stratejisi haline geldi. Tuvallerinde önceki anlamlarını yitiren bu nesneler ve figürler herhangi bir mesaj veya hikaye aktaramayacağından, işaret veya sembol olarak da kullanılamazlar. Resmettiği meyveler, biniciler, atlar veya insan gölgeleri, resmin kendisinden ve kompozisyon, kontrast, renk veya doku gibi somut parametrelerinden başka hiçbir şeye işaret etmez. Figürlerin tekrarı aracılığıyla, bir seri içerisindeki isimsiz parçalar haline gelirler. Fevzi Karakoç, 1991 yılından Sarı Alanda Dizidiler‘de olduğu gibi, figürün bir seri içerisindeki isimsizliğini destekleyen tek renkli bir arkaplan tercih eder. Bazen soyut dışavurumcu, bazen minimalist görünen arkaplan, karartılara sebep olan figürlerle kaplıdır. Dolayısıyla, başta soyut ve belirsiz görünen arkaplan, ön plandaki unsurlar için somut bir ortam haline gelir. Öyküleyici veya tasvir edici arkaplan, resmin kavramsal boyutunu destekler. Ne belirgin boşluklar veya yerler ne de iç veya dış ortamlar, izleyicinin boya katmanları, fırça darbeleri veya figür ve nesnelerin oyunu üzerindeki dikkatini dağıtamaz. 1990 – Serial Expression From 1990 on, the serial repetition of figures and objects becomes his dominant artistic strategy. On his canvases, they lose their former meanings, and therefore, cannot be used as signs or symbols, as the elements do not transfer any messages or stories. The depicted fruits, riders, horses or simple depiction of people point to nothing else but the painting itself, and its concrete parameters like composition, contrast, colour or texture. Through the repetition of the figures, they become anonym parts within a series. Often, like in Sarı Alanda Dizidiler from 1991, Fevzi Karakoç prefers a monochrome background, which supports the anonymity of the figure within a series. The sometimes abstract expressive, sometimes minimalist looking background is covered with figures that cause cast-shadows. Therefore, the at-first abstract and indefinite looking background becomes a concrete underground for the elements in the foreground. The elimination of any narrative or illustrative background supports the conceptual dimension of the painting. Neither certain spaces or locations nor internal or external environments distract the spectator’s attention from the layers of paint, the strokes of the brush, or the play of figures and objects. Sonuçta, Karakoç, resmin varlığını incelemek ve insan duygusunu sunma becerisini araştırmak için, serinin soğukluğunu çizginin sıcaklığıyla birleştirmeyi başarır. 1991, 140X100 CM 2001 – Resmin Temel Unsuru 2001 yılında resmettiği Beş Limon‘dan 2010 yılına kadar, resimlerindeki egemen seri öğeler, nar, elma, paprika veya limon olmuştur. Bu evrede, eserlerinin öyküleme boyutu sert bir şekilde azalmıştır. Aynı zamanda, kavramsal ve resimsel yön güçlenir. Cezanne‘in sanat dünyasını bir elmayla değiştirebileceğini söylediğini hatırlarsınız. Karakoç için bu dönem, resmin temel unsurlarına daha sert bir şekilde odaklanmak anlamına gelir. Artık, zemin, ön plan, figür ve soyutlama tartışması çok daha belirginleşmiştir. Bu evredeki bezeme ve süsleme kavramları da ilginçtir. Bir insan gören izleyici, kendisini tuval üzerindeki kişiyle özdeşleştirir. Resimdeki bir yeri fark ettiğinde ise, illüzyonistik bir alanla bir olmak In the end, Karakoç manages to merge the coldness of the serial with the warmth of the gesture to review the being of painting and to examine its ability to present human emotion. 2001 – Basic Matter of Painting Between Beş Limon in 2001 until 2010, fruits like pomegranate, apple, paprika or lemon are the dominant serial elements in his paintings. In this phase, the narrative dimension of his works decreases drastically. At the same time, the conceptual and painterly aspect becomes stronger. Remember how Cezanne said that he would change the art world with an apple? For Karakoç, this period means a stricter focusing on the basic matters of painting. Now the discussion of ground, foreground, figure and abstraction becomes even more obvious. Also, the notion of decoration and ornamentation is interesting in this phase. Seeing a human being, the spectator BEŞ LİMON E L YA P I S I K A Ğ I T Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA FIVE LEMONS OIL ON H A N DM A D E P A P E R 2001, 92X61 CM AV D Ü Ş Ü N C E S T U VA L ÜZ E R İ N E YA Ğ L I B OYA THE THOUGHT OF HUNTING O I L O N C A N VA S 2010, 200X150 CM 12 13 için, görsel ve psikolojik olarak resmin içine girer. Eğer bunların hepsi eksikse, izleyicinin gözü sadece resmin temel unsurlarıyla ilgilenebilir: Renk, biçim ve resmetme stili. indentifies himself with the person on the canvas. Recognizing a location in a painting, the audience visually and psychologically enters it in order to become one with the illusionistic space. If all this is absent the eye of the spectator only can deal with the fundamentals of a painting: Colour, form and painting style. 2010 – Spontanlık ve Doğaçlama 2010 ve 2014 yılları arasındaki Fevzi Karakoç resimleri, temelde betili bir karaktere sahip olmayı sürdürür, çünkü meyveler, atlar ve binicileri gibi önceki işlerden ana karakterleri görürüz. Hala bir seri halinde yerleştirilmelerine rağmen, eskisi kadar keskin değildir. Artık, Av Düşüncesi veya Daralanda Kaçış‘da olduğu gibi, öğeler, daha kaotik bir şekilde gösterilir ve bu da resme dinamik ve gergin bir kompozisyon katar. Bu resimler ve öncekiler arasında dikkat çekici başka farklılıklar da vardır. Çalışmalar artık daha geniş bir formattadır ve biçimsel yapısı açısından, genel olarak daha dışavurumcudur. Fevzi Karakoç‘un resimlerini genişlettiği bu dönemdeki amaç daha spontan ve doğaçlama çalışabilmekti. Bu, onun soyutlama ve tasviri, daha güçlü bir dışavurumcu yolla birleştirme amacını destekledi. Geniş zemin çok fiziksel bir yaklaşım gerektirdiğinden, daha geniş format, resmetme eyleminin tamamını değiştirdi. Küçük bir tuvalde sadece eli ve bileği çalışan Karakoç, artık içindeki renk arzusunun enerjisini tuvallere aktarmak için, elini, kolunu, omzunu ve gövdesinin kalanını kullanabiliyor. Boya hala yağlı boya, fakat artık daha suluboya benzeri bir kıvamda kullanılabiliyor böylece resmetme eylemi hızlanıyor ve fırçanın izleri görünür kalıyor. Geçmişte, amaçladığı renk efektini elde edene kadar, tuvalde kat kat yağlı boya kullanıyordu. Bu resmetme işlemi, estetik gözlem ve rasyonel değerlendirmeye dayanıyordu. Şimdi ise, anın duygusal dışavurumu, neredeyse bir suluboyada olduğu gibi, spontan resmetme eylemi sırasında kırılgan bir biçim kazanıyor. Bunun yanında, büyük fırçaların kullanımı sayesinde, bu dönemin eserleri daha az detay içeriyor ve eskisinden daha minimal hale geliyor. Ayrıca, resmetme eyleminin spontan olarak ortaya çıkışı sebebiyle, eserleri duygusal güç ve estetik enerji patlaması sergiliyor. Elma Tabağı veya Kırmızı Atlar gibi birçok yeni eserinde, Fevzi Karakoç, sanatsal dilinin önceden ayrılmış olan öğelerini birleştirir. Biçimler ve nesneler, rasyonel veya betili bağlantı olmadan, tek bir zemine yerleştirilir. Zeminin kendisi de değiştirilir. Geçmişte zemin çoğunlukla tek renkli ve çizgisel bir görünüme sahip iken, artık resmin genel estetiğinde dışavurumcu bir karakter izliyor. Resimlerinde “doğrusal okumanın“ bir yolu yoktur. Karakoç, konunun Doğu fakat dilin Batı olduğu parçalı bir dil kullanır. Eserleri, farklı kültürler ve tarihler arasındaki köprüler gibidir. At, Osmanlı İmparatorluğunun yadigarı ve onun iki boyutlu temsili, (resim) tarihi ve Osmanlı İmparatorluğunun minyatür resimlerini ifade eder. Çalışmalarının dışavurumcu çizgileri ve onların kavramsal yaklaşımı, 2010 – Spontaneity and Improvisation Fevzi Karakoç paintings between 2010 and 2014 have still a mainly figurative character, as we recognize the protagonists from previous works like fruits, horses and their riders. Still they are placed in a serial manner, whereas it is not as strict as before. Now, like in Av Düşüncesi or Daralanda Kaçış, the elements are displayed in a rather chaotic way, which gives the painting a dynamic and tensed composition. There are other remarkable differences between these paintings and the previous ones. The works now are larger in format and in general more expressive regarding their formal constitution. Fevzi Karakoç enlarged the paintings, because so he could work more spontaneous and improvised. This supported his aim of combining abstraction and figuration in a stronger expressive way. On a large format, the whole act of painting changes as the large ground requires now a very physical approach. Whereas on a small canvas mainly his hand and wrist were working, now, Karakoç uses hand, arm, shoulder and the rest of his torso to transfer the energy of the inner lust for colour to the canvases. The paint is still oil paint, but now he uses it in a more aquarelle-like consistency, so that the painting act can be speeded up and the traces of the brush stay visible. In the past, he was putting layer onto layer of oil paint on the canvas until he achieved the colour effect that he was aiming at. This process of painting is based on aesthetical observation and rational evaluation. Now, nearly like in an aquarelle, the emotional expression of the moment gains a fragile form during the spontaneous act of painting. Besides this, due to the use of big brushes, the pieces of this period are less detailed and therefore abstracter than before. In the end, the works show fewer details and are more minimal than before. At the same time, due to the revelation of the spontaneous act of the paintings, they burst of emotional power and aesthetical energy. In many recent works like Elma Tabağı or Kırmızı Atlar, Fevzi Karakoç combines the previously separated elements of his artistic language. There, forms and objects without any rational or narrative connection are now put onto one ground. The ground itself is altered as well. Whereas it was mainly monochrome and had a graphic look in the past, now, it is following the expressive character of the all-over-aesthetic of the painting. There is no way of “linearly reading“ in his paintings. Karakoç is using a fragmental language, in which the topic is Eastern, but the language is Western. The works are like bridges between different cultures and histories. The horse, a relic of the ottoman empire, and its two-dimensional presentation refer to the (painting)history and the miniature paintings of the Ottoman Empire. The expressive gestures of his works and their conceptual approach refer to the culture of the west and its painting history. DAR ALANDA KAÇIŞ T U VA L ÜZ E R İ N E YA Ğ L I B OYA ESCAPE IN THE NARROW MEADOW O I L O N C A N VA S 2010, 180X180 CM 14 15 batı kültürüne ve resim tarihine atıfta bulunur. Dolayısıyla, resimler doğu ve batı arasında, Doğu konularının, Batının fazlasıyla etkilediği bir dilde aktarıldığı köprüler olarak görülür. Therefore, his paintings can be seen as bridges between east and west, on which Eastern topics are communicated in a language, which is highly influenced by the West. Nesnelerin ve genellikle “tamamlanmamış” görünümün (kompozisyon ve görsel dengenin klasik akademik kavramına göre tamamlanmamış) birleşimi, resmin varlığını ve bağımsızlığını, önceki eserlerinden daha güçlü bir şekilde vurgular. Çalışmalar, sadece bakmak yerine incelemeye istekli olan aktif bir izleyici gerektirir. Karakoç‘un işlerinin çoğulcu ve heterojen unsurları arasında biçimsel ve kavramsal bağlantılar bulan aktif bir izleyici olmalıdır. Bu şekilde, onun resimlerine bakmak, günlük rutin hayatımızda nasıl davranmamız gerektiğini akla getirir. Bir resmi gözlemlemek, esere sadece yüzeysel olarak bakmaktan fazlasıdır; sanatçının tuvalde gömülü olan ruhunun parçasını ortaya çıkarmak için, boya katmanları arasından işin özüne bakmak anlamına gelir. Bir sanat eseri, sadece o zaman izleyicinin hayatını zenginleştirebilir ve bir estetik keyif nesnesinin ötesine geçebilir. The merging of the objects and the often “unfinished” look (unfinished according to a classic academic notion of composition and visual balance) underlines, stronger than in his previous works, the entity and autonomy of the painting itself. The works require an active spectator, who is willing to review rather than only to look at. He has to be an active participator, who finds the formal and conceptual connections between the pluralistic and heterogeneous elements of Karakoç’s work on his own. In this way, looking at his paintings resembles the way, how we should behave during our daily routines. Observing a painting is more than only looking at the surface of the piece; it means to look through the layers of paint into the core of the work in order to reveal the part of the artist’s soul, which is buried there. Only then, an artwork will enrich the life of a spectator and go beyond being an object of aesthetical pleasure. Günümüz – Resimlerin Özüne İndirgeme Fevzi Karakoç’un son resimleri betili bir karakteri korur. Aynı zamanda önceki işlerinden ana karakterler de içerir. Hala bir seri biçiminde yerleştirilmiş olsalar da, kompozisyon artık çoğunlukla doğrusal değildir, hatta genelde kaotik ve dışavurumcudur. Bu resimlerin daha güçlü bir hareket ve daha dinamik bir karakterle görünmesinin sebebi de budur. Öğeler daha kaotik bir şekilde resmedildiğinden, resimler dinamik bir kompozisyona sahiptir. Soyutlama miktarı, günümüzde bir kat daha artmış ve resmedilen betili unsurları eskisinden çok daha fazla esrarengiz hale getirmiştir. Sadece bir adım daha ileri taşıyacak ve nesne, resmin kalanıyla eriyecekmiş gibi görünür. Artık izleyiciden, daha fazla aktif olması ve çalışmanın deşifre edilmesinde rol alması isteniyor. E L M A TA B A Ğ I T U VA L ÜZ E R İ N E YA Ğ L I B OYA A PP L E D I S H O I L O N C A N VA S 2009, 70X70 CM Bununla birlikte, önceki serinin en temel unsuru olan renk, son eserlerin çoğunda artık eksiktir. Daha eski eserlerde ise, düzinelerce katman, çeşitli renk tonları ve skalaları yaratmıştı. Resmin varlığına dair araştırma için, rengin incelenmesi, Karakoç için en önemli konu olan biçim anlamının analizinden sonra geliyor. Bu adımın resmi zayıflattığı düşünülebilir fakat ben durumun tam tersi olduğuna inanıyorum. Rengin eksikliğiyle, eser artık özüne indirgenir: çizgi, doku ve biçim. Kırılgan üretme işlemi nedeniyle, resmetme yöntemi çok daha zor hale geliyor. Karakoç, suluboya gibi, siyah boyanın sulandırılmış ve gölgeli katmanlarını kullanır ve resmetme süreci sırasında, açık griden koyu siyaha kadar çeşitli skalalara dönüşür. Yaratma süreci, hiçbir hataya yer vermez fakat değişim, tesadüf ve şansa dayanır, çünkü damlatılmış, aceleci fırça darbeleri ve sıvı boya akışı sadece kısmen yönlendirilebilir. Geçmişte, sanatçı, eserinin parçalarının üstünü istediği kadar çok Today – Reduction to Paintings Essence Fevzi Karakoç’s latest paintings have preserved a figurative character. They also contain the protagonists from previous works. Although being still placed in a serial manner, now, the composition is mostly non-linear, often chaotic and expressive. That is why these paintings appear with a stronger movement and more dynamic character. The grade of abstraction increased once again in the current state, and mystifies the depicted figurative elements even more than before. It seems that it only would take one step further and the object would melt with the rest of the painting. Now, the spectator is even more asked to become active, and take part in the decoding of the work. Though, colour as the most fundamental element of the previous series is now missing in many of the latest works. In the older pieces, dozens of layers created various tones and scales of colour in his paintings. For the research of the being of painting, the review of colour was next to the analysis of the meaning of form the most important issue for Karakoç. One could now quickly assume that this step would weaken the painting, but I believe that the contrary is the case. Through the lack of colour, the work is now reduced to its essence: gesture, texture and form. Now, the method of painting became even more difficult due to the fragile production process. Like in an aquarelle, the Karakoç uses diluted and shadowy layers of black paint, which gets during painting process AT Ç E Ş İ T L E M E L E R İ T U VA L ÜZ E R İ N E YA Ğ L I B OYA H O R S E VA R I AT I O N S O I L O N C A N VA S 2013, 150X100 CM 16 17 boyayabiliyordu. Şimdiyse, her darbe sonuncu, çünkü onu değiştirmenin veya gizlemenin bir yolu yok. Arkaplan, aceleci ve sıvı bir şekilde boyanan tek bir boya katmanından oluşur. transformed into various scales from light grey to dark black. The creation process allows no mistakes yet it is based on change, coincidence and chance, because the dripped, hastily brush strokes and runny flow of paint can only be partly directed. In the past, the artist could paint over parts of the work as much as he liked. Now, every stroke is a final one, because there is no way to change or hide it. The background consists only of one layer of paint, which is painted in a hasty and liquid manner. Artık tuvalin çoğunlukla beyaz kısmının görünür olması ve siyah ve gri tonlarla hoş bir kontrast oluşturması nedeniyle, arkaplan da biraz değişti. Böylece, resmin alt katmanı, taşıdığı nesneler ve figürler kadar kırılgan ve parçalı hale gelir. Ayrıca, eserin tamamının dışavurumculuğunu ve yaratmanın hızını ortaya koyar. Bunun yanında, zemin çalışmaya çizimvari bir kalite katar ve Fevzi Karakoç‘un yalın araştırmaya olan temel ilgisini vurgular. Resmin arkaplanında kullanılan damlalar ve sıvı boya şeritleri, eserin spontan karakterini artırır. Resmin olağanüstü estetiği aracılığıyla da, izleyicinin gözleri önünde, gösterme ve gizleme arasındaki oyun sergilenir. Gerçek eserlerinde, anın duygusal ifadesi, spontan resmetme eylemi sırasında kırılgan bir biçim kazanır. Sonuç olarak, bu çalışmalar daha az detay gösterir, daha güçlü resimsel ifadeler ortaya çıkarır, akışkan parlak renklerle uygulanır ve dolayısıyla eskisinden daha minimal görünür. Daha az renk içeren son serilerine, siyah, gri ve beyaz katmanları egemendir. Resmetme eyleminin spontan olarak ortaya çıkışı sebebiyle, eserleri duygusal güç ve estetik enerji patlaması sergiler. Sonu Olmayan Retrospektif İş Bank retrospektif sergisinde, Fevzi Karakoç‘un bir resim yaratma süreci aracılığıyla resmin varlığını irdelediğini anlıyoruz. Çalışmalarını gözlemlerken, onların yapısı ve heterojen gerçekliğimiz arasındaki benzerliği fark ediyoruz. Tuval üzerindeki nesneler, bir kavşaktaki okuyabildiğimiz fakat anlayamadığımız işaretleri andırır. Kendi varlıkları dışında hiçbir şeyi ifade etmezler. Onları izlemek, izleyiciyi resmin temel anlamına doğru bir yolculuğa çıkaracaktır. Sonuç olarak, kendi mantık ve duygu dünyasının resimlerini yarattığı ve halihazırda orada olan fakat farklı bir ışıkla görünmeyi bekleyen unsurlarla dolu bir hiçliğe ulaşacaktır. Fevzi Karakoç’un son resimleri, resmin varlığına ilişkin sanatsal sorgusunun hala devam ettiğini kanıtlar. Dolayısıyla, retrospektif tamamlanmış bir külliyatın sonucu değil, sürmekte olan bir sanatsal araştırmanın incelemesidir. İzleyici, bu çalışmaları gözlemlerken, resmin parçalanmış yapısı ve yaşadığı dünyaya ilişkin kendi algısı arasındaki benzerliği fark edebilir. Yeterince dikkatli bakarsa, resmi oluşturan katmanlar arasında kendi gerçekliğine ilişkin şaşırtıcı ve ilham verici fikirler dahi bulabilir. Sonuçta, Karakoç’un eserlerinin, sanatın varlığına ilişkin tüm sorguların hayatın anlamına dair arayışa paralellik gösterdiğini kanıtlamasının sebebi de budur. Doç. Dr., Yeditepe Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Sanat Yönetimi Bölümü *Küratör (Plato Sanat), Contemporary İstanbul’un Program Direktörü, Sanat Yazarı Also the background changed a bit, as now mostly the white of the canvas is visible and forms a nice contrast to the black and grey tones. So, the basis of the painting becomes as fragile and fragmental as the objects and figures it is carrying. Also, it exposes the expressivity of the whole piece, and reveals the speed of its creation. Besides this, the ground gives the work a drawing-like quality, and underlines the essential interest of Fevzi Karakoç’s elementary research. Drippings and liquid strips of paint that run over the background of the painting increase the spontaneous character of the work. At the same time through the sublime aesthetic of the painting, a game between revealing and hiding occurs before the eyes of the spectator. That is why in his actual pieces, the emotional expression of the moment gains a fragile form during the spontaneous act of painting. In the end, these works show fewer details, reveal stronger painterly gestures, are executed with rather liquid glazes of colours, and therefore appear more minimal than before. They also contain fewer colours, and are often even dominated by scales of black, grey and white. At the same time, due to the revelation of the spontaneous act of the paintings, they burst of emotional power and aesthetical energy. Retrospective without an End In the retrospective at İş Bank we understand that Fevzi Karakoc discusses the being of painting though revealing the process of creating a painting. While observing his works, we recognize the similarity between its construction and our heterogeneous reality. The objects on the canvas resemble signs at a cross road, which we are able to read, but unable to understand. They refer to nothing but their own presence. Following them will take the spectator on a journey to the essential meaning of painting. In the end, he will find nothingness out of which he creates his own pictures of a world of logic and emotion, filled with elements that have been there already, waiting to be seen in a different light. His recent paintings prove that Fevzi Karakoç’s artistic quest to the being of painting is still continuing. Therefore, the retrospective is not a conclusion of a finished oeuvre but a review of an ongoing artistic research. While observing his works, the spectator may recognize the similarity between the piece’s fragmented construction and his own perception of the world he lives in. If he looks carefully enough he might even find some surprising and inspiring insights in his own reality between the layers of which the paintings are constructed of. That is why in the end, Karakoç’s oeuvre proves that every quest to the being of art shows parallels to the search for the meaning of life. Assoc. Prof. Dr., Yeditepe University, Fine Arts Faculty, Art Management *Curator (Plato Sanat), Program Director of Contemporary Istanbul, Art Writer SEÇME YAPITLAR SELECTED WORKS 20 21 S U DA K İ YA N S I M A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA R E F L EC T I O N O N WAT E R , O I L O N C A N VA S 1980, 80X60 CM AT M E Y DA N I ( Y I L A N L I KO LO N ) , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA H I PP O D R O M E ( S E R P E N T C O L U M N ) , O I L O N C A N V A S 1988, 82X56 CM “ CEYDA ÜNAL GÖĞÜŞ ÖZEL KOLEKSİYONU” “ SPECIAL COLLECTION OF CEYDA ÜNAL GÖĞÜŞ” 22 23 S İ PA H İ L E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA C A L AVA RYM A N , O I L O N C A N VA S 1989, 82X56 CM “ CEYDA ÜNAL GÖĞÜŞ ÖZEL KOLEKSİYONU” “ SPECIAL COLLECTION OF CEYDA ÜNAL GÖĞÜŞ” B A L E R İ N L E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA B A L L E R I N A S , O I L O N C A N VA S 1989, 140X100 CM “ ÖM E R D İ N Ç K Ö K Ö Z E L K O L E K S İ Y O N U ” SPECIAL COLLECTION OF OMER DINCKOK” 24 AV H A Z I R L I Ğ I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA H U N T I N G P R E PA R AT I O N , O I L O N C A N VA S 1990, 100X70 CM 25 AV Ö N C E S İ , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA B E F O R E T H E H U N T, O I L O N C A N VA S 1990, 100X70 CM 26 27 M O R B AY R A M , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA V I O L E T F E ST I VA L , O I L O N C A N VA S 1991, 140X100 CM A S U R B A N İ PA L’ İ N K Ü Ç Ü K B İ R M A C E R A S I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA A L I T T L E A D V E N T U R E O F A S U R B A N I PA L , O I L O N C A N VA S 1992, 100X70 CM 28 29 M E L E K L E R İ N B U L U ŞM A S I , T U V A L Ü Z E R İ N E Y A Ğ L I B O Y A G AT H E R I N G O F A N G E L S , O I L O N C A N VA S 1992, 94X75 CM K I R M I Z I DA AT L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA H O R S E S O N R E D, O I L O N C A N VA S 1994, 140X180 CM 30 31 G EC E AY İ N İ , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA N I G H T R I T UA L , O I L O N C A N VA S 1994, 180X140 CM S İ YA H AT L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA B L AC K H O R S E S , O I L O N C A N VA S 1995, 130X195 CM 32 33 K A R E L E R E D İ Z İ L D İ L E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA O R D E R LY O N S Q U A R E , O I L O N C A N VA S 1 9 9 7, 1 0 0 X 7 0 C M B U L U ŞM A E K S E N İ , T U V A L Ü Z E R İ N E Y A Ğ L I B O Y A M E E T I N G A X I S , O I L O N C A N VA S 1998, 140X100 CM 34 35 K I R M I Z I AT L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA R E D H O R S E S , O I L O N C A N VA S 1999, 150X100 CM S A R I S I C A K YA Ğ M U R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA Y E L LOW WA R M R A I N , O I L O N C A N VA S 2000, 140X100 CM 36 37 P E M B E K ATM A N L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P I N K L AY E R S , O I L O N C A N VA S 2000, 100X70 CM M AV İ K ATM A N L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA B LU E L AY E R S , O I L O N C A N VA S 2000, 100X70 CM 38 39 K A R M A Ş I K D U YG U L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA C O MP L E X F E E L I N G S , O I L O N C A N V A S 2000, 140X100 CM “ CEYDA ÜNAL GÖĞÜŞ ÖZEL KOLEKSİYONU” “ SPECIAL COLLECTION OF CEYDA ÜNAL GÖĞÜŞ” O RTA K A R E D E , L İ TO G R A F İ I N T H E M I DD L E S Q A U R E , L I T H O G R A PH Y 2000, 64X44 CM 40 41 N A Z A R D EĞ E R M İ , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA T H E E V I L E Y E , O I L O N C A N VA S 2001, 100X70 CM K A H V E R E N G İ D E Ü Ç N A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I T H R E E P O M EG R A N AT E S O N B R O W N , O I L O N C A N VA S 2001, 100X70 CM 42 43 A R K A A R K AYA , L İ TO G R A F İ B A C K T O B A C K , L I T H O G R A PH Y 2001, 50X70 CM YA L N I Z L A L E , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA L O N E L Y T U L I P, O I L O N C A N V A S 2002, 140X100 CM 44 45 M AV I DA LG A L A R DA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA A MO N G T H E B LU E WAV E S , O I L O N C A N VA S 2004, 140X100 CM B Ü Y Ü K K I R M I Z I B İ B E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA B I G R E D P E PP E R , O I L O N C A N V A S 2004, 100X70 CM 46 47 S A R I S I C A K T A B U L U ŞM A L A R , T U V A L Ü Z E R İ N E Y A Ğ L I B O Y A G AT H E R I N G I N WA R M Y E L LO W, O I L O N C A N VA S 2004,100X70 CM D E R İ N D E K İ Y E Ş İ L , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA H I DD E N G R E E N , O I L O N C A N V A S 2004, 100X70 CM 48 49 S I R A DA N A R L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P O M EG R A N AT E S I N O R D E R , O I L O N C A N VA S 2004, 100X70 CM N A R L A R , G R AV Ü R P O M EG R A N AT E S , E N G R AV I N G 2004, 50X33 CM 50 51 M AV İ D E S E R P İ L M İ Ş , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA S C AT T E R E D O N B LU E , O I L O N C A N VA S 2006, 140X100 CM YA Ğ M U R DA N A R L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P O M EG R A N AT E S I N T H E R A I N , O I L O N C A N VA S 2006, 100X70 CM 52 53 K A R A N L I K D Ü Z E N L E M E , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA T H E D A R K C O MP O S I T I O N , O I L O N C A N V A S 2 0 0 7, 1 9 5 X 1 3 0 N A R L A R V E A R M U T L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P O M EG R A N AT E S A N D P E A R S , O I L O N C A N VA S 2 0 0 7, 1 3 0 X 1 9 5 C M 54 55 Ş A FA K TA D Ü Ş T Ü L E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA T H E Y F E L L AT DAW N , O I L O N C A N VA S 2 0 0 7, 1 0 0 X 7 0 C M M AV İ D E D Ü Ş Ü Ş , G R AV Ü R FA L L I N T H E B LU E , E N G R AV I N G 2 0 0 7, 3 3 X 5 0 C M 56 57 H A L İ Ç S A R A R I N C A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA WH E N G O L D E N H O R N G O E S Y E L L O W , O I L O N C A N V A S 2008, 140X200 CM A LT I N YA Ğ M U R U , T U V A L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA G O L D E N R A I N , O I L O N C A N VA S 2008, 140X100 CM 58 59 G Ö Ğ E D O Ğ R U , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA S K Y WA R D, O I L O N C A N VA S 2008, 100X140 CM K I R M I Z I V E S İ YA H AT L I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA R E D A N D B L AC K R I D E R , O I L O N C A N VA S 2008,140X100 CM 60 61 B E YA Z DA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA O N WH I T E , O I L O N C A N V A S 2008, 100X70 CM K I R M I Z I V E S İ YA H AT L I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA R E D A N D B L AC K R I D E R , O I L O N C A N VA S 2008,140X100 CM 62 63 A K Ş A M S A R I S I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA E V E N I N G Y E L LOW, O I L O N C A N VA S 2008, 100X70 CM O R M A N DA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA I N T H E F O R E S T, O I L O N C A N VA S 2008, 70X100 CM 64 65 K A R Ş I S I R A DA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA O N T H E O PP O S I T E L I N E , O I L O N C A N V A S 2008, 100X70 CM A T L A R E Ğ İ T İ MD E , T U V A L Ü Z E R İ N E Y A Ğ L I B O Y A H O R S E S I N T R A I N I N G , O I L O N C A N VA S 2008, 100X70 CM 66 67 İ K İ S ı R A DA , G R AV Ü R T WO ROW S , E N G R AV I N G 2008, 50X33 CM YA Ğ M U R DA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA I N T H E R A I N , O I L O N C A N VA S 2009, 140X100 CM 68 69 Y E Ş İ L B İ B E R L E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA G R E E N P E PP E R S , O I L O N C A N V A S 2009, 70X100 S U DA K İ B İ B E R L E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P E PP E R S I N T H E W A T E R , O I L O N C A N V A S 2009, 70X100 CM 70 71 M A N Z A R A D A S A R I AT, T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA Y E L LOW H O R S E I N T H E L A N D SC A P E , O I L O N C A N VA S 2009, 70X100 CM Y E Ş İ L AT L A R D İ N L E N İ YO R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA G R E E N H O R S E S R E ST I N G , O I L O N C A N VA S 2009, 70X100 CM 72 73 D U VA R DA K İ R E S İ M , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA PA I N T I N G O N T H E W A L L , O I L O N C A N VA S 2009, 100X70 CM B İ B E R L E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P E PP E R S , O I L O N C A N V A S 2010, 200X150 CM 74 75 M AV İ B O Ş LU K , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA B LU E S PA C E , O I L O N C A N VA S 2010, 200X150 CM K I R M I Z I L A R Ü S T T E I I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA R E D S O N TO P I I , O I L O N C A N VA S 2010, 150X200 CM 76 77 DA R A L A N DA K A Ç I Ş , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA E SC A P E I N T H E N A R ROW M E A D OW, O I L O N C A N VA S 2010, 180X180 CM AYA S O F YA D Ü Ş E R K E N , T U VA Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA H A G I A S O PH I A F A L L I N G , O I L O N C A N V A S 2010, 200X150 CM 78 79 OY N A N M A M I Ş OY U N L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA U N P L AY E D G A M E S , O I L O N C A N VA S 2010, 160X220 CM D İ K İ L İ TA Ş , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA O B E L I S K , O I L O N C A N VA S 2010, 200X150 CM 80 81 Ç I K I Ş YO K , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA N O E X I T, O I L O N C A N VA S 2010, 140X100 CM K ATM A N L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA L AY E R S , O I L O N C A N VA S 2010, 200X150 CM 82 83 K A Y N A ŞM A , T U V A L Ü Z E R İ N E Y A Ğ L I B O Y A F U S I O N , O I L O N C A N VA S 2010, 140X100 CM İ S TA N B U L D Ü Ş E R K E N , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA I S TA N B U L I S FA L L I N G , O I L O N C A N VA S 2010, 140X100 CM 84 85 D O Ğ A K A R A R D I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA N AT U R E B E C A M E S H A D Y, O I L O N C A N VA S 2010, 100X70 CM K A R A N L I K TA F I RT I N A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA S TO R M AT N I G H T, O I L O N C A N VA S 2010, 200X200 CM “ÖNER KOCABEYOĞLU ÖZEL KOLEKSİYONU” “SPECIAL EDITION OF ONER KOCABEYOĞLU” 86 87 Y I L A N L I S Ü T Ü N , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA S E R P E N T CO LU M N , O I L O N C A N VA S 2010, 200X150 CM “DENİZ MARŞAN ÖZEL KOLEKSİYONU” “SPECIAL COLLECTION OF DENIZ MARSAN” PAT L A M A A N I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA E XP L O D I N G M O M E N T , O I L O N C A N V A S 2010, 200X200 CM 88 89 S İ YA H K A R E L E R D E , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA O N B L AC K SQ UA R E S , O I L O N C A N VA S 2010, 200X300 CM “ ÖM E R D İ N Ç K Ö K Ö Z E L K O L E K S İ Y O N U ” SPECIAL COLLECTION OF OMER DINCKOK” TO P L A N M AYA Ç A L I Ş I R K E N , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA T R Y I N G TO G AT H E R , O I L O N C A N VA S 2011, 150X200 CM 90 91 K I R M I Z I L A R Ü S T T E I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA R E D S O N TO P I , O I L O N C A N VA S 2011, 150X200 CM P E M B E F I RT I N A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P I N K S TO R M , O I L O N C A N VA S 2011, 200X100 CM 92 93 AYA S O F YA’ D A A K Ş A M , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA N I G H T A T H A G I A S O PH I A , O I L O N C A N V A S 2011, 200X100 CM M O R Ş E L A L E , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P U R P L E FA L L , O I L O N C A N VA S 2011, 200X100 CM 94 95 H AVA M O R A R I N C A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA S K Y B E C O M E S V I O L E T, O I L O N C A N VA S 2011, 200X100 CM İ S TA N B U L YA N G I N I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA I S TA N B U L O N F I R E , O I L O N C A N VA S 2011, 200X100 CM 96 97 T E P E L E R D E , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA O N T H E H I L L S , O I L O N C A N VA S 2011, 200X100 CM O RTA S I R A DA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA O N T H E M I DD L E L I N E , O I L O N C A N V A S 2011, 200X100 CM 98 99 B İ B E R , N A R V E L İ M O N , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P E PP E R , P O M E G R A N A T E A N D L E M O N , O I L O N C A N V A S 2011, 140X100 CM N A R L A R Ü S T Ü N E , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA A B OV E T H E P O M EG R A N AT E S , O I L O N C A N VA S 2011, 140X100 CM 100 101 Y E Ş İ L YA M A Ç L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA G R E E N H I L L S , O I L O N C A N VA S 2011, 140X100 CM Y E Ş İ L Ş E L A L E , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA G R E E N FA L L S , O I L O N C A N VA S 2011, 140X100 CM 102 103 S İ YA H E R İ K L E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA B L AC K P LU MS , O I L O N C A N VA S 2011, 140X100 CM A K I N T I YA K A P I L M A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA D R I F T E D, O I L O N C A N VA S 2011, 140X100 CM 104 105 O R M A N D A K İ İ K İ K I R M I Z I AT, T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA T W O H O R S E S I N T H E F O R E S T, O I L O N C A N VA S 2011, 100X70 CM M AV İ DA Ğ , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA B LU E M O U N TA I N , O I L O N C A N VA S 2011, 100X70 CM 106 107 M O R M AV İ , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P U R P L E B LU E , O I L O N C A N VA S 2011,100X70 CM K I R M I Z I V E P E M B E , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA R E D A N D P I N K , O I L O N C A N VA S 2011, 100X70 CM 108 109 PAT L A M A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA E XP L O S I O N , O I L O N C A N V A S 2011, 100X70 CM A LT I N S Ü V A R İ , T U V A L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA G O L D E N C H E VA L I E R , O I L O N C A N VA S 2011, 100X70 CM 110 111 M O R K A R M A Ş A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P U R P L E C H AOS , O I L O N C A N VA S 2011, 140X140 CM P E M B E AT L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P I N K H O R S E S , O I L O N C A N VA S 2011, 140X140 CM 112 113 A LT I N AT L A R I I I , T U V A L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA G O L D E N H O R S E S I I I , O I L O N C A N VA S 2011, 140X140 CM Y E Ş İ L G E Ç İ T, T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA T H E G R E E N G AT E , O I L O N C A N VA S 2011, 140X140 CM 114 115 S İ YA H DA LG A L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA T H E B L AC K WAV E S , O I L O N C A N VA S 2011, 140X140 CM G E R İ Y E N E K A L D I ? , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA WH A T H A S R E M A I N E D ? , O I L O N C A N V A S 2012, 150X200 CM 116 117 S O N U Ç S U Z Ç A B A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA I N CO N C LU S I V E E F FO RTS , O I L O N C A N VA S 2012, 175X175 CM K A H V E R E N G İ R Ü YA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA B ROW N D R E A M , O I L O N C A N VA S 2012, 200X100 CM 118 119 İ S TA N B U L S E R V İ L E R İ , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA C Y P R E S S E S O F I S TA N B U L , O I L O N C A N VA S 2012, 200X100 CM G E R İ D E K A L A N L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA S U R V I VO R S , O I L O N C A N VA S 2012, 100X150 CM 120 121 M AV İ F I RT I N A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA B LU E S TO R M , O I L O N C A N VA S 2012, 180X120 CM F I RT I N A DA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA I N T H E S TO R M , O I L O N C A N VA S 2012, 100X70 CM 122 123 D A Ğ PAT L A D I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA M O U N T A I N E XP L O D E D , O I L O N C A N V A S 2012, 100X70 CM A R K A DA DA Ğ , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA M O U N TA I N AT T H E B A C K , O I L O N C A N VA S 2013, 200X150 CM 124 125 K A R F I RT I N A S I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA S N O W S TO R M , O I L O N C A N VA S 2013, 200X150 CM Ç I K I Ş Ç A B A S I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA ST R U G G L E FO R L E AV I N G , O I L O N C A N VA S 2013, 150X200 CM 126 127 A LT TA K İ K AT M A N L A R , T U V A L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA S U B J A C E N T L AY E R S , O I L O N C A N VA S 2013, 200X150 CM S U L A R G Ö L O L D U , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA WAT E R S B EC A M E A L A K E , O I L O N C A N VA S 2013, 200X150 CM 128 129 K A R M A Ş A B A Ş L I YO R , T U A L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA C H AOS A R I S E S , O I L O N C A N VA S 2013, 200X200 CM P E ŞP E Ş E S I R A D A , T U V A L Ü Z E R İ N E Y A Ğ L I B O Y A S E Q U E N T I A L L I N E U P, O I L O N C A N V A S 2013, 200X200 CM 130 131 A LT I N AT L A R , T U V A L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B O YA G O L D E N H O R S E S , O I L O N C A N VA S 2013, 200X200 CM G E R İ D E K A L A N L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA T H E R E S T, O I L O N C A N VA S 2013, 200X200 CM 132 133 T E P E L E R D E , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA O N T H E H I L L S , O I L O N C A N VA S 2013, 200X100 CM O RTA DA N A R L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA P O M E G R A N A T E S I N T H E M I DD L E , O I L O N C A N V A S 2013, 200X100 CM 134 135 T E K B A Ş I N A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA A L L A LO N E , O I L O N C A N VA S 2013, 100X150 CM S E R V İ L E R İ N YA N I N DA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA N E X T TO C Y P R E S S E S , O I L O N C A N VA S 2013, 150X100 CM 136 137 S E L B A S K I N I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA T H E F LO O D, O I L O N C A N VA S 2013, 100X150 CM S U B A S K I N I , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA WAT E R F LO O D, O I L O N C A N VA S 2013, 150X100 CM 138 139 TA R L A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA T H E F I E L D, O I L O N C A N VA S 2013, 100X150 CM H A ŞH A Ş Ç İ Ç E K L E R İ , T U V A L Ü Z E R İ N E Y A Ğ L I B O Y A P O PP Y F L O W E R S , O I L O N C A N V A S 2013, 150X100 CM 140 141 AT Ç E Ş İ T L E M E L E R İ , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA H O R S E VA R I AT I O N S , O I L O N C A N VA S 2013, 150X100 CM K AY B O L A N AT L A R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA T H E LOST H O R S E S , O I L O N C A N VA S 2013, 140X140 CM 142 143 K U Y U N U N K E N A R I N DA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA N E X T TO T H E W E L L , O I L O N C A N VA S 2013, 140X140 CM O R M A N I N O RTA S I N DA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA I N M I DD L E O F T H E F O R E S T , O I L O N C A N V A S 2014, 150X200 CM 144 145 T Ü Y L E R U Ç U Ş U YO R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA F LY I N G F E AT H E R S , O I L O N C A N VA S 2014, 150X200 CM AT L A R V E T Ü Y L E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA H O R S E S A N D F E AT H E R S , O I L O N C A N VA S 2014, 150X200 CM 146 147 S A R I R Ü YA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA Y E L LOW D R E A M , O I L O N C A N VA S 2014, 150X200 CM T Ü Y L E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA F E AT H E R S , O I L O N C A N VA S 2014, 200X200 CM 148 149 T Ü Y L E R A R A DA , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA F E AT H E R S I N B E T W E E N , O I L O N C A N VA S 2014, 100X150 CM M A N Z A R A , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA L A N D SC A P E , O I L O N C A N VA S 2014, 100X150 CM 150 151 S A R I DA K AY B O L M A K , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA G E T T I N G LOST I N Y E L LOW, O I L O N C A N VA S 2014, 100X150 CM T Ü Y L E R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA F E AT H E R S , O I L O N C A N VA S 2014, 100X150 CM 152 153 Y E Ş İ L B A S K I N , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA D O M I N AT I O N O F G R E E N , O I L C A N VA S 2014, 100X150 CM H AVA K A R A R I YO R , T U VA L Ü Z E R İ N E YA Ğ L I B OYA S K Y I S G E T T I N G DA R K , O I L O N C A N VA S 2014, 150X100 CM ÖZEL BELGELER, BİYOGRAFİ, BİBLİYOGRAFYA SPECIAL DOCUMENTS, BIOGRAPHY, BIBLIOGRAPHY 156 157 MEZUNLAR GÜNÜNDE, MUARRA ERKMEN, SEMA ILGAZ TEMEL, BARBAROS BAYKAL, FEVZİ KARAKOÇ. ON THE GRADUATION DAY, MUARRA ERKMEN, SEMA ILGAZ TEMEL, BARBAROS BAYKAL, FEVZİ KARAKOÇ. MARMARA ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ, 1986 AT MARMARA UNIVERSITY, FACULTY OF FINE ARTS, 1986 TEM SANAT GALERİSİNDE SERGİ AÇILIŞI. GÜRHAN YÜCEL, TALAT ENLİL, ZEYNEP ENLİL, FEVZİ KARAKOÇ, PINAR KARAKOÇ, YAĞMUR KARAKOÇ, NERMİN KARAKOÇ, BESİ CECAN, FUAT ACAROĞLU EXHIBITION OPENING AT THE TEM ART GALLERY. GÜRHAN YÜCEL, TALAT ENLIL, ZEYNEP ENLIL, FEVZI KARAKOÇ, PıNAR KARAKOÇ, YAĞMUR KARAKOÇ, NERMIN KARAKOÇ, BESI CECAN, FUAT ACAROĞLU NERMİN KARAKOÇ İLE GÖREME’DE IN GÖREME WITH NERMIN KARAKOÇ NERMİN NAZ İLE EVLİLİK, 1974 MARRIAGE TO NERMİN NAZ, 1974 BODRUM ARTSUİT SANAT ÇALIŞTAYI. FEVZİ KARAKOÇ, ERGİN İNAN, ZAHİT BÜYÜKİŞLİYEN, OKTAY ANILANMERT AT BODRUM ARTSUIT ART WORKSHOP. FEVZİ KARAKOÇ, ERGİN İNAN, ZAHIİT BÜYÜKİŞLEYEN, OKTAY ANILANMERT MUSTAFA ASLIER’İN SERGİSİNDE. BARBAROS BAYKAL, MUSTAFA ASLIER, ERCAN AKYOL, FEVZİ KARAKOÇ, NECATİ ABACI, LALEHAN UYSAL, AYLA DÜNDAR AT THE EXHIBITION OF MUSTAFA ASLIER. BARBAROS BAYKAL, MUSTAFA ASLIER, ERCAN AKYOL, FEVZI KARAKOÇ, NECATI ABACI, LALEHAN UYSAL, AYLA DÜNDAR FEVZİ KARAKOÇ 1989 1972 FEVZİ KARAKOÇ – MAHMUT AKBULUT RESİM SERGİSİNDE. BARBAROS BAYKAL, KERİM KARMIŞ, FEVZİ KARAKOÇ, NERMİN NAZ, MAHMUT AKBULUT, 1972 FEVZİ KARAKOÇ – MAHMUT AKBULUT AT THE PAINTING EXHIBITION. BARBAROS BAYKAL, KERİM KARMIŞ, FEVZİ KARAKOÇ, NERMİN NAZ, MAHMUT AKBULUT, 1972 CEMAL KUTAY’IN EVİNDE. METE FIRINCIOĞLU, NURETTIN ÇAKIROĞLU, CEMAL KUTAY, FEVZI KARAKOÇ, VEDAT GÜLER. AT CEMAL KUTAY’S HOUSE. METE FIRINCIOĞLU, NURETTIN ÇAKIROĞLU, CEMAL KUTAY, FEVZI KARAKOÇ, VEDAT GÜLER. ÇIRAĞAN SARAYINDAKİ SERGİDEN. ÇIRAĞAN SARAYI MÜDÜRESİ, PELİN SANDALLI, AYŞE SİPAHİOĞLU AT THE EXHIBITION HELD IN ÇIRAĞAN PALACE. FEVZİ KARAKOÇ, ÇIRAĞAN PALACE MANAGER, PELİN SANDALLI, AYŞE SİPAHİOĞLU. MUSTAFA ATA’NIN EVİNDE, GÜLVELİ KAYA, AYDIN AYAN, ZAHİT BÜYÜKİŞLEYEN, FEVZİ KARAKOÇ AT MUSTAFA ATA’S HOUSE. GÜLVELI KAYA, AYDIN AYAN, ZAHİT BÜYÜKİŞLEYEN, FEVZİ KARAKOÇ ÇİFTÇİLER SANAT GALERİSİNDE. MAHMUT NAİBİ, FEVZİ KARAKOÇ, SİNA GENİM, HASAN ÇİFTÇİ AT THE ÇIFTÇILER ART GALLERY. MAHMUT NAİBİ, FEVZİ KARAKOÇ, SİNAN GENİM, HAKAN ÇİFTÇİ ROMA’DA MOLA. ZAHİT BÜYÜKİŞLEYEN, NİLAY KAN BÜYÜKİŞLEYEN, NERMİN KARAKOÇ, FEVZİ KARAKOÇ. A BREAK IN ROME. ZAHİT BÜYÜKİŞLEYEN, NİLAY KAN BÜYÜKİŞLEYEN, NERMİN KARAKOÇ, FEVZİ KARAKOÇ YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİNDE. KAYA ÖZSEZGİN, FEVZİ KARAKOÇ, ZAHİT BÜYÜKİŞLEYEN, MUSTAFA ATA, GÜLVELİ KAYA, ÖZDEMİR ALTAN, TURAN AKSOY, GÜNDÜZ GÖLÖNÜ AT YEDITEPE UNIVERSITY. KAYA ÖZSEZGİN, FEVZİ KARAKOÇ, ZAHİT BÜYÜKİŞLEYEN, MUSTAFA ATA, GÜLVELİ KAYA, ÖZDEMİR ALTAN, TURAN AKSOY, GÜNDÜZ GÖLÖNÜ ALTINYUNUS’TA SERGİ. NERMİN KARAKOÇ, FEVZİ KARAKOÇ EXHIBITION AT ALTINYUNUS. NERMİN KARAKOÇ, FEVZIİKARAKOÇ LİNART SANAT GALERİSİNDEKİ SERGİDE YAĞMUR KARAKOÇ, PINAR KARAKOÇ, ADA KARAKOÇ, NERMİN KARAKOÇ VE FEVZİ KARAKOÇ AT THE LİNART ART GALLERY, YAĞMUR KARAKOÇ, PINAR KARAKOÇ, ADA KARAKOÇ, NERMİN KARAKOÇ VE FEVZİ KARAKOÇ 158 BİYOGRAFİ 1947 yılında Çankırı’da doğdu. 1968-1972 yılları arasında Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda okudu. 1974 İki yıl serbest çalışmadan sonra Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda asistan oldu. 1979 yılında gittiği Salzburg Yaz Akademisi’nde yapmış olduğu Litografi çalışmalarıyla Salzburg Şehri onur ödülünü aldı. 1981 ve 1983 yıllarında Özgün Baskıresim dalında Devlet Resim Heykel yarışması ödülü aldı. 1983 Viking Kağıt Baskı Resim ödülünü aldı. 1983 Özgün Baskı Resim dalında Sanatta Yeterlilik aldı. 1986 Doçent oldu. 1993 Profesör oldu. 2002 Ocak ayına kadar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde çalıştı. Aynı yılın Şubat ayı itibarıyla Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde çalışmaya başladı. Sanatçı halen Yeditepe Üniversitesi’ndeki görevini sürdürmektedir. Kişisel sergiler 1972 Türk Alman Kültür Merkezi, İstanbul 1980 Kültür Bakanlığı Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, İstanbul 1981 İm Sanat Galerisi, İstanbul 1982 Galeri Lebriz, İstanbul 1983 İstanbul Belediyesi Taksim Sanat Galerisi, İstanbul 1984 Doku Sanat Galerisi, Ankara 1985 Akbank Sanat Galerisi, Bursa 1987 Antik Sanat Galerisi, Ankara 1989 Palet Sanat Galerisi, Eskişehir 1989 Tem Sanat Galerisi, İstanbul 1991 Tem Sanat Galerisi, İstanbul 1993 Yaşar Eğitim Ve Kültür Vakfı Sanat Galerisi, İzmir 1993 Tem Sanat Galerisi, İstanbul 1993 Falez Sanat Galerisi, Antalya 1995 Emlak Sanat Galerisi, Ankara 1995 Tem Sanat Galerisi, İstanbul 1996 Arda Sanat Galerisi, Ankara 1996 Tem Sanat Galerisi, İstanbul 1997 Yaşar Eğitim Ve Kültür Vakfı Sanat Galerisi, İzmir 1998 Arda Sanat Galerisi, Ankara 1999 Tem Sanat Galerisi, İstanbul 2001 Tem Sanat Galerisi, İstanbul 2001 Yaşar Eğitim Ve Kültür Vakfı Sanat Galerisi, İzmir 2002 Tem Sanat Galerisi, İstanbul 2005 Tem Sanat Galerisi, İstanbul 2006 Yaşar Eğitim Ve Kültür Vakfı Sanat Galerisi, İzmir 2007 Tem Sanat Galerisi, İstanbul 2007 Ckm Sanat Galerisi, İstanbul 2009 Armoni Sanat Gakerisi, Ankara 2009 Tem Sanat Galerisi, İstanbul 2011 Maçkamodern Sanat Galerisi, İstanbul 2011 Linart Sanat Galerisi, İstanbul 2011 Çıragan Sarayı Kempinsky, İstanbul 2012 Arete Sanat Galerisi, Ankara 2012 Yaşar Egitim Ve Kültür Vakfı Altınyunus, İzmir 2013 Çiftçi Towers, İstanbul 2013 Arte İstanbul, İstanbul 2014 Türk Amerikan Derneği, İzmir 2014 Armoni Sanat Galerisi, Ankara Karma sergiler 1972 2.Uluslararası Tahtabaskt Resim Trienali, Capri. İtalya 1972 Türk Çağdaş Baskı Resim Sanatçıları Resim Sergisi, Romanya 1977 Baskıresim Bienall. İsviçre 1983 Uluslararası Xylon 9. Winterthur Tahta Baskı Trienali.İsviçre 1984 Devlet Resim Ve Heykel Sergisi 1985 Xylon 10. Gelsenkirchen Sergisi, Almanya 1986 1. Uluslararası Asya-Avrupa Sanat Binali. Ankara 1986 1986-2006 “Bizden Ve Onlardan 1 -1 7” Tem Sanat Galerisi, İstanbul 1987 “İstanbul’dan Çağdaş Türk Resmi” Kophenhag. Danimarka 1987 “Türkiye’de Ve Almanya’da Ağaç Baskı Sanat Sergisi”, Ankara 1987 Özgün Baski Resim, Kayaalp Sanat Galerisi, İstanbul 1990 Uluslararası Xylon 11. Winterthur Tahtabaskı Resim Trienali. İsviçre 1991 “Çelebi’den Gürbüz’e Sanatın Hizmetinde Beş Yıl” ,Akm 1991 1.İstanbul Sanat Fuarı, Tem Sanat Galerisi, Tüyap Sergi Sarayı 1992 Tuval Sanat Galerisi, İzmir 1993 Uluslararası Xylon 12. Winterthur Tahtabaskı Resim Trienali, İsviçre 159 1993 On Özgün Baskı Resim Sanatçısı Sergisi, Eylül Sanat Galerisi, İstanbul 1994 Özgün Baskı Resim Sergisi, Eylül Sanat Galerisi, İstanbul 1995 5.İstanbul Sanat Fuarı, Tem Sanat Galerisi, Tüyap Sergi Sarayı 1995 Replica Sanat Galerisi, İstanbul 1995 Özgün Baskı Resim Sergisi, Eylül Sanat Galerisi, İstanbul 1996 Replica Sanat Galerisi, İstanbul 1996 “Öteki” Habitat Iı.Resim Sergisi Antrepo, İstanbul 1997 Türkiye İş Bankası “Sanat Büyük Ödülü” Sergisi, İstanbul 1998 Cumhuriyetin 75.Yılı Sergisi, Bilim Sanat, İstanbul 1998 Çamlıca Sanat Evi 25. Yıl Sergisi, Galeri Çamlıca, İstanbul 1998 Grup Sergisi, Eylül Sanat Galerisi, İstanbul 1998 50. Yılında Akbank Resim Koleksiyonu Sergisi, İstanbul 1998 İam Resim Sergisi-Toprakbank Sanat Galerisi, İstanbul 1999 Taç Spor Sanat Galerisi Karma Sergi, İstanbul 1999 “Müzesini Düşleyen Sergi” M.Ü.G.S.F., İstanbul 2001 11 .İstanbul Sanat Fuarı Tem Sanat Galerisi, Tüyap Sergi Sarayı 2001 Taç Spor Sanat Galerisi, İstanbul 2001 Karşı Sanat Galerisi Gravür Sergisi, İstanbul 2002 Teksin Sanat Galerisi 9 Sanatçı, İstanbul 2002 İstanbul Asyakası M.Ü.G.S.F. Sergi Salonları, İstanbul 2002 Upsd Suluboya Sergisi, İstanbul 2002 Teksin Sanat Galerisi İam Sergisi, İstanbul 2004 Odtü 6. Sanat Festivali (Resim Sergisi) Ankara 2004 Çağdaş Bir Bakış, Tem Sanat Galerisi-Yeditepe Üni.İstanbul 2004 Art İstanbul Lütfü Kırdar Sergi Salonu. 2004 L.Prag Uluslararası Sanat Fuarı, Tem Sanat Galerisi 2005 Ankara Çağdaş Sanat Fuarı- Ankara 2005 “Fevzi Karakoç, Sema Ilgaz Temel, Yusuf Ziya Aygen” Üçlü Sergi, Ortaköy Sanat Galerisi, İstanbul 2005 Arttart Sanat Galerisi Karma Sergi, İstanbul 2006 Gra-Plas Resim Sergisi Ckm Sanat Galerisi, İstanbul 2006 Odtü 7. Sanat Festivali (Resim Sergisi), Ankara 2006 Remart Sanat Galerisi Karma Sergi, İstanbul 2006 Ckmsanat Galerisi Siyah Beyaz Sergisi İstanbul 2007 Tem Sanat Galerisi –Bizden Ve Onlardan İstanbul 2007 Ckm Sanat Galerisi –Buluşmalar- İstanbul 2007 Teksin Sanat Galerisi –Özgün Baskı Resim Sergisi İstanbul 2007 Marmara Üniversitesi Gsf 50. Yıl Sergisi İstanbul 2007 Marmara Üniversitesi Gsf Kore Sergisi İstanbul 2007 Odtü 8. Sanat Festivali (Resim Sergisi ) Ankara 2007 Tem Sanat Galerisi (Uyanış ) Sergisi İstanbul 2007 Art& Life Sanat Galerisi İstanbul 2008 Ckm Sanat Galerisi Desen Sergisi İstanbul 2008 Antrepo Sanat Fuarı –Teksin Sanat Galerisi İstanbul 2008 Ckm Sanat Galerisi Kırmızı Sergisi İstanbul 2008 Kadir Has Üniversitesi Haliç Sergisi 2009 Sintesi Sertgisi Roma 2009 Natürmort Sergisi Ckm Sanat Galerisi İstanbul 2009 Asbat Sanat Sempozyumu, Bodrum 2009 Ankara Üniversitesi Sanat Sempozyumu, Ankara 2010 Tunca Sanat Galerisi, İstanbul 2010 Maçkamodern Sanat Galerisi, İstanbul 2010 Meke Sanat Galerisi, İstanbul 2010 Odtü Sanat Festivali, Ankara 2010 Ege Üniversitesi Sanat Festivali, İzmir 1210 Maçkamodern Sanat Galerisi, İstanbul 2011 Meke Sanat Galerisi, İstanbul 2011 Füsun İnan Sanat Galerisi, İstanbul 2011 Linart Sanat Galerisi, İstanbul 2011 Cermodern Sanat Galerisi Türk Kore Sanat Sergisi, Ankara 2011 Arte Sanat Galerisi Heykelden Resme İstanbul 2012 Arete Sanat Galerisi Özgünbaskı Resim, Ankara 2013 Rh Sanat Galerisi Karma Sergi, 2013 Artisan Sanat Galerisi Karma Sergi, İstanbul 2013 Erhan Peker Koleksiyon Sergisi, İzmir 2014 Özgür Ve 90 (Freiundneunzig) T.C. Berlin Büyükelçiliği – Art&Life, Berlin 2014 Art Şişli Sergi ve Kültür Merkezi, Renkler Cumhuriyeti, İstanbul 2014 Kaş Sanat Galerisi, İstanbul 2014 Tüyap Sanat Fuarı, İstanbul2014 Portakal Çiçeği Uluslararası Plastik Sanatlar Kolonisi, Mustafa Kemal Kültür Merkezi Beşiktaş Çağdaş Sanat Galerisi, İstanbul BIOGRAPHY 1947 He was born in Çankırı. 1968 - 1972 He has studied at State College of Fine Arts. 1974 After two years of free work, he became an assistant at State College of Fine Arts. 1979 He was awarded City of Salzburg honor award because of his lithography works at Salzburg Summer Academy. 1981 and 1983 He won the State Art and Sculpture competition in the Unique Lithography discipline. 1983 He earned the Viking Paper Lithograph award. 1983 He was given Proficiency in Art in Unique Lithography discipline. 1983 He became an Associate Professor. 1993 He became a Professor. He has worked at Marmara University Faculty of Fine Arts until January of 2002. He currently works at Yeditepe University Faculty of Fine Arts since that date. Solo Exhibitions 1972 German Cultural Center, Istanbul 1980 Ministry Of Culture State Gallery Of Fine Arts, Istanbul 1981 Im Art Gallery, Istanbul 1982 Gallery Lebriz, Istanbul 1983 Istanbul Municipality Taksim Art Gallery, Istanbul 1984 Doku Art Gallery, Ankara 1985 Akbank Art Gallery, Bursa 1987 Antik Art Gallery, Ankara 1989 Palet Art Gallery, Eskisehir 1989 Tem Art Gallery, Istanbul 1991 Tem Art Gallery, Istanbul 1993 Yasar Education And Culture Foundation Art Gallery, Izmir 1993 Tem Art Gallery, Istanbul 1993 Falez Art Gallery, Antalya 1995 Emlak Art Gallery, Ankara 1995 Tem Art Gallery, Istanbul 1996 Arda Art Gallery, Ankara 1996 Tem Art Gallery, Istanbul 1997 Yasar Education And Culture Foundation Art Gallery, Izmir 1998 Arda Art Gallery, Ankara 1999 Tem Art Gallery, Istanbul 2001 Tem Art Gallery, Istanbul 2001 Yasar Education And Culture Foundation Art Gallery, Izmir 2002 Tem Art Gallery, Istanbul 2005 Tem Art Gallery, Istanbul 2006 Yasar Education And Culture Foundation Art Gallery, Izmir 2007 Tem Art Gallery, Istanbul 2007 Ckm Art Gallery, Istanbul 2009 Armoni Art Gallery, Ankara 2009 Tem Art Gallery, Istanbul 2011 Mackamodern Art Gallery, Istanbul 2011 Linart Art Gallery, Istanbul 2011 Ciragan Kempinsky, Istanbul 2012 Arete Art Gallery, Ankara 2012 Yasar Education And Culture Foundation Art Gallery, Altinyunus Izmir 2013 Ciftci Towers, Istanbul 2013 Arte Istanbul, Istanbul 2014 Turkish American Association, İzmir 2014 Armoni Art Gallery, Ankara Group Exhibitions 1972 2nd International Woodprint Art Triennial, Capri, Italy 1972 Contemporary Turkish Printmaking Artists Exhibition, Romania 1977 Printmaking Biennial, Switzerland 1983 International Xylon 9, Winterthur Woodcut Triennial, Switzerland 1984 State Painting And Sculpture Exhibition 1985 Xylon 10th Gelsenkirchen Exhibition, Germany 1986 1st. International Asia-Europe Art Biennial, Ankara 1986 1986-2006 “Us And Them International Print Exhibition 1-19” Tem Art Gallery, Istanbul 1987 Contemporary Turkish Paintings From Istanbul” Copenhagen, Denmark 1987 “Woodcut In Turkey And Germany, Art Exhibition”, Ankara 1987 Printmaking, Kayaalp Art Gallery, Istanbul 1990 International Xylon 11, Winterthur Woodcut Triennial, Switzerland 1991 “From Celebi To Gürbüz, Five Years In The Service Of Art”, AKM, Istanbul 1991 1st Istanbul Art Fair, Tem Art Gallery, Tuyap Exhibition Center 1992 Tuval Art Gallery, Izmir 1993 International Xylon 12, Winterthur Woodcut Triennial, Switzerland 1993 Ten Printmaking Artists, Eylul Art Gallery, Istanbul 1994 Printmaking Exhibition, Eylul Art Gallery, Istanbul 1995 5th Istanbul Art Fair, Tem Art Gallery, Tuyap Exhibition Center 1995 Replica Art Gallery, Istanbul 1995 Printmaking Exhibition, Eylul Art Gallery, Istanbul 1996 Replica Art Gallery, Istanbul 1996 “The Other” Habitat II. Art Exhibition Antrepo, Istanbul 1997 Is Bank “Fine Arts Award” Exhibition, Istanbul 1998 75th Year Of Republic Exhibition, Bilim Art Gallery, Istanbul 1998 Camlica Art House 25th Year Exhibition, Gallery Camlica, Istanbul 1998 Group Exhibition, Eylul Art Gallery, Istanbul 1998 Akbank Painting Collection 50th Year Exhibition, Istanbul 1998 Iam Art Exhibition - Toprakbank Art Gallery, Istanbul 1999 Tac Spor Art Gallery Group Exhibition, Istanbul 1999 Exhibition Dreaming Of Its Museum” M.U.G.S.F., Istanbul 2001 11th Istanbul Art Fair Tem Art Gallery, Tuyap Exhibition Center 2001 Tac Spor Art Gallery, Istanbul 2001 Karsi Art Gallery Engraving Exhibition, Istanbul 2002 Teksin Art Gallery 9 Artist, Istanbul 2002 Istanbul Asyakapisi M.U.G.S.F. Exhibition Halls, Istanbul 2002 Upsd Watercolor Exhibition, Istanbul 2002 Teksin Art Gallery Iam Exhibition, Istanbul 2004 Odtu 6th Art Festival (Art Exhibition), Ankara 2004 A Contemporary Look, Tem Art Gallery - Yeditepe University Istanbul 2004 Art Istanbul Lutfi Kirdar Exhibition Hall 2004 1st Prag International Art Fair, Tem Art Gallery 2005 Ankara Contemporary Art Fair, Ankara 2005 “Fevzi Karakoc, Sema Ilgaz Temel, Yusuf Ziya Aygen” Exhibition, Ortakoy Art Gallery, Istanbul 2005 Arttart Gallery Group Exhibition, Istanbul 2006 Gra-Plas Art Exhibition CKM Art Gallery, Istanbul 2006 Odtu 7th Art Festival (Art Exhibition), Ankara 2006 Remart Art Gallery Group Exhibition, Istanbul 2006 CKM Art Gallery Black And White Exhibition, Istanbul 2007 “Us And Them International Print Exhibition” Tem Art Gallery, Istanbul 2007 CKM Art Gallery Meetings, Istanbul 2007 Teksin Art Gallery Printmaking Exhibition, Istanbul 2007 Marmara University GSF 50th Year Exhibition, Istanbul 2007 Marmara University GSF KOREA Exhibition, Istanbul 2007 Odtu 8th Art Festival (Art Exhibition), Ankara 2007 Tem Art Gallery Awakening Exhibition, Istanbul 2007 Art&Life Art Gallery, Istanbul 2008 CKM Art Gallery Drawing Exhibition, Istanbul 2008 ANTREPO Art Fair Teksin Art Gallery, Istanbul 2008 CKM Art Gallery Red Exhibition, Istanbul 2008 Kadir Has University, Goldenhorn Exhibition 2009 Sintesi Exhibition Rome, Italy 2009 Still Life Exhibition CKM Art Gallery Istanbul 2009 ASBAT Art Symposium, Bodrum 2009 Ankara University Art Symposium, Ankara 2010 Tunca Art Gallery, Istanbul 2010 Mackamodern Art Gallery, Istanbul 2010 Meke Art Gallery, Istanbul 2010 Odtu Art Festival (Art Exhibition), Ankara 2010 Ege University Art Festival, Izmir 2010 Mackamodern Art Gallery, Istanbul 2011 Meke Art Gallery, Istanbul 2011 Fusun Inan Art Gallery, Istanbul 2011 Linart Art Gallery, Istanbul 2011 Cermodern Art Gallery Turkish Korean Art Exhibition, Ankara 2011 Arte Art Gallery From Sculpture To Painting, Istanbul 2012 Arete Art Gallery Printmaking Exhibition, Ankara 2013 RH Art Gallery, Group Exhibition, Istanbul 2013 Artisan Art Gallery, Group Exhibition, Istanbul 2013 Erhan Peker Collection Exhibition, Izmir 2014 Free And 90 (Freiundneunzig) T.C. Berlin Embassy – Art&Life, Berlin 2014 Art Sisli Exhibition and Cultural Center, Republic of Colours, Istanbul 2014 Kas Art Gallery, Istanbul 2014 Tuyap Art Fair, Artist 2014, Istanbul 2014 Portakal Cicegi International Plastic Arts Colony, Mustafa Kemal Cultural Center Besiktas Contemporary Art Gallery, Istanbul
© Copyright 2024 Paperzz