hidro-pnömatik süspansiyonlu araçlar için tümleşik sürüş

OTEKON’14
7. Otomotiv Teknolojileri Kongresi
26 – 27 Mayıs 2014, BURSA
HİDRO-PNÖMATİK SÜSPANSİYONLU ARAÇLAR İÇİN TÜMLEŞİK
SÜRÜŞ KONFORU VE YÜKSEKLİK KONTROLÜ
Ferhat Sağlam*, Y. Samim Ünlüsoy**
*
**
Aselsan, Ankara
ODTÜ, Makina Mühendisliği Bölümü, Ankara
ÖZET
Bu çalışmada, Hidro-Pnömatik (HP) süspansiyon ile donatılmış bir aracın sürüş konforu ve gövde yükseklik
kontrolü için aktif süspansiyon tasarımı gerçekleştirilmiştir. Öncelikle HP süspansiyona sahip aracın doğrusal
olmayan çeyrek araç modeli oluşturulmuş ve bu model aktif kontrol tasarımında kullanılmak üzere
basitleştirilmiştir. Elde edilen matematiksel model ve Durum Bağımlı Riccati Eşitliği (SDRE) kontrol yöntemi
kullanılarak aktif süspansiyon kontrolü tasarlanmıştır. Tasarlanan aktif süspansiyonun temel görevi aracın sürüş
konforunu iyileştirmek ve yoldan ve/veya araç gövdesinden gelen bozucu kuvvetlerin değiştirdiği süspansiyon
sapmasını seçilen referans konumuna getirerek bu konumda tutmaktır. Tasarlanan aktif süspansiyonun
performansı zaman tabanlı benzetimlerle incelenmiştir. Benzetim sonuçları aktif süspansiyonun öngörülen
fonksiyonları yerine getirebildiğini göstermiştir.
Anahtar kelimeler: Hidro-Pnömatik Süspansiyon, Aktif Süspansiyon, Sürüş Konforu, Araç Yükseklik
Kontrolü.
COMBINED RIDE AND ATTITUDE CONTROL OF VEHICLES EQUIPPED WITH HYDROPNEUMATIC SUSPENSION
ABSTRACT
In this study, an active suspension for combined ride comfort and attitude control of a vehicle equipped with
Hydro-Pneumatic (HP) suspension system is developed. Firstly, the quarter car model of the vehicle with
nonlinear HP suspension is derived and then the model is simplified for use in active control. An active
suspension control is then designed with the State Dependent Riccati Equation (SDRE) control method. The
active suspension design is aimed to improve ride comfort and to regulate the suspension deflection according to
a user specified reference input against disturbance coming from the road and/or the vehicle body. The
performance of the active suspension has been examined by time domain simulations using deterministic and
random disturbance inputs. Simulation results show that the active suspension improves the ride comfort and
regulates the suspension deflection to user specified reference input.
Keywords: Hydro-Pneumatic Suspension, Active Suspension, Ride Comfort, Vehicle Attitude Control.
süspansiyonlara göre daha uygun olmalarıdır. HP
süspansiyon sistemleri ile mekanik süspansiyon
sistemlerinin ayrıntılı karşılaştırılması Bauer [1]
tarafından verilmiştir.
Bir HP süspansiyonun yapısı en temel haliyle
şekil 1’ de gösterilmiştir. HP süspansiyon, bir gaz
hacmi, iki yağ hacmi, yağ hacmi ile gaz hacmini
birbirinden ayıran hareketli piston, yağ hacimleri
arasında yağ geçişini sağlayan orifisler ile aracın
ana kütlesini taşıyan bir ana pistondan oluşur.
1. GİRİŞ
Hidro-pnömatik (HP) süspansiyon sistemleri
günümüzde özellikle arazi araçlarında, iş
makinalarında ve askeri araçlarda kullanılmaktadır.
HP süspansiyonların gün geçtikçe daha yaygın
olarak kullanılmasının nedenlerinden biri de, aktif
süspansiyon uygulamaları için klasik mekanik
1
Gazın sıkıştırılabilir olması sisteme direngenlik
özelliği ve yağın orifis açıklığından akışı
sönümleme etkisi kazandırmaktadır.
yapılmak zorunda kalınır. Diğer taraftan, aktif
süspansiyonlarla farklı performans ölçütlerinin aynı
anda iyileştirilmesi amaçlanabilir. Örneğin, aktif
süspansiyonlarla sürüş konforunun yanı sıra, aracın
yükseklik kontrolü de sağlanabilir. Kullanımda
farklı yüklemeler nedeni ile veya dışarıdan gelen
kuvvetlerin etkisi altında süspansiyon sapması
oluşur. Farklı çevre koşullarında, örneğin hem
asfalt yollarda hem de arazide kullanılan ve değişik
gövde yükseklikleri gerektiren araçlarda, araç
gövdesinin
istenilen
yükseklik
değerlerine
getirilmesi istenir. Benzer şekilde, araç viraja
girdiğinde veya araca fren uygulandığında araç
kütlesine
etkiyen
eylemsizlik
kuvvetleri
süspansiyonlarda sapmalara neden olur. Tüm bu
nedenlerden
dolayı
süspansiyon
yükseklik
kontrolünün, sürüş konforunu iyileştiren aktif
süspansiyonla tümleşik olarak tasarlanması
öngörülmüştür.
Literatürde, mekanik süspansiyona sahip araçlar
için aktif süspansiyon tasarımıyla ilgili çalışmalar
bulunmaktadır. Bu çalışmalardaki genel amaç,
aracın sürüş konforunu ve yol tutuşunu iyileştirmek
ve süspansiyon sapmasını en aza indirmektir [2-6].
Bunlara ek olarak, bazı çalışmalarda mekanik
süspansiyonlu araçların yükseklik kontrolü de
doğrusal modellerle incelenmiştir. Elmadany [7],
mekanik süspansiyona sahip bir araç için sürüş
performansını artıran ve aynı zamanda yoldan ve
araç gövdesinden gelen bozucu kuvvetlerin
süspansiyonun durağan durumunda oluşturduğu
sapmayı sıfıra götüren oransal geribesleme ve
integral
kontrolü
yöntemleriyle bir aktif
süspansiyon çalışması yapmıştır. Elmadany [8]
başka bir çalışmasında ise araç yükseklik
kontrolünü
sağlayan
bir
aktif
mekanik
süspansiyonun sürüş konforu performansını
incelemiştir.
HP süspansiyonlar üzerine yapılan aktif ve yarıaktif kontrol çalışmalarına, araç dinamiği
literatüründe oldukça az rastlanmaktadır. Gao ve
diğerleri [9], bir aktif HP süspansiyonun doğrusal
modelini türetip süspansiyon yükseklik kontrolü ve
sürüş konforu için bir aktif kontrolcü
tasarlamışlardır. Shi ve diğerleri [10] ise özel
amaçlı bir aracın sürüş konforunu iyileştirmek için
geliştirdikleri aktif süspansiyon çalışmasında, geri
besleme ile doğrusallaştırdıkları modeli ve kayan
mod yöntemini kullanmışlardır.
Literatürde HP süspansiyonların tümleşik sürüş
konforu ve yükseklik kontrolü ile ilgili veya
yükseklik kontrolünü doğrudan içeren kapsamlı bir
çalışma yoktur. Bu çalışmada lastik tekerlekli zırhlı
bir askeri aracın parametreleri temel alınarak sürüş
konforu ve yükseklik kontrolüne sahip bir aktif HP
süspansiyon tasarlanmıştır. Bu aktif süspansiyon,
HP süspansiyonun orta bölümünde bulunan yağ
hacmine basınçlı yağ pompalanarak veya bu
hacimden tanka yağ gönderilerek gerçekleştirilir.
İlk adımda aktif HP süspansiyonun matematiksel
M
zp
Yağ
P1, V1
Yağ
P2, V2
Orifis
Qin
Ap, Mfp
Gaz
P 3, V 3
zt
Mt
z0
kt
Şekil 1. Aktif HP süspansiyonun genel yapısı
Aktif ve yarı-aktif süspansiyon uygulamalarının,
HP süspansiyon sistemlerine entegrasyonu mekanik
süspansiyon sistemlerine göre daha kolaydır. Pasif
bir HP süspansiyon sistemi, göreceli olarak basit
değişiklerle aktif veya yarı aktif hale getirilebilir.
Sistemdeki
yağ
odacığına
basınçlı
yağ
pompalanarak veya sistemdeki yağ, yağ tankına
aktarılarak aktif HP süspansiyonu elde etmek
mümkündür. Benzer şekilde, sistemdeki orifisin
açıklığı kontrol edilerek yarı-aktif bir HP
süspansiyonu oluşturulabilir. HP süspansiyonların
diğer önemli bir özelliği ise, süspansiyonun
yükseklik kontrolünün, sisteme yağ pompalanarak
veya
sistemdeki
yağ
tanka
gönderilerek
yapılabilmesidir. Bu nedenle, arazi araçları, ağır
ticari araçlar, askeri araçlar gibi değişik arazi ve yol
koşullarında kullanılan ve yükseklik kontrolü
gerektiren araçlarda HP süspansiyonların kullanımı
mekanik süspansiyonlara tercih edilmektedir.
Pasif
mekanik
süspansiyonlu
araçlar
tasarlanırken sürüş konforu, yol tutuşu ve
süspansiyon sisteminin sapması göz önüne
alınmalıdır. Bu performans ölçütlerinin sağlanması
ise tasarımda birbiriyle çelişkili parametre
seçimlerini gerektirmektedir. Bu nedenle pasif
süspansiyonların tasarımında anılan ölçütlerin
tümünü belli düzeyde sağlayan, ancak hiçbirini
optimum düzeye getiremeyen parametre seçimleri
2
modeli türetilmiş, daha sonra da bu model
kontrolcü
tasarımında
kullanılmak
üzere
basitleştirilmiştir.
HP
süspansiyon
modeli,
kapsadığı gaz hacmi ve orifis ile doğrusal olmayan
bir yapıya sahiptir. Bu nedenle kontrolcü tasarımı
için doğrusal olmayan Durum Bağımlı Riccati
Denklemi (SDRE) kontrol yöntemi uygulanmıştır.
Daha sonra araca bozucu kuvvetler uygulanarak,
aktif süspansiyonun sürüş konforu ve yükseklik
kontrol performansı zaman tabanlı benzetimlerle
frekans ve zaman alanında incelenmiştir. Bu
benzetim sonuçları incelendiğinde aktif kontrolün
sürüş konforunu önemli oranda iyileştirdiği,
süspansiyon sapmasını azalttığı ve yükseklik
kontrolünü başarılı bir şekilde gerçekleştirdiği
görülmüştür.
2.
AKTİF
HP
MODELLENMESİ
göstermektedir.
Politropik
gaz
denklemi
kullanılarak mutlak gaz basıncı aşağıdaki eşitlikle
ifade edilir.
P3 =
Bu
kısımda
aktif
HP
süspansiyonun
matematiksel modeli türetilecek ve model daha
sonra aktif kontrolcü tasarımında kullanılmak üzere
basitleştirilecektir. Araç gövdesini taşıyan ana
piston için hareket denklemi aşağıda verildiği gibi
yazılabilir.
4
+ a 3z 3fpt + a 4 z fpt
+ a 5z 5fpt = f1z fpt
(1)
Q = CD A v

sign ( z p - z t )

 A p ( z p - z t )  ρ
 sign ( z p - z t ) = f 2 ( z p - z t )
= Ap 
 A v CD  2
(7)
2
Fsön
(2)
Bu denklemde f 2 sistem durumlarına bağlı yağ
sönümleme
katsayısını
göstermektedir.
Bu
denklemler kullanılarak durum uzayı denklemleri
yazılabilir. Bu denklemlerde kullanılan sistem
durumları aşağıda verildiği gibi tanımlanmıştır.
(3)
x1 = z p
Bu denklemde z t lastik merkezinin konumunu
göstermektedir. Orifisten geçen yağ debisi orifis
denklemi kullanılarak aşağıdaki verildiği gibi
yazılabilir.
 P2 - P1
2
ρ

(6)
Bu denklemde a i (i=1,2, ,5) polinom katsayılarını,
z fpt hareketli pistonun lastik merkezine göre
göreceli yerdeğiştirmesini, f 1 ise sistem durumuna
bağlı değişken gaz direngenliğini göstermektedir.
Benzer bir şekilde, sistemdeki sönümleme kuvveti
F sön aşağıdaki denklemde verildiği gibi yazılabilir.
Bu denklemde M fp hareketli piston kütlesini, z fp
hareketli pistonun konumunu, P 3 üçüncü odacıktaki
mutlak gaz basıncını, P 2 ikinci odacıktaki yağ
basıncını, P atm Atmosfer basıncını ve F fp Kolomb
sürtünme kuvvetini göstermektedir. Orifisten geçen
yağın debisi, Q, aşağıdaki verilmiştir.
Q = A p ( z p - z t )
(5)
γ
( P3 - PAtm ) A p - Mg = a1z fpt + a 2 z fpt2 +
Bu denklemde M araç kütlesini, z p araç gövde
konumunu, P 1 birinci bölmedeki yağ basıncını, A p
piston alanını, g yerçekimi ivmesini, F p Kolomb
sürtünme kuvvetini ve F b araç gövdesine uygulanan
bozucu girdiyi göstermektedir. Hareketli piston için
hareket denklemi aşağıdaki verilmektedir.
M fp
z fp = ( P3 - P2 - Patm ) A p - M fp g - Ffp
 V30 + A p ( z fp - z t ) 


Bu eşitlikte P 30 gazın, sistemin statik durumdaki
mutlak basıncını, V 30 gaz odacığının sistemin statik
durumdaki hacmini ve γ politropik gaz katsayısını
göstermektedir. Türetilen bu model benzetimlerde
kullanılabilir, fakat kontrolcü tasarımı için bu
modelde bazı basitleştirmeler yapılacaktır. Kolomb
sürtünme değeri, sistemdeki diğer kuvvetlere oranla
oldukça küçüktür ve değerini belirlemek oldukça
zordur. Pistonlar ve hidrolik silindir arasındaki bu
kuvvetler ihmal edilebilir. Aynı zamanda hareketli
piston kütlesi oldukça küçük olduğu için, hareketli
piston dinamiği de ihmal edilebilir. Buna ek olarak
gaz kuvveti ile araç ağırlığı arasındaki kuvvete,
seçilen kontrol yöntemini daha kolay uygulamak
için beşinci dereceden bir polinom uydurulur.
SÜSPANSİYONUN
p = P1A p - Mg - Fp - Fb
Mz
P30 V30 γ
x 2 = z fp - z t = z fpt = z p - z t -
(4)
Bu denklemde C D valf için kayıp faktörünü, A v
valf açıklık alanını ve ρ yağ yoğunluğunu
3
(8)
∫Q
in
Ap
(9)
x 3 = z t - z0
(10)
x 4 = z t
(11)
x 5 = z p - z t - z ptref
(12)
x 6 = ∫ ( z p - z t - z ptref ) dt
Bu çalışmadaki temel amaç aracın sürüş
konforunu iyileştirmek ve süspansiyon sapmasını
istenen değere ayarlamaktır. Aracın sürüş konforu,
araç gövdesinin düşey ivmesiyle doğrudan
ilişkilidir. Aracın düşey ivmesi arttığında, sürüş
konforu
bozulur.
Aracın
sürüş
konforu
iyileştirilirken, yol tutuş performansının da dikkate
alınması gerekir. Yol tutuş performansı, lastiğin
deformasyonuyla ilişkilidir. Lastiğin deformasyonu
statik denge durumuna göre arttığında yol tutuşu
azalır; azaldığında ise yol tutuşu iyileşir. Ayrıca,
sürüş konforu tasarlanırken, aracın süspansiyonun
sapmasının da azaltılması arzu edilir. Özetle, sürüş
konforu kontrolü tasarlanırken, aracın düşey
ivmesi, lastik deformasyonu ve süspansiyon
sapması azaltılmalıdır. Aracın süspansiyon kontrolü
ise yoldan veya araç gövdesinden gelen bozucu
kuvvetlerin oluşturduğu süspansiyon sapmasının
sıfıra indirilmesi ve/veya süspansiyon yüksekliğinin
kullanıcının istediği referans değere ayarlanmasıdır.
Tümleşik bir sürüş konforu ve süspansiyon
yükseklik performans istemlerini sağlamak için
performans fonksiyonu aşağıda verildiği gibi
yazılabilir.
(13)
Bu denklemde z 0 sistemdeki yol yer değiştirme
girdisini, z ptref is kullanıcı tarafından belirlenen
referans süspansiyon yükseklik girdisini ve Q in
sisteme verilen yağ debisini göstermektedir.
Pasif bir HP süspansiyonun daha ayrıntılı bir
modeli Joo’nun [11] çalışmasında bulunabilir.
3. AKTİF SÜSPANSİYON İÇİN KONTROLCÜ
TASARIMI
Sistem durumlarına bağlı doğrusal durum uzayı
denklemleri elde edildikten sonra SDRE yöntemi
kullanılarak sisteme doğrusal olmayan bir kontrolcü
tasarlanmıştır. Bu yöntem doğrusal olmayan
sistemlere, doğrusal olmayan kontrolcü tasarlamak
için kullanılan sistematik bir yöntemdir [12,13]. Bu
yöntemin uygulanmasında ilk adım, duruma bağlı
göreceli olarak basitleştirilmiş bir model elde
etmektir. Daha sonra performans fonksiyonu yine
duruma bağlı olarak oluşturulur. Bu performans
fonksiyonunu en aza indirgeyen kontrol girdisi,
durum bağımlı Riccati denklemini durum
yörüngeleri boyunca çözerek elde edilir.
Doğrusal olmayan
x f ( x ) + B ( x ) u
=
 z 2 + q ( z - z - z )2 + q z 2 
p
2
p
t
ptref
3 t0 
1 q1
J(x) = ∫ 
 dt (20)
2
2 +q  ( z - z - z )  + RQ 2 
in
 4  ∫ p t ptref 

(14)
1, 2, 3, 4) ve R ağırlık
Bu ifadede q i (i=
katsayılarıdır.
Görüldüğü gibi, süspansiyon yükseklik
kontrolünü sağlamak için hem doğrudan
süspansiyon sapması hem de bu sapmanın integrali
performans
fonksiyonu
içine
yazılmıştır.
Süspansiyon sapmasının integralinin performans
girdisi içine yazılmasının nedeni, bozucu girdilerin
oluşturduğu süspansiyon sapmasının gövde durgun
haldeyken referans değere ayarlanmasıdır.
sistemi aşağıdaki gibi duruma bağlı bir yapıyla
ifade edilebilir.
=
x A ( x ) x + B ( x ) u
(15)
Böylece,
f (x) = A(x) x
(16)
eşitliği elde edilir. Bir sonraki adımda performans
fonksiyonu
J(x) =
1
{x T Q ( x ) x + u T Ru} dt
2∫
4. BENZETİMLER
Aktif süspansiyon için kontrolcü tasarlandıktan
sonra, zaman tabanlı benzetimlerle frekans ve
zaman
alanında
kontrolcünün
performansı
incelenmiştir. Benzetimlerde tipik bir askeri zırhlı
aracın yaklaşık çeyrek araç parametreleri
kullanılmıştır. Bu parametre değerleri, Tablo 1’de
verilmiştir.
SDRE kontrolü performans fonksiyonunda
kullanılan ağırlık katsayıları yapılan denemeler
sonucunda Tablo 2’ de verilen değerlere
ayarlanmıştır.
(17)
durum bağımlı Riccati denklemi,
AT ( x ) P ( x ) + P ( x ) A ( x ) −
− P ( x ) B ( x ) R −1 ( x ) BT ( x ) P ( x ) +
(18)
0
+ CT ( x ) C ( x ) =
sistem durumları yörüngeleri boyunca çözülerek en
aza indirgenir ve sistemin kontrol girdisi
u ( x ) = −R −1 ( x ) BT ( x ) P ( x ) x
(19)
Tablo 1. Araç parametreleri
ifadesiyle verilir.
4
V 30 =0.0019 m3
γ=1.4
M t =153 kg
F f =40 N
F fp =20 N
k t =6x105 N/m
Suspansiyon Sapmasi
M=1500 kg
A v =2x10-4 m2
C D =0.8
A p =0.007 m2
ρ=800 kg/m3
Tablo 2. Ağırlık katsayıları
q 1 =1
q 2 =100 q 3 =1
R=105
q 4 =1000
Model doğrusal olmadığı için, zaman tabanlı
yapılan benzetimlerle frekans cevap fonksiyonları
elde edilerek aracın sürüş konforu kontrolü
incelenmiştir. Daha sonra ise rasgele yol girdisi
kullanılarak benzetimler yapılmış ve performans
değişkenlerinin ortalama karekök (rms) değerleri
hesaplanarak aracın sürüş konforu kontrolü
incelenmiştir. Aktif süspansiyonun yükseklik
kontrolü performansı da bozucu girdiler
uygulanarak değerlendirilmiştir.
-1
10
-2
10
Pasif
Aktif
1
0
10
10
Frekans [Hz]
Şekil 4. Aktif ve pasif süspansiyonlu araçlar için
süspansiyon sapma FRF’leri
Şekil 3’te görüldüğü gibi, aktif süspansiyon düşey
araç ivmesini gövde zıplama frekansı olan 1 Hz
civarında önemli ölçüde azaltmaktadır. Lastik
zıplama frekansına yakın frekanslarda ise, aktif ve
pasif
süspansiyonlar
benzer
performans
göstermektedir. Şekil 4’te görüldüğü gibi, çok
düşük
frekanslarda
süspansiyon
sapmasını
arttırmakla beraber, aktif süspansiyon gövde
zıplama frekansı civarında aracın süspansiyon
sapmasını azaltmaktadır. Yüksek frekanslarda ise
her iki süspansiyonun performansı benzerdir.
4.1 Sürüş Konforu Performansının İncelenmesi
Lastik Deformasyonu
Bu bölümde tasarlanan aktif kontrolcü, sürüş
konforu açısından incelenmiştir. Öncelikle aktif
süspansiyona sahip aracın, değişik genlik ve
frekanslarda sinüs yol girdisi ile benzetimleri
yapılmış ve her frekans ve genlikte yapılan
benzetim sonucunda elde edilen performans
değişkenlerinin rms değerleri hesaplanmıştır. Bu
rms değerlerini, aynı frekans ve genlikteki yol
profili hız girdisinin rms değerine bölerek, yaklaşık
frekans cevap fonksiyonu (FRF) elde edilmiştir.
Böylece düşey ivme, lastik deformasyonu ve
süspansiyon
sapmasının
frekans
cevap
fonksiyonları elde edilmiştir. Sonuçlar şekil 3, 4, 5
ve 6’da verilmiştir.
Pasif
Aktif
-2
10
0
1
10
10
Frekans [Hz]
Şekil 5. Aktif ve pasif süspansiyonlu araçlar için
lastik deformasyon FRF’leri
1
Yag Debisi [Litre/dakika]
Ivme
10
0
10
Pasif
Aktif
0
1
10
10
Frekans [Hz]
Şekil 3. Aktif ve pasif süspansiyonlu araçlar için
düşey ivme FRF’leri
2
10
0
1
10
10
Frekans [Hz]
Şekil 6. Aktif süspansiyonlu araçlar için yağ debisi
5
süspansiyon yükseklik kontrolü performansı
açısından incelenmiştir. Süspansiyon yükseklik
kontrolü performansı, üç farklı benzetim
çalışmasıyla
incelenmiştir.
İlk
benzetim
çalışmasında, aktif kontrolcünün, araç gövdesine
gelen düşey bozucu girdilere karşı, süspansiyonu
istenen referans değere getirip getiremediği
incelenmiştir. Araç gövdesine uygulanan düşey
5000 N’lik bir bozucu kuvvetin süspansiyonda
yarattığı sapma şekil 8’ de ve sisteme verilen yağ
debisi şekil 9’da verilmiştir. Gerçekçi bir benzetim
çalışması yapmak için araca aynı anda hem rasgele
yol girdisi hem de araç gövdesinden gelen düşey bir
bozucu kuvvet uygulanmıştır.
Şekil 5’ten anlaşıldığı gibi, aktif süspansiyon, lastik
deformasyonunu, gövde zıplama frekansı etrafında
azaltmaktadır. Bu nedenle, düşük frekanslarda araç
yol tutuş performansı önemli ölçüde artmaktadır.
Lastik zıplama frekansına yakın frekanslarda aktif
ve pasif süspansiyonun performansları benzerdir.
Bu iki frekans arasında kalan bölgede ise aktif
süspansiyon, yol tutuş performansını çok az da olsa
azaltmaktadır. Özetle, aktif süspansiyon, düşey
ivmeyi ve lastik deformasyonunu azaltarak sürüş
konforu ve yol tutuş performansını önemli ölçüde
arttırmıştır.
Aktif kontrolcünün sürüş konforu performansı,
frekans ortamında incelendikten sonra, şekil 7’ de
verilen rasgele yol profili girdisiyle benzetim
yapılarak ta incelenmiştir. Benzetim sonucunda
elde edilen performans değişkenlerinin rms
değerleri hesaplanmıştır. Bu rms değerleri Tablo
3’te verilmiştir.
Suspansiyon Sapmasi [m]
0.05
0.04
Rasgele Yol Girdisi [m]
0.03
0.02
0
-0.05
-0.1
Pasif
Aktif
0.01
-0.15
0
-0.02
-0.03
-0.04
0
5
10
15
20
25
30
Zaman [s]
Şekil 8. Aktif ve pasif süspansiyonlu araçlar için
süspansiyon sapması
-0.01
0
20
40
60
80
100
Zaman [s]
150
Yag Debisi [Litre/Dakika]
Şekil 7. Rasgele yol profili girdisi
Tablo 3. Performans değişkenlerinin rms değerleri
Aktif
Pasif
Düşey İvme [m/s2]
0.1247
0.5955
Süspansiyon Sapması [m] 0.0071
0.0113
Lastik Deformasyonu [m] 8.5x10-4 0.0017
Yağ Debisi [L/dak]
12.7
100
50
0
-50
-100
-150
Tablo 3’ten de görüldüğü gibi, aktif süspansiyon,
rasgele yol girdisine karşı düşey araç ivmesini
önemli ölçüde azaltarak sürüş konforunu artırmıştır.
Aynı zamanda aracın yol tutuş performansı da
önemli oranda iyileşmiştir.
4.2
Süspansiyon
Yükseklik
Performansının İncelenmesi
0
5
10
15
20
25
30
Zaman [s]
Şekil 9. Kontrol girdisi: Sisteme gönderilen yağ
debisi
Şekil 8’de görüldüğü gibi, pasif süspansiyon
kullanıldığında, gövde üzerine etkiyen bozucu
kuvvetten dolayı süspansiyon referans konumuna
gelememektedir. Aktif kontrolcü ise kısa sürede
süspansiyon yüksekliğini referans konumuna
getirebilmektedir.
İkinci benzetim çalışmasında ise referans
süspansiyon sapması sıfıra ayarlanmış ve araç % 7
lik bir rampaya girmiştir. Aracın süspansiyon
Kontrolü
Tasarlanan aktif kontrolcünün, sürüş konforu
performansı yapılan benzetim çalışmalarıyla
incelenmiş ve aktif kontrolcünün aracın sürüş
konforunu önemli ölçüde iyileştirdiği gösterilmiştir.
Bu bölümde ise tasarlanan aktif kontrolcü,
6
sapması pasif ve aktif süspansiyonlu araçlar için
şekil 10’da ve sisteme verilen yağ debisi şekil 11’de
verilmiştir. Şekil 10’ da görüldüğü gibi, aktif
süspansiyon rampa yol bozucu girdisine karşı
süspansiyon
yüksekliğini
sıfır
konumuna
yaklaştırmaktadır. Performans fonksiyonu içindeki
integral kontrolün ağırlık faktörü azaltıldığında,
tasarlanan
aktif
kontrolcünün
süspansiyon
yüksekliğini referans konumuna yaklaştırırken uzun
bir süre aldığı gözlenmektedir. Sistemin cevap hızı
ve durağan konumdaki performansı büyük ölçüde
integral kontrolün ağırlık oranına bağlıdır.
debisi şekil 14’de verilmiştir. Sistem dinamiğini
olumsuz etkilememek için referans girdisi
arktanjant fonksiyonu şeklinde verilmiştir. Şekil
13’den görüldüğü gibi, aracın süspansiyon sapması
kullanıcı tarafından girilen 0.1 metrelik referans
girdisine ulaşmakta ve bu değer yakınında
kalmaktadır.
Referans Girdi [m]
0.1
0.1
0.04
0.02
0.05
0
0
10
20
0
30
40
50
Zaman[s]
Şekil 12. Referans girdi
-0.05
-0.1
0.15
Pasif
Aktif
-0.15
-0.2
0
5
10
15
20
25
30
Zaman [s]
Şekil 10. Aktif ve pasif süspansiyonlu araçlar için
rampada süspansiyon sapması
300
Pasif
Aktif
0.1
0.05
0
-0.05
200
0
10
20
30
40
50
Zaman [s]
Şekil 13. Aktif süspansiyonlu
süspansiyon sapması
100
araçlar
için
0
80
Yag Debisi [Litre/Dakika]
Yag Debisi [Litre/Dakika]
0.06
Suspansiyon Sapmasi [m]
Suspansiyon Sapmasi [m]
0.15
0.08
-100
-200
-300
0
5
10
15
20
25
30
Zaman [s]
Şekil 11. Kontrol girdisi: Sisteme gönderilen yağ
debisi
60
40
20
0
-20
-40
-60
Son benzetim çalışması ise aracın kullanıcı
tarafından verilen referans girdilerine karşı
performansının
incelenmesi
için
gerçekleştirilmiştir. Araç 50 km/saat hızla giderken
kullanıcının aracın süspansiyon yüksekliğini 0.1
metre olarak ayarlamak istediği varsayılmıştır.
Dolayısıyla sistem benzetimi yapılırken yoldan
gelen rasgele bozucu girdisi ve şekil 12’de
gösterilen 0.1 metrelik referans süspansiyon
yüksekliği girdisi kullanılmıştır. Süspansiyon
sapma grafiği şekil 13’ de ve sisteme verilen yağ
0
10
20
30
40
50
Zaman [s]
Şekil 14. Kontrol girdisi: Sisteme gönderilen yağ
debisi
4. SONUÇLAR
Bu çalışmada HP süspansiyona sahip bir araç
için tümleşik sürüş konforu ve yükseklik
kontrolünü sağlayan bir aktif süspansiyon kontrol
7
tasarımı gerçekleştirilmiştir. Tasarlanan aktif
süspansiyon sürüş konforunu artırmakta ve
süspansiyonun
yükseklik
kontrolünü
gerçekleştirmektedir. Aktif kontrolcü, yoldan veya
araç gövdesinden gelen bozucu girdilere karşı araç
gövdesini ve lastik kütlesini izole ederek sürüş
konforu ile yol tutuş performansını artırmakta ve
süspansiyon sapmasını kullanıcı tarafından girilen
bir referans değerine ayarlamaktadır. Durağan
konumlarda oluşan süspansiyon sapmasını referans
değere
ayarlamak
için
integral
kontrol
kullanılmalıdır. Performans fonksiyonunda integral
teriminin ağırlık katsayısı yükseltildiğinde,
kontrolcünün süspansiyonun yükseklik kontrolü
performansı da artmakta; süspansiyon durağan
konuma daha hızlı ve daha az bir sapmayla
gelmektedir. Diğer taraftan, tümleşik sürüş konforu
ve süspansiyon yükseklik kontrolü tasarımında
integral kontrolcünün kullanımı sürüş konforu
performansını da etkilemekte; integral kontrolün
ağırlık katsayısı azaltıldığında kontrolcünün sürüş
konforu
performansı
olumsuz
yönde
etkilenmektedir.
9.
10.
11.
12.
13.
KAYNAKLAR
1. Bauer,
W.,
2011,
“Hydropneumatic
Suspension Systems”, Springer, Heidelberg.
2. Butsuen, T. (1989), “The Design of Semiactive
Suspensions
for
Automotive
Vehicles” PhD Thesis in Mechanical
Engineering, Massachusetts Institute of
Technology.
3. Cooke R., Crolla D. A., Abe M. (1997).
“Modelling Combined Ride and Handling
Manoeuvres for a Vehicle with Slow-Active
Suspension”, Vehicle System Dynamics,
27:5, 457-476.
4. Williams D. E., Haddad W. M., (1997):
“Active Suspension Control to Improve
Vehicle Ride and Handling”, Vehicle System
Dynamics: International Journal of Vehicle
Mechanics and Mobility, 28:1, 1-24.
5. Alleyne A., Neuhaus P. D., Hedrick J. K.
(1993). “Application of Nonlinear Control
Theory to Electronically Controlled
Suspensions”, Vehicle System Dynamics, 22,
pp. 309-320.
6. Pielbeam C., Sharp R. S. (1996).
“Performance
Potential
and
Power
Consumption of Slow-Active Suspension
with Preview”, “Vehicle System Dynamics”,
25, pp. 169-183.
7. Elmadany M. M. (1990). “Optimal Linear
Active Suspensions with Multivariable
Integral
Control”,
Vehicle
System
Dynamics, 19, pp. 313-329.
8. Elmadany M. M. (1990). “Ride Performance
Potential of Active Fast Load Levelling
Systems”, Vehicle System Dynamics, 19, pp.
19-47.
8
Gao B., Darling J., Tilley D.G., Williams R.
A., Bean A., Donahue J. (2005). “Control of a
Hydropneumatic Active Suspension Based
on a Non-Linear Quarter-Car Model”,
“Proc. IMechE Vol. 220 Part I: J. Systems and
Control Engineering”.
Shi J-W., Li X-W., Zhang J-W. (2009).
“Feedback Linearization and Sliding Mode
Control for Active Hydropneumatic
Suspension of a Special-Purpose Vehicle”,
Proc. ImechE Vol. 224 Part D: J. Automobile
Engineering”.
Joo F. R. (1991), “Dynamic Analysis of a
Hydropneumatic Suspension System”,
Concordia
University,
M.Sc.
Thesis,
Mechanical Engineering Department.
Bank H. T., Lewis B. M., Tran H. T. (2007),
“Nonlinear Feedback Controllers and
Compensators- A State Dependent Riccati
Equation Approach”, Comput Optim Appl,
37, 177-218.
Mracek C. P., Cloutier J. R. (1998), “Control
Designs for the Nonlinear Benchmark
Problem via the State-Dependent Riccati
Equation Method”, International Journal of
Robust and Nonlinear Control, 8, 401-433.