RÖPORTAJ / SAFFET ARSLAN ÖZEL RÖPORTAJ İPEK GRUP İNŞAAT Şeref ÖZATA SEKTÖRÜNDE HEDEF BÜYÜTTÜ Mobilya sektöründeki yatırımlarıyla Türkiye’nin önde gelen kurumlarından biri olmayı başaran İpek Grup, son dönemde gerçekleştirdiği inşaat ve turizm yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Yeni kurdukları İpekar İnşaat’la Kayseri’de 900 konutluk inşaat projesine başladıklarını söyleyen İpek Grup Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Arslan, hedeflerinin Kayseri’den sonra İstanbul’da iş yapmak olduğunu belirtiyor. i pek Grup, mobilya sektörünün önde gelen kuruluşlarından biri. Grup, özellikle son dönemde inşaat ve turizm alanında gerçekleştirdiği yatırımlarla Kayseri’de önemli projelere imza atıyor. Hedef, Kayseri’den sonra İstanbul’da da önemli projelere imza atmak. Grup bu alandaki projelerini yeni kurduğu İpekar İnşaat’la gerçekleştirecek. İpek Grup Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Arslan, Ekovitrin Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Şeref Özata’nın sorularını yanıtladı. 78 EKOV‹TR‹N EKİM 2014 “YENİ ŞEHİRLER YAPMAK İSTİYORUZ” Son dönemde Kayseri’de öneml i g e l i ş m e le r y a ş a n ı y o r . G e l iş e n Kentler Zirvesi bu yıl Kayseri’de düzenlendi. Sanayinin dışında konut sektöründe de hızlı bir büyüme trendi içerisinde Kayseri. Sizin bu alanda yatırımlarınız var mı? Şehrimizde olağanüstü bir alışkanlık var, “Çok çalışmak lazım, çok yönlü çalışmak lazım” felsefesi bu. Dolayısıyla içerisinde bulunduğumuz sektörleri tatmin noktasına getirince yan sektörlerimizi de geliştirme hevesimiz oluyor. İpek Grup olarak evveliyatımızda inşaat deneyimimiz var. Yaptığımız alışveriş mer- kezleri var. İpek Mobilya’nın sahadaki binalarının yapımları da var. Altyapımız var. Fakat bu altyapımızı konusunda uzman bir ekiple birleştirip daha kapsamlı daha profesyonelce inşaat ve konut sektöründe, turizm ve alışveriş sektörlerinde faaliyet göstermek üzere bir yeni şirket kurduk. Adı da İpekar. İpek Grup bünyesindeki yeni şirketimiz. İnşallah bundan sonra İpekar şirketimiz yaptığı başarılı çalışmalarını sektöre duyuracak. İpekar şirketimizi İstanbul’da kurduk. Orada, kampüsler, mini merkezler, alışveriş merkezleri, beş yıldızlı oteller, dönüşümden belki biraz pay alırız düşüncesiyle İstanbul’a kurduk. Bize Kayseri’de önemli bir görev çıktı. Abdullah Gül Üniversitesi’nin arazisi üzerinde konut inşaatı ihalesini aldık. Buraya yaklaşık 900 konutluk bir proje inşa ediyoruz. İpek Grup olarak yeni bir arsa aldık. O da şehrin merkezinde 180 konutluk bir arsa. Bu bahsettiğim iki işle ilgili çalışmamızı Kayseri’de yapacağız. Ondan sonra hedef İstanbul. Yeni şehirler yapmak arzusundayız. Alışveriş merkezleri yapmak istiyoruz. İnsanların zevkle yaşayacağı yerler inşa etmek istiyoruz. Abdullah Gül Üniversitesi’nin arazisi üzerinde konut inşaatı ihalesini aldık. Buraya yaklaşık 900 konutluk bir proje inşa ediyoruz. İpek Grup olarak Kayseri’de yeni bir arsa aldık. O da şehrin merkezinde 180 konutluk bir arsa. “BİN KONUTLUK PROJE YAPACAĞIZ” Sizin için yeni bir heyecan değil mi? İnşaat projeleri bizim için yeni. Yeni projeler, yeni yatırımlar yeni heyecanlar anlamına geliyor. İçerisinde insan faktörü olduğu için heyecanımız artıyor. Bizim bu anlamda mobilya sektöründen de aşinalığımız var. İnsanlarla iç içeyiz. Kalitelisini üretirseniz insanları mutlu ediyorsunuz. Bu da bizi mutlu ediyor. Konut sektöründe de benzer şeyler yaşayacağız. Bin konutluk proje yapacağız ve 7-8 bin insan yaşayacak. İnsanları mutlu eden işler yapmak keyiflidir, anlamlıdır. Kaliteli yapmışsanız ve uygun fiyatlarla veriyorsanız, mimarınız yaşamın kendisini hesaba katarak güzel şeyler ortaya çıkartmışsa insana keyif veriyor bunların sonuçları. Çocukluğunuz buralarda geçti. Kayseri’deki gelişim için neler söyleyeceksiniz? Buraya gelince nostalji yaşıyorum. Farklı bir mutluluk hissediyorum. Nostalji keyfiyle birlikte harika duygular... Burası çok güzel bir yer. Şehrimiz de çok güzel bir şehir. Şehrimiz belediye başkanlarıyla, mülki amirleriyle, sanayisiyle harika çalışıyor. Belediyecilik anlamında çok güzel hizmetler veriliyor. Neredeyse hükümetlerin yapacağı işler yapılıyor. Buna organize sanayinin kendi başarısını da ekleyince sağlık ve üniversitelerde yeni başarılı girişimler de başladı. Kayseri, gayretli ve şanslı bir şehir. Etrafımızdaki şehirlere istihdam bakımından ilaç gibi oluyor. Etrafımızdaki şehirler sağlık konusunda da Kayseri’den hizmet alıyor. Markalarıyla, istihdama katkısıyla çok güzel işler yapılıyor. EKOV‹TR‹N EKİM 2014 79 RÖPORTAJ / SAFFET ARSLAN Kayseri, her yıl ortalama 10 bin konut ihtiyacı ortaya çıkan bir şehir. Bu rakamlar sizi heyecanlandırıyor mu? Şehrimizin güzelleşmesi, modernleşmesi, bize keyiflerin en güzelini veriyor. Bundan sonra yeni binalar, yeni siteler yaparak katkı veriyor olmak büyük bir zevk. Şehrimiz modernleşiyor ama ülkemiz de aynı şekilde gelişiyor. Konutlardaki bu gelişimin ülkemizin kalkınmasında önemli payı var. İnşaat sektörünü çok önemsiyorum. Belki doğrudan üretim konusunda yeni sayılırız ama bir önceki üyelerin de yaptığı işleri önemsiyor ve değer veriyorum. Modern şehirleri inşaat sektörüyle elde edebiliyoruz. Milli ekonominin büyümesi insanların iş bulabilmesi, kenar mahalledeki insanların şehirli olması kaliteli yeni binalarda depreme dayanıklı binalarda altyapısı tamamlanmış konutlarda sitelerde yaşıyor olması inanın insanları daha sorumlu daha medeni daha yaşama sarılmış görüyorsunuz. Burada ülkenin gelişiminde bireylerin gelişiminin etkisi var. Eğer insanlar duyarlı davranıyorlarsa bu ortak akıl ülkeyi yukarı doğru iten dinamik bir yapı oluşturuyor. Kenar mahallelerde sorunlar ortaya çıkıyor. İnsanlar; altyapısı eksik, depreme dayanıksız konutlarda yaşıyor. İnsanlar oralarda kendilerini biraz daha özgür hissedebiliyorlar. İdealist olamıyorlar. Modern şehirler de insanımıza katkı veriyor. Biz 77 milyon insan, Batı’dakinden daha ileri gitmek için hevesli olmamız lazım. Türkiye bizim ülkemiz. Onu büyütecek olan yine biziz. Belki yukarıdaki organizasyonlar, hükümet başta olmak üzere lokomotif olacaklardır. Ama halkın da o idealin peşinden gitmesi lazım. Bizlerin de aklı ne kadar yetiyorsa… Sermayemiz ne kadar yetiyorsa… Dünyanın ileri noktası neresiyse oraya doğru bu imkanlarımızı seferber etmemiz lazım ki Türkiye büyüsün. Biz de istifade edelim. Ama gelecek nesiller de iyi bir miras alsınlar ve yukarı doğru taşısınlar. 80 EKOV‹TR‹N EKİM 2014 İpek Grup Yenetim Kurulu Başkanı Saffet Arslan, Ekovitrin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Şeref Özata’ya projelerini ve gelecekteki hedeflerini anlattı. Arslan, Kayseri’den sonra İstanbul’da hedef büyüttüklerini söyledi. “KAYSERİ’DE İKİ İNŞAATIMIZ OLACAK” İnşaat sektöründe yatırım yapıyorsunuz. Peki bu konutları kimler alacak? Kayseri’de iki ayrı yerde inşaatımız olacak. Birisi şehrin merkezinde İpek Saray Alışveriş Merkezi’nin karşısında. Ticaret ve konut. Üst segmente hitap eden lüks konutlar. Daha kaliteli konutlarda yaşamak isteyen insanlara hitap edeceğiz. Abdullah Gül Üniversitesi arazisinde yapacağımız yerde ise normal bir ailenin ulaşabileceği ekonomik fiyatlar olacak. Yine Kayseri’de eski binalarımız var. Artık miadını doldurmuş olan binalarda uzun süre yaşayabileceği site kültüründen de istifade edebileceği, güzel imkanları olan, raylı sisteme çok yakın olan, orta gelirli vatandaşlarımızın da rahatlıkla yerleşebileceği bir yapı olacak. Kayseri 24 saat yaşayan Batılı bir şehir olmuş. Siz bu şehre yıllarınızı verdiniz. Sanayiciliğe bu şehirde başladınız. Kayseri’yi geçmişle kıyaslar mısınız? Geçmişin Kayseri’si bugünün Kayseri’siyle asla mukayese kabul edilemeyecek kadar çok güzel bir Anadolu kasabası görünümündeydi. Valilik binası olmasa insanlar kent olduğuna inanmaz. Haftada bir uçak gelirdi. İki odalı bir havaalanı vardı. Eski, yıkık-dökük, onarıma muhtaç bir şehirdi Kayseri. Ağır sanayi diye adlandırılan sanayimiz bile oto yedek parçacısı, tamircisi, koltukçusu, kanepecisi yani küçük esnafın toplandığı yerlerdi. Şehrin içerisinde atla gelenler için hanlar vardı. Gençlik yıllarımızda böyle bir Kayseri vardı. Belediye başkanlarımız; Osman Kavucu’dan başlayarak Şükrü Karatepe ve özellikle Mehmet Özhaseki bu şehre mimari ve altyapı bakımından, kendi belediyecilik hizmetlerinin dışındaki meselelerin çözümünde bile fevkalade işler başardılar. Bu kente hizmet eden isimleri ayakta alkışlamak lazım. Şehrimiz böyle hizmetleri alırken diğer taraftan da organize sanayiyle hayat buldu. Rahmetli Turgut Özal’ın teşvikleriyle fabrikaların yapılması, son 20 yıllık süreçte markalarımızın ve diğer yan kuruluşların oluşmasını da söyleyebiliriz. Üniversite ve sağlık kuruluşlarını da söyleyebiliriz. Devletimizin de burada birtakım yatırımları vardı elbette ve vizyon bakımından da katkıları olmuştur. Sağlık kurumlarımız eskiye göre çok daha iyi durumda. Üniversitelerimizi iyi değerlendirmemiz lazım. Kayseri Erciyes Üniversitesi, Türkiye’deki üniversiteler arasında ilk 8 arasında. Öğrenci sayısı 50 binlerde. Bu da tabii şehrin kültürüne ekonomisine katkı sağlıyor. Organize sanayi bölgemizden, sanayimizden mal almak için gelenler otellerimizi dolduruyor. Ülkemiz genelinden ve yurt dışından misafirlerimiz otellerimizin doluluk oranlarının yüzde yüzlere götürüyor. Kayseri büyükşehir belediyesinin makro projelerinden birisi mesela şu anda onun içindeyiz, harikalar diyarı. Kayseri ölçeğindeki bir şehir için uygun kabul ediliyor ama Anadolu’da başka yok. Belki Ankara’da bir tane görebiliriz emsalini. Şehir insanı için yapılmış bir hizmet. Gündüz beraber geçtik gördük, Erciyes master planı. Belki önümüzdeki on yıl içerisinde çok büyük miktarlarda ekonomi kazandıracak. Bunun yanında inanıyorum ki dünyanın birçok yerinden insanlar buraya gelecek. Belki orada turnuvalar yarışmalar düzenlenecek. Bu sayede dünya insanı Türkiye’yi ve Kayseri’yi görecek. Gittiği yere de Türkiye’yi ve Kayseri’yi anlatacak. Bunları gelecekte göreceğiz. “MESAİMİN ÇOĞUNU MADEN SEKTÖRÜNE AYIRDIM” İpek Mobilya’dan bahseder misiniz biraz? Grubumuzun adı İpek, ilk göz ağrımız. Benim alaylı iş hayatımda var olan, atölyeden başlayan iş kolumuz, bizim göz bebeğimiz. İsmimiz İpek Mobilya’yla neredeyse özdeşleşti. İpek Mobilya’ya Ahi kültürüyle beslenen bir ticari mantığın ürünü diyebiliriz. Atılımı, gelişimi de itiraf etmek lazım. 1990’lı yılların başında dünyayı dolaşırken yüz yıllık Batı mobilya kültürünü görüp burada Türkçe versiyonlarını yaptık ve bu da hızlı gelişime destek oldu. Yüz yıl ilerimizde olan bir sektörün geliştiğini görünce hızlı bir şekilde onu ülkemize taşıyınca özgün tasarımlarda olsun otomasyonda olsun endüstriyel manada üretimde, bayileşmede, pazarlamada çok faydalarını gördük. Sonrasında bu sektörü hızla geliştirdik. Açıkçası sadece benim firmam ya da İstikbal firması değil, arkamızdan birçok firma bu işi yapmak istiyor. Ama yardım edenleri yoktu, ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Onlar da bizi izlediler ve benzer yolları takip ederek bugünlere geldiler. Organize saniyemizin neredeyse yüzde 30’ları 40’ları, bir kümelenme oldu. Belki bu gelişmiş ülkelerde o yıllarda devletin öncülüğünde ilgili bakanlıkların destekleriyle biraz şekilleniyor ama bizde önden gidenler takip ediliyor. Fena da olmadı. Şehrimizde 50 bine yakın insan mobilya sektöründen ekmek yiyor. Bugünlere gelindi, çok güzel gelişmeler var. Fuarda gördüğünüz konseptlerimiz yeni. İhtiyaçlara yönelik dizaynlar ve fiyatlandırmalar yapıldı. Meyvelerini topluyoruz. Bu sene talep arttı. Gelecek yıllar için yatırım planlarımız var fakat ben mesaimin çoğunu demir çelik sektörüne, maden sektörüne ayırdım. Ortaklarımız mesai arkadaşlarımız mobilya ayağını yürütüyorlar. Çok güzel gelişmeler var. Gelecek yıllarda daha fazla üreten ve daha fazla ihraç eden bir İpek Mobilya göreceğiz. İpek Mobilya da Kayseri’deki ihracatçılar arasında 7. sırada. İleriki günlerde ödül alacak. Çinkom birinci sırada. Biliyorsunuz ihracat ülkemiz için de şehrimiz için de bizim için de çok önemli. Dışarıdan para getirmek güzel. Cari açık konusunda ilaç gibi geliyor. Özellikle oluşturduğumuz katma değer ülkemiz içinde kalırsa daha güzel oluyor. Çinkom’da ben yatırımları takip edip geliştiriyorum. Çinkom devletin kurduğu ilk fabrikalardan biri Çinkom’u satın aldık. TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ GENÇLERİN OMUZLARINDA Türkiye kalkınma odaklı projelerle her geçen gün büyüyor. Gençlere neler tavsiye edersiniz? Yarının Türkiye’sinin geleceği gençlerin omuzlarında. Yarınki Türkiye’yi inşa edecek, onu geliştirecek belki 2-3 trilyon dolarlara götürecek olan olanlar. Bizler değiliz. Gençler artık yarın o rakamlara ulaşacaklar. Gençlerin işleri doğru yapmaları, samimi yapmaları, bilgiyi işletmelere getirmeleri, doğru bilgiyle hareket etmeleri ve ortak akıl… Kaç tane orada insan varsa bir noktada buluşmalılar. Zaman geçtikçe aynı işi daha da büyük hale getirmeleri lazım. Sadece kendi ekonomileri değil Türkiye’nin istikbali de buradadır diye düşünmeleri lazım. İşte o zaman gerçek vatanperver olurlar. O zaman vicdan rahatlıkları oluşur. Onların bu çalışmaları netice verir. Bu netice veren başarılar da takip edilir ve yıllar yılı takdir edilir. EKOV‹TR‹N EKİM 2014 81
© Copyright 2024 Paperzz