AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI İçindekiler TÜRKİYE GÜNDEMİ ................................................................................................................................. 2 Dünya limanı Asyaport"ta sona yaklaşıldı ........................................................................................... 2 Gökova Körfezi'nde deprem ................................................................................................................ 2 Kütahya'da 4 şiddetinde deprem ........................................................................................................ 3 AFRİKA GÜNDEMİ ................................................................................................................................... 3 Nijerya’da çifte intihar saldırısı: En az 45 ölü ...................................................................................... 3 Fas’ta sel felaketinin bilançosu ağırlaşıyor .......................................................................................... 3 AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ........................................................................................................... 4 Facebook'a güvenlik öfkesi .................................................................................................................. 4 Ferguson'a Takviye Birlikler Gönderildi ............................................................................................... 4 MSB Yılmaz: ‘Hagel Türkiye Dostuydu ................................................................................................. 4 Müstakbel ABD Adalet Bakanı, Gülen grubunu geri çevirdi ................................................................ 5 Obama'dan Ferguson'da barışçıl gösteri çağrısı .................................................................................. 5 Amerikalı göstericiler CNN'i protesto etti: "F*ck CNN" ....................................................................... 5 CNN muhabiri Ferguson'u değil Erdoğan'ı dert etti ............................................................................ 6 AVRUPA GÜNDEMİ ................................................................................................................................. 6 Avrupa Komisyonu, TTIP belgelerini kamuoyuyla paylaşacak ............................................................. 6 Almanya'yı sarsan dava ....................................................................................................................... 6 Almanya'da mültecilere karşı özel polis ekibi...................................................................................... 7 Almanların korkusu; İslam'ın ülkede yayılması ................................................................................... 7 Tusk, AB Konseyi başkanlığını devralıyor............................................................................................. 8 Katalon lider bağımsızlık için birlik çağrısı yaptı .................................................................................. 8 Papa: IŞİD'le diyalog kapısını kapatmayın ........................................................................................... 8 ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ ...................................................................................................................... 9 Çin'de madende çıkan yangında 24 işçi öldü....................................................................................... 9 Keşmir'de seçimler protesto edildi ...................................................................................................... 9 Taliban'a hava saldırısı: 20 ölü............................................................................................................. 9 ORTADOĞU GÜNDEMİ.......................................................................................................................... 10 IŞİD’in Çocuk Savaşçıları .................................................................................................................... 10 Celevle’den dumanlar yükseliyor ...................................................................................................... 10 Kerküklü Sanatçı Abdülvahit Küzeci Hizmet Ödülü TRT'ye verildi ..................................................... 10 Suriye Dışişleri Bakanı muhaliflerin ardından Rusya'da .................................................................... 11 1 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Rakka'da ölenlerin sayısı 130'a yükseldi ............................................................................................ 11 Mısır'da 6 katlı bina çöktü: 15 ölü 3 kayıp ......................................................................................... 11 İsrail'in gözaltıları sürüyor ................................................................................................................. 12 İran askerine saldırı: 3 ölü ................................................................................................................. 12 KÖŞE YAZILARI ...................................................................................................................................... 12 Dayak! ................................................................................................................................................ 12 Tamer Korkmaz-YENİ ŞAFAK.............................................................................................................. 12 Toplumsal öfke, medya mucizesi, siyasi iktidar................................................................................. 14 İbrahim Karagül-YENİ ŞAFAK ............................................................................................................. 14 Papa ziyareti, casuslar toplantısı ve ters enerji ................................................................................. 17 Nedret Ersanel-YENİ ŞAFAK .............................................................................................................. 17 Chuck Hagel'in ardından .................................................................................................................... 19 Tulu Gümüştekin-SABAH ................................................................................................................... 19 Paralı askerler .................................................................................................................................... 20 Emre Aköz-SABAH ............................................................................................................................. 20 TÜRKİYE GÜNDEMİ Dünya limanı Asyaport"ta sona yaklaşıldı AA Tekirdağ'ın Barbaros Mahallesi'nde inşası devam eden ve 2015'in ilk çeyreğinde faaliyete geçmesi planlanan Asyaport'un dev vinçleri, limandaki yerlerini almaya başladı. Asyaport Limanı İşletme Müdürü Kadir Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Asyaport'un faaliyete geçtiğinde dünyanın ikinci büyük konteyner operatörü Mediterranean Shipping Company'nin (MSC), ana limanı olarak kullanılacağını söyledi. Limanda, 450 milyon dolarlık yatırımın yapıldığını ve bin 200 kişiye istihdam sağlanacağını belirten Uzun, Asyaport'un, Karadeniz'e kıyısı bulunan ülkeler tarafından aktarma limanı olarak kullanabileceğini ve transit liman olarak adlandırılan bir aktarma limanı olacağını vurguladı. Gökova Körfezi'nde deprem TRT Ege Denizi'nin güneyinde yer alan Gökova Körfezi'nde 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesinden alınan bilgiye göre, saat 05,05'te merkez üssü Gökova Körfezi olan 4,2 büyüklüğünde deprem 2 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI kaydedildi. Kuzeyde Bodrum, güneyde Reşadiye (Datça) yarımadaları arasında kalan Gökova Körfezi'ndeki sarsıntının, yerin 4,41 kilometre altında meydana geldiği belirtildi. Kütahya'da 4 şiddetinde deprem TRT Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi'nden (AFAD) alınan bilgiye göre, 02.04'te merkez üssü Simav ilçesi olan 4 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Sarsıntının 7,2 kilometre derinlikte meydana geldiği belirtildi. AFRİKA GÜNDEMİ Nijerya’da çifte intihar saldırısı: En az 45 ölü Euronews Nijerya’da bir pazar yerini hedef alan intihar saldırılarında en az 45 kişi yaşamını yitirdi. Ülkenin kuzeydoğusundaki Borno Eyaletinin başkenti Maiduguri’de meydana gelen olayda, iki kadının üzerilerine bağladıkları bombaları pazar yerinde patlattıkları bildirildi. Kent merkezinde yer alan Pazartesi Çarşısı adlı pazar Maiduguri’nin en kalabalık bölgeleri arasında gösteriliyor. Görgü tanıkları, kadınlardan birinin olay yerine patlayıcı maddeleri sırtına bir bebek gibi bağlayarak geldiğini ifade etti. Olayı henüz üstlenen olmadı ancak aynı bölge daha önce Boko Haram’ın saldırısına uğramıştı. Radikal Boko Haram örgütü, ilk kez 2009’da Borno Eyaleti’nde ortaya çıkmıştı. Fas’ta sel felaketinin bilançosu ağırlaşıyor Euronews Fas’ın güneyinde meydana gelen sel felaketinin bilançosu ağırlaşıyor. Selde 30’dan fazla kişi yaşamını yitirdi, birçok kişi ise hala kayıp. Arama kurtarma çalışmaları havadan ve karadan devam ediyor. Kelmim ve Ourzazate başta olmak üzere birçok bölgede etkili olan aşırı yağışlar nedeniyle onlarca ev sular altında kaldı. Selden etkilenen bölgelere elektrik de verilemiyor. Sel suları araçları işte böyle sürükledi. Faslı yetkililer ölü sayısının artmasından endişe ediyor. Bölgedeki tahliye çalışmaları sürüyor. Sel bölgesinde mahsur kalan 200’den fazla kişinin tahliye edildiği belirtiliyor. 3 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ Facebook'a güvenlik öfkesi Guardian, Telegraph Guardian gazetesi, parlamentonun istihbarat ve güvenlik komisyonun hazırladığı raporda yer alan bilgilere yer vererek İngiltere'nin istihabarat servisi MI5'in olayın önlenememesinde sorumluluğu olmadığının ortaya çıktığını ancak internetin teröristler için "güvenli bir cennet" olduğunu yazıyor. Raporda Rigby'yi öldürenlerden Michael Adebowale'nin cinayetten altı ay önce Facebook'a tehdit içeren mesajlar yazdığı ancak bunun Facebook yönetimince güvenlik birimlerine bildirilmediği yer alıyor. Telegraph gazeteside Başbakan David Cameron'un internet şirketlerini terörle mücadele konusunda hükümete yeterince destek çıkmamakla eleştirdiğini yazıyor. Ferguson'a Takviye Birlikler Gönderildi Amerika’nın Sesi Missouri eyaletinin Ferguson kasabasında dört ay önce silahsız siyah bir genci öldüren polisin jüri tarafından suçsuz bulunmasının ardından önceki gece çıkan olayları değerlendiren Belediye Başkanı, yağma ve yıkım olaylarını önlemek için ulusal muhafızların kente zamanında sevk edilmediğini savundu. Belediye Başkanı James Knowles’un Missouri eyaleti valisine daha fazla ulusal muhafız gönderme çağrısı yapmasının ardından Vali Jay Nixon, halen 700 ulusal muhafız askerinin görev yaptığı Ferguson’a bin 500 asker daha gönderdi. Brown’ın anne ve babası, dün Ferguson’da bir kilisede basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına siyah hakları liderlerinden Al Sharpton ve Brown ailesinin avukatları da katıldı. Avukat Benjamin Crump, jüri heyetinin polis memuru Darren Wilson’un yargılanmaması kararıyla sonuçlanan hukuki sürece kesin bir dille karşı olduklarını açıkladı. Crump, sürecin tamamen adaletsiz olduğunu savundu. MSB Yılmaz: ‘Hagel Türkiye Dostuydu Amerika’nın Sesi ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel'in istifası Türkiye'de üzüntüyle karşılandı ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Hagel için “Türkiye dostuydu” dedi. Hagel'in, Türkiye'nin Suriye politikasının ana eksenini oluşturan ‘Beşar Esat rejimine son verilmesi’ yönündeki görüşüne destek çıkması, Ankara'da ilgiyle karşılandı. Hagel'in, IŞİD’in yanısıra ABD'nin Suriye 4 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI politikasında Esat rejimiyle de mücadeleyi de öncelikler arasında tuttuğu için Başkan Barack Obama ile görüş ayrılığı yaşadığı iddiası, Türkiye'deki medyada geniş yankı buldu. Müstakbel ABD Adalet Bakanı, Gülen grubunu geri çevirdi USA Sabah ABD Başkanı Barack Obama tarafından Adalet Bakanlığı’na atanması beklenen Brooklyn Bölge Savcısı Loretta Lynch, Gülen grubu tarafından New York’un ünlü Plaza Oteli’nde onuruna verilen Gala Yemeği’ne son anda katılmadı. Hürriyet gazetesinin haberine göre, Lynch, gönderdiği mesajda, kendisine layık görülen "2014 Barış Ödülü"nü ise kabul ettiğini duyurdu. Daha önce Gala'ya katılacağını açıklayan Lynch, bu kararından neden vazgeçtiğine dair bir gerekçe göstermedi. Obama'dan Ferguson'da barışçıl gösteri çağrısı USA Sabah ABD Başkanı Barack Obama, Ferguson'da jürinin 18 yaşındaki silahsız siyahi genç Michael Brown'ı vurarak öldüren beyaz polis memuruna ceza verilmemesi kararının ardından gösterilerin barışçıl şekilde yürütülmesini istedi. Kararın açıklanmasının ardından hemen Beyaz Saray'da kameraların karşısına geçen Obama, "bazı insanların bu karara katılırken, bazılarının çok büyük hayal kırıklığına uğradığını ve bu konudaki reaksiyonların anlaşılır olduğunu" söyledi. Ancak, barışçıl protesto çağrısında bulunan Michael Brown'ın ailesine katıldığını ifade ederek, kendisi de barışçıl gösteri çağrısında bulundu. Obama, "Michael Brown'un ailesi herkesten daha çok kayba sahip, onların bu isteklerini onurlandırmalıyız" diye konuştu. Obama, ABD'nin kanunlar ülkesi olduğunun altını çizerek, karardan öfke ve hoşnutsuzluk duyanlar olsa da Amerikalıların jürinin verdiği kararı kabul etmesi gerektiğini kaydetti. Amerikalı göstericiler CNN'i protesto etti: "F*ck CNN" Ensonhaber.com ABD’de, silahsız siyahi genç Michael Brown’ı öldüren polisin jüri tarafından aklanması, başta olayların patlak verdiği Ferguson kasabası olmak üzere tüm ülkeyi ayağa kaldırdı. Silahsız gencin ölümüyle ilgili adalet talep eden göstericiler Pazartesi gününden bu yana sokaktalar. Tüm bunlar yaşanırken Türkiye'deki Gezi olayları sırasında 24 saat canlı yayın yapıp, hemen her fotoğrafı ve videoyu "Türkiye'de polis şiddeti" manşetleriyle dünya gündemine taşıyan CNN, ABD'de meydana gelen olayları görmezden geliyor. Amerikalılar polis şiddetini görmezden gelen CNN'i protesto ediyor. Eylemciler gördükleri CNN kameralarına "F*ck CNN" 5 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI diyerek tepkilerini dile getiriyor.Öte yandan eylemciler twitter üzerinden de FuckCNN hastagi altında toplanarak tepkilerini sürdürmeye devam ediyorlar. CNN muhabiri Ferguson'u değil Erdoğan'ı dert etti Ensonhaber.com Christiane Amanpour, ABD'de yeniden patlak veren Ferguson olayları yayılırken, CHP Milletvekili Binnaz Toprak'a Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadın erkek eşitliği hakkındaki sözlerini sordu. Amanpour, kadına yönelik şiddetin konuşulduğu TBMM Genel Kurulu’ndan çıkan Toprak’a“Kurulda Erdoğan’ın bu sözleri konuşuldu mu?” diye sorarken, CHP’li vekil ise“Hükümet partisi konuşmacılar Erdoğan’la aynı şekilde düşündüklerini belirtti ve kadınla erkeğin eşit olmadığını söyledi. Erdoğan’ın bu açıklaması ne yazık ki TBMM’de kadına yönelik şiddetin konuşulmasından bir gün önce yapıldı” dedi. Yedi yılda kadın cinayetlerinin yüzde 1400 arttığını belirten Toprak, “En azından kadına yönelik şiddet konusunda Meclis Araştırma Komisyonu kurulması kabul edildi. Komisyon kadınların gördüğü şiddetin nedenlerini araştırıp bunları açığa çıkaracak. Ancak bu şiddetin en önemli nedenlerinden biri de Erdoğan’ınkilere benzer açıklamalardır” diye konuştu. Christiane Amanpour, Türkiye’de Erdoğan’ın bu fikrinin ne kadar destek gördüğünü merak ederken, “Bu açıklamalar kadınların iş hayatındaki yerini etkileyecek mi?” sorusunu yöneltti. Toprak ise “Ne yazık ki bu fikir oldukça yaygın. Bir şekilde çalışan kadınlar üzerinde bir baskı yaratacaktır” diye cevap verdi. AVRUPA GÜNDEMİ Avrupa Komisyonu, TTIP belgelerini kamuoyuyla paylaşacak Euractive Avrupa Komisyonu'nun ticaretten sorumlu üyesi Cecilia Malmström, şeffaflığın az olduğu eleştirilerine yol açan AB-ABD serbest ticaret anlaşması müzakereleriyle ilgili daha fazla belgeyi kamuoyuyla paylaşacaklarını açıkladı. Komisyon, şu ana kadar müzakere belgelerinin yalnızca bir kısmını dışarıya açık hale getirmişti. Malmström, 'Bunun önemli bir başlangıç olmasını umarım. TTIP diğerleriyle kıyaslandığında çok daha şeffaf olsa da, daha fazlasını yapabiliriz. Pek çok belgeyi sunuyoruz ki sivil toplum da neler konuştuğumuzu bilsin' dedi. Tamamlanması halinde dünyanın en büyük serbest ticaret alanını oluşturacak olan anlaşmayla ilgili kamuoyundaki rahatsızlıklar ve taraflar arasındaki anlaşmazlıklar, TTIP'in tamamlanabileceği umutlarına da gölge düşürdü. Almanya'yı sarsan dava Deutsche Welle 6 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Almanya'nın Hamburg kentinde 2013 yılının aralık ayında 3 yaşındaki kızını döverek ölümüne neden olduğu gerekçesiyle yargılanan 27 yaşındaki Melek Y. yargılandığı mahkemede suçlu bulundu. Melek Y., Alman yasalarının öngördüğü en yüksek ceza olan ömür boyu hapse mahkum edildi. Baba Hüseyin Y. de kızını korumadığı ve ihmalden dolayı 4,5 yıl hapis cezası aldı. Almanya'da mültecilere karşı özel polis ekibi World Bulletin Almanya'nın Saksonya Eyaletinde suç işleyen mülteciler için özel bir polis ekibi oluşturuldu. Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanı Markus Ulbig, 'Dresdner Morgenpost' isimli gazeteye verdiği demeçte, Dresden şehrinde uygulanan modeli örnek aldıklarını, daha sonra tüm eyalette bu uygulamaya başlayacaklarını söyledi. Özel polis ekiplerinde cezayı gerektiren suçlar ve mülteci hakları konusunda uzmanlaşmış polisler birlikte çalışıyor. Ulbig, hem iltica hakkı olmadığı halde hem de ağır suç işleyenlere sonunda kalma izni verilerek mükâfatlandırılmasının doğru olmadığını, suç işleyen mülteci sayısının çok az olduğunu, fakat buna rağmen bu kişilerin suçsuz mültecilerle dayanışmaya engel teşkil ettiklerini belirtti. Almanların korkusu; İslam'ın ülkede yayılması World Bulletin Alman resmi birinci televizyon kanalı ARD'de yayınlanan 'Hart Aber Fair' isimli programın 'Infratest dimap' araştırma kurumuna yaptırdığı bir ankete göre Almanların yüzde 42'si, Alman toplumu içinde İslam'ın hızlı bir şekilde yayılmasından endişe ediyor. Yüzde 42'si de bu konuda biraz endişe duyuyor. Yalnızca yüzde 16'sı İslam'ın hızlı bir şekilde yayılmasından herhangi bir endişe duymuyor. Söz konusu güncel anket sonuçlarına göre Almanya'da İslam konusunda endişe duyanların sayısı arttı. 2009'da yapılan bir ankette, kendisine soru yöneltilenlerden yüzde 36'sı bu konuda endişeli olduklarını dile getirmişti. Yüzde 22'si ise İslam'ın yayılmasından herhangi bir endişe duymadıklarını söylemişti. Alman toplumundaki yaşlı nüfusun İslam'a karşı daha fazla korku duydukları belirlendi. Yaşları 60'ın üzerinde olanların her ikisinden birisi (yüzde 52'si), İslam'ın yayılmasından büyük endişe duyduklarını söyledi. Yaşları 18 ile 29 arasındakilerden ise yüzde 54'ü az endişe duyduklarını ifade etti. Ayrıca eğitim ve gelir seviyesi düşük olanlar arasında da İslam'dan endişe edenlerin sayısının daha fazla olduğu görüldü. Örneğin aylık geliri 1500 Avronun altında olanlardan yüzde 54'ü İslam'ın yayılmasından büyük endişe duyuyor. Yalnızca ortaokul mezunu olanlar arasında da bu oran aynı şekilde yüzde 54 olarak belirlendi. Alman halkı arasında ülkedeki İslami 7 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI kuruluşlara karşı şüpheli bakanların oranı da oldukça yüksek. Örneğin Almanya'daki İslami derneklerin, Suriye ve Irak'taki IŞİD hakkında, 'Bunların yaptıkları vahşi saldırıların İslam'la ilgisi yok. İslam barışçı bir dindir.' yönündeki açıklamalarını inandırıcı bulmayanların oranı yüzde 60 olarak tespit edildi. Emekliler arasında bu oran yüzde 70, işsizler arasında ise yüzde 73 olarak görüldü. Tusk, AB Konseyi başkanlığını devralıyor Deutsche Welle Avrupa Birliği'nin üst düzey üç pozisyonundan biri olan AB Konseyi başkanlığı el değiştiriyor. Belçikalı Rompuy 1 Aralık'ta yerini Polonyalı Tusk'a bırakıyor. Tusk'un döneminde Ukrayna krizinin öne çıkması bekleniyor. Donald Tusk, tarih eğitimi gördüğü Danzig Üniversitesi'nde siyasete başladı. Komünizm karşıtı muhalif harekete katılan Tusk, o yıllarda kendisine Ronald Reagan ve Margaret Thatcher'i örnek alıyordu. 1989'da komünist rejimin sona ermesinin ardından arkadaşlarıyla birlikte liberalliği benimseyen bir siyasi oluşumun temelini attı. Hareket, 2001 yılında Vatandaşlar Platformu (PO) adıyla partileşti. PO, kuruluşundan 6 yıl sonra iktidarı devraldı. Tusk, AB Konseyi Başkanı seçilene kadar, tam 7 yıl boyunca bu görevi sürdürdü. 57 yaşındaki Tusk, Ağustos ayında adaylığı belli olduktan sonra yaptığı açıklamada, İngilizcesini ilerletmeyi hedefleri arasına koyduğunu açıklamıştı. 2 çocuk babası Tusk, futbol tutkunu olarak tanınıyor. Katalon lider bağımsızlık için birlik çağrısı yaptı Wall Street Journal Katalonya Başkanı yakın dönemde gerçekleştirilen sembolik bağımsızlık referandumunda elde edilen sonuçtan daha büyük kazanımlar çıkarabilmek adına Katalonya parlamentosu seçimlerinde belirli isimler üzerinde uzlaşılmasını ve bu isimlerin bölgeyi bağımsızlığa taşıması gerektiğini söyledi. Artur Mas gerçekleştirdiği konuşmayla bağımsızlık kampanyasının bir sonraki adımlarını duyurmasına rağmen, seçimlerin ne zaman gerçekleşeceğini açıklamadı. Mas seçimler için zamanlamanın diğer ayrılıkçı Katalan partilerinin birlik konusuna ne zaman karşı çıkmayı bırakacaklarına bağlı olduğunu belirtti. Papa: IŞİD'le diyalog kapısını kapatmayın CNN 8 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francesco, yaptığı açıklamada "Hiç bir zaman 'ümit yok' demem, bunu asla yapmam. Belki bir diyalog ihtimali yoktur fakat bir kapıyı asla kapatamazsınız" ifadelerini kullandı. Fransa'nın Strazburg şehrinden dönüş uçağında gazetecilerle sohbet eden Papa Francexco 28 Kasım'da Türkiye ziyaretine başlayacak. Papa, Fransa'nın Strazburg kentinde Avrupa Parlamentosu'nu ve Avrupa Konseyi'ni ziyaret etti. Papa Francesco AP'de yaptığı konuşmada Avrupa'daki göçmen ve işsizlik konularına değindi. Francesco ayrıca Avrupa'nın göçmenlere, azınlıklara, yeni imkânlar sağlamasını ve bunlara karşı saygı gösterilmesini isteyerek :"Sevgili dostlar beni davet ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum. 28 üyeli 500 milyondan fazla insana çeyrek asırdan sonra ikinci papa olarak dünyada artan işsizlik, eşitsizlik ve ekonomik krize karşı Avrupa'nın insanlara yardımcı olmasını istiyorum" diye konuştu. ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ Çin'de madende çıkan yangında 24 işçi öldü BBC Ülkenin resmi haber ajansı Xinhua'ya göre, Liaoning eyaletindeki yangında 54 işçi de yaralandı. Maden bir kamu kurumu olan Fuxin Kömür Şirketi tarafından işletiliyor. Yangının nedeni ise henüz bilinmiyor. Çin halen dünyanın en büyük en büyük kömür tüketicisi. Fransız AFP haber ajansına göre, Çin'de geçen yıl resmi verilere göre 589 maden kazasında 1049 işçi hayatını kaybetti. Ancak ülkede 2012'den bu yana hem yaşanan kazaların hem de ölen madencilerin oranı yaklaşık yüzde 25 azaldı. Keşmir'de seçimler protesto edildi World Bulletin Pakistan ve Hindistan arasında bölünmüş durumda olan Keşmir'in Hindistan işgali altındaki bölgesinde eyalet seçimleri yapıldı. Bölgedeki Hindistan işgalini reddeden Müslüman gruplar tarafından boykot edilen eyalet seçimlerine Hindistan yanlısı partiler katıldı. Paramiliter asker ve polis memurları, oy kullanma merkezlerinin yakınlarında devriye gezdi. Seçimler, 23 Aralık'a kadar 5 aşamalı olarak gerçekleşecek. Bu süreçte yerel yönetimin, şiddet olayları çıkma ihtimaline karşı yüzlerce askeri görevlendirme yetkisi var. Son günlerde, seçimleri boykot çağrısında bulunan yüzlerce ayrılıkçı lider ve eylemci gözaltına alındı. Taliban'a hava saldırısı: 20 ölü World Bulletin 9 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Pakistan ordusu sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamada, Kuzey Veziristan'ın Datta Kahel bölgesinde Taliban üyelerinin barındığı tespit edilen bazı noktaların askeri jetler tarafından bombalandığı, saldırılarda en az 20 Taliban mensubunun öldürüldüğü belirtildi. Pakistan Silahlı Kuvvetlerinin 15 Haziran'dan itibaren Talibana karşı başlattığı operasyonlar kapsamında şu ana kadar bin 400'den fazla Taliban üyesinin öldürüldüğü, 100'ü aşkın askerin de hayatını kaybettiği açıklandı. ORTADOĞU GÜNDEMİ IŞİD’in Çocuk Savaşçıları CNN IŞİD çocuk savaşçıları yetiştirdiği kampların görüntülerini internette paylaştı. Örgüte ait görüntülerde yaşları 10-15 yaş arasında değişen siyah kıyafetler giydirilmiş çocuk militanlar, yetişkin militanlarca yakın dövüş konusunda eğitiliyor. Eğitmen IŞİD militanları, çocuklara sopalarla vurarak, yerdeyken tekme atarak kendilerini nasıl savunacaklarını gösteriyor. Bir salonda kaydedilen bu görüntülerin yanı sıra, çocuk militanlar sahada da silahlı eğitim görüyor. Müfreze haline getirilmiş çocuklar, ellerinde Kaleşnikof silahlar ile görülüyor. Celevle’den dumanlar yükseliyor Aljazeera Bağdat'ın kuzeyindeki Diyala'ya bağlı Celevle'den IŞİD’in çekilmesi sonrası dumanlar yükseliyor. Yerel kaynaklara göre kentin üstünü kaplayan dumanın nedeni sivillere ait evlerin ateşe verilmesi. Kent sakinleri IŞİD ile Irak ordusu ve ona destek veren peşmergeler arasında çatışmaların şiddetlenmesi üzerine bölgeyi terk etti. Evlerin kimler tarafından ateşe verildiği ise net olarak bilinmiyor. Kentte birçok bina yıkılmış veya hasar görmüş durumda. Irak ordusuna bağlı askerler kentin sokaklarında sürekli hareket halinde. Kentin cadde ve sokaklarında bombalı tuzaklara karşı kontroller yapılıyor. Celevle'da elektrik ve sular kesik. Kasabadaki kamu kurumları hizmet vermiyor. Bölgede en önemli geçiş güzergâhlardan biri olan Celevle Köprüsü de bir IŞİD üyesinin bombalı intihar saldırısı sonucu kullanılamaz hale geldi. Kerküklü Sanatçı Abdülvahit Küzeci Hizmet Ödülü TRT'ye verildi Kerkük Gazetesi 10 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Kerkük türkülerini ilk kez olarak Irak Televizyonu, Radyosu ve Türkiye ile Londra'da tanıtan Kerkük'ün efsane sesi Abdülvahit Küzeci adına Kerkük Kültür Derneğince 2013'te "Hizmet Ödülü" ihdas edilmiştir. ödülün ilkini TRT sanatçıları adına TRT kurumuna verilmesi kararlaştırılmıştır. Ödül 25 Kasım 2014 tarihinde Irak Türkmen Gazeteciler Cemiyet heyeti tarafından TRT Genel Müdürü Şenol GÖKA'ya takdim edildi. Suriye Dışişleri Bakanı muhaliflerin ardından Rusya'da Aljazeera Suriyeli muhaliflerin Kasım ayı başındaki ziyaretinin ardından Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim de Rusya'ya gitti. Muallim, Rusya’nın Soçi kentinde Devlet Başkanı Putin ile görüşecek. Suriye’de yayın yapan rejim yanlısı El Vatan gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Vaddah Abidrabbu, Moskova’da yapılacak bu görüşmeyle ilgili olarak “Putin, Rusya’da ‘Suriyeliler arasında’ başlayacak yeni barış görüşmelerini hayata geçirmek istiyor” demişti. Buna göre Moskova’da yapılacak görüşmelerde, ‘bağımsız muhalif figürlerin yer alacağı’ bir geçiş hükümetinin kurulması, 2016 başlarında seçime gidilmesi ve hatta yeni bir anayasa hazırlanması bile masaya yatırılacak planın bir parçası olacak. Rakka'da ölenlerin sayısı 130'a yükseldi AA Suriye ordusuna ait savaş uçaklarının terör örgütü IŞİD'in kontrolündeki Rakka kentine düzenlediği hava saldırısında ölü sayısının 130'a yükseldiği bildirildi. Kentteki devlet hastanesinde görevli ismini vermek istemeyen bir kaynak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hava saldırısında hayatını kaybederek hastaneye getirilenlerin sayısının 130'a çıktığını, 50'den fazla yaralının ise tedavisine devam edildiğini belirtti. Suriye Genel Devrim Konseyi (SRGC) tarafından daha önce yapılan açıklamada, orduya ait savaş uçaklarının IŞİD'in denetimindeki Rakka kentinin farklı bölgelerine düzenlediği 10 hava saldırısında ölü sayısının 87'ye çıktığı aktarılmıştı. Ölenler arasında kadın ve çocukların da yer aldığı ifade edilen açıklamada, kente düzenlenen hava saldırılarında yaralanan 100'den fazla kişinin hastanelerde tedavi altına alındığı bildirilmişti. Mısır'da 6 katlı bina çöktü: 15 ölü 3 kayıp Sabah Mısır'ın başkenti Kahire'de bir binanın çökmesi sonucu 15 kişi hayatını kaybetti. Sivil savunma ekipleri, kentin doğusundaki Matariye semtinde günün erken saatlerinde çöken binanın enkazından şu ana kadar 15 kişinin cesedinin çıkarıldığını açıkladı. Ekipler, binanın enkazından 8 kişinin yaralı olarak kurtarıldığını da ifade etti. Öte yandan yetkililer, çöken 6 11 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI katlı binanın enkazında arama ve kurtarma çalışmalarının sürdüğünü, binada olduğu bildirilen 3 kişinin daha arandığını kaydetti. Bölge sakinleri çöken binanın son iki katının ruhsatsız olduğunu öne sürdü. İsrail'in gözaltıları sürüyor Yenişafak İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Batı Şeria'nın çeşitli kentlerine düzenlenen operasyonlarda, aralarında 2 Hamas yetkilisinin de bulunduğu 13 Filistinlinin gözaltına alındığı ifade edildi. Operasyonların yapıldığı kentlere ilişkin bilgi verilmeyen açıklamada, Filistinlilerin hangi gerekçeyle gözaltına alındıkları da belirtilmedi. Olaya ilişkin Filistin makamlarından resmi bir açıklama yapılmadı. İsrail askerleri, "haklarında arama kararı bulunduğu" gerekçesiyle sık sık Batı Şeria ve Kudüs'te Filistinlilerin evlerine baskın düzenliyor. İran askerine saldırı: 3 ölü Yenişafak İran'ın Pakistan sınırındaki Sistan ve Belucistan eyaletinde güvenlik güçlerine düzenlenen silahlı saldırıda 2'si subay 3 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Yarı resmi Fars Haber Ajansı'na konuşan Sistan ve Belucistan Güvenlik Güçleri Komutanı Hüseyin Rahimi, Zahidan iline bağlı Zehek ilçesinde devriye görevi yapan jandarma güçlerine iki araçtan uzun namlulu silahlarla ateş açıldığını, olayda 2 subay ile 1 askerin yaşamını yitirdiğini belirtti. Silahlı saldırıyı henüz üstlenen olmadı. KÖŞE YAZILARI Dayak! Tamer Korkmaz-YENİ ŞAFAK ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel istifa etti: Obama’nın kabinesindeki tek Cumhuriyetçi idi. Suriye ve Irak’ta IŞİD’le savaşın öncülüğünü yapan Amerikan Hükümeti için bu istifayı “IŞİD Faturası” olarak da görebiliriz. ABD’nin Ortadoğu’daki işleri ters gitmeye devam ediyor. Kayıkçı kavgası yaptıkları Şam Rejimi’ne şimdiye kadar verdikleri örtülü destek, bölgede başlarına gün geçtikçe daha fazla iş açıyor! 12 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI ABD’nin eski Suriye Büyükelçisi Robert Ford “Suriye’de IŞİD hedeflerini vurarak doğrudan Esad rejimine yardım ettik. Aslına bakarsanız, biz Beşar Esad’ın Hava Kuvvetleri işlevini gördük!” diyerek bu desteği son döneme ait bir örnekle itiraf etmiş oldu. Batı Kulübü, Türkiye’nin Beşar’ın gitmesi konusundaki kararlılığını görüyor. Suriye’de Ankara’nın daha önce işaret ettiği noktaya gelindiği malum... Ankara da, bu durumu her fırsatta Batı Koalisyonu’nun yüzüne vuruyor. ABD’nin, bölgede jandarmalığını sürdürdüğü ya da “ipi germeye devam ettiği müddetçe” daha fazla dayak yiyeceği anlaşılıyor! Bir yandan da “IŞİD’le Mücadele”de ateş her geçen gün bacalarını sarıyor! Obama’nın ‘IŞİD Temsilcisi’ emekli general John Allen’ın “IŞİD artık kolay hedef” demesinin bir hükmü yok. Böyle laflar, sadece göz boyamaya yarıyor... Şu Chuck Hagel, Obama yönetimini IŞİD’in ne olduğunu anlamamakla suçluyordu, değil mi? IŞİD için “Daha önce hiç görmediğimiz türden bir örgüt, bir ordu” diyordu! “Bin Ladin’i Yakalama” timinin (1996-1999) başkanı olarak bilinen eski CIA ajanı Michael Scheuer’in “ABD, IŞİD’e karşı savaşmamalı, sonuçta muhakkak kaybedecek!” yollu sözlerini tam da burada hatırlayalım... Scheuer, “ABD’nin IŞİD’le savaşırken vereceği zayiatın Irak ve Afganistan’daki asker kayıplarından çok daha fazla olacağını” söylüyor! Her geçen gün, dünyanın dört bir yanında IŞİD’e binlerce kişi katılıyor! Mesela, İngiltere’de İşçi Partisi’nin Müslüman üyesi Halid Mahmud, “IŞİD’e katılan İngiliz vatandaşı sayısının 2000’i bulduğunu” açıkladı! Beyan ettiği, resmi makamların verdiği sayının dört katıdır. Vaktiyle Batılı istihbarat teşkilatlarının inşa ettiği IŞİD gün geldi ters tepti... Namlusunu, Terörün Mühendisi ABD ile onun Irak ve Suriye’deki işbirlikçilerine çevirdi! -Irak’taki “Bumerang Etkisi” bu defa da IŞİD’le sürüyor. Geçen Eylül ayında Ankara’ya peş peşe Chuck Hagel ile John Kerry gelmişti. Son olarak ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Ankara’yı ziyaret etti... Hepsi telaşlı geldiler... -Bir anlamda “Yandım anam!” ziyaretleri yaptılar! Sonuç? 13 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI -Elleri boş döndüler! Sam Amca’larının yaşadığı devasa sıkıntının... İçerideki “Uzaktan Kumandalı Medya”da yer bulmuyor olması, arka planda cereyan eden olayları yani “gözden ırakta yaşanan gerçeği” değiştirmez. ABD, Irak ve Suriye’de öylesine ciddi bir sıkıntı yaşıyor ki, Eylül’den itibaren peş peşe üç ziyaretin asıl sebebi budur... -Ankara’nın “ocağına” düştüler: Dertlerine çare arıyorlar da, ‘yola gelmedikleri müddetçe’ çare bulmaları mümkün görünmüyor! DEMEK Kİ NEYMİŞ? Chuck Hagel, Savunma Bakanlığı’ndan istifa etmeden çok kısa bir süre evvel aynen şöyle konuştu: -Dünya, şu an hiç olmadığı kadar tehlikeli! Gözlerimizin önünde yeni bir dünya düzeninin belirlendiğini görüyoruz. Bu durumun tam ortasında yer alıyoruz. Bunun gibi bir olayı daha önce hiç görmedik. (21 Kasım 2014) Hagel’ın fena halde yakındığı “Yeni Dünya Düzeni” mi? Bir nevi alarm çalarken söylediği üzere “ABD’nin belirleyici olmadığı” dahası “Eyvah, geliyor!” diye feveran ettiği, Batı Dünyası için “acayip tehlikeli” bir yeni düzen! Yani? -Öyle böyle değil, ABD’nin yaşadığı sıkıntı çok büyük! Toplumsal öfke, medya mucizesi, siyasi iktidar.. İbrahim Karagül-YENİ ŞAFAK ABD’de siyahi bir genç polis tarafından öldürüldü. Jüri, polisi akladı ve olan oldu. Onlarca şehir karıştı, kitlesel tepkiler başladı. “Adalet yoksa barış da yok” diye slogan atanlar adalet vurgusu üzerinden sokaklarda hesap sorar pozisyona sürüklendi. Benzer olayları birçok ülkede görüyoruz. Asya’da, Latin Amerika ülkelerinde, sık sık ABD’de, ekonomik kriz sonrası özellikle Güney Avrupa ülkelerinde benzer öfke patlamalarına tanık oluyoruz. Aslında bu hep böyleydi. Benzer sokak öfkesi her zaman vardı. Ama 21. yüzyılda bu tarz olaylar hızla nitelik değiştirmeye, çok daha sofistike örgütlenmeler halinde kendini belli etmeye, yer yer ülkeyi felç edecek güce ulaşmaya başladı. 14 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Sadece güvenlik tedbirleriyle bu öfke patlamasını kontrol etme yeteneği ise giderek zayıflamaya, etkisizleşmeye başladı ve tam tersine öfkeyi daha da kontrol edilemez noktalara sürükleyecek bir tehlikeye dönüştü. Benzer sosyal patlamalar etnik sebeplerden, gelir dağılımındaki adaletsizliklerinden, ekonomik buhranlardan, kimlik meselelerinden kaynaklanıyor. İletişimin ve refahın alabildiğine yayılması, ihtiyaç kavramının nitelik değiştirmesi, kitlesel memnuniyetsizliğin kolay provoke edilir hale gelmesi devletleri ve siyasi iktidarları çok büyük ve yeni bir sorunla yüzleşmeye zorladı. Şehir savaşları dönemi başladı Eskinin geleneksel örgütlenmeleri, geleneksel çatışma biçimleri ve müdahale yöntemleri format değiştirdi. Artık eski alışkanlıklarla toplumsal öfkeyi anlamak, önlemeye yönelik tedbir almak mümkün değil. Devletlerin, siyasi iktidarların bu yönde ciddi bir zaafiyet içinde oldukları, toplumsal patlamaların hızıyla boy ölçüşemeyecek ölçüde yavaş hareket ettikleri bir gerçek. En önemlisi de toplumsal huzursuzlukların kaynağını ve sebeplerini algılama ve analiz konularında son dedece yetersiz olduklarını söylemeliyim. 21. yüzyıl güvenlik stratejileri büyük oranda bu yeni duruma göre yeniden biçimlendirildi. Son on yılda ABD ve Avrupa ülkelerinin iç güvenlik yasaları ve göçmen yasaları bu yeni tehdide göre yeniden yazıldı. Güvenlik birimlerinin görev alanları yeniden tanımlandı. Ülkeler olağanüstü hal yasaları çıkarırken uluslararası sözleşmeleri bile bir kenara itebildi. Hepsi, iç sosyal patlama korkusu yaşıyordu ve hızla kitlesel öfke ile yüzleşebilecek tedbirler alıyordu. Çünkü 21. yüzyılda geleneksel çatışma biçimleri, savaşları yerine sokak hareketleri ve şehir savaşları bekleniyordu. Ulus devlet ölçeği yerine kadim şehirlerin bir kimlik olarak öne çıkacağı, etnik kimliklerin yerini şehir kimliklerinin belirleyeceği biliniyordu. Arap Baharı dünyaya isyan biçimi öğretti.. ABD’de siyahi gencin öldürülmesine yönelik öfke aslında bu söylenenler için oldukça küçük bir örnek. Arap Baharı, bu yönde toplumsal huzursuzluk ve taleplerle devlet iktidarı arasındaki çatışmanın en büyük örneği oldu. Emin olun gelecekte Avrupa’da, Latin Amerika’da, Asya’da ve ABD’de yaşanması muhtemel huzursuzluklarda Arap Baharı bir model olarak kullanılacaktır. Bu yönüyle geleneksel güç metotlarıyla, güvenlik politikalarıyla sabote edilen bu isyan türü, küresel bir model olarak öne çıkacaktır. Böyle durumlarda devlet zayıftır. Siyasi iktidarlar kırılgandır, siyasi kadrolar ürkektir. Sadece devlet gücüne, sadece güvenlik birimlerine dayanan çözüm örnekleri başarısız olacak ve kitlesel reaksiyonu daha da azdıracaktır. Olağanüstü hal yasaları çıkarsanız da, bunları uygulasanız da sokakların, kitlelerin öfkesini dindirmekte başarılı olamazsınız. Geleneksel çatışma alanları hızla nitelik ve format değiştirirken, geleneksel önleyici tedbirler de aynı ölçüde kendini yenilemek zorundadır. Aksi takdirde o ülkeler için gelecek yıllar 15 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI oldukça sıkıntılı geçecektir. Kimse devlet düşüncesi ile, ulus devlet bilinci ile bu olayların üstesinden geleceğine inanmasın. Şahsen, gelecek on yılların hep sözü edilen şehir savaşlarına tanıklık edeceğine, devlet iktidarının yanında yeni ve sivil güç yapılanmalarının ortaya çıkacağını ve bu durumun ülkelerin istikrarını birebir belirleyecek hale geleceğine inanıyorum. Türkiye iki büyük tehlike atlattı Burada siyasetin yapacağı en önemli şey, büyük davalar, idealler, hedefler üretip kitlelerin bunu benimsemesini sağlamaktır. Devlet gücünün yanında sivil yöntemleri kullanmak, kitlesel eğilimleri yönetmeyi bilmek, devlet ve toplum ortak bir dil ve hedef geliştirebilmektir. Devletin sivilleşmesi, vatandaş gibi hissetmesi tek formüldür. Bunu başaramayan devletlerin, bugünkü otoriter ve eskimiş Ortadoğu rejimleri gibi çaresizce şiddet sarmalına girip kendini tüketeceği bir gerçektir. Türkiye son dönemde bu yönde iki büyük tehlike atlattı. Biri Gezi olayları diğeri de 17 Aralık müdahalesi. Gezi olayları tam da şehir savaşları örneğini çağrıştırıyordu. Maalesef bu olayların sorgulaması, analizi yeterince yapılamadı, gerekli dersler çıkarılamadı. Olay sadece çatışma alanlarıyla sınırlandırıldı. 17 Aralık ise çok daha örgütlü ve sistem içi bir müdahaleydi. Burada sistem içi güçlerle dışarıdaki ortaklıkların mükemmel işbirliğine tanık olduk. Medyanın cankurtaran gücü! Açık söyleyeyim, iki olayda da geleneksel yöntemler yeterli olmadı. Olamayacaktı. Kamuoyu etkileme gücü yüksek çevreler harekete geçirilerek tehdidin önüne geçildi. Siyasi iktidara verilen kitlesel destek ve medya bilgilendirmesi olmasaydı tablo pek iç açıcı olmayabilirdi. Siyasi iktidar için, medya desteğinin bu iki olayda da belirleyici olduğuna, rüzgarı tersine çevirdiğine inanıyorum. Medya desteği olmasaydı, medyanın Türkiye toplumunu bilgilendirme yeteneği olmasaydı nasıl bir sonuç ortaya çıkardı, durumun vahametini bilenler bunu düşünmek bile istemeyecektir. Ancak bunun yeterince iyi anlaşılabildiğinin, bu mucizevi desteğin ne anlama geldiğinin yeterince kavranabildiği kanaatinde değilim. Bütün bu olaylardan sonra medyanın hala “ucuz” ve kolay gözden çıkarılabilir bir alan olarak görülmesinin talihsizlik olduğunu düşünüyorum. En önemlisi de bu rolü üslenen, ülkenin ortak iyiliği yönünde büyük bedel ödeyen ve o sözünü ettiğim büyük ideal kimliğine sahip olanların ancak böyle bir mücadeleyi yürütebileceği bilinmelidir. Kimliksiz bir medya yük olmaktan sadece ticari bir kuruluş olmaktan öte hiçbir anlam ifade etmeyecektir. 16 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Papa ziyareti, casuslar toplantısı ve ters enerji Nedret Ersanel-YENİ ŞAFAK Washington iç dengelerini/çatışmalarını gösteren çok yazı yazdım ve en tazesi Cumartesi günüdür. Bölgemizdeki gelişmeler üzerine ettikleri “lafları birbirlerine söylüyorlar” yazmıştım. Amerika’dan sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet aleyhine haber çıkarmaya çalışanlar, o laflar Türkiye’ye sandılar ve kamuoyuna köpürterek yansıttılar. Şimdi ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in istifası üzerine merkez medya ile paralel medyada çok haber yayınlanır ama sadedi söyleyemezler, çünkü haritanın bütününü görmüyorlar. Oysa daha basit yazılamaz: ABD de Türkiye de sandık savaşına hazırlanıyor. Tüm dengelerin kullanım kılavuzu artık budur. Sır, birbirleriyle bağıdır! Biz yine büyük resimden puzzle parçaları toplayalım... SSCB ÜKELERİNİN İSTİHBARAT ŞEFLERİ TOPLANDI Kazakistan’ın başkenti Astana bu aybaşında (5 Kasım) ilginç bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Eski SSCB ülkelerinin istihbarat şefleri, ‘Orta Asya’da radikal İslamî hareketlerin yükselişi’ üzerine kimi kaygılarını masaya yatırdılar. İki korkuları ve bunların kesişmesinden doğan daha büyük bir korkuları var!.. Kısa vadede endişelendikleri “tüm korkularının toplamı”; Batı’nın Afganistan’dan çekilmesinin ardından Taliban ile DEAŞ/IŞİD arasında daha güçlü bir bağın kurulması. Bu ihtimal gerçekleşirse, tehdit altındaki ülkeler listesine Tacikistan, Özbekistan ve Türkmenistan ekleniyor. Bu ülkeler saldırıya uğrayabilir. Bu öyle kuvvetli ihtimal görülüyor ki, adı geçen ülkeler başta da Türkmenistan sınır önlemlerini dahi almaya başlamış. Kazakistan da bu gelişmelerden rahatsız ve istihbarat servisini bu konuya yönlendirmiş. Toplantının önemini artıran bilgi, Rusya iç istihbarat servisi FSB’nin (eski KGB) patronu Aleksandr Bortnikov’un da oturumda bulunması. (‘Spy conclave against Islamism’, 12/11, İntelligence Online.) Toplantının stratejik bir özelliği de şu; istihbarat servislerinin şefleri Rusya’yı, Ukrayna yüzünden Ortadoğu’da Batı ülkelerinin gizli servisleriyle işbirliğini aksatmaması için uyarmışlar. Bortnikov da, “o iş ayrı bu iş ayrı, sorun yok” demiş! PAPA TÜRKİYE’YE NEDEN GELİYOR? ‘Büyük Ortadoğu’, papaların sık ziyaret ettikleri bir bölge değil. Son dört Papa-ki görev süreleri 1963’den günümüze yarım yüzyılı kapsıyor-ancak 19 kez Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerini ziyaret etmişler. Bu yüzden Papa’nın Türkiye’ye gelişini anlamamız gerekiyor... 17 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Papa Francis, 2013 yılı Mart ayında görevi Papa Benedict’ten aldığı andan beri, Doğu ve Batı kiliseleri arasındaki ilişkileri yakınlaştırmaya çalışıyor. 1054’te ayrılan kiliseler, gayrılık 1000 yıla ulaşmadan kavuşsunlar isteniyor herhalde. Papa Francis’in göreve başlaması törenine Patrik Bartholomeos katılmıştı ve bu Hıristiyanlık tarihinde bir ilk oldu. Temaslar Mayıs’ta Kudüs’te, Haziran’da da Vatikan’da tekrarlandı. Ziyaretin manasına gelince.. Yorumunu 500 yıllık Cizvitlerin ilk ve tek Türkiye vatandaşı Peder Antuan Ilgıt şöyle yapıyor; “Sayın Erdoğan’ın Petrus ve Andreas kardeşlerin şahsında Roma Kilisesi ve Rum Patrikliğini İstanbul’da kucaklaştırması Türkiye’nin başarısıdır. Ülkemiz için gurur vesilesi olmasının yanında, güncel konjonktürde oynayacağı rolün sağlam bir işaretidir.” (‘Papa’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor?’, 26/10, BBC.) Doğu-Batı kiliselerinin yakınlaşması, Patrik-Papa görüşmeleri ‘farklı yönlerden’ ele alınabilir. Ancak bölgemizde yaşananlara göre bu ziyaretin ve Türkiye’nin verdiği mesajın ne demek olduğunu görmek gerekiyor. Onu da ‘reaksiyonlardan’ anlayacağız. ABD KENDİ ‘ENERJİ BATAĞI’NA SAPLANABİLİR Ekonomik yaptırımlar, petrol-gaz fiyatlarının düşü(rülü)şü ve Ukrayna yüzünden Avrupa ilişkileri sendeleyen Rusya, geçtiğimiz 6 ay içinde Çin ile iki büyük doğalgaz anlaşması imzaladı. Bu adım ABD enerji sektörünü, özellikle doğalgaz üreticilerini ağır yaralayan stratejik bir sürece evrilebilir! Çünkü ABD’li üreticiler de doğal gazlarını (LNG) Çin’e satma planları yapıyorlardı. Ancak Rusya’nın vereceği fiyatla (11$) ABD’nin baş etmesi çok zor. Bu bir... İkincisi, ABD’nin dünya enerji ve bağlantılı politik dengelerde stratejik silah olarak pahalı yöntemlerle ürettiği ‘kaya gazı’, aşırı üretim ve düşük fiyatlar nedeniyle kendi sektörünü finansal açıdan vuruyor. Böylece a) Hemen değilse de fiyatlar yükselecek. b) ABD’nin Avrupa’daki rekabet gücü zayıflayacak. c) Asya ve Avrupa’daki ekonomik yavaşlama enerji taleplerini kısacak. d) ABD hem Avrupa hem Çin’de rekabet alanlarını daraltmış olacak ki, çok yönlü siyasi sonuçları görülecek! Rus-Çin doğal gaz boru hattı birkaç yıl sonra tamamlandığında, Çin doğal gaz stokunun yaklaşık %17’si Rusya’dan geliyor olacak. Yani; Avrupa, Ortadoğu, Rusya dengeleri üzerinde ağırlığı bulunan enerji oyunu, ABD’nin “Pasifik Yüzyılı”nı da fena çarpacak. Hasılı, ABD’nin enerjiyi tıpkı rakibi Rusya gibi stratejik silah olarak masaya sürmesi, tam dünya turu yaparak kendi iç-dış ekonomik ve politik dinamiklerini baltalama noktasına ilerliyor. İki yıl sonraki ABD seçimlerinde önemli ‘politik para’ tedarikçisi olan sektörün cüzdanı kimin tarafına açacağını da belirleyecek. 18 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI İşte Putin de böylesi enerjik bir zamanda Türkiye’ye geliyor... Chuck Hagel'in ardından Tulu Gümüştekin-SABAH ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Başkan Obama'ya istifasını sundu. Uluslararası medyada ABD'nin Ortadoğu politikasının başarısızlık faturası Hagel'e çıkartıldı gibi bir hava yaratıldı. İşler muhtemelen zannedildiği kadar basit değil. Her şeyden önce, Başkan Obama, savunma ve askeri gücü kullanma gibi konularda, genellikle tecrübeli isimlerle çalışıyor. İlk seçildiğinde eski yönetimin Savunma Bakanı Cumhuriyetçi Robert Gates'i görevinde tutmuştu. Ondan sonra da Demokrat Parti'nin görece muhafazakâr kanadından eski CIA Direktörü Leon Panetta'yı bu göreve getirmişti. 2012'de ikinci kez seçildiğinde, George W. Bush'un saldırgan politikasına başından beri karşı duran eski Cumhuriyetçi Nebraska senatörü Chuck Hagel'i Savunma Bakanlığı'na getirdi. Hagel, Vietnam'da savaşmış, savaşın kötülüklerini iyi bilen ve askeri müdahalelere karşı, değişik bir Cumhuriyetçi. İsrail siyasetine karşı tutumu, ABD'de Musevi lobisinin kendisine ciddi tavır almasına ve Senato'dan bakanlık güvenoyunu çok zor elde etmesine neden oldu. Hagel'in bir diğer yönü, Mustafa Kemal Atatürk hayranlığı. Bu nedenle Suriye ve Irak konularında, başta İsrail ve Kürt kökenli analizcilerden olmak üzere, şimşekleri üstüne çekiyor. ABD silahlı kuvvetlerinin Irak'tan ve Afganistan'dan çekilmesi konusunda Başkan Obama ile aynı düşüncelere sahip olan Hagel, son Kobane kuşatması ve savaşı ile gündeme gelen bunalımda, Başkan'la ilk ciddi anlaşmazlığa düştü. Türkiye'nin "Esed rejimi son bulmazsa, Suriye'de barış tesis edilemez" görüşü, belli ölçüde Hagel'in de kabul ettiği bir strateji oldu.Sadece IŞİD ile savaşarak ve Esed güçlerine dokunmayarak yapılacak bir harekâtın başarısı konusunda derin şüpheler belirten Hagel'in istifasını, Başkan Obama istedi. ABD yönetimi, Suriye'de iyice "yaşayan ölü" haline gelmiş Esed rejimi ile ne yapacağını bilmiyor. ABD'nin Suriye siyaseti, Musevi lobisinin ve destekçilerinin etki alanında olduğu için, İsrail'in hâlâ Esed'in ayakta kalacağı umudunu beslediğini görmemek zor. İsrail hükümeti, bunu Esed'i çok beğendiği için değil, Esed sonrası iktidara gelecek ya da kimi bölgelere hâkim olacak güçlerle başa çıkamayacağını düşündüğü için yapıyor. İsrail ordusu Tsahal, kuruluşundan bu yana bölgedeki konvansiyonel askeri güçlerle savaşmak konusunda sorun yaşamadı. Ne var ki, konvansiyonel olmayan savaşlar, özellikle de Filistin halkının ayaklanması, Lübnan sınırından Hizbullah saldırıları gibi sorunlarla başa çıkamadığı da ortaya çıktı. Bu çaresizlik, İsrail hükümetini daha radikal, daha saldırgan duruma itiyor. ABD yönetimi de, zaten nasıl bir strateji oluşturacağını kestiremediği Suriye ve Irak'ta, İsrail'in bu tutumundan olumsuz etkileniyor. Körfez savaşı sonrası, Saddam'ı İran'a karşı silahlandırmış olan Batı ülkeleri, Saddam'ın devrilmemesi için ABD'ye baskı yapmış ve başarılı olmuştu. Bu strateji, Irak devletinin sonunu 19 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI getirdi. Şimdi Suriye'de "sonrası daha kötü olur" korkusuyla Esed hâlâ ayakta tutulmaya çalışılırsa, bunun da Suriye devletinin sonunu getireceğini görmek gerekiyor.Hagel bu gelişmeyi gördü, ancak istifa etmek zorunda kaldı. Hagel'le birlikte bölgeyi anlayan, Türkiye'ye destek olan önemli bir siyasetçinin aktif görevden ayrılmaya mecbur edildiğini görüyoruz. Bu gelişme, ABD'nin strateji eksikliğinin kısa vadede bölgede çok ciddi tehlikeler yaratacağını da açıkça ortaya koymaya başladı. Paralı askerler Emre Aköz-SABAH ABD yönetiminin IŞİD'e karşı mücadelede en büyük sorunu, savaşacak kuvvet bulmakta... Başkan Obama, seçim kampanyası sırasında, askerini bölgeden çekeceğini söylediği için, IŞİD'i havadan bombalamakla yetiniyor. Öte yandan, Türkiye de dâhil hiçbir ülke, IŞİD militanlarıyla arazide karşılaşmak istemiyor. IŞİD, Barzani'ye ve Kobani'ye saldırmasaydı, Kürtler de büyük olasılıkla IŞİD ile savaşmakta isteksiz davranacaklardı. Bu şartlar altında dendi ki: "Özgür Suriye Ordusu elemanlarını eğitip donatalım... Onlar gidip savaşsın." Bence ahı gitmiş vahı kalmış ÖSO bu işi kıvıramaz. Peki, ne yapmalı? Şu fikre ne dersiniz: ABD, IŞİD'e karşı savaşacak ülke aramak yerine insan arasın! "İnsan" dediğim "paralı asker". Anti-IŞİD Koalisyon'un içinde ABD, Almanya, İngiltere, Japonya, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi gayet zengin ülkeler var. Velhasıl Koalisyon'un parası bol... Bu işin küresel rayici neyse... Versinler parayı, kiralasınlar askerleri... Olayın ilginç tarafı bu mücadeleyi para almadan yapacak kişiler de bulunabilir. Çünkü... Nasıl çok farklı ülkelerden Müslümanlar, çeşitli gerekçelerle IŞİD'e katılıyorsa... Aynı şekilde, farklı ülkelerden IŞİDkarşıtları (ki bunların bir kısmı Müslüman olacaktır) Koalisyon'a destek verebilir. Üstelik böyle bir gücün, IŞİD-sonrası dönem için siyasi bir talebi de olmayacaktır. Parlak olmasa da, tartışılacak bir fikir. Ne dersiniz? 20
© Copyright 2024 Paperzz