İçindekiler

AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
İçindekiler
TÜRKİYE GÜNDEMİ ................................................................................................................................. 2
Dünya limanı Asyaport"ta sona yaklaşıldı ........................................................................................... 2
Gökova Körfezi'nde deprem ................................................................................................................ 2
Kütahya'da 4 şiddetinde deprem ........................................................................................................ 3
AFRİKA GÜNDEMİ ................................................................................................................................... 3
Nijerya’da çifte intihar saldırısı: En az 45 ölü ...................................................................................... 3
Fas’ta sel felaketinin bilançosu ağırlaşıyor .......................................................................................... 3
AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ........................................................................................................... 4
Facebook'a güvenlik öfkesi .................................................................................................................. 4
Ferguson'a Takviye Birlikler Gönderildi ............................................................................................... 4
MSB Yılmaz: ‘Hagel Türkiye Dostuydu ................................................................................................. 4
Müstakbel ABD Adalet Bakanı, Gülen grubunu geri çevirdi ................................................................ 5
Obama'dan Ferguson'da barışçıl gösteri çağrısı .................................................................................. 5
Amerikalı göstericiler CNN'i protesto etti: "F*ck CNN" ....................................................................... 5
CNN muhabiri Ferguson'u değil Erdoğan'ı dert etti ............................................................................ 6
AVRUPA GÜNDEMİ ................................................................................................................................. 6
Avrupa Komisyonu, TTIP belgelerini kamuoyuyla paylaşacak ............................................................. 6
Almanya'yı sarsan dava ....................................................................................................................... 6
Almanya'da mültecilere karşı özel polis ekibi...................................................................................... 7
Almanların korkusu; İslam'ın ülkede yayılması ................................................................................... 7
Tusk, AB Konseyi başkanlığını devralıyor............................................................................................. 8
Katalon lider bağımsızlık için birlik çağrısı yaptı .................................................................................. 8
Papa: IŞİD'le diyalog kapısını kapatmayın ........................................................................................... 8
ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ ...................................................................................................................... 9
Çin'de madende çıkan yangında 24 işçi öldü....................................................................................... 9
Keşmir'de seçimler protesto edildi ...................................................................................................... 9
Taliban'a hava saldırısı: 20 ölü............................................................................................................. 9
ORTADOĞU GÜNDEMİ.......................................................................................................................... 10
IŞİD’in Çocuk Savaşçıları .................................................................................................................... 10
Celevle’den dumanlar yükseliyor ...................................................................................................... 10
Kerküklü Sanatçı Abdülvahit Küzeci Hizmet Ödülü TRT'ye verildi ..................................................... 10
Suriye Dışişleri Bakanı muhaliflerin ardından Rusya'da .................................................................... 11
1
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Rakka'da ölenlerin sayısı 130'a yükseldi ............................................................................................ 11
Mısır'da 6 katlı bina çöktü: 15 ölü 3 kayıp ......................................................................................... 11
İsrail'in gözaltıları sürüyor ................................................................................................................. 12
İran askerine saldırı: 3 ölü ................................................................................................................. 12
KÖŞE YAZILARI ...................................................................................................................................... 12
Dayak! ................................................................................................................................................ 12
Tamer Korkmaz-YENİ ŞAFAK.............................................................................................................. 12
Toplumsal öfke, medya mucizesi, siyasi iktidar................................................................................. 14
İbrahim Karagül-YENİ ŞAFAK ............................................................................................................. 14
Papa ziyareti, casuslar toplantısı ve ters enerji ................................................................................. 17
Nedret Ersanel-YENİ ŞAFAK .............................................................................................................. 17
Chuck Hagel'in ardından .................................................................................................................... 19
Tulu Gümüştekin-SABAH ................................................................................................................... 19
Paralı askerler .................................................................................................................................... 20
Emre Aköz-SABAH ............................................................................................................................. 20
TÜRKİYE GÜNDEMİ
Dünya limanı Asyaport"ta sona yaklaşıldı
AA
Tekirdağ'ın Barbaros Mahallesi'nde inşası devam eden ve 2015'in ilk çeyreğinde faaliyete
geçmesi planlanan Asyaport'un dev vinçleri, limandaki yerlerini almaya başladı. Asyaport
Limanı İşletme Müdürü Kadir Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Asyaport'un faaliyete
geçtiğinde dünyanın ikinci büyük konteyner operatörü Mediterranean Shipping Company'nin
(MSC), ana limanı olarak kullanılacağını söyledi. Limanda, 450 milyon dolarlık yatırımın
yapıldığını ve bin 200 kişiye istihdam sağlanacağını belirten Uzun, Asyaport'un, Karadeniz'e
kıyısı bulunan ülkeler tarafından aktarma limanı olarak kullanabileceğini ve transit liman
olarak adlandırılan bir aktarma limanı olacağını vurguladı.
Gökova Körfezi'nde deprem
TRT
Ege Denizi'nin güneyinde yer alan Gökova Körfezi'nde 4,2 büyüklüğünde deprem meydana
geldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesinden alınan
bilgiye göre, saat 05,05'te merkez üssü Gökova Körfezi olan 4,2 büyüklüğünde deprem
2
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
kaydedildi. Kuzeyde Bodrum, güneyde Reşadiye (Datça) yarımadaları arasında kalan Gökova
Körfezi'ndeki sarsıntının, yerin 4,41 kilometre altında meydana geldiği belirtildi.
Kütahya'da 4 şiddetinde deprem
TRT
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi'nden (AFAD) alınan
bilgiye göre, 02.04'te merkez üssü Simav ilçesi olan 4 büyüklüğünde deprem kaydedildi.
Sarsıntının 7,2 kilometre derinlikte meydana geldiği belirtildi.
AFRİKA GÜNDEMİ
Nijerya’da çifte intihar saldırısı: En az 45 ölü
Euronews
Nijerya’da bir pazar yerini hedef alan intihar saldırılarında en az 45 kişi yaşamını yitirdi.
Ülkenin kuzeydoğusundaki Borno Eyaletinin başkenti Maiduguri’de meydana gelen olayda,
iki kadının üzerilerine bağladıkları bombaları pazar yerinde patlattıkları bildirildi. Kent
merkezinde yer alan Pazartesi Çarşısı adlı pazar Maiduguri’nin en kalabalık bölgeleri arasında
gösteriliyor. Görgü tanıkları, kadınlardan birinin olay yerine patlayıcı maddeleri sırtına bir
bebek gibi bağlayarak geldiğini ifade etti. Olayı henüz üstlenen olmadı ancak aynı bölge daha
önce Boko Haram’ın saldırısına uğramıştı. Radikal Boko Haram örgütü, ilk kez 2009’da Borno
Eyaleti’nde ortaya çıkmıştı.
Fas’ta sel felaketinin bilançosu ağırlaşıyor
Euronews
Fas’ın güneyinde meydana gelen sel felaketinin bilançosu ağırlaşıyor. Selde 30’dan fazla kişi
yaşamını yitirdi, birçok kişi ise hala kayıp. Arama kurtarma çalışmaları havadan ve karadan
devam ediyor. Kelmim ve Ourzazate başta olmak üzere birçok bölgede etkili olan aşırı
yağışlar nedeniyle onlarca ev sular altında kaldı. Selden etkilenen bölgelere elektrik de
verilemiyor. Sel suları araçları işte böyle sürükledi. Faslı yetkililer ölü sayısının artmasından
endişe ediyor. Bölgedeki tahliye çalışmaları sürüyor. Sel bölgesinde mahsur kalan 200’den
fazla kişinin tahliye edildiği belirtiliyor.
3
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ
Facebook'a güvenlik öfkesi
Guardian, Telegraph
Guardian gazetesi, parlamentonun istihbarat ve güvenlik komisyonun hazırladığı raporda yer
alan bilgilere yer vererek İngiltere'nin istihabarat servisi MI5'in olayın önlenememesinde
sorumluluğu olmadığının ortaya çıktığını ancak internetin teröristler için "güvenli bir cennet"
olduğunu yazıyor.
Raporda Rigby'yi öldürenlerden Michael Adebowale'nin cinayetten altı ay önce Facebook'a
tehdit içeren mesajlar yazdığı ancak bunun Facebook yönetimince güvenlik birimlerine
bildirilmediği yer alıyor.
Telegraph gazeteside Başbakan David Cameron'un internet şirketlerini terörle mücadele
konusunda hükümete yeterince destek çıkmamakla eleştirdiğini yazıyor.
Ferguson'a Takviye Birlikler Gönderildi
Amerika’nın Sesi
Missouri eyaletinin Ferguson kasabasında dört ay önce silahsız siyah bir genci öldüren polisin
jüri tarafından suçsuz bulunmasının ardından önceki gece çıkan olayları değerlendiren
Belediye Başkanı, yağma ve yıkım olaylarını önlemek için ulusal muhafızların kente
zamanında sevk edilmediğini savundu. Belediye Başkanı James Knowles’un Missouri eyaleti
valisine daha fazla ulusal muhafız gönderme çağrısı yapmasının ardından Vali Jay Nixon,
halen 700 ulusal muhafız askerinin görev yaptığı Ferguson’a bin 500 asker daha gönderdi.
Brown’ın anne ve babası, dün Ferguson’da bir kilisede basın toplantısı düzenledi. Basın
toplantısına siyah hakları liderlerinden Al Sharpton ve Brown ailesinin avukatları da katıldı.
Avukat Benjamin Crump, jüri heyetinin polis memuru Darren Wilson’un yargılanmaması
kararıyla sonuçlanan hukuki sürece kesin bir dille karşı olduklarını açıkladı. Crump, sürecin
tamamen adaletsiz olduğunu savundu.
MSB Yılmaz: ‘Hagel Türkiye Dostuydu
Amerika’nın Sesi
ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel'in istifası Türkiye'de üzüntüyle karşılandı ve Milli Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz, Hagel için “Türkiye dostuydu” dedi. Hagel'in, Türkiye'nin Suriye
politikasının ana eksenini oluşturan ‘Beşar Esat rejimine son verilmesi’ yönündeki görüşüne
destek çıkması, Ankara'da ilgiyle karşılandı. Hagel'in, IŞİD’in yanısıra ABD'nin Suriye
4
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
politikasında Esat rejimiyle de mücadeleyi de öncelikler arasında tuttuğu için Başkan Barack
Obama ile görüş ayrılığı yaşadığı iddiası, Türkiye'deki medyada geniş yankı buldu.
Müstakbel ABD Adalet Bakanı, Gülen grubunu geri çevirdi
USA Sabah
ABD Başkanı Barack Obama tarafından Adalet Bakanlığı’na atanması beklenen Brooklyn
Bölge Savcısı Loretta Lynch, Gülen grubu tarafından New York’un ünlü Plaza Oteli’nde
onuruna verilen Gala Yemeği’ne son anda katılmadı. Hürriyet gazetesinin haberine göre,
Lynch, gönderdiği mesajda, kendisine layık görülen "2014 Barış Ödülü"nü ise kabul ettiğini
duyurdu. Daha önce Gala'ya katılacağını açıklayan Lynch, bu kararından neden vazgeçtiğine
dair bir gerekçe göstermedi.
Obama'dan Ferguson'da barışçıl gösteri çağrısı
USA Sabah
ABD Başkanı Barack Obama, Ferguson'da jürinin 18 yaşındaki silahsız siyahi genç Michael
Brown'ı vurarak öldüren beyaz polis memuruna ceza verilmemesi kararının ardından
gösterilerin barışçıl şekilde yürütülmesini istedi. Kararın açıklanmasının ardından hemen
Beyaz Saray'da kameraların karşısına geçen Obama, "bazı insanların bu karara katılırken,
bazılarının çok büyük hayal kırıklığına uğradığını ve bu konudaki reaksiyonların anlaşılır
olduğunu" söyledi. Ancak, barışçıl protesto çağrısında bulunan Michael Brown'ın ailesine
katıldığını ifade ederek, kendisi de barışçıl gösteri çağrısında bulundu. Obama, "Michael
Brown'un ailesi herkesten daha çok kayba sahip, onların bu isteklerini onurlandırmalıyız"
diye konuştu. Obama, ABD'nin kanunlar ülkesi olduğunun altını çizerek, karardan öfke ve
hoşnutsuzluk duyanlar olsa da Amerikalıların jürinin verdiği kararı kabul etmesi gerektiğini
kaydetti.
Amerikalı göstericiler CNN'i protesto etti: "F*ck CNN"
Ensonhaber.com
ABD’de, silahsız siyahi genç Michael Brown’ı öldüren polisin jüri tarafından aklanması, başta
olayların patlak verdiği Ferguson kasabası olmak üzere tüm ülkeyi ayağa kaldırdı. Silahsız
gencin ölümüyle ilgili adalet talep eden göstericiler Pazartesi gününden bu yana sokaktalar.
Tüm bunlar yaşanırken Türkiye'deki Gezi olayları sırasında 24 saat canlı yayın yapıp, hemen
her fotoğrafı ve videoyu "Türkiye'de polis şiddeti" manşetleriyle dünya gündemine taşıyan
CNN, ABD'de meydana gelen olayları görmezden geliyor. Amerikalılar polis şiddetini
görmezden gelen CNN'i protesto ediyor. Eylemciler gördükleri CNN kameralarına "F*ck CNN"
5
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
diyerek tepkilerini dile getiriyor.Öte yandan eylemciler twitter üzerinden de FuckCNN hastagi
altında toplanarak tepkilerini sürdürmeye devam ediyorlar.
CNN muhabiri Ferguson'u değil Erdoğan'ı dert etti
Ensonhaber.com
Christiane Amanpour, ABD'de yeniden patlak veren Ferguson olayları yayılırken, CHP
Milletvekili Binnaz Toprak'a Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadın erkek eşitliği hakkındaki
sözlerini sordu. Amanpour, kadına yönelik şiddetin konuşulduğu TBMM Genel Kurulu’ndan
çıkan Toprak’a“Kurulda Erdoğan’ın bu sözleri konuşuldu mu?” diye sorarken, CHP’li vekil
ise“Hükümet partisi konuşmacılar Erdoğan’la aynı şekilde düşündüklerini belirtti ve kadınla
erkeğin eşit olmadığını söyledi. Erdoğan’ın bu açıklaması ne yazık ki TBMM’de kadına yönelik
şiddetin konuşulmasından bir gün önce yapıldı” dedi. Yedi yılda kadın cinayetlerinin yüzde
1400 arttığını belirten Toprak, “En azından kadına yönelik şiddet konusunda Meclis Araştırma
Komisyonu kurulması kabul edildi. Komisyon kadınların gördüğü şiddetin nedenlerini
araştırıp bunları açığa çıkaracak. Ancak bu şiddetin en önemli nedenlerinden biri de
Erdoğan’ınkilere benzer açıklamalardır” diye konuştu. Christiane Amanpour, Türkiye’de
Erdoğan’ın bu fikrinin ne kadar destek gördüğünü merak ederken, “Bu açıklamalar kadınların
iş hayatındaki yerini etkileyecek mi?” sorusunu yöneltti. Toprak ise “Ne yazık ki bu fikir
oldukça yaygın. Bir şekilde çalışan kadınlar üzerinde bir baskı yaratacaktır” diye cevap verdi.
AVRUPA GÜNDEMİ
Avrupa Komisyonu, TTIP belgelerini kamuoyuyla paylaşacak
Euractive
Avrupa Komisyonu'nun ticaretten sorumlu üyesi Cecilia Malmström, şeffaflığın az olduğu
eleştirilerine yol açan AB-ABD serbest ticaret anlaşması müzakereleriyle ilgili daha fazla
belgeyi kamuoyuyla paylaşacaklarını açıkladı. Komisyon, şu ana kadar müzakere belgelerinin
yalnızca bir kısmını dışarıya açık hale getirmişti. Malmström, 'Bunun önemli bir başlangıç
olmasını umarım. TTIP diğerleriyle kıyaslandığında çok daha şeffaf olsa da, daha fazlasını
yapabiliriz. Pek çok belgeyi sunuyoruz ki sivil toplum da neler konuştuğumuzu bilsin' dedi.
Tamamlanması halinde dünyanın en büyük serbest ticaret alanını oluşturacak olan
anlaşmayla ilgili kamuoyundaki rahatsızlıklar ve taraflar arasındaki anlaşmazlıklar, TTIP'in
tamamlanabileceği umutlarına da gölge düşürdü.
Almanya'yı sarsan dava
Deutsche Welle
6
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Almanya'nın Hamburg kentinde 2013 yılının aralık ayında 3 yaşındaki kızını döverek ölümüne
neden olduğu gerekçesiyle yargılanan 27 yaşındaki Melek Y. yargılandığı mahkemede suçlu
bulundu. Melek Y., Alman yasalarının öngördüğü en yüksek ceza olan ömür boyu hapse
mahkum edildi. Baba Hüseyin Y. de kızını korumadığı ve ihmalden dolayı 4,5 yıl hapis cezası
aldı.
Almanya'da mültecilere karşı özel polis ekibi
World Bulletin
Almanya'nın Saksonya Eyaletinde suç işleyen mülteciler için özel bir polis ekibi oluşturuldu.
Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanı Markus Ulbig, 'Dresdner Morgenpost' isimli gazeteye verdiği
demeçte, Dresden şehrinde uygulanan modeli örnek aldıklarını, daha sonra tüm eyalette bu
uygulamaya başlayacaklarını söyledi. Özel polis ekiplerinde cezayı gerektiren suçlar ve
mülteci hakları konusunda uzmanlaşmış polisler birlikte çalışıyor. Ulbig, hem iltica hakkı
olmadığı halde hem de ağır suç işleyenlere sonunda kalma izni verilerek
mükâfatlandırılmasının doğru olmadığını, suç işleyen mülteci sayısının çok az olduğunu, fakat
buna rağmen bu kişilerin suçsuz mültecilerle dayanışmaya engel teşkil ettiklerini belirtti.
Almanların korkusu; İslam'ın ülkede yayılması
World Bulletin
Alman resmi birinci televizyon kanalı ARD'de yayınlanan 'Hart Aber Fair' isimli programın
'Infratest dimap' araştırma kurumuna yaptırdığı bir ankete göre Almanların yüzde 42'si,
Alman toplumu içinde İslam'ın hızlı bir şekilde yayılmasından endişe ediyor. Yüzde 42'si de bu
konuda biraz endişe duyuyor. Yalnızca yüzde 16'sı İslam'ın hızlı bir şekilde yayılmasından
herhangi bir endişe duymuyor. Söz konusu güncel anket sonuçlarına göre Almanya'da İslam
konusunda endişe duyanların sayısı arttı. 2009'da yapılan bir ankette, kendisine soru
yöneltilenlerden yüzde 36'sı bu konuda endişeli olduklarını dile getirmişti. Yüzde 22'si ise
İslam'ın yayılmasından herhangi bir endişe duymadıklarını söylemişti. Alman toplumundaki
yaşlı nüfusun İslam'a karşı daha fazla korku duydukları belirlendi. Yaşları 60'ın üzerinde
olanların her ikisinden birisi (yüzde 52'si), İslam'ın yayılmasından büyük endişe duyduklarını
söyledi. Yaşları 18 ile 29 arasındakilerden ise yüzde 54'ü az endişe duyduklarını ifade etti.
Ayrıca eğitim ve gelir seviyesi düşük olanlar arasında da İslam'dan endişe edenlerin sayısının
daha fazla olduğu görüldü. Örneğin aylık geliri 1500 Avronun altında olanlardan yüzde 54'ü
İslam'ın yayılmasından büyük endişe duyuyor. Yalnızca ortaokul mezunu olanlar arasında da
bu oran aynı şekilde yüzde 54 olarak belirlendi. Alman halkı arasında ülkedeki İslami
7
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
kuruluşlara karşı şüpheli bakanların oranı da oldukça yüksek. Örneğin Almanya'daki İslami
derneklerin, Suriye ve Irak'taki IŞİD hakkında, 'Bunların yaptıkları vahşi saldırıların İslam'la
ilgisi yok. İslam barışçı bir dindir.' yönündeki açıklamalarını inandırıcı bulmayanların oranı
yüzde 60 olarak tespit edildi. Emekliler arasında bu oran yüzde 70, işsizler arasında ise yüzde
73 olarak görüldü.
Tusk, AB Konseyi başkanlığını devralıyor
Deutsche Welle
Avrupa Birliği'nin üst düzey üç pozisyonundan biri olan AB Konseyi başkanlığı el değiştiriyor.
Belçikalı Rompuy 1 Aralık'ta yerini Polonyalı Tusk'a bırakıyor. Tusk'un döneminde Ukrayna
krizinin öne çıkması bekleniyor.
Donald Tusk, tarih eğitimi gördüğü Danzig Üniversitesi'nde siyasete başladı. Komünizm karşıtı
muhalif harekete katılan Tusk, o yıllarda kendisine Ronald Reagan ve
Margaret Thatcher'i örnek alıyordu. 1989'da komünist rejimin sona
ermesinin ardından arkadaşlarıyla birlikte liberalliği benimseyen bir
siyasi oluşumun temelini attı. Hareket, 2001 yılında Vatandaşlar
Platformu (PO) adıyla partileşti. PO, kuruluşundan 6 yıl sonra iktidarı
devraldı. Tusk, AB Konseyi Başkanı seçilene kadar, tam 7 yıl boyunca bu
görevi sürdürdü. 57 yaşındaki Tusk, Ağustos ayında adaylığı belli
olduktan sonra yaptığı açıklamada, İngilizcesini ilerletmeyi hedefleri
arasına koyduğunu açıklamıştı. 2 çocuk babası Tusk, futbol tutkunu olarak tanınıyor.
Katalon lider bağımsızlık için birlik çağrısı yaptı
Wall Street Journal
Katalonya Başkanı yakın dönemde gerçekleştirilen sembolik bağımsızlık referandumunda
elde edilen sonuçtan daha büyük kazanımlar çıkarabilmek adına Katalonya parlamentosu
seçimlerinde belirli isimler üzerinde uzlaşılmasını ve bu isimlerin bölgeyi bağımsızlığa
taşıması gerektiğini söyledi. Artur Mas gerçekleştirdiği konuşmayla bağımsızlık
kampanyasının bir sonraki adımlarını duyurmasına rağmen, seçimlerin ne zaman
gerçekleşeceğini açıklamadı. Mas seçimler için zamanlamanın diğer ayrılıkçı Katalan
partilerinin birlik konusuna ne zaman karşı çıkmayı bırakacaklarına bağlı olduğunu belirtti.
Papa: IŞİD'le diyalog kapısını kapatmayın
CNN
8
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francesco, yaptığı açıklamada "Hiç bir zaman 'ümit yok'
demem, bunu asla yapmam. Belki bir diyalog ihtimali yoktur fakat bir kapıyı asla
kapatamazsınız" ifadelerini kullandı. Fransa'nın Strazburg şehrinden dönüş uçağında
gazetecilerle sohbet eden Papa Francexco 28 Kasım'da Türkiye ziyaretine başlayacak.
Papa, Fransa'nın Strazburg kentinde Avrupa Parlamentosu'nu ve Avrupa Konseyi'ni ziyaret
etti. Papa Francesco AP'de yaptığı konuşmada Avrupa'daki göçmen ve işsizlik konularına
değindi. Francesco ayrıca Avrupa'nın göçmenlere, azınlıklara, yeni imkânlar sağlamasını ve
bunlara karşı saygı gösterilmesini isteyerek :"Sevgili dostlar beni davet ettiğiniz için çok
teşekkür ediyorum. 28 üyeli 500 milyondan fazla insana çeyrek asırdan sonra ikinci papa
olarak dünyada artan işsizlik, eşitsizlik ve ekonomik krize karşı Avrupa'nın insanlara yardımcı
olmasını istiyorum" diye konuştu.
ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ
Çin'de madende çıkan yangında 24 işçi öldü
BBC
Ülkenin resmi haber ajansı Xinhua'ya göre, Liaoning eyaletindeki yangında 54 işçi de
yaralandı. Maden bir kamu kurumu olan Fuxin Kömür Şirketi tarafından işletiliyor. Yangının
nedeni ise henüz bilinmiyor. Çin halen dünyanın en büyük en büyük kömür tüketicisi. Fransız
AFP haber ajansına göre, Çin'de geçen yıl resmi verilere göre 589 maden kazasında 1049 işçi
hayatını kaybetti. Ancak ülkede 2012'den bu yana hem yaşanan kazaların hem de ölen
madencilerin oranı yaklaşık yüzde 25 azaldı.
Keşmir'de seçimler protesto edildi
World Bulletin
Pakistan ve Hindistan arasında bölünmüş durumda olan Keşmir'in Hindistan işgali altındaki
bölgesinde eyalet seçimleri yapıldı. Bölgedeki Hindistan işgalini reddeden Müslüman gruplar
tarafından boykot edilen eyalet seçimlerine Hindistan yanlısı partiler katıldı. Paramiliter asker
ve polis memurları, oy kullanma merkezlerinin yakınlarında devriye gezdi. Seçimler, 23
Aralık'a kadar 5 aşamalı olarak gerçekleşecek. Bu süreçte yerel yönetimin, şiddet olayları
çıkma ihtimaline karşı yüzlerce askeri görevlendirme yetkisi var. Son günlerde, seçimleri
boykot çağrısında bulunan yüzlerce ayrılıkçı lider ve eylemci gözaltına alındı.
Taliban'a hava saldırısı: 20 ölü
World Bulletin
9
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Pakistan ordusu sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamada, Kuzey Veziristan'ın Datta Kahel
bölgesinde Taliban üyelerinin barındığı tespit edilen bazı noktaların askeri jetler tarafından
bombalandığı, saldırılarda en az 20 Taliban mensubunun öldürüldüğü belirtildi. Pakistan
Silahlı Kuvvetlerinin 15 Haziran'dan itibaren Talibana karşı başlattığı operasyonlar
kapsamında şu ana kadar bin 400'den fazla Taliban üyesinin öldürüldüğü, 100'ü aşkın askerin
de hayatını kaybettiği açıklandı.
ORTADOĞU GÜNDEMİ
IŞİD’in Çocuk Savaşçıları
CNN
IŞİD çocuk savaşçıları yetiştirdiği kampların görüntülerini internette paylaştı. Örgüte ait
görüntülerde yaşları 10-15 yaş arasında değişen siyah kıyafetler giydirilmiş çocuk militanlar,
yetişkin militanlarca yakın dövüş konusunda eğitiliyor. Eğitmen IŞİD militanları, çocuklara
sopalarla vurarak, yerdeyken tekme atarak kendilerini nasıl savunacaklarını gösteriyor. Bir
salonda kaydedilen bu görüntülerin yanı sıra, çocuk militanlar sahada da silahlı eğitim
görüyor. Müfreze haline getirilmiş çocuklar, ellerinde Kaleşnikof silahlar ile görülüyor.
Celevle’den dumanlar yükseliyor
Aljazeera
Bağdat'ın kuzeyindeki Diyala'ya bağlı Celevle'den IŞİD’in çekilmesi sonrası dumanlar
yükseliyor. Yerel kaynaklara göre kentin üstünü kaplayan dumanın nedeni sivillere ait evlerin
ateşe verilmesi. Kent sakinleri IŞİD ile Irak ordusu ve ona destek veren peşmergeler arasında
çatışmaların şiddetlenmesi üzerine bölgeyi terk etti. Evlerin kimler tarafından ateşe verildiği
ise net olarak bilinmiyor. Kentte birçok bina yıkılmış veya hasar görmüş durumda. Irak
ordusuna bağlı askerler kentin sokaklarında sürekli hareket halinde. Kentin cadde ve
sokaklarında bombalı tuzaklara karşı kontroller yapılıyor. Celevle'da elektrik ve sular kesik.
Kasabadaki kamu kurumları hizmet vermiyor. Bölgede en önemli geçiş güzergâhlardan biri
olan Celevle Köprüsü de bir IŞİD üyesinin bombalı intihar saldırısı sonucu kullanılamaz hale
geldi.
Kerküklü Sanatçı Abdülvahit Küzeci Hizmet Ödülü TRT'ye verildi
Kerkük Gazetesi
10
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Kerkük türkülerini ilk kez olarak Irak Televizyonu, Radyosu ve Türkiye ile Londra'da tanıtan
Kerkük'ün efsane sesi Abdülvahit Küzeci adına Kerkük Kültür Derneğince 2013'te "Hizmet
Ödülü" ihdas edilmiştir. ödülün ilkini TRT sanatçıları adına TRT kurumuna verilmesi
kararlaştırılmıştır. Ödül 25 Kasım 2014 tarihinde Irak Türkmen Gazeteciler Cemiyet heyeti
tarafından TRT Genel Müdürü Şenol GÖKA'ya takdim edildi.
Suriye Dışişleri Bakanı muhaliflerin ardından Rusya'da
Aljazeera
Suriyeli muhaliflerin Kasım ayı başındaki ziyaretinin ardından Suriye Dışişleri Bakanı Velid
Muallim de Rusya'ya gitti. Muallim, Rusya’nın Soçi kentinde Devlet Başkanı Putin ile
görüşecek. Suriye’de yayın yapan rejim yanlısı El Vatan gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni
Vaddah Abidrabbu, Moskova’da yapılacak bu görüşmeyle ilgili olarak “Putin, Rusya’da
‘Suriyeliler arasında’ başlayacak yeni barış görüşmelerini hayata geçirmek istiyor” demişti.
Buna göre Moskova’da yapılacak görüşmelerde, ‘bağımsız muhalif figürlerin yer alacağı’ bir
geçiş hükümetinin kurulması, 2016 başlarında seçime gidilmesi ve hatta yeni bir anayasa
hazırlanması bile masaya yatırılacak planın bir parçası olacak.
Rakka'da ölenlerin sayısı 130'a yükseldi
AA
Suriye ordusuna ait savaş uçaklarının terör örgütü IŞİD'in kontrolündeki Rakka kentine
düzenlediği hava saldırısında ölü sayısının 130'a yükseldiği bildirildi. Kentteki devlet
hastanesinde görevli ismini vermek istemeyen bir kaynak, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
hava saldırısında hayatını kaybederek hastaneye getirilenlerin sayısının 130'a çıktığını, 50'den
fazla yaralının ise tedavisine devam edildiğini belirtti. Suriye Genel Devrim Konseyi (SRGC)
tarafından daha önce yapılan açıklamada, orduya ait savaş uçaklarının IŞİD'in denetimindeki
Rakka kentinin farklı bölgelerine düzenlediği 10 hava saldırısında ölü sayısının 87'ye çıktığı
aktarılmıştı. Ölenler arasında kadın ve çocukların da yer aldığı ifade edilen açıklamada, kente
düzenlenen hava saldırılarında yaralanan 100'den fazla kişinin hastanelerde tedavi altına
alındığı bildirilmişti.
Mısır'da 6 katlı bina çöktü: 15 ölü 3 kayıp
Sabah
Mısır'ın başkenti Kahire'de bir binanın çökmesi sonucu 15 kişi hayatını kaybetti. Sivil savunma
ekipleri, kentin doğusundaki Matariye semtinde günün erken saatlerinde çöken binanın
enkazından şu ana kadar 15 kişinin cesedinin çıkarıldığını açıkladı. Ekipler, binanın
enkazından 8 kişinin yaralı olarak kurtarıldığını da ifade etti. Öte yandan yetkililer, çöken 6
11
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
katlı binanın enkazında arama ve kurtarma çalışmalarının sürdüğünü, binada olduğu bildirilen
3 kişinin daha arandığını kaydetti. Bölge sakinleri çöken binanın son iki katının ruhsatsız
olduğunu öne sürdü.
İsrail'in gözaltıları sürüyor
Yenişafak
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Batı Şeria'nın çeşitli kentlerine düzenlenen
operasyonlarda, aralarında 2 Hamas yetkilisinin de bulunduğu 13 Filistinlinin gözaltına
alındığı ifade edildi. Operasyonların yapıldığı kentlere ilişkin bilgi verilmeyen açıklamada,
Filistinlilerin hangi gerekçeyle gözaltına alındıkları da belirtilmedi. Olaya ilişkin Filistin
makamlarından resmi bir açıklama yapılmadı. İsrail askerleri, "haklarında arama kararı
bulunduğu" gerekçesiyle sık sık Batı Şeria ve Kudüs'te Filistinlilerin evlerine baskın
düzenliyor.
İran askerine saldırı: 3 ölü
Yenişafak
İran'ın Pakistan sınırındaki Sistan ve Belucistan eyaletinde güvenlik güçlerine düzenlenen
silahlı saldırıda 2'si subay 3 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Yarı resmi Fars Haber
Ajansı'na konuşan Sistan ve Belucistan Güvenlik Güçleri Komutanı Hüseyin Rahimi, Zahidan
iline bağlı Zehek ilçesinde devriye görevi yapan jandarma güçlerine iki araçtan uzun namlulu
silahlarla ateş açıldığını, olayda 2 subay ile 1 askerin yaşamını yitirdiğini belirtti. Silahlı
saldırıyı henüz üstlenen olmadı.
KÖŞE YAZILARI
Dayak!
Tamer Korkmaz-YENİ ŞAFAK
ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel istifa etti: Obama’nın kabinesindeki tek Cumhuriyetçi idi.
Suriye ve Irak’ta IŞİD’le savaşın öncülüğünü yapan Amerikan Hükümeti için bu istifayı “IŞİD
Faturası” olarak da görebiliriz.
ABD’nin Ortadoğu’daki işleri ters gitmeye devam ediyor.
Kayıkçı kavgası yaptıkları Şam Rejimi’ne şimdiye kadar verdikleri örtülü destek, bölgede
başlarına gün geçtikçe daha fazla iş açıyor!
12
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
ABD’nin eski Suriye Büyükelçisi Robert Ford “Suriye’de IŞİD hedeflerini vurarak doğrudan
Esad rejimine yardım ettik.
Aslına bakarsanız, biz Beşar Esad’ın Hava Kuvvetleri işlevini gördük!” diyerek bu desteği son
döneme ait bir örnekle itiraf etmiş oldu.
Batı Kulübü, Türkiye’nin Beşar’ın gitmesi konusundaki kararlılığını görüyor. Suriye’de
Ankara’nın daha önce işaret ettiği noktaya gelindiği malum...
Ankara da, bu durumu her fırsatta Batı Koalisyonu’nun yüzüne vuruyor.
ABD’nin, bölgede jandarmalığını sürdürdüğü ya da “ipi germeye devam ettiği müddetçe”
daha fazla dayak yiyeceği anlaşılıyor!
Bir yandan da “IŞİD’le Mücadele”de ateş her geçen gün bacalarını sarıyor! Obama’nın ‘IŞİD
Temsilcisi’ emekli general John Allen’ın “IŞİD artık kolay hedef” demesinin bir hükmü yok.
Böyle laflar, sadece göz boyamaya yarıyor...
Şu Chuck Hagel, Obama yönetimini IŞİD’in ne olduğunu anlamamakla suçluyordu, değil mi?
IŞİD için “Daha önce hiç görmediğimiz türden bir örgüt, bir ordu” diyordu!
“Bin Ladin’i Yakalama” timinin (1996-1999) başkanı olarak bilinen eski CIA ajanı Michael
Scheuer’in “ABD, IŞİD’e karşı savaşmamalı, sonuçta muhakkak kaybedecek!” yollu sözlerini
tam da burada hatırlayalım...
Scheuer, “ABD’nin IŞİD’le savaşırken vereceği zayiatın Irak ve Afganistan’daki asker
kayıplarından çok daha fazla olacağını” söylüyor!
Her geçen gün, dünyanın dört bir yanında IŞİD’e binlerce kişi katılıyor!
Mesela, İngiltere’de İşçi Partisi’nin Müslüman üyesi Halid Mahmud, “IŞİD’e katılan İngiliz
vatandaşı sayısının 2000’i bulduğunu” açıkladı! Beyan ettiği, resmi makamların verdiği
sayının dört katıdır.
Vaktiyle Batılı istihbarat teşkilatlarının inşa ettiği IŞİD gün geldi ters tepti...
Namlusunu, Terörün Mühendisi ABD ile onun Irak ve Suriye’deki işbirlikçilerine çevirdi!
-Irak’taki “Bumerang Etkisi” bu defa da IŞİD’le sürüyor.
Geçen Eylül ayında Ankara’ya peş peşe Chuck Hagel ile John Kerry gelmişti. Son olarak ABD
Başkan Yardımcısı Joe Biden Ankara’yı ziyaret etti...
Hepsi telaşlı geldiler...
-Bir anlamda “Yandım anam!” ziyaretleri yaptılar!
Sonuç?
13
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
-Elleri boş döndüler!
Sam Amca’larının yaşadığı devasa sıkıntının...
İçerideki “Uzaktan Kumandalı Medya”da yer bulmuyor olması, arka planda cereyan eden
olayları yani “gözden ırakta yaşanan gerçeği” değiştirmez.
ABD, Irak ve Suriye’de öylesine ciddi bir sıkıntı yaşıyor ki, Eylül’den itibaren peş peşe üç
ziyaretin asıl sebebi budur...
-Ankara’nın “ocağına” düştüler:
Dertlerine çare arıyorlar da, ‘yola gelmedikleri müddetçe’ çare bulmaları mümkün
görünmüyor!
DEMEK Kİ NEYMİŞ?
Chuck Hagel, Savunma Bakanlığı’ndan istifa etmeden çok kısa bir süre evvel aynen şöyle
konuştu:
-Dünya, şu an hiç olmadığı kadar tehlikeli! Gözlerimizin önünde yeni bir dünya düzeninin
belirlendiğini görüyoruz. Bu durumun tam ortasında yer alıyoruz. Bunun gibi bir olayı daha
önce hiç görmedik. (21 Kasım 2014)
Hagel’ın fena halde yakındığı “Yeni Dünya Düzeni” mi?
Bir nevi alarm çalarken söylediği üzere “ABD’nin belirleyici olmadığı” dahası “Eyvah, geliyor!”
diye feveran ettiği, Batı Dünyası için “acayip tehlikeli” bir yeni düzen!
Yani?
-Öyle böyle değil, ABD’nin yaşadığı sıkıntı çok büyük!
Toplumsal öfke, medya mucizesi, siyasi iktidar..
İbrahim Karagül-YENİ ŞAFAK
ABD’de siyahi bir genç polis tarafından öldürüldü. Jüri, polisi akladı ve olan oldu. Onlarca
şehir karıştı, kitlesel tepkiler başladı. “Adalet yoksa barış da yok” diye slogan atanlar adalet
vurgusu üzerinden sokaklarda hesap sorar pozisyona sürüklendi.
Benzer olayları birçok ülkede görüyoruz. Asya’da, Latin Amerika ülkelerinde, sık sık ABD’de,
ekonomik kriz sonrası özellikle Güney Avrupa ülkelerinde benzer öfke patlamalarına tanık
oluyoruz.
Aslında bu hep böyleydi. Benzer sokak öfkesi her zaman vardı. Ama 21. yüzyılda bu tarz
olaylar hızla nitelik değiştirmeye, çok daha sofistike örgütlenmeler halinde kendini belli
etmeye, yer yer ülkeyi felç edecek güce ulaşmaya başladı.
14
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Sadece güvenlik tedbirleriyle bu öfke patlamasını kontrol etme yeteneği ise giderek
zayıflamaya, etkisizleşmeye başladı ve tam tersine öfkeyi daha da kontrol edilemez noktalara
sürükleyecek bir tehlikeye dönüştü.
Benzer sosyal patlamalar etnik sebeplerden, gelir dağılımındaki adaletsizliklerinden,
ekonomik buhranlardan, kimlik meselelerinden kaynaklanıyor. İletişimin ve refahın
alabildiğine yayılması, ihtiyaç kavramının nitelik değiştirmesi, kitlesel memnuniyetsizliğin
kolay provoke edilir hale gelmesi devletleri ve siyasi iktidarları çok büyük ve yeni bir sorunla
yüzleşmeye zorladı.
Şehir savaşları dönemi başladı
Eskinin geleneksel örgütlenmeleri, geleneksel çatışma biçimleri ve müdahale yöntemleri
format değiştirdi. Artık eski alışkanlıklarla toplumsal öfkeyi anlamak, önlemeye yönelik tedbir
almak mümkün değil. Devletlerin, siyasi iktidarların bu yönde ciddi bir zaafiyet içinde
oldukları, toplumsal patlamaların hızıyla boy ölçüşemeyecek ölçüde yavaş hareket ettikleri
bir gerçek. En önemlisi de toplumsal huzursuzlukların kaynağını ve sebeplerini algılama ve
analiz konularında son dedece yetersiz olduklarını söylemeliyim.
21. yüzyıl güvenlik stratejileri büyük oranda bu yeni duruma göre yeniden biçimlendirildi. Son
on yılda ABD ve Avrupa ülkelerinin iç güvenlik yasaları ve göçmen yasaları bu yeni tehdide
göre yeniden yazıldı. Güvenlik birimlerinin görev alanları yeniden tanımlandı. Ülkeler
olağanüstü hal yasaları çıkarırken uluslararası sözleşmeleri bile bir kenara itebildi. Hepsi, iç
sosyal patlama korkusu yaşıyordu ve hızla kitlesel öfke ile yüzleşebilecek tedbirler alıyordu.
Çünkü 21. yüzyılda geleneksel çatışma biçimleri, savaşları yerine sokak hareketleri ve şehir
savaşları bekleniyordu. Ulus devlet ölçeği yerine kadim şehirlerin bir kimlik olarak öne
çıkacağı, etnik kimliklerin yerini şehir kimliklerinin belirleyeceği biliniyordu.
Arap Baharı dünyaya isyan biçimi öğretti..
ABD’de siyahi gencin öldürülmesine yönelik öfke aslında bu söylenenler için oldukça küçük
bir örnek. Arap Baharı, bu yönde toplumsal huzursuzluk ve taleplerle devlet iktidarı
arasındaki çatışmanın en büyük örneği oldu. Emin olun gelecekte Avrupa’da, Latin
Amerika’da, Asya’da ve ABD’de yaşanması muhtemel huzursuzluklarda Arap Baharı bir
model olarak kullanılacaktır. Bu yönüyle geleneksel güç metotlarıyla, güvenlik politikalarıyla
sabote edilen bu isyan türü, küresel bir model olarak öne çıkacaktır.
Böyle durumlarda devlet zayıftır. Siyasi iktidarlar kırılgandır, siyasi kadrolar ürkektir. Sadece
devlet gücüne, sadece güvenlik birimlerine dayanan çözüm örnekleri başarısız olacak ve
kitlesel reaksiyonu daha da azdıracaktır. Olağanüstü hal yasaları çıkarsanız da, bunları
uygulasanız da sokakların, kitlelerin öfkesini dindirmekte başarılı olamazsınız.
Geleneksel çatışma alanları hızla nitelik ve format değiştirirken, geleneksel önleyici tedbirler
de aynı ölçüde kendini yenilemek zorundadır. Aksi takdirde o ülkeler için gelecek yıllar
15
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
oldukça sıkıntılı geçecektir. Kimse devlet düşüncesi ile, ulus devlet bilinci ile bu olayların
üstesinden geleceğine inanmasın.
Şahsen, gelecek on yılların hep sözü edilen şehir savaşlarına tanıklık edeceğine, devlet
iktidarının yanında yeni ve sivil güç yapılanmalarının ortaya çıkacağını ve bu durumun
ülkelerin istikrarını birebir belirleyecek hale geleceğine inanıyorum.
Türkiye iki büyük tehlike atlattı
Burada siyasetin yapacağı en önemli şey, büyük davalar, idealler, hedefler üretip kitlelerin
bunu benimsemesini sağlamaktır. Devlet gücünün yanında sivil yöntemleri kullanmak,
kitlesel eğilimleri yönetmeyi bilmek, devlet ve toplum ortak bir dil ve hedef geliştirebilmektir.
Devletin sivilleşmesi, vatandaş gibi hissetmesi tek formüldür. Bunu başaramayan devletlerin,
bugünkü otoriter ve eskimiş Ortadoğu rejimleri gibi çaresizce şiddet sarmalına girip kendini
tüketeceği bir gerçektir.
Türkiye son dönemde bu yönde iki büyük tehlike atlattı. Biri Gezi olayları diğeri de 17 Aralık
müdahalesi. Gezi olayları tam da şehir savaşları örneğini çağrıştırıyordu. Maalesef bu
olayların sorgulaması, analizi yeterince yapılamadı, gerekli dersler çıkarılamadı. Olay sadece
çatışma alanlarıyla sınırlandırıldı. 17 Aralık ise çok daha örgütlü ve sistem içi bir müdahaleydi.
Burada sistem içi güçlerle dışarıdaki ortaklıkların mükemmel işbirliğine tanık olduk.
Medyanın cankurtaran gücü!
Açık söyleyeyim, iki olayda da geleneksel yöntemler yeterli olmadı. Olamayacaktı. Kamuoyu
etkileme gücü yüksek çevreler harekete geçirilerek tehdidin önüne geçildi. Siyasi iktidara
verilen kitlesel destek ve medya bilgilendirmesi olmasaydı tablo pek iç açıcı olmayabilirdi.
Siyasi iktidar için, medya desteğinin bu iki olayda da belirleyici olduğuna, rüzgarı tersine
çevirdiğine inanıyorum. Medya desteği olmasaydı, medyanın Türkiye toplumunu
bilgilendirme yeteneği olmasaydı nasıl bir sonuç ortaya çıkardı, durumun vahametini bilenler
bunu düşünmek bile istemeyecektir.
Ancak bunun yeterince iyi anlaşılabildiğinin, bu mucizevi desteğin ne anlama geldiğinin
yeterince kavranabildiği kanaatinde değilim. Bütün bu olaylardan sonra medyanın hala
“ucuz” ve kolay gözden çıkarılabilir bir alan olarak görülmesinin talihsizlik olduğunu
düşünüyorum.
En önemlisi de bu rolü üslenen, ülkenin ortak iyiliği yönünde büyük bedel ödeyen ve o
sözünü ettiğim büyük ideal kimliğine sahip olanların ancak böyle bir mücadeleyi
yürütebileceği bilinmelidir.
Kimliksiz bir medya yük olmaktan sadece ticari bir kuruluş olmaktan öte hiçbir anlam ifade
etmeyecektir.
16
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Papa ziyareti, casuslar toplantısı ve ters enerji
Nedret Ersanel-YENİ ŞAFAK
Washington iç dengelerini/çatışmalarını gösteren çok yazı yazdım ve en tazesi Cumartesi
günüdür. Bölgemizdeki gelişmeler üzerine ettikleri “lafları birbirlerine söylüyorlar”
yazmıştım. Amerika’dan sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet aleyhine haber
çıkarmaya çalışanlar, o laflar Türkiye’ye sandılar ve kamuoyuna köpürterek yansıttılar.
Şimdi ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in istifası üzerine merkez medya ile paralel medyada
çok haber yayınlanır ama sadedi söyleyemezler, çünkü haritanın bütününü görmüyorlar.
Oysa daha basit yazılamaz: ABD de Türkiye de sandık savaşına hazırlanıyor. Tüm dengelerin
kullanım kılavuzu artık budur. Sır, birbirleriyle bağıdır!
Biz yine büyük resimden puzzle parçaları toplayalım...
SSCB ÜKELERİNİN İSTİHBARAT ŞEFLERİ TOPLANDI
Kazakistan’ın başkenti Astana bu aybaşında (5 Kasım) ilginç bir toplantıya ev sahipliği yaptı.
Eski SSCB ülkelerinin istihbarat şefleri, ‘Orta Asya’da radikal İslamî hareketlerin yükselişi’
üzerine kimi kaygılarını masaya yatırdılar.
İki korkuları ve bunların kesişmesinden doğan daha büyük bir korkuları var!..
Kısa vadede endişelendikleri “tüm korkularının toplamı”; Batı’nın Afganistan’dan
çekilmesinin ardından Taliban ile DEAŞ/IŞİD arasında daha güçlü bir bağın kurulması. Bu
ihtimal gerçekleşirse, tehdit altındaki ülkeler listesine Tacikistan, Özbekistan ve Türkmenistan
ekleniyor. Bu ülkeler saldırıya uğrayabilir. Bu öyle kuvvetli ihtimal görülüyor ki, adı geçen
ülkeler başta da Türkmenistan sınır önlemlerini dahi almaya başlamış.
Kazakistan da bu gelişmelerden rahatsız ve istihbarat servisini bu konuya yönlendirmiş.
Toplantının önemini artıran bilgi, Rusya iç istihbarat servisi FSB’nin (eski KGB) patronu
Aleksandr Bortnikov’un da oturumda bulunması. (‘Spy conclave against Islamism’, 12/11,
İntelligence Online.)
Toplantının stratejik bir özelliği de şu; istihbarat servislerinin şefleri Rusya’yı, Ukrayna
yüzünden Ortadoğu’da Batı ülkelerinin gizli servisleriyle işbirliğini aksatmaması için
uyarmışlar. Bortnikov da, “o iş ayrı bu iş ayrı, sorun yok” demiş!
PAPA TÜRKİYE’YE NEDEN GELİYOR?
‘Büyük Ortadoğu’, papaların sık ziyaret ettikleri bir bölge değil. Son dört Papa-ki görev
süreleri 1963’den günümüze yarım yüzyılı kapsıyor-ancak 19 kez Ortadoğu ve Kuzey Afrika
ülkelerini ziyaret etmişler. Bu yüzden Papa’nın Türkiye’ye gelişini anlamamız gerekiyor...
17
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Papa Francis, 2013 yılı Mart ayında görevi Papa Benedict’ten aldığı andan beri, Doğu ve Batı
kiliseleri arasındaki ilişkileri yakınlaştırmaya çalışıyor. 1054’te ayrılan kiliseler, gayrılık 1000
yıla ulaşmadan kavuşsunlar isteniyor herhalde.
Papa Francis’in göreve başlaması törenine Patrik Bartholomeos katılmıştı ve bu Hıristiyanlık
tarihinde bir ilk oldu. Temaslar Mayıs’ta Kudüs’te, Haziran’da da Vatikan’da tekrarlandı.
Ziyaretin manasına gelince.. Yorumunu 500 yıllık Cizvitlerin ilk ve tek Türkiye vatandaşı Peder
Antuan Ilgıt şöyle yapıyor; “Sayın Erdoğan’ın Petrus ve Andreas kardeşlerin şahsında Roma
Kilisesi ve Rum Patrikliğini İstanbul’da kucaklaştırması Türkiye’nin başarısıdır. Ülkemiz için
gurur vesilesi olmasının yanında, güncel konjonktürde oynayacağı rolün sağlam bir
işaretidir.” (‘Papa’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor?’, 26/10, BBC.)
Doğu-Batı kiliselerinin yakınlaşması, Patrik-Papa görüşmeleri ‘farklı yönlerden’ ele alınabilir.
Ancak bölgemizde yaşananlara göre bu ziyaretin ve Türkiye’nin verdiği mesajın ne demek
olduğunu görmek gerekiyor. Onu da ‘reaksiyonlardan’ anlayacağız.
ABD KENDİ ‘ENERJİ BATAĞI’NA SAPLANABİLİR
Ekonomik yaptırımlar, petrol-gaz fiyatlarının düşü(rülü)şü ve Ukrayna yüzünden Avrupa
ilişkileri sendeleyen Rusya, geçtiğimiz 6 ay içinde Çin ile iki büyük doğalgaz anlaşması
imzaladı.
Bu adım ABD enerji sektörünü, özellikle doğalgaz üreticilerini ağır yaralayan stratejik bir
sürece evrilebilir!
Çünkü ABD’li üreticiler de doğal gazlarını (LNG) Çin’e satma planları yapıyorlardı. Ancak
Rusya’nın vereceği fiyatla (11$) ABD’nin baş etmesi çok zor. Bu bir...
İkincisi, ABD’nin dünya enerji ve bağlantılı politik dengelerde stratejik silah olarak pahalı
yöntemlerle ürettiği ‘kaya gazı’, aşırı üretim ve düşük fiyatlar nedeniyle kendi sektörünü
finansal açıdan vuruyor.
Böylece a) Hemen değilse de fiyatlar yükselecek. b) ABD’nin Avrupa’daki rekabet gücü
zayıflayacak. c) Asya ve Avrupa’daki ekonomik yavaşlama enerji taleplerini kısacak. d) ABD
hem Avrupa hem Çin’de rekabet alanlarını daraltmış olacak ki, çok yönlü siyasi sonuçları
görülecek!
Rus-Çin doğal gaz boru hattı birkaç yıl sonra tamamlandığında, Çin doğal gaz stokunun
yaklaşık %17’si Rusya’dan geliyor olacak. Yani; Avrupa, Ortadoğu, Rusya dengeleri üzerinde
ağırlığı bulunan enerji oyunu, ABD’nin “Pasifik Yüzyılı”nı da fena çarpacak.
Hasılı, ABD’nin enerjiyi tıpkı rakibi Rusya gibi stratejik silah olarak masaya sürmesi, tam
dünya turu yaparak kendi iç-dış ekonomik ve politik dinamiklerini baltalama noktasına
ilerliyor. İki yıl sonraki ABD seçimlerinde önemli ‘politik para’ tedarikçisi olan sektörün
cüzdanı kimin tarafına açacağını da belirleyecek.
18
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
İşte Putin de böylesi enerjik bir zamanda Türkiye’ye geliyor...
Chuck Hagel'in ardından
Tulu Gümüştekin-SABAH
ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Başkan Obama'ya istifasını sundu. Uluslararası medyada
ABD'nin Ortadoğu politikasının başarısızlık faturası Hagel'e çıkartıldı gibi bir hava yaratıldı.
İşler muhtemelen zannedildiği kadar basit değil. Her şeyden önce, Başkan Obama, savunma
ve askeri gücü kullanma gibi konularda, genellikle tecrübeli isimlerle çalışıyor. İlk seçildiğinde
eski yönetimin Savunma Bakanı Cumhuriyetçi Robert Gates'i görevinde tutmuştu. Ondan
sonra da Demokrat Parti'nin görece muhafazakâr kanadından eski CIA Direktörü Leon
Panetta'yı bu göreve getirmişti. 2012'de ikinci kez seçildiğinde, George W. Bush'un saldırgan
politikasına başından beri karşı duran eski Cumhuriyetçi Nebraska senatörü Chuck Hagel'i
Savunma Bakanlığı'na getirdi.
Hagel, Vietnam'da savaşmış, savaşın kötülüklerini iyi bilen ve askeri müdahalelere karşı,
değişik bir Cumhuriyetçi. İsrail siyasetine karşı tutumu, ABD'de Musevi lobisinin kendisine
ciddi tavır almasına ve Senato'dan bakanlık güvenoyunu çok zor elde etmesine neden oldu.
Hagel'in bir diğer yönü, Mustafa Kemal Atatürk hayranlığı. Bu nedenle Suriye ve Irak
konularında, başta İsrail ve Kürt kökenli analizcilerden olmak üzere, şimşekleri üstüne
çekiyor.
ABD silahlı kuvvetlerinin Irak'tan ve Afganistan'dan çekilmesi konusunda Başkan Obama ile
aynı düşüncelere sahip olan Hagel, son Kobane kuşatması ve savaşı ile gündeme gelen
bunalımda, Başkan'la ilk ciddi anlaşmazlığa düştü. Türkiye'nin "Esed rejimi son bulmazsa,
Suriye'de barış tesis edilemez" görüşü, belli ölçüde Hagel'in de kabul ettiği bir strateji
oldu.Sadece IŞİD ile savaşarak ve Esed güçlerine dokunmayarak yapılacak bir harekâtın
başarısı konusunda derin şüpheler belirten Hagel'in istifasını, Başkan Obama istedi.
ABD yönetimi, Suriye'de iyice "yaşayan ölü" haline gelmiş Esed rejimi ile ne yapacağını
bilmiyor. ABD'nin Suriye siyaseti, Musevi lobisinin ve destekçilerinin etki alanında olduğu için,
İsrail'in hâlâ Esed'in ayakta kalacağı umudunu beslediğini görmemek zor. İsrail hükümeti,
bunu Esed'i çok beğendiği için değil, Esed sonrası iktidara gelecek ya da kimi bölgelere hâkim
olacak güçlerle başa çıkamayacağını düşündüğü için yapıyor.
İsrail ordusu Tsahal, kuruluşundan bu yana bölgedeki konvansiyonel askeri güçlerle savaşmak
konusunda sorun yaşamadı. Ne var ki, konvansiyonel olmayan savaşlar, özellikle de Filistin
halkının ayaklanması, Lübnan sınırından Hizbullah saldırıları gibi sorunlarla başa çıkamadığı
da ortaya çıktı. Bu çaresizlik, İsrail hükümetini daha radikal, daha saldırgan duruma itiyor.
ABD yönetimi de, zaten nasıl bir strateji oluşturacağını kestiremediği Suriye ve Irak'ta, İsrail'in
bu tutumundan olumsuz etkileniyor.
Körfez savaşı sonrası, Saddam'ı İran'a karşı silahlandırmış olan Batı ülkeleri, Saddam'ın
devrilmemesi için ABD'ye baskı yapmış ve başarılı olmuştu. Bu strateji, Irak devletinin sonunu
19
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
getirdi. Şimdi Suriye'de "sonrası daha kötü olur" korkusuyla Esed hâlâ ayakta tutulmaya
çalışılırsa, bunun da Suriye devletinin sonunu getireceğini görmek gerekiyor.Hagel bu
gelişmeyi gördü, ancak istifa etmek zorunda kaldı.
Hagel'le birlikte bölgeyi anlayan, Türkiye'ye destek olan önemli bir siyasetçinin aktif
görevden ayrılmaya mecbur edildiğini görüyoruz. Bu gelişme, ABD'nin strateji eksikliğinin kısa
vadede bölgede çok ciddi tehlikeler yaratacağını da açıkça ortaya koymaya başladı.
Paralı askerler
Emre Aköz-SABAH
ABD yönetiminin IŞİD'e karşı mücadelede en büyük sorunu, savaşacak kuvvet bulmakta...
Başkan Obama, seçim kampanyası sırasında, askerini bölgeden çekeceğini söylediği için, IŞİD'i
havadan bombalamakla yetiniyor.
Öte yandan, Türkiye de dâhil hiçbir ülke, IŞİD militanlarıyla arazide karşılaşmak istemiyor.
IŞİD, Barzani'ye ve Kobani'ye saldırmasaydı, Kürtler de büyük olasılıkla IŞİD ile savaşmakta
isteksiz davranacaklardı.
Bu şartlar altında dendi ki: "Özgür Suriye Ordusu elemanlarını eğitip donatalım... Onlar gidip
savaşsın." Bence ahı gitmiş vahı kalmış ÖSO bu işi kıvıramaz.
Peki, ne yapmalı? Şu fikre ne dersiniz: ABD, IŞİD'e karşı savaşacak ülke aramak yerine insan
arasın! "İnsan" dediğim "paralı asker".
Anti-IŞİD Koalisyon'un içinde ABD, Almanya, İngiltere, Japonya, Suudi Arabistan, Katar,
Birleşik Arap Emirlikleri gibi gayet zengin ülkeler var.
Velhasıl Koalisyon'un parası bol... Bu işin küresel rayici neyse... Versinler parayı, kiralasınlar
askerleri...
Olayın ilginç tarafı bu mücadeleyi para almadan yapacak kişiler de bulunabilir. Çünkü... Nasıl
çok farklı ülkelerden Müslümanlar, çeşitli gerekçelerle IŞİD'e katılıyorsa... Aynı şekilde, farklı
ülkelerden IŞİDkarşıtları (ki bunların bir kısmı Müslüman olacaktır) Koalisyon'a destek
verebilir.
Üstelik böyle bir gücün, IŞİD-sonrası dönem için siyasi bir talebi de olmayacaktır.
Parlak olmasa da, tartışılacak bir fikir. Ne dersiniz?
20