MİMARİ AKUSTİK Öğr. Gör. Ferhat Eröz Atılım Üniversitesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Son yıllarda ülkemizde yapılaşmanın çok hızlı bir şekilde geliştiği görülmektedir. Bunun sonucu yapı teknolojisi ve yapı malzemelerinde bu gelişmeyi desteklemektedir. Yapıda oluşan bu gelişmeler yapı sınıflarının da özelliklerini ön plana çıkarmaktadır. Bu gelişmeler ile beraber toplumunda gereksinimleri gelişmektedir. Sonuç olarak, bu gelişmeler beraberinde belirli uzmanlık alanı oluşturmakta ve bilimsel araştırma gerektirmektedir. Bu kapsamda iç içe olan iki alan, yapı mimarisi ve mimari akustik’ dir. Her iki konuda birbiri ile sıkı kullanıma haiz olan ve belirli yönetmelik ve standartlar çerçevesinde ele alınması gereken uzmanlık alanlarıdır. Mimari akustik kavramlarını ele alırken “akustik” in ne anlama geldiğini kısaca açıklamak gerekmektedir. Akustik; Antik yunanca “akoustikos” sözcüğünden gelmekte ve tam karşılığı “ses bilimi” dir. Ancak, diğer bilim dalları özelliklede teknik ve sağlık alanlarında alt bilim dalı olarak ele alınmaktadır. Akustik bilim dalı kendi içinde üç ana etapta ele alınmaktadır. Bunlar sırası ile; 1. Geometrik Akustik, mimari akustik tasarım ve planlama yapılması. 2. Ġstatiksel Akustik, sesin işleve göre iç hacimde homojen dağılımı ve anlaşılabilirğinin sağlanması. 3. Dalga teorisi Mimari Akustik; Yapı içinde oluşturulan hacimlerde ana işlevin sağlanması için gereken akustik konforun gerçekleştirilmesidir. Ses çevremizdeki hayatın akmakta olduğunun bir işaretidir. Sabah uyanmak için çalar saat ile başlayan gün, konuşmak, radyo dinlemek, televizyon seyretmek, araba sürmek vb. gibi birçok aktiviteyi örnek göstermek mümkündür. Etrafımızda tam sessizlik yoktur. Kuş cıvıltıları, rüzgârda titreşen yapraklar yâda sahile vuran dalgaların sesleri gibi örneklemek mümkündür. Etrafımıza oluşan bu sesler bizi iki şekilde etkilemektedir. Bunlar; gürültü ve hacim akustiğidir. Gürültü yaşadığımız yerlerde belli limitlerin üstüne çıktığında rahatsızlık vermeye başlar. Herhangi bir eylemi yaparken gürültü düzeyinin yükselmesi o eylemi yapamaz duruma getirebilir. Diğer önemli bir nokta ise gürültünün belirli limitlerin üzerine çıkması işitme sistemimizde önce geçici kayıplar olmakla beraber devam etmesi durumunda kalıcı hasarlar oluşmaktadır. Mimari Akustik alt bilim dalının gürültü ile ilgilenen bölümü “Gürültü Kontrolü” olarak adlandırılır. Mimari Akustiğin diğer bir alt bilim dalı olan “Hacim Akustik” inin temel amacı, gürültü kontrolü sağlanmış olan yapıların iç hacimlerinde “anlaşılabilme” nin sağlanması ve bu amaç için gerekli akustik konforun oluşturulmasıdır. Özellikle sesin önemli olduğu hacimlerde oluşan ses enerjisinin dağılımının ve düşüşünün uygun şekilde kontrol edilmediği durumlarda anlaşılmada yetersizlik ve olumsuzluklar ortaya çıkmaktadır. Oluşan bu durum konser, tiyatro, konferans salonu vb. büyük hacimlerde görülebileceği gibi kafe, lokanta, vb. hacimlerde de oluşmaktadır. Günümüzde gittiğimiz sosyal mekânlarda sohbet etmeye çalışırken aynı mekânda bulunan insanların yarattığı gürültü nedeni ile bağırarak konuşmak zorunda kalınmaktadır. Diğer bir yandan karşılıklı konuşma esnasında anlamakta zorluk çekerken diğer tarafta bulunan masada sohbet eden kişileri çok rahat anlayabilirsiniz. Neden Mimari Akustik? Sesin önemli olduğu yapıların akustik tasarım ve planlama çalışmaları, tasarım ekibinde yer alan diğer uzmanlık alanları gibi yapının programlama çalışmaları ile beraber başlar. Yapının tasarım prensiplerinin belirlenmesi ve tasarım aşamasında ortaya çıkan sorunlara gerekli çözümlerin yapılması bu aşamada zorunludur. Böylece uygun çözüm, uygun maliyet ile istenilen akustik konfor oluşturulur. Burada önemli olan bölüm bitmiş bir binada akustik hataların giderilmesi çözümü zor olmakla beraber maliyetleri de yükseltir. Mimari tasarımının başlaması ile paralel olarak yürütülmesi gereken ve bu çalışmaları konu alan alt bilim dalı “Mimari Akustik” olarak adlandırılır. Ses ve Ses Alanı; Mimari Akustik tasarım ve planlama sürecinden önce ses ve ses alanını tanımlamak doğru olacaktır. Öncelikle sesin fiziksel tanımını yapalım. Ses bir dalga hareketidir. Ses dalgaları, yer değiştirme olgusuyla tanımlanır. Ancak, ses dalgalarını “basınç” dalgalanmalarıyla tanımlamak genelde daha uygundur. Denge durumunda bir akışkana bir noktadan basınç etkisi gelirse bu basınç dalga halinde akışkan içinde yayılır. Bu durum aynı biçimde atmosferde oluşan basınç dalgalanması da dalgalar halinde yayılır. Ġnsan kulağı çok duyarlı olması ve yapısı gereği atmosferde oluşan küçük basınç değişikliklerini algılar ve ayırt eder. Ancak, bu basınç değişiklikleri ve saniyedeki sayısı belirli limitler içinde olan basınç dalgalanmasına “Ses Dalgası”, bu dalganın oluşturduğu ve yayıldığı akışkan ortama “Ses Alanı” denir. Kulağımız normal koşullarda 15 Hz ile 16 000 Hz aralığında işitir. Bu durum insan yaşına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Ġnsanın yaşı ilerledikçe bu aralık daralır ve yüksek frekanslarda kayıp oluşur. Ġnsan kulağı sesi değerlendirirken frekans bantları halinde ve logaritmik olarak yapar. Burada 100 Hz ile 200 Hz arasında 1 oktav olan perde farkı, 1000 Hz ile 2000 Hz arasında da 1 oktavdır. Buradan anlaşılacağı gibi herhangi bir (1) frekansı ile (2=2x1) frekansı arasındaki perde farkı daima 1 oktavdır. Sinan Akustiği; Mimari Akustik bilimi Sinan camilerinin akustik özelliklerini irdelemek amacı ile geçmişte ve günümüzde araştırmaya ve konu edilen iyi akustik konforu tanımlamaya çalışılmıştır. Yapılan bu çalışmaların ilki 1987 yılında Kültür Bakanlığı destekli araştırmayı 2013 yılında tekrar ele alınması sonucunda Sinan’ ın cami yapılarında mimari akustik açısından oluşan değişikliklerin elde edilen veriler ile belirlenmesi açısından önemlidir. Sinan yapılarında mimari akustik tasarım ve planlamasını yaptığını görmekteyiz. Diğer bir yandan Sinan geometrik akustik tasarım ilkeleri ile yapılarında akustik konforu sağladığı belirlenmiştir. Sinan cami yapılarında uyguladığı yöntemler ile mimari, statik, estetik ve mimari akustiği uyum içinde kullanmıştır. Mimar Sinan payanda, mukarnas, pandantif, ayak gibi yapı elemanlarını yansıtıcı olarak kullanmıştır. Diğer yandan uygun yankılanma süresi için yapı içinde sesin enerji kaybını sağlamak için uyguladığı birinci yöntem harcın içinde keten kullanması ile iç cidarların panel rezonatör görevini yüklemiş ayrıca kubbede oluşan odaklanmayı ise küp yerleştirerek akustik rezonatörlerle çözmüştür. Böylece Sinan’ ın günümüz teknolojisi ile gerçekleştirdiğimiz “Mimari Akustik Tasarım” konusunu dönemi cami yapılarında uyguladığını görmekteyiz. KAYNAKLAR [1] SABINE, Paul, E., Acoustic and Architecture, McGraw-Hill Book Company, Inc., New York, USA, 1932. [2] BERANEK, L.,Leo, Acoustics, Acoustic Society of America through the American Institute of Physics. Inc., USA, 1954. [3] KAYILI, Mutbul, Sinan’s Acoustical Technology, Uluslararası Mimar Sinan Sempozyumu Bildirileri, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, s171–175, 1988. [4] KURAN, Abdullah, Selçuklular’ dan Cumhuriyete Türkiye’ de Mimarlık, Ġş Bankası Kültür Yayınları, Ġstanbul, 2012. [5] NECĠPOĞLU, Gülru, The Age of Sinan: Architectural Culture in the Ottoman Empire, Reaktion Books Ltd, London, UK, 2005. [6] ERÖZ, Ferhat, Maketlerin Akustik Ölçümlerde Kullanımı; Konser Salonu, Ölçekli Model ve Bilgisayar Modellemesinin Karşılaştırılması, Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Atılım Üniversitesi, Ankara, 2012.
© Copyright 2024 Paperzz